M. Meclisi B : 5 bu türlü yabancı sermaye yatırımları, o ülkeye kattığından fazlasını alıp götürmekte; öde­ meler dengesini daha da bozmakta; aynı za­ manda arkasındaki büyük firma, dağıtım şebe­ kesi, imtiyaz izni, teknolojik üstünlüğü gibi avantajları ile yerli teşebbüsleri kolayca tasfiye edebilmektedir. Yabancı sermaye sorunu politik yönü ile ele alındığında, önemli bir sınır meselesi ile karşılaşılmakta, gelişen bir ülkenin kapılarını yabancı sermayeye ardına kadar açarak onu sınırsız bir şekilde kabul etmesi büyük sakın­ calar taşımaktadır. Bağımsızlık soyut bir kaî» ram olmaktan önce, ekonomik bir ihtiyacolduğuna göre, üretimin büyük bir kısmının yaban­ cıların kontrolünde bulunduğu bir ekonomi­ ye, toplam hasıla ne kadar büyük olursa olsun gelişmiş bir ekonomi gözü ile bakılamıyacağı için, yabancı sermaye yatırımlarının sadece eko­ nomik açıdan değerlendirilmemesi, aynı zaman­ da politik yönü ile ele alınması gerekir. Bu itibarla konumuz Yüce Meclisin ilgisini gerektirmekte; yabancı sermayenin Türk eko­ nomisine ne kattığının ve neyin karşılığı kattı­ ğının tartışılması icabetmektedir. Bilindiği gibi memleketimizde yabancı ser­ maye hareketlerinin üç aşaması olmuştur. Bi­ rincisi Osmanlı İmparatorluğunun kendi top­ raklarında yabancıların iş görmesini kolaylaş­ tırdığı ve «kapitülâsyonlar» diye tanımlanan dönemdir. Lozan^da başlıyan ve kapitülâsyonlar düze­ ninin tasfiye edildiği ikinci dönemde yurda ya­ bancı sermaye girmemiş, yabancı şirketlerin ve dış borçların tasfiyesi 1944 yılına kadar sürmüş­ tür. 1950 yılında liberal ekonomi yanlısı bir par­ tinin iktidara gelmesi ile de üçüncü döneme, yani yabancı sermayeyi teşvik dönemine ge­ çilmiştir. Son yıllarda ise, yabancı sermaye yanlısı politikanın gittikçe yoğunlaştığı, adeta ulusal kalkınmamızın bu yoldan sağlanmak istendiği; özellikle imalât sanayiinde yabancıların kont­ rol ettiği kesimin önemli gelişmeler kaydettiği görülmektedir. Ayrıca, dış ülkelerdeki aşikâr güçlükler, montaj sanayiinin gittikçe ağırlaşan yükü, kâr transferleri, azalan kredi imkânları, kısacası 15 . 11 . 1968 O : 1 büyüyen ticaret ve kaynak açığı sebebiyle başgösteren ekonomik güçlüklere karşılık, seçimle­ rin yaklaşmakta oluşu, İktidarın yabancı serma­ yeyi teşvik politikasında daha da ileri gitmesine ve gelişi güzel verilecek imtiyazlarla yabancı sermaye yatırımlarının artırılmasına yol açabi­ lir. Bu itibarla Yüce Meclisin konuya süratle el koyması, izlenen yabancı sermaye politikasının ulusal çıkarlarımıza yararlı ve zararlı yönleri­ nin saptanması zorunlu bulunmaktadır. Bu amaçla Anayasanın 88 nci maddesi! ge­ reğince bir genel görüşme açılmasını arz I ve teklif ederim. Saygılarımla. Giresun Milletvekili Kudret Bosuter BAŞKAN — önerge, gündemdeki yerini ala­ cak ve sırası geldiğinde görüşülecektir. 12. — tzmir Milletvekili Mustafa TJyai; ve 3 arkadaşının, üzüm müstahsilinin korunpıast konusunda gerekli tedbirleri tesbit etmek ü\zere Anayasanın 88 nci maddesi gereğince bir1 Ge­ nel Görüşme açılmasına dair önergesi (8/3$) BAŞKAN — İzmir Milletvekili Mustafa Uyar, Konya M&leltvekili İhsan Kabadayı, ^da­ na Milletvekili Bekir Tünay ve Ankara Millet­ vekili Ahmet Üstün'ün, üzüm üretimi ile Siğili olarak bir genel görüşme açılmasını istiyen önergeleri vardır, önergeyi okutuyorum. 13 .11.196$ Millet Meclisi Yüksek Başkanlığına ; Önemli ihraç maddelerimizden ve şaraplık için yegâne hammadde olan çekirdeksiz Huru, borda ve siyah üzüm üreticisi her yıl artarf ha­ yat pahalılığı ve yükselen maliyet fiyatları kar­ şısında, ürünlerinin satış fiyatında her hangi bir artış göremediğinden, yıldan yıla zor duru­ ma düşmektedir. Hayat pahalılığı yanında sel, don ve kurak­ lık gibi hava şartlarının üretici aleyhine işltemesi de dolaylı olarak maliyeti yükseltmektedir. Bunlara ilâveten, Devlet adına müdahale alımı yapan ve aslında üretici kuruluşu lolan Tarişin ilk ilân ettiği fiyatları sonradan terjc et­ mesi veya geç fiyat ilân etmesi gibi tutuıja ve — 47 —