tmmob makina mühendisleri odası III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ ve SERGİSİ BİLDİRİLER KİTABI İİ mmo yayın no : E/2003/342-1 İZMİR ARALIK 2003 i t tmmob makina mühendisleri odası Sümer Sok. No: 36/1-A Demirtepe, 06440 - ANKARA Tel: (0 312) 231 31 59 - 231 31 64 - 231 80 23 - 231 80 98 Faks: (0 312) 231 3165 ODA YAYIN NO: E/2003/342-1 ISBN 975 - 395 - 658 - 4 BU YAPITIN YAYIN HAKKI MMO' NA AİTTİR. KAPAK TASARIMI: Ürün Tanıtım - İZMİR Tel / Faks : (0232) 441 02 53 DİZGİ : TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ Atatürk Cad. No:422 / 5 35220 Alsancak / İZMİR Tel: (0232) 463 41 98 Pbx Faks : (0232) 422 60 39 BASKI: ALTINDAĞ MATBAACILIK - İZMİR Tel: (0232) 457 58 33 III. HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ PROGRAM BİLDİRİLERİ /PNÖ - 24 MMO, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. Pnömatik Sistemlerde Basınçlı Havanın Hazırlanması Enver ÇATAK FESTO A.Ş. MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLDİRİ . ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ Vakum Tüketici itici Egzast Havası Atmosfer havası 290 î Va kum Tankı Basınçlı hava kullanıcısı Basınçlı hava tankı Basınçtı hava haiırtanmasii hara Tahliye Havası t - ^ Vakum Hazırlanması Basınçlı hava dağıtırını Vakum Dağıtımı Enerji Şekil 1. Basınçlı havanın hazırlanması ve dağıtımı aşamaları enerji kayıplarının kaynağı olabilir ve üzerinde önemle durulması gerekmektedir. Dağıtım şebekesi, kısmi olarak yanlış tasarlandığı ve/veya bakımının iyi yapılmadığı durumlarda büyük masraflara yol açabilir. Aşağıdaki etkenler de kayıplar için önemli rol oynamaktadır. Dağıtım şebekesinin durumu:Küçük kaçaklar çoğu zaman fazladan masraf demektir. Şebekenin boyutları: Yetersiz kesitler büyük basınç düşüşlerine yol açar. Tüketim karakteristiği aralığı: Basınçlı hava sisteminin yeni ihtiyaçları da karşılayabilecek şekilde modifiye edilebilir olması gerekir. Yoğunlaşmış suyun boşaltılması işlemi ise artık terkedilmiş olup, ince işçilik ve zahmet gerektirir. Basınçtaki 1 barlık düşüş % 6-10 fazla enerji kaybına yol açar. İyi bir şebeke %10'dan fazla kaçağa sahip olmamalıdır. Ancak pratikte %20-25'l bulan kaçaklar oldukça yaygındır. Basınçlı hava %78 azot, %21 Oksijen ve %1 diğer gazları(temelde argon) içeren atmosfer havasıdır. Atmosfer havasının basıncı jeolojik konuma göre değişir. Aşağıdaki temel değerler, en çok kullanılan ve havanın sıcaklık ve basıncı için referans kabul edilen değerleridir. Po = 1, 013 bar ve to = 20 eC veya Po =1,013 bar ve to = 0 9C Basınç ve Basınç birimleri: "Basınç" kavramı genelde A yüzeyine etki eden F kuvveti olarak bilinir ve şu eşitlik ile ifade edilir; Hava içeren gazlar; genişleyerek, mevcut boşluğu üniform olarak doldurabilme özelliğine sahiptirler. Bu kapalı bir kap olabilir. Bu durumda; moleküler kap çeperlerine kısa sürelide olsa bir kuvvet uygular. Bu kuvvetlerin toplamı da kap içindeki gazın, kap çeperine yaptığı basınçtır. Sabit sıcaklıkta; bu basınç, birim hacimdeki molekül sayısı ile orantılıdır. III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 291 Birkaç farklı tipte basınçtan söz edilebilir: • • • • Atmosferik Basınç Mutlak Basınç Diferansiyel Basınç Atmosfer Üzeri Basınç • Atmosfer Altı Basınç • Akış Basıncı • Geri Basınç (barometrik hava basıncı) ( mutlak vakum değeri "0" olarak kabul edildiği zaman) (iki mutlak basınç arasındaki farkı gösteren basınç) (atmosferik basınç değeri "0" olarak alındığında A. B. değerinin üzerindeki basınç) (atmosferik basınç değeri "0" olarak alındığında A. B. değerinin altındaki basınç) ( hava tüketimi sırasındaki basınç) (hava tüketilmediği durumda basınçlı hava hattındaki basınç değeri) Bu basınçlar aşağıda şematik olarak gösterilmiştir: Şekil 2. 1978 yılında uluslararası standartlar, Paskal'ı(Pa) basınç ölçü birimi olarak benimsemiştir. 1 Pa = 1 N / m2 10 5 pa =0, 1 Mpa = 1 kg / ms2 = 1 Bar Basınçlı hava sistemlerinde, hava farklı tiplerde kompresörlerde üretilir. Bunlar şu şekilde ayrılabilir: • • Dönel Kompresörler (Vidalı, Paletli, Su halkalı, Roots Tipi) Pistonlu Kompresörler (Dalma Pistonlu, Çapraz pistonlu, Serbest Pistonlu, Çift Yönlü, Diyaframlı Tip) • Turbo Kompresörler (Radyal, Eksenel tip) Tek ve çift kademeli yağlı tip pistonlu kompresörler ve tek kademeli yağlı tip vidalı kompresörler özellikle düşük basınçların (6-15 bar) elde edilmesinde kullanılır. Nem Kuru hava ve su buharının karışımı nemli havayı oluşturur. Havanın nem tutabilmek için belli bir sınırı vardır. Bu sınır barometrik basınca ve hava sıcaklığına bağlıdır. Eğer, cam üzerindeki hava soğursa; su buharı, cam üstünde yoğunlaşır. Yoğunlaşma olayı çok eski zamanlarda beri bilinmekte olup ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 292 "sarnıçlarda kullanılmıştır. Bunlar büyük ve kubbeli taş yapılar olup geceleri, soğukta havanın suyunu yoğunlaştırma işleminde kullanılırlardı. Yoğunlaşmanın başladığı nokta ise "çiy noktası" ve "basınç çiy noktası" olarak adlandırılır. Çiy Noktası Çiy noktası; sıcaklık skalasında havanın su buharına doyduğu noktadır. Diğer bir deyişle, nem %1OO'dür. Sıcaklık bu değerin altına düşmeye başladığı zaman yoğunlaşma görülür. Donma sıcaklığının altında ise buz oluşur. Bu olayın, akış karakterinde ve pnömatik devre elemanları üzerinde önemli etkisi vardır. Çiy noktası düştükçe, havanın tutabileceği su miktarı azalır. Çiy noktası; "bağıl nem", sıcaklık, ve basınç değişkenleri ile tanımlanır: • • Sıcaklık arttıkça, daha çok su tutulur. Basınç arttıkça, daha az su tutulabilir. Basınç Çiy Noktası Basınç çiy noktası, farklı hava kurutucularının karşılaştırılmasının daha kolay yapılabilmesi için kullanılır. Bu sıcaklık; uygun işletme basıncına uygulanacak çiy noktası sıcaklığıdır. Eğer basınç, atmosfer basıncına bırakılırsa hava genişler. Bu nedenle sabit sıcaklıkta, atmosfer basıncındaki havanın çiy noktası, basınç çiy noktasından daha düşüktür. Örneğin havanın basınç çiy noktası +5°C ise çevre sıcaklığı bu değerin üzerinde olduğu sürece su yoğunlaşamayacaktır. Yoğunlaşma ancak sıcaklık +5°C'nin altında olduğu zaman gerçekleşecektir. Nem Bağıl nem Wreı; havanın gerçek nemi ve mümkün olan en yüksek nem (doyma) arasındaki ilişkiyi gösterir. Wreı=[Mutlak Nem (f) / Doyma Miktarı (f max ) ] x 100 (%) Önemli Not.Mutlak nem sabit kalsa bile sıcaklık değişimleri bağıl nem'de değişikliklere yol açar. En Yüksek Nem (f max ) (g/m3) Belli bir sıcaklıkta 1 m3 havanın tutabileceği maksimum su miktarıdır (doyma miktarı). 3 Mutlak Nem (f) (g/m ) 1 m3 hava içerisindeki gerçek su miktarıdır Kuru hava istenmesine rağmen pratikte hava çok nadir tamamen kuru olarak bulunur. Normalde bağıl kuru hava yetersizdir. Çiy noktası sıcaklığı ölçüdür. Uluslararası kalite standartları basınçlı hava için 6 farklı nem nitelik grubu belirlemiştir. Örneğin, sınıf 3; takım tezgahları, tekstil makineleri ve paketleme donanımları için kullanılır. Sıkıştırma İşleminden Sonra Ne Kadar Nem Su Buharı Olarak Kalır? Eğer; örnek olarak; 7 m3 hava sabit sıcaklıkta ve 6 bar basınçta 1 m3'e indirilirse 6 birim su buharı fazla gelir ve yoğunlaşır. 1 m3 basınçlı hava, 1 m3 atmosfer havasından fazla su tutamaz. Nem miktarı sıcaklık ve basınca bağlıdır. Nemin en yüksek miktarı aşağıdaki şekil'den bulunabilir. Sıkıştırma süresince hava soğutulursa, havanın su tutma kapasitesi azalır ve su yoğunlaşır. Kalan nem de bütün iş elemanlarına ulaşır. Bu sebepten dolayı da bu elemanların basınç taraflarına su tutucular yerleştirilmelidir. Bunlar çevrim tipi filtreler olabilir. Bu tip filtrelerde; hava, engellere çarparak döndürülür ve soğutulur. Santrifüj etkisi ve soğuma da yoğunlaşmayı sağlar. . ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 293 Şekil 3. Hava sıcaklığının düşürülmesi için bir örnek verilecek olursa; • • • 6 bar ve 40 °C'deki 1 m3 hava 7 gram su tutabilir. Sıcaklık 10 °C'ye düşürülürse yalnızca 1, 3 gram su tutabilir. Sonuçta 7-1, 3=5, 7 gram su yoğunlaştırılmış olur. Basınçlı Havanın Hazırlanması Basınçlı havanın hazırlanması, basınçlandırılmış havayı tüketen araçlara, kompresörler tarafından sağlanan havanın bu araçların kullanımına uygun hale getirilmesini gerektirir. Hazırlama; kaba filtreleme (süzme), kurutma ve hassas filtreleme olarak üç aşamaya ayrılabilir, ilk filtreleme işlemi sıkıştırmadan hemen sonra uygulanır. Şekil 4. pnömatik bir sistemin temel yapısını göstermektedir. ^ V M PEV LF IDF QH WA Büyük sistemler için Proje planlaması için ayrılma noktası QH 1-2 derecelik eğim K LF LOE LDF LR M Me PEV QH V WA Şekil 4. Pnömatik bir sistemin temel yapısı Yoğunlaşma Filtreleme Yağ püskürtücü Kurutucu Basınç düşürme valfi Motor Ölçme aracı (Manometre) Basınç anahtarı Kapama valfi Kompresör Su ayırıcı II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 294 Basınçlı hava hazırlamanın temel prensiplerinden biri "Gerektiği kadar çok, mümkün olduğunca az"û\\. Basınçlı hava gerektiği kadar temiz olmalı ancak temizleyici içermemelidir. Aşağıdaki noktalar da göz önünde bulundurulmalıdır: • • • • • Aynı anda farklı kalite seviyelerinde hava isteniyorsa; bu durumda en hassas ihtiyaca göre hava hazırlanmalıdır. Ekonomik olarak da araç için gerekli olan havadan "daha iyisini" hazırlamak daha uygundur ( hassas filtreleme). Farklı basınçlarda hava isteniyorsa bütün sistemi yüksek basınç altında çalıştırmak yerine bir basınç yükseltici kullanılmalıdır. Kompresöre çekilen hava kuru, serin ve tozdan arındırılmış olmalıdır. Sıcak ve nemli havanın kullanımı, sıkıştırma esnasında büyük yoğunlaşmaya sebep olacaktır. Sistem içinde büyük basınç salınımları oluyorsa, servis biriminin basınç hattına bir tank yerleştirilmelidir. Yoğuşmuş suyun biriktiği ve boşaltıldığı hatlar şebekenin en alçak yerine konumlandırılmalıdır. Basınçlı havanın şartlandırılması yalnızca üretimin bir parçası olarak görülmemelidir. Sağlık açısından da havanın şartlandırılması gerekir. Çünkü yağlı hava hem işyerindeki çalışanlar hem de çevre için zararlıdır Basınçlı Havanın Niteliği Basınçlı havayı enerji taşıyıcı olarak kullanabilmek için öncelikle atmosfer havasından alınıp, ilk hacminin belirli bir kesrine sıkıştırılması gerekir Havanın basınçlandırılması sorunsuz değildir. Havadan gelen toz, is, kurum, pislikler, yanmamış hidrokarbonlar ve tabii ki su buharı da sıkıştırılacaktır. Bunlar kompresör içerisinde aşınmış malzemeler, karbonlu yağ ve aerosoller ile birleşir. Bu nedenle atmosfer havasını 8 bar'a sıkıştırmak kirlilik yoğunluğunu 9 kat artırır. Ayrıca valf ve fittings elemanlarının montajı esnasında sistemde kalmış olabilecek kaynak kalıntıları, sinter, pas ve boru şebekesinden kaynaklanan kalıntılar ve parçalar da kirlilik yaratır. Şekil 5 basınçlı hava içerisinde kalabilecek parçacıklar ve boyutları hakkında genel bir bilgi verebilir. Şehir havası, 1 m3 hacimde; %80'i 5 u'dan küçük olmak üzere; 140 milyon parçacık içerir. Solunum havası için ise en büyük parçacık 0. 01 u olmalıdır. 0.01 1.0 5 10 40 100 1000 Şekil 5. Hava içerisinde kirlilik Yaratan parçacıkların tipi ve Boyutları (1 p,m=0, 001 mm) w I. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 295 Görüldüğü gibi "çiğ halde" hava temiz değildir. Kirliliğe yol açan parçacıklar basınçlı hava hattında ve pnömatik araçlarda hasara yol açabilir. Ayrıca bu parçacıklar birbirleri ile çift taraflı ilişki içindedirler. Toz parçacıkları su veya yağ ile birleşerek daha büyük parçacıklar oluştururlar. Su ve yağ birleşerek bir emülsiyon da meydana getirebilirler. Farklı tiplerde araçlar için farklı nitelik sınıfları oluşturulmuştur. Aşağıdaki tablo her tip kirletici parçacık için gerekli olan basınçlı hava niteliğini gösterir. Bu sınıflar DİN ISO 8573-1 'ce belirlenmiştir. Tablo 1. Uygulama Asılı Kalan Suyun Çiy Maksimum Filtre Parçacık Noktası Yağ Miktarı Derecesi um 0°C mg/m 3 Maden işi 40 - Temizlenil? 40 +10 25 5 40 um 40 um 40 ıı m Kaynak Makineleri 40 + 10 25 Takını Tezgahları 40 +3 25 40 um Basınçlı Hava Silindirleri 40 +3 25 40 ].ını Basınçlı Hjva Vaİtleri 40 veya 50 Paketleme Alanları 40 +3 1 5 u m - 1 (.im Hassas Basınç Regülatörü 5 +3 1 5 u m - 1 |.ım 5 f i m - 1 um +3 40 veya 50 um Ölçüm Havası 1 +3 1 Ambar Havası 1 -20 1 5 u m - 1 nnı Sprey Boya Havası 1 +3 0.1 5 .um- 1 um 0.1 5 u m - 1 um Sensörler 1 Solunum Havası 0.01 -20 veya-40 - - - 0 . 01 um Bu düzenleme basınçlı hava niteliğini 7 sınıfa ayırmaktadır (Tablo 2). Tablo 2. ISO 554 gereğince normal koşullarda birim m3 havanın özellikleri Sınıf En büyük parça- Parçacık yoğunluğu Basınç Çiy cık boyutu um mg/m 3 Noktası °C Kalıntı yağ mg/m3 0.1 -70 0.01 1 1 -40 0.1 5 5 -20 1.0 4 15 8 +5' 5 5 40 10 +7 25 1 0.1 2 z> J 6 7 + 10 - - tanımsız - Kurutma Metotları Hava; sıkıştırma işlemi süresince ısınır, sıkıştırma bittikten hemen sonra da soğumaya başlar. Bunun sebebi; kompresörün, basıncı Pi'den P2'ye çıkarabilmek için enerji vermesidir. Böylece sıcaklık da T!'den T2'ye yükselir Hava daima bir miktar su buharı içerir. Ancak hava; "doyma seviyesi"ne kadar sınırlı miktarda su tutabilir. Su; hava tüketen elemanlara ulaşmadan önce mümkün mertebe çok suyun yoğunlaştırılması istenir. Hava yağlı ise basınçlı bir hava/yağ karışımı oluşur. Bu yağ; basınçlı havadan bir yağ tutucu ile ayrılmalı ve yeniden soğutulmalıdır. I. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 296 Pnömatik kontrol ve iş elemanlarının birer "su hidroliği" aracı haline gelmeden önce havanın kurutulması gerekir. Kurutma; basınçlı hava hazırlanmasının en önemli safhasıdır. Havanın iyi hazırlanmış olması pnömatik araçları ve hatları korozyondan korur. Çiy noktası sıcaklığı havanın kurutulmasında bir ölçüdür Basınçlı havanın sıcaklığı yükseldikçe tutabileceği su miktarı artar (doyma miktarı). Aşağıdaki tabloda sıcaklık ve su buharı miktarı ilişkisi verilmiştir. Tablo 3. Sı*, aklık |"|.J -ki M ..1 i'j 15 7.4 127 17.1 2(j luı. •;n Vıoksıınum ILI bııh.jrı (R/ıIı'I 0.9 2.2 b. '6 ; ;o. ı 8 2 , :> 472 5SS Hava Nasıl Kurutulur? Havanın kurutulması için birçok yöntem vardır. Şekil 6'da bunlar şematik olarak göstermektedir. Kanıtın,! ,Wk>'1ları Yoç;usUif nı.ı 1 SoRUtarak kurutma 1 Isıtılmamış I üzvon ı A^ in sıkıştırma 1 Isıtılmış Kurutma Maddesi I AıJ--,or|i'-.Jv<'iıUı Kurutııaı '.Kütı ki-irutrna ıınddcs t I Adsorpsiyo ı Uı Kurutucu 1 1 1 havasının Isıtılması Sıvı Kurutma maddesi I Viombrnnlı Kurutucu I Çözünebilir Kuıı tma maddesi Şekil 6. Hava Kurutma Yöntemleri Çoğu durumda soğutarak kurutma yeterlidir. Basınçlı hava bir soğutma maddesi ile soğutulur ve su buharı yoğunlaşır. Basınç çiy noktası +1. 5 °C civarındadır. İşletme sıcaklığı +3 °C altına düşmediği sürece basınçlı hava şebekesinde su görülmez. Soğutarak kurutma basınçlı hava üretiminin maliyetinin %3'üne denk gelir. Bunun için, soğutma maddesinin hızının kontrol edilebildiği kompresörler kullanılmaktadır. Böylece soğutulacak havaya uygun miktarda madde yollanır. Diğer bir kurutma yöntemi de aşırı sıkıştırmadır (yüksek basınçta sıkıştırma). Bu yöntemde hava gerekli olandan çok daha büyük basınçta sıkıştırılır, ve yoğuşuncaya kadar soğutulur. Hava daha sonra normal basıncına kadar genişletilir. Bu yöntemde - 60°C basınç çiy noktası sıcaklığına ulaşılabilir ancak bu yöntem oldukça pahalıdır. Çevre sıcaklığı ya da uygulamalar - 70°C gibi basınç çiy noktalarını gerektiriyorsa adsorpsiyon ve membranlı tip kurutucular kullanılır. Bu durumda hava hazırlanması tüm maliyetin %20'sini oluşturabilir. Absorpsiyonlu kurutucuda ise; su buharı, bir madde tarafından kimyasal olarak absorbe edilir, ve bu madde kurutma süresince çözülür. Kimyasal madde NaCI bazlı tuz olup, kurutucunun yapısı oldukça basittir. Ancak işlem sırasında kimyasal madde tüketimi olur. 1 kg tuz yaklaşık 13 kg suyu yoğunlaştırır. Bu da tuzun düzenli olarak yenilenmesini gerektiği anlamına gelir. Ulaşılabilecek en düşük basınç çiy noktası sıcaklığı -15 °C'dir. Diğer kurutma maddeleri gliserin, sülfürik asit, suyu alınmış kireç ve süperasidik magnezyum tuzu içerirler. İşletme maliyetleri yüksektir, bu da uygulamanın pratikte oldukça sınırlı olması demektir. III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 297 Membranlı kurutucular ise buharlaşmaya izin verecek yapıda içi boş liflerden oluşurlar. Kurutulmuş hava bu liflerin etrafında akar. Kurutma olayı; ters yönde akış ve lifler içindeki nemli havanın kısmi basınç farkı sayesinde gerçekleşir. Sistem; membranın her iki tarafındaki buhar yoğunluğu eşit olunca dengeye ulaşır. Filtreleme: ilk hava filtreleri yüzyılı aşkın bir süre önce yapılmıştır ve filtreleme ortamı olarak dokuma kullanılmıştır. Filtreler o zamandan beri büyük değişikliğe uğramış ve gelişmişlerdir. Doğru filtrenin seçimi basınçlı havanın kalitesinde önemli bir etkiye sahiptir. Yüksek kalitede basınçlı hava birkaç filtreleme safhası gerektirir. Yalnızca hassas bir filtrenin kullanılması çözüm değildir. Filtreler şu şekilde sınıflandırılabilir: Filtreler. 40 um 'dan büyük( ya da filtre kartuşu seçimine göre 5 um ) parçacıkları tutar. - Hassas Filtreler: 0. 1 um 'den büyük parçacıkları tutar Mikrofiltreler : 0. 01 um'den büyük parçacıkları tutar. Ancak hava daha önce 5 um'lik bir filtreden geçirilmiş olmalıdır Aktif Karbon Mikrofiltreler : 0. 003 um'den büyük parçacıkları (aromatik veya koku yapan maddeler gibi) tutar. Bu tip filtreler "altmikrofiltre" olarak da adlandırılır. Daha yüksek kalite elde edilmek isteniyorsa, hassas filtreleri yada mikro filtreleri seri olarak kullanarak asılı kalan maddeler kademeli olarak filtre edilmelidir. Hangi Filtreleme Prensipleri Kullanılmaktadır? Atalet Kuvveti Yardımı İle Filtreleme Hava; içeri alındıktan sonra, santrifüj etki sağlanacak biçimde, kanatlar tarafından döndürülür. Tropikal hortumlara benzerliğinden dolayı, bu filtre "çevrim filtresi" olarak da adlandırılır. Büyük katı ve sıvı parçacıklar santrifüj kuvvetlerin etkisi ile filtre kabının iç çeperlerine fırlatılırlar ve %90'a varan bir ayrışma sağlanır. Ön temizlenmeye tabi tutulmuş hava daha sonra çok gözenekli sinter malzemeye sahip filtre içerisinden geçirilir. Yoğunlaşmış su ve kirlilik yaratan parçacıklar filtre kabında toplanırlar. Biriken su ve parçacıkların zaman zaman boşaltılır. Filtrenin içi belli bir zaman sonunda değiştirilip temizlenmelidir. Yüzey Tipi Filtreler Bu tip filtreler 5 ila 40 um arası gözeneklere sahip metal ya da plastik örgülerden oluşurlar. Tanımlanan gözenek boyutundan büyük kirlilik yaratabilecek parçalar tutulur. Yüzey tipi filtreler; santrifüj tipi filtreler için ön-filtre olarak kullanılır Derinlik Tipi filtreler Bu tip filtreler 1 um'lik hassas ve 0, 01 um'lik mikrofiltrelerden ibarettir. Filtre malzemesi dokuma olmayan kumaş bir mikrofiltredir, ve süper hassas borosilikat liflerden oluşur. Filtreleme olayı parçacıkların direkt etkisi ile başlar ve absorpsiyon, elenme, difüzyon, elektrostatik yüklenme ve van der VVaals kuvvetleri ile sağlanır. Parçacıklar liflere dolaşırlar. Sıvı parçacıklar ise daha sonradan filtre kabında toplanmak üzere büyük damlalar oluştururlar. Derinlik tipi filtreler basınçlı havadaki en küçük yağ ve toz parçacıklarını ayırır. Aktif karbon filtreler kullanıldığı takdirde ise istenmeyen yağ buharı ve kokular filtre edilebilir. Ancak bu; yalnızca ilaç ve II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 298 gıda sanayii ve paketleme gibi yüksek hassasiyet ve temizlik istenen alanlarda kullanılır. Filtreleme derecesi ise isteğe bağlıdır. Basınçlı hava içerisinde müsaade edilen parçacık boyutları şöyledir: • Kanatlı motorlar, iş yapan silindirler, açık çevrim kontrolleri ve vurma araçları için 5 ila 40 um arası. • Kapalı çevrim kontrolleri, valfler, ölçme aletleri ve sprey tabancaları için 5 um'den küçük. • Gıda, ilaç, paketleme sanayii, ve elektrik-elektronik mühendisliği için 1 um'den küçük. Aktif Karbon Filtreler 2 Bu tip filtreler gözenekli halde amorf karbon içerirler. Aktif karbon; 500-1500 m /g gibi sıra dışı bir iç yüzeye sahiptir. Bu da çok küçük parçalar için bile büyük bir adsorpsiyon kapasitesi demektir. Adsorpsiyon olayı; yüzeyin, nokta, kenar, köşe, kafes boşlukları gibi yerlerinde de gerçekleşir. Aktif karbon filtrelerin servis ömürleri basınç taraflarına yerleştirilen bir önfiltre ve mikrofiltre sayesinde uzatılabilir. Bu filtreler 1000 saatlik kullanım sonunda yada yağ kokusu oluşmaya başladığında değiştirilir. Bu işlem sonunda (yeterli ön filtreleme yapıldı ise) kalıntı yağ miktarı 1 milyonda 0, 003 parçacıktır. (0, 003 ppm) Bu bir SI birimi olmamasına rağmen hala geçerlidir. ( SI 'da ifade "0, 003 mg/m3 'tür). Bu tip filtrelerin yukarıda bahsedilen alanlarda kullanımı özellikle tavsiye edilmektedir. Not: Aktif karbon tipi filtreler daima basınç düşürme valflerinin basınçlı tarafına yerleştirilirler çünkü içteki basınç kaybı hacimsel debiye bağlıdır. Eczacılık ve gıda sanayii gibi uygulamalar yağsız basınçlı hava gerektirir. Kalıntı yağ (kompresör yağı) mutlaka giderilmelidir. Kompresör yağsız çalışan tip olsa dahi içeri çekilen havada bulunan yağ partkülleri hassas araçlara ulaşır. Bu yağ hassas çalışan parçaları tıkayabilir ve bozulmalarına sebep olabilir ya da yağlanmalarını hasara uğratabilir. Pneurop sınıfları (Pneurop Talimatları 6611) aşağıdaki standart değerleri belirlemiştir: Tablo 4. Sınıf Yağ içeriği (mg/m3) 1 2 0.01 0.1 1.0 5.0 25.0 3 4 5 Basınçlı havanın içerdiği yağ miktarı şu şekilde de ifade edilebilir. Düşük Yağlı Hava Havanın 1 um ila 20 um arası bir filtreden geçirilmiş halidir. Bu şekilde, çevre koşullarının elverdiği derecede, "ölçme" yada "solunum havası" kalitesine ulaşılır. Teknik Olarak Yağsız Hava Kalıntı yağ miktarı 0, 3 ila 0, 01 mg / m3 arasındadır ve teknik uygulamalarda soruna yol açmaz. Hassas filtreler ile elde edilir. Mutlak Yağsız Hava Basınçlı hava hazırlanması esnasında yağsız hava girişinde havanın yağ ile teması yoktur. Yağ içeriği 0, 003 mg / m3 'den azdır. Bu seviyeye yalnızca aktif karbon filtreler ile ulaşılabilir. Yağ miktarını azaltmak için 3 yöntem kullanılabilir: • • • Yağsız hava üretiminde kullanılan kompresörler. Aynı anda hem soğutma hem de %80 oranında yağ ayırımı yapan soğutuculu kurutma yöntemi. Yağ ayırıcı filtreler. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 299 İkinci filtrenin aktif karbon filtre olduğu ve adsorpsiyonlu filiterlemenin yapıldığı iki mikrofiltreyi seri olarak bağlayarak birden fazla yöntemi aynı zamanda uygulamak da mümkündür. Bu şekilde diğer kirleticiler giderilmiş ve yağ kokusu da önlenmiş olur ve bu sayede üretim aşamasında kalıcı olarak yağlanan ve hassas çalışan pnömatik araçlar ve kontrol elemanları da yağsız hava ile çalıştırılmış olurlar. Ama bir kere yağlı hava kullanıldı ise, devamlı olarak yağ kullanılmalıdır çünkü yağsız hale geri dönülemez. Yağsız ve basınçlı havayı; yağsız tip kompresörle üretmek ya da sıkıştırma işleminden sonra yağı filtre etmek bir tercih meselesi olmakla beraber yağsız tip kompresörler daha ucuzdurlar. Basınçlı hava filtre edildiğinde su oluşur. Bu su yoğuşmuş halde ve zaman zaman boşlatılmak üzere biriktirilir. Çok miktarda su kısa zamanda birikiyorsa bu takdirde otomatik drenaj kullanılarak filterenin kontrolü daha kolay hale getirilebilir. Tablo 5. Filitre seçimi uygulamaya bağlıdır Filtre tipi Uygulama Ana işlev A Küçük katı kirleticiler, nem ve yağ geçirir Makine kontrolü, bağlama tertibatı (mengene), pnömatik çekiçler, körük havası 5 um üzeri parçacıkların, %99 üzeri yağ ve %99 altı aşırı yojuşmuş nemin tutulması B Asıl amaç yağ" ve tozun giderilmesi olup az miktarda (sıcaktık farkından kaynaklanan) nem geçirebilir Endüstriyel donanım: pnömatik tahrik elemanları, takım tezgahları, motorlar, metal burçlar 0,3 um üzeri parçacıkların, %99.9 üzeri yağ sisi ve %99 üzeri aşırı doymuş nemin tutulması C Asıl amaç nemin tutulması olup az miktarda toz ve yağ geçirir. A'ya benzer şekilde; araçlarda ya da hatlardaki sıcaklık farkı nedeniyle zorlaştmtmış, sprey ve boya uygulamaları. 5 um üzeri parçacıkların ve %99 üzeri sıvının tutulması, atmosferik çiy noktası -17 °C'den az D Nemin, tozun ve yağın tutulması asıl amaçtır. Proses mühendisliği, ölçme araçları, yüksek kaliteli boyama sistemleri kalıpların soğutulması ve plastik enjeksiyonlu kalıp makineleri 0,3 um üzeri parçacıkların, nemin ve %99.9 Üzeri yağ sisi tutulması, atmosferik çiy noktası -17°C'den az. E Nem toz ve yağdan tamamen (yaklaşık) arındırılmış hava istenir Pnömatik ölçme araçları-. akışkanlar bilimi, elektrostatik boyama, elektronik parçaların temizlenmesi ve kurulanması. 0,01 um üzeri parçacıkların, %99,9999 üzeri yağ ve nemin tutulması, atmosferik çiy noktası l7°C'denaz. F Nem, toz, koku ve yağdan tametnen (yaklaşık) arındırılmış çok temiz hava istenir İlaç ve gıda sanayi (paketleme, kurutma, nakil, içecek) 0,01 pm üzeri parçacıkların, nemin , kokunun ve %99,9999 üzeri yağın tutulması, atmosferik çiy noktası • 17 °C'nîn altı. G Asıl amaç düşük çîy noktası, tozsuz ve yağsız hava eldesidir Kurutma (elektronik, kargo) ilaç depolama, deniz ölçümleri, nakil malzemeleri 0,01 u.m üzeri parçacıkların, koku, buhar %99,9999 üzeri yağın ve nemin tutulması, atmosferik çiy noktası -17°C'nmaltı. II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 300 Filtre seçiminde şu noktalar dikkate alınmalıdır: • Hangi derecede temiz hava isteniyor? • Bağlantı büyüklüğü nedir? (basınca ve hacimsel debiye bağlı olarak)Boşaltma tipi nedir? (manuel yada otomatik) Bağlantı (port) büyüklüğü mutlak giriş basıncından %3 den fazla düşüşe yol açmayacak şekilde seçilmelidir. 6 bar basınç için bu değer Ap=0, 2 bar basınç kaybına eşittir. (Şekil 7). En kaliteli filtre dahi basınç düşüşüne sebep olur. Pratik uygulamalar; seçilen filitrenin gerçek debisinin işletme basıncında düz çizginin altında olması gerektiğini göstermiştir (bkz şekil 7) Örnek: 6, 3 bar basınç ve 450 It/dk debide Ap=0, 2 barlık kayıp gerçekleşir. En yüksek ve en düşük debiler için limitleri gözlemek oldukça önemlidir. Eğer filtreler en düşük debiden daha da düşük bir debide çalıştırılırlarsa van der VVaals kuvvetleri parçacıkları tutmak için yeterli olmaz, ve parçacıklar daha sonra da tutulamazlar. Aksi bir durumda ise yani maksimum değer aşılırsa (ki pratikte çok sık rastlanan bir durumdur) diferansiyel basınç hızla artar. Bu da ekonomikliği ve verimi azaltır. Daha da kötüsü tutulan parçacıkların gevşeyip filtre içine itilmesidir. Bu da filtrelemeye rağmen sistemde parçacıklar bulan operatör için şaşırtıcı bir durumdur! t 0.7 3.2 0.6 > 0.5 63 f / 10 ^b / a) b) / 0.2 Tavsiye edilen en yüksek debi işletme basıncı (bar) 0.1 o 200 400 600 800 1000 1300 Şekil 7. Debinin bir fonksiyonu olarak Filtredeki basınç kaybı Basınçlı havadan yoğunlaşan sıvı için önemli bir nokta da; bu sıvının katı parçacıklar, su ve yağın bir karışımı olduğudur. Genel özellikleri oldukça zararlı olduğu için bu sıvın boşaltımı ciddi bir durumdur. Termokimyasal yoğuşturma işlemcileri bu sıvıyı içme suyu ve solunum havası kalitesine getirebilirler. Bu gibi filtrelerin kullanımı boşaltım sorununu ortadan kaldırır. Yağlayıcılar Yağlı hava sistemdeki çalışan parçaların yağlanması gerektiği zaman tercih edilir. Yağlayıcı yağ sisini otomatik olarak içeri alır. Yağ sisi pnömatik kontrol elemanları ve parçalar için sürtünmeye ve aşınmaya karşı koruma sağlar. Ancak yağ sisini basınçlı havadan ayırmak ve bunu bir yağlayıcı olarak kabul etmek mümkün değildir. Bu yağın moleküler yapısı sıcaklık ve basınç yüzünden hasara uğramış, asidik ve zararlı bir durum almıştır. Yani kompresör yağı yağlama için uygun değildir. Standart bir yağlayıcıda; yağlayıcı kafa, basınçlı havanın geçtiği kısma doğru bir venturi nozulu bulunur. Bu nozulun yapısı emme açıklığında bir vakum oluşturur. Yükseltici bir boru vasıtası ile kaptan yağ emilir. Bu yağ havaya damlalar halinde karışır ve püskürtülür. Damla sayısı bir kısıtlayıcı ile ölçüm yapılarak ayarlanabilir. . ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 301 Mikroyağlayıcıda yağ damlacıkları bir saptırma plakası ile 2 um'den daha küçük boyutlarda oldukça hassas bir biçimde püskürtülür. Damlacıkların yalnızca %5-10'luk kısmı hava akımına karışır. Yağ cinsi olarak hafif makine ve hidrolik yağı uygundur. Viskozite ise 20 °C'de 17-25 mm2/s seçilmelidir. Akış karakteristiği yağlayıcı seçimi için belirleyici bir durumdur. Basınç kayıpları Ap= 0. 15 ila 0. 30 barı aşmamalıdır. Yağ tüketimi talebe bağlıdır ve kesin olarak belirtilemez. N \\\ '"il"' 1 1 il. İl II : İL 1 w 3 * 1 2 3 4 5 6 Yağlayıcı Emme açıklığı Yükseltici boru Kap Yağ damlacığı odas Boşaltma vidası Şekil 8. Yağlayıcılar Yağlama m3 başına 2-5 damla olmalıdır. Bu sınırın altı sürekli akışa, üzeri ise kesikli akışa yol açar. Mikroyağlayıcılar ise bunun yaklaşık 10-20 katı damlacığa ihtiyaç duyarlar. 1000 litre için yaklaşık 4-6 damla; pnömatik motorların işletimi için yeterlidir, bu durumda 15 dm 3 hava için bir damlalık yağ kullanılır. Damla sayısı bir ayar vidası ile belirlenebilir. Sürekli ve kesikli akışta (1 dakikadan daha uzun süreli çalışma durumunda) bir yağlayıcı ile basınçlı havaya yağ eklenir. 1 dakikadan daha az süreli çalışma durumundaki kesikli işletimde ise, şebekedeki yağ kayıpları dolayısı ile yağlanması gereken aracın yetersiz yağlanmasını önlemek için yağlamanın bu araca yakın bir konumda yapılması tavsiye edilmektedir. Sıcaklık dayanımı artırılmış sızdırmazlık elemanına sahip silindirler yağlı hava ile çalıştırılmamalıdır; çünkü yağ, özel grese zarar verebilir. Sis tipi yağlayıcıların hava giriş hattının, akış yönünü gösterecek biçimde yerleştirilmesi gerekmektedir. Şekil 9'de birkaç yağlayıcı yerleşimi gösterilmiştir. 1 Soğutucu 2 Tank 3 Diferansiyel basınçlı yağlayıcılar 4 Standart yağlayıcılar 5 Çok kademeli yağlayıcılar 6 Darbe enjeksiyonlu yağlayıcılar <yrrh Şekil 9. Değişik yağlayıcı uygulamaları III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 302 Tablo 6. A tipinden E tipine kadar, yağlayıcı seçimde göz önünde bulundurulması gereken faktörleri belirtilmiştir. Filtre tipi Uygulamalar (örnekler) Ana işlev A 150 m üzeri hatlar ve fazla ya§ gerektirmeyen çok sayıda araç için homojen yağ sisi istendiğinde kullanılır. Montaj hatlarındaki basınçlı hava kullanan araçlar, pnömatik kontroller, kaynak ve baskı hatları, üretim birimleri Uzun mesafedeki araçlar, 2 jiin'den büyük boyutlu yağ sisi, 150 metre üzeri iyi iletim karakteristiği, sorunsuz dallanma, 7 ila 12 mg/m 3 yağı sürekli iletebilme, araç üzerine yerleştirilmesi tavsiye edilir. B Küçük mesafelerdeki ayrı Takımlar, pnömatik çalışan araçlar için özel sürücüler, kontroller istek gerektirmeyen standart uygulamalarda kullanılır. Ayrı çalışacak aletlerin yağlanması, 4 ila 10 um arası yağ sisi, 6 m'ye kadar yeterli iletim, 15 ila 25 mm3/damla yağ iletimi, araç üzerine yerleştirilmesi tavsiye edilir C Geniş bir hacimsel debi aralığı, yüksek duyarsızlık, yağlayıcının basınçlı tarafından yağsız hava eldesi istendiğinde kullanılır. Az havaya ihtiyaç duyan araçlar, basınçlı hava ile çalışan silindir kontrolü, yağsız hava eldesinin kontrolü. Düşük duyarlılıkta sınır değeri, geniş hacimsel debi aralığı, 10 um üzeri yağ sisi, 6m'ye kadar yeterli iletim karakteristiği, 15 ila 25 rnm3/damla yağ iletimi, araç üzerine yerleştirilmesi tavsiye edilir. D Uzun zaman aralıklarından sonra yapılacak işlemler için, yağlayıcı ve araç arası mesafe uzun ise, düşük debi istendiğinde kullanılır Kısa stroklu silindirler, basınçlı hava ile çalışan küçük araçlar, kesme aletleri Düşük yağ tüketimi (1 ila 30 mm 3 damla), tüketim noktasına Yerleştirilmesi tavsiye edilir. Piston stroğu başına 1-30 mm 3 yağ iletimi. Taşıma özellikleri uygulanabilir değildir. E Küçük ancak hassas ölçüde ve üniform yağlama / yağ sisi-tstendiğinde kullanılır. Yüksek hızlı rulmanlar, taşlama tezgahları, örgü makinaları, dişli kutuları Yağlama ve soğutma amaçlı hassas yağ sisi iletimi, 2 u.m'den küçük yağ sisi, 30 m üzeri iyi iletim karakteristiği, araç üzerine yerleştirilmesi tavsiye edilir. Basınç Regülatörleri Basınç regülatörlerinin görevi ana basınçlı hava hattındaki (birincil basınç) tüm salınımlara karşın güvenli ve sabit bir basınç (ikincil basınç) sağlamaktır. Sabit basınç sağlanmazsa iş ve kontrol elemanlarının hareket ve sinyallerinde kabul edilemez sapmalar meydana gelir. Çok yüksek basınç aşınmayı artırır, uygun olmayan enerji sarfiyatına yol açar. Çok düşük basınç ise verimi azaltır ve iş elemanlarının işe yaramamasına sebep olur. Basınçlı hava sistemlerinde; genelde, işetme kısmında 6 barlık, kontrol kısmında da 4 barlık basınç görülür. Şekil 10'de basınç regülatörlerinin işlevi için iki farklı prensip gösterilmiştir. ;|. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 303 a) Egsoz Hatlı Regülatörler b) Egsoz Hatsız Regülatörler 1 Muhafaza 2 Valf yuvası 3 Valf diski 4 Valf deliğine sahip diyafram 5 Valf pistonuna kalıcı olarak bağlı diyafram 6 Egsoz deliği 7 Ayar vidası (yay kuvveti için) 8 Manometre Şekil 10. Basınç regülatörlerinin prensibi Servis Birimi Servis birimleri birkaç parça aracın bileşiminden oluşur ve tüketim noktalarında bulunurlar. Basınçlı havanın hassas bir biçimde hazırlanmasını sağlarlar ve bir açma/kapama valfi, filtre, basınç regülatörü ve yağlayıcıdan ibarettirler. Parçalar bu sıra ile konumlandırılmalıdır. Akış yönü (elemanların dış yüzeyinde gösterilmiştir) daima göz önünde bulundurulmalıdır. Emniyet ve görüntüleme cihazları da bunlar üzerine yerleştirilebilir. Servis birimleri; büyük makineler söz konusu olduğunda, temel hava ihtiyacı için makine gövdesi üzerine de yerleştirilebilirler. Servis biriminin alt tarafındaki boşluk yoğuşma sıvısının biriktiği kabın boşaltılabilmesi için yeteri kadar büyük olmalıdır. Basınç regülatörleri, istenen işletme basıncında çalışılabilmesi için tüketimdeki tüm salmımlara karşı basıncı sabit tutabilmelidir. İşletme basıncı; basınç regülatörü üzerinden ayarlanır. Şekil 11 modüler bir servis biriminin yapısını göstermektedir. 12 1 Boru bağlantı yeri 2 Manuel açma/kapama valfi 3 Filtre ve basınç regülatörü 4 Filtre 5 Drenaj 6 Ayrılma parçası 7 Yağlayıcılar 8 Basınç regülatörü 9 Soft-start valfi 10 Ayrılma parçası 11 Manometre 12 Basınç anahtarı Şekil 11. Modüler bir servis biriminin an bileşenleri (örnek) Servis birimleri yalnızca havanın optimum şekilde hazırlanmasını sağlamaz, bunun yanında kompresörün çalışıp durmasından kaynaklanan basınç salınımlannı da düzenlerler. Şebekenin birincil ve ikincil kısımları bu şekilde birleştirilmiştir. Ayrılma parçaları çeşitli kalitede havanın sağlanmasında, örneğin yağlayıcının basınçlı tarafında yağsız hava istendiği zaman, kullanılır. Servis birimleri farklı ve ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 304 bağımsız basınç alanları istendiğinde de kullanılabilir. Değişik filtre kombinasyonları kullanılarak aynı şekilde farklı kalitelerde hava elde edilebilir. ' Pratikte birkaç tip kombinasyon bulunur. Bunlar şekil 12'da gösterilmiştir ve uygun olacak biçimde birleştirilebilirler. En çok kullanılan uygulamalar için hazır kombinasyonlar da mevcuttur. Servis birimleri aşağıdaki özellikleri ile birbirlerinden tamamen ayrılırlar: • • • • Yağlı ve yağsız hava istenebilir. Yağlanmamış hava, yağlayıcının basınçlı tarafında ayrılır. Basınçlı havanın yağlı hattan geri akmamasından emin olunması için, manifoltda bir geri dönüşsüz valf (çek valf) bulunur. Yağ sisi ölçülebilir. "Servis hattr'nın başlangıç kısmında, ilerideki hatlardan daha yüksek debi bulunmalıdır, bu durum tasarım aşaması boyunca göz önünde bulundurulmalıdır. Farklı kalitelerde basınçlı hava gereklidir. Örneğin çok kademeli filtreler, farklı kalite seviyelerinde hava geçişine izin verirler. Son kademe "mikrofiltre" edilmiş basınçlı hava sağlar (tozsuz ve yağsız). Bu gibi bir filtreleme örneğin, düşük basınç kontrol birimleri için gereklidir. Her filtre basınç kaybına yol açacağı için, yalnızca gerekli seviyede filtreleme yapmak ekonomik açıdan daha uygun olur. Servis birimi bir yol verme valfi ile de başlayabilir. Bu da pnömatik sistemin basınçlandırılması ya basıncının kesilmesini sağlayabilir. Seviye ise standart bir kilit ile koruma altına alınabilir. BJS.MII, Kaynağı Ana Filtreleme Kalite Artırma Açıklama Hırlı & güçlü çalışan parçalar ve pııomatik araçlar için yağlı hava (1). Normal uygulamalar içi valsız hava i i) FRM-» L F M B FRM 1 fim l f M A 0.01 p.m (ok kademeli filtrelcnıe sonucu yağdan ve lozrlan arındırılmış hava i.mikrofilti'e edilmiş hava !i>i) Basınçlı hatlın ana açına / kapama valfi ile pg7os ve kapatma işlemi, kilitlenebilir. FRM Ayrılma parçası HE Manuel açma kapama valfi LFR Tek parça halinde filtre ve basınç regülatörü LFMA Mikrofiltre LFMB Hassas filtre LOE Yağlayıcılar P Basınçlı hava kaynağı Şekil 12. Birkaç servis birimi kombinasyonu Seçim için karakteristik değişkenler; basınç, debi, nem, yağ içeriği ve havadan gelen parçacıkların miktarı ve boyutlarıdır. Ayrıca seçim yapılırken şu noktaların da bilinmesi faydalı olacaktır. • • • • • Servis birimi daima maksimum debinin gerektirdiğinden 1 boy büyük alınır. Küçük boyut seçimi basınçta salınımlara ve yetersiz hizmet ömrüne sebebiyet verir. Servis birimleri her zaman sistemin en soğuk yerine (örneğin ısı yayan bir makine yakınına değil, bir duvar kenarına) konulmalıdır. Servis birimi ulaşılacak en uzak araçtan en fazla 5 metre uzakta olmalıdır. Aksi takdirde, yağlı hava kullanılması durumunda, yağ sisi araca ulaşmadan önce çökelecektir. Su tutucular, şebekede oluşan yağ damlacıklarını tutarlar, bu şekilde en büyük boyuttaki su tutucu bile 1 günde dolabilir. Bu yüzden bakım işlemi planlanan doğrultuda yapılmalı veya proje safhasında otomatik drenaj düşünülmelidir. Filtre kapları yalnızca su ile temizlenmeli, başka bir çözücü kullanılmamalıdır. Filtre kabının hasar görebileceği çevrelerde metal bir koruma kabı kullanılmalıdır. I. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ • • • • • • 305 Katı parçacık filtreleri büyük olmalıdır. Yerleşim aşamasında akış yönü mutlaka doğru tutulmalıdır. Filtre kartuşları temizlenmemen, yenisi ile değiştirilmelidir. Adsorbsiyonlu kurutucu kullanılıyorsa, havanın alındığı filtrenin servis ömrünü uzatabilmek için 1 um filtreleme derecesine sahip bir ön filtreleme yapılmalıdır. Yağ, kurutma maddesinin ömrünü azaltır. Ayrıca alınan hava sıcaklığı 35 °C'den az olmalıdır. Basınç ayarlarının sabit tutulup, yetkili olmayan personel tarafından değiştirilmesini önlemek amacıyla kilitlenebilir bir basınç regülatörü kullanılmalıdır. Yağlayıcılar, mutlaka üretici firmanın tavsiye ettiği düşük viskoziteli mineral yağ ile doldurulmalıdır. 100 mm'den daha büyük piston çapına sahip silindirler yağlı hava ile çalıştırılıyorsa, egzos portuna bir filtre susturucusu konulmalıdır. Bu şekilde egzos sesi azaltılır ve içteki hassas bir filtre ile parçacıklar ayrılır. Servis birimlerine; bozulup sistemde arızaya yol açmasalar bile bakım yapılmalıdır. Basınç Yükselticiler Basınç yükselticiler şebekedeki basınçtan daha yüksek basınç sağlayan araçlardır. Bu nedenle basınç düşürücülerinin (basınç ayar valfleri) tam tersi bir etkiye sahiptirler. Basıncın yükseltilmesi birkaç farklı yolla gerçekleştirilebilir. Bunlardan biri şekil 13'da gösterilen çift pistonlu bir sistem ile basıncın şiddetlendirilmesidir. Basınçlı havadan başka enerji kaynağına ihtiyaç duyulmaz. Tipe bağlı olmakla beraber basınç iki katına çıkarılarak 10-16 bar basınca ulaşılabilir 1 Yükseltme odası (B) 2 Tahrik odası (A) 3 Tahrik odası (B) 4 Yükseltme odası (A) 5 Yön kontrol valfi 6 Kontrol hattı 7 Piston kolu 8 Akış kontrol valfi 9 Tank P1 Giriş basıncı 2...8 bar P2 Çıkış basıncı 2, 5... 10 veya 16 bar Şekil 13. Hava - Hava basınç yükseltici Bu tasarım darbeli bir çıkış basıncına yol açacağı için, tüketimi karşılamak ve basıncı düzenleyebilmek için bir tank yerleşimi tavsiye edilmektedir. Unutulmamalıdır ki basınç yükselticinin kendi tüketimi de basıncı yükseltme seviyesi ile birlikte artar. Bu da ikincil hacimsel debinin en az %20'sidir. II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 306 Yükselticiler; Avrupa Standartları Emniyet Düzenlemeleri (EN 1012, Bölüm 1)'de belirtilen bazı özel standartlara tabidirler. Çıkıştaki basınç belli bir seviyenin üzerine çıkmamalıdır, bu da basıncın düşük olduğu tarafa yerleştirilecek ve kumanda edilemez bir emniyet valfi ile sağlanır. Yüksek basınç alanında kullanılacak valfler ve fitting elemanları basınca dayanıklı olarak tasarlanmalıdır. Bu arada basınç yükselticiler sürekli çalışmaz. Eğer tüketim ihtiyacını bir hava tankı karşılayabiliyorsa basınç yükseltici kesikli olarak çalıştırılabilir. KAYNAKLAR [1] S. Hesse, Compressed Air as an Energy Carrier, Festo, 2003 / Eslingen ÖZGEÇMİŞ Enver ÇATAK 1967 yılında Kayseri'de doğdu Ankara Gazi Üniversitesi Taknik Eğitim Fakültesi Makine Bölümünden 1990 yılında mezun oldu, halen Festo Sanayi Ticaret A.Ş. ' de Teknik Destek ve Otomotiv Sektör Müdürü olarak çalışmaktadır. III. HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ PROGRAM BİLDİRİLERİ /PNÖ - 25 MMO, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. Değişken Devirli Kompresörler Dervişhan YILDIZ ATLAS COPCO A.Ş. MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLDİRİ II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 309 DEĞİŞKEN DEVİRLİ KOMPRESÖRLER Dervişhan YILDIZ ÖZET Değişken devirli kompresörler gerek çevrenin korunması gerekse üretici firmaların maliyetlerini düşürme amacıyla, yüzlerce fabrikada bağımsız elektrik kuruluşlarının yaptığı ölçümler ile desteklenerek enerji tasarrufu sağlandığı ispatlanmış ve kullanıma sunulmuştur. Günümüzde çok sayıda değişken devirli kompresör bu amaca uygun olarak kullanılmaktadır. Türkiye'de bu uygulama 1997 yılında başlamış olup, giderek daha fazla uygulama alanı bulmaktadır. GİRİŞ Dünyadaki çeşitli üretici firmalar daha fazla enerji tasarrufu yapabilmenin peşindedirler. Bunun sebebi sadece maliyetlerin azaltılması değil aynı zamanda çevrenin de (Kaynaklar, ozon tabakası, sera etkisi vb..gibi) korunmasını sağlamaktır. Değişken devirli kompresörler enerjinin bir formu olan basınçlı havanın daha verimli kullanılmasını sağlamaktadır. Bir kompresör üreticisinin bir elektrik dağıtım şirketine (Electrabel/Belçika) yaptırmış olduğu ölçümler ile değişken devirli kompresörlerin konvansiyonel kompresörlere göre (boş-yük ve klapeli oransal kontrol sistemiyle çalışan kompresörler) enerji maliyetleri açısından daha avantajlı olduğu ispatlanmıştır. Ölçümler gerçek ortamlarda yüzün üzerinde fabrikada ölçüm kutusu adı verilen cihazlarla yapılmıştır. Cihazlar makinaların selenoid valflerine bağlanmıştır. Buradan alınan sinyaller ölçüm kutusunda toplanmış ve elektronik ortama taşınmıştır. Ölçüm kutusu programı diye geliştirilen bir yazılım programı sayesinde küçük ve orta ölçekli firmalarda yapılan yüzlerce ölçüm Electrabel'in laboratuarlarında analiz edilmiş ve hava ihtiyaçlarına göre 3 grup profil çıkmıştır; Birinci profil, 24 saat/ gün çalışan bir fabrikadır. Bu profilde gece vardiyalarında düşük tüketim, gündüz vardiyalarında yüksek tüketim, öğle paydoslarında azalan bir tüketim ve şebekedeki kaçaklardan veya bazı ekipmanların minimum seviyede kullanılmasından dolayı sabit ve sürekli bir hafta sonu tüketimi bulunmuştur. Yapılan tüm ölçümlerin % 64'ü bu profil altında toplanmıştır (ŞekiH). K A P A S İ T E l/s K A P A S İ T E l/s Zaman Zaman Şekil 1. Profili. Şekil 2. Profil 2. İkinci profil, haftanın beş günü çift vardiya çalışan fabrikayı temsil etmektedir. Bu profilde geceleri ve hafta sonu tüketim yoktur. Hava tüketimi düzensiz bir şekilde dalgalanmalar göstermektedir (Yapılan ölçümlerin %28'i bu profilde toplanmıştır.) (Şekil 2). II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 310 K A P A Ş İ T E l/s Zaman Şekil 3. Profil 3. Üçüncü profil ise haftanın 5 günü sabit hava tüketimi olan fabrikalara tipik bir örnektir. Bu tip uygulamalar küçük ve orta ölçekli fabrikalarda çok yaygın olmayıp yapılan ölçümlerin %8'ini temsil etmektedir. (Şekil 3) Tablo 1. Değişken devirli kompresörlerin hava ihtiyaç profillerine göre ortalama enerji tasarrufu Hava İhtiyaç Profili 1 2 3 Ağırlıklı Ortalama Haftalık kWh 2,170 871 522 1,674 Yıllık kWh 108,500 43,525 26,075 83,713 Yüzde % %38 %29 %14 %35 50kW'lık bir değişken devirli kompresör ile 45'er kVV'lık boş-yük ve klapeli oransal kontrol çalışan 2 ayrı kompresörün, laboratuarda 1 haftalık periyotlarla 9 hafta süren, 3 ayrı profile bağlı kalınarak yapılan ölçüm sonuçlarına göre % 35 gibi yüksek bir oranda enerji tasarrufu ortaya çıkmıştır (Tablo 1). Bu oranı 10 yıllık süreç içerisinde oransal olarak karşılaştırma yaptığımızda enerji maliyetinin ne kadar büyük bir yer tuttuğunu (%75) (Şekil 4).ve bu oranın değişken devirli kompresörler ile %49'a kadar düştüğünü görmekteyiz (Şekil 5). D İlk yatırım maliyeti °/o 19 • Bakım % 10 • tik Yatırını Maliyeti % 15 • Bakım % 10 D Enerji Maliyeti % 49 El Enerji Tasarruf % 22 • Enerji Maliyeti % 75 Şekil 4. Şekil 5. 10 Yıllık süreçte kompresör harcamalarının oransal ilişkisi ve değişken devirli kompresörler ile sabit devirli kompresörlerin maliyetler açısından karşılaştırılması t III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ M A L İ Y E T & T A S A R R U F 311 8 Profil 1 7 6 5 Ortalama tasarruf KONVANSİYONELKOMPRESÖRLERE GÖRE DEĞİŞKEN DEVİRLİ KOMPRESÖRLERİN EKSTRA MALİYETİ; 4 VSD TOPLAM YATIRIM MALİYETİ Profil 2 3 4 YIL Şekil 6. Değişken devirli kompresörlerin profillere göre geri dönüş hızı Bir değişken devirli kompresörün ilk yatırım maliyetini ve ektsra maliyeti olarak geri dönüşümü üç ayrı profil için incelediğimizde; (Şekil 6) > > > > Ortalama olarak bir konvansiyonel kompresör ile karşılaştırıldığında değişken devirli kompresörün ekstra maliyeti 1 yıl içersinde, geri dönüş süresi ise 3 yıl olacaktır. Firmalarında değişken devirli kompresör kullanan ve hava ihtiyaç grafiği profili grubuna giren kullanıcılarda geri dönüş çok hızlı olacaktır. Profil 2 için daha ekstra maliyeti kabaca 1.5 senedir. Profil 3 ise sabit devirli bir kompresör için daha uygun olmasına ve dolayısıyla değişken devirli kompresörlerin bu profil için uygun olmamasına rağmen, başlangıçta yapılan ekstra maliyetin 3 yıl içinde geri dönüşü söz konusudur. Değişken Devirli Kompresörlerin Akış Şeması Değişken devirli kompresörlerde ise grafikte görüldüğü gibi sensör vasıtasıyla devamlı hava hattından veriler alır ve bunu frekans konvertörüne iletir. Frekans konvertörüde bu veriyi uygun frekansla birleştirerek motora verir. Motor elde ettiği frekansa göre hızını azaltır veya artırır. Motorun devrindeki azalma veya artma değişen hava ihtiyacını karşılanmasını sağlayacaktır (Şekil 7). Frekans konvertörü İletişim modülü Mikro işlemci Basınç sensörü Motor Kompresör vida elementi FAD . Şekil 7. Değişken devirli kompresörlerin akış şeması II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 312 Değişken devirli kompresörlerde kompresör bünyesinde titreşim oluşması nedeniyle titreşim testleri yapılmaktadır. Bu yolla titreşim oluşturan tüm hızlar saptanarak gerekli önlemler alınmaktadır. (Özel borulamalar, motorun desteklenmesi, kaplin yuvasının modifiye edilmesi, hız sürücüsüne uygun motor ve yağ pompası seçilmesi vb.) Rezonans yaratan tüm frekansların önlenmesinin mümkün olmadığı durumlarda hız regülatörü üzerinde programlama yapılarak rezonans yaratan bazı hız aralıkları atlanmaktadır. Değişken devirli kompresör seçiminde aranması gereken diğer önemli bir nokta EMC talimatlarına tam uygunluktur. Bu talimatlara bağlı olarak konvertörün verimli kullanılabilmesi ve oluşabilecek rezonansın önlenebilmesi için hız sürücüsündeki kapasitörün nominal voltajının büyük seçilmesi ve şok filtrelerinin kullanılması gerekmektedir. Frekans Konvertörü Konvertör, 3 ayrı kısımdan oluşmaktadır; Doğrultucu, DC-link ve İnvertör. Güç kaynağı 3 faz 380 volt ve 50 Hz AC voltajı redrisöre iletir. Doğrultucu da bu voltajı DC voltaja çevirir. DC link bu voltajı filtreden geçirir ve stabilize eder. (Doğrultucu ve DC link beraber, invertörü besleyen sabit doğru akım voltaj kaynağı gibi davranırlar.) İnvertör de değişken frekans ve değişken gerilim yaratarak kompresör motorunu besler. Bu çevrimle, motorun devri dalgalanan hava ihtiyacına göre değişecektir. Değişken Devirli Ve Konvansiyonel Kompresörlerin Enerji Kullanımı Açısından Karşılaştırılması Geleneksel makinalarda kalkış ve duruşlar motor gücüne göre sınırlı sayıdadır. Motora zarar gelmemesi için konulan bu sınır nedeniyle konvansiyonel kompresörler ister, yük-boş kontrollü (loadno lad) çalışsın ister klapeli oransal (modulation control) kontrollü sistemler ile çalışsın hava profillerine bağlı olarak boşta çalışırlar. Boş Yük Kontrollü Çalışan Kompresörlerde Güç-Kapasite İlişkisi Boş yük prensibiyle çalışan kompresörlerde hava ihtiyacı söz konusu olmadığında kompresör boşta çalışarak % 25 civarında enerji tüketir (Şekil 8). Bar 7,5 Pboş 7- 6,5 Pyük 6GÜÇ KAPASİTE TAM YÜKTE GÜÇ Minimum hava hattı basıncı KAPASİTE BOŞTA Şekil 8. Boş-yük kontrollü kompresörlerde güç kapasite ilişkisi ûJ Şekil 9. Boş-yük kontrollü kompresörlerde çalışma basıncı aralığı Klapeli Oransal Kontrol İle Çalışan Kompresörlerde Güç Kapasite İlişkisi Klapeli oransal kontrol ile çalışan kompresörlerde ise kapasiteyi %100 ile % 50 arasında değiştirmek mümkündür. Bu da kompresörün motorun kalkış sayısını azaltmak için düşünülmüştür. Fakat kapasiteyi iki band arasında değiştirirken harcanan güç miktarı oldukça yüksektir (Şekil 10). Bu sistemler de % 50 kapasitenin altında boşta çalışırlar. II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 313 Bar 76GUC KAPASİTE % 50 ORANINDA MODÜLASYON GÜÇ KAPASİTE TAM YÜKTE 7,5 Pboş 6,5 Pyük . Belirlenen basınç değeri Minimum hava hattı basıncı 0- Şekil 10. Klapeli oransal kontrollü kompresörlerde güç kapasite ilişkisi Şekil 11. Klapeli oransal kontrollü kompresörlerde çalışma basınç aralığı Değişken Devirli Kompresörlerde Güç Kapasite İlişkisi Değişken devirli kompresörlerde güç ve kapasite kullanımı birbirine paraleldir. Sistemin azalan ve artan hava ihtiyaçları, aynı oranda azalan ve artan güç miktarıyla karşılanmaktadır (Şekil 12). Bar •• GÜC KAPASİTE %100 KAPASİTE 1 KAPASİTE 8 Pindirekt durma seviyesi Pdirekt durma seviyesi p belirlenen basınç değen Minimum hava hattı basıncı O-1 %50 KAPASİTE GÜC Şekil 12. Değişken devirli kompresörlerde güç kapasite ilişkisi Şekil 13. Değişken devirli kompresörlerde çalışma basınç aralığı Değişken Devirli Kompresörlerin Diğer Avantajları Değişken devirli kompresörlerde basınç bandı 0.1 bar'dır. Konvansiyonel kompresörler de ise 0.5-1 bar basınç bandı aralığında değişmektedir. Basıncın her 0.3 bar düşüşü % 2 enerji tasarrufu sağlamaktadır. Değişken devirli kompresörler basınçlı hava sisteminin azalan ve artan hava ihtiyacını azalan ve artan güç miktarlarıyla karşılamaktadır. Kalkış ve duruşlar sınırsız sayıda olduğu için motorun boşta çalışmasına gerek kalmamaktadır. Boşta çalışmada harcanan enerji tüketimide potansiyel olarak enerji tasarrufuna dönüşmektedir. (Soft start-soft stop) Aynı zamanda yumuşak kalkış söz konusu olduğu için ilk çalıştırma akımlarında ortaya çıkan pik çekişler ortadan kalkacaktır (Şekil 14). . ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 314 Değişken devirli --• Standart sistemler Serbest' Hava Verlirtt Şekil 14. Değişken devirli ve konvensiyonel kompresörlerin enerji kullanımı açısından karşılaştırılması Motorun devri değişken olduğu için dişli kutusu veya kayış kasnak bağlantılarına gerek yoktur. Bu yüzden oluşacak enerji kayıplarıda söz konusu olmayacaktır. Konvansiyonel kompresörlerde ise bu bağlantılara ihtiyaç vardır (Şekil 15). EMttrl* motoru J Pfglı grubu ^^#-^r? firchjHn fconv««l6rO' ^-r?ftî M«#H«İ Şekil 15. Değişken devirli ve konvansiyonel kompresörlerin karşılaştırılması Değişken devirli kompresörlerde güç faktörü (cosuj değerleri 0.95 ile 0.98 arasındadır. Bu diğer sistemlerde 0.53'lere kadar düşebilmektedir. Bu değerin yüksekliği; > > > > Aktif motor gücünün daha düşük toplam güç talebine gereksinimi olacaktır. Güç kaynağı üzerindeki termal kayıplar daha az olacaktır. Güç kaynağı üzerindeki voltaj düşüşleri azalacaktır. Kullanıcının elektrik güç kaynağı daha küçük seçilecektir. Değişken Devirli Kompresörlerin Sistem Adaptasyonu Değişken devirli kompresörler sanayi tesislerine adaptasyonu için basınçlı hava ihtiyacının değişiminin tespitinin yapılması gerekmektedir. Bu tespit ölçüm kutuları ile yapılabilmektedir. Ölçüm kutuları sistemin seienoid valflerine takılarak yük ve boş durumlarından gelen sinyallere göre saatlik.günlük ve haftalık tüketim eğrileri, ölçüm programları ile bilgisayar ortamına taşınabilmektedir. Bu eğrilerden yola çıkılarak haftalık enerji tüketimi hesaplanır. Basınçlı hava hattındaki dalgalanmalar göze alınarak III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 315 simulasyon yöntemiyle değişken devirli kompresörlerin haftalık enerji tüketimini % oranında ne kadar düşürdüğü ortaya çıkarılabilir. Değişken devirli kompresör yatırımına girmeden önce böyle bir tespitin yapılması yatırımın geri dönüş süresinin tespiti açısından çok önemlidir. Ortaya çıkan sonuçlara göre değişken devirli kompresör (Variable speed drive-VSD) 1. kompresör olarak sistemdeki dalgalanmaları sönümleyebilir, yada 2.veya 3. kompresör olarakta aynı amaçla kullanılabilir. Bu kompresörler 2. veya 3. kompresör olarak kullanıldığında konvansiyonel kompresörler tam yükte kullanılacaklar ve böylece kullanılan basınçlı hava sisteminin verimi arttırılacaktır. Değilken devirli kompreso yüksek devirde 1 ve 2 nolu kompresör maksimum kapasitede kapasitede 1 nolu komprestir durur Şekil 17. (Şekil 16-17) Konvansiyonel kompresörler ile değişken devirli kompresörlerin birlikte kullanımı. SONUÇ Günümüz uygulamalarında değişken devirli kompresörler enerji tasarrufu açısından serbest hava veriminin dalgalanmalarına bağlı olarak ortalama % 7 ile %35 arasında değişen kazanımlar sağlamaktadır. Uygulamada boşta çalışma süresinin oranı ve bu orandaki değişimlerin fazlalığı değişken devirli kompresörün seçimindeki en önemli iki etkendir. III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 316 KAYNAKLAR [1] [2] [3] 'Compressing Air Costs' ENERGY EFFICIENCY OFFICE, 126,1994 'Air Compressors with integral variable speed control' DETR General Information Leaflet, 45, 1999 'ATLAS COPCO Compressed Air Manual',1998 ÖZGEÇMİŞ Dervişhan YILDIZ 1993 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Makina Mühendisliğinde lisansını tamamladı. 1994 yılında İstanbul İktisadi Bilimler Enstitüsünde İşletme İhtisası yaptı. 1997 yılından beri Atlas Copco firmasında satış departmanında iş hayatını sürdürmektedir. t HİDROLİK PNOMATİK KONGRESİ PROGRAM BİLDİRİLERİ /PNÖ - 26 MMO, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. Kompresörlerde Enerji Geri Kazanım Sistemleri Çetin KARA ATLAS COPCO A.Ş. MAKINA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLDİRİ 1. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 319 KOMPRESÖRLERDE ENERJİ GERİ KAZANIM SİSTEMLERİ Çetin KARA ÖZET Yükselen enerji maliyetleri ve artan çevre bilinci sayesinde çoğu kompresör kullanıcısı, kompresörlerde potansiyel olarak bulunan ve kullanılmadan dışarıya atılan ısının farkına varmaya başladı. Kompresör üreticileri, sıkıştırma işlemi sırasında ortaya çıkan ısıyı fan veya su soğutmalı eşanjörler kullanarak uzaklaştırmaktadırlar. Basınçlı hava elde etmek için kompresörlerde harcanan elektrik enerjisinin % 90 veya fazlası ısı enerjisi olarak geri kazanılabilir. Üretim veya proses aşamasında, ısıtma amaçlı elektrik, gaz veya sıvı yakıt kullanılıyorsa, bu yöntemlerden birinin kısmen ya da tamamen yerini kompresörden elde edilecek ısı enerjisine bırakma olasılığı vardır. Geri kazanılan ısı enerjisi kazancı belirlerken, elde edilecek sıcaklık seviyeleri, olası kullanım alanlarını belirler. %2 ışıma kayıpları %4 Basınçlı havada kalan %94 Geri kazanılabilir enerji Şekil 1. Kompresörlerde tipik enerji akışı GİRİŞ Hava sıkıştırdığında ısı oluşur. Isı enerjisi sıkıştırılmış hacim içerisinde kalmakta ve basınçlı hava boru hattına gönderilmeden önce bu ısının fazlası uzaklaştırılmaktadır. Pek çok basınçlı hava uygulamasında kayda değer, fakat kullanılmayan enerji tasarrufu olanağı mevcuttur. Örneğin; Su soğutmalı yağsız bir kompresöre harcanan enerjinin %94 'ünün 90 °C sıcak su elde edilebilecek şekilde geri kazanılabileceği düşünüldüğünde, bu yolla yapılacak bir tasarruf, maliyetleri düşürücü önemli bir unsur olacaktır. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 320 Soğutma suyu ve kullanım ye ileri t°C 80° -, 60° 51% < Kazan dönüş Suyunun ısıtılması 70° Binaların ısıtılması 2 9 % ' 50° ,40° 14% < Sıcak musluk suyu Musluk suyunun > ön ısıtması, proses suyu, yerden ısıtma . 80° Şekil 2. Su sıcaklıkları ve tipik kullanım alanları 1. ISI GERİ KAZANIMININ FAYDALARI Atık ısıyı geri kazanmak için kullanılacak ilave ekipmanın yatırım maliyeti, yapılacak tasarrufla kendini kısa sürede geri ödemektedir. Bazı durumlarda ısı geri kazanım sistemleri, ısıtma veya sıcak su ihtiyacının tamamını karşılamakta ve yatırım maliyetini düşürmektedir. Isının tamamının kullanılabildiği durumlarda sistemin kendini 2 yıldan az bir sürede ödeyebildiği sıkça görülmektedir. Örnek: Hava soğutmalı, 55 kW gücünde ve 159 İt/sn kapasitedeki bir kompresör, tam yükte 53,5 kW harcamaktadır. Kompresörün haftada 48 saat ve yılda 52 hafta çalıştığı gözönüne alınırsa, geri kazanılabilecek ısının toplam miktarı 133,536 kWh / yıl olacaktır. Bu ısının, kWh maliyeti 0,07 € olan elektrikle sağlandığını varsayarsak, ortaya çıkacak yaklaşık yıllık tasarruf miktarı 9,347.- € olacaktır. Finansal tasarrufa ek olarak, sistemin çevreye de faydası bulunmaktadır. Enerji tasarrufu yapmak atmosfere bırakılan CO2 gazlarının miktarında önemli düşüşler sağlamaktadır. Örneğin: Doğal gazın yanması sırasında 0,21 kg CO2/kWh değerinde bir emisyon oluşmaktadır. Yukarıdaki tasarruf örneğinden yola çıkıldığında, 133,536 kWh/yıl ısı enerjisinin ortam ısıtılmasında kullanıldığı düşünülürse, CO2 emisyonundaki yıllık düşüş; 133,536 x 0,21 = 28 ton CO2 olacaktır. Kapalı devre soğutma kullanılarak kurulan sistemlerde, su kalitesinin iyi olması ve sıcaklık seviyesinin dengeli olmasından dolayı, kompresörün servis ömrünü uzatma yönünde ilave avantajlar sağlanmaktadır. III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 321 2. KOMPRESÖR TİPLERİ (ISI KAYNAKLARI) Isı kaynaklarının tanımlanması: • • • Yaklaşık ne kadar ısı elde edilebilir? Isı ne zaman elde edilebilir? Isı nereden elde edilebilir? Endüstride kullanılan kompresörlerin bir çok çeşidi vardır. Bunlardan bazıları su, bazıları hava ile soğutulur. Pratikte 15 kVV'ın altındaki güçlerde ısı geri kazanım yatırımı yapmak ekonomik değildir. Kompresörlerin öncelikli amacı havayı verimli olarak sıkıştırmaktır. Eksik veya zayıf dizayn edilmiş bir geri kazanım sisteminin kullanılması, kompresörün temel soğutma işlevini etkileyecek, verimliliğini ve güvenilirliğini azaltacaktır. Isı geri kazanımının yan işlev olduğu ve kompresörün öncelikli fonksiyonu olmadığı unutulmamalıdır. Isı geri kazanım sistemi, kompresörün yükte çalışacağı temeline göre dizayn edilmişse, hava kapasitesinin kullanımında azalma olması durumunda hedeflenen tasarruf seviyelerine ulaşılamayacaktır. Bu gibi durumlarda kompresör üreticisine danışılarak kısmi yüklere göre elde edilebilecek gerçek ısı miktarları saptanmalıdır. Basit bir varsayımla, elde edilebilecek ısı miktarının hava kullanımıyla doğrudan orantılı olduğunu söyleyebiliriz. Birden fazla kompresör kullanıldığı durumlarda, ısı geri kazanım sistemi dizayn etmeden önce kompresörlerin kullanımında nasıl bir sıralama ve değişme olacağı hesaba katılmalıdır. Örneğin; 3 kompresör kullanılıyor ve ana makina yer değiştiriyorsa, 3 kompresörün tümünden ısı geri kazanımı yapılmadıkça, geri kazanılan ısı miktarı düşecektir. Tablo 1. Potansiyel kazanım örnekleri FAD m3/dak 6,4 7,4 11,4 14,0 Geri Kazanılabilecek Güç Isı akışı 2000 saat/yıl içindeki kW tasarruf kW/yıl 34 58000 40 80000 51 102000 - 61 122000 18,7 21,6 23,2 109 Petrol yakıtı m3/yıl 10,0 11,8 15,0 17,9 118 184000 218000 236000 27,1 32,1 34,7 27,9 34,8 43,1 46,9 137 176 215 235 274000 352000 430000 470000 40,3 51,8 63,2 68,1 46,5 51,3 56,9 69,7 229 253 284 458000 506000 568000 732000 67,8 74,7 83,5 106 75,4 83,2 103,6 359 124 92 368 392 490 502 718000 784000 980000 1200000 106 115 144 177 I. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 322 2.1 Kompresörlerden Elde Edilebilecek Isının Saptanması Kompresörün gerçek güç tüketimi bilindiği taktirde, potansiyel ısı kazanımı bu değerin %90 'ı oranındadır (montaj kayıpları, yetersiz borulama ve kaçaklar hariç). Mevcut kompresör uygulamalarında, yükte ve boşta geçen süreler kaydedilmeli ve ortalama yükte geçen süre hesaplanmalıdır. Örnek: 450 İt/sn kapasiteli kompresörden elde edilecek ısının özgül ısı metodu kullanılarak hesaplanması; • 450 İt/sn kapasiteli kompresörün nominal gücü 160 kW 'dır. 10 °C sıcaklıkta ölçülen soğutma havası miktarı = 4,160 İt/sn = 5,14 kg/sn (havanın yoğunluğu 0,81 m3/kg olarak alınmıştır) 10 °C emiş sıcaklığı = 20 kJ/kg ( bkz. Buhar tablosu) • 38 °C çıkış sıcaklığı = 48 kJ/kg ( bkz. Buhar tablosu Kompresörden elde edilebilecek ısı = (48 - 20) x 5,14 = 144 Kw 2.1.1 Su Soğutmalı Kompresörde Elde Edilecek Su Debisi Hesabı 160 kVV gücünde yağ enjekteli, vidalı, su soğutmalı kompresörden 107 kW enerji geri kazanılıyor ve 20 °C soğutma suyu 90 °C 'y e çıkarılmak isteniyor. Geri kazanılan enerji = 4.2 x su debisi (l/sn) x suyun ısı artışı (°C) Su debisi = 107kW/ 4.2 x (90 - 20) = 0,36 İt/sn olarak hesaplanmaktadır. 2.2 Farklı Kompresör Tiplerine Göre Uygulama Şekilleri 2.2.1 Yağ Enjekteli Vidalı Kompresörler: • • Enjekte edilen yağ, sıkıştırılan havayı soğutmakta ve kompresör elementlerinin sızdırmazlığında kullanılır. Sıkıştırma sırasında açığa çıkan ısının %75'den fazlası yağ soğutucusu tarafından alınır, kalan miktar son soğutucu ve ışıma kayıplarıdır. 2.2.1.1 Hava Soğutmalı Genellikle kapaklı üretilirler, elde edilen sıcak hava kanallar yardımıyla ortam ısıtmasında kullanılır. Şekil 3. Hava soğutmalı kompresörle ortam ısıtması • Bazı ünitelerde yağ soğutucusuna yağ/su ısı eşanjörü eklenerek sıcak su elde edilebilir. III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 323 2.2.1.2 Su Soğutmalı • Yağ soğutucusu ve son soğutucu harici bir su devresi tarafından soğutulur. Bir ısı eşanjörü kullanılarak sıcak su, boyler besleme suyu veya proses ihtiyacı elde edilebilir. (Şekil 4) 2.2.2 Yağsız Vidalı Kompresörler: 2.2.2.1 Hava Soğutmalı • Genellikle akustik kapaklı olarak paket ünitelerdir. Ara, son ve yağ soğutucusundan elde edilen ısı kompresörün sıcak hava çıkışından kanallar yardımıyla dağıtılır. 2.2.2.2 Su Soğutmalı • • • Soğutma devresinde ihtiyacı elde edilebilir. Bazı özel modellerde edilebilir. Bazı modeller atık donatılmışlardır. bir ısı eşanjörü kullanılarak sıcak su, boyler besleme suyu veya proses (Şekil 5) ara ve son soğutucu üzerinde çift geçiş kullanılarak 95 °C sıcak su elde ısıyı kullanarak rejenerasyon yapan entegre kimyasal kurutucularla Genleşme tankı Soğutma suyu Pompa Basınçlı hava Soğutma suyu Enerji Geri Kazanım {XJ Şekil 4. Su soğutmalı yağ enjekteli vidalı kompresörde geri kazanım uygulaması 2.2.3 Santrifüj Kompresörler: • • Bu kompresörlerin neredeyse yapmaktadırlar. Bir ısı eşanjörü karşılanabilir. Dizayna esas soğutma suyu kontrol aralığını etkileyebilir. danışılmalıdır. tamamı su soğutmalı iki, üç veya dört kademeli sıkıştırma yardımıyla sıcak su, boyler besleme suyu veya proses ihtiyacı sıcaklığında olabilecek değişiklikler ünitenin verimliliğini ve Isı geri kazanım uygulaması yapmadan önce üreticiye III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 324 3. EKONOMİ HESABI 3.1 İlk Yatırım Maliyeti Kanal ve boru işleri izolasyon Kontrol sistemi Damperler ve valfler Yardımcı fan ve pompalar Yağ düzeltme emniyet valfi değişikliği Su stok tankları gibi ekipmanların tümü hesaba katılmalıdır. Genleşme tankı Son soğutucu D Pompa 2 * Pompa 1 i Basınçlı hava Atık ısı eşanjörü Şekil 5. Su soğutmalı yağsız vidalı kompresörde geri kazanım uygulaması 3.2 İşletme Maliyeti Tasarruf hesaplaması yapılırken tasarruf edilen yakıtın toplam maliyeti alınmalıdır. Bu kazanılan ısının gerçek birim maliyetidir. Eğer kazanılan ısı, maliyeti 0,011 € ve verimliliği 0,75 olan gaz yakıtlı bir kazan ile yer değiştirecekse, enerji tasarrufu = 0,011 / 0,75 = 0,015 € olacaktır. Küçük görünse de fan ve pompa gibi yardımcı ekipmanların ilave maliyetlerini hesaba katmak gerekir. Örneğin: Fan işletme maliyeti = (fan kW) x ( çalışma saati/yıl) x ( elektrik maliyeti €/kWh) Motor verimliliği Motor verimliliği %85, çalışma saati 4,500 saat/yıl, gücü 5 kW olan bir fanın yıllık işletme maliyeti yaklaşık 1,852 € olacaktır. III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 325 3.3 Geri Ödeme Süresi Hesabı Örnek: İşletmede üç adet, hava soğutmalı, 360 İt/sn, 132 kW gücünde kompresör kullanılmaktadır. • • • Toplam ve yükte çalışma saatlerine bakılarak, kompresörlerden birincisi sürekli yükte, ikincisi ortalama %30 yükte ve üçüncüsünün yedek olduğu görülmektedir. Yakında bulunan geniş bir montaj alanında gaz yakıtlı bir kazan yılın yarısında ısıtma amaçlı kullanılmaktadır. Kazan verimliliği % 75, gaz fiyatı 0,011 €/kwh 'dır. Montaj alanı gündelO saat, hafta içi 5 gün ve Cumartesi günleri 5 saat ısıtılmaktadır. Elektriğin kWh bedeli 0,07 € olarak alınabilir. Kompresör üreticisinin gerekli kanal işi, 5 kw üfleme fanı, kelepçe ve sıcak hava by-pass klapesi için teklifi 4,970 € 'dur. A) Kompresörden tam yükte elde edilen ısı kW 132kWx%90=120kW B) Kompresör yük faktörü % kW %100 + %30 = %130 120kWx%130= 156 kW % kW %95 (%5 kayıp-kaçak) E) Faydalanılacak ortalama ısı ( C x D/100) F) Isının yılda kaç saat kullanılacağı G) Yıllık enerji tasarrufu ( E x F) h/yıl kWh/yıl 156kWx%95= 148 kW (50 + 5) x 24 hafta/yıl = 1,320 saat/yıl 148 kW x 1,320 saat/yıl = 195,360 kWh/yıl H) Tasarruf edilen toplam yakıt maliyeti €/kWh «/yıl €/yıl 0,011€/kWh / %75 = 0,015 €/kWh 195,360 kWh/yıl x 0,015 €/kWh = 2930 €/yıl 5 kW x 1,320saat/yıl x 0,07€/kWh = 462 €/yıl €/yıl € 2930 €/yıl - 462 €/yıl = 2,468 €/yıl 4,970 € 4,970 € / 2,468 € = 2 yıl C) Toplam atık ısı ( A x B/100 ) D) Elde edilecek ısının kullanma oranı I) Yıllık yakıt tasarrufu J) Yardımcı ekipmanların işletme maliyeti K) Toplam tasarruf (I - J ) L) Yatırım maliyeti M) Geri ödeme süresi ( L/K ) yıl SONUÇ Basınçlı hava üretiminde kullanılan hava kompresörlerinin hemen hemen hepsinden değişik yöntemlerle ısı geri kazanımı elde etmek mümkündür, iyi planlanmış bir enerji geri kazanım sistemi, işletmenin maliyetlerini düşürerek daha rekabetçi olmasını sağlayacaktır. Kaynakların verimli kullanılması yaşadığımız çevreye vermemiz gereken saygının bir gereğidir. KAYNAKLAR [1 ] "Compressed Air Manual", Atlas Copco, 1998 [2] "Heat recovery from air compressors", DETR Good Practice Guide, 1998 ÖZGEÇMİŞ Çetin KARA 1967 yılında Erzurum'da doğdu, istanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi Meslek Yüksek Okulundan "Makina Teknikeri" olarak 1988 yılında mezun oldu. Özel sektörde çalışma hayatına başladı, 1997 yılının Mayıs ayından beri Atlas Copco firmasında çalışmakta ve 2,5 yıldır Yağsız Kompresörler bölümünde Ürün Uzmanı olarak görevine devam etmektedir. III. HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ PROGRAM BİLDİRİLERİ /HİD - 27 Bu bir MMO yayınıdır MMO, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. Erdemir Bakım Yönetim Sistemi (EBYS) Yardımı İle Hidrolik ve Pnömatik Sistemlerin Periyodik Bakımı Emrullah ÇAYIR ERDEMİR A.Ş. Özkan DOĞAN ERDEMİR A.Ş. Serkan KESKİ ERDEMİR A.Ş. Kazım AYDIN ERDEMİR A.Ş. Yusuf ÖNAL ERDEMİR A.Ş. Bülent ERDAL ERDEMİR A.Ş. Burak ERUZ ERDEMİR A.Ş. MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLDİRİ II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 329 ERDEMİR BAKIM YÖNETİM SİSTEMİ (EBYS) YARDIMI İLE HİDROLİK VE PNÖMATİK SİSTEMLERİN PERİYODİK BAKIMI Emrullah ÇAYIR Özkan DOĞAN Serkan KESKİ Kazım AYDIN Yusuf ÖNAL Bülent ERDAL Burak ERUZ ÖZET : Bu çalışmada, Erdemir Baktm Yönetim Sistemi (EBYS) yardımı ile hidrolik ve pnömatik sistemlerin bakımlarının yapılış şekli anlatılmaktadır. Erdemir'deki bakım maliyetlerini minimize etmek ve işletme verimliliğini artırmak amacı ile bilgisayar destekli ve WEB tabanlı EBYS (Erdemir Bakım Yönetim Sistemi) kurulmuştur. EBYS aracılığı ile hidrolik, pnömatik , mekanik, elektrik, elektronik gibi tüm sistemlerde arıza bakımın kaldırılarak, tamamen planlı ve kestirimci bakıma geçmek hedeflenmektedir. Erdemir Bakım Yönetim Sistemi (EBYS), ISO 9001:2000 sistemini alt yapı olarak desteklemektedir. EBYS, Erdemir'deki tüm bakım birimlerini kapsayacak şekilde tasarlanarak uygulamaya açılmıştır. 1.GİRİŞ Bilgisayar destekli bakım yönetim sistemleri, bakım maliyetlerinin düşürülmesi, ekipman ömürlerinin arttırılması ve üretim verimliliğinin artırılması yönünde en önemli araçlardan birisidir. Bu amaç doğrultusunda, ERDEMİR' de fabrikanın tüm birimlerini kapsayacak şekilde bilgisayar destekli bakım yönetim sistemi kurulmuştur. Bakım yönetim sisteminin temel hedefi; ERDEMİR bünyesinde yer alan kaynakların (insan, tesis, makine, teçhizat, malzeme, para) en etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak, bakım personelinin çalışma verimini artırmak ve beklenmeyen arızaları sıfır' a yaklaştırmaktır. Erdemir' deki tüm hidrolik ve pnömatik sistemleri EBYS kapsamında kodlanarak tanımlanmıştır. Böylece tüm bakım faaliyetlerinin bilgisayar ortamında yapılması sağlanmaktadır. 2.HİDROLİK VE PNÖMATİK FONKSİYONLARI SİSTEMLER İÇİN BAKIM YÖNETİM SİSTEMİNİN ANA Hidrolik ve Pnömatik sistemler için, bakım yönetim (EBYS) sisteminden beklenen ana fonksiyonlar ve hedefler şunlardır. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 330 Bakım organizasyonu içerisinde yer alan bakım birimlerinin görevlerinin etkin ve verimli bir şekilde planlanmasına, gerçekleştirilmesine ve kontrolüne yardımcı olmak, bakımda kullanılan her türlü bilgiye ulaşmak, fabrikada yer alan tesislerin faydalı ömrünü uzatmak, Erdemir bünyesinde koruyucu bakım felsefesini oluşumunu geliştirmek, Bakım birimlerince kullanılan hidrolik ve pnömatik sistemlerin yıpranmasını en aza indirmek, Bakım maliyetlerinin analizini, tespitini yaparak bakım ve stok maliyetleri düşürmek, Bakım birimlerince yapılan görevlerde kullanılan talimatlarda, teçhizatlarda, tüketilen malzemelerde standartlaştırmayı gerçekleştirmek, Ölçüm yapılacak yerleri yer koduna veya iş tanımına göre sıralayarak liste hazırlamak, ölçüm sonuçlarının analizini yapmak, İş bildirimleri oluşturularak, bildirimin önemine ve durumuna göre iş emri açmak. Planlı ve arıza duruşlara göre duruş içerisindeki gerçek bakım süresini ve maliyetini göstermek, İş planları yaparak, plan dahilinde oluşacak iş emirlerini tespit etmek. Örnek olarak bir planlı duruşta yapılması gereken fırsat bakım çalışmaları gibi., Tahmini iş gücü ve fiili işgücü bilgilerini karşılaştırmak, adam*saat ve iş gücü maliyetlerini tespit etmek, İş talimatlarını kalite yönetim sistemine uygun şekilde düzenleyerek ilgili iş tanımına aktarmak, bakıma çıkan personelin iş emrini aldığında hangi talimatlara göre çalışacağını belirtmek. 3. SİSTEMİN BİLGİSAYAR ALT YAPISI Erdemir bakım yönetim sistemi (EBYS), bilgisayar destekli ve WEB tabanlıdır. Bilgisayar ağından kullanıcı kodu ve şifre girilerek sisteme bağlanmaktadır. Sistem, Erdemir'deki tüm bakım birimlerini kapsayacak şekilde tasarlanmıştır. Tüm hidrolik ve pnömatik sistemler programda kolaylıkla tanımlanabilmektedir. Temel yapı işlemci-sunucu şeklindedir. IBM RISC/6000 AIX sunucusu, 4 CPU ve 4 GB RAM ve 120 GB Harddisk şeklindedir. Unix işletim sistemi üzerine ORACLE 8i veri tabanı, IAS Application server 9i ve ORACLE DEVELOPER 2000 geliştirme aracı kullanılmıştır. Uygulamada 296 tablo, 334 form, 228 rapor, 5 view ve 19 package kullanılmıştır. Erdemir bakım yönetim sisteminin donanımın şeması Şekil 1'de verilmiştir. EBYS (Erdemir Bakım Yönetim Sistemi) Donanım EBYS SERVER (ANA BİLGİSAYAR) - 4 CPU - 4 GB RAM - 120 GB HARDDİSK - IBM AIX İŞLETİM SİSTEMİ - ORACLE VERİTABANI - ORACLE IAS SERVER EBYS KULLANICI BİLGİSAYARLARI - 1 CPU - 128 MB RAM - 20 GB HARDDİSK - 450 KULLANICI -100PC Şekil 1. Erdemir Bakım Yönetim Sistemi (EBYS) Donanım Şeması. II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 331 Bakım birimlerindeki tüm bilgisayarlar, bilgisayar ağından ana bilgisayardaki EBYS'ye aynı anda bağlanabilmekte ve bakım kayıtlarına ulaşabilmektedir. Sistemde, tüm bakım formenleri, bakım mühendisleri ve yöneticiler, kullanıcı olarak farklı yetkilerle tanımlanmıştır. EBYS'deki kullanıcı sayısı 450 kişi, bilgisayar sayısı ise 150'dir. Bu kullanıcılardan ortalama 80 kişi aynı anda sisteme bağlanarak veri girişi ve sorgulama yapmaktadır. 4. ERDEMİR BAKIM TANIMLANMASI YÖNETİM SİSTEMİNDE HİDROLİK VE PNÖMATİK SİSTEMLERİN Fabrikadaki bakım yapılan tüm alanlar (Grup bazından-nokta bazına kadar) kodlanarak EBYS üzerinde ağaç yapısına aktarılmıştır. Özellikle maliyetlerin doğru birimlere ve doğru yerlere makinalara aktarılması için ağaç yapısı EBYS'nin kalbi durumundadır. Ağaç yapısı ile ilgili örnek kodlama yapısı ile birlikte aşağıda verilmiştir. Örnek: ERDEMİR 1. ÇELİK İMALAT 3. HADDEHANELER 3-1. SICAK HADDEHANELER 3-5. SOĞUK HADDEHANELER 3-5-1. 1.SOĞUK HADDEHANE 3-5-1-10. TEMİZLEME HATTI 3-5-1 -10-10. GİRİŞ HAT BOYU 3-5-1-10-10-02. BOBİN AÇICI 3-5-1-10-10-02-02. HİDROLİK SİLİNDİR 3-5-1-10-10-02-02-02. HİDROLİK VALF GRUP GRUP ÜNİTE ÜNİTE FABRİKA TESİS SAHA EKİPMAN MAKİNA NOKTA Hidrolik sistemin tanımlanması, Şekil 2' de şematik olarak tüm fonksiyonları ile verilmiştir. GRUP (Haddehaneler) • • 4• 4• <» 4• > » • » • > » 4 4 ÜNİTE (Soğuk haddehaneler) FABRİKA (1.Soğuk haddehane) TESİS (Temizleme hattı) SAHA (Giriş hat boyu) EKİPMAN (Bobin açıcı) MAKİNA (Hidrolik silindir) NOKTA (Hidrolik valf) w Yer kodu Yer bilgileri İş bildirimleri iş tanımları işçilik bilgileri Emniyet bilgileri iş planları iş talimatları iş Emirleri Tur rotaları Yağlama tur rotaları Duruş bilgileri Doküman bilgileri w Şekil 2. Hidrolik sistem ile ilgili şematik yapı. Bu kodlama yapısında, hidrolik ve pnömatik sistemlere ait tüm ekipmanlar ve parçalar tanımlanabilmektedir. Bu ekipman ve parçalar üzerinde istenilen şekilde periyodik ve periyodik olmayan bakımlara ait iş tanımları mevcuttur, iş tanımlarında bakımı yapacak personelin kalifiyesi ve II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 332 sayısı, kullanılması gereken teknik emniyet malzemeleri, işgücü, proje bilgisi, hidrolik ve pnömatik sistemlere ait özellikler ve iş talimatları tanımlanabilmektedir. Periyodik yapılacak bakımlarda, periyot dolduğunda yapılacak bakımlar otomatik olarak açık iş emri havuzunda görülmektedir. Ölçüm veya yağlama sonuçları sisteme girilmektedir. Ölçüm sonucu ikaz ve stop aksamaları oluşuyorsa kullanıcı uyarılmaktadır. Hidrolik ve Pnömatik sistemlere ait iş emri akış şeması ve raporlama işleri Şekil 3' de verilmiştir. Ölçülecek kriterlerin cinsi Hidrolik sistem Resim-doküman İş talimatı işin süresi İş tanımı • Fiili iş gücü Gerekli iş gücü • Kullanılan malzeme Yedek parça iş Emri • Maliyet • Fiili ölçü değeri • İşin süresi işin tarifi 1 Raporlama Gerekli teçhizat İkaz edilecek üniteler Periyot Koruyucu malzeme Maliyet bilgisi İkaz veren nokta raporu İş emri fiili bilgiler raporu Sistemlerin performans raporu Şekil 3. Hidrolik ve Pnömatik sistemlerin iş emri akış şeması. İşletme içerisinden gelen tüm ihbarlar (iş bildirimi) bakım yönetim kapsamında tutulmaktadır. Gelen iş bildirimleri değerlendirilir olumlu bulunursa, ilgili yere iş emri açılır. Bu amaçla bildirimi yapan kişi yaptığı iş bildiriminin durumunu EBYS üzerinden takip edebilir. Arıza yada planlı bakılacak yerler üzerinde iş emirleri oluşturmak amacıyla iş tanımları oluşturulur. Bakıma çıkacak (planlı-arıza) tüm personeller iş emirlerini EBYS sisteminden alır. Böylelikle ilgili yer ile yapılan tüm bakımlar sisteme kaydedilmiş olur. 5. HİDROLİK VE PNÖMATİK SİSTEMLERDE KONTROL KRİTERLERİ VE PERİYODİK İŞ EMİRLERİ OLUŞUMU Hidrolik ve pnömatik sistemlerde kontrol edilecek makine veya noktanın hangi kritere göre kontrol edileceği çok önemlidir. Kontrol kriterlerinden bazıları Şekil 4' de verilmektedir. . ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 333 Titreşim Sıcaklık Basınç Elektrik akımı Yağ analizi w Hidrolik ve Pnömatik Sistemlerin Kontrol Parametreleri Ses-Gürültü Fonksiyon Temizlik Devir sayısı Seviye-Set değeri Filtre kirliliği Deformasyon Sızıntı-Kaçak Şekil 4. Hidrolik ve Pnömatik sistemlerde kontrol kriterleri. Hidrolik ve Pnömatik sistemin periyodik kontrol kriterleri için aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır. • • • • • • • • • Ne ölçülmeli ? Neden ? Alt ve üst alarm ve stop limitleri nedir ? Nereden ve hangi yönden ölçüm alınmalı ? Neden ? Kaç ölçüm / makine olmalı ? Hangi sıklıkta ölçüm olmalı ? Ne tip sensör kullanılmalı ? Ölçüm karakteristikleri nedir ? Ne zaman analiz yapılmalı ? Hangi cihazlar ve teknikler kullanılmalı ? Hangi şartlarda ölçüm yapılmalı ? Neden ? Yukarıda belirtilen kontrol kriterleri ve hususlar göz önünde bulundurularak, Erdemir bakım yönetim sisteminden alınan fiili pnömatik kontrol tur listesi Tablo 1'de verilmektedir. Tablo 1: Fiili Pnömatik kontrol tur listesi raporu İş Emri No 24/06/2003 İş Emri Durumu Bakım Birimi Yer Kodu/Ref. No Oluşturduğu Tarih 02-119-2211 : TEMİZLEME HATTI PNÖMATİK KONTROL TUR Rapor Alınma Tarihi: KAPALI SOĞUK HADDEHANELER, 1.SOĞUK HADDEHANE BAKIM, 1.SOĞ. HAD. MEKANİK BAKIM 3-5-1-45 HADDEHANELER, SOĞUK HAD. VE İKMAL TESİSLERİ, 1 SOĞUK HADDEHANE, TEMİZLEME 2 24/06/2003 O> > o O "O Sıra Mak Drm Makina Nokta İş Tanımı Ölçüm Kriteri Ölçüm Değeri Ölçüm Birimi Alt Alarm Ust Alarm 1 Ç PNÖMATİK SİSTEMLER, HAVA TANKI VE DONANIMI HAVA KURUTUCUSU BASINÇ GÖSTERGESİ HAVA BASINCI BASINÇ 0,6 MPA ,4 ,7 2 Ç PNÖMATİK SİSTEMLER, GİRİŞ FİLTRELERİ HAVA KURUTUCUSU FİLTRE NO :1 FİLTRE KİRLİLİK KONTROLÜ KİRLİLİK Uygun 3 Ç GİRİŞ FİLTRELERİ FİLTRE NO : 2 FİLTRE KİRLİLİK KONTROLÜ KİRLİLİK Uygun PNÖMATİK SİSTEMLER, SOĞUTUCU ÜNİTESİ HAVA KURUTUCUSU HAVA SICAKLIK GÖSTERGESİ SICAKLIK KONTROL SICAKLIK 5 SANTİGRAT 2 10 kg/cm2 4 6,5 4 Açıklama O o m w m w m DO 5 Ç SOĞUTUCU ÜNİTESİ HAVA BASINÇ GÖSTERGESİ SOĞUTUCU HAVA BASINCI BASINÇ 6 6 Ç PNÖMATİK SİSTEMLER, ÇIKIŞ FİLTRELERİ HAVA KURUTUCUSU FİLTRE NO :1 FİLTRE KİRLİLİK KONTROLÜ KİRLİLİK Uygun 7 ç ÇIKIŞ FİLTRELERİ FİLTRE NO :2 FİLTRE KİRLİLİK KONTROLÜ KİRLİLİK Uygun Değil 8 ç PNÖMATİK SİSTEMLER, PNÖMATİK VALFLER HAVA KURUTUCUSU ÇIKIŞ BASINÇ REGÜLATÖRÜ REGÜLATÖR ÇIKIŞ BASINCI BASINÇ 0,6 MPA ,4 ,6 9 ç PNÖMATİK SİSTEMLER, HAVA HAZIRLAYICI HAVASTANDI NO-1 BASINÇ DÜŞÜRÜCÜ VALF REGÜLATÖR ÇIKIŞ BASINCI BASINÇ 6 kg/cm2 3,5 6 10 Ç HAVA HAZIRLAYICI BASINÇ DÜŞÜRÜCÜ VALF REGÜLATÖR ÇIKIŞ BASINCI BASINÇ 5,5 kg/cm2 4 7 11 Ç HAVA HAZIRLAYICI YAĞLAYICI YAĞLAYICI YAĞ SEVİYE KONTROLÜ YAĞLANMA Uygun ,5 12 ç HAVA HAZIRLAYICI NEM ALICI FİLTRE SUYUNUN ALINMASI SEVİYE Uygun Değil ,5 C/J Yağlama yapılacak Su alınacak CO CO -t* III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 335 SONUÇ Bakım yönetim sistemi bakımın verimli bir şekilde yapılması ve bakım maliyetlerinin düşürülmesi için çok önemli bir araçtır. Hidrolik ve pnömatik sistemlerin kontrolleri genellikle fonksiyon kontrolü, yağ değişimi ve kirlilik kontrolü, sıcaklık kontrolü, basınç kontrolü, filtre kirlilik kontrolü şeklindedir. Erdemir bakım yönetim sisteminde (EBYS'de) bu işler için olması gereken alt ve üst limit değerleri tanımlanabilmektedir.Sahada ekipmanlar üzerinden alınan ölçümler, EBYS'ye girilmekte ve ölçülen değerlerin trendi grafik olarak görülebilmektedir. Hidrolik ve pnömatik sistemler ile ilgili periyodik bakım tur listeleri, iş talimat raporu, iş bildirim raporu, iş emri detay ve liste raporu, duruş dağılım raporları, EBYS yardımı ile alınabilmektedir. Bu raporlar yardımı ile yapılan bakımlar analiz edilmekte ve iyileştirmeye açık alanlar tespit edilebilmektedir. Sistem yaptığını yaz, yazdığını yap ilkesine uygun tasarlanmıştır. Bu şekilde bakım faaliyetlerinin verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. KAYNAKLAR [1] [2] Çayır E., Doğan Ö., Keski S., Aydın K., Önal Y., Erdal B., Eruz B., " ERDEMİR Bakım Yönetim Sistemi", Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi Bildiri Kitabı, Yayın no : E/2003/334, Sayfa no : 119-126, 16-19 Ekim 2003, Denizli. Erdemir Bakım Yönetim Sistemi kullanma kılavuzu, Erdemir. ÖZGEÇMİŞLER Emrullah ÇAYIR 1961 yılında Gümüşhane/Şiran'da doğdu. Makine Mühendisliği alanında; 1982 yılında Hacettepe Üniversitesinden Lisans, 1986 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden Yüksek Lisans, 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Doktora derecelerini aldı. Hacettepe Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1999 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümünü bitirdi. 1990 yılında Erdemir'e girdi. Halen Erdemir'de Verimler Yönetim departmanında yönetici olarak çalışmaktadır. Özkan DOĞAN 1957'de Kdz.Ereğli'de doğdu; 1979 yılında Gazi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği'ni bitirdi. 1982-1986 yıllarında U.B.M, 1986-1987 yıllarında Salamah Co. firmalarında çalıştı. 1987 yılında girdiği Erdemir'de Sinter bakım mühendisi ve baş mühendisi olarak çalıştı. Halen Erdemir'de Sinter ve Hammadde Maniplasyon müdürü olarak görev yapmaktadır. Serkan KESKİ 1972'de Kdz.Ereğli'de doğdu. İstanbul Kabataş Erkek Lisesi'nden mezun olduktan sonra, 1993 yılında Hacettepe Üniversitesi Zonguldak Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünden Lisans 2003 yılında Yüksek Lisans derecelerini aldı. 1993 yılında Erdemir'e girdi. Halen Erdemir'de Mekanik ve Yardımcı Atelyeler Müdürlüğü, Sürekli Döküm Atelyesinde Atelye Başmühendisi olarak görev yapmaktadır. III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 336 Kazım AYDIN 1970 yılında Zonguldak'ta doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Makine Mühendisliği'ni 1990 yılında bitirdi. 2002 yılında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı İşletme Yüksek Lisans derecesini aldı. Erdemir'e 1993 yılında girdi. Halen Erdemir Çelikhane Müdürlüğü'nde Bakım baş mühendisi olarak görev yapmaktadır. Yusuf ÖNAL 1966 yılında Malatya'da doğdu. Lise öğrenimini Malatya Turan Emeksiz Lisesinde tamamladı. 1987 Yılında ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümünden Mezun oldu. 1987-1991 yılları arasında Karayoları Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Merkezinde çalıştı. 1991 yılında ERDEMİR'de çalışmaya başladı. Halen ERDEMİR Bilgi işlem Baş Müdürlüğü'nde idari Uygulamalar Sistem Yazılım Şefi olarak çalışmaktadır. Bülent ERDAL 1969 yılında Kırıkkale'de doğdu; ilk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı; Lise tahsilinden sonra 1988 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Ekonometri Bölümüne girdi. 1992 yılında mezun olduktan sonra Renault Mais A.Ş.'de 2 yıl çalıştı. 1995 yılında Bosch Siemens Housgrate PEG A.Ş. 'de 3,5 yıl çalıştı. 1998 yılında Erdemir'e girdi. Halen Erdemir'de Sistem ve Programlama Müdürlüğü, idari Uygulamalar Şefliğinde Sistem Analisti olarak görevini sürdürmektedir. A.Burak ERUZ 1975'de Ankara'da doğdu; ilk ve orta öğrenimini Kdz.Ereğli'de sırasıyla TED Koleji ve Kdz.Ereğli Anadolu Lisesinde tamamladı; 1998 yılında Hacettepe Üniversitesi Matematik Bölümünü bitirdi. Ankara MDA A.Ş.'de Programcı ve Analist olarak göreve başladı; 1999 yılında ERDEMİR'e girdi. Erdemir Bilgi İşlem Baş Müdürlüğü, Sistem ve Programlama Müdürlüğü'nde Sistem Analisti olarak görevini sürdürmektedir. t i III. HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ PROGRAM BİLDİRİLERİ /HİD - 28 MMO, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. Bakım Onarım Personeline Yönelik Bir Hidrolik Sistem Eğitimi Mustafa ÖZENEN İZMİR DEMİR ÇELİK A.Ş. EyüpSARITAŞ İZMİR DEMİR ÇELİK A.Ş. MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLDİRİ . ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 339 BAKIM ONARIM PERSONELİNE YÖNELİK BİR HİDROLİK SİSTEM EĞİTİMİ Mustafa ÖZENEN Eyüp SARITAŞ ÖZET Teknolojinin gelişme hızına paralel olarak demir çelik sektörünün üretimde kullandığı makina ve sistemlerde de ileri teknoloji ürünü ekipmanların kullanılması hızla artmaktadır. Genellikle hidrolik ve pnömatik sistemlerin hakim olduğu bu makinaların montajlarıda işletme dışından taşeron ekipler kullanılarak yapıldığı için, bakım onarım personeli detaylarını ve özelliklerini bilmedikleri bu makinaların periyodik bakımlarını, arıza bulma ve giderme görevlerini üstlenmektedir. Bu durumda bakım onarım personeli ancak arıza çıktıkça, makina ve ekipmanın parçalarını söktükçe detaylarını görebilmekte ekipmanın özelliklerini, işlevinin ne olduğunu öğrenebilmektedir. Deneme yanılma yöntemi diyebileceğimiz bu yöntemle bakım onarım ve arıza giderme çalışmaları üretim duruşu maliyetlerini, bakım onarım masraflarını artıracağı gibi personelin ve makinaların güvenliğine zarar verici durumlar oluşturmaktadır. Kuşkusuz meslek odaları, eğitim kurumları, makina ve ekipman sağlayıcı firmalar eğitime büyük önem vermekte değişik konularda ve teknolojinin yeni ürünleri hakkında eğitim, seminer ve tanıtım toplantıları düzenlemektedirler. Ancak bu programlara işletmelerimizde çalışan personelimizin tümünün katılımını sağlamak mümkün olmadığı gibi sorumlu olduğu makinanın tüm özelliklerini mekaniğini, hidroliğini, pnömatiğini, otomasyonunu içeren eğitimi, dışarıdan uzman kuruluşlardan temin etmek çoğunlukla olasılık dışıdır. GİRİŞ Demir Çelik sanayinde çalışan mekanik bakım mühendisleri olarak demir çelik sektörünün ağır ve tehlikeli, iş riski yüksek olan bir sektör olması nedeniyle "işibilen elemanlarla görevi sürdürürüz" mantığını kesinlikle yanlış bulup, makinalarını iyi tanıyan bilgili, eğitimli ve muhakeme yetenekleri gelişmiş bakım ekipleri oluşturma çabasındayız. Bu amaçla fabrikamızda yeni bir sistemi devreye almadan önce bu sistemle ilgili eğitim programı düzenlemekteyiz. Eğitim programları kendi teknik personelimiz tarafından AutoCAD programlarında genel görünüş, detay, montaj-demontaj, hareketli mekanizmaların hareket resimleri ayrı ayrı çizilip PovverPoint Animasyon programına kopyalanarak hazırlanmaktadır. Hazırlanan program, vardiya çalışma düzeni göz önünde bulundurularak 16 ile 20 kişilik gruplara eğitim salonumuzda bilgisayar ortamında projektör ile büyütülerek, 30 dakikalık bölümler halinde sunulmakta, sunulan bölümle ilgili sahada makina ve ekipman üzerinde de 30 dakikalık bilgileri pratikleştirme ve pekiştirme yapılmaktadır. Eğitimde mekanizmaların görsel hareketliliği sağlanırken, makinanın kısım kısım fonksiyonları, teknik özellikleri, kapasitesi, malzeme bilgileri, hidrolik, pnömatik, otomasyon, yağlama, soğutma, montaj, demontaj, kontrol ve bakım konuları ele alınmaktadır. Bilgilerin paylaşımı gereği uyguladığımız eğitim programlarından birinin genel akışını şöyle özetleyebiliriz. II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ ELEKTRİK ARK OCAĞI ELEKTROD HAREKET SİSTEMİ EĞİTİMİ ANA KISIMLAR (Şekil 1) 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Dikey Kolon ve Hidrolik Silindirleri Taşıyıcı Çelik Konstrüksiyon Dikey Kolon Yataklama (Klavuz) Makaraları Dikey Kolonlar Elektrod Hareket Hidrolik Silindirleri Yatay Alüminyum Akım Taşıyıcı Kollar Elektrod Sıkma Çeneleri Elektrod Sıkma Silindirleri Elektrod Soğutma Ringleri Hidrolik Ünite Pompa ve Tank Grubu Valf İstasyonu Hidrolik Akü Grubu 10. Tesisat Hidrolik Tesisat Soğutma Suyu Tesisatı Pnömatik Tesisat Merkezi Gres Yağlama Tesisatı Şekil 1. Elektrik Ark Ocağı Elektrod Hareket Sistemi Genel Görünüşü 340 III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 341 Ana Kısımların Detaylı İncelenmesi Ana kısımların ayrı ayrı fonksiyonları, malzeme bilgileri, bağlı olduğu kısımlar, montaj demontaj bilgileri, üretim esnasında izlenmesi gereken hususları, periyodik bakım duruşlarında yapılacak kontrol ve koruyucu bakım işlemleri, teknik emniyeti gerektiren hususları, ilgili teknik resimleri üzerinde anlatılıp tartışılır. ÖRNEK: YATAY ALÜMİNYUM AKIM TAŞIYICI KOLLAR (5) Fonksiyonları: Elektrik enerjisini, kablolardan bakır iletken pabuç vasıtası ile elektrodlara iletmek, elektrodu taşımak. Alüminyum armlar elektrik enerjisini doğrudan kendi üzerinden elektrodlara iletir. Klasik akım taşıyıcı kollardaki gibi ayrı ocak üstü akım taşıyıcı bakır tüp, terminal ve izolasyon bağlantılarına gerek yoktur. Şekil 2. Alüminyum akım taşıyıcı kollar elektrik enerjisini kendi üzerinden elektrodlara iletir Malzeme: Yatay alüminyum akım taşıyıcı kolların gövdesi genel olarak 35 mm kalınlığında alüminyum malzemeden kaynaklı birleştirme metodu ile imal edilmiştir. Bakır kabloların bağlı olduğu arka alın kısmı ile elektroda enerji ileten bakır iletken pabucun bağlı olduğu ön alın kısmı ön yüzeyleri 10 mm bakır, gerisi alüminyum olan iki katmanlı bütün bir malzemedir. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 342 Bağlı Olduğu Kısımlar: Alüminyum yatay akım taşıyıcı kollar, dikey kolonlar üzerine oturtulmuş ve 3 adet saplama ve süper civata vasıtasıyla bağlanmıştır. Arka alın yüzeyine 4 adet sekonder esnek iletken kablo bağlıdır. Ön kısmında elektrod sıkma çenesi, bakır iletken pabuç ve akım taşıyıcı kolun içine monte edilmiş, elektrod sıkma hidrolik silindiri mevcuttur. Ayrıca soğutma suyu esnek hortum bağlantıları ve su soğutma ringi yatay akım taşıyıcı kolun alt kısmına bağlıdır. (Şekil 3) ENERJİ KABLOLARI 2 NO'LU ALÜMİNYUM ARMI ELEKTROD İZOLASYON PLAKASI KONTftK FENİCET ~ DİKEY KOLON SOĞUTMA SUYU HORTUMLARI ELEKTROD SIKMA SİLİNDİRİ F°T W ELEKTROD SOĞUTMA RİNGİ Şekil 3. Alüminyum akım taşıyıcı kol ve bağlı olduğu kısımlar Montaj Demontaj Bilgileri: Yatay akım taşıyıcı kolun demontajında aşağıdaki sıralama takip edilir. 1) Elektrod, tavan vinci kancasına bağlanır. Elektrod sıkma çenesi açılır. Elektrod çıkarılır. 2) Yatay akım taşıyıcı kola bağlı soğutma suyu hortumları, enerji kabloları, hidrolik hortum ve pnömatik hortum sökülür. 3) Yatay akım taşıyıcı kol polyester kaldırma sapanı ile tavan vincine bağlanır.(çelik halat kesinlikle kullanılmayacaktır) 4) Üç adet özel cıvatanın (süper bolt) izolasyon kapak ve kovanları sökülür. Süper civatanın 10 adet sıkma civataları gevşetildikten sonra süper civatalar sökülür. 5) Yatay akım taşıyıcı kol vinç ile kaldırıp, taşınır. 6) Yatay akım taşıyıcı kol beşikler üzerine oturtulup gerekli emniyet sağlandıktan sonra alt kısımdan saplamalar sökülür. 7) 60 mm elektrik izolasyon plakası vince bağlanır ve taşınır. Yatay akım taşıyıcı kolun montajında bu sıralamanın tersi takip edilmelidir. • Fi Şekil 4. Yatay akım taşıyıcı kolların montaj, demontaj sıralaması III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 343 Üretim Esnasında İzlenmesi Gereken Hususlar: 1) 2) 3) Elektrod sıkma bölgesinde, yatay akım taşıyıcı kol ve dikey kolon arasındaki izolasyon bölgesinde kızarma ve arklanma olup olmadığı, Soğutma sularının dönüş sıcaklıklarının kontrolü, Akım taşıyıcı kolun kendisinde, tesisat ve bağlantılarında, su, hava, hidrolik yağ kaçağı olup olmadığı, Periyodik Bakım Duruşlarında Yapılacak Kontrol ve Koruyucu Bakım İşlemleri: 1) 2) 3) 4) Yatay akım taşıyıcı kol ve dikey kolon bağlantısını sağlayan özel civatanın sıkma civatalarmm tork anahtarı ile kontrolü (140 Nm), Bakır iletken pabucun elektrod basma yüzeyinin temizliği, Elektrod sıkma çenesinin yatay akım taşıyıcı kol bağlantı kızaklarının temizliği, Elektrod soğutma ringlerinin su çıkış deliklerinin kontrolü. Şekil 5. Periyodik bakım duruşunda yapılacak işlemler Teknik Emniyeti Gerektiren Hususları: 1) 2) 3) 4) Ocak enerjili iken tesisatlara müdahale edilmeyecektir. Ocak enerjili iken akım taşıyıcı kollar üzerinden vinç ile herhangi bir malzeme taşmmayacaktır. Ocak enerjili iken akım taşıyıcı kolların üzerine veya yakın arka alt bölgesine çıkılmayacaktır. Ocak enerjisiz iken akım taşıyıcı kolların altında veya üzerinde; operatör masasına "Çalıştırmayınız, Bakım yapılıyor." levhası asılmadan çalışma yapılmayacaktır. HİDROLİK ÜNİTE, ELEKTRİK VE OTOMASYON (9) Eğitimde konu olan sistemin mekanik kısımları ve ekipmanları yukarıdaki ana başlıklarda ayrı ayrı incelenmesinin ardından sisteme ait hidrolik, elektrik ve otomasyon eğitiminde farklı başlıklar takip edilmektedir. Pompa ve Tank Grubu : Sistemin pompa, pompa motoru, kaplin, emiş ve basınç hatları hortum ve tesisatları, emiş, basınç ve dönüş filtreleri, tank kapasitesi, tankın ölçüleri, minimum ve maksimum yağ seviye gösterge ve sviçleri, sıcaklık göstergesi, yağ sıcaklık algılayıcısı, yağ ısı eşanjörü gibi diğer tüm aksesuarlarının teknik özellikleri, fonksiyonları ne amaçla kullanıldığı bilgilerinin yanı sıra günlük ve vardiya bazında kontrol noktaları ve yapılacak işlemleri içermektedir. III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 344 Hidrolik Akü Grubu : Bu sisteme ait özel hidrolik akü grubu olduğu için ayrı başlık altında eğitimde yer almıştır. Azot tüplerinin sayısı, birbirlerine bağlantıları, pistonlu hidrolik akülerin özellikleri, kapasiteleri, basınçları, basıncın gerektiğinde nasıl ve nereden tanka boşaltılacağı, azot basıncının kontrolü, azot dolumunun nasıl ve nereden yapıldığı gibi bilgileri içermektedir. Ancak burada akü grubunun azot tüplerine gaz doldurma işleminin kendilerine yalnızca bilgi olarak verildiğini, bu işin mühendislerimizin refakati olmaksızın yapılmayacağı hatırlatılmıştır. Valf İstasyon Grubu : Bu bölümde basınç hattı boşaltma valfinden (relief valf) başlayarak silindire yağ gidinceye kadar kullanılan hidrolik ekipmanların (Şekil 6'de görüldüğü gibi) özellikleri ve fonksiyonları detaylı bir şekilde tanıtılır. X X1 X2 X4 X5-X6/X7 X8 X9/A 1X10 X: 4 YOLLU.2 POZİSYON KONTROLLÜ, ELEKTRONİK KONTROLLÜ ORANSAL VALF XI : ANMA BÜYÜKLÜĞÜ X2 : SÜRGÜ GEÇİŞ KONUMU TİPİ X4 : 350 l/min YAĞ GEÇİRME KAPASİTESİ X5 : ÇALIŞMA EĞRİSİ;DÜZGÜN ARTAN VEYA AZALAN X6 : SERİ X7 : PİLOT VALFİ X8 : ÇALIŞMA VOLTAJI 24 V DC X9 : SOKETLİ (SOKET KARŞILIKLI GEÇMELİ DEĞİL) X10 : NBR SIZDIRMAZLIK A A/VV X 3 1 1 Jı T T p 1/ ^ Şekil 6. Hidrolik ekipmanların tanıtım bilgileri örneği Hidrolik Devre Çalışma ve Otomasyon Bilgileri: • Pompaların çalıştığı silindirlerin hareket etmediği pozisyon (Şekil 7) • Elektrodun hızlı yukarı hareketi (Şekil 8) • Elektrodun normal hızda yukarı hareketi (Şekil 9) • Elektrodun aşağı hareketi (Şekil 10) Gibi hareketlerin oluşması için valflerin konumlarının ne olduğu hangi ventilin enerjilendiği, basınçlı yağın (kırmızı renk) nereden geçtiği, tank eden yağın (mavi renk) nereden dönüş yapmakta olduğu gösterilerek anlatılmaktadır. Anlatım sırasında yine AutoCAD programlarında çizilmiş birbirini takip eden pozisyonların teknik resimleri Povverpoint animasyon programına arka arkaya kopyalanarak hazırlanmakta ve eğitim esnasında bu hareketlilik (tek hat şemasında yağ hatlarında ve ventil konumlarındaki değişiklikler) verilmekte, ayrıca hidrolik sistemin tahrik verdiği mekanizma veya sistemin hareketi görsel olarak yansıtılmaktadır. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ ELEKTROD HAREKET SİLİNDİRİ 0 220 STROK: 5000 mm ELEKTROD HAREKET SİLİNDİRİ 0 220 STROK: 5000 mm 345 »ELEKTROD HAREKET SİLİNDİRİ 0 220STROK:5000mm Şekil 7. Pompaların çalıştığı sistemin hareket etmediği pozisyonda basınçlı hatlar Şekil 8. Elektrod hızlı yukarı hareketi (300 mm/sn ) ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ Şekil 8.a. Elektrod hızlı yukarı hareketi (300 mm/sn ) 346 II. ULUSAL HİDROLİK PNOMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 347 Ti — J J ELEKTROD HAREKET SİLİNDİRİ 0 220 STROK : 5000 mm ELEKTROD HAREKET SİLİNDİRİ 0 220 STROK : 5000 mm Şekil 9. Eiektrod yukarı hareketi (150 mm / sn) ELEKTROD YUKARI HAREKETİ O-69O l/min j, Q=34O l/min Şekil 9.a. Eiektrod aşağı hareketi III. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 348 i Şekil 10. Elektrod aşağı hareketi . ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 349 r r _r L _ J r i -s- Ll AŞAĞI HAREKET EDEN ELEKTROD I 0=690 l/min BASINÇ ALGILAYICI M4K>" Şekil 11. Basınç algılayıcısının önemi Devrenin çalışma elektriği dışında mekanik bakım personelinin bilgilenmesinde yarar gördüğümüz bazı otomasyon bilgileride verilmektedir. Örneğin; Ocakta ergitmede, elektrodlar enerjili iken herhangi bir elektrodun altına hurda içindeki yalıtkan bir malzeme rast geldiyse elektrodun aşağı hareketi nasıl durdurulur? II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK KONGRESİ VE SERGİSİ 350 Eletkrodlar enerjilendiğinde aşağı inme hareketi 3 elektrodta birden başlar. Ancak elektrodlar farklı boylarda olduğu için üç elektrodtan biri hurdaya daha önce yaklaşır ve hurdaya değer değmez o elektrodtaki gerilim sıfırlar ve elektrodun aşağı hareketi durur. Diğer elektrodlardan biri daha hurdaya yaklaşınca iki elektrod arasında hurda üzerinden akım akması oluşur ve üçüncü elektrodta aynı şekilde akım iletişimine katılır. Hurda ergime olayı başlamış olur. Elektrodun altına yalıtkan malzeme gelmesi durumunda elektrodtaki gerilim hurdaya akıp sıfırlayamaz ve diğer faza hurda üzerinden akım iletişimi gerçekleşmez. Bu durumda elektrod hurdadan uzaktaymış gibi aşağı inmeye devam edecek ve yaklaşık 14 ton ağırlık (hareketli kısımlar, alüminyum akım taşıyıcı kol, dikey kolon, elektrod sıkma çenesi, enerji kablolarının toplamı) karbon malzemeden olan 0508 elektrodun üzerine binerek elekrodun kırılmasına neden olacaktır. Bunu engelleyen her elektroda ait basınç sviçleridir.(Şekil 11) Normal olarak elektrod hareketleri sırasında 57 bar olan basınç elektrod yalıtkana değince sistemin basınç 37 bar 'a düşünce ağırlığı yalıtkan malzemeye binmeye başladığından sistemi taşıyan silindirin içindeki yağın basıncı giderek azalır. SONUÇ işletmelerimizde eğitimi hazırlayan ve sunan teknik personel eğitim uzmanı olmamasına rağmen gerçekleşen eğitimler sonucunda personelin özgüvenlerinin, çalışma saatlerinde istekli görev yapma ve verimliliklerinin arttığı, makinaları daha fazla sahiplendikleri görülecektir. Olanaklar ölçüsünde kara tahta veya tepegöz ile başlanacak eğitimlerin, gelişmeler sonucunda 3 boyutlu çizim programlarınında kullanılarak daha etkili eğitim metod ve araçlarına ulaşılacak; ayrıca "4702 sayılı kanunla 200 ve daha fazla personel çalıştıran işyerlerine eğitim birimi kurma zorunluluğu getirilmesi" nedeniyle kurulacak eğitim birimi için tecrübe ve alt yapı oluşturması açısından da faydalı olacaktır. ÖZGEÇMİŞLER Mustafa ÖZENEN 1956 yılı Gölhisar / BURDUR doğumludur. 1984 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Gaziantep Mühendislik Fakültesi Makina Bölümünden mezun olmuştur. İzmir Senkromeç Sanayiinde başladığı meslek hayatına 1987 yılında Çelikhane Mekanik Bakım Mühendisi olarak işe başladığı İZMİR DEMİR ÇELİK SANAYİ AŞ FOÇA ÇELİK FABRİKASINDA, halen Mekanik Bakım Müdürü olarak devam etmektedir. Eyüp SARITAŞ 1971 yılı Şereflikoçhisar/ ANKARA doğumludur. 1994 yılında Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümünden mezun olmuştur. Askerlikten sonra 1996 - 1997 yılları arasında EGEMOSAN Kalite Sistem Bölümünde mühendis olarak görev yapmıştır. 1998 yılından beri İZMİR DEMİR ÇELİK SANAYİ AŞ FOÇA ÇELİK FABRİKASINDA Mekanik Atelye Mühendisi olarak çalışma hayatına devam etmektedir. t f