RİFCAP 150 mg KAPSÜL FORMÜLÜ Beher kapsül 150 mg Rifampisin ihtiva eder. Jelatin kapsül: Boyar madde olarak, titanyum dioksit, eritrosin, indigo karmin içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Rifampisin, semisentetik bir antibiyotiktir. Hassas bakterilerin RNA polimeraz aktivitesini inhibe ederek bakterisid etki gösterir. Rifampisin Mycobacterium Tuberculosis ve M. Lepra’ ya karĢı çok etkilidir ve bu bakteriler üzerinde yüksek sterilizan etkisi vardır. Rifampisin, ayrıca gram (+) bakterilerden özellikle staphylococlara gram (-) bakterilerden N. Meningitis, N. Gonorrhoea, Haemophilus influenza ve Legionella spp’ye karĢı etkilidir. Rifampisine karĢı krosrezistans sadece diğer rifampisinler ile oluĢabilir. Farmakokinetik Özellikleri: Rifampisin oral olarak alındıktan sonra gastrointestinal sistemden tamamen absorbe olur. Biyolojik yarı ömrü 600 mg’lık bir doz alımından sonra ortalama 3 saattir. Rifampisinin % 80’i proteinlere bağlanır. Serebro sipinal sıvı da dahil olmak üzere tüm sıvılarda etkili konsantrasyonlara ulaĢır. Asıl atılım yolu safra ile olup, çok az miktarda da idrarla atılır. ENDİKASYONLARI 1- Tüberküloz: Rifampisin tüberkülozun bütün formlarında etkilidir. (Pulmoner, ekstra pulmoner, miliyer) 2- Menengokok Taşıyıcıları: N. Menjitis’in asemptomatik taĢıyıcılarının tedavisinde, nazo farenksten menengokokların uzaklaĢtırılmasında endikedir. Menengokok enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaz. KONTRENDİKASYONLARI Rifampisine aĢırı duyarlılığı olanlarda, sarılıkta kullanılmamalıdır. Rifampisinin sakinavir/ritonavir kombinasyonları ile aynı anda kullanımı kontrendikedir. UYARILAR / ÖNLEMLER Rifampisin, karaciğer bozukluğuna neden olabileceğinden, karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ancak çok gerekliyse, sıkı tıbbi kontrol altında ve dikkatle kullanılmalıdır. Bu hastalarda karaciğer enzimleri (SGOT, SGPT) tedavi öncesi kontrol edilmeli ve tedavi sırasında her 2-4 haftada bir kontroller tekrarlanmalıdır. ġayet hepatoselüler hasar bulgusu saptanırsa tedavi kesilmelidir. Bazı hastalarda tedavinin baĢlangıcında (bilirubin ve rifampisinin atılım yollarının ortak olması ve buradaki yarıĢma nedeniyle) hiperbilirubinemi oluĢabilir. Bu durumda tedavi sırasında orta derecede bilirubin ve/veya transaminaz yükselmesi oluĢabilir. Bu durumda testleri tekrar ederek enzimlerin trendi izlenmeli ve hastaların da klinik durumu göz önüne alınarak tedavinin devam edip 1/6 etmeyeceğine karar verilmelidir. Rifampisinin yukarıda bahsedilen etkilerinden dolayı tüm hastaların tedavi öncesi transaminaz ve bilirubin değerleri kontrol edilmeli, tam kan sayımı yapılmalı ve tedavi esnasında da bu testler periyodik olarak tekrarlanmalıdır. Rifampisin tedavisi sırasında hastaların idrar, feçes, tükrük, balgam, ter ve göz yaĢının kırmızı-oranj bir renk alabileceği, hastalara bildirilmelidir. Rifampisin tedavisi sırasında oral kontraseptiflerin etkinlikleri azalabileceğinden hastalara baĢka korunma yöntemleri önerilmelidir. Ġmmunolojik Reaksiyonlar ve Anaflaksi: Anaflaksiyi de içeren immünolojik reaksiyon daha çok aralıklı tedavi ile ortaya çıkar (haftada 2 veya 3 kezden az); bu nedenle hastalar yakından izlenmelidir. Hatsalar, tedavi rejimini bozdukları takdirde immünolojik reaksiyonların ortaya çıkabileceği konusunda uyarılmalıdır. Rifampisin ile tübeküloz tedavisi uygulanan eriĢkinlerde, baĢlangıçta hepatik enzimlerin, bilirubinin, serum kreatininin ölçülmesi, tam kan sayımı ve trombosit sayımının (ya da tahmininin) gerçekleĢtirilmesi gerekir. Komplikasyon oluĢturan bir durum bilinmediği ya da klinik olarak böyle bir durumdan kuĢkulanılmadığı sürece, çocuklarda baĢlangıç testleri gerekli değildir. Tedavi sırasında hastalar en az ayda bir kere görülmeli ve advers reaksiyonlarla iliĢkili semptomlar konusunda spesifik olarak sorgulanmalıdır. Anormallik saptanan hastaların tümü, gerektiği takdirde laboratuvar testlerinin yapılması da dahil olmak üzere, takip edilmelidir. Rifampisin adrenal hormonlar, tiroid hormonları ve D vitamini de dahil olmak üzere endojen substratların metabolizmasını arttırabilecek enzim indüksiyonu özelliklerine sahiptir. Ġzole bildirilerde, delta amino levulinik asit sentetaz indüksiyonunun bir sonucu olarak porfirinin alevlenmesi Rifampisin kullanımıyla iliĢkilendirilmiĢtir. Hamilelikte kullanımı : Gebelik kategorisi C’dir. Rifampisin ile gebe kadınlarda yapılmıĢ iyi kontrollü araĢtırmalar bulunmamaktadır. Rifampisin’in yüksek dozlarda verildiğinde, kemirgenlerde teratojenik olduğu gösterilmiĢtir. Rifampisin’in plasenta bariyerini geçtiği ve kordon kanında bulunduğunun bildirilmiĢ olmasına karĢın, tek baĢına ya da diğer antitüberküloz ilaçlarla kombinasyon halinde insan fetusu üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Rifampisin gebeliğin son birkaç haftası içinde kullanıldığı taktirde, anne ve çocukta postnatal hemorajilere neden olabilir; bunlar için K vitamini tedavisi endike olabilir. Bu nedenle, Rifampisin gebe kadınlarda ya da çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda ancak potansiyel yararı fetus için riske ağır basması durumunda kullanılmalıdır. Uzun dönemde fertilite bulunmamaktadır. bozukluğu potansiyeline 2/6 iliĢkin bilinen insan verileri Emzirme: Süte geçtiğinden ya ilaç kesilmeli ya da emzirme yapılmamalıdır. Araç ve Makine Kullanımına Etkisi: Konsantrasyon bozukluğuna neden olduğundan araç ve makine kullanırken dikkatli olunmalıdır. YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER Rifampisin tedavisi sırasında aĢağıdaki yan etkilerin görülebileceği belirtilmiĢtir. Gastrointestinal : Epigastrik yanma, iĢtahsızlık, bulantı, kusma, kramplar, diyare, psödomembranöz kolit, nadiren hepatit. Hematolojik : Çoğunlukla aralıklı tedaviyle iliĢkili olarak, purpura ile birlikte ya da purpura olmaksızın trombositopeni meydana gelebilir; ancak bu durum purpura meydana gelir gelmez ilaç kesilirse, geri dönüĢümlüdür. Purpura ortaya çıktıktan sonra Rifampisin kullanımına devam edilmesi ya da yeniden baĢlanması durumlarında, serebral hemoraji ve ölümler bildirilmiĢtir. Nadiren dissemine intravasküler koagülasyon da bildirilmiĢtir. Rifampisin ile tedavi edilen hastaların küçük bir yüzdesinde eozinofili, lökopeni, ödem, kas güçsüzlüğü, miyopati oluĢtuğu bildirilmiĢtir. Çok nadir olarak, agranülositoz bildirilmiĢtir. S:S:S. : BaĢ ağrısı, ateĢ, halsizlik, ataksi, konsantrasyon bozukluğu, mental konfüzyon, kas zayıflığı, nadiren myopati. Göz : Görme bozukluğu. Endokrin : Menstruasyon bozukluğu. Renal : Üre ve ürik asit yükselmesi nadiren hemoglobinüri, hematüri, interstisiyel nefrit, renal yetmezlik. Dermatolojik : FlaĢing, kaĢıntı. Hipersensivite Reaksiyonları : KaĢıntı, kızarıklık, sık görülmeyen ürtiker ve daha Ģiddetli kutanöz aĢırı duyarlılık reaksiyonları oluĢmuĢtur. Nadiren pemfigoid reaksiyon, StevensJohnson sendromu dahil eritema multifome, toksik epidermal nekroliz ve vaskülit bildirilmiĢtir.. Diğer : Yüz ve ekstremitelerde ödem, hipotansiyon. Laboratuvar testleri : Karaciğer enzimlerinde (SGOT, SGPT) yükselme, bilirubinemi. Çoğunlukla aralıklı doz rejimleriyle oluĢan ve büyük bir olasılıkla immünolojik kaynaklı olan reaksiyonlar Ģunlardan oluĢmaktadır: ateĢ epizodları, titreme, baĢağrısı, sersemlik hissi ve kemik ağrısından oluĢan “flu sendromu”; nefes darlığı ve hırıltılı solunum; kan basıncında azalma ve Ģok; anafilaksi ; akut hemolitik anemi; genellikle akut tübüler nekroza ya da akut interstisyel nefrite bağlı akut böbrek yetmezliği. 3/6 “BEKLENMEYEN BĠR ETKĠ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAġVURUNUZ” İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ VE DİĞER ETKİLEŞİMLER Sitokrom P-450 enzimleri ve diğer etkileĢim: Rifampisin’in bazı sitokrom P-450 enzimlerini indüklediği bilinmektedir. Sitokrom P-450 enzimiyle metabolize olan diğer ilaçların Rifampisin ile birlikte uygulanması bu ilaçların metabolize olmasını hızlandırabilir ve bu ilaçların aktivitelerini azaltabilir. Dolayısıyla sitokrom P-450 enzimiyle metabolize edilen diğer ilaçlarla birlikte Rifampisin kullanılmasında dikkatli olunmalıdır. Optimum terapötik kan düzeylerinin sürdürülmesi için Rifampisin’e baĢlanırken ya da birlikte uygulanan Rifampisin kesilirken bu enzimler tarafından metabolize edilen bu ilaçların dozajlarının ayarlanması gerekebilir. Sitokrom P-450 enzimiyle metabolize edilen ilaçlara örnekler aĢağıdaki gibidir: Rifampisin, antikonvülzanlar (örn: fenitoin), antiaritmikler (örn: dizopiramid, meksiletin, kinidin, propafenon, tokainid), antiöstrojenler (örn: tamoksifen, toremifen), antipsikotikler (örn: haloperidol), oral antikoagülanlar (örn: varfarin), antifungaller (örn: flukonazol, itrakonazol, ketokonazol), antiretroviral ilaçlar (zidovin, sakinavir, indinavir, efeviranz), barbitüratlar, betablokerler, benzodiazepinler (örn: diazepam), benzodiazepinle ilgili ilaçlar (zolpiklon, zolpidem), kalsiyum kanal blokerleri (örn: diltiazem, nifedipin, verapamil), kloramfenikol, klaritromisin, kortikosteroidler, kardiyak glikozidler, klofibrat, sistemik hormonal kontraseptifler, dapson, doksisilin, östrojenler, florokinolonlar, gestrinon, oral glisemik ajanlar (örn: sülfonilüreler), immünosupresif ajanlar (örn: siklosporinler), takrolimus), irinotekan, levotiroksin, narkotik analjezikler, metadon, prazikuantel, progestinler, kinin, riluzol, selektif 5-HT3 reseptör antagonistleri (örn: ondansetron), CYP3A4 ile metabolize olan statinler, telitromisin, teofilin, tiazolidinedionlar (örn: rosiglitazon), trisiklik antidepresanlar (örn: amitriptilin, nortriptilin). Rifampisinin sakinavir/ritonavir kombinasyonları ile aynı anda kullanımı hepatotoksisite potansiyelini arttırabilir. Dolayısıyla rifampisinin sakinavir/ritonavir kombinasyonları ile aynı anda kullanımı kontrendikedir. Atovakon ve rifampisin birlikte kullanıldığında, atovakon konsantrasyonlarının azaldığı (> % 50 oranında) ve rifampisin konsantrasyonlarının arttığı (> % 30 oranında) gözlenmiĢtir. Ketokonazol ve Rifampisin’in birlikte kullanılması, her iki ilacın serum konsantrasyonlarının azalmasıyla sonuçlanmıĢtır. Rifampisin ve enalaprilin birlikte kullanılması, enalaprilin aktif metabolit olan enalaprilatın konsantrasyonlarında azalmayla sonuçlanmıĢtır. Hastanın klinik durumu gerektirdiğinde, dozaj ayarlamaları yapılmalıdır. Birlikte antasit uygulanması, Rifampisin’in emilimini azaltabilir. Günlük Rifampisin dozları antasitlerin alınmasından en az 1 saat önce verilmelidir. 4/6 Rifampisin halotan ya da izoniazid ile birlikte verildiğinde, hepatotoksisite potansiyeli artar. Rifampisin ve halotanın birlikte kullanımından kaçınılmalıdır. Rifampisin ve izoniazidi birlikte kullanan hastalar hepatotoksisite açısından yakından izlenmelidir. Rifampisin almakta olan hastalarda KIMS (Kinetic Interaction of Microparticles in Solution) yöntemi kullanıldığında opiatlar için çapraz reaktivite ve yanlıĢ-pozitif idrar tarama testleri bildirilmiĢtir. Gaz kromatografisi/kütle spektrometrisi gibi doğrulama testleri rifampisini opiatlardan ayırt edecektir. Oral kontraseptif kullanan hastalara nonhormonal bir doğum kontrol metodu önerilmelidir. Keza diyabetin kontrolü de zorlaĢabilir. Probenesid, rifampisinin kan düzeyini artırır. İlaç / Laboratuvar Etkileşimi : Rifampisinin terapötik seviyeleri, vitamin B12 ve folatın standart mikrobiyolojik ölçümünü inhibe eder. Bu nedenle baĢka ölçüm metodları kullanılmalıdır. Karaciğer fonksiyon testlerinde geçici yükselmeler (SGOT, SGPT, bilirubin alkali fosfatoz) ve safra kesesi tetkikinde kullanılan kontras maddenin bilier ekskresyonunda azalma görülebilir. Bu nedenle bu testler, rifampisinin sabah dozu verilmeden önce yapılmalıdır. KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU Tüberküloz Tedavisinde: Erişkinlerde: Tavsiye edilen günlük doz 50 kg altındaki eriĢkinlerde günde bir kez 450 mg (bu doz, Rifcap 150 mg’dan 3 kapsül alınarak elde edilir), 50 kg üstündeki eriĢkinlerde günde bir kez 600 mg’dır. Çocuklarda: 10 mg/kg/gün’dür. Günlük doz 600 mg’ı geçmemelidir. Rifampisinin emilimi gıdalardan etkilenebileceğinden yemeklerden bir saat önce veya 2 saat sonra aç karnına kullanılmalı ve günlük doz 1 kerede alınmalıdır. Tüberküloz tedavisinde Rifampisin daima, en azından diğer bir antitüberküloz ilaç ile birlikte kullanılmalı ve tedaviye en az bir yıl devam edilmelidir. Rifampisin intermitant tedavide ve menengokok tedavisinde kullanılmamalıdır. Aşırı Doz Tedavisi: Belirti ve bulgular : Ġlaç alımından kısa bir süre sonra bulantı, kusma ve giderek artan letarji oluĢur. Ciddi karaciğer hastalığı mevcutsa bilinç kaybı oluĢabilir. Cilt, idrar, tükrük, gözyaĢı ve feçes kahverengi-kırmızı veya oranj renk alır. Bu rengin yoğunluğu alınan ilaç miktarıyla orantılıdır. Ciddi doz aĢımında birkaç saat içinde karaciğer hassasiyeti ve büyümesi ve hızla sarılık oluĢabilir. Bilirubin seviyesi hızla yükselebilir. Özellikle karaciğer hastalığı olanlarda enzimlerde yükselme olur. Tedavi: Gastrik lavajı ile mide içeriği boĢaltılmalı ve sonra mide içerisine aktif karbon uygulanarak, kalan ilacın absorbsiyonu engellenmelidir. Ciddi bulantı, kusma varsa antiemetik uygulanabilir. Aktif diürez ilacın atılımını arttırır. Bazı hastalarda hemodiyaliz 5/6 faydalı olabilir. Daha önceden karaciğer bozukluğu olmayan hastalarda 72 saat içinde karaciğer fonksiyonları normale dönebilir. SAKLAMA KOŞULLARI 25 o C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde muhafaza ediniz. Çocukların göremeyeceği ve eriĢemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI Beher kapsülde 150 mg Rifampisin ihtiva eden 8, 16 kapsüllük blister ambalajda. PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ Rifcap 300 mg Kapsül 8, 16 ve 60 kapsüllük blister ambalajlarda, Rifcap Süspansiyon, 80 ml RUHSAT SAHİBİ: Koçak Farma Ġlaç ve Kimya Sanayi A.ġ. BağlarbaĢı, Gazi Cad. No: 64-66 Üsküdar / ĠSTANBUL RUHSAT TARİH VE NO: 11.10.2007-212/87 İMAL YERİ: Koçak Farma Ġlaç ve Kimya Sanayi A.ġ. Organize Sanayi Bölgesi Çerkezköy / TEKĠRDAĞ Reçete ile satılır. Prospektüs onay tarihi:16.10.2007 6/6