يََٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنَُٓوا اِنْ تَنْصُرُوا ٰٰ ّللا َ يَنْصُ

advertisement
Mayıs-1996
FETİH VE GENÇLİK
Diyanet
‫صرُوا‬
ُ ‫ين ٰا َمنَُٓوا اِ ْن تَ ْن‬
َ ‫َٓيَا اَيُّهَا الَّ ۪ذ‬
ٰٰ
ْ ‫ّللاَ يَ ْنصُرْ ُك ْم َويُثَب‬
‫ِّت اَ ْق َدا َم ُك ْم‬
(Muhammed: 7)
Aziz Müminler!
İstanbul'un fethinin, tarih içinde
meydana gelmiş bulunan hadiselerin en
büyüklerinden birisi olduğuna, hiç
kimsenin ne itirazı, ne de şüphesi vardır.
Bu hadisenin büyüklüğüne etkili olan
unsurların başında azim. cesaret, feragat,
fedakarlık ve sarsılmaz inançla yüce
Fatih'in gençliği gelmektedir. O Fatih ki,
sevgili Peygamberimiz (S.A.S.)'in vahyin
ışığıyle Akşemseddin gibi yüce velilerin,
Molla Gürani ve Molla Hüsrev gibi büyük
ilim adamlarının, manevi terbiyesinde
kendini bulan ve örnek şahsiyet olma
şerefine erişen, Fatih Sultan Mehmed için
bakınız
ne
buyuruyor
sevgili
Peygamberimiz (S.A.S.) "Konstantiniyye
(yani İstanbul) elbette fethedilecektir. Onu
fetheden komutan ne güzel ve ne değerli
komutan, o komutanla birlikte olan asker
ne güzel askerdir".
Genç Sultan Mehmed'in gönlünü
alevlendiren,
bu
alevin
etrafında
pervaeleşmeyi bir inanç ve insanlık borcu
olarak benimseyen çevresindekilerin, bu
büyük başarılarının sırrını anlamakta
güçlük çekmiyoruz. Alemlere örnek larak
gönderilen Peygamberin (S.A.S.) emir ve
tavsiyelerine gönülden bağlanmanın çok
büyük başarılarının sırrı olduğunu, en
güzel biçimde bu mutlu fetih olayında
görmekteyiz.
Fatih'in
dayanağı
ve
hedefini
belirlemek için başka sözlere ihtiyaç
yoktur. O'nun kendi ifadesi gayesini
belirtmeye yeter. Diyor ki Fatih:
"İmtisali Clhadu fillah olupdur
niyyetim
Dini İslam'ın mücerret gayretidir,
gayretim,
Enbiya vû evliya ya, istinadım var
benim,
Lütfi Haktandır heman, ûmmidi fethu
nusretim..."
Aziz Cemaat!
Bir gönülde, azim, cesaret, feragat,
fedakarlık ve sağlam bir imanın
yerleşmesi, ancak İslam Dinine ve onun
sarsılmaz esaslarına uymakla mümkündür.
Bütün bu değerlerin büyük fetihdeki
etkisini her Türk insanı, özellikle her Türk
genci görmelidir. Bu unsurların etkili
olmadığı hiçbir başarılı olay yoktur,
tarihini iyi bilmeyen nesiller, ileriye
güvenle
bakamazlar.
Tarihimizdeki
büüklüğün ve azametin ve zaferlerin
sırrını, Dini ölçüler içinde tanzim edilmiş ir
hayatın
dışında
arayanlar,
daima
yanılmışlardır. Çünkü İslam Dini kadar,
eğitime, öğrenmeye, çalışmaya, yararlı
olmaya ve asrın gereklerini yerine
getirmeye değer veren ne bir din, ne de bir
başka kurum vardır.
Aziz Müminler!
Fatih'i, Fatih yapan unsurları iyice
tespit etmeliyiz. Övündüğümüz tarihinizin
değerli oluşuna temel teşkil eden esasları
iyice kavramalıyız. Neslimizi ilğilendinden
emin, aşağılık duygusuna kapılmamış,
kendi tarihi ile övünen, tarihini bilen,
olayları değerlendirmesini tarafsız olarak
yapabilecek seviyede hazırlamalıyız. Bu
şahsiyet teşekkülünde de Dinin, Kuran'ın,
Peygamberin, Camiinin, cemaatin, birliğin,
beraberliğin ve sağlam inancın etkisini
hiçbir zaman utmamalıyız. Unutmamalıyız
ki, İstanbul'un fethinde askeri dehanın ve
teknik çalışmanın önemi kadar, dinin de
önemi ve değeri vardır. Peygamberin
müjdesine nail olmak için, Hz. Eyyüp
ElEnsari'ye komşulukta yarışmak için
yarışanların asıl gayesi din değil midir?
Netice olarak diyebiliriz ki İstanbul'un
fethi bize, Allah'a ve Peygamber'ine içten
bağlılık, sarsılmaz bir iman, azimle sebatlı,
ciddi bir çalışma, her türlü başarının sırrı
olduğunu göstermiştir.
Öyleyse değerli Müminler! Allah'ın
hoşnut
olacağı
bir
kul,
sevgili
Peygamber'in (S.A.S.) beğeneceği bir
ümmet olma bilincine vardığımız zaman,
birçok aşarılara aday duruma geliriz.
Bu büyük fethin bir başka yıldönümü
sebebiyle Yüce Fatih'e ve O'nun idealini
şerefle taşıyan kahraman ecdadımız ve
bütün şehitlerimizle Ahiret'e intikal etmiş
gazilere Mevla'dan rahmet niyaz ediyor,
yaşamakta olan gazilerimize de şükranla
uzun ömürler diliyor ve hutbemi bir ayet
meali ile bitiriyorum.
"Ey iman edenler! Siz Allah'a (yani
Dinine) yardım ederseniz, O da
(düşlanlarınıza karşı) size yardım eder (ve
Hakkı koruma yolunda) ayaklarınızı abit
(ve sağlam) kılar". (2)
Related documents
Download