İ : 53 22 Şubat 1326 (1910) ve istediğimiz gibi tarifei muayyene üzere müstenit mukaveleler akdine mâni hiç bir şey yoktur. Çünkü, ondan sonra böyle muâhedenameler akdedilmiş, fa­ kat muahharen bu muâhedenâmelerin de müddeti munkazi olarak yalınız notalar teatisi ile şimdiki mev­ cut olan hâl hasıl olmuş ve gümrük resmi 1906 sene­ sinde de evvelce yüzde 8den ibaret iken, yüzde 11'e iblâğ edilebilmiştir. Bu da bilumum alakadar devlet­ lerin istihsâl-i muvafakati ile kabil olabilmiştir. Bu halden dolayı biz her suretle mutazarrır bulu­ nuyoruz. Bulgaristan mukavelesi vesilesi ile bu zara­ rımız bir kat daha tezahür ediyor ve bundan dolayı efkârda böyle cereyanlar ve birçok şikâyetler, itiraz­ lar vâki oluyor, İşte söz almaktan maksadım ne bu esasa, ne de bu mukavelenin şekline itiraz etmek için değildir. Yalı­ nız bu muvakkat olan mukavelenamenin inkıza-yı müddetinde veyahut feshinde -ki teşrinisanide bunun feshi imkânı vardır, o da 6 nci maddede tasrih edil­ miştir- yeni bir muâhedenâme akdedilmek yani daha devamlı bir muahede akdetmek iktiza edecektir. O sıurada Hükümetin nazarı dikkatinde bulunması lâzım gelen bazı cihetler var. Mukavelenamenin muvakkat olması ihtimâl ki, bunları tamamiyle nazarı dikkate alınmasına o kadar lüzum göstermemiş, mâni olmuş­ tur ve aceleye gelmesi de ihtimâl ki, bunun esbabın­ dandır. Bunların hepsi tabii ben bilmem, fakat bil­ diklerimi söyleyeceğim. Evvela şurada bir mülâhaza var, rahatıhulkum için istihsâl edilen müsaade muci­ bince beher kilodan 4 frank rüsum alınması tekarrür etmiş; fakat birtakım şartlar, kayıtlar ilâve edilmiş ki, bizim tüccar için ihdas-ı müşkülât edilmesine pek ziyade müsaittir. Meselâ, deniyor ki «rahatıhulkumun istifi için an­ cak lokum ile toz şekerinin resim mecmuunun hadd-i azami olarak yüzde 5'i nispetinde toz şekeri istimal olunabilecektir. İşbu nispetin mafevkında ne kadar şe­ ker zuhur ederse şeker itibariyle oîveçhile resme tabi tutulacaktır.» Burudaki müşkülatı zannederim tacir olmayanlar da anlayabiliriz. Zira, yüzde 5'ten fazla olup olmadığı anlaşılması için yani Bulgaristan memurları bunda yüzde 5'ten fazla toz şekeri vardır, dediği zaman bu­ nun ispatı yahut aksinin ispatı için birtakım muamele­ lere ihtiyaç vardır. Bunlar ayrı ayrı tartılacak filan edilecek. Bu gibi muamelât birçok müşkülâtı tevlit eder. Bu tabiî tüccarın memnun olacağı bir hâl değil­ dir. Binaenaleyh, muâhedenâme akdedilirken elbet bu cihet nazarı dikkate alınmak lâzımgelir. C: 2 Sonra, birtakım ihracatı mühimmemiz vardır ki, bizim başlıca ihracatımızı teşkil eden mahsulât-ı mühimmedendir. Memleketin servet-i tabiiyyesini teşkil eden mühim mevaddandır. Sonra bize mahsus birta­ kım sanatlar vardır. Mesela, haffafiye vardır. Birta­ kım kumaşlar vardır. Âbâni sarık gibi şeyler vardır ki, bunlar bize pek mühimdir. Dâire-i intihâbiyemin kısmen methaldar olduğu bir şeyi de sonraya bırakı­ yorum ki, itiraza seep olmayayım. Her ne hâl ise, bun­ lar için birtakım tenzilât lâzımdır. Sonra portakal, li­ mon, bunlar yalınız dâire-i intihâbiyyeme ait değildir. Suriye sahillerinde ve adalarda, Midilli de, Rodos'ta, Trabzon'da birçok portakal ve limon mahsulü yetişi­ yor. Bunların da buraya taalluku vardır ve gayet mü­ him bir şeydir. Şimdi, bunun için Bulgaristan tarife-i umumiyyesinde yüz kilosundan 8 frank alınıyor. Bu resim haddizatında pek fahiştir. Ama denilecek ki, İtal­ ya'nın Mesina portakalından da aynı resim almıyor. MEHMET CAVİT BEY (Maliye Nazırı) (Selanik) — Biliyorsunuz ki efendiler, mukavelenamemizde en ziyade mazharı müsaade olan millet şartı vardır. Bul­ garistan Hükümetinin İtalya Hükümeti ile yapılan mukavelenamesi portakalın yüz kilosundan 1,5 frank alınacağını mutazammındır. Binaenaleyh, bizden de 1,5 frank alınacaktır. Bu 1,5 frank da hiçtir. Hiç mesabesindedir. Yani yüzde 6 raddesindedir. MEHMET F U A T HULUSİ BEY (Devamla) — Benim istihbaratım tabii resmi olamaz, hususidir ve İsmail Mahir Efendiye gelen bir mektuptan aldı­ ğım malumat üzerine müstenittir. Portakalın 100 kilosu, zaten 30 kuruştan ibarettir. Bunun da portakal limon tüccarı iddia ediyorlar ve bu iddianın sıhhati, hükümetçe kâbil-i tahkiktir. Ve diyorlar ki, Bulgaristan'a katiyen ihracât kabul ol­ mayacaktır. Rusya'da ağır resim alıyor. Bir mahreç olmadığı için bu portakal mahsulü ticareti sekteye uğrayacaktır ve bunu zaman gösterecektir. M E H M E T CAVİT BEY (Maliye Nazırı), (Se­ lanik) — Bundan dûn gümrük resmi muafiyet de­ mektir. İBRAHİM HAKKİ PAŞA (Sadrıazam) — Su­ reti umumi yede bir şeyi nazarı dikkate almanızı rica ederim. Farzedin ki bize bir müsaade verdiler. Bu müsaadeden İtalya ve Yunanistan'daki istifade ede­ cek. Çünkü, bize mahsus müsaadattan vaktiyle yalı­ nız biz istifade ederdik. Başka kimse istifade et­ mezdi. O vakit, birçok muafiyetlerimiz de vardı. Şim­ di Bulgaristan bize ne yaparsa diğerlerine de onu ya­ pacak, — 496 — TBMM KUTUPHANESI