selanik mektubu baki sarısakal
advertisement
SELANİK MEKTUBU BAKİ SARISAKAL SELANİK MEKTUBU (23) Drama Sancağına bağlı Yeniköy’ün Sarnıç köyü muallimi Hacı Ahmet Efendi tarafından almış olduğumuz bir mektup aşağıdadır. Jandarma Onbaşısı Haralambo, Saltıklı köyü Karakol Komutanı Atnaşapulos, güya hükümet merkezinden aldıkları emir üzerine İslam kadınlarının bundan böyle tesettür etmemesi lazım geleceğini ve mahiyetinde bulunan asker nizamiye huzurunda kurai İslamiye’nin umumuna ilan ettiler. Kumandanlarından bu ahvali gören jandarma efradı her kimin hanesine girer ise orada bulunan İslam kadınlarının da Hıristiyan kadınları gibi açık olarak hizmet etmelerini ve bilumum köylere taksim olunan jandarma takımlarının bilhassa İslam köylerinde bulunmayan meşrubat ihzar edilmediği takdirde darp ve işkenceyi mubah addediyorlar: Kara incir, Karpuztepe, Kasıklı, Ahlat Dağı karakollarında bulunan bilcümle muhafızların içeceği tütünler köyden karakolhanelerine teslim olunmak mecburi tutuluyor. Günde 8-10 okka tütünün kıymetindeki ehemmiyetinden sarfı nazar, yekdiğerinden 3-4 saat bade mesafede bulunan karakolların tütününü, sularını götüren biçare Müslümanlar gisip gelmekte çektikleri müşkülattan başka yedikleri dayağın had ve hesabı yoktur. Bu köyler tütüncü köyü olması dolayısıyla bağ ve bahçeleri yoktur. Jandarmalar bütün bu müşkülata rağmen umum İslam köylerinde bir soğan kabağı bile bırakmamışlardır. Kırlarda otlayan sağmal inek ve davarların sütlerini umumiyetle askerler almaktadır. Koyun, kuzu ve keçinin lüzumu miktarını ve belki de lüzumundan fazlasını kesip israf ediyorlar. Jandarmalar tarafından gösterilen şiddet ve tehdit dolayısıyla fukara ahalinin hükümete müracaat edememesi için türlü türlü desais kullanmaktadırlar. Her türlü ölüm ve işkenceyi göze alarak kurban edilen mazlumların yanında bulunmakta beis görmediğim için cesaret ederek yazıyorum: Yeniköy Sarnıç köyünden Yetim Hasan’ın hanesine gelen jandarmaların merkumun karısına yaptıkları mezalim, darp ve işkence yüzünden biçare kadın hala hastadır. Hasan oğlu Ali’nin zevcesi ve kerimesi Fatma’nın çarşaflarını üzerinden parçalayarak “Bu ne olacak, bir daha bunu giymeyeceksiniz“ tehdidiyle, köy imamının hanesine girerek aynı muamele icra olunmuş ve açık saçık kahve pişirmişleri, familyalara emredilmiştir. İskeçe’de bulunan Salih’in zevcesi 25 yaşlarında Hanife’yi baş aşağı şiddetle darp ve işkence ettikten sonra üç yaşında olan kerimesi Fatma’nın yüzünü yaralayıncaya kadar darp etmişler ve üç saatte hapsetmişlerdir. 35 yaşlarında Hacı Numan’ın zevcesi esir olduğu halde hasta döşeğinde darp edilmiştir. 70 yaşında Muhacir Hasan’ın zevcesi dahi darba uğramıştır. Kasım’ım zevcesi İsmihan Hatunu darp ederek yaralamışlardır. Aşcı Hüseyin zevcesi 70 yaşındaki Ayşe Hatun darp ile işkenceden yaralı olarak yatmaktadır. Kurualrlı Mümin’in zevcesini şiddetle darp ettikten sonra üç saat tevkif etmişlerdir. Çaltıklı, Çakırlı, Marguret, Kozluköy, Mahmalı, Hüseyin köy, Ada Köylerikız ve erkek ahalisi silah aramak bahanesiyle şiddetli bir şekilde darp ve işkence edilmiş olduğu gibi elyevm kadınların tesettürü de men edilmiştir. Vitu köyü eşrafından Mahmut Ağa hanesinden kaldırılıp Buruva’ya getiriliş ve baş aşağı sarkıtılarak şiddetle darp ve işkence’nin tesiriyle biçare vefat ettiğinden bir kuyuya atılmış ve yine kuyudan çıkarılarak Karasu nehrine katılan Dusbat Çayına bırakılmıştır. Usancıba köyünden Hüseyin oğlu Adem Kahya, Ladifruz köyünden Taka Hasan’ın oğlu, Papazköy imamı Boruvalı meşhur Necip Efendi şiddetli darp ve işkencenin tesiriyle şehit edilmişlerdir. Sarnıç köyünden Yakup oğlu Veli’nin tarlada jandarmaalr tarafından darp olunarak üzerinde bulunan iki lira ve bir mecidiyesi Alasonyalı jandarma Nikola tarafından gasp edilmiş ve keyfiyet derhal mahalli hükümete ihbar edilmişse de hiçbir şey yapılmamıştır. Kavala’da neler oluyor: Kavala’dan gelen son haberlere göre şehirde 100 İslam Yunanlılar tarafından tevkif edilerek darp ve işkenceye maruz kalmışlardır. Yunanlılar bununla da yetinmeyerek dar ve işkenceye maruz kalanlardan nüfus başına beş veyahut on kuruş cezai nakdide almışlardır. 1 Kavala 1 Tasvir-i Efkâr 5 Haziran 1914
