Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan Doç. Dr. Asuman Altay Giriş Kamu yönetiminde ve ekonomisinde “etik olgusu” 1980’li yıllarda başlayan ve 1990’larda hızlanan dışa açılma, küreselleşme sürecinde birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de gündeme gelen ve üzerinde çalışmaların yapılmaya başlandığı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Etik daha sonra da üzerinde durulacağı gibi geniş kapsamlı bir kavram olmakla birlikte, kamu ekonomisinde etik konusuna daha çok “kaynakların etkin kullanılması“ ve “kamu hizmetlerinin etkin sunulması” bağlamında yaklaşılmaktadır. 237 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan Kaynakların etkin kullanılamaması ve etkin hizmet sunulamamasının temel nedenlerinden biri kuşkusuz, bu kaynakların yanlış yönlendirilmesine ve etkinsizliğine yol açan “yolsuzluk”, “kayırma”, “rant kollama” vb. gibi etik dışı faaliyetler olmaktadır. Ülkemizde de etik-dışı faaliyetlerin yaygın olduğu bilinmektedir. Birçok gelişmiş ülkede benzer sorunların yaşandığı bir gerçektir. Bununla birlikte Gelişmiş Ülkeler (GÜ) ve Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) arasında bu konudaki temel farklılık sorunun çözümüne olan yaklaşımda yer almaktadır. Etik-dışı faaliyetlerin azaltılmasına yönelik alınan kararların ve yasal çerçevenin uygulanmasında GÜ’lerin daha etkin ve sonuca yönelik çalıştıkları görülmektedir. GOÜ’lerde ise yasal çerçevenin uygulanmasında ve kontrol mekanizmalarında daha yavaş çalışıldığı ve özellikle kamu görevlilerinin ve siyasetçilerin karıştıkları etik-dışı faaliyetlerin takibine ve sonucuna yönelik çabaların yetersiz kaldığı göze çarpmaktadır. Bununla birlikte, son yıllarda kamu yönetiminde ve ekonomisinde gerek Dünya Bankası ve gerekse OECD tarafından verilen danışmanlıklarla ve yönlendirmelerle hızlandırılan kamu yönetiminde “reform” çalışmaları neticesinde kamu yönetiminde ve ekonomisinde “etik” konusu önem kazandığı için kamu ekonomisinde etik-dışı faaliyetlerin tanımlanması ve sorunların çözümünde ülkemizde de bazı adımlar atılmaktadır. Çalışmada kamu ekonomisinde “etik olgusu” açıklanmaya çalışılarak, bu konuda dünya’da ve özellikle Türkiye’de yapılan çalışmalar analiz edilmektedir. 238 Doç. Dr. Asuman Altay KAMU EKONOMİSİNDE ETİK KAVRAMI “Etik kavramı” genel olarak, neyin doğru ya da yanlış olduğunu ortaya koyan davranışsal kurallar ve ilkeler topluluğu olarak tanımlanabilir. Etik, ahlaki görev ve sorumlulukları da içermektedir. Bu durumda etik ile ahlak arasındaki farklılıkların ne olduğu da önem kazanmaktadır. Ahlak kavramı (moralitas-moratily) daha çok, insanların birbirleriyle veya devletle olan ilişkilerinde kendilerinden “yapmaları istenen” davranışlarla toplum düzenini sağlayan bir kurallar ve normlar bütünü olarak tanımlanabilir (Tansal, 2002). Ahlak kavramı, toplumsal bir olgu olmasına rağmen etik kavramı, farklı ahlak anlayışlarının üzerinde inşa edilebilen evrensel bir normlar bütünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Yunanca kökenli bir kelime olan Ethikos’tan gelen etik kavramı kelime olarak “insan davranışı” anlamına gelmektedir. Bireylerin birbirleri ile ve kurumlarla olan ilişkilerinde başkalarının haklarına saygı duyması, çevresine zarar vermemesi, dürüst ve güvenilir olması ile gerek ülkesinde ve gerekse diğer ülkelerde yasa ve düzene uyması “etik” kavramı kapsamında yer alır. Ahlak ve etik arasındaki temel farklılıkları kısaca özetlersek; • Ahlak, toplumda kabul görmüş yazılı olmayan kuralları içerir. Buna karşın etik ise daha soyut kavramlara dayalı ve bu kavramlardan ne anlaşılması gerektiğini tanımlamaya çalışır. Etik kurallarının belirli bir alana yönelik yazılı kuralları içermesi beklenir. • Etik kavramında daha çok bireyin görev yapmış olduğu alanla ilgili olarak görevinde uyması gereken kural ve ilkelerle ilgilenmek söz konusudur. Örneğin; sanat etiği, medya etiği, tıp etiği (deontoloji), eğitim etiği, polis etiği, çevre etiği gibi genel ilkelerle birlikte görev alanına özgü etik ilkeleri içerdiği söylenebilir. 239 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan “Kamu ekonomisinde etik kavramı” ise, daha profesyonel ve spesifik bir alanı içermektedir. Burada bireylerin kamu hizmeti üretimine ilişkin karar alırken, kararı uygularken ve sonuçta üretilen hizmetten yararlanırken uyması gereken davranışlar bütünü ifade edilmektedir. Kamu faydası kapsamında hizmet üreten birimlerin, “toplum çıkarlarını kendi çıkarları önünde tutmaları, kendilerini mali bakımdan başkalarına bağımlı kılacak bağlantılara girmemeleri, tarafsız ve hesap verebilir olmaları, saydamlık, açıklık ve dürüstlük ilkelerine göre davranmaları” “kamu ekonomisinde etik” olarak tanımlanabilir. Kamu ekonomisi piyasa ekonomisi ile genel ekonomi içinde birlikte yer almasına karşın işleyişi piyasa ekonomisinden çok farklı kurallar ve normlar içermektedir. Kamu ekonomisi, piyasa da üretilemeyen ya da toplumsal fayda amacı ile üretilen mal ve hizmetlerin üretimini gerçekleştiren piyasa ekonomisinin etkin işletilebilmesine yardımcı olan ekonominin önemli bir alanını oluşturur. Kamu ekonomisinde mal ve hizmetlerin finansmanı vergiler ile sağlanırken, tüm kamu hizmetleri, özel hukuk kuralları dışında kamu hukuku kapsamında düzenlenir. KAMU EKONOMİSİNDE ETİK KAVRAMININ GELİŞİMİ VE EVRENSEL ETİK DEĞERLER Kamu ekonomisinde etik uygulamalarının gelişimi ağırlıklı olarak son yirmibeş yıla yayılmaktadır. Ondan önce de etik konusu üzerinde tartışmalar ve yaklaşımlar olmakla birlikte, özellikle kamu ekonomisinde etik yaklaşım ve tartışmalarının 1980’lerden sonra önemli hale geldiği bilinmektedir. Kamu yönetiminde ve ekonomisinde etkinliğin ve verimliğin artırılması çabalarına “etik” tartışmaları eşlik etmiştir. Bu anlayış doğrultusunda, yönetimin hizmet ve faaliyetlerinin daha tarafsız, nesnel, eşitlikçi bir şekilde sunulması, 240 Doç. Dr. Asuman Altay sorumluluk bilinci içinde hareket edilmesi ve kamu kaynaklarının etkin kullanımı üzerinde durulmuştur (Baydar Akgün, 2005). Kamu hizmetlerinin üretilmesinde ülkeden ülkeye değişen etik kurallar değil, evrensel kuralların geçerli olunmasına çalışılmaktadır. Bu konuda özellikle Dünya Bankası, OECD ve Birleşmiş Milletlerin daha küçük ancak etkin ve verimli bir devletin tesis edilerek büyük ve etkin piyasa ekonomileri oluşumuna katkı yapma çabalarının olduğu ileri sürülebilir (Ayman Güler, 2003). Kamu hizmetlerinde evrensel etik değerler olarak, • Hesap verebilirlik • Saydamlık • Tarafsızlık • Hukukilik • Bütünlük • Dürüstlük • Eşitlik • Liderlik • Sadakat • Liyakat ve profesyonellik • Nesnellik • Nezaket ve saygı • Saygınlık ve güven kavramları sıralanabilir. 241 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan Kuşkusuz demokrasinin kurumlarının, kurallarının ve denetim mekanizmalarının iyi işletilebildiği ülkelerde yukarıda sözü edilen evrensel etik değerlerin kamusal yaşamda daha uygulanabilir ve anlamlı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Aşağıdaki tabloda OECD ülkelerinde kamu hizmetlerinde en çok öne çıkan etik davranış ilkeleri yer almaktadır. Tablo 1: OECD Ülkelerinde En Çok Benimsenen Kamu Hizmeti Temel Etik Davranış İlkeleri Tabloda yatay eksende yer alan ülke sayıları itibari ile ilkelerin benimsenme oranına bakıldığında en fazla benimsenilen ilkenin “tarafsızlık” ilkesi olduğu görülmektedir. Bunu “hukukilik”, “dürüstlük”, “saydamlık ve etkinlik” ilkeleri izlemektedir. “Adalet” ilkesinin” ise en az benimsenen ilke olduğu göze çarpmaktadır. Aslında bu birinci olarak benimsenen ilke ile doğru orantılı bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü alet “göreceli” bir kavram olup, kamu hizmeti sunan kişiye aynı zamanda bir insi242 Doç. Dr. Asuman Altay yatif kullanım alanı da açmaktadır. Tarafsızlık ilkesi ile herkese eşit hizmet ilkesinin benimsendiği de ortaya çıkmaktadır. Bu ise kamu hizmeti üretiminde ve sunumunda istenilen ve beklenen evrensel etik değerler içinde en önemlisi olan “tarafsızlık” ilkesininin önemini ortaya koymaktadır. Tabloda yer alan araştırma sonucu “demokrasi ve etik” konusuna da dikkatleri çekmektedir. Çünkü demokratik rejimlerde “tarafsızlık” ve “eşitlik” ilkeleri çok önemlidir. Demokratik toplumlarda bilindiği gibi, halkın seçtiği temsilcilerini denetlemesine imkan verecek kurallar ve kurumlar söz konusudur. KAMU EKONOMİSİNDE HİZMET ÜRETEN KİŞİLER, ETİK VE YOLSUZLUKLAR Kamu hizmetlerini üreten kişiler, her ne kadar çalışma konuları, hukuki çerçevesi ve normları tanımlanmış olsa da hizmet sunumu esnasında, kamu kaynaklarının yönetilmesi, vatandaşlarla ilişkiler ve politika oluşturma işlevleri gibi bazı durumlarda insiyatif oluşturarak bunu kullanabilmektedirler. İşte etik ve özellikle iyi tanımlanmış evrensel etik değerler, bunun önüne geçerek kamu gücünün yanlış veya kamu yararına aykırı kullanılmasını engelleme gibi bir işlev görürler. Böylece etik kamu hizmet üretiminde, sunumunda ve kamu hizmetlerinin bire y l e rce talep edilmesinde bir kontrol ve denge mekanizmasının oluşturulmasına yardımcı olur. Kamu ekonomisinde ortaya çıkan etik dışı faaliyetler, her şeyden önce, hukuk sistemine ve devlete olan güveni sarsıcı özelliklere sahiptirler. Etik-dışı faaliyetlerin güçlenmesi devletin eğemenlik gücünün tartışılması anlamına gelir. Toplumdaki bireyler hukuksuzluk ve 243 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan kuralsızlığı olağan hale getire rek, toplumsal barışın bozulmasına neden olabilirler. Bu nedenle özellikle kamu yönetiminde ve ekonomisinde etik-dışı davranışlar çok iyi kontrol edilmeli ve ortaya çıkarıldığında mutlaka hassasiyetle çözümlenmesine çalışılarak, kamu vicdanının rahatlatılmasına çalışılmalıdır. Yasa dışı davranışlar ve faaliyetler kapsamında yasadışı davranış, ağır suçlardan küçük ihlallere kadar yasalara aykırı olan her şey yer almaktadır. Etik-dışı davranış ve faaliyetler de ise belirlenmiş olan etik kural, ilke ya da değerlere uygun olmayan, hatta aykırı olan davranış ve faaliyetleri ifade etmektedir. Kamu yönetiminde ve ekonomisinde en yaygın ve bilinen etik-dışı davranış “yolsuzluk”dur. Çünkü kamu sektöründe en yaygın olan etik-dışı faaliyet kamu gücünün özel çıkarlar doğru l t u s u n d a kullanılmasıdır. Bu tür faaliyetler etik ihlali olarak kabul edilirken her etik-dışı faaliyet yolsuzluk anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte kamu ekonomisinde en yaygın etik-dışı faaliyet alanı “yolsuzluk” olarak bilinmektedir. Bir toplumda yolsuzluğun giderek artmasının ekonomik ve sosyal kalkınmanın önündeki en büyük engel olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Yolsuzluk, hukuk devleti, demokrasinin ve piyasa ekonomisinin işlerliğini tehdit eden en önemli unsur olarak kabul edilmektedir. Yolsuzluk birçok şekilde gerçekleşmektedir. Belli başlı yolsuzluk türleri şöyle sıralanabilir (Aktan): • Rant Kollama • Lobicilik • Oy ticareti 244 Doç. Dr. Asuman Altay • Kayırmacılık • Akraba kayırmacılığı (nepotizm) • Eş-dost kayırmacılığı (kronizm) • Siyasal kayırmacılık (partizanlık/patronaj) • Hizmet kayırmacılığı KAMU EKONOMİSİNDE VE YÖNETİMİNDE ETİKLE İLGİLİ FAALİYET GÖSTEREN ULUSLARARASI KURULUŞLAR VE ÇALIŞMALARI Daha önce de sözü edildiği gibi kamu yönetiminde ve ekonomisinde reform çalışmalarının paralelinde yürütülen “etik” konusu uluslararası kuruluşlarca da sahiplenilmiş ve bu konuda gerek kurumsal ve gerekse pratikte bazı düzenlemeler ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda(TÜSİAD, 2005a: 193); • Birleşmiş Milletler-Kamu Görevlileri için Uluslararası Davranış Kuralları • Avrupa Konseyi-Kamu Görevlileri için Model Etik Davranış Kodu Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) • Uluslararası Saydamlık Örgütü • OECD Etik Raporu’ndan söz etmek mümkündür. Birleşmiş Milletler-Kamu Görevlileri için Uluslararası Davranış Kuralları kapsamında şu unsurlar yer almaktadır: • Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 12 Aralık 1996 tarihinde 245 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan Yolsuzluğa Karşı Eylem Planı’nın bir unsurunu oluşturan 51/59 no’lu kararıyla kamu görevlilerinin etik kuralları konusunda üye ülkelere tavsiye kararı yayınlamıştır. “Ülkelerin Kamu Görevlilerinin Etik Kodu” olarak adlandırılan söz konusu tavsiyeler, üye ülkelerin yolsuzluğa karşı mücadelelerine kılavuzluk yapan bir araç olarak görülebilir. Birleşmiş Milletler Kamu Görevlileri için Uluslararası Davranış Kuralları (United Nations International Code of Conduct for Public Officials), çıkar çatışması, hak mahrumiyeti, malvarlığının bildirilmesi, hediye ve diğer menfaatlerin kabulü, gizli bilgi ve siyasi faaliyetler hakkında hükümler içermektedir. Söz konusu kod ile ayrıca etkinlik, etkililik, dürüstlük, duyarlılık, adalet, tarafsızlık ve ayrımcılık yapılmaması prensipleri üzerinde de durulmuştur. • Avrupa Konseyi-Kamu Görevlileri için Model Etik Davranış Kodu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, “R (2000) 10 numaralı Tavsiye Kararı” ile kamu görevlilerine yönelik etik kural getirilmesinin teşvik edilmesinin ve konu hakkında halkın duyarlılığının yükseltilmesinin yolsuzlukla mücadelede çok önemli bir araç olduğunu belirtmiş ve ulus devletlerin, kendi hukuk sistemlerine ve kamu yönetimi prensiplerine bağlı olarak Tavsiye Kararı’nın ekinde gösterilen Avrupa Konseyi Kamu Görevlileri için Model Etik Davranış Kodu’nu (Council of Europe, Model Code of Conduct for Public Officials), benimsemelerinin faydalı olacağını ifade etmiştir. Ayrıca Bakanlar Komitesi, tavsiyede öngörülen hususların üye ülkeler tarafından yerine getirilip getirilmediğini gözlemleme g ö revini “Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu” (GRECO) adlı organa vermiştir. 246 Doç. Dr. Asuman Altay Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) • Yolsuzlukla mücadelede yol gösterici prensipler ve stratejiler oluşturmak üzere etkin bir mekanizmaya sahip olan GRECO’nun temel amacı, üyelerinin yolsuzlukla mücadele sistemlerinin gözlenmesi ve bu yolda kapasitelerinin artırılmasına yardımcı olmaktır. Bu nedenle GRECO, yolsuzlukla mücadele alanında ülkelerin ulusal mevzuatlarındaki yetersizlikleri ve eksiklikleri incelemekte, gerekli yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapılma ve pratik reformların hayata geçirilme sürecine katkıda bulunmaktadır. • Türkiye, 1 Ocak 2004 tarihinden beri GRECO üyesidir. Avrupa Konseyi tarafından yayınlanan kamu görevlileri için model davranış kuralları, AB üyesi ülkelerin kamu yönetiminde öngördüğü etik standartların bir değerlendirmesi olduğundan, AB’ye üyelik sürecinde Türkiye açısından önem arz etmektedir. Etik-dışı davranışlar ve özellikle yolsuzluklara karşı uluslararası çabaların olduğu bir diğer kurum, Uluslararası Saydamlık Örgütüdür. Mayıs 1993 tarihinde kurulan ve merkezi Almanya’nın Berlin şehri olan Uluslararası Saydamlık Örgütü (Transparency International–TI), temel amacı yolsuzlukla mücadele olan ilk ve tek uluslararası sivil toplum örgütüdür. Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün doksana yakın ülkede ulusal düzeyde teşkilatı bulunmaktadır. Ülkemizde, “Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği”, Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün ulusal düzeydeki teşkilatıdır. OECD Etik Raporu’da bu konuda hazırlanmış en kapsamlı çalışmalardan biridir. OECD tarafından 1996 yılında yayınlanan Kamu 247 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan Yönetiminde Etik adlı rapora göre, bir etik altyapının sekiz kilit unsuru bulunmaktadır. Bunlar; • siyasi irade, • etkili bir yasal altyapı, • etkin hesap verme mekanizmaları, • uygulanabilir davranış kuralları, • mesleki sosyalleştirme mekanizmaları, • kamu yönetiminde uygun çalışma koşulları, • etik konularda eşgüdüm sağlayan kuruluşların varlığı ve • kamu görevlilerini denetleyen etkin bir sivil toplum (medya dahil) olarak sıralanmaktadır. TÜRKİYE’DE KAMU EKONOMİSİNDE ETİK-DIŞI FAALİYETLER Türkiye’de kamu yönetimi ve ekonomisinde reform çalışmaları OECD ülkeleri ve AB ülkelerinden ayrı düşünülemez. Birçok ülkede kamu yönetimi ve ekonomisi uluslararası kuru l u ş l a rca desteklenerek yeniden yapılandırılmaya çalışılırken, ülkemizde de 1990’ların ikinci yarısında ve özellikle 2000’li yıllarda gündemde olan bir konu olmaktadır. Türkiye’de siyaset, bürokrasi ve yeraltı ekonomisi temsilcilerinden (mafya) oluşan kesimlerin karıştıkları skandal olarak ortaya çıkan olaylar kamu hizmet üretiminde kaynakların artan bir şekilde haksız kullanımının arttığının kabul edilmesine neden olmuştur. Etik davranış standartlarının eksikliği, hesap verme mekanizmalarının işlevsiz olması, etik altyapının yetersizliği, Türkiye’yi birçok defa 248 Doç. Dr. Asuman Altay ekonomik, sosyal ve siyasi konularda zor durumlarda bırakmıştır (Yüksel, 2005: 17). Artan bu tür faaliyetlerin azaltılması amacıyla kamu ekonomisinde etik konusunda yasal ve kurumsal düzenlemelere gidilmiştir. Türk Kamu Yönetiminde Karşılaşılan Olası Etik-Dışı Duru m l a r ı n Temel Nedenleri arasında şu unsurlara dikkat çekilebilir (TÜSİAD, 2005b: 85) • Kamuda hukuk devleti ilkesinin yerleşmemiş olması, • Kamuda etik kültürün yerleşmemiş olması, • Bürokratik nedenler, • Merkeziyetçi ve statükocu yapı, • Yerel yönetimlerde denetim sorunu, • Siyasilerin sistem üzerindeki etkisi, • Takdir yetkisinin keyfi kullanımı, • Bürokratik hizmetlerin kalitesi, • Kamu görevlilerinde kamu hizmetine adanmışlık hissinden yoksunluk, • Kırtasiyecilik, • İdari usul eksikliği, • Kamuda istihdam sorunları, • Kamu yönetiminde denetim yetersizliği, 249 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan • Ekonomik nedenler, • Eğitimin yetersizliği, • Medya ve sivil toplum etkinliğinin yetersiz oluşu, • Bürokratik ayrıcalıklar, • Toplumsal yapı. Türkiye’de etik dışı davranışlarla mücadele 1990’lı yılların başından bu yana sürdürülmektedir. Bu konuda gerek kamusal alanda, gerekse sivil toplum örgütleri ve mesleki kuruluşlar tarafından yürütülen çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu gelişmelerden bazıları kronolojik olarak şöyle sıralanabilir (TÜSİAD, 2005b: 107). • 19 Nisan 1990 tarih ve 3628 sayılı “Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu”nun yürürlüğe girmesi, • 1 Şubat 2000’de “OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi”nin 4518 sayılı Kanunla onaylanması, • 24 Mart 2001 – İçeriğinde yolsuzlukla mücadeleyle ilgili öncelikli hedeflerin de yer aldığı “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar”ın kabul edilmesi, • 16 Mayıs 2001 - Etkin Yönetim ve Yolsuzlukla Mücadele Yönlendirme Komitesi ve bu Komiteye yardımcı olmak üzere bir çalışma grubu oluşturulması, 250 Doç. Dr. Asuman Altay • 12 Ocak 2002 – “Türkiye’de Saydamlığın Artırılması ve Kamuda Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Eylem Planı”nın Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilmesi, • 16 Kasım 2002 - Yolsuzlukla mücadeleye ilişkin hususların da yer aldığı 58. T.C. Hükümeti Acil Eylem Planı açıklanması, • 2 Ocak 2003 – “Yabancı Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi İçin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 4782 sayılı Kanun”un kabul edilmesi, • 17 Nisan 2003 – “Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin 4852 sayılı Kanunla onaylanması, • 10 Aralık 2003 – “Yolsuzluğa Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi”nin Türkiye tarafından imzalanması, • 14 Ocak 2004 – “Yolsuzluğa Dair Ceza Hukuku Avrupa Konseyi Sözleş-mesi”nin 5065 sayılı Kanunla onaylanması ve • 25/5/2004- 5176 sayılı Kanun ile oluşturulan "Kamu Görevlileri Etik Kurulu“ yürürlüğe girmiş ve 2005 yılında Yönetmeliği çıkarılarak uygulamaya yön verilmiştir. Yukarıda yer alan gelişmeler içinde hiç kuşkusuz en dikkat çekeni “Kamu Görevlileri Etik Kurulu”nun kurulmuş olmasıdır. Bu oluşumun ülkemizde etik-dışı davranışlar ve faaliyetler konusunda en azından bir farkındalık oluşturulmasına yardımcı olacağı düşünülebilir. 251 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU "Kamu Görevlileri Etik Kurulu“ hakkındaki 25/5/2004- 5176 sayılı Kanun uyarınca; kamu görevlilerinin uymaları gereken; saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkelerini belirlemek ve uygulamayı gözetmek amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personelin etik davranış ilkelerine aykırı uygulamaları bulunduğu iddiasıyla vatandaşlarca ileri sürülen iddiaları araştırmak ve sonuçlandırmak üzere Başbakanlık bünyesinde oluşturulmuştur. Böylece kişilere başvuru imkanı verilerek kamuoyu denetiminin gerçekleşmesine imkan yaratılmıştır. Kurulun inceleme alanına, Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri ve yargı mensupları ve üniversiteler dışında kalan tüm personel dahil edilmiştir Kamu görevlileri etik kurulu için 2006 Mali Yılında Başbakanlık bütçesinin Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün temsil ve tanıtım giderleri kalemine, Kurul için 65.000 YTL ödenek ayrılmıştır. Ancak, Kurulun bugüne kadar yaptığı faaliyetlerle ilgili harcamaların önemli bir kısmının işbirliği yaptığı bazı sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve kamu fonlarından karşılandığı ifade edilmektedir. Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun görev ve yetkileri genel olarak; • Bilgi ve belge isteme yetkisi • İnceleme ve araştırma yetkisi • Görüş bildirme olarak ayrımlaşmaktadır. Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun 252 Doç. Dr. Asuman Altay İşleyişi Kurula Başvuru ve Resen İnceleme şeklinde gerçekleşmektedir. Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun Yaptırım Mekanizması Etik davranış ilkelerine aykırı işlem veya eylemi olduğuna Kuru l tarafından karar verilen kişi veya kişilere uygulanabilir tek müeyyide olarak, Kurul kararının Resmi Gazete’de yayımlanması suretiyle konunun kamuoyuna duyurulması esası benimsenmiştir. Ayrıca Kurul’un, 3628 sayılı Kanun gereğince kamu görevlileri tarafından verilen mal bildirimlerini inceleyebilme, 657 sayılı Kanunun 29. maddesindeki hediye alma yasağının kapsamını belirleme ve kamuda Genel Müdür ve üstü seviyedeki üst düzey göre v l i l e rce alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden isteme yetkileri bulunmaktadır. SONUÇ Son otuz yıla yakın dünyada hakim olan küreselleşme eğilimleri, Türk kamu yönetimi ve ekonomisini de diğer birçok ülkede olduğu gibi yeniden yapılandırmıştır. Daha küçük ancak verimli ve etkin bir kamu ekonomisi alanı ile daha etkin ve geniş hacimli bir piyasa ekonomisi tercihi ile karşı karşıya kalan ve küresel sürecin bir parçası olmak isteyen ülkeleri kamu yönetimlerinde ve kamu ekonomilerinde reforma tabi tutma eğilimlerini artırmıştır. Buna destek ve danışmanlık veren OECD, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi kurumlar aracılığı ile bu süreç hızlanmıştır. Daha dürüst, daha tarafsız ve etkin kamusal hizmet üretimi için gerekli olan ve uyulması zorunlu ortak kurallar olarak tanımlanan “etik” kavramının bu nedenle günümüzde çok önem kazandığı söylenebilir. Türkiye’de de söz konusu olan kamu yönetiminde ve ekonomisinde 253 Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan reform ve bu kapsamdaki etik tartışmaları son yıllarda olumlu bir boyut kazanmıştır. Bilindiği gibi, Türk kamu ekonomisinin ve yönetiminin en önemli sorunlarından birisi, hiç kuşkusuz etik-dışı faaliyetlerin yaygın olmasıdır. Bununla birlikte son yıllarda atılan yasal ve kurumsal adımlar geleceğe yönelik umutların artmasına yol açmaktadır. KAYNAKÇA: Aktan, Coşkun Can: “Yolsuzluklar ile Ekonomide Serbestleşme ve Demokratikleşme Arasındaki İlişki “http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/toplam-ahlak/aktan-yolsuzlukekonomide-serbestlesme.pdf. Baydar Akgün, Sevgi (2005):Yönetim Etiği Açısından Türkiye’deki Kurumsallaşma Çabaları “Kamu Görevlileri Etik Kurulu”. http://www.icisleri.gov.tr/_icisleri/TurkIdareDergisi/UpLoadedFile s/81-111.sevgibaydar%20akg%C3%BCn.doc Ayman Güler, Birgül (2003): “Devlette Reform”, Mimarlık Dergisi, Mart 2003 Eki,Ankara 2003, http://politics.ankara.edu.tr/~bguler/devletreformu.pdf. Tansal, Sabih (2002): “Etik Değerlere Evrensel Yaklaşım”, Sermaye Piyasasında Mesleki/Etik Kurallar ve Yatırımcı Hakları Paneli, İstanbul, 6 Mart 2002. TÜSİAD (2005a): “Devlette Etikten Etik Devlete: Kamu yönetiminde etik Kavramsal Çerçeve ve Uluslararası Uygulamalar”, Cilt 1 TÜSİAD Devlette Etik Altyapı Dizisi No: 1 Kasım 2005 (Yayın No. TÜSİADT/2005 -11/412), s.193. 254 Doç. Dr. Asuman Altay TÜSİAD (2005b): “Devlette Etikten Etik Devlete: Kamu Yönetiminde Etik Yasal Altyapı, Saydamlık Ve Ayrıcalıklar Tespit Ve Öneriler”, Cilt 2, TÜSİAD Devlette Etik Altyapı Dizisi, No: 2 Kasım 2005 (Yayın No. TÜSİAD-T/2005 -11/411), s.85. Cüneyt, Yüksel: “Türk Kamu Yönetiminde Etik Mevzuatı Değerlendirmesi ve Çözüm Önerileri”, Siyasette ve Yönetimde ETİK Sempozyumu, (Sakarya: Sakarya Üniversitesi, İİBF, 18-19 Kasım 2005), s.347. 255