21 rim ki, ben aldanıyorum, çok memnun olu rum bundan

C. Senatosu
B : 21
rim ki, ben aldanıyorum, çok memnun olu­
rum bundan, büyük memnuniyet duyarım, eğer
böyle bir şey cereyan etmedi ise. Ama zabıtlar
tetkik buyurulduğu zaman bu hususta geze
çarpacak birtakım sözler vardır, efendim.
EKREM ÖZDEN (İstanbul) — Kültür baş­
ka, Hükümet başka..
CELÂL EETUĞ (Devamla) — Ne ise efen­
dim. Çok memnun oluyorum. Esasen kimin ta­
rafından, hanki parti tarafından söylendiğin!
de tasrih etmiş değilim. Onun için alınmanıza
hiçbir sebep yok. Çünkü ben bu mevzun son
derece büyük bir hassasiyetle, siyasi zümrele
• "m dışında bir konu olarak kabul ediyorum.
Svyasi düşüncelerin de dışında. Nitekim 1989
Türkiye'sinde hürriyetlerin
kısıtlandığında?1
şikâyet edilmesine imkân olmadığına kaani
•bulunduğumuzu kabul ediyorum ve bu kanaat­
le diyorum ki, eğer bilinen bir gerçek var­
sa, suiistimaller varsa, birtakım menfaat or­
taklıkları varsa bunların yeri ile, adı ile her şe­
yi ile ihbar edilip adlî makamları harekete ge­
çirmek evvelâ parlömanter olarak bizlerin va­
zifemizdir. Ve gayet rahatlıkla bu adlî ma­
kamları harekete geçirmek de mümkündür.
HicMr kısıtlamanın 1969 Türkiye'sinde meveudoilmadığmı tekrar ifade etmekte rahatlık du­
yuyorum. Böyle bir hürriyet havası içerisin­
de müühem ithamların, bu konu üzerinde gez­
dirilerek, siyasi bir mesele haline getirilme­
si; mevzuu lâyikı veçhile, hassasiyetle müta­
lâa etmemize engel teşkil edeceği için, bu ma­
ruzatta bulunmuştum. Çünkü bu ithamlara mes­
net olarak gösterilen rapor, tekrar ediyorum,
adlî mahiyette bir teftiş raporu değildir. Esa­
sen biz ne adlî, ne malî ve ne de idari teftiş
maksadiyle özel okullara gitmiş değildik, ko­
misyon olarak. Eğer böyle bir şüphe hisseder­
sek malî kontrol müesseselerini, adlî kontrol
müesseselerini elbetteki komisyon olarak ika*
etmemiz gerekir, bu bir.
Binaenaleyh, komisyon çalınmasında müşn
he-'loîeri, beyanları ve delilleri toplıyarak •??
tirilmiş, huzurlarınıza takdim edilmiştir, Y'>rr
^.ov^ımn münakaşasına bir kapıdan <nTn.-',
::s?ter-ıi*?tik, Özel okullar ve yükssk okullar k~
r.us-mım tek basma değil de., yüksek öğretir"
problemi içerisinde bir parça olarak miita-
16 . 1 . 1939
0:1
lâa edilmesinin zaruretine işaret etmiştik. Filha­
kika Anayasamızın 21 nci maddesi de diyor
ki, öze! okullar, bilim ve sanat hürriyeti bö­
lümünde ve 21 nci maddede «Herkes bilim ve
sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama,
yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hak­
kına sahiptir Eğitim ve öğretim devletin göze­
tim ve denetimi altında serbesttir. Özel okul­
ların bağlı olduğu esaslar devlet okulları, ile
erişilmek istenen seviyeye uygun olarak ka­
nunla düzenlenir». Bu arada resmî yüksek öğ­
renim müesseselerimizin nasıl başlayıp, nasıl
geliştiğini; çok basit şartlardan, çok güç şart1 ardan 35 sene içerisinde Türkiye'nin sekiz üni­
versiteye sahibolduğunu ve bugün üniversite­
de okuyan öğrenci sayısının HO bini bulduğu­
nu, sadece üniversitede okuyan öğrenci sav- sının 110 bine vardığını ifade etmiş ve taleMn büyük bir ölçüde arttığını arz etmiştim.
Muhterem arkadaşlarım, bu öğretim müesse­
selerimizin nasıl geliştiğini, nasıl bugünkü sevi­
yelerine ulaştığını ifade ederken, birtakım can­
lı misaller de vermiştim. Meselâ İstanbul Üni­
versitesinin Harbiye Nezaretinin kendisinde
ve Bekirağa bölüğünde, Zeynep Hanım Kona­
ğında, Gureba hastanesinin çok basit ve ipti­
dai şartlan içerisinde, Cerrahpaşa Belediye
hastanesinin imkânsızlıklar dolu koğuşların­
da mükemmel bir üniversite kurulduğunu, şu
şartla ki Batılı ilim adamlarının yardımları
ile o sırada Hitler Almanya'sından çıkan öğre­
tim üyelerinin yardımı ile kurulduğunu arz
etmiştim. Ankara Üniversitesinin nasıl geliş­
tiğini, 1946 da ilk üniversitenin kurulduğunu
ve Ankara Tıb Fakültesinin Cebeci kışlasın­
dan değişme Cebeci Hastanesinde nasıl bir fa­
külte haline geldiğini de ifade etmiştim. Yine
Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinin Evkaf
apartmanının katında açıldığını ve bu katlardan
bugünkü hale geldiğini söylemiştim.
Muhterem arkadaşlarım, bu konu, bu yük­
sek öğrenim konusu hakikaten bir kül ola­
rak mütalâa edilmek mecburiyetindedir. Buna
Mr misal olmak üzere İngiliz Parlâmentosu"'\"Ü, yüksek öğrenim mevzuunda yaptığı araş•'• •rinaları, ki dünyada ün kazanmıştır. Lord
Eobins raporu diye yedi ciltlik bir volüm teş­
kil etmektedir ve dört senede yazılıp hazırlan-