ERCiYES ÜNiVERSiTESi ll • • ILAHIYAT FAKÜLTESI • • D. ER G1S1 SAYI : 9 KAYSERİ - 1996 ARAP ATASÖZLERİ VE KUR'ANDAKi DARB-I MESELLER ~ . . Selahattin YILMAZ* '~Yrd.Doç.Dr. Mesel Kelimesi lügatta şibih; delil, hüccet, bir şeyin sıfatı anlamlarına gelir. ise, kabul görüp yafılan ve herkes tarafından kullanılarak meşhur olan sözlere denir. Bunların yeri geldikçe kullanılmasına darb-ı mesel denir. Mesel kelimesinin çağulu ise, emsilldir.l Bi?: Türkçede bunlara atasözleri demekteyiz. Istılahta Gelişmiş"dillerin dışında _kalan dillerde de atasözlerini görmekteyiz. Hemen hemen hiçbir dil bundan him değildir. ilim ve medeniyyet yönünden birbirlerinden çok uzak milletlerde d~ aynı tarzda mesellere rastlarız.2 · ., Mesellerin özelliği, veclz ve her devirde tazeliğini muhafaza etmiş olmasıdır. Dillerde dolaşması, okumuş veya okumamış herkes tarafınd[ln kab OJ edilmiş olması onun veclz oluşunun, tazeliğini muhafaza edişinin bir delilidir. Fariibl meseli, "okumuş veya okumamış herkesin kabul ettiği ve her yerde söyl~d_iği bir sözdür" şeklinde tarif etmekte ve sözüne devamla "mesel, hikmetli sözün en bellğ alanıdır. Çünkü insanlar tazeliğini · korumayan, nefasette zirveye ulaşmayan hiçbir söze iltifat etmezler" demektedir.· Ebu -· -Cumliuriye't ·lJh(v~rsitesi, İlahiyat)•akültesi Öğretim Üyesi. İbn Mıınzilr Çe'ilifr~d"in Muharrim~d· Lisanu'I-Arab, Beyriıt 1300 (MSL)mad; el-Meydan! Muhariimed b/ Ahmed İbrahim, Mecma'ii-Emsal, · 1978 Misır, 1, 8; et-Tırablusl İbrahim b. es-Seyyid Ali, Feraidu'i-Lelil fi Mecrnei'l-Emsal,: 13 ı 2. Beyrut, ı, 13; Hüseyin Muhammed el-Hızır, Mecelletu'I-Ezher, Mısir ı933, s. 570. · 2 . Hüseyin Muhainmed el-Hızır, a.g.e., s. 570.. ,. *" .. .. ' 1 Ubeyde ve İbrahim en-Nazzam gibi alimler de' ~esellerde şu Özellikleri aramaktadırlar : Sözün vecız, mananın isabetli, teşblhin güzel olm~sıdır.3 Mesel, haklkatla~ı en güzel bir şeki)de tasvir edip, az kelimclerle çok manii ifade eder. Mesela dahi, görüşü isabetli, en kısa yoldan işlerini tedblre muktedir birisinin hali meselle aniatılmak istenirse; bunu öyle vedz ve güzel kelimelerle iffide etmek lazimdır ki, muhatab o sözü duyunca onu gözüyle göııTıüş gibi olsun. Arap bu tip insanı şu ifade ile canlandırmı.ştır.< •_;<'ıı J$:,S ~~ ~ ~~-4 . Dinleyenler tarafından söylcniş sebebi bilinen meseli söylemek gerekir. Nice mesel ki, manası anlaşılır ~alde de olsa. ondan ne kasdedildiği anlaşılmaz, Mesela vardır bu türdendir. Bu sözün manası_ gayet açıktır. terJi.lbinde Je hazif yoktur. Eğer bu söz, birisinin yanında söylcnirse, maksada ula~ı!amaz. Zira söylendiği zainan ne kasdedildiği anlaşılmam~ktadır. Bu söz şunun için söylenmi~tir: Bir topluluk ayın ondördünde, geceleyin- müniikaşa ediyorlarm ış. Bazıları ay varken güneşin doğduğunu iddia ediyormuş. Bazıları da güneş doğmadan ayın kaybolduğunu savunuyom1Uş. içlerinden birisini, gerçeği açıklamas·ı için hakem tayin etmişler. Birisi hakeme, bir fikir ortaya attığını ve kavminin bunu kabul etmemekle keiıdisine zulmettiğini söy!Cr. Hakem · · -· de ona, söyleniş sebebini bilmeyen ·:;.xıı ;;ı~rc ~'-ı ~:,:S :.ı~r;. ~ ~!"der.5 .. ~~·sözünde Mesel bazan ·da istiii~e şeklinde kullanılır. ··;;.tıı olduğu gibi. Bu mesel in söylenmesine şu olay sebep olmuştur : Bir kadın zengin ve yaşlı bii· erkçkle evlennii~. Bir müddet sonra kocasından kendisini boşamasını istemiş ve o da boşamış. Bilahare fakir bir gençle evlenmiş. Bu ikinci evlilikten sonra da, zengin olan eski kocasından zaman zaman kendisine süt göndermesini istemiş. Acjam da ·· ·;;J.ıı ~-.: ~::..; •~".o ıl· demiş.6 Bu cümlede ·~ı- zarfiyyet üzere mansupdur. .:;ı Mesel bazen de benzetmck için ·L.,ı-:ı:.., ~C:..:. - -.J G"• '.>-'-" ·:·.' ~- kullanılır. ·--~ 'ıı.S; ~ -:.._· sözü bu türdendir. Bu mesel, yanına .;;- gidilriıek istenilen ve fakat şerrinden kor~ulan birisinin durumunu bildirmek için söylenmiştir.? 3 el-Meydan!, a.g.e.,-1,7-8, Huseyin Muhammed el-Hızır, a.g.e.; s. 570. 4 Hüseyin Muhammed el-Hızır, a.g.e, s. 570. . 5 el-Meydaiıi, a.g.e., I, 46-47; et-Trablusi, a.g.e., 1, · 27; Hüseyin Muhammed el-Hızır, a.g.e., s. 571. Q İbn Maiızür, a.g.e., SY_f mad; Hüseyin Muhammed el-Hızır, a.g.e., s. 571. 7 Ruseyin Muhammed el-Hızır, a.g.e., s. 571. 140 • .... • • o.. .. .. a • .. ,. <t ı:; ... • •• .. Mesel bazen de, hakiki manada kullanılır. b~ .ı:..L:;I ü-o .ı.;;..JI... . gıbı. Bu . . .. ,. , , atasözü başkalannın başına gelen musibetlerden ders alan ve kötülüklerden sakınan bir adamın halini anlatmak için söylenmiştir.8 Bir atasözünün vec1z ve yaygın söz olması gerektiğini söylemiştik. Bu tür ifadeye hikmetli söz de denir. yani kötülüklerden nehyeden ve iyiliğe sevkeden söz demektir. ·~1 ı:rlJ;. ~ ~ e;,-61 ı.:..~ı ~ ~-.~·'.,'J_ı ~ı}"9.:bu tür atasözlerdendir.Toplumdan veya. arkadaşlanndan ayrılar~k tek başına hareket eden, sonra da musibete düçar olan bir l<:işi hakkında söylenmiştir.lO . Meselin özelliklerine sahip olan ve fakat herkesee bilinmeyen, kültürlü kişiler sadece kullanılan hikmetli sözler de vardır ki, bunlaraArap edebiyatçılan "nadire" adını vermişlerdir. Yine mesellerden bazılan vardır ki, başlı başına bir cümledir. Mesela tarafından • ~ • ; ı •• " • , , ~. ·~ .J ~.~ı~· ı ı veya ., ~ ... , ., , , , . . ·..:ı.. ı b~ ·r1.; rJ dJ .t' ":"J. 12 'b' gı ı. Bazen ·de cümlenin bir parçası. olur. J-. i~',a'.'ıı ~f' . . 'ıı ~~ , . gibi.l3 Bu cümlenin aslı ·d:w, :-.'.)i;\~~-!.;.: e'., 'ıı ~~ i~',jCıı ~~~:,.ı· dir. Birisi, öc almak istediği ~daı~uara; ve nihayet bulur ve yakalar. Fakat intikam almaktan· vazgeçerek bu sözü söyler ve onu bınikır. 14 . ' Meseller cümle yapısı .bakımından hatalı ise, onlar kesinlikle düzeltilemezler. ezZecciic, Edebü'I~kiitib şerhinde bu koriu ile ilgili şunu söylemektedir : Bazen meseller kaideJlin dışına çıkar ve işitildiğigibi söylenir. Eğer kendilerinde bir düzeltme yapılırsa mesel olmaktan. çıkar. Cahiliye devri Arap meselleri, deyrinde söylenen Babilce, İbranice, Habeşce ~ mesellerderı kat kat üstündü. ·Çünkü tescil ve tedvin edilişi bakımından onHırdan faila itina görmüştür. Araphirın Cahiliyye devrinde kıssalar, haberler ve meseller gibi kültürlerin fışkırdığı kültür merkezleri de vardı. Eski Arap mesellerinin yayılmasına bu merkez,Ierin katkısı büyüktür. lS ;;ı · Arap atasözleri devre olarak üç kısma ayrılir : 8 "Y- 9 1O 11 I2 · 13 ı4 ı5 a.g.e., s. 572; Meseİ için bkz., el-Meydan!, a.g.e., ı, 10. el-Meydan!,. a.g.e., ı, 10; et-Trablusl, a.g.e.,_ 1, 12. Hüseyin Muhammed ei-Hızır, a,g.e., 572. el-Meydan!, I,· 348; et-Trablus1', I, 162. el-Meydan!, 2, 31; et"Trablusl, I, 243. el-Meydan!, ı, 20; et-Trablusi, ı, ı7; Hüseyin Muhammed el-Hızır, s. 572. · Hüseyin Muhammed el-Hızır, s; 573. Abdulmecid Abi din, el~EmsaL fı'n-Nesri'l-Arabiyyi'l-Kadim, Mısır I 956, s. ·26. s. 141 ...._.. ~ ' •. 1 1! il il 1- el-Emsalü'l-Kadlme: Arap meselleri diye bildiklerimizin en eskisi idi. Cahiliyye· devrini içine alır ve I. Abbas! devletinin başlangıcına kadar devam eder. 2- el-Emsalü'l-Cedide: I. Abbas! devletinin başlangıcından 19. asrın başlarına kadar _ devam_ eder. Mesellerin birtakım risale ve kitaplarda toplanmaya başlayıp geliştiği dönemdir. 3- el-Emsalü'l-Hadlse : 19. asırdan 20. asra kadar Avrupıı.Iıların Suriye, Mısır ve ülkelerinde toplandıkları mesellerdir. Cahiliyye devrinden sonra bazı mesellerin sahifelerde toplanmış olduğu da iddia edilmektedir. Fakat bunlardan zamanımıza birşey ulaşm_arnıŞtır. Bu devrin şairleri, şiirlerini emsai ile doldurdukları bir vakıadır. Gerçekten .bize ulaşan atasözlerinin çoğu, İslami devirde neş'et etmiştir. Çünkü İslam'ın getirdiği · içtimai değiŞiklik; bu sözlerin dağınasına tesir etmiştir. Şüphesiz bu tesir, önce Arap şiirine, sonra da emsale olmuştur.16 diğer Arap Kur'an-ı Kerimde de pek çok mesel vardır. Bunlardan çeşitli yönlerden istifade edilmiş ve hala da edilmektedir. Tezklr, va'z, zecr, ibret gibi yönlerden giderek ahlaki bir netice çıkarmak için, insanları tenbih ve teşvik etmektedir. Yine Kur'an'daki bu meseller, medih ve zem için olduğu gibi, bir işin ehemmiyetini anlatmak, kötülüğün_ü ortaya . koymak, iyiliğe teşvik etmek için de olabilir.l7 Ebu Hüreyre'den rivayet edilenbir hadiste, peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur : Kur'an beş esas üzere nazil olmuştur : "Helal, haram, muhkem, müteşabih ve emsal. Helal olanı işleyin, haramdan kaçının, muhkeme · tabi olun, müteşabihe inanın, emsalden de ibret alın".18 Maverdl, "emsal ilmi, Kur'an ilimlerinin en büyüklerindendiL Ama insıı.nlar bundan gafıldirler" demiştir. İmam Şafii, "Kur'an ilimlerini ve onda zikredilen emsali bilmek, her müctehidin bilmesi gerekli olan ilimlerdendir" demekte ve emsalin ehemmiyetini belirtmektedir.19 . Kur'an-ı Kerimde çokca emsal zikredilmiştir. Peygamber(S.A.V.), diğer peygamberler ve hükemanın sözlerinde emsal yaygın haldedir. Ayrıca İncil'in bölümlerinden birisinin adı da Emsaldir.20 . . Kur'an-ı Kerim'deki mesel!erin zikredilişinin gayesi, açık olarak anlaşılmaktadır. ayetler düşünüldüğünde, bu gaye açıkca anlaşılacaktır. "Bu meseller (yok mu?) işte biz onları, insanlar düşünsünler diye söylüyoruz"21 "Andolsun ki, biz bu Kur'an'dan insanlar için nasihat kabul etsinler diye, her meselden (örnekler) gösterdik".22 Mealiİli verdiğimiz şu 16 Rudolf Zellheim, el-Emslilü'l-Arabiyyetü'l-Kadlme, Arapça'ya tre. Ramazan Abdüttevvab, Beyrut 197ı, s. 42-43. · · · ı7 Cerrahoğlu İsmail, Tefsir Usulü, s. I 74-175. ı 8 el-Münavl Muhammed ·Abdurrauf, Feyzu'I-Kadlr Şerhu'I-Cami'i's-Sağlr, Mısır ı938; 3, 56. ı 9 es-Su yil tl Cemaluddin Abdurrahman, el-İtkan fı Ulilmi'I-Kıir'an, Mısır ı 951, 2, 13 I; esSu yil tl, Mu'taraku'l-Akran fi İ'cazi'l-Kur'an, tarihsiz Mısır, I, 466. 20 ez-Zamahşeıi Carullah Ebü'JcKasım Muhammed b. Ömer, el-Keşşaf, Mısır ı966, ı, ı95; es-Su yil tl, Mutereku'ı-Akran, I, 466. · 2 ı. Haşr (59), 21. 22 .Zümef (39), 27. 142 "İşte meseller; biz anlayaıiı.az".23 onları insanlar~için söylüyoruz. Fakat alim olanlardan başkası onları_ -- - Kur'an-ı Kerim, sahih ve salim olarak bize ulaşan fasih Arapça'nın ilk vesikasıdır. Aynca Kitabi mesellerin ilk şahididir. O, vec!z veya uzun sayılabilecek bir takım meselleri içindy bulundunnaktadır. İslam alimleri tellf ettikleri dini ve edebi eserlerinde bunları toplamış, hatta bazıları Ems1llu'l-Kur'an adı altında müstakil eserler meydana getirmişlerdir. Kur'an'daki meseller başlıca dört çeşittir ; 1- el-Emsalu'l-Kamine : Kur'an bunların mesel olduğunu açıkca beyan etmiştir. Bunlar İslam alimleri nazarında rneseldir. Yanimana yönünden mesel sayılmışlardır, lafız yönünden değil. Bu sebepten de onlara - el~Emsalu'l-Karnine ismi verilmiştir. Mesela ·~~~ _.J;.,.'.ıı ';.,;;..· meselinin muhtevası Kur'an'da dört yerde vardır24: d--~~~ dJ~~ C,I.S: ~-~-'~ ;._J ~ ~~~ ;._J I~JIJI ~.DI ~·28 Yine ·:ı~G. ~ ~;;., · meselinin_ muhtevas; Kur'an'da iki y~rde,vardır. Şurası da iyi bilinmelidir ki, bu ayetler sadece bildiğimiz manada bir mesel değildir. Zira mesel mücerred bir manayı kendisinde bulundunir. Halbuki Kur'an böyle değildir. İslam alimlerinin bu tür ayetlere el-Emsalu'H<amine demeleri, onlara mahsus bir adlandınnadır, yoksa bu konuda bir ncıs mevcud değildir.31 'iY.- 23 Ankebfit (29), 43. 24 es-Suyfitf, el4tkan, 2, 132; Mutereku'l-Akran, I, j66; Abdulmecid Abi din, a.g.e., s. 135. ıs Bakara (2), 68. 26 isra (17), 29. 27 İsra (17), lıo. 28 Furkan (25), 68. 29 Yunus (10), 39. 30 Ah~iif (46), ı ı. 31 es-Suyiltf, İtkan, 2, 133; Mutereku'I-A15-ran, 1,466; Abdulmecld Abidin, a.g.e., s. 136. 143 2- el-Emsalu'l-Muceze : Bu tür mesellere, el-Emsalu'l-Mursele de denilmektedir~ Bunlar mesel olma özelliğini, Kur'an nazil:olduktan. ve müslümanlar arasında yayıldıktan 's~nra kazanmışlardır. Bu tür mesellere şu ayetleri misal verebiliriz32 : . ... ~ # a- · (.)~ · . b- -~ :.-:.. ,. ~ ı:..._. , • , 1 - • ·- ::ı - ... ::ı .. • , .. .. • .. . ııı . 'li:i . ı· '-~ı..s-'-"'-.>7-' _,.. 33 '-'"' w ~-34 ~.. ' c- ·........., ~ ::.~.-if ~~·35 • . -..>Ai (...-:-:- . - 3- el-Emsalu'l-Kıyasiyye: Bu tür meseller uzun ve kitabi olari mesellerdir. Mesela: ,. ::ı..... • . . ı , . .. .. .... ı • .. ,. .. o ,. • .. .. ... ı tl .. .. • ".. • 37 •... L....ıı-H~ ~·, ~J l:.L....)ı ı:ı~~~ Lb.~ ~L.......:.ı ~ ..r+l Bazen .d~. bu mesellerde, mesel kelimesiyle beraber teşbih edatı da kullanılır. • .. .. . • ,,.,. .... - .. '38 tl , ..... ... :::ı ..... .. ,,. ...... 39 .b. . ']:....)~ ~-'.1' ~ ~ .J. , •... .ı..A.JL...ı ~- ~gı ı. Bu . .. , 1 jJ ·. .. • ... • jn·=jil' u.:. .. .. "="r'·' • 1 ,,' c.sP'. çeşit mesellere el-Emsa.Ii.ı'z-Zahire de denir.40 4- Lokman Hekimden Kur'an'ın hikaye ettiği emsai : Onu~Ia ilgili. olarak mealen Hak şöyle huyurmaktadır : Doğrusu Lokinan'a şükretmesi için ilim ve anlayış verdik. Kim şükrederse, ancak kendi' nefsi için şükreder. Kim de nankörlük ederse, şüphe yok ki, Allah muhtaç değildir, haırid olunmaya layıktır.41 Kurian, böylece-Lokinan'ın büyük bir kişiliğe sahip olduğunu. ifade ettikten sonra, onun takvaya ait tavsiyelerini, Allah'a im~ma, ebeveyne iyiliğe, namaz kılmaya, emr-i bi'l-maruf ve nehy-i -ani'l-tnünker yapm~ya, sabır ve tevazua teşvik eden sö'zlerini hikaye etmektedir.42 .. Cenab~ı Atasözleri mahiyetleri itibariyle muayyen bir şahsın eseri sayıimamakla beraber, bunların bir.· takım kimselere atfedilmesine çalışılp1ıştır. Bunların bir kısmı peygambere veya ashabına ya da onların dışında, diğer İslam büyüiderine atfolunmaktadır. · . Atasözlerinden bazılarına da manzum olarak rastlamaktayız. Şairlerin divanlarında bulunan bu atasözlerinin kendileri tarafından mı icabedildiği, yoksa sadece onlar tarafından manzum 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 İtkan, 2, 133; Mutereku'l"Akran, I, 466; Abdulmecld Abidin, a.g.e., Al-i İmran (3), 92. o Enam (6), 67. Hud (ll), sı. Yusuf (12), 51. Yasin (36), 13-14 ve devamı. Fetih (49), 29. Bakara (2), 17. es-Suyuti, itkan, 2, I 32i MUtereku'I-Akran, 1:-, 466. Lokman (31), 12. Abdulmecid Abidin, a.g.e., s. 127. 144 . s. 136 .. şekle mi konulduğu hakkında hüküm venn<?k güçtür. es-Sukkarl ve Uyayna b. el-Minhal bu türlü atasözlerini toplamışlardır.43 Emsal konusunda yapılan telifatla ilgili ilk. meşguliyyet, Emevl h_ilafetinin ilk devirlerine tesadüf eder denilmektedir ki, bu devrede ilk defa Ubeyd b. Şarya (ö. 81 H.), Seher b: Abbas (ö. 96 H.), Alkama b. Kerim el-Kilabl (ö. 112 H.) emsal konusunda eser telif etmişlerçlir. Bunların telif ettikleri eserlerin kaybolduğu da bir gerçektir. Her ne kadar bu üç zattan önce, cahiliyye devrinin sonlarına doğru, emsal konusun·da bazı sahifeler yazıldığı söylenirse de, bunlar hakkında kesin ·bir bilgiye sahip değiliz. Suriye'de Emevl . hilafeti son bulduktan sônra, yerine geçen Abbas! devletinin gücü yerleşmeye başlayınca, . bu yeni İslam devletinin kültür merkezi kurulmaya başladı. Bilahare bu kültür merkezi . Irak'a geçti. O devirde Ulema yetiştinnekle meşhur olan medreseler kuruldu. Böylece bu medreseterin ilk alimleri, emsal konusundadakitab telif etmeye başladılar. Abbasilerin bu dönemde emsal ile ilgili ilk eseri, eş-Şarki b. el-Kataml (ö, 158 H,), Ebu Ömer b. A'la (ö. 160 H.), el-Mufazzal b. Muhammed Ya'la ez-Zabiy (ö. 170 H.) vennişlerdir. el-Mufazzal b. Muhammed'in yazdığı Kitabu'I-Emsal isimli eser, ilk olarak İstanbulda, hicrl 1300 tarihinde neşredilmiştir. Daha sonra bu nüsha aynen Kahirede de tab edilmiştir.44 Bu konuda eser yazmış birçok müellif ve eser tesbit etmiş olmamıza rağmen, birkaç · müellif ismi vermekle yetineceğiz. Yukarıda zikrettiklerimizden başka, bu konuda eser yazmış zevattan bazılan şunlardır: el-Asma! (ö. 216), Ebu Ubeyde (ö. 223 H.), el-Cahız (ö. 255 H.), İbn Kutaybe (ö. 276 H.), el-Enbfirl (ö. 356 H.), el-Kuşayrl (ö. 465 H.), ezZamahşen (ö. Ş38 H.). · · Bu sahada batı aleininde de çalışmalar olmuştur. Mesela : Freytag'ın Arabum 'lJroverbla's Rl.ıdolfZellheim'in Ramazan Abduttevvab tarafından Arapça'ya çevrilen,elEmsalu'l-Arabiyyetu'l-Kadlme'si, C. Brockelmann'ın Fabel und Tie~arch\m in der alteren Arab'ını söyley~biliriz. 43 44 Brockkelrnann C, İslam Ansiklopedisi, ı 960 İstanbul, MESEL rnad. Rudolf Zellheim, a.g.e., s. 7 ı -72. . 145