Eleme İslam ideolojidir, İslam değildir

advertisement
On5yirmi5.com
Eleme İslam ideolojidir, İslam değildir
Müslüman ne gelenekçidir ne modernist, sadece Müslümandır. Yaşadığı zamanda
Rasulüllah'tan beri 'sevad-ı azam' tarafından anlaşılagelen Kitaba ve Sünnete uygun
yaşamayı hedefler.
Yayın Tarihi : 24 Şubat 2017 Cuma (oluşturma : 10/21/2017)
Prof.Dr. Faruk Beşer'in Yenişafak gazetesindeki yazısı...
Bu konuya çokça değiniyorum, çünkü önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer başından beri fırkalara
ayrılma meselesini ve sebeplerini tam olarak anlayabilmiş olsaydık bu kadar parçalanıp
savrulmazdık. Oysa meseleye eğilince görüyoruz ki, Kuranıkerim bizi fırkalara ayrılmaktan şiddetle
men ettiği gibi Rasulüllah Efendimiz de hadisi şerifleriyle buna vurgu yapıyor. Bu konuyu çeşitli
açılardan anlatmaya çalıştım.
Fırkalara ayrılmanın sebeplerinden biri de gönlüne göre bir İslam oluşturmaktır. "Kim Kuranıkerim
hakkında gönlüne göre konuşursa isabet etmiş olsa bile hatalıdır" anlamındaki hadisi şerifi de en az
iki kez duyurdum. Gazali'nin nefis anlatımıyla bunun, kişinin Kuranıkerim'i nefsi arzularına, ya da
mezhebi ve meşrebine göre anlama çabası olduğunu da söyledim.
Kuranıkerim'i, tarihi tecrübe ile birlikte bir bütün olarak anlama çabasının zorluğunu göze
alamayanlar onun üçte ikisini 'tarihseldir, bize hitap etmez' deyü terk ediyorlar. Hadis/Sünnet
konusunda İslam âlimlerinin oluşturdukları muhteşem ilimleri gözden geçirme külfetine
katlanamayanlar, hadislere güvenilmez deyü Sünneti terk ediyorlar. Geriye keyfimize göre birkaç
ayet kalıyor, onları da istediğimiz gibi yorumlayınca, kendin pişir kendin ye gibi, kendi İslam'ımızı
kendimiz kurmuş oluyoruz. Nasılsa müdahale eden yok, karışan yok.
Modernleşme sürecinde Osmanlı ulemasından önce pusulayı şaşıran Mısır ulemasını hizaya getiren
bir Mustafa Sabri Efendi'miz, bir Zahidülkevseri'miz yok. Modern cephe böyle de, 'muhafazakâr'
cephe nasıl? Kuran ifadesiyle 'herkes kendi şakulüne göre hareket ediyor'. Etrafına bir halka
toplayan herkes, ulema ile bir araya gelip doğrusunu anlayalım deme yerine, 'doğru olan biziz, o
halde biz farklı olmalıyız ki, doğru diğerlerinden ayrılmış olsun' demeye getiriyorlar.
Ve her fırkanın elinde ölçüsünü kendilerinin ayarladığı bir kalbur var, haberleri, hadisleri, hatta
ayetleri bu kalburla eleyip üste kalanları kendilerinin sayıyor ve İslamlarını onlarla kuruyorlar.
Belirleyici olan naslar değil, kendi gruplarının kabulleri, hatta ritüelleri. Bunlara uyan ayet ya da
hadis önemli sayılıp öne çıkarılıyor. Tam uymuyorsa teville hafif yamultulup uyduruluyor ve iş
bitiyor. Bunu bir mizah ya da abartı sayabilirsiniz. Oysa tallahi eksiği vardır fazlası yoktur. Biz öyle değiliz
diyenler gerçekten öyle değillerse onlara elbette sözümüz yok. Onların ellerini öperiz, hatta caiz
olsa ayaklarını bile öperiz.
Oysa ayetlerin tevillerine sarılanların bunu fitne çıkarmak için yaptıklarını yine Kuranıkerim
söylüyor. Allah'ın 'on dokuz fitnesi' dediği fitneye kapılanların nasıl savrulduklarını ibretle görmedik
mi?
Kendilerine modernist denmesini hakaret değil iltifat sayan arkadaşlarımızın kolay vurabilmek için
'gelenek' diyerek hepsini bir kefeye koydukları geçmişimizde gerçekten söylenmedik hiçbir söz,
hadis diye nakledilmeyen bir kelime yok. Şimdi fırkalar; biz uydurmuyoruz, bakın tarihte filanca
söylemiş, falanca hadis diye nakletmiş dedikleri o kadar çok malzeme var ki. Hangi düşünceyi fırka
haline getirmiş olursanız olun, 'gelenek'te onu destekleyecek malzeme bulabileceksiniz. Elenmiş,
ayıklanmış bir İslam, ya da şahsa özel ideoloji kurmanız işten bile değil.
Oysa Müslüman ne gelenekçidir ne modernist, sadece Müslümandır. Yaşadığı zamanda
Rasulüllah'tan beri 'sevad-ı azam' tarafından anlaşılagelen Kitaba ve Sünnete uygun yaşamayı
hedefler. Bu anlama sürecini sürdürür ve yeni fikirler ortaya koyar. Bunu da bir tek âlim değil,
âlimler yapar. Çünkü hiçbir âlim hakikatin tamamını kuşatamaz ve işte bunun için âlimlerin fırkaları
olmaz. Onlar ümmetin kendileriyle yol bulacağı yıldızlardır. Hep söylüyoruz, ulülemri ve cemaati
âlimler oluşturacaktır. Ümmet âlimlerin ortak çalışmalarıyla oluşacak ve ancak bu yolla yeniden
ümmet olacaktır. 'Geleneksel İslam' yaftasıyla vurdukları geçmişimizde söylenen her şey İslam
değildir. Efendimiz buyururlar ki...
yazının devamını okumak için...
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Eleme İslam ideolojidir, İslam değildir
Download