O. Senatosu B : 28 Bu hususta Hükümetimize çok teşekkür ede­ rim. Kilis, Oğuzeli, Nizip hudut bölgelerindeki 175 köyün elektriklenmesine karar vermiştir. Bu yol da yapıldığı takdirde kaçakçılığın ön­ lenmesine çok faydalı olacaktır. 1968 bütçesine nazaran 1969 Jandarma Büt­ çesinde 33 240 199 liralık bir artış vardır. Sayın arkadaşlar, halen merkez ilçeleri ile birlikte 639 ilçeden ancak % 70 inde jandarma subayı vardır. Diğerleri astsubaylarla idare edilmektedir. 1969 senesinde bunların da su­ baylarla doldurulması şayanı temennidir. Jandarma Devlet anlayışından hür ve de­ mokratik Devlet anlayışına geçmeyi başarmış ve halka demokrasinin icaplarına göre muame­ le yaptığı, yasanı şükran olarak görülmektedir. Büyük mahrumiyetler içinde vazife gören jandarmamızın yeni yeni motorlu vasıta, telsiz, ve yeterli personelle teçhiz edildiğini görmek bizi bahtiyar bırakacaktır. Yurdun her tara­ fında çeşitli hâdiselerle karşı karşıya kalan yurdun emniyet, asayiş ve kaçakçılık gibi önemli büyük vazifelerini gören jandarmanın erinden genel komutanına kadar bu fedakâr çalışmalarını grapumuz adına şükranla anma­ yı bir vazife addederim. Sayın senatörler, konuşmama burada son verirken içişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının bütçelerine ait mütalâa ve tenkidlerimizin yur­ dun huzuru uğrunda çalışan bu teşkilâtı her bakımdan desteklemek gayesine matuf olarak bir defa daha ifade etmek isterim. İçişleri Bakanlığı tarihimiz boyunca büyük vazifeler görmüş ve Büyük Türk Milletine lâ­ yık bir teşkilâttır. Demokratik ve Anayasa re­ jiminin ışığı altında memlekette anarşiye hiç­ bir zaman imkân vermiyecek şekilde çalışmak­ tadır ve bu çalışmaya devam edecektir. Yurdun huzur ve sükûnu yolunda çalışan Bakana, müsteşara, genel müdürlere, Jandar­ ma Genel Komutanına ve bütün meslektaşları­ ma şükranlarımı arz ederken 1969 bütçesinin iç­ işleri Bakanlığına ve Türk Milletine hayırlı ve uğurlu olmasını Ulu Tanrıdan niyaz eder, hepinizi Adalet Partisi Grupu adına saygıla­ rımla selâmlarım. (Alkışlar) BAŞKAN — Şimdi şahsi görüşlerini bildire­ cek sayın üyeleri okuyorum : Sayın Karakapıcı, Sa^ın Artukmaç, Sayın Turgut, Sayın Şen- 31 . 1 . 1969 0:3 ocak, Sayın Dikeçligil, Sayın Hazer, Sayın ismen, Sayın Bora, Sayın Türkmen Sayın Ay­ rım, Sayam Yeşilyurt. BAŞKAN — Sayın Karakapıcı buyurun. İBRAHİM ETHEM KARAKAPICI (ürfa) — Muhterem Başkan, muhterem arkadaşlar Dahiliye Vekâleti bütçesi münasebetiyle şu anda söz almamın sebebi halen uygulanan şek­ liyle hem mensubolduğu memur zümresini ve hem de vatandaşı bizar eden" nüfus idareleri ve nüfus işlemleriyle ilgili görüşümü şahsım adına arz etmek içindir. Türkiye'de ben de kaaniim ki, en çok ihmale uğnyan ve kendi haline bırakılmış bir daire varsa o da nüfus idareleri ve onların men­ suplarıdır. Memuriyetten gelen bir kimse ola­ rak daha evvel gezdiğim il ve ilçelere de ve son zamanda bilhassa tetkik ettiğim Urfa Nü fus Müdürlüğünü kütüklerinin perişan hali ve bu dairede çalışan memurların bütün gayretle­ rine rağmen bir nüfus kaydının vatandaşa an­ cak 10 günde verebildiklerini her daire me­ muru mesai saatini tamamlayınca işini bırak­ tığı halde bu memurların bayram ve Pazar ta­ tillerinde ekseriya çalıştıklarını bizzat gördük. Savcılıktan mahkemelerden, askerlik, şube­ lerinden sağlık dairesinden ve diğer vilâystlerden türlü sebeplerle istenilen nüfus kayıt­ ları geciktirilmesi güç olan hallerde günlük mesai saati içinde intacedilmektedir. Bir nüfus kaydının bulunması kütüklerin param parça olmasından dolayı ben bir nüfus kütüğünün parçalarını saydım 100 parçadan ibaretti. En az yarım saati bazan bir günü almaktadır. Elbette ki, A. P. İktidarı bu halin kendi zama nmda olmadığını rahatlıkla söyliyebilir, biz de hak veririz. Kim düzeltecek bunu? Köyden gelmiş vatandaş nüfus dairesinin önünde gün­ lerce oturur. Bankadan kredi alacak nüfu^ örneği çıkacak. Veya kaydı bulunacak, araya mutavassıtlar girer. İmkânsızdır. Bunun için memuru Pazar bayram ve mesai harici çalıştı­ rırlar iş ancak bitirilir. Bu Dahiliye Vekâle­ tine yakışan bir hal değildir. Eski arap harf­ leriyle olan kütükleri okumak artık bir ihti­ sas işi olmuştur. O halde ne yapmalıdır. Benim bildiğim, meslekim icabı bir hastaya ilâç yazmaktır. Bu meselenin reçetesini yasa­ cak ve tedavi sağlıyacak şahıs ve müessese elbette ki, Dahiliye Vek:leti olmalıdır. Ma574 —