YAEM'2011 YÖNEYLEM ARAġTIRMASI ve ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠ 31. ULUSAL KONGRESĠ "BiliĢim Çağında Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliğinde Yeni Eğilimler" BĠLDĠRĠ ÖZETLERĠ EDĠTÖRLER Doç.Dr. Cemalettin KUBAT Yrd.Doç.Dr. Gültekin ÇAĞIL 05-07 TEMMUZ 2011 SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ / ESENTEPE - SAKARYA ii SUNUġ Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi’ni (YAEM'2011) 05–07 Temmuz 2011 tarihlerinde Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü olarak Üniversitemiz Esentepe Kampüsünde düzenlemekten memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isteriz. Kongre programında yer alan paralel ve özel oturumlarda ve panellerde yapılacak tartıĢmaların "BiliĢim Çağında Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliğinde Yeni Eğilimler" teması ıĢığında geçmesi planlanmıĢtır. Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği konularındaki teorik ve uygulama alanlarında yapılan çalıĢmaların paylaĢılması, bu çalıĢmalarda karĢılaĢılan problemlerin ortaya konulması ve bu problemlere bulunacak çözüm yolları çerçevesinde yapılacak iyileĢtirilmelerin belirlenmesi için YAEM'2011 Kongresi iyi bir fırsat oluĢturmuĢtur. ġüphesiz bu çalıĢmaların Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği alanındaki araĢtırmalara ve ülkemizin bu alanlardaki geliĢme ve ilerlemesine katkıda bulunacağı çok açıktır. Düzenlediğimiz 31. YAEM'2011 Kongresine teorik ve gerçek dünya problemlerine yönelik çalıĢmalarıyla katkıda bulunan ülkemiz üniversitelerinden ve çeĢitli kuruluĢlardan akademisyenlerin, araĢtırmacıların, öğrencilerin ve iĢ dünyası temsilcilerinin "Paralel ve Özel Oturumlara, Panellere, YAD Uygulama Ödülü ve Öğrenci Proje Yarışmasına" katılımını teĢvik ederek Kongre’nin daha verimli ve baĢarılı geçmesine çalıĢılmıĢtır. Kongreye, değerlendirilmek üzere 394 bildiri gönderilmiĢ, yapılan değerlendirmeler sonucunda bu bildirilerden 337’ i sunulmak üzere kongre programında yer almıĢtır. 60 bildirinin dili Ġngilizce, geri kalan 277 bildirinin dili ise Türkçe'dir. Bildirilerin, 10 salon kullanılarak, 96 oturumda sunulması planlanmıĢtır. Sunumların yapılacağı oturumlar Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği alanlarındaki 26 farklı konuya dağılmıĢtır. Bu oturumlar içerisinde Endüstride YAEM Uygulamaları ve ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları en fazla bildirinin yer aldığı oturumlar olurken, bildiri yoğunluğu açısından Çizelgeleme, Benzetim, Çok Amaçlı Karar Verme, Yapay Zeka Uygulamaları, Matematik Programlama, Sezgisel Yöntemler, Lojistik/Tersine Lojistik, Ġstatistiksel Uygulamalar, Sağlık Sistemleri ve Kalite Yönetimi bu oturumları izlemektedir. Kongrede, ana temayı esas alan, katılımcıların deneyim ve birikimlerini paylaĢacakları ortak tartıĢma ortamları oluĢturulması amacıyla; BiliĢim Çağında Eğitim Sistemleri ve Teknolojileri, BiliĢim Teknolojilerindeki GeliĢmelerin Sağlık Sistemlerine Etkisi, BiliĢim Çağında Endüstri Mühendisliği Eğitimi, Üniversite-Sanayi ĠĢbirliğinde Sektörel Kümelenmelerin Önemi , Kent Lojistiği Panelleri organize edilmiĢtir. AraĢtırmacı ve uygulamacıların Yöneylem AraĢtırması/Endüstri Mühendisliği konularına ilgilerini çekmek amacıyla düzenlenen YAD (Yöneylem AraĢtırması Derneği) Uygulama Ödülü YarıĢmasına baĢvuran 4 proje finale kalmıĢtır. Özellikle lisans öğrencilerinin Yöneylem AraĢtırması/Endüstri Mühendisliği konularında uygulamaya dönük araĢtırma yapmalarını teĢvik kapsamında düzenlenen Öğrenci Proje YarıĢması'na 55 proje baĢvurusu yapılmıĢ, proje jürisi bu projeler içerisinden 12’sini finale kalmaya değer bulmuĢtur. Kongre programı kapsamında düzenlenen Paralel ve Özel Oturum, Panel, Ödüllü YarıĢmalar ve diğer aktivitelere 500’ün üzerinde katılımcının katılması beklenmektedir. Çoğunluğu Üniversitelerimizin Endüstri Mühendisliği, ĠĢletme Mühendisliği, ĠĢletme, Ġktisat Bölümlerinden olmakla birlikte diğer bölümlerin yanı sıra özel ve kamu olmak üzere çeĢitli kurum ve kuruluĢlardan katılımcılar ve ayrıca yurt dıĢındaki Üniversitelerden araĢtırmacı ve akademisyenler de Kongremize katılacaktır. iii Kongremiz programında yer alan, paralel ve özel oturumlara, panellere, yarıĢmalara ve diğer faaliyetlere; Oturum BaĢkanı, Panel Üyesi, Bildiri Sunucusu, YarıĢma Jüri Üyesi, YarıĢmacı ve dinleyici olarak Üniversitelerimizden, Sanayiden, ĠĢ Dünyasının çeĢitli sektörlerinden, özel ve kamu kuruluĢlarımızdan katkı veren tüm katılımcılara teĢekkürü bir borç biliriz. Kongrenin baĢarıyla hazırlanmasına katkı veren ve desteklerini esirgemeyen; Sakarya Üniversitemizin Rektörüne ve üst yönetimine, Kongre ve Kültür Merkezi Yönetimi ve görevlilerine, TÜBĠTAK' a, BOYDAK Holding'e, Makine Mühendisleri Odası Kocaeli ġubesine, Ahsen Pastanelerine, GeliĢim Ofset'e, Tarakçıoğulları Limited ġirketin’e, Dijitalis ve Likom Yazılım firmalarına teĢekkür ederiz. Kongre’nin duyurulmasından itibaren Kongre web sitesinin hazırlanmasına ve geliĢtirilmesine özveriyle katkı veren, düzenleme faaliyetlerine katılımcı ve paylaĢımcı bir anlayıĢla katılan, destekleyen kurul ve komitelerde görev alan mesai arkadaĢlarımıza, öğrencilerimize, diğer Üniversite ve kuruluĢlardan organizasyona katkı veren kurul üyelerine, Kongrenin baĢarısı için oluĢan sinerjideki büyük paylarından dolayı Ģükranlarımızı sunarız. Prof.Dr. Harun TAġKIN YAEM'2011 Kongre BaĢkanı Prof.Dr. Orhan TORKUL YAEM'2011 Program Komitesi BaĢkanı iv Doç.Dr. Cemalettin KUBAT YAEM'2011 Organizasyon Komitesi BaĢkanı YAEM'2011 KURULLAR ONUR KURULU Prof. Dr. Muzaffer Elmas (SAÜ Rektörü), Prof. Dr. Ġlhami Karayalçın (ĠTÜ), Prof. Dr. Burhan TürkĢen (TOBB-ETÜ), Prof. Dr. Gündüz Ulusoy (Sabancı Ü.), Prof. Dr. Zekai ġen (ĠTÜ), Prof. Dr. Ömer Saatçioğlu (TOBB-ETÜ) KONGRE BAŞKANI Prof. Dr. Harun TaĢkın (SAÜ) DÜZENLEME KURULU Organizasyon Komitesi Doç.Dr. Cemalettin Kubat (BaĢkan, SAÜ), Yrd.Doç.Dr.Gültekin Çağıl (SAÜ), Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ), Yrd.Doç.Dr. Adem Göleç (Erciyes Ü.) Yrd.Doç.Dr.Ayten Yılmaz Yalçıner (SAÜ), Yrd.Doç.Dr.Tuba C.Kahveci (SAÜ), Program Komitesi Prof.Dr. Orhan Torkul (BaĢkan, SAÜ), Prof.Dr. Taner Bilgiç (YAD, Boğaziçi Ü.), Prof.Dr. Ercan Öztemel (Marmara Ü.), Yrd.Doç.Dr. Özer Uygun (SAÜ), Yrd.Doç.Dr. Seher Arslankaya (SAÜ), Yrd.Doç.Dr. Tülay Korkusuz Polat (SAÜ) Yerel Düzenleme Kurulu Yrd.Doç.Dr. Rıza Adalı (SAÜ), Öğr.Gör. Erkal Etçioğlu (SAÜ), ArĢ.Gör. M.Fatih TaĢkın (SAÜ), ArĢ.Gör. Beyazıt Ocaktan (SAÜ), ArĢ.Gör. Elif Elçin Günay (SAÜ), ArĢ.Gör. Mehmet TaĢ (SAÜ), ArĢ.Gör.Sena Kır (SAÜ), ArĢ.Gör.Ünal.A.Kahraman (Artvin Ç.Ü.), ArĢ.Gör. RaĢit Cesur (SAÜ), ArĢ.Gör. Abdullah H.Kökçam (SAÜ), ArĢ.Gör. Alper Kiraz (SAÜ), ArĢ.Gör. M.Bilgehan Erdem(SAÜ), ArĢ.Gör. Kadriye Ergün(SAÜ), Uzman Neslihan Açıkgöz (SAÜ), Uzman Gizem Ġlyas (SAÜ), Uzman Hakan Yalçıner (SAÜ), Uzman ġehzat Açıkgöz (SAÜ), ArĢ.Gör. Murat Sarı (SAÜ), ArĢ.Gör. Gökhan Erdir (SAÜ), Seda Yılmazer (SAÜ) v Yerel Destek Komitesi Yrd.Doç.Dr. Semra Boran(SAÜ), Yrd.Doç.Dr. H.ReĢit Yazgan (SAÜ), Yrd.Doç.Dr. Mümtaz Ġpek (SAÜ), Yrd.Doç.Dr.Esra Tekez (SAÜ), Yrd.Doç.Dr. Tijen Över Özçelik (SAÜ), Yrd.Doç.Dr. Abdülkadir Hızıroğlu (SAÜ), Yrd.Doç.Dr. Alper Göksu (SAÜ) BİLİM KURULU Prof.Dr. Harun TaĢkın (SAÜ), Prof.Dr. Türkay Dereli (Gaziantep Ü.), Prof.Dr. Alparslan Fığlalı (Kocaeli Ü.), Prof.Dr. Zerrin Aladağ (Kocaeli Ü.), Prof.Dr. GüneĢ Gençyılmaz (Ġst. Aydın Ü.), Prof.Dr. Ramazan Yaman (Balıkesir Ü.), Prof.Dr. Ġ.Hakkı Cedimoğlu (SAÜ), Doç.Dr. Tarık Çakar (SAÜ), Doç.Dr. Ġbrahim Çil (SAÜ) AKADEMİK DANIŞMA KURULU Ġlhan Düzgün (Makina Müh. Odası Sakarya ġb.), Ahmet Peker (Selçuk Ü.), Ahmet KürĢad Türker (Kırıkkale Ü.), Ali Türkyılmaz (Fatih Ü.), Alparslan Fığlalı (Kocaeli Ü.), Arslan M. Örnek (Ġzmir Ekonomi Ü.), AĢkıner Güngör (Pamukkale Ü.), Berna Dengiz (BaĢkent Ü.), Cengiz Kahraman (ĠTÜ), Emin Kahya (Osmangazi Ü.), Ercüment N. Dizdar (Karabük Ü.), Erdal Emel (Uludağ Ü.), Erhan Erkut (Özyeğin Ü.), Fikri Karaesmen (Koç Ü.), Füsun Ülengin (DoğuĢ Ü.), G. Miraç Bayhan (Dokuz Eylül Ü.), Gökhan Ġzbırak (Doğu Akdeniz Ü.), Gültekin Özdemir (Süleyman Demirel Ü.), GüneĢ Gençyılmaz (Ġstanbul Aydın Ü.), H. Ziya Ulukan (Galatasaray Ü.), Halit Kasa (Okan Ü.), Hulusi Demir (YaĢar Ü.), Hüseyin BaĢlıgil (Yıldız Teknik Ü.), Ġhsan Sabuncuoğlu (Bilkent Ü.), Kenan Özden (Haliç Ü.), Lerzan Özkale (ĠTÜ), Meltem Denizel (Sabancı Ü.), Mithat Zeydan (Erciyes Ü.), Murat Caner Testik (Hacettepe Ü.), Murat Tunç (Yeditepe Ü.), NeĢe Çelebi (Atılım Ü.), Nureddin Kırkavak (Çankaya Ü.), Orhan Torkul (Sakarya Ü.), Osman Yazıcıoğlu (Ġst. Ticaret Ü.), Ömer Saatçioğlu (TOBB ETÜ), Özden Üstün (Dumlupınar Ü.), Ramazan Yaman (Balıkesir Ü.), Rızvan Erol (Çukurova Ü.), Sami Ercan (Arel Ü.), Selahattin Gültekin (Maltepe Ü.), Serpil Erol (Gazi Ü.), Seyhun Altunbay (IĢık Ü.), Sinan Kayalıgil (ODTÜ), ġakir Esnaf (Ġstanbul Ü.), Erkan Bayraktar (BahçeĢehir Ü.), Tülin Aktin (Ġst. Kültür Ü.), Türkay Dereli (Gaziantep Ü.), Vecihi Yiğit (Atatürk Ü.), Yaman Barlas (Boğaziçi Ü.), Yasemin Claire Erensal (Marmara Ü.), Zeki Ayağ (Kadir Has Ü.), Zerrin Aladağ (Kocaeli Ü.), Birol Elevli(Samsun Ondokuz Mayıs Ü.) vi ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa No Panel-1: BiliĢim Çağında Eğitim Sistemleri ve Teknolojileri 1 A Review and Future Potential of Fuzzy System Model Ġ. Burhan TürkĢen 2 APPLICATION OF A ROUGH SET THEORY IN FAILURE MODES AND EFFECT ANALYSIS Amin Mirzapour, Mustafa Kurt 2 FUZZY BAYESIAN APPROACH TO CONTINUOUS REVIEW INVENTORY CONTROL PROBLEM G.Yazgı TÜTÜNCÜ, Ebru Selin SELEN 2 Particle Swarm Optimization for Yield Curve Estimation Emrah ġener, GüneĢ Erdoğan, Emrah Ahi 3 TIMETABLING PROBLEM SOLVING WITH GENETIC AND TABU SEARCH ALGORITHM Nilgün GÖKMEN, Serol BULKAN 3 Scanning Disastrous Environments with Swarms of learning birds Mehmet E. Aydın 3 Two-Machine Flow Shop Scheduling with Processing Times Zeynep Uruk, Hakan Gültekin, M. Selim Aktürk Flexible Operations and Controllable 4 TIME/RESOURCE TRADE-OFF PROBLEM IN PROJECT SCHEDULING Erdem Çolak, Meral Azizoğlu 4 A Linear Programming Based Method for Resource Constrained Multi Project Scheduling Problem with Weighted Earliness/Tardiness Costs Mehmet Berke Pamay 4 REVENUE MANAGEMENT IN AIRLINE INDUSTRY Ahmet Melih Selçuk, Zeynep Müge AvĢar 5 EFFECT OF CUSTOMER GENDER IN CRM APPLICATIONS M. Billur Gündüz, S. Serdar YÖRÜK 5 A Bi-Criteria Optimization Model to Analyze the Impacts of Electric Vehicles on the Turkish Electricity Network Bora Kabatepe, Metin Türkay 5 ELECTRICAL ENERGY RESOURCES OPTIMIZATION ġakir Balta, Seyhun Altunbay 6 A Data Mining Approach for a Job Satisfaction-Performance Model and an Application in a Manufacturing Company Adnan AKTEPE, Süleyman ERSÖZ 6 vii Supply Chain Optimization with Environmental Conscious Turan PAKSOY, Eren ÖZCEYLAN 6 MAKEDONYADA ÇALIġMA HAYATINDA MESLEKĠ GERĠLĠM VE STRESS’ĠN ÖLÇÜLMESĠ Tarık Çakar, Selman Ġris 7 PERFORMANS DEĞERLENDĠRMESĠNDE DUYGUSAL ERGONOMĠNĠN ROLÜ Serpil AYTAÇ 7 BĠYOLOJĠK RĠTM VE REFERANS FAKTÖRÜNÜN VERĠMLĠLĠĞE ETKĠSĠ Hasan DÜNDAR, Yelda SÜNETÇOĞLU, Gültekin ÖZDEMĠR, Buket KARATOP, Cemalettin KUBAT 8 An Analysis of Occupational Diseases FOR SERVICE SECTOR WORKERS IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS Burcu Toker Ersöz, Cihan Erdoğan, Esra ĠĢlek, KürĢat Tuncer 9 BACKPACK ANALYSIS FOR PRIMARY SCHOOL CHILDREN: A CASE STUDY FOR THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS Burcu Toker Ersöz, Aybegüm Canbulat, Fatma Çoban 9 AN Analysis of OCCUPATIONAL DISEASES OF WORKERS WORKING IN SMALL AND MEDIUM SIZED ENTERPRISES IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS Burcu Toker Ersöz, Emre Yılmaz, Eren Avcı, Tufan Anturan 10 ÇAPRAZ ENTROPĠ ÖLÇÜSÜNÜN ÖĞRENME DOĞRULUĞU ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠNĠN ARAġTIRILMASI VE BĠR UYGULAMA Ömer AKGÖBEK 11 ĠMKB’DE HĠSSE SENEDĠ HAREKETLERĠNĠN, VERĠ MADENCĠLĠĞĠ BĠRLĠKTELĠK KURALI YAKLAġIMIYLA ANALĠZĠ Kenan BAYAZ, Mehmet Rıfat KAMBER, Seniye Ümit OKTAY FIRAT 11 E-ÖĞRENME PLATFORMLARINDA PERFORMANS ÖLÇÜMÜ Merve ER, S.Ümit OKTAY FIRAT 12 VERĠ MADENCĠLĠĞĠ YAKLAġIMI KULLANARAK Karar Verme Süresinin Çizelgeleme Sistemi Performansına Etkisi Kamer Sözer, Ali Tamer Ünal 13 TEK MAKĠNE TERMĠN ATAMA PROBLEMĠ Sevilay Sertdemir, Ali Tamer Ünal 13 ÖZDEġ PARALEL MAKĠNELERDE ÇĠZELGELEME PROBLEMLERĠ: ÇALIġMALAR, GELĠNEN NOKTA Müjgan Sağır, Gülcan Gocuklu 13 Bologna uyum sürecinde ders planı oluĢturma ve bir uygulama Derya DeliktaĢ, Özden Üstün, ġafak KırıĢ 14 problem için hat dengeleme yaklaĢımı Türkiye’de Endüstri Mühendisliği Eğitiminin Geleceği H.Ġbrahim CEBECĠ, Abdulkadir HIZIROĞLU, Harun TAġKIN viii 14 Türkiye’de Endüstri Mühendisliğinin Geleceği: AraĢtırmaya Yönelik Eğilimler Abdulkadir HIZIROĞLU, H.Ġbrahim CEBECĠ, Harun TAġKIN 15 ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠNDE TANINMAMA ve KĠMLĠK PROBLEMĠNĠN ĠNCELENMESĠ Z.Figen ANTMEN 15 AkıĢ Tipi Çizelgeleme Probleminin Yapay Arı Kolonisi Algoritması ile Çözümü Ömür TOSUN, Orhan KURUÜZÜM 16 Esnek ĠĢlemli ve 2 Farklı Makineden OluĢan AkıĢ Tipi Sistemlerde Üretim Hızının Enbüyüklenmesi Hakan Gültekin, Özden Onur Dalgıç 16 Bir Üniversitenin Mühendislik Fakültesinde Ders Programı Çizelgeleme Üzerine Bir Uygulama Tusan DERYA, Esra DĠNLER, BarıĢ KEÇECĠ 17 KarıĢık Modelli Montaj Hattı Dengeleme Problemi için Parçacık Sürü Optimizasyonu Algoritması Betül Yağmahan 17 Bazı Sağlık Hizmeti DeğiĢkenlerine ĠliĢkin Kümeleme Analizi Uygulaması Bilgehan TEKĠN 18 SAĞLIK SĠSTEMLERĠNĠN TASARIMI Ahmet F. ÖZOK 18 HASTANE HĠZMET TASARIMI ĠÇĠN SERVQUAL VE QFD BÜTÜNLEġĠK YAKLAġIMI Meryem ÇETĠN, Özden ÜSTÜN 18 TÜRKĠYE’DE E-SAĞLIK UYGULAMALARI – MEDULA VE ITS’NĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Ayça FĠRĠDĠN, Y. Esra ALBAYRAK 19 WEB Application Controlled Security and Inspection Robot Ġbrahim ERġAN, Aytaç TANRIVERDĠ 20 An Ergonomics Approach to the Redesign of the Pediatrics Department of a Public Hospital in the Turkish Republic of Northern Cyprus Burcu Toker Ersöz, Gloria Usiagu, Leigh Olueh, Mohammed Elsayed 20 AN ANALYSIS OF Work related Musculoskeletal Disorders amongst nurses IN A state hospital IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS: A CASE STUDY Burcu Toker Ersöz, Kayode David Olafemi 21 The value of partially observable liver transplant waiting list Burhaneddin Sandıkçı, Lisa M. Maillart, Andrew J. Schaefer, Mark S. Roberts 21 Çoklu Kaynak Reçeteli Kaynak Kısıtlı Çoklu Proje Çizelgeleme ve Kaynak Portfolyo Problemi Umut BeĢikci, Umit Bilge, Gündüz Ulusoy 22 ix SIK ÇĠZELGELEME GEREKTĠREN PARALEL TEZGAHLARDA PROGRAMLAMA VE GENETĠK ALGORĠTMA YAKLAġIMLARI Muzaffer KAPANOĞLU, Esra ERBAġTA KARMA TAMSAYILI 22 Belirsizlik Altında Çoklu Proje Çizelgeleme Arda ġiĢbot, Gündüz Ulusoy, Can Akkan 23 Çoklu Ġfade Programlama Yöntemi ile Üretim Sistemlerinde Çizelgeleme için Otomatik Algoritma OluĢturma Muzaffer KAPANOĞLU, Mete ALĠKALFA 23 RÜZGAR ENERJĠSĠ SANTRALLERĠ ĠLE SANTRALLERĠN HĠBRĠD MODELLENMESĠ Erman TERCĠYANLI, Zeynep Müge AVġAR 24 POMPAJ DEPOLAMALI HĠDROELEKTRĠK Genel Depo ve Dağıtım Merkezi Analizleri Ġçin GeliĢtirilen Bir Benzetim Modeli Arda Ceylan, Murat M. Günal 24 Bir Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinin Kaynak Planlamasına ĠliĢkin Çözüm Önerileri Elif Anılgan, Demet Özgür Ünlüakın 25 BENZETĠM ENĠYĠLEMESĠ ĠLE BĠR ĠġLETMEDE SĠSTEM TASARIMI Ayyüce Aydemir Karadağ, Burçin Çakır, Yusuf Tansel Ġç, Berna Dengiz 25 Hidrolik Hortum Sektöründe Bir Tedarik Zinciri Portalı Uygulaması Gültekin ÇAĞIL, Seçil KAYA, Hayrullah GÜVEN 26 Farklı Tedarikçi Kontratı Modellerinin Stokastik Talep Ortamında Performanslarının Değerlendirilmesi Serkan KALAY, Müjde EROL GENEVOIS 26 OTOMOTĠV YAN SANAYĠĠNDE TEDARĠKÇĠ PERFORMANSININ DEĞERLENDĠRĠLMESĠNE AĠT BĠR MODEL ÖNERĠSĠ Fatma Pakdil, BarıĢ Keçeci, Kamil Akpınar, Ecem Özarslan, Begüm Kadıoğlu 26 TEDARĠK ZĠNCĠRĠ AĞ TASARIM PROBLEMLERĠNDE PARÇACIK SÜRÜSÜ OPTĠMĠZASYONU YÖNTEMĠ VE GIDA SEKTÖRÜ ÖRNEĞĠ Ali ELEREN, Bilal ġĠġMAN, Hacer ARIOL 27 ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Risk Analizinde Olasılık Değerinin Tahminine Yönelik Yapay Sinir Ağı Tabanlı Çok Parametreli Yeni Bir Tahmin Modeli Emel KIZILKAYA AYDOĞAN, Ömer BIYIKLI 28 YAPAY SĠNĠR AĞI ĠLE BANKA MÜġTERĠSĠ BEKLEME SÜRESĠ TAHMĠNĠ Mehmet AKTAN, Ümmü Habibe YAZICI 28 BĠLGĠ YÖNETĠMĠNĠN KURUM PERFORMANSI ÜZERĠNDEKĠ ETKĠSĠ: TÜRK HĠZMET SEKTÖRÜ ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA Cemil Kuzey, Halil Zaim, Erkan Bayraktar, Ekrem Tatoğlu 28 Afet Risk Derecelerinin Belirlenmesinde Yapay Sinir Ağları Kullanımı Dilek SÜRMELĠ, Erman COġKUN 29 x Envanter Yönetiminde Genetik Algoritmaların Kullanılması Erkan KIYAK, Gökhan ÖZKAN, Oğuzhan TĠMUġ 30 BĠR OTOMOBĠL ĠġLETMESĠNDE STOK ALANLARINA MALZEME ATAMA ÇALIġMASI Yeliz Buruk, Müjgan Sağır 30 Stok kapasite kısıtlı çok ürünlü parti büyüklüğü problemi için çözüm teknikleri ve geçerli kısıt sınıfları AyĢe AKBALIK RAPINE, Bernard PENZ, G-SCOP 30 PARÇA MALĠYET ANALĠZLERĠ KONUSUNDA TEKLĠF ĠLE GERÇEKLEġEN VERĠLERĠN MUKAYESE EDĠLMESĠ VE YERĠNDE SAAT UYGULAMASI Sezin Karaca, Selen Atmaç, Ahmet Akçin, Seda Özmutlu, Tülin Gündüz Cengiz 31 Firmalar Tanıtım Oturumu 32 ĠKĠ AMAÇLI ESNEK ATÖLYE TĠPĠ ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ: BĠR UYGULAMA Yunus Demir, Selçuk KürĢat ĠĢleyen OTOMOTĠV SEKTÖRÜNDE 33 Esnek Ġmalat Sisteminde Çizelgeleme Ġçin Öncelik Kuralı Belirlenmesinde Mantık Temelli YaklaĢım Gökçe Candan, Mehmet Fatih TaĢkın, Harun ReĢit Yazgan Bulanık 33 BĠR ĠġLETMEDEKĠ ÖZDEġ PARALEL MAKĠNELERDE ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ: ÇÖZÜM YAKLAġIMLARI Gülcan Gocuklu, Müjgan Sağır 33 Hizmet Sektöründe Esnek ÇalıĢma KoĢulları ve Esnek Çizelgelemesi Z. Caner TaĢkın, A. Tamer Ünal, Semra Ağralı, Leonard C. Piet 34 TĠROĠD HORMONLARININ MODELLENMESĠ Oylum ġeker, Yaman Barlas VE ĠLGĠLĠ Talep HASTALIKLARIN Altında Personel DĠNAMĠKLERĠNĠN 35 Çokyüzlü Konik Fonksiyonlar Ġle Aritmi Siniflandirma Problemi Çözümü Emre Çimen, Gürkan Öztürk 35 SAĞLIK PERSONELĠ ĠÇĠN BĠR PERFORMANS DEĞERLENDĠRME MODELĠ ÖNERĠSĠ Ġpek Nur Aksu, Ahmet BeĢkese, F. Tunç Bozbura 35 Hastane Acil Servis BaĢvurularında Ġlk Muayeneyi Bekleme Sürelerinin Tahmin Edilmesi Petek Yontay, Volkan Sönmez, Murat Caner Testik, Özlem TekĢam, Alev Özön 36 HASTANELERDE VERĠ ANALĠZĠ VE KARAR VERME Sıla DĠNÇER, Ali Mert DĠNÇBAL, AyĢe Cilacı TombuĢ, Önder TombuĢ 37 ĠSTANBUL’DAKĠ HASTANELERDEN TIBBĠ ATIKLARIN ARA TESĠSE UĞRAMALI BĠR ARAÇ ROTALAMA MODELĠ Deniz Aksen, Müge Güçlü xi TOPLANMASI ĠÇĠN 37 MODĠFĠYE EDĠLMĠġ TÜKÜRÜK ÇÖZELTĠLERĠNĠN ORTODONTĠK ETKĠSĠNĠN DENEY TASARIMI YÖNTEMĠ ĠLE ĠNCELENMESĠ Kasım Baynal, Gözde Sultan Altuğ, H. Ġbrahim Ünal TELLER ÜZERĠNE 37 SAĞLIK SĠSTEMĠNDE ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠNĠN ROLÜ VE GELECEĞĠ Mehmet TaĢ, Ünal Atakan Kahraman 38 Sustainable Supply Chain Management: A Methodology and Its Applications M. Can Arslan, Metin Türkay 39 Sustainable Supply Chain Management Evaluation in Turkey using AHP and ANP Approach Hidayet Talha KuĢ, Ömer Fahrettin Demirel, Selim Zaim 39 Risk Assessment and Management in Chemical Industry Supply Chain: A Case Study Elif Karakaya, Umar M. Al-Turki, Ömer Fahrettin Demirel, Selim Zaim 39 An Expert System for Carbon Footprint in Supply Chain Management Alper Özpınar, Seda Mutlu, Melike Yeniler 40 SĠPARĠġLERĠN KABULÜ/REDDĠ KARARLARI ve ATÖLYE TĠPĠ ÜRETĠM SĠSTEMLERĠNĠN PEROFORMANSINA ETKĠSĠ Mustafa GÖÇKEN, Faruk GEYĠK, Selen YÜCESOY 41 SipariĢe Dayalı Üretim Sistemlerinde Üretim Hücrelerinin Yeniden Sanal Konfigürasyonu Faruk GEYĠK, Mustafa GÖÇKEN, AyĢe Tuğba DOSDOĞRU 41 Süre limitli eĢ zamanlı topla-dağıt araç Besleyici konteynır gemisi dağıtım problemi 42 rotalama problemi uygulaması: Dolgu Tipi Konteynır Terminalleri Ġçin AGV Dağıtım Uygulamaları Mehmet UlaĢ Koyuncuoğlu, Olcay Polat, Mustafa Egemen Taner, Osman Kulak LOJĠSTĠK MALĠYETĠNĠN DÜġÜRÜLMESĠ UYGULAMASI: KOMBĠ DAĞITIMI Uğur Bac, Turan Erman Erkan, Necmiye Ertüzün ĠÇĠN ARAÇ ROTALAMA 42 PROBLEMĠ 43 ANKARA’DAKĠ SANAYĠ VE HĠZMET KURULUġLARININ TEDARĠK ZĠNCĠRĠ YÖNETĠMĠ FARKINDALIKLARI VE DÜZEYLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ SAHA ÇALIġMASI Turan Erman Erkan, Selin Sarı, AyĢe Önder, BarıĢ Behram Ayhan 43 Ürün ÇeĢitliliği ve Montaj Hatlarındaki KarmaĢıklık H. Kemal Ġlter 43 TEDARĠK ZĠNCĠRĠ UYGULAMALARINDA ĠMALAT LOJĠSTĠĞĠ Ġsmail Hakkı YIĞIN 44 Kümeleme Tekniklerine Kısa Bir BakıĢ ve Türkiye Turizm Kümeleri Ġçin Bir Uygulama Murat Bilsel, Esra Ersoy, S.Ümit Oktay Fırat 45 MAKĠNA ĠMALATÇILARI BĠRLĠĞĠ KÜMELENME ANALĠZĠ ve BĠR KÜMELENME MODELĠ Harun TAġKIN, Cemalettin KUBAT, Özer UYGUN, Tuba CANVAR KAHVECĠ 45 xii Üniversite Sanayi ĠĢbirliğinde GeliĢmeler: Sakarya Örneği Harun TaĢkın, Ayten Yılmaz Yalçıner 45 SAKARYA MOBĠLYA SEKTÖRÜ ĠÇĠN DURUM ANALĠZĠ VE KÜMELENME ÇALIġMASI Cemalettin Kubat, Seher Arslankaya, Tülay Korkusuz Polat 46 BULANIK TABANLI ANALĠTĠK AĞ SÜRECĠ YAKLAġIMI ĠLE ORTA ÖLÇEKLĠ ĠġLETMELER ĠÇĠN KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA YAZILIMI SEÇĠMĠ Zerrin Aladağ, Pınar Yıldız Kumru, Cihat Öztürk, A. Reha Erdem 47 Kurumsal Kaynak Planlama (KKP) Yazılımına GeçiĢ Sürecinde KarĢılaĢılan Sorunlar: Sakarya Makine Ġmalatçılarının Tecrübeleri Üzerine Bir Ġnceleme Gültekin Çağıl, Neslihan Açıkgöz, Mehmet Bilgehan Erdem 47 KURUMSAL KAYNAK PLANLAMANIN ENDÜSTRĠYEL ĠġLETMEDE KURULUMUNDA KARġILAġILAN SORUNLAR ve ÇÖZÜMLERĠ AyĢenur ERDĠL 48 UYGULANMASI - KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA ENTEGRASYONUNUN BAġARISINDA MUHASEBENĠN ROLÜ Recep YILMAZ, Nevran KARACA 49 Panel-2: BiliĢim Teknolojilerindeki GeliĢmelerin SAĞLIK SĠSTEMLERĠ’ne Etkisi 50 A Pre-Processing Method For Multigroup Data Classification Youssef Masmoudi, Metin Türkay, Habib Chabchoub 51 AN ERGONOMICS APPROACH TO THE DESIGN OF AN “ADAPTATION CENTER” FOR A NURSERY IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS Burcu Toker Ersöz, Cihan Nazlıgül, Gözde Ceylan 51 COMPETENCY MANAGEMENT AND COMPETENCE PERFORMANCE APPROACH GüneĢ Demir Eseoğlu, Yasemin Claire Erensal 51 Churn prediction with advance notice in a non-contractual setting: the case of private banking customers Umut Arıtürk, Özden Gür Ali, Mehmet Hamdi Özçelik 52 Stochastic Shortest Paths with Disambiguation: State of the Art and Future Directions Vural Aksakallı 53 THE CAUSES OF IMPRACTICABILITY OF CLASSIC PRODUCT TREE AND THE ROUTE STRUCTURE IN SMEs Ümit YALÇIN, Ramazan YAMAN, Melike S. KARASU 53 Mathematical Models of Permanent Impairment of the Upper Extremity due to the Loss of Range of Motion Mahmut EkĢioğlu 53 Comparison of Different Scalarization Methods for Bicreteria Discrete Optimization Problems Gökhan Kirlik, Metin Türkay 54 xiii Akıllı Ajan (Intelligent Agent) Benzetiminin Yüksek Düzeyli Mimari (HLA-High Level Architecture) ile Olan Uygunluğunun Ġncelenmesi Tülin ERÇELEBĠ AYYILDIZ 55 BiliĢim Sektöründe Katılımcı Kültürün Sağlanması Üzerine CMMI ve P-CMM Kapsamında Bir Ġnceleme Cemalettin Öcal Fidanboy, Mehmet ReĢit Tolun 55 TAMSAYILI PROGRAMLAMA VE SEZGĠSEL YÖNTEMLER ĠÇĠN YAZILIM GELĠġTĠRĠLMESĠ Gültekin ÖZDEMĠR, Erdal AYDEMĠR, Zekeriya MULBAY 56 Tamsayı oranlı sefer aralıkları kullanılarak toplu taĢıma sistemlerinin koordinasyonu Uğur Akyol, Dilek Tüzün Aksu 56 HÜCRESEL ÜRETĠMDEN SERĠ ÜRETĠME GEÇĠġ SĠMÜLASYONU Ceren BeĢirli, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ 57 DÜZE ÇIKIġ FORMUNUN AKIġ ÖZELLĠKLERĠNE ETKĠSĠNĠN SAYISAL SĠMÜLASYONU Demet Yılmaz, Mustafa ReĢit Usal 57 ÖRNEK BĠR AÇIK MADEN ĠġLETMESĠNDEKĠ KAMYON ATAMA PROBLEMĠNE ALTERNATĠF ÇÖZÜMLERĠN BENZETĠM YOLUYLA ANALĠZĠ Gökalp Yıldız 58 Trafik AkıĢı Dengelenmesi için KavĢak Analizi ve Benzetimi Harun TaĢkın, Murat Sarı, Özer Uygun 58 STOKASTĠK Eġ ZAMANLI TOPLA –DAĞIT ARAÇ ROTALAMA PROBLEMĠ ĠÇĠN MELEZ BĠR SEZGĠSEL YAKLAġIM: DĠFERANSĠYEL EVRĠM ALGORĠTMASI AyĢegül GÜLTEPE, Berna DENGĠZ, Fulya ALTIPARMAK, Ġmdat KARA 59 E-Perakendecilikte Dağıtım Toplamalı ve Zaman Pencereli Araç Rotalama Problemine Sezgisel Bir YaklaĢım Seda Uğurlu, Burçin Bozkaya, Ronan de Kervenoael 59 ĠPEK KAĞIT’TA ĠÇ PĠYASA DAĞITIM PLANLAMASI Dicle Evliyaoğlu, Burçin Bozkaya, Bülent Çatay, Saadet Ulusakarya, Aydemir Özbek 60 KARIġIK MODELLĠ MONTAJ HATTI DENGELEME YAKLAġIMLARI ve SEZGĠSEL YÖNTEMLER Nureddin KIRKAVAK, Kerim Özgür YEL PROBLEMĠNE GERÇEK HAYAT 60 Referans Etkisi Altında BirleĢik Stok ve Fiyatlandırma Kararları M. Güray Güler, Taner Bilgiç, Refik Güllü 61 Afet öncesi ve sonrası kararları için tümleĢik bir model ve çözüm yöntemi Alper Döyen, Necati Aras, Gülay Barbarosoğlu 61 STRATEJĠK PLANLAMAYA UZMAN SĠSTEM ve YAPAY ZEKÂ YAKLAġIMI Cemalettin KUBAT, Buket KARATOP 62 xiv PERAKENDE ENDÜSTRĠSĠNDE RAF ALANI TAHSĠS KARARI ĠÇĠN YENĠ BĠR MODEL ÖNERĠSĠ Tuncay ÖZCAN, ġakir ESNAF 62 Klasik ve Zeki Optimizasyon Tekniklerinin Değerlendirilmesi Örnek Problemler Harun TaĢkın, Ü. Atakan Kahraman 63 KÜMELEME ANALĠZĠNDE K-ORTALAMALAR ALGORĠTMASI OPTĠMĠZASYONU YÖNTEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Mustafa Can, Emrah Önder, Nihat TaĢ VE PARÇACIK SÜRÜ 63 ĠyileĢtirilmiĢ Bulanık Sistem Modelleme YaklaĢımlarının Farklı Veri Setleri Kullanılarak Esnek Hesaplama Yöntemlerine Dayalı Diğer Modelleme YaklaĢımları ile KarĢılaĢtırılması Ġ. Burhan TürkĢen, Adem Göleç 63 Entropi Tabanlı Kural Madenciliği Safiye Sencer, Harun TaĢkın, Cemalettin Kubat 64 KRĠTĠK BAġARI FAKTÖRLERĠ’NĠN KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA UYGULAMALARINA ETKĠSĠ Orhan TORKUL, Cemalettin HATĠPOĞLU 65 Bir Akü Firmasının KurumsallaĢma Sürecinde Sistem Analizinin Kullanılması Demet GÖNEN, Emine UÇMUġ, Aslan Deniz KARAOĞLAN, Ramazan YAMAN 65 KURUMSAL KAYNAK PLANLAMADA PERFORMANSA DAYALI ÜCRETLENDĠRME Merve SEFEROĞLU, Alper GÖKSU 65 STRATEJĠK PLANLAMA FAALĠYETLERĠ OPERASYONLARININ ORGANĠZASYONU Erkal ETÇĠOĞLU 66 ĠÇERSĠNDE KURUMSALLAġMA ZIRH ÇELĠĞĠ ÜZERĠNE BĠR DENEY TASARIMI ÇALIġMASI Fatma Pakdil, Yusuf Tansel Ġç, Burcu Bayram, Ebru Akagündüz, Faruk Elaldı, Nazlı Ezgi Ġpek 67 ÇOK KRĠTERLĠ KARAR VERME PROBLEMLERĠNDE MOORA YÖNTEMĠ Filiz Ersöz, Ali Atav 67 TOPSIS YÖNTEMĠ ĠLE TEDARĠKÇĠ SEÇĠMĠ Emre DAL, Ömer Faruk EMRAH, Pınar Yıldız KUMRU 67 Tedarikçi seçim modelleri üzerine bir araĢtırma Cihan Evecen, Ahmet BeĢkese 68 Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-1 69 Oyun Teorisinde Bulanık Mantık YaklaĢımının, Klasik Yöntem Ġle KarĢılaĢtırılması: Ġki Oyunculu, Sıfır Toplamlı Matris Oyunlar Ġçin Bir Uygulama. Metin ERSĠN, Ersin KIRAL 72 FONKSĠYON PRENSĠBĠNE DAYALI BULANIK NAĠVE BAYES G.Yazgı TÜTÜNCÜ, Necla KAYAALP 72 xv SINIFLANDIRICI BULANIK ANALĠTĠK HĠYERARġĠ SÜRECĠ (FAHP) YÖNTEMĠ KULLANARAK CRM YAZILIM SEÇĠMĠ Babek Erdebilli, Turan Erman Erkan, Murat Can Urhan 73 ĠMKB ULUSAL 100 ENDEKSĠ’NĠN ANFIS ĠLE ÖNGÖRÜLEBĠLĠRLĠĞĠ YeĢim OK, Mehmet ATAK, M. Ali AKÇAYOL 73 Ülkelerin afet yönetimi baĢarısının kıyaslanmasına yönelik bir derecelendirme modeli Özay ÖZAYDIN, Mine IġIK, Y.Ġlker TOPÇU 74 ÇOKGEN BAĞLANTILI KABLOSUZ AĞLARIN PLANLAMA VE OPERASYONEL PROBLEMLERĠ ĠÇĠN ÇOK AMAÇLI ENĠYĠLEMEYE DAYALI ÇÖZÜM YÖNTEMLERĠ Kağan GÖKBAYRAK, Emre Alper YILDIRIM, Onur UZUNLAR, Görkem ÖZDEMĠR 74 Kesin ve Bulanık YaklaĢımlara Dayalı Taguchi Kayıp Fonksiyonu Kullanımı Ġle En Ġyi Tedarikçi Seçim Kriterlerinin Belirlenmesi Bahar BAġKIR, Ömer SAATÇĠOĞLU, Burhan TÜRKġEN 75 DEMATEL YÖNTEMĠ ĠLE TĠCARĠ KREDĠ TALEPLERĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Duygu ARSLANTÜRK, Birdoğan BAKĠ, Ġlker Murat AR 75 Makinelerdeki DiĢli Arızalarının Ġstatistiksel Açıdan Değerlendirilmesi Öznur DUMAN, Mustafa YÜZÜKIRMIZI, Hakan ARSLAN 76 YaĢam Doyumu Analizinde Bayes Ağları YaklaĢımı Burcu KEMER, Merve DOĞRUEL ANUġLU, Esma Nur ÇĠNĠCĠOĞLU, Gökçe GÜNGÖR 76 TRAFĠK KAZALARI ANALĠZĠ ĠÇĠN BAYES AĞLARI MODELĠ Muhammet ATALAY, Harun YORULMAZ, Onur ÖNAY, Esma Nur ÇĠNĠCĠOĞLU 77 Eleman Ġhtiyacı Belirlenmesinde Tahmin Yöntemlerinin Kullanılması: Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama Derya ÇELĠK 77 ĠNOVASYON ZEKASI Türkay Dereli, Koray Altun 78 Kitle Kaynak: Kavram ve Bir Analizi: BurtonStory BaĢar ÖztayĢi 78 Üniversiteler için BuluĢ Yönetim Ofisi Modeli Özgür Kulak 78 Yönetimsel Yenilikçilik Derecesinin Ölçülmesi Ercan ÖZTEMEL, Batuhan AYHAN 79 TÜRKĠYE’NĠN ENERJĠ TALEBĠNĠN YAPAY ARI ALGORĠTMASI MODELĠ ĠLE TAHMĠN EDĠLMESĠ Kadir BÜYÜKÖZKAN, Ahmet SARUCAN, M. Emin BAYSAL, Orhan ENGĠN 80 xvi Tek Kaynaklı Sınırlı Sığalı YerleĢtirme ve Atama Problemi Ġçin Sezgisel Yöntemler M. Emre DEMĠRCĠOĞLU, M. Hakan AKYÜZ, Ġ. Kuban ALTINEL, Temel ÖNCAN 80 P-merkez problemlerinin çözümü için Elektromanyetik Algoritma Alkın YURTKURAN, Erdal EMEL 80 MüĢteri Tercihlerini Gözeten Farklı Tür Tesisler Ġçin Bir Yer Seçimi Problemi Hande Küçükaydın, Necati Aras, Ġ. Kuban Altınel 81 ROTA PLANLAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN TAGUCHĠ YÖNTEMĠ VE KARINCA KOLONĠ SĠSTEMĠ TABANLI BĠR YAKLAġIM Musa PEKER, Pınar Yıldız KUMRU, Baha ġEN 82 Esnek Ġmalat Sistemlerinde Çizelgeleme ve Makine Ucu Atama Problemi için Tabu Arama Algoritması Selin Özpeynirci, Burak Gökgür 82 ÜÇ BOYUTLU ATAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN SEZGĠSEL BĠR YAKLAġIM Hande EROL, Serol BULKAN 82 AKIġ TĠPĠ Ġġ SIRALAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN YAPAY BAĞIġIKLIK SĠSTEMĠ PARAMETRELERĠNĠN BELĠRLENMESĠNDE F-RACE YAKLAġIMI Ahmet CĠHAN, Alpaslan Fığlalı 83 Using PROMETHEE Method to compare TURKEY and EU-27 Countries with Road Transport Data Gökhan TURAN, Juraj PEKAR, Mustafa CAN 84 ENVIRONMENTAL APPROACH FOR A SUSTAINABLE FUEL FOR TRANSPORTATION SECTOR: Multi Attribute Decision Analysis for Current and Alternative Fuels Muhammed SÜTÇÜ 84 Improving SME’s Competitiveness in Dried Fruit Export Business through Fuzzy ANP Erhan ADA, Yiğit KAZANÇOĞLU, Muhittin SAĞNAK 85 EFFECT OF STRATEGY CHOICE ON OPERATIONAL PERFORMANCE: A STUDY ON TURKISH COMPANIES Erkan Bayraktar, Ekrem Tatoğlu 85 A Mathematical Modelling Approach to Assembly Line Balancing in Automotive Industry Dilara Dinçer, Kayahan Kaya, Fadime Üney-Yüksektepe 86 Stochastic Dual Dynamic Programming Solution to Disaster Preparedness and Relief Distribution Problem M. Ebru Angün, Nihan Karaca 86 INVENTORY POLICIES FOR AN ASSEMBLE-TO-ORDER SYSTEM WITH JOINT DISCOUNT INCENTIVES Önder TombuĢ, Taner Bilgiç 86 xvii A Marginal-cost based Simulation for Bid Evaluation for in Turkish Power Market Beyza Kocabıyık, ġeyma Gültekin, Alkan Han, Ahmet Yücekaya 87 Üniversite EĞĠTĠMĠ DERS çizelgeleme sürecinde modelleme – iyileĢtirme çalıĢmaları ve uygulama Çağrı Özgün, Ahmet BeĢkese 88 Karma Modelli Montaj Hatlarında ĠĢ Sıralama Probleminin Çözümü Ġçin Tabu Arama Algoritması R.G. Özdemir, F. Akın, C. Akın, N. Karaca 89 AkıĢ Tipi Open-End Iplik Uretimi Yapan bir Tekstil Firmasında Dinamik Çizelgeleme Uygulaması Ceyhun ARAZ, Özlem UZUN ARAZ, Derya EREN AKYOL 89 Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-2 90 Provider Selection and Task Allocation Model for Telecommunication Networks under Quality of Service Degradation Policies Hasan Huseyin Turan, Nihat Kasap, Hüseyin Savran 93 PARTIALLY SURVIVABLE NETWORK DESIGN FOR CELLULAR NETWORKS Orhan DENGĠZ 93 Minimizing Value-at-Risk in the Single-Machine Total Weighted Tardiness Problem Semih Atakan, Birce Tezel, Kerem Bülbül, Nilay Noyan 94 Montaj Hattı Ġstasyonlarına ĠĢgücü Atanma Problemine Bir YaklaĢım ve Bir Uygulama Funda Karabak, Nizamettin Doğan Güner, Benhür Satır, Levent Kandiller 95 MONTAJ HATTININ ÜRETĠME ENTEGRASYONU VE DENGELENMESĠ Uğur Temizyürek, Gamze Çakır, Melek Bozkurt, AyĢe Cilacı TombuĢ, Önder TombuĢ 95 PARALEL MONTAJ HATLARININ ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ: MAKĠNE ĠMALATI SEKTÖRÜNDE BĠR UYGULAMA ÖRNEĞĠ Seher Arslankaya, Fatma Aykut 95 A bicriteria scheduling approach to parallel machines with different speeds Sümeyye Samur, Serol Bulkan 96 A survey on Scheduling : Classification of Research Topics Sümeyye Samur, Serol Bulkan 96 A New COMSOAL Based Heuristic Approach to Mixed-Model Assembly Line Balancing with Parallel Stations and Zoning Constraints Ramazan Yaman, Ġbrahim Küçükkoç 96 PROJE STRATEJĠSĠ KAVRAMININ ĠNCELENMESĠ VE BÜYÜK ÇAPLI PROJELERDE STRATEJĠ OLUġTURMA KRĠTERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ Murat MALA, Mustafa Kemal TOPÇU, Selim MÜSLÜM, Ġbrahim ÇĠL 97 xviii KARMAġIK ÜRÜN GELĠġTĠRME SÜRECĠNĠ ENĠYĠLEMEK ĠÇĠN ÖNERĠLEN KULLANICI DOSTU BĠR KARAR DESTEK SĠSTEMĠ: KFY ANALĠZCĠ Elif KILIÇ DELĠCE, Zülal GÜNGÖR 97 MüĢteri YaĢamboyu Değeri Aracılığıyla Optimal Promosyon Kararlarının Belirlenmesi Yeliz EKĠNCĠ, Füsun ÜLENGĠN, Nimet URAY 98 TAMSAYILI PROGRAMLAMA BULUNMASI Özcan Mutlu 99 PROBLEMLERĠNDE ALTERNATĠF ENĠYĠ ÇÖZÜMLERĠN Afet Lojistiği için Ġhale Tabanlı Satınalma Modeli MUSTAFA ALP ERTEM, NEBĠL BUYURGAN 99 Ortak Üretimli Kapasite Kısıtı Olmayan Dinamik Bir Öbek Büyüklüğü Belirleme Problemi Semra Ağralı 99 KALĠTE YÖNETĠMĠ ÇERÇEVESĠNDE ÇALIġAN GIDA MÜHENDĠSLERĠNĠN Ġġ TATMĠNĠNĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER Ufuk Cebeci, Eray Sertkaya 100 Türkiye'de BiliĢim Teknolojileri Birimlerinde / Firmalarında Kullanılan Kalite Yönetim Sistemlerinin Firmalara Etkilerinin Ġncelenmesi Eyüp Çalık, Cengiz Güngör 100 TEK ġAHIS ĠġLETMELERĠNDE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ: BURSA’DAKĠ TÜRKĠYEBULGARĠSTAN OTOBÜS ġĠRKETLERĠ ÖRNEĞĠ Güldane Özkan 101 Ders-Asistan Atama Probleminin Matematiksel Modelleme YaklaĢımı ile Çözümü ve Bir Uygulama Ġlayda Karabulut, Fadime Üney Yüksektepe 102 DOLAġAN ANA ALICILI DUYGAÇ AĞLARINDA ÖMRÜ ENBÜYÜKLEYEN YENĠ TAMSAYI PROGRAMLAMA GÖSTERĠMLERĠ VE ÇÖZÜMLERĠ M. Emre KESKĠN, Ġ. Kuban ALTINEL, Necati ARAS, Cem ERSOY 102 MALĠYET TABANLI PARALEL MONTAJ TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELĠ Tusan DERYA, Hadi GÖKÇEN 102 HATTI DENGELEME PROBLEMĠ ĠÇĠN BĠR YALIN ALTI SĠGMA YAKLAġIMIYLA KALIP DEĞĠġĠM SÜRESĠNĠN (SMED) AZALTILMASI: BĠR LASTĠK FABRĠKASINDA UYGULAMA Meral Zor, Harun ReĢit Yazgan, Semra Boran 103 BĠR DÖKÜM FABRĠKASINDA YALIN ALTI SĠGMA UYGULAMASI Cemalettin KUBAT, ġahsine BüĢra ARSLAN 103 YALIN ÜRETĠM’ĠN BAġARISINDA PERSONELĠ GÜÇLENDĠRME’NĠN ROLÜ Özay Umut TÜRKAN 103 Karar Sürecinde Bulanık Mantık Bazlı Oyun Teorisi Uygulamaları Soner APLAK, Orhan TÜRKBEY 104 xix MUHAREBE ALANINDA HEDEFLERLE ĠLGĠLĠ BULANIK MANTIK ESASLI KARAR VERME SÜRECĠ Kerim GÖZTEPE, Semra BORAN, Harun ReĢit YAZGAN 104 BULANIK UZMAN SĠSTEM TASARIMIYLA BĠLGĠSAYAR DONANIM BĠLEġENLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ Pınar Yıldız KUMRU, Zafer BOZYER 104 Panel-3: BiliĢim Çağında Endüstri Mühendisliği Eğitimi 105 Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-3 106 Gıda Paketleme Endüstrisinde HiyerarĢik Programlama YaklaĢımı R.G. Özdemir, Z. Ayağ, M. Özdemir, G.Aksu Kaynak Kısıtlı Karma Modelli Montaj Matematiksel Programlama YaklaĢımı R.G. Özdemir, N. Karaca, F. Ġlter, A. Kartal Üretim Planlama için Matematiksel 108 Hattı Dengeleme Problemine Çok Amaçlı 108 OTOMOTĠV SEKTÖRÜNDE MONTAJ MALZEME YERLEġTĠRME OPTĠMĠZASYONU Süleyman Erdem Tezcan, Gökhan Dikmen, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ 108 Isparta Ġli Elektrik Arıza Tamir Bakım Biriminde Simülasyon Destekli Personel Planlama ve Organizasyon Yapılandırma AraĢtırması Halil Ġbrahim KORUCA, Erdal AYDEMĠR, Arzu OKTAY, Neslihan Uğurlu, Yelda SÜNETÇOĞLU 109 Bir ġeker Fabrikası Kampanya Dönemi Satın Alma - Stoklama Yönteminin Simülasyon Destekli AraĢtırılması Ve GeliĢtirilmesi Halil Ġbrahim KORUCA, Erdal AYDEMĠR, Zekeriya MULBAY, Ebru ÇAY 109 E-ATIK DEMONTAJ SĠSTEMLERĠ ĠÇĠN ETKĠLĠ BĠR YERLEġĠM PLANLAMASI ÇALIġMASI Ozan ÇAPRAZ, AĢkıner GÜNGÖR 110 Endüstride Yüksek Seviyeli Mimari Uygulamaları Özer UYGUN, Hasan KAÇAMAK 111 Açık Kaynak Kod Lisanslarının Sistematik Analizi Gürdal Ertek, Semih Gülerer, Bengi Tokdil 111 Yazılım Mimarilerine Yönelik Talepler ve Trend Ġsmail Hakkı Cedimoğlu, Deniz Herand 111 Diferansiyel GeliĢim Algoritması ile Önce Dağıtım Sonra Toplamalı ve Zaman Pencereli Araç Rotalama Problemine ĠliĢkin Bir Uygulama Ġlker Küçükoğlu, Nursel Öztürk 112 ÜÇÜNCÜ PARTĠ LOJĠSTĠK ĠġLETMELERĠNDE HASARLARIN SINIFLANDIRILMASI ĠÇĠN YENĠ BĠR YAKLAġIM Alper Konuk, Berrin Denizhan 112 xx KOLTUK ÜRETEN BĠR FĠRMADA FABRĠKA ĠÇĠ LOJĠSTĠK YÖNETĠMĠ Zeliha Güler, Ömer Günhan, Erdal Emel, Tülin Gündüz Cengiz 112 Akü Üretiminde Tersine Lojistik Faaliyetlerini Dikkate Alarak Orta Dönem Planlama Modelinin GeliĢtirilmesi Kemal Subulan, A. Serdar TaĢan 113 Hayvan Gübresinin Toplanması ve Enerji Üretimine ĠliĢkin Tersine Lojistik Ġncelemesi Kerim Kınalı, Ġhsan Erozan, Evrim Bozdemir 113 ÜRÜNLERĠN GERĠ KAZANIMI ĠÇĠN LOJĠSTĠK AĞI TASARIMI VE SEZGĠSEL ÇÖZÜM YÖNTEMĠ Neslihan DEMĠREL, Hadi GÖKÇEN, M. Ali AKÇAYOL 113 Analitik ġebeke Süreci Yöntemi ile Banka Alternatiflerinin Değerlendirilmesi T. Aydemir, D.G. Kara, Ġ. Kocabacak, B. Yıldırım, Z. Ayağ 114 TOPLAM Ġġ YÜKÜNÜ ETKĠLEYEN FAKTÖRLERĠN ANALĠZĠ ĠÇĠN BÜTÜNLEġĠK BĠR MODEL ÖNERĠSĠ Gökhan ÖZÇELĠK, Metin DAĞDEVĠREN 114 ANALĠTĠK AĞ SÜRECĠ YARDIMIYLA KREDĠ KARTI SEÇĠMĠ YeĢim KÜÇÜK, Ġhsan KAYA 114 ÇOK AMAÇLI ĠLKÖĞRETĠM DERS PROGRAMI HAZIRLAMA PROBLEMĠNĠN ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN AHP VE KONĠK SKALERĠZASYON BÜTÜNLEġĠK YAKLAġIMI Reyhan ALP, Beyza KALE, Özden ÜSTÜN 115 Enerji Arz Seçeneği Olarak Nükleer Santraller: AHP YaklaĢımı Selim Gazel, Yıldız Arıkan, Demet Özgür Ünlüakın 115 ĠġLETMELERDE PERSONEL SEÇĠMĠ ĠÇĠN GRĠ ĠLĠġKĠ ANALĠZĠ Erkan KÖSE, Hakan Soner APLAK 116 Heterojen EĢzamanlı Topla-Dağıt Araç Rotalama Problemi için Tamsayılı Karar Modelleri BarıĢ KEÇECĠ, Fulya ALTIPARMAK, Ġmdat KARA, Berna DENGĠZ 117 2-Ayrıt EĢleme Hatalarına KarĢı Ağ Tasarım Problemi Firdovsi Sharifov, Hakan Kutucu 117 Sınırlı Sığalı Çok Mallı YerleĢtirme ve Atama Probleminin Dal-Sınır Yöntemi ile Çözümü M. Hakan AKYÜZ, Ġ. Kuban ALTINEL, Temel ÖNCAN 117 Bulanık Etmenli Kredi Kararı Harun TaĢkın, Ü. Atakan Kahraman, Abdullah H. Kökçam, Neslihan Açıkgöz, Tuğçen Hatipoğlu 118 Bulanık Öbekleme Analizi ile Hastane Yer Seçimi Tuğba KÖPRÜLÜ, Murat AKAD 118 xxi SERMAYE KISITLARI ALTINDA, HEDEF PROGRAMLAMA ve BULANIK HEDEF PROGRAMLAMANIN EN ĠYĠ FĠYAT BELĠRLEME SÜREÇLERĠNDE KULLANILMASI VE BĠR UYGULAMA Melike GÜNGÖR, Nurullah UMARUSMAN, Mustafa GÜNEġ 119 YAD Uygulama Ödülü YarıĢması Oturumu 120 Kullanıcı Teknoloji Benimseme Faktörleri: Farklı Bağlamlarda Pilot Uygulamalar ve Yapısal EĢitlik Modeli YaklaĢımı ile Ampirik Ġncelemeler Sevgi Özkan, Oğuzhan AlaĢehir, Nurcan AlkıĢ, Murat Çakır, Yasemin Çetin, Duygu Fındık, Ġ. Emrah Kanat, Emre Sezgin TÜRKĠYE’DE ĠNTERNET ÜZERĠNDEN UYGULAMALI BĠR ÇALIġMA Murat ÇAKIR, Sevgi ÖZKAN ALIġVERĠġĠN BENĠMSENMESĠ: TEORĠK 122 VE 122 UZMAN SĠSTEM YAKLAġIMI ĠLE ĠġLETMELER ĠÇĠN WEB ĠÇERĠK YÖNETĠM SĠSTEMĠ SEÇĠMĠ Mehmet TAġ, Mustafa TORUN 123 STOKASTĠK MONTAJ HATLARININ KUYRUK AĞLARI ĠLE MODELLENMESĠ Hacı Mehmet ALAĞAġ, Mustafa YÜZÜKIRMIZI, AHMET KÜRġAD TÜRKER 124 Ġmalatta Miktar Belirleme Yöntemleri ve Ġmalat Üzerindeki Etkileri Ayten Yılmaz Yalçıner, Fatma Koca 124 MODA EV TEKSTĠLĠ ÜRÜNLERĠNĠN PERAKENDE MAĞAZALARI DAĞITIM DEPOSUNDA OPTĠMUM STOK MĠKTARLARININ EN UYGUN YERLEġĠMLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE EN UYGUN ZAMANDA SEVK EDĠLMESĠ Cemalettin KUBAT, Hamza KÜÇÜKYARMA 124 ADEM VE HAVVA TARZI GENETĠK ALGORĠTMA Serol Bulkan, Nilay Özçelikkan 125 Genetik Algoritma için BaĢlangıç Popülasyonu OluĢturma Stratejilerinin Ġncelenmesi ve Yeni Bir YaklaĢım Hüsamettin BAYRAM, Mehmet PINARBAġI 125 Heterojen Sefer Aralıklı Aktarma Uygulaması Dilek Tüzün Aksu, Samet Yılmaz 125 Koordinasyonu Problemine Genetik Algoritma Üretim Çizelgeleme Problemleri için Kuyruk Ağı YaklaĢımı Mehmet PINARBAġI, Bilal TOKLU, Mustafa YÜZÜKIRMIZI 126 Ġki seviyeli akıĢ tipi bir üretim ortamında gerçek boyutlu çizelgeleme problemine tamsayı programlama bazlı çözüm modeli Ali Tamer Ünal, Zehra Melis Teksan, Zeki Caner TaĢkın 126 Ek Kaynak Gerektiren Ġlgisiz Paralel Makineli Çizelgeleme Problemi için Lagrange GevĢetmesi Tabanlı Kısıt Programlama YaklaĢımı Emrah B. Edis, Ceyda Oğuz 126 xxii MONTAJ HATLARININ YENĠDEN DENGELENMESĠ VE YAPILANDIRILMASI ĠÇĠN BĠR MODEL VE KARINCA KOLONĠSĠ OPTĠMĠZASYON ALGORĠTMASI Yakup Kara, Ġsmail Karaoğlan, Yakup Atasagun, Seda Hezer 127 KARMA ROTALI ARAÇ ROTALAMA PROBLEMĠ ĠÇĠN SEZGĠSEL BĠR YÖNTEM Abdurrahman Yıldız, R. Aykut Arapoğlu 127 Sabit Giderli Parçalanabilir Yüklü Toplama ve Dağıtma Araç Rotalama Problemi Ġçin Kesin ve Sezgisel Çözüm Yöntemleri Mustafa ġahin, Güvenç ġahin, Dilek Tüzün Aksu, Temel Öncan 128 BĠR TRAFĠK IġIĞI SĠSTEMĠNĠN PETRĠ AĞLARI ĠLE MODELLENMESĠ ve ANALĠZĠ Mustafa DEĞĠRMENCĠOĞLU, G. Miraç BAYHAN 129 TÜRKĠYE ġEKER FABRĠKALARI ANONĠM ġĠRKETĠ’ NE BAĞLI FABRĠKALARDA DĠNAMĠK ETKĠNLĠK ÖLÇÜMÜ: MALMQUĠST-TFV ENDEKSĠ UYGULAMASI Selçuk PERÇĠN, Süleyman ÇAKIR 129 Finansal ve Tüketici Tabanlı Marka Değeri Ölçümü ve Bir Uygulama Mustafa Kölemen, Özer Uygun 129 Bayes Ağları Yardımıyla Türk Otomotiv Sektörünün Rekabet Gücü Analizi Esma Nur Çinicioğlu, ġule Önsel, Füsun Ülengin 130 Türkiye’de Marka Değeri Ölçümleri ve KarĢılaĢılan Sorunlar Erkal ETÇĠOĞLU, Özer UYGUN, Ali KürĢad KARADUMAN 130 Uzman Sistem YaklaĢımı ile Depo Yönetimi Faruk ÇOLAK, Pınar Yıldız KUMRU 131 ĠKĠ KADEMELĠ, ÇOK PERAKENDECĠLĠ KAYIP SATIġLI (S-1, S) ENVANTER SĠSTEMĠ ĠÇĠN BĠR YAKLAġIK ÇÖZÜM Mehmet TEZCAN, Ayhan Özgür TOY, Emre BERK 132 Kapasiteli p-Medyan Problemi için AkıĢ Tabanlı Modeller ve Çözümleri Barbaros Tansel, Ġbrahim Akgün 132 UlaĢtırma modlarının talep projeksiyonuna iliĢkin bir karar destek modeli: Türkiye örneği Füsun ÜLENGĠN, Burç ÜLENGĠN, ġule ÖNSEL, Özay ÖZAYDIN 132 Su ġebekesinde Debiye Dayalı Basınç Kontrol Sistemi Uygulama Sonuçlarının Analizi Bayram TOPAL, Hüseyin CĠNAL 133 KREDĠ KARTI SATIġLARINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLERĠN ÖNEM DERECELERĠNĠN DENEY TASARIMI ĠLE BELĠRLENMESĠ Kasım BAYNAL, Aslı ÇALIġ 133 Zaman Serilerinde Kümeleme Analizi Asil ALKAYA, Mustafa GERġĠL 133 xxiii Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanları Toplantısı Oturumu 134 MELEZ BULANIK KARAR DESTEK SĠSTEMĠ ĠLE ÜÇÜNCÜ PARTĠ LOJĠSTĠK HĠZMET SAĞLAYICI SEÇĠMĠ Latif YANAR, Hakan TOZAN 135 Bir Distribütör Firma Ġçin Dağıtım Planlaması ve Araç Sayısı Belirlenmesi Emre Meriç, Üsame Gökçek, Kadir Ertogral, AyĢe Akbalık Rapine, Musa Karagöz, Yılmaz Yılmaz, Erhan Gürsoy 135 MONTAJ HATTINDA LOJĠSTĠK UYGULAMALARI Elif Sözer, Pelin Çolak, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ 135 LOJĠSTĠK SEKTÖRÜNDE DEPO OPTĠMĠZASYONU Çağla Özgen, Begüm Öztürk, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ 136 SÜREÇ YETERSĠZLĠK ĠNDEKSĠ ĠÇĠN BULANIK TAHMĠNLEME Ġhsan Kaya 137 KESĠKLĠ BULANIK SEYAHAT ZAMANLI GEZGĠN SATICI PROBLEMĠ Merve KAYACI, Vecihi YĠĞĠT 137 Ġġ DEĞERLENDĠRMEDE BULANIK ÇOK ÖLÇÜTLÜ BĠR YAKLAġIM ĠLE FAKTÖR-PUAN YÖNTEMĠNĠN KULLANILMASI Ahmet Can Kutlu, Mehmet Ekmekçioğlu 138 0-6 YAġ OTĠZM’LĠ ÇOCUKLARIN OTĠZM SEVĠYELERĠNĠ BELĠRLEMEDE BULANIK MANTIK YÖNTEMĠNĠN KULLANIMI Mehmet Rıza ADALI, Eda BEġĠKÇĠ 138 ĠMALATTA KALĠTE ĠYĠLEġTĠRME ĠÇĠN TERCĠH TABANLI ÇOK KRĠTERLĠ KARAR AĞACI YAKLAġIMI Leman Esra Dolgun, Gülser Köksal 139 HAVLU KUMAġLARDA HĠDROFĠLĠTE VE MALĠYETĠN OPTĠMĠZASYONUNUN AMAÇLANDIĞI BĠR YÖNEYLEM ARAġTIRMASI UYGULAMASI Belkıs ZERVENT ÜNAL, Erdem KOÇ 139 Çok amaçlı ders çizelgeleme problemlerinin çözümü için bir genetik algoritma Zehra KAMIġLI ÖZTÜRK, Müjgan SAĞIR ÖZDEMĠR 140 ÇOK KRĠTERLĠ KARAR VERME TEKNĠKLERĠ YENĠLENEBĠLĠNĠR ENERJĠ PLANLAMASI Ilgın DOĞANAY, Y. Esra ALBAYRAK KULLANILARAK TÜRKĠYE ĠÇĠN 140 REKABET ENDEKSĠNE ĠSTATĠSTĠKSEL YAKLAġIM: ĠMKB’DE ĠġLEM GÖREN SANAYĠ FĠRMALARI ĠÇĠN BĠR UYGULAMA Funda H. SEZGĠN, Özlen ERKAL 141 YAPAY BAĞIġIKLIK SĠSTEMĠNĠN (YBS) Ġġ ÇĠZELGELEMEYE UYGULANMASI VE SPSS YAZILIMI ĠLE ĠSTATĠSTĠKSEL FARK TESTLERĠ ĠLE ANALĠZ EDĠLMESĠ Musa ERSEVEN, Hakan GEÇĠLĠ, Ali ÇINAR, Pınar YILDIZ KUMRU 141 xxiv Grey (1,N) Yöntemi ile Türkiye’nin Enerji Talep Projeksiyonunun Farklı Senaryolar Altında Ġncelenmesi Mustafa YILMAZ, Hamid YILMAZ 141 VERĠ KÜMELEME PROBLEMĠ ÇÖZÜMÜNE YAKLAġIMI Ezgi KARABULUT, Ġ. Kuban ALTINEL 142 TAMSAYI PROGRAMLAMA PROBLEMĠ Çok Kullanımlı Araç Rotalama Problemi için Bir Matematiksel Model Çağrı KOÇ, Ġsmail KARAOĞLAN 142 Hava Trafik AkıĢ Yönetimi Problemi: Ġzmir Adnan Menderes Havalimanında Bir Uygulama AyĢegül SatılmıĢ, Gonca Tunçel, Emrah B. Edis 142 BĠR BORCUN DÜZENLĠ ATLAMALI TAKSĠTLERLE ÖDENMESĠ PROBLEMLERĠ Abdullah EROĞLU, Erdal AYDEMĠR, Yusuf ġAHĠN, Nigar KARAGÜL, Kenan KARAGÜL 143 BAYES SINIFLANDIRICI KULLANARAK KONTROL GRAFĠKLERĠNDE ÖRÜNTÜ TANIMA Mehmet Onur OLGUN, Gültekin ÖZDEMĠR 144 MüĢteri Karlılığı Tahmin Modellerinin KarĢılaĢtırılması Yeliz Ekinci, Ekrem Duman 144 KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURĠYETĠ ÜNĠVERSĠTELERĠNDE GÖREV YAPAN ÖĞRETĠM ELEMANLARININ Ġġ TATMĠN DÜZEYLERĠNĠN ÖLÇÜLMESĠ VE ĠSTATĠSTĠKSEL ANALĠZĠ Zafer Ağdelen, Burcu Toker Ersöz 145 Türkiye’de Kazaların Raporlanması ve Kayıt Altına Alınması Sistemi Önerileri Esra BaĢ 145 Epidemik Kuramı ve Söylentinin Üzerine S. Belen AlgümüĢ, G.W. Weber 146 Yayılımı Stokastik Süreçlerinin KarĢılaĢtırılması Mobilya Yardımcı Malzemeleri Üreten Bir Firma Ġçin Depo Planlama Modeli Tuğçe KÖPRÜLÜ, Zeynep YILMAZER, Tülin AKTĠN 146 GÜLBĠRLĠK ROSENSE ĠġLETMESĠNĠN DAĞITIM STRATEJĠLERĠNĠN ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ ĠÇĠN BĠR MODEL ÖNERĠSĠ Cemalettin KUBAT, Buket KARATOP, M. Onur OLGUN, Ebru ÇAY, Esra DĠLMEN, Esra GÜMÜġTEKĠN 146 Kapasite Kısıtlı Tesisler Ġçin Çift Düzeyli Kısmi Saldırı Problemi Sema ġengül Akca, Necati Aras, Deniz Aksen 147 TEDARĠK ZĠNCĠRĠ YÖNETĠMĠNDE DEPO YERĠ SEÇĠMĠ PROBLEMĠNĠN ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN TABU ARAMA ALGORĠTMASI Burcu YILMAZ, Metin DAĞDEVĠREN 148 xxv KARINCA KOLONĠSĠ ALGORĠTMASINI KULLANARAK BÜYÜK VERĠ KÜMELERĠNDEN BĠLGĠ KEġFĠ Merve Emrullah, Ömer Akgöbek 148 P-ORTANCA PROBLEMĠNĠN YAPISAL ÇÖZÜM YÖNTEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Bahadır KARASULU 148 OLARAK ĠNCELENMESĠ VE Ġhracat konteynerlerinin elleçleme sayısını enazlamak için sezgisel yöntemler Fatma Virdil, Ceyda Oğuz 149 SQL SORGU ARġĠVLERĠ GÖZLENMESĠ Mustafa Yavuz 150 ile ÇALIġAN VERĠMLĠLĠĞĠNĠN ve DAVRANIġLARININ SANAL TEST LABORATUARLARININ UZAKTAN EĞĠTĠMDEKĠ ROLÜ Cemalettin KUBAT, Alper KĠRAZ 150 Hücresel Üretim Problemlerinin Çözümü için Web Tabanlı Bir Uygulama Mümin Sönmez, Gürkan Öztürk 150 Türkçe Cümlelerde Niteleyen ve Nitelenen Kelimelerin Belirlenmesi Kadriye ERGÜN, Cemalettin KUBAT, Gültekin ÇAĞIL 151 Panel-4: Üniversite Sanayi ĠĢbirliğinde Sektörel Kümelenmelerin Önemi: Roller ve Sorumluluklar 152 Kiralama ve Yeniden Üretim Stratejilerinde Fiyatlandırma ve Envanter Kontrolü Nurcan Demirok, Necati Aras, Refik Güllü 153 TAM ĠKAME ÇOK ÜRÜNLÜ STOK SĠSTEMLERĠNDE EġGÜDÜMLÜ SĠPARĠġ YENĠLEME POLĠTĠKASININ BELĠRLENMESĠ Beyazıt Ocaktan, Ufuk Kula 153 OTOMOTĠV MONTAJ HATLARINDA ÖRNEKLEM ORTALAMASI YAKLAġIMI (SAA) ĠLE OPTĠMUM ARASTOK MĠKTARLARININ BELĠRLENMESĠ Ufuk Kula, E.Elçin Günay 153 Project Management using Genetic Algorithms Özcan Dülger 154 Optimization with Constrained Resources Short Term Electricity Demand Forecast with Genetic Algorithms Eyüp TaĢboğaz, Mustafa Serdar Toksoy, Pınar Yıldız Kumru 154 Fuel Oil Inventory Optimization of an Electricity Power Plant in Jeddah Osman Taylan 154 BĠR TEKSTĠL ġĠRKETĠ PLANLANMASI Mesut Kumru ĠÇĠN YENĠ FABRĠKA YERĠNĠN SEÇĠMĠ VE YERLEġĠMĠN 155 xxvi GLOBAL PERAKENDE ZĠNCĠRLERĠNĠN EV TEKSTĠLĠ ÜRÜNLERĠ TEDARĠKÇĠLERĠNĠ SEÇME VE DEĞERLENDĠRME KRĠTERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE TEDARĠKÇĠLERĠN SEÇĠLME PERFORMANSLARINI ARTIRMAYA YÖNELĠK FAYDA MALĠYET OPTĠMĠZASYONU MODELĠ Semih CoĢkun, AĢkıner Güngör, Leyla Özgür 155 ENERJĠ PLANLAMASINDA SÜRDÜRÜLEBĠLĠRLĠK: SAYISAL BĠR YAKLAġIM Burcu Kuleli Pak, Yasemin C. Erensal 156 SEYAHAT ĠġLETMELERĠNDE DEĞER AKIġI HARĠTALANDIRMA BELEDĠYESĠ OTOBÜS ĠġLETMESĠNDE BĠR UYGULAMA Medine Keskin, Orhan Engin, M. Emin Baysal, Ahmet Sarucan VE BÜYÜKġEHĠR 157 BĠR OTOMOTĠV YAN SANAYĠ FĠRMASINDA ÇEKME SĠSTEMĠNĠN OLUġTURULMASI Burcu Sütman, Fatma Akdemir, Cihangir Osmanoğlu, Ali Yurdun Orbak, Besim Türker Özalp 157 BĠR ENTEGRE DEMĠR VE ÇELĠK FABRĠKASINDA DEĞER AKIġI HARĠTALANDIRMA UYGULAMASI Esma Eda EROL, Doğan ÖZDEMĠREL 157 ATIK MOTOR YAĞLARI GERĠ KAZANIMI ĠÇĠN TERSĠNE LOJĠSTĠK AĞ TASARIMI Murat BASKAK, Yasemin KALAFATOĞLU 158 Tersine Lojistik Ağ Tasarımı ve E-Atık Faaliyetleri: Literatür Analizi Aslı ÖZMEN 158 TERSĠNE LOJĠSTĠK AĞ TASARIMINDA KARMA TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELĠ VE AMBALAJ ATIKLARI GERĠ DÖNÜġÜMÜ ĠÇĠN BĠR UYGULAMA Sibkat KAÇTIOĞLU, Ümran ġENGÜL 159 YAPAY SĠNĠR AĞI KULLANARAK BĠR ĠMALAT SĠSTEMĠNĠN TASARIMI VE SĠSTEME ÖNCELĠK KURALLARININ ETKĠSĠNĠN ÖLÇÜMÜ Tarık Çakar, Merve Arslan 160 ÇEġĠTLĠ ÜRÜNLER ÜRETĠLEN HATLARDA TĠP DÖNME ĠÇĠN YAPILAN HAZIRLIKLARIN AZALTILMASI Fatih TAVUSKUġU, AyĢen PALABIYIK, Gülay YILMAZ, Cenk ÖZMUTLU, Tülin GÜNDÜZ CENGĠZ, Halil ÖZBEY 160 Adaptif Kanban Metodu ile DeğiĢken ve Belirsiz Talep ve Üretim KoĢulları Altında Üretim Sistemlerinin Etkili Kontrolü Emre Türkben, BarıĢ Selçuk 161 Farklı KarmaĢıklık Etmenlerinin Bir Benzetim Oyununun KarmaĢıklığına Etkisi Onur Özgün, Yaman Barlas 162 Monte Carlo Benzetiminde Tabakalı Örnekleme Uygulamaları Ġsmail BaĢoğlu, Wolfgang Hörmann 162 Sinterlemede Kullanılacak Malzemelerin Mikro Yapısının Benzetimi Erdener Özçetin, Gürkan Öztürk 162 xxvii KESĠCĠ ALET UCU DEĞĠġTĠRME VE MAKĠNE ELVERĠġLĠLĠĞĠ KISITLARI ALTINDA ÖZDEġ OLMAYAN PARALEL MAKĠNELERDE Ġġ ÇĠZELGELEMESĠ Atıl Kurt, Ferda Can Çetinkaya 163 Esnek Operasyonlu m-makineli AkıĢ Tipi Sistemlerde Çizelgeleme H. Hande DemirtaĢ, Hakan Gültekin 163 PROJE ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ ĠÇĠN GÜRBÜZ ÇĠZELGELER Gizem Kılıçaslan, Gündüz Ulusoy 163 Panel-5: Kent Lojistiği 164 Stratejik Çiğ Süt Tedarik ve Tüketim Planlaması için Eniyileme Tabanlı bir Karar Destek Sistemi Burak Gül, Aslı Sencer Erdem 165 Jeotermal Enerji Problemleri ve Çözümlerine Genel Bir BakıĢ Yunus Eroğlu, Serap Ulusam Seçkiner 165 SĠPARĠġE ÜRETĠMDE DÖNEMSEL ESNEKLĠK YÖNETĠMĠ Aykut BULUT, Sinan KAYALIGĠL 166 YerleĢim ve Güzergah Atama Probleminde Farklı Bir Uygulama: TaĢımalı Eğitim BaĢak Yazar, Bahar YetiĢ Kara 166 Akademik Yayın ve Atıfların Dinamiğinin Modellenmesi Nisa Önsel, Yaman Barlas 167 GERĠ KAZANIM YÖNETĠMĠNĠN SĠSTEM DĠNAMĠĞĠ YAKLAġIMI ĠLE STRATEJĠK ANALĠZĠ Necati Aras, Yaman Barlas, Beril Üzmez 167 SWOT ANALĠZĠ VE AHP METODOLOJĠSĠ BĠRLEġĠMĠ ĠLE YILDIZ TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ ĠÇĠN STRATEJĠ BELĠRLEME Abit BALIN, Hayri BARAÇLI 168 TEDARĠK PROGRAMI YÖNETĠMĠNDE ENTEGRE PROJE EKĠPLERĠNĠN KULLANIMI Mustafa Kemal TOPCU, Murat MALA, Selim MÜSLÜM 168 KAMU SEKTÖRÜNDE HASTANE PERFORMANSLARININ VERĠ ZARFLAMA ANALĠZĠ ĠLE ÖLÇÜLMESĠ Fatih Sabur, Muhammed Keskin, Enver Ece 169 Metin Madenciliğinde Kullanılan Ġstatistiksel Yöntemler ve Siyasi Parti Liderlerinin KonuĢmalarının Analizi Uygulaması Keziban Seçkin, Erman COġKUN 169 TÜRKĠYE’DE AKARYAKIT DAĞITIMINDA ĠNCELENMESĠ Pelin Elaldı, Bahar YetiĢ Kara, Osman Alp 169 DEMĠR xxviii YOLLARININ KULLANIMININ Küresel Pazarlar için Üretilen Rüzgar Türbinlerinin Veri Zarflama Analizi ve Veri GörselleĢtirmesi ile Ġncelenmesi Gürdal Ertek, Murat Mustafa Tunç, Doğancan Kebude, Ece Kurtaraner 170 BĠR GIDA FĠRMASINDA YENĠDEN SĠPARĠġ NOKTASI OPTĠMĠZASYONU Orhan Torkul, Muhammet RaĢit Cesur, Ġhsan Hakan Selvi 171 Türkiye Gaz Piyasasında Tüketim Bedeline Etki Eden Faktörler Mete Gündoğan, Zafer Demircan 171 Türk Firmalarının Karlılık Stratejileri: Sistematik bir Analiz Gürdal Ertek, Nihat Kasap, Mert Ġnanoğlu, Özcan Bilgin, Selin Tokman 171 Çok Amaçlı Bulanık Hedef Programlama ile Üretim Planı Modellemesi Serhat Tüzün, Tufan Demirel, Tolga Kütük 172 Sürdürülebilirlik Stratejisinin Satınalma Kararlarına Etkisi: Bir Matbaada Matematiksel Modelleme Uygulaması Zeynep GERGĠN, Tülin AKTĠN 173 Doğrusal Programlama Ġle HolĢtayn Cinsi BüyükbaĢ Süt Hayvancılığında Yem Rasyonu Optimizasyonu Fatih Aktürk, Celal Tahaoğlu, Murat Atan 173 Ġnternet Arama Motoru Reklamcılığında Hedef Tıklama Oranına Bağlı En Ġyi Anahtar Kelime Fiyat Teklifi Sunulması BarıĢ Selçuk, Özgür Özlük 174 A Dynamic Model of Controlling Invasive Species Esra Büyüktahtakın, Zhuo Feng, Ferenc Szidarovszky, George Frisvold, Aaryn Olsson 174 TAGUCHĠ YAKLAġIMI ĠLE ECE-R66 ġARTLARINI SAĞLAYAN OTOBÜS GÖVDESĠNĠN OPTĠMĠZASYONU Serkan MEZARCIÖZ 175 Kalite Fonksiyon Yayılımı ile Fındık Unu Makinesi Tasarımı CoĢkun Hamzaçebi, Emrullah Demirci, Fatih Oyman, Aslı Akyıldız 175 GIDA SEKTÖRÜNDE KALĠTE ARAÇLARININ KULLANIMIYLA ĠLGĠLĠ MEVCUT DURUM ANALĠZĠ Sena KIR, Harun ReĢit YAZGAN 175 OTOMOTĠV YAN SANAYĠĠNDE KALĠTE MALĠYETLERĠNĠN ANALĠZĠ Beyza KALE, Reyhan ALP, Özden ÜSTÜN 176 BELEDĠYELERDE SÜREÇ YÖNETĠMĠ Esra Kurt Tekez, Selçuk Özcan 177 Hizmet Sektöründe Süreç Performans Analizi Arzu Alevcan ALTAN, Y. Esra ALBAYRAK 178 xxix ġEHĠRLERARASI YOLCU TAġIMA HĠZMETLERĠNDE KALĠTE UYGULAMASI Fatma Pakdil, Bahar IĢın, Ebru Akagündüz, Burcu Bayram FONKSĠYON YAYILIMI 178 Bir Otomotiv Tedarikçisi Ġçin Kaliteyle BütünleĢik Tedarik Zinciri Modeli Yavuz KARALI, Uğur ÖZEN, Tülin AKTĠN 179 Yeni Ürün GeliĢtirme Sürecinde Pazarlama Stratejisi Seçimi: Hibrid Çok Kriterli Karar Verme Modeli Önerisi Elif ALAYBEYOĞLU, Y. Esra ALBAYRAK, Tuncay GÜRBÜZ 180 ÜRÜN VE SÜREÇLERDE YENĠLĠKÇĠLĠĞE YATIRIM YAPILABĠLEN ĠKĠ AġAMALI BĠR TEDARĠK ZĠNCĠRĠ PROBLEMĠNĠN ANALĠZĠ Sibel Dumlu, Taner Bilgiç 180 Tedarik Zinciri Ġnovasyonları: Taksonomi, Analiz, ve Yeni KavrayıĢlar Gürdal Ertek, Gökçe Kahvecioğlu, Ayfer BaĢar, Nihan ÖzĢamlı, Alp Eren Akçay 181 Yazarlar Ġndeksi 182 xxx Panel-1 Oturum BaĢkanı Panelistler Tarih Saat Yer Konu BiliĢim Çağında Eğitim Sistemleri ve Teknolojileri Prof.Dr. Orhan Torkul (SAÜ Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanı) Prof.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Muzaffer Elmas (SAÜ Rektörü) DurmuĢ Günay (YÖK Üyesi) Gündüz Ulusoy (Sabancı Üniversitesi) Aytekin ĠĢman (SAÜ Eğitim Fakültesi) 5 Temmuz 2011 09:30-11:00 Salon1 BiliĢim teknolojilerinin baĢ döndürücü hızla geliĢtiği, eğitimin yoğun bilgiye dayandığı ve geniĢ toplum kesimlerinin yaĢam boyu eğitime ihtiyaç duyduğu günümüzde biliĢim teknolojilerinin kullanımı vazgeçilmez hale gelmiĢtir. Bu paneldeki konuĢmacılar, bu tema çevresinde, bilgi, birikim ve deneyimlerinin ıĢığında Eğitim Sistemlerindeki yeni eğilimler ve geliĢmeler, Eğitim Teknolojilerindeki yeni geliĢmeler ve yenilikler, Eğitim Sistemlerinin Ölçme ve Değerlendirme Yöntemlerindeki eğilimleri ve geliĢmeleri Bologna Süreci kapsamında tartıĢarak geleceğe dönük yöneliĢleri ortaya koyacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 1 Salon-1 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yapay Zeka-1: Fuzzy Systems-1 Prof.Dr. Zekai ġen 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 0320-030 A Review and Future Potential of Fuzzy System Model Ġ. Burhan TürkĢen In an historical context, we first review the development of Fuzzy System Models from “Fuzzy Rule bases” proposed by Zadeh (1975) with versions of Sugeno-Yasukawa (1993) and Tagaki-Sugeno (1985). Secondly, we review the development of "Fuzzy C-Regression Model", (FCRM) proposed by Hathaway and Bezdek, (1993) as well as a “Combined FCM, and FCRM algorithms proposed by Höppner and Klawonn (2003). Thirdly we review "Fuzzy Functions" proposed by Turksen (2008) and further developed by Celikyilmaz and Turksen (2008-2009) in a variety of versions. As well a new direction on Z-numbers recently sugested by L. A. Zadeh. Salon-1 0325-093 APPLICATION OF A ROUGH SET THEORY IN FAILURE MODES AND EFFECT ANALYSIS Amin Mirzapour, Mustafa Kurt The purpose of the present study is to show up failure modes and effect analysis. we knew Failure Mode and Effect Analysis (FMEA) is a widely used method of which aim is risk evaluation in occupational health and safety. With the analysis of failure occurrence probability and failure detection probability factors risk priority number is determined. In fact, in a FMEA process includes uncertainty, particularly the failure mode having same risk priority number (RPN) this means is: FMEA can not decide which risk is more important. In this study, we selected one of the fuzzy approaches to solve this problem, Rough set theory is a new approach to decision making in the presence of indefiniteness. Salon-1 0325-120 FUZZY BAYESIAN APPROACH TO CONTINUOUS REVIEW INVENTORY CONTROL PROBLEM G.Yazgı TÜTÜNCÜ, Ebru Selin SELEN Inventory decision making in turbulent environment under uncertain demand and supply conditions is still one of a hot and challenging topic among researchers. Unlike the cost structure of real world inventory problems, common approach is to threat the costs with real numbers. In the previous study of Tutuncu et al. (2007) for the continuous review inventory model, the costs are treated as trapezoidal fuzzy numbers and probability theory is employed to respond against the uncertainty sourced from customer demand. The optimal order quantity and reorder point is determined and numerical analysis is provided. In this study we extend this previously published continuous review (Q,r) model by defining „uncertainty‟ using Fuzzy Bayesian approach. In this approach the distribution of total annual demand is considered as beta prior distribution. Then we combined the daily based demand information with annual demand distribution to in order to define a posterior distribution. Costs of the model are assumed to be fuzzy trapezoidal numbers and optimal order quantity and reorder point, are estimated with an aim of minimizing the total fuzzy cost. The proposed approach is applied on previously studied examples. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 2 Salon-2 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sezgisel Yöntemler-1: Heuristic Methods-1 Prof.Dr. Ercan Öztemel 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 0325-146 Particle Swarm Optimization for Yield Curve Estimation Emrah ġener, GüneĢ Erdoğan, Emrah Ahi In this study, a computational comparison is performed among a Particle Swarm Optimization (PSO) algorithm and traditional optimization algorithms, for estimating the Nelson-Siegel-Svensson (NSS) yield curve. The algorithms are applied to data derived from bond portfolios of Emerging Market countries. Our results show that the PSO algorithm can provide a robust framework to solve the numerical problems reported in the estimation of NSS parameters. The PSO algorithm is observed to provide a better yield curve fit in a short period of time and also to generate an economically interpretable paramater set. Salon-2 0331-179 TIMETABLING PROBLEM SOLVING WITH GENETIC AND TABU SEARCH ALGORITHM Nilgün GÖKMEN, Serol BULKAN It is well known that timetabling problems can be very difficult to solve, especially when dealing with particularly large instances. The design of timetables for academic institutions is a very hard job due to the exponential number of possible feasible timetables with respect to the problem size. This process involves lots of constraints that must be respected and a huge search space to be explored. On the other hand, the problem itself does not have a widely approved definition, since different institutions face different variations of the problem. The main goal of our work is to compare some metaheuristic on a timetabling problem that is a hard, real-world combinatorial optimization problem. Genetic Algorithm (GA) and Tabu Search (TS) techniques were used to minimize the penalty for constraint violation. The performances of GA and TS solutions for a course timetabling problem were compared. The main criteria were the quality of the course timetable and the time spent in producing the timetable. The GA computer program was coded using Galib in C++ and TS computer program was coded in C. As a result of the experiments which we executed, it was seen that TS method could produce better solutions according to GA. Salon-2 0401-203 Scanning Disastrous Environments with Swarms of learning birds Mehmet E. Aydın This aim of this abstract is to address on the use of learning agents called learning birds in modelling the process of data collection using wireless sensor networks, which are designed to collect scanning the disastrous environments. Learning birds are some sort of nature-inspired learning agents collaborating to create collective behaviours. As an artificial bird flock, the swarm members collaborate in positioning while moving within a particular environment. In order to improve the diversity of the flock, each individual needs learning how to position relative to its neighbours. Q learning is a very famous reinforcement learning algorithm, which offers a very efficient and straightforward learning approach based-on gained experiences. Therefore, a swarm of birds collaborating and learning while exchanging information to position. That offers a very useful modelling approach to develop mobile data collection tools. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 3 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çizelgeleme-1: Scheduling-1 Prof.Dr. Alparslan Fığlalı 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 Salon-3 0324-076 Two-Machine Flow Shop Scheduling with Flexible Operations and Controllable Processing Times Zeynep Uruk, Hakan Gültekin, M. Selim Aktürk In this paper, we study a two-machine flowshop scheduling problem with identical jobs. Each identical job has three operations, where the first operation must be performed on the first machine, the second operation must be performed on the second machine, and the third operation (denoted as flexible operation) can be performed on either machine but cannot be preempted. The highly flexible CNC machines are capable of performing different operations. The processing times on these machines can be changed easily in albeit of higher manufacturing cost which is named as controllability of processing times. The problem is to determine the assignment of the flexible operations to the machines and processing times for each job, with the bi-criteria objective of minimizing the manufacturing cost and minimizing makespan. Using ϵ constraint approach, the problem turns out to be minimizing total manufacturing cost objective for a given upper limit on the makespan objective. A mathematical formulation is given for the resulting single criterion problem. For the cases where the exact algorithm is not efficient in terms of computation time, we propose an efficient approximation algorithm. Salon-3 0325-144 TIME/RESOURCE TRADE-OFF PROBLEM IN PROJECT SCHEDULING Erdem Çolak, Meral Azizoğlu In this study, we consider a time/resource trade-off problem in project scheduling. We assume each mode of an activity is characterized by its processing time and resource requirement. Our primary aim is to select the activity modes so as minimize the project duration. Among the solutions that minimize the project duration we select the one having minimum peak resource usage. We propose several lower bounding procedures to find high quality estimates on the minimum peak resource usage value. We use these underestimates to evaluate the performance of our heuristic procedures. The results of our extensive computational experiments have revealed the satisfactory behaviors of our lower bounds and heuristic procedures. Salon-3 0331-188 A Linear Programming Based Method for Resource Constrained Multi Project Scheduling Problem with Weighted Earliness/Tardiness Costs Mehmet Berke Pamay This study addresses the Resource Constrained Multi Project Scheduling Problem with Weighted Earliness Tardiness Costs (RCMPSPWET). In multi-project environments, the project portfolio of a company does often change dramatically in time. In this dynamic context, the arrival of a new project requires quoting a due date while keeping the disruptions to the existing plans and schedules to a minimum. The suggested solution method is an adaptation of the shifting bottleneck (SB) heuristic from the job shop literature. Initially, a base schedule is obtained by relaxing all resource capacities and solving the resulting model as a linear program (LP). The unit earliness and tardiness costs in the subproblems are estimated by drawing upon tools from LP sensitivity analysis recently proposed by [Bülbül et al., 20111] for a general job shop scheduling problem. The subproblems are a generalization of the NP-hard single machine weighted earliness tardiness problem, which are solved using a neighborhood search based algorithm. The solution process introduces new precedence relationships based on the concept of resource flows, which are incorporated into the LP model ensuring feasibility of the resource under consideration. These steps are repeated until all resource conflicts are removed. A systematic tree search strategy is implemented for resolving the resource conflicts in different orders since the order of resource conflict resolutions is a major determinant of the final solution quality. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 4 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat OpRes & IndEng Applications in Industry - 1 Prof.Dr. Zerrin Aladağ 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 Salon-4 0315-017 REVENUE MANAGEMENT IN AIRLINE INDUSTRY Ahmet Melih Selçuk, Zeynep Müge AvĢar Dynamic pricing of perishable inventories is a challenging issue that is studied extensively in the airline industry. Since we are interested in pricing both restricted and flexible bookings, the pricing problem is investigated in two stages in this study. For pricing the restricted bookings in the first stage, alternative mathematical models are developed: the principle ideas in revenue management literature are adopted to maximize expected revenues by managing the demand through price control. The price premium determined in the second stage is the difference between flexible booking and restricted booking prices. For determining the price premium, the risk of cancellation is considered from the risk averse buyer‟s point of view. The proposed approach for pricing the refund claim is not specific to airline industry and can also be used for similar dynamic pricing problems where the bookings services that are sold in advance are subject to cancellation. The aim of this study is to give a complete methodology including estimation of the key parameters and development of pricing algorithms for airline revenue management and to determine a set of conditions under which the proposed methods can be applied to similar problems in other fields. Salon-4 0323-056 EFFECT OF CUSTOMER GENDER IN CRM APPLICATIONS M. Billur Gündüz, S. Serdar YÖRÜK Customers are companies‟ one of the most important assets. Being in continuously increasing competitive environment companies are not able to retain their customer only with appropriate pricing policies. Day by day improving technological capabilities and increasing awareness levels raises individual‟s demands and expectations in procurement of goods and services. For this reason, companies develop strategies to retain existing customers and acquire new customers. Customer Relationship Management (CRM) is one of the most applied methodology for this purpose. In the paper, the concept of relation, customer, CRM and gender concepts are described. The effect of gender, which affects human behaviors, in CRM is analyzed. The data analysis revealed that women and men preferences and the effect of the applications may differ in various applications of CRM. It is beneficial for the companies implementing CRM to take into consideration these kinds of gender-based differences because if any difference occurs according to gender, CRM applications should be revised so as to sustain or capture the targeted market gender. Salon-4 0324-074 A Bi-Criteria Optimization Model to Analyze the Impacts of Electric Vehicles on the Turkish Electricity Network Bora Kabatepe, Metin Türkay Vehicles using electric drive train, such as electric vehicles (EV) and plug-in hybrid electric vehicles (PHEV) are emerging as promising solutions to reduce greenhouse gas emissions in the transportation sector. Environmental benefits of these alternative transportation technologies should be analyzed clearly to give better decisions about related policies. Environmental benefits of EV and PHEV depend on where the marginal electricity that charges the vehicle batteries is generated. In this study, a methodological approach to analyze emission impacts of EVs is developed. In the first stage, which includes development of a bi-criteria economic dispatch model, marginal electricity mix that minimize costs and emissions of electricity generation under certain charging scenarios are determined. In the second step, optimal charging patterns for EV and PHEV are found by solving a second bi-criteria optimization model which includes charging hours as variables. The approach is applied on a case study in Turkey and emissions of EVs are compared to conventional vehicle emissions for different market penetration and charging scenarios. Results show that the environmental performance of EVs is sensitive to magnitude, time, and location of charging; hence utilities and governments should take regional specifications of electricity grid into account before deciding on policies regarding EVs. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 5 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat OpRes & IndEng Applications in Industry - 2 Prof.Dr. Nilgün Fığlalı 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 Salon-5 0325-098 ELECTRICAL ENERGY RESOURCES OPTIMIZATION ġakir Balta, Seyhun Altunbay Optimization is very important in all the fields of the economy. It is also very critical in manufacturing for using the resources effectively. There are many factors that must be taken into consideration by the producer, and the only way of giving the correct decision is taken by using optimization techniques. Sometimes it seems very easy to take a decision but if you have to take the right decision for complex systems, it is not as easy as it seems. That is why the industrial engineers who are in need of taking the right decisions widely use optimization techniques. The energy problem is challenging and one of the most important political and economical issues in the world. Governments and the energy producers always face the problem of generating the energy more reliably and cheaply. Furthermore they try to make investment plans for the future electricity generation. For making an energy investment plan it is necessary to think from different perspectives. The resources which are domestic must be utilized first. The relations among the countries are also important for resources that we use. That is why it‟s also a political issue. This study focuses on finding the optimal solution by minimizing the cost of generating electrical energy from several energy resources in Turkey. After an explicit survey on the past year‟s data we forecasted the demand for the forthcoming years by using forecasting methods. With reference to these forecasted values an LP model is developed. The Lingo software is used to solve the model, and also used the Minitab software is used for demand forecasting. Salon-5 0328-154 A Data Mining Approach for a Job Satisfaction-Performance Model and an Application in a Manufacturing Company Adnan AKTEPE, Süleyman ERSÖZ In this study, employees are grouped according to satisfactory performance model considering their job satisfaction and individual performance levels and strategic plans are derived for an effective performance management. A grouping model is developed with a data mining clustering algorithm. 4 different groups are determined with k-means clustering approach. K-means clustering is a cluster analysis method by which n observations are separated into k clusters and each observation belongs to the cluster with the nearest mean. Necessary data for data mining model are collected with a questionnaire application composed of 25 questions, first 13 variables measuring job satisfaction level and last 12 variables measuring performance characteristics. With the model developed, 220 employees of a manufacturing company are grouped into 4 clusters. Each cluster is assigned to a different region of satisfactory performance matrix. The employees in the best group have the highest job satisfaction and performance level. Ways of putting all employees over the best group are determined via expert opinion and related literature. The sustainability of this business process improvement model is managed with a control mechanism as a PDCA (Plan-Do-Check-Act) cycle as a continuous improvement methodology. With the help of model developed, human resources department is able to track employees‟ job satisfaction and performance levels and strategies for different performance groups are developed. Salon-5 0328-157 Supply Chain Optimization with Environmental Conscious Turan PAKSOY, Eren ÖZCEYLAN The optimization towards supply chain structures that consider both economic and environmental performance is nowadays an important research topic. However, when designing supply chains, enterprises are commonly faced with the competing reduced cost, improved customer service and increased environmental factors as a multi trade-off problem. Hence, this paper proposes an environmental conscious optimization model of a supply chain network with a broader and more comprehensive objective function that considers not just for the transportation costs, but also for the amount of greenhouse gas emissions, fuel consumption, transportation times, noise, road roughness, speed and their costs. The proposed nonlinear mathematical model is validated through the solution of an example, where its applicability to supply chain problems is demonstrated for managerial insights. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 6 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Ergonomi Prof.Dr. Serpil Aytaç 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 Salon-6 0310-014 MAKEDONYADA ÇALIġMA HAYATINDA MESLEKĠ GERĠLĠM VE STRESS’ĠN ÖLÇÜLMESĠ Tarık Çakar, Selman Ġris Stresi, fizyolojik ya da psikolojik nedenlerden kaynaklanan ve sinir sistemini aĢırı derecede yıpratarak, organizmada sıkıntı, gerginlik, yorgunluk, güvensizlik, dikkat dağınıklığı ve çöküntü Ģeklinde ortaya çıkan, psikolojik rahatsızlık durumu olarak tanımlayabiliriz. Strese neden olan etkenleri sınırlamak çok zordur. Stres, birey ile stres doğuran etkenler arasındaki etkileĢim sonucu meydana gelmektedir. Bu durumda stres doğuran etkenler, bireyden, çevresinden ve çevre iliĢkilerinden kaynaklanabilmektedir. Psikologlar açısından stres, onu zihinde taĢıyan bireye aittir. Farklı bireylerin aynı olaya farklı tepki ve yaklaĢımları mevcuttur. Bu farklılık zihinsel Ģartlardan sosyal Ģartlara kadar uzanan faktörlerden kaynaklanmaktadır. Hatta birey bir gün önce önemsemediği olaylara bir gün sonra ters tepkiler verebilmektedir. Örgütsel stres, kiĢi ve örgüt arasındaki iliĢkilerden kaynaklanan, kiĢilere göre değiĢiklik gösteren ve kiĢinin normal fonksiyonlarından uzaklaĢmasını sağlayan bir durum olarak değerlendirilmektedir. ĠĢteki talep ve baskıya, çalıĢanın bilgi ve yeteneklerinin uyuĢmadığı durumlarda iĢ stresi ortaya çıkar; ĠĢin yapısı ile ilgili stres kaynakları, Örgütsel yapıdan kaynaklanan stres kaynakları, Örgütsel politikalardan kaynaklanan stres kaynakları, Fiziki Ģartlardan kaynaklanan stres kaynakları, KiĢiler arası iliĢkilerden kaynaklanan stres kaynakları Makedonya da 12 farklı sektörde 24 farklı firmada 120 personel ile 2011 yılında yapılan anketlerle çalıĢanlar üzerindeki stres faktörleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. AraĢtırmada farklı pozisyonlarda personel ile görüĢülerek anketler düzenlenmiĢtir. Veri toplama aracı olarak araĢtırmacı tarafından hazırlanan demografik sorularla birlikte hazırlanmıĢ 12 sorudan oluĢan stres tepki ve belirtileri ölçeği ve 30 sorudan oluĢan stres kaynakları ölçeği kullanılmıĢtır. Ana hatları aĢağıdaki sonuçlar bulunmuĢtur: Bayan çalıĢanların bireysel psikolojik stres belirtileri, erkek çalıĢanların bireysel psikolojik stres belirtilerinden yüksektir. AraĢtırmada çalıĢanların stres tepki ve belirtilerini belirlemek amacıyla kullanılan ölçekten alınan puanlar incelendiğinde çalıĢanların stres tepki ve belirtilerinin birbirine benzer ve vasat düzeyde olduğu görülmektedir. Bununla birlikte çalıĢanlarda en çok sinirlilik / gerginlik görülmektedir. Stres eğitim seviyesi yükseldikçe artmaktadır. Pozisyonu yönetici olan çalıĢanların bireysel psikolojik stres belirtileri, iĢyerindeki pozisyonu mavi yakalı personel olan çalıĢanların bireysel psikolojik stres belirtilerinden yüksektir. 0331-184 PERFORMANS DEĞERLENDĠRMESĠNDE DUYGUSAL ERGONOMĠNĠN ROLÜ Serpil AYTAÇ Salon-6 Bir Ġnsan-Makina Sisteminden beklenen performansın elde edilebilmesi çok sayıda parametrenin karĢılıklı etkileĢimine bağlıdır. Performansın ortaya çıkması, fizyolojik, biliĢsel, yönetimsel ve örgütsel etkenlerin yanında Makroergonomik açıdan, çalıĢan kiĢinin duygusal davranıĢlarına da bağlıdır. Nörobiyoloji alanındaki önemli geliĢmeler, biliĢsel süreçler ile beyin etkinliklerinin duygusal davranıĢları arasında karĢılıklı önemli bir etkileĢim ve iletiĢim olduğunu göstermektedir. Bu bildiri; iĢ nitelikleri ile insan karakteristikleri arasındaki uyum açısından nörobiyoloji ve psikoloji ile bilgi ve deneyim altyapısına dayanan performans düzeyinin uygulamadaki etkinliğini önerilen modeller yardımıyla irdelemektedir. ÇalıĢma yerinde performansı azaltma yönünde etkili parametre düzeylerini azaltarak iç motivasyonu arttırma yoluyla görevlerin yerine getirilmesinde çalıĢanların duygusal olarak katılımları ve kendilerini görevlerine adamaları son derece önemlidir. Beynin bilinen fonksiyonlarını inceleyerek Duygusal Ergonominin katkısını irdeleyen bu bildiri; biliĢsel süreçlerin daha iyi iĢlemesi, performansın arttırılması, bireysel amaçların gerçekleĢtirilmesine yardımcı olunması, çalıĢanın kendi değerliliğinin arttığı bilincinin verilmesi, tüm iĢ gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi, fizyolojik değiĢimlere etkin uyum sağlanması ve çalıĢma yerinde sağlık ve güvenlik kurallarına uyulması gibi konuları kapsamaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 7 Salon-6 0404-272 BĠYOLOJĠK RĠTM VE REFERANS FAKTÖRÜNÜN VERĠMLĠLĠĞE ETKĠSĠ Hasan DÜNDAR, Yelda SÜNETÇOĞLU, Gültekin ÖZDEMĠR, Buket KARATOP, Cemalettin KUBAT 21. yüzyıl iĢ dünyasının zorlu rekabet koĢullarında, verimlilik ve kârlılık, Ģirketlerin en önemli göstergeleri haline gelmiĢtir. Bu göstergeleri pozitif yöne çevirmeye çalıĢırken ve iĢ süreçlerinde iyileĢtirmeler yaparken, özellikle emek-yoğun iĢlerde, insan faktörünün tahminlemesi sürekli doğru sonuçlar vermemektedir. ĠĢletmelerin “tam zamanında” kavramını yaygınlaĢtırma eğiliminde olmasıyla birlikte, yapılan planların ve hedeflerin de tam zamanında – tam hedeflenen kadar olması tüm verilerin doğru saptanarak iĢlenmesini zorunlu kılmaktadır. Ġnsan faktörünü doğru tahminleyebilmek için; ergonomi, çalıĢan psikolojisi, insan fizyolojisi ve ücretlendirme sistemleri gibi konularda yeterli bilgiye sahip olmak gerekmektedir. Özellikle biyolojik ritm ve sirkadiyen ritmin çalıĢanların performansı üzerine etkisi küçümsenemeyecek kadar önemlidir. Mental faaliyetler ve fiziki faaliyetler olarak iki kısımda incelenen performans ritmleri, günlük, haftalık, mevsimlik ve yıllık olarak kendi içlerinde birer döngüye sahiptirler. Performansa ve verimliliğe etkiyen tüm faktörleri gözeterek yapılan iĢlemlerde, çalıĢan performansı açısından “referans etkisi” (Who knows you? ya da Who you know?) karĢımıza çıkmakta ve Ģirket stratejisinin tutarlılığı ile daha verimli bir iĢletme ortaya çıkartmak mümkün olabilmektedir. Bu çalıĢmada, genel olarak vücut ritmleri ve referans faktörü incelenerek verimliliğe olan etkisi araĢtırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 8 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Statistical Analysis Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 Salon-7 0401-201 An Analysis of Occupational Diseases FOR SERVICE SECTOR WORKERS IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS Burcu Toker Ersöz, Cihan Erdoğan, Esra ĠĢlek, KürĢat Tuncer In the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC), which is a beautiful island country, most of the income is received from service sector. Tourism, education and construction sector are among the sectors which have a high share in the TRNC economy. Although there are a considerable number of small and medium size manufacturing enterprises, the number of companies which are functioning in the service sector is comparatively high. In addition to the private companies, other important members of service sector are the government offices. This study is aimed to be the first scientific study which will provide a statistical basis to the presence, frequency and potential risks of occupational diseases in the service sector of TRNC. The aim of this study is to collect data about occupational diseases present in standing and seated employees, working at service sector. For this purpose, after literature review, a self determined questionnaire is prepared and applied to 350 workers working at government offices, banks, hotels, tourism agencies and healthcare services. The collected data are statistically analyzed using SPSS program. The presence, risks and possible reasons of occupational diseases are determined and suggestions are made for the prevention of those diseases. Salon-7 0404-271 BACKPACK ANALYSIS FOR PRIMARY SCHOOL CHILDREN: A CASE STUDY FOR THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS Burcu Toker Ersöz, Aybegüm Canbulat, Fatma Çoban Backpacks are very commonly used by children in today‟s schools. Almost every child seems to carry a backpack in some form or another. Altough the usage of backpacks are common, this is associated with a high risk of postural problems in children. There is ample evidence to link backpack misuse or overloading to the back pain more and more children are reporting. Recent studies have reported that a high percentage (around 60%) of children suffer from back pain. Studies have shown that backpacks cause back and shoulder pain and poor posture in children. In this study, a self determined questionnaire is applied to primary school children‟s parents, about their children‟s problems arising while and after carrying backpacks. While the survey was being carried out, postural analysis was also performed to the children by a team involving an ergonomist, an orthopedician and a physical therapy and rehabilitation specialist. The collected data from the questionnaires are analyzed using SPSS software. The results of the statistical analysis and postural analysis are processed and the existing situation in the Turkish Republic of Northern Cyprus regarding backpacks and their effects on primary school children are determined. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 9 Salon-7 0404-292 AN Analysis of OCCUPATIONAL DISEASES OF WORKERS WORKING IN SMALL AND MEDIUM SIZED ENTERPRISES IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS Burcu Toker Ersöz, Emre Yılmaz, Eren Avcı, Tufan Anturan In the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) manufacturing sector involves only small and medium sized enterprises. Most of these enterprises are managed by their owners. Although there are some statistics about the existing conditions of these enterprises, there is no study which analyzes the facts about occupational diseases in this sector of TRNC. The aim of this study is to provide a statistical scientific base, for the first time in TRNC, in the area of occupational diseases. For this purpose, after a literature survey, a self determined questionnaire is prepared and applied in the majority of the small and medium sized manufacturing enterprises in T.R.N.C. The collected data are analyzed using SPSS software. After the analysis, these results are used to prepare a set of guidelines for decreasing the risk of occupational diseases in the manufacturing sector of TRNC. These guidelines are planned to be a support for the actions of the TRNC Ministry of Health, Ministry of Labor and Social Security and Cyprus Turkish Chamber of Industry, to improve the working conditions of workers. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 10 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları-1: Veri Madenciliği Prof.Dr. Seniye Ümit Fırat 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 Salon-22 0325-103 ÇAPRAZ ENTROPĠ ÖLÇÜSÜNÜN ÖĞRENME DOĞRULUĞU ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠNĠN ARAġTIRILMASI VE BĠR UYGULAMA Ömer AKGÖBEK Karakteristik seçimi veri madenciliği algoritmalarının en büyük problemlerinden biridir. Karakteristik seçimi için en çok baĢvurulan ölçüler entropi, gini indeks ve sınıflandırma hatası‟dır. Veri madenciliği algoritmalarında, özellikle ID3, C4.5, CN2, CART gibi karar ağacı üreten algoritmalarda, karakteristiklerin düzensizliğini ölçmek için entropi ölçüsü kullanılmakta, çapraz-entropi ölçüsü fazla bir kullanım alanı bulamamaktadır. Bundan dolayı çapraz-entropi ölçüsünün öğrenme olayı üzerindeki etkilerini test etmek amacıyla bir uygulama geliĢtirilmiĢ ve makine öğrenmesi alanında yaygın olarak kullanılan ve gerçek hayattan alınmıĢ farklı özelliklerde ve büyüklükte on adet veri seti seçilmiĢtir. Bu veri setleri kullanılarak bu ölçülerin algoritmanın doğruluk oranı ve ürettiği kural sayısı üzerindeki etkileri hesaplanmıĢ ve sonuçlar bu alanda kullanılan diğer algoritmalarıyla karĢılaĢtırılmıĢtır. Elde edilen sonuçlara göre çapraz entropi ölçüsünün öğrenme doğruluğu üzerinde önemli etkisinin olduğunu ortaya çıkarmıĢtır. Salon-22 0404-287 ĠMKB’DE HĠSSE SENEDĠ HAREKETLERĠNĠN, VERĠ MADENCĠLĠĞĠ BĠRLĠKTELĠK KURALI YAKLAġIMIYLA ANALĠZĠ Kenan BAYAZ, Mehmet Rıfat KAMBER, Seniye Ümit OKTAY FIRAT Günümüzde yatırımcı portföyünde, hisse senetleri önemli bir yatırım aracı olarak yer almaktadır. Hisse senetlerinin zaman içindeki fiyat değiĢimleri ve buna bağlı olarak beklenen getirisi ve riski yatırımcı açısından çok önemlidir. Yatırımcıların hisse senetlerinin fiyatlarının beraber hareketlerini öngörebilmeleri, oluĢturacakları portföylerin riskini optimize etmelerine katkıda bulunur. Fiyatları beraber hareket etmeyen hisse senetlerinin aynı portföy içinde bulunması yatırımcının riskini azaltır. Bu çalıĢmanın amacı Ġstanbul Menkul Kıymetler Borsası‟nda iĢlem gören hisse senetlerinden fiyatları birlikte hareket edenleri belirlemek ve birlikte hareket edenlerin profilini (sektör, risk seviyesi, vb) çıkarmaktır. Literatürde farklı ülkelerin borsaları için birlikte hareket eden yatırım araçlarını belirlemeye yönelik bazı çalıĢmalar mevcuttur. AraĢtırmamızda ĠMKB‟de iĢlem gören hisse senetlerinin son beĢ yıllık günlük kapanıĢ fiyatları ve getiri oranları esas alınmıĢtır. Risk değerleme göstergeleri kullanılarak, hisse senetleri risk gruplarına ayrılmıĢtır. Daha sonra, veri madenciliği tekniklerinden birliktelik kuralı kullanılarak, fiyat hareketleri birbiriyle iliĢkili olan hisse senetleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Uygulamalar SPSS Clementine paket programı kullanılarak yapılmıĢtır. Bulgulara dayanarak yatırımcılara portföy seçimi konusunda öneriler geliĢtirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 11 Salon-22 0404-295 E-ÖĞRENME PLATFORMLARINDA VERĠ KULLANARAK PERFORMANS ÖLÇÜMÜ Merve ER, S.Ümit OKTAY FIRAT MADENCĠLĠĞĠ YAKLAġIMI Günümüz bilgi toplumu ülkelerinde değiĢen yaĢam Ģartları, daha iyiyi bulma arzusu ve teknolojik geliĢmelerin ulaĢtığı nokta insanların öğrenme ihtiyaçlarında ve alıĢkanlıklarında büyük değiĢimlere yol açmıĢtır. Bu değiĢimlerin yanında, bilgi ve internet teknolojileri, iletiĢim sistemleri ve dijital medyadaki geliĢmeler uzaktan öğrenme, çevrimiçi öğrenme, internet destekli öğrenme ve eöğrenme gibi farklı öğrenme kavramlarının ortaya çıkmasına yol açmıĢtır. Bu kavramlardan eöğrenme son yıllarda modern eğitim sisteminde büyük bir yer edinmeye baĢlamıĢtır. Bu çalıĢmada Türkiye‟de bir üniversiteye ait “Uzaktan Tezsiz ĠĢletme Yüksek Lisans (e-MBA) Programı” öğrenci ve öğrenme sistemi kapsamında incelenmiĢtir. Program internet üzerinden sanal sınıflarda haftalık ders programlarına uygun düzenli derslerin yapıldığı ve öğrencilerin öğretim üyeleri ve birbirleri ile etkileĢimli olarak iletiĢim kurabildikleri bir uzaktan öğrenme programıdır. Uzaktan eğitimin özelliklerine ilave olarak sağladığı karĢılıklı iletiĢim imkânı ve ortamdaki bütün iĢlemlerin kaydedilmesi ile e-öğrenme platformu olarak da adlandırılabilen bu sistemden elde edilen veriler, programda verilen derslerin önemini, sistemin ve öğrencilerin baĢarısını analiz etmek amacıyla kullanılmıĢtır. Öğrencilere ait yaĢ, meslek, cinsiyet, ders baĢarı notları, sistemde kalma süreleri ile web-sitesinin ve derse destek amacıyla kullanılan materyallerin yapısı gibi veriler incelenerek performans ölçütleri değerlendirilmiĢtir. Elde edilen sonuçlar e-öğrenme platformlarına yol gösterici niteliktedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 12 Salon-24 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çizelgeleme-2 Prof.Dr. Müjgan Sağır 5 Temmuz 2011 11:15-12:30 0325-128 Karar Verme Süresinin Çizelgeleme Sistemi Performansına Etkisi Kamer Sözer, Ali Tamer Ünal Bu makalede, çizelgeleme sürecinde geçen süre ile elde edilen sonucun eniyiliği arasındaki iliĢkiyi inceliyoruz. Karar verme süresinin sistem performansı üzerindeki etkisini ayırdebilmek için, tek makineli dinamik ve rastsal bir çizelgeleme ortamı tasarladık. Sistem performansı ölçütü olarak iĢlerin ortalama erkenliği ve geçliği kullanıldı. Bir benzetim modeli yardımıyla sistemi değiĢik atölye koĢulları altında alternatif kontrol politikaları kullanarak çalıĢtırdık. Deneylerimiz ile belli atölye ortamlarında basit ve hızlı bir sezgisel yöntemin yavaĢ bir eniyileme algoritmasından daha iyi sonuç verebildiğini gösterdik. Salon-24 0325-132 TEK MAKĠNE TERMĠN ATAMA PROBLEMĠ Sevilay Sertdemir, Ali Tamer Ünal Bu çalıĢmada, dinamik bir ortamda rassal olarak gelen iĢlere termin tarihi atama problemi ele alınmıĢtır. Gelen iĢler tek bir makinede iĢlem görmektedir ve iĢlem benzerliklerine göre gruplandırılmıĢtır. Aynı gruptaki iĢler arasında hazırlık zamanı sıfırdır. Farklı gruplara ait iki iĢ arasındaki hazırlık süresi ise sadece baĢlayacak iĢin grubuna bağlıdır. Bu problem için geliĢtirilen çözüm yaklaĢımına göre, belirlenen aralıklarla termin tarihi daha önce tayin edilmiĢ ama henüz tamamlanmamıĢ iĢler ile yeni gelen iĢler birlikte çizelgelenmekte ve yeni gelen iĢlerin termin tarihleri bu çizelgeye göre tayin edilmektedir. Önerilen bu çözüm yaklaĢımının performansı yazında sıkça kullanılan yöntemlere kıyasla çeĢitli veri setleri kullanılarak test edilmiĢ ve raporlanmıĢtır. Salon-24 0325-138 ÖZDEġ PARALEL MAKĠNELERDE ÇALIġMALAR, GELĠNEN NOKTA Müjgan Sağır, Gülcan Gocuklu ÇĠZELGELEME PROBLEMLERĠ: Çizelgeleme problemleri, literatürde geniĢ yer tutan, günlük hayatta farklı türleriyle yaygın olarak karĢılaĢılan ve araĢtırmacıların sürekli ilgisini çeken NP-zor türü problem sınıfındadırlar. Çizelgeleme problemlerinden makine çizelgeleme, üretim sektöründe önemli bir çalıĢma konusu haline gelmiĢtir. Üretim olanaklarının etkin bir biçimde kullanımı, müĢteri taleplerine olabildiğince çabuk cevap verebilme, iĢlerin teslim tarihinde gecikmeye neden olunmadan tamamlanması, yarı mamul stoklarının en küçüklenmesi makine çizelgeleme problemlerinde göz önünde bulundurulan hedefler arasındadır. Bu çalıĢmada literatürde yer alan makine çizelgeleme problemlerinden özdeĢ paralel makine çizelgeleme konusunda yapılan çalıĢmalar incelenmiĢ, bu konudaki gelecek çalıĢmalara ıĢık tutması, geliĢmeye açık alanlar hakkında fikir vermesi açısından bir literatür taraması yapılmıĢtır. Öncelikle problem türleri ve özellikleri tanıtılmıĢ ardından mevcut çalıĢmalar yıllarına, uygulandıkları sektöre, amaç fonksiyonlarına ve kullandıkları çözüm yaklaĢımlarına göre sınıflandırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 13 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Eğitim Sistemleri Prof.Dr. Orhan Torkul 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 Salon-1 0401-195 Bologna uyum sürecinde ders planı oluĢturma 14roblem için hat dengeleme yaklaĢımı ve bir uygulama Derya DeliktaĢ, Özden Üstün, ġafak KırıĢ Bologna Süreci, Türkiye‟nin de dahil olduğu 47 üye ülke tarafından uygulanan ve yükseköğretim sistemlerinin kendilerine özgü farklılıklarını koruyarak, birbirleriyle uyumlu hale getirmeyi hedefleyen bir süreçtir. Böylece bir ülkeden yada yükseköğretim sisteminden bir diğerine geçiĢin kolaylaĢtırılması, öğrenciler ve öğretim elemanlarının hareketliliğinin ve istihdamının artırılması planlanmaktadır. Bologna uyum süreci kapsamında, Türkiye Yükseköğretim Ulusal Yeterlikler Çerçevesi (TYUYÇ) genel olarak oluĢturulmuĢ olup, Çerçevenin Yükseköğretim programları düzeyinde tüm kurumlarda uygulanması için planlanan tarih Aralık 2012 olarak belirlenmiĢtir. Bu kapsamda Dumlupınar Üniversitesi, program güncelleme çalıĢmalarına 15 Mayıs 2009 tarihinde baĢlamıĢ olup, uyum süreci devam etmektedir. Bu çalıĢmada Bologna süreci kapsamında lisans programlarının ders planlarının güncellenmesi aĢaması ele alınmıĢtır. Avrupa ve Türkiye‟deki benzer Endüstri Mühendisliği programlarının ders planları göz önünde bulundurularak, dersler belirlenmiĢ ve derslerin Avrupa Kredi Transfer ve Biriktirme Sistemi (AKTS) değerleri hesaplanmıĢtır. AKTS değerleri, ders sayısı, dönem sayısı, ilgili diğer parametreler, derslerin öncüllük kısıtları ve Bologna süreci kapsamındaki diğer kısıtlar dikkate alınarak ders planı oluĢturma problemi, hat dengeleme problemi olarak modellenmiĢtir. Dönemler iĢ istasyonları, dersler iĢ öğeleri, AKTS değerleri ise iĢlem süreleri olarak değerlendirilmiĢtir. Bu bakıĢ açısıyla oluĢturulan hat dengeleme problemi çözülmüĢ ve ders planı oluĢturulmuĢtur. Salon-1 0404-232 Türkiye’de Endüstri Mühendisliği Eğitiminin Geleceği H.Ġbrahim CEBECĠ, Abdulkadir HIZIROĞLU, Harun TAġKIN Birçok disiplin ile ara kesit olan endüstri mühendisliği mesleğinin son 20 yılda giderek artan bir Ģekilde iĢ dünyasında kendini ispat ettiği söylenebilir. Ancak, hem temel mühendislik disiplinlerini hem de endüstri mühendisliğini etkileyebilecek olan ve iĢ dünyasının talepleri ile Ģekillenen geleceğe yönelik bazı eğilimler, bu disiplinlerde verilmekte olan eğitimin dinamik bir yapıda yeniden organize edilmesi gerekliliğini zorunlu kılmaktadır. Türkiye‟deki endüstri mühendisliği eğitiminin de bu değiĢim sürecine kendini adapte edebilmesi ve bu adaptasyonun nasıl olması gerektiği bir problem olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu çalıĢmada, endüstri mühendisliği eğitiminde yönelimlerin nereye doğru gittiği belirlenerek, Türkiye‟de endüstri mühendisliği eğitiminin bu değiĢim sürecinde ne durumdu olduğunun tespit edilmesi amaçlanmaktadır. ÇalıĢma kapsamında, endüstri mühendisliği alanında dünyada öncü sayılabilecek bazı üniversitelerin endüstri mühendisliği programlarına ait müfredatları, Türkiye‟deki seçilen bazı üniversitelerin müfredatları ile kıyaslanmıĢtır. Bu kıyaslama, incelenen müfredatların daha önceden belirlenmiĢ anahtar alanlar ekseninde sınıflandırılması ve tanımlayıcı istatistikî yöntemler ile analiz edilmesi Ģeklinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Analiz sonuçları dünya genelinde endüstri mühendisliği eğitiminin geleceğine yönelik eğilimler göz önüne alınarak yorumlanmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda, Türkiye‟deki endüstri mühendisliği bölümlerinin alt disiplinler bazında bir odaklaĢma sorunu olduğu görülmüĢtür. Buna yönelik, geleceğin endüstri mühendisliğini Ģekillendirecek trendler dikkate alınarak, her bir alt disiplinle ile ilgili öne çıkan hususlar ve ilintili dersler öneri niteliğinde sunulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 14 Salon-1 0404-234 Türkiye’de Endüstri Mühendisliğinin Geleceği: AraĢtırmaya Eğilimler Abdulkadir HIZIROĞLU, H.Ġbrahim CEBECĠ, Harun TAġKIN Yönelik Günümüzde mühendislik bilimlerinin son zamanlarda karĢı karĢıya kaldığı en önemli konulardan biri disiplinler arası çalıĢmalara duyulan ihtiyaçtır. Diğer mühendislik dallarına kıyasla, beklide sosyal ve beĢeri diğer disiplinler ile en çok ortak çalıĢma alanına sahip endüstri mühendisliği, bu ihtiyacın giderilmesinde önemli bir rol oynayabilmektedir. Ancak, Türkiye‟deki endüstri mühendisliğinin bu rolü ne derece üstlenebildiği bir araĢtırma sorusu olarak önümüze çıkmaktadır. Bu çalıĢmada, son yıllarda dünyadaki endüstri mühendisliği araĢtırma konularının yöneliminin nereye doğru gittiği tespit edilerek, Türkiye‟deki endüstri mühendisliği disiplini ile ilgili araĢtırmaların bu yönelim içerisindeki konumunun belirlenmesi amaçlanmaktadır. ÇalıĢma kapsamında lisansüstü düzeyinde (yüksek lisans ve doktora) yapılan tezlerin, araĢtırmaya yönelik eğilimlerin belirlenmesinde temel faktör olduğu varsayım olarak kabul edilmiĢtir. Bu çerçevede, özellikle son beĢ yılda Dünya‟da ve Türkiye‟de lisansüstü düzeyde endüstri mühendisliği alanında yapılan tezler incelenmiĢtir. Veri kaynağı olarak Dünya için ProQuest, Türkiye için ise YÖK tez veri tabanları ele alınmıĢtır. Ġncelenen lisansüstü tezler daha önceden belirlenmiĢ araĢtırma konularına göre sınıflandırılarak, tanımlayıcı istatistiksel yöntemler ile Türkiye‟de ve Dünya‟da endüstri mühendisliğinin mevcut araĢtırma eğilimleri kıyaslanmıĢtır. Analiz sonuçları Dünya genelinde endüstri mühendisliğinin geleceğine yönelik trendler göz önüne alınarak yorumlanmıĢtır. ÇalıĢmanın bulguları Türkiye‟deki endüstri mühendisliği çalıĢmalarının dünyadaki eğilimi yakalayabilmek adına önemli adımlar atması gerekliliğini ortaya koymuĢtur. Salon-1 0404-350 ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠNDE TANINMAMA ve KĠMLĠK PROBLEMĠNĠN ĠNCELENMESĠ Z.Figen ANTMEN Endüstri Mühendisleri, iĢletmelerin kaynak kullanımının dengeli ve etkin kullanımından, karar vericiler arasındaki iĢbirliğinin kurulmasından sorumludur. Bir örgüt içerisinde kendi özgün uğraĢları yanında, farklı alanlardaki uzmanlarla yönetim arasında bir köprü gibi iletiĢim görevi de yapar. Ayrıca her düzeydeki yöneticinin karar verme aĢamasında ihtiyaç duyduğu bilgi desteğini, bilimsel yöntemler kullanarak veren kiĢidir. Bu sayılanları göz önüne alacak olursak Endüstri Mühendisi kamu, ticaret, hizmet, tasarım, sanayi ve hatta askeri alanda faaliyet gösteren bütün örgütlerde görev alabilir. Görüldüğü üzere endüstri mühendisliği faaliyetleri her kademedeki bölümlerle ve insanlarla iç içedir. Ancak ülkemizde Endüstri Mühendisliği kavramı tam olarak bilinmemektedir. Endüstri Mühendisliğinin etkinliği ve yaptığı iĢlerin faydaları konusunda toplumda bilgi eksiği bulunmaktadır. Bu çalıĢmada kurumlar için bu kadar önemli bir mesleğin az tanınırlığının nedenleri açısından önemli olabilecek sonuçlar ortaya konmaya çalıĢılmıĢtır. Daha önceden yapılmıĢ Endüstri Mühendisliği mesleğinin yaĢadığı kimlik problemi ile ilgili çok az sayıda çalıĢma olmasından dolayı mesleğin tanınırlığına yapacağı katkılardan dolayı çalıĢmanın önemi daha da artmaktadır. ÇalıĢmamızda Endüstri Mühendisliğinin geçmiĢteki ve gelecekteki durumu hakkında bilgiler derlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bu derlemelerle Endüstri Mühendisliği ile ilgili, bireylerin ve kurumların kafalarında soru iĢaretleri kalmasını engelleyerek Endüstri Mühendislerinin kimlik ve tanınmama problemlerine yardımcı olunacağı düĢünülmektedir. Yapılan anket çalıĢması ile mesleğin tanınmama ve kimlik sorunu üzerine çıkan sonuçlar değerlendirilerek öneriler geliĢtirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 15 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çizelgeleme-3 Yrd.Doç.Dr. Hakan Gültekin 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 0214-001 AkıĢ Tipi Çizelgeleme Probleminin Yapay Arı Kolonisi Algoritması ile Çözümü Ömür TOSUN, Orhan KURUÜZÜM Salon-2 Karaboğa (2005) tarafından doğadaki arılardan esinlenerek ortaya konulan Yapay Arı Kolonisi (Artificial Bee Colony - ABC), popülasyon temelli bir optimizasyon yöntemidir. ABC algoritmasında, bir kolonide üç grup arı bulunmaktadır: iĢçi arılar, gözcü arılar ve kaĢif arılar. Yöntemde, farklı görevlere sahip arıların aralarındaki bilgi alıĢveriĢi sayesinde en uygun çözüm bulunmaya çalıĢılır. ABC algoritmasında arılar bulundukları pozisyonlarla temsil edilir ve her bir arı bir yem/nektar alanına bağlı olarak çalıĢır. Bu pozisyonlar problem çözümünün parametreleri olarak ifade edilir. Sürü içerisinde en iyi pozisyonda bulunan birey, o adımdaki, problemin çözümünü ifade eder. Arıların bulundukları konum uygunluk veya maliyet fonksiyonuyla tanımlanır. Arılar iteratif olarak bir önceki konumunu ve bir önceki adımdaki iyi çözümlerin konumlarını da dikkate alarak yeni konumlarını belirlemek yoluyla problem uzayında araĢtırma yaparlar. Bu çalıĢmada ABC algoritması yardımıyla Np-zor olarak tanımlanan akıĢ tipi çizelgeleme problemi çözülmeye çalıĢılacak, algoritmanın performansı literatürde kullanılan diğer yapay zeka tabanlı yöntemlerle kıyaslanacaktır. Salon-2 0316-020 Esnek ĠĢlemli ve 2 Farklı Makineden OluĢan AkıĢ Tipi Sistemlerde Üretim Hızının Enbüyüklenmesi Hakan Gültekin, Özden Onur Dalgıç Bu çalıĢmada n tane tek tip parça üreten 2 makineli bir akıĢ tipi üretim sistemi ele alınmaktadır. Üretilecek her parçanın üç tane iĢlemden geçmesi gerekmektedir. Bu iĢlemlerden birincisi sadece ilk makinede, üçüncüsü de sadece ikinci makinede yapılabilmektedir. Ġkinci iĢlem ise her iki makinede de yapılabilmektedir. Fakat makineler farklı teknolojik özelliklere sahip oldukları için, ikinci iĢlemin iĢlem zamanı hangi makinede yapıldığına bağlı olarak değiĢmektedir. Esnek iĢlemin hangi makinede yapılacağı bir parçadan diğerine değiĢebilmektedir ve üretim hızını enbüyükleyecek Ģekilde her parça için esnek iĢlemlerin makinelere atanmasına karar verilmek istenmektedir. Ele alınan türden sistemlere gerçek hayatta sıkça rastlanmaktadır. Örneğin, metal iĢleme endüstrisinde kullanılan CNC‟ler esnek makinelerdir ve gerekli kesici uçlar haznelerinde yüklü olduğu müddetçe değiĢik iĢlemleri yapabilme kabiliyetine sahiptirler. Fakat kullanılan kesici uçların maliyetlerinin fazla olması ve makinelerin uç haznelerinin limitli olmasından dolayı her ucu her makineye yüklemek mümkün olmayabilir. Bu durumda bazı iĢlemler sadece belirli makinelerde iĢlenebilecekken diğer bazıları da her iki makinede de iĢlenebilmektedirler. ĠĢçilerin çalıĢtığı montaj hatlarında da iĢçi kabiliyetlerine bağlı olarak benzer durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu çalıĢmada hem makineler arasında sınırsız ara stok alanının olduğu hem de hiç olmadığı durumlar ele alınmıĢ ve bu problemler için polinom zamanlı çözüm yöntemleri geliĢtirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 16 Salon-2 0321-034 Bir Üniversitenin Mühendislik Fakültesinde Ders Programı Çizelgeleme Üzerine Bir Uygulama Tusan DERYA, Esra DĠNLER, BarıĢ KEÇECĠ Çizelgeleme (scheduling), verimliliği esas alarak, sınırlı kaynakların (resources) belirli kısıtlar altında görevlere (tasks) tahsis edilmesini amaçlayan bir karar verme sürecidir. Zaman Çizelgeleme ise görevlerin (sınav, sınıf, vb… ) sınırlı sayıda zaman aralıklarına (kaynaklara) belirli kısıtlar altında (ör. ÇakıĢmalara izin vermeden) atanması problemidir. Zaman Çizelgeleme Problemi, birçok üniversitenin her yıl birçok defa karĢı karĢıya kaldığı zor ve kombinatoryal bir problemdir. Bir Zaman Çizelgelemesi olan Ders Programı Çizelgeleme Probleminde amaç, her bir sınıf için açılacak olan tüm ders saatlerinin, üniversite ihtiyaçları göz önünde bulundurularak oluĢturulan kısıtlar doğrultusunda belirlenmesidir. Bu çalıĢmada bir üniversitenin mühendislik fakültesi için Ders Programı Çizelgeleme Problemine çözüm aranmıĢtır. Üniversite ve/veya fakültenin eğitim sistemi, yönetim politikaları, fakülte ihtiyaçları ve derslerin nitelikleri göz önünde bulundurularak, mühendislik fakültesi için belirlenen öğretim elemanları, müfredat dönemi ve derslere ait kısıtlar doğrultusunda derslerin zaman aralıklarına ataması, geliĢtirilen bir algoritma aracılığı ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Algoritma, C dilinde kodlanarak, kullanımı kolay, esnek ve sürekli güncellenebilir bir uygulama haline dönüĢtürülmüĢtür. Salon-2 0323-057 KarıĢık Modelli Montaj Hattı Dengeleme Problemi için Parçacık Sürü Optimizasyonu Algoritması Betül Yağmahan KarıĢık modelli montaj hattı, aynı anda iki ya da daha fazla modelin aynı hat üzerinde üretildiği üretim sistemleridir. Bu tip üretim sistemi, günümüzde rekabetin artmasıyla birlikte ürün çeĢitliliğindeki artıĢ, düĢük seviyelerdeki talep ve çevrim sürelerinin kısalması gibi nedenlerden dolayı çok sık kullanılmaktadır. Bu çalıĢma kapsamında, 1.tip karıĢık modelli montaj hattı dengeleme problemi (Mixed-model Assembly Line Balancing Problem-MALBP-1) olarak tanımlanan öncelik kısıtları altında belli bir çevrim süresi için istasyon sayısı minimizasyonu problemi ele alınmaktadır. Problem, NP-zor özelliğinde olduğu için, yaklaĢık çözüm yöntemleri pratik çözümler oluĢturmaktadır. Ele alınan bu problemin çözümü için, parçacık sürü optimizasyonu metasezgisel yaklaĢımı önerilmektedir. Bu problem için istasyon sayısının minimizasyonu yanında, denge kaybının ve istasyonlar arasındaki iĢ yükü dengesinin pürüzsüzleĢtirilmesi amaçlanmaktadır. Önerilen algoritmanın etkinliğini değerlendirebilmek için, çeĢitli büyüklükteki test problemleri çözülmüĢtür. Sonuçlar, düzeltilmiĢ pozisyon ağırlıkları yöntemi ve genetik algoritma yaklaĢımları ile karĢılaĢtırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 17 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sağlık Sistemleri - 1 Prof.Dr. Ahmet Fahri Özok 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 Salon-3 0307-009 Bazı Sağlık Hizmeti DeğiĢkenlerine ĠliĢkin Kümeleme Analizi Uygulaması Bilgehan TEKĠN Bu çalıĢma veri madenciliği ve çok değiĢkenli istatistik yöntemlerinden biri olan kümeleme analizi ile sağlık hizmetleri değiĢkenlerinin iller bazında sınıflandırılmasını konu edinmiĢtir. ÇalıĢmanın temel amacı; sağlık hizmetleri değerlendirmesinde hizmetin etkinliğini gösterdiği varsayılan; illere göre sağlık personeli sayısı ( uzman hekim, pratisyen hekim, diĢ hekimi, hemĢire, sağlık memuru, ebe, eczacı ), hastane sayısı, hasta yatağı sayısı, ayaktan ve yatarak tedavi gören hasta sayısı, doğum sayısı, ameliyat sayısı, günü birlik tedavi sayısı ve bunların nüfusa oranları doğrultusunda Türkiye‟ deki 81 ilin gruplandırılarak, daha önce yapılmıĢ çalıĢmalardaki sağlık geliĢmiĢlik sıralaması, sosyoekonomik geliĢmiĢlik sıralaması ve istatistiki bölge birimleri ile karĢılaĢtırılmasıdır. Ayrıca bu çalıĢmanın literatüre, sosyoekonomik geliĢmiĢlik çalıĢmalarında ele alınan değiĢken gruplarından biri olan sağlık değiĢkenine yönelik farklı alt değiĢkenler kullanması nedeniyle, önemli katkılar sunacağı öngörülmektedir. ÇalıĢmanın veri setini, Sağlık Bakanlığı‟ nın 2009 yılı “Yataklı Tedavi Kurumlarının Ġl Bazında ÇalıĢmaları ve Bazı Göstergeler 2009” adlı çalıĢması ile 2002-2007 dönemine ait “Sağlık Bakanlığı Ġstatistik Yıllığı” oluĢturmaktadır. Yöntemde çok değiĢkenli istatistik yöntemlerinden biri olan kümeleme analizinden faydalanılmıĢtır. Bahsi geçen değiĢkenlere göre Türkiye‟deki 81 il farklı kümeleme teknikleriyle üç, altı ve on iki olmak üzere üç farklı Ģekilde gruplandırılmıĢ ve bu gruplar kendi içlerinde, diğer gruplarla, gruplardaki illerin sosyoekonomik geliĢmiĢlik sıralamalarındaki yerleri ve istatistiki bölge birimleri ile karĢılaĢtırılmıĢtır. Salon-3 0331-185 SAĞLIK SĠSTEMLERĠNĠN TASARIMI Ahmet F. ÖZOK GeliĢmiĢ ülkelerdeki güvenilir kaynaklar sağlık sistemlerinde yapılan hatalardan dolayı her yıl çok sayıda insanın yaĢamını yitirdiğini göstermektedir. Ülkemizde de sağlık sistemlerinin tasarım ve iĢleyiĢindeki hataların çok sayıda insanın yaĢamına mal olduğu bilinmektedir. Öyle ki, bu yüzden yaĢamını yitirenlerin sayısı trafik kazasında veya kanser hastalığı dolayısıyla yaĢamını yitirenlerden belki de daha fazladır. Ergonomi ile sağlık sistemlerinin ara kesitini ortaya koyarak bu sistemlerin düzeltilmesini sağlamak hem bilimsel ve hem de uygulamada elde edilecek olumlu sonuçlar açısından büyük önem taĢımaktadır. Bu bildiride iĢ sistemlerinin tasarımından baĢlayarak hem üretim ve hem de servis sistemlerinde Macroergonomik ilkelerden yararlanarak hata oranlarının azaltılması koĢulları irdelenmektedir. Sağlık sistemleri bir sosyoteknik sistem olarak düĢünülürse bu sistemin çalıĢan insanlar, teknik olanaklar, yönetim ve görev dağılımı ve psikososyal ve fiziksel alt sistemlere ayrılabileceğini düĢünmek yanlıĢ olmaz. Salon-3 Sağlık sistemlerinin tüm parametreleri irdelendiğinde üretim ve servis sistemlerindeki alt sistemlere de dar anlamda uygulanabileceği görülür. Bu bildiride öncelikler belirlenerek önerilen modeller yardımıyla elde edilecek olumlu sonuçlar tartıĢmaya açılmaktadır. 0331-187 HASTANE HĠZMET TASARIMI ĠÇĠN SERVQUAL VE QFD BÜTÜNLEġĠK YAKLAġIMI Meryem ÇETĠN, Özden ÜSTÜN Hizmet kalitesi alanda Servqual, müĢteri beklenti ve algılamalarını ölçmek için en çok kullanılan ölçektir. Kalite Fonksiyon Göçerimi (KFG) ise orjini ürün geliĢtirmeye dayanmasına rağmen çok çeĢitli hizmetlerin geliĢtirilmesinde de kullanılabilen uygun bir tasarım aracıdır. Bu çalıĢmada, birinci aĢamada Servqual ölçeğini kullanarak hastane hizmet kalitesini ölçen ve ikinci aĢamada KFG yaklaĢımı ile verilen hizmetin tasarım gereksinimlerini tanımlayan bir yaklaĢım önerilmiĢtir. Servqual ve KFG yöntemlerinin bütünleĢtirilmesi neticesinde ortaya çıkan yaklaĢım, Mudanya ġaziye RüĢtü Devlet Hastanesinde uygulanmıĢ ve elde edilen sonuçlar sunulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 18 0403-217 TÜRKĠYE’DE E-SAĞLIK UYGULAMALARI DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Ayça FĠRĠDĠN, Y. Esra ALBAYRAK – MEDULA VE ITS’NĠN Salon-3 Rekabetin artıĢı, zaman darlığı, yapılan iĢlerdeki kalite arayıĢı, alternatiflerin artması sonucunda mobil ve internet uygulamaları her alanda olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de değer kazanmıĢtır. Esağlık G. Eysenbach tarafından “medikal biliĢim, halk sağlığı ve iĢ hayatının geliĢen alandaki birlikteliğinin internet ve benzeri teknolojiler yardımı ile geliĢtirilmesidir” olarak tanımlanmıĢtır. Dünya Bankası‟nın diğer az geliĢmiĢ ülkelerde de yürütmekte olduğu farklı politikaların bir benzeri Türkiye‟de 2003 yılında “Sağlıkta DönüĢüm Programı” adı altında Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulmuĢtur. Proje, Aile Hekimliği, Genel Sağlık Sigortası, hastane özerkliği ve sağlık biliĢimi ana baĢlıklarını kapsamaktadır. Sağlıkta biliĢim kapsamında çeĢitli e-sağlık uygulamaları çeĢitli paydaĢlar tarafından kullanılmaktadır. Bu çalıĢmada. Türkiye‟deki sağlık sektörü incelenecek, çeĢitli paydaĢları birleĢtiren bir e-sağlık uygulaması olan MEDULA (Medikal Ulak) ve MEDULA ile entegre olarak çalıĢan ITS (Ġlaç Takip Sistemi) uygulamaları pazarlama ve tedarik zinciri açısından irdelenerek, söz konusu uygulamaların paydaĢlar açısından avantaj ve dezavantajları belirlenecektir. ÇalıĢmada e-sağlık uygulamalarını kullanan çeĢitli paydaĢlar ile yüz yüze mülakat tekniği uygulanmıĢ olup, yapılan değerlendirmeler bu teknik ile kaleme alınmıĢtır. ÇalıĢma, bu yönüyle, hızla geliĢen esağlık kavramına yeni bir bakıĢ açısı getirmekte, teknoloji yönetimi ve e-sağlık uygulamalarını tek bir model altında inceleyerek, bu güne kadar yapılmamıĢ bir çalıĢmayı gerçekleĢtirmeyi hedeflemektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 19 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sağlık Sistemleri-2: Health Systems Yrd.Doç.Dr. Burhaneddin Sandıkçı 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 Salon-4 0404-228 WEB Application Controlled Security and Inspection Robot Ġbrahim ERġAN, Aytaç TANRIVERDĠ Usage of robots takes a considerable place in industry. Basic characteristics of robots, which are preciseness, endurance and work capacity for full-day without decrease in performance, makes them indispensable elements of industry. Main idea of this project is to check workers and machines that are taking place in production phase without even being in factory from anywhere over the world. For that purpose, a Web Application Controlled Security and Inspection Robot (WACSIR) prototype is created. Basically, WACSIR can move on a flat surface in any direction with its four wheels and transfer real-time images and video with its moving camera. It can be controlled either with an application by a user or can move in a pre-defined path without user control. Transferred images can also be recorded to its server PC. Project can be examined in two main phases as software and hardware. In hardware phase, a remote control device (RC), driven using USB port of a PC, is designed. The RC controls four motors on WACSIR for the movement of robot and camera. The camera transfer images to an RF device mounted on server PC. In software phase a web application is developed to control RC over a client and transfer received images back to the client. 0404-237 An Ergonomics Approach to the Redesign of the Pediatrics Department of a Public Hospital in the Turkish Republic of Northern Cyprus Burcu Toker Ersöz, Gloria Usiagu, Leigh Olueh, Mohammed Elsayed Salon-4 In the Turkish Republic of Northern Cyprus, (TRNC), providing health service in different cities. there are four public hospitals which are In this study the aim is to redesign the existing pediatrics department of Girne Akçiçek Public hospital, located in Girne city, according to ergonomics principles in order to increase the service quality. During the analysis of the existing conditions of the department the deficiencies and the related problems are identified after the interviews with the hospital management, pediatricians, and nurses, In addition to these interviews, a questionnaire is applied to the parents of the children who took service from the hospital. After extensive literature review, a self determined questionnaire is designed with two main parts. The first part includes demographic questions such as the age and gender of the children, frequency of visits to the hospital,etc. Second part includes perceptional questions regarding the services taken from the pediatrics department including physical conditions. The data collected from the questionnaire are analyzed using SPSS software.Using the results of the analysis, interviews with experts in the hospital and ergonomics principles, the pediatrics department is redesigned according to anthropometric and children safety principles. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 20 Salon-4 0404-284 AN ANALYSIS OF Work related Musculoskeletal Disorders amongst nurses IN A state hospital IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS: A CASE STUDY Burcu Toker Ersöz, Kayode David Olafemi Nursing is one of the most essential professions in any health system, It is demanding and sensitive in nature involving a lot of concentration and physical activities. Nurses‟ job description involves lifting situations, long hours of standing especially during operation or child delivery, etc. Some nurses are involved in administrative work supervising other nurses or documenting the records of patients and other hospital records which involves long hours of sitting. All those tasks usually may lead to work related musculoskeletal disorders. In this study, the aim is to determine the work related musculoskeletal disorders amongst nurses working in the state hospitals in the Turkish Republic of Northern Cyprus(TRNC).For this purpose, in addition to interviews with the nurses, after extensive literature survey, a questionnaire is prepared to collect data about work related musculoskeletal disorders of the participants. After the application of statistical tests using the collected data, the results are obtained. Based on these results, suggestions are made to improve the working conditions of the nurses in order to decrease the risk of work related musculoskeletal disorders. Salon-4 0404-413 The value of partially observable liver transplant waiting list Burhaneddin Sandıkçı, Lisa M. Maillart, Andrew J. Schaefer, Mark S. Roberts In the United States, patients in need of a liver transplant receive deceased-donor organ offers through joining a waiting list and then decide on accepting or rejecting offered organs they receive over time. A significant fraction (more than 50%) of liver offers is rejected in the current system. These decisions are largely influenced by the patient‟s prospect for future offers, which can be ascertained most accurately by knowing the entire composition of the waiting list. The current transplantation system, however, publishes imperfect information about the waiting list to the decision makers. We present a model that incorporates such imperfect information into an individual patient‟s accept/reject decisions while maximizing her life expectancy. We analyze structural properties of this model and provide clinically driven numerical results that investigate the impact of such imperfect information on patient‟s decisions. Furthermore, we compare the results of this model to those of an existing model to assess the value of the published information as measured by a patient‟s opportunity loss in expected life days due to a lack of perfect waiting list information. We find that the currently published partial information is nearly sufficient to eliminate such losses associated with lack of information. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 21 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çizelgeleme - 4 Doç.Dr. Muzaffer Kapanoğlu 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 Salon-5 0330-165 Çoklu Kaynak Reçeteli Kaynak Kısıtlı Çoklu Proje Çizelgeleme ve Kaynak Portfolyo Problemi Umut BeĢikci, Umit Bilge, Gündüz Ulusoy Bu çalıĢmada ele alınan çoklu proje çizelgeleme ortamı, projeler için değiĢik kaynak reçeteleri, projelere adanan kaynaklar ve genel kaynak kapasitelerini belirlemek için genel bir kaynak bütçesinden oluĢmaktadır. Kaynakların projelere adandığı yaklaĢımda, kaynaklar projelere özel olarak dağıtılmakta ve projelerin kaynakları kendi arasında paylaĢılmasına izin verilmemektedir. Bu çoklu proje çizelgeme çerçevesinde üç kavramsal problem bulunmaktadır. Ġlk olarak genel bir kaynak bütçesinden genel kaynak kapasiteleri belirlenmelidir. Genel kaynak kapasiteleri belirlendikten sonra ise bir sonraki kavramsal problem genel kaynak kapasitelerinin projelere adanması problemidir. Son olarak, kaynaklar da projelere adandıktan sonra, her bir proje için kaynak reçeteli kaynak kısıtlı proje çizelgeleme problemi çözmek gerekmektedir. Bu çalıĢmada yukarıda belirtilen çoklu proje ortamı, Kaynak Portfolyo Problemi (KPP) olarak tanımlanmıĢtır. Bu problemin çözümü için iki safhalı bir genetik algoritma (GA) geliĢtirilmiĢtir. Sunulan GA, KPP için geliĢtirilen kaynak portfolyo için kombinatoryal ihale yöntemini kullanmaktadır. Sonuçlar, geliĢtirilen çözüm yöntemlerinin sunulan problem için etkin ve baĢarılı olduklarını göstermektedir. Salon-5 0401-196 SIK ÇĠZELGELEME GEREKTĠREN PARALEL TEZGAHLARDA KARMA TAMSAYILI PROGRAMLAMA VE GENETĠK ALGORĠTMA YAKLAġIMLARI Muzaffer KAPANOĞLU, Esra ERBAġTA ĠĢlerin paralel tezgahlardan hangisinde ve hangi sırada iĢleneceğinin belirlenmesi paralel tezgah çizelgeleme problemi olarak bilinmektedir. Yalın üretimi hedefleyen sistemlerinde, sözkonusu problem çoğunlukla tezgahların kısmen boĢalması ile ve çok kısa sürede yapılarak, hem gecikmelerin enküçüklenmesi hem de sistem boĢ beklemelerinin önüne geçilmesi arzu edilmektedir. Bu çalıĢmada paralel fakat tümüyle aynı olmayan tezgahların yükleme ve üretim partilerini sıralama problemi ele alınmıĢtır. Problemin çözümüne yönelik, hem matematiksel model, hem de genetik algoritma geliĢtirilip, gerçek problemler kullanılarak elde edilen sonuçlar ve çözüm yöntemlerinin performansları karĢılaĢtırılmıĢtır. GeliĢtirilen matematiksel modelin çözümleri CPLEX ve Lingo ortamlarında elde edilmiĢtir. Önerilen genetik algoritma ise Excel-VBA ortamında programlanmıĢtır. Her iki yaklaĢımın çözüm etkinlikleri sabit bir çalıĢma süresi için deneylemeye tabi tutulmuĢtur. Küçük çaplı problemlerde eniyileme yöntemlerinin ve genetik algoritmanın aynı sonuçlara eriĢmelerine rağmen, orta boyutlu problemlerde eniyileme yaklaĢımları mevcut çözücülerin yakınsadığı alt-eniyi çözümler genetik algoritmanın o süre içinde bulduğu çözümlerden geride kalmıĢtır. Büyük boyutlu problemlerde ise verilen süre içinde eniyileme yöntemleri herhangi bir uygun çözüm bulamaz iken geliĢtirilen genetik algoritma oldukça olumlu sonuçlar elde etmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 22 Salon-5 0401-205 Belirsizlik Altında Çoklu Proje Çizelgeleme Arda ġiĢbot, Gündüz Ulusoy, Can Akkan Belirsizlik altında çoklu kaynak reçeteli, kaynak kısıtlı çoklu proje çizelgeleme sorunu incelenmektedir. Projelerin bitiĢ zamanı için bir erek zaman (target date) ve yenilenebilir yenilenemez kaynakların olduğu durum ele alınmaktadır. Ġlk aĢamada projeler arası öncül ve ardıl iliĢkileri olmadığı varsayılacaktır. Reçetelerin süresindeki belirsizlik probleme rassal bir yapı kazandırmaktadır. Algoritmamızın amacı hem kalite hem de çözüm açısından gürbüz (robust) olan çoklu proje çizelgesi ve projeler için faaliyet çizelgeleri elde etmektir. Öncelikle iki aĢamalı ayrıĢım yaklaĢımı ile her proje, farklı yapay bütçe değerlerinin sistematik bir biçimde kullanılmasıyla oluĢturulan bir veya daha çok sayıda kaynak reçetesine sahip tek bir makro faaliyete indirgenir. Faaliyetlerin her biri için rassal olarak türetilen kaynak reçetesi süreleri ile faaliyetlerin belirsizliği modellenip ardından K-ortalama (K-Means) yöntemi ile kümelenmiĢtir. Projeler için tanımlanmıĢ faaliyetlerin seçilmesi aĢamasında, çözüm uzayı yaratılmıĢ ve yenilenebilir kaynak kısıt sığalarını (capacity) ve problemin baĢında belirlenmiĢ ereği olasılıksal olarak aĢmamasını sağlayan çözümler türetilmiĢtir. Bu çözümler içinden bu çalıĢma çerçevesinde geliĢtirilen çözüm gürbüzlüğü ölçütünü en iyileyen çözüm seçilmektedir. Bu çözümün seçilmesi ile beraber projelere faaliyetler atanmıĢ olmaktadır. Ardından, 2-aĢamalı bir rassal eniyileme problemi projelerin baĢlangıç zamanlarını belirsizlik ortamında eniyilemek için çözülmektedir. En son olarak, her bir projenin faaliyetleri gürbüzlük amacı ile çizelgelenmektedir. GeliĢtirilen algoritma için sınama problemleri oluĢturulmuĢ ve algoritma sınanmıĢtır. Salon-5 0402-212 Çoklu Ġfade Programlama Yöntemi ile Üretim Sistemlerinde Çizelgeleme için Otomatik Algoritma OluĢturma Muzaffer KAPANOĞLU, Mete ALĠKALFA Algoritma genel olarak bir problemin çözümü için gereken iĢlem adımlarını tarif eden yapıdır. Bir çizelgeleme algoritması ise değerlendirme ölçütünü göz önüne alarak iĢlerin makinelerdeki iĢlem sıralarını belirlemek için bir dizi iĢlem adımını tarif eden yapı olarak tanımlanabilir. Çizelgeleme algoritmalarının en önemli avantajları, gerekli durumlarda içinde bilinen ya da anlık geliĢtirilmiĢ öncelik kurallarını barındırabilmesi ve yapılacak iĢlemleri belli durumlara göre belirleyebilmesi ve sınıflandırabilmesidir. Bu çalıĢmada, tek makineli üretim sistemlerinde bir doğrusal genetik programlama yöntemi olan Çoklu Ġfade Programlama yöntemi kullanılarak toplam gecikme değerlendirme ölçütünü enküçüklemek amacıyla bir çizelgeleme algoritması oluĢturma üzerine çalıĢılmıĢtır. Buna rağmen, geliĢtirilen yöntem her türlü üretim sisteminde ve tekli/çoklu değerlendirme fonksiyonu için kullanılabilir durumdadır. Bugüne kadar oluĢturulmuĢ olan çizelgeleme algoritmaları (Moore algoritması, Johnson algoritması vb.) araĢtırmacıların düĢünsel çalıĢması sonucu belirlenmiĢtir. Bu çalıĢmada ise algoritma akıĢ ve yapı bileĢenleri önceden bileĢen kümeleri Ģeklinde, sistem tarafından geniĢletilebilir olarak belirlenmiĢ ve Çoklu Ġfade Programlama yöntemi ile bilgi madenciliği yapılarak ulaĢılmak istenen yapılandırılmıĢ bilgilerin otomatik olarak keĢfedilmesi üzerine çalıĢılmıĢtır. GeliĢtirilmiĢ olan sistem, OR Library test problemi oluĢturma kriterleri ile oluĢturulmuĢ test problemleri üzerinde çalıĢtırılmıĢ ve mevcut öncelik kuralları ile karĢılaĢtırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 23 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Benzetim - 1 Dr. Demet Özgür Ünlüakın 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 Salon-6 0315-016 RÜZGAR ENERJĠSĠ SANTRALLERĠ ĠLE POMPAJ DEPOLAMALI HĠDROELEKTRĠK SANTRALLERĠN HĠBRĠD MODELLENMESĠ Erman TERCĠYANLI, Zeynep Müge AVġAR Bu makalede, dönüĢümlü (hibrid) bir Ģekilde çalıĢtırılan bir rüzgar enerjisi santrali ile pompaj depolamalı bir hidroelektrik santrali ele alınmaktadır. Rüzgardaki dalgalanmaların elektrik sistemine olan olumsuz etkisinin en aza indirilmesinin yanı sıra, günlük kazanç miktarının en çoklanması hedeflenmektedir. Bu amaçlara yönelik olarak, anlık üretimi temsil eden kısa süreli ortalama üretimleri kullanan bir matematiksel eniyileme modeli önerilmiĢtir. Bu modelde, literatürde Ģu ana kadar kullanılan enerji temelli yaklaĢımlar yerine gerçek uygulamaları daha iyi yansıtan debi temelli yaklaĢım kullanılmıĢtır. Bu yaklaĢımda, rüzgar ile üretilen elektriksel gücün dalgalı yapısı pompa/türbin grubu ya da grupları kullanılarak düzenlenmekte, sisteme verilen toplam enerjiden en fazla fayda sağlanması amaçlanmakta ve belirli bir süre için rüzgar enerjisi santrali ile pompaj depolamalı hidroelektrik santralin güçleri toplamı sabitlenmektedir. Rüzgar santrallerinden elde edilen elektriksel gücün model ile belirlenen sabit güçten fazla olması durumunda, bu elektriksel güç alt rezervuardaki suyun üst rezervuara pompalanması yoluyla düzenlenebilmektedir. Rüzgar santrallerinden elde edilen elektriksel gücün model ile belirlenen sabit güçten az olması durumunda ise, bu elektriksel güç üst rezervuardaki suyun türbinlerde kullanılması ile düzenlenebilmektedir. GeliĢtirilen modelin verdiği sonuçlar, yine geliĢtirilen bir benzetim yazılımı aracılığıyla denenmiĢ ve belirli bir zaman aralığı için rüzgardan üretilen elektriksel güç düzenlenirken faydanın en çoklandığı gözlenmiĢtir. Salon-6 0323-044 Genel Depo ve Dağıtım Merkezi Analizleri Ġçin GeliĢtirilen Bir Benzetim Modeli Arda Ceylan, Murat M. Günal Depolama tedarik zincirinin en önemli halkalarından birini oluĢturmaktadır. Bu alanda gerçekleĢtirilen çalıĢmalarda analitik ve benzetim odaklı yöneylem araĢtırması teknikleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğası gereği karmaĢık bir yapıya sahip olan depo sistemlerinin analitik yöntemler ile modellenmesinde ileri seviyede sistem detayına girilememekte, buna karĢın benzetim ile depo sistemlerinin modellenmesi mümkün olmaktadır. Bu çalıĢmada genel bir depo veya dağıtım merkezine iliĢkin analiz yapmayı sağlayan bir benzetim modeli geliĢtirilmesi hedeflenmiĢtir. Model üç bileĢenden oluĢmaktadır; birinci bileĢen olay çizelgeleme yaklaĢımını (Event Scheduling) temel alarak geliĢtirilen ve SharpSim adı verilen bir benzetim motorudur. SharpSim genel maksatlı bir kesikli olay benzetimi yazılımı olduğundan herhangi bir sistemin benzetiminde de kullanılabilmektedir. Ġkinci bileĢen ana depo fonksiyonlarını içeren olay diyagramları (Event Graphs) ile oluĢturulmuĢ esnek bir kavramsal modeldir. Son bileĢen ise genel bir depo veya dağıtım merkezine iliĢkin nesnel yapıyı bünyesinde barındıran bir depo kütüphanesidir. Ayrıca modelin kullanıcı arayüzü, istatistik toplama modülü ve 3D animasyon özellikleri araĢtırmacılarla uygulamacılar arasındaki iletiĢimi arttırmaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 24 Salon-6 0325-123 Bir Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinin Kaynak Planlamasına ĠliĢkin Çözüm Önerileri Elif Anılgan, Demet Özgür Ünlüakın Bir toplumun eğitim ve geliĢmiĢlik seviyesinin çok önemli bir göstergesi olan bebek ölümlerinin baĢlıca nedenleri arasında özellikle düĢük doğum ağırlıklı ve prematüre bebeklerin ihtiyaç duydukları doğum sonrası tedavinin yeterince uygulanamaması yer almaktadır. Bunun sebebi, yenidoğan ünitelerinin hem kapasite hem de sayı bakımından talebi karĢılayacak düzeyde olmamasıdır. Prematüre bebeklerin ihtiyaç duydukları tedaviler özel ekipmanlar, uzman doktor ve hemĢireler ile gerçekleĢmektedir. Yenidoğan ünitelerinde bu kaynakların yeterince temin edilememesi durumunda prematüre bebekler ciddi yaĢamsal tehditlerle karĢı karĢıya kalırlar. Bu çerçevede özel ve yoğun bakıma ihtiyaç duyan yenidoğanların kaliteli yaĢam Ģanslarının artması bu kaynakların sağlanması ve etkin planlaması ile mümkün olmaktadır. Prematüre bebeklerin ihtiyaç duydukları farklı seviyedeki tedavileri sunmak üzere üç çeĢit yenidoğan ünitesi bulunmaktadır. Bunların en kapsamlısı üçüncü düzey yenidoğan yoğun bakım servisleridir. Bu çalıĢmada, Ġstanbul‟da bulunan üçüncü düzey yenidoğan yoğun bakım hizmeti veren bir araĢtırma hastanesinden alınan veriler doğrultusunda mevcut durumla ilgili istatistiksel analiz ve benzetim çalıĢması yapılmıĢtır. Buna bağlı olarak özel ve yoğun bakıma ihtiyaç duyan yenidoğanların servise kabulü ve bakımı sırasında oluĢan darboğaz kaynakların belirlenmesi ve daha sonra bunların giderilmesiyle ilgili olarak kritik kaynakların kapasite artırımına iliĢkin duyarlılık analizi çalıĢmalarının yapılması ve çözüm önerilerinin getirilmesi amaçlanmıĢtır. Salon-6 0325-124 BENZETĠM ENĠYĠLEMESĠ ĠLE BĠR ĠġLETMEDE SĠSTEM TASARIMI Ayyüce Aydemir Karadağ, Burçin Çakır, Yusuf Tansel Ġç, Berna Dengiz Bu çalıĢma Ankara‟da tekerlekli sandalye üretimi yapan bir KOBĠ‟de firmanın verimliliğini artırmak amacıyla yapılmıĢtır. Firma sipariĢ usulüne göre üretim yapmaktadır. Düzenli bir üretim planlama ve kontrol sistemi bulunmayan bu firmada tedarikçilerle sorunlar yaĢanmakta ve bu durum üretimin aksamasına yol açmaktadır. Firmada mevcut durumda itme sistemi kullanılmaktadır. Sistemde yapılan incelemeler sonucunda firmaya çekme sistemi (tam zamanında üretim) önerilmesi düĢünülmüĢ ve çalıĢmanın ilk aĢamasında her iki sistem ARENA benzetim dili ile modellenerek yapılan karĢılaĢtırma ile çekme sisteminin firma için uygun olduğuna karar verilmiĢtir. ÇalıĢmanın ikinci aĢamasında ise, önerilen çekme sisteminin en iyi çalıĢma koĢulları (en iyi sistem tasarımı) benzetim eniyilemesi yöntemi ile belirlenmiĢtir. Benzetim modeli ve Cevap Yüzeyi Metodu (CYM) ile gerçekleĢtirilen benzetim eniyilemesi sonunda zaman ve maliyet açısından daha az çaba harcanarak en iyi çalıĢma koĢulları bulunmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 25 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Tedarik Zinciri Yönetimi - 1 Yrd.Doç.Dr. Tuba Canvar Kahveci 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 Salon-7 0324-084 Hidrolik Hortum Sektöründe Bir Tedarik Zinciri Portalı Uygulaması Gültekin ÇAĞIL, Seçil KAYA, Hayrullah GÜVEN Tedarik Zinciri Yönetimi; tedarikçi, imalatçı, dağıtıcı, perakendeci ve müĢterileri içine alan önemli bir disiplindir. Bu sebeple bileĢenlerin tümünün ortak bir Ģekilde çalıĢabilmesi için kurulacak Tedarik Zinciri Yönetimi sisteminde bilginin önemi çok büyüktür. Çünkü bileĢenler arasında yapılacak tüm faaliyetler ancak bilgi akıĢının kesintisiz ve doğru biçimde sağlanmasıyla değer kazanarak hedefe ulaĢacaktır. Bu çalıĢmada, kuruluĢların ve kiĢilerin çeĢitli iĢ süreçlerindeki ilgili bilgileri kullanarak daha verimli çalıĢabilmelerini sağlamak için kullanıcıları, ekipleri ve bilgiyi kesintisiz bir Ģekilde birleĢtiren bir Tedarik Zinciri Portalı geliĢtirmek amaçlanmıĢtır. Karar almada rol oynayacak çok sayıda verinin etkin bir Ģekilde kontrolü ve takibini kolaylaĢtıracak bir platform ile çalıĢılması, yönetme ve karar verebilme açısından çok daha doğru sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Sharepoint Server içerisinde bulundurduğu araçlar ile birçok farklı uygulama ve farklı kaynaklardan gelen verileri, aynı platformda buluĢturmanın yanı sıra, bu verilerin kayıt altına alınmasını, sınıflandırılmasını, raporlanmasını ve takibini kolaylaĢtırarak etkin yönetim yapılabilmesi konusunda büyük kolaylıklar sağlayan bir araç olabilmektedir. Salon-7 0326-151 Farklı Tedarikçi Kontratı Modellerinin Performanslarının Değerlendirilmesi Serkan KALAY, Müjde EROL GENEVOIS Stokastik Talep Ortamında Tedarik zinciri, tedarikçiler, üreticiler, dağıtım merkezleri, distribütörler, perakendeciler ve tüketiciler arasındaki hammadde, bilgi, finans kaynakları ve ürünlerin hareketinin sağlandığı bir bağlantılar bütünüdür. Bu sistemin karmaĢıklığının artmasına paralel olarak birimler ve aĢamalar arasında iletiĢim ve koordinasyon eksikliği olma olasılığı artmakta ve bunun bir sonucu olarak da zincirin performansı olumsuz etkilenmektedir. Zincirin komĢu elemanlarının amaç fonksiyonlarındaki zıtlıklar da kanal performansını olumsuz yönde etkileyen bir diğer faktördür. Tedarikçi kontratları kanal koordinasyonunun sağlanması için kullanılan yöntemlerden biridir ve taraflar arasında bilgi ve riskin paylaĢımını teĢvik ederek performansı artırmayı amaçlar. Bu çalıĢmada, en sık rastlanan üç tip tedarikçi kontratının (geri alım, gelir paylaĢımı, miktar esnekliği) stokastik talep ortamındaki performansları simülasyon ile irdelenmekte ve elde edilen sonuçlar değerlendirilmektedir. Talep fonksiyonunun karakteristiği literatürde daha önce önerilmiĢ modeller üzerinden tartıĢılmakta ve eğilimi de sektörler bazında incelenmektedir. Salon-7 0330-161 OTOMOTĠV YAN SANAYĠĠNDE TEDARĠKÇĠ PERFORMANSININ DEĞERLENDĠRĠLMESĠNE AĠT BĠR MODEL ÖNERĠSĠ Fatma Pakdil, BarıĢ Keçeci, Kamil Akpınar, Ecem Özarslan, Begüm Kadıoğlu Bu çalıĢmada, Ankara‟da faaliyet gösteren büyük ölçekli bir otomotiv yan sanayi firmasının tedarikçilerini değerlendirdiği performans değerlendirme sisteminin iyileĢtirilmesi ve bu amaçla kullanılacak bir karar destek sisteminin geliĢtirilmesi üzerinde durulmuĢtur. ÇalıĢmada öncelikle tedarikçi performans değerlendirme kriterleri güncellenmiĢ ve tedarikçi performansını değerlendirmede kullanılan mevcut çalıĢma talimatı revize edilmiĢtir. Kriterler firmada çalıĢıp tedarikçilerle iĢ iliĢkisi olan çalıĢanlar tarafından önceliklendirilmiĢ ve önceliklendirme puanları faktör analizi ile gruplanmıĢtır. Analitik hiyerarĢi prosesi kullanılarak kriterler ağırlıklandırılmıĢtır. Veri zarflama analizi ile tedarikçilerin etkinlikleri ölçülmüĢ ve performansları değerlendirilmiĢtir. Son aĢamada, bu çalıĢmada yapılan iĢlem adımlarını içeren ve tedarikçi performansını değerlendirmede karar vericilere bilgi sağlayacak bir karar destek sistemi geliĢtirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 26 0401-194 TEDARĠK ZĠNCĠRĠ AĞ TASARIM PROBLEMLERĠNDE PARÇACIK SÜRÜSÜ OPTĠMĠZASYONU YÖNTEMĠ VE GIDA SEKTÖRÜ ÖRNEĞĠ Ali ELEREN, Bilal ġĠġMAN, Hacer ARIOL Salon-7 Tedarik zinciri yönetiminde küresel rekabet anlayıĢı gereği tedarikçilerin, imalatçıların, dağıtım merkezlerinin ve distribütörlerin birbirleriyle entegreli bir Ģekilde çalıĢmaları oldukça önemlidir. Bu yüzden zincir içerisinde bulunan tüm üyelerin, faaliyetlerini etkin ve verimli bir Ģekilde planlamaları gerekmektedir. ÇalıĢmada bir tedarik zinciri ağı tasarımında üretim tesislerinin ve dağıtım merkezlerinin yerleĢimi üzerinde durulmuĢtur. Çok ürünlü, çok kademeli ve birden fazla müĢteri olduğu durumlar için literatürde pek çok model mevcuttur. Literatürde bulunan bu modellerden yola çıkılarak bir gıda firmasının özellikleri ile son halini alan bir model geliĢtirilmiĢtir. Uygulamada kullanılan tedarik zinciri ağ tasarımı modeli, (Jang ve vd., 2002) her bir tesisteki ürün karmasından, hammaddelerin tedarikçilerden imalat tesislerine gönderilmesinden ve bitmiĢ ürünlerin tesislerden farklı müĢteri bölgelerine depolar vasıtasıyla gönderilmesinden oluĢmaktadır. MüĢteriler sadece tek bir depoya atanacak ve taleplerini onlardan karĢılayacaklardır. GeliĢtirilen modelin çözümü için sezgisel optimizasyon tekniklerinden Parçacık Sürüsü Optimizasyon‟u kullanılmıĢtır. Yönteme ait algoritmanın kod yazılımı MATLAB adlı programda yapılmıĢtır. Çıkan sonuçların, çözüm kalitesi açısından performansını değerlendirmek ve birbiriyle karĢılaĢtırmasını yapmak için GAMS matematiksel programı ile ayrıca çözüm aranmıĢtır. Sonuçta, bir gıda firmasından alınan gerçek verilerle yapılan deneysel analizlerle sezgisel tekniğin etkin çözümler verdiği görülmüĢtür. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 27 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yapay Zeka:-2: Yapay Sinir Ağları Doç.Dr. Mehmet Aktan 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 Salon-22 Salon-22 0324-090 ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Risk Analizinde Olasılık Değerinin Tahminine Yönelik Yapay Sinir Ağı Tabanlı Çok Parametreli Yeni Bir Tahmin Modeli Emel KIZILKAYA AYDOĞAN, Ömer BIYIKLI ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği konusu günümüzde insana verilen değerin artmasına paralel olarak önemi gittikçe artan bir konudur. ĠĢ Kazaları ve meslek hastalıklarının kiĢiler ve kuruluĢlar üzerine getirmiĢ olduğu maddi ve manevi yükler birçok bilimsel ve sosyal araĢtırmada ortaya konmuĢtur. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği faaliyetlerini sistematik bir Ģekilde yürütmek isteyen kuruluĢların yapması gereken en öncelikli faaliyet risk analizidir. Risk analizi kısaca, çalıĢılan ortamda çalıĢanın sağlığını bozmaya yönelik tehlikelerin tespiti, bu tehlikelerin meydana gelme olasılığı ve etki Ģiddetinin belirlenmesine yönelik çalıĢmalardır. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğine yönelik yapılacak faaliyetler ve alınacak tüm önlemler risk analizlerinde yüksek çıkan risklerden baĢlamak üzere planlanması gerekmektedir. ĠĢte bu noktada risk değerinin doğru hesaplanması gerek insanın sağlığına yönelik olması gerekse iĢletmelere çok ciddi maddi yükler getirmesi nedeniyle çok önemlidir. Burada en kritik nokta risk değeri hesaplanırken riskin varlığı ile yokluğunu belirleyen en önemli parametre olan tehlikenin gerçekleĢme olasılığının doğru tahmin edilmesidir. Bu çalıĢmada amaç Olasılık değerine etki eden yeni alt parametreler (Salt Olasılık, Sıklık, KeĢfedilebilirlik, Risk Kaynağı Sayısı, Tezgâh/Alet vb. Bakımının Koruyuculuğu) kullanılarak bir iĢyerindeki tehlikelere ait geçmiĢte yaĢanmıĢ kazalarla hesaplanan bu olasılık değeri arasındaki korelasyonun gösterilmesidir. Olasılık tahminine yönelik tek parametreli sübjektif değerlendirme ile çok parametreli daha objektif bir risk değerlendirme arasındaki fark görülecektir. 0404-247 YAPAY SĠNĠR AĞI ĠLE BANKA MÜġTERĠSĠ BEKLEME SÜRESĠ TAHMĠNĠ Mehmet AKTAN, Ümmü Habibe YAZICI Bu çalıĢmada yapay sinir ağları, bir banka müĢterisinin gün, bekleyen kiĢi sayısı, kartlı veya kartsız olma, bireysel ya da Ģirket müĢterisi olma durumlarına göre ne kadar süre bekleyeceğinin öngörülmesinde kullanılmıĢtır. Bir banka Ģubesinde toplanan veriler kullanılarak, Ģubeye gelen müĢterilerin tahmini bekleme sürelerini verecek bir sistem oluĢturulmuĢtur. Doğrusal olmayan sistemleri modelleyebilen yapay sinir ağının tahmin baĢarısı, oluĢturulan doğrusal regresyon modeli tahminleri ile karĢılaĢtırılarak incelenmiĢtir. Salon-22 0404-282 BĠLGĠ YÖNETĠMĠNĠN KURUM PERFORMANSI ÜZERĠNDEKĠ ETKĠSĠ: TÜRK HĠZMET SEKTÖRÜ ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA Cemil Kuzey, Halil Zaim, Erkan Bayraktar, Ekrem Tatoğlu Bilgi, küresel düzeyde yaĢanmakta olan iktisadi ve sosyal dönüĢüm sürecinin merkezinde yer almakta ve gerek kuruluĢların gerek toplumların birbirlerine üstünlük elde etme mücadelesinde anahtar rol oynamaktadır. Bilgi ekonomisinde en değerli üretim faktörü bilgidir. Bu nedenle organizasyonlar açısından bilginin etkili yönetilmesi, uzun vadeli rekabet avantajı elde etmenin en önemli unsurlarından biri olarak değerlendirilmektedir. Bilgi yönetiminin organizasyona sağlayacağı faydalar hem teorik hem de uygulama yönüyle detaylı biçimde ele alınmıĢ bu sahada pek çok çalıĢma yapılmıĢtır. Bununla birlikte bilgi yönetiminin uygulanmasında çok çeĢitli zorluklar yaĢanmaktadır. Bu çalıĢmanın ana amacı hizmet sektöründe firmaların finansal ve finansal olmayan performansları üzerinde en etkili olan bilgi yönetimi faktörlerinin hangileri olduğunun belirlenmesidir. Bilgi yönetimi faktörleri süreçler ve altyapı olmak üzere iki temel grupta toplanmaktadır. Bilgi yönetimi süreçleri, bilginin elde edilmesi, kodlanması, kullanılması ile resmi ve gayri resmi olarak paylaĢılması Ģeklinde belirlenmiĢtir. Bilgi yönetiminin alt yapısı ise teknolojik alt yapı, liderlik, organizasyon altyapısı ve kurum kültürü olarak ele alınmıĢtır. ÇalıĢmanın analiz safhasında yapısal denklik modeli, yapay sinir ağları ve CHAID karar ağacı yöntemleri beraber olarak kullanılmıĢtır. Hizmet sektöründe yer alan firmalar açısından finansal performans üzerinde en önemli etki, bilginin elde edilmesi ve paylaĢılması olarak belirlenmiĢtir. Finans-dıĢı performans üzerinde ise bilginin kullanılması en önemli faktördür. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 28 Salon-22 0404-353 Afet Risk Derecelerinin Belirlenmesinde Yapay Sinir Ağları Kullanımı Dilek SÜRMELĠ, Erman COġKUN Afet bölgesel imkanları aĢan bir yıkımın meydana gelmesi ve toplumsal yaĢantıda uzun süre giderilemeyen veya hiçbir zaman düzeltilemeyen kayıpların ortaya çıkmasıdır. Ortaya çıkabilecek bu olumsuz sonuçlar; can kaybı, maddi (fiziksel), sosyal veya ekonomik düzeyde olabilmektedir. Afet yönetiminde ise afetlerin önlenmesi ve sonrasında ortaya çıkabilecek zararların azaltılması amaçlanmaktadır. Bu nedenle afete yol açacak nedenlerin iyi bilinmesi ve sonrasında oluĢabilecek zararların azaltılması yönünde çalıĢmalar yapılması gerekmektedir. Afetten afete ve zamanla aynı afet için afete yol açan nedenler değiĢkenlik gösterdiğinden bulunan çözüm yolları ve kurulan sistemlerin de değiĢkenlik göstermesi gerekir. Dolayısıyla düĢünülen sistemlerde zamana bağlı olarak iyileĢtirmeler yapılmalıdır. Afetlerin yol açabileceği zararlar ise riskleri ifade eder. Olay ortaya çıktıktan sonra yaĢanılan kayıplara afet denilirken, olaylar ortaya çıkmadan önce oluĢabilecek zararların tahminlerine risk adı verilir. Risk dereceleri belirlenirken oluĢturulabilecek modellerde çeĢitli yöntemler izlenebilir. Bu çalıĢmada, deprem sonrasında ortaya çıkabilecek zararların yerleĢim merkezlerine göre risk derecelerinin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Yapay sinir ağları ve bulanık mantık yaklaĢımıyla söz konusu risklerin derecelerini belirlemek mümkündür ve bu çalıĢma bunu hedeflemektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 29 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Envanter Yönetimi Dr. AyĢe Akbalık Rapıne 5 Temmuz 2011 13:30-15:00 Salon-24 0324-089 Envanter Yönetiminde Genetik Algoritmaların Kullanılması Erkan KIYAK, Gökhan ÖZKAN, Oğuzhan TĠMUġ Envanter yönetiminde, tedarik lojistiği esnasında ihtiyaçların doğru belirlenmesi, değerlendirilmesi, tespit edilen ihtiyaçların maliyet etkin tedarik edilmesi ile iĢletim lojistiğinde varlıkların dikkatli takip edilmesi önemlidir. Tedarik ve iĢletim lojistiğinde göz önünde bulundurulacak parametrelerin çokluğu ve birbirleriyle olan karmaĢık iliĢkileri, yönetimin klasik yaklaĢımlarla optimize edilmesini güçleĢtirmektedir. Ticari kaygı güden firmalar için birinci öncelik "KAR ETMEK" iken, kar amacı gütmeyen organizasyonlarda birinci öncelik, genel olarak "SERVĠS KALĠTESĠ”DĠR. GeliĢtirilen optimizasyon teknikleri, ticari firmalara ait problemlerin çözümlerinde sıklıkla baĢvurulmakla birlikte, servis kalitesini önceliğine alan organizasyonların problemlerinin çözümlerinde kullanımı kısıtlı sayıdadır. Bu çalıĢmada, envanter yönetiminin önemli bir süreci olan yedek parça seçimi, değerlendirilmesi gereken tüm amaçlar ve amaçların birbirleriyle olan iliĢkilerinde dikkat edilmesi gereken kısıtları hesaba katarak sonuç üreten problem, servis kalitesi odaklı olarak ele alınmıĢtır. ÇalıĢmada, çözüm kümesini oluĢturacak yedek parça kümesi, paralel çalıĢan genetik algoritmalar yardımıyla belirlenmiĢtir. Kullanılan yaklaĢımla çözüm kümesi içinde yer alan tüm elemanlar, belirlenecek amaç fonksiyonlarını gerçekleyecek nitelikte olmaktadır. Salon-24 0325-097 BĠR OTOMOBĠL ĠġLETMESĠNDE STOK ALANLARINA MALZEME ATAMA ÇALIġMASI Yeliz Buruk, Müjgan Sağır Ambarda ürünlerin raflara atanması, ambar yönetiminin etkinliği açısından önemli konulardandır. Bu sebeple, stok alanlarına malzeme atanması konusunda pek çok çalıĢma yapılmıĢtır. Ele alınan çalıĢma kapsamında, bir otomotiv iĢletmesinde karĢılaĢılan, stok alanlarına malzeme atama problemi incelenmiĢtir. Söz konusu problemin çözümü için, Tompkins tarafından geliĢtirilen matematiksel model kullanılmıĢtır. Model, talebi yüksek parçaların kolay ulaĢılabilir depolama yerlerine atanması yoluyla taĢıma maliyetlerini azaltmayı amaçlamaktadır. Stok alanını daha verimli kullanabilmek amacıyla raf boyutlarının değiĢebilirliğinden yararlanılarak iki seçenek sunulmuĢtur. Böylece, değiĢen koĢullar altında alanın daha verimli kullanılıp kullanılamayacağı irdelenmiĢtir. Sonuç olarak, matematiksel modele LINGO paket programında çözüm araĢtırılmıĢ ve seçenekler karĢılaĢtırılmıĢtır. Salon-24 0325-127 Stok kapasite kısıtlı çok ürünlü parti büyüklüğü problemi için çözüm teknikleri ve geçerli kısıt sınıfları AyĢe AKBALIK RAPINE, Bernard PENZ, G-SCOP Bu çalıĢmamızda üretim kapasitesi kısıtlı ve her biri tek tip ürün üreten merkezlerden ortak bir depoya kapasite kısıtlı araçlarla ürün taĢınmasının ve farklı merkezlerden gelen farklı tipteki ürünlerin yine kapasite kısıtlı depoda stoklanmasının bütünleĢik eniyilenmesi incelenmiĢtir. Bu problemin sabit üretim, sabit taĢıma ve yine sabit stok kapasiteli gevĢetilmiĢ özel durumu için stoklama ve üretim maliyetleri ortadan kaldırılsa bile polinom zamanlı olmayan çok zor problem olduğu gösterilmiĢtir. Zaman ve ürün tipine bağlı veriler altında problemin en genel hali için akıĢ kaplam, tamsayılı akıĢ kaplam ve karıĢık akıĢ kaplam kısıtlarının geçerlilikleri gösterilmiĢ, problemin çözümü esnasında kullanılacak Dal-Kesi tekniği için ayırma problemi önerilmiĢtir. Bazı özel durumlar altında ayırma algoritmasının polinom zamanda çözülebileceği gösterilmiĢtir. Aynı problemin çözümü için öneriler kısmında değiĢik gevĢetme tekniklerinden de bahsedilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 30 Salon-24 0326-150 PARÇA MALĠYET ANALĠZLERĠ KONUSUNDA TEKLĠF ĠLE GERÇEKLEġEN VERĠLERĠN MUKAYESE EDĠLMESĠ VE YERĠNDE SAAT UYGULAMASI Sezin Karaca, Selen Atmaç, Ahmet Akçin, Seda Özmutlu, Tülin Gündüz Cengiz ĠĢletmelerde; çeĢitli sebeplerden dolayı öngörülen maliyetler ile gerçekleĢen maliyetler arasında önemli farklar oluĢması durumuyla sıklıkla karĢılaĢılmaktadır. Bu çalıĢmada; firmanın yüksek maliyetler ile karlılığını düĢüren sebeplerin araĢtırılması ve gözlemlenen problemlerin çözümlenmesi çalıĢmaları iĢletmenin ürettiği bir ürün grubu üzerinden yürütülmüĢtür. Ürün grubu Pareto analizi yardımıyla belirlenmiĢ ve belirlenen ürünün maliyet analizleri yapılmıĢ, “Mevcut Durum Değer AkıĢ Haritası” çıkartılmıĢtır. Değer akıĢ haritası üzerinden üründe değer yaratmayan maliyetler tespit edilmiĢ ve hedeflenen durum için bir “Gelecek Durum Değer AkıĢ Haritası” oluĢturulmuĢtur. Öngörülen değer akıĢ haritasında üretim akıĢ süresinde %30‟luk bir azaltma sağlanmıĢtır. Üretim akıĢ süresini azaltılabilmesi amacıyla FIFO hatları kurulmuĢ ve bu hatların uygunluğunun sağlanabilmesi için ise SMED çalıĢmaları yürütülmüĢtür. Ayrıca iĢletmede söz konusu ürün için sıkça rastlanan fazla mesai uygulamaları da azaltılmıĢtır. Yapılan iyileĢtirmeler ile ürünün kalite seviyesinde de düzelmeler tespit edilmiĢtir. Ürünün süreç içi stoklarının azaltılması amaçlanmıĢ ve geçmiĢ talep verileri dikkate alınarak gerekli emniyet stoğu düzeyleri belirlenmiĢtir. Böylelikle elde bulundurma maliyetlerinde de düĢüĢler gözlemlenmiĢtir. Ayrıca azalan süreç içi stoklar fabrika düzeninde de yer kazanımı sağlamıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 31 Firmalar Tanıtım Oturumu Oturum BaĢkanı Katılımcılar Tarih Saat Yer Konu Yrd.Doç.Dr. Ayten Yılmaz Yalçıner (SAÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü) Hasan YaĢar (Likom Yazılım Hizmetleri ve Ticaret A.ġ.) Tolga YanaĢık (Dijitalis Yazılım ve DanıĢmanlık Ltd. ġti.) 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 Salon1 BiliĢim çağının araçları olan biliĢim teknolojileri, üniversiteler, araĢtırma kuruluĢları ve özel firmalar tarafından geliĢen ihtiyaçlara göre tasarlanmakta, modellenmekte ve üretilmektedir. Bu oturumda; toplum hayatını tümüyle kapsayan eğitim, sanayi ve iĢ dünyasının ihtiyaçları için biliĢim hizmetleri ve ürünler üreten firmalarımız ürettikleri ürün ve sundukları hizmetleri tanıtacak, katılımcılar ile etkileĢimli bir bilgi alıĢ veriĢi ortamı oluĢturulacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 32 Salon-2 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çizelgeleme - 5 Yrd.Doç.Dr. Caner TaĢkın 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 0324-066 ĠKĠ AMAÇLI ESNEK ATÖLYE TĠPĠ ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ: SEKTÖRÜNDE BĠR UYGULAMA Yunus Demir, Selçuk KürĢat ĠĢleyen Özellikle otomotiv yan sanayiinde faaliyet gösteren pres atölyelerinde süreç içi yarı ürünün büyük boyutlu olmasından ciddi depolama sıkıntısı ortaya çıkmaktadır. Bu çalıĢmada, süreç içi yarı ürün stoğunu minimize ederken operatörlerin en az boĢ kalmasını sağlayacak bir çizelgeleme algoritması amaçlanmıĢtır. Problem, pres atölyelerinde bir iĢin bir makine setine atanıyor olması ve her iĢin ayrı rotasının bulunması nedeni ile esnek atölye tipi çizelgeleme kapsamında ele alınmıĢtır. Problemin matematiksel modeli oluĢturulmuĢ ve model örnek bir problem üzerine uygulanıp sonuçları değerlendirilmiĢtir. 0324-072 Esnek Ġmalat Sisteminde Çizelgeleme Ġçin Belirlenmesinde Bulanık Mantık Temelli YaklaĢım Gökçe Candan, Mehmet Fatih TaĢkın, Harun ReĢit Yazgan Salon-2 OTOMOTĠV Öncelik Kuralı Üretim sistemlerinin verimliliği etkin çizelgelerle mümkündür. Etkin bir çizelgeleme ile termin tarihleri, boĢ geçen iĢ süreleri gibi değiĢkenler optimum seviyede olacak dolayısıyla müĢteri memnuniyeti sağlanırken minimum maliyetle tam zamanında üretime yaklaĢılmıĢ olunacaktır. Üretim sistemi her ne olursa olsun çizelgelemede kullanılan öncelik kuralları önemli olsa da esnek üretim sistemlerinin karmaĢık yapısından dolayı, optimal çizelgeleme elde etmek için kullanılan öncelik kuralları sistem performansında çok etkin bir rol oynamaktadır. Bu çalıĢmada esnek bir imalat sisteminde çizelgeleme yapılırken kullanılacak olan öncelik kuralının hangisinin mevcut sistemin performansını optimum yapacağı belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bunun için öncelikle sistem performansına etki eden değiĢkenler belirlenmiĢtir daha sonra öncelik kuralları ve önerilen bir bulanık mantık temelli öncelik kuralı ile sistem performans kriterleri hesaplanmıĢtır. 0324-075 BĠR ĠġLETMEDEKĠ ÖZDEġ PARALEL PROBLEMĠ: ÇÖZÜM YAKLAġIMLARI Gülcan Gocuklu, Müjgan Sağır MAKĠNELERDE ÇĠZELGELEME Salon-2 Bir ürünü oluĢturan iĢ parçalarının eldeki tek veya çok sayıdaki makinede, hangi sırada ve ne zaman iĢleneceğinin belirlenmesi konusu, literatürde geniĢ yer tutan problemlerdendir. Birden fazla aynı iĢi yapabilen makinenin varlığı halinde, paralel makinelerden söz edilmektedir. Bu tip makinelerin çizelgelenmesi, tek makine çizelgelemesine göre daha karmaĢıktır. Paralel makine çizelgeleme problemi, gerçek hayatta sıkça karĢılaĢılması ve çok aĢamalı daha karmaĢık problemlerin de alt problemi olması sebebiyle oldukça önemlidir. ÇalıĢmanın konusu, beyaz eĢya üretimi yapılan bir iĢletmede üretim sürecinin bir bölümündeki alt süreçte kullanılan özdeĢ paralel makinelerde iĢlerin en etkin Ģekilde çizelgelenmesi ihtiyacından yola çıkılarak ortaya konmuĢtur. ÇalıĢma kapsamında, matematiksel model ve sezgisel bir algoritma ile çözüm yaklaĢımları geliĢtirilmiĢtir. Matematiksel model, değiĢiklikler olduğu durumda anlık çözümler üretebilmekte pratik olmadığından, çizelgeleme iĢleminin yapılması için sezgisel bir algoritma geliĢtirilmiĢtir. Bu algoritma, C# programlama dili kullanılarak yazılmıĢtır. Kullanıcı etkileĢimli ara yüzler, sistemin kullanımını kolaylaĢtırmakta, anlaĢılırlığı arttırmaktadır. Veri setleri kullanılarak matematiksel model ve sezgisel algoritmanın çözüm sonuçları tartıĢılmıĢ, kullanılan yaklaĢımın genel bir değerlendirilmesi yapılarak ve ileride ele alınabilir çalıĢmalarla ilgili önerilere yer verilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 33 Salon-2 0325-119 Hizmet Sektöründe Esnek ÇalıĢma KoĢulları ve Esnek Talep Altında Personel Çizelgelemesi Z. Caner TaĢkın, A. Tamer Ünal, Semra Ağralı, Leonard C. Piet Bu çalıĢmada hizmet sektöründe sıkça karĢılaĢılan esnek çalıĢma Ģartlarına sahip personel ve esnek talep altında bir personel çizelgeleme problemi ele alınmaktadır. Dikkate alınan problemde her personel belirli bir yetenek seviyesine sahip olup ve her hizmet talebi talep edilen yetenek seviyesini ve hizmetin zamanlamasını belirlemektedir. Her personel kendisine özel, haftalık/aylık çalıĢma saatlerinin, çalıĢmaya uygun olduğu günlerin ve fazla mesai için uygun olduğu zamanların tanımlandığı esnek bir kontrata sahiptir. Ayrıca personelin ençok çalıĢma saatleri ve enaz dinlenme gereklilikleri üzerine devlet ve sendikalar tarafından belirlenmiĢ olan kurallar vardır. Bu çalıĢmada incelenen problem personelin hizmet taleplerine (i) ençok sayıda hizmet talebinin karĢılandığı, (ii) devlet ve sendika kurallarının karĢılandığı, (iii) bireysel personel kontratlarında belirtilen koĢullara enaz sapma ile uyulduğu ve (iv) personel çizelgeleri arasında tatil günlerinde çalıĢma sayıları bakımından adil dağılımın yapıldığı atamalarının yapılmasıdır. Problem karıĢık tamsayılı programlama problemi olarak modellenmiĢ ve pratik büyüklükteki problemlerin uygun zaman sürelerinde çözülmesini sağlayan bir yeniden formüle etme stratejisi tartıĢılmıĢtır. Ayrıca Belçika‟da evde bakım hizmeti veren büyük bir organizasyonda uygulanmıĢ olan bu çalıĢma ile ilgili deneyimler paylaĢılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 34 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sağlık Sistemleri - 3 Yrd.Doç.Dr. M.Emin Aydın 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 Salon-3 0404-276 TĠROĠD HORMONLARININ VE DĠNAMĠKLERĠNĠN MODELLENMESĠ Oylum ġeker, Yaman Barlas ĠLGĠLĠ HASTALIKLARIN Bu çalıĢmada, tiroid hormon sistemi için sistem dinamiği temelli bir benzetim modeli oluĢturulmuĢtur. ÇalıĢmanın amacı, önce tiroid hormon sistemi içinde görev alan hormonların sağlıklı bir insandaki dinamiklerini elde etmek, sonra da modeli uyarlayarak belirli tiroid hastalıklarının dinamiklerini göstermektir. Nihai hedef, hastaların sağlığını tehlikeye atmadan çeĢitli senaryo analizleri yapmaya olanak verecek bir platform sağlamaktır. Modeldeki temel değiĢkenler tirotropin-uyaran hormon (TRH), tiroid stimule edici hormon (TSH), tiroid hormonları, ve hipotalamus, hipofiz ve tiroid bezlerinin kütleleridir. ġu ana kadar, model kullanılarak çeĢitli senaryolar ve hastalıklar denenmiĢ, ve yazında yer alan nicel ve nitel verilerle tutarlı sonuçlar elde edilmiĢtir. Bundan sonra, model daha fazla hastalığın dinamiğini verecek Ģekilde geniĢletilecek ve kullanılan parametrelerin değerleri daha gerçekçi bir Ģekilde ayarlanacaktır. Salon-3 0404-294 Çokyüzlü Konik Fonksiyonlar Ġle Aritmi Siniflandirma Problemi Çözümü Emre Çimen, Gürkan Öztürk Kalp hastalıkları, her yıl milyonlarca kiĢinin ölümüne sebep olan bir numaralı hastalıktır. Dünyada her yıl 17.5 milyon kiĢi kalp hastalıkları nedeniyle yaĢamını yitirmektedir.Türkiye‟de de yaklaĢık 3 milyon kalp hastası olduğu tahmin edilmektedir ve her yıl 170 bin kiĢi kalp hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu sayı Türkiye‟ deki ölümlerin % 43‟ünü oluĢturmaktadır. Amerika „da ise ciddi aritmiler senede yaklaĢık 500.000 kiĢinin ölümüne sebep olmaktadır. Durum böyleyken kalp hastalıklarının önemli bir kısmını oluĢturan ve her yaĢtan insanda görülebilen aritmilerin tedavisi büyük önem kazanmaktadır. Aritmilerin erken tanısı hastalar için hayat kurtarıcı derecede önemlidir. Bu durumda aritmileri EKG verileri kullanarak tespit eden bir model ihtiyacı doğmuĢtur. Yapılan bu çalıĢmada matematiksel programlama temeline dayanan “Çokyüzlü Konik Fonksiyonlar” kullanılarak aritmi sınıflandırma probleminde var olan yöntemlerle rekabet edebilecek bir çözüm algoritması geliĢtirilmesi amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmada UCI Aritmi Dataseti kullanılmıĢtır. Sonuçlar datasetin Weka programındaki var olan yöntemlerle çözdürülmesiyle ve literatürdeki tanıma oranlarıyla karĢılaĢtırılmıĢtır. Salon-3 0404-317 SAĞLIK PERSONELĠ ĠÇĠN BĠR PERFORMANS DEĞERLENDĠRME MODELĠ ÖNERĠSĠ Ġpek Nur Aksu, Ahmet BeĢkese, F. Tunç Bozbura Günümüzde her firma, bireysel ve kurumsal etkinliği ve verimliliği arttırmayı amaçlayan çalıĢmalarda bulunmaktadır; Ģirketlerin sektörel anlamda baĢarılı olabilmeleri için geçerli ve uygulanabilir bir performans yönetim sisteminin kurulmasını ve iĢletilmesini sağlamaları gerekmektedir. Rekabet koĢullarının giderek arttığı bu dönemde, Ģirketlerin personel performanslarının değerlendirilmesi geçmiĢe yönelik performans seviyesini gösterirken, geleceğe yönelik potansiyel peformansı belirlemede ve performans arttırma çalıĢmalarında yeni bir bakıĢ açısı sağlamaktadır. Her firmada olduğu gibi, sağlık kuruluĢlarında da çalıĢan personelin performansını değerlendirecek bir sisteme büyük ihtiyaç vardır. Böyle bir sistem, sadece bir ödül/ceza mekanizmasına temel oluĢturmanın çok ötesinde, çalıĢanlara „doğru‟ çalıĢma tarzını gösterecek bir klavuz niteliği taĢıyacaktır. Tıbbi baĢarı ile birlikte kullanılacak diğer kriterlerin ve bu kriterlerin önem düzeylerinin belirlenmesini amaçlayan bu çalıĢmada, yöneticilerin, hastaların ve hasta yakınlarının değerlendirmeleri alınacak, sağlık personelinin performansına yönelik veriler toplanacak ve bir „çok ölçütlü karar verme‟ yöntemiyle hesaplanacak kriter öncelikleri, modelle birlikte sunulacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 35 Salon-3 0404-331 Hastane Acil Servis BaĢvurularında Ġlk Muayeneyi Bekleme Sürelerinin Tahmin Edilmesi Petek Yontay, Volkan Sönmez, Murat Caner Testik, Özlem TekĢam, Alev Özön Son yıllarda hastanelerin acil servislerinde yaĢanan aĢırı yoğunluk problemi araĢtırmacıların dikkatini çekmektedir. Hastaların, acil servislerdeki aĢırı yoğunluktan dolayı yaĢadığı uzun bekleme süreleri, hasta memnuniyetini ve aynı zamanda verilen sağlık hizmetinin kalitesini de düĢürmektedir. Bu çalıĢmada, Hacettepe Üniversitesi Ġhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Acil Servisi‟ne baĢvuran hastaların ilk muayeneye kadar bekledikleri sürelerin tahmini amaçlanmıĢtır. Bu amaçla, ilk önce geçmiĢ hastane verileri incelenmiĢ, hastanın acil servise baĢvurduğu gün ve saat, triaj kodu ve içerdeki hasta sayısı gibi özellikler dikkate alınarak acil servise yeni baĢvuran bir hastanın bekleme süresi tahmin edilmeye çalıĢılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 36 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sağlık Sistemleri - 4 Yrd.Doç.Dr. Deniz Aksen 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 Salon-4 0404-338 HASTANELERDE VERĠ ANALĠZĠ VE KARAR VERME Sıla DĠNÇER, Ali Mert DĠNÇBAL, AyĢe Cilacı TombuĢ, Önder TombuĢ Hastaneler bir iĢletme olarak ele alındığında bir yandan tıp alanındaki ilerlemeleri takip ederken diğer yandan da etkin hasta takibi yapmaları gerekmektedir. Hasta takip sistemlerinin yetenekleri veri analiz metotlarıyla zenginleĢtirilebilir. Bu çalıĢmada hastane yönetimi ve doktora karar vermede yardımcı olabilecek veri analiz metotları ele alınmaktadır. Bir özel hastaneden alınan hasta verileri üzerinde Markov zinciri ve karar ağacı uygulamaları desteğiyle yapılan çalıĢma sonunda, uygulanacak tedavi sonrasında hastaya geliĢebilecek olan olayları yüzde (%) hesabıyla açıklama ve doktorun tedavi sonuçlarını daha rahat görmesi olanağı sağlanmıĢtır. Ayrıca SWOT analizi ve anket uygulamaları ile hastane yönetiminin stratejik kararlarına yardımcı çalıĢmalar yapılmıĢtır. Salon-4 0404-362 ĠSTANBUL’DAKĠ HASTANELERDEN TIBBĠ ATIKLARIN TOPLANMASI ĠÇĠN ARA TESĠSE UĞRAMALI BĠR ARAÇ ROTALAMA MODELĠ Deniz Aksen, Müge Güçlü Ġstanbul gibi nüfusu sürekli artan belediyeler için tıbbi atık yönetimi, halk sağlığı açısından kritik önem arz eden bir problemdir. Son yıllarda, tıbbi atıklar ĠBB‟nin bir alt kuruluĢu olan ĠSTAÇ A.ġ. tarafından özel araçlarla düzenli olarak toplanmakta ve yerleĢim alanlarından uzaktaki yakma merkezlerine taĢınarak imha edilmektedir. Bu operasyonun en büyük masraf kalemini araçların akaryakıt giderleri oluĢturmaktadır. Toplama programına dahil hastanelere haftanın belirli günlerinde gidilmekte ve tıbbi atık miktarına bağlı olarak her hastaneye farklı kapasitedeki araçlardan biri tahsis edilmektedir. Araç Ģoförleri için maksimum günlük çalıĢma saati ve araçların günlük iĢletim maliyeti önceden belirlenmiĢtir. Bu toplama lojistiği problemi, heterojen filolu, maksimum seyahat süresi kısıtlı ve ara tesise uğramalı bir araç rotalama problemi (ARP) olarak modellendi. Öncelikle Google Earth (GE)‟ten tüm hastane, araç garajı ve yakma tesisi düğümlerine ait enlem ve boylamlar elde edildi. GE programlama arayüzü sayesinde, Ġstanbul‟un Asya ve Avrupa yakası için asimetrik mesafe ve seyahat süresi matrisleri çıkarıldı. ARP modelinin baĢlangıç çözümü, en yakın ayrıta sokma ve Clarke-Wright tasarruf algoritmaları ile bulundu. Bu baĢlangıç çözümleri Tabu Araması metasezgiseli yardımıyla iyileĢtirilmeye çalıĢıldı. Algoritmik döngü sırasında önceden ziyaret edilen çözümlere gitmeyi engellemek amacıyla bir Hash fonksiyonundan yararlanıldı. Son olarak, en iyi olurlu çözümlere ait rotalar halen kullanılmakta olan rotalarla karĢılaĢtırıldı. Salon-4 0404-407 MODĠFĠYE EDĠLMĠġ TÜKÜRÜK ÇÖZELTĠLERĠNĠN ORTODONTĠK TELLER ÜZERĠNE ETKĠSĠNĠN DENEY TASARIMI YÖNTEMĠ ĠLE ĠNCELENMESĠ Kasım Baynal, Gözde Sultan Altuğ, H. Ġbrahim Ünal Çene ortopedisini yakından tanımlayacak ve bu konu ile yakın ilgili ilk deyim olarak nitelendirilebilecek “Orthodontia” teriminin kullanılması 21. yüzyılın ilk yarılarında rastlanan bir olaydır. Ortodontik tedavide diĢ üzerine yay, tel veya özel lastiklerle bir kuvvet uygulanarak kuvvetin yönünde bir hareket oluĢturulur. Hareket eden diĢin önünde geçici bir süre için kemik dokusu yıkımı olurken hareketin aksi yönde ise yeni kemik dokusu yapılır ve böylece diĢler, yeni bir kemik yuvasına otururlar. Paslanmaz çelik, titanyum alaĢımları ve kobalt-krom alaĢımları, ortodontik uygulamalarında en yaygın kullanılabilen alaĢım sistemleridir. Her bir alaĢım sistemi için mekanik özelliklerin yanında özellikle korozyona karĢı dirençli olmaları bir avantaj sunmaktadır. Ortodontik tel kullanımının söz konusu olduğu uygulamalarda tükürük salgısı, flor içerikli diĢ macunları, asit içerikli yiyecek ve içeceklere karĢı korozyon direncinin yüksek olması daima istenen bir durumdur. Bu çalıĢmada, deney tasarımı yöntemi ile ortodontik uygulamalarda yaygın bir Ģekilde kullanılan NiTi, β-Ti ve FeCrNi alaĢımlarının flor ve asit katkılı Fusuyama çözeltisi içerisinde 14 ve 28 günlük etkileĢimleri sonrasında elde edilen verilerle korozyon davranıĢları analiz edilmiĢtir. Varyans analizi ve hipotez testleri uygulanarak parametrelerin korozyon üzerindeki etkileri ve parametreler arası etkileĢimler irdelenmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 37 Salon-4 0404-409 SAĞLIK SĠSTEMĠNDE ENDÜSTRĠ MÜHENDĠSLĠĞĠNĠN ROLÜ VE GELECEĞĠ Mehmet TaĢ, Ünal Atakan Kahraman Endüstri Mühendisliği açısından sistem; bir veya birden fazla amaca veya sonuca ulaĢmak üzere aralarında iliĢkiler olan, fiziksel veya kavramsal birden çok bileĢenin oluĢturduğu bir bütündür. Bütünü görebilme, alt sistemlere ayrıĢtırabilme, iĢgücü ve üretim organizasyonlarında yeni sistemler oluĢturabilme, çalıĢanı ve çalıĢma ortamını düzenli hale getirme ve geliĢtirme sistem analizinin amacıdır. Bu amacı gerçekleĢtirmek, sisteme geniĢ açıdan bakmak ve sistemin tüm yönlerini ortaya koyabilmekle mümkün olacaktır. Sağlık sektöründe tıbbi iĢlemler sürecinin her aĢamasında bilgi yönetimi, karar verme ve kalite yönetimine dair talepler ortaya çıkmaktadır. Bu talepler; yaĢam kalitesi ve bakım tamahkârlığını içeren önemli sağlık değiĢkenlerini değerlendirecek modeller ve ölçütler üretmek, metodolojik çalıĢmalar vasıtasıyla sürekli kaliteyi arttırmak, uygulamayı kolaylaĢtıracak karar destek sistemlerinin yaratıcı kullanımını sağlamak, yaraları ve hastalıkları oluĢtuktan sonra iyileĢtirmenin yerine kazaları ve hastalıkları önleme adına insanları eğiten ve geliĢtiren sistemleri oluĢturmak, sağlık hizmetini iyileĢtirmek için sağlık kuruluĢları arasında birçok bağımsız hiyerarĢiyi koordine etmek vb. Ģeklindedir. Bu noktadan hareketle sağlık hizmetleri alanında kaliteyi sağlayıp geliĢtirirken, sağlık sistemindeki üretkenliğin geliĢmesi anlamında çok büyük bir dürtü ortaya çıkmıĢtır. Yukarıda belirtilen taleplere çözüm üretilmesinde biliĢim boyutu çok büyük önem taĢımaktadır. Endüstri Mühendisliği, değiĢik yaklaĢımlarla sağlık sektörünün bu problemlerine çözüm üretecek, problemleri analiz edip çözmeye yardımcı olacak sistemleri üretmek için kullanabilecek araçlara sahiptir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 38 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Tedarik Zinciri Yönetimi-2: Supply Chain Management Prof.Dr. Selim Zaim 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 0322-037 Sustainable Supply Chain Applications M. Can Arslan, Metin Türkay Management: A Methodology and Its Salon-5 Sustainability of supply chain systems aims to incorporate economic, environmental, and social factors in the decision making process. We aim to develop a methodological approach to sustainability in supply chain systems. We first argue that a sustainable decision making methodology is required to achieve sustainability in supply chain management. We illustrate the effectiveness of the proposed methodological approach on some common problems of supply chain management. We consider standard mathematical programming formulations of traditional supply chain and operations management problems and revise these formulations with additional environmental and social criteria. We analyze these revised models to obtain new policies and propose insights to decision makers. We illustrate the proposed methodology on four models reflecting three main decision making problems in the supply chain and operations management literature: (i) EOQ and Newsvendor models of inventory control; (ii) Aggregate Planning model of production planning; (iii) and Facility Location model of network design. Salon-5 We show how sustainability considerations can be embedded to traditional cost-accounting formulations in supply chain and operations management literature. We find out that the optimal policy and the resulting performance measures may change substantially when these considerations are incorporated into the decision making process. 0330-164 Sustainable Supply Chain Management Evaluation in Turkey using AHP and ANP Approach Hidayet Talha KuĢ, Ömer Fahrettin Demirel, Selim Zaim This paper is aimed to propose a sustainable supply chain management evaluation model via a conventional multi criteria decision making method for construction industry in Turkey. Analytic hierarchy process (AHP) and analytic network process (ANP) methodologies were used to evaluate the alternatives according to some qualitative and quantitative criteria that are valued by some experts pair-wisely by direct interviews. This research concluded that ANP method outperformance AHP for SSCM performance evolution criteria. As conclusion, the proposed is proven to be capable of providing important insight for SSCM in the Turkish construction industry and provides potential effectiveness for other decision making processes. Salon-5 0331-178 Risk Assessment and Management in Chemical Industry Supply Chain: A Case Study Elif Karakaya, Umar M. Al-Turki, Ömer Fahrettin Demirel, Selim Zaim Supply chains in the rapidly increasing global business environment are becoming more complex to analyze and more challenging to manage and optimize. Risks in supply chains have begun to receive attention among researchers and practitioners illuminating the delicate balance between supply chain efficiencies and risk economies .In this paper, we study the potential risks in the supply chain of a leading polyurethane aerosol foam and silicone sealant producer in Turkey. Some key control measures of major sources of risk, such as environment, inventory, capacity etc., and their drivers are identified, assessed and ranked. As a result, risk management processes and strategies are developed. The findings of this study is expected to increase the efficiency of the firm and at the same time reduce the risk of major possible malfunctions. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 39 Salon-5 0404-361 An Expert System for Carbon Footprint in Supply Chain Management Alper Özpınar, Seda Mutlu, Melike Yeniler Energy is one of the key issues in production and manufacturing. Most of the energy production facilities are not carbon free processes. In order to produce the energy different levels of greenhouse gases released to the atmosphere. A carbon footprint is the total set of these greenhouse gas (GHG) emissions. Especially after Kyoto agreement, environmental issues concern about your ecological footprints while producing or manufacturing goods. This paper investigates the energy consumption of the key processes in Supply Chain Management and explains an expert system which guides to calculate and manage the carbon footprint. An web based expert system has been developed for this purpose. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 40 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Benzetim - 2 Yrd.Doç.Dr. Harun R. Yazgan 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 Salon-6 0325-134 SĠPARĠġLERĠN KABULÜ/REDDĠ KARARLARI ve ATÖLYE TĠPĠ ÜRETĠM SĠSTEMLERĠNĠN PEROFORMANSINA ETKĠSĠ Mustafa GÖÇKEN, Faruk GEYĠK, Selen YÜCESOY SipariĢlerin kabulü/reddi kararı kullanılabilir kapasite ve müĢteri sipariĢleri ile koordineli bir karar fonksiyonudur. Aynı zamanda teslim zamanı ayarlamasında ve fiyat belirlemede de kullanılmaktadır. SipariĢlerin kabulü/reddi kararlarının Ģirketin performansı üstünde önemli bir etkisi vardır. Birçok sipariĢin reddi düĢük kapasite kullanımına yol açarken, gelecekte aynı müĢteri ile yapılacak iĢlere olumsuz etkisi olabilir. Gelen sipariĢlerden bazılarının reddedilmesi ile kabul edilmiĢ olan sipariĢler vaktinde tamamlanabilirler. Bu durum belki de tüm sipariĢleri kabul ettikten sonra hepsini gecikmeli olarak tamamlamaktan ve gecikmenin çok yüksek seviyede olmasından daha iyidir. Aslında bazı sipariĢlerin reddedilmesi kapasitenin sabit olduğu ve teslim zamanının değiĢmeyeceği sipariĢe göre üretim yapan üretim sistemlerinde tek yoldur. Diğer taraftan, tüm sipariĢlerin kabulü sipariĢ teslim zamanlarının geciktiği aĢırı yüklenmiĢ bir üretim ortamını doğurur. Bu durum Ģirket itibarının kaybına yol açabilir. Ġyi bir metot sipariĢ kabulü/reddi kararına yardımcı olmalı ve bu sorunlara köklü bir çözüm bulmalıdır. Üretim sistemine gelen aday sipariĢin kabulü/reddi kararının alınmasında benzetim optimizasyonu metodolojisi karar aracı olarak kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmada literatürde yapılmıĢ olan sipariĢ kabulü/reddi yöntemleri anlatılacaktır. Benzetim kullanılarak üretim sistemi optimal olarak nasıl kontrol edilir ve benzetimin üretim sistemine ve sistemin ana performans ölçütlerine etkisi tartıĢılacaktır. Salon-6 0325-136 SipariĢe Dayalı Üretim Sistemlerinde Üretim Hücrelerinin Yeniden Sanal Konfigürasyonu Faruk GEYĠK, Mustafa GÖÇKEN, AyĢe Tuğba DOSDOĞRU SipariĢe dayalı üretim sistemlerinde ürün çeĢitliliğinin fazla olması üretim atölyesi içerisinde taĢımaların ve iĢ yükünün artmasına neden olmaktadır. Literatürde geniĢ yer tutan bu problem genelde makinelerin gruplanması yolu ile atölye içerisinde değiĢik hücreler oluĢturularak aĢılmaya çalıĢılmıĢtır. SipariĢlerin zamanında karĢılanması ve üretim atölyesinin verimli bir Ģekilde kullanılmasında makine gruplarının ve parça ailelerinin oluĢturulması, parçaların hücrelere atanması gibi konular kritik rol oynamaktadır. Sezgisel algoritmalar ve benzetim yöntemi bu gibi problemleri çözmek için en yaygın yöntemler arasındadır. Bu yöntemlerin kullanılmasıyla sipariĢ tedarik sürelerinin azalması, üretim verimliliğinin artması, hazırlık sürelerinin azalması gibi avantajların sağlandığı yapılan çalıĢmalarda görülmüĢtür. Ele alınan çalıĢmanın amacı atölyenin değiĢen koĢullara dinamik olarak tepki verebilmesi ve etkinliğin artırılmasını sağlamaktır. Bu amaçla, sezgisel algoritmalar ve benzetim tekniği kullanılarak, deneysel çok aĢamalı atölye tipi üretim sisteminde sanal makine hücreleri oluĢturularak değiĢen üretim taleplerine göre dinamik bir Ģekilde yeniden konfigürasyonu yapılacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 41 Salon-6 0330-172 Süre limitli eĢ zamanlı topla-dağıt araç rotalama problemi uygulaması: Besleyici konteynır gemisi dağıtım problemi Olcay Polat, Hans-Otto Günther, Osman Kulak Küresel ölçekteki konteynır taĢıyıcı gemi Ģirketleri, pazar bağlantılarını artırmak ve ortalama taĢıma ücretlerini düĢürmek için dağıtım Ģebekelerini doğrudan olmayan bağlantılarla oluĢturmaktadırlar. Bu tarz dağıtım Ģebekelerinde büyük ölçekli (post-panamax / new-panamax) konteynır gemilerinin rotalarını, kıtalar ya da bölgelerdeki merkez (hub) adı verilen limanlar oluĢturmaktadır. Örneğin; büyük ölçekli Abc konteynır taĢıma Ģirketi için Akdeniz havzasının batısında bir Cezayir limanı merkez liman iken, doğusunda ise bir Mısır limanı merkez limandır. Bu bölgelerdeki merkez liman dıĢında kalan ispit (spoke) adı verilen diğer limanlara ise, merkez limanlardan besleyici (feeder) konteynır gemileri ile hizmet verilmektedir. Ġspit Ģebekesindeki besleyici gemilerin dağıtım problemi (BGDP), belirtilen süre aralığında en düĢük iĢletim maliyetli rotalar ile gemi filosunu bulmayı amaçlamaktadır. Belirtilen özellikleriyle bu problem, süre limitli eĢ zamanlı topla - dağıt araç rotalama problemi (SL_ETD_ARP) olarak tanımlanabilir. Bu çalıĢmada, eĢ zamanlı topla - dağıt araç rotalama problemi (ETD_ARP) için geliĢtirilmiĢ farklı sezgisel yöntemlerin SL_ETD_ARP‟ ne adaptasyonu önerilmiĢ ve geliĢtirilen bir simülasyon modeli yardımıyla önerilen yöntemler analiz edilmiĢtir. GeliĢtirilen model uygulaması doğu Akdeniz havzasındaki limanlar için, Türkiye‟ deki bir limanının merkez liman olarak kullanılmasıyla önerilen BGDP için test edilmiĢtir. Elde edilen sonuçlar; ETD_ARP için oluĢturulmuĢ sezgisel yöntemlerin, SL_ETD_ARP‟ e adapte edilebilir ve BGDP çözümünde kullanılabilir olduğunu göstermiĢtir. Ayrıca, elde edilen sonuçlar önerilen limanın Doğu Akdeniz havzası için potansiyel bir merkez liman olabileceğini öngörmüĢtür. Salon-6 0331-189 Dolgu Tipi Konteynır Terminalleri Ġçin AGV Dağıtım Uygulamaları Mehmet UlaĢ Koyuncuoğlu, Olcay Polat, Mustafa Egemen Taner, Osman Kulak Uluslararası ticaret hacmindeki çarpıcı artıĢ; konteynır terminali yöneticilerini, yüksek miktarda konteynır iĢlemleri ile baĢa çıkabilmeleri için daha verimli yöntemler bulmaya sevk etmiĢtir. Son yıllarda, konteynır terminallerinde verimliliği arttırmak için, tekrarlı terminal operasyonları üzerinde önemli yetkinliğe sahip, otomatik kılavuzlu araçlar (AGVs – Automated Guided Vehicles) ve otomatik kaldırma araçları (ALVs – Automated Lifting Vehicles) gibi geliĢmiĢ teknolojiler kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Açık denizlerdeki konteynır terminallerinin aksine, Türkiye‟deki gibi iç denizlerdeki konteynır terminalleri, daha az kıyı derinliğine sahip olmalarından dolayı, kıyıların doldurulması ile inĢa edilir. Bu tarz dolgu tipi konteynır terminalleri içersinde en yaygın olanlar; Π, L veya Ψ tipi rıhtım yerleĢime sahip olanlardır. Bu çalıĢmada, dolgu tipi konteynır terminalleri için nesneye dayalı bir simülasyon modeli geliĢtirilmiĢtir. Bu kapsamda farklı dolgu tipi konteynır terminali yerleĢimlerinde toplam elleçleme miktarı ve araçların kullanım oranları gibi performans kriterlerinden yararlanılarak AGV dağıtım kuralları test edilmiĢtir. Simülasyon sonuçları AGV dağıtım kurallarının ve terminal yerleĢimlerinin, terminal performansı ve terminalde kullanılan AGV sayısı üzerinde önemli derecede etkileri olduğunu göstermiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 42 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Tedarik Zinciri Yönetimi - 3 Dr. Kemal Ġlter 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 Salon-7 0404-223 LOJĠSTĠK MALĠYETĠNĠN DÜġÜRÜLMESĠ ĠÇĠN PROBLEMĠ UYGULAMASI: KOMBĠ DAĞITIMI Uğur Bac, Turan Erman Erkan, Necmiye Ertüzün ARAÇ ROTALAMA Tedarik zincirinin önemli bir kısmında yer alan dağıtımcılık alanında faaliyet gösteren Ģirketlerin çoğu lojistik aktivitelerini kendi olanakları ile gerçekleĢtirmektedir. Bunun sonucunda Ģirket açısından ortaya ciddi bir lojistik maliyeti çıkmaktadır. Ayrıca, müĢterilere zamanında ve etkin bir dağıtım yapmak için gösterilen çaba, lojistik maliyetini daha da önemli bir sorun haline getirmektedir. OluĢan bu maliyet Ģirketleri çeĢitli çözüm yolları arayıĢı içine girmelerini sağlamıĢtır. Çözüm yollarından biri de Araç Rotalama Problemi (ARP) yaklaĢımıdır. Bu yöntemde ilk olarak, araçların kapasiteleri, müĢterilere dağıtılan toplam ürün miktarı ve araç kapasitesine bağlı rotalar, son olarak da rotalara bağlı mesafeler ve araç sayısı belirlenir. Elde edilen tüm veriler matematiksel modele dökülerek lojistik maliyetinin düĢürülmesine çalıĢılır. Salon-7 Anlatılan Araç Rotalama Problemi (ARP) yöntemi, uluslararası bir kombi firmasının ürünlerini dağıtmakta ve Ankara içinde 64 tane bayisine hizmet vermekte olan bir Ģirket için uygulanacak olup, elde edilen verilerle geçmiĢteki lojistik maliyeti karĢılaĢtırılıp, ne ölçüde iyileĢtirme yapıldığı ortaya konacaktır. 0404-224 ANKARA’DAKĠ SANAYĠ VE HĠZMET KURULUġLARININ TEDARĠK ZĠNCĠRĠ YÖNETĠMĠ FARKINDALIKLARI VE DÜZEYLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ SAHA ÇALIġMASI Turan Erman Erkan, Selin Sarı, AyĢe Önder, BarıĢ Behram Ayhan Bu çalıĢmada hedeflenen Ankara sanayi ve hizmet kuruluĢlarının tedarik zinciri yönetim farkındalıklarını ve düzeylerini belirlemektir. Firmaların tedarik zinciri farkındalıklarını ölçmek için yüz yüze anket yöntemi kullanılmıĢtır. Hazırlanan anket yardımıyla envanter, internet, teknoloji, üretim, hizmet, tedarik ve benzeri endüstri mühendisliği konseptleri kullanılarak Ankara‟da bulunan firmaların tedarik zinciri farkındalıkları ve düzeyleri sorgulanmıĢtır. ġirketlerle birebir yapılan anketler sonucu edinilen bilgiler dahilinde betimleyici istatistiksel analizler yapılmıĢtır. Bu analizlerden elde edilen sonuçlara göre benzer özellikler gösteren firmalar kümelenerek Ģirketlerin farkındalık ve tedarik zincir yönetimi düzeyleri belirlenmiĢtir. Bu sonuçlar Ankara'daki örnekleme dahil olan firmaların tedarik zinciri yönetimindeki performanslarını, bu konulardaki eksikliklerini ve hangi alanlarda iyileĢtirmelerin yapılması gerektiğini belirlemiĢtir. Salon-7 0404-246 Ürün ÇeĢitliliği ve Montaj Hatlarındaki KarmaĢıklık H. Kemal Ġlter Modüler üretim yapan tedarik zincirleri ürün çeĢitliliğinin yüksek olduğu yapılardır. Zincir içindeki ürün çeĢitliliği arttıkça operasyonel iĢlemlerdeki karmaĢıklık da artar. Montaj hatlarındaki karmaĢıklık iĢgörenlerin daha fazla hata yapmasına ve toplam sistem performansının düĢmesine neden olur. KarmaĢıklık, tedarik zinciri konfigürasyonunu ve stok yönetimi politikasını da etkiler. Bu çalıĢmada çeĢitli karmaĢıklık modelleri, tedarik zincirinin performansı artıracak ve belirgin performans ölçütleri sunacak Ģekilde ele alınmıĢtır. ÇalıĢmada, çok-katmanlı tedarik zincirleri ile çok-aĢamalı montaj sistemlerindeki karmaĢıklık özellikleri, ürün çeĢitliliğinin bir entropi fonksiyonu olarak tanımlanmasıyla modellenmektedir. Model, karmaĢıklık düzeyinin azaltılmasına dönük olarak sunulan uygulamalarla bütünleĢtirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 43 Salon-7 0404-394 TEDARĠK ZĠNCĠRĠ UYGULAMALARINDA ĠMALAT LOJĠSTĠĞĠ Ġsmail Hakkı YIĞIN Tedarik zinciri ortaya çıkıĢından günümüze popülaritesi sürekli artan bir disiplin olarak gözükmektedir. Bugün çoğunlukla kabul edilen bir görüĢ, tedarik zincirinin gelecekte de firmaların en önemli rekabet kozu olacağıdır. Gerçekten tedarik zinciri bu yönde hızla değer kazanmaya devam etmektedir. Lojistik ise, tedarik zinciri uygulamalarının gerçekleĢmesi ve tedarik zincirinin aktif hale gelebilmesi için olmazsa olmaz bir özellik arz etmektedir. Tedarikten satıĢa kadar geçen sürecin temel halkası ana firmalardır. Özellikle imalat lojistiği, tüm tedarik zinciri faaliyetlerinin yöneticisi olan ana firmanın fonksiyonel gücünü ifade eder. Dolayısıyla ana firmanın imalat lojistiği, tedarik zinciri sürecinin temel yapısını oluĢturduğu gibi, baĢarı ya da baĢarısızlık halinde tüm süreç direkt etkilenecektir. Bu çalıĢma, otomotiv ve imalat sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın imalat lojistiği organizasyonu ile ilgili görüĢleri kapsamaktadır. Ayrıca, tedarik zinciri ve lojistiğin firma faaliyetlerindeki bütünleĢik rolü konusuna da değinilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 44 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sektörel Kümelenme - Üniversite-Sanayi iĢbirliği Öğr.Gör. Erkal Etçioğlu 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 0404-302 Kümeleme Tekniklerine Kısa Bir BakıĢ ve Türkiye Turizm Kümeleri Ġçin Bir Uygulama Murat Bilsel, Esra Ersoy, S.Ümit Oktay Fırat Salon-22 Kümeleme analizi, veri madenciliği ve çok değiĢkenli istatistiksel analizde veriden önemli bilgileri elde etmekte kullanılan denetimsiz (unsupervised) bir yöntemdir. Kümeleme tekniği ile veri kendi doğal özelliklerine göre gizli ve beklenmeyen gruplarına ayrılabilmektedir. Ekonomik kümeleme teori ve kavramları daha çok üretim sektörüne uygulanmıĢtır ancak son yıllardaki çalıĢmalarda bu kavramların, hizmet sektöründe özellikle turizmde uygulanmasının son derece uygun olacağı ileri sürülmektedir. Ekonomik kümelenmede, genellikle coğrafi yakınlık yani lokasyonlar ele alınmaktadır ve rekabet odaklı yaklaĢılmaktadır. Salon-22 Bu çalıĢmada önce kümeleme teknikleri kısaca gözden geçirilmiĢ, ardından homojen grupların saptanmaları için bu yöntemler Türk Turizm Sektörü verilerine uygulanmıĢ ve son olarak tespit edilmiĢ olan kümeler, ekonomik turizm kümeleri ile karĢılaĢtırılmıĢlardır. Bu araĢtırmada, kümelerin bulunmasında, turist sayısı ve geldiği ülke, otellerde ortalama kalıĢ süreleri ve doluluk oranları gibi değiĢkenler kullanılmıĢtır. Ayrıca tesislerin yerleri ve türleri kullanılarak ekonomik kümeler saptanmıĢ ve bunlar istatistiki analiz ile elde edilen kümeler ile karĢılaĢtırılarak özellikleri ve profilleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. 0404-329 MAKĠNA ĠMALATÇILARI BĠRLĠĞĠ KÜMELENME ANALĠZĠ ve BĠR KÜMELENME MODELĠ Harun TAġKIN, Cemalettin KUBAT, Özer UYGUN, Tuba CANVAR KAHVECĠ Günümüzde, kurumların aynı Ģartlar altında rekabet edebilmesi için güç birliği yapması zorunlu olmuĢtur. Bu durum gerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan Türkiye Sanayi Strateji Belgesi‟nde gerekse Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) tarafından hazırlanan Bölge Planı‟nda stratejik öncelik olarak ortaya konmuĢtur. Bu da firmalar arası iĢbirliklerinin hem firmaların ve bölgenin hem de ülkenin kalkınması açısından önemini ortaya koymaktadır. Bu çalıĢmada, Sakarya bölgesinde makine imalatı sektöründe faaliyet gösteren imalat kurumları arasında iĢbirliğini sağlamak amacıyla, sektör analiz edilerek kümelenme potansiyeli ortaya çıkarılmıĢ ve bir kümelenme modeli önerilmiĢtir. Böylece kümelenme yoluyla elde edilecek stratejik gücün ortaya konulması amaçlanmıĢtır. Salon-22 0404-400 Üniversite Sanayi ĠĢbirliğinde GeliĢmeler: Sakarya Örneği Harun TaĢkın, Ayten Yılmaz Yalçıner Üniversiterde elde edilen temel ve teorik bilgilerin uygulamaya dönüĢtürülmesinin güzel bir aracı olan üniversite-sanayi iĢbirliği sanayinin teknoloji ihtiyacına cevap verirken, sanayi de üniversitelere pratik uygulama imkanı sağlamaktadır. Üniversite Sanayi ĠĢbirliği sürecinin ekonomik büyümeyi besleyen önemli bir etkisi olmasının yanında verimli bir iĢbirliği sürecinde dikkat edilmesi gereken kriterler ve karĢılaĢılacak önemli sorunlar bulunmaktadır. Bu bildiri çalıĢmasında Üniversite-Sanayi ĠĢbirliği kapsamında Sakarya Üniversitesi ve diğer tüm paydaĢlarıyla olan çalıĢmaları ele alınarak, sürecin modellenmesi amaçlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 45 Salon-22 0404-402 SAKARYA MOBĠLYA SEKTÖRÜ ĠÇĠN DURUM ANALĠZĠ VE KÜMELENME ÇALIġMASI Cemalettin Kubat, Seher Arslankaya, Tülay Korkusuz Polat Ülkemiz ekonomisine önemli katkı sağlayan mobilya sektörünün, rekabet edebilirliliği yüksek yeni ürünlerle ihracatını arttırma hedeflerini gerçekleĢtirecek bir vizyonla kendine yön vermesi sektörünün geleceği için önemlidir. Türkiye‟deki Mobilya Sektörü incelendiğinde, küçük ölçekli aile iĢletmelerinin çoğunlukta olduğu görülmektedir. Aile iĢletmelerinin mevcut kaynaklarını verimli kullanamamaları ve yönetimin fonksiyonlarını sistematik olarak yerine getirememesinden dolayı üretim maliyetleri yüksek olmaktadır. KüreselleĢme ile birlikte mobilya sanayi hızlı bir değiĢim geçirerek bilgi ve sermaye yoğun bir sektör olma yönünde ilerlemekte, son yıllarda rekabetin artmasıyla dünya standartlarında üretim yapan tesisler kurulmuĢ ve bayilik sistemiyle yerel/bölgesel çapta ürün satar konuma gelinmiĢtir. Bölgesel geliĢme politikası aracı olarak karĢımıza çıkan kümelenme yaklaĢımı, rekabet avantajı ve bölgesel rekabet edebilirlik için gerekli olan genel yapıyı oluĢturmaktadır. Kümelenme yaklaĢımı ile iĢletmelerin ve bölgelerin daha rekabetçi ve yenilikçi olmaları ve sektördeki firmalar arası iĢbirliğinin geliĢmesi sağlanmaktadır. Türkiye‟de son dönemde yapılan kümelenme çalıĢmalarının sağladığı avantajların görülmesi ile birlikte kümelenme uygulamaları önemli oranda artıĢ göstermiĢtir. Sakarya Ġli mobilya üretici ve satıcıları da, kümelenme çalıĢması ile bölgesel kalkınmayı ve rekabet edebilirliği artırmayı hedeflemektedir. Bu çalıĢmada, Sakarya Mobilya Sektörü için yapılan durum analizi ve kümelenme çalıĢması anlatılmaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 46 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Kurumsal Kaynak Planlama-KurumsallaĢma - 1 Yrd.Doç.Dr. Recep Yılmaz 5 Temmuz 2011 15:15-16:45 Salon-24 0403-219 BULANIK TABANLI ANALĠTĠK AĞ SÜRECĠ YAKLAġIMI ĠLE ORTA ÖLÇEKLĠ ĠġLETMELER ĠÇĠN KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA YAZILIMI SEÇĠMĠ Zerrin Aladağ, Pınar Yıldız Kumru, Cihat Öztürk, A. Reha Erdem Türkiye gibi geliĢmekte olan bir ülke için ekonomik anlamda çok önemli bir noktada olan orta ölçekli iĢletmeler, büyük iĢletmelere karĢı ayakta kalabilmek için bilgi teknolojileri açısından çağın gerekliliklerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu nedenle bilgi sistemlerini standart seviyelerin üzerinde tutarak verimli ve etkili çalıĢabilmeleri orta ölçekli iĢletmeleri rekabet koĢullarında ayakta tutabilecek en önemli dayanaklardan biridir. Salon-24 Bu çalıĢmada günümüz Ģartlarında bilgi sistemlerine entegre olmaya çalıĢan orta ölçekli iĢletmeler için büyük önem taĢıyan Kurumsal Kaynak Planlama (KKP) paket program seçimi ele alınmaktadır. Bu seçim süreci çok kriterli karar verme tekniklerinden bulanık analitik ağ süreci(AAS)‟ne göre yapılandırılmıĢtır. Önerilen bu yaklaĢım orta ölçekli firmaların ihtiyaçlarına göre anket formu ile ĢekillendirilmiĢ olup; en uygun alternatifin seçimi amaçlanmaktadır. ÇalıĢmanın sonunda uygun alternatifin seçim sonuçları analiz edilerek; iĢletmeler için stratejiler önerilmektedir. 0404-311 Kurumsal Kaynak Planlama (KKP) Yazılımına GeçiĢ Sürecinde KarĢılaĢılan Sorunlar: Sakarya Makine Ġmalatçılarının Tecrübeleri Üzerine Bir Ġnceleme Gültekin Çağıl, Neslihan Açıkgöz, Mehmet Bilgehan Erdem Bu çalıĢmada Sakarya ili içerisinde bir kümelenme örneği olan SAMĠB yani Sakarya Makine Ġmalatçıları Birliği‟ne üye, küçük ve orta dereceli firmaların kurumsal kaynak planlaması yazılım programları konusunda tecrübeleri üzerinde durulmuĢtur. Yapılan yüz yüze görüĢmeler ve anket çalıĢması ile makine imalatçılarının, kurumsallaĢmanın ilk adımlarından olan KKP programı kullanıp kullanmadıkları, nedenleri, bu süreçte yaĢadıkları sorunlar incelenmiĢ ve bu gibi zorluklar ile karĢı karĢıya gelebilecek diğer firmalar için referans olabilecek çözüm önerileri sunulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 47 0404-357 KURUMSAL KAYNAK PLANLAMANIN ENDÜSTRĠYEL ĠġLETMEDE UYGULANMASI - KURULUMUNDA KARġILAġILAN SORUNLAR ve ÇÖZÜMLERĠ AyĢenur ERDĠL Ġleri bilgi teknolojileri, günümüz rekabet ve hız ortamında iĢletmelerin vazgeçilmez bir parçası olmuĢtur. Yeni bilgi teknolojilerinin ortaya çıkması ise çok hızlı bir Ģekilde gerçekleĢmektedir. Son dönemde ortaya çıkan ve dünya çapında yaygın olarak kullanılmaya baĢlanan önemli bilgi teknolojisi sistemlerinden biri de Kurumsal kaynak Planlama (Enterprise Resource Planning-ERP)‟dır. ERP, bir organizasyonun her fonksiyonel alanını kapsayarak geniĢ çaplı entegrasyon sağlama özelliği ile bu alanların en fazla rekabet avantajı elde etmesini sağlayan, tümüyle entegre edilmiĢ bilgisayar destekli bir iĢ yönetim sistemidir. Salon-24 KüreleĢmenin doğal bir sonucu olarak değiĢik coğrafi bölgelerdeki iĢ faaliyetlerinin dağınık veri tabanları ve küresel entegrasyonu yoluyla yönetilmesi önem kazanmıĢ ve ERP olgunluk çağına girmiĢtir. ERP, firmalar arası global bilgi entegrasyonunu gerçekleĢtiren bütünsel bir yazılım stratejisidir. Giderek artan rekabetin düĢük maliyet ve yüksek kalitenin önem kazandığı dönemde firma yöneticilerinin karĢısına sunulmuĢ son derece sağlam bilgi yönetim sistem alternatifidir. MüĢteri talebini sürekli nitelik ve nicelik olarak değiĢtiği ve bu değiĢimin tahmin edilmesinin ne kadar zor olduğu bilinen bir gerçektir. Faaliyetlerimizi bu değiĢime uygun hareket edebilecek hale getirebilmenin yolu ERP yaklaĢımından geçmektedir. Hem stratejik planlama çalıĢmaları ile belirlenen amaç ve hedeflere, hem de üretim ve dağıtım kaynaklarımızın kapasite ve özelliklerine gereken ayrıntıda dikkat ederek, faaliyetlerimizi değiĢime duyarlı hale getirebilmek ancak ERP yaklaĢımı ile olası olabilmektedir. ERP‟nin diğer bir özelliği, iĢletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurt içi ve dıĢı ) bulunan fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtım merkezlerinin (depo kaynaklarını eĢ güdümlü olarak planlamasıdır. Bu çerçevede hangi müĢteriye ait hangi sipariĢin hangi dağıtım merkezinden karĢılaması veya hangi fabrikada üretilmesi gerektiği, tüm fabrikaların malzeme ve hizmet ihtiyaçlarının nereden karĢılanmasının uygun olacağı, fabrikaların elinde bulunan makine, malzeme, iĢgücü, enerji, bilgi vs. üretim ve dağıtım kaynaklarının nasıl eĢgüdümlü ve ortaklaĢa olarak kullanılabileceği belirlenmiĢ olmaktadır. Diğer bir deyiĢle, müĢteriye ait sipariĢin en kısa sürede, istenen kalite ve maliyette karĢılanabilmesi için tüm bağlı iĢletmelerin dağıtım, üretim ve tedarik kaynaklarının kapasite ve özelliklerini aynı anda dikkate alınmaktadır. ERP fabrikalar arası entegrasyonu, fabrikalar bazındaki esneklik ilkesine uygun olarak gerçekleĢtiren bir sistemdir. Amaç fabrika bazında âdemi merkezi yönetimin avantajlarından yararlanırken fabrikalar arası koordinasyonu ve entegrasyonu iĢletmenin temel stratejileri doğrultusunda sağlanmaktadır. Merkezciliğin derecesi farklı boyutlarda düĢünülebilir. Örneğin tüm fabrikaların uzun vadeli satın alma kontratlarının merkezi olarak yapılması veya fabrikaların kendisinin yapması öngörülebilir. MüĢteri kredi kontrolü merkezi veya âdemi merkezi olarak yapılabilir. Ancak zorunlu olarak talebin fabrikalara yönlendirilmesi, fabrikalar arası nakliyat, performans analizi, mali konsolidasyon merkezi olarak yapılmak zorunlu olan faaliyetlerdir. Sonuç olarak ERP, iĢletmenin stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda müĢteri taleplerini en uygun Ģekilde karĢılayabilmek için farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik, üretim, dağıtım ve mali kaynaklarının en etkin ve verimli bir Ģekilde planlanması, koordinasyonu ve kontrol edilmesi fonksiyonlarını bulunduran bir yazılım sistemidir. Dünya çapında oldukça büyük bir pazar oluĢturan bu yazılım paketinin üreticisi konumunda olan irili ufaklı yüze yakın firma faaliyet göstermektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 48 Salon-24 0404-358 KURUMSAL KAYNAK PLANLAMA ENTEGRASYONUNUN BAġARISINDA MUHASEBENĠN ROLÜ Recep YILMAZ, Nevran KARACA ĠĢletmelerin tüm süreçlerinin enteğre biçimde yönetimine olanak sağlayan Kurumsal Kaynak Planlama (Enterprise Resource Planning- ERP) sistemleri, ihtiyaç duyulan verilerin ilgili departmanlar tarafından veri giriĢ tekrarı yapılmadan sistemden hazır olarak elde edebilme imkanı sağlamaktadır. Sistemde sipariĢin alınmasından müĢteriye faturalandırılıp teslim edilmesi ve tahsiline kadar tüm süreçlerde muhasebenin önemli iĢlevi vardır. ERP sistemlerinin uygulamada baĢarısız olmasındaki nedenlerden en önemlisi mevcut ERP yazılımlarının kabiliyetleri olmasına rağmen muhasebe sorumlularının yalnızca vergi muhasebesine yönelik muhasebe verisi, üretim sorumlularının ise ürün planlama ve kontrolüne yönelik veri üretimine odaklanmalarıdır. Bu nedenle üretim modülü ve muhasebe modülü birbirinden ayrı alt sistemler olarak çalıĢmaktadır. Bunun sonucunda muhasebe ve üretim entegrasyonu sağlanamamakta, muhasebenin ihtiyaç duyduğu maliyet verileri üretilememektedir. ÇalıĢmanın amacı, ERP sistemlerinin baĢarıya ulaĢmasında muhasebenin rolünü detaylı olarak ortaya koymak ve üretim- muhasebe entegrasyonun sağlanmasına yönelik çözüm önerileri sunmaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 49 Panel-2 Oturum BaĢkanı Panelistler Tarih Saat Yer Konu BiliĢim Teknolojilerindeki GeliĢmelerin SAĞLIK SĠSTEMLERĠ’ne Etkisi Prof. Dr. Osman Nuri Dilek (SAÜ Tıp Fakültesi Dekanı, Cerrah) Prof. Dr. Ramazan Akdemir (SAÜ Tıp Fakültesi, Kardiyoloji) Prof. Dr. Bumin Değirmenci (SAÜ Tıp Fakültesi, Radyoloji) Prof. Dr. Ayhan Bölük (SAÜ Tıp Fakültesi, Nöroloji) Doç. Dr. Yusuf Yürümez (SAÜ Tıp Fakültesi, Acil TIP) Doç. Dr. Kamil Çağrı Köse (SAÜ Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Cerrahi) 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon1 Bu panelde, BiliĢim Teknolojilerindeki geliĢmelerin Türkiye ekonomisinde ve toplum hayatında önemi gitgide artan sağlık sektörüne etkileri tartıĢılacaktır. Dünyada ve ülkemizde sağlık sektörü uygulamalarına yönelik araĢtırmalardaki artıĢa paralel olarak, biliĢim teknolojilerinin yanı sıra endüstri mühendisliği/yöneylem araĢtırması tekniklerinin sağlık sistemlerinde verimliliği, kaliteyi artırmaya ve iyileĢtirmeye yönelik çalıĢmalar önem kazanmaktadır. Sağlık sektöründe karar verici ve uygulayıcı olarak yer alan konuĢmacılarımızın konuya yönelik değerli fikirlerini paylaĢacakları panelin amacı bu alandaki araĢtırmalara ıĢık tutmak ve dolayısıyla teori ile pratik arasındaki bağı güçlendirmek olacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 50 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat OpRes & IndEng Applications in Industry - 3 Prof.Dr. Yasemin Claire Erensal 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon-2 0330-171 A Pre-Processing Method For Multigroup Data Classification Youssef Masmoudi, Metin Türkay, Habib Chabchoub The pre-processing procedure is the first step to prepare the dataset for classification. The nature of the attributes in the dataset affects the preprocessing of the data. The attribute values can be nominal, integer or continuous. This work presents a binarization pre-processing method for mixed datasets. We propose that the use of binary attributes for representing nominal and integer data is beneficial for classification accuracy. A procedure is described to convert integer and nominal data into binary attributes. Some of the integer attributes are confined to a small range while others have a wide range of values. When they have a wide range of values, we apply ExpectationMaximisation (EM) clustering algorithms to use a small number of binary attributes. Once the data set is processed, the Support Vector Machine (LibSVM) is applied for classification since SVM classification approachs are performed and useful for large datasets. The proposed procedure was tested on seven datasets from the literature. The classification was applied for the original dataset, nominal dataset and binary dataset. These results show that feature binarization gives improvement in the classification accuracy. Salon-2 0401-197 AN ERGONOMICS APPROACH TO THE DESIGN OF AN “ADAPTATION CENTER” FOR A NURSERY IN THE TURKISH REPUBLIC OF NORTHERN CYPRUS Burcu Toker Ersöz, Cihan Nazlıgül, Gözde Ceylan In the recent years, education of children at the early ages has gained great importance and support. The number of children attending the nurseries have an increasing trend in the Turkish Republic of Northern Cyprus. Since the children attending the nurseries are between the ages of two and six, adaptation to the new school environment has some associated problems. These problems may lead to serious concentration and education deficiencies if the adaptation period is long. As a result, there is a tendency towards the improvement of the quality of service provided by nurseries. In this study, using anthropometric principles, color theories and cognitive factors, an “adaptation center” is designed for a nursery which gives service to the majority of the children,between ages of two and six, in Girne city. This center is aimed to function within the nursery for easy adaptation of the children to the school environment. The center is designed to have the required facilities for making the adaptation period short and easily manageable with pedagogical support. The facilities include a separate play and therapy room designed according to ergonomic, anthropometric principles and cognitive factors. Salon-2 0403-215 COMPETENCY MANAGEMENT AND COMPETENCE APPROACH GüneĢ Demir Eseoğlu, Yasemin Claire Erensal PERFORMANCE Competency Management is defined to include all tools and methods used in an organization to systematically evaluate current and future competencies required for the work to be performed, and to evaluate available competencies of the workforce. Competencies are described in terms of distinguishable elements of underlying capacities or potentials which allow job incumbents to act competently in certain situations. Competence models can be used to provide roadmaps to success, assess measurable gaps, and direct people to instruments and training that are directly compiled with the work performance required of the job and with the goals of the organization. The study focuses on examination of competency performance approach in organizational competency management on the basis of Competence-based Knowledge Space Theory. In the study, competence performance approach and evaluation of competence performance structures are explained to understand process that helps to develop a suitable organizational competency management model. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 51 Salon-2 0404-240 Churn prediction with advance notice in a non-contractual setting: the case of private banking customers Umut Arıtürk, Özden Gür Ali, Mehmet Hamdi Özçelik In this paper, we focus on the customer churn prediction problem under non-contractual settings. Churn models are typically estimated on cross sectional data pertaining to a particular time period and used for prediction in subsequent periods. This is appropriate under static settings where the sample size of churners is sufficient; however churn is a process and customer behavior is affected by changes in the environment. We show that modeling next-period churn behavior with multiple observations per customer pertaining to different time periods yields better predictive performance when compared to traditional cross-sectional training data, with or without synthetic oversampling techniques. Further, reflecting the idea that customers do not always decide on and carry out the churn action overnight; we propose to model churn with multiple models that predict churn several periods ahead, and to use these predictions in an ensemble for improved next-period churn prediction. This approach provides the company with advance notice on customer‟s churn propensity, improves out-of-sample next-period churn prediction, and ensures consistency of advance propensity figures with next-period prediction. We evaluate our models on private banking customer data from the highly dynamic Turkish banking industry. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 52 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat OpRes & IndEng Applications in Industry - 4 Doç.Dr. Mahmut EkĢioğlu 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon-3 0404-265 Stochastic Shortest Paths with Disambiguation: State of the Art and Future Directions Vural Aksakallı We consider a probabilistic path planning problem where an agent needs to quickly navigate from one given location to another through an arrangement of arbitrarily-shaped regions which are possible obstacles. At the outset, the agent is given the respective probabilities that the regions are truly obstacles and, when situated on a region's boundary, the agent has the option to disambiguate it, i.e., learn at a cost if it is truly an obstacle. The central question is to find a policy that decides what and where to disambiguate en route so as to minimize the expected length of the traversal from start to destination. This problem is called the Stochastic Shortest Path with Disambiguation Problem (SPD). The problem can be cast as a Markov decision process and has been proven intractable in many broad settings. In this study, we provide an overview of recent results in SPD research and discuss directions for future work. Salon-3 0404-285 THE CAUSES OF IMPRACTICABILITY OF CLASSIC PRODUCT TREE AND THE ROUTE STRUCTURE IN SMEs Ümit YALÇIN, Ramazan YAMAN, Melike S. KARASU A classic product tree is a list of semi-finished and auxiliary materials in the order of assembly of a product and it is utilized for many activities. This list has to be structured with all the parts of a product and should comprise those entire in detailed one by one. Especially in semi-products if there are welded joints for instance, even small parts have to be coded and placed in a product tree. However, for ERP implementation and other usages, generating a product tree is almost impossible in small and medium sized enterprises (SMEs) by reason of the lack of qualifications in design offices, as well as the variety of product cannot permit to form an elaborated product tree. In addition, we will face how our job is difficult if we consider many of SMEs do not put account enough importance to technical drawings even today‟s conditions. In this study, all these issues and their growing problems are individually identified to examine the problem in SMEs, put forward in details, and make a determination as to the basis for future studies. Solution offers to these problems will be addressed as a separate subject of a study. Salon-3 0404-324 Mathematical Models of Permanent Impairment of the Upper Extremity due to the Loss of Range of Motion Mahmut EkĢioğlu Musculoskeletal disorders of the upper extremity (fingers/hand, wrist, forearm, elbow, upper arm and shoulder) is one of the major causes of lost work time, productivity and quality, and increased workers' compensation expenses at workplaces. In developed countries, in case of occurrence of permanent impairment a rating is required by legal institutions in order to determine the level of the payments. In addition, the knowledge about the impairments is a good reason for companies to take action in order to prevent the advancement and occurrence of the impairments of the employees. The American Medical Association´s Guides to the Evaluation of Permanent Impairment defines an innovative new international standard for impairment assessment. Through this study, the permanent impairment data of the upper extremity presented in the Guides were analyzed and statistical impairment models due to the loss of range of motions of wrist, forearm/elbow and shoulder joints were developed. The developed equations or a simple computer code automating these models can easily be used for the impairment evaluation of upper extremity and its effect on permanent impairment of whole body by physicians, insurance companies, legal institutions, companies and ergonomists. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 53 Salon-3 0404-388 Comparison of Different Scalarization Methods for Bicreteria Discrete Optimization Problems Gökhan Kirlik, Metin Türkay A major challenge in bicriteria discrete optimization is to develop effective procedures to generate efficient solutions. The number of efficient solutions increases exponentially with respect to problem size. Thus, a priority objective is to find the efficient set or a reduced efficient set for bicriteria discrete optimization problems. One of the widely used methods to obtain efficient set is scalarization. In this study, 7 well-known scalarization methods including weighted sum, weighted Tchebycheff, augmented Tchebycheff, epsilon-constraint, quadratic function, max ordering, and two phase method are compared. In addition, advanced basis is applied in the augmented form of epsilon-constraint method. All methods are coded in C++ by using CPLEX concert technology. The algorithms are tested on benchmark problems. Results show that the augmented form of epsilonconstraint method gives superior performance against the other methods. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 54 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları - 2 Yrd.Doç.Dr. Baki Engin 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon-4 0314-015 Akıllı Ajan (Intelligent Agent) Benzetiminin Yüksek Düzeyli Mimari (HLA-High Level Architecture) ile Olan Uygunluğunun Ġncelenmesi Tülin ERÇELEBĠ AYYILDIZ Yüksek Düzeyli Mimari (HLA-High Level Architecture), birden fazla benzetim uygulamasının dağıtılmıĢ bir ortamda tek bir benzetim uygulaması gibi çalıĢmasını sağlayan bir yazılım mimarisidir. StandartlaĢmıĢ (IEEE 1516) olan bu mimari, Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından Amerika BirleĢik Devletleri için geliĢtirilen savunma amaçlı benzetim uygulamalarının gerçekleĢtirilmesinde zorunlu tutulmaktadır. Türkiye‟de de savunma amaçlı geliĢtirilecek benzetim uygulamalarının birçoğunda bu standarda uyumluluk Ģart koĢulmaktadır. Yüksek Düzeyli Mimarinin sivil uygulamalarda da kullanımı yaygınlaĢmaktadır. Yüksek baĢarımlı iĢlem sığasına gereksinim duyan bilimsel benzetim uygulamaları da Yüksek Düzeyli Mimariyle gerçekleĢtirilmek için iyi birer aday olarak gözükmektedir. Bu çalıĢma kapsamında; kullandığı algılayıcılar (sensors) sayesinde çevreyle bağlantı kurup, çevrede neler olup bittiğini gözlemleyen ve bu algılara göre eylemlerini belirli bir hedef doğrultusunda gerçekleĢtiren yapay zeka disiplininin uygulamalı bir kolu olan akıllı ajan benzetimi incelenmiĢ ve bu benzetimin Yüksek Düzeyli Mimari ile gerçekleĢtirilmek istenildiğinde elde edilebilecek yararların ve önümüze çıkabilecek engellerin neler olabileceği belirlenmiĢtir. Yapılan inceleme ve araĢtırmalarda HLA ile gerçeklenmiĢ akıllı ajan uygulamalarına rastlanmıĢtır. Gerek akıllı ajan uygulamalarının HLA‟nın en önemli iki özelliği olan birlikte çalıĢabilirlik ve yeniden kullanılabilirlik ilkelerine gereksinim duyuyor olması gerekse daha önceden HLA ile gerçeklenmiĢ olması bu uygulamanın HLA ile gerçeklenebilir olduğunun somut bir göstergesidir. Salon-4 0325-104 BiliĢim Sektöründe Katılımcı Kültürün Sağlanması Üzerine CMMI ve P-CMM Kapsamında Bir Ġnceleme Cemalettin Öcal Fidanboy, Mehmet ReĢit Tolun BiliĢim sektörünün insana dayalı bir sektör olması ve tüm süreçlerin çalıĢanlar tarafından uygulanması nedeniyle, yazılım süreç iyileĢtirme faaliyetlerinin sadece yazılıma özgü alanlarda kalmayıp, aynı zamanda insan kaynağının etkin yönetimiyle de sıkı bir iliĢki içinde olması gerekmektedir. CMMI (BütünleĢik Yetenek Olgunluk Modeli) temel alınarak yapılan yazılım süreç iyileĢtirme çalıĢmalarının bu iki temel unsurun çerçevesinde yapılandırılması ve organizasyonda katılımcı kültürü destekleyecek Ģekilde özümsenmesi, kurulacak sistemin etkinliği açısından büyük önem arz etmektedir. P-CMM (Ġnsan–Yetenek Olgunluk Modeli), biliĢim organizasyonlarında insan sermayesinden en yüksek düzeyde fayda sağlamak üzere, insana iliĢkin konulara dikkat çeken bir modeldir. P-CMM, süreç yönetimi kurgusu açısından CMMI ile birtakım benzer özeliklere sahiptir. Bu modelin, CMMI modeline göre yönetilen süreç iyileĢtirmeleriyle birlikte kullanılması, kurulacak sistemin bütünlüğü ve devamlılığı açısından kayda değer faydalar sağlayabilir. Bu bildiride, CMMI ve P-CMM modellerinin bir arada kullanılmasına yönelik bir inceleme yapılmıĢ, P-CMM Katılımcı Kültür Süreç Alanı‟na iliĢkin pratikleri incelenmiĢ ve bu süreç alanının CMMI 3. seviyesindeki süreç alanlarına etkileri araĢtırılmıĢtır. Yapılan çalıĢma sonucunda, P-CMM Katılımcı Kültür Süreç Alanı‟na iliĢkin pratiklerin, CMMI 3. Seviye süreç alanlarından, Kurumsal Süreç Tanımı, Karar Analizi ve Çözümleme ve Kurumsal Eğitim süreç alanlarıyla bir arada ele alınmasının, yazılım süreç iyileĢtirme çalıĢmalarında katılımcı kültürün oluĢturulması açısından önemli faydalar sağlayabileceği değerlendirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 55 Salon-4 0325-106 TAMSAYILI PROGRAMLAMA VE SEZGĠSEL YÖNTEMLER ĠÇĠN YAZILIM GELĠġTĠRĠLMESĠ Gültekin ÖZDEMĠR, Erdal AYDEMĠR, Zekeriya MULBAY Doğrusal veya doğrusal olmayan programlama modellerinin çözülmesi değiĢken ve kısıt sayılarının artması ile zorlaĢmaktadır. Günümüzde bunu sağlayabilmek için geliĢen bilgisayar teknolojisinden sıklıkla faydalanılmaktadır. Bu noktada, özellikle algoritma ve yazılım geliĢtirme güncel bir çalıĢma alanı olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu çalıĢmada, tamsayılı programlama modelleri olarak sırt çantası, sermaye bütçeleme, sabit yük problemi uygulama arayüzleri ve sezgisel yöntemler olarak genetik algoritmalar, tavlama benzetimi, tabu araĢtırması arayüzleri kapsayan bir paket program geliĢtirilmiĢtir. Bu yazılım geliĢtirme projesiyle, sıklıkla kullanılan tamsayılı programlama ve sezgisel yöntemlerin kullanılmasında eğitimöğretim sürecine katkı sağlayacak yerli bir yazılım ile desteklenmesi temel amaçtır. Sonuçta, geliĢtirilen yazılım SDÜ MMF Endüstri Mühendisliği Bölüm öğrencilerine ve ilgili kullanıcılara bölüm internet sayfasında eriĢime açık olarak yer alacaktır. Salon-4 0325-113 Tamsayı oranlı sefer aralıkları kullanılarak toplu taĢıma sistemlerinin koordinasyonu Uğur Akyol, Dilek Tüzün Aksu Büyük Ģehirlerde toplu taĢıma sistemlerine olan talebin artırılması trafik sorununun çözümü için büyük önem taĢımaktadır. Bu nedenle bu sistemlerin servis kalitesinin artırılması yerel yönetimlerin önceliği haline gelmiĢtir. Servis kalitesini etkileyen faktörlerin baĢında yolcuların seyahatleri sırasında maruz kaldıkları bekleme süreleri gelmektedir. Son yıllarda taĢıma araçları arasında koordinasyon sağlayarak yolcu bekleme sürelerinin azaltılması hem akademisyenlerin hem de pratisyenlerin ilgisini çeken bir konu olmuĢtur. Bekleme süresini azaltmanın bir yolu tamsayı oranlı sefer aralıkları kullanmak, yani koordine edilecek hatların sefer aralıklarını taban bir sürenin tamsayı katları olarak belirlemektir. Bu çalıĢmada yolcuların seyahat ve bekleme sürelerinin maliyetleri ile toplu taĢıma sisteminin operasyonel maliyetinden oluĢan toplam sistem maliyetini enazlamak için bir çözüm yöntemi önermekteyiz. Önerilen genetik algoritma aynı anda hem koordine edilecek hat kümeleri oluĢturmakta, hem de bu hatlar için tamsayı oranlı sefer aralıklarını belirlemektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 56 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Benzetim - 3 Yrd.Doç.Dr. Gökalp Yıldız 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon-5 0404-330 HÜCRESEL ÜRETĠMDEN SERĠ ÜRETĠME GEÇĠġ SĠMÜLASYONU Ceren BeĢirli, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ Endüstriyel kabin tipi buzdolapları üreten fabrikaların birinde gerçekleĢtirilen bu çalıĢma, mevcut sistem olan hücresel üretim sisteminden parçalı seri üretim sistemine geçilmesinin nedenlerini, aĢamalarını ve yeni sistemin kontrolünü içermektedir. Hücresel üretim sisteminden seri üretim sistemine geçilirken, bazı ön hazırlıklar yapılmaktadır. Bu çalıĢmalar: Hatta iĢçi atanması ve her mavi yakalıya standart görev dağılımı yapılması, üretilecek ürünlerin iĢ akıĢlarının belirlenmesi, bu iĢ akıĢlarına göre malzeme stok alanlarının yerlerinin düzenlenmesi ve makinelerin ve kullanılacak olan aparatların ergonomik olup olmadığının tespitidir. Bu ön hazırlık çalıĢmaları yapıldıktan sonra hat dengelenmesi yapılmıĢ ve dengelenmiĢ hattın benzetim modeli oluĢturularak, hattın verimliliği ve talebe göre nasıl davranıĢ göstereceği gözlemlenmiĢtir. Projenin sonucunda yeni üretim sistemi sayesinde fabrika verimliliğinde artıĢ sağlanmıĢ ve çalıĢma Ģartları iyileĢtirilmiĢtir. Salon-5 0404-365 DÜZE ÇIKIġ FORMUNUN AKIġ SAYISAL SĠMÜLASYONU Demet Yılmaz, Mustafa ReĢit Usal ÖZELLĠKLERĠNE ETKĠSĠNĠN 1880‟li yıllardan beri, basınçlı hava beslenerek içerisinde bir hava girdabının oluĢması ve hava düzesi/düzelerinin kullanılmasına dayanan iplik eğirme fikri üzerine pek çok sistem geliĢtirilmiĢtir. Bu sistemlerden ancak bir kısmı ticari olarak baĢarı sağlamasına karĢın, hava düzesi/düzeleri içerisinde oluĢan hava girdabı özellikle tek katlı iplik üretiminde yüksek üretim hızlarına ulaĢılmasına imkân sağlamıĢ durumdadır. Bu tür sistemlerin üç temel bileĢeni vardır. Bunlar: Düze, basınçlı hava ve ipliktir. Bu çalıĢmada, üç temel bileĢenin bir arada kullanıldığı bir sistemde, iki farklı çıkıĢ formuna sahip düze içerisindeki hava akımı olaylarının incelenmesi ve iplik özelliklerinde neden olacağı değiĢimlerin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmada, ANSYS 12.1 versiyonunun “Fluid Flow (CFX)” gibi sonlu hacim tabanlı bir paket programı kullanılmıĢ ve iki farklı düze çıkıĢ formunun içerisindeki hava akımının simülasyonu ve böylece düze performansı analiz edilmiĢtir. Silindirik forma sahip düzenin tüm tasarım parametreleri sabit tutulup, düze çıkıĢına delikler delinmiĢtir. Literatürde düzeler ile ilgili olarak yapılan simülasyonlardan farklı olarak ipliğin düze içerisinden geçtiği bölgede akıĢa dahil edilmiĢ ve simülasyon gerçekleĢtirilmiĢtir. Öte yandan, düzelerdeki hava akımı türbülanslıdır ve simülasyonlarda türbülans modeli olarak k-ε modeli kullanılmıĢtır. k-ε modelinin aĢırı bilgisayar gücü gerektirmeden, çeĢitli türbülanslı akıĢlar için makul sonuçlar üretmesi bu tercihe neden olmuĢtur. Ancak, pek çok avantajına karĢılık bu model sınır tabakalardaki akıĢlarda çok iyi değildir. Bu nedenle, bu çalıĢmada yüzeylerden akıĢ ayrılmasını (vorteks oluĢumunu), baĢlangıç akıĢları ve sınır tabakalardaki akıĢları yeterli doğrulukta tahmin edebilen Shear Stress Transport (SST) modeli kullanılmıĢtır. Gerek doğru sınır Ģarlarının atanması gerekse de simülasyon sonrasında elde edilen veri ve bilgilerin doğrulanması için düze, basınçlı hava ve iplikten oluĢan sistem üzerinde basınç baĢta olmak üzere hava akımı ile ilgili veriler ölçülmüĢtür. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 57 Salon-5 0404-373 ÖRNEK BĠR AÇIK MADEN ĠġLETMESĠNDEKĠ KAMYON ATAMA PROBLEMĠNE ALTERNATĠF ÇÖZÜMLERĠN BENZETĠM YOLUYLA ANALĠZĠ Gökalp Yıldız Açık maden iĢletmelerinde, cevherin ve atık malzemenin, cevherin ve atık malzemenin bulunduğu konumdan, boĢaltımın yapılacağı konuma getirilmeleri, çoğunlukla yüksek kapasiteli ve farklı kapasitelere sahip kamyonlarla gerçekleĢtirilmektedir. Bu tip sistemlerde, genel olarak, açık maden iĢletmesinin farklı bölgelerinde kazı iĢini sağlayarak atık malzemeyi ve cevheri mevcut kamyonlara yükleme iĢini yapan farklı kapasitelerde ekskavatörler bulunmaktadır. Açık maden iĢletmesinin farklı bölümlerinde bulunabilen yüksek maliyetli bu ekskavatörlerin, durmaksızın operasyonlarına devam edebilmeleri için bahsi geçen kamyonların ekskavatörlerin durmasını engelleyecek biçimde, maden iĢletmesindeki uygun ekskavatöre yönlendirilmesi gerekmektedir. Buradaki amaç, kamyonların çevrim zamanlarını azaltacak ve dolayısıyla aynı zaman diliminde daha fazla atık malzeme ve cevher taĢıyabilecek bir kamyon atama sistemi geliĢtirmektir. Mevcut teknolojik geliĢmeler, her bir kamyonun konumunu, hangi durumda olduğunu, ekskavatörlerdeki mevcut iĢ yükünün durumunu takip edebilmek için yeterli altyapıyı sağlayacağından, herhangi bir kamyonun atamasının yapılacağı anda, diğer kamyonların konumları, durumları ve hızları, ekskavatörlerin iĢ yükleri gibi bilgiler kullanılarak daha etkin bir kamyon atama sistemi geliĢtirmek mümkündür. Bu çalıĢmanın amacı, tipik bir açık maden iĢletmesine iliĢkin alternatif kamyon atama yöntemlerinin test edilebileceği, parametrik bir benzetim modelini oluĢturmak ve bu yapının gerçek açık maden iĢletmelerine uygulanabilirliği üzerinde tartıĢmaktır. 0404-403 Trafik AkıĢı Dengelenmesi için KavĢak Analizi ve Benzetimi Harun TaĢkın, Murat Sarı, Özer Uygun Salon-5 Trafik artık günlük yaĢantının göz ardı edilemez bir parçası olmuĢ ve birçok kayıplara neden olmaktadır. En önemli kayıp trafikte bekleme zamanı olmakla birlikte gereksiz yakıt tüketiminden kaynaklanan ekonomik kayıplar ve çevresel zararlar da sözkonusudur. Bu çalıĢmada Adapazarı‟nda en önemli trafik noktalarından biri olan ve trafik yoğunluğu yüksek olan ada Ģeklindeki bir kavĢak ele alınarak analizler gerçekleĢtirilmiĢtir. Amaç, belirli zamanlarda oluĢan trafik sıkıĢıklığının azaltılması adına en uygun trafik ıĢık sürelerinin (kırmızı, sarı ve yeĢil) bulunmasıdır. Ele alınan kavĢakta dört yöne araç hareketi söz konusudur. Bir araç sağa dönebilir, sola dönebilir, ada etrafından dolaĢarak sola veya geriye dönebilir. Bununla birlikte sağa dönecek araçlara yanan ıĢıklar ile düz veya sola dönecek araçlara yanan ıĢıklar ayrıdır. Örneğin bir araç yeĢil ıĢıkta sağa dönebiliyorken aynı yoldaki diğer yönlere gidecek araçlar kırmızı ıĢıkta bekleyebilmektedir. Analiz için ilk olarak gözlemler gerçekleĢtirilmiĢ, kavĢak etrafındaki ticari minibüs ve dolmuĢ yetkililerinden görüĢler alınmıĢtır. Daha sonra Sakarya BüyükĢehir Belediyesi UlaĢtırma Dairesi BaĢkanlığından kavĢağa iliĢkin veriler talep edilmiĢtir. KavĢakta bulunan ıĢıkların mevcut durumdaki ıĢık süreleri frekansları alınmıĢtır. Buna ilaveten UlaĢtırma Dairesi BaĢkanlığı tarafından kavĢaktan geçen araçlar, özel cihazlar kullanılarak sayılmıĢtır. Bu veriler kullanılarak Arena benzetim yazılımı ile sistemin modeli oluĢturulmuĢ ve gerekli analizler yapılmıĢtır. Buna göre kavĢakta bulunan her bir trafik ıĢığının, uygun ıĢık süreleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 58 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sezgisel Yöntemler - 2 Yrd.Doç.Dr. Nureddin Kırkavak 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon-6 0323-052 STOKASTĠK Eġ ZAMANLI TOPLA –DAĞIT ARAÇ ROTALAMA PROBLEMĠ ĠÇĠN MELEZ BĠR SEZGĠSEL YAKLAġIM: DĠFERANSĠYEL EVRĠM ALGORĠTMASI AyĢegül GÜLTEPE, Berna DENGĠZ, Fulya ALTIPARMAK, Ġmdat KARA Lojistik yönetimi ve tedarik zinciri yönetiminde en önemli iĢlemsel (operasyonel) kararlardan birisi araç rotalarının belirlenmesi ile ilgilidir. Klasik araç rotalama problemi, bir depodan müĢterilerin dağıtım yada toplama taleplerini karĢılayacak en uygun rotaların belirlenmesi olarak tanımlanır. Uygulamada karĢılaĢılan kısıtlamalara dayalı olarak ilgili kaynaklarda farklı araç rotalama problemleri tanımlanmaktadır. Bu problemlerden birisi EĢzamanlı Topla-Dağıt Araç Rotalama Problemidir (ETD_ARP). ETD_ARP depodan müĢterilere ürün dağıtımının yanı sıra müĢterilerden de depoya geri dönecek ürünlerin toplanması iĢlemlerinin eĢzamanlı gerçekleĢtirildiği bir araç rotalama problemidir. Bu tür problemlerde müĢterilerden toplanan ve dağıtılan miktarların sabit olmadığı durum göz önüne alındığında problem stokastik eĢzamanlı topla-dağıt araç rotalama problemi (SETD_ARP) olmaktadır. Ġlgili kaynaklarda SETD_ARP üzerinde yeterince araĢtırma ve yayına raslanamamıĢtır. Bu bildiride, Stokastik EĢzamanlı Topla-Dağıt Araç Rotalama Probleminin çözümü için diferansiyel evrim algoritmasına dayalı olarak geliĢtirilen melez bir algoritma sunulmaktadır. Kaynaklarda yer alan topla-dağıt test problemlerinde, müĢteri talepleri rassal olarak üretilip, SETD_ARP için uygulanabilir yapıya dönüĢtürülmüĢtür. Algoritmanın çözüm kalitesi ve çözüm zamanı açısından baĢarısı, hazırlanan bu test problemleri üzerinde incelenmektedir. Salon-6 0324-071 E-Perakendecilikte Dağıtım Toplamalı ve Zaman Rotalama Problemine Sezgisel Bir YaklaĢım Seda Uğurlu, Burçin Bozkaya, Ronan de Kervenoael Pencereli Araç E-perakendecilik son yıllarda kapsam ve hacimsel büyüme göstermektedir. Ancak, belli ürün ve iĢ modelleri çerçevesinde büyüyen sektörün sunduğu fırsatlar tam anlamıyla değerlendirilememektedir. Bu çalıĢmada, e-süpermarketler tarafından ürün çeĢitliliğinin ve yüksek hizmet düzeyinin, stok maliyetlerini arttırmadan, geliĢmiĢ bir dağıtım sistemi ile tüketiciye sağlanabileceği bir iĢ modeli önerilmektedir. Bu modelde, e-marketler müĢteriye hem kendi mağazalarındaki mevcut ürünleri hem de farklılık yaratabilecek nitelikli ürünleri sunmaktadır. Ancak nitelikli ürünler, süpermarket mağazasından değil, harici tedarikçilerden toplanmakta ve müĢteriye tüm ürünlerle birlikte tek bir teslimat Ģeklinde dağıtılmaktadır. Bu yapı içerisinde dağıtım maliyetlerini en az artıracak dağıtım toplamalı ve zaman pencereli araç rotalama probleminin çözümü önem kazanmaktadır. ÇalıĢmamızın amacı, bu çerçevede dağıtım toplamalı ve zaman pencereli araç rotalama problemini, sezgisel bir tasarruf algoritması yardımıyla çözmek, elde edilen çözümlerin geçerliliğini test etmek ve bu iĢ modelinin karlılığını analiz etmektir. Ele alınan araç rotalama probleminde, sınırlı kapasitede araçlar, zaman pencereli her dağıtım için birden fazla toplama yapabilir. Toplama yapılacak lokasyonlar, sipariĢ edilen nitelikli ürünün tedarikçi lokasyonları arasından seçilir. Çözüm için geliĢtirilen sezgisel tasarruf algoritmasıyla elde edilen sonuçlar, literatürde benzer problemlerin çözümü için sunulan en iyi sonuçlarla karĢılaĢtırılmıĢtır. Son olarak, tasarlanan iĢ modelinden beklenen satıĢ hacmi ve kar marjı oranları ile dağıtım maliyetlerindeki artıĢ karĢılaĢtırılarak sunulan modelin olurluğu analiz edilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 59 Salon-6 0324-088 ĠPEK KAĞIT’TA ĠÇ PĠYASA DAĞITIM PLANLAMASI Dicle Evliyaoğlu, Burçin Bozkaya, Bülent Çatay, Saadet Ulusakarya, Aydemir Özbek Bu çalıĢmanın amacı, Ġpek Kağıt‟ın iç piyasadaki satıĢlarının dağıtım planlamasına, sipariĢ seçimi, araç seçimi, yük planlama ve sevkiyat sıralamayı göz önünde bulunduran sistematik bir çözüm yaklaĢımı geliĢtirmektir. Kağıt ürünlerinin düĢük yoğunlukları nakliye masraflarını firma için önemli gider kalemlerinden biri haline getirmektedir. Nakliye planlamada yapılacak en küçük iyileĢtirme bile firmaya önemli kazançlar sağlayabilmektedir. MüĢteri tercihlerinin çeĢitliliği, gidilecek son noktaya göre belirlenmiĢ sabit nakliye fiyatları ve müĢterilerin önceliklendirilmesi sonucu çok-ürünlü, çokdönemli, karıĢık filolu bir dağıtım problemi ortaya çıkmaktadır. Problem öncelikle bir karma 0-1 tamsayılı program olarak modellenmiĢtir. GeliĢtirilen, modelin gerçek hayat probleminin büyüklüğü ve verilerinin karmaĢıklığı nedeniyle kabul edilebilir sürede çözümü mümkün olmadığı için bir sezgisel algoritma sunulmuĢtur. Firmanın ERP sistemine bütünleĢtirilmiĢ bu algoritma kısa sürede iyi sonuçlar verebilmektedir. Salon-6 0325-101 KARIġIK MODELLĠ MONTAJ HATTI DENGELEME PROBLEMĠNE GERÇEK HAYAT YAKLAġIMLARI ve SEZGĠSEL YÖNTEMLER Nureddin KIRKAVAK, Kerim Özgür YEL Üretim hattı dengeleme sorunları giderek artan sanayileĢme, rekabet ve küreselleĢmeye parallel olarak özellikle geliĢmekte olan küçük ve orta büyüklükteki iĢletmelerin yakaladıkları büyüme ve kurumsallaĢma çalıĢmalarında büyük önem kazanmaktadır. Hat dengeleme probleminde üretim için gerekli iĢler üretim hattı bünyesinde kurulacak belli sayıdaki iĢ istasyonlarına üretim çevrim süresini en aza indirecek Ģekilde atanır veya diğer Ģekliyle de belirli bir çevrim süresinin sağlanabilmesi için gerekli olacak en az iĢ istasyonunun belirlenmesi amaçlanır. Endüstriyel yapımız içinde yer alan değiĢik kuruluĢlarda tek, çok ve karıĢık modelli üretim hattı dengeleme sorunları ile çok sık karĢılaĢmaktayız. Bu çalıĢmamızda sık karĢılaĢılan üretim hattı modelleri ile bunlara yönelik kullanılabilir çözüm yöntemleri üzerinde durulmaktadır. Ancak, bu modeler ile tasarımı gerçekleĢtirilen bir üretim hattının günlük kullanımı için uygulama çalıĢmaları diğer idari planlama çalıĢmaları ile etkileĢim içinde yürütülmektedir. Bu çerçevede, üretim hattı dengeleme, model sıralama ve insangücü planlamasına yönelik birbirleriyle iliĢkili model önerileri geliĢtirilmektedir. Ayrıca, literatürde örnek olarak yer alan karıĢık modelli hat dengeleme problemlerinden bazıları üzerine uygulanan modern sezgisel (benzetimli tavlama ve genetik algoritma gibi) yöntemlerin performansları bir deneysel tasarım çalıĢması ile karĢılaĢtırmalı olarak değerlendirilmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 60 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Karar Verme - 2 Prof.Dr. Zerrin Aladağ 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon-7 0404-258 Referans Etkisi Altında BirleĢik Stok ve Fiyatlandırma Kararları M. Güray Güler, Taner Bilgiç, Refik Güllü Yöneylem araĢtırması yazınında rassal talep altında birleĢik stok ve fiyatlandırma kararları detaylı incelenmiĢtir. Bu problemlerde talep modeli çoğunlukla sadece güncel fiyata bağlı azalan bir fonksiyon olarak tanımlanmıĢtır. Ancak gözüken odur ki, müĢteriler zamanla ürün hakkında bir “eder” fiyat, yani referans fiyat belirlemektedir. Eğer mevcut fiyat, ürünün referans fiyatından fazla ise müĢteriler bu farkı zarar olarak algılamakta, düĢük ise kar olarak algılamaktadırlar. MüĢteriler bu kar ve zarar algısına olan tepkilerine bakılarak zarardan kaçan, zarar arayan ve zarar duyarsız olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Referans fiyat ürünün ilan edilen fiyatlarıyla güncellenmekte ve ürünün talebi hem güncel fiyata hem de bu referans fiyata bağlı olarak değiĢmektedir. Ekonomi literatüründe bu tip talep modelleri incelenmiĢ ancak envanter kararları fiyat politikalarından ayrı olarak irdelenmiĢtir. Bu çalıĢmada ise, tekel olan bir firmanın birleĢik stok ve fiyatlandırma kararları incelenmiĢtir. Firmanın sattığı ürünün talebi hem güncel fiyattan, hem de referans fiyattan etkilenmektedir. Sonuç olarak zarar duyarsız ve zarardan kaçan müĢterilerin olduğu konkav talep ve konvav gelir modellerinde hedef stok seviyesi politikasının en iyi politika olduğu gösterilmiĢtir. Buna ek olarak dinamik programlamanın değerini, rassal terimlerin etkisini ve referans etkisi parametrelerinin tayinlerinin önemini gösteren sayısal analizler sunulmuĢtur. Salon-7 0404-268 Afet öncesi ve sonrası kararları için tümleĢik bir model ve çözüm yöntemi Alper Döyen, Necati Aras, Gülay Barbarosoğlu Deprem öncesi verilen güçlendirme kararları deprem sonrası verilecek acil durum tepki kararlarını doğrudan etkilemektedir. Binaların güçlendirilmesi, deprem sonucu oluĢacak hasarı ve bu nedenle ortaya çıkacak acil yardım malzemeleri ihtiyacını azaltmayı amaçlarken yolların güçlendirilmesi, deprem sonrasında ulaĢım ağının mümkün olduğunca kullanılabilir kalmasını sağlamaya yöneliktir. Önerilen iki-kademeli rassal programlama modeli, bina ve yol güçlendirme kararları ile dağıtım merkezlerinden talep noktalarına olan atama ve taĢıma kararlarının tümleĢik olarak toplam maliyeti en küçükleyecek Ģekilde verilebilmesini sağlamaktadır. Önerilen rassal modelin belirlenimci eĢdeğeri için karıĢık tamsayılı bir formülasyon verilmiĢ ve Lagrange gevĢetmesi temelli bir sezgisel sunulmuĢtur. Farklı nitelikte problem örnekleri ele alınarak yapılan deney sonuçlarına göre önerilen yöntem kaliteli çözümler vermektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 61 Salon-7 0404-278 STRATEJĠK PLANLAMAYA UZMAN SĠSTEM ve YAPAY ZEKÂ YAKLAġIMI Cemalettin KUBAT, Buket KARATOP Günümüzün artan rekabet koĢulları, kurum ve kuruluĢların doğru stratejilerle geleceklerini planlamalarını zorunlu kılmaktadır. Planlama yapmak yeterli koĢulu sağlamamakta; uygulanabilirliğe sahip planların, sürdürülebilir kontrol ve performans değerlendirmeleri ile desteklenmesi gerekmektedir. Analitik yöntemlerle bilginin karar sürecine girmesinin zorluğu, paydaĢlardan alınan çok sayıda bilgiye dayanarak belirlenen stratejik amaç ve hedeflerin tutarlılığının sağlanması ve performanslarının ölçülememesindeki güçlükleri aĢmada uzman sistem ve yapay zekâ tekniklerinin kullanılması daha etkili sonuçlar verebilir. Stratejik planlama sürecinde, analizlerin yapılması sırasında ve stratejilerin belirlenmesi için kullanılan bilgilerin çoğu belirsiz ve yetersiz olduğu için karmaĢık ve zaman alıcıdır. Stratejik planların hazırlanması ve uygulanmasında bilgi yönetimi ilkelerine uygun hareket etmek, planın baĢarılı olmasında önemli rol oynayan etmenlerin baĢında gelmektedir. Stratejik planlarda kullanılan bilginin bir kısmı örtülü/bulanık bir kısmı da açıktır. Örtülü bilgi stratejik planın hazırlanması esnasında açık bilgiye dönüĢür. Analitik yöntemlerle bilginin karar sürecine doğrudan girmesi zordur. Stratejik plan hazırlama aĢamaları, ardıĢık olarak biri birini etkilemesi bakımından önemlidir. Bilgi yönetim sisteminin etkin kurulması ve analizlerin doğru yapılması gereklidir. Günümüzde hazırlanan Stratejik planlarda belirsiz ve karmaĢık bilgiler stratejik amaç ve hedeflere dönüĢtürülmekte, kuruluĢların geleceği bu hedeflerin performansına bağlı kılınmaktadır. Üstelik alınan kararların doğru veya yanlıĢ olduğu uygulama sürecinde ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple karĢılaĢılan zorlukları azaltmak için uzman sistem ve yapay zekâ teknikleri kullanılabilir. Uygulamada stratejik planlarda uzman sistem ve yapay zekâ teknikleri yaklaĢımıyla değerlendirmeler yapmak, her Ģeyden önce kuruluĢların kaynaklarını ve imkânlarını daha gerçekçi kullanmalarına önemli katkılar sağlayacaktır. Bu çalıĢmanın amacı; stratejik planlama aĢamalarında kullanılan bilgiler analiz edilerek doğru sonuçlara ulaĢılması için stratejik planın her karar aĢamasında yapılacak performans değerlendirmelerine yönelik uzman sistem ve yapay zekâ tekniklerinin kullanılmasına önerilerde bulunmaktır. Salon-7 0404-355 PERAKENDE ENDÜSTRĠSĠNDE RAF ALANI TAHSĠS KARARI ĠÇĠN YENĠ BĠR MODEL ÖNERĠSĠ Tuncay ÖZCAN, ġakir ESNAF Sürekli değiĢen tüketici talepleri ve dinamik pazar rekabetinden dolayı; perakende iĢletmeleri kısıtlı kaynaklarını daha iyi yöneterek finansal performansını iyileĢtirme ve müĢteri hizmet düzeyini geliĢtirme çabası içindedir. Bu bağlamda; raf alanı, perakende yönetiminin en önemli ve sınırlı kaynaklarından biridir. Bu çalıĢmada; raf alanı tahsis problemi için perakendecinin karlılığının en büyüklenmesi amacı ile doğrusal olmayan bir tamsayılı programlama modeli önerilmiĢtir. Önerilen model, literatürde yer alan çalıĢmalardan farklı olarak talebin değiĢkenliğini, elde bulundurmama durumunu ve ürünler ve ürün kategorileri arasındaki yerleĢim iliĢkisini dikkate almaktadır. Bu modelin etkinliği ve geçerliliği; bir perakende mağazasından alınan verilerle gerçekleĢtirilen bir vaka çalıĢması ile gösterilmiĢ ve elde edilen sonuçlar yorumlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 62 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yapay Zeka - 3: Uygulamalar Yrd.Doç.Dr. Adem Göleç 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon-22 0404-242 Klasik ve Zeki Optimizasyon Tekniklerinin Değerlendirilmesi Örnek Problemler Harun TaĢkın, Ü. Atakan Kahraman KarmaĢık problemlerin çözümüne yeni teknikler geliĢtiren yapay zeka, hem kullanım teknikleri açısından hem de optimizasyon algoritmaları açısından araĢtırmalarda sık baĢvurulan bir uygulama alanı olmuĢtur. Organik olmayan bir sistem olan yapay zeka, insan düĢünüĢ ve davranıĢ biçiminin bir benzetim modelidir. Bu sebeple, geliĢtirilen zeki teknikler de, insanın ve çevrenin davranıĢlarını modelleyerek problem çözmeyi amaçlamıĢtır, bunlara örnek göstermek gerekirse, bulanık mantık, problem çözümünde dilsel ifadeleri kullanmıĢ, yapay sinir ağları sinir hücresi olan nöronları kullanmıĢ, sürü optimizasyonu canlının çevresiyle ve diğer bireylerle olan etkileĢimi ve kolektif (ortak) davranıĢlarını, genetik algoritmalar ise gen ve kromozomlar temelinde problemleri modelleyen bir optimizasyon tekniği olarak ortaya çıkmıĢtır. Bu bağlamda ele alınan problemler üzerinden klasik ve zeki optimizasyon teknikleri ile çözüm değerlendirmeleri birbirlerine göre avantaj ve dezavantajları gösterilecektir. Salon-22 Salon-22 0404-251 KÜMELEME ANALĠZĠNDE K-ORTALAMALAR ALGORĠTMASI VE PARÇACIK SÜRÜ OPTĠMĠZASYONU YÖNTEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Mustafa Can, Emrah Önder, Nihat TaĢ Kümeleme analizi veri matrisinde yer alan ve doğal gruplamaları kesin olarak bilinmeyen birimleri veya değiĢkenleri birbirleri ile benzer olan alt kümelere ayırmaya yardımcı olan yöntemler topluluğudur. DeğiĢkenler arasındaki uzaklıkları hesaplamak için kullanılan uzaklık ölçülerine genel olarak Minkowski uzaklık ölçüsü adı verilir. K-ortalamalar kümeleme algoritması amacı her nokta ile o noktanın kendine en yakın küme merkezi arasındaki toplam mesafelerin karelerinin toplamını minimize eden küme merkezlerini bulmaktır. Parçacık sürü optimizasyonu (PSO) 1995 yılında Kennedy ve Eberhart tarafından geliĢtirilen evrimsel hesaplama tekniğidir. PSO popülasyon temelli arama algoritmasıdır ve parçacık olarak isimlendirilen rastsal çözüm değerlerinin oluĢturduğu popülasyon ile baĢlatılır. Diğer evrimsel hesaplama tekniklerinden farklı olarak PSO‟daki her parçacığa hız bileĢeni eĢlik etmektedir. Parçacıklar geçmiĢ davranıĢlara bağlı dinamik olarak ayarlanan hızları ile arama uzayında uçarlar. Bu yüzden parçacıkların arama sürecinde daha iyi arama bölgelerine doğru uçma eğilimleri vardır. PSO yapı olarak sürekli optimizasyon problemlerine uygun olsa da ayrık problemlere uyarlanmıĢ baĢarılı uygulamaları mevcuttur. ÇalıĢmada çeĢitli veri setleri K-ortalamalar algoritması ve PSO ile kümeleme analizine tabi tutulacak ve sonuçlar irdelenecektir. 0404-426 ĠyileĢtirilmiĢ Bulanık Sistem Modelleme YaklaĢımlarının Farklı Veri Setleri Kullanılarak Esnek Hesaplama Yöntemlerine Dayalı Diğer Modelleme YaklaĢımları ile KarĢılaĢtırılması Ġ. Burhan TürkĢen, Adem Göleç Geleneksel bulanık sistem modelleme yöntemleri gerçek dünya problemlerini temsil etmede yüksek bir performans elde etmesine rağmen, henüz hesapsal karmaĢıklık, optimizasyon, sübjektiflik, vs., gibi bazı zorlukları bünyesinde barındırmaktadır. Bu problemlerin bazılarının üstesinden gelebilmek için iyileĢtirilmiĢ bulanık fonksiyonlara dayalı yeni bir bulanık sistem modelleme yaklaĢımı Celikyilmaz ve TürkĢen (2008) tarafından geliĢtirilmiĢtir. Bu yaklaĢımın temel özellikleri iyileĢtirilmiĢ bulanık kümeleme algoritması, yeni bir yapısal tanımlama algoritması ve parametrik olmayan bir çıkarım motorundan oluĢmaktadır. Bu çalıĢmada, iyileĢtirilmiĢ bulanık fonksiyonlara dayalı bu yeni bulanık sistem modelleme yaklaĢımını, farklı veri setleri kullanarak esnek hesaplama yöntemlerine dayalı diğer sistem modelleme yaklaĢımları ile karĢılaĢtırarak istatistik analizlerle performans üstünlüğü ortaya konulacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 63 Salon-22 0404-427 Entropi Tabanlı Kural Madenciliği Safiye Sencer, Harun TaĢkın, Cemalettin Kubat, Alper Kiraz Kural madenciligi, günümüzde veri madenciliğinin en önemli adımını oluĢturmaktadır. Veri madenciliğinde verilerin düzenlenmesi, sınıflandırılması ve ilgili bilgilerin elde edilmesi yer alırken, kural madenciliğinde ise sistem, tamamen kuralların elde edilmesi sürecine odaklanmıĢtır. Bu çalıĢmada özellikle kuralların elde edilmesi sürecinde entropi yöntemine dayalı kurala bağlı öğrenme algoritması geliĢtirilmiĢtir. Önerilen kural tabanlı öğrenme algoritması büyük veri tabanına sahip dinamik yapıdaki sistemlerde karar verme sürecinde etkin olarak kullanılması hedeflenmektedir. Bu çalıĢmada verilerin frekans dağılımlarından veri davranıĢı analizi gerçekleĢtirilerek kural madenciliği algoritması önerilmiĢ ve uygulanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 64 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Kurumsal Kaynak Planlama-KurumsallaĢma - 2 Yrd.Doç.Dr. Alper Göksu 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 0404-371 KRĠTĠK BAġARI FAKTÖRLERĠ’NĠN KURUMSAL UYGULAMALARINA ETKĠSĠ Orhan TORKUL, Cemalettin HATĠPOĞLU KAYNAK PLANLAMA Salon-24 BiliĢim teknolojilerindeki ilerlemeler küresel rekabeti eskisinden çok daha zor hale getirmiĢtir. ĠĢletmeler baĢarılı olabilmek ve rekabet ortamında varlıklarını sürdürebilmek için; maliyetlerini düĢürmek, iĢ süreçlerinin akıĢını sağlamak,üretim çeĢitliliğini artırmak, tedarikçileri arasında bağlantı kurmak ve müĢteri ihtiyaçlarını hızlı bir Ģekilde cevap vermek zorunda kalmıĢlardır. ĠĢletmeler bu rekabet ortamında kaynakların verimli ve etkin kullanılması için çeĢitli bilgi teknolojileri ve öncelikle üretim, pazarlama ve finans fonksiyonlarını içeren yönetim biliĢim sistemleri geliĢtirilmiĢtir. Stratejik planlama ve karar verme sürecinde, biliĢim sistemlerinden yararlanabilmede en yeni ve en geliĢmiĢ araç “Kurumsal Kaynak Planlaması (KKP)”dır. KKP, farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik, üretim ve dağıtım kaynaklarını en etkin ve verimli bir Ģekilde planlaması, eĢgüdümü ve kontrol edilmesi iĢlevlerini içinde bulunduran bir yazılım sistemi olarak kabul edilen KKP‟nin amacı; iĢletmelerdeki bütün bölümler arasında amaç ve iĢleyiĢ birlikteliğini sağlamaktır. Bununla birlikte baĢarısız KKP uygulaması iĢletmeyi eskisinden daha kötü bir duruma da getirebilmektedir.. Bu çalıĢmanın amacı, iĢletmelerin KKP sistemlerini ihtiyaç olarak belirlemesinden önce dikkate almaları gereken stratejik, taktiksel ve kültürel baĢarı faktörlerini incelemek ve KKP sistemlerinin uygulaması sonrasında da baĢarı üzerinde etkin olan faktörleri belirlemektir. Salon-24 Bu çalıĢmada, kurumların tedarikten, dağıtıma kadar tüm iĢ süreçlerini bütünleĢik bir veri/bilgi yönetim sistemi desteğiyle yönetmesini sağlayan geniĢ kapsamlı ve modüler yapıya sahip bir yazılım paketi olarak tanımlanabilecek KKP sistemlerinin uygulamaları incelenecektir. KKP projesi kullanmakta olan ĠĢletmelerle anket çalıĢması yardımıyla veriler toplanarak istatiksel yöntemlerle analiz edilecek ve KKP sistemlerinin kurulumundaki kritik baĢarı faktörleri ortaya çıkarılacaktır. 0404-372 Bir Akü Firmasının KurumsallaĢma Sürecinde Sistem Analizinin Kullanılması Demet GÖNEN, Emine UÇMUġ, Aslan Deniz KARAOĞLAN, Ramazan YAMAN Rekabetçi pazarda aile Ģirketi olarak kurulan bir iĢletmenin üçüncü nesil ve sonrasına taĢınabilmesi için kurumsallaĢma olmazsa olmaz Ģartlardan biridir. ĠĢletme mevcut Ģartlarda ekonomik ömrünü sürdürmeye çalıĢırken kurumsallaĢma çalıĢmasını da doğal bir süreç olarak yaĢamaktadır. Sistem analizinin temeli bütünsel yaklaĢıma dayandığı için bu tür aile iĢletmelerinde mevcut düzen sekteye uğramadan kurumsallaĢma baĢarı ile tamamlanabilir. Bu çalıĢmada, aile iĢletmesi olarak kurulan ve Ģuan ikinci nesille faaliyetlerine devam eden bir akü firmasının kurumsallaĢma süreci sistem analizi tekniklerinin uygulanması ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Salon-24 0404-374 KURUMSAL KAYNAK PLANLAMADA ÜCRETLENDĠRME Merve SEFEROĞLU, Alper GÖKSU PERFORMANSA DAYALI Kurumsal kaynak planlama (KKP) çalıĢmalarında, performansa dayalı ücretlendirme (PDÜ) ölçümü önemli konulardan biridir. Bu çalıĢmada, performansa dayalı ölçümün yapılmasında bir model önerilmektedir. Önerilen model ile otomotiv sektöründe imalat yapan bir firmada, performansa dayalı ücretlendirme sistemi ve bu sistemin çalıĢanlara etkisinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Üretim yapan bir Ģirket içinde, PDÜ kriterleri ile KKP‟nın bütünleĢik olarak çalıĢması sonucunda doğru sonuçlar üretilecek ve bu sonuçlardan hareketle, ücretlendirme sonuçları elde edilecektir. Elde edilen verilerin daha etkin hale getirilebilmesi için ne gibi yenilemeler yapılabilir, ne gibi önerilerde bulunulabilir, bunların incelenmesi söz konusudur. KKP programlarındaki Ġnsan Kaynakları Modülleri içersinde performans ölçme, özendirici ücretlendirme sistemleri gibi alt sistemlerden gelecek verileri iĢleyecek sistemin oluĢturulması esas alınmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 65 Salon-24 0404-393 STRATEJĠK PLANLAMA FAALĠYETLERĠ ĠÇERSĠNDE KURUMSALLAġMA OPERASYONLARININ ORGANĠZASYONU Erkal ETÇĠOĞLU Stratejik Planlama faaliyetleri; içerdiği ayrıntılı SWOT analizinin sonucunda belirlenen ana stratejilerin gerçekleĢtirilmesi için planlanan uzun vadeli hedefler,uygulama projeleri, bütçeleme ve zamanlama çalıĢmaları ile iĢletmelerin kurumsallaĢma çabaları için çok önemli bir “bilgi akıĢı ve karar verme süreci” oluĢturma imkanı da sağlamaktadır. Stratejik Planlama eylemleri; ayrıca yapılacak “kurumsallaĢma aktivitelerinin de bir yol haritası “niteliğini de taĢımaktadır.Özellikle KOBĠ‟lerde aile üyelerinin gelecekteki pozisyonları için tespit edecekleri “ilkeler anayasası “ ile “aile üyelerinden profesyonel yöneticiler yetiĢtirme” çalıĢmaları ile birlikte iĢletmelerin 3.kuĢaklara sağlıklı devrini sağlamak bu planlama çalıĢmaları içersinde yorumlanmalıdır. Kurumsal Kaynak Planlaması(ERP) sistemlerinin uygulanabilir olması,güncel iĢ analizleri ve yeni görev tanımlarına dayanan yeni profesyonel yönetici personelin istihdamı ve onlara güven duyularak yetki devredilmesi,toplantı yapma ve geri raporlama becerilerinin geliĢtirilmesi ile diğer çağdaĢ yönetim tekniklerinin uygulanması iĢletme performansı üzerinde baĢarılı sonuçlar alınmasını kolaylaĢtıracaktır.Bu baĢarıdaki anahtar rol ise Ģüphesiz Stratejik Planlama Yönetiminin olacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 66 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çok Amaçlı Karar Verme - 1 Yrd.Doç.Dr. Tülay Korkusuz Polat 5 Temmuz 2011 17:00-18:30 Salon-26 0404-230 ZIRH ÇELĠĞĠ ÜZERĠNE BĠR DENEY TASARIMI ÇALIġMASI Fatma Pakdil, Yusuf Tansel Ġç, Burcu Bayram, Ebru Akagündüz, Faruk Elaldı, Nazlı Ezgi Ġpek Bu çalıĢmada, gaz altı ark kaynağı (MIG-Metal Inert Gas) ile birleĢtirilen zırh çeliğinden yapılmıĢ plakaların; çekme, basma ve eğilme mukavemetini etkileyen kaynak ağzı açısı, kaynak geometrisi ve zırh kullanım koĢulu (çekmeye maruz/basmaya maruz) faktörleri analiz edilmiĢtir. Plakala numuneleri 2 farklı açıda (480 ve 600), V ve X kaynak ağzı geometrileri kullanılarak MIG kaynağıyla birleĢtirilmiĢtir. Söz konusu kaynak geometrisi ve kaynak ağzı açısı ile plakaların kullanım koĢullarından oluĢan 3 faktörün 2 farklı düzeyleri kullanılarak 23 faktöriyel tasarım oluĢturulmuĢtur. Faktöriyel tasarıma uygun olarak gerçekleĢtirilen deneylerden elde edilen kaynak bölgesinin akma dayanımı, çekme/basma mukavemeti ve elastiklik modülü yanıtlarının analizi sonucunda yanıtlar üzerinde etkili olan faktörler ve etkileĢimleri tespit edilmiĢtir. Salon-26 ÇalıĢma içeriğinde ayrıca 23 faktöriyel tasarımla üç farklı yanıt için elde edilen regresyon eĢitlikleri kullanılarak amaç programlama matematiksel modeli oluĢturulmuĢtur. Tanımlanan kısıtlar doğrultusunda matematiksel modelin çözülmesiyle MIG kaynağıyla birleĢtirilen parçalar içerisinde kaynak açısı 480 olan, X kaynak ağzı geometrisinde ve çekmeye maruz numunelerin en iyi mukavemet özelliklerini sağladığı görülmüĢtür. 0404-245 ÇOK KRĠTERLĠ KARAR VERME PROBLEMLERĠNDE MOORA YÖNTEMĠ Filiz Ersöz, Ali Atav Bu çalıĢmada, 2006 yılında geliĢtirilmiĢ Çok Kriterli Karma Verme problemlerinin çözümüne cevap veren ve yeni bir yöntem olan MOORA (Multi-Objective Optimization by Ratio Analysis) yöntemi incelenmiĢtir. MOORA yönteminin; tüm amaçları dikkat ve değerlendirmeye alması, alternatifler ve amaçlar arası tüm etkileĢimleri bir bütün olarak göz önüne alması nedeniyle, farklı bir yöntem olduğu gözlenmiĢtir. MOORA yönteminde subjektif olmayan yönsüz değerler kullanılarak normalleĢtirme yapılmaktadır. Bu çalıĢmada ise farklı normalleĢtirme yöntemleri kullanılarak MOORA yönteminin bir uygulaması yapılmıĢtır. 0404-264 TOPSIS YÖNTEMĠ ĠLE TEDARĠKÇĠ SEÇĠMĠ Emre DAL, Ömer Faruk EMRAH, Pınar Yıldız KUMRU Salon-26 Günümüzde iĢletmelerin bulundukları sektörde yüksek performans göstermeleri ve yok edici rekabet ortamında ayakta kalabilmeleri sadece kendi performanslarına bağlı değildir. Bu iĢletmeler, ayakta kalabilmek için daha iyi tedarikçilerle çalıĢmak zorundadır; çünkü tedarikçilerin performansları, iĢletmelerin performansları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Mevcut alternetifler arasından seçim yapılmasını gerektiren karar verme problemlerinde, ulaĢılmak istenen hedefi etkiyecek ve kullanılacak çok sayıda parametrenin olması durumunda, karar verme süreci “çok amaçlı karar verme” problemi olarak değerlendirilmektedir. Tedarikçi seçimi problemi, birbiri ile çatıĢan birçok faktörün etkilediği en kritik “çok amaçlı karar verme” problemlerinden biridir. ÇalıĢmamızda, otomotiv ana sanayi firmalarından biri için sektörün özellikleri göz önüne alınarak, yeni araç projesi kapsamındaki bir parça için öncelikle firmaların tedarikçilerden beklentileri tanımlanmıĢ; buna bağlı olarak kriterler ve alt kriterler uzmanlar yardımıyla belirlenmiĢtir. Aday tedarikçiler, bu kriterler baz alınarak TOPSIS yöntemi kullanılarak karĢılaĢtırılmıĢ, performansları değerlendirilmiĢ ve performanslarına bağlı olarak birlikte çalıĢılacak tedarikçi seçilmiĢtir. Öncelikli olarak cevap bulmayı bekleyen bu probleme çözüm sağlamak; devamında ise buna benzer problemlerin çözümüne referans olması amacı ile yapılan bu çalıĢmada, çok amaçlı karar verme tekniklerinden biri olan TOPSIS yönteminden faydalanılmıĢ ve çıkan sonuç üzerine değerlendirmeler yapılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 67 Salon-26 0404-323 Tedarikçi seçim modelleri üzerine bir araĢtırma Cihan Evecen, Ahmet BeĢkese Günümüzün acımasız rekabet koĢullarında değer üretebilmek için, tedarik zincirinin kollektif bir bilinçle çalıĢması ve her bir halkanın diğerleriyle uyumu hayati bir önem taĢımaktadır. Bunun için de; tedarik zincirinin en önemli unsurlarından biri olan tedarikçilerin seçilmesi ve tedarikçi – müĢteri iliĢkisinin iyi kurulması gereklidir. Bu iliĢkinin değerlendirilmesinde fiyat, kalite ve termin zamanı baĢlıca faktörlerdir. Ancak bilhassa çalıĢılacak tedarikçinin seçilmesi aĢamasında, konuya özgü diğer bazı kriterlerin ve/veya alt kriterlerin de hesaba katılması ve karardaki önem derecelerinin hesaplanması gerekebilmektedir. Bu çalıĢmada; tedarikçi seçiminde kullanılan modeller, ilgili kriterler ve yöntemlerle birlikte araĢtırılacak ve bu modellerin sektör bağımlı olup olmadıkları sorgulanacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 68 Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-1 Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yer Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ) 6 Temmuz 2011 08:30-10:00 Salon1 Konu Bu oturumda Lisans Öğrencilerinin Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği konularında yaptıkları proje çalıĢmalarından finale kalan 5 inin final sunumu gerçekleĢecektir. Proje1 Bir Otomotiv Yan Sanayi Firmasında Kesici Takımlar için Çekme ve Milkrun Sisteminin Uygulanması Proje Ekibi Seda Reçel, Nurgül Balcı, Betül Çetin Kurum Adı Uludağ Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Bu çalıĢma, BOSCH San. ve Tic. A.ġ. Bursa Dizel Enjektör Fabrikası‟nın 1. ve 2. nesil common rail enjektör üreten yerleĢkesinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Dört imalat binası ve yan binalardan oluĢan yerleĢkede (65 bin m2 kapalı alan ve 32 bin m2 imalat alanında) yılda 9 milyon enjektör için alt parça üretilmektedir. Üretim genelinde yaklaĢık üç yüz yüksek otomasyona sahip CNC makineden iki yüz tanesi kesici takım kullanmaktadır. Makinelere takım sökme ve bağlama sürelerini azaltmak amacıyla takımlar, takımön-ayar-atölyesinde mekanik ve hidrolik tutuculara bağlanmaktadır. Pahalı ekipmanlar olduklarından imalat biriminin ihtiyaçları minimum takım ve tutucu adedi ile karĢılanmalıdır. Tutuculara bağlanacak takım adetleri tecrübeye dayanarak belirlenmektedir. Dolayısıyla, tutucuya bağlanmıĢ takımlar için imalat ihtiyaçlarına uygun olmayan stok seviyeleri ortaya çıkmaktadır. Sonuçta kaotik durumlar ortaya çıkabilmektedir. Stok miktarı düĢük takımlardan gerektiğinde, fazladan bağlanmıĢ aynı tutucuyu kullanan takımlar, takım-ön-ayar-atölyesine geri getirilip, tutucuları sökülüp ihtiyaç duyulan takıma bağlanmaktadır. Stok noktalarının FIFO prensibine göre takip edilememesi proses parametrelerinin izlenmesini ve hata geri takibini engellemektedir. TaĢımaları takım-ön-ayar-atölyesinin 6 çalıĢanı günlük iĢ yüklerine ilaveten bir el arabasıyla yapmaktadır. Ġmalat alanının büyüklüğü nedeniyle toplam taĢıma mesafesi 24 km‟yi aĢmaktadır. Proje kapsamında tüm takım-tutucular için çekme sistemi kurulmuĢ, milkrun döngüsü oluĢturulmuĢtur. Her takım-tutucu eĢleĢmesi için optimum stok miktarı, kanban adetleri BOSCH kanban formülü kullanılarak hesaplanmıĢtır. Üretim ihtiyaçlarına göre stok noktaları belirlenmiĢtir. FIFO prensibi ile çalıĢacak raflar tasarlanmıĢtır. EZTDARP kullanılarak matematiksel model oluĢturulmuĢ, CPLEX ile çözülerek sabit bir rota saptanmıĢtır. MTM-Logistic-Time-Data kullanılarak tur süresi hesaplanmıĢtır. Milkrun‟da kullanılacak akülü taĢıma aracı AHP kullanılarak seçilmiĢtir. Sonuç olarak optimum stok seviyelerinde üretim ihtiyaçlarına yanıt veren FIFO prensibiyle çalıĢan kanbanla kontrol edilen minimum süreli rota üzerinde otomatik bir araçla takım ve tutucuların tedarik edildiği bir sistem kurulmuĢtur. TaĢıma için ayrılan iĢ gücü %49,85 azaltılmıĢtır. Takım tedariği için kontrol altında bulunan iyileĢtirmeye açık bir sistem oluĢturulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 69 Proje2 KarıĢık Palet Tasarımı Destek Sistemi Coca Cola Ġçecek A.ġ. Proje Ekibi Ebru Balantekin, Ahmet Çınar, Duygu Zerrin ErĢahin, Sinan Ziya Padak, Yusuf Oğuz Selimoğlu Kurum Adı Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Proje3 Coca Cola Ġçecek A.ġ. karıĢık palet tasarımı sürecinde hasarlı ürün, eksik yükleme, ambarda fazla zaman harcama ve mevsimsel iĢçilerin sisteme adaptasyon sürelerinin uzun olması gibi problemler gözlenmiĢtir. Bu projenin amacı ambar yerleĢim planını göz önünde bulundurarak palet tasarlama süresini azaltmak, hasarlı ürün olasılığını ortadan kaldırmak, eksik ve yanlıĢ yüklemelere son vererek müĢteri memnuniyetsizliğini önlemektedir. Bu bağlamda Java programlama dili kullanılarak platform-bağımsız bir yazılım geliĢtirilmiĢtir. Bu yazılım günlük sipariĢ listelerini okuyup dağıtıma çıkacak her kamyon için yükleme listeleri oluĢturmaktadır. Kurulan sistem Ģirkette uygulanmaya baĢlanmıĢ yapılan analizlerde , %20‟e varan zaman kazancı sağlandığı gözlemlenmiĢtir. Türk Traktör Depo Yönetimi Optimizasyonu Proje Ekibi Didar DanıĢ, Gözde Güngör, Merve Güven, Elif Zeynep Serper, Sena Yavuz Kurum Adı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Proje4 Türk Traktör‟de üretim seviyesinin artması, deponun montaj hatlarından gelen talebi zamanında karĢılamada yetersiz kalmasına neden olmuĢtur. Bu durum deponun iĢleyiĢ sürecinde iyileĢtirmelerin yapılması ihtiyacını ortaya çıkarmıĢtır. Proje kapsamında öncelikle sistemdeki süreçlerin ve genel iĢleyiĢin ayrıntılı analizi yapılmıĢtır. Yapılan zaman etüdü sonucunda malzemelerin ikmal sürelerinin uzunluğunun en önemli nedeninin aktarma sürecindeki beklemeler olduğu görülmüĢtür. Bu doğrultuda sürecin iyileĢtirilmesi ve değer katmayan adımların ortadan kaldırılması için çalıĢmalar yapılmıĢtır. ÇalıĢmalar, Kaizen yöntemlerinden biri olan 5S yöntemi kullanılarak gerçekleĢtirilmiĢtir. Yapılan pilot çalıĢmanın analizler edilmesi sonucu, sürecin toplam zamanının % 55 azaldığı gözlenmiĢtir. Bu iyileĢtirme firma tarafından etkili ve verimli bulunmuĢ, geliĢtirilen tüm öneriler kalıcı olarak uygulanmaya baĢlanmıĢtır. Yeni süreçteki çalıĢma ortamının ergonomik hale getirilebilmesi için NIOSH kaldırma kuralları göz önüne alınarak, ranzaların önüne rulolu konveyörler yerleĢtirilmesi önerilmiĢtir. Süreçteki iyileĢtirmeler sonucunda ikmal süresinin kısalması, paletlerin bekleme alanları yerine doğrudan talep noktalarına götürülebilmesini sağlamıĢtır. Malzemelerin hatlara toplu olarak zamanında gönderilebilmesi için forklift yerine tren kullanımının uygun olduğuna karar verilmiĢtir. Bu seçim; malzemelerin özellikleri, iĢ yerinin fiziksel özellikleri, sürecin yapısı ve maliyet faktörleri göz önüne alınarak yapılmıĢtır. Tren kullanımı, rotalama çalıĢması yapılmasını gerektirmiĢtir. Depodan hatların farklı noktalarına en kısa yoldan ürün taĢınması, gezgin satıcı problemi çözdürülerek iyileĢtirilmiĢtir. Depo baĢlangıç düğümü olmak üzere toplamda 18 düğüm belirlenmiĢtir. Xpress-Ive kullanılarak çözdürülen matematiksel modelle 31 farklı rota elde edilmiĢtir. ÇalıĢma sonucunda kullanımına gerek kalmayan bir forkliftin kira ve yakıt masraflarının ortadan kaldırılmasıyla maddi kazanç sağlanmıĢtır. TERSĠNE LOJĠSTĠĞE YÖNELĠK AĞ TASARIMI Proje Ekibi Yasemin Yanar, B. Nehir Vural Kurum Adı Anadolu Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Günümüz rekabet ortamında iĢletmelerin üretim süreçlerinde yaptıkları iyileĢtirmeler yetersiz kalmaktadır. ĠĢletmeler, pazarlarındaki rekabet gücünü arttırabilmek için baĢta lojistik faaliyetleri olmak üzere birçok yardımcı faaliyetlerde iyileĢtirme yoluna gitmektedir. Tersine lojistik, iĢletmelerin lojistik faaliyetleri içinde günden güne daha çok önem kazanan ve konusunda yapılacak araĢtırmalarla iĢletmelere daha çok rekabet avantajı sağlayabilecek olan bir konudur. Bu çalıĢmanın amacı; Ġstanbul‟da faaliyet gösteren cam sektöründeki bir iĢletmenin tersine lojistik faaliyetlerini göz önünde bulundurarak dağıttığı sehpaların en uygun rota belirleyerek toplanmasını sağlayan bir ağ tasarımı gerçekleĢtirmektir. ÇalıĢmada, iĢletmenin ihtiyaçları doğrultusunda alternatif üç senaryo belirlenmiĢtir. Bu senaryoların her birine en uygun rotanın belirlenmesi amacıyla toplam maliyeti en küçükleyen bir karma tamsayılı doğrusal programlama modeli geliĢtirilmiĢ ve Gams 24.1 programı YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 70 kullanılarak çözülmüĢtür. Modelin çözümünden elde edilen sonuçlara göre, en az maliyetli olan senaryo seçilerek iĢletme için en uygun rotalama planı belirlenmiĢtir. Proje5 ANKARA ĠÇĠ KURYE BÖLGELENDĠRMESĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ VE KAR ANALĠZĠ Proje Ekibi Ahmet Ġlke SüzülmüĢ, BarıĢ Güngör, Can Bilgin, Doğan YeĢil, Ġrem Güner Kurum Adı Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Ankara, değiĢen nüfus ve bölge yapısıyla lojistik ve kargo sektörü açısından dinamik bir bölge yapısına sahiptir. Uluslararası kargo ve lojistik firması UPS‟in (United Parcel Service) Ankara bölgesi içindeki faaliyetlerini iyileĢtirmek amacıyla Türkiye Genel Direktörlüğü ile ortaklaĢa gerçekleĢtirdiğimiz projenin iki temel amacı Ģunlardır: Mevcut dağıtım/toplama bölgelerinin gözden geçirilip iyileĢtirilmesi ve acentelerin karlılığının araĢtırılması. Mevcut bölgelendirme, her bölgeye atanan bir kurye ile günde dağıtılan paket sayısı, kat edilen yol gibi ölçülerle değerlendirildi. Her gün uğranacak noktaların ve taĢınacak paket sayısının değiĢkenliği, kargo dağıtım/toplama bölgelendirme problemi, kat edilen yolu enazlayacak bir rota belirleme olarak değil, paket sayılarını da değerlendirmeye katarak oluĢabilecek talep noktalarının kümelenmesi problemi olarak tanımlandı. Bunu yaparken çekirdek ve esnek alt bölgeler oluĢturarak, ortalama yükün altında çalıĢan kuryelerin ortalama yükün üzerinde çalıĢan kuryelere yardımcı olmaları da önerilmiĢtir. Bölgelendirme için üç değiĢik yaklaĢım kullanılmıĢtır. Birinci yaklaĢım talep noktalarını bulanık kümeleme yöntemiyle kümeler. Tanımlanan bir parametre ile her bölgede merkeze yakın ve talebin yoğun olduğu noktalardan çekirdek bölge ve talep yoğunluğunun daha az olduğu sınıra yakın noktalardan ise esnek bölgeler oluĢturulur. Ġkinci yaklaĢım, mevcut dağıtım bölgeleri içinde çekirdek ve esnek alt bölgeler oluĢturmak, böylece mevcut bölgelendirme düzenini tamamen değiĢtirmeden esnek bir bölgelendirme elde etmektir. Üçüncü yaklaĢım ise mevcut bölgelendirmede her bölgede paket baĢına harcanan süreyi kullanarak yoğun bölgelerden daha az yoğun komĢu bölgelere sınıra yakın talep noktaları aktarmaktır. Ankara bölgesinde birçok firma (acente), paket baĢına bir komisyon karĢılığında UPS ile ortaklaĢa paket dağıtımı/toplaması gerçekleĢtirmektedir. Bir bölgenin bir acenteye devredilmesinde veya bir acente ile olan anlaĢmanın sonlandırılmasında yardımcı olmak üzere bir karlılık analizi yöntemi önerilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 71 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yapay Zeka-4: Bulanık Sistemler - 2 Prof.Dr. Ercan Öztemel 6 Temmuz 2011 08:30-10:00 Salon-2 0323-048 Oyun Teorisinde Bulanık Mantık YaklaĢımının, Klasik Yöntem Ġle KarĢılaĢtırılması: Ġki Oyunculu, Sıfır Toplamlı Matris Oyunlar Ġçin Bir Uygulama. Metin ERSĠN, Ersin KIRAL Oyun teorisinin karar verme süreçlerinde günümüzde çok önemli bir yeri vardır. Ancak gerçek yaĢamdaki iktisadi ve endüstriyel uygulamalarda, eldeki veride belirsizliklerin var olması yada yaklaĢık değerler ile çalıĢma zorunluluğu nedeni ile net çözümlere ulaĢılamayabilir. Son yıllarda bulanık mantık yöntemleri bu tür veri setlerine sahip karar problemlerinde kullanılır olmuĢtur. Mühendislik alanları dıĢında, iktisadi alanda da uygulama örnekleri görülmeye baĢlamıĢtır. Bu çalıĢmada oyun teorisi problemlerinin çözümünde bulanık mantık yaklaĢımının kullanımı incelenmiĢtir. Öncelikle bulanık mantık ve hesaplama kavramları kısaca tanıtılmıĢ, oyun teorisi problemlerinde kullanılabilirliği tartıĢılmıĢtır. Literatürden örnekler ıĢığında; bir problem üzerinde iki oyunculu, sıfır toplamlı matris oyunun bulanık mantık kullanılarak ve klasik yöntemler ile yapılan çözümleri karĢılaĢtırılmıĢtır. Ayrıca çözümler bilgisayar ortamında gerçekleĢtirilip, görselliğin katkısından yararlanılarak sonuçları yorumlanmıĢtır. Salon-2 0324-085 FONKSĠYON PRENSĠBĠNE DAYALI SINIFLANDIRICI G.Yazgı TÜTÜNCÜ, Necla KAYAALP BULANIK NAĠVE BAYES Son yıllarda çok fazla bilginin bir arada olmasından kaynaklanan bir bilgi kirliliği hemen hemen her alanda gözlenmektedir. Bu bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için sınıflandırma yöntemlerine baĢvurulmaktadır. Bu sınıflandırmalardan biri de Naive Bayes Sınıflandırma yöntemidir ki özellikle makine öğrenimi( machine learning), iletiĢim ağları (comminication networks) ve veri analizi (data mining) alanlarında önemli bir rol oynamaktadır. Naive Bayes sınıflandırması değiĢkenlerin çok güçlü bağımsız olması varsayımı altında çalıĢmasına rağmen olasılık teorisine dayalı olduğu için belirsiz (imperfect) verilerle karĢılaĢınca problemler ortaya çıkmaktadır. Bu durumda değiĢkenlerin olasılıksal değil bulanıksal olması gerekir ki bu da kullanılacak sınıflandırıcının bulanık sınıflandırıcı olması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bugüne kadar önerilen bulanık sınıflandırmalar Zadeh‟in geniĢleme prensibi ilkesine dayandırılmıĢtır. Fakat bulanık sayılar üzerinde yapılan aritmetik iĢlemlerde bu prensip kullanıldığında üyelik fonksiyonun çeĢidine göre farklılıklar yaĢanması, karĢılaĢılan hesaplama zorlukları ve iĢlemler sonunda elde edilen bulanık sayıların baĢta kullanılan bulanık sayılardan farklı özelliklere sahip olması gibi sıkıntıların yaĢanması farklı bir prensibin geliĢtirilmesine ihtiyaç doğurmuĢtur. Bu çalıĢmada, bu motivasyonla Bulanık Naive Bayes sınıflandırmanın fonksiyon prensibiyle modellenmesi ve ordinal değiĢkenlerin söz konusu olduğu sınıflandırma problemlerine uygulanması amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmada önerilen, fonksiyon prensibine dayalı bulanık sınıflandırıcının, ordinal bulanık veriler olması durumunda verdiği sonuçlar diğer bulanık sınıflandırıcılarla elde edilen sonuçlarla karĢılaĢtırılarak incelenmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 72 Salon-2 0325-110 BULANIK ANALĠTĠK HĠYERARġĠ SÜRECĠ (FAHP) YÖNTEMĠ KULLANARAK CRM YAZILIM SEÇĠMĠ Babek Erdebilli, Turan Erman Erkan, Murat Can Urhan Günümüz rekabet ortamında CRM (MüĢteri ĠliĢkileri Yönetimi) proje baĢarıları Ģirketler için büyük önem taĢımaktadır. Söz konusu projenin önemli basamaklarından biri de CRM yazılımının seçimidir. Bu çalıĢmada bu ve bunun gibi seçim süreçlerinde kullanılabilecek bir metod olan FAHP (bulanık analitik hiyerarĢi süreci) üzerinde durulmuĢtur. Bu metod Ģirketten Ģirkete değiĢkenlik gösterebilecek CRM yazılım seçiminin sonucunda elde edilebilecek en sağlıklıklı sonuç seçeneğini karar vericilere sunmaktadır. CRM yazılım seçimini etkileyen çok sayıda değerlendirme kriteri bulunmaktadır ve bu sebepten dolayı CRM yazılım seçimi çok kriterli karar verme problemidir. Klasik AHP yönteminin geniĢletilmiĢ hali olan FAHP‟nin uygulanıĢı bu değerlendirme kriterlerinin ağırlıklandırılması yapılarak gerçekleĢtirilir. Metodun uygulama sürecinde kriterlerin ağırlıklandırılması, söz konusu problemi FAHP metodu ile çözecek olan Ģirketlerin karar vericilerine Ģirketlere ve stratejine özel çözümler elde edebilmesini sağlamaktadır. ĠĢte bu nedenden dolayıdır ki FAHP sektörde operasyonlarını sürdüren Ģirketler için büyük önem taĢımaktadır. Bu çalıĢmada Ģirketlerin CRM yazılım seçiminde kullanabilecekleri FAHP metodunun adım adım uygulanıĢı üzerinde durulmuĢtur. Salon-2 0325-139 ĠMKB ULUSAL 100 ENDEKSĠ’NĠN ANFIS ĠLE ÖNGÖRÜLEBĠLĠRLĠĞĠ YeĢim OK, Mehmet ATAK, M. Ali AKÇAYOL Bu çalıĢmada, Adaptif Sinirsel Bulanık Çıkarım Sistemi (ANFIS) ile ĠMKB Ulusal 100 Endeksinin öngörülebilirliği geriye dönük olarak test edilmiĢtir. Bu amaçla Nisan 2006 – Aralık 2010 dönemini kapsayan yaklaĢık dört buçuk yıllık süre analiz dönemi olarak seçilmiĢ; bir önceki güne ait dolar kuru ve gecelik faiz oranları girdi olarak alınmıĢtır. ÇalıĢmamızda 1187 adet veri, ağa üç farklı yöntemle gösterilmiĢ ve bu farklı giriĢ biçimlerinin ağın eğitimi ve tahmin performansı üzerindeki etkisi gözlemlenmiĢtir. Daha sonra geliĢtirilen üç model karĢılaĢtırılmıĢ ve elde edilen tahmin sonuçları belirleyicilik katsayısı (R2) üzerinden değerlendirildiğinde; tüm verilerin tarih sırasıyla girildiği I. modelin en düĢük tahmin performansını gösterdiği; tüm verilerin rassal olarak karıĢtırıldığı III. modelin ise diğer iki modele oranla çok daha yüksek tutarlılıkta tahmin edebildiği görülmüĢtür. Girdi/çıktı veri setini kullanarak üyelik fonksiyonu parametrelerini düzenleyen ANFIS, modellediği veriler yardımıyla ilgili sistemi öğrenme özelliğine sahiptir. ĠĢte bu sebepten modelde kullanılan girdilerin ve model parametrelerinin yanı sıra modele girilen verilerin ağa gösterim Ģeklinin de tahmin baĢarısını ve tutarlılığını yüksek oranda etkilediği sonucuna ulaĢılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 73 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çok Amaçlı Karar Verme - 2 Doç.Dr. Ġlker Murat Ar 6 Temmuz 2011 08:30 -10:00 Salon-3 0319-028 Ülkelerin afet yönetimi baĢarısının derecelendirme modeli Özay ÖZAYDIN, Mine IġIK, Y.Ġlker TOPÇU kıyaslanmasına yönelik bir Afetler, toplumlar üzerinde fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplara neden olan, normal yaĢamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen doğal, teknolojik ve insan kökenli olayların sonuçları olarak tanımlanır. Bir baĢka deyiĢle, yalnızca doğa/insan kaynaklı bir olayın kendisi değil, ortaya çıkardığı sonuçtur. Bu nedenle, bir afetin öncesinde, süresince ve sonrasında, insan hayatı kaybını önlemek, afetin ekonomi üzerindeki etkilerini azaltmak ve normal yaĢama geri dönüĢ amaçları güdülerek yapılan eylemlerin yönetilmesi olan afet yönetiminin baĢarılı gerçekleĢtirilmesini çok önemlidir. Japonya, Yeni Zelanda ve Haiti gibi güncel birçok deneyim her seferinde bu önemi daha da arttırmaktadır. Afet yönetiminin baĢarısı, bir afetin sonucunda ortaya çıkan ölü sayısı baĢta olmak üzere, afetten etkilenen kiĢi sayısı, afetin yarattığı ekonomik kayıplar ve baĢka birçok kriterle belirlenebilir. Bu çalıĢmada, söz konusu tüm kriterlerin farklı eĢik değerleri belirlenmiĢ ve bütünleĢik olarak ülkelerin afet yönetimi baĢarısının kıyaslanmasına yönelik bir derecelendirme modeli önerilmiĢtir. Çok kriterli karar verme yaklaĢımı ile önerilen bu model ile farklı ülkelerin değerlendirilmesi, karĢılaĢtırılması ve yıllara göre geliĢimlerinin gözlenmesi mümkün olacaktır. Salon-3 0320-031 ÇOKGEN BAĞLANTILI KABLOSUZ AĞLARIN PLANLAMA VE OPERASYONEL PROBLEMLERĠ ĠÇĠN ÇOK AMAÇLI ENĠYĠLEMEYE DAYALI ÇÖZÜM YÖNTEMLERĠ Kağan GÖKBAYRAK, Emre Alper YILDIRIM, Onur UZUNLAR, Görkem ÖZDEMĠR Ülkemizde de kullanılmaya baĢlanan üçüncü nesil (3G) kablosuz haberleĢme teknolojisi, kullanıcı trafiğini tek adımda baz istasyonu üzerinden kablolu Ģebekeye aldığı için bütün baz istasyonlarının kablolu Ģebekeye bağlı olmasını gerektirmektedir. Kurulum maliyetlerini düĢürmek için, dördüncü nesil (4G) kablosuz haberleĢme sistemlerinde her bir baz istasyonunun Ģebekeye kablo ile bağlanması yerine, birbirlerinin trafiğini Ģebekeye bağlı az sayıda baz istasyonuna ulaĢtırabilecek Ģekilde kurulmaları planlanmaktadır. Bozulmalara karĢı sistem direncini arttırmak için çokgen bağlantılı bir yapı tercih edilmektedir. Çokgen Bağlantılı Kablosuz Ağlarda (ÇBKAlarda) karĢılaĢılan en önemli problem, aynı frekans kanalında ve aynı anda gönderilen sinyallerin ortamda fiziksel olarak birbirleriyle etkileĢime girerek alıcı tarafında anlamsız bir hal alabilmesidir. Bağlantıların farklı zamanlarda veya farklı kanallarda çalıĢtırılarak etkileĢim önlenebilmekte ancak bu denetimin niteliği kaynak kullanımındaki verimliliği de etkilemektedir. Bu çalıĢmada IEEE 802.16 (WiMax) internet protokolünün kullanıldığı ÇBKA‟larla ilgilenilmiĢ ve bu ağların Ģebekeye bağlı düğüm nokta sayısı, yerlerinin seçimi gibi planlama problemlerinin yanı sıra bu seçimden kaynaklanan bağlantı çizelgeleme, düğüm noktalarındaki güç kontrolü ve trafik yönlendirme gibi operasyonel problemlere de bakılmaktadır. Sonuçların gerçek sistemlere uygulanabilmesi için fiziksel etkileĢim ve tek rotalı eriĢim gibi gerçekçi varsayımlar üzerinde kurulan eniyileme modelleri ile çalıĢılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 74 Salon-3 0322-039 Kesin ve Bulanık YaklaĢımlara Dayalı Taguchi Kayıp Fonksiyonu Kullanımı Ġle En Ġyi Tedarikçi Seçim Kriterlerinin Belirlenmesi Bahar BAġKIR, Ömer SAATÇĠOĞLU, Burhan TÜRKġEN KüreselleĢmenin yarattığı rekabet ortamına ayak uydurmak ancak sürekli değiĢen müĢteri taleplerini en iyi Ģekilde karĢılamak ile mümkün olmaktadır. Bunun için, iĢletmeler müĢteri talebinden talebin karĢılanmasına kadar gerçekleĢtirilen ürün/hizmet geliĢtirme adımlarında etkili bir yönetime sahip olma çalıĢmalarına odaklanmaktadır. MüĢteri-ĠĢletme-Tedarikçi (M-Ġ-T) zinciri yönetimini etkin kılmada tedarikçi seçim ve değerlendirme faaliyetleri önemli bir yere sahiptir. Öte yandan, iĢletmelerin mevcut durumu M-Ġ-T zinciri içerisinde görev alan tedarikçiler kaynaklı kayıpların belirlenmesi ile ortaya konulabilir. Bu kapsamda, bir Makine Sanayi A.ġ. Tedarikçi Seçim ve Değerlendirme prosedürleri kaynaklı değiĢkenlikler ve belirsizlikler ele alınmıĢtır. ĠĢletme üretim/hizmet süreçleri içerisinde görev alan tedarikçi firmalarını ürünü/hizmeti zamanında teslim etme, reddedilen ürün/hizmet miktarının azlığı ve sunulan ürün/hizmet fiyatının uygunluğu yeteneklerine (kriterlerine) göre değerlendirmektedir. Bu kriterler bakımından tedarikçi firmalar kaynaklı oluĢan Taguchi kayıplar ve beklenen toplam kayıplar belirlenmektedir. Tedarikçi firmalar içerisinde en iyi tedarikçi seçim kriterine sahip olanları belirlemede kesin ve bulanık yaklaĢımlara dayalı karar ölçütleri önerilmektedir. Ayrıca, bu karar ölçütlerine göre belirlenen en iyi tedarikçi kriter özelliğine sahip tedarikçi firmaların kayıpları ile diğer firmalara ait kayıplar karĢılaĢtırılmaktadır. Salon-3 0324-069 DEMATEL YÖNTEMĠ ĠLE TĠCARĠ KREDĠ TALEPLERĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Duygu ARSLANTÜRK, Birdoğan BAKĠ, Ġlker Murat AR Ticari faaliyet gösteren tüm iĢletmeler gibi bankalar da en düĢük riskle en yüksek getiriyi elde etmeye çalıĢmaktadırlar. Ancak, diğer iĢletmelerden farklı olarak bankaların ticari faaliyetlerine konu olan malın para olduğu düĢünüldüğünde ne kadar ciddi bir riskle karĢı karĢıya kaldıklarını görmek mümkündür. Bankalar, bu risklerini en aza indirebilmek ve en objektif değerlendirmeyi yapabilmek için kredi verirken birçok faktörü dikkate almakta ve bu faktörlere göre bir değerlendirme yapmaktadırlar. Dolayısıyla kredi taleplerinin değerlendirilmesi, birçok karmaĢık faktörün dikkate alınmasını gerektiren çok kriterli bir karar verme problemidir. Bu çalıĢmada, sistematik olarak değiĢkenler arasındaki tüm iliĢkileri dikkate alan çok kriterli karar verme yöntemlerinden DEMATEL metodu kullanılmıĢtır. Yöntemin gereklerinden biri olarak faktörler arasındaki iliĢkiyi analiz etmek amacıyla bankaların kredi tahsis bölümündeki uzmanlarla görüĢülmüĢtür. Uzman gruptan alınan görüĢler doğrultusunda, ticari kredi taleplerinin değerlendirilmesiyle ilgili faktörlerin birbirlerini etkileyip etkilemedikleri ve eğer etkileĢim içinde olan faktörler varsa bunlar arasındaki etkinin yönünün nasıl olduğu ortaya koyulmaya çalıĢılmıĢtır. Ayrıca bu teknik kullanılarak sebep sonuç kriterleri arasındaki iliĢki, görsel olarak ortaya koyulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 75 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Ġstatistik Uygulamaları - 1 Yrd.Doç.Dr. Abdülkadir Hızıroğlu 6 Temmuz 2011 08:30 -10:00 Salon-4 0324-070 Makinelerdeki DiĢli Arızalarının Ġstatistiksel Açıdan Değerlendirilmesi Öznur DUMAN, Mustafa YÜZÜKIRMIZI, Hakan ARSLAN DiĢli çarklar, uzun yıllardan beri kullanılan en yaygın makine elemanlarıdır. Farklı boyut, malzeme ve uygulamalarda olsalar da diĢli çarklar hemen her makinede giriĢ ve çıkıĢ milleri arasında Ģekil bağıyla kuvvet ve hareket ileten eleman olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bu çalıĢmada amaç, düz diĢlilerdeki hataların sebep olduğu titreĢimlerdeki değiĢimler izlenerek, farklı tipte diĢ kusurlarının varlığının ve kusurun tipinin tespitine çalıĢmaktır. Bu amaçla bir deney düzeneği kurulmuĢ, önce sağlam diĢliler takılarak sistem çalıĢtırılmıĢ ve sistemin çeĢitli ön yük ve devir sayıları için rulmanlı yataklar üzerinden yatay, düĢey ve eksensel yönlerdeki titreĢimler kaydedilerek frekans değerleri elde edilmiĢtir. Daha sonra deney düzeneğindeki karĢılıklı diĢlilerde suni olarak çatlak ve kırıklar oluĢturulmuĢtur. Sistem bu Ģartlar altında çeĢitli ön yük ve devir sayıları için çalıĢtırılarak yataklardaki titreĢimler kaydedilmiĢ ve bu titreĢimlerin frekans değerleri elde edilmiĢ. Frekans değerleri ve kusurlu diĢlilerden bulunan frekans değerleri ile karĢılaĢtırıldığında kusur frekansları gözlenmiĢtir. Gözlenen bu frekanslar kullanılarak çeĢitli istatistiksel analizler yapılmıĢtır. Salon-4 0324-081 YaĢam Doyumu Analizinde Bayes Ağları YaklaĢımı Burcu KEMER, Merve DOĞRUEL ANUġLU, Esma Nur ÇĠNĠCĠOĞLU, Gökçe GÜNGÖR Sağlıklı olmanın en önemli belirleyicilerinden biri olan yaĢam doyumu, kiĢilerin kendi hayatları hakkındaki duygu ve tutumlarını değerlendirmeleri olarak tanımlanır. YaĢam Doyumu 1960‟lardan itibaren özellikle sosyal bilimler alanında bilimsel çalıĢmalara konu olan bir terim haline gelmiĢtir. Bu çalıĢmada Bayes Ağları kullanılarak yaĢam doyumunu etkileyen etkenler ve bu etkenlerin birbirleri ile iliĢkileri araĢtırılmıĢtır. Bu amaçla Ġstanbul Üniversitesi ĠĢletme Fakültesi‟nde eğitim gören öğrencilere bir anket çalıĢması uygulanmıĢ ve bu anket ile toplanan datadan ilgili Bayes Ağı öğrenilmiĢtir. Bayes Ağları değiĢkenler arasındaki koĢullu bağımlılık iliĢkilerini gösteren yönlü çevrimsiz grafiksel modellerdir. Kurulan Bayes Ağı ile modelde yer alan değiĢkenlerin birbirleri ile olan bağımlılık iliĢkilerinin hem görsel bir Ģekilde ifade edilmesi, hem de ağın datadan öğrenilmesi sonucu elde edilen koĢullu olasılık tablolarının incelenmesi mümkündür. Bu çalıĢma ile kurulan Bayes Ağı‟nın datayı doğru tahminleme oranı, test datası üzerinde sınanmıĢ, ve oluĢturulan model ile marjinal modelin logskorlarının karĢılaĢtırılması sonucunda kurulan modelin marjinal modele göre daha etkin bir performans sergilediği ortaya konmuĢtur. ÇalıĢma ile elde edilen sonuçlar aynı konuda literatürde mevcut farklı yöntemler aracılığıyla yapılmıĢ çalıĢmalar ile karĢılaĢtırılmıĢ ve sonuçların fark ve benzerlikleri tartıĢılmıĢtır. Bayes Ağları‟nın ve kurulan ağ aracılığıyla yapılan çıkarımların yapılan gözlemler doğrultusunda yenilenebilir olması Bayes Ağları‟nın mevcut diğer yöntemlere göre önemli bir avantajıdır. ÇalıĢma Bayes Ağları‟nın bu yapısı kullanılarak gerçekleĢtirilen farklı senaryo analizleri içermektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 76 Salon-4 0324-082 TRAFĠK KAZALARI ANALĠZĠ ĠÇĠN BAYES AĞLARI MODELĠ Muhammet ATALAY, Harun YORULMAZ, Onur ÖNAY, Esma Nur ÇĠNĠCĠOĞLU Türkiye‟de baĢlıca ulaĢım yolu olarak karayollarının kullanılması trafik yoğunluğunda hızlı bir artıĢa neden olmaktadır. Mevcut altyapının hızla artan bu yoğunluğa karĢılık vermekte zorlanmasına ek olarak sürücü ve yayalar tarafından yapılan trafik ihlalleri sonucunda, ülkemizde her yıl çok sayıda trafik kazası meydana gelmektedir. Trafik kazalarının ve kazaların sonucunda oluĢan maddi ve manevi kayıpların önlenebilmesi, bu doğrultuda gerekli tedbirlerin alınabilmesi için trafik kazalarının ve kazalara neden olan etmenlerin detaylı bir Ģekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Bu çalıĢmada trafik kazaları ve trafik kazalarına neden olan etmenler Bayes Ağları aracılığıyla analiz edilmektedir. Bayes Ağları değiĢkenler arasındaki koĢullu bağımlılık iliĢkilerini yansıtması, tek bir bağımsız değiĢkene bağımlı kalmaması, yapılan gözlemler uyarınca ağın ve çıkarımların yenilenebilmesi ve tüm bu çıkarımların görsel bir dil ile kullanıcıya aktarılabilmesi açısından önemli grafiksel bir modeldir. Bu çalıĢmada Silivri Bölge Trafik ġube Müdürlüğü ve Ġlçe Jandarma Trafik Tim Komutanlığı‟ndan elde edilen maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanakları ve trafik kaza tespit tutanaklarının içerdiği bilgiler doğrultusunda oluĢturulan veri setinden ilgili Bayes Ağı öğrenilmiĢtir. OluĢturulan Bayes Ağı‟nın doğru tahminleme oranı ayrılan test datası aracılığıyla sınanmıĢ ve oluĢturulan modelin etkinliği, model için hesaplanan logskorun marjinal modelin logskoru ile karĢılaĢtırılması sonucu teyit edilmiĢtir. ÇalıĢma, trafik kazalarına neden olan etkenlerin birbirleri ve kaza sonuçları ile iliĢkilerini analiz edebilen örnek bir model oluĢturması açısından önemlidir. Salon-4 0325-092 Eleman Ġhtiyacı Belirlenmesinde Tahmin Yöntemlerinin Kullanılması: Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama Derya ÇELĠK Hizmet sektöründe, müĢteri talebini yerine getirme süresi; müĢteri tatmini ve firmanın rekabetçi olması için gerekli olan en önemli unsurlardır. Firmada çalıĢan personel sayısı ise müĢterinin hizmet alma süresini ve aldığı hizmet kalitesini belirleyen ana etmenlerden biridir. Bu çalıĢmada; m Ģubeli ve her Ģubesinde n servis bulunan Türkiye‟deki bir bankada Ģube ve servis bazında gerekli personel sayısının hesaplanması için tahmin yöntemleri kullanılarak bir model oluĢturulmuĢtur. Bankada kullanılmakta olan mevcut hesaplama yönteminde; gelecek dönemler için Ģubelerin servis bazında sahip olması gereken personel sayısı hesaplanırken geçmiĢ dönemlere ait iĢlem adetleri ve dolayısıyla iĢ yükleri dikkate alınmaktadır. Bu durum; Ģubelerin yetersiz veya gereğinden fazla kadro ile çalıĢmalarına neden olmakta ve sonuç olarak müĢteri memnuniyetsizliği, müĢteri kaybı ve yüksek maliyetleri beraberinde getirmektedir. ÇalıĢmada oluĢturulan model ile mevcut kullanılan hesaplama yönteminin eksiklikleri ortadan kaldırılmaya ve etkinliği artırılmaya çalıĢılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 77 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yenilik-Yenilikçilik - 1 Yrd.Doç.Dr. Özgür Kulak 6 Temmuz 2011 08:30 -10:00 Salon-5 0322-041 ĠNOVASYON ZEKASI Türkay Dereli, Koray Altun Zeka, amaçları gerçekleĢtirebilmek için sınırlı kaynakları en-iyi Ģekilde kullanabilme kabiliyetidir. Ticari firmaların nihai amacı para kazanmaktır. Bu bakıĢ açısıyla, “inovasyon zekası”, inovasyondan elde edilecek kazancın maksimizasyonu için fırsatların doğru tanımlanması ve değerlendirilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Teknolojik inovasyon süreci “icat” olarak adlandırılan yeni bir buluĢla baĢlar. BuluĢun ticarileĢtirilmesi ile “icat” isminin yerini “inovasyon” alır. Bir sonraki adım ise, inovasyonun rakiplerce “taklit” edilmesidir. Ġcadın ticarileĢtirilmesi ile taklit edilmesi arasındaki zaman zarfında amacın en-iyi Ģekilde gerçekleĢtirilmesi beklenir. Bu nedenle, ticarileĢtirilmesi kolay ve buna ek olarak taklidi zor icatların tanımlanması ve değerlendirilmesi gerekir. Tanımlama ve değerlendirme sürecinde, doğru geliĢtirilmiĢ ticarileĢtirme ve taklit karar-vericileri ve göstergeleri yanı sıra iyi tasarlanmıĢ bir inovasyon zekası modeline ihtiyaç duyulacaktır. Bu çalıĢmada, geliĢtirilen ticarileĢtirme ve taklit karar-vericileri ve göstergeleri yardımı ile teknolojilerin değerlendirilmesi için bir inovasyon zekası çerçeve modeli önerilmektedir. Salon-5 0323-053 Kitle Kaynak: Kavram ve Bir Analizi: BurtonStory BaĢar ÖztayĢi Kitle Kaynak, klasik olarak bir çalıĢan ve iĢ ortağı tarafından yapılan bir görevin, geniĢ ve tanımsız bir grup insan‟a devredilmesidir. Kitleye yapılan bir duyuru sonucu, iĢin ilgili bölümleri ile ilgili bireyler görevin parçalarını paylaĢır ve üzerinde çalıĢmaya baĢlar. Dünya çapında en bilinen örnekler arasında Linux ĠĢletim sistemi ve Wikipedia açık ansiklopedisi yer almaktadır. GeliĢen teknolojik araçlar sayesinde günümüzde Kitle Kaynak kullanımın farklı uygulamaları ortaya çıkmaktadır. Bu çalıĢmada literatürde yer alan örnek kitle kaynak kullanımları açıklanmakta ve örnek bir uygulama incelenmekte ve Türkiye‟de endüstriyel kullanım imkânları sorgulanmaktadır. Ünlü film yönetmeni Tim Burton, 1 Kasım 2010 tarihinde twitter‟da BurtonStory isimli bir proje baĢlatmıĢ ve Stainboy isimli karakterinin bir hikâyesini kitle kaynak kullanarak yazmıĢtır. Yazarın sadece ilk cümleyi yazdığı projede, farklı kiĢilerden gelen tweetler arasından Tim Burton, uygun gördüğü bir taneyi seçmiĢ ve hikayeye eklemiĢtir. Her seçilen cümleden sonra bir sonraki cümle için aday tweetler gelmiĢtir. Toplamda projeye 2141 farklı kiĢiden toplam 8967 tweet geldiği tespit edilmiĢtir. Salon-5 0325-107 Üniversiteler için BuluĢ Yönetim Ofisi Modeli Özgür Kulak Bu çalıĢma, üniversitelerimizde oluĢturulmak veya geliĢtirilmek istenen “buluĢ yönetimi kurumsallaĢma” sürecine, bir “buluĢ yönetimi ofis modeli” önerisi ile destek vermek amacındadır. GeliĢtirilen model, üniversitelerimizin buluĢ yönetimi kurumsallaĢma sürecinde gereksinimi olan yol haritasını, kurulum ve geliĢim süreçleri için kapsamlı kaynak ihtiyaçlarını ve hedefleri kapsamaktadır. Ġlk olarak, “buluĢ yönetimi” biliminin üniversitelerimizde kurumsallaĢmasını etkileyebilecek değiĢkenleri tanımlanmıĢtır. Ardından bu değiĢkenleri dikkate alarak oluĢturulan “buluĢ destek birimi” modeli açıklanmaktadır. BuluĢ sahipleri, patent vekilleri, patent ofisleri ve ihtisas mahkemeleri buluĢ pazarının dört ayağını oluĢturmaktadır. Kullanılan değiĢkenler, bu dört yapı detaylı incelenerek elde edilmiĢtir. Ġlk bölümde serbest buluĢ yapısından hizmet buluĢuna geçiĢin üniversitelerimize yükleyeceği sorumluluk ve riskler de yer almaktadır. Ayrıca, Türkiye ile dünya ülkeleri arasında buluĢ ve bilim göstergeleri kullanılarak kıyaslamalar yapılmıĢtır. Ġncelenen bir baĢka konu ise, Türkiye ve dünya‟da buluĢ yönetimi konusunda mevcut eğitim olanakları ve eksikliği hissedilen üniversite programlarıdır. Bu bölümde son olarak, Türkiye Üniversitelerindeki ilk buluĢ yönetimi kurumsallaĢmalarından örnekler ve yeni kurulumlarda dikkat edilmesi gerekenler yer almaktadır. ÇalıĢmanın ikinci kısmı ise buluĢ yönetimi ofis modelini, bu değiĢkenleri dikkate alarak, Ģu öğeleri içerecek biçimde oluĢturmaktadır: insan kaynağı ihtiyacı, veritabanı, kütüphane ve çalıĢma altyapısı gerekleri, ofisin ayrıntılı iĢ akıĢı, dört aĢamalı kurulum zaman planı, gelir ve gider planı ile uzun vadeli hedefler. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 78 Salon-5 0401-199 Yönetimsel Yenilikçilik Derecesinin Ölçülmesi Ercan ÖZTEMEL, Batuhan AYHAN GeliĢen teknoloji ile birlikte Yönetim Fonksiyonlarındaki değiĢimleri takip edebilmek imalat firmalarının varlıklarını devam ettirebilmesi için önemli bir gereksinimdir. Bu çalıĢmada yönetim fonksiyonlarındaki değiĢimleri takip edebilme yeteneğini ölçmek için kullanılabilecek olan Yönetimsel Yenilikçilik Derecesi modeli önerilmektedir. Bu modele göre, bir imalat firmasının “Planlama”, “Liderlik”, “Kontrol”, “Organizasyon” ve “Koordinasyon” fonksiyonlarının değiĢime ne kadar ayak uydurabildikleri yapılacak analizler kullanılarak Yönetimsel Yenilikçilik derecesini ölçmektedir. Önerilen metot armatür ve vana üreten bir imalat firmasının 2006 ile 2009 yılları arasındaki yenilikçilik derecesini ortaya koyarak uygulamadaki etkinliği değerlendirilmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 79 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sezgisel Yöntemler - 3 Yrd.Doç.Dr. Vecihi Yiğit 6 Temmuz 2011 08:30 -10:00 Salon-6 Salon-6 0325-115 TÜRKĠYE’NĠN ENERJĠ TALEBĠNĠN YAPAY ARI ALGORĠTMASI MODELĠ ĠLE TAHMĠN EDĠLMESĠ Kadir BÜYÜKÖZKAN, Ahmet SARUCAN, M. Emin BAYSAL, Orhan ENGĠN Enerji planlama çalıĢmaları yapılırken geleceğe yönelik talebi, en doğru ve hatasız Ģekilde tahmin etmek önem arz etmektedir. Literatürde talep tahmini için birçok yöntem mevcuttur. Bu çalıĢmada, Türkiye‟deki enerji tüketiminin tahmini için Yapay Arı Algoritması Modeli kullanılmıĢtır. Enerji talebi ile ilgili ekonomik göstergeler arasındaki bağımlılıklardan faydalanılarak enerji talebinin tahmin edilmesi amaçlanmıĢtır. Kullanılan ekonomik göstergeler; Gayrisafi Milli Hâsıla, Nüfus, Ġthalat ve Ġhracat rakamlarıdır. GeçmiĢ veriler kullanılarak doğrusal ve üstel olmak üzere iki farklı model geliĢtirilmiĢtir. Bulunan sonuçlar literatürdeki çalıĢmalar ile karĢılaĢtırılmıĢ ve önerilen modelin daha küçük bir standart sapma ile sonuca ulaĢtığı görülmüĢtür. Yapay Arı Algoritması ile oluĢturulan modeller dört farklı senaryo için çalıĢtırılmıĢ ve Türkiye‟nin 2025 yılına kadar olan Enerji Talebi için tahminler elde edilmiĢtir. 0325-117 Tek Kaynaklı Sınırlı Sığalı YerleĢtirme ve Atama Problemi Ġçin Sezgisel Yöntemler M. Emre DEMĠRCĠOĞLU, M. Hakan AKYÜZ, Ġ. Kuban ALTINEL, Temel ÖNCAN Tek kaynaklı sınırlı sığalı yerleĢtirme ve atama problemi, sığa sınırlı I adet tesisi, J adet alıcıya ait istemlerin sadece tek bir tesis tarafından karĢılanmasını sağlayacak Ģekilde, tesisleri alıcılara bağlayan yollar üzerindeki taĢıma kısıtlarını aĢmayacak ve toplam taĢıma giderini enazlayacak biçimde, düzlemde yerleĢtirmeyi amaçlamaktadır. Bu bir dıĢbükey olmayan eniyileme problemidir. Alıcı yerlerinin, alıcı istemlerinin ve tesis sığalarının önceden bilindiği varsayılmıĢtır. TaĢıma giderleri alıcılar ve tesisler arasındaki uzaklıkla orantılıdır. Ele alınan problem için alt ve üst sınırlar bulan bir Lagrange gevĢetim yaklaĢımı önerilmiĢtir. Önerilen yöntem yazında bulunan denek problemler üstünde denenmiĢ ve bilgisayısal deney sonuçları sunulmuĢtur. Salon-6 0325-118 P-merkez problemlerinin çözümü için Elektromanyetik Algoritma Alkın YURTKURAN, Erdal EMEL P-merkez yer seçimi problemi, n adet düğüm noktasının bulunduğu bir ağ üzerinde, p adet merkezin belirlenmesi ve düğümlerin kendilerine en yakın merkezlere atanması problemidir. P-merkez probleminde amaç, noktaların atandıkları merkeze olan uzaklıklarının maksimumunun en küçüklenmesidir. Bu tip problemler ambulans, itfaiye ve polis merkezlerinin yer seçimi problemine karĢılık gelmektedir. Bu çalıĢmada, p-merkez problemlerinin çözümü için Elektromanyetik Algoritma (EMA) önerilmiĢtir. EMA, elektrik yüklü parçacıkların birbirlerine uyguladıkları itme-çekme kuvvetlerini taklit eden, popülasyon tabanlı bir meta-sezgisel algoritmadır. Bu algoritma, yüklü parçacıkların n-boyutlu bir uzayda birbirlerine uyguladıkları kuvvetler ile denge konumuna ulaĢmak için optimale doğru hareket edecekleri ilkesini esas alır. ÇalıĢma kapsamında, 0-1 tipindeki değiĢkenleri içeren p-merkez problemi gibi atama problemleri için EMA yaklaĢımında yapılan düzenlemelerle geliĢtirilen meta-sezgisel mekanizma, literatürden alınan test problemleri üzerinde denenmiĢ ve etkinliği irdelenmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 80 Salon-6 0325-114 MüĢteri Tercihlerini Gözeten Farklı Tür Tesisler Ġçin Bir Yer Seçimi Problemi Hande Küçükaydın, Necati Aras, Ġ. Kuban Altınel ÇalıĢmamızda bir karar vericinin değiĢik türde tesisler kurduğu ve müĢterilerin, tesislerin türlerine göre bir tesise gitme olasılığının değiĢtiği bir yer seçimi problemini ele alıyoruz. MüĢterilerin bir tesise ancak bulunduğu müĢteri sahasıyla tesis arasındaki uzaklık, belirli bir eĢiğin sınırları içerisindeyse gittiği ve aynı türdeki tesislerden yalnızca en yakındakini seçtiği kabul edilmektedir. Her eĢik uzaklığı müĢterinin kendisi tarafından belirlenmekte ve tesis türünün müĢteriye olan yararına göre artmaktadır. Karar vericinin amacı kârını enbüyükleyen eniyi tesis yerlerini ve türlerini belirlemektir. Bunun için bir doğrusal ikili tamsayı programlama gösterimi geliĢtirmekte ve çözümü için bir Lagrange sezgiseli önermekteyiz. Çözüm yönteminin yanı sıra müĢterilerin tesis türlerine gitme olasılıklarını belirlemek amacıyla bir de bulanık c ortalama algoritması geliĢtirmekteyiz. Çözüm yönteminin etkinliği ve doğruluğu ise deney problemleri üzerinde yapılan deneyler sonunda belirlenmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 81 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sezgisel Yöntemler - 4 Yrd.Doç.Dr. Semra Boran 6 Temmuz 2011 08:30 -10:00 Salon-7 0330-168 ROTA PLANLAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN TAGUCHĠ YÖNTEMĠ VE KARINCA KOLONĠ SĠSTEMĠ TABANLI BĠR YAKLAġIM Musa PEKER, Pınar Yıldız KUMRU, Baha ġEN Rota planlama, aralarındaki uzaklıklar belli olan Ģehirlerden geçen en uygun maliyetli güzergahı bulmayı amaçlayan bir problem türüdür. Rota planlama, çözümü oldukça zor bir kombinatoryal optimizasyon problemidir. Yoğun olarak üzerinde çalıĢılan bir rota planlama problemi de Gezgin Satıcı Problemi‟dir. Gezgin Satıcı Problemi (GSP), baĢlanan noktaya dönülmek üzere, n adet düğümün sadece bir kez ziyaret edilerek, toplam mesafe, maliyet ve sürenin minimizasyonunu sağlama problemi olarak tanımlanır. Çözümü için birçok alanda kullanılmakta olan çok sayıda sezgisel algoritma geliĢtirilmiĢtir. Bu çalıĢmada rota planlama için GSP üzerinde, takuchi yöntemiyle parametre optimizasyonu gerçekleĢtirilmiĢ karınca koloni sistemi ile bir çözüm sunulmuĢtur. Uygulama TSPLIB içerisindeki değiĢik veri setleri ile test edilmiĢ ve performans analizleri gerçekleĢtirilmiĢtir. Hız ve çözüm iyiliği açısından iyi sonuçlar elde edilmiĢtir. Bunlara ek olarak varyans analizleri gerçekleĢtirilerek karınca koloni algoritmasındaki parametrelerin sisteme etki değerleri tespit edilmiĢtir. Uygulama yazılımı Matlab programı ile geliĢtirilmiĢ olup, simülasyon tabanlı çalıĢmaktadır. Salon-7 0331-177 Esnek Ġmalat Sistemlerinde Çizelgeleme ve Makine Ucu Atama Problemi için Tabu Arama Algoritması Selin Özpeynirci, Burak Gökgür Esnek imalat sistemleri, bilgisayar nümerik kontrollü (CNC) makineler ile özdevimsel malzeme taĢımanın bağlandığı sistemlerdir. CNC makinelerinde uygun makine uçlarının yerleĢtirilmesiyle çok çeĢitli iĢlemler yapılabilmektedir. Esnek imalat sistemlerinde, makine ucu yönetimi, sınırlamaların getirdiği karmaĢıklık nedeniyle önemli bir konudur. Bu çalıĢmada, makine ucu atama ve çizelgeleme problemi için karma tamsayılı programlama modeli geliĢtirilmiĢtir. Sistemimizde CNC makinelerinde iĢlenmeyi bekleyen iĢler bulunmaktadır. ĠĢlerin iĢlem görebilmesi için farklı makine uçları kümesine ihtiyaçları vardır. Mevcut makine uçları ekonomik kısıtlamalardan dolayı sınırlı sayıdadır. Problemin amacı, tüm iĢleri bitirme süresini (makespan) en aza indirgemektir. Modelin çıktısı, makinelerdeki iĢlerin ve makine uçları atanmasının çizelgesidir. Problemin, polinom zamanlı olmayan-zor problem olmasından dolayı, boyutu arttıkça en iyi çözümü bulmak için gereken hesaplama zamanı da uzayacaktır. Makul bir zaman içinde en iyi çözüme yakın sonuçlar bulmak için tabu arama algoritması geliĢtirilmiĢtir. Yapılan deneylerinin sonucunda, tabu arama algoritmasının iyi sonuçlar verdiği görülmüĢtür. Bu çalıĢma Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu (TÜBĠTAK) tarafından desteklenmektedir. Salon-7 0401-191 ÜÇ BOYUTLU ATAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN SEZGĠSEL BĠR YAKLAġIM Hande EROL, Serol BULKAN Yöneylem AraĢtırması‟nda en çok tanınan problemlerden biri “Atama” problemleridir. Klasik doğrusal iki boyutlu atama probleminin çözümünde en çok bilinen yöntem Macar yöntemidir. Bu yöntemde maliyet matrisi her seferinde sistematik bir Ģekilde yeni bir indirgenmiĢ matrise dönüĢtürülerek çözüme gidilmektedir. Yöntem gereği indirgenmiĢ maliyet matrisindeki sıfır elemanlar en az sayıda çizgi ile kapatılmakta ve buna göre matris üzerinde iĢlem yapılmaktadır. Doğrusal iki boyutlu atama problemleri (iĢçilerin makinalara atanması gibi) Macar yöntemi ile en iyi sonucu elde edecek Ģekilde çözülebilmektedir. Benzer Ģekilde doğrusal üç boyutlu atama problemleri de günlük veya iĢ hayatında sıklıkla karĢılaĢılan problemlerdir. Bilgisayar sistemleri, veritabanı eĢleĢmeleri, projelerde çalıĢma ekibi atanması, vb. bu tarz problemlerdir. Bu tür problemler, NP-zor sınıfında olan problemlerdir ve en iyi sonucu bulmak çok zordur. Bu çalıĢmada, üç boyutlu atama problemleri için sezgisel bir yaklaĢım geliĢtirilmiĢ ve elde edilen sonuçlar irdelenmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 82 Salon-7 0404-293 AKIġ TĠPĠ Ġġ SIRALAMA PROBLEMLERĠ ĠÇĠN YAPAY BAĞIġIKLIK SĠSTEMĠ PARAMETRELERĠNĠN BELĠRLENMESĠNDE F-RACE YAKLAġIMI Ahmet CĠHAN, Alpaslan Fığlalı Mühendislik problemleri günümüzde daha karmaĢık ve zor hale gelmiĢtir. Rekabet ortamındaki iĢletmelerin mevcut problemlerine uygun çözümleri makul sürelerde elde etme gereksinimi metasezgisel yöntemlerin önemini arttırmaktadır. Metasezgisel yöntemlerin stokastik yapıları sebebiyle girdi parametrelerinin aynı olması durumunda dahi elde edilen çözümlerin aynı kaliteye sahip olması garanti edilememektedir. Bu durum, gerçekte aynı tür probleme ait farklı problem örneklerine ayrı parametrelerin bulunması gereksinimini ortaya çıkarmaktadır. Literatürde, pratikte pek mümkün olmayan bu durumlar için klasik deney tasarımı kullanılmakla beraber son zamanlarda F-Race algoritmasının da bu amaçla kullanılmaya baĢlandığı bilinmektedir. F-race algoritması, metasezgisel yöntemlerin önceden belirlenmiĢ çalıĢma süresi kısıtları altında mevcut örnek durumlarının geneli için en uygun parametre setini istatistiksel temellere dayandırarak belirlemeye çalıĢan bir algoritmadır. Bu çalıĢmada, metasezgisel yöntemlerden birisi olan yapay bağıĢıklık sistemi algoritmasının, farklı örnek problemlere sahip akıĢ tipi iĢ sıralama problemlerine uygulanması durumunda uygun parametrelerin F-race algoritması ile belirlenmesine çalıĢılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 83 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Decision Making Doç.Dr. Erkan Bayraktar 6 Temmuz 2011 08:30 -10:00 Salon-22 0324-059 Using PROMETHEE Method to compare TURKEY and EU-27 Countries with Road Transport Data Gökhan TURAN, Juraj PEKAR, Mustafa CAN In this paper, we are interested in multi-criteria ranking problems in the existing method PROMETHEE(Preference Ranking Organization Method for Enrichment Evaluations) and applications. This method is related to family of outranking methods and requires the elicitation of preferential parameters in order to construct a preference model. Moreover, to compare between TURKEY and EU-27 countries some transportation data, which was provided by European Commission Pocketbook Statistics 2010, with use PROMETHEE methodology. It consists in a preference function associated to each criterion as well as weights describing their relative importance. PROMETHEE I provides a partial ranking and PROMETHEE II a total ranking on the set of the possible actions. The importance of the study is that this is an unique application between Turkey and EU-27 using with transport data. Salon-22 0325-149 ENVIRONMENTAL APPROACH FOR A SUSTAINABLE FUEL FOR TRANSPORTATION SECTOR: Multi Attribute Decision Analysis for Current and Alternative Fuels Muhammed SÜTÇÜ American people and their cars cannot be separated in today‟s world. But, increasing usage of cars has been causing devastating effects to our world and economy. Thus, the biggest environmental concern in overpopulated cities is air-pollution. Greenhouse gases, changing and increasing oil prices and oil supply security are other concerns. All these negative factors called forth mankind to search for a sustainable, environmental and economical fuel in the transportation sector as well as radical changes in automotive engine/fuel technologies. In recent years bio-fuels have been seen as life-saver alternative fuels in transportation sector. But there are many people who argue bio-fuels will create a significant rise in food costs and detract global food supply. Electric and hybrid cars, hydrogen and natural gas can be seen a quick solution to economy and environment, but their costs are still expensive and need structural changes in car engines. In this paper, as a consultant firm to American Government, especially to Department of Energy, our aim is to find the best alternative fuel for American transportation system. In analysis part we made a strong environmental approach to decrease currently alarming environmental effects and accepted that reducing the Greenhouse Gas emissions is our biggest goal. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 84 Salon-22 Salon-22 0404-250 Improving SME’s Competitiveness in Dried Fruit Export Business through Fuzzy ANP Erhan ADA, Yiğit KAZANÇOĞLU, Muhittin SAĞNAK The study reports findings from an exploratory study about dried fruit production and exports for SME‟s competitiveness. Aim of the study is to determine which criteria are more important and to identify the relative weights of the criteria for dried fruit exporters. Fuzzy Analytical Network Process (ANP) is used to solve the problem of dependence among criteria and used as a methodology to find the results of the empirical analysis. Beginning from the first years of Turkish Republic, dried fruit sector is one of the most important export sectors. Turkey is one of the most important dried fruit exporters of the world. Turkish dried fruits have been recognized and sold in international markets because of its high quality and low prices for years. Nowadays, Turkish dried fruit exporter firms can sell their products throughout the world and compete with international exporters. 97% of total export of dried fruits is dominated by three commodities: dried apricots, dried figs, and raisins(sultanas). Other commodities such as dried apples, dried peaches, dried berries, dried quinces, etc. have not been produced to export; however, in following years, the share of these products‟ on exports are expected to increase according to demand patterns of importer countries. 0404-312 EFFECT OF STRATEGY CHOICE ON OPERATIONAL PERFORMANCE: A STUDY ON TURKISH COMPANIES Erkan Bayraktar, Ekrem Tatoğlu This study essentially aims at investigating the link between strategy choice and operational performance of Turkish companies. To this end, a number of key competitive priorities were identified in order to examine the tendency of Turkish companies towards creating differentiationbased competitive advantage. Deriving from 519 Turkish companies‟ survey results, the effect of this strategy choice on improving companies‟ operational performance was examined by conducting a series of multiple regression models. These findings tend to support our general argument that the firm's strategy choice of gaining a differentiation-based competitive advantage in terms of competitive priorities improves firm's operational performance. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 85 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat OpRes & IndEng Applications in Industry - 5 Yrd.Doç.Dr. Ebru Angün 6 Temmuz 2011 08:30 -10:00 Salon-24 0404-273 A Mathematical Modelling Approach to Assembly Line Balancing in Automotive Industry Dilara Dinçer, Kayahan Kaya, Fadime Üney-Yüksektepe During the period of achieving the most efficient production line level, assembly line (AL) balancing studies have overriding importance. Most particularly in some industries with multifaceted production processes such as automotive or white goods, AL balancing studies are carrying out more comprehensively. In this study, a mathematical model is developed for balancing AL which is producing single product type. In developed model, number of resource used and workstation minimization is aimed. For this reason, the tasks which require same resources are tried to be assigned to the same workstation, regarding to the task priorities and cycle time. So, it is expected to be more closed to lean production level. In last part of project, the developed model is coded by GAMS Software and solved by CPLEX 12.0 solver for the door AL of a commercial vehicle producer in Turkey. Through the observed data, which was provided by producer factory, it is achieved to reach best results. Parameters of estimated results rearranged according to problem. For good and all, the aimed target was succeeded and resource and workstation minimization has occurred. Finally, these results were shared with the producer company. Salon-24 0404-314 Stochastic Dual Dynamic Programming Solution to Disaster Preparedness and Relief Distribution Problem M. Ebru Angün, Nihan Karaca In this study, we model the disaster preparedness and relief distribution as a two-stage stochastic programming problem with recourse. At the first-stage, the inventory decisions and the nodes that will be considered as transshipment nodes have to be made. These decisions are made before observing the random data, which are demands and road capacities. After observing the randomness, at the second-stage, the demands have to be satisfied using only the previously selected transshipment nodes. Mathematically, the first-stage problem is a mixed-integer linear optimization problem, whereas the second-stage problem is simply a linear programming problem. Assuming that the demands and road capacities are continuously distributed, the deterministic equivalent is obtained through the sample average approximation method. The deterministic equivalent is solved through the stochastic dual dynamic programming (SDDP) approach. A riskaverse reformulation using the conditional value-at-risk and various implementation details related to SDDP to both the risk-neutral and risk-averse formulations will be provided during the talk. Salon-24 0404-344 INVENTORY POLICIES FOR AN ASSEMBLE-TO-ORDER SYSTEM WITH JOINT DISCOUNT INCENTIVES Önder TombuĢ, Taner Bilgiç We consider an assemble-to-order system to meet all of the stationary stochastic demand of a finished product in a periodic review setting. The finished product is assembled using two components. The demand must be met either by regular production or by using a faster but more expensive expedited mode. Components have independent setup, production, holding and expediting costs. However when both components fall short of demand they use the same expediting resource causing a joint discount in unit expediting costs. We prove that the optimal policy of the model without setup cost is a modified base stock policy, where target inventory for a component is a function of the other component‟s inventory level, both for a finite and an infinite horizon model. Similarly the optimal policy of the single and two period model with positive setup cost is a modified state dependent (s, S) policy, where (s, S) values of a component is a function of the other component‟s inventory level. Based on these results we develop an algorithm, which decreases time complexity, for solving finite and infinite horizon models in models without setupcosts optimally and in models with setup costs very close to optimal results. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 86 Salon-24 0404-425 A Marginal-cost based Simulation for Bid Evaluation for in Turkish Power Market Beyza Kocabıyık, ġeyma Gültekin, Alkan Han, Ahmet Yücekaya In Turkish power market, power firms bid daily into the day-ahead power market. Power supplier can access to forecasted demand for each hour of the next day so that they can submit offer for the demand. The equilibrium price and quantity for each hour are determined by the auction mechanism and competition. The offer of the company will be accepted and will be rewarded with the market price if the bid price of the company is below the market price. There are mainly two types of bidding methods available as block bidding and hourly bidding. In this paper, we use a normal distribution based market price generation method and a marginal cost based bid generation method to simulate the market for the company. Using two different bidding methodologies, the bidding strategy that will maximize the expected profit over price scenarios is selected to be submitted to the market. We illustrate the model for a power unit in Turkish power market and present the results. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 87 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çizelgeleme - 6 Yrd.Doç.Dr. Ceyhun Aras 6 Temmuz 2011 08:30 -10:00 Salon-26 0404-308 Üniversite EĞĠTĠMĠ DERS çizelgeleme iyileĢtirme çalıĢmaları ve uygulama Çağrı Özgün, Ahmet BeĢkese sürecinde modelleme – Günümüzde eğitim sektöründe ders çizelgeleme problemi, dönem baĢlarında idarecilere önemli bir yük getirmekte, süreç esnasında yapılan hatalar da eğitimin aksamasına ve alınan verimin düĢmesine yol açmaktadır. Öğrencilerin, öğretim elemanlarının, dersliklerin ve müfredatın kendine özgü kısıtları neredeyse hiçbir durumda tam olarak karĢılanamadığı için, programın “en iyi” Ģekilde oluĢturulması, karmaĢık bir karar verme problemi haline dönüĢmektedir. Bu anlamda; bir öğrencinin derslerinin çakıĢmaması, herhangi bir gündeki dersleri arasında fazla boĢluk olmaması, diğer taraftan da 4 saatten fazla üst üste dersi olmaması, bir öğretim üyesinin bir günde 4 saatten fazla dersi olmaması gibi birçok kısıt altında çözülmesi gereken zor (NP-hard) bir optimizasyon problemidir. Ayrıca anılan bazı durumlar kesinlikle çiğnenmemesi gereken katı kurallar getirirken, bazıları da esnetilmesi istenmeyen ama baĢka çözüm olmaması durumunda da az da olsa esnetilebilecek Ģartlar ortaya koymaktadır. ÇalıĢmamız; problemi en doğru yansıtacak Ģekilde 0-1 tamsayılı programlama ile modellenmesini, ders programının modele uygulanmasını, çözümlenmesini ve çözümün iyileĢtirilmesini içermektedir. Bu çalıĢmanın amacı, üniversitelerde ders programı yapım aĢamalarında kullanılabilecek bir model önerisi sunmaktır. Model, kurumumuzda elle yapılan bir çizelgeleme örneği üzerinde test edilecek ve etkinliği araĢtırılacaktır. Salon-26 0404-309 YAPISAL BELĠRSĠZLĠKLER BARINDIRAN ÜRÜNLERĠN DEMONTAJ HATLARININ DENGELENMESĠNE YÖNELĠK BULANIK BĠR MODEL Arif HANCILAR, AĢkıner GÜNGÖR Bütün dünyada çevre ile ilgili yaĢanan olumsuzluklar, kullanılmıĢ ürünlerin geri kazanımının önemini artırmaktadır. Ürün yaĢam döngüsünün son safhasına gelmiĢ olan ürünlerin, ya tamamen ya da kısmen geri kazanılabilmesi söz konusudur. Ürünlerin geri kazanılabilir parçalarına ulaĢabilmek için üründe bir dizi demontaj iĢleminin uygulanması gerekir. Demontaj, yeniden üretim (remanufacturing), geri kazanım (recycling) ve bertaraf (disposal) iĢlemleri gibi ürün sonlandırma yaklaĢımlarında kullanılan kritik bir iĢlemdir. Demontaj iĢlemleri, demonte edilecek ürün çeĢitliliğine bağlı olarak bir demontaj hücresinde yapılabileceği gibi bir demontaj hattı boyunca da gerçekleĢtirilebilir. Demontaj hatlarında montaj hatlarına kıyasla birçok farklılıklar bulunmaktadır. Demontaj için getirilen ürünlerin sahip olduğu yapısal belirsizlikler, hem parçaların demontaj sürelerinin öngörülmesinde hem de demonte edilebilirlikleri ile ilgili belirsizlikler ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca, demontaj iĢlemleri arasında oluĢan karmaĢık öncelik iliĢkileri de zorluk derecesini artırmaktadır. Bu çalıĢmada, güncel problemlerden birisi olan, demontaj hatlarının dengelenmesi üzerinde durulmaktadır. ÇalıĢmada, demonte edilecek üründe olası yapısal belirsizlikleri içinde barındıran bulanık tabanlı bir sezgisel yaklaĢım geliĢtirilerek, demontaj hatlarının dengelenmesi yönelik literatüre katkı sağlanmaktadır. GeliĢtirilen yaklaĢım, önümüzdeki yıllarda ürün geri kazanım süreçleri içinde yer alacak yeni bir dizüstü bilgisayar üzerinde uygulanmaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 88 Salon-26 Salon-26 0404-335 Karma Modelli Montaj Hatlarında ĠĢ Sıralama Probleminin Çözümü Ġçin Tabu Arama Algoritması R.G. Özdemir, F. Akın, C. Akın, N. Karaca Karma modelli montaj hatlarında iĢlerin etkin sıralanması montaj hattındaki istasyonlarda modeller arasındaki iĢ yükü dengesizliğinin azaltılabilmesi için çok önemlidir. Karma modelli montaj hatları çoğunlukla tüm modellerin iĢlemsel özelliklerini kendinde toplayan birleĢik bir model üzerinden dengelenmektedir. BirleĢik model kullanılarak elde edilen dengeleme sonucunda bazı modellerin istasyondaki toplam iĢlem süreleri çevrim süresinin üzerinde bazılarının ise altında oluĢmaktadır. Bu durumda bazı modeller istasyondan geçerken fazla yük bazılarının geçiĢinde ise düĢük yük gözlemlenmektedir. Yukarıda bahsedilen problemin çözümü montaj hattına modellerin uygun sırayla gönderilmesi ile gerçekleĢtirilebilmektedir. Bu çalıĢmada, karma modelli montaj hatlarında iĢ sıralaması problemi ele alınmakta ve problemin çözümü için tabu arama algoritması önerilmektedir. Ġstasyonlara atanan iĢçi sayılarının artıralamadığı ve iĢçilerin kendi çalıĢma alanlarını (istasyon boyunu) aĢamadıkları kabulleri altında ve amaç fonksiyonunda tamamlanmamıĢ iĢlem yükü en küçüklenecek Ģekilde problem matematiksel olarak formüle edilmektedir. Matematiksel model bir otomotiv üreticisinin montaj hattında ürünlerin sıralanması için uygulanmakta ve çözümler geliĢtirilen tabu arama algoritması ile elde edilmektedir. 0404-347 AkıĢ Tipi Open-End Iplik Uretimi Yapan bir Tekstil Firmasında Dinamik Çizelgeleme Uygulaması Ceyhun ARAZ, Özlem UZUN ARAZ, Derya EREN AKYOL Open-End eğirme sistemi ile iplik üretimi yapılan iĢletmelerde çizelgeleme problemi yapısı itibarı ile paralel makineli akıĢ tipi üretim sistemlerinin çizelgeleme problemine eĢdeğer özelliktedir. Open-End eğirme sistemi ile çalıĢan makinelerin çok gözlü (rotorlu) yapısı aynı anda birden çok sipariĢin belirli Ģartlar altında bir makinede iĢlenmesine imkan tanımaktadır. Bu durum çizelgeleme probleminin karmaĢıklığını artırmaktadır. Bu çalıĢmada Open-End iplik üretimi yapan bir tekstil firmasında gerçekleĢtirilen, simülasyon ve bulanık mantık tabanlı, bir dinamik çizelgeleme çalıĢması sunulacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 89 Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-2 Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yer Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ) 06 Temmuz 2011 10:15-11:25 Salon1 Konu Bu oturumda Lisans Öğrencilerinin Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği konularında yaptıkları proje çalıĢmalarından finale kalan 4 ünün final sunumu gerçekleĢecektir. Proje6 Atatürk Havalimanı DıĢ Hatlar Terminali'nde Kontuar Atamaları Ġçin Karar Destek Sistem GeliĢtirilmesi Proje Ekibi Abdullah TaĢkıncan, Erkin Bayrakçı, Onur Babat, Özden Onur Dalgıç, Selim Yüksel Kurum Adı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti TAV Havalimanları Holding A.ġ., iĢletmeciliğini yaptığı Atatürk Havalimanı‟ndaki havayolu Ģirketlerinin Ģikayetleri ve kendi beklentileri doğrultusunda dıĢ hatlar terminalindeki check-in kontuarlarının kullanımı ve uçuĢlara tahsisi ile ilgili mevcut kontuar atamalarının manuel olarak yapılmasından kaynaklanan sorunlar yaĢamaktadır. Bu sorunların giderilmesi amacıyla mevcut sistem analiz edilmiĢ, sistemdeki aksaklıklar belirlenmiĢ ve ilgili kiĢilerin de görüĢleri alınarak problemin tanımı netleĢtirilmiĢtir. Belirlenen problem ile ilgili literatür taraması yapılmıĢ ve benzer araĢtırmalar incelenerek hangi varsayımlar altında hangi problemlerin çalıĢıldığı araĢtırılmıĢtır. Önerilen çözüm yolları incelenmiĢtir. Sonuç olarak mevcut problemin bütün kısıtlarını ele alan herhangi bir çalıĢmaya rastlanmamıĢtır. Bu doğrultuda NetBeans platformu kullanılarak Java programlama dili yardımıyla problemin çözümü için özgün bir sezgisel algoritma geliĢtirilmiĢtir. Ayrıca, geliĢtirilen bu algoritmanın firma çalıĢanları tarafından kullanılabilmesi için bir kullanıcı arayüzü tasarlanmıĢtır. ÇeĢitli haftaların uçuĢ verileri firmadan alındıktan sonra geliĢtirilen algoritma yardımıyla bu uçuĢların kontuarlara ataması yapılmıĢ, atama sonuçlarının incelenmesi ile algoritmanın verdiği sonuçlar ve firmada daha önce uygulanan sistemin verdiği sonuçlar karĢılaĢtırılmıĢtır. Baz alınan performans ölçütlerine (kontuar doluluk oranları, personel iĢ yükü, kullanılmayan kontuar sayıları) göre sunulan yeni yöntemin kaynakların etkin kullanımı açısından daha iyi sonuçlar verdiği saptanmıĢtır. Bu doğrultuda tüm gün için kontuar doluluk oranlarında ortalama % 21,5, günün en yoğun saatleri olan ve firmanın mevcut sisteminde aksaklıklara yol açan 11:00– 14:00 saatlerindeki doluluk oranlarında ise ortalama % 50 oranında iyileĢtirmeler sağlanmıĢtır. Ayrıca, firmada gelir artıĢına neden olabilecek hiç kullanılmayan kontuar sayılarında ise uzun dönemde 3 kontuardan 36 kontuara kadar artıĢ sağlanmıĢtır. Proje7 Havayolları Koltuk Atama Problemi için Karar Destek Sistemi Proje Ekibi Murat ArıbaĢ, Canan Çapa, Hilal Dağ, Nilüfer Demir, Fevziye Sarıkaya Kurum Adı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Hizmet sektöründe çabuk bozulan mal satan sektörlerden biri olan Havayolu TaĢımacılığı, 1980'lerde sektöre getirilen fiyat ve düzenleme serbestliğinin yan etkisi niteliğindeki rekabet artıĢı ile Gelir Yönetimi (Revenue or Yield Management) yöntemleri ile baĢa çıkmıĢtır. Artan rekabet ile firmalar filolarını daha verimli Ģekilde kullanmaya çalıĢırken, bu çalıĢmaların ürünü olarak da orta gelir düzeyine sahip insanların da havayollarını kullanımını amaçlayan DüĢük Ücret TaĢımacılar (Low Cost Carriers) ortaya çıkmıĢtır. Bu anlamda firmada yürütülen proje kapsamında, Türkiye Havayolları TaĢımacılığında 2008'den beri faaliyet gösteren AnadoluJet firmasının gelir yönetimi sistemi incelenmiĢtir. Firma tarafından kullanılan gelir yönetimi sistemine etki eden faktörler SWOT ve PEST analizleriyle bulunmuĢ, gelir yönetimi YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 90 konusunda dünyada bugüne kadar yapılan çalıĢmalar taranmıĢ ve AnadoluJet'in gelir yönetimi sistemine uygunlukları açısından irdelenmiĢtir. Havayolları Gelir Yönetimi (ARM – Airline Revenue Management) sistemlerinde bir baĢlangıç noktası olarak kabul edilen talep tahminlerinin girdi olarak kullanıldığı Optimal Koltuk Atama problemleri için çözüm yolları araĢtırılmıĢ, literatürde kullanılan çözüm yöntemleri sağladıkları iyileĢtirmeler ve kullanılma sıklığı açısından değerlendirilmiĢtir. Yapılan çalıĢmanın ilk aĢamasında, ANOVA tablosu analizine göre benzer taleplerin gerçekleĢtiği sezonlar belirlenmiĢtir. Ardından geçmiĢ talep bilgilerinin yanlılığını kaldırmak amacıyla verilere EM (Expectation Maximization) metodu uygulanmıĢ ve buradan elde edilen düzeltilmiĢ talep tahminleri, farklı sınıflara ait rezervasyon limitlerini belirleyen EMSR (Expected Marginal Seat Revenue) algoritmasına girdi olarak verilmiĢtir. Algoritmalar Microsoft Visual Studio C# ile kodlanarak bir arayüz oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan arayüz firma çalıĢanları için karar destek sistemi niteliğinde olup, istenilen uçuĢ hattı, tarih ve kapasiteye göre promosyonlu ve esnek ücret sınıfları için rezervasyon limitlerini önermektedir. Yapılan uygulamada, önerilen rezervasyon limitleri gerçekleĢen değerler ile ortalama gelir bakımından kıyaslanmıĢ ve önerilen çözüm metodu ile %7,76 oranında gelir artıĢı sağlandığı görülmüĢtür. Uygulanan çalıĢma sonucu firma hazırlanan arayüzü koltuk atama ve uçak kapasite seçimi kararlarına yardımcı bir araç olarak kullanmaktadır. Proje8 Talep Tahmini ve SatıĢ & Operasyon Planlama ile MüĢteriye Tedarik Süresinin ĠyileĢtirilmesi Proje Ekibi Emine Alev Orbay, Gülcan Yayla, IĢıl Oku, Pınar ġimĢek, Ġbrahim Çağlar ġakar Kurum Adı Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Proje9 Bu proje, ODTÜ Endüstri Mühendisliği öğrencileri tarafından EczacıbaĢı Yapı Grubu VitrA Seramik Sağlık Gereçleri Bozüyük fabrikası ile yürütülmüĢtür. Projenin amacı firmanın özellikle Avrupa‟daki rakipleriyle rekabet gücünü artırabilmek için müĢteri sipariĢlerinin fabrikadan çıkıĢ süresini azaltmaktır. Bozüyük‟te bulunan tek fabrikadan ve depodan bütün dünyaya dağıtım yapan firma, yurtdıĢındaki müĢterilerinin sipariĢlerini kısa sürede karĢılamada sorun yaĢamaktadır. Bu sorunun sebepleri; dünyanın birçok noktasından talep alması, bu taleplerin yapılarının birbirinden farklılık göstermesi, üretim sisteminin esnek olmayıĢı ve birçok çeliĢki içermesi, taleplerle ilgili sistematik bir talep tahmin sisteminin bulunmaması ve bu sebeplerle doğru ürünlerin stoklanamaması olarak belirlenmiĢtir. Bu probleme yönelik çözüm aĢamasında izlenen yol; talep tahmini, emniyet stokunun belirlenmesi ve bu iki adımın sonuçlarının girdi olarak kullanılacağı satıĢ ve operasyon planlamadır (S&OP). GeçmiĢ satıĢ verilerine dayanarak geliĢtirilen talep tahmin sistemi, 2011‟in gerçekleĢen talepleriyle test edilerek kullanılmak üzere firmaya sunulmuĢtur. Tahmin hataları kullanılarak emniyet stoku seviyeleri belirlenmiĢtir. Son aĢama, talep ve arzı dengelemekte kullanılan satıĢ ve operasyon planlamadır. Klasik bir satıĢ ve operasyon planlama, “ürün ailesi” gibi toplaĢık bir seviyede yapılır. Ancak bu seviyede yapılan bir toplaĢık planlamanın firmada hayata geçirilebilir olması, yani firmanın operasyonlarını yönetebilmesi açısından yeterli olması için ürün ailesinin ayrıĢtırılması, bir baĢka deyiĢle, stok miktarının planlanabilmesi için ürün ailesinin bir alt seviyesine inilmesi gerekmektedir. Bu ihtiyaç göz önüne alınarak, ürün ailesi ile bir alt seviyenin birlikte çalıĢacağı bir üretim planlama modeli doğrusal programlama modeli olarak geliĢtirilmiĢ ve GAMS optimizasyon yazılımı ile çözülmüĢtür. Bu modelde amaç fonksiyonu, maliyet enazlamasıdır ve modelde üretim ortamına özgü tüm kısıtlar göz önüne alınmıĢtır. Modelin temel çıktıları ise aylık olarak toplaĢık ve alt seviyede üretim miktarı ile ürün bazında aylık stok seviyesidir. DeğiĢken Talep Oranını Gözeten Servis Ġstasyon Ağının Tasarımı Proje Ekibi Harun Büyükçolak, Tolun Altuğ Karabulut, ġenol Sağol Kurum Adı Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Mullaoğlu, Meltem Peker, Gizem GiriĢimcilerin talebi doğrultusunda, Türkiye‟de Ģu anda faaliyet gösteren bir kamyon ve otobüs firmasına ait yetkili servis istasyonlarının açılmasının onaylanması, sistematik bir yaklaĢımla olmamıĢtır. Bu durum, müĢterilerin servis istasyonlarına gitmek için aldıkları yolun fazla olmasına ve servis istasyonlarının kapasitelerini verimsiz kullanmasına neden olmuĢtur. Standart yapılardan farklı olarak bir bölgede servis istasyonu kurulduğunda talebin arttığı gözlemlenmiĢtir. GerçekleĢtirilen YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 91 projenin amacı, müĢterilerin kat edeceği yolu en aza indirmek ve servis istasyonlarının uzun vadede faaliyetlerini sürdürebilmeleri için belirli bir gelir elde etmesini sağlamaktır. GerçekleĢtirdiğimiz projeyle birlikte, problem matematiksel olarak modellenmiĢ; JAVA ve XPRESS programları kullanılarak servis istasyonlarının nerelerde açılması ve hangi kapasitelere sahip olması gerektiği sistematik hale kavuĢturulmuĢtur. Bu projeyle birlikte, mevcut durumdaki servis istasyonu sayısı sabit kalmak koĢuluyla karlılık için beklenen en az kapasite kullanımı %70 olarak belirlendiğinde, önerilen sistem ziyaret baĢına gidilen mesafeyi %8,1 azaltırken, talebi %4,77 artırmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 92 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sezgisel Yöntemler-5: Heuristic Methods - 2 Prof. Dr. Ömer Saatçioğlu 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 Salon-2 0323-054 Provider Selection and Task Allocation Model for Telecommunication Networks under Quality of Service Degradation Policies Hasan Huseyin Turan, Nihat Kasap, Hüseyin Savran Nowadays every firrm either big or small uses telecommunication networks at different amounts and ways in order to continue their existence and complete their daily tasks and operations. Firms in other words customers can lease or buy required amount of network resource from telecommunication network suppliers to complete their operations. After acquisition, day-to-day operations such as video conferencing, voice over IP and data applications are allocated between these acquired capacities by considering Quality of Service (QOS) requirement of each operation. It is generally assumed each operation has to be carried out by using resource that provides equal or higher QoS Level. Conversely, in this study it is showed by utilizing heuristic bin-packing algorithms that former allocation strategy may lead to suboptimal solutions depending upon penalty cost policy to charge degradation in QoS requirements. Finally, several scenarios are created and solved by proposed algorithm in order to test efficiency of methodology. Salon-2 0402-210 PARTIALLY SURVIVABLE NETWORK DESIGN FOR CELLULAR NETWORKS Orhan DENGĠZ Recently, with the increase in global wireless communication technology, cellular telecommunication has experienced a tremendous growth. Today millions of people in the world use cellular phones for their personal and business needs. Cellular communications is supported by a cellular network, which integrates cellular phones into the public switched telephone network (PSTN). A cellular network provides the link between cell phones or mobile stations (MSs) with wireless access to the PSTN. The service coverage area of a cellular network is divided into many smaller areas, called cells, each of which is served by a base station (BS). The BS is fixed, and it is connected to the mobile telephone switching Office (MTSO). An MTSO is in charge of a cluster of BSs and it is, in turn, connected to the PSTN. The role of the network of BS locations is to connect the base stations to the MTSO. The common topology for such a network is a ring because of its technical and economical advantages. The ring networks consist of several hubs (MTSO being one of them in the cellular network case) with links in between them. BSs are assigned to hubs on the ring network. One BS can be connected to more than one hub to provide survivability in case of a network node or link failure. There are costs associated with assigning a base station to a hub. In this model, the objective is assigning BSs to hubs resulting in a network that meets the demand as well as the survivability requirements with minimum cost. The constraints of the problem are the capacity of the ring network (that is the number of simultaneous phone connections that can be handled) and the diversity requirements of base stations (the requirement of being physically connected to more than one hub to increase survivability). In this study, a tabu search based heuristic algorithm is developed for the network design problem and results are investigated on a suit of test problems given in the literature. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 93 Salon-2 0404-259 Minimizing Value-at-Risk in the Single-Machine Tardiness Problem Semih Atakan, Birce Tezel, Kerem Bülbül, Nilay Noyan Total Weighted The vast majority of the machine scheduling literature focuses on deterministic problems, in which all data is known with certainty a priori. This may be a reasonable assumption when the variability in the problem parameters is low. However, as variability in the parameters increases incorporating this uncertainty explicitly into a scheduling model is essential to mitigate the resulting adverse effects. In this paper, we consider the celebrated single-machine total weighted tardiness (TWT) problem in the presence of uncertain problem parameters. We impose a probabilistic constraint on the random TWT and introduce a risk-averse stochastic programming model. In particular, the objective of the proposed model is to find a non-preemptive static job processing sequence that minimizes the value-at-risk (VaR) measure on the random TWT at a specified confidence level. Furthermore, we develop a lower bound on the optimal VaR that may also benefit alternate solution approaches in the future. In this study, we implement a tabu-search heuristic to obtain reasonably good feasible solutions and present results to demonstrate the effect of the risk parameter and the value of the proposed model with respect to a corresponding risk-neutral approach. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 94 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Montaj Hattı Dengeleme Prof.Dr. Seniye Ümit Fırat 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 Salon-3 0404-263 Montaj Hattı Ġstasyonlarına ĠĢgücü Atanma Problemine Bir YaklaĢım ve Bir Uygulama Funda Karabak, Nizamettin Doğan Güner, Benhür Satır, Levent Kandiller Ele alınan problem çerçevesinde, otobüs gibi büyük hacimli ürünlerin karıĢık montaj hattında rastlanan operasyonel bir karar problemine, iĢgücünün dengeli atanmasına, odaklanılmaktadır. Örnek çalıĢmanın yürütüldüğü imalat sisteminde, üç ana tip ve bun ürünlerin yaklaĢık 20 varyasyonun imal edildiği montaj hattında yaklaĢık 120 istasyon bulunmaktadır. Ürünün hacimsel büyüklüğü, imalat aĢamalarında ürün üzerinde, literatürde rastlananın oldukça fazla sayıda, farklı zonlar tanımlanmasına yol açmaktadır. Her zonda bir iĢçi ekibinin bir iĢi yaptığı durumda, iĢçi takımlarının yeterlilik matrisini dikkate alarak görevlere atanması probleminin amacı, takt (çevrim) zamanını aĢmamak kaydı ile yüklerin tüm ekipler bazında dengeli olmasıdır. Problemin, tek/çok istasyon, sabit/değiĢken takt zamanları bazlı durumları modellenmiĢ, küçük problemler için genel çözücüler kullanılarak optimal çözümleri yakalanmıĢtır. Büyük problemler için sezgisel yöntemler geliĢtirilmiĢ ve performansları gerçek veri ile sınanmıĢtır. Salon-3 0404-333 MONTAJ HATTININ ÜRETĠME ENTEGRASYONU VE DENGELENMESĠ Uğur Temizyürek, Gamze Çakır, Melek Bozkurt, AyĢe Cilacı TombuĢ, Önder TombuĢ ÇalıĢma kapsamında, soğutuculu teĢhir dolapları üretimi yapan bir firmada, üretim adetlerinde artıĢ sağlayabilmek ve müĢteri taleplerine daha hızlı cevap verebilmek için konveyör bant sisteminin montaj atölyesine entegrasyonu süreci ele alınmıĢtır. Mevcut sistemde montaj iĢlemleri sabit konumlarda bulunan dolap gövdelerine montaj malzemelerinin taĢınması ve monte edilmesi ile gerçekleĢtirilmekteydi. Yüksek malzeme hareketlerinden dolayı üretim verimi düĢüktü. Yapılan çalıĢmada montaj alanına konveyör bant sistemi kurularak, seri üretime geçilmiĢtir. Salon-3 Hedeflenen üretim adetleri göz önüne alınarak, ortaya çıkan çevrim süresi doğrultusunda montaj hattını dengeleme çalıĢmaları yapılmıĢtır. ÇalıĢmanın ilk adımlarında, mevcut üretimde iĢ yapma Ģekillerinden kaynaklanan yanlıĢlıkların metot etüdü çalıĢmaları ile iyileĢtirilmesi ve belirli bir standarda oturtulması, aynı zamanda ergonomi bilimi ile doğru, daha az yorucu hareketlerin saptanması aĢamaları yer almaktadır. ĠĢ yapma Ģekillerinin belirli bir standarda oturmasının ardından yapılan ölçümlerle operasyonların standart zamanları tespit edilmiĢtir. Montaj hattı, dengeleme ile iĢlerin gruplandırılmasıyla beraber istasyonlara ayrılmıĢtır. Ġstasyonlar çevrim sürelerini aĢmayacak Ģekilde dengelenmiĢ ve akıcı bir hale getirilmiĢtir. 0404-401 PARALEL MONTAJ HATLARININ ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ: MAKĠNE ĠMALATI SEKTÖRÜNDE BĠR UYGULAMA ÖRNEĞĠ Seher Arslankaya, Fatma Aykut Üretim maliyetini azaltmak, kaliteyi ve verimliliği artırmak, ürün çevrim süresini kısaltmak, üretim hızını artırarak imalat çevrim süresini azaltmak, makine ve tezgahlar arasında bekleme ve taĢımaları azaltmak ve en önemlisi müĢteri memnuniyetinin artırmak amacıyla bir çok teknik kullanılmaktadır. Yüksek miktarlarda ürünlerin üretilmesinde kullanılan hat dengeleme yöntemi de bu tekniklerden biridir. Çok geniĢ bir kullanım alanı olan hat dengeleme, hattaki boĢ zaman miktarı minimize edilerek hat üzerindeki her bir istasyona operasyonların dağıtım problemidir. Bu çalıĢmada Sakarya‟da makina imalatı, otomotiv ve traktör sanayisinde yedek parça üretimi alanında faaliyet gösteren Karmetal Aġ‟de yapılan montaj hattı dengeleme uygulaması anlatılmaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 95 Salon-4 Salon-4 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Scheduling - 2 Yrd.Doç.Dr. Serol Bulkan 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 0401-208 A bicriteria scheduling approach to parallel machines with different speeds Sümeyye Samur, Serol Bulkan Most of the studies in scheduling area are on single objective functions. In real life, however, scheduling problems have to deal with more than one objective. Therefore, research on multiobjective scheduling problems became more important in last few years. Besides, although most of the studies assume that the machines are identical, in practice they are not. In this research; jobs are assigned to machines having different speeds with a multiobjective criteria which is the sum of weighted earliness and weighted tardiness. To do so, evolutionary algorithm is used. The results are promising and the method is to be improved. 0401-209 A survey on Scheduling : Classification of Research Topics Sümeyye Samur, Serol Bulkan Scheduling, which is very popular in academics, is one of the fundamental areas. Since this area has many naïve subjects and still many unsolved problems in, it is charming for researchers. Today, many studies are done and several algorithms are proposed for np-hard scheduling problems. Therefore, there is a great need for a study to indicate what is already done and what is not yet. In this research, a deep literature review is performed and a survey is presented. The research is like a guide for the ones studying in this area. Salon-4 0404-300 A New COMSOAL Based Heuristic Approach to Mixed-Model Assembly Line Balancing with Parallel Stations and Zoning Constraints Ramazan Yaman, Ġbrahim Küçükkoç Design of an assembly line and line balancing issues are very common problems and well-known among academia and industry. Mixed-Model Assembly Line Balancing (mALB) techniques take more attention from the enterprises that simultaneously produce either similar products or variations of different models of a product on the same assembly line. This paper presents a new approach for the mixed-model assembly line balancing problem with parallel stations (mALBP), which includes some issues that reflect the operating conditions of real world assembly lines such as parallel stations and zoning constraints. A new COMSOAL based heuristic procedure has been developed and its performance has been evaluated by an illustrative example, and standard test cases from literature. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 96 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Karar Verme - 1 Yrd.Doç.Dr. Elif Kılıç Delice 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 Salon-5 0325-095 PROJE STRATEJĠSĠ KAVRAMININ ĠNCELENMESĠ VE BÜYÜK ÇAPLI KARMAġIK PROJELERDE STRATEJĠ OLUġTURMA KRĠTERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ Murat MALA, Mustafa Kemal TOPÇU, Selim MÜSLÜM, Ġbrahim ÇĠL Proje Stratejisi, Projenin bulunduğu çevrede baĢarıya ulaĢmasını sağlayan yön/yönelme olarak tanımlanmaktadır. Etkin ve baĢarılı Proje Stratejisi için; proje organizasyonunun içinde bulunduğu çevre, organizasyonel yapı, teknolojik olgunluk düzeyi ve hedeflenen çıktı gibi etkenlerin doğru değerlendirilmesi gerekmektedir. Hâlihazırda söz konusu değerlendirme sayısal verilerin yokluğu ve bu alanda kabul görmüĢ ölçeklerin bulunmaması nedeniyle kiĢisel tecrübî ölçütlere göre yapılmaktadır. Özellikle; dinamik ve değiĢken çevre, çok alt yüklenicili veya birden fazla ülke kuruluĢundan oluĢan organizasyonel yapı, olgunlaĢmamıĢ teknolojinin kullanılması gibi etkenler projelerde baĢarısızlık riskini yükselten baĢlıca etkenler olarak sayılabilir. Büyük ve karmaĢıklığı yüksek projelerde stratejinin belirlenmesi ise gerek iĢletmenin varlığını sürdürmesi gerekse pazardaki konumu açısından önemli ve hayatidir. Bu nedenle de Proje Stratejisi/Modeli belirleme iĢlemi özellikle büyük boyutlu, karmaĢık ve belirsizlik düzeyi yüksek projelere baĢlanmadan önce yapılması gereken baĢlıca faaliyetlerden biridir. BaĢta savunma sanayi, havacılık ve uzay sanayi, yeni tekniklerin ilk defa uygulandığı inĢaat projeleri gibi projelerde projenin baĢlangıcında yapılan stratejik hatalar, projelerin gecikmesine, daha yüksek maliyetlerle tamamlanmasına ve bazen de baĢarısızlık nedeniyle son verilmesine neden olmaktadır. Bu çalıĢmada, özellikle savunma sanayi gibi gerek ürüne yönelik gerekse proje örgütünün içinde bulunduğu ortama yönelik belirsizliklerin yoğun olduğu bir sektörde proje stratejisi oluĢturma için kullanılması gereken kriterler ortaya konacaktır. Salon-5 0325-111 ÜRÜN GELĠġTĠRME SÜRECĠNĠ ENĠYĠLEMEK ĠÇĠN ÖNERĠLEN KULLANICI DOSTU BĠR KARAR DESTEK SĠSTEMĠ: KFY ANALĠZCĠ Elif KILIÇ DELĠCE, Zülal GÜNGÖR Bu çalıĢmada yeni ürün tasarımı veya var olan ürünün geliĢtirilmesi için Kalite Fonksiyon Yayılımı (KFY) ve doğrusal programlama bütünleĢtirilerek kullanıcı dostu bir karar destek sistemi (KDS) geliĢtirilmiĢtir. KFY Analizci adı verilen bu KDS ile ürün geliĢtirme süreci için bir kalite evi oluĢturulmakta ve bu kalite evi içindeki bilgiler analiz edilmektedir. Bunun yanı sıra literatürde yer alan KFY programlarından farklı olarak çeĢitli üretim ve teknoloji kısıtları altında ürün geliĢtirme stratejilerinin belirlenmesi için teknik gereksinimlerinin eniyi değerleri bulunmaktadır. GeliĢtirilen bu KDS ile diğer ürün geliĢtirme yaklaĢımlarına göre, daha kısa zamanda ve yüksek müĢteri memnuniyetine sahip ürünler geliĢtirilmesi için tasarımcılara soyut tasarım bilgileri yerine somut teknik bilgiler sağlanmaktadır. Bu çalıĢma kapsamında Microsoft Visual C# programlama dili kullanılarak geliĢtirilen KFY Analizci programının uygulanabilirliği bir gerçek hayat problemi üzerinde gösterilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 97 Salon-5 0331-186 MüĢteri YaĢamboyu Değeri Aracılığıyla Optimal Promosyon Kararlarının Belirlenmesi Yeliz EKĠNCĠ, Füsun ÜLENGĠN, Nimet URAY Günümüzde iĢ dünyasının gerçek amacı, seçilen müĢterilerle karĢılıklı faydalı iliĢkiler yaratmak ve sürdürmektir. Bu nedenle, gün geçtikçe daha fazla firma, müĢterileriyle iyi iliĢkiler kurmaya ve bunu korumaya çalıĢmakta, bu sayede daha fazla karlılık amaçlamaktadırlar. Bu amacı gerçekleĢtirmek için, müĢteri yaĢam boyu değerleri (MYD) temel alınarak, her müĢteriye uygun stratejiler geliĢtirilmelidir. MYD, bir müĢterinin firmayla iliĢkisi boyunca firmaya kazandıracağı karların bugünkü değeri olarak tanımlanmaktadır. GeçmiĢ çalıĢmalarda, sadece bir çeĢit ürün/hizmet sunan firmalara odaklanılmakta ve optimal pazarlama promosyon kararı için müĢterilerin geçmiĢteki belirli bir döneme ait satınalmalarına ait en son satınalma zamanı (R) – sıklığı (F) – satınalmanın parasal değeri (M) (RFM) değiĢkenlerine bağlı olarak müĢteri bölümlendirmesi yapılmaktadır. Bu yapı, birden fazla ürün/hizmet sunan firmalar için uygun değildir çünkü her ürün/hizmet için farklı RFM değiĢkenleri söz konusu olacak ve eski modellerin uygulanması mümkün olmayacaktır. Bu çalıĢma, müĢteri bölümlerini müĢteri değerlerine göre ve müĢteri piramidi yaklaĢımı ile oluĢturmaktadır. Amaç, Markov Karar Süreçleri ile geleceğe yönelik optimal pazarlama promosyon kararını MYD‟yi en büyükleyerek veren, basit, uygulanabilir bir model geliĢtirmektir. GeçmiĢ çalıĢmalarda önerilen modellerin pek çoğunda, gerçek veriyle doğrulama bulunmaması nedeniyle, bu çalıĢmanın önerdiği modeli gerçek veriyle de desteklemesi literatüre sağlanan diğer bir katkıdır. Bu nedenlerle, önerilen çerçevenin ve elde edilen bulguların, hem uzmanlar hem de araĢtırmacılar açısından değerli bir araç olacağı düĢünülmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 98 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Matematik Programlama - 1 Doç.Dr. Özcan Mutlu 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 Salon-6 0325-094 TAMSAYILI PROGRAMLAMA ÇÖZÜMLERĠN BULUNMASI Özcan Mutlu PROBLEMLERĠNDE ALTERNATĠF ENĠYĠ Uygulamada karĢılaĢılan karar problemlerinin eniyi çözümünde bazen alternatif çözümler ile karĢılaĢılmaktadır. Problemin alternatif çözümlere sahip olması aslında istenen bir durumundur, çünkü bu durumda, karar vericiler, özellikle modelde yer almayan bazı sübjektif kriterleri dikkate alarak, alternatif çözümler arasından seçim yapma esnekliğine sahip olacaklardır. Doğrusal programlamada, problemin eniyi çözümde, temeldıĢı değiĢkenlerin indirgenmiĢ maliyetlerinin en az bir tanesinin sıfır olması, alternatif çözümlerin olduğunu göstermektedir. Fakat tamsayılı programlamada alternatif çözümleri belirlemek, doğrusal programlamada olduğu gibi çok da kolay bir iĢ değildir. Tamsayılı programlamada alternatif çözümleri tespit etmek için ek iĢlemlerin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaçla, genellikle modele kesme kısıtları ilave edilmekte ve böylece model yeni bir alternatif çözüm türetecek Ģekilde yeniden yapılandırılmaktadır. Ancak, kısıt sayısı ve değiĢken sayısının artmasından dolayı bu yöntemde, modelin çözümü daha da zorlaĢmaktadır. Bu çalıĢmada, tamsayılı programlama problemlerinin alternatif çözümleri bulmak için basit bir yöntem önerilmektedir. Önerilen bu yöntemde, modele ilave edilen aylak değiĢkenler ve amaç fonksiyonu kullanılmakta ve bir dizi karma tamsayılı modelin çözümü sonucunda potansiyel alternatif çözümlerden bir kısmı veya tamamı elde edilmektedir. Salon-6 Salon-6 0325-100 Afet Lojistiği için Ġhale Tabanlı Satınalma Modeli MUSTAFA ALP ERTEM, NEBĠL BUYURGAN Afet lojistiğinde, insanî yardımların afetzedelere ulaĢtırılmasında, tedarikçiler ve paydaĢlar arası koordinasyon önemli bir yer tutar. Afete hazırlık, afete müdahale, ve afet sonrası rehabilitasyon aĢamalarında, varolan malzemelerin nakliyesi kadar satınalma faaliyetlerinin de etkin olarak icrası gerekmektedir. Bu çalıĢmada, kâr amaçlı Ģirketlerin satınalma ihalelerinden yola çıkarak sivil toplum kuruluĢları, valilikler, ve mahalli idareler için ihale tabanlı bir satınalma modeli geliĢtirilmiĢtir. Önerilen satınalma modelinde, tedarikçiler ihale isteklilerini, bir afet koordinasyon merkezi de ihtiyaçların toplandığı, ihaleyi yöneten kuruluĢu temsil etmektedir. Bu model; (1) ihale ilanı oluĢturulması, (2) teklif oluĢturulması, ve (3) tekliflerin değerlendirilmesi aĢamalarından meydana gelmektedir. Ġkame mal seçeneği, kısmî karĢılama seçeneği, ve lojistik kolaylığı gibi afet lojistiğine özgü tasarım parametreleri geliĢtirilmiĢtir. Benzetim metodu ile türetilen örnek problemler tamsayılı programlama formülleri ile çözülmüĢtür. Örnek problem çözümlerinde, tasarım parametrelerinin arzın talebi karĢılama oranını artırdığı ve düĢük kapasiteli tedarikçilerin ihale sürecine daha etkin bir Ģekilde katılmalarını sağladığı tespit edilmiĢtir. Araç rotalama ve çizelgeleme problemleri model kapsamı dıĢında bırakılmıĢtır. Önerilen modelin afet lojistiğindeki satınalma faaliyetlerinin koordinasyonundaki verimsizliklerin giderilmesinde etkili olacağı düĢünülmektedir. 0325-112 Ortak Üretimli Kapasite Kısıtı Olmayan Dinamik Bir Öbek Büyüklüğü Belirleme Problemi Semra Ağralı Bu çalıĢmada kapasite kısıtı olmayan dinamik öbek büyüklüğü belirleme probleminin bir uzantısı olarak, birden çok ürünün aynı anda tek bir hatta üretilmesi olarak tanımlanan ortak üretimin göz önüne alındığı bir problem incelenmektedir. Problem karıĢık tamsayılı doğrusal programlama olarak ifade edilmiĢtir. Daha sonra öbek belirleme literatürde iyi bilinen sıfır-stok özelliğinin bir türünün bu problem için de geçerli olduğu gösterilmiĢ ve problemin bu özellik kullanılarak tek ürünlü öbek büyüklüğü belirleme probleminin çözümünde kullanılan dinamik programlamanın geniĢletilmesi ile çözülebileceği gösterilmiĢtir. Bu yaklaĢım örnek bir problem üzerinde açıklanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 99 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Kalite Yönetimi - 1 Yrd.Doç.Dr. Tuba Canvar Kahveci 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 Salon-7 0310-012 KALĠTE YÖNETĠMĠ ÇERÇEVESĠNDE ÇALIġAN GIDA MÜHENDĠSLERĠNĠN Ġġ TATMĠNĠNĠ ETKĠLEYEN FAKTÖRLER Ufuk Cebeci, Eray Sertkaya Bu çalıĢma kapsamında insan faktörünün ön planda olduğu Toplam Kalite Yönetimi (TKY) uygulamalarından ISO 9001 Kalite yönetim Sistemleri ve ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetimi Sistemleri dâhilinde çalıĢan gıda mühendislerinin genel iĢ tatmin düzeyleri ve iĢ tatminlerini etkileyen faktörler araĢtırılmıĢtır. AraĢtırma kapsamında anket yöntemi kullanılmıĢ ve toplam kalite yönetimi uygulamaları dâhilinde çalıĢan 103 gıda mühendisi ile görüĢülmüĢ, elde edilen verilerin çözümlenmesinde ise SPSS programından yararlanılmıĢtır. Yapılan bu çalıĢma, genel olarak gıda mühendislerinin iĢ tatminlerinin yüksek ve çalıĢma koĢullarından memnun olduklarını ortaya koymaktadır. Yapılan analizler sonucunda iĢ tatminini en çok etkileyen faktörlerin “ücret”, “terfi/ ödül” ve “ekip arkadaĢlarıyla olan iliĢkiler” olduğu, en az etkileyen faktörün ise “verilen eğitimler” olduğu bulgulanmıĢtır. Salon-7 0323-047 Türkiye'de BiliĢim Teknolojileri Birimlerinde / Firmalarında Kullanılan Kalite Yönetim Sistemlerinin Firmalara Etkilerinin Ġncelenmesi Eyüp Çalık, Cengiz Güngör Özellikle 2000 yıllarla birlikte, biliĢim teknolojilerinin kullanılmasının hızla yaygınlaĢması ve buna paralel olarak da artan hızlı geliĢmelere yönelik olarak, bu teknolojilerin kullanılması aĢamasında kalite ön plana çıkmaktadır. BaĢarılı süreçler yardımı ile kaliteli ürün ve hizmetleri, daha kısa zamanda, daha az maliyetle ve sürdürülebilir bir müĢteri memnuniyeti ile sunmak en önemli konudur. Bu açıdan biliĢim teknolojilerinde de kalite standartları ve sistemleri oluĢturulmuĢtur. Bu sistemleri uygulayan firmaların, bu sistemlerden bekledikleri etkileri; ürün ve hizmet kalitesinin artması, müĢteri tatmin ve sadakatinin artması, takım yönetimi ve motivasyonun artması, proje yönetim performansının artması, finansal ve yönetimsel faydalar olarak saymak mümkündür. Bu çalıĢmamızda Türkiye‟de biliĢim teknolojilerine özgü kullanan kalite yönetim sistemlerini uygulayan ve uygulamayan firmaları karĢılaĢtırarak, bu beklenen faydaların görülüp görülmediğini sonucuna varmak ve bu sistemleri uygulamak isteyen firmalar için bir fikir altyapısı oluĢturmak istedik. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 100 0324-060 TEK ġAHIS ĠġLETMELERĠNDE TOPLAM KALĠTE YÖNETĠMĠ: BURSA’DAKĠ TÜRKĠYE-BULGARĠSTAN OTOBÜS ġĠRKETLERĠ ÖRNEĞĠ Güldane Özkan Salon-7 Bu çalıĢma, Ġkinci Dünya SavaĢı‟nı izleyen yıllarda sistemleĢmeye ve uygulanmaya baĢlanan Toplam Kalite Yönetimi‟nin özelliklerini kısaca tanıtıp tek Ģahıs iĢletmelerinde nasıl uygulandığını göstermeye çalıĢmaktadır. AraĢtırma, Bursa‟da bulunup Bulgaristan göçmenlerine ait olan Türkiye-Bulgaristan Otobüs ġirketleri Örneği üzerinden, nitel araĢtırma yöntemi ile gerçekleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢma kapsamında, bu Ģirketlerin müĢterisi olan Bulgaristan göçmenleri nüfusu da kısaca tanıtılmaktadır. Söz konusu otobüs Ģirketleri ve müĢterileri arasından stratejik örneklem tekniği ile seçilen bir yandan 5 otobüs Ģirketi sahibi ile, diğer yandan söz konusu otobüs Ģirketleri ile devamlı yolculuk eden 10 müĢteri ile yarı-yapılandırılmıĢ sorular çerçevesinde görüĢmeler yapılmıĢ ve Toplam Kalite Yönetimi anlayıĢı, söz konusu Ģirketlerde değerlendirilerek bu anlayıĢ ve yaklaĢımın hangi ilkelerinin yerine getirildiği ve hangilerinin uygulanamadığı tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır. GörüĢme soruları, Ģirketlerin ne ölçüde “müĢteri odaklı” çalıĢtıkları üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Ayrıca rekabete karĢı kendilerini korumak için neler yaptıkları ve sürekli geliĢimin neresinde oldukları anlaĢılmaya çalıĢılmıĢtır. Bursa‟da ikamet eden Bulgaristan göçmenlerinden yılda yaklaĢık olarak 100.000 kiĢinin, TürkiyeBulgaristan otobüs Ģirketleri ile seyahat etmesi bu iĢletmelerin önemini göstermekte ve akademik çevrelerce bu alandaki bilimsel araĢtırmaları gerekli ve önemli kılmaktadır. AraĢtırmada örneklem alanından elde edilen bulgulardan çıkarılan sonuçlara göre; TürkiyeBulgaristan otobüs Ģirketlerinin; Toplam Kalite Yönetimi‟nin ilkelerinden büyük ölçüde haberdar olmadıkları ve müĢterinin, Ģirketler için öncelikle “kar” anlamına geldiği sonucu çıktığı söylenebilir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 101 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Matematik Programlama - 2 Yrd.Doç.Dr. Burcu Toker Ersöz 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 Salon-22 Salon-22 0307-008 Ders-Asistan Atama Probleminin Matematiksel Modelleme YaklaĢımı ile Çözümü ve Bir Uygulama Ġlayda Karabulut, Fadime Üney Yüksektepe Bu çalıĢmada, asistanların uygulama derslerine atanması problemi ele alınmıĢtır. Bölümlerin dönemlik ders planı yapıldıktan sonra uygulama derslerinin zamanı belirlenir ve bu uygulamalar asistanlar tarafından yürütülür. Laboratuar ve/veya sınıflardaki kapasite kısıtı nedeniyle bir dersin uygulamaları birden fazla grupta yürütülmek zorundadır. Bu durumda problemin boyutunu ve Ģartlarını etkilemektedir. Ayrıca asistanlar genelde yüksek lisans veya doktora öğrencileri olduğu için onların ders programları da göz önünde bulundurularak bir atama yapılmalıdır. Diğer bir açıdan ise her bir asistanın iĢ yükünü ve ders saat dağılımını dengelemek gerekmektedir. Ek olarak, asistanların ders saati tercihlerini de göz önüne alarak bireysel memnuniyetleri de eniyilenmelidir. Bütün bu durumlar ele alındığında ders-asistan atama probleminin zorluğu görülmektedir. Bu çalıĢmada gerçek durumu olabildiğince yansıtan bir matematiksel model oluĢturulmuĢtur. GeliĢtirilen bu model gerçek veriler kullanılarak GAMS programı yardımıyla çözülmüĢtür. Önerilen matematiksel modelin sonucu elde edilen atmalar ile mevcut uygulanan atamalar karĢılaĢtırılmıĢtır. Sonuç olarak geliĢtirilen modelin kolay anlaĢılabilirliği ve iyi çözüm vermesi hem uygulanabilirliğini hem de asistanların memnuniyetini artıracaktır. 0322-038 DOLAġAN ANA ALICILI DUYGAÇ AĞLARINDA ÖMRÜ ENBÜYÜKLEYEN YENĠ TAMSAYI PROGRAMLAMA GÖSTERĠMLERĠ VE ÇÖZÜMLERĠ M. Emre KESKĠN, Ġ. Kuban ALTINEL, Necati ARAS, Cem ERSOY DolaĢan bir ana alıcıyı rotalayarak kablosuz duygaç ağlarında ömrün enbüyüklenmesi epeyce araĢtırılmıĢ bir konudur. Ancak yazındaki çalıĢmaların tümü alıcı yer değiĢtirmelerinin anlık olduğunu ve süre almadığını varsayarlar. Ayrıca çoğu çalıĢmada gösterimler, alıcının belirlenen rotadan ağın ömrü boyunca yalnızca bir kez geçeceği durumu göz önüne alırlar. Bu çalıĢmada sabit hızla hareket eden tek alıcılı ağlar göz önüne alınmakta ve sabit bir rota yerine duygaçların kalan enerjilerine bağlı olarak değiĢebilen rotalar tamsayı programlama gösterimleri yardımıyla saptanmaktadır. Salon-22 0323-045 MALĠYET TABANLI PARALEL MONTAJ HATTI DENGELEME PROBLEMĠ ĠÇĠN BĠR TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELĠ Tusan DERYA, Hadi GÖKÇEN Son yıllarda sanayide ortaya çıkan acımasız rekabet, üretim maliyetlerini daha fazla anlamlı hale getirmiĢtir. Montaj hattına sahip baĢarılı üretim sistemlerinde dahi, üretim maliyetlerini aĢağı çekme çabası bir zorunluluk haline gelmiĢtir. Maliyet tabanlı Montaj Hattı Dengeleme Problemi (MMHDP); montaj maliyetlerini en küçük hale getirecek, talepleri karĢılayacak ve montaj sürecindeki kısıtları karĢılayacak Ģekilde, görevlerin iĢ istasyonlarına mümkün atamasını kapsamaktadır. Geleneksel montaj kökenli sektörlerde son montajın genellikle, emeğe dayalı olarak yapıldığı, otomasyonun fazla olmadığı üretim ortamlarıdır. Bu nedenle MMHDP‟de, iĢgücü maliyeti detaylı olarak analiz edilmek zorundadır. Sanayide birden fazla birbirine yakın montaj hattına sahip üretim sistemlerinin örneklerine oldukça yaygın olarak rastlanmaktadır. Paralel olarak konumlandırılmıĢ hatların ürettikleri ürünlerin birbirinin aynı ya da benzeri oldukları ve çevrim zamanlarının birbirine eĢit ya da yakın oldukları görülmektedir. Bundan dolayı, Gökçen vd. (2006), üretim sisteminin verimliliğinin ve kaynak kullanımının artırılması için, paralel bitiĢik hatların bazı istasyonlarının iĢ yüklerinin birleĢtirilmesini önermiĢlerdir. Birden fazla hattın ortak bir Ģekilde dengelendiği bu problem, Paralel Montaj Hattı Dengeleme Problemi (PMHDP) olarak isimlendirilmiĢtir. PMHDP‟nin amacı en az istasyon sayısına (veya operatör sayısına) ulaĢılmasıdır. Maliyet Tabanlı Paralel Montaj Hattı Dengeleme Problemi (MPMHDP) ise; montaj maliyetlerinin enküçüklenmesi için iki veya daha fazla hattın birlikte dengelenmesini içermektedir. Bu çalıĢmada, MPMHDP için bir tamsayılı karar modeli geliĢtirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 102 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yalın Üretim - 2 Yrd.Doç.Dr. Özay Umut Türkan 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 Salon-24 0327-152 YALIN ALTI SĠGMA YAKLAġIMIYLA KALIP DEĞĠġĠM SÜRESĠNĠN (SMED) AZALTILMASI: BĠR LASTĠK FABRĠKASINDA UYGULAMA Meral Zor, Harun ReĢit Yazgan, Semra Boran Yalın üretimde en önemli amaç, ürünün sipariĢinden teslimatına kadar geçen süreçte, değer katmayan fakat maliyet oluĢturan faaliyetlerin ortadan kaldırılmasıdır. Yalın üretimde kullanılan çok sayıdaki tekniklerden biri olan hızlı kalıp değiĢimi de, kalıp değiĢimlerindeki israfa yol açan faaliyetlerin ortadan kaldırılmasıyla değiĢim süresinin kısaltılmasını amaçlayan bir tekniktir. Bu çalıĢmada, hızlı kalıp değiĢiminde yalın altı sigma uygulama adımları (TÖAĠK-tanımla, ölç, analiz et, iyileĢtir ve kontrol et) esas alınmıĢ ve bir lastik fabrikasında uygulanabilirliği gösterilmiĢtir. Böylece yalın altı sigma ve hızlı kalıp değiĢimi yaklaĢımının birleĢimiyle, hem kalıp değiĢim sürecindeki varyasyonda hem de değer katmayan faaliyetlerin sürelerinde daha etkin bir etkin azalma elde edilmiĢtir. Salon-24 0403-218 BĠR DÖKÜM FABRĠKASINDA YALIN ALTI SĠGMA UYGULAMASI Cemalettin KUBAT, ġahsine BüĢra ARSLAN Yalın Altı Sigma, yalın üretim ve altı sigma felsefesini birbiri ile entegre eden bir kalite sistemidir. Yalın Altı Sigma‟ nın amacı Altı Sigma için uygulama sırasında gerekli olan hız kazanımını Yalın Üretim ile sağlayıp verimliliği artırmaktır. Yalın Altı Sigma uygulaması sırasında Pareto analizi, Neden-sonuç diyagramı, Değer akıĢ haritaları, MüĢterinin Sesi(VOC), TGSÇM(Tedarikçi, Girdi, Süreç, Çıktı, MüĢteri) Kalite Kritiği, Pick Çizelgesi, Kano analizi, FMEA gibi kalite araçları kullanılır. Yalın Altı Sigma ile birlikte masraflar azalır, stok seviyesi düĢer, maliyet azalır, kalite artar, müĢteri memnuniyeti artar, daha güçlü ve sağlam tasarımlar yapılır. Ayrıca Ģu da unutulmamalıdır ki her sigma adımı sonunda Ģirket net karlılığı % 5 - % 10 oranında artmaktadır. Bu çalıĢmada, Yalın Altı Sigma yöntemi bir döküm fabrikasında soğuk döküm ve kum dökümü hatalarından kaynaklanan problemin belirlenmesi ve neden-sonuç diyagramı, kök neden analizi yapılarak, bu hataları azaltmak veya yok etmek için gerekli iyileĢtirmeler yapılacaktır ve daha verimli, daha kaliteli ve daha düĢük maliyetli bir sistem oluĢturulacaktır. Salon-24 0404-368 YALIN ÜRETĠM’ĠN BAġARISINDA PERSONELĠ GÜÇLENDĠRME’NĠN ROLÜ Özay Umut TÜRKAN Yalın üretim; değer yaratmayan faaliyetlerin ayıklanması yoluyla, üretim sürecinde oluĢacak her türlü israfı önleme amacı doğrultusunda geliĢtirilmiĢ, yüksek performans düzeyi sağlayarak en az girdi ile en fazla verimi ortaya çıkarmayı hedefleyen bir üretim sistemidir. Üretim sürecinin son derece kırılgan olduğu sistemde yüksek teknolojilerin kullanılması ve hatasız çalıĢma zorunluluğu, nitelikli iĢgücü ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla söz konusu iĢgücünü istihdam edecek, geliĢtirecek ve üretim süreciyle bütünleĢtirecek bir yönetim sisteminin kurulması, yalın üretimin baĢarısı için temel gereklilik halindedir. Günümüzde yalın üretim ve yönetim modeli çerçevesinde Ģekillendirilen personeli güçlendirme yaklaĢımı, çalıĢanların iĢleriyle ilgili planlama ve uygulamaya dair çeĢitli kararları verebilmelerini, böylece üretim sürecine en üst düzeyde katkıda bulunmalarını sağlayan bir uygulama olarak görülmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 103 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Karar Verme: Bulanık Sistemler Yrd.Doç.Dr. Semra Boran 6 Temmuz 2011 10:15 -11:25 Salon-26 Salon-26 0323-051 Karar Sürecinde Bulanık Mantık Bazlı Oyun Teorisi Uygulamaları Soner APLAK, Orhan TÜRKBEY Günümüzde rekabet her alanda kendini göstermektedir. Organizasyonlar rekabet ortamında amaçlarına yönelik etkin kararlar almak durumundadırlar. Bununla beraber, karar verme süreci belirsizlik içeren karmaĢık bir süreçtir. ÇalıĢmanın amacı, karar verme sürecinde bulanık mantık ve oyun teorisi gibi yapay zeka (YZ) yöntemlerini kullanan bir yaklaĢım oluĢturmaktır. ÇalıĢma, karar sürecinin çok amaçlı ve kriterli iki kiĢili sabit toplamlı olmayan bir oyun kapsamında ele alındığı melez bir karar verme metodolojisini içermektedir. Metodolojinin her aĢaması oyun teorisi kapsamında oyuncuların karĢılıklı stratejileri dikkate alınarak değerlendirilmekte ve sonucunda bir kazanç matrisi oluĢturulmaktadır. Hedefler, kritik faktörler (kriterler) ve bunların ağırlıkları bulanık matematiksel iĢlemler ile hesaplanmaktadır. Müteakiben, oyuncuların stratejileri hedefler ve kriterlere göre değerlendirilmektedir. Bu süreçte, kesin matematiksel sayılar yerine sübjektif faktörler (yargı, tecrübe, tercih gibi) bulanık dilsel değiĢkenlerle ile ifade edilmekte ve sayısal değerlere dönüĢtürülmektedir. Önerilen metodolojinin uygulanabilirliğinin ve matematiksel geçerliliğinin gösterilmesi amacıyla sayısal bir uygulama verilmektedir. 0324-077 MUHAREBE ALANINDA HEDEFLERLE ĠLGĠLĠ BULANIK MANTIK ESASLI KARAR VERME SÜRECĠ Kerim GÖZTEPE, Semra BORAN, Harun ReĢit YAZGAN Harekât alanı karar vericilerinin muharebe alanında ortaya çıkan olayların hızlı akıĢı içerisinde düĢman hedefleri için doğru ve etkin karar vermeleri hayati bir konudur. Muharebe alanında en kritik konulardan birisi düĢman hedeflerinin derhal tespiti ve en uygun kararın verilmesidir. KarmaĢık ve çok sayıda etken harekât alanı Ģekillendirme sürecinde etkili olmaktadır. Bu nedenle karar alma sürecinde harekât alanındaki hedefler hakkında detaylı bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Elde edilen bu bilgiler sayısal olmanın yanı sıra sübjektif yargı esaslı olabilir. Çoğu zaman muharebe alanı hedefleriyle ilgili kararların kesin olmayan bilgiler ve belirsizlik ortamında verilmesi söz konusu olmaktadır. Bu çalıĢmada konvansiyonel bir çatıĢma ortamı için bulanık bir karar modeli geliĢtirilerek dost ve dost olmayan unsurlara karĢı en uygun kararın verilmesi amaçlanmıĢtır. Salon-26 0404-328 BULANIK UZMAN SĠSTEM TASARIMIYLA BĠLEġENLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ Pınar Yıldız KUMRU, Zafer BOZYER BĠLGĠSAYAR DONANIM Günümüz teknolojisinde yaĢanan hızlı değiĢimler ve her geçen yıl bir önceki yıllardan çok daha fazla enformasyon üretilmesi bilgisayarları hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline getirmiĢtir. Kullanım alanlarının geniĢlemesi sebebiyle, bilgisayar donanım bileĢenlerinin belirlenmesi, hızla değiĢmekte olan teknolojinin de yardımıyla çok kriterli bir karar verme problemi olarak günlük hayatta sıklıkla karĢımıza çıkmaktadır. Bilgisayarların donanım bileĢenleri, çoğunlukla konunun uzmanlarından yardım alınarak ve temel bileĢen parçaları göz önünde bulundurularak, kullanılması düĢünülen alana göre belirlenmektedir. Ancak, bilgisayar konfigürasyonları belirlenirken uzmanların düĢünceleri ve kiĢisel yargıları çok farklı donanım bileĢenlerinin önerilmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu aĢamadan sonra hangi uzmanın tavsiyesine uymak gerektiği gibi sorular ortaya çıkmaktadır. Bu bildiride, Bulanık Mantık (BM) kullanılarak sadece kullanıcının kiĢisel tercihlerini göz önünde bulunduran ve uzmanların kiĢisel yargılarından uzak en uygun bilgisayar konfigürasyonunun belirlenmesi üzerine bir çalıĢma yapılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 104 Panel-3 BiliĢim Çağında Endüstri Mühendisliği Eğitimi Oturum BaĢkanı Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ Endüstri Mühendisliği) Panelistler Tarih Saat Yer Konu Prof.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Ġlhami Karayalçın (ĠTÜ) Ercan Öztemel (Marmara Üniversitesi) Ahmet Fahri Özok (ĠKÜ) Ali Rıza Kaylan (Boğaziçi Üniversitesi) Ramazan Evren (ĠTÜ) 6 Temmuz 2011 11:35-12:45 Salon1 Bu panelde, biliĢim teknolojilerinde son yirmi yılda meydana gelen geliĢmelerin endüstri mühendisliği eğitimini nasıl değiĢtirmekte olduğu ve biliĢim çağında endüstri mühendisliği eğitiminin nasıl bir değiĢim geçirmesi gerektiği tartıĢılacaktır. Bu çerçevede, içinde bulunduğumuz çağda, eğitimde ortaya çıkan eğilim ve paradigma değiĢikliklerinin; endüstri mühendisliği eğitimi üzerindeki yansımaları, endüstri mühendisliği eğitiminin Türkiye‟deki durumu, Türk sanayi ve hizmet sektöründe endüstri mühendisliğinin biliĢim çağının gereklerine bağlı olarak oynaması gereken rol, buna bağlı olarak ortaya çıkan eğitim ihtiyaçları ele alınacak ve bu ihtiyaçların karĢılanması için endüstri mühendisliği eğitiminde ne tür yenilikler ve yöneliĢler gerektiği tartıĢılacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 105 Öğrenci Proje YarıĢması Oturumu-3 Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yer Konu Proje10 Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ) 06 Temmuz 2011 13:45-15:00 Salon1 Bu oturumda Lisans Öğrencilerinin Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği konularında yaptıkları proje çalıĢmalarından finale kalan 3‟ünün final sunumu gerçekleĢecektir. Türk Kızılayı Orta Anadolu Bölgesi Kan Ürünleri Tedarik Zinciri Projesi Proje Ekibi Ali Cem Randa, Alican Cömert, Berker Adıgüzel, Cem Balıkçıoğlu, Ceren Örnekol Kurum Adı Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Proje11 Türk Kızılayı, Sağlık Bakanlığı‟nın “Güvenli Kan Temini” projesi kapsamında ve Bakanlığın yayınladığı bildirge doğrultusunda, 2008 yılından itibaren Türkiye‟de kan hizmetlerinin verilmesindeki yetkili tek kuruluĢ haline gelmiĢtir. Kızılay‟ın yapısında bulunan bölge kan merkezleri bölge içindeki kanı toplar ve iĢleyerek kan bileĢenlerini yani eritrosit, plazma ve trombosit üretimini gerçekleĢtirir ve yine bölge içindeki hastanelere dağıtımını yapar. Ancak sistem, farklı beklentilerde ve dünya görüĢünde olan paydaĢlar ile birlikte çalıĢmaktadır. Kan tedariğinin, kan talebinden düĢük olması sebebiyle kan ürünlerinin etkili kullanımı bütün paydaĢlar için önemli bir hale gelmiĢtir. Bu proje kapsamında, hedef alınan olan Orta Anadolu Bölgesindeki talep karĢılama sürelerini azaltıp kan bileĢenleri taleplerinin karĢılanma oranını arttırılması ile sistemin etkinliğinin ve verimliliğinin iyileĢtirilmesi hedeflenmiĢtir. Proje kapsamında bütün kan ürünleri dikkate alınmıĢ olup literatürde bu denli geniĢ bir çalıĢma bulunmamaktadır. Bu hedef doğrultusunda; bölge çapında çeĢitli noktalarda dağıtım merkezlerinin açılması, uygulanacak envanter politikasının belirlenmesi üzerine çalıĢmalar yapılmıĢtır. Önerilen sistemin performansı ölçülmüĢ ve uygulanabilirliği tartıĢılmıĢtır. Türk Kızılayı Ġçin Merkezi Afet Yönetiminde Karar Destek Sistemi Tasarımı Proje Ekibi Okan Dükkancı, Öner KoĢak, Ali Ġrfan Mahmutoğulları, HaĢim Özlü, Nur Timurlenk Kurum Adı Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Proje Özeti Proje12 Bu projede, kurumun herhangi bir afetin meydana geldiği yere iki saat içinde ulaĢma hedefi baz alınarak Kızılay‟ın bölgesel ve yerel afet yönetim merkezleri, stratejik ve taktiksel açıdan değerlendirilmiĢtir. Yapılan incelemeler sonucunda, kurumun mevcut merkez konumları bakımından etkin hizmet veremediği gözlenmiĢtir. Ayrıca, bu merkezlerin envanter seviyeleri incelendiğinde birçok merkezde depolanan malzemelerin kritik stok seviyelerinin altında olduğu görülmüĢtür. Bu problemi gidermek ve afet yönetimi merkezlerinin en uygun yerlerini belirlemek amacıyla bir matematiksel model oluĢturulmuĢtur. Ġl ve ilçe kırılımında nüfus ve geçmiĢ afet verileri modele entegre edilmiĢ ve çözüm, kurumun kullanımına sunulmuĢ olan karar destek sisteminde kullanılmıĢtır. Bu sistemde, Kızılay‟a bir sonraki merkezin nereye açılacağı, istenilen merkezi kapatma, bir afette ortaya çıkacak afetzede sayısı tahmini gibi modüller yer almaktadır. TÜRK KIZILAYI ACĠL DURUM LOJĠSTĠK KARAR DESTEK SĠSTEMĠ Proje Ekibi Cansu Karadağ, ġeyma Küçüközer, Efe Pınar, Gamze Tuna, Burak UçaĢ Kurum Adı Proje Özeti TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Bu projede Türk Kızılay‟ının acil durum yükleme planları ile ilgili sorunlarının giderilmesi amacıyla bir “Acil Durum Lojistik ve Karar Destek Sistemi” kurulmuĢtur. Mevcut sistemde esnek olmayan yükleme planları, bağıĢların standartlaĢtırılması konusundaki zorluklar ve yükleme planlarının el ile oluĢturulmasından kaynaklanan YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 106 sorunlar bulunmaktadır. GeliĢtirilen sistemde, istenilen malzemeler istenilen araçlara özgün bir algoritma kullanılarak yerleĢtirilmekte ve lojistik sorumlusuna yükleme ile ilgili detaylı rapor verilmektedir. Araç yükleme problemini etkin bir Ģekilde çözebilmek için literatürdeki problemler incelenmiĢ ve problemin iki boyutlu sele paketleme problemine benzediği görülmüĢtür. Bu problemi çözmek için farklı sezgisel algoritmalar denenmiĢ ve özgün bir algoritma geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen algoritma, yüklemeleri yaparken kalan boĢlukların en aza indirgenmesini hedeflemekte ve olurlu bir çözüm bulduktan sonra yüklenen araçların doluluk oranlarını inceleyerek boĢ kalan araçlar yerine daha küçük boyutlu araçlar önermektedir. GeliĢtirilen sistem kurum yetkilileri ile birlikte tasarlanmıĢtır. Çözümün uygulanmasında öncelikle kurumda programın bir tanıtımı yapılacak, daha sonra kurulumu gerçekleĢtirilecek ve en son olarak da kullanıcılar için eğitim düzenlenecektir. Çözümün uygulanmasından sonra kurumun araç yüklemelerini daha etkin bir Ģekilde yapacağı düĢünülmektedir. Mevcut durumda tutulmayan yükleme verileri yeni sistemle etkin bir Ģekilde tutulmaya baĢlanacaktır. Ayrıca programın arayüzü sayesinde standart olmayan bağıĢ malzemelerinin boyutları sisteme girilerek kolaylıkla yükleme yapılabilecektir. Böylece bağıĢ yoluyla gelen ve mevcut palet standartlarına uymayan malzemelerin yüklenmesi sorunu da çözülecektir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 107 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Matematik Programlama - 3 Yrd.Doç.Dr. R. Gürcan Özdemir 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-2 0404-336 Gıda Paketleme Endüstrisinde HiyerarĢik Matematiksel Programlama YaklaĢımı R.G. Özdemir, Z. Ayağ, M. Özdemir, G.Aksu Üretim Planlama için Bu çalıĢmada, bir gıda paketleme imalatçısının üretim planlama sürecinde kullanılmak üzere hiyerarĢik yaklaĢım önerilmektedir. Önerilen hiyerarĢik yaklaĢım iki aĢamalı olarak modellenmektedir. Birinci aĢamada, tahmini talepler toplaĢık üretim planlamaya dönüĢtürülür ve bu aĢamada ürünler elde edildikleri malzeme tiplerine göre aileler üzeriden planlamaya alınmaktadırlar. Ġkinci aĢamada ise, ailelerin belirlenen üretim ve envanter miktarları esas alınarak her ürün için haftalık detaylı (ayrıĢık) planlama yapılmaktadır. Tüm hiyerarĢik üretim planlama süreci matematiksel modelleme ile formüle edilmektedir. Ġki ayrık matematiksel model hiyerarĢinin üst ve alt seviyelerini oluĢturacak Ģekilde kurgulanmaktadır. Ġlk modelin çıktıları ikinci model için kısıtlarda parametlere dönüĢtürülmekte ve bu Ģekilde iki model arasındaki bağlantı sağlanmaktadır. Ġlk matematiksel modelin amaç fonksiyonunda toplam üretim, enventer ve iĢçilik maliyetleri en azlanırken yeni iĢe alımlarda tecrübe eksikliği kısıtlarda göz önüne alınmaktadır. Ġkinci model ise çok aĢamalı üretim kaynaklarının paylaĢtırılmasını gerçekleĢtirmektedir. Gerçek üretim verileri üzerinden geliĢtirilen hiyerarĢik üretim planlama yaklaĢımının uygulaması verilmektedir. Salon-2 Salon-2 0404-337 Kaynak Kısıtlı Karma Modelli Montaj Hattı Dengeleme Problemine Çok Amaçlı Matematiksel Programlama YaklaĢımı R.G. Özdemir, N. Karaca, F. Ġlter, A. Kartal Karma modelli montaj hatlarında genel yaklaĢım her istasyona günlük veya vardiya baĢına olabildiğince eĢit yük oluĢturacak Ģekilde iĢ atama yapmaktır. ĠĢlerin istasyonlara atanması montaj hatlarının dengelenmesi olarak adlandırılmaktadır ve endüstriyel uygulamalarda dengeleme için eĢit istasyon yükünün sağlanmasından baĢka amaçlarda bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; kullanılan montaj ekipmanının en aza indirilmesi, montaj parçalarının taĢıma sürelerinin en aza indirilmesi, v.b. Bu çalıĢmada ele alınan problem karma modelli montaj hatlarında kaynak kullanımını ve iĢ yükü dengesizliğini en aza indirecek hat dengelenmesidir. Konu edilen problem bir otomotiv üreticisinin montaj hatlarında gözlemlenmiĢtir. Mevcut hat tasarımı esas alınarak belirlenen üretim ihtiyaçlarına göre haftalık veya aylık dengeleme çözümleri aranmaktadır. Mevcut durumda istasyonlarda kurulu bulunan bağlama ekipmanları yeni oluĢacak dengelemede belli maliyetlerle yer değiĢtirebilmektedir. Hat üzerinde değiĢkenlik gösteren üretim ihtiyaçlarına sahip çeĢitli modeller üretilmektedir. Modeller arasında iĢlem süreleri ve iĢlemlerin yapılıĢ Ģekil ve sıraları açısından farklılıklar bulunabilmekte ve bu durum farklı modellerdeki benzer iĢlerin aynı istasyonda yapılması sırasında iĢyükü dengesizliği oluĢturmaktadır. Bu çalıĢma yukarıda bahsedilen problemin çözümü için çok amaçlı matematiksel bir model önermektedir. GeliĢtirilen hedef programlama modelinde iĢyükü dengesizliğinin en aza indirilmesi ve kullanılan bağlama ekipmanlarının sayısının en aza indirilmesi gerçeklenmeye çalıĢılmakta, ayrıca modelde üretim hattına ait parça envanter alanları, kullanılabilecek ekipman adedi gibi kaynak kısıtları, öncelik iliĢkileri ve çevrim süresi kısıtlarına ek olarak sağlanmaya çalıĢılmaktadır. GeliĢtirilen modelin gerçek üretim ortamından elde edilen verilerle uygulanması ve sonuçların analiz edilmesi çalıĢmanın çıktıları olacaktır. 0404-340 OTOMOTĠV SEKTÖRÜNDE MONTAJ MALZEME OPTĠMĠZASYONU Süleyman Erdem Tezcan, Gökhan Dikmen, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ YERLEġTĠRME Bu çalıĢmada otomotiv sektörü için yapılan bir karma tamsayılı programlama çalıĢması ele alınmaktadır. Montaj için gerekli alt malzemeler depodan ilk önce ön montaj mahallerine daha sonra montaja taĢınmaktadır. TaĢınma esnasında forklift ve diğer taĢıma araçları kullanılmaktadır. Amaç daha sık kullanılan parçaların yerlerini montaj ve ön montaj mahalline daha yakın depolayarak ihtiyaç duyulan taĢıma aracı sayısını en küçüklemektir. Malzemelerden bazıları diğer malzemelerle birlikte aynı depoya yerleĢtirilebilirken bazıları ise bir ambara tek baĢına depolanmak zorundadır. Bu neden ile depo yerleĢtirme problemi için karma tamsayılı bir optimizasyon programı uygulanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 108 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Benzetim - 4 Yrd.Doç.Dr. H. Ġbrahim Koruca 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-3 0404-304 Isparta Ġli Elektrik Arıza Tamir Bakım Biriminde Simülasyon Destekli Personel Planlama ve Organizasyon Yapılandırma AraĢtırması Halil Ġbrahim KORUCA, Erdal AYDEMĠR, Arzu OKTAY, Neslihan Uğurlu, Yelda SÜNETÇOĞLU Servis sistemlerinde müĢteri odaklık, doğrudan etkileĢim ve doğru personel planlaması, zamanında hizmet sunumu ve kalitesi müĢteri memnuniyetini üst seviyeye taĢıyabilir. MüĢteri memnuniyetini olumsuz etkileyen uzun bekleme süreleri hizmet kalitesini düĢürmekte, süreç iyileĢtirme ve organizasyon planlaması çalıĢmalarını zorunlu hale getirmektedir. Tamir bakım birimlerinde beklemelerin azaltılması için süreç ve personel planlamanın gerekliliği ön plana çıkmaktadır. KarmaĢık ve birbiriyle bağlantılı sistemlerde arıza tüm sistemin durmasına neden olabilir. Arızaların kısa sürede giderilmesi, maliyetlerin düĢülmesi ve hizmet kalitesinin ve sürekliliğinin sağlanması için tamir bakım süresinin ve kaynakların verimli kullanılması gerekmektedir. Bu çalıĢmada, Isparta ili Elektrik Arıza Birimi‟ne ait arıza tamir süreci, Arena simülasyon programı yardımıyla baĢlangıç modeli oluĢturulmuĢtur. ġehir merkezinde günlük bildirilen arızalar mevcut tamir bakım ekiplerine ulaĢtırılarak giderilmektedir. Arızalar sınıflandırılmıĢ ve arıza tiplerine göre tamir bakım süreleri ve arızalara ulaĢım süreleri ölçülerek dağılımları belirlenmiĢtir. Elde edilen gerçek verilerden bir aylık simülasyon koĢumu gerçekleĢtirilmiĢtir. Kuyrukta bekleme süresini azaltmak, tamir edilen arıza sayısını ve personel kullanım oranlarını arttırmak çalıĢmanın amacını oluĢturmaktadır. BaĢlangıç modelinde gözlenen olumsuzlukların giderilmesine yönelik alternatif çalıĢma sistem senaryoları geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen senaryolarda tamir bakım ekiplerinin performansları simülasyon sonuçlarına göre karĢılaĢtırılmıĢtır. Salon-3 0404-305 Bir ġeker Fabrikası Kampanya Dönemi Satın Alma - Stoklama Yönteminin Simülasyon Destekli AraĢtırılması Ve GeliĢtirilmesi Halil Ġbrahim KORUCA, Erdal AYDEMĠR, Zekeriya MULBAY, Ebru ÇAY Uzun ve karmaĢık üretim sürecine sahip olan Ģeker fabrikaları, farklı bozucu faktörler tarafından; makine arızaları, yağıĢ miktarı ve hava sıcaklığından olumsuz etkilenmektedir. Bu faktörler depolama politikasını etkilemekte, hammadde ve bitmiĢ ürün stok miktarlarının yükselmesine neden olmaktadır. ġeker fabrikalarında sıklıkla karĢılaĢılan bu durumun engellenebilmesi ancak satın alma ve stoklama politikalarının iyileĢtirilmesi ile mümkündür. Bu çalıĢmada, bir Ģeker fabrikasının maruz kaldığı faktörleri konu alan bir simülasyon modeli geliĢtirilerek fabrikanın kampanya dönemi için farklı satın alma ve stoklama senaryoları simüle edilmiĢtir. Simülasyon sonuçlarından, iĢletmenin mevcut stokları günlük %10 düĢüren senaryo önerilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 109 Salon-3 0404-310 E-ATIK DEMONTAJ SĠSTEMLERĠ PLANLAMASI ÇALIġMASI Ozan ÇAPRAZ, AĢkıner GÜNGÖR ĠÇĠN ETKĠLĠ BĠR YERLEġĠM Teknolojinin geliĢmesiyle birlikte Dünya‟da ve Türkiye'de elektrikli ve elektronik eĢya sektörü büyürken, elektrikli ve elektronik eĢyaların kullanım süresini tamamlamasıyla elektronik atıklar (eatık) meydana gelmektedir. Teknolojinin sürekli geliĢmesi ve her geçen gün yeni ürünlerin insanların kullanımına sunulması, e-atıkların gelecekte daha da artacağının göstergesidir. Gerek çevresel kaygılar, gerekse yasal düzenlemeler nedeniyle e-atıkların geri dönüĢümü zorunlu hale gelmiĢtir. Eatıkların geri dönüĢümünde demontaj önemli bir yere sahiptir. Demontaj, geri kazanılabilir atık olarak tanımlanmıĢ ürünün, geri kazanılmak istenen parçalarına eriĢimi sağlayan sistematik faaliyetler bütünüdür ve önemli bir fonksiyona sahiptir. Demontaj ortamları montaj ortamlarına kıyasla farklılıklar içermektedir. Bu çalıĢmada, söz konusu farklılıklar gerek literatür, gerekse ülkemizde e-atık geri kazanımında faaliyet gösteren bir firmadan elde edilen bilgilerle ortaya konulmuĢtur. ÇalıĢmada, geri kazanılması hedeflenen e-atıkların sahip olabileceği yapısal belirsizliklerin, demontaj süreleri ve demontaj rotaları üzerindeki etkilerini de dikkate alan ideal yerleĢim planlama yaklaĢımları irdelenmektedir. ÇalıĢma, literatürde oldukça az çalıĢılmıĢ olan demontaj sistemlerinin yerleĢim planlamasına yönelik katkılar sağlamaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 110 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları - 3 Prof.Dr. Burhan TürkĢen 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-4 0404-411 Endüstride Yüksek Seviyeli Mimari Uygulamaları Özer UYGUN, Hasan KAÇAMAK Yüksek Seviyeli Mimari (HLA: High Level Architecture), baĢlangıçta Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından askeri sistemlerin ve oyunların dağıtık ortamda benzetiminin oluĢturulması için geliĢtirilmiĢ bir mimaridir. HLA dağıtık benzetim mimarisinin baĢlangıcı 1995 yıllarına dayanmakla birlikte bunun öncesinde baĢka dağıtık benzetim denemeleri olmuĢtur. Daha sonra bu mimari 2000 yılında IEEE tarafından 1516 koduyla standart haline gelmiĢ ve ticari bir yazılım halini alarak sivil alanlarda da uygulanma imkânı bulmuĢtur. HLA imkanlarını sunan ticari iĢletmeler ve kiĢisel teĢebbüsler bulunmaktadır. Ticari olan iĢletmeler hem rekabet, hem endüstrinin ihtiyaçlarını karĢılamak bakımından kendilerini geliĢtirmektedirler. Bununla birlikte IEEE, standartlarının her 5 yılda bir geliĢtirilmesi Ģartını getirmiĢtir. Tüm bunlardan dolayı 2010 yılında Pitch Technologies Ģirketi kendi geliĢtirdiği HLA yazılımının yeni versiyonunu “HLA Evolved” ismiyle kullanıma sunmuĢtur. Bu çalıĢmada hem dağıtık benzetimin geliĢimi, hem de sivil alanlarda ne gibi uygulama imkanları bulduğu açıklanacaktır. Günümüzde Türkiye‟de benzetim çalıĢmalarında HLA kullanımı henüz çok yaygın değildir. Bunun sebepleri de irdelenmeye çalıĢılacaktır. Endüstride HLA kullanımının en uygun alanlarından biri tedarik zincirlerinin dağıtık olarak benzetimidir. Bununla birlikte etmen temelli yazılım ve benzetim uygulamaları için HLA dağıtık ortam etkileĢimleri ve yeniden kullanım imkanları sunmaktadır. Bu çalıĢmada benzeri uygulama alanları ile ilgili literatür taraması verilecek ve bir takım öneriler sunulacaktır. Salon-4 0404-418 Açık Kaynak Kod Lisanslarının Sistematik Analizi Gürdal Ertek, Semih Gülerer, Bengi Tokdil Açık kaynak kodlu yazılım kavramı, bilgisayarların iĢ dünyası ve günlük hayatımıza girmesinden itibaren yazılım sektöründeki en önemli geliĢmelerden birisidir. Açık kaynak kodlu yazılımların kapalı kaynak kodlu yazılımlardan temel farkı, bu yazılımların sadece kendilerinin değil, kaynak kodlarının da tüm dünyaya Ġnternet üzerinden paylaĢılıyor olmasıdır. Böylece yeni yazılımlar çok daha az bir emek harcanarak ve imece tarzında bir dayanıĢma ile geliĢtirilebilmekte, ticari yazılımların tekelleĢmesi önünde önemli bir bariyer teĢkil etmektedir. ĠĢ dünyasında ve günlük yaĢamda kullanılan pek çok yazılım açık kaynak kodlu yazılım olup, bu yazılımlara örnek olarak Linux bazlı iĢletim sistemleri, Firefox ağ tarayıcısı, Open Office, Apache sunucusu, MySQL veritabanı sistemi gösterilebilir. Açık kaynak kodlu yazılımlar çok farklı lisanslar altında gelmekte olup bu yazılımlarla ilgili temel bir zorluk bu lisans tiplerinin anlaĢılmasındaki zorluktur. Bu çalıĢmada açık kaynak kodlu yazılım lisanslarının sözleĢmeleri detaylı olarak incelenerek yer alan maddeler net olarak belirlenmiĢ, ve her bir lisans bu sözleĢme maddeleri bağlamında karakterize edilmiĢtir. Ayrıca elde edilen veri incelenerek biliĢim yöneticilerine faydalı olacak yeni kavrayıĢlar sunulmaktadır. Salon-4 0404-422 Yazılım Mimarilerine Yönelik Talepler ve Trend Ġsmail Hakkı Cedimoğlu, Deniz Herand Yazılım Mimarisi tıpkı inĢaat sektöründeki mimariye benzer olarak yazılım kullanıcılarının taleplerinin düzenli, anlaĢılabilir, saklanabilir, incelenebilir, iyileĢtirilebilir ve yazılım geliĢtiriciler için ifade edilebilir olması amacıyla çeĢitli teknikler kullanılarak bir ortama (bilgisayar programı, kağıt vs.) aktarılması ile ilgilenen bilim dalıdır. Bu alanda kullanılan teknikler ise günümüz enformasyon teknolojilerinin mümkün kıldığı veya gerçekleĢtirebildiği altyapıya uygun olarak yazılım kullanıcı taleplerini görsel olarak ifade edebilen tekniklerdir. Fiziksel altyapıdan baĢlanarak, haritalama (mapping) tekniklerine kadar birçok teknik günümüzde kullanılmaktadır. Bu araĢtırmada geliĢen enformasyon teknolojilerinin ve yazılım kullanıcılarının geliĢmeler karĢısında geliĢen talepleri ve trendler analiz edilecektir. Özellikle değiĢen süreçlerin karĢısında esneklik sağlayan Servis Odaklı Mimarideki geliĢmeler incelenecektir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 111 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Lojistik - 1 Yrd.Doç.Dr. Berrin Denizhan 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-5 0318-024 Diferansiyel GeliĢim Algoritması ile Önce Dağıtım Sonra Toplamalı ve Zaman Pencereli Araç Rotalama Problemine ĠliĢkin Bir Uygulama Ġlker Küçükoğlu, Nursel Öztürk Bu çalıĢmada, literatürde VRPBTW olarak yer alan Önce Dağıtım Sonra Toplamalı ve Zaman Pencereli Araç Rotalama Problemi ile ilgili, hizmet sisteminde bir uygulama yapılmıĢtır. VRPBTW; zaman penceresi ve kapasite kısıtlarını içeren, Araç Rotalama Problemi‟nin bir uzantısıdır. Bu problemde yer alan müĢteriler, dağıtım ve toplama müĢterisi olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Her bir araç depodan hizmete baĢlar ve malzemeler depodan dağıtım müĢterilerine dağıtılır. Dağıtım iĢleminden sonra araçlar toplama iĢlemi yaparak depoya geri dönerler. Problemde amaç fonksiyonu ise, bütün kısıtların uygunluğu sağlanacak Ģekilde en kısa toplam rota uzunluğunun bulunmasıdır. ÇalıĢmada, dağıtım ve toplama kısıtları değiĢtirilerek problem bir catering firmasına uyarlanmıĢtır. Öncelikle probleme ait karıĢık tamsayılı matematiksel model oluĢturulmuĢ, daha sonra problemin çözümü için Diferansiyel GeliĢim Algoritması kullanılmıĢtır. Diferansiyel GeliĢim Algoritması, Visual Studio 2008 programında Visual Basic 9.0 programlama dili ile oluĢturulmuĢtur ve optimum sonucu bilinen 16 müĢterilik örnek problem sonuçları ile test edilmiĢtir. Test edilen algoritma, catering firmasına uygulanarak araç filosu etkin bir Ģekilde organize edilmiĢtir. Salon-5 0325-096 ÜÇÜNCÜ PARTĠ LOJĠSTĠK ĠġLETMELERĠNDE SINIFLANDIRILMASI ĠÇĠN YENĠ BĠR YAKLAġIM Alper Konuk, Berrin Denizhan HASARLARIN Bu çalıĢmanın amacı, üçüncü parti lojistik iĢletmelerinde oluĢan hasarları sınıflandırmak, kontrol ve takip edilmesine yönelik yeni standart bir yaklaĢım önermektir. Üçüncü parti servis sağlayıcılar güçlü anlaĢmalar ile zamanında, hatasız ve hasarsız olarak ürünü depolamayı ve alıcıya teslim etmeyi amaçlarlar. Bu süreçte oluĢan hasarlar hizmet kalitesini azaltırken, maliyet ve zaman kaybına yol açmaktadır. Hizmet alan ile üçüncü parti servis sağlayıcı arasındaki anlaĢmaya göre hatanın türüne, derecesine, hatadan sorumlu tarafa, sebeplerine, yapılacak resmi iĢlemlere karar vermek ve maliyetlendirmek bu süreci yavaĢlatmaktadır. Bu sebeple hataları izlemek ve önleyici tedbirler almak, kayıt altına alarak süreci kontrol etmek gereklidir. Bu amaçla bir üçüncü parti lojistik ve liman hizmeti sağlayan iĢletmede oluĢan en sık karĢılaĢılan hasarlara dayanarak sınıflandırma yapılmıĢtır. Önerilen bu standart yapının üçüncü parti iĢletmelerde hizmet kalitesinin artırılmasında yol gösterici olması beklenmektedir. Salon-5 0325-145 KOLTUK ÜRETEN BĠR FĠRMADA FABRĠKA ĠÇĠ LOJĠSTĠK YÖNETĠMĠ Zeliha Güler, Ömer Günhan, Erdal Emel, Tülin Gündüz Cengiz Bu çalıĢmada, koltuk üreten bir firmanın montaj hattına malzeme besleme yapan trenin verimliliğinin artırılması ve manuel taĢımaların ortadan kaldırılması amaçlanmıĢtır. Mevcut sistemde ele alınan problem, montaj hattına besleme yapan trenin vagonlarının uygunsuz olması ve trenin verimli kullanılmamasıdır. Bu nedenle tren, hattın malzemelerinin belirli bir kısmını taĢıyabilmektedir. TaĢımalarda yaĢanan sorunların parça çeĢitlerine uygun vagonların tasarlanması ve tren rotası üzerinde yapılan manuel taĢımaların trenle gerçekleĢtirilmesi ile ortadan kaldırılması öngörülmüĢtür. Trenin verimliliğinin artması ile açığa çıkan ek kapasitenin kullanılarak, montaj hatlarının malzeme taĢımaları senkronize edilmiĢtir. Bahsedilen senkronizasyon kapsamında; iki montaj hattı taĢımalarının, üretim hızı ve tur zamanlarına göre gerekli hesaplamalar yapılarak tur çizelgeleri oluĢturulmuĢtur. ÇalıĢmada ayrıca, oluĢturulan tur çizelgelemesini, ürün ve hat çeĢitliliğine adapte edebilmek için kullanılan parametreler bir programlama diline uyarlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 112 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Tersine Lojistik - 1 Prof.Dr. Ġ. Hakkı Cedimoğlu 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-6 0307-010 Akü Üretiminde Tersine Lojistik Faaliyetlerini Dikkate Alarak Orta Dönem Planlama Modelinin GeliĢtirilmesi Kemal Subulan, A. Serdar TaĢan Ülkemizde birincil kaynaklardan saf kurĢun üretimi ekonomik olarak yapılamamakta ve endüstrinin saf kurĢun ihtiyacının tümü ithalat yoluyla karĢılanmaktadır. Ayrıca hurda akü ithaline getirilen yasaklar ve ihraç nedeniyle oluĢan hurda akü yetersizliği ülke içerisindeki geri kazanım faaliyetlerinin daha etkin bir Ģekilde yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Hurda akülerden %97 oranında kurĢun geri kazanımının mümkün olmasıyla akü üreticileri sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamak ve yeĢil firma imajını güçlendirmek amacıyla tersine lojistik aktivitelerine yoğunlaĢmıĢlardır. Bu çalıĢmada, ileri ve tersine akü akıĢlarının dikkate alındığı orta dönem planlama süreci için karıĢık tamsayı programlama modeli geliĢtirilmiĢtir. Önerilen model ile planlama dönemi boyunca akü fabrikalarındaki farklı ürün tipleri için haftalık üretim miktarları, geri dönüĢüm tesisinde geri kazanım yolları ile elde edilen akü miktarları, ana dağıtım merkezindeki stok düzeyleri, tedarik zinciri içerisindeki farklı birimler arasındaki taĢıma miktarları ve planlama dönemi boyunca karĢılanamayan müĢteri talep düzeyleri LINGO 9.0 yazılımı ve fiktif veriler kullanılarak elde edilmiĢtir. Ayrıca, üretim, geri kazanım, stok, taĢıma maliyetleri ve müĢteri talebini karĢılayamamanın getirdiği ceza maliyetini içeren toplam maliyetin hedeflenen minimum noktaya ulaĢması için lisanslı geri kazanım tesisi kapasitesi, hurda akü geri dönüĢ oranları gibi birçok faktör Taguchi deney tasarımı tekniği yardımıyla incelenmiĢtir. Ġlgili faktörlerin etkilerinin değerlendirilmesinde ANOVA ve sinyal/gürültü oranları kullanılıp MINITAB 14‟ten yararlanılmıĢtır. Salon-6 0315-019 Hayvan Gübresinin Toplanması ve Enerji Üretimine ĠliĢkin Tersine Lojistik Ġncelemesi Kerim Kınalı, Ġhsan Erozan, Evrim Bozdemir Günümüzde artan enerji ihtiyacı ve çevre kirliliği ciddi bir sorun olarak karĢımıza çıkmaktadır. Meydana gelen atıkların uygun olarak toplanamaması, depo edilememesi ve geri dönüĢüm çalıĢmalarının yetersiz kalması nedeniyle çevre kirliliği sorunu gitgide büyümektedir. Ayrıca, artan nüfus ve endüstriyel faaliyetlerden dolayı enerjiye duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Bununla beraber, son zamanlarda hükümetler tarafından uygulanan yeĢile duyarlı kanunlar, enerjinin üretilmesi sırasında çevreye de duyarlı olunmasını gerekli kılmaktadır. Birbiri ile çoğu zaman çatıĢan “enerji ve çevre” sorununun çözümü için son zamanlarda çeĢitli alternatif çözümler önerilmiĢtir. Bu çalıĢmada, bir tür katı atık olan hayvan gübrelerinin toplanması, uygun Ģartlarda depo edilmesi ve elektrik üretilmesi için ülkemizde belirlenen bir hedef bölgede yapılması gerekli lojistik faaliyetler incelenmiĢtir. Hedef olarak toplanacak organik atığın lojistiği ile ilgilenilmektedir. Salon-6 0325-141 ÜRÜNLERĠN GERĠ KAZANIMI ĠÇĠN LOJĠSTĠK SEZGĠSEL ÇÖZÜM YÖNTEMĠ Neslihan DEMĠREL, Hadi GÖKÇEN, M. Ali AKÇAYOL AĞI TASARIMI VE Günümüzde pek çok ülkede imalatçılar ürünlerin geri kazanımı ve uygun Ģekilde bertaraf edilmesi için sorumlu tutulmaktadır. Bu konuda çıkarılan yasalar, artan çevre bilinci ve geri kazanımın ekonomik avantajları tersine lojistik konusunu oldukça popüler hale getirmiĢtir. Bu çalıĢmada, ürünlerin ileri ve geri akıĢını dikkate alan bütünleĢik bir tersine lojistik ağı için karma tamsayılı matematiksel model kurularak GAMS-CPLEX ile çözülmüĢtür. Hangi tesislerin hangi lokasyonlarda açılacağına ve tesisler arasında taĢınacak olan ürün miktarlarına karar vermek amacıyla geliĢtirilen model, geleneksel tesis yer seçimi ve atama problemi yapısındadır ve NPzor bir problemdir. Bu bakımdan orta ve büyük boyutlu problemlerin kabul edilebilir sürelerde çözülebilmesi için sezgisel bir algoritma geliĢtirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 113 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çok Amaçlı Karar Verme-3: ANP Doç.Dr. Zeki Ayağ 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-7 0302-006 Analitik ġebeke Süreci Yöntemi ile Banka Değerlendirilmesi T. Aydemir, D.G. Kara, Ġ. Kocabacak, B. Yıldırım, Z. Ayağ Günlük hayatımızda tüketici olarak karĢılaĢtığımız en önemli karar problemlerinden biri ihtiyacımız olan bir ürünü almak için en uygun Ģartlarda kredi alacağımız bir kredi kuruluĢunun veya bankanın seçimidir. Böyle bir seçim probleminde birden fazla banka alternatifi sözkonusu olduğunda ve bu alternatifleri değerlendirmek için bir kriterler ihtiyacı ortaya çıktığında problem bir çok ölçütlü karar verme problemi haline dönüĢmektedir. Bu çalıĢmada, banka seçim probleminin çözümünü yönelik olarak Thomas L. Saaty tarafından geliĢtirilen ve yaygın kullanımı olan bir çoklu karar verme yöntemi olan Analitik ġebeke Süreci (AġS) kullanılacaktır. AġS, her türlü etkileĢim ve geri bildirimi içermesinden dolayı daha gerçekçi karar vermeyi sağlamaktadır. Ayrıca, karar verme aĢamasında nicel faktörlerin yanında nitel faktörlerin de kullanılması sebebiyle oldukça etkilidir. Yöntem, özellikle kriterlerin ve alternatiflerin fazla olduğu durumlarda sağlıklı ve tutarlı karar verme için büyük önem taĢımaktadır. 0315-018 TOPLAM Ġġ YÜKÜNÜ ETKĠLEYEN BÜTÜNLEġĠK BĠR MODEL ÖNERĠSĠ Gökhan ÖZÇELĠK, Metin DAĞDEVĠREN Salon-7 Alternatiflerinin FAKTÖRLERĠN ANALĠZĠ ĠÇĠN Genel olarak çalıĢanın performansına ve tepkilerine etki eden çeĢitli baskılar iĢ yükü olarak adlandırılır. Fiziksel aktiviteler, çevresel faktörler ve konumsal pozisyonlar insan üzerinde iĢin oluĢturduğu baskıların temeli olup, iĢ yükünü doğrudan etkileyen unsurlardır. Literatürde insanmakine sistemlerinde çalıĢanlara etki eden iĢ yüklerinin değerlendirilmesi ve objektif olarak belirlenebilmesi için yapılan çalıĢmalarda farklı yöntemler kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmada, toplam iĢ yükü seviyesini daha etkin bir Ģekilde belirleyebilmek amacıyla yapısal eĢitlik modelleme (YEM) ve analitik ağ prosesi (AAP) yöntemleri ile bütünleĢik bir model önerilmiĢtir. Son zamanlarda sıklıkla kullanılan YEM, teoriye dayalı gözlenen ve gözlenemeyen değiĢkenler arası iliĢkilerin belirlendiği çok değiĢkenli istatistiksel bir analiz tekniğidir, özellikle sosyal bilimler, davranıĢ bilimleri, sağlık bilimleri, eğitim bilimleri ve bunun gibi birçok bilim dalı tarafından kullanılmaktadır. AAP ise karar verme sürecinde dikkate alınan, faktörler arası bağımlılıkları dikkate alan çok ölçütlü bir karar verme yöntemidir. AAP‟de faktörler arası bağımlılıkların belirlenmesi karar verme sürecinin kritik adımlarından birisidir. Bu çalıĢmada faktörler arası bağımlılıkların belirlenmesi için YEM kullanılmıĢ ve yapılan çalıĢma sonucunda ortaya çıkan faktörler arası bağımlılıklar AAP ile modellenmiĢtir. AAP ile bulunan faktör ağırlıkları örnek bir insan-makine sisteminde, çalıĢanın toplam iĢ yükünün belirlenmesi amacıyla kullanılmıĢ ve önerilen modelin nasıl uygulanacağı bu sistem üzerinde gösterilmiĢtir. Salon-7 0404-225 ANALĠTĠK AĞ SÜRECĠ YARDIMIYLA KREDĠ KARTI SEÇĠMĠ YeĢim KÜÇÜK, Ġhsan KAYA Günümüzde bankacılık sektörü, gerek kurumsal olarak gerekse mali yapı itibari ile önemli bir seviyeye ulaĢmıĢtır. GeliĢimi hızla devam eden bu sektörde, rekabet açısından kredi kartları piyasası oldukça büyük bir öneme sahiptir. Bankalar bu alandaki pazar paylarını arttırmak için bir rekabet içindedirler. Bu alanda öne çıkmak isteyen bankalar öncelikli olarak müĢteri isteklerine cevap verebilmelidirler. Bu çalıĢmada kredi kartı müĢterilerinin istek ve beklentileri incelenerek, müĢterilerin kredi kartı seçimlerine etki eden faktörler ve bu faktörler arası iliĢkiler belirlenerek bir analitik ağ süreci (AAS) oluĢturulmuĢtur. AAS, klasik karar verme tekniklerinden farklı olarak nicel değerlerin yanı sıra nitel değerleri de göz önünde bulundurarak ve faktörler arasındaki bağımlılığı da dikkate alarak gerçekleĢtirilen ikili karĢılaĢtırılmalar sonucunda bu faktörlerin sisteme olan etkilerini belirlemeye çalıĢmaktadır. Bu çalıĢmada oluĢturulan AAS‟ ye dayalı model değerlendirilerek müĢterileri için mevcut kredi kartı alternatifleri arasından en uygun olan seçeneğin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 114 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çok Amaçlı Karar Verme-4: AHP Dr. Erkan Köse 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-22 0330-170 ÇOK AMAÇLI ĠLKÖĞRETĠM DERS PROGRAMI HAZIRLAMA PROBLEMĠNĠN ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN AHP VE KONĠK SKALERĠZASYON BÜTÜNLEġĠK YAKLAġIMI Reyhan ALP, Beyza KALE, Özden ÜSTÜN Ders programı hazırlama problemi Ģimdiye kadar okulun ve eğitim sisteminin yapısına bağlı olarak çok farklı biçimlerde ele alınmıĢtır. Bu nedenle önerilen çözüm yöntemleri de büyük farklılıklar göstermekte ve her sistem için kullanılabilecek tek bir çözüm bulunmamaktadır. Bu çalıĢmada, öğrencilerin seçmeli derslerden alacakları dersin belirlenmesi Analitik HiyerarĢi Prosesi (AHP) yöntemiyle yapılmıĢtır. Öncelikle, öğretmenler kurulu tarafından seçilecek olan seçmeli dersler seçiminde dikkate aldıkları kriterler belirlenmiĢtir. Ġdareciler, bu kriterlerin ve her bir karar kriterine göre seçmeli derslerin analitik hiyerarĢi süreci yönteminin ikili karĢılaĢtırma ölçeğine göre ikili karsılaĢtırmalarını yapmıĢlardır. Seçmeli derslerin her bir kritere ve bütün kriterlerin birlikte değerlendirilmelerine göre sıralaması belirlenmiĢtir. Daha sonra çalıĢma kapsamında pek çok eğitim kurumu için kullanılabilecek bir atama modeli tanımlanmaya çalıĢılmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda çok özele inmeyen gerçek hayat verileri, oluĢturulan kısıtlara yansıtılmıĢtır. GeliĢtirilen model, derslerin hocalara, sınıflara ve uygun zaman dilimlerine atamasını tek aĢamada gerçekleĢtirebilmektedir. Modelleme aĢamasında matematiksel programlama tekniklerinden biri olan 0–1 tamsayılı doğrusal programlama kullanılmıĢtır. Salon-22 0331-175 Enerji Arz Seçeneği Olarak Nükleer Santraller: AHP YaklaĢımı Selim Gazel, Yıldız Arıkan, Demet Özgür Ünlüakın Ekonomik geliĢmeye paralel olarak Türkiye‟de artan enerji ihtiyacını karĢılamak için yeni enerji santrallerinin kurulması zorunlu hale gelmiĢtir. Öte yandan Türkiye önümüzdeki yıllarda enerjisini dıĢa bağımlılıktan kurtarmayı hedeflemektedir. Bu çalıĢmada, AHP (Analitik HiyerarĢik Proses) yöntemi ile belirlenen ölçütlere dayanarak belirlenen alternatifler arasından en uygun olanının seçilmesi amaçlanmıĢtır. AHP yöntemi, birçok ülkede enerji seçeneklerinin değerlendirilmesi ile ilgili tartıĢmalarda yol gösterici olmuĢtur. Bu çalıĢmada, AHP yöntemi için ölçüt ağırlıklarının belirlenmesinde; konusunda uzman kiĢilerin görüĢleri yanında farklı bilgi düzeylerindeki kiĢilerin görüĢlerinden de yararlanılmıĢtır. Bu çalıĢmanın amaçları; Türkiye için en uygun santral tipini belirlenen alternatifler arasından seçmek; günümüzün sıcak tartıĢma konusu olan nükleer santral seçeneğinin kamuoyunda algılanıĢı ile ilgili güncel bilgi edinmek ve farklı bilgi düzeylerindeki kiĢilerin görüĢlerini karĢılaĢtırmaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 115 Salon-22 0331-181 ĠġLETMELERDE PERSONEL SEÇĠMĠ ĠÇĠN GRĠ ĠLĠġKĠ ANALĠZĠ Erkan KÖSE, Hakan Soner APLAK Gri sistem teorisinin baĢlıca görevlerinden bir tanesi sosyal, ekonomik, ekolojik sistemlerin davranıĢsal verilerine dayanarak sistemde yer alan faktörler arasındaki matematiksel iliĢkiyi ortaya çıkarmaktır. Analiz edilen elemanlar arasındaki benzerlikler ya da farklılıklar “gri iliĢki” olarak isimlendirilir. Gri iliĢki belirli bir sistem içerisinde iki eleman ya da iki alt sistem arasında değiĢen iliĢkinin ölçümünü ifade etmektedir. Gri iliĢki analizinde iki faktör arasındaki iliĢkinin derecesi, faktörlerin sergilemiĢ oldukları seyirlerin geometrik olarak karĢılaĢtırılması ile elde edilir. Faktörlerin sergilemiĢ oldukları seyir geometrik olarak birbirine ne kadar çok benzerse aradaki iliĢkinin o denli güçlü olduğundan bahsedilir. Bu çalıĢmada eğitim hizmetleri sağlayan bir iĢletme için personel seçimi problemi ele alınmıĢtır. ÇalıĢmada ele alınan iĢletmede personel seçimi dört kiĢilik uzman ekip tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Adaylar her bir uzman tarafından daha önceden belirlenen altı farklı kritere göre değerlendirilmektedir. Problem bu hali ile hem sübjektif hem de objektif kriterlerin yer aldığı grup karar verme problemidir. Bu problemin çözümü için literatürde yaygın olarak kullanılan yöntemlerinden farklı olarak gri iliĢki analizi kullanılmıĢtır. Karar verme sürecinde kullanılan kriter ağırlıkları Analitik HiyerarĢi Yöntemi (AHY) kullanılarak belirlenmiĢtir. Daha sonra karar vericilerin her bir adayın değerlendirmesinde kullandıkları dilsel ifadeler gri sayılara dönüĢtürülmüĢ ve gri sayı matematiksel iĢlemleri kullanılarak gri karar matrisi oluĢturulmuĢtur. Son aĢamada gri karar matrisi değerlendirme kriterlerinin yapısı dikkate alınarak normalize edilmiĢ ve gri iliĢki analizi kullanılarak adayların ideal noktaya olan uzaklıklarına göre sıralamaları yapılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 116 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Matematik Programlama - 4 Yrd.Doç.Dr. Özer Uygun 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-24 0323-049 Heterojen EĢzamanlı Topla-Dağıt Araç Rotalama Problemi için Tamsayılı Karar Modelleri BarıĢ KEÇECĠ, Fulya ALTIPARMAK, Ġmdat KARA, Berna DENGĠZ Dünyada artan nüfus ve azalan kaynaklar göz önüne alındığında, lojistik ve dağıtım sistemlerinin ülkelerin ekonomisi ve Ģirketler için önemi gittikçe artmaktadır. Bu alanda önemli olan problemlerden birisi de Araç Rotalama Problemi (ARP)'dir. ARP kısaca belirli bir müĢteriler bütününe hizmet vermek amacıyla filosundaki araçların takip etmesi gereken rotaları belirleme problemi olarak tanımlanabilir. Gerçek hayat uygulamalarında, filoda bulunan araçlar birbirlerinden farklı olabilirler. Ayrıca, müĢterilerden ve/veya taĢınanlardan kaynaklı gereklilikler de farklı araç kullanımı zorunluluğunu ortaya çıkarabilir. Buna ek olarak firmalar bitmiĢ mamul, yarı mamul ve/veya hammaddelerin tersine akıĢının yönetimini de önemsemektedirler. Bu çalıĢmada, hem araç filosunun heterojen olduğu, hem de müĢterilerin dağıtım ve toplama taleplerinin eĢzamanlı gerçekleĢtirildiği durum birlikte dikkate alınmıĢtır. Bu problem tipi Heterojen EĢzamanlı Topla-Dağıt ARP (HETD-ARP) olarak adlandırılmıĢtır. Kaynaklarda HETD-ARP ile ilgili kayda değer bir araĢtırmaya rastlanmamıĢtır. Bildiride bu problem için 3 akıĢ tabanlı ve 4 düğüm tabanlı olmak üzere toplam 7 farklı karar modeli geliĢtirilmiĢtir. Literatürde Heterojen ARP için oluĢturulmuĢ test problemleri, yine literatürde bulunan ayrıĢtırma yöntemleri kullanılarak HETD-ARP‟ ye uyarlanmıĢ ve bu test problemleri kullanılarak karar modellerinin karĢılaĢtırmalı sayısal analizleri yapılmıĢtır. Salon-24 Salon-24 0324-058 2-Ayrıt EĢleme Hatalarına KarĢı Ağ Tasarım Problemi Firdovsi Sharifov, Hakan Kutucu Bu çalıĢmada 2-Ayrıt EĢleme Hatalarına KarĢı Ağ Tasarım Problemi (2EATP) ele alınmıĢtır. 2-Ayrıt EĢleme Hatalarına KarĢı Ağ Tasarım Problemi minimum maliyetli bir alt graf bulmayı amaçlamaktadır öyleki bulunan alt graftan herhangi birbirine komĢu olmayan iki ayrıt yani 2-ayrıtlı bir eĢleme silindiğinde verilen N terminal düğümleri arasında en az bir yol bulunsun. Bu problemin amacı tipik bir ağda istatiksel olarak hataların 2-ayrıtlı bir eĢleme oluĢturduğu ileri sürüldüğünden bu hatalara dayanıklı bir ağ tasarlamaktır ayrıca 2EATP iyi bilinen 2-ayrıt bağlı minimum alt graf tasarım probleminden daha kalımlı bir ağ tasarımı sunmaktadır. 2EATP için farklı matematiksel modeller ve bunların dualleri verilmiĢtir. Bu problem NP-zor olduğundan dolayı dual model kullanılarak büyük ağ problemleri için dal ve sınır yöntemi ile yaklaĢık çözümler elde edilebilir. 0324-083 Sınırlı Sığalı Çok Mallı YerleĢtirme ve Atama Probleminin Dal-Sınır Yöntemi ile Çözümü M. Hakan AKYÜZ, Ġ. Kuban ALTINEL, Temel ÖNCAN Sınırlı sığalı çok mallı yerleĢtirme ve atama problemi, sığa sınırlı I adet tesisi, J adet alıcının K tür mala olan istemlerini karĢılayacak Ģekilde, tesisleri alıcılara bağlayan yollar üzerindeki taĢıma kısıtlarını aĢmayacak ve toplam taĢıma giderini enazlayacak biçimde, düzlemde yerleĢtirmeyi amaçlamaktadır. Bu bir dıĢbükey olmayan eniyileme problemidir. Alıcı yerleri ve istemleri ile her mal türü için tesis sığalarının önceden bilindiği varsayılmıĢtır. TaĢıma giderleri alıcılar ve tesisler arasındaki uzaklıkla orantılıdır. Ele alınan problemin kesin çözümü için bir dal-sınır algoritması yaklaĢımı geliĢtirilmiĢtir. Önerilen yöntem kullanılarak rassal olarak üretilen denek problemler çözülmüĢ ve bilgisayısal deney sonuçları sunulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 117 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yapay Zeka-5: Bulanık Sistemler - 3 Yrd.Doç.Dr. Nurullah Umarusman 6 Temmuz 2011 13:45 -15:00 Salon-26 0404-238 Bulanık Etmenli Kredi Kararı Harun TaĢkın, Ü. Atakan Kahraman, Abdullah H. Kökçam, Neslihan Açıkgöz, Tuğçen Hatipoğlu Kredi risk analizi, kredi veren finans kurumları için hayati önem taĢımaktadır. YanlıĢ yapılan bir analiz sonucunda alınan bir kararla geri ödenemeyecek bir kredinin verilmesi veya geri ödenecek bir kredinin verilmemesi kurum açısından büyük kayıplara yol açabilmektedir. Bu açıdan iyi müĢteri ile kötü müĢteri ayrımının iyi yapılması gerekmektedir. Kredi risklerinin değerlendirilmesinde kredi derecelendirme yöntemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalıĢmada bireysel kredi baĢvurularında karar verici olarak bulanık tabanlı etmen sistemi kullanılmıĢtır. Kredi için baĢvuranların risk seviyeleri belirli kriterlere göre bulanık olarak değerlendirilerek derecelendirilmektedir. Derecelendirme iĢleminden sonra etmen bulanık değerleri durulaĢtırarak karar vermektedir. Bu sistem, karar vericilerin doğru kararı almalarına destek verecek ve ayrıca kendi güvenirliklerini öğrenmek isteyen kiĢilere de bilgi sunacaktır. Salon-26 0404-339 Bulanık Öbekleme Analizi ile Hastane Yer Seçimi Tuğba KÖPRÜLÜ, Murat AKAD Bu araĢtırmanın amacı tüm dünyada ve ülkemizde var olan sağlık hizmetlerindeki planlamaların eksikliklerini ve yanlıĢlıklarını ortaya koymaktır. Sağlık hizmetlerinin planlanmasının ilk adımını oluĢturan hastane yerinin seçiminin bireysel tercihler doğrultusunda yapılması hastanelerin olması gereken yerler dıĢında konumlanmasına neden olmaktadır. Hastanelerin bazı bölgelerde yoğunlukta olması toplam hastane sayısını arttırırken hastanenin az olduğu bölgelerden yoğun olan bölgelere hastaların ulaĢımı zorlaĢtırmaktadır. Yeterli düzeyde sağlık hizmetinden yararlanılmasının önüne geçmektedir. Hastanelerin toplumun ihtiyacı kadar ve hastaların hastanelere en kolay Ģekilde ulaĢabileceği noktalara kurulması toplumun aldığı sağlık hizmetinin verimliliğini arttırırken var olan kaynakların en iyi Ģekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Bu nedenle hastanelerin kurulmadan önce yerleĢkedeki nüfusa ve ulaĢım uzaklıklarına göre konumlarının önceden planlanması düĢünülmüĢtür. Böylece hizmet vereceği bölgenin talepleri karĢılanmıĢ olunacaktır. ÇalıĢmanın adımları belli bir bölgede yapılan uygulamalar üzerinden ilerlemektedir. Seçilen bölgeyi mahalleler ölçeğinde değerlendirerek talep noktalarının koordinatları belirlenmiĢtir. Bu noktaları bulanık öbeklemeyle gruplandırarak kurulması gereken hastane sayısı tespit edilmiĢtir. Hastanelerin kurulması planlanan koordinatları ise nüfus yoğunluğunu da göz önünde bulundurularak ağırlık merkezi hesaplamasından yararlanılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 118 Salon-26 0404-397 SERMAYE KISITLARI ALTINDA, HEDEF PROGRAMLAMA ve BULANIK HEDEF PROGRAMLAMANIN EN ĠYĠ FĠYAT BELĠRLEME SÜREÇLERĠNDE KULLANILMASI VE BĠR UYGULAMA Melike GÜNGÖR, Nurullah UMARUSMAN, Mustafa GÜNEġ Gerek günlük yaĢamda gerek iĢ hayatında çözmeye çalıĢtığımız karar problemlerinin çoğunda birden fazla amaç taĢınmaktadır. Bu yapı klasik optimizasyon problemlerinden farklı olarak matematiksel yapılar taĢımaktadır. ĠĢte bu tip karakteristikleri taĢıyan ve her türlü süreç içinde gözlenen algoritmaların temel amacı mevcut kısıtlar altında en makul, kabul edilebilir çözümleri bulmaktadır. Birden fazla amacı içeren karar problemleri için Hedef Programlama, maksimizasyon veya minimizasyon problemlerinden farklı olarak, belirlenen hedeflerden en az sapmayı sağlayan çözümü araĢtırır.Bir Hedef Programlama modelinde; amaç fonksiyonları, beklenen çıktılar ve kısıtlar deterministik olup makul modifikasyonlarla en iyi sonuçlar alınmaya çalıĢılır. Bulanık Hedef Programlamada ise karar vericinin kararlarına göre model üzerindeki tahminlenen rakamlarda bulanıklık söz konusudur ve model üyelik fonksiyonu kullanılarak hedefler inĢa edilir. Bu çalıĢmada; bir üniversite bütçesinin en akıllıca harcanması amacı ile, Bulanık Hedef Programlama algoritmasından faydalanılarak, öğretim elemanlarına, idari personele, bilgisayar laboratuvarına, baĢarılı öğrencilerine dağıtılacak farklı özelliklerdeki bilgisayarlar ve laptopların alım ve dağıtım politikaları Bulanık Hedef Programlama ile belirlenmiĢ ve bu sonuçlar klasik Hedef Programlamadaki sonuçlar ile karĢılaĢtırılarak, etkinlik araĢtırması yapılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 119 YAD Uygulama Ödülü YarıĢması Oturumu Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yer Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula (SAÜ) 06 Temmuz 2011 15:15-16:45 Salon1 Konu Bu oturumda Üniversitelerden , araĢtırma kuruluĢlarından, sanayiden ve iĢ dünyasından araĢtırmacıların Yöneylem AraĢtırması ve Endüstri Mühendisliği konularında yaptıkları proje çalıĢmalarından finale kalan 4 ünün final sunumu gerçekleĢecektir. Proje1 Arçelik-LG Montaj Bantları, EĢanjör Hatları ve Boyahane verimliliklerinin arttırılarak iĢçilik maliyetlerinin düĢürülmesi Proje Ekibi Aylin Ataol, Aydıner Altun, Serkan Yılmaz, Ġlker SırtbaĢ, ġenol Kılıçkaya, Zeki Toktar, Mahmut Ak, Neslihan Beyhan Kurum Adı Arçelik-LG Klima Sanayi ve Ticaret A.ġ Proje Özeti Proje2 Proje kapsamında çalıĢmalar 2011 yılı ġubat ayında baĢlamıĢtır. ÇalıĢmaların büyük bir kısmı Ģu ana kadar tamamlanmıĢ ve uygulamaya geçilmiĢtir. Bazı çalıĢmalar ise Mayıs ayı içerisinde tamamlanacaktır. Proje kapsamında toplam 6 alt proje yer almaktadır. Tüm projeler 6 Sigma Araçları kullanılarak yapılmıĢtır. Tüm projelerin yıllık toplam kazancı 758.000 TL'dir. Bu para direk olarak firmanın imalat giderlerine pozitif olarak yansımıĢtır. Tüm bu parasal kazancın yanı sıra; Bantlarda yönetilen operatör sayılarının düĢmesi, hem ekip liderleri, hem de bant teknisyenleri açısından yönetim kolaylığı sağlamıĢtır. Özellikle teknisyenlerin 6 Sigma Metodolojisinin uygulamalı örnekler görmesi ve 6 Sigma Araçlarını kullanması sağlanmıĢtır. Otomasyon projeleri sayesinde operatör kaynaklı hatalar sıfırlanmıĢtır. Galvanizli saca geçildiği için Boyama ihtiyacı ortadan kalkmıĢ, parça baĢına boya maliyeti 0,035 $ azalmıĢtır (yukarıda belirtilen kazanca dahildir). Montaj bantlarında çalıĢan operatör sayısı eksildikçe bantta yalınlaĢma sağlanmıĢtır. Fin Preslerde çapak toplama sistemi sayesinde operatör tarafından yapılan ergonomik olmayan hareketlerin önüne geçilmiĢtir. Dizel Enjektör Meme Modülü Üretiminde “Yalın Hat Konsepti” Uygulaması Proje Ekibi Nergül PiĢkin, Bora ÇalıĢkan, Zübeyde Borkaya, Sena Bozdağ, Alper ġen Kurum Adı BOSCH Sanayi ve Ticaret A.ġ. Proje Özeti Yalın hat tasarımı temel prensipleri uygulanarak verimlilik kaybı olmadan, değiĢken eleman sayısı ile farklı adette üretim yapabilen esnek hatlar ile çalıĢabilmesi amaçlandı. RBTR montaj hatları içindeki emsallerinde ilk kez ölçeklendirilebilir esnek çalıĢma sistemi uygulanmıĢ oldu. Projenin Getirileri Talep dalgalanmalarına karĢı esnek, ölçeklendirilebilen ve yüksek verimlilik ile çalıĢan, çekme sistemi uygulanan, geliĢime açık, yalın ve stok seviyesi düĢmüĢ üretim sistemine geçildi. Nicel getiriler: %28 verimlilikte artıĢ Montaj hatlarının kapasitesinin %13 artırılmasıyla ~ %40 dolu olan 5.hat desinvest edilmiĢtir. Ayrıca, montaj önü %4 ve montaj sonu miktarında ~ %15 düĢüĢ YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 120 Proje3 Talep tahminlerinden yola çıkılarak, 1 yıllık kapasite planının ve sonlu kapasite kısıtı altında detaylı üretim planının matematiksel model kullanılarak oluĢturulması. Proje Ekibi Fatih Kar, Merve Cengiz Toklu Kurum Adı Karmetal San. ve Tic. Ltd. ġti. Proje Özeti Talep tahminlerine göre firmanın 1 yıllık üretim planını yapmak ve bu plana göre firmanın kapasite planlamasını yapmak; firmanın 3 aylık buzlu su ve 1 aylık buz evresi olacak Ģekilde üretim planlamasını yapmak; yapılan plan çerçevesinde iĢ istasyonlarında günlük iĢ çizelgelemesini yapmak; firma için en düĢük maliyeti sağlayacak Ģekilde fazla mesai, stok seviyesi ve fason imalatını planlamak; yapılan üretim planına göre satın alma iĢlemlerini vaktinde yapmaktır. Proje 3 bölümden oluĢmaktadır; Ġlk bölüm 1 yıllık tahmini üretim programına göre kapasite planlamasının yapılması ve aylar arasındaki talep dengesizliğinin giderilmesine yönelik bir matematiksel modeldir. Bu bölüm envanter taĢıma maliyetleri, normal süre iĢçilik maliyetleri, fazla mesai iĢçilik maliyetleri, iĢçi alma-çıkartma maliyetlerinin 1 yıllık tahmini talebe göre minimizasyonunu içerir. Ġkinci bölüm; kesinleĢtirilmiĢ üretim planına göre fazla mesai, fason imalat ve stok maliyetlerinin minimizasyonunu içeren bir matematiksel modeldir. Bu model sonucunda her iĢ istasyonu için günlük üretim planları ve fazla mesai miktarları ile birlikte fason olarak yaptırılacak iĢlerin miktar ve zamanları belirlenmektedir. Üçüncü bölüm; her parçanın belirlenmiĢ olan üretim tarihlerine göre hammadde ve yarı mamul satın alma iĢlemlerinin yapılması gereken tarihleri belirlemektedir. Satın alma miktarları ve tarihleri belirlenirken POQ (periyodik sipariĢ miktarı) yöntemi kullanılmaktadır. POQ ve EOQ (ekonomik sipariĢ miktarı) arasında bir karĢılaĢtırma yapılmıĢ ve firma için POQ yönteminin daha düĢük maliyetli olduğu belirlenmiĢtir. Proje4 Otomatik Ekip Atama Projesi Proje Ekibi Gül Demirci, Tansel Aydın, AyĢen Yılmaz, Nurdan Kılıç, Nur Gökman, Yiğiter Yiğit, Meriç Polat, Yonca Selin Soy, Önder TombuĢ, Taner Bilgiç, Necati Aras, Burak Boyacı,Alper Döyen ve Erhan Gür Kurum Adı Pegasus Havayolları / Hitit Yazılım Proje Özeti GeliĢtirilen sistem 2 Haftalık yapılan kabin ekip planlamasının, aylık olarak planlanmasına olanak sağlamaktadır. Kabin ekip planlamada; 2 kiĢi 1 hafta çalıĢarak 2 haftalık planlama yaparken, otomatik atamayla 2 kiĢi bir aylık planlamayı bir haftada çıkarır hale gelmiĢtir. Planlama personelinin iĢ gücü verimliği 2 katına çıkmıĢtır. Kokpit ekip planlamada ise 2 haftalık planlamayı 5 günde mesaiye kalarak planlarken, otomatik atama ile 5 günde mesaiye kalmadan aylık planlamayı çıkartabilir hale gelinmiĢtir. Ekip planlama departmanının baĢlıca hedefi olan uçuĢ saatleri ve yatı istatistiklerinde dengeli planlama yapılabilmesi hedefine ulaĢılmıĢ ve manuel atamadan daha kaliteli çözümler elde edilmiĢtir. Aylık planlamaya geçilmesi; uçuĢ ve uçuĢ görev süresi, hak edilen boĢ günler, yatıĢ içeren görevler gibi ana planlama kriterlerinin dengeli olarak planlanması sağlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 121 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları - 4 Yrd.Doç.Dr. Sevgi Özkan 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 Salon-2 0404-319 Kullanıcı Teknoloji Benimseme Faktörleri: Farklı Bağlamlarda Pilot Uygulamalar ve Yapısal EĢitlik Modeli YaklaĢımı ile Ampirik Ġncelemeler Sevgi Özkan, Oğuzhan AlaĢehir, Nurcan AlkıĢ, Murat Çakır, Yasemin Çetin, Duygu Fındık, Ġ. Emrah Kanat, Emre Sezgin Teknoloji ve uygulamalarının hayatımızda giderek daha fazla yer alması ile kullanıcıların kendilerine sunulan teknoloji ürün veya uygulamalarını benimsemelerini etkileyen faktörler araĢtırmacıların dikkatini çekmiĢtir ve çekmeye devam etmektedir. Bu alanda temel olarak kabul edilen Teknoloji Kabul Modeli (TAM- Technology Acceptance Model) ele alınarak birçok çalıĢma yapılmıĢtır. TAM, çoğu zaman araĢtırmacılar tarafından kısıtlı görülüp eleĢtiriler alsa da yeni teknolojilerin kabulünü değerlendirmede kullanılan en yaygın yöntem olarak literatüre geçmiĢtir. TAM‟da tutumu etkileyen faktörler kısıtlı görülmüĢ ve yapılan çalıĢmalarda bu temel modelin üzerine yeni faktörler eklenmiĢtir. Fakat birden fazla bağlam bir arada incelenip kıyaslanmamıĢtır. Bu çalıĢmada Teknoloji Kabul Modelinin dört farklı bağlamda, Yapısal EĢitlik Modeli (SEM-Structural Equation Modeling) yöntem bilimiyle, geliĢtirilerek her bir bağlam için kullanıcıların kendilerine sunulan uygulamaya ya da ürünlere olan tutumlarını etkileyen faktörlein belirlenmesi hedeflenmektedir. AraĢtırmanın ilk aĢamasında e-devlet, e-sağlık, e-öğrenme ve e-ticaret bağlamlarında veri toplanarak pilot çalıĢmalar tamamlanmıĢtır. Veri toplama ve ölçüm aracı olarak anket kullanılmıĢ ve her bir bağlam için gelirĢtirlmiĢ olan anketlerin doğruluk ve geçerlik testleri gerçekleĢtirilmiĢtir. Veriler Yapısal EĢitlik Modeli yöntembilimi ile analiz edilerek her bir bağlam için önerilen teknoloji kabül modeli doğrulanacaktır. Salon-2 0404-325 TÜRKĠYE’DE ĠNTERNET ÜZERĠNDEN ALIġVERĠġĠN TEORĠK VE UYGULAMALI BĠR ÇALIġMA Murat ÇAKIR, Sevgi ÖZKAN BENĠMSENMESĠ: Ġnternetin tüm dünyada yaygınlaĢması ve geliĢmesine parelel olarak ticaret araçları da iĢ süreçlerinin dönüĢmesi ile birlikte değiĢmektedir. Bunun sonucu olarak, iĢletmeler, rekabetçiliği korumak üzere iĢlerini elektronik ortamda yapmak zorunda kalmaktadırlar. Bununla birlikte, Türkiye‟deki teknolojik geliĢmeler ve internetin yüksek yaygınlaĢma oranına rağmen, perakendecilikte internet üzerinden alıĢveriĢin beklenen payı alamadığı da açıktır. Bu araĢtırmada, Türkiye‟deki bu durum üzerine yoğunlaĢarak, Türkiye için Ġnternet Üzerinden AlıĢveriĢin Benimsenmesi Modeli geliĢtirilecektir. AraĢtırma devam etmektedir. ġu ana kadar hipotez modeli ortaya konulmuĢ, pilot çalıĢma yapılarak veri toplama aracının geçerliliği ve güvenirliği sağlanmıĢtır. Ana çalıĢma esnasında 1151 kiĢiden internet üzerinde anket yoluyla veri toplanmıĢtır. Bu safhadan sonra önerilen model toplanan verilerle sayısal olarak test edilecek ve sonuçlar yarı-yapılandırılmıĢ mülakatlarla desteklenecektir. AraĢtırma sonuçları, kültürel özelliklerle birlikte değerlendirilecektir. Sonuçlar internet üzerinden alıĢveriĢ sektörüne yeni gireceklere ve halihazırda bu sektörde olanlara rehber olacak Ģekilde sunulacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 122 Salon-2 0404-360 UZMAN SĠSTEM YAKLAġIMI YÖNETĠM SĠSTEMĠ SEÇĠMĠ Mehmet TAġ, Mustafa TORUN ĠLE ĠġLETMELER ĠÇĠN WEB ĠÇERĠK Ġçerik yönetim sistemleri, internet ve yerel ağ üzerinde, özellikle birden fazla kullanıcının içerikle çalıĢtığı veya fazla sayıda içeriğin söz konusu olduğu ortamlarda yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Ġlk bakıĢta içerik yönetimi büyük web siteleri tasarlama iĢlemi gibi görülse de, daha ayrıntılı incelendiğinde onun içeriğin toplanması, yönetilmesi, yayınlanması ve bakımı süreci olduğu anlaĢılır. Bu durumda içerik yönetim sistemi altyapısının seçimi büyük önem arz etmekte, doğru ve yerinde bir seçim için ise uzman bilgisi ve birikimi gerekmektedir. Bilgilerin uzman kiĢilerden alınıp, gereksinim duyan kiĢilere aktarılması bu bilgilerin daha yaygın kullanılmasını sağlamaktadır. Yapay zekanın bir alt disiplini olan uzman sistemler bu bilgi aktarımını baĢarı ile yapmaktadır. Bir uzman sistemin kullanıcısı, deneyim ürünü olan, süzülmüĢ bilgilere kolaylıkla ulaĢabilmektedir. Ayrıca, uzman sistemlerde bir problem çözümünde, problem, çözümü, niye ve nasıl bu çözüme varıldığı konusunda kullanıcıya sürekli bilgi verilebilir. Bu çalıĢmada, iĢletme profesyonellerinin web içerik yönetim sistemi seçimlerine yönelik bir uzman sistem modeli geliĢtirilmiĢtir. Ġçerik yönetim sistemi altyapısını oluĢturan kullanıcı yönetimi, içerik yönetimi, iletiĢim yönetimi, raporlama ve analiz, güvenlik gibi birçok kriterin önem ve önceliği hazırlanan modelde tanımlanmıĢtır. Model web tabanlı bir uygulama üzerinden hayata geçirilecek ve kullanıcısına özgü web içerik yönetim sistemi önerileri ve alternatifler sunacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 123 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 1 Yrd.Doç.Dr. M. Alp Ertem 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 Salon-3 Salon-3 Salon-3 0325-147 STOKASTĠK MONTAJ HATLARININ KUYRUK AĞLARI ĠLE MODELLENMESĠ Hacı Mehmet ALAĞAġ, Mustafa YÜZÜKIRMIZI, AHMET KÜRġAD TÜRKER Otomobil, beyaz eĢya, elektronik ve mobilya gibi dayanıklı tüketim malları üreten fabrikalarda yaygın olarak kullanılan montaj hatları, modern seri üretim yöntemlerinin temeli olup büyük miktarda ürünün, daha az maliyetle daha hızlı üretilmesini sağlar. Buna bağlı olarak montaj hatlarının optimizasyonu (montaj hattı dengeleme problemleri) çok önem kazanmıĢ olup, gerçekçi yaklaĢımların sergilenmesi önemlidir. Bu kapsamda montaj hatlarının görev zamanlarının ve buna bağlı olarak istasyon zamanlarının değiĢkenliği gerçeği göz önüne alınarak stokastik iĢlem zamanlı montaj hatları çalıĢılmıĢtır. Bu hatların modellenmesinde kuyruk ağları modellerinin uygun olduğu belirlenmiĢ ve performans değerlerinin belirlenmesine yönelik kuyruk ağları modelleri araĢtırılmıĢtır. Yapılan çalıĢmada öncelik kısıtlarına bağlı olarak görevlerin sabit istasyonlara atanması problemi olan ve montaj hattı dengeleme problemlerinde Tip-2 olarak tanımlanan problemlere yönelik çözüm yaklaĢımları araĢtırılmıĢtır. Kuyruk ağlarının analitik özellikleri ve çok hızlı değerleme yapabilme özellikleri kullanılarak pratik uygulamalar için kesin sonuçlara ulaĢılması sağlanmıĢtır. Böylelikle, en iyi çıktı değerini veren görev-istasyon atamaları belirlenmiĢtir. 0404-399 Ġmalatta Miktar Belirleme Yöntemleri ve Ġmalat Üzerindeki Etkileri Ayten Yılmaz Yalçıner, Fatma Koca ĠĢletmelerde parti büyüklüğü, miktar belirleme yöntemini etkileyen, genellikle bağımsız talep ve bağımlı talep olmak üzere iki tür talep söz konusudur. Parti büyüklüğü belirleme ile ilgili olarak 1913 yılından itibaren çalıĢmalar gerçekleĢtirilmektedir. Bu çalıĢmada bir gıda iĢletmesi üzerinde miktar belirleme yöntemleri örnek olay Ģeklinde ele alınarak, bir gıda firması üzerindeki etkilerine değinilecektir. 0404-408 MODA EV TEKSTĠLĠ ÜRÜNLERĠNĠN PERAKENDE MAĞAZALARI DAĞITIM DEPOSUNDA OPTĠMUM STOK MĠKTARLARININ EN UYGUN YERLEġĠMLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE EN UYGUN ZAMANDA SEVK EDĠLMESĠ Cemalettin KUBAT, Hamza KÜÇÜKYARMA Ev tekstili ürünlerinde moda ürünlerin çabuk demode olması (ürün ömür döngüsünün kısa oluĢu) önemli bir sorundur. Buna bağlı olarak dağıtım deposunda optimum tutulacak miktarların ve emniyet stoklarının satıĢ hacimlerine göre belirlenerek optimum depolama sisteminin oluĢturulması gerekmektedir. Bunu sağlamak için yok satma ve demode olma ile karĢılaĢmadan dağıtım deposundaki optimum miktarlar belirlenmelidir. Bu çalıĢmada, bir ev tekstili mağazalar zinciri dağıtım deposundaki ürünlerin gruplandırılması, satıĢ hacimlerine göre depoda tutulacak optimum miktarların ne kadar olacağı, ürünlerin fiziksel hacimlerine göre depoya en uygun yerleĢimlerinin ve en uygun zamanda sipariĢe göre sevkiyatının yapılması belirlenmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 124 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yapay Zeka-6: Genetik Algoritmalar Yrd.Doç.Dr. Serol Bulkan 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 Salon-4 0404-279 ADEM VE HAVVA TARZI GENETĠK ALGORĠTMA Serol Bulkan, Nilay Özçelikkan Literatürde bir çok genetik algoritma araĢtırması bulunmasına rağmen, insanoğlunun evrimleĢmesini baz alan genetik algoritma çalıĢmaları sadece birkaç tanedir. Bu çalıĢmada genetik algoritma, çözüme aynı doğada olduğu gibi iki birey ile, Adem ile Havva, baĢlamaktadır. Yine doğada olduğu gibi anne ve baba, çocukları ile birlikte eĢleĢerek yeni bireyler oluĢturamamaktadır. Yine insanoğlunun doğasında olduğu gibi ölüm olayının da evrimleĢmenin bir parçası olduğu algoritmamızda eĢleĢecek bireyler rasgele seçilmektedir. Ġnsanoğlunun evrimleĢmesinde önemli bir dönüm noktası olan Nuh'un gemisi mantığı bir yerel en iyi değerde sıkıĢma durumunda kullanılarak topluluğun en iyi genlerine sahip iki bireyi seçilip, o kiĢilerden tekrar topluluk yaratılmaktadır. Ġki noktalı çaprazlama ve mutasyon iĢlemleri klasik genetik algoritmalarda kullanıldığı gibi kullanılmaktadır. Bu algoritma asimetrik gezgin satıcı problemi üzerinde uygulanmıĢtır. Tabu arama algoritması ile de farklı veri grupları için karĢılaĢtırma yapılmıĢtır. Salon-4 0404-290 Genetik Algoritma için BaĢlangıç Popülasyonu OluĢturma Stratejilerinin Ġncelenmesi ve Yeni Bir YaklaĢım Hüsamettin BAYRAM, Mehmet PINARBAġI Genetik Algoritmalar arama ve optimizasyon problemlerinin çözülmesinde kullanılan popüler bir yöntemdir. Bir problemin Genetik algoritma ile kodlanması için baĢlangıç popülasyonunun ne olacağı, cross-over mekanizması ve olasılığı, mutasyon mekanizması ve olasılığı, durdurma kriteri ve amaç fonksiyonu gibi sorulara cevap verilmesi gerekir. Çünkü bunlar genetik algoritmanın performansını etkileyen parametrelerdir. Dolayısı ile bu parametrelerden biri olan baĢlangıç popülasyonu da sonucu doğrudan etkilemekte ve uygun bir Ģekilde seçimi algortimanın baĢarısı açısından önem arz etmektedir. Genetik algoritmalarda baĢlangıç popülasyonunun kalitesini belirleyen unsurların en önemlilerinden bir tanesi de algoritmanın bir baĢlangıç popülasyonunu kullanarak optimuma ne kadar yakınsadığıdır. Bu çalıĢmada, literatürdeki farklı genetik algoritma baĢlangıç popülasyonu oluĢturma stratejileri incelenmiĢ ve bunlar ile elde edilen popülasyonlar, geliĢtirilen metod ile oluĢturulan baĢlangıç popülasyonu ile karĢılaĢtırılmıĢtır. ÇalıĢmada, geliĢtirilen strateji de dahil olmak üzere, herbir strateji ile en iyi çözümü bilinen birkaç gezgin satıcı problemi için belli büyüklüklerde popülasyonlar oluĢturulmuĢtur. Bu popülasyonlar MATLAB programlama dilinde yazılan genetik algoritma kodu ile yürütülerek, herbirinin belli bir iterasyondan sonra optimal değere ne kadar yaklaĢtıkları karĢılaĢtırılmıĢtır. Herbir problem için ve herbir algoritma için belli sayıda yürütüm yapılarak rassallıktan doğan sapmaların elimine edilmesi amaçlanmıĢtır. Salon-4 0404-423 Heterojen Sefer Aralıklı Aktarma Koordinasyonu Problemine Genetik Algoritma Uygulaması Dilek Tüzün Aksu, Samet Yılmaz Bu çalıĢmada toplu taĢıma araçları arasında yapılan aktarmaların koordinasyonu amaçlanmaktadır. Aynı hat üzerinde sefer yapan iki ardıĢık aracın arasındaki sürenin farklı değerler alabileceği varsayıldığı için bu probleme “ heterojen sefer aralıklı aktarma koordinasyonu problemi “ adı verilmektedir. Bu problemde toplu taĢıma araçlarını kullananan yolcuların toplam bekleme süresini enazlayacak bir çizelge oluĢturulması hedeflenmektedir. Bu toplam bekleme süresi hem aktarma yapan yolcuların bekleme sürelerini hem de yolculuklarına yeni baĢlayan yolcuların beklemelerini içermektedir. Doğrusal olmayan amaç fonksiyonu nedeniyle bu aktarma koordinasyonu probleminin optimal çözümü zordur. Bu nedenle, makul bir sürede iyi çözümler elde etmek için bir genetik algoritma oluĢturulmuĢtur. Elde edilen algoritma Ġstanbul raylı sistemler ağı üzerinde baĢarı ile uygulanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 125 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çizelgeleme - 7 Yrd.Doç.Dr. Selma Ağralı 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 Salon-5 0404-254 Üretim Çizelgeleme Problemleri için Kuyruk Ağı YaklaĢımı Mehmet PINARBAġI, Bilal TOKLU, Mustafa YÜZÜKIRMIZI Kuyruk ağları üretim, iletiĢim ve bilgisayar sistemleri gibi karmaĢık sistemlerin performansının değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Kuyruk modelleri daha çok üretim planlama ve kontrol, yatırım kararları ve sistem tasarım süreçlerinde uygulanmaktadır. Modeller ile sistem değerlendirmesi yapılırken kaynak kullanım oranı, çıktı hızı ve tamamlanma zamanları gibi performans ölçütleri göz önünde bulundurulur. Bu performans ölçütlerinin tam ve doğru belirlenmesi kullanılan modelin etkinliği ile orantılıdır. Çizelgeleme kararları da sistem performansına ve sistem tasarımına doğrudan etki eden kritik üretim kararlarındandır. ĠĢlerin ve görevlerin etkin bir Ģekilde çizelgelenmesi iĢletmelere, müĢteri memnuniyeti, makine kullanım oranlarının artması, verimlilik seviyesinin artması ve satıĢ gelirlerinin artması gibi avantajlar sağlar. Bu çalıĢmada, bahsedilen avantajların sistem performansına katkısının tespit edilmesi ve değerlendirilmesi için çizelgeleme kararlarına kuyruk ağ modelleri uygulanacaktır. ÇeĢitli çizelgeleme problemi kuralları için (en erken tamamlanma, en geç tamamlanma, gecikmeleri en küçükleme, en kısa iĢlem zamanı önce, en uzun iĢlem zamanı önce vb) kuyruk ağı modelleri kurulup analizler yapılmıĢtır. Sistem performans ölçütleri değerlendirilerek en uygun çizelge belirlenecektir. Salon-5 0404-269 Ġki seviyeli akıĢ tipi bir üretim ortamında gerçek boyutlu çizelgeleme problemine tamsayı programlama bazlı çözüm modeli Ali Tamer Ünal, Zehra Melis Teksan, Zeki Caner TaĢkın Bu bildiri iki seviyeli akıĢ tipi üretim yapılan bir iĢletmenin çizelgeleme probleminin modellenmesi ve çözümü üzerinedir. Ġki seviyeli üretimin ilk seviyesinde ortak ara ürünler kütlesel olarak üretilmekte ve ikinci seviyede son ürüne dönüĢtürülmektedir. Her iki seviyede de çizelgeleme sırasında göz önüne alınması gereken özellikler bulunmaktadır. Bu çalıĢmada çizelgeleme problemi iki aĢamada çözülmüĢtür. Ġlk aĢamada yapılacak üretimlerin lot miktarlarını belirlemek üzere bir karma tamsayı programlama modeli çözülmektedir. Ürün aileleri bazındaki iliĢkiler, seviyeler arası senkronizasyon, minimum üretim miktarları modelde göz önüne alınan kısıtlardan bazılarıdır. Modelde amaç envanter maliyetlerini ve zamanında karĢılanamayan müĢteri sipariĢlerinin oranını enazlamaktır. Model tarafından belirlenen lot miktarları ikinci aĢamada çizelgelenmektedir. Çizelgeleme kriterlerini ürün ailesi sıraları, ürün ailesi minimum üretim miktaları, yarı ürün geçiĢ kuralları gibi kuralların yanı sıra müĢteri sipariĢ öncelikleri oluĢturmaktadır. Salon-5 0404-306 Ek Kaynak Gerektiren Ġlgisiz Paralel Makineli Çizelgeleme Problemi için Lagrange GevĢetmesi Tabanlı Kısıt Programlama YaklaĢımı Emrah B. Edis, Ceyda Oğuz Bu çalıĢma tek tip ek kaynaklı (örn. makine operatörleri) ve ilgisiz makineli bir paralel makine çizelgeleme problemini ele almaktadır. Amaç, iĢlerin toplam tamamlanma sürelerini en küçüklemektir. Ele alınan probleme ait tamsayı programlama modeli verildikten sonra, ek kaynak kısıt kümesi gevĢetilerek bir Lagrange gevĢetme problemi (LGP) tanımlanmıĢtır. Daha sonra bir dizi LGP‟ye genel alt-gradyan en iyileme yöntemi uygulanarak asıl probleme ait alt sınır değeri en büyüklenmeye çalıĢılmıĢtır. Buna eĢ zamanlı olarak, yine asıl problem için etkin üst sınır değerleri elde etmek üzere, LGP çözümünü girdi olarak alan bir kısıt programlama modeli uygulanmıĢtır. Performansını değerlendirmek üzere asıl probleme çözüm sunan bir kısıt programlama modeli daha geliĢtirilmiĢtir. Tüm çözüm yaklaĢımlarının baĢarımları test problemleri üzerinde değerlendirilmiĢtir. Hesaplama sonuçları, Lagrange gevĢetmesi tabanlı kısıt programlama yaklaĢımının özellikle problem büyüklüğü arttıkça umut verici sonuçlar sağlayabileceğini ortaya koymuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 126 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sezgisel Yöntemler - 6 Yrd.Doç.Dr. R. Aykut Arapoğlu 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 Salon-6 0404-301 MONTAJ HATLARININ YENĠDEN DENGELENMESĠ VE YAPILANDIRILMASI ĠÇĠN BĠR MODEL VE KARINCA KOLONĠSĠ OPTĠMĠZASYON ALGORĠTMASI Yakup Kara, Ġsmail Karaoğlan, Yakup Atasagun, Seda Hezer Montaj hattı kullanan iĢletmelerin hemen hepsi, montaj hatlarını talep değiĢiklikleri sonucunda yeniden dengelemek durumunda kalmaktadırlar. Talepte meydana gelen bir değiĢim sonucunda montaj hattının yeni bir çevrim zamanı ile iĢletilmesi, dolayısıyla hattın yeniden dengelenmesi gerekecektir. Montaj hatlarının yeniden dengelenmesi ise genellikle hatların yeniden yapılandırılmasını gerektirmektedir. Bu durumda görevler, dolayısıyla görevlerin yapılacağı ekipmanlar, hattaki tüm görevlerin alan ihtiyaçlarına bağlı olarak bir önceki konumlarına göre bir miktar yer değiĢtirecektir. Bu yer değiĢimleri, bir sabit maliyetin yanında, yer değiĢtirme miktarına bağlı olarak bir değiĢken maliyete de neden olabilecektir. Ayrıca montaj hattındaki istasyon sayısının bir önceki dengelemeye göre artırılıp azaltılması da fazladan bir maliyete neden olabilecektir. Bu çalıĢmada, tek modelli deterministik görev süreli düz montaj hatlarının yukarıda bahsedilen koĢullar dikkate alınarak yeniden dengelenmesi problemi üzerinde durulmuĢtur. Görevlerin mevcut duruma göre yer değiĢtirme maliyetleri, istasyon açma/kapatma maliyetleri ve hattın ne kadar süreyle iĢletileceğine bağlı olarak ortaya çıkacak istasyon iĢletme maliyetlerinden oluĢan toplam maliyeti minimize etmek üzere bir matematiksel model ve bir karınca kolonisi optimizasyon algoritması önerilmiĢtir. Önerilen model ve karınca kolonisi optimizasyon algoritmasının baĢarısı, görev sayıları 7 ile 111 arasında değiĢen toplam 88 adet problem üzerinde test edilmiĢtir. Elde edilen sonuçlar, önerilen karınca kolonisi optimizasyon algoritmasının optimal çözümü bilinen problemlerin tamamında kısa sürelerde optimal çözümlere ulaĢtığını, diğer problemlerde ise bulunan en iyi sonuçlardan daha iyi sonuçlar ürettiği görülmüĢtür. Salon-6 0404-321 KARMA ROTALI ARAÇ ROTALAMA PROBLEMĠ ĠÇĠN SEZGĠSEL YÖNTEM Abdurrahman Yıldız, R. Aykut Arapoğlu BĠR Kapasite kısıtlı araç rotalama probleminde araçların tümünün hizmet faaliyetlerini tamamladıktan sonra depoya dönmeleri gerekir. Araçların izledikleri rotalar depoda baĢlayıp yine depoda biten kapalı birer döngüdürler. Bu problem, kendisine ait bir araç filosu olan iĢletmeler için, kapasite kısıtlı araç rotalama problemi olarak modellenebilir. Açık Araç Rotalama probleminde (AARP) ise, araçlar için depoya geri dönüĢ koĢulu bulunmaz. Dolayısıyla, araçların takip ettiği rotalar döngü oluĢturmayıp, depodan baĢlayan yollardır. Kendisine ait bir araç filosu olmayan ve dağıtım/toplama iĢlerinin tamamını dıĢarıdan satın alan iĢletmeler için AARP daha uygun olmaktadır. Ancak iĢletmelerin kendilerine ait bir araç filosu olmasına karĢın, talebin karĢılanamadığı durumlarda, dıĢarıdan araç kiralama yoluyla talebin zamanında karĢılanması gerçekleĢtirilebilir. Bu çalıĢmada, belirli/kısıtlı sayıda araca sahip olan ve tüm müĢterilerin talebinin karĢılanamadığı durumlarda dıĢarıdan da araç kullanımına izin veren uzaklık temelli Karma Rotalı Araç Rotalama Problemi (KRARP) için doğrusal bir karar modeli önerilmiĢtir. Küçük problem için en iyi çözümler bulunabilmekte, daha büyük problemler için ise genetik algoritma tabanlı bir sezgisel yöntem önerilmektedir. Önerilen model ve sezgisel yöntem literatürdeki çeĢitli büyüklükteki test problemleri üzerinde sınanmıĢ ve elde edilen sonuçlar karĢılaĢtırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 127 Salon-6 0404-354 Sabit Giderli Parçalanabilir Yüklü Toplama ve Dağıtma Araç Rotalama Problemi Ġçin Kesin ve Sezgisel Çözüm Yöntemleri Mustafa ġahin, Güvenç ġahin, Dilek Tüzün Aksu, Temel Öncan Sabit Giderli Parçalanabilir Yüklü Toplama ve Dağıtma Araç Rotalama Problemi (SPTDARP) yazında daha önce ele alınmamıĢ bir Araç Rotalama Problemi uzantısıdır. Bir baĢlangıç düğümünden hareket eden K adet sığa sınırlı araç belli toplama dağıtma düğüm çiftleri arasında mal taĢıyacaktır. Toplama dağıtma düğüm çiftlerine uğrayıp uğramaması belli bir sabit gider oluĢturmaktadır. Bu sabit gider belli bir toplama dağıtma düğüm çifti arasında taĢınması gereken yükün, eldeki K adet araç dıĢındaki bir ulaĢım aracıyla taĢınması durumunda söz konusu olmaktadır. Ayrıca, taĢınması gereken yüklerin farklı araçlar tarafından taĢınabildiği yani yüklerin parçalanabilir olduğu varsayımı yapılmıĢtır. Bu çalıĢmada, yazında daha önce çalıĢılmamıĢ olan SPTDARP için bir meta sezgisel dizgi iĢlem ve dal kesit dizgi iĢlemi önerilmiĢtir. Önerilen dizgi iĢlemler yazında varolan Toplama ve Dağıtma Araç Rotalama Problemi örnekleri üzerinde sınanmıĢ ve bilgisayısal sonuçlar sunulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 128 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 2 Yrd.Doç.Dr. Selma B. AlgümüĢ 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 Salon-7 0218-003 BĠR TRAFĠK IġIĞI SĠSTEMĠNĠN PETRĠ AĞLARI ĠLE MODELLENMESĠ ve ANALĠZĠ Mustafa DEĞĠRMENCĠOĞLU, G. Miraç BAYHAN Bu çalıĢmada amaç, Üçyol, Ġzmir, meydanında bir aracın sistemde geçirdiği zamanı ve kuyrukta bekleyen araç sayısını en küçükleyen optimal kırmızı ve yeĢil ıĢık sürelerini bulmaktır. Bu amaçla, Üçyol meydanındaki trafik ıĢığı sistemi stokastik zamanlı Petri ağları kullanılarak modellenmiĢ, analiz edilmiĢ ve iyileĢtirilmiĢtir. Bu trafik ıĢığı sisteminde trafik polisi bulunmamakta ve bütün sistem trafik ıĢıkları yardımıyla yönlendirilmektedir. Bu çalıĢmada ilk olarak sisteme iliĢkin veriler toplandı, daha sonra Snoopy Petri ağları yazılımı kullanılarak sistemin Petri ağ modeli oluĢturuldu ve gerekli analizler yapıldı. Bir aracın sistemde geçirdiği ortalama zaman ve kuyrukta bekleyen ortalama araç sayısı bulundu. Bu değerlerin yüksek çıkması nedeniyle iyileĢtirme çalıĢması yapıldı ve sonuç olarak bu değerleri en küçükleyen kırmızı ve yeĢil ıĢık süreleri bulundu. Bu çalıĢmanın en önemli yönü, Üçyol meydanının sadece belirli bir noktasındaki trafik ıĢıkları değil onu etkileyen önceki ve ondan etkilenen sonraki ıĢıkların da göz önüne alınmasıdır. Diğer bir deyiĢle trafik ıĢığı sistemi bir bütün olarak dikkate alınmıĢtır. Ayrıca, Petri ağlarının bu çalıĢmada bize sağladığı avantaj ve dezavantajlar da açıklanmıĢtır. Salon-7 Salon-7 0317-022 TÜRKĠYE ġEKER FABRĠKALARI ANONĠM ġĠRKETĠ’ NE BAĞLI FABRĠKALARDA DĠNAMĠK ETKĠNLĠK ÖLÇÜMÜ: MALMQUĠST-TFV ENDEKSĠ UYGULAMASI Selçuk PERÇĠN, Süleyman ÇAKIR Günümüzde firma performansının ölçümünde en çok tercih edilen yöntem etkinlik ölçümüdür. Etkinlik ölçümünde parametrik ve parametrik olmayan analiz yöntemleri kullanılmaktadır. Parametrik olmayan yöntemlerden en popüleri olan ve sınır üretim fonksiyonu yaklaĢımına dayanan Veri Zarflama Analizi (VZA) zaman boyutu olmayan, statik bir yatay kesit analizidir. VZA‟ nın bu kısıtı panel verilere uygulanabilen ve kurulan modeldeki uzaklık fonksiyonlarını VZA kullanarak hesaplayan Malmquist-TFV endeksi kullanılarak giderilmektedir. Bu çalıĢmada, Türkiye ġeker Fabrikaları Anonim ġirketine bağlı 22 adet Ģeker fabrikasının 2002-2009 yılları arasındaki toplam faktör verimliliği (TFV) ile TFV bileĢenlerindeki değiĢim, girdiye dayalı Malmquist-TFV endeksi kullanılarak incelenmiĢtir. Elde edilen sonuçlar ilgili dönemde incelenen 22 fabrikanın 12 tanesinde (%50) TFV artıĢının görüldüğünü ve bu artıĢın büyük oranda teknolojik değiĢimden kaynaklandığını göstermektedir. 0318-025 Finansal ve Tüketici Tabanlı Marka Değeri Ölçümü ve Bir Uygulama Mustafa Kölemen, Özer Uygun Bu çalıĢmada amaç, mobilya sektöründe imalat yapan bir firmanın finansal ve müĢteri tabanlı marka değeri ölçümünü yapmaktır. ÇalıĢmada firmanın marka kiĢiliği, marka bilinirliği, marka imajı ve marka pozisyonu değerlendirilip ölçülerek, firmanın sektörde marka değeri açısından hangi konumda olduğuna dair somut verilere ulaĢılmaya çalıĢılmıĢtır. Markanın iĢletmelerin en önemli pazarlama araçları arasında yer aldığı günümüzde, iĢletmenin toplam değerinin sadece duran ve dönen sermayelerin toplamından ibaret olmadığı, bunda ayrıca çok büyük boyutlara varabilen kurum marka değerinin de etkisi olduğu gerçeği irdelenmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 129 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 3 Yrd.Doç.Dr. Esma Nur Çinicioğlu 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 Salon-22 0318-026 Bayes Ağları Yardımıyla Türk Otomotiv Sektörünün Rekabet Gücü Analizi Esma Nur Çinicioğlu, ġule Önsel, Füsun Ülengin Bu çalıĢmada ülkesel rekabet gücünü belirleyen faktörlerin otomotiv sektörü üzerindeki etkilerinin analizi Bayes Ağları yardımıyla analiz edilmiĢtir. Bu amaçla, öncelikle temel alınacak modelde kullanılacak bileĢenleri belirlemek üzere bir anket çalıĢması yapılmıĢtır. Ankete, OSD üyeleri, tedarik zincirinde yer alan tedarikçi, distribütör ve yetkili bayileri, seçilmiĢ ilgili bürokrasi, basın-medya, finans ve özel araĢtırma kuruluĢları ve üniversite mensuplarına kadar çok geniĢ bir spektrumda 72 adet katılım sağlanmıĢtır Bu ankette, uzmanların Dünya Ekonomik Forumu‟nun (World Economic Forum-WEF) ülkelerin rekabet gücünü ölçmek için kullandığı 111 kavram (bileĢen) otomotiv endüstrisi ile ilgisinin derecelendirilmesi istenmiĢtir. Anketlerin değerlendirilmesi sonucu otomotiv sektörüyle en ilgili olduğu belirlenen 18 değiĢken Bayes Ağları‟nda kullanılmak üzere seçilmiĢtir. Ġkinci aĢamada sözkonusu Bayes ağının veriden öğrenmesinin sağlanması için WEF‟den sağlanan veriler öncelikle düĢük-orta-yüksek Ģeklinde 3 gruba ayrılmıĢ ve tüm veri seti, 70/30 oranında eğitim/test kümesi olarak bölümlendirilmiĢtir. Sonuçta ulaĢılan Bayes ağının etkinliğini değerlendirmek için marjinal model ile oluĢturulan modelin logscore değerleri karĢılaĢtırılmıĢ ve oluĢturulan modelin etkin bir Ģekilde otomotiv sektörünün rekabet gücünü modellediği görülmüĢtür. Son aĢamada ise oluĢturulan model, sektörün rekabet gücünü oluĢturan bileĢenlerin birbiriyle olan iliĢkisini daha iyi analiz edilebilmek ve farklı senaryo analizlerinin yapılabilmesine olanak sağlamak üzere Netica yazılımına aktarılmıĢtır. Salon-22 0318-027 Türkiye’de Marka Değeri Ölçümleri ve KarĢılaĢılan Sorunlar Erkal ETÇĠOĞLU, Özer UYGUN, Ali KürĢad KARADUMAN Üretilen bir ürünün markalanmasıyla isimsiz olan ürün markalı bir ürüne dönüĢür. Hukuk anlamında özel değer taĢıyan gayri maddi bir servet varlığını ifade eder. Bu servet varlığının ise belli bir değeri vardır. Bu marka değeri kavramı; markayı oluĢturan öğelerin bütünleĢmeleri yoluyla, markalı olmayan ve objektif, aynı mal türündeki markasız ürününkine oranla sağlanan ek değeri ifade eder. Küresel Dünya da; Avrupa ve Amerika pazarlarında büyük öneme sahip olan marka değerleri Türkiye pazarlarında yeterince rağbet görememektedir. Rağbet görememesinin sebebi bilinen marka değeri yöntemlerinin Türkiye‟de ki pazar ve müĢteri portföyünün farklı olmasından dolayı diğer ülkelerde kullanılan “Interbrand” gibi yöntemler istenilen sonuçları verememektedir. Türkiye‟de veriler çoğu zaman Ģeffaf değil ve grup Ģirketlerinde karmaĢık marka yapıları var. Bunların sebepleri Türkiye‟de ki büyük markaların çoğunluğunun aile Ģirketlerine ait olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle ülkemiz açısından da yaĢanabilecek en önemli güçlük ise, marka değerlerinin karĢılaĢtırılabileceği aktif bir marka piyasasının olmayıĢıdır. Bunun anlamı geçerli bir yöntem ile marka değerinin test edilemeyecek olmasıdır. GeliĢmiĢ pek çok ülkede menkul kıymet borsası gibi çalıĢan marka borsaları oluĢturulmuĢ ve markanın piyasa değeri belirlenmeye çalıĢılmaktadır. Bu borsalarda sektörler itibariyle ayrılmıĢ pek çok marka alım-satıma konu olabilmekte ve böylece markaların günlük piyasa değerleri oluĢabilmektedir. Ayrıca marka değeri ölçme teknikleri her sektör de farklı Ģekillerde uygulanmaktadır. Türkiye‟de marka değeri ölçümünü sağlıklı bir Ģekilde gerçekleĢtirebilmek için halihazırda diğer ülkelerde uygulanan marka değeri ölçüm teknikleri Türkiye pazarına uygun bir hale getirilebilecek Ģekilde düzenlenmeli veya Türkiye pazarı için yeni bir marka değeri ölçme yöntemi oluĢturulmalıdır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 130 Salon-22 0331-176 Uzman Sistem YaklaĢımı ile Depo Yönetimi Faruk ÇOLAK, Pınar Yıldız KUMRU Bu çalıĢmada; Uzman Sistem yaklaĢımı kullanılarak ağaç endüstrisinde LIFO ve FIFO yöntemlerine bağlı olarak depo yönetimi yapılmıĢtır. Bilgi tabanında bulunan ilgili kuralların ve dataların yorumlanması, paletlerin doğru adrese giriĢi ve çıkıĢı ile ilgili depo yeri ve depo adresi seçim kararlarının verilmesi ve bilgi tabanında gerekli kayıtların otomatik olarak atanan depo birim numaraları ve kayıt tarihi ile birlikte yapılması sistem tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir. Ayrıca yapılan kayıtlar ve kayıtlara bağlı olarak oluĢan stok durumunun takip edilebilmesi de sağlanmıĢtır. Sistem MS Office Excel programında tasarlanmıĢ ve çalıĢtırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 131 Salon-24 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 4 Prof.Dr. Füsun Ülengin 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 0323-043 ĠKĠ KADEMELĠ, ÇOK PERAKENDECĠLĠ KAYIP SATIġLI (S-1, S) ENVANTER SĠSTEMĠ ĠÇĠN BĠR YAKLAġIK ÇÖZÜM Mehmet TEZCAN, Ayhan Özgür TOY, Emre BERK Bu çalıĢmada bir depo ve r perakendeciden oluĢan ve her biri (S-1, S) envanter politikası ile çalıĢan iki kademeli envanter sistemi incelenmiĢtir. Perakendeciye taleplerin poisson dağılıma uygun olarak geldiği ve kademelere olan ulaĢtırma sürelerinin sabit olduğu kabul edilmektedir. Perakendecinin elinde ürün olmadığı durumlarda gelen talepler karĢılanamamaktadır. Bu türdeki envanter sistemi için yaklaĢık çözüm algoritması önerilmektedir. Önerilen yaklaĢık çözümün etkinliğini değerlendirmek üzere yapılan sayısal çalıĢma sonuçları rapor edilmektedir. Salon-24 0324-064 Kapasiteli p-Medyan Problemi için AkıĢ Tabanlı Modeller ve Çözümleri Barbaros Tansel, Ġbrahim Akgün Kapasiteli p-medyan problemi, bir serim üzerinde p adet kapasiteli tesisin konuĢlandırılmasını ve tesis kapasiteleri aĢılmayacak ve ulaĢtırma mesafelerinin toplamı enküçüklenecek Ģekilde talep noktalarının tesislere atanmasını içerir. Bu çalıĢmada literatürde kullanılan klasik yaklaĢımdan çok farklılık gösteren bir dizi yeni model öneriyoruz. Yeni modellerin ortak özelliği çok ürünlü serim akıĢ modellerinin temel olarak alınması ve tesis yerseçimi kararlarının akıĢ kısıtlarıyla uygun yapı içinde birleĢtirilmesidir. Literatürdeki klasik yaklaĢım sadece tam serimler için kullanılabilirken, önerilen model yapısı tam olmayan serimler için kullanılabilmektedir. UlaĢım serimlerinin çoğunun tam olmayan serimler olduğu gözönüne alınırsa, yeni modelleme tekniğinin gerçek problemlerin doğal yapısına çok daha uygun olduğu görülecektir. ÇalıĢmamızda yeni modelleme tekniği sunulacak ve literatürdeki test problemleri yoluyla çözümsel baĢarıları karĢılaĢtırmalı olarak değerlendirilecektir. Salon-24 0324-073 UlaĢtırma modlarının talep projeksiyonuna iliĢkin bir karar destek modeli: Türkiye örneği Füsun ÜLENGĠN, Burç ÜLENGĠN, ġule ÖNSEL, Özay ÖZAYDIN Bu çalıĢma Dünya Bankası için gerçekleĢtirilmekte olup, önerilen bütünleĢik karar destek sisteminde ilk adım, toplam yolcu ve yük taĢımacılığını etkileyecek iliĢkili değiĢkenlerin belirlenmesidir. Bu aĢama, yayın taraması ve uzman görüĢüne baĢvurularak gerçekleĢtirilmektedir. DeğiĢkenler arasındaki iliĢkilerin tespiti ise, yapısal eĢitlik modeli ve çoklu regresyon analizi ile yapılacaktır. Bu Ģekilde gerçekleĢtirilen talep analizi; öncelikle, mevcut ulaĢtırma politikasında bir değiĢiklik olmaması durumunda hangi ulaĢtırma modunun ön plana çıkacağını belirleyecektir. Ġkinci adımda, mevcut durumdaki değiĢkenlerarası iliĢkilere ek olarak, her ulaĢım modunun sosyal marjinal maliyetleri de dikkate alınarak istatistiksel olarak anlamlı iliĢkilere dayalı bir “nedensel harita” hazırlanacak ve sözkonusu nedensel harita, daha sonra talep yapılarının içerdiği belirsizlikle daha etkin bir Ģekilde baĢedebilmek için Bayes nedensel ağına dönüĢtürüecektir. Bu Ģekilde, çevresel etkilerin de dikkate alınıp, yolcu ve yük taĢımacılığının sosyal marjinal maliyetleri ile orantılı olarak fiyatlandırıldığında talebin ne Ģekilde değiĢeceğinin analizine uygun bir yapı oluĢturulacaktır. Son olarak, geliĢtirilen senaryo analizleri aracılığıyla, sosyo-ekonomik, çevresel ve ulaĢtırma ile iliĢkili değiĢkenlerin, gelecekteki yolcu ve yük taĢımacılığı talepleri üzerindeki etkisini analiz etmede, ulaĢtırma planlayıcıları ve kural koyucularına destek olacaktır. Bu aĢamada, UlaĢtırma ĠĢletme Programı (2007) ve TINA-Türkiye (2007) raporlarda belirtilen çeĢitli senaryolarda da öngörülen modal yapılara ulaĢmak için göreli maliyetlerde hangi değiĢimler olması gerektiğini belirtmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 132 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Ġstatistik Uygulamaları - 2 Yrd.Doç.Dr. Mustafa GerĢil 6 Temmuz 2011 15:15 -16:25 Salon-26 Salon-26 0404-404 Su ġebekesinde Debiye Dayalı Sonuçlarının Analizi Bayram TOPAL, Hüseyin CĠNAL Basınç Kontrol Sistemi Uygulama Sakarya BüyükĢehir Belediyesi SASKĠ Genel Müdürlüğü hizmet sınırları içindeki içme suyu dağıtım sisteminde su kayıplarının nedenlerinin belirlenmesi ve önlenmesine yönelik yapılan çalıĢmalar kapsamında basınç kontrolünü amaçlayan pilot uygulama çalıĢması yapılmıĢtır. Yapılan pilot çalıĢma kapsamında Ģebeke basıncı abonelerde bir olumsuzluk yaĢanmayacak Ģekilde debiye duyarlı basınç kontrolü gerçekleĢtirilmektedir. Bu iĢlem Ģebekeye verilen suyun minimum gece debisinin azalmasını sağlamıĢtır. ÇalıĢmamızda debiye dayalı basınç kontrol sisteminin uygulanmasının abonelerin su tüketim eğilimlerinde bir değiĢikliğe sebep olup olmadığı araĢtırılmıĢtır. Öte yandan yeni sistemin fiziki kaçakların azalması yönünde bir etkisinin varlığı da araĢtırmada ele alınacak hususlardan biridir. Ayrıca uygulanan sistemin müĢteri memnuniyetini nasıl etkilediği, müĢteri Ģikayetlerinde bir artıĢa sebebiyet verip vermediği çeĢitli istatistik analiz teknikleri ile ortaya konacaktır. 0404-406 KREDĠ KARTI SATIġLARINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLERĠN DERECELERĠNĠN DENEY TASARIMI ĠLE BELĠRLENMESĠ Kasım BAYNAL, Aslı ÇALIġ ÖNEM 21. yüzyılda artan küresel ve yerel rekabet koĢullarında, baĢarılı satıĢ hedeflerini gerçekleĢtirmek için iĢletmelerin en uygun satıĢ tekniğini belirlemesi, rakiplerinden ayrılarak öne geçme Ģanslarını artırır ve sektörde büyük oranda söz sahibi olma fırsatını doğurur. Bu çalıĢmada; bir bankanın kredi kartı satıĢ miktarları üzerinde üç faktörün etkisi gözlemlenerek; veriler ıĢığında deney tasarımı yapılmıĢ ve satıĢlar üzerindeki en etkili faktör belirlenmiĢtir. Salon-26 0404-421 Zaman Serilerinde Kümeleme Analizi Asil ALKAYA, Mustafa GERġĠL Kümelemenin amacı, etiketlenmemiĢ veri setinin, grup-nesne içi benzerliğin minimum ve grupnesne arası benzersizliğin maksimum olduğu homojen gruplara dönüĢen veri yapısının tanımlanmasıdır. Kategorik, numerik, iliĢkisel ya da zamansal olmasına bakılmaksızın etiketlenmemiĢ verinin olduğu yerde kümelemeye ihtiyaç vardır. Verinin nitelik özellikleri, statik verinin aksine, zamana bağlı olarak değiĢim gösteriyorsa, zaman serilerini ifade eder. Zaman serileri gerçekte her etkin süreçte ortaya çıkan veri biçimidir. Önemli zaman serileri; hisse senedi piyasası fiyatlarını, bir ürünün satıĢlarını, her tür bilimsel sonuçları, tıbbi kayıtlar, istatistiksel süreç kontrolü ve benzerlerini kapsar. Zaman serilerini oluĢturan verilerle ilgili iki temel ana hedef vardır: geçmiĢ davranıĢlara dayalı gelecek davranıĢları tahminleme, zaman serileri verilerini tanımlama ve açıklamaktır. EtiketlenmemiĢ zaman serileri veri setinde, benzer zaman serilerinin oluĢturduğu gruplar bir araya getirilmek istenir. Bu çalıĢmada, zaman serilerinin nitelikleri göz önüne alınarak, ilk yerel minimum ayrıĢma indeksine bağlı olarak yeterli küme sayısının belirlenmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, her veri noktası ile küme prototipi arasında mesafe ölçümü yapılmıĢtır. Zaman serileri içerisinde ayrıĢan noktalar için “gürültü” kümesi oluĢturularak, ayrıĢan noktaların diğer kümelere olan etkisi azaltılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 133 Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanları Toplantısı Oturumu Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yer Konu Prof.Dr. Orhan Torkul (SAÜ Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanı) 6 Temmuz 2011 16:35-18:00 Salon1 Bu oturumda, Üniversitelerimizin Endüstri Mühendisliği Bölüm BaĢkanları biliĢim teknolojilerinde giderek artan geliĢmelerin endüstri mühendisliği eğitimini nasıl değiĢtirmekte olduğunu ve biliĢim çağında endüstri mühendisliği eğitiminin nasıl bir değiĢim geçirmekte olduğu tartıĢılacaktır. Bu çerçevede, endüstri mühendisliği eğitiminin Türkiye‟deki durumu, Türk sanayi ve hizmet sektöründeki yeri, bu kapsamda endüstri mühendisliği eğitiminde yapılması gereken yenilikler ve iyileĢtirmeler etkileĢimli tartıĢmalar ıĢığında ortaya konulacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 134 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Lojistik - 2 Doç.Dr. Kadir Ertoğral 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 Salon-2 0328-156 MELEZ BULANIK KARAR DESTEK SĠSTEMĠ ĠLE ÜÇÜNCÜ PARTĠ LOJĠSTĠK HĠZMET SAĞLAYICI SEÇĠMĠ Latif YANAR, Hakan TOZAN Çok kriterli karar verme problemlerinde amaç, birbiri ile çeliĢmesi de mümkün olabilen kriterler bir bütün olarak ele alındığında mevcut alternatifler arasından beklentileri en çok karĢılayanın tespit edilmesidir. Lojistik hizmet sağlayıcı seçimi problemi günümüz teknik ve ekonomik gereksinimleri dikkate alındığında, aynı anda birden fazla amacın eniyilenmesini gerektiren bir “çok kriterli karar verme” problemidir. Literatürde lojistik servis sağlayıcı seçimine iliĢkin farklı metot ve model içeren birçok çalıĢma bulunmasına rağmen bunlar arasında bulanık melez yaklaĢımları içerenler göreli olarak azdır. Bu çalıĢmada karar vericinin AHS, bulanık AHS, AAS ve bulanık AAS yöntemlerini aynı anda kullanarak daha isabetli karar vermesine destek olmak amacı ile geliĢtirilen bir Karar Destek Sistemi yazılımı vasıtası ile bir lojistik servis sağlayıcı seçimi uygulaması yapılmıĢtır. Salon-2 0404-315 Bir Distribütör Firma Ġçin Dağıtım Planlaması ve Araç Belirlenmesi Emre Meriç, Üsame Gökçek, Kadir Ertogral, AyĢe Akbalık Rapine, Musa Karagöz, Yılmaz Yılmaz, Erhan Gürsoy Sayısı Dağıtım firmalarının temel aktivitelerini bayilerden sipariĢ toplama, üretici firmalara sipariĢ verme, stok kontrol ve dağıtım oluĢturur. ÇalıĢmayı yaptığımız mobilya distribütörü, Türkiye‟de pazar payı yüksek birkaç markadan oluĢan bir gurup ürün için Ankara ve civarındaki bayilere dağıtım yapmaktadır. Firma dağıtım ağı ve kontrolü için yeni bir sisteme geçmek istemektedir. Mevcut sistemde bayiler stok tutmakta ve son müĢteriye dağıtım fonksiyonunu yerine getirmektedirler. Dağıtıcı firma bayilere istedikleri ürünleri bayi sipariĢleri doğrultusunda teslim etmektedir. Planlanan sistemde ise bayiler stok tutmayacak ve dağıtım yapmayacaklar, sadece satıĢtan sorumlu olacaklardır. Dağıtıcı firma hem tüm sistemin stok kontrolünden hem de son müĢteriye dağıtımından sorumlu olacaktır. ÇalıĢmamızda planlanan yeni sistemin dağıtım kısmı için bir matematiksel model oluĢturulmuĢtur. Bu modeli kullanarak bölgesel bazda dağıtım planları ve araç sayıları optimal bir Ģekilde belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bölge sayısı ve filo yapısıyla ilgili farklı senaryolar altında elde edilen çözümler karĢılaĢtırılmalı olarak değerlendirilmiĢtir. Salon-2 0404-332 MONTAJ HATTINDA LOJĠSTĠK UYGULAMALARI Elif Sözer, Pelin Çolak, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ Günümüz ekonomik koĢulları, tüketicilerin beklentileri ve ürün özellikleri dikkate alınarak Ģekillenmektedir. KüreselleĢme ile birlikte isletmelerin yoğun rekabet ortamında baĢarılı olabilmesi, üretilen ürünlerin dünyanın farklı yerlerindeki birbirlerinden farklı müĢterilerin isteklerini karĢılaması koĢulunu sağlamalarına bağlıdır. Bu durum; tüm isletmecilik etkinliklerinde lojistik faaliyetlerinin önemini giderek artırmaktadır. Rekabet üstünlüğü sağlanması için lojistik faaliyetler içerisinde temel rekabetçi yeteneklerin belirlenmesi ve bu faaliyetlerin geliĢtirici yönetim yaklaĢımlarından faydalanılarak performanslarının arttırılması gerekmektedir. Bu çalıĢmada üretim iĢletmeleri açısından önem taĢıyan lojistik faaliyetlerine yönelik taĢıma yönetimi ve stok yönetimi çalıĢmalarının kapsamı, faydaları ve örgütsel performansa olan etkileri, beklenti-fayda analizi temelinde incelenmektedir. Mevcut sistemde, stok alanlarının verimli kullanılmaması, taĢıma araçlarının kat ettikleri mesafelerin uzun olması ve fabrika içerisinde kaybedilen zaman problemleri gözlenmiĢtir. Yapılan çalıĢma ile stok miktarları ve yerleri belirlenmiĢ, fabrika içindeki bütün malzemelerin rota takibini yapılarak istenilen zaman ve istenilen miktarda montaj hattının beslenmesi için gerekli optimizasyon çalıĢmaları yapılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 135 Salon-2 0404-342 LOJĠSTĠK SEKTÖRÜNDE DEPO OPTĠMĠZASYONU Çağla Özgen, Begüm Öztürk, Önder TombuĢ, AyĢe Cilacı TombuĢ Bu çalıĢmada FMCG sektörü için faaliyet gösteren bir lojistik firması için yapılan depo optimizasyonu ele alınmıĢtır. Depodaki farklı ürün grupları için teslim alma, sipariĢ toplama vb. lojistik alt süreçleri iĢ akıĢları çıkarılmıĢ ve depo içindeki malzeme ve operatör hareketini minimize edecek Ģekilde depo yeniden yapılandırılmıĢtır. RFID‟li sisteme geçiĢle birlikte edilen veriler kullanılarak bir benzetim modeli hazırlanmıĢ ve kullanılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 136 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yapay Zeka-7: Bulanık Sistemler - 4 Yrd.Doç.Dr. Ġhsan Kaya 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 0329-160 SÜREÇ YETERSĠZLĠK ĠNDEKSĠ ĠÇĠN BULANIK TAHMĠNLEME Ġhsan Kaya Süreç yeterlilik analizi (SYA), sürecin istenen spesifikasyonlar içinde çıktı ortaya koyup koyamadığının araĢtırılmasına yönelik çalıĢmaları kapsamaktadır. Bu amaç için kullanılan en etkili araçlar, sürecin dağılımı ve yerleĢimi hakkında bilgi veren özet istatistikler olarak tanımlanan süreç yeterlilik indeksleridir (SYI). Literatürde, sürecin müĢteri beklentilerini karĢılama yeteneği olarak ifade edilen yeterliliğini ölçmeye yönelik olan ve baĢarıyla uygulanan Salon-3 C pmk C p C pk , , Ca , C pm , ve gibi pek çok SYI ile karĢılaĢmak mümkündür. Literatürde bu indeksler genelde sürecin hedef T m değeri ile orta noktasının eĢit olduğu durum olarak tanımlanan “simetrik toleranslar” için incelenmiĢtir. Bu çalıĢmada ise sürecin doğruluk ve kesinlik analizine dayanan ve süreç yetersizlik C C pp pp indeksi olarak tanımlanan indeks incelenmiĢtir. indeksi sadece simetrik durumlar için değil, sürecin hedef değeri ile orta noktasının farklı olduğu durumlar için tanımlanan “asimetrik toleranslar” C pp içinde tanımlanmıĢtır. C pp ve C pp indekslerinin hassasiyetini ve esnekliğini arttırmak için bulanık mantık kullanılmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda bulanık ortalama , varyans 2 değerleri elde edilerek ve spesifikasyon limitleri bulanık olarak dikkate alınarak bulanık yetersizlik indeksleri simetrik C pp C pp ve asimetrik C pp toleranslar için elde edilmiĢtir. C pp ve indeksleri piston üretimi yapan bir firmada uygulanarak elde edilen sonuçlar tartıĢılmıĢtır. Salon-3 0401-192 KESĠKLĠ BULANIK SEYAHAT ZAMANLI GEZGĠN SATICI PROBLEMĠ Merve KAYACI, Vecihi YĠĞĠT Gezgin Satıcı Problemi (GSP), NP-zor sınıfına dahil olup, uzun yıllar boyunca çalıĢılmıĢ olmasına rağmen güncelliğini koruyan temel kesikli eniyileme problemlerindendir. Klasik gezgin satıcı problemlerinde, Ģehirlerarası seyahat zamanları sabit kabul edilmektedir. Ancak pratikte, bu değerlerin hava, yol, trafik gibi birçok faktörden dolayı değiĢebileceği göz önüne alınarak problemin kesikli bulanık sayılar (Discrete Fuzzy Numbers) ile çözülmesinin gerçek hayat problemlerine daha uygun olacağı düĢünülmektedir. Literatürde, kesikli bulanık sayılar ile yapılan çalıĢmalar incelendiğinde; En Kısa Yol Problemi (EYP) için olası her bir tur uzunluğunun Kesikli Bulanık Sayılarının toplamı hesaplanarak küçük boyutlu problemlerde çözüme eriĢildiği bilinmektedir. Ancak sözkonusu çalıĢma Gezgin Satıcı Problemine uygulandığında, bulanık sayılar arasındaki aritmetik iĢlemlerin aĢırı yoğun oluĢu nedeniyle çözülemez bir hal almaktadır. Dolayısıyla, bu çalıĢmada, Kesikli Bulanık Sayılar ile tanımlanan Ģehirlerarası sürelerin Üçgensel Bulanık Sayılara (Triangular Fuzzy Numbers) dönüĢümü yapılmıĢ ve problem Genetik Algoritma sezgiseli ile çözülmüĢtür. GeliĢtirilen algoritmanın literatürde bulunan farklı çözüm teknikleri ve sezgisel yaklaĢımlarla kıyaslandığında daha iyi sonuçlar verdiği görülmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 137 Salon-3 0401-206 Ġġ DEĞERLENDĠRMEDE BULANIK ÇOK ÖLÇÜTLÜ BĠR YAKLAġIM ĠLE FAKTÖR-PUAN YÖNTEMĠNĠN KULLANILMASI Ahmet Can Kutlu, Mehmet Ekmekçioğlu ĠĢ değerlendirme, bir kurum içindeki iĢlerin ya da pozisyonların aynı kurumdaki diğer iĢlerle ya da pozisyonlarla karĢılaĢtırılarak göreceli değerlerine göre sıralanmasında kullanılan yöntem ve uygulamaları kapsamaktadır. ĠĢ değerlendirmede anlaĢılabilirlik ve güvenilirlik açısından en çok kullanılan yöntem faktör-puan yöntemidir. Bu yöntemde iĢin değeri, çeĢitli faktörler yardımıyla ve her bir faktöre belirli bir sistematik doğrultusunda sayısal puan verilmesiyle belirlenir. Ġncelenen kurumdaki mevcut iĢlerin göreceli değerlendirilmeleri sonucunda oluĢan her bir iĢin faktörlere, altfaktörlere ve alt-faktör içindeki derecelerine göre puanlanması ile değerlendirilen iĢin toplam puanı bulunmuĢ olur. Bu puan gelecekte kurulacak bir ücretlendirme sisteminde girdi görevi görecektir. Bu çalıĢmada, faktör-puan yöntemindeki faktörlerin ağırlıklarının belirlenmesinde bulanık çok ölçütlü bir yaklaĢım geliĢtirilmiĢtir. Öncelikle faktör ve alt-faktörlerin ağırlıkları bulanık analitik hiyerarĢi süreci (BAHS) ile belirlenmiĢ ardından bulanık TOPSIS (Technique for Order Preference by Similarity to Ideal Solution) kullanılarak iĢlerin dilsel değerlendirmeleri ile puanlama ve sıralamala iĢlemleri yapılmıĢtır. Bu yöntemin sonucunda oluĢan iĢlerin puanları da ideal bir ücretlendirme sistemi kurulması için bir temel olarak kullanılabilecektir. Salon-3 0404-226 0-6 YAġ OTĠZM’LĠ ÇOCUKLARIN OTĠZM SEVĠYELERĠNĠ BELĠRLEMEDE BULANIK MANTIK YÖNTEMĠNĠN KULLANIMI Mehmet Rıza ADALI, Eda BEġĠKÇĠ Otizm üç yaĢından önce baĢlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileĢime ve iletiĢime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranıĢlara yol açan, beynin geliĢimini engelleyen bir rahatsızlık olarak tanımlanabilir. Otizm genel olarak ele alındığında Yaygın GeliĢim Bozukluğu olan Bireyler olarak karĢımıza çıkmaktadır ve Otizm‟in çaresi yoktur. Erken davranıĢsal ya da kavrayıĢsal müdahaleler çocukların kendine bakabilme yetisi ile sosyal ve iletiĢimsel yetiler kazanmasına yardımcı olabilir. Milli Eğitim Bakanlığı, Özel Eğitim Rehberlik ve DanıĢma Hizmetleri Genel Müdürlüğü‟nün geliĢtirdiği Yaygın GeliĢimsel Bozukluğu (YGB) olan Bireyler için Performans Belirleme Formu, ülkemizdeki otizm rahatsızlığı olan bireylerin otizm düzeylerini belirlemede kullanılan temel araçlardan biridir. Bu çalıĢmada 0-6 yaĢ grubu ve konuĢma becerisi bulunan Otizm‟li çocukların, Otizm düzeylerinin belirlenmesinde bulanık mantık yönteminden faydalanacağız. Burada temel amaç, Rehberlik ve AraĢtırma Merkezlerince uygulanan YGB performans belirleme formunun değerlendirilmesine katkıda bulunmaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 138 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çok Amaçlı Karar Verme - 5 Prof.Dr. Müjgan Sağır 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 0324-080 ĠMALATTA KALĠTE ĠYĠLEġTĠRME ĠÇĠN TERCĠH TABANLI ÇOK KRĠTERLĠ KARAR AĞACI YAKLAġIMI Leman Esra Dolgun, Gülser Köksal Salon-4 Bu çalıĢmada, süreç değiĢkenleri ile kalite çıktı değiĢkenleri arasındaki iliĢkilerin modellenmesi amacıyla karar ağaçlarının daha geniĢ kapsamlı kullanımına yönelik yaklaĢımlar geliĢtirilmiĢtir. Karar ağaçları veriden anlamlı ve yorumlanması kolay karar kuralları çıkarabilme, farklı tipteki (sürekli/kategorik) değiĢkenlerle çalıĢabilme, parametrik olmama gibi üstünlükleri nedeniyle tercih edilmektedir. Ancak bu yöntem sadece tek bir çıktı değiĢkeni için kural verebilmektedir. Bir ürünün performansını çoğunlukla birden fazla kalite karakteristiği belirler. Kalite karakteristiklerinin bazıları için istenen sonuçları veren süreç koĢulları diğerleri için tercih edilmeyen sonuçlar verebilir. Ayrıca dikkate alınması gereken karakteristik sayısı arttıkça her biri için ayrı ayrı oluĢturulan karar kurallarının birleĢtirilmesi güçleĢmektedir. Dolayısıyla kalite karakteristiklerini birlikte ele alabilecek bir karar ağacı yaklaĢımına gereksinim duyulmaktadır. Kalite kontrol uzmanları, müĢterilerin tercihlerini kalite karakteristiklerini ayrı ayrı veya birlikte düĢünerek açıklayabilmektedir. ÇalıĢmamızda, bu tercih bilgisi kalite karakteristiklerinin tek bir değerde birleĢtirilmesi için kullanılmaktadır. Bu birleĢik ölçü için oluĢturulan karar ağacı, istenilen özelliklerdeki ürünleri verebilecek süreç koĢullarının belirlenmesini sağlayacaktır. BirleĢtirme fonksiyonunun seçiminde kalite karakteristikleri arasındaki istatistiksel ve tercihsel iliĢkiler (korelasyon, tercihsel bağımlılık gibi) ve bu karakteristiklerin tipleri dikkate alınmalıdır. BirleĢtirme adımında karar vericinin tercih bilgisini nasıl ifade edeceği de önemlidir. Bu kapsamda çeĢitli durumlar için istatistiksel optimizasyon ve çok amaçlı karar verme alanlarından kriter birleĢtirme yöntemleri önerilmiĢ, güçlü ve zayıf yanları tartıĢılmıĢtır. 0325-109 HAVLU KUMAġLARDA HĠDROFĠLĠTE VE MALĠYETĠN OPTĠMĠZASYONUNUN AMAÇLANDIĞI BĠR YÖNEYLEM ARAġTIRMASI UYGULAMASI Belkıs ZERVENT ÜNAL, Erdem KOÇ Salon-4 Havlu kumaĢlar genellikle kurulama amaçlı olarak kullanıldıklarından hidrofilite havlular için öne çıkan bir özelliktir. Ancak tüm tekstil mamullerinde olduğu gibi havlularda da mamulün istenen özelliklere sahip olmasının yanı sıra üretim maliyetinin de mümkün olduğunca düĢük olması gerekmektedir. Tekstil iĢletmelerinde genellikle seri üretime baĢlanmadan önce deneme üretimler yapılarak istenen özelliklerde mamulü en düĢük maliyetle elde etmek için gerekli parametreler belirlenmekte olup bu durum maliyet artıĢına ve zaman kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle, çalıĢma kapsamında havlu kumaĢların maliyet ile hidrofilite özelliklerinin birlikte optimizasyonunun amaçlandığı bir matematiksel model oluĢturulmuĢtur. Böylelikle üretilecek ürün ile ilgili parametreler (gramaj, sıklık vb.) deneme üretimlere gerek kalmadan üretim öncesi tahmin edilerek gereksiz maliyet artıĢı engellenmiĢ olmaktadır. OluĢturulan bu matematiksel model, birden fazla amacın aynı anda gerçekleĢtirilmesini hedeflediği ve doğrusal olmayan kısıtlar içerdiği için “çok amaçlı nonlineer model” sınıfına girmektedir. Sözkonusu modelin çözümü LINGO 8.0 optimizasyon yazılımı kullanılarak gerçekleĢtirilmiĢ ve sonuçta yüksek geçerliğe sahip “Global Optimum” çözüm elde edilmiĢtir. Modelde kısıt olarak kullanılan bağıntılar SPSS paket programı kullanılarak uygulanan istatistiksel analizler ile oluĢturulmuĢtur. Kurulan bu model esnek bir yapıya sahip olup farklı özelliklerdeki kumaĢ yapılarına kolaylıkla adapte edilebilmektedir. Ayrıca sözkonusu model esas alınarak, sadece maliyetin veya yumuĢaklık, mukavemet gibi farklı özelliklerin optimizasyonunun amaçlandığı modellerde kolaylıkla oluĢturulabilmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 139 Salon-4 0325-135 Çok amaçlı ders çizelgeleme problemlerinin çözümü için bir genetik algoritma Zehra KAMIġLI ÖZTÜRK, Müjgan SAĞIR ÖZDEMĠR Bu çalıĢmada; üniversitelerde bir eğitim döneminde en az iki defa karĢılaĢılan çok amaçlı eğitimsel zaman çizelgeleme problemi için, kaliteli çözümler veren yöntemlerin geliĢtirilmesi amacıyla, bir çok amaçlı genetik algoritma sunulmuĢtur. Faaliyetlerin (ders) kaynaklara (derslik-zaman) atandığı dersderslik-zaman çizelgeleme problemi kısıt ve değiĢken sayıları açısından büyük boyutlu bir problemdir. Bu problemin çözümü, yoğun iĢ gücü ve kaynak gerektirmektedir. Dolayısıyla eğitim kurumları açısından önemli olduğu kadar, zor da bir problemdir. Matematiksel modelleme ile kabul edilebilir sürelerde en iyi çözüme ulaĢılamadığı durumlarda, çözüme hızlı bir Ģekilde ulaĢma ihtiyacı ile farklı meta sezgisel algoritmalar geliĢtirilmektedir. ÇalıĢma kapsamında, çok amaçlı ders-derslikzaman çizelgeleme probleminin çözümü için özel genetik iĢlemciler ile onarma iĢlemcilerine ihtiyaç duymayan, tüm kaynakları aynı anda ele alabilen ve uygun çözümü garantileyen rassal anahtar temelli bir genetik algoritma (RKGA) geliĢtirilmiĢtir. Problemin çok amaçlı yapısı nedeniyle RKGA‟nın uyum değerinin hesaplanması aĢamasında çok amaçlı bir GA olan NSGA-II algoritması RKGA‟ya entegre edilmiĢtir. C# programlama dilinde geliĢtirilen rassal anahtarlı genetik algoritma temelli programdan elde edilen sonuçlar, literatürde yer alan diğer yaklaĢımlarla rekabet edebilir düzeydedir. Salon-4 0403-216 ÇOK KRĠTERLĠ KARAR VERME TEKNĠKLERĠ KULLANILARAK TÜRKĠYE ĠÇĠN YENĠLENEBĠLĠNĠR ENERJĠ PLANLAMASI Ilgın DOĞANAY, Y. Esra ALBAYRAK Sürdürülebilir rekabetçiliğin tartıĢıldığı günümüzde, enerji konusu devletlerin ve Ģirketlerin ana gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Özellikle, dünyada sık sık gündeme gelen enerji veya enerji hammaddeleri krizleri, ülkeleri, kendi enerji politikalarını olası krizleri gözeterek planlamaya, kaynak kullanımında daha dikkatli olmaya ve ekonominin dıĢ enerji kaynaklarına olan bağımlılığını azaltacak önlemleri almaya yöneltmiĢtir. Ülkemiz enerji kaynakları bakımından zengin ülkeler arasında yer almaktadır. Ancak enerji tüketimi ile hızla yurtdıĢına bağımlı hale gelinmesi, ileride muhtemel bir enerji krizi durumunda, Türkiye'nin çok büyük yaralar almasına neden olacaktır. Bu nedenle ülke içi koĢullara, yerli kaynaklara ve yenilenebilir alternatiflere önem vererek, teknolojikekonomik-sosyal-çevresel faktörleri optimize eden bir enerji stratejisini ve enerji arz-talep dengesini oluĢturmak çok önemlidir. Enerji yönetimi problemi, bir gerçek yaĢam problemi olarak çok kriterli bir yapıya sahiptir. Amacımız; ülkemizin kaynakları esas olmak üzere, yenilenebilir enerji planlaması yapmak, yenilenebilir enerji seçeneklerinden oluĢan alternatiflerini modelleyerek, karar verici ile çözüm süreci boyunca etkileĢerek onun da karar sürecine katılımını sağlayacak Ģekilde ve çoklu kriterler eĢliğinde (ekonomik, çevre ve politik faktörler) analiz etmektir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 140 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Ġstatistik Uygulamaları - 4 Yrd.Doç.Dr. Mustafa Yılmaz 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 Salon-5 0403-220 REKABET ENDEKSĠNE ĠSTATĠSTĠKSEL YAKLAġIM: GÖREN SANAYĠ FĠRMALARI ĠÇĠN BĠR UYGULAMA Funda H. SEZGĠN, Özlen ERKAL ĠMKB’DE ĠġLEM Yoğun rekabet ortamında faaliyet gösteren sanayi kuruluĢlarının performans seviyeleri, temelde verimlilik ve etkinlik faaliyetleri üzerine kuruludur. Bu faaliyetlerin genel baĢarısı rakiplere karĢı kazanılmıĢ üstünlükler aracılığıyla gözleneceğinden; firmalar, rekabet ortamında kendilerini ve rakiplerini konumlandırabilecekleri bazı güvenilir analizlere ihtiyaç duymaktadırlar. Rekabet ölçütünün dinamik yapısı firmaların durum analizi yapmalarını zorlaĢtırıcı bir etkendir ve finansal krizlerin varlığı, piyasadaki mevcut belirsizliği arttırıcı yönde bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla firmalar, piyasa içindeki konumlarını ve güçlerini kontrol edebilecekleri farklı yöntemlere ve yaklaĢımlara ihtiyaç duyarlar. Salon-5 Faktör analizi istatistik uygulamalarda, özellikle boyut indirgeme ve bağımlılık yapısını yok etme durumlarında kullanılan ve çok sayıda değiĢkene bağlı çözümlemeler üretebilen önemli bir yöntemdir. Bu çalıĢmada, ĠMKB‟de iĢlem gören sanayi Ģirketleri için geleneksel yaklaĢımların dıĢında istatistiksel bir yöntem olan faktör analizi yardımıyla bir rekabet endeksi elde edilerek, kredi derecelendirme (reyting) sistemi önerilmiĢtir. 0403-221 YAPAY BAĞIġIKLIK SĠSTEMĠNĠN (YBS) Ġġ ÇĠZELGELEMEYE UYGULANMASI VE SPSS YAZILIMI ĠLE ĠSTATĠSTĠKSEL FARK TESTLERĠ ĠLE ANALĠZ EDĠLMESĠ Musa ERSEVEN, Hakan GEÇĠLĠ, Ali ÇINAR, Pınar YILDIZ KUMRU YBS son zamanlarda geliĢtirilen polinomiyal olmayan problemlerin çözümünde kullanılan yapay zeka tekniklerinden biridir. YaklaĢık 10 yıldan beri YBS iĢ sıralama ve çizelgeleme problemlerinde de kullanılmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı baĢlangıç popülasyonunun oluĢturulma biçiminin çözüm kalitesi üzerinde etkisi olup olmayacağının hipotez testi ile sınanmasıdır.20 iĢ 5 makine (20x5) matrisi deneme amaçlı olarak kullanılmıĢtır ve iĢlem süreleri 1-99 dakika arası rassal olarak belirlenmiĢtir.16 denemeden elde edilen sonuçlar SPSS programına girilmiĢ ve ilgili fark testleri ile yapay bağıĢıklık algoritmasının iki farklı baĢlangıç popülasyonunun oluĢturulmasının çözüm üzerine etkileri analiz edilmiĢtir. Bu çalıĢmada ayrıca yapay bağıĢıklık sistemi çizelgeleme algoritmasının farklı parametreler kullanılarak çözümlerin benzerlikleri değerlendirilmiĢtir. Salon-5 0404-252 Grey (1,N) Yöntemi ile Türkiye’nin Enerji Talep Projeksiyonunun Farklı Senaryolar Altında Ġncelenmesi Mustafa YILMAZ, Hamid YILMAZ Özellikle günümüz dünyasında, enerji fiyatlarının çok hızlı değiĢmesi enerji sektöründeki tahmin çalıĢmalarının çok önemli hale gelmesine neden olmaktadır. Güvenilir tahmin yapmak, bu konuda çalıĢan karar vericilere hem daha kolay karar vermek için hem de verilen kararın daha kaliteli olmasını sağlamaktadır. Bu amaçla çalıĢmada, Türkiye‟nin enerji talebinin gelecek dönemlerdeki tahmini için bütünleĢik bir teknik olan Grey (1,N) yöntemi önerilmiĢtir. ÇalıĢma kapsamında Türkiye‟nin 1990–2010 yılları arasındaki enerji talebi ve bağımsız makro ekonomik göstergelerden gayri safi milli hasıla (GSMH), nüfus (N), ithalat (IT) ve ihracat (IH) verileri incelenmiĢ ve farklı senaryolar altında 2025 yılına kadar enerji talep projeksiyonu çıkarılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonunda yüksek güvenilirliğe sahip Grey (1,N) yöntemi ile elde edilen sonuçlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB)‟nın resmi talep projeksiyonu ile karĢılaĢtırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 141 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Matematik Programlama - 5 Prof.Dr. Kuban Altınel 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 Salon-6 0325-131 VERĠ KÜMELEME PROBLEMĠ ÇÖZÜMÜNE PROBLEMĠ YAKLAġIMI Ezgi KARABULUT, Ġ. Kuban ALTINEL TAMSAYI PROGRAMLAMA Veri Kümeleme Problemi ve Çok Tesisli Weber Problemi iliĢkilidir: Birincisindeki kümelenmek istenen veri vektörleri ikincisindeki bilinen müĢteri yerlerine karĢılık gelir. Benzer biçimde, birincisindeki belirlenmek istenen küme merkezleri ikincisindeki yerleĢtirilmek istenen tesislerdir. Bu benzerlikten yararlanarak Çok Tesisli Weber Problemi için bilinen çözüm yöntemlerini Veri Kümeleme Problemi‟ne uyarlamak olanaklıdır. Çok Tesisli Weber Probleminin özelliklerinden birisi eniyi çözümlerin çoğunlukla müĢteri koordinatları üzerinde veya çok yakınında olmasıdır. Bu çalıĢmada benzer özelliğin Veri Kümeleme Problemi için de geçerli olduğunu varsaymakta ve Veri Kümeleme Problemi‟ni çözen, P-Ortanca Problemi gösterimini temelli sezgiseller önermekteyiz. GerçekleĢtirdiğimiz bilgisayısal deneyler sonucunda yeni yöntemlerin Veri Kümeleme Problemi‟nin çözümünde yaygın olarak kullanılan K-Ortalama algoritmasıyla benzer baĢarımları olduğunu söylemektedir. Salon-6 0325-140 Çok Kullanımlı Araç Rotalama Problemi için Bir Matematiksel Model Çağrı KOÇ, Ġsmail KARAOĞLAN Bu çalıĢmada klasik araç rotalama probleminin (ARP) genelleĢtirilmiĢ bir hali olan Çok Kullanımlı Araç Rotalama Problemi (ÇK_ARP, vehicle routing problem with multiple use of vehicles) dikkate alınmıĢtır. ÇK_ARP‟de klasik ARP‟den farklı olarak araçların birden fazla rotada kullanılmasına izin verilmektedir. ÇK_ARP ile genellikle raf ömrünün kısa olduğu ürünlerin dağıtımının yapıldığı ya da dağıtım süresinin kısa olduğu sistemlerde karĢılaĢılmaktadır. Pratikte sıklıkla karĢılaĢılan bir problem olmasına rağmen ÇK_ARP ile ilgili çok az sayıda çalıĢma bulunmaktadır. Bu çalıĢmada ÇK_ARP için bir matematiksel önerilmiĢ ve literatürden türetilen değiĢik boyutlarda test problemleri üzerinde eniyi çözüme ulaĢma zamanı açıĢından karĢılaĢtırılmıĢtır. Salon-6 0331-190 Hava Trafik AkıĢ Yönetimi Problemi: Havalimanında Bir Uygulama AyĢegül SatılmıĢ, Gonca Tunçel, Emrah B. Edis Ġzmir Adnan Menderes Havacılık endüstrisinin hızlı geliĢimi ve hava taĢımacılığındaki sürekli artıĢ, hava trafik tıkanıklığı ve gecikme problemlerini de beraberinde getirmektedir. Hava trafik akıĢ yönetimi problemi, belirli bir zaman aralığında havaalanı pisti ve/veya hava trafik kontrol bölgelerinin kapasitelerinin aĢıldığı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Bu problem, gün içindeki hava ve yer trafiğinin yoğunlaĢtığı saatlerde, senelik yoğun seyahat dönemlerinde ve ani kapasite düĢmelerine neden olan kötü hava koĢullarının oluĢtuğu zamanlarda daha kritik bir yapıya sahip olmaktadır. Yazında, bu probleme uzun, orta ve kısa dönemli çözüm yaklaĢımları geliĢtirilmiĢtir. Uzun dönemli çözümler yeni meydanların ya da ek pistlerin inĢası veya hava trafik kontrol teknolojilerinde iyileĢtirmeleri içermektedir. Orta dönemli çözümler bir dizi kurallar ve özendirme teĢvikleri kullanılarak, trafiğin daha az kullanılan meydanlara ve yoğun olmayan zaman dilimlerine dağıtılmasını içermektedir. Kısa dönemli çözümler ise, mevcut kapasite ve talebi dikkate alarak gecikme maliyetlerini en küçükleyen operasyonel karar vermeyi kapsamaktadır. Uçakların yerde beklemesinin havada beklemeye göre daha az maliyetli ve daha güvenli olmasından dolayı kısa dönemli çözümler çoğunlukla yerde bekleme stratejilerini içermektedir. Bu çalıĢmada, Ġzmir Adnan Menderes Havalimanı hava trafik kontrol hizmetleri incelenerek belirlenen ve gerçek hayat kısıtlarını içeren bir hava trafik akıĢ yönetimi problemi ele alınmıĢtır. Bu problem için yerde bekleme maliyetini en küçükleyen bir tamsayı programlama modeli geliĢtirilmiĢ ve tartıĢılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 142 Salon-6 0401-202 BĠR BORCUN DÜZENLĠ ATLAMALI TAKSĠTLERLE PROBLEMLERĠ Abdullah EROĞLU, Erdal AYDEMĠR, Yusuf ġAHĠN, Nigar KARAGÜL, Kenan KARAGÜL ÖDENMESĠ Bankalar tarafından en çok kullanılan borç ödeme modeli, sabit taksitli modeldir. Bunun yanı sıra finans matematiği kitaplarında yer alan geometrik ve aritmetik değiĢimli taksitlerle borç ödeme modelleri mevcuttur. Rastgele atlamalı sabit taksitli borç ödeme modeli Formato (1992) tarafından geliĢtirildi. Formato‟nun modeli; Moon (1994) tarafından geometrik değiĢimli taksitlerle ve Eroğlu&Karaöz (2002) tarafından aritmetik değiĢimli taksitlerle borç ödeme modellerine geniĢletildi. Bu çalıĢmada, rastgele atlamalı sabit ve geometrik değiĢimli taksitler yerine, düzenli atlamalı sabit ve geometrik değiĢimli taksitler içeren borç ödeme modelleri ele alınıp modeller için genel formüller türetilmiĢtir. GeliĢtirilen modeller nümerik örneklerle desteklenmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 143 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Ġstatistik Uygulamaları - 3 Doç.Dr. Ekrem Duman 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 Salon-7 0325-108 BAYES SINIFLANDIRICI KULLANARAK ÖRÜNTÜ TANIMA Mehmet Onur OLGUN, Gültekin ÖZDEMĠR KONTROL GRAFĠKLERĠNDE Ġstatistiksel süreç kontrolünde kullanılan Shewhart kontrol grafikleri süreçteki beklenmeyen değiĢimleri incelemede önemli bir araçtır. Süreçte zaman içinde oluĢabilecek değiĢimlerin tespit edilmesi, sürecin kontrol altında tutulması ve önlemlerin alınması amacıyla süreç boyunca oluĢabilecek beklenmeyen değiĢimlerin örüntülerini (pattern) tanımlamaya yönelik Yapay Sinir Ağları ve Bayes örüntü tanıma sistemleri oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan örüntü tanıyıcılarının sınıflandırma performansları ölçülmüĢtür. Doğru sınıflandırma performansını artırmak için örüntüleri oluĢturan gözlem değerlerinden, altı adet istatistiksel özellik çıkarılmıĢ ve sınıflandırma performansları karĢılaĢtırılmıĢtır. Yapay Sinir Ağları ve Bayes örüntü tanıyıcılarının, ilgili özellikler tanımlandıktan sonra daha yüksek performans verdiği görülmüĢtür. Ayrıca, Bayes örüntü tanıyıcının yapay sinir ağlarına nazaran daha iyi sınıflandırma performansının olduğu sonucuna varılmıĢtır. Bayes sınıflandırıcının gerçek zamanlı kontrol grafikleri uygulamalarında örüntü tanıma amaçlı kullanabileceği düĢünülmüĢtür. Salon-7 0330-163 MüĢteri Karlılığı Tahmin Modellerinin KarĢılaĢtırılması Yeliz Ekinci, Ekrem Duman MüĢteri karlılığı, bir müĢterinin belirli bir süre içerisinde firmaya kazandıracağı karların bugünkü değeri olarak tanımlanmaktadır. MüĢteri karlılığı, etkin pazarlama stratejileri geliĢtirme ve pazarda rekabet avantajı elde etme açısından önemli ve kullanıĢlı bir araçtır. MüĢterilerin karlılık değerleri, firmaların, müĢterilerini elde etme/tutma kararlarını vermesi,farklı pazar bölümleri için farklı pazarlama stratejisi belirlemesi için oldukça etkili bir araç olarak görülmektedir. Karlılığı tahmin etmek amaçlı yapılan çalıĢmalarda, uzun dönem için yapılan tahminler önemli hatalar içerebileceğinden, bu çalıĢmada önerilen yöntem, kısa bir dönem için tahmin etmeye yöneliktir (1yıl). Bu çalıĢmada, karlılık tahmini için 2 farklı ana baĢlık altında yöntemler kullanılmıĢtır: değer tahmini temelli modeller ve sınıf tahmini temelli modeller. Değer tahmini temelli modeller, literatürde müĢteri karlılık tahmininde sık kullanılan yöntemlerden biri olan doğrusal regresyon denemelerini içermektedir. Bu denemelerde, doğrusal regresyon, sadece tüm popülasyon için değil, bağımlı değiĢkenin belirli seviyelerinden kesilmesi sonucu oluĢturulan kümeler için de çalıĢtırılmıĢ, daha sonra tüm kitle için sonuçlar genelleĢtirilmiĢtir. Bu tahminlerin performansı, literatürdeki uygulamalara dayanarak, müĢteri karlılıklarına göre farklı yüzdelik dilimlerini doğru tahmin etme baĢarılarına göre ölçülmüĢtür. Bu noktadan hareketle, bu farklı yüzdelik dilimleri sınıf olarak ele alınarak, sınıf tahmini temelli modeller çalıĢtırılmıĢtır. Elde edilen tüm modellerin performansları birbiriyle karĢılaĢtırıldığında, sınıf tahmini temelli modellerin daha baĢarılı olduğu görülmüĢtür. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 144 Salon-7 0331-174 KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURĠYETĠ ÜNĠVERSĠTELERĠNDE GÖREV YAPAN ÖĞRETĠM ELEMANLARININ Ġġ TATMĠN DÜZEYLERĠNĠN ÖLÇÜLMESĠ VE ĠSTATĠSTĠKSEL ANALĠZĠ Zafer Ağdelen, Burcu Toker Ersöz Bir ada ülkesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‟nin en önemli gelir kaynaklarının baĢında yüksek öğretim ve turizm sektörleri gelmektedir. Son yapılan nüfus sayımına göre 265000 kiĢilik nüfüsa sahip olan KKTC‟de faaliyet gösteren 7 üniversitede dünyanın 70 farklı ülkesinden 50000 civarı öğrenci yüksek öğrenim görmekte 30 farklı ülkeden 10000 civarı öğretim elemanı da bu üniversitelerde görev yapmaktadır. Bu çalıĢmanın amacı KKTC üniversitelerinde çalıĢan öğretim elemanlarının iĢ tatmin düzeylerinin ölçülmesi ve istatistiksel olarak analiz edilerek iĢ tatminini artırıcı öneri ve staretejiler geliĢtirmektir. Bu amaçla yapılan detaylı literatür taraması sonucunda iĢ tatmini ölçmek için kullanılan ölçekler taranarak, çalıĢmada kullanılmak üzere iki bölümden oluĢan bir anket geliĢtirilmiĢtir. Anketin birinci bölümü demokrafik sorulardan oluĢmakta, ikinci bölümü ise iĢ tatmininin çeĢitli boyutlarını ölçmeye yönelik Likert tipi 6 ölçekli ifadelerden oluĢmaktadır. Anket yönetmi ile toplanan verilerin SPSS paket programı ile yapılan istatistiksel analizleri sonucunda iĢ tatamini ile ilgili ifadelerin genel olarak önemli bulunduğu, iĢ tatmin düzeyinin genellikle yüksek olmakla beraber özellikle idari ve finansal boyutlarda tatmin düzeyinin daha düĢük olduğu saptanmıĢtır. Elde edilen bulgulara dayanarak iĢ tatmin düzeyini artırmaya yönelik öneri ve stratejiler geliĢtirilmiĢtir. Salon-7 0401-193 Türkiye’de Kazaların Raporlanması ve Kayıt Altına Alınması Sistemi Önerileri Esra BaĢ Bir ülkede iĢ kazalarının sayısının azaltılması için öncelikle kazaların sayısı ve ayrıntılı karakteristikleri hakkında sağlıklı bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Bu da oluĢan kazaların raporlanması ve kayıt altına alınmasının etkin bir Ģekilde gerçekleĢmesiyle mümkün olabilir. Bu çalıĢmada amaç, Türkiye‟deki mevcut raporlama ve kayıt altına alma sisteminin incelenmesi ve ardından etkin olabilecek bir sistemin önerilmesidir. Türkiye‟de iĢ kazalarının bildirilmesi kazanın oluĢumundan sonra en geç iki iĢ günü içinde kaza bildirim formunun iĢveren tarafından doldurulup bölge müdürlüğüne gönderilmesiyle gerçekleĢmektedir. Ancak bu sistem birtakım olumsuzluklar taĢıyabilir. Öte yandan, örnek olarak Ġngiltere‟de iĢ kazalarının Sağlık ve Güvenlik Bakanlığı‟na (Health and Safety Executive) raporlanması birçok alternatif yöntemle mümkün olabilmektedir. ĠĢ kazalarının karakteristikleri açısından kayıt altına alınması konusunda ise örnek olarak Amerika “ĠĢçi Ġstatistikleri Bürosu” çok ayrıntılı çalıĢmalar yapmaktadır. Bu bilgilerin ıĢığında raporlamanın ve kayıt altına almanın birbiriyle bağlantılı olabileceği, internet üzerinden interaktif kullanılabilecek bir sistemin olumlu ve olumsuz özellikleri ve böyle bir sistemin Türkiye için olabilirliği tartıĢılacaktır. Sonuç olarak, öncelikle Türkiye‟deki mevcut raporlama ve kayıt altına alma sisteminin kazaların değerlendirilebilmesini sağlama etkinliği tartıĢılmalıdır. Ardından, Türkiye‟deki sistemin ve diğer ülkelerdeki sistemlerin olumlu yönleri birleĢtirilerek yeni bir model oluĢturulabilir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 145 Salon-22 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 5 Prof.Dr. Tülin Aktin 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 0404-275 Epidemik Kuramı ve Söylentinin KarĢılaĢtırılması Üzerine S. Belen AlgümüĢ, G.W. Weber Yayılımı Stokastik Süreçlerinin Bu çalıĢmada, literatürde uzun yıllar epidemik kuramı ile birlikte götürülen ve yakın zamanda bağımsız bir konu olarak ele alınan söylenti (veya bilgi veya dedikodu) yayılması ele alınarak, her ikisinin de, epidemik ve söylentinin yayılımı stokastik süreçleri ve matematiksel modellemelerindeki sistem dinamiklerinin karĢılaĢtırılması yapılarak farklılıkları ve benzerlikleri ile ilgili analiz verilmektedir. Ayrıca Belen-Kropat-Weber tarafından yazılan „On the Classical Maki-Thompson Rumour Model in Continuous Time‟ makale temelindeki model üzerinden, konu ile ilgili olarak bazı modern yöneylem istatistiği yaklaĢımları ele alınır. Salon-22 0404-277 Mobilya Yardımcı Malzemeleri Üreten Bir Firma Ġçin Depo Planlama Modeli Tuğçe KÖPRÜLÜ, Zeynep YILMAZER, Tülin AKTĠN Bu çalıĢmada, mobilya yardımcı malzemeleri üreten bir firmanın Ġstanbul‟da bulunan deposu için planlama yapılmaktadır. Firmanın; 10,000 m2 alana sahip ve 10 koridoru bulunan deposunda, yaklaĢık 1700 adet farklı ürün bulunmaktadır. Mevcut durumda ürünler, karıĢık olarak yerleĢtirilmektedir. Planlamanın ilk aĢamasında; ürünlerin ortalama talepleri ve ortalama stok seviyeleri gözönüne alınarak, SipariĢ BaĢına Hacim Ġndeksleri (Cube-per-Order Index) hesaplanmıĢ ve bu değerler kullanılarak, ABC analizi yardımıyla ürünler sınıflandırılmıĢtır. Ġkinci aĢamada ise; geliĢtirilmiĢ olan bir tamsayılı doğrusal programlama modeli ile, A, B ve C sınıflarındaki ürünlerin raflara atanması gerçekleĢtirilmektedir. Her sınıf için ayrı ayrı çalıĢtırılan modelin amacı, toplam yürüme uzaklığını enküçükleyerek, sipariĢlerin daha kısa bir sürede toplanmasını sağlamaktır. Bunun sonucunda, sipariĢ toplama performansının iyileĢmesi ve depo alanının etkin kullanımı beklenmektedir. Modelin önerdiği çözüm depoda uygulanacak ve yeni yerleĢimin getirdiği iyileĢtirmeler gözlenerek, deponun yerleĢimine karar verilecektir. Uygulamada, firmadan alınan gerçek veriler kullanılmaktadır. Salon-22 0404-283 GÜLBĠRLĠK ROSENSE ĠġLETMESĠNĠN DAĞITIM STRATEJĠLERĠNĠN ĠYĠLEġTĠRĠLMESĠ ĠÇĠN BĠR MODEL ÖNERĠSĠ Cemalettin KUBAT, Buket KARATOP, M. Onur OLGUN, Ebru ÇAY, Esra DĠLMEN, Esra GÜMÜġTEKĠN Global pazar Ģartları, yoğun rekabet ortamı ve müĢterilerin artan beklentileri iĢletmeleri dağıtım sistemlerine daha fazla önem vermeye zorlamaktadır. Rekabet ortamında sadece kaliteli üretim yapmak yeterli değildir. Önemli olan ürünün müĢteriye doğru yer, doğru zaman ve minimum maliyetle teslim edilmesini sağlamaktır. Bu çalıĢmada Isparta Gülbirlik iĢletmesinin dağıtım stratejilerinin yeni yaklaĢımlarla iyileĢtirilmesi için bir model geliĢtirilmesi hedeflenmiĢtir. Ürün satıĢının yoğun olduğu Ģehirlerde bayilik sayıları azaltılarak distribütörler aracılığıyla daha geniĢ bir kitleye satıĢ yapılması planlanmıĢtır. Bayilik sayıları azaltılmasıyla kapatılan bayiliklerin sabit ve personel giderleri ortadan kaldırılacaktır ve de distribütörlere uygulanan ücretlendirme yöntemiyle personel giderlerinin minimize edilmesi amaçlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 146 Salon-22 0404-359 Kapasite Kısıtlı Tesisler Ġçin Çift Düzeyli Kısmi Saldırı Problemi Sema ġengül Akca, Necati Aras, Deniz Aksen Çift düzeyli kısmi saldırı problemi, sistem planlayıcısı (savunan) ile potansiyel saldırgan (terörist) arasındaki statik Stackelberg oyununu içerir. Sistem planlayıcısı mevcut hizmet ağının iĢletilmesinden sorumludur ve amacı, belli kapasitelere sahip tesislerden müĢteri taleplerini sağlarken talep ağırlıklı taĢıma maliyetini enküçüklemektir. Bunu yaparken, terörist saldırısı sonucu bazı tesislerin tam kapasiteyle hizmet veremeyeceğini hesaba katmaktadır. Saldırılacak tesis sayısı önceden bilinememekle beraber saldırganın bütçesine bağlıdır. Kısmi saldırı kavramı kullanılarak, problem çift düzeyli programlama modeli olarak formüle edilmiĢtir. Saldırgan lider oyuncudur ve saldırı sonrası müĢteri talebini en yüksek maliyetle sistem planlayıcısına sağlatmaya çalıĢırken, takipçi oyuncu olan sistem planlayıcısı bunun tam tersini amaçlamaktadır. Problemimizi çözmek için iki metot önermekteyiz. Bunlardan ilki, problem büyüklüğüne oranla üssel bir çözüm süresi gerektiren kafes araması yöntemidir. Ġkincisi, ilk yöntemin büyük problemlerde uygulanamaması nedeniyle geliĢtirilen tekrarlı revize edilmiĢ simpleks araması yöntemidir. Rastgele üretilen ve iki farklı seviyedeki saldırgan bütçesinin test edildiği toplam 28 problemde yöntemlerin etkinliği incelenmiĢtir. Literatürde ilk kez bu çalıĢmada kısmi saldırı fikri kullanıldığından, bunun tam saldırılara oranla yarar sağlayıp sağlamadığını araĢtırmak amacıyla tam saldırılı problemleri çözen eksiksiz arama yöntemi geliĢtirilmiĢtir. Saldırganın bütçesi göz önüne alınarak mevcut tesis kapasitelerinin %100 imhasının kombinasyonlarını değerlendiren bu yöntem, saldırgan açısından kısmen saldırmanın tamamen saldırmaktan daha iyi sonuçlar vereceğini göstermiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 147 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Sezgisel Yöntemler - 7 Yrd.Doç.Dr. Ömer Akgöbek 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 Salon-24 Salon-24 0328-153 TEDARĠK ZĠNCĠRĠ YÖNETĠMĠNDE DEPO YERĠ SEÇĠMĠ PROBLEMĠNĠN ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN TABU ARAMA ALGORĠTMASI Burcu YILMAZ, Metin DAĞDEVĠREN Tedarik zinciri yönetimi (TZY) son yıllarda kazandığı büyük önem ile, firmaların karlılık ve pazar paylarını sürdürme gibi hayati fonksiyonları açısından etkin Ģekilde yürütülmesi zorunluluğu bulunan kritik bir faktördür. Yer seçimi kararlarının, bir firma üzerinde uzun vadeli etkileri olduğundan, TZY ve tasarımındaki en önemli stratejik kararlar olduğu ise kabul görmüĢ bir gerçektir. Depo yeri seçimi problemi, tedarik, üretim, depolama ve dağıtım gibi temel fonksiyonlarını ve bunlara bağlı ekonomik amaçlarını gerçekleĢtirebileceği en uygun yerlerin seçimi kapsamında, etkin ve verimli bir tedarik zinciri için oldukça temel, karmaĢık, çözümü ve modellenmesi güç ve zaman alan bir karar verme problemidir. ÇalıĢmada, Türkiye genelinde hızlı tüketim malları satan yabancı bir Ģirketin, tüm ülke çapında en az maliyetle taĢıma ve teslimat yapabilmesi için en uygun depo sayısının ve depo yerlerinin belirlenmesi hedeflenmiĢtir. Ele alınan problemi çözüme ulaĢtırmak için Tabu Arama algoritması kullanılmıĢtır. Tabu Arama seçilen bir yerel arama tekniğine yol göstererek, onu yerel en iyi tuzaklarından koruyan bir yöntemdir. Bu yöntem, herhangi bir baĢlangıç çözümü ile aramaya baĢlar ve komĢu kümedeki en iyi amaç fonksiyon değerine sahip ve tabu olmayan çözümü yeni çözüm olarak dikkate alır. Bu çalıĢmada, üzerinde çalıĢılan problem önerilen algoritma ile çözülmüĢ ve elde edilen sonuçlara yer verilmiĢtir. Kullanılan programlama dili C# .NET teknolojisidir. 0328-155 KARINCA KOLONĠSĠ ALGORĠTMASINI KÜMELERĠNDEN BĠLGĠ KEġFĠ Merve Emrullah, Ömer Akgöbek KULLANARAK VERĠ Günümüzde bilgiye hızlı erisim oldukça önem kazanmıstır. Veritabanları, bilgiye hızlı erisimi saglayan önemli araçlar olup hemen hemen tüm sektörlerde kullanım alanı bulmaktadır. Elde edilen verilerin çokluğu ve düzensizliği nedeniyle veritabanlarını inceleyerek karar vermek çok güçtür. Bu veriler içerisindeki gizli örüntüleri ortaya çıkarmak, anlamlı ve genelleĢtirilmiĢ kurallar Ģeklinde göstermek büyük önem taĢımaktadır. Bundan dolayı veri kümelerindeki gizli bilgileri kural seti veya karar ağacı Ģeklinde göstermek kaçınılmazdır. Bu çalıĢmada yapay zeka temelli yöntemlerden biri olan karınca kolonisi algoritması yardımıyla literatürde en çok kullanılan ve gerçek hayattan alınmıĢ altı veri seti kullanılarak büyük veri kümelerinden bilgi keĢfi yapılmıĢtır. Elde edilen sonuçlar, bu alanda yaygın olarak kullanılan diğer algoritmalarla karĢılaĢtırılmıĢtır. 0329-158 P-ORTANCA PROBLEMĠNĠN YAPISAL OLARAK ÇÖZÜM YÖNTEMLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Bahadır KARASULU Salon-24 BÜYÜK ĠNCELENMESĠ VE Ayrık yerleĢim ve atama problemlerine ait araĢtırma alanı, genellikle yöneylem araĢtırması (YA) alanındaki en temel kombinasyonel eniyileme problemlerini içermektedir. YA kapsamındaki ayrık yerleĢim teorisi, dört adet ana problemi incelemektedir. Literatürde, bu problemler p-ortanca (pmedian) problemi, p-merkez (p-center) problemi, tesis yerleĢim problemi (facility location problem FLP) (TYP) ve karesel atama problemi (Quadratic Assignment Problem – QAP) (KAP) olarak anılmaktadır. YerleĢim analizi, YA konusunda zengin matematik modeller topluluğunu içeren bir alandır. Genellikle, yerleĢim probleminin amacı veya hedefi, yeni tesisler ile bunların yerleĢtirilebileceği boĢluklardaki diğer elemanlar arasındaki mesafe ile ilgili olmaktadır. Literatürde p-ortanca problemi, NP-Zor bir problem olarak ifade edilmiĢtir. Buna göre çözüm, istek noktaları (demand points) ve onlarla iliĢkili en yakın tesislerin arasındaki ağırlıklandırılmıĢ mesafeler toplamını en aza indirgeyecek p tane tesis yerleĢimini (facility location) bulmayı hedeflemektedir. P-ortanca problemi için, problem büyüklüğünün çok hızlı olarak arttığı durumlarda, optimal çözümün bulunması da oldukça zordur. Bu yüzden meta-sezgi yaklaĢımında bulunmak ve olabildiğince iyi çözümlere ulaĢmak daha mantıklıdır. ÇalıĢmamızda p-ortanca probleminin meta-sezgi yaklaĢımları kullanılması yoluyla çözümlenmesi konusundaki literatürdeki belli-baĢlı çalıĢmalar incelenmiĢ ve elde edilen sonuçlar üzerinden bir değerlendirme yapılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 148 Salon-24 0329-159 Ġhracat konteynerlerinin elleçleme sayısını enazlamak için sezgisel yöntemler Fatma Virdil, Ceyda Oğuz Bu çalıĢma, ihracat konteynerlerinin konteyner terminallerindeki istifleme yöntemlerini incelemekte ve literatürden farklı olarak, hem yeni gelen konteynerlerin yerleĢtirilmelerindeki hem de ayrılmalarındaki hareketleri ele almaktadır. Konteynerlerin depolama alanına atanmaları sonucu bloklar oluĢmakta ve bu nedenle bilinen bir baĢlangıç konfigürasyonun olduğu varsayılmaktadır. Yeni gelen konteynerler depolama alanındaki bloklara bu varsayılan konfigürasyona ve terminalden ayrılma zamanlarına göre atanmaktadır. Buna bağlı olarak herhangi bir bloktaki konteynerlerin terminalden ayrılma sıraları bilinmektedir. ÇalıĢmanın bir diğer özelliği de yeniden düzenleme (remarshaling) operasyonunu ihracat konteynerlerinin terminalden ayrılmalarını hızlandırmak amacıyla kullanılmasıdır. Ġstifleme operasyonları (atama, düzenleme ve toplama) esnasında, blokta bulunan bazı konteynerlerin yeniden yerleĢtirilmeleri (relocation) gerekebilir. Terminal içindeki bu yeniden yerleĢtirilmeler, konteynerlerin yeniden elleçlenmesine (rehandling) yol açtığı için büyük ölçüde zaman ve para kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla, çalıĢmanın amacı elleçleme sayılarının enazlanmasıdır. Bu amaca ulaĢmak için makalede yeni gelen veya yeri değiĢen ihracat konteynerlerinin yerlerini hesaplamak için değiĢik sezgisel yöntemler önerilmektedir. Daha sonra, geliĢtirilen yöntemlerin performansları, farklı baĢlangıç konfigürasyonlarına sahip rastgele oluĢturulmuĢ örnekler kullanılarak karĢılaĢtırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 149 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat ĠĢ Dünyasında BiliĢim Uygulamaları - 5 Yrd.Doç.Dr. Rıza Adalı 6 Temmuz 2011 16:35 -18:00 Salon-26 0403-213 SQL SORGU ARġĠVLERĠ ile DAVRANIġLARININ GÖZLENMESĠ Mustafa Yavuz ÇALIġAN VERĠMLĠLĠĞĠNĠN ve Günümüzde pek çok veri tabanı değiĢik sistemlerden gelen sorguların kayıtlarını bu sorguların arĢivlenmesi için oluĢturulmuĢ tablolarda saklamaktadır. Bu tablolarda sorgunun içeriği, ne zaman yapıldığı, hangi ip adresinden ve hangi kullanıcı tarafından gerçekleĢtirildiği gibi bilgiler bulunmaktadır. Halihazırdaki bu bilgiler çalıĢan bilgileri gibi diğer bilgilerle birleĢtirilerek. ÇalıĢanların sistemi kullanma düzeyleri, kendi birimlerindeki diğer kiĢilere göre çalıĢma yoğunlukları, yetkisiz oldukları alanlara eriĢim gerçekleĢtirip gerçekleĢtirilmediği gibi konular gözlemlenebilir. Bu sayede çalıĢanların verimliliği, sistemi kullanma becerileri, yetki kısıtlamalarına uyma durumu ölçülmüĢ olur. Bunun yanı sıra zaman içerisinde kullanıcıya ait gerçekleĢtirilen sorgulardaki tabloların kullanım frekanslarından bu kiĢinin ilgili sistemi kullanmadaki beceri artıĢı veya bu davranıĢlardaki ani değiĢikliklerden yola çıkarak çeĢitli yollarla bu kiĢinin Ģifresini veya sisteme eriĢim olanağını elde etmiĢ farklı bir kiĢinin sisteme bu kiĢi adına giriĢ yapmıĢ olma ihtimali ortaya çıkarılabilir. Elde ettiğimiz tüm bu sonuçlar grafik düzleme yansıtılarak veya sistem tarafından belirli periyodik raporlar ürettirilerek karar verici unsunlar için önemli kıstaslar sunulmuĢ olur. Salon-26 0403-274 SANAL TEST LABORATUARLARININ UZAKTAN EĞĠTĠMDEKĠ ROLÜ Cemalettin KUBAT, Alper KĠRAZ Günümüzde mesleki eğitimde laboratuar uygulamaları gerektiren bölümlerin / programların uzaktan eğitim uygulamaları için gerekli olan ortam, sanal ortam açısından yeterli değildir. Bu sebepten dolayı öğrenciler laboratuar uygulamaları konusunda yeterli pratik yapma fırsatı bulamamaktadır. Mesleki örgün öğretimde uygulamalı laboratuar çalıĢmalarının yer, zaman ve maliyet gibi kısıtlarından dolayı laboratuar uygulamaları yeterli düzeyde kullanılamamaktadır. Uzaktan eğitim açısından ele alındığında sanal test laboratuarları, gelecekte, gerçek uygulaması olan laboratuar test ve deneylerinin uygulanmasında çok önemli bir yer taĢımaktadır. Laboratuar için gerekli malzemelerin ihtiyacı, mekân ihtiyacı, eleman ihtiyacı, en önemlisi zaman ve mali ihtiyaçları açısından ele alındığında sanal test laboratuarlarının gereksinimi kaçınılmazdır. Sanal laboratuarlar, görsellik açısından uygun nitelikleri sağladığında gerçek laboratuarlar gibi kullanıcıların deney üzerinde parametre vb. değiĢikliklere giderek değiĢimi gözlemleyebilmesini rahatlıkla sağlamaktadır. Bu çalıĢmada sanal test laboratuarlarının uzaktan eğitimdeki öneminden bahsedilmektedir. Salon-26 0403-297 Hücresel Üretim Problemlerinin Çözümü için Web Tabanlı Bir Uygulama Mümin Sönmez, Gürkan Öztürk Grup Teknolojisi (GT), parça üretim ve tasarımında ekonomik fayda sağlamak için benzer parçaları ve benzer makineleri bir araya getiren bir üretim felsefesidir. Hücresel Üretim Sistemi (HÜS), Grup Teknolojisinin bir uygulamasıdır. HÜS‟de amaç, birbirine benzer parça aileleri ve bunların iĢleneceği bağımsız makine grupları oluĢturarak üretim yapmaktır. Hücresel imalatta karĢılaĢılan en önemli problem, parça ailelerinin ve bu parça ailelerinin atanacağı makine hücrelerinin oluĢturulmasıdır. Hücre oluĢturma probleminin literatürde farklı varyasyonları bulunmaktadır, çalıĢma kapsamında alternatif rotalı problemler ele alınmaktadır. Hücre oluĢturma probleminin çözümünde sezgisel, matematiksel programlama, kümeleme, yapay zeka yöntemleri kullanılmaktadır. Alternatif rotalı hücre oluĢturma probleminin çözümü için Sinir Ağı ve Parçacık Sürü Optimizasyon yöntemleri temeline dayanan yeni bir algoritma önerilmektedir. Önerilen algoritma Google Hesap Tablosu üzerinde bir uygulama olarak geliĢtirilmiĢtir. Google tarafından getirilen bir takım sınırlamalar sebebiyle, büyük boyutlu problemler çözülememektedir. Bu hesap tablosunun tüm kullanıcılar ile paylaĢımı sayesinde, bu problemlerle ilgilenen araĢtırmacıların literatürde yer alan problemlere tek bir yerden ulaĢmaları sağlanacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 150 Salon-26 0403-322 Türkçe Cümlelerde Niteleyen ve Nitelenen Kelimelerin Belirlenmesi Kadriye ERGÜN, Cemalettin KUBAT, Gültekin ÇAĞIL Bir dilde herhangi bir durum hakkındaki görüĢü nasıl sorusuna verilen cevaplar belirlemektedir. Nasıl sorusunun cevabı isim-sıfat veya zarf-fiil iliĢkilerinden oluĢan bileĢenlerdir. Bu çalıĢmada Türkçe bir cümlede olumlu yada olumsuz görüĢlere ait kelimelerin ve bunların neyi nitelediği üzerinde durulmuĢtur. Kelimeler arasındaki iliĢkileri göstermek için kelime türü, kelime kökü ve kelimenin aldığı eklerden faydalanılarak Türkçe‟nin gramer yapısına göre kurallar oluĢturulmuĢtur. Kelime türlerinin tespitinde cümlelerin morfolojik analizinin yapıldığı ve cümle öğelerinin iliĢkisel bir yapı ile gösterildiği ODTÜ-Sabacı Türkçe ağaç bankasından yararlanılmıĢtır. OluĢturulan kuralların Exsys CORVID uzman sistem programında iĢlenmesiyle cümle içindeki kelimeler, niteleyen ve nitelenen olarak sınıflandırılmıĢtır. Bu aĢama, sonraki aĢama olan doğal dilde yazılmıĢ ürün yorumlarının değerlendirilmesi konusunun en temel adımlardan birini oluĢturmaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 151 Panel-4 Oturum BaĢkanı Panelistler Tarih Saat Yer Konu Üniversite Sanayi ĠĢbirliğinde Sektörel Kümelenmelerin Önemi: Roller ve Sorumluluklar Prof.Dr. Harun TaĢkın (SAÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü) Prof.Dr. Fatih Üstel (SAÜ Rektör Yardımcısı) Prof.Dr. Levent Kandiller (AKĠP Genel Sekreteri) Erkan AYAN (MARKA Genel Sekreteri) Adnan Borozancı (SATSO Meclis BaĢkanı) Ġlhan Düzgün (Makine Mühendilseri Odası Kocaeli ġubesi) 6 Temmuz 2011 18:15-19:30 Salon1 2010 Yılı sonu itibariyle hazırlanan 2011-2014 Türkiye Sanayi Strateji Belgesinde ifade edildiği gibi "Orta ve Yüksek Teknoloji ürünlerinde Avrasya'nın Üretim Üssü olmak" vizyonuna yönelik olarak yatay sanayi politikası ve sektörel politikalar kapsamında bölgelerin verimliliğini yükseltme ve rekabet gücünü artırma amacını gerçekleĢtirmek için kümelenme ve değer zinciri analizleri yapılması, hayata geçirilmesi temel hedef olarak belirlenmiĢtir. Bu panelde, bu temel hedefi gerçekleĢtirme yönünde Üniversite-Sanayi iĢbirliğinin önemi üzerinde durulacaktır. Bu kapsamda çeĢitli sektörlerde faaliyet gösteren KOBĠ lerin "Ortak Üretim, Ortak Tedarik, Ortak Finansman, Ortak Pazarlama, Ortak Eğitim, Ortak ARGE" çalıĢmalarının baĢarıyla gerçekleĢtirilmesini sağlayacak kümelenme modelleri tartıĢılacak, bu çalıĢmaların Üniversite-Sanayi ĠĢbirliğine katkıları üzerinde durulacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 152 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Stok Yönetimi Yrd.Doç.Dr. Ufuk Kula 7 Temmuz 2011 08:30-09:45 Salon-1 0324-087 Kiralama ve Yeniden Üretim Stratejilerinde Fiyatlandırma ve Envanter Kontrolü Nurcan Demirok, Necati Aras, Refik Güllü Bu çalıĢmada, ürünlerini kiralayarak veya satarak müĢteri taleplerini karĢılayan bir firmanın fiyatlandırma ve envanter politikaları incelenmektedir. Ġncelediğimiz modelde sisteme gelen kiralama ya da satın alma müĢteri talepleri verilen fiyatın bir fonksiyonu olacak Ģekilde Poisson sürecine göre gerçekleĢmektedir. Kiralanan ya da satın alınan ürünlerin müĢteride geçirdikleri süreler birbirinden farklı rassal değiĢkenler olabilmektedir. MüĢteride kalma süresi sona eren ürünler yeniden üretim için sisteme geri dönebilmekte, dönmeyen ürünler için ise üretim sipariĢi açılmaktadır. Yeni ürünler ile müĢteriden dönüp, yeniden üretim iĢleminden geçen ürünler aynı bitmiĢ ürün envanterine gönderilmektedir. MüĢteriden döndüğünde yeniden üretilemeyecek kadar yıpranmıĢ olan ürünler ise sistemin dıĢına atılmaktadır. Modelde (S-1, S) envanter politikası altında, en iyi envanter seviyesi ile en iyi kiralama ve satıĢ fiyatları belirlenmektedir. GeliĢtirilen modelde ürünlerin sonsuz defa yeniden üretilip müĢteriye dönebileceği varsayılmıĢtır. Bu modelin çözümünden elde edilen en iyi fiyat ve envanter seviyeleri kullanılarak, benzetim yardımı ile ürünlerin ancak sınırlı sayıda yeniden üretim iĢleminden geçip müĢteriye dönebileceği durumda sistemin birim zamandaki beklenen karı hesaplanmıĢtır. Bu kar hesaplanırken, satıĢ ve kiralama gelirleri ile ürünü envanterde tutma maliyeti ve müĢteriyi bekletme veya kaybetme maliyeti göz önünde bulundurulmuĢtur. Modelin analitik sonuçları, benzetim modeli ile karĢılaĢtırmalar ve karar vericiler için çıkarımlar tartıĢılmaktadır. Salon-1 0404-367 TAM ĠKAME ÇOK ÜRÜNLÜ STOK SĠSTEMLERĠNDE EġGÜDÜMLÜ SĠPARĠġ YENĠLEME POLĠTĠKASININ BELĠRLENMESĠ Beyazıt Ocaktan, Ufuk Kula Birden çok ürün çeĢidi içeren stok sistemlerinde sipariĢ yenilemelerinin eĢgüdüm halinde yapılması ölçek ekonomisi ve bunun sonucu olarak da maliyet kazancı sağlar. Bu makalede birbirileri ile tam ikame birden fazla ürün çeĢidinin bulunduğu ve sipariĢ yenilemelerinin belirli bir tedarik süresi içinde gerçekleĢtirildiği, sürekli gözden geçirme esasına dayalı (S,c,s) stok sistemi ele alınmaktadır. Modelde müĢteri ürün talebinin birleĢik poisson sürecine uyduğu ve karĢılanamayan talebin kaybolduğu varsayılmaktadır. Makalede, belirli bir hizmet düzeyi kısıtı altında müĢteri faydasını da göz önüne alarak uzun dönemde ortalama maliyetleri minimize eden eĢgüdümlü sipariĢ yenileme kuralı ve müĢteriye dağıtılan ürün kombinasyonlarını araĢtıran bir yaklaĢık dinamik programlama algoritması geliĢtirilmiĢ ve birim zamandaki yaklaĢık en iyi ortalama maliyet hesaplanmıĢtır. Söz konusu politikanın performansı çeĢitli sezgisel politikalar ile kıyaslanmıĢtır. Salon-1 0404-370 OTOMOTĠV MONTAJ HATLARINDA ÖRNEKLEM ORTALAMASI YAKLAġIMI (SAA) ĠLE OPTĠMUM ARASTOK MĠKTARLARININ BELĠRLENMESĠ Ufuk Kula, E.Elçin Günay Çok modelli otomotiv montaj hatlarında araçların montaja giriĢ sırası istasyonların iĢ yükünün dengelenmesi ve gecikmelerin önlenmesi açısından önem taĢır. Bu sıra, araçların hangi sıra ile montaja gireceklerini gösterir. Çizelgelenen bu sıra boya departmanında oluĢan hatalardan dolayı bozulur. Çizelgelenen sıranın korunması hattın düzgün akması açısından önemli olduğundan çizelgelenen sıra baĢarı oranının yüksek olması istenir. Yüksek çizelgelenen sıra baĢarı oranı elde edebilmek için boya departmanından çıkan hatalı araçlar aynı model sağlam araçlar ile değiĢtirilmesi gerekir. ÇalıĢmamızda, boya ile montaj departmanı arasında tutulan ara stok miktarlarının hesaplanması için çizelgelenen sıra baĢarı oranını maksimize eden bir iki aĢamalı stokastik karmatamsayılı doğrusal programlama modeli kurulmuĢ ve yaklaĢık uygun değer stok miktarları Örneklem Ortalaması YaklaĢımı (SAA) yöntemi ile belirlenmiĢtir. Yapılan sayısal çalıĢmada, hata oranları, stok miktarı ve benzeri sistem parametrelerine bağlı olarak çizelgelenen sıra baĢarım oranının nasıl değiĢtiği incelenmiĢ ve yönetsel çıkarımlarda bulunulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 153 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yapay Zeka-8: Art. Intelligence-Optimization Doç.Dr. Osman Taylan 7 Temmuz 2011 08:30-09:45 Salon-2 0323-055 Project Management Optimization using Genetic Algorithms Özcan Dülger with Constrained Resources Scheduling of a project is difficult because of its constraints and complex structure. At first, mathematical methods were used but they failed because of these. Nowadays, heuristic methods have been used with a well-determined heuristic function. In this paper, the bridge construction problem and the masonry construction problem which are defined in literature are scheduled with proposed genetic algorithm method. In these problems, there are activities that must be achieved, resources that must be used, and constraints that must be obeyed. In proposed methods, the solutions are represented in a chromosome and the gene values point out the order of activities to start when their constraints are satisfied and enough resources are available. Usually the purpose of these problems is minimizing the project duration as much as possible by considering the constraints. From this point, the fitness function value is the duration of whole project in proposed algorithm. After deciding these structures, the problems are solved by genetic algorithm‟s operations such as crossover, mutation. At the end, the solutions are compared with earlier studies and the experiment results show that the best solution is always obtained with the proposed algorithms. In fact, the execution times of the proposed methods are less than one second. Salon-2 0404-244 Short Term Electricity Demand Forecast with Genetic Algorithms Eyüp TaĢboğaz, Mustafa Serdar Toksoy, Pınar Yıldız Kumru Short term electricity demand forecast becomes more and more important due to recent deregulation of Electricity market in Turkey. Various statistical and neural network applications have been widely used in many electricity markets around the world. In this study, we are going to use Genetic algorithms to forecast short term electricity demand of Turkey. We will be analyzing daily total demands with the actual weather data and with calendar events data. Contribution of weather/event factors to the demand will be analyzed and modelled with genetic algorithms. Genetic algorithm results will be compared with the results of various time series models. Mean absolute percentage errors will be a base for comparison of models. Salon-2 0404-428 Fuel Oil Inventory Optimization of an Electricity Power Plant Osman Taylan,Abed Mansour Alhasan Al-Makram This study covers optimization and management of fuel oil inventory level in a power plant of an electricity company. The existing inventory management approach causes high variations in the inventory level and causes the following problems as; fuel shortage, stock-outs and energy scarce. This study aims to balance the fuel inventory level in order to avoid the stock-outs and reduce the total inventory cost. It considers both continuous and periodic inventory systems to optimize the inventory of fuel oil by estimating the order quantity and the appropriate reorder points. Consequently, two models were studied namely; EOQ model and Dynamic Programming model (DP) in which demand is deterministic but it varies from period to period during the planning horizon. Different scenarios were employed for both models, as a result, one of the EOQ model scenario succeed to prevent shortage under certain conditions, while all DP scenarios succeed to avoid stock out. Considerable improvements were achieved in optimizing the inventory level and in the reductions of the total cost. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 154 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çok Amaçlı Karar Verme-6: AHP-ANP Doç.Dr. Mesut Kumru 7 Temmuz 2011 08:30-09:45 Salon-3 0325-121 BĠR TEKSTĠL ġĠRKETĠ ĠÇĠN YENĠ FABRĠKA YERĠNĠN SEÇĠMĠ VE YERLEġĠMĠN PLANLANMASI Mesut Kumru Ġstanbul‟da kurulu, kumaĢ boyama ve apreleme dalında faaliyet gösteren bir tekstil Ģirketinin ihtiyaç duyduğu yeni fabrika yerinin seçimi ve tesisin yerleĢtirilme çalıĢması konu edilmektedir. ÇalıĢma iki aĢamalıdır. Birinci aĢamada, fabrika yerinin seçimi ele alınmıĢ; burada, 3 farklı bölge 5 kıstas gözetilerek değerlendirmeye tabi tutulmuĢtur. Bölgeler Çorlu, Ġstanbul (Beylikdüzü ve Bursa‟dır. Kıstaslar olarak hammaddeye yakınlık, iĢgücüne yakınlık, pazara yakınlık, teĢvik olanakları ve kuruluĢ maliyetleri ele alınmıĢtır. Fabrika yerinin seçiminde analitik hiyerarĢi yöntemi kullanılmıĢtır. Ġkinci aĢamada ise, seçilen bölgede tesisin yerleĢimi tasarlanmıĢtır. 7 ayrı imalat bölümü bölümler arası iliĢkiler ve ihtiyaç duyulan alanlar dikkate alınarak Corelap programı yardımıyla yerleĢtirilmiĢtir. Söz konusu bölümler depo ve dok sargı bölümü, gaze bölümü, merserize iĢleme bölümü, Ram kurutma bölümü, soğuk boya bölümü, yıkama bölümü, kalite kontrol ve diğer bitirme iĢlemleri bölümüdür. Salon-3 0325-291 GLOBAL PERAKENDE ZĠNCĠRLERĠNĠN EV TEKSTĠLĠ ÜRÜNLERĠ TEDARĠKÇĠLERĠNĠ SEÇME VE DEĞERLENDĠRME KRĠTERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ VE TEDARĠKÇĠLERĠN SEÇĠLME PERFORMANSLARINI ARTIRMAYA YÖNELĠK FAYDA MALĠYET OPTĠMĠZASYONU MODELĠ Semih CoĢkun, AĢkıner Güngör, Leyla Özgür Piyasalar üzerindeki büyüme ve küreselleĢme baskısı, iĢletmeler arasında yaĢanmakta olan yerel sektörel rekabeti artık çok uluslu tedarik zincirleri arasındaki rekabete dönüĢtürmektedir. Piyasa aktörleri sermaye büyüklükleri hızla artan bu yeni tedarik zinciri sistemlerinin bir halkası olarak yer alabilmek için geliĢim projelerini hızla yürürlüğe koymaktadırlar. Bu sistem içinde üretici alt sistemlerinin temel amacı global perakende zincirleri ve onların markaları tarafından seçilebilir tedarikçi olabilmektir. Tedarikçilerin global tedarik sistemi içinde güçlü bir aktör olarak yer alabilmesine katkı sağlamak amacı doğrultusunda hazırlanan bu çalıĢmada, perakende firmalarının müĢterilerine sunduğu temel ürün grupları arasında yer alan ev tekstili ürün grubu seçilerek, bu gruba ait üretici ve ürün performans kriterleri belirlenmiĢ, kriterlerin iliĢkileri tespit edilerek gruplandırılmıĢ ve her gruba ait kriterlerin önem ağırlıkları ve tedarikçinin ilgili kriter için performansını artırmada katlanacağı maliyet derecesi, karar verme süreçlerinde geniĢ uygulama alanı olan Analitik HiyerarĢik Proses (AHP) sistematiğinden yararlanılarak uzmanlarca belirlenmiĢtir. Tedarikçilerin tüm değerlendirme kriterleri için performanslarını en iyilemelerinin maliyet faktörü nedeni ile çoğu zaman tek seferde gerçekleĢtirilemeyeceği gerçeğinden yola çıkılarak, kriterler, tedarikçilerin önem dereceleri en yüksek kriterleri en düĢük maliyetlere katlanarak gerçekleĢtirme doğal amacı doğrultusunda Hedef Programlama yöntemi ile seçilmiĢtir. ÇalıĢma, global perakende zinciri markalar için tedarikçi seçim modeli sunmakta, tedarikçiler için de önceliklerini belirlemede yol göstermektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 155 Salon-3 0404-415 ENERJĠ PLANLAMASINDA SÜRDÜRÜLEBĠLĠRLĠK: YAKLAġIM Burcu Kuleli Pak, Yasemin C. Erensal SAYISAL BĠR Sürdürülebilirlik kavramı literatürde uzun zamandır incelenen bir konudur ve uygun bir enerji politikası geliĢtirmenin sürdürülebilir geliĢme için zorunluluk olduğu kabul edilmiĢtir. Yapılan çalıĢmaların büyük bir çoğunluğunda sürdürülebilirliğin kavramsal boyutuyla ilgilenilmiĢtir. ÇalıĢmalarda sürdürülebilirliğin sosyal, ekonomik ve çevresel boyutları tartıĢılmıĢ, bu boyutların altında farklı çalıĢmalarda pek çok farklı gösterge tanımlanmıĢ ancak bu göstergelerle analitik bir çalıĢma yapılmamıĢtır. Oysa sayısal verilerle istatistiksel incelemeler yapılarak Türkiye için sürdürülebilirlik değerlendirmesi yapılması ve geleceğe yönelik kullanılması gereken enerji kaynak çeĢitlerinin ve yatırım planlarının belirlenmesi bir zorunluluktur. Bu amaçla sürdürülebilir geliĢme için enerji göstergeleri araĢtırılmıĢ, Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), BirleĢmiĢ Milletler Ekonomik ve Sosyal ĠĢler Departmanı (UNDESA), Uluslar arası Enerji Kurumu (IEA), Eurostat ve Avrupa Çevre Kurumunun (EEA) ortak giriĢimiyle hazırlanan göstergeler bulunmuĢtur. Bu göstergelerin birbirlerine olan etkileri araĢtırılarak bir nedensel harita oluĢturulmuĢtur. Daha sonra Türkiye için göstergelerin sayısal değerleri araĢtırılmıĢtır. Yeterli verini oluĢması durumunda problem bir yapay zeka yöntemi olan Bayes ağları kullanılarak analiz edilebileceği ve geleceğe yönelik politikalar belirlenebileceği görülmüĢtür. Ancak Ģu anki haliyle yeterli veri tutulmamıĢ olması nedeniyle, problem çok kriterli karar verme yöntemleriyle ve özellikle ANP kullanılarak analiz edilmeye uygun bulunduğundan bu çalıĢmada ANP-BOCR modeli kurulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 156 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yalın Üretim - 1 Doç.Dr. Ġbrahim Çil 7 Temmuz 2011 08:30-09:45 Salon-4 0317-023 SEYAHAT ĠġLETMELERĠNDE DEĞER AKIġI HARĠTALANDIRMA BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYESĠ OTOBÜS ĠġLETMESĠNDE BĠR UYGULAMA Medine Keskin, Orhan Engin, M. Emin Baysal, Ahmet Sarucan VE Yalın Üretim kavramı günümüzde birçok alana uygulanmaktadır. Global rekabet ortamında ayakta kalmaya çalıĢan Ģirketler, çareyi yalınlaĢmada aramaktadırlar. Yalın üretim teknikleri son yıllarda hizmet üretiminde de kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Bir yalın üretim tekniği olan “Değer AkıĢı Haritalandırma” ile mevcut durumdan olması gerekli duruma geçiĢ yapmaya çalıĢan Ģirketler, kendilerine bu Ģekilde değer katmaktadırlar. Bu çalıĢmada, Ģehir içi taĢımacılık hizmeti veren ve büyükĢehir belediyesine bağlı otobüs iĢletmesinde, yalın süreç analizi yapılmıĢtır. Bu kapsamda yolcu yoğunluğunun fazla olduğu hatlarda, değer akıĢ haritalandırma yardımıyla mevcut durum haritası çıkartılmıĢtır. Haritada değer katmayan faaliyetler belirlenmiĢtir. Bu faaliyetlerin azaltılması ya da tamamen ortadan kaldırılması için otobüs iĢletmesinde çalıĢan personellerin de yardımıyla süreç iyileĢtirilmesi yapılmıĢtır. Yalın hale getirilen sürecin yeni akıĢ haritası çıkartılmıĢtır. AkıĢ haritasında mevcut otobüs hattı üzerindeki duraklar, seyahat süreleri, otobüs bekleme süreleri gösterilmiĢtir. Duraklarda yolcu alınması ve bırakılmasından dolayı ortaya çıkan bekleme sürelerinde, % 8 ile % 24 aralığında bir iyileĢtirme sağlanmıĢ ve otobüs iĢletmesine yalın hizmetle ilgili öneriler yapılmıĢtır. Salon-4 0323-046 BĠR OTOMOTĠV YAN SANAYĠ FĠRMASINDA ÇEKME SĠSTEMĠNĠN OLUġTURULMASI Burcu Sütman, Fatma Akdemir, Cihangir Osmanoğlu, Ali Yurdun Orbak, Besim Türker Özalp Günümüzde iĢletmelerde süreç içi stokların azaltılması amacıyla çekme sistemlerinin kurulması sıkça karĢılaĢılan uygulamalardandır. Çekme sistemin kurulması ile aynı zamanda fazla stokların neden olduğu maliyetlerin de önüne geçilebilmektedir. Bu çalıĢmada bir otomotiv yan sanayi firmasında mevcut olan itme sisteminin incelemesi yapılmıĢ ve sistemde bulunan ara stokların azaltılması amacıyla bir çekme sistemi tasarlanmıĢtır. Bu amaçla yapılan mevcut durum analizinde üretilen 53 farklı ürün çeĢidi için 6,2 günlük üretime eĢdeğer süreç içi stok bulunduğu belirlenmiĢtir. Yapılan Pareto analizi ile standart tiplerden üretimin %80‟ini oluĢturan 7 tip ürünün incelenmesine karar verilmiĢ ve Kanban kart sayısı hesabı ve çekme sistemi tasarımı bu ürün çeĢitlerine göre yapılmıĢtır. Süpermarketlerde bulunacak Kanban kart sayısı Toyota Kanban hesaplaması ile tespit edilmiĢtir. Çekme sistemin oluĢturulmasıyla stok seviyelerinin görselleĢtirilmesi ve kontrol altında tutulması amaçlanmıĢtır. Salon-4 0324-063 BĠR ENTEGRE DEMĠR VE ÇELĠK HARĠTALANDIRMA UYGULAMASI Esma Eda EROL, Doğan ÖZDEMĠREL FABRĠKASINDA DEĞER AKIġI Günümüzde dünyadaki zorlu rekabet ortamı içerisinde tüm kurumların; küresel pazarda yer alabilmeleri ve rekabet yarıĢında geri kalmamaları için maliyetleri azaltma ve israfları ortadan kaldırarak yalınlaĢma ihtiyacı giderek artmaktadır. Bu durum, demir çelik sektörü için de geçerlidir. Ancak yalın üretimin temel prensiplerinin kesikli üretim tabanlı olması nedeniyle, proses endüstrisinin belirgin örneklerinden biri olan demir çelik sektöründe yalın üretim uygulamalarına pek sık rastlanmamaktadır. Bu çalıĢmada, ülkemizin kuruluĢ tarihi itibari ile üçüncü, uzun ürün üretim kapasitesine göre en büyük entegre demir ve çelik fabrikası olan Ġsdemir A.ġ‟de yalın üretim projeleri dahilinde yürütülen bir değer akıĢı haritalandırma uygulaması ele alınmıĢtır. Uygulama ile üretim akıĢının kararlı ve dengeli bir tempoda olması, ara stokların müĢterinin çekme hızına göre minimuma indirilmesi, kalite hatalarının, israfların (tekrar iĢleme, bekleme vb.) oluĢtuğu yerlerin üretim hattı boyunca görülebilirliğinin sağlanması amaçlanmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda, belirlenen ürün (sıcak haddelenmiĢ yassı ürün-bobin) için mevcut durum değer akıĢ haritalandırması yapılmıĢtır ve israf noktaları tespit edilerek iyileĢtirme imkanları Kaizenler haline getirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 157 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Tersine Lojistik - 2 Yrd.Doç.Dr. Murat BaĢkak 7 Temmuz 2011 08:30-09:45 Salon-5 0404-299 ATIK MOTOR YAĞLARI GERĠ KAZANIMI ĠÇĠN TERSĠNE LOJĠSTĠK AĞ TASARIMI Murat BAġKAK, Yasemin KALAFATOĞLU Tüketiciler arasında giderek artan çevresel endiĢeler, firmaların ürünleri için sorumluluklarının artması, imhâ kapasitesinin sınırlı olması, sürdürülebilir geliĢme gibi birçok neden Ģirketlerde tersine lojistik sistemlerine ilgi duyulmasını sağlamıĢtır. Hammaddelerin, ürünlerin ve bilginin tüketim noktasından üretim noktasına yeniden değer elde etme veya düzgün bir Ģekilde elden çıkarma amacıyla akıĢını plânlama, yürütme ve kontrol etme süreci olarak tanımlanabilen tersine lojistik, dünya geneline yayılmakta ve tedârik zinciri süreçlerinde anahtar öğe olmaktadır. Bu çalıĢmada tersine lojistik sistemi, kavramları ve iĢleyiĢi incelenerek ele alınacak ve Türkiye‟de atık motor yağlarının geri kazanımı için ağ tasarlanacaktır. Konunun literatür araĢtırması ile kavramsal olarak ele alınmasından sonra, atık motor yağlarının geri kazanımının Türkiye‟deki iĢleyiĢi incelenecektir ve ağ tasarımı yapılacaktır. Bu doğrultuda, karıĢık tamsayılı doğrusal programlama kullanılarak bir geri kazanım ağı modellenecektir. Modelin amacı, atık motor yağlarının geri kazanımıyla elde edilecek gelirler ile atık motor yağı üreticilerinden toplama ve geçici depolardan geri kazanım tesislerine taĢıma süreçlerinden doğacak maliyetler arasındaki farkı enbüyükleyen optimal ürün akıĢlarını ve araç seçimlerini sağlamak olacaktır. Model, GAMS optimizasyon modelleme programı ile çözülecektir. 0404-348 Tersine Lojistik Ağ Tasarımı ve E-Atık Faaliyetleri: Literatür Analizi Aslı ÖZMEN Ülkemizde tersine lojistik faaliyetleri kapsamında bazı alanlarda (pil, akü, ambalaj atıkları) yönetmelikler kabul edilmiĢtir. Ancak elektrikli ve elektronik ürün gruplarına iliĢkin atık yönetmeliği taslak halinde olup henüz çalıĢmalar sürmektedir. Salon-5 Çevresel kaygıların artması karar vericileri hem çevre konusunda önlemler almaya, sürdürülebilir çevre politikaları izlemeye zorlarken hem de firma içi ekonomik dengeyi sağlama zorunluluğunu getirmektedir. Bu çalıĢma tersine lojistik faaliyetleri ile ilgili günümüze kadar yapılan çalıĢmaların ve uygulamaların içerik analizi ile değerlendirilmesi, araĢtırma fırsatlarının ortaya çıkarılması, eksikliği gözlenen alanlarda araĢtırma çabalarının yoğunlaĢtırılmasını sağlamaktır. Bu kapsamda çeĢitli arama motorları yardımıyla, ilgili veri tabanları, bu alanda yayınlanan dergi, kitap ve konferans metinleri kullanılmıĢtır. Ġnceleme sonucunda tersine lojistik faaliyetleri ile ilgili bütün süreçlerin literatürde yapılan araĢtırma ve uygulama çalıĢmaları ile ele alındığı gözlemlenmiĢtir. Ayrıca faaliyet süreçlerine yönelik farklı yaklaĢımların örnek olaylar ile çalıĢıldığı görülmektedir. Bu süreçler ömrünü tamamlayan ürünlerin geri çağrılması, onların iĢlenmesi süreci, geri dönüĢümü, ortaya çıkan atıkların bertaraf edilmesini kapsamaktadır. Deterministik yöntemlerinin stokastik yöntemlere oranla daha sık kullanıldığı, farklı olarak ise ağ tasarımı problemlerindeki verinin doğası gereği taĢıdığı belirsizliğin etkisini önemsizleĢtirmek için robust (gürbüz) optimizasyon yönteminin bu alanda ki uygulanmasıdır. Yeni çalıĢma önerileri ile kaynak niteliğinde bir çalıĢma olacağı ve literatüre kapsamlı bir analiz ile katkı sağlayacağı düĢünülmektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 158 Salon-5 0404-396 TERSĠNE LOJĠSTĠK AĞ TASARIMINDA KARMA TAMSAYILI PROGRAMLAMA MODELĠ VE AMBALAJ ATIKLARI GERĠ DÖNÜġÜMÜ ĠÇĠN BĠR UYGULAMA Sibkat KAÇTIOĞLU, Ümran ġENGÜL Doğayı koruma ve kirlenmesini önleme çabalarının en etkili yolu, yenilenemeyen kaynaklardan tasarruf etmektir. Atıkların hem üretim miktarını hem de ekonomik maliyetini azaltmak geri dönüĢüm ile mümkündür. KullanılmıĢ ürün ve materyallerin geri dönüĢümü, gömme ve yakma kapasitelerinin azalmasından dolayı da, gittikçe artan bir ilgi görmektedir. Günümüz Ģartlarında atıkların çevre ve ekonomi açısından en etkin değerlendirme Ģekli, kaynakta geri dönüĢümdür. Bunun anlaĢılmasıyla dünyada önemli giriĢimler baĢlamıĢ ve baĢta ambalaj malzemeleri olmak üzere atık haline gelmiĢ tüm değerlendirilebilir malzemelerin; malzeme ve/veya enerji biçiminde geri kazanımı genel bir hedef haline gelmiĢtir. Lojistik bakıĢ açısıyla, yeniden kullanım fırsatları kullanıcıdan üretim çevrelerine doğru tersine ürün akıĢı oluĢturmaktadır. Tersine lojistik kavramı, bu “tersine” ürün akıĢının yönetimi ile ilgili faaliyetlerdir. Erzurum‟da ambalaj atıkların büyük bir bölümü geri dönüĢtürülmeden toplanmakta ve atıkların içerisindeki geri kazanılabilir ve değerlendirilebilir atıklar toprağa gömülmektedir. Bu ambalaj atıklarından faydalanabilmek için uygun bir tersine lojistik ağ oluĢturmak gereklidir. Bu çalıĢmada, ambalaj atıklarının geri dönüĢümü ile ilgili tersine dağıtım sisteminin planlanması ve iĢleyiĢ etkinliğinde karar almayı desteklemek için bir karma tamsayılı programlama modeli geliĢtirilmiĢtir. Model altı farklı senaryo için LINDO optimizasyon programı ile çözülmüĢtür. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 159 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Üretim Yönetimi Doç.Dr. Tarık Çakar 7 Temmuz 2011 08:30-09:45 Salon-6 0310-013 YAPAY SĠNĠR AĞI KULLANARAK BĠR ĠMALAT SĠSTEMĠNĠN TASARIMI VE SĠSTEME ÖNCELĠK KURALLARININ ETKĠSĠNĠN ÖLÇÜMÜ Tarık Çakar, Merve Arslan Bu çalıĢmada bir imalat sisteminin kendisinden beklenen performans ölçülerine göre tasarımı ele alınmıĢtır. Sistemde dört faklı iĢ merkezi ve her iĢ merkezinde maksimum 5 makine bulunmaktadır. Öncelikle benzetim çalıĢması yapılarak yapay sinir ağını eğitip test edecek veriler elde edilmiĢtir. Yapay sinir ağına maksimum akıĢ zamanı, ortalama gecikme, makine kullanım oranları ve geciken iĢ yüzdesi gibi performans ölçütleri verilmiĢ ve çıktı olarak her bir iĢ merkezinde bulunan makine sayısı alınmıĢtır. Bununla beraber sistemde EDD, SPT, FCFS, CR, WSPT, WPD, ATC, COVERT gibi farklı öncelik kuralları kullanılmıĢtır. Çözüm sisteminde her bir öncelik kuralı için bir adet yapay sinir ağı (YSA) eğitilmiĢtir. Ġstenilen performans ölçütleri bu 8 farklı YSA‟ya verilmiĢ elde edilen tasarımlara göre sistemler simule edilmiĢ ve elde edilen performans ölçütleri istenilen performans ölçütleri ile karĢılaĢtırılmıĢtır. En az hata veren imalat sistemi tasarımı ve sistemde kullanılmıĢ öncelik kuralı çözüm olarak alınmıĢtır. Eğer yalnızca benzetim yöntemi kullanarak çözüm bulmaya çalıĢsaydık çok sayıda deneme yapmak zorunda kalacaktık. Fakat YSA simülasyonun aksi yönünde çalıĢtığı için çok fazla deneme yapmadan çözüm bulabilmek mümkün olabilmektedir. 0325-143 ÇEġĠTLĠ ÜRÜNLER ÜRETĠLEN HATLARDA TĠP DÖNME ĠÇĠN YAPILAN HAZIRLIKLARIN AZALTILMASI Fatih TAVUSKUġU, AyĢen PALABIYIK, Gülay YILMAZ, Cenk ÖZMUTLU, Tülin GÜNDÜZ CENGĠZ, Halil ÖZBEY Salon-6 Ġmalat sistemlerinde ürün tipleri arasındaki hazırlık iĢlemlerinin basitleĢtirilmesi ve hazırlık zamanlarının kısaltılarak standartlaĢtırılması, üretim sistemlerinin daha esnek bir yapıya ulaĢabilmesi için önemlidir. Bu sayede daha sık tip dönülerek daha küçük parti büyüklüklerinde üretim yapılması ve müĢteri talebinin daha kısa zamanda karĢılanması sağlanmıĢ olur. Bu çalıĢmada, üretim sistemlerinde ürün tipleri arasındaki hazırlık zamanlarının azaltılması ve standartlaĢtırılması için çalıĢmalar yapılmıĢtır. ĠĢletmenin imalat alanındaki montaj ve test hatları için literatürde yer alan çeĢitli yaklaĢımlarla veri toplama ve analiz iĢlemleri uygulanmıĢtır. Bu çalıĢmanın amacı, tip dönme iĢleminde bir standart mevcut olmadığından tip dönme kayıp zamanını mümkün olabildiğince kısaltarak standartlaĢtırmak ve matematiksel model kullanılarak üretim sisteminin planlamasını yapmaktır. Yapılan çalıĢmada, istasyonlar ve çalıĢanlar bazında tip dönme hareketleri izlenmiĢ, gözlemlenen sorunlar üzerinde hızlı tip dönme yöntemi kullanılarak, montaj ve test hatlarında standartlaĢtırma ve iyileĢtirme çalıĢmaları yapılmıĢtır. Bu çalıĢmalar sonucunda farklı tip dönme süreçleri için standart tip dönme akıĢları oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan standart tip dönme zamanıyla %15 ile %40 arasında iyileĢtirme sağlanmıĢtır. StandartlaĢtırma çalıĢması sonucunda elde edilen veriler ve firmadaki diğer kısıtlarla üretimi çizelgelemeyi sağlayacak matematiksel model tasarlanmıĢtır. Bu model termin zamanlarını ve envanter miktarlarını en iyileyerek üretimi çizelgelemeyi hedeflemektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 160 Salon-6 0401-198 Adaptif Kanban Metodu ile DeğiĢken ve Belirsiz Talep ve Üretim KoĢulları Altında Üretim Sistemlerinin Etkili Kontrolü Emre Türkben, BarıĢ Selçuk Üretim sistemlerindeki belirsizlikler ve değiĢkenlikler üretimin planlanması ve kontrolunü zorlaĢtıran temel etkenlerdir. Belirsizlik; üretim hattındaki ve talepteki olağan ve rassal değiĢimleri, değiĢkenlik ise bu sistemdeki olağan olmayan ve ani değiĢiklikleri temsil eder. Günümüz karmaĢık iĢ yapıĢ Ģekillerinde her iki faktör de maliyetlerin artmasında önemli rol oynamaktadır. DeğiĢen üretim ve talep koĢullarına göre temel üretim kontrol parametrelerinin adaptif bir Ģekilde değiĢtirilmesi fikri literatürde mecvuttur. Bu çalıĢmada belirsizliklere ve stabil olmayan değiĢikliklere karĢı esnek davranıĢ gösterebilen bir Kanban sisteminin, geleneksel Kanban sistemine göre ne gibi farkları olduğu araĢtırılmıĢtır. Esnek kanban sistemi üretim merkezindeki kanban sayısı stok seviyesine bağlı adaptif bir Ģekilde değiĢtirilerek modellenmiĢtir. Üretim merkezi çok seviyeli bir CONWIP sistemi olarak düĢünülmüĢtür ve adaptif kanban kontrol modelinin bu sistemin farklı özelliklerine göre performans değerlendirmesi, bilgisayarda benzetim yazılımı kullanılarak gerçekleĢtirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 161 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Benzetim - 5 Yrd.Doç.Dr. Esra Tekez 7 Temmuz 2011 08:30-09:45 Salon-7 0404-261 Farklı KarmaĢıklık Etmenlerinin Bir Benzetim Oyununun KarmaĢıklığına Etkisi Onur Özgün, Yaman Barlas Devam eden daha geniĢ kapsamlı bir çalıĢmanın bir parçası olan bu bildiride, gecikme, doğrusalsızlık ve geribildirimin oyun karmaĢıklığına etkisinin araĢtırıldığı bir deneysel çalıĢma sunulmaktadır. Bu karmaĢıklık etmenlerini test etmek için basit bir büyüme yönetimi oyunu tasarlanmıĢ ve kullanılmıĢtır. Etmenler 4 veya 8 düzeyde bağımsız Latin kare deneysel tasarımı kullanılarak analiz edilmiĢtir. Performans ölçütü olarak yaygın olarak kullanılan oyun puanının yanı sıra, oyuncuların öznel zorluk değerlendirmeleri kullanılmıĢtır. Sonuçlar karmaĢıklık etmenlerinin oyun zorluğunu her zaman artırmadığını göstermiĢtir. Sadece gecikme etmeni, temel oyundan daha kötü puan alınmasına yol açmıĢtır. Hatta, gecikme süresi ve geribildirim gücünün artırılması oyun puanlarında iyileĢtirme sağlamıĢtır. Yineleme etkisi yalnızca görece basit olan doğrusal olmayan oyunları oynayan oyuncularda gözlemlenmiĢtir. Oyuncuların öznel zorluk değerlendirmeleri ile oyun puanları arasındaki korelasyon katsayısı -0.6 olmuĢtur. Bu durum, oyuncuların iyi performans gösterdikleri oyunları daha kolay bulduklarını göstermiĢtir. AraĢtırmanın devam eden aĢamalarında bu deneysel tasarım bir stok yönetimi oyununa uygulanacak ve etmenler arasında etkileĢim baĢka bir grup deneyle test edilecektir. Salon-7 0404-267 Monte Carlo Benzetiminde Tabakalı Örnekleme Uygulamaları Ġsmail BaĢoğlu, Wolfgang Hörmann Finans mühendisliğinin en önemli uğraĢ alanlarının arasında opsiyon fiyatlandırma, kayıp olasılıkları ve risk değerlerini hesaplama gibi problemler yer almaktadır. Bu problemler, q(X) rassal değiĢkeninin beklenen değerini hesaplamaya indirgenebilirler. Bu beklenen değerler ancak çok boyutlu uzaylarda tanımlı katlı integrallerle hesaplanabilirler. Varlık değerlerinin hareketleri, stokastik diferansiyel denklemlerle modellenebilse dahi çok az bir kısmı çözülebilmektedir. Bunların dıĢında yakınsak algoritmaları temel alan sayısal yöntemler de mevcuttur. Ancak sadece Monte Carlo benzetimi oldukça geniĢ bir problem yelpazesine uygulanabilmektedir. Finansal problemler doğasında ender olaylar barındırmakta, dolayısıyla Monte Carlo benzetimi bu tip problemler için yüksek bir varyansla sonuçlanmaktadır. Bu gibi durumlarda koĢum sayısını arttırmak en kolay yaklaĢımken, varyans azaltma teknikleri en akılcı çözümlerden biridir. Bu çerçevede tabakalı örnekleme, örnekleme bölgesini ayrık ve kapsayan kümelere ayırıp, her bir bölgede koĢullu bağımsız koĢumlar yapan bir yöntemdir. Varyansı etkin bir Ģekilde azaltmak için yöntemin iki temel sorusu bulunmaktadır. Örnekleme bölgesi nasıl tabakalandırılmalıdır? Her tabakanın içerisinde ne kadar örnekleme yapılmalıdır? Salon-7 0404-296 Sinterlemede Kullanılacak Malzemelerin Mikro Yapısının Benzetimi Erdener Özçetin, Gürkan Öztürk Sinterleme, özellikle seramik, metal ve cam sanayiinde sıklıkla kullanılan, toz halindeki malzemenin erime sıcaklığı altındaki bir sıcaklığa belirli bir süre maruz bırakılarak boĢluklu yapısının kaybettirilmesi sürecidir. Bu süreçte sinterleme sıcaklığı, süresi ve diğer bazı faktörlerin en iyi değerlerini belirlemek nihai malzemenin istenilen özelliklere sahip olması açısından önemlidir. Genellikle en iyi parametrelerin bulunması için çeĢitli deneyler yapılması gerekmektedir. Söz konusu parametrelerin en iyi Ģekilde tahmini ve ortaya çıkabilecek yüksek maliyetlerin en aza indirilmesi için sinterleme sürecinin benzetimi yapılmaktadır. ÇalıĢmada sinterleme sürecinde kullanılacak malzemelerin, baĢlangıç durumunun mikro tanecikli yapısı hakkında literatür taraması sunulmaktadır. Ayrıca bir malzemenin mikro yapısının bilgisayar ortamında oluĢturulması ile sinterleme sürecinin benzetimi için baĢlangıç durumu oluĢturulmaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 162 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Çizelgeleme - 8 Yrd.Doç.Dr. Rıza Adalı 7 Temmuz 2011 08:30-09:45 Salon-22 0404-364 KESĠCĠ ALET UCU DEĞĠġTĠRME VE MAKĠNE ELVERĠġLĠLĠĞĠ KISITLARI ALTINDA ÖZDEġ OLMAYAN PARALEL MAKĠNELERDE Ġġ ÇĠZELGELEMESĠ Atıl Kurt, Ferda Can Çetinkaya Paralel makinelerin çizelgelenmesi literatüründe genellikle makinelerin her zaman iĢlem görmeye hazır olduğu ve iĢlerin herhangi bir makinede iĢlem görebileceği varsayılır. Oysa ki, bazı imalat ortamlarında bu varsayımlar gerçek dıĢı kalmaktadır. Örneğin, iĢlem gören makinelerde kullanım sonucunda aĢınan kesici alet uçları, kullanım ömürleri dikkate alınarak yenileriyle değiĢtirilmektedir. Kesici alet ucunun yenisiyle değiĢtirilmesi sırasında, makineler bir süreliğine de olsa çalıĢamaz hale gelmektedir. Ayrıca, özelliği sebebiyle her iĢ her makinede iĢlem göremeyip, sadece belirli makinelerde iĢlem görebilmektedir. Bu bildiride, kesici alet ucunun kullanım ömrü ve ucun yenisiyle değiĢtirilme ve makine elveriĢlilik kısıtları altında n tane iĢin m tane özdeĢ olmayan paralel makinelerde iĢ çizelgelemesi problemi, maksimum tamamlanma zamanını (tüm iĢlerin bitirilme süresini) enazlamak amacıyla ele alınmıĢtır. Problemin optimum çözümü için karıĢık tamsayılı bir doğrusal programlama modeli geliĢtirilmiĢ ve modelin çözüm üretmede yetersiz kalabildiği makine ve iĢ sayılarının büyük olduğu durumlar için ise sezgisel bir çözüm yöntemi geliĢtirilmiĢtir. Ayrıca, bu yöntemlerin çözüm üretme performansları hem çözüm kalitesi hem de zaman yönünden de sınanmıĢtır. Salon-22 0404-398 Esnek Operasyonlu m-makineli AkıĢ Tipi Sistemlerde Çizelgeleme H. Hande DemirtaĢ, Hakan Gültekin Bu çalıĢmada n iĢ ve m makine bulunan bir akıĢ tipi üretim sistemi ele alınmıĢtır. Makineler arasındaki ara stok alanı sınırsızdır. Üretilecek tek tip parçaların her makinede belirli iĢlemlerden geçmesi gerekmektedir. Fakat literatürde yer alan klasik akıĢ tipi üretim sistemi çizelgeleme problemlerinden farklı olarak makinelerden herhangi ardıĢık iki tanesi esnek makinelerdir ve gerekli kesici uçlar uç haznelerinde bulunduğu sürece değiĢik iĢlemleri yapabilecek kapasitededirler. Her iki makinede de yapılabilecek iĢlemlere “esnek iĢlem” adı verilmektedir. CNC makinelerinin kullanıldığı esnek üretim sistemlerinde veya PCB kart üzerine devre elemanlarının yerleĢtirildiği elektronik devre üreten sistemlerde benzer durumlarla çok sık karĢılaĢılmaktadır. Bu problemde amaç sistemden çıkan son iĢin tamamlanma zamanını (makespan) enküçükleyecek Ģekilde esnek iĢlemlerin her bir parça için hangi makinede iĢleneceğine karar vermektir. Problem için optimal çözümün sağlaması gereken Ģartlar belirlenmiĢ ve etkin bir çözüm algoritması geliĢtirilmiĢtir. Salon-22 0404-405 PROJE ÇĠZELGELEME PROBLEMĠ ĠÇĠN GÜRBÜZ ÇĠZELGELER Gizem Kılıçaslan, Gündüz Ulusoy Kaynak kısıtsız proje çizelgeleme problemi incelenmektedir. Faaliyetlerin bitiĢ-baĢlangıç tipinde olduğu, öncül ve ardıl faaliyetlerin arasındaki minimum zaman kısıtının sıfır olduğu ve faaliyet sürelerinin rassal olduğu bir ortamda bu problem incelenmektedir. Proje sürelerinin rassallığı üçgensel dağılıma bağlıdır. Rassal sürelere sahip faaliyetler için problemler değiĢik sayılarda çalıĢtırılarak, Kritik Yol Methodu (CPM) ile çözülerek birçok gerçekleĢmelere ulaĢılmıĢtır. Bu gerçekleĢmelerdeki baĢlangıç zamanlarını eniyilemek için birçok matematiksel model geliĢtirilmiĢtir. Bu matematiksel modeller doğrusal izlenceleme yöntemiyle OPL kullanılarak modellenmiĢtir. Problemde iki tane amaç güdülmektedir. Birinci amaç en az bozulmaya uğramıĢ çizelgeler oluĢturmak, ikinci amaçsa en kısa proje süresine sahip çizelgeler oluĢturmaktır. En az bozulmayı ölçme kısıtımız ise bütün gerçekleĢmeler arasında baĢlangıç sürelerinde en az sapmayı oluĢturan çizelgeyi en son faaliyetin bitiĢ zamanını eniyileyerek oluĢturmaktır. OluĢturulan bu çizelgeler gürbüz olarak adlandırılmaktadır. Sınama problemleri kullanılarak önerilen modller sınanmıĢ ve neticeleri rapor edilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 163 Panel-5 Oturum BaĢkanı Panelistler Tarih Saat Yer Konu Kent Lojistiği Öğr.Gör. Erkal Etçioğlu (SAÜ Endüstri Mühendisliği) Dr. Rüstem KeleĢ (SASKĠ Genel Müdürü) Çevre lojistiği açısından Temiz Su, Atık Su ve Diğer atıklar Kenan Demir(AGDAġ Genel Müdürü) Kent İçi Doğal Gaz Dağıtım Ağları ve İşletme Sorunları Dr. Süleyman Ġlhan (Türktelekom Bölge Müdürü) Kentsel Haberleşme ve İletişim Otomasyonu ve Data Transferi Fatih Turan (Sakarya BüyükĢehir Genel Sekreter Yardımcısı) İnsan ve Yük taşımacılığı, Trafik Yönetimi, Ulaşım 7 Temmuz 2011 10:00-11:15 Salon1 Kent Lojistiği; kısaca kent girdileri ve çıktılarının (insan, yük, bilgi, enerji, su, atıklar, vs) akıĢında devamlılığı ve uyumu sağlayıcı destek faaliyetlerinin optimizasyonu (modelleme, planlama ve değerleme) olarak tarif edilebilir. Kent içi yük ve yolcu taĢımasında yenilikçi ve zeki taĢıma sistemleri uygulamaları, kent içi Trafik ve Otopark Yönetimi, Rotalama (Güzergah Belirleme) ve listeleme, Ġntermodal taĢımacılık, ġebeke fiyatlama/Yol ve Kıymet fiyatlama, Kent içi enerji dağıtım sistemleri planlaması, Kentsel HaberleĢme ve ĠletiĢim Otomasyonu ve Data Transferi, Çevresel atık lojistikleri, Sağlık ve Güvenlik sistemleri, Elektronik ticaretin etkileri panelin ana temasını oluĢturmaktadır. Bu paneldeki konuĢmacılar, bu tema çevresinde, bilgi, birikim ve deneyimlerinin ıĢığında kent lojistiği alanındaki yeni eğilimler ve geliĢmeleri ortaya koyacaklardır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 164 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 6 Doç.Dr. Aslı Sencer Erdem 7 Temmuz 2011 11:30-13:00 Salon-1 0324-078 Stratejik Çiğ Süt Tedarik ve Tüketim Planlaması için Eniyileme Tabanlı bir Karar Destek Sistemi Burak Gül, Aslı Sencer Erdem Sütlü ürünler endüstrisinin temel girdisi olan çiğ süt, hızlı tüketim sektöründeki en değiĢken girdilerden biridir, zira karmaĢıklık yaratan birçok nokta bulunmaktadır. Çiğ sütün talep ile ters orantılı yüksek bir arz mevsimselliği bulunmaktadır ve sütün kolay bozulabilir yapısı nedeniyle stok tutma seçenekleri kısıtlıdır. Aynı zamanda, arz için, uzun süreli sözleĢmeleri zorunlu kılan sert bir rekabet ortamı söz konusudur. MüĢteri tarafında da değiĢken ve satıĢ kaybına oldukça duyarlı bir talep yapısı mevcuttur. Bu nedenle, bütün bu unsurları bir arada hesaba katabilen, optimal bir strateji bileĢiminin bulunması gerekli olmuĢtur. Buna karĢın, bu tür eniyileme uygulamaları yaygın değildir ve stratejiler, genellikle deneyim ve sezgiler ile belirlenerek optimale tam ulaĢmayan sonuçlar elde edilmektedir. Bu çalıĢmanın amacı, deneme yanılmaya dayalı strateji belirleme sürecini; bir karar destek sistemine temel oluĢturacak Ģekilde çiğ süt yönetim sisteminin ve ilgili karar seçeneklerinin matematiksel bir modelini oluĢturarak, gerçek hayatta kullanılacak otomatik bir çiğ süt stratejik planlama sistemine dönüĢtürmektir. Bu çalıĢma, eniyileme modellemesinin yanı sıra, hayata geçirmeye uygun bir örnek teĢkil edecek Ģekilde yeni nesil Microsoft Ribbon arayüzünü kullanarak karar destek sistemlerinde kullanıcı arayüzü tasarımı konusuna da değinmektedir. Salon-1 0325-105 Jeotermal Enerji Problemleri ve Çözümlerine Genel Bir BakıĢ Yunus Eroğlu, Serap Ulusam Seçkiner SanayileĢmiĢ ülkelerde artan enerji taleplerini öz kaynaklarıyla karĢılayabilmek, ekonomik bağımsızlığın önemli bir simgesidir. Enerji taleplerinin karĢılanmasında en büyük payı nükleer ve termik santraller gibi klasik enerji üretim tesisleri alırken, dünya sağlığı ve enerji üretiminin sürekliliği ve sürdürülebilirliği açısından yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimler artmaktadır. Jeotermal enerji, bir ülke için kullanılabilecek önemli yerel kaynaklardan birisidir. Elektrik enerjisine dönüĢtürülerek kullanıldığı gibi doğrudan ısıl enerji olarak da kullanılmaktadır. Fosil kaynaklar açısından fakir olan ülkemiz, jeotermal enerji kaynakları açısından değerlendirildiğinde, önemli bir potansiyele sahiptir. Ülkemizde yeni, çevreci, yenilenebilir enerji kaynaklarının tanıtılması ve özendirilmesi gerekmektedir. GeliĢmiĢ ülkeler, temiz ve yenilenebilir enerji konusunda politikalarını ve stratejilerini çoktan oluĢturmuĢ ve uzun dönemli planlarını yürütmeye baĢlamıĢlardır. 2010 yılı baĢından itibaren ülkemizde sanayi üretiminde artıĢlar ve dolayısıyla enerji talebimizde de artıĢlar görülmüĢtür. Jeotermal enerji hem temiz ve yenilenebilir bir kaynaktan yararlanmayı hem de uygun maliyetlerle çalıĢmayı mümkün kılmaktadır. Bu çalıĢmada, Dünyada ve Türkiye‟de yapılan çalıĢmalar incelenerek, Jeotermal Enerji kaynaklarında ne tür karar verme problemlerinin ele alındığı ve hangi çözüm yaklaĢımlarının kullanıldığı araĢtırılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 165 Salon-1 0330-166 SĠPARĠġE ÜRETĠMDE DÖNEMSEL ESNEKLĠK YÖNETĠMĠ Aykut BULUT, Sinan KAYALIGĠL SipariĢe üretimde ürün çeĢitliliğine ve yük farklarına verimli bir Ģekilde karĢılık vermenin güçlükleri bilinmektedir. Mevcut yaklaĢımların büyük çoğunluğu, atölyeye iĢ sürmeyi (girdi kontrolü), kapasite düzeyini değiĢtirmeyi (çıktı kontrolü), çeĢitli tanımlarıyla iĢ yüklerine bağlı sipariĢ kabulü ve termin tarihi vermeyi önermekle yetinmiĢlerdir. Atölyenin iĢlem türlerini, rotalama seçenekleri ve hazırlık/kurma yükünü azaltan takım kombinasyonlarıyla ürün kabulüne yatkınlığını kontrol etmek fazlaca düĢünülmemiĢtir. Oysa otomatik takım tezgâhlarıyla temin edilen imalat esnekliği, çeĢitlilik ile baĢarımı makul bir ek kapasite ile bir arada yürütebilmeyi sağlamaktadır. Esneklik var olduğunda, sipariĢe üretimin baĢarımının özellikle olumlu etkilediğini çeĢitli deneysel ve saha çalıĢmaları güvenli kuĢkuya yer vermeyecek biçimde göstermiĢtir. Ancak bu çalıĢmaların ortak yanı, esnekliği stratejik bir konu olarak ele alıp, kısa ve orta vadede kontrol edilir, planlanabilir, dolayısıyla yönetimi yapılır bir halde ele almamıĢ olmalarıdır. Bu çalıĢmada, sipariĢ havuzu ve yeni sipariĢlerin kabul olasılıklarını dikkate alarak, her dönemde yeniden ve bir arada değerlendirilen üç ayrı esneklik türünün kontrollü bir biçimde sağlanmasının yararları incelenmektedir. Ġddiamız, gerekli esneklik ortamı sağlandığı takdirde, ayrıntılı iĢ yükleme, rota planlama ve çizelgelemeye baĢvurma gereğini çok azaltarak hem yüksek bir tezgâh doluluğunun, hem de üstün bir sipariĢ temini baĢarımının sağlanabileceğidir. Dönemsel esneklik planlama yaklaĢımımızı uygulayarak orta ölçekli gerçekçi bir atölye ortamı kabulüyle benzetim deneyleri yapılmıĢtır. Salon-1 0404-248 YerleĢim ve Güzergah Atama Probleminde Farklı Bir Uygulama: TaĢımalı Eğitim BaĢak Yazar, Bahar YetiĢ Kara Sekiz yıllık zorunlu eğitim ile kullanımı artan TaĢımalı Eğitim, okulu bulunmayan veya hasarlı okulu olan köylerden yakındaki merkez okula öğrenci taĢımacılığı yapmaktır. Bu Ģekilde, her gün 667.475 öğrenci köylerdeki belirli noktalardan alınıp merkez okullara taĢınmaktadır; bu sistem ilköğretim öğrencilerinin yaklaĢık %7‟sini kapsamaktadır. Merkez okul seçimi için eniyi yerleĢimi belirlemedeki eksiklikler, deneyime göre güzergah ataması yapılması ve gereğinden fazla araç kullanımı giderleri arttırmaktadır. Yöneylem AraĢtırması bakıĢ açıĢı ile yerleĢim ve güzergah atama problemine benzemekte; ancak değiĢen talep noktaları sebebiyle, yerleĢim ve güzergah atama problemi modellerinden farklılaĢmaktadır. Seçilen merkez okul bölgesi belirli mesafedeki yerleĢim birimlerine araç göndermemekte ve öğrenciler kendi ulaĢımlarını sağlamaktır. Bu sebeple, yerleĢim ve güzergah atama probleminin talebi belirleyen giriĢ değiĢkeni yeni bir karar değiĢkenine dönüĢmektedir. AraĢtırmada, belirli bölgeler için TaĢımalı Eğitim sisteminin yerleĢim ve güzergah atama probleminin farklı bir versiyonuna dönüĢtürülmesi, minimum uzaklık, merkez okul öğrenci kapasitesi, araç kapasitesi kısıtları ile tartıĢılması ve iyileĢtirme sağlanması amaçlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 166 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 7 Yrd.Doç.Dr. Ümran ġengül 7 Temmuz 2011 11:30-13:00 Salon-2 0331-182 Akademik Yayın ve Atıfların Dinamiğinin Modellenmesi Nisa Önsel, Yaman Barlas Akademik yükseltme ve “tenure” kararlarında veya akademik çalıĢmalara ödenek ayırmak gibi amaçlarla bilim insanlarının yayın performansları çeĢitli peformans ölçütleriyle değerlendirilir. Ancak, yayın performansı ölçümünün uygun bir Ģekilde yapılmaması durumunda, bunun bilime zarar verebileceği yaygın bir endiĢedir. Yayınları bazı ölçütler ile değerlendirilen bilim insanları, akademik çalıĢmalarını o ölçütler doğrultusunda değiĢtirme eğilimindedirler. Bu çalıĢmada, bilim insanlarının kullanılan performans ölçütlerini iyileĢtirmek amacıyla akademik çalıĢmalarını nasıl değiĢtirdiklerini gözlemlemek üzere dinamik bir benzetim modeli kurulmuĢtur. Modeldeki temel değiĢkenler bilim insanlarının ünü, yetkinlikleri, araĢtırma faaliyetlerine ayırdıkları toplam zaman, yayın gönderdikleri dergilerden kabul alma oranları ve bilim insanları üzerindeki yayın baskısı ve atıf baskısıdır. Model, Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi verileri kullanılarak kurulmuĢ ve kalibre edilmiĢtir. Modelin validasyonu standart yapısal ve davranıĢsal doğrulama testleri ile sağlanmıĢtır. Benzetim modeli ile senaryo ve politika analizleri yapılmıĢtır. Akademisyenleri çok sayıda yayın yapmaya zorlamak, az sayıda atıf alan yayınlardan oluĢan, anlamsız bir yayın envanterine neden olmaktadır. Bilim insanlarının akademik çalıĢmalara daha çok zaman ayırmalarına olanak sağlamak yayın ve atıf performansını arttırmaktadır. Kaliteli çalıĢmaların teĢvik edildiği, yayın sayısının çokluğunun dikkate alınmadığı bir politika ile çok atıf alan kaliteli yayınların artan sayılarda yapıldığı gözlenmiĢtir. Model, pek çok diğer politikanın test edilebileceği bir platform sağlamıĢtır. Salon-2 0404-241 GERĠ KAZANIM YÖNETĠMĠNĠN SĠSTEM STRATEJĠK ANALĠZĠ Necati Aras, Yaman Barlas, Beril Üzmez DĠNAMĠĞĠ YAKLAġIMI ĠLE GeliĢen teknolojiyle birlikte artan üretim miktarı, doğal kaynakların ve katı atık sahalarının kullanımını arttırmaktadır. Çevreci bilinçlenmenin de artmasıyla, birçok geliĢmiĢ ülkede devlet tarafından konulan yasalar ve firmalara uygulanan teĢvikler yeniden imalata yapılan yatırımı desteklemektedir. Fakat Türkiye gibi geliĢmekte olan bazı ülkelerde hem yasaların henüz yürürlüğe girmemesi hem de yatırımın yüksek maliyetli bulunması nedeniyle yeniden imalata firmalar tarafından olumlu bakılmamaktadır. ÇalıĢmamızdaki amaç yeniden imalatın kârlılığının sistem dinamiği yaklaĢımı kullanılarak analiz edilmesi, uzun vadede yeniden imalata yapılan yatırımların firma ve sektörün geliĢimi açısından avantajlı olup olmadığının gösterilmesi ve eğer avantajlıysa, imalat ve yeniden imalat miktarlarının dengesinin saptanmasıdır. Literatürde yer alan makro düzeydeki çalıĢmalardan farklı olarak, elektronik ürün üreten bir firmanın tersine lojistik ve yeniden imalat aktivitelerinin kârlılık üzerine olan etkilerinin sistem dinamiği yaklaĢımı kullanılarak incelenmesi amaçlanmıĢtır. Bu çalıĢmanın sistem dinamiği yaklaĢımıyla yapılan çalıĢmalardan farkı ise stok ve detaylı operasyon basamaklarının incelenmesi yerine daha makro düzeyde, yönetim odaklı karar verme için gerekli olan faktörlerin göz önünde bulundurulmasıdır. Ayrıca yeniden imalat yapıldığı durumda, yeniden imal edilen ve yeni ürün arasındaki kalite oranları için farklı değerler verilerek müĢterinin kalite algısının müĢteri ve talebe olan etkisi ve kârlılık ile olan iliĢkisi de incelenerek uygun kalite oranının belirlenmesi amaçlanmaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 167 Salon-2 0404-253 SWOT ANALĠZĠ VE AHP METODOLOJĠSĠ BĠRLEġĠMĠ ĠLE YILDIZ TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ ĠÇĠN STRATEJĠ BELĠRLEME Abit BALIN, Hayri BARAÇLI Bir kuruluĢ için kısa dönemli ve uzun dönemli stratejilerinin oluĢturulmasında fırsatların, tehditlerin, üstünlüklerin ve zayıflıkların oldukça önemi büyüktür. Bu stratejilerin tespitinde SWOT analizi yöntemi kullanılmaktadır. Bu bilgiye bağlı olarak bir kuruluĢ, sürdürülebilir bir rekabet avantajı sağlayabilmesi için alternatif stratejiler oluĢturmalı ve kendi çıkarlarına uygun en iyi alternatifi seçmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, çevreden kaynaklı fırsatlar ortaya konulup kuruluĢun güçlü yanları ile birleĢtirildiğinde kuruluĢ daha avantajlı hale getirilebilir, zayıflıklar desteklenerekten tehditlere karĢı en iyi strateji oluĢturulabilir. Bu durumda belirlenen her stratejinin diğerlerine göre daha öncelikli olma durumu ortaya çıkabilmektedir. Sonuç olarak stratejilerden hangisinin seçimi konusunda kuruluĢ bir çıkmaz ile karĢı karĢıya kalabiliyor. Bu çalıĢmada Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) için, SWOT analizi yöntemiyle AHP yöntemi birleĢtirilmiĢtir. OluĢturulan strateji-alternatifleri karĢılaĢtırılarak bu YTÜ için en iyi strateji önceliklendirilmiĢtir. Bu amaçla öncelikle Üniversitenin SWOT analizi yapılmıĢ ve SWOT gruplarını oluĢturan faktörler temelinde alternatif stratejiler geliĢtirilmiĢtir. Daha sonra SWOT matrisi hiyerarĢik bir yapıya dönüĢtürülerek AHP modeli oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan model Super Decision programı yardımı ile çözülmüĢtür. 0404-257 TEDARĠK PROGRAMI YÖNETĠMĠNDE ENTEGRE PROJE EKĠPLERĠNĠN KULLANIMI Mustafa Kemal TOPCU, Murat MALA, Selim MÜSLÜM Salon-2 Tedarik programlarının belirlenen performans kriterlerine zamanında ve hedeflenen maliyet sınırları içerisinde ulaĢabilmesi için etkin ve baĢarılı bir program yönetimi anlayıĢına ihtiyaç duyulmaktadır. BaĢta savunma, havacılık ve uzay sanayi gibi uzun vadeli karmaĢık sistem tedarik programlarında entegre proje ekiplerinin kullanılması, sürdürülebilir bir rekabet ve karmaĢık ürünlerini üretmeye aday sektörler için vazgeçilmez unsurlardan birini teĢkil etmektedir. Ġngiltere‟de akıllı tedarik, ABD‟de evrimsel tedarik veya Almanya‟da müĢteri kullanımına hazır tedarik sistemi içerisinde etkin kullanılan entegre proje ekiplerinin teĢkili açısından, kullanıcı/ihtiyaç makamının faaliyetlere daha etkin katılabilmesi için hukuki dayanakların da oluĢturulması gerekmektedir. Böylelikle konsept geliĢtirme ve ihtiyaç belirleme safhasından baĢlamak üzere program ömür devri boyunca birlikte çalıĢılarak program yönetiminde devamlılık da sağlanabilecektir. Bu çalıĢmada, özellikle savunma sanayi gibi belirsizliklerin (teknolojik, tehdit algısı, kullanıcı ihtiyaçları, yüklenici pozisyonu, ekonomik, vb.) yoğun olduğu ve risk yönetiminin (mali, teknik ve takvim açısından) ön planda tutulduğu bir sektörde entegre proje ekiplerinin program yönetiminde kullanılmasında mevcut durum, kullanımı etkileyen faktörler ve entegre proje ekiplerinin daha etkin kullanılmasını sağlayacak önerileri sunulacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 168 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 8 Prof.Dr. GüneĢ Gençyılmaz 7 Temmuz 2011 11:30-13:00 Salon-3 0324-062 KAMU SEKTÖRÜNDE HASTANE PERFORMANSLARININ VERĠ ZARFLAMA ANALĠZĠ ĠLE ÖLÇÜLMESĠ Fatih Sabur, Muhammed Keskin, Enver Ece Veri zarflama analizi verimlilik ölçümü ve performans değerlendirilmesinde kullanılan doğrusal programlama yaklaĢımına dayalı matematiksel bir yöntemdir. Özellikle birden çok faktörün olduğu durumlarda performans değerlendirilmesi gibi konularda diğer değerlendirme tekniklerine göre daha avantajlı bir analiz yöntemi olduğu kabul edilmektedir. Bu çalıĢmada, Ġstanbul‟da bulunan devlet hastanelerinin etkinlikleri ve performans değerlendirmeleri veri zarflama analizi ile ölçülmeye çalıĢılmıĢtır. Bu amaçla Ġstanbul‟da bulunan beĢ adet devlet hastanesi ele alınmıĢtır. Hastaneler belirlendikten sonra performans ölçümünü en iyi Ģekilde yansıtabilecek değerler seçilmiĢtir. Bu değerlerle veri zarflama analizi yöntemiyle model kurulup, Frontier Analyst programı yardımı ile derlenmiĢtir. Hastanelerin performans değerlendirmelerinde dikkate alınması gereken sonuçlara ulaĢılmıĢtır. Salon-3 0404-377 Metin Madenciliğinde Kullanılan Ġstatistiksel Yöntemler ve Siyasi Parti Liderlerinin KonuĢmalarının Analizi Uygulaması Keziban Seçkin, Erman COġKUN Ġnternet ve kiĢisel bilgisayarların oldukça yaygınlaĢtığı günümüzde, digital depolama ortamlarının kapasitelerindeki artıĢla birlikte depolanan veri miktarları büyük boyutlara ulaĢmıĢtır. Bu depolanan veriler yalnızca yapısal verilerden oluĢmamaktadır. Özellikle makaleler, araĢtırma yazıları, kitaplar, sayısal kütüphaneler, ses(örnek telefon kayıtları) ve video verileri, e-posta mesajları, iĢlemci dokümanları, web sayfalarında yer alan forum verileri, anket cevapları, müĢteri veya kamu kurumları vs. bildirirleri, öneri ve Ģikayet bilgileri, çevrimiçi chat gibi yapısal olmayan bu veri kaynakları depolama birimlerinde oldukça büyük yer kaplamaktadır. Bilgisayar hayatımıza girmeden önce dokümanlar içindeki bilgiye eriĢim elle indeksleme yöntemiyle sağlanıyordu. Her Ģeyin hızla elektronik görünüm kazandığı günümüzde, internette 2 milyardan fazla web sayfası olduğu düĢünülürse, bilgiye eriĢimin elle sağlanmasının olanaksız olduğu görülür. Bu problemi aĢmak için otomatik bilgiye ulaĢma yöntemleri geliĢtirilmiĢtir. Bu yöntemler metin madenciliği adı altında incelenmektedir. Salon-3 Bu çalıĢmada, metnin içindeki bilgiye eriĢim için izlenmesi gereken ön aĢama çalıĢmaları, özellik iĢleme ve ağırlıklandırma teknikleri anlatılarak, sınıflandırma algoritmaları ile metinler uygun bir biçimde sınıflandırılması amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmanın uygulama kısmında siyasi parti liderlerinin grup toplantılarında yaptıkları konuĢmalar metin madenciliği teknikleri kullanılarak analiz edilecek ve sonuçlar yorumlanacaktır. 0404-382 TÜRKĠYE’DE AKARYAKIT DAĞITIMINDA KULLANIMININ ĠNCELENMESĠ Pelin Elaldı, Bahar YetiĢ Kara, Osman Alp DEMĠR YOLLARININ Bu çalıĢmada öncelikle Türkiye için akaryakıt dağıtım sistemi incelenecektir. Sistemde kullanılan mevcut dağıtım yolu olan karayolunun yanı sıra, demir yolu kullanımının risk ve maliyet açısından etkileri analiz edilecektir. Bu amaçla, demiryolu kullanımının ve aktarma iĢlemleri için kullanılacak olan transfer istasyonlarının lokasyonlarının da dahil edildiği bir matematiksel model oluĢturulacaktır. Demiryollarının dahil olduğu bu yeni sistem, matematiksel model yardımı ile incelenecektir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 169 Salon-3 0404-417 Küresel Pazarlar için Üretilen Rüzgar Türbinlerinin Veri Zarflama Analizi ve Veri GörselleĢtirmesi ile Ġncelenmesi Gürdal Ertek, Murat Mustafa Tunç, Doğancan Kebude, Ece Kurtaraner Dünya çapında enerji ihtiyacının artmasıyla beraber çevreye duyarlılığın da artması, rüzgar enerjisine olan ilgiyi günbegün arttırmaktadır. Sadece Türkiye‟de rüzgar enerjisi pazarının 20102030 yılları arasında 60 milyar dolarlık bir pazar olacağı öngörülmektedir. Türkiye‟de ve dünyada firmaların mevcut rüzgar türbini alternatifleri arasından sağlıklı bir seçim yapabilmesi, ve yatırımlarına en yüksek dönüĢü elde etmeleri büyük önem taĢımaktadır. Özellikle rüzgar türbininin enerji verimliliği uzun vadede türbinin faydasını belirleyen en önemli unsurdur. Bu çerçevede, dünyada en yüksek pazar payına sahip beĢ firmanın ürettiği rüzgar türbinlerinin verileri toplanarak Veri Zarflama Analizi – VZA (Data Envelopment Analysis - DEA) ve Veri GörselleĢtirmesi (Information Visualization) metodolojileri ile incelenmiĢtir. Elde edilen sonuçlar en verimli türbin alternatiflerini belirterek alıcı firmalara yol göstermenin yanısıra, verimsiz türbinlerin verimli türbinlere olan izdüĢümlerini hesaplayarak nasıl geliĢtirilebileceği konusunda üretici firmalara yol göstermektedir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 170 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Endüstride YA/EM Uygulamaları - 9 Yrd.Doç.Dr. Gürdal Ertek 7 Temmuz 2011 11:30-13:00 Salon-4 0404-395 BĠR GIDA FĠRMASINDA YENĠDEN SĠPARĠġ NOKTASI OPTĠMĠZASYONU Orhan Torkul, Muhammet RaĢit Cesur, Ġhsan Hakan Selvi Günümüzde geliĢen rekabet Ģartları, iĢletmeleri daha az stok, daha kısa çevrim süreleri ve daha fazla ürün çeĢitliliğine zorlamaktadır. ĠĢletmeler içinde bulundukları ortamın Ģartlarına uyum sağlarken, pazarda kendi pozisyonlarını korumak ve geliĢtirebilmek için ürettikleri her stratejinin maliyetlerini olabildiğince düĢürmek istemektedirler. Bu bağlamda, bir gıda firmasında, sipariĢ verilen tüm malzemelerin yeniden sipariĢ noktaları hesaplanmıĢtır. Firma tüm malzemeler için daha önceden belirlenmiĢ miktarlarda yeniden sipariĢ nokları kullanmaktadır. Bu miktarlar sabit olduğu için talep düĢtüğünde stok maliyetleri artmaktadır. Ayrıca firma kesinlikle yok satma maliyetine katlanmak istememektedir. Bu sebeple üretimi sonlandırılan bir ürünün tüm stokları elde kalmaktadır. Firmanın ürünleri mevsimsellikten etkilenen ürünlerdir. ÇalıĢma firmanın elinde kalan stokları ve tuttuğu stokları minimize etmek amacıyla bir benzetim modeli geliĢtirilmiĢtir. Benzetimde kullanılacak veriler mevsimsellikten etkilendiği ve mevsimsellik ürün bazında değiĢken olduğu için sipariĢ miktarları kümelenmiĢtir. Böylelikle küme içindeki değiĢkenliğin minimize, kümeler arasındaki farkın da maksimize edilmesi amaçlanmıĢtır. Her küme için benzetim modeli çalıĢtırılmıĢ, ve firmanın kısıtlarını sağlayan minimum maliyetli yeniden sipariĢ noktaları seçilmiĢtir. Daha sonra firmanın yıl boyu hedeflediği stok miktarı için minimum maliyetli seçimi yapacak bir ikili programlama (binary programming) modeli geliĢtirilmiĢtir. Salon-4 Salon-4 0404-410 Türkiye Gaz Piyasasında Tüketim Bedeline Etki Eden Faktörler Mete Gündoğan, Zafer Demircan Enerji piyasalarının niteliği son yirmi yıldır çok süratli bir Ģekilde değiĢmektedir. Bir yandan elektrik dağıtım ve üretimi özelleĢtirilirken diğer yandan da buna bağlı olarak gaz piyasası yoğun bir Ģekilde özelleĢtirilmektedir. Gaz ve elektrik gibi kaynaklar genellikle kamu iĢletmeleri tarafından tedarik edilirken, artık özel sektör tarafından tedarik ediliyor olması birçok parametrenin yeniden organize edilmesi ihtiyacını doğurmaktadır. Bu açıdan birçok ülkede yeni düzenleme metodlarına ve yaklaĢımlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye‟nin serbest pazar ekonomisine geçiĢi 1980‟li yıllarda özellikle Dünya Bankası ve IMF‟nin telkinleri ile baĢlamıĢtır. Daha sonraları, özellikle son on yıl içerisinde özelleĢtirme bir devlet politikası haline dönüĢmüĢtür. Yoğun özelleĢtirmeler ile birlikte devletin düzenleme ve denetleme kabiliyetinin acil olarak geliĢtirilmesi ihtiyacı doğmuĢtur. Rekabet ve kurumsal çerçeve bu ihtiyacın ana bileĢenleridir. Rekabetin geliĢtirilebilmesi için hem operasyonel olarak hem de bütçe olarak bağımsız üst kurullar oluĢturulmuĢtur. Bu üst kurullardan bazıları, Rekabet Kurulu, Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Telekominikasyon Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve denetleme Kurulu gibi endüstriyel geliĢime yöne veren kurullardır. Bu makale, Türkiye‟deki gaz piyasasının nasıl düzenlenip denetlendiğini, bunda hangi parametrelerin etkili olduğunu sistematik bir Ģekilde açıklamakta ve öneriler geliĢtirmektedir. 0404-419 Türk Firmalarının Karlılık Stratejileri: Sistematik bir Analiz Gürdal Ertek, Nihat Kasap, Mert Ġnanoğlu, Özcan Bilgin, Selin Tokman Bu çalıĢmanın amacı Türkiye‟de farklı sektörlerdeki firmalarda farklı yönetim konularındaki strateji tercihlerinin araĢtırılmasıdır. Bu amaca dönük olarak gerçekleĢtirilen bir anket kapsamında endüstriden 256 katılımcıya firmaları için yedi farklı alandaki en faydalı karlılık stratejisinin hangisi olabileceği sorulmuĢtur. Elde edilen veriler istatistiksel testlerle incelenmiĢ ve sektörler ve yönetim alanlarına göre önemli tercih farklılıkları olduğu tespit edilmiĢtir. Elde edilen bu kavrayıĢlar yöneticilerin zihinsel modellerini ortaya koymakta, ve stratejik yönetim için dikkate alınması gereken noktaları sunmaktadır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 171 Salon-4 0404-424 Çok Amaçlı Bulanık Hedef Programlama ile Üretim Planı Modellemesi Serhat Tüzün, Tufan Demirel, Tolga Kütük ÇalıĢma, bir tekstil iĢletmesine ait üretim planının modellenmesi amacını taĢımakta olup, mevcut değiĢkenler aracılığı ile toplam satıĢ geliri, toplam maliyet ve talep hedeflerine, belirlenmiĢ olan kısıtlar göz önüne alınarak ulaĢmanın yollarını belirlemektedir. Modelde, karar değiĢkenleri olarak farklı kıyafet türlerine ait farklı tip 13 ürün alınmıĢtır. Bu karar değiĢkenleri kullanılarak; üretim kapasitesine iliĢkin, talebe iliĢkin, vb. kısıtlar dahilinde iĢletmeye ait yılın ilk dört aylık üretim planı oluĢturulmuĢtur. ĠĢletme yöneticilerinin talepleri doğrultusunda çeĢitli varsayımlar modele dahil edilmiĢ olup kullanılan veriler, Türkiye‟de üretim yapmakta olan gerçek bir tekstil iĢletmesinden alınmıĢtır. ÇalıĢmada öncelikle mevcut durum çıkartılmıĢ olup, belirlenmiĢ olan hedeflere ulaĢma amacıyla parametrelerde düzetlmeler yapılmıĢtır. Bu düzeltmeler, iĢletmede yer alan konu hakkında bilgili kiĢiler ile değerlendirilip, mutabakata varılarak modele eklenmiĢtir. Yapılan uygulama ile, iĢletmenin üretim süreçlerindeki aksaklıklar tespit edilmeye çalıĢılmıĢ ve bunların nasıl düzeltilebileceği konusunda öneriler getirilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 172 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Matematik Programlama - 6 Yrd.Doç.Dr. Esra Büyüktahtakın 7 Temmuz 2011 11:30-13:00 0401-204 Sürdürülebilirlik Stratejisinin Satınalma Kararlarına Matbaada Matematiksel Modelleme Uygulaması Zeynep GERGĠN, Tülin AKTĠN Etkisi: Bir Salon-5 Günümüzün zorlu pazar koĢullarında rekabet avantajı elde etmek isteyen her iĢletme, etkin bir satınalma sürecine sahip olmalıdır. Klâsik satınalma kararlarında maliyet, en önemli bileĢen olarak ele alınmıĢtır. Ancak son yıllarda ortaya çıkan yeni yönetim yaklaĢımları, maliyetin yanısıra pek çok faktörü içinde barındırmaktadır. Bu bağlamda, ilk kez 1987 yılında iĢletme yönetimi yaklaĢımlarıyla iliĢkilendirilen “sürdürülebilirlik” kavramının da satınalma kararlarına entegre edilmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bir iĢletme için sürdürülebilirlik; tüm iĢ süreçleri ve karar alma mekanizmalarında, paydaĢların ekonomik refah, doğal çevrenin korunması ve sosyal adalet beklentilerine, duyarlılıkla ve denge içinde bakılmasıdır. Bu stratejiye, “Üçlü Kâr Hanesi (Triple Bottom Line)” adı verilmektedir. Stratejide yer alan kâr, doğal sermaye ve entellektüel sermaye unsurları, birbirleriyle iliĢkili olup kısmen de birbirleriyle çeliĢki halindedirler. Bu çalıĢmada, basım sektöründe faaliyet gösteren bir iĢletmede sürdürülebilirlik stratejisi benimsenmesi durumunda, satınalma kararlarının nasıl etkileneceği incelenmektedir. ÇalıĢmanın ilk aĢamasında, iĢletmenin baĢlıca hammaddelerini sağlayan tedarikçiler, uygulanan bir anket ile müĢterileri tarafından değerlendirilerek; ekonomik, çevresel ve sosyal kâr hanesi faktör puanları hesaplanmıĢtır. Ġkinci aĢamada ise, sürdürülebilirlik stratejisi unsurları içeren bir matematiksel model geliĢtirilmiĢtir. Model, üçlü kâr hanesi faktörlerinin ağırlıklarının değiĢtirilmesiyle oluĢturulan farklı senaryolar bazında çalıĢtırılmıĢ ve satınalma maliyetlerini enküçükleyen tedarikçiler belirlenmiĢtir. Önerilen model, uygulanan stratejiye göre, tedarikçi seçimi konusunda iĢletmelere yardımcı olacaktır. 0404-266 Doğrusal Programlama Ġle HolĢtayn Cinsi BüyükbaĢ Süt Hayvancılığında Yem Rasyonu Optimizasyonu Fatih Aktürk, Celal Tahaoğlu, Murat Atan Salon-5 HolĢtayn cinsi büyükbaĢ süt hayvancılığında yem rasyonunun doğrusal yapılmasının amacı yem maliyetini düĢürerek iĢletmenin maliyetini düĢürmektir. programlamayla Yapılan çalıĢma 100 baĢ ve üzeri sağmal holĢtayn cinsi süt hayvancılığı sürüleri için uygulanabilir düzeydedir, daha küçük sürülerde böyle bir çalıĢmanın yapılması optimal olmaz. Bu çalıĢmada 13 farklı hammadde kullanılarak kaba yem rasyonu hazırlanmıĢ ve 15 farklı hammadde kullanılarak konsantre yem rasyonları hazırlanmıĢtır. Hammaddelerdeki kuru madde, protein, selüloz, kalsiyum, fosfor, ham kül oranları; metabolojik enerji miktarları ve 2010 fiyatları kullanılarak maliyeti minimum olan fakat hayvanların yaĢaması ve verimi için gerekli olan maddelerin karĢılandığı; bu maddeler arasındaki antagonist ve sinerjik iliĢkiler dikkate alınarak; doğrusal programlama metodu yardımıyla yem rasyonları hazırlanmıĢtır. Hayvanların vücut ihtiyaçları her dönemde farklılık gösterdiği için diĢi buzağı baĢlangıç, diĢi buzağı büyütme, diĢi dana, 1‟li düve, 2‟li düve (gebe düve), süt ineği, kuruda inek, erkek buzağı büyütme, erkek dana ve tosun dönemleri için farklı yem rasyonları hazırlanmıĢtır. Yapılan çalıĢmanın sonucunda 100 baĢ sağmallık sürüde klasik yönteme göre %20 kar sağlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 173 Salon-5 Salon-5 0404-280 Ġnternet Arama Motoru Reklamcılığında Hedef Tıklama Oranına Bağlı En Ġyi Anahtar Kelime Fiyat Teklifi Sunulması BarıĢ Selçuk, Özgür Özlük 2010 ABD arama motoru reklam harcamalarının 12 milyar doları aĢtığı tahmin edilmektedir. Bu reklam türünde, reklam veren belirli bir anahtar kelime için arama motoru iĢletmecisine fiyat teklifi verir. Bu fiyat teklifi reklamın arama motorunun sayfasında kullanıcıya nerede gösterileceğini belirleyen temel faktördür. Kullanıcılar, sayfada yukarıdaki reklamlara tıklamaya daha fazla meyillidirler. Buna ek olarak anahtar kelimenin tıklama oranı ve popülerliği de toplam reklam maliyetini etkileyen diğer faktörlerdir. Reklam verenler belirli bir hedef tıklama oranına ulaĢıp aynı zamanda toplam maliyeti en aza indirecek Ģekilde teklif verecekleri anahtar kelimeleri ve bu kelimelerin her birinin teklif fiyatını belirlemek isterler. Bu çalıĢmada bu problemin çözümü için bir en iyileme modeli geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen model ile doğrusal olmayan sürekli sırt çantası problemi arasındaki iliĢki gösterilmiĢ ve KKT Ģartları kullanılarak en iyileme problemi çözülmüĢtür. Çözüm sonucunda anahtar kelime fiyat teklifi verilmesi ile ilgili yararlı çıkarımlar gösterilmiĢtir. 0404-429 A Dynamic Model of Controlling Invasive Species Esra Büyüktahtakın, Zhuo Feng, Ferenc Szidarovszky, George Frisvold, Aaryn Olsson We develop a dynamic model of controlling invasive weeds which is a large scale, nonlinear 0-1 integer programming problem. The model decides the optimal allocation of labor and budget to these resources to control the population of the species in a multi-period planning horizon. This optimization framework is then applied to the case of buffelgrass control in the Arizona desert. Furthermore, we analyze and compare the most frequently suggested strategies and their consequences. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 174 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Kalite Yönetimi - 2 Doç.Dr. Emrullah Demirci 7 Temmuz 2011 11:30-13:00 Salon-6 0325-122 TAGUCHĠ YAKLAġIMI ĠLE ECE-R66 ġARTLARINI SAĞLAYAN OTOBÜS GÖVDESĠNĠN OPTĠMĠZASYONU Serkan MEZARCIÖZ Taguchi metodu, üründe ve proseste, değiĢkenliği oluĢturan ve kontrol edilemeyen faktörlere karĢı kontrol edilebilen faktörlerin düzeylerinin en uygun kombinasyonunu seçerek, ürün ve prosesteki değiĢkenliği en aza indirmeye çalıĢan bir deneysel tasarım metodudur. Bu metot; ürünlerin kalitesinin iyileĢmesinde etkili olmasının yanı sıra, kalite geliĢtirmede çok daha az deneme ile daha iyi sonuç alma imkanı vermektedir. Bunun yanında felsefe olarak, kalitenin tasarım ve proseste sağlanmasını öngörmektedir. Yaralanma ve can kayıplarının görüldüğü otobüs ve midibüs kazalarının hemen hemen hepsinde devrilmenin de ciddi bir unsur olarak gerçekleĢtiği kaydedilmiĢtir. En az bir ağır yaralanmayla ya da ölümle sonuçlanan 47 gerçek otobüs-midibüs kazasının incelenmesi sonucunda kazaların %42‟sinde yana veya öne devrilme gerçekleĢtiği tespit edilmiĢtir. “Yolcu TaĢıyan Araçların Yapısal Mukavemeti” baĢlıklı “ECE-R66” yönetmeliği, devrilme kazalarında ortaya çıkabilecek feci sonuçları önlemek ve otobüs-midibüs yolcularının güvenliğini korumak amacı ile yürürlüktedir. ECE-R66 yönetmeliğinin amacı, araç yapısının, yaĢam mahalinin devrilme testi süresince ve sonrasında zarar görmemiĢ olarak kalmasını sağlayacak kadar mukavemete sahip olduğunu garanti etmektir. Salon-6 Bu çalıĢmada bir Ģehirlerarası yolcu otobüsünün ECE-R66 Ģartlarını sağlayabilmesi için gövdenin sonuca etki edebileceği düĢünülen parametrelerinin optimizasyonu amaçlanmıĢtır. Taguchi tasarımına göre deneyler, L8 ortogonal dizaynına göre 8 adet deneme ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Deney sonuçlarının değerlendirilmesinde varyans analizi (ANOVA) ve sinyal/gürültü oranı (S/N) kullanılmıĢtır. 0325-129 Kalite Fonksiyon Yayılımı ile Fındık Unu Makinesi Tasarımı CoĢkun Hamzaçebi, Emrullah Demirci, Fatih Oyman, Aslı Akyıldız Kalite fonksiyon yayılımı (KFY), ürün-süreç tasarımı ve geliĢtirilmesinde faydalı sonuçlar veren müĢteri odaklı bir tekniktir. Fındığın öğütülmesi ile elde edilen fındık ununun müĢterileri memnun etmesi için, fındık unu makinelerinin birçok özelliği bir arada bulundurması gerekmektedir. Bu çalıĢmada, yeni bir fındık unu makinesi tasarımı ve imalatında, piyasada mevcut fındık unu makinelerini ve fındık unu üreticilerinin beklentilerini dikkate alan bir kalite fonksiyon yayılımı tekniği kullanılmıĢtır. 0325-130 Salon-6 GIDA SEKTÖRÜNDE KALĠTE MEVCUT DURUM ANALĠZĠ Sena KIR, Harun ReĢit YAZGAN ARAÇLARININ KULLANIMIYLA ĠLGĠLĠ Günümüzde gıda sektörüne iliĢkin birçok ulusal ve uluslararası standart söz konusudur. ĠĢletmeler, gıda güvenliği ve kalitesi alanındaki bu standartları uygulayabilmek için kalite kontrol araç ve tekniklerinden yararlanmaktadırlar. Bu çalıĢma kapsamında, öncelikle gıda sektöründe faaliyet gösteren, bir kalite yönetim sisteminin ve HACCP esaslı bir güvenlik sisteminin uygulandığı, izlenebilirlik ve geri çağırma prosedürü eksiksiz olarak çıkarılmıĢ kurumsal iĢletmelere anketler uygulanarak, kalite bilinci ve kalite araçlarının uygulanmasıyla ilgili mevcut durumları hakkında bilgi toplanmıĢtır. Bu bilgiler istatistiksel olarak analiz edilip, kurumsal iĢletmelerin kalite araçlarını kullanım bilinci, bu araçların kullanım frekanslarıyla iĢletme kalite anlayıĢı arasındaki iliĢki durumu ve literatürde mevcut kalite araçlarının pratikte kullanım kolaylıklarıyla sağladıkları faydalar açısından kullanılabilirliği değerlendirilmiĢtir. Bunlara ek olarak iĢletmelerin subjektif kalite ölçütlerine ne derecede önem verdiğinin ve bu ölçütleri nasıl kontrol altında tutabildiklerinin görülmesi amaçlanmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 175 Salon-6 0330-169 OTOMOTĠV YAN SANAYĠĠNDE KALĠTE MALĠYETLERĠNĠN ANALĠZĠ Beyza KALE, Reyhan ALP, Özden ÜSTÜN Günümüz piyasa koĢullarında firmaların birbirleriyle olan rekabetleri giderek artmaktadır. Bu koĢullar altında avantaj sağlamak isteyen iĢletmeler, ürün ve hizmetlerin kalitesini arttırırken; üretim maliyetlerini azaltmak zorundadır. Dolayısıyla iĢletmelerin kalite maliyetlerini izlemek, analiz etmek ve bu maliyetleri kontrol edilebilmek için ölçmeleri gerekmektedir. Bu çalıĢmada otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir iĢletmenin kurulu bulunan kalite maliyet sistemi ele alınmıĢtır. 2007 ve 2008 yılları için iĢletmenin satıĢ cirosunda en çok paya sahip ürünler belirlenmiĢtir. Bu ürünlerin üretimi esnasında, istatistiksel süreç kontrol için toplanan, iç çap verileri kullanılarak hata oranları hesaplanmıĢtır. Kalite maliyetleri ile hata oranları arasındaki iliĢki incelenerek iyileĢtirme çalıĢmaları yapılmıĢtır. ĠyileĢtirme çalıĢmaları sonucunda, kalite maliyetlerinin ve süreç yeterliliğinin iyileĢtirme öncesi duruma göre değerlendirilmesi yapılarak firmaya önerilerde bulunulmuĢtur. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 176 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Kalite Yönetimi - 3 Yrd.Doç.Dr. Alper Aksu 7 Temmuz 2011 11:30-13:00 0331-183 BELEDĠYELERDE SÜREÇ YÖNETĠMĠ Esra Kurt Tekez, Selçuk Özcan KüreselleĢme, biliĢim, iletiĢim, teknoloji alanındaki geliĢmeler organizasyonların yaĢamlarını devam ettirebilmeleri için değiĢime uyum sağlamalarını gerektirir. DeğiĢimden kamu yönetimleri de etkilenmiĢlerdir. Kamu hizmetlerinin etkin ve verimli sunulabilmesi için süreç yönetimi önemli bir araçtır. Salon-7 Geleneksel yönetim anlayıĢından süreç yönetimi anlayıĢına geçiĢin amacı, organizasyonların değiĢimi yönetecek becerileri geliĢtirebilmelerine yardımcı olacak bir yapıyı bünyelerinde oluĢturabilmeleridir. Süreç yönetimine geçiĢ ile birlikte organizasyonda var olan tüm süreçler ortaya çıkarılır, süreçler arası iliĢkiler ve süreci oluĢturan adımlar arasındaki iliĢkiler tanımlanır, ölçülür ve bu sayede sürekli iyileĢtirme ortamı oluĢturulur. Bu çalıĢma içinde süreç yönetimi adımları aĢağıdaki gibi aĢama aĢama yapılmıĢtır: Süreçler sınıflandırıldı Kilit süreçler belirlendi Süreç hiyerarĢisi oluĢturuldu Süreçler tanımlandı Süreçlerin girdileri belirlendi Süreçlerin tedarikçileri belirlendi Süreçlerin çıktıları belirlendi Süreçlerin müĢterileri belirlendi Süreçlerin performans göstergeleri belirlendi Süreçler birbirleriyle iliĢkilendirildi Süreç akıĢ diyagramları oluĢturuldu Kritik baĢarı faktörleri belirlendi. Kritik süreçler belirlendi. Bu çalıĢmanın yapıldığı belediyede süreçlerin akıĢını dikkate alan bir anlayıĢla hiyerarĢik basamakları azaltıp daha yalın hale gelme çabası vatandaĢ memnuniyetinde artıĢ sağlayacaktır. Süreç yönetimi sürecin iç ve dıĢ müĢterisinin beklentisine odaklanarak; katma değeri olmayan iĢlerin, tekrarların, hataların elimine edilmesini ve böylelikle zamandan, maliyetten tasarruf edilmesini de sağlayacaktır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 177 0404-231 Hizmet Sektöründe Süreç Performans Analizi Arzu Alevcan ALTAN, Y. Esra ALBAYRAK Salon-7 Performans değerlendirme kavramı, kaynakların sınırlı olduğu dünyamızda her zaman önemli olmuĢ ve önemli olmaya devam edecektir. Rekabetin yaĢandığı durumlarda performans ölçümü hayati önem kazanmaktadır. Bu nedenle, değiĢime ayak uydurabilen, yenilikleri bünyesinde en hızlı Ģekilde uygulayabilen ve değiĢen müĢteri ihtiyaçlarına cevap verebilen organizasyonlar dünya seviyesi performans kriterlerine sahip olabilirler. Hizmetler, bir malın ya da hizmetin satıĢına bağlı olmaksızın, son tüketicilere ya da iĢletmelere pazarlandığında gereksinim ve istek doygunluğu sağlayan, bağımsız olarak tanımlanabilen eylemlerdir. Bu yüzden hizmet sistemlerinin yapısı, müĢteri ihtiyaçlarının karĢılanmasına yönelik oluĢturulmalıdır. Hizmetler sektörünün büyümesi ve ulusal ekonomiler içinde önemli bir yer kazanması, son yılların en önemli geliĢmelerinden biridir. Bu alandaki rekabetin artması, hizmet Ģirketlerinin ayakta kalması için çok daha fazla gayret sarfetmeleri gerekliliğini ortaya çıkarmıĢtır. Bu geliĢmelere bağlı olarak hizmetin performansının tanımlanması, ölçülmesi, ölçüm değerlerindeki değiĢim ve dolayısıyla baĢarı, gittikçe önem kazanmaya baĢlamıĢtır. Hizmet sektöründeki iĢletmeler performans ölçümünde sorunlarla karĢılaĢmakta, bu sorunları ortadan kaldırmak için klasik problem çözme araçlarının yanında süreç analizi ve yönetimi tekniklerinden faydalanmaktadırlar. ÇalıĢmanın amacı hizmet sistemlerinin performansını değerlendirmeye ve iyileĢtirmeye yönelik, bir çok faktörün dahil edildiği bir model oluĢturmaktır. ÇalıĢmada, iĢletme süreç performans analizi ve süreç iyileĢtirme için birkaç analiz tekniğinin birlikte kullanılacağı hibrid bir yöntem kullanılmaktadır. Bu amaçla çalıĢmanın birinci bölümünde sistem ve süreç analizi yapılarak hizmet performans kriterleri belirlenmekte, ikinci bölümde ise süreçlerin etkinliğini artırmaya yönelik alternatifler oluĢturularak, iĢletme için stratejik bir senaryo oluĢturulmaktadır. Salon-7 0404-239 ġEHĠRLERARASI YOLCU TAġIMA HĠZMETLERĠNDE KALĠTE FONKSĠYON YAYILIMI UYGULAMASI Fatma Pakdil, Bahar IĢın, Ebru Akagündüz, Burcu Bayram Bu çalıĢmada, Ģehirlerarası yolcu taĢımacılığı yapan bir firmanın hizmet kalitesinin iyileĢtirilmesi amacıyla Kalite Fonksiyon Yayılımı (KFY) aracının nasıl kullanılabileceğine ait bir örnek uygulama sunulmaktadır. ÇalıĢmanın ilk bölümünde müĢteri isteklerinin öğrenilmesi üzerinde durulmuĢtur. Bu aĢamada odak grup çalıĢması, geçmiĢ dönemlere ait yolcu Ģikayetleri ve ampirik bir araĢtırma temelinde SERVQUAL modeli ile elde edilen müĢteri isteklerinden hareket edilmiĢtir. MüĢteri istekleri faktör analizi ile gruplanmıĢ, her bir müĢteri isteğine ait önem dereceleri ve memnuniyet puanları belirlenmiĢtir. Bu sayede kalite evinin planlama matrisinin ana çatısı oluĢturulmuĢtur. Bir sonraki aĢamada her bir müĢteri isteğini karĢılamak üzere hangi teknik gereklerin, ne düzeyde sağlanması gerektiği tespit edilmiĢtir. ĠliĢki matrisinin oluĢturulmasından sonra rekabetçi analiz yapılmıĢ, müĢteri memnuniyetini etkileyen en önemli müĢteri istekleri tespit edilmiĢ, bu istekleri sağlamak için hangi teknik gereklere öncelik verilmesi gerektiği belirlenmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 178 Salon-7 0404-326 Bir Otomotiv Tedarikçisi Ġçin Kaliteyle BütünleĢik Tedarik Zinciri Modeli Yavuz KARALI, Uğur ÖZEN, Tülin AKTĠN Bu çalıĢmada, sipariĢ üzerine üretim yapan ve otomotiv sektörüne piston ile pim üreten bir tedarikçinin, tedarik zinciri ele alınmaktadır. Bir Alman firmasının lisansı altında üretim yapan tedarikçinin, ana hammaddelerini satınaldığı üç firma ve %40‟ı iç pazarda, %60‟ı ise dıĢ pazarda olmak üzere müĢterileri mevcuttur. GeliĢtirilen tedarik zinciri modelinde üretim planlama, yukarıdan aĢağıya doğru bilgi aktarımı ile gerçekleĢen iki düzeyli hiyerarĢik bir yapıdadır. Birinci düzeyde, imalat süreçlerine göre ayrılmıĢ olan ürün türlerinin aylık üretim hacimleri ile gereken hammadde miktarlarını bulan ve amacı, sistemin toplam maliyetini enküçüklemek olan bir karma tamsayılı doğrusal programlama modeli bulunmaktadır. Motorun önemli bir parçası olan piston üretiminin her aĢamasında, çeĢitli kalite kontrol yöntemleri uygulanmaktadır. Bu nedenle, kaliteyle ilgili göstergeler de ilk düzeye eklenmiĢtir. Ġkinci düzeyde ise, birinci ayın üretim adetlerini girdi olarak alarak, bu miktarları ürün aileleri bazında paylaĢtırmayı hedefleyen bir model geliĢtirilmiĢtir. ÇalıĢmada ürün aileleri, piston çaplarına göre belirlenmiĢtir. GeliĢtirilen karma tamsayılı doğrusal programlama modelinin amacı, toplam hazırlık sayısını enküçüklemektir. Uygulamada, otomotiv tedarikçisinden alınan gerçek veriler kullanılmıĢtır. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 179 Oturum Oturum BaĢkanı Tarih Saat Yenilik-Yenilikçilik - 2 Doç.Dr. Tarık Çakar 7 Temmuz 2011 11:30-13:00 0403-214 Yeni Ürün GeliĢtirme Sürecinde Pazarlama Stratejisi Seçimi: Hibrid Çok Kriterli Karar Verme Modeli Önerisi Elif ALAYBEYOĞLU, Y. Esra ALBAYRAK, Tuncay GÜRBÜZ Salon-22 ĠĢletmelerin iki temel fonksiyonundan birincisi mal ve hizmetlerin üretimi ikincisi ise bunların pazarlanmasıdır. Üretim ile tüketim arasındaki bu iliĢki iĢletmelerde pazarlamanın önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Günümüzde pazarlama anlayıĢı müĢteri odaklıdır ve müĢteri memnuniyetini arttıracak Ģekilde onların istek ve ihtiyaçlarının karĢılanmasını amaçlamaktadır. Pazarlama kararlarının temeli, uygun hedef pazarların seçimi, seçilen hedef pazarların analizi ve pazarlama karması elemanları ile ilgili stratejik pazarlama planlarının oluĢturulmasıdır. ĠĢletmeler, pazar paylarını savunmak veya arttırmak, rakiplere üstünlük sağlamak, pazarda yenilikçi ve lider firma imajı kazanmak, ürün çeĢitliliğini arttırarak riski azaltmak gibi nedenlerle yeni ürünlere ihtiyaç duyarlar. Ancak, pazarın olduğundan büyük tahmin edilmesi, ürünün müĢteri beklentilerini/ihtiyaçlarını tam olarak karĢılayamaması, ürünün piyasadaki mevcut ürünlerden farklılığının olmaması, ürünün konumlandırması ile pazarlama bileĢenleri/karması arasındaki uyumsuzluk yeni ürünün baĢarısızlık sebepleridir. Yeni bir ürünün pazarda baĢarılı olması, yeni ürün geliĢtirme sürecinde pazarlama sürecinin iyi yönetilmesi, doğru planlama yapılması, pazar ve müĢteri verilerinin toplanması ve doğru analiz edilmesi, ürüne değer katan pazarlama, markalaĢma gibi kavramların yönetimiyle mümkündür. Doğru stratejiler kullanılarak alınacak kararlar, pazarlama baĢarısı sağlayacak ve ürün piyasada tutunacaktır. ÇalıĢmada, yeni ürün geliĢtirme sürecindeki pazarlama kararları ve izlenecek pazarlama stratejileri incelenmekte, bu süreçte etkili olan kriterler belirlenmekte, kriterlerin ağırlıklandırılmasında ve en iyi pazarlama strateji senaryosunun belirlenmesinde hibrid çok kriterli karar verme modeli önerilmektedir. Salon-22 0404-262 ÜRÜN VE SÜREÇLERDE YENĠLĠKÇĠLĠĞE YATIRIM YAPILABĠLEN ĠKĠ AġAMALI BĠR TEDARĠK ZĠNCĠRĠ PROBLEMĠNĠN ANALĠZĠ Sibel Dumlu, Taner Bilgiç Bu çalıĢmada bir üretici ve bir satıcıdan oluĢan bir tedarik zinciri problemi analiz edilmiĢtir. Üretici firma satıcıya teknolojiye dayalı bir ürün tedarik etmektedir. Satıcı teknoloji yatırımına bağımlı bir stokastik pazar talebiyle karĢı karĢıyadır. Üretici ve satıcı firma ürün ve süreçlerdeki yenilikçilik için yapılan araĢtırma ve geliĢtirme (Ar&Ge) çalıĢmalarına iki farklı yatırım yapmaktadır. Süreç yenilikçiliği için yapılan yatırımın üretici firmanın üretim maliyetini düĢürdüğü ve ürün yenilikçiliği için yapılan yatırımın ise talebi stokastik olarak arttırdığı varsayılmıĢtır. ÇalıĢmada, önce sistemi tek bir karar vericinin yönettiği düĢünülmüĢ ve merkezi çözüm için bir algoritma önerilmiĢtir. Sonra kararların ilgili elemanlarca verildiği dağıtık durumlar ve bu durumları koordine eden kontratlar incelenmiĢtir. Firmaların araĢtırma ve geliĢtirme (Ar&Ge) çalıĢmaları için yapılan yatırımları paylaĢmaları durumunda kar ve yatırım paylaĢımı kontratlarının tedarik zincirini koordine ettiği gösterilmiĢtir. Aynı problem bütçenin kısıtlığı olduğu durum için de incelenmiĢtir ve merkezi en iyi çözüm için bir algoritma önerilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 180 Salon-22 0404-416 Tedarik Zinciri Ġnovasyonları: Taksonomi, Analiz, ve Yeni KavrayıĢlar Gürdal Ertek, Gökçe Kahvecioğlu, Ayfer BaĢar, Nihan ÖzĢamlı, Alp Eren Akçay Bu çalıĢmanın konusu tedarik zinciri inovasyonlarının incelenmesi olup bu çerçevede öncelikle tedarik zincirindeki inovasyonları karakterize eden bir taksonomi geliĢtirilmiĢtir. Taksonominin en önemli özelliği sadece tek boyutlu bir taksonomi olmayıp üç farklı boyutu, inovasyon amaçlarını, tedarik zincirinin özelliklerini, ve gerçekleĢen inovasyonun özelliklerini dikkate almasıdır. Tedarik Zinciri Yönetimi Profesyonelleri Konseyi (Council of Supply Chain Management Professionals CSCMP) tarafından her yıl verilen Tedarik Zinciri Ġnovasyonları Ödülü‟nü (Supply Chain Innovations Award - SCIA) 2006-2010 yılları arasında kazanan firmaların inovasyonları incelenerek üç boyutlu taksonomi bağlamaında karakterize edilmiĢtir. Daha sonrasında veri madenciliğinin bir metodolojisi olan iliĢki madenciliği kullanılarak bu veri incelenmiĢ ve tedarik zinciri yöneticilerine yol gösterecek yeni kavrayıĢlar elde edilmiĢtir. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 181 Yazarlar Ġndeksi Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No Açıkgöz N. 47,118 Ali Ö. G. 52 Ada E. 85 Alikalfa M. 23 Adalı M. R. 138 Alkaya A. 133 Ağdelen Z. 145 AlkıĢ N. 122 Ağralı S. 34,99 Alp O. 169 Ahi E. 3 Alp R. 115,176 Akad M. 118 Altan A. A. 178 Akagündüz E. 67,178 Altınel Ġ. K. 80,81,102,117,142 Akca S. ġ. 147 Altıparmak F. 59,117 Akçay A. E. 181 Altuğ G. S. 37 Akçayol M. A. 73, 113 Altun K. 78 Akçin A. 31 Altunbay S. 6 Akdemir F. 157 Angün M. E. 86 Akgöbek Ö. 11,148 Anılgan E. 25 Akgün Ġ. 132 Antmen Z.F. 15 Akın C. 89 Anturan T. 10 Akın F. 89 AnuĢlu M. D. 76 Akkan C. 23 Aplak H. S. 116 Akpınar K. 26 Aplak S. 104 Aksakallı V. 53 Ar Ġ. M. 75 Aksen D. 37,147 Arapoğlu.R. A. 127 Aksu D. T. 56,125,128 Aras N. 61,81,102,147,153,167 Aksu G. 108 Araz C. 89 Aksu Ġ. N. 35 Araz Ö. U. 89 Aktan M. 28 Arıkan Y. 115 Aktepe A. 6 Arıol H. 27 Aktin T. 146 Arıtürk U. 52 Aktürk F. 173 Arslankaya S. 46,95 Aktürk M. S. 4 Arslan H. 76 Akyıldız A. 175 Arslan M. 160 Akyol D. E. 89 Arslan M. C. 39 Akyol U. 56 Arslan ġ. B. 103 Akyüz M. H. 80,117 Arslankaya S. 46,95 Aladağ Z. 47 Arslantürk D. 75 AlağaĢ H. M. 124 Aksen D. 37,147 AlaĢehir O. 122 Atak M. 73 Alaybeyoğlu E. 180 Atakan S. 94 Albayrak Y. E. 19,140,178,180 Atalay M. 77 AlgümüĢ S. B. 146 Atan M. 173 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 182 Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No Atasagun Y. 127 BeĢirli C. 57 Atav A. 67 BeĢkese A. 35,68,88 Atmaç S. 31 Bıyıklı Ö. 28 Avcı E. 10 Bozbura F. T. 35 AvĢar Z. M. 5,24 Bozdemir E. 113 Ayağ Z. 108 Bozkaya B. 59,6 Aydemir E. 56,109,143 Bozkurt M. 95 Aydemir T. 114 Bozyer Z. 104 Aydın M. E. 3 Bulkan S. 3,82,96,125 Aydoğan E. K. 28 Bulut A. 166 Ayhan B. 79 Buruk Y. 30 Ayhan B. B. 43 Buyurgan N. 99 Aykut F. 95 Bülbül K. 94 Aytaç S. 7 Büyüközkan K. 80 Ayyıldız T. E. 55 Büyüktahtakın E. 174 Azizoğlu M. 4 Can M. 63,84 Bac U. 43 Canbulat A. 9 Baki B. 75 Candan G. 33 Balın A. 168 Cebeci U. 100 Balta ġ. 6 Cebeci H.Ġ. 14,15 Baraçlı H. 168 Cedimoğlu Ġ. H 111 Barbarosoğlu G. 61 Cengiz T. G. 31,112 Barlas Y. 35,162,167 Cesur M. R. 171 BaĢ E. 145 Ceylan A. 24 BaĢar A. 181 Ceylan G. 51 BaĢkak M. 158 Chabchoub H. 51 BaĢkır B. 75 Cihan A. 83 BaĢoğlu Ġ. 162 Cinal H. 133 Bayaz K. 11 CoĢkun E. 29,169 Bayhan G. M. 129 CoĢkun S. 155 Baynal K. 37,133 Özgün Ç. 88 Bayraktar E. 28,85 Çağıl G. 26,47,151 Bayram B. 67,178 Çakar T. 7,16 Bayram H. 25 Çakır B. 25 Baysal M. E. 80,157 Çakır G. 95 Berk E. 132 Çakır M. 122 BeĢikçi E. 138 Çakır S. 129 BeĢikçi U. 22 Çalık E. 100 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 183 Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No ÇalıĢ A. 133 Dinçer S. 37 Çapraz O. 110 Dinler E. 17 Çatay B. 60 Doğanay I. 140 Çay E. 109,146 Dolgun L. E. 139 Çelik D. 77 Dosdoğru A. T. 41 Çetin M. 18 Döyen A. 61 Çetin Y. 122 Duman E. 144 Çetinkaya F. C. 163 Duman Ö. 76 Çınar A. 141 Dumlu S. 180 Çil Ġ. 97 Dülger Ö. 154 Çimen E. 35 Dündar H. 8 Çinicioğlu E. N. 130 Çoban F. 9 Ece E. 169 Çolak E. 4 Edis E. B. 126,142 Çolak P. 135 Ekinci Y. 98,144 Ekmekçioğlu M. 138 Dağdeviren M. 114,148 EkĢioğlu M. 53 Dal E. 67 Elaldı P. 169 Dalgıç Ö. O. 16 Elaldı.F. 67 Değirmencioğlu M. 129 Eleren A. 27 Delice E. K. 97 Elsayed M. 20 DeliktaĢ D. 14 Emel E. 80,112 Demir Y. 33 Emrah Ö. F. 67 Demircan Z. 171 Emrullah M. 148 Demirci E. 175 Engin O. 80,157 Demircioğlu M. E. 80 Er. M. 12 Demirel N. 113 ErbaĢta E. 22 Demirel Ö. F. 39 Erdebilli B. 73 Demirel T. 172 Erdem A. R. 47 Demirok N. 153 Erdem A. S. 165 DemirtaĢ H. H. 163 Erdem M. B. 47 Dengiz B. 25,59,117 Erdil A. 48 Dengiz O. 93 Erdoğan C. 9 Denizhan B. 112 Erdoğan G. 3 Derya T. 17,102 Erensal Y. C. 51,156 Dikmen G. 108 Ergün K. 151 Dilmen E. 146 Erkal Ö. 141 Dinçbal A. M. 37 Erkan T. E. 43,73 Dinçer D. 86 Eroğlu A. 143 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 184 Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No Eroğlu Y. 165 Gökçek Ü. 135 Erol E. E. 157 Gökçen H. 102,113 Erol H. 82 Gökgür B. 82 Erozan Ġ. 113 Gökmen N. 3 Erseven M. 141 Göksu A. 65 Ersin M. 72 Göleç A. 63 Ersoy C. 102 Gönen D. 65 Ersoy E. 45 Göztepe K. 104 Ersöz B. T. 9,10,20,21,51,145 Güçlü M. 37 Ersöz F. 67 Gül B. 165 Ersöz S. 6 Güler M. G. 61 ErĢan Ġ. 20 Güler Z. 112 Ertek G. 111,170,171,181 Gülerer S. 111 Ertem M. A. 99 Güllü R. 61,153 Ertogral K. 135 Gültekin H. 4,16,163 Ertüzün N. 43 Gültekin ġ. 87 Eseoğlu G. D. 51 Gültepe A. 59 Esnaf ġ. 62 Gülü R. 61,153 Etçioğlu E. 66,13 GümüĢtekin E. 146 Evecen C. 68 Günal M. M. 24 Evliyaoğlu D. 60 Günay E.E. 153 Gündoğan M. 171 Feng Z. 174 Gündüz M. B. 5 Fığlalı A. 83 Güner N. D. 95 Fındık D. 122 GüneĢ M. 119 Fırat S. Ü. O. 11,12,45 Güngör A. 110,155 Fidanboy C. Ö. 55 Güngör C. 100 Firidin A. 19 Güngör G. 76 Frisvold G. 174 Güngör M. 119 Güngör Z. 97 Gazel S. 115 Günhan Ö. 112 Geçili H. 141 Günther H.O. 42 Genevois M. E. 26 Gürbüz T. 180 Gergin Z. 173 Gürsoy E. 135 GerĢil M. 133 Güven H. 26 Geyik F. 41 Gocuklu G. 13,33 Hamzaçebi C. 175 Göçken M. 41 Han A. 87 Gökbayrak K. 74 Hancılar A. 88 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 185 Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No Hatipoğlu C. 65 Karabulut Ġ. 102 Hatipoğlu T. 118 Karaca Nihan 86,108 Herand D. 111 Karaca Nevran 49 Hezer S. 127 Karaca S. 31 Hızıroğlu A. 14,15 Karadağ A. A. 25 Hörmann W. 162 Karaduman A. K. 130 Karagöz M. 135 IĢık M. 74 Karagül K. 143 IĢın B. 178 Karagül N. 143 Karakaya E. 39 Ġç Y. T. 25,67 Karalı Y. 179 Ġlter F. 108 Karaoğlan A. D. 65 Ġlter H. K. 43 Karaoğlan Ġ. 127,142 Ġnanoğlu M. 71 Karasu M. S. 53 Ġpek N. E. 67 Karasulu B. 148 Ġris S. 7 Karatop B. 8,62,146 ĠĢlek E. 9 Kartal A. 108 ĠĢleyen S. K. 33 Kasap N. 93,171 Kaya Ġ. 114,137 Kabatepe B. 5 Kaya K. 86 Kaçamak H. 111 Kaya S. 26 Kaçtıoğlu S. 159 Kayaalp N. 72 Kadıoğlu B. 26 Kayacı M. 137 Kahraman Ü. A. 38,63,118 Kayalıgil S. 166 Kahveci T. C. 45 Kazançoğlu Y. 85 Kahvecioğlu G. 181 Kebude D. 170 Kalafatoğlu Y. 158 Keçeci B. 17,26 Kalay S. 26 Kemer B. 76 Kale B. 115,176 Kervenoael R. de 59 Kamber M. R. 11 Keskin M. 157 Kanat Ġ. E. 122 Keskin M. E. 102,169 Kandiller L. 95 Kılıçaslan G. 163 Kapanoğlu M. 22,23 Kınalı K. 113 Kara B. Y. 166,169 Kır S. 175 Kara D.G. 114 Kıral E. 72 Kara Ġ. 59,117 KırıĢ ġ. 14 Kara Y. 127 Kırkavak N. 60 Karabak F. 95 Kıyak E. 30 Karabulut E. 142 Kiraz A. 64 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 186 Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No Kirlik G. 54 Koca F. 124 Mezarcıöz S. 175 Kocabacak Ġ. 114 Mirzapour A. 2 Kocabıyık B. 87 Mulbay Z. 56,109 Koç Ç. 142 Mutlu Ö. 99 Koç E. 139 Mutlu S. 40 Konuk A. 112 Müslüm S. 97,168 Koruca H. Ġ. 109 Nazlıgül C. 51 Koyuncuoğlu M. U. 42 Noyan N. 94 Kökçam A. H. 118 Köksal G. 139 Ocaktan B. 153 Kölemen M. 129 Oğuz C. 126,149 Köprülü T. 118,146 Ok Y. 73 Köse E. 116 Oktay A. 109 Kubat C. 8,45,46,62,64,103,124, 146,150,151 Olafemi K. D. 21 Kula U. 153 Olgun M. O. 144,146 Kulak O. 42 Olsson A. 174 Kulak Ö. 78 Olueh L. 20 Kumru M. 155 Orbak A. Y. 157 Kumru P. Y. 47,67,82,104,131,141,1 54 Osmanoğlu C. 157 Kurt A. 163 Oyman F. 175 Kurt M. 2 Kurtaraner E. 170 Önay O. 77 Kuruüzüm O. 16 Öncan T. 80,117, KuĢ H. T. 39 Kutlu A. C. 138 Önder A. 43 Kutucu H. 117 Önder E. 63 Kuzey C. 28 Önsel N. 167 Küçük Y. 114 Önsel ġ. 130,132 Küçükaydın H. 81 Özalp B. T. 157 Küçükkoç Ġ. 96 Özarslan E. 26 Küçükoğlu Ġ. 112 Özaydın Ö. 74,132 Küçükyarma H. 124 Özbek A. 60 Kütük T. 172 Özbey H. 160 Özcan S. 177 128 Maillart L. M. 21 Özcan T. 62 Mala M. 97,168 Özceylan E. 6 Masmoudi Y. Meriç E. 51 135 Özçelik G. Özçelik M. H. 114 52 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 187 Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No Özçelikkan N. 125 Penz B. 30 Özçetin E. 162 Perçin S. 129 Özdemir G. 8,56,74,144 PınarbaĢı M. 125,126 Özdemir M. 108 Piet L. C. 34 Özdemir M. S. 140 Polat O. 42 Özdemir R.G. 89,108 Polat T. K. 46 Özdemirel D. 157 Özen U. 179 Rapine A. A. 135 Özgen Ç. 136 Roberts M. S. 21 Özgün Ç. 88 Özgün O. 162 Saatçioğlu Ö. 75 Özgür L. 155 Sabur F. 169 Özkan G. 30 Sağır M. 13,30,33 Özkan G. 101 Sağnak M. 85 Özkan S. 122 Samur S. 96 Özlük Ö. 174 Sandıkçı B. 21 Özmen A. 158 Sarı M. 58 Özmutlu S. 131 Sarı S. 43 Özmutlu C. 160 Sarucan A. 80,157 Özok A. F. 18 SatılmıĢ A. 142 Özön A. 36 Satır B. 95 Özpeynirci S. 82 Savran H. 93 Özpınar A. 40 Schaefer A. J. 21 ÖzĢamlı N. 181 Scop G. 30 ÖztayĢi B. 78 Seçkin K. 169 Öztemel E. 79 Seçkiner S. U. 165 Öztürk B. 136 Seferoğlu M. 65 Öztürk C. 47 Selçuk A. M. 5 Öztürk G. 35,150,162 Selçuk B. 161 Öztürk N. 112 Selen E. S. 174 Öztürk Z. K. 140 Selvi Ġ. H. 171 Sencer S. 64 Pak B. K. 156 Sertdemir S. 13 Pakdil F. 26,67,178 Sertkaya E. 100 Paksoy T. 6 Sezgin E. 122 Palabıyık A. 160 Sezgin F. H. 141 Pamay M. B. 4 Sharifov F. 117 Pekar J. 84 Sönmez M. 150 Peker M. 82 Sönmez V. 36 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 188 Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No Sözer E. 135 Testik M. C. 36 Sözer K. 13 Tezcan M. 132 Subulan K. 113 Tezcan S. E. 108 Sünetçoğlu Y. 8,109 Tezel B. 94 Sürmeli D. 29 TimuĢ O. 30 Sütçü M. 84 Tokdil B. 111 Sütman B. 157 Toklu B. 126 Szidarovszky F. 174 Tokman S. 171 Toksoy M. S. 154 ġahin G. 128 Tolun M. R. 55 ġahin M. 128 TombuĢ A. C. 37,57,95,108,135,136 ġahin Y. 143 TombuĢ Ö. 37,57,86,95,108,135,13 6 ġeker O. 35 Topal B. 133 ġen B. 82 Topçu M. K. 97 ġener E. 3 Topçu Y.Ġ. 74 ġengül Ü. 159 Torkul O. 65,171 ġiĢbot A. 23 Torun M. 123 ġiĢman B. 27 Tosun Ö. 16 Toy A. Ö. 132 Tahaoğlu C. 173 Tozan H. 135 Taner M. E. 42 Tuncer K. 9 Tanrıverdi A. 20 Tunç M. M. 170 Tansel B. 132 Tunçel G. 142 TaĢ M. 38,123 Turan G. 84 TaĢ N. 63 Turan H. H. 93 TaĢan A. S. 113 Turki U. M. A. 39 TaĢboğaz E. 154 Türkan Ö. U. 103 TaĢkın H. 14,15,45,58,63,64,118 Türkay M. 5,39,51,54 TaĢkın M. F. 33 Türkben E. 161 TaĢkın Z. C. 34,126 Türkbey O. 104 Tatoğlu E. 28,85 Türker A. K. 124 TavuskuĢu F. 160 TürkĢen B. 63,75 Taylan O. 154 TürkĢen Ġ. B. 63,75 Tekez E. K. 177 Tütüncü G.Y. 2,72 Tekin B. 18 Tüzün S. 172 Teksan Z. M. 126 TekĢam Ö. 36 UçmuĢ E. 65 Temizyürek U. 95 Uğurlu N. 109 Terciyanlı E. 24 Uğurlu S. 59 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 189 Yazar Adı Sayfa No Yazar Adı Sayfa No Ulusakarya S. 60 Yazıcı Ü. H. 28 Ulusoy G. 22,23,163 Yel K. Ö. 60 Umarusman N. 119 Yeniler M. 40 Uray N. 98 Yığın Ġ. H. 44 Urhan M. C. 73 Yıldırım E. A. 74 Uruk Z. 4 Yıldırm B. 114 Usal M. R. 57 Yıldız A. 127 Usiagu G. 20 Yıldız G. 58 Uygun Ö. 45,58,111,129,130 Yılmaz B. 148 Uzunlar O. 74 Yılmaz D. 57 Yılmaz E. 10 Ülengin B. 132 Yılmaz G. 160 Ülengin F. 98,130,132 Yılmaz H. 141 Ünal A. T. 13,34,126 Yılmaz M. 141 Ünal B. Z. 139 Yılmaz R. 49 Ünal H. Ġ. 37 Yılmaz S. 125 Ünlüakın D. Ö. 25,115 Yılmaz Y. 135 Üstün Ö. 14,18,115,176 Yılmazer Z. 146 Üzmez B. 167 Yiğit V. 137 Virdil F. 149 Yontay P. 36 Yorulmaz H. 77 Weber G.W. 146 Yörük S. S. 5 Yurtkuran A. 80 Yağmahan B. 17 Yücekaya A. 87 Yalçın Ü. 53 Yücesoy S. 41 Yalçıner A. Y. 45,124 Yüksektepe F. Ü. 86,102 Yaman R. 53,65,96 Yüzükırmızı M. 76,124,126 Yanar L. 135 Zaim H. 28 Yavuz.M. 150 Zaim S. 39 Yazar B. 166 Zor M. 103 Yazgan H. R. 33,103,104,175 YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 190 NOTLAR ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 191 NOTLAR ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… ……………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………….. YAEM 2011 Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 31. Ulusal Kongresi / Sayfa 192