-136Aşağıdaki tablodan takipteki ticari kredilerde 31.12.2000-30.06.2001 tarihleri arasında görülen 442,122 trilyon lira tutarındaki artışın 161,393 trilyon lirasının takibe alınan kredilerden, 280,429 trilyon lirası döviz kuru ve faiz tahakkukundan ileri geldiği görülmektedir. Takipteki artış Takibe alınan Kur + faiz tah. Ticari Krediler 442,122 161,393 280,429 Diğer Krediler 114,190 206,500 -92,010 TOPLAM 556,312 367,893 188,419 Önergede benim 3 murakıp raporunun geciktirilmesi sonucunda bankanın 1,1 katrilyon lira zarara uğramasına neden olduğum ifade edilmektedir. Oysa 2001 yılı YDK raporunun 123. sayfasında Halk Bankasında 2001 yılı başında işbaşına gelen yeni yönetim kastedilmek suretiyle; "Yönetim kurulunun kararı uyarınca (Banka) Teftiş Kurulu Başkanlığınca müfettişlerden özel bir ekip oluşturularak YDK'nın 1996. 1997, 1998, ve 1999 yılı raporlarında Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve banka teftiş kurulu tarafından soruşturulması istenç kredilerle ilgili incelemeler başlatılmıştır. Söz konusu inceleme sonucunda 24 gruba ait 47 firma üzerindeki takip riskinin 30.09.2001 tarihi itibarıyla 203,8 trilyon lira olduğu tespit edilmiştir." Önergede kasım ve şubat krizlerinin yol açtığı olumsuzluklar gerçekler gözardı edilerek murakıp raporunun geciktirilerek uygulanmasına bağlanmıştır. Oysa 2000 ve 2001 de bankanın mali durumunun anormal bozulmasının nedenini söz konusu krizler teşkil etmiştir. Krizler sonunda döviz kuru ve faizlerdeki artışların bankanın takipteki alacaklarına etkisi YDK 2000 raporunun 93.sayfasında şu şekilde açıklanmıştır. "Kasım krizinden sonra sermayeleri eriyen ve sermaye yeterlilik rasyosunu tutturmakta zorlanan bankalar, durumlannı düzeltmek için kredi kullanmayı durdurmuş iken yaşanan şubat krizinden sonra başta açık pozisyonlarla çalışan bankalar olmak üzere bankaların mali durumları bozulmuş, ekonomik hayattaki panik nedeniyle firmaların da borç yükleri artmış, bankalara olan taahhütlerini yerine getiremez duruma düşmüşlerdir. Bu durum sonucunda zaten kısa vadeli kaynak ile varlıklarını sürdüren firmalar bankaların içinde bulunduğu zor durum nedeniyle taze kaynak bulamamalarının yanı sıra zorda olan BANKALARIN KREDİLERE YÜKSEK FAİZ UYGULAYIP VADELERİNDEN ÖNCE GERİ ÇAĞIRMALARI sonucu firmalar da zor durumda kalmışlar, bunu sonucu olarak çok sayıda çalışan işsiz kalırken çok sayıda işyeri kapanmıştır. BU KISIR DÖNGÜDE BANKALARIN DA ALACAKLARINI TAHSİLDE ZORLANMALARI SONUCUNDA BANKALARIN TAKİPTEKİ ALACAKLARI ARTMIŞTIR." Oysa önergede iki büyük ekonomik krizin yol açtığı döviz kuru ve faiz oranlarındaki aşırı yükselişler gözardı edilmiştir. 21 şubat 2001 sonrasında döviz % 40 dolayında develüasyona uğraşmış ve faiz oranlan anormal bir şekilde artmıştır. YDK 2000 yılı raporunun 94. sayfasında kriz sonucunda bankanın uyguladığı faiz oranlan şu şekilde açıklanmaktadır: "Aralık ayı başında para piyasasında dalgalanmalar sonucu mevduat, repo ve interbank faizindeki aşırı artışlar nedeniyle 05.12.2000 tarihinden itibaren faiz oranlan yeniden düzenlenmiştir. 05.12.2000 tarihinden önce açılan kredilere 05.12.2000 tarihinden itibaren uygulanacak kredi faiz oranı % 55 den % 110'a yükseltilmiş, 05.12.2000 tarihinden itibaren kullandırılacak kredilerde faiz oranları da % 350 olarak belirlenmiştir. Buna paralel bireysel krediler faiz oranları 15.08.2000 tarihinde aylık % 3,5 ila % 6 oranlarından vadelerine göre % 9, % 12 arasında, mavi kart kredisi aylık % 8, kredi kartları % 10 olarak tespit edilmiştir.