HARRAN ÜNiVERSiTESi ilAHiYAT FAKÜLTESi VAKFI YAYlNLARI NO: 12 . HARRAN ÜNiVERSiTESi "" .. . . ILAHIYAT FAKULTESI • • DERGISI YIL: 2000 ŞANLIURFA SAYI: VI 1 2001 HADiS USULÜNDE FERD VE GARiB . * Yusuf Ziya KESKIN bazı özelliklerinden dolayı farklı sınıflandırmalara tabi tutulmuş ve kavramlarla isimlendirilmiştir. Mesela ravi sayısı açısından mütevatir ve il.had, senedin sonu itibarıyla kudsi, merfft', mevkfıf ve mak:tO.', sıbhat açısından da sahlh, hasen ve zayıf gibi kısırnlara ayrılmıştır. Bazı hadisler ise birkaç açıdan taksime tabi tutulabilecek özelliklere salıiptir. Bir hadis, ravi sayısı açısından ahad, senedin sonu itibarıyla merfıl', sıbhat açısından da sahlh olabilir. Dolayısıyla hadisleri değişik yönlerden inceleyip farklı kavramlarla isimlendirrnek mümkündür. H adisler, değişik R1M sayısı balamından tevatür derecesine ulaşmayan hadislere il.had denir. A.had haberler de kendi içinde meşhür, aziz ve garib gibi kısırnlara ayrılır. Her tabiıkada en az ÜÇ ravi kanalıyla rivayet edilen hadislere meşhı1r, iki ravi tarafından rivayet edilenlere aziz, sadece bir ravinin rivayet ettiği hadislere de ferd veya garib denir. Bu makalemizde illiadın kısımlarından olan ferd ve garib hadisler ÜZerinde duracağız. 1. Ferd Hadis Ferd, lügatte "bir, tek veya çiftin yarısı" manasınadır. Çağulu efrad gelir. 1 Hadis ise, gerek lügat yönünden ve gerekse ıstılalı yönünden garibin müteradi:fi olup,2 isnadın herhangi bir yerinde ravisi tek kalmış veya senedindeki yahut metnindeki bir özellik açısından başka rivayetlerden farklı olan hadis çeşidine denir. 3 ıstıliı.hında * Yrd. Doç. Dr., Harran Ü. İ1ahiyat Fak. Öğr. Üyesi. vzkeskin!1Vhotmail.corn 1 İbn Manzür, Lisanu'l- 'Ara b. F-R-D maddesi, III,33 ı. 2 İbn Hacer, Nüzhe, s.54. 3 Koçyiğit, Hadis Istılahlan, s. I 08; Polat, "Ferd ", T.D. V.İ.A. XII,368. Yusu{Ziva Keskin 28 Ferd ile garib hadisler arasında ortak olan tek kalış (tetenild, iniin1d) kavramını dikkate alan bazı alimler, bu iki terimin eş anlamlı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Onlara göre, birazdan tanı.ınlannı vereceğimizferd-i mutfak ile garib-i mutfak,ferd-i nisbi ile gan'b-i nisbi eş anlamlıdır. Fakat birçok hadis alimi, terd ve garib terimleri arasında k.ı.ıllanılışlarının azlığına veya çokluğuna göre aynm yapmış ve terd ismini çok defa ferd-i mutlak 'a, garib ismini de ferd-i nisbi 'ye vermiş; bu kelimelerden türemiş fiillerin kullanılışı söz konusu olduğunda ise aralarında hiçbir aynm yapmamışlardır. Mesela, ister ferd-i mutlak, ister ferd-i nisbi olsun, her ikisinde de "teferrede bihi fülô.nun" (bu hadiste falan teterrüd etmiştir) veya "ağrebe bihi fülô.nun" (bu hadis falan sebebiyle garib olmuştur) denilerek, terd ve garibten türemiş fiiller aynı manada k.ı.ıllanılnuştır. Ferd tabiri, garibin kısımları balıis konusu olduğu zaman daha çok isti 'miil edilmiştir. Ancak terd hadis, garib hadisten daha yaygındır. Bununla birlikte ferd nev· i içerisinde sayılan her hadis garib grubuna girmez. Mesela beldelere veya kabilelere izate edilen ferd hadisler, garib kapsamına girmezler. 4 Hicretin ilk asırlarında haber-i viihidin ferd anlamında kullanıldığı da olmuştur. 5 Öte yandan mütekaddim usülcülerden Hiikim en-Neysiibüri (v. 405/1014), terd hadisleri anlatırken sadece ferd-i nisbiden söz etmiştir. 6 Şiiz ve münker hadislerin tarifinde daha güvenilir riivıye muhalefet etme esasını değil, tefenüdü esas alan alimlere göre şiiz ve münker terimleri de ferd ile eş anlamlıdır. 7 Ancak şiiz ve münker, muhiilefet şartıyla ferd hadisten ayrılır. Şiiz ve münkerde hem muhalefet, hem teterrüd söz konusu iken, terd hadiste sadece teferrüd vardır. 8 Tefenüdün meydana Mutlak ve Ferd-i Nisbi. geldiği yere göre ferd hadis iki kısma ayrılmıştır: Ferd-i ı. Ferd-i Mutlak: Ravinin kendisinden başkasının rivayet etmediği, bütün raviierden tefenüd ettiği hadistir. 9 Sened ve metin yönünden garib olan hadisler de ferd-i mutlak kapsamında değerlendirilmiştir.1° 4 Bkz: Hlliın, Ma'rife, s.153; İbnu's-Saliih, 'Uliimu'l-hadis, s.79; Nevevi, Takrib, s.12; İbn Hacer, Nüzhe, s.54; Suyıiti, Tedribu'r-rdvi. s.152-3,156; Beyküni, Şerhu'l-Manziime, s.134-5; Koçyiğit, Hadis Istılahlan, s.108; Subhi Sillih, Hadis Istılahlan, s.l90; 'Itr, Menhecu'n-nakd, s.399,401; Muhammed Accac, Usiilu'l-hadis, s.360-6I; Uğur. Hadis Terimleri, s.92-93; Polat. "Ferd'', T.D.V.İ.A, XIL368; a. ınlf., "Garib", T.D.V.İ.A. XIII,375; Aydınlı, Hadis Istılahlan, s.56. 5 Bkz: Şfifı'i, Risdle. s.205 (pr.999). }vfa 'rife, s.l54. 6 Hlliın, 7 Bkz. İbnu's-Sa!iih, 'Uliimu'l-hadis, s.77-82: İbn Kesir, İhtisdnı 'Uliimi'l-hadis, s.47; Suyıiti. Tedribu'rrdvi, s.l5l. 8 Bkz. İbnu's-Sa!iih, 'Uliimu'l-hadis, s.79; Nevevi, Takrib, s.l2; Suyıiti, Tedribu'r-rdvi, s.l52-3,156. 9 İbnu's-Saliih, 'Uliimu'l-hadis, s.88; :-l"evevi, Takrib, s.l3; Iraki, Fethu'l-muğis, s.llO; Suyıiti, s.l62; Beyküni, Şerhu'l-ı'vfanziime. s.l31; Kasımi, Kavd'idu't-tahdis, s.l32; Kettiini, er-Risdletu'l-miistatrafo, s.ll4; 'Itr,Menhecu'n-nakd, s.400: lvfuhammed Accac, Usiilu'l-hadis, s.358. Tedribu'r-rdvı~ ; 10 ·ıır,Menhecu'n-nakd, s.400. 29 Hadis Us11/ünde Ferd ve Garib İbn Hacer el-Ask.alfuıi~·e (v. 852/1448) göre riivinin teterrüdü, tarikieri çok da olsa, senedin aslı denilen sahabi tarafinda meydana gelirse buna ferd-i mutlak, senedin ortasında olursa buna da ferd-i nisbi denir_ ı ı Tabiinin teterrüd ettiği hadisler de ferd-i mutlak kabul Dilların (v. 127/744) lbn Ömer'den (v. 73/692) rivayet ettiği, edilmiştir. Abdullah b. "Hz. Peygamber, azadlı kölenin miras hakkının satılınasını da hibe edilmesini de yasakladı." 12 hadisi buna örnek verilebilir. Bu hadisi İbn Ömer'den rivayet etmede Abdullah b. Dfruir tek kalmışur. Müslim (v. 261187 5), "Bu hadis için bütün insanlar Abdullah b. IJıniir'a muhtaçurlar." der. 13 Bu rivayetteki teterrüd, senedin aslında yani baş tarafinda olduğu için hadis ferd-i mutlak veya garib-i mutla!Ctır. 14 Bununla beraber bütün sahabilerin tenkit dışı bırakılması görüşünde olan bazı alimler, onların Hz. Peygamber'den tek başlarına rivayet ettikleri hadisleri ferd olarak kabul etmemişlerdir. ıs Ancak alimierin çoğu, hadisin kaynağı olan sahabeden tek ravi kanalıyla gelen rivayetlerin mutlak ve gerçek terd sayılacağını ifade ederek, bunun hadisin daha sonraki yüZyıllarda şöhret bulması halinde bile değişmeyeceğini, dolayısıyla senedin diğer kısımlarındaki teferrüdün nisbi kabul edileceği görüşünü benimseınişlerdir. Bazı alimler ise lbn Hacer'in tarifinin aksine, senedin neresinde olursa olsun, herhangi bir riivlnin kendi üstündeki riividen tek başına rivayet ettiği hadisi ferd-i mutlak sayınışlardır. Senedin bir yerinde tek kalan riivlnin bir sonraki tabaka için o hadisin yegane mesnedi olacağı gözönünde bulundurulduğunda, bu görüşün ferd-i mutlak terimiyle aniatılmak istenenmanaya daha uygun düştüğü söylenebilir. 16 2. Ferd-i Nisbi: Teferrüd veya gariibet, senedin sahabi ve tablin tabakasından sonraki tabakalarda olursa, böyle bir habere ferd-i nisbi veya garib-i nisbi denir. 17 Bir başka tanıma göre ferd-i nisbi, özel bir cihete nisbeten teferrüdün viiki olduğu hadistir. Buna garibu'l-isnad olan rivayetler de dahildir.l8 Nisbi denilmesi, haber aslında meşhur olsa bile, teferrüdün belirli bir şahsa nispetle vukubulması dolayısıyladır. 1 9 Haberin meşhur olması ise, teferrüdün olmadığı diğer tarikler yönündendir. Mesela Miilik b. Enes (v. 179/795) Niifi.'den (v.l 17/735), Niifi' ll İbn Hacer, .\"ü::he, s.52-54. 12 Buhtiri, ·ıtk 10 (Ill.l20);J.lüs/im, 13 }vfüslim, ·ıtk 16 (Illl45). 'ıtk 16 (Il,l145). 14 !niki, Taiı:yid. s.85-86; .-\lımed Naim, Tecrid-i Sarih Tercemesi, 1,109; Koçyiğit, Hadis ]salahlan, s.l09; Muhammed Accic, r.:sülu'l-hadis, s.358; Uğur, Hadis Terimleri, s.94. 15 Polat, "Ferd ". T.D.V.iA.., XII,368-9; Mahmud et-Tahhfuı, Teysir, s.39. 16 Polat, "Ferd ". T.D.V.iA, XII,368-9. 17 Ahmed "Xaim. Tecrid-i Sarih Tercemesi, Ll09. Aynca bkz: İbn Hacer,Nüzhe, s.53. 18 İbnu's-Saliilı.. ·[,?ıi.mu'l-hadis, s.88; lrı1ki, Fethu'l-muğis, s.llO; Beykıini. Şerhu'[.,'vfanzüme, s.l32; K:isııni. Kavd'idu'c-rahdis. s.132: Subhi Salih, Hadis Istılahlan, s.l91; Muhammed Acciic, Usülu'lhadis, s.359: ·rır. Jfenhecu'n-nakd, s.400; Polat, "Garib", T.D.V.İ.A.., XliL375; a. mlf~ "Ferd'', T.D.V.İ.A., XII.369. 19 İbn Hacer, ::ıı::he, s. S-ı. Yusu(Ziva 30 Keskın de İbn ömer'den (v. 73/692) bir hadis rivayet etmiş olsa ve bir başka ravi de aynı hadisi mütabi'i olmaksızın Malik'ten rivayeriyle teterriid etse, bu hadis, Millik'ten tek olarak rivayet eden raviye nispetle ferd-i nisbi -garib-i nisbi- olur. Nii:fi'den rivayet edenler kalabalık bir cemaat olduklan takdirde, bu cemaate ve onlardan bize kadar nakleden aynı şekildeki kalabalık rav1 grubuna nispetle de hadis meşhilr olur. 20 Hadis alimleriferd-i nisbiyi dörtkısma ayınnışlardır. Bunlar; a. Sika bir ravlnin başka bir sika riividen rivayet etmede tek kalması. "Bu hadisi sika falandan başka hiç kimse rivayet etmemiştir." gibi ifadelerle aniatılmak istenen budur_21 Mesela Abdullah b. Mes"üd'un (v. 32/652) en büyük günahın ne olduğuna dair sorduğu soruya Hz. Peygamber'in verdiği cevapla ilgili hadiste,22 Süzyiin esSevri'nin (v. 161/777) Viisıl b. Hayyan el-Ahdeb'ten (v. 129/746) rivayeri olarak Abdurrahman b. Mehdi (v. 198/814) teterrüd etmiştir. 23 Bu hadisin başka isnadlan bulunsa bile, Süzyiin es-Sevri'nin Viisıl'dan rivayeri olarak yalnız bir kişinin nakletmesi, o rivaverinferd-i nisbi sayılması için yeterli bir sebeptir_24 b. Hadis, diğer veeililerde başkasından rivayet edilse de, belli bir ravlnin belli bir raviden teferrüdü. 25 "Bu hadisin rivayetinde fülan ravi, falan raviden rivayet etmede tek kalmışur." derken bu duruma işaret edilir. Mesela Süzyiin b. 'Uyeyne- Viiil b. DavüdBabası26 - Zührl - Enes b. Malik rivayetine göre ResUluilah (s.a.v.), Safiyye ile evlendiğinde düğün yemeği olarak sevlk (kavut) ve hurma ikram etmiştir_27 Bu hadisi Davüd'dan sadece oğlu Viiil, Viiil'den de sadece İbn 'Uyeyne rivayet ettiği için garibtir_28 Nitekim Tirmizl (v. 279/892) de bu hadis için hasen-garib demiştir_29 c. Bir şehir veya bölge· halkının, başkalannın rivayet etmediği bir hadisi rivayet etmede tek kalmalan. 30 Bir şehre yerleşmiş olan ravi veya riMierin yalnız orada rivayette bulunması sebebiyle ancak o bölgede bilinen ve "Şiimlılar'ın hadisi, 20 Ahmed Naim, Tecrid-i Sarih Tercem esi, Ll 10; Koçyiğit, Hadis Istılahları, s. 11O. 21 Kfu;ımi,Kavd'idu't-tahdts, 22 Bııhdri, 23 Hakim,Ma'rqe, s.l60-6L s.l32; lvfahmıid et-Talıhan. Teystr, s.40. hudfid 20 (VIIL2l ). 24 Polat, "Ferd", T.D.V.İ.A., XII,369. 25 İbnu's-Salah, 'Ulıimu'l-hadts, s.89; Suyfiti, Tedrıöu'r-rdvt, s.l62; K.asımı"', 'Itı:,lvfenhecu'n-nakd, s.400; Muhammed Acc:lc, Usülu'l-hadis, s.359. Kavd'idu't-tahdts. - s.l32: · 26 Ebu Davüd'un Hamid b. Y ah)'_ıl tarikiyle kaydetti~ rivayete göre Vail, oğlu Bekr'den rivayet etmiş, İbn lviiice'nin Muhammed b. Ebi ümer el-'Adeni ve Gıyas b. ca·fer er-Rahabi, Tinnizi'nin Muhammed b. Ebi ömer el-' Adeni tarikiyle kaydettikleri rivayetlerde ise Vail, babası Davüd'dan rivayet etmiştir. Bkz: İbn }vfdce, nikiih 24 {!,615); Tinnizi, nikiih 10 (I!L403). 27 Ebü Ddvüd, et'irne 2 (IV,l26); Tirmizi, nikiih 10 (I!L403); İbn Mdce, nikiih 24 (I,615). 28 Ir3ki, Fethıı'l-muğis, s. 110-ll; Beykiıni, Şerhıı'l-ıV!anzüme, 29 30 Tirınizi, s. 133. nikiih 1O(IIL403). İbnu's-Salah, 'Ulıimıı'l-hadis, s.89; İbn Kesir, İhtisdrn 'Ulümi'l-hadts, s.50; Suyıiti, Tedribu'r-rdvi, s.l62; Beykfini, Şerhu'l-ı'vfanzıime, s.l33; Kettiini, er-Risdletu'l-müstarrafo, s.l 14; Muhammed Acciic, Usülu'l-hadts, s.359. Hadis Usııliinde 31 Ferd ve Garib Hicüzlılar'ın hadisi" gibi itiı.delerle anılan hadisler böyledir. Bunlara "efrddu'l-biilddn" Mesela Hz. Peygamberin. Süheyl b. Beydil'nın cenaze namazını mescidde kıldığına dair Hz. Aişe (v. 58/677) hadisinin32 bütün n1vfleri Medineli'dir. Aynca Hz. Ali'nin (v. 40/660) ResUluilah adına k"llfban kesliğine dair hadisin33 bütün ravlleri de Kufeli'dir. 34 Bir belde halkının teterrüd etmesi. o hadisin za ·finı gerektirmez. Ancak bu ifadelerle o belde ehlinden sadece birinin teterrüdü kastedilir ve teterrüd eden ravi de zayıf biri olursa, o zaman hadis de zayıf olur ve bu rivayet ferd-i mutlak tan sayılır. 35 denilir. 31 d. Bir şehir veya bölge halkının başka bir şehir veya bölge halkından teterrüdü. 36 Bu husus, "Hadisin rivayetinde Basralılar Medllıeliler'den teterrüd etmiştir." gibi sözlerle ifade edilir. 37 Mesela Hz. Ömer'in (v. 23/644) Cabiye'de* hutbe irad ettiğine dair İbn Ömer'den gelen hadisi38 Horas8.nlılar Kufeliler'den rivayet etmede teferrüd etmişlerdir. 39 Bir de ferd-i muhalif vardır ki, bir riivlniıı, kendisinden daha güvenilir ravllere muhalif olarak rivayette bulunması ve bu rivayetinde tek kalmasıdır. İbnu's-Saliih (v. 643/1245) ve Nevevf'ye (v. 676/1277) göre ferd-i muhalif, şiizzm iki kısmından birincisidir. 40 Nevevi bu konuda şöyle der: "Eğer adil ve zabıt ravlnin rivayetinde teferrüd ettiği hadis, kendisinden daha hiifız ve zabıt olan ravlnin rivayetine muhalif ise bu, merdud şazdır. Muhalif değilse, nlvisinin adil, hiifız ve zabtında mevsı1k olması kaydıyla bu ferd hadisi sahilıtir. Ravlnin zabtı tam değilse hasendir. Eğer adiilet ve zabt vasıflarından yoksun ise, hadisi münker merdfrd şazdır. Hasılı merdfrd şaz, ferd-i muhaliftir. 41 Başkalarına muhalefet bahis konusu olmadan ravlnin başkalarının rivayet etmediği bir hadisi rivayet etmesiyle tek kalması da ferd-i muhdlijt.en sayılmıştır. Dolayısıyla teterrüd eden ravlnin adalet ve zabt yönlerinden güvenilir bir kimse olması halinde de 31 Bkz: Uğur, Hadis Terimleri, s.67. 32 Müslim, cenaiz 99,100,101 (!,668-69). 33 Ebü Diiviid, edaııi 2 (III,227-28); Tirmizi, edahi 3 (IV,84). 34 Hiikim,ılv!a'rifo, s.l57. Ayrıca bkz: Suyüti, Tedribu'r-rıivi, s.163. 35 İbnu's-Sa!ah, 'Wümu'l-hadis, s.89; Nevevi, Takrib, s.l3; Suyüti, Tedribu'r-riivi, s.l62; Beyküni, Şerhu'l-Manzüme, s.133; Kasuni, K avii 'idu't-rahdis, s.132; Muhammed Acciic, Usülu'l-hadis, s.359. 36 İbnu's-Saliilı, 'Ulümu'l-hadis, s.89; Suyüti, Tedribu'r-rıivi, s.162. 37 * Hiikinı. Ma 'rife, s.l62; Suyüti, Tedribu'r-rıivi, s.357; Kasuı:ıi, Kavii 'idu't-tahdis, s.l32; Ahmed Nairn, Tecrid-i Sarih Tercemesi, !,110; Muhammed Acciic, Usülu'l-hadis, s.359; 'Itr, Menhecu'n-nakd, s.400-1; Uğur, Hadis Terımleri, s.94-95: Polat. "Garib", T.D.V.İ.A, XIII,375; a. mlf, "Ferd', T.D.V.İ.A.. XIL369. Hz. Ömer'in ziyaretiyle meşhur olan Cibiye, Dımaşk'ın 80 km. kadar güneybatısında Havrfuı bölgesindeki Cevliin'da, bugünkü Nevıi'ya çok yakın yere kurulmuş bir ordugah şehridir. Fayda. "Ciibiye ", T.D.V.İ.A, VI,538. 38 Tirmızi, 39 Hiliın,}vfa'r!fo, fiten 7 (IV,465). s.163. 40 Bkz: İbnu's-Saliilı, 'Ulümu'l-hadis, s.79: Nevevi, Takrib, s.12: Irili,Fethıı'l-muğis, s.lOl. 41 Nevevi, Takrib, s.l2. 32 YusufZiya Keskin rivayeti ferd-i mulıii/if kabul edilir. Ferd-i cümlesinden olup şiizzı.ıı bir çeşididir. 42 mulıiilif, merdı1d ve münker haberler Bu arada değişik k.iiltür merkezlerinde rivayet edilen hadislerin bu bölgelere göre tasnif edilmesiyle meydana gelen çoğu cUz şeklindeki hadis mecmualarına "büldiiniyye" adı verilmiştir. -n toplanıp Ferd terimi, hadis usulünde sadece hadisin sıfatı olarak değil, aynı zamanda bir divlnin başka kimselerde rastlanmayan adının, künye veya lakabının sıfatı olarak da kullanılır; bunlara "ferd mine'l-esmii,ferd mine'l-/.:iinii,ferd mine'l-e/kdb" denir. Ferd isimlere Ecmed b. Üceyyan, ferd künyelere Ebu'l- 'Ubeydeyn, ferd lakaplara da Seti'ne'yi örnek olarak zikredebiliriz. 44 ll. Garib Hadis Garib, lügatte "vatanından yabancı, yalnız uzak:ta, ve tek başına kalan kimse" anlanıındadır. Çağulu garaib gelir. 45 Istılahta ise, "sened veya metin yönünden tek kalmış, yahut bir benzeri, başka raviler tarafindan rivayet edilmemiş hadis" demektir. 46 isnadındaki Hadisin metninde veya ! ziyadelik de garib kapsamı içerisinde değerlendirilmiştir. 47 Bir ravlnin tek başına rivayet ettiği hadis manasında garib, ferd-i nisbfnin diğer adıdır. Sadece bir ravi tarafindan rivayet edilen hadis, bir benzeri başka ravller tarafından rivayet edilmediği, yahut diğer rivayetler ona aykırı olduğu için tek kalan manasında garib ismini almıştır. 48 Bazı alimier, garibi ş az anianıında kullanmışlardır. Ancak meşhur olan, ıstılahtaki kullanımdır. 49 Bir garib hadis, diğer tarikierden rivayet edildiği anlaşılırsa, garib olmaktan kurtulur. Rivayet tarikierinin sayısına göre azfz ya da meşlıür mertebesine yükselir. 50 42 Koçyiğit, Hadis tahdis, s.l32. 43 Uğur, Hadis Istılahlan, s.l08-9; Uğur, Hadis Terimleri, s.93. Aynca bkz:· Kisımi, Kawi'idu't- Terimleri, s.40; Aydınlı, Hadis Istılahları, sAl. 44 Uğur, Hadis Terimleri, s.259-60; Polat, "Ferd'', T.D.V.İ.A, XII,369; Aydınlı, Hadis Istılahlan, s.51. 45 İbn Manzıir, Listinu'l- 'Ara b, G-R-B maddesi, L639. 46 İbnu's-Saliih, 'Ulumu'l-hadis, s.270; Nevevi, Takrib, s.42; İbn Teymiye, Fettivti, :XVIIL39; İbn Kesir, İhtistim 'Ulıimi'l-hadis, s.124; Suyfıti. Tedribu'r-rtivi, s.355; Beyk.ftni, Şerhu'l-ı\,Janzıime, s.88; K.asımi, Kavti'idu't-tahdis, s.l28; Ahmed Na.im, Tecrid-i Sarih Tercemesi, L109; 'Itr, Menhecu'nnakd, s.396; Koçyiğit, Hadis Istılahlan, s.114; Uğur, Hadis Terimleri, s.102; Polat, "Garib", T.D.V.İ.A, XIII,375; Aydınlı, Hadis Jstılahlan, s.60; Malımüd et-Talıhan, Teysir, s.38. 47 Beyk.ftni, Şerhu'l-Manziıme, s.88; Kilsuni Kavti 'idu't-tahdis, s.l28. 48 Uğur, Hadis Terimleri, s. 102. 49 Ahmed Naim, Tecrid-i Sarih Tercemesi, Lll O. 50 İbn Kesir, İhtistim 'Ulıimi'l-hadis, s.l24; Irili, Fethu'l-muğis, s.308; Ahmed Naim, Tecrid-i Sarih Tercemesi, Lll O; U~r, Hadis Terimleri, s.l02. 33 Hadis Usulünde Ferd ve Ganb Garib hadisler, Buhan (v. 256/870) ve Müslim'in (v. 2611875) Sahih'lerinde bulunduğu gibi, diğer muhaddislerin kitaplarında da yer almak.-ıadır.51 öte yandan garib hadisle bir ilgisi olmayan, bu yüzden onunla kanşunlmaması gereken ganöu'l-hadis tabiri, hadislerin herkes tarafından kolayca anlaşılamayan, ancak Arap dilinde derinleşmiş alimierin anlayabilecekleri lafızlar manasınadır. Konusu, hadislerin anlaşılması güç lafizlannın açıklanması olduğu için de bu ilme garibu'l-hadfs ilmi denmiştif.52 A. Teferrüdün Meydana Geldiği Tabakaya Göre Ganö Hadisin Kısımlan Garib hadis, ferd hadiste olduğu gibi, te±errüdün meydana garib-i mutlak ve ganö-i nisbi diye iki kısma ayniır.53 geldiği tabakaya göre ı. Garib-i Mutlak T arikleri çok da olsa gariibetin, senedin aslı sayılan sahabi veya tabii ravisinde meydana geldiği hadistir. Buna ferd-i mutlak da denir. 54 aslında değil, sonraki tabakalarında meydana Bunaferd-i nisbi de denir. Nisbi diye nitelendirilmes~ garabetin belirli bir şahsa nisbetle meydana gelmesi dolayısıyladır. 55 2. Garib-i Nisbi: Garabetin senedin geldiği hadistir. B. Sened ve Metin Yönünden Garib Hadisin Kısimlan ı. Garibu'l-isnad: İsnadı garib olup metni garib olmayan hadistir. İbnu's-Sal§h (v. 643/1245), bu nevi hadisle ilgili şöyle der: "Bu, metni bilinen ve saMbilerden bir cemaatten rivayet edilen, ancak bir ravlnirı başka bir sahabiden rivayet etmede teferrüd ettiği hadistir. Bu hadis bu tarikten garib olur, fakat metni garib değildir. Tirmizi (v. 279/892) bu nevi hadisler için, "Bu veeiliten garibtir" der. Kanaatimce metni garib olup isnadı garib olmayan bulunmaz. Ancak bir şeyhten rivayet etmede teferriid eden ravlnirı ferd hadisi şöhret bulup o ravfden çok sayıda kimse rivayet ederse, o hadis garib meşhur ve metin yönünden garib olur; fakat isnad yönünden garib olmaz. Bu, isnadın iki tarafından birine göredir. Yani hadis, isnadın baş tarafına göre garibdir, son tarafına göre ise meşhurdur. Mesela "İnnema'l-a 'miilu bi'n-niyydt... " hadisinde56 ve meşhur eserlerdeki diğer garib hadislerde olduğu gibi. n57 51 Bkz: İbn Receb. Şerhu 'İleli't-Tirmizi, II,624; İbn Hacer, NÜZhe, s.53; a. ınlf, Nıiket, II,708: Suyüti, Tedribıı'r-rtivi, s.l63: Uğur, Hadis Terimleri, s.l02; Malımüd et-Talıhiin. Teysir. s.40-4l. 52 Ahmed Naiın. Tecrid-i Sann Tercemesi, I,lll; Uğur, Hadis Terimleri. s.l03. 53 İbn Hacer, NÜZhetıı'n-nazar, s.47. 54 Örnek için Ferd-i Mutlak başlığına bakılabilir. 55 Koçyiğit, Hadis Istılahlan. s.ll4-l5; Muhammed Accac. Usü/u'l-hadis, s.360; Polat, "Garib", T.D.V.İ.A, XIII,375: ~fahmüd et-Talıhılıı, Teysir, s.39. Garib-i Mııtlakve Garib-i Nisbi 'ye örnek için Ferd-i Mııtlab·e Ferd-i Nisbi başlıklarına bakılabil ir. 56 Bııhtiri, bed'u'l-vahy 1 (I,2). 57 İbnu's-Salah, 'Ulümıı'l-hadis, s.271; Nevevl, Takrib, s.42; Suyüti Tedribu'r-rtivi. s.356. Kisırni de aynı değerlendirıneyi yapar. Bkz: Kavd 'idu't-tahdis, s.l29. Yusu(Ziva Keskin 34 ibnu's-SaHUı'ın bahsettiği "İnnema'/-a 'ma/u bi'n-niyydt... " hadisi salıili olup Hz. ömer tarafindan rivayet edilmiştir. 58 Hz. Ömer'den Alkame, ondan Muhammed b. lbrahi.ı:n, ondan da Yahya b. Sa 'id teferrüd etmiş; hadis Yalıyil'dan sonra yayılmış ve meşhur olmuştur. Dolayısıyla bu hadis Yahya b. Sa'1d'e kadar garib; Yahya'dan sonra yayıldığı için de meşhurdur. 59 Hz. Peygamberin, "Kafir yedi mide, mü'rnin bir mide ile yer." hadisi60 de isnad yönünden garibe misaldir. Tirmizi (v. 279/892) de bu hadisi kaydetmiş ve isnad yönünden bu vecihle hasen garib olduğunu belirtrniştir.61 İbn Receb el-Hanbeli (v. 795/1393), bu hadisin pek çok tarikle Resulullah'tan gelen maruf bir hadis olduğunu belirterek şöyle demiştir: "Bu hadis Sahfhdn'da EbU Hüreyre (v. 57/676) ve İbn Ömer'den (v. 73/692) tahric edilmiştir. Ebu Musa elEş'ari'den (v. 42/663) de gelen bu hadisi Müslim (v. 2611875), Ebu Küreyb yoluyla kaydetmiştir. Ancak aralarında Buhiirl (v. 256/870) ve Ebu Zür'a er-Rilzi'nin (v. 264/878) de bulunduğu pekçok alim, Ebu Küreyb tarikini garib karşılamış ve onun teferrüd ettiğini söylemişlerdir. ıı62 2. Garibu'l-metn: Bir ravlnin hadisin tamamını veya bir kısmını rivayet etmede teferrüd etmesidir. Başkalarının söylemediği bir ziyadeyi ravlnin zikretmesi de bu ~ma dahildir 63 Mesela "Cu 'i/et liye'l-erdu m esciden ve tahuren" hadisi, 64 dokuz ayrı sahabiden bu lafızla rivayet edilmiştir. Fakat Amr b. Yahya b. 'Umiire el-Mazinl. bu hadisi babası vasıtasıyla Ebu Sa'id el-Hudrl'den (v. 63/682) "el-Erdu kulluhd mescidun illa'l-makberetu ve'l-hammamu" lafzıyla rivayet etrniştir.65 Aınr, hadiste geçen istisnayı ziyade kılmıştır. Bu ziyadeden dolayı hadis, hem isnad hem de metin yönünden garibdir 66 lmam Millik'in (v. 179n95) rivayet ettiği şu hadis de metindeki ziyade yönünden garibe rnisaldir: 58 Bazı alimler bu hadisi sadece Hz. Ömer'in değil, onun dışında başka sahabilerin de rivavet ettiklerini s.l53). Ancak "İnnema'l-a'miilu bi'n-niyyiit..." ~ininsahih isnadla sadece Hz. Ömer'den geldiği, diğer sahabilerden gelen rivayetlerin ya zayıf, ya da mutlak niyetle ilgili olduğu da ifade edilmiştir. kaydetmişlerdir (Suyılti, Tedribu'r-riivi, 59 Bkz: İbn Teymiye, Fetiivii, XVIIL39,247; Irili, Takyid, s.83; Muhammed Accfu:, Usülu'l-hadis, s.362, 2 numaralı dipnot. 60 Buhiiri, 61 Tirmizi, s.l51-52; erime 12 (Vl,200);ı\lüslim, eşribe 185 (II,I632). 'İlel, V,760. 62 İbn Receb, Şerhu 'İleli't- Tirmizi, 63 İbn Kesir, İhtisiiru 'Ulumi'l-hadis, s.l24. !1,645-46. 64 Buhdri, teyemmüm 1 (1,86); Müslim, 65 İbn Hanbel, III,83; Diirimi, (!1,131). 66 Suyılti, Tedribu'r-riivi, 'Itr,Menhecu'n-nakd, s.399. mesiicid 5 (1,371). salat lll (s.263-64); Ebu Ddvüd, salat 24 (1,330); Tirmizi, salat 119 Hadis Usulünde Ferd ve Garib "Hz. Peygamber k.-üçük.-büyük, köle-hür bütün Müslümaniann Ramazanda 35 fıtır sadakasını bir sa' ölçib"il hurma veya aynı ölçüde arpa olarak vermelerini emretti." 67 Bu hadisin metnindeki "mine'l-müslimin" ziyadesinde lınam Malik teterrüd etmiştir. 68 Sikarun muhalefet içermeyen ziyadesi, alimlerin çoğuna göre makbuldür. Ancak ziyadede sika bir ril.viye veya riivilere muhalefet varsa bu, merdud şaz hükmüne girer. 69 Avnca riivfnin hadisin aslında tek kalması ile ziyadede tek kalması arasında fark vardır. H~disin aslında tek kalan nivfnin rivayetini diğer ril.vilerin rivayetiyle mukayese etme imkanı yoktur. Çünkü o hadisi ondan başkası rivayet etmemiştir. Ancak ziyadede tek kalan ravinin rivayetini diğer riivllerin rivayetiyie mukayese imkanı vardır. 70 Bu arada bir nlvlnin metnini rivayet etmede teferrüd ettiği hadis, hem metin hem de isnad yönünden garib kabul edilmiştir.1 1 Hil.kim en-Neysil.bfrri (v. 405/1014) de tek tarikle rivayet edilen hadisin hem sened, hem de metin yönünden garib olduğunu belirtmiştir. 72 Muhammed b. Til.lıir el-Makdisi İbnu'l-Kayserfuıi' (v. 507/1113) ve Ebu'l-Fetlı elYa'merl, yukarıdaki garib kısımlarına ek olarak senedin yalnız bir tarafının garib ve metnin yalnız bir tarafının garib olduğu iki kİsımdan daha balısetmiştir. 73 Ancak bu iki nevi, yukarıdaki kısımların kapsamı içerisinde değerlendirilebilir. lll. Ferd ve Garib Hadisin Hükmü Ferd ve garib hadisin hükmü, rivayette tek kalan riivinin durumuna göre değişir. Çünkü bir hadisin sıhhati, ravilerin güvenilir ve senedin muttasıl olmasına bağlıdır. Bu sebeple ferd ve garib hadis, rivayetinde teferrüd eden ril.visinin adil.let ve zabt yönünden bulunduğu dereceye göre sahlh, hasen veya zayıf olabilir.74 67 Tirmizi, 'İlel, V,759. 68 Tirmizi, 'İle!, V,759; İbn Kesir, İhtisıinı 'Ulümi'l-hadis, s.51; Iraki, Takyid, s.92-93; Beyküni, Şerhu'l­ Manzılme, s.89; Muhammed ...\=ic, Usıilu'l-hadis, s.362; Uğur. Hadis Terimleri, s.l02. Başka ravilerin Malik'e mütibaat ettikleri ileri sürülerek İmam Malik'in bu ziyadeyi zikretmede yalnız kalmadığı da ifade edilmektedir. Bkz: Nevevi, Takrib, s.l3; İbn Kesir. İhtisıinı 'Ulümi'l-hadis, s.51; Iraki, Takyid, s.93; İbn Hacer. .Vükec, II.696-99. 69 Tirmizi, 'İle!, V,759; !bnu's-SalıUı, 'Ulıimu'l-hadis, s.85; İbn Receb, Şerhu 'İleli't-Tirmizi, II,631: Irili, Fechu'l-muğis, s.l 07-08. 70 İbnHacer,Nüket, II,69L 71 İbnu's-SalıUı, 'Ulümu'Pıadis. s.271; Nevevi, Takrib, s.42; Suyüti, Tedribu'r-rıivi, s.356; Beyküni Şerhu'l-Manzılme, s.&&: ~1uhammed Accac, Usülu'l-hadis, s.361. 72 Hiikim,Ma'rife, s.155. 73 Wki, Takyid, s.233-4; a..mlf:, Iraki, Fethu'l-muğis, s.31 0-11. 74 Kasımi, Kavıi'idu't-tahciis, s.l32. Aynca bkz: Hakim, Ma'rife, s.153-54; İbn Kesir, İhtisıinı 'Ulümi'lhadis, s.48; Beyküni, Ş~rhu'l-5,Janzüme, s.l31-32. İbnu's-Saliih ise garibi hüküm bakunından sahih ve gayr-ı sahih olmak üzere ikiye ayırmıştır. Bkz: 'Ulümu '/-hadis, s.270-71. r 36 Yusu(Ziva Keskin Bununla birlikie riivi'nin bir hadisin rivayetinde tek kalması, hata yapma ihtimalini ve riiviye karşı güvensizlik doğuran önemli bir etkendir. Dolayısıyla gaıib hadisler, taşıdıkları muhtemel zayıflık ve gizli k.-usurlar sebebiyle genellikle sabih kabul edilmemiştir. 75 Bu itibarla bazı hadis alimleri garib hadis rivayetine fazla rağbet etmemiş, hatta kimisi bu nevi hadislerin nakledilmesine karşı çıkmıştır.76 artıran Bu konuda İbrahim en-Neha'1 (v. 96/714): "Bizden evvelkiler hadisin garibini, bir rivayeti olarak bilinen hadisi sevmezl.erdi." diyerek garib hadisin merğub kişinin olmadığına işaret etmiştir.77 İmam Ma.Iik (v. 179/795) de: "Hadisin en fenası garib hadistir. Hayırlısı da herkesin rivayet ettiği açık ilimdir. "78 demiştir. Şunu da belirtmek gerekir ki, bir hadisin ferd veya garib olduğunu söyleyen kimse, o hadisin başka bir tariki ve riivisi bulunmadığını ileri sürmüş olmaktadır. Ancak sahasında ne kadar otorite olursa olsun, bir muhaddisin ferd veya garib olduğunu iddia ettiği bir hadisin bütün senedierini bilmesi mümkün değildir. 79 Bundan dolayı ferd veya garib olduğu belirtilen bir haberin başka kaynaklarda değişik senedierini elde etme ihtimali daima mevcut olduğundan böyle bir iddia her zaman tartışmaya açıktır. 80 ·---:- ' 75 İbn Teymiye, Fettivti, XVIII,39. 76 Bkz: İbnu's-Saliih, 'Ulümu'l-hadis, s.270-71; İbn T.ıymiye, Fettivti, XVIII,248; Beykfuıi. Şerhu'l­ Manzüme, s.90,131-34; Kfuıuni, Kavti'idu't-tahdis, s.l29; Aluned Naiın, Tecrid-i Sarih Tercemesi, LllO; Muhammed Accac, Usiilu'l-hadis, s.358; Koçyiğit, Hadis Istılahlan, s.ll4; 'Itr, Menhecu'nnakd, s.40 l-402; Uğur, H adis Terimleri, s.93-94, 102; Polat, "Garib", T.D. V.İ.A., XIII,37 5. Garib hadisin yerilmesi babında Züheyr b. 1Iu'ii.viye (v. 173/789), Abdullah b. Mübiitek (v. 181/797), İmariı. Ebıl Yılsuf (v. 182/798), Abdürrezzii.k. (v. 211/826), Ebıl Nu'ayın el-Fadl b. Dükeyn (v. 218/833), Aluned b. Hanbel (v. 241/855), Hatib el-Bağdii.di (v. 463/1071) ve başka alimlerden de rivayetler gelmiştir. Bkz: İbn 'Ad!y, Ktimil, 1,39; Hatib, Kiftiye, s.l41-43; İbnu's-Saliih, 'Uliimu'l-hadis, s.271; İbn Receb, Şerhu 'İleli't-Tirmizi, IL621-23; Iı:iiki, Fethu'l-muğis, s.310; Suyılti, Tedribu'r-rtivi, s.356; Beykılni, Şerhu'l-Manzüme, s.90; K.asuni, Kavti'idu't-tahdis, s.l29; A.lınıed Naiın, Tecrid-i Sarih Tercem esi, Lll I; 'Itr, Menhecu 'n-nakd, s.402; Koçyiğit, H adis Istılahlan, s.ll4. 77 Hatıô,Kiftiye, s.l41; Ahmed Naiın, Tecrid-i San"h Tercemesi, L57; 'Itr,Menhecu'n-nakd, s.402. 78 İbn Receb, Şerhu 'İleli't-Tirmizi, IL622; Suyılti, Tedribu'r-rtivi, s.356; Beykılni, Şerhu'[-},fanzüme, s.90; Kii.suni, Kavti'idu't-tahdis, s.l29; Ahmed )l"aim, Tecrid-i Sarih Tercemesi, Llll; 'Itr, Menhecu'n-nakd, s.402. 79 Mesela Tirmizi, Iivata yapanın öldürüleceğine dair Süheyl b. Ebi Sii.lih tarikiyle gelen Ebıl Hüreyre hadisini Süheyl'den sadece Asını. b. ömer'in rivayet ettiğini belirtmiştir (Bkz: Tirmizi, hudıld 24 (IV,58). Oysa bu hadisi Süheyl'den, Abdurrahman b. Abdiilah da rivayet etmiştir (Bkz: Hii.kiın, Müstedrek, IV,355). 80 Polat, "Ferd'', T.D.V.iA., XII,369. Hadis Usulünde Ferd ve Garib 37 IV. Ferd ve Garib Hadislerle ilgili Eserler Hadis alimleri, terd ve garib hadislerin tespitine önem vermişler ve bu konuda müstakil eserler kaleme almışlardır. Kaynaklardan tesbit ettiklerimiz şunlardır: 81 Müslim. b. Hacciic (v. 261/875), Kitabu efradi'ş-Şamiyyin ve Kitabu'l-efrad. Ebu Davild es-Sicistfuıi (v. 275/888), es-Siinen elieti teferrede bi !.:u/li sünnetin minha ehlu belde. 82 Ebu Ya·ıa. Ahmed b. Ali (s.a.v.). 83 el-Mevsıll (v. 307/919), el-Mefarfd 'an Resii/illah Kasım b. Esbağ el-Beyyfull el-Kurrubi (v. 340/951), Garaibu Malik. Ebil Muhammed Da'lec b. Ahmed es-Siczi (v. 351/962), Garaibu Malik. İbn Hibban (v. 354/965), Kitabu ma ağrebe bihi'l-Basriyyıln 'ani'l-Kiifıyyin, Kitabu md ağrebe bihi'l-Kiifıyyıln 'ani'l-Basriyyin, Kitdbu me'nferede bihf ehlu lvlekke ve Kitabu me'nferede bihf ehlu'l-Medine. I aberfull (v. 360/971), Garaibu Malik. Ebu'l-Hüseyn Muhammed b. Muzaffer b. Musa el-Bezzaz (v. 376/986 veya 389/999), Garaibu ehadisi Şu 'be 84 ve Garaibu ehadfsi 'i-İmam Malik. 85 Ebu Bekr b. Muhammed b. İbrahim İbnu'l-Mukri (v. 381/991), Garaibu Malik. 86 Darekutni (v. 385/995), Garaibu1\tfalik. 87 ve el-Efrad. 88 81 Bkz: İbn Kesir, İhtisıiro 'Ulıimi'l-hadis, s.50; İbn Receb, Şerhu 'İleli't-Tirmizi, II,624; İbn Hacer, Nüket, II,708; Suyüti, Tedribu'r-rıivi, s.163; Kiitip Çelebi, Keşjü'z-zunün, II,l394; Kettani, erRisıiletu'l-müstatrafe, s.ll3-4; a. ınlf, Hadis Literatüro (Risıile Tercümesi), s.233-6; Ahmed Naim, Tecrid-i Sarih Tercemesi, L110,207; Muhammed Acciic, Usülu'l-hadis, s.363; 'Itr, ı'vfenhecu'n-nakd, s.399,401; Uğur, Hadis himleri, s.53,72-73,100; Po!at, "Garib", T.D.V.İ.A, XJll,375; a. ınlf., "Ferd'', T.D.V.İ.A, XII,369; Aydınlı, Hadis Jstılahlan, s.60; Mahmud et-Ta!ıhan, Teysir, s.4l. 82 Bazı kaynaklarda bu kitabm ismi Efrıidu'l-büldıin, geçmektedir. Polat, "Ferd'', T.D.V.İ.A, XII,369. bazılarmda ise et-Teferrıid fi's-sünen olarak 83 Eser, kırkbeş sahabi ile on bir tabiinin Hz. Peygamber'den tek başlarına rivayet ettikleri muhtelif konulara dair 114 hadisi ihtiva etmekte olup Abdullah b. Yüsuf el-Cüdey· tarafından yayımlannuştır (Diihi.ye 1405/1985). Polat, "Ferd", T.D.V.LA, XII,369. 84 Millet ktp. Feyzullah Efendi Böl., nr. 506/1; zahiriyye, Mecmua 94/1, vr. la-15b; Mecmua 124, vr. 124a-152b. Bkz: Polat. "Fera''. T.D.ViA, XII,369; Uğur. Hadis İlimleri, s.53. 85 Ziihi.riyye, Hadis 279. Bkz: KettiinL Hadis Literatılrıi, s.234. 86 Ziihi.riyye, Mecmua 87/13 (vr. 130a-136a). Bkz: Kettfuıi, Hadis Literatünl, s.233. 87 Müellif bu eserinde, İmam Millik'in Muvatta dışındaki garib rivayetlerini derleıniştir. Hacimli olduğu bildirilen eser, İbnu'r-Rümiyye (v. 637/1239) tarafından ihtisar edilmiştir. Bkz: Kettani, er-Risıiletu'l­ müstatrafe, s.113. 88 Yüz cüz!ük bir hacme sahip olan bu eserin ismi bazı kaynaklarda el-Fevıiidu'l-efrıid, el-Efrıid ve'lğarıiib min hadisi Resülillah veya sadece el-Garıiib olarak geçmektedir. Kahire ve Dımeşk'te yazınaları bulunan (Ziihi.riyye, Yiecınua 35/1 (cüz II, 1a-10b), 56/5 (III, 11a-123b); Kahire2 1,135, Hadis 1558 (83. cüz, 91-96). eseri. Muhammed b. Tiihi.r el-Makdisi İbnu'l-Kayser:i.ni (v. 50711113), Etrıifu'l-ğarıiib ve'l-efrıid adıyla eır:ifkitapları tertibine sokmuştur. Bkz: İbn Kesir. İhrisdnı "Ulümi'l- Yusu(Ziva Keskin 38 Ebu Hats Ömer b. Alımed b. Şiihin el-Bağdiidi (v. 385/995), el-Ehddisu'l-efrdd. 89 Ebu'l-Hasen Alımed b. AbdiHalı b. Humeyd b. Ruzeyk ed-Delliil el-Bağdiidi (v. 391/1001), el-Efrtidu'l-ğardib.9° Ebu Abdilialı Muhammed b. İshiik b. Mende (v. 395/1005), Gardibu Şu 'be. 91 Ebu Ali el-Hasen b. Ahmed İbn Şiiz:iin el-Bezziir el-Bağdiidi (v. 425/ı034), elEfrdd.92 Muhammed b. Tiilıir el-Makdisi İbnu'l-Kayseriinl (v. 50711 113), et-Tezkire ve'l-münkere. Ji ğartiibi'l-ehtidis Ebu'l-Ganiiim Muhammed b. Ali b. Meymfrn en-Nersi (v. 5ıOI1 ı ı6), Cüz' fihi ğardibu'l-esdnid. es-Sem'iinl (v. 56211 ı67), Gardibu'l-ehddis.93 Ebu'i-Kilsım b. Asilkir (v. 571/ı ı 75), Gartiibu Aitilik. 94 Ziyiiuddin Muhammed b. Abdilviihid el-Makdisi (v. 643/ı245), Gardibu's-Sahih ve efrdduhu. 95 Yusuf b. Abdirrahmiin el-Mızzl (v. 7 42/ı 34 ı), el-Ehddisu 's-sihdhu '1-ğardib. Ali b. Abdilialı el-Erdebill (v. 746/1345), Efrddu ehiidisi'd-du 'afd'. İbn Hacer el-Askaliinl (v. 85211448), Gariiibu'l-ehiidis. Suyüti (v. 9 ı ı/1505), Nesru'z-ziiib fi'l-efriid ve'l-ğariiib. Abdülvehhiib b. Ahmed eş-Şa'riinl (v. 973/1565), es-Siriicu'l-münir fi ğariiibi ehiidisi'l-Beşiri'n-Nezfr. Gümüşbiinevi (v. 13 ll/ı893), Şerhu Kitiibi ğariiibi'l-ehiidis el-müsemmii bi letiiifi'l-hikem. 96 İshiik er-Remli (v. ?), el-Ejriid.97 hadis, s.50; Kettiini, er-Ristiletu'l-müstatrafe, s.ll4; Muhammed Accac, Usülu'l-hadis, s.363; Polat, "Ferd'', T.D.V.İ.A, XII,369. 89 Zabiriyye, Mecmua 90/3. Bkz: Polat, "Ferd'', T.D.V.İ.A, XII,369. 90 Zabiriyye, Mecmua 94, VI,. 252-258; Mecmua 95/10, VL-252-261. Bkz: Kettani, Hadis Literatürü, s.235; Polat, "Ferd'', T.D.V.İ.A, XII,369. 91 Dört büyük cilt hacmindeki eserin, oğlu Ebü Anır Abdülvehhıi.b'a (v. 475/1082) ait olduğu da söylenir. Kettiini, er-Risdletu'l-müstaırafe, s.ll3. 92 Zabiriyye. Mecmua37, vr. 79-84; Mecmua 90, vr. 21-38. Polat. "Ferd'', T.D.V.İ.A, XIL369. 93 Y azınası, Köprülü Kütüphanesi 396 nurnarada kayıtlı dır. Bkz: Aydınlı, Hadis Jsnlahlarz, s.60. 94 Eser on cüzdür. Kettiini,Risdle, s.ll3. 95 Müellif eserinde, Sahihdn'da iki yüz garib hadis Tercemesi, L207. 96 istanbul1285. Bkz: Aydınlı,Hadis Jsnlahlan, s.60. 97 Bkz: Kettiini, Hadis ~üteracün1, s.236. olduğunu belirtir. Ahmed Naim, Tecrid-i Sarih Hadis Usulünde Ferd ve Ganb 39 Sonuç Ferd ve garib, iliad hadisin alt kısımlarından olup, isnadın herhangi bir yerinde n1v1si tek kalmış, senedindeki yahut metnindeki bir özellik açısından başka rivayetlerden tarklı olan veya benzeri başka raviler tarafindan rivayet edilmemiş hadis demektir. Bu iki kavram gerek lügat, gerekse ıstılah yönünden eş anlamlıdır. Ancak ferd terimi daha çok ferd-i mutlak, garib ise ferd-i nisbi için kullanılmıştır. Ferd hadis, garib hadisten daha yaygındır. Bununla birlikte ferd nev'i içerisinde sayılan her hadis garib kapsamına girmemektedir. Ferd hadis, teferrüd yönünden şiiz ve münker hadisi de içine almaktadır. Ancak şiiz ve münker, muhalefet şartıyla ferdden ayrılmıştır. Ferd ve garib hadisler, sened tetkikine göre sahib., hasen veya zayıf olabilir. bir hadisin ferd veya garib oluşu, onun mutlaka zayıf olduğu anlamına gelmez. Bir hadisin ferd veya garib olduğuna hükmetmek kolay değildir. Çünkü sahasında ne kadar otorite olursa olsun bir milhaddisin ferd veya garib olduğunu söylediği haberin başka kaynaklarda farklı senedierini elde etme ilitimali her zaman mevcuttur. Bununla birlikte ravlnin bir hadisin rivayetinde tek kalması, hata yapma ilıtimalini artıran bir etkendir. Bu sebeple hadis alimleri, genellikle garib hadis rivayetine karşı çıkmışlar ve konuyla ilgili müstakil eserler te'lif ederek ferd ve garib hadisiere dikkat çekmişler ve bu rivayetlerdeki illetleri ortaya koymaya çalışmışlardır. Dolayısıyla 40 Yusu(Ziva Keskin BIBLiYOGRAFYA Ahmed Naim (v. 1934), Sahih-i Buhdrf .'vluhtasan Tecrid-i Ankara 1982. Ayd.ınlı, Abdullah., Hadis Istıiahian Sözlüğü, Istanbul1987. San/ı Tercemesi, I-XII, Beyk:fıni, Ömer b. Muhammed b. Futüh ed-Dımeşld eş-Şafi'i (v. 1080/1669), Şerhu'l­ ı'vlanzfimeti'l-BeykUn~vye fi Dımeşk, mustalahi'/-hadis, (Derleyen: Abdullah Siracuddln), b.t.y. Bub.ful, Ebfr Abdilialı Muhammed b. İsmail (v. 256/870), el-Cdmi 'u's-sahih, I- VIII, İstanbul1992 (Çağrı Yayınlan) .. Dfuimi, Ebfr Muhammed Abdullah b. Abdirrahman (v. 255/869), es-Sünen, I-II, İstanbul 1992 (Çağrı Yayınlan). Ebfr Davfrd, Süleyman b. el-Eş' as es-Sicistam (v. 275/888), es-Sünen, I- V, Istanbul 1992 (Çağrı Yayınlan). Fayda, Mustafa, "Cdbiye", Türkiye Diyanet Valdi İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1992, VI. Cilt. Hllim, Ebfr Abdilialı Muhammed b. Abdilialı en-Neysabiiri (v. 405/1014), Ala 'rife tu 'ulümi'l-hadis, (Thk. Dr. es-Seyyid Muazzam Hüseyn), Beyrut 1417/1997. --------el-lvlüstedrek 'ala's-Sahfhayn, I-IV, Beyrut, b.ty. (Daru'l-ma'rife). Hatib, - Bekr Alımed b. Ali Beyrut 1409/1988. Ebı1 el-Bağdad1 (v. 463/1071), el-Kifriye fi 'ilmi'r-rivriye, Irili, Zeynuddln Ebu'l-Fadl Abdurrahim b. el-Hüseyn (v. 806/1403), Fethu'l-muğfs şerhu Elfiyyeti'l-hadfs, (Ta'lik. Salili Muhammed Muhammed 'Uveyda), Beyrut 141311993. --------et-Takyfd ve'l-fzdh şerhu Mukaddimeti'bni's-Saldh, Tabb1ih), Beyrut 1405/1984. (Nftşir: Muhammed Rağıb 'Itr, Nı1ruddln,Menhecu'n-nakdfi 'ulümi'l-hadis, Dımeşk 1412/1992. İbn 'Adiy, Ebı1 Alımed Abdullah b. 'Adiy el-Cürcaru (v. 365/975), el-Kamil fi du 'afdi'r-ricdl, I- VIII, (Thk. Süheyl Zekkiir), Beyrut 1409/1988. İbn Hacer, Ebu'l-Fadl Alımed b. Ali b. Hacer el-Askalaru (v. 85211448), en-Nüket 'ald kitdbi'bni's-Saldh, (Thk. Dr. Rubeyyi' b. Hadi 'Umeyr), I-II, Medine 1404/1984. -------- Nüzheıu'n-nazar fi tavdfhi "Vuhbeti'l-fıker, (Tbk. Nı1ruddln 'Itr), Beyrut 1414/1993. İbn Hanbel, Ebfr AbdiHalı Alımed b. Muhammed b. Hanbel eş-Şeybani (v. 241/855), el-lvlüsned, I-VI, İstanbul1992 (Çağrı Yayınlan). İbn Kesir, Ebu'l-Fida' İsmail b. Ömer (v. 774/1372), İhtisdnı 'Ulumi'l-hadis, Beyrut 1408 (Ahmed Muhammed Şak.ir'in el-Bd'isu'l-hasis 'i ile birlikte). İbn Mace, Ebfr Abdilialı Muhammed b. Yezfd el-Kazvfni (v. 273/886), es-Sünen, J-II, İstanbul 1992(Çağrı Yayınlan). 41 Hadis Usulünde Ferdve Garib İbn Manzür, Ebu'l-Fadl Muhammed b. Mükrim 'Arab, I-XV, Beynıt, b.t.y. (Dfuu Sadır). el-Mısri İbn Receb, Ebu'l-Ferac Abdurrahman b. Ahmed el-Hanbeli (v. 795/1393), Şerhu 'İleli't-Tinnizi, (Tbk. Dr. Hernınarn Abdurrahim Sa'id), I-II, Ürdün 1407/1987. İbn Teymiye, Ahmed b. Teymiye el-Harnlni (v. 72811327), Mecmü 'u fetdvd, IXXXVII, Kahire 1404. (v. 71111311), Lisdnu'l- İbnu's-SaHlh, Ebu 'Amr Osman b. Abdirrahman eş-Şehrezuri (v. 643/1245), 'Ulümu'lhadis, (Tbk. Nfuuddin 'Itr), Dımeşk 140411984. Kasıınl, Muhammed Cemiiluddln. (v. 1332/1914), Kavii'idu't-tahdis min fününi mustalahi'l-hadis, (Tbk. Muhammed Behcet Beytar), Beynıt 1407/1987. Katip Çelebi (v. 1067 /1656), Keşfu 'z-zunun, I-II, Beynıt 1410/1990. Kettfull, Muhammed b. Ca'fer (v. 134511926), er-Risiiletu'l-müstatrafe, İstanbull986. --------Hadis Literatüni (er-Risiiletu'l-müstatrafe Tercümesi), Tre. Yusuf Özbek, İstanbul 1994. Koçyiğit, Talat, Hadis lstılahları, Ankara 1985. Malımüd et- Tahhfuı, Teysinı mustalahi'l-hadis -Yeni Hadis Usulü-, (Tre. Dr. Cemal Sivas 1999. Ağırman), Muhammed Accac el-Hatib, Usulu'l-hadis 1409/1989. 'ulümuhü ve mustalahuhii, Beynıt Müslim, Ebu'l-Hüseyn Müslim b. Haccik el-Kuşeyri (v. 261/874), el-Ciimi'u's-sahih, 1-ill, İstanbul 1992 (Çağrı Yayınları). Nevevi, Ebu Zekeriya Yahya b. Şeref(v. 676/1277), et-Takrib, Kahire 1388/1968. Polat, Salahattin,"Ferd", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1995, XII. Cilt. -------- "Garib", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1996, XIII. Cilt. Subhl Siilih, Hadis İlim/eri ve Hadis lstılahlarz, (Tre. M. Yaşar Kandemir), Ankara, b.ty. (Diyanet İşleri Başkanlığı Yayım). Suyfrti, Celiiluddin Abdurrahman b. Ebi Bekr (v. 91111505), Tedribu'r-riivi fi Takribi'n-Nevevi, (Tbk. İrf'an el- 'Aşşa' Hassilne), Beyrut 1414/1993. şerhi Şati'i, EbU Abçlillah Muhammed b. İdris (v. 204/819), er-Ristile, (Tre. Abdülkadir Şener- İbrahim Çalışkan), Ankara 1996 (Türkiye Diyanet Vakfı Yayını). Tirmizi, Ebu Isa Muhammed b. İsa (v. 279/892), es-Sünen, I-V, İstanbul 1992 (Çağrı Yayınları). -------- Kitiibu'l- 'ile!, (es-Sünen 'le birlikte). Uğur, Mücteba,AnsiklopedikHadis Terimleri Sözlüğü, Ankara 1992. --------Hadis İlim/eri Edebiyatı, Ankara 1996.