Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan Doç. Dr. Asuman Altay

advertisement
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri –
Kamu aç›s›ndan
Doç. Dr. Asuman Altay
Giriş
Kamu yönetiminde ve ekonomisinde “etik olgusu” 1980’li yıllarda
başlayan ve 1990’larda hızlanan dışa açılma, küreselleşme sürecinde
birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de gündeme gelen ve üzerinde
çalışmaların yapılmaya başlandığı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Etik daha sonra da üzerinde durulacağı gibi geniş kapsamlı bir
kavram olmakla birlikte, kamu ekonomisinde etik konusuna daha çok
“kaynakların etkin kullanılması“ ve “kamu hizmetlerinin etkin sunulması” bağlamında yaklaşılmaktadır.
237
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
Kaynakların etkin kullanılamaması ve etkin hizmet sunulamamasının
temel nedenlerinden biri kuşkusuz, bu kaynakların yanlış yönlendirilmesine ve etkinsizliğine yol açan “yolsuzluk”, “kayırma”, “rant
kollama” vb. gibi etik dışı faaliyetler olmaktadır.
Ülkemizde de etik-dışı faaliyetlerin yaygın olduğu bilinmektedir.
Birçok gelişmiş ülkede benzer sorunların yaşandığı bir gerçektir.
Bununla birlikte Gelişmiş Ülkeler (GÜ) ve Gelişmekte Olan Ülkeler
(GOÜ) arasında bu konudaki temel farklılık sorunun çözümüne olan
yaklaşımda yer almaktadır. Etik-dışı faaliyetlerin azaltılmasına yönelik
alınan kararların ve yasal çerçevenin uygulanmasında GÜ’lerin daha
etkin ve sonuca yönelik çalıştıkları görülmektedir. GOÜ’lerde ise yasal
çerçevenin uygulanmasında ve kontrol mekanizmalarında daha yavaş
çalışıldığı ve özellikle kamu görevlilerinin ve siyasetçilerin karıştıkları
etik-dışı faaliyetlerin takibine ve sonucuna yönelik çabaların yetersiz
kaldığı göze çarpmaktadır.
Bununla birlikte, son yıllarda kamu yönetiminde ve ekonomisinde
gerek Dünya Bankası ve gerekse OECD tarafından verilen
danışmanlıklarla ve yönlendirmelerle hızlandırılan kamu yönetiminde
“reform” çalışmaları neticesinde kamu yönetiminde ve ekonomisinde
“etik” konusu önem kazandığı için kamu ekonomisinde etik-dışı
faaliyetlerin tanımlanması ve sorunların çözümünde ülkemizde de
bazı adımlar atılmaktadır.
Çalışmada kamu ekonomisinde “etik olgusu” açıklanmaya çalışılarak,
bu konuda dünya’da ve özellikle Türkiye’de yapılan çalışmalar analiz
edilmektedir.
238
Doç. Dr. Asuman Altay
KAMU EKONOMİSİNDE ETİK KAVRAMI
“Etik kavramı” genel olarak, neyin doğru ya da yanlış olduğunu
ortaya koyan davranışsal kurallar ve ilkeler topluluğu olarak
tanımlanabilir. Etik, ahlaki görev ve sorumlulukları da içermektedir.
Bu durumda etik ile ahlak arasındaki farklılıkların ne olduğu da önem
kazanmaktadır. Ahlak kavramı (moralitas-moratily) daha çok, insanların birbirleriyle veya devletle olan ilişkilerinde kendilerinden “yapmaları istenen” davranışlarla toplum düzenini sağlayan bir kurallar ve
normlar bütünü olarak tanımlanabilir (Tansal, 2002). Ahlak kavramı,
toplumsal bir olgu olmasına rağmen etik kavramı, farklı ahlak
anlayışlarının üzerinde inşa edilebilen evrensel bir normlar bütünü
olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Yunanca kökenli bir kelime
olan Ethikos’tan gelen etik kavramı kelime olarak “insan davranışı”
anlamına gelmektedir. Bireylerin birbirleri ile ve kurumlarla olan
ilişkilerinde başkalarının haklarına saygı duyması, çevresine zarar vermemesi, dürüst ve güvenilir olması ile gerek ülkesinde ve gerekse
diğer ülkelerde yasa ve düzene uyması “etik” kavramı kapsamında
yer alır. Ahlak ve etik arasındaki temel farklılıkları kısaca özetlersek;
• Ahlak, toplumda kabul görmüş yazılı olmayan kuralları içerir.
Buna karşın etik ise daha soyut kavramlara dayalı ve bu kavramlardan ne anlaşılması gerektiğini tanımlamaya çalışır. Etik kurallarının belirli bir alana yönelik yazılı kuralları içermesi beklenir.
• Etik kavramında daha çok bireyin görev yapmış olduğu alanla ilgili
olarak görevinde uyması gereken kural ve ilkelerle ilgilenmek söz
konusudur. Örneğin; sanat etiği, medya etiği, tıp etiği (deontoloji),
eğitim etiği, polis etiği, çevre etiği gibi genel ilkelerle birlikte görev
alanına özgü etik ilkeleri içerdiği söylenebilir.
239
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
“Kamu ekonomisinde etik kavramı” ise, daha profesyonel ve spesifik
bir alanı içermektedir. Burada bireylerin kamu hizmeti üretimine
ilişkin karar alırken, kararı uygularken ve sonuçta üretilen hizmetten
yararlanırken uyması gereken davranışlar bütünü ifade edilmektedir.
Kamu faydası kapsamında hizmet üreten birimlerin, “toplum çıkarlarını kendi çıkarları önünde tutmaları, kendilerini mali bakımdan
başkalarına bağımlı kılacak bağlantılara girmemeleri, tarafsız ve hesap
verebilir olmaları, saydamlık, açıklık ve dürüstlük ilkelerine göre
davranmaları” “kamu ekonomisinde etik” olarak tanımlanabilir.
Kamu ekonomisi piyasa ekonomisi ile genel ekonomi içinde birlikte
yer almasına karşın işleyişi piyasa ekonomisinden çok farklı kurallar
ve normlar içermektedir. Kamu ekonomisi, piyasa da üretilemeyen ya
da toplumsal fayda amacı ile üretilen mal ve hizmetlerin üretimini
gerçekleştiren piyasa ekonomisinin etkin işletilebilmesine yardımcı
olan ekonominin önemli bir alanını oluşturur. Kamu ekonomisinde
mal ve hizmetlerin finansmanı vergiler ile sağlanırken, tüm kamu
hizmetleri, özel hukuk kuralları dışında kamu hukuku kapsamında
düzenlenir.
KAMU EKONOMİSİNDE ETİK KAVRAMININ GELİŞİMİ VE
EVRENSEL ETİK DEĞERLER
Kamu ekonomisinde etik uygulamalarının gelişimi ağırlıklı olarak son
yirmibeş yıla yayılmaktadır. Ondan önce de etik konusu üzerinde
tartışmalar ve yaklaşımlar olmakla
birlikte, özellikle kamu
ekonomisinde etik yaklaşım ve tartışmalarının 1980’lerden sonra
önemli
hale
geldiği
bilinmektedir.
Kamu
yönetiminde
ve
ekonomisinde etkinliğin ve verimliğin artırılması çabalarına “etik”
tartışmaları eşlik etmiştir. Bu anlayış doğrultusunda, yönetimin hizmet
ve faaliyetlerinin daha tarafsız, nesnel, eşitlikçi bir şekilde sunulması,
240
Doç. Dr. Asuman Altay
sorumluluk bilinci içinde hareket edilmesi ve kamu kaynaklarının
etkin kullanımı üzerinde durulmuştur (Baydar Akgün, 2005). Kamu
hizmetlerinin üretilmesinde ülkeden ülkeye değişen etik kurallar
değil, evrensel kuralların geçerli olunmasına çalışılmaktadır. Bu konuda özellikle Dünya Bankası, OECD ve Birleşmiş Milletlerin daha küçük
ancak etkin ve verimli bir devletin tesis edilerek büyük ve etkin piyasa
ekonomileri oluşumuna katkı yapma çabalarının olduğu ileri
sürülebilir (Ayman Güler, 2003).
Kamu hizmetlerinde evrensel etik değerler olarak,
•
Hesap verebilirlik
•
Saydamlık
•
Tarafsızlık
•
Hukukilik
•
Bütünlük
•
Dürüstlük
•
Eşitlik
•
Liderlik
•
Sadakat
•
Liyakat ve profesyonellik
•
Nesnellik
•
Nezaket ve saygı
•
Saygınlık ve güven kavramları sıralanabilir.
241
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
Kuşkusuz demokrasinin kurumlarının, kurallarının ve denetim
mekanizmalarının iyi işletilebildiği ülkelerde yukarıda sözü edilen
evrensel etik değerlerin kamusal yaşamda daha uygulanabilir ve
anlamlı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Aşağıdaki tabloda
OECD ülkelerinde kamu hizmetlerinde en çok öne çıkan etik davranış
ilkeleri yer almaktadır.
Tablo 1: OECD Ülkelerinde En Çok Benimsenen Kamu Hizmeti
Temel Etik Davranış İlkeleri
Tabloda yatay eksende yer alan ülke sayıları itibari ile ilkelerin benimsenme oranına bakıldığında en fazla benimsenilen ilkenin “tarafsızlık”
ilkesi olduğu görülmektedir.
Bunu “hukukilik”, “dürüstlük”, “saydamlık ve etkinlik” ilkeleri izlemektedir. “Adalet” ilkesinin” ise en az benimsenen ilke olduğu göze
çarpmaktadır. Aslında bu birinci olarak benimsenen ilke ile doğru
orantılı bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü alet “göreceli”
bir kavram olup, kamu hizmeti sunan kişiye aynı zamanda bir insi242
Doç. Dr. Asuman Altay
yatif kullanım alanı da açmaktadır. Tarafsızlık ilkesi ile herkese eşit
hizmet ilkesinin benimsendiği de ortaya çıkmaktadır. Bu ise kamu
hizmeti üretiminde ve sunumunda istenilen ve beklenen evrensel etik
değerler içinde en önemlisi olan “tarafsızlık” ilkesininin önemini
ortaya koymaktadır.
Tabloda yer alan araştırma sonucu “demokrasi ve etik” konusuna da
dikkatleri çekmektedir. Çünkü demokratik rejimlerde “tarafsızlık” ve
“eşitlik” ilkeleri çok önemlidir. Demokratik toplumlarda bilindiği gibi,
halkın seçtiği temsilcilerini denetlemesine imkan verecek kurallar ve
kurumlar söz konusudur.
KAMU EKONOMİSİNDE HİZMET ÜRETEN KİŞİLER, ETİK VE
YOLSUZLUKLAR
Kamu hizmetlerini üreten kişiler, her ne kadar çalışma konuları, hukuki çerçevesi ve normları tanımlanmış olsa da hizmet sunumu
esnasında, kamu kaynaklarının yönetilmesi, vatandaşlarla ilişkiler ve
politika oluşturma işlevleri gibi bazı durumlarda insiyatif oluşturarak
bunu kullanabilmektedirler. İşte etik ve özellikle iyi tanımlanmış
evrensel etik değerler, bunun önüne geçerek kamu gücünün yanlış
veya kamu yararına aykırı kullanılmasını engelleme gibi bir işlev
görürler. Böylece etik kamu hizmet üretiminde, sunumunda ve kamu
hizmetlerinin bire y l e rce talep edilmesinde bir kontrol ve denge
mekanizmasının oluşturulmasına yardımcı olur.
Kamu ekonomisinde ortaya çıkan etik dışı faaliyetler, her şeyden önce,
hukuk sistemine ve devlete olan güveni sarsıcı özelliklere sahiptirler.
Etik-dışı faaliyetlerin güçlenmesi devletin eğemenlik gücünün
tartışılması anlamına gelir. Toplumdaki bireyler hukuksuzluk ve
243
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
kuralsızlığı olağan hale getire rek, toplumsal barışın bozulmasına
neden olabilirler. Bu nedenle özellikle kamu yönetiminde ve
ekonomisinde etik-dışı davranışlar çok iyi kontrol edilmeli ve ortaya
çıkarıldığında mutlaka hassasiyetle çözümlenmesine çalışılarak, kamu
vicdanının rahatlatılmasına çalışılmalıdır.
Yasa dışı davranışlar ve faaliyetler kapsamında yasadışı davranış, ağır
suçlardan küçük ihlallere kadar yasalara aykırı olan her şey yer almaktadır. Etik-dışı davranış ve faaliyetler de ise belirlenmiş olan etik kural,
ilke ya da değerlere uygun olmayan, hatta aykırı olan davranış ve
faaliyetleri ifade etmektedir.
Kamu yönetiminde ve ekonomisinde en yaygın ve bilinen etik-dışı
davranış “yolsuzluk”dur. Çünkü kamu sektöründe en yaygın olan
etik-dışı faaliyet kamu gücünün özel çıkarlar doğru l t u s u n d a
kullanılmasıdır. Bu tür faaliyetler etik ihlali olarak kabul edilirken her
etik-dışı faaliyet yolsuzluk anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte
kamu ekonomisinde en yaygın etik-dışı faaliyet alanı “yolsuzluk”
olarak bilinmektedir. Bir toplumda yolsuzluğun giderek artmasının
ekonomik ve sosyal kalkınmanın önündeki en büyük engel olduğunu
söylemek yanlış olmayacaktır. Yolsuzluk, hukuk devleti, demokrasinin
ve piyasa ekonomisinin işlerliğini tehdit eden en önemli unsur olarak
kabul edilmektedir. Yolsuzluk birçok şekilde gerçekleşmektedir. Belli
başlı yolsuzluk türleri şöyle sıralanabilir (Aktan):
•
Rant Kollama
•
Lobicilik
•
Oy ticareti
244
Doç. Dr. Asuman Altay
•
Kayırmacılık
•
Akraba kayırmacılığı (nepotizm)
•
Eş-dost kayırmacılığı (kronizm)
•
Siyasal kayırmacılık (partizanlık/patronaj)
•
Hizmet kayırmacılığı
KAMU EKONOMİSİNDE VE YÖNETİMİNDE ETİKLE İLGİLİ
FAALİYET GÖSTEREN ULUSLARARASI KURULUŞLAR VE
ÇALIŞMALARI
Daha önce de sözü edildiği gibi kamu yönetiminde ve ekonomisinde
reform çalışmalarının paralelinde yürütülen “etik” konusu uluslararası kuruluşlarca da sahiplenilmiş ve bu konuda gerek kurumsal
ve gerekse pratikte bazı düzenlemeler ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda(TÜSİAD, 2005a: 193);
• Birleşmiş Milletler-Kamu Görevlileri için Uluslararası Davranış
Kuralları
• Avrupa Konseyi-Kamu Görevlileri için Model Etik Davranış Kodu
Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO)
• Uluslararası Saydamlık Örgütü
• OECD Etik Raporu’ndan söz etmek mümkündür.
Birleşmiş Milletler-Kamu Görevlileri için Uluslararası Davranış
Kuralları kapsamında şu unsurlar yer almaktadır:
•
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 12 Aralık 1996 tarihinde
245
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
Yolsuzluğa Karşı Eylem Planı’nın bir unsurunu oluşturan 51/59
no’lu kararıyla kamu görevlilerinin etik kuralları konusunda üye
ülkelere
tavsiye
kararı
yayınlamıştır.
“Ülkelerin
Kamu
Görevlilerinin Etik Kodu” olarak adlandırılan söz konusu tavsiyeler, üye ülkelerin yolsuzluğa karşı mücadelelerine kılavuzluk
yapan bir araç olarak görülebilir. Birleşmiş Milletler Kamu
Görevlileri için Uluslararası Davranış Kuralları (United Nations
International Code of Conduct for Public Officials), çıkar çatışması,
hak mahrumiyeti, malvarlığının bildirilmesi, hediye ve diğer menfaatlerin kabulü, gizli bilgi ve siyasi faaliyetler hakkında hükümler
içermektedir. Söz konusu kod ile ayrıca etkinlik, etkililik,
dürüstlük, duyarlılık, adalet, tarafsızlık ve ayrımcılık yapılmaması
prensipleri üzerinde de durulmuştur.
•
Avrupa Konseyi-Kamu Görevlileri için Model Etik Davranış Kodu
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, “R (2000) 10 numaralı Tavsiye
Kararı” ile kamu görevlilerine yönelik etik kural getirilmesinin
teşvik edilmesinin ve konu hakkında halkın duyarlılığının yükseltilmesinin yolsuzlukla mücadelede çok önemli bir araç
olduğunu belirtmiş ve ulus devletlerin, kendi hukuk sistemlerine
ve kamu yönetimi prensiplerine bağlı olarak Tavsiye Kararı’nın
ekinde gösterilen Avrupa Konseyi Kamu Görevlileri için Model
Etik Davranış Kodu’nu (Council of Europe, Model Code of
Conduct for Public Officials), benimsemelerinin faydalı olacağını
ifade etmiştir.
Ayrıca Bakanlar Komitesi, tavsiyede öngörülen hususların üye
ülkeler tarafından yerine getirilip getirilmediğini gözlemleme
g ö revini “Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu” (GRECO) adlı
organa vermiştir.
246
Doç. Dr. Asuman Altay
Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO)
•
Yolsuzlukla mücadelede yol gösterici prensipler ve stratejiler
oluşturmak üzere etkin bir mekanizmaya sahip olan GRECO’nun
temel amacı, üyelerinin yolsuzlukla mücadele sistemlerinin
gözlenmesi ve bu yolda kapasitelerinin artırılmasına yardımcı
olmaktır. Bu nedenle GRECO, yolsuzlukla mücadele alanında
ülkelerin ulusal mevzuatlarındaki yetersizlikleri ve eksiklikleri
incelemekte, gerekli yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapılma ve
pratik reformların hayata geçirilme sürecine katkıda bulunmaktadır.
•
Türkiye, 1 Ocak 2004 tarihinden beri GRECO üyesidir. Avrupa
Konseyi tarafından yayınlanan kamu görevlileri için model
davranış kuralları, AB üyesi ülkelerin kamu yönetiminde
öngördüğü etik standartların bir değerlendirmesi olduğundan,
AB’ye üyelik sürecinde Türkiye açısından önem arz etmektedir.
Etik-dışı davranışlar ve özellikle yolsuzluklara karşı uluslararası
çabaların olduğu bir diğer kurum, Uluslararası Saydamlık Örgütüdür.
Mayıs 1993 tarihinde kurulan ve merkezi Almanya’nın Berlin şehri
olan Uluslararası Saydamlık Örgütü (Transparency International–TI),
temel amacı yolsuzlukla mücadele olan ilk ve tek uluslararası sivil
toplum örgütüdür. Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün doksana yakın
ülkede
ulusal
düzeyde
teşkilatı
bulunmaktadır.
Ülkemizde,
“Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği”, Uluslararası Saydamlık
Örgütü’nün ulusal düzeydeki teşkilatıdır.
OECD Etik Raporu’da bu konuda hazırlanmış en kapsamlı çalışmalardan biridir. OECD tarafından 1996 yılında yayınlanan Kamu
247
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
Yönetiminde Etik adlı rapora göre, bir etik altyapının sekiz kilit unsuru bulunmaktadır. Bunlar;
•
siyasi irade,
•
etkili bir yasal altyapı,
•
etkin hesap verme mekanizmaları,
•
uygulanabilir davranış kuralları,
•
mesleki sosyalleştirme mekanizmaları,
•
kamu yönetiminde uygun çalışma koşulları,
•
etik konularda eşgüdüm sağlayan kuruluşların varlığı ve
•
kamu görevlilerini denetleyen etkin bir sivil toplum (medya dahil)
olarak sıralanmaktadır.
TÜRKİYE’DE KAMU EKONOMİSİNDE ETİK-DIŞI FAALİYETLER
Türkiye’de kamu yönetimi ve ekonomisinde reform çalışmaları OECD
ülkeleri ve AB ülkelerinden ayrı düşünülemez. Birçok ülkede kamu
yönetimi ve ekonomisi uluslararası kuru l u ş l a rca desteklenerek
yeniden yapılandırılmaya çalışılırken, ülkemizde de 1990’ların ikinci
yarısında ve özellikle 2000’li yıllarda gündemde olan bir konu olmaktadır. Türkiye’de siyaset, bürokrasi ve yeraltı ekonomisi temsilcilerinden (mafya) oluşan kesimlerin karıştıkları skandal olarak ortaya
çıkan olaylar kamu hizmet üretiminde kaynakların artan bir şekilde
haksız kullanımının arttığının kabul edilmesine neden olmuştur. Etik
davranış standartlarının eksikliği, hesap verme mekanizmalarının
işlevsiz olması, etik altyapının yetersizliği, Türkiye’yi birçok defa
248
Doç. Dr. Asuman Altay
ekonomik, sosyal ve siyasi konularda zor durumlarda bırakmıştır
(Yüksel, 2005: 17). Artan bu tür faaliyetlerin azaltılması amacıyla kamu
ekonomisinde etik konusunda yasal ve kurumsal düzenlemelere gidilmiştir.
Türk Kamu Yönetiminde Karşılaşılan Olası Etik-Dışı Duru m l a r ı n
Temel Nedenleri arasında şu unsurlara dikkat çekilebilir (TÜSİAD,
2005b: 85)
•
Kamuda hukuk devleti ilkesinin yerleşmemiş olması,
•
Kamuda etik kültürün yerleşmemiş olması,
•
Bürokratik nedenler,
•
Merkeziyetçi ve statükocu yapı,
•
Yerel yönetimlerde denetim sorunu,
•
Siyasilerin sistem üzerindeki etkisi,
•
Takdir yetkisinin keyfi kullanımı,
•
Bürokratik hizmetlerin kalitesi,
•
Kamu görevlilerinde kamu hizmetine adanmışlık hissinden yoksunluk,
•
Kırtasiyecilik,
•
İdari usul eksikliği,
•
Kamuda istihdam sorunları,
•
Kamu yönetiminde denetim yetersizliği,
249
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
•
Ekonomik nedenler,
•
Eğitimin yetersizliği,
•
Medya ve sivil toplum etkinliğinin yetersiz oluşu,
•
Bürokratik ayrıcalıklar,
•
Toplumsal yapı.
Türkiye’de etik dışı davranışlarla mücadele 1990’lı yılların başından
bu yana sürdürülmektedir. Bu konuda gerek kamusal alanda, gerekse
sivil toplum örgütleri ve mesleki kuruluşlar tarafından yürütülen çok
sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu gelişmelerden bazıları kronolojik
olarak şöyle sıralanabilir (TÜSİAD, 2005b: 107).
•
19 Nisan 1990 tarih ve 3628 sayılı “Mal Bildiriminde Bulunulması,
Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu”nun yürürlüğe
girmesi,
•
1 Şubat 2000’de “OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı
Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi”nin
4518 sayılı Kanunla onaylanması,
•
24 Mart 2001 – İçeriğinde yolsuzlukla mücadeleyle ilgili öncelikli
hedeflerin de yer aldığı “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması,
Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar”ın kabul edilmesi,
•
16 Mayıs 2001 - Etkin Yönetim ve Yolsuzlukla Mücadele
Yönlendirme Komitesi ve bu Komiteye yardımcı olmak üzere bir
çalışma grubu oluşturulması,
250
Doç. Dr. Asuman Altay
•
12 Ocak 2002 – “Türkiye’de Saydamlığın Artırılması ve Kamuda
Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Eylem Planı”nın Bakanlar Kurulu
Kararı ile kabul edilmesi,
•
16 Kasım 2002 - Yolsuzlukla mücadeleye ilişkin hususların da yer
aldığı 58. T.C. Hükümeti Acil Eylem Planı açıklanması,
•
2 Ocak 2003 – “Yabancı Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin
Önlenmesi İçin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
4782 sayılı Kanun”un kabul edilmesi,
•
17 Nisan 2003 – “Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Avrupa Konseyi
Sözleşmesi”nin 4852 sayılı Kanunla onaylanması,
•
10 Aralık 2003 – “Yolsuzluğa Karşı Birleşmiş Milletler
Sözleşmesi”nin Türkiye tarafından imzalanması,
•
14 Ocak 2004 – “Yolsuzluğa Dair Ceza Hukuku Avrupa Konseyi
Sözleş-mesi”nin 5065 sayılı Kanunla onaylanması ve
•
25/5/2004- 5176 sayılı Kanun ile oluşturulan "Kamu Görevlileri
Etik Kurulu“ yürürlüğe girmiş ve 2005 yılında Yönetmeliği
çıkarılarak uygulamaya yön verilmiştir.
Yukarıda yer alan gelişmeler içinde hiç kuşkusuz en dikkat çekeni
“Kamu Görevlileri Etik Kurulu”nun kurulmuş olmasıdır. Bu
oluşumun ülkemizde etik-dışı davranışlar ve faaliyetler konusunda en
azından
bir
farkındalık
oluşturulmasına
yardımcı
olacağı
düşünülebilir.
251
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU
"Kamu Görevlileri Etik Kurulu“ hakkındaki 25/5/2004- 5176 sayılı
Kanun uyarınca; kamu görevlilerinin uymaları gereken; saydamlık,
tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi
etik davranış ilkelerini belirlemek ve uygulamayı gözetmek amacıyla
kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personelin etik davranış
ilkelerine aykırı uygulamaları bulunduğu iddiasıyla vatandaşlarca
ileri sürülen iddiaları araştırmak ve sonuçlandırmak üzere
Başbakanlık bünyesinde oluşturulmuştur. Böylece kişilere başvuru
imkanı verilerek kamuoyu denetiminin gerçekleşmesine imkan
yaratılmıştır. Kurulun inceleme alanına, Cumhurbaşkanı, Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Bakanlar Kurulu üyeleri, Türk Silahlı
Kuvvetleri ve yargı mensupları ve üniversiteler dışında kalan tüm personel dahil edilmiştir
Kamu görevlileri etik kurulu için 2006 Mali Yılında Başbakanlık
bütçesinin Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün temsil ve
tanıtım giderleri kalemine, Kurul için 65.000 YTL ödenek ayrılmıştır.
Ancak, Kurulun bugüne kadar yaptığı faaliyetlerle ilgili harcamaların
önemli bir kısmının işbirliği yaptığı bazı sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve kamu fonlarından karşılandığı ifade edilmektedir.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun görev ve yetkileri genel olarak;
•
Bilgi ve belge isteme yetkisi
•
İnceleme ve araştırma yetkisi
•
Görüş bildirme olarak ayrımlaşmaktadır. Kamu Görevlileri Etik
Kurulu’nun
252
Doç. Dr. Asuman Altay
İşleyişi Kurula Başvuru ve Resen İnceleme şeklinde gerçekleşmektedir.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun Yaptırım Mekanizması Etik
davranış ilkelerine aykırı işlem veya eylemi olduğuna Kuru l
tarafından karar verilen kişi veya kişilere uygulanabilir tek müeyyide
olarak, Kurul kararının Resmi Gazete’de yayımlanması suretiyle
konunun kamuoyuna duyurulması esası benimsenmiştir. Ayrıca
Kurul’un, 3628 sayılı Kanun gereğince kamu görevlileri tarafından verilen mal bildirimlerini inceleyebilme, 657 sayılı Kanunun 29. maddesindeki hediye alma yasağının kapsamını belirleme ve kamuda
Genel Müdür ve üstü seviyedeki üst düzey göre v l i l e rce alınan
hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden isteme yetkileri bulunmaktadır.
SONUÇ
Son otuz yıla yakın dünyada hakim olan küreselleşme eğilimleri, Türk
kamu yönetimi ve ekonomisini de diğer birçok ülkede olduğu gibi
yeniden yapılandırmıştır. Daha küçük ancak verimli ve etkin bir kamu
ekonomisi alanı ile daha etkin ve geniş hacimli bir piyasa ekonomisi
tercihi ile karşı karşıya kalan ve küresel sürecin bir parçası olmak
isteyen ülkeleri kamu yönetimlerinde ve kamu ekonomilerinde reforma tabi tutma eğilimlerini artırmıştır. Buna destek ve danışmanlık
veren OECD, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi kurumlar
aracılığı ile bu süreç hızlanmıştır. Daha dürüst, daha tarafsız ve etkin
kamusal hizmet üretimi için gerekli olan ve uyulması zorunlu ortak
kurallar olarak tanımlanan “etik” kavramının bu nedenle günümüzde
çok önem kazandığı söylenebilir.
Türkiye’de de söz konusu olan kamu yönetiminde ve ekonomisinde
253
Etik ile Ekonomi ‹liflkileri – Kamu aç›s›ndan
reform ve bu kapsamdaki etik tartışmaları son yıllarda olumlu bir
boyut kazanmıştır. Bilindiği gibi, Türk kamu ekonomisinin ve yönetiminin en önemli sorunlarından birisi, hiç kuşkusuz etik-dışı faaliyetlerin yaygın olmasıdır. Bununla birlikte son yıllarda atılan yasal ve
kurumsal adımlar geleceğe yönelik umutların artmasına yol açmaktadır.
KAYNAKÇA:
Aktan, Coşkun Can: “Yolsuzluklar ile Ekonomide Serbestleşme ve
Demokratikleşme Arasındaki İlişki “http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/toplam-ahlak/aktan-yolsuzlukekonomide-serbestlesme.pdf.
Baydar Akgün, Sevgi (2005):Yönetim Etiği Açısından Türkiye’deki
Kurumsallaşma Çabaları “Kamu Görevlileri Etik Kurulu”.
http://www.icisleri.gov.tr/_icisleri/TurkIdareDergisi/UpLoadedFile
s/81-111.sevgibaydar%20akg%C3%BCn.doc
Ayman Güler, Birgül (2003): “Devlette Reform”, Mimarlık Dergisi,
Mart 2003 Eki,Ankara 2003,
http://politics.ankara.edu.tr/~bguler/devletreformu.pdf.
Tansal, Sabih (2002): “Etik Değerlere Evrensel Yaklaşım”, Sermaye
Piyasasında Mesleki/Etik Kurallar ve Yatırımcı Hakları Paneli, İstanbul, 6 Mart 2002.
TÜSİAD (2005a): “Devlette Etikten Etik Devlete: Kamu yönetiminde
etik Kavramsal Çerçeve ve Uluslararası Uygulamalar”, Cilt 1 TÜSİAD
Devlette Etik Altyapı Dizisi No: 1 Kasım 2005 (Yayın No. TÜSİADT/2005 -11/412), s.193.
254
Doç. Dr. Asuman Altay
TÜSİAD (2005b): “Devlette Etikten Etik Devlete: Kamu Yönetiminde
Etik Yasal Altyapı, Saydamlık Ve Ayrıcalıklar Tespit Ve Öneriler”, Cilt
2, TÜSİAD Devlette Etik Altyapı Dizisi, No: 2 Kasım 2005 (Yayın No.
TÜSİAD-T/2005 -11/411), s.85.
Cüneyt,
Yüksel:
“Türk
Kamu
Yönetiminde
Etik
Mevzuatı
Değerlendirmesi ve Çözüm
Önerileri”, Siyasette ve Yönetimde ETİK Sempozyumu, (Sakarya:
Sakarya Üniversitesi, İİBF, 18-19 Kasım 2005), s.347.
255
Download