XIII. Ulusal Kimya Kongresi, Samsun, 1999 S-1029 FENİL ASETALDEHİT ÜRETİMİ İÇİN BİYOKATALİZÖR SEÇİMİ Hamdi KAPUCÜ1, Nursel GÜLSOY2 ve Ülkü MEHMETOĞLU2 1 Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü 58140 SİVAS, 2 Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Mühendisliğ Bölümü 06100 Tandoğan ANKARA Fenil asetaldehit parfümeri ve gıda sanayinde kullanılan önemli bir kimyasaldır. Biyotransformasyon ile fenil etanolden fenil asetaldehit üretimi, tek basamaklı bir tepkime ile ılımlı reaksiyon koşullarında gerçekleştiğinden kimyasal yönteme kıyasla daha ekonomik bir yöntemdir. Literatürde fenil asetaldehit üretimi üzerine yapılan çalışmalarda biyokatalizör olarak asetik asit bakterileri kullanılmaktadır. Bu nedenle çalışmada, fenil asetaldehit üretimi için Acetobacteı ve Gîuconabacter türü mikroorganizmalar seçilmiş ve kültür koUeksiyonlarından temin edilmiştir. Substrat olarak fenil etanolden yola çıkılarak fenil asetaldehit üretimini katalizleyen enzim alkol dehidrojenaz (E. C. 1.1.1.1) enzimidir. Alkol dehidrojenaz (ADH); hücre içi ve membrana bağlı bir enzimdir. Biyotransformasyon çalışmasına başlanmadan önce en uygun mikrooganizma seçiminin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Mikroorganizmaların üretimi İçin en uygun biyo işletim koşullan tespit edilmiştir. Üretilen bu organizmalarda ADH aktivitesinin ölçümü gerçekleştirilmiştir. Hücre parçalanma işlemi, maksimum ürün uzaklaştıran, enzim deaktivasyomma sebep olmayan, maksimum parçalama hızına sahip ultrasonik prosesör ile gerçekleştirilmiştir. Hücre içi membran proteini olan ADH enziminin hücreden çıkarılması için en uygun ultrasonikasyon yöntemi geliştirilmiş ve tüm çalışma boyunca uygulanmıştır. Deneylerde mikroorganizmalar için protein derişimi (Brandfort yöntemi) ve enzim aktivitesi (demir üç siyanür yöntemi) belirlenerek spesifik aktivite hesaplanmıştır. ADH aktivitesi 110 U/l 00 mL, spesifik aktivitesi 0.846 U/mg protein olan Acetobacter orleanense B-55 en uygun mikroorganizma olarak seçilmiştir. Aynca çalışmada, başlangıç fenil etanol derişiminin 1-10 g/L aralığında inhibisyon etkisi incelenmiş ve 4 g/L değerinin üstündeki derişimlerin inbîsyona neden olduğu belirlenmiştir.