A.B.D. PAMUK ENDÜSTRİSİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ HEDEFLİYOR A.B.D. Pamuk Endüstrisi, çevre kalitesini ve doğal kaynakları korumak ve dünya pazarlarında giderek artan pamuk talebinin sadece bugün değil yarın da karşılanabilmesine olanak sağlamak ve çiftlik işletmelerinin ekonomik olarak ayakta kalmalarına olanak sağlamak amacıyla pamuk üretiminde sürdürülebilirlik hedefine bağlılığını devam ettiriyor. A.B.D. pamuk üretimi, bu uzunvadeli hedefler arasında gerekli dengeyi koruyor. Geleneksel A.B.D pamuk üretiminde, gerektiğinde biyoteknolojik pamukların ve pestisidlerin de dahil edildiği entegre bir sistem olan “zararlılara karsı zirai yönetim” (IPM) pratikleri uygulanıyor. IPM pratikleri, tarımsal eko sistemlere mümkün olduğu kadar az müdahale ve zararla sağlıklı bir pamuk mahsulü elde etmenin önemini vurgulamakta ve doğal zararlı kontrolü mekanizmalarını teşvik etmektedir. Tarımsal üretim sistemlerinin üç ana bileşenine (bir çiftlik işçisi bileşeni, bir tüketici bileşeni ve bir ekoloji bileşeni) dayanan ve bir "çevresel ayak izi" ölçütü olarak kullanılan "Çevresel Etki Katsayısı" (EIQ), 1996-2004 yılları arasındaki dönemde A.B.D.'nde pamuk verimi ve rekoltesi %25 artarken pamuk üretiminde pestisid kullanımında %17 azalma olduğunu göstermektedir. Organik pamuk üretiminde kullanılması güç ya da olanaksız olan koruyucu sürme ve işleme sistemi, geleneksel A.B.D. pamuk üretiminde büyük oranda kullanılmaktadır. Bu sistem, sera gazı emisyonlarını azaltır; A.B.D.'nde her yıl yaklaşık yarım milyar metrik ton toprağın kaybolmasını engeller ve bir milyar litrenin üzerinde traktör yakıtı tasarruf sağlar. Pamuk lifi için net pozitif karbon ayak izi, toplumun ürettiği CO2'nin dengelenmesi açısından yaklaşık 1,06 kg net pozitiftir. Geleneksel pamuk üretimi organik pamuğa kıyasla daha az arazi, daha az su ve daha az emek gerektirir. A.B.D. pamuğuna yönelik cari pazar talebi tamamen organik üretimden karşılansa idi, 6 milyon acre (2.42 milyon hektar) daha fazla arazinin ekilmesi gerekecekti. Şu anda A.B.D. pamuk mahsulünün sadece yaklaşık %35'inde bir ilave sulama yöntemi uygulanmaktadır ve kalan %65 tamamen yağışa bağlıdır. Ek olarak, geleneksel A.B.D. pamuğu, nitratlar açısından zengin olan ve bu nedenle, yerel nehir, ırmak ve göllere zarar veren besleyici madde akıntılarına sebep olan hayvan gübresinden büyük miktarlarda (17-33 metrik ton/hektar) kullanılarak değil sadece yaklaşık 45 kg/hektar oranında bir nitrojen gübresiyle gübrelenmektedir. A.B.D.'nde yapılan ve sonuçları yayımlanan bir araştırmaya göre, organik pamuğun üretim giderleri geleneksel pamuk üretim giderlerine kıyasla yaklaşık %50 daha fazladır. Pamuk; doğal, yenilenebilir, biyolojik olarak ayrışabilir ve sürdürülebilir bir liftir. Pamuk lifinde pestisid kalıntıları bulunmaz. Bremen Pamuk Borsası'nın A.B.D. de dahil dünyanın pek çok pamuk ekim alanından aldığı pamuk lifi üzerinde yaptığı düzenli testler, pamukların Eko-etiket standartlarına uygun olduklarını ve gıda maddelerine ilişkin mevzuatın öngördüğü koşulları kolay karşıladıklarını göstermiştir. Geleneksel yöntemlerle üretilen pamuk, şu anda, toplam A.B.D. pamuk üretiminin %99,99'undan fazlasını oluşturmaktadır. Bir bütün olarak dünyada ise, geleneksel pamuk üretimi, toplam global pamuk üretiminin yaklaşık %99,8'ine eşittir. A.B.D. pamuğunun yaklaşık %85'i ve cari dünya pamuk üretiminin %50'si biyoteknolojik pamuktur.