ve Mn(II) KOMPLEKSLERİNİN NÜKLEİK ASİTLER Ü

advertisement
XIII. Ulusal Kimya Kongresi, Samsun, 1999
P-0330
TETRATİYOETER-TETRATİYOL GRUBU İÇEREN HOMO- VE HETEROTETRANÜKLEER Cu(n) ve Mn(II) KOMPLEKSLERİNİN
NÜKLEİK ASİTLER ÜZERİNE ETKİSİ
Nagihan SAĞLAM1. Sabriye DÜLGER2, Aîi Osman BELDÜZ2,
Saadettin GÜNER1ve Serdar KARABÖCEK1
Karadeniz Teknik Üniversitesi, sKimya ve 2Biyoloji Bölümü, 61080 Trabzon
Son yıllarda, platin komplekslerinin insan kanserinin tedavisinde klinik olarak etkin
kullanımı diğer metal komplekslerinin nükleik asitlerle etkileşimleri konusundaki çalışmalara
duyulan ilgiyi oldukça artırmıştır. Böyiece, diğer metal kompleksleri ile yapılan çalışmalar,
protein-DNA etkileşimlerinin ve nükleik asitlerin belirli tersiyer yapısal motiflerinin ortaya
konmasında oldukça yararlı bilgiler sağlamıştır. Nükleik asitlerle etkileşip onları
parçalayabilen yeni metal komplekslerinin geliştirilmesi ve DNA ile etkileşim
mekanizmalarının aydınlatılması bu metal komplekslerinin farmakoloji, genetik bilginin
kontrolü, gen terapisi ve protein-DNA etkileşiminin belirlenmesi gibi çok çeşitli ve daha
uygun bir amaçlı kullanımına olanak sağlaması açısından oldukça önem arzeder.
Bu çalışmada, yeni bir tetratiyoeter-tetratiyol ligandı ile homodinükleer ve
heterotetranükleer metal kompleksleri hazırlandı. Bu homonükleer (A) ve heteronükleer (B)
Cu(II) ve Mn(ÎI) komplekslerinin DNA parçalama aktivitesi plazmid pCYTEXP (5 kb)
üzerinde çalışıldı. Bu iki kompleksin DNA ile etkileşimi değişen kompleks konsantrasyonlar^
yanında magnezyum monoperoksiftalat (MMPF) prooksidanı yokluğunda ve varlığında
gerçekleştirildi ve parçalanma ürünleri nötral agaroz jel üzerinde izlendi. Süpersarmal
yapıdaki plazmid DNA ‘nin komplekslerle etkileşimi kırık ve lineer olmak üzere iki DNA nin
oluşumu İle sonuçlanmıştır. Kırık plazmid, süpersarmal ve lineer yapıdaki plazmidlerden
elektroforetik olarak daha az mobil olduğundan kolayca teşhis edilmiştir. MMPF
yokluğunda plazmiddeki zincir kırılması sadece B kompleksi durumunda 10 pM ve daha
yüksek konsantrasyonlarında gözlenmiştir. 0.5 mM MMPF varlığında ise hem A ve hem de
B komplekslerinin her ikisi de DNA parçalama aktivitesi göstermiştir. Ancak A kompleksi
50 pM konsantrasyonda sadece belirli bir DNA zincir bölgesine etki ederken B kompleksi
çok daha düşük konsantrasyonda (5 pM) ve oldukça yüksek DNA parçalama aktivitesi
göstermiştir. B kompleksi, 37 °C de plazmidi 3 dakikada bir veya daha fazla bölgeden
kırmıştır ve aktivite zamana oldukça bağımlıdır, Bununla birlikte, A kompleksi durumunda
DNA parçalanması zamandan bağımsızdır. Bu maddelerle gerçekleştirilen reaksiyonlar ise
kompleks konsantrasyonuna bağımlıdır. Bu bilgiler, B kompleksinin iyi bir nükleaz mimiği
ve A maddesinin de spesifik bir DNA kırıcı olabileceği sonucunu ortaya koymaktadır.
M m = l,10-Fcn2ntroSn
Download