2016

advertisement
AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU
6 AYLIK RAPOR
Bu rapor Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. Para Piyasası Likit Kamu Emeklilik Yatırım
Fonu’nun 01.01.2016-30.06.2016 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından
hazırlanan faaliyet raporunun bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri
tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir.
BÖLÜM A: 01.01.2016-30.06.2016 DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
2016 yılında küresel risk iştahının yönünü belirleyen ana etkenler gelişmiş ülkelerin
uygulamaya koyduğu negatif faiz politikaları ve Haziran ayında Birleşik Krallık’ın sürpriz şekilde
Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma (Brexit) yönünde karar alması olmuştur. Yılın ilk aylarında 27
dolara kadar gerileyen Brent petrol fiyatı ve Çin Merkez Bankası’nın para birimi yuanı devalüe
ettirerek ekonomide sert bir yavaşlamayı engellemeye çalışacağı beklentisi küresel piyasalarda
çalkantıya sebep olmuştur. Ancak, sonrasında, Çin hükümetinin ekonomideki yavaşlamaya karşı
hızlı bir şekilde çeşitli likidite tedbirleri ve mali önlemler alması ile bu endişeler hafiflerken, petrol
fiyatlarındaki toparlanma da risk iştahının canlanması açısından destekleyici olmuştur. Bu
gelişmelere paralel olarak Fed ikinci faiz artırımını ötelerken, Avrupa (ECB) ve Japonya Merkez
Bankaları (BoJ) ise düşük büyümeyi desteklemek adına negatif faiz politikalarını uygulamaya
koymuşlardır. 2015 Aralık ayında ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırımına başlaması süreci
tahvil faizlerinde korkulanın aksine sert yükselişlere yol açmamış, gelişmekte olan ülke kurları
üzerindeki baskı da hafiflemiştir. Bu görünüm, Fed’in faiz artırım sürecinde yavaş ilerleyeceğine
dair verdiği sinyallerle açıklanabilmektedir. Daha önceden 2016 yılı için dört tane faiz artırımı
planlayan Fed, 2016 yılı ilk yarısı itibarıyla faiz artışı yapmamış, ayrıca Mart ayında bu yıl için
hedeflenen faiz artırımı sayısını ikiye indirmiştir. 23 Haziran’da Birleşik Krallık’ın Brexit kararı
alması ise piyasalardaki çalkantıları artırarak Fed’den faiz artırım beklentilerinin iyice
ötelenmesine sebep olmuştur. Küresel olarak düşük seyreden enerji fiyatları ve düşük büyüme
gelişmiş ülkelerde enflasyon seviyelerinin baskı altında kalmasına sebep olurken, ECB ve BoJ
deflasyon karşıtı önlemler almış ve para politikalarında gevşemeye gitmişlerdir. ECB Mart ayında
aldığı kararla niceliksel genişleme programında değişikliğe giderek aylık varlık alım miktarını 60
milyar eurodan 80 milyar euroya yükseltmiş, varlık alım programına özel sektör tahvillerini de
eklemiş, ayrıca mevduat depo faiz oranını -%0,3’ten -%0,4’e çekmiştir. BoJ ise Ocak ayı
sonunda aldığı bir kararla tarihinde ilk kez negatif faiz uygulamasına geçerek kademeli bir
gevşeme programı uygulamaya başlamıştır. 2016 yılının ikinci yarısında da BoJ’dan ilave
destekleyici adımlar beklenmekte, ayrıca Japonya hükümetinden yeni bir mali teşvik paketi
beklenmektedir. Bu yıl içerisinde herhangi bir değişikliğe gitmeyen İngiltere Merkez Bankası’nın
(BOE) Brexit’in ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletebilmek için çeşitli önlemler alacağı
tahmin edilmektedir. Özellikle yılın ilk iki ayında piyasalarda yüksek oynaklığa sebep olan Çin’de
devalüasyon ihtimali ve yüksek borçluluk gibi endişeler ise hükümetin aldığı destekleyici
tedbirlerle bir miktar hafiflemiştir.
Türkiye’de 2015 yılında atlatılan iki genel seçim sonrasında 2016 yılında nispeten daha
istikrarlı bir siyasi zemin oluşmuştur. Mayıs ayında 64. hükümetin başbakanı Davutoğlu’nun
istifasının ardından yaşanan başbakan değişikliği piyasalarda geçici oynaklık yarattıysa da,
makroekonomik verilerde iyileşme sürmüştür. İlk çeyrekte yıllık GSYH büyümesi %4,8 ile geçen
yılın son çeyreğindeki %5,7’lik büyümeye kıyasla bir miktar yavaşlamakla birlikte oldukça
1
kuvvetli gerçekleşmiştir. Özel sektörün ve kamunun tüketim harcamaları ekonomik büyümenin
temel belirleyicisi olurken, net dış ticaret ise büyümeye negatif etki yapmıştır. İlk çeyrekte birim
işgücü maliyeti artışı yıllık %21,4 olarak gerçekleşirken, brüt ücret artışlarının yüksek
seviyelerde gerçekleşmesinin büyümeye destek veren önemli bir faktör olduğu tahmin
edilmektedir. Sanayi üretimi Nisan ayında yıllık %0,6 artışla, Mart ayındaki %4,7 ve yılın ilk
çeyreğindeki %5,6 büyümeye kıyasla belirgin bir yavaşlamaya işaret ettiyse de, öncü
göstergeler sanayi üretiminde güçlü bir toparlanma olabileceğini düşündürmektedir. Böylece,
2016 yılının ikinci çeyreğinde %4 civarında bir GSYH büyümesi kaydedilmesi mümkün
görünmektedir.
2016 ilk yarısında Türkiye’nin olumlu iç dinamiklerinden biri de enflasyon olmuştur. 2015
yılını %8,8 seviyesinde bitiren yıllık TÜFE enflasyonu 2016 yılının ilk yarısında 1,2 puan düşüşle
Haziran ayı itibarıyla %7,6’ya gerilemiştir. Rusya’ya yapılan gıda ihracatının azalmasının da
desteği ile gıda enflasyonunun gerilemesi manşet enflasyondaki düşüşün temel belirleyicisi
olmuştur. Haziran ayı itibarıyla %6,6 olarak gerçekleşen yıllık gıda enflasyonu, Merkez
Bankası’nın ve bizim sene sonu için %9 olan varsayımımızın altında kalmıştır. Çekirdek enflasyon
ise (altın, enerji, gıda, tütün, alkol hariç TÜFE) 2015 sonundaki %9,5’ten %8,7’ye gerilemiştir.
Yılın kalanında çekirdek enflasyondaki düşüşün devam etmesi ancak TÜFE enflasyonunun %7,58 bandına yükselmesi beklenmektedir.
2015 yılı Ağustos ayında Fed’in yapacağı ilk faiz artırımını takiben para politikasında
sadeleştirme adımlarına başlayacağının sinyalini veren Merkez Bankası, sadeleştirmeyi 2016
yılına ertelemiştir. 2016 yılının ilk iki ayında küresel finansal piyasalarda yaşanan çalkantı
sırasında bekle ve gör politikası izleyen Merkez Bankası, Mart ayında sadeleşme kapsamında faiz
koridorunu daraltmaya başlamıştır. Hem Fed’den 2016 yılı ilk yarısında ikinci faiz artırımı
gelmemiş olmasından, hem de Türk lirasındaki istikrarlı seyirden destek alarak başlanan faiz
indirimlerine Haziran ayında da devam edilmiş, gecelik borç verme faizinde bu süreçte yapılan
indirimler 175 baz puana ulaşmıştır. Hâlihazırda %9 seviyesinde olan faiz koridorunun üst
bandının Temmuz ayında da indirilmesi beklenmektedir. Merkez Bankası bunun son indirim
olmadığının sinyalini de vermiş ve para politikası duruşunda daha fazla gevşeme imkânı olduğu
yönündeki beklentileri desteklemiştir. Fed’in faiz artırımına gitmemesi ve Brexit sonrasında
küresel faiz seviyelerinin gerilemesi Merkez Bankası’na sadeleşme kapsamında indirimlere
devam etmesi konusunda kolaylık sağlamaktadır.
Rusya ile yaşanan uçak krizi ve diğer jeopolitik riskler sebebi ile Ocak-Nisan döneminde
turizm gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,3 milyar dolar gerilemiştir. Turizm
gelirlerindeki gerilemeye rağmen, enerji faturasındaki düşüşten destek alan cari açıktaki iyileşme
yılın ilk dört ayında devam etmiş ve 12 aylık birikimli cari açık 28,6 milyar dolar ile Temmuz
2006’dan beri en düşük seviyesine inmiştir. AB ülkelerine yapılan ihracat bu bölgedeki
toparlanmanın devam etmesinden olumlu etkilense de, Rusya ve Orta Doğu’ya yapılan ihracat
düşmüş ve cari dengedeki iyileşmeyi sınırlamıştır. Ayrıca, güçlü iç talep ortamında enerji dışı
ithalat artışı da hızlanmıştır. Yılın ikinci yarısında cari açıkta bir miktar yükseliş beklesek de,
petrol fiyatlarının düşük seyri korunduğu müddetçe dış açığın sürdürülebilir seviyelerde kalması
muhtemel gözükmektedir.
2016 yılında Fitch ve Moody’s Türkiye’nin yabancı para cinsi kredi notunu BBB- (durağan)
ve Baa3 (negatif) olarak yatırım yapılabilir seviyede belirlemeye devam ederken, S&P yatırım
yapılabilir kategorinin altındaki BB+ notta herhangi bir değişiklik yapmamış, fakat Türkiye’nin
‘negatif’ olan görünümünü ‘durağan’a yükseltmiştir. Kredi notu açısından Türkiye’nin güçlü
yönleri arasında yer almaya devam eden merkezi yönetim bütçesi 2016 ilk yarısında istikrarlı bir
seyir izlemiştir. Gelirler Ocak-Mayıs döneminde yıllık %17, harcamalar ise %11 artmıştır.
2
TCMB’nin kar transferi ve özelleştirme gelirleri gibi tek seferlik gelirler de destek vermiştir. Mayıs
ayı itibarıyla GSYH’ye oran olarak %0,6 seviyesinde bulunan 12 aylık birikimli bütçe açığı, %1,3
seviyesindeki sene sonu resmi hedefinin belirgin şekilde altında olup, mali politikaların
ekonomiye destek olması için alan tanımaktadır.
Türk Lirası kur sepeti bazında sene içinde en yüksek 3,20 seviyesini gördükten sonra
Haziran ayı sonunda 3,04 seviyesine gerileyerek yatay kalmış ve benzer gelişmekte olan ülke
para birimlerine kıyasla zayıf bir performans izlemiştir. MSCI Türkiye endeksi yılın ilk yarısında
2015 sonuna göre dolar bazında %9,6 getiri sağlarken, MSCI gelişmekte olan ülke endeksine
göre %4 daha iyi performans göstermiştir. BIST100 Endeksi ise 6 ayda %7,1 yükselmiştir.
Yurtiçinde 2 yıllık ve 10 yıllık tahvil faizleri aynı dönemde sırasıyla 200 ve 150 baz puan kadar
gerileyerek Haziran ayı sonunda %8,7 ve %9,2 seviyelerine inmiştir. Benzer ülke tahvillerine
kıyasla faizlerdeki düşüş daha belirgin olmuştur. Yılın devamında yurtiçinde Merkez Bankası’nın
politikaları ve siyasi gelişmeler, yurtdışında ise gelişmiş ülke merkez bankalarının para
politikaları ve Brexit’in yansımalarının yanında, ABD’de Kasım ayında yapılacak olan başkanlık
seçimleri önemli gündem maddeleridir.
BÖLÜM B: FON KURULU FAALİYET RAPORU İLE İLGİLİ BİLGİLER
Dönem içerisinde fon içtüzük, izahname ve tanıtım formunda değişiklik yapılmamıştır.
Kurulca onaylanmış fon içtüzüğü, izahname ve tanıtım formuna, AEGON Emeklilik ve Hayat A.Ş.
şirket merkezi, bölge temsilcilikleri ve internet sitesi ile Kamuyu Aydınlatma Platformu’ndan
ulaşılabilmektedir. Fon’un Performans Ölçütü ile karşılaştırmalı olarak verilen getiri grafiğine
raporda yer verilmiştir.
BÖLÜM C: FON PORTFÖY DEĞERİ-NET VARLIK DEĞERİ TABLOLARI
30.06.2016
DT./HB.
T.REPO
V.MEVDUAT
Fon Portföy Değeri
Nominal
Değer
6.500.000,00
12.000.360,00
6.717.478,17
12.251.951,14
29,18
53,2
4.014.715,42
4.054.679,84
17,62
22.515.075,42 23.024.109,15
100
Değer
Toplam(%)
FON TOPLAM DEĞERİ TABLOSU
30.06.2016
1- FON PORTFÖY DEĞERİ
23.024.109,15
2- HAZIR DEĞERLER
657,14
3- TOPLAM ALACAKLAR
4- TOPLAM BORÇLAR
14.368,56
26.838,71
FON TOPLAM DEĞERİ
23.012.296,14
Dolaşımdaki Pay Sayısı
633.414.672,12
BİRİM PAY FİYAT
0,036331
3
BÖLÜM D: FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER
Fon-Performans Ölçütü Karşılaştırmalı Getiri Grafiği:
Piyasa koşullarında oluşan farklılıklara göre portföydeki yatırım araçlarının ağırlığı, bir grup
artarken diğeri azaltılmak suretiyle dengelenerek fonun getiri ve risk oranı kontrol altında
tutulmuştur.
2016 yılının birinci yarıyılı sonunda Dolar kuru 2,9031TL, Euro kuru 3,2150 TL olmuştur.
BIST100 endeksi, birinci yarıyılı %7,10 artışla, 76.817,19 seviyesinden kapatmış ve gösterge
tahvil bileşik faizi %8,74 olarak gerçekleşmiştir.
2016 yılının birinci yarıyılında fon portföyünün ortalama %27,77’si Devlet Tahvili ve Hazine
Bonolarında, %53,14’ü Ters Repoda, %1,87’si Özel Sektör Tahvil ve Bonoları’nda, %0,05’i
Takasbank Para Piyasası’nda ve %17,21’i Vadeli Mevduatta değerlendirilmiştir.
BÖLÜM E: FON HARCAMALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER
Sabit getirili işlemler üzerinden ödenen komisyonlar, ilgili piyasaların uygulamış olduğu
komisyon oranları üzerinden ödenmekte olup, detayları aşağıda belirtilmiştir.
Hisse Senetleri : Fon, içtüzüğü gereği portföyünde hisse senedi bulundurmadığından
dolayı komisyon ödenmemektedir.
i. Borçlanma Senetleri
ii. Ters Repo İşlemleri
iii. Borsa Para Piyasası
: Yüzbinde 2,00 (*)
: Yüzbinde 1,00 (*)
: Yüzbinde 2,00 (*)
(*)BSMV hariçtir.
4
Fon Malvarlığından Yapılabilecek Harcamaların 6 Aylık Dönemde Fon Net Varlık
Değerine Oranı
Aşağıda fondan yapılan harcamaların 6 aylık tutarının ortalama fon toplam değerine oranı yer
almaktadır.
Fonun Ortalama Net Varlık Değeri
22.885.273
Yönetim ücreti giderleri
Komisyon ve diğer işlem ücret giderleri
Saklama giderleri
Denetim ücret giderleri
Kurul ücret giderleri
Esas faaliyetlerden diğer giderler (Dipnot 13)
Toplam
Ortalama
Net
Varlık
Değerine
Oranı
113.581
16.597
1.077
5.636
1.375
3.883
0,50%
0,07%
0,00%
0,02%
0,01%
0,02%
142.149 0,62%
Uzun Dönemde Giderlerin Etkilerini Açıklayıcı Örnek
Bu örnek Fon’a yapılan yatırımın maliyetinin diğer fonlarla karşılaştırılabilmesi amacıyla
hazırlanmıştır. Bu örnekte aşağıda belirtilen süreler boyunca Fon’a 1.000 TL yatırıldığı ve
belirtilen süre sonunda fondan çıkıldığı varsayılmaktadır. Ayrıca örnekte Fon’un yukarıda yer
alan gider oranlarının değişmediği ve Fon’un senelik getiri oranının %10 olduğu varsayılarak
tahmini maliyetler aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. Gerçek maliyetler aşağıdaki tahmini
tutarlardan daha az ya da fazla olabilecektir.
ANK
Kesintiler sonrası Sene Sonu Fon Büyüklüğü
1.Sene
1.093,48
2.Sene
1.195,69
5.Sene
1.563,33
AEGON EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş.
PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU
Kıvanç MANZAKOĞLU
Fon Kurulu Üyesi
Tankut EREN
Fon Kurulu Üyesi
EKLER:
1.Fon kurulu faaliyet raporu.
2.Dönem sonu itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tabloları.
5
10.Sene
2.444,00
EK-2
AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU
30.06.2016 TARİHLİ FON PORTFÖY DEĞERİ TABLOSU
30.06.2016
DT./HB
T.REPO
V.MEVDUAT
Fon Portföy Değeri
Nominal
Değer
6.500.000,00
12.000.360,00
6.717.478,17
12.251.951,14
29,18
53,2
4.014.715,42
4.054.679,84
17,62
22.515.075,42 23.024.109,15
100
Değer
Toplam(%)
AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU
30.06.2016 TARİHLİ NET VARLIK DEĞERİ TABLOSU
FON TOPLAM DEĞERİ TABLOSU
30.06.2016
1- FON PORTFÖY DEĞERİ
2- HAZIR DEĞERLER
23.024.109,15
657,14
3- TOPLAM ALACAKLAR
14.368,56
4- TOPLAM BORÇLAR
26.838,71
FON TOPLAM DEĞERİ
23.012.296,14
Dolaşımdaki Pay Sayısı
633.414.672,12
BİRİM PAY FİYAT
0,036331
6
Download