M. Meclisi B : 112 15 . 7 . 1966 O : 1 na göre, arttık bunların

advertisement
M. Meclisi
B : 112
na göre, arttık bunların toptan affının gerektiği­
nin nedenlerini uzun 'boylu izah etmiş ve bunun
topluma 'hiçbir zarar getirmiyeceğini 'anlatmıştık,
Muhterem arkadaşlar; tasarının yeni metni,
önümüze getirilen yeni metin ileri (bir hamledir.
Komisyon gerçi usulü dairesinde toplanmadan,
ben de Komisyon üyesiyim, burada birçok Ko­
misyon üyeleri var, onların haberi olmadan kendi
arasında toplanmış ve yeni 'bir metin (tedvin et­
miş, huzurunuza getirmiştir. Ancak Komisyon
tam olarak toplanıp yeni bir metin tedvin eder­
ken bü'tıün üyelere haber vererek bu üyelerin de
fikirlerini alarak bir madde metni hazırlamay­
dı daha uygun olurdu ve o zaman bu metne ko­
misyon metni demek daha (kuvvetle, daha ra­
hatlıkla mümkün olurdu. Ama bu gerçekten
yapılmamıştır. Burada birçok komisyon üye­
leri vardır, beni çağırmadılar, diğer üyeleri
de çağırmamışlar, bana gelip söylediler. Bi­
naenaleyh bu metne komisyon metni olarak bak­
mak biraz müşküldür. Ve bugüne kadar tatbik
edilen İçtüzüğe ve teamüllere de aykırı olduğu
kanısındayım. Arkadaşlar, yeni metne göre
20 - 21 Mayıs sanıklarının cezaları 8 sene-ola­
rak affa tabi tutulmakta, müebbet hapisler de
20 senelik mahkûmiyetlerine devam edeceği
derpiş edilmiş bulunmaktadır. Bu vaziyette bu
Af k'Mmif" tasarısı eşitlik prensiplerine açıkça
ayfarfcfe. B u m «belirtmek gerekir. Ama Sa­
yın Adalet Bakam dhfiraA^ .buyurdular; bun­
lar gençtir, ©eza evlerinde yatacaklardır, fa­
kat bir zaman sonra bir Af Kanunu gelip bun­
ları bulmıyacağı ne malûm dediler. Doğrudur,
Türkiye'de af çok kullanılmakta, hattâ suiis­
timal edilmekte, bir yetki halinde mütemadi­
yen israf edilmektedir. Bir gün bunların da
yeni bir af kanunu ile içerden dışarıya çıkarıl­
ması mümkündür. Ama affın aleyhinde bulu­
nan birçok mükellef, af sık sik çıkarıldığı za­
man cezanın muhik olam intibaı ortadan kal­
kar ve suç işlemeye mütemayil olanlar da suç
işleme arzusu artar, suçlu sayısı artar, ceza
evleri yeniden dolar, dıerler. Gerçekten Sayın
Adalet Bakanı bu beyanı ile bize şimdiden bu
affın da tatminkâr olamıyacağını itiraf etmiş
bulunmakta, bu aftan sonra da yeni bir affın
getirilmesinin mümkün olacağını söylemiş bu­
lunmaktadır. Demek ki, bir af da yaralan
sarmaya kâfi değildir, Btırapları dindirmeye
kâfi değildir. Kaldı ki, arkadaşlar, Yassıada
15 . 7 . 1966
O : 1
hükümlüleri dışarda oldukları halde, bunla­
rın ıstırabını dindirmek gerekçesiyle bunların
hepsi affa tabi tutulmaktadır. Ama 21 Mayıs
sanılklarının hepisi içeridedir ve bunlar hak­
kında yani hapisanede olan, çocukları dışarda
perişan olan insanlar hakkında da atıfet ve
müsamaha, bağışlama hisleri daha kıt, zorlukla
istenmiyerek dar bir ölçü içinde gösterilmekte­
dir. Bu balkımdan biz bu Af kanunu tasarısı­
nın eşitlik ülkesine uygun olduğu kanısında de­
ğiliz ve zaten uygun olduğunu da kimse iddia
edemez. Bu gerçeklerle biz yeni metnin de
tatminkâr olmadığını bir bağışlama, bir atı­
fet ve müsamaha hissinin mahsulü olmaktan zi­
yade bir zorlama sonucu olarak ve birazcık
fedakârlık yapmak maksaJdiyle bu şekle ge­
tirilmiş olduğunu, aslında eşitsizliğin yine or­
tada kaldığını ve hiçbir surette haksızlığın ve
eşitliğin telâfisini temin etmediğini söylemekle
sözlerime son vereceğim. Saygılarımı sunarım.
(T. İ P. sıralarından alkışlar)
ALİ KARAHAN (Hakkâri) — Y. T. P. adı­
na söz istiyorum.
BAŞKAN — Y. T. P. Grupu adına Sayın
Süleyman Arif Emre istemişti. ıSiz de mi ayrıca
söz istiyorsunuz?
ALİ KARAHAN (Hakkâri) — Evet efendim.
BAŞKAN — Peki.
Komisyon söz istiyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI İSMA­
İL HAKKI TEKİNEL (İstanbul) — Diğer ko­
nuşacak arkadaşlarımız varsa onlardan sonra
konuşacağım.
BAŞKAN — Bir kifayet önergesi vardır
efendim.
İHSAN KABADAYI (Konya) — Kifayet
önergesi varsa aleyhinde ben konuşmak istiyo­
rum.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI İSMA­
İL HAKKI TEKİNEL (İstanbul) — Söz istiyo­
rum.
BAŞKAN — Komisyon söz istiyor. Buyuru­
nuz efendim.
Sonra size söz vereyim Sayın Arif Emre.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI İSMA­
İL HAKKI TEKİNEL (İstanbul) — Muhterem
arkadaşlarım; hatırlanacağı veçhile, bu madde­
ye taallûk eden müzakereler bittikten sonra ko­
misyonumuz hazırladığı takriri sunmuş ve ahi-
— 25 —
Download