S!lleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Review of the Facultv ofDivinitv. Universitv ofSülevınan Demirel Yıl: 2009/2, Sayı: 23 Year:2009/2. Number:23 BİŞAMB. URVE'NİNHAYATIVEHADİSÇİLİGİ Muhammet Ali ASAR• ÖZET ilişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam 61/681-1461763 yılları arasmda yaşamıştır. Döneminin önde gelen hadis alimlerindendir. Fıkıh bilgisiyle de dikkat çekmiş ve çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Kütüb-i tis'a'da çeşitli konulara dair tekrarlarıyla birlikte 1589 rivayeri mevcuttur. İsl§mi ilimler alanmda şöhret bulmuş pek çok hocadan hadis öğrenmiş; Ebu Hanife (ö.l501767) ve Malik b. Enes (ö. 179/795) gibi önemli şahsiyetlere de hocalık yapmıştır. Anahtar Kelimeler: ilişam b. Urve, Hadis, Rivayet ABSTRACT Biography of Hisham b. Urwa and His Contribution to the Hadith Hisham b. Urwa b. Zubayr b. A vvam lived between the years of 61/681 and 146/763. He was one of the important scholars of hadith lıı his period and also had much knowledge about jurisprudence (fiqh). He transmitted a great many hadiths. There are 1589 hadiilis wlıich he narrated about different subjectsin the nine-boaks (Kütüb-i Tis'a). His teachers were many well-known scholars on the field ofislanıic sciences. His students were the irnportant scholars such as Abu Hanifa (ö.1501767) and Malik b. Enes (ö.l79/795). Key Words: Hisham_b. Urwa, Hadith, Prophet's Tradition, Narrative ı. Hişam b. Urve'nin Hayatı Hişfun b.Urve b. Zübeyr b. Avvfu.n (61/681-1461763) yılları arasında yaşamış ve hadis rivayeri ile temayüz etmiştir. Ailesi, yaşadığı dönem ve muhitirı hadis rivayeri açısından ehemmiyeti ve onun rivayetleriniri meşhur hadis müellefatındaki sayısılkonumu bu makaleniri keleme alınmasının sebebidir. • Eğitim Uzmanı, Diyanet İşleri Başkanlığı . 121 Muhammet Ali ASAR a. Doğumu ve Çocukluğu Adı, Ilişam b. Urve b. Zübeyr b. el-Avvam b. Huveylid b. Esed'dir. Kureyş'in meşhur kabilelerinden birisi olan Esedoğullarındandır? Hişam b. Urve'nin 2ek çok künyesi olmakla beraber en meşhur künyesi, Ebft'l5 4 Münzir'dir.3 Bununla beraber o, Ebtl Abdullah ve Ebıi Bekir künyeleri ile de anılır. Künyeleri haricinde onun meşhur lakapları da vardır. Kaynaklarda onun ençok geçen lakapları el-Esedi, ez-Zübeyr!, el-Medeni, el-Avvam, el0 Kureşi' dir. 7 Hişam b. Urve Medine'de hicri 61/681 yılında Hz. Hüseyin'in şehit 8 edildiği Aşılra gürrtınde doğmuştur. Onun hicretin 61. senesinde doğduğu konusunda kaynaklar hemen hemen ittifak halindedir. Buna rağmen onun doğum tarihi ile ilgili farklı bilgiler de yok değildir. Bu bilgilerden bazılarına 9 göre o, hicretin altınışıncı yılında doğmuştur. Ilişam b. Urve saMbileri görme fırsatı bulmuş, çocukluğu bazı meşhur sahabllerin çevresinde geçmiş, onlardan çok etkilenıniş ve yaşamının ilerleyen döneınlerinde sıkça onlarla olan mtınasebetlerini anlatmıştır. Bu bağlamda o, Abdullah b. Ömer, Cabir b. Abdullah, Sehl b. Sa' d, Enes b. Malik ve Abdullah 0 b. Zübeyr'i görmüş/ bunlardan Abdullah b. Ömer ve Cabir b. Abdullah'tan herhangi bir hadis nakletmemiş, onlarla ilgili olarak sadece gördüklerini ll anlatmıştır. · Hişam b. Urve'nin çocukluk yıllarından itibaren ilim öğrenmeye başlamasında; çocukluğunun bazı sahabilerin ve kibar-ı tabiinin çevresinde geçmesi, babası, dedesi ve amcasından tevarüs ettiği ilim geleneği, doğduğu ve 1 1 ı 3 4 s 6 7 s 9 ıo ıı Muhammed b. Sa'd, et-Tabakiitü '1-kübra, Beyrut, ts., c. VII, s. 321. Said Alıdülkerim et-Teı:n1ml es-Sem'll.nl, el-Enslib, Daru'l-fikr, Lübnan-Beyrut, 1998, c. I, s. 138. Ebı1 Abdiilah Muhammed b. İsmıiil el-Buh§ri, Tarfhü '1-kebir, Daru'l-kütübi'l-ilmiyye, Beyrut, ts., c. VIII, s. 193; Ebu Abdiilah Muhammed b. İsmail el-Buhan, Tarthu 's-sağir, tahk.: Mahmut İbrahim zayed, Kahıre, 1396/1976, c. II, s. 83; Ebü Abdilialı Şemsüddin ez-Zehebi, el- Klişiffi mtirifoti men lehU riv/iyetüfi'/-f..:ütubi's-sitte, Beyrut, 1983, c. m, s. 196. Alımed b. Ali İbn Mencüye, Ricdlü sahih-i Müslim, Beyrut, 1987, c. ll, s. 318. Ebu'I-Velid b. Süleyman b. Halef el-Bacl, et-Tildil ve 't-tercth limen harece anhü '1Buharf.fi camii's-sahlh, Marekeş, 1991, c. m, s. 1333. Ebı1 Bekr Alımed b. Ali Hatib el-Bağdfuli, Tlirfhıı Bağdiid, Beyrut, ts., c. XN, s. 37. Hayreddin ez-Zirikli, el-A '/ô.m, Beyrut, ts., c. IX, s. 85. Ebı1'l-Abbas Şemsüddin İbn Hallikan, Vefaytitü 'l-a 'ytin, Beyrut, ts., c. VL s. 80; Ebfı '1Felah Abdu'l-Hay İbnü'l-İmad, Şezerô.tü 'z-zeheb fi ahbari men zeheb, Beyrut, ts., c. I, s. 219. Ebu Hatiın Muhammed b. Hibban el-Büsti, Kitlib-ı meşô.hir-i ulemtii'/-emsar, Beyrut, ts., s. 80. Ebu'l-Fadl ŞiMhuddin İbn Hacer el-Askalani, Tehzfbü't-tehzfb, Beyrut, 1325, c. XI, s. 48; İbrahim b. Abdullah el-Hatli, Sualô.tu ibn Cüneyd, Medine, 1988, s. 248. Abdurrahman b. Ebi Hatim er-Razi, Kitô.bu '1-cerh ve 't-ta 'dil, Beyrut, 1953, c. IX, s. 63. Ebı1 122 Hişaın b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiligi gençlik yıllarının geçtiği Medine'nin İslılml ilimierin merkezi olması vb. sebepler etkili olmuştur. İlim tabsili boyunca .kendisinin en çok istifade ettifı kişi hiç şUphesiz fakih, muliaddis Vfl. meğazi .alimi olan, babası Urve' dir. 2 Kendisind~n 9nemli ölçüde istifade ettiği şahıslardan diğeri ise amcası Abdullah 14 b. Zübeyr'dir. 13 Babası ve amcası dışmda o, özellikle eşi Fatıma binti Münzir 15 ve sayısı tam olarak tespit edilemeyen pek çok hocadan ders alınıştır. 16 Hişfun b. Urve, 80 küsur yıl yaşamış, hayatı ilim ve ibadetle geçmiştir. b. Ölümü Hişam b. Urve'nin ölüm tarihi ile ilgili kaynaklarda fıirklt bilgiler mevcut olmakla beraber, zikredilen tarihler birbirine çok yakındır. Onun ölüm tarihi olarak hicretin 145 17,146 18 14i9 senelerinden bahsedilir. Fakat tabakat ve tarih kaynaklarınıiı çoğunda onun ölüm tarihi olarak hicretin 146. senesi zikredilir. İbn Kesir, onun ·ölümünün hicretin 146. senesinde vuku bulduğunu teyit ellietinde onunla ~ yıl vefat eden ve çeşitli ilim dallarmda temayüz etmiş kişilerden de bahseder. 0 Nakledildiğille göre O, kendisini çok seven ve kendisine hürmet gösteren dönemin meşhur Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur'un davetiisi 21 olarak Bağdat'a gelmiş, onun misafiri olduğu esnada Bağdat'ta vefat etmiş, cenaze namazını Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur Kureyşliler'in kılış şekli 22 olan dört tekbirle kıldırmıştır. Hişam'm nlişı Bağdat'ın doğu tarafında bulunan Hayzuran Kabristanı 'na de:fiıedilmiştir.23 24 Onun Küfe' de vefat ettiğine dair kaynaklarda bazı bilgiler varsa da bunlar rical illimleri arasmda pek kabul görmemiştir. 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Sem'fuıi, el-Ensô.b, c. I. s. 140. Zehebi, Kô.şif, c. III. s. 197; Celruüddin es-Suyfttl, Tabakatu '1-hujfô.z, Beyrut, 1983, s. 69. Muhammed b. Ali Ulvi el-Hüseyn1, Kitô.bü 't-tezkira bi marifoti ricô.li'l-kütübi'l-iişira, Kahlre, 1997, c. m, s. 1811; Muhammed b. Yusuf eş-Şfunt Sübülü'l-hüdô. ve 'r-reşiid, c. II, s. 122. Sem'aru, a.g.e, c. ı. s. 40. İbn Hacer, Takrfbü 't-tehztb, Beyrut, 1975, c. II, s. 319; İbn Ebi Hatim, Kitiibü '1-merasi/, Beyrut, 1983, s. 180. Hatlb, Tiirfhu Bağdiid, c. XIV, s. 41. Ebu'I-Hasan İzzüddin İbnü'l Esir, el-Kiimi/fi 't-tarih, Beyrut, ts., c. V, s. 576. İbn Mencuye, Riciilü sahih-i Müslim, c. Il, s. 318. İbn Sa' d, Tabakatü '1- kiıbrô., c. VII, s. 321; Afifüddin Abdullah el-Yafii, Mir 'atü '1cenô.n, c. I, s. 324. Ebu'l Haccac Cemrueddin Yusuf el-Mizzi, Tehztbü'l-kemô.l fi esmô.i'r-ricô.l, tabk.: Beşşar Avv!l.d, Beyrut, 1992, c. XXX, s. 241. Hatib, Tiirflıu Bağdad, c. XIV, s. 41. İbnü'I-İmad, Şezaratü 'z-zeheb, c. I, s. 219. Hatib, a.g.e, c. XIV, s. 41. 123 .Muhanunet Ali ASAR c. Soyu ve Ailesi Yukarıda zikredilen nesep'bilgilerinden de anlaşılacağı üzere, Hişam b. Urve Mekke'ı:lln köklü ailelerinden birine mensuptur. O, ilim dünyası ve. İslam tarihinde önemli roller üstlenmiş bir dedenin torunu, bir babanın oğlu· ve bir amcanın yeğenidir.. Hişam b. Urve'nin dedesi, meşhur sahabi Zübeyr b. Avvam'dır. Zübeyr b. Avvam'ın annesi Safiyye binti Abdülmüttalib b. Haşim Hz. Peygamber'in halasıdır.25 Hişam b~ Urve bu cihetten. Hz. Peygamber ile akrabadır. Dedesi Zübeyr b. Avvam, on küsur yaşlarında iken Müslüman olmuş, bundan sonra Hz. Peygamber'in yanından hiç ayrılmamış, Peygamber'e olan aşırı bağlılığı ve İslam'a olan tarifi gayrı mümkün hizmetleri neticesinde daha hayatta iken cennetle müjdelerren onkişiden biri olma bahtiyarlığına ermiştir. Ayrıca Resuluilah onu ''benim havfuii:n" diyerek taltif etmiştir. O, Hz. ömer'in vefat etmeden önce kendisinden sonraki halifeyi ta:t;;in etmek için öhıştuiduğu altı kişilik müşavere heyetinin de içinde yer almıştır. 6 . ·. . . . Hişam b. Urve'nin babaannesi ise, Hz. Ebu Bekir'in kızı Esma' dır. Esma, hicret esnasında babası ve Hz. Peygambere yaptığı yardımlarta şöhret bulmuş, Resulullah'ın övgüsüne mazhar olmuştur. 27 Hişam b. Urve, babaannesi Esma'yı görmüş, ondan hadis işitmiştir. 28 Hişam bu kanaldan Hz. Ebu Bekir ve Hz. Aişe ile de yakın akrabadır. Onun rivayetlerinin birçoğu babası Urve, Hz. Aişe, amcası Abdullah b. Zübeyr ve babaannesi Esma ellietiyle gelmektedir. 29 Hişfun'ın babası Urve ise, Zübeyr'in Esma binti Ebi: Bekir'den olma oğludur. Urve, İslfuni ilimler sahasında tabiinin en önemli simalarından birisidir. O, fıkıhta temayüz etmiş, ''Fukah~-ı Seb'a" adıyla şöhret bulan Medine'nin yedi fakibinden biri addedilmiştir. 0 Ayrıca, meğ§.zi ilmiyle de iştigal etmiş, meğaziyi ilk tasnif eden kişi olarak meşhur olmuştur. O, hadisçiliğiyle de şöhret bulmuş, hatta döneminde yaşayan bazı sahabiler hadis rivayetleri ile ilgili tereddüt ettikleri noktaları ona sormuşlardır. 31 Hişam b. Urve'nin annesi ümmü veled32dir. 33 Horasanlıdır ve ismi Safiyye'dir.34 Kaynaklarda, annesi hakkında bilgi yoktur. 25 26 27 28 29 30 31 32 Ebü Ömer İbn Ahdilberr en-Nemeri el-Kurtfıbi, el-btiab fi marifoti'l-ashiib, Be:Yrut, 2002. c. n, s. 89. ·İbn Hacer, el-İsabe fi temyfzi 's-sahiibe, Bağdfu:l, 1328, c. I, s. 545. Sem'iini. el-Ensiib, c. I, s. 140. Ebu'l Hasen Ahmed b. Abdullah el-İcli, Marifetü 's-sikat min rica/i ehli 'l-i/m ve '1-hadfs, Medine, 1985, c. n, s. 332. Ebu Abdilialı Şemsüddin ez-Zehebi, Tezkiretü '1-huffaz, Beyrut, ts., c. I, s. 144. Ali b. el-Medini, İlelü '1-haaıs ve ma 'rifetü 'r-rica/, Haleb, 1980, s. 49. Ebıi Abdilialı Şemsüddin ez-Zehebi, Tarfhü '/-İslam ve vefeyatü meşahiri '1-Alam, Beyrut, 1990, 81-100 seneleri arası, ss. 424-426. Ümmü Veled: Sahibinden çocuk dünyaya getiren .cariye anlammda kullanılan bir :fikıh terimidir. Ümmü velede ait özel hükümler vardır. O, bazı yönlerden cariye gibidir; efendisi daha önce olduğu gibi ona hizmet ettirınek, . başkasının işinde ücretle çalıştırmak, mükfttebe anlaşması yapmak ve onunla cinsi ilişkide bul1llllll:ak hakkına 124 Hişam b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği Hişfun b. Urve'nin eşi ise amcası Münzir'in kızı Fatıma binti Münzir'dir. Fatıma, dönemin önemli kadın raYilerinden birisidir. Hişfun b. Urve'den onüç yaş büyü.k:tür35 ve onun hocalarındandır. 36 Hişfun b. Urve'nin, Fatıma'dan Zübeyr, Urve ve Muhammed adlarında 37 üç oğlu olmuş, onlar vasıtasıyla soyu devam etmiştir. 38 Onun soyunun Medine ve Basra' da yaşadığı, oralarda kök saldığı bilinmektedir.39 2. Hişam b. Urve'nin İlmi Kişiliği ve Hadisçlliği Hişfun b. Urve, sahabe nesiinin sona erdiği, İslam coğrafyasının sınırlarının genişlediği, gayn Arap milletierin yoğun bir şekilde İslam' a girdikleri bir dönemde yaşamıştır. Onun yaşadığı dönem özellikle hadis ilmi yönünden, . diğer asırlarla kıyas edilemeyecek derecede ehemmiyet arz etmektedir. Bu dönem fitne, siyasi gelişmeler ve iç savaşların neticesi olarak Şia, Havaric, Rev8.fız ve Kaderiyye gibi fırkaların ortaya çıktığı ve bu fırkaların 40 kendi siyaset ve akldelerini teyit etmek için hadis uydurma faaliyetlerinde bulundukları bir zaman dilimidir. Buna karşı Ebl-i Hadisin isııad, cerh-ta'dil ve hadis yolculuklarıyla (rihle) mücadele ettikleri, isnad-ricru ile ilgili terminoloji ve hadis ile ilgili ilim dallarının teşekkül etmeye başladığı, hadislerin resmi tedvin faaliyetinin, buna bağlı olarak da tasnif çalışmalarının başladığı bir dönemdir. Hadis ıstılahlarının doğmaya başlaması da bu döneme tekabül etmektedir. Hişfun b. Urve, yaşadığı dönemin önde gelen hadis ve fıkıh bilginlerinden birisidir.41 Medine'nin hafızlarından42 ve tabiinin sahiptir. Bazı yönlerden ise hür gibidir. Sahibinin onu satması, ariyet yoluyla bir caiz değildir. Ancak onu azad etme yetkisini haizdir. Şayet azad etmeden sahibi ölürse üınınü veled kendiliğinden hür olur. Bk Burhılııüddin elMerğınılııl, el-Hid/iye, Beyrut, ts., c. II, s. 68. İbn Sa' d, Tabakatü 'l-kübrfı, c. Vll, s. 321; EbU Abdilialı Mus'ah b. Abdullah ezZübeyr!, Nesebü Kureyş, Daru '1- Meant: Kahire, ts., s. 248. . el-Bac'i, et-Tfıdil ve 't-tercfh, c. III, s. 1333; Ebu Abdilialı İbnü'l Huzza, et-Tarif bi men zıildra fi 'l-muvattfı mine 'n-nisô.i ve 'r-ricô.l, Fas, 2002, c. m, s. 609. Ahmed el-Kelabaz'i, Ricfılü sahfhi'l-Buhfır~ tahk: Abdullah el Leysi, Beyrut, 1987, c. II, s. 770. Ebu Abdiilah Şeınsüddin ez-Zehebl, Siyer 'ü a 'lfımi 'n-nübelô., tahk.: Şuayb Arnavut, Beyrut, 1993, c. VII, s. 34; İbn Hacer, Lisfınü '1-mfzan, Beyrut, 1971, c. VII, s. 419. İbn Sa'd, Tabakatü'l-kübrfı el-lasmü'l-mütemmim li't-tô.bii ehli'l-medine ve menba 'dehüm, tahk.: Ziyad Muhammed Mansur, Medine, 1987, s. 230. Zübeyr!, Nesebü Kureyş, s. 248. İbn Hallikfuı, Vefayô.tu 'l-a 'yô.n, c. VI, s. 80. Ahmet Naim, Sahih-i Buhfırf muhtasarı tecrfd-i sarih mukaddimesi, Ankara, 1980. s. 46. Zeheb'i, Kfışif, c. III, s. 197; Safiyyüddin Ahmed b. Abdullah el-Hazreci, Hulô.satıı tezhfbi tehzfbi'l-kemillfi esmô.i'ricô.l, Beyrut, 1979, s. 410. İbn Hibbılıı, Kitabu nıeşfıhiri ulemfıi'l-emsfır, s. 80. başkasına bağışlaması 33 34 35 36 37 38 39 40 41 . 42 125 Muharnınet Ali ASAR meşhurlarındandır. TabiJp içerisinde de çok hadis rivayet eden ve ilmi yetkinliğe sahip olanlardan sayılır. Hişam b. Urve, başta hadis rivayeti olmak üzere fıkıh ve rical bilgisi alanlarında da temayüz etmiş, farklı zamanlarda Irak'a yaptığı seyahatlerde ilim öğrenmek isteyerek çevresitti saranlara sadece hadis rivayet etmemiş, islami ilimierin değişik daUarına ait bilgiler de vermiştir. 44 Onun ilme başlamasında olduğu kadar ilm1 şahsiyetinin gelişmesinde de aile ortamının, doğup büyüdüğü ve hayatının büyük bölümünü geçirdiği Medine'nin ilim merkezi olmasının etkisi büyüktür. "Hişam ilmini Medineli olan veya Medineli olmayan altmış tane hocadan tahsil etmiştir'.4 5 ifadesi, onun ilmi hayatının Medine merkezli olduğunu göstermektedir. Hişam b. Urve iyi bir hadisçi olmakla beraber iyi bir fakilitir de. Hatta 46 dönemin önde gelen fakibierinden birisidir. Onun, fıkıh sahasında görüşleri önemserren alimlerden biri addedilmesinde, babası Urve'nin döneminin fıkıh otoritelerinden kabul edilmesi ve Medine'deki Fukahay-ı Seb'adan birisi olmasının da etkisi büyüktür. Onu tanıtan kaynakların birçoğu, onun hadis alanındaki yetkinlik ve hadis rivayetindeki güvenilirliğinden bahsettikten sonra, 47 onun fıkıhçılığından söz ederler. Onun fıkıh bilgisi dönemin halifesinin de 48 dikkatini çekmiştir. Fıkıh alanındaki ilmi derinliğinden dolayı o zaman zaman dönemin ilmi çevrelerinde bu alanda şöhret sahibi a.IimJ.erle mukayese edilmiştir. Onun :fikhi noktada mukayese edildiği a.IimJ.erden birisi meşhur fıkıhçı Ta.vus'tur. 49 Hatta bir keresinde Ma'mer b. Raşid, ben "Tavus gibi bir fakili görmedim" demiş, bu sözü işiten Abdürrezzak "Hişam b. Urve'yi de mi görmedin50 diyerek ·ona karşılık vermiştir. Onun talebelen arasında Ebü Hanife, Süfyan es-Sevri ve Malik b. Enes gibi görüşleriyle günümüzde dahi amel edilen meşhur fakibierin bulunması da51 onun fıkıhtaki yerine işaret etmesi bakımından önemlidir. Hişam b. Urve'nin konuşurken deliilere dayanması ve karşısındakinden 52 de ilgili konuda delil istemesi ilmi kişiliğirün hususiyetlerindendir. Ayrıca O, tenkitçi bir zihrtiyete ve ilim anlayışına sahiptir. Bu bağlamda ·O, doğru 43 44 45 46 41 48 49 50 51 52 İbn Hall.ilren, Vefayatu 'l-a 'yan, c. VI, s. 80. Abdü'1-Hay e1-Leknev1, er-Refii ve 't-telanflfi '1-cerh ve 't-tadil, Beyrut, 1987, s. 281. em'fuı1, el-Ensab, c. I, s. 140. Zehebi:, Tezldretü '1-hu.ffiiz, c. I, s. 144. Ebu Hafs Ömer İbn Şahin, Tarfhu esmai's-sikfit, Beyrut, 1986, s. 343. İbn Hallikiln, Vefayô.tu 'l-a 'yan. c. VI, s. 81. Seyyid en-Nüri Ebu '1 Maati', el-Ctimi fi '1-cerh ve 't-ta 'dil, Beyrut, 1992, c. III, s. 240. İbn Ebi Hatim, Kitô.bu '1-cerh ve 't-ta 'dil, c. IX, s. 63. Celalüddin es-Suyüt!, Tenvfrü 'l-haw1lik şerhi ala muvattai Mii/ik ve yelfhi ldtiibü is 'iifi 'l-mubatta bi rica li '1-muvattô., Beyrut, ts., c. III, s. 41; Suyüt!, Tabakfitü '1-huffiiz, s. 69. Hatib, Tarflıu Bağdô.d, c. XIV, s. 41. 126 Hişam b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği olduğuna inanmadığı bilgileri tenkit edip, doğrusunu izah etmiştir. Bir gün Yahya b. Said el-Kattfuı'ın, İshak'ın Fatıma binti Münzir'den hadis rivayet etmesini sorması üzerine O, İshak'ın Fatıma'yı görmediğini ifade etmiş, bu durumu hayretle karşılamış 53 ve bu şekildeki rivayetleri reddetmiştir. ilişam'ın bu konudaki hassasiyeti onun hadis rivayetinde senedin ittisaline de çok önem verdiğini göstermektedir. Diğer taraftan O, doğru bildiği hususları sonuna kadar savunmuş, bilşlsi şaz bile olsa, arkasında durmuş ve bunu dillendirmekten çekinmemiştir. 4 Hadisçiliği noktasında onun en dikkat çekici yönü, hadis rivayetlerinin senedierindeki konumudur. O, Hz. Aişe'den gelen rivayetlerin sened zincirinde önemli bir halka, hadis sahasında meşhur olan hocalarıyla talebelen arasında bir ilim köprüsüdür. Onun önemli muhaddisler arasında köprü konumunda olması çerçevesinde şu örnekler verilebilir: · Hz. Peygamberin gusül abdesti alış şeklini anlatan rivayetin55 Hişam tariki şu şekildedir: Abdan-Abdullah b. Mübarek-Hişam b. Urve-Urve-Aişe­ Rasillullah (Muttasıl-Merfu), Buhfirf, "Gus/",15. Hz. Peygamberin güneş tutulduğunda namaz kıldığını (kiisuf namazı) 56 ve hutbe irad ettiğini anlatan rivayetin Hişam tar"ıki şu şekildedir: Abdullah b. Mesleme-Millik b. Enes-Hişam b. Urve- Urve-Aişe-RasUlullah (Muttasıl­ Merfu), Buhiirz, " Küsuf', 2. Hz. Peygamberin istihaze (özür durumu) ile hayzı anlattığı rivayetin57Hişam tarlki şu şekildedir: Abdullah b. Muhammed-Süfyan- Hişam b. Urve- Urve-Aişe-Rasülullah (Muttasıl-Merfu), Buhiiri, "Hayz", 19. Hişam b. Urve kendi döneminde bir muhaddis için elzem addedilen hadis yolculukları (rihle) yapmış ve İslam ülkesinin belli başlı ilim merkezlerini dolaşmıştır. Bu yerlerin başında, devrin önemli merkezlerinden biri olan ve birçok sahabinin yerleştiği Kılfe şehri gelmektedir. O, Abbasi Halifesi EbU Cafer el-Mansur'un Kılfe' de bulunduğu dönemde KUfe'ye gelmiş ve Kılfeliler ondan 53 Takiyuddin el-Makrizi, Kitô.bu'l-mukaffô. el-kebfr, Beyrut, 1991, c. V, s. 304. Yusuf es-Şil.ıni, Sübülü '1-hüdô. ve 'r-reşô.d, Beyrut, 1993, c. V, s. 70. 55 :wM ~b ı:.r "-:!il ı:.r •. u~ U/ ~'~ ı.;Y.-:..1 J\i .&ı ~ ı.;_r.ı:..l Jt§ ı:ıı~ l.llı:.. •p ·~ Jl.:..,ı f:ı J,..::ic.l f:ı ;::ıı.....:JJ •.,._,...._, !...::,_,:i_,~ J,..c. .tıll;JI t)o J,..::ic.ll.lJ rk_, ~ .&1~ .ıiıl J_,...; ı:;'.S. J.,....).3 \.il J,..üc.l ~ cl.s_, . o.lJ.A:;>. .;t... J..,:c. f:ı C.:..\.)A c.::ı::ıc; .,.wı ~ u::.iji.U~ r.SJ) ~ .ı..;l ı:.ı.ıı. \.l) .;ı:.. ~.u.. u .. .l:.l li\ • ..1... ..ı..ıL::. .ıiı\ c.s"""" '- .ıiı\ • - • .)0-J _, " • c.>" \"'_, 56 :cl.s 4J1 ~\.c. ı:.r "-:!!1 ı:.r •.3~ U/ i'~ ı:.r tillL. ı.F- .w..... U/ .ıiıl ~ l.llı:.. ~ t'l,ıill J\1.\.s t'ın l.)"\3l\.ı Fı_,~ .ıiıl ~.ılı\ Jy.o.; ~ rkJ ~ .ılıl.)....:. .ıiıl Jy.o.; .lF ı,ş.i ~ı c.::.ıiı..:.. ~ ~ J}~ı tfi)l u_,.ı y. _, tfi.;11 J\1.\.s e..;~ J};ll ~'l,ıilı u_,.ı y._, t'l,ıilı J\1.\.s ~'1.§ f:ı tfi.;11 J\1.\i .&ı~ uJ..lll y.6.;.J ~~ ..:..l;.JI ~_, uy..o.ıl ç::. .)}'i\ ı,şA J..9 L. Jı.. ~~~ ~~.; J..9 ç::. ~~~ J\1,\.s .&ı ~~~u till.i ı4ıl.; l.ll-9 ....,'\ı:J ':/_, .l:.lc.:.._,..ı u~ ':/.ılı\ ..:..t,ı1 (.).4 ul:i,ıi ...ı..iJı_, ~~ ul: Jt§ ç::. ~~ı_, ı fo~_,~ ~çk-1 t.. u_,..1.:; _,ı .ııı_, .ı....:.....:ı...lt:ı :J\5f:ı. ı~_, ı_,ı...._, ı_,.,>?._, 57 :~l.c. ı:.r 'Yıl ~ t't..a ı:.r u~ U'i.l:. Jl.§ .l=.4 U/ .ııı ~ 1..il.l:.. .::..l;!1 l.ll-9 ~ ..:.....,ııj <1.? till.i:JW F-' ~.&ı~~~ .:.ııLs ı>=b:i.ıii ..:..ııs ~ cs~1 u.. Uij ul 54 e..; .~.3 ~ij..:.._»ıl % ö::ıt....ll .,rol!~\ 127 - - • Muhammet Ali ASAR 58 hadis dinlemişlerdir. Kaynaklarda onun Kfife'ye üç kez geldiğinden 59 bahsedilmektedir. Ilişam b. Urve'nin rihle yaptığı merkezlerden birisi de Basra'dır. Hişfun, bicretin 120. senesinde, Halid b. Abdullah el-Kureşi'nin valiliği 60 döneminde, Basra'ya gitıniş orada da hem hocalık hem de talebelik yapmıştır. Aynca, Hişfun, halife Cafer el-Mansur'un misafiri olarak Bağdat'a da gitmiş, Bağdat'ta bulunduğu süre içerisinde çevresinde toplananlara hadis • • 61 rivayet etmıştır. a. Badisçiler Arasındaki Yeri Hişam b. Urve hadis rivayet zincirlerinin önemli bir halkasını teşkil etmektedir. Onun rivayetlerinin sayısı oldukça çoktur. Her ne kadar Ali b. el63 Medinl, . onun yaklaşık dört yüz rivayetinin olduğunu Zeheb1, onun 64 rivayetlerinin sayısının binden fazla olduğunu söylemiş olsa da bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla onun Kütüb-i Tis'a'da, mükerrerler dahil toplam 1584 rivayeti bulunmaktadır. 65 66 Ilişam b. Urve tabakat kitaplarında sika , sebt , çok hadis rivayet edep. 68 ve hadis ilminde hüccer olan bir şahsiyet olarak tanıtılmaktadır. Aynca, cerh 69 ve ta'dil sahasında önemli eserleri olan müelliflerden İcli (ö.261), İbn Ebi 72 71 Hatim70 (ö.327), İbn Şahin (ö.385) ve İbn Hacer (ö.852) onun sika olduğunu söylemişlerdir. Y akub b. Ebi Şeybe, sebt kelimesiyle, onun her bakımdan güvenilir bir hadisçi olup hadislerinin de makbul olduğunu ifade etmiş ve onun 62 ss İbn Sa' d, Tahakiitü'l-kübrii, c. VII, s. 321; İbn Hallikfuı, Vefayiitu'l-a'yiin, c. VI, s. 80. 59 60 Hatib, Tiirfhu Bağdiid, c. XN, s. 40. Halife İbn Hayyiit, Tarih, tahk.: Ekrem Ziya el-Umeıi, Riyad, 1985, s. 350. İbn Sa' d, Tabakiitu '1-kübrii, c. VII, s. 321; Zirikli, el-A 'lam, c. IX, s. 85. İbn Sa' d, a.g.e, c. VII, s. 321; İbn Hallik§n, Vefayiitu 'l-a 'yan, c. VI, s. 80. Mizzi, Tehzfbü '1-kemiil, c. XXX, s. 237. Zehebi, Siyerü a 'liimi'n-nübelii, c. VI, s. 47. Sika: Hadis usulünde umumiyetle adalet ve zabt vasfı taşıyan ravilere denir. Bk. Mücteba Uğur, AnsiklopedikHadis Terimleri Sözlüğü, TDV. Yay, s. 359. Sebt: Hadis ilminde bilhassa güvenilir ravileri ifade etmekte umumi bir tabir olarak kullanılmaktadır. Bk. Uğur, a.g.e, s. 353. Hüccet: Hadis usulünde iki ayrı manada kullanılır. Bunlardan birincisi tadil Iafizlarmdandır. Tadilin birinci ya da ikinci mertebesine deliilet eder. Bu liifızla adaletine hükmedilen raviler her bakımdan güvenilir addedilir. İkincisi: muhaddislere verilen lakaplardandır. Ha:fızdan bir derece yüksek muhaddislere verilmiştir. Hüccet liikabıyla bilinen muhaddis, hadis ilinılerini liiyıkıyla bilen, herkesin otorite olarak kabul edeceği bir mertebeye yükselmiş olan iiliın demektir. Bk Uğur, Mücteba, a.g.e, s. 132. İbn Sa' d, Tabakiitı1'l-kübra, c. VII, s. 321. icll. Tiirflıu 's-silalt, s. 459. İbn Ebi Hatim. Kittibu '/-cerh ve 't-ta 'dil, c. IX, s. 64. İbn Şahin, Tiirfhu esmiii's-sikiit, s. 343. bnHacer, Takrfbü't-tehzfb, c. II, s. 319. 61 62 63 64 65 66 67 68 69 1o 71 72 128 Hişam b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği hakkında münker olan hiçbir değerlendirmenin hadisçilerden sadır olmadığiı:l.ı 73 nakletmiş, Zehebi (ö.748), onu hadis imamlannın önde gelenlerinden saymış, 74 75 İbn Hibbfuı (ö.354), onu Medineli hadis hafızları içerisinde zikretmiştir. Hişfun b. Urve, hadisteki ilmi yetkinliği açısından; kendinden önce yaşayan ve özellikle hadis ve diğer islamı ilimler alanında önemli bir yere sahip olan Muhammed b. Sirin (ö.llO) ve Hasan Basri'ye (ö.llO) benzetilmiştir. Bununla ilgili olarak, Vüheyb'in şu sözü, tabakAt kaynaklarının birçoğunda yer almaktadır. "Hi?fun b. Urve yanımıza geldi. O, Hasan Basri ve Muhammed b. Sirin gibiydi."7 Bu bağlamda Hişfun b. Urve, Medine'nin yedi fakibinden ve önemli muhaddislerden biri sayılan babası Urve ve hadisleri tedvin faaliyetinde başrol aynayarale hadis tarihinin en önemli simalarından biri addedilen Zühri ile 77 de karşılaştırılmıştır. . Hişfun b. Urve'nin talebe ve hocalarının. isimleri de, onun hadisçiler arasındaki yerine işaret eden en önemli faktörlerdendir. Süfyan es-Sevri (ö. 161 ), Ebu Hanife (ö.150) ve Malik b. Enes(ö.l79) gibi hadis/fik.ıh alanının önde gelen isimleri onun talebeleri arasında zikredilirken; Urve b. Zübeyr (ö.94) ve İbn Şihab ez-Zührl (ö.124) gibi İslami ilimler sahasının otoriteleri de onun hocaları arasında zikredilir.78 · Hişam'ın hadisçiler arasındaki yerinin ehenımiyetine delaıet eden diğer bir husus da, onun rivayetlerinin, önemli sayılabilecek hemen hemen bütün hadis kitaplarında yer almasıdır. ilişam'ın rivayetleri, Buhan ve Müslim'in sahilıleri başta olmak üzere Ebu Davud, Tirı:nizi, Nesai ve İbn Mace'nin sünenlerinde, İmam Malik'in Muvatta, Ahmed b. Hanbel'in Müsned ve Darimi'nin Süneninde de yer almaktadır. Buhan'nin Sah1binde: 349, Müslim'in Sahihinde: 185, Ebu Davud'un Süneninde:l08, Tirmiz'nin Süneninde: 76, Nesru'nin Süneninde: 122, İbnMace'nin Süneninde: 101, Maıik'inMuvattaında: 122, Ahmed b. Hanbel'in Müsnedinde: 465, Dfuiıni'nin Süneninde: 56 olmak üzere Kütüb-i Tis'a'da toplam 1584 rivayeti bulunmaktadır. Onun hangi hocadan, hangi konudaki hadisleri rivayet ettiği, onun hadisçiler arasındaki konumunaatfen şu şekilde ömeklenebilir. Babası Urve'den iman, namaz ve oruç konularında; eşi Fatınıa binti Münzir'den, abdest, zekat, giysiler ve tıp alanında; Vehb b. Keysan ve Zühri'den, namaz konusunda; kardeşi Osman b. Urve'den, hac konusunda; Abdullah b. Ebi Bekir b. 73 74 75 76 77 78 Zehebl, Siyerü a 'Iami'n-nübelli, c. VI, s. 35. Zehebi, el-İber fi haberi men gaber, Beyrut, 1985, c. I, s. 158; Zeheb1, Klişif, c. m, s. 197; Zeheb1, Tezkiretü '1-hu.ffliz, c. I, s. 144. İbn Hibbfuı, Kitabu meşiihiri ulemlii'l-emslir, s. 80. Zeheb1, Siyerü a'liimi'n-nübela, c. VII, s. 35. Hafıb, Tiirilıu Bağdlid, c. XIV, s. 40; İbn Ebi Hatiırı, Kitiibii '1-cerh ve 't-ta'dil, c. IX, s. 64. Suyı1tl, Tenvfru '1-lıavii/ık, c. m, s. 41; Ahmed Taşköprü.z§.de, Miftiihü 's-sa/ide, Kahire, ts., c. II, s. 217. 129 Muhammet Ali ASAR Hazrn'dan, Dikalı konusunda; Abdurrahman b. Sa' d' dan yiyecekler konusunda; Abdullah b. Urve'den de, faziletler konusunda hadisler rivayet etmiştir. Ondan da, Süfyan b. Uyeyne, Millik b. Enes, Hammad b. Zeyd, namaz konusunda; Abdullah b. İdris, cenaze; Şuayb b. İshak, zekAt; Leys b. Sa'd, alışveriş; Abdurrahman b. Süleyman, oruç konusunda; İbn Cüreyc, Şube, Yahya 79 b. Y eman da çeşitli konulara dair birçok hadis rivayet etmiştir. Hoca-talebe ilişkisi bağlammda onun rivayetleri ve bu rivayetlerin konuları onun hadis rivayetindeki konumunu göstermesi bakımından önemlidir. Onun hadisçiler arasındaki yerine işaret etmesi açısından Buhan'nin esSahilıindeki rivayetlerinin konulara göre sayısal dağılımı şu şekilde verilebilir: Nikah (29 rivayet), menakibü'l- ensil.r/meğazi (21 rivayet), edeb (13 rivayet), cenil.iz (lı rivayet), salat/hac cıo rivayet), deavat (9 rivayet), büyü' /hayızlbedü'l-halkl fezailü'l-ashab/tıbb/itisam bi's-sünne (8 rivayet), savmilihas (7 rivayet), vudillhibe/zekat (6 rivayet), ğusl/ezan/cihad ve'ssiyer/tefsirü süreti'n-nisa!talak, zebil.ih ve's-sayd/rikak/ahkam (5 rivayet). Ayrıca hemen her konuyla ilgili birkaç rivayet bulmak mümkündiir. Örnek olarak şunlar verilebilir: Bedü'l- vahy, iman, ilim, teyemmünı, cum'a, vitr, umre, itikaf, istikraz, mezruim, şeMda.t, vasaya, sulh, cizye, enbiya, akika, eşribe, et'ime, hudüd, diyat, hiyel, ta'bir, tevhid. Buhan, es-Sahihinde Hişılın b. Urve'den 7 hoca vasıtasıyla, 2ı8 sened formunda, 349 hadis rivayet etmiştir. Hişılın b. Urve'nin, Buhan'nin es-Sahih'inde zikredilen hocaları, onlardan naklettiği rivayet sayısı ve ıivayet lafızları şu şekildedir: l.Urve b. Zübeyr: 319 Rivayet. Rivayetlerinin büyük bir kısmı babası olan Urve'dendir. Hişılın, ondan hadis naklederken, şu siğaları kullanmıştır: (An, Ahberem, Haddesem, Haddesena). Bu bağlamda 2. Fatıma binti Münzir: 22 Rivayet (An, Haddesetnl, Ahberetnl, Semia). 3. Vehb b. Keysan: 3 Rivayet (An). 4. Abbad b. Abdullah: 2 Rivayet (An). 5. Osman b. Urve: ı Rivayet (An). 6. Abdullah b. Urve: ı Rivayet (An). ı 7. Abdullah b. Zübeyr: Rivayet (An). Hişılın b. Urve'nin es-Sahilı'de zikredilen 53 talebesinden ilişılın'dan çok sayıda rivayette bulunanlar, rivayet sayıları ve lafiziarı da şu şekildedir: ı. EbU Üsılıne: 65 Rivayet (An, Ahberena, Haddesena, Ahberem). 2. Malik b. Enes: 46 Rivayet (An, Ahberena). 79 Senıi'tü, 3. Yahya b. Said: 33 Rivayet (An, 4. SüfYan es-Sevrl: 30 Rivayet (An, Haddesena). İbn Mencüye, Ricalü Sahih-i Müslim, c. II, s. 3 I 9. 130 Haddesena). Hişam b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği 5. Abde: 27 Rivayet (An, Haddesena). 6. Ali b. Müshir: 16 Rivayet (An, Haddesena). 7. Vüheyb: 14 Rivayet (An, Haddesena). 8. EbU Muaviye: ll Rivayet (An, Haddesena). 9. Abdullah b. Mübarek: lO Rivayet (Ahberena) b. Hakkında Yapılan Tenkitler Hadis ilminde otorite addedilen birçok hadis a1iıni onun güvenilirliğini tescil etmiştir. O İcll'den, İbn Ebi Hatim'e, Zehebi'den, İbn Hacer'e kadar birçok a1im tarafından, hadisçiliği bakımından güvenilir ve rivayet ettiği hadisler dinde.delil kabul edilebilir bir hadisçi olarak tammlanmıştır. Bununla beraber onun hadisçiliği farklı açılardan tenkit edilmiştir. Fakat hakkında yapılan tenkitler, hadis ve rical iliimieri tarafından cevaplandınlınıştır. O şu başlıklar muvacehesinde tenkide uğramıştır: Tedlis yapması, mürsel hadis rivayet etmesi, hadisleri karıştırması, kitapları yanındayken doğru rivayet edip kitapları yanında değilken doğru düzgün rivayet edememesi. Hişam'ın tedlis 80yaptığı bazı kaynaklarda yer almıştır. 81 Onun tedlis yapmasına şu rivayet örnek olarak verilir: Yahya dedi ki, Hişam b. Urve babasından, O da Hz. Aişe'den şu hadisi rivayet etti: "Resulullah, hiçbir zaman iki iş arasında muhayyer bırakıbnadı ve eliyle de hiç kimseye vurmadı." Yahya dedi ki, bu hadisi Hişam'a sordum. O da bana şöyle cevap verdi. Bana babam Aişe' den şunu nakletti: "Resulu/lah hiçbir zaman iki şey arasında muhayyer bıralalmadı." Ben babamdan bundan başka bir şey işitmedim. Kalan kısmı ise 82 Zühri' den işittim. Burada Zührl' den işittiği bir sözü, doğrudan babasından işitmiş gibi nakletmesi sebebiyle tedlis yapmakla eleştiriJ.iniştir. Buna rağmen Hafız Alai, Hişam'ın tedlis yaptığının doğru olmadığını, bu rivayet dolayısıyla onun hakkında müdellis hükmünün verileme~eceğini ve kendisinin Hişam'da müdellis vasfını görmediğini ifade etmektedir. 3 Y akub b. Ebi Şeybe de, onun mürsel hadis84 rivayet ettiğini bildirmiş ve şöyle demiştir: Hişam, güvenilir bir muhaddistir. Ancak, Irak:'a gittikten sonra 80 81 82 83 84 Tedlis: Bir ravinin muasın olup görüşmediği veya görüştüğü halde hadis almadığı bir şeyhten işitmişçesine rivayette bulunmasıdır. Bk.Uğur, a.g.e, s. 395. İbn Ebi Hatim, Kitabu 'l-mertisil (dipnot), s. 181; İbn Hacer, Hedyü 's-sari, mukaddimetü fethi '1-bari, Beyrut, 130, s. 444. Ebu Abdullah Hakim en-Neysabfiri, Kittibü marifet-i ulilmi'l-hadis, Kahire, ts., s. 104. Abdurrahman İbn Receb el-Hanbeli, Şerhu i/eli't-Tirmfzf (dipnot), tahk.: Nureddin Itr, Beyrut:, 1978, c. II, s. 604. Mürsel Hadis: Sahabiden hadis rivayet etmiş bulunan tabiinin, isnadında sahabiyi atlayıp doğrudan doğruya Hz. Peygamberden rivayet ettiği hadise denir. Bk.Uğur, a.g.e, s. 302. 131 Muhamınet Ali ASAR hadis rivayetinde gevşeklik göstermiş, babasından değil de başkasından işittiği hadisleri, babasından duyduğunu söyleyip mürsel olarak rivayet etmiştir. 85 Abdurrahman b, Yusuf b. Huraş da, Ma.lik b. Enes'in, mürsel rivayette bulunduğu için Hişam'ın rivayetlerini pek makbu1 görmediğinden bahsederek şöyle der: "Hişam'ın güvenilir ve rivayetleri sahih kitaplarda yer alan bir muhaddis olmasına rağmen, Ma.Iik b. Enes'in, onun Iraklılara rivayet ettiği hadisleri tenkit ettiğini işittim." İbn Huraş, Ma.lik'in tenkirline esas olarak şu örneği verir: "Hişfun b. Urve üç defa Küfe'ye geldi. İlk gelişinde bir hadis rivayet etti ve bu hadisi babam bana tahdis etti:UUU:. ı.::.:.:....... J\.9 ıFl ~ dedi. İkinci gelişinde aynı hadisi rivayet ederken babam bana haber verdi :UUU:. LJc. ıFl ~y,:..l dedi. Üçüncü gelişinde de aynı hadisi babam bana söyledi :UUU:. LJc. ı.T-1 J.ii; diyerek hadisi birbirinden farklı rivayet lafızlarıyla nakletti.86 . İbn Hacer, Hişam'ın hadisleri farklı rivayet lafızlarıyla nakletmesini ihtiyarlıktan kaynaklı hafıza zayıflamasına87 İbn Receb de, Irak'ta bu1unduğu zaman hatırlayamadığı konularda müracaat edeceği kitaplarını yanında getirmemesine bağlamaktadır.88 Diğer taraftan İbn Receb (ö.795), Hişam b. Urve'yi kitapları yanında olmadığı zaman hatalı rivayette bu1unan, kitapları yanında olunca rivayeti sağlam olan hadisçiler arasında zikretmektedir. 89 Hişfun b. Urve'nin eleştirildiği noktalardan birisi de, onun yaşlandığında hafıza zayıflamasına bağlı olarak ihtilar0 yapmasıdır. İhtilat hadisçi için ciddi bir tenkittir. Bu eleştiriyi yüksek sesle dile getiren kişi Ebu'IHasan İbnü'l-Kattfuı (ö.628) dır. Onun bu eleştirisi karşısında Zehebi savunmacı bir yaklaşımla hareket etmiş ve ona şu şekilde cevap vermiştir: "Hişam b. Urve hakkında Ebı1'l-Hasan el-Kattfuı'ın tenkirline itibar edilip, dikkate alınmaz. Çünkü Hi şam, hadis iminde mutlak manada hüccef1 olan bir kişidir. Yaşlandığı zaman onun hafızasının zayıfladığı doğru olmakla beraber bu herkes için söz konusu olabilecek bir durumdur. Ayrıca hatadan ve unutkanlıktan korunmuş hiç kimse yoktur. Yaşlılıktan kaynaklı hafıza zayıflaması doğal bir durum olup, ilmi kişiliği zedeleyici mahiyette değildir. Bu noktada ilmi kişiliği zedeleyen husus ihtilattır. Hişam b. Urve ise hiçbir zaman ihtilat yapmamıştır. Bu kesin bir olgudur. Onun hadisleri hüccettir ve Muvatta'da, sahih hadis kitaplarında ve sünenlerde yer almıştır. İbnü'l-Kattfuı'ın Hişfun'ın ihtilat yaptığı ile ilgili sözü merduttur, kabul edilemez. Bana hatadan ve unutkanlıktan uzak olan önde gelen hadis imamlarından birini gösterebilir misiniz? Aynı şekilde bu ilirnde .zirve 85 86 87 88 89 90 91 Hatib, Tarihu Bağddd, c. XIV, s. 40; Zehebi, Siyer 'ü a 'lami'n-nübeld, c. VI, s. 35. Mizzl, Tehzfbü '1-kemdl, c. XXX, s. 239; İbn Hacer, Tehzfbü 't-tehzfb, c. XI, s. 50. İbn Hacer, Hedyü 's-sari, s. 448. İbn Receb, Şerhu ile/i 't-Tirmfzf, c. II, s. 605. İbn Receb, a.g.e, c. II, s. 602. İhtilat: Ravinin akli melekelerinin zayıflaması sonucu şuurunun kanşmasıyla rivayet ettiği hgadislerin farkında olmamasıdlr. Bk.Uğur, a.g.e, s. 148. Bk. 64 nolu dipnot. 132 Hişam b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği olmasına rağmen vebmi92 olan birçok kişi vardır. Ma'mer, Evzai, Mıilik b. Enes gibi meşhur hadisçiler bile böyledir"93 der ve şöyle devam eder: ''Hişfun b. Urve, ömrünün son zamanlarında Irak'a geldiğinde, birçok konuya dair hadisler rivayet etmiştir. Bu rivayetlerinde gerektiği şekilde titizlik gösterememiştir. Fakat bu durum ayın şekilde, Malik, V eki', Şübe gibi sika olan hadis imamlan için de geçerlidir. Sen, güvenilir, sika olan_ alimleri zalıf olanlarla karıştırma. Muhakkak ki, Hişam hadis ilminde Şeyhu'l-Islam'dır."9 Zeheb!'nin, Hişfun b. Urve'nin ihtilat yapmadığı ile ilgili rivayetlerini nakleden Leknev1, hata ile ilitilatın da ayırımını yapmadan konuyu bitirmemiştir. Ona göre, ihtilat: Aklın bozulması, sözlerin ve ilillerin intizamını kaybetmesi olup; bunama, hastalık, musibete maruz kalma, evladını, malını, kitabım kaybetme veya kitapların yanması gibi olayların sonucunda meydana gelir. Kim kendisine ait olmayan bir rivayeti rivayeti gibi naklederse, kendine telkin edilen şeye uyarsa ya da kendine okunan bir şeyi anlamazsa onun hakkında ihtilat etti denir. Fakat hafızası zayıflayan, bazı hadislerde ufak yanlışlıklar yapan.kişiye 95 ihtilat etti denmez. öte yandan Hi~fun'ı ihtilat yapmakla tenkit eden İbnü'l­ Kattan'ın cerh konusunda müteşeddit 6 olduğu kaynaklarda ifade edilmiştir. 97 c. Hoca ları-Talebeleri Hadis kültüründe ve İslami ilimler geleneğinde, kendisinden bilfs 8 edinilen ve rivayette bulunulan herkes hoca, rivayet eden herkes de talebedir. Bu itibarla ilmi hayatın canlı olduğu bölgelerde yaşamış olan Hişfun b. Urve'nin hoca ve talebelerinin sayısı yüzlerle ifade edilebilir. Burada sadece meşhur baZı hoca ve talebelen ismen zikredilecektir. Onun meşhur hocalan şunlardır: Abdullah b. Zübeyr (ö. 73/692), Urve b. Zübeyr (ö. 941713), Amr b. Şuayb (ö. ı 18/736), İbn Şihab ez-Zührl (ö. 1241742), Muhammed b. el-Münkedir (ö. 130/747), Abdullah b. Ebü Bekir b. Hazın (ö.l301747), Ebü'z-Zinad (ö.130/747). 99 Onun meşhur talebelen de şunlardır: Eyyüb es-Sahtiyfuıi (ö. 1311748), Muhammed b. Aclan (ö. 148/765), Ebu Hanife Nurnan b. Sabit (ö.150/767), İbn 92 93 94 95 96 97 98 99 Vehim: Ravinin cerhine sebep teşkil eden metaini aşerndan biri olup ravinin rivayetinde yanılmasıdır. Bk. Uğur, a.g.e, s. 419. Zeheb!, Siyerii a 'lfimi 'n-nübelfi, c. VI, s. 36. Zeheb!, Mfziinü'l-i'tidtilfinakdi'r-ricii!, Beyrut, ts., c. IV, s. 302. Şemsüddin Muhammed es-Sehavi, Feth ii '1-mugfs şerhu elfıyeti '1-hadfs, Beyrut, 1983, c. I, s. 375; Lelmev!, er-Ref'u ve 't-tekmfl, s. 280. Müteşeddit: Ravileri cerlı ver tadil ederken katı davranan ve en küçük kusıırda hemen cerh yoluna giden a.lim. B k. Abdullah Aydınlı, Hadis ıstılahiarz sözlüğü, İFAV Yay., İstanbu~ 2009, s. 232. Zehebl, Siyerü a 'lfimi'n-nübelii (dipnot), c. VI, s. 35. R<lşid Küçük, Abdullah b. Mübfirek: Hayatı, Eserleri ve Hadisçiliği, (Basılmamış doktora tezi), İstanbnul, 1997, s. 41. Hocalannın tam listesi için bk. Mizzi, Tehzfbü '/-kemal, c. XXX, ss. 233-334. 133 Muhaınmet Ali ASAR Cüreyc (ö. 150/767), Ma'mer b. R.aşid (ö. 1531770), Şube b. el- Hacdie (ö. 160/777), Süfyan es-Sevri (ö.161/778) Hammad b. Selerne (ö.167/783) Leys b. Sa'd (ö.1741790), Malik b. Enes (ö.179/795), Abdullah b. Mübarek (ö. 181/797) Süfyan b. Uyeyne (ö.l98/813) Yahya b. Said el-Kattan (ö. 198/813).100 d. Eserleri Hişam b. Urve'nin hadis rivayetlerini ve özellikle ali isnadlan toplayan eserleri olmakla beraber günümüze ulaşan herhangi bir eseri yoktur. Onun hadis rivayetlerini ve ili isnadları topladığı kitaplannın varlığı usulü hadis kaynaklannın satır aralarındaki bilgilerle tespit edilebilmektedir. İbn Salalı'ın UlCanu '!- Hadis'inde geçen şu olay, onun hacasından öğrenip yazdığı hadisleri cem eden kitaplannın bulunduğunu gösterir. Bir gün Urve b. Zübeyr oğluna, benden kitaplar yazdın mi? der. O da ''Evet, senden kitaplar yazdım" cevabını verir. Bunun üzerine Urve, o yazdığın kitaplan bana arz ettin mi? diye sorar. Onun "harır" diye cevap vermesi üzerine yazdığı kitaplan kendisine arz etmesini ister. 1 1 İbn Receb'in Hişam'ı, kitabı yanında olmadığı zaman hadis rivayetinde hata eden, kitabı yanında olduğu zaman ise hadis rivayetinde sağlam olan raviler arasında zikretmiş olması da onun kitabı olduğunun göstermektedir. Ayrıca O, Hişam'ın Irak'ta rivayet ettiği hadislerde hata yapmasını, kitaplarını lrak'a getirerneiniş olmasına b~amaktadır. 102 Diğer taraftan İcli de onun kitaplannın olduğundan bahseder. 103 Hişam b. Urve'nin "Awili min Hadisi Hişiim b. Urve" adlı, ili isnadlardan müteşekkil bir hadis kitabının varlığı da bilinmektedir.104 Sonuç Hişam b. Urve İslami ilimler tarihi açısından çok erken denilebilecek bir dönemde yaşamıştır. İslami ilimierin beşiği addedilen Medine'de doğup büyümüş, bazı meşhur sahabiler ve tabiinin önde gelenleriyle görüşmüştür. o, İslam tarihinde çok önemli roller üstlenıniş bir aile ortamında yetişmiştir. O hadis ilmi ve İslfuni ilimler alanında meşhur olan pek çok hocadan ilim öğrenmiş ve birçok kişiye de hadis rivayet.etıniştir. O, hadis/:fikıh alanında şöhret bulmuş, devrin önde gelen ilimleri ile mukayese edilmiştir. Meşhur hadis müelleffitındaki rivayetlerinin sayısı ve hoca/talebelerinin şöhreti onun ilmi Ayrıca 100 101 Talebelerinin tam listesi için bk. Mizzl, Tehztbü '1-kemii/, c. XXX, s. 235; Zehebi, . Siyer'ü a'liimi'n-nübe/ii, c. VII, ss. 36-44. Ebu ömer İbnü's-Salıili eş-Şelınızftr'i, U/iimu '1-hadfs, (mukaddime), tahk.: Nureddin Itr, Dımaşk, 1986, s. 190. 103 İbn Receb, Şerhu ile/i 't- Tirmfzf, c. II, s. 602. İcli, Tarihü 's-si/ait, s. 459. 104 Fuat Sezgin, GAS (Geschicte des Arabischen Shrifttums), Leiden, 1967, c. I, s. 102 89. 134 Hişam b. Uive'nin Hayatı ve Hadisçiliği kişiliğini ön plana çıkarmaktadır. Kaynaklarda hocaları arasında Urve b. Zübeyr ve İbn Şihab ez-Zührf gibi illimler göze çarparken; talebelen arasında da Ebu Hanife, Malik b. Enes, Süfyan es-Sevri', Abdullah b. Mübarek gibi İsiann ilimierin önde gelen isimleri zikredilmektedir. O adeta meşhur hoca ve talebelen arasında rivayet/ilim köprüsüdür. Aynca Buhari ve Müslim başta olmak üzere meşhur hadis eserlerinin müellifJmusanniflerinin onun rivayetlerine eserlerinde azımsanmayacak derecede yer vermeleri, onun hadis ilmi alanındaki yetk:inliğini göstermektedir. Kaynakça Naim, Sahfh-i Buharf muhtasarı tecrid-i sarfh tercümesi (mukaddime),Ankara, 1980. Ali b el-Medlni, Abdullah, İlelü '1-hadfs ve Mma 'rifetü 'r-rical, Haleb, 1980/1400. Ahmed Aydınlı, Abdullah, Hadis ıstılahiarı sözlüğü, İfav yay, İstanbul, 2009. Bendan, Abdülgaffar Süleyman, MevsCtatü r~cali'l-kütübi's-sitte, Beyrut, 1993. B uhfui, Ebu Abdiilah Muhammed b. İsmail, el-Camiü 's-sahfh, İstanbul, 1981. _ ____, et-Tarihu'l-kebfr, Dfuu'l-kütübi'l-ilmiyye, Beyrut, ts. - - - " et-Tarihu 's-sağir, tahk.: Mahmut İbrahim Zayed, Kahıre, 1396/1976. Ebu'l-Meati, es-Seyyid en-Nfui, el-Camffi '1-cerh ve 't-tddfl, Beyrut, 1492/1992. Ensan, Abdullah b. Cafer, Tabakatü'l- muhaddisin bi İsbahan, Beyrut, 1987. Halife İbn Hayyat, Tarih tahk.: Ekrem Ziya el-Umerl, Riyad, 1985. Hakim en-Neysabfui, Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah, Kitdbü marifeti u1i'ımi '!-hadis, Kahire, ts. Hatib, Ebu Bekr Ahmed b. Ali el-Bağdcidl, Ttirihu Bağdad, Beyrut, ts. Hatli, EbU İshak İbrahim b. Abdullah, Sud1dtu ibn Cüneyd, Medine, 1988. Hazrecl, Safıyyüddin Ahmed, Huldsatü tezhfb-i tehzfbi'l-kemdl, Beyrut, 1979. Hüseyni, Muhammed, Kitabü't-tezkira bi mtirifeti ricali'l-kütübi'l-dşira, Kahire, ts. İbnAbdilber, Ebu Ömer en-Nemerl, e1-İstidbfimarifeti'1-ashab, Beyrut, 2002. İbn Ebi Hatim, Ebı1 Muhammed er-Razi, Kitdbü '1-merasil, Beyrut, 1983. _ ___,, Kitabü'l-C?rh ve't-tadi1, Beyrut, 1953. İbn Hacer el-Askalani, Ebu'l-Fadl Şihabuddin, Hedyü 's-stiri mukaddimetü fethi '1-btiri, Beyrut, 1301. _ _ _, el-İsabefi temyfzi's-sahdbe, Bağdat, 1328. -----' Lisdnü '1-mfzdn, Beyrut, 1971. _ ____, Takribü't-tehzfb, Beyrut, 1975. 135 Muhaınmet Ali ASAR ____ Tehzfbü't-tehzfb, Beyrut, 1325. İbn Ha.llikan, Ebil'l-Abbas Şemsüddin, Vefayatü 'l-a 'yan, Beyrut, ts. İbn Hibbfuı, Muhammed b. Hibban el- Büsti, Kitabü 's-sikat, Haydaraba.t, 139911979. _ __, Kitabü meştihir-i ülemtii '1-emstir, Beyrut, ts. İbn Mencuye,Ahmed b. Ali, Rictilü Sahih-i Müslim, Beyrut, 1987. İbn Receb, Abdurrahman el-Hanbeli, Şerhu ileli't-Tirmfzi, tahk.: Nureddin Itr, Beyrut, 1978. İbn Sa'd, Muhammed, el-Kısmü'l-mütemmim li't-tabii ehli'l-Medine ve men ba 'dehüm, tahk.: Ziyad Miıhaınmed Mansur, Medine, 1987. _ __, et-Tabaktitü '1-lcübrti, Beyrut, ts. İbn Şahin, EbUHafs Ömer b.Ahmed, Tanhu esmtii's-sikat, Beyrut, 1986. İbnü'l Huzza, EbU Abdillah, et-Tarif bi men zükira fi'l-muvatta mine'n-nisai ve 'r-rical, Fas, 2002. · İbnü'l-Esir, Ebu'I-Hasan İzzüddin, el-Kamil fi 't-tarih, Beyrut, ts. İbnü'l-İmad, Ebü'l-Felah, Şezertitü 'z-zeheb fi ah bari men zeheb, Beyrut, ts. İbnü's-Salah, EbU Ömer eş-Şehruzı1r1, Ulumu'l-hadis (mukaddime), tahk.: Nureddin Itr, Dımaşk, 1986. İcli, Ebu'l Hasen Ahmed b. Abdullah, Tarfhü 's-sikat, Beyrut, 1405/1984. _ __, Miirifetü 's-sikô.t min rica/i ehli '/-ilm ve '/-hadis, Medine, 1985. Kelabazl, EbU Nasr el-Hüseyn, Rjcalü sahihi'l-Buhari, Beyrut, 1987. Küçük, Raşit, Abdullah b. Mübarek: Hayatı, Eserleri ve Hadisçiliği (Basılmamış doktora tezi), İstanbul, 1997. Leknevi, Abdü'l-Hay, er-Refü ve 't-tekmfl fi 'l-cerh ve 't-tadil, Beyrut, 1987. Makrlzl, Takiyuddin, Kitabu'l-mukaffa el-kebfr, Beyrut, 1991. Mesudl, Ebu'l-Hasen, Murucü'z-zeheb ve medaini'l-cevher, tahk.: Muhammed Muhyiddin Abdülhamid, Kahire, 1384/1964. Mizzl, Ebfi'l Haccac Cemweddin Yusuf, Tehzfbü '/-kemal fi esmai 'r-rical, tahk.: BeşşarAvvad, Beyrut, 1992. Sehavi, Şemsüddin, Fethü 'l-mugfs şerhu elfiyeti '1-hadfs, Beyrut, 1983. Sem'am, EbU Said, el-Ensab, Daru'l-Fikr, Lübnan-Beyrut, 1998. Sezgin, Fuat, GAS (Geschicte des arabischen shrifttums}, Leiden, 1967. Suytl.ti, CelalüddinAbdurrahman b. Ebu Bekir, Tabaktitü'l-huffaz, Beyrut, 1983. ---------, Tenvfrü'l-Hawilik Şerhi ala muvattai Malik ve yelihi kitabü is'Cifi'lmubattti bi ricali'l-muvatta, Beyrut, ts. Şfunf, Muhammed b. Yusuf es-Salihl, Sübülü '1-hüdti ve 'r-reşdd, Beyrut, 1993. 136 Hişanı b. Uğur, Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği Mücteba, Ansiklopedik Hadis Terimleri 1992. Taşköprlzade, Sözlüğü, TDV. yay, Ankara, Ahmed b. Mustafa, Mıftahü 's-satide, Kahire, ts. Yafi.i, Afi:füddin Abdullah, Mir 'titü 'l-centin, Beyrut, 1984. Zehebi, EbU Abdiilah Şemsüddin, Tezkiratü 'l-hujftiz, Beyrut, ts. _ ____, e!-lber.fi haberi men gaber, Beyrut, 1985. _ ___, el-Kaşif.fi marifeti men leh rivtiyetüfi'l-kütübi's-sitte, Beyrut, 1983. _ _ _, Mizanü 'l-i 'tidal.fi nakdi 'r-rical, Beyrut, ts. _ _ _, Siyerü a 'lami 'n-nübe/a, tahk.: __ ___cı Şuayb Arnavut), Beyrut, 1993. Tarfhü '!-islam ve vefeyatü meşahiri 'l-altim, Beyrut, 1990. Zirikli, Hayreddin, el-A 'lam, I-IX, Beyrut, ts. Zübeyri, Ebı1 Abdillah, Nesebü Kureyş, Dfuu'l- mearif, Kahire, ts. 137