Kitap Tanıtımı / Book Review An Introduction to Islam in the Twenty-First Century Aminah Beverly Mccloud (editör), Scott W. Hibbard (editör) ve Laith Saud (editör), (Singapur: Wiley-Blackwell, 2013). ss. 246. Ciltli 75 €. Ciltsiz 24 €. Değerlendiren: Bilal Yıldırım* Aminah Beverly McCloud, Scott W. Hibbard ve Laith Saud editörlüğünde yedi yazarın katkılarıyla hazırlanan ve dört kısım altında yer alan on beş bölümden oluşan eser, okuyucuya, İslam’ın 21. yüzyıldaki görünümünü, tarihsel/sosyolojik ve teorik/ilmi kökenleri itibariyle anlatmakta ve açıklamaktadır. Eserin ortaya çıkmasında 11 Eylül sonrasında yükselen İslam imajının da etkisi bulunmaktadır. Müslümanlarla Batılı Hıristiyanların birbirleriyle karşılaştıkları ilk dönemlerden beslenen bu imaj, İslam’ın gerçekliğini oldukça çarpıtmakta ve bu dine tabi olan Müslümanları olduklarından çok farklı bir şekilde tasvir etmektedir. Dört kısma ayrılan eser, yukarıda değinilen tartışmalarla başlayan “Islam: Image and Reality” adlı ilk kısımda yer alan bölümlerde; İslam öncesi dönemden modern Batı’nın dünya hakimiyetini elde ettiği günümüze kadar olan süreçte İslam tarihi, yayılışı ve devletleriyle birlikte anlatılmakta, bu dinin temel kavramı olan “tevhid” merkeze konarak teorik yapı ve bu dinin dünya ile ilişkisi ortaya konmakta ve Hz. Muhammed sonrasında yapılan tartışmalar neticesinde beliren ilmi/felsefi ekoller ve şahsiyetler tanıtılmaktadır. Bu sonuncu unsur sayesinde İslam mezheplerinin ve bugünün tartışmalarının tarihi/sosyolojik kökeni tebarüz etmektedir. “Islam and the Modern World” adlı ikinci bölümde ise, İslam dini modern dünyaya taşınmakta ve ilk olarak, geçen yüzyılda ortaya çıkan seküler ulus-devletlerle ve ideolojilerle ilişkisi, Müslümanların yaşadığı farklı bölgeler bağlamında ele alınmaktadır. Bunlar * Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi, Sakarya; e-mail:[email protected] 185 Kitap Tanıtımı / Book Review arasında Türkiye ve Kemalizm de bulunmaktadır. Eser, bu kısımda, modernleşme ile gerçekleşen karşılaşmaları ilgili ülkeler, hareketler ve kişiler bağlamında da ele almaktadır. Dünya nüfusunun büyük bir kısmını oluşturan Müslümanların azınlık olarak yaşadıkları Batı’nın önemli ülkelerindeki vaziyetleri de sosyal ve siyasal hakları itibariyle bu kısım altında incelenmektedir. Kitabın en ilgi çekici kısmını “Regional Studies” ismini taşıyan üçüncü kısmı teşkil etmektedir; zira Ortadoğu ile özdeşleştirilen İslam’ın mensuplarının büyük çoğunluğunun dünyanın farklı bölgelerine yayıldığını, bunun yanı sıra buradaki Müslümanların İslam’ın karakterine etki edecek derecede İslam düşüncesine ve İslami hareketlere tarih boyunca sürekli bir şekilde katkıda bulunduğunu gözler önüne sermektedir. Bu kısım; Murabıtların ve Haricilerin bölgesi olan Afrika’yı, Müslüman nüfusun en yoğun olarak bulunduğu Güney ve Güneydoğu Asya’yı, tasavvufa önemli katkıların gerçekleştiği Orta Asya’yı, Müslümanların görece azınlıkta olduğu Latin Amerika ve Karayipler’i irdelemektedir. Müslümanların bölgeye ilk yerleşmeye başladıkları süreçle başlayan her bir bölüm, bugünün çeşitliliğini oluşturan farklı tecrübelerle devam etmektedir. Bu kısım, bir yandan ideal İslam’a dair tartışma ve eylemleri diğer yandan ise, bunlardan uzak bir şekild”e, modern zamanlarda yaşanmakta olan gündelik İslam’ı bizlere tasvir etmektedir. Böylece, hem gerçek İslam’ı tesis adına gerçekleştirilen askeri darbelere hem de gelenekle bağın koptuğu coğrafyalarda ibadet niyetiyle gerçekleştirilen o bölgeye özgü pratiklere aynı anda tanıklık edebilmekteyiz. “Islam in a Globalized World” adlı son kısımda ise, öncelikle İslam’ı kimin öğretmesi ve akademi içerisinde bunun nasıl yapılması gerektiği, bunun yanı sıra kimlerin İslam hakkında söylediklerine karşı dikkatli olmak gerektiği, 11 Eylül bağlamında İslam’ın nasıl tanımlanması gerektiği sorusu ve şiddet sorunu ışığında ele alınmaktadır. Bu kısım ayrıca, 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan İslami siyasi hareketlerin din ve şiddet arasında kurdukları ilişkinin yüzyılın sonunda ortaya çıkardığı genel durum tasvir edilmekte, bunun Batılılar nezdinde neden olduğu etki ve peşi sıra gelen karşılıklı etkileşim, eleştirel bir tarzda açıklanmaktadır. Buna göre, bir yandan İslam’ın bir şiddet dini olduğunu düşündürecek eylemler Müslümanlar tarafından gerçekleştirilirken diğer yandan Batılılar, Müslümanları şiddete yönlendiren düşünce ve söylemlerinin sorumluluğunu üstlenmemektedir. Bir ders kitabı olarak hazırlanan eser; belirli İslami kavramların tanımlarını yaparak ve yeri geldiğinde bu kavramları kullanarak İslam dinine dair kanaatleri etkileme potansiyeline sahip olmakta, her bölümde yer alan kutucuklar içerisinde sunulan açıklayıcı bilgilerle söz konusu potansiyel artırılmaktadır. Ayrıca ele alınan ülke ve bölgelere dair haritalarla, kültürel öge- 186 Kitap Tanıtımı / Book Review leri yansıtan fotoğraflarla, çeşitliliği oluşturan farklılıklar güçlü bir şekilde anlaşılır kılınmaktadır. Yine bir ders kitabı olması hasebiyle eserin her bir bölümünün sonunda tartışma soruları ve tavsiye edilen okumalar bulunmaktadır. Eser, kullanışlı bir indeks ihtiva etse de, referans kaynakları müstakil bir bibliyografya başlığı altında sunulmak yerine, bölüm sonlarındaki tavsiye edilen okumalar arasında yer almaktadır. Eseri benzerlerinden ayıran özelliği, geleneği oluşturan akımlar ve bunlar arasındaki tartışmalarla birlikte, dünyanın farklı bölgelerinde/ülkelerinde İslam tecrübelerine rengini veren düşünceleri ve eylemleri de ortaya koymasıdır. Bu bakımdan eserin önemli bir iddiası, imaj olarak İslam ile bir gerçeklik olarak İslam arasında önemli farkların bulunduğudur. Monolitik bir yapı imajıyla bilinen İslam, aslında dinamik ve çeşitlilik arz eden bir karaktere sahiptir. Yaşayan bir din olarak nitelendirilen İslam’ın bu karakterini kavrayabilmek için; Asya, Afrika, Ortadoğu, Latin Amerika ve Avrupa’da hatta ABD’de yaşayan Müslümanlara bakmak gerekmektedir. Bu niteliğiyle söz konusu eser, İslam hakkında genel bilgilere sahip olmak, bunun yanı sıra Müslümanların hangi coğrafyalarda, ne zamandan beridir yaşadıklarını ve nasıl bir İslam inancına sahip olduklarını, İslam ve Müslümanlarla ilgili tarihi ve güncel tartışmaları öğrenmek ve belirli bir düzeyde fikir edinmek isteyen her seviyedeki okuyucuya hitap etmektedir. 187