AB’DE BU HAFTA 11 TEMMUZ – 15 TEMMUZ 2016 2016/T-4 AB-ABD GİZLİLİK KALKANI ANLAŞMASI AB – ABD arasında veri akışlarını düzenleyen ve Ekim 2015’te AB Adalet Divanı tarafından geçersizliğine hükmedilen Güvenli Liman Anlaşması’nın yerini alacak olan Gizlilik Kalkanı (Privacy Shield) Anlaşması üye ülke temsilcilerinden oluşan ve 31. Madde Komitesi olarak adlandırılan komite tarafından onaylandı. Böylece kararın AB Komisyonu tarafından resmi olarak kabul edilmesinin önü açılmış oldu. AB-ABD TRANSATLANTİK ANLAŞMASI TİCARET VE YATIRIM ORTAKLIĞI AB ve ABD arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) müzakerelerinin 14. turu 11-15 Temmuz haftasında Brüksel’de gerçekleştirilecek. Müzakerelerin öncesinde AB tarafında gerçekleştirilen “Danışma Grubu” toplantısında tıbbi cihazlar, kozmetik ürünler, tekstil, otomotiv, kimyasal maddeler sektörlerinin yanı sıra dijital ticaret konusunda AB müzakerecilerinin AB tarafına iletmesi gereken konular ele alındı. AB Komisyonu, Başkan Obama’nın görev süresinin dolmasından önce TTIP müzakerelerinin tamamlanmasını hedefliyor. Ticaretten Sorumlu AB Komiseri Cecilia Malmström 29 Haziran’da Washington’da yaptığı konuşmada Birleşik Krallık’ta yapılan referandumun TTIP müzakerelerinin gidişatını etkilemeyeceği yönünde güvence vermiş ve müzakerelerin yılsonuna kadar tamamlanması yönündeki hedefi yinelemişti. NATO ZİRVESİ ORTAK BASIN TOPLANTISI ABD Başkanı Barack Obama, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker NATO Zirvesi sırasında gerçekleştirdikleri toplantının ardından ortak bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Liderler konuşmalarına Dallas’ta gerçekleşen saldırılar sebebiyle üzüntülerini ve hayatını kaybedenlerin ailelerine taziye mesajlarını paylaşarak başladılar. ABD Başkanı Barack Obama konuya ilişkin değerlendirmelerini takiben, Birleşik Krallık vatandaşlarının AB’den ayrılma yönünde oy kullandığı referandum sonrası AB entegrasyon sürecine ve son gelişmelerin Transatlantik ilişkilere etkisine yönelik görüşlerini paylaştı. ABD Başkanı şu noktalara dikkat çekti: Birleşik Krallık ve AB pragmatik ve işbirliğine dayalı bir anlayışla geçiş sürecinin sorunsuz ve düzenli olarak gerçekleşmesini sağlayacaktır. Müzakerelerin uzaması ve çekişmeli geçmesi kimsenin yararına değildir. AB entegrasyonu modern zamanların en büyük siyasi ve ekonomik başarısıdır ve bu başarının korunması gerekmektedir. Demokratik ve birleşmiş bir Avrupa ABD’nin önemli oranda yararınadır. ABD 70 yıldır olduğu gibi AB entegrasyonunun önemli destekçisi olmaya devam edecektir. BİRLEŞİK KRALLIK’IN DEĞERLENDİRMELER AB’DEN AYRILMA SÜRECİNE İLİŞKİN AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker NATO Zirvesi sırasında AB – ABD liderlerinin gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Juncker öncelikle Birleşik Krallık ile AB üyeliğinden ayrılığın şartları ve yeni ilişki modeline ilişkin müzakerelerin AB Kurucu Anlaşması’nın 50. Maddesi uyarınca Birleşik Krallık yönetimi tarafından resmi bildirim gerçekleştirilmeden başlatılamayacağını yineledi. Juncker bu kararın “düşmanca” bir yaklaşımla alınmadığını belirterek, AB ve Birleşik Krallık’ın savunma ve askeri alanın ötesinde, ticaret öncelikli olmak üzere uluslararası düzeyde tüm ilgili alanlarda ortak çıkarları bulunduğuna dikkat çekti. Öte yandan herhangi bir ülkenin AB Tek Pazarı’na serbest erişim sağlamak istemesi durumunda, çalışanların serbest dolaşımı dâhil olmak üzere Tek Pazar’ın dört temel özgürlüğüne saygı göstermek zorunda olduğunu hatırlattı. AB-NATO ORTAK BİLDİRİSİ AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg imzalı AB – NATO Ortak Bildirisi NATO Varşova Zirvesi kapsamında 8 Temmuz’da yayımlandı. Bildiride NATO – AB stratejik ortaklığının yeniden canlandırılması ve içeriğinin genişletilmesi gerektiği vurgulanıyor. Avrupa – Atlantik toplumlarının Güney ve Doğu kaynaklı ve tarihte benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Ortak zorluklar ve güvenliğin bağlantılılığı temelinde AB – NATO işbirliği kapsamında yeni ortak çalışma modelleri ve daha iddialı hedeflerin belirlenmesi gerektiği dile getiriliyor. Bu hedefler doğrultusunda acil olarak atılması gereken adımlar şu şekilde listeleniyor: Hibrid tehditlerle mücadele kabiliyetinin artırılması: Zamanında bilgi ve uygun olduğu durumlarda istihbarat paylaşımı ile analiz, önleme ve erken tespit alanında ortak çalışmaların artırılması, stratejik iletişim ve müdahale alanında işbirliği yürütülmesi gerekiyor. Eşgüdümlü prosedürler belirlenen eylemlerin uygulamasına önemli katkı sağlayacak. Denizlerde ve göç alanında operasyonel işbirliğinin genişletilmesi: Denizlerde durumsal farkındalık paylaşımlarının artırılması, Akdeniz ve diğer bölgelerde faaliyetlerin koordinasyonu ve pekiştirilmesi gerekiyor. Siber güvenlik ve savunma alanında çalışmaların eşgüdümünün artırılması: Bu alanda misyon ve operasyonlar, tatbikatlar, yanı sıra eğitim alanında işbirliğinin artırılması gerekiyor. AB ülkeleri ve NATO müttefikleri tarafından tutarlı, birbirini tamamlayıcı ve birlikte işlerliği bulunan savunma yetenekleri ve çok taraflı projeler geliştirilmesi planlanıyor. Savunma sanayinin, savunma araştırmalarının ve Avrupa içinde ve Atlantik eksende sanayi işbirliğinin güçlendirilmesi gerekiyor. Tatbikatlarda eşgüdümün artırılması: İlk adım olarak hibrid tehditlere yönelik tatbikatlar dâhil olmak üzere 2017 ve 2018 yıllarında uygulanmak üzere paralel ve eşgüdümlü tatbikatların geliştirilmesi planlanıyor. Doğu ve Güney bölgelerinde ortak ülkelerin savunma ve güvenlik kapasitelerinin geliştirilmesi ve dirençlerinin artırılması: Denizlerde kapasitenin güçlendirilmesi dâhil olmak üzere tamamlayıcı rolü olacak belirli projelerin geliştirilmesi hedefleniyor. Belirlenen alanlarda somut eylemlerin ve personel koordinasyon mekanizmalarının geliştirilmesi gibi uygulamaya yönelik seçeneklerin geliştirilmesi yönünde Avrupa Dış Eylemler Dairesi ve NATO personelinin AB Komisyonu’nun ilgili bölümleriyle işbirliği içerisinde çalışacağı belirtiliyor. Bu çalışmanın sonuçlarının Aralık 2016’da liderlere sunulacağı not ediliyor. AB Komisyonu Başkanı, AB – NATO Ortak Bildirisi dolayısıyla gerçekleştirilen ortak basın toplantısında AB’nin güvenlik tehditlerine yönelik mücadelenin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarına ilişin bilgi verdi. Juncker bu kapsamda gerçekleştirilen ve planlanan girişimleri şu şekilde listeledi: AB Güvenlik ve Dış Politika Küresel Stratejisi Hibrid tehditlere yönelik strateji Siber güvenlik: Girişim kapsamında önümüzdeki dört yıllık dönemde 1,8 milyar €’luk yatırımın harekete geçirilmesi hedefleniyor. Avrupa Savunma Sanayi: Araştırma: AB araştırma programları savunma sanayinin desteklenmesi için teknoloji geliştirme odaklı araştırmalara destek vermeye devam edecek. 90 milyon €’luk hazırlık programı üzerinde anlaşma hâlihazırda sağlanmış bulunuyor. Üçüncü ülkelerle ortaklıklar: Birbiri ile bağlantılı olan kalkınma ve güvenlik alanında komşu ülkelerle işbirliği geliştirilmeye devam ediliyor. Bu bağlamda AB İstikrar ve Barış Aracı kapsamında yapılan değişiklikler ile 2016 – 2020 arasında ortak ülkelere askeri yetenekler dâhil olmak üzere güvenlik yeteneklerinin geliştirilmesi için 100 milyon €’luk mali destek sağlanacak. Göç ve sığınmacı krizi kapsamında AB – NATO işbirliği: İSPANYA VE PORTEKİZ BÜTÇE AÇIKLARI AB Komisyonu İspanya ve Portekiz’in öngörülen süre içerisinde aşırı bütçe açıklarını düzeltmediklerini teyit etti. Portekiz’in öngörülen son tarih olan 2015’te bütçe açığını düzeltememiş olduğuna karar veren AB Komisyonu üyeleri İspanya’nın da 2016 olarak belirlenmiş olan tarihe uymasının mümkün olmadığına karar verdi. Söz konusu süreler 2013 yılında AB Konseyi tarafından belirlenmişti. Yapılan tespitler sonrasında AB’nin İşleyişini Düzenleyen Antlaşma’nın 126(8) numaralı maddesi uyarınca AB Komisyonu’nun bu ülkeler için ceza önerisinde bulunması gerekecek. AB Komisyonu ayrıca her iki ülke için ayı ayrı mali uyum yol haritası taslağı oluşturacak. : AB KÜRESEL STRATEJİSİ AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Avrupa Birliği’nin Güvenlik ve Dış Politika Küresel Stratejisi’ni açıkladı. Terörizm, yasa dışı göç, iklim değişikliğinin önlenmesi gibi güncel sorunların yer aldığı Küresel Strateji, Avrupa Birliği’nin bu konularla ilgili dışarıda gerçekleştireceği eylemleri kapsıyor. AB Küresel Stratejisi dört ilke temelinde oluşturuldu: Ulusal çıkarlar ve AB düzeyindeki çıkarlar arasında farklılık bulunmamaktadır. AB vatandaşlarının yararına olan konuların ele alınmasında üye ülkeler ve AB kurumları birlikte çalışmalıdır. Avrupa Birliği küresel piyasalarda ve küresel kuralların oluşturulması süreçlerinde aktif rol almalıdır. Güvenlik, çevre ve hammadde alanlarında yürütülen politikalarda iç ve dış politika dinamikleri birbirinden ayrılmamalıdır. Avrupa Birliği çatışmaların, yoksulluğun ve insan hakları mücadelelerinin temel sebeplerinin ele alınması konusunda büyük bir sorumluluk bilinci içerisinde olacaktır. Avrupa Birliği küresel düzenin kurallar temelinde işlemesine katkı sağlamak amacıyla ortaklıkların gelişimi yönünde yatırımlarını sürdürecektir.