OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ Kalsiyum Kalsiyum, insan vücudunda en bol miktarda bulunan mineral olup, yalnızca kemikleri ve dişleri güçlendirmekle kalmaz, kasların kasılmasını, sinirlerin mesaj göndermesini, kan damarlarının büzülüp genişlemesini, bazı hormonlarla enzimlerin uygun bir şekilde iş görmesini ve kanın pıhtılaşmasını da sağlamaktadır. Ayrıca bazı araştırmalar, kalsiyumun daha fazla zayıflamanıza ve yağ yakmanıza da yardımcı olabileceğini göstermektedir. Kalsiyum eksikliği raşitizm, osteomalazi, osteoporoz ve kendiliğinden oluşan kırıklar gibi kemik anormalliklerinin yanı sıra hipertansiyon ve yetersiz kan pıhtılaşması ile yetersiz kas ve sinir iletimine yol açabilir. Kalsiyum, ince barsağın duodenum (oniki parmak barsağı) ve jejunum kısmında emilir. Obezite cerrahisi hastalarının kalsiyum eksikliği riskleri, ameliyatlarının yapısı ve kısıtlanmış gıda alımı nedeniyle daha yüksektir. Obezite cerrahisi hastalarında kalsiyum eksikliğinin en yaygın nedeni kalsiyum bakımından zengin gıdaların yetersiz alınması ve kalsiyum takviyeleri alımında uyumsuzlukla ilgilidir. Biz hastalarımıza, süt ürünleri ile kalsiyum bakımından zengin diğer gıdalar tüketseler bile günlük 1200-1500 mg saf Kalsiyum Sitrat almalarını öneriyoruz. Kalsiyumu D vitaminiyle birlikte, ancak demir ya da çinko gibi diğer minerallerden ayrı olarak aldığınızda emilimi artmaktadır. Ayrıca kalsiyum emilimi, takviyenizi süt ürünleri gibi kalsiyum bakımından zengin gıdalarla birlikte aldığınızda da artmaktadır. Ancak emilimi azaltacağından, kalsiyum takviyenizi yüksek fiberli bir öğünle ya da lif takviyesi ile birlikte almayın. Unutmayın ki vitamin ve mineral eksiklikleri semptomlara hemen neden olmayabilir. B1 Vitamini (Tiamin) Tiamin (B1 vitamini), ince barsağın jejunum kısımında emilen, suda çözülebilir bir vitamindir. İnsan vücudunda beyin, kalp, kaslar, karaciğer ve böbreklerde yüksek konsantrasyonlarda bulunur. Karbonhidrat ve protein metabolizması ile enerji üretimine katılarak işlev görür. Aynı zamanda sinir sisteminin normal fonksiyonu için de gereklidir. Tiamin eksikliği Beriberi Hastalığına yol açabilir. Kalbi, sindirim kanalını ve sinir sistemini etkileyebilen beriberi nöropati, kardiyovasküler problemler ve kas atrofisi ile karakterizedir. Bu vitaminin eksikliği nadir olmakla birlikte düşük besin alımı, önceden mevcut eksiklik, aşırı kusma ve kötü emilime bağlı olarak obezite cerrahisi hastalarında dokümante edilmiştir. Biz, B kompleks vitamininin bir parçası olarak günlük 75-100 mg’lık tiamin almanızı öneriyoruz. Tiamin aynı zamanda kuru fasulye, bezelye ve zenginleştirilmiş tahıllarda da bol miktarda bulunmaktadır. B2 Vitamini (Riboflavin) Riboflavin (B2 vitamini), tiamin gibi ince barsağın jejunum kısmında emilen, suda çözülebilir bir vitamindir. Enerji üretmek için karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasına yardımcı olmak için gereklidir. Riboflavin aynı zamanda sağlıklı cilt ile özellikle ağız, solunum ve sindirim kanallarında bulunan mukus membranlarının korunması için de gereklidir. Riboflavin eksikliği nadir olmasına rağmen bazen tiamin eksikliği durumlarında görünür. Riboflavin eksikliği ağız, cilt, gözler ve sindirim kanallarındaki membranların iltihaplanmasına yol açabilir. Biz, B kompleks vitamininin bir parçası olarak günlük 75-100 mg’lık riboflavin almanızı öneriyoruz. Riboflavin aynı zamanda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tavuk göğsü, baklagiller, kabuklu yemişler, tam tahıllar ve zenginleştirilmiş tahıllarda da bol miktarda bulunmaktadır. Doç. Dr. Halil Coşkun OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI KEMİK SAĞLIĞI VE GUT Emilimi (Gastrik engelleyici Bypass, (malabsorbsiyon) Biliopankreatik obezite ameliyatları Diversiyon, Duedonal için Switch) cerrahiden sonra D vitamini ve Kalsiyum düzeyleri ile kemik yoğunluğu ölçümlerinin yapılması ve gerekli vitamin takviyelerinin alınması tavsiye edilmektedir. Ayrıca sıklıkla Gut atakları geçiren hastaların kilo kaybetmeleri nedeniyle ameliyattan sonra akut gut olasığını azaltmak amacıyla profilaktik tedavi görmeleri de önerilmektedir. Genel olarak emilimi engelleyici bir obezite ameliyatından sonra; 2 yılda hastaların %10-25 de, 4 yılda ise %25-48’inde kalsiyum eksikliği gelişirken, 2 yılda %17-52’sinde, 4 yılda ise %50-63’ünde D vitamini eksikliği gelişmektedir. Bu ameliyatlardan sonra metabolik kemik hastalığına ilişkin artan farkındalık, kalsiyum takviyesinin rutin olarak kullanılmasının tavsiye edilmesine yol açmıştır. D vitamini takviyesi haftada bir ila üç kez 50,000 IU ergokalsiferol ile sağlanabilmekle birlikte ağır D vitamini malabsorpsiyonu durumlarında günde bir ila üç kez 50,000 IU gibi yüksek bir doz da gerekli olabilmektedir. Kemik kaybının belirleyicileri 6. ayda serum ölçümleri ile saptanabilmektedir. Günümüzde Mide Kelepçesi ameliyatı ile kalsiyum ve D vitaminindeki değişiklikler arasında bir ilişkiye yönelik sonuç verici veriler bulunmamaktadır. Metabolik kemik hastalığının başlangıcı sinsi olup, bu hastalık kalsiyum bakımından zengin gıdaların alınmasında azalma, kalsiyumun öncelikli olarak emildiği duodenum ve jejunumun bypass edilmesi ile D vitamininin malabsorpsiyonundan kaynaklanmaktadır. Serum İntakt Parathormon (PTH)’deki artış negatif kalsiyum dengesi ve/veya D vitamini eksikliğinin göstergesidir. Osteoblastik aktivite ve kemik formasyonunun göstergesi olan kemiğe özgü alkalen fosfataz (ALP) ve osteokalsin düzeylerindeki yükselmeler sıklıkla saptanan başlangıç anormallikleridir. Bu eksiklik düzeltilmeden bırakıldığında sekonder hiperparatiroidizm kemik kaybını tetikleyerek osteopeni ve osteoporoz riskini artıracaktır. İster ameliyatla ister ameliyatsız, hızlı ve aşırı kilo kaybı, D vitamini ve PTH düzeyleri normal olduğunda bile kemik kaybıyla sonuçlanabilmektedir. Gerçekleştirilen gözlemsel bir çalışmada ameliyattan 3 ay sonra hastaların %29’unda sekonder hiperparatiroidizm gelişmiştir. Bir başka çalışmada ise Gastrik Bypass ameliyatını takiben hastaların %53’ünde sekonder hiperparatiroidizm bildirilmiştir. Obezite cerrahisini takiben normal D vitamini düzeyleriyle birlikte görülen sekonder hiperparatiroidizmin en yaygın nedeni kalsiyum eksikliğidir. Yaygın tedavi rejimi 25-D düzeyleri normale dönene kadar haftada 100,000 IU parenteral ergokalsiferolden oluşmaktadır. Semptomatik hipokalsemi ve ağır D vitamini malabsorpsiyonu durumlarında intravenöz (0.25-0.5 mg/gün) ya da oral (0.25-1.0 mg/gün ya da günde iki kez) kalsitriol tedavisi uygulanmaktadır. Obez hastaların çoğunda yetersiz D vitamini düzeyleri söz konusu olup, planlanan prosedürün D vitamini malabsorpsiyonuna neden olma olasılığı bulunmakta ise ameliyattan önce D vitamini düzeylerinin normale döndürülmesi önemlidir. Vücut kitle indeksleri 40 kg/m 2 ’den fazla olan obez hastalar, osteoartrit, artritin ilerlemesi ve gut için daha yüksek bir riske sahip olup, bu risk zayıflama ile azalmaktadır. Obezite cerrahisinden sonra kalça ve diz ağrıları azalabilmekte, egzersiz kapasitesi artabilmektedir. Ayrıca serum ürik asit düzeyleri de azalmaktadır. Ameliyatın kendisi de gut atakları için başlıbaşına bir risk faktörü olduğu gibi Gastrik Bypass dan sonra gut hızlanabilmektedir. Bu nedenle de sık sık gut atağı geçiren hastalarda ameliyattan hemen sonra akut gut olasılığını azaltmak amacıyla yeterince önceden profilaktik tedavi görmelidir. Doç. Dr. Halil Coşkun