B : 26 28 . V — 736 — . 1946 O : 3

advertisement
B : 26
28 . V . 1946
hareketine iltihakım mümkün kılacak esaslı
tedbirleri hassasiyetle alacağına kanıyım. Yal­
nız muhtelif çiftçilere ait (gündelik) mevzuu
ele alınırken, işçi sınıflarını kendi muhitinde
toplamış olan mahallerde muayyen bir hayat
vasatisi kıstasının gözönünde tutulmasını te­
menni ve bu gündeliklerin umumi kalkınma
hareketine imkân ver-'cek şekilde ele alınmasını
temenni etmek r/orundayım. Çünkü gündelik
mevzuu işçinin aiie hayatına intikal eden ve
bazı haricî taarruzlara müsait bir vasat halim'
almasına imkân veren bir mevzudur.
Çünkü
bizde işçi sınıfı; benim geldiğim îzmir muhitin­
de ziraat
mahsullerimizi kıymetlendiren ve
müstahsilin, muayyen bir işçi sınıfının, tücca­
rın ve daha birçok sınıfların
faydalanmasını
temin eden bir tütün mevzuu
vardır. Tütün
mevzuu muhakkak ki memlekete büyük bir ser­
vet temin eden ve mühim bir işçi kütlesinin ça­
lışmasını mümkün kılan ve hayata intibakı im­
kânlarını bahşeden bir mahsülümüzdür. Bu işçi
sınıfı, aşağı yukarı 16 bin kişi tutmaktadır.
Bunların içinde kadın, yaş haddini doldurmuş
çocuk ve erkekler mevcuttur. Bizde işçi sınıfı
aşağı yukarı aile halinde çalışmak mecburiye­
tinde kalmıştır, ötedenberi. Bu aile bünyesini
inkısama uğratan onun kutsiyetini aşağı yukarı
sarsan bir vaziyettir.
Onun
için bu mevzu
üzerinde itina ile durmalarım Çalışma Bakanlı­
ğından bilhassa rica ederim.
îkinci üzerinde durmak istediğim nokta, bir
sembol olarak aldığım tütün işçisi bünyesinde,
muhtelit ve toplu çalışan yerlerde bazı ahlâki
ve cinsî inhimak temayülleri gibi dalâletler gös­
termektedir. Onun için muhterem Oalışma Ba­
kanlığından böyle toplu, kadınlı erkekli çalışı­
lan yerlerde ahlaki kaidelerin çözülmesine mâ­
ni olacak mânevi tedbirlerin
alınmasını rica
edeceğim. (Bravo sesleri1).
Üçüncü olarak üzerinde durmak
istediğim
nokta, arzettiğim gibi, bizde işçi bir aile ola­
rak çalıştığı için, yani aih? efradı iş hayatında
kendi hissesine düşen payı yapmak için hareke­
te geçtiğinden bu 16 000 işçinin mahallede bırak­
tığı çocukları vardır. Vakıa Devlet müessesele­
rinde çalışanlar için çocuklarım bırakacakları
çocuk kreşleri vardır. Fakat benim tebarüz et­
tirmek istediğim Devlet müesseselerinde çalışmıyan ailelerin çocuklarının bırakılacağı Çocuk
bakımevlerinin ihdasını, yarınki hayata ahlâki
O :3
bağlılıkları gevşemeden ve cemiyet için tehlike
olmadan atabileceğimiz çocuk kütlesini bağrına
basmasını temenni etmek olacaktır ki, bu aynı
zamanda işçi zümresini Çalışma Bakanlığı mü­
esseselerine bağlamak hususunda da faydalı
olacak ve böylece bu yavrucukların korunulması
mümkün olacaktır.
işçi dâvasına daha çok temas etmek ve vak­
tinizi izaa etmek istemem. Son olarak şu nokta­
yı arzetmek isterim ki, bu zümrenin içinde bu­
lunduğu hakikatlara ne sağdan, ne soldan bak­
madan realiteye dayanarak salim ve millî cephe­
den giden Hükümetimizin ve Çalışma Bakanlığı­
mızın umumi kalkınmada bu zümreyi gerçek he­
define ulaştıracağından ve çalışmalarında mu­
vaffak olacağından emin bulunuyorum (Alkış­
lar).
SABRÎ KOÇER (Zonguldak) — Sayın arka­
daşlar, Çalışma Bakanlığı bütçesi konuşulurken
bendeniz de buraya gelmeden evvel 23 sene bilâfasıla yer altında çalışmış bir maden işçisi sıfatiy­
le yüksek Meclis ve hükümetimizden işçi arkadaş­
larımın adına bazı mâruzâtta bulunmama müsa­
adelerinizi rica edeceğim.
Aziz arkadaşlarım, Zonguldak kömür havza­
sında ücretli iş mükellefiyetinin konulmasına
âmil olan sebepler artık ortadan kalktığına gö­
re 1947 Ağustosunun beklenmesine mahal kalmak­
sızın mükellefiyetin derhal kaldırılması çok ye­
rinde bir hareket olacağı kanaatindeyim. Yer al­
tı maden işçilerinin müstahdemin vergisinden mu­
af tutulması her bakımdan en isabetli bir hare­
ket olacaktır. Zira memleketimizin biricik kömür
havzasında heran karşılaştıkları bin bir türlü
tehlikelere göğüs geren bu fedakâr Türk işçile­
rine bu vergi muaflığını tanımak onların verimi­
ni artırmak için yerinde bir teşvik olur. Ye Ha­
zinenin bir cebinden almaz göründüğü para öte
yandan yine bu verimin artması dolayısiyle Ha­
zinenin olur.
Ancak bu fedakâr insanları çalışırken sarayda
beslesek ve yatırsak bilelim ki bunların çoluk ve
çocukları bu sosyal yardımların velevki bir kıs­
mından olsun nasibini almazsa boynu bükük kalır.
Bunun için Hükümetimizin çalıştığını, programlar
hazırladığını görüyor ve biliyoruz.Ve bunun ne bü­
yük bir iş olduğunu da gözden kaçırmıyoruz. Fa­
kat bunların hepsini birden değilse de yavaş, ya­
vaş ypılmasım istemek yerinde olur.
Sayın arkadaşlar, bunlardan başka kömür
— 736 —
Download