İngiliz medyası İslamofobiyi körüklüyor

advertisement
İngiliz medyası İslamofobiyi
körüklüyor
Müslümanların siyasi algısını ortaya koymayı amaçlayan anket çalışmalarının
çarpıtılmış bir şekilde servis edildiği ortaya çıktı.
10.09.2016 / 14:34
İngiltere nüfusunun önemli bir kısmının Müslümanlara nefret, bağnazlık ve şüpheyle
yaklaştığı mevcut ortamda, medyanın İslamofobiyi körüklemede herhangi bir rol
oynayıp oynamadığını sorgulamak mühim.
İNGİLİZ MEDYASI İSLAM'I ve MÜSLÜMANLARI ADİLANE RESMETMİYOR
AA'dan Dr. Selman Azami'nin analizine göre; İnsan, medya çalışanlarının,
gazetecilik vazifelerini yerine getirirken daha sorumlu olmasını bekliyor, fakat
maalesef ki İngiliz medyasında İslam ve Müslümanların adil bir şekilde
resmedildiklerini göremiyoruz. Meselâ, geçen seneki Paris saldırılarından sonra The
Sun gazetesi, yayımladığı bir anket haberinde, her beş İngiliz Müslümandan birinin
IŞİD'e sempati beslediği iddiasını manşete taşıdı. The Sun, bu haberde, İngiliz
Müslümanlarının Suriye'de savaşanlara yönelik tavrına dair bir anket sorusunu yanlış
yorumlamıştı, çünkü soru, sadece IŞİD tarafında savaşanları kastetmiyordu. Ayrıca
aynı şirketin gayrı-Müslimlerle yaptığı daha önceki bir ankette de, ankete katılan
kişilerin yüzde 14'ünün Suriye'de savaşan Müslümanlara sempati duyduğu ortaya
çıkmıştı. "Sempati" kelimesi, haberde "IŞİD'e destek" anlamında kullanılmıştı, fakat
Suriye iç savaşına dâhil bulunan çok sayıda grup var ve "sempati" hislerinin sadece
IŞİD'e yönelik olduğu imasında bulunmak, gerçeğin yanlış yansıtılması anlamına
geliyor.
Medya, Müslümanlara karşı düşmanlığı körüklüyor
Ana akım İngiliz medyasının İslam'ı ve Müslümanları sunuş tarzı, sıradan
Müslümanların hayatlarına ciddi ölçüde etki ediyor. Gazetecilerin, Müslümanlara
yönelik nefret suçlarının azaltılmasında oynamaları gereken çok önemli bir rol
bulunuyor, ama onların İslam'a ve Müslümanlara yönelik ortaya koydukları temsillerin,
durumu daha da kötü hale getirdiğine dair öneriler mevcut. Cambridge
Üniversitesi'nde son yapılan bir araştırmaya göre medya, esasen, İngiliz Müslümanlara
yönelik artan düşmanlığı körüklüyor. İngiliz Müslüman Konseyi'nin sözcüsü Mikdad
Versi, geçtiğimiz günlerde yazdığı bir makalede Müslümanlar hakkında kullanılan
kışkırtıcı başlıklar ve haberlerin bir dökümünü verdi ve bu yayınların editörlerinin
"medyadaki bu probleme sahip çıkmalarını ve onu çözebilmek için bir anlamı olacak
adımlar atmalarını" istedi. AYRIMCILIKLAR ARASINDA AYRIMCILIK MI YAPILIYOR?
Son yayımlanan kitabımda, Yahudilik, İslam ve Hıristiyanlığın İngiliz medyasındaki
tasvirlerindeki dil ve iktidar arasındaki ilişkiyi inceledim. Araştırmamda, örnek haber
metinlerine dair evvela kendi dil analizimi yaptım ve, algılarını veri olarak
toplayabilmek için, aynı haberleri dindar olan ve olmayan gruplara gösterdim.
Medyanın büyük çoğunluğunun, üç dini farklı işlediklerini, İslâm'ı ise diğer ikisinden
çok daha olumsuz bir şekilde temsil ettiklerini çalışmam net bir şekilde göstermişti.
Etnosentrizm, İslam ve Müslümanlar hakkında böylesi olumsuz haberlerin en temel
sebeplerinden biri olduğu ortaya çıktı. Seküler İngiliz medyasında bu etnosentrik
tutum, İngiltere'deki Müslüman gazetecilerin orantısız derecede düşük olan sayısına
bağlanabilir. Londra'daki City Üniversitesi'nin bir raporuna göre İngiltere'deki
Müslüman nüfus yüzde 5 olmasına rağmen İngiliz gazetecilerin sadece binde
5'i Müslüman.
Mütercim: Ömer Çolakoğlu
Dr. Selman Azami, Liverpool Hope Üniversitesi'nde İngiliz Dili alanında öğretim
üyesidir. Araştırma alanları çift-dillilik, eğitimde dil, dil, din - medya ve reklamcılık
dilidir. 'Medyada Din Temsilleri: Linguistik Bir Analiz' (Palgrave) isimli kitabı geçtiğimiz
günlerde İngiltere'de yayımlanmıştır.
© 2015 Mepa News Tüm Hakları Saklıdır!
Kaynak Gösterilmeden Alıntı Yapılamaz!
Tasarım ve Yazılım: Mepanews
Download