İşitme Kayıpları Prof. Dr.Tayfun KİRAZLI Prof. Dr. Fatih ÖĞÜT Prof. Dr. Cem BİLGEN Yrd. Doç. Dr. Kerem ÖZTÜRK Uzm. Dr. Sercan GÖDE Uzm. Dr. Aykut BOZAN Uzm. Dr. Aycan AKYÜZ DİVARCI Dr. Seda SELİMOĞLU Bornova - İZMİR EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK KİTAPLARI SAĞLIK SERİSİ 30 İşitme Kayıpları Prof. Dr.Tayfun KİRAZLI Prof. Dr. Fatih ÖĞÜT Prof. Dr. Cem BİLGEN Yrd. Doç. Dr. Kerem ÖZTÜRK Uzm. Dr. Sercan GÖDE Uzm. Dr. Aykut BOZAN Uzm. Dr. Aycan AKYÜZ DİVARCI Dr. Seda SELİMOĞLU Haziran 2013, Birinci baskı ISBN: 978-605-338-010-8 © Bu kitabın tüm yayın hakları Ege Üniversitesi’ne aittir. Kitabın tamamı ya da hiçbir bölümü yazarının önceden yazılı izni olmadan elektronik, optik, mekanik ya da diğer yollarla kaydedilemez, basılamaz, çoğaltılamaz. Ancak kaynak olarak gösterilebilir. Proje Üst Yöneticileri Ege Üniversitesi Rektörü: Prof. Dr. Candeğer Yılmaz EÜ Tıp Fakültesi Dekanı: Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu Yayın Yönetmenleri: Prof. Dr. Ayşenur Oktay, Prof. Dr. Tahir Yağdı Yayın Alt Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Ufuk Çağırıcı Sağlık Kitapları Serisi Çalışma Grubu: Prof. Dr. Elvan Erhan, Prof. Dr. Mehtap Çınar, Prof. Dr. Alpaslan Çakan Koordinasyon: EÜ Tıp Fakültesi Yayın Bürosu Kapak İllüstrasyonu: Merve Evren Sayfa Tasarım: Hülya Sezgin Basım Yeri: Ege Üniversitesi Basımevi Bornova, İZMİR Tel : 0 232 388 10 22 e-posta: [email protected] Değerli Okuyucumuz; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi; 2012 yılının sonu itibariyle 500 öğretim üyesi, 600’e yakın araştırma görevlisi, 2000’in üzerinde tıp öğrencisi ile yaklaşık 2000 yataklı hastanede eğitim, öğretim ve araştırma yapmakta ve sağlık hizmeti vermektedir. Bu dönemde yaklaşık 900 bin poliklinik hastasına ve 54 bin yatan hastaya tedavi uygulanmış, 2750 doğum gerçekleştirilmiş, 80 bin acil servis hizmeti verilmiştir. Ülkemizin en büyük sağlık kurumlarından olan fakültemiz hastanesinde 2011 yılında 16 bin olan özellikli ameliyat sayısı 2012 yılında yaklaşık 18 bine çıkmıştır. Verilen sağlık hizmetleri yanında Öğretim Üyelerimizin ulusal ve uluslararası dergilerde 1 yıl içinde yayınlanan bilimsel makale sayısı 800'ün üzerindedir. Bu rakamlar Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini ülkemizin en büyük sağlık kurumlarından birisi yapmaktadır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin en önemli vizyon ve misyonunu toplumsal sorumluluk bilinci oluşturmaktadır. Bu bilinçle çalışan Ege Tıp topluma nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti vermekte; “Toplum Sağlığı Hizmeti”ni diğer tüm görevlerinin üzerinde tutmaktadır. Ege Tıp Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı, Türkiye’de bir ilk olarak ve 11 yıldır “Sağlık Halk Kongresi” düzenleyerek toplum sağlığı için hizmet anlayışını gerçek bir bilgilendirme, uygulama ve deneyim paylaşımı şeklinde sürdürmektedir. Bilimsel araştırmalarla elde edilen bilgilerin kalıcılığı ve yaşama geçirilmesi; bunların başvuru kaynağı belgelere dönüştürülmesi ile sağlanır. “Ege Tıp Halk Kitapları Sağlık Serisi” bu anlayışımızın bir ürünüdür. Bu seride III yayınlanan kitaplarımızın önemi ve farkındalık yaratacak temel özelliği; ülkemizin önceliğinde olan güncel sağlık konuları yanında; güncelliğini yitirmiş olsalar bile, ciddi bir sağlık sorunu olduğunu düşündüğümüz konuları da ele almış olmalarındadır. “Ege Tıp Halk Kitapları Sağlık Serisi” yazarlarının tümü Ege Üniversitesi’nde görev yapan ve konusunda uzman öğretim üyeleridir. Serideki kitapların konu seçimleri ve içeriklerinin hazırlanmasında birden çok bilim insanının görüşlerinin yansıtılması sağlanmıştır. Seride yayınlanan kitaplardaki grafik ve fotoğraflar çoğunlukla kurumumuzun ürünüdür. Serimizin dil editörü her kitabı sadelik ve anlaşılabilirlik yönünden incelemektedir. Neden böyle bir seriye gereksinim duyulmuştur? Sağlık konularında dolaşımda olan, kolay ulaşılan ve günlük yaşamda kullanılan bilgilerin çoğunun gerçek bilimsel bilgi olup olmadığı kaygısı, bilim insanları olarak bizleri daha da sorumlu davranmaya ve güven sarsılmasına neden olan özensizliklerden uzak durmaya sevk etmektedir. Birçok konuda doğru ve güvenilir bilginin üretimi ve yayılması üniversitelerin öncelikli görevleri arasındadır. 2013 yılı kitaplarımız “Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar, Herkes İçin Sağlık” EXPO 2020 Aday Şehir İzmir’e adanmıştır. Saygılarımızla... Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu Prof. Dr. Candeğer YILMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı IV Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tayfun KİRAZLI 02.03.1957 yılında İzmir'de doğmuştur. 1981 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olmuştur. 3 Eylül 1985 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Hastalıkları Anabilim Dalında Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı, Ekim 1991 yılında Yardımcı Doçent, 20 Ekim 1993 yılında Doçent ve Ekim 2000 yılında da Profesör unvanlarını almıştır. İyi derecede İngilizce bilmektedir. Evli ve 2 kız çocuğu babasıdır. Prof. Dr. Tayfun Kirazlı'nın iki kitabı, değişik kitaplarda bölüm yazarlığı ile yerli ve yabancı 100'ün üzerinde çalışması vardır. Prof. Dr. Fatih ÖĞÜT 14.09.1962 yılında Denizli’de doğmuştur. 1987 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde mezun olmuştur. Şubat-Mayıs 1988 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalında Uzmanlık Eğitimi, Haziran 1988 - Ekim 1992 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalında Uzmanlık Eğitimi, Ekim 1992 - Ocak 1993 yılları arasında Uzman, Nisan 1993 - Mayıs 1995 yılları arasında Adana İli, Kozan Devlet Hastanesinde Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı (Devlet Hizmeti Yükümlülüğü), Mayıs 1995 - Nisan 1998 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz V Hastalıkları Anabilim Dalında Uzman, Mayıs 1998 - Kasım 2000 yılları arasında Yardımcı Doçent, Kasım 2000 - Ocak 2006 yılları arasında Doçent, Ocak 2006 yılından itibaren aynı klinikte Profesör kadrosunda görev yapmaktadır. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanlığı yanında, odyoloji “Ses, konuşma, işitme ve denge bozuklukları” uzmanlığı sertifikası bulunmaktadır. 2004 yılından itibaren Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksek Okulu Odyometri Okulu koordinatörlüğü görevini sürdürmektedir. Evli ve bir çocuk babasıdır. Prof. Dr. Cem BİLGEN 22.02.1967 yılında İzmir’de doğmuştur. 1991 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. 1992 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Kulak-BurunBoğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başlayarak 1996 yılında uzman ünvanını almıştır. Aynı yıl Ege Üniversitesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda uzman olarak göreve başlamıştır. 2001 yılında yardımcı Doçent, 2004 yılında Doçent ünvanı almıştır. 2007 yılında Odyoloji Yüksek Lisans’ını Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlamıştır. 2011 yılında Ege Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Profesör kadrosuna atanmıştır. Halen Ege Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Profesör doktor kadrosunda görev yapan Dr. Cem Bilgen iyi derecede İngilizce ve Fransızca bilmektedir. VI Yrd. Doç. Dr. Kerem ÖZTÜRK 25.01.1978 yılında doğmuştur. 2001 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olmuştur. 2006 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalında Tıpta Uzmanlık ünvanını almıştır. 2008 – 2009 yılları arasında Tavşanlı 82. Yıl Devlet Hastanesinde Uzman Doktor ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalında Uzman Doktor görev yapmıştır. Türk Otorinolarengoloji ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği üyeliği yapmaktadır. Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayımlanan çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Uzm. Dr. Sercan GÖDE 29.06.1979 yılında İzmir'de doğmuştur. 1997 - 2004 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. 2004-2010 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalında asistan, Mayıs 2010 Ekim 2012 yılları arasında Çayeli Devlet Hastanesi, Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzman Hekim olarak görev yapmıştır. Araştırmacı olarak katıldığı çok sayıda bilimsel araştırma bulunmaktadır. İyi derecede ingilizce bilmektedir. Halen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalında görev yapmaktadır. VII Uzm. Dr. Aykut BOZAN 08.10.1979 yılında Tire/İzmir'de doğmuştur. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı asistan, Nevşehir İ. Şevki ATASAGUN Devlet Hastanesi Uzman olarak görev almıştır. Baş Boyun Cerrahisi Tıbbi İlgi ve Uzmanlık Alanları arasındadır. Çok sayıda bilimsel çalışması bulunmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir. Halen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalında görev yapmaktadır. Evlidir. Uzm. Dr. Aycan AKYÜZ DİVARCI 13.11.1981 yılında doğmuştur. 2005 yılında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olmuştur. 2006-2012 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalında doktorasını yapmış, 2012 yılından itibaren de Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesi'nde görev yapmaktadır. Dr. Seda SELİMOĞLU 1985 yılında Trabzon’da doğmuştur. 2009 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. 2009 - 2010 yılları arasında Artvin Devlet Hastanesi Acil Servis’te pratisyen hekim olarak görev yapmıştır. 08.01.2010 tarihinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başlamış olup halen eğitimime devam etmektedir. VIII İÇİNDEKİLER Giriş 1 1. İŞİTME KAYIPLARI........................................................... 3 2. ÇOCUKLAR HANGİ YAŞTA KONUŞMA GELİŞİMİNİ TAMAMLAR?.................................................................... 6 3. ODYOMETRİK İNCELEME YÖNTEMLERİ NELERDİR?...................................................................... 7 4. TİMPANOMETRİ NEDİR? ............................................... 13 5. İŞİTME KAYBI ............................................................... 15 6. İŞİTME KAYIPLARI KAÇ ÇEŞİTTİR?.............................. 16 7. İŞİTME KAYBI DERECELERİ NELERDİR? .................... 21 8. İŞİTME KAYIPLARININ TEDAVİSİ ................................. 22 9. DIŞ KULAK YOLU HASTALIKLARI................................. 23 10.ORTA KULAK İLE İLGİLİ HASTALIKLAR ......................... 28 11.İÇ KULAK VE İŞİTME SİNİRİNE BAĞLI ORTAYA ÇIKAN İŞİTME KAYIPLARI .............................................. 36 12.OTOTOKSİK (KULAĞA ZARARLI) İLAÇ KULLANIMINA BAĞLI İŞİTME KAYBI .............................. 43 13.İŞİTME CİHAZLARI........................................................... 44 14.BEBEKLERDE İŞİTME KAYBI.......................................... 52 15.DOĞUŞTAN BİLATERAL SENSORİNÖRAL İŞİTME KAYBI TANISI KONAN BEBEKLERDE NE ZAMAN İŞİTME CİHAZI VE NE ZAMAN KOKLEAR İMPLANT UYGULANMASI GEREKİR? .............................................. 54 16.DOĞUŞTAN BİLATERAL SENSORİNÖRAL İŞİTME KAYBI TANISI KONAN BEBEKLERDE KOKLEAR İMPLANT UYGULAMA KRİTERLERİ NELERDİR? ............. 54 17.KOKLEAR İMPLANT NASIL ÇALIŞIR?.............................. 57 18.KOKLEAR İMPLANT HASTASI BELİRLENMESİ................ 57 19.KOKLEAR İMPLANTIN ÇALIŞMASI .................................. 60 20.KOKLEAR İMPLANT UYGULAMASINDAN SONRAKİ EĞİTİM SÜRECİ ............................................................... 62 21.İŞİTME KAYBININ KİŞİ, AİLE VE ÇEVRE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ................................................... 64 Kaynaklar........................................................................ 66 İşitme Kayıpları GİRİŞ Normal işitme, bir kişinin bulunduğu sosyal ortamın içinde bağımsız yaşayabilmesi ve çevresiyle iletişimini sağlayabilmesi için gerekli olduğu düşünülen işitme düzeyidir. Normal işitmeden söz edebilmek için özellikle konuşma seslerinin işitilebilmesi beklenir. Araba, motor, kapı sesi gibi sesler normal işiten bir kulağın algılayabileceği seslerse de bu sesler insan insana iletişim için zorunlu sesler olmadığından, normal işitme için bu gibi seslerin duyulup duyulmaması fazla önem taşımaz. İşitmenin normal olarak değerlendirilebilmesi için insan insana sözel iletişimin sağlanabilmesi ve konuşmaların anlaşılması gerekir. Dolayısıyla işitme kaybı olan bir hastanın iletişimini devam ettirebilmek için işitme seviyesinin normal sayılabilecek düzeylere ulaştırılması önemlidir. Günümüzde işitme kaybına yol açan sebeplerin tedavisinde hızlı gelişmeler olmaktadır. Oluşturduğumuz kitabımızda bu tedavi yöntemleri konusunda halkımızı bilinçlendirmeyi amaçladık. Özellikle işitme kayıplarının aileler tarafından erken yaşta farkedilmesini sağlamak ve çocuklarımızı toplumda sosyal hayatını devam ettirebilecek eğitim ve kültürel düzeye ulaştırmayı hedefledik. Kitabımızın toplumda farkındalık ilerleme sağlamasını diliyoruz. 1 ve sosyokültürel EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 2 İşitme Kayıpları 1. İŞİTME KAYIPLARI Ses Nedir? Ses işitme duyusunun uyaranıdır. Ortamda titreşim dalgası şeklinde yayılarak oluşur. Ses Frekansı Nedir? Saniyedeki titreşim sayısına ses frekansı denir. Ses frekans birimi Hertz (Hz)’dir. Frekansın artması sesi inceltir (yüksek frekans). Frekansın azalması ise sesi kalınlaştırır (pes frekans). Sesin Şiddeti Nedir? Kulağın duyduğu ses yüksekliğine ses şiddeti denir. Şiddet birimi desibel’dir (dB). Örneğin; Konuşma sesi 40-60 dB, hoparlör sesi 80-100 dB şiddette duyulur. İşitme Nedir? Ses dalgaları önce kulağımıza ulaşır ve buradan beynimizin işitme ile ilgili merkezlerine ulaşarak anlamsal olarak algılanması sağlanır. Burada meydana gelen olayların tümüne işitme denilmektedir. İşitme sisteminde ses kulak kepçemiz ile toplanarak dış kulak yoluna iletilir ve buradan kulak zarımıza ulaşır (Şekil-1). Kulak zarını titreştiren ses dalgaları orta kulağımızdaki 3 adet kemikçiklere (Çekiç, Örs, Üzengi) iletilir (Şekil-2). Buradan sonra sesin yol aldığı başlıca yollar sırası ile, iç kulak (koklea), işitme siniri ve beyindeki işitme merkezidir. İşitme merkezinin beynimizde birçok merkez ile bağlantısı bulunmaktadır. Bu sayede işitilen sesler anlamlandırılmakta ve uygun cevapları oluşturacak sinirsel uyarılar oluşabilmektedir. 3 EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 İdeal bir işitme için yukarıda sayılan işitme yollarının fonksiyonlarının sorunsuz olarak çalışmasının yanında, özellikle iç kulak ve sonrasındaki işitme yollarının beyindeki işitme merkezi ile uyumlu bir şekilde çalışması gerekmektedir. Aksi taktirde sesler duyulur, fakat anlamlı bir şekilde algılanamayabilir. Çevre ile iletişim kurabilmemiz için öncelikle konuşma frekanslardaki seslerin işitilip anlamlandırılması gerekir. Şekil-1. Normal Kulak 4 İşitme Kayıpları (Örs) (Çekiç) (Üzengi) Şekil-2. Kulak Kemikçikleri : malleus:çekiç, incus: örs, stapes:üzengi İşitmenin ölçülmesi ve işitme fonksiyonlarının değerlendirilmesine odyometrik muayene denir. Bu ölçümlerde kullanılan cihazlara odyometre denir. İşitme hava ve kemik yolu ile gerçekleşir. Normal işiten bir kulakta hava yolu ile işitme, kemik yolu ile işitmeden iki kat daha fazladır. 5 EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 Doğumdan önce anne karnında iken işitme organı fonksiyon görmeye başlar. Doğum sonrasında işiten bebeklerde bazı refleksler bulunmaktadır. Bunlar: Bebeklerde seslere karşı gözlerin kapanması, seslere karşı sıçrama tarzında reaksiyon, başı sese doğru çevirme, uyuyan çocuğun uyanmasıdır. Çocuklar konuşmayı öğrenmeye hayatın ilk aylarında başlar. Konuşmanın evreleri geçirebilmeleri için normal bir işitmeye sahip olma koşulu vardır. 2. ÇOCUKLAR HANGİ YAŞTA KONUŞMA GELİŞİMİNİ TAMAMLAR? Bu yaş; 3,5-4 yaştır. Bu yaşa kadar konuşma ile ilgili sensör, psikomotor, entelektüel gelişimin tamamlanması gerekmektedir. Üçbuçuk-dört yaşına kadar çocuk duymazsa bu yaştan sonra işitme cihazı veya koklear implant (Biyonik kulak) ile yapılan rehabilitasyon sonrasında dil gelişimi sağlanamayabilir. Burada önemli olan, çocuğun mümkün olan en kısa zamanda işitmesinin sağlanmasıdır. Halk arasında hatta bir çok hekim arasında işitme cihazının 6-7 yaşından sonra kullanılması gibi yanlış yönlendirmelere sık rastlanmaktadır. 6 3. ODYOMETRİK İNCELEME YÖNTEMLERİ NELERDİR? Kişinin odyolojik açıdan değerlendirilmesinde amaç, sahip olduğu işitme bozukluğunu saptamak ve bu bozukluğun olası sebeplerini araştırmaktır. Genellikle işitme kaybı, vertigo (baş dönmesi), çınlama, konuşma bozukluğu olan kişilerde odyometrik inceleme yapılmaktadır. Odyometrik değerlendirmenin başlıca ön şartı mümkün olduğunca sessiz bir ortamda testin yapılmasıdır. Doğru bir odyometrik değerlendirme için odyometrik cihazların tecrübeli odyometristler tarafından kullanılarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca yanlış sonuçlara yol açmamak için odyometrik değerlendirme sırasında hastanın yanıtları da dikkatli bir şekilde değerlendirilir. Odyometrist, sesten arındırılmış bir odada bulunan hastayı görecek şekilde bulunarak testi uygular. (Şekil-3). 7 EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 Şekil-3. İşitme testlerinin yapılışı 8 İşitme Kayıpları Odyometri Tipleri 1. Tonal Odyometri: A. Tonal Eşik Odyometri: Saf ton sesler vererek işitme eşiğini saptayan yöntemdir. Her iki kulağın değişik frekanslardaki (ince ve kalın seslerdeki) duyabildiği en az ses şiddetini (duyma eşiği) belirler. Hasta ses geçirmez bir kabine oturtulur. Bir kulaklık aracılığı ile hastanın kulağına ses verilir. Hasta sesi duyduğu zaman elindeki butona basarak işaret verir. Böylece işittiği ses seviyesi belirlenmiş olur. Bu ölçümde hava yolu ve kemik yolu işitme seviyesi belirlenir. Hava yolu ölçümleri kulak kepçesinden beyine kadar olan işitme yolları hakkında bilgi verir. Kemik yolu ise iç kulaktan itibaren bilgi verir. Hava yolu ve kemik yolu ölçümlerine bakarak işitme kaybının kulağın hangi bölümünden kaynaklandığı hakkında da bilgi edinilir. B. Eşik Üstü (Supraliminer) Odyometri: Minimal eşitme eşiği ile maksimal işitme eşiği arasında kalan işitme alanındaki işitme bozukluklarını araştırır. 2. Vokal Odyometri (konuşma odyometrisi): Konuşmayı anlama sıkıntısı veya işitme kaybı kuşkusu olan hastalarda rutin olarak kullanılan bu test ile hastanın iletişimsel yeterliliğinin anlaşılması hedeflenir. Vokal odyometri genellikle işitme kayıplı hastaların işitme cihazı ve koklear implant bakımından değerlendirilmesinde yararlanılır. Bu testler hastanın yanıtlarına bağlı olduğu için subjektif testlerdir. Bu nedenle hastanın yanlış cevapları test sonuçlarını etkileyebilir. Bu nedenle hastadan bağımsız yanıtlarla elde edilen objektif testler de bulunmaktadır. 9 3- Çocuk Odyometrisi (İnfantil odyometri): İşitme fonksiyonunun incelenmesi çocukta oldukça güçtür. Bu nedenle öncelikle çocuğun davranışlarını incelemekte yarar vardır. İşitme muayenesine geçmeden önce aileden iyi ve ayrıntılı öykü alınmalı, ailenin çocuğunu konuşma, duyma gelişimi açısından yakından takip etmesi gerekmektedir. 4. Objektif Odyometri: A. Beyin sapı uyarılmış cevap odyometrisi (BERA) İç kulağın ve iç kulak – beyin arasındaki işitme sinirlerinin elektriksel potansiyellerinin ölçümüdür. Test için hastanın hareketsiz ve yatar pozisyonda ses çıkarmadan kalması gerekmektedir (Şekil-4). Bu nedenle çocuklarda sakinleştirici ilaç ve anestezi (narkoz) gerekebilir. Testin süresi yaklaşık 30 dakikadır. BERA testi bebekler dahil tüm yaş gruplarında işitme seviyesini objektif olarak belirlemekte ve iç kulaktaki diğer hastalıkların teşhisine yardımcı olmaktadır. Yani BERA testi sonuçları hastanın yanıtlarından bağımsızdır. BERA testi her hastada uygulanabilmesine rağmen eksik yönleri bulunmaktadır. İşitme kaybının hangi frekans grubuna ait olduğu BERA testi ile anlaşılamaz. Yani hem orta kulak hastalıklarında hem de iç kulağın ve işitmenin diğer yollarındaki farklı hastalıklarda aynı işitme eşiği saptanabilir. 10 İşitme Kayıpları Şekil-4. Objektif testlerin yapılışı ve BERA testi sonucunu gösteren diyagram B-Otoakustik Emisyon (OAE): Normale yakın işitmenin varlığında, sesli uyarana yanıt olarak kokleada beliren bir tür akustik enerjinin ölçülmesi esasına dayanan bir testtir. Özellikle yenidoğan ve küçük bebeklerde işitme kaybının taranması (Şekil-5), potansiyel ototoksik (kulak için zararlı) ilaç veya benzeri etki altındaki hastalarda işitmenin değerlendirilmesi, beyinde işitme ile ilgili hastalık düşünülen hastalarda koklear yanıtın açığa çıkarılması, organik olmayan 11 EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 işitme kayıplarının varlığının belirlenmesi, mental retarde (zeka özürlü) hastalarda koklear işitme kaybının olup olmadığının anlaşılması ve gürültüye bağlı işitme kaybının erkenden tanınması olasıdır. Bu testin dezavantajı; belirli bir işitme kaybı olan hastalarda testin negative olmasıdır. Günümüzde otoakustik emisyon en sık yenidoğan işitme taramasında kullanılmaktadır. Test yenidoğanlarda kısa süre içinde uygulanarak işitme kaybı için riskli bebekler saptanabilmektedir. Şekil-5. Yenidoğanda işitme testinin yapılışı 12 İşitme Kayıpları 4. TİMPANOMETRİ NEDİR? Orta kulağın basıncını ölçmeye yarayan testtir. Basitçe orta kulağın sesi ne ölçüde geçirdiğini ve ne ölçüde engellediğini gösterebilen objektif bir testtir. Yani testin cevapları hastanın yanıtlarından bağımsızdır. Uygulanması çok kolaydır, bebeklere dahi yapılabilir. Ölçümün yapılabilmesi için kulak zarının delik olmaması gerekir. Dış kulak yoluna sokulan bir prob ile orta kulaktaki basınç ölçülür (Şekil-6). Orta kulak basıncının değerlendirilmesi ile orta kulakta sıvı varlığını (SOM), kemikçik zincirinde kopukluk veya kireçlenme, östaki tüpü fonksiyon bozukluğu ve orta kulak iltihabı gibi hastalıkların tanısında kullanılabilmektedir. Şekil-6. Orta kulak basıncının değerlendirilmesi (timpanometri testi) 13 EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 Timpanometri sırasında akustik refleks de ölçülür. Akustik refleks insanlarda çok yüksek seslerin iç kulağa zarar vermemesi için orta kulak içindeki üzengi kemiğine tutunan kasın kasılması ile oluşan bir reflekstir. Bu refleks sayesinde ani olarak yüksek sese maruziyetlerde iç kulak hasarlanması önemli ölçüde engellenmiş olur. Akustik refleksin oluşması için hem işitme yollarının, hem de 7. Kranial sinir (N.facialis)’in sağlam olması gerekmektedir. Akustik refleks bazı hastalıklarda alınamamaktadır. Hastalıklar şunlardır: • Orta kulak patolojisi • 7. Sinir (N.facialis) patolojisi • Orta derecede iletim tipi işitme kaybı • İleri derecede koklear işitme kaybı • İşitme sinirinin hastalıkları • Beyin sapı akustik refleks yollarında bozukluk Timpanometrik değerlendirmede hem timpanogramdaki, hem de akustik refleksteki anormallikler işitme yollarındaki hastalığın varlığını göstermektedir. Böyle bir durumda diğer odyometrik testler ile birlikte patolojinin yeri ve türü anlaşılabilir. İşitmenin değerlendirilmesinde yukarıda sayılan odiometrik tetkikler ile birlikte Diapozon denilen titreştirilerek kullanılan alet odyometristler tarafından sık olarak 14 İşitme Kayıpları kullanılmaktadır. Diapozon sayesinde işitme kaybının olup olmadığını ve tipi hakkında bilgi edinilebilir. 5. İŞİTME KAYBI İşitme kayıpları doğum öncesi ve doğum sonrası dönemde oluşabilir. Doğum sonrasında gelişen işitme kayıplarında önemli olan nokta; işitme kaybının konuşmanın öğrenilmesinden önce veya sonra gelişmesidir. Doğumsal veya doğum sonrasındaki işitme kayıpları kalıtımsal (genetik) olabilir. Bu kalıtımsal işitme kayıplarının bir kısmı zeka geriliği, iskelet anormallikleri, kalp, böbrek veya göz anormallikleri ile birlikte ortaya çıkabilir (Sendromik işitme kayıpları). Doğuştan ya da konuşmaya başlamadan önce meydana gelen işitme kayıplarında genetik faktörler, annenin gebelik sırasında geçirdiği travma, kızamık, kabakulak gibi enfeksiyonlar, radyasyona maruz kalma, ototoksik ilaç kullanma ve annenin bazı sistemik hastalıklara sahip olması en önemli risk faktörleridir. Bu risk faktörlerine sahip bir annenin bebeğinde olası doğumsal işitme kaybı tehlikesi bulunabileceğini bilmesi gerekir. Bu dönemdeki işitme kaybı ileri derecelerde ise sorun daha fazla olmaktadır. Çünkü konuşma yetisi kazanılmamıştır. Erken dönemde işitme cihazı verilerek bebeklerin çevre ile uygun bir şekilde iletişimi sağlanabilir. 15 EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 Doğum sonrasında oluşan ve konuşmayı öğrenme sırasında oluşan işitme kayıplarında doğum sırasında oluşan travmalar, bebeğin oksijensiz kalması, doğumun hemen sonrasında kan uyuşmazlığı ve düşük doğum ağırlığı gibi risk faktörleri bulunmaktadır. Konuşma yetisi kazanıldıktan sonraki işitme kayıplarında çocuğun geçirdiği kabakulak, kızamık, menenjit gibi hastalıklar, kullanılan ototoksik ilaçlar, travmalar, orta kulak enfeksiyonları ve yüksek ateşli hastalıklar risk faktörleri arasında sayılabilir. 6. İŞİTME KAYIPLARI KAÇ ÇEŞİTTİR? İşitme kayıpları üçe ayrılır: İşitme kaybı olan hastalarda her zaman kulağın aynı bölgesinde bozukluk olmayabilir. Bu nedenle hastalık bölgesine göre işitme kaybını 3 gruba ayırıyoruz. Her bölgenin hastalığının tedavisi de farklılık göstermektedir. Şimdi işitme kayıplarının yerlerine göre olan işitme kaybı tiplerini inceleyelim. 1- İletim tipi işitme kayıpları: Bilindiği gibi ses önce dış kulak yolu, sonra orta kulak sonra da iç kulağa iletilir. Eğer sesin iletim yollarında, dış kulak yolu ve orta kulakta hastalık varsa iletim tipi işitme kaybı dediğimiz durum ortaya çıkar (Şekil-7). Dış kulakta bulunabilecek bozukluklar; Kulak kiri, dış kulak yolunda yabancı cisim, kulak kepçesi yokluğu ya da doğuştan şekil bozukluğu, dış kulak yolunun doğumsal kapalı olması, dış kulak iltihapları, dış kulak tümörleri olarak sayılabilir (Tablo-1). 16 İşitme Kayıpları Orta kulak ile ilgili olan bozukluklar ise kulak zarı delinmesi, orta kulak iltihabı, orta kulakta basınç düşüklüğü (östaki tüpü tıkanıklığına bağlı), orta kulak kemikçiklerinde kireçlenme, orta kulak tümörleri, orta kulakta sıvı birikimi, zarda içeriye doğru çökmedir (Tablo-1). Şekil-7. İşitme testi sonucunda sağ kulakta işitme kaybı olmayan, ancak sol kulağında iletim tipi işitme kaybı olan hastanın işitme kaybını görmekteyiz. 17 EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 Tablo-1. İletim tipi işitme kaybına yola açabilecek dış kulak ve orta kulak kaynaklı hastalıkların listesi DIŞ KULAK İLE İLGİLİ SEBEPLER • Kulak kiri (buşon) • Dış kulak yolunda yabancı cisim • Kulak kepçesi yokluğu ya da doğuştan şekil bozukluğu • Dış kulak yolunun doğumsal kapalı olması • Dış kulak iltihapları • Dış kulak tümörleri ORTA KULAK İLE İLGİLİ SEBEPLER • Kulak zarı delinmesi • Orta kulak iltihabı • Orta kulakta basınç düşüklüğü (östaki tüpü tıkanıklığına bağlı) • Orta kulak kemikçiklerinde kireçlenme • Orta kulak tümörleri • Orta kulakta sıvı birikimi • Zarda içeriye doğru çökme 18 İşitme Kayıpları 2- Sinirsel tip işitme kaybı: Burada orta kulak ve dış kulak yolunda bozukluk olmayıp, iç kulak veya işitme siniri iletiminde herhangi bir bozukluğa bağlı işitme kaybı oluşmuştur (Şekil-8). Şekil-8. Sağ kulağında sinirsel tip işitme kaybı , sol kulağında mikst tip işitme kaybı olan hastanın işitme testi 19 EÜ Tıp Fakültesi Halk Kitapları Sağlık Serisi ~ 30 İşitme siniri ile ilgili sebepler ise iç kulak iltihabı, iç kulaktaki duyma hücrelerinin hasar görmesi, ani işitme kaybı, gürültüye bağlı işitme kaybı, yaşlılığa bağlı işitme kaybı, Meniere Hastalığı (iç kulak sıvılarında basınç artışı), işitme sinirini ilgilendiren tümörlerdir (Tablo-2). Tablo-2. Sinirsel tip işitme kaybına yol açan hastalıkların listesi İÇ KULAK VE İŞİTME SİNİRİ İLE İLGİLİ SEBEPLER • İç kulak iltihabı (labirentit) • İç kulaktaki duyma hücrelerinin hasar görmesi • Ani işitme kaybı • Gürültüye bağlı işitme kaybı • Yaşlılığa bağlı işitme kaybı • Meniere Hastalığı (iç kulak sıvılarında basınç artışı) • İşitme sinirini ilgilendiren tümörler 3-Mikst tip işitme kaybı: Bu tip kayıplarda hem dış kulak- orta kulakta bozukluk hem de bunlara eşlik eden iç kulakta ayrı bir bozukluk bulunmaktadır. Yani hem iletim tipi hem de sinirsel tip olan işitme kaybının birlikte görüldüğü durumdur (Şekil-9). 20 İşitme Kayıpları Not: 69 Yayımlanmış Kitaplarımız Hipertansiyon Osteoporoz (Kemik Erimesi) Düşmeler ve Önlenmesi Obezite Meme Kanseri Cerrahisine Bağlı Lenfödem Yayımlanmış Kitaplarımız Kan Yağları ve Kalbimiz Her Yaş İçin Spor ve Sağlık Diyabetik Ayak Sağlıklı Beslenme Varis Yayımlanmış Kitaplarımız Göğüs Ağrısı, Kalp Krizi, Aspirin Kullanımı Herediter Anjioödem Kanın Pıhtılaşmasını Önleyen İlaçlar ve Kalbiniz, Atriyal Fibrilasyonlu Yaşam Kalp Yetersizliği ile Yaşamak, Kalp Pili İle Yaşamak, Kalp İlaçlarını Nasıl Kullanalım Kalp Hastalığında Cinsel Yaşam/Şeker Hastalığı/ İnme Teşhis ve Ameliyatsız Tedavi Yayımlanmış Kitaplarımız Mitral Kapak Sarkması Nedir? Koroner Arter Baypas Ameliyatınız, Kalp Kapağı Ameliyatınız Damar Sertliği ve Risk Faktörleri Guatr ve Tiroid Hastalıkları Diyabetim ve Ben Çocuklarda Yanık ve Korunma Yolları Yayımlanmış Kitaplarımız Sünnet Çocuklarda Fıtık ve İnmemiş Testis Sağlığımız ve Genetik Uyku Bozuklukları ve Tedavi Yaklaşımları Şaşılık ve Tedavisi Yayımlanmış Kitaplarımız Kadınlarda İdrar Kaçırma Şikayeti ve Tedavi Yöntemleri Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar Sağlıklı Beslenme ve Zeytinyağı Sjögren Sendromu Nedir? (Kuru Göz-Kuru Ağız) İşitme Kayıpları