Muhammet Ali ASAR• ı. Hişam b. Urve`nin Hayatı

advertisement
S!lleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Review of the Facultv ofDivinitv. Universitv ofSülevınan Demirel
Yıl: 2009/2, Sayı: 23
Year:2009/2. Number:23
BİŞAMB. URVE'NİNHAYATIVEHADİSÇİLİGİ
Muhammet Ali ASAR•
ÖZET
ilişam
b. Urve b. Zübeyr b. Avvam 61/681-1461763 yılları arasmda
yaşamıştır. Döneminin önde gelen hadis alimlerindendir. Fıkıh bilgisiyle de dikkat
çekmiş ve çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Kütüb-i tis'a'da çeşitli konulara dair
tekrarlarıyla birlikte 1589 rivayeri mevcuttur. İsl§mi ilimler alanmda şöhret bulmuş
pek çok hocadan hadis öğrenmiş; Ebu Hanife (ö.l501767) ve Malik b. Enes
(ö. 179/795) gibi önemli şahsiyetlere de hocalık yapmıştır.
Anahtar Kelimeler: ilişam b. Urve, Hadis, Rivayet
ABSTRACT
Biography of Hisham b. Urwa and His Contribution to the Hadith
Hisham b. Urwa b. Zubayr b. A vvam lived between the years of 61/681 and
146/763. He was one of the important scholars of hadith lıı his period and also had
much knowledge about jurisprudence (fiqh). He transmitted a great many hadiths.
There are 1589 hadiilis wlıich he narrated about different subjectsin the nine-boaks
(Kütüb-i Tis'a). His teachers were many well-known scholars on the field ofislanıic
sciences. His students were the irnportant scholars such as Abu Hanifa (ö.1501767)
and Malik b. Enes (ö.l79/795).
Key Words: Hisham_b. Urwa, Hadith, Prophet's Tradition, Narrative
ı. Hişam
b. Urve'nin Hayatı
Hişfun
b.Urve b. Zübeyr b. Avvfu.n (61/681-1461763) yılları arasında
yaşamış ve hadis rivayeri ile temayüz etmiştir. Ailesi, yaşadığı dönem ve
muhitirı hadis rivayeri açısından ehemmiyeti ve onun rivayetleriniri meşhur
hadis müellefatındaki sayısılkonumu bu makaleniri keleme alınmasının
sebebidir.
•
Eğitim Uzmanı,
Diyanet İşleri Başkanlığı .
121
Muhammet Ali ASAR
a. Doğumu ve Çocukluğu
Adı, Ilişam b. Urve b. Zübeyr b. el-Avvam b. Huveylid b. Esed'dir.
Kureyş'in meşhur kabilelerinden birisi olan Esedoğullarındandır? Hişam b.
Urve'nin 2ek çok künyesi olmakla beraber en meşhur künyesi, Ebft'l5
4
Münzir'dir.3 Bununla beraber o, Ebtl Abdullah ve Ebıi Bekir künyeleri ile de
anılır. Künyeleri haricinde onun meşhur lakapları da vardır. Kaynaklarda onun
ençok geçen lakapları el-Esedi, ez-Zübeyr!, el-Medeni, el-Avvam, el0
Kureşi' dir.
7
Hişam b. Urve Medine'de hicri 61/681 yılında Hz. Hüseyin'in şehit
8
edildiği Aşılra gürrtınde doğmuştur. Onun hicretin 61. senesinde doğduğu
konusunda kaynaklar hemen hemen ittifak halindedir. Buna rağmen onun
doğum tarihi ile ilgili farklı bilgiler de yok değildir. Bu bilgilerden bazılarına
9
göre o, hicretin altınışıncı yılında doğmuştur.
Ilişam b. Urve saMbileri görme fırsatı bulmuş, çocukluğu bazı meşhur
sahabllerin çevresinde geçmiş, onlardan çok etkilenıniş ve yaşamının ilerleyen
döneınlerinde sıkça onlarla olan mtınasebetlerini anlatmıştır. Bu bağlamda o,
Abdullah b. Ömer, Cabir b. Abdullah, Sehl b. Sa' d, Enes b. Malik ve Abdullah
0
b. Zübeyr'i görmüş/ bunlardan Abdullah b. Ömer ve Cabir b. Abdullah'tan
herhangi bir hadis nakletmemiş, onlarla ilgili olarak sadece gördüklerini
ll
anlatmıştır.
·
Hişam b. Urve'nin çocukluk yıllarından itibaren ilim öğrenmeye
başlamasında; çocukluğunun bazı sahabilerin ve kibar-ı tabiinin çevresinde
geçmesi, babası, dedesi ve amcasından tevarüs ettiği ilim geleneği, doğduğu ve
1
1
ı
3
4
s
6
7
s
9
ıo
ıı
Muhammed b. Sa'd, et-Tabakiitü '1-kübra, Beyrut, ts., c. VII, s. 321.
Said Alıdülkerim et-Teı:n1ml es-Sem'll.nl, el-Enslib, Daru'l-fikr, Lübnan-Beyrut,
1998, c. I, s. 138.
Ebı1 Abdiilah Muhammed b. İsmıiil el-Buh§ri, Tarfhü '1-kebir, Daru'l-kütübi'l-ilmiyye,
Beyrut, ts., c. VIII, s. 193; Ebu Abdiilah Muhammed b. İsmail el-Buhan, Tarthu 's-sağir,
tahk.: Mahmut İbrahim zayed, Kahıre, 1396/1976, c. II, s. 83; Ebü Abdilialı Şemsüddin
ez-Zehebi, el- Klişiffi mtirifoti men lehU riv/iyetüfi'/-f..:ütubi's-sitte, Beyrut, 1983, c. m,
s. 196.
Alımed b. Ali İbn Mencüye, Ricdlü sahih-i Müslim, Beyrut, 1987, c. ll, s. 318.
Ebu'I-Velid b. Süleyman b. Halef el-Bacl, et-Tildil ve 't-tercth limen harece anhü '1Buharf.fi camii's-sahlh, Marekeş, 1991, c. m, s. 1333.
Ebı1 Bekr Alımed b. Ali Hatib el-Bağdfuli, Tlirfhıı Bağdiid, Beyrut, ts., c. XN, s. 37.
Hayreddin ez-Zirikli, el-A '/ô.m, Beyrut, ts., c. IX, s. 85.
Ebı1'l-Abbas Şemsüddin İbn Hallikan, Vefaytitü 'l-a 'ytin, Beyrut, ts., c. VL s. 80; Ebfı '1Felah Abdu'l-Hay İbnü'l-İmad, Şezerô.tü 'z-zeheb fi ahbari men zeheb, Beyrut, ts., c. I,
s. 219.
Ebu Hatiın Muhammed b. Hibban el-Büsti, Kitlib-ı meşô.hir-i ulemtii'/-emsar, Beyrut,
ts., s. 80.
Ebu'l-Fadl ŞiMhuddin İbn Hacer el-Askalani, Tehzfbü't-tehzfb, Beyrut, 1325, c. XI, s.
48; İbrahim b. Abdullah el-Hatli, Sualô.tu ibn Cüneyd, Medine, 1988, s. 248.
Abdurrahman b. Ebi Hatim er-Razi, Kitô.bu '1-cerh ve 't-ta 'dil, Beyrut, 1953, c. IX, s. 63.
Ebı1
122
Hişaın b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiligi
gençlik yıllarının geçtiği Medine'nin İslılml ilimierin merkezi olması vb.
sebepler etkili olmuştur. İlim tabsili boyunca .kendisinin en çok istifade ettifı
kişi hiç şUphesiz fakih, muliaddis Vfl. meğazi .alimi olan, babası Urve' dir. 2
Kendisind~n 9nemli ölçüde istifade ettiği şahıslardan diğeri ise amcası Abdullah
14
b. Zübeyr'dir. 13 Babası ve amcası dışmda o, özellikle eşi Fatıma binti Münzir
15
ve sayısı tam olarak tespit edilemeyen pek çok hocadan ders alınıştır.
16
Hişfun b. Urve, 80 küsur yıl yaşamış, hayatı ilim ve ibadetle geçmiştir.
b. Ölümü
Hişam b. Urve'nin ölüm tarihi ile ilgili kaynaklarda fıirklt bilgiler
mevcut olmakla beraber, zikredilen tarihler birbirine çok yakındır. Onun ölüm
tarihi olarak hicretin 145 17,146 18 14i9 senelerinden bahsedilir. Fakat tabakat ve
tarih kaynaklarınıiı çoğunda onun ölüm tarihi olarak hicretin 146. senesi
zikredilir. İbn Kesir, onun ·ölümünün hicretin 146. senesinde vuku bulduğunu
teyit ellietinde onunla ~ yıl vefat eden ve çeşitli ilim dallarmda temayüz etmiş
kişilerden de bahseder. 0
Nakledildiğille göre O, kendisini çok seven ve kendisine hürmet
gösteren dönemin meşhur Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur'un davetiisi
21
olarak Bağdat'a gelmiş, onun misafiri olduğu esnada Bağdat'ta vefat etmiş,
cenaze namazını Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur Kureyşliler'in kılış şekli
22
olan dört tekbirle kıldırmıştır. Hişam'm nlişı Bağdat'ın doğu tarafında bulunan
Hayzuran Kabristanı 'na de:fiıedilmiştir.23
24
Onun Küfe' de vefat ettiğine dair kaynaklarda bazı bilgiler varsa da
bunlar rical illimleri arasmda pek kabul görmemiştir.
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
Sem'fuıi, el-Ensô.b, c. I. s. 140.
Zehebi, Kô.şif, c. III. s. 197; Celruüddin es-Suyfttl, Tabakatu '1-hujfô.z, Beyrut, 1983, s.
69.
Muhammed b. Ali Ulvi el-Hüseyn1, Kitô.bü 't-tezkira bi marifoti ricô.li'l-kütübi'l-iişira,
Kahlre, 1997, c. m, s. 1811; Muhammed b. Yusuf eş-Şfunt Sübülü'l-hüdô. ve 'r-reşiid, c.
II, s. 122.
Sem'aru, a.g.e, c. ı. s. 40.
İbn Hacer, Takrfbü 't-tehztb, Beyrut, 1975, c. II, s. 319; İbn Ebi Hatim, Kitiibü '1-merasi/,
Beyrut, 1983, s. 180.
Hatlb, Tiirfhu Bağdiid, c. XIV, s. 41.
Ebu'I-Hasan İzzüddin İbnü'l Esir, el-Kiimi/fi 't-tarih, Beyrut, ts., c. V, s. 576.
İbn Mencuye, Riciilü sahih-i Müslim, c. Il, s. 318.
İbn Sa' d, Tabakatü '1- kiıbrô., c. VII, s. 321; Afifüddin Abdullah el-Yafii, Mir 'atü '1cenô.n, c. I, s. 324.
Ebu'l Haccac Cemrueddin Yusuf el-Mizzi, Tehztbü'l-kemô.l fi esmô.i'r-ricô.l, tabk.:
Beşşar Avv!l.d, Beyrut, 1992, c. XXX, s. 241.
Hatib, Tiirflıu Bağdad, c. XIV, s. 41.
İbnü'I-İmad, Şezaratü 'z-zeheb, c. I, s. 219.
Hatib, a.g.e, c. XIV, s. 41.
123
.Muhanunet Ali ASAR
c. Soyu ve Ailesi
Yukarıda zikredilen nesep'bilgilerinden de anlaşılacağı üzere, Hişam b.
Urve Mekke'ı:lln köklü ailelerinden birine mensuptur. O, ilim dünyası ve. İslam
tarihinde önemli roller üstlenmiş bir dedenin torunu, bir babanın oğlu· ve bir
amcanın yeğenidir.. Hişam b. Urve'nin dedesi, meşhur sahabi Zübeyr b.
Avvam'dır. Zübeyr b. Avvam'ın annesi Safiyye binti Abdülmüttalib b. Haşim
Hz. Peygamber'in halasıdır.25 Hişam b~ Urve bu cihetten. Hz. Peygamber ile
akrabadır. Dedesi Zübeyr b. Avvam, on küsur yaşlarında iken Müslüman olmuş,
bundan sonra Hz. Peygamber'in yanından hiç ayrılmamış, Peygamber'e olan
aşırı bağlılığı ve İslam'a olan tarifi gayrı mümkün hizmetleri neticesinde daha
hayatta iken cennetle müjdelerren onkişiden biri olma bahtiyarlığına ermiştir.
Ayrıca Resuluilah onu ''benim havfuii:n" diyerek taltif etmiştir. O, Hz. ömer'in
vefat etmeden önce kendisinden sonraki halifeyi ta:t;;in etmek için öhıştuiduğu
altı kişilik müşavere heyetinin de içinde yer almıştır. 6
. ·. .
.
.
Hişam b. Urve'nin babaannesi ise, Hz. Ebu Bekir'in kızı Esma' dır.
Esma, hicret esnasında babası ve Hz. Peygambere yaptığı yardımlarta şöhret
bulmuş, Resulullah'ın övgüsüne mazhar olmuştur. 27 Hişam b. Urve, babaannesi
Esma'yı görmüş, ondan hadis işitmiştir. 28 Hişam bu kanaldan Hz. Ebu Bekir ve
Hz. Aişe ile de yakın akrabadır. Onun rivayetlerinin birçoğu babası Urve, Hz.
Aişe, amcası Abdullah b. Zübeyr ve babaannesi Esma ellietiyle gelmektedir. 29
Hişfun'ın babası Urve ise, Zübeyr'in Esma binti Ebi: Bekir'den olma
oğludur. Urve, İslfuni ilimler sahasında tabiinin en önemli simalarından birisidir.
O, fıkıhta temayüz etmiş, ''Fukah~-ı Seb'a" adıyla şöhret bulan Medine'nin
yedi fakibinden biri addedilmiştir. 0 Ayrıca, meğ§.zi ilmiyle de iştigal etmiş,
meğaziyi ilk tasnif eden kişi olarak meşhur olmuştur. O, hadisçiliğiyle de şöhret
bulmuş, hatta döneminde yaşayan bazı sahabiler hadis rivayetleri ile ilgili
tereddüt ettikleri noktaları ona sormuşlardır. 31
Hişam b. Urve'nin annesi ümmü veled32dir. 33 Horasanlıdır ve ismi
Safiyye'dir.34 Kaynaklarda, annesi hakkında bilgi yoktur.
25
26
27
28
29
30
31
32
Ebü Ömer İbn Ahdilberr en-Nemeri el-Kurtfıbi, el-btiab fi marifoti'l-ashiib, Be:Yrut,
2002. c. n, s. 89.
·İbn Hacer, el-İsabe fi temyfzi 's-sahiibe, Bağdfu:l, 1328, c. I, s. 545.
Sem'iini. el-Ensiib, c. I, s. 140.
Ebu'l Hasen Ahmed b. Abdullah el-İcli, Marifetü 's-sikat min rica/i ehli 'l-i/m ve '1-hadfs,
Medine, 1985, c. n, s. 332.
Ebu Abdilialı Şemsüddin ez-Zehebi, Tezkiretü '1-huffaz, Beyrut, ts., c. I, s. 144.
Ali b. el-Medini, İlelü '1-haaıs ve ma 'rifetü 'r-rica/, Haleb, 1980, s. 49.
Ebıi Abdilialı Şemsüddin ez-Zehebi, Tarfhü '/-İslam ve vefeyatü meşahiri '1-Alam,
Beyrut, 1990, 81-100 seneleri arası, ss. 424-426.
Ümmü Veled: Sahibinden çocuk dünyaya getiren .cariye anlammda kullanılan bir :fikıh
terimidir. Ümmü velede ait özel hükümler vardır. O, bazı yönlerden cariye gibidir;
efendisi daha önce olduğu gibi ona hizmet ettirınek, . başkasının işinde ücretle
çalıştırmak, mükfttebe anlaşması yapmak ve onunla cinsi ilişkide bul1llllll:ak hakkına
124
Hişam
b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği
Hişfun b. Urve'nin eşi ise amcası Münzir'in kızı Fatıma binti
Münzir'dir. Fatıma, dönemin önemli kadın raYilerinden birisidir. Hişfun b.
Urve'den onüç yaş büyü.k:tür35 ve onun hocalarındandır. 36
Hişfun b. Urve'nin, Fatıma'dan Zübeyr, Urve ve Muhammed adlarında
37
üç oğlu olmuş, onlar vasıtasıyla soyu devam etmiştir. 38 Onun soyunun Medine
ve Basra' da yaşadığı, oralarda kök saldığı bilinmektedir.39
2. Hişam b. Urve'nin İlmi Kişiliği ve Hadisçlliği
Hişfun b. Urve, sahabe nesiinin sona erdiği, İslam coğrafyasının
sınırlarının genişlediği, gayn Arap milletierin yoğun bir şekilde İslam' a
girdikleri bir dönemde yaşamıştır. Onun yaşadığı dönem özellikle hadis ilmi
yönünden, . diğer asırlarla kıyas edilemeyecek derecede ehemmiyet arz
etmektedir. Bu dönem fitne, siyasi gelişmeler ve iç savaşların neticesi olarak
Şia, Havaric, Rev8.fız ve Kaderiyye gibi fırkaların ortaya çıktığı ve bu fırkaların
40
kendi siyaset ve akldelerini teyit etmek için hadis uydurma faaliyetlerinde
bulundukları bir zaman dilimidir. Buna karşı Ebl-i Hadisin isııad, cerh-ta'dil ve
hadis yolculuklarıyla (rihle) mücadele ettikleri, isnad-ricru ile ilgili terminoloji
ve hadis ile ilgili ilim dallarının teşekkül etmeye başladığı, hadislerin resmi
tedvin faaliyetinin, buna bağlı olarak da tasnif çalışmalarının başladığı bir
dönemdir. Hadis ıstılahlarının doğmaya başlaması da bu döneme tekabül
etmektedir.
Hişfun b. Urve, yaşadığı dönemin önde gelen hadis ve fıkıh
bilginlerinden
birisidir.41
Medine'nin
hafızlarından42
ve
tabiinin
sahiptir. Bazı yönlerden ise hür gibidir. Sahibinin onu satması, ariyet yoluyla bir
caiz değildir. Ancak onu azad etme yetkisini haizdir. Şayet azad
etmeden sahibi ölürse üınınü veled kendiliğinden hür olur. Bk Burhılııüddin elMerğınılııl, el-Hid/iye, Beyrut, ts., c. II, s. 68.
İbn Sa' d, Tabakatü 'l-kübrfı, c. Vll, s. 321; EbU Abdilialı Mus'ah b. Abdullah ezZübeyr!, Nesebü Kureyş, Daru '1- Meant: Kahire, ts., s. 248.
.
el-Bac'i, et-Tfıdil ve 't-tercfh, c. III, s. 1333; Ebu Abdilialı İbnü'l Huzza, et-Tarif bi men
zıildra fi 'l-muvattfı mine 'n-nisô.i ve 'r-ricô.l, Fas, 2002, c. m, s. 609.
Ahmed el-Kelabaz'i, Ricfılü sahfhi'l-Buhfır~ tahk: Abdullah el Leysi, Beyrut, 1987, c. II,
s. 770.
Ebu Abdiilah Şeınsüddin ez-Zehebl, Siyer 'ü a 'lfımi 'n-nübelô., tahk.: Şuayb Arnavut,
Beyrut, 1993, c. VII, s. 34; İbn Hacer, Lisfınü '1-mfzan, Beyrut, 1971, c. VII, s. 419.
İbn Sa'd, Tabakatü'l-kübrfı el-lasmü'l-mütemmim li't-tô.bii ehli'l-medine ve
menba 'dehüm, tahk.: Ziyad Muhammed Mansur, Medine, 1987, s. 230.
Zübeyr!, Nesebü Kureyş, s. 248.
İbn Hallikfuı, Vefayô.tu 'l-a 'yô.n, c. VI, s. 80.
Ahmet Naim, Sahih-i Buhfırf muhtasarı tecrfd-i sarih mukaddimesi, Ankara, 1980. s. 46.
Zeheb'i, Kfışif, c. III, s. 197; Safiyyüddin Ahmed b. Abdullah el-Hazreci, Hulô.satıı
tezhfbi tehzfbi'l-kemillfi esmô.i'ricô.l, Beyrut, 1979, s. 410.
İbn Hibbılıı, Kitabu nıeşfıhiri ulemfıi'l-emsfır, s. 80.
başkasına bağışlaması
33
34
35
36
37
38
39
40
41 .
42
125
Muharnınet Ali
ASAR
meşhurlarındandır.
TabiJp içerisinde de çok hadis rivayet eden ve ilmi yetkinliğe
sahip olanlardan sayılır.
Hişam b. Urve, başta hadis rivayeti olmak üzere fıkıh ve rical bilgisi
alanlarında da temayüz etmiş, farklı zamanlarda Irak'a yaptığı seyahatlerde ilim
öğrenmek isteyerek çevresitti saranlara sadece hadis rivayet etmemiş, islami
ilimierin değişik daUarına ait bilgiler de vermiştir. 44
Onun ilme başlamasında olduğu kadar ilm1 şahsiyetinin gelişmesinde de
aile ortamının, doğup büyüdüğü ve hayatının büyük bölümünü geçirdiği
Medine'nin ilim merkezi olmasının etkisi büyüktür. "Hişam ilmini Medineli
olan veya Medineli olmayan altmış tane hocadan tahsil etmiştir'.4 5 ifadesi, onun
ilmi hayatının Medine merkezli olduğunu göstermektedir.
Hişam b. Urve iyi bir hadisçi olmakla beraber iyi bir fakilitir de. Hatta
46
dönemin önde gelen fakibierinden birisidir. Onun, fıkıh sahasında görüşleri
önemserren alimlerden biri addedilmesinde, babası Urve'nin döneminin fıkıh
otoritelerinden kabul edilmesi ve Medine'deki Fukahay-ı Seb'adan birisi
olmasının da etkisi büyüktür. Onu tanıtan kaynakların birçoğu, onun hadis
alanındaki yetkinlik ve hadis rivayetindeki güvenilirliğinden bahsettikten sonra,
47
onun fıkıhçılığından söz ederler. Onun fıkıh bilgisi dönemin halifesinin de
48
dikkatini çekmiştir.
Fıkıh alanındaki ilmi derinliğinden dolayı o zaman zaman dönemin ilmi
çevrelerinde bu alanda şöhret sahibi a.IimJ.erle mukayese edilmiştir. Onun :fikhi
noktada mukayese edildiği a.IimJ.erden birisi meşhur fıkıhçı Ta.vus'tur. 49 Hatta
bir keresinde Ma'mer b. Raşid, ben "Tavus gibi bir fakili görmedim" demiş, bu
sözü işiten Abdürrezzak "Hişam b. Urve'yi de mi görmedin50 diyerek ·ona
karşılık vermiştir.
Onun talebelen arasında Ebü Hanife, Süfyan es-Sevri ve Malik b. Enes
gibi görüşleriyle günümüzde dahi amel edilen meşhur fakibierin bulunması da51
onun fıkıhtaki yerine işaret etmesi bakımından önemlidir.
Hişam b. Urve'nin konuşurken deliilere dayanması ve karşısındakinden
52
de ilgili konuda delil istemesi ilmi kişiliğirün hususiyetlerindendir. Ayrıca O,
tenkitçi bir zihrtiyete ve ilim anlayışına sahiptir. Bu bağlamda ·O, doğru
43
44
45
46
41
48
49
50
51
52
İbn Hall.ilren, Vefayatu 'l-a 'yan, c. VI, s. 80.
Abdü'1-Hay e1-Leknev1, er-Refii ve 't-telanflfi '1-cerh ve 't-tadil, Beyrut, 1987, s. 281.
em'fuı1, el-Ensab, c. I, s. 140.
Zehebi:, Tezldretü '1-hu.ffiiz, c. I, s. 144.
Ebu Hafs Ömer İbn Şahin, Tarfhu esmai's-sikfit, Beyrut, 1986, s. 343.
İbn Hallikiln, Vefayô.tu 'l-a 'yan. c. VI, s. 81.
Seyyid en-Nüri Ebu '1 Maati', el-Ctimi fi '1-cerh ve 't-ta 'dil, Beyrut, 1992, c. III, s. 240.
İbn Ebi Hatim, Kitô.bu '1-cerh ve 't-ta 'dil, c. IX, s. 63.
Celalüddin es-Suyüt!, Tenvfrü 'l-haw1lik şerhi ala muvattai Mii/ik ve yelfhi ldtiibü
is 'iifi 'l-mubatta bi rica li '1-muvattô., Beyrut, ts., c. III, s. 41; Suyüt!, Tabakfitü '1-huffiiz, s.
69.
Hatib, Tarflıu Bağdô.d, c. XIV, s. 41.
126
Hişam
b. Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği
olduğuna inanmadığı
bilgileri tenkit edip, doğrusunu izah etmiştir. Bir gün
Yahya b. Said el-Kattfuı'ın, İshak'ın Fatıma binti Münzir'den hadis rivayet
etmesini sorması üzerine O, İshak'ın Fatıma'yı görmediğini ifade etmiş, bu
durumu hayretle karşılamış 53 ve bu şekildeki rivayetleri reddetmiştir. ilişam'ın
bu konudaki hassasiyeti onun hadis rivayetinde senedin ittisaline de çok önem
verdiğini göstermektedir. Diğer taraftan O, doğru bildiği hususları sonuna kadar
savunmuş, bilşlsi şaz bile olsa, arkasında durmuş ve bunu dillendirmekten
çekinmemiştir. 4
Hadisçiliği noktasında onun en dikkat çekici yönü, hadis rivayetlerinin
senedierindeki konumudur. O, Hz. Aişe'den gelen rivayetlerin sened zincirinde
önemli bir halka, hadis sahasında meşhur olan hocalarıyla talebelen arasında bir
ilim köprüsüdür. Onun önemli muhaddisler arasında köprü konumunda olması
çerçevesinde şu örnekler verilebilir:
·
Hz. Peygamberin gusül abdesti alış şeklini anlatan rivayetin55 Hişam
tariki şu şekildedir: Abdan-Abdullah b. Mübarek-Hişam b. Urve-Urve-Aişe­
Rasillullah (Muttasıl-Merfu), Buhfirf, "Gus/",15.
Hz. Peygamberin güneş tutulduğunda namaz kıldığını (kiisuf namazı)
56
ve hutbe irad ettiğini anlatan rivayetin Hişam tar"ıki şu şekildedir: Abdullah b.
Mesleme-Millik b. Enes-Hişam b. Urve- Urve-Aişe-RasUlullah (Muttasıl­
Merfu), Buhiirz, " Küsuf', 2.
Hz. Peygamberin istihaze (özür durumu) ile hayzı anlattığı
rivayetin57Hişam tarlki şu şekildedir: Abdullah b. Muhammed-Süfyan- Hişam
b. Urve- Urve-Aişe-Rasülullah (Muttasıl-Merfu), Buhiiri, "Hayz", 19.
Hişam
b. Urve kendi döneminde bir muhaddis için elzem addedilen
hadis yolculukları (rihle) yapmış ve İslam ülkesinin belli başlı ilim merkezlerini
dolaşmıştır. Bu yerlerin başında, devrin önemli merkezlerinden biri olan ve
birçok sahabinin yerleştiği Kılfe şehri gelmektedir. O, Abbasi Halifesi EbU Cafer
el-Mansur'un Kılfe' de bulunduğu dönemde KUfe'ye gelmiş ve Kılfeliler ondan
53
Takiyuddin el-Makrizi, Kitô.bu'l-mukaffô. el-kebfr, Beyrut, 1991, c. V, s. 304.
Yusuf es-Şil.ıni, Sübülü '1-hüdô. ve 'r-reşô.d, Beyrut, 1993, c. V, s. 70.
55 :wM ~b ı:.r "-:!il ı:.r •. u~ U/ ~'~ ı.;Y.-:..1 J\i .&ı ~ ı.;_r.ı:..l Jt§ ı:ıı~ l.llı:..
•p ·~ Jl.:..,ı f:ı J,..::ic.l f:ı ;::ıı.....:JJ •.,._,...._, !...::,_,:i_,~ J,..c. .tıll;JI t)o J,..::ic.ll.lJ rk_, ~ .&1~ .ıiıl J_,...; ı:;'.S.
J.,....).3 \.il J,..üc.l ~ cl.s_, . o.lJ.A:;>. .;t... J..,:c. f:ı C.:..\.)A c.::ı::ıc; .,.wı ~ u::.iji.U~ r.SJ) ~ .ı..;l ı:.ı.ıı. \.l) .;ı:..
~.u.. u .. .l:.l
li\ • ..1... ..ı..ıL::. .ıiı\ c.s""""
'- .ıiı\
• - •
.)0-J
_, " • c.>" \"'_, 56 :cl.s 4J1 ~\.c. ı:.r "-:!!1 ı:.r •.3~ U/ i'~ ı:.r tillL. ı.F- .w..... U/ .ıiıl ~ l.llı:..
~ t'l,ıill J\1.\.s t'ın l.)"\3l\.ı Fı_,~ .ıiıl ~.ılı\ Jy.o.; ~ rkJ ~ .ılıl.)....:. .ıiıl Jy.o.; .lF ı,ş.i ~ı c.::.ıiı..:..
~ ~ J}~ı tfi)l u_,.ı y. _, tfi.;11 J\1.\.s e..;~ J};ll ~'l,ıilı u_,.ı y._, t'l,ıilı J\1.\.s ~'1.§ f:ı tfi.;11 J\1.\i
.&ı~ uJ..lll y.6.;.J ~~ ..:..l;.JI ~_, uy..o.ıl ç::. .)}'i\ ı,şA J..9 L. Jı.. ~~~ ~~.; J..9 ç::. ~~~ J\1,\.s
.&ı ~~~u till.i ı4ıl.; l.ll-9 ....,'\ı:J ':/_, .l:.lc.:.._,..ı u~ ':/.ılı\ ..:..t,ı1 (.).4 ul:i,ıi ...ı..iJı_, ~~ ul: Jt§ ç::. ~~ı_,
ı fo~_,~ ~çk-1 t.. u_,..1.:; _,ı .ııı_, .ı....:.....:ı...lt:ı :J\5f:ı. ı~_, ı_,ı...._, ı_,.,>?._,
57 :~l.c. ı:.r 'Yıl ~ t't..a ı:.r u~ U'i.l:. Jl.§ .l=.4 U/ .ııı ~ 1..il.l:..
.::..l;!1 l.ll-9 ~ ..:.....,ııj <1.? till.i:JW F-' ~.&ı~~~ .:.ııLs ı>=b:i.ıii ..:..ııs ~ cs~1 u.. Uij ul
54
e..;
.~.3 ~ij..:.._»ıl
%
ö::ıt....ll .,rol!~\
127
-
-
•
Muhammet Ali ASAR
58
hadis dinlemişlerdir.
Kaynaklarda onun Kfife'ye üç kez geldiğinden
59
bahsedilmektedir.
Ilişam b. Urve'nin rihle yaptığı merkezlerden birisi de Basra'dır.
Hişfun, bicretin 120. senesinde, Halid b. Abdullah el-Kureşi'nin valiliği
60
döneminde, Basra'ya gitıniş orada da hem hocalık hem de talebelik yapmıştır.
Aynca, Hişfun, halife Cafer el-Mansur'un misafiri olarak Bağdat'a da
gitmiş, Bağdat'ta bulunduğu süre içerisinde çevresinde toplananlara hadis
• • 61
rivayet etmıştır.
a. Badisçiler Arasındaki Yeri
Hişam b. Urve hadis rivayet zincirlerinin önemli bir halkasını teşkil
etmektedir. Onun rivayetlerinin sayısı oldukça çoktur. Her ne kadar Ali b. el63
Medinl, . onun yaklaşık dört yüz rivayetinin olduğunu
Zeheb1, onun
64
rivayetlerinin sayısının binden fazla olduğunu söylemiş olsa da bizim tespit
edebildiğimiz kadarıyla onun Kütüb-i Tis'a'da, mükerrerler dahil toplam 1584
rivayeti bulunmaktadır.
65
66
Ilişam b. Urve tabakat kitaplarında sika , sebt , çok hadis rivayet edep.
68
ve hadis ilminde hüccer olan bir şahsiyet olarak tanıtılmaktadır. Aynca, cerh
69
ve ta'dil sahasında önemli eserleri olan müelliflerden İcli (ö.261), İbn Ebi
72
71
Hatim70 (ö.327), İbn Şahin (ö.385) ve İbn Hacer (ö.852) onun sika olduğunu
söylemişlerdir. Y akub b. Ebi Şeybe, sebt kelimesiyle, onun her bakımdan
güvenilir bir hadisçi olup hadislerinin de makbul olduğunu ifade etmiş ve onun
62
ss
İbn Sa' d, Tahakiitü'l-kübrii, c. VII, s. 321; İbn Hallikfuı, Vefayiitu'l-a'yiin, c. VI, s. 80.
59
60
Hatib, Tiirfhu Bağdiid, c. XN, s. 40.
Halife İbn Hayyiit, Tarih, tahk.: Ekrem Ziya el-Umeıi, Riyad, 1985, s. 350.
İbn Sa' d, Tabakiitu '1-kübrii, c. VII, s. 321; Zirikli, el-A 'lam, c. IX, s. 85.
İbn Sa' d, a.g.e, c. VII, s. 321; İbn Hallik§n, Vefayiitu 'l-a 'yan, c. VI, s. 80.
Mizzi, Tehzfbü '1-kemiil, c. XXX, s. 237.
Zehebi, Siyerü a 'liimi'n-nübelii, c. VI, s. 47.
Sika: Hadis usulünde umumiyetle adalet ve zabt vasfı taşıyan ravilere denir. Bk.
Mücteba Uğur, AnsiklopedikHadis Terimleri Sözlüğü, TDV. Yay, s. 359.
Sebt: Hadis ilminde bilhassa güvenilir ravileri ifade etmekte umumi bir tabir olarak
kullanılmaktadır. Bk. Uğur, a.g.e, s. 353.
Hüccet: Hadis usulünde iki ayrı manada kullanılır. Bunlardan birincisi tadil
Iafizlarmdandır. Tadilin birinci ya da ikinci mertebesine deliilet eder. Bu liifızla adaletine
hükmedilen raviler her bakımdan güvenilir addedilir. İkincisi: muhaddislere verilen
lakaplardandır. Ha:fızdan bir derece yüksek muhaddislere verilmiştir. Hüccet liikabıyla
bilinen muhaddis, hadis ilinılerini liiyıkıyla bilen, herkesin otorite olarak kabul edeceği
bir mertebeye yükselmiş olan iiliın demektir. Bk Uğur, Mücteba, a.g.e, s. 132.
İbn Sa' d, Tabakiitı1'l-kübra, c. VII, s. 321.
icll. Tiirflıu 's-silalt, s. 459.
İbn Ebi Hatim. Kittibu '/-cerh ve 't-ta 'dil, c. IX, s. 64.
İbn Şahin, Tiirfhu esmiii's-sikiit, s. 343.
bnHacer, Takrfbü't-tehzfb, c. II, s. 319.
61
62
63
64
65
66
67
68
69
1o
71
72
128
Hişam b.
Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği
hakkında
münker olan hiçbir değerlendirmenin hadisçilerden sadır olmadığiı:l.ı
73
nakletmiş, Zehebi (ö.748), onu hadis imamlannın önde gelenlerinden saymış, 74
75
İbn Hibbfuı (ö.354), onu Medineli hadis hafızları içerisinde zikretmiştir.
Hişfun b. Urve, hadisteki ilmi yetkinliği açısından; kendinden önce
yaşayan ve özellikle hadis ve diğer islamı ilimler alanında önemli bir yere sahip
olan Muhammed b. Sirin (ö.llO) ve Hasan Basri'ye (ö.llO) benzetilmiştir.
Bununla ilgili olarak, Vüheyb'in şu sözü, tabakAt kaynaklarının birçoğunda yer
almaktadır. "Hi?fun b. Urve yanımıza geldi. O, Hasan Basri ve Muhammed b.
Sirin gibiydi."7 Bu bağlamda Hişfun b. Urve, Medine'nin yedi fakibinden ve
önemli muhaddislerden biri sayılan babası Urve ve hadisleri tedvin faaliyetinde
başrol aynayarale hadis tarihinin en önemli simalarından biri addedilen Zühri ile
77
de karşılaştırılmıştır.
.
Hişfun b. Urve'nin talebe ve hocalarının. isimleri de, onun hadisçiler
arasındaki yerine işaret eden en önemli faktörlerdendir. Süfyan es-Sevri (ö. 161 ),
Ebu Hanife (ö.150) ve Malik b. Enes(ö.l79) gibi hadis/fik.ıh alanının önde gelen
isimleri onun talebeleri arasında zikredilirken; Urve b. Zübeyr (ö.94) ve İbn
Şihab ez-Zührl (ö.124) gibi İslami ilimler sahasının otoriteleri de onun hocaları
arasında zikredilir.78
·
Hişam'ın hadisçiler arasındaki yerinin ehenımiyetine delaıet eden diğer
bir husus da, onun rivayetlerinin, önemli sayılabilecek hemen hemen bütün
hadis kitaplarında yer almasıdır. ilişam'ın rivayetleri, Buhan ve Müslim'in
sahilıleri başta olmak üzere Ebu Davud, Tirı:nizi, Nesai ve İbn Mace'nin
sünenlerinde, İmam Malik'in Muvatta, Ahmed b. Hanbel'in Müsned ve
Darimi'nin Süneninde de yer almaktadır. Buhan'nin Sah1binde: 349, Müslim'in
Sahihinde: 185, Ebu Davud'un Süneninde:l08, Tirmiz'nin Süneninde: 76,
Nesru'nin Süneninde: 122, İbnMace'nin Süneninde: 101, Maıik'inMuvattaında:
122, Ahmed b. Hanbel'in Müsnedinde: 465, Dfuiıni'nin Süneninde: 56 olmak
üzere Kütüb-i Tis'a'da toplam 1584 rivayeti bulunmaktadır.
Onun hangi hocadan, hangi konudaki hadisleri rivayet ettiği, onun
hadisçiler arasındaki konumunaatfen şu şekilde ömeklenebilir. Babası Urve'den
iman, namaz ve oruç konularında; eşi Fatınıa binti Münzir'den, abdest, zekat,
giysiler ve tıp alanında; Vehb b. Keysan ve Zühri'den, namaz konusunda;
kardeşi Osman b. Urve'den, hac konusunda; Abdullah b. Ebi Bekir b.
73
74
75
76
77
78
Zehebl, Siyerü a 'Iami'n-nübelli, c. VI, s. 35.
Zehebi, el-İber fi haberi men gaber, Beyrut, 1985, c. I, s. 158; Zeheb1, Klişif, c. m, s.
197; Zeheb1, Tezkiretü '1-hu.ffliz, c. I, s. 144.
İbn Hibbfuı, Kitabu meşiihiri ulemlii'l-emslir, s. 80.
Zeheb1, Siyerü a'liimi'n-nübela, c. VII, s. 35.
Hafıb, Tiirilıu Bağdlid, c. XIV, s. 40; İbn Ebi Hatiırı, Kitiibii '1-cerh ve 't-ta'dil, c. IX, s.
64.
Suyı1tl, Tenvfru '1-lıavii/ık, c. m, s. 41; Ahmed Taşköprü.z§.de, Miftiihü 's-sa/ide, Kahire,
ts., c. II, s. 217.
129
Muhammet Ali ASAR
Hazrn'dan, Dikalı konusunda; Abdurrahman b. Sa' d' dan yiyecekler konusunda;
Abdullah b. Urve'den de, faziletler konusunda hadisler rivayet etmiştir.
Ondan da, Süfyan b. Uyeyne, Millik b. Enes, Hammad b. Zeyd, namaz
konusunda; Abdullah b. İdris, cenaze; Şuayb b. İshak, zekAt; Leys b. Sa'd,
alışveriş; Abdurrahman b. Süleyman, oruç konusunda; İbn Cüreyc, Şube, Yahya
79
b. Y eman da çeşitli konulara dair birçok hadis rivayet etmiştir. Hoca-talebe
ilişkisi bağlammda onun rivayetleri ve bu rivayetlerin konuları onun hadis
rivayetindeki konumunu göstermesi bakımından önemlidir.
Onun hadisçiler arasındaki yerine işaret etmesi açısından Buhan'nin esSahilıindeki rivayetlerinin konulara göre sayısal dağılımı şu şekilde verilebilir:
Nikah (29 rivayet), menakibü'l- ensil.r/meğazi (21 rivayet), edeb (13 rivayet),
cenil.iz (lı rivayet), salat/hac cıo rivayet), deavat (9 rivayet),
büyü' /hayızlbedü'l-halkl fezailü'l-ashab/tıbb/itisam bi's-sünne (8 rivayet),
savmilihas (7 rivayet), vudillhibe/zekat (6 rivayet), ğusl/ezan/cihad ve'ssiyer/tefsirü süreti'n-nisa!talak, zebil.ih ve's-sayd/rikak/ahkam (5 rivayet). Ayrıca
hemen her konuyla ilgili birkaç rivayet bulmak mümkündiir. Örnek olarak
şunlar verilebilir: Bedü'l- vahy, iman, ilim, teyemmünı, cum'a, vitr, umre, itikaf,
istikraz, mezruim, şeMda.t, vasaya, sulh, cizye, enbiya, akika, eşribe, et'ime,
hudüd, diyat, hiyel, ta'bir, tevhid.
Buhan, es-Sahihinde Hişılın b. Urve'den 7 hoca
vasıtasıyla, 2ı8 sened formunda, 349 hadis rivayet etmiştir. Hişılın b. Urve'nin,
Buhan'nin es-Sahih'inde zikredilen hocaları, onlardan naklettiği rivayet sayısı
ve ıivayet lafızları şu şekildedir:
l.Urve b. Zübeyr: 319 Rivayet. Rivayetlerinin büyük bir kısmı babası
olan Urve'dendir. Hişılın, ondan hadis naklederken, şu siğaları kullanmıştır:
(An, Ahberem, Haddesem, Haddesena).
Bu
bağlamda
2. Fatıma binti Münzir: 22 Rivayet (An, Haddesetnl, Ahberetnl, Semia).
3. Vehb b. Keysan:
3 Rivayet (An).
4. Abbad b. Abdullah:
2 Rivayet (An).
5. Osman b. Urve:
ı Rivayet (An).
6. Abdullah b. Urve:
ı Rivayet (An).
ı
7. Abdullah b. Zübeyr:
Rivayet (An).
Hişılın
b. Urve'nin es-Sahilı'de zikredilen 53 talebesinden ilişılın'dan
çok sayıda rivayette bulunanlar, rivayet sayıları ve lafiziarı da şu şekildedir:
ı. EbU Üsılıne:
65 Rivayet (An, Ahberena, Haddesena, Ahberem).
2. Malik b. Enes:
46 Rivayet (An, Ahberena).
79
Senıi'tü,
3. Yahya b. Said:
33 Rivayet (An,
4. SüfYan es-Sevrl:
30 Rivayet (An, Haddesena).
İbn Mencüye, Ricalü Sahih-i Müslim, c. II, s. 3 I 9.
130
Haddesena).
Hişam b.
Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği
5. Abde:
27 Rivayet (An, Haddesena).
6. Ali b. Müshir: 16 Rivayet (An, Haddesena).
7. Vüheyb:
14 Rivayet (An, Haddesena).
8. EbU Muaviye: ll Rivayet (An, Haddesena).
9. Abdullah b. Mübarek: lO Rivayet (Ahberena)
b. Hakkında Yapılan Tenkitler
Hadis ilminde otorite addedilen birçok hadis a1iıni onun güvenilirliğini
tescil etmiştir. O İcll'den, İbn Ebi Hatim'e, Zehebi'den, İbn Hacer'e kadar
birçok a1im tarafından, hadisçiliği bakımından güvenilir ve rivayet ettiği hadisler
dinde.delil kabul edilebilir bir hadisçi olarak tammlanmıştır.
Bununla beraber onun hadisçiliği farklı açılardan tenkit edilmiştir. Fakat
hakkında yapılan tenkitler, hadis ve rical iliimieri tarafından cevaplandınlınıştır.
O şu başlıklar muvacehesinde tenkide uğramıştır: Tedlis yapması, mürsel hadis
rivayet etmesi, hadisleri karıştırması, kitapları yanındayken doğru rivayet edip
kitapları yanında değilken doğru düzgün rivayet edememesi.
Hişam'ın tedlis 80yaptığı bazı kaynaklarda yer almıştır. 81 Onun tedlis
yapmasına şu rivayet örnek olarak verilir: Yahya dedi ki, Hişam b. Urve
babasından, O da Hz. Aişe'den şu hadisi rivayet etti: "Resulullah, hiçbir zaman
iki iş arasında muhayyer bırakıbnadı ve eliyle de hiç kimseye vurmadı." Yahya
dedi ki, bu hadisi Hişam'a sordum. O da bana şöyle cevap verdi. Bana babam
Aişe' den şunu nakletti: "Resulu/lah hiçbir zaman iki şey arasında muhayyer
bıralalmadı." Ben babamdan bundan başka bir şey işitmedim. Kalan kısmı ise
82
Zühri' den işittim. Burada Zührl' den işittiği bir sözü, doğrudan babasından
işitmiş gibi nakletmesi sebebiyle tedlis yapmakla eleştiriJ.iniştir. Buna rağmen
Hafız Alai, Hişam'ın tedlis yaptığının doğru olmadığını, bu rivayet dolayısıyla
onun hakkında müdellis hükmünün verileme~eceğini ve kendisinin Hişam'da
müdellis vasfını görmediğini ifade etmektedir. 3
Y akub b. Ebi Şeybe de, onun mürsel hadis84 rivayet ettiğini bildirmiş ve
şöyle demiştir: Hişam, güvenilir bir muhaddistir. Ancak, Irak:'a gittikten sonra
80
81
82
83
84
Tedlis: Bir ravinin muasın olup görüşmediği veya görüştüğü halde hadis almadığı bir
şeyhten işitmişçesine rivayette bulunmasıdır. Bk.Uğur, a.g.e, s. 395.
İbn Ebi Hatim, Kitabu 'l-mertisil (dipnot), s. 181; İbn Hacer, Hedyü 's-sari, mukaddimetü
fethi '1-bari, Beyrut, 130, s. 444.
Ebu Abdullah Hakim en-Neysabfiri, Kittibü marifet-i ulilmi'l-hadis, Kahire, ts., s. 104.
Abdurrahman İbn Receb el-Hanbeli, Şerhu i/eli't-Tirmfzf (dipnot), tahk.: Nureddin Itr,
Beyrut:, 1978, c. II, s. 604.
Mürsel Hadis: Sahabiden hadis rivayet etmiş bulunan tabiinin, isnadında sahabiyi atlayıp
doğrudan doğruya Hz. Peygamberden rivayet ettiği hadise denir. Bk.Uğur, a.g.e, s. 302.
131
Muhamınet Ali
ASAR
hadis rivayetinde gevşeklik göstermiş, babasından değil de başkasından işittiği
hadisleri, babasından duyduğunu söyleyip mürsel olarak rivayet etmiştir. 85
Abdurrahman b, Yusuf b. Huraş da, Ma.lik b. Enes'in, mürsel rivayette
bulunduğu için Hişam'ın rivayetlerini pek makbu1 görmediğinden bahsederek
şöyle der: "Hişam'ın güvenilir ve rivayetleri sahih kitaplarda yer alan bir
muhaddis olmasına rağmen, Ma.Iik b. Enes'in, onun Iraklılara rivayet ettiği
hadisleri tenkit ettiğini işittim." İbn Huraş, Ma.lik'in tenkirline esas olarak şu
örneği verir: "Hişfun b. Urve üç defa Küfe'ye geldi. İlk gelişinde bir hadis
rivayet etti ve bu hadisi babam bana tahdis etti:UUU:. ı.::.:.:....... J\.9 ıFl ~ dedi. İkinci
gelişinde aynı hadisi rivayet ederken babam bana haber verdi :UUU:. LJc. ıFl ~y,:..l
dedi. Üçüncü gelişinde de aynı hadisi babam bana söyledi :UUU:. LJc. ı.T-1 J.ii;
diyerek hadisi birbirinden farklı rivayet lafızlarıyla nakletti.86
.
İbn Hacer, Hişam'ın hadisleri farklı rivayet lafızlarıyla nakletmesini
ihtiyarlıktan kaynaklı hafıza zayıflamasına87 İbn Receb de, Irak'ta bu1unduğu
zaman hatırlayamadığı konularda müracaat edeceği kitaplarını yanında
getirmemesine bağlamaktadır.88 Diğer taraftan İbn Receb (ö.795), Hişam b.
Urve'yi kitapları yanında olmadığı zaman hatalı rivayette bu1unan, kitapları
yanında olunca rivayeti sağlam olan hadisçiler arasında zikretmektedir. 89
Hişfun b. Urve'nin eleştirildiği noktalardan birisi de, onun
yaşlandığında hafıza zayıflamasına bağlı olarak ihtilar0 yapmasıdır. İhtilat
hadisçi için ciddi bir tenkittir. Bu eleştiriyi yüksek sesle dile getiren kişi Ebu'IHasan İbnü'l-Kattfuı (ö.628) dır. Onun bu eleştirisi karşısında Zehebi savunmacı
bir yaklaşımla hareket etmiş ve ona şu şekilde cevap vermiştir: "Hişam b. Urve
hakkında Ebı1'l-Hasan el-Kattfuı'ın tenkirline itibar edilip, dikkate alınmaz.
Çünkü Hi şam, hadis iminde mutlak manada hüccef1 olan bir kişidir. Yaşlandığı
zaman onun hafızasının zayıfladığı doğru olmakla beraber bu herkes için söz
konusu olabilecek bir durumdur. Ayrıca hatadan ve unutkanlıktan korunmuş hiç
kimse yoktur. Yaşlılıktan kaynaklı hafıza zayıflaması doğal bir durum olup, ilmi
kişiliği zedeleyici mahiyette değildir. Bu noktada ilmi kişiliği zedeleyen husus
ihtilattır. Hişam b. Urve ise hiçbir zaman ihtilat yapmamıştır. Bu kesin bir
olgudur. Onun hadisleri hüccettir ve Muvatta'da, sahih hadis kitaplarında ve
sünenlerde yer almıştır. İbnü'l-Kattfuı'ın Hişfun'ın ihtilat yaptığı ile ilgili sözü
merduttur, kabul edilemez. Bana hatadan ve unutkanlıktan uzak olan önde gelen
hadis imamlarından birini gösterebilir misiniz? Aynı şekilde bu ilirnde .zirve
85
86
87
88
89
90
91
Hatib, Tarihu Bağddd, c. XIV, s. 40; Zehebi, Siyer 'ü a 'lami'n-nübeld, c. VI, s. 35.
Mizzl, Tehzfbü '1-kemdl, c. XXX, s. 239; İbn Hacer, Tehzfbü 't-tehzfb, c. XI, s. 50.
İbn Hacer, Hedyü 's-sari, s. 448.
İbn Receb, Şerhu ile/i 't-Tirmfzf, c. II, s. 605.
İbn Receb, a.g.e, c. II, s. 602.
İhtilat: Ravinin akli melekelerinin zayıflaması sonucu şuurunun kanşmasıyla rivayet
ettiği hgadislerin farkında olmamasıdlr. Bk.Uğur, a.g.e, s. 148.
Bk. 64 nolu dipnot.
132
Hişam b.
Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği
olmasına rağmen vebmi92 olan birçok kişi vardır. Ma'mer, Evzai, Mıilik b. Enes
gibi meşhur hadisçiler bile böyledir"93 der ve şöyle devam eder: ''Hişfun b. Urve,
ömrünün son zamanlarında Irak'a geldiğinde, birçok konuya dair hadisler
rivayet etmiştir. Bu rivayetlerinde gerektiği şekilde titizlik gösterememiştir.
Fakat bu durum ayın şekilde, Malik, V eki', Şübe gibi sika olan hadis imamlan
için de geçerlidir. Sen, güvenilir, sika olan_ alimleri zalıf olanlarla karıştırma.
Muhakkak ki, Hişam hadis ilminde Şeyhu'l-Islam'dır."9
Zeheb!'nin, Hişfun b. Urve'nin ihtilat yapmadığı ile ilgili rivayetlerini
nakleden Leknev1, hata ile ilitilatın da ayırımını yapmadan konuyu bitirmemiştir.
Ona göre, ihtilat: Aklın bozulması, sözlerin ve ilillerin intizamını kaybetmesi
olup; bunama, hastalık, musibete maruz kalma, evladını, malını, kitabım
kaybetme veya kitapların yanması gibi olayların sonucunda meydana gelir. Kim
kendisine ait olmayan bir rivayeti rivayeti gibi naklederse, kendine telkin edilen
şeye uyarsa ya da kendine okunan bir şeyi anlamazsa onun hakkında ihtilat etti
denir. Fakat hafızası zayıflayan, bazı hadislerde ufak yanlışlıklar yapan.kişiye
95
ihtilat etti denmez. öte yandan Hi~fun'ı ihtilat yapmakla tenkit eden İbnü'l­
Kattan'ın cerh konusunda müteşeddit 6 olduğu kaynaklarda ifade edilmiştir. 97
c. Hoca ları-Talebeleri
Hadis kültüründe ve İslami ilimler geleneğinde, kendisinden bilfs
8
edinilen ve rivayette bulunulan herkes hoca, rivayet eden herkes de talebedir.
Bu itibarla ilmi hayatın canlı olduğu bölgelerde yaşamış olan Hişfun b. Urve'nin
hoca ve talebelerinin sayısı yüzlerle ifade edilebilir. Burada sadece meşhur baZı
hoca ve talebelen ismen zikredilecektir. Onun meşhur hocalan şunlardır:
Abdullah b. Zübeyr (ö. 73/692), Urve b. Zübeyr (ö. 941713), Amr b. Şuayb (ö.
ı 18/736), İbn Şihab ez-Zührl (ö. 1241742), Muhammed b. el-Münkedir (ö.
130/747), Abdullah b. Ebü Bekir b. Hazın
(ö.l301747), Ebü'z-Zinad
(ö.130/747). 99
Onun meşhur talebelen de şunlardır: Eyyüb es-Sahtiyfuıi (ö. 1311748),
Muhammed b. Aclan (ö. 148/765), Ebu Hanife Nurnan b. Sabit (ö.150/767), İbn
92
93
94
95
96
97
98
99
Vehim: Ravinin cerhine sebep teşkil eden metaini aşerndan biri olup ravinin rivayetinde
yanılmasıdır. Bk. Uğur, a.g.e, s. 419.
Zeheb!, Siyerii a 'lfimi 'n-nübelfi, c. VI, s. 36.
Zeheb!, Mfziinü'l-i'tidtilfinakdi'r-ricii!, Beyrut, ts., c. IV, s. 302.
Şemsüddin Muhammed es-Sehavi, Feth ii '1-mugfs şerhu elfıyeti '1-hadfs, Beyrut, 1983, c.
I, s. 375; Lelmev!, er-Ref'u ve 't-tekmfl, s. 280.
Müteşeddit: Ravileri cerlı ver tadil ederken katı davranan ve en küçük kusıırda hemen
cerh yoluna giden a.lim. B k. Abdullah Aydınlı, Hadis ıstılahiarz sözlüğü, İFAV Yay.,
İstanbu~ 2009, s. 232.
Zehebl, Siyerü a 'lfimi'n-nübelii (dipnot), c. VI, s. 35.
R<lşid Küçük, Abdullah b. Mübfirek: Hayatı, Eserleri ve Hadisçiliği, (Basılmamış
doktora tezi), İstanbnul, 1997, s. 41.
Hocalannın tam listesi için bk. Mizzi, Tehzfbü '/-kemal, c. XXX, ss. 233-334.
133
Muhaınmet Ali ASAR
Cüreyc (ö. 150/767), Ma'mer b. R.aşid (ö. 1531770), Şube b. el- Hacdie (ö.
160/777), Süfyan es-Sevri (ö.161/778) Hammad b. Selerne (ö.167/783) Leys b.
Sa'd (ö.1741790), Malik b. Enes (ö.179/795), Abdullah b. Mübarek (ö. 181/797)
Süfyan b. Uyeyne (ö.l98/813) Yahya b. Said el-Kattan (ö. 198/813).100
d. Eserleri
Hişam b. Urve'nin hadis rivayetlerini ve özellikle ali isnadlan toplayan
eserleri olmakla beraber günümüze ulaşan herhangi bir eseri yoktur. Onun hadis
rivayetlerini ve ili isnadları topladığı kitaplannın varlığı usulü hadis
kaynaklannın satır aralarındaki bilgilerle tespit edilebilmektedir.
İbn Salalı'ın UlCanu '!- Hadis'inde geçen şu olay, onun hacasından
öğrenip yazdığı hadisleri cem eden kitaplannın bulunduğunu gösterir. Bir gün
Urve b. Zübeyr oğluna, benden kitaplar yazdın mi? der. O da ''Evet, senden
kitaplar yazdım" cevabını verir. Bunun üzerine Urve, o yazdığın kitaplan bana
arz ettin mi? diye sorar. Onun "harır" diye cevap vermesi üzerine yazdığı
kitaplan kendisine arz etmesini ister. 1 1
İbn Receb'in Hişam'ı, kitabı yanında olmadığı zaman hadis rivayetinde
hata eden, kitabı yanında olduğu zaman ise hadis rivayetinde sağlam olan raviler
arasında zikretmiş olması da onun kitabı olduğunun göstermektedir. Ayrıca O,
Hişam'ın Irak'ta rivayet ettiği hadislerde hata yapmasını, kitaplarını lrak'a
getirerneiniş olmasına b~amaktadır. 102 Diğer taraftan İcli de onun kitaplannın
olduğundan bahseder. 103
Hişam b. Urve'nin "Awili min Hadisi Hişiim b. Urve" adlı, ili
isnadlardan müteşekkil bir hadis kitabının varlığı da bilinmektedir.104
Sonuç
Hişam b. Urve İslami ilimler tarihi açısından çok erken denilebilecek
bir dönemde yaşamıştır. İslami ilimierin beşiği addedilen Medine'de doğup
büyümüş, bazı meşhur
sahabiler ve tabiinin önde gelenleriyle görüşmüştür.
o, İslam tarihinde çok önemli roller üstlenıniş bir aile ortamında
yetişmiştir. O hadis ilmi ve İslfuni ilimler alanında meşhur olan pek çok hocadan
ilim öğrenmiş ve birçok kişiye de hadis rivayet.etıniştir. O, hadis/:fikıh alanında
şöhret bulmuş, devrin önde gelen ilimleri ile mukayese edilmiştir. Meşhur hadis
müelleffitındaki rivayetlerinin sayısı ve hoca/talebelerinin şöhreti onun ilmi
Ayrıca
100
101
Talebelerinin tam listesi için bk. Mizzl, Tehztbü '1-kemii/, c. XXX, s. 235; Zehebi,
. Siyer'ü a'liimi'n-nübe/ii, c. VII, ss. 36-44.
Ebu ömer İbnü's-Salıili eş-Şelınızftr'i, U/iimu '1-hadfs, (mukaddime), tahk.: Nureddin Itr,
Dımaşk,
1986, s. 190.
103
İbn Receb, Şerhu ile/i 't- Tirmfzf, c. II, s. 602.
İcli, Tarihü 's-si/ait, s. 459.
104
Fuat Sezgin, GAS (Geschicte des Arabischen Shrifttums), Leiden, 1967, c. I, s.
102
89.
134
Hişam b.
Uive'nin Hayatı ve Hadisçiliği
kişiliğini ön plana çıkarmaktadır. Kaynaklarda hocaları arasında Urve b. Zübeyr
ve İbn Şihab ez-Zührf gibi illimler göze çarparken; talebelen arasında da Ebu
Hanife, Malik b. Enes, Süfyan es-Sevri', Abdullah b. Mübarek gibi İsiann
ilimierin önde gelen isimleri zikredilmektedir. O adeta meşhur hoca ve talebelen
arasında rivayet/ilim köprüsüdür. Aynca Buhari ve Müslim başta olmak üzere
meşhur hadis eserlerinin müellifJmusanniflerinin onun rivayetlerine eserlerinde
azımsanmayacak derecede yer vermeleri, onun hadis ilmi alanındaki yetk:inliğini
göstermektedir.
Kaynakça
Naim, Sahfh-i Buharf muhtasarı tecrid-i sarfh tercümesi
(mukaddime),Ankara, 1980.
Ali b el-Medlni, Abdullah, İlelü '1-hadfs ve Mma 'rifetü 'r-rical, Haleb,
1980/1400.
Ahmed
Aydınlı, Abdullah, Hadis ıstılahiarı sözlüğü, İfav yay, İstanbul, 2009.
Bendan, Abdülgaffar Süleyman, MevsCtatü r~cali'l-kütübi's-sitte, Beyrut, 1993.
B uhfui, Ebu Abdiilah Muhammed b. İsmail, el-Camiü 's-sahfh, İstanbul, 1981.
_ ____, et-Tarihu'l-kebfr, Dfuu'l-kütübi'l-ilmiyye, Beyrut, ts.
- - - " et-Tarihu 's-sağir, tahk.: Mahmut İbrahim Zayed, Kahıre, 1396/1976.
Ebu'l-Meati, es-Seyyid en-Nfui, el-Camffi '1-cerh ve 't-tddfl, Beyrut, 1492/1992.
Ensan, Abdullah b. Cafer, Tabakatü'l- muhaddisin bi İsbahan, Beyrut, 1987.
Halife İbn Hayyat, Tarih tahk.: Ekrem Ziya el-Umerl, Riyad, 1985.
Hakim en-Neysabfui, Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah, Kitdbü marifeti
u1i'ımi '!-hadis, Kahire, ts.
Hatib, Ebu Bekr Ahmed b. Ali el-Bağdcidl, Ttirihu Bağdad, Beyrut, ts.
Hatli, EbU İshak İbrahim b. Abdullah, Sud1dtu ibn Cüneyd, Medine, 1988.
Hazrecl, Safıyyüddin Ahmed, Huldsatü tezhfb-i tehzfbi'l-kemdl, Beyrut, 1979.
Hüseyni, Muhammed, Kitabü't-tezkira bi mtirifeti ricali'l-kütübi'l-dşira, Kahire,
ts.
İbnAbdilber, Ebu Ömer en-Nemerl, e1-İstidbfimarifeti'1-ashab, Beyrut, 2002.
İbn Ebi Hatim, Ebı1 Muhammed er-Razi, Kitdbü '1-merasil, Beyrut, 1983.
_ ___,, Kitabü'l-C?rh ve't-tadi1, Beyrut, 1953.
İbn Hacer el-Askalani, Ebu'l-Fadl Şihabuddin, Hedyü 's-stiri mukaddimetü
fethi '1-btiri, Beyrut, 1301.
_ _ _, el-İsabefi temyfzi's-sahdbe, Bağdat, 1328.
-----' Lisdnü '1-mfzdn, Beyrut, 1971.
_ ____, Takribü't-tehzfb, Beyrut, 1975.
135
Muhaınmet Ali
ASAR
____ Tehzfbü't-tehzfb, Beyrut, 1325.
İbn Ha.llikan, Ebil'l-Abbas Şemsüddin, Vefayatü 'l-a 'yan, Beyrut, ts.
İbn Hibbfuı, Muhammed b. Hibban el- Büsti,
Kitabü 's-sikat, Haydaraba.t,
139911979.
_ __, Kitabü meştihir-i ülemtii '1-emstir, Beyrut, ts.
İbn Mencuye,Ahmed b. Ali, Rictilü Sahih-i Müslim, Beyrut, 1987.
İbn Receb, Abdurrahman el-Hanbeli, Şerhu ileli't-Tirmfzi, tahk.: Nureddin Itr,
Beyrut, 1978.
İbn Sa'd, Muhammed, el-Kısmü'l-mütemmim li't-tabii ehli'l-Medine ve men
ba 'dehüm, tahk.: Ziyad Miıhaınmed Mansur, Medine, 1987.
_ __, et-Tabaktitü '1-lcübrti, Beyrut, ts.
İbn Şahin, EbUHafs Ömer b.Ahmed, Tanhu esmtii's-sikat, Beyrut, 1986.
İbnü'l Huzza, EbU Abdillah, et-Tarif bi men zükira fi'l-muvatta mine'n-nisai
ve 'r-rical, Fas, 2002.
·
İbnü'l-Esir, Ebu'I-Hasan İzzüddin, el-Kamil fi 't-tarih, Beyrut, ts.
İbnü'l-İmad, Ebü'l-Felah, Şezertitü 'z-zeheb fi ah bari men zeheb, Beyrut, ts.
İbnü's-Salah, EbU Ömer eş-Şehruzı1r1, Ulumu'l-hadis (mukaddime), tahk.:
Nureddin Itr, Dımaşk, 1986.
İcli, Ebu'l Hasen Ahmed b. Abdullah, Tarfhü 's-sikat, Beyrut, 1405/1984.
_ __, Miirifetü 's-sikô.t min rica/i ehli '/-ilm ve '/-hadis, Medine, 1985.
Kelabazl, EbU Nasr el-Hüseyn, Rjcalü sahihi'l-Buhari, Beyrut, 1987.
Küçük, Raşit, Abdullah b. Mübarek: Hayatı, Eserleri ve Hadisçiliği
(Basılmamış doktora tezi), İstanbul, 1997.
Leknevi, Abdü'l-Hay, er-Refü ve 't-tekmfl fi 'l-cerh ve 't-tadil, Beyrut, 1987.
Makrlzl, Takiyuddin, Kitabu'l-mukaffa el-kebfr, Beyrut, 1991.
Mesudl, Ebu'l-Hasen, Murucü'z-zeheb ve medaini'l-cevher, tahk.: Muhammed
Muhyiddin Abdülhamid, Kahire, 1384/1964.
Mizzl, Ebfi'l Haccac Cemweddin Yusuf, Tehzfbü '/-kemal fi esmai 'r-rical, tahk.:
BeşşarAvvad, Beyrut, 1992.
Sehavi, Şemsüddin, Fethü 'l-mugfs şerhu elfiyeti '1-hadfs, Beyrut, 1983.
Sem'am, EbU Said, el-Ensab, Daru'l-Fikr, Lübnan-Beyrut, 1998.
Sezgin, Fuat, GAS (Geschicte des arabischen shrifttums}, Leiden, 1967.
Suytl.ti, CelalüddinAbdurrahman b. Ebu Bekir, Tabaktitü'l-huffaz, Beyrut, 1983.
---------, Tenvfrü'l-Hawilik Şerhi ala muvattai Malik ve yelihi kitabü is'Cifi'lmubattti bi ricali'l-muvatta, Beyrut, ts.
Şfunf, Muhammed b. Yusuf es-Salihl, Sübülü '1-hüdti ve 'r-reşdd, Beyrut, 1993.
136
Hişanı b.
Uğur,
Urve'nin Hayatı ve Hadisçiliği
Mücteba, Ansiklopedik Hadis Terimleri
1992.
Taşköprlzade,
Sözlüğü,
TDV. yay, Ankara,
Ahmed b. Mustafa, Mıftahü 's-satide, Kahire, ts.
Yafi.i, Afi:füddin Abdullah, Mir 'titü 'l-centin, Beyrut, 1984.
Zehebi, EbU Abdiilah Şemsüddin, Tezkiratü 'l-hujftiz, Beyrut, ts.
_ ____, e!-lber.fi haberi men gaber, Beyrut, 1985.
_ ___,
el-Kaşif.fi marifeti men
leh rivtiyetüfi'l-kütübi's-sitte, Beyrut, 1983.
_ _ _, Mizanü 'l-i 'tidal.fi nakdi 'r-rical, Beyrut, ts.
_ _ _, Siyerü a 'lami 'n-nübe/a, tahk.:
__
___cı
Şuayb
Arnavut), Beyrut, 1993.
Tarfhü '!-islam ve vefeyatü meşahiri 'l-altim, Beyrut, 1990.
Zirikli, Hayreddin, el-A 'lam, I-IX, Beyrut, ts.
Zübeyri, Ebı1 Abdillah, Nesebü Kureyş,
Dfuu'l- mearif, Kahire, ts.
137
Download