vakfın önemi

advertisement
VAKFIN ÖNEMİ
Şeyh Mehmet Efendi’nin 18 Kasım 2014 Sohbeti,
Meded ya RasulAllah, meded ya Sadatı Ashabı Rasulillah, meded ya Meşayihına, meded ya Abdullah
Faizi d-Dağıstani, meded ya Mevlana Şeyh Muhammed Nazım el-Hakkani, destur. Tariqatuna as-sohbah,
wa l-khayru fi jam'iyyah. Bizim tarikatımız sohbet üzerine kaimdir. Sohbet, ahbabların birbirlerine
hasbihal yapmaları, hal hatır sormaları ve de güzel şeyler anlatmaları bir de şey, vaaz vermek, o da hepsi
sohbet olarak kabul olunuyor.
Hayır cemiyettedir. Yani biraz cemaat beraber olması. En azından haftada bir defa, hadi iki haftada bir
defa olsa zikir için. Üç haftayı geçirmeyin diyor yani tarikat ehli. Zikri, Hatmi Hacegan'ı üç haftada bir
yapması lazım. Yapmayan tarikattayım derse utansın diyor. Allah'a şükür bu yerleri ecdadımız yapmış.
Mübarek de Bursa'da. Bursalı diyor. İsmail Hakkı Hazretleri'nin Şeyhidir. Kutup Osman Efendi, büyük
alim. Allah Kıbrıs'a göndermiş. Demek bunlar Kıbrıs'ın tapusu bunlar. Bunlar olmasa zaten ne Türk vardı
burada diyecek ne Müslüman vardı diyor. Hepsi Allah rızası için gelmişler. Bu yerleri yapmışlar. Vakıf
yapmışlar. Vakıf yapınca insan herkes istediği gibi yapar.
İster az bir şey verir, ister çok verir, ister yapar ama Allah'ın hikmeti ta yüzlerce seneden gele gele bir
karış yer verse bile ötekisi bir karış daha veriyor, gele gele çoğalıyor maşaAllah. Faydası var insanlara.
Hem vakfedene faydası var hem öteki insanlara faydası var vakıfın. Şimdi biz burada Kıbrıs adasında bu
kırk sene önce savaş yaptık. Aldık o kadar şehit verdik. Yüzde 40'a yakın bizim galiba. Yok yüzde 30
verirseniz barışırız derler, yok bilmem ne derler.
Halbuki buradaki Müslümanların vakfı adanın yarısından fazladır yani. Hakikate baksalar burası tapudur
yani. Yüzde 50 Müslümanlarındır burası. Ama onu gavuru bırak buradaki eski insanlar o vakit dalalete
girmişlerdi, vakıfları yağmaladılar. Vakıf çok güzel şeydir. Vakıf çok tehlikeli bir şeydir. Vakfın malını yiyen
hayır etmez. Vakfın malını yiyen zaten ahirete inanmıyordur, bir şey değil o inanmasın, o göreceği var
ahirette ama esas dünyada Allah, burnundan fitil fitil getirttirir.
Vakıf malı duydunuz mu uzak durun. En ufak bir şey almayın. Şüphe ederseniz bile vakfın malından uzak
durun. Bizim bir amcamız vardı devamlı bir hikaye anlatırdı. Süleyman alaihi s-salam bilirsiniz bütün
kurdun kuşun, hayvanın dilini bilirdi. Serçe kuşu vardı da o onu severdi galiba bakmış ortada yok. Bir
bakmış gitmiş bir tane serçecik bulmuş ona hava atıyor, şey yapıyor. Buna kızmış neredesin sen. Bu da
kabadayılanmış kendisine.
www.saltanat.org
Page 1
Sen ne diyorsun? Şimdi senin mülkünü mahvederim demiş kendisine serçe, Süleyman alaihi s-salam'a.
Sen kimsin de şey yapacaksın demiş kendisine. Malum sen ufacık bir şeysin. Delirdin mi ne diyorsun sen
demiş. O demiş ben şimdi vakfın bir toprağını alırım, senin sarayının üstüne atarım, mülkün mahvolur.
Yani bu kadar, vakfın malı mühimdir, kıymetlidir. Ona dikkatle bakmak lazım.
Vakıf malı şey değildir, ganimet değildir. Ama vakıf kiralayabilir. Kirayı alabilirsin vakıftan. O rahat şey
yapabilirsin. Vakıfta çalışan insan, onun da hakkı var. Maaşını alır. Hakkı neyse alır. Hiçbir şeyi yok, bir
itiraz yok. Bir günah, kabahat değil o. Kur'an'da da yazıyor. "WaalAAamileena AAalayha"(9:60) diyor.
Vakıf malını, ona çalışanlar alabilir vakıftan, maaşını alır, parasını, ücretini alabilir. Her şey onlara
mübahtır.
Ama kalkıp da bu insanlar mübarekler bu malı vakfettim şu camiye, bu tarlanın gelirini bu cami
imamına, müezzinine, tamiratına vakfettim diyor. Onu kalkıp da sen satarsan, yahut o aldığın parayı
başka şeye harcarsan hele kötü şeylere, o vakit hiç hayır etmezsin. Yani bu vakıf müessesesi çok mühim,
çok güzel bir müessesedir İslam'da. Ev yapabilir yani illa da vakıf oldu diye bütün dünya iş yapmayacak
diye bir şey yok.
Üstüne bina da yapabilirsin. Onun ne kadarsa ücreti verebilirsin. Devamlı verirsin. Vergi gibi. Fazla da bir
şey olmaz. Ama orası gene vakfın olacak. Allah'a şükür işte bu vakıflar oldu, camiler, hanlar, hamamlar,
çiftlikler. Bunlar olmasa zaten bu güzellik kalmazdı. Yüzlerce sene önce ne yaptılarsa aynı gene aynı şey
yapılıyor burada. İbadet yapılıyor, bu garip insanlar o vakit yapmışlar ki, sen bu kıyamete kadar sadaka-i
cariye, Peygamber Efendimiz'in dediği, insan öldükten sonra üç şey sevap gelir kendisine, amel defteri
kapanmaz.
Birincisi, hayırlı bir evlat bırakmak. İkincisi, ilim öğretmek. İnsanlara faydalı olmak. Meşayihlar gibi yahut
bir ilim öğretmiş, kitap yazmış İslam hakkında, insanları irşat hakkında. Kıyamete kadar okundukça o, ona
sevabı gider. Üçüncüsü de böyle bir sadaka-i cariye dediği bu gibi. Vakıflar gibi, Allah rızası için bir yer
bırakmak. Kıyamete kadar onun defterine yazar hayır hasenat olarak.
Bu insanlar da öyle yapmışlar. Ama gelip de onların yerini talan edip, yağma edip de başka amaçlara
kullanırlarsa Allah Azze ve Celle gene insanın niyetine göre verir. Onlar bu niyetle yapmışlar, muhakkak o
kıyamete kadar o sevap yazılacak o insanlara. Ama onların da vakıflarını talan edenlere de kıyamete
kadar lanet olacak. Çünkü çoğu vakıfları da lanetlemiş, vakfiyeyi başka şekilde kullanana lanet etmiş.
İşte Fatih Sultan Mehmed Hazretleri, onun meşhurdur vakfiye senedi. Şöyle şöyle yapılacak. Bu kadar
yani kendi parasıyla almış etmiş. Mesela İstanbul'un göbeğinde Okmeydanı, orada hiçbir şey
yapılmaması lazım. Vakıftır orası sırf okçuluk için, koca bir meydan. E ne güzel bırakmış yani. Gavurun,
elin gavuru bütün şehrin yarısını yeşillik alan yapar.
www.saltanat.org
Page 2
Okmeydanı yeşillik olsaydı ne olacaktı? Zarar ziyan mıdır yani? Koskoca Sultan vakfetmiş orasını, lanet
etmiş, oraya şey yapana, inşaat yapana, başka şey için kullanana. İşte görüyorsun, en berbat yeri
İstanbul'un. Yani her şey, Allah gösteriyor insanlara ama insanlar inatla kabul etmiyorlar, hakikati kabul
etmiyorlar. Şunu yapmayın diyor Allah, yapıyor. Ondan sonra ne için başıma böyle şey geldi, ne bu şeyler
oluyor diye. Herkes kendi elinden çeker.
Hayır yapmayı öğrenelim. Mukaddes sayılan şeylere de hürmet edelim. Bu vakıflar da mukaddes
yerlerdir. Onları elleyene zarar gelir. Çoluk çocuğa da tembih edelim. Yani tamah etmesinler. İstediği
kadar güzel olsun, istediği kadar pahalı olsun, beleş bile verseler alma. Şimdi millet beleşi bırak, rüşvetle,
bilmem neyle onunla bununla o yerleri kapmaya uğraşıyor. Allah ıslah eylesin.
Yani bizim tarikatta, cemiyetimizde, edeb, edeb öğreneceğiz. Edeb de her türlü iyi şeyleri öğretmektir,
hürmet etmektir. İnsanlarımıza, büyüğümüze, Evliyamıza, Peygamberimiz'e, atalarımıza, onların
bıraktıkları şeylere hürmet etmektir. Bu güzel şey, Allah Araplara vermemiş, açıkça söyleyeyim burada.
Hiçbir hürmetleri yok. Hürmetleri olsa o şeylere hürmet ederdi, oradaki Sahabelere, Peygamberimiz'in,
onu, Peygamber Efendimiz'in şeyini kaldırabilseler onu bile kaldıracaklar.
Hiçbir şeye hürmetleri yok. Ne vakıftır ne bir şey, hiçbir şey yok. Allah'a şükür, o edeb, hürmet bu
millete verilmiştir. O da Peygamber Efendimiz'in yoluyla gelmiş, Meşayihlara birer birer hepsi o
muhabbetle, o şevkle her şeye, en ufak bir şeye hürmet ediyorlar. Bir Sakal-ı Şerif dersin, Hırka-i Şerif
binlerce, yüz binlerce insan ziyaret eder. Yani bu hürmet güzel şeydir. Bunu öğretiyoruz işte tarikatta.
Allah insanları, bizim gençleri daha fazla bu yola sevketsin inşaAllah. Onlara da iyi olur. Memleketimize
de iyi olur, insanlara da iyi olur. Allah'a şükür bizim memlekette gene bu kadar eser kalmış, vakıf eserleri.
Bundan kalanları da inşaAllah sahip çıkarız. Ama ne için tahsis edildiyse ona kullanırız yahut ona yardımcı
olacak şeylere kullanırız. Bazı şeyler var, bu fazla diyorlar. Fazla değil o. O gene o işe yardımcı olarak daha
ileride o da lazım olacak.
Allah'ın izniyle buradaki cemaat, insanlar, çocuklar inşaAllah doğru yola gelecekler, camiler yetmez o
vakit. Allah hepimizden razı olsun. Meclisimiz daim olsun inşaAllah. Kaç sene sonra Mağosa'ya da Şeyh
Efendi'yle gelirdik hep, ondan sonra ilk defa geliyoruz. İnşaAllah onun himmetleri hazırdır Allah'a şükür
burada. O da yanımızdadır. Ona imanımız tamamdır inşaAllah. O da inşaAllah memnun olsun bizden,
mübarekler de memnun olsunlar. Wa min Allahi tawfeeq, al-Fatiha.
Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=12745&name=2014-11-18_tr_ImportanceOfCharity_SM.mp4
www.saltanat.org
Page 3
Download