21. Birle?im:Mizanpaj 1.qxd

advertisement
DÖNEM: 23
CİLT: 53
YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
21’inci Birleşim
19 Kasım 2009 Perşembe
(Bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
Sayfa
475
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
477
II. - GELEN KÂĞITLAR
556
III. - YOKLAMA
478,481,486
IV. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
478:480,481:485,486:488
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl’ün, Dünya Çocuk Hakları
478:480
Günü’ne ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, yer fıstığı üreticilerinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker’in cevabı
481:485
3.- İzmir Milletvekili Nükhet Hotar’ın, Dünya Çocuk Hakları Günü’ne
ilişkin gündem dışı konuşması
486:488
GÖKHAN-21
–
– 471 –
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
Sayfa
480,485,542
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, önümüzdeki dönemde
çocuklarla ilgili en önemli konunun madde bağımlılığı olduğuna, Millî
Eğitim Bakanlığının önlemler alması gerektiğine ilişkin açıklaması
480:481
2.- Adana Milletvekili Muharrem Varlı’nın, Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker’in konuşmasında anlattığı gibi çiftçinin durumunun iyi
olmadığına ilişkin açıklaması
485:486
3.- Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun’un, Tarım Bakanlığının,
yağlık kalitesi yüksek, verimi yüksek yer fıstığı çeşitleri üzerinde çalışması
ve yer fıstığının yağlık prim kapsamına alınmasına ilişkin açıklaması
486
4.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Aydın Milletvekili Ertuğrul
Kumcuoğlu’nun, Avrupa Parlamentosundaki seçimle ilgili farklı anlam ifade
eden sözlerine ilişkin açıklaması
542:543
5.- Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu’nun, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş’ın, sözlerini yanlış yorumladığına ilişkin açıklaması
543
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
488
A) ÖNERGELER
488
1.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın (6/1319) esas numaralı sözlü
sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/160)
488
B) MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
489:495
1.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 28 milletvekilinin,
kültür mantarı yetiştiricilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/468)
489:490
2.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 29 milletvekilinin,
ÖSYM’nin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/469)
491:493
3.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 28 milletvekilinin,
üniversitelerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/470)
493:495
C) TEZKERELER
495
1.- TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in, Moskova’da düzenlenecek
olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesinin 34’üncü Genel
Kuruluna katılmak üzere, beraberinde bir heyetle Rusya’ya resmî ziyarette
bulunmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1015)
495
– 472 –
GÖKHAN-21
–
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
Sayfa
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324)
(S. Sayısı: 96)
496,525,543,556,581
496:524,525:542,543:556,
556:580,581:592
496
2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499)
(S. Sayısı: 321)
496
3.- Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz’ın, Sayıştay Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (2/512) (S. Sayısı: 427)
496:524,525:532,581:592
4.- İmar Kanunu ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu
Raporu (1/713) (S. Sayısı: 397)
533
5.- Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un, Yenilenebilir Enerji
Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (2/340) (S. Sayısı: 395)
533
6.- Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/704) (S. Sayısı: 383)
533
7.- Bolu Milletvekili Fatih Metin’in, 491 Sayılı Denizcilik Müsteşarlığının
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonu Raporu (2/137) (S. Sayısı: 228)
533:534
8.- Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında
Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/674) (S. Sayısı: 375)
534
9.- Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü
ile Hırvatistan Cumhuriyeti Devlet Arşivi Arasında İşbirliği Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/669) (S. Sayısı: 351)
534
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam
Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı
Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun İstanbul’da Kurulması Hakkında
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
534:542,543:556,556:579,
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/594) (S. Sayısı: 265)
581:592
11.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Türkiye’de Bir Türk-İtalyan Üniversitesinin Kurulmasına Dair
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/672) (S. Sayısı: 416)
579
– 473 –
GÖKHAN-21
–
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
Sayfa
12.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/601) (S. Sayısı: 373)
13.- Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/531) (S. Sayısı: 380)
14.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti
Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/579) (S. Sayısı: 340)
579:580,581:592
580
580
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Bursa Milletvekili Ali
Koyuncu’nun, grubuna sataşması nedeniyle konuşması
525
IX.- OYLAMALAR
1.- Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz’ın, Sayıştay Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin oylaması
2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam
Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı
Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun İstanbul’da Kurulması Hakkında
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın
oylaması
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
581
525
581:592
581:592
581:592
593
X.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Kamu Görevlileri Etik
Kuruluna yapılan başvurulara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/10044)
2.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim
kurullarında görevli personele ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Egemen
Bağış’ın cevabı (7/10137)
3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, THY uçuşlarında dağıtılmayan bir
gazeteye ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/10269)
4.- Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, bir yakınının şirketine
ihalesiz iş verildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/10706)
593:596
597:598
598:599
600:602
– 474 –
GÖKHAN-21
–
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 13.00’te açılarak yedi oturum yaptı.
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya, emeklilerin sorunlarına ilişkin gündem dışı bir
konuşma yaptı.
Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat ilinin sorunlarına,
İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, İstanbul’da şebeke suyu ve ulaşım ücretlerine yapılan
zamlara,
İlişkin gündem dışı konuşmalarına Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu cevap verdi.
İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun, gündem dışı
konuşmasına verdiği cevapta İstanbul metrosuyla ilgili yanlış bilgilendirmede bulunduğuna;
Tokat Milletvekili Reşat Doğru, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun, gündem dışı
konuşmaya verdiği cevapta yaptığını söylediği hizmetlerinden dolayı kendisine teşekkür ettiğini
ancak yapılması gereken daha çok hizmet bulunduğuna;
İlişkin birer açıklamada bulundular.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, şahsına sataşması
nedeniyle bir konuşma yaptı.
Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun (6/1274),
Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in (6/1375),
Esas numaralı sözlü sorularını geri aldıklarına ilişkin önergeleri okundu; sözlü soruların geri
verildiği bildirildi.
Mardin Milletvekili Ahmet Türk ve 20 milletvekilinin, askerlik hizmeti sırasında meydana gelen
ölüm olaylarının araştırılarak (10/465),
Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 24 milletvekilinin, çocuk kaçırma olaylarının araştırılarak
çocukların korunması için (10/466),
Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 27 milletvekilinin, muz üreticilerinin sorunlarının
araştırılarak (10/467),
Alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön
görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmında
yer alan:
(10/96) esas numaralı, hayvancılık sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergenin ön görüşmesinin
Genel Kurulun 18/11/2009 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin MHP,
Birleştirilerek görüşülmesi kabul edilen ve ön görüşmeleri yarım kalan (10/67, 10/75, 10/82,
10/122, 10/141, 10/180, 10/193, 10/208, 10/216, 10/229, 10/304, 10/309, 10/320, 10/324, 10/336,
10/337, 10/338, 10/342, 10/374, 10/377, 10/404) esas numaralı, madencilikle ilgili Meclis araştırması
önergelerinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 18/11/2009 Çarşamba günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin CHP,
Grubu önerileri yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.
– 475 –
GÖKHAN-21
–
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, CHP Grubu önerisi üzerinde konuşan Yozgat Milletvekili
Bekir Bozdağ’ın, grubuna sataşması nedeniyle bir konuşma yaptı.
Genel Kurulu ziyaret eden Pakistan Parlamentosu üyelerinden oluşan Pakistan Senatosu Başkan
Vekili Mir Jan Muhammed Khan Jamali başkanlığındaki heyete Başkanlıkça “Hoş geldiniz” denildi.
Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel
kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu’nun (1/324) (S. Sayısı: 96),
2’nci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel
kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu’nun (1/499) (S. Sayısı: 321),
4’üncü sırasında bulunan, İmar Kanunu ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu’nun (1/713) (S. Sayısı: 397),
5’inci sırasında bulunan, Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un, Yenilenebilir Enerji
Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Raporu’nun (2/340) (S. Sayısı: 395),
Görüşmeleri,
3’üncü sırasında bulunan, Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz’ın, Sayıştay Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun (2/512)
(S. Sayısı: 427) görüşmelerine devam olunarak 2’nci maddesine kadar kabul edildi; verilen aradan sonra,
Komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi’nin 1’inci maddesi üzerinde konuşan Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay’ın,
muhalefetin, Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunmadığını ifade ettiğini; oysa kanun teklifinin sıra
sayısının dokuzuncu sayfasının son paragrafında “Kanun teklifi Anayasa’nın ‘hukuk devleti’ ilkesine
aykırı maddeleri ihtiva etmektedir.” şeklinde muhalefet şerhinin bulunduğuna,
Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu’nun, Sayıştayda
kadrosuz eleman çalıştırıldığı yönündeki konuşmasına, Sayıştayda kadrosuz eleman çalıştırılmasının
söz konusu olmadığına,
İlişkin birer açıklamada bulundular.
19 Kasım 2009 Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 13.00’te toplanmak üzere birleşime
19.47’de son verildi.
Şükran Güldal MUMCU
Başkan Vekili
Bayram ÖZÇELİK
Burdur
Kâtip Üye
Gülşen ORHAN
Van
Kâtip Üye
– 476 –
GÖKHAN-21
–
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
No.: 29
I I . - GE L E N KÂ ĞI T L A R
19 Kasım 2009 Perşembe
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 28 Milletvekilinin, kültür mantarı yetiştiricilerinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/468)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14.10.2009)
2.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 29 Milletvekilinin, ÖSYM’nin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/469)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14.10.2009)
3.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 28 Milletvekilinin, üniversitelerin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104
ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/470) (Başkanlığa
geliş tarihi: 14.10.2009)
– 477 –
GÖKHAN-21
–
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
19 Kasım 2009 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 13.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEKCİ (Konya), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21’inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla söz isteyen Trabzon Milletvekili
Cevdet Erdöl’e aittir.
Buyurunuz Sayın Erdöl. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl’ün, Dünya Çocuk Hakları Günü’ne ilişkin gündem dışı
konuşması
CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bildiğiniz gibi, çocuk haklarına dair uluslararası sözleşme Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda
20 Kasım 1989 tarihinde yani bundan yirmi yıl önce kabul edilmiş ve ülkemiz bu sözleşmeyi 1994
yılında onaylamıştır.
Sözleşme gereği pek çok güzel şey yapılmış ancak ülkemizde bir çocuk ombudsmanlığı henüz
kurulamamıştır. Bu nedenle çocuk haklarının izlenmesi konusunda yürütmeden bağımsız
çalışabilecek bir mekanizmaya ihtiyaç duyulmaktaydı.
Pek çok güzel şey bu dönem içerisinde çocuklarla ilgili yapıldı. Bunları da kısaca söylemem
gerekirse: Pek çok uluslararası anlaşmanın yanı sıra Çocuk Koruma Kanunu gibi çok önemli bir
kanun, aynı zamanda Çocukların Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarından Korunmasına Dair
Kanun, Çocukların Uçucu Maddelerin Zararlarından Korunmasına Dair Kanun gibi pek çok önemli
kanun da bu dönem içerisinde çıkarılmış oldu.
Aynı zamanda, birkaç araştırma komisyonu kurularak çocuklarla ilgili sorunlar irdelenmiş oldu.
Bunlar içerinde, Çocukları Sokağa Düşüren Nedenlerle Sokak Çocuklarının Sorunlarının
Araştırılmasına Dair Komisyonun, Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik
Şiddetin Sebeplerinin Araştırılmasına Dair Komisyonun, yine Çocuklarda ve Gençlerde Artan Şiddet
Eğilimi ile Okullarda Meydana Gelen Olayların Araştırılmasına Dair Komisyonun ve nihayet
Uyuşturucu Başta Olmak Üzere Madde Bağımlılığı ve Kaçakçılığı Sorunlarının Araştırılmasına Dair
Komisyonun kurulmasını ve çok önemli kararlar alınmasını çocuklar adına çok önemsiyor ve Türkiye
Büyük Millet Meclisinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
– 478 –
GÖKHAN-21
1–3
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Bu arada, biz, Türkiye Büyük Millet Meclisinde geçtiğimiz yıl, zamanın Meclis Başkanı Sayın
Köksal Toptan Bey’in önderliğinde, milletvekili arkadaşlarımızla birlikte ve UNICEF’in katkılarıyla
Çocuk Hakları İzleme Komitesini kurmuş olduk. Bunun altını çizerek söylemem gerekiyor ki gerek
Türkiye’de ve gerek dünya parlamentolarında Çocuk Hakları İzleme Komitesi, yaptığımız şekliyle,
dünyada bir ilktir. Bunu burada büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum.
Komitemizde Sayın Necdet Ünüvar, Adana Milletvekili; Halide İncekara, İstanbul Milletvekili;
Nevingaye Erbatur, Adana Milletvekili; Sevahir Bayındır, Şırnak Milletvekili; Mehmet Emin Ekmen,
Batman Milletvekili; Avni Erdemir, Amasya Milletvekili; Şenol Bal, İzmir Milletvekili ve bendeniz
Trabzon Milletvekili olarak 8 arkadaş görev yapmaktayız.
Parlamentoda grubu bulunan tüm siyasi partilerden ve ülkemizin dört bir yanından olmak üzere,
ihtisas komisyonları, meslekleri ve seçim bölgeleri birbirinden farklı 4 erkek, 4 bayan, özellikle
bayan-erkek dengesini korumaya gayret ettiğimiz bu Komitenin bu kadar çok değerli, nezih
milletvekili arasından ne kadar zorluklarla oluşturulduğunu takdirlerinize sunarım.
Komite, çocuk haklarıyla ilgili konularda bir iletişim platformu oluşturacak ve onların, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin yasama ve denetim faaliyetlerinin her aşamasında çocuk haklarıyla ilgili
demokratik karar süreçlerinde yer almalarını sağlayacaktır. Ülkemizdeki milyonlarca çocuğun seçme
ve seçilme haklarına sahip olmadığını hepimiz biliyoruz. Komitemiz, oy hakkı olmayan bu çocukların
Türkiye Büyük Millet Meclisinde âdeta temsilcisi olacaktır, çocuk hakları konusunda kamuoyunda
duyarlılığın artması için çalışmalar yapacaktır, aynı zamanda, ülkemizde Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin
uygulanmasını izleyecek ve bu konuda raporlar yayınlayacaktır.
Komitemiz, çocukları ilgilendiren her konuda duyarlı hareket etmeye devam edecektir.
Kamuoyunda bilindiği şekliyle, kaybolan çocuklar konusunda, ayrıca, “taş atan çocuklar” da denen
suça itilmiş çocukların durumlarıyla da ilgilenmiştir. Komitemizden 4 üye Adana’ya, 4 üye
Diyarbakır’a giderek konuyu yerinde incelemiş ve gerekli önerilerini ilgili makamlara iletmiştir.
Bu süre içerisinde oluşturulan ve bugün Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız tarafından
uygulamaya konulacak olan ve kamuoyuyla paylaşılacak bir diğer önemli aktiviteyi de sizlerle
paylaşmak istiyorum. UNICEF’in teknik destekleriyle Komitemize ait olan bir web sitesi
oluşturulmuştur. Bu site sayesinde çocuklarımız gerek İnternet üzerinde ve gerekse cep telefonlarından
SMS göndererek bizimle doğrudan irtibata geçebileceklerdir. Ayrıca, bu web sitesinde çocuklarla ilgili
olan tüm yasal mevzuat Türkçe ve aynı zamanda öncelikle İngilizce olmak üzere yayınlanacak ve
gerektiğinde güncellenecektir. Böylelikle çocuklarla ilgili mevzuata ihtiyaç duyan…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
CEVDET ERDÖL (Devamla) – Sayın Başkanım, tamamlıyorum.
…gerek hâkim, savcı ve avukat gerekse ilgi duyacak herkese önemli bir kaynak, bir rehber
olacaktır. Dünya parlamentoları arasında böyle bir uygulama ilktir. Bu sistemi ilk olarak ortaya koyan
Komitemiz çalışmalarını çocuklarımızın katkılarıyla daha da pekiştirerek yürütecektir. Bunun
dünyadaki diğer parlamentolara da örnek olacağını ümit ediyorum.
– 479 –
GÖKHAN-21
3–6
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği gibi, dünya parlamentoları arasında kuruluş gününü
çocuklarına bayram olarak armağan eden Meclisimizden başka bir parlamento bulunmamaktadır.
Çocuklarına bu kadar önem veren bir ülkenin parlamentosuna da bu kadar güzel bir işi yapmak yaraşırdı.
Amacımız, ülkemizin rengârenk çiçekleri olan güzel yavrularımızın daha eğitimli, daha bilgili ve daha
sevecen olabilmesi için katkı verebilmektir. Ülkemizin çocuklarının birbirini sevmesini, birbirine taş
değil, çiçek, gül atmasını sağlamak için çaba sarf etmekteyiz, velev ki gül dikenli olsun. Bunu
sağlayabilmek için bütün gücümüzle ve sabırla gayret edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEVDET ERDÖL (Devamla) – Sayın Başkan, tamamlıyorum.
BAŞKAN – Buyurunuz.
CEVDET ERDÖL (Devamla) – Büyük düşünür Mevlana ne güzel söylemiş: “Ayın karanlığa
sabrı onu aydın hâle koyar. Gülün dikenine sabrı onu güzel kokulu yapar.”
Komitemizin kuruluşunda bugüne kadar desteklerini esirgemeyen başta Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlarımız Sayın Toptan -önceki Başkanımız- ve hâlen Başkan Sayın Mehmet Ali Şahin
Bey’e ve Komite üyelerimize, ayrıca tüm grup başkan vekillerimize, verdikleri destekten dolayı ve
katkı veren Türkiye Büyük Millet Meclisinin tüm idari, teknik personeline ve UNICEF’e, emeği
geçen herkese teşekkür ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi Çocuk Hakları İzleme Komitesi
olarak üzerimize düşen görevi yerine getireceğimizi ve çalışmalarımızın siz değerli
milletvekillerimizin katkılarıyla ve aynı zamanda çocuklarımızın katkılarıyla daha güvenli, huzurlu
ve mutlu bir yarın için çocuklarımıza hizmet edeceğimizi arz ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum
efendim. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Erdöl.
Sayın Doğru, sisteme girmişsiniz, ne için acaba?
REŞAT DOĞRU (Tokat) – 60’ıncı maddeye göre iki dakika söz istiyorum bu konuyla ilgili olarak.
BAŞKAN – Buyurunuz.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, önümüzdeki dönemde çocuklarla ilgili en önemli
konunun madde bağımlılığı olduğuna, Millî Eğitim Bakanlığının önlemler alması gerektiğine ilişkin
açıklaması
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla ben de bir şeyler söylemek için söz almış bulunuyorum.
Çocuklarımızın önümüzdeki dönemde en önemli konusunun madde bağımlığı olduğu konusunu
söylemek için söz aldım. Bakınız, 2007 yılında, Ankara’da okuyan gençlerde yapılan araştırma:
Öğrenci sayısı 13.438; bu öğrencilerin yüzde 15,6’sı devamlı sigara kullanıyor, yüzde 14,26’sı
devamlı alkol kullanıyor, yüzde 1,4’ü de düzenli olarak deneme düzeyinde madde kullandığını ifade
etmişlerdir. Yani önümüzdeki dönem içerisinde madde bağımlılığı konusunun çok ciddi oranda
araştırılması gerekir. Millî Eğitim Bakanlığı, 2004 yılından itibaren, ülke genelinde, her tarafta ciddi
manada madde bağımlılığıyla ilgili bir araştırma yaptırmamıştır. Bu, dünyadaki birçok yerde yapılmış
olmasına rağmen verilen istatistiklerin hepsi çok kısa, yani sayısı az olan istatistiklerdir.
Buradan bir kez daha, çok önemli bir konu olması münasebetiyle, Dünya Çocuk Hakları Günü
olması dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığı yetkililerine seslenmek istiyorum: Bu konuyla ilgili olarak,
yani madde bağımlılığı konusuyla ilgili olarak araştırma yaptırılmalı ve çıkan sonuçlara göre de
önlemler alınmalıdır diyor, teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
– 480 –
GÖKHAN-21
6–9
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Doğru.
Gündem dışı ikinci söz yer fıstığı üreticilerinin sorunları hakkında söz isteyen Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’e aittir.
Buyurunuz Sayın Güvel. (CHP sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI (Devam)
2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, yer fıstığı üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı
HULUSİ GÜVEL (Adana) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yer fıstığı üretimindeki
sorunlar ve yer fıstığı üreticilerimize verilmesi gereken destekler hakkında gündem dışı söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Değerli arkadaşlar, bugün Dünya Çocuk Hakları Günü. Tüm dünya çocuklarının, özellikle
çalışmak zorunda kalan çocukların Çocuk Hakları Günü kutlu olsun. Bu konu maalesef ülkemizin
kanayan bir yarasıdır.
Değerli arkadaşlar, içerdiği zengin besin maddeleri nedeniyle insan sağlığına sayısız yararları
bulunan, tansiyonu dengeleyen, kolesterolü düşüren ve bu özellikleriyle kalp sağlığının korunmasında
önemli rol oynayan yer fıstığının üretiminde bir dizi sorunlar bulunmaktadır.
Ülkemizin yer fıstığı üretimi yıllık 85 bin ton civarındadır. Bu üretim miktarı komik denecek
derecede düşüktür. Örneğin, Çin’de üretim 13 milyon tondur, Hindistan’da 9,2 milyon ton, Nijerya’da
3,8 milyon ton, ABD’de 1,7 milyon tondur. Ülkemiz dünya üretiminde 31’inci sırada yer almaktadır.
Dekar başına ülkemizdeki verim 333 kilo ile dünya ortalamasının 2 katına yakındır. Ülkemiz, yer
fıstığı üretiminde -dekar başına verimi- ABD’den sonra dünyada 2’ncidir. Yani ülkemizin, özellikle
üretimin yüzde 90’ına yakınının gerçekleştirildiği Adana, Osmaniye, Mersin ve Hatay illerini
kapsayan Çukurova bölgesinin iklimi yer fıstığı üretimi için çok uygundur.
Değerli arkadaşlar, toprağın verimini artıran, ikinci ürün olarak yetiştirilebilen yem ve yağ
sanayisine ham madde oluşturma potansiyeli yüksek olan yer fıstığının üretimi, bu denli verimli
olmasına, büyük ihracat potansiyeli taşımasına rağmen, neden bu kadar düşüktür? Tarımı kendi
kaderine bırakmak anlayışı, tarımda Dünya Ticaret Örgütü politikalarına boyun eğmek anlayışı ve
vizyon sahibi olunmaması yer fıstığı üretiminde bu denli güdük kalmamıza yol açmaktadır.
Yer fıstığının yağlı tohumlar kapsamına alınarak, prim ödemesine geçilmesi gerekliliği tüm
uzmanlarca, ziraat odalarınca, üreticilerimizce defalarca ifade edilmiş olmasına rağmen, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığının kulakları kapalı kalmıştır. Bakanlığın ve Hükûmetin kulakları üreticimize kapalıyken, aynı
kulaklar Cargill’e açıktır, aynı kulaklar Montesano’ya açıktır, Dünya Ticaret Örgütüne açıktır, kendi
üreticisi ve kendi bilim insanları yerine, GDO üreticisi firmaların desteklerini yerine getirmektedirler.
Değerli arkadaşlar, yer fıstığı konusunda değerli çalışmaları olan bilim insanları, ülkemizdeki
potansiyelin harekete geçirildiği takdirde ve doğru kullanıldığı durumda yer fıstığı üretiminin kısa
vadede 300 bin tona, orta ve uzun vadede 1 milyon tona ulaşabileceğini söylemektedirler. Bu, bütün
Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine yer fıstığı ve yer fıstığı yağı ihraç edebileceğimiz anlamına gelmektedir.
Bu, yapılamayacak bir şey değildir. Öngörü sahibi olmak, yer fıstığını yağlı tohumlar kapsamına almak,
üretimi teşvik etmek bunun için yeterli olacaktır. Her yıl yağlı tohum ithalatı için yüksek miktarda döviz
harcanırken, yağ açığımız sürerken, zeytinyağına eş değer niteliklere sahip olan ve büyük bir üretim
potansiyeli bulunan yer fıstığına üvey evlat muamelesi yapmak anlayışı yanlıştır.
– 481 –
GÖKHAN-21
9–13
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; yer fıstığının yağlı tohumlar kapsamına alınmasıyla sağlanacak
gelir artışı verilecek primleri fazlasıyla aşacaktır. Şu anda 85 bin ton üretimi yapılan ve ülkemizde çok
büyük bir çoğunlukla çerez olarak tüketilen yer fıstığının üreticisi, tüccarı, sanayicisi, işçisi 100 bin
insan bundan ekmek yemektedir. Üretim artışını sağlayacak desteklerin verilmesiyle beraber bu sayı
katlanarak artacaktır. Çukurova bölgesinde yer fıstığından yağ çıkaracak fabrikalar üretim
yetersizliğinden atıl beklemektedir. Bu potansiyeli harekete geçirmek Hükûmetin boynunun borcudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
HULUSİ GÜVEL (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bu nedenlerle yem ve yağ sanayisine ham
madde sağlayabilecek büyük bir potansiyeli olan yer fıstığının bir an önce yağlı tohumlar kapsamına
alınması gerekmektedir.
Yer fıstığının üretimi ve ihracatı desteklenmelidir.
Yer fıstığı üretici birliklerinin kurulması teşvik edilmelidir.
Araştırma ve pazarlama konularında yer fıstığı üreticilerine sahip çıkacak kurum ve kuruluşlar
oluşturulmalıdır.
Fındıkta olduğu gibi yer fıstığı için de tanıtım grubu oluşturulmalıdır.
Yer fıstığı işleme sanayisine düşük faizle kredi olanakları sağlanmalıdır.
Modern laboratuvarlar ve depolar kurulmalıdır.
Bunları yalnızca Çukurova bölgesinde değil GAP bölgesinde de hayata geçirmek gerekmektedir.
Gerçek açılım bu olacaktır ve bunlar yapılırken üreticimiz, tüccarın insafına terk edilmemelidir. Bu
konuda Hükûmeti ve Bakanlığı göreve davet ediyor, yüce Meclisi ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Güvel.
Hükûmet adına Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker cevap verecektir.
Buyurunuz efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sayın Başkan,
yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yer fıstığının sorunlarıyla ilgili yapılan
gündem dışı konuşmaya cevap vermek için huzurlarınızdayım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, biyoçeşitlilik açısından dünyanın en zengin
ülkelerinden bir tanesi.
OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale) – Arazimizi kirlettiniz Sayın Bakan, GDO’lu ürünlerle perişan
ettiniz ülkeyi; Niğde perişan, Nevşehir perişan.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) – Yeryüzündeki
toplam endemik bitki türlerinin çok büyük bir kısmı, 3.905 tanesi Türkiye’de yetişiyor. Tabii, bu
biyoçeşitliliğin unsurlarından bir tanesi de ülkemizde Osmaniye, Adana, Aydın, Antalya,
Kahramanmaraş, Mersin ve Muğla’da tarımı yapılan yer fıstığı üretimi. Ülkemizde 25 bin hektar
civarındaki bir alanda tarımı yapılıyor ve birinci ürün veya ikinci ürün olarak çiftçilerimiz tarafından,
bazen pamuk, buğday ve mısırla münavebe veyahut tek başına ekilmektedir.
– 482 –
GÖKHAN-21
13–15
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Şimdi, 2009 yılı yer fıstığı üretim tahminimiz, malum şu anda henüz TÜİK onunla ilgili
rakamları açıklamadı ama bizim yaptığımız tahmin, bu sene 88.600 ton civarında bir üretimin
gerçekleşeceği. Tabii, Bakanlığımız tarafından geliştirilen çeşitler sayesinde verim önemli bir
miktarda artırılmıştır yani birim alandan elde edilen yer fıstığı üretimi dünyada çok üst sıralarda.
Son altı yıl içerisinde, 2002’den sonra, yer fıstığı üretiminde verim artışı yüzde 26 civarında yani
yüzde 26 bir verim artışı gerçekleşti bu arada. Bunda tabii, Bakanlığımızın özellikle Batı Akdeniz
Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen çeşitlerin kullanılması… Ki bunlar içerisinde
NC-7 diye bir çeşit var, yağlık çeşit. Birim alanda 350 ila 450 kilo arasında verime sahip bir çeşit ki
Türkiye’de de bunun yaygınlığı yüzde 70-80 oranında.
Burada ayrıca Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından ıslah edilen tohumlar da var.
Bunlardan 3.600 kilogram kadar tohumluk Osmaniye ilimizde üreticilerimize dağıtılmış ve deneme
amaçlı ekimler yapılmıştır. Burada da yine dekar başına yüzde 20 ile 30 arasındaki bir oranda bir
verim artışı sağlanmıştır. Tabii, gerek geliştirilen çeşitlerin yüksek verim kabiliyetine sahip olması
gerekse bu alanda bizim diğer tarımsal ürünlere, tarımsal üretime yaptığımız destek gibi burada da
verdiğimiz desteklerin bu üretim artışında, verimlilik artışında bir payı var.
Şimdi, tabii, 88 bin ton civarındaki üretim elbette ki artırılabilir. Bu büyük ölçüde pazara ve
Türkiye’deki kullanım şartlarına bağlı. Türkiye’de, yüce Meclisin de bilgisi tahtında olduğu gibi,
daha çok çerezlik olarak, o amaçla kullanılan bir ürün. Yağlık olarak da kuşkusuz kullanılabilir; bu,
pazar durumuna bağlı.
Değerli milletvekilleri, biz yer fıstığıyla ilgili olarak çiftçilerimize, üreticilerimize -ki 3.100
civarında Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dâhil yer fıstığı üreticisi bulunmakta Türkiye’de- bu üretimi
gerçekleştirmeleri için mazot desteği ve gübre desteği veriyoruz girdi itibarıyla.
Yer fıstığı için 2010 yılında 5,5 lira, dekar başına, bir mazot desteği ödemesi yapılacak, ayrıca
5,5 lira da gübre desteği ödenecek, dekar başına, yani toplam dekar başına 11 lira mazot ve gübre
desteği yer fıstığı üreticisine ödenecek.
Ayrıca, değerli milletvekilleri, yine, bilindiği gibi, Hükûmetimiz döneminde ilk defa olarak
uygulamaya konan sertifikalı tohumluk kullanımı desteği 2005 yılından beri uygulanıyor ve yer fıstığı
için sertifikalı tohum kullanımı desteği birim fiyatı dekar başına 7,2 lira olarak uygulanıyor 2009
yılında, 2010 yılında 8 lira olarak uygulanacak. Burada da yüzde 11,1’lik bir artış söz konusu, 2009
yılına göre.
Ayrıca, sertifikalı tohumluk kullanımı yanında sertifikalı tohumluk üretimine de biz destek
başlattık. Burada da 2009 yılında yaklaşık 30 ton sertifikalı yer fıstığı tohumu üretimi için toplam 21
bin lira destekleme ödemesi yapılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz yine gerek Türkiye’de gübre kullanımının daha etkin,
daha rasyonel, çevreye daha az zararlı olması hem de azami faydanın gübreden elde edilmesi
maksadıyla bir yeni destek daha başlattık, o da toprak analizi desteği. Yani toprağında gübre
kullanacak olan çiftçimize diyoruz ki: “Toprağının önce tahlilini yaptır, toprağında hangi besin
elementlerine ihtiyaç var, bu besin elementlerinin miktarı hangi düzeydedir, hangi ürünü
ekeceksen…” Her ürünün ihtiyaç hissettiği bitki besin elementi ayrıdır yani azot mu, fosfat mı, diğer
besin elementleri mi? “Dolayısıyla bir analiz yapın, o analizin sonucunda ihtiyaca göre, verilecek
olan rapora göre de gübrenin miktarını ve çeşidini belirleyin.” Bunu yapmaları için de yine
çiftçilerimize bir destek veriyoruz. Buna biz “toprak analizi desteği” diyoruz, ilave bir destek. 2009
yılında dekar başına 2,25 lira uygulanıyor bu, 2010 yılında da dekar başına 2,5 lira da toprak analizi
desteği ödüyoruz.
– 483 –
GÖKHAN-21
15–21
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine yer fıstığının da içinde yer aldığı zirai ürünler, bitkisel
ürünler ve diğer tarım ürünleriyle ilgili işleme, paketleme ve ambalajlama tesisleri yapıldığı takdirde,
biz onlara da üst limiti 500 bin lira olmak kaydıyla, yüzde 50 hibe destek veriyoruz. Bu da son
derecede önemli. Yer fıstığıyla ilgili 7 projeyi bu yüzde 50 hibe desteğinden faydalandırdık, 1 milyon
276 bin lira da ödeme yapıldı.
Bu bizim Hükûmetimiz döneminde, 2006’da başlayan Türkiye’deki bütün tarımsal ürünlerle,
hayvansal ürünlerle, bitkisel ürünlerle ilgili yapılan, gerek ürün işleme ve paketleme tesisi gerek
buna benzer hem istihdam yaratan hem ürünün katma değerini artıran -soğuk muhafaza dâhil olmak
üzere, modern soğuk hava depoları dâhil olmak üzere- getirdiğimiz bir destek şekli. Türkiye’de
2006’dan sonra 597 tane proje tamamlandı bitkisel ürün işleme, paketlemeyle ilgili. Bunlar açılışı
yaptı, faaliyete girdi. Şu anda 386 tanesi de devam ediyor ve hayvansal ürün işleme ve paketlemeyle
ilgili 304 tane tamamlandı. Tarımsal ürün depolamayla ilgili 146 tane proje tamamlandı, bunlar hayata
girdi, uygulamaya girdi. Alternatif enerjili sera 85 tane uygulamaya girdi, -bunlar hep yüzde 50 hibe
destek alan- soğuk hava deposu 84 tane devreye girdi. Su ürünleri işleme paketleme 19 tane. Bir de
modern basınçlı sulama sistemleriyle ilgili de 421 tane proje olmak üzere 1.656 tane projeyi biz
Türkiye’de 2006’dan sonra hayata geçirdik. Bunlar uygulandı, şu anda faal olarak çalışıyor, 766 tane
de devam ediyor. Bitenler için ödediğimiz para 220 milyon lira yani eski parayla 220 trilyon lira, şu
anda bitmekte olanlarla ilgili de 186 milyon lira. Bunlar tamamen hibe ve bunlarda yaklaşık 18 bin
civarında da kırsal alanda istihdam yaratıldı. Dolayısıyla yer fıstığıyla ilgili de biraz önce söylediğim
gibi, 7 tane de biz bu şekildeki projeye 1 milyon 276 bin lira ödeme gerçekleştirdik.
Buradaki kastımız, tabii, hem üretimin daha verimli hâle gelmesi hem kırsal alanda üretilen ürünün
katma değerinin artırılması hem kırsal alanda istihdam sağlanması ve vatandaşın ürününü ham
maddeyken satması hâlinde, tabii daha düşük fiyatla satıyor ama bu ürünü bir şekilde işleyip, paketleyip,
ambalaj yaptığı takdirde o zaman katma değeri yükseliyor ve onu daha yüksek bir fiyatla satıyor.
Yine, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu çerçevede bir hususu daha bilginize sunmak
istiyorum, tarımla ilgili desteklemelerden ve yer fıstığıyla ilgili desteklemelerden bahsederken: Bizim
yine 2007 yılında bu meyanda başlattığımız yeni bir proje daha var, o da makine ekipman alım
destekleri. Tarımda kullanılan, tarımsal üretimde, hayvansal üretimde kullanılan yaklaşık 40
civarındaki değişik makine ekipmanına biz yine yüzde 50 hibe destek veriyoruz. Türkiye’de 2007’den
sonra 33.227 projeye biz yine yüzde 50 bu meyanda hibe destek sağladık, bunun için ödediğimiz
destek miktarı da 194 milyon lira. Burada mibzerden tutun güneş kolektörüne, çeltik fide dikim
makinesinden tutun lazerli tesviye aletine, toprak frezesinden tutun zeytin hasat makinesine, soğuk
hava tesisatlı taşıma aracından balya silaj makinesine, bahçe traktörüne, yani tarımda kullanılan her
çeşit makine ekipman aşağı yukarı bu kapsamda çiftçiler tarafından alındığı takdirde biz buna yüzde
50 hibe destek veriyoruz. Bu, tabii yine yer fıstığı üreticisi kardeşlerimiz için, bunun ekimini yapan
kardeşlerimiz için de geçerli bir destek. Diğer, tabii kooperatif destekleri vesaire bunların dışında.
Bildiğiniz gibi bizim Hükûmetimiz döneminde genel bütçeyle ilgili 656 tane kooperatife,
tarımsal kalkınma kooperatifine destek verildi yaklaşık 600 milyon lira tutarında. Kırsal Alanda
Sosyal Destek Projesi’nde de 944 tane projeye 667 milyon lira destek verildi. Toplam 1.600
kooperatife 1 milyar 260 milyon lira destek sağlandı, kooperatif desteği. Dolayısıyla, bu da yine
çiftçilerimizin istifade ettiği, yüz binlerce ailenin ortak olmak suretiyle destek bulduğu, destek
gördüğü bir alan.
– 484 –
GÖKHAN-21
21–25
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Bizim, tabii Hükûmetimizin tarımla ilgili de -diğer sektörlerde olduğu gibi- büyük bir vizyonu
var. Biz bu vizyonu da zaten değişik defalar projeler şeklinde kamuoyuyla paylaştık. 2012
vizyonumuzu da açıkladık. Burada özellikle çiftçilerimizin daha rekabetçi bir yapıya kavuşturulması,
bunun sağlanması için de gerek üretim girdileri yönünden gerek makine ekipman yönünden gerek
sertifikalı tohumluk yönünden gerekse bunların işlenmesi, paketlenmesi, ambalajlanması yönüyle
bir bütün olarak Türkiye’deki tarımsal yapıyı daha modern, daha verimli ve uluslararası ölçekte daha
rekabetçi bir yapıya kavuşturmak için yaptığımız projeler, hayata geçirdiğimiz projeler var. Zaten
bu nedenledir ki Türkiye'nin tarımsal üretimi dünyanın 8’inci büyük tarım ekonomisi hâline geldi ve
57 milyar dolar Türkiye'nin gayrisafi hasılası mevcut. Bu, verimlilik artışıyla sağlandı. Verimlilik
artışı da desteklerin daha rasyonel, daha makul, daha akılcı bir şekilde kullanılmasıyla oldu.
Şimdi, bugün itibarıyla yer fıstığının kabuklu ortalama satış fiyatı 1,89; bu, borsaların ve
piyasanın ortak fiyatı, 18 Kasım tarihi itibarıyla. Burada, üreticimiz açısından maliyetleri dikkate
aldığımızda iyi bir fiyat, uygun bir fiyat. Dolayısıyla bunun tabii, alanlarının artırılması, ihracatının
artırılması, ki sözün burasında yer fıstığı ihracatıyla ilgili olarak da ben size bir bilgi vermek
istiyorum. Örneğin 2002 yılında Türkiye’de yer fıstığı ihracatı 827 bin dolar civarında iken 2008
yılında 2 milyon 55 bin dolara çıktı, bu da 2,5 katlık bir artış demektir. 2008 yılında 502 ton yer
fıstığı -gerek çerezlik, ambalajlı vesaire gıda ürünü şeklinde- ihracatı gerçekleşti. 2009 yılı 5’inci ay
itibarıyla ihracatımız miktar olarak 300 ton ve değeri de ilk yılın ilk 5 ayında 959 bin dolar.
Dolayısıyla yıl sonu itibarıyla inşallah bu, yine, geçen yılki miktarı aşacak.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yer fıstığı maliyetinin 2009 yılı itibarıyla yaklaşık yüzde
6’sını biz destek olarak ödüyoruz. Tabii, gönül arzu eder ki, bu ürün de diğer ürünler gibi gelişmesi
artsın, daha yüksek bir pazar fiyatına kavuşsun. Biz de bundan ancak memnuniyet duyarız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yer fıstığı üreticileriyle ilgili, tabii Bakanlığımızın gerek
pazar durumuna gerek bu ürünlerin kullanım alanlarına göre ve Türkiye için genel ekonomi ve genel
tarımsal ürün deseni açısından taşıdıkları öneme göre yapılan çalışmalarla bunların yıl içerisinde,
zaman içerisinde desteklemelerinde artışlar, gelişmeler olacak. Bundan sonra da biz bu şekildeki
çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Ben yer fıstığı üreticilerimize hayırlı, bol kazançlar diliyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Eker.
Sayın Varlı, sisteme girmişsiniz.
MUHARREM VARLI (Adana) – Ben bir katkıda bulunmak istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
2.- Adana Milletvekili Muharrem Varlı’nın, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in
konuşmasında anlattığı gibi çiftçinin durumunun iyi olmadığına ilişkin açıklaması
MUHARREM VARLI (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanı kürsüde veya bir başka yerde dinlediğimiz zaman âdeta bir çiftçi olarak benim
bile inanasım geliyor yani çiftçilerin ne kadar iyi olduğuna. Öyle güzel tozpembe çiziyor ki rakamlarla
yani ben bile bir anda şaşırıyorum ama gerçek böyle değil. Gerçek nasıl? Çiftçilerimiz her yıl yeni
krediler bularak ancak tarlalarını ekebiliyorlar. Eğer kredi bulamazlarsa faizcinin, tefecinin eline
düşerek tarlalarını ekebiliyorlar. Gerçek bu.
– 485 –
GÖKHAN-21
25–29
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Tabii, Sayın Bakan, bir de Başbakanla da ters düşüyor. Başbakanın birkaç gün önce gazetelerde
beyanatı vardı tarıma biraz daha fazla destek vermek lazım diye. Herhâlde Sayın Bakan bunu
görmemiş ki veya Başbakanla görüşmemişler bu arada. Yani Sayın Başbakanın bile tarıma destek
verilmesi gerektiğini söylediği yerde siz bu kadar güzel tozpembe tablo çiziyorsunuz ki Sayın Bakan
yani çiftçilerimiz gülüyor sizin bu anlattıklarınıza. Hakikaten insanlarımız o kadar kötü günler
geçiriyor ki, artık çoluklarının çocuklarının rızkını temin edemeyecek duruma geldiler.
Bir de bu buğday desteğiyle ilgili Kurban Bayramı’ndan önce vereceğinizi söylemiştiniz, ancak
şu ana kadar hiçbir gelişme yok. Bu konuda da lütfen sözünüzde durursanız…
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Varlı.
Sayın Coşkun…
HAKAN COŞKUN (Osmaniye) – Ben de katkıda bulunmak istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
3.- Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun’un, Tarım Bakanlığının, yağlık kalitesi yüksek, verimi
yüksek yer fıstığı çeşitleri üzerinde çalışması ve yer fıstığının yağlık prim kapsamına alınmasına
ilişkin açıklaması
HAKAN COŞKUN (Osmaniye) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Şimdi, Sayın Bakanım konuşmasında yüzde 26 verim artışından bahsetti, doğrudur. Çukurova
Üniversitesinde Profesör Doktor Halis Arıoğlu’nun, bununla ilgili, verimliliği yüksek çeşitlerin
geliştirilmesiyle ilgili bayağı çalışmaları var. Ve yer fıstığı üretiminin yüzde 80’i olan Adana ve Osmaniye
illerimizde ağırlıklı bunun ekiminden kaynaklanan bir verim artışı var. Ama bizim daha önemli bir verim
artışımız var. Ne yazık ki 2002’den bu yana Osmaniye çiftçisi, Adana çiftçisi yer fıstığından para
kazanamadığı için daha iyi bir bakım yapmak suretiyle verimini kendi çabasıyla biraz artırmıştır diyorum.
Çünkü şöyle bir bakarsak 1999-2002 arası 2-3 TL’ye giden yer fıstığının fiyatı 1-1,5; hatta 2 TL’ye kadar
düşmüştür, daha önce 0,5-0,8 TL arasında gördüğümüz zamanlar da oldu. Ağırlıklı olarak
üniversitelerimizin bilhassa, ağırlıklı olarak araştırma enstitülerimizin, Tarım Bakanlığına bağlı, yer
fıstığının yağlık kalitesi yüksek, verimi yüksek çeşitleri üzerinde çalışmasının uygun olacağını
düşünüyorum. Hem bu, yağlık prim kapsamına alınmasında önemli bir rol olacaktır. İki buçuk yıldan beri
bunun yağlık prim kapsamına alınması için bütün bölge milletvekillerimizle çalışmamıza rağmen, hatta
Hükûmetten söz almamıza rağmen iki buçuk yıldan beri yağlık prim kapsamına ne yazık ki aldıramadık.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Coşkun.
Gündem dışı üçüncü söz Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla söz isteyen İzmir Milletvekili
Nükhet Hotar’a aittir.
Buyurun Sayın Hotar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI (Devam)
3.- İzmir Milletvekili Nükhet Hotar’ın, Dünya Çocuk Hakları Günü’ne ilişkin gündem dışı
konuşması
NÜKHET HOTAR (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 20 Kasım Dünya Çocuk
Hakları Günü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Tüm ülkemiz ve dünya çocuklarına buradan sevgilerimi sunuyorum.
– 486 –
GÖKHAN-21
29–32
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Bilindiği gibi, çocuk hakları, insan hakları çerçevesinde ele alınmakta, 20’nci yüzyıl başlarından
itibaren sanayileşme ve savaşların neticesinde çocukların korunması giderek önem kazanan bir konu
hâline gelmektedir.
1924 yılında çocukların yaşama, gelişme, beslenme, yardım görme, istismardan korunma
haklarını güvence altına alan Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi’ni en önce benimseyen ülkelerden
birisi Türkiye olmuş ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından imzalanmıştır.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış
günü olan 23 Nisanın çocuklara bayram olarak armağan edilmesi Türk ulusunun çocuklara verdiği
değerin en önemli göstergesidir. Dünya parlamentoları arasında kuruluş gününü “çocuk bayramı”
olarak kutlayan başka bir parlamento da yoktur.
Dünyadaki gelişmelerin neticesinde çocuk hakları konusunda son aşama 1989 yılında Birleşmiş
Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin imzalanması olmuştur. Yine Türkiye bu sözleşmeyi
imzalayan ülkelerin başında gelmektedir. Bu sözleşmede çocuğun tanımı yapılarak çocukların eğitim,
sağlık, sosyal güvenlik alanlarında, tüm yaşam alanlarındaki hakları güvence altına alınmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çocuklarımız konusunda bu derece hassas olan bir ulusun
temsilcileri olarak görüyoruz ki dünya üzerinde birçok çocuk eğitim, sağlık, beslenme ve barınma gibi
en temel haklardan yoksun olarak ya savaş ortasında ya da açlık sınırında yaşamını sürdürüyor. Ayrıca
biliyoruz ki gerek ülkemizde gerek dünyada çocuk hakları konusunda olumlu gelişmeler olmakla
birlikte daha katedeceğimiz epeyce mesafe bulunmaktadır.
Çocuk hakları, gelecek nesilleri ilgilendiren toplumsal bir konudur; toplum sağlığından
yoksulluğuna, eğitimden çalışma yaşamına kadar birçok alanla ilişkilidir. İktidarımız döneminde
nüfusun dörtte 1’inden fazlasını kapsayan çocuklarımızın her türlü ihtiyaçları için gerekli yatırımlar
yapılmıştır. En temel hak olan eğitim hakkını her bir vatandaşımız için ulaşılabilir hâle getirme
amacıyla çeşitli programlar uygulanmaya konmuş, çeşitli kampanyalar düzenlenmiş ve okullaşma
oranımız yüzde 99’a çıkarılmıştır.
Bu atılan adımlar ve kaydedilen ilerlemeler, yine de çocuk eğitiminin, çocuk yoksulluğunun,
çocuk istismarının ve çocuğa karşı işlenen suçların tamamen kaldırılmasını sağlayamamıştır. Bunun
bilincinde olarak AK PARTİ Grubu olarak milletvekillerimizle birlikte çocuğa karşı işlenen suçlarla
ilgili çok kapsamlı bir çalışmayı da yürütmekteyiz.
Diğer taraftan, eğitime katkı anlamında 2005’te çıkarılan Özürlüler Yasası ile daha önce eğitim
hakkından yararlanamayan özürlü çocuklarımız ilk defa eğitim hakkından yararlanmaya başlamış,
hatta özürlü annelerine daha erken emekli olma hakları gibi haklar getirilerek çocukların eğitiminin
kolaylaştırılması sağlanmıştı.
Sağlık alanında yapılan en kapsamlı yatırım, şüphesiz genel sağlık sigortasıdır. Sosyal güvenlik
şemsiyesi genişletilmiş, on sekiz yaşına kadar tüm nüfus ön şartsız genel sağlık sigortası kapsamına
alınmıştır.
Yoksullukla mücadele en önemli çocuk hakları yatırımıdır. Çocukların sağlıklı ortamlarda kötü
alışkanlık edinmeksizin yetiştirilmeleri ve elverişsiz ortamlarda çalıştırılmamaları gerekmektedir. Bu
sebeplerle, ILO’nun 182 sayılı ve 138 sayılı sözleşmeleri yine İktidarımız döneminde imzalanmıştır.
Çocuklarımızı yoksulluğun yıkıcı etkisinden korurken, onların temiz bir çevrede yaşamalarını
sağlamak, onları zararlı maddelerden korumak, başta ebeveynler olmak üzere tüm toplum
kesimleriyle hepimizin üzerine düşen bir görevdir. Bu kapsamda, suça bulaşmış çocuklarımızın
rehabilite edilmelerini kolaylaştırmak ve bu çocukların toplumla intibakını sağlamak üzere çocuk
mahkemeleri yaygınlaştırılmıştır.
– 487 –
GÖKHAN-21
32–35
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Çocuk hakları alanında yapılan yatırımların bir diğeri demokrasi yatırımıdır. Çocuk Hakları
Sözleşmesi’nin 42’nci maddesinde “Taraf devletler, Sözleşme ilke ve hükümlerinin uygun ve etkili
araçlarla yetişkinler kadar çocuklar tarafından da yaygın biçimde öğrenilmesini sağlamayı taahhüt
ederler. ” ifadesi bulunmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözünüzü tamamlayınız.
NÜKHET HOTAR (Devamla) – Teşekkür ederim.
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan çocuğun demokratik süreçlere etkin katılımı, çocuk
haklarının yanında insan haklarının korunması bakımından da önemlidir.
Ayrıca çocuk dostu bir Türkiye ve çocuk dostu bir dünya için üzerimize düşen göreve hazır
olduğumuzu yine buradan ilan ediyoruz.
Çocukların yüksek yararını gözeten bir ülke, çocuk politikasının evrensel çocuk hakları ilkeleri
çerçevesinde yapılandırılması ve ona bağlı stratejinin oluşturulması başta Türkiye Büyük Millet
Meclisi olmak üzere, hükûmetler, siyasetçiler, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları,
üniversiteler ve toplumun her kesiminin katılımıyla iş birliği içinde yürütülmesi gereken bir görevdir.
Değerli milletvekilleri, Dünya Çocuk Günü münasebetiyle Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni
imzalamış olmamıza rağmen, savunmasız ve masum çocukların ölmesine sebep olan ve seyirci kalan
ülkeleri sözleşmeye uymaya davet ediyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen bitiriniz.
Buyurunuz.
NÜKHET HOTAR (Devamla) – UNICEF’i, dolayısıyla Birleşmiş Milletleri özellikle çocukların
en temel hakkı olan yaşama hakkını açıkça ihlal eden ülkelere karşı daha etkin olmaya çağırıyorum
buradan. Dünya çocuklarının şiddete, ayrımcılığa ve haksızlığa uğramaması onlara bayram hediye
eden bu kutsal çatının katkısıyla mümkündür.
Çocuklar geleceğimizin teminatı, dolayısıyla dünyadaki huzurudur. Onlar dünyanın ne kadar güzel
bir yer olduğunu kahkahalarıyla, şen sesleriyle bize hatırlatırlar. Dileriz bu kahkahalar hiç susmasın.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Hotar.
Şimdi gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.
Sözlü soru önergesinin geri alınmasına dair bir tezkere vardır, okutuyorum:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) ÖNERGELER
1.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın (6/1319) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına
ilişkin önergesi (4/160)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin Sözlü Sorular Kısmının 322 nci sırasında yer alan (6/1319) esas numaralı sözlü soru
önergemi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Rıdvan Yalçın
Ordu
BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.
Meclis araştırması açılmasına ilişkin üç önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
– 488 –
GÖKHAN-21
35–38
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
B) MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 28 milletvekilinin, kültür mantarı yetiştiricilerinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/468)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Kültür Mantarı yetiştiricilerinin sorunları, çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla İçtüzüğün
104. ve 105. maddeleri gereğince ekte yer alan gerekçeye istinaden bir Meclis Araştırması açılmasını
arz ve teklif ederiz.
1) Ramazan Kerim Özkan
(Burdur)
2) Atila Emek
(Antalya)
3) Ali Oksal
(Mersin)
4) Ensar Öğüt
(Ardahan)
5) Sacid Yıldız
(İstanbul)
6) Gürol Ergin
(Muğla)
7) Fevzi Topuz
(Muğla)
8) Tayfur Süner
(Antalya)
9) Kemal Demirel
(Bursa)
10) Turgut Dibek
(Kırklareli)
11) Rahmi Güner
(Ordu)
12) İsa Gök
(Mersin)
13) Bülent Baratalı
(İzmir)
14) Malik Ecder Özdemir
(Sivas)
15) Osman Kaptan
(Antalya)
16) Ali İhsan Köktürk
(Zonguldak)
17) Halil Ünlütepe
(Afyonkarahisar)
18) Birgen Keleş
(İstanbul)
19) Mehmet Ali Özpolat
(İstanbul)
20) Ali Rıza Ertemür
(Denizli)
21) Mevlüt Coşkuner
(Isparta)
22) Durdu Özbolat
(Kahramanmaraş)
23) Çetin Soysal
(İstanbul)
24) Hüsnü Çöllü
(Antalya)
25) Tekin Bingöl
(Ankara)
26) Enis Tütüncü
(Tekirdağ)
27) M. Akif Hamzaçebi
(Trabzon)
28) Nevingaye Erbatur
(Adana)
29) Ahmet Küçük
(Çanakkale)
– 489 –
GÖKHAN-21
38–40
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Kültür mantarı yetiştiriciliği ülkemizde gerek asıl geçim kaynağı gerekse de yan gelir amacıyla
yapılmaktadır. Ancak bu güne dek mantar üreticileri kendi çabalarıyla üretim yapmaktadır. Bunda
mantarın tarımsal ürünler içerisinde tanımlanmamış olmasının rolü büyüktür. Mantarın tarımsal ürünler
listesinde yer almaması nedeniyle mantar üreticisi tarımsal destek ve teşviklerden yararlanamamaktadır.
Mantarın hammaddesi olan kompostun KDV oranının yüksek olması ve enerji fiyatlarındaki
yükseklikler nedeniyle kompost ve mantar üreticisi gerçek anlamda mağduriyet yaşamaktadır.
Kompostun KDV oranı % 18'dir. Dünyada kompostta KDV oranı en yüksek ülke Türkiye'dir. Oysa
ülkemizde bir çok kişi evlerinin bodrum katlarında ve entegre tesislerde mantar üretimi yapmak
suretiyle hem geçimlerini sağlamakta hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Ancak
mantarın tarımsal ürün olarak tanımlanmaması nedeniyle üretici tarımsal enerjiden
yararlanamamaktadır. Dolayısıyla özellikle yaz aylarında bodrum katlarında klima ve soğuk hava
tesislerinde soğutma için gereken elektrik fiyatlarının sürekli yükselmesi, üretim maliyetini çok fazla
yükseltmekte olup, üretici mantar üretiminden elde ettiği kazancından daha fazlasını elektrik ücreti
olarak ödemektedir. Bu nedenle geçimini mantar üretiminden sağlamak durumunda olan üretici kış
aylarında elde ettiği cüzi kazancını tüm yıl içindeki zaruri harcamaları için kullanmaktadır.
Mantar üreticisi bağlı bulunduğu belediyenin sıkı denetim ve zorlamalarına tabii kalmakta olup
mağduriyet yaşamasına karşın tarımsal destekleme ve enerjiden yararlanamadığı için entegrasyona
gidememektedir. Oysa mantarın tarımsal ürün olarak tanımlanması ve destekleme kapsamına alınması
suretiyle üreticilerin mantar üretimini entegre tesislerde sürdürmeleri mümkün olacaktır. Ülkemizde
büyük üretici sayısı oldukça azdır. 500 metrekareden büyük üretim alanına sahip işletmelerin toplam
içindeki payları % 15 civarındadır. Bu grup içinde mevsimlik ve yıl boyu üretim yapan üretici sayısı
hemen hemen eşittir. Ülkemizdeki toplam üreticilerin ancak % 20’si yıl boyu düzenli üretim
yapmakta, geri kalan % 80’i ise üretimlerini mevsimlik sürdürmektedirler. Kültür mantarı üreticiliği
özellikle kırsal alanda yeterli toprağı olmayan ya da topraksız köylüler ve atıl durumdaki binaların
bu alanda kullanılması ile alternatif bir üretim ve geçim kaynağı olarak önemini korumaktadır
Ayrıca kültür mantarı üreticiliği açısından ülkemiz ikliminin son derece uygun olması nedeniyle
üreticilerin reel anlamda desteklenmeleri gerekmektedir. Ancak ülkemizde mantar tüketimi AB
ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça azdır. Oysa mantarın bir çok vitamin ve mineral maddeler
içermesi, ucuz bir gıda kaynağı olması nedeniyle tüketiminin desteklenmesi gerekmektedir. Bu
amaçla yazılı ve görsel iletişim organlarından yararlanılabileceği gibi ilgili Bakanlığın eğitim ve
yayım müdürlüklerince tüketimin artırılması anlamında çalışmalar yapılabilir. Ayrıca ilgili mevcut
meslek yüksek okullarının müfredatlarında mantarcılık üretimi, mantar konservesi yapımı
teknolojisine ilişkin konularda özel bir eğitim programı geliştirilmelidir.
Mantar üreticiliğinin desteklenmesi teşvik edilmesi ve geliştirilmesi amacıyla öncelikle komposta
uygulanan % 18 olan KDV oranının acilen düşürülmesi gerekmektedir. Zira bu yüksek KDV oranı
nedeniyle bir çok kompost üreticisi sınırlı sayıda alıcı bulabildiği için geçimlerini sürdürmek amacıyla
başka iş kaynaklarına yönelmek durumunda kalmaktadır. Oysa ülkemizde mantar üreticiliğinin devlet
desteği ve teşvikinden yararlandırılması, aile işletmeciliği ve entegre üretim anlamında ülke ekonomisine
önemli oranda katma değer sağlayacağı gibi, önemli oranda istihdam olanağı sağlayacak olup, ülkedeki
işsizliğin bir önlenmesinde de bir kısım yararlar sağlayacaktır.
Ancak her şeyden önemlisi mantar üreticiliğin gerçek anlamda desteklenmesi için ilgili bakanlıklar
tarafından bir koordinasyon sağlanarak bir uygulama planının oluşturulmasının sağlanmasıdır.
– 490 –
GÖKHAN-21
40–43
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
2.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 29 milletvekilinin, ÖSYM’nin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/469)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na
1974 yılından beri ülkemizde merkezi sınav ve yerleştirme işlemi yapan Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi'nin hukuki, teknik altyapı sorunlarının araştırılması ve gerekli önlemlerin
alınması amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
Araştırması açılması için gereğinin yapılmasını arz ederiz.
1) Muharrem İnce
(Yalova)
2) Ensar Öğüt
(Ardahan)
3) Çetin Soysal
(İstanbul)
4) Sacid Yıldız
(İstanbul)
5) Ramazan Kerim Özkan
(Burdur)
6) Gürol Ergin
(Muğla)
7) Ali Oksal
(Mersin)
8) Fevzi Topuz
(Muğla)
9) Kemal Demirel
(Bursa)
10) Rahmi Güner
(Ordu)
11) İsa Gök
(Mersin)
12) Turgut Dibek
(Kırklareli)
13 ) Malik Ecder Özdemir
(Sivas)
14) Tekin Bingöl
(Ankara)
15) Bülent Baratalı
(İzmir)
16) Ali İhsan Köktürk
(Zonguldak)
17) Halil Ünlütepe
(Afyonkarahisar)
18) Tayfur Süner
(Antalya)
19) Atila Emek
(Antalya)
20) Osman Kaptan
(Antalya)
21) Mehmet Ali Özpolat
(İstanbul)
22) Mevlüt Coşkuner
(Isparta)
23) Ali Rıza Ertemür
(Denizli)
24) Durdu Özbolat
(Kahramanmaraş)
25) Hüsnü Çöllü
(Antalya)
26) Enis Tütüncü
(Tekirdağ)
27) M. Akif Hamzaçebi
(Trabzon)
28) Nevingaye Erbatur
(Adana)
29) Ali Rıza Öztürk
(Mersin)
30) Ahmet Küçük
(Çanakkale)
– 491 –
GÖKHAN-21
43–45
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Gerekçe:
ÖSYM, 19 Kasım 1974 tarihinde, Üniversitelerarası Kurul tarafından, 1750 sayılı Üniversiteler
Kanununun 52. Maddesine göre, "Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi
(ÜSYM)" adıyla kurulmuştur. 1981 yılında yürürlüğe giren 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile
Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) bağlanarak "Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)"
adını almıştır.
ÖSYM'nin görevleri 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 10. maddesinde şu şekilde
belirlenmiştir:
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, Yükseköğretim Kurulunun tespit ettiği esaslar
çerçevesinde yükseköğretim kurumlarına öğrenci alınması amacıyla sınavları hazırlayan ve yapan,
öğrenci isteklerini de göz önünde tutarak Yükseköğretim Kurulunun tespit ettiği esaslara göre
değerlendiren, öğrenci adaylarının yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmesini sağlayan ve bu
faaliyetlerle ilgili araştırmalar ve diğer hizmetleri yapan Yükseköğretim Kuruluna bağlı bir kuruluştur.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, yükseköğretim kurumlarının isteği üzerine
yükseköğretim kurumlarına anket, doçentlik sınavları dahil her düzeyde sınav ve değerlendirme ile
öğrenci kayıt işlemlerini ve Yükseköğretim Kurulunca verilecek diğer işleri yapar.
ÖSYM, doğrudan yükseköğretime bağlı bir kuruluştur. ÖSYM Başkanı, YÖK Başkanı
tarafından atanmaktadır.
5 üyeden oluşan ÖSYM Yürütme Kurulu, ÖSYM Başkanının önereceği 10 aday arasından YÖK
Başkanı tarafından seçilerek üç yıl için atanmaktadır.
Son zamanlarda, YÖK'ün siyasi iktidar ile paralel kararlar aldığı, siyasi iktidarın ideolojisi
çerçevesinde bilim kurumlarını yapılandırdığı açık bir şekilde ortadadır. Rektör atamaları bunun en
açık göstergesidir.
ÖSYM Başkanlığı, YÖK'e bağlı bir kurumdur. Ancak yine AKP döneminde çıkarılan 5018 sayılı
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na göre ÖSYM özel bütçeli bir kuruluştur. Şu anda
ÖSYM'nin kendi kuruluş kanunu bulunmamaktadır. ÖSYM ile ilgili öncelikle yapılması gereken
kurum kuruluş kanununun çıkmasıdır.
ÖSYM 2008 yılında 40 sınav yapmış ve bu sınavlara 4 milyon 851 bin aday katılmıştır.
ÖSYM'nin yaptığı sınavlar arasında ÖSS, KPSS, KPDS, ALES, Tıpta Uzmanlık Sınavı,
Kaymakam adaylığı sınavı, Adli ve İdari Hakimlik sınavı gibi sınavlar bulunmaktadır.
Bu sınavların güvenilir bir şekilde, her türlü etkiden, şaibeden uzak bir şekilde yapılması gereklidir.
ÖSYM kurulduğu günden bugüne kadar sınavlarını şaibeden uzak bir şekilde yapmıştır. O
nedenle yurttaşlarımız ÖSYM'nin yaptığı sınavlarla ilgili olarak patronaj ilişkileri kurmak, torpil
aramak gibi yollara başvurmamaktadır.
Ancak, 13 Eylül 2009 tarihinde yapılan Polis Akademisi Polis Meslek Yüksekokulları Öğrenci
Adaylığı Sınavı (kısaca PMYO Sınavı) sorularının bazı dersanelerin eline geçtiği, o dersanelerin de
bu soruları deneme sınavı adı altında öğrencilere dağıttığı bizzat ÖSYM Başkanı tarafından
açıklanmıştır.
Bu sınav sorularının sızdırılmış olması, tehlikeli bir sürecin başlangıcını ifade etmektedir. Bu
soruların sızdırılmasında sorumluluğu bulunanların cezalandırılmaması ve bu tür olaylara neden
olduğuna inandığımız özerk ÖSYM'yi garanti altına alacak bir kuruluş kanununun olmaması
ÖSYM'nin yaptığı diğer sınavları da tartışılır hale getirme tehlikesi içermektedir.
– 492 –
GÖKHAN-21
45–48
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
316 personeli bulunan ÖSYM, 2008 yılı Bütçe Uygulama sonuçlarına göre, 245.266.395,23 TL
gelir elde etmiş, buna karşın 253.541.591,48 TL gideri olan bir kurumdur. 2008 yılına kadar gelirleri giderlerinden fazla olan, sınav ücretleri ile kendi kendini finanse eden kurumun 2008 yılı ile birlikte bu özelliği ortadan kalkmıştır.
2008 yılı ile birlikte kurumun giderlerinin artması da ayrıca araştırılması gereken bir durumdur.
ÖSYM önemli sınavları yapan bir kurum olarak, gözünü kadrolaşma hırsı bürümüş ve kurumları fethetme arayışında olan siyasi iktidarların bu hedeflerine kurban edilemeyecek kadar önemli ve
iyi işleyen bir sistem kurmuş bir kurumdur.
ÖSYM'nin Polis Akademisi Polis Meslek Yüksekokulları Öğrenci Adaylığı Sınavında yaşandığı
gibi şaibe altında kalacak bir kurum olmaması için gerekli önlemlerin alınması son derece önemlidir ve konunun TBMM tarafından gündeme alınması gereklidir.
3.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 28 milletvekilinin, üniversitelerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/470)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Bilgi ve teknolojinin üretim kaynağı, toplumun kalkınması için insana yapılan yatırımların
yoğunlaştığı kurumlar olan üniversitelerimiz, yüzlerce sorunlarıyla birlikte yeni öğretim yılına
başladılar. Üniversite özerkliğinin kısıtlanması, özerkliğe yaraşır organik bir idari denetim sisteminin
yokluğu, öğretim üyesi açığı, üniversite-halk ilişkilerinde kopukluk, öğretim üyelerinin ücretlerinin
düşüklüğü, öğrencilerin harç, barınma, beslenme gibi sorunları, belki de üniversitelerin öncelikli
çözülmesi gereken sorunlarıdır.
Üniversitelerin; görevlerini yapabilmeleri için; yapısı-işleyişi-organları-program ve çalışmaları
yönünden tümüyle özerk olması gerekir. Üniversiteler ortaçağdan bu yana merkezi idareden bağımsız
yönetim kurumu olarak varlıklarını korumuşlardır. Bu sürede, bilimsel araştırma ve öğretim faaliyetinin
ve bu faaliyeti yürüten kişilerin bağımsızlığı sürekli evrime uğramıştır. Baskıcı rejimlerin hâkim olduğu
dönemlerde, "Ülke kiminse üniversite onundur" kuralı, demokratik yönetimde geçerli değildir.
Üniversitelerin özerkliğinin üç temel ayağı; akademik, mali ve idari özerkliktir. Bilimsel özerkliğin
temeli, bilimsel araştırma ve yayma özgürlüğüdür. Üniversite organlarının, üniversite dışındaki makamlar
tarafından hiç bir şekilde görevlerinden alınamaması demek olan İdari özerklik, üniversite binalarına
veya kampüsüne değil, üniversite organlarına, öğretim üyelerine ve öğrencilere tanınmıştır. 1982
Anayasası, üniversitelerin idari özerkliğini kaldırmıştır. Yürütme organı, üniversitelere yönlendirir ve
yönetir olmuştur. Üniversitelerin organlarının, atamayla işbaşına gelmesi sonucunda bilimsel araştırma
ve uygulamanın ihtiyaçlarından ziyade, hükûmetlerin politikaları yönünde kararlar alınıp, uygulanması
sonucunu doğurmuştur. Üniversitelerin hizmetlerini iyi, düzgün ve kesintisiz yürütebilmeleri organik bir
idari denetim sisteminin varlığı ile mümkündür. Organik idari denetim, demokrasinin temeli olan
kuvvetler ayrımı ve kuvvetlerin birbirlerini denetlemesi ve dengelemesi ilkesinin, idare teşkilatına
yansıması olup daha özgür bilimsel öğretim, araştırma ve uygulama imkânı sağlar. Bugün Üniversitelerin
çoğunda yeterli öğretim üyesi yoktur. Hiç profesörü bulunmayan, hatta bazı dersleri verecek öğretim
üyesi dahi bulunmayan üniversiteler vardır. Gelişmekte olan üniversiteler, araç-gereç ve akademik
personel azlığından dolayı, faaliyetlerini sürdürememektedir. Bu durum, gelişmiş üniversite öğrencileriyle
gelişmekte olan üniversite öğrencileri arasında fırsat eşitsizliğine yol açmaktadır.
– 493 –
GÖKHAN-21
48–52
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 1
Çağımızda bir üniversitenin yaptığı bilimsel-teknik-kültürel kamu hizmetinin, öğretim-araştırma
ve araştırma sonuçlarını halka götürme olmak üzere üç temel boyutu vardır. Kronikleşen sorunlar, bugüne kadar bir bütünsellik içinde ele alınıp çözülmediğinden üniversiteler gelişip topluma yön gösterememekte, üç boyutlu kamu hizmetini yerine getirememektedirler. Bu nedenle;
Üniversite özerkliğinin aşırı kısıtlanması, öğretim üyesi açığı, öğretim üyelerinin maaşlarının ve
özlük haklarının yetersizliği, akademik kariyer ve yükselmelerde karşılaşılan zorluklar, üniversitehalk ilişkilerindeki kopukluk, üniversiteye girecek öğrencilerin ödediği dershane ücretleri, çocuklarda ve ailelerde yaşanan travmalar, öğrencilerin burs, yurt, yeme, içme ve benzer ihtiyaçlarının
karşılamaktaki yetersizlikler, ailesinin mali gücünün azlığından öğrencilerin üniversiteyi bırakmak
zorunda kalmaları, araç-gereç ve akademik personel azlığından dolayı bilimsel faaliyetleri sürdürmekte karşılaşılan güçlükler, bilgi çağını yakalamada gelişmiş üniversite-gelişmekte olan üniversite
öğrencileri arasındaki fırsat eşitsizliği ve diğer tüm yönlerden üniversitelerin içinde bulunduğu sorunların tespiti ve sorunların giderilmesi için zorunlu ve gerekli önlemlerin ivedi olarak alınmasının
sağlanması için Anayasa’nın ve Meclis İçtüzüğün ilgili madde hükümleri uyarınca Meclis araştırması
yapılmasını saygıyla dileriz.
1) Ali Rıza Öztürk
(Mersin)
2) Ensar Öğüt
(Ardahan)
3) Sacid Yıldız
(İstanbul)
4) Atila Emek
(Antalya)
5) Ramazan Kerim Özkan
(Burdur)
6) Çetin Soysal
(İstanbul)
7) Gürol Ergin
(Muğla)
8) Fevzi Topuz
(Muğla)
9) Kemal Demirel
(Bursa)
10) İsa Gök
(Mersin)
11) Ali Oksal
(Mersin)
12) Rahmi Güner
(Ordu)
13) Turgut Dibek
(Kırklareli)
14) Malik Ecder Özdemir
(Sivas)
15) Bülent Baratalı
(İzmir)
16) Ali İhsan Köktürk
(Zonguldak)
17) Halil Ünlütepe
(Afyonkarahisar)
18) Tayfur Süner
(Antalya)
19) Osman Kaptan
(Antalya)
20) Mehmet Ali Özpolat
(İstanbul)
21) Ali Rıza Ertemür
(Denizli)
22) Mevlüt Coşkuner
(Isparta)
– 494 –
GÖKHAN-21
52–54
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
23) Durdu Özbolat
(Kahramanmaraş)
24) Hüsnü Çöllü
(Antalya)
25) Tekin Bingöl
(Ankara)
26) Enis Tütüncü
(Tekirdağ)
27) Mehmet Akif Hamzaçebi
(Trabzon)
28) Nevingaye Erbatur
(Adana)
29) Ahmet Küçük
(Çanakkale)
O: 1
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
C) TEZKERELER
1.- TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in, Moskova’da düzenlenecek olan Karadeniz Ekonomik
İşbirliği Parlamenter Asamblesinin 34’üncü Genel Kuruluna katılmak üzere, beraberinde bir heyetle
Rusya’ya resmî ziyarette bulunmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1015)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
TBMM Başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin'in, Rusya Federasyonu Federal Asamblesi Devlet Duması Başkanı Sayın Boris Gryzlov'un davetine icabetle Moskova'da düzenlenecek olan Karadeniz
Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA)'nin 34. Genel Kurulu'na katılmak üzere, beraberinde bir heyetle Rusya'ya gitmesi hususu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 9. Maddesi uyarınca Genel Kurul'un tasviplerine sunulur.
Mehmet Ali Şahin
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı istiyorum efendim.
BAŞKAN – Bakacağım efendim.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:14.02
– 495 –
GÖKHAN-21
54–56
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.13
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21’inci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi tezkereyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.
Şimdi, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına
geçiyoruz.
1’inci sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer alan, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine devam edeceğiz.
2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer alan, Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz’ın; Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz’ın, Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/512) (S. Sayısı: 427)(x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Başkanlık temsilcisi Sayın Yakut burada.
Geçen birleşimde teklifin 1’inci maddesi kabul edilmişti. Şimdi teklifin 2’nci maddesini okutuyorum:
MADDE 2- 832 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11- 2/2/2009 – 6/2/2009 tarihleri arasında yapılan Sayıştay denetçi yardımcısı
adaylığı sözlü sınavında başarısız sayılanlar, bu Kanun hükümlerine göre mülakata alınırlar. Bu Kanunun 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasındaki “yetmiş” ibaresi, bu mülakatta “elli” olarak uygulanır.
(x) 427 S. Sayılı Basmayazı 17/11/2009 tarihli 19’uncu Birleşim Tutanağı’na eklidir.
– 496 –
GÖKHAN-21
57–59
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
2/2/2009 – 6/2/2009 tarihleri arasında yapılan sınav sonucuna göre atananların, sınav sonucuna
ilişkin hakları saklıdır. Bu adayların eğitimleri ve stajları kaldığı yerden devam eder.
Bu Kanunun 9 uncu maddesinde öngörülen yönetmelik bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren en geç üç ay içerisinde çıkarılır.”
BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu…
Yok.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Oğuz Oyan.
Buyurunuz Sayın Oyan. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA OĞUZ OYAN (İzmir) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; efendim, burada birkaç gündür bir aldatmaca teklifini konuşuyoruz. Bu teklif, dün kabul edilen 1’inci maddesiyle Sayıştay bağımsızlığına büyük bir darbe vurmuştur.
Değerli arkadaşlarım, bakınız, bu teklifle yapılan birinci aldatmaca, mağduriyeti gerekçe yapmaktır. Eğer bu yılın başında yapılan bir sınav dolayısıyla ve bu sınavın Danıştay tarafından iptal edilmesi dolayısıyla bir mağduriyet ortaya çıktıysa işte şimdi konuştuğumuz bu 2’nci madde zaten bunu
çözüyor. Peki, dün kabul ettiğimiz 1’inci maddeyle Sayıştay denetçi yardımcılığına giriş sınavını yeniden düzenlemek neden? İşte, dolayısıyla burada bu mağduriyeti gerekçe yaparak çok ciddi bir aldatmacaya başvuruluyor.
İkinci bir aldatmaca şudur: Anayasa’nın 160’ıncı maddesinde Sayıştay tanımlanırken Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri vesaire kanunda düzenlenir diyor.
Şimdi burada, iktidar grubuna mensup milletvekilleri konuşurken yeni bir aldatmacaya başvurdular. Dediler ki: “Bakınız, yönetmelikle demiyor -çünkü mevcut durumda yönetmelikle düzenleniyor- kanunla düzenlenir deniyor.”
Değerli arkadaşlarım, biz burada milletvekiliyiz. Yani birbirimizi kandıracak hâlimiz yok. Kanun
eğer kendi yetkisini, düzenleme yetkisini, ayrıntısını yönetmeliğe verdiyse bu da zaten kanunilik sınırları içindedir. Eğer öyle olmasa şimdiye kadar Sayıştay Kanunu içinde bu Sayıştay denetçiliğine
giriş düzenlenmemiş, bir yönetmeliğe bırakılmış, Anayasa’ya aykırılık mı vardı? Başka bir şey sorayım: Yıllardır bekleyen, gene Hükûmetiniz döneminde hazırlanmış olan Sayıştay Kanunu bekliyor.
Onu görüşmeden bu teklifi getirdiniz, o tasarıyı görüşmeden… Peki, oradaki düzenleme, kanunla
mı düzenliyor Sayıştay denetçiliğine girişi yoksa tekrar bugün olduğu gibi yönetmeliğe mi bırakıyor?
Yönetmeliğe bırakıyor. Demek ki sizin düzenlediğiniz o tasarıda, demek ki Anayasa’ya aykırı düzenleme yapıyormuşsunuz meğer.
Değerli arkadaşlar, birbirimizi aldatmayalım. Burada yetişkin insanlar olarak oturuyoruz, hukukçu olmak ya da olmamak fark etmez. Burada hepimiz yasaları bilmek zorundayız çünkü burada
yasa yapıyoruz, biz yasa koyucuyuz. Dolayısıyla, bu tür aldatmalara girmeyelim.
Tabii, bir başka aldatmaca şudur ki onun arkasında duble, çifte aldatmaca var. O da şudur: Üçüncüsü bu. Diyor ki gerekçesi teklifin: “Sayıştay denetçi yardımcılığına girişle ilgili genel hususların
kanunla düzenlenmesi suretiyle -sanki bir de bu genel hususlar dışında birtakım özel hususları yönetmelikle düzenleyecekmişiz izlenimi vererek- objektiflik ve liyakat ilkelerine uygun seçimin yasal
güvenceye kavuşturulması…” Şimdiye kadar yoktu, şimdi yasal güvenceye kavuşacak. Şimdiye
kadar yasal güvencesi yoktu!
– 497 –
GÖKHAN-21
59–61
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Değerli arkadaşlarım, bakınız, burada duble aldatmaca şöyle: Bir, “Genel hususlar” diyor. Genel
hususlar falan değil, denetçi yardımcılığına girişin tamamı düzenleniyor, genel hususu falan değil. Burada bir yönetmelik göndermesi 1’inci maddede vardı ama o denetçi yardımcılığının yetiştirilmesi ve
meslek sınavı yönetmeliği türünden bir şey yani mesleğe girdikten sonra yapılan bir şey, işi düzenleyen, meslek içi eğitimi düzenleyen bir şey. Dolayısıyla aynı şey değil. Yani genel hususları falan
düzenlemiyorsunuz, kimseyi aldatmayın. Doğrudan doğruya denetçi yardımcılığına giriş sınavında
olduğu gibi kanunla düzenliyorsunuz.
Peki, başka ne? “Objektiflik” diyorsunuz. Size sorarım: Şimdiye kadar Sayıştay denetçi yardımcılığı giriş sınavları objektif olmadığı için mi bunu düzenliyorsunuz? Eğer objektif değildi ise Danıştayın uyarılarını niye dikkate almadınız? Birinci soru bu. İkincisi, başka bir soruya cevap vermenizi
isterim: Şimdiye kadar Sayıştay denetçi yardımcılığı giriş sınavları objektif olduğu için övgü almıştır hep. Yani Sayıştaydaki birtakım yozlaşmalar bir tarafa, Sayıştay denetçiliğine giriş sınavları emsal
görülmüştür, özellikle sözlü sınavları, özellikle sözlü sınavları. Şimdi siz o sözlü sınavı kaldırıp yerine mülakatı getirerek mi daha objektif olacaksınız? Kimi kandırıyorsunuz, kimi kandırıyorsunuz?
Tabii, bir başka şey de eğer komisyonda birtakım açık kayırma örnekleri ayıklanmasaydı daha
net görülecekti ama bir gidin lütfen, teklifin ilk hâline bakın. ÖSYM sınavını kaldırarak mı daha objektif olacaktınız? Teklif sahibi ÖSYM sınavını kaldırıyordu. İktidarın ÖSYM sınavına alerjisi bununla sınırlı değil, çok yaygın çünkü tarafsız, tarafsız, hiçbir şey istemiyor. Taraf olmalı, adı üstünde
“taraf” yazmalı. Onları çok seviyor.
Aslında eğer teklif ilk hâliyle kabul edilseydi eleme ve yazılı sınavda 70 başarı puanı aranmayacak ve başarısızlar dahi bir sonraki aşamaya alınabilecekti, hiçbir not kriteri olmaksızın. Bu mu liyakat örneği, bu mu objektiflik örneği? Soruyorum. Yazıktır!
Aldatmaca dört: Tasarı yerine teklif. Niçin tasarı değil de teklif? Çünkü Hükûmet böyle bir şeyin
sorumluluğunu üzerinden bir miktar atıp bunu bir milletvekili üzerinden götürüyor. Kim kabul edecek? AKP Grubu. Kim karar verecek? AKP Grup Başkanlığı. Yapmayın Allah aşkına! Burada kimse
kimseyi kandırmasın.
Tabii, esas aldatmaca, temel aldatmaca, burada yapılan iş, aslında, esas itibarıyla bir mali denetim sürecini yozlaştırmaktır. Sayıştay bizim adımıza denetim yapıyor. Bu süreci yozlaştırmaktır.
Tabii, esas amaç budur ama araçlar farklı. İlk önce iktidarın ihtiyaç duyduğu kadrolaşmayı yapmak lazım. Nerede? Denetçi yardımcılığına girişte ki oradan Sayıştay denetçileri ve giderek uzman
denetçileri ona göre şekillensin yani bizim oğlanlar olsun.
Sonra, ikincisi, buna ilişkin -işte şimdi burada yapıyoruz- hukuk altyapısı oluşsun ki bu kesinleşsin, kanunla olsun. Niye yönetmelikle değil de kanunla? Çünkü yönetmelikle olursa idari yargı
yolu açıktır Danıştayın iptal kararında olduğu gibi, kanunla yapılırsa sadece şimdi Anayasa Mahkemesine başvurabiliriz; bir daha yok, unut. Kanunla yapıldığı için bir daha buradaki haksızlık, mülakatta şu haksızlık, yazılıda şu haksızlık… Siz yasal denetim yolunu tıkıyorsunuz, kapıyorsunuz. Bu
mu objektiflik, bu mu liyakat ölçütlüğü, bu mu adalet? Yani sizin “Adalet ve Kalkınma Partisi” başlığınız var ya, o adalete bu sığıyor mu?
Tabii, bu kadrolaşma ve hukuk altyapısı araçları elde edildiği zaman esas amaç mali denetim yapısını iktidarın ihtiyaçlarına göre oluşturmak.
Bakınız değerli arkadaşlarım, bu konuda tabii ki siz çığır açmıyorsunuz ama bir çığırı yeni bir
çığırla tamamlıyorsunuz. Bu işte ilk çığırı açan 12 Eylül rejimi ve onun getirdiği ANAP İktidarıydı.
– 498 –
GÖKHAN-21
61–65
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Özal’ın yaptığını hatırlayınız. Özal ne yapmıştı? 1980’lerde, hemen başlarında Sayıştay üye sayısını
32’den 48’e çıkararak yani yüzde 50 artırarak, 16 üye artırarak, bu arada boş bulanan 5 Sayıştay üyeliğini de buna dâhil edip 21 üyeyi Sayıştay Genel Kurulunda ön belirlemesi, ön seçimi yapılmaksınız doğrudan doğruya bir torba listeyle Meclise getirmişti. Özal kendi listesini bu Meclise sundu
yani 48 üyeden 21’ini kendi iktidarının siyasi torba listesiyle buradan geçirdi. Ne oldu sonra? Sonra
ne oldu? Mesela içlerinden bir tanesi Haşim Kılıç, biliyorsunuz, oradaki üye seçimlerinde buradan
geçti, Özal döneminde, arkasından da gene Özal tarafından Anayasa Mahkemesi üyesi yapıldı ve
sonra da Başkan oldu ve böylece ne oldu? 10’a 1 oldu. 10 kişi hukuk dışılığı tespit etmişken o 1 kişi
“hayır” dedi. Yani işte bu. Yani iktidara uygun kadrolaşmak, iktidara uygun hukuk sistemi oluşturmanın sonuçları budur.
Siz, şimdi yeni bir çığır açıyorsunuz, ikinci bir şey: Üye meselesi Özal döneminde halloldu,
şimdi biz bir de şu denetçi meselesini halledelim, böylece Sayıştay diye bir şey kalmasın. Sayıştay
ne iş yapar? Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetim yapar. Neyi denetler? Merkezî bütçeli idareleri ve yerel idareleri. Yani, bütün kamu kurumlarını aslında bizim adımıza denetler ama yanlış anlaşıldığı gibi bize bağımlı da değildir. Aslında Sayıştay, tanımı gereği dış denetim yapan
bağımsız bir mali denetim kuruluşudur.
Değerli arkadaşlarım, Sayıştay aslında özünde bir kamusal denetim, bir toplumsal denetim
yapmaktadır. Ne adına yapıyor? Sadece bizim adımıza yapmıyor, vergi veren tüm yurttaşlar adına
yapıyor. Vergi verenler kendi paralarının doğru harcanıp harcanmadığını ne aracılığıyla kontrol
ediyorlar? Sayıştay aracılığıyla denetlenmesini istiyorlar. Tabii, Büyük Millet Meclisi de bu denetim
işini yapıyor ama kesin hesap kanunları buraya geldiğinde, -Sayıştaydan gelen- bunu ne kadar
denetliyoruz, ne kadar üzerinde duruyoruz, o da ayrı hikâye ama Sayıştay gibi bir kurumu
yozlaştırırsanız, onu gerçek bir bağımsız mali denetim organı olmaktan çıkarırsanız, o zaman
istediğiniz gibi at koşturabilirsiniz. Bu konuda at koşturma örnekleri vardır. Size bir tanesini
vereyim…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
OĞUZ OYAN (Devamla) – Bakınız, değerli arkadaşlarım, dünya mali iktisat tarihinde az
bulunur bir örneği Türkiye yaşamıştır. Özal, bu Sayıştayı kendine göre biçimlendirdikten sonra
bununla da yetinmemiştir. Kendi döneminde başlattığı kamu özel fonları uygulamasıyla çığ gibi fon
sistemi kurmuş ve öyle bir… Size rakam vereyim bu konunun araştırmasını yapan biri olarak: 1991
yılına gelindiğinde fonlarla toplanan kaynaklar bütçe gelirinin yüzde 55’ine ulaşmıştır. Düşünün,
107 tane fon aracılığıyla toplanan kaynaklar bütçe gelirlerinin yüzde 55’ine ulaşmıştır ve çok ilginç
bir şeydir, her bir fon aslında yasayla kurulmuştur ama her bir fonun özel yasasında “Sayıştay
denetimine tabi değildir.” yazmıştır. İşte, size, Sayıştayı ele geçirmenin ya da Sayıştayı dışlamanın
ne gibi sonuçlar doğuracağını burada örnekledim. Bununla ilgili, bu fonlarla ilgili zamanında benim
bir tasfiye planım olmuştu, o gerçi geçmedi ama daha sonra IMF zoruyla…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen, sözlerinizi bitiriniz.
OĞUZ OYAN (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan.
…2000’den itibaren fonların tasfiyesi sürecine Türkiye sokuldu çünkü IMF de Türkiye’yi
göremez hâle gelmişti, onların da derdi belki yolsuzluktan ziyade ekonomiyi görmek açısıydı.
– 499 –
GÖKHAN-21
65–68
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Değerli arkadaşlarım, yani burada büyük bir tahribata, büyük bir yozlaştırmaya kapı açıyorsunuz. Bu teklifi geri çekiniz. 2’nci madde geçebilir, 2’nci maddeyi ayrı da getirebilirsiniz ama bu teklifi geri çekmezseniz, dünkü kabul edilen 1’inci madde olduğu gibi kalır ise Türkiye'de sizler adına
denetim yapan bir bağımsız mali denetim mekanizması kalmayacaktır. Bu çok hazin bir az gelişmiş
ülke manzarasıdır.
Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Oyan.
Sayın Kumcuoğlu? Yok.
Şahıslara geçiyoruz.
Şahıslar adına Van Milletvekili İkram Dinçer.
Buyurunuz Sayın Dinçer.
İKRAM DİNÇER (Van) – Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz; AK PARTİ Milletvekilimiz
Sayın Fahrettin Poyraz’ın Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 2’nci
maddesi hakkında şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Sayıştay denetçi yardımcısı adaylığına giriş sınavı ve denetçi yardımcısı
adayları ile denetçi yardımcılarının yetiştirilme ve meslek sınavının şartlarını düzenleyen önemli bir
kanun teklifini burada görüşüyoruz. Sayıştay Başkanlığı, Anayasa’mızın üçüncü bölümünde “Yargı”
başlığı altında yer verilerek görevleri sayılmış anayasal bir kurumumuzdur. Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile
mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin
hükme bağlamak, kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştay, bu önemli görevini kendi bünyesindeki denetçileri vasıtasıyla gerçekleştirmektedir.
Sayıştay denetçi yardımcılığı adaylığına giriş sınavı ile ilgili usuller 1980 yılından bu yana
uygulanmakta olan bir yönetmelikle belirlenmiştir. Görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle,
muhalefete mensup bazı milletvekillerimizin Anayasa’ya aykırılık iddialarının tam tersine,
Anayasa’nın 128 ve 160’ıncı maddelerinin gereği yerine getirilerek önemli bir eksiklik giderilmektedir.
Anayasa’mızın 128’inci maddesinde “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları,
görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla
düzenlenir.” Yine, Anayasa’mızın 160’ıncı maddesinde “Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri,
mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri,
Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.” hükmü vardır. Anayasa’mızın Sayıştay
mensuplarının nitelikleri, atanmaları ve benzeri diğer hususların kanunla düzenlenmesi gerektiği
yönündeki açık hükümlerine rağmen, kanunla düzenlemenin doğru olmadığını ve bunun hukuk devleti
ilkelerine aykırı olduğunu savunmanın doğru olmadığını belirtmek istiyorum.
Teklifi, görüşülmekte olan bir dava ile ilişkilendirmek de doğru değildir. Danıştayda görülmekte
olan dava, yönetmelik hükümleri ile ilgilidir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bugüne kadar
görüştüğü ve görüşmekte olduğu kanun tasarı ve tekliflerinden, görülmekte olan davalarla ilgili
olmayan bir tane gösteremezsiniz. Görüşülen her teklif ve tasarıyla ilgili olarak yüzlerce, binlerce
dava görülmektedir. Aksi düşünüldüğünde, Türkiye Büyük Millet Meclisi kanun çıkaramaz değerli
arkadaşlarım. O zaman, biz Borçlar Kanunu’nu, Ticaret Kanunu’nu, Çek Kanunu’nu görüşemeyiz.
Bunlarla ilgili olarak görülmekte olan davalar var ve bu doğru değildir. Anayasa’nın 7’nci maddesi
açıktır: Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir, bu yetki devredilemez.
– 500 –
GÖKHAN-21
68–72
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi gayet açık ve Anayasa’mıza, İç Tüzük’ümüze uygundur
değerli arkadaşlarım. Sayıştay denetçi yardımcısı adaylığına girişle ilgili genel hususların kanunla düzenlenmesi suretiyle objektiflik, yerindelik, hesap verilebilirlik ve liyakat ilkelerine uygun seçimin
yasal güvenceye kavuşturulması sağlanacak ve yapılmış olan sözlü sınav nedeniyle ortaya çıkan
mağduriyetler giderilmiş olacaktır.
Teklifin görüşmekte olduğumuz 2’nci maddesiyle, 832 sayılı Sayıştay Kanunu’na geçici bir
madde eklenmektedir. Eklenen bu geçici madde ile 2 Şubat 2009-6 Şubat 2009 tarihleri arasında yapılan Sayıştay denetçi yardımcısı adaylığı sözlü sınavından başarısız sayılanların bu kanun hükümlerine göre tekrar mülakata girebilmelerine imkân sağlanmaktadır ve bu mülakatta geçer notun 50
olarak uygulanacağı belirtilmekte, sözlü sınavı kazanarak atamaları yapılanların haklarının saklı olacağı hüküm altına alınarak, mağduriyetler ortadan kaldırılmaktadır
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
İKRAM DİNÇER (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetleme görevi yapan ve önemli
bir anayasal kurum olan Sayıştayda denetçi yardımcılığına atanabilmek için gerçekleştirilecek sınavın
objektif ilkelere bağlanması ve bu ilkelerin kanunda yerini alması önemli bir güvencedir ve hukuk
devletinin de bir gereğidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, teklifi hazırlayan Bilecik Milletvekilimiz Sayın Fahrettin Poyraz’a
ve bunu rapora dönüştüren Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyelerine teşekkür ediyorum.
Kanun teklifinin yasalaşması dileğiyle ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, yüce
heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Dinçer.
Şahsı adına Manisa Milletvekili Mustafa Enöz.
Buyurunuz Sayın Enöz.
MUSTAFA ENÖZ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 427 sıra sayılı, Sayıştay
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 2’nci maddesi üzerine şahsım adına söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, parlamentolar bütçe aracılığıyla yürütme organına verdikleri yetkilerin
kendi koydukları ilke ve sınırlar içinde uygulanıp uygulanmadığını bütün ayrıntılarıyla denetlemek
ihtiyacı içinde bulunmaktadırlar. Bu ihtiyacın bir sonucu olarak parlamento adına görev yapan, işinde
uzman ve tarafsız kurumların kurulması gerekli hâle gelmiştir. Sayıştay tarihsel gelişimi içerisinde
böyle bir ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıkmaktadır.
Değerli milletvekilleri, günümüzde Sayıştay, kamu kaynaklarının nasıl harcandığı, harcamaların
mevzuata uygun olup olmadığı, ne kadar harcandığı gibi klasik sorulara yanıt aramaktadır. Zaman
içinde devletin ekonomik ve mali yaşama değişen ve çeşitlenen ölçülerdeki müdahaleleri sonucu
Sayıştayın da görevleri artmıştır. Çağımızda kamu iktisadi kuruluşlarının, her türlü kamu fonunun,
özelleştirme işlem ve faaliyetlerinin denetimi gibi konular artık Sayıştayın doğal denetim alanları
içinde görülmektedir. Anayasa’mız Sayıştaya, genel ve katma bütçeli dairelerin gelir, gider ve
mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek, sorumluların hesap ve işlemlerini kesin
hükme bağlamak, kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlemlerini yapmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisine kesin hesap kanun tasarıları hakkında uygunluk bildirimi sunmak
görevlerini vermiştir.
– 501 –
GÖKHAN-21
72–75
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Değerli milletvekilleri, Sayıştay Başkanlığı tarafından 2/2/2009- 6/2/2009 tarihleri arasında
yapılan Sayıştay Denetçi Yardımcılığı Sözlü Sınavının ve sınav sonucu yapılan atama işlemleri ile
ilgili yönetmeliğin sözlü sınavla ilgili bazı maddelerinin iptalinin ve yürürlüğünün durdurulması ile
ilgili açılan davada, Danıştay 12. Dairesi yürütmenin durdurulması kararını vermiştir. Bu kanun teklifi
de Danıştayın vermiş olduğu bu karar neticesinde verilmiştir. Kanun teklifinin 2’nci maddesi
Komisyonda değiştirilerek, yapılan bu söz konusu sınav sonucuna göre atananların sınav sonucuna
ilişkin haklarını saklı tutmakta ve sözlü sınavda başarısız sayılanların 1’inci maddedeki düzenlemeye
göre mülakata alınması öngörülmektedir. Ancak, aynı eleme ve yazılı sınava giren kişilerin bazılarının
sözlü sınava, bazılarının mülakata tabi olması hukuki ihtilafa yol açmaktadır.
Görüşmekte olduğumuz bu teklif yasalaşırsa Sayıştay denetçi yardımcısı adaylığına giriş sistemi,
yönetmelik yerine kanunla düzenlenir hâle gelecektir. Hâkim ve savcılarda olduğu gibi diğer birçok
uygulamada bu husus yönetmeliklere bırakılmışken Sayıştay denetçi yardımcılığı adaylığı giriş
konusunun kanunla düzenlenecek olmasının anlaşılır bir yanı bulunmayacaktır.
Değerli milletvekilleri, elbette biz, mağdur olan Sayıştay denetçi yardımcılarının sorunlarının
çözülmesinden yanayız. Ancak, bu arada bir başka önemli konuyu da sizlerle paylaşmak ve
Hükûmete bir kez daha duyurmak istiyorum. Tekelin sigara biriminin özelleştirilmesinden sonra,
Yaprak Tütün İşletmelerinde, bugün itibarı ile 11 bin civarında işçi çalışmaktadır. Sigara fabrikalarının
özelleştirilmesi ve tasfiye edilmesi ile sigara üretim faaliyetleri durmuş, yaprak tütün bakım ve işletme
ünitelerinin üretim faaliyetleri de azalmıştır. Bunun sonucunda, Yaprak Tütün İşletmelerinde atıl
kapasite ortaya çıkmış, artık bugün işletmelerin kapatılması maalesef gündeme gelmiştir. Bu
işletmelerin kapatılması ile bölgeye yapacağı menfi sosyal, ekonomik ve ticari etkilerin yanı sıra
beraberinde büyük sıkıntıların da ortaya çıkacağı malumlarınızdır.
Yaprak Tütün İşletmelerinde çalışan söz konusu işçilerin, boş oturmak değil, üreterek çalışmaya
devam etmeleri en büyük arzularıdır. Bu işçiler, yıllardan beri, çeşitli özlük hakları açısından toplu
iş sözleşmeli düzen içerisinde belirli bir düzeye gelmiş bulunmakta olup tüm aile ve sosyal
düzenlerini bu şartlara uygun olarak oluşturmuşlardır.
Değerli milletvekilleri, Yaprak Tütün İşletmelerinin kapatılmasından sonra, bu işçilerin,
kazanılmış haklarından mağdur edilmeden, daha önceleri buna benzer bir şekilde Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğü…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
MUSTAFA ENÖZ (Devamla) – Teşekkür ederim.
…çalışanlarına uygulandığı gibi, özlük haklarını kaybetmeden bir başka kamu kuruluşunda istihdam edilmeleri gerekmektedir. Bu itibarla, Türkiye'nin dört bir yanından gelerek sıkıntılarını, mağduriyetlerini ve taleplerini çeşitli platformlarda ve bir haftadır da Türkiye Büyük Millet Meclisinde
kapı kapı dolaşarak dile getiren 11 bin işçinin temsilcisi sıfatıyla Tekgıda-İş Sendikasının bu haklı taleplerinin yerine getirilmesi ve gereğinin yapılması Hükûmet için aciliyet taşıyan bir görev ve aynı
zamanda hukuki sorumluluktur. Biz burada Sayıştay Kanunu’ndaki bir değişiklik ile, mağdur olduğu
ifade edilen 50 civarındaki Sayıştay denetçi yardımcılarının haklarını geriye iade ederken, bugüne
kadar ülke ekonomisine sosyal ve ekonomik olarak çok büyük katma değerler kazandıran 11 bin işçinin özlük haklarının kaybolmasına göz yumamayız.
Bu duygu ve düşüncelerle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
– 502 –
GÖKHAN-21
75–74
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Enöz.
Sayın milletvekilleri, şimdi soru-cevap bölümüne geçiyoruz.
Süremiz on dakika.
Sayın Genç, Sayın Işık, Sayın Yalçın, Sayın Doğru ve Sayın Özdemir sisteme girmişlerdir.
Birer dakika söz vereceğimi belirtiyorum, ona göre lütfen sorularınızı sorunuz.
Buyurunuz Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Sayıştay Başkanından açıklama bekliyorum.
Başbakanlık örtülü ödeneği olarak 2003’ten bugüne kadar bütçeyle öngörülen rakam nedir, fiilî
harcama ne kadardır? Bunu açıkça istiyorum.
İkincisi, Anayasa’da 2005 yılında yapılan, 160’ıncı maddede yapılan değişiklikle, mahallî
idarelerin denetimi, kesin hesapların denetimi Sayıştaya verilmiştir. İstanbul ve Ankara belediyelerinin
ilgili yıllarla ilgili yani o 2005’ten bugüne kadar hesapları incelenmiş midir, bu incelenen hesaplarda
yasa dışı harcama tespit edilmiş midir, tespit edilmişse bunlar rakam olarak kaç liradır? Ayrıca da bu
raporların bize verilmesini Sayın Başkan istiyor mu, eğer istemiyorsa niye o zaman Türkiye Büyük
Millet Meclisi adına denetim yapılıyor? Maalesef şimdi zaten hükûmet sırasında da Tarım Bakanı
oturuyor. Tarım Bakanı zaten Sayıştaydan ne bilir, ben de bilmiyorum. Yani bu Hükûmet nerede?
Şurada şu Bakanlar Kurulu sırasına bakınca utanıyor insan. Yani şurada ilgili bakan gelip de…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapakıldı.)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
Sayın Işık…
ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakan, Sayıştay gibi güzide bir kurumumuzda kırk iki yıldan bu yana yapılan sınavlarda
herhangi bir sorun yaşanmaz iken Hükûmetiniz döneminde bu kurumda da böyle bir sınavda yaşanan
olumsuzluğu nasıl değerlendiriyorsunuz? Diğer birçok kurumda olduğu gibi bu kurum da
döneminizde çürümeye mi başlamıştır?
İkincisi, kanun teklifinde “Mülakat sınavında tutanak dışında herhangi bir kayıt sistemi
kullanılamaz.” hükmünün getirilmesindeki amaç nedir? Buna benzer bir başka kurumumuzda bir
hüküm bulunmakta mıdır? Bu hüküm kabul edilebilir mi?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.
Sayın Yalçın…
RIDVAN YALÇIN (Ordu) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, partinizin çok kullandığı bir klasik kanun tekniğiyle karşı karşıyayız. Bir defa,
böyle bir konunun bir hükûmet tasarısı niteliğine rağmen bir teklifle gelmesi prensip olarak doğru değildir.
Bir kanunun, bir yasanın genel olması, nesnel olması uluslararası bir standart iken belli bir gruba yönelik
bir yasa yapmak teknik olarak doğru değildir. Buradan şuraya gelmek istiyorum: Hâkimler ve Savcılar
Kanunu’nda da aynısını yaptınız. Ne zaman bir yargı, Danıştay, bir yönetmelik iptal etse, madde iptal etse,
madde iptal etse bunu bir kanunla aşmaya çalışıyorsunuz. Ben size daha pratik bir yol önereyim: Böyle
kanun yapıp zaman kaybedeceğinize Danıştayı kapatmayı düşünür müsünüz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Yalçın.
– 503 –
GÖKHAN-21
74–82
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Sayın Doğru…
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Denetlenmesi gereken bir konu olduğu için Sayın Bakan nezdinde Hükûmete sormak istiyorum:
Tokat ilinde “Kanal 60” isimli televizyon kanalı dün itibarıyla haksız bir şekilde kapatılmıştır. Kanal
60 televizyonu Tokat Belediyesiyle ilgili bazı usulsüzlükleri ve yolsuzluk iddialarını dile
getirmekteydi. Bu iddiaların araştırılması gerekirken televizyon kanalının kapatılmasının basına ve
insanlara yapılan bir yanlışlık olduğunu ifade etmek istiyorum. Halk arasında da cevap verilmesi
gereken birçok soru olmasına rağmen, hem gazete hem de televizyonların kapatılmasının ne manaya
geldiğini, bu noktada da Hükûmetimizin gerekli önlemleri alması noktasında çalışmaları olup
olmadığını öğrenmek istiyorum. Bununla ilgili de Sayın Bakana sorumu sormak istedim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Doğru.
Sayın Özdemir…
HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Sayın Başkan, Sayın Bakana soruyorum: Günümüzde
Sayıştay gibi güzide bir kurumumuza daha kaliteli ve kalifiye eleman alınması gerekirken bu yasa
teklifiyle kalitenin düşürülmek istenmesini bir bakan olarak doğru buluyor musunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Özdemir.
En son, Sayın Kaplan…
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, ilerleme raporunda millî savunmaya ilişkin harcamaların denetlenmesi konusunda
bazı pürüzlerin olduğu ve giderilmesi gerektiği sıkça ifade edilir. Her yılki ilerleme raporunda var ve
Sayıştay üyelerinin yerinde inceleme yapamadığı -en son bir Bayburt örneği verildi- birliğe giremediği…
Yani şu an Meclis adına denetim görevini yapan Sayıştay ancak patates, soğan, pırasa gibi kalemlerin
denetimini yapabiliyor ama savunma harcamalarının yapamıyor. Sayıştay Kanunu hazırlandı, ne zaman
Meclise iniyor? Buna Hükûmetten net bir cevap istiyoruz yani hep hazırdır ama bir türlü inmez. Sayıştay
Kanunu birçok sorunu çözecektir diye inanıyoruz, ne zaman iniyor Meclise? Bunu sormak istedim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kaplan.
Hükûmet adına, buyurunuz efendim.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Işık’ın, bunca yıldır sınavlarla ilgili bu tür düzenlemelerin olmadığı ancak bu dönemde bu
tür sınav olumsuzluklarının olduğuna dair bir sorusu oldu. Tabii aslında, bu Hükûmet döneminde
Türkiye daha şeffaf. Türkiye, gerek bilgi edinmeyle, Bilgi Edinme Kanunu’nun getirdiği imkânlarla
gerekse diğer kamuya açık denetim imkânlarının getirilmesiyle Türkiye daha şeffaftır. Vatandaşlarımız
kendilerini mağdur hissettiklerinde veya herhangi bir haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde
rahatlıkla gerek kurumlar, sivil toplum kuruluşları gerek vatandaşlar yargıya başvuruyorlar ve yargı
burada Anayasa çerçevesinde işlev görüyor, dolayısıyla bir karar veriyor. Dolayısıyla siz de bu karara
uyacaksınız. Yürütme olarak biz de esasen bunu yapıyoruz. Yani bu, bizim Hükûmetimiz açısından bir
olumsuzluk değil, tersine Türkiye’de insanların hakkını daha rahat aradığı, daha kolay aradığı ve buna
göre de işlemlerin yapıldığı bir döneme girmiş demektir Türkiye, onu burada ifade etmek istiyorum.
– 504 –
GÖKHAN-21
82–84
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Sayın Yalçın’ın, “Bu konunun teklif olarak gelmesi doğru mudur?” Şimdi, niye işte bunun da
Hükûmete, partiye özellikle yöneltilmesi, tabii bu da doğru değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çalışması Tüzük’le belirlenmiştir. Anayasa’da milletvekillerimizin kanun teklifi verebilmelerine
-biliyorsunuz- imkân vardır ve nihai karar organı da yüce Meclistir. Dolayısıyla bir milletvekilimiz
veya milletvekillerimiz veya parti grupları -her neyse- teklif, yasa teklifi verebiliyorlar. Ama o teklif
işte şu anda yaptığımız gibi müzakere edilir, sonuçta da yüce Meclisin iradesi ile eğer karar o yönde
çıkarsa bunun gerçekte bir anlamı olur, uygulamaya o zaman girer. Dolayısıyla bunu doğrudan, yani
başkaca, diyelim “Niye bu teklif değil de, bu, işte tasarıyla gelmedi?” demek istiyorsunuz
muhtemelen. Yani, Hükûmetin yaptığı işler vardır, Hükûmetin yaptığı tasarılar vardır ama
milletvekillerimiz de yasama görevini yaparlar ve bunların bir tanesi de kanun teklifi vermektir,
önerge vermektir; şu anda da yapılan odur.
Sayın Doğru’nun Tokat’ta Kanal 60’la ilgili… Ben doğrusu bilgi sahibi değilim, ben yazılı olarak…
Evet, onu, yani yazılı olarak bilmemiz gerekir. Tabii ki basına yapılan, yani basına yapılabilecek herhangi
bir haksız uygulamayı hiçbirimizin, hiçbir şekilde kabul etmesi doğru değildir, zaten öyle bir şey kabul
edilmez. Hukukun üstünlüğü prensibi vardır, hukuk ne diyorsa o şekilde olacaktır.
Sayın Özdemir’in kalitenin düşürülmesi olarak bu meseleyi değerlendirmesi de bizim yine
katıldığımız bir düşünce değil çünkü burada bir mağduriyet söz konusudur. İnsanlar sınava
girmişlerdir ve bu karar sonucunda kendini mağdur hisseden birtakım vatandaşlarımız var. Bu konu
tabii yüce Meclisin takdiridir. Şimdi bu teklif doğrultusunda amaç, burada teklif sahibinin amacı bu
mağduriyetin giderilmesidir. Dolayısıyla eğer yüce heyetiniz karar verir, bu yönde bir takdir kullanır
da teklifi kabul ederse bu mağduriyet giderilmiş olur ama yüce Meclisin takdiridir, kabul edip
etmemek sizlerin takdirindedir.
Yine, Sayın Kaplan’ın Millî Savunma Bakanlığıyla ilgili, daha doğrusu Sayıştayın Millî
Savunma Bakanlığı üzerindeki denetimlerinin şekliyle ilgili sorduğu husus ve bu çerçevede “Sayıştay
Kanunu ne zaman gelir?” Doğrusu Sayıştay Kanunu hazır birçok başka kanunda olduğu gibi ama
Meclisin çalışma takvimine göre, işleyişine göre bu kanun da en kısa zamanda sırada. Ama görüyoruz
ki maalesef birtakım… Tabii ki muhalefetin de çabasını takdirle karşılıyoruz, elbette ki muhalefet
görevi yapacak ama bazen…
OKTAY VURAL (İzmir) – Bunu hemen gündemin 1’inci sırasına almasını biliyorsunuz.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - …özel olarak
engelleme oluyor. O zaman da çok zaman geçiyor, çok zaman geçince de çok arzu etmemize rağmen
birçok kanun buraya gelemiyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Bakan, siz indirin, destek vereceğiz.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Siz destek verirseniz biz de getiririz.
Arz ederim.
OKTAY VURAL (İzmir) – Beş dakikaya yirmi dakika konuşup engelliyor da Meclisin çalışmasını, muhalefetin bu konudaki görüşlerinin alınmasından, verilmesinden rahatsız oluyor Sayın
Bakan. Tipik bir engelleyici Bakan, Meclisin çalışmalarını ıskata uğratmaktan dolayı hakkında fezleke düzenlemek lazım.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Sayın Yakut, Sayın
Genç’le ilgili cevap verecek.
Teşekkür ediyorum.
– 505 –
GÖKHAN-21
84–88
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.
Sayın Yakut, siz konuşacaksınız.
Beş dakika size süre vereceğim.
Buyurunuz Sayın Yakut.
RIDVAN YALÇIN (Ordu) – Sayın Başkan, sorum cevaplanmadı efendim. Şunu soruyorum:
Neden yasaya uygun yönetmelik yapmıyorsunuz da iptal edilmiş yönetmelik maddelerini kanun hâlinde getiriyorsunuz? Cevabını alamadım efendim.
BAŞKAN – Lütfen… Soruları aldık efendim. Cevap verecek Sayın Komisyonumuz.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKAN VEKİLİ SADIK YAKUT (Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Genç’in sorduğu soruyla ilgili olarak…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben Sayıştay Başkanına sordum. İç Tüzük’ün 62’nci maddesine
göre Sayıştay Başkanı açıklama yapabilir burada.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKAN VEKİLİ SADIK YAKUT (Kayseri) – Başbakanlık örtülü ödeneğinden ne kadar para ayrıldı ve fiilî ne kadar para harcandığı konusunda…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayıştay Başkanı açıklama yapsın.
BAŞKAN – Sayın Yakut, bir dakika…
Soruyu Sayın Genç, Sayın Sayıştay Başkanına yöneltti. Sayıştay Başkanı İç Tüzük’ümüze göre
cevap verebilir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKAN VEKİLİ SADIK YAKUT (Kayseri) – Buyursun.
BAŞKAN – Direkt ona yönelttiği için, İç Tüzük’ümüz de uygun, Sayıştay Başkanı cevap verebilir.
SAYIŞTAY BAŞKANI RECAİ AKYEL – Sayın Başkanım, sayın milletvekillerim; şahım ve kurumum adına saygılarımı arz ediyorum.
Sayın Vekilimiz Kamer Genç’in sorusunun cevabı olarak da: Sorulan soru teknik hazırlık gerektiren bir konu olduğundan ve o konuda da şu anda elimde hazır bilgi bulunmadığından gerek zatıalilerine gerekse Meclise bir hazırlık yaptıktan sonra arz edeceğim.
Saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Mahallî idareler var.
SAYIŞTAY BAŞKANI RECAİ AKYEL – Mahallî idarelerle ilgili konularda da büyükşehir ve
il belediyelerimizin tamamıyla ilgili mutat Sayıştay denetimleri sürmektedir ve denetimlerde görülen herhangi bir uygunsuzluk olduğu zaman da onunla ilgili dairelerimiz yargı kararı vermektedir ve
bununla ilgili rakamsal olarak da şu anda elimizde bilgi bulunmamaktadır. Öyle bir rakamı da daha
sonra arz edebilirim.
Saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz efendim.
Sayın Yakut, sizin cevap vereceğiniz var mı?
Buyurunuz.
– 506 –
GÖKHAN-21
88–91
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKAN VEKİLİ SADIK YAKUT (Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sorulara yazılı cevap vereceğim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz efendim.
Şimdi, önerge bölümüne geçiyoruz.
ALİM IŞIK (Kütahya) – Efendim, süremiz var. Sorumun ikincisi cevaplanmadı.
BAŞKAN – Süremiz bitmişti, ek süreydi o efendim.
Madde üzerinde beş önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sırasına göre okutacağım, sonra aykırılık sırasına göre de işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 427 sayılı yasa teklifinin 2’nci maddesindeki “mülakata alınırlar” ibaresinin
“sözlü sınava alınırlar” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan
Sırrı Sakık
Pervin Buldan
Şırnak
Muş
Iğdır
Fatma Kurtulan
Sebahat Tuncel
Van
İstanbul
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 427 sıra sayılı yasa teklifinin 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddede
geçen “elli” ibaresinin “altmış” olarak değiştirilmesini arz ederim.
Kamer Genç
Tunceli
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Teklifin 2’nci maddesindeki “bu Kanun hükümlerine göre mülakata alınırlar” ibaresinin “sözlü sınava alınırlar” olarak değiştirilmesini maddenin birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Sınav komisyonu üyelerinin adaylara vermiş oldukları puanlar gerekçeleriyle birlikte bir
tutanağa geçirilir” cümlesinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Engin Altay
Yaşar Tüzün
Trabzon
Sinop
Bilecik
Hikmet Erenkaya
Atila Emek
Tayfur Süner
Kocaeli
Antalya
Antalya
TBMM Başkanlığına
427 Sıra Sayılı Kanun Teklifinin 2’nci maddesiyle düzenlenmiş bulunan geçici madde 11’in
ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere,
“Tekrar staja başlatılan adayların özlük hakları geriye doğru def’aten iade olunur” fıkrasının eklenmesini arz ederiz.
Behiç Çelik
Mustafa Kalaycı
K. Erdal Sipahi
Mersin
Konya
İzmir
Mehmet Şandır
Nevzat Korkmaz
Mersin
Isparta
– 507 –
GÖKHAN-21
91–94
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 427 sıra sayılı teklifin 2. maddesi ile eklenen geçici madde 11’in Anayasa’ya
aykırılığı nedeniyle metinden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Hakkı Suha Okay
Kemal Kılıçdaroğlu
Atila Emek
Ankara
İstanbul
Antalya
Yaşar Tüzün
Turgut Dibek
Bilecik
Kırklareli
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) –
Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Sayın Okay, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Görüşülmekte olan yasa, Sayıştay denetçi yardımcısıyla ilgili bu madde, 60 kadar denetçi
yardımcısıyla ilgili Danıştay 12. Dairesinin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararını etkisiz hâle
getirmek için verilen bir maddedir. Bu konuda gerek iktidar partisi sözcüleri gerek sayın bakanlar bir
mağduriyeti ortadan kaldırmak istediklerini ifade etmektedirler ve bu maddeyle ilgili olarak da her
nedense iktidar grubu mensupları Anayasa’ya aykırı olmadığını ifade etmekte, hatta Anayasa
Mahkemesinin 1970 tarihli bir kararı da burada Sayın Meclis Başkan Vekili tarafından, Sayın Yakut
tarafından ifade edildi. Keza söylem şu: “Parlamentoda yasalar çıkar, bu yasalar çıkarken çok doğaldır
ki birçok davayı etkiler. Örneğin biz Borçlar Yasası’nı çıkarıyoruz, örneğin biz Ceza Yasası’nı
çıkarıyoruz, birçok dava konusunu etkiler. E, bu yasa da çok doğal ki bir dava konusunu etkileyecek.”
Değerli arkadaşlarım, biz burada yasa çıkarırken, bir karşılıksız çekle ilgili düzenlemede, örneğin,
Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin şu davasının sonucunu etkisiz kılmak için çıkartmıyoruz veyahut
da Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin şu davasının sonucunu etkilemek için çıkartmıyoruz. Bu
yasa, doğrudan doğruya bir tek mahkemenin bir kararını etkisiz kılmak için çıkarılıyor ve bu husus,
Parlamento zemininde değerli iktidar grubu ve bakanlar tarafından ifade edildi.
Şimdi “Bu konudaki hukuksal düzenlemeler ne?” diye baktığımızda, önemli olan yasaların
genelliğidir, özel bir olaya özgü yasa çıkarılamaz ve bu, Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü
fıkrasına açıkça aykırıdır.
Bu olay sadece Anayasa Mahkemesi kararlarıyla değil Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla da tescil edilmiştir ve denilir ki: “Yargı kararının dolanılmasıdır bu.” Eğer yargı kararını dolanırsanız, o zaman hukukun üstünlüğünden ve hukuk güvenliği ilkelerinden vazgeçmiş olursunuz.
Keza bu konuda AİHM’in Bergama altın davası bu yöndedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
Dildar-Türkiye davasında vermiş olduğu karar bu yöndedir ve bu açıkça Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesinin de ihlalidir. “Bu ihlal nasıl oluyor?” diye bakarsanız, mahkemeye
ulaşma hakkını ortadan kaldırıyorsunuz.
– 508 –
GÖKHAN-21
94–96
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
Peki, bu konuda Anayasa Mahkemesinin 1970 yılındaki kararına gitmek bir yana, bırakın, 2003
tarihindeki kararını okuyacağım size. Bu da Türk Hava Kurumun tüzüğüyle ilgili. Deniliyor ki: “Yargı
kararlarıyla aynı etki ve değerde olan yürütmenin durdurulması kararını sonuçsuz bırakmak amacıyla yasal düzenleme yaparak Anayasa’nın 138’inci maddesinin ihlal edildiği; öte yandan, Anayasa’nın benimsediği kuvvetler ayrılığı ilkesinin devletin üstlendiği görevlerin niteliklerine göre
yasama, yürütme ve yargı organları tarafından yerine getirilmesinin zorunlu kılındığı, bu organlardan birinin diğerinin görev alanıyla ilgili işlem yapması fonksiyon gasbı olarak nitelendirileceğinden,
hukukun üstünlüğünü egemen kılmakla yükümlü olan hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığından,
ilgili maddenin, idari işlemin yasama tasarrufunda bulunarak bu ilkenin ihlali kabul edildiğinden
başvurunun kabulüne…” diyor. Bu ne? Yani, değerli hukukçulara da ifade edelim, Anayasa Mahkemesinin 24/12/2003 tarihli, 2002/43 ve 2003/103 sayılı Kararı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
HAKKI SUHA OKAY (Devamla) – Bitiriyorum efendim.
Şimdi, burada, açıkçası, Anayasa’ya aykırılığı açık olan bir hususu farklı söylemlerle bir yasa
maddesi hâline getiriyoruz. Bu, ilk defa da yapılmıyor; Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda hâkim ve
savcı adayları için de bu yapıldı ve bu yasa ihlalleriyle eğer böylesine yargıya ilişkin bir düzenlemede
bir geçici madde ekleniyorsa, bilesiniz ki bir kadrolaşma hâline dönüşüyor.
Zamanım kısıtlı, ama bilesiniz ki, bu, yasa maddesi hâline dönüşse dahi, bu Sayıştay denetçi
yardımcılarıyla ilgili olarak açılacak olası davalarla bu arkadaşlarımın mağduriyeti yine giderilemeyecek, ama açıkçası, burada, göz göre göre Anayasa’yı ihlal edeceğiz. Böylesine açık Anayasa Mahkemesi kararı varken, Avrupa İnsan Hakları sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı
varken, Anayasa’yı, illa, ısrar edeceğiz diye…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen bitiriniz.
HAKKI SUHA OKAY (Devamla) – Bitiriyorum efendim.
…bu tutumda ısrarcı olmanın anlamı yoktur. Dilerim önergemizi kabul edersiniz.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Okay.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
427 Sıra Sayılı Kanun Teklifinin 2’nci maddesinde düzenlenmiş bulunan geçici madde 11’in
ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere,
“Tekrar staja başlatılan adayların özlük hakları geriye doğru def’aten iade olunur” fıkrasının eklenmesini arz ederiz.
Mehmet Şandır (Mersin) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
– 509 –
GÖKHAN-21
96–100
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 2
BAŞKAN – Kim konuşacak efendim?
OKTAY VURAL (İzmir) – Gerekçe…
BAŞKAN – Gerekçe…
Gerekçe:
Diğer taraftan aynı tarihlerde başarılı bulunup da göreve başlatılan 57 adet Sayıştay Denetçi
Yardımcısı Adayının Danıştay 12. Dairesinin kararından sonra görevlerine son verilmesiyle tekrar göreve başladıkları tarih arasındaki kayıpların ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Teklifin 2’nci maddesindeki “bu Kanun hükümlerine göre mülakata alınırlar” ibaresinin “sözlü sınava alınırlar” olarak değiştirilmesini maddenin birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Sınav komisyonu üyelerinin adaylara vermiş oldukları puanlar gerekçeleriyle birlikte bir
tutanağa geçirilir” cümlesinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi (Trabzon) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Gerekçe…
BAŞKAN – Gerekçe…
Gerekçe:
Yönetmelik “hukuk devleti” ilkesine uygun hâle getirilmektedir.
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım efendim.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.08
– 510 –
GÖKHAN-21
100–102
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.20
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21’inci Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
Trabzon Milletvekili Sayın Akif Hamzaçebi ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir. Karar yeter sayısı vardır.
Görüşmelere kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Diğer önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 427 sıra sayılı yasa teklifinin 2. maddesiyle eklenen geçici 11. maddede
geçen “elli” ibaresinin “altmış” olarak değiştirilmesini arz ederim.
Kamer Genç
Tunceli
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) –
Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Genç, buyurunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 427 sıra sayılı Kanun
Teklifi’nin 2’nci maddesiyle ilgili olarak verdiğim bir önerge üzerinde, önergemi açıklamak üzere söz
aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Burada geçen “elli” ibaresinin “altmış” olarak değiştirilmesini teklif ettim. Aslında bu fıkra gereksiz
bir fıkra çünkü bu fıkrayla getirilen, daha önce, işte 2/2/2009 ile 6/2/2009 tarihleri arasında yapılan yazılı
sınavlarda o tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre elli puan alanlar sözlüye giriyordu.
Danıştay bunu iptal edince yeni bu kanunla da, işte, sözlüye çağrılabilmesi için yazılıda yetmiş puan
alması ilkesi getirildi. Onlar mağdur olmasın diye buraya o eski hâlindeki elli puanın geçerli olduğunu
belirtmek için söylüyor ama bence bu gereksiz bir tereddüt, çünkü zaten o zaman yapılan yazılı sırasında
yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre uygulanması lazım ve orada elli puan şartı aranır.
Şimdi, tabii, kanunlar böyle… Hükûmet burada tabii temsil edilmiyor; bakan, kim geliyor, kim
gidiyor; kanunla ilgisi olmayan kişiler geliyor; olayla hiçbir ilgisi olmayan Hükûmet mensupları
gelip de sırada oturunca, yani Hükûmetin bu Türkiye Büyük Millet Meclisine bir değer vermediği,
burada artık itibarı da kaybettiği bir kurum hâline geldiği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, bu sorduğumuz
sorulara da kimse de doğru dürüst cevap vermiyor.
– 511 –
GÖKHAN-21
103–105
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
Şimdi, değerli milletvekilleri, ben dün burada konuşurken dedim ki: “Dersim ilinin ‘Dersim’
olarak yapılmasını ben tasvip ediyorum.” dedim, “Kanun gelirse oy vereceğim.” dedim ama Anadolu
Ajansı bir haber geçmiş “Kamer Genç karşı çıktı.” demiş. Yani böyle ahlak kurallarına aykırı bir
yayıncılık sistemi olur mu? Tabii, Anadolu Ajansı kime bağlı? Bülent Arınç’a bağlı. Bülent Arınç da
tabii beni zor duruma… Herhâlde kendi emri altındaki kuruluşlara tabii ki o şekilde yayın yapması…
Artık talimatıyla mıdır, değil midir bilmem ama, yani bunlarla, böyle iftiralarla nereye varırlar, ben
anlamıyorum. Ondan sonra da tabii “Vay efendim, Kamer Genç buna karşı çıktı.” Yani bir şeye ya
siyah ya beyaz denilmez. Bir konuyu dile getirirken mahzurlarını da söylüyorsunuz, faydalı taraflarını
da söylüyorsunuz ama hemen basın onu da tabii… Yani ille bizi, bir yandaş basın da var ya, adamlar
bizim böyle ufak bir hatamızı görseler hemen burada diri diri yakacaklar. Zaten diri diri yakmaya
alışkın bir zümre! Onun için, istiyorlar ki, bizi diri diri yaksınlar!
Şimdi, değerli milletvekilleri, biraz önce de burada dile getirildi. Şimdi Sayıştay imtihanında
mağdur olan kişileri siz telafi yoluna giderken, mesela bu Yaprak Tütün İşletmelerinde -o gün bana
gelmişti- çalışan işçilerden 11.500 kişiyi bu Bakanlar Kurulu bir ay sonra kapının önüne koyacak,
“4/B’ye göre gidin çalışın.” diyecek. Yahu beyler, yani bu sizin Hükûmetinizin aklı yok mu, nerede!
Bir devlette 11.500 kişiyi böyle bir anda mağdur etmek insanlık duygularına sığar mı! Sığar mı, bir
söyleyin bakalım. Yani 11.500 işçiyi, öteden beri çalışıyor bu insanlar, üretim yapıyor, üreten insanlar,
ondan sonra, keyfine göre, tutuyorsunuz bunları kapının önüne koyuyorsunuz. E, ne olacak bu şimdi?
11.500 kişinin 4’er kişiden şey etseniz 40-50 bin kişi eder. Yani 40-50 bin kişiyi birden mağdur
etmenin bir anlamı var mı! Hep yabancı sermayenin, hep yabancı holdinglerin emrine hareket eden
bir hükûmet var karşımızda. Böyle bir şey olur mu yahu!
Şimdi, o insanları, evvela tuttunuz… Zaten oraların özelleştirilmesi de hata. Birileri talimat
veriyor “Türkiye’de ziraatı bitir, ziraatı öldür.” diyor. Bakın, 4/B’ye göre ne yapacaksınız? Az
çalıştıracaksınız. Yani, adamlara 500-600 milyon lira para vereceksiniz, senede iki ay çalıştırmayacaksınız;
ne yapacak bu insanlar? Yani, taş mı yiyecek, toprak mı yiyecek, çocukları ne yapacak? Yani, bu
kadar ülkenin insanlarının sıkıntılarından kendisini sıyırmış, âdeta toplumdan kaçan bir iktidar
durumuna düştünüz.
Şimdi deniliyor ki: “Biz geziyoruz.” Yahu Tayyip Bey senin etrafında o 500 tane polis olmasa
bakalım halkın içine girer misin! Gel bakalım gezelim. 500 tane polisle geziyor, üç tane uçağı var,
iki tane helikopteri var, ondan sonra gez, ne olacak yani!
AYHAN YILMAZ (Ordu) – Devletin onlar. Kendininmiş gibi konuşuyorsun!
KAMER GENÇ (Devamla) – Onun için, böyle, insanlara işkence yapılmaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
KAMER GENÇ (Devamla) – 4/B maddesinde çalışan 15-16 bin tane kişi var. Ya arkadaşlar,
Türkiye bütçesi bunlara müsait, yeter ki siz şu israfı önleyin.
Ben şimdi Sayıştay Başkanına soruyorum: Sayıştay Başkanı, Meclis adına denetleme yapıyorsunuz, raporlardan haberiniz yok. Bize burada bilgi vermiyorsunuz. Ne zaman vereceğiniz belli değil.
Yerel yönetimleri denetlemeyi… Siz 2005’te Anayasa’yı değiştirmişsiniz, 160’ıncı maddesini; ee,
versinler hesapları kontrol edelim.
– 512 –
GÖKHAN-21
105–109
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
Arkadaşlar, zamanınızda soygun meşru bir hâl hâline geldi. Nasıl geldi? İşte, denetim yok. Sayıştay
raporları, ben ne bileyim kardeşim, gidiyoruz, soruyoruz bize vermiyorlar. E şimdi, Sayıştay raporlarında
kimin usulsüz harcama yaptığı belirtilmişse bizim bunları bilmemiz lazım, evvela kamuoyunun bilmesi
lazım. Bunlar bilinmezse, orada kapalı kapılar arkasında kalırsa, peki o zaman ne yapacak? İlgililer çok
rahat hırsızlık yapacak, çok rahat soygunculuk yapacak. Diyecek ki: “Nasıl olsa ben Türkiye’yi de
çalsam kimse beni denetlemeyecek demek.” Böyle bir zihniyetle devlet yönetilir mi?
Önergemin kabulünü diliyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Son önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 427 sıra sayılı Yasa Teklifi’nin 2’nci maddesindeki “mülakata alınırlar”
ibaresinin “sözlü sınava alınırlar” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Sayın Kaplan, buyurunuz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis adına Sayıştay tabii
ki denetim görevi yaparken böylesi önemli bir göreve seçilecek denetçi yardımcılarıyla ilgili
hepimizin daha hassas davranması gerekiyor. Bakıyoruz 60 tane denetçi yardımcısı şu an mağdur
durumda fakat bu mağduriyeti gidermek, düzeltmek isterken, yani kaş yapayım derken göz
çıkarmanın da bir anlamı yok. Yani yasamayla, yürütme, yargı arasındaki güçler ayrılığı olayında
yasamayla yargının anlamsız bir şekilde birbirine karşı duruşları, girişleri kabul edilir bir durum
değil. Doğru olanda karar kılmak lazım. Yani yönetmelik yapmışsınız, Danıştaya gitmiş mağdur olan
adaylar, Danıştay da yürütmenin durdurulması kararını vermiş. Ne demiş Danıştay: “Sözlü sınavın
niteliği gereği birtakım hususların tutanakla saptanması, adayların başarısızlığına ya da yetersizliğine
ilişkin tespitlerin açıkça ortaya konulması...”
Biz, YAŞ kararlarında niye yargıya gidilemiyor diye isyan etmiyor muyuz? Ediyoruz, “Yargı
yolu açılsın.” diyoruz. Aynı şey Yüksek Sağlık Şûrası kararları için geçerli. Hâkimler Savcılar Yüksek
Kurulunun kararları da kesin, onlar için de geçerli. Yani yargısal denetim, demokratik devletlerde,
hukuk devletlerinde gerekli bir olay.
Ama şu doğru mudur, bir düşünelim: Yönetmeliği yaptık, Danıştaya gitti, iptal kararı verildi,
durdurma kararı… E, o zaman ne yapalım? Dolanalım, kanun çıkaralım, kanunla bunu düzeltelim.
Düzelmiyor bu şekilde! Kanun çıkarınca Anayasa Mahkemesine Meclis gidecek. Zaten CHP bu işi
yapıyor her zaman. Yani gidecek ama o 60 denetçi gidemeyecek. Ben isterim ki o 60 denetçi
gidebilsin yargı yoluna. Sorun burada, aslında birbirimizi anlamadığımız nokta bu.
– 513 –
GÖKHAN-21
109–111
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
Arkadaşlar, eğer doğru dürüst konuşabilseydik, uzlaşıyoruz aslında. Hepimiz “Bu mağduriyete
engel olalım.” diyoruz, hepimiz “Liyakate, adalete uygun bir seçim yapalım.” diyoruz. Yani ne
yapalım? Yani yabancı dil bilenler de özendirilsin, yabancı dil bilmeyenlere bir yıllık kurslar verilsin.
Bunların hepsine evet. Bizim burada çekincemiz “Sözlü sınav olsun.” derken, muhalefet şerhimizin
gerekçesi de niyetimiz de bunu ifade ediyor. Bizim ricamız şu: Yani doğru yapalım bazı şeyleri. Yani
doğru yapma imkânı var bu Mecliste, birbirimizi anlama imkânı var. Eğer bu mantıkla gidersek
“Danıştay yürütmeyi durdurmuş, o zaman kanun çıkarayım, baypas edeyim Danıştayı...” Peki,
Danıştayın alacağı karar ne olacak? Onu uygulama sorunu ne olacak? Onu uygulama sorunu tekrar
ulusal üstü mahkemeye, Strasbourg’a gitmeyecek mi? E, gidecek. Yani bu açıdan ben söz alma
gereğini duydum.
Demin Sayın Genç konuştu burada, sevindim. Ben de şaşırmıştım doğrusu, Dersim’le ilgili
teklifimize karşı Dersim Milletvekili niye “hayır” diyor diye. Ben de basında okuyunca şaşırdım.
Anlamamıştım… Zaten anlamadığım iki şey var: Dersimlidir, “Dersimli” adının teklifine karşı
çıkıyor. Alevidir, orada bir katliam yaşanmış, bir acılar yaşanmış, farklı şekilde dolanıyor. Bu
Mecliste, ilk sözün arkasından biz bu konudaki net tavrı koyduk, arkasından araştırma önergesini de
getirdik. Bir kısım farklı partiler de oy verdi. Ama geldiğimiz nokta da ortada. Dik durmak lazım.
Doğru durmak lazım. Açık olmak lazım. 21’inci yüzyılda değerler bellidir artık. Yani şunu yapamayız
artık: Ne olduğu belirsiz tavırlar.
Bizde bir olay anlatılır; çok kültürlülük var ya, cami, kilise her şey yan yana. Bir çeşit kuş, bir
cins kuş gelmiş kilisenin çanına. Papaz demiş “Ne oluyor!” Şaşırmış. Kuş, garip bir kuş. Sonra
dönmüş, şarap kâsesi koymuş, bakmış şarap da içiyor kuş. “Ya, Hristiyan olsa bunu yapmaz,
Müslüman olsa bunu yapmaz. Ya, nedir bu kuş?” demiş. Artık birilerinin, adını, duruşunu, görüşünü
netleştirmesi lazım. Ya ondan yanasın ya değilsin. Öyle kıvırmanın şeyi yok. Öyle, onun bunun
icazetiyle de hareket yok. Doğruysa, doğru. Bu Meclisin kürsüsünden ne söylerseniz, alenen yayılır.
Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kaplan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Şimdi, maddeyi oylamadan önce, görüşmekte olduğumuz 427 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin çerçeve
2’nci maddesine bağlı olarak yeni bir geçici madde eklenmesine yönelik İstanbul Milletvekili Sayın
Kemal Kılıçdaroğlu ve 4 milletvekilinin imzasıyla bir değişiklik önergesi verilmiştir. Söz konusu
değişiklik önergesiyle, Sayıştayda görev yapan yönetim mensupları ile sözleşmeli personele fazla
çalışma ücreti ödenmesi öngörülmektedir. Ancak İç Tüzük’ün 87’nci maddesindeki görüşülmekte olan
teklifin konusu olmayan değişiklik önergelerinin işleme konulamayacağı hükmü nedeniyle söz konusu
önergeyi işleme alamıyorum, bunu bildiriyorum.
Şimdi 2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Tekirdağ Milletvekili Sayın
Faik Öztrak.
Buyurunuz efendim. (CHP Sıralarından alkışlar)
– 514 –
GÖKHAN-21
111–115
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
CHP GRUBU ADINA FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; huzurunuzda bulunan 427 sıra sayılı Yasa Tasarısı’nın 3’üncü maddesi üzerinde grubum ve şahsım
adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüksek heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz Yasa Tasarısı yürürlük ve yürütme maddeleriyle
birlikte dört maddeden müteşekkildir. Tasarının ilk maddesi getirilen düzenlemenin de çekirdeğini
oluşturmakta ve Sayıştay denetçilerinin nitelikleri, mesleğe alınmaları, atanmaları ve yükseltilmeleriyle ilgili hususları düzenlemektedir. Bu yasa niye yüce Meclisin huzuruna gelmiştir? Bunun nedeni, bundan önce yapılan sınavın iptal edilmesi, bununla ilgili yönetmeliğin iptal edilmesi
neticesinde sorunun bir yasal düzenlemeyle çözülmesi istenmektedir ancak burada benden önce konuşan partimin değerli temsilcileri bunun aslında sorunu çözmeyeceğini, yeni davalara imkân hazırlayacağını, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim de bu konuda Anayasa Mahkemesine gideceğimizi
açıklamışlardır.
Biz bu yasayla ne yapmaya çalışıyoruz? Bu yasayla yapmaya, gerçekleştirmeye çalıştığımız
husus, bu iptal neticesinde mağdur olan 60 tane genç arkadaşımızın mağduriyetini gidermeye çalışıyoruz ve bunu yaparken de yüce Meclisin gündemini, Genel Kurulumuzun gündemini üç gündür bu
yasa işgal ediyor. Bundan sonra da yapılacak düzenlemeler neticesinde yeni yeni düzenlemeler yine
Genel Kurulumuzun huzuruna gelecek gibi gözüküyor.
Evet, 60 gencimizin mağduriyetini giderelim ama bunu Danıştayımızın kararına uymak suretiyle
gidermek yerine burada bu hususu kanunla düzenleyerek, Danıştayın kararını, Danıştayın yetkisini bir
şekilde baypas ederek olayı çözmeye çalışıyoruz ve Meclisin gündemini de bununla meşgul ediyoruz.
Evet, bu bir sorun, bir mağduriyetin giderilmesi lazım ama sayın milletvekilleri, sizlere şunu
sormak istiyorum: Bugün Türkiye’de son bir yılda işsizler ordusuna ilave olan 233 bin tane gencin
sorununu kim çözecek?
Bakın, yukarıda Plan ve Bütçe Komisyonunda bütçe müzakerelerini yapıyoruz. Burada, Genel
Kurulda konuşmalar izliyorum ve bakıyorum, sanki bu ülke cumhuriyet tarihinin en büyük, en ciddi
daralmasını yaşamamış bir ülke. Sanki bu ülke, bütün dünyada artık yeşil filizler ortaya çıkmışken
hâlâ daha üretimi itibarıyla, kapasite kullanımı itibarıyla, işsizliği itibarıyla dipte kalmış, yukarıya dönememiş olan bir ülke değilmiş gibi, böyle bir sorun yokmuş gibi, bu tür konuları Mecliste belki de
gereğinden çok daha uzun bir biçimde tartışmaya devam ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, son bir yıl içinde Türkiye’de işsizler ordusuna 927 bin kişi katıldı. Bunların mağduriyetini nasıl gidereceğiz? Burada bunları konuşmamız lazım. İşsiz sayısı 3,5 milyona
çıktı. Ağustos ayında 927 bin kişi artmış işsiz sayısı. Aslında temmuz ayındaki artış sadece 842 bin,
yani yeniden işsizlik artma eğilimine geçmiş. Bununla ilgili hiçbir şey yapmıyoruz. Yokmuş gibi, bu
kadar işsizler ordusuna bu kadar insan katılmıyormuş gibi bunları görmezden geliyoruz.
Evet, 60 tane arkadaşımızın durumunu, mağduriyetini gidermeye çalışalım. Ben şunu sorayım:
Bugün, son bir yılda 107 bin kişi artan üniversiteli işsiz sayısıyla ilgili ne yapıyoruz? 550 bine çıkan
üniversiteden mezun ettiğimiz gençlerin işsizliğiyle ilgili olarak ne yapıyoruz? Şimdi, bu Hükûmet
döneminde dönüp baktığımız zaman sanayi istihdamı son bir yılda 369 bin kişi azalmış yani sanayide çalışmakta olan 369 bin insan işini kaybetmiş. Bütün dünyada artık sanayi yavaş yavaş toparlanmaya başlarken bizim ülkemizde, bizim ekonomimizde hâlâ bir toparlanma yok ortada. Bununla
ilgili olarak ne yapıyoruz?
İmalat sanayisinde 337 bin kişi işsiz kalmış. Biliyor musunuz, ağustos ayındaki çalışan sayıları
2007 yılında sanayide, imalat sanayisinde çalışan insanların, vatandaşlarımızın sayısından daha
düşük. Yani 2007 yılının da gerisine gitmişiz ama bununla ilgili olarak hiçbir şey yapmıyoruz.
– 515 –
GÖKHAN-21
115–119
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
Şimdi, zaten önümüzdeki döneme baktığımız zaman, önümüze orta vadeli bir program geldi. O
orta vadeli program çerçevesinde biz, Türkiye’de işsiz kalan insanlarımızın sorununu çözülebilecek
miyiz? Buna da döndüğümüz zaman, buna da “evet” cevabını vermek son derece güç çünkü “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” diye bir söz vardır.
Bakın arkadaşlar, bu işsizlik verilerinin yayınlanmaya başlandığı 1988 yılından 2002 yılına
kadar, yani AKP iktidara gelmeden önce, Türkiye’de ortalama işsizlik yüzde 8. Siz iktidara geldikten sonra, 2003-2007 arasında bu oran yüzde 10,2’ye çıkmış. 2003-2009 arasında bu oran yüzde
10,9’a çıkmış. 2009-2012 arasında yani orta vadeli program kapsamında öngörülen işsizlik oranı ise
yüzde 14,2. Bugün OECD verileri yani Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatının
verileri yayınlandı. Burada Türkiye’yle ilgili veriler de var. Onlar da “Hayır, 14,2 değil, 14,9 olacak
sadece 2009-2011 arasında.” diyor. Orta vadeli programda 2010 yılında yüzde 14,6 olacağı söylenen
işsizliğin aslında yüzde 15,2 seviyesinde gerçekleşeceğini söylüyor. Ne oldu? Getirdik, yüzde 10’lara
çıkmış olan… Önce, işsizliği yüzde 10’lar platosuna yerleştirdiniz, şimdi de yüzde 15’ler platosuna
yerleştiriyorsunuz. Ee bu başarı mı? Yani şu anda bakıyorum, tüm Hükûmet yetkilileri son derece başarılı olunmuş ekonomide gibi ekonomiyle ilgili konuları gündeme getirmekten kaçınıyorlar.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Bilmiyorlar, bilmiyorlar.
FAİK ÖZTRAK (Devamla) – Büyük bir başarı hikâyesi varmış gibi, 2007’ye kadar olan biten
anlatılıyor.
Bakın arkadaşlar, 2002-2008 yılları arasında -kriz mriz yok burada- Türk ekonomisi yüzde 5,8
büyümüş, bize benzeyen ekonomiler yüzde 7,2 büyümüş, biz geride kalmışız. Burada bir yanlışlık
var. Peki “Bu yanlışlık nedir?” diye dönüp baktığımızda, bu yanlışlığı, çok açıkçası, Hükûmetin
büyüme stratejisinde yattığını görüyoruz. Türkiye'de, Hükûmet, geldiği günden bu yana, Türk iş
gücünü, Türk sanayisini sürekli cezalandıran, buna karşılık da yabancıların olağanüstü büyük gelirler
elde etmesine yarayan bir büyüme stratejisi izlemiştir. 2002’nin sonunda, 2002’nin son üç ayındaki
ücreti sabit tutun, 2007’nin son üç ayına sabit şekilde getirin -Türk lirası olarak değişen hiçbir şey
yok- bu sabit ücreti dolara çevirin, yüzde 30 artmış. Değerli milletvekilleri, hangi sanayici buna
dayanabilir? Yani dışarıdan gelecek rekabetle bu yüzde 30 artmış, dolar cinsinden… İşçinin eline
geçen bir şey yok, işçinin maaşı artmamış ama dışarıdakilere yüksek kazanç verebilmek bakımından
dolara biz Türk lirası karşısında değer kaybettirmişiz, Türk lirasını olağanüstü hızlı değerlendirmişiz
ve karşımıza böyle bir tablo çıkmış. Ne yapacak iş adamı burada? Önce şunu yapacak: Mümkün
olduğu kadar döviz cinsinden borçlanacak, mümkün olduğu kadar dışarıdan makine, teçhizat
getirecek. Benim orada iş gücüm işsiz olarak duracak, benim en önemli stratejik kaynağım bu. En
önemli stratejik kaynağımı ben kullanmayacağım, yüzde 10’lar civarında işsizlik devam edecek, öbür
taraftan, ben, dışarıdan Türkiye’ye dolarını getirip bozdurup çıkaranlara da bir sene içinde yüzde 3540 kazanç elde ettireceğim. Buna hiçbir ekonomi dayanamaz ve bunun arkasında da önemli ölçüde
bu Hükûmetin izlemekte olduğu, Türkiye'nin koşullarına uymayan… Gelişmiş ülkelere uyabilir, yaşlı
nüfusu olan ekonomilere uyabilir ama bu strateji bize uymaz. Bu, Türkiye’de dışlanmışlığı artırır; bu,
Türkiye’de yoksulluğu artırır; bu, Türkiye’de işsizliği artırır. İşte bizim, bu tür düzenlemeleri burada
tartışacağımız yerde, ekonomideki bu sorunu süratle nasıl çözebileceğimizi tartışmamız lazım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Öztrak.
Şahısları adına Samsun Milletvekili Ahmet Yeni.
Buyurunuz Sayın Yeni. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
– 516 –
GÖKHAN-21
119–124
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
AHMET YENİ (Samsun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 427 sıra sayılı Sayıştay
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 3’üncü maddesi üzerinde şahsım adına
söz almış bulunmaktayım. Bu vesile ile yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz evvel Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Oğuz Oyan
Bey “Bu bir aldatmaca kanunudur.” dedi.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ ve sözcüleri kimseyi aldatmaz ve buna kesinlikle müsaade
etmez. Onu belirtmek istiyorum başlangıçta.
Diğer taraftan, “Bu duble aldatmacadır.” dedi. Bizde, Adalet ve Kalkınma Partisinde “duble” ne
manaya gelir, onu birkaç cümleyle size arz etmek istiyorum ve yüce Meclisimize sunmak istiyorum.
Milletimiz de bunu zaten biliyor. Bizde “duble” demek, “duble yol” demek yani cumhuriyet tarihinde
Samsun’dan Ankara’ya bir şeritle gidip geliyorduk, Karadeniz’de bir şerit gidiş, bir şerit geliş; hatta
benim ilçem olan Bafra’ya da seksen sene, biz ve babalarımız bir şeritten gidip bir şeritten gelmişiz.
Biz yanına duble etmişiz, yani iki şerit daha eklemişiz.
Değerli milletvekilleri, “duble” bu manaya gelir. Duble hastane olur bizde; duble eğitim, duble okul.
Ulaşımda… Bütün vatandaşlarımız seyahatini uçakla yapıyor şimdi. Bu, duble olur. Adalette, güvenlikte,
çok çalışmakta ve muasır medeniyeti yakalamakta duble çalışma mecburiyetimiz var, onun da özellikle
bilinmesini istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
Değerli milletvekilleri, gelirler, giderler, harcamalar Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde…
ABDÜLKADİR AKCAN (Afyonkarahisar) – Duble hırsızlığa fırsat veriyorsunuz!
AHMET YENİ (Devamla) – Sayın Bakan, size cevap vermiyorum.
ABDÜLKADİR AKCAN (Afyonkarahisar) – Verme! Veremezsin zaten!
AHMET YENİ (Devamla) – Değerli milletvekilleri, AK PARTİ döneminde bütün fonlar denetim
altına alınmıştır. Bütün KİT’ler, ki KİT Komisyonu Sözcüsüyüm ve yedi yıldır bunları sonuna kadar
denetlemeye devam ediyoruz ve tüm kurumlarımız denetim altındadır.
ALİ ARSLAN (Muğla) – Kaç tane kaldı! Kaç tane!
AHMET YENİ (Devamla) – Dün de, Milliyetçi Hareket Partisi sözcüsü Toplu Konut İdaresinin
denetlenmediğinden bahsetti. Biz, Toplu Konut İdaresini ve tüm KİT’leri sonuna kadar denetliyoruz
ve bu konuşmamdan sonra da tekrar, KİT Komisyonunda denetlemeye devam edeceğiz.
OSMAN ERTUĞRUL (Aksaray) – İyi denetleyin! İyi denetleyin! Ha gayret!
AHMET YENİ (Devamla) – Değerli milletvekilleri, Sayıştay Kanunu’nda değişiklik getiren bu
kanun teklifi üzerinde dün ve bugün birçok milletvekili arkadaşım konuşmalarını yaptılar ve inşallah,
biraz sonra, hep birlikte oylayarak bu kanunu da çıkarmış olacağız.
Biz, burada millet adına, ülkemiz adına önemli bir kurumun denetim işleyişindeki eksikliği
tamamlamak, işlevini, işleyişini hızlandırmak için bu kanun teklifini getirdik ve bu konudaki
hassasiyetimizi Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarında biz ortaya koyduk. Biz, milletin hesabının hem
doğru olarak hem de zamanında, ehliyetli, liyakatli insanlarca tutulmasına gerçekten önem veriyoruz.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisimiz bu konudaki ihtiyacı karşılamak için
çalışma yapmaktadır. Bu teklif, daha önceden Plan ve Bütçe Komisyonumuzca ele alınarak
görüşülmüş, Genel Kurulumuzda da bunu görüşerek inşallah biraz sonra yasalaştıracağız.
Milletimizin lehine, memleketin lehine olan her yasa buraya -hem Bakanlar Kurulu olarak hem de
milletvekillerinin teklifi olarak da gelecektir- gelir ve yasalaşır. Biz, bunun için gece gündüz demeden
çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
– 517 –
GÖKHAN-21
124–127
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
Burada, kalıcı olacak, örnek olacak bir sınavın şartlarını objektif olarak ortaya koymaktayız,
yasal düzenlemeyi Meclisimize getirmekteyiz. Muhakkak ki Danıştayın kararları her bireyin, her ilgilinin kabul edeceği, sonuç itibarıyla uyacağı kararlar olarak da bilinmektedir. Devlet, aynı zamanda,
yapılan bu işlerin tespitini, sorumlu ve görevli olanların denetlenmesini de, faaliyet ve hesapların
sonuçlandırılmasını da Anayasa ile yetkilendirdiği, millet adına vazifeler yüklediği kurumlar vasıtasıyla yapar. Bunu en verimli ve en şeffaf şekilde, tüm vatandaşların kolaylıkla anlayıp görebileceği
bir şekilde sunması da gerekmektedir. Bugün görüştüğümüz bu teklif, kamu hesaplarının denetimini
Türkiye Büyük Millet Meclisimiz adına, dolayısıyla milletimiz adına yürüten Sayıştay Başkanlığımızın bu bünyede görev vereceği Sayıştay denetçi yardımcılarının belirlenmesine, atanmalarına yönelik bir düzenlemedir. Bunu biz, milletimiz adına yapmak, bu sistemi güçlendirmek istiyoruz.
Milletimiz bizim ne yaptığımızı, ne için uğraş verdiğimizi görüyor ve biliyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz hiçbir işlemin kayıt dışı kalmamasına, hesap verebilirlik ilkesine uygun olarak işlerin reel olarak neticelendirilmesine çalışıyoruz. Bunu geçtiğimiz süreçte ortaya koyduğumuz çalışmalarla ispatlamış bulunmaktayız. Hortumlarla mücadele edilmiş,
kayıt dışılığa son verilerek devletin gelirleri artırılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen, tamamlayınız.
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Sayın Yeni, hortumlarla beslenenler hakkında ne diyorsunuz?
AHMET YENİ (Devamla) - Batmakta olan, zarar içinde olan birçok kuruluşu yeniden dirilterek ekonomiye katmış bulunmaktayız. Hükûmetimiz, kamunun üzerinde yıllardır kambur olan bu
yerleri bugün üreten ve işleyen kuruluşlar hâline getirmiştir. Hazinemiz, bankalarımız yapısal olarak,
mali olarak güçlendirilmiş, mali yönden tüm piyasalara önemli ölçüde destek veren, kredi veren kuruluşlar hâline getirilmiştir. Biz bu düzenlemenin tüm milletvekillerimizin desteğiyle yasalaşacağına
inanıyoruz. Örnek bir çalışma olarak bu alandaki ihtiyaca katkı sağlayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle teklifin yasalaşmasına destek verdiğimi ifade ediyor, tekrar yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Yeni.
Şahsı adına İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Yiğit.
İBRAHİM YİĞİT (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 427 sıra
sayılı, Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 3’üncü maddesi üzerinde
şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, genel olarak teklifin özetine bakacak olursak burada, 832 sayılı Sayıştay
Kanunu’nun 9’uncu maddesi değiştirilerek raportör denetçilerin denetçi yardımcılığı kadrolarından
yetişeceği denetçi yardımcısı adaylarında aranacak şartlar ve adaylık süresi, denetçi yardımcılarının tabi olacakları mesleki eğitim ve staja ilişkin hususların yönetmelikle düzenleneceği ve Sayıştay meslek mensupları ile savcı ve yardımcılarının yükselme süreleri gibi hususlar yeniden
düzenlenmiştir.
– 518 –
GÖKHAN-21
127–131
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
Söz konusu Kanun’a eklenen 9/A maddesiyle de eleme sınavı, yazılı sınav ve mülakat sınavı
olmak üzere üç aşamadan oluşan Sayıştay denetçi yardımcısı adaylığına giriş sınavının yapılış şekli,
atamaya ilişkin hususlar hüküm altına alınmıştır. Bilindiği üzere, 2/2/2009-6/2/2009 tarihleri arasında
yapılan, Danıştayca iptal edilen Sayıştay denetçi yardımcılığı sözlü sınavının, bu sınav sonucu yapılan
atama işlemlerinin durdurulması yönünde karar vermiştir. Bu maddenin birinci fıkrasında bahsi geçen
sözlü sınava katılıp başarısız sayılmalarının, bu Kanun hükümlerine göre yeniden sözlü sınava
alınmalarının ve bunların arasında başarılı olanların adaylığa atamalarının yapılmasının hukuk
ilkelerine uygun olduğu düşüncesiyle gerekli düzenleme yapılmıştır. Sayıştay Başkanlığının mevcut
kadrolarında 25/2/2010 tarihi itibarıyla yeterli sayıda kadronun boşalacağı göz önünde tutularak
başarılı olanların atamalarının bu tarihten sonra yapılacağı belirtilmiştir. Yine, söz konusu kişilerin
girdikleri sözlü sınavda başarı puanı elli olduğundan, Kanun’daki yeni düzenlemeyle yani yetmiş
puan başarının bu mülakatta elli olarak değiştirilmesi uygun görülmüştür.
3’üncü maddeye bir geçici madde eklenmek suretiyle, 2009 yılında yapılan Sayıştay denetçi
yardımcısı adaylığı sözlü sınavında başarısız sayılanlar, bu Kanun hükümlerine göre yeniden
mülakata alınarak 9/A maddesinin beşinci fıkrasındaki “yetmiş” ibaresi bu mülakatta elli olarak
uygulanacağı gibi, başarılı olanlar 2010 yılında boşalacak olan kadrolara atanma imkânı bulacaklardır.
Bu Kanun’un 9’uncu maddesinde öngörülen yönetmelik en geç altı ay içerisinde çıkarılacağı gibi
Sayıştay Başkanlığının önemli bir sıkıntısı bu değişiklikle ortadan kalkmış olacaktır. Yani, daha
doğrusu, bu bir mağduriyeti giderme yasasıdır.
Değerli milletvekilleri, burada hep yasa diyoruz, hep yasa diyoruz da şu Anayasa’yı bir türlü
getiremiyoruz. Tarihin en karanlık, en acı dönemini yaşayan bu ülke bir 12 Eylül yaşadı. Siyasi
partiler kapatıldı, gözaltında binlerce insan kayboldu. 12 Eylülün getirdiği 82 Anayasası var. Bu
Anayasa, tarihin gerisinde kalmış, toplumun gerisinde kalmış, demokrasiyle bağdaşmayan,
özgürlüklerden yoksun, gerçekten vesayet altında çıkmış bir anayasadır. Gelin, hep beraber, bu
ülkede, bu dönemde -gerçekten bu Parlamentonun onurudur- katılımcı, özgürlükçü, eşitlikçi, sivil
bir anayasa yapmak artık bu Parlamentonun onurudur.
Bu Parlamentonun bu görevi yerine getireceğine inanıyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Yiğit.
Sayın milletvekilleri, şimdi soru-cevap bölümüne geçiyoruz.
Sistemde bir soru var.
Sayın Işık, buyurunuz efendim.
ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, sizden önce Hükûmet adına orada oturan Sayın Tarım Bakanına sorduğum soru
üzerine, kırk iki yıllık Sayıştay Kanunu boyunca bu dönemde, yani AKP İktidarı döneminde böyle
bir konunun gündeme gelmesini şeffaflıkla cevaplandırdı. Ancak sorumun ikinci bölümünde aynı
teklifte mülakat sınavında ortak tutanak dışında herhangi bir kayıt sisteminin kullanılamaması hükmünü nasıl değerlendirdiğimi cevaplandırmadı.
Şimdi aynı soruyu size soruyorum: Mademki şeffaflıkla ilgili bir düzenleme, bir sınavda kayıt
sisteminin kullanılamamasını ne ölçüde şeffaflıkla değerlendiriyorsunuz?
– 519 –
GÖKHAN-21
131–134
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 3
İkinci sorum da: Henüz yargı süreci tamamlanmamış, yani Danıştayın daha esasa ilişkin kararını
vermediği bir konuda bu yasa teklifinin hazırlanmasını ve çıkarılması konusundaki ısrarı nasıl
değerlendiriyorsunuz? Konu ne derece hukuki ve ne derece etiktir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.
Evet efendim, kim cevap verecek?
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Sayın Yakut cevap verecek.
BAŞKAN – Sayın Yakut, buyurunuz.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKAN VEKİLİ SADIK YAKUT (Kayseri) – Sayın
Başkan, aracılığınızla Sayın Işık’ın sorusuna cevap vermek istiyorum.
Sayın Işık’ın sorduğu soru defalarca, daha önce, hem konuşmalarda belirtildi hem de sorularda
cevap verilirken verildi. Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına mali denetim yapan Sayıştayın
denetçi yardımcılarının mesleğe alınmasıyla ilgili yönetmeliğe dair mahkeme sebebiyle ortaya çıkan
hukuki boşluğun Anayasa’nın 160/son maddesindeki kanunla düzenleme yapma şartına uygun olarak
doldurulmak suretiyle ortaya çıkmış olan mağduriyetin giderilmesinden ibarettir.
Bahsi geçen mahkeme kararının, Anayasa’nın 138/3’üncü maddesindeki sınırlama bakımından
sorun teşkil etmesi söz konusu değildir. Çünkü teklifte yargı yetkisinin kullanılmasına müdahale
sonucunu doğuracak herhangi bir husus da yoktur. Öte yandan, teklifin yürütme maddesinde de
görüldüğü üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına mali denetim yapan, anayasal bir organ olan
Sayıştayla ilgili hususlarda tasarı değil teklif yoluyla düzenleme yapılması parlamenter rejimin
icaplarına daha uygun düşen bir noktadadır.
Aslında iptal gerekçesindeki belirtilen tutanak konusu… Zaten sınav yapan komisyon tarafından
ve Sayıştay tarafından tutanak düzenlenmekte, ancak, kamera görüntüsüyle ilgili problem söz konusu.
Bunun da kameraya alınması söz konusu değildir.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Yakut.
RECEP TANER (Aydın) – Karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN – Karar yeter sayısı istiyorsunuz.
3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı
yoktur.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.00
– 520 –
GÖKHAN-21
134–136
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.11
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21’inci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
3’üncü maddenin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi maddeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.
Şimdi 427 sıra sayılı Teklif’in görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
4’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı yürütür.
BAŞKAN – 4’üncü madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili
Hakkı Suha Okay.
Buyurunuz Sayın Okay.
CHP GRUBU ADINA HAKKI SUHA OKAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Biraz evvel bu 2’nci maddenin Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade etmiş ve aykırılığını Anayasa
Mahkemesi kararıyla da ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıyla da açıklamaya çalışmıştım.
Ancak, ona rağmen Anayasa’ya aykırılık iddiamız kabul görmedi ve değişiklik önergemiz reddedildi.
Değerli arkadaşlarım, burada açıkça Anayasa’ya aykırı bir hükmü geçiriyorsunuz. Ancak
bilesiniz ki, eğer bu madde bu biçimiyle geçerse, AKP grup sözcülerinin ifade ettiği, Sayın Bakanın
ifade ettiği mağduriyet giderilmeyecek. Zannedilmesin ki bu yasa geçer ve bu yasa kabul edildikten
sonra artık bunun üzerinde tartışma olmaz, idari yargıya da başvurulamaz. Bu 60 tane Sayıştay denetçi
yardımcısı, her ne kadar liste hâlinde isimleri yazılıp “Bunlar Sayıştay denetçi yardımcısı olacaktır.”
diye bir kanun getirmiyorsak da o Şubat ayında, 2009 Şubatındaki listedeki isimler görevine devam
edecek ve bunların hakları iade edilecek.
Bakın, buna örnek, Sağlık Bakanlığındaki şef ve şef muavinleridir. Geçen Parlamento
döneminde, 22’nci Parlamento Döneminde, yine böylesine Anayasa’ya aykırı olarak bir yasal
düzenleme geçirdi bu Parlamento ve o aykırılık Anayasa Mahkemesine gitti bir kez daha, bu arada
atamalar yapıldı. Ancak, ataması yapılanlarla ilgili davalar açıldı. Anayasa Mahkemesi de yargı
kararının dolandığından ve hukuk güvenliği ortadan kaldırıldığı için hem o maddeyi iptal etti hem de
idari yargı, o şef ve şef muavinlerinin yasayla atanmasını iptal etti. Şimdi, efendim “7 Temmuz
2009’da yürütmeyi durdurma kararı verildi, ondan sonra da bu arkadaşlarımız ortada kaldı.” deniliyor.
Getirilen o 2’nci maddeyle, yeniden başarısız sayılanlara da bir mülakat imkânı veriliyor ve o
arkadaşların, yani ortada kalanlara da böylece hakları iade edilmiş oluyor ancak dava süreci bitmiyor.
Bilesiniz ki Sağlık Bakanlığındaki süreçte olduğu gibi, şef ve şef muavinlerinde olduğu gibi yeniden
idari yargı ve Anayasa yargısı sonrasında -örnek de kararlar olduğu için- bu arkadaşlar yeniden, belki
üç ay, belki altı ay, belki bir sene sonra yeniden mağdur olacaklar.
– 521 –
GÖKHAN-21
137–140
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
Gelin, bu hukuka aykırı işlemden vazgeçin. İnsanları mağdur ederken… “Mağdur” derken, bir
kez daha mağdur edeceksiniz çünkü bir yargı süreci var ve o yargı süreci içerisinde bunu görmezlikten
gelmek ve yargı kararını yasamayla ve yasa yoluyla aşmaya kalkışmanızın hukuki bir yararı da
olmayacak. Bunu, mutlaka bu Sayıştay denetçi yardımcısı olacak arkadaşlar da, olmak isteyip
olamayan arkadaşlarımız da izliyor ve bu tekrar yargı sürecinde olacak. Yani biz sadece ana muhalefet
partisi olarak Anayasaya gidebileceğimiz gibi, bu idari yargı yoluyla da, dava yöntemiyle de Danıştay
tarafından da Anayasa Mahkemesine taşınacaktır.
Bu koşullarda Anayasa’ya açıkça aykırı olan ve Anayasa’nın 11’inci maddesinde ifadesini bulan
“Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.” hükmüne rağmen Anayasa’ya aykırı bir hüküm getirirseniz ve
bu yasa bu hâliyle geçerse bilesiniz ki bu, Anayasa’nın 2’nci maddesine aykırıdır, Anayasa’nın
10’uncu maddesine aykırıdır, Anayasa’nın 11’inci maddesine aykırıdır, Anayasa’nın 87’nci
maddesine aykırıdır ve Anayasa’nın 138 son fıkrasına aykırıdır.
Sayın Meclis Başkan Vekilimiz Yakut, 138/3’ten bahsediyor. Anayasa’nın 138/4, son fıkrasına
aykırıdır ve biraz evvel de bu konuda Anayasa Mahkemesinin kararını da burada okudum.
Onun için “Mağduriyeti ortadan kaldıracağız.” deyip, geçici bir süre için arkadaşları işe başlatıp
tekrar mağduriyetlerini yaratacaksınız ve onların belki bu süreçte yeni sınava girme şansını da ortadan
kaldıracaksınız.
Çok tehlikeli bir yola girilmiştir ve o 60 arkadaşı bir kez daha Parlamento eliyle, AKP Grubunun
iradesiyle mağdur edeceksiniz diyorum ve bu maddeye karşı olduğumu ifade ediyor, heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Okay.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu.
Buyurunuz Sayın Kumcuoğlu. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Aydın) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Maalesef basit bir olayı bir hayli karmaşık hâle döndürdük ve maalesef de bu tasarı yasalaştığı
zaman olay çözülmeyecek gibi görünüyor çünkü kanunun 2’nci maddesine baktığımız zaman biz, bu
mağdur olduğunu iddia ettiğimiz arkadaşlara bir mülakat hakkı tanıyoruz. Ne sebeple? Çünkü sözlü
sınavda başarısız oldukları için. “Sözlü sınav”, “mülakat” iki ayrı kavram, iki ayrı uygulama.
Şimdi, eğer bu arkadaşların tamamını mülakatta geçirecekseniz burada mülakatın anlamı ne?
Bilenle bilmeyeni, uygun olanla uygun olmayanı ayırıyorsanız belki de bunlardan 1-2 tanesi başarısız
sayılacak. Onlar bir daha Danıştaya gidecekler, diyecekler ki: Bizi sözlü sınava tabi tutmaları
gerekirken mülakata tabi tuttular, yanlış oldu. Tekrar Danıştay karar verecek, tekrar bunu nasıl
düzelteceğiz diye burada günlerce uğraşacağız. Peki, bunun çözümü ne? “Genellikle muhalefet olarak
buraya çıkıyorsunuz. Efendim, hiç yapıcı öneride bulunmuyorsunuz.” diyorsunuz. Bakın, ben size
nasıl çözülebilecek olay, bir yardımcı olmaya gayret edeyim.
Anayasa’mızı açalım. Anayasa’mızın 124’üncü maddesi -bunun alt başlığı “Yönetmelikler” yanlış
ama öyle- diyor ki: “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren
kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla,
yönetmelikler çıkarabilirler.” Demek ki bizim idari yapılanmamızda hukuki metinler üç kademede;
kanun, tüzük ve yönetmelik. Ama özellikle sizin Hükûmetiniz döneminde tüzük olgusundan özellikle
kaçıyoruz. Neden kaçıyorsunuz? Çünkü tüzüklerin Danıştay’ın onayından geçmesi gerekiyor. Danıştayı
da sevmediğiniz için bir konuyu Danıştaya götürmekten içtinap ediyorsunuz. Hâlbuki bakın cumhuriyet
tarihimize, bu tür özel ihtisas mesleklerine alınacak kişilerin hukuki statüleri tüzüklerle belirlenir.
– 522 –
GÖKHAN-21
140–144
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
Örnek: Maliye Teftiş Kurulu Nizamnamesi yani Tüzüğü hâlâ ayaktadır ve dolayısıyla Maliye
Teftiş Kurulu gibi bu ülkenin seçkin ihtisas kurumlarından birisinde bu tür olaylar olmaz. Orada
sınavda çocuklar çakarlar, kalırlar, orada da Danıştaya giderler ama netice itibarıyla… Danıştaya
giderler ama daha önce Maliye Teftiş Kurulunun Tüzüğü Danıştaydan geçmiş olduğu için ve
Danıştayın olumlu mütalaası olduğu için Danıştay burada aleyhte veyahut da efendim, bozucu bir
karar veremez. Onun için eğer bu olayı çözmek istiyorsanız önce genelde bu Anayasa’nın öngördüğü
tüzük müessesesini artık çalıştırmak durumundayız.
İkincisi: Bu kanunla bu arkadaşların sorununu çözemeyeceğiniz anlaşılıyor. O zaman, Sayıştay, bir
an önce burada bu kanunu yapacağına doğru dürüst bir tüzük yapsın, bu tüzüğü de kanunlarımızın,
mevzuatımızın öngördüğü çerçevede Danıştaydan geçirsin, ondan sonra Resmî Gazete’de neşretsin ve
bu işi çözsün. Bakın, dokuz ay kaybettiniz. Sayın Poyraz, bu dokuz ayın içinde 9 defa bir tüzük çıkarılırdı.
Şimdi, bakın, Türkiye'nin iki seçkin müessesesi; birisi tam yargı, öbürü Türkiye Büyük Millet
Meclisinin kontrolünde olduğu için ama özlük hakları bakımından yargı hukukuna tabi. Biz iki tane
temel kurumumuz arasında uyum sağlayamıyoruz. Ondan sonra bu kürsüye çıkıyorsunuz “Bütün
devlet kurumları son derece uyumlu çalışıyor…” Nereye çalışıyor? Danıştayla Sayıştayı bile biz aynı
şekilde düşündürüp, aynı şekilde hareket ettiremiyoruz. Yapmayın, etmeyin!
Bakın, size yapıcı bir öneriyle geliyorum. Gelin, devleti perişan etmekten vazgeçelim. Devlet her
seferinde zemin kaybediyor, kan kaybediyor. Devletsiz millet olmaz. Güçlü olmayan devlet hiçbir
zaman uluslararası arenada itibarlı olmaz. Hayal kurmayalım, hayal peşinde koşmayalım, işin doğrusu
neyse onu yapalım ve bu işi bir an önce süratle bitirelim.
Ben bu düzenlemenin istikbalini parlak göremiyorum. Herhangi bir şekilde aramızdan bazı
arkadaşlar -ki bu ana muhalefet partisi görünüyor- bu kanunla ilgili de Anayasa Mahkemesine giderse,
oradan da ters bir karar çıkarsa “E, hukuk önümüzü kesiyor...” Hayır, siz doğru kanun yapamadığınız
için, doğru tüzük yapamadığınız için, doğru yönetmelik yapamadığınız için hukuk gereğini yapıyor.
Devamlı başkalarından şikâyet ederek bu işin içinden çıkamayız. Lütfen, “Nerede hata
yapıyoruz? Doğrusu nerededir? Bu işin içinden nasıl çıkılması gerekir?” diye… Burada benim
önerdiğim çerçevede hemen özellikle bir araştırma yapılsın, bu araştırmaya göre süratle bu sorun
çözümlensin. Danıştayla Sayıştayı barıştıralım ve devletin diğer kurumlarını da birbiriyle uyumlu
hâle getirelim. Sürekli gerginlik, sürekli tahrik, sürekli ajitasyon, sürekli iddialaşma, sürekli birbirine
kafa tutma “Efendim, sen eğri yaptın ben doğru yapacağım.” ilkesi içinde devleti karmakarışık
yaparak bir yere varamayız. Lütfen, lütfen, tek başına iktidar olmanın “Dediğim dedik, çaldığım
düdük.” esprisiyle hükûmet etmek olmadığını; kanun, nizam, Anayasa diye bir düzenler sistematiği
olduğunu; bunun da ötesinde hukuk diye bir şeyin olduğunu; ulusal hukukun üzerinde evrensel
hukukun olduğunu; insanoğlunun binlerce yıldır doğruları bulup insani ilişkiler üzerinden birtakım
temel kurallar koyduğunu; bu kuralların yazınlarda, metinlerde yer aldığını; bunun bilinmeyecek,
görülmeyecek, anlaşılmayacak tarafı olmadığını kabul edelim ve gereğini bu çerçevede yapalım.
Ben senelerini bu devlet hizmetine vermiş bir eski bürokrat olarak size bu konuda yardımcı
olmaya gayret ettim. İster benimsersiniz ister benimsemezsiniz, ben görevimi yaptım.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kumcuoğlu.
Şahsı adına, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu.
– 523 –
GÖKHAN-21
144–148
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
Buyurunuz Sayın Koyuncu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ KOYUNCU (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 427 sıra sayılı, Sayıştay
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 4’üncü maddesi üzerinde şahsım adına
söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi, benden önce söz alan milletvekili arkadaşlarımın da Genel
Kurulumuza ifade ettiği gibi, ortaya çıkan ve bundan sonra da çıkabilecek, özellikle mağduriyetlerin,
haksızlıkların ve yanlış anlamaların engellenmesi amacıyla düzenlenmiştir.
Değerli milletvekilleri, devletimizin tüm kurum ve kuruluşları için, zamanın gerektirdiği ve
ihtiyaçların gerektirdiği ölçülerde bu tip kanuni düzenlemeler yüce Meclisimizce ele alınmaktadır.
Kanun teklifinin ilgili maddeleri ve gerekçelerinde de belirtildiği üzere, Sayıştay denetçi
yardımcılığı adaylığına giriş için yapılacak olan bu düzenlemeyle de daha objektif, doğru ve yerinde
karar verebilme ve en önemlisi, verilen kararların içeriğinin anlaşılabilmesi imkânı sağlanarak
kişilerin haklarının çiğnenmemesi ve yasal olarak güvence altına alınabilmesi sağlanmak istenmiştir.
İlgili kanun çerçevesinde yapılacak olan Sayıştay denetçi yardımcılığı yazılı sınav ve
mülakatlarıyla ilgili düzenlemeler ve yapılan bu düzenlemelerde adayların puanlarının
değerlendirilmesi aritmetik bir sistemle belirlenmiş olacaktır. Bu değerlendirme sonucunda da
özellikle mülakat aşamasında yer alan Sayıştay denetçi yardımcılığı adayları, böylelikle kendilerine
takdir edilen puanın gerekçesini daha net bir şekilde görebileceklerdir. Belli kategorilere ayrılacak
olan mülakat değerlendirilmesinde verilen puanlarla, adaylar, başarılı ve başarısız olduklarıyla ilgili
alanı açık bir şekilde müşahede edebileceklerdir.
Değerli dostlar, değerli arkadaşlar; burada görüşmekte olduğumuz Sayıştay denetçiliğiyle ilgili
Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin Cumhuriyet Halk Partisi
tarafından Anayasa Mahkemesine götürüleceğini konuşmacı arkadaşlarımız söylüyorlar. Tabii ki
Anayasa Mahkemesine götürebilirler, daha önce de… Şimdi, son günlerde özellikle üniversite
öğrencilerimizin yoğun bir şekilde Meclise gelip de milletvekillerinden, “Paramız yok, durumumuz
bozuk…” Daha önce belediyeler bizlere burs veriyorlardı ama maalesef, Cumhuriyet Halk Partisi,
Anayasa Mahkemesine götürdü…
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Getir yasayı! Getir yasayı!
ALİ KOYUNCU (Devamla) – …ve öğrencilerimiz mağdur oldular.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Getir yasayı, öğrenciler için belediyeler burs versin. Getir yasayı!
ALİ KOYUNCU (Devamla) – Yine aynı şekilde, Sayıştay Kanunu’yla ilgili teklif de Anayasa
Mahkemesine götürülür, Sayıştaydaki arkadaşların mağduriyetlerini de göz önünde bulundurmazsınız
diyorum.
Bu kanun teklifinin memleketimize, milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Koyuncu.
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, bir sataşma var. Anayasa Mahkemesine
gidişimiz çarpıtılarak söylendi, söz istiyorum efendim.
BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Kılıçdaroğlu. (CHP sıralarından alkışlar)
– 524 –
GÖKHAN-21
148–152
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu’nun, grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, söz almamın nedeni şu: Az önce konuşan Değerli Milletvekilimiz bu
söylemini herhangi bir kahvede yapabilir, bir AKP grup toplantısında yapabilir ama mademki Meclisin kürsüsüne çıkıyoruz, burada kendisinin muhalefetin gözünün içine bakarak bu kadar olayı saptırarak anlatması doğru değil. O nedenle ben söz aldım.
Biz Anayasa Mahkemesine gittik, bunu her yerde söylüyoruz. Biz, her kurum burs versin diye
Anayasa Mahkemesine gittik ama Anayasa Mahkemesi “belediyeler hariç” bölümünü iptal etti. Biz
bunun üzerine kanun teklifi verdik. Sizin çoğunluğunuz var, arzu ederseniz tekrar getirin, belediyeler burs versin. Bu kadar basit. (CHP sıralarından alkışlar) Yani biz bunu söylüyoruz ama eğer getirmiyorsanız, o zaman doğru değil.
Bakın Sayın Milletvekilim, bir olay daha var: Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı dahi çıkmadan bazı AKP’li belediyeler bursları kestiler. Örneğin, İstanbul Belediyesi kesti ama Kocaeli Belediyesi ödemeye devam etti; ikisi de aynı partiden. Çünkü gerekçeli karar çıkıncaya kadar
uygulamanın sürmesi lazımdı. Bu çifte standardı dahi bu kürsüden eğer söylüyorsanız, bu çifte standartları da söyleyin.
Bir şey daha var: Anayasa Mahkemesi kararları elbette ki eleştirilebilir, elbette ki “doğru değildir”,
“katılmıyoruz” diyebiliriz; kendi görüşümüzü gündeme getirebiliriz ama sonuçta çıkan bir karar varsa,
bu karara herkes uyacak; biz de uyacağız, siz de uyacaksınız. Yani hukukun üstünlüğü ne demektir?
Yargı kararlarını uygulamaktır. Dolayısıyla çıkan yargı kararlarına da hepimiz saygı göstereceğiz.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kılıçdaroğlu.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ (Devam)
3.- Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz’ın, Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/512) (S. Sayısı: 427) (Devam)
BAŞKAN – Şahsı adına İzmir Milletvekili Harun Öztürk.
Buyurunuz Sayın Öztürk.
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 427 sıra
sayılı Kanun Teklifi’nin 4’üncü maddesi üzerinde şahsım adına söz aldım. Şahsım ve Demokratik Sol
Parti adına yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan kanun teklifi, Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı
verdiği bir konuda, yargının esastan kararı beklenmeden, yasal düzenleme yapılmasını öngörmektedir.
Burada okundu, Anayasa’nın 138’inci maddesinin son fıkrasında “Yasama ve yürütme organları ile
idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir
suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” demektedir. Anayasa gereği,
idarenin yargı kararlarına uyma zorunluluğu vardır. Ortada, yürütmeyi durdurma kararına göre yerine
getirilmesi gereken bir idari işlem vardır. Bu idari işlemi kim yapacaktır? Sayıştay yapacaktır.
– 525 –
GÖKHAN-21
152–154
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
Değerli milletvekilleri, kanun teklifiyle yargı kararı doğrultusunda yapılması gereken idari
işlemin şekli ne yazık ki değiştirilmektedir. Yani yasa gücü kullanılarak yargı kararının kısmen
uygulanması sonucunu doğuran bir teklifi yasalaştırmak üzereyiz.
Değerli milletvekilleri, Hükûmetin yargı kararlarını yasal düzenlemelerle aşma alışkanlığı ne
yazık ki yaygınlaşmaktadır. Ne kadar demokratikleşmeden yana olduğunuzu söyleseniz de bu
davranışlarınızın hukuka ve demokratik rejime saygılı bir yönetim anlayışıyla bağdaştırılması
mümkün değildir.
Şimdi, yasal düzenlemeyle kısmen aşmaya çalıştığınız yargı ne diyor, ona biraz yakından bakalım.
Değerli milletvekilleri, yargı: “Hukuk devleti ilkelerinin gereği olarak bir sözlü sınavın objektif
olduğundan söz edilebilmesi için, dikkate alınan kriterlerin ve bunlara ilişkin ölçütlerin, değerlendirme
esaslarının ve uygulanacak yöntemin belirlenmesi ve bu hususların ilgili yönetmelikte düzenlenmesi
gerekir.” diyor. “Aksine bir durum, idari işlem niteliğinde olan sözlü sınavların yargısal denetimini
güçleştirecek, hatta, imkânsız kılacak.” diyor. “Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin yasal
denetimini sağlayacak altyapının tüm unsurlarıyla oluşturulmasını sağlamak hukuka bağlı idarenin
görevidir.” diyor. “Komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçesiyle ortaya konulmaması, sınavın
sesli ve görüntülü kayıt yapılmak suretiyle gerçekleştirilmemesi nedeniyle yapılan sözlü sınavda ve
davacının bu sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.” diyor.
Değerli milletvekilleri, hâlen eleme sınavı konuları arasında yer alan yabancı dil bilgisi sınavını,
sınav konuları arasından, yasalaştırmaya çalıştığımız teklifle, çıkarmaktayız. Türkiye Büyük Millet
Meclisi adına denetim görevi yapan Sayıştayda bugüne kadar sınav konuları arasında yer alan yabancı
dil bilgisinin sınav konuları arasından çıkarılması kesinlikle doğru değildir. Bu düzenleme, hâlen,
eleme ve yazılı sınavdan sonra yapılan sözlü sınavın mülakata dönüştürülmesi, Danıştay kararında
özellikle üzerinde durulan ve subjektifliğe yol açan uygulamanın sürdürülmesi sonucunu doğuracaktır.
Bu düzenlemeyle, her şeyden önce bir bilgiyi ölçen sözlü sınav yerine, subjektif
değerlendirmelere açık mülakat sistemi getirilmekte ve yargı kararı yasal düzenlemeyle aşılmak
istenmektedir.
Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan metin, mülakatta tutanak dışında başka herhangi bir
kayıt tutulmayacağını da hükme bağlamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
HARUN ÖZTÜRK (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Benzer bir düzenleme geçtiğimiz aylarda kaymakam adayları sözlü sınavı için de yapılmıştı.
Hem İçişleri Bakanlığında hem de Sayıştayda yapılan sözlü sınavlarla ilgili olarak Danıştay, verdiği
kararında, idarenin subjektif değerlendirmelerinin önüne geçmek için sözlü sınavlarda tutanak dışında
sesli ve görüntülü kayıt da tutulması gereğine işaret ediyordu. Yapılan düzenlemeyle “Tutanak dışında
kayıt tutulmayacağı” hükmünü getirerek bir daha bu gerekçeyle yargının iptal kararı vermesini
önlemeye çalışıyoruz. Bu tavrın hukuk devletiyle bağdaşmadığını tekrar ifade ediyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Öztürk.
Sayın milletvekilleri, soru-cevap bölümüne geçiyoruz.
– 526 –
GÖKHAN-21
154–157
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
Sayın Dibek, Sayın Işık, Sayın Yalçın, Sayın Taner, Sayın Doğru ve Sayın Korkmaz sisteme
girmişler. Sadece bu sayın milletvekillerine söz vereceğim ve bir dakikayla sınırlı olduğunu tekrar
hatırlatıyorum, işlemi başlatıyorum.
Sayın Dibek, buyurunuz.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Meclis Başkanımız, Başkan Vekilimiz veya Sayın Bakanımız yanıtlayabilir. Şunu merak
ediyorum: Geçtiğimiz günlerde biz Meclis olarak burada Sayıştaydaki boş üyeliklere seçimler yaptık.
Şimdi, o seçimlere aday olanlarla ilgili olarak Sayıştay Genel Kurulu toplanıp da Meclise herhangi
bir aday önermesi yapmadı. Öncelikle bunu merak ediyorum. Niçin Sayıştay Genel Kurulu toplanıp
Meclise işte seçileceklerin 4 katı kadar aday önermedi de doğrudan adaylar Meclise başvurdular,
Plan ve Bütçe Komisyonundan geçerek Meclise geldiler? Bu konuda Sayıştay Genel Kurulunun
toplanmaması konusunda özel bir talep mi vardı?
Şimdi, geçmişte hatırlıyoruz, Yargıtaydaki boş üyelikler için de buna benzer bir şey oldu.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bir türlü toplanamamıştı. O tarihte Başkan, Müsteşar hakkında
suç duyurusunda bulunmuştu görevi kötüye kullanmayla ilgili olarak. Meclis Başkanlığı niçin böyle
bir girişimde bulunmadı Sayıştay Genel Kurulunun toplanamamasıyla ilgili olarak ve Meclise üye
önermemesiyle ilgili olarak? Bunu merak ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Dibek.
Sayın Işık…
ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakan, Sayıştay raporlarına istinaden hükûmetleriniz döneminde toplam kaç kurum veya
kuruluşla ilgili dava açılmıştır? Açılan bu davaların kaçı sonuçlanarak hangi kurumlara ne tür cezalar verilmiştir? Önceki dönemlerle kıyaslandığında dava sayılarının değişimi nasıl olmuştur?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Işık.
Sayın Yalçın…
RIDVAN YALÇIN (Ordu) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, biraz önce diğer Sayın Bakana sormuştum, cevap alamadım. Siz, burada iptal
edilmiş bir yönetmeliği kanun hâline getirmek yerine neden yasalara, anayasalara uygun yönetmelik çıkarmayı bir yöntem olarak düşünmüyorsunuz?
Bir diğer sorum: Sizce mahzuru yoksa, bir mevzuat engeli yoksa, Sayın Başbakanın Başbakanlığı dönemi boyunca yurt içi ve yurt dışı gezilerinde -tahmin ediyorum Sayıştay denetiminde bu
husus- ne miktar harcırah tahakkuk etmiştir? Bu tahakkuk eden harcırahın önceki başbakanlarla bir
mukayesesi imkânı bulunmakta mıdır? “Yazılı cevap vereceğiz.” deniliyor. Ben bugüne kadar hiç
yazılı cevap geldiğini görmedim. Cevap vermeyecekseniz “Yazılı cevap vereceğim.” deyip de göndermeyecekseniz bunu da söylemeyin lütfen.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Yalçın.
Sayın Taner…
– 527 –
GÖKHAN-21
157–160
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
RECEP TANER (Aydın) – Sayın Bakan, görüşmekte olduğumuz kanunun ana gerekçesine baktığımızda “Mağduriyetin giderilmesi…” Sizin alanınızla ilgili olarak… Malum, bir kriz yaşadık. Kriz
döneminde de vergi mükellefleri, ücretliler bu krizden dolayı mağdurlar. Sizin Bakanlığınızla ilgili,
bu kriz mağdurları için bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Taner.
Sayın Doğru…
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Komisyon sıralarında Maliye Bakanı görülünce çek mağdurlarından birçok telefon aldım. Basında da zaman zaman çıkıyor şu anda, çek mağdurlarıyla ilgili yıl sonunu bekleyecek bir kanun tasarısı mı olacak? Yani bununla ilgili, çek mağdurlarıyla ilgili bir kanun tasarısını ne zaman
Meclisimize ve komisyonlara getireceksiniz? Bunu öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Doğru.
Sayın Korkmaz…
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkanım, ben de aracılığınızla Sayın Maliye Bakanımıza sormak istiyorum.
Son zamanlarda dinleme skandalı arşıâlâya kadar çıktı, ünü sınırlarımızı aştı. Herkes tedirgin, her
bulunulan ortamda dinleme skandalı konuşuluyor. Ben kamuoyu adına şunu öğrenmek istiyorum:
Dinleme elbette yüksek teknoloji gerektiren teçhizat ve donanımlara ihtiyaç duyuyor. Bu amaca matuf
olmak üzere teçhizat ve donanım ithali oldu mu? Bununla ilgili olarak ne kadar kamu kaynağı kullanıldı?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Korkmaz.
En son Sayın Uzunırmak sisteme girmiş.
Buyurunuz.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Sayıştay denetçilerinin mahallî idarelerde yaptıkları denetimler sonunda acaba
tespit edilen zimmet veya kamu zararı gibi birtakım kalemler ne tutmuştur bugüne kadar? Sayıştayda
bunların hangi aşamada olduğu takip ediliyor mu? Mesela bunlar da bir noktada kamu kaynağıdır,
zaman aşımına uğrayarak bu usulsüzlüğü yapanların takipten düştükleri söz konusu. Bu da bir kamu
zararıdır aynı zamanda. Bunların miktarları hakkında yıllık veya bugüne kadar acaba hiçbir kaydımız var mı? Varsa bunları bize bildirebilir misiniz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Uzunırmak.
Buyurunuz Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Tabii, soruların bir kısmı gerçekten çalışma gerektiriyor rakam boyutuyla, onun için takdir edersiniz ki bu rakamları benim ezberden bugün size ifade etmem çok zor, onun için hakikaten bir çalışma
gerekiyor. Yani tipik olarak “Sonra yazılı cevaplandıracağım.” yaklaşımında değilim. Müsaade ederseniz, cevaplandırabileceklerimi ben cevaplandırayım.
– 528 –
GÖKHAN-21
160–164
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
Çek mağdurlarıyla ilgili olarak… Tabii, burada “Çek mağduru” terimi bence muğlak bir terim.
Çeki alan mı mağdur, çeki veren mi mağdur, o konu tartışılabilir.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – İkisi de mağdur.
OKTAY VURAL (İzmir) – Hepsi mağdur Sayın Bakan, herkes mağdur.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Tamam arkadaşlar.
Dolayısıyla, biz bu konuyu çalışıyoruz, buna ilişkin bir düzenleme üzerine şu an çalışılıyor,
Ekonomi Koordinasyon Kurulunda da tartışıldı. Ümit ediyorum ki en yakın zamanda buna ilişkin bir
düzenlemeyi yüce Meclisimize getireceğiz. Hem tabii ki çek verenleri hem de çek alanları koruyacak şekilde bir düzenleme yapmak ne kadar mümkün, ona bakacağız.
“Vergi mükelleflerine ilişkin bir düzenleme öngörüyor muyuz?” Takdir edersiniz ki 2008 yılında biz vergilerin yapılandırılmasına imkân sağladık. Yüzde 3, yıllık bir faizle on sekiz aya taksit
imkânı getirdik.
Aynı zamanda, sosyal güvenlik primlerinde de, hatırlarsanız, yanlış hatırlamıyorsam otuz altı
aylık bir yapılandırma imkânı sağladık.
Yine bu dönemde…
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Vatandaş ödeyemiyor Sayın Bakan, para yok.
RECEP TANER (Aydın) – Kriz 2009’da derinleşti Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Değerli arkadaşlarım, tabii ki biz, dediğim
gibi, o düzenlemeleri yaptık. Onlardan faydalananlar oldu, faydalanamayanlar oldu ama ben şuna da
inanıyorum: Tabii ki sürekli bu tür beklentiler, bu türden aflar vergide uyumu zorlaştırıyor. Ben Maliye
Bakanı olarak, şahıs olarak vergi aflarını doğru bulmuyorum çünkü adaletsizlik ortaya çıkarıyor, bir.
İkincisi, vergide uyumu bozuyor. Bu nedenle, ben şahıs olarak bu türden yapılandırmaları…
Şöyle yaparsınız: Gelir İdaresine belli bir çerçevede yetki verirsiniz, hiçbir zaman kamu alacağının
reel değerinin altında olmaması koşuluyla, yani hiçbir zaman piyasa faizinin altında olmayacak
şekilde, o gecikmeler nedeniyle devleti zarara uğratmayacak şekilde bir düzenleme yaparsınız. O
çerçevede, sürekli bir şekilde firma bazında yapılandırma yapılırsa, uyumu zorlaştırmaz, belki çok
büyük adaletsizliklere de yol açmaz. Ama genel aflar, genel bu alacak yapılandırmaları, vergi
yapılandırmaları uyumda sıkıntı yaratıyor. Bir de, dediğim gibi, verenlere, yani fedakârlık yapıp da
parayı bulup da vergi ödeyenlere karşı da büyük bir haksızlık oluyor.
Sayın Başbakanımızın yurt içi, yurt dışı harcırahlarıyla ilgili, takdir edersiniz ki mukayeseli
çalışma, yani benim şu anda hemen size vereceğim rakamlar değil.
RIDVAN YALÇIN (Ordu) – Yazılı kabulümüzdür efendim, gönderebilirsiniz.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) - Yani ben o konuya baktıracağım
arkadaşlar.
Kaç tane kurum, ne türden cezalar, işte geçmişle karşılaştırılması konusunu Sayın Işık
sormuşlardı. Onu da, sanırım, Sayıştay bu çalışmayı yapar bana bildirirlerse ben size yazılı olarak
bildiririm, ama bu rakamları takdir edersiniz ki ben bilmiyorum.
“Sayıştay Genel Kurulu neden aday önermedi, öneremedi? Bunun için özel bir talep var mıydı”
Benim bildiğim bir talep yok ama burada arkadaşımız cevaplandıracak.
Teşekkür ediyorum.
– 529 –
GÖKHAN-21
164–166
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.
Sayın Yakut, siz mi cevap vereceksiniz?
Buyurunuz efendim.
TBMM BAŞKAN VEKİLİ SADIK YAKUT (Kayseri)- Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Dibek’in sorusuyla ilgili…
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Bakan, o dinleme cihazlarıyla ilgili soruma yazılı
cevap vereceksiniz değil mi?
BAŞKAN – Soruları cevapladı efendim, konuyu herhâlde size bilahare bildirecek.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – “Vereceğim” dese yeter bana.
BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Yakut.
TBMM BAŞKAN VEKİLİ SADIK YAKUT (Kayseri)- Sayın Başkan, aracılığınızla, Sayın Dibek’e sorusuyla ilgili cevap vermek istiyorum.
Sayıştay Genel Kurulunda üye seçimi için on iki-on üç birleşim yapıldı. Bu toplantılar sonucunda
yeterli oy çoğunluğu sağlayan aday çıkmadığı için bu oturumlardan sonra Genel Kurul yeterli çoğunluk sağlanamadığı için toplanamadı. Kanunda belirtilen süre içerisinde seçim tamamlanamadığı
için Türkiye Büyük Millet Meclisine seçim tutanakları bildirildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve
Genel Kurulu, Sayıştay Genel Kuruluna niye tekrar dönüp “seçim yapın” diyemedi? Çünkü Sayıştayın Genel Kurul üyeleri yargıç statüsünde olan insanlardır ve etki altında bırakılmaları da mümkün
değildir, yasal da değildir.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Yakut.
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Yargıç değiller Sayın Başkan. Toplanmamaları görevi
kötüye kullanmaktır.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 4’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Teklifin tümünün oylamasının açık oylama şeklinde yapılmasına dair bir önerge vardır.
Şimdi imza sahiplerini arayacağım:
Hakkı Suha Okay? Burada.
Kemal Kılıçdaroğlu? Burada.
Şahin Mengü? Burada.
İsa Gök? Burada.
Hulusi Güvel? Burada.
Birgen Keleş? Burada.
Rahmi Güner? Burada.
Eşref Karaibrahim? Burada.
Algan Hacaloğlu? Burada.
Yaşar Ağyüz?
– 530 –
GÖKHAN-21
166–169
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 4
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Engin Altay takabbül ediyor.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Takabbül ediyorum.
BAŞKAN – Vahap Seçer? Burada.
Halil Ünlütepe? Burada.
Şükrü Elekdağ? Burada.
Turgut Dibek? Burada.
Tansel Barış? Burada.
Ahmet Küçük? Burada.
Harun Öztürk? Burada.
Hüseyin Pazarcı? Burada.
Mehmet Serdaroğlu? Burada.
Recep Taner? Burada.
Açık oylamanın şekli hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Elektronik cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
Üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı olmadığı için birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 16.55
– 531 –
GÖKHAN-21
169–170
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 5
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.06
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21’inci Birleşiminin
Beşinci Oturumunu açıyorum.
İstem üzerine yapılan açık oylamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi teklifin tümünü
yeniden açık oya sunacağım.
Oylama için üç dakika süre veriyorum.
Oylama işlemini başlatıyorum:
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, 427 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin tümünün açık oylama
sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı : 196
Kabul
: 196 (x)
Böylece, teklif kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
On beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.12
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
– 532 –
GÖKHAN-21
171–172
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati:17.31
BAŞKAN : Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yusuf COŞKUN (Bingöl)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21’inci Birleşiminin Altıncı
Oturumunu açıyorum.
İmar Kanunu ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
4.- İmar Kanunu ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/713) (S. Sayısı: 397)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
5’inci sırada yer alan Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un; Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine başlayacağız.
5.- Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi
Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (2/340) (S. Sayısı: 395)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
6’ncı sırada yer alan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
6.- Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı
ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/704) (S. Sayısı: 383)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
OKTAY VURAL (İzmir) – Nerede bu Hükûmet Sayın Başkan?
Komisyon yok, Hükûmet yok.
BAŞKAN - 7’nci sırada yer alan Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
7.- Bolu Milletvekili Fatih Metin’in, 491 Sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (2/137) (S. Sayısı: 228)
– 533 –
GÖKHAN-21
173–175
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
8’inci sırada yer alan Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
8.- Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/674) (S. Sayısı: 375)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
9’uncu sırada yer alan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile
Hırvatistan Cumhuriyeti Devlet Arşivi Arasında İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
9.- Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Hırvatistan
Cumhuriyeti Devlet Arşivi Arasında İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/669) (S.Sayısı: 351)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
10’uncu sırada yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam
Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği
Gençlik Forumunun İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve
İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun
İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/594) (S. Sayısı: 265)(x)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu 265 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Şükrü
Elekdağ Konuşacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Elekdağ.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun
İstanbul’da Kurulması Hakkındaki Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’na ilişkin Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini izah etmek amacıyla söz almış buluyorum.
Hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli arkadaşlarım, hemen belirteyim ki biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak İslam Konferansı
Örgütüne ülkemizin üyeliğini, bu örgüte üye olunurken konulmuş bulunan genel rezervler çerçevesinde
destekliyoruz. Bu örgütü, Türkiye'nin İslam dünyası ile ilişkilerini güçlendirmeye yarayan çok boyutlu
ve yararlı bir enstrüman olarak değerlendiriyoruz. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreterliğinin de
bir Türk vatandaşının uhdesinde olmasını büyük bir gurur ve memnuniyetle karşılıyoruz. Ayrıca, İslam
Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Merkezinin İstanbul’da kurulmasına da -faaliyetlerini
yasalarımız çerçevesinde sürdürmesi şartıyla- olumlu bir girişim olarak bakıyoruz.
(x) 265 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
– 534 –
GÖKHAN-21
175–178
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Ancak bu amaçla, değerli arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan anlaşma,
yasalarımızı ihlal eden çok ciddi hata ve eksiklikler içermektedir. Bu hâliyle, sakat ve kabul edilemez
bir nitelik arz ediyor. Amacımız, İslam Konferansı Gençlik Forumunun kurulmasının engellenmesi
değil, bu kuruluşun yasalarımıza uygun sağlıklı bir hukuki zemin üzerine oturtulması ve görevlerini
bu çerçevede verimli bir şekilde yürütmesidir.
Değerli arkadaşlarım, görüşlerimizin bu açıdan değerlendirilmesini önemle rica ediyorum.
Anlaşma hakkındaki eleştiri ve önerilerimiz şu yedi noktada toplanıyor:
Birinci nokta, Anlaşma’nın amacı, işlevi ve öngördüğü etkinlikler ile ilgilidir. Dışişleri Bakanlığı
tarafından sunulan gerekçede Anlaşma’nın amacı şöyle ifade edilmiştir: “Çeşitli ve farklı
medeniyetlere mensup gençler ve kültürler arasında diyaloğun geliştirilmesi amacıyla sürdürülebilir
bir uluslararası mekanizma tesis edilmesi ve İslam Konferansı Örgütünün Medeniyetler İttifakı
faaliyetlerine vereceği katkıya zemin hazırlanması.” Oysa, Anlaşma metninde, bu amaçlarla ilgili
olarak hiçbir açıklama yer almıyor. Yani, Forum bir uluslararası kuruluş olarak kuruluyor fakat işlev
ve görevleri bilinmeyen bir uluslararası kuruluş.
Değerli arkadaşlarım, böyle bir şey olabilir mi! Bu konuda kaygı ve kuşkuya yol açan başka bir
neden daha var. İslam Konferansı Örgütü Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun hâlen yerel bir
dernek olarak, yerel bir dernek statüsünde İstanbul’da kurulduğu, başkanlığını da Ali Sarıkaya isimli
bir kişinin yaptığı yasa gerekçesinden anlaşılıyor. Ancak Ali Sarıkaya’nın Forumun amaç ve
görevleriyle ilgili beyanları Dışişleri Bakanlığı gerekçesinde belirtilenlerle uyuşmuyor. Hatta, bunlara
ters düşmekle kalmıyor, ciddi endişelere yol açıyor. Nitekim, Anadolu Ajansı Muhabiri Murat
Muratoğlu Madrid’de yapılan Medeniyetler İttifakı Toplantısı sırasında 15 Ocak 2008 tarihinde
verdiği bir haberde şu hususları bildirmiştir: “Merkezi İstanbul'da bulunan İslam Konferansı Örgütü
Gençlik Forumu Başkanı Ali Sarıkaya, medeniyetler ittifakı gençlik girişimi inisiyatifinin
koordinasyonunu gerçekleştireceğini söyledi.”
Şimdi bakınız, dinleyin, ne diyor Ali Sarıkaya: “Sarıkaya, bundan sonra, gençlik inisiyatifi olarak
politik kriz çıkan bölgelere krizin aşılması için gençlik timleri göndereceklerini ifade etti.”
Sarıkaya’nın politik kriz çıkan bölgelere krizin aşılması için gençlik timleri gönderileceği
yolundaki açıklaması iki açıdan endişe vericidir değerli arkadaşlarım. Birincisi: Sarıkaya’nın sözünü
ettiği şekilde bir etkinliği kültürler arası diyalog ile bağdaştırmak mümkün değildir. Hâlen, örneğin
Pakistan’da ve dünyanın birçok yerinde politik krizler mevcuttur, çatışmalar vardır. Forum buralara
hangi amaçla gençlik timleri gönderecektir? Gönderdiği timler gittikleri ülkelerde ne gibi siyasi veya
başka türlü faaliyetlerde bulunacaklardır? Bunlar Gençlik Diyalog Forumunun boyunu, gerçek
amacını ve haddini fersah fersah aşan işlerdir.
İkincisi de: Ali Sarıkaya’nın söyledikleri, anlaşma için hazırlanmış olan gerekçe de Foruma
verilen görev ve yetkileri aşıyor. Bu bakımdan, keyfî ve yetki dışı etkinliklere yol açmamak ve
Forumun kendisi için öngörülen sınırlar içinde kalmasını ve belli yetkiler çerçevesinde hareket
etmesini sağlamak için, Forumun amaç ve işlevlerinin ve personelinin görevlerinin anlaşmada açık
ve net bir şekilde tanımlanması zorunludur.
Bu tanımlama keyfiyeti Forum yöneticilerine tanınan yargı bağışıklığı açısından da zorunlu
görülüyor. Nitekim, Forumda, Gençlik Forumunda görev yapan üst düzey yöneticilere, Anlaşma’nın
10’uncu ve 11’inci maddeleri uyarınca, kendi yetki sınırları içinde ve resmî görevleri çerçevesinde
yaptıkları tüm eylemlerden, sözlü veya yazılı ifadelerden dolayı yargı muafiyeti tanınmıştır. Yani
tam diplomatik bağışıklık ve muafiyetler bunlara tanınıyor. Fakat gelin görün ki Forumun amacı,
işlevleri ve yetkileri Anlaşma’da tanımlanmamış bulunuyor. Bu durumda yöneticilerin yargılanmaları
gerektiğinde bu kişilerin yargı konusundaki ayrıcalık ve dokunulmazlıklarını saptamak için resmî
görevlerinin ve yetki sınırlarının ne olduğu nasıl tespit edilecektir değerli arkadaşlarım?
– 535 –
GÖKHAN-21
178–182
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Amacı ve işlevi belli olmayan bir uluslararası anlaşmaya bu sıfat verilemez. Cumhuriyet tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisinde böyle bir sakatlıkla malul hiçbir anlaşma onaylanmamıştır.
Şu hususun çok iyi anlaşılması lazım: Bir uluslararası anlaşmada bazı kişi ve görevlilere
diplomatik bağışıklık ve dokunulmazlık tanınıyorsa bunların görev ve yetkilerinin anlaşmada açıkça
belirtilmesi gerekir. Aksi takdirde bu kişi ve görevlilere bulundukları ülkelerin yasalarını keyfî şekilde
ihlal etmek imkânı tanınmış olur.
Bu bakımdan, değerli arkadaşlarım, Forumun amaç, işlev ve görevleri belirlenip anlaşma
metnine dercedilmeden bu Anlaşma’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanması akla
ihanet olur değerli arkadaşlar.
Buraya kadar söylediklerim, tek başına bu Anlaşma’nın eksiklik ve hatalarının düzeltilmesi
amacıyla geri çekilmesi için yeterlidir.
Önemli bir başka sakıncalı husus da Anlaşma’nın Gençlik Forumuna Türkiye'nin yasalarını hiçe
sayan para operasyonları yapmak hususunda imtiyazlar verilmesidir. Burada bir parantez açarak belirteyim:
“İmtiyaz” sözcüğü Anlaşma’nın 6’ncı maddesinde, ikinci fıkrada aynen yer almakta olup benim yorum
amacıyla kullandığım bir ifade değildir. “İmtiyaz” kelimesi metinde aynen vardır, mevcuttur.
Şimdi bakın, lütfen dikkatle dinleyin. Anlaşmanın 6’ncı maddesinin birinci fıkrası aynen şöyledir:
“1. Forum herhangi bir sınırlamaya veya herhangi bir kontrol, düzenleme ve moratoryuma tabi
tutulmaksızın,
a) Elinde her çeşit para bulundurabilir ve herhangi bir para birimi üzerinden hesap açabilir,
b) Fonları serbestçe Türkiye'ye getirip çıkarabilir ve bunları bir dövizden diğer bir para birimine
çevirebilir,
c) Ayrıca elinde bulundurduğu herhangi bir dövizi yürürlükteki resmi kambiyo kuru üzerinden
diğerine çevirebilir.”
Şimdi, bu madde, değerli arkadaşlarım, kurulacak olan Gençlik Forumunun Türkiye’nin mali
mevzuatına hiçbir şekilde riayet etmekle mükellef olmayacağını Türk devletine dayatma anlayışıyla
yazılmıştır. Forum, Türkiye’ye dışarıdan istediği şekilde ve hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan fonlar
aktaracak, sonra bu fonları Türkiye içinde istediği yerlere dağıtacak, isterse bu fonları tekrar yurt
dışına çıkaracak, istediği kurum ve kuruluşlara ulaştıracaktır. Forum, istediği her mali spekülasyonu,
her mali manipülasyonu yapmakla serbest olacaktır. Böyle şey olabilir mi değerli arkadaşlar?
Burada kritik nokta, Forumun amaç, işlev ve görevlerinin Anlaşma’da belirlenmemiş olmasıdır,
sorun buradan çıkıyor. Böyle olunca bu para operasyonlarını Forumun açıklanmış resmî ve meşru
amaç ve işlevleriyle sınırlamak mümkün değildir. Hangi amaçla kullanılacağı Anlaşma’da
belirtilmeden, Forumun belirttiğim nitelikte para operasyonları yapabileceğinin Anlaşma’da
öngörülmesi, üstelik Foruma yargı bağışıklığı da tanındığı dikkate alınırsa kuşku ve suistimallere
yol açması kaçınılmazdır değerli arkadaşlarım. Sizler hepiniz muhterem insanlarsınız ama sizlerin
iradesi hilafına yeni Deniz Feneri örnekleriyle karşılaşılması kaçınılmaz olabilir.
Öte yandan, Foruma sağlanan imkânların “imtiyaz” kelimesiyle tanımlanması da “kapitülasyon”
kavramını çağrıştırmaktadır. Tüm bu nedenlerle bu madde anlaşmadan çıkarılmalıdır.
Şimdi, üçüncü sakıncalı nokta 6’ncı maddenin ikinci fıkrasından kaynaklanıyor. Bu fıkrada
Forumun kendine sağlanan imtiyazları kullanırken, yani para operasyonlarını Türkiye mali mevzuatını
dikkate almadan yaparken şöyle bir ifade var, bakın: Türkiye Hükûmetinin tavsiyelerine uyacağı ve
bu tavsiyeleri kendi amaçlarının gerçekleşmesine uygun olduğu ölçüde dikkate alacağı belirtilmektedir.
– 536 –
GÖKHAN-21
182–186
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Şimdi, değerli arkadaşlarım, Forum, para operasyonları yapar ve bunları Türkiye’de veya Türkiye
dışında birtakım yerlere ulaştırır, bu şekilde ne olduğunu bilmediğimiz bazı faaliyetleri desteklerken
uygun görürse Türk Hükûmetine danışacak ama Türk Hükûmetinin tavsiyelerini işine geldiği ölçüde
uygulayacaktır. Böyle bir şey olabilir mi değerli arkadaşlarım? Bu ifadeler Türkiye’yi ve Hükûmeti
küçümseyici ve aşağılayıcı nitelikte bir anlam taşımaları açısından son derece rahatsız edici değil mi?
Şimdi, bu maddeden Forumun iradesinin sanki Türkiye’deki siyasi iradenin üstüne konduğu gibi
bir mana çıkıyor. Bu ifadeleri Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylaması gereken bir anlaşmaya
dercetmek Meclise saygıda kusur etmektir. Bu fıkranın anlaşmadan çıkarılması isabetli olacaktır.
Forumun resmî haberleşme ve yazışmalarına sansür uygulanmayacağı ile gümrük ve gümrük
harçları ile tüketim ve intikal vergilerinden muafiyetine ilişkin dördüncü, beşinci ve altıncı sakıncalı
noktalar, yasa tasarısı ile birlikte sunulan muhalefet şerhinde ayrıntılı biçimde yer aldığı için bu
hususları tekrar etmeyeceğim ancak son olarak anlaşmayı imzalayan tarafların statülerinden
kaynaklanan bir hataya işaret edeceğim.
Anlaşma 3 kişi tarafından imzalanmıştır. Bunlardan ilk 2’si Sayın Türk Dışişleri Bakanı Ali
Babacan ile Sayın İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’dur. Şimdi, bu 2
imzacı birbirlerinin muhataplarıdır, birisi bir devleti, diğeri de uluslararası bir örgütü temsil eden
şahsiyetlerdir. Buna mukabil hâlen İstanbul’da yerel bir derneğin başkanı olan ve üstelik ipe sapa gelmez
açıklamalar yapacak kadar sorumsuz olan –biraz önce izah ettim- Ali Sarıkaya, bu kişilerle muhatap
olacak bir statüye sahip değildir. Bu bakımdan makul ve uygun olan yöntem, Anlaşma’nın Türk Dışişleri
Bakanı ile Forum adına İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri arasında imzalanmasıdır.
Değerli arkadaşlarım, buraya kadar yaptığım konuşmayla İslam Konferansı Örgütü Diyalog ve
İşbirliği Gençlik Forumunun İstanbul’da Kurulmasına İlişkin Anlaşma’daki hataları izah etmiş
bulunuyorum.
Şimdi, biz bu hataları Anlaşma’nın görüşüldüğü Dışişleri Komisyonunda ayrıntılı biçimde izah
ettik ancak Anlaşma, Komisyonda iktidar milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi ve Genel Kurula
sevk edildi.
Şimdi, Anlaşma’yı destekleyenler bizim görüşlerimize karşı üç emsal olabilecek anlaşma ileri
sürdüler ve bu anlaşmalarda da bizim “hata” diye nitelediğimiz hükümlerin ve ayrıcalıkların aynen
yer aldığını iddia ettiler. İleri sürdükleri mantık şuydu: Sizin “sakıncalı ve hatalı” dediğiniz hususlar
bu anlaşmalarda da mevcuttur. Bu durumda İslam Konferansı Örgütü Gençlik Forumu
Anlaşması’ndaki hükümler geçerlidir ve meşrudur.
Emsal olarak ileri sürülen birinci anlaşma Karadeniz Ekonomik İşbirliği sekreteryasına tanınan
ayrıcalıklara ilişkin Ek Protokoldür. 2001 yılında onaylanan bu Ek Protokol, Karadeniz Ekonomik
İşbirliğine bağlı birçok uluslararası kuruluş için de geçerlidir ve bu konulardaki anlaşmaları onaylayan
yasa tasarılarının altında benim de imzam vardır. Ancak değerli arkadaşlarım, Karadeniz Ekonomik
İşbirliği Ek Protokolü ile İslam Konferansı Örgütü Gençlik Forumu Anlaşması’nın ayrıcalıklar konusunda
birbirine benzer hükümler içerdiği iddiası temelinden yanlıştır. Nedenini açıklayayım: Karadeniz
Ekonomik İşbirliği Örgütü Şartı’nın 28’inci maddesinde Örgütün yetkililerinin ve üye ülkeler
temsilcilerinin üye ülkelerin topraklarında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 13 Şubat 1946
tarihinde kabul edilen Birleşmiş Milletler Ayrıcalıklar ve Bağışıklıklar Sözleşmesi’nde tanımlanan
ayrıcalıklar ve bağışıklıklardan faydalanacakları ve söz konusu ayrıcalık ve bağışıklıklardan Karadeniz
Ekonomik İşbirliği Örgütü ilkeleri ve amaçları uyarınca görevlerini yerine getirebilmeleri için ancak
yararlanabilecekleri belirtilmektedir. Anlaşılacağı üzere de burada vurgulanan, (KEİ) Karadeniz
Ekonomik İşbirliği sekreteryası yetkililerine ve temsilcilerine tanınmış bulunan ayrıcalık ve
– 537 –
GÖKHAN-21
186–190
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
bağışıklıkların, Karadeniz Ekonomik İşbirliğinin ilkeleri ve amaçları uyarınca yürütülecek görevlerle
sınırlı olduğudur. Oysa daha önce de vurguladığım üzere Gençlik Forumunun amaç ve ilkeleri ile
yöneticileri tarafından ifa edilecek görevler meçhuldür. Gençlik Forumunu kuran Anlaşma’da Forumun
amaç, işlev ve görevleri hakkında bir kelime bile yoktur. Bu bakımdan, Foruma sağlanan ayrıcalık ve
bağışıklıkların nerede başlayıp nerede bittiği belli değildir. Bu nedenle, Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Örgütü Ek Protokolü ile İslam Konferansı Örgütü Gençlik Forum Anlaşması arasında bir benzerlik
olduğu iddiası temelden yanlıştır. Ek Protokol ile Anlaşma arasında bazı kısmi cümle benzerlikleri vardır
ama anlam benzerliği kesinlikle yoktur. Nitekim Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü sadece kendi
amaç ve işlevlerine yönelik fonlara sahip olabilir ve yapabileceği para operasyonları da Örgütün amaç
ve işlevleriyle sınırlı olacaktır. Oysa İslam Konferansı Örgütü Gençlik Forumu herhangi bir sınırlamaya,
herhangi bir kontrol veya düzenlemeye tabi tutulmadan her türlü para operasyonunu her türlü amaçla
yapabilecek ve girişebileceği illegal nitelikteki eylemler nedeniyle de yargı dokunulmazlığına sahip
olacaktır. Böyle bir şeyi kabul edebilir misiniz değerli arkadaşlarım? Bu ülkenin çıkarlarını korumaya ant
içmiş kişiler olarak böyle bir şeye nasıl izin verebiliriz? Görüleceği üzere İslam Konferansı Örgütü ile
(KEİ) Karadeniz Ekonomik İşbirliği anlaşmaları aynı değildir, aralarında uçurum gibi fark vardır. Şimdi,
Anlaşma’yı savunanların gösterdikleri diğer iki emsal İslam Konferansı Örgütü İstatistik, Ekonomik ve
Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezinin Ankara’da ve İslam Konferansı Örgütü İslam Tarihi, Sanatı ve
Kültürü Araştırma Merkezinin İstanbul’da kurulması hakkındaki anlaşmalardır.
Değerli arkadaşlarım, bu anlaşmalar, Türkiye'de demokrasinin askıya alındığı ve Türkiye Büyük
Millet Meclisinin kapatıldığı olağanüstü bir dönemin hükûmeti tarafından 1982’de imzalanmıştır.
Utanç verici bir kapitülasyon belgesi ve aymazlık örneği olan bu anlaşmaların, Türkiye'nin haysiyet
ve çıkarlarına duyarlı hiçbir kimse tarafından emsal olarak gösterilmesi mümkün değildir.
Bütün bu nedenlerle, önerimiz, değerli arkadaşlarım, yeni yolsuzluklara davetiye çıkaran İslam
Konferansı Örgütü Gençlik Forumu Anlaşması’nın geri çekilmesi ve yasalarımız ile duyarlılıklarımız
ışığında yeniden kaleme alındıktan sonra Meclise sunulmasıdır. Yolsuzluklara davetiye çıkaran
hâliyle bu Anlaşma’nın yüksek yargı tarafından da kabul edilmeyeceğini dikkate alınız lütfen. Boşu
boşuna zaman kaybetmek yerine geri çekip gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra Türkiye Büyük
Millet Meclisine sununuz. Aklın yolu budur.
Bu görüşlerle, onaylanması istenen kanun tasarısına olumsuz oy vereceğimizi belirtir, yüce
Meclise saygılarımı sunarım.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elekdağ.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu. (MHP
sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Kumcuoğlu.
MHP GRUBU ADINA ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Aydın) – Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bir zamanlar mensubu olmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Dışişleri Bakanlığı
bürokrasisini burada üzmekten ciddi surette sıkılıyorum ama bazı şeyleri de dile getirmek
mecburiyetindeyiz.
Uluslararası anlaşmalar kanun hükmünde metinlerdir. Bunun da ötesinde, uluslararası anlaşmalar
ulusal hukukun üstünde metinlerdir. Ama bu kanun tasarısına ekli Anlaşma’nın Türkçe metnine
baktığımız vakit, metnin -tabirimi mazur görün- bir fecaat olduğunu müşahede ediyorum. Birkaç
örneği süratle sıralayayım ki arkadaşlar bunun üzerinde düşünmek gereğini duysunlar.
– 538 –
GÖKHAN-21
190–194
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Anlaşma’nın 1’inci maddesinin (C) bendi veya fıkrasında “deyimiyle” kelimesi bütünüyle ihmal
edilmiştir, metinde yoktur.
2’nci maddesinin sonundaki “ehlidir” kelimesinin “ehildir” olması lazımdır. Ehil olmak başka
şeydir, ehli kelimesi başka şeydir.
Sonra 4’üncü maddesinde bakıyorsunuz “…adli veya teşrii uygulamalara tabi tutulamazlar.”
diyor. İstedim orijinal metnini, İngilizcesini, burada “uygulamalar” kelimesinin karşılığında konulan
kelime “procedure.” Procedure, uygulama şeklinde tercüme edilemez Türkçeye, ya “süreç” ya
“tasarruf” şeklinde telaffuz edeceksiniz.
Anlaşma’nın 7’nci maddesinde “…kamu görevi yükümlülüklerinden olan vergilerden bağışık
tutulmayı isteyemez.” gibi bir hüküm var. Kamu görevi yükümlülüklerinden olan vergiler… Bütün
vergici arkadaşlarıma danıştım, hafızamı zorladım, kitap karıştırdım, bunun ne demek olduğunu
anlayamadım. Ancak İngilizce metin elime geldiği zaman fark ettim ki bu cümleyle isnat edilen,
herhangi bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili makamlarının bu uluslararası kuruma sağlayacağı
su, elektrik, hava gazı, kanalizasyon gibi hizmet ve mal bedellerini ödemek zorundadırlar demek
istiyormuş. Nerede vergi burada, nerede yükümlülük burada?
Efendim, bir başka yerde, 16’ncı maddede “…şahsi ve kişisel nitelik taşımayıp…” “Şahsi” ve “kişisel”
kelimeleri biri Arapça, biri öz Türkçe. Döndüm, baktım aslı nedir diye, aslı “individual” ve “personal.”
Yani “ferdi” ve “şahsi” veya “bireysel” ve “kişisel” diye tercüme edilmesi lazım Türkçeye, yapılmamış.
17’nci maddesinde polis tüzüklerinden bahsediyor. Gittim polislere, böyle bir tüzük var mı
dedim, “Bizim kuruluşumuz var.” dedi. Döndüm, baktım metne, burada “regülasyon” diyor. Yani,
bunu tüzükle nasıl tercüme edebilirsiniz?
Haa, ben Dışişleri Bakanının ağır yükünü biliyorum, bu işlerin içinden çıkmakta zorlandıklarını
biliyorum. Hatta, bazı arkadaşlarımızın görev başında, yakından tanıdığım, sevdiğim, saydığım,
takdir ettiğim arkadaşların görev başında hastalanmalarından da endişe ettim kariyerim boyunca ama
biz buna bir çare bulmak durumundayız. Biz bunları kanun diye Türk kodeksine koyamayız. Ne
yapalım? Gerekirse buradan imkân verelim, meslek memuru olmayan tercümanlar, iyi, Türkçeye ve
yabancı dile hâkim çocuklar, insanlar gelsinler, bunları doğru dürüst tercüme etsinler. Böyle kanun
olmaz. Çünkü bu kanun tasarısına eklenen metin bir kanundur. Türkçede böyle kanun yapılmaz. Ha
bunu söyleyeyim mi söylemeyeyim mi? Bu söylenmesi lazım, kayıtlara geçmesi lazım.
Değerli arkadaşlar, Sayın Elekdağ burada uzun uzun bu kanunun sıkıntılarından bahsetti fakat bir
noktada… Muhakkak bu işin ehli olduğu için, kariyerinin tamamını Dışişleri Bakanlığı mesleğine verdiği
için mutlaka onun burada söylediklerinde büyük doğruluk payı vardır fakat ben işin o tarafının fazla üstüne
gitmek istemiyorum. Şu sebepten gitmek istemiyorum: Bir uluslararası teşkilat kurulacak, gençlik
meseleleriyle ilgilenecek. Ola ki bu kuruluş herhangi bir başka İslam ülkesinde değil de Türkiye’de
kurulsun. Zararın neresinden dönsen yeğdir diye bir düzenleme yapılmış olabilir, öyle bir izlenimim var.
O zaman belki olabilir diye düşünüyorum ama burada bizi sıkıntıya sokan bazı hükümler var. Sayın
Elekdağ temas etmedi. Bu şeyin, Forumun veya bu kurumun -biliyor musunuz- masraflarının yüzde 50’sini
biz vereceğiz. Sordum niye diye ilgililere, dediler ki kurum Türkiye’de kuruluyor, böyle olması lazım. Ben
merak ettim. Burada başka, diplomasi mesleğinde benden fazla emek vermiş arkadaşlar var. Yani Birleşmiş
Milletler Teşkilatının New York’ta masraflarının yarısı Amerikalılar tarafından, Dünya Ticaret Örgütünün
her türlü masrafının yarısı İsviçre Hükûmeti tarafından, Dünya Havacılık Teşkilatının masraflarının
tamamının yarısı Kanada Hükûmeti tarafından mı karşılanıyor Sayın Elekdağ? Kural bu mudur?
– 539 –
GÖKHAN-21
194–197
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Hayır.
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Devamla) – Burada ben biraz huylanıyorum.
Şöyle bir şey yapsanız: Tamam, bu gençlik merkezini kurdunuz, adamları eğiteceksiniz. Çeşitli
İslam ülkelerinden 50 çocuk geldi, 100 de Türkiye’den, kendi adamlarınızı koydunuz; masrafları
verdiniz, oradan Adalet ve Kalkınma Partisinin siyasi anlayış ve mezhebine göre adamları eğitip
saldınız. Olur mu böyle şey? (AK PARTİ sıralarından “Olmaz.” sesleri)
Olmaz demeyin, yaptığınızı biliyoruz. Şimdi, yani, insanın aklına bu geliyor. İster istemez,
yapmış olduğunuz düzenlemelerle insanın zihninde sual işareti oluşturmakta bu denli usta hareket
edilmez yani. Şimdi, iyi bir şey yapılmış olabilir mi acaba, yani Türkiye'nin hayrına, selametine
olabilir mi diye büyük bir iyi niyetle, suhuletle olaya bakmaya çalışıyorum, ondan sonra kafam
karışıyor ve bunu da burada ifade etmekten kendimi alamıyorum.
Şimdi, efendim, bu tasarılar ilk defa buraya, gündeme gelmiyor. Bunlar geçen hafta geldi, geçen
hafta yarım kaldı. Hep böyle biz zaten devamlı gündemi değiştiriyoruz. Ben biliyorum, Sayın Elekdağ
bu konuda konuşacağım diye bir haftadır buraya her gün gelip gidiyor ve her gün, bir haftadır, on
gündür bu tasarı erteleniyor; nihayet bugün geldi, her ikimiz de konuşma fırsatını bulduk.
Geçen sefer bu ve buna benzer bir kanunu konuşurken dedi ki Devlet Bakanı Sayın Egemen
Bağış: “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, tarihinin en itibarlı dönemini yaşamaktadır.”
Bakın, bu, “Bizden önce Türkiye itibarsızdır.” ifadesini tazammun ediyor. “Hayır, onu kastetmedim”,
“ettim”, o ayrı mesele. Bu memleketin çok parlak dışişleri bakanları gelip geçmiştir. Yani, bugünkü
dışişleri bakanlarımızla mukayese etmeyelim belli isimleri, burada polemiğe meydan vermeyelim.
Ama Sayın Elekdağ’ın burada yaptığı konuşmadan sonra, Türkiye'nin cumhuriyet tarihinin en
itibarlı dönemini geçirdiğini söylemek mümkün mü? Ondan sonra, Sayın Egemen Bağış burada örnek
veriyor. Efendim, Sayın Cumhurbaşkanımız Paris’e gitmiş de, şöyle karşılanmış, böyle karşılanmış.
Cumhurbaşkanlığı son derece mutena, son derece hassas, son derece önemli bir mevkidir.
Cumhurbaşkanının şahsen de, makam olarak da burada spekülasyon konusu yapılmasını istemem
ama burada konuşan arkadaşlar da bu gibi spekülasyonlara imkân vermeyecekler. Ben, bu konuda,
makam ve kişi rencide olmasın diye fazla ayrıntıya girmek istemiyorum, fakat merak edenlere
Le Monde gazetesinin 8 Ekim 2009 tarihli “Gül’e Elize Sarayı’nda Askerî Karşılama” başlıklı
makaleyi okumalarını tavsiye ederim.
Her devlet adamı, her politikacı, ağzından çıkan sözün, ertesi günü veyahut da başka bir vesileyle
kendisine mızrak olarak geri döneceğinin bilincinde olmalı. Buradan, gelip, afır tafır yapıp,
höpürlenip böbürlenmemeli. Oturun, güzelce burada konuşacaksın, ne yapıyorsan onu söyleyeceksin;
ondan sonra, her konuşmada, partime ve kendime nasıl pay çıkarırım diye, gereksiz, anlamsız, karşı
tarafı rahatsız eden, bazen tahrik eden konuşmalar yapmayacaksınız çünkü siz Hükûmetsiniz. Temel
göreviniz, sistemin sağlıklı, huzurlu, suhuletli bir şekilde çalışmasını temin etmektir, muhalefet aksine
hareket etse bile. Çünkü devleti siz yönetiyorsunuz, siyasi sorumluluk sizin. Bizim sırtımızda yumurta
küfesi yok ama buna rağmen, bugün biraz önce yaptığım konuşmada da, bugün burada da çok dikkatli
olmaya itina gösterdiğimi, tahmin ediyorum, fark ediyorsunuz.
Şimdi, Sayın Egemen Bağış devam ediyor, böyle bir müzakerede “Hepimizin gurur duyması
gereken bir gelişme de bu Meclisin çok saygın bir üyesi Antalya Milletvekilimiz Sayın Mevlüt
Çavuşoğlu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde ilk defa Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi
Başkanlığına seçilmek için siyasi parti grupları tarafından –oradaki- bütün siyasi partiler tarafından
ortak aday olarak gösterilmiştir.” Kıvanç verici bir şey değil mi? Payını çıkardı Sayın Egemen Bağış.
– 540 –
GÖKHAN-21
197–202
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Bakın bu iş nasıl oldu: Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesine
aday olabilmesi için evvela Avrupa Demokratlar Grubunda seçilmesi gerekiyordu. Avrupa Demokratlar
Grubunda da bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2, AKP’nin 2 üyesi var. Biz -oradaki oylamada
2 aday var, birisi İngiliz Milletvekili, birisi Sayın Çavuşoğlu. Kritik bir oylama, hassas bir oylama- konuyu
Sayın Genel Başkanımıza götürdük, dedik ki: “Mevlüt Çavuşoğlu AKP Milletvekilidir, rakip
partidendir, adaydır, ne yapalım?” Sayın Genel Başkanımız dedi ki: “Biz milliyetçi partiyiz, bize
yakışan, uluslararası platformlarda kim olursa olsun, hangi partiye mensup olursa olsun Türk adayını
desteklemektir.” (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve biz oraya gittik, 2 kişi olarak gitmedik,
4 kişi gittik; âcizane ben, asli ikinci üye veyahut da birinci üye Sayın Yıldırım Tuğrul Türkeş, yedek
üyelerimiz Sayın Metin Ergun ve Sayın Behiç Çelik. Ne oldu biliyor musunuz? Sayın Çavuşoğlu Avrupa
Demokratlar Grubundan dört oy önde seçimi tamamladı, aday oldu.
RÜSTEM ZEYDAN (Hakkâri) – Teşekkür ettik.
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Devamla) – Egemen Bağış’ın bu kürsüye çıktığı vakit Milliyetçi
Hareket Partisine bu jesti karşısında teşekkür etmesi gerekiyordu.
AHMET YENİ (Samsun) – Yaptı; etti, etti.
RÜSTEM ZEYDAN (Hakkâri) – Etti.
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Devamla) – Ama ne yaptınız siz? Kendi taraftar gazetenizde
günlerce, çok yakışıksız şekilde “MHP ve CHP Mevlüt Çavuşoğlu’nun adaylığına karşı.” diye manşet
attırdınız.
RÜSTEM ZEYDAN (Hakkâri) – Hayır.
AHMET YENİ (Samsun) – Hayır, hayır.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Hiç öyle bir şey yaptırmadık.
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Devamla) – Evet, öyle, gidin bakın. Gidin Bakın, evet, öyle.
NURİ USLU (Uşak) – Hayır, hayır.
RÜSTEM ZEYDAN (Hakkâri) – Mevlüt Bey burada teşekkür etti.
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Devamla) – Beyefendiler, ben bu kürsüde yalan… Olur mu öyle
şey! Aksini ispat etmek durumundasınız.
Bakın beyler, uluslararası arenada itibara sahip olmak güzel şeydir. Bir milletvekili arkadaşımızın
orada bir makam ve mevkiye gelmesi güzel şeydir. Fakat, vefa da sadece insanlara değil, Allah
indinde de borcunuzdur. Olur mu öyle şey! Görmezliğe geliyoruz, bilmezliğe geliyoruz!
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) – Boza markası değil vefa!
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Devamla) - Ondan sonra, teşekkür edilecek yerde, kalkıyor
buradan en tepedeki zat, sadece şu grup üyelerini değil, sadece Milliyetçi Hareket Partisine gönül ve
oy vermiş kitleleri değil, her şehit cenazesinde cenaze arkasında namaza durmuş insanları rencide
edecek bir şekilde tatsız ifadelerde bulunuyor.
Beyler, uluslararası arenada tek başınıza itibar sahibi olmazsınız. Parti olarak itibar sahibi
olmanız da bir şey ifade etmez. Millet olarak, devlet olarak itibar sahibi olmamız gerekir. Millet
olarak, devlet olarak itibar sahibi olmak için de birbirimizle iyi diyalog içinde olmamız lazım,
birbirimizi anlamamız lazım, birbirimize karşı empati kurmamız lazım.
Onun için, ben söyleyeceğimi söyledim. Arkadaşlar gereğini yaparlar veya yapmazlar. Fakat şu
bilinsin: Uluslararası arenada, uluslararası ilişkilerde Adalet ve Kalkınma Partisi arkasına şurada
gördüğünüz muhalefet partilerini almadan bir yere varamaz. Avrupalılar sizden daha demokrat,
bizden daha demokrat; muhalefetin ne anlama geldiğini biliyorlar.
– 541 –
GÖKHAN-21
202–204
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Sonra bir de burada kalkıp “itibarımız şöyle, itibarımız böyle” derken, Fransız Hükûmetinin
Türkiye’yle ilgili ikili vergi anlaşmasını iptal etmenin eşiğinde olduğunu da bilin. Vergi politikalarında ve
vergi mevzuatında ve vergi uygulamalarında yaptığınız yanlışlıklar dolayısıyla Fransa ve yanılmıyorsam
Almanya, Türkiye’yle ilgili ikili vergi anlaşmalarını tek taraflı olarak iptal etme konusunu ciddi surette
düşünüyorlar. Bu konuda da şimdiden grubunuzu, partinizi, Hükûmetinizi, ilgili bütün tarafları ikaz
etmekte yarar görüyorum, çünkü böyle bir şey olursa sadece bu sizi rencide etmez, bizleri de rencide eder.
Efendim, zaman kısıtlı, hepimiz yorgunuz ama ben mümkün olduğunca net fakat yumuşak bir
şekilde mesajımı size vermeyi başardığıma inanıyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum; sağ olun, var olun. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kumcuoğlu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, izin verir misiniz.
Sayın Konuşmacı biraz önce Sayın Egemen Bağış’ın teşekkür etmediği konusunda bir şey
söyledi, izin verirseniz iki dakikada açıklama yapayım.
BAŞKAN – Anlayamadım efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Konuşmacı burada Avrupa Parlamentosundaki seçimle
ilgili farklı anlam ifade edecek bir şey söyledi, izin verirseniz iki dakikada açıklamak istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun efendim.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Egemen Bağış…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Grubumuzla ilgili…
OKTAY VURAL (İzmir) - Grubunuzla ilgili bir şey söylemedi, Egemen Bağış adına mı
konuşacaksınız? Niyetiniz varsa söyleyin Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Söyleriz, söyleriz.
BAŞKAN – Buyurun efendim.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
4.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu’nun, Avrupa
Parlamentosundaki seçimle ilgili farklı anlam ifade eden sözlerine ilişkin açıklaması
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Kumcuoğlu, biraz önce burada İslam Kalkınma Örgütüyle ilgili gençlik teşkilatının kurulması
konusunda yapılan anlaşmanın oylanmasından sonra, Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa
Parlamentosundaki seçimiyle ilgili katkılarına herhangi bir teşekkürün olmadığını, Sayın Başmüzakerecimiz
Egemen Bağış Bey’in buradaki konuşmalarını sanki AK PARTİ’nin milletvekillerinin, yurt dışındaki
temsilci milletvekillerinin şeklinde olduğunu ifade etti. Açıkçası bir haksızlık yaptığınızı buradan belirtmek
istiyorum. Hem Sayın Mevlüt Çavuşoğlu bu kürsüde, siyasi parti temsilcisi milletvekili arkadaşlarımızın
katkılarını, onların yaptığı kulisler çerçevesinde bu noktaya geldiğimizi hem de bizim partimizin büyük
kongresinde Sayın Genel Başkanımız, Başbakanımız yaptığı konuşmada, tüm milletvekili arkadaşlarımıza,
Türkiye’den giden milletvekili arkadaşlarımıza açık ve net bir şekilde teşekkürlerini ifade etti. Sayın
Kumcuoğlu’nun söylediği gibi, biz Türkiye’de farklı farklı projeleri, farklı farklı politikaları birbirimize
ifade edebiliriz. Zaten muhalefetin de özelliği, birinin söylediğine doğrudan doğruya karşı çıkmak değil
eleştiriyle katkı sağlamak anlamında olması gerekir ama yurt dışına çıktığımız zaman hepimizin millî
takım gibi millî birlik içerisinde, hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeksizin sadece Türkiye adına, Türk
milleti adına hareket ettiğimizin bilinci içerisinde olmamız gerekir. Bu şekilde de anlaşılması gerektiği
kanaatindeyim.
– 542 –
GÖKHAN-21
204–209
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Hem Sayın Bağış hem Sayın Çavuşoğlu hem Sayın Başbakan AK PARTİ’nin Genel Başkanı bu
konuyla ilgili hassasiyetini ve arkadaşlarımızın gösterdiği, Türk milleti adına, Türkiye Cumhuriyeti
adına yaptıkları katkıyı teşekkürle ifade etmişlerdir, biz de aynı şekilde teşekkürle ifade ediyoruz.
Türkiye içerisinde, Parlamento içerisinde yaptığımız faaliyetlerde…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN – Bitiriniz lütfen.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - …farklı farklı söylemler, incitici eleştiriler de yapabiliriz ama
Türk milletini temsil ederken, hep beraber, hep bir ağızdan, hep bir yürekten gayret göstereceğimize,
bütün milletvekillerinin de aynı gayret içerisinde olduğuna inanıyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Aydın) – Sayın Başkan, benim konuşmam tahrif edildi. Müsaade
ederseniz, yerimden iki üç cümle söyleyeceğim, zabıtlara geçsin.
BAŞKAN – Kürsüye buyurunuz.
5.- Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu’nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, sözlerini
yanlış yorumladığına ilişkin açıklaması
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Aydın) – Teşekkür ediyorum.
Açıklamanıza da teşekkür ediyorum.
Bir, ben Mevlüt Çavuşoğlu’nun ismini zikretmedim, “Egemen Bağış” dedim. Öyle, onu oraya,
lafı buradan getirip buraya götürmek olmaz. Yani, neyse o.
İkincisi, her iki konuda da “bütün milletvekilleri” diye genel bir teşekkür yapıp…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – İsim isim saydınız.
ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Devamla) – …ondan sonra yandaş basında “MHP ve CHP engel
oldu.” denip, ismen bu sefer taanda bulunmak, sizin haklı olmadığınızın işaretidir. Bu kadar.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kumcuoğlu.
Konu kapanmıştır.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Kumcuoğlu, basında bizim köşe yazarımız yok. Siz köşe
yazarlığı yapıyorsanız onu bilmiyorum.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ (Devam)
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve
İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun
İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/594) (S. Sayısı: 265) (Devam)
BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz.
Buyurunuz Sayın Gündüz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
– 543 –
GÖKHAN-21
209–211
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
AK PARTİ GRUBU ADINA İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
265 sıra sayılı, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun
İstanbul’da kurulmasıyla ilgili Yasa Tasarısı üzerinde grubum adına söz almış bulunuyor, yüce heyetinizi
ve bizi televizyonları başında izleyen aziz milletimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, önce, bu İslam Konferansı Örgütü nedir: İslam Konferansı Örgütü, 1974’te
kurulmuş, elli yedi ülkeyi, seksen ayrı Müslüman topluluğu temsil eden ve dünyanın yüzde 28’ine
tekabül eden 30 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada yaşayan 1,5 milyon Müslümanı temsil eden
uluslararası diplomatik bir örgüttür. (AK PARTİ sıralarından “1,5 milyar” sesleri) Evet, 1,5 milyar
Müslümanı temsil eden uluslararası bir örgüttür ve Birleşmiş Milletler Teşkilatından sonra da en
büyük uluslararası örgütlerin başında gelir.
Tabii, bizim konumuz, esas, bu Gençlik Forumu ne zaman kuruldu, niye kuruldu, bunun geriye
dönük bir takvimini arz etmek istiyorum: İlk olarak 11-18 Ekim 2000 tarihleri arasında Malezya’da
yapılan İslam Ülkeleri Zirve Konferansı’nda alınan bir kararla Gençlik Forumunun kurulması
kararlaştırılmıştır. Daha sonra, 1-3 Aralık 2004 tarihinde Bakü’de yapılan bir genel kurulda Ali
Sarıkaya oy birliğiyle bu Forumun Başkanlığına seçilmiştir. Ardından, İslam Konferansı Diyalog ve
İşbirliği Gençlik Forumunun, 28-30 Haziran 2005’te Yemen’de yapılan İslam Konferansı Teşkilatı
Dışişleri Bakanları toplantısında alınan bir kararla aktif hâle getirilmesi karar altına alınmıştır.
Nihayet, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile 15 Mayıs 2008’de İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği
Gençlik Forumu arasında yapılan bir anlaşmayla İstanbul’da kurulmuştur.
Böyle bir anlaşmanın altında 3 tane Türk’ün imzasının bulunması bile gurur verici bir gelişmedir.
Kaldı ki İslam Konferansı Örgütünün bir de Parlamenterler Meclisi ayağı var. O ayakta da İslam
Konferansı Teşkilatı Parlamenterler Meclisi Genel Sekreterliği, merkezi Tahran’da, orada da şu an Profesör
Doktor Mahmut Erol Kılıç, İslam ülkelerinin oy birliğiyle seçtiği Genel Sekreter olarak görev yapmaktadır.
Burada böyle bir forumun esas amacı nedir: İslam ülkeleri arasında, özellikle gençler arasında
medeniyetler arası diyaloğun artırılması. Mesela burada muhalefet şerhinde, muhalefete mensup
arkadaşlarımız diyorlar ki: “Biz Türkiye’nin Batı medeniyetinden başka bir medeniyete sahip olduğu
görüşüne katılmıyoruz.” Bizim de zaten böyle bir iddiamız yok. Aksine, bizim düşüncemiz,
Türkiye’nin Medeniyetler Arası Diyalog Komitesinde, Birleşmiş Milletlerde yaptığı gibi çeşitli
medeniyetleri bir arada barındıran ve asırlarca dinler arası diyaloğa, müsamahaya ve hoşgörüye zemin
hazırlamış, bunu bir arada yaşatmış bir medeniyetin mensupları olarak aynı hoşgörüyü, aynı toleransı
İslam dünyasının gençlerine aktarmak. Zaten Birleşmiş Milletler, dünyadaki küresel sıkıntıların
kaynağında medeniyetler arası çarpışmanın yattığı düşüncesinden hareketle bu kırılganlığı düzeltmek
ve toplumlar arasında, medeniyetler arasında bir hoşgörü iklimini gerçekleştirmek üzere bir komite
kuruyor. Bu komisyona iki ülke layık görülüyor. Neden? Birisi Türkiye, birisi İspanya. İspanya dört
yüz yıl Endülüs Emevi medeniyetine başkentlik etmiş, merkezlik etmiş bir yer. Orada değişik dinleri,
değişik dilleri, değişik kültürleri bir arada yaşatma tecrübesine sahip olduğu için. İkincisi de
Türkiye’dir. Türkiye de aynı şekilde asırlarca değişik dilleri, dinleri, insanları adil bir çizgide asırlarca
barış içinde yaşatma tecrübesine sahip olduğu için. Burada da İslam ülkeleri arasındaki, gençler
arasında dayanışmayı, kültürel alışverişi teşvik anlamında böyle bir merkezin Türkiye’de kurulması
aslında gurur verici bir şeydir. İslam ülkeleri arasında…
– 544 –
GÖKHAN-21
211–216
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Anlaşmada var mı?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Var, var, var. Onları da arz edeceğim.
Ben şunu söyleyeyim…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Oku bakalım, orada var mı?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Hiç oradan müdahale etme. Ben efendice dinledim herkesi.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Var mı, var mı anlaşmada?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Var, var, var. Hepsinde var.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sen kendin söylüyorsun onu.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Hayır, var. İyice, dikkatle okursan, var. Arkasında…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Metni oku.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Bu kanun tasarısının arkasında anlaşmanın metni de var.
Okursanız var. Gerekçeleri de var.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Metni oku, metni oku; amaç var mı orada?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Lütfen sus, dinle!
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sana soru soruyorum, amaç var mı?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Şimdi, İslam ülkeleri… 1981’de Taif’te yapılan Üçüncü İslam
Ülkeleri Zirve Toplantısında karar alınıyor. Bu kararda, esas üye ülkeler arasında ekonomik ve teknik
iş birliğini güçlendirmek üzere bir eylem planı kabul ediliyor. Aslında İslam ülkelerinde kurulan her
türlü uluslararası, alttaki teşkilatların hemen hemen bütün çalışma takvimi bu eylem planıyla
çizilmiştir, yol haritası bu eylem planıyla belirlenmiştir. Bu eylem planında belirlenen ve İslam
ülkeleri arasındaki ticareti, ekonomik dayanışmayı, kültürel alışverişi geliştirmek üzere kurulan daimî
komiteler var. Bir tanesi Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Daimi Komitesi; bu, Pakistan’da merkezi
ki, ülkeler bu merkezleri kendilerine kaydırmak için birbirleriyle yarışıyorlar zirve toplantılarında.
İkincisi, Enformasyon ve Kültürel İşler Daimi Komisyonu, bunun merkezi de Senegal’de, Dakar’da.
Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi de İstanbul’da kurulmuştur. Şu anda İstanbul’da İslam
Konferansı Teşkilatına bağlı olarak bir, İslam ülkeleri arasında kullanılan sanayi mamullerinin belli
bir standartta olmasını temin sadedinde, İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomi ve Sosyal Araştırma ve
Eğitim Merkezi, Ankara’da bu. Bakın, bu ikincisi. İSEDAK bir, bu iki. Üçüncüsü, İslam Kültür Tarihi
ve Sanat Araştırmaları Merkezi, o da İstanbul’da. Dördüncüsü de nihayet bu, İslam Ülkeleri Gençlik
ve Diyalog İşbirliği Komitesi, bu da İstanbul’da. Aslında bu, İslam ülkeleri arasında Türkiye’nin
ağırlığını göstermesi bakımından önemli bir husustur.
Burada bir şey daha arz edeyim ben: Uluslararası platformda ülkelerin gücü sadece iktidarların
gücüyle orantılı değildir. Kaba ağacın gürlemesi dalıyla olur. Biz ülkemizin gücünü, Türkiye Büyük
Millet Meclisinde grubu bulunan, hatta bulunmayan bütün milletvekillerimizin birlikteliğini temsil
ettiği bir kaynaktan, bir güçten alıyoruz, buna inanıyoruz. Bu eylem planında, bakın, ticaret, sanayi,
gıda güvenliği, tarımsal kalkınma, ulaştırma ve haberleşme, enerji, bilim ve teknoloji sahaları
öncelikli alanlar belirlenerek İslam ülkeleri arasında gerçekten ciddi bir dayanışma ve altyapı
çalışması hızla devam etmektedir.
– 545 –
GÖKHAN-21
216–218
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Şimdi, burada arkadaşlarımızın ifade ettiği hususlar, bu, özellikle burada çalışacak personele
verilecek dokunulmazlıklarla ilgili. Aslında bu anlaşma İSEDAK’ta çalışanlara verilenlerle aynı, İslam
Kültür Tarihi ve Sanat Araştırmaları Merkezindekilere verilenlerle aynı, diğer istatistik kurumundaki
çalışanlara verilenlerle aynı. Bu da dördüncüsü, aslında bir fark yok ve burada Forum binalarının
Forumun amaçlarına uygun olarak kullanılmak şartıyla dokunulmazlığı vardır, bakın, gayrimenkuller
için getirilen sınırlama. Diğer bir madde: “Belirtilen imtiyazlar kullanılır iken -bu fonlarla ilgili- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmetinin tavsiyelerine uyacak ve bunları kendi amaçlarına gerçekleşmesine uygun
oldukları ölçüde dikkate alacaktır.” Dolayısıyla burada arkadaşlarımızın ifade buyurdukları gerekçelerin
ben doğru olmadığı kanaatindeyim, her konuda inisiyatif Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin elindedir.
Öbür taraftan, uluslararası diğer diplomatik misyona verilen haklar neyse bunlara da aynıları verilmekte.
Aynı şekilde bu Komitenin çalışmaları, bir, İslam Konferansı Örgütü tarafından denetlenmektedir.
Oranın çok güçlü bir denetim mekanizması var. İSEDAK nasıl denetleniyorsa, IRCICA nasıl
denetleniyorsa burası da aynıyla denetlenecektir ve buradaki dokunulmazlık ve imtiyazlar sadece burada
çalışan yabancı uyruklu personel için geçerlidir, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu personel için geçerli
değildir. Bunu da belirtmekte yarar umuyor ve böyle bir anlaşmanın…
AKİF AKKUŞ (Mersin) – Burada öyle bir şey yok ki!
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) - Bakın, bütün şeylerde var. Büyükelçilikten gelen arkadaşlarımız
bunu daha iyi bilirler. Bu istisnalarıyla beraber sadece Türkiye’de görev alacak olan yabancı uyruklu
personele verilecektir bu. O da, ülkemizde misafir olarak bulunan bu arkadaşlarımızın görev ve
yetkilerini, tabii kendilerine çizilen sorumluluk çerçevesinde daha rahat yürütebilmelerini temin içindir.
Ben, bu anlaşmanın gençliğimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinize sevgi ve saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar).
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Gündüz.
Şahıslar adına Kütahya Milletvekili Alim Işık.
Buyurunuz Sayın Işık. (MHP sıralarından alkışlar).
ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; öncelikle hepinize saygılarımı
sunuyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve
İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun
İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Tasarı
üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım.
Tabii ki tasarının adına bakıldığında böyle bir gençlik forumunun İstanbul’da kurulmasına itirazı
olan hiçbir milletvekilimizin olduğunu düşünmüyorum. Elbette ki ülkemizde böyle bir örgütün
İstanbul’da kurulmasını hepimiz onaylıyoruz.
Bilindiği gibi, İslam ülkeleriyle ilgili, biraz önce Sayın Değerli Konuşmacının da ifade ettiği
şekliyle, İslam Konferansı Örgütü, gerek devlet başkanları, cumhurbaşkanları gerekse bakanlar
düzeyinde iş birliğini artırmayı amaçlayan bir teşkilat. İslam Konferansı Örgütü Parlamentolararası
Birlik, benim de üyesi bulunduğum, şu anda Türkiye Cumhuriyeti devletinin Parlamentosunun 5
değerli milletvekilinin de görev aldığı parlamenterler arasındaki iş birliğiyle ilgili anlaşmaları ve
çalışmaları düzenleyen bir birlik. Bu da, tasarıda yer alan da gençlikle ilgili bir anlaşma.
Tabii ki, sözlerimin başında da belirttiğim gibi, gençler arasında, İslam ülkelerinin gençleri
arasında kültürler arası diyaloğun geliştirilmesi amacını taşıyan bu Forumun, anlaşma metninde ciddi
anlamda belirsizlikleri içerdiğini de ifade etmem gerekiyor.
– 546 –
GÖKHAN-21
218–222
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Birincisi, madde 2’de, hukuki kişilikte, “Forum, bağıt yapmaya” diyor. Tahmin ediyorum, bu
yanlışlık olsa gerek, “bağış yapma” olması gerekiyor. Bunda “ehil” olduğu ifade ediliyor. “Her türlü
bağış yapılabilecek, alınabilecek, taşınır ve taşınmaz mallar edinilebilecek, onları kullanmaya ve
mahkemelerde dava açmaya ehlidir.”, “ehildir” olsa gerek. Onun da düzeltilmesi gerekiyor.
Tabii, sıkıntı nerede? Sıkıntı 5’inci maddede, “Forumun resmî haberleşme ve yazışmalarına
sansür uygulamaz.” hükmü var. Eğer diğer forumlarda bu ülke ya da uluslararası sansürler
uygulanabiliyor ya da mahkemeler nezdinde bunların savunması yapılabiliyor ise, böyle bir teşkilatta
da mutlaka ulusal ve uluslararası hukukun hükümlerinin uygulanabilir olması gerekiyor.
Diğer taraftan, 6’ncı maddede, her türlü parayla ilgili transfer işlemleri yapabiliyor, hiçbir
sınırlama yok. Bunun da mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor. Tabii, yine 6’ncı maddenin ikinci
bendinde “Forum, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin tavsiyelerine uyacak ve bunları kendi
amaçlarına gerçekleşmesine uygun oldukları ölçüde dikkate alacaktır.” Bir cümle düşüklüğü var.
“…amaçlarının gerçekleşmesine uygun oldukları ölçüde dikkate alacaktır.” Burada da neredeyse
Forumun, Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerinde bir yetkisi var imajı çıkıyor ya da o anlam çıkıyor.
Mutlaka bu cümlenin düzeltilmesine ihtiyaç var. Bu ülkede hükûmetin ve devletin tavsiyeleri elbette
ki Forumu etkilemeli. Forum buradan kendi amaçları doğrultusunda yararlanacak, diğerlerine isterse
uymayacak. Böyle bir anlaşma metni de gerçekten bu ülke açısından sıkıntı doğuracaktır.
Yine, 7’nci maddenin (c) bendinde, yayınlar bakımından da her türlü gümrük, vergi ve
resimlerden bağışıktır, yani muaftır. “Her türlü.” Amacına hizmet edecek yayında amenna, ama “her
türlü yayın” dediğiniz zaman yarın hepimizin sıkıntıya girebileceği durumların da karşılaşılacağı bir
anlaşma metni olduğunu ifade etmek gerekiyor.
Yine madde 10’da Forum görevlileriyle ilgili isimlerden bahsedilmiş. Personel üç kategoriye
ayrılmış. Genel merkez başkanı, evet, İstanbul’daki merkezin başkanı; Forum genel sekreteri,
anlaşılıyor ki bir tane sekreter olacak; genel merkez başkanının yardımcıları kimlerdir, ne amaçla, kaç
kişiden oluşacak, belirsiz. Forum danışmanları, kaç kişi, ne amaçla çalışırlar, görevleri ne olacaktır,
belirsiz. Uzmanlar aynı şekilde.
Üçüncü kategoride diğer personel ve hizmetliler. Sayılmış, sayılmış… Hizmetli de bir personel.
O zaman “diğer personel” diyorsak, “hizmetliler”i ayrıca buraya koymanın bir anlamı olmadığını
ifade etmek istiyorum.
Dolayısıyla, buradaki taslakta ve Anlaşma metninde bu Forumun teşkilatlanma yapısıyla ilgili
bir netlik yoktur. Bunun mutlaka düzeltilmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Benden önceki değerli konuşmacılar değindiği için, bazı maddelerde tekrar olmasın diye ifade
etmek istemiyorum. Madde 18’i sizlerle paylaşmak istiyorum: “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti,
Forum yıllık bütçesinin yarısı miktarındaki yıllık katkı payını her yıl en geç Ocak ayının son gününe
kadar Forum hesaplarına aktaracaktır.” Sayın Gündüz de çok iyi biliyor ki İKÖPAB’ın merkezi İran
Tahran’da ve buradaki bütçe belirli. Katkı koyacak ülkelerin katkı payları belirlenmiş, bunların
hiçbirisi de yüzde 50, İran dahi yüzde 50 ödemiyor. Yani, merkezde bulunan, merkezin İstanbul’da
olması bu Forumun bütçesinin yarısını Türkiye Cumhuriyeti devletinin karşılaması gerektiğini
göstermez. Mutlaka burada ülkelerin hangi oranlarda katkı yapacağı belirtilmeli ama bu yarısı bu
ülkeye ilave yük getirecektir. Bunu da sizlerle paylaşmak istiyorum.
– 547 –
GÖKHAN-21
222–226
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Diğer taraftan, bu Forumun Anlaşma metni, önceki konuşmacıların da ifade ettiği gibi, iyi bir Türkçeyle
düzenlenmemiştir. Bunun mutlaka yeniden ele alınması gerektiğini ifade ediyorum. Kazai dokunulmazlık
konusu yeniden gözden geçirilmelidir. Ben, bu Forumla birlikte tabii ki hem İslam Konferansı Örgütünde
Sekreterlik yapan kişinin Türk olmasından hem İslam Konferansı Parlamento Birliği Genel Sekterinin Türk
olmasından kıvanç duyabilecek kadar onurlu insanlar olduğumuzu hepiniz adına söylüyorum. Böyle bir
Forumun da Genel Sekreterinin Türk olması hepimizi sevindirir. Ancak, Anlaşma metninde, henüz Anlaşma
metni onaylanmamış ve netlik kazanmamış, Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçmemiş bir Forumun
Genel Sekreterinin imzasının bulunmasını da sizlerin takdirine bırakıyorum.
Bu Anlaşma’nın, bahsettiğim konular tekrar düzenlenmek kaydıyla yüce Meclisin onayından
geçmesi durumunda hayırlı olması dileklerimi sunuyor, hepinize tekrar saygılarımı sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.
Şahsı adına Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak.
Buyurunuz Sayın Kaynak. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; sözlerime
başlamadan önce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
İstanbul’da yapılan 31’inci İslam Konferansı Örgütü Dışişleri Bakanları Toplantısında kurulmasına
karar verilen bir teşkilatın bugün uluslararası bir sözleşmeyle hayata geçirilişini gerçekleştireceğiz.
İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreterliğinin bu kararı, Yemen-Sana’da gerçekleştirilen 32’nci
İslam Konferansı Örgütü Dışişleri Bakanları Toplantısında kabul edilen bir kararla İslam Konferansı
Gençlik ve İşbirliği Forumunun bir bağlı kuruluşu olması kararlaştırılmış, 2006 yılında yapılan bir
törenle de faaliyetlerine başlamıştır.
Konu hakkında Dışişleri Bakanlığının ilgili kurum ve kuruluşlarının mütalaalarından sonra,
ülkemizin ev sahipliğindeki faaliyetlerini uygun koşullarda yürütmesini teminen Hükûmet ve İslam
Konferansı Örgütü Sekreteryası arasında 15 Mayıs 2008 tarihinde Ankara’da bir anlaşma imzalanmış
ve 2008 Haziranında Büyük Millet Meclisimizde, Dışişleri Komisyonunda yapılan görüşmelerin
sonucunda da bu anlaşma şimdi huzurlarınıza gelmiştir.
Ülkemiz, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ile İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve
Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezinde olduğu gibi, söz konusu Gençlik Forumunun sekreteryasına
da ev sahipliği yapmayı kabul etmiştir.
Forumun sekreteryasının İstanbul’da kurulması, farklı kültürler arasında karşılıklı anlayış, saygı
ve hoşgörüyü geliştirme yönünde çaba gösteren ve Birleşmiş Milletler bünyesinde Medeniyetler
İttifakı Projesi’nin eş başkanlığını yürüten ülkemizin izlediği aktif dış politika bakımından da ilave
imkân sağlayabileceği ve özellikle İslam Konferansı Örgütü bağlamındaki tutumumuzu tamamlayıcı
ve destekleyici olacağı aşikârdır.
Forumun sekreteryası 3 Haziran 2006 tarihinden beri fiilen İstanbul’da faaliyetlerini
sürdürmektedir. Bu Forum özellikle üniversite öğrencilerinin ilişkileri, ülke diyaloglarına faydası,
gençlerin geleceğin yöneticileri olacağı bilinciyle şikâyetleri, bürokrasiye alışmaları, iş adamlarıyla
temas kurmaları ve sevdikleri bir ülkenin elçisi olmalarını sağlayacak önemli bir projedir.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; İslam Konferansı Örgütü Gençlik Forumunun İstanbul’da
Kurulmasına İlişkin Anlaşma hükümleri, hâlihazırda, ülkemizde, örgüte bağlı olarak faaliyet gösteren
diğer yan kuruluşlara -İslam Sanat Tarihi ve Kültürünü Araştırma ve Eğitim Merkezi- ev sahipliği
yapmasına ilişkin 1981 tarihli anlaşmalarda da aynen mevcuttur. Dolayısıyla, bu açıdan söz konusu
Anlaşma, içerik ve yazım biçimi açısından tipik bir ev sahibi ülke anlaşması olarak tanımlanabilir.
– 548 –
GÖKHAN-21
226–230
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Saygıdeğer milletvekilleri, bu Anlaşma’nın altındaki imzalar bile… Az önce Sayın Gündüz de
değindi, 3 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının imzasını içeren bir anlaşma huzurlarımızda. Ülkemizin,
milletimizin dış politikada ulaştığı başarıyı ve Hükûmetimizin aktif dış politika olarak gösterdiği
başarıyı bir kez daha gözlerimiz önüne sermektedir.
Kurulacak Forumun İslam dünyasına, Medeniyetler İttifakındaki ve Medeniyetler Diyaloğundaki
aktif çalışmalarıyla bütün dünyaya ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kaynak.
Sayın milletvekilleri, şimdi soru-cevap bölümüne geçiyoruz.
Sayın Doğru’yu, Sayın Çelik’i, Sayın Işık’ı, Sayın Özdemir’i, Sayın Taner’i, Sayın Vural’ı,
Sayın Akkuş’u ve Sayın Cengiz’i sistemde görüyorum.
Birer dakika söz vereceğimi tekrar anımsatıyorum.
İşlemi başlatıyorum.
Buyurunuz Sayın Doğru.
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumuna Dair
Kanun Tasarısı’nda, yurt dışından para nakli yapılabileceği ifade edilmektedir. Getirilebilecek paralar
nerelere, ne amaçla, kimler tarafından kullanılacaktır? Ana amaç ne olacaktır?
Ayrıca, gümrüksüz, vergisiz istediği malı ithal edebilir, hibe edebilir denmektedir. Ne miktar
malı gümrüksüz ithal edebilecek?
Bunu kimlere, hangi şartlara göre hibe de edebilecektir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Doğru.
Sayın Çelik…
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Ben de gerekçeden bir bölüm okumak isterim. Şöyle diyor: “Bu anlaşmanın uygulanmasıyla
İKÖ’nün ve Türkiye ile İspanya’nın öncülüğünde tesis edilen ve bilahare Birleşmiş Milletler örgütü
bünyesinde sekreterya hizmetleri yürütülmeye başlanan Medeniyetler İttifakı faaliyetlerine
verdiğimiz desteğin de bir kere daha teyit edilmiş olacağı düşünülmektedir.” Burada, Medeniyetler
İttifakının Eş Başkanının Türkiye Başbakanı olduğunu da bilerek, burada İslam Konferansı
Örgütünün de böyle bir ittifaka, şer ittifakına nasıl dâhil edildiğini doğrusu merak etmekteyim. Bunu
cevaplamalarını diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Çelik.
Sayın Işık…
ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Birincisi: Ben de konuşmamda ifade ettiğim gibi sansür konusunu Sayın Bakana sormak
istiyorum. Bu Anlaşma’ya benzer başka anlaşmalar var mıdır sansürün uygulanamadığı?
– 549 –
GÖKHAN-21
230–232
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
İkincisi: Anlaşma metninde yönetmelik ya da tüzüğe herhangi bir atıfta bulunulmadığına göre
ya da “Yönetmelikle düzenlenir.” şeklinde bir hüküm olmadığına göre, teşkilatlanma yapısı
konusunda Hükûmetinizin kafasında bir teşkilatlanma yapısı var mıdır? Yani kaç genel merkez
yöneticisi, kaç danışman, uzman gibi bir yapılanma vardır? Bu konuda bir açıklama yapabilir misiniz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.
Sayın Özdemir…
HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Sayın Başkan, Sayın Bakana soruyorum: İslam Konferansı
Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğu raporun
ikinci bendinde “Forumun bina ve alacakları ile arşivlerinin dokunulmazlığa sahip bulunması”
belirtilmektedir. Ülkemizde buna benzer, bu iş birliği forumları veya benzeri anlaşmalarda forum
bina ve alacaklarıyla arşivlerinin dokunulmazlığı olan başka kurumlar var mıdır? Bu bir diplomatik
dokunulmazlık mı olmaktadır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Özdemir.
Sayın Taner...
RECEP TANER (Aydın) – Sayın Bakan, görüşmekte olduğumuz bu Anlaşma’da masrafların
yarısının Türkiye tarafından karşılanacağı belirtilmekte. Bu Anlaşma’ya göre masrafların yarısı Türkiye
tarafından karşılanacağı için, tahminî bütçe ne kadar? Bugüne kadar ne kadar harcama yapılmış?
İkinci soru: Geçen yıl, malum, bütçe görüşmeleri sırasında, son gün, IMF’in talimatıyla tarım
destekleri dâhil yatırım bütçesinden indirim yaptık. Bu tasarıyı hazırlarken IMF’ten izin aldık mı?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Taner.
Sayın Vural…
OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu Anlaşma’nın 9’uncu maddesinde “Forumun amaçlarına uygun hareket edecek ve görevlerinin
gerektirdiği dürüstlük ve doğruluğu kanıtlayacaklardır.” deniliyor. Bu Anlaşma’da Forumun amaçları
belirtilmiyor. Dolayısıyla, bu konuda bir denetim yapma imkânımız olsa, soru sorma imkânımız olsa,
bu amacın ne olduğunu nereden bilebileceğiz?
Bir de, yıllık bütçenin yarısını Türkiye ödüyor, diğerini kim ödeyecek İstanbul’da kurulduğuna
göre? Bu konuda bir kayıt var mıdır?
Diğer taraftan da, 19’uncu maddede, özel hukuktan çıkacak uyuşmazlıkların çözümü için de
önlem alacağı söyleniyor. Doğrusu çok bilgi sahibi değilim ama özel hukuktan çıkacak uyuşmazlıklar
konusu da… Acaba, diğer dokunulmazlık tanınan yerlerde de özel hukuku kapsıyor mu bu
dokunulmazlık? Bu bakımdan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı ile kendisi arasında özel
hukuktan doğan bir anlaşmazlık olduğu zaman, biz bu durumda bu personelin tarafını mı tutacağız?
Bu sorularıma cevap verirseniz sevineceğim. Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Vural.
Sayın Akkuş…
AKİF AKKUŞ (Mersin) – Teşekkür ederim.
– 550 –
GÖKHAN-21
232–235
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
“Forumun amaçlarına uygun olmaları kaydıyla arşiv ve belgelerinin dokunulmazlığı vardır.”
denilmekte. Bunların amaçlarına uygun olmamaları ihtimali nedir? Bu ihtimaller nasıl ortaya
çıkacaktır? Forum hangi aralıklarla teftişe tabi tutulacaktır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Akkuş.
Sayın Cengiz…
MUSTAFA KEMAL CENGİZ (Çanakkale) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yirmi iki maddeden oluşan bu anlaşmanın uluslararası böyle bir Foruma tam cevap verip
vermediği konusunda bizde biraz şüphe oluşturmuştur. Sayın Bakan bu konuda yeterli görüyor mu?
İkincisi: 22’nci maddenin ikinci fıkrasında “İşbu Anlaşma, Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak
düzenlenmiştir. Metinlerin yorumlanmasında bir uyuşmazlık olması halinde İngilizce metin geçerli
olacaktır.” denilmektedir. Yani burada hem Türkçe hem de Arapça olarak İslam gençliği üzerine
kurulan bu anlaşmada anlaşmazlığın ortaya çıkması hâlinde İngilizce metne atıfta bulunması veya
oranın referans alınması… Niye böyle bir yola gidilmiştir? Bu da dikkati çeken bir olaydır. Bu konuya
da açıklık getirilirse çok seviniriz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Cengiz.
Sayın Elekdağ…
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, biz, Türkiye'nin dünyadaki ağırlığını, prestijini, etkinliğini güçlendiren her
inisiyatifin arkasındayız. Soğuk savaş sırasında Türkiye'nin önemi stratejik konumundan ve
ordusunun NATO çerçevesinde önemli savunma görevleri almasından kaynaklanıyordu. Bugün ise
Türkiye'nin önemi dünyada, kimliğinden kaynaklanıyor.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Başkan; Türkiye 1,5 milyarlık ve 57 ülkeden oluşan bir İslam
âleminde çoğulcu demokrasiyi İslami değerlerle bağdaştıran ve laik bir devlet sistemi ortamında
bunu uygulayan yegâne devlettir. Bu bakımdan, Türkiye dünyada ulema olarak geçinen Max Weber
gibi, Samuel Huntington gibi yazarların tezlerini tam anlamıyla çürütmüştür. Onlara göre, çoğunluğu
İslam olan bir ülkede hiçbir şekilde modernleşme olmaz, hiçbir şekilde demokrasi olmaz, hiçbir
şekilde ilerleme olmaz. Türkiye bütün bunları çürütmüştür.
Bu bakımdan, bunları yaymasının, ortaya koymasının…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elekdağ.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Devam edebilir miyim bir dakika daha.
BAŞKAN – Çok kısa bir şekilde, buyurunuz.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum.
Bu bakımdan, İslam Konferansı Örgütü Merkezinin İstanbul’da kurulması olumlu bir adımdır,
biz buna karşı değiliz. Yeter ki yasalarımıza uygun bir şekilde, sağlam bir hukuki zemin üzerine
kurulsun, ileride de böyle sorunlar çıkmasın. Yani, bir İslam Konferansı Gençlik Merkezinin
kurulmasına karşı değiliz, bunu destekliyoruz. Yeter ki bu, yasalarımıza uygun bir şekilde kurulsun,
hukuki, sağlam bir zemin üzerinde kurulsun.
– 551 –
GÖKHAN-21
235–238
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Uluslararası bir anlaşmada bazı kişi ve görevlilere dokunulmazlık verdiğiniz andan itibaren
onların görev ve yetkilerinin tam anlamıyla açıkça belirtilmesi gerekir. Belirtilmezse ortaya
istenmedik durumlar çıkabilir. Yani, bizim amacımız budur. Şimdi, o bakımdan, ben, iktidar partisinin
böyle körü körüne bu Anlaşma’yı desteklemesini, “Biz bunu getirdik.” diye ısrar etmesini doğru
bulmuyorum, isabetli bulmuyorum. Çünkü, bizim niyetlerimiz halistir, doğru yolu gösteriyoruz. Bir
kere de uzlaşalım doğru üzerinde. Bunu rica ediyorum ben değerli arkadaşlarımdan.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elekdağ.
Sayın İnan, son olarak…
ÖMER İNAN (Mersin) – Teşekkür ederim.
Bu anlaşma metninde tercüme hataları olduğunu konuşmacılar örnekleriyle ifade ettiler. Bu
anlaşma metninin Türkçeye tercümesinde bir hata olduğu belli. Komisyon tercüme yanlışlığını
düzeltmek üzere yetki alırsa uygun olur kanaatindeyim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın İnan.
Buyurunuz efendim.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Soruların önemli bir kısmı, takip edebildiğim, not edebildiğim kadarıyla, daha çok yurt dışından
bu kuruluşun para getirebilmesi veya mal getirebilmesi veyahut bunların diyelim, arşiv, bina
vesairelerinin dokunulmazlıklarıyla ilgili hususlar. Yani bu alanda bu kuruluşa, yani Gençlik
Forumuna sağlanan muafiyetlerle ilgili. Keza, sansür vesaire de bu konuyla ilgili. Şimdi, bunları
toplayarak bir arada cevaplamak istiyorum.
Şimdi, tabii, bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayını müteakip uygulamaya girecek bir
anlaşma.
Önce şunu söyleyeyim: Tabii, burada örnek alınan anlaşmalar, yani bu Gençlik Forumunun
Türkiye’de bulunması, Türkiye'nin buna ev sahipliği yapmasıyla ilgili hazırlanan Anlaşma’da dile
getirilen hususlar sadece bu Forum için ortaya konmuş, bu Forum için geliştirilmiş, buna münhasır
olarak yapılmış maddeler, hususlar değil. Ya nedir? Aynıyla, daha önceden Türkiye'nin muhtelif
kuruluşlar için ev sahipliği anlaşması düzenlediği anlaşmalarla bire bir aynı. Nedir bunlar? Örneğin,
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı; Türkiye ev sahibi, ev sahipliği yapıyor. 2003 tarihinde bu
anlaşma yüce Meclis tarafından onaylanmış, kanunlaşmış, yürürlüğe girmiş. Öteki, 81 tarihli IRCICA
(İslam Sanat, Tarih ve Kültür Araştırma Merkezi); Türkiye ev sahibi, İstanbul’da. Üçüncüsü,
Ankara’da yine İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik, Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi, SESRIC.
Dolayısıyla, bilebildiğim kadarıyla, bu üç tane, Türkiye'nin ev sahibi olarak, ev sahibi ülke olarak
yaptığı anlaşmada hangi hususlar dile getirildiyse, oralarda hangi muafiyetler dile getirildiyse, hangi
maddeler öngörüldüyse burada da bunlar var. Bundan öte, ilave, sadece buraya münhasır olarak
verilmiş herhangi bir şey yok. Bu, uluslararası hukukun getirdiği bir mesele. Yani, uluslararası hukukta,
yani –ki demin konuşmacılar da, değerli konuşmacılar da söylediler- eğer burada bu Anlaşma
imzalandığı takdirde Gençlik Forumunda çalışacak, dışarıdan gelen, İslam Konferansı Örgütüne üye
elli yedi ülkeden birinin mensubu birisi gelir de bu Gençlik Forumunda Türkiye’de, İstanbul’da
çalışırsa bu merkezde, buna birtakım muafiyetler verilecek. İşte, ne bileyim, arabaydı, eşyaydı, onların
vergileriyle ilgili birtakım düzenleme, “kazai muafiyet” denilen birtakım hususlar. Bunların hepsi
zaten diğer anlaşmalarda da var. Buraya özgü, buraya mahsus, özel olarak getirilmiş bir durum yok.
– 552 –
GÖKHAN-21
238–241
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Tabii, yine masrafların yarısının Türkiye tarafından karşılanması meselesinde de bu böyledir.
Yani eğer siz ev sahibi ülkeyseniz, orada ev sahipliğinin gerektirdiği birtakım harcamalar yapıyorsunuz.
Yani başka kuruluşlarda da bu var. Türkiye mesela Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatının
(FAO) alt bölge ofisine de ev sahipliği yapıyor. Bunun için de Türkiye bir büro hazırladı, masraf yaptı
300 bin dolar civarında ve burası işte Orta Asya Türk cumhuriyetlerine hizmet eden, Türkiye'nin
bağışta bulunduğu, 5 milyon dolar tarımsal projeler için bağışta bulunduğu bir anlaşma. FAO’yla da
yaptığımız, Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Teşkilatıyla ilgili olarak yaptığımız anlaşmada da -ki geçen
yıl yüce Meclisin onayından geçti bu da- orada da yine benzeri hususlar var. Çünkü burada çalışacak
olan insanlar birtakım haklardan, uluslararası hukukun, diplomatik ilişkilerin gerektirdiği birtakım
haklardan istifade edecekler. Elbette ki bunun denetlenmesi, bu kuruluşun denetlenmesi, ne kadar
sürede, ne şekilde denetleneceği de yine bununla ilgili özel hukuk alanında dile getiriliyor.
Ben, Sayın Elekdağ’ın çok değer verdiğim kanaatlerini, görüşlerini, maalesef ses kesikliği
nedeniyle tamamını bütün olarak kavrayamadım, bunun için kendisinden özür diliyorum. Yani sadece
Türkiye’nin öneminin kimliğinden kaynaklandığını ve Max Weber gibi, Huntington gibi
teorisyenlerin tezlerini çürüttüğünü, bu duruşuyla, bu kimliğiyle; o kısmını anlayabildim. Fakat
gerisinde sık sık kesinti olduğu için bütünlüğü içerisinde kavrayamadım.
Sayın İnan’ın da tercümeyle ilgili bir redaksiyon teklifi oldu. Onu da Komisyon değerlendirir.
Eğer yüce Meclis takdir ederse, redaksiyon yetkisi verilirse bu konulardaki düzenlemeler yapılır.
Burada aslolan şey şudur: İstanbul’da 14-16 Haziran 2004 tarihinde 31’inci İslam Konferansı
Örgütü Dışişleri Konferansında bir Gençlik Forumunun kurulması kararlaştırılmış. 1-3 Aralık 2004
tarihinde, Bakü’de “İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu”nun kuruluşu, tüzüğü ve
organları burada oluşturulmuş ve seçimle de oraya bir başkan atanmış. Dolayısıyla, bu, elli yedi İslam
Konferansı Örgütü üyesi ülkenin yetkililerinin, resmî temsilcilerinin oluşturduğu bir uluslararası
teşekkül. Bunun Türkiye’de, Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılıyor olması Türkiye için aslında itibar
kazandırıcı bir durumdur; kötü bir şey değildir, iyi bir şeydir. Türkiye’ye de Türkiye Cumhuriyeti’ne
de Türk milletine de faydası olacak, Türkiye'nin uluslararası platformda etkinliğini artıracak, bunu
sağlayacak bir oluşumdur. O nedenle, esasen bunun dışında bir değerlendirmenin ben şahsen çok da
haklı ve doğru olmadığını düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın Bakan, Sayın Elekdağ sözlerini anlamadığınız için sisteme girmiş.
Söz veriyorum Sayın Elekdağ, buyurunuz.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum efendim.
Benim söylediğim şudur: Biz Türkiye'nin dünyadaki ağırlığını, prestijini, etkinliğini
güçlendirecek her inisiyatifin arkasındayız. Soğuk savaş sırasında Türkiye'nin önemi stratejik
konumundan ve orada sorun, NATO çerçevesinde NATO’ya, Batı dünyasına önemli -savunma
alanında- katkılar sağlamasından geliyordu. Bugün Türkiye'nin önemi kimliğinden ileri geliyor. Bu
son derece önemli bir kimlik. Bu kimliği dış politikamızda mümkün olan etkinlikle kullanmamız
lazım. Bu etkinlik için de bu İslam Konferansı Örgütü iyi bir ortam sağlıyor bize. “Nedir bu etkinlik?”
derseniz onu iki satırda izah edeyim, bu da şudur: Türkiye'nin 1,5 milyarlık İslam âlemi içinde, elli
sekiz İslam devleti içinde bir özelliği var. Bu da İslami değerlerle çoğulcu demokratik bir sistemin
işleyebilmesi ve bunu laik bir devlet uygulaması, devlet sistemi içinde yapabilmesi. Bu son derece
önemli bir şey. Bunu Türkiye’den başka yapabilen bir devlet yok, bu son derece önemli.
– 553 –
GÖKHAN-21
241–246
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Şimdi, burada şu husus var: Dünyada çok ulema diye geçinen önemli isimler var, Max Weber,
Samuel Huntington gibi. Bunların iddiaları şu: Çoğunluğu İslam olan bir ülkede, Müslüman olan bir
ülkede modernleşme olmaz, demokrasi olmaz, laiklik olmaz. Türkiye bunların hepsinin tersini ispat
etmiştir, bu bakımdan önemi vardır ve Türkiye aynı zamanda bugünkü dünyada radikal İslam’ın antidotu
yani panzehirine sahiptir. Bunlar bizim dış politikamızda elimizdeki son derece önemli kozlardır. Bu
bakımdan biz bunun İslam Konferansı Örgütü çerçevesinde değerlendirilmesine önem veriyoruz.
Bizim istediğimiz bir husus var burada. Bu kurulacak olan gençlik örgütü Türk kanunlarına göre
kurulsun, doğru dürüst kurulsun, doğru dürüst işlesin.
Şimdi, dünyada hiçbir uluslararası anlaşma yoktur ki bu uluslararası anlaşmada amaçlar ne
kuruluşun amaçları ve aynı zamanda işlevleri belirtilmeden o kuruluşu yönetecek olan kişilere
dokunulmazlık verilsin. Böyle bir şey yoktur dünyada. Bu Anlaşma’da bu var. Anlaşma’yı geri
çekmek lazım. Orada, efendim, yapılacak önemli iş, amaç ve yetkileri açıkça belirtmektir.
Bunun dışında, başka, bazı ufak tefek hususlar da var. Yani onun dışında aynı zamanda mali
mevzuatı, Türk mali mevzuatı çerçevesine getirmek lazım; mali konulardaki imkânları. Söylediğimiz
budur. Şunu istiyoruz: Yani bunu iktidar grubu getirdi diye, ileri sürdü diye …
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Elekdağ.
Gayet net anlaşıldı sözünüz.
Buyurunuz Sayın Bakan.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sayın Başkan,
teşekkür ediyorum.
Tabii, Sayın Elekdağ’ın değerlendirmesine iştirak ediyorum, özellikle birinci kısmıyla ilgili
söylediklerine. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin kimliğinden kaynaklanan öneminin giderek etkinleştiği
ve Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında, aslında Doğu’nun değerleriyle Batı’nın değerlerini
mezcedebilecek bir ülke olduğunu, bu imkân ve kabiliyete sahip olduğunu vurgulaması açısından
son derecede önemli. Esasen Hükûmet olarak bizim yaptığımız da budur. Bu nedenle de zaten Sayın
Başbakanımızın Eş Başkanlığında İspanya Başbakanıyla Medeniyetler Arası Diyalog da esasen
bunun için var çünkü Türkiye'nin bu tarihî birikimi, rolü, bu fonksiyonu en iyi şekilde meydana
getirebilecek bir pozisyondur.
Şimdi, “Türk kanunlarına göre kurulsun böyle bir gençlik örgütü.” demek bir temennidir. Yani
katılırsınız katılmazsınız ayrı bir şeydir ama burada aslolan şey şudur –biraz önce de söylediğim
gibi- elli yedi tane İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkenin tabi bulunduğu bir uluslararası sözleşme
var, Türkiye buna taraf olmuş, bunun üyesi. Dolayısıyla da tek başına Türkiye'nin burada karar
verebileceği bir şey değil. Şimdi, elimde bir Resmî Gazete var, 1981 tarihli. 1981 tarihinde onaylanan,
kararlaştırılan ve o tarihten beri de gerek IRCICA gerekse diğer kuruluşlarla ilgili olarak yürürlükte
bulunan, sorunsuz bir şekilde işleyen bir metin var. Şimdi, yirmi sekiz senedir Türkiye bunu işliyor,
bunu kullanıyor, herhangi bir sorun olmuyor da bugün…
OKTAY VURAL (İzmir) – Konseyin, darbe Hükûmetinin şeyi mi o?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Darbe Hükûmetinin Anayasası ile yönetiliyorsunuz. Yani şimdi “darbe Hükûmeti” deyip de şu anda hepimizin meşruiyeti, neticede hâlâ seçimimiz de, milletvekili vasfımız da, unvanımız da bu Anayasa’yladır. Bu
Anayasa’dan biz de memnun değiliz de ama gelin bu Anayasa’yı hep beraber değiştirelim.
– 554 –
GÖKHAN-21
246–249
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
OKTAY VURAL (İzmir) – Niye referans gösteriyorsun o zaman?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Hep beraber gelin
değiştirelim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yani eğer bunda samimiyseniz, gerçekte içten bunu
söylüyorsanız, buyurun hep beraber hodri meydan Anayasa’yı değiştirelim.
OKTAY VURAL (İzmir) – Hiçbir şey yapamazsınız!
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Siz bunu ne
tartışmaya geliyorsunuz, ne konuşmaya geliyorsunuz ama sadece eleştiriye geliyorsunuz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.
İSA GÖK (Mersin) – Sayın Bakan, siz neyi açıklıyorsunuz şu an, hangi soruyu açıklıyorsunuz?
OKTAY VURAL (İzmir) – Neyi açıkladınız? GDO’yu mu açıkladınız Sayın Bakan?
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.
Komisyon, söz mü istediniz efendim?
Buyurunuz.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ MEHMET CEYLAN (Karabük) – Sayın
Başkanım, çok kısa olarak konuşma yapan ve soru soran arkadaşlara, özellikle Forumun, ilgili
Anlaşma’nın 11’inci maddesinde yargı bağışıklığı ve 5’inci maddesinde de “Çalışmalarla ilgili sansür
uygulanamaz.” hükmüyle ilgili kısa bir açıklamada bulunmak istiyorum.
11’inci maddesinde, evet, Forumda görev yapan kişilerle ilgili yargı bağışıklığı öngörülmektedir.
Ancak, bu, yabancı çalışanlara verilen bir haktır, imtiyazdır. Bunlar da sadece bu yetkililerin yani
yabancı yetkililerin görevleri gereği yapacakları sözlü ve yazılı açıklamalarla sınırlıdır bu yargı
bağışıklığı. Bu hüküm de uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yapılan mutat bir düzenlemedir. Bu da
hem uluslararası anlaşmalara hem de iç hukukumuza uygun bir düzenlemedir. Bunu ifade etmek isterim.
Diğer bir husus, 5’inci maddede “Sansür uygulanamaz.” hükmüyle ilgili arkadaşlarımız
açıklamalarda bulundular. “Forumun resmî haberleşme ve yazışmalarına sansür uygulanamaz.”
hükmü de diplomatik misyonlara tanınan haberleşme serbestliğiyle ilgili bir hükümdür. Bu da
tamamen uluslararası anlaşmalara ve iç hukukumuza uygun bir şekilde düzenlenmiştir.
Bunu arz etmek istedim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Ceylan.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır ama oylamaya geçmeden önce, yoklama
talebi vardır.
Yoklama isteyenlerin tespitini yapıyorum:
Sayın Okay? Burada.
Sayın Gök? Burada.
Sayın Susam? Burada.
Sayın Dibek? Burada.
Sayın Koçal? Burada.
Sayın Küçük? Burada.
Sayın Keleş? Burada.
– 555 –
GÖKHAN-21
249–252
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 6
Sayın Emek? Burada.
Sayın Elekdağ? Burada.
Sayın Güner? Burada.
Sayın Ünlütepe? Burada.
Sayın Oyan? Burada.
Sayın Seçer? Burada.
Sayın Karaibrahim? Burada.
Sayın Arifağaoğlu? Burada.
Sayın Ünsal? Burada.
Sayın Coşkuner? Burada.
Sayın Ağyüz? Burada.
Sayın Altay? Burada.
Sayın Yazar? Burada.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN – Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ (Devam)
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve
İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun
İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/594) (S. Sayısı: 265) (Devam)
BAŞKAN – Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Bir saat ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.10
– 556 –
GÖKHAN-21
252–254
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 20.13
BAŞKAN : Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21’inci Birleşiminin Yedinci
Oturumunu açıyorum.
265 sıra sayılı Tasarı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ, İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ VE İSLAM
KONFERANSI DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ GENÇLİK FORUMU ARASINDA İSLAM
KONFERANSI DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ GENÇLİK FORUMUNUN İSTANBULDA
KURULMASI HAKKINDA ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 15 Mayıs 2008 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti,
İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam
Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu’nun İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşma”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Gaziantep Milletvekili Yaşar
Ağyüz konuşacaktır.
Buyurunuz Sayın Ağyüz. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüşülmekte olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı
Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik
Forumunun İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. 1’inci maddede, sizleri,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ve şahsım adına sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, aylardır ülkemizin gündeminde ucu açık açılım, ucu açık dinlemeler ve bugün
de ucu açık bir yasa tasarısıyla karşı karşıyayız. Anlaşıldı ki, AKP İktidarı ve AKP Hükûmeti bu ucu
açık düzenlemelerden bir türlü vazgeçmeyecek.
Ülkemizin gündeminin çok yoğun bir şekilde işsizlikle, yoksullukla, açlıkla boğuşulduğu bir
günde, bizim gündemimize, maalesef, bu ekonomik kriz ortamında hiçbir ekonomik temelli yasa
gelmiyor. Geçen dönemlerde ÖTV ve KDV indiriminden dolayı yaşanan sıkıntıların aşılması bir
hareketlilik sağlamıştı. Ama temel tüketim maddeleri halkımızın temel gereksinimidir, bu iş için bir
çalışma yok. Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle emeklilerin intibak yasasını ısıtıp ısıtıp gündeme
getiriyor Çalışma Bakanı ama maalesef gündemde yerini almıyor. KEY ödemeleriyle vatandaşımızı
aldatıyoruz. Tüm dar gelirliler umudunu KEY ödemelerine bağlamış. “Liste hazırlanıyor, listeler
eksik.” denildi, bu sefer de “Yeni yasaya ihtiyaç var.” denildi. Yeni yasaya ihtiyaç varsa, biz ne için
varız? Toplumun geniş kesimlerinin sorunlarına çözüm getirecek yasalar dururken, bu anlaşma
yasalarıyla gündemi niye meşgul ediyoruz?
– 557 –
GÖKHAN-21
255–257
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Bu anlaşma yasası ne zaman imzalanmış? Yaklaşık 2008 yılının başında. Birkaç ay beklese sonu
ölüm değil bunun. Ama sizin gündeminizde ekonomi olmadığı için, toplumu ve Parlamentoyu bu tür
yasalarla oyalamayı, geçiştirmeyi büyük ölçüde görev kabul etmişsiniz ve hiçbir zaman da çoğunluğu
bulamıyorsunuz.
Bakın, 10 Kasımda getirdiğiniz ucu açık açılım açılamadan kapandı, onun üzerine iki tane yasa
geçirebildiniz, bugün geçen Sayıştay Yasası’nı da ortaya koyarsak iki tane yasa geçirebildiniz. Borçlar
Kanunu görüşülüyor sayısal çoğunluğunuzu bulamıyorsunuz ve defalarca Parlamento görevini
yapmadan kapanmak zorunda kalıyor. Biz halkın parasıyla maaşlarımızı alıyoruz, halkın vergileriyle
maaşımızı alıyoruz, görevimizi niye yapamıyoruz? Ben yıllardır, aylardır AKP Hükûmetinin hiç
kimseyi dinlemediğini savunan bir siyasetçiydim ama yanılmışım, AKP Hükûmeti yargıyı dinliyor,
siyasetçiyi dinliyor, iş idamını dinliyor, gazetecileri dinliyor, askerî üst düzey, alt düzey yöneticileri
dinliyor ama bir tek toplumun geniş kesimi olan vatandaşı dinlemiyor, vatandaşı dinlemeyi
öğrenemediğiniz için de maalesef toplum sıkıntılarla yaşıyor.
Değerli arkadaşlarım, korku devleti yaratarak bir yere varamazsınız. Dinlemeyi alışkanlık hâline
getiren bir Hükûmet, bir Adalet Bakanı -bugün Meclis Başkanı koltuğunda oturuyor- ucu açık
dinlemelerle toplumda korku devleti yaratıyorsunuz. Korku devleti yaratarak bir yere varmak
mümkün değildir. Bunun adı giderek sivil diktatörlüktür.
Bakın değerli arkadaşlarım, toplumun beklentilerini ana gündem maddesi yapmaz iseniz,
toplumda gerilime neden olan oluşumlara prim verirseniz siyasetçi olarak hiçbirimiz görevimizi
yapmış sayılmayız. Bugün çek, senet mağdurları var, Adalet Bakanı her önüne mikrofon dayandığında
“Çözeceğiz, çözeceğiz.” diye sözler veriyor; yazık, günah! KEY mağdurları var, yazık günah. Esnaf
çekini, senedini ödeyemiyor, bankalar tıkanmış, bunlara çözüm bulmak lazım, temel tüketim
maddelerindeki KDV sorununa çözüm bulmak lazım ama değerli arkadaşlarım, biz yirmi iki maddelik
bir anlaşmayla karşı karşıyayız. Kim imzalamış bunu? Doğrudur iki tane muhatap ciddi: Birisi İslam
Örgütü Genel Sekreteri, birisi Dışişleri Bakanı Sayın Ali Babacan. Koltukta kim oturuyor? Hiç ilgisiz,
Tarım Bakanı oturuyor. Hükûmetin temsilcisidir ama bunu savunması gereken Ali Babacan nerede?
Ben bir sene önce soru önergesi vermişim bu nereden çıktı diye? Bana verdiği cevaba bakın, amaç yok,
neden çıktığı yok! Diyor ki: “Yapılan falan tarihli konferansta bu Gençlik Forumunun kurulmasına
karar verilmiştir ve merkezi İstanbul olmalıdır.” Tamam. Ondan sonra da -şahsıyla ilişkimiz yok,
şahsına herhangi bir sözümüz yok- Ali Sarıkaya diye bir vatandaş bu işin başkanı.
Peki, nedir bu Forum? Dernek midir, vakıf mıdır, nedir? Nasıl muhatap almışız biz bunu da,
üçlü imzanın altında Forumun Forum Başkanı olarak Ali Sarıkaya diye birinin ismi var değerli
arkadaşlarım? Bu 22 maddeden oluşan Anlaşma’nın içerisinde gelsin Hükûmet, gelsin AKP sözcüsü,
bir defa bu Forumun amacını gösteren madde göstersin bana. Amacı olmayan, işlevi belli olmayan
bir anlaşmayı siz getirmişsiniz Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunuyorsunuz. Bu kadar
ciddiyetsizlik olmaz.
Değerli arkadaşlarım, bakın, bununla da yetinmiyorsunuz, bu Forumun ne yapacağı belli değil,
işlevi belli değil, ne yapar, ne eder, çerçevesi nedir, amacı nedir, hedefi belli değil, belli olmayan bir
forumun anlaşmasını bize onaylatmaya çalışıyorsunuz.
Komisyonlarda tartışılmış, Cumhuriyet Halk Partisi sözcüleri çok güzel gerekçeler sunmuşlar
ama siz dinleme gereğini bile hissetmemişsiniz. Çünkü emir öyle geliyor, “Bu imzalanacak, bu
komisyonda kabul edilecek ve Meclise inecek.” diye geliyor. Bu yanlıştır değerli arkadaşlarım.
– 558 –
GÖKHAN-21
257–261
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Bakın, Forumun amaç, işlev ve görevleri Forumun anlaşma metninde olmadığı gibi, Forumda görev
yapan üst düzey yöneticilere Anlaşma’nın 10 ve 11’inci maddeleri uyarınca kendi yetki sınırları içinde ve
resmî görevleri çerçevesinde yaptıkları tüm eylemlerden, sözlü ve yazılı ifadelerden dolayı yargı muafiyeti
tanınmıştır. Böyle bir zırha büründürüyorsunuz. Kimdir bu Forum, bu Başkan kimdir; ne yapacak, ne
edecek, ülkemize katkısı ne olacak, dış dünyaya açılımı ne olacak belli mi? Bu zırha büründürdük. Ha, bir
tek eksiği var, bu insanlara dinleme muafiyeti de sağlayın, “Telekulak uygulanamaz.” deyin bu anlaşma
metnine, “Yargı ve bakanlık izniyle dinlenemez.” deyin. Bunu eksik bırakmışsınız değerli arkadaşlar.
Ayrıca bakın, Anlaşma’nın 6’ncı maddesinin birinci fıkrası, yasaları hiçe sayan para operasyonları
yapmak hususunda imtiyazlar vermesidir. Yani kendi bizim yasalarımızı çiğnetme hakkına bunlara
muafiyet tanımayı nasıl kabul edebilirsiniz siz? Bu Anlaşma metni sizin içinize, vicdanınıza siniyor mu?
Okumuyorsunuz çünkü, Komisyon okumuştur, belki üç tanesi, belki ilgili bakan biliyordur ama
arkadaşlar el insaf, bu kadar geniş imtiyazlar tanınan bir yasa, ne olduğunu bilmediğimiz, işlevini
bilmediğimiz, amacını bilmediğimiz bir kuruma verilmez. O nedenle, biz bu para operasyonlarıyla
beraber, tanınan bağışıklıklarla birlikte endişeliyiz çünkü bu ülkede yaşanan Deniz Feneri vurgunu vardır,
bu ülkede yaşanan kutsal dinimizi istismar ederek para toplayan İslami holdingler soygunu vardır.
Siz bundan birkaç ay önce vakıfların para transferini sağlayan yasayı getirip geçirmediniz mi?
Bundan çok önceleri Deniz Feneri gibi derneklere vergi muafiyeti sağlayan, gıda bankası yapma
esasını getiren yasayı, kararnameyi getirmediniz mi? Bu onların benzeriyse biz endişe duymakta
haksız mıyız? Çıkın bizi tatmin edin. Tatmin edemezsiniz. Sözcünüz seksen ülke diyor, Sayın Bakan
elli yedi ülke diyor IKÖ’ye kayıtlı. Bir karar verin, karar. Bunda bile çelişkidesiniz.
AHMET YENİ (Samsun) – Dinlemediniz ki, topluluk ayrı, ülke ayrı.
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) - Tutanaklara bakarsan ne ifade ettiğini görürsün. İşin amacını
saptırma, sen bana cevap ver eğer yüreğin tutuyorsa. Forumun amacı belli değil, çerçevesi belli değil,
işlevi belli değil, para operasyonu yapma yetkisini bu kuruma niye veriyorsun? Türkiye
Cumhuriyeti’nde uygulanan yasaların çerçevesinden bu Forumun yetkilerini niye çıkarıyorsun? Bana
bunun cevabını ver. Ne yapacağının cevabını ver. Ama tutturmuşsun sayıyla uğraşıyorsun.
Değerli arkadaşlarım, bu yasanın hukuksal temeli yoktur. O nedenle, biz böyle bir Forumun
Türkiye’de kurulmasından, İstanbul’da kurulmasından memnun oluruz, buna destek de veririz ama
çerçevesi iyi çizilmiş, yasal dayanakları olan biçimde gelirse “Evet.” deriz.
Bu yasayı lütfen geri çekin. Grup başkanlarınız bir daha incelesinler ve çerçevesi çizilmemiş…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) - …bu yasayı maalesef Türkiye Büyük Millet Meclisini alet ederek
çıkarmayınız değerli arkadaşlarım.
Son günlerde bu tür çalışmalarla uğraşırken siyasi üslup karmaşası yaşanmaya başladı. Bugün Sayın
Arınç’ın sözleri, geçen gün Sayın Başbakanın sözleri… Siz bu açılımları kavga ederek mi çıkaracaksınız,
toplumsal uzlaşmayla mı çıkaracaksınız yoksa var olan muhalefet partileriyle uzlaşarak mı çıkaracaksınız?
OKTAY VURAL (İzmir) – Dayatmayla.
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) - Önce buna karar verin. Önümüze bu tür değerlendirmeleri böyle
içi boş değil dolu olarak getirin.
Halkımız inim inim inlerken bu Forumun görüşülmesini, ben, hele hele yasal dayanağı olmadığı
için uygun görmüyorum ve bu konuda kurulmasını özlememize rağmen, istememize rağmen yasal
temelleri olmadığı için de buna destek verme şansımızın olmadığını hepinize belirtmek istiyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
– 559 –
GÖKHAN-21
261–265
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Ağyüz.
Şahıslar adına İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz.
Buyurunuz Sayın Gündüz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu İslam Konferansı Örgütü Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun kuruluşuyla ilgili söz almış
bulunuyorum.
Tabii, burada özellikle bir önceki, geneli üzerinde yapılan konuşmalarda hariciye mensubu olan
arkadaşlarımızın ileri sürdüğü bazı konular var. Bu konularla ilgili anlaşma metninden bazı cümleleri
aynen aktaracağım.
“Forum binalarının Forumun amaçlarına uygun olarak kullanılmak şartıyla dokunulmazlığı
vardır.” “…Forumun amaçlarına uygun olarak kullanılmak şartıyla…”
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Amacı ne? Amacını göster bana.
İSA GÖK (Mersin) – Hangi madde, maddeyi söyler misiniz.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – “Belirtilen imtiyazları kullanırken Forum, Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmetinin tavsiyelerine uyacak ve bunları kendi amaçlarının gerçekleşmesine uygun oldukları
ölçüde dikkate alacaktır”, “Bu bağışıklıktan yararlanılarak ithal edilen mallar -ne satış ne hibe
yoluyla- Türk Hükûmetince onaylanan koşullar dışında elden çıkarılmaz.” Şimdi, “Forumda Türk
uyruklular dışında sürekli görev yapan personel aşağıda belirlenen ayrıcalık ve bağışıklıklardan
yararlanırlar.” Türkiye Cumhuriyeti uyruklu olmayan personel. Şimdi, “Forum personeline tanınan
ayrıcalık ve bağışıklıklar şahsi ve kişisel nitelik taşımayıp Forum tarafından kendilerine verilen
görevlerin serbestçe yapılmasını güvence altına almak içindir. Genel sekreter Forum personelinin
bağışıklığını kaldırmak hak ve görevine sahiptir.”
“Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Forum, polis tüzüklerine uymayı sağlamak ve anlaşmayla
tanınan ayrıcalık ve bağışıklıkların kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla iş birliği yapar.” Bütün bu
meselelerde, aynı şekilde, kendilerine tevdi edilen paranın kullanılmasıyla ilgili de sınırlamalar var.
Ben bunu niçin söyledim? Bir defa, “Bunun statüsü nedir?” diyorlar. Statüsü: Malezya’da yapılan
zirve konferansında alınan bir kararla kurulmuş, sonra Bakü’de yapılan genel kurulda Ali Sarıkaya…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Kardeşim anlaşmada amaç yok. Amaç söyle amaç!
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – …Ali Sarıkaya oy birliğiyle seçilmiş…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Amaç söyle amaç.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – …ve 2005’te alınan bir kararla da bu Forumun Türkiye’de
İstanbul’da kurulması kararlaştırılmıştır.
Şimdi, buranın amacı nedir? Bakın, bu Forumun amacı: Yine Taif’te alınan, 3’üncü Zirve
Konferansında alınan bir eylem planı var. Bu Forumun yol haritasını o eylem planı belirler. O eylem
planında…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Burada bulunması gerekmiyor mu? Amacın burada bulunması
gerekmiyor mu?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – …İslam ülkeleri gençliğinin…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Anlaşma’da bulunması gerekmiyor mu?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – …birbirleriyle dayanışmasını ve kaynaşmasını sağlamak,
kültürel alışverişte bulunmak…
– 560 –
GÖKHAN-21
265–267
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Kira sözleşmesi yapar gibi yaparsanız…
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – …bunların Medeniyetler Arası Diyalog sadedinde, özellikle
Türkiye'nin Batı medeniyeti tecrübesini İslam ülkelerinin gençliğine aktarmak. Dolayısıyla…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Nerede yazılı, nerede?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Burada var, okuyun siz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Nerede yazıyor, nerede?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Taif’te zirve toplantısında alınan kararları okuyun. O eylem
planını alın, okuyun.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Anlaşmada göster.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Anlaşmayı okuyun.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Doğru söylemiyorsunuz, doğru söylemiyorsunuz!
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – O yüzden, gerekçelerini okuyun.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Anlaşma önümde bak, doğru söyle.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Evet, evet, hepsi var, eğer dikkatli okursanız var ama
görmezseniz göremezsiniz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Bakan da doğru söylemiyor, sen de doğru söylemiyorsun.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Dolayısıyla, statüsüne gelince, bunun statüsü: İSEDAK’ın
statüsü neyse, IRCICA’nın statüsü neyse…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Toplumu kandırmayın.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – …İslam ülkeleri İstatistik, Ekonomi ve Sosyal Araştırma ve
Eğitim Merkezinin statüsü neyse bu Forumun statüsü de aynıdır.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Senin demenle olmuyor.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Aynı zamanda bu Foruma tanınan ayrıcalıklar sadece İslam
Konferansı Örgütüne has değil, bütün uluslararası misyona sahip diplomatik kurumlara tanınan hak
ve görevler çerçevesindedir. O yüzden, bakın, biz Birleşmiş Milletlerde Güvenlik Konseyine
seçilirken Avusturya’dan daha fazla oy aldık. Burada İslam ülkelerinin Türkiye’ye olan desteğini
unutmayın. Kaldı ki benim sözümde elli yedi tane ülke İslam Konferansına üye, seksen tane de
Müslüman topluluk, diğer ülkeler bünyesinde yaşayan Müslümanların hak ve hukukunu da kendi
sorumluluk alanı içerisine alan bir uluslararası diplomatik misyona sahip kuruluş. Dolayısıyla Avrupa
Birliğine giriş, Avrupa Birliğine yürüyüşümüzde de yine İslam ülkelerinin Türkiye’ye desteği
gerçekten her türlü takdirin üzerindedir. Onlar bile, Türkiye İslam dünyası ile Avrupa arasında köprü
konumuna geleceği için bundan ziyadesiyle memnunlar. Bundan daha güzel hangi gaye, hangi amaç
bekleyebilirsiniz?
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Amaç nerede, amaç nerede? Senin söylemenle olmuyor bu iş.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Var, var; dikkatli okuyun siz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sen Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerinde değilsin.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – O yüzden, değerli milletvekilleri, biz bu kanun tasarısının bir
an önce Meclisimizden çıkmasına ve İslam Konferansı Örgütü zirvesinde, Forumun Genel Kurulunda
da benimsenerek hayata geçirilmesinde büyük nispette fayda görüyoruz.
– 561 –
GÖKHAN-21
267–270
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Anlaşmayı oku da öyle gel.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – O yüzden, desteğimizin ve oyumuzun renginin belli olduğunu
belirtiyor, hepinize en derin kalbî selam ve saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Gündüz.
Şahsı adına, Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Konuşmayacağım.
BAŞKAN – Peki.
Soru-cevap işlemine geçiyoruz.
Sayın Taner ve Sayın Gök sisteme girmişler.
Buyurunuz Sayın Taner.
RECEP TANER (Aydın) – Sayın Bakan, biraz önceki konuşmanızda neden masrafların yüzde
50’sinin Türkiye Cumhuriyeti tarafından karşılanacağını açıkladınız ama sorumun devamı olan
“Toplam ne kadar bir bütçe ayrılmıştır, tahminî bütçe nedir ve şu ana kadar ne kadar harcama
yapmıştır.” kısmına cevap vermediniz. Cevabınızı bekliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Taner.
Sayın Gök...
İSA GÖK (Mersin) – Sayın Bakan, bu türden anlaşmalar devletin egemenlik hakkından belli
oranlarda feragati gerektiren anlaşmalardır. Burada, kanunda bu feragat oranının net olarak belirlenme
zorunluluğu vardır. Genel anlamda amaç kısmı yer almayan veya yapacağı faaliyetlerin teker teker
saptanmaksızın bir devletin hükümranlığından feragati nerede görülmüştür? Böyle bir örnek var mı?
Statüden bahsediliyor. Statü belgesinin oluşturulması ve bu statü belgesinin değiştirilmesi
yetkileri hangi kurula ait? Siz yasayla genel yetkiyi verdikten ve esasın statü olduğunu belirttikten
sonra, o statünün değişmezliğini nasıl sağlayacaksınız? Bu, peşinen bir feragat.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Gök.
Sayın Elekdağ…
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, bakınız, bu Anlaşma’yla uluslararası bir kuruluş kuruluyor İstanbul’da,
uluslararası bir kuruluş. Yani bir büyükelçilik gibi, diplomatik kuruluş gibi her türlü ayrıcalık ve
bağışıklıklardan yararlanıyor bu. Bu ne demek? Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti bu diplomatik
kuruluş için bazı haklarından feragat ediyor, bunlara bağışıklık tanıyor.
Şimdi, böyle bir kuruluşun muhakkak ki amaç ve yetkilerinin belirtilmesi lazım. Sayın Bakan,
böyle bir kuruluşta amaç ve yetkiler belirtilmediği takdirde istismar edilir dokunulmazlık ve
bağışıklıklar. Diyeceksiniz ki: “Bizim bu kuruluşa itimadımız var.” Bizim de var, bizim de var ama
Türkiye Cumhuriyeti bazı haklarından feragat ettiği andan itibaren bunu muhakkak ki bir sınırlamaya
alması lazım. Burada bir eksiklik var.
O bakımdan, yani burada bir sağırlar diyaloğu yapıyoruz Sayın Bakan. Biz burada, bu kuruluşun
işlemesini istiyoruz, sağlam hukuki temeller üzerine kurulmasını istiyoruz. Yani amacımız budur,
herhangi bir şekilde bunu kösteklemek değildir. Yani bu açıdan neden bakmıyorsunuz bu konuya, bu
açıdan neden değerlendirmiyorsunuz?
– 562 –
GÖKHAN-21
270–273
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Burada, muhalefetten gelen bütün öneriler muhakkak ki ters yüz mü edilmelidir? Efendim,
muhakkak ki bunların arkasında birtakım politik amaçlar var ve bunlar halisane amaçlar var diye
bunlara “hayır” mı demek lazım muhakkak ki? Burada söylediğimiz her söz doğrudur. Bakınız, bunun
içinde, bakın, 1’inci, 2’nci, 3’üncü, 4’üncü, sona kadar bakın bütün maddelere, amaçlar yoktur bir
kere, en azından. Yani hadi bırakalım, efendim, bu kuruluşun mali bakımdan yapacağı, bütün
hareketler, bütün muameleler gene çıksın, bizim, efendim mali mevzuatımızı haleldar etsin, bunu da
bıraktık bir tarafa. Fakat, yani amaçları olmayan bir uluslararası anlaşmayı zatıaliniz gördünüz mü
hiç hayatınızda? Böyle bir durumu nasıl yakıştırıyoruz biz buraya? Bunu alalım geriye, biraz üzerinde
çalışalım, doğru dürüst yapalım, getirelim, geçirelim buradan Sayın Bakan.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elekdağ.
Buyurunuz Sayın Bakan.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Taner’in bütçeyle ilgili konusu tabii teknik bir konu, bütçenin miktarı, ona yazılı olarak
cevap vereceğiz. Tabii, Türkiye’nin bunu ev sahibi ülke olarak yarısını karşılıyor olması, kalan yarısı
da diğer üye ülkelerin aidatlarından karşılanacak, o kısmı öyle. Ama bütçe miktarı tabiatıyla teknik
rakam, şu ana kadar ne harcanmış onu size yazılı olarak bildireceğiz.
Sayın Gök’ün ve Sayın Elekdağ’ın üzerinde hassasiyetle durduğu feragat meselesiyle ilgili olarak
da… Şimdi, tabii, bir anlaşma metni daha önce yani Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, İslam
Konferansı Örgütü Genel Sekreteri ve bir de İslam Konferansı Örgütünün talebiyle burada seçilmiş
olan, başkan olarak seçilmiş olan, organları itibarıyla seçilmiş olan Ali Sarıkaya’nın da burada imzasının
bulunması, o Anlaşma metninde, o şekilde İslam Konferansı Örgütünün talebi üzerine olan bir durum.
Bu konu da daha önce bazı milletvekillerimizin yazılı soru önergeleriyle de zaten cevaplandırılmış yani
Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyelerinden bazıları tarafından bu soru Dışişleri
Bakanımıza sorulmuş bunun neye dayandığı, nasıl olduğu şeklinde ve o da zaten cevaplandırılmış.
Şimdi, feragat meselesiyle ilgili… Tabii, anlaşma metninde Tüzük’ün amaçları vesairesi yer
almıyor ama şimdi izin verirse Sayın Başkan, ben size… Elimde Tüzük var. Bu Tüzük, tabii 57 tane
ülkenin, biraz önce de söylediğim toplantıda, Bakü’deki toplantıda dile getiriliyor, tartışılıyor,
organları seçiliyor orada ve Tüzük şu, 57 ülke tarafından kabul edilen Tüzük’ün amaçları şu:
“1) İslam Konferansı Örgütü bölgesi ülkeleri gençliğinin karşılaştığı sosyoekonomik, ahlaki ve
kültürel problemlerinin çözümünü kolaylaştırmak.
2) İslam Konferansı Örgütüne üye ülkelerin gençleri arasında karşılıklı anlayış, tecrübe ve fikir
teatisini desteklemek.
3) İslam Konferansı Örgütü ülke gençliği ve gençlik örgütlerinin kendi ülkelerinde ve daha geniş
bölgede toplumsal hayata aktif katılımlarını artırmak.
4) İslam Konferansı Örgütü gençliğinin ortak problemlerinin çözümünde hayati önem taşıyan
bölge gençlik sivil toplum kuruluşları arasındaki dayanışmayı desteklemek; ortak kültürel değerler
ve ahlaki prensipler zemininde aktivitelerini birleştirmek, ekonomik ve sosyal kalkınma, teknik iş
birliği, kültürel alışveriş ve diğer aktivite alanlarında dayanışmayı desteklemek.
5) Uluslararası düzeyde medeniyetler arası diyaloğa ve hoşgörüye hizmet etmek durumunda
olan farklı ülkelerden STK’lar, hükûmetler arası ve hükûmetlerden bağımsız kuruluşlarla ortak
hareket etmek.
6) Söz konusu ülkelerin gençliğinin problemlerine çözüm yollarının bulunması.”
– 563 –
GÖKHAN-21
273–277
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sayın Bakan, kanun tüzüğe bağlı olmaz, tüzük kanuna bağlı olur.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – “Gençlik
STK’ları arasındaki iş birliği, diyalog ve dayanışma ilkelerine uygun, karşılıklı ortak projeler
geliştirmek.”
Şimdi, deminden beri değerli milletvekillerimizin işaret ettiği husus, yani bunun ne amaca hizmet
ettiği, ne olduğu, amaçlarının ne olduğu, bunun açık olmadığı şeklinde. Ben size bu Gençlik
Örgütünün amaçlarını Tüzük’ünden okudum en açık, en sarih bir şekilde. Bu şekilde tutanaklara da
geçmiş oldu. Sonuçta elli yedi tane İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkenin uluslararası hukuk
çerçevesinde Türkiye’nin de taraf olduğu bir anlaşmanın, sözleşmenin tarafı olarak belirlenmiş, amacı
belirlenmiş, bir tüzüğü oluşturulmuş, organları kurulmuş, oluşturulmuş, başkanı seçilmiş onlar
tarafından ve Türkiye de böyle bir gruba, böyle bir gençlik organizasyonuna ev sahibi ülke oluyor.
Yani Türkiye ilk defa bu tür bir organizasyona ev sahibi ülke olmuyor ki. Demin ben arz ettim, açıklık
da getirdim. Yani Türkiye’nin daha önceden hangi tarihlerde, hangi anlaşmalar gereği hangi
sözleşmelere, hangi gruplara, hangi faaliyetlere, bu manada organizasyonlara ev sahibi ülke olarak
taraf olduğu ve anlaşma imzaladığı ve bu sözleşmelerin, bu anlaşmaların yüce heyet tarafından
burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildiğini de söyledim. Bu da böyle bir şey.
Dolayısıyla bunun altında başka bir şey aramak, yani işte, amacı belli değil, ne olduğu belli değil
şeklinde birtakım aslında beyanların çok da doğrusu bir mesnede dayanmadığını düşünüyorum.
Elbette ki muhalif düşünceye saygı duyarım, yani öneri olursa bunların desteklenmesi yönünde de
elbette ki birtakım gelişmeler yapılır ama iş aslında vazıhtır. Yani Türkiye Cumhuriyeti burada
hükümranlık haklarından feragat edip de ne uluslararası sözleşmelere aykırı ne uluslararası hukuka
aykırı ne de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası dışında herhangi bir iş ve eylemde bulunuyor. Sonuçta,
biraz sonra bu oylanacak ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdiri neyse o gerçekleşecek.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sayın Bakan, bu organizasyon değil, hükmi şahsiyet
veriyorsunuz, hükmi şahsiyet! Bu organizasyon değil, konferans değil.
BAŞKAN - Komisyon söz istemiştir.
Buyurunuz Sayın Ceylan.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ MEHMET CEYLAN (Karabük) – Sayın
Başkanım, değerli konuşmacıların konuşmalarından ve sorularından sonra bu yargı bağışıklığıyla
ilgili hususu bir kez daha açıklama ihtiyacı hissettim, o açıdan söz almış bulunmaktayım.
Burada biraz önce de ifade ettiğim gibi, 11’inci maddede Forumda çalışan görevlilere sınırlı
ölçüde bir yargı bağışıklığı tanınmaktadır. Kaldı ki bu yargı bağışıklığı sadece yabancı çalışanlara
yönelik bir bağışıklıktır, Türk vatandaşlarına yönelik bir bağışıklık değildir. Buradaki bağışıklık da
tamamen Birleşmiş Milletlerin diplomatik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesi’nde öngörülen
ayrıcalık ve bağışıklıklara yönelik uygun bir düzenlemedir. Viyana Sözleşmesi’nde ifade edilen
bağışıklıkların tamamı da kullanılmış değildir. Burada sadece görevlilerin o göreviyle ilgili, sadece
görevleriyle ilgili olarak yazılı ve sözlü beyanları kapsamında bir bağışıklıktır. Yani bu görevliler
adi bir suç işledikleri takdirde, yine Türk makamlarınca yargı tarafından yargılanacaklardır.
Dolayısıyla bu tür anlaşmalara ev sahipliği yapan ülkelerin sağladığı bağışıklıklara sınırlı ölçüde bir
bağışıklık getirmiştir. Bunu ifade etmek isterim. Endişe edilecek bir husus yoktur. Tamamen
uluslararası ve Birleşmiş Milletlerin öngördüğü anlaşmalar çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
– 564 –
GÖKHAN-21
277–280
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Ceylan.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – “Bağışıklık niye Türklere sağlanmıyor?” demiyoruz ki, “Amaç,
çerçeve nerede?” diyoruz, ona cevap verin.
BAŞKAN – Sayın Elekdağ, sisteme girmişsiniz, ne içindi acaba? Demin sorunuzu sormuştunuz
net bir şekilde.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Konuşabilir miyim efendim?
BAŞKAN – Neye göre acaba?
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Sayın Bakana bir hususu soracağım.
BAŞKAN – Soru-cevap bitti efendim, demin sorunuzu sordunuz. Sistem bitti, onun için…
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Bir açıklamada bulunacağım.
BAŞKAN – Yeterince açıklık oldu herhâlde.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Bir beyanda bulunacağım efendim müsaade
ederseniz.
BAŞKAN – Buyurunuz.
Bir dakika süre veriyorum.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum efendim.
Sayın Bakanım, bakınız, siz bir devlet adamısınız, ben sizin ifadelerinizde birazcık hikmet
aradım, yani sağduyu aradım. Beni mazur görün ama bunun kırıntısını göremedim, af buyurun.
Şimdi bakınız efendim, deminden beri konuşuyorsunuz, size sormuş olduğumuz soru şudur: Bu
Anlaşma’da, bu Anlaşma’nın amaçları, yetkileri var mıdır, yok mudur? Siz bize bir tüzük okudunuz
fakat bu Tüzük’e burada hiçbir şekilde atıfta bulunulmuyor Sayın Bakanımız, yok.
Şimdi, bakınız, Viyana anlaşmalar hukukuna göre bir anlaşma yorumlanırken ilk önce o
anlaşmanın içindeki metindeki ifadelere bakılır, doğrudan doğruya o alınır yorumlanmandan evvel.
Burada herhangi bir şekilde bir amaç yok. Amacı olmayan bir anlaşma olur mu Sayın Bakan, bunu
size soruyorum lütfen.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elekdağ.
Şimdi 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde, gruplar adına, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sinop
Milletvekili Engin Altay.
Buyurunuz Sayın Altay. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederim.
– 565 –
GÖKHAN-21
280–282
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bana göre Türkiye Büyük Millet Meclisi bu önümüze
getirilen Anlaşma’yı onaylamamalıdır. Eğer okuduysanız -ki okumuşunuzdur- ben sizin de gerçekten
içinize sindiğini zannetmiyorum. Parlamenter demokratik rejimle idare ediliyoruz. Yasama, yürütme,
yargı üçgeni çerçevesinde iktidar partisi mensubu milletvekillerinin Hükûmetten gelen kanun
tasarılarına, Hükûmetin yaptığı uluslararası anlaşmalara müspet bakması, olumlu görmesi, müspet oy
vermesi makul karşılanabilir ama bana göre bugün önümüze getirilen Anlaşma’nın makul
karşılanacak, müspet bakılacak bir yanı yoktur sayın milletvekilleri. Hukuki zemini son derece
kaygan ve muğlaktır. Yürürlükteki yasalarımızı zorlayacak, Türkiye’deki devletin diğer görevlilerini
bu Forum yöneticileriyle ilgili, Forum faaliyetleriyle ilgili çok zora sokacak bir iş yapıyoruz.
Şimdi arkadaşlar, ısrarla “amaç, amaç, amaç” diyor. Ortada, metinde amaçla ilgili tek kelime yok.
Sayın Bakanın okuduğu altı madde de çok klasik, klişe laflar.
Şimdi, bu Forumun… Sayın Elekdağ, tümü üzerinde konuşma yaparken çok net ve çok güzel
açıkladı. Biz İslam Konferansı Örgütünden, onun üyesi olmaktan şikâyetçi falan değiliz. Burada
hiçbir tereddüt yok ama bu Forum, İstanbul’da merkezi olacak bu Forum o kadar olağanüstü
ayrıcalıklarla, muafiyetlerle bezenmiş ki ne milletvekili dokunulmazlığı bu kadar ayrıcalıklı ve özel
ne de Sayın Komisyon Başkanının atıfta bulunduğu gibi Viyana Sözleşmesi’nden kaynaklı. Viyana
Sözleşmesi -biz de biraz sağa sola baktık- hiçbir şekilde elinde her çeşit para bulundurmaya, fonları
serbestçe girip çıkarmaya cevaz veren bir sözleşme değil, bizim sorup, soruşturduğumuz,
incelediğimiz kadarıyla.
Bu metin birçok bakımdan sakattır. Ben size daha net söyleyeyim. Bu metnin tümü benim başımı
ağrıtıyor ama 4, 5, 6, 14, 18 ve 22’nci maddeleri benim midemi bulandırıyor. Lütfen, bu işaret ettiğim
maddelere en azından bir bakın.
Ha, şimdi, bizim tereddüdümüz ne, onu da söyleyeceğim. Bir de bu arkadaşların da işaret ettiği
gibi muğlak, amacı, kapsamı, hududu, sınırı belli olmayan olağanüstü geniş yetkileri hem mali
bakımdan hem sosyal, siyasi, çalışma, faaliyet alanı bakımından bir Foruma verince… Elbette ki elli
yedi Müslüman ülkenin iş birliğinden hoşnuduz. Ama elli yedi Müslüman ülke içinde tek laik
demokratik rejimle idare edilen, cumhuriyetle idare edilen Türkiye'nin de bu diğer elli altı Müslüman
memleketi gibi olmasına yönelik bir iş tutulacağından işin doğrusu benim endişem var. E, niye var?
Çok bilinen bir gerçek ki, Türkiye muhtelif cemaatlerin, tarikatların cirit attığı bir ülke. Bu tarikat ve
cemaatlerin bir kısmı, hakikaten, fevkalade radikal kökten dinci eğilim içinde. Bir kısmı, belki bir
parça daha onlara göre mutedil. Bunları kategorize etmek mümkün.
Bakın, şimdi, ben size bir şey söyleyeyim: Suudi Arabistan, her sene 50 milyar dolar civarındaki
bir parayı kendi ideolojisini yaymak üzere dünyanın muhtelif ülkelerindeki sivil toplum örgütlerine,
derneklere, vakıflara, tarikat ve cemaatlere bir şekilde tevzi ediyor. Bu çok kesindir.
HÜSNÜ ORDU (Konya) - Nereden biliyorsun?
ENGİN ALTAY (Devamla) – Nereden mi biliyorum? Yani bu Amerikan Dışişleri Bakanlığının
1998 yılında yayınladığı Orta Doğu Raporu’nda var. (Gürültüler)
Yahu niye rahatsız oluyorsunuz?
Şimdi, şöyle mi düşünülüyor: “Şimdi, bu 4 bin vakıf, dernek, sivil toplum örgütünün hepsi
Türkiye’de değil ama Türkiye’de de muhtemelen bir yüz elli, iki yüz tane var. Biz şimdi, bu yüz elli,
iki yüz tane vakfa, derneğe, sivil toplum örgütüne oradan transfer edeceğimize, İstanbul’a, bu Foruma
bu parayı yollarız, bu Forum da eşit, adil bir şekilde Türkiye’deki muhtelif cemaatlere, tarikatlara,
derneklere, vakıflara vesaireye bu paraları tevzi eder ve daha merkezî, daha düzenli bir şekilde
paramız Türkiye’de istediğimiz istikamette harcanır.” mı diye düşünülmüş? Bunu merak ediyorum.
– 566 –
GÖKHAN-21
282–286
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Bu kanunun, Sayın Bakan, bir saçmalığı da şu: Bütçesinin yüzde 50’sini Türk Hükûmeti
üstlenmiş. Derse ki İslam Konferansı Örgütü: Biz buna yıllık 30 milyar dolar koyuyoruz kardeşim.
Sen de bir 30 milyar koyabilecek misin orada? Koyamazsın; olmaz, yanlış; hep yaptığınız gibi. Yedi
yılınız bitti, sekizinci yıla girdiniz, yedi yılda bir gram akıllanmamışsınız!
ABDÜLHADİ KAHYA (Hatay) – Elli yılda akıllanmadı CHP!
ENGİN ALTAY (Devamla) – Bu Hükûmetinizin getirdiği her 3 yasadan 1 tanesi, en az 1 tanesi
Anayasa Mahkemesinden dönüyor. Bu uluslararası Sözleşme’yi de biz, eminim ki Anayasa
Mahkemesine getireceğiz. Bu birçok bakımdan aykırı. Bunun yürürlükteki yasalarımızla bağdaşması
hiçbir şekilde mümkün değil.
Şimdi, iktidar partisi sözcüsü 4’üncü maddenin ilk cümlesini okuyor; gerisini de okusana: İdari,
adli, hiçbir şekilde bu binalara, kişilere bulaşılamaz… Yani bu kadar olağanüstü ayrıcalığı kime
veriyoruz? Şimdi, bu akşam Kurtar Vadisi oynuyor televizyonda. Şimdi, Ali Sarıkaya -Sayın Elekdağ
da söyledi- “Politik kriz çıkan illere tim göndereceğiz.” demiş. Şimdi bu Ali Sarıkaya’ya sormak
istiyorum: Buraya Memati’yi mi gönderecek, Polat Alemdar’ı mı gönderecek? Ne timi gönderecek?
Böyle bir şey olur mu kardeşim? Nedir bu, nasıl bir kafa bu? Ne timi gönderiyorsun? Yani ne timi
göndereceksin oraya? Şimdi, bunu merak ediyoruz.
Şimdi, Türkiye'de, Türkiye merkezli yeni bir NDI modeli mi üreteceksiniz? Yeni bir NDI mı
yaratıyorsunuz Türkiye'de? Bölgesel bir NDI mı kuracaksınız? Ne kuracaksınız? Bu muğlak. Bu
anlaşılmaz. Bu, hani bazı filmler vardır, insanlar robot yapar, sonra robotlar çok gelişir ve kendilerini
üreten insanları bitirirler… Gene bir lastik reklamı vardır, sayın milletvekilleri: “Kontrolsüz güç güç
değildir.” Bu Forum kontrolsüz bir mekanizmadır, hiçbir şekilde kontrol edilemeyecek bir
mekanizmadır. Bu kadar ayrıcalık, bende, ister istemez kapitülasyonları çağrıştırıyor. Böyle şey olur mu!
Yani, siz, Türkiye’nin en büyük şehrinde, hem mali olarak hem siyasi olarak hem adli olarak olağanüstü
ayrıcalıklı, imtiyazlı bir merkez kuracaksınız. Neye hizmet ettiği belli olmayan, amacı belli olmayan bir
merkez kuracaksınız. Amacını Başkanı gerçi açıklamış; tim gönderecekmiş politik kargaşa olan ülkelere
ve başka bir şey söyleyememiş. Bakın, şimdi, adamı başkan seçmişler elli yedi tane ülke, adamın bir
cümlesi var, o da tim üzerine “Politik kargaşa olursa biz tim göndereceğiz.” diyor. Ya bu böyle olmaz
ki, barış elçisi göndereceğim de, bir şey de yani. Bu niyet belli, anlayış belli. Çalışanlarının maaşından
vergi muafiyeti… Niye alıyorsunuz? Niye alıyorsunuz? Yani, Türk çalışanlar da olacak orada, bundan
vergi… Yani bu, Türkiye’de istediği gibi tevzi edecek, istediği kadar parayı getirip istediği gibi
dağıtabilen, tevzi edebilen, -yasa dışı yapabilir- yasal bir diplomatik şey var mı Türkiye’de, büyükelçilik
var mı? Onlar bile bir yasa çerçevesinde mali olarak bu paraları tevzi ediyorlar, dağıtıyorlar.
Bu, çok şüphelidir. Gerçekten, ben size rica ediyorum, hepimizin vatansever olduğundan bir
gram tereddüt etmem, iktidar partisi milletvekillerinin tümünün, hepinizin vatansever olduğuna
inanıyorum, ama ben, bu belgenin, bu uluslararası anlaşmanın bir vatanseverlik…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
ENGİN ALTAY (Devamla) - …duygusuyla, şuuruyla bağdaşık olduğunu düşünmüyorum. Bu
yanlıştır. Evet, Hükûmet sizin hükûmetiniz olabilir, size sormadan bir anlaşma imzalamış olabilir,
sorması da gerekmez ama burası da Meclistir kardeşim. Hükûmetin kapıkulu askerleri oturmuyor
burada! Burada, Hükûmeti denetlemekle mükellef olan Türk milletinin seçkin temsilcileri oturuyor.
(CHP sıralarından alkışlar) Biz, Hükûmetin emir kulu değiliz, inanıyorum ki siz de değilsiniz ve
inanıyorum ki bu Anlaşma’yı reddederek tarihî bir görev yapacaksınız.
– 567 –
GÖKHAN-21
286–291
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Altay.
Şahsı adına İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Gündüz.
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; gecenin bu
saatinde sizleri en kalbî duygularımla selamlıyorum.
Bir defa şunu arz edeyim: Anayasa’mızın 90’ıncı maddesi son paragraf: Uluslararası
anlaşmalarla ilgili kanunlar Anayasa Mahkemesine götürülemez.
Öbür taraftan, Anlaşma’nın kendi maddeleri içerisinde gerçekten amaç maddesi diye bir madde
yok.
Değerli arkadaşlarım, ben, İslam Konferansı Teşkilatı Parlamenterler Meclisi Türk Grubu
Başkanıyım. Burada 2 tane değerli arkadaşım var, Hatay Milletvekilimiz, Cumhuriyet Halk
Partisinden Abdulaziz Bey, Kütahya Milletvekilimiz Alim Bey. Kendileriyle çok uyumlu, çok verimli,
gerçekten karşılıklı sevgi ve anlayış içinde bir görev ifa ediyoruz. Huzurlarınızda kendilerine teşekkür
ediyorum.
Şimdi, Anlaşma’nın metninde gerçekten amaç maddesi diye bir madde yok, onda katılıyorum
size. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisine…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Demin inkâr ediyordun!
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Bir dakika…
Başbakanlığın, Hükûmetin sevk ettiği…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Var diyordun!
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Bakın, gerekçede ne yazıyor: Bir, bir defa bu Forumun adı İslam
Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu. Bir defa, adında zaten var.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Beş dakika önce var demedin mi sen?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Öbür taraftan, Hükûmet şöyle diyor, bakın: Çeşitli ve farklı
medeniyetlere mensup gençler arasında kültürler arası diyaloğun geliştirilmesi amacıyla sürdürülebilir
bir uluslararası mekanizma tesis edilmesi öngörülmektedir. İslam Konferansı Örgütünün ve Türkiye
ile İspanya’nın öncülüğünde tesis edilen ve bilahare Birleşmiş Milletler Örgütü bünyesinde sekreterya
hizmetleri yürütülmeye başlanan Medeniyetler İttifakı faaliyetlerine verdiğimiz desteğin de bir kere
daha teyit olacağı düşüncesiyle bu Forum Meclisimize sevk edilmiştir.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Hayırlı uğurlu olsun!
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) - Öbür taraftan, bakın, böyle bir kanun hazırlanırken Dışişleri
Bakanlığı Hukuk Müşavirliği bunu devletin tüm ilgili birim ve kuruluşlarına yazar. Bir yıl süreyle
oralarda incelendikten sonra, onların düşünceleri de bir araya getirilerek değerlendirilir, sonra
Dışişleri Bakanlığı bu yasayı hazırlar ve Hükûmete sunar. Böyle bir gelişme bir yıl süreyle bütün
kurumlara, kuruluşlara gönderilmiş, aleyhte hiçbir bilgi gelmemesi üzerine Dışişleri Bakanlığı Hukuk
Müşavirliğince bu Anlaşma hazırlanarak Hükûmete, oradan da Meclisimize gelmiştir.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Teferruatı bırak, amaç nedir, amaç?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Şimdi, aynı şekilde, bakın, Karadeniz Ekonomik İşbirliği
Teşkilatı ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi; bunlar, aynıyla onlarda olan şey
burada da aynıyla vakidir.
– 568 –
GÖKHAN-21
291–293
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Öbür taraftan, bakın, yine, Dışişleri Bakanlığımız bu Forumun böyle bir yasayla Meclisimize
intikalindeki amaçları ifade ederken şöyle söylüyor: “Ülkemizin farklı kültürler arasında karşılıklı
anlayış, saygı ve hoşgörüyü geliştirme yönünde çaba sarf ettiği ve Birleşmiş Milletler bünyesindeki
Medeniyetler İttifakı Projesi’nin Eş Başkanlığını yürüttüğü göz önünde tutulduğunda, İslam
Konferansı Örgütü Gençlik Forumunun İstanbul’da faaliyet göstermesinin dış politika hedef ve
çıkarlarımız bakımından ilave bir kazanım teşkil edeceği açıktır.”
Bir başka şey daha söyleyeyim: Aynı buna benzer bir uluslararası diplomatik anlaşma Avrupa
Birliği Gençlik Forumu adı altında Avrupa Gençlik Direktörlüğüyle ortak olarak imzalanmış ve
hayata geçirilmiştir. Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı, gençlik çalışmalarını da ortak olarak
yürütmektedirler. İsterseniz onlarla mukayese de yapabilirsiniz.
O yüzden, burada özellikle şunu bir kez daha arz etmek istiyorum: İslam Konferansı Örgütüne
bağlı kuruluşlar olarak bizim ev sahipliği yapmamız bu bağlı kuruluşlara çok önemli bir hadisedir.
İSEDAK (İslam Ülkeleri Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimî Komitesi), İslam Konferansı Örgütü Tarih
ve Sanat Araştırma Merkezi İstanbul’da. Bakın, yine bir başkası, İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve
Sosyal Araştırmalar ve Eğitim Merkezi Ankara’da. Bir dördüncüsü de işte bu Gençlik Forumudur. Biz
bütün bunların anlaşmalarını, geçmişte olduğu gibi, aynen, ev sahibi ülke sıfatıyla yapmışız.
Bir de diyorlar ki: “Niye yüzde 50’sini Türkiye karşılıyor?” Bakın KEİPA’ya, KEİPA’nın bütün
masraflarını biz karşılamışız, işte belge burada. Niye? Karadeniz’e komşu olan ülkelerle yapılacak
ekonomik, siyasi ve ticari iş birliğinin Türkiye’ye getireceği fatura dikkate alınarak, kaz gelecek
yerden tavuk esirgenmemiştir.
Bunu bilgilerinize sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar,
CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – O laf biraz ağır oldu.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Gündüz.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Ayıp olmuyor mu! O laf biraz ağır oldu.
OKTAY VURAL (İzmir) – Bu hiç hoş değil.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – O biraz kaba oldu.
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkanım, biz bunu bir yerlerden kaz gelmesi için mi… Yani
İslam ülkelerini kaz yerine koymanın bir anlamı yok.
BAŞKAN – Şahsı adına Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak…
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Konuşmayacağım.
BAŞKAN –Konuşmayacaklar.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Kaz kim, tavuk kim? Böyle laf olur mu! Yakışmadı!
OKTAY VURAL (İzmir) – Yakışmıyor! Kaz mı onlar yani?
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, sakin olalım.
İSA GÖK (Mersin) – Sayın Başkan, kaz olan ülkeler hangileri, merak ettim ben, açıklarlar mı?
BAŞKAN – Soru-cevap işlemine geçiyoruz sayın milletvekilleri.
Sayın Taner ve Sayın Özdemir sisteme girmişler.
Buyurunuz Sayın Taner.
– 569 –
GÖKHAN-21
293–296
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
RECEP TANER (Aydın) – Sayın Başkanım, öncelikle biraz önceki konuşmanın yerinde
olmadığını belirtmek isterim. O anlaşmaya taraf ülkelerin hiçbirisi kaz değildir, Türkiye Cumhuriyeti
de onları yolan bir ülke değildir. Bunun kayıtlara geçmesi gerekir.
Bu metne baktığımızda, metnin 22’nci maddesinde diyor ki: “Bu Anlaşma Türkçe, İngilizce ve Arapça
olarak düzenlenmiştir. Metinlerin yorumlanmasında bir uyuşmazlık olması hâlinde İngilizce metin geçerli
olacaktır.” Şimdi sormak istiyorum, neden yüzde 50 masraflarını karşıladığımız Forumun, Anlaşma’nın
orijinal metni Türkçe değil de veya 57 ülkeden çoğunun ana dili olan Arapça değil de, İngilizce?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Taner.
Sayın Özdemir…
HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Sayın Başkan, Sayın Bakana soruyorum: “Madde 17 - Adli
işlerin normal işleyişini kolaylaştırmak için, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Forum, polis
tüzüklerine uymayı sağlamak ve Anlaşma ile tanınan ayrıcalık ve bağışıklıkların kötüye kullanılmasını
önlemek amacıyla işbirliği yapacaklardır.” deniyor. “Polis tüzükleri”nden ne kastediliyor? Bu Anlaşma
o kadar gelişigüzel hazırlanmış ki bu maddede bile Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Türk Ceza
Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Pasaport ve Yabancılar Kanunu, yakalama ve gözaltına
alma gibi mevzuatları mutlaka belirtmesi gerekirken sadece polis tüzüklerine uymayı sağlamak
gayriciddi hazırlandığını gösterir. Bu konuda bir açıklama yaparsanız memnun olurum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Özdemir.
Buyurunuz Sayın Bakan.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Şimdi, efendim, deminden beri gerçekte çok da konunun özüyle ilgili olarak değil de, hep başka
yöne çekilmek suretiyle birtakım isnatlar yapılıyor. Hem Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti hem Türkiye
devleti aslında birtakım konularla isnat ediliyor. Yani hiçbir ilişkisi olmadığı hâlde Suudi Arabistan’ın,
dünyada bilmem hangi örgütlere yaptığı bağışlardan bahsediliyor, o konu bununla ilişkilendiriliyor.
Bunlar tabii, doğru değil. Bir kere, bu bir NGO veya bir sivil toplum kuruluşu değil, bu bir uluslararası
örgüt statüsünde, uluslararası hukuka tabi. Burada masrafların nasıl karşılanacağı, biraz önce
söylediğimiz gibi, yüzde 50’si ev sahibi ülke Türkiye tarafından, yüzde 50’si üye ülkelerin aidatlarından
yapılıyor. Burada kararlar, bu Gençlik Forumuyla ilgili kararlar konsensüsle alınıyor. Yani Türkiye'nin
taraf olduğu birtakım uluslararası sözleşmeler ve anlaşmalar gereğince uluslararası hukuk çerçevesinde
Türkiye'nin de sahip olduğu haklar var. Türkiye'nin elbette bütün bu uygulamalarla, kararlarla ilgili
hakları var. Türkiye o haklarını kullanacak ve kararlar da konsensüsle alınıyor.
Şimdi sanki burada diğer uluslararası kuruluşlardan veya örgütlerden farklı bir şey getiriliyormuşçasına
birtakım iddialarda bulunuluyor. Yani biraz önce bir sayın milletvekilimiz kürsüde de söyledi. Ama benim
elimde de KEİPA’yla ilgili olarak yapılan bir antlaşma var. Aynı hükümler bütünüyle, gerek muafiyetlerle
ilgili gerek vergilerle ilgili gerek mal vesaire transferiyle ilgili gerek sansürle ilgili gerek birtakım diğer
bütün uygulamalarla ilgili aynı hükümler burada da var. Bakın diyor ki, mesela, KEİPA’da: “Uluslararası
sekreteryanın resmî yazışmalarına veya diğer resmî haberleşmesine sansür uygulanamayacaktır. KEİPA’nın
hareketsiz ve hareketli resim, film ve ses kayıtlarına ve yayınlarına sansür uygulanamayacaktır. Uluslararası
sekreterya personeli -yani diyelim KEİPA’nın sekreteryasında çalışan personelle ilgili- KEİPA tarafından
kendilerine ödenen tüm maaş ve ücretlerde vergilendirmeden muaf olacaklardır.” Şimdi ben bunun daha çok
sayıda örneğini size burada okuyabilirim.
– 570 –
GÖKHAN-21
296–299
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sayın Bakan, benzeşmez, demagoji yapıyorsunuz.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yani daha önce
KEİPA’yla ilgili olarak olursa bu tamam, kabul… Bu Meclisin onayından geçmiş, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin onayından geçmiş, uluslararası hukuka, uluslararası sözleşmelere uygun olarak
Türkiye’nin imzaladığı, taraf olduğu bir sözleşmenin hükmü ve Meclis bunu kabul etmiş yani
kanunlaşmış.
Şimdi KEIPA’yla hiçbirisinde…
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – İlke ve amaç belli orada.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Bakın efendim,
önceki anlaşmaların, sözleşmelerin hiçbirisinde -orada da- amaç yazmıyor. Her maddede amaç
yazmıyor. Ben size buradan vakit olsa hepsini okuyabilirim. Bakın elimde, yine daha önce IRCICA’yla,
SESRIC’le ilgili olarak yapılanların her birinde, ben size madde madde okuyabilirim, hiçbirisinde
amaca atıf yapmıyor. Genel amaçlara değiniliyor, mesele bu. Burada da ben size biraz önce zaten bu
Gençlik Forumunun Tüzüğü’nü altı madde olarak okudum. Kayıtlara da bu şekilde geçti.
Şimdi efendim, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Taner’in sorusu: “Efendim, neden
işte İngilizce, Arapça, Türkçe var, niye İngilizce dili var, bu ülkeler nece konuşuyor?” Şimdi, elli
yedi tane ülke, bunun içerisinde Fransızca konuşanlar var, Arapça konuşanlar var, Türkiye
Cumhuriyeti var ve Türkçe konuşan başka ülkeler var. Şimdi, iki tane dilde anlaşma olmadığı veya
ihtilaf olduğu takdirde de uluslararası yaygınlığı olan ve kabul gören genel dil uluslararası ölçekte
dillerden birisi, bu İngilizce. Dolayısıyla da taraflar da bu şekilde İngilizcenin olmasında bir beis
görmemişler, bunun da hukuken herhangi bir şeyi yok.
Şimdi, 17’nci madde, Sayın Özdemir’in söylediği şey... Burada tabii yerel mevzuat ve kurallara
riayet edecekler anlamında. Buradaki polis tüzüklerine uymayı sağlamaktan kastedilen şey zaten
burada bu. Elbette ki Türkiye…
HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Yeterli değil efendim. Polis tüzüğünde bunlar hiç yazmaz.
Polisin giyim tüzüğü var, silah kullanma tüzüğü var.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – İşte ilgili
mevzuat burada, kastedilen, yerel mevzuata ve kurallara riayet edecekler, buradaki kastedilen husus
budur. Dolayısıyla bu konu da bu şekilde.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.
HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Efendim, adli işlemle polis tüzüğünün ilgisi yok.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ MEHMET CEYLAN (Karabük) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Siz söz mü istiyorsunuz?
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ MEHMET CEYLAN (Karabük) – Evet,
lütfen…
BAŞKAN – Sayın Ceylan, Komisyon olarak buyurunuz efendim.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ MEHMET CEYLAN (Karabük) – Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; öncelikle küçük bir düzeltme yapılmasını arz ediyorum.
– 571 –
GÖKHAN-21
299–303
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Anlaşma’nın “Hukuki kişilik” bölümünde madde 2’nin ikinci cümlesinde “Forum, bağıt
yapmaya, taşınır ve taşınmaz mallar edinmeye, onları kullanmaya ve mahkemelerde dava açmaya
ehlidir.” yazılmış. Hâlbuki Anlaşma’nın orijinalinde bu “ehlidir” ifadesi “ehildir” olarak yer
almaktadır. Dolayısıyla “ehlidir” ifadesinin “ehildir” olarak düzeltilmesini arz ediyoruz.
İngilizcesinde de “authorize” yazıyor zaten. Dolayısıyla “ehlidir” ifadesinin “ehildir” olarak
düzeltilmesini arz ediyorum.
Bir diğer husus, bir konuşmacı arkadaşımız aynı cümleye atıfta bulunarak buradaki “bağıt”
ifadesinin “bağış” olması gerektiğini ifade etti. Hayır, burada doğru yazılmış “bağıt” olarak, burada
“sözleşme” anlamında ifade edilmiş bağıt. Bu doğrudur.
Bir son husus Sayın Başkanım. Sayın Bakanımız da ifade etti, Türkiye’yle İslam Konferansı
arasında imzalanan tek bir anlaşma değil bu Anlaşma, daha önce 82 yılında iki tane anlaşma yapılmış.
Bir tanesi, ülkemizle İKÖ arasında İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezinin İstanbul’da
kurulmasıyla ilgili, kısa adı IRCICA olan Anlaşma. Bir diğeri de kısa adı SESRIC olan İslam Ülkeleri
İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar ve Eğitim Merkezinin Ankara’da kurulmasına yönelik
Anlaşma. Her üç anlaşma da aynı hükümleri, aynı metinleri ihtiva etmektedir. Dolayısıyla, bu iki
anlaşma, bahsettiğim iki anlaşma yirmi dokuz yıldır başarıyla ve hiç sorunsuz bir şekilde
yürürlüktedir. Dolayısıyla, endişeye gerek yok diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – O dönemde AKP yoktu.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Ceylan.
2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul
edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – 3’üncü madde üzerinde, gruplar adına, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Elekdağ.
CHP GRUBU ADINA ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Değerli arkadaşlarım, tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bakınız, değerli arkadaşlarım, yasanın gerekçesinde Dışişleri Bakanlığı tarafından şu husus
belirtiliyor, deniyor ki: “Bu gençlik örgütü, esas itibarıyla, farklı medeniyetlere mensup gençler ve
kültürler arasındaki diyaloğa katkıda bulunacaktır.” Bu gayet saygın, tabiatıyla, gayet güzel bir hedef.
Fakat bu hedef anlaşmada belirtilmiyor. Sorun burada çıkıyor, yani burada bir eksiklik var.
Sayın Bakanımız Tüzük’ü okudu uzun uzun, fakat bu Tüzük’e hiçbir şekilde bir atıf yok değerli
arkadaşlarım.
Değerli arkadaşlarım, bir uluslararası kuruluşu kuran bir anlaşmada, muhakkak ki bu kuruluşun
hedefleri, işlevi, görevi belirtilir, bu olmadan olmaz değerli arkadaşlarım. Burada ben eminim çok
hukukçu arkadaşımız var, uluslararası hukuku iyi bilen arkadaşlarımız var. Söyleyebilirler mi böyle bir
anlaşma olsun ki içinde amaç, işlev ve görev belirtilmesin; yoktur değerli arkadaşlarım böyle bir şey.
– 572 –
GÖKHAN-21
303–306
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Yani, burada biz görüşlerimizi ileri sürerken bunlar partizan görüşler değil veyahut da bu,
efendim, kuruluşun kurulmasını geciktirmek istemiyoruz, doğru dürüst kurulsun istiyoruz, amaç
budur.
Şimdi, bakınız, amaç ve işlevler belirtilmediği takdirde ne oluyor: Amaç ve işlevler belirtilmediği
takdirde şöyle durumlarla karşı karşıya kalıyorsunuz: İstanbul’da kurulan derneğin başkanı olan
Sarıkaya, Madrid’de bu kültürler arasındaki konferans sırasında bir açıklama yapıyor ve bu Anadolu
Ajansı tarafından belirtiliyor, bu, devletin resmî ajansı. Orada diyor ki Sayın Sarıkaya: “Biz timler
göndereceğiz, gençlik timleri göndereceğiz, dışarıda böyle münazaalı, efendim, tartışmalı olan
konular ortaya çıktığı zaman.” diyor. Yani dünyada çok çatışma var İslam devletleri içinde ve
arasında. Mesela bir tanesi şimdi, bildiğiniz gibi, Afganistan ile Pakistan arasında var. Türkiye de bu
konularda etkisini göstermek istiyor. Oraya gençlik timleri götürüp de, gönderip de ne yapacaksınız?
Onlar arasında, oradaki gruplar arasında bir anlaşma, uzlaşma mı sağlayacaksınız? Yoksa herhangi
bir şekilde oradaki çatışmaya taraf tutarak mı katılacaksınız? Belli değil bunlar. Yani bu işi her
hâlükârda, bu şekilde görevleri, yetkileri bir anlaşmada belirtmediğiniz takdirde çok büyük yanlışlar
yaparsınız, çok büyük suistimallere yol açarsınız, kontrolsüz güç yaratırsınız değerli arkadaşlarım.
Bakınız, biraz önce izah etmeye çalıştım sizlere. Bizim bu ülkenin dünyada çok ilginç bir
konumu var. Tabiatıyla dünya değişti, değişen şartlar bizim bu konumumuzu son derece önemli bir
duruma getirdi. Söylediğim gibi –yerimden söyledim, belki tam anlamıyla anlaşılamamıştır, tekrar
ediyorum burada- soğuk savaş döneminde ve onu takip eden dönemde Türkiye’nin önemi stratejik
konumundan ileri geliyordu, silahlı kuvvetlerinin NATO içinde almış olduğu görevlerden ileri
geliyordu. Şimdi bizim stratejik önemimiz var, elimizde bizim stratejik kozlarımız var ama bu neden
ileri geliyor değerli arkadaşlarım biliyor musunuz? Bu, bizim kimliğimizden ileri geliyor çünkü biz
çok değişik bir şeyi temsil ediyoruz dünyada. Biz bir yol haritası gösteriyoruz koskoca bir âleme. Biz
ilham kaynağıyız, koskoca bir âlemin ilham kaynağıyız, biz pusulasıyız. Nedir bu? Dünyada büyük
bir İslam âlemi var. 1,5 milyar diyorduk, şimdi 2 milyar olmuş bu en son okuduğum istatistiklere göre.
Elli sekiz tane de aynı zamanda nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülke var. Bunlar arasında tek
bir tanesi var ki o İslami değerlerle çoğulcu demokrasiyi bir arada yürütüyor ve bunları laik,
demokratik bir sisteme oturtmuş. Böyle başka bir ülke yok dünyada. Onun için biz bir yol haritasıyız.
Bunun önemini bilmemiz lazım, bunu takdir etmemiz lazım. İslam Konferansı da bu bahsetmiş
olduğum hususları belirtmek için, bunun önemini ortaya koymak için, bizim için fevkalade bir
platform. Biz bunları takdirle karşılıyoruz.
Şimdi, bu itibarla, biz Orta Doğu bölgesinde lider ülke olmak istiyoruz, eksen olmak istiyoruz,
biz, efendim, merkez ülkeyiz diyen -ondan sonra efendim- bir Türkiye diyecekse bunları,
diyebilecekse, ilk önce, efendim, hukuka riayet etmelidir, uluslararası hukuka riayet etmelidir. Yapılan
bu Anlaşma maalesef kendi hukukumuza da ters düşüyor, uluslararası hukuka da ters düşüyor.
Şimdi, bu bakımdan… Şimdi, arkadaşlarımız biraz önce üç tekrar okudular, Bakanımız da -ondan
sonra- bu konuda konuştu. Dediler ki: “Üç tane ayrı ayrı emsal var. Bunlarda bu hususlar söyleniyor,
bu Anlaşma’daki hususların hepsi tekrar belirtiliyor. O bakımdan bir yanlış yok.” diyorlar. Bakınız,
biraz önce belirttim tekrar; Karadeniz Ekonomik İşbirliği sekreteryasının kurulmasına ait olan
Anlaşma'da, evet, o sekreteryaya ve görevlilere bağışıklıklar tanınmaktadır; diplomatik bağışıklıklar,
ayrıcalıklar tanınmaktadır. O sekreteryanın binasına, içindeki evraka vesaire filan bütün bu imkânlar
tanınmaktadır fakat Karadeniz Ekonomik İşbirliği sekreteryasının görevleri, amaçları, Anlaşma’da
açıkça tasrih edilmektedir.
– 573 –
GÖKHAN-21
306–309
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Değerli arkadaşlarım, yani o bakımdan, bundan ilham alarak “Yok, orada var, binaenaleyh biz
bunu buraya da koyarız.” demek yanlıştır.
Bir ikinci husus var, tekrar dikkatinizi çekiyorum. Denildi ki: “İslam Konferansı Örgütü
İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar ve Eğitim Merkezi kuruldu Türkiye’de 1982’de alınmış
olan bir kararla. O kuruluşun da kuruluş Sözleşme’sinde, Anlaşma’sında, onlara da aynı imkânlar
sağlanıyor.” Tekrar denildi ki, İslam Konferansı İslam Tarih Araştırma Merkezinin de aynı
imkânlardan yararlandığı belirtildi.
Değerli arkadaşlarım, bu bahsetmiş olduğum iki anlaşma 1982 yılında kararlaştırılmıştır. Şimdi,
o zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi kapalıydı ve o bakımdan maalesef kapitülasyon anlamında
utanç verici bu anlaşmalar yapılmıştır o zaman. Bunları herhangi bir şekilde örnek almamalıyız.
Yani değerli arkadaşlarım, tekrar edeyim burada, burada muhalefetten gelen her türlü kararı
muhakkak reddetmek gibi maalesef bir usul var, bir yaklaşım var, bir refleks var daha doğrusu. Bu
çok yanlış değerli arkadaşlarım. İki taraf daima bu konularda birbirleriyle iş birliği etmeleri lazım.
Bu iş birliği de bazen sizden geliyor, bizlere öneriyorsunuz ama bunun örneğini vermiyorsunuz hiçbir
zaman. Şimdi burada söylediğimiz her söze burada inanan birçok arkadaşımın olduğuna ben
inanıyorum. İnanıyorum çünkü gördünüz, burada bir tartışma oldu ve efendim, bu tartışmada ileri
sürmüş olduğumuz görüşlerin hiçbir tanesi reddedilemedi. Doğru yani retorik olarak lafzen reddedildi
fakat esas itibarıyla kanıtlar gösterilip reddedilemedi. Söylediğimiz her şey haklı. Buna rağmen
“Hayır haksızsınız” deyip ille, getirdiğiniz buradaki bir tasarıyı, bir anlaşmayı geçirmek isterseniz bu
yanlış olur. Onun için, bu konuda kararı ben sizin insafınıza, izanınıza, aklınıza bırakıyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elekdağ.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Oktay Vural.
Buyurunuz Sayın Vural. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA OKTAY VURAL (İzmir) – Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Tabii, Türkiye Cumhuriyeti’yle İslam Konferansı Örgütü ve Diyalog, İşbirliği Gençlik Forumu
arasındaki bu Anlaşma’nın son maddesine geldik. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz bu Anlaşma’yı
olumlu bulduğumuzu, bütün eleştirilerimizi de maddelerde ifade ettiğimizi belirtmek istiyorum.
Gerçekten, maalesef Anlaşma’nın metinleri özensiz hazırlanmış, muhtemelen bir tercüme Türkçeyle
hazırlanmış bir anlaşma gibi gözükmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz İslam ülkeleriyle, medeniyet alanımızla ve kimliğimizle
irtibatlı olan yerlerle ilişkilerimizi, açıkçası kaz ve tavuk ilişkisine indirgemiyoruz. Bunu, özellikle bu
Anlaşma’yı imzaladığımız elli altı ülkenin içinde bulunduğu İslam Konferansı Örgütünün amaçlarıyla
bağdaştıramıyoruz. Bu, doğrudan doğruya medeniyet alanımızdaki halklarla, milletlerle sağlıklı bir
diyaloğun oluşmasını temin etmektir, amaç da budur. Aksi takdirde, burada, gerçekten eğer bir kaz ve
tavuk meselesi varsa o zaman bu gelen kaz kime gidecek diye milletvekillerinin sorduğu birtakım
sorular da gerçekten haklı olur. Dolayısıyla bu tip uluslararası ilişkilerde muhtemelen, İrfan Bey, Sayın
Tarım Bakanı olduğu için bu benzetmeyi yapmış olabilirsiniz diye düşünüyorum, belki Dışişleri Bakanı
olsaydı daha farklı bir terminoloji kullanırdınız ama çok dikkatli davranmamız gerekiyor gerçekten
yani kimse kaz değil. Karşılıklı olarak, biz bu diyoloğun, iş birliğinin geliştirilmesinden yana
olduğumuzu belirtmek istiyorum.
– 574 –
GÖKHAN-21
309–313
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Tabii -biraz önce Şükrü Bey de ifade etti- gerçekten Türkiye’nin stratejik önemi tarih,
kültüründen kaynaklanan ve bu coğrafyayı vatan yapmış ve bu coğrafyada millet olarak yaşamayı
temin etmiş kimlik değerlerinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu kimlik değerleri Türkiye’ye
çok yepyeni bir vizyon oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu kimlik değerlerini koruyarak stratejiyi
geliştirmeniz gerekmektedir. Yoksa, bu kimlik değerlerini ayrıştırarak, çatıştırarak, Türkiye’nin
menfaatlerine bu küresel dünyada hizmet etmeniz mümkün değildir.
Bu bakımdan “Medeniyetler İttifakı” dediğimiz şey aslında Büyük Orta Doğu Projesi Eş
Başkanlığıyla buluşturulduğunda hangi anlama geldiğini Irak’ta gördük. Gerçekten Irak’ta gördük.
Dolayısıyla Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanlığıyla “Medeniyetler İttifakı” adı altında dünyayı
tek bir medeniyetin yönetimine terk etmek isteyen bir siyasal anlayış çerçevesinde diğer
medeniyetleri, açıkçası medeniyet kaynaklarını ortadan kaldıracak girişimler karşısında da çok
dikkatli olmamız gerekmektedir. Yani Huntington’un felsefesine göre, medeniyetler çatışması tezine
göre “İnsanlar ya da ülkeler kendilerini medeniyetlere göre tanımladıkça açıkçası birtakım ülkeler
parçalanmaya mecburdurlar.” diye ifade etmektedir ve Huntington, Türkiye’de çok farklı
medeniyetler olduğunu iddia edip Türkiye’nin de “bölünük ülke” olduğunu söylemektedir. O
bakımdan, bu teze göre bir antitez geliştirdiğiniz durumda gerçekten Huntington’u iyi anlamak lazım
ve bizim için, medeniyet kimliğimizi tanımlamamız için üç tane şart ileri sürmektedir. Bakın, üç tane
şart ileri sürmektedir Türkiye’nin bu yönde parçalanmaması için âdeta: Birincisi, o ülkenin siyasi ve
ekonomik seçkinleri bu hareket noktasında önemle taraftar ve hevesli olmalıdır. Yani bizim bu
coğrafyada oluşturduğumuz medeniyet ve kimlik değerlerinin değiştirilmesi konusunda hevesli
olmalıdır. Kim hevesli? İşte görüyorsunuz.
İkincisi, kamuoyu söz konusu yeniden tanımlama konusunda muvafık davranmaya istekli
olmalıdır. Görüyor musunuz derin koalisyonu?
Peki, üçüncüsü nedir? Kabul edici konumunda olan medeniyetteki Batı’yı hâkim gruplar
mühtediyi benimsemeye istekli olmalıdırlar.
İşte, bugün geldiğimiz bu noktada bizim milletimizin üzerinde oynanan kimlik değişimi
konusundaki amacın, hedefin, aracıların nasıl geliştiğini Huntington “Eğer siz bunları yaparsanız âdeta
medeniyetler çatışması çerçevesinde bölünük ülke olmaktan çıkarsınız.” demek suretiyle Türkiye’nin
millî kimliğinin yeniden tanımlanması gerektiğini ifade etmektedir. Dolayısıyla Türkiye’ye dışarıdan
ithal bu tip tezlerle Türkiye’nin ne stratejisi ne de açıkçası birliği ve bütünlüğü temin edilebilir.
Bu bakımdan, bu anlaşmada özellikle “kültürler arası diyaloğun geliştirilmesi amacıyla” diye bir
kavram varken, bunu Medeniyetler İttifakıyla bağdaştırmak doğru değildir. Medeniyetler İttifakı,
medeniyetlerin çatışması tezi üzerine tek bir medeniyetin hâkim olmasını temin etmek üzere ortaya
konulmuş bir girişimdir ve bu girişimin -bir daha tekrarlıyorum- Irak’ta, İslam dünyasında, ABD’nin
stratejik emelleri doğrultusunda, İslam’ın ideolojisinin de bir tehdit olduğunu dikkate alan bir
girişimle karşı karşıya olunduğunu ifade etmek istiyorum. Dolayısıyla burada, özellikle Türkiye
Büyük Millet Meclisinde kabul edilen Medeniyetler İttifakına da yapılan atfın bu diyalogdan çok
uzak olduğunu ifade etmek istiyorum. Nitekim zaten burada, diyalog ve iş birliğinden bahsediyor,
ittifaktan bahsetmiyor. Dolayısıyla bu konferansın, bu Gençlik Forumunun İstanbul’da kurulması
bence doğrudur. Bu ilişkilerimizi geliştirmemiz lazım. Türk dünyasıyla da bu tip kurumların kurulmak
suretiyle Türk milletinin millî kimliğini oluşturan Türk-İslam anlayışına uygun, kimliğine uygun
ilişkilerin, geliştirilecek bu tip kurumların gerçekten ülkemizde yapılması, bu konuda Türkiye’nin
önderlik yapması bence son derece doğrudur.
– 575 –
GÖKHAN-21
313–317
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Tabii, sayın milletvekilleri burada anlaşmalarda çeşitli hususları belirttiler. Ben diğer anlaşmaları
da okudum. Şimdi, bu Anlaşma’nın 22’nci maddesinde diyor ki: “İşbu Anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetinin yönetim organları tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girer.” Hükûmetin yönetim
organı neresidir? Böyle bir tabir, biraz önce dağıttığınız diğer anlaşmalarda da yok. Türkiye
Cumhuriyeti’nin, Örgütün ya da Forumun -neyse- onayından sonra yürürlüğe girer diyor. Yönetim
organları… Şimdi biz burada Hükûmetin neyi oluyoruz, bir organı mı oluyoruz? Oysa, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin, açıkçası, bunun onaylanmasına ilişkin bir atıfta bulunulması gerekiyordu ya da
Hükûmetin onayına atıfta bulunulması gerekiyordu. O bakımdan, bu Anlaşma gerçekten son derece,
üslup açısından da gerekli özenle hazırlanmış değildir.
Bu vesileyle bir konuyu da sizinle paylaşmak istiyorum: Biliyorsunuz, bizim Sayın Ertuğrul
Kumcuoğlu, özellikle bu Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun seçimiyle ilgili, süreçle ilgili birtakım
ifadelerde bulundu. Daha sonra Sayın Elitaş dedi ki: “Hayır, bizim böyle bir ifademiz olmadı. Bütün
milletvekillerine teşekkür ettik.”
Şimdi, size 13 Ekim 2009 Salı, ondan önce de 10 Ekim 2009’da Star’da yayınlanmış olan bir
ifadeyi okuyorum. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığına seçilmesinin önünü açacak
önergeye, işte oylamaya katılmadıklarını söylüyor ve burada AK PARTİ Grup Başkan Vekili Suat
Kılıç, Mevlüt Çavuşoğlu’nun AKPM’ye Başkan seçilecek olmasının başarılı dış politikanın ürünü
olduğunu ifade ederek şöyle dedi: “Milliyetçilik ve cumhuriyetçilik lafla olmuyor. Biri MHP’li diğeri
CHP’li. Bu tutumu Türkiye’ye bir şey kazandırmaz ancak kendilerine ve partilerine çok şey
kaybettirir. Bunların cumhuriyetçiliği ve milliyetçiliği laftan ibarettir.” Bunu demek suretiyle açıkçası
böyle bir uluslararası toplantıda âdeta birlikte davranılmadığına ilişkin gazetelere demeçlerde
bulunmuşlardır. Yani, bunlar bizim uydurduğumuz şeyler değildir.
Şimdi, burada kalkıp bunları söylemelerini takdirle karşılıyoruz ama bakın, bütün bunları
yaptıktan sonra çıkıp, birtakım medyaya gidip bu ifadelerde bulunmak ve Milliyetçi Hareket Partisi
milletvekillerinin bu tutumu konusunda bir tereddüt oluştuğuna ilişkin birtakım yerlere mesaj
vermenin ne faydası var? Biz söylediğimizi, yapacağımızı mertçe yaparız, kıvırmamıza gerek yok ki.
Yaparız, gideriz oyumuzu da veririz, yaparız. O bakımdan, yani bunu burada söyleyip basına böyle
haberler vermek yakışmıyor, bunlar güzel şeyler değildir. O bakımdan bu ifadeler, basında yer alan
bu ifadeler AK PARTİ’lilere yönelik bir ifade olduğu için burada bunu tekrar düzeltmek istedim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
OKTAY VURAL (Devamla) – Milliyetçi Hareket Partisi olarak ne olursa olsun, tabiatıyla böyle
bir Forumun, açıkçası bütün bu itirazlarımız ve sorularımız da dikkate alınarak, yönetimi konusunda,
takibi konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde sizlerin de duyduğu bu hassasiyetleri dikkate
alarak bu ilişkilerin geliştirilmesini istiyoruz.
Bu bakımdan, bu uluslararası Anlaşma’nın açıkçası lehinde oy kullanacağımızı belirtiyorum.
Hepinize saygılarımı arz ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Vural.
Şahsı adına İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz.
– 576 –
GÖKHAN-21
317–321
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
Buyurunuz Sayın Gündüz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – İrfan Bey, amaçlarla ilgili son kararınızı söyleyin. İlk
konuşmanızda “var” dediniz, sonra “yok” dediniz. Son kararınızı öğrenirsek memnun oluruz.
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlarım; tabii son kararımı
soruyorlar amaçla ilgili, ben aslında söyledim onu. Gerçekten Anlaşma’nın metninde yok ancak niye
yer almadığı gerekçesini de araştırdım. Tabii bir defa Forumun kendi isminde bu amaç var. Yani
Diyalog ve Kültürel İşbirliği Forumu.
Öbür taraftan bu tip bağlı kuruluşları ki bu İslam Konferansı Örgütü Diyalog ve Gençlik İşbirliği
Forumu aslında amacı, gayesi, görev alanları, yol haritası, aslında İslam Konferansı Örgütünün kendi
amacı ve gayesi doğrultusunda görev yapmak zorundadır, bu gayelerin dışına zaten çıkamaz.
Şimdi, burada Sayın Elekdağ, tabii, kendisine saygı duyduğumuz diplomat bir büyüğümüz.
Yani bu, 1981’de Taif’te alınıyor üçüncü zirvede bir defa ama böyle bir Forum, alınan kararın sonunda
11-18 Ekim 2000’de Malezya’da yapılan zirvede tekrar karar alınmış. Bunun üzerine 1-3 Aralık
2004’te Bakü’de yapılan Genel Kurulla Ali Sarıkaya, buranın, Forumun Başkanlığına seçilmiştir.
Bunu arz etmek istiyorum.
Öbür taraftan, demin, esas söylediğim “Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.” bizim çok
değerli atalarımızın bize bir sözüdür. Burada asla hiçbir ülkeyi kaz yerine koymak gibi bir mantık yok.
Herhangi bir işe girişirken harcadığınız emek, harcadığınız para ama bunun karşılığında beklediğiniz
yarar dikkate alınarak yapılır. Çok fazla yarar ve kâr sağlayacaksanız o zaman harcadığınız
sermayenin ve eforun fazla bir kıymeti kalmaz. Dolayısıyla bu tip uluslararası organizasyonlara ev
sahipliği yapması ve Türkiye'nin burada elde edeceği kazancın büyüklüğünü ifade için söylenmiştir.
Asla hiçbir ülke öyle “kaz yerine konulmuş” şeklinde böyle bir ifademiz, böyle bir şeyimiz
olmamıştır. Eğer böyle bir yanlış algı varsa bunu da düzeltiyor, özür diliyorum ben.
MUSTAFA KEMAL CENGİZ (Çanakkale) – “Kaz az gelir, deve olsun.” dedik!
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) – Hayır, hayır.
Öbür taraftan, bakın, bu İslam Konferansı Örgütünün şu anda Türkiye'nin teklifiyle üzerinde
çalıştığı çok ciddi, gelecekte buradan yine Türkiye'nin çok fazla yarar elde edeceği çalışmalar var.
Bir tanesi, Orta Vadeli Karşılıklı Ticaretin Finansmanı Projesi, İslam Ülkeleri Arasında Orta
Vadeli Karşılıklı Ticaretin Finansmanı Projesi.
Öbür taraftan, yine karşılıklı ihracat kredilerinin sigortalandırılması meselesi.
Bir başka şey, İslam ülkelerinin kendi aralarında tercihli ticaret yapmalarıyla ilgili hemen hemen son
aşamalara gelmiş ve Türkiye bu konunun ısrarlı takipçisidir. Bununla ilgili çok ciddi çalışmalar var.
Bir de İslam ülkelerinin kendi aralarında ticari enformasyon ağının kurulması. İslam ülkelerinin
herhangi birinde ihtiyaç duyulan bir malzemenin ya da bir sanayi mamulünün eğer herhangi bir İslam
ülkesinde üretimi varsa onlardan alınmasını temin babında böyle bir enformasyon ağı altyapısı da
kurulmak üzeredir ve bunların hepsinde de öncülük Türkiye'ye aittir.
Bunlar hayata geçirildiğinde de yine en fazla kazanım Türkiye'nin olacaktır diyor, ben bu
Anlaşma’nın, hem ülkemizin bugünü için hem yarını için faydalı olacağına inanıyor, desteğinizi
vermenizi diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
– 577 –
GÖKHAN-21
321–324
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 7
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Gündüz.
Şahsı adına Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Konuşmayacağım.
BAŞKAN – Konuşmuyor.
Şimdi, 3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Oylama için üç dakika süre vereceğim. Oylama başlamıştır.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 21.43
– 578 –
GÖKHAN-21
324–
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 8
SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 21.49
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21’inci Birleşiminin
Sekizinci Oturumunu açıyorum.
265 sıra sayılı Tasarı’nın tümünün açık oylamasında toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi
tasarının tümünü yeniden açık oya sunuyorum.
Oylama için üç dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve
İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği
Gençlik Forumunun İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı:
Oy sayısı : 206
Kabul
: 206 (x)
Sayın milletvekilleri, şimdi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Türkiye’de Bir Türk-İtalyan Üniversitesinin Kurulmasına Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
11.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye’de Bir
Türk-İtalyan Üniversitesinin Kurulmasına Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/672) (S. Sayısı: 416)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
12’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
12.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/601) (S. Sayısı: 373)(xx)
BAŞKAN - Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Komisyon Raporu 373 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Maddelere geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE SİNGAPUR CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 19 Şubat 2008 tarihinde Singapur’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin
Anlaşma”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
(x) Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 373 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
– 579 –
GÖKHAN-21
325–328
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
O: 8
BAŞKAN – Söz isteyen yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Söz isteyen yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Söz isteyen yok.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Oylama için üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı: 206
Kabul
: 206 (x)
Tasarı kabul edilmiş ve böylece kanunlaşmıştır.
13’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve Eki
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nu görüşeceğiz.
13.- Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve Eki Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/531)
(S. Sayısı: 380)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
14’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında
Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nu görüşeceğiz.
14.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında Sağlık Alanında
İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/579) (S.Sayısı: 340)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Komisyonlar olmadığı için çalışmaların devam edemeyeceği anlaşıldığından, alınan karar
gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için
24 Kasım 2009 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 22.01
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
– 580 –
GÖKHAN-21
328–332
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
IX.- OYLAMALAR
1.- Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine Verilen Oyların Sonucu: (S. Sayısı: 427)
2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında
İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına Verilen Oyların Sonucu: (S. Sayısı: 265)
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına Verilen Oyların Sonucu: (S. Sayısı: 373)
Oylama Saati : 17.09
Sýra Sayýsý
: 427
Üye Sayýsý
: 550
Kabul Edenler : 196
Reddedenler
:
0
Çekimserler
:
0
Mükerrer Oylar :
0
Toplam
: 196
Açýk Üyelikler :
6
Kanunlaþmýþtýr.
Oylama Saati :21.57
Sýra Sayýsý
: 373
Üye Sayýsý
: 550
Kabul Edenler : 205
Reddedenler
:
0
Çekimserler
:
0
Mükerrer Oylar :
1
Toplam
: 206
Açýk Üyelikler :
6
Kanunlaþmýþtýr.
Oylama Saati : 21.50
Sýra Sayýsý
: 265
Üye Sayýsý
: 550
Kabul Edenler : 200
Reddedenler
:
0
Çekimserler
:
0
Mükerrer Oylar :
7
Toplam
: 207
Açýk Üyelikler :
6
Kanunlaþmýþtýr.
Ýli
Soyadý
Adý
Parti
S.S. 265
S.S. 373
Adana
Atılgan
Kürşat
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Çelik
Ömer
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Erbatur
Nevin Gaye
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Fırat
Dengir Mir Mehmet
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Gürkan
Fatoş
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Güvel
Hulusi
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Kirişci
Vahit
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Adana
Küçükaydın
Ali
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Adana
Seyhan
Tacidar
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Tankut
Yılmaz
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Ünüvar
Necdet
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Adana
Varlı
Muharrem
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Vural
Mustafa
DSP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adana
Yıldırım
Recai
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adýyaman
Aydın
Ahmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Adýyaman
Erdoğan
Mehmet
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adýyaman
Gürsoy
Şevket
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Adýyaman
Köse
Şevket
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Adýyaman
Kutlu
Fehmi Hüsrev
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Afyonkarahisar
Açba
Sait
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Afyonkarahisar
Akcan
Abdülkadir
MHP
Katılmadı
Kabul
Kabul
Afyonkarahisar
Aslan
Zekeriya
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Afyonkarahisar
Aydoğan
Halil
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Afyonkarahisar
Eroğlu
Veysel
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Afyonkarahisar
Koca
Ahmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Afyonkarahisar
Ünlütepe
Halil
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Aðrý
Alır
Mehmet Hanefi
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Aðrý
Aydemir
Abdulkerim
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Aðrý
Eryılmaz
Yaşar
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ağrı
Kaya
Cemal
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ağrı
Salman Kotan
Fatma
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Amasya
Erdemir
Avni
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Amasya
Gülle
Akif
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Amasya
Ünsal
Hüseyin
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Akýncý
Zekeriya
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Aksoy
Bekir
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
– 581 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
S.S. 427
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Ankara
Asan
Aşkın
AK Parti
Katılmadı
Ankara
Atalay
Beþir
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Ateþ
Yýlmaz
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Babacan
Ali
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Ankara
Baytok
Nesrin
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Bingöl
Tekin
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Ankara
Bölükbaşı
Ahmet Deniz
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Çağlayan
Mehmet Zafer
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Ankara
Çiçek
Cemil
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Dağı
Zeynep
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Denemeç
Reha
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Erdem
Eşref
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Gedikli
Bülent
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Halıcı
Mehmet Emrehan
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Ýpek
Haluk
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
İyimaya
Ahmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Ankara
Kapusuz
Salih
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Kayatürk
Burhan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Ankara
Koca
Faruk
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Okay
Hakkı Süha
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Ankara
Özcan
Mehmet Zekai
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Özdalga
Nazmi Haluk
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Ankara
Paçacı
Mustafa Cihan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Pehlivan
Mücahit
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Sav
Önder
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Türkeş
Yıldırım Tuğrul
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ankara
Yazýcýoðlu
Mustafa Said
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
Arıcı
Abdurrahman
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Antalya
Badak
Sadık
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Antalya
Baykal
Deniz
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
Çavuþoðlu
Mevlüt
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
Çöllü
Hüsnü
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
Emek
Atila
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Antalya
Günal
Mehmet
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
İrbeç
Yusuf Ziya
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Antalya
Kaptan
Osman
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
Süner
Tayfur
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
Şahin
Mehmet Ali
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
Toskay
Tunca
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Antalya
Yýldýz
Hüseyin
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Artvin
Arifağaoğlu
Metin
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Artvin
Çolak
Ertekin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Aydın
Atay
Mehmet Fatih
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Aydın
Erdem
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Aydýn
Ertürk
Ahmet
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Aydýn
Koç
Atilla
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Aydýn
Kumcuoğlu
Ertuğrul
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Aydýn
Taner
Recep
MHP
Katılmadı
Kabul
Kabul
Aydýn
Uzunırmak
Ali
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Balýkesir
Akbaş
Ayşe
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
– 582 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
Kabul
Kabul
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Balýkesir
Aydoğan
Ergün
CHP
Katılmadı
Balýkesir
Bulut
Ahmet Duran
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Balýkesir
Özgün
Ýsmail
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Balýkesir
Öztaylan
Mehmet Cemal
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Balýkesir
Pazarcı
Hüseyin
DSP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Balıkesir
Sali
Ali Osman
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Katılmadı
Balıkesir
Uğur
Ahmet Edip
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bilecik
Poyraz
Fahrettin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bilecik
Tüzün
Yaşar
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bingöl
Ataoğlu
Kazım
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bingöl
Coşkun
Yusuf
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bingöl
Yılmaz
Cevdet
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Bitlis
Ergezen
Zeki
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bitlis
Karabaş
Mehmet Nezir
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bitlis
Kiler
Vahit
AK Parti
Kabul
Kabul
Katılmadı
Bitlis
Taşar
Cemal
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Bolu
Coşkunyürek
Yüksel
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bolu
Metin
Fatih
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Bolu
Yılmaz
Metin
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Burdur
Alp
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul (Mük.)
Kabul
Burdur
Özçelik
Bayram
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Burdur
Özkan
Ramazan Kerim
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bursa
Büyükataman
İsmet
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bursa
Candemir Çelik
Canan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bursa
Çakmak
Hayrettin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bursa
Çelik
Faruk
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bursa
Demirel
Kemal
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bursa
Homriş
H. Hamit
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bursa
Karapaşaoğlu
Mehmet Altan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bursa
Kızılcıklı
Sedat
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Bursa
Koyuncu
Ali
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bursa
Kul
Ali
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bursa
Ocakden
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bursa
Öymen
Onur Başaran
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bursa
Özensoy
Necati
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bursa
Özer
Abdullah
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bursa
Tunçak
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bursa
Tutan
Mehmet Emin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Çanakkale
Cengiz
Mustafa Kemal
MHP
Katılmadı
Kabul
Kabul
Çanakkale
Daniş
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Çanakkale
Kuşku
Müjdat
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Çanakkale
Küçük
Ahmet
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Çankırı
Akman
Nurettin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Çankırı
Bukan
Ahmet
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Çankırı
Kınıklıoğlu
Suat
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Çorum
Aydoğmuş
Ahmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Çorum
Bağcı
Cahit
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Çorum
Günday
Derviş
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Çorum
Kafkas
Agah
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Çorum
Yıldırım
Murat
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
– 583 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
Katılmadı
Katılmadı
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Katılmadı
Denizli
Ayhan
Emin Haluk
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Denizli
Ekici
Mithat
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Denizli
Erçelebi
Hasan
DSP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Denizli
Erdoğan
Mehmet Salih
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Denizli
Ertemür
Ali Rıza
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Denizli
Kavaf
Selma Aliye
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Denizli
Yüksel
Mehmet
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Diyarbakır
Arslan
M. İhsan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Diyarbakır
Arzu
Kutbettin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Diyarbakır
Aslan
Osman
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Diyarbakır
Birdal
Akın
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Diyarbakır
Demirtaş
Selahattin
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Diyarbakır
Eker
Mehmet Mehdi
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Diyarbakır
Kışanak
Gültan
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Diyarbakır
Kurt
Abdurrahman
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Diyarbakır
Merdanoğlu
Ali İhsan
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Diyarbakır
Tuğluk
Aysel
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Edirne
Budak
Necdet
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Edirne
Çakır
Rasim
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Edirne
Paçarız
Bilgin
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Edirne
Uslu
Cemaleddin
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Elazığ
Çetinkaya
Mehmet Necati
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Elazığ
İşbaşaran
Feyzi
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Elazığ
Öztürk
Tahir
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Elazığ
Septioğlu
Faruk
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Elazığ
Yanılmaz
Hamza
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Erzincan
Karakelle
Sebahattin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Erzincan
Tınastepe
Erol
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Erzincan
Yıldırım
Binali
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Erzurum
Akdağ
Recep
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Erzurum
Aksak
Muhyettin
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Erzurum
Aydın
Saadettin
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Erzurum
Dağcı Çığlık
Fazilet
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Erzurum
Ertugay
Zeki
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Erzurum
Gülyurt
Muzaffer
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Erzurum
Kavaz
İbrahim
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Eskişehir
Asil
Beytullah
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Eskişehir
İçli
Hüseyin Tayfun
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Eskişehir
Mercan
Hasan Murat
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Eskişehir
Öztürk
Emin Nedim
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Eskişehir
Sönmez
Fehmi Murat
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Eskişehir
Unakıtan
Kemal
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Gaziantep
Ağyüz
Yaşar
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Gaziantep
Durdu
Mahmut
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Gaziantep
Ekici
Akif
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Gaziantep
Erdoğan
Mehmet
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Gaziantep
Mazıcıoğlu
Halil
AK Parti
Kabul
Kabul (Mük.)
Kabul
Gaziantep
Müftüoğlu
Özlem
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Gaziantep
Özdemir
Hasan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Gaziantep
Sarı
Mehmet
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
– 584 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Katılmadı
Kabul
Gaziantep
Şahin
Fatma
AK Parti
Kabul
Gaziantep
Şimşek
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Giresun
Canikli
Nurettin
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Giresun
Karaibrahim
Eşref
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Giresun
Özkan
Murat
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Giresun
Sönmez
Hacı Hasan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Giresun
Temür
Ali
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Gümüşhane
Aydın
Kemalettin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Gümüşhane
Doğan
Yahya
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Hakkari
Geylani
Hamit
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Hakkari
Özbek
Abdulmuttalip
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Hakkari
Zeydan
Rüstem
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Hatay
Çay
Fuat
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Hatay
Çirkin
Süleyman Turan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Hatay
Durgun
Gökhan
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Hatay
Ergin
Sadullah
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Hatay
Kahya
Abdülhadi
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Hatay
Karasayar
Orhan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Hatay
Öztürk
Mustafa
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Hatay
Şanverdi
Fevzi
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Hatay
Yazar
Abdulaziz
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Hatay
Yılmaz
İzzettin
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Isparta
Bilgiç
Süreyya Sadi
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Isparta
Coşkuner
Mevlüt
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Isparta
Dilek
Mehmet Sait
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Isparta
Korkmaz
Süleyman Nevzat
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Isparta
Kurt
Haydar Kemal
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Mersin
Akkuş
Akif
MHP
Katılmadı
Kabul
Kabul
Mersin
Çelik
Behiç
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mersin
Er
Ali
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mersin
Gök
İsa
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mersin
İnan
Ömer
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Mersin
Oksal
Ali
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mersin
Öztürk
Ali Rıza
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Mersin
Seçer
Vahap
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mersin
Şandır
Mehmet
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mersin
Tüzmen
Kürşad
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Mersin
Ural
Kadir
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mersin
Üskül
Mehmet Zafer
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Ağırbaş
Ayşe Jale
DSP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Aksu
Abdülkadir
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Akşener
Meral
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Akşit
Güldal
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Arat
Necla
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Ataş
Mustafa
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Ayva
Lokman
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Bağış
Egemen
AK Parti
Kabul
Kabul
Katılmadı
İstanbul
Bahçekapılı
Ayşe Nur
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Başesgioğlu
Murat
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Bayraktar
Nusret
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
– 585 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Adý
Parti
Hüseyin
AK Parti
Kabul
Kabul
Katılmadı
Necat
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Fuat
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Alaattin
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Çamuroğlu
Reha
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Çubukçu
Nimet
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Dedegil
Alev
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
İstanbul
Denizolgun
Mehmet Beyazıt
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Dinçer
Ömer
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Domaç
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Ekren
Nazım
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Elekdağ
Mustafa Şükrü
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Erdoğan
Recep Tayyip
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Güllüce
İdris
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Günay
Ertuğrul
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Gündüz
İrfan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Hacaloğlu
Algan
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
İncekara
Halide
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
İstanbul
Kacır
Ünal
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
İstanbul
Kalsın
Canan
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Kaya
Atila
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Keleş
Birgen
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Kesici
İlhan
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Kılıçdaroğlu
Kemal
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Kıyıklık
Feyzullah
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Koral
Recep
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Korkmaz
Esfender
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Kuzu
Burhan
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Macit
Hasan
DSP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Melen
Mithat
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Memecan
Mesude Nursuna
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Meral
Bayram Ali
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Mert
Hüseyin
DSP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Müezzinoğlu
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Öktem
Şinasi
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Özpolat
Mehmet Ali
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Özyürek
Mustafa
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Piltanoğlu Türköne
Özlem
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Sekmen
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İstanbul
Serter
Fatma Nur
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Sevigen
Mehmet
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Soysal
Çetin
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Sözen
Edibe
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Şafak
Ümit
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Şahin
İdris Naim
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Tamaylıgil
Bihlun
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Tan
Ahmet
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Topuz
Ali
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Torlak
Durmuşali
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Tuncel
Sebahat
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Besli
İstanbul
Birinci
İstanbul
Bol
İstanbul
Büyükkaya
İstanbul
– 586 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
İstanbul
Uras
Mehmet Ufuk
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Yağız
Süleyman
DSP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Yardımcı
Hasan Kemal
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Yazıcı
Hayati
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Yıldız
Sacid
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İstanbul
Yiğit
İbrahim
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İzmir
Aksoy
Taha
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İzmir
Anadol
Kıvılcım Kemal
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Arıtman
Canan
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Aydın
Mehmet
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Ayhan
Selçuk
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Bal
Şenol
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Baratalı
Bülent
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Birgün
Recai
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Ersin
Ahmet
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Erten
Abdurrezzak
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Gönül
Mehmet Vecdi
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Hasgür
İbrahim
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İzmir
Hotar Göksel
Fatma S. Nükhet
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
İzmir
Kalkan
Erdal
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
İzmir
Katmerci
İsmail
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Mumcu
Şükran Güldal
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Oyan
Oğuz
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Öztürk
Harun
DSP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Sipahi
Kamil Erdal
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Susam
Mehmet Ali
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Tanrıkulu
Ahmet Kenan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
İzmir
Tekelioğlu
Mehmet Sayım
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
İzmir
Vural
Oktay
MHP
Katılmadı
Kabul
Kabul
İzmir
Yemişci
Tuğrul
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kars
Dağdaş
Gürcan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kars
Güven
Mahmut Esat
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kars
Karabayır
Zeki
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kastamonu
Altan
Hasan
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kastamonu
Köylü
Hakký
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kastamonu
Serdaroğlu
Mehmet
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kastamonu
Sývacýoðlu
Musa
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kayseri
Çakmakoğlu
Sabahattin
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kayseri
Elitaş
Mustafa
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kayseri
Karayel
Yaşar
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kayseri
Kulkuloğlu
Mehmet Şevki
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kayseri
Öksüzkaya
Ahmet
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Kayseri
Yakut
Sadık
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kayseri
Yýldýz
Taner
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kırklareli
Barış
Tansel
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kýrklareli
Dibek
Turgut
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Kýrklareli
Sarýçam
Ahmet Gökhan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kýrþehir
Arslan
Mikail
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Kýrþehir
Çalışkan
Abdullah
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kýrþehir
Çobanoğlu
Metin
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
– 587 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muzaffer
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Cumali
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Hikmet
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ergün
Nihat
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Kocaeli
Gönül
Azize Sibel
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kocaeli
Işık
Fikri
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kocaeli
Pepe
Osman
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kocaeli
Selvi
Mehmet Cevdet
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Konya
Angý
Hasan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Bal
Faruk
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Konya
Büyükakkaþlar
Ahmet
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Konya
Candan
Muharrem
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Kabul
Konya
Çetinkaya
Abdullah
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Erdem
Orhan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Güçlü
Sami
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Kabakcı
Mustafa
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Kalaycı
Mustafa
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Konya
Kart
Atilla
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Konya
Öksüz
Özkan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Özkul
Kerim
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Öztürk
Ali
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Konya
Tuna
Hüsnü
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Tüfekci
Harun
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Konya
Türkmenoğlu
Ayşe
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kütahya
Aksoy
Soner
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Kütahya
Biçer
İsmail Hakkı
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kütahya
Işık
Alim
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kütahya
Kinay
Hasan Fehmi
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Katılmadı
Kütahya
Ordu
Hüsnü
AK Parti
Kabul
Kabul (Mük.)
Kabul
Kütahya
Tuğcu
Hüseyin
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Malatya
Aslanoğlu
Ferit Mevlüt
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Malatya
Çalık
Öznur
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Malatya
Fındıklı
Mahmut Mücahit
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Malatya
Koca
İhsan
AK Parti
Kabul
Kabul (Mük.)
Kabul
Malatya
Ölmeztoprak
Fuat
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Malatya
Öz
Ömer Faruk
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Malatya
Şahin
Mehmet
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Manisa
Akçay
Erkan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Manisa
Arınç
Bülent
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Manisa
Berber
Recai
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Katılmadı
Manisa
Bilen
İsmail
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Manisa
Çerçi
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Manisa
Enöz
Mustafa
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Manisa
Mengü
Şahin
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Manisa
Orhan
Ahmet
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Manisa
Tanrıverdi
Hüseyin
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Manisa
Yetenç
Mustafa Erdoğan
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kahramanmaraþ
Arıkan
Fatih
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Kahramanmaraþ
Doğan
Avni
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kocaeli
Ayar
Kocaeli
Baştopçu
Kocaeli
Durmuş
Kocaeli
Erenkaya
Kocaeli
Eyüp
– 588 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Kahramanmaraþ
Kaynak
Veysi
AK Parti
Kabul
Kabul
Kahramanmaraþ
Özbolat
Durdu
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kahramanmaraþ
Pakdil
Nevzat
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kahramanmaraþ
Paksoy
Mehmet Akif
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kahramanmaraş
Sağlam
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kahramanmaraş
Tatlıbal
Cafer
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Mardin
Ayna
Emine
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mardin
Şahkulubey
Gönül Bekin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Mardin
Çelebi
Süleyman
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mardin
Demir
Mehmet Halit
AK Parti
Kabul
Kabul (Mük.)
Kabul
Mardin
Türk
Ahmet
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Mardin
Yüksel
Cüneyt
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muğla
Arslan
Ali
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muðla
Ergin
Gürol
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muðla
Ergun
Metin
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muðla
Hıdır
Mehmet Nil
AK Parti
Kabul
Kabul (Mük.)
Kabul
Muðla
Özden
Yüksel
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Muğla
Topuz
Fevzi
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muş
Karayaðýz
Seracettin
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muþ
Sakık
Sırrı
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muş
Yaman
M. Nuri
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Muþ
Yýlmaz
Medeni
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Nevþehir
Dede
Mahmut
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Nevşehir
Feralan
Ahmet Erdal
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Nevþehir
Köybaþý
Rýtvan
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Niğde
Göksel
İsmail
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Niðde
İnan
Mümin
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Niðde
Selamoğlu
Muharrem
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ordu
Fatsa
Eyüp
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Ordu
Güler
Mehmet Hilmi
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Ordu
Güner
Rahmi
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ordu
Hamarat
Mustafa
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Ordu
Yalçın
Rıdvan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ordu
Yılmaz
Ayhan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Ordu
Yýlmaz
Enver
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Rize
Bayramoğlu
Bayram Ali
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Rize
Çırakoğlu
Lütfi
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Rize
Yılmaz
Ahmet Mesut
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Sakarya
Cebeci
Erol Aslan
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Sakarya
Çelik
Hasan Ali
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Sakarya
Diþli
Þaban
AK Parti
Kabul
Kabul
Katılmadı
Sakarya
Kutluata
Münir
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Sakarya
Üstün
Ayhan Sefer
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Sakarya
Yıldırım
Recep
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Samsun
Binici
Suat
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Samsun
Çakır
Osman
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Samsun
Demir
Cemal Yýlmaz
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Samsun
Demir
Mustafa
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Samsun
Kılıç
Suat
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Samsun
Koç
Ahmet Haluk
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
– 589 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
Kabul
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Samsun
Öztürk
Fatih
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Samsun
Şahinoğlu
Birnur
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Samsun
Yeni
Ahmet
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Siirt
Demirkıran
Afif
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Siirt
Helvacıoğlu
Memet Yılmaz
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Siirt
Özçelik
Osman
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Sinop
Altay
Engin
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Sinop
Dodurgalı
Abdurrahman
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Sinop
Tıngıroğlu
Kadir
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Sivas
Açıkalın
Mehmet Mustafa
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Katılmadı
Sivas
Kılıç
Osman
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Sivas
Özdemir
Malik Ecder
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Sivas
Uzun
Selami
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Sivas
Yerlikaya
Hamza
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Tekirdað
Akbulut
Tevfik Ziyaeddin
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tekirdað
Nalcı
Kemalettin
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tekirdað
Öztrak
Faik
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tekirdað
Taylan
Necip
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Tekirdað
Tütüncü
Enis
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tokat
Aslan
Zeyid
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Tokat
Ayalan
Þükrü
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tokat
Demir
Osman
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Tokat
Diren
Orhan Ziya
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tokat
Doğru
Reşat
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tokat
Gülsün
Hüseyin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Tokat
Yüksel
Dilek
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Trabzon
Aykan
Asým
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Trabzon
Cumur
Mustafa
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Trabzon
Erdöl
Cevdet
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Trabzon
Göktaþ
Kemalettin
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Trabzon
Hamzaçebi
Mehmet Akif
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Trabzon
Özak
Faruk Nafýz
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Trabzon
Seymenoğlu
Safiye
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Trabzon
Yunusoğlu
Süleyman Latif
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tunceli
Genç
Kamer
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Tunceli
Halis
Şerafettin
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þanlýurfa
Akman
Yahya
AK Parti
Kabul
Kabul
Katılmadı
Þanlýurfa
Başak
Ramazan
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þanlýurfa
Binici
İbrahim
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þanlýurfa
Cevheri
Sabahattin
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þanlýurfa
Eyyüpoğlu
Seyit
Bağımsız
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þanlýurfa
Gülpınar
Eyyüp Cenap
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þanlýurfa
Ýzol
Zülfikar
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Þanlýurfa
Kuş
Mustafa
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þanlýurfa
Önen
Abdulkadir Emin
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Þanlýurfa
Özyavuz
Çağla Aktemur
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Þanlýurfa
Yetkin
Abdurrahman Müfit
AK Parti
Katılmadı
Kabul (Mük.)
Kabul (Mük.)
Uþak
Coþkunoðlu
Osman
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Uþak
Çetin
Mustafa
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Uþak
Uslu
Nuri
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
– 590 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Kerem
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Çelik
Hüseyin
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Dinçer
İkram
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Van
Kurtulan
Fatma
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Van
Orhan
Gülşen
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Van
Türkmenoğlu
Kayhan
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Van
Üçer
Özdal
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Yozgat
Akgül
Abdulkadir
AK Parti
Kabul
Kabul
Katılmadı
Yozgat
Bozdað
Bekir
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Yozgat
Coşkun
Osman
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Yozgat
Çiçek
Mehmet
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Yozgat
Ekici
Mehmet
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Yozgat
Öztürk
Mehmet Yaþar
Türkiye P.
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Zonguldak
Erdoðan
Fazlý
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Zonguldak
Koçal
Ali
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Zonguldak
Köktürk
Ali İhsan
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Zonguldak
Toptan
Köksal
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Zonguldak
Türkmen
Polat
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Aksaray
Açýkgöz
Ruhi
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Kabul
Aksaray
Alaboyun
Ali Rýza
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Aksaray
Ertuğrul
Osman
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Aksaray
İnceöz
İlknur
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bayburt
Battal
Fetani
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bayburt
Güney
Ülkü Gökalp
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Karaman
Akgün
Mevlüt
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Karaman
Çalış
Hasan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Karaman
Elvan
Lütfi
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kýrýkkale
Durmuş
Osman
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Kýrýkkale
Erdem
Vahit
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Kýrýkkale
Kıratlı
Turan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Kýrýkkale
Özbayrak
Mustafa
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Batman
Akat Ata
Ayla
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Batman
Ekmen
Mehmet Emin
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Batman
Ýnal
Ahmet
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Batman
Yıldız
Bengi
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þýrnak
Bayındır
Sevahir
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þýrnak
Kaplan
Hasip
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Þýrnak
Seyda
Abdullah Veli
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Bartýn
Tunç
Yılmaz
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Bartýn
Yalçınkaya
Muhammet Rıza
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Ardahan
Kaya
Saffet
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Ardahan
Öðüt
Ensar
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Kabul
Iðdýr
Buldan
Pervin
DTP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Iðdýr
Güner
Ali
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Yalova
Evcin
İlhan
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Yalova
İnce
Muharrem
CHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Karabük
Ceylan
Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Karabük
Ünal
Cumhur
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Karabük
Ünal
Mustafa
AK Parti
Kabul
Katılmadı
Katılmadı
Kilis
Devecioğlu
Hüseyin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Van
Altun
Van
Van
– 591 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
TBMM
Ýli
B: 21
Soyadý
Adý
Parti
19 . 11 . 2009
S.S. 427
S.S. 265
S.S. 373
Kilis
Kara
Hasan
AK Parti
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Osmaniye
Bahçeli
Devlet
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Osmaniye
Coşkun
Hakan
MHP
Katılmadı
Katılmadı
Katılmadı
Osmaniye
Doğruer
İbrahim Mete
AK Parti
Katılmadı
Kabul
Kabul
Osmaniye
Kastal
Durdu Mehmet
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Düzce
Erbay
Celal
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Düzce
Kaþýkoðlu
Metin
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
Düzce
Yakýþ
Yaþar
AK Parti
Kabul
Kabul
Kabul
– 592 –
GÖKHAN 21-3’lü Esami
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
X.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Kamu Görevlileri Etik Kuruluna yapılan başvurulara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı
(7/10044)
– 593 –
GÖKHAN-21
–369
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
18 Kasım 2009
– 594 –
GÖKHAN-21
–370
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
– 595 –
GÖKHAN-21
–271
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
– 596 –
GÖKHAN-21
–372
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
2.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın cevabı (7/10137)
19 Kasım 2009
EKLER:
1- Cevap Metni
– 597 –
GÖKHAN-21
373–374
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, THY uçuşlarında dağıtılmayan bir gazeteye ilişkin sorusu
ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/10269)
– 598 –
GÖKHAN-21
375–376
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
– 599 –
GÖKHAN-21
–377
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
4.- Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, bir yakınının şirketine ihalesiz iş verildiği iddiasına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/10706)
– 600 –
GÖKHAN-21
–378
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
18 Kasım 2009
– 601 –
GÖKHAN-21
379–380
TBMM
B: 21
19 . 11 . 2009
– 602 –
GÖKHAN-21
381–382
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
GÜNDEMİ
DÖNEM: 23
YASAMA YILI: 4
2 1 İNCİ BİRLEŞİM
19 KASIM 2 0 0 9 PERŞEMBE
SAAT: 13.00
KISIMLAR
BAŞKANLıĞıN G E N E L K U R U L A SUNUŞLARı
Ö Z E L G Ü N D E M D E Y E R ALACAK IŞLER
SEÇİM
OYLAMASı YAPıLACAK IŞLER
5
â
MECLIS SORUŞTURMASı RAPORLARı
G E N E L GÖRÜŞME VE MECLÎS ARAŞTIRMASI
6
YAPILMASINA D A İ R ÖNGÖRÜŞMELER
S Ö Z L Ü SORULAR
8
K A N U N TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMISYONLARDAN G E L E N D I Ğ E R IŞLER
EGEMENLİK
KAYITSIZ
ŞARTSIZ
MİLLETİNDİR
DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1.- Genel Kurulun toplantı günlerinden Salı gününün denetim konularına (Anayasanın süreye bağladığı
konular hariç), Çarşamba ve Perşembe günlerinin de kanun tasan ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer
işlerin görüşülmesine ayrılması, Salı ve Çarşamba günlerinde birleşimin başında bir saat süre ile sözlü sorula­
rın görüşülmesi, "Sunuşlar" ve işaret oyu ile yapılacak seçimlerin her gün yapılması,
önerilmiştir.
(Genel Kurulun 3.10.2007 tarihli 3 üncü birleşiminde kabul edilmiştir.)
2.- 239, 126, 131, 321 ve 383 Sıra Sayılı Kanun Tasarılarının İçtüzüğün 91 inci maddesine göre Temel
Kanun olarak görüşülmesi,
383 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının birinci bölümünün 1 ilâ 15 inci maddelerden, ikinci bölümünün Çerçe­
ve 18 inci maddedeki 1, 2, 3, 3/a, 3/b, 4, 5 ilâ Geçici 1 vc 2 nci maddeler dahil olmak üzere 16 ilâ 20 nci mad­
delerden oluşması,
321 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının ilk 21 bölümünün 30'ar maddeden, 22 nci bölümünün 631 ilâ 649 uncu
maddelerden oluşması,
131 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının birinci bölümünün 1 ilâ 19 uncu maddelerden, ikinci bölümünün 20 ilâ
40 ıncı maddelerden, üçüncü bölümünün Çerçeve 41 inci maddedeki 1, 2, 2/alt bentleri ilâ 3 ve 4 üncü fıkralar
dahil olmak üzere 41 ilâ 44 üncü maddelerden oluşması,
126 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının birinci bölümünün 1 ilâ 15 inci maddelerden, ikinci bölümünün Çerçe­
ve 22 nci maddedeki 1, 2, 3, 4 üncü fıkralar ilâ Geçici 1, 2, 3 vc 4 üncü maddeler dahil olmak üzere 16 ilâ 24
üncü maddelerden oluşması,
239 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının birinci bölümünün 1 ilâ 12 nci maddelerden, ikinci bölümünün Çerçe­
ve 17 nci maddedeki Ek madde 7 vc 8 dahil olmak üzere 13 ilâ 25 inci maddelerden oluşması,
önerilmiştir.
(Genel Kurulun 28.5.2009 tarihli 95 inci birleşiminde kabul edilmiştir.)
GRUP ÖNERİLERİ
1.- 96 Sıra Sayılı Türk Ticaret Kanunu Tasarısının İçtüzüğün 91 inci maddesine göre Temel Kanun olarak
görüşülmesi,
önerilmiştir.
(Not: İlk 50 bölüm 30'ar maddeden, 51 inci bölüm 1501 ilâ 1520 nci maddelerden, 52 nci bölüm ise Geçici
Madde 1, 2, 3, 4, 5 dahil 1521 ilâ 1535 inci maddelerden oluşmaktadır.)
(Genel Kurulun 8.7.2008 tarihli 127 nci birleşiminde kabul edilmiştir.)
2.- Genel Kurulun;
25 Kasım 2009 ve 2, 9 Aralık 2009 günkü Birleşimlerinde sözlü soru önergelerinin görüşülmemesi; 24
Kasım 2009 ile 1, 8 Aralık 2009 günkü Birleşimlerinde sözlü soru önergeleri vc diğer denetim konularının görü­
şülmeyerek bu Birleşimlerde Gündemin Kanun Tasan ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmın­
da yer alan işlerin görüşülmesi,
24 Kasım 2009 ile 1,8 Aralık 2009 Salı günkü Birleşimlerinde 15.00 - 23.00 saatleri arasında; 19,25
Kasım 2009 ile 2, 3, 9, 10 Aralık 2009 Çarşamba vc Perşembe günkü Birleşimlerinde ise 13.00 - 23.00 saatleri
arasında çalışmalannı sürdürmesi,
önerilmiştir.
(Genel Kurulun 3.11.2009 tarihli 12 nci Birleşiminde kabul edilmiştir.)
KOMİSYON TOPLANTILARI
* Plan ve Bütçe Komisyonu
* Çevre Komisyonu
19.11.2009 Perşembe - Saat: 10.00
19.11.2009 Perşembe - Saat: 11.00
20.11.2009 C u m a - S a a t : 10.00
* Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu
19.11.2009 Perşembe - Saat: 10.30
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİ
2 1 I N C I BIRLEŞIM
1 9 KASıM 2 0 0 9 PERŞEMBE
SAAT: 13.00
1 - BAŞKANLıĞıN GENEL KURULA SUNUŞLARı
2 - ÖZEL GÜNDEMDE YER ALACAK İŞLER
>cb<
3 - SEÇIM
4 - OYLAMASı YAPıLACAK IŞLER
>Ctk
5 - MECLIS SORUŞTURMASI RAPORLARI
6 - GENEL GÖRÜŞME VE MECLIS ARAŞTIRMASI
YAPILMASINA D A İ R ÖNGÖRÜŞMELER
7 - SÖZLÜ SORULAR
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
1.
- (S. Sayısı: 96) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324)
(Dağıtma tarihi: 1.2.2008) (*) (**)
2.
- (S. Sayısı: 321) Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499)
(Dağıtma tarihi: 15.1.2009) (*)(**)
3.
-
(S. Sayısı: 427) Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz'ın; Sayıştay Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/512)
(Dağıtma tarihi: 11.11.2009) (*)
4.
- (S. Sayısı: 397) İmar Kanunu ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/713) (Dağıtma tarihi: 11.6.2009)
5.
- (S. Sayısı: 395) Kütahya
Kaynaklarının
Elektrik
Enerjisi
Milletvekili
Soner Aksoy'un;
Üretimi Amaçlı Kullanımına
Yenilenebilir
İlişkin Kanunda
Enerji
Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu (2/340) (Dağıtma tarihi: 9.6.2009)
6.
X - (S. Sayısı: 383) Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/704) (Dağıtma tarihi: 25.5.2009) (**)
7.
- (S. Sayısı: 228) Bolu Milletvekili Fatih Metin'in; 491 Sayılı Denizcilik Müsteşarlığının
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (2/137) (Dağıtma
tarihi: 16.5.2008)
8.
- (S. Sayısı: 375) Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında
Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/674) (Dağıtma tarihi: 20.5.2009)
9.
X - (S. Sayısı: 351) Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri
Müdürlüğü
ile
Hırvatistan
Cumhuriyeti
Devlet
Arşivi
Arasında
İşbirliği
Genel
Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/669) (Dağıtma tarihi: 20.3.2009)
10. X - (S. Sayısı: 265) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam
Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği
Gençlik Forumunun İstanbul'da Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/594) (Dağıtma tarihi: 27.6.2008)
11. X - (S. Sayısı: 416) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında
Türkiye'de
Bir
Türk-İtalyan
Üniversitesinin
Kurulmasına
Dair
Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/672) (Dağıtma tarihi: 30.6.2009)
12. X - (S. Sayısı: 373) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/601) (Dağıtma tarihi:
5.5.2009)
(X) Açık oylamaya tâbi işleri gösterir.
(*) Görüşmeleri yarım kalan Kanun Tasarı ve Tekliflerim gösterir.
(**) İçtüzüğün 91 inci maddesine göre Temel Kanun olarak görüşülmesi kabul
- 4 -
edilmiştir.
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERİ İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
13. X - (S. Sayısı: 380) Türkiye Cumhuriyeti ile Gürcistan Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve
Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/531) (Dağıtma tarihi: 21.5.2009)
14. X - (S. Sayısı: 340) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti
Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/579) (Dağıtma tarihi: 26.2.2009)
15. X - (S. Sayısı: 345) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/493) (Dağıtma tarihi: 4.3.2009)
16. X - (S. Sayısı: 381) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Oman Sultanlığı Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/527) (Dağıtma tarihi:
21.5.2009)
17. X - (S. Sayısı: 339) Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Oman Sultanlığı Sağlık
Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/550) (Dağıtma tarihi:
26.2.2009)
18. X - (S. Sayısı: 421) Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Umman
Sultanlığı Tarım ve Balıkçılık Bakanlığı Arasında Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Dışişleri Komisyonları
Raporları (1/360) (Dağıtma tarihi: 9.11.2009)
19. X - (S. Sayısı: 423) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Umman Sultanlığı Hükümeti
Arasında
Gelir
Üzerinden
Alınan
Vergilerde
Çifte
Vergilendirmeyi
Önleme
ve
Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/381) (Dağıtma tarihi: 9.11.2009)
20. - (S. Sayısı: 99) Telsiz Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun
Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/428) (Dağıtma tarihi: 1.2.2008)
21. - (S. Sayısı: 121) Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki
Cetvellerin Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne Ait Bölümünde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/518) (Dağıtma tarihi: 25.3.2008)
22. X - (S. Sayısı: 126) Darülaceze Müessesesi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri Komisyonu Raporu (1/479) (Dağıtma tarihi: 27.3.2008) (**)
23. - (S. Sayısı: 131) Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında
Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/487) (Dağıtma tarihi: 4.4.2008) (**)
24. X - (S. Sayısı: 250) Dopingle Mücadele Kanunu Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor Komisyonu Raporu (1/562) (Dağıtma tarihi: 16.6.2008)
25. - (S. Sayısı: 260) İl İdaresi Kanunu ile Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama
Usulüne İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu
Raporu (1/477) (Dağıtma tarihi: 25.6.2008)
- 5 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
26. - (S. Sayısı: 279) Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/623)
(Dağıtma tarihi: 29.7.2008)
27. - (S. Sayısı: 294) Türk Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum ile Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonları Raporları (1/613) (Dağıtma tarihi: 1.10.2008)
28. - (S. Sayısı: 382) Çoğaltılmış Fikir ve Sanat Eserlerini Derleme Kanunu Tasarısı ile Milli
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/582) (Dağıtma tarihi: 21.5.2009)
29. X - (S. Sayısı: 338) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Makedonya Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanında İşbirliğine Dair Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/532) (Dağıtma tarihi:
26.2.2009)
30. X - (S. Sayısı: 341) Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesel Ofisi ile Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye'de Bir DSÖ Ülke Ofisi Kurulması Üzerine Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/614) (Dağıtma tarihi: 26.2.2009)
31. X - (S. Sayısı: 342) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Elektrik, Petrol, Gaz ve Maden Kaynakları Alanlarında İşbirliği Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/615) (Dağıtma tarihi: 26.2.2009)
32. X - (S. Sayısı: 346) Türkiye Cumhuriyeti ile Yemen Cumhuriyeti Arasında Denizcilik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/580) (Dağıtma tarihi: 4.3.2009)
33. X - (S. Sayısı: 347) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Madencilik ve Jeoloji Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/408) (Dağıtma tarihi:
20.3.2009)
34. X - (S. Sayısı: 348) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Kadının, Ailenin ve Çocukların Statülerinin Geliştirilmesi Üzerine İşbirliği Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/547) (Dağıtma tarihi: 20.3.2009)
35. X - (S. Sayısı: 349) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Tunus Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Görsel-İşitsel ve Yazılı İletişim ile Belgelendirme Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/634) (Dağıtma tarihi: 20.3.2009)
36. X - (S. Sayısı: 350) Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü
ile Tunus Cumhuriyeti Milli Arşivi Arasında İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/658) (Dağıtma tarihi:
20.3.2009)
37. - (S. Sayısı: 239) Erişme Kontrollü Karayolları Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu
(1/569) (Dağıtma tarihi: 5.6.2008) (**)
- 6 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
38. X - (S. Sayısı: 306) Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) 2003 Dünya Radyo
Komünikasyon Konferansı Sonuç Belgelerinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/333) (Dağıtma tarihi: 3.12.2008)
39. X - (S. Sayısı: 114) Asya-Pasifık Uzay İşbirliği Örgütü (APSCO) Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/367) (Dağıtma tarihi: 22.2.2008)
40. X - (S. Sayısı: 22) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
İktisadi Kalkınma İşbirliği Fonu Kredilerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/288) (Dağıtma tarihi: 10.10.2007)
41. X - (S. Sayısı: 78) Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş
Milletler Sözleşmesinin
17 nci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Deniz Yoluyla Yapılan
Kaçakçılıkla Mücadele Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/295) (Dağıtma tarihi: 14.12.2007)
42. X - (S. Sayısı: 80) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Gümrük Konularında İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/302) (Dağıtma tarihi: 14.12.2007)
43. X
-
(S.
Sayısı:
62)
Avrupa
Konseyi
Terörizmin
Önlenmesi
Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/339) (Dağıtma tarihi: 4.12.2007)
44. X - (S. Sayısı: 73) Irak'a Komşu Devletler Hükümetleri ile Irak Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Terörizm, Sınırlardan Yasadışı Sızmalar ve Örgütlü Suçlarla Mücadele Konularında
Güvenlik İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/347) (Dağıtma tarihi: 7.12.2007)
45. X - (S. Sayısı: 136) Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı ile Amerika Birleşik
Devletleri Savunma Bakanlığı Arasında Savunma Uzay İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/395) (Dağıtma tarihi:
15.4.2008)
46. X - (S. Sayısı: 38) Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi
Başkanlığı
ile Özbekistan Cumhuriyeti Dış Ekonomik
Protokolünün
Onaylanmasının
Uygun
Bulunduğu
İlişkiler Ajansı Arasında
Hakkında Kanun
Tasarısı
ve
İşbirliği
Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/284) (Dağıtma tarihi: 17.10.2007)
47. X - (S. Sayısı: 39) Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Devletleri Örgütü Genel
Sekreterliği Arasında Çerçeve İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/287) (Dağıtma tarihi: 17.10.2007)
48. X - (S. Sayısı: 59) Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/304) (Dağıtma tarihi: 4.12.2007)
49. X - (S. Sayısı: 66) Güneydoğu Avrupa Sivil-Asker Acil Durum Planlama Konseyi
Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/300) (Dağıtma tarihi: 4.12.2007)
- 7 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
50. X - (S. Sayısı: 79) Türkiye Cumhuriyeti ile Arjantin Cumhuriyeti Arasında Veterinerlik
Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/299) (Dağıtma tarihi: 14.12.2007)
51.
- (S. Sayısı: 86) Malatya Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı ve 7 Milletvekilinin;
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunda Değişiklik
Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın'ın; 24.06.2006 Tarih ve 5522
Sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (2/103, 2/104) (Dağıtma
tarihi: 27.12.2007)
52. - (S. Sayısı: 92) Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 20 Milletvekilinin;
Muhtar Ödeneklerinin Arttırılmasına ve Sosyal Güvenliklerine İlişkin Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci
Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/42) (Dağıtma tarihi: 10.1.2008)
53. - (S. Sayısı: 106) Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 2 Milletvekilinin; Yüksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün
37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/47) (Dağıtma tarihi: 11.2.2008)
54. - (S. Sayısı: 107) Zonguldak Milletvekili Koksal Toptan'ın; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/122) (Dağıtma tarihi: 12.2.2008)
55. - (S. Sayısı: 122) İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve 10 Milletvekilinin; Ulusal Bayram
ve Genel Tatiller Hakkında Kanuna Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/121),
İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (Dağıtma tarihi: 25.3.2008)
56. - (S. Sayısı: 132) Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş'in; Devlet Memurları Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan
Gündeme Alınma Önergesi (2/116) (Dağıtma tarihi: 7.4.2008)
57. X - (S. Sayısı: 235) Çorum Milletvekili Agah Kafkas ve 6 Milletvekilinin; 2821 Sayılı
Sendikalar Kanunu ile 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu
(2/240) (Dağıtma tarihi: 28.5.2008)
58. X - (S. Sayısı: 245) Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Yemen
Cumhuriyeti Balıkçılık Bakanlığı Arasında Balıkçılık ve Su Ürünleri Alanlarında Teknik, Bilimsel ve
Ekonomik İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Tanm, Orman ve Köyişleri ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/488) (Dağıtma tarihi: 11.6.2008)
59. X - (S. Sayısı: 286) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Ukrayna Hükümeti Arasında
Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/317) (Dağıtma tarihi: 1.10.2008)
60. - (S. Sayısı: 139 ve 139'a 1 inci Ek) İstanbul Milletvekili Abdülkadir Aksu'nun Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/102) (Dağıtma tarihleri:
28.4.2008, 19.6.2008)
- 8 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
61. - (S. Sayısı: 140 ve 140'a 1 inci Ek) Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Burdur Milletvekili R. Kerim Özkan ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/103) (Dağıtma tarihleri:
28.4.2008, 19.6.2008)
62. - (S. Sayısı: 141 ve 141'e 1 inci Ek) Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Burdur Milletvekili R. Kerim Özkan ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/104) (Dağıtma tarihleri:
28.4.2008, 19.6.2008)
63. - (S. Sayısı: 142 ve 142'ye 1 inci Ek) Trabzon Milletvekili Asım Aykan'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/105) (Dağıtma tarihleri:
28.4.2008, 19.6.2008)
64. - (S. Sayısı: 143 ve 143'e 1 inci Ek) Düzce Milletvekili Metin Kaşıkoğlu'nun Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe
ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/106) (Dağıtma
tarihleri: 28.4.2008, 19.6.2008)
65. - (S. Sayısı: 144 ve 144'c 1 inci Ek) Konya Milletvekili Atilla Kart'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması
Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa
ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Konya Milletvekili Atilla Kart'ın İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/107) (Dağıtma tarihleri: 28.4.2008, 19.6.2008)
66. - (S. Sayısı: 145 ve 145'e 1 inci Ek) Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan'ın
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/108) (Dağıtma tarihleri:
28.4.2008, 19.6.2008)
67. - (S. Sayısı: 146 ve 146'ya 1 inci Ek) Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Koca'nın
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/109) (Dağıtma tarihleri:
28.4.2008, 19.6.2008)
68. - (S. Sayısı: 147 ve 147'ye 1 inci Ek) Trabzon Milletvekili Asım Aykan'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi
- 9 -
ve Anayasa ve Adalet
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/110) (Dağıtma tarihleri:
28.4.2008, 19.6.2008)
69. - (S. Sayısı: 148 ve 148'e 1 inci Ek) Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi ve Anayasa
ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/111) (Dağıtma tarihleri: 28.4.2008,
19.6.2008)
70. - (S. Sayısı: 149 ve 149'a 1 inci Ek) Hatay Milletvekili Sadullah Ergin'in Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/112) (Dağıtma tarihleri:
7.5.2008, 19.6.2008)
71. - (S. Sayısı: 150 ve 150'ye 1 inci Ek) Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu'nun Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi ve Anayasa
ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/113) (Dağıtma tarihleri:
7.5.2008, 19.6.2008)
72. - (S. Sayısı: 151 ve 151'e 1 inci Ek) Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un
İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/114) (Dağıtma tarihleri: 7.5.2008,
19.6.2008)
73. - (S. Sayısı: 152 ve 152'ye 1 inci Ek) Kocaeli Milletvekilleri Nihat Ergün ve Osman
Pepe'nin
Yasama Dokunulmazlıklarının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Milletvekilliği
Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Tezkeresi
ve
Kovuşturmanın
Dair Raporları ve
İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Raporlara
İtirazları (3/115) (Dağıtma tarihleri: 7.5.2008, 19.6.2008)
74. - (S. Sayısı: 153 ve 153'e 1 inci Ek) Gaziantep Milletvekili Mehmet Sarı'nın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/116) (Dağıtma tarihleri:
7.5.2008, 19.6.2008)
75. - (S. Sayısı: 154 ve 154'e 1 inci Ek) Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
-10-
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/117) (Dağıtma tarihleri:
7.5.2008, 20.6.2008)
76. - (S. Sayısı: 156 ve 156'ya 1 inci Ek) Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/119) (Dağıtma tarihleri:
7.5.2008, 20.6.2008)
77. - (S. Sayısı: 157 ve 157'ye 1 inci Ek) Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen'in Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/120) (Dağıtma tarihleri: 7.5.2008,20.6.2008)
78. - (S. Sayısı: 158 ve 158'e 1 inci Ek) Trabzon Milletvekili Asım Aykan'm Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması
Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve
Anayasa
ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/121) (Dağıtma tarihleri: 7.5.2008, 20.6.2008)
79. - (S. Sayısı: 159 ve 159'a 1 inci Ek) Mersin Milletvekili Ali Er'in
Dokunulmazlığının
Kaldnılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Yasama
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/122) (Dağıtma tarihleri:
7.5.2008, 20.6.2008)
80. - (S. Sayısı: 160 ve 160'a 1 inci Ek) İstanbul Milletvekili İdris Nairn Şahin'in Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/123) (Dağıtma tarihleri:
20.5.2008, 20.6.2008)
81. - (S. Sayısı: 161 ve 161'e 1 inci Ek) İstanbul Milletvekili Mehmet Sekmen'in Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/124) (Dağıtma tarihleri:
20.5.2008, 20.6.2008)
82. - (S. Sayısı: 162 ve 162'ye 1 inci Ek) Şanlıurfa Milletvekili Abdurrahman Müfit
Yetkin'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa
ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/125) (Dağıtma tarihleri:
20.5.2008, 20.6.2008)
- 1 1 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
83. - (S. Sayısı: 163 ve 163'e 1 inci Ek) Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe'nin Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması
Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe'nin
içtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/126) (Dağıtma tarihleri: 20.5.2008,
20.6.2008)
84. - (S. Sayısı: 164 ve 164'e 1 inci Ek) İstanbul Milletvekili Recep Tayyip Erdoğan'ın
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/127) (Dağıtma tarihleri:
20.5.2008, 20.6.2008)
85. - (S. Sayısı: 165 ve 165'e 1 inci Ek) Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan'ın
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner
ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/128) (Dağıtma
tarihleri: 20.5.2008, 20.6.2008)
86. - (S. Sayısı: 166 ve 166'ya 1 inci Ek) Konya Milletvekili Atilla Kart'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Konya Milletvekili Atilla Kart'ın İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/129) (Dağıtma tarihleri: 20.5.2008, 20.6.2008)
87. - (S. Sayısı: 167 ve 167'ye 1 inci Ek) Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'in Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/130) (Dağıtma tarihleri:
20.5.2008, 20.6.2008)
88. - (S. Sayısı: 168 ve 168'e 1 inci Ek) Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan ve Giresun
Milletvekili Ali Temür'ün
Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporları ve
Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Raporlara İtirazları (3/131) (Dağıtma tarihleri: 22.5.2008, 20.6.2008)
89. - (S. Sayısı: 169 ve 169'a 1 inci Ek) İstanbul Milletvekilleri Recep Tayyip Erdoğan, İdris
Naim Şahin, Sivas Milletvekili Mehmet Mustafa Açıkalın ve Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan'ın
Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporları ve Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Raporlara İtirazları (3/132) (Dağıtma tarihleri:
22.5.2008, 20.6.2008)
-12-
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
90.
- (S. Sayısı: 170
ve 170'e 1 inci Ek) Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/133) (Dağıtma tarihleri: 22.5.2008, 23.6.2008)
91.
- (S. Sayısı: 171 ve 171'e 1 inci Ek) Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu'nun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/134) (Dağıtma tarihleri: 22.5.2008,23.6.2008)
92. - (S. Sayısı: 172 ve 172'ye 1 inci Ek) Şanlıurfa Milletvekili Abdurrahman Müfit
Yetkin'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa
ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Adıyaman Milletvekili Şevket Köse
ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/135) (Dağıtma
tarihleri: 22.5.2008, 23.6.2008)
93. - (S. Sayısı: 173 ve 173'e 1 inci Ek) Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması
Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve
Anayasa
ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/136) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008, 23.6.2008)
94. - (S. Sayısı: 174 ve 174'e 1 inci Ek) Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması
Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve
Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/137) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008,
23.6.2008)
95. - (S. Sayısı: 175 ve 175'e 1 inci Ek) Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen'in
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin
Baytok ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/138)
(Dağıtma tarihleri: 29.5.2008, 23.6.2008)
96. - (S. Sayısı: 176 ve 176'ya 1 inci Ek) Diyarbakır Milletvekili Mehmet Mehdi Eker'in
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/139) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 23.6.2008)
97. - (S. Sayısı: 177 ve 177'ye 1 inci Ek) Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün'ün Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar
- 1 3 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/140) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008, 23.6.2008)
98. - (S. Sayısı: 178 ve 178'e 1 inci Ek) Afyonkarahisar Milletvekilleri Ahmet Koca ve Sait
Açba'nın Yasama Dokunulmazlıklarının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
ve
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporları ve
Ankara
Milletvekili Nesrin Baytok ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Raporlara
İtirazları (3/141) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008, 23.6.2008)
99. - (S. Sayısı: 179 ve 179'a 1 inci Ek) Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/142)
(Dağıtma tarihleri: 29.5.2008,
23.6.2008)
100. - (S. Sayısı: 180 ve 180'e 1 inci Ek) Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/143) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 23.6.2008)
1 0 1 . - (S. Sayısı: 181 ve 181'e 1 inci Ek) Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/144) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 23.6.2008)
102. - (S. Sayısı: 182 ve 182'ye 1 inci Ek) Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/145) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 23.6.2008)
103. - (S. Sayısı: 183 ve 183'e 1 inci Ek) Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam'ın
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/146) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 23.6.2008)
104. - (S. Sayısı: 184 ve 184'e 1 inci Ek) Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan'ın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/147) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008, 23.6.2008)
- 1 4 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
105. - (S. Sayısı: 185 ve 185'e 1 inci Ek) Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/148) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 23.6.2008)
106. - (S. Sayısı: 186 ve 186'ya 1 inci Ek) İstanbul Milletvekili Mehmet Sekmen'in Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması
Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/149) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 23.6.2008)
107. - (S. Sayısı: 187 ve 187'ye 1 inci Ek) Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan'm Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/150) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 23.6.2008)
108. - (S. Sayısı: 262) Sivas Milletvekili Hamza Yerlikaya ve 2 Milletvekilinin; Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ve Kars Milletvekili Zeki Karabayır ve 2 Milletvekilinin; Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Raporu (2/274, 2/272) (Dağıtma tarihi: 25.6.2008)
109.- (S. Sayısı: 188 ve 188'e 1 inci Ek) Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu'nun Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/151) (Dağıtma tarihleri:
29.5.2008, 9.7.2008)
110.- (S. Sayısı: 189 ve 189'a 1 inci Ek) Ordu Milletvekilleri Eyüp Fatsa ve Enver
Yılmaz'ın Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Milletvekilliği
Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Kovuşturmanın
Dair Raporları
ve
Ankara
Milletvekili Zekeriya Akıncı ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Raporlara
İtirazları (3/152) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008, 9.7.2008)
111. - (S. Sayısı: 190 ve 190'a 1 inci Ek) Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatmm Sona Ermesine
Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/153) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008, 9.7.2008)
112.- (S. Sayısı: 191 ve 191'e 1 inci Ek) Samsun Milletvekili Haluk Koç'un Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatmm Sona Ermesine
-15-
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve
Samsun Milletvekili Haluk Koç'un İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/155) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008,9.7.2008)
113. - (S. Sayısı: 192 ve 192'ye 1 inci Ek) İzmir Milletvekili Bülent Baratah'nın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine
Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve izmir Milletvekili Bülent Baratah'nın İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/156) (Dağıtma tarihleri: 29.5.2008,9.7.2008)
114.- (S. Sayısı: 193 ve 193'e 1 inci Ek) Samsun Milletvekili Haluk Koç'un Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Samsun Milletvekili Haluk Koç'un
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/157) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008, 9.7.2008)
115. - (S. Sayısı: 194 ve 194'e 1 inci Ek) Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine
Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/158) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008,9.7.2008)
116.-
(S. Sayısı: 195 ve 195'e 1 inci Ek) Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa'nın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine
Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/159) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008,9.7.2008)
117.- (S. Sayısı: 196 ve 196'ya 1 inci Ek) Mersin Milletvekili Ali Oksal'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Mersin Milletvekili Ali Oksal'ın İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/160) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008, 9.7.2008)
118. - (S. Sayısı: 197 ve 197'ye 1 inci Ek) İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'in Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'in
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/161) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008, 9.7.2008)
119. - (S. Sayısı: 198 ve 198'e 1 inci Ek) İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/162) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008, 9.7.2008)
120. - (S. Sayısı: 199 ve 199'a 1 inci Ek) Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/163) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008, 9.7.2008)
1 2 1 . - (S. Sayısı: 200 ve 200'e 1 inci Ek) Edirne Milletvekili Rasim Çakır'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık
- 16 -
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - K A N U N TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Edirne Milletvekili Rasim Çakır'ın İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/164) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008, 9.7.2008)
122. - (S. Sayısı: 201 ve 201'e 1 inci Ek) Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/165) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008, 9.7.2008)
123. - (S. Sayısı: 202 ve 202'ye 1 inci Ek) Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen'in Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatmm Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/166) (Dağıtma tarihleri: 6.6.2008,9.7.2008)
124. - (S. Sayısı: 203 ve 203'e 1 inci Ek) Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur'un
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Adana Milletvekili Nevin Gaye
Erbatur'un İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/167) (Dağıtma tarihleri:
12.6.2008, 9.7.2008)
1 2 5 . - (S. Sayısı: 204 ve 204'e 1 inci Ek) İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve İstanbul Milletvekili Kemal
Kılıçdaroğlu'nun
İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/168) (Dağıtma
tarihleri: 12.6.2008, 9.7.2008)
126. - (S. Sayısı: 205 ve 205'e 1 inci Ek) Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici'nin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatmm Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/188) (Dağıtma tarihleri: 12.6.2008,9.7.2008)
127. - (S. Sayısı: 206 ve 206'ya 1 inci Ek) Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması
Hakkında
Başbakanlık
Tezkeresi
ve
Anayasa
ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/189) (Dağıtma tarihleri: 12.6.2008, 9.7.2008)
128. - (S. Sayısı: 207 ve 207'ye 1 inci Ek) Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani'nin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanm Milletvekilliği Sıfatmm Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/209) (Dağıtma tarihleri: 12.6.2008,9.7.2008)
129. - (S. Sayısı: 208 ve 208'e 1 inci Ek) Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanm Milletvekilliği Sıfatmm Sona Ermesine Kadar
-17-
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
Ertelenmesine Dair Raporu ve Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/215) (Dağıtma tarihleri: 12.6.2008,9.7.2008)
130. - (S. Sayısı: 209 ve 209'a 1 inci Ek) Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis'in Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/217) (Dağıtma tarihleri: 12.6.2008, 9.7.2008)
1 3 1 . - (S. Sayısı: 210 ve 210'a 1 inci Ek) Mardin Milletvekili Ahmet Türk'ün Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/219) (Dağıtma tarihleri:
12.6.2008,9.7.2008)
132. - (S. Sayısı: 211 ve 211'e 1 inci Ek) Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani'nin Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/220) (Dağıtma tarihleri:
12.6.2008,9.7.2008)
133. - (S. Sayısı: 212 ve 212'ye 1 inci Ek) Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/221) (Dağıtma tarihleri: 12.6.2008, 9.7.2008)
134.- (S. Sayısı: 213 ve 213'e 1 inci Ek) Niğde Milletvekili Mümin İnan'ın Yasama
Dokunulmazlığının
Kaldırılması
Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi
ve Anayasa ve
Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporu ve Antalya Milletvekili Atila Emek ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/234) (Dağıtma tarihleri:
12.6.2008,9.7.2008)
135. - (S. Sayısı: 278) Mersin Milletvekili Zafer Üskül ve 21 Milletvekilinin; İnsan Hakları
Komisyonu Kanunu Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/263) (Dağıtma tarihi: 28.7.2008)
136. - (S. Sayısı: 285) Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 2 Milletvekilinin; 26 Şubat 1992
Tarihinde Ermeniler Tarafından Azerbaycan'ın Hocalı Kentinde Gerçekleştirilen
Katliamın
"Katliam" Olarak Tanınması, 26 Şubat'ın "Hocalı Katliamını Anma Günü" Olarak Kabul
Edilmesine İlişkin Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme
Alınma Önergesi (2/148) ( Dağıtma tarihi: 1.10.2008)
137. X - (S. Sayısı: 356) Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı ile Bulgaristan Cumhuriyeti
Adalet Bakanlığı Arasında İşbirliği Konusunda Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/418) (Dağıtma tarihi: 23.4.2009)
138. X - (S. Sayısı: 355) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fas Krallığı Hükümeti Arasında
Veterinerlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/325) (Dağıtma tarihi: 24.4.2009)
-18-
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
139. X - (S. Sayısı: 358) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Gümrük Konularında İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/588) (Dağıtma tarihi: 24.4.2009)
140. X - (S. Sayısı: 359) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Romanya Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki
ve Korunmasına
ilişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının
Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/612) (Dağıtma tarihi: 24.4.2O09)
141. X - (S. Sayısı: 360) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Hükümeti Arasında
Felaketin Sonuçlarının Önlenmesi, Sınırlandırılması ve Hafifletilmesi Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/639)
(Dağıtma tarihi: 24.4.2009)
142. X - (S. Sayısı: 363) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kırgız Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Kırgız Cumhuriyetindeki TİKA Program Koordinasyon Ofisinin
Faaliyetine İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/600) (Dağıtma tarihi: 27.4.2009)
143. X - (S. Sayısı: 365) Türkiye Cumhuriyeti ile Slovakya Cumhuriyeti Arasında Sosyal
Güvenlik Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/471) (Dağıtma tarihi: 29.4.2009)
144. X - (S. Sayısı: 367) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Angola Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Ticari, Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/662) (Dağıtma tarihi: 29.4.2009)
145. X - (S. Sayısı: 368) Karadeniz Çevre Karayolunun Koordineli Olarak Geliştirilmesine
Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/667) (Dağıtma tarihi: 4.5.2009)
146. X - (S. Sayısı: 369) Karadenize Sahildar Devletlerin Sınır/Sahil Güvenlik Makamları
Arasındaki İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/665) (Dağıtma tarihi: 4.5.2009)
147. X - (S. Sayısı: 370) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bahreyn Krallığı Hükümeti
Arasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/565) (Dağıtma tarihi: 4.5.2009)
148. X - (S. Sayısı: 371) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Bahreyn Krallığı Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/387) (Dağıtma tarihi: 5.5.2009)
149. X - (S. Sayısı: 372) Türkiye Cumhuriyeti ve Tayland Krallığı Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/316) (Dağıtma tarihi: 5.5.2009)
150. - (S. Sayısı: 374) Erzurum Milletvekili Muzaffer Gülyurt'un; 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı
San'atlannm Tarzı İcrasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (2/401) (Dağıtma tarihi: 7.5.2009)
151.X - (S. Sayısı: 376) Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı ile Fas Krallığı Adalet
Bakanlığı Arasında İşbirliği Konusunda Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/407) (Dağıtma tarihi: 20.5.2009)
-19-
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
152. X - (S. Sayısı: 377) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kosova Öz-Yönetim Geçici
Kurumlan Adına Hareket Eden Birleşmiş Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonu (UNMJK)
Arasında
Yatırımların
Teşviki
ve Korunmasına
İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının
Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/414) (Dağıtma tarihi: 21.5.2009)
153.X - (S. Sayısı: 378) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bulgaristan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Svilengrad-Kapıkule Demiryolu Sınır Geçişi Faaliyetlerinin ve Kapıkule Sınır
Mübadele
Garındaki
Demiryolu
Sınır
Hizmetlerinin
Düzenlenmesine
İlişkin
Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/419) (Dağıtma tarihi: 21.5.2009)
154.X - (S. Sayısı: 379) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Suriye Arap Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Orman ve Ormancılık Araştırmaları Alanında Bilimsel ve Teknik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/687) (Dağıtma tarihi: 21.5.2009)
155. X - (S. Sayısı: 388) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Guyana Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/344) (Dağıtma tarihi: 3.6.2009)
156. X - (S. Sayısı: 389) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Burkina Faso Hükümeti Arasında
Ticaretin Geliştirilmesi ve Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşma Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/417) (Dağıtma tarihi: 3.6.2009)
157. X - (S. Sayısı: 390) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/616) (Dağıtma tarihi: 3.6.2009)
158. X - (S. Sayısı: 391) Türkiye Cumhuriyeti ile MERCOSUS Arasında Bir Serbest Ticaret
Alanı Kurulmasına Yönelik Çerçeve Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/648) (Dağıtma tarihi: 3.6.2009)
159. X - (S. Sayısı: 392) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Guatemala Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/650) (Dağıtma tarihi: 3.6.2009)
160. - (S. Sayısı: 393) Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu
(1/574) (Dağıtma tarihi: 10.6.2009)
161.-
(S.
Sayısı:
396)
Yükseköğretim
Kurumları
Teşkilatı
Kanununda
Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu
(1/712) (Dağıtma tarihi: 11.6.2009)
162. X - (S. Sayısı: 398) Türkiye Cumhuriyeti ile Hırvatistan Cumhuriyeti Arasında Sosyal
Güvenlik Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/369) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
-20-
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
163.X - (S. Sayısı: 399) Türkiye Cumhuriyeti ile Kırgız Cumhuriyeti Arasında Hukuki,
Ticari ve Cezai Konularda Adli İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/370) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
164. X - (S. Sayısı: 400) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moğolistan Hükümeti Arasında
Çevre Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Çevre ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/376) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
165. X - (S. Sayısı: 401) Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile
Moğolistan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Arasında Petrol, Doğal Gaz ve Mineral Kaynaklar
Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptmın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/400) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
166. X - (S. Sayısı: 402) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Letonya Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında, Eğitim, Bilim, Kültür ve Spor Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/401) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
167.X - (S. Sayısı: 403) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tacikistan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı Program Koordinasyon Ofisinin
Faaliyetine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/485) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
168. X - (S. Sayısı: 404) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Slovenya Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Diplomatik Misyon ve Konsolosluk Üyelerinin Yakınlarının Kazanç Getirici Bir İşte
Çalışmalarına Olanak Sağlayan Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/495) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
169. X - (S. Sayısı: 405) Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü
ile Haşimi Ürdün Krallığı Kraliyet Dokümantasyon Merkezi Arasında İşbirliği Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/555) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
170. X - (S. Sayısı: 406) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suudi Arabistan Krallığı Hükümeti
Arasında Deniz Ulaştırması Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/697) (Dağıtma tarihi: 12.6.2009)
1 7 1 . - (S. Sayısı: 417) Uşak Milletvekili Nuri Uslu'nun; 6831 Sayılı Orman Kanununa Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ve Çevre ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonları
Raporları (2/325) (Dağıtma tarihi: 4.8.2009)
172.X - (S. Sayısı: 418) Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu Raporu (1/715) (Dağıtma tarihi: 4.8.2009)
- 2 1 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
8 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
173.X - (S. Sayısı: 422) Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Makedonya
Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Arasında Makedonya Cumhuriyetinde Yer Alan Bazı Osmanlı
Dönemi Eserlerinin Onarımı ve Rekonstrüksiyonuna
Yönelik Yapılan Görüşmelere
İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/362) (Dağıtma tarihi: 9.11.2009)
174.X - (S. Sayısı: 424) 2005 Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşmasına
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/730)
(Dağıtma tarihi: 9.11.2009)
175.X - (S. Sayısı: 425) 2007 Uluslararası Kahve Anlaşmasının Onaylanmasının
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Uygun
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/741) (Dağıtma tarihi:
9.11.2009)
176.X - (S. Sayısı: 426) Türkiye Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest
Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/755) (Dağıtma tarihi: 9.11.2009)
- 2 2 -
21 İNCİ BİRLEŞİM
Dönem: 23
Yasama Yılı: 2
TBMM
(S. Sayısı: 265)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü
ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu
Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik
Forumunun İstanbulda Kurulması Hakkında Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/594)
Not: Tasarı, Başkanlıkça tali olarak Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna, esas
olarak da Dışişleri Komisyonuna havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-1591/2321
27/5/2008
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulu’nca 26/5/2008
tarihinde kararlaştırılan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam
Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve
İşbirliği Gençlik Forumunun İstanbulda Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GEREKÇE
İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu 28-30 Haziran 2005 tarihlerinde
Sana/Yemen’de düzenlenen 32 nci İslam Konferansı Örgütü Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda kabul edilen bir kararla kurulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu arasında 15 Mayıs 2008 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu
Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu’nun İstanbul’da Kurulması Hakkında Anlaşma”yla çeşitli ve farklı medeniyetlere mensup gençler arasında kültürler arası diyaloğun geliştirilmesi amacıyla sürdürülebilir bir uluslararası mekanizma tesis edilmesi öngörülmektedir.
Öte yandan, bu anlaşmanın uygulanmasıyla İKÖ’nün ve Türkiye ile İspanya’nın öncülüğünde
tesis edilen ve bilahare Birleşmiş Milletler örgütü bünyesinde sekreterya hizmetleri yürütülmeye başlanan Medeniyetler İttifakı faaliyetlerine verdiğimiz desteğin de bir kere daha teyit edilmiş olacağı
düşünülmektedir.
–2–
Dışişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu
22 Haziran 2008
Esas No.: 1/594
Karar No.: 85
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca 27/5/2008 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 29/5/2008 tarihinde tali komisyon olarak Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna esas komisyon olarak da Komisyonumuza
havale edilen “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam Konferansı
Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumunun İstanbulda Kurulması Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında
Kanun Tasarısı”, Komisyonumuzun 18/6/2008 tarihli 15 inci toplantısında Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinin de katılımlarıyla görüşülmüştür.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde Anlaşma ile;
- Forumun merkezinin İstanbul’da kurulması ve Forumun Türkiye’de tüzel kişiliğe haiz bir
kuruluş olarak hukuki işlemlerde bulunabilmesi,
- Forumun bina ve alacakları ile arşivlerinin dokunulmazlığa sahip bulunması,
- Forumun varlıkları, gelirleri ve diğer mallarının dolaysız vergiler ile Forumun resmi işlerinde
kullanmak üzere ithal veya ihraç edeceği mallara ilişkin gümrük vergilerinden bağışık olması,
- Forum personeline yazılı ve sözlü ifadelerinden dolayı kazai dokunulmazlık tanınması ve personele diplomatik temsilcilerin yararlandığı bağışıklıklar ve kolaylıkların tanınması,
- Forum tarafından personeline ödenecek maaş ve ücretlerin vergilerden bağışık tutulması,
- Anlaşmanın uygulanmasından doğabilecek uyuşmazlıkların çözüm usulü,
- Anlaşmanın yürürlüğe giriş tarihi ve geçerlilik süresi,
konularında düzenlemelerin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
- İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu’nun, 28-30 Haziran 2005 tarihinde
Sana/Yemen’de düzenlenen 32 nci İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda
kabul edilen bir kararla kurulduğu,
- 15 Mayıs 2008 tarihinde Ankara’da imzalanan söz konusu Anlaşma ile Forumun merkezinin
İstanbul olacağı,
- Anlaşma ile çeşitli ve farklı medeniyetlere mensup gençler arasında kültürler arası diyaloğun
geliştirilmesinin ve sürdürülebilir bir uluslararası mekanizmanın kurulmasının amaçlandığı,
- İKÖ ile 1981 yılında imzalanmış iki anlaşma ile İKÖ’nün yan kuruluşları olan “İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi”nin Ankara’da ve “İslam Tarihi, Sanatı ve Kültürü Araştırma Merkezi”nin de İstanbul’da kurulduğu,
ifade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin ardından Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek maddelerin görüşülmesine geçilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
–3–
Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Tasarının 2 nci maddesinde yürürlük ve yürütme maddesi aynı maddede düzenlenmiş, ancak, günümüze kadar yapılan Meclis uygulamalarında yürürlük ve yürütme maddelerinin tek bir maddede
düzenlenmesine rastlanmadığı için verilen bir önergenin kabulü ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
bu uygulamasının sürdürülmesi gerekçesiyle yürürlük maddesi Tasarının 2 nci ve yürütme maddesi
de Tasarının 3 üncü maddesi olarak Komisyonumuzca kabul edilmiştir.
Maddelerin görüşülmesinden sonra Tasarının tümü oya sunulmuş ve Tasarı Komisyonumuzca
oyçokluğuyla kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
Başkan
H. Murat Mercan
Eskişehir
Kâtip
Abdülkadir Emin Önen
Şanlıurfa
Başkanvekili
Mehmet Ceylan
Karabük
Üye
Zeynep Dağı
Ankara
Üye
Fevzi Şanverdi
Hatay
Üye
Şükrü Mustafa Elekdağ
İstanbul
(Muhalefet şerhi ilişiktir)
Üye
Sebahat Tuncel
İstanbul
(Muhalifim)
Üye
Gönül Bekin Şahkulubey
Mardin
Üye
İlhan Kesici
İstanbul
(Muhalefet şerhi eklidir)
Üye
Hüseyin Tuğcu
Kütahya
Sözcü
Suat Kınıklıoğlu
Çankırı
Üye
Onur Öymen
Bursa
(Muhalefet şerhi eklidir)
Üye
Canan Kalsın
İstanbul
Üye
Canan Arıtman
İzmir
(Muhalefet şerhi eklidir)
Üye
Metin Ergun
Muğla
(Muhalifim)
Üye
Necip Taylan
Tekirdağ
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
–4–
MUHALEFET ŞERHİ
I. İslam Konferansı Örgütü’ne ülkemizin üyeliğini, bu örgüte üye olurken koyduğumuz genel rezervler çerçevesinde, Türkiye’nin İslam dünyası ile ilişkilerini güçlendirmeye yarayan çok boyutlu
yararlı bir enstrüman olarak değerlendiriyoruz. Bu Örgüt’ün Genel Sekreterliği’nin de bir Türk vatandaşının uhdesinde olmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak, İslam Konferansı Diyalog
ve İşbirliği Forumu’nun İstanbul’da kurulmasına ilişkin anlaşmayı, Türkiye’nin yasalarını ihlal etmesi, Forum’un İstanbul’daki merkezine yasalarımızın üstünde imtiyazlar sağlaması ve hükümeti
aşağılayıcı ifadeler içermesi nedeniyle sakat ve bu haliyle kabul edilemez buluyoruz. Amacımız, İstanbul’da kurulması öngörülen İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu’nun yasalarımıza uygun ve sağlıklı bir hukuki zemin üzerine oturtulmasıdır.
II. Anlaşma hakkında eleştirilerimiz şu 7 noktada toplanmaktadır:
(1) Dışişleri Bakanlığı tarafından sunulan gerekçede Anlaşma’nın maksadı “çeşitli ve farklı
medeniyetlere mensup gençler arasında kültürler arasında diyalogun geliştirilmesi amacıyla sürdürülebilir bir uluslararası mekanizma tesis edilmesi” ve İKÖ’nün Medeniyetler İttifakı faaliyetlerine
vereceği katkıya zemin hazırlanması şeklinde izah edilmiştir. Cumhuriyetimizin kurulduğu tarihten
itibaren Türkiye’nin temel yaklaşımı, Atatürk’ün ifade ettiği gibi, “kültürler farklıdır ama medeniyet tektir” görüşü ile şekillendirilmiştir. Türkiye’nin Avrupa medeniyetinin dışında olduğu görüşünü kabul etmiyoruz. Öte yandan, Anlaşma’da bu amaçlarla ilgili ve Forum’un yürüteceği faaliyetler
hakkında hiçbir açıklama yer almamakta, sadece Forum’un İstanbul’da kurulacağından bahsedilmektedir. Demek ki, Forum kendi politikasını kendi statüsünde belirtildiği şekilde yürütecektir. Bu
statü nedir? Forumun gerçek amaçları nelerdir? Bu hususların anlaşma metninde belirtilmesi zorunludur. Bu bakımdan, söz konusu anlaşmanın gerçek bir anlaşma niteliği kazanması için, Forum’un
İstanbul merkezinin amaç ve faaliyetlerinin onaylanacak anlaşmada açıkça belirtilmesi gerekir. Bu
husus gerçekleştirilmeden, anlaşma TBMM’nin onayına sunulması doğru olmaz.
(2) Anlaşma’nın 5. maddesinde şöyle bir ifade vardır: “Forumun resmi haberleşme ve yazışmalarına sansür uygulanmaz”
Forum, kurulduğu takdirde diplomatik bağışıklıklardan yararlanacak bir kuruluş olacaktır. Bu durumda, uluslararası hukukun müsaadesi çerçevesinde muhaberatını yürütecektir. Nitekim, Türkiye’deki tüm diplomatik bağışıklıklardan yararlanan ve tüzel kişi statüsüne sahip kuruluş ve temsilcilikler muhaberatlarını bu çerçevede yürütmekte ve herhangi bir şikâyetleri bulunmamaktadır. Bu
durumda, bu ifadenin konulmasının iki anlamı veya nedeni olabilir?
a) Türkiye, diplomatik bağışıklıklardan yaralanan kuruluşlara sansür uygulamaktadır. Forum bu
sansür uygulamasından muaf tutulmalıdır.
b) Forum’a, özel imtiyazlar sağlanmalıdır.
Türkiye açısından bu iki neden de geçerli olamaz. Bu bakımdan “sansür”le ilgili ifade kaldırılmalıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
–5–
Anlaşmada sözü edildiği şekilde Gençlik Forumunun Başkanının yapacağı beyanların yargı bağışıklığından yararlanacağı yolundaki ifadeler de kabul edilemez.
(3) Madde 6’da Forum’un “herhangi bir sınırlamaya veya herhangi bir kontrol, düzenleme ve
moratoryuma tabi tutulmaksızın”, her türlü para üzerinden operasyonları yapabileceği, yabancı ülkelerdeki fonları istediği gibi Türkiye getirebileceği ve çıkarabileceği, bir dövizden diğerine çevirebileceği belirtilmekte ve Forum’a sağlanacak bu imkânlar için “imtiyaz” sözcüğü kullanılmaktadır.
Bu madde, Forum’un Türkiye’nin mali mevzuatını hiçbir şekilde riayet etmekle mükellef olmayacağı anlayışıyla yazılmıştır. Forum, Türkiye’ye dışarıdan istediği şekilde ve hiçbir kısıtlamaya
tabi olmadan fonlar aktaracak, sonra bu fonları Türkiye içinde istediği yerlere dağıtacak, isterse bu
fonları yurt dışına tekrar çıkararak istediği kurum ve kuruluşlara ulaştıracaktır. Forum’un amaçları
anlaşmada belirtilmezken, para operasyonları ve transferleriyle ilgili böylesine detaylı ve mali mevzuatımıza ters düşse dahi geçerli olacağı anlamındaki bir maddenin anlaşmaya derç edilmesi, kuşku
ve suiistimallere yol açacak bir nitelik taşımaktadır. Bu nedenlerle, sözkonusu madde yasalarımıza
aykırı olduğu gibi “imtiyaz” kelimesinin kullanılması da “kapitülasyon” kavramını çağrıştırmaktadır. Bu nedenle, bu madde Anlaşma’dan çıkarılmalıdır.
(4) Madde 6 paragraf 2’de, Forum’un kendine sağlanan “imtiyazları” kullanırken (yani para
operasyonlarını Türkiye mali mevzuatını dikkate almadan yaparken) “Türkiye Hükümeti’nin tavsiyelerine uyacağı ve bu tavsiyeleri kendi amaçlarının gerçekleşmesine uygun olduğu ölçüde dikkate
alacağı” belirtilmektedir.
Yani, Forum, para operasyonları yapar ve bunları Türkiye’de veya Türkiye dışında bir takım yerlere ulaştırır, bu şekilde ne olduğunu bilmediğimiz bazı faaliyetleri desteklerken, uygun görürse Türk
Hükümeti’ne danışacak, ama Türk hükümetinin tavsiyelerini işine geldiği ölçüde uygulayacaktır.
Bu ifadeler Türkiye’yi ve Hükümetini aşağılayıcı nitelikte bir maddedir. Bu maddeyle Forum’un
iradesi, Türkiye’deki siyasi iradenin üstüne konmaktadır. Bu ifadeleri TBMM’nin onaylaması gereken bir anlaşmaya derç etmek Meclis’e de saygısızlıktır.
Bu fıkra, kabul edilemez.
(5) Madde 7’de, Forum’un bağışıklıktan yararlanarak ithal ettiği malların satış ve hibe yoluyla
elden çıkarılamayacağı belirtilmekte, ancak Türk Hükümeti’nce onaylanan koşullar uyarınca elden
çıkarılabileceği öngörülmektedir.
Bu maddenin anlamı şudur: Forum sahip olduğu bağışıklıktan yararlanarak gümrükten ve harçlardan muaf olarak istediği malları Türkiye’ye sokacaktır. Esas itibarıyla, Türk yasaları uyarınca bunları satamaz ve devredemez. Ama buna rağmen Türk Hükümeti, Forum’a Türk yasalarını çiğnemesi için bazı özel imkanlar sağlayacak ve bu şekilde Forum vergi, resim ve harçlardan muaf olarak ithal ettiği malları istediği kuruluşlara, derneklere ve kişilere devredecek veya hibe edecektir. Yasalarımızı ihlal eden bu madde de kabul edilemez.
(6) Madde 8’de Forum’a tüketim ve intikal vergilerinden muafiyet sağlamak için TC Hükümeti’nin gerekli idari önlemleri alacağı yükümlülüğü vardır. Yasalarımız böyle bir taahhütte bulunmaya ve bunu uygulamaya imkan vermez. Bu nedenle, bu madde kabul edilemez.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
–6–
III. Şu hususu teyiden belirtmekte yarar görüyoruz. Amacımız, İstanbul’da kurulması öngörülen
İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu’nun yasalarımıza uygun ve sağlıklı bir hukuki zemin üzerine kurulmasıdır. Bu bakımdan, belirtilen hatalar giderildiği ve yasalarımıza ve uluslar
arası hukuka uygun bir hale getirildiği takdirde, anlaşmayı yapıcı bir anlayışla değerlendirebiliriz.
IV. Forum’un kurulmasına ilişkin anlaşmanın içerdiği hataların savunulması sırasında, daha
önce akdedilmiş bazı anlaşmalarda da benzer hükümler olduğu ileri sürülmüştür. Bu son derece yanlış ve hataların tekerrürüne yol açan bir tutumdur. Yapılan hataların, başka hataların yapılması için
gerekçe olarak ileri sürülmesi, ne ahlaken ne de hukuken geçerli değildir.
Onur Öymen
Şükrü Mustafa Elekdağ
CHP Genel Başkan Yardımcısı
İstanbul
Canan Arıtman
Bursa
İlhan Kesici
İzmir
İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
–7–
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ,
İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ VE
İSLAM KONFERANSI DİYALOG VE
İŞBİRLİĞİ GENÇLİK FORUMU ARASINDA İSLAM KONFERANSI DİYALOG
VE İŞBİRLİĞİ GENÇLİK FORUMUNUN
İSTANBULDA KURULMASI HAKKINDA
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 15 Mayıs 2008 tarihinde
Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ve İslam
Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu
Arasında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği
Gençlik Forumu’nun İstanbul’da Kurulması
Hakkında Anlaşma”nın onaylanması uygun
bulunmuştur.
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer ve hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
Recep Tayyip Erdoðan
Baþbakan
Devlet Bak. ve Baþb. Yrd.
C. Çiçek
Devlet Bakaný
M. Aydın
Devlet Bakaný
N. Çubukçu
Adalet Bakanı
M. A. Şahin
Dışişleri Bakanı
A. Babacan
Bayındırlık ve İskân Bakanı
F. N. Özak
Tarım ve Köyişleri Bakanı
M. M. Eker
En. ve Tab. Kay. Bakanı
M. H. Güler
DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ,
İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ VE
İSLAM KONFERANSI DİYALOG VE
İŞBİRLİĞİ GENÇLİK FORUMU ARASINDA İSLAM KONFERANSI DİYALOG
VE İŞBİRLİĞİ GENÇLİK FORUMUNUN
İSTANBULDA KURULMASI HAKKINDA
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN
TASARISI
MADDE 1- Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
Devlet Bak. ve Baþb. Yrd.
Devlet Bak. ve Baþb. Yrd.
H. Yazıcı
N. Ekren
Devlet Bakaný
Devlet Bakanı
M. Başesgioğlu
K. Tüzmen
Devlet Bakaný
Devlet Bakaný V.
M. Şimşek
M. Aydın
Millî Savunma Bakaný
Ýçiþleri Bakaný
M. V. Gönül
B. Atalay
Maliye Bakanı
Millî Eğitim Bakanı
K. Unakıtan
H. Çelik
Sağlık Bakanı
Ulaştırma Bakanı
R. Akdağ
B. Yıldırım
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı V. Sanayi ve Ticaret Bakanı
H. Yazıcı
M. Z. Çağlayan
Kültür ve Turizm Bakanı
Çevre ve Orman Bakanı
E. Günay
V. Eroğlu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
–8–
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ, İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ VE İSLAM
KONFERANSI DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ GENÇLİK FORUMU ARASINDA
İSLAM KONFERANSI DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ GENÇLİK FORUMU'NUN
İSTANBUL'DA KURULMASI HAKKINDA ANLAŞMA
Bu anlaşmayı imza eden taraflar aşağıdaki maddeler üzerinde mutabık kalmışlardır:
TANIMLAR
Madde 1 - Bu Anlaşmada:
a) "Üye Devletler" deyimiyle, İslam Konferansı Örgütü'nün Üye Devletleri;
b) "Forum" deyimiyle İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (İKDİGF);
c) "Genel Merkez Başkanı" İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (İKDİGF)
Genel Başkanı;
d) "Genel Sekreter" deyimiyle İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri;
e) "Anlaşma” deyimiyle T.C. Hükümeti, İslam Konferansı Örgütü ile İslam Konferansı Diyalog
ve İşbirliği Gençlik Forumu (İKDİGF) arasında yapılan bu anlaşma amaçlanmıştır.
HUKUKİ KİŞİLİK
Madde 2- Forumun hukuki kişiliği vardır; Forumun merkezi İstanbul’dadır. Forum, bağıt yapmaya, taşınır ve taşınmaz mallar edinmeye, onları kullanmaya ve mahkemelerde dava açmaya ehlidir.
MALLAR, FONLAR VE ALACAKLAR
Madde 3- Forum adına hareket eden Genel Merkez Başkanı'nın bağışıklıktan vazgeçmesi hali
haricinde, Forumun malları ve alacakları yerleri nerede olursa olsun ve kimin elinde bulunursa bulunsun, Anlaşma ile tanınan bağışıklık ve ayrıcalıklardan yararlanırlar. Bununla beraber, bağışıklıktan vazgeçme Foruma karşı zorlayıcı önlemlere yol açmaz.
Madde 4- Forum binalarının Forumun amaçlarına uygun olarak kullanılmak şartıyla dokunulmazlığı vardır. Bu çerçevede Forumun malları ve alacakları yerleri nerede olursa olsun ve kimin
elinde bulunursa bulunsunlar arama, el koyma, haciz, istimlâk ve her çeşit idari, adli veya teşrii uygulamalara tabi tutulamazlar.
Madde 51. Forumun amaçlarına uygun olmaları kaydıyla arşivlerinin ve belgelerinin nerede bulunurlarsa
bulunsunlar dokunulmazlığı vardır.
2. Forumun resmi haberleşme ve yazışmalarına sansür uygulanmaz.
Madde 61. Forum herhangi bir sınırlamaya veya herhangi bir kontrol, düzenleme ve moratoryuma tabi
tutulmaksızın,
a) Elinde her çeşit para bulundurabilir ve herhangi bir para birimi üzerinden hesap açabilir,
b) Fonları serbestçe Türkiye'ye getirip çıkarabilir ve bunları bir dövizden diğer bir para birimine
çevirebilir,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
–9–
c) Ayrıca elinde bulundurduğu herhangi bir dövizi yürürlükteki resmi kambiyo kuru üzerinden
diğerine çevirebilir,
2. Bununla beraber, yukarıda belirtilen imtiyazları kullanırken, Forum, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti'nin tavsiyelerine uyacak ve bunları kendi amaçlarına gerçekleşmesine uygun oldukları ölçüde dikkate alacaktır.
Madde 7- Forumun kendisi, varlığı, gelirleri ve diğer malları,
a) Bütün dolaysız vergilerden bağışıktır. Bununla beraber, Forum, kamu görevi yükümlülüklerinden olan vergilerden bağışık tutulmayı isteyemez.
b) Resmi işlerde kullanılmak üzere Forumun ithal ve ihraç edeceği mallar gümrük vergi, resim
ve harçlarıyla ithalat ve ihracat üzerindeki yasaklama ve kısıtlamalardan ve ayrıca damga resimlerinden bağışıktır. Bununla beraber, bu bağışıklıktan yararlanılarak ithal edilen mallar ne satış, ne
hibe yoluyla Türk Hükümetince onaylanan koşullar dışında elden çıkarılamaz.
c) İthal ve ihraç edeceği yayınlar bakımından da her türlü gümrük vergi ve resimlerden bağışıktır.
Madde 8- Forum, ilke olarak taşınır ve taşınmazların satışı üzerinden alınan ve satış fiyatı içinde
bulunan tüketim ve intikal vergilerinden bağışıklık isteyemez.
Bununla beraber, Forum resmi işlerinde kullanılmak üzere, bu vergilere konu mallardan önemli ölçüde alım yaparsa, T.C. Hükümeti bu vergilerin alınmaması veya geri verilmesi için, olanakları
oranında gerekli idari önlemleri alır.
FORUM GÖREVLİLERİ
Madde 9 - Forum personeli Üye Devletlerin vatandaşlarından oluşacak ve uluslararası görevli
olarak kabul edilecektir. Forum personeli görevleri süresince, Forumun amaçlarına ve yararlarına
uygun hareket edecek ve görevlerinin gerektirdiği dürüstlük ve doğruluğu kanıtlayacaklardır.
Madde 10- Forum personeli ayrıcalıklar ve bağışıklıklar bakımından aşağıda belirlenen üç kategoriye ayrılırlar.
Birinci Kategori: Genel Merkez Başkanı, Forum Genel Sekreteri, Genel Merkez Başkanı'nın
Yardımcıları, Forum Danışmanları, Uzmanlar;
İkinci Kategori: Uzman Yardımcıları, İdari ve Teknik Personel;
Üçüncü Kategori: Diğer personel ve hizmetliler.
Madde 11 - Forumda, Türk uyruklular dışında sürekli görev yapan personel aşağıda belirlenen
ayrıcalık ve bağışıklıklardan yararlanırlar:
1. Birince kategoriye girenler:
a) Görevleri gereği ve yetkileri sınırları içinde yaptıkları yazılı veya sözlü ifade ve eylemlerinden dolayı kazai dokunulmazlık;
b) Döviz ve kambiyo kısıtlamaları bakımından benzeri derecedeki diplomatik personele tanınan
aynı kolaylıklar;
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
– 10 –
c) Gerektiği hallerde, kendileri, eşleri ve yakın aile üyelerinin yurtlarına dönmelerine ilişkin formalitelerde benzer derecedeki diplomatik personele tanınan aynı kolaylıklar ve
d) Kişisel ve ev eşyalarını ve bir adet özel binek otomobillerini diplomatik bağışıklıklarla ithal
edebilirler. Bu yolla ithal edilen eşya ve özel otomobillerin bağışıklığı olmayan kimselere satılabilmesi diplomatik statülü kimselere uygulanan esaslara tabidir.
2. İkinci kategoriye giren personel (b) ve (c) paragraflarındaki kolaylıkların yanı sıra geçici ithal hakkındaki yasal hükümlerden de yararlanırlar.
Madde 12- Forumda geçici olarak görevlendirilecek Türk uyruklular dışındaki danışman ve uzmanlar 11’inci maddenin 1’inci paragrafının (a), (b) ve (c) alt paragrafındaki ayrıcalık ve bağışıklıklardan yararlanırlar.
Madde 13 - Forum tarafından personeline ödenen maaş ve ücretler vergiden bağışıktır.
Madde 14 - Forumda görev yapan Türkiye Cumhuriyeti uyruklu personel, Forum adına Türkiye
dışına yapacakları gezilerde yurt dışında çıkış ve kambiyo sınırlamalarından bağışık tutulurlar.
Madde 15 - Forum'da görevli Türkiye Cumhuriyeti uyruklu veya Türkiye'de sürekli ikamet etmekte olan yabancı uyruklu personel, iş ve sosyal güvenlik mevzuatı bakımından Türk kanun ve
düzenlemelerine tabi olacaktır. Bu hususlarda bir anlaşmazlık çıkması durumunda, Türk mahkemeleri yetkili olacaktır.
GENEL HÜKÜMLER
Madde 16- Forum personeline tanınan ayrıcalık ve bağışıklıklar şahsi ve kişisel nitelik taşımayıp,
Forum tarafından kendilerine verilen görevlerin serbestçe yapılmasını güvence altına almak içindir.
Bunun sonucunda, Genel Sekreter Forum personelinin bağışıklığını kaldırmak hak ve görevine
sahiptir.
Madde 17 - Adli işlerin normal işleyişini kolaylaştırmak için, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ve Forum, polis tüzüklerine uymayı sağlamak ve Anlaşma ile tanınan ayrıcalık ve bağışıklıkların
kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla işbirliği yapacaklardır.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Anlaşma ile tanınan bu ayrıcalık ve bağışıklıkların amaçlarından saptırıldığı kanısına varırsa, böyle bir kötüye kullanmanın gerçekten olup olmadığını saptayabilmek ve olması halinde tekrarını önlemek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Forum ve
İKÖ Genel Sekreterliği arasında görüşmeler yapılacaktır.
Madde 18 - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Forum yıllık bütçesinin yarısı miktarındaki yıllık
katkı payını her yıl en geç Ocak ayının son gününe kadar Forum hesaplarına aktaracaktır.
UZLAŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ VE UYGULAMA
Madde 19- Genel Merkez Başkanı,
Taraf olduğu sözleşmelerden veya özel hukuktan çıkacak uyuşmazlıkların; ve 3’üncü ve 16’ncı
maddeler gereğince dokunulmazlıktan feragat edilmemiş ise, Anlaşmanın kapsamına giren ve resmi
sıfatı dolayısıyla dokunulmazlıktan yararlanan bir Forum personelinin dahil olduğu uyuşmazlıkların
uygun bir biçimde çözümü için önlem alır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
– 11 –
Madde 20 - Genel Merkez Başkanı, bu Anlaşmanın etkin bir biçimde uygulanmasını sağlamak
üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile yakın işbirliği içinde bulunacaktır.
Madde 21 - İşbu Anlaşma taraflardan birinin bir yıl evvelden tebliğ etmesi şartıyla feshedilebilir.
NİHAİ HÜKÜMLER
Madde 22- İşbu Anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin İslam Konferansı Örgütü’nün ve
Forum’um yönetim organları tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girer.
İşbu Anlaşma, Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak düzenlenmiştir. Metinlerin yorumlanmasında bir uyuşmazlık olması halinde İngilizce metin geçerli olacaktır.
Yukarıdaki hususları teyiden, işbu Anlaşma, aşağıda imzası kayıtlı yetkili temsilciler tarafından
15 Mayıs 2008 tarihinde Ankara’da akdolunmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti
İslam Konferansı Örgütü
Hükümeti Adına
Ali BABACAN
Adına
Ekmeleddin IHSANOGLU
Dışişleri Bakanı
Secretary General
İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği
Gençlik Forumu Adına
Ali SARIKAYA
Başkan
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 265)
Dönem: 23
Yasama Yılı: 3
TBMM
(S. Sayısı: 373)
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/601)
Not: Tasarı; Başkanlıkça, tali olarak Plan ve Bütçe; esas olarak da Dışişleri Komisyonlarına
havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-1588/2455
3/6/2008
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 26/5/2008
tarihinde kararlaştırılan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GEREKÇE
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmalarının ana amacı; beraberinde yalnızca
sermaye değil, aynı zamanda teknoloji, yönetim becerisi, çeşitli pazarlara giriş şansını da getiren
doğrudan yabancı yatırımları taraf ülkeler arasında teşvik etmek ve ilgili ülkenin hukuki düzeni içinde bu yatırımların korunmasını sağlamaktır.
Ülkemiz müteşebbis ve sermayesinin dış ülkelere açılması, aynı zamanda yabancı yatırım ve
ileri teknolojinin ülkemize gelmesi yolu ile ekonomimizin küreselleşen dünya ekonomisi içinde etkin bir şekilde yer alması, genel ekonomik politikamızın ana hedefleri arasındadır. Bu çerçevede, ülkemizde yapılan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının korunması ve daha fazla yabancı serma-
–2–
ye gelişinin özendirilebilmesi için, yatırım ve ticaret ilişkilerimizin yoğun olduğu veya bu ilişkilerin
gelişmesine yönelik potansiyele sahip olduğu düşünülen ülkelerle, Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunması Anlaşmalarının imzalanmasına 1962 yılında başlanmıştır. Ülkemizin sermaye ihraç eder
hale gelmesi ile bu süreç hızlandırılmış ve bugüne kadar 80 ülke ile anılan anlaşma imzalanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti arasında imzalanan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının esasları aşağıda özet halinde sunulmaktadır:
1. Anlaşmaya taraf ülke sınırları içinde gerçekleştirilen yabancı sermayeli yatırımların ve ilgili
faaliyetlerin tabi olacağı muameleyi belirleyerek ekonomik işbirliği için uygun koşulları yaratmak,
2. Türkiye ve Singapur'da yabancı yatırımların kamulaştırma ve devletleştirme yönünden tabi
olacağı muamele ve sahip olduğu haklara açıklık getirmek,
3. Her iki ülkede, özel teşebbüsle devlet arasında yatırımlarla ilgili çıkabilecek ihtilafların çözüm yollarını tespit etmek.
Daha istikrarlı bir yatırım ortamının teminini öngören bu Anlaşma ile birlikte iki ülke arasındaki
sermaye akışında artış gerçekleşmesi beklenmektedir. Anlaşma, yatırımcılara ekonomik ve yasal güvence verirken, ilgili ülkelere yeni herhangi bir yük getirmemektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
–3–
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu Raporu
Dışişleri Komisyonu
24 Nisan 2009
Esas No.: 1/601
Karar No.: 148
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulunca 3/6/2008 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 13/6/2008 tarihinde tali komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen "Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına ilişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı"
Komisyonumuzun 15/4/2009 tarihli 25 inci toplantısında Dışişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı
ve Dış Ticaret Müsteşarlığı temsilcilerinin de katılımlarıyla görüşülmüştür.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde Anlaşma ile;
- Taraf ülkelerde Anlaşmanın uygulanacağı yatırımlar,
- Tarafların, diğer taraf ülke yatırımcılarının yatırımlarına, üçüncü bir ülke yatırımcılarının yatırımlarına uygulanan kurallardan daha az elverişli kurallar uygulamaması,
- Taraf ülkelerin anlaşma kapsamında bulunan yatırımları ancak kamu yararı ile ve ayrımcılık
gözetmeksizin, piyasa değeri ödenerek kamulaştırabilmesi,
- Yatırımcıların yatırımlardan elde ettiği gelirleri serbestçe transfer edebilmesi,
- Bir taraf ülke ile diğer taraf ülke yatırımcısı arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda çözüm usulü,
- Anlaşma kapsamında taraf ülkeler arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların çözüm usulü,
- Anlaşmanın yürürlüğe giriş tarihi ve geçerlilik süresi
Konularında düzenlemeler öngörülmüştür.
Komisyonumuzda Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
- Ülkemiz tarafından ticari ilişkilerimizin geliştiği veya gelişme potansiyeli bulunan ülkelerle,
1962 yılından itibaren Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmalarının imzalandığı,
- Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları ile taraf ülkelerde yatırımların tabi
olacağı muamele ve uyuşmazlık halinde çözüm yollarının düzenlendiği,
ifade edilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin ardından Tasarı ve gerekçesi Komisyonumuzca benimsenerek maddelerin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
–4–
Tasarının 2 nci maddesinde yürürlük ve yürütme maddesi birlikte düzenlenmiş, ancak, günümüze
kadar yapılan Meclis uygulamalarında yürürlük ve yürütme maddelerinin tek bir maddede düzenlenmesine rastlanmadığı için verilen önergelerin kabulüyle yürürlük maddesi 2 nci ve yürütme maddesi de 3 üncü madde olarak Komisyonumuzca kabul edilmiştir.
Tasarının tümü yapılan değişiklerle oya sunulmuş ve Komisyonumuzca oybirliğiyle kabul edilmiştir.
Komisyon üyelerinden Tekirdağ Milletvekili Necip Taylan ve Manisa Milletvekili Mehmet
Çerçi’nin Komisyon raporu üzerine özel sözcüler olarak atanması Komisyon tarafından kabul
edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
Başkan
H. Murat Mercan
Eskişehir
Üye
Zeynep Dağı
Ankara
Üye
İlhan Kesici
İstanbul
Üye
Mehmet Şahin
Malatya
Başkanvekili
Mehmet Ceylan
Karabük
Üye
Onur Öymen
Bursa
Üye
Canan Arıtman
İzmir
Üye
Mehmet Çerçi
Manisa
(Bu Raporun Özel Sözcüsü)
Üye
Abdullah Veli Seyda
Şırnak
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Sözcü
Suat Kınıklıoğlu
Çankırı
Üye
Fevzi Şanverdi
Hatay
Üye
Hüseyin Tuğcu
Kütahya
Üye
Gönül Bekin Şahkulubey
Mardin
Üye
Necip Taylan
Tekirdağ
(Bu Raporun Özel Sözcüsü)
(S. Sayısı: 373)
–5–
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE
SİNGAPUR CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI
TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 19 Şubat 2008 tarihinde
Singapur’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşma”nın onaylanması
uygun bulunmuştur.
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer ve hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE
SİNGAPUR CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI
TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- Tasarının 1 inci maddesi
Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Recep Tayyip Erdoðan
Baþbakan
Devlet Bak. ve Başb. Yrd.
C. Çiçek
Devlet Bak. ve Başb. Yrd.
H. Yazıcı
Devlet Bak. ve Başb. Yrd.
Devlet Bakanı
M. Aydın
Devlet Bakanı
M. Başesgioğlu
Devlet Bakanı
Devlet Bakanı
N. Çubukçu
Devlet Bakanı
M. Şimşek
Devlet Bakanı V.
Adalet Bakanı
M. A. Şahin
Milli Savunma Bakanı
M. V. Gönül
İçişleri Bakanı
Dışişleri Bakanı
A. Babacan
Maliye Bakanı
K. Unakıtan
Milli Eğitim Bakanı
Bayındırlık ve İskan Bakanı
F. N. Özak
Sağlık Bakanı
R. Akdağ
Ulaştırma Bakanı
Tarım ve Köyişleri Bakanı
M. M. Eker
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı V.
H. Yazıcı
Sanayi ve Ticaret Bakanı
En. ve Tab. Kay. Bakanı
Kültür ve Turizm Bakanı
Çevre ve Orman Bakanı
M. H. Güler
E. Günay
Türkiye Büyük Millet Meclisi
N. Ekren
K. Tüzmen
M. Aydın
B. Atalay
H. Çelik
B. Yıldırım
M. Z. Çağlayan
(S. Sayısı: 373)
V. Eroğlu
–6–
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
–7–
ifade
yatırımlar
ı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
–8–
e
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
–9–
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
– 10 –
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
– 11 –
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
– 12 –
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
– 13 –
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
– 14 –
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
– 15 –
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı: 373)
Download