Bütün dünya memleketleri ağaçlandırma tempolarını

advertisement
Bütün dünya memleketleri ağaçlandırma tempolarını, yükselen hayat seviyelerine ve dolayı­
sıyla artan ihtiyaçlarına göre hızlandırmaktadırlar. Mesela Bulgaristan İkinci Dünya Savaşından
sonra 1 milyon hektar yeni orman tesis etmiştir. İspanya'da ağaçlandırılan saha 5 milyon hektarı
geçmiştir. Finlandiya'nın, yıllık 250 000 hektar civarında yeni orman kurma çalışmalarını gerçek­
leştirdiği görülmektedir. Japonya'da mevcut 25 milyon hektar ormanın, % 30'u suni yolla tesis.
edilmiştir. Ülkemizde ise; orman varlığımızın yetersiz ve ormanlarımızın bozuk olması sonucu üre­
tim düşüklüğüne karşılık, ekonomik kalkınmamız, ülkenin değişmez ve istikrarlı bir şekilde orman
ürünleri ihtiyacının karşılanması meselesini bütün ağırlığı ile hissettirmektedir. Gelişmiş birçok ül­
kedeki gibi Türkiye'de de, çeşitli yakacak odun tüketimi yanında selüloz kâğıt, lif-yonga ve ben­
zeri malzemelerin yapımı için gereken endüstri odunu ihtiyacı hızla yükselmektedir. Üretim tüke­
timi karşılayamamaktadır.
Ormancılık ana planı verilerine göre, ülkemizde odun hammaddesi açığı 1995 yılında 14.5
milyon metreküp olacaktır.
5 yıllık planlara ve ormancılık ana planına göre, 1995 yılında toplam odun talebi 30-31 mil­
yon metreküp, kişi başına tüketilen odun miktarına dayanılarak yapılan hesaplara göre 24 milyon
metreküp olacaktır. 2020 yılında ise talep, 44-59 milyon metreküpe ulaşacaktır..
Ormanlarımızın arz potansiyeli 1995 yılında 17,5 milyon metreküp, 2020 yılında 19.9 milyon
metreküp endüstriyel odun olarak hesaplanmaktadır.
Görüldüğü gibi, yurdumuzun yakın gelecekte büyük bir odun hammaddesi açığı bulunmakta­
dır. Aynı dönemde Avrupa ve Amerika'nın da yıllık 100 milyon metreküp arz açığı olacağı hesap­
lanmaktadır. Yani Türkiye'nin odun hammaddesi açığını ithal yoluyla karşılayabilmesi imkânsız
denecek kadar güç ve pahalı olacaktır.
Başka bir çalışmayla; ülkemizde 1995-2020 yılları arasındaki odun hammaddesi arz açığını
karşılayabilmek için, yıllar itibariyle yapılması gereken ağaçlandırma miktarları ve bu ağaçlandır­
malar yoluyla kazanılan ormanlardan elde edilecek ürünler belirlenmiştir. Bu çalışmanın ortaya
koyduğuna göre Türkiye, 1990 yılından itibaren 200 000 hektar, 1994 yılından itibaren 300 000
hektar ağaçlandırma yaparak 2010 yılına kadar toplam 7.5 milyon hektar yeni orman tesis ettiği
takdirde orman ürünleri arz açığını kapatabilecek ve ihtiyacını ülke ormanlarının üretimi ile karşı­
layabilecektir.
Buna karşılık 1991 yılına kadar yurdumuzda ağaçlandırılan saha miktarının erozyon kontrolü
çalışmaları dahil 2 221 744 hektar olduğu görülmektedir/Ağaçlandırma miktarı ülke gerçeklerine
uygun seviyeye gelememiştir. Öyleki; ağaçlandırılan 1 221 000 hektar sahaya karşılık, aynı dönem­
de sadece orman yangınlarıyla 1 398 189 hektar orman kaybedilmiştir. Yurdumuzun gelecekteki
büyük orman ürünleri ihtiyacına karşılık bugünkü düşük ağaçlandırma trendi ile arz açığını kapat­
manın mümkün olamayacağı, açığın gittikçe büyüyerek millî bir felakete dönüşeceği görülmekte­
dir. Halbuki 1968 yılında başlayıp, 1985 yılında tamamlanan envanter ve etüt-proje çalışmaları ile,
11.4 milyon hektarlık bozuk ve verimsiz orman alanlarının ağaçlandırma potansiyeli, Türkiye ge­
nelinde tespit edilmiştir. Bu tespitlere göre; 11.4 milyon hektar bozuk orman alanının öncelikle 5.4
milyon hektarında, yani yaklaşık % 47'sinde ekonomik ağaçlandırma yapılabileceği belirtilmiştir.
Orman ürünleri açığı millî bir felakete dönüşmeden, öncelikle bu 5.4 milyon hektar bozuk orman
sahasını azamî 20 yıl içinde milli bir seferberlikle ağaçlandırmak gerekmektedir.
Fakat, bugüne kadar endüstriyel ağaçlandırma çalışmaları hemen hemen sadece Orman Ba­
kanlığı olarak yürütülmüştür. Çünkü şimdiye kadar, mevcut kanunlar ve diğer mevzuat ormancılık
çalışmalarınrdaha ziyade Orman Genel Müdürlüğünün tekeline bırakmıştır. Orman Bakanlığı an­
cak kendi imkânları ölçüsünde ağaçlandırma yapabilmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
(S. Sayısı : 798)
Download