24 MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu Sanayi 3. Çeyrekte

advertisement
01-15 Kasım 2011 Sayı: 24
MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu
Sanayi 3. Çeyrekte Güçlü Büyüme Sinyalleri Verdi
T
ÜİK verilerine göre, Sanayi Üretim Endeksi, Eylül
ayında, geçen yılın aynı ayına göre % 12 oranında arttı. Sanayi üretiminde Eylül ayında % 6 civarında artış öngören piyasa beklentilerini ikiye katlayan
bu gelişme ile birlikte, endeks 127,5 değerine ulaştı.
Böylece, Ağustos ayında düşüş gösteren endeks, yeniden yükselişe geçerek sanayinin temposunda yeniden
bir kıpırdanma başladığına işaret etti. Endeksteki bu
yükselişte, imalat sanayi sektörü, % 12,8’lik artış ile en
etkili faktör oldu.
Kaynak: TÜİK
Mevsimsel etkilerden arındırılmış rakamlara göre ise, Eylül ayında sanayi üretimi bir önceki aya göre % 1,5 artarak mevsimsel faktörlerin de sanayideki hızlanmaya katkıda bulunduğuna işaret etti. Eylül ayı verileriyle birlikte,
3. çeyreğin sanayi üretim endeksi ortalamasının, 125 puan seviyesinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu da, sanayi
sektöründe bir önceki yılın aynı dönemine göre % 7,5 civarında bir büyüme anlamına gelmektedir. 2. çeyrekte
bu rakamın % 8’ler civarında olduğu hatırlanacak olursa, 3. çeyrek GSYH büyüme oranının da yine kuvvetli olacağını öngörülebilir.
Ekim Enflasyonu Beklentiler Dâhilinde Gelişti
T
üketici fiyatları endeksi (TÜFE), 2011 Ekim ayında
Eylül ayına göre % 3,27, bir önceki yılın Ekim ayına
göre ise % 7,66 oranında artış gösterdi. Ana harcama
grupları itibariyle Ekim ayında en yüksek artış, % 14,11
ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bu
gelişmeye ise, Ekim ayı içinde tekel ürünlerine yapılan
zamlar katkıda bulundu. Tüketici fiyatlarını aylık bazda
yukarı çeken bir diğer belirleyici grup ise, mevsimsel
etkiler doğrultusunda, %7,99 oranındaki fiyat artışıyla
giyim ve ayakkabı oldu. Tüketici enflasyonu, bir önceki
yılın aynı ayına göre değerlendirildiğinde ise, alkollü
içecekler, ulaştırma ve ev eşyası ürün gruplarında ortalamanın oldukça üzerinde bir artış görüldüğü dikkat
çekti.
Kaynak: TÜİK
Üretici fiyatları endeksi (ÜFE) ise, aylık bazda % 1,60 ve yıllık bazda % 12,58 oranlarında artış kaydetti. Sektörel
olarak ele alındığında, tarım sektörünün, aylık fiyat artışını % 3,99 ile yukarı yönlü etkilediği görüldü. Bunda,
bazı taze sebze fiyatlarındaki yüksek artışlar etkili oldu. Sanayi sektöründeki fiyatlarda ise, % 1,16 oranında
bir yükseliş gözlendi. Öte yandan, imalat sanayi özelinde, ortalamanın hayli altındaki % 0,86 oranındaki artış
dikkat çekti. Sonuç olarak, Ekim ayı enflasyonu Eylül ayına göre yükselmiş olmakla birlikte, Merkez Bankası’nın
da öngördüğü şekilde beklentiler dâhilinde gelişti.
1
İthalat Eylül’de Hızlandı
Kaynak: TÜİK
T
ÜİK tarafından yayınlanan dış ticaret verilerine göre, Eylül ayında yıllık bazda ithalatın % 35,5 artması ile birlikte, son aylarda iyileşmekte olan dış ticaret açığı, Eylül ayında beklenenin üzerinde
gerçekleşti. İthalat Eylül ayında 21,2 milyar dolar düzeyine tırmanırken, ihracat % 21,1 artarak 10,8
milyar dolar düzeyine ulaştı. Böylelikle, geçen senenin aynı ayında 6,7 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2011 Eylül ayında 10,4 milyar düzeyine ulaştı.Yine geçen yıl Eylül ayında % 57 olan ihracatın ithalatı
karşılama oranı, bu yıl aynı dönemde % 50,9’a düştü. Mevsim etkilerinden arındırılmış serilere göre
ise, Ağustos ayına göre ihracat % 13,3 azalırken, ithalat % 6,7 arttı.
Bununla birlikte, Eylül ayında en fazla ihracat yapılan ülke 1 milyar doları aşan ihracat ile Almanya
oldu. Almanya’yı sırası ile Irak, İngiltere ve İtalya takip etti. İthalatta ise sıralamada Rusya ilk sırada yer
alırken, Rusya’yı Çin ve Almanya takip etti.
Cari Açık Eylül’de Arttı
E
ylül ayında cari açık, beklenenin üzerinde bir seviyede gerçekleşerek 6,8
milyar dolar oldu. Böylelikle, yılın ilk 3
çeyreğindeki cari açık 60,7 milyar dolar
olarak kaydedildi. Bu ise, geçen senenin
aynı dönemine göre yüzde yüzlük bir artışa tekabül etti. Cari açığın gerçekleşmesinde en büyük rolü yine dış ticaret dengesi oynadı. Dış ticaret açığı Eylül ayında Ağustos’a göre % 24
oranında artarak 8,9 milyar olarak gerçekleşti. Bu ise, ithalatın % 6,3 oranında artarken ihracatın
% 4,2’lik bir düşüş sergilemesinden kaynaklandı. Buna, özellikle Eylül ayındaki enerji ithalatının yüksek
kurla birleşen etkisi sebep oldu.
Yılın ilk 9 ayındaki verilere bakıldığında ise, 60 milyar doları geçen açığın, geçen yıla göre yine dış ticaret dengesindeki kötüleşmeden kaynaklandığı görüldü. Zira, geçen yılın aynı dönemine kıyasla, ithalat
% 41 oranında artış gösterirken, ihracat sadece % 21 oranında arttı. Cari açığın finansmanında kullanılan sermaye ve finans hesaplarına bakıldığında ise, doğrudan yatırımlarda ciddi bir hareketlilik gözlenmedi. Hatta kriz endişesi sebebi ile menkul değerler yatırımlarındaki yükümlülükler azaldı. Bu da, borç
senetlerine yabancı yatırımcıların ilgisinin azaldığını gösterdi. Dolayısıyla, cari açığın finansmanı diğer
yatırımlar kaleminden geldi. Burada da en büyük rolü banka kredileri ve mevduatları oynadı.
2
2
Fiyat Gelişmeleri Değerlendirildi
T
CMB tarafından aylık yayınlanan Fiyat Gelişmeleri Değerlendirme Raporu’nda, Ekim ayında gerçekleşen yıllık enflasyonun % 7,66 olduğu belirtilirken, bu rakamın 1,35 puanının yönetilen fiyat
ayarlamalarından kaynaklandığı ifade edildi. Ayrıca, döviz kuru hareketliliğinin gecikmeli yansıması ile
birlikte, yükseliş trendinin devam ettiği belirtildi. Öte yandan, hizmet enflasyonunun ılımlı seyrini koruduğuna da işaret edildi.
Raporda özetlenen diğer enflasyon endekslerine göre, Ekim döneminde enerji, işlenmemiş gıda, alkollü içecekler ve tütün ürünleri ile altını hariç tutan ÖKTG-H yıllık enflasyonunun % 7,98’e ve bu endeksten işlenmiş gıda ürünleri çıkarılarak elde edilen ÖKTG-I yılık enflasyonunun % 7,67’ye yükseldiği
belirtildi. Bu artışlarda ise, Bakanlar Kurulu kararı ile motorlu taşıt, cep telefonu, alkollü içecek ve tütün
mamullerinde uygulanan ÖTV artışlarının etkili olduğu kaydedildi.
Ar-Ge Harcamaları Oranı 2010 İle Düzeyde
T
ÜİK tarafından düzenlenen 2010 yılı Araştırma Geliştirme Faaliyetleri Araştırmasına göre, Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı 2010 yılında % 0,84 oranında gerçekleşti. Bu oran,
2009 yılında % 0,85 seviyesindeydi. Bu doğrultuda, 2010 yılında, Ar-Ge faaliyetleri için yapılan toplam
harcama 6,1 milyar dolar düzeyine ulaştı. Bu harcamaların % 46’sı yükseköğretim kurumları tarafından
yapılırken, özel sektörün yaptığı Ar-Ge harcamalarının payı % 42,5’te kaldı. Bununla birlikte, Ar-Ge finansmanında, özel sektörün % 45,1’e ulaşan oranı ciddi bir gelişmeye işaret etti. Kamunun Ar-Ge finansmanındaki oranı ise % 30,8 olarak gerçekleşti.
Araştırmaya göre, 2010 yılında istihdam edilen Ar-Ge personeli sayısı yaklaşık 82 bin kişi oldu. Böylelikle,
yıllık bazda, Ar-Ge personeli sayısında % 11,3’lük önemli bir artış göze çarptı. Tam zamanlı eşdeğer Ar-Ge
personelinin % 45,9’u ticari kesimde çalışırken, % 40,2’si yükseköğrenimde istihdam edildi.
3
Avrupa Büyüme Beklemiyor
A
vrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan Avrupa Ekonomik Tahminler Raporu Sonbahar
Sayısı’nda, Avrupa Bölgesi için büyüme tahminlerini düşürdü. Böylelikle, Euro Bölgesi için % 1,3
olan 2012 büyüme tahmini % 0,5’e çekildi. Raporda resesyonun yeni bir aşaması ile karşı karşıya
kalınabileceği uyarıları yapılarak, cesur önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı. Rapora göre, 2012
yılının ikinci çeyreğine kadar Euro Bölgesinde ciddi bir büyüme dalgası beklenmezken, bu süreçte
ekonomilerin varolan iş piyasalarını daha iyi bir düzeye taşımaya güçlerinin yetmeyeceği vurgulandı.
Risk algısının aşağı yönlü revize edilmesi ile birlikte, bankaların güven kaybettiği ve bu durumun da
bankaların pozisyonunu oldukça olumsuz etkilediği belirtildi.
Raporda ayrıca, Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki ekonomik farklılıkların devam edeceği beklenirken,
varolan borç krizinden tüm Avrupa ülkelerinin de etkileneceği belirtildi. Öte yandan, küresel ticarette
de yavaşlamaların gözleneceği ve sebeple bu krizin Türkiye gibi Avrupa Birliği ile yüksek ticaret hacmi
olan ülkeleri de etkileyeceği belirtildi.
Aday ülkeler başlığı altında Türkiye’ye de yer ayrılan raporda, Türkiye’nin 2010 ve 2011 yıllarında
çok hızlı büyüdüğü belirtilirken, 2012 yılı için daha ılımlı büyüme rakamları gerçekleşeceği tahmin
edildi. Ülke içinde yatırımların önümüzdeki dönemde ciddi oranda düşeceği beklentisinin belirtildiği
raporda, 2001 yılından bu yana uygulanan mali disiplinin âdeta bir başarı hikâyesi olduğu belirtilirken,
önümüzdeki dönemde bu başarının getirdiği büyüme rakamlarını, varolan yapı ile devam ettirmenin
oldukça zor olacağı ifade edildi. Türkiye için 2012 ve 2013 yıllarında % 3 ve % 4,1 büyüme beklendiği
kaydedilen rapordan alınan bazı ülkelerin yeni büyüme beklentileri aşağıdaki grafikte özetlenmiştir.
Kaynak: Avrupa Birliği Komisyonu
4
4
Download