tc gazi üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı

advertisement
i
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
MUHASEBE FİNANSMAN BİLİM DALI
BANKALARIN RİSK DERECELENDİRMESİ
- MODEL ÖNERİSİ VE UYGULAMA-
DOKTORA TEZİ
Hazırlayan
Adalet HAZAR
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Metin Kamil ERCAN
Ankara – 2009
ii
ONAY
Adalet
HAZAR
tarafından
hazırlanan
“BANKALARIN
RİSK
DERECELENDİRMESİ - MODEL ÖNERİSİ VE UYGULAMA ” başlıklı bu
çalışma, 08/07/2009 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile
başarılı bulunarak jürimiz tarafından Muhasebe-Finansman Anabilim dalında
Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.
Prof. Dr. Ahmet AKSOY
(Başkan)
Prof. Dr. Metin Kamil ERCAN
(Danışman)
Prof. Dr. M. Baha KARAN
(Üye)
Prof. Dr. Nevzat AYPEK
(Üye)
Doç. Dr. Figen ZAİF
(Üye)
i
ÖNSÖZ
Finansal sistemin en önemli oyuncuları arasında yer alan bankaların,
faaliyetlerini yerine getirirken yarattığı katma değerle, ekonomik kalkınmanın
öncü kurumlarından olduğu bilinmektedir.
Bu misyonu yerine getirmede bankaların güçlü mali yapı, iyi risk
yönetimi ve güven unsurunu kaybetmeden faaliyetlerini gerçekleştirmelerinin
büyük önem taşıdığı kuşkusuzdur.
Sınırların ortadan kalktığı, her türlü avantajın ve dezavantajın ışık
hızıyla yayıldığı ve finansal kurumları etkilediği bir ortamda, finansal
kurumlarla her türlü ilişki içine giren ve/veya girecek tarafların doğru ve öz
şekilde bilgilendirilmeleri, kaynakların gerektiği zamanda ve gerektiği
seviyede bir maliyetle el değiştirmesinde çok önemlidir.
Bu anlamda genel olarak derecelendirme, özelinde ise kredi riski
derecelendirmesinin yeri tartışmasızdır. Kaynak fazlası olan her kesimin bu
kaynağı aktaracağı kesimleri belirlerken ihtiyaç duyduğu öz ve doğru bilgiyi
kendilerinin yaratması her zaman mümkün değildir. Bu çalışmada, kaynak
aktarımında rol alan tarafların güvenle, gerektiği seviyede ve fiyatla
işlemlerini gerçekleştirmek aşamasında, az ve her kesim tarafından elde
edilebilecek verilerle, finansal kurumların borç ödeme güçleri konusunda fikir
edinmelerine katkı sağlayacak bir model oluşturulması amaçlanmıştır.
Çalışmaya katkılarından dolayı sayın hocam Prof. Dr. Metin Kamil
ERCAN’a, istatistiksel analiz çalışmalarında öneri, yorum ve yön verici
katkılarından dolayı Doç. Dr. Nazmi DEMİR’e, Yrd. Doç. Dr. Murat ATAN’a,
Yrd. Doç. Dr. Cihan TANRIÖVEN’e, Dr. Şenol BABUŞCU’ya ve M. Oğuz
KÖKSAL’a teşekkürlerimi sunarım.
ii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ……………………………………………………………………………...i
İÇİNDEKİLER……………………………………………………………………...ii
TABLOLAR………………………………………………………………………viii
ŞEKİLLER………………………………………………………………..............xii
GRAFİKLER……………………………………………………………………...xiii
GİRİŞ……………………………………………………………………………..…1
BİRİNCİ BÖLÜM
DERECELENDİRME (RATING) KAVRAMI VE FİNANSAL PİYASALAR
AÇISINDAN ÖNEMİ
1.1. DERECELENDİRME (RATING) KAVRAMI VE ÖNEMİ __________ 4
1.2. DERECELENDİRME ÇEŞİTLERİ __________________________ 10
1.3. DERECELENDİRMENİN ÖNEMİ VE FAYDALARI _____________ 13
1.4. DERECELENDİRMENİN YATIRIMCILARA YARARLARI _______ 18
1.5. DERECELENDİRMENİN FİNANS KURUMLARINA VE FİNANS
PİYASALARINA FAYDALARI ________________________________ 18
1.5.1. Derecelendirmenin Firmalara Yararları ___________________ 23
1.5.2. Derecelendirmenin Ekonomiye Yararları __________________ 24
1.6. DERECELENDIRMENIN TARİHÇESİ VE DERECELENDİRME
FİRMALARI _______________________________________________ 25
1.6.1. Standard&Poor’s ____________________________________ 31
1.6.2. Moody’s ___________________________________________ 32
1.6.3. Fitch Ratings _______________________________________ 33
1.6.4. Duff&Phelps ________________________________________ 34
1.6.5. Türkiye’deki Derecelendirme Firmaları ___________________ 35
1.6.5.1. Fitch Ratings Finansal Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. ___ 36
1.6.5.2. JCR Eurasia Rating _______________________________ 37
iii
1.6.5.3. TCR Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. ___ 38
1.6.5.4. SAHA Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş. __ 38
1.7. FIRMALARIN DERECELENDIRME TANIMLARI ______________ 38
1.7.1. Standard and Poor’s Derecelendirme Tanımları ____________ 40
1.7.2. Moody’s Derecelendirme Tanımları ______________________ 41
1.7.3. Fitch Rating Derecelendirme Tanımları ___________________ 44
1.7.3.1. Uluslararası Uzun Vadeli Kredi Ratingleri (LTCR)________ 44
1.7.3.2. Uluslararası Uzun Vadeli Kredi Derecelendirmeleri İçin Diğer
Notlar ________________________________________________ 47
1.7.3.3. Ulusal Uzun Vadeli Kredi Değerlendirmesi _____________ 49
1.7.4. Türkiye’deki Derecelendirme Firmalarının Tanımları _________ 50
1.7.4.1. JCR Eurasia Rating _______________________________ 51
1.7.4.2. Türkrating ______________________________________ 52
1.7.4.3. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri
A.Ş.__________________________________________________ 55
1.8. DERECELENDİRME SÜRECİNDEKİ AŞAMALAR_____________ 58
BÖLÜM II
DERECELENDİRME VE UYGULAMA ALANLARI
2.1. DERECELENDİRMENİN UYGULAMA ALANLARI_____________ 65
2.1.1. Borçlu Derecelendirmesi ______________________________ 65
2.1.1.1. Ülke Derecelendirmesi ____________________________ 65
2.1.1.2. Kurum Derecelendirmesi ___________________________ 67
2.1.1.2.1. Bankaların Derecelendirilmesi ___________________ 67
2.1.1.2.2. Şirketlerin Derecelendirilmesi ____________________ 68
2.1.2. Borç Derecelendirmesi________________________________ 69
2.1.2.1. Tahvil Derecelendirmesi ___________________________ 69
2.1.2.1.1. Moody’s’in Tahvil Derecelendirmesi _______________ 72
2.1.2.1.2. Standard & Poor’s’un Tahvil Derecelendirmesi ______ 73
2.1.2.1.3. Fitch Rating Tahvil Derecelendirmesi ______________ 73
iv
2.1.2.1.4. Duff - Phelps Tahvil Derecelendirmesi _____________ 74
2.1.2.1.5. Mc Carthy, Crisanti&Maffci Tahvil Derecelendirmesi __ 75
2.1.2.2. Hisse Senetlerinin Derecelendirilmesi _________________ 75
2.1.2.3. Yatırım Fonlarının Derecelendirilmesi _________________ 76
2.1.2.4. Projelerin Derecelendirilmesi________________________ 76
2.2. DERECELENDİRME FİRMALARININ DİKKATE ALDIĞI ÖLÇÜT VE
YÖNTEMLER _____________________________________________ 78
2.2.1. Ülke Riski __________________________________________ 78
2.2.1.1. Moody’s Firmasının Ülke Riski Derecelendirmesi ________ 84
2.1.2.2. JCR Eurasia Rating Firmasının Ülke Riski Değerlendirmesi 88
2.2.1.3. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri
A.Ş. Ülke Riski Değerlendirmesi____________________________ 91
2.2.2. Sektör Riski ________________________________________ 92
2.2.2.1. Türk Rating Sektör Riski Değerlendirmesi______________ 93
2.2.2.2. Saha Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Sektör Riski
Değerlendirmesi ________________________________________ 94
2.2.3. Firma Riski _________________________________________ 95
2.2.3.1. Standard & Poor’s Firmasının Firma Derecelendirmesi ___ 95
2.2.3.2. JCR Eurasia Rating Firma ve Banka Derecelendirmesi ___ 96
2.2.3.2.1. JCR Eurasia Rating Firma Derecelendirmesi ________ 96
2.2.3.2.2. JCR Eurasia Rating Banka Derecelendirmesi _______ 97
2.2.3.3. Türk Kredi Rating Firma ve Banka Derecelendirmesi ____ 100
2.2.3.3.1. Türk Kredi Rating Firma Derecelendirmesi_________ 101
2.2.3.3.2. Türk Kredi Rating Banka Derecelendirmesi ________ 102
2.2.3.4. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri
A.Ş. Şirket Derecelendirmesi _____________________________ 106
v
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SEKTÖRLERE İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME VE UYGULAMA
YAPILACAK SEKTÖR SEÇİMİ
3.1. SEKTÖR ARAŞTIRMASI________________________________ 112
3.2. BIS ve BASEL KOMİTE_________________________________ 113
3.2.1. Basel I Düzenlemeleri _______________________________ 114
3.2.2. Basel II’nin Ayrıntıları ________________________________ 115
3.2.2.1. Dayanak 1: Asgari Sermaye Gereksinimi _____________ 117
3.2.2.2. Dayanak 2: Denetim Otoritesinin Gözden Geçirmesi ____ 132
3.2.2.2.1.Denetim Otoritesinin Gözden Geçirmesinin Önemi ___ 132
3.2.2.2.2.Denetim Otoritesinin Gözden Geçirme Sürecinde
Dikkat Edeceği Temel Konular __________________________ 136
3.2.2.3. Dayanak 3: Piyasa Disiplini ________________________ 138
3.3. BANKACILIK SEKTÖRÜ VE DERECELENDİRME İLİŞKİSİNİN
ÖNEMİ
_______________________________________________ 139
3.3.1. Türk Bankacılık Sektöründe Banka Tasfiyeleri ____________ 140
3.3.1.1. Birinci Tasfiye Dönemi____________________________ 140
3.3.1.2. İkinci Tasfiye Dönemi ____________________________ 142
3.3.1.3. Üçüncü Tasfiye Dönemi __________________________ 142
3.3.1.4. Dördüncü Tasfiye Dönemi _________________________ 143
3.3.2. Bankacılık Sektörünün Mali Bünyesine İlişkin Yapılan
Düzenlemeler ___________________________________________ 146
3.4. TÜRKİYE’DE DERECELENDİRMEYE İLİŞKİN YASAL
MEVZUAT _______________________________________________ 156
3.4.1. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’ndaki Derecelendirmeye İlişkin
Düzenleme _____________________________________________ 156
3.4.2. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun
Derecelendirmeye İlişkin Düzenlemesi _______________________ 156
3.4.2.1. Yönetmeliğin Amacı______________________________ 156
vi
3.4.2.2. Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı________________ 157
3.4.2.3. Derecelendirme Uzmanlarının Nitelikleri ve Etik İlkeler___ 158
3.4.2.4. Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesi ________ 162
3.4.2.5. Derecelendirme Kuruluşlarının Faaliyetleri ____________ 165
3.4.2.6 Derecelendirme Notlarının ve Diğer Gerekli Bilgilerin
Kamuoyuna Açıklanması ________________________________ 168
3.4.3. Sermaye Piyasası Kurumu’nun Derecelendirmeye İlişkin
Düzenlemesi ___________________________________________ 169
3.4.3.1. Amaç _________________________________________ 170
3.4.3.2. Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı________________ 170
3.4.3.3. Kurulca Kabul Edilen Uluslararası Derecelendirme
Kuruluşları ___________________________________________ 171
3.4.3.4. Türkiye’de Kurulan Derecelendirme Kuruluşlarının
Yetkilendirilmesi ve Listeye Alınması _______________________ 172
3.4.3.5. Türkiye’de Kurulan Derecelendirme Kuruluşunun Ortak,
Yönetici, Kontrolör ve Çalışanları __________________________ 173
3.4.3.6. Kurul İncelemesi ve Yetkilendirme __________________ 174
3.4.3.7. Derecelendirme Notu_____________________________ 176
3.4.3.8. Derecelendirme Uzmanlarının Etik İlkeleri ____________ 177
3.4.3.9. Derecelendirme Çalışması İle İlgili Bilgilerin Zamanında
Kamuya Açıklanması ve Şeffaflık __________________________ 180
3.4.3.10. Finansal Tablo Düzenleme ve Bağımsız Denetim
Yükümlülüğü__________________________________________ 181
3.4.3.11. Kurula Bildirim ve Kamuya Açıklama________________ 181
3.4.3.12. Derecelendirme Faaliyetinden Doğan Sorumluluk _____ 182
3.4.3.13. Kurulun Gözetim ve Denetimi _____________________ 183
vii
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
BANKA RİSK DERECELENDİRME MODELİ
4.1. AMAÇ _______________________________________________ 184
4.2. MODEL ÖNCESİ GENEL DEĞERLENDİRME _______________ 186
4.3. EKONOMETRİ VE ÇALIŞMALARDA KULLANILAN BAZI
YÖNTEMLER ____________________________________________ 191
4.3.1. Ekonometrik Modellerde İlk Aşamada Dikkate Alınması
Gereken Temel Sorunlar __________________________________ 193
4.3.1.1. Çoklu Doğrusallık _______________________________ 193
4.3.1.2. Otokorelasyon __________________________________ 194
4.3.1.3. Değişen Varyans ________________________________ 195
4.4. KREDİ DERECELENDİRMESİ KONUSUNDA YAPILAN BAZI
ÇALIŞMALAR ____________________________________________ 196
4.4.1. Metodoloji_________________________________________ 201
4.4.2. Modelde Kullanılacak Temel Verilerin Belirlenmesi _________ 202
4.4.3. Modelde Kullanılacak Temel Verilerin Oluşturulması________ 206
4.4.4. Çalışmanın Varsayımları ve Kısıtları ____________________ 224
4.4.5. Kurulan Modele Verilerin Uygulanması __________________ 225
4.4.5.1. Verilerin Tanımlanması ___________________________ 225
4.4.5.2. Verilerin İlişkilendirilmesi __________________________ 225
4.4.5.3. Faktör Analizi Uygulaması_________________________ 227
4.4.5.4. Panel Regresyon Analizi __________________________ 239
SONUÇ………..…...…………………………………………………..………. .276
KAYNAKÇA…………………...…………………………………………..…… 272
EKLER……………………...…………………………………………………….296
ÖZET……………………………...………………………………………………323
ABSTRACT………………………..…………………………………………….325
viii
TABLOLAR
Tablo 1: Türkiye'nin Kredi Notları................................................................. 15
Tablo 2: 1900-1943 Dönemi (USA) Ödenmeyen Tahvillerin % Oranlarının
Derecelendirme Kategorileri Karşısındaki Durumu ...................................... 21
Tablo 3: Ortalama Yıllık Kurumsal Batma Oranları: 1990-2005 ................... 34
Tablo 4: Türkiye’deki Derecelendirme Firmaları........................................... 36
Tablo 5: Standard And Poor’s Uzun Vadeli Borç Derece Tanımları............. 40
Tablo 6: Moody's Derecelendirme Tanımları ............................................... 42
Tablo 7: JCR Aurasia Rating Firmasının Derecelendirme Tanımları ........... 51
Tablo 8: Türkrating Firmasının Derecelendirme Tanımları........................... 54
Tablo 9: Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri
A.Ş.’nin Yatırım Yapılabilir Dereceleri-1....................................................... 55
Tablo 10: Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri
A.Ş.’nin Yatırım Yapılabilir Dereceleri-2....................................................... 56
Tablo 11: Tahvil Dereceleri ve Getirileri ....................................................... 72
Tablo 12:Ülke Risk Primleri.......................................................................... 80
Tablo 13: JCR Ülke Riski Derecelendirme Kriterleri..................................... 89
Tablo 14: Finansal Analiz Oranları............................................................. 109
Tablo 15: Risk Ağırlıklandırma Skalası ...................................................... 120
Tablo 16:Risk Ağırlıklandırma Skalası Alternatif 1 ..................................... 120
Tablo 17: Risk Ağırlıklandırma Skalası Alternatif 2 .................................... 121
Tablo 18: Kurumsal Firmalar Risk Ağırlıklandırması .................................. 122
Tablo 19: Kredi Dönüşüm Faktörleri .......................................................... 124
Tablo 20: Standart Yaklaşıma Göre Banka Aktiviteleri .............................. 130
Tablo 21: Standart Yaklaşıma Göre Faaliyet Kolları Betaları..................... 131
Tablo 22: Bankaların Mali Performanslarını Etkileyen Değişkenler............ 199
Tablo 23: Model Kapsamındaki Bankalar ve Aktif Büyüklükleri
(30.09.2008)............................................................................................... 203
Tablo 24: Model Sonuçlarının Test Edileceği Bankalar.............................. 206
Tablo 25: Modelde Kullanılan Rasyolar ..................................................... 208
ix
Tablo 26: Bankalarda Ayırıcı Özellik Niteliğinde Belirlenen Değişkenler.... 211
Tablo 27: Derecelendirme Firmalarının Notlarının Eşleştirilmesi ............... 217
Tablo 28: Eşleştirilmiş Rating Notları ......................................................... 218
Tablo 29: Rating Notları ve Ortalama Rakamsal Karşılıkları ...................... 219
Tablo 30: Moody’s YP Kısa Dönem Not Tanımları İle Uzun Vadeli Not
Tanımlarının Karşılaştırılması .................................................................... 220
Tablo 31: Tablo: Moody's KV YP Notları.................................................... 221
Tablo 32: Moody’s Finansal Güç Notu Rakamsal Karşılıkları .................... 221
Tablo 33: Üç Büyük Derecelendirme Şirketinin Kısa Vadeli Ülke Notları .. 222
Tablo 34: Fıtch Derecelendirme Firmasının Kısa Vadeli YP Notları........... 223
Tablo 35: Fıtch Derecelendirme Firmasının Finansal Güç Bireysel Notları 223
Tablo 36: Fıtch Derecelendirme Firmasının Destek Notları ....................... 224
Tablo 37: Toplam Açıklanan Varyanslar-2004 ........................................... 228
Tablo 38: Toplam Açıklanan Varyanslar-2005 ........................................... 230
Tablo 39: Toplam Açıklanan Varyanslar-2006 ........................................... 231
Tablo 40: Toplam Açıklanan Varyanslar-2007 ........................................... 232
Tablo 41: Yıllar İtibariyle Faktör Yüklerini Oluşturan Tüm Değişkenlerin
Dağılımı ..................................................................................................... 233
Tablo 42: Her Yıl Belirlenen Faktörlerde Yer Alan Ortak Değişkenler........ 234
Tablo 43: Toplam Açıklanan Varyanslar-2004 ........................................... 235
Tablo 44: Toplam Açıklanan Varyanslar-2005 ........................................... 236
Tablo 45: Toplam Açıklanan Varyanslar-2006 ........................................... 237
Tablo 46: Toplam Açıklanan Varyanslar-2007 ........................................... 238
Tablo 47: Her Yıl İçin Açıklama Gücü Olumlu Ortak Değişkenler .............. 239
Tablo 48: Moody’s Derecelendirme Firması Verileri İçin Hausman Testi
Sonuçları.................................................................................................... 245
Tablo 49: Fitch Derecelendirme Firması Verileri İçin Hausman Testi
Sonuçları.................................................................................................... 246
Tablo 50: Moody’s ve Fitch Derecelendirme Firmalarının Ortalama
Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları ........................................................ 246
x
Tablo 51: Moody’s Derecelendirme Firmasının Panel Regresyon Sonuçları248
Tablo 52:Fitch Derecelendirme Firmasının Panel Regresyon Sonuçları.... 251
Tablo 53: Derecelendirme Firmalarının Ortalama Verilerinin Panel
Regresyon Sonuçları ................................................................................. 253
Tablo 54: Şekerbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının
Karşılaştırması-Fıtch.................................................................................. 255
Tablo 55: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının
Karşılaştırması-Fitch .................................................................................. 256
Tablo 56: Alternatifbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının
Karşılaştırması-Fıtch.................................................................................. 257
Tablo 57: Tekstilbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının
Karşılaştırması-Fıtch.................................................................................. 258
Tablo 58: T. Halk Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının
Karşılaştırması-Fitch .................................................................................. 259
Tablo 59: Turklandbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının
Karşılaştırması-Fıtch.................................................................................. 260
Tablo 60: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının
Karşılaştırması-Moody’s ............................................................................ 261
Tablo 61: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının
Karşılaştırması-Ortalama ........................................................................... 262
Tablo 62: Tüm Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları..... 263
Tablo 63: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle
Hesaplanan Beta Katsayıları-Fıtch ............................................................ 265
Tablo 64: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle
Hesaplanan Beta Katsayıları-Moody’s ....................................................... 266
Tablo 65: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle
Hesaplanan Beta Katsayıları-Ortalama...................................................... 268
Tablo 66: Katkısı Olumlu Yönde Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan
Model Test Sonuçları ................................................................................. 270
Tablo 67: Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta Katsayılarına Göre Yabancı
Bankaların Derecelendirme Notu Tahmini ve Fiili Durum Karşılaştırması.. 274
xi
Tablo 68: Verileri Modelde Kullanılan Bankalar İle Model Sonuçlarının
Test Edileceği Bankalar ............................................................................. 278
Tablo 69:Tüm Yıllarda Yer Alan Ortak Bağımsız Değişkenler ................... 279
Tablo 70: Tüm Yıllarda Yer Alan Pozitif Katkı Sağlayan Ortak Bağımsız
Değişkenler ................................................................................................ 280
Tablo 71:Genel Modelin Test Bankalarına Uygulama Sonuçları............... 281
Tablo 72:Sadece Pozitif Katkı Sağlayan Değişkenlerle Oluşturulan
Modelin Test Bankalarına Uygulama Sonuçları ........................................ 282
xii
ŞEKİLLER
Şekil 1: Moody’s Ülke Derecelendirmesi...................................................... 86
Şekil 2: Kredi Derecelendirme Yöntemleri ................................................. 184
Şekil 3: Kredi Riski Değerlendirme Modellerine Sistematik Bakış.............. 185
xiii
GRAFİKLER
Grafik 1: SAHA A.Ş. İMKB'ye Kote Şirketlerin Derecelendirilmesi ............. 110
Grafik 2: Akbank’ın KV TL Borç Ödeme Notu ile Likit Aktif/Toplam Aktif
Rasyosu ..................................................................................................... 187
Grafik 3: Ziraat Bankası’nın Uzun Vadeli YP Notu İle YP Aktif/YP Pasif
Rasyoları.................................................................................................... 188
Grafik 4:Ziraat Bankası’nın Ulusal Notu İle Takipteki Krediler/ Toplam
Krediler Rasyoları ...................................................................................... 189
Grafik 5: 10 Banka Likit Aktif/Toplam Aktif Rasyoları ile KV TL Notları ...... 190
Grafik 6: Akbank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi ................... 213
Grafik 7: İş Bankası’nın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi ............ 214
Grafik 8: Anadolubank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi .......... 214
Grafik 9: ING Bank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi................ 215
1
GİRİŞ
Finansal piyasaların öneminin giderek arttığı günümüzde, gerek
piyasa düzenleyici ve denetleyicilerin, gerekse piyasa oyuncularının doğru ve
gerektiği seviyede bilgiye sahip olması, üstlenecekleri riski fiyatlamaları ve
yönetmeleri konusunda önemli rol oynamaktadır.
Çok sayıda oyuncunun rol üstlendiği finansal piyasalarda, tüm
oyuncuların yatırım kararları öncesinde bireysel olarak analiz yapmalarının
mümkün olmadığı bilinmektedir. Bu noktada, ihtiyaç duyulan bilginin
edinilmesi ve kullanılabilir hale getirilmesinde profesyonel kurumlara ihtiyaç
duyulmaktadır.
Nitekim gerek Ülkemizde gerekse dünyada bu amaca yönelik hizmet
sunan kurumlar bulunmaktadır. Bu kurumlar dönemsel olarak yaptıkları
çalışmalarla yatırımcıları bilgilendirmekte, piyasadaki fon akımında kesinti
olmaması yönünde önemli görevler üstlenmektedirler.
Fon talep eden ve fon sunan taraflar hem gerçek kişi, hem de tüzel
kişiler
olabilmektedir.
Tarafların
kesintisiz
olarak
güncel
bilgi
ile
desteklenmeleri, piyasalara duyulan güvenin oluşturulan şeffaf ortam
sayesinde daha da artmasına katkı sağlaması kaçınılmaz olmaktadır.
Ancak gerçekleştirilen işlemlerin sürekli olduğu durumlarda, güncel
bilgiye de sürekli ulaşmak her zaman mümkün olamayabilmektedir. Bu
durumda gerekli, ancak az sayıda veri ile mümkün olan seviyede bilgilenmeyi
sağlayacak mekanizmalara her zaman ihtiyaç olduğu açıktır.
Borç kullananların aldıkları borcun anapara ve faizini zamanında ve
tam olarak ödeyebilme güçleri konusunda bilgi sunan derecelendirme
çalışmalarına, dünyada 1800’lü yıllarda rastlanıldığı görülmektedir.
Genellikle her alanda olduğu gibi bu alanda da önce doğal şekilde
kendiliğinden günlük ihtiyaçları karşılamak amacıyla gerçekleştirilen bazı bilgi
toplamalar, toplanan bilgilerin ilişkilendirilmesi ve zaman içinde ihtiyaç
2
duyanların kullanımına sunulması işlevi, süreç içinde daha profesyonel bir
şekli dönüşmüş ve ortaya derecelendirme firmaları çıkmıştır.
Günümüzde dünyada çok sayıda derecelendirme firması olmakla
birlikte, az sayıda firmanın piyasaya sahip olduğu görülmektedir.
Ülkemizde ise derecelendirmeye olan ilginin özellikle 2000 Kasım ve
2001 Şubat krizlerinden sonra daha da arttığı görülmektedir. Bu konuya
ilişkin gerek yasal düzenlemelerin yapılması, gerekse kurumların gerekli
kriterleri sağlayarak Sermaye Piyasası Kurumu ve Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu’ndan lisans almaları konusunda yeni gelişmelerin olduğu
gözlenmektedir.
Giderek artan önemi dikkate alınarak çalışmanın ana konusu kredi
riskinin derecelendirmesi olarak belirlenmiştir. Kredi riskini belirlemeye ve
tanımlamaya yönelik olarak bir model oluşturması amacıyla başlatılan
çalışmanın hedef sektörü olarak ise, finans piyasalarının en önemli ve
kurumsal
yapıya
sahip
birimlerini
bünyesinde
barındıran
bankacılık
sektörünün alınmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
Bu kapsamda, bankaların borç ödeme güçlerini, oluşturulacak bir
ekonometrik model yardımıyla tahmin etmeye çalışmak hedeflenmiştir.
Çalışmanın birinci bölümünde, derecelendirme kavramı üzerinde
durularak, derecelendirmenin tarihçesine yer verilmiştir. Derecelendirme
konusunda dünyada ve Türkiye’de faaliyette bulunan firmalar tanıtılmış,
derecelendirmede
tanımlarına
açıklanmış,
derecelendirme
sürecinin
aşamalarından da detaylı olarak bahsedilmiştir. Aynı zamanda bu bölümde
derecelendirmenin finansal piyasalar açısından önemi de vurgulanmıştır.
Çalışmanın
ikinci
bölümünde,
derecelendirmenin
uygulama
alanlarından bahsedilerek, borç ve borçlu derecelendirmesi kavramları
detaylandırılmıştır. Borç derecelendirmesi kapsamında yer alan ürün ve
varlıklar ile, borçlu derecelendirme kapsamında yer alan ülke ve kurumların
derecelendirmesinde dikkate alınan ölçütlerin genel olarak çerçevesi
çizilmiştir.
3
Çalışmanın
üçüncü
bölümünde
sektörlere
ilişkin
genel
değerlendirmede bulunularak, çalışma için ihtiyaç duyulan minimum veri
özellikleri belirtilmiş, neden bankacılık sektörünün seçildiği açıklanarak,
çalışmanın kısıtları ve varsayımlarına yer verilmiştir. Türk Bankacılık
Sektörü’nün geçmişten günümüze geçirmiş olduğu kritik dönemler üzerinde
durulmuş, bilgi eksikliği, üstlenilen risklerin tam ve doğru olarak bilinememesi
sonucunun yarattığı etkiler vurgulanmıştır. Bu bölümde aynı zamanda
derecelendirme konusunda uluslararası özelliğe sahip en önemli düzenleme
olan BASEL Düzenlemelerine yer verilmiş, Türk Bankacılık Sektörü
açısından derecelendirmenin önemi üzerinde durulmuş, bu konuyla ilgili son
dönemde yapılan yasal düzenlemelerden bahsedilmiştir.
Çalışmanın uygulama bölümü olan dördüncü bölümde genel olarak
derecelendirme firmaları tarafından verilen notlar ile bankaların mali tablo
verileri arasındaki ilişki grafiklerle aktarılmış, geleceğe yönelik öngörüde
bulunabilmek
amacıyla
oluşturulması
düşünülen
modelin
detayları
konusunda bilgi aktarılmıştır.
Modelde kullanılması düşünülen verilerin temini ve oluşturulması
konusunda ayrıntıların yer aldığı bu bölümde, aynı zamanda modelin
ekonometrik yönden açıklamaları da bulunmaktadır. Türk Bankacılık
sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarından 2004-2007 döneminde
ayrıntılı rating notu bulunan 10 bankanın mali tablo verileri kullanılarak
ekonometrik bir model çalışması yapılmıştır. Model sonucu bulunan değerler
kullanılarak yine aynı dönemde benzer verileri elde edilebilen 6 adet banka
üzerinde model test edilerek fiili durumla karşılaştırma yapılmıştır.
4
BİRİNCİ BÖLÜM
DERECELENDİRME (RATING) KAVRAMI VE FİNANSAL PİYASALAR
AÇISINDAN ÖNEMİ
1.1. DERECELENDİRME (RATING) KAVRAMI VE ÖNEMİ
Ülkelerin gelişmesi ve kalkınmasının temel unsurlarından birisi güçlü
ekonomik yapılardır. Güçlü ekonomik yapıların temelinde ise ekonomi bilimi
tarafından üretim faktörleri olarak adlandırılan değerlerin seviyesi ve kalitesi
ön planda yer almaktadır.
Ekonomi bilimine göre başlıca üretim faktörleri: emek (işgücü-insan
gücü), sermaye, doğa (tabiat-doğal kaynaklar) ve girişimci (müteşebbis)
olarak belirtilmektedir. Bu kapsamda temel üretim faktörleri arasında yer alan
sermaye, ekonomi ve işletme bilimlerinde değişik anlamları ifade etmekte
olup:
Ekonomi biliminde sermaye "doğada serbest biçimde bulunmayan
fakat insan tarafından üretilmiş üretim araçları" olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin, üretimde kullanılan her türlü makina, alet, donanım ve binalar gibi
fiziki üretim araçları.
İşletme biliminde sermaye ise, "işletmenin amacına ve üretim
faaliyetlerine uygun olarak toplanmış maddi ve gayri maddi varlıkların tümü"
biçiminde tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre sermaye, işletmenin sahip
olduğu tüm maddi ve gayri maddi varlıkları içine alır. Ekonomistler tarafından
ayrı bir üretim faktörü olarak sınıflandırılan "doğa veya doğal kaynaklar",
işletmecilere göre işletme varlıkları veya kısaca sermaye faktörü kapsamı
içine alınmaktadır. Diğer bir deyişle, ekonomi bilimine göre bağımsız bir
üretim faktörü olan doğa, işletme biliminde ancak sermayeyi oluşturan
öğelerden biri durumundadır.
5
Öte yandan muhasebe ve finansman disiplinlerine göre sermaye,
işletme sahip yada ortaklarının işletmeye getirdikleri ve üzerinde bizzat hak
sahibi oldukları öz kaynaklar olarak tanımlanır. Diğer bir deyişle sermaye,
işletmeye ait varlıklar ile işletmeye gelen yabancı kaynaklar (borçlar)
arasındaki farkı yani öz kaynakları ifade eder. Sermayenin bir bölümünü
oluşturan "maddi varlıklar" genelde "maddi sermaye" olarak da tanımlanabilir.
Maddi varlıkları oluşturan başlıca öğeler işletmenin üzerinde kurulduğu arazi,
işletmenin sahip olduğu doğal kaynaklar, binalar, ambarlar, depolar, yollar,
atölye, laboratuvar, makina, aletler, donanımlar, taşıt araçları, hammaddeler,
yardımcı maddeler, işletme malzemeleri, mamüller, yarı mamuller ve
işletmenin sahip olduğu nakit veya para tutarı gibi unsurlardır. Sermayenin
diğer bölümünü oluşturan "gayri maddi varlıklar" ise, genellikle "maddi
olmayan" veya "gayri maddi sermaye" olarak da düşünülebilir. Gayri maddi
varlıklar, elle tutulup gözle görülmesi olanaklı olmayan teknik bilgi (knowhow), lisans ve patent hakları, markalar (alameti farikalar) iştirakler ve
imtiyazlar gibi öğelerden oluşur1.
Bu açıdan bakıldığında ülke ekonomilerinde fonların etkin kullanımı,
ekonomilerin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Ekonomilerde fon olarak adlandırılan değer, tasarruflardır. Tasarruflar,
gerçek ve/veya tüzel kişilerin elde ettikleri gelirlerinden harcamadıkları
bölümü ifade etmektedir. Diğer taraftan da ekonomi içinde yer alan
işletmeler, faaliyetlerini başlatmak ve/veya sürdürebilmek için genellikle
özsermayenin yanısıra yabancı kaynağa da ihtiyaç hissederler.
Bu kapsamda birikim sahiplerince tasarruf, ekonomik birimlerce
yabancı ve/veya özkaynak diye adlandırılan parasal değerler, geçici ya da
kalıcı olarak fazla olan kesimden eksik olan kesime doğru sürekli bir transfer
halindedir.
Bu transferin hızı ve boyutu, ödünç alanlarla ödünç verenlerin birbirine
duymakta olduğu güven seviyesi ile yakından ilgilidir. Fon fazlası olan
1
temel kavramlar, www.ekodiyalog.com, Erişim Tarihi: 15.11.2007
6
kesimin fon ihtiyacı olan kesime duyacağı güvenin belirleyicileri arasında,
karşı tarafa ilişkin edinilen mali ve teknik bilgilerin seviyesi, doğruluğu, verilen
borcun zamanında ve üzerinde anlaşılan koşullar çerçevesinde geri
ödenebilme kapasitesi ön planda yer almaktadır. Diğer bir ifade ile süreli
ve/veya
süresiz
verilen
boçların
geri
ödenmesindeki
risklilik
olarak
adlandırılabilecek bu durumda, risk seviyesinin düzeyi tarafları öncelikli
olarak yakından ilgilendirmektedir. Her alışverişte kaçınılmaz olarak bulunan
riskin seviyesinin bilinerek tarafların hareket etmesi, aynı zamanda
ekonomide yer alan piyasaların büyümesi, ürün çeşitliliğinin artarak
derinleşmesini de beraberinde getirmektedir.
Bu anlamda tarafsız bir kesimce, borçlanıcının bu niteliklerinin
saptanması ve kamuoyuna açıklanması özünde birikim sahibinin daha bilinçli
hareket etmesini sağlarken, kaliteli borçlanıcıların da hak ettiği şekilde veya
beklentilerine uygun özellikte kaynağı elde etmelerine olanak tanımaktadır.
Risk, ölçülebilmesi, karşılaştırılabilmesi ve bir gösterge olabilmesi
açısından sayısallaştırılmalıdır. Sayısallaştırma işlemini 'derecelendirme'
olarak adlandırmak mümkündür.
En basit tanımla derecelendirme (rating), borçlunun ana para ve faiz
yükümlülüklerini ödeme isteği ve kabiliyetinin zamanında ve tam olarak
yerine getirilip getirilememesini ölçen bir araçtır. Başka deyişle bir ekonomik
birimin kredi geçmişi ve kullandığı kredileri geri ödeme kapasitesinin
saptanması için yapılan ölçme işlemidir.
Derecelendirme kelimesinin sözlük anlamına bakıldığında Türk Dil
Kurumu tarafından bir kaç kademede yapılmış tanımı bulmak mümkün
olmaktadır. Türk Dil Kurumu önce derece kelimesinin tanımını “Bir süreç
içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe” olarak
yapmakta, devamında da derecelendirmeyi “derecelendirmek işi, derecelere
ayırmak” şeklinde tanımlamaktadır.2
2
http://www.tdk.gov.tr., Erişim Tarihi: 20.11.2007.
7
Derecelendirmeyi sözlük anlamıyla bir şeyin veya bir kimsenin sahip
olduğu değerlerin kalite düzeylerinin ortaya konulması işlemi olarak
tanımlanmak mümkündür.
Literatürde de derecelendirmenin ne olduğu konusunda çeşitli
yaklaşımlar
sözkonusudur.
"derecelendirme,
borç
Dr.
Roger
verenlerin
P.
Nye'a
karşılaştıkları
göre
genel
ihmal
olarak
riskleridir.
Derecelendirme, sermaye piyasalarında işletmeci, yatırımcı, aracı ve
regülatör gibi katılımcılara yardımcı olan ve etkili bir biçimde işlem yapmayı
sağlayan güçlü bir sembol, diğer bir ifade ile de kullanışlı bir sistemdir.
Dereceler ülke içinde borç alanlar ile uluslararası borç alanlara yönelik olarak
kullanılmaktadır. Ayrıca bu işlem borçlanan tarafın borç ödeme gücünün bir
ifadesi olan finansal yapısının kuvvetliliğini göstermesi açısından da önem
taşımaktadır".
Daniel Ben-Ami ise "How Do You Rate?" isimli makalesinde "bir
şirketin sahip olduğu derecenin, sermayesini artırma gücünü göstermesi
açısından önemli roller üstlendiğini belirtmekte ve alınan dereceleri ilgili
şirketin borç kalitesinin ölçüsü" olarak tanımlamaktadır. Daniel Ben Ami kredi
dereceleri ile ilgili kuruluşları borç alanlar, yatırımcılar ve düzenleyici organlar
olmak üzere üç grupta toplamaktadır.
Nat West Grouplarının yöneticisi Derek Wanless ise 5 Mayıs 1995
tarihinde Seville kentinde düzenlenen toplantıda bir finansal enstrümanın
derecelendirilmesinde firmaların bu işlem esnasında temel olarak risk
karakteristiklerini ele aldığını vurgulamaktadır.
Literatürde ele alınan bu tanımlardan hareketle derecelendirme, diğer
bir ifadeyle rating, menkul kıymet ihraç eden bir şirket veya kuruluşun,
anapara ve faiz yükümlülüklerini zamanında yerine getirip, getiremediğinin
bağımsız
bir
şekilde
değerlendirilmesi
işlemini
ifade
etmektedir.
Derecelendirme işlemi, aynı zamanda ilgili kuruluşun ihraç ettiği menkul
kıymetin, ödeme anında ortaya çıkabilecek gecikme olasılığı açısından
sınıflandırılmasını da kapsamaktadır.
8
Diğer bir ifade ile derecelendirme, ihraçcının borç ödeme gücünün,
şirketin tahvile ilişkin yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeme riski,
tahvilin ihraç koşulları ve şirketin mali yapısı, iflası veya finansal krize girmesi
halinde tahvil sahibine sağlanan haklar gibi unsurlara dayalı olarak
değerlendirilmesidir.3
Derecelendirme en basit tanımı ile, borçlanma araçlarının içerdikleri
geri ödenmeme riskinin, kredi kalitesinin belirlenmesi işlemidir; bir menkul
kıymeti satın alma, satma veya elde tutma tavsiyesi değildir4.
Derecelendirme, açılacak kredilerin zamanında ve tam olarak geri
ödenmesi ihtimali konusunda uluslararası sermaye piyasalarındaki kriterlere
uygun ve objektif bir ölçü sağlamak amacıyla bir borçlunun ihraç ettigi menkul
kıymetlere yatırım yapılması halinde yatırımcının bundan dolayı üstleneceği
riskin bulunmasına yardımcı olan önemli bir faktördür5.
Ülkemizde derecelendirme konusunda ilk mevzuatı çıkaran kuruluş
olan Sermaye Piyasası Kurumu, yapmış olduğu düzenlemelerle konunun
yasal çerçevesini de oluşturmuştur. Sermaye Piyasası tarafından konuya
ilişkin
çıkarılan
Sermaye
Piyasası’nda
Derecelendirme
Faaliyeti
ve
Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Seri:VIII 40 No’lu Esaslar Tebliği’nin
Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı ve Bu Faaliyette Bulunabilecek
Kuruluşların açıklandığı İkinci Bölüm Madde 5 “Kredi derecelendirmesi”
başlığı altında kredi derecelendirmesini şöyle tanımlamaktadır:
a) Ortaklıkların ve sermaye piyasası kurumlarının risk durumları ve
ödeyebilirliklerinin,
veya
3
Şenol BABUŞCU, “Bankacılıkta Risk Derecelendirmesi (Rating) ve Türk Bankacılık Sektörüne
Uygulanması”, HÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmış Doktora Tezi, Ocak 1997, s:4-5.
4
Loni Aslan MUKATEL, “Ülke Derecelendirme Notlarının Borsa Endekslerine Etkisi, İMKB 100
Endeksi Üzerine Bir Model Denemesi”, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü
Sermaye Piyasası ve Borsa Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006, s: 4.
5
Pelin ÇELİK, “Bankaların Risk Derecelendirmesi”, T.C. Merkez Bankası Bankacılık ve Finansal
Kuruluşlar Genel Müdürlügü Uzmanlık Yeterlik Tezi, Kasım 2004, Ankara, s. 1
9
b) Borçluluğu temsil eden sermaye piyasası araçlarının anapara, faiz
ve benzeri yükümlülüklerinin vadelerinde karşılanabilme riskinin,
derecelendirme kuruluşları tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak
değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir.”
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “Bağımsız denetim, değerleme,
derecelendirme ve destek hizmeti kuruluşlarının yetkilendirme izni” başlıklı
15. maddesinde:
-Bankaların bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek
hizmeti faaliyetlerini gerçekleştirecek olan kuruluşların yetkilendirilmesine,
yetkilerinin geçici veya sürekli olarak kaldırılmasına Kurulca karar verilir.
Buna ilişkin usûl ve esaslar ilgili meslek birliklerinin görüşü alınarak Kurulca
belirlenir.
ibaresi yer almaktadır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 1/11/2006
tarihli
26333
sayılı
Resmi
Gazete’de
yayımlanarak
yürürlüğe
giren
Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin
Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Temel Kavramlar başlıklı 2. bölümünde:
(2) Kredi değerliliğinin derecelendirilmesi, müşterinin;
a) Kullanacağı krediyi geri ödeyebilme gücünün veya
b) Borçluluğunu temsil eden sermaye piyasası araçlarının anapara,
faiz ve benzeri yükümlülüklerini vadelerinde karşılayamama riskinin,
yetkili derecelendirme kuruluşu tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak
değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir.6
şeklinde tanımlanmaktadır.
6
29/9/2007 tarihli ve 26658 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilen şeklidir.
10
1.2. DERECELENDİRME ÇEŞİTLERİ
Gerek Amerikan, gerekse Avrupa finans piyasalarında yaşanan
gelişmelere
paralel
olarak
derecelendirme
şirketleri,
yeni
çıkarılan
enstrümanların değerlendirilmesine olanak tanımak amacıyla derecelendirme
işlemini çeşitlendirme gereği duymuşlardır. Firmaların gerçekleştirdikleri
derecelendirme işlemlerini geleneksel derecelendirme ve kredi benzeri fonlar
ile piyasa riskinin derecelendirilmesi olmak üzere iki ana grupta toplamak
mümkündür.
Geleneksel derecelendirme işleminde firmalar genel olarak ihraçcı
kurumların
kısa
vadeli
borç
yükümlülükleri
ile
uzun
vadeli
borç
yükümlülüklerini yerine getirme güçlerinin yanı sıra ihraçcı kişi veya
kurumların tercihli senetlere yönelik temettü ve diğer yükümlülüklerini
zamanında ödeme güçlerini de değerlendirmektedirler. Bu uygulamalarla
birlikte firmalar geleneksel derecelendirmede finans şirketlerinin finansal
sözleşmelerden doğan temel yükümlülüklerini ödeme kapasitesi ile sigorta
şirketlerinin
karşılamaya
ve
bankaların
yönelik
mali
da
üstlenmiş
güçlerini
oldukları
yükümlülüklerini
incelemektedirler.
Geleneksel
derecelendirme işlemi yıllar itibariyle fazla bir değişiklik göstermemiştir. Bu
dereceler ile daha çok derecelendirme işleminin, piyasalar üzerinde
düzenleyici olma fonksiyonu olarak kullanılması amaçlanmaktadır.
Kredi benzeri fonlar ile piyasa riskinin derecelendirilmesi işlemi
kapsamında ise firmalar Yatırım Ortaklığı Fonlarının kredi kalitesi ile bu
fonların potansiyel geri ödeme gücünü ve piyasa riskinin analizini
gerçekleştirmektedirler.
Kredi benzeri fonların ve piyasa riskinin derecelendirilmesi daha fazla
başvurulan bir çeşit olarak ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde firmalar yatırım
portföyünün kredi kalitesini, piyasa riskinin profilini ve fonların nasıl
yönetildiğini ortaya koymayı amaçlamaktadırlar. Bu tür dereceler ise piyasa
11
riskini kredi riskinden ayırmadığı için yatırımcılar açısından bir takım
karışıklıklara neden olabilmektedir.7
Başka bir bakış açısı ile derecelendirme çeşitleri ise aşağıdaki şekilde
ifade edilebilir:
a) Vadelerine (Uzun-Kısa) göre derecelendirme (rating)
İhraççının kurumsal kalitesi üzerinde, bulunduğu sektördeki temel
ekonomik ve finansal karakteristiklere dayanılarak oluşturulan uzun dönemli
kanaattir. Bu kanaate ulaşırken ekonomik konjonktüre duyarlılık ve çeşitli
riskler içeren rekabet, kanuni düzenlemeler, teknolojik gelişmeler, talep
değişimleri, yönetim kalitesi gibi unsurlardan etkilenme düzeyi göz önünde
bulundurulur. Bir yıla kadar olan tüm yükümlülükler üzerinde likidite ve
sermaye kaynaklarına ulaşabilme kabiliyeti göz önüne alınarak oluşturulan
kanaattir.
b) Türlerine göre derecelendirme (rating)
* Uluslararası Döviz Cinsinden Derecelendirme (rating): Kurumun
Döviz
cinsi
yükümlülüklerini
döviz
yaratarak
ödeyebilme
kabiliyeti
değerlendirilir. Tüm ülke riskleri konvertibilite riski dahil göz önüne alınır.
* Uluslararası Yerel Para Cinsinden Derecelendirme (rating): Kurumun
Yerel Para cinsi yükümlülüklerini yerel para yaratarak ödeyebilme kabiliyeti
uluslararası kriterlere göre değerlendirilir. Konvertibilite riski hariç tüm ülke
riskleri göz önüne alınır.
* Ulusal Yerel Para Cinsi Derecelendirme (rating):
Kurumun Yerel
Para cinsi yükümlülüklerini yerel para yaratarak ödeyebilme kabiliyeti ulusal
kriterlere göre değerlendirilir. Ülke Riskleri göz önüne alınmaz.
Derecelendirme (rating) Grupları:
* Ülke Derecelendirmesi (Ratingi): Dış borçları geri ödeme olanağını
ve istekliliğin tayin eden geniş bir ekonomik ve politik faktörler bütünü ülke
7
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 7-8.
12
riskini oluşturmaktadır. İşte bu risklerin bir arada değerlendirilerek ulaşılan
derecelendirmenin ifade ettiği kavramlar ülke ratingi olarak değerlendirilir.
* Kurumsal Derecelendirme (Rating): Tüzel kişiliğe sahip kurum ya da
kuruluşların, borç ödeme gün ve niyetini değerlendiren derecelendirme
grubudur. Bu kapsamda değerlendirilecek kurum ve kuruluşlar arasında:
bankalar, finans kurumları, sigorta şirketleri, kamu kurumları, sınai ve ticari
şirketler, belediyeler yer almaktadır.
* İhraç Derecelendirmesi (Ratingi): Kamu ya da tüzel kişiliğe sahip bir
kurum ya da kuruluşun yabancı kaynak bulmak amacıyla ihraç ettiği menkul
kıymetin (tahvil vb) anapara ve faizlerinin ihraçcı tarafından ödenme gücü ve
niyetinin ifade edildiği derecelendirme şeklidir.
* Proje Derecelendirmesi (Ratingi): Belirli bir amaç için ve belirli bir
süreyi kapsayan bir projenin finansmanı için duyulan kaynağın temini
aşamasında, bu projeye yatırım yapacak yatırımcılara, projenin yaratacağı
nakit akışları ile borcun geri ödenme gücünün bir ifadesidir. 8
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkarılan Sermaye Piyasası’nda
Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Seri:VIII 40
No’lu Esaslar Tebliği’nin
Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı ve Bu
Faaliyette Bulunabilecek Kuruluşların açıklandığı İkinci Bölüm Madde 4’de
“Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı” başlığı altında faaliyetin kapsamı
“Derecelendirme faaliyeti; kredi derecelendirmesi ve kurumsal yönetim
ilkelerine
uyum
derecelendirmesi
faaliyetlerini
kapsar”
şeklinde
tanımlamaktadır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 1/11/2006
tarihli
26333
sayılı
Resmi
Gazete’de
yayımlanarak
yürürlüğe
giren
Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin
Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Temel Kavramlar başlıklı 2. bölümünde:
“Derecelendirme faaliyetinin kapsamı
8
Nesrin ŞİRVAN, Kredi Derecelendirme ve Türkiye Ekonomisi,
http://gunaycaymaz.googlepages.com/krediderecelendirme.pdf , Erişim Tarihi: 20.12.2007.
13
MADDE 5- (1) Derecelendirme faaliyeti;
a) Kredi değerliliğinin derecelendirilmesini,
b) Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesini,
c) Bankalarca kullanılan derecelendirme yöntemlerinin geçerliliğinin
değerlendirilmesini,
ve bu faaliyetlerin niteliğine göre yapılacak inceleme ve analiz sonucuna
dayanılarak bir derecelendirme notu belirlenmesi sürecini içerir.”
şeklinde ifadeye yer verilerek derecelendirmenin kredi derecelendirmesi ve
kurumsal yönetim derecelendirmesi olarak ikiye ayrıldığı belirtilmektedir.
1.3. DERECELENDİRMENİN ÖNEMİ VE FAYDALARI
Para ve sermaye piyasaları giderek globalleştikçe derecelendirmenin
kullanımının daha da artacağı beklenmektedir. Uluslararası kredi ve menkul
kıymet piyasalarının gelişmesine paralel olarak derecelendirme istekleri
yatırımcılardan gelmeye başlamış ve yatırımcıların borç verdikleri paraların
kullanıldığı kredi hesaplarının kalite durumunu öğrenme isteklerini artmıştır.9
Dünyanın önde gelen derecelendirme kuruluşlarının vermiş oldukları
notların, gerek ülkeler gerekse firmalar açısından taşıdığı önem yaşanmış
olaylarla da kesinleşmiştir. Nitekim, ülkemiz ekonomisinde Kasım 2000 ve
Şubat 2001 tarihlerinde yaşanan krizlerin derinleşmesinde derecelendirme
firmalarının sürekli gözden geçirme yaparak ülke kredi notunu düşürmeleri ve
kısa aralıkları dünya kamuoyuna anlık açıklamalarının etkileri izlenmiştir.
Örneğin: 17.01.2002 tarihinde Moody’s, dört bankanın kredi notunu
düşürürken, tüm bankaların genel görünümünü durağana çevirmiştir. Bu
tarihte Moody’s tarafından yapılan açıklama ile, Akbank, Garanti Bankası, İş
Bankası ve Türkiye Ekonomi Bankası’nın (TEB) kredi notu düşürülmüş,
9
Songül Alev AYKIN, “Menkul Kıymet Derecelendirmesi (Rating) ve Örnek Uygulama”, Marmara
Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi,
İstanbul 2002, s:6.
14
Garanti Bankası ile birleşen Osmanlı Bankası’nın kredi notları ise geri
çekilmiştir.
Kredi notlarının düşürülmesine sebep olarak, beş Türk bankasının mali
güç notları ile Akbank ile Osmanlı Bankası’nın Türk Lirası cinsi mevduat
notlarının gözden geçirilmesi gösterilmiştir.
Bu arada Moody’s, ilk kez Garanti Bankası ve İş Bankası’na Türk
Lirası cinsinden mevduat notu vermiştir., Moody’s, Eximbank, Akbank,
Garanti Bankasi, İş Bankası, TEB, Finansbank, Dışbank, Pamukbank,
Vakıflar Bankası, Koçbank, Ziraat Bankası, Toprakbank’ın genel görünümünü
de durağan olarak belirlemiştir.
Diğer
taraftan
ülke
notunda
da
sık
aralıklarla
güncellemeler
gerçekleştirilmiştir.
Aşağıdaki tabloda yıllar itibariyle Türkiye’ye verilen kredi notları yer
almaktadır.
15
Tablo 1: Türkiye'nin Kredi Notları
Veriliş Tarihi
Notu Veren Kuruluş
Not
1991
Mayıs 1993
Ocak 1994
Ocak 1994
Mart 1994
Nisan 1994
Haziran 1994
Ağustos 1994
Ağustos 1994
Ağustos 1994
Temmuz 1995
Temmuz 1995
Eylül 1995
Ekim 1995
Kasım 1996
Aralık 1996
Aralık 1996
Mart 1997
Mart 1997
Ağustos 1998
Ağustos 1998
Ocak 1999
Ağustos 1999
Şubat 2000
Nisan 2000
Nisan 2000
Nisan 2000
S&P
S&P
Moody's
JCR
S&P
S&P
Moody's
IBCA
S&P
JCR
D&P
S&P
IBCA
S&P
JCR
S&P
IBCA
D&P
Moody's
S&P
D&P
S&P
IBCA
JCR
S&P
IBCA
Fitch
BBB
BB
BA1
BBB
BB
B+
BA3
B
B+
BB+
BB
B+
BB
B+
BB+
B
B+
BB
B1
B
BB+
B
B+
BB+
B+
BBBB-
Aralık 2000
Moody's
B1
IBCA
D&P
S&P
S&P
S&P
Fitch
Fitch
(Uzun Vade TL) BB+ 'ya düşürdü.
(Uzun Vade TL) BB+ 'ya düşürdü.
(Uzun Vade) B+ 'dan B 'ye düşürdü.
(Kısa Vade) B 'den C 'ye düşürdü.
BB+
B
BB
B+
B+
BBBBBa3
BB-
Şubat 2001
Şubat 2001
Şubat 2001
Şubat 2001
Nisan 2001
Nisan 2001
Ağustos 2001
Mart 2003
Haziran 2003
Ekim 2003
Şubat 2004
Ağustos 2004
Ocak 2005
Aralık 2005
Nisan 2008
Fitch
S&P
S&P
Fitch
S&P
Fitch
Moody's
S&P
Kaynak: Kredi Derecelendirme, Turkish Yatırım Bülteni, Nisan 2008, s:5.
16
Yukarıdaki tablo dikkatli olarak incelendiğinde, Nisan 1994 öncesi ve
sonrasında, 2001 Şubat öncesi ve sonrasında sık aralıklarla ülke kredi
notunda düşmelerin olduğu görülmektedir.
Derecelendirme yalnızca bir ülkenin ve/veya firmanın ihraç edeceği
veya ettiği menkul kıymetin alınması, satılması veya elde tutulması
konusunda görüş bildirmek için yapılmamaktadır. Bu işlemin yatırım kararını
etkileyen
tüm
etkenlerden
sadece
bir
tanesi
olarak
düşünülmesi
gerekmektedir. Derecelendirme, tüm şirketleri analiz etmeye yardımcı olan
bir işlemdir. Derecelendirme sonucu elde edilen yoğunlaştırılmış bilgiler
yatırımcıya aktarılmakta, günümüzde gittikçe yoğunlaşan ve artan ürün ve
hizmetler karşısında zaman kısıtının önemi de gözönüne alındığında,
değerlendirme ile ilgili bilgilere kısa sürede ulaşmanın önemi ortaya
çıkmaktadır. Ancak derecelendirme işlemine tabi tutulan şirketler tarafından
derecelendirme firmalarına, her zaman tamamen doğru bilgi sağlandığı
düşünülmemelidir. Derecelendirme firmalarının, risk derecelendirmesine tabi
tuttukları şirketleri sürekli olarak izlemek suretiyle vermiş oldukları dereceleri
değiştirme, geri alma veya eksik bilgi nedeniyle "Risk İzleme Listesi"ne alma
hakkına sahip oldukları da unutulmamalıdır.
Üzerinde durulması gereken bir diğer husus da derecelendirme
işleminin güvenilir olması ve tarafsız bir yaklaşımla yapılmasıdır. Aksi
takdirde elde edilen sonuçlar fazla bir değer ve inanılırlık ifade etmeyecektir.
Bunu sağlamanın tek yolu ise derecelendirme şirketlerinin bağımsız bir
şekilde çalışması ile mümkün olacaktır10.
Derecelendrime firmaları devlete veya herhangi bir resmi kuruluşa
bağlı olarak görev yapmamaktadırlar11.
Derecelendirme yalnızca güvenilir olduğu sürece bir değere sahip
olmaktadır. Güvenilirlik ise ancak objektif olmayı gerektirmekte ve bu da
10
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 13.
Alev MUMCU, “Derecelendirme (Rating) ve Çimento Sektöründe Faaliyet Gösteren Şirketler İçin
Bir Derecelendirme Denemesi”, TC İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sermaye Piyasası
ve Borsa Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1997, s:5.
11
17
derecelendirme yapan firmaların, derecelendirmesi yapılan firmalardan
tamamıyla bağımsız olması ile sağlanabilmektedir12.
Risk dereceleri bir ülkenin veya kuruluşun borç ödeme gücünü ve
pazar payını kaybetme olasılığını yansıttığından derecelendirme firmaları
derecelendirme işlemlerinde oldukça tutucu ve tarafsız davranmaktadırlar.
Derecelendirme şirketlerince verilen derecelerin güvenilirliği, kullandıkları
metodların yanısıra şirketlerin sahip oldukları deneyim, bilgi birikimleri ve
tarafsız analizlerinden kaynaklanmaktadır13.
Derecelendirme hiçbir zaman derecelendirme şirketlerinin denetleme
yaptığı veya derecelendirilen firma tarafından sağlanan ve derecelendirmeye
esas
alınan
bilgilerin
Derecelendirme
tamamıyla
firmaları
doğru
tarafından
olduğu
verilen
anlamını
dereceler
her
taşımaz.
zaman
değiştirilebilir, geri alınabilir veya bilgi yetersizliği, bilgi değişiklikleri nedeniyle
“Risk İzleme” listesine alınabilir14.
Burada önem taşıyan diğer bir husus da derecelendirmenin tam ve
doğru bir şekilde gerçekleştirilebilmesinde karşılaştırmalı analiz yapılmasının
gerekliliğidir.
Bu
şekilde,
derecelendirme
işleminde
homojenliğin
sağlanmasına imkan tanınacak, bu ise sektörde karışıklığın doğmasını
engelleyecektir. Önemli olan bir derecelendirme firmasının üç ayrı sektörden,
üç ayrı firmaya AA vermesinin aynı şeyi ifade etmesidir. Aksi takdirde rating
notunun sektörden sektöre veya şirketten şirkete değişmesi piyasada
karışıklığa neden olabilecektir.
Derecelendirme işlemi finansal piyasaların önemli merkezlerinden olan
bankalar ve benzeri mali kuruluşlar açısından bir takım avantajlar
getirmektedir. Bu kuruluşlar ellerinde bulundurdukları portföylerinin risklerini
derecelendirme ile ortaya koyarken aynı zamanda yaptıkları finansal
12
MUMCU, a.g.t., s:5.
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 13.
14
AYKIN, a.g.t., s:4.
13
18
analizleri bu işlem sayesinde güncelleştirmek ve desteklemek şansına sahip
bulunmaktadırlar15.
1.4. DERECELENDİRMENİN YATIRIMCILARA YARARLARI
Derecelendirmenin çeşitli tarafları bulunmaktadır. Bu taraflardan birisi
de kuşkusuz yatırımcılardır.
Yatırımcılar açısından derecelendirmenin yararları şöyle özetlenebilir:
- Üstlenilen riskin kolay anlaşılabilir semboller aracılığıyla yatırımcılara
anlatımını sağlar.
- Yatırımcıların yapamayacakları derinleştirilmiş analizlerin dereceler
kanalıyla yatırımcılara ulaştırılmasını sağlar.
- Çeşitli borç enstrümanları arasındaki kalite farkının, dolayısıyla
üstlenilecek riskin ortaya konmasına imkan verir.
-
Yatırımcıların
risk
eğilimlerine
göre
menkul
kıymet
tercihi
yapabilmelerine imkan sağlar.
- İkincil piyasaların gelişimine yardımcı olur.
- Kurumların mali yapısı ve kalitesinin düzenli olarak incelenmesini
sağlar.
Özetle yatırımcılar için güvenli bir nitelik kriteri oluşturur16.
1.5. DERECELENDİRMENİN FİNANS KURUMLARINA VE FİNANS
PİYASALARINA FAYDALARI
Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde derecelendirme,
yatırım kararı alma ve şirketlerin borç ödeme gücünü ölçebilme açısından
15
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 13.
ŞİRVAN, a.g.e., s: 8-9, http://gunaycaymaz.googlepages.com/krediderecelendirme.pdf., Erişim
Tarihi: 01.01.2008.
16
19
sıklıkla başvurulan bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de
yıllardan
beri
büyük
bir
yatırımcı
kitlesi
tarafından
sürekli
olarak
kullanılmaktadır17.
Firmaların derecelendirmeye başlanmasının en büyük katkılarından
birisi,
firmaya
borç
verenlerin
sağladıkları
kaynakların
vadelerinin
uzatılmasında olmuştur. Çünkü, kredilendirmede kaynak sağlayanlar için
borç alan tarafın aldığı borcu ve anaparasını ödeme gücü ve zamanı önem
taşımaktadır. Sürecin başlamasıyla birlikte kaynak transferinde şeffaf bilgi
ortamına doğru bir ilerleme sağlanmıştır18.
Sermaye
piyasaları
giderek
globalleştikçe
derecelendirmenin
kullanımının daha da artacağı beklenmektedir19.
Derecelendirme firmalarının yaptıkları değerlendirmeler, başta ülkeler
olmak üzere ekonomide yer alan pek çok kuruluşu ve bunların ihraç ettikleri
tahvil, finansman bonosu ve kompleks yapılı tahvil gibi birçok değişik
özelliklere sahip menkul kıymetleri kapsamaktadır. Bu değerlendirmeler
yatırımcıya, gerek borçlanmak amacıyla menkul kıymet ihracında bulunan
şirket hakkında gerekse de menkul kıymetin niteliği hakkında kendilerinin
kolayca analiz edemeyecekleri bilgileri vermektedir.
Risk dereceleri bir firmanın borçlarını ödememe veya pazar değerini
kaybetme olasılığının bir göstergesi olmaktadır. Bu yüzden derecelendirme
firmaları herhangi bir şirket veya kuruluş hakkında derecelendirme yaparken
çok tutucu davranmaktadır. Bunun temel nedeni ise derecelendirme işlemi bir
taraftan gelecek hakkında bir yargı niteliği taşırken, diğer taraftan da
yatırımcılar açısından bir korunma aracı olarak kullanılmasıdır. Dolayısıyla
herhangi bir risk derecesi verilirken yalnızca şirketin geçmiş performansı ve
şimdiki durumu değil, aynı zamanda gelecekte meydana gelebilecek
17
Şenol BABUŞCU, Adalet HAZAR, SPK Kredi Derecelendirme Uzmanlığı Lisanslama
Sınavlarına Hazırlık Tüm Konular 2. Baskı, Akademi Yayıncılık 2008, s:353.
18
Jorge R. SOBEHART, Roger M. STEIN, Victoriya MIKITYANSKAYA, “Moody’s Public Firm
Risk Model: A Hybrid Approach to Modelling Short Term Default Risk”, Rating Methodology,
Moody’s Investor Service Global Credit Research, March 2000, s: 9.
19
AYKIN, a.g.t., s:6.
20
değişmeler de değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bu yüzden risk dereceleri
şirketlerin ihraç ettikleri menkul kıymetlerin kalitesi hakkında bir sinyal olarak
kabul edilebilir.
Derecelendirmenin finans kurumlarına yararlarını ana başlıklar halinde
aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:
- Bankalarda, mevduat maliyetinde tasarruf sağlar.
- Devlet garantisi olmaksızın, sisteme güven duyulmasını sağlar.
- Faiz oranlarının riske göre farklılaşmasını sağlar.
- Risk faktörüne göre mali kurum tercihi yapılmasına imkan verir.
- Mali yapının güçlenmesini ve risklerin sınırlandırılmasını teşvik eder,
etkinliği artırır.
- Uluslararası finans çevreleri ile ilişkileri geliştirir ve dış kaynak
kullanım maliyetinde tasarruf sağlar.
- Büyük kredilerin derecelendirilmesi problemli kredilerin oluşumunu
sınırlandırır ve aktif kalitesinin yükselmesini sağlar20.
- Bankaların VDMK ihraçlarında üstlenilen riskin belirlenmesini sağlar.
Bankalar, sigorta şirketleri ve diğer büyük yatırımcı kuruluşlar
derecelendirmeyi, hem portföylerinin riskinin değerlendirilmesinde, hem de
kendi yaptıkları analizleri desteklemek ve güncelleştirmek konusunda
istatistiksel bir veri olarak kullanmaktadırlar21.
Kuruluşların faaliyetlerini analiz etmeye yönelik bir işlem olan
derecelendirme,
finans
piyasalarıyla
ilgili
bazı
fonksiyonları
da
üstlenmektedir. Derecelendirme işlemi;
1- Menkul kıymetlerin alınıp-satılması veya muhafaza edilmesine
ilişkin kararların alınmasında risk faktörünün değerlendirilmesi açısından
kolay ve çabuk bir referanstır.
20
21
BABUŞCU, HAZAR, a.g.e., s:353-356.
AYKIN, a.g.t., s:7.
21
2- Muhtelif borçluların ve bunların ihraç ettikleri menkul kıymetlerin
ortak bir kritere oturtulması ile riskin tespitinde belirli bir standardizasyon
sağlar.
3- Tam olarak yapılmış derecelendirme işlemi fonlama konusunda
yatırımcıların daha rahat ve güvenilir bir şekilde yatırım kararı vermelerine
yardımcı olur.
4- Bilgilerin geniş bir yatırımcı kitlesine yayılması ile borçluların
girebileceği sermaye piyasalarını ve dolayısıyla finansman kaynaklarını
artırır.
5- Yatırım kararlarını daha güvenilir bir temele dayandırarak menkul
kıymetlerin fiyatlarının daha ekonomik ve istikrarlı oluşmasını sağlar.
Risk derecelendirme ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir husus da
verilen not ile tahvilin ortalama getirisi arasında yüksek bir korelasyonun
varlığıdır.
Bir şirketin veya kuruluşun ihraç ettiği menkul kıymete verilen
dereceler
düştükçe,
bu
menkul
kıymetin
ortalama
getirisinin
arttığı
görülmektedir22.
Hickman tarafından şirket tahvillerinin derecelendirilmesi ile ilgili olarak
yapılmış olan araştırmada bu konuda önemli sonuçlar elde edilmiştir.
Aşağıdaki tabloda sözkonusu dönemde ödenmeyen tahvillerin oranları
her derecelendirme kategorisi itibariyle verilmektedir.
Tablo 2: 1900-1943 Dönemi (USA) Ödenmeyen Tahvillerin % Oranlarının
Derecelendirme Kategorileri Karşısındaki Durumu
Dereceler
22
Ödenmeme Oranı
I)
(Aaa)
5,9
II)
(Aa)
6,0
III)
(A)
13,4
IV)
(Baa)
19,1
V-IX)
(Ba-C)
42,4
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 12.
22
Tablodan
kategorisinde
da
yer
anlaşılacağı
alan
şirket
üzere
en
tahvillerinde
üstte
iki
sadece
derecelendirme
%6’lık
kısımları
ödenmemiştir. Bu oran üçüncü kategoride iki kat, dördüncü kategorde ise üç
kat artmakta ve son kategoride ise ödenmeme oranı % 40’ı geçmektedir.
Daha
sonda
Harold
tarafından
yapılan
araştırmada
da,
derecelendirme firmalarının ihraç edilen menkul kıymetleri ödenmeme riskine
göre sıralamadaki doğruluğu tekrar ispat edilmişitir.
Burrell tarafından yapılan benzer bir araştırmada da ödenmeyen ve
pazar değerini kaybeden tahvillerin yüzdesinin verilen derece ile ters ilişkili
olduğu tespit edilmiştir.
Bütün bu yapılan deneysel araştırmalar ödenmeme olasılığının ölçüsü
olarak derecelendirmenin önemini ortaya koymaktadır.23
Derecelendirme işleminin sermaye piyasaları açısından diğer bir
önemli faydası da menkul kıymet ihraç eden şirket veya kurumlara o menkul
kıymetin faizinin ne olması gerektiği konusunda da fikir vermesidir. Diğer
taraftan yatırımcılar derecelendirmeden kredibilitenin ölçülmesinin yanısıra
ihraç edilen menkul kıymetin pazar değerinin belirlenmesi aşamasında
faydalanmaktadır.
Derecelendirme işlemi sermaye piyasalarında menkul kıymet ihracına
aracılık eden kuruluşlar açısından da bazı faydalar getirmektedir. Bu
kuruluşlar,
finansman
aracı
olarak
ihraç
edilen
menkul
kıymetlerin
derecelendirilmesi sayesinde daha etkin bir şekilde pazarlamanın yanısıra
yatırımcılara beklentilerine göre değişik araçlar sunabilmekte ve elde edilen
menkul kıymet derecelerini referans olarak gösterme imkanına sahip
olmaktadırlar.
Derecelendirme işlemi finansal piyasaların önemli merkezlerinden olan
bankalar ve benzeri mali kuruluşlar açısından da bir takım avantajlar
getirmektedir. Bu kuruluşlar ellerinde bulundurdukları portföylerinin risklerini
derecelendirme ile ortaya koyarken aynı zamanda yaptıkları finansal
23
AYKIN, 2002, a.g.t., s:8-9.
23
analizleri bu işlem sayesinde güncelleştirmek ve desteklemek şansına sahip
bulunmaktadırlar24.
Derecelendirme
işleminin
uygun
bir
şekilde
yerine
getirilmesi
ekonomiye faiz oranı riskine bağlı olarak hareket eden, hacim ve nitelik
açısından tatmin edici düzeyde borçlanma araçlarının bulunduğu, kısa ve
uzun vadeli yatırım tercihlerinin yapılmasında yardımcı, kamu şeffaflığı
ilkesini destekleyen, güven unsurunun tam olduğu bir sermaye piyasası
kazandırır25.
1.5.1. Derecelendirmenin Firmalara Yararları
Kaynak ihtiyacında olan firmalar açısından derecelendirmenin yararları
şu ana başlıklar altında özetlenebilir:
- Kurumsal yatırımcıları çekerek şirketlerin borçlanma imkanlarını
genişletir.
- Yapılandırılmış finansman tekniklerini geliştirerek şirketlerin alternatif
fon kaynaklarına ulaşabilmelerine, aktif-pasif vade uyumu ve likidite
planlaması yapabilmelerini mümkün kılar.
- Piyasalarda yeterince tanınmayan küçük ve orta ölçekli işletmelerin
borçlanma piyasasına girmelerini sağlar.
-Borçlanma
operasyonunda
maliyet
tasarrufu
sağlar
ve
derecelendirilen şirketleri avantajlı kılar.
- Şirket yöneticilerini kuruluşlarına daha farklı bakmaları ve stratejik
kararlarını yeniden gözden geçirmeleri için zorlar.
- Kurumların otokontrol sistemlerini ve yönetim kalitesinin gelişimini
teşvik eder, etkinliği artırır.
24
BABUŞCU, HAZAR, 2008, a.g.e., s: 358.
Ayça TÜKEL, “Derecelendirme Yöntemi İle Risk Analizi ve Otomotiv Sektörüne Uyarlanması”,
TC Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Ana Bilim Dalı Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul 2001, s: II.
25
24
- Yurtiçi ve yurtdışındaki ilgili çevrelere kurumun mali ve mali olmayan
yapısı hakkında kapsamlı bilgi sağlar26.
Derecelendirmenin
bir
menkul
kıymet
ihraçcısı
açısından
pazarlanabilirliğin artırılması, finansal aracın fiyatlaması, yatırımcıların ve
kreditörlerin tatmin edilmesi yönleriyle de önemi bulunmaktadır27.
1.5.2. Derecelendirmenin Ekonomiye Yararları
Bir ülke ekonomisinde faaliyette bulunan kurumların, faaliyetleri için
ihtiyaç duydukları yabancı kaynakları düşük maliyetle elde etmelerinin, hem
üretim hacmini, hem firmanın büyüme olanağını artırıcı etkisi bulunmaktadır.
Bu kapsamda, borçlanma olanaklarının artmasında, borç alan ile borç veren
arasında daha bilinçli kaynak
fiyatının oluşmasında katkı sağlayan
derecelendirme faaliyetinin etkisi, sonuçta ekonomik büyüme ve kalkınma
açısından da büyük önem taşımaktadır.
Derecelendirmenin ekonomiye katkılarını da şu şekilde özetleyebiliriz:
- Ekonomiye güvenilir ve istikrar içinde gelişen mali piyasalar
kazandırır.
- Ekonominin dış kaynak teminini, piyasaların uluslararası piyasalarla
bütünleşmesini sağlar.
- Ekonomideki genel risk düzeyini sınırlandırırken mali işlemlerin
etkinliğini artırır ve büyümenin daha etkin finansmanını sağlar28.
26
ŞİRVAN, a.g.e., s: 7-9, http://gunaycaymaz.googlepages.com/krediderecelendirme.pdf, Erişim
Tarihi: 11.09.2007.
27
Report on the Role and Function of Credit Rating Agencies in the Operation of the Securities
Market , Yayıncı Wm. S. Hein Publishing, 2004, U.S. Securities and Exchange Commission, s: 27.
28
BABUŞCU, HAZAR, 2008, a.g.e., s: 357.
25
1.6. DERECELENDIRMENIN TARİHÇESİ VE DERECELENDİRME
FİRMALARI
Bir piyasada, menkul ihraç etmek suretiyle kredi talebinde bulunanlar
ile bu potansiyele sahip olanların, uluslararası sermaye piyasalarındaki
kriterlere uygun bir şekilde mali analizlerinin ve risk değerlendirmelerinin
yapılarak, temin edecekleri fonları ödeme kabiliyetlerini ve güvenilirliklerini
objektif bir şekilde ortaya koyan ve bunları belirli ölçüler dahilinde
sınıflandıran sisteme kredi derecelendirme işlemi, bu işi yapan bağımsız
ticari organa da kredi derecelendirme kuruluşu adı verilir. Bütün sektörlerde
olduğu gibi, kredi derecelendirme endüstrisi de, bir kuruluş ve gelişme
aşamasından geçmiştir. Bu süreç kredi değerliliğine olan talebin artmasıyla
orantılı bir gelişimdir.
Derecelendirmenin özellikle şirket tahvillerinin derecelendirilmesinini
tarihi, Birinci Dünya Savaşı öncesine kadar uzanır29.
Bu dönemlerde yapılan derecelendirme işlemlerinin temel amacını,
şirketler ile bunların ihraç ettikleri tahviller hakkında güvenilir bir fikir vermek
oluşturmaktaydı30.
Bu tarihlerde risk derecelendirmesi konusunda ilk gelişmeler Roger
Babson, Freeman Rutney, Jr ve John Moody gibi bilim adamlarının ilgileri ve
çalışmaları sonucunda sağlanmıştır31.
Derecelendirme şirketlerinin ilk örneğini, 19. yüzyılda faaliyet gösteren
esnafların üstlenmiş oldukları finansal yükümlülükleri yerine getirme gücünü
değerlendiren ticari kredi şirketleri oluşturmaktadır. İlk kredi değerlendirme
şirketini kuran Louis Tappan adında New Yorklu bir manifaturacıdır. 1837
mali krizinden etkilenip kendi müşterilerinin durumunu tesbit etmeye çalışan
Tappan önceleri kendisi için yapmış olduğu bu değerlendirmelere diğer
işadamlarının da ihtiyaç duyduğunu farketmiş ve kumaş tacirliği mesleğini
bırakıp 1837 yılında yaşanan mali krizin doğurduğu etkileri ortadan kaldırma
29
AYKIN, a.g.t., s:12.
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14.
31
AYKIN, a.g.t., s:12.
30
26
çalışmaları sırasında, 1841 yılında, New York’da ilk ticari kredi şirketini
kurmuştur. Daha sonra Robert Dun, şirketi devralarak 1859 yılında ilk rating
listesini yayınlamıştır.
Tappan’ın şirketine benzer şekilde kredi derecelendirmeleri yapan bir
diğer şirketin sahibi olan John Bradstreet ise, Cincinati’li bir avukattır. Borç
ödeme güçlüğü içindeki tacirlerin davalarına vekillik ettiği bir sırada
müvekkillerinden topladığı kredi bilgilerini New York toptancılarına satmış ve
ilerleyen dönemde bu işe yoğunlaşan Bradstreet 1849 yılında New York’ta
Bradstreet Company’i kurmuş, 1857’de tacirlerin taahhütlerini yerine
getirebilme kabiliyetini ölçen derecelerini kitap şeklinde yayınlamıştır32.
John
Bradstreet
kurduğu
Bradstreet
Company
ile
kredi
derecelendirmeye soyunan ikinci kişi oldu33.
1933 yılında ise iki şirket Dun ve Bradstreet olarak birleşmişlerdir.
Daha sonra bu şirket, 1962 yılından itibaren Moody’s Investors Service adı
altında faaliyetlerine devam etmiştir.
Derecelendirme işlemlerinin önem kazanması 1908 yılında John
Moody adlı bir kişinin ABD Demiryolları tahvillerini derecelendirmeye
başlaması ile gerçekleşmiştir. Bir yıl sonra Moody derecelendirme işlemini,
hizmet ve sanayi tahvillerini kapsayacak şekilde genişletmiştir.
Bu gelişmeleri takiben ilk rating notunu Poor’s Yayıncılık Şirketi 1916
yılında vermiştir. Bu şirketten sonra Standart Statistics Şirketi 1922’de ve
Fitch Yayıncılık Şirketi de 1924 yılında bazı şirketleri derecelendirerek
verdikleri notları yayımlamışlardır34.
1860‘da, of Henry Varnum Poor'un ABD’de Demiryolları ve Kanalların
Tarihi isimli çalışması modern hisse senedi analizi ve raporlamasına yönelik
ilk çalışmalardan biri olmuştur.
32
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14.
Mehmet YAZICI, “Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Önemi ve Denetimi”, Maliye Finans
Yazıları Sayı: 82, http://www.finanskulup.org.tr/, s: 5, Erişim Tarihi:18.06.2008.
34
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14.
33
27
1906’da, the Standard Statistics Bureau ABD şirketlerinin finansal
bilgileri üzerinde ilk defa çalışmalar yapmıştır.
1916’da, Standard Statistics önce kurum tahvilleri üzerinde sonra da
kamu üzerinde borç ratingi vermeye başlamıştır.
Aynı şirket 1940 yılında, yerel yönetim tahvillerine rating verme
işlemini başlatmıştır.
1941 yılında, Poor's Publishing ve Standard Statistics birleşerek
Standard & Poor's Corporation ismini almıştır.
1966’da, The McGraw-Hill Companies, Inc. Standard & Poor's a
katılmıştır.35
Piyasaya giren son şirket ise 1932’den 1982’ye kadar hizmet
sektörünü değerlendiren ve bu tarihten sonra şirketlere tahvil derecelendirme
hizmeti sunan Chicago orijinli Duff & Phelps Şirketidir. ABD’de o döneme
kadar gerçekleşen en önemli girişim, geniş bir sahaya yayılan şirketler
grubunun tahvillerini değerlendirmeye başlayan ve 1982’de Chicago’da
kurulmuş olan "Duff and Phelps"e 70'li yılların ortalarında kurulan üç önemli
derecelendirme şirketi McCarthy, Crisanti ve Maffei’nde 1991’de dahil
olmasıdır36.
ABD’deki derecelendirme şirketlerinin en yenisi olan McCarty, Crisanti
ve Maffei 1975’de kurulmuştur. Bu şirket özel derecelendirme yapmakta, bir
başka ifadeyle belirlediği dereceleri yalnızca müşterilerine sunmaktadır37.
Derecelendirme endüstrisi olarak nitelendirilebilecek bu faaliyetlerin
temelini oluşturan 4 firmanın dışında diğer bir takım uzmanlaşmış kuruluşlar
da mevcuttur. Örneğin Thomson Bankwatch ve IBCA gibi iki kuruluş da bu
alanda yaşanan rekabeti artırmaktadır.
35
portal –companyhistory, http//www.standardandpoors.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Tarihi Gelişimi, Milliyet Blog,
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68805, Erişim Tarihi: 09.03.2009
37
AYKIN, a.g.t., s:13.
36
28
Merkezi New York'da bulunan Thomson Watch firması faaliyetlerini
banka kredisi alan şirketlere yönelik olarak gerçekleştirmekte ve finansal
endüstrilerin izlendiği tek derecelendirme şirketi olmayı arzu etmektedir. 1991
yılında Londra'da şube açmak suretiyle çalışma alanını genişleten firma,
ayrıca yakın bir geçmişte de merkezi Hong Kong olan "Capital Information
Services" şirketini satın almıştır.
Avrupa kökenli tek derecelendirme firması olan IBCA 1978 yılında
kurulmuştur. IBCA, özellikle bankaların ve mali kurumların değerlendirilmesi
amacıyla faaliyet gösterir. 1985 yılında New York'da ikinci şubesini açan
firma, Amerika'da faaliyet gösteren ticari ve yatırım bankalarını da
derecelendirmektedir. Bu kuruluş, 1992’de Fransız derecelendirme kuruluşu
Euronatation ile birleşerek Avrupa’nın en büyük ve bağımsız rating kuruluşu
olmuştur. Son yıllarda Paris, Tokyo ve Barcelona'da açtığı şubelerle faaliyet
alanını genişletmiş ve dünya çapında tanınan bir derecelendirme kuruluşu
haline gelmiştir.
Faaliyetlerin ülke sınırlarını aşması, uluslararası mali piyasalara olan
sermaye akışı, sermaye piyasalarının banka sektörüyle yer değiştirmesine
yol açmış; bu da kredi değerlendirmelerini denizaşırı ülkelerde faaliyete
geçirmiştir. Kredi değerlendirmeleri gelişmiş ülkelerin mali
piyasalarına
uygulandığı gibi, piyasaları yeni oluşan muhtelif ülkelerde de uygulama alanı
bulmuştur. Bu ülkelerde talebin yükselmesiyle birlikte derecelendirme
kuruluşlarının sayısı hızla artmıştır. ABD’deki beş büyük rating şirketi (S&P,
Moody’s, Duff and Phelps, Fitch, Thomson Bankwatch), bir İngiliz (IBCA), iki
Kanada’lı (CBRS, DBRS) ve üç Japon rating şirketi (JBRI, JCRA, NIS)
Financial Times'ın yayını olan "Credit Ratings International" da dünyanın 'en
çok sözü geçen' rating kuruluşları listesinde yer almıştır38.
Derecelendirme firmaları özel sektör, kamu hizmet kurumları ve yerel
yönetimler (belediyeler) tarafından ihraç edilen menkul kıymetlerin büyük bir
38
Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Tarihi Gelişimi, Milliyet Blog,
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68805, Erişim Tarihi: 09.08.2008
29
bölümünün riskini değerlendirmekte ve bu değerlendirmelerin sonuçlarını
kamuya açıklamaktadır.
Temel rating firmalarının büyük bir kısmı bağımsız olarak çalışırken,
bir kısmı da finans dışı kuruluşlar tarafından işletilmektedir. İki tanesinin
sahibi ise finans kuruluşlarıdır. Moody’s şirketi ticari krediler ratingini elinde
tutan Dun & Bradstreet şirketinin iştiraki iken, Standart & Poor’s şirketi de
geniş bir bilgi ağına sahip durumda olan McGraw Hill Yayıncılık şirketinin
iştiraki
olarak
derecelendirme
faaliyetlerini
sürdürmektedir.
Bu
iki
derecelendirme firması, gerek derecelendirdikleri menkul kıymet sayısı ve
çeşidi, gerekse pazardaki güçleri açısından dünyadaki en önemli iki
derecelendirme firması olarak nitelendirilmektedir39.
Kanada’da
“Kanada
Tahvil
Değerleme
Servisi”
yoluyla
tahvil
değerleme işlemleri yapılmaktadır. Amerika’da olduğu kadar yaygınlık
kazanmamış olmakla beraber, Japonya’da da tahvillerde değerleme
işlemlerinden sözedilebilir40.
Zamanla değişen koşullar ve ihtiyaçlar karşısında derecelendirme
şirketleri incelemelerinin derinliğini ve sıklığını artırmışlardır. Dört öncü
Amerikan kredi değerlendirme firması, Amerikan şirketlerinin çıkardıkları
uzun vadeli tahvilleri değerlendirmekle kalmayarak, aynı zamanda yerel
yönetimlerce çıkarılan tahvilleri, varlığa dayalı menkul kıymet, imtiyazlı hisse
senedi, finansman senetleri ve mevduat sertifikaları gibi diğer borçlanma
araçları ile bankaların, yabancı şirketlerin ve hükümetlerin büyük miktardaki
borç ihraçlarının da derecelendirilmesini yapmaya başlamışlardır. Son
zamanlarda rastlanılan bir olgu da derecelendirmenin ülke riski dahil olmak
üzere diğer bir takım riskleri de kapsadığıdır. Ayrıca türev enstrüman
şirketlerinin riskleri, sigorta şirketlerinin yükümlülüklerini yerine getirme
kabiliyetleri, konut şirketlerinin performans riski de rating şirketlerinin ilgi
alanına aldıkları diğer konulardandır.
39
40
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14-17.
MUMCU, a.g.t. s:10.
30
Yurt dışı ülkelerden gelen talepler karşısında derecelendirme firmaları
yurtdışındaki ülkelerde de büro açmak durumunda kalmışlardır. Geçen 10 yıl
içerisinde Moody’s şirketi Tokyo, Londra, Frankfurt gibi finans piyasalarının
merkezi durumunda olan ülkelerin yanısıra Paris, Sidney ve Madrid’de de
bürolar aracılığı ile derecelendirme çalışmalarına devam etmektedir. Firma,
Amerika
dışında
faaliyet
gösteren
1200
tahvil
ihraçcısını
derecelendirmektedir. Standart & Poor's firması da Tokyo, Londra, Frankfurt,
Paris, Melborn, Toronto, Stokholm ve Meksika’da kurduğu bürolar aracılığıyla
derecelendirme çalışmalarına devam etmektedir. Derecelendirme firmalarının
ilk kuruluşu ve gelişimi ABD'de olmakla birlikte, finansal piyasalarda ortaya
çıkan gelişmeler doğrultusunda özellikle 1970 sonrasında diğer ülkelerde de
derecelendirme firmalarının kurulmasına hız verildiği dikkati çeken bir
olgudur. Ancak yaşanan gelişmeler Amerikan kökenli derecelendirme
şirketlerinin daha bağımsız derecelendirme yapmaları ve 1900’lü yılların
başından itibaren faaliyet göstermeleri sonucunda elde ettikleri tecrübenin de
etkisiyle diğer ülkelerde kurulan şirketlere kıyasla daha fazla rekabet
üstünlüğüne sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu firmalar uluslararası
piyasalara fazla açılmamışlar ve ulusal piyasalardaki şirketlerin ihraç ettikleri
menkul kıymetlerin derecelendirilmesine yönelmişlerdir41.
Dış talebin artması, Amerikan rating şirketlerinin; çarpıcı bir biçimde
denizaşırı ülkelerde kurulup yayılmasında tesirli olmuştur. 90'lı yılların
ortalarında, Moody’s, Tokyo, Londra, Paris, Sydney, Frankfurt ve Madrid’te
ofisler açmıştır. Standard and Poor’s, Tokyo, Londra, Paris, Melbourne,
Toronto, Frankfurt, Stockholm ve Mexico City’de ofisler kurmuş; bunun
yanısıra İsveç, Avustralya, İspanya ve Meksika’daki bölgesel rating
şirketlerini kendi bünyesine katmış veya onlarla yakın ilişkiler kurmuştur.
Chicago, New York ve Londra’da ofisleri bulunan Duff and Phelps (DCR),
1991’den bu yana ABD dışında stratejik önemi haiz yerel piyasalarda,
anlaşmalar ile bağlı ortaklık girişimlerine başlamıştır. DCR ’nin ilk yerel bağlı
41
BABUŞCU, 1997, a.g.t., s: 14-17.
31
ortaklığı Mayıs 1992’de Meksika’da kurulmuştur. Şu anda ise Peru’dan,
Pakistan’a kadar uzanan çok sayıda bağlı ortaklığı bulunmaktadır42.
Kredi derecelendirme kuruluşları yatırımcılara herhangi bir şekilde
(kredi kullanma, menkul kıymet çıkarma vb.) bir borç alanın geri ödeme
konusundaki gücü, yeteneği ve istekliliği ile ilgili olarak bağımsız ve geleceğe
bakış açısıyla bir görüş sağlar43.
Bununla
birlikte
rating
firmaları
rating
işlemlerinde
benzer
derecelendirme yöntem ve yaklaşımlarını kullanırken bazen aynı borç aracı
için farklı ratingler verebilmektedir. Bu önemli bir konudur ve iki soruyu ortaya
çıkarmaktadır:
- İlki ratingde subjektifliğin boyutu nedir ve rating kararındaki rolü
nedir?
- İkincisi rating kuruluşları ne kadar bağımsızdır? 44
ABD’deki kuruluşlarla birlikte Mart 2008 tarihi itibarı ile Dünya’da 64
adet kredi derecelendirme kuruluşu bulunmaktadır45.
1.6.1. Standard&Poor’s
Dünya’da ulusal, bölgesel ve global düzeyde pekçok derecelendirme
kuruluşu bulunmaktadır46. Standard & Poor’s bu alanda lider kuruluşlardan
biridir. Standard & Poor’s kredi derecelendirme, yatırım araştırması, risk
değerleme, göstergeler konularında finansal karar alıcılara güvenilir hizmet
sunma amacı taşımaktadır.
Standard & Poor’s kredi ratingi bilgileri sağlamanın yanında ayrıca:
42
Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Tarihi Gelişimi, Milliyet Blog,
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68805, Erişim Tarihi: 09.03.2009
43
World Bank, Financial Sector Assessment, International Monetary Fund, 2005,Yayıncı World
Bank, s: 264.
44
45
46
Michel CROUHY, Dan GALAI, Robert MARK, Risk Management, Yayıncı McGraw-Hill, 2001a, s: 269.
YAZICI, a.g.m., s:7.
YAZICI, a.g.m., s:6.
32
•
Geniş bir finansal veri ve bilgi sağlayıcısıdır.
•
Hisse senedi araştırması alanında geniş bir kaynağı vardır.
•
Yatırım fonu araştırma ve analizleri yapar.
Standard & Poor’s giderek kompleks hale gelen enstrüman bazında
analizlerin,
verilerin, kritik
bilgilerin
önem
kazandığı global
finansal
piyasalarda entegre hizmetler sunmaktadır.
1,5 trilyon $’ın üzerinde bir yatırım aktifi doğrudan S&P indekslerine
bağlıdır. Ayrıca 5 trilyon $’dan fazla bir aktif için de S&P göstergeleri
benchmark alınmaktadır.
Sadece 2006’da Standard & Poor's Ratings Services tarafından yeni
ve revize edilmiş ratinglerin sayısı 495.000’dir.
Standard & Poor'un 21 ülkede faaliyet gösteren yaklaşık 8.500
çalışanı bulunmaktadır47.
1.6.2. Moody’s
Moody’s Investor Services hem derecelendirdiği menkul kıymet sayısı
ve çeşidi, hem de pazardaki gücü açısından dünyadaki en önemli
derecelendirme firmalarından biridir48. Moody’s yaptığı çalışmalarla istkrarlı,
şeffaf ve entegre finansal piyasaları korumak için katkı sağlamayı
amaçlamaktadır. Temelde rating işinin yanı sıra firma veri ve analitik araçlar
sağlayarak
kredi
riskinin
değerlendirmesini
sağlamakta
ve
bunları
müşterilerinin kullanabilmesi amacıyla yayınlamaktadır.
Moody's’in rating ve analiz çalışmaları 100 ülke, 12.000 kuruluş,
29.000 kamu kuruluşu ve 96.000 yapılandırılmış finansal yükümlülüğü
kapsamaktadır.
47
48
owerwiew, http//standardandpoors.com, Erişim Tarihi: 22.12.2007.
MUMCU, a.g.t., s:9
33
Kredi ratingleri ve araştırmalar yatırımcıların kredi riskini analiz
etmelerini sağlamaktadır. Bu çalışmalar piyasaların etkinliğini artırırken
derivatif piyasalar gibi risk azaltıcı piyasaların gelişmesine de katkı
yapmaktadır.
Moody's dünyanın belli başlı merkezlerinde ve yaklaşık 3.000 çalışanı
ile faaliyet göstemektedir.49
1.6.3. Fitch Ratings
Fitch
Ratings
dünyanın
önde
gelen
rating
kuruluşlarından
biridir. Organik büyümesi yanında Fitch Ratings son on yıllık dönemde piyasa
varlığı anlamında da hızla büyümüştür.
Fitch Ratings’in iki merkezi New York ve Londra’dadır. 49 merkezde
işlem ofisi bulunmaktadır ve 90’dan fazla ülke kapsanmaktadır. Fitch Ratings
merkezi Paris’te bulunan uluslararası iş destekleme grubu olan Fimalac
S.A.,’nın çoğunluk hissesine sahip olduğu bir firmadır.
Fitch Ratings kredi piyasalarına bağımsız rating çalışmaları, kredi
görüşleri, araştırma ve veri sağlamaktadır.
Ekim 2006 tarihinde, Fitch Derivative Fitch şirketini kurmuş olup, bu
şirket kredi türev piyasalarına hizmet sunmaktadır. Diğer bir yan kuruluş ise
Fitch Training olup, eğitim hizmetleri vermektedir.
Fitch’in 1990 - 2005 yılları arasındaki vermiş olduğu dereceler ve
batma oranları şu şekildedir:
49
about the company, ‘http://moody’s.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
34
Tablo 3: Ortalama Yıllık Kurumsal Batma Oranları: 1990-2005
Rating Kategori
‘AAA’
‘AA’
‘A’
‘BBB’
‘BB’
‘B’
‘CCC’ to ‘C’
Investment Grade
High Yield
Tüm Firmalar
%
0.00
0.00
0.04
0.28
1.39
1.63
23.87
0.11
3.27
0.65
Fitch Ratings Şirketinin dünyadaki ofisleri aşağıda yer almaktadır:
Kuzey Amerika:
New York, Austin, Şikago, McLean, Mexico City,
Monterrey, San Fransisco, Tapma, Toronto.
Merkez / Güney Amerika: Bogota, Buenos Aires, Karacas, La Paz,
Lima, Montevideo, Quito, Rio de Janeiro, San José, San Salvador, Santiago,
Sao Paulo.
Avrupa:
Londra, Barselona, Frankfurt, İstanbul, Milan, Moskova,
Paris, Varşova.
Orta Doğu / Afrika: Dubai, Johannesburg, Tunus.
Asya/Pasifik: Singapur, Bangkok, Beijing, Chennai, Kolombo, Hong
Kong, Jakarta, Koklata, Mumbai, Yeni Delhi, Seoul, Taipei, Tokyo.
Avusturalya: Brisbane, Sidney. 50
1.6.4. Duff&Phelps
Bu günkü tanıma en uygun şekilde ilk faaliyete geçen firma Duff &
Phelps’dir51. Duff & Phelps Corporation finansal danışmanlık, yatırım
50
owerwiew, http//fitchrating.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
35
bankacılığı, değerleme, yeniden yapılanma gibi alanlarda faaliyet gösteren
bir şirkettir.
Hizmetleri ağırlıklı olarak finansal rapor değerlemesi, vergi hizmetleri,
sabit
aktif
hizmetleri,
birleşme
ve
devralmalar,
yeniden
yapılanma
danışmanlığı, yasal danışmanlıktır. Firmanın 1.200’den fazla çalışanı
bulunmaktadır.
Şirket sektörler itibarıyle uzmanlaşmaya önem vermekte olup, özellikle
otomotiv, enerji, finansal hizmetler, sağlık, medya, telekomünikasyon,
teknoloji gibi alanlarda ağırlıklı çalışmaktadır.
Duff & Phelps dünya çapında hizmet sunmaktadır. Özellikle Kuzey
Amerika, Avrupa ve Asya’da merkezleri bulunmaktadır.
Firma: Amsterdam, Atlanta, Austin, Boston, Chicago, Dallas, Denver,
Detroit, Houston, London, Los Angeles, Morristown, Munich, New York,
Paris, Philadelphia, San Francisco, Seattle, Silicon Valley, Tokyo ve Zurich
olmak üzere halen dünyada 21 ayrı yerde bulunan ofisleri ile hizmet
vermektedir52.
1.6.5. Türkiye’deki Derecelendirme Firmaları
Ülkemizde kurulmuş ve halen faaliyette olan biri yabancı olmak üzere
toplam 4 adet kredi derecelendirmesi yapan derecelendirme firması
bulunmaktadır.
51
Ömer Veysel ÇALIŞKAN, “Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve Risk Değerlendirme
Kriterleri”,http://web.sakarya.edu.tr/~adurmus/kredi_derecelendirme/4104 uygulamali
%20calisma.pdf., s:7, Erişim Tarihi: 25.04.2008.
52
http://www.duffandphelps.com/, Erişim Tarihi: 25.05.2008.
36
Tablo 4: Türkiye’deki Derecelendirme Firmaları
Türkiye'de Kurulan ve SPK
Tarafından Yetkilendirilen
Derecelendirme Kuruluşları
Türkiye'de Derecelendirme
Faaliyetinde Bulunması
Kurulca Kabul Edilen
Uluslararası Derecelendirme
Kuruluşları
1- Fitch Ratings Finansal
Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.
2- JCR Avrasya Derecelendirme
A.Ş.
(http://www.jcravrasyarating.com/)
Kredi
Derecelendirmesi
3- TCR Kurumsal Yönetim ve
Kredi Derecelendirme A.Ş.
(http://www.turkkredirating.com/)
4- Saha Kurumsal Yönetim ve
Kredi Derecelendirme Hizmetleri
A.Ş.
(http://www.saharating.com/)
Kurumsal Yönetim
İlkelerine Uyum
Derecelendirmesi
1- Standards and Poor's Corp.
(http://www.standardandpoors.
com/)
2- Moody's Investor Service
Inc. (http://www.moodys.com/)
3- Fitch Ratings Ltd.
(http://www.fitchratings.com/)
1- TCR Kurumsal Yönetim ve
Kredi Derecelendirme A.Ş.
(http://www.turkkredirating.com/)
2- Saha Kurumsal Yönetim ve
Kredi Derecelendirme Hizmetleri
A.Ş.
(http://www.saharating.com/)
1- RiskMetrics Group Inc.
(http://www.riskmetrics.com/)
Kaynak: SPK
Ülkemizde
derecelendirmesi
kurulmuş
yapan
olan
ulusal
derecelendirme
firmalara
ilişkin
firmalarından,
bilgiler
kredi
aşağıda
yer
almaktadır:
1.6.5.1. Fitch Ratings Finansal Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.
Fitch Ratings AŞ, Türkiye ofisi kurulduğu 1999 yılından beri Türkiye’de
rating hizmeti vermektedir. Türkiye’de ofisi olan tek uluslararası rating
kuruluşudur. Kasım 2007 tarihi itibari ile Türkiye’de 21 banka, 3 katılım
37
bankası, 2 sigorta şirketi, 4 faktoring şirketi, 3 finansal kiralama şirketi, 2
portföy yönetim şirketi, 1 gayrimenkul yatırım ortaklığı, 3 belediye ve 24
kurumsal firmaya kredi notu vermektedir. Fitch ayrıca, Çalık Holding, Petrol
Ofisi, Vestel Elektronik, Yaşar Holding ve Global Yatırım Holding tarafından
çıkarılan, Türkiye’de başka örneği olmayan kurumsal bonoların ratinglerini
yapmıştır.
Fitch Ratings A.Ş. Türkiye ofisi, Azerbaycan, Romanya ve
Özbekistan’daki rating hizmeti ilişkilerini de yürütmektedir.53
1.6.5.2. JCR Eurasia Rating
Kısa adı JCR Eurasia Rating olan JCR Avrasya Derecelendirme
Anonim Şirketi Türkiye'de yerel sermayeyle kurulan ve yaşayan ilk lisanslı
kredi derecelendirme kuruluşudur. JCR Eurasia Rating'in derecelendirme
süreci; ülke ratingi, bankalar, finans kurumları, sigorta şirketleri, kamu
kurumları, kurumsal sınai ve ticari şirketleri, KOBİ’ler, yerel idareler, tahvil ve
yapılandırılmış finansman alanındaki ihraçlar ve projeler alanlarında geçerli
olacak potansiyel rating gruplarını ve kurumsal yönetim hizmetlerini
kapsamaktadır.
Şirket;
- 30 Kasım 2006 tarihinde Kredi Lisansı için SPK’ya, 19 Aralık 2006
tarihinde ECAI lisansı için de BDDK’ya müracaat etmiş,
- 22 Şubat 2007 tarihinde Ticaret Sicilinden tescil edilerek Avrasya
Derecelendirme A.Ş. olarak faaliyetlerine başlamış,
- 15 Haziran 2007 tarihinde SPK’dan Kredi Derecelendirme Lisansı’nı
almış,
- 5 Kasım 2007 tarihinde Japan Credit Rating Agency, Ltd. (JCR) ile
ortaklık sözleşmesi imzalamış,
53
http://www.fitchratings.com.tr/kurumsal.asp, Erişim Tarihi: 30.01.2008.
38
- 12 Kasım 2007 tarihinde JCR ile ortaklık yapısı tescil edilerek şirketin
Avrasya Derecelendirme A.Ş. olan ismi JCR Avrasya Derecelendirme A.Ş.
olarak değiştirmiştir. 54
1.6.5.3. TCR Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş.
Kısa adı Türk KrediRating olan TCR Kurumsal Yönetim ve Kredi
Derecelendirme A.Ş. Türk sermayesi ile kurulan ve BDDK ile Sermaye
Piyasası Kurulu’ndan kredi derecelendirme lisansı almış bir firmadır. TCR
kısaltması ile ifade edilen şirket Türk-KrediRating yatırım bilgisi ve kredi
derecelendirme hizmetleri sağlamaktadır55.
1.6.5.4. SAHA Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme A.Ş.
Şirket
Aralık
2005
tarihinde
kurulmuştur.
Sermaye
Piyasası
Kurulu’nun (SPK) 17.11.2006 tarihli kararıyla Kurumsal Yönetim İlkelerine
Uyum Derecelendirmesi alanında; 11.09.2007 tarihli kararıyla da Kredi
Derecelendirmesi alanında yetkilendirilmiştir56.
1.7. FIRMALARIN DERECELENDIRME TANIMLARI
John Moody tarafından 1909 yılında yazılmış bulunan "Demiryolları
Yatırımlarının Analizleri" adlı eserde kullanılan semboller daha sonra kredi
değerlemesinde kullanılan uluslararası semboller için temel teşkil etmiştir.
Derecelendirme kuruluşları farklı türlerde derecelendirme yapmaktadır.
Bunlar; borçlu ve borç derecelendirmesi, yerel para ve döviz cinsinden, uzun
ve kısa dönem değerlendirmesidir.
54
Şirket hakkında, http://www.jcravrasyarating.com, Erişim Tarihi: 22.12.2007.
http://turkkredirating.com, Erişim Tarihi: 25.12.2007.
56
Hakkımızda, http://www.saharating.com/, Erişim Tarihi: 25.12.2007.
55
39
Derecelendirme kuruluşlarının notları “yatırıma uygun” ve “spekülatif”
olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Bu kuruluşlar bir seneden daha
uzun süreyi “uzun vade” daha kısa süreyi “kısa vade” olarak kabul
etmektedirler57.
Dereceler borçlunun menkul kıymet ihracından doğan anapara ve faiz
ödemelerini, ödünç sözleşmesinde yer alan hükümlere uygun olarak,
zamanında ve tam olarak yapabilme olasılığının, diğer bir anlatımla,
ödenmeme riskinin (default risk) göstergesi olarak tasarlanır. Menkul
kıymetin göreli yatırım kalitesi hakkında güvenilir ve bağımsız bir yargıyı ifade
eden derece kategorisi, gerek yatırımcı ve gerekse ihraçcı için sonuçları
açısından önemli bir bilgi kaynağı olmaktadır.
Derecelendirme şirketleri, menkul kıymetlerle ilgili olarak yaptıkları
derecelendirmede belirli kategoriler (gruplar) kullanmakta ve bu kategorileri
harf, sayı ya da bunların karışımından oluşan ve kullanıcılar tarafından
kolaylıkla anlaşılabilir sembollerle göstermektedir. Ödenmeme riski düşük,
yatırım kalitesi yüksek menkul kıymetler yatırım kategorileri olarak üst
derecelerde, göreli olarak daha riskli yapıları nedeniyle spekülatif özellikler
taşıyan menkul kıymetler ise risk kategorileri olarak nitelendirilen alt
gruplarda yer almaktadır.
Derecelendirme firmaları, derecelendirme kategorilerinde genellikle 2
ana yöntemi izlemektedirler. Bunlardan birisi tipik harf sınıflandırması (en iyi
kalite için AAA veya Aaa) iken, diğeri basit numaralandırma (1 ila 10
arasında)
olmaktadır.
Sınıflandırmalarda
verilmekte
olan
semboller
kullanılmaktadır58.
57
Birgül ONUR, “Derecelendirme Kuruluşları ve Etkileri”, Bankacılar Dergisi, Sayı:21, 1997,s. 65.
Jan Pieter KRAHNEN, Martin WEBER, “Generally Accepted Rating Principles: A Primer”,
Journal of Banking and Finance, 25 (2001) 3-23, s:5.
58
40
1.7.1. Standard and Poor’s Derecelendirme Tanımları
Standard and Poor’s tarafından kullanılan tahvil derece kategorileri
aşağıdaki tablolarda yer almaktadır59.
Tablo 5: Standard And Poor’s Uzun Vadeli Borç Derece Tanımları
AAA (Son Derece Sağlam Kapasite)
AAA olarak derecelendirilen borçlar, S&P tarafından en yüksek derecelendirilen borçlardır.
Anapara ve faiz ödeme kapasiteleri son derece sağlamdır.
AA (Çok Sağlam Kapasite)
Anapara ve faiz ödeme kapasiteleri çok sağlam olan borçlardır ve en yüksek derecedeki
borçlardan çok küçük bir farklılık taşırlar.
A (Sağlam Kapasite)
Anapara ve faiz ödeme kapasiteleri sağlam olan borçlardır. Üst derece kategorilere orana
ekonomik ve olağan koşullardaki değişmelerin ters etkilerine karşı daha hassastır ve
etkilenme olasılığı daha yüksektir.
BBB (Yeterli Kapasite)
Anapara ve faiz ödeme kapasitesinin uygun ve yeterli olduğunu gösterir. Ancak, normal
koşullarda uygun koruyucu parametreler göstermelerine karşın, bu kategorideki borçların,
süregelen koşullardaki ve ekonomik koşullardaki değişimlere bağlı olarak anapara ve faiz
ödeme kapasitelerinin zayıflama olasılığı yüksekir.
BB, B, CCC, CC
Bu kategoride değerlendirilen borçlar, yükümlülüğün vadesine bağlı olarak, anapara ve faiz
ödemeleri açısından spekülatif nitelikler taşırlar. BB en düşük derecede spekülatif nitelik
taşırken, CC en yüksek derecede spekülatif unsurları içerir. Koruyucu karakteristikler ve
bazı kaliteli nitelikler taşımalarına rağmen, ters koşularla karşı riskli nitelikleri daha ağır
basmaktadır.
C
Bu kategori borçlunun gelir elde ettiğinde faiz ödemesinde bulunduğu, hisse senedi, tahvil
arası nitelik taşıyan gelir tahvilleri (income bonds) için kullanılmaktadır.
D
Ödenmeme (default) durumunu belirtmektedir. Anapara ve/veya faiz ödemeleri son derece
risklidir.
59
Özer ÖZDİNÇ, Derecelendirme Sürecinde Ekonometrik Bir Değerlendirme, SPK Yayın No:
130, 1999, s: 7-10.
41
r: Bu sembol kredi riski dışında belirgin riskleri taşıyan araçlara
eklenir. Bu araçların dönemleri boyunca oluşabilecek beklenen geri
dönüşlerdeki volatiliteye dikkat çeker.
Örneğin sermayeye endekslenmiş yükümlülükler, ödeme öncesi
risklerle ilgili yükümlülükler, beklenmeyen riskli şartlar taşıyan leveraged
inverse floaters tipi yükümlülükler.
Artı (+) veya Eksi (-):
AA dan CCC’ ye kadar olan rating dereceleri önemli rating kategorileri
içinde göreli hareketleri göstermek, artı yada eksi işaretlerle nitelendirilebilir.
Menkul kıymet ihraç eden tarafın gerçek boçlanma ratingi AAA ise
onun alt (yan) ya da küçük borçları AAA yada AA+ olarak rate edilir.
Gerçek borçlanma ratingi AAA’dan küçük fakat BB+’den büyükse onun
alt borçlarının değeri onun asıl borçlanma ratinginden bir küçüğü olarak
belirlenir.
Örneğin gerçek borç ratingi A ise alt borçlanma ratingi A- olacaktır.
Gerçek borçlanma ratingleri BB+ ve daha düşük olanların alt borçlanma
ratingleri ise gerçek borçlanma ratinglerinin iki aşağısı olarak belirlenecek
demektir60.
1.7.2. Moody’s Derecelendirme Tanımları
Moody’s derecelendirme firmasının uzun dönem ve kısa dönem
yükümlülüklerini yerine getirme kategorileri için belirlediği derece tanımları
aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
60
Owerwiew, http://standardandpoors.com., Erişim Tarihi: 24.12.2007.
42
Tablo 6: Moody's Derecelendirme Tanımları
Spekülatif Derece
Yatirim Yapilabilir
Kategori
Uzun Dönem
Aaa
Aa1
Aa2
Aa3
A1
A2
A3
Baa1
Baa2
Baa3
Kisa Dönem
Prime-
Prime-2
Prime-3
Ba1
Ba2
Ba3
B1
B2
B3
Not Prime
Caa1
Caa2
Caa3
C
Kaynak: ‘Erişim’, http//www.moodyskorea.com,ratingdefinitions, 22.12.2007
Aaa: Aaa ratingli yükümlülükler minimum kredi riski taşıyan en yüksek
kalite kararını ifade eder.
Aa: Aa ratingli yükümlülükler çok düşük kredi riski ve yüksek kaliteyi
ifade eder.
A: A ratingli yükümlülükler düşük kredi riski ve ortanın üstünde kaliteyi
ifade eder.
Baa: Baa ratingli yükümlülükler makul kredi riskini ifade eder. Bunlar
belirli spekülatif özellikleri olabilen orta dereceli olarak değerlendirirlir.
Ba: Ba ratingli yükümlülükler spekülatif nitelikleri olan ve belirli kredi
riskleri bulunan yükümlülükleri ifade eder.
43
B: B ratingli yükümlülükler spekülatif ve yüksek kredi riskine konu olan
yükümlülükleri ifade eder.
Caa: Caa ratingli yükümlülükler zayıf itibarlı ve çok yüksek kredi
riskine konu olan yükümlülükleri ifade eder.
Ca: Ca ratingli yükümlülükler daha spekülatif ve anapara ile faiz geri
dönme ihtimali batağa yakın olan yükümlülükleri ifade eder
C: C ratingli yükümlülükler en düşük ratinge sahiptir ve geri dönme
ihtimali çok düşük olan batma noktasındaki yükümlülükleri ifade eder61.
Orta Vadeli Ratingleri: Moody’s orta vadeli olarak çıkarılmış
borçlanma araçlarına ( medium-term note (MTN) ) uzun vadeli ratingler verir.
MTN programı altında çıkarılmış bu menkul kıymetler aşağıdaki koşulları
taşımamak koşuluyla bu programdaki diğer tüm menkul kıymetler gibi ratinge
tabi tutulur.
•
Herhangi bir üçüncü tarafın kredi performansı ile bağlantılı olan
kıymetler.
•
Negatif anapara veya negatif kupona izin veren kıymetler.
•
Yatırımcılara herhangi bir ek ödeme yükümlülüğü getirebilen bir
karşılığı kapsayan kıymetler.
•
Alt (Yan) bir hak talebi karşılığını kapsayan kıymetler.
Bu özelliklerden herhangi birini taşıyan kıymetlerin notu farklı
olabilecektir62.
Kısa Dönem Ratingleri: Moody’s’in kısa dönem ratingleri menkul
kıymet çıkarıcısının kısa dönemde yükümlülüklerini yerine getirebilme
yeteneğine ilişkin görüşleri içerir. Ratingler borçlanıcının kısa dönem
programlarına ya da tek başına kısa dönemli borçlanma ihracına verilebilir.
Bu tür yükümlülüklerin genelde orijinal vadesi üç ayı geçmez.
61
62
Rating definitions, http://www.moodyskorea.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
Rating definitions, http://www.moodyskorea.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
44
Moody’s borçlanıcının göreli geri ödeme yeteneğine yönelik aşağıdaki
tanımlamaları yaparlar:
P-1: Kısa vadeli yükümlülükleri en üst düzeyde geri ödeme yeteneğini
gösterir.
P-2: Kısa vadeli yükümlülükleri güçlü düzeyde geri ödeme yeteneğini
gösterir.
P-3: Kısa vadeli yükümlülükleri kabul edilebilir düzeyde geri ödeme
yeteneğini gösterir.
NP: Herhangi bir P düzeyine girilemediğini gösterir63.
1.7.3. Fitch Rating Derecelendirme Tanımları
Fitch derecelendirme firmasının uzun dönem ve kısa dönem
yükümlülüklerini yerine getirme kategorileri için belirlediği derece tanımları
şöyledir:
1.7.3.1. Uluslararası Uzun Vadeli Kredi Ratingleri (LTCR)
Verilmiş
olan
LTCR
rate
edilenlerin
ödeyememe
durumunun
olasılığının ölçüsünün bir göstergesi olarak kullanılır ve Issuer Default Rating
(IDR) olarak tanımlanır. Bunun temel istisnasını ihraçcılar ile onların
yükümlülüklerinin analitik ayrımının yapılamadığı ve sadece zamana
konsantre olunan kamu finansmanı nitelikli durumlar oluşturur. Menkul
kıymetlere rating uygulandığında LTCR IDR’den geri ödeme beklentilerindeki
göreli farklılıklara göre daha düşük ya da yüksek olabilir.
Yabancı ya da yerel paralara yönelik rating skalaları aşağıdadır:
63
www.moodys.com, Erişim Tarihi: 26.12.2007.
45
Yatırım Düzeyi
AAA: En yüksek kredi kalitesini tanımlar. Kredi riskinin en düşük
düzeyini gösterir. Bu not finansal yükümlülüklerin ödenmesinde en güçlü
kapasite bulunması durumlarında atanır. Bu kapasite sezilebilen olaylardan
etkilenme olasılığının pek mümkün olmadığını gösterir.
AA: Çok yüksek kredi kalitesidir. Kredi riskinin çok düşük düzeyini
gösterir. Bu mali yükümlülüklerin ödenmesinde çok güçlü kapasiteyi gösterir.
Bu kapasite sezilebilir olaylar karşısında kolay zedelenme olmayacak
anlamındadır.
A: Yüksek kredi kalitesidir. Kredi riskinin düşük düzeyini gösterir. Bu
kapasite mali yükümlülüklerin ödenmesinde belirgin güçlülük demektir. Bu
kapasite, şartlardaki ve ekonomik koşullardaki değişimlerde daha yüksek
ratinglere göre daha fazla etkilenebileceği demektir.
BBB: İyi kredi kalitesidir. Kredi riskinin mevcut durumda düşük kredi
riski beklentilerini yansıtır. Mali yükümlülüklerin ödenmesi kapasitesi yeterli
görünmekle birlikte şartlarda değişiklik olması durumunda etkilenme olasılığı
muhtemeldir. Bu en düşük yatırım düzeyi kategorisidir.
Spekülatif notlar
BB: Spekülatif kategoridir. Bu derece özellikle ekonomik değişimlerin
olduğu zamanlarda her ne kadar mali ve iş alternatifleri mali yükümlülüklerin
yerine getirilmesini sağlayabilirse de, kredi riskinde muhtemel gelişmeler
olabileceğini göstermektedir. Bu kategorideki menkul kıymet ratingi yatırım
düzeyi değildir.
B: Daha yüksek spekülatif.
* Menkul kıymet çıkaranlar ve yükümlülükleri yerine getirmek
açısından sınırlı bir marjla ve güvenle belirgin bir kredi riskinin varlığını
gösterir. Mali yükümlülükler cari olarak karşılanabilir, ancak ileri dönemlerdeki
ödemelerde lehte iş ve ekonomik çevre olmalıdır.
46
* Birbirinden ayrı yükümlülükler için yüksek teminatlar gösterilebilir. Bu
yükümlülükler bir RR1(çok çok iyi) güvence ratingini gösterir.
CCC:
* Menkul kıymet çıkaranlar ve yükümlülükleri yerine getirmek
açısından batma olabilir. Lehte koşullarda yükümlülüklerin karşılanması
düşük ihtimalle olabilir.
*
Birbirinden
ayrı
yükümlülükler
için
çok
yüksek
güvenceler
gösterilebilir. Bu yükümlülükler bir RR1(çok çok iyi) güvence ratingini gösterir.
RR2(çok iyi), RR3(iyi), RR4(orta) güvence ratingini gösterir.
CC:
* Menkul kıymet çıkaranlar ve yükümlülükleri yerine getirmek
açısından batma bazı görünümler için muhtemeldir.
Birbirinden ayrı yükümlülükler için RR4(orta), RR5(ortalama altı)nı
gösterir.
C:
* Menkul kıymet çıkaranlar ve yükümlülükleri yerine getirmek
açısından yakın görünmektedir.
* Birbirinden ayrı yükümlülükler için RR6(zayıf)yı gösterir.
RD: Bir varlığın vadesi gelmiş ödemesinin yapılmasında başarısızlığı
gösterir. Ancak bu bütün mali yükümlülüklerin yerine getirilemeyeceği
anlamına gelmez, diğer yükümlülüklerdeki yeterliliği devam etmektedir.
D: Her şekilde mali yükümlülüklerin yerine getirilemeyeceğini gösterir.
Batma şu şekillerde tanımlanır:
* Bir sözleşmeye bağlı mali yükümlülüğün zamanında anapara ve
/veya faizinin ödenmesindeki başarısızlık.
* Bir yükümlünün iflası vb. diğer tasfiye şekilleri ya da işin durması.
47
* Haciz ya da bir yükümlülüğün zorunlu değişimi64.
1.7.3.2. Uluslararası Uzun Vadeli Kredi Derecelendirmeleri İçin
Diğer Notlar
Fitch derecelendirme firmasının uluslararası uzun vadeli kredi
derecelendirmelerinde
yaklaşımını
gösteren
bazı
ek
unsurlar
da
bulunmaktadır.
Niteleyicilerin (‘+’ ve ‘-’) bir kredi derecelendirmesine eklenmesinin
nedeni ana derecelendirme kategorilerinin birbirlerine yakın konumlarına
işaret
etmek
olabilir.
Bu
gibi
eklemeler,
‘AAA’
Uzun-vadeli
kredi
derecelendirme kategorisine, ‘CCC’ altındaki kategorilere ya da ‘F1’ dışında
kısa-vadeli kredi derecelendirme kategorilerine yapılmaz. (+/- niteleyicileri
sadece CCC kategorisine dahil konulara işaret etmek için kullanılırlar, oysa
niteleyiciler olmadığı takdirde sadece CCC ile derecelendirileceklerdir.)
Kredi Notu Gözlemi: Kredi notlarına, yatırımcıları olası makul kredi
notu değişimlerinden ya da böyle bir değişime benzer bir eğilimden haberdar
etmek için Kredi Notu Gözlemi’nde yer verilir. Bunlar ‘Pozitif’, potansiyel
yükseltmeyi işaret eden, ‘Negatif’, potansiyel bir düşürmeyi işaret eden ya da
‘Gelişen’, kredi notunun yükseltilebileceği, düşürülebileceği ya da olduğu gibi
kalabileceğini gösterecek şekilde belirlenmişlerdir. Kredi Notu Gözlemi genel
anlamda nispeten kısa dönemli kararlaştırılmıştır.
Kredi Notu Görünümü: Görünüm, kredi notunun bir ya da iki yıllık bir
dönemde gidebileceği olası yönü gösterir. Görünüm pozitif, durağan ya da
negatif olabilir. Kredi Notu Görünümü kredi notunun kaçınılmaz şekilde
değişeceğini göstermez. Benzer şekilde, ‘durağan’ görünümdeki kredi notu,
şartların böylesi bir hareketin güvencesini vermesi halinde, görünümün pozitif
ya da negatif hareketinden önce yükseltilebilir ya da düşürülebilir. Bazen
64
www.moodys.com, Erişim Tarihi: 04.01.2008.
48
Fitch Ratings asıl eğilimi belirleyemeyebilir. Bu gibi durumlarda, Kredi Notu
Görünümü ‘gelişmekte’ şeklinde ifade edilebilir.
Program kredi derecelendirmeleri (OVN ‘Orta Vade Notu’ raf kayıt
sistemindeki devredilenler gibi) sadece programın içeriğindeki standart
konularla ilgilidir; bu derecelendirilmelerin programla yapılan tüm konulara
uygulandığı varsayılmamalıdır. Özellikle, standart dışı konularda, örneğin
üçüncü parti krediyle veya endeks performansıyla bağlantılı konular, bu
konuların derecelendirmeleri, uygulanabilir program derecelendirmelerini
saptırabilir.
Değişken oranlar talep yükümlülükleri ve kısa dönem satış opsiyonu
ya da başka benzer özellikler içeren diğer menkuller ikili derecelendirmeye
tabi olacaklardır, AAA/F1 gibi. İlk derecelendirme uzun vadeli hedefler ve faiz
ödeme yetisini yansıtırken, ikinci derecelendirme istenen özellikleri tam ve
zamanında yerine getirip getiremediğini yansıtır.
Fitch’in Amerikan kamu finansmanı borçlanma tahvilleri üzerine olan
derecelendirmeleri diğer Amerikan kamu finansmanı borçlanma tahvilleriyle
ilgili güven kalitesini ölçer. Zarar şeklinde Fitch tarafından derecelendirilmiş
çoğu Amerikan kamu finansmanı borçlanma tahvilleri tarihçelerinde Fitch
tarafından derecelendirilmiş kıyaslanabilir diğer borçlanma enstrumanına
göre belirgin biçimde daha düşüktür ve belirgin biçimde daha düşmeye
devam edeceği beklentisi oluşturur.
Anapara Erteleme (Interest Only): Anapara ertelemeli vergiler faiz
dilimlerine ayrılmışlardır. Bu vergiler tahvil sahibinin ihtiyari ya da gayriihtiyari
anaborç geri ödemesine bağlı olarak başlangıçtaki yatırımının bir kısmının ya
da tamamının tazminini elde edememesini işaret etmez.
Karz İpoteği (Principal Only): Karz İpoteği derecelendirmeleri tahvil
sahibinin, vadenin dolduğu tarihten önce ya da tarihte başlangıçtaki anapara
yatırımını elde edebileceğine işaret eder.
49
Geri Dönüş Oranı (Rate of Return): Derecelendirmeler, belirli
zamanlamalı nakit akışına bakılmaksızın yatırımcının kesin önceden
belirlenmiş geri dönüş oranını elde etme olasılığını ayarlamayı tahsis eder.
Değerlendirmesiz (NR – No Rating): Fitch Ratings’in şirketi ya da
hizmeti değerlendirmediğini gösterir.
Geri Çekilmiş (WD – Withdrawn): Fitch tarafından değerlendirmenin
geri çekildiği ve artık korunmadığını gösterir65.
1.7.3.3. Ulusal Uzun Vadeli Kredi Değerlendirmesi
Ulusal değerlendirme bir ülkedeki en iyi kredi riski değerlendirmesine
bağlı olarak kredi kalitesine biçilen değerdir. Bu en iyi risk normal
durumlarda, her zaman olmasa da, hükümet tarafından verilen ve güvencesi
sağlanan mali taahhütlere addedilir.
Ülkeyle ilgili özel bir tanımlayıcı tüm ulusal değerlendirmelerin sonuna
eklenecektir. Açıklayıcı olması nedeniyle (xxx) aşağıda kullanılmıştır.
AAA(xxx):
‘AAA’
ulusal
değerlendirmede
o
ülkenin
ulusal
değerlendirme skalasında atanmış en yüksek değeri göstermektedir. Bu
değerlendirme aynı ülkedeki tüm hizmetler ve hizmet verenlere bağlı olarak
‘en iyi’ kredi riski olarak atanmıştır ve normal olarak tüm mali taahhütler
devlet tarafından verilir ve güvencesi sağlanır.
AA(xxx): ‘A’ ulusal değerlendirmesi aynı ülkedeki hizmetler ve hizmet
verenlere bağlı olarak güçlü bir kredi riskine işaret eder. Fakat mali durum ve
ekonomik koşullardaki değişimler mali taahhütlerin zamanlı geri ödemesi için
var olan kapasiteyi daha yüksek dereceli bir kategori tarafından belirtilmiş
mali taahhütlerden daha fazla etkilemeye yatkındırlar.
BBB(xxx): ‘BBB’ ulusal değerlendirmesi aynı ülkedeki hizmetler ve
hizmet verenler için yeterli kredi riskine işaret eder. Fakat mali durum ve
65
http://www.fitchratings.com/corporate/fitchResources.cfm?detail=1, Erişim Tarihi: 17.01.2008.
50
ekonomik koşullardaki değişimler mali taahhütlerin zamanlı geri ödemesi için
var olan kapasiteyi daha yüksek dereceli bir kategori tarafından belirtilmiş
mali taahhütlerden daha fazla etkilemeye yatkındırlar.
BB(xxx): ‘BB’ ulusal değerlendirmesi aynı ülkedeki hizmetler ve
hizmet verenler bağlamında oldukça zayıf kredi riskine işaret eder. Ülkenin
koşulları içerisinde mali taahhütlerin ödemesi bir derece daha belirsizdir ve
zamanlı geri ödeme kalanları için kapasite zaman içerisinde oluşabilecek ters
değişimlere karşı daha hassastır.
B(xxx): ‘B’ ulusal değerlendirmesi aynı ülkedeki hizmetler ve hizmet
verenlere bağlı olarak kredi riski belirgin şekilde zayıf olduğuna işaret eder.
Mali taahhütlere halihazırda ulaşılmış fakat güvenlik sınırlı marjda kalmıştır
ve devam eden zamanlı ödemeler için kapasite sürekli, avantajlı iş ve
ekonomi ortamına bağlıdır.
CCC(xxx), CC(xxx), C(xxx): Bu ulusal değerlendirme kategorileri aynı
ülkedeki hizmetler ve hizmet verenler açısından kredi riskinin aşırı zayıf
olduğuna işaret eder. Mali taahhütlere erişebilmek için kapasite yalnızca
sürekli, avantajlı iş ve ekonomi gelişimlerine bağlıdır.
DDD(xxx), DD(xxx), D(xxx): Bu ulusal değerlendirme kategorileri
halihazırda var olan birimlerin ve mali taahhütlerin olmadığına işaret eder.
E(xxx): Bu değerlendirmenin yükümlülüklerine ulaşabilmek için yeterli
bilgi mevcut değildir. Bu kategori, değerlendirmenin sürmesi ve korunması
için gerekli belgeler hizmet sağlayan tarafından verilmemesine bağlı olarak,
bir önceki kategori askıya alınmış şeklindeyken, düşüş olarak kullanılır66.
1.7.4. Türkiye’deki Derecelendirme Firmalarının Tanımları
Ülkemizde kurulmuş olan derecelendirme firmalarının açıklanmış olan
derece tanımları aşağıda yer almaktadır:
66
Fitch ratings definitions, http://www.firchrating.com, Erişim Tarihi: 22.12.2007.
51
1.7.4.1. JCR Eurasia Rating
Firma tarafından verilen kredi notları; borç veren, yatırım yapan tüm
taraflar için yapılan yatırımların ve/veya sağlanan borçların geri ödenme
olasılığının ifadesi olup, uygulanan kurum ve kuruluşun genel kredi itibarını
belirlemektedir. Kredi notları temerrüt olasılıklarının seviyesine göre “yatırım
yapılabilir seviye” , “spekülatif” ya da “yatırım yapılamaz not” kategorilerine
ayrılmaktadır. Firma tarafından verilen notların anlamları aşağıdadır67:
Tablo 7: JCR Aurasia Rating Firmasının Derecelendirme Tanımları
BAŞARI ORANLARI %
67
BAŞARISIZILIK ORANLARI %
Sembol
Alt
Üst
Alt
Üst
AAA
90
100
0
10
AA+
87
90
0
13
AA
84
87
13
16
AA-
80
84
16
20
A+
77
80
20
23
A
74
77
23
26
A-
70
74
26
30
BBB
69
70
30
31
BBB
68
69
31
32
BBB-
67
68
32
33
BB+
65
67
33
35
BB
63
65
35
37
BB-
60
63
37
40
B+
58
60
40
42
B
57
58
42
43
B-
55
57
43
45
CCC
50
55
45
50
CC
45
50
50
55
C
40
45
55
60
DDD
36
40
60
64
DD
35
45
55
65
D
0
40
60
100
Derecelendirme notasyonları, http://www.jcravrasyarating.com, Erişim Tarihi: 22.12.2007.
52
1.7.4.2. Türkrating
Derecelendirme ;
a) ya borçlunun veya
b) belirli bir borçlanma aracının (örneğinin tahvilin) genel olarak ne
kadar güvenilir olduğu üzerine verilen bir kanaat notudur. Bu kanaat notu,
derecelendirme notu alan kuruluş tarafından Turkrating’e verilen bilgiler ve
Turkrating’in çoğunlukla kamuya açık olan genel bilgilerle bağımsız olarak
yapmış olduğu araştırmalara dayanır.
Derecelendirme notu borçlu kuruluş (veya borç) ile ilgili ne bir
bağımsız denetim görüşü ne de yöneticiler, ortaklar veya bu borcun kefili
hakkında bir görüştür. Aynı zamanda derecelendirme notu sadece kredi riski
ile ilgili olduğu için belirli bir yükümlülüğün elden çıkarılmasını ya da elde
tutulmasını ya da bir borç enstrümanına yatırım yapılmasını tavsiye niteliği
taşımaz. Borçluyu veya borcu etkileyen koşulların değişmesi veya yeterli bilgi
edinilmemesi sonucunda derecelendirme değiştirebilir, geçici olarak askıya
alınabilir veya iptal edilebilir.
Turkrating tarafından kullanılan ulusal ölçekteki derecelendirme
notları, borçluyu ve borcu diğer Türk borçlular ve borçlarla karşılaştırarak
analiz
eder
ve
derecelendirir.
Bu
derecelendirme
metodu,
global
derecelendirme ölçeği kullanan uluslararası derecelendirme notlarından ayrı
tutulmalıdır. Global ölçekteki derecelendirme notları ile ulusal ölçekteki
derecelendirme notları mukayese edilmemelidir.
Turkrating uzun vadeli ve kısa vadeli derecelendirme notları
kullanmaktadır. Değerlendirilen mali yükümlülüğün vadesi bir yıldan kısa ise
kısa vadeli derecelendirme notları kullanılmakta, vadesi bir yıl veya bir yıldan
daha uzun ise uzun vadeli derecelendirme notları kullanılmaktadır.
Uzun Vadeli Derecelendirme Notları ve Notların Tanımları:
TR AAA:
TR AAA olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar
diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla en güçlü kredi kalitesini ifade eder.
53
TR AA :
TR AA olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar
diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla güçlü kredi kalitesini ifade eder.
TR A:
TR A olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer
Türk borçlulara ve borçlara kıyasla ortalamanın üzerinde kredi kalitesini ifade
eder.
TR BBB:
TR BBB olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar
diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla ortalama kredi kalitesini ifade eder.
TR BB:
TR BB olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar
diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla ortalamanın altında kredi kalitesini
ifade eder.
TR B:
TR B olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar diğer
Türk borçlulara ve borçlara kıyasla zayıf kredi kalitesi ifade eder.
TR CCC:
TR CCC olarak derecelendirilen borçlular veya borçlar
diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla son derece zayıf kredi kalitesini
ifade eder.
TR CC & TR C:
TR CC ve TR C olarak derecelendirilen borçlular
veya borçlar diğer Türk borçlulara ve borçlara kıyasla son derece zayıf kredi
kalitesini ifade eder. TR C notu genellikle bir borçlu mali yükümlülüklerinde
temerrüde düşmemiş olmakla birlikte teknik olarak tahsilinde gecikme ihtimali
bulunmaktadır.
TR AA’dan TR B’ye kadar olan notlar artı (+) ve eski (-) işaretleri ile
kendi grupları içinde nispi kredi değerliliklerini göstermek için kullanılabilir.
Kısa Vadeli Derecelendirme Notları ve Tanımları:
TR A1 :
TR A1 olarak derecelendirme borçlular diğer Türk
borçlulara kıyasla en güçlü borç ödeme kabiliyetini ifade eder.
TR A2 :
TR A2 olarak derecelendirilen borçlular diğer Türk
borçlulara kıyasla güçlü borç ödeme kabiliyetini ifade eder.
54
TR A3 :
TR A3 olarak derecelendirilen borçlular diğer Türk
borçlulara kıyasla ortalama borç ödeme kabiliyetini ifade eder.
TR B :
TR B olarak derecelendirilen borçlular diğer Türk
borçlulara kıyasla ortalamanın altında borç ödeme kabiliyetini ifade eder.
TR C:
TR C olarak derecelendirilen borçlular diğer Türk
borçlulara kıyasla ortalamanın çok altında borç ödeme kabiliyetini ifade eder.
TR D:
TR D olarak derecelendirilen borçlular kısa vadeli
yükümlülüklerini yerine getirememişlerdir.
Türkrating
Firmasının
Finansal
Skorlar
ve
Derecelendirilmeleri
aşağıdaki tabloda belirlenmiş skor aralığına göre verilmektedir68:
Tablo 8: Türkrating Firmasının Derecelendirme Tanımları
Derecelendirme
TCR_AAA
TCR_AA+
TCR_AA
TCR_AATCR_A+
TCR_A
TCR_ATCR_BBB+
TCR_BBB
TCR_BBBTCR_BB+
TCR_BB
TCR_BBTCR_B+
TCR_B
TCR_BTCR_CCC+
TCR_CCC
TCR_CCCTCR_CC
TCR_C
TCR_D
68
Mali Skor
min
maks
79.25
100
77.09
79.25
75.01
77.09
71.56
75.01
68.26
71.56
65.89
68.26
63.93
65.89
59.73
63.93
57.34
59.73
54.70
57.34
50.00
54.70
47.74
50.00
44.88
47.74
41.48
44.88
38.84
41.48
35.80
38.84
31.16
35.80
27.13
31.16
23.47
27.13
18.95
23.47
0.00
18.95
-
Kredi Derecelendirme Sistemi, http://www.turkrating.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
55
Türk-Kredi Rating 4-6 haftalık bir inceleme ve analiz süresinden sonra
derecelendirilen şirkete yukarıda yer alan aralıklardaki notlardan birini
tanımlamaktadır.
1.7.4.3. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme
Hizmetleri A.Ş.
Uzun vadeli kredi derecelendirme notları en yüksek kaliteyi gösteren
AAA’dan başlayıp en düşük (temerrüt) kalite olan D’ye kadar verilmektedir.
AA ve CCC kategorileri arasında nispi ayrımı daha ayrıntılı yapabilmek için
artı (+) ve eksi (-) işaretleri kullanılır.
AAA, AA, A ve BBB kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul
kıymetler, piyasa tarafından “yatırım yapılabilir” olarak değerlendirilmelidir.
Tablo 9: Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.’nin Yatırım
Yapılabilir Dereceleri-1
AAA
AA+
AA
AAA+
A
A-
BBB+
BBB
BBB-
En yüksek kredi kalitesi. Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti son
derece yüksek. Menkul kıymet ise, risksiz hükümet tahvilinden biraz daha fazla
riske sahip.
Kredi kalitesi çok yüksek. Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti çok
yüksek. İşletmedeki ani değişiklikler, ekonomik ve finansal koşullar yatırım riskini
önemli sayılmayacak bir miktarda arttırabilir.
Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti yüksek ancak olumsuz
ekonomik koşul ve değişimlerden etkilenebilir.
Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti yeterli ancak olumsuz
ekonomik koşul ve değişimlerden etkilenme riski daha fazla. Menkul kıymet ise,
uygun koruma parametrelerine sahip ama ihraçcının olumsuz ekonomik koşul ve
değişimler dolayısıyla yükümlülüğünü yerine getirme kapasitesi zayıflayabilir.
56
BB, B, CCC, CC ve C kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul
kıymetler, piyasa tarafından “spekülatif” olarak değerlendirilmelidir.
Tablo 10: Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.’nin Yatırım
Yapılabilir Dereceleri-2
Asgari seviyede spekülatif özelliklere sahip. Kısa vadede tehlikede değil ama
BB+
BB
BB-
olumsuz finansal ve ekonomik koşulların yarattığı belirsizliklerle yüz yüze.
Menkul kıymet ise, yatırım yapılabilir seviyenin altında ama zamanında ödeme
mevcut veya diğer spekülatif kıymetlerden daha az tehlikede. Ne var ki, ihraçcının
olumsuz ekonomik koşul ve değişimler dolayısıyla yükümlülüğünü yerine getirme
kapasitesi zayıflarsa ciddi belirsizlikler ortaya çıkabilir.
B+
B
B-
Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesine şu anda sahip ancak
olumsuz ekonomik ve finansal koşullara karşı hayli hassas. Menkul kıymet ise,
zamanında ödenmeme riski var.
Finansal korunma faktörleri, ekonominin,
sektörün ve ihraçcının durumuna göre yüksek dalgalanmalar gösterebilir.
Yatırım yapılabilir kategorisinin oldukça altında. Tehlikede ve finansal
CCC
yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için ekonomik, sektörel ve finansal koşulların
olumlu gelişmesi gerek. Menkul kıymet ise, anapara ve faizin zamanında
ödenmesi hakkında ciddi belirsizlikler var.
CC
Tehlikeli seviyede. Finansal yükümlülüklerin ödenmeme riski yüksek.
En spekülatif derece. Konkordato ilan edilmiş ama finansal yükümlülükler
C
halihazırda yerine getiriliyor. Risk çok yüksek. Bu not aynı zamanda, ödemeleri
geç yapılan menkul kıymetler için de tahsis edilir. Bu tür menkul kıymetlerde kredi
kalitesi ve bir derece koruma unsurları vardır ama belirsizlikler ve olumsuz
koşullara hassasiyet seviyesi çok daha ağır basar.
D
Temerrüt. Şirket finansal yükümlülüklerini yerine getiremiyor veya söz konusu
menkul kıymetin anapara ve/veya faizi ödenemiyor.
Görünüm Tanımları: SAHA Görünüm yorumları, önümüzdeki 6 aydan
2 yıla kadar olan gelecekte kredi derecelendirme notunun hangi istikamete
doğru hareket etme potansiyeli olduğunu gösterir. SAHA bunu belirlerken
ekonomik, finansal, sektörel ve kurumsal koşullarda oluşagelen değişimleri
göz
önünde
bulundurur.
Görünüm,
derecelendirme
notunun
ileride
57
değişeceğinin veya kurumun/notun “izlemeye” alınacağının bir garantisi
değildir.
Görünümler: Görünümlere ilişkin tanımlar ve açıklamaları şöyledir:
“Olumlu”: Not artırılabilir
“Olumsuz”: Not düşürülebilir
“Durağan”: Değişim beklenmiyor
“Değişim Sürecinde”: Not artırılabilir veya düşürülebilir
İzleme: Yakın bir gelecekte bir not değişikliği olasılığı olduğunu ve
değişikliğin hangi yönde (olumlu, olumsuz, durağan, gelişmekte) olabileceğini
belirtir.
Uluslararası Notlar: Döviz cinsinden uluslararası notlar şirketin döviz
cinsinden yükümlülüklerini yerine getirmedeki yeteneğini ölçer. Bu bağlamda
hiçbir organizasyon ülkenin bağımsız risk notundan daha yüksek bir not
alamaz, şirketin tek başına sahip olduğu güç ne olursa olsun, hükümet bu
şirketin
döviz
alım/satım
faaliyetlerini
bloke
edebilir.
İstisnalar
“yapılandırılmış finans” durumlarında ortaya çıkabilir.
Ulusal Notlar: SAHA tarafından verilmiş ulusal notlar ülkedeki en iyi
kredi riskine, AAA’ya göre olan kredi kalitesini belirtir ve ülkeye ait bağımsız
risk ile bağlantılı değildir. Bu notlar sadece yurtiçinde göreceli bir gösterge
özelliği taşırlar ve farklı ülkeler arasında karşılaştırma yapmaya uygun
değillerdir. Bir Azeri şirketinin Azeri Manatına uygun notu, bir Kazak
şirketinin Kazak Tengesine uygun notu ile karşılaştırma işlemine tabii
tutulamaz.
Bu iki tür not verme işleminde kullanılan metodoloji ve ölçekler
birbirine çok benzer olmasına karşın, iki ülkenin şartları birbirinden farklılık
gösterdiği için karşılaştırma yapılamaz. 69
69
Notların anlamı, http://www.saharating.com., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
58
1.8. DERECELENDİRME SÜRECİNDEKİ AŞAMALAR
Derecelendirmede genel olarak iki aşama vardır. Bunlar: ön inceleme
ve detaylı incelemedir.
Bir derecelendirme şirketi bir firmadan resmi bir rating talebi aldığında
ön değerlendirme başlar. Bu geçmiş beş yıllık yayınlanmış finansal
sonuçların ve diğer kamuya açık bilgilerin gözden geçirilmesini içerir. Rating
şirketi analizlerini yaptıktan sonra ön değerlendirme sonuçlarını mutlaka ilgili
firma temsilcileri ile görüşür. Detaylı inceleme eğer firma görüşme sonrası bu
aşamaya geçilmesini istiyorsa yapılır70.
İhraçcı şirketler, doğrudan doğruya ya da bir aracı kurum vasıtasıyla
derecelendirme şirketi ile temasa geçerler. Tüm derecelendirme şirketleri,
genellikle aracı kurum vasıtasıyla teması tercih etmektedirler. Çünkü bu
durumda derecelendirme süreci hızlanmaktadır. Ancak, normal şartlar altında
finansman bonosu ve kamusal nitelikli mal ve hizmet üreticilerinin
ihraçlarında doğrudan şirket ile temas edilmektedir. Fitch ise ihracın türü ne
olursa olsun ihraçcı şirketin avukatlarıyla birlikte çalışmayı tercih etmektedir.
Amerika’da ihraçcı şirketlerin çoğu halka arz için SEC’e (Securities
Exchange Commission) başvurmadan önce, derecelendirme şirketi ile
görüşmeyi uygun bulmaktadır. Bu talep üzerine, derecelendirme şirketi hem
kendi derecelendirme prosedürünü açıklamak, hem de ihraçcı firma veya
kuruluşun durumunu değerlendirmede faydalı olabilecek bilgileri görüşmek
için ihraçcının yönetimiyle bir tanıtım toplantısı yapar ve süreç böylece fiilen
başlamış olur71.
Derecelendirme
kuruluşları
sermaye
piyasasında
dereceleme
yaparken bazı aşamaları katederler. Aşağıda bu aşamalar yer almaktadır.
70
Alastair GRAHAM, Brian COYLE, Measuring Credit Risk,
Dearborn Publishers, 2000, page 26.
71
AYKIN, a.g.t., s:45.
Yayınevi: Glenlake/Fitzroy
59
1.Aşama : Bilgilerin Düzenlenmesi
¾Kredi derecelendirmeye tabi olacak şirket ile üçüncü kurumlar
tarafından hazırlanmış mali tablolar ve bilgiler ile mali olmayan gerekli bilgiler.
¾İlave özellikli bilgilerin temini için soru formları ve bunların
hazırlanması.
2.Aşama : Bilgilerin Değerlendirilmesi
¾Şirket tarafından gönderilen bilgilerin içerik, kalite ve yeterlilik
açısından incelenmesi. Gerektiğinde bilgilerin ayrıştırılması için görüşmelerin
yapılması.
3. Aşama : Karşılıklı Görüşmeler (şirketin üst düzey yöneticileri ile)
¾Şirketin strateji ve felsefeleri, şirketin sektör ve piyasa içindeki
mevcut konumu, gelecek ile ilgili vizyon ve amaçları.
¾Şirketin geçmiş dönem mevcut ve proforma mali tabloların gözden
geçirilmesi.
¾Risk yönetiminin ve aktif pasif yönetimin tartışılması.
4.Aşama :Kredi Puanının Belirlenmesi
¾Temin edilen bilgi ve yapılan görüşmeler neticesinde araştırma
grubu tarafından hazırlanan rating iç raporunun rating komitesine sunumu.
¾Rating komitesi üst düzey yöneticileri ve uzmanlarıyla verilen kredi
notunu inceler ve oylama ile kredi notunu belirler.
5. Aşama : Kredi Notunun Şirkete Verilmesi
¾Kredi komitesi tarafından hazırlanan kredi notu şirket yönetimine
iletilir. Şirket yönetimi ilgili görüşlerini komiteye aktarır.
¾Komite gerek gördüğünde şirketin düzeltme taleplerini oy birliği ile
gerçekleştirebilir ve sonrasında nihai kredi notunu şirkete açıklar.
¾Şirket kredi notunun kabul eder ve ilan edilmesini talep eder.
¾Şirket kredi notunu kabul etmez ise kredi notu açıklanmaz.
60
6. Aşama : Şirket Dosyasının Hazırlanması
¾Kredi notu verilen ve açıklanan şirket ile ilgili bir dosya hazırlanır.
Dosyada şirket ile ilgili dereceleme şirketinin görüşleri, karlılık, aktifler ve
plasman politikası, sermaye rasyoları, bilanço bilgileri ve ilişikli ek tablolar da
yer alır.
¾Şirket bu dosyayı yayınlamadan önce inceleme olanağına sahip
bulunmaktadır.
7. Aşama :Kredi Notunun Yenilenmesi
¾Anlaşma
sağlanması
halinde
derecelendirme
şirketi
sonraki
aşamalarda şirketi sürekli gözetim ve inceleme altında tutarak periyodik
olarak kredi notunu yeniler72.
Derecelendirme
süreci
firmalar
arasında
fazla
bir
fark
göstermemektedir.
Genelde Moody's firmasının şirketlere yönelik derecelendirme süreci
de aşağıda detayları yer aldığı üzere beş aşamadan oluşmaktadır:
1- Tanıtım Toplantısı,
2- Yöneticilerle Toplantı,
3- Derecelendirme Kararı,
4- Derecenin Açıklanması,
5- Derecenin İzlenmesi.
Tanıtım Toplantısı: Derecelendirme işlemi firmaya dinleme ve
değerlendirme konusunda eğitilmiş uzmanlara iş konusunu ve stratejilerini
açıklama olanağı veren bir öğretim sürecidir. Finansman ihtiyacını karşılamak
amacıyla menkul kıymet ihraç edecek şirket veya kuruluşun derecelendirme
sürecini tartışmak amacıyla resmi içerikli olmayan bir görüşme talep etmesi
bu süreci başlatan etken olmaktadır. Bu amaç ile derecelendirme firmasınca,
gerek prosedürü açıklamak gerekse değerlendirme aşamasında ihtiyaç
72
Gülnur ÜÇOK, “Kredi Derecelendirmenin Artan Önemi” , Finans Dünyası , Nisan 1998, s.179.
61
duyulabilecek bilgileri görüşmek üzere ilgili şirket veya kuruluşun üst
yönetimiyle bir tanıtım toplantısı düzenlenir. Bu görüşmelerin temel noktası,
ihraçcının derecelendirme firmasının analize yaklaşımını ve görüşmeler
esnasında en çok önem taşıyan konuların neler olduğunu vurgulamaktır73.
Normal olarak bu toplantıların % 95’i ihraçcı veya onun yatırım
bankası (aracı kuruluş) tarafından başlatılmaktadır74.
Yöneticilerle Toplantı: Resmi olmayan içerik taşıyan bir tanıtım
toplantısını takiben ihraçcı kuruluşun derecelendirme işleminin yapılması için
derecelendirme
firmasına
başvurmasıyla
birlikte
resmi
bir
süreç
başlamaktadır.
Bu aşamada menkul kıymet ihracında bulunacak şirket veya kuruluşun
üst yönetimi ile bir toplantı yapılması sözkonusu olmaktadır. Derecelendirme
şirketi üst düzey niteliğindeki bu toplantıdan önce derecelendirme işlemini
yapacak
uzman
grubunu
seçerek,
şirket
hakkında
çeşitli
bilgilerin
hazırlanmasını talep etmektedir.
Derecelendirme yapılabilmesi için gerekli veri miktarı açısından
derecelendirme firmaları ilgili şirket veya kuruluşu son derece detaylı bir
biçimde denetlemek yerine, en önemli unsurlar üzerinde yoğunlaşmayı tercih
etmektedirler. En yararlı bilgiler üst yönetim açısından en çok önem taşıyan
konularla ilgilidir.
Bu tür bilgiler şirket içinde mevcuttur ve üst yönetime
düzenli olarak sunulmaktadır.
Derecelendirme firması ile Yönetimin ilk resmi görüşmesi genellikle
ihraçcı kurumun yani derecelendirme talebinde bulunan kesimin merkezinde
yapılmaktadır. Görüşmeler bir veya iki gün sürmektedir. Görüşmelerin yapısı
kısa veya uzun vadeli borçlanmanın değerlendirilmesinde çok az farklılık
göstermektedir. Gündem endüstrilere göre önemli ölçüde değişiklik gösterir.
73
74
İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
MUMCU; a.g.t., s:27.
62
Yöneticiler toplantısından önce genellikle şirketlerin yapılarını tanımaya
yönelik bilgiler istenilmektedir75.
Görüşmenin esasını oluşturan belgeler, izahname (prospektüs), halka
arzsirkülerleri, yıllık ve ara dönem mali tablolar ile şirketin prezentasyonu
(company presentation)dur76.
Bu bilgiler şu şekilde özetlenebilir:
-Şirketin kısa geçmişi,
-Şirket stratejisi ve felsefesi ( bu bölüm genellikle genel müdür veya
başka bir üst düzey yetkili tarafından sunulmaktadır),
-Faaliyet Durumu (rekabet gücü, üretim kapasitesi, dağıtım sistemi, vb
konular bu bölümde ele alınmaktadır),
-Finansal yönetim ve muhasebe politikaları,
-Düzenleyici gelişmeler, gelecekte yapılacaklar, potansiyel kazançlar,
gibi özel önem taşıyan konular da bu bölümde ele alınmaktadır.
Firmalar genelde ilgili şirket veya kuruluşun idari ve finansman yapıları
ile faaliyetlerinin yönetiminden sorumlu dört veya beş kıdemli temsilci ile
görüşmek istemektedir. Bu görüşmelerde yönetimin en üstü olan genel
müdürün de bulunması faydalı olacaktır. Kalitenin göstergelerinden biri olan
yönetimin felsefesi ve geleceğe yönelik planları firmaların özellikle üzerinde
durduğu konulardandır. Bu görüşler şirket performansının objektif kriterlere
dayandırılması amacıyla geçmiş beş yılı kapsayacak şekilde hazırlanmalıdır.
Mümkünse geleceğe yönelik üç yıllık bir süreyi kapsayan tahminler de bu
görüşmeler esnasında firmaya verilmelidir.
Bu sunuş esnasında şirketin orta vadede kredi kalitesini etkileyeceğine
inandığı riskleri tanımlaması ve hedef alınan planları da belirtmesi
gerekmektedir77.
75
İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
MUMCU, a.g.t., s:28.
77
İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
76
63
Derecelendirme şirketleri, ihraçcı şirketlerin yöneticileriyle yaptıkları
toplantılarda elde edilen duyarlı bilgilerin titizlikle gizli tutulduğunu, özellikle
ifade etmekte ve şirket derecelendirme bölümleri ile şirketin diğer bölümleri
arasına bir “Çin Seddi” ördüklerini belirtmektedirler78.
Derecelendirme Kararı: Derecelendirilme talebinde bulunan şirket
veya kurumla yapılan yöneticiler toplantısını takiben derecelendirme
firmasının vereceği notun belirlenmesine kadar geçen süre genel olarak üç
ile dört hafta arasında değişiklik gösterebilmektedir.
Derecelendirme firmasının uzmanları yapılan toplantıda elde edilen
bilgiler ışığında şirketi değerlendiren bir rapor hazırlar. Kendi görüşleri ile
desteklenen bu raporda bir derece belirlenerek derecelendirme komitesine
sunulur. Verilen derecenin uyumlu olabilmesinin sağlanması açısından gerek
merkezdeki analistlerin gerekse diğer ülkelerde bulunan bürolarda faaliyet
gösteren analistlerin katılımı sağlanır. Komite genellikle sektörle ilgili
başuzman, diğer uzmanlar ve derecelendirme yöneticisini de kapsayacak
şekilde dört veya daha fazla üyeden oluşmaktadır.
Bu komite toplantısında raporu hazırlayan uzman analistler şirket
hakkında
detaylı
bir
prezantasyon
yaparak
finansal
istatistikler
ve
karşılaştırmalı analizler hakkında bilgi vermektedir. Bu bilgiler genelde:
-Şirketin stratejik ve finansal yönetiminin değerlendirilmesi,
-Şirketin faaliyette bulunduğu sektörün yapısı, şirketin rekabet durumu,
üretim kapasitesi, vb. konuların incelenmesi,
-Finansal analizler,
-Finansal programlar ve işletme politikaları,
-Derece önerisi, gibi konuları kapsamaktadır.
Derecenin Açıklanması: Yapılan komite toplantısı sonucunda şirket
ile ilgili derece belirlenmektedir
78
79
79
. Derece belirlendikten sonra, ihraçcıya
AYKIN; a.g.t., s:50.
İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
64
derecesi ve bu derecenin verilmesine neden olan ana noktalar bildirilir80.
Sonuç öncelikle şirket veya kuruluşa, nedenleri ile bildirilmektedir. Firma
yapılan
derecelendirmeyi
kamuya
açıklamadan
önce
gerekli
yasal
düzenlemeleri de incelemekte ve taahhüdün yasal, geçerli ve bağlayıcı
yapısını garantileyen bir programlama yapmaktadır. Yasal konulardaki
incelemeyi
takiben
verilen
dereceler
basın
yoluyla
kamuoyuna
duyurulmaktadır. İstenildiği takdirde hem derecelendirilen menkul kıymetler
hem
de
ihraçcı
kuruluşlar
hakkında
detaylı
bilgiler
derecelendirme
firmalarınca hazırlanan yayınlardan takip edilebilmektedir81.
Derecenin İzlenmesi: İhraçcının finansal durumunun zaman içinde
beklenmedik
şekilde
değişmesi
bazen
mevcut
derecenin
yeniden
değerlemeya alınmasını gerektirebilir82.
Derecelendirme firmalarının yatırımcılara karşı sorumluluğu borçlanma
süresi
boyunca
verilen
derecenin
doğruluğunu
ispat
etmektir.
Derecelendirme işlemi tamamlandıktan sonra da firma, ilgili şirket veya
kuruluşu izlemeye devam etmektedir. Bu izleme sürecinin temelini ilgili
kuruluştan sürekli olarak gelen yıllık raporlar, yönetimle yapılan görüşmeler
ve çeşitli kaynaklardan elde edilen güncel endüstriyel ve ekonomik veriler
oluşturmaktadır.
Firmalar genelde derecelendirmesini yaptığı kuruluşların yönetimiyle
sürekli bir ilişki içinde bulunmaya önem vermektedir. Bunun nedeni, ihraçcı
kuruluşun zayıf ve kuvvetli yönlerinin, ileriye dönük projeksiyonlarının ve
temel hedeflerinin sürekli olarak izlenmesidir 83.
Sürekli izleme sürecinin bir diğer sonucu olarak da analistler, bazen
derecede değişiklik meydana getirebilecek olayları önceden tespit edebilirler.
Bu olaylar şirketin başka bir şirketle birleşmesi, başka bir şirketin satın
alınması veya finansman yapısının değiştirilmesi gibi konuları kapsayabilir84.
80
AYKIN; a.g.t., s:51.
İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
82
AYKIN; a.g.t., s:52.
83
İlk defaderecelendirme rehberi, http://www.moodys.com.tr., Erişim Tarihi: 22.12.2007.
84
MUMCU; a.g.t., s:30.
81
65
BÖLÜM II
DERECELENDİRME VE UYGULAMA ALANLARI
2.1. DERECELENDİRMENİN UYGULAMA ALANLARI
Derecelendirme kuruluşları kısa ve uzun vadede borçluyu ve borcu
değerlendirmektedir. Borçlu derecelendirilirken hem anapara ve faizin geri
ödenme riski olan kredi riski, hem de borçlunun performans riski göz önüne
alınmaktadır. Borç derecelendirilirken ise daha çok kredi riski ve borcu
ödemesi gereken borçlunun notu önem taşımaktadır. Derecelendirme
kuruluşları birbirlerine benzer yöntemler kullanırlar. Borçlu derecelendirmesi
ve borç derecelendirmesi olmak üzere iki kategoride dereceleme yapılır.
2.1.1. Borçlu Derecelendirmesi
Borçlu
derecelendirmesi
genel
olarak
ülke
ve
kurum
derecelendirmesini kapsamaktadır.
Ülke notu kurum ve borç derecelendirmesinde genelde tavan
oluşturduğundan büyük önem taşımaktadır. Nadir durumlar hariç yabancı
para bazlı borçlanmalarda kurum ve borç notu ülke notunun üzerine
çıkamamaktadır. Ülke derecelendirmesi yapılırken ekonomik ve politik risk
incelenir. Ülke notu belirlenirken bazı noktalar göz önüne alınır.
2.1.1.1. Ülke Derecelendirmesi
Bir şirketin ya da ülkenin uluslararası sermaye piyasalarında menkul
kıymet ihracı yoluyla sağladığı fonlar nedeniyle oluşan yabancı para
66
cinsinden olan borçlarını ödeme imkan ve kabiliyetinin ölçülmesinde dikkate
alınır85.
Ülkedeki
makro
ekonomik
istikrar
derecelendirme
kuruluşları
açısından önem taşır. Makro ekonomik politikanın araçları olan mali, parasal,
gelir ve döviz politikalarının birbirleriyle uyumlu bir şekilde uygulanmasına
önem verilir.
Derecelendirme kuruluşları bir ülkenin mali politikalarını merkez
hükümetler
düzeyinde
değerlendirirler.
Birincil
ve
mali
dengelerdeki
değişimler, kamu sektörü borçlanma ihtiyacı ve işlemsel dengeler yakından
incelenir. Kamu maliyesinde denge, borçların vade yapısı, anapara ve faiz
tutarı, borç servis kapasitesi analiz edilmektedir.
Döviz kuru politikasının enflasyon hedefleriyle tutarlılığı uluslararası
rekabet gücü, dış yatırım, toplam arz ve talep de değerlendirilmektedir.
Derecelendirme kuruluşları rezervlerin düzeyini yakından izlerler.
Rezerv düzeylerinin uygunluğu; döviz kuru, konvertibilite politikası, ülkenin
uluslararası likiditeye olan erişimi ve genel ekonomik profili ışığında
incelenmektedir.
Dereceleme kuruluşları siyasal sistemi de analiz etmektedirler. Bu
analiz hükümeti, toplumsal katılımı, liderlerin etkisini siyasal aktörlerin ortak
ekonomik amaçları olup olmadığını içerir. Gelir dağılımı, hayat standardı,
istihdam,
bölgesel
farklılıklar,
etnik
yapı
ise
sosyal
yapının
değerlendirilmesinde etkili olmaktadır86.
Ekonominin idaresinden sorumlu olan kadroların görevlerini yerine
getirirken hangi ölçüde faydalı kararlar alabildikleri ve uyumlu politikalar
izleyebildikleri, hükümetlerin döviz, para ve maliye politikaları ile gelir dağılımı
politikaları ve bunların ücretleri, fiyatlar, istihdam ve üretim üzerindeki etkiler
incelenmesi gereken en önemli hususlardır87.
Ülke riski değerlendirmelerinde geçmişin analizi yerine gelecekteki
olası gelişmelere odaklanmak
85
AYKIN; a.g.t., s:78.
ONUR, a.g.m. , s.67.
87
AYKIN, a.g.t., s:81.
86
da gereklidir. Risklerdeki değişimlerin
67
öngörülebilmesi ve bunların ülke riskinde yaratacağı değişimlere bakılmalıdır.
Ülke
riskinde
değişen
durumlar
ülkenin
niteliğinin
yeniden
gözden
geçirilmesini gerektirir.
Ülke riskleri finansal hizmetler sektöründe genellikle yıllık olarak
değerlendirilir. Olağan koşullarda normal olan bu durum beklenilmeyen
durumların ortaya çıkmasında kısaltılmalıdır. Politik ve transfer risklerinin
durumu yasal müdahelelerdeki yeni bilgilere göre revize edilmelidir88.
2.1.1.2. Kurum Derecelendirmesi
Derecelendirme
kuruluşları
ülkelerin
yanında
kurumları
da
derecelendirmektedir. Sigorta şirketleri, bankalar, hisse senetleri halka arz
olunan şirketler ve mali kurumlar da dereceleme işleminin kapsamındadırlar.
2.1.1.2.1. Bankaların Derecelendirilmesi
Bankaların derecelendirilmesinde banka yönetimi, personel kalitesi,
bankaya güçlü hissedarların sahip olması gibi temel kriterler göz önüne alınır.
Bankanın likitide durumu, aktif kalitesi, sermayesi ve gelirleri dereceleme
notunu etkilemektedir.
Bankaların ekonomik ve siyasi gelişmelerden doğrudan etkilenmesi,
ülke notunun bankanın alabileceği en yüksek not olması sonucunu
doğurmaktadır. Ayrıca mali sistemin yapısı, rekabet düzeyi, denetleme
organları ve siyasal otoritenin bankalara yaklaşımı da önem taşımaktadır89.
Bir bankada derecelendirme faaliyetleri yürüten derecelendirme
firması uzmanları, bankaları niteliklerine göre değerlendirmektedir. Bu
88
Thomas E. KRAYENBUEHL, Cross-border Exposures and Country Risk, Yayın evi: Woodhead
Publishing Limited, 2001, s: 109.
89
ONUR, a.g.m. , s.67.
68
değerlendirmelerde aynı zamanda bankanın yönetimine ilişkin mali başarı
değerlendirmesi yapılmaktadır90.
2.1.1.2.2. Şirketlerin Derecelendirilmesi
Dereceleme kuruluşları hisse senetleri halka arz olunan şirketleri de
incelemektedirler. Dereceleme faaliyetlerinde ölçülmek istenen, borçlanma
yoluna başvuran kamu kuruluşlarının veya özel sektörün piyasaya sürdüğü
menkul kıymete ilişkin yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceğini ortaya
koymaya yöneliktir. Bu amaçla da sermaye piyasasındaki kuruluşların
organizasyon yapıları, mali yükümlülükleri karşılayabilme gücü, şirketin orta
vadeli fırsat ve riskleri, şirketin sektördeki diğer şirketlerle rekabet konumu,
üretim kapasitesi dağıtım sistemi ve pazarlama ağı, finansal yönetim ve
muhasebe politikaları, şirketin geleceğini etkileyecek yönetsel ve sermaye
yapısı değişiklikleriyle yatırımdaki değişiklikler teknolojik yenilikler gibi temel
kriterler inceleme konusu yapılmaktadır91 .
Şirketlerin derecelendirme kriterleri şöyle sıralanabilir:
¾ Sermaye piyasasındaki kuruluşların organizasyon yapıları,
¾ Mali yükümlülükleri karşılayabilme gücü,
¾ Şirketin orta vadeli fırsat ve riskleri,
¾ Şirketin sektördeki diğer şirketlerle rekabet konumu, üretim
kapasitesi, dağıtım sistemi ve pazarlama ağı,
¾ Finansal yönetim ve muhasebe politikaları,
¾ Şirketin geleceğini etkileyecek yönetsel ve sermaye yapısı
değişiklikleriyle yatırımlardaki değişiklikler.
90
Michel CROUHY, Dan GALAI, Robert MARK, “Prototype Risk Rating System” Journal of
Banking and Finance 25 (2001b) 47-94, s: 48.
91
Fehmi KARASİOĞLU, Sezgin DEMİR, “Sermaye Piyasasında Dereceleme(Rating)”, Banka ve
Ekonomik Yorumlar, Sayı:7, İstanbul, Temmuz 1998, s: 50-51.
69
2.1.2. Borç Derecelendirmesi
Borç derecelendirmesi bir ülke veya kuruma ait bir yükümlülüğün
derecelendirmesidir.
Borç derecelendirmesi, borcun anapara ve faizinin zamanında ödenip
ödenmemesinin derecelendirmesidir. Derecelendirilen sadece kredi riskidir.
Ancak borçlananın notu borcun da tavan notunu oluşturmaktadır. Borçlunun
ödeme gücü ve geçmiş tecrübeler derecelendirmeyi etkilemektedir.92
2.1.2.1. Tahvil Derecelendirmesi
Tahviller, uzun dönemli borçlanma aracıdır. Tahvil ihraç eden kurum
veya kuruluş, sözleşme gereği olarak yatırımcılara dönemsel olarak nakit
akışı sağlayacaklarını taahhüt etmektedir. Tahvilin sağladığı nakit akışı;
* Dönemsel olarak sağlanan kupon faizi ödemeleri ile
* Vade sonunda ödenen nominal değerinden oluşmaktadır.
Tahvilin ilk ihraç edildiği piyasa Birincil Tahvil Piyasası, tahvilin el
değiştirdiği piyasa ise İkincil Tahvil Piyasası olarak tanımlanır93.
Tahvil
derecelendirmesi,
yatırım
sürecinde
göz
önünde
bulundurulması gerekli risk unsurlarından sadece “geri ödeyememe” riskine
ilişkindir94.
En büyük tahvil ihraç eden kurum veya kuruluşlar: Devlet, belediyeler
ve işletmeler olarak sınıflandırılabilir.
Devlet tahvilinin özellikleri:
* Devlet Tahvili devletin uzun vadeli borçlanma ihtiyacını karşılamak
amacıyla devlet tarafından ihraç edilmektedir.
92
Pelin ÇELİK, “Bankaların Risk Derecelendirmesi”, TCMB Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar
Genel Müdürlüğü Uzmanlık Yeterlik Tezi, Ankara, Kasım 2004, s: 77.
93
Alövsat MÜSLÜMOV, Doğuş Üniversitesi İİBF Ekonomi – Finans Bölümü, FINS 321 Finansal
Piyasalar ve Kurumlar Ders Notları, s:3, http://www3.dogus.edu.tr/amuslumov,. Erişim Tarihi:
94
AYKIN; a.g.t., s:11.
70
* Dönemsel olarak faiz getirisi sağlamaktadır.
* Devlet tarafından ihraç edildiği için devlet tahvili devlet güvencesi
altındadır ve ekonomide mevcut uzun vadeli tahviller arasında minimum riske
sahiptir.
* Çok aktif ikincil piyasaya sahip olduğu için çok yüksek likiditeye
sahiptir.
* Devlet tahvilinin ikincil piyasası vardır.
Belediye tahvilinin özellikleri:
* Belediye tahvili belediyeler tarafından ihraç edilmektedir.
* Belediye tahvili ihraç etmede belediyenin temel amacı kamu
projelerinin finansmanını sağlamaktır.
* Gelişmiş ülke piyasalarında (örneğin, ABD) ihraç edilen belediye
tahvilleri vergiden muaftır.
* Belediyelerin para basma makineleri söz konusu olmadığı için
belediye tahvillerinin faiz ve anaparasının geri ödenmeme riski vardır.
Şirket tahvilinin özellikleri:
* Şirket tahvili, şirketler tarafından ihraç edilmektedir.
* Gelişmiş piyasalarda, şirket tahvilinin vadesi 10-30 yıl arasındadır.
* Halka arz veya bir grup yatırımcıya özel arz yöntemiyle satılır.
* Bu tahvillerin riski tahvilden tahvile değişiklik gösterir.
* Tahvilin getirisi de risk düzeyine göre değişmektedir.
* Tahvilin riskini ölçmek için tahvil derecelendirme yöntemi en fazla
tercih edilen yöntemler arasındadır95.
95
Alövsat MÜSLÜMOV, Doğuş Üniversitesi İİBF Ekonomi – Finans Bölümü, FINS 321 Finansal
Piyasalar ve Kurumlar Ders Notları, s:3, http://www3.dogus.edu.tr/amuslumov,. Erişim Tarihi:
71
En fazla kullanılan borçlanma yöntemi tahvil ihracıdır. Tahvil
derecelendirmesinin belirlenmesinde menkul kıymet geliri, karlılık gücü, aktif
değeri ve gelirin sürekliliği gibi faktörler kullanılır.
Tahvil derecelendirmesi, tahvil ihraç eden kurum veya kuruluşun
anapara ve faiz ödemelerini zamanında yapıp yapamayacağı olasılığını
tahmine yönelik, bağımsız ve uzman kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen bir
risk değerlendirme sistemidir. Başka bir deyişle; tahvil ihraç eden işletmenin
kredibilitesinin, o işletmenin tahvile ilişkin yükümlülüklerini zamanında yerine
getirememe riski, tahvilin ihraç koşulları ve işletmenin iflası halinde tahvil
sahibine sağlanan haklar gibi faktörlere dayalı olarak değerlendirilmesi
olmaktadır96.
Derecelendirme kuruluşları, firma ve diğer bilgi kaynakları tarafından
sağlanan bilgileri kullanarak tahvil ihraç eden kurum veya kuruluşun tahvil
risk derecesini belirlemektedir.
Yurtdışında, özellikle gelişmiş piyasalarda, Standard & Poor’s ve
Moody’s gibi büyük finans kuruluşları tarafından tahvil derecelendirmesi
yapılmaktadır.
Tahvil derecelendirmesinde, hisse senedi derecelendirmesinden çok
daha bilimsel bir prosedür kullanılır. Derecelemenin belirlenmesinde bir kaç
temel faktör kullanılmaktadır. Bunlar; karlılık gücü, aktif değeri, menkul
kıymet geliri ve gelirin sürekliliğidir. Yönetim ve şirket beklentileri gibi belirli
faktörler de oyunun bir parçasıdır97.
Tahvillerin dereceleri düştükçe riskleri artmaktadır. Buna bağlı olarak
da yüksek faiz ödenir98.
96
Güven SEVİL, “Risk Derecelendirmesi ve Derece Değişikliklerinin Menkul Kıymetler Üzerindeki
Etkileri”, Açıköğretim Dergisi, Anadolu Üniversitesi Yayın No: 866, AÖF Yayın No:460,C.1,
01/01/1995, s: 2.
97
KARASİOĞLU, 1998, a.g.m., s:50-51.
98
Mehmet Baha KARAN, Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Gazi Yayınevi 2001, s:385.
72
Tablo 11: Tahvil Dereceleri ve Getirileri
Ödenmeme Riski
Tahvil Derecesi
Getiri (%)
Primi (%)
AAA
12,34
-
AA
12,50
0,16
A
12,70
0,36
BBB
13,41
1,07
2.1.2.1.1. Moody’s’in Tahvil Derecelendirmesi
Moody’s halen işletmelere ve vergiden muaf kuruluşlara ait olmak
üzere toplam 5.000’in üzerinde arzın derecelendirmesini yapmaktadır.
Moody’s, gayrimenkul tahvilleri, finansal şirketlerin yükümlülükleri, kar amacı
olmayan şirketlerin sattıkları özel statülü arzları ve 600.000 dolardan daha az
olan
arzları
derecelendirmemektedir.
Derecelendirmeleri,
konjonktürel
dalgalanmanın düşük noktasında korumayı gösteren uzun vadeli karar
hükümleridir. İşletme koşullarının değişmesi ile yükselmez ya da düşmezler.
Bu derecelendirmeler sadece temel koşullar, bir kısım arzın değişmesini
etkilediğinde
(bir
borçlunun
endüstrisinin
diğer
bölümleri
ile
ilişkisi
gerilediğinde veya ilerlediğinde ya da borç miktarı esasen azaldığında veya
arttığında) yükselir ya da düşer.
Moody’s analizinde kar hesabının olağan testlerini ve bilanço analizini
kullanmaktadır. Derecelendirmeler mekanik değildir. Olağan, istatistiksel
analize ek olarak, istatistiksel olmayan faktörler, bilhassa uzun vadeli sektör
eğilimleri dikkate alınmaktadır. Kar dağıtım politikası gibi mali uygulamalar ve
politikalar incelenmektedir. İncelenen bir başka istatistiksel olmayan faktör,
özel arzların yapıldığı endüstrilerde konjöktürel dalgalanmalardır. Franchise,
kiralama ve patent hakkı gibi maddi olmayan değerler incelenmektedir.
Dikkate alınan diğer bir faktör, sözleşme ve bu sözleşmenin özellikleridir.
Amortisman payı, ek borçlanma oluşumunda ihracın gücü, önceden
73
kazanılmış haklar ve kiralanan ya da satın alınan mülk üzerinde ihraçcının
hakkı buna örnektir99.
2.1.2.1.2. Standard & Poor’s’un Tahvil Derecelendirmesi
Standard & Poor’s tahvillerin derecelendirmesine, istatistiksel testler,
ekonomik ve ticari gelişmelere göre karar vermektedir.
Tahvil kalitesinin derecelendirmesi ile ilgili işlemlerinde şirket,
derecelendirmesini yaptığı firma ve sektördeki işlemleri hakkındaki bütün
kullanışlı bilgilere güvenmektedir.
Beş önemli bilgi sınıfı endüstriyel tahvillerin derecelendirmesinde,
değeri belirlemektedir. Bunlardan ilki karlardır. Mevcut ve uzun dönem kar
beklentileri, cari karlar, geçmiş kayıtlar, ürünlerin ve şirketin ticari itibarı,
şirketin itibarını belirleyen yönetim kalitesi ve ticari karakter, kar kayıtları,
satış eğilimi, işlem oranları, verimlilik, amortisman uygulamaları ve kar
dağıtım politikaları bakımından değerleme yapılmaktadır.
Endüstriyel arzın analizini içeren diğer faktörler, sabit varlıkların, net
dönen varlıkların, nakit akımının ve işletme sermayesi yeterliliğinin
korunmasını içermektedir100.
2.1.2.1.3. Fitch Rating Tahvil Derecelendirmesi
Tahvil derecelendirmesinde Fitch tarafından göz önüne alınan
faktörler daha önce anlatılan iki şirkete benzerdir. Kar/Zarar tablosu ve
bilançonun analizine ek olarak, bu organizasyon şimdiki mevcut ve
ihraçcı'nın daha çok belirsiz beklentileri ile ilgili bütün faktörleri göz önünde
tutmaktadır. Şirketin cari durumu net çalışma sermayesi, kısa vadeli borçlar
ve tahvilli borçların vadesinin yaklaşmasına ilişkin özel koşulları ile birlikte ele
99
KARASİOĞLU, a.g.m., s:50-51.
KARASİOĞLU, a.g.m., s:50-51.
100
74
alınmaktadır. Borç karşılığı ipoteğin derecesi ve ihraç edenin borcunun yasal
yapısı önemli bir faktördür. Garantiler, geri satın alma hakları ve
amortismanların belirtilmesi, derecelendirme üzerinde etkiye sahiptir.
Ek olarak, şirket, geri ödemede borcun vadesi gelmiş ödemesinin
durumunu, geri ödeme imkanını, firmanın bankayla olan ilişkilerini ve gelecek
için yaptığı finansal planları incelemektedir. Borç/ öz sermaye ve cari oran
gibi bir çok oran, kullanılmaktadır. Endüstriyel işletmeler için satışlar/yatırım
oranı, faaliyet oranı, amortisman, öz sermaye karlılığı, kar marjı, hisse senedi
başına dağıtılacak kar payı ve fiyat/kazanç oranı gibi oranlar da yer
almaktadır. İstatistiksel uygulamalar derecelendirmenin önemli bir parçası
olduğu halde, istatistiksel olmayan faktörlere de oldukça fazla önem
verilmektedir101.
2.1.2.1.4. Duff - Phelps Tahvil Derecelendirmesi
Duff-Phelps
1982
yılında
ancak
SEC’in
(Securities
Exchange
Commission ) onayını almış olsa bile, firma 1940’dan beri arz edilen tahvilleri
derecelendirmektedir.
Bu
firmanın
derecelendirmesi
Moody’s
ve
Standard&Poor’s’un
derecelendirmeleriyle aynı çizgide eğilim göstermektedir. Fakat Duff-Phelps
sadece 400 firmayı kapsar ve bunlar genellikle en büyük tahvil ihraçlarıdır.
Duff-Phelps
hem
ihracçılara
belirlemektedir.102
101
102
KARASİOĞLU, 1998, a.g.m., s:50-51.
ONUR, a.g.m., s: 68.
hem
de
yatırımcılara
fiyat
75
2.1.2.1.5. Mc Carthy, Crisanti&Maffci Tahvil Derecelendirmesi
McCarthy tahvil derecelendirmesi yapan 5 firmadan en küçüğü ve en
yenisidir. 400-500 şirketin derecelendirmesini yaptığı halde diğer firmalardan
çok daha az analistten yararlanır.
1984 yılında kurulan Mc Carthy, Crisonti & Maffci, Inc. of New York’un
derecelendirmesi rakiplerinden daha düşük eğilimdedir.
Diğer 4 firma derecelendirme isteyen veya kabul etmeyen arzcılara
izin verirken, McCarthy daha farklı bir davranış sergilemektedir. Çünkü arz
edenler derecelendirme için her hangi bir ücret ödememektedirler.
McCarthy,
yoğunlaşmakta
sadece
ve
küçük
büyük
miktarda
firmalar,
arz
eden
firma
üzerinde
vergiden
muaf
arzcıları
diğer
derecelendirme şirketlerine bırakmaktadır. 103
2.1.2.2. Hisse Senetlerinin Derecelendirilmesi
Hisseleri ilk kez halka arz edilecek veya yeni hisselerini sermaye
piyasasında satmayı planlayan şirketlerin, halka arzı kolaylaştırmak amacıyla
kullandıkları bir araç niteliğindedir. Riske duyarlı yatırımcılar açısından
şirketin kredi derecesinin yüksek olması tercih edilirken, riski seven
yatırımcılar ise yüksek getiri beklentisi ile düşük kredi derecesine sahip
firmaların hisse senetlerini almak isteyebilmektedir.
Diğer taraftan, şirket yönetimi ve mevcut ortakları, şirket için gerekli
olan ilave kaynağın yabancı kaynak yerine özkaynak şeklinde temini
konusunda görüş birliğine varmaları durumunda, yine borçlanmayı temsil
eden ancak bu defa vadesi olmayan bir sermaye piyasası aracı ile
yatırımcıların birikimlerinin reel sektöre aktarılması talep edilmektedir. İşte bu
durumda, ihraç edilecek hisse senedi için şirket tarafından yaptırılacak kredi
derecelendirmesi ve ulaşılacak sonuç, fon fazlası olan kesimle fon ihtiyacı
103
KARASİOGLU , a.g.m.,, s: 50-51.
76
olan kesim arasında örtüşen taleplerle fon transferinin sağlanması daha
şeffaf bir platformda gerçekleşmiş olacaktır.
2.1.2.3. Yatırım Fonlarının Derecelendirilmesi
Yatırım Fonları, Sermaye Piyasasının Seri VII 10 Nolu
“Yatırım
Fonlarına İlişkin Esaslar” başlıklı Tebliği’nde yer aldığı üzere “Kanun
hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla,
belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet
esaslarına göre, Tebliğ’de belirtilen varlıklardan oluşan portföyü işletmek
amacıyla kurulan mal varlığıdır.” ifadesi ile tanımlanmaktadır.
Fonun devamlılığı ve gücü, yatırımcıların ilgi göstererek birikimlerini
fon bünyesine aktarması ile yakından ilgilidir.
Bu kapsamda, kredi derecesine sahip bir yatırım fonu ile ilgili olarak
yatırımcı daha rahat karar verme olanağına sahip olacaktır. Dolayısıyla diğer
borçlanmalarda olduğu gibi fonların alınıp satılmasında da kredi derecesi
önemli bir fonksiyon üstlenmektedir.
Yatırım fonlarının derecesi belirlenirken, kuşkusuz fon bünyesinde yer
alan varlıkların kredi değerliliği ayrı ayrı incelenmekte, fon kapsamındaki
mevcut ağırlığı çerçevesinde fonun geneli konusunda derecelendirme firması
sonuç bilgisine ulaşabilmektedir.
2.1.2.4. Projelerin Derecelendirilmesi
Çeşitli amaçlarla planlanarak fizibilitesi gerçekleştirilen büyük ölçekteki
projelerin finansmanında ihtiyaç duyulan kaynağın bir bölümünün, genellikle
finansal kuruluşlardan temini sıklıkla karşılaşılan bir uygulamadır.
Baraj, yol, büyük alışveriş merkezleri, metro gibi yatırım süresince
önemli tutarda yatırım gerektiren, ancak işletmeye açıldıktan sonra da nakit
akışına sahip olacak projelerin finansman işlemlerini finansal kuruluşlar
77
nezdinde kolaylaştırmak amacıyla projeler için de risk derecelendirmesi
talebinde bulunulabilmektedir.
Bu derecelendirme türünde hem teknik, hem ekonomik hem de mali
değerlendirme yapılmakta ve bir sonuca ulaşılmaktadır.
Teknik değerlendirme kapsamında, yatırım projesinin konu, ürünler,
teknoloji, altyapı olanakları açısından incelenmesi, yapılacak yatırımın fiziki
boyutunun ve yatırım sonucunda ulaşılacak kapasitenin belirlenmesi, bu
belirlemelerden yararlanarak sabit ve işletme sermayesi yatırım tutarlarının
ve işletme döneminde projenin yaratacağı fonların hesaplanması yer
almaktadır.
Ekonomik değerlendirmede, mevcut ve potansiyel talep ve arz
koşullarını, proje konusu halen üretilen ve/veya üretilecek olan ürün(lerin)
özelliklerini, projenin katma değer, istihdam ve döviz yaratma gücü analiz
edilmekte, bu çalışmalarda talep ve arz ölçekleri, talep ve arzı etkileyen
faktörler, piyasanın yapısı ve özellikleri, rekabet olanakları, yatırımın bölge ve
ülke kapasitesine katkısı araştırılmakta, proje konusu halen üretilmekte veya
üretilecek
olan
ürünlerin
pazar
olanakları
ve
talebin
büyüklüğü
belirlenmektedir.
Teknik ve ekonomik değerlendirme raporlarının entegre edildiği mali
değerlendirmede temel amaç; projeyi gerçekleştirecek olan şirketin geçmiş
yıllardaki faaliyetlerinin, mali ve hukuki yapısının incelenmesi yoluyla şirketin
mevcut durumunun belirlenmesi, projenin gerçekleştirilmesi ve tesisin
işletmeye geçebilmesi için gerekli finansman ihtiyacının tespiti, bu ihtiyacın
uygun finansman kaynaklarıyla karşılanmasına yönelik fon ihtiyaç ve kaynak
tablosunun düzenlenmesi sonucunda, projenin gerçekleştirilebilirliğini ve
proje gelirlerinin, kredi anapara taksit ve faiz geri ödeme ve yatırımcıya gelir
yaratma gücüne sahip olup olmadığını ifade eden bir not ile çalışma
tamamlanmaktadır.
78
2.2. DERECELENDİRME FİRMALARININ DİKKATE ALDIĞI ÖLÇÜT
VE YÖNTEMLER
2.2.1. Ülke Riski
Uluslararası kredi işlemlerinde, krediyi alan kişi ya da kuruluşun
faaliyette bulunduğu ülkenin ekonomik, sosyal ve politik yapısı nedeniyle
yükümlülüğün kısmen veya tamamen zamanında yerine getirilememesi
ihtimalidir.
Ülke riskinin ölçülmesinde Uluslararası Rating Kuruluşlarının ülkelere
verdiği notlar kullanılabileceği gibi puanlama yöntemi diye adlandırılan bir
yöntem de kullanılabilir. Bu yöntem, rakamsal olarak ifade edilebilen etmenler
ve bunların toplam risk içindeki ağırlığı gözönüne alınarak
bankaların
kendilerinin ülkeler için bir risk puanı hesaplanması temeline dayanır.104
Ülkelerin Derecelendirme Kriterleri: Ülke risklerini ölçerken genelde
ekonomik ve politik risk faktörlerine bakılır. Temel göstergeler alınır.
Ekonomik risk olarak;
¾ Döviz cinsinden nakit akışının düzeni,
¾ Borç rasyoları,
¾ İhracatın büyümesi,
¾ Ekonominin açıklığı,
¾ Cari işlemler dengesi,
¾ Kısa vadeli sermaye akışının rezervlere oranı,
¾ Rezervlerin durumu ve gelişmesi, büyüme hızı,
¾ Toplam tasarruflar,
¾ Kamu sektörünün mali açıkları,
¾ Tutarsız hükümet politikaları
¾ Yüksek faiz oranları
¾ Ekonomik durgunluk
104
Şenol BABUŞCU, BASEL II Düzenlemeleri Çerçevesinde Bankalarda Risk Yönetimi,
Akademi Yayınları 2005, s:25.
79
¾ Yetersiz sağlam para stoğu
¾ Yatırımlar ve enflasyon en temel göstergeler olarak alınırlar.
Politik risk faktörleri ise,
¾ Hükumet problemleri
¾ Savaş hali
¾ Kamulaştırma
¾ Konvertabilite olmaması
¾ Vergi oranlarında artış
¾ İthalat vergi oranlarında artış
¾ Yabancı kaynaklı dış yatırım teşviklerinin iptal edilmesi
¾ Yabancıların sahip olma haklarındaki kısıtlamalar
¾ Yerel hammadde ve malzeme kullanma zorunlulukları
¾ Seçim sistemi ve zamanları,
¾ Dış politika gelişmeleri, demokrasini ne ölçüde yerleştiği,
¾ Politik lider veya gündemdeki değişmeler,
¾ Koalisyonların yapısı,
¾ Muhalefetin durumu,
¾ Merkez Bankası’nın bağımsızlık derecesi,
şeklinde özetlenebilir.
Aynı zamanda, iç ekonomik ve politik gelişmeleri kontrol edebilen ve de
olumlu yönlere götürebilen ülkelerin derecelendirmeleri ona göre yapılmakta
ve bu da sonuçlara yansımaktadır. Üst derecelendirmeye sahip olan ülkeler,
uluslararası piyasalardan faiz, vade ve miktar açılarından daha iyi
borçlanabilmekte, bu ise kalkınma sürecindeki ülkelerin tasarruf açıklarını
kapatmakta yardımcı bir araç olmaktadır105.
Ülke riskinin sermaye maliyetine etkisi ülke risk primi üzerinden olur. Ülke
Risk Primi aşağıdaki basit formül ile hesaplanabilir.
ÜRP = Ülke Temerrüt Spredi * (varyans Hisse Senedi / varyans Hazine Bonosu)
105
Gazi ERÇEL, Türkiye’nin Dış Kredibilitesini Yükseltmek İçin Gerekli Yaklaşımlar, İSO,
26.03.1997 Konuşma Metni, Başkanın Konuşmaları, 1997, www.tcmb.gov.tr, Erişim Tarihi:
22.11.2007.
80
Aşağıda yer alan tablo farklı ülkelerdeki en son tahvil ratingleri ve
uygun geri dönmeme spreadlerini özetlemektedir. Ülke riski tahmininde bu
rakamları kullanırken sermaye piyasalarının ek risklerini de yansıtacak bir
prim tanımlanabilmektedir. Uzun dönemli ülke risk priminin tahmini için ülke
riski ile başlanmakta ve bağımsız devlet tahvili oranı üzerindeki rating için
geri dönmeme spreadi tahmin edilmektedir. Bu o ülke için ilave ülke risk
priminin ölçümünü sağlamaktadır. Bu geri dönmeme spreadi, toplam risk
primini tahmin edecek bir gelişmiş sermaye piyasası (ABD tarihsel
verilerinden tahmin edilen) için tarihsel risk primine ilave edilmektedir.
Ayarlanmış (düzenlenmiş) bir ülke risk primi geri dönmeme spreadi o piyasa
için göreli sermaye piyasası volatilitesi ile çarpılarak tahmin edilebilmektedir
(Ülke sermaye piyasasındaki std sapma / Ülke tahvillerindeki std sapma).
Ülke risk primlerini tahmin etmek için gelişmekte olan piyasalar
ortalaması 1,5 (sermaye piyasaları tahvil piyasalarından 1,5 kat daha fazla
volatil) olarak önerilmektedir. Bu oran ABD için toplam risk primi olarak alınıp,
%4,91’i tarihsel prime ilave edilmiştir.106
Tablo 12:Ülke Risk Primleri
Uzun Vade
Derecesi
Düzeltilmiş
Temerüt Spreadi
Toplam
Risk Primi
Ülke Risk
Primi
Alderny
Aaa
0
4.91%
0.00%
Andora
Aaa
0
4.91%
0.00%
Arjantin
B3
450
11.66%
6.75%
Armenia
Ba2
250
8.66%
3.75%
Avustralya
Aaa
0
4.91%
0.00%
Avusturya
Aaa
0
4.91%
0.00%
Azerbaycan
Ba1
200
7.91%
3.00%
Bahama
A1
70
5.96%
1.05%
Bahreyn
A3
85
6.19%
1.28%
Barbados
A3
85
6.19%
1.28%
Belçika
Aa1
35
5.44%
0.53%
Belize
Caa3
750
16.16%
11.25%
Ülke
106
http://pages.stern.nyu.edu/~adamodar/New_Home_Page/datafile/ctryprem.html, Erişim Tarihi:
23.12.2007.
81
Uzun Vade
Derecesi
Düzeltilmiş
Temerüt Spreadi
Toplam
Risk Primi
Ülke Risk
Primi
Bermuda
Aaa
0
4.91%
0.00%
Bolivya
B3
450
11.66%
6.75%
Bosnia ve Hersek
B2
400
10.91%
6.00%
Botswana
A1
70
5.96%
1.05%
Brezilya
Ba2
250
8.66%
3.75%
Bulgaristan
Baa3
135
6.94%
2.03%
Kanada
Aaa
0
4.91%
0.00%
Cayman Adaları
Aa3
60
5.81%
0.90%
Şili
A1
70
5.96%
1.05%
Çin
A2
80
6.11%
1.20%
Colombiya
Baa3
135
6.94%
2.03%
Kosta Rika
Ba1
200
7.91%
3.00%
Croatia
Baa1
100
6.41%
1.50%
Küba
Ba3
300
9.41%
4.50%
Kıbrıs
A2
80
6.11%
1.20%
Çek Cumhuriyeti
A1
70
5.96%
1.05%
Danimarka
Aaa
0
4.91%
0.00%
Dominik Cumhuriyeti
B3
450
11.66%
6.75%
Ekvator
B3
450
11.66%
6.75%
Mısır
Baa3
135
6.94%
2.03%
El Salvador
Baa2
115
6.64%
1.73%
Estonya
A1
70
5.96%
1.05%
Euro Bölgesi
Aaa
0
4.91%
0.00%
Fiji Adaları
Ba2
250
8.66%
3.75%
Finlandiya
Aaa
0
4.91%
0.00%
Fransa
Aaa
0
4.91%
0.00%
Almanya
Aaa
0
4.91%
0.00%
Yunanistan
A1
70
5.96%
1.05%
Guatemala
Ba1
200
7.91%
3.00%
Honduras
B2
400
10.91%
6.00%
Hong Kong
Aa3
60
5.81%
0.90%
Macaristan
A2
80
6.11%
1.20%
Iceland
Aaa
0
4.91%
0.00%
Hindistan
Ba2
250
8.66%
3.75%
Ülke
82
Uzun Vade
Derecesi
Düzeltilmiş
Temerüt Spreadi
Toplam
Risk Primi
Ülke Risk
Primi
Endonezya
B1
350
10.16%
5.25%
İrlanda
Aaa
0
4.91%
0.00%
Isle of Man
Aaa
0
4.91%
0.00%
İsrail
A2
80
6.11%
1.20%
İtalya
Aa2
50
5.66%
0.75%
Jamayka
Ba2
250
8.66%
3.75%
Japonya
A2
80
6.11%
1.20%
Ürdün
Baa3
135
6.94%
2.03%
Kazakistan
Baa1
100
6.41%
1.50%
Kore
A3
85
6.19%
1.28%
Kuveyt
Aa3
60
5.81%
0.90%
Letonya
A2
80
6.11%
1.20%
Lübnan
B3
450
11.66%
6.75%
Litvanya
A2
80
6.11%
1.20%
Luxemburg
Aaa
0
4.91%
0.00%
Macao
A1
70
5.96%
1.05%
Malezya
A3
85
6.19%
1.28%
Malta
A3
85
6.19%
1.28%
Mauritius
Baa1
100
6.41%
1.50%
Meksika
Baa1
100
6.41%
1.50%
Moldovya
Caa1
600
13.91%
9.00%
Moğolistan
B1
350
10.16%
5.25%
Fas
Ba1
200
7.91%
3.00%
Hollanda
Aaa
0
4.91%
0.00%
Yeni Zelanda
Aaa
0
4.91%
0.00%
Nikaragua
B3
450
11.66%
6.75%
Norveç
Aaa
0
4.91%
0.00%
Umman
A3
85
6.19%
1.28%
Pakistan
B1
350
10.16%
5.25%
Panama
Ba1
200
7.91%
3.00%
Papua Yeni Gine
B1
350
10.16%
5.25%
Paraguay
Caa1
600
13.91%
9.00%
Peru
Baa3
135
6.94%
2.03%
B1
350
10.16%
5.25%
Ülke
Filipinler
83
Uzun Vade
Derecesi
Düzeltilmiş
Temerüt Spreadi
Toplam
Risk Primi
Ülke Risk
Primi
Polonya
A2
80
6.11%
1.20%
Portekiz
Aa2
50
5.66%
0.75%
Katar
Aa3
60
5.81%
0.90%
Romanya
Baa3
135
6.94%
2.03%
Russya
Baa2
115
6.64%
1.73%
Suudi Arabistan
A2
80
6.11%
1.20%
Singapur
Aaa
0
4.91%
0.00%
Slovakya
A1
70
5.96%
1.05%
Slovenya
Aa2
50
5.66%
0.75%
Güney Afrika
A2
80
6.11%
1.20%
İspain
Aaa
0
4.91%
0.00%
Surinam
Ba3
300
9.41%
4.50%
İsveç
Aaa
0
4.91%
0.00%
İsviçre
Aaa
0
4.91%
0.00%
Tayvan
Aa3
60
5.81%
0.90%
Tayland
Baa1
100
6.41%
1.50%
Trinidad ve Tobago
Baa1
100
6.41%
1.50%
Tunus
Baa2
115
6.64%
1.73%
Türkiye
Ba3
300
9.41%
4.50%
Türkmenistan
B2
400
10.91%
6.00%
Ukrayne
B1
350
10.16%
5.25%
Birleşik Arap Emirlikleri
Aa3
60
5.81%
0.90%
İngiltere
Aaa
0
4.91%
0.00%
ABD
Aaa
0
4.91%
0.00%
Uruguay
B1
350
10.16%
5.25%
Venezuela
B1
350
10.16%
5.25%
Vietnam
Ba2
250
8.66%
3.75%
Ülke
(Kaynak: www.damodaran.com) Son Güncelleme: Ocak 2007, Aswath Damodaran, Erişim Tarihi: 23.12.2007
Ülke riski analizi konusunda Prof. Harvey’in web sayfasında çok sayıda
ülkeye ilişkin bilgiler yer almaktadır. Ülke riski analizinde gelişmiş, gelişmekte
olan ve az gelişmiş ülkeler için kriterlerde farklılaşmalar olmaktadır.
Gelişmekte olan piyasalara ilişkin önemli finansal, ekonomik ve politik
84
gelişmeler öncelikle dikkate alınmakta, yapılacak değerlendirmelerde bu
olayların nedenleri ve sonuçları detaylı incelemeye tabi tutulmaktadır107.
Ekonomik ve politik riskler konusunda çok sayıda tanım olmakla
birlikte genel çerçeve içinde aşağıdaki şekilde ifade etmek mümkündür:
Ekonomik Risk: Bir ülkenin dolayısıyla ekonomik faaliyet gösteren
şirket veya kuruluşların borçlarını ödeme kabiliyetini belirlemede son derece
etkili olduğundan, derecelendirme kuruluşları için önem taşır. Burada ülkenin
mevcut dışı borçları ile yakın bir gelecekte alması beklenen borçlarını
karşılayabilme kapasitesinin analizi sözkonusu olmaktadır. Bu nedenle
öncelikle ülkenin dış borç yükü bulunarak, elde edilen verilerin genel döviz
pozisyonu ve ödemeler dengesi esnekliği ile karşılaştırılması gerekmektedir.
Politik Risk: Dünyada meydana gelen siyasi ve ekonomik krizler,
savaşlar yatırımcıların davranışları üzerinde oldukça etkilidir. Politik riskin bir
başka boyutu da, uluslararası ticaretin hacmi ile ilgilidir. Koruma girişimleri,
kotalar, döviz kurundaki dalgalanmalar veya yabancı sermaye yatırımları, bu
riskin unsurlarını oluşturmaktadır. Politik risk, politik koşullardaki değişmelerin
menkul
kıymetlerin
getirilerinde
meydana
getireceği
değişiklikleri
tanımlamakta kullanılan bir risk türüdür. Politik risk, ulusal ve uluslararası
siyasi gelişmelerin bir yansıması olarak ortaya çıkabilmektedir108.
2.2.1.1. Moody’s Firmasının Ülke Riski Derecelendirmesi
Moody’s derecelendirme firması ülke riski başlığı altında bir ülkeyi tüm
yönleri ile değerlendirmekte ve sonucu tek bir derece ile ifade etmektedir. Bu
kapsamda verilen notun anlamı, ülkede bulunan tüm kurumlar, piyasalar ve
ülkenin her türlü düzenlemesi değerlendirilmekte, sonuçta genel bir kanıyı
yansıtacak ifadeye ulaşılmaktadır.
Moody's’in kamuyu derecelendirmesinde iki temel yaklaşımı vardır:
107
http://www.duke.edu/~charvey/Country_risk/couindex.htm, Erişim Tarihi: 28.12.2007.
www.hayatinrengi.net/ekonomi-iktisat-bilgi-bankasi/11146-risk-nedir-risk-derecelendirme-vebaslica-riskler.html - 79k., Erişim Tarihi: 25.01.2008.
108
85
1. Para birimi
2. Hükümetin kredibilitesi
Moody's’in tahvil ratingleri kredibilite hakkındaki görüşleridir. Bir
hükümete uygulandığı zaman, bunlar hükümet tarafından çıkarılan borç
senetlerini tutan bir yatırımcının karşı karşıya olduğu kredi riskini yansıtır.
Beklenen kredi kaybı (EL) temerrüte düşme olasılığının (PD) ve
temerrüt halinde kayıpla ilgili bir hipotezin ürünüdür.
Moody's kamu tahvil ratingleri hükümetin kredibilitesini etkileyebilen
ekonomik, sosyal, mali parametreleri dikkate alırken çıkan rating, kredi
riskinin değerlemesiyle sınırlıdır.
Bu nedenle, Moody's’in hükümet tahvil derecelendirmesinden bir
ülkenin ekonomik refah, dinamizm, rekabet ve yönetimiyle doğrudan ilgili
genel değerlendirme sonucuna ulaşılamaz. Aşağıdaki şekilde Moody’s’in ülke
derecelendirmesine ilişkin detaylı bilgi yer almaktadır109.
109
A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, s:9.,
www.moody’s.com., Erişim Tarihi: 25.06.2007.
86
Şekil 1: Moody’s Ülke Derecelendirmesi
Kaynak: A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, s:9.,
www.moody’s.com., Erişim Tarihi: 25.06.2007.
Bir ülkenin ekonomik yapısının analizinde ekonomik gelişmişliğin
seviyesi ve üretimin handi ölçüde çeşitlilik arz ettiği de incelenmektedir110.
Yerel para birimi tahvil derecelendirme: Yerel para birimi hükümet
tahvil derecelendirmesi, tahvili elinde tutanlara alacaklarını zamanında geri
ödemek için kendi parasından kaynakları sağlayacak isteklilik ve imkanlara
sahip olma yeteneğidir. Burada temel soru bir hükümetin borçlarını
zamanında geri ödemek üzere kaynak sağlamak için iç gelir dağılımı
değiştirme yeteneğine sahip olmasıdır.
110
AYKIN; a.g.t., s:81.
87
Buradan iki sonuç çıkarılabilir:
İlki; borcu geri ödemenin fayda maliyet analizi üzerinde temerrüt
riskinin değerlendirilmesi
İkincisi; hükümetin kaynakları zamanında likit hale getirme yeteneği
yanında kaynakların değerlemesini de gerektirir.
Bir hükümetin borç ödeme akışkanlığını sağlayıp sağlamayacağına
karar vermek için aşağıdaki parametreler önem taşır:
1- Ek vergiler getirme veya harcamaları kısma ki bunlar sosyal
hoşnutsuzluk yaratır
2- Kamu varlıklarının likidite edilmesi veya
3- Merkez Bankasından parasal finansman almak ki bu da parasal
otoritenen prestij kaybı ve enflasyon riski doğurur111.
Yabancı Para Tahvil Derecelendirme: Yabancı Para kamu tahvil
dereceleri, hükümetin yabancı para borçlarını zamanında geri ödeme
kapasitesini yansıtır. Hükümetin yerli ve yabancı para ratingleri arasında
önemli bir analitik farklılık vardır. Yerli para kredibilite hükümetin borçlarını
ödemedeki istekliliği ve kapasitesine bağlı iken, hükümetin yabancı parada
temerrüte düşmesi hükümet dışı alanların yabancı para borçlarına ilişkin
sıkıntılar doğmasına da yol açabilir.
1980’lerin sonlarına kadar, gelişmekte olan piyasalarda görevde
bulunan hükümetler, yabancı parada temel borçlanıcı konumunda idi. Bu
durum yabancı parada ödemeler dengesi krizi ile hükümetin temerrütü
arasında doğrudan bir bağ yaratmıştır. Bu bağlantı finansal liberalleşme ve
paraların konvertibilitesine doğru bir gidişle zayıflamıştır. Yüksek cari açığı
olan bir ülkede özel sektörün yüksek yabancı para borcuyla bağlantılı olarak
oluşacak güven krizi, bir para krizine yol açabilir112.
111
A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, s:9.,
www.moody’s.com., Erişim Tarihi: 25.06.2007
112
A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December 2008, s:9.,
www.moody’s.com, Erişim Tarihi: 26.11.2007.
88
2.1.2.2. JCR Eurasia Rating Firmasının Ülke Riski
Değerlendirmesi
JCR Eurasia Rating, ülkelerin yabancı para cinsinden borçlanmaları ve
yabancı paraya dayalı ekonomik faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkması
muhtemel risk unsurlarını birincil öncelikli olarak dikkate alıp, o ülkenin
yabancı para cinsinden borçlarını ve finansal yükümlülüklerini zamanında
geri
ödeyip
ödeyemeyeceğini
ve
istekliliğini
ölçmektedir.
Ülke
derecelendirilmesi nihayetinde, ülke olarak ekonomik ve politik açılardan
taşınan risklerin sermaye ve yatırım maliyetlerine ve kar oranlarına
yansıyacak ilave risk primlerinin belirlenmesidir. Derecelendirme sürecinde
ülkeler için belirlenen temerrüt spreadi düştükçe ülke risk primlerinin de
düştüğü ya da temerrüt olasılığı yükseldikçe risk primlerinin de yükseldiği
gözlenmiştir.
Esasen sovereign rating ülke ratingi değildir. Zira sovereign rating,
ulusal hükümetlerin kredi riskinin üzerinde dururken, ülkedeki diğer
ihraçcıların spesifik temerrüt olasılıklarını içermemektedir. Ancak, teorik ve
pratik yaşamda ülkeler için verilen notlar iktidar güçlerinin yanında o ülkedeki
tüm finansal kuruluşları, bankaları, şirketleri, her düzeydeki girişim ve
girişimcileri, yerli/yabancı yatırımcıları, kısacası kamu, özel tüm ekonomik
birimleri yakından ilgilendirmektedir. Bir ülkedeki hiçbir kurumun notu,
yabancı para cinsinden ülke notunu geçemez. Çünkü sadece iktidar güçleri,
söz konusu ülkenin döviz riskini, para ve maliye politikalarını yönetebilen bir
yapıya ve güce sahip olduğu için, ülke notu diğer kurumlar için tavan
oluşturur. Ancak zaman zaman sadece yapılandırılmış finansman (structured
finance) denilen notlarla ülke dışında kurulan güven sayesinde ülke notunun
bir ya da iki puan üzerine çıkılabilmektedir.
Şirketler, bankalar ve tüm ekonomik birimlerin karşı karşıya kalacağı
transfer riski ve konvertibilite riski açısından bulundukları ülkenin notu çok
önemlidir.
Tüm
ekonomik
birimler
parametrelerini
bu
nota
göre
belirlemektedir. Yatırımcılar bu notlar sayesinde yapacağı ülkelerin aktife
89
dayalı menkul kıymetler, yapılandırılmış finansman araçları teknikleriyle ihraç
ettiği borçlanma araçlarına yatırım yaparlarken nasıl bir risk ile karşı karşıya
olduklarını bilmektedirler113.
JCR Eurasia Rating’in Sovereign Derecelendirme Kriterleri: JCR
Eurasia Rating ülke ratingleri ile ilgili olarak, asgari 5 yıllık verileri dikkate
alarak ülkeler arasında politik, sosyal ve ekonomik gelişmişlik farklarının
belirlenmesi için “benchmarking test” yöntemiyle kıyaslamalar yapmak
suretiyle gelecek projeksiyonları oluşturmaktadır. Aşağıda sayılan belli başlı
kriterlerin yanında yerel yönetimlerin bağımsızlığına yönelik Economic
Freedom Index’lerinden ve genel ortamlar için Business Enviroment Risk
Index’lerinden de yararlanılmaktadır.
Tablo 13: JCR Ülke Riski Derecelendirme Kriterleri
A. POLİTİK
RİSKLER
a) İktidar Partisinin Programı
b) İktidarda kalabilme süresi
c) Siyasi Partiler Yasası ve durumu
d) İdeolojik ve fanatik grupların durumu
e) Halkın beklentileri ve gerçekleşme durumu
1. Politik
Sistem
f) Hukuk düzeni ve geleneği
g) Bürokrasi
h) Ülkenin yönetim şekli ve anayasal düzen
i) İç ve dış güvenliği tehdit eden unsurlar
j) Adalet istatistikleri,
k) Seçimler (Yerel, ulusal)
a) Uluslararası entegrasyon
2. Dış
İlişkiler
b) AB, ABD, Japonya ile ilişkiler
c) Uluslar arası kuruluşlarla ilişkiler
d) Komşularla ilişkiler (savaş vs gibi durum olasılıkları)
e) Ülkenin stratejik durumu
3. Sosyal
Bünye
a) Nüfus, Konut ve Demografi faktörleri (Demografik İstatistikler, Nüfus
istatistikleri ve 5 yıllık projeksiyonlar, Köy Kent ve dağılım durumu, Nüfusun
etnik, din, mezhep ve dil yapısı ve homojenliği, İç-dış göç durumu, Konut sayısı,
kalitesi ve yeterliliği, Yaşam Memnuniyeti)
b) Sosyal Güvenlik ve Sağlık (İnsan Hakları, Sosyal güvenlik ve sosyal koruma
113
http://www.jcravrasyarating.com/, Erişim Tarihi: 25.03.2008.
90
ve diğer ülkelerle uyumu, Sağlık sistemi, Gıda ve Beslenme, Özürlü yaklaşımı
ve uygulamaları)
c) Gelir Dağılımı, Tüketim ve Yoksulluk (Tüketici eğilimleri, Gelir-Servet
dağılımları ve yaşam koşulları, Tüketim Harcamaları, Yoksulluk analizleri)
d) Eğitim, Kültür ve Spor (Okuma yazma oranları, Okul sayıları ve yeterlilik,
Öğrenci başına düşen eğitim harcamaları analizleri, Müze, tarihi eser
korumacılığı ve ziyaretçi sayıları, Tiyatro, opera, bale, sinema vb alanlara özgü
istatitikler, Spor, sporcu, antrenör ve tesis analizleri)
e) İş-İstihdam–İşsizlik (İş gücü durumu, İşsizlik verileri ( yaş, cinsiyet, eğitim,
yerleşim ayrımlarına göre), İstihdam verileri (yaş, cinsiyet, eğitim, bölgesel,
sektörel ayrımlara göre), Kazanç istatistikleri, Çocuk işgücü istatistikleri, Yapısal
iş istatistikleri, Sanayi malları üretim istatistikleri, Faal iş yeri istatistikleri, İş
demografileri, Yabancı sermayeli iş yeri istatistikleri, Kurulan-kapanan iş yeri
istatistikleri, İş yeri kurma bürokrasisi)
f) Çevre ve Enerji durumu (Atıksu deşarjının durumu, Çevreyi koruma
yaklaşımları, Elektrik üretimi ve dağıtımı, Doğalgaz, petrol ve önemli madenler
yönünden doğal kaynakların durumu)
g) Bilim, Teknoloji ve bilişim (Teknolojik yenilikler, Teknolojik bağımlılık seviyesi,
Bilişim teknolojileri kullanımı, Araştırma-Geliştirme faaliyetleri)
h) Beklentiler ( Beklenti anket sonuçları (Merkez Bankaları ve diğer kuruluşların
yaptığı), Güven Endeksleri)
1) Ülkelerin gelir yaratma kapasiteleri
a) GSMH- GSYİH verileri, verimlilik oranları, (geçmiş tüm yıllara göre)
b) Ekonominin genel dengesi
c) Büyüme Trendleri
d) Sanayi Üretim endeksleri
e) İmalat sanayi kapasite kullanım oranları
f) Sabit sermaye Yatırımları
g) Sabit sermaye teşvik politikaları
h) Verilen inşaat ruhsatları
B.
EKONOMİK
RİSK
i) KOBİ teşvik uygulamaları
j) Otomotiv, beyaz eşya, elektronik üretim-ihracat-ithalat verileri
k) Mali ve Bütçe politikaları
l) Kamu Maliyesi ve Bütçe gerçekleşmeleri (Merkezi Yönetim ve Konsolide)
m) Borçlanma analizleri
n) İhracat
o) Tarım (Bitkisel üretim, Hayvancılık, Su ürünleri, alet ve makine, fiyatlar)
p) Turizm
q) Ulaştırma, Haberleşme ve Trafik
r) İşletmeci Kuruluşların Finansman durumu ve ihtiyacı ve GSMH’ya oranları
s) İşletmeci kitlerin kar/zarar durumu ve GSMH’ya oranları,
t) İşletmeci KİT lerin borçluluk durumu ve GSMH’ya oranları
91
u) KİT’lerin Verimlilikleri ve ekonomi içerisindeki yeri/önemi
2) Likidite göstergeleri
a) Fiyat İstikrarı, Enflasyon
b) Tüketici/Üretici Fiyat endeksleri (Genel Sektörel)
c) Satın alma gücü Pariteleri
d) Döviz Kuru gelişmeleri
e) Para arzı
f) Merkez Bankası etkinliği ve etkinlikleri
g) Para Politikaları
h) Uluslar arası resmi rezervler
i) Ödemeler Dengesi
j) Sigorta- reasürans şirketlerine ilişkin istatistikler (Firma sayıları, primler vs)
k) Sermaye ihraçları ( Ülkeler ve sektörler itibariyle)
l) Yetkili müesseseler, Finansal Kiralama, Faktoring, Tüketici finansman
şirketleri, Altın Borsası, ikrazatçılar ve tefecilik (yasal olmasa dahi) hakkında
istatistikler,
m) Hazine alacak verileri,
n) Bankacılık verileri
o) Hazine Nakit dengesi ve gerçekleşmeleri
3) Dış Borç oluşum ve birikimleri
a) Borç İstatistikleri (Anapara, faiz, vade)
b) Borçların ülke içi değerlerle mukayesesi
2.2.1.3. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme
Hizmetleri A.Ş. Ülke Riski Değerlendirmesi
Derecelendirme firması ülke riski kapsamında: hükümet, hukuksal
yapı, düzenlemeler, tarifeler, vergiler, mali politikalar, para politikası, döviz
trafiği kontrolleri ve konvertibilite, politik riskler, altyapı, doğal kaynaklar, iş
gücü ve kalitesi, fiziksel altyapı, finans piyasaları bankacılık sistemi,
muhasebe sistemi, makroekonomik unsurlar, tüketici harcamaları, enflasyon
ve faizler, diğer ekonomik özellikler ve döviz riski konu başlıklarını
değerlendirmeye almaktadır114.
114
http://www.saharating.com/, Erişim Tarihi: 16.09.2008.
92
2.2.2. Sektör Riski
Derecelendirme firmalarınca derecelendirilen şirket veya kuruluşların
gelecekteki durumlarının sağlıklı bir şekilde ortaya konulabilmesi için
faaliyette bulunulan sektörün de detaylı bir şekilde analizinin yapılması
gerekmektedir.
Derecelendirilen şirket veya kuruluşlar birkaç değişik endüstride
faaliyette bulunuyorlarsa analizin gerçekçi bir sonuç yansıtabilmesi için, her
sektörün ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Genelde derecelendirme firmaları sektöre yönelik çalışan uzman
grubu oluşturarak sektördeki gelişmeleri yakından takip etmektedirler. Bu
uygulama, firmalara daha detay bazda karşılaştırma ve geleceğe yönelik
objektif bir değerlendirme yapma imkanı vermektedir.
Endüstri risk analizi olarak adlandırılan bu aşamada, ekonomideki
farklı endüstrilerin performans ve gelişim potansiyeli karşılaştırılmaktadır.
Karşılaştırmanın temel amacı mevcut performans ve gelişim potansiyelleri
bakımından endustrilerin öncelik sırasını belirlemektir.
Derecelendirilen
işletmeler
birden
fazla
endüstride
faaliyet
gösteriyorsa, her endüstrinin ayrı ayrı analizi gerekir. Çünkü her endüstrinin
rekabetten, teknolojik gelişmelerden etkilenme dereceleri farklı olacaktır.
Derecelendirme kurumlarının her bir endüstri ile ilgili olarak çalışan
uzmanları bulunmaktadır. Bu uzmanlar sürekli olarak gelişmeleri izlemekte ve
derecelendirme aşamasında endüstriler arasında detaylı karşılaştırma yapma
olanağı ortaya çıkmaktadır.
Endüstride meydana gelen değişmeler, genelde bu endüstri icinde yer
alan işletmelerin risk derecelerini olumlu veya olumsuz etkileyebilir.
Endüstride meydana gelen değisikliğin her bir işletmeyi aynı oranda
etkilememesi, risk derecesindeki değisikliklerin de farklı olmasına yol açar.
Genelde endüstri risk analizi yapılırken, endüstriler üretim faktorlerine
göre ve içinde bulundukları konjonktürel ortama göre değerlendirilmektedir.
93
Üretim faktörlerine göre değerlendirmede, endüstrilerde bulunan işletmelerin
girdi-çıktı analizleri yapılarak gruplandırmaya gidilmektedir. S& P ABD’de 45
endüstriyi kapsayan sektör ile ilgili bilgileri üç aylık dönemler halinde
yayınlayarak, yatırımcılara kılavuz olabilecek bilgiler vermektedir. Ayrıca
temel analiz adı altında da yıllık bültenlerle sermaye piyasasına hizmet
sunmaktadır.
Konjonktürel ortama göre endüstri sınıflamasında; büyük endüstriler,
korumacı endüstriler, dönemsellik gösteren işletmeler ve büyük işletmeler
ayrımı yapılabilir.115
Derecelendirme faaliyetleri sırasında sektör riskinin de bir başlık
halinde ele alınması, kredi notunun sağlıklı şekilde belirlenmesinde önem
taşımaktadır. Nitekin mali tablo göstergeleri ve finansal yapısı çok iyi
seviyede olan bir firmanın, sadece bu veriler çerçevesinde derecelendirme
notunun verilmesi, firmaya kaynak aktaracak kesim için yanıltıcı olaraktır.
Çünkü verilen not gerçek anlamda risk seviyesini yansıtmış olamayacaktır.
Bir firma mali bünye açısından ne kadar sağlıklı olursa olsun, kaçınılmaz
olarak içinde bulunduğu sektörün riskini taşımaktadır. Dolayısıyla, faaliyette
bulunulan sektörün dinamikleri çerçevesinde firmaya yansıyacak risk
düzeyinin seviyesi de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır116.
2.2.2.1. Türk Rating Sektör Riski Değerlendirmesi
TCR her şirketin derecelendirmesini, o şirketin bulunduğu endüstrinin
temel içeriklerine göre belirler. Düşüş eğilimli, yüksek rekabet ortamına sahip,
sermaye yoğun, dönemsel ve kısa sürekli endüstriler doğal olarak
oligopolistik yapıda, sektöre girişin zor olduğu, uluslararası rekebetten çok
yurtiçi rekabetin bulunduğu ve tahmin edilebilir talep seviyelerinin olduğu
sektörlerden daha risklidir.
115
116
SEVİL, a.g.m., s:9-10.
http://www.saharating.com/, Erişim Tarihi: 16.09.2008.
94
Başlıca
endüstri
gelişmelerinde,
gelişmelerin
gelecek
yıllardaki
performanslarına olan etkisi göz önünde bulundurulur. Doğal risklilik ve/veya
bir sektörün dönemselliği, o endüstrideki şirketlerin puanlanmasında azami
bir sınır belirlenmesine neden olabilir. Bu yüzden böyle bir endüstride yer
alan bir şirketin ılımlı finansal karı olmasına rağmen en yüksek (TR_AAA)
puanı
alması,
düşük
riskli
endüstrideki
firmaların
tümü
yüksek
Derecelendirme beklemezken neredeyse olasılıksızdır. Buna karşılık olarak,
çoğu kredi konuları tam ve doğru olarak kredi kalitesi değerlendirmesi
yapabilmek için sektörün karakteristiğinden kaynaklanan bütün riskler
birleştirilir ve ağırlığı ölçüsünde hesaplanır117.
2.2.2.2. Saha Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Sektör Riski
Değerlendirmesi
Derecelendirme Firması sektör riski kapsamında:
* Sektörde meydana gelen değişiklikler, iş döngüleri, ürün eskimesi
veya modasının geçmesi, tüketici tercih ve eğilimlerinin değişmesi,
teknolojinin değişmesi, sektöre giriş engellerinin kalkması veya azalması,
rekabetin artması nedeniyle, gelir veya piyasa payı kaybı veya mali yapıda
genel bozulma riskini,
* Sektörün satış ve gelir beklentileri: satışların artması ve fiyatlama
gücü, olgun sektörlere karşı yeni ve genç sektörler, niş sektörler, global
firmalar, döngüsel sektörleri,
* İş döngüleri ve mevsimsellik konularını,
* Sektöre giriş engelleri kapsamında: maliyetler, teknoloji, müşteriye
erişim, tedarikçiler, hammadde gibi konu başlıklarını,
117
http://www.turkkredirating.com/main.php?pageId=10, Erişim Tarihi: 14.06.2008.
95
* Sektör riski alt başlığı altında ise: karlılık ve karlılık üzerindeki
sektörel baskıların seviyesi, sermaye-yoğunluk, yasa ve düzenlemelerin
etkisi gibi konu başlıklarını değerlendirmeye almaktadır118.
2.2.3. Firma Riski
Risk derecelendirilmesinde şirket veya kuruluşun taşıdığı riskin de
incelenmesi, ülke riskinin ve sektör riskinin değerlendirilmesinin yanı sıra
önem taşımaktadır. Bu tür riskin ölçümüne yönelik yapılan analizler genellikle
aşağıda yer alan dört ana grupta toplanmaktadır:
ƒ
Yönetim kalitesi ve stratejisi
ƒ
İşletme faaliyetlerinin değerlendirilmesi
ƒ
Muhasebe uygulamaları
ƒ
Finansal durum119.
2.2.3.1. Standard & Poor’s Firmasının Firma Derecelendirmesi
Standard & Poor’s derecelendirmeleri kredi değerlendirmelerinde
dünya çapında standart oluşturmaktadır. Yatırımcılara, düzenleyicilere ve
diğer pazar katılımcılarına, derecelendirilen firmanın halka açık pazarlarda
yer alsın almasın, borçlanma bilgisi ile zamana uygun ve kapsamlı
derecelendirme bilgisi ve endüstriyel, faydalanma ve altyapı projeleri için
analiz kaynağı sunmaktadır.
Dünya çapındaki ofislerindeki analistleri sayesinde derinlemesine firma
analizleri ile birlikte geniş tabanlı endüstri kapsamı sağlamaktadır. Yüksek
kaliteyi sağlamak için analist takımları küresel endüstri bazında organize
118
119
www.saharating.com.tr, Erişim Tarihi: 26.04.2008.
www.saharating.com.tr, Erişim Tarihi: 26.04.2008.
96
olmuştur. İlgili sektörler için aynı endüstriyel analiz takımları yatırım notlarını
verir, yüksek getirili banka ve hisse derecelerini belirler.
Müşterilerin
büyüyen
ihtiyaçlarını
karşılamak
için
kurumsal
derecelendirme tekliflerinin kapsamını artırıp, sadece geleneksel borç
derecelendirme analizlerini değil aynı zamanda önemli kredi risk servislerini
de sunmaktadır.120
Standart
and
Poor’s,
bir
firmayı
ve
firmanın
portföyünü
değerlendirirken yaptığı analizlerde nitel ve nicel verileri bir arada
değerlendirmektedir. Yapılan analizde ise, firmanın portföyü içinde yer alan
varlıkların kompozisyonunun yanı sıra, özellikleri, çeşitleri ve geleceğe ilişkin
firmanın büyüme potansiyelini de dikkate almaktadır121.
2.2.3.2. JCR Eurasia Rating Firma ve Banka Derecelendirmesi
JCR Eurasia Derecelendirme Firması şirket ve finansal kurumların
derecelendirmesinde farklı yöntemler izlemektedir.
2.2.3.2.1. JCR Eurasia Rating Firma Derecelendirmesi
Şirketlerin finansal ve ticari borçları ile ihraç ettikleri menkul
kıymetlerine ilişkin faiz, temettü ve anaparalarının öngörülmüş süre içerisinde
(kısa ve uzun), sayısal, niteliksel kriterler baz alınarak, istatistiki analiz ve
tekniklerden yararlanılarak geri ödenme olasılıklarının belirlenmesidir.
Şirketlerin asgari 5 yıllık tarihsel faaliyetleri ve bu süreye tekabül eden
finansal
olan
veya
olamayan
verileri,
yapılacak
analizin
tabanını
oluşturmaktadır. Faaliyet geçmişi bu sürenin altında kalan firmaların bu
durumu göz önünde bulundurulmaktadır. Şirketler tarafından sağlanan bu
120
http://www.standardandpoors.com, Erişim Tarihi: 23.12.2007.
Standart and Poor’s, “Bank Rating Criteria Bank Rating Analysis Methodology Profile”, Bank
Rating Services, February 8, 1999, s:4.
121
97
veriler ileriye yönelik olarak JCR Eurasia Rating tarafından yapılacak
projeksiyonların temelini teşkil etmektedir.
Piyasa koşullarında, uluslararası konjonktürde, yasal düzenlemelerde
veya şirketin kendi dinamik yapısında yaşanabilecek olası değişikliklerin
şirketi ne yönde etkileyeceği ve faaliyet ortamında meydana gelebilecek kötü
gelişmelerle şirketin baş edebilme kabiliyeti istatistiki senaryo haline getirilip
duyarlılık analizlerine tabi tutulmaktadır.
Bireysel ve küçük ölçekli firmalar için, ölçümlerin daha çok standart ve
istatistiki temellere dayalı skorlama (scoring) yöntemi, büyük ölçekli kurumsal
firmalar için ise risk rating yöntemleri ağırlık kazanmaktadır122.
2.2.3.2.2. JCR Eurasia Rating Banka Derecelendirmesi
JCR Eurasia Rating açısından banka kavramı; BASEL düzenlemeleri
ve Bankacılık Mevzuatı kapsamında olan banka ve holdinglerini, yatırım
bankalarını, özel/kamu bankalarını ve katılım bankalarını kapsamaktadır.
Derecelendirme metodolojilerinde önemli olan, bankaların faaliyet
alanlarını, bu alanlarla bağlantılı riskleri, banka yönetim ve ortaklarının
beklenti ve amaçlarını, genel sosyo-ekonomik ortamda oluşması muhtemel
değişiklik ve gelişmeleri kavramaya çalışmak ve bu sayede makro düzeyde
uluslararası geçerliliğe sahip bir bakış açısına ulaşıp bankanın içinde
bulunduğu özel, sektörel, bölgesel, ulusal durumları önyargılardan uzak bir
şekilde değerlendirmektir.
Kredi derecelendirmesi ve analizi ölçülen ve/veya ölçülemeyen
parametrelerden,
katsayılardan
oluşan
çok
geniş
kapsamlı
faktörler
topluluğudur. Her bir faktöre verilen ağırlık, derecelendirmeye konu edilen
bankanın
faaliyet
gösterdiği
ülkelerin
ekonomilerine,
yasalarına
ve
geleneklerine; muhasebe uygulamalarına; rekabet durumuna; düzenleyici
122
http://www.jcravrasyarating.com/index.php?sayfa=8, Erişim Tarihi: 23.12.2007.
98
kurumlarının
yaklaşımlarına
ve
ekonomik
ortama
göre
değişiklik
göstermektedir.
Derecelendirme sürecinde incelemenin temelini, konsolide edilmiş
kayıt, tablo ve raporlar teşkil etmektedir. Ancak, derecelendirmenin amacına
ve türüne bağlı olarak, banka grubunun holding şirketine ait kuruluşların veya
hiyerarşik olarak holdingle ortaklık/yönetim bağı olmasa bile teminat/garanti
yönünden taahhüdü bulunan diğer kuruluşların münferit kayıtları da
gerektiğinde incelenmektedir.
Bu yüzden, bankaları derecelendirirken dikkate alınması gereken
özellikle önemli bir faktör nihai kredi vericilerinin (lender of last resort)
varlığıdır. Analitik incelemelerin önemli bir kısmı bir bankanın hangi şartlar
altında kim tarafından destek bulacağıdır. Ulusal hükümetlerin ve bağımsız
kurulların bankaları kurtarmaya ilişkin tutumlarındaki değişimleri izlemek te
gereklidir123.
JCR Eurasia Rating Destek Notları: Derecelendirme hizmeti verilen
bankaların desteklenme olasılığı ve dayanakları hakkındaki kanaatler
kamuoyuna Destek Notları halinde aktarılmaktadır. JCR Eurasia Rating’in
değerlendirmeleri
yerel
otoritelerin
topyekun
sektörü
destekleyebilme
kapasitesini ve eğilimini kapsamaktadır.
Diğer taraftan Destek Notları derecelendirilmiş olan bankanın iyi veya
kötü ayrımıyla ilgili değildir. Bir zorluk anında o bankanın destek görüp
göremeyeceği konusu ile ilgilidir. Ancak bu konu ne kadar önemli olsa da, tek
değerlendirme kriteri olamaz. Öncelili konu bankanın faaliyetlerini devam
ettirebilir olmasıdır.
JCR Eurasia Rating Bireysel Notları: JCR Eurasia Rating bireysel
notları, bankaların riske maruz olan değerlerini, riske girme eğilimlerini ve risk
yönetimlerini inceleyip faaliyetlerine devam edebilmelerine yönelik bir
kanaate ulaşabilmek için kullanılmaktadır. Bireysel Notlar kararlaştırılırken,
123
http://www.jcravrasyarating.com/, Erişim Tarihi: 23.12.2007.
99
analistler tarafından yapılmış değerlendirmeler ve bu değerlendirmelerin
geleceğe dair projeksiyonlarından faydalanılmaktadır.
Genelde yerel bazda bir grup karşılaştırması yapılmaktadır. Mukayese
açısından dikkate alınan konular bankaların türüne göre değişiklikler
göstermektedir. Kullanılan rasyoların teorik temelleri literatürdeki ortak
tabana oturmakla birlikte, uygulamaları bankalara, ülkelere göre farklılıklar
gösterebilmektedir. Derecelendirme proseslerinde; özellikle BIS tarafından
belirlenen standartların evrensel boyutta referans olarak dikkate alınmasına
ve faaliyetlerin bu referans değerlere göre ölçümlenmesine dikkate
edilmektedir.
JCR Eurasia Rating Uzun ve Kısa Vade Kredi Notları: Yerel para ve
döviz cinsi üzerinden Destek ve Bireysel notların dışında, derecelendirilen
bankaların ihraç ettiği borçlanma senetlerine de notlar verilmektedir. Bu
notların amaçları bir bankanın ne kadar iyi veya kötü olduğunu belirtmekten
ziyade,
bankanın
aracılık
fonksiyonunu
zamanında
yerine
getirip
getirmeyeceğini, bankanın ihraç edebileceği borçlanma senedi karşılığında
alacağı paraları zamanında geri ödeyebilme ihtimalini ölçmektir. Buna göre,
“Yatırım yapılabilir” “spekülatif” veya “yatırım yapılamaz” seviye notlarından
birisi verilir.
Bir bankanın kısa vade ve uzun vade kredi notları, o bankanın genel
kredi itibarını öncelikli seviyede değerlendirirken, özel ihraçlara verilen notlar
menkul kıymet sahibinin göreceli öncelikli durumunu, o ihracın şartlarını ve
teminatları içermektedir.
Uluslararası kısa vade ve uzun vade notları hem yabancı para
cinsinden hem de yerel para cinsinden verilebilir. Rating literatüründe
yabancı para notlarının genellikle “ülke tavanı” ile kısıtlandığı varsayılsa da
bazı durumlarda bazı bankaların uzun vade notları, uzun vade ülke notundan
daha yüksek olabilmektedir. Yerel para notlarının da, tanım gereği “ülke
tavanına” takılması kuralı JCR Eurasia Rating açısından da geçerliliğini
korumaktadır. Zira bir ülkenin yerel para notu genellikle o ülkedeki en iyi kredi
100
notu olacaktır. Ancak, bazı özel güçlü yanları bulunan bankalar, o notu da
aşabilmektedirler.
Notların uzun vadede bir iki sene içerisinde ne yönde hareket
edebileceği konusunda bir fikir vermesi açısından, bu notlara Olumlu,
Durağan, Olumsuz, Gelişen şeklinde görünümler de eklenir.
“Olumlu” veya “Olumsuz” bir görünüm mutlaka bir not değişikliğinin
yapılacağı anlamını içermemektedir. Aynı mantıkla, “Durağan” görünümlü bir
not, şartlar gerektirdiği takdirde görünümünde “Olumlu” veya “Olumsuz”
şeklinde bir değişiklik olmadan da değişikliğe uğrayabilmektedir.
Destek notlarının dışında kalan tüm notların değişimi ve muhtemel
yönü hakkında yatırımcılara bilgi vermek için, Not İzleme kapsamına
alınabilirler.
JCR Eurasia Rating, Grubun gerektiğinde bankayı destekleme gücü
ve isteğinin olup olmadığını ya da yasal olarak böyle bir hakkının bulunup
bulunmadığına bakmaktadır. Grup üyeleri bankadan daha güçsüzse, banka
karlarının grup üyelerine ne dereceye kadar yönlendirilebileceği ya da
kredilerin grup üyelerine ya da ilgili taraflara ekonomik temele dayanmaksızın
ne dereceye kadar sağlanabileceği ve bunun bankanın mali durumunu ne
dereceye kadar olumsuz etkileyeceği belirlenmektedir124.
2.2.3.3. Türk Kredi Rating Firma ve Banka Derecelendirmesi
Türk Kredi Rating Firması, derecelendirme faaliyetlerine ilişkin hem
şirketler hem de bankalar için genel bilgilendirmeyi aşağıdaki şekilde
yapmaktadır:
124
http://www.jcravrasyarating.com/, Erişim Tarihi: 28.12.2007.
101
2.2.3.3.1. Türk Kredi Rating Firma Derecelendirmesi
TCR (Türk KrediRating)’in şirketlerin kredi notunu tayin etmeye yönelik
çerçevesi, şirketlerin ticari ve finansal risklerinin belirlenmesinde niceliksel ve
niteliksel analizlerin kullanılmasını sağlamaktadır. Derecelendirme şirket
kapasitesinin ve finansal yükümlülüklerini zamanında yerine getirme için
belirlenen değerdir.
Analizler, şirketler hakkında, gelecek yıllardaki performansları daha iyi
tahmin edebilmesi için genellikle en az üç yıllık işletme geçmişi ve finansal
verileri içermektedir. Gerçek performansı görmek için, şirketin performansı,
bulunduğu gruptaki diğer şirketlerle karşılaştırılmaktadır. Buna ek olarak
şirketin işletme çevresindeki olası değişikliklerin üstesinden gelebilmesi için
senaryolarla duyarlılık analizi yapılmaktadır. Anahtar derecelendirme faktörü,
büyük kısmı şirketin işlemlerini nakit ile gerçekleştirilmesine dayanan finansal
esnekliktir.
Niteliksel Analizler: Bu başlık kapsamında,
- Endüstriyel Riskler
- İşletme Çevresi
- Pazar pozisyonu
- Yönetim
- Şirketin idaresi
- Muhasebe
başlıkları altında toplanmaktadır.
Niceliksel Faktörler: Niceliksel ölçütlerle ilgilenirken, TCR zaman
dilimlerine yönelik oranlardan çok trendlerin oranlarına dikkat etmektedir.
- Nakit Akış Odağı
- Kazanç ve Nakit Akışı
- Sermaye Yapısı
102
- Finansal Esneklik
- Proje Risk Değerlendirmeleri
ana başlıkları altında değerlendirme yapılmaktadır.
2.2.3.3.2. Türk Kredi Rating Banka Derecelendirmesi
İşletmenin kredibilitesi üzerinde bankanın faaliyet alanının etkisini
anlayabilmek için yapılan değerlendirme çalışmaları; ekonomi alanında genel
bir görüntüyü, banka sektörünün genel yapısını, piyasanın şuanki ve
potansiyel rekabet gücünü ve piyasanın yoğunluğunu içine almaktadır. TCR,
ayrıca,
denetleme
makamı,
banka
denetiminin
doğruluğu,
gerekli
raporlamalar ve belli tarzda finansal kuruluşlara ve finansal ürünlere özgü
düzenlemeler gibi düzenleyici unsurları analiz etmektedir.
Analitik Süreç: TCR değerlendirmesi aşağıda yer alan en önemli
niceliksel faktörleri içeren unsurların analizine dayanmaktadır.
Risk Yönetimi: Bankanın riske ve yönetim risklerini içeren sistemlere
ne kadar açık olduğunu inceleyen analizi içermektedir. Risk yönetimi
fonksiyonunun bağımsızlığı ve ne kadar etkili olduğu, bütün risklerin aynı
şemsiye altında değerlendirilip değerlendirilmediği, uygulanan prosedür ve
limitler,
bu
limit
ve
prosedürlerin
derecesini
öngören
kişiler
incelenmektedir125.
Kredi Riski: Bilanço içi faaliyetlerde (krediler, sabit getirisi olan
menkul kıymetler, bankalararası mevduat ve krediler) ya da bilanço dışı
yükümlülüklerde ortaya çıkabilecek olan bütün kredi riskleri incelenmektedir.
Bankanın bilanço yapısı, farklı varlık kategorilerinin ilgili büyüklükleri
de dikkate alınarak çalışma içine alınmaktadır.
Problem kredilerdeki esas riski tayin edebilmek için varlıklar ve
yedekler hesaba katılmaktadır. Mevcut risk rezervlerinin çeşitleri (özel ya da
125
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
103
genel gibi), karşılıklara yönelik bankanın genel politikaları, geçmişteki kredi
kayıpları
deneyimleri,
yazılan
zararları
ve
dönüşüm
politikaları
incelenmektedir.
Diğer aktiflerin (müşteri dışı krediler) niteliğine bakarak, genel menkul
kıymetler içinde sabit gelirlilerin portfolyosu, vadeleri, uygunsuzlukları ve
menkul kıymetlerin değerleri analiz edilmektedir.
Bankaların bilanço dışı taahütleri genişleyen bir yapıya sahiptir ve bu
yüzden bu durumun içerdiği riskin analiz edilmesi önemlidir. Bu tür
taahhütler; garantileri, kredi mektuplarını ve bunların türevlerini içermektedir.
Türevlerin kullanılması gittikçe genişleyen bir durum olduğundan; değer
belirleme sürecinin bir parçası olarak TCR, gayri safi düzeyde bankanın türev
portfolyosunun net piyasa değerlerine bakmakta; ayrıca, bankanın kullandığı
türev unsurları ve bu unsurların neden kullanıldığını dikkate almaktadır. Kredi
riski dikkate alındığında kredi değerlendirme politikaları ve karşı tarafların
kalitesi incelenmektedir126.
Piyasa Riski: Piyasa riski analizleri, bankanın geneline karşı (bilanço
içi ve dışı olmak üzere), yapı ve işleyişi kapsamaktadır. Yapı riski ele
alınırken, bankanın aktifleri ve sorumluluk yönetimi, alınan pozisyon,
stratejideki tedbirler ve takibi incelenmektedir. Faiz oranı, kambiyo,
özsermaye riski, bilanço dışı veriler ve bunların her risk limitleriyle nasıl
karşılaştırıldığına bakılmaktadır.
İşleyiş alanında; bankanın, alım satım aktivitelerinde yürüttüğü genel
strateji incelenmektedir127.
Operasyonel Risk: Operasyonel risk, Basel komitesi tarafından
yapılan tanım çerçevesinde, elverişsiz ya da başarısız içsel işlem, kişi ve
sistemlerden ya da dışsal durumlardan kaynaklanan kayıp riskleridir. Bu
tanım legal riski içermekle birlikte, stratejik ve itibar riskini dışarıda
bırakmaktadır.
126
127
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
104
Operasyonel risk analizleri;
(a) bankanın söz konusu riski tanımı
(b) organizasyonel yapı kalitesi
(c) markaya yaklaşımındaki gelişim ve önemli risklere verilen önem
(d) veri toplama çabası ve
(e) operasyonel risk ölçümüne ve yönetimine genel yaklaşım gibi bazı
sorular üzerinde durmaktadır128.
Fonlama ve Likidite: Burada analiz edilmesi gereken ana konular;
yapının kendisi ve mevduatların ya da alınan belirlenmiş borçların fonlama
kaynaklarında ve bankanın likitidesi bazında fonlama tabanındaki (perakende
oranında ya da toptan fonlama) değişikliktir.
Bu çerçevede bankanın mevduat temelini ve diğer borç alma
kaynaklarını, büyüklük, vade, coğrafik kaynak ve para birimi olarak analiz
edilmektedir.
Likidite göz önünde bulundurulduğunda bankanın, hem iç likidite
kaynakları (pazarlanabilir menkul kıymetler, vadesi dolan krediler, vs.) hem
de dış kaynakları (sermaye piyasasına giriş, diğer bankalardan sağlanılan
yollar, merkez bankasında reeskont kolaylığı) analiz edilmektedir. Bankanın
pazarlanabilir menkul kıymetler portfolyosu ölçülmekte ve bu menkul
kıymetlerin bir kriz anında ne kadar elverişli bir şekilde likiteye çevrilebileceği
değerlendirebilmektedir129.
Kapitalizasyon: Bir bankanın özsermayesi, beklenilmeyen kayıpların
emilmesini ve böylece hala faaliyet göstermesini sağlayarak iflaslardan
kaçınılmasına yardımcı olmaktadır. Bankanın hem kesin özsermaye
büyüklüğü hem de sermayesinin yeterlilik durumu (yani sermayenin risklere
göre büyüklük durumu) kredibilite analizlerinde gözönünde bulundurulan iki
temel unsurdur.
128
129
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
105
Bir bankanın kapitalizasyonunun değerlendirilmesi analiz için çok
önemli olduğundan dolayı sermayenin kalitesi yakından incelenmektedir.
Yönetimin minimum sermaye oranını hedef alan politikaları, geri satın alma
programları ve kar payı ödemeleri, bankanın yeni sermaye yaratma yeteneği
hesaba katılmaktadır. Ayrıca bankanın sahip olduğu “serbest sermaye”nin
düzeyi de analiz edilmektedir130.
Kazanç ve Performans: Bankanın elde ettiği gelir, eninde sonunda
ödeme gücünü etkilediği için, analiz için diğer bir önemli alanı oluşturur. TCR,
bankanın geçmişteki kazanç performansına, istikrarına, kazancın kalitesine
ve gelir sağlama kapasitesine bakmaktadır.
Kazanç gözlemleri, ayrıca, bütçe, beklentiler ve varsa eğer orta vadeli
plan
temelinde
yakından
yapılmaktadır.
Gelecek
kazanç
eğilimlerini
etkileyebilecek dış faktörler ve ayrıca yönetimin güvenilir bütçe ve beklentiler
sağlama deneyimi hesaba katılmaktadır131.
İş Çeşitlenmesi ve Acentelik: TCR, bankanın faaliyet alanındaki
coğrafik ve sektörel bazdaki çeşitliliği analiz etmektedir. Müşterilere sunulan
servis ve ürünlerin çeşitliliği ve yeni ürünler üretilebilmesi yeteneği
incelenmektedir132.
Yönetim ve Strateji: Etkili yönetim ve iyi tanımlanmış bir strateji
başarılı
bir
bankanın
temel
bileşenlerindendir.
Banka
yönetimi
değerlendirmesinin bir parçası olarak TCR; bankanın oluşum yapısına,
yönetimin bir ya da daha fazla kişiye bağlı olup olmamasına, takımın
tutarlılığına, yönetimin ana ortaklardan bağımsız olmasına, yönetimin
deneyimlerine, oluşturulan itibara, yönetim stratejisinin kredibilitesi ve
kalitesine, iç ve dış büyüme konusunda ele alınan planlara bakmaktadır133.
Kurumsal Yönetim: Kurumsal yönetime sahip olunmasının, bankanın
kredi niteliğinde önemli bir etkisi vardır. Kurumsal yönetimi değerlendirirken;
130
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
132
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
133
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
131
106
TCR, yönetim verilerini ve sistematik bilgileri analiz etmekte ve ayrıca kişisel
yönetim faaliyetlerinin bağlamsal ve niceliksel gözlemlerini yapmaktadır.
Kurumsal yönetim niteliği değerlendirilirken; yönetici kurulunun bağımsız ve
etkili olması, kurulun denetim fonksiyonu, idarede yer alan kişiler ve
yöneticilerin
ücretlendirilmeleri,
ortaklık/sahiplik
yapısı
dikkate
alınmaktadır134.
Mülkiyet ve Destek: Bankanın potansiyel desteğe sahip olması,
bütün değerlendirmeleri için kritik öneme sahiptir. Banka ortaklarının
istikrarını ve ayrıca her ortağın ya da yöneticinin (ihtiyaç durumunda) yetenek
ve istekliliği analiz edilmektedir.
Değerlendirme yaparken hesaba katılan önemli bir faktör son çare
olarak ödünç veren ya da kurtarıcı bankaların varlığı (ya da yokluğu)dur. Bu,
özellikle, sıkışıklıkları bütün finans sistemini etkileyecek geniş ölçekli
bankaların desteklenmesi konusunda geçerlidir135.
2.2.3.4. Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme
Hizmetleri A.Ş. Şirket Derecelendirmesi
SAHA A.Ş.'nin derecelendirme süreci, bir şirketin mali tabloları,
işletme performansı ve önünde bulunan risk ve fırsatların, içinde faaliyet
gösterdiği
sektörün
koşullarının,
rakip
firma
ve
ürün/hizmetlerle
karşılaştırmasının, gelecek için plânlarının ve yönetimin ehliyet, felsefe, etik
ve
etkinlik
açısından
derinlemesine
incelenmesinin
dahil
olduğu
metodolojiden oluşmaktadır. Bu metodoloji, kalitatif ve kantitatif olmak üzere
iki ana başlık altında uygulanmaktadır.
Kantitatif ve kalitatif metodlojileri, dört belirleyici özellik üzerine inşa
edilmiştir: sektör riski, iş riski, finansal risk ve yönetim kalitesi.
134
135
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
Kredi derecelendirme, http://www.turkkredirating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
107
Finansal
riskin
çözümlenmesinde
ana
rolü
"kantitatif"
formül
oynamaktadır. Bu formül, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının ve ilgili
akademik otoritenin geliştirip kullanageldikleri metodolojilerin bir sentezi
olarak tanımlanmaktadır.
Çoklu diskriminant analiz tekniğini baz alan bu metodoloji daha sonra
temerrüt riskiyle korelasyonu yüksek 7 alan üzerinde odaklanmakta ve ilgili
mali tablo oranlarını kullanmaktadır. Bu 7 alan şunlardır:
Volatilite: Şirket
değerinin
volatilitesinin
yüksek
olması,
şirket
varlıklarının değerinin borçlarının seviyesinin altına düşme (yâni temerrüt)
olasılığının yüksek olduğunu göstermemektedir.
Büyüklük: Büyük şirketler coğrafik, ürünsel ve insan kaynakları
açılımlarında genellikle daha çeşitlemeli ve esnek olabildiklerinden ortaya
çıkabilecek engel ve değişimlere karşı kapasite olarak daha esnek ve
hazırlıklı olduklarından volatiliteye karşı daha korunmalılardır.
Karlılık: Yüksek kârlılık oranlarının temerrüt olasılığını düşürdüğü
global olarak ispatlanmıştır.
Kaldıraç: Yüksek kaldıraç oranları (yüksek borçluluk) yüksek temerrüt
olasılığı demektir. Bir şirketin piyasa (defter) değeri ne kadar yüksekse
varlıklarının değerinin, borçlarının değerinin bulunduğu seviyeye olan
mesafesi de o kadar uzak olmaktadır.
Likidite: Düşük likidite (dönen varlıklar/KVYK) global olarak yüksek
temerrüt olasılığı anlamına gelmektedir.
Büyüme: Hem çok yüksek hem de çok düşük büyüme oranları
temerrüt olasılığını artırmaktadır.
Stoklar: Yüksek envanter seviyeleri yüksek temerrüt olasılığına işaret
eder.
Kredi derecelendirme sürecinin asıl amacı, yönetim veya yatırım
analizi değil, şirketin finansal yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesini
ölçmektir. Bu yükümlülüklerin tamamının ve zamanında ödenmesi için
108
şirketin yeterliliği ve istekliliği değerlendirilmelidir.
Öte yandan, farklı
sektörler, farklı şirketler ve farklı koşullar farklı oranların incelenmesini
gerektirmektedir. Bu bağlamda (yukarıda sıralanan yedi alanla örtüşerek ve
ek olarak) dört alana odaklanılmaktadır:
Bilanço: Finansal yükümlülüklerin ve bu yükümlülükleri destekleyecek
varlık kalitesinin belirlenmesi.
Burada sadece borç/sermaye yapısını
incelemek yeterli değildir. Tüm borç yükümlülüklerinin (bilanço dışı olanlar
dahil), varlıkların nakit üretme kabiliyetiyle karşılıştırılması gerekmektedir.
Kârlılık: Kârlılık,
şirketin
değeri,
volatilitesi,
performansı
ve
kapasitesinin en iyi ölçütüdür.
Nakit Yaratma: Finansal yükümlülükleri yaratılan nakit ödeyecektir.
Şirketin nakit yaratma kabiliyetini nakit gereksinimi ile karşılaştırmak şirket
için finansal analizin en kritik bölümüdür.
Finansal Esneklik: İş ortamında meydana gelen dalgalanmalarda
şirketin ayakta kalma kapasitesini ölçmektedir. İş koşulları zorlaştığında
şirketin nakde erişim ve borç (yük) hafifletme alternatifleri, olanakları ve
kabiliyetinin ölçülmesi temerrüt olasılığını en iyi ölçen kriterlerden biri olarak
görülmektedir.
Bu dört ana odak noktasını ve farklı coğrafik, sektörel, kurumsal ve iş
koşullarını esas alarak hangi finansal oranların analiz edileceği ve bu
oranların sektörel, ulusal ve global olarak derecelendirmeye teşkil edecek
şekilde değer skalalarının belirlenmesi, metodolojinin bu aşamasının ana
ayağıdır136.
136
http://www.saharating.com, Erişim Tarihi: 23.12.2007.
109
Tablo 14: Finansal Analiz Oranları
Cari oran, asit test oranı ve nakit oran, Borç Profili, KVYK ve vadeleri, UVYK ve vadeleri,
banka, toplam erişilebilir kredi ve vadeleri, anlaşmalar, fesih opsiyon, hüküm ve olanakları,
1. LİKİDİTE
borç tetikleyicileri, kısıtlayıcı anlaşmalar, bilanço dışı yükümlülükler, kıdem tazminatları,
emeklilik fonları, finansal kiralama, teminatlar, süregelen davalar, faktoring alacakları,
garantiler, ortaklar veya konsolide olmayan yavru şirketlerin borçları, destek anlaşmaları.
Kâr Tutarı, Kâr / Satışlar, Kâr / Özkaynaklar, (Kâr + Finansman Giderleri) / (Özkaynaklar +
Yabancı Kaynaklar), (Olağan Kâr + Finansman Giderleri) / Finansman Giderleri, FVÖK /
Satışlar, FVAÖK / Satışlar, İşletme Faaliyetine İlişkin Kaynaklar / Satışlar, Kâr Kaynağı,
2. KÂRLILIK
Brüt Satış Kârı / Net Satışlar, İşletme Kârı / Net Satışlar, Olağan Kâr / Net Satışlar, Dönem
Kârı / Net Satışlar, Dönem Net Kârı / Net Satışlar, Net Kâr / Toplam Varlıklar, Net Kâr /
Özsermaye, Büyüme, Satışlar, FVÖK, Net Kâr. Sürecin tamamlanması için geleceğe ait
olası dengelerin de değerlendirilmesi gerekir. Bu da, üst yönetim kadrolarıyla yüzyüze
görüşmeleri içerir (ör. yeni ürün veya tesis plânları; değişecek şirket politikaları, vs.).
Finansal Kaynaklar, Toplam Yabancı Kaynaklar / Toplam Kaynaklar, Özkaynaklar / Toplam
Yabancı Kaynaklar, (Kâr Yedekleri – Geçmiş Yıllar Zararları) / Özkaynaklar, Toplam
Yabancı Kaynaklar / Toplam Varlıklar, FVÖK / Finansman Giderleri, FVAÖK / Finansman
3. FİNANSAL
Giderleri, UVYK / (UVYK + Özsermaye), Toplam Bilanço İçi ve Dışı Yabancı Kaynaklar /
(Toplam Bilanço İçi ve Dışı Yabancı Kaynaklar + Toplam Kaynaklar), Toplam Bilanço İçi
YAPI
Yabancı Kaynaklar / (Toplam Bilanço İçi Yabancı Kaynaklar + Toplam Kaynaklar), Toplam
Bilanço İçi ve Dışı Yabancı Kaynaklar / (Toplam Bilanço İçi ve Dışı Yabancı Kaynaklar +
Piyasa Değeri), Kaynaklarla Varlıkların Uyumu, Dönen Varlıklar / KVYK, Duran Varlıklar /
Devamlı Sermaye (Özkaynaklar + UVYK), Duran Varlıklar / Özkaynaklar, (Toplam Varlıklar
– Toplam Özsermaye) / Toplam Varlıklar.
İşletme Sermayesi / Toplam Varlıklar, Dağıtılmamış Kâr (Kâr Yedekleri) / Toplam Varlıklar,
FVÖK / Toplam Varlıklar, Piyasa Değeri / Toplam Borçlar, Satışlar / Toplam Varlıklar, Nakit
4.TEMERRÜT
ORANLARI
Akımı* / Toplam Borçlar, *Nakit Akımı = Net Kâr – Amortismanlar.
Borç vadesi gelene dek bir likidite sorunu oluşturmadığı için, vade yaklaştıkça likidite
seviyesinin de artması gerekir. Bu bölümde, Finansal Yapı oranlarından “Toplam Yabancı
Kaynaklar / Toplam Kaynaklar” ve Likidite oranlarından “Cari Oran” da tekrar
değerlendirilir.
Kalitatif Değerlendirme: Metodolojinin kalitatif aşamasında yapılan
değerlendirme ve incelemeler ise ülke riski, sektör riski, iş/firma riski,
kurumsal yönetim ve ana/yavru şirket ilişkisi olmak üzere 5 başlık altında
toplanmaktadır.
110
Firma Riski kapsamında; rekabet yapısı, rekabet politikası, rekabet
unsurları, piyasa payı, satış büyümesi, istikrarı ve sürekliliği (pazarlama),
fiyatlar ve fiyat politikası, ürün ve satış çeşitliliği (ürün gamı), teknoloji,
kurumsal istikrar ve sağlamlık, operasyonel (işletme) başkalaşım ve hareket
kabiliyeti, finansal başkalaşım ve hareket kabiliyeti (maliyet etkinliği), varlık ve
sermaye esnekliği, yasa ve düzenlemeler gibi başlıklar ayrıntılı incelemeye
tabi tutulmaktadır.
Rating Dağılımı: SAHA A.Ş. Kredi Derecelendirme metodolojisi
kullanılarak (sadece kantitatif uygulama) 1990-2005 yılları arasında İMKB'ye
kote şirketlerin yıllık ve ara mali tabloları üzerinde yapılan çalışma sonuçları
aşağıdaki grafikte yer almaktadır137.
Grafik 1: SAHA A.Ş. İMKB'ye Kote Şirketlerin Derecelendirilmesi
Kurumsal Yönetimin Kredi Derecelendirme Analizindeki Rolü:
Kredi kalitesi ile kurumsal yönetimin bazı yönleri arasındaki bağıntı hayli
kapsamlı olabilmektedir. Ortaklık yapısı, yönetim uygulamaları ve finansal
137
http://www.saharating.com, Erişim Tarihi: 23.12.2007.
111
şeffaflık politikaları gibi ilgili kurumsal yönetim hususları kredi derecelendirme
metodolojisinde düzenli olarak incelenen alanlardır.
Özellikle geri kalmış veya gelişmekte olan ülkelerde bu inceleme
zorunlu görülmektedir. Zayıf kurumsal yönetim bir şirketin kredibilitesini
çeşitli kanallardan olumsuz etkileyebilmektedir. Dolayısıyla, bir kredi analisti
için en önemli uyarı işaretlerinden biri olmalıdır.
Öte yandan, denetim mekanizmasını yerleştirip işleyişini aktif olarak
izleyen bağımsız bir yönetim kurulu tarafından sergilenen kuvvetli kurumsal
yönetim, her ne kadar kredi kalitesini direkt etkileyen bir unsur olmasa da
yönetime ve finansal tablolara olan güvenilirliği artırmaktadır.
SAHA A.Ş. içinde kredi derecelendirme birimi ile kurumsal yönetim
derecelendirme birimi birbirlerinden ayrı ve bağımsız iki grup olmakla
beraber, kanunlar çerçevesinde her zaman işbirliği yapmaktadır.
Temel derecelendirme kıstaslarından biri de kurumların asla tek
başlarına derecelendirilmemeleridir. Ana şirketle veya bağlı ortaklılarla olan
ilişkiler son derece önemlidir.
Ana şirketin zayıf veya kuvvetli olması
derecelendirilen şirketin kredi kalitesini büyük ölçüde etkilemektedir. Şirket
sahibinin (devlet, aile, holding şirket ve stratejik ortaklık) özelliklerinin,
derecelendirilen şirketin yaptığı iş ve finansal koşuları üzerindeki etkisi son
derece önemlidir138.
Ana Şirket/Yavru Şirket İlişkisi: Genel olarak, bir ana şirket ile yavru
şirketi arasındaki ilişkinin mahiyetini en iyi bu ilişkiye sebebiyet veren
ekonomik teşvik ve çıkarlar açıklamaktadır. Güçlü bir ana şirketin yavru
şirketi derecelendirildiğinde, her zaman olmasa da genellikle, tek başına
olabileceğinden daha yüksek bir not almaktadır. Zor durumlarda, ana şirketin
varlığı ve kredibilitesi, bunları ne ölçüde kullandırdığı, yavru şirketin notunu
etkilemektedir. Zayıf ana şirket - güçlü yavru şirket durumunda yavru şirketin
derecelendirme notu genellikle ana şirketten yüksek olamamaktadır139.
138
139
Kredi derecelendirme metodoloji, http://www.saharating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
Kredi derecelendirme metodoloji, http://www.saharating.com., Erişim Tarihi: 23.12.2007.
112
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SEKTÖRLERE İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME VE UYGULAMA
YAPILACAK SEKTÖR SEÇİMİ
3.1. SEKTÖR ARAŞTIRMASI
Çalışma kapsamında oluşturulacak modelin öncelikle hangi sektörde
uygulanacağı konusunda ön araştırmaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda
modelde kullanılacak verilerin güvenilirliği ve yeterli kapsamda temini
açısından üzerinde çalışma yapılacak sektör verilerinin:
* Denetimden geçmiş olması
* Verilere ilişkin belirlenmiş standardın olması
* Belirli periyodlarla kamuoyuna açıklanıyor veya resmi kurumlara
iletiliyor olması,
* Söz konusu verilere erişimin mümkün olması,
* Sektördeki firmalar için ihtiyaç duyulan verilere yukarıda belirtilen
sınırlılıklar çerçevesinde erişiminin ve teminin mümkün olması
gerekmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda yukarıdaki sınırlılıklar da dikkate
alınarak:
* Bünyesindeki kurumların kurumsallaşmış yapıya sahip olması,
* Hem sektör hem de bünyesinde bulunan kurumların verilerine ilişkin
sıkı standartların olması,
* Verilerin sıkı bir denetim ve gözetime tutulması nedeniyle sağlıklı
olduğu konusunda tereddütün bulunmaması,
* Verilerin belirli periyodlarla kamuoyu ile paylaşım zorunluluğunun
olması nedeniyle ulaşımın mümkün olması,
113
hususları ile her geçen gün ekonomi içindeki artan önemi dikkate alınarak
çalışmanın Türk Bankacılık Sektörü ve bünyesinde faaliyette bulunan
bankaların verileri ile gerçekleştirilmesi uygun görülmüştür. Bu konuda
yapılmış olan uluslararası düzenleme niteliğindeki BASEL Düzenlemeleri de
bankalar
açısından
derecelendirmenin
önemini
daha
da
ön
plana
çıkarmaktadır.
3.2. BIS ve BASEL KOMİTE
BIS (Bank for International Settlements – Uluslararası Ödemeler
Bankası), 17 Mayıs 1930’da, uluslararası ödemeler sistemini düzenlemek
amacıyla kurulmuştur140.
BIS, 1960’larda, Bretton Woods sisteminin
işlerliğini sağlamak için önemli çalışmalar yapmıştır. 1980’lerdeki petrol
krizlerinin arkasından da ödemeler sisteminin aksamamasına çalışmıştır.
Merkez bankaları için bir işbirliği forumu oluşturma çabalarının yanı
sıra, uluslararası piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelik araştırmalar yapmak
ve öneriler getirmek (Örneğin Sermaye Yeterlilik Rasyosu) gibi görevleri de
olan BIS, merkez bankası müşterileri ve uluslararası organizasyonlar için
temel bankacılık faaliyetleri de yapmaktadır.
BIS Yönetim Kurulu’nun 17 üyesi bulunmaktadır.
6 temel üye
(Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere Merkez Bankaları Başkanları ve
ABD Merkez Bankaları Kurulu Başkanı) ve bu üyelerin kendi ülkelerinden
seçecekleri 6 ek üyenin yanı sıra, seçimle iş başına gelmiş 5 üyesi (Kanada,
Japonya, Hollanda, İsveç ve İsviçre) bulunmaktadır141.
Basel Komite ise, 1974 yılında G -10 ülkelerinin (Belçika, Kanada,
Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, İsveç,
140
“Yeni Bankacılık Sistemi: BASEL-II”, KTO Etüd Araştırma Servisi 01.10.2005,
http://www.kto.org.tr/tr/dergi/dergiyazioku.asp?yno=425&ano=51., Erişim Tarihi: 15.04.2008.
141
İbrahim ARSLAN, “Basel Kriterleri ve Türk Bankacılık Sektörüne Etkileri”, Selçuk Üniversitesi,
s: 51, http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler, Erişim Tarihi: 15.06.2008.
114
İsviçre,
İngiltere
ve
ABD)
Merkez
Bankası
Başkanları
tarafından
oluşturulmuş, BIS bünyesinde faaliyet gösteren bir kuruluştur.
Komite’nin kuruluşunun temelinde 1974 yılında petrol fiyatlarında aşırı
artışlara
bağlı
petrol
krizinin
dünya
uluslararası
para
ve
sermaye
piyasalarında büyük dalgalanmalar yaratması ve bu durumun bankalara
olumsuz yansımaları bulunmaktadır.
Komite, hiçbir uluslarüstü denetim otoritesi yetkisine sahip değildir.
Düzenlemeleri tavsiye niteliği taşımakta, ancak düzenlemelerine uymayan
ülkelerin bankacılık sistemleri uluslararası platformda ikinci sınıf olarak
değerlendirilmekte ve uluslararası piyasalardaki risk primleri olumsuz
etkilenmektedir. Dolayısıyla Komite’nin aldığı kararlar ülkelerin büyük
çoğunluğunda ve hemen hemen aynı şekilde uygulanmaktadır142.
3.2.1. Basel I Düzenlemeleri
Basel I, 1988 yılında Basel Komite tarafından çıkarılmış olan
düzenlemedir. Bu düzenleme ile bankaların kredi riski taşıyan faaliyetleri ile
ellerindeki sermaye arasında bağlantı kurulması amaçlanmıştır. Komite, 5
risk ağırlığı belirlemiş ve bankanın tüm aktiflerini bu sınıflandırmaya tabi
tutarak sermaye ile ilişkilendirmiştir.
Sermaye / Risk Ağırlıklı Varlıklar olarak ifade edilebilecek bu rasyoya,
1996 yılında piyasa riski de eklenmiş ve rasyo, Sermaye / (Risk Ağırlıklı
Varlıklar + Piyasa Riski) haline gelmiştir.
Basel I’in getirdiği temel unsurlardan biri ülke riskleri olup, ülkeler ve
ülkelerin kuruluşları OECD üyesi olup olmamasına göre kesin bir ayrıma tabi
tutulmuştur.
142
BASEL II Uygulamaları ve Kobiler, Bandırma İktisadi Araştırmalar Enstitüsü, Bilgilendirme
Kitapçığı Dizisi Yayın No:BK-3 /2007, s:9.
115
Basel I sermaye yeterliliği konusunda belirli bir standart getirmiş
olmakla birlikte belli başlı noktalarda eleştiriye de uğramıştır. Bu eleştirileri
aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
Kredi riskinin ayrıştırılmasının sınırlı olması; 1988 Sermaye
ƒ
Uzlaşısı tüm kredi risklerini 0-10-20-50-100 olmak üzere 5 risk ağırlığına
bölmektedir.
ƒ
Kredi riskinin statik ölçümü; Sermaye yeterlilik rasyosu için kritik
değer olarak belirlenen %8 oranı, ülkelerin ve ölçüme dahil kuruluşların
değişen koşullarına göre esneklik göstermemektedir.
ƒ
Vadenin dikkate alınmaması; Vade, önemli bir risk faktörü
olmasına karşın, dikkate alınmamaktadır.
ƒ
Karşı tarafın kredi değerliliğine dikkat edilmemesi.
Basel I düzenlemesi zaman geçtikçe doğan ihtiyaçlara göre
geliştirilmiştir.
Bunlardan en önemlisi 1994 yılında Meksika, Türkiye gibi
ülkelerde ortaya çıkan finansal krizlerin niteliği ve etkileri, faiz oranı ve döviz
kuru gibi piyasa riski taşıyan unsurların da sermaye yeterliliği hesaplamasına
katılmasını zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede 1996 yılında piyasa riski sermaye
yeterliliği hesaplamasına dahil edilmiş ve dolayısıyla bankaların sermaye
ihtiyaçları artmıştır143.
3.2.2. Basel II’nin Ayrıntıları
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun bu konudaki en
ayrıntılı
dökümanlarından
biri
olan
Sermaye
Ölçümü
ve
Sermaye
Standartlarının Uluslararası Düzeyde Uyumlaştırılması, Gözden Geçirilmiş
Çerçeve Kapsamlı Versiyon çalışmasında, yeni bir düzenlemeye neden
ihtiyaç duyulduğuna ilişkin kapsamlı açıklama getirilmektedir.
143
Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslar arası Düzeyde Uyumlaştırılması,
Gözden Geçirilmiş Çerçeve Kapsamlı Versiyon, BDDK, Haziran 2007, s: 305.
116
Uluslararası piyasalardaki gelişmeler, mevcut düzenlemenin değişen
koşullar karşısında yetersiz kalması, risk çeşitlerinin artması gibi unsurlar
yeni sermaye standartları oluşturmayı gerektirmiştir. Bu açıdan bakıldığında
Basel I ortaya çıktığı dönemdeki ihtiyaçları karşılayan, ancak günümüzde risk
ölçme yapısının yetersizliği nedeniyle eksik kalan bir uygulama haline
gelmiştir.
Bu çerçevede Haziran 1999’da ilk taslak metni yayımlanan “Basel II
Yeni Sermaye Uzlaşısı”, daha hassas risk ölçümüne ulaşma amacı taşıyan
bir düzenleme olarak ortaya konulmuştur.
Bankaların kredi riski taşıyan
aktiflerini, yeni bir karşı taraf sınıflandırmasına tabi tutan düzenleme ile, karşı
tarafların kredi değerliliği ön plana çıkarılmış, ulusal denetim otoritelerinin
denetimlerinin önemi vurgulanmış ve kamuyu aydınlatma gereklilikleri
belirlenerek şeffaflık sağlama yolunda adımlar atılmıştır. Düzenleme’nin
taslaklar
halinde
farklı
zamanlarda
kamuoyunun
bilgisine
sunularak
tartışılması sağlanmış ve en son Haziran 2004’de son şekli verilerek “Basel
II,
2.
Sermaye
Uzlaşısı”
adı
altında
kesinleşmiş
metin
olarak
yayınlanmıştır144.
Basel II olarak adlandırılan bu kurallar, 2006 yılı Haziran ayında en
son halini almıştır145.
Basel düzenlemelerinin sermaye yeterliliği hesaplamasına yönelik gibi
görünmesine karşın, gerektirdiği çok detaylı veriler ve bunların analizi
bankanın sağlıklı bir risk profilini çıkarmak ve yasal gerekliliklerin ötesinde
risk yönetimini etkinleştirmek açısından gerekli görülmektedir.
Düzenlemeler temel olarak yönetime, banka faaliyetlerinin risklerini
etkin olarak yönetmek ve kötü şartlara karşı yeterli finansal kaynakları
sağlamak ödevlerini yüklemektedir.
144
Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslar arası Düzeyde Uyumlaştırılması,
Gözden Geçirilmiş Çerçeve Kapsamlı Versiyon, BDDK, Haziran 2007, s: 305.
145
Hasan CANDAN, Alper ÖZÜN, Bankalarda Risk Yönetimi ve BASEL II, Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları, Genel Yayın: 1071, Ekim 2006, s:9.
117
Düzenlemelerde yer alan farklı yaklaşımların basit ve kapsamlı
seçenekleri bulunmaktadır.
Bankaların fiyatlama ve yeni ürün belirleme süreçleri risk odaklı bir
hale gelmektedir.
Bankaların risk yönetiminin etkinleştirilmesi ile mevduat sahipleri de
korunmuş olmaktadır.
Basel II düzenlemesi kendi içinde 3 ana bölümden (dayanak)
oluşmaktadır. Bunlar:
1. dayanak: asgari sermaye gereksinimi (bankaların risk türlerine göre
sermaye gereksinimlerini hesaplama esasları anlatılmaktadır),
2.
dayanak:
denetim
otoritesinin
gözden
geçirmesi
(denetim
otoritelerinin risk bazlı denetim yaparken dikkate alacakları hususlar
belirtilmektedir. Bu aynı zamanda denetime yönelik bankaların yapması
gereken faaliyetleri göstermesi bakımından önemlidir),
3. dayanak: piyasa disiplini (bankaların şeffaflığını sağlamak amacıyla
kamuya açıklamaları gereken bilgilere ilişkin asgari unsurların belirlendiği
bölümdür)146.
Basel II külliyatının, sonuçta, bir sermaye yeterliliği oranının
hesaplanmasına ilişkin yöntemleri içerdiği hususu ise başlıca eleştirilen bi
diğer noktadır147.
3.2.2.1. Dayanak 1: Asgari Sermaye Gereksinimi
Basel II’nin bu ilk bölümünde bankaların asgari sermaye yeterlilik
hesaplama
kuralları
oluşturulmaktadır.
Bankaların
gerekli
sermaye
miktarlarının belirlenebilmesi için önce kredi, piyasa ve operasyonel
146
Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslar arası Düzeyde Uyumlaştırılması,
Gözden Geçirilmiş Çerçeve Kapsamlı Versiyon, BDDK, Haziran 2007, s: 305.
147
CANDAN, ÖZÜN; a.g.e., s: 9-10.
118
risklerinin miktarı farklı ölçüm yöntemleri ile ölçülmekte ve ardından gerekli
asgari sermaye miktarı belirlenmektedir.
Risklerin ölçülmesinde piyasa riskine ilişkin bir yenilik getirilmezken,
kredi riskine ilişkin olarak tamamen yeni iki yöntem geliştirilmiştir. Bunlar;
standart yaklaşım ve içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımdır. İçsel
derecelendirmeye dayalı yaklaşım da kendi içinde bazı farklılıklar yaratan
içsel derecelendirmeye dayalı temel yaklaşım ve içsel dercelendirmeye
dayalı gelişmiş yaklaşım adı altında iki yöntemi bulundurmaktadır.
Operasyonel riskler ise sermaye yeterliliği hesaplamasına ilk kez dahil
edilmekte olup, hesaplama yöntemleri temelde basit ve gelişmiş ölçüm
yöntemleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Basit ölçüm yöntemleri de kendi içinde
temel gösterge yaklaşımı, standart yaklaşım ve alternatif standart yaklaşımı
olarak üç gruba ayrılmaktadır. Bankalar sermaye yeterliliği hesaplamasında
öngörülen yöntemlerden her risk için birini belirleyebilecektir. Ancak, Basel II
dökümanının temel mantığı içinde, basit yöntemler riske duyarlılıkları daha az
olacağından riskleri olduğundan daha riskli ölçecek şekilde kurgulanmışlardır.
Dolayısı ile bankalar ölçüm yöntemlerini geliştirme konusunda teşvik
edilmektedir148.
Bu
düzenleme
ile,
bankaların
sermaye
yeterliliği
konusunda
uluslararası bir standart getirilmi!tir. Uluslararası alanda faaliyet gösteren
büyük bankaların uygulamaları gereken “Sermaye Tabanı/Risk Ağırlıklı
Aktifler Oranı” na bir alt sınır getirmiştir149.
Bu çerçevede oluşan yeni sermaye yeterlilik oranı hesaplama tablosu
şu şekildedir:
Özkaynaklar
Sermaye Yeterlilik Oranı =
148
Kredi Riski +Piyasa Riski
+Operasyonel Risk
>,=
%8
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:266
Güler ARAS, “Basel II Uygulamasının KOBİ’lere Etkileri ve Geçiş Süreci”, Friedrich Ebert Vakfı
ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün ortak çalıştay Tebliği, İstanbul 24 Aralık
2005, s:5.
149
119
- Kredi Riski: Kredi riskinin hesaplanmasında çeşitli yaklaşımlar
bulunmaktadır.
a- Standart Yaklaşım: Standart yaklaşımda kaynakların aktarıldığı
karşı taraf esas alınarak belirlenen her bir kategoriye göre sabit bir risk
ağırlığı bulunmaktadır. Bu yaklaşımda riske duyarlılığı artırabilmek için dış
kredi derecelendirme notlarının kullanılması öngörülmektedir.
Bu çerçevede öncelikle bankaların alacaklarının karşı tarafının niteliği
dikkate alınarak gruplandırmaya gidilmektedir. Daha sonra bulunduğu grupta
rating notu hangi risk ağırlığına denk geliyorsa o ağırlığa göre risk miktarı
bulunmaktadır.
Basel II dökümanında bankaların bütün alacakları için sınıflandırma ve
rating notlarına göre risk ağırlıklarının ne olacağı belirlenmiş durumdadır150.
Bu çerçevede banka alacakları;
150
•
Kamudan alacaklar
•
Bankalardan alacaklar
•
Kamu kuruluşlarından alacaklar
•
Çok uluslu kalkınma bankalarındaki riskler
•
Sermaye piyasası şirketleri
•
Kurumsal riskler
•
Perakende riskler
•
İkamet amaçlı gayrimenkul ipotekli alacaklar
•
Ticari gayrimenkul ipotekli alacaklar
•
Takipteki krediler
•
Yüksek risk kategorileri
•
Diğer aktifler
•
Bilanço dışı işlemler
“Basel II Sayısal Etki Çalışması (QIS-TR) Değerlendirme Raporu” BDDK Araştırma Dairesi,
Aralık 2004, s:28.
120
olarak gruplandırılmıştır151.
Kamudan Alacaklar: Bankaların, ülkelerin hazinelerinden ve merkez
bankalarından
olan
alacakları,
aşağıdaki
skalaya
göre
risk
ağırlıklandırmasına tabi tutulacaktır. Burada risk ağırlıklandırması yapılırken
ülkenin rating notları dikkate alınacaktır.
Derece
Risk
Ağırlığı
Tablo 15: Risk Ağırlıklandırma Skalası
A+/ABBB+
BB+/BB- altında
AAA
AA-
Rating Yok
BBB-
%0
% 20
% 50
% 100
% 150
% 100
Düzenlemede yukarıdaki gruplandırma dışına bazı durumlarda
çıkılabileceği öngörülmektedir. Bunlar içinde ülkemiz bankaları açısından en
önem taşıyan konu bankanın, kendi devletinden olan yerel para cinsi
alacaklarına, Ulusal Denetim Otoritesinin inisiyatifi doğrultusunda, daha
düşük bir risk ağırlığı uygulayabilecektir.
tablo esas alınacaktır
YP cinsi alacaklarda yukarıdaki
152
.
Bankalardan Alacaklar: Komite, bankalardan olan alacaklar için 2
seçenek öngörmüştür. Seçeneklerden hangisinin uygulanacağına Ulusal
Denetim Otoritesi karar verecektir.
Kamu
Kurumu
Derecesi
Risk
Ağırlığı
151
Tablo 16:Risk Ağırlıklandırma Skalası Alternatif 1
BAAA
A+/ABBB+
BB+/Baltında
AA% 20
Rating
Yok
BBB% 50
% 100
% 100
% 150
% 100
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:266
K.E. BOLGÜN, Barış AKÇAY, Risk Yönetimi Gelişmekte Olan ve Türk Finans Piyasasında
Entegte Risk Ölçüm ve Uygulamaları, Scala Yayıncılık, İstanbul, 2005, s:129.
152
121
1. seçeneğe göre, bankalar için, yukarıdaki tabloda yer alan ve “kamu”
risk
ağırlığının
1
derece
yükseğine
karşılık
gelen
risk
ağırlıkları
kullanılacaktır.
2. seçenekte, karşı taraf bankanın “rating”ine göre belirlenmiş
aşağıdaki risk ağırlığı tablosu kullanılmaktadır:
Tablo 17: Risk Ağırlıklandırma Skalası Alternatif 2
Banka Derecesi
AAA
A+/A-
AA-
BBB+
BB+/B-
Baltında
Rating
Yok
BBB-
Risk Ağırlığı
%
20
% 50
% 50
% 100
% 150
% 50
Kısa Vadeli Alacaklar İçin
%
20
% 20
% 20
% 50
% 150
% 20
Kendi devletleri için daha düşük risk ağırlığı uygulayan ülkeler,
bankalardan olan yerel para cinsi ve 3 aydan kısa vadeli alacaklarda, “kamu”
için belirlenmiş risk ağırlığının bir yükseğini kullanabileceklerdir. Rating
derecesi olmayan bankalardan olan alacaklara uygulanan risk ağırlığı,
kamudan alacaklara uygulanandan daha düşük olamamaktadır153.
Kamu Kuruluşlarından Alacaklar: Düzenlemede Hazine ve Merkez
Bankası dışındaki kamu kurumları, bu kurumlardan ayrı değerlendirilmiştir.
Bir kuruluşun kamu kuruluşu olup olmadığı konusunda da belli kıstaslar
konulmuştur.
Basel II düzenlemesinde kamu kuruluşlarından olan alacaklar için, söz
konusu ülkenin bankaları için dikkate alınan risk ağırlıkları geçerli olacağı
söylenmektedir. Bankalar için uygulanacak tablodaki kısa vadeli alacaklar için
olan bölüm burada uygulanmayacaktır. Ancak, Ulusal Denetim Otoritesinin
tercihine göre, bu grup için kamu risk ağırlığı da kullanılabilecektir.
153
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s: 268
122
Çok Uluslu Kalkınma Bankalarındaki Riskler: Çok uluslu kalkınma
bankalarından olan alacaklarda, bankalar için geçerli olan 2. seçenek kısa
vadeli bölümü uygulanmaksızın kullanılacaktır.
Komite, bazı özel koşulları sağlayan çok uluslu kalkınma bankaları için
%0 risk ağırlığı uygulanmasını kabul etmektedir. Dünya Bankası, Asya
Kalkınma Bankası, Afrika Kalkınma Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası vb.
bankalar bu kategoriye girmektedir.
Sermaye Piyasaları Şirketleri: Bu şirketlere yönelik gözetim ve
denetim düzenlemeleri bankalar gibi yeterli düzeyde ise banka risk
ağırlıklandırması esas alınacak, yeterli düzeyde değilse bu alacaklara
kurumsal alacaklar için uygulanacak risk ağırlıkları uygulanacaktır.
Kurumsal Riskler: Kurumsal firmalardan alacaklara yönelik risk
ağırlık tablosu şu şekildedir:
Derece
Tablo 18: Kurumsal Firmalar Risk Ağırlıklandırması
AAA
A+/ABBB+
BB- altında Rating Yok
AA-
Risk Ağırlığı
Ulusal
% 20
Denetim
BBB% 50
% 100
Otoritesi,
dışsal
% 150
% 50
derecelendirmeyi
göz
önüne
almaksızın bütün kurumsal risklerin % 100 risk ağırlığına konulmasına karar
verebilecektir. Bu uygulamaya gidilmesi durumunda, firmaların ratingi dikkate
alınmayacak ve tamamı için %100 risk ağırlığı kullanılacaktır.
Perakende
Riskler:
Banka
alacaklarının
bu
başlık
altında
değerlendirilebilmesi için aşağıdaki kriterleri taşıması gerekmektedir. Bunlar;
* Kişilere ya da küçük işletmelere verilmeleri
* Yenilenen krediler, kredi kartı limitleri, bireysel krediler ve
kiralamalar, küçük işletme kredileri ve taahhütleri kapsarken gayrimenkul
kredileri bu kategoride yer almamaktadır.
123
Düzenleyici otoritenin risk dağılımının yeterli olduğundan emin olması
gerekmektedir. Bu çerçevede örneğin açılan bir kredinin genel düzenleyici
perakende portföyün içindeki payının belirli bir yüzdeyi geçmemesi gibi
sayısal kısıtlar koyulabilecektir.
Bir bireye açılan maksimum perakende kredi tutarı 1 milyon Euro’yu
geçemeyecektir.
Bu portföy içinde yer alan risklerin ağırlığı takibe düşen krediler hariç
% 75’dir154.
İkamet Amaçlı Gayrimenkul İpotekli Alacaklar: Tamamı konut
ipoteği ile teminat altına alınmış krediler % 35 risk ağırlığına tabi
tutulmaktadır. Düzenleyici otorite bu kredilerle ilgili olarak söz konusu oranı
uygulamak için yeterince karşılık ayrıldığından emin olmalıdır. Kriterin yerine
getirilmediği durumlarda düzenleyici otorite standart risk ağırlığını artırmalıdır.
Ticari Gayrimenkul İpotekli Alacaklar: Basel Komitesi, en riskli
alanlardan biri olarak gördüğü bu gruptaki kredilerin %100’den başka bir risk
ağırlığı ile değerlendirilmesini istemektedir.
Ancak, gelişmiş ve iyi organize olmuş emlak piyasaları olan ülkelerde,
kredinin ipotekli kısmının (ipotek konusu kıymetin piyasa değerinin %50’sinin
veya kredi açıldığı tarihteki değerinin %60’ının altına düşmemesi kaydıyla)
%50 risk ağırlığına tabi tutulmasına olanak tanınmaktadır.
Takipteki Krediler: Geri dönüşü 90 günden fazla geciken ve teminatı
bulunmayan kredilerin, karşılıklardan sonra kalan miktarı aşağıdaki gibi risk
ağırlığına tabi tutulur;
Özel karşılıkların toplam kredinin %20’sinden az olduğu durumlarda
%150 risk ağırlığı,
Özel karşılıkların toplam kredinin %20’sinden fazla olduğu durumlarda
%100 risk ağırlığı. Ayrıca, özel karşılıkların toplam kredinin %50’sinden az
olmadığı durumlarda düzenleyici otorite %100 risk ağırlığını %50’ye çekebilir.
154
BDDK, 2004, s:34.
124
Konut kredileri ile ilgili olarak bu kredilerin geri dönüşü 90 günden fazla
geciktiğinde %100 risk ağırlığı uygulanır. Eğer bu krediler takibe düşmüş ve
özel karşılıkların toplam kredilere oranı %50’den az değilse, risk ağırlığı
%50’ye indirilebilir.
Yüksek Risk Kategorileri: Karşı taraf kategorilerine göre %150 risk
ağırlığına tabi olan risklere ek olarak:
•
Kamu ve kamu kuruluşlarından, bankalardan ve menkul kıymet
şirketlerinden B- altında risk derecesi alanlardan alacaklar,
•
BB- altında risk derecesine sahip olan kurumsal alacaklar,
•
Menkul kıymetleştirilen kısmın BB+ ve BB- arasında risk derecesi
olanlardan uzun vadelilerin risk ağırlığı % 350 olur.
•
Özel sermaye yatırımları ya da risk sermayesi gibi daha yüksek
risk ağırlığını yansıtan diğer aktiflere, düzenleyici otorite % 150 ya da daha
yüksek risk ağırlığı uygulamaya karar verebilir155.
Diğer
Aktifler:
Diğer
tüm
aktifler
%100
risk
ağırlığına
tabi
tutulacaklardır156.
Bilanço Dışı İşlemler: Bilanço dışı işlemlerin, Kredi Dönüştürme
Faktörü (KDF) kullanılarak, kredi eşdeğeri tutarları bulunacak ve karşı
taraflarına göre risk ağırlığına tabi tutulacaktır.
Tablo 19: Kredi Dönüşüm Faktörleri
İşlem
KDF
Kendi kendine itfa olan ve yükleme yükümlülüğü ile teminatlandırılan kısa
vadeli akreditiflerde
20
Banka menkul kıymetinin teminat olarak verilmesi
100
1 Yıldan Kısa Vadeli cayılamaz taahhütler
20
1 Yıldan Uzun Vadeli cayılamaz taahhütler
50
Koşulsuz Cayılabilir Taahhütler
0
155
156
BDDK, 2004, s:37.
BDDK, 2004, s: 38.
125
Dışsal Kredi Değerlendirmesi: Bu kapsamda yapılan çalışmalar
şöyledir:
•
Standart
yöntem
görüldüğü
üzere
ağırlıklı
olarak
dış
derecelendirme kuruluşlarının rating notları esas alınarak yürütülmektedir. Bu
nedenle
dış
kredi
derecelendirmesinin
niteliği
son
derece
önem
kazanmaktadır.
Bankaların dış derecelendirme sonuçlarını kullanırken de standart
hareket etmelerine yönelik düzenlemede bazı prensiplere yer verilmiştir.
Buna göre denetim otoriteleri, öncelikle dışsal derecelendirme
kuruluşlarının
değerlendirmelerini
standart
bir
risk
ağırlığı
çatısına
oturtmalıdır. Bu standart çatı tüm risk ağırlıklarını kapsamalıdır.
Bankalar, değişik durumlar için değişik kuruluşların değerlendirmelerini
esas
almamalı
her
durum
için
mümkün
olduğunca
aynı
şirketin
değerlendirmesini kullanmalıdır.
Çoklu değerlendirme olduğunda; iki değerlendirme yapılmışsa yüksek
risk ağırlığı kullanılacaktır.
İkiden fazla risk ağırlığı varsa, en düşük risk
ağırlığına sahip olan son ikisinden yüksek risk ağırlıklı olan uygulanacaktır.
Banka, spesifik bir menkul kıymete yatırım yaparken, eğer varsa
öncelikle bu menkulün ihracı için verilmiş ratingi kullanacaktır. Bu tür bir
ratingi olmayan bir menkul kıymete yapılan yatırımlarda ise ya ihraç edenin
rate edilmiş başka bir menkul kıymetinin rating derecesi ya da ihraççının
varsa rating derecesi dikkate alınacaktır.
Kredi Riskini Azaltıcı Teknikler: Bankaların kredi riskini azaltmak
üzere
uyguladığı
tekniklerin
kabul
edilebilmesi
için
gerekli
koşullar
düzenlemede belirtilmiş olup, başta hukuki kesinlik kriterleri olmak üzere
koşullar
yerine
getirildiğinde,
sermaye
yeterliliği
hesaplamalarında
kullanılabilecektir.
Özellikle bankanın risk azaltıcı tekniklerden yararlanabilmesi yasal
belirlilik açısından asgari standartları yerine getirmesi gerekir. Bu çerçevede
126
örneğin teminatlandırma işlemlerinde kullanılan bütün belgeler, bilanço
netleme işlemi, garantiler ve kredi türevleri için kullanılan dokümanlar bütün
taraflar için bağlayıcı olmalıdır157.
b- İçsel Derecelendirmeye Dayalı Yaklaşım (İDD)
Basel II’nin getirmiş olduğu önemli yeniliklerden biri bankaların kendi
oluşturdukları
derecelendirme
sistemlerine
bağlı
hesaplama
yöntemi
geliştirerek kredi risklerini hesaplayabilmeleri olanağıdır. Bu yaklaşımları
temel düzenekleri düzenleyici otorite tarafından belirlenen yöntemler olarak
görmek mümkündür.
Basel II’de İDD yaklaşımında varlıklar farklı derecelendirme kriterleri
ve farklı risk oluşumları nedeniyle gruplandırılmışlardır. Bu gruplar Kurumsal
Riskler, Kamudan Alacaklar, Banka Riskleri, Parekende Riskler, Cari Hesap
Şeklindeki Bireysel Kredilere Ait Riskler,
Menkul Kıymetlerden Alacaklar,
Satın Alınmış Alacaklar bulunmaktadır.
Risk Unsurları: Düzenlemeye göre İDD Yaklaşımını hesaplamaya
yönelik olarak aşağıdaki risk bileşenleri oluşturulmuştur;
•
Temerrüt Olasılığı (Probability of Default – PD)
•
Temerrüt Halinde Kayıp (Loss Given Default – LGD)
•
Temerrüt Anındaki Bakiye (Exposure at Default – EAD)
•
Efektif Vade (M)
Belirlenmiş bu bileşenlerin özelliklerine baktığımızda temerrüde düşme
olasılığı daha çok borçlunun kriterlerine göre alacağını geri ödememe
olasılığının hesaplanmasını içermektedir. Diğer bileşenler ise daha çok
alacakla bağlantılı hesaplanmaktadır.
157
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:268-276
127
İDD sistemi içinde iki farklı hesaplama yaklaşımı bulunmaktadır.
Bunlar Temel Yaklaşım ve Gelişmiş Yaklaşımdır.
İkisi arasındaki farkı
hesaplamada kullanılan düzenekte yer alan ve yukarıda sayılmış olan
bileşenlerin, düzenleyici otorite ve banka arasında belirlenme düzeyindeki
farklılık oluşturmaktadır.
Temel Yaklaşımda bankalar sadece PD hesaplayacaktır. Kalan risk
bileşenleri ulusal denetim otoriteleri tarafından sağlanacaktır. Gelişmiş
yaklaşımda ise bankalar tüm risk unsurlarını (PD, LGD, EAD ve M) kendileri
hesaplayacaklardır.
Rating
Sistemi:
Rating
sistemi;
İDD
yaklaşımının
temelini
oluşturduğundan Basel II dökümanı içinde ayrıntılı olarak yer almıştır.
Bu çerçevede ratinge ilişkin belirlenmiş özellikler ve gerekli unsurları
aşağıdaki başlıklarla özetlemek mümkün olacaktır:
•
Rating sistemi konuya ilişkin her türlü yöntemleri, süreçleri,
kontrolleri, veri toplamayı ve IT sistemlerini içermelidir.
•
Her aktif türü için bankanın çoklu rating sistemleri olmalıdır.
Örneğin farklı sektörler için farklı rating sistemlerine sahip olunmalıdır.
•
Borçlunun temerrüt riski
ve işlemin özel faktörlerine konsantre
olmalıdır.
•
Bankanın, risklerinin rating derecelerine anlamlı bir şekilde (aşırı
yoğunlaşma olmadan) dağılması gerekmektedir.
Bunu sağlayabilmek için
banka en az 7 normal borçlu derecesine ve 1 temerrüte düşmüş borçlu
derecesine sahip olmalıdır.
•
Borçlu derecesi, kesin rating kriterlerine göre borçlunun riskini
değerlendiren ve PD hesaplamasına temel teşkil eden bir özellik arz
etmelidir.
•
Derece açıklamaları ve kriterler aynı tür riskleri aynı derecelere
tutarlı şekilde koymaya izin verecek şekilde detaylandırılmalıdır. Bu tutarlılık,
işlem kollarını, birimleri ve coğrafi bölgeleri kapsamalıdır.
128
•
PD’ye esas teşkil eden periyot 1 yıl olmasına rağmen; bankalardan
rating tahsislerinde daha uzun bir değerlendirme periyodu kullanmaları
beklenmektedir. Borçlu ratingi, beklenmedik koşullarda ve kötü ekonomik
durumlarda
borçlunun
yükümlülüğünü
yerine
getirme
kabiliyetini
göstermelidir.
•
Her borçlu ve garantör, işlem derecesi ile ilişkilendirilmiş bir borçlu
rating derecesine dahil edilmelidir.
•
Borçlu ve işlem ratingleri en azından yıllık olarak yenilenmelidir.
Problemli krediler daha sık rate edilmelidir.
•
Rating tahsisleri ve periyodik gözden geçirme, kredi vermekten
doğrudan fayda sağlamayan bağımsız bir birim tarafından yapılmalı veya
onaylanmalıdır.
•
Bankanın,
içsel
rating
sisteminin
performansından,
uygulamasından ve dizaynından sorumlu bağımsız bir kontrol birimi
bulunmalıdır.
•
İDD Yaklaşımını kullanan bankalar, 3 yıldır uygulanan bir rating
sistemi ve risk unsuru tahmin sürecine sahip olmalıdırlar158.
- Piyasa Riski
Piyasa riski, karşı tarafın kredi değerliliğinde hiçbir değişme ile ilgili
olmayan fiyat değişiklikleri yüzünden kayıpların olma olasılığı olarak
tanımlanır. Basel Komitesinin taslak önerileri bu gibi riskin üç kaynağını
karşılar.
Birinci risk; faiz oranlarındaki değişme nedeniyle oluşur. Önerilen
sermaye standartları, iyi belirlenmiş piyasa fiyatlarına sahip olan bonolar ve
borç senetleri gibi işlem gören borç senetlerinin faiz riskini ele alır. Sonuçta
öneri, bankaların karşı karşıya kaldığı faiz riskinin yalnızca bir bölümünü
karşılar ki faiz oranlarındaki değişmenin kredi ve mevduatlar üzerindeki etkisi
göz ardı edilir. (Basel Komitesi, tüm banka için faiz oranı etkisini gösteren
158
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:277-280.
129
data toplamak için taslak önermiştir. Bu taslak yalnız bilgi içindir ve bir açık
risk hesaplaması veya kapital giderini içermez.)
Piyasa riskinin ikinci kaynağı; hisse senedi (sermaye) fiyatlarındaki
değişmelerdir. Bu Amerikan bankaları için geçerli görünmemektedir. Bu
yüzden yeni standartlar, bankacılık firmalarının tüm tamamlayıcılarına
birleştirilmiş bir temel üzerinde uygulanabilir.
Amerika’da ve diğer bir çok ülkede bazı bankalar risk limiti için broker
veya yatırım bankacılık birimleri ile birlikte üyeliğe kabul edilirler (örneğin tüm
holding şirketleri) ve bu yüzden yeni sermaye standartları önemli olabilir.
İlave olarak bazı ülkelerde (Almanya gibi) bankalara direk olarak hisse senedi
edinme izni verilir; bu gibi ülkelerde işlem yapan Amerikan bankalarının
üyeleri, hisse senetlerinin mevcut sahipliği ve diğer hisse senetleriyle ilişkili
araçlara sahip olabilirler.
Üçüncü kaynak; döviz kuru riskidir. Bazı bankalar yabancı para ile
adlandırdıkları varlık ve yükümlülüklere sahiptir. Bu dövizlerin fiyatları
değiştiğinde bankalar kazanç elde edebilirler veya zarara uğrayabilirler. Diğer
piyasa riskleri ile birlikte, Basel komitesi bankaların bu tür kayıplara karşı
korunmak için sermaye tutmalarını önerir. Borç ve öz kaynak risk önerilerine
benzemeksizin döviz kuru önerisi; döviz kuru riskinin tüm kaynaklarını dikkate
alır (yalnızca işlem gören menkul kıymetlerin payı için değil)159.
Piyasa
Riskine
Maruz
Tutarın
Hesaplanması
2
yöntemle
gerçekleştirilir.
İçsel Model: Kurum tarafından onaylanan bir risk ölçüm modeli
bulunan bankalarca, belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanan “Riske
Maruz Değer”in çarpım faktörü (varsa artı çarpım faktörü de ilave edilerek) ve
“12,5” ile çarpılması suretiyle,
Standart Metod:
Risk ölçüm modeli bulunmayan ya da Kurumca
risk ölçüm modelinin geçerliliği onaylanmayan bankalarca, uygulama esas ve
159
Mark E. Levonian (Çev. Sadi Uzunoğlu) , Piyasa Riski ve Banka Sermayesi, (Edited by Robert W.
Kolb) “The Financial Institutions and Markets Reader”, Blackwell Business, 3rd Edition, 1996, s.9194, s: 1, http://sadiuzunoglu.trakya.edu.tr/doc/secme/levonian.pdf, Erişim Tarihi: 07.06.2008.
130
usulleri ayrıntılı bir biçimde BDDK tarafından belirlenen “Standart Metod ile
Piyasa Riski Ölçüm Yöntemi”ne göre hesaplanan “Faiz Oranı Riski”, “Hisse
Senedi Pozisyon Riski”,
“Kur Riski” toplamının, “12,5” ile çarpılması
suretiyle bulunur.
- Operasyonel Risk
Operasyonel risk, Basel dökümanında, yetersiz veya başarısız iç
süreçler, insanlar ve sistemler ya da dış kaynaklı olaylar sonucu meydana
gelen zarar riski olarak tanımlanmıştır.
Düzenlemede operasyonel risk sermaye gereksinimi ölçümü için, üç
yöntem ortaya konmuştur.
•
Temel Gösterge Yaklaşımı
•
Standart Yaklaşım
•
Gelişmiş Ölçüm Yaklaşımlarıdır.
a- Temel Gösterge Yaklaşımı: Temel Gösterge Yaklaşımını kullanan
bankalar operasyonel riskleri için son üç yılın brüt gelirlerinin pozitif
olanlarının ortalamalarının belirli bir oranı (α olarak gösterilen) kadar
sermaye ayırmak zorundadırlar.
α faktörü dökümanda %15 olarak
belirlenmiştir.
b- Standart Yaklaşım: Standart Yaklaşımda, bankaların aktiviteleri 8
faaliyet koluna ayrılmıştır. Bunlar;
Kurumsal
finansman
Ödemeler ve takas
hizmetleri
Tablo 20: Standart Yaklaşıma Göre Banka Aktiviteleri
Alım– satım
Perakende
Ticari bankacılık
faaliyetleri
bankacılık
Temsilcilik hizmetleri
Varlık yönetimi
Aracılık hizmetleri.
Her bir faaliyet kolu için sermaye gereksinimi, brüt gelirin o faaliyet
kolu için belirlenmiş bir katsayı (β) ile çarpılmasıyla hesaplanır.
131
Toplam sermaye gereksinimi, her yıl için her bir faaliyet kolu üzerinden
elde edilen yasal sermaye gereksiniminin toplamının 3 yıllık ortalaması olarak
hesaplanmaktadır.
Faaliyet kolları itibarıyle Betaların değerleri şu şekildedir160:
Tablo 21: Standart Yaklaşıma Göre Faaliyet Kolları Betaları
Faaliyet Kolları
Beta Katsayıları
Kurumsal finansman(β1)
% 18
Alım – Satım faaliyetleri(β2)
% 18
Perakende bankacılık(β3)
% 12
Ticari bankacılık(β4)
% 15
Ödemeler ve takas hizmetleri(β5)
% 18
Temsilcilik hizmetleri(β6)
%15
Varlık yönetimi(β7)
% 12
Aracılık hizmetleri(β8)
% 12
c- Alternatif Standart Yaklaşım (ASY): Alternatif standart yaklaşım,
standart yaklaşımın bir alt koludur.
Bu yaklaşımda ticari ve perakende
bankacılık faaliyet kolları için brüt gelir yerine o faaliyet kolundaki bilanço
bakiye rakamları “m(=0,035)” sabit katsayısı ile çarpılması sonucu bulunacak
tutarlar brüt gelir rakamının yerine konulacaktır. Bu tutarlar ilgili faaliyet kolları
için belirlenmiş ve yukarıdaki tabloda yer alan katsayılar ile çarpılarak
sermaye yükümlülüğüne esas rakam bulunacaktır. Diğer faaliyet kollarına
ilişkin hesaplamalarda standart yaklaşımda hesaplandığı gibi hareket
edilecektir161.
d-
Gelişmiş
Approach-AMA):
Ölçüm
Yaklaşımları
Operasyonel
riskin
(Advanced
hesaplamasına
Measurement
ilişkin
Basel
II
metninde yer alan bir diğer yaklaşım AMA’dır. Basel II’de bu yöntemin
uygulanabilmesi
için
bulunması
gereken
kriterler
belirlenmiş
ancak
hesaplamaya ilişkin bir zorunluluk getirilmemiştir. Bankalar gerekli koşulları
160
161
BDDK, 2004, s:194.
BDDK, 2004, s:192.
132
yerine getirmek ve denetim otoritesinden izin almak koşulu ile kendi
modellerini kurabileceklerdir. AMA Yaklaşımında yasal sermaye gereksinimi,
bankanın belirli kantitatif ve kalitatif kriterleri kullanan kendi içsel operasyonel
risk ölçüm sisteminin ürettiği risk ölçümü sonucu elde edilen rakamdır.
Yasal sermaye hesabı için kullanılan ve içsel olarak üretilen
operasyonel risk ölçümleri, asgari 5 yıllık içsel zarar verisine dayanmalıdır.
Banka ilk AMA kullanmaya başladığında 3 yıllık tarihi veri kabul
edilebilecektir162.
3.2.2.2. Dayanak 2: Denetim Otoritesinin Gözden Geçirmesi
Dayanak 2’de komite tarafından
risk yönetimi rehberliği, denetimsel
şeffaflık ve hesap verilebilirlik konusunda banka riskleriyle ilgili denetimsel
gözden geçirmenin anahtar prensipleri ele alınarak irdelenmektedir.
3.2.2.2.1. Denetim Otoritesinin Gözden Geçirmesinin Önemi
Yeni Uzlaşıda, denetim otoritesinin gözden geçirme süreci ile
hedeflenen; bankaların taşıdıkları bütün riskler için yeterli sermayeye sahip
olmalarını sağlamak ve bankaların risk yönetiminde daha iyi teknikler
geliştirip kullanmalarını teşvik etmektir163.
Öte andan bu süreçte bankanın iç kontrol sistemi, yönetsel yapısı ve
kurumsal yönetim ilkelerine uyumu açısından denetiminin de yapılması ve bu
alanlarda güçlendirici önlemlerin alınması amaçlanmaktadır164.
Denetim otoritesi bankaların risklerine karşılık gelen sermaye
ihtiyaçlarını nasıl ölçümlediklerini değerlendirecek ve gerekirse müdahale
162
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:281-285.
BDDK, 2004, s:219.
164
ARAS, a.g.m., s10.
163
133
edecektir. Denetim otoritesinin inisiyatif alanına giren konuları 3 başlıkta
toplanabilir:
•
1. Dayanak’da ele alınmış; ancak tam olarak değerlendirilmemiş
•
1. Dayanak’da ele alınmamış riskler,
•
Dışsal faktörler.
riskler,
* Denetim Otoritesinin Gözden Geçirme Sürecinin Prensipleri:
Bankalar sermaye yeterliliklerini risk profilleri ile ilişkili olarak değerlendirecek
bir sürece ve sermaye yeterlilik düzeylerini koruyacak bir stratejiye sahip
olmalıdır.
Bir değerlendirme sürecinin 5 önemli unsuru:
•
Yönetim kurulu ve üst yönetimin gözetimi,
•
Güvenilir sermaye değerlendirmesi,
•
Risklerin kapsamlı değerlendirilmesi,
•
İzleme ve raporlama,
•
İç kontrolün gözden geçirilmesidir.
* Yönetim Kurulu ve Üst Yönetimin Gözetimi: Banka yönetim
kurulu, bankanın risk toleransını belirlemekle yükümlüdür. Banka yönetim
kurulu, banka yönetiminin farklı risklerin değerlendirilmesi için bir çerçeve
oluşturmasını, bankanın risk ve sermaye düzeyini ilişkilendiren bir sistemin
geliştirilmesini ve iç politikalarla uygunluğun izlenmesi için bir metod
kurulmasını sağlamalıdır. Ayrıca, yönetim kurulunun güçlü iç kontrolleri, yazılı
politika ve prosedürleri benimsemesi ve desteklemesi de önemlidir.
*
Güvenilir
Sermaye
Değerlendirmesi:
Güvenli
sermaye
değerlendirmesinin temel unsurları;
•
Bankanın
tüm
önemli
risklerini
belirlemesini,
raporlamasını sağlayacak politika ve prosedürler,
•
Sermayeyi risklilik düzeyiyle ilişkilendiren bir süreç,
ölçmesini
ve
134
•
Sermaye yeterliliği amaçlarını risklilik, bankanın stratejik hedefleri
ve iş planı açısından açıklayan bir süreç.
*
Risklerin
Kapsamlı
Değerlendirilmesi:
Banka
tarafından
karşılaşılan bütün önemli riskler sermaye değerlendirme sürecinde göz
önüne alınmalıdır.
Kredi Riski: Bankalar, kredi risklerini portföy seviyesinde olduğu gibi;
tek tek borçlu veya karşı taraf seviyesinde değerlendirebilecek metodolojilere
sahip olmalıdırlar. Daha sofistike bankalarda sermaye yeterliliğinin kredi riski
değerlendirmesi 4 konuyu kapsamalıdır;
•
Risk rating sistemleri,
•
Portföy analizi,
•
Menkul kıymetleştirmeler, kredi türevleri,
•
Büyük riskler ve risk konsantrasyonları.
Operasyonel Risk: Operasyonel riskin yönetilmesi için oluşturulan
çerçeve, bankanın operasyonel risk için risk yönetimi politikalarında belirtildiği
şekilde risk potansiyelini kapsamalıdır.
Piyasa Riski: Bu değerlendirme, genelde bankanın kendi RMD
ölçümüne veya standart yaklaşıma dayanmaktadır. Alım satım fonksiyonunu
desteklemek için sermaye yeterliliğinin değerlendirilmesinde stress testlerinin
yapılmasına önem verilmelidir.
Bankacılık İşlemleri Faiz Oranı Riski: Ölçüm süreci, bütün faiz oranı
pozisyonlarını içermeli ve bütün yeniden fiyatlama ve vade verilerini hesaba
katmalıdır. Kullanılan ölçüm sisteminin cinsi veya karmaşıklık seviyesi
dikkate alınmaksızın banka yönetimi sistemin
tamlığını ve yeterliliğini
sağlamalıdır.
Likidite Riski: Her bankanın, likidite riskini ölçmek, izlemek ve kontrol
etmek için yeterli sistemleri olmalıdır. Bankalar likidite profilleri ve faaliyet
gösterdikleri piyasanın likiditesini de göz önüne alarak sermaye yeterliliklerini
değerlendirmelidir.
135
Diğer Riskler: Dökümanda Komite’nin “diğer” risklerin (itibar ve
strateji riski gibi) kolaylıkla ölçülemeyeceğini kabul etmesine rağmen,
kurumların tüm riskleri yönetebilecek teknikleri geliştirmesini beklediği
belirtilmektedir.
* İzleme ve Raporlama: Banka, risklerini izlemek ve raporlamak için
yeterli bir sistem kurmalı ve bu sistem sayesinde bankanın değişen risk
profilinin sermaye gereksinimini nasıl etkilediğini görebilmelidir165.
* İç Kontrolün Gözden Geçirilmesi: Dökümanda iç kontrol tarafından
gözden geçirilmesi gereken alanlar;
•
Bankanın sermaye değerlendirme sürecinin, banka faaliyetleri ile
uyumu,
•
Büyük risk ve risk yoğunlaşması tanımları,
•
Bankanın değerlendirme sürecinde veri girişlerinin doğruluğu,
•
Değerlendirme sürecinde kullanılan senaryoların uygunluğu ve
geçerliliği,
•
Varsayımların
ve
girdilerin
analizi
ve
stres
testleri
olarak
sayılmıştır.
Denetim otoriteleri, bankaların asgari düzenleyici sermaye miktarının
üzerinde bir sermaye ile çalışmalarını beklemeli ve bankaların en az
minimum sermaye tutmalarını talep edebilme yetkisine sahip olmalıdır.
Denetim otoriteleri, bankanın sermayesinin yasal sınırın altına
düşmesini önleyecek erken müdahaleler yapmalıdır.
Eğer denetçiler bir bankanın denetim kurallarının gereksinimlerini
karşılayamadığını belirlerse başka seçenekler
eylemler
bankanın
izlenmesinin
daha
uygulayacaklardır. Bu
yoğunlaştırılmasını,
temettü
ödemelerinin kısıtlanmasını, bankadan tatminkar bir sermaye yeterlilik
165
BDDK, 2004, s:220.
136
yapılandırma planı hazırlaması ve uygulaması istenmesini ve bankanın
acilen ilave sermaye artırımında bulunmasının istenmesini kapsamaktadır166.
3.2.2.2.2. Denetim Otoritesinin Gözden Geçirme Sürecinde Dikkat
Edeceği Temel Konular
Denetim otoritesi, bağımsız denetçi ve iç denetçi arasında hedeflenen
işbirliğinin amacı, ilgili tüm tarafların katkılarının daha verimli ve etkili hale
getirilerek gözetimin optimize edilmesidir167.
Bu konular 1. Dayanakta belirtilmiş veya doğrudan belirtilmemiş olan
bazı temel riskleri içermektedir:
* Bankacılık İşlemleri Faiz Oranı Riski: Bankaların piyasa riski
kapsamına giren enstrümanlar dışındaki hesaplara ait faiz oranı riski
sermaye yükümlülüğünün hesaplanmasında dikkate alınmamakla birlikte, iyi
yönetilmedikleri taktirde olumsuz sonuçlar doğurabilecek ve sermaye ihtiyacı
yaratabilecektir. Bu nedenle bankaların tüm faiz oranı risklerini hesaplayarak
sermaye ihtiyaçlarını tespit etmeleri ve gerekirse fazladan sermaye
bulundurmaları gerektiği belirtilmektedir. Denetim organı da bu çerçevede
bankaların
bu
risklere
yönelik
sermaye
artırmalarını
veya
risklerini
azaltmalarını isteyebilecektir168.
* Operasyonel Risk: Tüm risklerin orijininde operasyonel riskler
yatmaktadır. Bankalarda parasal aktif ve pasiflerin bilanço içindeki payları
yüksek olduğundan maruz kalınan finansal risklerin düzeyi oldukça
yüksektir169.
Operasyonel riskin ölçümlenmesi yöntemlerinden Temel Gösterge
Yaklaşımı veya Standart Yaklaşımda kullanılan “Brüt Gelir” operasyonel risk
166
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:287-291.
A. Nejat YÜZBAŞIOĞLU, Risk Yönetimi ve Bankaların Denetimi, Risk Yönetimi Konferansı
Sunumu, Risk Yöneticileri Derneği – Finans Dünyası 16 Ocak 2003 – İstanbul, s:33.
168
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:291-293.
169
YÜZBAŞIOĞLU, a.g.s., s:2.
167
137
için gereken sermayeyi olması gerekenin altında ölçümleyebilmektedir.
Denetim otoritesi, benzer bankaların operasyonel risklere karşı belirlediği
sermaye ihtiyacıyla karşılaştırarak bankaların operasyonel riskler için ayırdığı
sermaye miktarına müdahele edebilecektir.
* Kredi Riski: Bankalar içsel derecelendirmeya dayalı yaklaşımın
asgari gereksinimlerinden olan kredi riski stres test sonuçlarını karşılayacak
yeterli sermayeyi sağlayacaktır.
Düzenleme, bankaların sermaye gereksinimlerini azaltmak amaçlı
olarak kredi riskini; teminat, garanti veya kredi türevleri ile değiştirmelerine
olanak tanımaktadır. Bankalar, kredi risklerini azaltmak için kredi riskini
azaltıcı teknikler kullanırken, yeni riskler ortaya çıkarabilir. Denetim
otoritesinin ilgileneceği bu riskler yasal risk, dokümantasyon riski veya likidite
riskidir.
Denetçiler bankalardan, bu riskleri kontrol etmeleri için yazılı kredi riski
azaltma politikaları ve prosedürleri oluşturmalarını isteyeceklerdir. Denetim
organı
bu
politika
ve
uygulamaların
uygunluğunu
yeterli
bulmadığı
durumlarda, bankadan düzeltici işlemler yapmasını veya bu risklere karşı
ilave sermaye tutmasını isteyebilir.
İkinci olarak bankaların, kredi riski konsantrasyonlarını izleyecek
politikaları, sistemleri ve kontrolleri olmalıdır. Bu politikalar, bankanın maruz
kalabileceği farklı şekillerdeki kredi riski konsantrasyonlarını içermelidir.
Denetim
otoriteleri
bankanın
kredi
risk
konsantrasyonunun
büyüklüğünü, nasıl yönetildiğini değerlendirmelidir. Bankanın kredi riski
konsantrasyonundan kaynaklanan riskleri yeterli düzeyde yöneltilmediği
zamanlarda, gerekli önlemler alınmalıdır170.
170
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:291-293.
138
3.2.2.3. Dayanak 3: Piyasa Disiplini
Bu dayanak temelde şeffaflığı, diğer bir ifade ile bankaların kamuya
açıklamaları gereken hususları belirten ve bu açıklamaların kapsamını,
şeklini ve periyotlarını ortaya koyan bölümdür.
Piyasa Disiplininin amacı; ilk iki dayanağın tamamlayıcısı olmaktır.
Komite,
piyasa
disiplinini
bir
dizi
açıklama
gereklilikleri
oluşturarak
güçlendirmeye çalışmaktadır171.
Üçüncü Blokta, bankaların kamuoyuna ne tür bilgileri ne şekilde
açıklayacakları, başka bir ifade ile, bankaların kendi finansal durumlarını ilgili
kesimlere ne şekilde rapor edeceklerinin çerçevesi belirlenmiştir172.
Bankalar karşılaştıkları risklerin ölçümünde ve dolayısıyla sermaye
gerekliliğinde özel yaklaşım veya metodolojiler kullanmaktadırlar. Komite,
kamuya bu çerçevede açıklama yapılmasının sağlanmasının, piyasayı
bankanın riskleri ile ilgili bilgilendirmede etkin bir araç olduğuna inanmaktadır.
Yıllık finansal tablolardaki bilgiler genelde kontrolden geçmiştir ve
bunlara dayalı olarak çıkarılan ek bilgiler kontrol edilmiş bilgilerle tutarlı
olmalıdır. 3. Dayanak açıklamalarının, otoriteler talep etmediği sürece, dış
denetici tarafından denetlenmesi istenmemektedir.
3. Dayanakta belirtilen açıklamalar istisnai durumlar dışında 6 aylık
periyotlarda kamuya açıklanmalıdır. Genel bir özet sağlayan, bankanın risk
yönetim amaç ve politikaları ile ilgili raporlama sistemleri ve tanımlamalar
konularındaki niteliksel açıklamalar yıllık olarak da yapılabilecektir. Yüksek
risk duyarlılığının tespit edilmesi, sermaye piyasalarında daha sık raporlama
eğilimi durumlarında büyük bankalar 1. kuşak sermaye, genel sermaye
yeterlilik rasyosu ve bileşenlerini 3’er aylık dönemlerde açıklamalıdırlar.
Ayrıca, kısa sürede değişim eğilimi gösterenler bilgiler de üç ayda bir
açıklanmalıdır.
171
172
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:293-294.
ARAS, a.g.m., s:12.
139
Bankaların, yönetim kurullarınca onaylanmış, resmi bir kamuyu
aydınlatma politikaları olmalıdır. Bu politikalar, bankanın hangi açıklamaları
yapacağı ve açıklanan süreçler üzerindeki iç kontrolleri göstermelidir.
3. Dayanak, en üst seviyede konsolide grup bazında uygulanacaktır.
Grup içinde yer alan bankalar bazında ayrı ayrı açıklama yapılması zorunlu
değildir. Ancak toplam ve ana sermaye rasyolarının açıklanması bu konuya
istisna teşkil edecektir.
Dökümanda açıklanması gereken bilgiler detaylı açıklanmıştır. Bunlar
ana başlıklar itibarıyle;
•
Genel niteliksel açıklamalar,
•
Genel niceliksel açıklamalar,
•
Sermayeye ilişkin açıklamalar,
•
Sermaye yeterliliğine ilişkin açıklamalar,
•
Risk miktarı ve değerlendirmesi,
•
Kredi riski açıklamaları,
•
Piyasa riski açıklamaları,
•
Operasyonel risk açıklamaları,
•
Sermaye Katılımları İçin Açıklamalar,
•
Bankacılık faaliyetlerine ilişkin faiz oranı riski açıklamalarıdır173.
3.3. BANKACILIK SEKTÖRÜ VE DERECELENDİRME İLİŞKİSİNİN
ÖNEMİ
Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de fon fazlası olan kesimden fon
ihtiyacı olan kesime kaynakların aktarılması açısından hayati bir önem
taşıyan bankacılık sektörünün bünyesindeki kurumlarla birlikte faaliyetlerini
sağlıklı şekilde sürdürmesi büyük önem taşımaktadır.
173
BABUŞCU, 2005, a.g.e., s:293-294.
140
Ülke
ekonomilerinin
büyümesinde
ve
ekonomik
kalkınmada
tartışmasız bir rolü olan bankacılık sektörünün bu hayati rolü nedeniyle,
kredibilitesi de birincil planda bulunmaktadır.
Özellikle
liberalizasyona
geçiş
ile
1980
yılından
sonra
farklı
uygulamalar, ürünler ve hizmetler ile ekonomi içinde her geçen gün lokomotif
görevini sürdüren bankacılık sektöründe zaman zaman bazı bankalar
açısından yaşanan olumsuzluklar, bir güven müessesi olan diğer tüm
bankaların sorgulanmasını da beraberinde getirmiştir.
3.3.1. Türk Bankacılık Sektöründe Banka Tasfiyeleri
Türkiye’deki işletme birleşmeleri ve satın almalar, daha çok zor
durumda olan işletmelerin ekonomiye tekrar kazandırılması amacıyla
başlanmış olup, daha çok da kamu kurumlarında ve bankacılık sektöründe
görülmüştür.
Türkiye’de bankacılığı etkileyen krizlerden ilki 1929 büyük buhrana
kadar gitmektedir. Bundan sonra 1932 - 1938 yılları arasında yaşanan krizde
10 banka kapanmış, 5 banka tasfiye edilmiştir.
1933 yılında Türk Ticaret Bankası, Üsküdar Bankası ile birleşerek
Cumhuriyet dönemindeki ilk birleşme olayını gerçekleştirmiştir.
Özellikle
1950’li
yıllarda
bankalar
arasında
gerçekleştirilen
birleşmelerin temel nedeni zor durumda olan bankaların ekonomiye
kazandırılması olmuştur174.
3.3.1.1. Birinci Tasfiye Dönemi
1980 öncesinde yaşanan banka tasfiyesine ilişkin en önemli
operasyonun 1960 yılında olduğu görülmektedir175.
174
Nurhan AYDIN, Birleşme ve Satın Alımlarda İşletme Değerlemesi, Şirket Birleşmeleri, Haluk
Sumer, Helmut Pernsteiner (drl.), İstanbul, Alfa Yayınları, 2004, s.203.
141
Türkiye’deki ilk büyük ve kapsamlı banka operasyonu 4 Ağustos 1958
tarihinde imzalanan stand-by’a bağlı istikrar programı çerçevesinde 1960
yılında yaşanmıştır.
1958 yılına gelirken ekonomideki gelişmeler incelendiğinde: Sabit kur
politikası uygulaması, ihracat artış hızında azalma, ithalatta artma, temel
malların ithalatında azalma, 1954'ten sonra tarımsal üretim artışında
yavaşlama, büyüme hızında düşme, enflasyonist baskılarda artma, döviz
darboğazı gibi ana başlıkların dikkati çektiği görülmektedir.
1958 Kararları: % 170 devalüasyon (4 Ağustos 1970, 1 $=9.000 TL),
dış borç ertelemesi ve yeni kredi alınması (420 milyon dolar borç ertelemesi
ve 350 milyon dolar taze kredi alınması), katlı kur sisteminden tekli kur
uygulamasına geçiş ana başlıkları ile özetlenebilir.
Sonuçları: İthalatta artma, ihracatta beklenen artışın sağlanamaması,
Merkez Bankası ve ticari kredilere getirilen tavan sonucunda kredi
kullanımında daralma, dış ticaret açığında büyüme, büyüme hızında düşme,
bazı bankaların tasfiye edilmesi176 öne çıkan gelişmelerdir.
Bu dönemde Sanayi Bankası, Esnaf Kredi Bankası, Doğubank,
Türkiye Birleşik Tasarruf ve Kredi Bankası, Tutum Bankası, Raybank, Türkiye
Kredi Bankası tasfiyeye alınmıştır.
1960 yılındaki tasfiyenin nedeni, kamuoyuna, mali bünye zafiyeti
olarak açıklanmış, halktan toplanan mevduatın şüpheli kredilere yatırılması,
toplanan mevduatları banka sahiplerinin kendi işlerinde kullanması, kişisel
çıkar sağlamak amacıyla geri gelmeyeceği bilinen krediler açılması gerekçe
gösterilmiştir177.
Ayrıca,
1958
istikrar
programından
sonra
başlayan
bunalım
neticesinde 1959 yılında Muha Bank ve Tümsu Bank, Türkiye Birleşik
Tasarruf ve Kredi Bankası çatısı alında, mali yapıları zayıf olan Türk Ekspres
Bankası ile Buğday Bankası 1962 yılında, Anadolu Bankası çatısı altında
175
M. Kemal Çağlar, “Batık Bankalar ve Türk Bankacılık Sistemi (Mali Bünye Bozuklukları ve
Düzenleyici Çalışmalar)”, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık
Bölümü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2001, s:78.
176
http://www.genbilim.com/content/view/3847/89/ , Erişim Tarihi: 26.01.2009
177
ÇAĞLAR, 2001, a.g.t., s:78-79.
142
birleştirilmiştir. 1963 yılında ise Ankara, İstanbul ve İzmir Halk Sandıkları,
Halk Bankasına devredilmiştir178.
3.3.1.2. İkinci Tasfiye Dönemi
Türkiye’nin en radikal iktisat politika tercihlerinin gündeme getirildiği 24
Ocak 1980 kararları sonrasında da yaşanan tasfiye operasyonu, ikinci tasfiye
dönemi olarak yerini almıştır.
24 Ocak 1980 programının getirdiği faiz politikası sonucunda kırka
yakın bankerlik kuruluşunun yanı sıra dört adet de bankanın tasfiyesi
gündeme gelmiştir. Bu dönemde yine aynı gerekçelerle, Hisarbank, İstanbul
Bankası, Ortadoğu İktisat Bankası ve Türkiye Öğretmenler Bankası
operasyonları yaşanmıştır179.
1983 yılında İstanbul Bankası, Hisarbank ve OdiBank, 1984 yılında ise
İstanbul Emniyet Sandığı T.C. Ziraat Bankası ile birleştirilmiştir. 1988 yılında
Anadolu Bankası ile Emlak Kredi Bankası, Türkiye Emlak Bankası adı altında
bir araya gelmişlerdir. 1989 yılında T.C. Turizm Bankası, Türkiye Kalkınma
Bankası ile, 1992 yılında Türkiye Öğretmenler Bankası Türkiye Halk Bankası
ile yine aynı yıl Denizcilik Bankası Türkiye Emlak Bankası ile birleştirilmiştir.
Bu birleşme ve devirler görüldüğü gibi genelde zor durumdaki bankalar
arasında gerçekleştirilmiş veya zor durumdaki bir banka daha sağlam bir
başkasına devredilmiştir180.
3.3.1.3. Üçüncü Tasfiye Dönemi
Türkiye’nin en büyük finansal krizini yaşadığı ve IMF ile bir stand-by
imzalanan 1994 krizi döneminde mali bünyeleri zayıflayan Marmarabank,
İmpexbank ve TYT Bank tasfiye edilmiştir. Aynı sürecin devamı olarak Türk
178
http://heforum.blogspot.com/2008/03/birinci-blm.html, Erişim Tarihi: 26.01.2009
ÇAĞLAR, 2001, a.g.t., s: 79.
180
http://heforum.blogspot.com/2008/03/birinci-blm.html, Erişim Tarihi: 26.01.2009
179
143
Ticaret Bankası’na da devlet tarafından el konulmuştur. Devlet, kapatılan 3
bankadaki mevduatın önce sigorta kapsamındaki bölümünü öderken, daha
sonra çıkarılan yasayla bu bankalarda kalan mevduatın büyük bölümünü de
yine mevduat sahiplerine ödemiştir.
1994 stand-by programı döneminde
tasfiye edilen banka sayısının bu kadar ile sınırlı kalmasında tasarruf
mevduatına getirilen sınırsız güvence etkili olmuştur181.
3.3.1.4. Dördüncü Tasfiye Dönemi
1995 yılından sonra ekonomideki hızlı toparlanma tüm sektörleri
olduğu gibi bankacılık sisteminin büyümesini olumlu yönde etkilemiştir.
1997 yılında Asya’da başlayan ve tüm mali piyasaları olumsuz yönde
etkileyen krize ve Körfezde yaşanan gerginliğe rağmen yurtdışı ve yurtiçi
yatırımcıların beklentilerindeki iyileşme döviz rezervlerinin yükselmesine
neden olmuştur. Bu arada bankaların açık pozisyonları büyümüş, kısa vadeli
faiz oranlarının düşmesine bağlı olarak repo yeniden mevduata dönmeye
başlamıştır.
1998 yılının ikinci yarısından itibaren IMF ile bir “izleme anlaşması”
imzalanmıştır. 1999 yılında ekonomik faaliyet daralmıştır. Rusya kriziyle
bağlantılı olarak 1998 yılının ikinci yarısından itibaren görülen sermaye çıkışı,
Adapazarı ve Düzce Depremleri, erken genel seçim ve hükümet değişimi gibi
faktörler, bu daralmada etkili olmuştur.
Mevduat bankalarından beşinin (Egebank, Esbank, Yaşarbank,
Interbank ve Yurtbank) yönetimi tasarruf mevduat sigorta sistemine
devredilmiş, yatırım ve kalkınma bankaları grubunda yer alan bir bankanın
(Birleşik Yatırım Bankası) ise faaliyetine son verilmiştir.
2000
yılının
düzenlemelerinin
ikinci
gecikmesi,
yarısında
(örneğin
genel
kamu
olarak
yapısal
bankalarının
uyum
yeniden
yapılandırılmasıyla ilgili düzenlemenin vaktinde çıkarılamaması, bu nedenle
Dünya Bankasınca verilecek olan mali sektör uyum kredisinin askıya
181
ÇAĞLAR, 2001, e.g.t., s: 79.
144
alınması) enflasyonun beklendiği kadar hızla gerilememesi, kamu mal ve
hizmetlerine enflasyon artışı kadar zam yapılması, iç talebin alınan ek
önlemlere rağmen kontrol altına alınamaması sonucu, yıl sonuna doğru
ekonomik görünüm bozulmaya başlamış ve Kasım 2000’de bankacılık
sektörü ciddi bir sarsıntı geçirmiştir. Dezenflasyon Programının kur riskini
artırmayı teşvik eden yapısı, gerileyen enflasyon ve faiz oranları paralelinde
bankaların
likidite
risklerini
artırmaları,
ayrıca
ekonomik
faaliyetin
canlanmasıyla beraber kredi riskinin de yükselmiş olması sonucu, bankalar
Kasım 2000 dalgalanmasında önemli sorunlarla karşı karşıya kalmışlardır.
2000 yılında, üç özel sermayeli ticaret bankasının (Demirbank,
Etibank, Bank Kapital) daha yönetimi Fon’a devredilmiştir182.
2000 Eylül ayında Bayındırbank’ın Romanya’daki bankası BTR
(Banco Turco Romana) batma sürecine girdi. Bayındırbank’ın Romanya’daki
bankayı batmaktan kurtaracak kaynağı yoktu ve kaynak bir kamu bankası
sayılması gereken Vakıfbank tarafından sağlandı. Bu olay Türkiye içinde
bankacılık sisteminin riskleri bakımından çok önemsenmedi, ancak başlama
biçimiyle ve geri bağlantılarıyla yurt dışında kritik olarak görüldü. Ünlü
iktisatçı R. Dornbusch bu olayı Türkiye’deki krizin bankacılık sisteminde
başlamasının bir ilk sinyali olarak tanımladı.
Özelleştirilmiş olan Etibank, batma durumuna geldiğinden 2000 Ekim
ayı sonunda TMSF bünyesine alındı. Etibank’ın batma noktasına gelmiş
olduğunun öğrenilmesi bir başka bankanın, Demirbank’ın zor durumdaki
bankalar listesine girmesine neden oldu. Çünkü Demirbank’ın Etibank’ta
örtülü bir ortaklığı olduğu düşünülüyordu. “Eğer imkanı olsa Demirbank
Etibank’ı kurtarırdı” düşüncesi yaygındı. İşte bu düşünceler daha Ekim
ayında Demirbank’ı çaresiz bir durumda bırakmıştı.
Demirbank rasgele bir banka değildi ve şöyle bir özelliği vardı. 2000
yılında yapılan DİBS ihraçlarının yaklaşık %15’ini aldığı ve toplam DİBS
stokunun yaklaşık %10’unu taşıdığı tahmin ediliyordu. Bu büyük DİBS
stokunu taşımak için ise kısa vadeli dış ve iç borçlanma yapıyordu. Örneğin,
182
TBB, 50. Yılında Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye’de Bankacılık Sistemi “1958-2007”,
TBB Yayını, Yayın No: 262, 2008, s: 16.
145
pasif toplamı içinde vadeli mevduatın oranı ancak %1 dolayında olduğu
tahmin ediliyordu.
Bu durumun ortaya çıkmasıyla Demirbank için öncelikle dış borçlanma
kanalları tıkandı. Ardından iç borçlanma kanalları da tıkandı ve taşıdığı DİBS
stokuna rağmen Demirbank diğer yerli bankalardan borç alamadı. Sonuçta
Demirbank zorunlu olarak DİBS stokunun bir bölümünü satmak istedi.
Ardından fiyatlar düşmeye, faizler artmaya başladı. Diğer yandan, kısa vadeli
borç oranı yüksek olan kamu bankaları da kısa vadeli borçlanmayı
sürdürmek zorunda olduklarından faizler üzerinde ek bir baskı oluşuyordu.
DİBS’in fiyatındaki düşme-faizindeki yükselme belli bir noktaya varınca, DİBS
taşıyan yabancılar da satışa başladı183.
Bir ticaret bankası (Kıbrıs Kredi Bankası) ile bir kalkınma ve yatırım
bankasının (Park Yatırım Bankası) bankacılık faaliyeti durduruldu. Böylece
2000 yılı sonunda Fon’daki banka sayısı 11’e yükseldi.
Bankacılık sistemi önemli bir yeniden yapılandırma süreci yaşadı. Özel
bankalar 2001 Krizinden sonra önemli ölçüde kaybettikleri sermayelerini
güçlendirdi. Bunu yapamayan bankalar birleştirildi veya TMSF’ye alınmıştır.
1999 yılı sonunda bankacılık sistemindeki beş sorunlu banka TMSF
yönetimine alınmış, 2 kalkınma ve yatırım bankasının faaliyetine son verildi.
T. Emlak Bankası A.Ş. devren TC Ziraat Bankası A.Ş. ile birleştirildi184.
18 Haziran 2002 tarihinde mali bünye bozukluğu gerekçesi ile
Pamukbank Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildi. Fon bünyesinde
üretilen çözüm sonunda 8 Kasım 2004 tarihi itibariyle Pamukbank’ın Halk
Bankası’na devredilerek birleştirilmesine karar verilmiştir.
Bu tarihten sonra yaşanan bir diğer birleşme, Yapı Kredi-Koçbank
birleşmesidir.
2002
yılında
TMSF’na
devredilen
Pamukbank’ın
Yapı
Kredi
Bankası’nda bulunan % 13’lük hissesinin sahibi dolaylı olarak TMSF
olmuştur. Ayrıca % 39’luk hisse de TMSF’nun rehni altında idi. 2005 yılında
183
Ercan UYGUR, “Krizden Krize Türkiye: 2000 Kasım ve 2001 Şubat Krizleri”, Türkiye Ekonomi
Kurumu Tartışma Metni, No: 2001/1, s: 16.
184
TBB, 2008, a.g.e., s: 15-20.
146
Fon bünyesindeki hisselerin Koç Finansal Hizmetler A.Ş. tarafından satın
alınmasından sonra 2 Ekim 2006 tarihinde Koçbank ile Yapı Kredi Bankası
Yapı Kredi Bankası adı altında Koçbank’ın logosu ile birleştirildi.
3.3.2. Bankacılık Sektörünün Mali Bünyesine İlişkin Yapılan
Düzenlemeler
Güven unsurunun önemi kapsamında, bankacılık sektörüne gerek
siyasi ve ekonomik gelişmelerin gerekse finansal krizlerin yarattığı tahribatı
gidermek amacıyla bir dizi düzenleme yapılmış, diğer taraftan geçmişte
düzenlemesi yapılıp uygulamaya konulmayan konular da 2001 Şubat
krizinden sonra hayata geçirilmiştir.
Bu kapsamda bu bölümde ekonomik yapısal reformların hedeflendiği
IMF Anlaşmalarında da çerçevesi çizilen yapısal reformlardan bahsedilecek,
ayrıca 2001 Şubat krizi sonrasında Türk Bankalarının kredibilitesini ve mali
bünyesini sağlamlaştırmaya yönelik gerçekleştirilen faaliyetler üzerinde
durulacaktır.
Bankalar Kanunu’nda değişiklikler öngören tasarı Haziran ayında,
vergi
kanunlarında
değişiklik
öngören
tasarı
ise
Ağustos
ayında
yasalaşmıştır. Bankalar Kanunu'nda yapılan başlıca değişiklikler, idari ve
mali açısından bağımsız bir bankacılık gözetim ve denetim kurumunun
kurulması, kredi tanımının iştirakleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi,
dolaylı kredi özkaynak ilişkisinin daraltılması, konsolide bazda denetimin
getirilmesi, risk yönetiminin düzenlenmesi, sorunlu bankaların mali yapılarının
güçlendirilmesi ve bu bankaların faaliyetlerine müdahale yöntemlerinin
düzenlenmesidir.
Böylece 1999 yılında ekonomik faaliyetin önemli ölçüde daralmasına
ve bankacılık sektörünün zarar etmesine karşın, ekonominin yapısal
sorunlarını çözebilmek amacıyla ileriye dönük olumlu etkileri olacak adımlar
atılmıştır. Aralık 1999’da, bu yapılan düzenlemelerin ön koşul olduğu
“Dezenflasyon Programı” kabul edilerek, 2000 yılı başından itibaren etkin bir
147
şekilde uygulanmaya başlamıştır. Programın altyapısı olarak kabul edilen çok
sayıda düzenlemenin 1999 yılının ikinci yarısında yasalaşmış olması,
programa siyasi destek olduğunu göstermiştir.
Bankacılık
sisteminin
güçlendirilmesi
için
gerekli
önlemlerin
alınmasına 2000 yılında da devam edilmiştir185..
2000 yılı içerisinde Türk bankacılık sisteminin düzenlenmesi ile
gözetim ve denetimi hususlarında piyasa disiplininin arttırılmasına yönelik
olarak alınacak önlemler arasında piyasa riskini de içeren sermaye yeterliliği;
ihtiyati raporlama ve mali bilgilerin açıklanmasına yönelik muhasebe
standartları; içsel risk yönetimi uygulamalarına ilişkin uluslararası standartlara
uygun düzenlemelerin geliştirilmesi ve yürürlüğe girmesi yer almaktadır186.
Bankalar Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile bankacılık mevzuatı
uluslararası düzenlemelere ve özellikle Avrupa Birliği direktiflerine biraz daha
yaklaştırılmıştır.
Bankaların
denetiminde
ve
denetim
sonuçlarının
alınmasında etkinliğin arttırılmasına yönelik düzenlemeler yanında, banka
kurulması ve şube açma şartlarını ağırlaştıran düzenlemeler getirilmiştir187.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile, özel sermayeli bankalar ile kamu
sermayeli
bankalar
arasında
rekabet
eşitliğini
bozan
düzenlemeler
kaldırılmıştır.
Kredi tanımı Avrupa Birliği düzenlemelerine yaklaşmıştır. İlk defa
büyük kredi tanımı getirilmiş, dolaylı kredi ilişkisi yeniden düzenlenmiş ve
kredi özkaynak ilişkisi daha da daraltılmıştır.
Risk yönetimi ve konsolide bazda bilanço hazırlanmasını zorunlu hale
getiren düzenlemeler Kanun’da ilk kez yer almıştır. Konsolide bazda
hazırlanan büyüklükler üzerinden denetim uygulaması düzenlenmiştir.
Bir bankanın mali bünyesinin zayıflaması durumunda denetim
otoritesinin hareket kabiliyeti arttırılmış, mali bünyenin güçlendirilmesini
sağlayacak ya da bankanın faaliyeti ile ilgili olarak alınacak tedbirlere ilişkin
185
TBB, 2008, a.g.e., s: 18,19.
Gazi ERÇEL, Başkanın Konuşmaları, IMF ile Yapılan Stand-By Anlaşması Çerçevesinde; Türk
Bankacılık Sektörünün 1999 Yılı ve 2000 Yılına Dönük Değerlendirmesi, www.tcmb.gov.tr, Erişim
Tarihi: 25.07.2008.
187
TBB, 2008, a.g.e., s: 18,19.
186
148
kararlar daha objektif kriterlere dayandırılmış ve karar sürecini hızlandıran
değişiklikler getirilmiştir.
Ortakların ve yöneticilerin şahsi sorumlulukları arttırılmıştır. Mevzuata
aykırı davranışlar nedeniyle ilk kez idari ceza sistemi getirilmiş, adli cezalar
ise daha yüksek düzeylere çekilmiştir.
Bankaların
faaliyete
başlamaları,
faaliyetlerinin
izlenmesi,
denetlenmesi, denetim sonuçlarının karara bağlanması ve bir bankanın
faaliyetinin sona erdirilmesi ile ilgili kararların alınması ve uygulanması
amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Ağustos
2000 tarihinde resmen göreve başlamıştır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun temel misyonu;
bankaların ve özel finans kurumlarının piyasa disiplini içerisinde sağlıklı, etkin
ve dünya ölçeğinde rekabet edebilir bir yapıda işleyişi için uygun ortamı
yaratmak ve bu sayede ülkenin uzun vadeli ekonomik büyümesine ve
istikrarına katkıdabulunmaktır188.
2001
yılında
yapısal
düzenlemelerin
yavaşlaması,
iç
talebin
sınırlandırılamamasına bağlı olarak cari işlemler açığının büyümeye devam
etmesi ve döviz kurlarındaki baskının artması sonucu, 2001 Şubat ayında
Türkiye ekonomisinde finansal sistemden başlayan ve hızla reel kesime de
yayılan bir kriz yaşanmıştır.
Krizden sonra, Nisan 2001’de ekonomideki yapısal sorunları gidermek
ve finansal sistemin mali yapısını güçlendirmek amacıyla, “güçlü ekonomiye
geçiş programı” uygulamaya konulmuştur.
Bankacılık sektöründe yeniden yapılandırma süreci;
(i) TMSF bünyesindeki bankaların mali sorunlarının en kısa sürede
çözüme kavuşturulması,
(ii) Kamu bankalarının finansal ve operasyonel açıdan yeniden
yapılandırılması,
(iii) Yaşanan krizlerden olumsuz yönde etkilenen özel bankaların
sağlıklı bir yapıya kavuşturulması,
188
BDDK, Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı, 2001, www.bddk.org.tr/WebSitesi
/turkce/Raporlar, s:10. Erişim Tarihi: 22.12.2008.
149
(iv) Finansal yeniden yapılandırma programı ve
(v) Bankacılık sektöründe gözetim ve denetimin etkinliğini artıracak,
sektörü daha etkin ve rekabetçi bir yapıya kavuşturacak yasal ve kurumsal
düzenlemelerin gerçekleştirilmesi temel unsurlarına dayandırılmıştır.
Bankalarda risk yönetimi anlayışı, kamusal gözetim ve denetim
otoritesinde risk bazlı denetim anlayışı güçlenmiştir. Kamusal gözetim ve
denetim işlevi özerk bir yapıya kavuşturulmuştur. Bankaların faaliyetini
düzenleyen mevzuat 2005 yılında yenilenerek, uluslararası genel kabul
görmüş prensiplere ve uygulamalara önemli ölçüde yaklaştırılmıştır.
Yapılan kapsamlı düzenlemeler çerçevesinde; kredi sınırları ve
standart
oranların
hesaplanmasında
kullanılmak
üzere
AB
düzenlemelerindeki özkaynak tanımına paralel olarak konsolide özkaynak
tanımı
yapılmış
ve
sistemde
yeknesak
bir
tanımın
mali
tabloların
hazırlanmasında esas alınması sağlanmıştır.
Bankaların
kullandırdıkları
kredilerde
risk
yoğunlaşmalarının
önlenmesi için bir gruba kullandırılacak kredilerin hesabında doğrudan ve
dolaylı kredilerin birlikte dikkate alınması yönünde yapılan düzenlemelerle
banka kaynaklarının belirli gruplar üzerinde yoğunlaşmasının engellenmesi
amaçlanmıştır. Bu çerçevede bankaların sınırlamaları aşan tutarları için 2006
yılına kadar kademeli olarak yeni düzenlemeye uyum sağlaması istenmiştir.
2009 yılına kadar geçiş süreci tanınarak bankaların mali kurumlar
dışındaki kurumlara iştiraki özkaynakların % 15’i, toplam iştirak miktarı ise
banka özkaynaklarının % 60’ı ile sınırlandırılmıştır.
Ayrıca, bankaların yabancı para pozisyon risklerinin etkin olarak takibi
için yabancı para pozisyonlarının da konsolide esasa göre hesaplanması
yükümlülüğü getirilmiştir.
Karşılıklar için yapılan yeni düzenleme ile kredi alacaklarının geri
dönebilirlik ve teminat özelliklerine göre beş ayrı kategoride sınıflandırılması
esası getirilmiştir.
Risk yönetimi ve Basel II: 2001 yılından sonra bankaların risk yönetimi
uygulamalarının yönetim boyutu ve teknik yeterlilikleri konusunda önemli
çalışmalar
yapılmıştır.
Bankacılık
sektöründe
geleneksel
denetim
150
yaklaşımından risk odaklı yaklaşıma geçilmesi ile birlikte düzenlemelere
dayalı denetim yanında piyasa denetimi de önem kazanmıştır.
Uluslararası Ödemeler Bankası bünyesinde faaliyet gösteren ve
gelişmiş
ülkelerin
merkez
bankaları
ve
banka
denetim
otoriteleri
yetkililerinden oluşan Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından 1988
yılında banka sermaye yeterliliklerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi
hususunda yayımlanmış olan Basel Sermaye Uzlaşısı’na (Basel-I) ilişkin
köklü değişiklikler getiren Yeni Basel Sermaye Uzlaşısı Haziran 2004’de
yayımlanmıştır.
Ülkemizde de Basel-II ile getirilen hususlara ilişkin altyapı unsurlarının
(risk yönetimi sistemleri, kurumsal yönetim sistemleri, muhasebe, bilgi
sistemleri, vb.) uluslararası gelişmelere paralel olarak Türk bankacılık
sektöründe
de
tesis
edilmesi
yönünde
çalışmalar
2002
yılında
başlatılmıştır189.
Bankacılık sistemi açısından 2004 yılının en önemli kararlarından bir
tanesi
mevduata
sağlanan
tam
güvencenin
kaldırılması
ve
sigorta
kapsamının 50 milyar TL ile sınırlandırılması olmuştur190.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında yer alan birçok konu için
ihtiyaç duyulan detay düzenlemeleri gerçekleştirme yetkisi BDDK’ya
verilmiştir.
Bu kapsamda BDDK’nın gerçekleştirmiş olduğu düzenlemelerden
bankaların mali bünyelerine ilişkin olanlar aşağıda maddeler halinde yer
almaktadır.
-
Bankaların
Likidite
Yeterliliğinin
Ölçülmesine
191
Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik 01 Kasım 2006
ve
:
Toplam likidite yeterlilik oranı ve yabancı para likidite yeterlilik oranı
hesaplamasında esas alınacak vade dilimleri aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
Vade Dilimi Vadeye kalan süre:
Birinci vade dilimi 0 - 7 gün
189
TBB, 2008, a.g.e., s: 46-48.
TBB, Bankalarımız 2004, 2005, s: I-4.
191
Bankaların Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik, BDDK,
01 Kasım 2006.
190
151
İkinci vade dilimi 0 - 31 gün
Asgari likidite yeterliliği oranı: Birinci vade dilimine ilişkin toplam likidite
yeterlilik oranlarının haftalık basit aritmetik ortalaması ile ikinci vade dilimine
ilişkin toplam likidite yeterlilik oranı yüzde yüzden; birinci vade dilimine ilişkin
yabancı para likidite yeterlilik oranlarının haftalık basit aritmetik ortalaması ile
ikinci vade dilimine ilişkin yabancı para likidite yeterlilik oranı %80’den az
olamaz.
Kurul, Merkez Bankasının görüsünü alarak toplam likidite yeterlilik
oranı ile yabancı para likidite yeterlilik oranını her bir banka ya da banka
grubu bazında farklılaştırmaya, varlık ve yükümlülüklerin dikkate alınma
oranlarını değiştirmeye yetkilidir.
YP likidite yeterlilik oranını şöyle tanımlamaktadır:
“Vade dilimleri itibarıyla YP varlıkların, YP yükümlülüklere oranıdır.
YP Likidite oranı hesaplamasında:
- Alım Satım Amaçlı Devlet Borçlanma Senetleri
- Satılmaya Hazır Devlet Borçlanma Senetleri ile
- Vadeye Kadar Elde Tutulacak Devlet Borçlanma Senetlerinden
bilanço tarihi itibariyle vadesine 31 gün veya daha az kalmış olanlar likit
değer hesaplamasında stok değerin % 95’i oranında,
Vadeye Kadar Elde Tutulacak Devlet Borçlanma Senetlerinden
bilanço tarihi itibariyle vadesine 31 günden daha fazla kalmış olanlar ise likit
değer hesaplamasında stok değerin % 65’i oranında hesaba katılır.”
- Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin
Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006192:
Bankalar, yurtdışı şubeleri dahil, kredilerini ve diğer alacaklarını tahsil
kabiliyetine ve borçluların kredi değerliliğine göre, aşağıda belirtilen gruplar
itibariyle sınıflandırarak izlemek zorundadırlar:
a) Birinci Grup - Standart Nitelikli Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu
gruptaki krediler toplamının yüzde biri (% 1) ve teminat mektupları, aval ve
192
Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak
Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, BDDK, 01 Kasım 2006.
152
kefaletleri ile diğer gayrinakdi kredileri toplamının binde ikisi (% 0,2)
oranında,
b) İkinci Grup - Yakın İzlemedeki Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu
gruptaki krediler toplamının yüzde ikisi (% 2) ve teminat mektupları, aval ve
kefaletleri ile diğer gayrinakdi kredileri toplamının binde dördü (% 0,4)
oranında,
c) Üçüncü Grup - Tahsil İmkanı Sınırlı Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu
gruptaki krediler toplamının Üçüncü Gruba alındığı tarihten itibaren en az
yüzde yirmisi (% 20),
ç) Dördüncü Grup - Tahsili Şüpheli Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu
gruptaki krediler toplamının Dördüncü Gruba alındığı tarihten itibaren en az
yüzde ellisi (% 50),
d) Beşinci Grup - Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu
gruptaki krediler toplamının Beşinci Gruba alındığı tarihten itibaren yüzde
yüzü (% 100),
oranında özel karşılık ayrılır.
- Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006193:
Bankalar,
maruz
kaldıkları
risklerin
izlenmesi
ve
kontrolünün
sağlanması amacıyla, faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla uyumlu ve değişen
koşullara uygun, tüm şube ve birimleri ile Kanuna istinaden yürürlüğe
konulan düzenlemelere göre konsolidasyona tâbi tutulan ortaklıklarını
kapsayan, bu Yönetmelikte öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde yeterli ve
etkin iç sistemler kurmak ve isletmekle yükümlüdürler.
İç sistemler kapsamındaki birimler banka organizasyon yapısı
içerisinde yönetim kuruluna bağlı olarak kurulur. Yönetim kurulu iç sistemler
kapsamındaki görev ve sorumluluklarını kısmen veya tamamen iç sistemler
sorumlusuna devredebilir. Görev ve sorumlulukları iç sistemler kapsamında
yer alan birimler bazında ayrıştırılmak kaydıyla, birden fazla iç sistemler
sorumlusu da belirlenebilir. İç sistemler sorumluluğu görevi ancak icrai görevi
bulunmayan yönetim kurulu üyelerinden birine veya bu nitelikteki yönetim
193
Bu bölümde Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir. BDDK, 01 Kasım 2006.
153
kurulu üyelerinden oluşan komitelere ya da denetim komitesine verilebilir. İç
sistemler sorumlusu olan üyenin veya üye sayısının ikiden az olması
sonucunu doğurması kaydıyla iç sistemler sorumlusu olan komite üyesinin
görevden ayrılması, görevden alınması ya da aranan nitelikleri kaybetmesi
durumunda 15 gün içinde yerine aynı nitelikleri haiz bir yönetim kurulu
üyesinin atanması zorunludur.
- Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik 01 Kasım
2006
194
:
Bu Yönetmeliğin amacı, bankalarca verilen kredilere ilişkin usul ve
esasları düzenlemektir.
Bu Yönetmelik hükümleri;
a) Risk grubunun belirlenmesinde banka ve ortaklıklarda yönetim
kurulu üyesi ve genel müdür olarak görev yapanlar ve velâyet altında
olmayan çocuklar bakımından aynı risk grubuna dahil edilecek gerçek ve
tüzel kişilerin tespiti,
b) Kredi açma yetkisinin devri ile kredi komitesinin oluşumu, çalışma
ve karar alma esasları,
c) Kredilerin izlenmesi ve hesap durum belgesi alınması,
ç) Kredilerin kredi sınırlamalarında dikkate alınma oranları,
d) Kredi sınırlamalarına tabi olmayan işlemler,
e) Kredi sınırlarının izlenmesi,
f) Asımların giderilmesi,
g) Katılım bankalarınca finansman sağlama yöntemleri,
ile ilgili usul ve esasları kapsar.
-
Bankaların
Sermaye
Yeterliliğinin
Ölçülmesine
ve
Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik 01 Kasım 2006195:
BASEL Düzenlemeleri kapsamında bankaların 3’er aylık dönem
sonlarında hesaplanacak risk ağırlıklı varlıkların minimum %8’i oranında
194
Bu bölümde Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik özetlenmiştir, BDDK,01 Kasım
2006.
195
Bu bölümde Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin
Yönetmelik özetlenmiştir, BDDK, 01 Kasım 2006.
154
sermaye bulundurma yükümlülüğüne ilişkin detay hesaplama düzenlemeleri
bu tebliğ kapsamında yer almaktadır.
- Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik 01 Kasım 2006196:
Sermaye yeterliliği hesaplamasında ihtiyaç duyulan, ana sermaye,
katkı sermaye ve 3. kuşak sermaye kavramları tanımlanmıştır.
-
Derecelendirme
Kuruluşlarının
Yetkilendirilmesine
Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006
197
ve
:
Derecelendirme kuruluşlarının yetkilendirilmesine, faaliyetlerine ve
yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu konu
ilerleyen başlıklarda ayrıntılı olarak yer almaktadır.
- Bankaların Kıymetli Maden Alım Satımına ve Alacaklarından
Dolayı Edindikleri Emtia ve Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasına İlişkin
Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006198:
Bankalar, alacaklarından dolayı edinmek zorunda kaldıkları varlıkları
edinme gününden itibaren 3 yıl içinde elden çıkarmak zorundadır.
Edinim tarihinden itibaren bir yıl içinde elden çıkarılması olasılığı
yüksek görülen elden çıkarılacak amortismana tabi varlıklar, bu süre zarfında
banka tarafından satış planı ve planın tamamlanmasına yönelik aktif bir
çalışma yapılmış olması ve varlığın piyasa fiyatına yakın bir fiyattan satışa
sunulmuş olması şartıyla, amortismana tabi tutulmaz.
Edinim tarihinden itibaren bir yıl içinde elden çıkarılması mümkün
görülmeyen veya bir yıl içinde elden çıkarılması mümkün görülmekle birlikte
bu süre içinde elden çıkarılamayan amortismana tabi varlıklar, faydalı ömür
süreleri ve amortisman oranları kullanılarak niteliğine göre her biri edinim
tarihinden başlamak üzere ayrı ayrı amortismana tabi tutulur.
Üç
yıllık
sürenin
dolmasını
müteakip
elden
çıkarılamayan
amortismana tabi varlıklar, bu sürenin dolduğu tarihten itibaren üçüncü
196
Bu bölümde Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik özetlenmiştir, BDDK, 01 Kasım 2006.
Bu bölümde Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar
Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir , BDDK, 01 Kasım 2006
198
Bu bölümde Bankaların Kıymetli Maden Alım Satımına ve Alacaklarından Dolayı Edindikleri
Emtia ve Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
özetlenmiştir , BDDK, 01 Kasım 2006
197
155
fıkrada belirtilen usul ve esaslar dahilinde amortisman oranı iki katı
uygulanmak suretiyle amortismana tabi tutulur.
Amortismana tabi olmayan varlıklar edinim tarihinden üç yıl geçmesi
ve elden çıkarılamaması halinde edinim tarihinden itibaren her yıl için yüzde
beş oranında karşılık ayrılmak suretiyle itfaya tabi tutulur.
Edinim
tarihinden
itibaren
beş
yıl
geçmesine
rağmen
elden
çıkarılamayan varlıklar net defter değerleri üzerinden özkaynak hesabında
sermayeden indirilen değer olarak dikkate alınır.
Alacaklardan
dolayı
edinilen
varlıklar
hiçbir
sekil
ve
suretle
değerlemeye tabi tutulamaz.
- Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Özkaynak Standart Oranının
Bankalarca Konsolide ve Konsolide Olmayan Bazda Hesaplanması ve
Uygulanması Hakkında Yönetmelik 01 Kasım 2006199:
Yönetmeliğin amacı, bankaların döviz varlık ve yükümlülükleri
arasındaki ilgi ve dengelerin kurulmasını ve özkaynakları ile uyumlu bir
seviyede döviz pozisyonu tutmalarını temin etmek üzere, uygulayacakları
yabancı para net genel pozisyon/özkaynak standart oranına ilişkin usul ve
esasları düzenlemektir. Konsolide finansal tablolar esas alınarak hesaplanan
yabancı para net genel pozisyon/özkaynak standart oranının mutlak değeri %
20’yi aşamaz.
199
Bu bölümde Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Özkaynak Standart Oranının Bankalarca Konsolide
ve Konsolide Olmayan Bazda Hesaplanması ve Uygulanması Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir,
BDDK, 01 Kasım 2006.
156
3.4. TÜRKİYE’DE DERECELENDİRMEYE İLİŞKİN YASAL
MEVZUAT
3.4.1. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’ndaki Derecelendirmeye
İlişkin Düzenleme
Türkiye’de derecelendirmeye ilişkin mevzuat kanun olarak 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu’nda yerini almıştır. 5411 sayılı Kanun’un 34. maddesinde
“Değerleme ve derecelendirme kuruluşları” başlığı altında “Bu Kanun ve bu
Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelerde öngörülen değerlemeler ve
derecelendirmeler, Kurulca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde,
değerleme
ve
derecelendirme
kuruluşlarına
yaptırılır.“
şeklinde
yer
almaktadır.
3.4.2.
Bankacılık
Düzenleme
ve
Denetleme
Kurumu’nun
Derecelendirmeye İlişkin Düzenlemesi
Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine
İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik200 1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
3.4.2.1. Yönetmeliğin Amacı
Yönetmeliğin amacı, derecelendirme kuruluşlarının yetkilendirilmesine,
faaliyetlerine
ve
yetkilerinin
kaldırılmasına
ilişkin
usul
ve
esasları
düzenlemektir.
200
Bu bölümde Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar
Hakkında Yönetmelik özetlenmiştir , BDDK, 2006.
157
Yönetmelik bankaların derecelendirmeleri ile bankalardan kredi
kullanacak
müşterilerin
kredi
değerlemesini
yapacak
derecelendirme
kuruluşları ve bunların faaliyetlerini kapsamaktadır.
3.4.2.2. Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı
01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikte
açıklanan düzenlemenin kapsamı şu şekildedir:
a) Kredi değerliliğinin derecelendirilmesini,
b) Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesini,
c) Bankalarca kullanılan derecelendirme yöntemlerinin geçerliliğinin
değerlendirilmesini,
ve bu faaliyetlerin niteliğine göre yapılacak inceleme ve analiz
sonucuna dayanılarak bir derecelendirme notu belirlenmesi sürecini içerir.
Kredi değerliliğinin derecelendirilmesi, müşterinin;
a) Kullanacağı krediyi geri ödeyebilme gücünün veya
b) Borçluluğunu temsil eden sermaye piyasası araçlarının anapara,
faiz ve benzeri yükümlülüklerini vadelerinde karşılayamama riskinin, yetkili
derecelendirme kuruluşu tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak
değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir. Müşterinin ana ortaklık
niteliğinde olması durumunda, bu faaliyet, kredi derecelendirmesi için görüş
oluşturmak amacı ile sınırlı olmak üzere konsolidasyon kapsamındaki
ortaklıkların kredi değerliliklerinin de incelenmesi ve analiz edilmesi faaliyetini
kapsar. Ancak, bu halde verilen derecelendirme notu sadece ana ortaklığa
ilişkin olup, gruba dahil diğer ortaklıklar için geçerli değildir.
Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesi, bankaların
"Bankaların Kurumsal Yönetim İlkelerine İlişkin Yönetmelik" hükümlerine
uyum düzeylerinin yetkili derecelendirme kuruluşları tarafından bağımsız,
tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir.
Bankalarca kullanılan derecelendirme yöntemlerinin geçerliliğinin
değerlendirilmesi, bankaların gerçek ve tüzel kişi kredi müşterileri için
158
uyguladıkları kredi değerliliğinin derecelendirilmesine ilişkin derecelendirme
yöntemlerinin
geçerliliğinin
ve
kamuoyuna
açıkladıkları
bilgilere
uygunluğunun bağımsız, tarafsız ve adil olarak değerlendirilmesi faaliyetidir.
3.4.2.3. Derecelendirme Uzmanlarının Nitelikleri ve Etik İlkeler
01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik bu
alanda çalışma yapacak derecelendirme uzmanlarına ilişkin de nitelik ve
mesleki etik ilkelre açısından ayrıntılı açıklama getirmektedir. 2 temel konu
olan meslek ilkeleri ve bağımsızlık açısından düzenleme ayrıntıları
içermektedir. Düzenlemede yer alan ayrıntılar şu şekildedir:
Meslek ilkeleri: Yetkili derecelendirme kuruluşları, kalite güvencesi
sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri, derecelendirme komitesi üyeleri
ve
derecelendirme
uzmanları
Objektiflik,
Tarafsızlık,
Uluslararası
erişilebilirlik/şeffaflık, açıklama yükümlülüğü, kaynak yeterliliği, itibar, mesleki
yeterlilik ilkelerine uygun davranmak zorundadır.
Derecelendirme uzmanlarının;
a) En az dört yıllık lisans düzeyinde eğitim görmüş olmaları,
b) Derecelendirme konusunda yurt içinde veya yurt dışında yetkili
kurumlar tarafından verilen mesleki yeterlilik sertifikalarına ve bankacılık,
bağımsız denetim veya derecelendirme konularında en az üç yıllık tecrübeye
sahip olmaları veya bankacılık, bağımsız denetim veya derecelendirme
konularında en az beş yıllık tecrübeye sahip olmaları gerekmektedir.
Asgari üç
kişiden teşkil olması zorunlu olan derecelendirme
komitesinde yer alacak üyelerin en az üçte ikisinin;
a) Türkiye’de yerleşik,
b) Bankalarda genel müdür veya kredilerden sorumlu genel müdür
yardımcısı veya kredi komitesi üyesi ya da Kurulda başkan veya üye,
Kurumda Başkan Yardımcısı ya da Daire Başkanı olarak ya da Kurumda on
yıl bankacılık uzman ve yardımcısı veya bankalar yeminli murakıp ve
yardımcısı olarak görev yapmış olmaları gerekir.
159
Bağımsızlık: Yetkili derecelendirme kurulusunun ortakları, yönetim
kurulu başkan ve üyeleri ile denetçileri, yöneticileri, derecelendirme komitesi
üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının aşağıdaki şartlara uygun davranması
zorunludur.
a) Çalışmaları sırasında ortaya çıkabilecek çıkar çatışmalarından uzak
kalmak, dürüstlük ve tarafsızlıklarını etkileyebilecek hiçbir müdahaleye imkan
vermemek, derecelendirme faaliyeti sonucunda ulaştıkları görüşlerini,
kendilerinin
veya
başkalarının
doğrudan
veya
dolaylı
çıkarlarını
düşünmeksizin raporlarında açıklamak zorundadır.
b) Müşterilerinin ve bunların doğrudan veya dolaylı olarak kontrol ettiği
ortaklıkların yönetimi ile ilgili karar alma sürecine katılamaz, derecelendirme
modellerinin geliştirilmesi, yazılımı ve bunların test edilmesi hariç olmak
üzere bu süreçte yönetim ve danışmanlık hizmeti veremezler.
c) Üçüncü derece dahil kan ve ikinci derece dahil kayın hısımları ile
eşlerinin; ortağı, yönetim kurulu başkanı veya üyesi, genel müdürü, genel
müdür yardımcısı veya başka unvanlarla istihdam edilseler dahi, yetki ve
görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya daha üst konumlarda
icrai nitelikte görev yaptıkları müşterilerine ilişkin derecelendirme sürecinde
yer alamazlar.
ç) Derecelendirme hizmetinin verilmesinden önceki iki yıl içinde
derecelendirme hizmeti verilen bankada veya bankanın nitelikli paya sahip
olduğu ortaklıklarda görev alan kişiler olamaz, gelecek iki yıl içerisinde
bunlarda her ne unvan altında olursa olsun görev alamaz ve yatırım fonları
aracılığıyla edinilenler hariç bunların hisse senetlerine doğrudan veya dolaylı
olarak sahip olamazlar.
Yetkili derecelendirme kuruluşunun ortakları, yönetim kurulu başkan
ve
üyeleri,
denetçileri,
yöneticileri,
derecelendirme
komitesi
üyeleri,
derecelendirme uzmanları ve bunların üçüncü derece dahil kan ve ikinci
derece dahil kayın hısımları ile eşleri, bu kuruluşlarla hukuki bağlantısı
bulunan yurt içinde veya yurt dışında kurulu derecelendirme kuruluşları;
a) Derecelendirme hizmeti verilen müşteri, müşteriyi kontrol eden
ortaklar veya müşterinin kontrolü altında bulundurduğu ortaklıklar ile
160
doğrudan ya da dolaylı ortaklık, piyasa koşullarına göre imtiyazlı bir şekilde
kredi ya da borç-alacak veya derecelendirmenin etkin bir şekilde yapılmasını
engelleyecek herhangi bir menfaat ilişkisine giremezler, yatırım fonları
aracılığıyla edinilenler hariç bunların hisse senetlerine doğrudan veya dolaylı
olarak sahip olamazlar.
b) Bunlarda yönetim kurulu başkanı veya üyesi, genel müdür ya da
genel müdür yardımcısı olarak veya önemli karar yetki ve sorumluluğu
taşıyan başka sıfatlarla görev alamaz, yönetim hizmeti veremezler.
(4) Yetkili derecelendirme kurulusunun ortakları, yönetim kurulu
başkan ve üyeleri, denetçileri, yöneticileri, derecelendirme komitesi üyeleri ve
derecelendirme uzmanları, başka bir derecelendirme kurulusunda ya da
bağımsız denetim veya değerleme hizmeti veren kuruluşlarda yönetim kurulu
başkanı ya da üyesi, denetçi, yönetici veya ortak olamazlar.
01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik bu
temel kavramları açıkladıktan sonra, özellikle hangi durumlarda bğımsızlığın
ortadan kalkmış sayılacağına ilişkin aşağıdaki vurgulara yer vermiştir:
Bağımsızlığın ortadan kalkması: Aşağıdaki hallerde bağımsızlığın
ortadan kalktığı kabul edilir.
aYönetmelikte belirtilen hususlara aykırılık oluşması.
b) Yetkili derecelendirme kuruluşunun ortakları, yönetim kurulu başkan
ve üyeleri, denetçileri, yöneticileri, derecelendirme komitesi üyeleri veya
derecelendirme uzmanları ile bunların üçüncü derece dahil kan ve ikinci
derece dahil kayın hısımları ile eşlerinin derecelendirme sözleşmesinde
öngörülenler dışında müşteriden doğrudan veya dolaylı olarak menfaat
sağlamaları veya menfaat sağlayacakları vaadinde bulunulmasına karsın bu
durumun ilgili kişilerce ivedi olarak Kuruma bildirilmesini teminen kalite
güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyelerine bildirilmemiş
olması.
c) Geçmiş dönemlere ilişkin derecelendirme ücretinin geçerli bir
nedene dayanmaksızın müşteri tarafından ödenmemiş veya alacak davası
açılmamış olması ya da yetkili derecelendirme kurulusuna sözleşmede
161
kararlaştırılan tutarın üzerinde sonradan bir ödeme yapıldığının ortaya
çıkması.
ç) Derecelendirme ücretinin derecelendirme sonuçları ile ilgili şartlara
veya önceden kararlaştırılmış bir derecelendirme tahminine bağlanmış
olması
ya
da
derecelendirme
işleminin
tamamlanmasından
sonra
belirlenmesi.
d)
Müşterinin
kredi
değerliliğinin
derecelendirmesinin,
Kuruma
bildirilen ve kamuya açıklanan temerrüt tanımından, hesaplama döneminden
ve derecelendirme kategorisine iliksin tahmini temerrüt oranlarından farklı bir
yöntemle yapıldığının belirlenmesi.
e) Yetki alındıktan sonra üçüncü hesap döneminden itibaren bir
müşteriden elde edilen gelirin, o yılsonu itibarıyla elde edilen dönem
gelirlerinin gerekçesiz olarak yüzde onbeşini geçmesi.
01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik, aynı
zamanda
derecelendirme
kuruluşlarının
bünyelerinde
bulundurmaları
gereken kalite güvence sisteminin detaylarına da düzenlemede yer
verilmiştir.
Kalite güvencesi sistemi:
Yetkili derecelendirme kuruluşları,
kendisinin, ortakları, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçileri,
yöneticileri, derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının
Yönetmelikte
belirlenen
mesleki
gereklilik
ve
yeterliliği
haiz,
ilgili
düzenlemelere uygun, yapılan derecelendirmelerin doğru olduğunu teyit
edecek bir kalite güvencesi sistemini kurmakla yükümlüdür. Kalite güvencesi
sistemi, yeterli mali kaynaklara sahip olmalı ve derecelendirme sürecinden
bağımsız bir yapıda oluşturulmalıdır.
Yetkili derecelendirme kuruluşunun icrai görevi olmayan yönetim
kurulu üyeleri arasından seçilecek iki üye, kalite güvencesi sisteminin
işleyişinden sorumlu olarak görevlendirilir.
162
3.4.2.4. Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesi
Derecelendirma alanında faaliyette bulunmak amacıyla
talepte
bulunacak kuruluşların bu alanda yetkilendirilebilmesi için aranan şartlar
Yönetmelik’te aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:
Yetkilendirilecek derecelendirme kuruluşlarında aranacak şartlar
(1) Yetkilendirilecek derecelendirme kuruluşlarının;
a) Anonim şirket şeklinde kurulmuş olması ve hisse senetlerinin
tamamının nama yazılı olması,
(b)
Esas
sözleşmelerinde
sadece
derecelendirme
faaliyetinde
bulunacaklarına ilişkin ibarenin bulunması,
c) Ticaret unvanlarında derecelendirme ibaresinin bulunması,
ç) Derecelendirme faaliyetini gerçekleştirebilecek ölçüde yönetim
yapısına, yeterli sayı ve nitelikte derecelendirme uzmanına, gerekli teknik
donanıma, belge ve kayıt düzenine sahip olunması ve kalite güvencesi
sisteminin oluşturulması ya da oluşturulmasına yönelik planların sunulması,
d) Verecekleri hizmetlerden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla
mesleki sorumluluk sigortası yaptıracaklarını taahhüt etmesi,
e) Yurt içinde veya yurt dışında derecelendirme faaliyetinde bulunma
yetkisinin iptal edilmemiş olması,
f) Ortaklarının, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, yöneticilerinin,
denetçilerinin ve derecelendirme komitesi üyelerinin derecelendirme faaliyeti
sırasında bağımsızlıklarının ortadan kalkması durumunda müşteriye verilen
derecelendirme hizmetinden çekileceğini taahhüt etmesi şarttır.
Yetkilendirilecek derecelendirme kuruluşunun ortaklarının, kalite
güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri, derecelendirme
komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının;
a) Başka bir derecelendirme, bağımsız denetim veya değerleme
kurulusunda ortaklığının bulunmaması, yönetim kurulu başkanı ya da üyesi,
163
denetçi,
yönetici
olmaması,
derecelendirme
komitesi
üyesi
veya
derecelendirme uzmanı, bağımsız denetçi ya da değerleme uzmanı unvanı
altında çalışmaması,
b) Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen
niteliği haiz olmaları,
c) Yurt içinde veya yurt dışında bağımsız denetim, değerleme veya
derecelendirme yapma yetkisi iptal edilmiş kuruluşlarda yetki iptaline neden
olan faaliyetlerde sorumluluklarının tespit edilmemiş olması,
ç) Mesleki faaliyetler dışında ticari faaliyetinin bulunmaması şarttır.
Yetki başvurusu sırasında gerekli olan bilgi ve belgeler
Bu Yönetmelik kapsamında yetkilendirilmek isteyen derecelendirme
kuruluşları, 5. maddede belirtilen yetkilendirilmek istedikleri derecelendirme
faaliyet konusu veya konularının belirtildiği ve aşağıdaki bilgi ve belgelerin
eklendiği bir yazı ile Kuruma başvururlar.
a) Derecelendirme kuruluşunun esas sözleşmesinin, varsa esas
sözleşme değişikliklerinin de yer aldığı son halinin noter onaylı örneği,
b) Derecelendirme kuruluşunun merkezinin ve/veya varsa şubelerinin
adresleri,
c) Derecelendirme kuruluşunun başvuru tarihindeki bilançosu,
ç) Yurt dışında kurulu bir derecelendirme kuruluşu ile hukuki
bağlantının bulunması durumunda, ilgili yurt dışı şirket ile yapılan
sözleşmelerin yurt dışında kurulu şirket yetkililerince tasdik edilmiş kopyası,
d) Yazılı taahhüt,
e) Ortakların, kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu
üyeleri ile derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının
gerekli belgeler,
f) Ortakların;
164
1) İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre müflis olmadıklarına veya
konkordato ilân etmediklerine ilişkin yazılı beyanları,
2) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan alınacak belge,
g) Kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyelerinin,
derecelendirme komitesi üyelerinin ve derecelendirme uzmanlarının lisans
diplomaları ile aldıkları sertifikaların noter onaylı örnekleri,
ğ) Derecelendirme uzmanlarının, 9. maddede belirtilen bağımsızlığı
ortadan kaldıran hallerin ortaya çıkması durumunda müşteriye verilen
derecelendirme hizmetinden çekileceğine ilişkin taahhüt belgesi,
h) Kalite güvencesi sisteminden hangi yönetim kurulu üyelerinin
sorumlu olduğuna dair yönetim kurulu karar örneği ile kalite güvencesi
sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri tarafından hazırlanıp imzalanmış
kalite güvencesi sisteminin yapısına ve işleyişine ilişkin ayrıntılı bilgi,
ı)
Yetkilendirilmek
istedikleri
derecelendirme
faaliyeti
ya
da
faaliyetlerine ilişkin derecelendirme yöntemlerine ve bu yöntemler ile uyumlu
olarak kullanmayı öngördükleri derecelendirme not sistemine, temerrüt
tanımına, kullanılan zaman aralığına, derecelendirme kategorisine ilişkin
tahmini temerrüt oranlarına ve derecelendirme komitesinde görev alacak
üyelere ilişkin bilgiler,
i) Derecelendirme komitesi üyelerine ve derecelendirme uzmanlarına
verilmesi planlanan eğitimlere ilişkin ayrıntılı bilgiler,
j) Tüzel kişi ortakların ortaklık yapılarını gösteren belgeler,
k) Derecelendirme kuruluşunun vereceği hizmetlerden doğabilecek
zararları karşılamak amacıyla mesleki sorumluluk sigortası yaptıracağına
ilişkin beyan eklenir.
Yukarıdaki
şartları
taşıyan
kurumlara
bu
aşamadan
sonra,
yetkilendirme işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu süreç ise Yönetmelikte
aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:
165
Yetkilendirme: Derecelendirme kurulusunun faaliyet göstermek için
başvuruda bulunduğu konu itibarıyla Kurumca yapılacak değerlendirme
sonucunda
Kurulca
uygun
görülecek
derecelendirme
kuruluşları
yetkilendirilir. Yetkilendirilen derecelendirme kuruluşları Kurumun internet
sayfasında kamuoyuna duyurulur.
3.4.2.5. Derecelendirme Kuruluşlarının Faaliyetleri
Düzenleyici
ve
denetleyici
otorite
tarafından
yetkilendirilen
derecelendirme kuruluşlarının, müşteri edinmek amacıyla dolaylı veya
dolaysız reklam sayılabilecek
faaliyetlerde bulunması düzenleme ile
yasaklanmıştır. Ancak, kendilerini tanıtıcı bilgiler içeren broşürler hazırlayıp
dağıtabilme, kendileri için eleman aramaya yönelik ilanlar verebilme, mesleki
konularda bilimsel nitelikte yayın yapabilme, seminer, konferans gibi
toplantılar düzenleyebilme konularında bir kısıt olmadığına ilişkin de vurgu
yapılmaktadır.
01.11.2006 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik ile
yetkilendirilen derecelendirme kuruluşlarının derecelendirme faaliyetlerinde
bulunabilmesi için müşterileri ile yazılı bir sözleşme yapmaları zorunludur.
Düzenlemede sözleşmede bulunması gereken unsurlar aşağıdaki şekilde
sıralanamaktadır:
a) Derecelendirme kuruluşunun unvanı ve merkez adresinin,
b) Derecelendirme hizmetinden faydalanacak müşterinin unvanı ve
merkez adresinin,
c) Sözleşmenin amacı, konusu ve varsa özel nedenlerinin,
ç) Görevlendirilecek derecelendirme uzmanının adı ve soyadının,
e) Sözleşmenin süresinin ve sona ermesinin şartlarının,
f) Derecelendirme kurulusuna ödenecek ücretin,
g) Tarafların sorumluluklarının ve yükümlülüklerinin,
ğ) Mesleki sorumluluk sigortası yaptırılacağının
belirtilmesi şarttır.
166
Yetkili derecelendirme kuruluşu bir müşteri ile birbirini izleyen azami
dört hesap dönemi için derecelendirme sözleşmesi imzalayabilir. Aynı
müşteriye dört hesap dönemi sonrasında tekrar hizmet verilebilmesi için en
az bir hesap döneminin geçmesi gerekir.
Derecelendirme
kuruluşları,
sözleşmesinin
derecelendirme
feshi:
faaliyetlerinin
Yetkili
önemli
derecelendirme
ölçüde
sözleşme
hükümlerine aykırı olarak sınırlandırılması, talep edilen bilgi ve belgelerin
sağlanamaması, suistimalden kaynaklanan yanlış bir beyanda bulunulması
veya
benzeri
durumların
gerçekleşmesi
ihtimali
söz
konusu
ise
derecelendirme faaliyetinin her aşamasında çekilebilir.
Bankanın
derecelendirme
sözleşmesini
feshedebilmesi
için
derecelendirme sözleşmesine aykırı hareket edilmesi veya derecelendirme
faaliyetinin bu Yönetmelikte belirtilen esaslara göre yapılmaması ve bunlara
ilişkin sunulacak kanıtların Kurumca uygun görülmüş olması koşulu aranır.
Derecelendirme
faaliyeti:
Yetkili
derecelendirme
kuruluşları
faaliyetlerini aşağıda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yürütürler.
a) Derecelendirme uzmanlarının Kuruma bildirilen ve kamuoyuna
açıklanan derecelendirme yöntemlerine veya bilgi paylaşımı sözleşmesine
uygun olarak bilgi toplamalarını ve bu bilgileri önyargısız analiz etmelerini
sağlayacak yazılı süreçler belirlenmelidir.
b) Müşterinin ve derecelendirme faaliyetinin niteliğine göre, müşteri ile
derecelendirme ücretine ilişkin yapılan görüşmelere katılanlar dışından
seçilecek gerekli sayıda ve yeterlilikte derecelendirme uzmanı tahsis
edilmelidir.
c)
Kredi
değerliliğinin
derecelendirmesinde,
bağımsız
denetim
kuruluşlarınca veya 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisine
sahip
meslek
mensupları
tarafından
Türkiye
Muhasebe
Standartları
Kurulunca belirlenmiş muhasebe ilkelerine uygunluğu onaylanmış finansal
tablolar esas alınmalıdır.
ç)
Derecelendirmenin
derecelendirme
kuruluşunca
bu
Yönetmelik
uygulanacağı
hükümlerine
açıklanan
ve
yetkili
derecelendirme
yöntemlerine uygun yapıldığını kanıtlayacak çalışma kağıtları hazırlanmalı,
167
bunlar ile derecelendirme görüsünü destekleyecek diğer bilgi ve belgelere
ilişkin kayıt düzeni oluşturulmalıdır.
d) Derecelendirme uzmanları tarafından hazırlanan çalışma kağıtları,
ekleri ve bunlara ilişkin görüşler esas alınarak müşteriye verilecek derecenin
ve sektörler itibarıyla müşterilere verilecek derecelendirme notlarına esas
derecelendirme yöntemlerinin yetkili derecelendirme kuruluşu tarafından
oluşturulması gereken derecelendirme komitesince belirlenmesi zorunludur.
e) Derecelendirme sözleşmelerinde düzenli olarak gözden geçirileceği
kararlaştırılmamış olanlar dışındaki derecelendirme faaliyetlerinin sonuçları
ve kamuoyuna açıklanan dereceler, müşterinin kredi değerliliğini veya verilen
dereceye esas oluşturan bilgileri etkileyecek gelişmeler sürekli takip edilmek
suretiyle güncellenmeli, gerektiğinde derece değişikliği yapılmalı ve bu
durumda, yeni derece ile birlikte bir önceki derecenin değiştirilme gerekçesi
kamuoyuna açıklanmalıdır.
f) Bir müşteri hakkında talep edilmemiş derecelendirme notu
verilmesinde, bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara uygun olarak
asgari dört hesap dönemi süresince derecelendirme yapılması ve verilecek
derecelendirme notlarının en fazla altı aylık dönemler itibarıyla gözden
geçirilerek kamuoyuna açıklanması esastır.
g) Yetkili derecelendirme kuruluşu, kredi değerliliği ya da kurumsal
yönetim uygulamaları bakımından eş değer müşterilerin birbirine denk
derecelendirme notları alacağı tutarlı bir yöntem uygulamalıdır.
ğ) Yetkili derecelendirme kuruluşlarınca verilen dereceler sürekli
olarak izlenmeli, derecelendirilen müşterinin kredi değerliliğini etkileyebilecek
bilgi
akısının
devamlılığını
ve
etkinliğini
sağlamak
üzere
politikalar
oluşturulmalı ve yeni edinilen bilgilerin verilen dereceleri etkilemesi halinde
dereceler üzerinde gereken değişiklikler yapılmalıdır.
Sırların saklanması: Yetkili derecelendirme kuruluşunun ortakları,
yönetim kurulu başkan ve üyeleri, denetçileri, yöneticileri ile derecelendirme
komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanları, derecelendirme faaliyetleri
sırasında öğrendikleri, Yönetmelik uyarınca kamuoyuna açıklanması zorunlu
168
olan bilgiler hariç olmak üzere, bankalar ile bankaların müşterilerine ait sırları
ve
diğer
müşterileri
ile
yapacakları
derecelendirme
sözleşmelerinde
kararlaştırılacak sır kapsamındaki bilgileri açıklayamaz, kendilerinin veya
üçüncü kişilerin menfaatlerine kullanamazlar.
3.4.2.6 Derecelendirme Notlarının ve Diğer Gerekli Bilgilerin
Kamuoyuna Açıklanması
Konuya ilişkin Tebliğ’de, derecelendirme firmaları tarafından verilecek
derecelendirme notları ve gerekli diğer bilgilerin kamuoyu ile nasıl
paylaşılacağı konusuna da açıklık getirilmiştir. Verilecek derecelendirme notu
ya da verilen bir derecelendirme notunun güncellenmesi sonrasında
yapılacak değişiklik kamuoyuna açıklanmadan önce yanlış yargılara
ulaşılmasını önlemek için müşteriye bilgi verilir.
Bankalara ve banka dışındaki müşterilerden sadece onayı olanlara ait
dereceler ve bu Yönetmelik kapsamında kamuoyuna açıklanması gereken
diğer bilgiler, en geç bir hafta içinde yetkili derecelendirme kuruluşunun
internet sitesinde yayımlanır.
Kuruma
bildirim:
Yetkili
derecelendirme
kuruluşları,
esas
sözleşmelerindeki ve adreslerindeki değişiklikleri iki hafta içerisinde; ortakları,
kalite güvencesi sisteminden sorumlu yönetim kurulu üyeleri, derecelendirme
komitesi üyeleri ile derecelendirme uzmanlarında meydana gelen değişiklikler
ile Yönetmelikte öngörülen koşullardaki değişiklikleri, değişiklik veya istihdam
edilme tarihinden itibaren en geç bir ay içinde Kuruma bildirirler. Kurumca
yapılan değerlendirme neticesinde otuz gün içerisinde olumsuz görüş
bildirilmeyen değişiklikler geçerli sayılır.
Yetkili
derecelendirme
kuruluşları,
sözleşme
imzalanmasını
müteakiben bir ay içinde, derecelendirme faaliyetinin konusu, kapsamı,
amacı, süresi, alınan hizmet karşılığı ödenecek ücret, derecelendirme
hizmetini verecek personelin unvanı ile ad ve soyadlarına ilişkin bilgileri
içeren bir yazı ile mesleki sorumluluk sigortası poliçesinin bir örneğini
169
Kuruma gönderirler ve bu konu hakkında müşteriye bilgi verirler. Bu bilgilerde
değişiklik olması durumunda söz konusu değişiklikler en geç bir hafta
içerisinde yazılı olarak Kuruma bildirilir.
Gözetim ve denetim: Kurum yetkili derecelendirme kuruluşlarından
her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir.
Derecelendirme kuruluşları, derecelendirme faaliyeti kapsamında
düzenlenen çalışma kağıtlarının ve bunların eki bilgi ve belgelerin asıllarını,
kopyalarını, düzenlenmelerini izleyen hesap döneminden itibaren beş yıl
süreyle, hukuki ihtilafa konu olanların ise bu ihtilafın sonuçlanmasına kadar
saklamak zorundadırlar.
Finansal tablo düzenleme ve bağımsız denetim yükümlülüğü:
Yetkili derecelendirme kuruluşlarının yıllık finansal tabloları, yetkilendirilmiş
bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenir.
Yetkili derecelendirme kuruluşları, genel kurul toplantılarını izleyen
otuz gün içerisinde bağımsız denetimden geçmiş yıllık finansal tabloları ile
bağımsız denetim raporlarının birer örneğini Kuruma gönderirler ve internet
sayfalarında kamuoyuna açıklarlar.
Yetki iptali: Kurumca Yönetmelikte belirlenen hallerin bir veya
birkaçının tespit edilmesi halinde Kurulca derecelendirme kuruluşunun yetkisi
sürekli olarak kaldırılır.
Ayrıca bazı durumlarda Kurul, yetkili derecelendirme kuruluşunun altı
aydan fazla olmamak üzere geçici olarak yetkisini kaldırmaya yetkilidir.
3.4.3. Sermaye Piyasası Kurumu’nun Derecelendirmeye İlişkin
Düzenlemesi
Bu konuda en son yapılan düzenleme olan Sermaye Piyasasında
Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Esaslar
170
Tebliği201 Seri: VIII, No: 51 12/7/2007 tarihli ve 26580 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanmıştır.
3.4.3.1. Amaç
Tebliğin amacı, sermaye piyasasında derecelendirme faaliyetine, bu
faaliyette
bulunmak
üzere
Kurulca
yetkilendirilecek
derecelendirme
kuruluşlarına, bu kuruluşların çalışanlarına ve Kurulca kabul edilen uluslar
arası derecelendirme kuruluşlarına ilişkin ilke, usul ve esasları düzenlemektir.
3.4.3.2. Derecelendirme Faaliyetinin Kapsamı
Derecelendirme faaliyeti; kredi derecelendirmesi ve kurumsal yönetim
ilkelerine uyum derecelendirmesi faaliyetlerini kapsar.
İşletmelerce derecelendirme yaptırılması ihtiyaridir. Ancak, Kurul
tarafından gerekli görülen durumlarda derecelendirme yaptırılması zorunlu
tutulabilir.
Derecelendirme
derecelendirme
kuruluşları,
yapabilirler.
işletmelerin
Derecelendirme
talepleri
kuruluşları,
olmaksızın
talebe
bağlı
olmayan derecelendirme çalışması ve sonuçları hakkında kamuya açıklama
yapmadan önce ilgili işletmelere bilgi vermek zorundadırlar.
Kredi
derecelendirmesi;
işletmelerin
risk
durumları
ve
ödeyebilirliklerinin veya borçluluğu temsil eden sermaye piyasası araçlarının
anapara, faiz ve benzeri yükümlülüklerinin vadelerinde karşılanabilirliğinin
derecelendirme kuruluşları tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak
değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir.
Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesi: İşletmelerin
Kurulca (SPK) yayımlanan Kurumsal Yönetim İlkelerine uyumlarının
201
Bu bölüm Sermaye Piyasasında Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin
Esaslar Tebliği’nden özetlenmiştir., SPK, 2007.
171
derecelendirme kuruluşları tarafından bağımsız, tarafsız ve adil olarak
değerlendirilmesi ve sınıflandırılması faaliyetidir.
Kurumsal yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesinde bir bütün
olarak tüm ilkelere uyum ile pay sahipleri, kamuyu aydınlatma ve şeffaflık,
menfaat sahipleri ve yönetim kurulu ana bölümleri itibarıyla ayrı ayrı olmak
üzere, 1 ile 10 arasında not verilir. Derecelendirme faaliyetinde bulunabilecek
kuruluşlar
Derecelendirme faaliyeti, Türkiye’de kurulan ve derecelendirme
faaliyetinde
bulunmak
üzere
Kurulca
yetkilendirilen
derecelendirme
kuruluşları ile Türkiye’de derecelendirme faaliyetinde bulunması Kurulca
kabul edilen uluslar arası derecelendirme kuruluşları tarafından yapılır.
3.4.3.3. Kurulca Kabul Edilen Uluslararası Derecelendirme
Kuruluşları
Kurul,
bu
Tebliğe
göre
derecelendirme
faaliyeti
yapabilecek
uluslararası derecelendirme kuruluşlarını, Kurula başvurmaları halinde
faaliyetlerinin kapsamı ve süresi, müşterileri, faaliyet gösterdikleri ülkeler ile
bu ülkelerin yetkili otoriteleri tarafından kabul görüp görmedikleri ve
kredibiliteleri bakımından değerlendirmeye tabi tutarak, uygun gördüklerini
Kurulca kabul edilen uluslar arası derecelendirme kuruluşu olarak listeye alır.
Kurul, listeye aldığı uluslararası derecelendirme kuruluşlarını, listeye
alınma sırasında değerlendirilen ve bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen
hususlarda önemli değişiklikler olması durumunda ve/veya Türkiye’de
gerçekleştirdikleri faaliyetlerine ilişkin yapacağı inceleme sonuçlarına bağlı
olarak listeden çıkarabilir.
172
3.4.3.4. Türkiye’de Kurulan Derecelendirme Kuruluşlarının
Yetkilendirilmesi ve Listeye Alınması
Derecelendirme faaliyetinde bulunmak üzere Türkiye’de kurulacak
derecelendirme kuruluşlarının;
a) Anonim şirket şeklinde kurulmuş olmaları,
b) Hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması,
c) Ticaret unvanlarında derecelendirme ibaresinin bulunması,
ç) Münhasıran derecelendirme ve derecelendirme ile ilgili alanlarda
faaliyet göstermeleri ve esas sözleşmelerinin buna uygun olması,
d) Ödenmiş sermayelerinin en az 200.000,- Yeni Türk Lirası olması,
e) Ortakları, yöneticileri, kontrolörleri, derecelendirme uzmanları,
derecelendirme komitesi üyeleri ile tüzel kişi ortaklarının yönetim kurulu
üyelerinin bu Tebliğin 10. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen niteliklere
sahip olmaları,
f) Her bir derecelendirme faaliyetinin bağımsız olarak sürdürülebilmesi
için birbirinden ayrı olarak; yeterli organizasyon, mekan, teknik donanım,
belge
ve
kayıt
düzenine
sahip
olmaları,
sistematik
derecelendirme
metodolojisi belirlemeleri, bunlara uyumun gözetilmesi amacıyla finansal ve
hukuki çalışma şekillerine ilişkin kontrol süreçlerini de kapsayacak şekilde
yazılı bir iç kontrol sistemi oluşturmaları ve ahlaki davranış kuralları yönergesi
hazırlamaları,derecelendirme
faaliyetinin
mevzuata
uygun
olarak
gerçekleştirilmesini, iç kontrol sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını ve
ahlaki davranış kuralları yönergesine uyumu gözeterek denetlemek üzere, en
az 1 kontrolör görevlendirmeleri, en az 2 derecelendirme uzmanı istihdam
etmeleri, en az 3 derecelendirme komitesi üyesinin görevlendirildiği
derecelendirme komitesi oluşturmaları,
g) Hazine Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu
Bakanlık
tarafından
belirlenen
usul
ve
esaslar
çerçevesinde,
gerçekleştirecekleri derecelendirme faaliyetlerine ilişkin olarak mesleki
sorumluluk sigortası yaptıracaklarını taahhüt etmeleri zorunludur.
173
3.4.3.5. Türkiye’de Kurulan Derecelendirme Kuruluşunun Ortak,
Yönetici, Kontrolör ve Çalışanları
Derecelendirme
kuruluşunun
ortakları,
yöneticileri,
kontrolörü,
derecelendirme uzmanları ve derecelendirme komitesi üyeleri ile tüzel kişi
ortaklarının yönetim kurulu üyelerinin;
a) Kendileri veya sınırsız sorumlu ortak oldukları şirketler hakkında
iflas kararı verilmemiş ve konkordato ilan edilmemiş olması,
b) Sermaye piyasası mevzuatı veya ilgili diğer mevzuat uyarınca,
faaliyet yetkisi/yetki belgesi iptal edilmiş, listeden çıkarılmış ya da borsa
üyeliği
iptal
edilmiş
işletmelerde,
iptale
neden
olan
faaliyetlerde
sorumluluklarının tespit edilmemiş olması,
c) Kanuna muhalefetten dolayı haklarında verilmiş mahkumiyet
kararının bulunmaması,
ç) Bankacılık mevzuatı, suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesine dair
mevzuat ile ödünç para verme işleri hakkında mevzuata aykırılıktan dolayı
hüküm giymemiş olmaları ve/veya taksirli suçlar hariç olmak üzere affa
uğramış olsalar dahi 2 yıl veya daha uzun süreli hapis gerektiren veya
zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı
dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat
karıştırma veya devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya bu suçlara
iştirakten hüküm giymemiş olmaları,
d) Kanunun ilgili maddeleri uyarınca sermaye piyasasında işlem
yapmalarının yasaklanmamış olması gereklidir.
Derecelendirme uzmanlarının;
a) Lisans düzeyinde en az 4 yıllık eğitim veren kurumlardan diploma
almış olmaları,
b) Ekonomi, maliye, muhasebe, finans, denetim, iç kontrol, istatistik,
risk değerlemesi ve yönetimi, finansal analiz, derecelendirme, değerleme,
kurumsal yönetim alanlarında veya bu alanlarla ilgili hukuk dallarının en az
174
birinde uzman düzeyinde ya da öğretim görevlisi, öğretim üyesi veya yönetici
olarak en az 3 yıllık deneyime sahip bulunmaları,
c) Kurulun lisanslamaya ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kredi
derecelendirme uzmanlığı veya kurumsal yönetim derecelendirme uzmanlığı
lisans belgesi almış olmaları
zorunludur.
Derecelendirme komitesi üyelerinin ve kontrolörün;
a) Lisans düzeyinde en az 4 yıllık eğitim veren kurumlardan diploma
almış olmaları,
b) Ekonomi, maliye, muhasebe, finans, denetim, iç kontrol, istatistik,
risk değerlemesi ve yönetimi, finansal analiz, derecelendirme, değerleme,
kurumsal yönetim alanlarında veya bu alanlarla ilgili hukuk dallarının en az
birinde uzman düzeyinde ya da öğretim görevlisi, öğretim üyesi veya yönetici
olarak en az 5 yıllık deneyime sahip bulunmaları,
c) Kurulun lisanslamaya ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kredi
derecelendirme uzmanlığı veya kurumsal yönetim derecelendirme uzmanlığı
lisans belgesi almış olmaları
zorunludur.
3.4.3.6. Kurul İncelemesi ve Yetkilendirme
Derecelendirme kuruluşları kredi derecelendirmesi ve kurumsal
yönetim ilkelerine uyum derecelendirmesi faaliyeti için Kurulca ayrı ayrı
yetkilendirilerek listeye alınır.
Derecelendirme kuruluşlarının yetkilendirilme başvuruları, Kurulca
Tebliğde aranan başvuru şartlarının yerine getirilip getirilmediği hususları göz
önüne alınarak incelenir. İnceleme sonucunda uygun görülen kuruluşlar
yetkilendirilerek listeye alınır ve Kurulca kamuya duyurulur.
Derecelendirme
sözleşmesi:
Derecelendirme
kuruluşlarının
derecelendirme yapacakları işletmeler ile her bir derecelendirme faaliyeti için
ayrı ayrı olmak üzere yazılı bir sözleşme yapmaları zorunludur.
175
Bu sözleşmelerde asgari olarak aşağıdaki hususlara yer verilir:
a) Derecelendirme kuruluşunun unvanı ve merkez adresi,
b) Derecelendirme hizmetini talep eden müşterinin unvanı ve merkez
adresi,
c) Sözleşmenin amacı, konusu, varsa özel nedenleri,
ç) Sözleşmenin süresi ve sona erme şartları,
d) Derecelendirme kuruluşuna ödenecek ücret,
e) Tarafların hak ve yükümlülükleri,
f) Derecelendirme faaliyetinin bu Tebliğde yer alan hükümlere uygun
bir şekilde yürütüleceğine dair taraflarca verilecek taahhüt ve
g) Müşteri tarafından sağlanacak her türlü bilginin güvenilir, tam ve
zamanında olacağına ilişkin müşteri taahhüdü.
Faaliyet ilkeleri: Derecelendirme kuruluşları;
a) Derecelendirme çalışmalarını kamuya açıkladıkları derecelendirme
metodolojisine uygun ve mevcut tüm bilgilerin kullanılması suretiyle
yürütmek, bu amaçla yazılı bir rehber hazırlamak, bu rehberi kullanmak ve
uygulamayı izlemek,
b) Çalışmalarında tarafsız bir doğrulama sunacak özenli ve sistematik
bir derecelendirme metodolojisi kullanmak,
c) Derecelendirmeye ilişkin oluşturdukları görüşlerini destekleyecek bir
belge ve kayıt düzeni oluşturmak,
ç) Müşteri ve/veya borçluluğu temsil eden sermaye piyasası aracı
hakkında yanlış ve yanıltıcı nitelikte olabilecek bir derecelendirme çalışması
yapmaktan kaçınmak,
d) Çalışma ekibini derecelendirme sürecinde devamlılığı ve tarafsızlığı
sağlayacak şekilde oluşturmak,
e) Yapılan derecelendirmenin yüksek kalitede olmasını teminen yeterli
kaynak tahsis etmek,
f) Derecelendirme çalışmasını yapma veya çalışmaya devam edip
etmeme kararı verirken, söz konusu işe, yeterli mesleki niteliklere sahip
derecelendirme
uzmanı
tahsis
edilip
edilemeyeceği
değerlendirerek, nitelikli bir derecelendirme hizmeti sunmak,
hususlarını
da
176
g) Müşterinin kamuya açıklaması gereken bilgilerden zamanında
açıklanmayan ve/veya yetersiz olarak açıklananlar ile müşterinin faaliyetlerini
önemli ölçüde etkileyen diğer finansal ve idari riskleri derecelendirme
çalışmasında dikkate almak,
ğ) Derecelendirme çalışmasında Kurulun muhasebe standartlarına
ilişkin düzenlemelerine uygun olarak hazırlanmış ve bağımsız denetimden
geçmiş finansal bilgileri esas almak ve yararlanılan bütün kaynakların
güvenilir olduğundan emin olmak,
h) Uluslararası bir derecelendirme kuruluşu ile bilgi paylaşımı
sözleşmesi yapılması halinde, söz konusu kuruluşun metodolojisine uymak
ve aynı sembolleri kullanmak
zorundadırlar.
3.4.3.7. Derecelendirme Notu
Derecelendirme
notu,
derecelendirme
uzmanınca
değil,
derecelendirme komitesi tarafından konuyla ilgili olduğu bilinen ve/veya ilgili
olduğu düşünülen tüm bilgilerin değerlendirilmesi suretiyle ve yayımlanan
metodolojiye uygun olarak belirlenir.
Derecelendirme çalışması sonucunda verilen derecelendirme notu,
derecelendirme kuruluşu tarafından kamuya açıklanır.
Derecelendirme
notunun
izlenmesi
ve
güncellenmesi:
Derecelendirme kuruluşu, derecelendirme notunu kamuya açıkladıktan sonra
da sürekli olarak;
a) Müşteriye ve/veya borçluluğu temsil eden sermaye piyasası aracına
ilişkin bilgileri düzenli olarak gözden geçirmek,
b)
Derecelendirme
sözleşmesinin
feshini
gerektirenler
dahil,
derecelendirme işlem ve kararlarını etkileyebilecek her türlü bilginin farkında
olmak,
177
c) Gözden geçirmenin sonucuna bağlı olarak derecelendirme
çalışmasını zamanında yeniden değerlendirmek suretiyle verilen notu
güncellemek zorundadır.
3.4.3.8. Derecelendirme Uzmanlarının Etik İlkeleri
Tarafsızlık:
Derecelendirme kuruluşu çalışanları, derecelendirme
faaliyetlerini ve faaliyetler ile ilgili ilişkilerini tarafsız ve dürüst bir şekilde
yürütürler. Dürüstlük ve tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği tespit edilen çalışanların
derecelendirme kuruluşu ile ilişkileri kesilir.
Derecelendirme kuruluşları ve çalışanları, açık veya zımni bir şekilde
belirli bir derecelendirme notu verilebileceğine ilişkin hiçbir garanti veremez
veya taahhütte bulunamazlar.
Bağımsızlığın sağlanması ve çıkar çatışmalarından kaçınılması:
Derecelendirme
çalışmalarında
bağımsızlığın
sağlanması
ve
çıkar
çatışmalarından kaçınılmasını teminen aşağıdaki genel esaslara uyulur.
a)
Derecelendirme
kuruluşları
yapacakları
derecelendirmenin
kendileri, yatırımcılar ve diğer piyasa katılımcıları üzerinde olabilecek
muhtemel ekonomik, politik ve diğer etkileri nedeniyle derecelendirme ile ilgili
işlemleri yapmaktan ve kararları vermekten kaçınamazlar.
b)
Derecelendirme
notu,
derecelendirme
kuruluşunun
(bağlı
ortaklıkları, müşterek yönetime tabi teşebbüsleri ve iştirakleri ile bilgi
paylaşımı ilişkisi olan diğer kuruluşlar dahil) müşterisi veya müşterisinin
hakim ortakları, bağlı ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi teşebbüsleri ile
olan mevcut ve muhtemel iş ilişkilerine bağlı olarak belirlenemez.
c) Derecelendirme kuruluşları, derecelendirme faaliyeti ve bu faaliyete
tahsis ettikleri çalışanlarını, derecelendirme açısından ve hukuki olarak çıkar
çatışmalarına
sebep
olabilecek
diğer
faaliyet
alanlarından
ayırmak
zorundadırlar. Bu amaçla, derecelendirme kuruluşlarının çıkar çatışması
olasılığını ortadan kaldıran süreç ve mekanizmaları kurmaları ve gerekli
önlemleri almaları şarttır.
178
ç) Derecelendirme kuruluşları derecelendirme hizmeti verdikleri
müşterilerine, aynı dönemde ve izleyen iki yıl içerisinde danışmanlık hizmeti
ve çıkar çatışmasına neden olabilecek diğer hizmetleri veremezler. Aynı
şekilde, danışmanlık ve benzeri diğer hizmetleri sundukları müşterilerine,
aynı dönemde ve izleyen iki yıl içerisinde derecelendirme hizmeti veremezler.
Derecelendirme
kuruluşları
bağımsızlığın
sağlanması
ve
çıkar
çatışmalarından kaçınılmasını teminen aşağıdaki esaslara uygun politikalar
geliştirerek bunların uygulanmasını sağlarlar.
a) Derecelendirme kuruluşları, derecelendirme sürecinde etkili olan
çalışanlarının analiz, değerlendirme, görüş ve kararlarını etkileyebilecek
mevcut ve muhtemel tüm çıkar çatışmalarını tespit etmek, önlemek,
yönetmek ve kamuya açıklamak üzere yazılı süreçler ve yöntemler
oluştururlar. Bu süreç ve yöntemlere derecelendirme kuruluşlarının ahlaki
davranış kuralları yönergesinde yer verilir.
b) Derecelendirme kuruluşları, yapacakları kamuya açıklamaların,
esasta ve görünüşte çıkar çatışmasına neden olmayacak şekilde tam, doğru,
açık, anlaşılır ve zamanında olmasına özen gösterirler.
c) Derecelendirme kuruluşları, müşterisi ile müşterisinin hakim
ortakları, bağlı ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi teşebbüsleri tarafından
ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının (yatırım fonu katılma belgeleri
hariç) alım satımında bulunamazlar.
Derecelendirme
kuruluşları
ve
çalışanları,
derecelendirme
faaliyetlerinde bağımsızlığın sağlanması ve çıkar çatışmalarının önlenmesini
ve/veya çıkar çatışmalarından kaçınılmasını teminen aşağıdaki esaslara
uyarlar.
a) Derecelendirme uzmanları ve derecelendirme komitesi üyelerinin
çalışma esasları ve verdikleri hizmet karşılığı elde ettikleri kazançlar,
muhtemel çıkar çatışmalarını önleyecek şekilde belirlenir.
b) Derecelendirme kuruluşları ile derecelendirme uzmanları ve
derecelendirme komitesi üyeleri, derecelendirme çalışmalarında bağımsız ve
objektif olmak zorundadırlar. Söz konusu kişilerin derecelendirme faaliyetleri
sırasında, bireysel olarak dürüst ve tarafsız olmaları yanında, mesleki
179
faaliyetin dürüst ve tarafsız yürütülmesini sağlayacak bir anlayış ile hareket
etmeleri şarttır.
c) Derecelendirme uzmanları çalışmaları sırasında ortaya çıkabilecek
çıkar
çatışmalarından
etkileyebilecek
hiçbir
Derecelendirme
uzak
kalmak
müdahaleye
komitesi
üyelerinin
ve dürüstlük
imkan
de
ve
tarafsızlıklarını
vermemek
zorundadırlar.
inceleme
ve
değerlendirme
sonucunda ulaştıkları görüşlerini, başkalarının doğrudan veya dolaylı
çıkarlarını düşünmeksizin oluşturmaları gerekir.
ç) Derecelendirme kuruluşunun ortakları, yöneticileri, kontrolörü,
derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanları;
1)
Derecelendirme
hizmeti
verdikleri
dönemde
bir
başka
derecelendirme kuruluşunda ve müşteride her ne unvanla olursa olsun görev
alamazlar.
2) Ticaretle uğraşamazlar.
3) Derecelendirme çalışmasının bitiminden itibaren 2 yıl geçmedikçe
derecelendirmesini yaptıkları müşteri ile müşterinin hakim ortakları, bağlı
ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi teşebbüslerinde her ne unvanla olursa
olsun görev alamazlar.
4) Derecelendirme kuruluşunun müşterisi ile müşterisinin hakim
ortakları, bağlı ortaklıkları ve müşterek yönetime tabi teşebbüsleri tarafından
ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının (yatırım fonu katılma belgeleri
hariç) alım satımında bulunamazlar.
d) Derecelendirme kuruluşları, sermayelerinde doğrudan ve/veya
dolaylı olarak %10 veya daha fazla paya sahip tüzel kişi ortakları ile bunların
bağlı ortaklıkları, müşterek yönetime tabi teşebbüsleri ve iştiraklerine
derecelendirme hizmeti veremezler.
e) Derecelendirme kuruluşları, çalışanların ücretlerini bu kişilerin görev
aldıkları
derecelendirme
çalışmalarından
elde
edilen
gelirlerle
ilişkilendiremezler.
Derecelendirme
kuruluşunun
ortakları,
yöneticileri,
kontrolörleri,
derecelendirme komitesi üyeleri ve derecelendirme uzmanlarının üçüncü
derece dahil kan ve ikinci derece dahil kayın hısımları ile eşleri,
180
derecelendirme hizmetinin verildiği dönemde müşteri ile ticari ilişkide
bulunamazlar ve müşterinin yönetim kademelerinde yönetsel ve/veya idari
yetkiye sahip bir unvanla görev alamazlar.
Bağımsızlığın
Derecelendirme
ortadan
kuruluşunun,
kalkmış
sayılacağı
derecelendirme
durumlar:
uzmanları
veya
derecelendirme komitesi üyelerinin bağımsızlığının zedelendiğine dair
Kurulun, derecelendirme kuruluşunun, müşterinin veya ilgili diğer tarafların
tereddütünün oluşması halinde, bağımsızlığın ortadan kalktığı kabul edilir.
3.4.3.9. Derecelendirme Çalışması İle İlgili Bilgilerin Zamanında
Kamuya Açıklanması ve Şeffaflık
Derecelendirme
kuruluşları,
verdikleri
derecelendirme
hizmetleri
hakkında kamunun tam, doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlamak
zorundadır.
Gizlilik ve sır saklama yükümlülüğü: Müşteri ile derecelendirme
kuruluşu arasında bilgilerin gizliliği konusunda yapılan bir sözleşme veya
mevzuatta bir hüküm olmadığı takdirde, derecelendirme kuruluşu bilgilerin
gizliliğini sağlayacak süreç ve mekanizmaları geliştirmek zorundadır. Yapılan
sözleşmelerde ve mevzuatta aksine bir hüküm olmadıkça, derecelendirme
kuruluşu ve çalışanlarının, gizli bilgileri yatırımcılara ve diğer kişilere
açıklamaları yasaktır.
Müşteri ile olan sözleşmede yazılı koşullar dışında, derecelendirme
kuruluşları gizli bilgileri yalnızca derecelendirme faaliyetleri için kullanmak
zorundadırlar.
Reklam yasağı: Derecelendirme kuruluşları iş elde etmek için dolaylı
ve dolaysız reklam sayılabilecek faaliyetlerde bulunamazlar, iş öneremezler.
Ancak
kendilerini
tanıtıcı
bilgiler
içeren
broşürler
hazırlayıp
dağıtabilirler, kendileri veya müşterileri için eleman aramaya yönelik ilanlar
verebilirler, mesleki konularda bilimsel nitelikte yayın yapabilirler, seminer,
181
konferans
gibi
toplantılar
düzenleyebilir
veya
bunlara
katılıp
tebliğ
sunabilirler, eğitim ve öğretim amacıyla ders verebilirler.
3.4.3.10. Finansal Tablo Düzenleme ve Bağımsız Denetim
Yükümlülüğü
Türkiye’de
kurulan
derecelendirme
kuruluşlarının
yıllık
finansal
tablolarının, Kurulun muhasebe standartlarına ilişkin düzenlemelerindeki
payları bir borsada işlem gören ortaklıklar için öngörülen hükümler
çerçevesinde hazırlanması ve Kurulun bağımsız denetim standartlarına ilişkin
düzenlemeleri uyarınca bağımsız denetime tabi tutulması zorunludur.
3.4.3.11. Kurula Bildirim ve Kamuya Açıklama
Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşları, yetkilendirildikten
sonra;
a) Esas sözleşmeleri,
b) Ortakları, yöneticileri, kontrolör ve çalışanları ile kuruluşun tüzel kişi
ortaklarının yönetim kurulu üyeleri,
c) Kurula başvuru sırasında bu Tebliğ uyarınca sundukları diğer
bilgiler ile ilgili her türlü değişiklikleri en geç 6 iş günü içinde Kurula
bildirmekle yükümlüdürler.
Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşlarının,
a) İmzaladıkları derecelendirme sözleşmelerini ve bu sözleşmelere
ilişkin değişiklikleri,
b) İmzaladıkları bilgi paylaşım sözleşmelerini ve bu sözleşmelere
ilişkin değişiklikleri,
c) Mesleki sorumluluk sigortası poliçelerini en geç 6 iş günü içerisinde
Kurula göndermeleri zorunludur.
182
Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşları, hazırlanması zorunlu
olan yıllık finansal tabloları ve bunlara ilişkin bağımsız denetim raporları ile
faaliyetlerinden
elde
ettikleri
ve
kaynaklarına
göre
ayrıntılı
olarak
sınıflandırdıkları gelirlerine ilişkin bilgileri resmi internet sitelerinde kamuya
açıklamak ve bilanço tarihini izleyen 10 hafta içinde Kurula göndermek
zorundadırlar.
Türkiye’de kurulan derecelendirme kuruluşlarının, derecelendirme
notunu vermeleri, izlemeleri ve güncellemelerine ilişkin bilgileri;
a) Sermaye piyasası araçları bir borsada işlem gören işletmelerle ilgili
olması durumunda, en seri haberleşme vasıtasıyla, en geç bu bilgilerin
oluştuğu günü izleyen iş günü saat 09:00’a kadar kamuya duyurulmak üzere
ilgili borsaya ve Kurula,
b) Sermaye piyasası araçları bir borsada işlem görmeyen işletmelerle
ilgili olması durumunda, en seri haberleşme vasıtasıyla, en geç bu bilgilerin
oluştuğu
günü
izleyen
iş
günü
Kurula
göndermeleri
zorunludur.
Derecelendirme çalışmasına son verilmesi halinde, bu konuda yapılacak
kamuya açıklamalarda da aynı esaslara uyulur.
3.4.3.12. Derecelendirme Faaliyetinden Doğan Sorumluluk
Derecelendirme faaliyetinin Tebliğde belirtilen ilke, esas ve usullere
uygun olarak yapılmamasından dolayı, müşteriler ve üçüncü şahısların
uğrayabilecekleri zararlardan, genel hükümler saklı kalmak kaydıyla,
derecelendirme kuruluşu ile birlikte ilgili derecelendirme uzmanları ve
derecelendirme komitesi üyeleri müteselsilen sorumludur.
Kurulca yetkilendirilen derecelendirme kuruluşları, gerçekleştirecekleri
derecelendirme faaliyetlerinden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla
mesleki sorumluluk sigortası yaptırırlar.
183
3.4.3.13. Kurulun Gözetim ve Denetimi
Tebliğ kapsamındaki derecelendirme faaliyeti Kurulun gözetim ve
denetimine tabidir. Kurul derecelendirme kuruluşlarından her türlü bilgi ve
belgeyi isteyebilir. Derecelendirme kuruluşları, derecelendirme faaliyeti ile
ilgili olarak hazırlanan raporlar ile bunların dayanağını teşkil eden çalışma
belgelerini Kurulca istendiğinde ibraz edilmek üzere en az 10 yıl süreyle
saklamak zorundadırlar.
İdari para cezası ve listeden çıkarılma: Kurulca,başvuru koşullarının
kaybedildiğinin,
derecelendirme
uyulmadığının,sermaye
piyasasında
faaliyet
ilke
kesintisiz
olarak
ve
5
esaslarına
yıl
süreyle
derecelendirme faaliyetinde bulunulmadığının, bildirim yükümlülüklerinin
zamanında, tam ve doğru olarak yerine getirilmediğinin ya da Kurulca ve
Kurulca görevlendirilenler tarafından istenebilecek her türlü bilgi veya
belgenin zamanında, tam ve doğru olarak verilmediğinin veya geciktirildiğinin
tespit edilmesi halinde, derecelendirme kuruluşu ve/veya derecelendirme
kuruluşunun yöneticileri, kontrolör ve çalışanları hakkında idari para cezası
uygulanabilir veya derecelendirme kuruluşu Kurul tarafından listeden
çıkarılabilir.
184
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
BANKA RİSK DERECELENDİRME MODELİ
4.1. AMAÇ
Derecelendirme, borç alan tarafın aldığı borcun anapara ve faizini
zamanında ödeme gücünün ölçümü olduğuna göre, bu konuda kaynak veri
olarak kullanılacak temel bilgilerin mali tablolar olduğu açıktır.
Çalışmanın amacı, bankaların mali tablolarından hareket ederek, kredi
derecelerinin tahmin edilmesini sağlayacak bir model oluşturmaktır.
Kredi derecelendirilmesinde kullanılan yöntemler 3 ana başlık altında
incelenebilir. Sözkonusu yöntemler aşağıdaki şekilde kısaca özetlenmiştir;
Matematikselİstatistiksel
Metodlar
Tek Değişkenli
Faktör Analizi
Eksper
Yöntemler
Hybrid
Yöntemler
Yargısal
Metodoloji
Çok Değişkenli
Faktör Analizi
Kredi
Değerlendirme
Modelleri
İstatistiksel ve
Yargısal Metodların
Kombinasyonu
Şekil 2: Kredi Derecelendirme Yöntemleri
İstatistiksel metotlar, kredi teklif edilen firmaların finansal (likidite,
faaliyet, büyüme, karlılık gibi) ve niteliksel (yönetim kalitesi, etkinlik, üretim
kapasitesi, pazarlama, satış kabiliyeti gibi) faktörlerinin istatistiksel ve
matematiksel yöntemler kullanılarak bir araya getirilmesiyle bir derece
değerine ulaşmayı amaçlarken, “Eksper Yöntemler” aynı amaca ulaşmak için
185
uzmanların bilgi birikimi ve tecrübesinden yararlanır. Hybrid yöntemler ise
bahsi geçen (İstatistiksel ve Eksper) her iki yöntemi bir arada kullanarak
firmaların risk derecelerini hesaplar202.
Kredi riskinin yönetimi, rating modelleri ve geçerliliği başlıklı
çalışmada,
kredi
derecelendirmede
kullanılabilecek
rating
modelleri
konusunda şöyle bir değerlendirme yapılmaktadır:
Tam ve yüksek kalitede bir veri seti yaratmanın yanında veri işleme ve
kredi değerleme için seçilen yöntem bir derecelendirme sisteminin kalitesi
üzerinde belirgin bir etkiye sahiptir.
Piyasalarda kullanılan saf derecelendirme modellerine ilave olarak
uygulamada sık sık herostik yöntemlerin ve diğer iki model tipinin
kombinasyonları ile karşılaşılmaktadır.
Kredi Risk Değerlendirme
Modelleri
Herostik
Modeller
İstatistiksel
Modeller
Nedensel
Modeller
Klasik Rating Anketleri
Diskriminant Analizleri
Opsiyon Fiyatlama Modelleri
Kantitatif Sistemler
Regresyon Modelleri
Nakit Akış Modelleri
Uzman Sistemler
Yapay Sinir Ağları
Bulanık Mantık Sistemleri
Melez Modeller ve Diğer İki Model Tiplerinden Biri
Şekil 3: Kredi Riski Değerlendirme Modellerine Sistematik Bakış
202
Sinan ÖZER, “BASEL II Çerçevesinde Derecelendirme Modellerinin Kredi Taleplerinin
Değerlendirilmesinde Uygulanabilirliği”, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Politikası
Ana Bilim Dalı İktisat Politikası Bilim Dalı, Master Tezi, Ankara 2007, s: 48.
186
Derecelendirme modelleri terimi kredi değerlendirme bağlamında
kullanılmaktadır203.
4.2. MODEL ÖNCESİ GENEL DEĞERLENDİRME
Bankalara verilen derecelendirme notları borç ödeme gücünü
gösterdiğine göre doğal olarak mali tablo verileri ile derecelendirme notları
arasında çok makro düzeyde gözle görülebilen ilişkinin olduğu ifade edilebilir.
Nitekim örnek olması açısından bazı bankaların çeşitli kategorilerdeki
derecelendirme notları ile yine çeşitli rasyoları arasındaki ilişkiyi göstermek
açısından çizilen grafiklerden bazıları aşağıda yer almaktadır.
Örneğin: Derecelendirme firmasının vermiş olduğu kısa vadeli TL borç
ödeme gücü notu ile likidite rasyoları arasında doğal olarak bir ilişki olması
beklenir.
Aşağıdaki grafikte üstte yer alan grafik çizgisi KV TL Borç Ödeme
Gücü notlarına, daha alt seviyede yer alan grafik çizgisi ise Likit Aktif /
Toplam Aktif Rasyosuna aittir. Akbank’ın 2004-2007 dönemine ait Moody’s
Derecelendirme Firması tarafından verilmiş KV TL rating notu ile likidite
rasyolarından biri olan Likit Aktifler/Toplam Aktifler rasyolarına ait gelişim
aynı yöndedir.
203
Guidelines on Credit Risk Management, Rating Models, and Validation, Austrian Financial Market
Authority (FMA) Praterstrasse 23, 1020 Vienna, Austria, Kasım 2004, http://www.oenb.at
http://www.fma.gv.at., S:31., Erişim Tarihi:
187
100,00
90,00
80,00
70,00
60,00
50,00
40,00
30,00
20,00
10,00
0,00
1
2
3
4
Grafik 2: Akbank’ın KV TL Borç Ödeme Notu ile Likit Aktif/Toplam Aktif Rasyosu
Benzer şekilde uzun vadeli YP cinsinden borç ödeme gücünü
gösteren not ile YP Aktif/Toplam Aktif Rasyosu arasında çok genel olarak bir
ilişki beklenir ki, Ziraat Bankası’nın 2004-2007 dönemine ait Fitch
Derecelendİrme firması tarafından verilen derecelendirme notları ile bu
rasyosunun gelişimi aşağıdaki grafikten izlenlenebilmektedir.
Grafikte sağ eksene göre 102,1 seviyesinden başlayıp sonra düşüşe
geçen trendi gösteren çizgi YP Aktif/YP Pasif Rasyoları’na, buna bağlı olarak
tam tersi bir eğilim sergileyip, sol eksene göre 59,08 seviyesinden başlayıp
yükselişe geçen çizgi ise ilgili derecelendirme firması tarafından verilen Uzun
Vadeli YP Notlarını ifade etmektedir.
188
102,5
61,00
102,0
60,50
101,5
60,00
101,0
59,50
100,5
59,00
100,0
58,50
99,5
58,00
99,0
1
2
3
4
Grafik 3: Ziraat Bankası’nın Uzun Vadeli YP Notu İle YP Aktif/YP Pasif Rasyoları
Benzer şekilde, yine ulusal kategorideki derecelendirme notu ile Brüt
Takipteki Krediler/ Toplam Krediler Rasyosu arasında beklenen ters yönlü
ilişkiyi Ziraat Bankası’nın 2004-2007 dönemi verileri kapsamında aşağıdaki
grafik yansıtmaktadır.
Fitch Derecelendirme firması tarafından Ziraat Bankası’na 2004-2007
yılları için verilen Ulusal Notlarının eğilimi grafikte sol eksene göre 70’li
seviyelerden başlayıp, giderek yükselen bir trend sergilemektedir.
Diğer taraftan Takipteki Krediler/Toplam Krediler rasyolarının ilgili
yıllarda sağ eksendeki değerlere göre % 4 seviyesinden giderek azalan bir
seyir izlediği aşağıdaki grafikte gözlenebilmektedir.
189
100,00
4,5
90,00
4,0
80,00
3,5
70,00
3,0
60,00
2,5
50,00
2,0
40,00
1,5
30,00
20,00
1,0
10,00
0,5
0,00
0,0
1
2
3
4
Grafik 4:Ziraat Bankası’nın Ulusal Notu İle Takipteki Krediler/ Toplam Krediler Rasyoları
Toplu olarak değerlendirme yapılmak istenildiğinde analiz kapsamına
alınması planlanan 10 bankanın 4 döneme ait toplam 40 notu ile, yine aynı
döneme ait rasyolarının grafikleri çizilmek istenildiğinde;10 Bankanın Likit
Aktif/Toplam Aktif Rasyoları ile KV TL borç ödeme gücünü gösteren
derecelendirme notları aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere çok genel olarak
benzer yönlerde hareket etmektedir.
Aşağıdaki grafikte, alt seviyede yer alan çizgi rasyoların gelişimine, üst
seviyede yer alan çizgi ise bu dönemde Moody’s Derecelendirme Firması
tarafından 10 bankaya verilen KV TL Borç Ödeme Gücüne ilişkin notların
seyrine aittir.
190
100,00
90,00
80,00
70,00
60,00
50,00
40,00
30,00
20,00
10,00
0,00
1
3
5
7
9 11 13 15 17 19 21 23 25 27 29 31 33 35 37 39
Grafik 5: 10 Banka Likit Aktif/Toplam Aktif Rasyoları ile KV TL Notları
Görüldüğü üzere mali tablo rakamları ile çeşitli kategorilerdeki
derecelendirme notları arasında çok genel bir ilişki bulunmaktadır. Bu genel
ilişkileri veri olarak alıp, sadece rakamlara ve grafiklere dayalı olarak
geleceğe ilişkin öngörüde bulunmak mümkün görünmemektedir. Ancak bu
ilişkinin seviyesi, yönü ve hızı konusunda yapılacak bir çalışmadan elde
edilebilecek verilerin, gelecek öngörüsü konusunda mümkün olup olmadığını
araştırmak, sonuçta tahmin için yol gösterici verilerin elde edilmesi
durumunda, tahminler için öneri oluşturmanın uygun olacağı düşünülmüştür.
Bundan sonraki bölümde bu ilişkinin özellikleri dikkate alınarak,
ekonometrik modeller yardımı ile geleceğe ilişkin öngörü yapabilmeye yönelik
tahmine katkı sağlayacak bir fonksiyon elde etmeye çalışılacaktır.
191
4.3. EKONOMETRİ VE ÇALIŞMALARDA KULLANILAN BAZI
YÖNTEMLER
Ekonometri: iktisat teorisi, matematiksel iktisat ve istatistiğin belli bir
karışımı olarak ortaya çıkan bir disiplindir.
Ekonometri iktisat teorisinin en uygun, en gerçekçi, işlenebilir bir
matematiksel kalıba sokulmasını amaçlayan ve böylece ortaya çıkan
matematiksel
model
içinde,
değişkenler
arasında
bağlantılar
kuran
“parametrelerin” sayısal değerlerinin en doğru tahmini yöntemlerini ortaya
koyan bir disiplindir204.
Ekonometrinin ana hedefi, matematiksel biçime sokulmuş ekonomik
modellerde
değişkenler
arasındaki
bağlantıyı
kuran
parametrelerin
değerlerini, en tesirli, en güçlü, en güvenilir bir biçimde belirlemek ve onların
bazı teknik şartlarını araştırmaktır205.
Ekonometrik Araştırmada Başlıca Aşamalar:
(i) İktisadi teorinin formüle edilmesi: Bu, araştırmanın ilk fakat belki en
önemli aşamasıdır. İktisadi teoriyi en basit anlamda iktisadi olaylar ve ilişkiler
hakkında genellemeler şeklinde ele alırsak, herhangi bir iktisadi konuda
yapılacak ekonometrik araştırmada, genel iktisat teorisi bilgilerinin ışığı
altında, o konunun kapsadığı iktisadi olaylara ilişkin doğru bir takım teorik
tahliller yapabilmek, böylece ilgili değişkenleri ve bunlar arasındaki ilişkiyi
(veya ilişkileri) ortaya koyabilmek çalışmanın bel kemiğini teşkil eder.
İncelenen iktisadi sorun sağlam bir teorik temele oturtulmadığı taktirde elde
edilecek niteliksel neticeler hiç de tatminkar olmayabilir. Örneğin, herhangi bir
iktisadi ilişkide önemli bir açıklayıcı değişkenin* unutulması halinde, ilişki bir
denklem
204
halinde
ifade
edilip
de
istatistik
yöntemleriyle
katsayıları
Ahmet KILIÇBAY, Ekonometrinin Temelleri, İstanbul Üniversitesi Yayın No: 3330, İktisat
Fakültesi No: 512, İstanbul 1986, s: XXVII.
205
KILIÇBAY, 1986, a.g.e., s: XXI.
* Herhangi bir iktisadi davranışı belirten ilişkide bağımlı değişken için açıklanan değişken, bağımsız
değişkenler için açıklayıcı değişkenler deyimi kullanılır. Örneğin, talep edilen miktar fiyatın ve
gelirin bir fonksiyonu olarak belirtildiğinde, talep edilen miktar açıklanan, fiyat ve gelir değişkenleri
de açıklayıcı değişkenler olur.
192
bulunduğunda, ortaya çıkan neticeler teorik olarak beklenenlerden apayrı
olabilir.
Tabii, bir iktisadi ilişkide düşünülebilecek bütün değişkenleri
fonksiyona koymak gerekmez. Aslında açıklayıcı değişkenlerin çok sayıda
olması, katsayılarının tahmin yoluyla bulunmasında bir takım sorunları ihtiva
eder.
(ii) Teorinin matematiksel bir kalıba oturtulması: Üzerinde araştırma
yapılan
iktisadi
sorunun
incelenmesinden
ve
bununla
ilgili
olarak
genellemeler yapılmasından (iktisadi teorinin formüle edilmesi) sonra
nedensel ilişki (veya ilişkiler) matematiksel bir kalıba oturtulur. Diğer bir
deyimle, açıklanan değişken ile açıklayıcı değişkenler belli bir fonksiyonel
kalıp halinde ifade edilir. İlişki doğrusal, parabolik, tek taraflı logaritmik, iki
taraflı logaritmik veya başka tip bir fonksiyon ile ifade edilebilir.
(iii) Matematiksel modelin parametrelerinin tahmini: Matematiksel
model tek denklemli veya birden fazla denklemli bir model olabilir. Bu
safhada,
uygun
ekonometrik
tahmin
yöntemini
uygulamak
suretiyle
denklemin (veya denklemlerin) katsayıları tahmin olunur ve diğer yararlı
istatistiki bilgiler elde edilir.
(iv) Katsayıları tahmin değerleri yardımıyla iktisadi teorinin test
edilmesi: Denklemin parametreleri tahmin olunduktan sonra, o parametrelere
ait hipotezler, tahmin olunan değerler ve ilgili standart hatalar yardımıyla test
edilir. Amaç, bir taraftan teorinin geçerliliğini test etmek, diğer taraftan,
bulunan numerik değerler istatistiki bakımdan anlamlı olduğu taktirde
bunların yardımıyla isabetli iktisadi kararlar alınmasına çalışmaktır.
(v) Yapılacak diğer işler: Ampirik neticelerin ışığı altında iktisadi
teorinin test edilmesi, teori ile gerçek arasında bir köprü kurulmasını sağlar.
Elde edilen ampirik neticeler teoriden farklılık gösteriyorsa bunun nedenleri
araştırılmalıdır.
Böylece,
üzerinde
durulan
iktisadi
konuda
daha
genellemeler yapmak mümkün olacaktır206.
206
Tümay ERTEK, Ekonometriye Giriş, 4. Baskı, Beta Basım Yayın A.Ş., İstanbul, 1987, s:2-6.
iyi
193
4.3.1. Ekonometrik Modellerde İlk Aşamada Dikkate Alınması
Gereken Temel Sorunlar
Çoklu
regresyon
varsayımlarından
analizleri
uzaklaşmak
yapılırken
modelde
bir
regresyon
takım
modelinin
sapmalara
neden
olmaktadır. Bu sapmalar, modelin tahminlerini güçleştirmekte, model
sonucunda hesaplanan değerlerin gerçekten uzak olmasına yol açmaktadır.
Bu kapsamda model oluşturma öncesinde bu konuda dikkat edilmesi
gereken ve öne çıkan bazı noktalar şunlardır:
•
Çoklu doğrusallık
•
Otokorelasyon
•
Değişen varyans.
4.3.1.1. Çoklu Doğrusallık
Eğer regresyon çözümlemesinin amacı yalnızca kestirim ya da
geleceği tahminse, çoklu doğrusallık ciddi bir sorun değildir. Klasik doğrusal
regresyon modelinin varsayımlarından biri, açıklayıcı değişkenler, yani X’ler
arasında çoklu doğrusallık (bağlantı) yoktur der. Çoklu doğrusallık geniş
olarak yorumlanırsa, X değişkenleri arasında tam ya da tama yakın doğrusal
ilişkilerin bulunduğu durumu gösterir207.
Çoklu doğrusallığın sonuçları şunlardır: X’ler arasında tam ortak
doğrusallık varsa, regresyon katsayıları belirlenemez, bunların standart
hataları da tanımlanamaz.
Ortak doğrusallık tam değil ama yüksekse,
regresyon katsayıları tahmin edilebilir ama bunların standart hataları yüksek
olma eğilimindedir. Sonuçta, katsayıların anakütledeki
değerleri hassas
olarak tahmin edilemez. Yine de, amaç bu katsayıların doğrusal bileşimini,
tahmin edilebilir fonksiyonları tahmin etmekse, tam çoklu doğrusallık varken
bile bu yapılabilir.
207
Damador N. GUJARATİ, Temel Ekonometri, Çevirenler: Ümit Şenesen, Gülay Günük Şenesen,
Literatür Yayıncılık, İstanbul, 2006, S. 345.
194
Çoklu doğrusallık sorununun tespit edilmesinden sonra bu sorunun
giderilmesine yönelik önlemlerin alınması gerekmektedir. Genel olarak çoklu
bağlantı sorununu giderme yöntemleri şunlardır;
1. Dışsal ya da önsel bilgiden yararlanmak,
2. Kesit ve zaman serilerini bir araya getirmek,
3. Yüksek ortak doğrusallık gösteren bir değişkeni dışlamak,
4. Verileri dönüştürmek,
5. Ek ya da yeni veri derlemek.
Bu kurallardan hangisinin işe yarayacağı, kuşkusuz, verinin niteliğine
ve ortak doğrusallık sorununun ciddiliğine bağlıdır208.
4.3.1.2. Otokorelasyon
Hata terimlerinin birbiri ile ilişkili olması durumuna otokorelasyon denir.
Bu durum, Klasik Doğrusal Regresyon Modelindeki hata terimlerinin
birbirinden bağımsız olduğu varsayımından ve dolayısıyla modelden bir
sapmayı ifade eder. Otokorelasyonun ortaya çıkmasında başlıca nedenler
şunlardır;209
i. Değişkenler arasındaki ilişkiyi belirleyen matematiksel kalıbın yanlış
seçilmiş olması,
ii. Bazı açıklayıcı değişkenlerin ilişkiye dahil edilmemiş bulunması ve
iii. Açıklanan değişkende ölçme hatasının bulunması.
Örneğin, Y=f(X) için uygun matematiksel kalıp çift logaritmik fonksiyon
ise ve biz doğrusal bir kalıp kullanmışsak otokorelasyon durumu ortaya
çıkabilir.
En uygun matematiksel kalıbın seçilmesi ekonometride çok önemli bir
sorundur.
Bilindiği gibi hata terimi, ilişkiye dahil edilmeyen açıklayıcı değişkenleri
de kapsamaktadır. İlişkiye dahil edilmeyen bu değişkenler aynı yönde belirli
208
209
GUJARATİ, a.g.e., s.346.
ERTEK, a.g.e., s.184.
195
bir etki yaratacak şekilde hareket ediyorlarsa bu durum kendisini hata
terimlerinde yansıtacak ve böylece hata terimleri de aralarında bağlantılı
olacaktır.
Açıklanan değişkende ölçme hatası bulunması da hata terimleri
arasında bir serisel ilişkin ortaya çıkarabilir. Ölçme hataları belirli bir yönde
gelişiyorsa hata terimlerinin görünümü de buna bağlı olarak belirli bir
görünüm arz edecektir. Ölçme hatası bütün gözlemler için sabit kaldığı
taktirde, hata terimleri bundan etkilenmeyecektir210.
4.3.1.3. Değişen Varyans
Klasik Doğrusal Regresyon Modelinin varsayımlarından biri de sabit
varyans (homoscedasticitiy) varsayımıdır211.
Bütün hata terimlerinin varyansı sabittir. Buna sabit varyans
(homoscedasticitiy) varsayımı denir212. Bu varsayımdan sapma değişen
varyans (heteroscedasticity) olarak adlandırılmaktadır.
Özellikle
bazı yatay
kesit
çalışmalarında,
değişkenlerin aldığı
değerlerin çok yaygın olduğu durumlarda, hata terimlerinin varyansları buna
bağlı olarak farklı büyüklüktedir213.
Değişen varyans durumunda Klasik Doğrusal Regresyon Modelinin
uygulanması parametrelerin tahmin değerlerinin sapmasız olma özelliğini
bozmaz214.
210
ERTEK, a.g.e., s: 184-185.
ERTEK, a.g.e., s: 178.
212
ERTEK, age., s:118.
213
ERTEK, a.g.e., s. 176.
214
ERTEK, a.g.e., s: 181.
211
196
4.4. KREDİ DERECELENDİRMESİ KONUSUNDA YAPILAN BAZI
ÇALIŞMALAR
Kredi derecelendirmesi konusunda yurtiçi ve yurtdışında yapılan
çalışmaların
ağırlıklı
bölümü,
menkul
kıymetler
ile
firmaların
kredi
derecelerinin ölçülmesine ilişkin olup, finansal kurumların yükümlülüklerini
yerine getirebilme gücünün ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilen çalışma
sayısının daha az olduğu görülmektedir.
Şenol Babuşcu (1996) tarafından yapılan doktora tez çalışmasında
banka
derecelendirmesine
çerçevesinde
bir
ilişkin
uzman
yöntemi
kapsayan
derecelendirme
modeli
önerilmektedir.
model
Çalışmada
bankaların yükümlülüklerini yerine getirebilme güçlerinin ölçülmesine ilişkin
saptanmış rasyolara belirli bir puan verilmekte, sonra bir model çerçevesinde
rating modeline ulaşılmaktadır.
Semra PEKKAYA (1998) tarafından yapılan, çok değişkenli analiz
teknikleri kullanılmak suretiyle Türk bankacılık sisteminin performans
analizinin amaçlandığı bir başka çalışmada “faktör analizi” yönteminden
yararlanılmıştır.
Açıklayıcı
değişken
olarak
bankalara
ilişkin
finansal
rasyoların kullanıldığı araştırmada, faktör analizi çerçevesinde her bir
bankaya
verilen
genel
faktör
skorlarından
faydalanılarak
bankaların
performansları itibariyle sıralanmasına ulaşılmıştır.
Beverly J. HIRTLE ve Jose A. LOPEZ (1999) tarafından yapılan
çalışmada, bankaların CAMELS derecelerinin tahminine yönelik olarak
oluşturulan ekonometrik modelde “ordered logit” yöntemi kullanılmıştır.
Modelde kullanılan açıklayıcı değişkenler, bankalara ilişkin finansal rasyolar
ve mali büyüklükler, bankanın yerinde denetiminin yapıldığı döneme,
bankanın denetimine tabi olduğu eyalet merkez bankasına, denetimi
gerçekleştiren denetim otoritesine ve bankanın en yakın denetim tarihinden
çalışmanın yapıldığı tarihe kadar geçen süreye ilişkin kukla değişkenlerden
oluşmaktadır. Oluşturulan model, söz konusu değişkenleri kullanmak
197
suretiyle
bankaların
CAMELS
derecelerinin
tahmin
edilmesine
dayanmaktadır.
R. Alton GILBERT, Andrew P. MEYER, Mark D. VAUGHAN (1999)
tarafından yapılan çalışmada, bankaların batma olasılıklarının ve CAMELS
derecelerindeki düşüşlerin tahminine yönelik olarak oluşturulan modelde
“logit” yöntemi kullanılmıştır. Oluşturulan ekonometrik modelin açıklayıcı
değişkenleri, bankalara ilişkin finansal rasyolardan, mali büyüklüklerden ve
bankanın hakim sermayedarının bankayı kontrol gücüne ilişkin rasyodan
(bankanın
toplam
aktifleri
/
hakim
sermayedarın
toplam
aktifleri)
oluşmaktadır. Çalışmada önerilen model, söz konusu değişkenleri kullanmak
suretiyle bankaların batma olasılıklarının ve CAMELS derecelerindeki
düşüşlerinin tahmin edilmesine dayanmaktadır.
Yasemin TÜRKER KAYA (2001) tarafından yapılan ve Türk bankacılık
sektörünün
CAMELS
değerlendirilmesinin
derecelendirme
amaçlandığı
sistemi
çalışmada,
kapsamında
CAMELS
bileşenleri
çerçevesinde belirlenen finansal rasyolar kullanılmak suretiyle, her bir rasyo
için sektör ortalaması referans alınarak, bankaların ilgili rasyolarının referans
değerden
sapmalarına
dayanan
bir
puanlama
yapılmıştır.
Yapılan
puanlamanın sonuçları ile bankaların TMSF kapsamına alınmaları arasındaki
ilişki istatistiki yöntemlerle test edilmiştir.215
R. Alton GILBERT, Andrew P. MEYER ve Mark D. VAUGHAN (2002)
tarafından yapılan çalışmada, bankaların CAMELS derecelerinin düşme
olasılıklarının belirlenmesine yönelik olarak oluşturulan derece düşüşü
tahmin modeli “probit regresyon” yöntemini kullanmaktadır. Modelin açıklayıcı
değişkenleri finansal rasyolar setinden ve birisi bankanın aktif büyüklüğü,
diğer ikisi bankanın CAMELS derecesine ilişkin veriler olmak üzere üç adet
finansal olmayan değişkenden oluşmaktadır. Model esasen söz konusu
215
Yasemin Türker KAYA, Türk Bankacılık Sektöründe CAMELS Analizi, MSPD Çalışma
Raporları-2001/6, 2001.
198
değişkenleri kullanmak suretiyle bankanın CAMELS derecesinin 1 ve 2’den
3, 4 veya 5’e düşme olasılığının ortaya konulmasına dayanmaktadır.
John KRAINER ve Jose A. LOPEZ (2003) tarafından yapılan
çalışmada ise, finansal holdinglerin derecelerinin (BOPEC dereceleri)
tahminine yönelik olarak oluşturulan modelde “ordered logit” yöntemi
kullanılmaktadır. Modelin açıklayıcı değişkenleri finansal holdinge ve finansal
holding bünyesinde bulunan bankaya ilişkin finansal rasyolar setinden ve
mali büyüklüklerden, finansal holding bünyesindeki bankanın CAMELS
derecesinden ve finansal holding tarafından ihraç edilen hisse senedi ve
tahvillerin değerinden oluşmaktadır. Çalışmada, söz konusu değişkenler ile
finansal holdinglerin BOPEC dereceleri arasında kurulan korelasyondan
hareketle, finansal holdinglerin BOPEC derecelerini tahmin etmeye yönelik
bir ekonometrik derecelendirme modeli geliştirilmiştir.
Melek Acar Boyacıoğlu (2003) tarafından gerçekleştirilen Bankalarda
Derecelendirme (Rating) ve Türk Bankacılık Sektörü Üzerine Ampirik Bir
Çalışma konulu yüksek lisans tezi çalışmasında, yapay sinir ağları yöntemi
kullanılarak oluşturulan bir model önerilmektedir.
Murat Atan (2005) tarafından “Türkiye Bankacılık Sektörü İçin
Alternatif
Bir
Risk
Derecelendirme
Modeli”
başlıklı
bir
çalışma
gerçekleştirmiştir. Türk Bankacılık sektöründe yer alan tüm banka gruplarının
finansal performanslarını ölçmek, birbirleri ile yüksek ilişkili çok sayıda mali
oran yerine, birbirleri ile ilişkisiz bağımsız ortak faktörler elde ederek boyut
indirgeyen ve bunları kullanarak Türkiye Bankacılık sektöründe faaliyet
gösteren banka gruplarının mali performanslarını değerlendirmek amacıyla
yapılan bu araştırmada, faktör analizi yöntemi, Türk Bankacılık sektörü içinde
yer alan 5 adet banka grubunun bilanço ve gelir tablolarından yararlanılarak
hesaplanan
27
adet
değişken
kullanılarak
2002/Aralık
-
2005/Mart
dönemlerinde uygulanmıştır. Araştırmada kullanılan değişkenleri; sermaye
yeterliliği oranları, aktif kalitesi oranları, likidite yeterliliği oranları, karlılık
yapısına ilişkin oranlar, gelir-gider yapısına ilişkin oranlar ve ölçek
199
büyüklüğüne ilişkin değişkenler olmak üzere altı ana grupta değerlendirmek
mümkündür216.
Dönem
2002/Aralık
2003/Mart
2003/Haziran
2003/Eylül
2003/Aralık
2004/Mart
2004/Haziran
2004/Eylül
2004/Aralık
2005/Mart
Tablo 22: Bankaların Mali Performanslarını Etkileyen Değişkenler
Toplam Varyansı
Faktörü Açıklayan Değişkenler
Açıklama Oranı
Gelir-Gider Yapısı, Karlılık, Likidite Yeterliliği, Aktif
Kalitesi ve Sermaye Yeterliliği
Gelir-Gider Yapısı, Karlılık, Likidite Yeterliliği, Aktif
Kalitesi ve Sermaye Yeterliliği
Gelir-Gider Yapısı, Likidite Yeterliliği, Aktif Kalitesi ve
Sermaye Yeterliliği
Gelir-Gider Yapısı, Aktif Kalitesi, Sermaye Yeterliliği ve
Likidite Yeterliliği
Gelir-Gider Yapısı, Karlılık, Sermaye Yeterliliği, Aktif
Kalitesi ve Likidite Yeterliliği
Gelir-Gider Yapısı, Aktif Kalitesi, Sermaye Yeterliliği ve
Likidite Yeterliliği
Gelir-Gider Yapısı, Likidite Yeterliliği, Aktif Kalitesi ve
Sermaye Yeterliliği
Gelir-Gider Yapısı, Aktif Kalitesi, Sermaye Yeterliliği,
Karlılık ve Likidite Yeterliliği
Gelir-Gider Yapısı, Karlılık, Likidite Yeterliliği, Aktif
Kalitesi ve Sermaye Yeterliliği
Aktif Kalitesi, Sermaye Yeterliliği, Gelir-Gider Yapısı,
ve Likidite Yeterliliği
%60
%51
%51
%49
%47
%49
%53
%54
%53
%54
Melek ACAR BOYACIOĞLU, Yakup KARA tarafından yapılan “Türk
Bankacılık Sektöründe Finansal Güç Derecelerinin Tahmininde Yapay Sinir
Ağları ve Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz Tekniklerinin Performanslarının
216
Murat ATAN, “Türkiye Bankacılık Sektörü İçin Alternatif Bir Risk Derecelendirme Modeli”, 9.
Ulusal Finans Sempozyumu “Stratejik Finans”, Gazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,
İşletme Bölümü, Kapadokya / Nevşehir, Türkiye, 29 - 30 Eylül 2005., s: 13-14.
http://muratatan.info/academic/bulletin/30.pdf, Erişim Tarihi: 15.01.2008
200
Karşılaştırılması”
başlıklı
çalışmada:
Türk
bankalarının
finansal
güç
derecelerini yapay sinir ağları ve çok değişkenli istatistiksel analiz teknikleri
kullanarak tahmin etmek amacıyla bir model geliştirilmiştir. Modelde
kullanılan bağımsız değişkenler sermaye yeterliliği, aktif kalitesi, yönetim
kalitesi, karlılık, likidite ve piyasa riskine duyarlılık başlıklarında toplanan 20
finansal orandan oluşmuştur. Bağımlı değişken olarak da, Moody’s’in finansal
güç derecelendirme sistematiği alınmıştır217.
Serdar Üstündağ 2005 yılında yaptığı “Bankaların Derecelendirilmesi
(Rating) ve Gözetim Amaçlı Derecelendirme Modeli Uygulamaları” başlıklı
BDDK Uzmanlık Tezi çalışmasında, gözetim ve denetim otoritesi tarafından
verilen notların dikkate alınarak bir model oluşturulmasını hedeflemiştir.
Bu çalışmada, 150 gözlemden 25 adedinin rastgele bir şekilde test
kümesi olarak ayrılmasından sonra, öncelikle 125 adet gözlem ve her bir
gözleme ilişkin 72 adet finansal rasyo kullanarak diskriminant analizi
yapılmış, söz konusu analiz neticesinde ayırma gücü en yüksek beş finansal
rasyo belirlenmiştir. Daha sonra, diskriminant analizi, ordered logit ve yapay
sinir ağları yaklaşımlarından yararlanılarak üç ayrı derecelendirme modeli
geliştirilmiştir.
Derecelendirme uygulamalarına farklı bir yaklaşım olarak, Alam, Booth
ve Thordason ABD’de yapay sinir ağları yaklaşımını kullandıkları çalışmada,
100 banka (80 sağlıklı, 17 yüksek performanslı ve 3 iflas etmiş banka) ve
CAMEL kriterlerini kullanarak banka iflaslarını tahmin etmişlerdir. Çalışmada
yapay sinir ağları yaklaşımının iflas eden bankaları sınıflandırmada etkin bir
araç olduğu ifade edilmektedir.
Genel
bir
değerlendirme
yapılması
halinde
bankaların
derecelendirilmesi ile ilgili olarak uluslararası derecelendirme kuruluşları
217
Melek ACAR BOYACIOĞLU, Yakup KARA, “Türk Bankacılık Sektöründe Finansal Güç
Derecelerinin Tahmininde Yapay Sinir Ağları ve Çok Değişkenli İstatistiksel Analiz Tekniklerinin
Performanslarının Karşılaştırılması”, 9 Eylül Üniversitesi İİBF Dergisi, 2007 Sayı 2 Cilt 22,
http://www.iibf.deu.edu.tr/dergi.php?no=44, Erişim Tarihi: 15.03.2008.
201
tarafından yapılan derecelendirme uygulamaları içerdikleri öznellik; denetim
otoriteleri tarafından gerçekleştirilen yerinde denetim derecelendirmeleri ise
denetimlerin uzun zaman aralıkları ile yapılabilmesi dolayısıyla verilen
derecelerin geçerliliklerinin kısa süreli olması bakımından eleştiriye maruz
kalmaktadır.
Bu noktada, bankaların sürekli bir biçimde değerlendirilmesi ve mali
durumlarına ilişkin değişimlerin izlenmesi, yerinde denetim önceliklerinin ve
sıklığının belirlenmesi ve yakından incelenmesine gereksinim duyulan
alanların tespiti bakımından gözetim fonksiyonunun etkinliğine yapacağı
katkılardan dolayı, objektif esaslara dayanan ve sık aralıklarla uygulanabilme
özelliğine sahip gözetim derecelendirme sistemleri ön plana çıkmaktadır.
Derecelendirmeden beklenen, bankaların mali durumlarının, başka bir
deyişle yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetlerinin ortaya konulmasıdır.
Yukarıda açıklanan derecelendirme uygulamalarından görülmektedir ki,
bankaların değerlendirilmesinde genel olarak özkaynak yeterliliği, aktif
kalitesi, yönetim, karlılık ve likidite üzerinde durulmaktadır. Tüm bu unsurların
değerlendirmesinde banka yönetiminin yeterliliği önemli bir unsur olmakla
birlikte, gözetim kapsamında yapılacak bir derecelendirmenin nicel verilere
dayanma
kısıtından
dolayı
yönetim
unsurunun
dışarıda
tutulması
gerekmektedir218.
4.4.1. Metodoloji
Çalışma bankaların kredi risklerinin derecelendirmesine yönelik bir
model oluşturmayı kapsamaktadır. Kredi riskinin derecelendirmesi, genel
anlamda bankaların yükümlülüklerini zamanında ve tam olarak yerine
getirebilme yeteneklerini ifade etmektedir.
218
Serdar ÜSTÜNDAĞ, “Bankaların Derecelendirilmesi (Rating) ve Gözetim Amaçlı Derecelendirme
Modeli Uygulamaları”, BDDK Uzmanlık Tezi, 2006, s:89-97.
202
Çok sayıda etkenin bankaların yükümlülüklerini yerine getirmelerinde
önem taşıdığı bilinmekle birlikte, bu etkenlerin bir sonucu olan rasyoların
kullanılması, geliştirilecek modeli karmaşıklıktan kurtaracaktır. Bu kapsamda
modelin temel verilerini:
ƒ
Bankaların mali tabloları ve bunlardan oluşturulan rasyolar,
ƒ
Bankaların kredi derecelendirme notları
oluşturacaktır.
Hem belirli bir zaman aralığına sahip, hem de farklı bankaların
verilerinin bir araya getirilecek olması nedeni ile panel veri analizi
yapılmasının, bu verilerin anlamlı bir şekilde bir araya getirilerek, geleceğe
ilişkin tahminlere baz oluşturacak modele oturtulması için, ekonometrik
yöntemlerden panel regresyon yönteminin kullanılmasının uygun olacağı
düşünülmüştür. Panel regresyonda kullanılacak bağımsız değişkenlerin
belirlenmesinde ise faktör analizi çalışması gerçekleştirilecektir.
4.4.2. Modelde Kullanılacak Temel Verilerin Belirlenmesi
Genellikle yapılan model çalışmalarında olduğu gibi geçmiş veriler,
modelin kurulmasında temel oluşturacaktır. Bu kapsamda kullanılacak
verilerin belirlenmesi önem taşımaktadır.
Modelde kullanılacak verilerin kapsamı oluşturulurken öncelikle
değişkenlerin belirlenmesi gerekmektedir.
Türk Bankacılık Sektöründe faaliyette bulunan bankaların bir bölümü
derecelendirme işlemine tabi tutulmakta ve sonuçlar dönemsel olarak
kamuoyuna açıklanmaktadır. 2008 yıl sonu itibariyle Türk bankacılık
sektöründe 45 adet banka faaliyette bulunmaktadır. Bu bankaların 3’ü kamu,
11’i özel, 17’si yabancı, 1’i Fon ve 13’ü kalkınma ve yatırım bankasıdır. Farklı
bir ayrım açısından ise, 45 bankanın 13’ü kalkınma ve yatırım, 1’i Fon
Bankası, kalan 31 adedi ise mevduat bankasıdır.
203
Yapılacak çalışmada verileri kullanılacak banka grubu oluşturulurken,
hem grubun homojen olması, hem de grupta yer alan bankaların önemli
bölümünün kredi derecelendirme notu almış olması önem taşımaktadır. Bu
noktadan hareketle çalışma kapsamına mevduat bankaları grubunu almanın
uygun olduğu düşünülmüştür.
Kredi derecesi olan mevduat bankalarından 2004-2007 dönemi için
ayrıntılı derecelendirme verileri elde edilebilen bankalar 10 adet olup,
aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
Tablo 23: Model Kapsamındaki Bankalar ve Aktif Büyüklükleri (30.09.2008)
Aktif Büyüklüğü
Banka Adı
(Milyon TL)
AKBANK
93.093
ANADOLUBANK
3.229
DENİZBANK
17.513
FİNANSBANK
24.580
ING BANK
16.491
GARANTİ BANKASI
78.994
İŞBANKASI
92.042
ZİRAAT BANKASI
92.338
VAKIFBANK
49.983
YAPI KREDİ BANKASI
59.360
Toplam
517.034
Sektör Payı:
% 78,8
Tablodan da görüleceği üzere, model oluşturmada verileri kullanılan
bankalar sektörün % 79’luk bölümünü oluşturmaktadır.
Bankalara verilen kredi derecelendirme notları genellikle 3 büyük
uluslararası firmaya aittir. Standart & Poors, Moody’s ve Fitch tarafından aynı
dönemde bazen aynı, bazen de farklı bankalara not verildiği görülmektedir.
Uluslararası derecelendirme firmaları tarafından verilen ve kamuoyu
ile paylaşılan notlara bakıldığında:
204
* Standart & Poors tarafından bankalara verilen ve açıklanan notlar
bankaların yabancı para cinsinden yükümlülüklerini yerine getirebilme
gücüne aittir. Bu notun da ülke notunu geçememe kısıtı bulunmaktadır.
* Moody’s tarafından bankalara verilen ve önemli bölümü açıklanan
notlar 5 kategoriye ait olup, bunların 2’si yabancı para kısa ve uzun vadeli
yükümlülüklerin,
2’si
ülke
parası
cinsinden
kısa
ve
uzun
vadeli
yükümlülüklerin yerine getirilebilme gücünü tanımlarken, bir not da finansal
güç bireysel alanında verilmektedir.
*
Fitch
oluşmaktadır.
tarafından
Bu
yükümlülüklerin,
bankalara
notların
2’si
verilen
notlar
ise
2’si yabancı para kısa
ülke
parası
cinsinden
kısa
7
bölümden
ve
uzun
vadeli
ve
uzun
vadeli
yükümlülüklerin yerine getirilebilme gücünü tanımlarken, kalan 3 not ise,
ulusal, finansal güç bireysel ve destek kategorilerine ait bilgi sunmayı
amaçlamaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, oluşturulacak veri grubunda Moody’s ve
Fitch Derecelendirme Firmaları tarafından bankalara verilmiş notların
alınmasının uygun olduğu görülmektedir. Çünkü Standart&Poor’s tarafından
verilen
ve
kamuoyuna
açıklanan
notlar
genellikle
yabancı
para
yükümlülüklerin yerine getirilmesini tanımlayan ve temel olarak da ülke
notunun üzerine çıkamayan kategorideki nottur. Bu anlamda sözkonusu
derecelendirme notlarının oluşturulacak modelde veri olarak alınması çok
anlamlı gözükmemektedir. Çünkü, kredibilitesi çok iyi olan bankaların hak
etmiş olsalar dahi ülke notunun üzerinde bir not almaları mümkün değildir.
Kredibilitesi orta düzeyde olan bankaların aldığı notlar da zaten ülke notu ile
aynı ya da yakın seviyede olmaktadır. Bu durumda Standart&Poor’s
tarafından not verilen bankaların notları büyük ölçüde benzer yani aynı
seviyede görünmektedir. Görünen notların farklılık arz etmemesi ve
bankaların gerçek anlamda mali tablolarındaki verilerle örtüşmemesi
açısından
bu
düşünülmektedir.
verileri
modelde
kullanmanın
yararlı
olmayacağı
205
Bu durumda geriye kalan 2 derecelendirme firmasının toplam 12
kategoride vermiş olduğu derecelendirme notlarından, ülke notuna birebir
bağlı olması nedeni ile dönem boyunca hiçbir değişiklik göstermeyen 1’i
hariç, kalan 11 çeşit notun veri olarak alınması uygun görülmüştür.
Modelde kullanılacak rakamsal verilerin dönemi bir diğer önemli
husustur. Bilindiği üzere 2000 Kasım ve 2001 Şubat döneminde finansal
piyasalar başta olmak üzere ekonominin tüm kesimlerini olumsuz etkileyen iki
kriz yaşanmıştır. Kuşkusuz bu krizlerin banka bilançolarında yarattığı tahribat
da çok büyüktür.
Yaşanan krizler sonrasında özellikle 2002 ve 2003 yıllarında ilk
adımları
atılan
yeniden
yapılandırma
ve
yapısal
reformların
banka
bilançolarına olumlu yansımaları, 2004 yılından itibaren görülmektedir. Kriz
döneminde ve sonraki birkaç yılda bankalara derecelendirme kuruluşları
tarafından verilen notlar çok kısa aralıklarla revize edildiğinden, ilgili tarihteki
notlarla hangi dönem verilerinin ilişkilendirilmesi gerektiği sorusunun doğru
yanıtlanması mümkün olamamaktadır.
Bu doğrultuda model kapsamında kullanılacak verilen 2004 yılı ve
sonrası döneme ait olmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
Aynı zamanda analiz sonucunda elde edilecek model sonuçlarının
yine aynı dönem ait verileri bulunan başka bir banka grubunun verileri
üzerinde test edilmesi gerekliliği saptanarak, bu grupta yer alacak banka
seçimi gerçekleştirilmiştir.
Yapılan çalışma sonucunda analiz dışında bulunan 22 bankadan 6
adedi için 2004-2007 dönemine ait ağırlıklı olarak Fitch Derecelendirme
Firması, biri için de Moody’s Derecelendirme Firması tarafından verilmiş
notlarının önemli bölümüne ulaşmak mümkün olmuştur.
Bu bankalar şunlardır:
206
Tablo 24: Model Sonuçlarının Test Edileceği Bankalar
Aktif (Milyon TL)
Banka Adı
09.2008
TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.
47.684
TÜRK EKONOMİ BANKASI A.Ş.
14.613
ŞEKERBANK T.A.Ş.
7.867
TEKSTİL BANKASI A.Ş.
3.219
ALTERNATİF BANK A.Ş.
3.168
TURKLAND BANK A.Ş.
991
Sektör Payı %
11,8
Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere modelin test edileceği
bankaların aktif toplamı sektörün % 11,83’ünü oluşturmakta olup, modelde
kullanılan toplam 16 adet banka, aktif büyüklüğü açısından Türk Bankacılık
Sektörünün % 90,3‘lük bölümünü oluşturmaktadır.
4.4.3. Modelde Kullanılacak Temel Verilerin Oluşturulması
Banka bilançolarının diğer işletme bilançolarından olan farklılıkları
dikkate alındığında, analiz tekniklerinden özellikle rasyo analizine farklı bir
bakış açısı ile bakıldığı görülmektedir.
Özellikle Amerikalılar bir konuyu anlatmak istediklerinde, konudaki
önemli başlıkların baş harflerini, akılda kalması için kullanarak bir kelime
oluşturmaya yatkındırlar. İngilizce’de “Deve” anlamına gelen “CAMEL”
yaklaşımı da bunlardan bir tanesidir. İngiltere Merkez Bankası da (Bank of
England) aynı yaklaşımı bankalara uygulamaktadır. “C-A-M-E-L” harflerinden
oluşan bu yaklaşım İngilizce 5 önemli bankacılık konusunun baş harfleridir.
Şöyle ki:
Capital Adequacy = Sermaye Yeterliliği
Asset Quality = Aktif Kalitesi
207
Management Quality = Yönetim Kalitesi
Earnings Ratio = Getiri Durumu
Liquidity = Likidite219.
CAMEL bakış açısına ilave olarak, globalleşme ile ön plana çıkan
riskler ve risklere duyarlılık özelliği de eklenerek CAMELS yaklaşımı olarak
günümüzde uygulanan şeklini almıştır.
CAMELS ABD’de denetim otoriteleri tarafından oluşturulan ve ticari
bankaların risk bazlı denetimi sırasında genel durumunun tespitinde ve
uzaktan
gözetim
faaliyetlerinde
kullanılan
bir
değerlendirme
(rating)
sistemidir.
CAMELS ilk harflerini aldığı 6 bileşenden oluşmaktadır. Buna göre; C
sermaye yeterliliğini, A varlık kalitesini (asset quality); M yönetim yeterliliği
(management adequacy); E kazanç durumunu (earnings); L likiditeyi
(liquidity); S ise piyasa risklerine duyarlılığı (sensitivity to market risk) temsil
etmektedir220.
Bankaların mali bünyelerine ilişkin çok sayıda veriden süzülerek gelen
ve rasyo olarak tanımlanan oranlar, aslında değerlendiriciye geniş bir bilgi
sunmaktadır. Elde edilen tek bir oran olmakla birlikte, oranın pay ve
paydasında
yer
alan
rakamlar
faaliyet
dönemi
içinde
o
konuda
gerçekleştirilen birçok aktivitenin nihai bilgisini vermektedir.
Bu kapsamda modelde veri olarak rasyo kullanmanın uygun olacağı
düşünülmüştür. Rasyo seçimi yapılırken T. Bankalar Birliği’nin, bankacılık
sektörü ve banka analizlerinde sürekli kullandığı rasyoların bulunmasına
özen gösterilmiştir. Bu kapsamda, kullanılacak rasyoların seçiminde banka
açısından büyük önem taşıyan ve CAMELS yöntemini de içeren 7 ana
konuya ait rasyolar değerlendirmeye alınmıştır. Modelde yer alması uygun
görülen rasyolar, grupları ve kodları şu şekildedir:
219
Koray TULGAR, Ticari Bankalarda Aktif Pasif Yönetimi, Türkiye Bankalar Birliği, Yayın
No:177, 1993, s: 31.
220
KAYA, a.g.e., s: 1.
208
Verimlilik
Performans
Gelir-Gider
Karlılık
Likidite
Aktif Kalitesi
Sermaye
Yeterliliği
Grup
Tablo 25: Modelde Kullanılan Rasyolar
Kod
x1
x2
x3
x4
x5
x6
x7
x8
x9
x10
x11
x12
x13
x14
x15
x16
x17
x18
x19
x20
x21
x22
x23
x24
x25
x26
x27
x28
x29
x30
x31
x32
x33
x34
x35
x36
x37
x38
x39
x40
x41
x42
x43
x44
Değişkenler
Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar)
Özkaynaklar / Toplam Aktifler
(Özkaynaklar - Duran Aktifler) / Toplam Aktifler
Net Bilanço Pozisyonu / Özkaynaklar
(Net Bilanço Pozisyonu + Net Nazım Hesap Pozisyonu) / Özkaynaklar
TP Aktifler / Toplam Aktifler
TP Pasifler / Toplam Pasifler
YP Aktifler / YP Pasifler
TP Mevduat / Toplam Mevduat
TP Krediler / Toplam Krediler
Toplam Mevduat / Toplam Aktifler
Alınan Krediler / Toplam Aktifler
Finansal Varlıklar (net) / Toplam Aktifler
Toplam Krediler / Toplam Aktifler
Toplam Krediler / Toplam Mevduat
Takipteki Krediler (brüt) / Toplam Krediler
Takipteki Krediler (net) / Toplam Krediler
Özel Karşılıklar / Takipteki Krediler
Tüketici Kredileri/Toplam Krediler
Duran Aktifler / Toplam Aktifler
Likit Aktifler / Toplam Aktifler
Likit Aktifler / Kısa Vadeli Yükümlülükler
Likit Aktifler / (Mevduat + Mevduat Dışı Kaynaklar)
TP Likit Aktifler / Toplam Aktifler
Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam Aktifler
Net Dönem Karı (Zararı) / Özkaynaklar
Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kar (Zarar) / Toplam Aktifler
Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Aktifler
Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Faaliyet Gelirleri (Giderleri)
Faiz Dışı Gelirler (net) / Toplam Aktifler
Diğer Faaliyet Giderleri / Toplam Aktifler
Personel Giderleri / Diğer Faaliyet Giderleri
Faiz Dışı Gelirler (net) / Diğer Faaliyet Giderleri
Aktif Büyüme Hızı
Kredi Büyüme Hızı
Mevduat Büyüme Hızı
Özkaynak Büyüme Hızı
Ödenmiş Sermaye Büyüme Hızı
Kar Artış Hızı
Şube Başına Toplam Aktif
Şube Başına Toplam Mevduat
Şube Başına Kredi
Şube Başına Personel (kişi)
Şube Başına Net Kar
209
Diğer taraftan bankaları temel olarak ayırıcı özelliğe sahip rasyo dışı
özellikler konusunda yapılan çalışmada, 8 farklı konunun bankanın mali
tablolarını etkileyici nitelikte olduğu varsayılmıştır.
Halka Açıklık: Halka açık bankaların faaliyetlerine ilişkin mevcut
faaliyetlerinin ve yapılan değişiklikler ile gelecek planlamasındaki yeniliklerin
en kısa sürede kamuoyu ile paylaşımı, halka açık olmayanlara göre daha
şeffaf olma zorunluluğu olduğu dikkate alındığında, bu özelliğin ayırıcı bir
nitelik taşıdığı düşünülmüştür.
Devlet-Özel: Belirli misyonlarla kurulmuş olan kamu bankalarının, her
ne kadar piyasada diğer bankalarla rekabet etseler de, gerek yönetim
politikaları, gerekse gelecek planlamaları açısından özel bankalardan farklı
davranışlar sergilemeleri söz konusu olmaktadır.
Yerli-Yabancı: Sermaye birikiminin yetersiz olduğu ülkemizde, yerli
sermayeli bankaların ortaklar tarafından özkaynak yönünden desteklenmeleri
ile yabancı sermayeli olanların destek bulmalarında farklılık olması söz
konusudur. Diğer taraftan, gerek ürün çeşitlendirmesi, gerek kalitesi, gerekse
risk yönetimi sistemleri açısından gelişmiş ülke bankalarının sahip oldukları
avantajlar, rekabette avantaj sağlayıcı olabilmektedir.
Ölçek:
Bankanın
ölçeği
ne
kadar
büyükse,
dalgalanmalara
dayanıklılığı o derece artmaktadır. Aynı zamanda oligopol bir piyasa yapısına
sahip bankacılık sektöründe piyasa belirleyicisi ve yönlendiricisi konumunda
büyük ölçekliler, diğerlerine göre avantajlı konumdadır.
Off-Shore Bankası: Bir bankanın off-shore bankasının olması
durumunda daha riskli görüldüğü ve sermaye yeterliliği rasyosu açısından
taban oran olan % 8 yerine %12 seviyesini gerçekleştirmesi gerekliliği BDDK
tarafından ifade edilmektedir.
Kurumsal Yönetim Notu: Ülkemizde son yıllarda kabul görmeye
başlayan kurumsal derecelendirme konusunda not alan bankaların, notu
olmayanlara göre yatırımcı açısından farklı değerlendirildiği bilinmektedir.
210
Bir şirketin kurumsal yönetim kalitesinin o şirketin finansal performansı
ve hisse değeri ile doğru orantılı olduğu ampirik çalışmalar ile kanıtlanmıştır.
Bu çalışmalar sırasında farklı metodolojiler denenmiş ve veri olarak ISS’in
(Institutional Shareholder Services) 5 yıl boyunca 8000 şirketten toplamış
olduğu veriler (Corporate Governance Quotient) kullanılmıştır. Sonuç olarak
iyi yönetilen şirketler ile uzun dönemli performans arasında bir bağlantı
ortaya
çıkmıştır.
Uyum
derecelendirmesi
bilgiye
erişimde
şeffaf
bir
mekanizma sağlamakta; şirketlerin çalışma etkinliğini artırmakta ve kaynak
maliyetlerini azaltmaktadır221.
Kredi Kartında Marka Yaratma: Bilindiği üzere marka yaratmak
maliyetli ve zaman alan bir çalışmadır. Bunun için ise güçlü bir mali bünyenin
olması, yeterli kaynağın zamanında ayrılabilmesi gerekmektedir. Bankacılık
sektöründe faaliyette bulunan birçok banka uzun yıllar boyunca kendi kart
markalarını yaratmak için çeşitli yatırımlar yapmışlardır. Ancak giderek
rekabetin yoğunlaştığı bir piyasa yeni bir markanın girmesi ve hedeflenen
pazar payının alınmasının ne kadar zor, hatta olanaksız olduğunun
görülmesinden sonra, son dönemde 4 marka (world, maximum, bonus,
axess) çerçevesinde bankaların yoğunlaştığı, ortak kullanımların arttığı
görülmektedir. Dolayısı ile marka yaratan bankanın mali bünye açısından
diğerlerinden farklılaştığı ifade edilebilir.
Piyasa Yapıcısı: Birincil piyasa işlemlerinde etkinliği artırmak, ikincil
piyasaların işleyişini kolaylaştırmak amacı ile, hazine veya merkez
bankalarının, borçlanma senedi ihracı (ihale), döviz müdahalesi türü
işlemlerinde sadece belli kriterlere göre seçtiği banka ve diğer bazı
kuruluşları taraf kabul ettiği bir sistemdir. Piyasa yapıcısı adı altında seçilen
kuruluşlar, ikincil piyasalarda aralıksız işlem yapmak, kotasyon vermek, bir
ihracın belli bir miktarını satın almak gibi yükümlülüklere sahiptir222.
Piyasa Yapıcılığı Sistemi 1998 yılında uygulanmaya başlanmış, Kasım
2000 krizinde sisteme ara verilmiş, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nca
221
222
http://www.gidasanayii.com/index.php, Erişim Tarihi: 06.07.2008.
www.borsa.terimleri.com/Piyasa_Yapiciligi_Sistemi.html, Erişim Tarihi: 06.07.2008.
211
(Hazine) Eylül 2002 tarihinden itibaren yeniden faaliyete geçirilmiştir. Bir
bankanın piyasa yapıcısı olabilmesi için iç borçlanma ihalelerinde gösterdiği
performans kadar, mali bünye açısından da belli koşulları taşıması
gerekmektedir. Bu kapsamda, piyasa yapıcısı olmak bir banka açısından
ayırıcı özellik niteliğini taşımaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde çeşitli rasyoların yanı sıra ayırıcı özellik
olarak belirlenen ve aşağıdaki tabloda toplu olarak yer alan göstergelerin de
çalışma kapsamında kullanılması hedeflenmiştir.
Grup
Kod
Değişkenler
Ayırıcı Göstergeler
Tablo 26: Bankalarda Ayırıcı Özellik Niteliğinde Belirlenen Değişkenler
x45
x46
x47
x48
x49
x50
x51
x52
Halka Açıklık
Devlet - Özel
Yerli - Yabancı
Ölçek
Off-Shore Bankası
Kurumsal Yönetim Notu
Kredi Kartında Kendi Markası
Piyasa Yapıcısı
Bu belirlemeler doğrultusunda çalışmada kullanılacak olan veri türü
toplam olarak 52 adete ulaşmıştır.
Verilerin hangi periyodlara ait olması gerektiği konusunda bir ön
çalışma yapılmıştır.
Bilindiği üzere bankaların mali tabloları 3’er aylık dönemlerle
açıklanmakta ve kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu durumda, verilerin
alınacağı tarihe ilişkin 2 alternatif bulunmakta olup, 3’er aylık dönem sonu
verileri veya yıl sonu verilerinin çalışma kapsamına alınması sözkonusudur.
2004 yılından itibaren 12 kategorideki kredi derecelendirme notu elde
edilebilen mevduat bankalarının mali tablo verileri Türkiye Bankalar Birliği’nin
web
sayfasında
yer
alan
İstatistiki
Veriler
ile
Bankalarımız
Kitabı
212
bölümlerindeki veri setlerinden elde edilmiştir. Elde edilen veri seti Ek Tablo:
1 A,B,C,D ve E’de yer almaktadır.
Bankaların almış olduğu derecelendirme notları ile bu notların hangi
dönemin mali verilerine ait olduğu konusunda bazı durumlarda tereddüt
oluşmaktadır. Yıl içi 3’er aylık dönemlerle açıklanan veriler ile bu dönemde
alınan derecelendirme notlarının eşleştirilmesinde sıkıntı yaşanmasındaki
temel neden, mali tabloların ait oldukları dönemden ortalama 1,5 ay sonra
kamuoyu ile paylaşılması, diğer taraftan derecelendirme işleminin bankanın
büyüklüğü, işlemin kapsamı ile ilgili olarak zaman aldığı, dolayısı ile belirli bir
tarihte açıklanan derecelendirme notunun geçmiş verilerle, bankanın güncel
bazı rakamsal olmayan gelişmeleri de dikkate alarak derecelendirme firmaları
tarafından kamuoyu ile paylaşılacak notun oluşturulduğu bilinmektedir.
Diğer taraftan elde edilen verilerin volatilitesine bakıldığında, yıl içi
verilerde dalgalanmaların olduğu görülmektedir. Bunun sebepleri arasında:
ƒ
Bankalar genellikle yıl içi performanslarını bir bütün olarak yıl sonu
mali tablolarına yansıtmaktadır.
ƒ
Dönem arası verilerin üzerinde fazla durulmamakta, pazar payı,
büyüklük vb. konularda esas alınan verilerin daha çok yıl sonu verileri
olduğu görülmektedir.
ƒ
Denetim olarak da ara dönem mali tabloları özel denetime tabi
tutulurken, yıl sonu bilançoları tüm açılardan denetlenmekte, dipnotlar
da bu kapsamda oluşturulmaktadır.
Nitekim örnek olması açısından çeşitli büyüklük ve özellikteki birkaç
bankanın analizde kullanılması planlanan:
ƒ
Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar),
ƒ
Özkaynaklar / Toplam Aktifler
ƒ
(Özkaynaklar - Duran Aktifler) / Toplam Aktifler,
ƒ
Net Bilanço Pozisyonu / Özkaynaklar ve
213
(Net Bilanço Pozisyonu + Net Nazım Hesap Pozisyonu) / Özkaynaklar
ƒ
rasyolarından oluşan sermaye yeterliliği grubu rasyolarına ilişkin 3’er aylık ve
yıl sonu verileri ile oluşturulan grafikler, karşılaştırma sağlamak açısından
aşağıda yer almaktadır.
50,0
40,0
40,0
35,0
30,0
30,0
20,0
25,0
10,0
20,0
15,0
0,0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10 11 12 13 14 15 16 17 18 19
10,0
-10,0
5,0
-20,0
0,0
-30,0
1
2
3
4
-5,0
-40,0
3 aylık dönemsel verilere göre sermaye rasyolarının gelişimi
Yıl sonu verilerine göre sermaye rasyolarının gelişimi
Grafik 6: Akbank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi
214
35,0
50,0
30,0
40,0
25,0
30,0
20,0
20,0
15,0
10,0
10,0
5,0
0,0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
0,0
1
-10,0
-5,0
-20,0
2
3
4
-10,0
-15,0
-30,0
3 aylık dönemsel verilere göre sermaye rasyolarının gelişimi
Yıl sonu verilerine göre sermaye rasyolarının gelişimi
Grafik 7: İş Bankası’nın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi
40,0
40,0
20,0
20,0
0,0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11 12
13
14 15
16 17
18
19
0,0
1
-20,0
-20,0
-40,0
-40,0
-60,0
-60,0
-80,0
-80,0
-100,0
-100,0
-120,0
-120,0
3 aylık dönemsel verilere göre sermaye rasyolarının gelişimi
2
3
4
5
Yıl sonu verilerine göre sermaye rasyolarının gelişimi
Grafik 8: Anadolubank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi
215
40,0
40,0
20,0
20,0
0,0
0,0
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19
1
-20,0
-20,0
-40,0
-40,0
2
3
4
-60,0
-60,0
-80,0
-80,0
-100,0
-100,0
3 aylık dönemsel verilere göre sermaye rasyolarının gelişimi
Yıl sonu verilerine göre sermaye rasyolarının gelişimi
Grafik 9: ING Bank’ın Sermaye Yeterliliği Rasyolarının Gelişimi
Grafiklerden de görüleceği üzere ara dönem rasyoları bir miktar dalgalı
seyir izlemektedir.
Bu dönemde verilen derecelendirme notlarının daha çok hangi tarihe
ait olan rakamlarla eşleştirilerek modele alınması gerektiği konusunda da
tereddütler oluşabilecektir.
Bu kapsamda çalışmada ilgili bankaların yıl sonu verileri ile bu
döneme ilişkin derecelendirme notlarının eşleştirilmesi uygun görülmüştür.
Türk
Bankacılık
Sektöründe
faaliyette
bulunan
mevduat
bankalarından, Moody’s ve Fitch tarafından toplam 12 kategoriye ait kredi
derecelendirme notu bulunan ve bunlardan elde edilebilen bilgiler Ek Tablo
2’de yer almaktadır.
Rating notları:
ƒ
Bankaların web sayfalarından,
ƒ
Bankaların ilgili yıllara ait faaliyet raporları ile bağımsız denetim
raporlarından,
216
ƒ
Halka açık olan bankaların özel durum açıklamaları kapsamında
İMKB’nin sitesinde yer alan günlük şirket haberleri yayınından,
ƒ
Derecelendirme firmalarının web sayfalarından,
ƒ
Reuters’in tarihsel veri setinden,
elde edilmiştir.
Uluslararası
finans
piyasalarında
en
çok
kabul
gören
üç
derecelendirme şirketinin, kullanmış olduğu derece sembollerinin Basel
Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS- Basel Committee on Banking
Supervision) eşleştirilmesi aşağıdaki tabloda verilmiştir223.
Bu
eşleştirme,
her
bir
derece
kategorisinin
standart
olarak
rakamsallaştırılmasına katkı sağlayacaktır.
223
Mehmet Burak YALKIN, “Basel II Kapsamında Şirket Derecelendirme ve Bankaların Mali Tahlil
Birimleri Açısından Değerlendirilmesi”, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü İşletme Eğitimi
Ana Bilim Dalı Bankacılık Eğitimi Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara-2007, s: 31-32.
217
Tablo 27: Derecelendirme Firmalarının Notlarının Eşleştirilmesi
Standart&Poor’s
Moody’s
Fitch
AAA
Aaa
AAA
AA+
Aa1
AA+
AA
Aa2
AA
AA-
Aa3
AA-
A+
A1
A+
A
A2
A
A-
A3
A-
BBB+
Baa1
BBB+
BBB
Baa2
BBB
BBB-
Baa3
BBB-
BB-
Ba1
BB-
BB
Ba2
BB
BB-
Ba3
BB-
B+
B1
B+
B
B2
B
B-
B3
B-
CCC+
Caa1
CCC+
CCC
Caa2
CCC
CCC-
Caa3
CCC-
CC
Ca
CC
C
C
C
D
D
Modelde kullanılacak verilerin hem standart olmasını sağlamak, hem
de hesaplamalarda kullanabilmek açısından harfle tanımlanan notların
rakama dönüştürülmesi ihtiyacı doğmuştur. Derecelendirme firmalarının uzun
vadeli yabancı para notları ile Fitch’in ulusal not tanımlarının rakamsal
karşılıkları aşağıdaki şekildedir:
218
Tablo 28: Eşleştirilmiş Rating Notları
Not
Yüksek Kredibilite
Yatırım Yapılabilir
Düşük Kredibilite
Spekülatif
Yüksek Risk Aşırı
Spekülatif
Moody's
Üst Sınır
Alt Sınır
Not
Fitch
Üst Sınır
Alt Sınır
Aaa
100,00
90,00
AAA
100,00
90,00
Aa1
89,90
86,60
AA +
89,90
86,60
Aa2
86,50
83,30
AA
86,50
83,30
Aa3
83,20
80,00
AA -
83,20
80,00
A1
79,90
76,60
A+
79,90
76,60
A2
76,50
73,30
A
76,50
73,30
A3
73,20
70,00
A-
73,20
70,00
Baa1
69,90
68,23
BBB+
69,90
68,23
Baa2
68,13
66,57
BBB
68,13
66,57
Baa3
66,47
65,00
BBB-
66,47
65,00
Ba1
64,90
63,37
BB+
64,90
63,37
Ba2
63,27
61,73
BB
63,27
61,73
Ba3
61,63
60,00
BB-
61,63
60,00
B1
59,90
58,27
B+
59,90
58,27
B2
58,17
56,63
B
58,17
56,63
B3
56,53
55,00
B-
56,53
55,00
Caa1
54,90
53,27
CCC+
54,90
53,27
Caa2
53,17
51,63
CCC
53,17
51,63
Caa3
51,53
50,00
CCC-
51,53
50,00
Ca
49,90
45,00
CC
49,90
45,00
C
44,90
40,00
C
44,90
40,00
DDD
39,90
35,10
DD
35,00
30,10
Yatırım Yapılamaz
D
30,00
0,00
Kaynak: Ömer Veysel Çalışkan, Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve Risk Değerlendirme
Kriterleri,http://web.sakarya.edu.tr/~adurmus/kredi_derecelendirme/4104uygulamali%20calis
ma.pdf., s:10. çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır.
Derecelendirme
notlarının
rakamsal
karşılıklarının
modelde
kullanılabilmesi için tek değer haline dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu
kapsamda, yukarıdaki tabloda verilen alt ve üst değerlerin ortalamaları
alınarak her bir kategori için tek değer oluşturulduğunda, her iki
derecelendirme firmasının yabancı para cinsinden yükümlülükleri yerine
219
getirme gücünü tanımlayan notlar ile Fitch’in ulusal notunu tanımlayan
harflerin rakamsal karşılıklarına ilişkin sonuçlar elde edilmiş olup, sözkonusu
değerler aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
Tablo 29: Rating Notları ve Ortalama Rakamsal Karşılıkları
Bundan
Moody's
Ortalama
Fitch
Ortalama
Aaa
95,00
AAA
95,00
Aa1
88,25
AA +
88,25
Aa2
84,90
AA
84,90
Aa3
81,60
AA -
81,60
A1
78,25
A+
78,25
A2
74,90
A
74,90
A3
71,60
A-
71,60
Baa1
69,07
BBB+
69,07
Baa2
67,35
BBB
67,35
Baa3
65,73
BBB-
65,73
Ba1
64,13
BB+
64,13
Ba2
62,50
BB
62,50
Ba3
60,82
BB-
60,82
B1
59,08
B+
59,08
B2
57,40
B
57,40
B3
55,77
B-
55,77
Caa1
54,08
CCC+
54,08
Caa2
52,40
CCC
52,40
Caa3
50,77
CCC-
50,77
Ca
47,45
CC
47,45
C
42,45
C
42,45
DDD
37,50
DD
32,55
D
15,00
sonraki
adım,
derecelendirme
firmalarının
diğer
not
kategorileri için rakamsal karşılık oluşturmaktır. Bunun için ise yukarıdaki
tabloda yer alan harf tanımları ile eşdeğerlilik belirtilerek verilen diğer not
kategorileri arasında ilişki kurulmuştur.
220
Nitekim Moody’s’in kısa dönem yabancı para notlarına verilen harf
tanımlamalarının, uzun vadeli derece tanımlamalarının karşılık değerleri
aşağıdaki tabloda yer almaktadır224:
Tablo 30: Moody’s YP Kısa Dönem Not Tanımları İle Uzun Vadeli Not Tanımlarının
Karşılaştırılması
Bu tablo esas alındığında Moody’s’in kısa vadeli yabancı para
cinsinden yükümlülükleri yerine getirme tanımlamalarının harf karşılıklarının
rakama dönüştürülmüş aralıklı ve ortalama notları aşağıdaki tabloda yer
almaktadır:
224
Transparency: A Post-Asian Crisis Review, Based on Remarks at the International Institute
for Securities and Exchange Commission, April 21, 1999, Moody’s Investor Service Global Credit
Research, s: 3.
221
Tablo 31: Tablo: Moody's KV YP Notları
Moody’s’in
Üst Sınır
Alt Sınır
P1
100
90
Ortalama
95,00
P2
P3
89
80
84,50
79
60
69,50
P4
59
50
54,50
NP
49
16
32,28
finansal
gücü
tanımlayan
notlarının
açıklamalarına
bakıldığında, bankanın bu konudaki gücünün 12 kategoriye ayrıldığı
görülmektedir.
Bu durumda 100 üzerinden ve 40 taban puan dikkate alınarak eşit
bölümlendirme yapıldığında 12 basamak için rakamsal değer oluşturulması
uygun görülmüştür.
40-100 arasında yer alan bölüm arasında yer alan 12 basamak
arasında 60 puanın rakamsal olarak eşit şekilde dağıtıldığında, her bir
basamak için 5’er puanlık aralık oluşmaktadır.
Elde edilen rakamsal aralıklar, ortalama değer, ilgili harf değerleri ile
karşılıklı olarak aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
Tablo 32: Moody’s Finansal Güç Notu Rakamsal Karşılıkları
Not
Üst Sınır
Alt Sınır
Ortalama
A
100
95
97,5
B+
95
90
92,5
B
90
85
87,5
B-
85
80
82,5
C+
80
75
77,5
C
75
70
72,5
C-
70
65
67,5
D+
55
60
57,5
D
50
55
52,5
D-
45
50
47,5
E+
40
45
42,5
E
40
0
20
222
Aşağıdaki tabloda derecelendirme firmalarının kısa vadeli not
tanımlarının eşleştirilmesi yer almaktadır225:
Tablo 33: Üç Büyük Derecelendirme Şirketinin Kısa Vadeli Ülke Notları
Fitch
Moody’s
Uluslararası Kısa
Vadeli
Derecelendirme
Notları
Kısa Vadeli
Yükümlülük
S&P
Kısa Vadeli Kredi
Notları
Notları
F1+
N-1/P-1
A1+
F1
N-2/P-2
A1
F2
N-3/P-3
A2
Yatırım Notları
F3
A3
B
N-4/P-4
B
Spekülatif
C
C
Notlar
D
D
E
Bu
durumda
Moody’s’in
kısa
vadeli
yabancı
para
cinsinden
yükümlülükleri ödeme gücünü gösteren Tablo:31‘de yer alan notların
rakamsal karşılıkları, yukarıdaki tabloda yer alan eşleştirme doğrultusunda
Fitch firmasının kısa vadeli yabancı para yükümlülüklerini yerine getirme
gücünü tanımlayan harflerin rakama çevrilmesini sağlamaktadır.
Bu eşleştirme sonucunda aşağıdaki tablo elde edilmektedir:
225
MUKATEL, a.g.t., s: 28.
223
Tablo 34: Fıtch Derecelendirme Firmasının Kısa Vadeli Yp Notları
Not
Üst Sınır
Alt Sınır
Ortalama
F1+
100
90
95,0
F1
89
80
84,5
F2
79
70
74,5
F3
69
60
64,5
B
59
50
54,5
C
49
40,1
44,6
D
40
0
20,0
Fitch Derecelendirme Firması tarafından verilen bir diğer not finansal
güç bireysel alanında olup, bu notun Moody’s’in Tablo:32‘de yer alan finansal
güç notları ile eşleştirilmesi sonucunda aşağıdaki değerler elde edilmektedir.
Tablo 35: Fıtch Derecelendirme Firmasının Finansal Güç Bireysel Notları
Not
Değer
A
96,50
A/B
89,25
B
81,50
B/C
74,25
C
66,50
C/D
59,25
D
51,30
D/E
43,75
E
19,50
Son olarak Fitch Derecelendirme Firması tarafından verilen not destek
adını taşımakta olup, 5 bölümü içermektedir. Bu bölüme ilişkin açıklamalar
224
çerçevesinde destek anlamını taşıyan rakamsal değerler için 100-60
arasındaki bölüm 5 kategoriye eşit olarak bölünmüştür.
Tablo 36: Fıtch Derecelendirme Firmasının Destek Notları
Not
Üst Sınır
Alt Sınır
Ortalama
1
100,0
90,0
95,0
2
89,0
80,0
84,5
3
79,0
70,0
74,5
4
69,0
60,0
64,5
5
<60,0
0,0
30,0
Oluşturulan rakamsal veriler, Ek Tablo 2’deki harflerin rakama
dönüştürülmesinde kullanılmış ve Ek Tablo 3’deki veriler elde edilmiştir.
4.4.4. Çalışmanın Varsayımları ve Kısıtları
Çalışmanın en önemli kısıtları arasında:
* Kullanılabilecek gözlem sayısının düşüklüğü,
*
Çalışma
verileri
için
belirlenen
tarihsel
dönemde
kredi
derecelendirme notu olan banka sayısının azlığı, notu olan bankaların aynı
dönemde eşit sayıda notunun bulunmaması,
* Kredi derecelendirme notu olan bankaların alt kategori bazında
detaylı derecelendirme notlarının tamamına ulaşmanın mümkün olmaması
yer almaktadır.
225
Çalışmada ele alınan Aralık 2004 – Aralık 2007 döneminde Türkiye’de
faaliyet gösteren mevduat bankaları kapsamında modelin oluşturulması için
40 gözlem ve bu bankalara verilmiş olan dereceler bulunmaktadır.
Modele ilişkin bağımsız değişkenler kapsamında, aynı dönemde notu
bulunan bankaların verileri ile test edilebilmesinin sağlanması amacıyla 6
adet test bankasının ayrıntılı verileri oluşturulmuştur.
Test bankalarının rasyoları, derece notları ve rakamsal karşılıkları ise
Ek: 4-A, B ve C’de yer almaktadır.
4.4.5. Kurulan Modele Verilerin Uygulanması
4.4.5.1. Verilerin Tanımlanması
Çalışmanın ana verileri şöyledir:
Bağımlı değişkenler: Ana model için Türk Bankacılık Sektörünün %
78,8’ini temsil eden 10 adet mevduat bankasının Aralık 2004- Aralık 2007
tarihleri arasındaki derecelendirme notları (10 banka için 4 döneme ait, 11
farklı konuda toplam 440 gözlem).
Bağımsız değişkenler: Türk Bankacılık Sektörünün % 78,8’ini temsil
eden 10 adet mevduat bankasına ait Aralık 2004- Aralık 2007 tarihleri
arasındaki yıl sonlarına ait rasyo ve ayırıcı değişkene ait 52’şer adet veri
(Ana modelde 10 banka için 4 döneme ait toplam 2.080 gözlem).
4.4.5.2. Verilerin İlişkilendirilmesi
Çalışmanın başlangıcında elde edilen bağımsız değişken sayısı 52
adet olup, analizin rafine bilgilerle gerçekleştirilmesini sağlamaya yönelik
226
olarak, etkisi ve katkısı en çok olan verilerle çalışmanın sürdürülmesi
amaçlanmıştır.
Bu kapsamda, ilk adımda faktör analizi yapma ihtiyacı tespit edilmiştir.
Faktör analizinin amacı, veri setini küçülterek daha kolay açıklanabilir hale
getirmektir. Faktör analizi, birçok değişkenin birkaç başlık altında toplanması
tekniğidir.
Faktör analizi, büyük bir değişken seti olduğunda, bunların daha
uygun ve birkaç faktör altında özetlenmek istendiğinde uygulanabilir.
SPSS’te
faktörlerin
ortaya
çıkarılması
için,
değişik
metodlar
kullanılmasına rağmen, en uygun olarak Principal Components* tekniği
kullanılabilir.
Temel bileşenler metodu, bütün değişkenlerdeki maksimum varyansı
açıklayacak
faktörü
hesaplar.
Kalan
maksimum
miktardaki
varyansı
açıklamak için, ikinci faktör hesaplanır.
Sözkonusu süreç, değişkenlerdeki bütün varyansların açıklamasına
kadar devam eder. Normal olarak bu noktaya faktör sayısı değişken sayısına
eşit oluncaya kadar ulaşılır. Ancak, basitlik için uğraşırken böyle bir sonuç
faydalı değildir. Değişken sayısı kadar faktör olması hiçbir şeyi değiştirmez.
Araştırmacıların çoğunluğu, özdeğer (eigenvalue) istatistiğini kullanarak
analizlerinde kaç faktör kullanacaklarına karar verirler226.
Faktör Analizinin Adımları
Temel bileşenler metodunun uygulamasında;
ƒ
İlk önce, bütün değişkenler için korelasyon matrisi hesaplanır.
Sözkonusu matristen, diğer değişkenler ile ilişkili olmayan değişkenler
belirlenir.
ƒ
İkinci adım faktör sayısının belirlenmesidir. Bu adımda, seçilen
modelin veriye ne kadar uyumlu olduğu tespit edilir.
* Temel Bileşenler Analizi
226
Aziz AKGÜL, Osman ÇEVİK, İstatistiksel Analiz Teknikleri “SPSS’te İşletme Yönetimi
Uygulamaları”, Emek Ofset Ld. Şti., Ankara 2005, s:417-418.
227
ƒ
Üçüncü adım rotasyon olup, faktörleri dönüştürerek daha iyi yorum
yapılabilir hale getirilir.
ƒ
Dördüncü adımda ise her vaka için her faktörün skoru hesaplanır,
Sözkonusu skorlar değişik analizler için kullanılabilir227.
Yapılacak çalışmada yukarıda açıklanan sorunların olmaması ya da
asgariye indirmek açısından, bağımsız değişkenler arasındaki otokorelasyon
ve çoklu doğrusallık sorunun gidermeye yönelik faktör analizi, hem yatay
hem de dikey kesit verilerinden oluşan panel verilerin kullanılması gibi
yöntemlerin izlenmesi benimsenmiştir.
4.4.5.3. Faktör Analizi Uygulaması
Bu kapsamda 52 adet değişkenin korelasyon matrisi excel’de veri
çözümleme adımı kullanılarak hesaplanmıştır.
Bundan sonraki faktör analizi adımları “SPSS v 15.0 for Windows”
paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Excel ortamındaki veriler
paket programa aktarılarak faktör analizi adımından her bir yıl için ayrı ayrı
faktör analizi yapılmıştır. Yıl bazında elde edilen analiz sonuçları ise, her yıl
tekrarlanan değişkenlerin bulunması amacıyla konsolide edilerek sonuca
ulaşılmıştır.
Yapılan çalışmada 2 farklı bakış açısı yer almaktadır. Birincisi,
açıklama gücü yüksek olan faktörleri oluşturan değişkenlerin yıl bazında
bulunarak, tüm yıllar için ortak olanların belirlenmesidir. İkincisi ise, açıklama
gücü olarak olumlu yönde etkide bulunan değişkenlerin belirlenmesi ve tüm
yıllarda ortak olan değişkenlerin elde edilmesidir.
Birinci bakış açısı kapsamında, ilk adımda 2004 yılı için yapılan faktör
analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı istatistikler tablosu kapsamında her bir
227
AKGÜL, ÇEVİK, a.g.e., s: 419.
228
değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek:
5-A).
İkinci adımda ortak varyans değeri 1 veya 1’e yakın olan değişkenler
tablosu elde edilmiştir. 52 değişkenden 41 adedi 2004 yılında bu tabloda yer
almıştır. (Ek: 5 A)
“Rotated Component Matrix” – Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi faktör
analizinin nihai sonucunu verir. Faktörleri tespit etmek için, aynı faktör için
büyük ağırlıkları olan değişkenleri gruplamak gerekir228. Bu kapsamda 2004
yılı için elde edilen Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi ve her bir değişkenin
faktöre olumlu veya olumsuz en yüksek katkıları sağlayan bileşenler Ek: 5B’de yer almaktadır. Tablodan görüleceği üzere her bir faktörü oluşturan;
değişkenler, katkı düzeyi, yönü ve sayısı farklıdır.
Dolayısı ile 2004 yılında açıklama gücü en yüksek olan faktörleri
oluşturan değişkenler 41 adettir. 9 adet faktörü oluşturan değişkenlerin
özdeğerleri ve açıkladıkları varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer
almaktadır.
Tablo 37: Toplam Açıklanan Varyanslar-2004
Başlangıç Özdeğerleri
Bileşen
228
Rotasyonlu Faktör Yükleri
Toplam
Varyans
%'si
Kümülatif
Toplam
Varyans
%'si
Kümülatif
1
13,205
32,207
32,207
7,573
18,472
18,472
2
6,719
16,387
48,595
7,443
18,153
36,625
3
5,833
14,228
62,823
6,392
15,590
52,215
4
4,398
10,726
73,549
5,085
12,402
64,617
5
3,445
8,402
81,951
4,505
10,987
75,604
6
2,561
6,245
88,197
3,315
8,085
83,689
7
2,016
4,916
93,113
2,753
6,714
90,403
8
1,810
4,414
97,527
2,139
5,218
95,621
9
1,014
2,473
100,000
1,795
4,379
100,000
AKGÜL, ÇEVİK, a.g.e., s: 430.
229
Faktörler açıkladıkları varyans yüzdesine göre azalan sırada yer
almaktadır. Her faktör için açıklanan toplam varyans eigenvalue (özdeğer)
sütununda yer almaktadır. Varyans %’si sütununda, her faktörün açıkladığı
varyans %’si yer almaktadır. En sağdaki sütunda, o faktör ve daha önceki
faktörlerin tamamının açıkladığı birikimli varyans “Kümülatif %” verilmiş olup,
tablodan da görüleceği üzere 41 adet değişkenin bileşiminden oluşan toplam
9 faktörün açıklama gücü % 100 seviyesindedir.
2005 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı
istatistikler tablosu kapsamında her bir değişkenin ortalaması ve standart
sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 6-A).
İkinci adımda ortak varyans değeri 1 veya 1’e yakın olan değişkenler
tablosu elde edilmiştir. 52 değişkenden 39 adedi 2005 yılında bu tabloda yer
almıştır. (Ek: 6 A)
Bu tabloya bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz
sonrasında elde edilen 39 adet değişken için 0,716-1,000 arasında değişen
değerlere sahip olduğu görülmektedir.
2005 yılı için elde edilen Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi ve her bir
değişkenin faktöre olumlu veya olumsuz en yüksek katkıları sağlayan
bileşenler Ek: 6-B’de yer almaktadır. Tablodan görüleceği üzere her bir
faktörü oluşturan değişkenlerin, katkı düzeyi ve yönü ile sayısı farklıdır.
52 değişkenden 39 adedi 2005 yılında bu tabloda yer almış olup, 7
adet faktörü oluşturan değişken sayısı 39’dur. 7 adet faktörü oluşturan
değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda
yer almaktadır.
230
Tablo 38: Toplam Açıklanan Varyanslar-2005
Başlangıç Özdeğerleri
Rotasyonlu Faktör Yükleri
Bileşen
1
Toplam
Varyans
%'si
Kümülatif
Toplam
Varyans
%'si
Kümülatif
12,184
31,242
31,242
9,519
24,409
24,409
2
8,898
22,815
54,057
8,471
21,721
46,129
3
6,283
16,111
70,168
6,591
16,899
63,028
4
4,014
10,292
80,460
4,705
12,064
75,092
5
3,130
8,026
88,486
4,219
10,818
85,911
6
1,622
4,160
92,646
2,139
5,484
91,394
7
1,497
3,839
96,486
1,986
5,091
96,486
Tablodan da görüleceği üzere 39 adet değişkenin bileşiminden oluşan
toplam 7 faktörün açıklama gücü % 96,486 seviyesindedir.
2006 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı
istatistikler tablosu kapsamında her bir değişkenin ortalaması ve standart
sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 7-A).
İkinci adımda ortak varyans değeri 1 veya 1’e yakın olan değişkenler
tablosu elde edilmiştir. 52 değişkenden 37 adedi 2006 yılında bu tabloda yer
almıştır (Ek: 7-A). Bu tabloya bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak
varyansın, analiz sonrasında elde edilen 37 adet değişken için 0,870-1,000
arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir.
2006 yılı için faktör analizinin nihai sonucunu veren Dönüştürülmüş
Bileşen Matrisi ve her bir değişkenin faktörlere olumlu veya olumsuz en
yüksek katkıları sağlayan bileşenler tablosu, gruplandırılmış haliyle Ek: 7B’de yer almaktadır.
2006 yılında 52 değişkenden 8 adet faktörü oluşturan değişken sayısı
37’dir. 8 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklandıkları
varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
231
Tablo 39: Toplam Açıklanan Varyanslar-2006
Başlangıç Özdeğerleri
Rotasyonlu Faktör Yükleri
Bileşen
1
2
3
4
5
6
7
8
Toplam
Varyans
%'si
Kümülatif
Toplam
Varyans
%'si
Kümülatif
10,930
29,542
29,542
9,201
24,866
24,866
8,188
22,129
51,670
8,076
21,826
46,693
5,456
14,746
66,416
4,837
13,074
59,766
4,488
12,129
78,545
4,563
12,334
72,100
2,956
7,988
86,533
3,492
9,438
81,538
1,873
5,061
91,594
2,599
7,024
88,563
1,276
3,449
95,043
1,876
5,070
93,633
1,123
3,035
98,078
1,645
4,445
98,078
Tablodan da görüleceği üzere 37 adet değişkenin bileşiminden oluşan
toplam 8 faktörün değişimi açıklama gücü % 98,078 seviyesindedir.
2007 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı
istatistikler tablosu kapsamında her bir değişkenin ortalaması ve standart
sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek: 8-A).
İkinci adımda ortak varyans değeri 1 veya 1’e yakın olan değişkenler
tablosu elde edilmiştir. 52 değişkenden 34 adedi 2007 yılında bu tabloda yer
almıştır (Ek: 8 A).
Bu tabloya bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz
sonrasında elde edilen 34 adet değişken için 0,881-1,000 arasında değişen
değerlere sahip olduğu görülmektedir.
2007 yılı için faktör analizinin nihai sonucunu veren Dönüştürülmüş
Bileşen Matrisi ve her bir değişkenin faktörlere olumlu veya olumsuz en
yüksek katkıları sağlayan bileşenler tablosu, gruplandırılmış haliyle Ek: 8B’de yer almaktadır. 2007 yılı için toplam 52 değişkenden 34 adedi bu
tabloda yer almış olup, 8 adet faktörü oluşturan değişken sayısı 37’dir.
232
8 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan
varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 40: Toplam Açıklanan Varyanslar-2007
Başlangıç Özdeğerleri
Bileşen
Rotasyonlu Faktör Yükleri
Toplam
Varyans
%'si
Kümülatif
Toplam
Varyans
%'si
Kümülatif
1
10,771
31,678
31,678
8,889
26,145
26,145
2
8,558
25,171
56,849
8,269
24,321
50,466
3
4,854
14,276
71,124
3,850
11,324
61,790
4
2,618
7,701
78,825
3,348
9,847
71,636
5
1,968
5,789
84,614
2,858
8,407
80,044
6
1,835
5,396
90,010
2,713
7,978
88,022
7
1,625
4,779
94,789
1,724
5,071
93,093
8
1,076
3,165
97,954
1,653
4,861
97,954
Tablodan da görüleceği üzere 37 adet değişkenin bileşiminden oluşan
toplam 8 faktörün açıklama gücü % 97,954 seviyesindedir.
Sonuç olarak 2004-2007 yıllarına ait değişkenlerle yapılan faktör
analizi sonrasında her yıl için faktör yükü en yüksek olan değişkenlerden, 4
yıl üst üste yer alan ortak değişkenlerin belirlenmesi gerçekleştirilmiştir.
Aşağıdaki tabloda 4 yıla ait faktör yükü bulunan değişkenler toplu olarak yer
almaktadır.
233
Tablo 41: Yıllar İtibariyle Faktör Yüklerini Oluşturan Tüm Değişkenlerin Dağılımı
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
x1
x1
x1
x1
x27
x27
x27
x27
x2
x2
x28
x28
x28
x28
x3
x3
x2
x3
x4
x29
x29
x30
x30
x30
x5
x31
x31
x31
x6
x32
x32
x7
x33
x4
x5
x6
x6
x7
x7
x8
x8
x9
x9
x10
x10
x11
x11
x11
x12
x12
x12
x12
x13
x13
x13
x13
x39
x39
x39
x14
x14
x14
x40
x40
x40
x15
x15
x15
x41
x41
x41
x16
x42
x42
x42
x42
x43
x43
x43
x43
x44
x7
x33
x34
x9
x35
x10
x35
x35
x36
x36
x37
x38
x18
x18
x18
x44
x19
x19
x19
x19
x45
x20
x20
x20
x46
x21
x21
x21
x21
x47
x22
x22
x22
x24
x35
x36
x18
x23
x34
x37
x17
x32
x40
x45
x46
x47
x48
x23
x49
x49
x24
x50
x50
x50
x25
x25
x25
x25
x51
x51
x51
x26
x26
x26
x26
x52
x52
x52
x49
x52
Tabloda yer alan taralı satırlar her yıl ortak olan değişkenleri işaret
etmektedir.
Bu
çerçevede
analizde
kullanılmak
amacıyla
yapılan
sadeleştirme sonucunda rafine edilmiş veriler olarak aşağıdaki tabloda toplu
şekilde yer alan değişkenler belirlenmiştir.
234
Tablo 42: Her Yıl Belirlenen Faktörlerde Yer Alan Ortak Değişkenler
2004
x1
x7
x12
x13
x18
x19
x21
x25
x26
x27
x28
x35
x40
x42
x43
x52
2005
x1
x7
x12
x13
x18
x19
x21
x25
x26
x27
x28
x35
x40
x42
x43
x52
2006
x1
x7
x12
x13
x18
x19
x21
x25
x26
x27
x28
x35
x40
x42
x43
x52
2007
x1
x7
x12
x13
x18
x19
x21
x25
x26
x27
x28
x35
x40
x42
x43
x52
İkinci bakış açısı kapsamında, 2004-2007 yılları arasında faktörlere
sadece olumlu yönde (pozitif) katkı sağlayan değişkenlerin belirlenmesine
yönelik analiz gerçekleştirilmiştir.
Bu kapsamda ilk adımda 2004 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk
aşamada açıklama gücü olumlu yönde olan ve faktörleri oluşturan her bir
değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir (Ek:
9).
İkinci adımda faktör analizi ve sonrasında ortak varyans değeri analiz
öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 23 adet
değişkenin
0,994-1,000
arasında
değişen
değerlere
sahip
olduğu
görülmektedir. 52 değişkenden olumlu yönde açıklama gücü olan 23 adedi
2004 yılında bu tabloda yer almıştır. Dolayısı ile 6 adet faktörü oluşturan
değişkenler 23 adettir (Ek: 9).
Faktörler açıkladıkları varyans yüzdesine göre azalan sırada yer
almaktadır. “Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi” 2004 yılı için toplam 6 faktörü
kapsamakta olup, Ek:9’da değişkenlerin faktörlere olumlu yöndeki katkı
yükleri yer almaktadır.
235
6 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan
varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 43: Toplam Açıklanan Varyanslar-2004
Başlangıç Özdeğerleri
Rotasyonlu Faktör Yükleri
Bileşen
Toplam
Varyans
%'si
Varyans
%'si
Kümülatif
1
8,508
36,992
36,992
5,080
22,087
22,087
2
4,733
20,577
57,569
4,660
20,260
42,347
3
3,555
15,456
73,025
3,791
16,483
58,830
4
2,224
9,671
82,696
3,596
15,634
74,465
5
1,632
7,096
89,792
3,236
14,068
88,533
6
1,073
4,665
94,457
1,363
5,925
94,457
Kümülatif Toplam
Tablodan da görüleceği üzere 23 adet değişkenin bileşiminden oluşan
toplam 6 faktörün açıklama gücü % 94,457 seviyesindedir.
2005 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı
istatistikler tablosu olumlu yönde açıklama gücü olan faktörleri oluşturan her
bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde edilmiştir
(Ek: 10).
İkinci adımda faktör analizi ve sonrasında ortak varyans değeri olan
değişkenler tablosu elde edilmiştir. Bu tabloya bakıldığında analiz öncesi 1
olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 26 adet değişkenin
0,855-1,000 arasında değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir.
52
değişkenden 26 adedi 2005 yılında bu tabloda yer almış olup, 5 adet faktörü
oluşturan değişken sayısı 26’dır (Ek: 10).
2005 yılı için faktörlere olumlu katkı sağlayan ve açıklama gücü en
yüksek olan değişkenlere ilişkin faktör analizinin nihai sonucunu veren
236
“Dönüştürülmüş
Bileşen
Matrisi”
tablosu,
her
bir
faktörü
oluşturan
değişkenleri içermekte olup, gruplandırılmış haliyle Ek:10’da yer almaktadır.
5 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan
varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 44: Toplam Açıklanan Varyanslar-2005
Başlangıç Özdeğerleri
Bileşen
Toplam
Varyans
%'si
1
9,062
34,854
34,854
2
5,951
22,890
3
5,150
4
5
Rotasyonlu Faktör Yükleri
Varyans
%'si
Kümülatif
6,950
26,729
26,729
57,744
6,700
25,769
52,498
19,807
77,551
5,270
20,269
72,767
1,935
7,444
84,995
2,810
10,806
83,573
1,734
6,671
91,666
2,104
8,093
91,666
Kümülatif Toplam
Tablodan da görüleceği üzere 26 adet değişkenin bileşiminden oluşan
toplam 5 faktörün değişimi açıklama gücü % 91,666 seviyesindedir.
2006 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı
istatistikler tablosu kapsamında faktörleri oluşturan ve olumlu yönde açıklama
gücü olan her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları
elde edilmiştir (Ek: 11).
2006 yılı için yapılan faktör analizi ve sonrasında ortak varyans değeri
olan değişkenler tablosuna bakıldığında analiz öncesi 1 olan ortak varyansın,
analiz sonrasında elde edilen 21 adet değişkenin 0,903-1,000 arasında
değişen değerlere sahip olduğu görülmektedir (Ek: 11). 52 değişkenden 21
adedi 2006 yılında bu tabloda yer almış olup, 5 adet faktörü oluşturan
değişken sayısı 21’dir.
237
2006 yılı için faktör analizinin nihai sonucunu veren “Dönüştürülmüş
Bileşen Matrisi” tablosu, her bir faktörü oluşturan değişkenleri içermekte olup,
gruplandırılmış haliyle Ek: 11’de yer almaktadır.
5 adet faktörü oluşturan değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan
varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 45: Toplam Açıklanan Varyanslar-2006
Başlangıç Özdeğerleri
Bileşen
Rotasyonlu Faktör Yükleri
Toplam
Varyans
%'si
Varyans
%'si
Kümülatif
1
6,779
32,279
32,279
5,821
27,718
27,718
2
4,973
23,680
55,959
4,805
22,883
50,601
3
3,937
18,747
74,706
4,177
19,889
70,490
4
2,965
14,120
88,826
3,276
15,599
86,089
5
1,089
5,185
94,010
1,664
7,922
94,010
Kümülatif Toplam
Tablodan da görüleceği üzere 21 adet değişkenin bileşiminden oluşan
toplam 5 faktörün açıklama gücü % 94,010 seviyesindedir.
2007 yılı için yapılan faktör analizinde, ilk aşamada tanımlayıcı
istatistikler tablosu kapsamında açıklama gücü açısından olumlu yönde etki
eden her bir değişkenin ortalaması ve standart sapma hesaplamaları elde
edilmiştir (Ek:12).
2007 yılı için faktör analizi ve sonrasında ortak varyans değeri olan
açıklama gücü olumlu yöndeki değişkenler tablosuna bakıldığında analiz
öncesi 1 olan ortak varyansın, analiz sonrasında elde edilen 15 adet
değişkenin
0,934-1,000
arasında
değişen
değerlere
sahip
olduğu
görülmektedir. 52 değişkenden 15 adedi 2007 yılında bu tabloda yer almış
olup, 5 adet faktörü oluşturan değişken sayısı 15’dir (Ek:12).
238
2007 yılı için faktör analizinin nihai sonucunu veren “Dönüştürülmüş
Bileşen Matrisi” tablosu, her bir faktörü oluşturan değişkenleri içermekte olup,
gruplandırılmış haliyle Ek: 12’de yer almaktadır.
2007 yılı için analiz sonucu ortaya çıkan 5 adet faktörü oluşturan
değişkenlerin özdeğerleri ve açıklanan varyans yüzdeleri aşağıdaki tabloda
yer almaktadır.
Tablo 46: Toplam Açıklanan Varyanslar-2007
Başlangıç Özdeğerleri
Rotasyonlu Faktör Yükleri
Toplam Varyans %'si Kümülatif
Toplam Varyans %'si Kümülatif
Bileşen
1
6,789
45,262
45,262
5,295
35,302
35,302
2
3,187
21,244
66,506
3,302
22,013
57,315
3
2,206
14,708
81,214
3,106
20,704
78,019
4
1,257
8,378
89,592
1,457
9,713
87,732
5
1,016
6,771
96,363
1,295
8,631
96,363
Tablodan da görüleceği üzere 15 adet değişkenin bileşiminden oluşan
toplam 5 faktörün değişimi açıklama gücü % 96,363 seviyesindedir.
Sonuç olarak 2004-2007 yıllarına ait açıklama gücü olumlu yönde olan
değişkenlerle yapılan faktör analizi sonrasında her yıl için faktör yükü en
yüksek olan değişkenlerden, 4 yıl üst üste yer alan ortak değişkenlerin
belirlenmesi gerçekleştirilmiştir.
Bu çerçevede açıklama gücü sadece olumlu yönde olan değişkenlerin
belirlenmesine yönelik yapılan çalışma sonucu elde edilen veriler, nihai
analizde kullanılmak amacıyla her yıl için ortak olanlar belirlenmiş olup,
aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
239
Tablo 47: Her Yıl İçin Açıklama Gücü Olumlu Ortak Değişkenler
Yıllar
Ortak
Değişkenler
2004
2005
2006
2007
x1
x1
x1
x1
x7
x7
x7
x7
x13
x13
x13
x13
x25
x25
x25
x25
x26
x26
x26
x26
x27
x27
x27
x27
4.4.5.4. Panel Regresyon Analizi
Ekonometrik modellerin, matematik modellerden, gerçek ekonometrik
model haline getirilip parametre tahmini yapılabilmesi için verilere ihtiyaç
vardır. Veriler, modellerde yer alan değişkenlerin sayısal değerlerine ait bilgi
toplanması ile ilgilidir.
Ekonometride gözlemler genel olarak üç ana grupta toplanan verilere
dayanırlar.
ƒ
Zaman dizisi verileri,
ƒ
Kesit (Cross-Section) verileri
ƒ
Karma veri.
Zaman dizisi verileri, aynı ana kitlenin zaman periodları içindeki
değerlerinin ölçülüp sayısal olarak ve bir sıra çerçevesinde ifadesi ile ortaya
çıkar.
Kesit verileri ise ana kitlenin üyeleri hakkında aynı zaman dilimi içinde
toplanan ve sınıflanan bilgidir.
240
İki tür veriyi, yani zaman dizileri verileri ile kesit verilerinin birleştirilerek
aynı veriler modeli içinde bütünleştirilmesi ile ortaya çıkan “karma veri” türü
vardır229.
Panel (longitudinal) veri; bireyler, ülkeler, firmalar, hane halkları gibi
birimlere ait yatay kesit gözlemlerin belli bir zaman döneminde bir araya
getirilmesi olarak tanımlanmaktadır230.
‘Panel Veri’ yöntemi, ülkeler, firmalar, hanehalkları, vb. kesit (crosssection) gözlemlerinin belli bir zaman dönemi içinde bir araya getirilmesi
olarak tanımlanabilir.
Yani panel veri, kesit analizi ile zaman serisi analizini birleştirir.
Bilindiği üzere ekonometrik uygulamalarda zaman serisi verisi ve yatay kesit
veriler kullanılmaktadır.
Zaman serisi ve yatay kesit analizlerinin birlikte kullanılması, veri
kalitesi ve miktarını artırarak analizciye, söz konusu yöntemlerin ayrı bir
şekilde
kullanıldığı
durumla
karşılaştırıldığında,
daha
fazla
esneklik
sağlamaktadır231.
N sayıda ekonomik birimin ve her birime ait T sayıda gözlemin birlikte
ele alınması, daha öncede bahsedildiği gibi panel verileri meydana
getirmektedir.
Genel olarak doğrusal bir panel veri modeli;
Yit = β0it + β1it X1it + β2it X2it + ..... + βkit Xkit + uit
ya da;
Yit = β 0it + ∑ k =1 β kit X kit + u it
k
i=1,..........,N; t=1,..........,T
229
KILIÇBAY, a.g.e., s:309-310.
Badi H. BALTAGİ, Econometric Analysis Of Panel Data, Chichester, John Wiley&Sons, 1995,
s. 1.
231
Bener GÜNGÖR, “Türkiye’de Faaliyet Gösteren Yerel ve Yabancı Bankaların Karlılık Seviyelerini
Etkileyen Faktörler: Panel Veri Analizi, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Eylül 2007, s: 52.
230
241
şeklinde ifade edilebilir. Burada alt indislerden i; hane halkı, birey, firma, şehir
vs. gibi birimleri, t ise zamanı göstermektedir. Bir başka ifade ile; i yatay kesit
boyutunu, t ise zaman boyutunu ifade etmektedir. β0it sabit terimi, βkit k x1
boyutlu parametreler vektörünü, Xkit, k. açıklayıcı değişkenin t zamanında i.
birim değerini; Yit, bağımlı değişkenin t zamanında i. birim değerini
göstermektedir.
Panel veri modellerinde parametrelerin, her zaman döneminde ve her
birim için değer almasına izin verilmektedir. Modelin tahminine geçmeden
önce, parametrelerin birim ve/veya zamana göre değer almasına göre bazı
varsayımlar yapılır. Bunlar; takip eden bölümlerde ele alınacak olan sabit
etkili model ve tesadüfi etkili model varsayımlarıdır. Her iki modelde de, uit
hatalarının tüm zaman dönemlerinde ve tüm birimler için bağımsız normal
dağıldığı [N(0, σ u )] varsayılmaktadır232.
2
Panel veri, zaman serisi ve yatay kesit veriden daha karmaşık
davranışsal modeller yapmaya ve bunları test etmeye yardımcı olur. Panel
veri kullanılarak, uygulamalı çalışmalarda sıkça karşılaşılan hem zaman hem
yatay kesit boyuta ait ihmal edilmiş (yanlış ölçülmüş, gözlenmemiş)
değişkenlerin modelde yer alan açıklayıcı değişkenler ile korelasyonlu
olmasına izin verildiğinden, bu korelasyonun doğurduğu ekonometrik
problemin çözülmesine duyulan gerekliliği azaltır233. Ayrıca panel veri ile
tahmin;
birim
değişkenliğinin
ele
alınmasına,
çeşitlendirilmiş
verinin
kullanılması ile etkinliğin artmasına, düşük çoklu bağlantıya, daha karmaşık
davranışsal modellerin tahmin edilmesine imkan verir234.
Birleştirilmiş veriler sayesinde, araştırmacılar, yatay kesit veya zaman
serilerinin tek başına kullanılamadığı sorunları incelemek için yatay kesit ve
zaman serisi verilerini bir arada kullanabilmektedir.
232
Ferda Yerdelen TATOĞLU, “Sermaye Piyasası’nda Riskin Sınırlı Bağımlı Değişkenli Panel Veri
Modelleri İle Analizi”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ekonometri Anabilim Dalı
Doktora Tezi, İstanbul – 2005, s: 16-17.
233
TATOĞLU, a.g.t., s: 13, (Naklen: Cheng Hsiao, Analysis Of Panel Data, Cambridge, Cambridge
University Press, 1986, s. 3
234
TATOĞLU, a.g.t., s: 14, (Naklen: Peter Kennedy, A Guide To Econometrics, Oxford, Blackwell
Publishers, 1998, s. 231)
242
Bu durumda, iki tür veri birleştirilerek panel veri setleri oluşturulur.
Panel veri setleri ile yapılan analizler birçok avantaj sergilemelerine karşın
yorumlama güçlüklerini de beraberinde getirmektedir235.
Bu analiz yönteminin; gruplar arasındaki heterojenlik etkilerinin daha
iyi kontrol edilmesi, açıklayıcı değişkenler arasındaki çoklu bağlantıyı
azaltmanın mümkün olması ve her bir veriye, her döneme ait spesifik etkilerin
elde edilmesi yönünden avantajları söz konusudur236.
Kesitte yer alan gözlemlerin yıllar itibariyle tekrarı söz konusudur. Bu
açıdan bakıldığında panel data analizinin temelinde tekrarlı varyans analizi ile
varyans analiz modellerinin bulunduğu görülecektir237.
Gujarati panel veri yönteminin üstünlüklerini şu şekilde sıralamaktadır:
1. Panel veri, zaman boyunca bireyler, firmalar, ülkeler vb. ile ilgili
olduklarından bu birimlerde bir heterojenliğin var olması kesin gibidir. Panel
veri tahmin teknikleri, açık bir şekilde bu tür heterojenlikleri kesite özgü bazı
değişkenlere izin vererek hesaba katabilmektedir.
2.
Panel
veri
yöntemi
kesit
ve
zaman
serisi
gözlemlerini
birleştirdiğinden gözlem sayısı daha fazladır.
3.
Panel
veri
değişkenler
arasında
daha
az
çoklu
bağlantı
(multicollinearity) sorunu oluşturur.
4. Kısa zaman serisi ve/veya yetersiz kesit gözleminin var olduğu
durumlarda da ekonometrik analiz yapılmasına imkan verir238.
Bu kapsamda analizde kullanılan veriler hem belirli bir zaman dilimine
(2004-2007 yılları arası) ait olup, hem de 10 farklı bankanın verileri
235
Bedriye SARAÇOĞLU, Osman AYDOĞUŞ, Nezir KÖSE, “Panel Veri Kullanarak Arz Analizi:
Türkiye'de Balıkçılık Sektörüne Uygulama”, Çukurova Üniversitesi 5. Ulusal Ekonometri ve İstatistik
Sempozyumu 24.05.2007, s: 1.
236
İsmail ÇEVİŞ, Para Krizlerine Ampirik Bir Yaklaşım, SPK Yayınları, 2005, Yayın No: 187, s:
121.
237
Vedat PAZARLIOĞLU, “1980-1990 Döneminde Türkiye’de İç Göç Üzerine Ekonometrik Model
Çalışması”, V. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, Çukurova Üniversitesi, Adana, 2001, s.
7.
238
Recep KÖK, Nevzat ŞİMŞEK, Panel Veri Analizi, Yayınlanmamış Ders Notu,
http://www.deu.edu.tr/userweb/recep.kok/dosyalar/panel2.pdf, s:3, Erişim Tarihi: 04.02.2008.
243
çalışmanın model oluşturma kapsamında kullanılmıştır. Belirli dönemlerdeki
verilerine ulaşılabilen farklı 6 bankanın verileri ise modeli test etmek amacıyla
kullanılacaktır. Bu kapsamda analizde panel veri analizini kullanmanın uygun
olacağı belirlenmiştir.
Panel veri modeli tahmininde iki temel yöntem kullanılmaktadır.
Bunlardan ilki, her bir yatay kesit birim için farklı sabit katsayıların elde
edilmesine imkan tanıyan “sabit etkiler” modelidir. Sabit etkiler modeli,
modelde yer alan her bir birimdeki farklılıkların sabit terimlerdeki farklılıklarla
yakalanabileceğini varsaymaktadır. Dolayısıyla modelde yer alan her birim
için farklı sabit katsayılar hesaplanmaktadır. Panel veri modelinin tahmininde
kullanılan bir diğer yöntem ise “tesadüfi etkiler” modelidir. Bu yöntem,
birimlerin tesadüfi olarak ana kütleden alınması durumunda kullanılmaktadır.
Tesadüfi etkiler modeli, birimler arasındaki sabit katsayıların farklılaşmadığını
öngörmektedir239.
Panel veri analizi sabit etkiler yaklaşımı, sabit, eğim katsayıları ve hata
terimiyle ilgili bazı varsayımlara bağlı olarak beş farklı formda oluşturulabilir.
Literatürde sabit etkiler regresyon modeli olarak bilinen yaklaşım, eğim
katsayılarının kesitlere göre değişmezken, sabitin kesitlere göre değiştiği
varsayımına dayanan modeldir240.
Model tahmininde sabit etkili ve tesadüfi etkili modellerin hangisinin
seçileceği genellikle etkilerle, açıklayıcı değişkenler arasındaki ilişkilere
bakılarak belirlenmektedir. Etkiler, açıklayıcı değişkenler ile ilişkisiz ise,
tesadüfi etkiler modelinin tahminleri etkin ve tutarlıyken, sabit etkiler
modelinin tahminleri etkili fakat tutarsız olmaktadır. Etkilerle açıklayıcı
değişkenlerin ilişkili olduğu durumda ise sabit etkili modelin tahminleri etkin
ve tutarlı olacaktır241 .
239
GÜNGÖR, a.g.m., s: 52.
Hasan VERGİL, Ertuğrul YILDIRIM, “AB-Türkiye Gümrük Birliğinin Türkiye’nin Rekabet Gücü
Üzerindeki Etkileri”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 26, Ocak –
Haziran 2006, s:9.
241
Ercan BALDEMİR ve Ayşe KESKİNER, “Devalüasyon, Para, Reel Gelir Değişkenlerinin Dış
Ticaret Üzerine Etkisinin Panel Data Yöntemiyle Türkiye İçin İncelenmesi”, Dokuz Eylül
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Ekim 2004, Cilt:6, Sayı: 4, s:48.
240
244
Burada sabit etkiler modeli ve rassal etkiler modeli arasındaki farka
dikkat etmek gerekmektedir. Sabit etkiler modelinde her bir yatay kesitin,
kendine ait bir sabit değeri (fixed intercept value) vardır. Diğer yanda rassal
etkiler modelinde β1 sabiti bütün yatay kesit sabitlerinin ortalama bir değerini
yansıtmakta ve hata bileşeni εi yatay kesite özgü sabitin bu ortalama
değerden rassal sapmalarını göstermektedir. εi doğrudan gözlenemeyen bir
değerdir242.
Sabit ya da tesadüfi etki modellerinin hangisinin kullanılacağı ile ilgili
olarak bazı görüşler söz konusudur. Örneğin faktörler keyfi olarak seçilmişse
sabit
etki
modeli,
tesadüfi
olarak
seçilmişse
tesadüfi
etki
modeli
sözkonusudur. Yine modelden elde edilecek çıkarımlar sadece o model ile
sınırlı ise sabit etki modeli, çıkarımlar geneli kapsıyorsa tesadüfi etki modeli
uygundur. Yani popülasyonun sadece spesifik birimlerini kapsayacak
çıkarımlarda sabit etki, popülasyonun tümü hakkında yapılacak çıkarımlarda
tesadüfi etki modeli sözkonusudur. Judge ve diğerlerinde, sabit etki tahmin
edicisinin daha genel varsayımlar altında daha uygun olduğu gösterilmiştir.
Sabit ya da tesadüfi etki modelleri arasındaki belirgin fark, sabit zaman
etkisinin bağımsız değişkenlerle ilişkili ya da ilişkisiz olup olmadığıdır.
Tesadüfi etkiler modeli geçerli olduğunda, sabit etkiler tahmincileri hala tutarlı
tanımlanabilen parametre tahminleri verir. Bir çok araştırmacı, sabit etkileri
tahmin etmeyi tesadüfi etkileri tahmin etmekten daha ikna edici bulur. Bu
tercih, sabit etkilerin ilgili açıklayıcı değişkenlerle ilişkisiz olması mümkün
değildir düşüncesinden kaynaklanmaktadır243.
Bu çalışmada kullanılmış olan panel data modeli için n sayıda (ana
model için 10 banka, test için 6 banka) ekonomik birim ve her birime ait t
(2004-2007 yılları arası) sayıda gözlem bulunduğu ifade edilebilir.
242
KÖK, ŞİMŞEK, a.g.e., s:20.
Nihat IŞIK, “Dışa Açılma ve Para Politikasının Etkileri: Bir uygulama”, Gazi Üniversitesi
Ekonometri Bölümü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2002, s:65-66.
243
245
Çalışmada kullanılacak modeller bu şekilde ortaya koyulduktan sonra,
ilk aşamada modellerin sabit veya tesadüfi etkili olarak tahmin edilmesine
karar vermek için Hausman testi yapılmıştır.
Birim veya birim ve zaman farklılıklarını temsil eden katsayıların yani
tesadüfi etkili modelin hata terimi bileşenlerinin modeldeki bağımsız
değişkenlerden ilişkisiz olduğu hipotezinin geçerliliği, Hausman tarafından
önerilen test istatistiği ile incelenebilmektedir. Bu durumda sabit etki model
parametre tahmincileri ile tesadüfi etkili modelin parametre tahmincileri
arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığının incelenmesi
gerekmektedir. İki model arasında tercih yapabilmek için Hausman test
istatistiği kullanılmaktadır. Hausman test istatistiği “Tesadüfi etkiler tahmincisi
doğrudur.” sıfır hipotezi altında k serbestlik dereceli ki-kare dağılımı
göstermektedir. Gerçekleşmesi durumunda tesadüfi etkili modelin hata
terimleri bileşenlerinin bağımsız değişkenler ile ilişkili olmadığı kararı
verilebilecektir. Bu durumda sabit etkili modeli tercih edilecektir244.
Hausman testinde yokluk hipotezi “rassal etki modeli”, alternatif
hipotez ise “sabit etki modeli” kullanılmalıdır şeklinde kurulur245.
Ek:13’de yer alan panel data verilerinin ilk önce Eviews paket
programda girişi yapılmıştır.
Her iki derecelendirme firmasının verileri için ayrı ayrı Hausman Testi,
paket program ile yapılmıştır. Moody’s Derecelendirme Firması’na ait
Hausman Testi sonuçları aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 48: Moody’s Derecelendirme Firması Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları
244
Test Özeti
Ki kare
İstatistiği
Ki kare
Serbestlik
Derecesi
Anlamlılık
(Prob.)
Cross-section random
0.000000
6
1.0000
Vedat PAZARLIOĞLU, Özlem Kiren GÜRLER, “Telekomünikasyon Yatırımları ve Ekonomik
Büyüme: Panel Veri Yaklaşımı”, 8. Türkiye Ekonometri ve İstatistik Kongresi Tebliği 24-25 Mayıs
2007 – İnönü Üniversitesi, Malatya, s: 5.
245
GÜNGÖR, a.g.m., s: 53.
246
Hausman testinde yokluk hipotezi “rassal etki modeli”, alternatif
hipotez ise “sabit etki modeli” kullanılmalıdır şeklinde kurulur246.
Test sonucunda görüleceği üzere Anlamlılık Düzeyi (Prob.) = 1.0000 >
α = 0.05 olduğu için H0 hipotezi kabul edilebilir. Anlamlılık düzeyi değeri Prob.
= 1.0000 olup, %1 , % 5 ve % 10 seviyelerinde H0 hipotezi red edilemez.
Yani rastsal etki vardır denilebilir.
Fitch Derecelendirme Firması’na ait Hausman Testi sonuçları
aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 49: Fitch Derecelendirme Firması Verileri İçin Hausman Testi Sonuçları
Test Özeti
Ki kare
İstatistiği
Ki kare Serbestlik
Derecesi
Anlamlılık
(Prob.)
Cross-section random
1.337918
6
0.9695
Test sonucunda görüleceği üzere Anlamlılık Düzeyi (Prob.) = 0.9695 >
α = 0.05 olduğu için H0 hipotezi kabul edilebilir. Anlamlılık düzeyi değeri Prob.
= 0.9695 %1 , % 5 ve % 10 seviyelerinde H0 hipotezi red edilemez. Yani
rastsal etki vardır denilebilir.
Her iki derecelendirme firmasının verilerinden elde edilmiş ortalama
değerlere ilişkin Hausman Testi sonuçları aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 50: Moody’s ve Fitch Derecelendirme Firmalarının Ortalama Verileri İçin Hausman Testi
Sonuçları
246
Test Özeti
Ki kare
İstatistiği
Ki kare
Serbestlik
Derecesi
Anlamlılık
(Prob.)
Cross-section random
2.240797
6
0.8963
Murat ATAN, Panel Veri Analizi Eveiws Yayınlanmamış Ders Notları, s: 7.
247
Ortalama veriler için yapılan testin sonucundan görüleceği üzere
Anlamlılık Düzeyi (Prob.) = 0.8963 > α = 0.05 olduğu için H0 hipotezi kabul
edilebilir. Anlamlılık düzeyi değeri Prob. = 0.8963 olup, %1 , % 5 ve % 10
seviyelerinde H0 hipotezi red edilemez. Yani rastsal etki vardır denilebilir.
Bu durumda modeli rastsal etki, yani tesadüfi etkiler modeli ile tahmin
etmek gereklidir. Bundan sonraki aşamada panel veri analizi tesadüfi etkiler
modelinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Model kapsamında öncelikle 2004-2007 dönemine ait hem Moody’s
hem de Fitch Derecelendirme Firmasının notlarına ulaşılabilen 10 bankanın
verileri üzerinden tahmin opsiyonu çalıştırılarak, hem her iki derecelendirme
firmasının notları için ayrı ayrı, hem de ortalama notları ile faktör analizi
sonucu belirlenen 16 bağımsız değişken için tahmin programı çalıştırılarak
beta katsayıları elde edilmiştir.
Moody’s Derecelendirme Firmasının verileri ile 10 bankanın faktör
analizi sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişken ile yapılan panel
regresyon analizi sonrasında elde edilen sonuçlar aşağıdaki tabloda yer
almaktadır:
248
Tablo 51: Moody’s Derecelendirme Firmasının Panel Regresyon Sonuçları
Bağımlı Değişken: MOODYS
Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler
Dönem: 2004 - 2007
Dönem Sayısı: 4
Yatay – Kesit Sayısı: 10
Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: 40
Değişken
Katsayı
Std. Hata
t-istatistiği
Anlamlılık (Prob.)
C
60.21048
10.22337
5.889496
0.0000
X1?
0.131804
0.157497
0.836866
0.4113
X7?
-0.178351
0.115484
-1.544378
0.1361
X12?
-0.143799
0.199714
-0.720025
0.4788
X13?
-0.059416
0.138126
-0.430156
0.6711
X18?
-0.041541
0.048152
-0.862700
0.3972
X19?
0.367636
0.100863
3.644914
0.0014
X21?
0.197192
0.102880
1.916722
0.0678
X25?
0.629604
2.952040
0.213278
0.8330
X26?
-0.225765
0.211169
-1.069119
0.2961
X27?
2.285446
2.243748
1.018584
0.3190
X28?
-0.556240
1.121766
-0.495861
0.6247
X35?
1.523159
7.254696
2.099549
0.0469
X40?
-0.129720
0.132394
-0.979804
0.3374
X42?
0.407706
0.209182
1.949050
0.0636
X43?
-0.274267
0.266558
-1.028918
0.3142
X52?
-0.565821
2.880736
-0.196416
0.8460
R2
0.789115
2
Düz. R
0.642413
Durbin-Watson (DW)
F-istatistiği
Anlamlılık (Prob.)
(F-istatistiği)
5.379017
0.000151
1.325448
İstatistikte karar verme katsayısı, R2 değeri modeldeki sapmaların ne
oranda bağımsız değişkenler tarafından açıklandığını gösterir. Bu katsayı
sıfır ile bir arasında değerler almaktadır. Sıfır değeri bağımlı değişkendeki
değişimlerin bağımsız değişkenler tarafından açıklanamadığını, 1 değeri ise
%100 açıklandığını göstermektedir.
R2 değeri modeldeki bağımsız değişken sayısının veri örneğinin
büyüklüğüne oranından etkilenir. Bu oran ne kadar büyükse modeli
249
olduğundan daha iyi anlatıyormuş gibi görünme olasılığı da o denli fazladır.
Düzeltilmiş R2, R2 değerinin modeldeki bağımsız değişkenler sayısına göre
düzeltilmiş halidir ve esas amacı modelin iyi bir şekilde açıklanıyor olmasının
veri
örneğinin
küçüklüğünden
kaynaklanma
olasılığını
kaldırmaktır.
Düzeltilmiş R2 değeri negatif olabilir ve her zaman normal R2 değerinden
daha küçük ya da bu değere eşittir247.
Analiz sonuçlarına göre R2 0,78 ve düzeltilmiş R2 0,64 düzeyinde
çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir.
Regresyon modelinin bağımlı değişkeni ne ölçüde iyi açıkladığını
gösteren bir diğer istatistiksel değer de F İstatistik değeridir. Genel olarak F
İstatistik değeri, açıklanan değişkenliğin, açıklanamayan değişkenliğe
bölünmesi ile bulunur. R2 ve düzeltilmiş R2 değerlerinde olduğu gibi, F
İstatistik değeri arttıkça modelin açıklayıcı özelliği artmaktadır248.
Aynı zamanda genel olarak modelin geçerliliği konusunda yorum
yapmaya olanak veren F istatistiği sonucu 5,37 olup, bu rakamın tablo değeri
yukarıda yer aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir
olduğuna işaret etmektedir.
Zaman serisi analizi yapıldığında, artan değerlerin birbirlerinden
bağımsız olduğu varsayımı yapılmıştır. Fakat kimi zaman belirli bir
dönemdeki değişkenler geçmişteki kendi değerlerinden etkileniyor olabilir ve
artan değerler arasında ilişki olduğu gözlemlenir ve buna “otokorelasyon”
denir. Regresyonda oluşan artan değerler arasındaki otokorelasyonu tespit
etmek için çeşitli testler bulunmaktadır. Bunların içinde en çok bilineni DurbinWatson testidir.249.
Durbin Watson test istatistiği, bir regresyon modeli tahmin edildikten
sonra artık terimlerin korelasyon halinde olup olmadığını test etmeye yarayan
247
Pazarlama Kararlarına Pazarın Verdiği Tepkiler Nasıl Ölçülür?,
https://research.sabanciuniv.edu/9530/1/PI_edit8_Cenk_Kocas.doc, s: 11, Erişim Tarihi: 26.11.2008
248
Pazarlama Kararlarına Pazarın Verdiği Tepkiler Nasıl Ölçülür?,
https://research.sabanciuniv.edu/9530/1/PI_edit8_Cenk_Kocas.doc, s: 11, Erişim Tarihi: 26.11.2008
249
Pazarlama Kararlarına Pazarın Verdiği Tepkiler Nasıl Ölçülür?,
https://research.sabanciuniv.edu/9530/1/PI_edit8_Cenk_Kocas.doc, s: 15, Erişim Tarihi: 26.11.2008
250
bir sayıdır. Bulunacak d değeri 2 civarında ise otokorelasyon olmadığı, 0’a
yakın ise pozitif otokorelasyon, 4’e yakın ise negatif otokorelasyon olduğu
görüşüne varırız. %5 , % 2,5 ve % 1 önemlilik dereceleri için hazırlanan
Durbin Watson tablosunda tek bir d değeri yerine d’nin alt (dL) ve üst (dU)
sınırları verilmektedir.
Pozitif otokorelasyon testi şöyledir: Formülden elde edilen d değerinin,
tablodan bulunacak dL ve du değerlerinin neresine düştüğüne bakılır:
d <, = dL Pozitif otokorelasyon olduğunu
d >, = dU Pozitif otokorelasyon olmadığını
dL < d< dU Bu konuda bir karar verilemeyeceğini
belirtir. Negatif korelasyon testi ise şöyledir:
Tablo, negatif otokorelasyon için dL ve dU değerlerini verdiğinden
negatif otokorelasyon için d’nin simetriği olan d* = 4-d değerinin bulup
yukarıdaki işlemi uygularız;
4 – d <, = dL Negatif otokorelasyon olduğunu
4 – d >, = dU Negatif otokorelasyon olmadığını
dL < 4 – d < dU Bu konuda bir karar verilemeyeceğini
belirtir250.
Çalışmada n= 40 örnek hacmine k’ = 15 (bağımsız değişken -1 )
açıklayıcı değişkeni olan bir ilişkide hata terimleri formülü kullanarak d= 1,33
değeri bulunmuştur. Bu d değeri 2’den küçük olduğu için yalnızca pozitif
otokorelasyon testi yapılır. % 5 önemlilik derecesinde Durbin Watson d
İstatistiği Değerleri tablosundan dL= 0,678 ve du= 2,557 değerleri
bulunmaktadır. Bu durumda test sonucu bulunan değer:
du= 2,557 > d = 1,33 > dL= 0,678
arasında olduğundan kararsızlık bölgesine denk gelmektedir. Dolayısı ile
korelason olup olmadığı konusunda bir karar verilememektedir.
250
ERTEK, a.g.e., s: 187-188.
251
Fitch Derecelendirme Firmasının verileri ile 10 bankanın faktör analizi
sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişken ile yapılan panel regresyon
analizi sonrasında elde edilen sonuçlar aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
Tablo 52:Fitch Derecelendirme Firmasının Panel Regresyon Sonuçları
Bağımlı Değişken: FITCH?
Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler
Dönem: 2004 - 2007
Dönem Sayısı: 4
Yatay – Kesit Sayısı: 10
Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: 40
Değişken
Katsayı
Std. Hata
t-istatistiği
Anlamlılık (Prob.)
C
62.86342
6.520431
9.640991
0.0000
X1?
-0.034632
0.100451
-0.344769
0.7334
X7?
0.015859
0.073655
0.215310
0.8314
X12?
0.002683
0.127377
0.021063
0.9834
X13?
-0.002068
0.088096
-0.023478
0.9815
X18?
0.005567
0.030711
0.181263
0.8577
X19?
0.173705
0.064330
2.700219
0.0128
X21?
0.016365
0.065616
0.249401
0.8053
X25?
-1.464170
1.882801
-0.777655
0.4447
X26?
-0.054442
0.134683
-0.404222
0.6898
X27?
2.032402
1.431055
1.420212
0.1690
X28?
0.119938
0.715459
0.167637
0.8683
X35?
3.646655
4.627021
0.788121
0.4387
X40?
-0.082458
0.084441
-0.976515
0.3390
X42?
0.274706
0.133416
2.059024
0.0510
X43?
-0.471813
0.170010
-2.775210
0.0108
X52?
-1.762487
1.837324
-0.959269
0.3474
R2
2
Düz. R
0.717070
F-istatistiği
3.643253
0.520248
Anlamlılık (Prob.)
(F-istatistiği)
0.002453
Durbin-Watson (DW)
1.215775
Analiz sonuçlarına göre R2 0,72 ve düzeltilmiş R2 0,52 düzeyinde
çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir.
Genel olarak modelin geçerliliği konusunda yorum yapmaya olanak
veren F istatistiği sonucu 3,67 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda yer
252
aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret
etmektedir.
Çalışmada n= 40 örnek hacmine k’ = 15 açıklayıcı değişkeni olan bir
ilişkide hata terimleri formülü kullanarak d= 1,22 değeri bulunmuştur. Bu d
değeri 2’den küçük olduğu için yalnızca pozitif otokorelasyon testi yapılır. % 5
önemlilik derecesinde Durbin Watson d İstatistiği Değerleri tablosundan dL=
0,678 ve du= 2,557 değerleri bulunmaktadır. Bu durumda test sonucu
bulunan değer:
du= 2,557 > d = 1,22 > dL= 0,626
arasında olduğundan kararsızlık bölgesine denk gelmektedir. Dolayısı ile
korelason olup olmadığı konusunda bir karar verilememektedir.
Moody’s
Derecelendirme
Firması
ile
Fitch
Derecelendirme
Firmalarının verilerinin ortalaması alınarak bulunan verileri ile 10 bankanın
faktör analizi sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişkeni ile yapılan
panel regresyon analizi sonrasında elde edilen sonuçlar aşağıdaki tabloda
yer almaktadır:
253
Tablo 53: Derecelendirme Firmalarının Ortalama Verilerinin Panel Regresyon Sonuçları
Bağımlı Değişken: ORTALAMA?
Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler
Dönem: 2004 - 2007
Dönem Sayısı: 4
Yatay – Kesit Sayısı: 10
Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: 40
Değişken
Katsayı
Std. Hata
t-istatistiği
Anlamlılık (Prob.)
C
61.55176
7.843507
7.847479
0.0000
X1?
0.048479
0.120834
0.401202
0.6920
X7?
-0.081210
0.088601
-0.916585
0.3689
X12?
-0.070662
0.153223
-0.461173
0.6490
X13?
-0.030853
0.105972
-0.291140
0.7736
X18?
-0.017996
0.036943
-0.487119
0.6308
X19?
0.270846
0.077383
3.500063
0.0019
X21?
0.106535
0.078931
1.349731
0.1902
X25?
-0.414808
2.264845
-0.183151
0.8563
X26?
-0.140383
0.162012
-0.866499
0.3952
X27?
2.160559
1.721434
1.255092
0.2220
X28?
-0.219555
0.860634
-0.255108
0.8009
X35?
9.440884
5.565902
1.696200
0.1033
X40?
-0.105974
0.101575
-1.043315
0.3076
X42?
0.340966
0.160487
2.124567
0.0446
X43?
-0.373201
0.204507
-1.824881
0.0810
X52?
-1.167974
2.210140
-0.528461
0.6022
R2
0.772232
Düz. R2
0.613784
Durbin-Watson (DW)
F-istatistiği
Anlamlılık (Prob.)
(F-istatistiği)
4.873741
0.000320
1.289038
Analiz sonuçlarına göre R2 0,77 ve düzeltilmiş R2 0,61 düzeyinde
çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir.
Genel olarak modelin geçerliliği konusunda yorum yapmaya olanak
veren F istatistiği sonucu 4,87 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda yer
aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret
etmektedir.
254
Çalışmada n= 40 örnek hacmine k’ = 15 açıklayıcı değişkeni olan bir
ilişkide hata terimleri formülü kullanarak d= 1,29 değeri bulunmuştur. Bu d
değeri 2’den küçük olduğu için yalnızca pozitif otokorelasyon testi yapılır. % 5
önemlilik derecesinde Durbin Watson d İstatistiği Değerleri tablosundan dL=
0,678 ve du= 2,557 değerleri bulunmaktadır. Bu durumda test sonucu
bulunan değer:
du= 2,557 > d = 1,29 > dL= 0,678
arasında olduğundan kararsızlık bölgesine denk gelmektedir. Dolayısı ile
korelason olup olmadığı konusunda bir karar verilememektedir.
Bu aşamadan sonra panel regresyon sonucunda elde edilen beta
değerleri ile analizde verileri kullanılan bankaların dışında kalan başka
bankaların aynı döneme ait verileri kullanılarak elde edilen sonuçlarının test
edilmesi gerçekleştirilmiştir.
Bu amaçla 2004-2007 yılları arasında aralıklı olarak Moody’s ve Fitch
Derecelendirme Firmaları tarafından derecelendirilen 6 adet bankanın panel
verileri oluşturulmuş olup, Ek: 14’de yer almaktadır.
Tablodan görüleceği üzere 6 bankadan 4’ünün tüm dönemler için,
kalan 2 banka için ise 2004 yılları hariç diğer yıllara ait bu dönemde Fitch
Derecelendirme
Firması
tarafından
verileri
bulunurken,
Moody’s
Derecelendirme Firması tarafından tek bankaya not verildiği görülmektedir.
Bu durumda bulunan betalarla, derecelendirme notu olan bankaların verileri
ilişkilendirilebilecektir.
İlk aşamada, Fitch Derecelendirme Firmasının notları ile 10 bankanın
faktör analizi sonucunda elde edilen 16 bağımsız değişkenin ilişkilendirilmesi
sonucunda elde edilen beta katsayıları ile test için belirlenen 6 bankanın
rasyoları ilişkilendirilerek, her ilgili dönemde alınmış olan asıl notların, beta
katsayıları ile bağımsız değişkenlerin çarpılarak toplanması sonucunda
hesaplanan notlar ile karşılaştırılması yapılmıştır. Bulunan sonuçlar aşağıdaki
tabloda yer almaktadır:
255
Tablo 54: Şekerbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch
Rasyolar
Değişken
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
Beta
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
62,8634
62,8634
62,8634
62,8634
C
62,86
X1?
-0,03
15,76
20,23
16,74
16,84
-0,5459
-0,7004
-0,5797
-0,5831
X7?
0,02
61,61
69,87
69,01
66,35
0,9771
1,1081
1,0945
1,0522
X12?
0,00
2,69
1,02
1,42
7,50
0,0072
0,0027
0,0038
0,0201
X13?
0,00
33,92
38,28
29,26
21,81
-0,0702
-0,0792
-0,0605
-0,0451
X18?
0,01
100,00
100,00
100,00
100,00
0,5567
0,5567
0,5567
0,5567
X19?
0,17
14,47
17,62
15,47
15,51
2,5138
3,0608
2,6866
2,6950
X21?
0,02
32,67
46,52
41,06
30,86
0,5346
0,7613
0,6719
0,5050
X25?
-1,46
2,65
1,18
1,30
2,02
-3,8729
-1,7279
-1,9005
-2,9546
X26?
-0,05
27,83
10,58
11,90
14,21
-1,5153
-0,5760
-0,6479
-0,7735
X27?
2,03
3,05
1,56
1,90
2,45
6,2001
3,1755
3,8698
4,9709
X28?
0,12
7,50
5,42
3,78
5,20
0,8995
0,6495
0,4532
0,6231
X35?
3,65
0,12
-0,12
0,34
0,09
0,4200
-0,4454
1,2501
0,3242
X40?
-0,08
15,81
15,46
19,17
25,91
-1,3035
-1,2746
-1,5806
-2,1363
X42?
0,27
6,60
5,59
9,55
15,38
1,8142
1,5354
2,6225
4,2251
X43?
-0,47
16,92
16,77
16,11
16,27
-7,9849
-7,9139
-7,6032
-7,6775
X52?
-1,76
0,00
0,00
0,00
0,00
0,0000
0,0000
0,0000
0,0000
Hesaplanan Notlar
61,49
61,00
63,70
63,67
Gerçek Notlar
51,66
51,66
51,66
53,45
Fark
-9,83
-9,33
-12,04
-10,21
Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması
sonucunda hesaplanan notlar arasında 10 civarında farklılık bulunmaktadır.
T. Ekonomi Bankası için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar
aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
256
Tablo 55: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fitch
Rasyolar
Değişken
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
Beta
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
62,8634
62,8634
62,8634
62,8634
C
62,86
X1?
-0,035
14,29
12,33
14,27
14,88
-0,4948
-0,4271
-0,4942
-0,5154
X7?
0,016
39,10
50,02
50,85
57,59
0,6201
0,7932
0,8064
0,9133
X12?
0,003
16,17
12,04
11,10
13,58
0,0434
0,0323
0,0298
0,0364
X13?
-0,002
11,43
20,96
19,73
15,46
-0,0236
-0,0434
-0,0408
-0,0320
X18?
0,006
53,85
50,03
67,53
60,25
0,2998
0,2785
0,3759
0,3354
X19?
0,174
6,39
13,26
14,88
17,91
1,1104
2,3026
2,5851
3,1109
X21?
0,016
46,38
39,85
36,68
36,36
0,7590
0,6521
0,6002
0,5950
X25?
-1,464
0,95
1,45
1,28
1,10
-1,3880
-2,1257
-1,8687
-1,6165
X26?
-0,054
8,57
16,79
19,15
14,31
-0,4668
-0,9141
-1,0425
-0,7792
X27?
2,032
1,51
2,24
1,53
1,41
3,0597
4,5471
3,1103
2,8587
X28?
0,120
4,94
3,90
3,48
4,37
0,5931
0,4680
0,4172
0,5242
X35?
3,647
0,00
0,14
0,19
0,05
0,0174
0,5155
0,7091
0,1777
X40?
-0,082
40,52
47,98
48,72
43,23
-3,3410
-3,9564
-4,0170
-3,5644
X42?
0,275
18,01
26,01
29,13
25,14
4,9470
7,1439
8,0011
6,9073
X43?
-0,472
24,22
23,18
20,97
18,83
-11,4254
-10,9352
-9,8942
-8,8849
X52?
-1,762
0,00
0,00
0,00
0,00
0,0000
0,0000
0,0000
0,0000
Hesaplanan Notlar
57,17
61,19
62,14
62,93
Gerçek Notlar
55,24
64,19
65,38
68,00
Fark
-1,93
2,99
3,23
5,07
Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması
sonucunda hesaplanan notlar arasında 1-5 arasında değişen farklılıklar
bulunmaktadır.
Alternatifbank için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar aşağıdaki
tabloda yer almaktadır:
257
Tablo 56: Alternatifbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch
Rasyolar
Değişken
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
Beta
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
62,8634
62,8634
62,8634
62,8634
C
62,863
X1?
-0,035
15,90
14,42
12,74
14,56
0,7818
0,7295
0,7107
0,7807
X7?
0,016
49,30
46,00
44,81
49,22
0,0494
0,0641
0,0756
0,0358
X12?
0,003
18,41
23,91
28,16
13,35
-0,0399
-0,0487
-0,0120
-0,0099
X13?
-0,002
19,28
23,56
5,81
4,80
0,2603
0,3086
0,4357
0,4368
X18?
0,006
46,76
55,43
78,26
78,46
0,1341
0,0796
0,0609
0,0216
X19?
0,174
0,77
0,46
0,35
0,12
0,3763
0,3218
0,4487
0,3599
X21?
0,016
22,99
19,66
27,42
21,99
-0,6401
-2,0679
-2,2017
-3,5700
X25?
-1,464
0,44
1,41
1,50
2,44
-0,2131
-0,7400
-0,8854
-1,4103
X26?
-0,054
3,91
13,59
16,26
25,91
2,9841
5,0971
4,4247
5,4310
X27?
2,032
1,47
2,51
2,18
2,67
0,4847
0,3922
0,5682
0,5830
X28?
0,120
4,04
3,27
4,74
4,86
-0,5480
0,4524
-0,1816
0,1496
X35?
3,647
-0,15
0,12
-0,05
0,04
-4,2101
-4,6630
-5,6074
-5,3535
X40?
-0,082
51,06
56,55
68,00
64,92
6,9727
9,2794
12,7309
12,7988
X42?
0,275
25,38
33,78
46,34
46,59
-11,2209
-10,9243
-11,0632
-10,2383
X43?
-0,472
23,78
23,15
23,45
21,70
0,0000
0,0000
0,0000
0,0000
X52?
-1,762
0,00
0,00
0,00
0,00
0,0000
0,0000
0,0000
0,0000
Hesaplanan Notlar
58,03
61,14
62,37
62,88
Gerçek Notlar
58,86
58,86
52,12
53,07
Fark
0,83
-2,28
-10,24
-9,80
Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması
sonucunda hesaplanan notlar arasında 1-10 arasında değişen farklılıklar
bulunmaktadır.
Tekstilbank için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar aşağıdaki
tabloda yer almaktadır:
258
Tablo 57: Tekstilbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch
Rasyolar
Değişken
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
Beta
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
62,8634
62,8634
62,8634
62,8634
C
62,863
X1?
-0,035
12,68
12,01
14,21
13,19
-0,4391
-0,4158
-0,4920
-0,4567
X7?
0,016
44,69
47,01
46,32
49,65
0,7087
0,7455
0,7346
0,7874
X12?
0,003
18,92
23,46
31,80
24,56
0,0508
0,0629
0,0853
0,0659
X13?
-0,002
9,47
10,01
12,04
10,24
-0,0196
-0,0207
-0,0249
-0,0212
X18?
0,006
31,07
31,53
64,17
59,71
0,1729
0,1756
0,3573
0,3324
X19?
0,174
3,01
3,29
4,74
8,51
0,5232
0,5719
0,8225
1,4782
X21?
0,016
34,15
30,99
35,02
23,08
0,5589
0,5072
0,5731
0,3777
X25?
-1,464
0,31
0,52
0,54
1,46
-0,4597
-0,7575
-0,7921
-2,1418
X26?
-0,054
3,13
6,11
4,54
11,16
-0,1704
-0,3328
-0,2470
-0,6075
X27?
2,032
0,50
0,79
0,84
1,82
1,0112
1,5970
1,6979
3,6984
X28?
0,120
3,58
2,85
2,67
4,79
0,4298
0,3417
0,3202
0,5742
X35?
3,647
0,22
0,12
0,10
0,04
0,7888
0,4539
0,3808
0,1454
X40?
-0,082
35,84
47,78
58,02
49,19
-2,9549
-3,9397
-4,7846
-4,0564
X42?
0,275
19,47
29,45
35,27
35,30
5,3474
8,0891
9,6901
9,6984
X43?
-0,472
24,68
27,12
27,35
26,22
-11,6463
-12,7965
-12,9061
-12,3711
X52?
-1,762
0,00
0,00
0,00
0,00
0,0000
0,0000
0,0000
0,0000
56,77
57,15
58,28
60,37
53,21
52,97
53,45
-3,94
-5,30
-6,91
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
-
Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması
sonucunda hesaplanan notlar arasında 3-6 arasında değişen farklılıklar
bulunmaktadır.
T. Halk Bankası için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar
aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
259
Tablo 58: T. Halk Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fitch
Rasyolar
Değişken
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
Beta
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
62,8634
62,8634
62,8634
62,8634
C
62,863
X1?
-0,035
58,90
49,64
31,95
20,03
-2,0399
-1,7190
-1,1066
-0,6938
X7?
0,016
75,43
81,73
77,08
75,53
1,1963
1,2961
1,2224
1,1978
X12?
0,003
1,00
1,71
2,54
2,33
0,0027
0,0046
0,0068
0,0062
X13?
-0,002
66,92
62,75
52,69
39,63
-0,1384
-0,1298
-0,1090
-0,0820
X18?
0,006
96,52
98,36
98,60
98,66
0,5373
0,5476
0,5489
0,5492
X19?
0,174
15,94
13,52
18,35
22,69
2,7686
2,3488
3,1879
3,9412
X21?
0,016
9,61
20,43
30,48
33,78
0,1572
0,3343
0,4989
0,5528
X25?
-1,464
2,05
1,97
2,51
2,81
-3,0054
-2,8780
-3,6727
-4,1160
X26?
-0,054
17,54
16,64
22,84
25,80
-0,9548
-0,9057
-1,2437
-1,4049
X27?
2,032
2,76
2,98
3,25
3,50
5,6018
6,0603
6,5963
7,1052
X28?
0,120
4,85
3,07
3,60
4,03
0,5812
0,3681
0,4319
0,4834
X35?
3,647
0,12
0,28
0,15
0,13
0,4200
1,0389
0,5510
0,4887
X40?
-0,082
36,36
46,32
58,55
68,19
-2,9985
-3,8197
-4,8275
-5,6231
X42?
0,275
6,14
10,65
19,81
30,71
1,6864
2,9252
5,4407
8,4372
X43?
-0,472
15,76
17,99
18,47
19,46
-7,4376
-8,4902
-8,7141
-9,1836
X52?
-1,762
1,00
1,00
1,00
1,00
-1,7625
-1,7625
-1,7625
-1,7625
Hesaplanan Notlar
57,48
58,08
59,91
62,76
Gerçek Notlar
61,62
62,76
62,76
64,90
Fark
4,14
4,67
2,84
2,14
Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması
sonucunda hesaplanan notlar arasında 2-4 arasında değişen farklılıklar
bulunmaktadır.
Turklandbank için benzer hesaplama yapılmış olup sonuçlar aşağıdaki
tabloda yer almaktadır:
260
Tablo 59: Turklandbank’ın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının Karşılaştırması-Fıtch
Rasyolar
Değişken
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
Beta
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
62,8634
62,8634
62,8634
62,8634
C
62,863
X1?
-0,035
22,54
17,68
16,72
18,90
-0,7807
-0,6122
-0,5792
-0,6547
X7?
0,016
49,45
64,31
57,37
58,76
0,7842
1,0198
0,9098
0,9319
X12?
0,003
15,22
9,46
16,66
22,94
0,0408
0,0254
0,0447
0,0615
X13?
-0,002
19,77
26,83
19,07
19,99
-0,0409
-0,0555
-0,0394
-0,0413
X18?
0,006
80,69
75,16
88,50
93,24
0,4492
0,4184
0,4927
0,5190
X19?
0,174
2,33
1,42
1,73
1,07
0,4052
0,2462
0,3006
0,1866
X21?
0,016
40,29
36,70
33,71
25,75
0,6594
0,6007
0,5517
0,4213
X25?
-1,464
1,34
1,64
-0,49
0,09
-1,9547
-2,4043
0,7153
-0,1385
X26?
-0,054
7,52
10,39
-3,66
0,57
-0,4092
-0,5656
0,1992
-0,0310
X27?
2,032
1,62
2,36
-0,68
0,10
3,2929
4,7866
-1,3788
0,2047
X28?
0,120
2,85
4,53
2,08
3,49
0,3422
0,5433
0,2498
0,4185
X35?
3,647
0,03
0,17
-0,10
0,21
0,1198
0,6370
-0,3600
0,7533
X40?
-0,082
45,98
46,14
52,62
39,78
-3,7915
-3,8044
-4,3393
-3,2800
X42?
0,275
20,25
25,44
30,60
26,18
5,5639
6,9881
8,4061
7,1922
X43?
-0,472
28,25
27,20
26,60
24,38
-13,3287
-12,8333
-12,5502
-11,5004
X52?
-1,762
0,00
0,00
0,00
0,00
0,0000
0,0000
0,0000
0,0000
Hesaplanan Notlar
54,22
57,85
55,49
57,91
Gerçek Notlar
-
51,66
51,66
66,86
Fark
-
-6,19
-3,82
8,95
Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması
sonucunda hesaplanan notlar arasında 3-9 arasında değişen farklılıklar
bulunmaktadır.
Fitch Derecelendirme Firması’nın verileri ile 10 bankanın verilerinin
regresyon sonucu bulunan beta katsayılarının 6 adet test bankası verileri
üzerinde deneme işlemi tamamlandıktan sonra, aynı dönemde Moody’s
Derecelendirme Firması tarafından not verilen tek banka konumundaki T.
261
Ekonomi Bankası’nın değişkenleri, regresyon sonucu Moody’s firmalarının
verileri kullanılarak hesaplanan beta katsayıları ile test edilmesi aşaması
gerçekleştirilmiştir.
Tablo 60: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının KarşılaştırmasıMoody’s
Rasyolar
Değişken
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
Beta
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
60,2105
60,2105
60,2105
60,2105
C
60,21
X1?
0,13
14,29
12,33
14,27
14,88
1,8830
1,6253
1,8807
1,9615
X7?
-0,18
39,10
50,02
50,85
57,59
-6,9736
-8,9208
-9,0691
-10,2711
X12?
-0,14
16,17
12,04
11,10
13,58
-2,3258
-1,7315
-1,5957
-1,9527
X13?
-0,06
11,43
20,96
19,73
15,46
-0,6791
-1,2456
-1,1725
-0,9185
X18?
-0,04
53,85
50,03
67,53
60,25
-2,2369
-2,0782
-2,8053
-2,5028
X19?
0,37
6,39
13,26
14,88
17,91
2,3500
4,8733
5,4712
6,5839
X21?
0,20
46,38
39,85
36,68
36,36
9,1456
7,8576
7,2322
7,1699
X25?
0,63
0,95
1,45
1,28
1,10
0,5968
0,9141
0,8036
0,6951
X26?
-0,23
8,57
16,79
19,15
14,31
-1,9358
-3,7908
-4,3233
-3,2311
X27?
2,29
1,51
2,24
1,53
1,41
3,4406
5,1133
3,4976
3,2146
X28?
-0,56
4,94
3,90
3,48
4,37
-2,7504
-2,1704
-1,9350
-2,4310
X35?
1,52
0,00
0,14
0,19
0,05
0,0073
0,2153
0,2962
0,0742
X40?
-0,13
40,52
47,98
48,72
43,23
-5,2560
-6,2241
-6,3194
-5,6074
X42?
0,41
18,01
26,01
29,13
25,14
7,3420
10,6027
11,8749
10,2515
X43?
-0,27
24,22
23,18
20,97
18,83
-6,6416
-6,3567
-5,7515
-5,1649
X52?
-0,57
0,00
0,00
0,00
0,00
0,0000
0,0000
0,0000
0,0000
Hesaplanan Notlar
56,18
58,89
58,29
58,08
Gerçek Notlar
57,45
58,29
67,54
67,54
Fark
1,27
-0,60
9,24
9,46
Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması
sonucunda hesaplanan notlar arasında 0-9 arasında değişen farklılıklar
bulunmaktadır.
262
Aynı dönemde her iki derecelendirme firması tarafından verilmiş notu
bulunan tek banka olduğu için, ortalama verilerle bulunan beta katsayıları T.
Ekonomi Bankası’nın verileri ile test edilmiş olup, sonuçlar aşağıdaki tabloda
yer almaktadır.
Tablo 61: T. Ekonomi Bankası’nın Fiili Notları İle Hesaplanan Notlarının KarşılaştırmasıOrtalama
Rasyolar
Değişken
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
Beta
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
61,5518
61,5518
61,5518
61,5518
C
61,55
X1?
0,05
14,29
12,33
14,27
14,88
0,6926
0,5978
0,6917
0,7215
X7?
-0,08
39,10
50,02
50,85
57,59
-3,1753
-4,0620
-4,1295
-4,6768
X12?
-0,07
16,17
12,04
11,10
13,58
-1,1429
-0,8508
-0,7841
-0,9595
X13?
-0,03
11,43
20,96
19,73
15,46
-0,3527
-0,6468
-0,6088
-0,4769
X18?
-0,02
53,85
50,03
67,53
60,25
-0,9690
-0,9003
-1,2153
-1,0842
X19?
0,27
6,39
13,26
14,88
17,91
1,7313
3,5903
4,0307
4,8505
X21?
0,11
46,38
39,85
36,68
36,36
4,9410
4,2452
3,9073
3,8736
X25?
-0,41
0,95
1,45
1,28
1,10
-0,3932
-0,6022
-0,5294
-0,4580
X26?
-0,14
8,57
16,79
19,15
14,31
-1,2037
-2,3571
-2,6883
-2,0092
X27?
2,16
1,51
2,24
1,53
1,41
3,2526
4,8339
3,3065
3,0390
X28?
-0,22
4,94
3,90
3,48
4,37
-1,0856
-0,8567
-0,7638
-0,9595
X35?
9,44
0,00
0,14
0,19
0,05
0,0452
1,3346
1,8358
0,4600
X40?
-0,11
40,52
47,98
48,72
43,23
-4,2939
-5,0848
-5,1626
-4,5809
X42?
0,34
18,01
26,01
29,13
25,14
6,1402
8,8671
9,9310
8,5734
X43?
-0,37
24,22
23,18
20,97
18,83
-9,0374
-8,6497
-7,8262
-7,0279
X52?
-1,17
0,00
0,00
0,00
0,00
0,0000
0,0000
0,0000
0,0000
Hesaplanan Notlar
56,70
61,01
61,55
60,84
Gerçek Notlar
56,35
61,24
66,46
67,77
Fark
-0,36
0,23
4,91
6,93
Tablodan görüleceği üzere fiili notlar ile modelin uygulanması
sonucunda hesaplanan notlar arasında 0-6 arasında değişen farklılıklar
bulunmaktadır. Yapılan tüm hesaplamaların sonuçları aşağıdaki tabloda toplu
olarak verilmektedir.
53,21 52,97 53,45
56,35 61,24 66,46 67,77
TEB
Ortalama
51,66 51,66 66,86
57,45 58,29 67,54 67,54
-
61,62 62,76 62,76 64,90
-
TEB
Turklandbank
Halk Bankası
Tekstilbank
58,86 58,86 52,12 53,07
Alternatif
2007
55,24 64,19 65,38 68,00
2006
TEB
2005
51,66 51,66 51,66 53,45
2004
Olması Gerekenler
Şekerbank
Bankalar
Moodys
Fitch
Model
Tablo 62: Tüm Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları
56,70
56,18
54,22
57,48
56,77
58,03
57,17
61,49
2004
61,01
58,89
57,85
58,08
57,15
61,14
61,19
61,00
2005
61,55
58,29
55,49
59,91
58,28
62,37
62,14
63,70
2006
Hesaplanan
60,84
58,08
57,91
62,76
60,37
62,88
62,93
63,67
2007
-0,36
1,27
-
4,14
0,83
-1,93
-9,83
2004
0,23
-0,60
-6,19
4,67
-3,94
-2,28
2,99
-9,33
2005
2007
4,91
9,24
-3,82
2,84
-5,30
-10,24
3,23
6,93
9,46
8,95
2,14
-6,91
-9,80
5,07
-12,04 -10,21
2006
Fark
x1? x7? x12? x13? x18? x19? x21? x25? x26? x27? x28? X35? x40? x42? x43? x52?
2,93
4,84
-0,35
3,45
-5,39
-5,38
2,34
-10,35
Rakam
4,78
8,34
-0,71
5,85
-9,15
-8,58
3,69
-16,56
Yüzde
Fark Ortalama
263
Tablo 62: Tüm Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları
264
Analiz sonuçları incelendiğinde, Fitch Derecelendirme Firmasının test
kapsamındaki bankalara 2004-2007 döneminde vermiş olduğu fiili notlar ile,
bulunan beta katsayıları dikkate alınarak hesaplanan derecelendirme notu
arasında ortalama olarak -10,35 ile 3,45 aralığında sapma olduğu
görülmektedir.
Analiz dönemine ilişkin sadece T. Ekonomi Bankası’nın Moody’s
tarafından verilmiş notlarına ulaşılabilmiştir. Dolayısı ile Moody’s’in fiili olarak
verdiği notlar ile hesaplanan not karşılaştırıldığında ortalama olarak 4,84’lük
bir fark olduğu görülmektedir.
Ortalama değer olarak Fitch ile Moody’s’in verdiği notların aritmetik
alınarak hesaplanan beta değerleri ve T. Ekonomi Bankası’nın ilgili rasyoları
ilişkilendirilerek hesaplama yapıldığında, bulunan not ile fiili not arasındaki
farkın ortalama 2,93 seviyesinde olduğu görülmektedir.
Aynı çalışma, başlangıçta faktör analizi aşamasında belirlenen bağımlı
değişkeni açıklama gücü ve katkısı sadece olumlu yönde olan ve 2004-2007
yılları arasında ortak yer alan 6 adet bağımsız değişken için tekrarlanmıştır.
Ancak yapılacak analizde bir adım daha ileri gidilmesi düşünülmüştür.
Bu kapsamda: kullanılan verilerin doğrudan bilançodan alınan rakamlar
olmadığı, verilerin bilançodan türetildiği, bilançonun asıl olarak saf zaman
serisi oluşturamayacağı hususları da dikkate alındığında, analiz aşamasında
zaman açısından seçenek fixed effect (sabit etki) olarak seçilmiş, bunun
sonucunda beta katsayılarının elde edilmesi gerçekleştirilmiştir.
Çünkü yıllara göre gözetim ve denetim otoritesinin uygulamaları ile
devletin uygulamaları farklılık arz edebilmektedir. İşte bu farklılıkların da olası
etkilerinin bu aşamada gerçekleştirilecek analizde dikkate alınmasının uygun
olacağı düşünülmüştür.
Fitch Derecelendirme Firmasının, Moody’s Derecelendirme Firmasının
ve ortalama notların kullanılarak 6 adet olumlu açıklama gücü olan 20042007 yıllarının ortak değişkenleri yapılan regresyon analizi sonucunda elde
edilen beta katsayıları şu şekildedir:
265
Tablo 63: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta KatsayılarıFıtch
Bağımlı Değişken: FITCH?
Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler
Dönem: 2004 - 2007
Dönem Sayısı: 4
Yatay – Kesit Sayısı: 10
40
Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı:
Değişken
Katsayı
Std. Hata
t-istatistiği Anlamlılık (Prob.)
C
61.55176
7.843507
7.847479
0.0000
X1?
0.048479
0.120834
0.401202
0.6920
X7?
-0.081210
0.088601
-0.916585
0.3689
X13?
-0.030853
0.105972
-0.291140
0.7736
X25?
-0.414808
2.264845
-0.183151
0.8563
X26?
-0.140383
0.162012
-0.866499
0.3952
X27?
2.160559
1.721434
1.255092
0.2220
Sabit Etki (Dönem için)
2004--C
-3.194718
2005--C
-1.366342
2006--C
0.874703
2007--C
3.686358
R2
Düz. R2
0.635209
0.525772
Durbin-Watson (DW)
F-istatistiği
Anlamlılık (Prob.)
(F-istatistiği)
5.804327
0.000114
0.614081
Analiz sonuçlarından görüldüğü üzere, açıklama gücü anlamında R2
0,64, düzeltilmiş R2 0,53 seviyesinde olmakla birlikte modelin genel olarak F
istatistiğinin anlamlılık düzeyine göre elde edilen sonuç % 1’in altında olup,
modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir.
266
Tablo 64: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta KatsayılarıMoody’s
Bağımlı Değişken: MOODYS?
Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler
Dönem: 2004 - 2007
Dönem Sayısı: 4
Yatay – Kesit Sayısı: 10
Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı: 40
Değişken
Katsayı
Std. Hata
t-istatistiği
Anlamlılık (Prob.)
C
58.31246
8.867537
6.575948
0.0000
X1?
-0.205122
0.230993
-0.888002
0.3816
X7?
0.019898
0.188351
0.105644
0.9166
X13?
0.126083
0.142570
0.884361
0.3835
X25?
5.105352
3.618726
1.410815
0.1686
X26?
-0.478337
0.187931
-2.545273
0.0163
X27?
1.174767
2.920503
0.402248
0.6904
Sabit Etki (Dönem için)
2004--C
-2.276128
2005--C
-1.935988
2006--C
1.788335
2007--C
2.423782
R2
Düz. R2
0.336945
0.138029
Durbin-Watson (DW)
F-istatistiği
Anlamlılık (Prob.)
(F-istatistiği)
1.693903
0.134309
0.248014
Analiz sonuçlarından görüldüğü üzere, açıklama gücü anlamında R2
0,34, düzeltilmiş R2 0,14 seviyesindedir. Düşük olarak adlandırılabilecek bu
seviler için, model uygulama sonuçlarının fiili durumdan çok sapma
göstermemesi durumunda R2 ve düzeltilmiş R2 sonuçlarının her zaman
doğruyu ifade ettiği savı sorgulanabilmektedir.
267
R2 ‘nin önemli bir özelliği, modelde bulunan açıklayıcı ya da bağımsız
değişkenlerin azalmayan bir fonksiyonu olmasıdır: Açıklayıcı değişken sayısı
arttıkça, R2 hemen her zaman artar, asla azalmaz. Başka türlü söylersek,
eklenen bir X, R2‘yi azaltmaz. Sezgisel olarak açıkça görülür ki, X
değişkenlerinin sayısı arttıkça, Σû21
azalma eğilimine girer (en azından
artmaz); dolayısıyla tanımlanan R2 artar. Bu durumda, bağımlı değişkeni
aynı, ama açıklayıcı değişkenleri farklı sayıda olan iki regresyon modelini
karşılaştırıp, R2 ‘si yüksek olan modeli seçerken çok dikkatli olmak gerekir.
İki R2 karşılaştırılırken, modeldeki X değişkenlerinin sayısı hesaba
katılmalıdır.
İki modeli, ister düzeltilmiş, ister düzeltilmemiş, belirlilik katsayıları
temelinde karşılaştırırken, örneklem büyüklüğü n ile bağımlı değişkenin aynı
olması gereği kesinlikle göz ardı edilmemelidir.
Bazen araştırmacılar R2 ‘yi en yükseğe çıkarma, yani en yüksek R2 ‘yi
veren modeli seçme oyunu oynarlar. Ama bu tehlikeli olabilir, çünkü
regresyon çözümlemesinde amacımız tek başına en yüksek R2 değerini
bulmak değil, anakütlenin gerçek katsayılarının güvenilir tahminlerini elde
edip bunlardan istatistik çıkarsamalar yapmaktır. Görgül çözümlemelerde,
çok yüksek R2 elde etmek, ama bazı regresyon katsayılarını ya istatistik
bakımından anlamsız ya da ters işaretli bulmak alışılmadık bir şey değildir.
Öyleyse, araştırmacının asıl ilgisi, açıklayıcı değişkenlerin bağımlı değişkenle
olan mantıksal ya da kuramsal ilişkilerine ve onların istatistik anlamlılıklarına
yönelik olmalıdır. Bu süreç içinde yüksek bir R2 bulursak ne iyi, ama eğer
düşükse, bundan modelin ille de kötü olduğu anlamı çıkmaz.
Bazı yazarlar, R2 ‘nin, gerek iki ya da daha çok R2 ‘yi karşılaştırmak
için kullanılmasını, gerekse de uyumun iyiliğini ölçmede kullanılmasını
hafifseme yanlısıdır. Bu arada, bir tür veri eşeleme olan,
en yüksek R2
temelinde model seçme uygulaması sınama öncesi sapma diye bilinir, bu da
klasik doğrusal regresyon modelinin SEK tahmin edicilerinin bazı özelliklerini
ortadan kaldırabilir.
268
Bize göre bir veri kümesine bir örneklem EK [en küçük kareler]
doğrusal
regresyonu
uydurmanın
ölçüsü
olan
R2,
regresyon
çözümlemelerinde pek önemsiz bir rol üstlenir. KR [Klasik Doğrusal
Regresyon Modeli] modelinde hiçbir şey R2 ‘nin yüksek olmasını gerektirmez.
Öyleyse, yüksek bir R2 model lehinde, düşük bir R2 model aleyhinde bir
kanıt değildir251.
Modelin genel olarak F istatistiğinin anlamlılık düzeyine göre elde
edilen sonuç % 1’in altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret
etmektedir.
Tablo 65: Olumlu Yönde Açıklama Gücü Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta KatsayılarıOrtalama
Bağımlı Değişken: ORTALAMA?
Yöntem: Birleştirilmiş En Küçük Kareler
Dönem: 2004 - 2007
Dönem Sayısı: 4
Yatay – Kesit Sayısı: 10
40
Toplam Birleştirilmiş Gözlem Sayısı:
Değişken
Katsayı
Std. Hata
t-istatistiği Anlamlılık (Prob.)
C
61.56973
5.962365
10.32639
0.0000
X1?
-0.116634
0.155315
-0.750947
0.4585
X7?
-0.022410
0.126644
-0.176953
0.8607
X13?
0.096271
0.095861
1.004271
0.3233
X25?
3.622099
2.433163
1.488638
0.1470
X26?
-0.312211
0.126362
-2.470778
0.0194
X27?
0.477446
1.963691
0.243137
0.8096
Sabit Etki (Dönem için)
2004--C
-2.737303
2005--C
-1.650793
2006--C
1.330829
2007--C
3.057267
R2
0.449958
F-istatistiği
2.726812
Düz. R2
0.284946
Anlamlılık (Prob.)
(F-istatistiği)
0.018772
Durbin-Watson (DW)
251
GUJARATI, a.g.e., s: 207-212.
0.289149
269
Analiz sonuçlarından görüldüğü üzere, açıklama gücü anlamında R2
0,44, düzeltilmiş R2 0,28 seviyesinde olmakla birlikte modelin genel olarak F
istatistiğinin anlamlılık düzeyine göre elde edilen sonuç % 1’in altında olup,
modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir.
Hem her iki derecelendirme firmasının notları ile hem de ortalama
değerler ile hesaplanan ve yukarıdaki tablolarda yer alan beta katsayıları
kullanılarak 6 adet test bankasının verileri üzerinde yapılan hesaplamalar
Ek:15-A,B ve C ‘de yer almakta olup, fiili notlar ile hesaplama sonucunda
bulunan notların karşılaştırması genel olarak aşağıdaki tabloda yer
almaktadır:
53,21 52,97 53,45
56,35 61,24 66,46 67,77
TEB
Ortalama
51,66 51,66 66,86
57,45 58,29 67,54 67,54
-
61,62 62,76 62,76 64,90
-
TEB
Turklandbank
Halk Bankası
Tekstilbank
58,86 58,86 52,12 53,07
Alternatif
2007
55,24 64,19 65,38 68,00
2006
TEB
2005
51,66 51,66 51,66 53,45
2004
Olması Gerekenler
Şekerbank
Bankalar
Moodys
Fitch
Model
61,60
60,11
63,71
63,96
62,31
62,51
63,09
63,20
2004
62,11
61,43
63,43
63,44
62,15
63,49
62,80
62,47
2005
60,04
58,04
61,54
63,76
62,54
62,31
62,04
62,13
2006
Hesaplanan
60,23
58,80
61,91
63,49
63,02
62,39
61,67
63,41
2007
X1? X7? X13? X25? X26? X27?
2005
2006
-5,26
-2,66
-
-2,34
-3,65
-7,85
-0,88
-3,14
-11,77
-0,68
-8,94
-4,63
1,39
6,42
9,50
-9,88
-1,01
-9,56
-10,19
3,34
-11,54 -10,81 -10,47
2004
Fark
7,53
8,74
4,95
1,41
-9,57
-9,32
6,33
-9,96
2007
Tablo 66: Katkısı Olumlu Yönde Olan Tüm Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları
1,95
3,11
-5,57
-0,65
-9,36
-6,95
0,80
-10,69
Rakam
3,31
5,42
-8,87
-1,02
-14,95
-11,10
1,35
-17,03
Yüzde
Fark Ortalama
270
Tablo 66: Katkısı Olumlu Yönde Olan Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Model Test Sonuçları
271
Bu çalışma sonucunda Fitch tarafından verilen fiili derecelendirme
notu ile hesaplanan derecelendirme notları arasındaki farkların test
kapsamındaki 6 bankaya göre ortalaması -10,69 ile 0,80 arasında değiştiği
görülmektedir.
Moody’s firmasının fiili notu ile karşılaştırma ise sadece T. Ekonomi
Bankası için hesaplanarak yapılabilmiş olup, fiili not ile hesaplanan not
arasındaki fark 3,11 seviyesindedir.
Bu dönemde hem Fitch hem de Moody’s Derecelendirme Firmasından
notu olan analiz kapsamı dışındaki tek banka T. Ekonomi Bankası olduğu için
genel ortalama not için fiili hesaplanan karşılaştırması tek banka için
yapılabilmiştir. Fiili not ile hesaplanan not karşılaştırıldığında farkın 1,95 ile
çok düşük seviyede olduğu görülmektedir.
Görüldüğü
üzere,
model
kapsamındaki
değişken
sayısını
azatlıldığında, ayrıca bir de dönem etkisi varlığı dikkate alınarak dönem
açısından modelin sabit etkili olarak hesaplanması sonucunda elde edilen
katsayılarla elde edilen sonuçlar karşılaştırıldığında, olması gereken
değerlerle hesaplanan değerler arasındaki farkın daha da azaldığı ortaya
çıkmaktadır.
Genel olarak sonuçlar değerlendirildiğinde, hata paylarının geçmişten
günümüze geldikçe bazı bankalarda azaldığı görülmektedir. Aynı zamanda
veri yokluğu nedeni ve/veya kısıtlı veri ile yapılan çalışmanın belirli bir hata
payının olması normal kabul edilmektedir.
Bir diğer husus ise, mali derecelendirme notları her ne kadar mali
tablolar üzerinden verilse de, notlandırma aşamasında bankanın güncel
verileri ve önemli gelişmeler de derecelendirme notunun belirlenmesinde
etkili olmaktadır.
Diğer taraftan belirlenen inceleme dönemine ait derecelendirme notu
olan bankalardan bir kısmı bu süreç içinde çeşitli gerekçelerle özel
dönemlerden geçmişler, doğal olarak bu hususlar mali tablolarına zaman
272
zaman yansımış, yansımayanlardan kamuoyu ile paylaşılan bilgiler de
derecelendirme notlarına da yansımıştır. Bu durum da belli ölçüde sapmalara
yol açabilmektedir.
Örneğin, bu süreçde T. Halk Bankası ile Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu bünyesindeki Pamukbank’ın birleştirilmesi, Şekerbank’ın yabancı ortak
arayışını hızlandırması nedeni ile çeşitli özel çalışmalar yürütmesi, T.
Ekonomi Bankası’nın yeni yabancı ortaklığa girmesi, hızlı büyüme sürecini
başlatması, iş süreçlerinde farklılıklar gündeme getirmesi gibi bir kısmı mali
tablolara yansımayan ancak banka değerine ya da mali gücüne bir şekilde
etki edebileceği düşünülen gelişmeler de bu dönemde yoğun olarak
yaşanmıştır.
Bir diğer nokta ise yapılan çalışmada bulunan değerler nokta
değerlerdir. Son adımda belirli bir aralığa sahip olan harflerle tanımlama
yapıldığında, harf kategorisi bazında sapmaların daha da azalacağı ifade
edilebilir.
4 ana grupta, toplam 24 basamakta gruplandırılan derecelendirme
notlarının her bir basamak diliminde not aralıklarında, 0-40 not arasının
yatırım yapılamaz, 40-55 arasının yüksek risk, aşırı spekülatif, 55-65 arasının
düşük kredibilite, spekülatif, 64-100 arasında ise yüksek kredibilite, yatırım
yapılabilir ana başlığı altında kendi içinde 3 alt grupta dağılım olduğu dikkate
alındığında,
öngörülerde
kullanılabilecek
model
sonuçlarının
denk
gelebileceği basamaklar ile uluslararası derecelendirme firmalarının tahmini
arasında önemli bir fark olmayacağı ifade edilebilir.
Analiz kapsamında hedeflenen, kamuoyu ile detayları ve yöntemi
paylaşılmadan sonuçları açıklanan derecelendirme notlarının, ilgili bankanın
mali tabloları kullanılarak olması gereken seviyeye yakın seviyede tahmin
edilmesine katkı sağlamaktır.
10 bankanın verileri ile saptanan beta katsayıları kullanılarak bulunan
sonuçların 6 adet test bankasının verileri ile test edilmesi sonucunda fiili notla
yakın sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Bu durumda, mevduat bankalarının
273
önümüzdeki dönemde bağımsız değişken olarak belirlenmiş verileri ile
alabilecekleri mali derecelerine ilişkin yaklaşık tahmin yapmak mümkün
olabilecektir.
Bu çalışmanın bir katkısı da, notu hesaplanan bankanın, belirli bir
aralığı ifade eden harf değerleri ile tanımlanan derece not aralığının hangi
bölümüne yakın olduğu konusunda fikir sahibi olunabileceğidir.
Tüm bu görüşler çerçevesinde, son aşamasında test çalışması yapılan
6 adet bağımsız değişkenle ilgili elde edilen beta katsayıları yardımı ile
öngörüde bulunmanın mümkün olacağı düşünülmektedir.
Türkiye’deki bankaların verileri ile oluşturulan model deneme amaçlı
olarak
bir
de
yabancı
bankaların
verileri
kullanılarak
sonuçların
karşılaştırılması yapılmıştır.
Bu
kapsamda
model
kapsamında
ihtiyaç
duyulan
verilerine
ulaşılabilen bankalardan ING Bank ile Commerzbank’ın rakamları ve
derecelendirme notları dikkate alınarak modelde bulunan beta katsayıları ile
hesaplanan
notlar
ile
fiili
derecelendirme
notlarının
karşılaştırılması
gerçekleştirilmiştir.
Bilindiği üzere, Uluslararası en büyük finans kuruluşları arasında yer
alan ING Grubu, 150 yıldır bankacılık, sigortacılık, varlık yönetimi alanlarında,
bireysel ve kurumsal müşterilere geniş kapsamlı ürünler ve hizmetler sunan,
dünyanın lider finansal hizmet kuruluşlarından biridir.
Asya’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Avustralya’ya 50'yi aşkın ülkede, 85
milyon müşterisi ve 125.000 çalışanı olan Hollanda kökenli Grup,
Interbrand'ın 2007'nin en iyi 100 marka sıralamasında 81. sırada, Fortune
Global 500 listesinde en büyük 500 şirket sıralamasında ise 7. sırada yer
almaktadır.
Almanya’nın ikinci büyük bankası konumunda bulunan Commerzbank,
dünyanın 50 ülkesinde faaliyette bulunmakta olup, bankanın geçmişi 1870’li
yıllara dayanmaktadır.
274
Derecelendirme modeli kapsamında oluşturulan 2 farklı bakış açısı
sonucu oluşan modelin ilki, faktör analizinden elde edilen 16 adet açıklama
gücü değişkenle belirlenen beta katsayıları ile oluşturulan modeldir.
Bu
kapsamda Ek Tablo: 16‘da yer aldığı üzere yapılan hesaplama sonuçları
aşağıdaki konsolide tabloda yer almaktadır.
Tablo 67: Ortak Değişkenlerle Hesaplanan Beta Katsayılarına Göre Yabancı Bankaların
Derecelendirme Notu Tahmini ve Fiili Durum Karşılaştırması
Fitch
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Değersel Fark
Oransal Fark
ING BANK COMMERZBANK
74,68
82,94
-8,26
-0,10
72,41
81,60
-9,19
-0,11
Moodys
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Değersel Fark
Oransal Fark
89,56
80,54
9,02
0,11
84,59
80,79
3,80
0,05
Konsolide
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Değersel Fark
Oransal Fark
99,82
81,74
18,09
0,22
81,75
81,20
0,56
0,01
Yukarıdaki tablo incelendiğinde, rakamsal sapmanın 1-18 arasında
oransal sapmanın ise % 1-%22 arasında olduğu görülmektedir.
Oluşturulan modelde Türkiye’de bankaların belirli bir döneme ilişkin
verilerinin baz alınması nedeni ile, yabancı bankaların sonuçlarında dikkate
değer sapmalar görülmektedir. Ancak modelin genel çerçevesi dikkate
alınarak, ING Bank için Hollanda bankacılık sektöründeki aynı kategorideki
bankalar ile Commerzbank için de Almanya bankacılık sektöründeki aynı
kategorideki bankaların verileri kullanılarak hesaplanacak beta katsayıları ile
oluşturulacak modellerin uygulama sonuçlarının daha az sapmalı olacağı
tahmin edilmektedir.
275
Yapılan çalışmanın daha çok Türk Bankacılık sektörü verileri
kapsamında gerçekleştirilmesi nedeni ile, bu haliyle Türkiye’deki mevduat
bankaları
için
tahmin
yapmada
kullanmanın
daha
uygun
olacağı
düşünülmektedir. Yabancı bankalar için benzer bir çalışma yapılmak
istenildiğinde, gerek faktör analizi gerekse çoklu regresyon analizinde ilgili
ülkelerin sektör ve banka verileri ile çalışılması durumunda açıklama gücü
daha yüksek beta katsayılarının elde edilmesinin mümkün olabileceği tahmin
edilmektedir.
276
SONUÇ
Finansal
piyasa
oyuncularının
doğru
ve
gerektiği
seviyede
bilgilenmeleri, üstlendikleri risk seviyesini bilerek karar vermeleri, işlemi
gerçekleştirme ve sürdürme aşamalarında fiyatlama ve risk yönetimi
kararlarında yönlendirilmeleri konusunda yürütülen en önemli faaliyet olarak
nitelendirilebilecek derecelendirme çalışmaları, ekonomik faktörlerin optimum
düzeyde kullanımı konusunda da dolaylı yönden görev üstlenmektedirler.
Derecelendirme çalışmalarında iki temel bakış açısı ile yürütülen
faaliyetlerde kullanılan veriler ve yöntemler farklı olmakla birlikte, ikisinin de
amacı, borçlanıcının borç ödeme gücü, seviyesi ve niyetine ilişkin bilgi
sunmaktır.
Derecelendirme
çalışmalarını
sürdüren
firmalar
genellikle
verdiklere nota ilişkin, en genel görüşü yansıtan tek notu kamuoyu ile
paylaşırken, aslında farklı bakış açılarına göre yaptıkları değerlendirmeler
sonucunda ulaşılan, farklı derecelendirme notlarını vermektedirler.
Kredi derecelendirmesi çalışmaları ağırlıklı olarak mali verilerle
yürütülürken, kurumsal yönetim derecelendirme çalışmalarında esas alınan
veriler
daha
çok
borçlanıcının
profesyonelliğine,
kurumsallığına,
organizasyonel yapının etkinliğine ve özelinde denetim sistemlerinin
etkinliğine bağlı olarak daha çok kalitatif verilerle gerçekleştirilmektedir.
Çalışmanın kapsamı, kredi derecelendirmesine ilişkin tarafların
bilgilenmelerini sağlamaya yönelik bir model oluşturmaktır.
Çeşitli
sektörlere
ilişkin
yapılan
mali
verilere
ilişkin
temin
çalışmalarında, sağlıklı, standart ve sürekli verilere ulaşmanın bir çok
sektörde mümkün olmadığı görülmüştür. Kayıt dışının normal koşullarda
olmadığı az sayıda sektörlerin başında gelen bankacılık sektörünün, bu
anlamda verilerinin güvenilirliği, sürekliliği ve ulaşılabilirliği açısından diğer
sektörlere göre daha avantajlı bir konuma sahip olduğu ifade edilebilir.
277
Sektörde faaliyette bulunan kurumlara ilişkin yapılacak çalışmada iki
temel veri grubuna ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Bunlardan birincisi mali
tablolar, diğeri ise çeşitli derecelendirme firmaları tarafından sürekli şekilde
verilmiş olan ve alt kategorileri de kapsayan derecelendirme notlarıdır.
Nitekim bu özellikteki verilere ulaşılabilecek nadir sektörlerden birisinin
bankacılık sektörü olduğu bilinmektedir. Çünkü ülkemizde derecelendirme
çalışmalarının yeni olması nedeni ile, geçmişe yönelik bu alanda not veren
yabancı firmaların olduğu ve bu firmaların da ağırlıklı olarak finansal
kurumları derecelendirdiği bilinmektedir.
Veri açısından güvenilir ve ulaşılabilir özelliğe sahip olan bankacılık
sektöründe çalışmanın yürütülmesinde, kuşkusuz çeşitli kısıtlardan söz
etmek mümkündür.
Bu kısıtlardan en önemlisi, sektörde az sayıda banka bulunması, bu az
sayıda bankadan bazılarının derecelendirme notuna sahip olması, sahip
olunan derecelendirme notlarının az sayıda bankada süreklilik arz etmesi,
aynı tarihte birden fazla derecelendirme notu alan banka sayısının az olması,
bu kısıtların en başlarında sayılabilir.
Tüm bu kısıtlara rağmen yapılan araştırma sonucunda Türk bankacılık
Sektöründe 2008 yıl sonu itibariyle faaliyette bulunan 31 adet mevduat
bankasının 10 adedinde tüm bu kısıtların aşılabildiği görülmüştür. 2000
Kasım ve 2001 Şubat krizleri sonrasında kendini toparlayan bankacılık
sektörünün, özellikle 2004 yılından sonra ivme kazandığı görülebilmektedir.
Krizin
etkilerin
atlatıldığı,
ihtiyaç
duyulan
verilerin
ise
kesintisiz
oluşturulabildiği 2004-2007 yılları, çalışmanın verilerini alındığı tarih dilimini
oluşturmuştur.
Diğer taraftan, oluşturulacak model sonuçlarının test edilebilmesi
amacıyla ihtiyaç duyulan verilere azami düzeyde ulaşılabilen 6 banka daha
belirlenmiştir. Bu kapsamda model oluşturulurken verileri kullanılan bankalar
ile model sonuçlarının test edileceği bankalar aşağıdaki tabloda yer
almaktadır.
278
Tablo 68: Verileri Modelde Kullanılan Bankalar İle Model Sonuçlarının Test Edileceği Bankalar
Model Sonuçlarının Test Edileceği
Verileri Modelde Kullanılan Bankalar
Bankalar
Aktif
Aktif
Banka Adı
Banka Adı
Büyüklüğü
Büyüklüğü
(Milyon TL)
(Milyon TL)
AKBANK
82.503
HALK BANKASI
47.684
ANADOLUBANK
3.229
T.EKONOMİ BANKASI
14.613
DENİZBANK
17.513
ŞEKERBANK
7.867
FİNANSBANK
24.580
TEKSTİL BANKASI
3.219
ING BANK
16.491
ALTERNATİF BANK
3.168
GARANTİ BANKASI
78.994
İŞBANKASI
92.042
ZİRAAT BANKASI
92.338
VAKIFBANK
49.983
YAPI KREDİ BANKASI
59.360
Toplam
517.034
Toplam
76.551
Sektör Payı:
% 78,8
Sektör Payı:
11,8
Görüldüğü üzere çalışma kapsamında verileri kullanılan bankalar,
sektörün % 90,6’sını oluşturmaktadır. Mali verilerle gerçekleştirilen bir çok
çalışmada genellikle rasyoların kullanıldığı görülmektedir. Bu kapsamda
sektörün gözetim, denetim ve mesleki sınırlılıkları konusunda yetkili olan 2
kurumun (TBB,BDDK) çalışmalarında yoğun olarak kullandığı CAMELS
olarak ana grupları adlandırılan ve 25 nolu tabloda yer alan 44 adet rasyo
belirlenmiştir.
Bunların dışında birebir mali veri olmamakla birlikte finansal gücü
dolaylı
şekilde
ifade
etme
özelliğine
sahip
tanımlamalar üzerinde yapılan çalışma sonucunda:
ƒ
Halka Açıklık
ƒ
Devlet - Özel
ƒ
Yerli - Yabancı
ƒ
Ölçek
ƒ
Off-Shore Bankası
ƒ
Kurumsal Yönetim Notu
ƒ
Kredi Kartında Kendi Markası
ƒ
Piyasa Yapıcısı
olabilecek
nitelik
veya
279
başlıkları ile ifade edilen ilave 8 adet veri daha belirlenmiştir. Böylece
modelin veri tabanı: 10 banka, 4 dönem, 52 veri olmak üzere toplam 2.080
adet veri ile oluşturulmuştur.
Modelin ikinci önemli veri grubu olan derecelendirme firmaları
tarafından verilen notların model kapsamında kullanılabilmesi amacıyla
rakama
dönüştürülmesi
aşamasıdır.
Bu
çalışmada
derecelendirme
firmalarının ana derecelendirme sınıflarına ilişkin harf değerleri ve bunların alt
ve üst değerlerini gösteren ana tablo baz alınmış, bu tablodan hareketle diğer
not
kategorilerinde
değerle,
açıklamaları
karşılaştırılarak
ve
harfsel
eşleştirme tabloları kullanılarak zincirleme şekilde tüm notların 100 puan
üzerinden rakamsal karşılık tabloları oluşturulmuştur.
Bu noktada bağımsız değişken olarak belirlenen 52 değişken sayısını
modelde kullanmak yerine, aynı açıklama gücüne sahip daha az değişkenle
çalışmayı
yürütmeye
olanak
sağlayan
faktör
analizi
çalışması
gerçekleştirilmiş, her bir yıl için ayrı ayrı faktör analizi yapılmıştır. Yıl bazında
elde edilen analiz sonuçları ise, her yıl tekrarlanan değişkenlerin bulunması
amacıyla konsolide edilerek sonuca ulaşılmıştır. 4 yıl için ayrı ayrı yapılan
çalışma sonucunda elde edilen ve açıklama gücü yüksek olan faktörleri
oluşturan 16 adet bağımsız değişken aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 69:Tüm Yıllarda Yer Alan Ortak Bağımsız Değişkenler
2004
2005
2006
2007
x1
x1
x1
x1
x7
x7
x7
x7
x12
x12
x12
x12
x13
x13
x13
x13
x18
x18
x18
x18
x19
x19
x19
x19
x21
x21
x21
x21
x25
x25
x25
x25
x26
x26
x26
x26
x27
x27
x27
x27
x28
x28
x28
x28
x35
x35
x35
x35
x40
x40
x40
x40
x42
x42
x42
x42
x43
x43
x43
x43
x52
x52
x52
x52
280
Bu aşamada faktörleri açıklama gücü sadece pozitif yönde olan
bağımsız değişkenler için de ikinci bir çalışma yapılmış ve aşağıdaki tabloda
yer alan 6 adet bağımsız değişken elde edilmiştir.
Tablo 70: Tüm Yıllarda Yer Alan Pozitif Katkı Sağlayan
Ortak Bağımsız Değişkenler
Yıllar
2004
2005
2006
2007
x1
x7
x13
x25
x26
x27
Ortak
Değişkenler
x1
x7
x13
x25
x26
x27
x1
x7
x13
x25
x26
x27
x1
x7
x13
x25
x26
x27
Bundan sonraki aşamada 10 banka, 4 dönem olması nedeni veri
özelliğine
dayalı
olarak
panel
veri
analizi
yönteminin
kullanılması
planlanmıştır. Moody’s Firmasının vermiş olduğu derecelendirme notları ile
bankaların faktör analizi ile belirlenen 16 adet verisi birlikte kullanılarak
yapılan analiz sonuçlarına göre R2 0,78 ve düzeltilmiş R2 0,64 düzeyinde
çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı görünmektedir.
Regresyon modelinin bağımlı değişkeni ne ölçüde iyi açıkladığını
gösteren F İstatistik değeri arttıkça modelin açıklayıcı özelliği artmaktadır.
Aynı zamanda genel olarak modelin geçerliliği konusunda yorum yapmaya
olanak veren F istatistiği sonucu 5,37 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda
yer aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna
işaret etmektedir.
Fitch Derecelendirme Firmasının verileri ile 10 bankanın faktör analizi
sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişkeni ile yapılan panel regresyon
analizi sonrasında elde edilen sonuçlar analiz sonuçlarına göre R2 0,72 ve
düzeltilmiş R2 0,52 düzeyinde çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel
olarak anlamlı görünmektedir.
F istatistiği sonucu 3,67 olup, bu rakamın tablo değeri % 1’in çok
altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret etmektedir.
281
Moody’s
Derecelendirme
Firması
ile
Fitch
Derecelendirme
Firmalarının verilerinin ortalaması alınarak bulunan verileri ile 10 bankanın
faktör analizi sonrasında saptanan 16 adet bağımsız değişkeni ile yapılan
panel regresyon analizi sonuçlarına göre R2 0,77 ve düzeltilmiş R2 0,61
düzeyinde çıkmış olup, açıklama düzeyi istatistiksel olarak anlamlı
görünmektedir.
F istatistiği sonucu 4,87 olup, bu rakamın tablo değeri yukarıda yer
aldığı üzere % 1’in çok altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna işaret
etmektedir.
Bu noktada 6 test bankasının rasyoları, model kapsamında elde edilen
beta katsayıları ile ilişkilendirilerek derecelendirme notu hesaplaması
yapılmış ve ilgili dönemde almış oldukları fiili notlarla karşılaştırılması
gerçekleştirilmiştir.
Tablo 71:Genel Modelin Test Bankalarına Uygulama Sonuçları
Fark
Bankalar
Rakamsal
Oransal
Şekerbank
-10
-16,6
TEB
2
3,7
Alternatif
-5
-8,6
Tekstilbank
-5
-9,1
Halk Bankası
3
5,9
Turklandbank
0
-0,7
Moody’s
TEB
5
8,3
Ortalama
TEB
3
4,8
Fitch
Yapılan hesaplamalar sonucunda rakamsal olarak 0-10 arasında,
oransal olarak ise % 0,7-16,6 arasında değişen sapmalar olmuştur.
Bir diğer bakış açısı olan bağımsız değişkenlerden faktör analizinde
açıklama gücü sadece olumlu yönde olanlarla yapılan analiz sonucunda ise,
Fitch Derecelendirme firmasının verileri ile gerçekleştirilen analiz sonuçlarına
göre, açıklama gücü R2 0,64, düzeltilmiş R2 0,53 seviyesinde çıkmış, modelin
genel olarak F istatistiğinin anlamlılık düzeyi göre elde edilen sonuç % 1’in
altında gerçekleşmiştir.
282
Moody’s Derecelendirme firmasının verileri ile gerçekleştirilen analiz
sonuçlarına göre, açıklama gücü R2 0,34, düzeltilmiş R2 0,14 seviyesinde
gerçekleşmiştir.
Düşük olarak adlandırılabilecek bu seviyeler için, model
uygulama sonuçlarının fiili durumdan çok sapma göstermemesi durumunda
R2 ve düzeltilmiş R2 sonuçlarının her zaman doğruyu ifade ettiği savı
sorgulanabilmektedir.
Nitekim ekonometri alanında tanınan bilim adamlarından biri olan
Gujarati: “KR [Klasik Doğrusal Regresyon Modeli] modelinde hiçbir şey
R2‘nin yüksek olmasını gerektirmez. Öyleyse, yüksek bir R2 model lehinde,
düşük bir R2 model aleyhinde bir kanıt değildir” ifadesine eserlerinde yer
vermektedir.
Son aşamada her iki derecelendirme firmasının verilerinin ortalaması
ile açıklama gücü sadece pozitif olan 6 bağımsız değişkenin kullanılarak
yapılan analizde, modelin açıklama gücü R2 0,44, düzeltilmiş R2 0,28
seviyesinde çıkmış, modelin genel olarak F istatistiğinin anlamlılık düzeyi
göre elde edilen sonuç % 1’in altında olup, modelin kabul edilebilir olduğuna
işaret etmektedir.
Bu kapsamda elde edilen model sonuçları test olarak belirlenen 6
bankanın verileri üzerinde kullanılarak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 72:Sadece Pozitif Katkı Sağlayan Değişkenlerle Oluşturulan Modelin
Test Bankalarına Uygulama Sonuçları
Fark
Bankalar
Rakamsal Oransal
Şekerbank
-11
-17,0
TEB
1
1,4
Alternatif
-7
-11,1
Fitch
Tekstilbank
-9
-15,0
Halk Bankası
-1
-1,0
Turklandbank
-6
-8,9
Moody’s TEB
3
5,4
Ortalama TEB
2
3,3
Bu modele göre de elde edilen sonuçlarda rakamsal sapmalar 1-11
arasında, oransal sapmalar ise % 1,4-%17,0 arasında değişmektedir.
283
Yapılan çalışma her ne kadar kredi derecelendirmesi, yani mali
tablolara göre borç ödeme gücünü belirleme çalışması olsa da, bilinmektedir
ki, bu çalışma sonucunda elde edilen bulgulara son şeklini vermeden önce
ilgili bankanın rakamsal olmayan verileri ile, son dönemdeki önemli
gelişmeler de değerlendirmelerde dikkate alınmakta ve nihai nota bu yoldan
ulaşılmaktadır.
Çalışmada hedeflenen, az veri ile, ancak bankanın mali ödeme gücü
konusunda gerçeğe yakın bir fikir edinilmesini sağlamaya yönelik bir model
oluşturmak olup, elde edilen fonksiyon şu şekildedir:
Y= 0,048479X1 - 0,081210X7 - 0,070662X12 - 0,030853X13 0,017996X18 + 0,270846X19 + 0,106535
X21
-
0,414808X25
-
0,140383X26 + 2,160559X27 - 0,219555X28 + 9,440884X35 - 0,105974X40
+ 0,340966X42 - 0,373201X43 - 1,167974X52 + 61,55176C
Eşitliğin sol tarafında yer alan Y= Derecelendirme Notunu ifade etmek
üzere, eğitliğin sağ tarafında model sonucunda katsayıları ile birlikte elde
edilen bağımsız değişkenler şu şekildedir:
Grup
Kod
Değişkenler
Sermaye Yeterliliği
x1
Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel Riske Esas Tutar)
x7
TP Pasifler / Toplam Pasifler
x12
Alınan Krediler / Toplam Aktifler
x13
Finansal Varlıklar (net) / Toplam Aktifler
x18
Özel Karşılıklar / Takipteki Krediler
x19
Tüketici Kredileri/Toplam Krediler
x21
Likit Aktifler / Toplam Aktifler
x25
Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam Aktifler
x26
Net Dönem Karı (Zararı) / Özkaynaklar
x27
Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kar (Zarar) / Toplam Aktifler
Gelir-Gider
x28
Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam Aktifler
Performans
x35
Kredi Büyüme Hızı
x40
Şube Başına Toplam Aktif
x42
Şube Başına Kredi
x43
Şube Başına Personel (kişi)
x52
Piyasa Yapıcısı
Aktif Kalitesi
Likidite
Karlılık
Verimlilik
Rasyo Dışı Ayırıcı Özellik
284
Tablodan
da
görüleceği
üzere,
7
farklı
kategorideki
rasyo
gruplarından, sermaye yeterliliğine ilişkin 1, aktif kalitesine ilişkin 5, likiditeye
ilişkin 1, karlılığa ilişkin 3, gelir-gidere ilişkin 1, performansa ilişkin 1,
verimliliğe ilişkin 3 ve rasyo dışı ayırt edici değişkenlerden de 1 adet veri
modele dahil olmuştur.
Rasyolar, ait oldukları gruplar ve elde edilen katsayılar dikkate
alındığında, derecelendirme notuna en fazla etkide bulunan verinin kredi
büyüme hızı olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere bankaların kredi
vermelerine ilişkin 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda sıkı sınırlandırmalar
bulunmaktadır. Bu sınırlandırmalardan ilki 5411 sayılı Kanun’un 54.
maddesinde yer alan: “Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna
kullandırılabilecek kredilerin toplamı, özkaynakların % 25’ini aşamaz”
sınırlamasıdır. Maddenin devamında da “Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya
bir risk grubuna özkaynakların yüzde onu veya daha fazlası oranında
kullandırılan krediler büyük kredi sayılır ve bunların toplamı özkaynakların 8
katını aşamaz” denilerek ikinci bir sınırlama getirilmektedir.
Yine aynı maddede yer alan “Bankalarca hâkim ortak veya nitelikli pay
sahibi olup olmadıklarına bakılmaksızın bankaların sermayesinin % 1 ve
daha fazla payına sahip olup pay defterine kayıtlı olan tüm ortaklarına ve
bunlarla risk grubu oluşturan kişilere kullandırılacak kredilerin toplamı
özkaynaklarının % 50’sini aşamaz” ifadesi ile ilişkili taraflarla olan işlemlere
sınırlama getirilmektedir.
Aynı zamanda sermaye yeterliliği rasyosunda yer alan sınırlama ile de,
banka portföyünde yer alan kredilerin risklilik durumu ile özkaynak
ilişkilendirilmesi yapılmakta, böylece kredisini artırmak isteyen bankaların,
verdikleri kredilere ilişkin teminatlarında risklilik seviyesinin artışı ile bağlantılı
olarak özkaynak takviyesi zorunluluğu getirilmektedir.
Özkaynaklar
Sermaye Yeterlilik Oranı =
Kredi Riski +Piyasa Riski
+Operasyonel Risk
>,=
%8
285
Yukarıda yer alan rasyo ilişkisinden de görüleceği üzere kredilerin
teminatlarına ilişkin risklilik seviyesi arttıkça riske maruz değer olarak
adlandırılın paydadaki rakam büyümekte, eşitliğin sağ tarafında yer alan
minimum zorunluluğu ifade eden seviyeyi yakalama adına bankalar
özkaynaklarını artırmak durumunda kalmaktadır.
Kredilere ilişkin tüm bu sınırlamalar dikkate alındığı, bir taraftan bu
sınırlamalara dikkat ederek, diğer taraftan da kredi hacmini artıran bankaların
derecelendirme notlarında bu performanslarının etkisinin önemli olduğu ifade
edilebilir.
Elde edilen fonksiyonda ikinci önemli noktanın, karlılık rasyoları
olduğu, bu grupta da vergi öncesi karın etkisinin önemli ve yüksek olduğu
görülmektedir.
Üçüncü adımda piyasa yapıcısı olma özelliğinin derecelendirmede ön
planda olduğu görülmektedir. Nitekim, bu konuda Hazine Müsteşarlığı
tarafından yapılan seçimde, piyasa yapıcısı olarak belirlenecek bankaların
son 3 yıllık mali bünyeleri incelenmekte, mali verileri detaylı analiz edilmekte,
geçmiş ve mevcut performansı dikkate alınarak gelecek performansına ilişkin
bir görüş oluşturulmakta ve bunun sonucunda da piyasa yapıcısı olup
olmamasına karar verilmektedir. Aynı zamanda sisteme alınan bankalar yıllık
olarak belirlenmekte, her yıl tekrarlanan bu işlemlerle, bankaların dinamik
olan verileri çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı konuya ilişkin görüşlerini
revize etmektedir. Dolayısı ile bankalar açısından bu konuda yetkilendirilmek
önem taşımaktadır.
Dördüncü adımda, gelir – gider rasyolarından özel karşılık sonrası net
faiz gelirinin toplam aktiflere oranının önem taşıdığı görülmektedir.
Beşinci olarak, 3 adet verimlilik rasyosu gelmekte olup, bunların içinde
de şube başına kredinin ön plana çıktığı, şube başına personel rakamının da
olumsuz etkilediği görülmektedir.
Altıncı sırada likit aktiflerin toplam aktiflere oranının önemli olduğu
dikkati çekmedir. 2001 krizinin temelinde yatan en önemli nedenlerden
286
birisinin likidite riskinin gerçekleşmesi olduğu dikkate alındığında, bu noktanın
önemi bir kez daha ön plana çıkmaktadır.
Yedinci sırada gelen aktif kalitesi rasyolarından ön plana çıkan ve
olumlu etkileyen rasyonun tüketici kredileri/ toplam krediler rasyosu olduğu
görülmektedir. Küçük montanlı, geniş kesime verilen krediler olması nedeni
ile risk seviyesinin düşük olması açısından bu rasyonun foksiyon içinde yer
alması önem taşımaktadır. Aynı zamanda bu ürünün çoğunlukla sabit faizli
ve orta vadeli olması, bankaların sağlıklı bir mali yapı oluşturmalarında önem
taşıyan aktif-pasif yönetimi politikalarını belirlemelerinde ve geleceğe yönelik
projeksiyon yapmalarında iyi bir tüketici kredisi portföyü bankalara kolaylık
sağlamaktadır.
Sekizinci aşamada fonksiyonda yer alan sermaye yeterliliği rasyosu
bankanın çok sayıda verisinin bileşiminden oluşması nedeni ile tek başına
dahi ilgililere çok genel bir fikir verebilme özelliğine sahip bir orandır. Bu
açıdan bakıldığında sermaye yeterliliği rasyosunun yapılan çalışmada
modele dahil olması olumlu olarak değerlendirilmektedir.
Fonksiyona dahil olan verilerin tamamı bir arada değerlendirildiğinde,
temel görevi ekonomideki atıl fonların belirli bir gelir karşılığında toplanarak,
yine ekonomide kaynak ihtiyacı olan kesimlere yine belirli bir bedel
karşılığında
ödünç
aktarılması temel
görevine
sahip
bankaların
bu
faaliyetlerini yerine getirirken, kaynak bulmada maliyetlerini düşürücü etkene
sahip olan derecelendirme notunu yükseltmek adına ön plana çıkan temel
noktalar şu şekilde sıralanabilir:
- İyi bir sermaye yeterliliği,
- Piyasada ayrıcalık tanıyan konumu ifade eden piyasa yapıcılığı
sistemine dahil olmak,
- İyi bir kredilendirme politikası ve hacim genişliği, özellikle de bireysel
kredilerde yoğunlaşma,
- İyi bir vergi öncesi kar seviyesi.
287
İki farklı bakış açısı ile yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar ile fiili
durum karşılaştırılmaları arasında göz ardı edilebilir sapmalar olduğu ifade
edilebilir.
Sonuç olarak, yapılan testler sonucunda elde edilen model ile Türk
Bankacılık Sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarının kredi
derecelendirme notlarının düşük bir sapma ile tahmin edilebileceği kanaatine
varılmıştır.
Yapılan
literatür
taramasında,
bugüne
kadar
bankaların
derecelendirilmesine yönelik çalışmalarda:
- Derecelendirme notunun elde edilebilmesi amacıyla mali tablolardan
üretilen verilere, uzman yaklaşımı kullanılması yoluyla belirli değerler
verilerek sonuçta bir dereceye ulaşılmış,
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından bankalara
verilen ve kamuoyu ile paylaşılmayan derecelendirme notları ile mali tablo
verileri arasındaki ilişki dikkate alınarak model geliştirilmiş,
- Bankaların mali tablolarından üretilen verilerden oluşturulan rasyolar
kullanılarak, mali bünyedeki gelişmeleri açıklama gücü yönünden yapılan
faktör analizi ile az sayıda ancak önemli etkisi olan rasyolar elde edilmiş,
olup, bu çalışma kapsamında gerçekleştirildiği şekliyle, derecelendirme
firmalarının vermiş olduğu farklı kategorideki notlar ile mali tablolar arasında
kurulacak bir ilişkiden elde edilecek model yardımıyla geleceğe yönelik
bankaların borç ödeme gücü konusunda öngörü oluşturmayı sağlayacak bir
çalışmaya rastlanılmamıştır.
Bundan sonra yapılacak çalışmalarda, hem mevcut veri kısıtının belli
ölçüde aşılması, hem de piyasalardaki ve ürünlerdeki gelişmeler de dikkate
alınarak:
- Gelecekte birikecek tarihsel verilerin sayısının artması ile daha çok
verinin kullanılması,
288
- Son dönemde mali bünyeye etkisi giderek artan araçların, örneğin
türev araçlar gibi ürünlerin mali bünyeye etkisini ölçecek rasyoların da ilave
edilmesi,
- Derecelendirmenin giderek artan önemini dikkate alan daha çok
bankanın bu konuda derecelendirme notuna sahip olması ile birlikte veri
setinde yer alan banka sayısının da artması,
sonucunda çalışmanın daha ileriye taşınabileceği düşünülmektedir.
289
KAYNAKÇA
A Guide to Moody's Sovereign Ratings, Rating Methodology, December
2008, www.moody’s.com.
AKGÜL, Aziz, ÇEVİK, Osman, İstatistiksel Analiz Teknikleri “SPSS’te
İşletme Yönetimi Uygulamaları”, Emek Ofset Ld. Şti., Ankara 2005,
ARAS, Güler, “Basel II Uygulamasının KOBİ’lere Etkileri ve Geçiş Süreci”,
Friedrich Ebert Vakfı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü’nün Ortak Çalıştay Tebliği, İstanbul 24 Aralık 2005.
ARSLAN, İbrahim, “Basel Kriterleri ve Türk Bankacılık Sektörüne Etkileri”,
Selçuk Üniversitesi, http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler.
ATAN,
Murat,
“Türkiye
Bankacılık
Sektörü
İçin
Alternatif
Bir
Risk
Derecelendirme Modeli”, 9. Ulusal Finans Sempozyumu “Stratejik Finans”,
Gazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü,
Kapadokya
/
Nevşehir,
Türkiye,
29
-
30
Eylül
2005,
http://muratatan.info/academic/bulletin/30.pdf,
ATAN, Murat, Panel Veri Analizi Eveiws Yayınlanmamış Ders Notları.
AYDIN, Nurhan “Birleşme ve Satın Alımlarda İşletme Değerlemesi” , Şirket
Birleşmeleri, Haluk Sumer, Helmut Pernsteiner (drl.), İstanbul, Alfa
Yayınları, 2004.
AYKIN, Songül Alev, Menkul Kıymet Derecelendirmesi (Rating) ve Örnek
Uygulama, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü
Bankacılık Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2002.
BABUŞCU, Şenol Bankacılıkta Risk Derecelendirmesi (Rating) ve Türk
Bankacılık
Sektörüne
Uygulanması,
HÜ
Sosyal
Bilimler
Enstitüsü
Yayınlanmış Doktora Tezi, Ocak 1997.
BABUŞCU, Şenol, BASEL II Düzenlemeleri Çerçevesinde Bankalarda
Risk Yönetimi, Akademi Yayınları 2005.
290
BABUŞCU, Şenol, HAZAR, Adalet, SPK Kredi Derecelendirme Uzmanlığı
Lisanslama Sınavları Hazırlık Tüm Konular, 2. Baskı, Akademi Yayıncılık
2008.
BALTAGI, Badi H., “Econometric Analysis Of Panel Data”, Chichester, John
Wiley&Sons, 1995.
BALDEMİR, Ercan ve KESKİNER, Ayşe, “Devalüasyon, Para, Reel Gelir
Değişkenlerinin Dış Ticaret Üzerine Etkisinin Panel Data Yöntemiyle Türkiye
İçin İncelenmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
2004,Cilt:6, Sayı: 4.
BASEL II Uygulamaları ve KOBİLER, Bandırma İktisadi Araştırmalar
Enstitüsü, Bilgilendirme Kitapçığı Dizisi Yayın No:BK-3 /2007.
BDDK,
Bankacılık
Sektörü
Yeniden
Yapılandırma
Programı,
2001,
www.bddk.org.tr/WebSitesi /turkce/Raporlar,
BDDK, “Basel II Sayısal Etki Çalışması (QIS-TR) Değerlendirme Raporu”
BDDK Araştırma Dairesi, Aralık 2004
BDDK, Sermaye Ölçümü ve Sermaye Standartlarının Uluslararası Düzeyde
Uyumlaştırılması,
Gözden
Geçirilmiş
Çerçeve
Kapsamlı
Versiyon,
Uluslararası Ödemeler Bankası Basel Bankacılık Denetim Komitesi, Tercüme
2007, http://www.bddk.org.tr/turkce/Basel-II/3370Basel-IIKapsamli.pdf.
BDDK, Bankaların Likidite Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine
İlişkin Yönetmelik, 01 Kasım 2006.
BDDK, Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi
ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelik, 01 Kasım 2006.
BDDK, Bankaların İç Sistemleri Hakkında Yönetmelik. 01 Kasım 2006.
BDDK, Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik, 01 Kasım 2006
BDDK,
Bankaların
Sermaye
Yeterliliğinin
Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik, 01 Kasım 2006.
Ölçülmesine
ve
291
BDDK, Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik, 01 Kasım 2006.
BDDK, Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine
İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik, 01 Kasım 2006
BDDK, Bankaların Kıymetli Maden Alım Satımına ve Alacaklarından Dolayı
Edindikleri Emtia ve Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasına İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik, 01 Kasım 2006
BDDK, Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Özkaynak Standart Oranının
Bankalarca Konsolide ve Konsolide Olmayan Bazda Hesaplanması ve
Uygulanması Hakkında Yönetmelik, 01 Kasım 2006.
BDDK, Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine
İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik, 2006.
BOLGÜN, K.Evren., AKÇAY, Barış, Risk Yönetimi Gelişmekte Olan ve
Türk Finans Piyasasında Entegte Risk Ölçüm ve Uygulamaları, Scala
Yayıncılık, İstanbul, 2005
BOYACIOĞLU, Melek ACAR, KARA, Yakup, “Türk Bankacılık Sektöründe
Finansal Güç Derecelerinin Tahmininde Yapay Sinir Ağları Ve Çok
Değişkenli
İstatistiksel
Analiz
Tekniklerinin
Performanslarının
Karşılaştırılması”, 9 Eylül Üniversitesi İİBF Dergisi, 2007 Sayı 2 Cilt 22,
http://www.iibf.deu.edu.tr/dergi.php?no=44
CANDAN, Hasan, ÖZÜN Alper, Bankalarda Risk Yönetimi ve BASEL II,
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Genel Yayın: 1071, Ekim 2006.
CROUHY, Michel, GALAİ, Dan, MARK, Robert, Risk Management, Yayıncı
McGraw-Hill, 2001a.
CROUHY, Michel, GALAI, Dan, MARK, Robert, “Prototype Risk Rating
System” Journal of Banking and Finance 25 (2001b).
ÇAĞLAR, M. Kemal, Batık Bankalar ve Türk Bankacılık Sistemi (Mali Bünye
Bozuklukları ve Düzenleyici Çalışmalar), Marmara Üniversitesi Bankacılık ve
Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Bölümü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2001.
292
ÇALIŞKAN, Ömer Veysel, Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve Risk
Değerlendirme
Kriterleri,
http://web.sakarya.edu.tr/~adurmus/
kredi_derecelendirme/4104uygulamali%20calisma.pdf.,
ÇELİK, Pelin, Bankaların Risk Derecelendirmesi, TCMB Bankacılık ve
Finansal Kuruluşlar Genel Müdürlüğü Uzmanlık Yeterlik Tezi, Ankara Kasım
2004.
ÇEVİŞ, İsmail, Para Krizlerine Ampirik Bir Yaklaşım, SPK Yayınları, 2005,
Yayın No: 187.
ERÇEL, Gazi, Türkiye’nin Dış Kredibilitesini Yükseltmek İçin Gerekli
Yaklaşımlar, İSO, 26.03.1997 Konuşma Metni, www.tcmb.gov.tr, Başkanın
Konuşmaları, 1997.
ERÇEL, Gazi, Başkanın Konuşmaları, IMF ile yapılan Stand-By Anlaşması
Çerçevesinde; Türk Bankacılık Sektörünü 1999 Yılı ve 2000 Yılına Dönük
Değerlendirmesi, www.tcmb.gov.tr, Erişim Tarihi: 25.07.2008.
ERTEK, Tümay, Ekonometriye Giriş, 4. Baskı, Beta Basım Yayın A.Ş.,
İstanbul, 1987.
Guidelines on Credit Risk Management, Rating Models, and Validation,
Austrian Financial Market Authority (FMA) Praterstrasse 23, 1020 Vienna,
Austria, Kasım 2004, http://www.oenb.at http://www.fma.gv.at
GUJARATI, Damador N., Temel Ekonometri, Çevirenler: Ümit Şenesen,
Gülay Günük Şenesen, Literatür Yayıncılık, İstanbul, 2006
GÜNGÖR, Bener, “Türkiye’de Faaliyet Gösteren Yerel ve Yabancı
Bankaların Karlılık Seviyelerini Etkileyen Faktörler: Panel Veri Analizi, İktisat
İşletme ve Finans Dergisi, Eylül 2007.
GRAHAM, Alastair, Coyle, Brian, Measuring Credit Risk,
Yayıncı
Glenlake/Fitzroy Dearborn Publishers, Basım Yılı 2000.
IŞIK, Nihat, Dışa Açılma ve Para Politikasının Etkileri: Bir uygulama, Gazi
Üniversitesi Ekonometri Bölümü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2002.
293
KARAN, Mehmet Baha, Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi, Gazi Yayınevi
2001.
KARASİOGLU,
Fehmi,
Sermaye
Piyasasında
Dereceleme,
Selçuk
Üniversitesi, İİBF, http://www.bilgiyonetimi.org, s: 1.
KARASİOĞLU, Fehmi, DEMİR Sezgin, “Sermaye Piyasasında Dereceleme
(Rating)”, Banka ve Ekonomik Yorumlar, Sayı:7, İstanbul, Temmuz 1998, s.
50-51.
KAYA, Yasemin Türker, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu,
MSPD Çalışma Raporları, Türk Bankacılık Sektöründe Camels Analizi, Eylül
2001 No: 2001/6
KILIÇBAY, Ahmet, Ekonometrinin Temelleri, İstanbul Üniversitesi Yayın
No: 3330, İktisat Fakültesi No: 512, İstanbul 1986,
KRAINER, John, Lopez, Jose A., Forecasting Bank Supervisory Ratings
Using Securities Market Information, Federal Reserve Bank of San Francisco
Economic
Research
Department,
Şubat
2003,
www.ijcb.org/journal/ijcb08q1a4.htm - 30k
KÖK, Recep, ŞİMŞEK, Nevzat, Panel Veri Analizi, Yayınlanmamış Ders
Notu, http://www.deu.edu.tr/userweb /recep.kok/dosyalar/panel2.pdf.
KRAHNEN, Jan Pieter, WEBER, Martin, “Generally Accepted Rating
Principles: A Primer”, Journal of Banking and Finance, 25 (2001).
KRAYENBUEHL, Thomas E., Cross-border Exposures and Country Risk,
Yayıncı Woodhead Publishing Limited, Yıl 2001,
Kredi
Derecelendirme
Kuruluşlarının
Tarihi
Gelişimi,
Milliyet
Blog,
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=68805.
LEVONIAN, Mark E. (Çev. Sadi Uzunoğlu) , Piyasa Riski ve Banka
Sermayesi, (Edited by Robert W. Kolb) “The Financial Institutions and
Markets Reader”, Blackwell Business, 3rd Edition, 1996
294
MUKATEL, Loni Aslan, Ülke Derecelendirme Notlarının Borsa Endekslerine
Etkisi: İMKB 100 Endeksi Üzerinde Bir Model Denemesi Yüksek Lisans Tezi
Marmara Üniversitesi, Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Sermaye Piyasası
ve Borsa Anabilim Dalı, İstanbul 2006.
MUMCU, Alev, Derecelendirme (Rating) ve Çimento Sektöründe Faaliyet
Gösteren
Şirketler
İçin
Bir
Derecelendirme
Denemesi,
TC İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sermaye Piyasası ve Borsa Anabilim
Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1997.
MÜSLÜMOV, Alövsat, Doğuş Üniversitesi İİBF Ekonomi – Finans Bölümü
http://www3.dogus.edu.tr/amuslumov, FINS 321 Finansal Piyasalar ve
Kurumlar Ders Notları.
ONUR Birgül, “Derecelendirme Kuruluşları ve Etkileri”, Bankacılar Dergisi,
Sayı:21, 1997.
ÖZDİNÇ,
Özer,
Derecelendirme
Sürecinde
Ekonometrik
Bir
Değerlendirme, SPK Yayın No: 130, 1999.
ÖZER, Sinan, BASEL II Çerçevesinde Derecelendirme Modellerinin Kredi
Taleplerinin Değerlendirilmesinde Uygulanabilirliği, Gazi Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İktisat Politikası Ana Bilim Dalı İktisat Politikası Bilim Dalı,
Master Tezi, Ankara 2007,
PAZARLIOĞLU, Vedat, “1980-1990 Döneminde Türkiye’de İç Göç Üzerine
Ekonometrik
Model
Çalışması”,
V.
Ulusal
Ekonometri
ve
İstatistik
Sempozyumu, Çukurova Üniversitesi, Adana, 2001
PAZARLIOĞLU,
Vedat,
GÜRLER,
Özlem
Kiren,
“Telekomünikasyon
Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Panel Veri Yaklaşımı”, 8. Türkiye
Ekonometri ve İstatistik Kongresi Tebliği 24-25 Mayıs 2007 – İnönü
Üniversitesi, Malatya.
PEKKAYA, Semra, Türk Mali Sistemi İçinde Bankacılık Sektörünün Gelişimi
ve Uygulanan İktisat Politikaları Işığında Finansal Yapısının Analizi-19801995 Dönemi İçin Bir Oran Analizi ve Çok Değişkenli Faktör Analizi ile Rating
295
Denemesi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,
Ocak 1998.
PINCHES, E.G., MINGO, A.K., “Multivariate Analysis Of Industrial Bond
Ratings” The Journal of Finance, Vol. XXVIII, March 1973, No: 1, (AYKIN,
Sonül Alev)
Report on the Role and Function of Credit Rating Agencies in the
Operation of the Securities Market ,
Yayıncı Wm. S. Hein Publishing,
2004, U.S. Securities and Exchange Commission.
SARAÇOĞLU, Bedriye, AYDOĞUŞ, KÖSE, Osman, Nezir, “Panel Veri
Kullanarak Arz Analizi: Türkiye'de Balıkçılık Sektörüne Uygulama”, Çukurova
Üniversitesi 5. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu 24.05.2007
SEVİL, Güven, “Risk Derecelendirmesi ve Derece Değişikliklerinin Menkul
Kıymetler Üzerindeki Etkileri”, Açıköğretim Dergisi, Anadolu Üniversitesi
Yayın No: 866, AÖF Yayın No:460,C.1, S.2,, 01/01/1995, s: 2.
SOBEHART, Jorge R., STEIN, Roger M., MIKITYANSKAYA, Victoriya,
“Moody’s Public Firm Risk Model: A Hybrid Approach to Modelling Short
Term Default Risk”, Rating Methodology, Moody’s Investor Service Global
Credit Research, March 2000.
SPK, Sermaye Piyasasında Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme
Kuruluşlarına İlişkin Esaslar Tebliği, 2007.
Standart
and
Poor’s,
“Bank
Rating
Criteria
Bank
Rating
Analysis
Methodology Profile”, Bank Rating Services, February 8, 1999.
ŞİRVAN,
Nesrin,
Kredi
Derecelendirme
ve
Türkiye
Ekonomisi,
http://gunaycaymaz.googlepages.com.
TATOĞLU, Ferda Yerdelen, “Sermaye Piyasası’nda Riskin Sınırlı Bağımlı
Değişkenli Panel Veri Modelleri İle Analizi”, İstanbul Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Ekonometri Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul – 2005
TBB, 50. Yılında Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye’de Bankacılık
Sistemi “1958-2007”, TBB Yayını, Yayın No: 262.
296
TBB, Bankalarımız 2004
Transparency: A Post-Asizn Crisis Review, Based on Remarks at the
International Institute for Securities and Exchange Commission, April 21,
1999, Moody’s Investor Service Global Credit Research
TULGAR, Koray, Ticari Bankalarda Aktif Pasif Yönetimi, Türkiye Bankalar
Birliği, Yayın No:177, 1993.
Turkish Yatırım, Kredi Derecelendirme, Nisan 2008, http://www.turkborsa.
net/docs/raporlar/ozel/DERECELEND%C4%B0RME.pdf
TÜKEL, Ayça, “Derecelendirme Yöntemi İle Risk Analizi ve Otomotiv
Sektörüne Uyarlanması”, TC Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık
Enstitüsü Bankacılık Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2001.
UYGUR, Ercan, Krizden Krize Türkiye: 2000 Kasım ve 2001 Şubat Krizleri,
Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni, No: 2001/1, s: 16
ÜÇOK, Gülnur, “Kredi Derecelendirmenin Artan Önemi” , Finans Dünyası ,
Nisan 1998, s.179.
ÜSTÜNDAĞ, Serdar, Bankaların Derecelendirilmesi (Rating) ve Gözetim
Amaçlı Derecelendirme Modeli Uygulamaları, BDDK Uzmanlık Tezi, 2006.
VERGİL,
Hasan,
YILDIRIM,
Ertuğrul,
“AB-Türkiye
Gümrük
Birliğinin
Türkiye’nin Rekabet Gücü Üzerindeki Etkileri”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 26, Ocak – Haziran 2006.
WORLD BANK, Financial Sector Assessment, International Monetary
Fund, 2005,Yayıncı World Bank.
YALKIN, Mehmet Burak, Basel II Kapsamında Şirket Derecelendirme ve
Bankaların Mali Tahlil Birimleri Açısından Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü İşletme Eğitimi Ana Bilim Dalı Bankacılık Eğitimi
Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara-2007
YAZICI, Mehmet, “Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Önemi ve Denetimi”,
Maliye Finans Yazıları Sayı: 82, http://www.finanskulup.org.tr/.
297
Yeni Bankacılık Sistemi: BASEL-II, KTO Etüd Araştırma Servisi 01.10.2005,
http://www.kto.org.tr/tr /dergi/dergiyazioku.asp?yno=425&ano=51.
YÜZBAŞIOĞLU, A. Nejat, Risk Yönetimi ve Bankaların Denetimi, Risk
Yönetimi Konferansı Sunumu, Risk Yöneticileri Derneği – Finans Dünyası 16
Ocak 2003 – İstanbul.
www.bddk.gov.tr
www.borsa.terimleri.com
www.duke.edu
www.ekodiyalog.com,
www.fitchrating.com, www.fitchratings.com.tr
www.genbilim.com
www.gidasanayii.com
www.hayatinrengi.net/ekonomi-iktisat-bilgi-bankasi
www.heforum.blogspot.com
www.jcravrasyarating.com
www.moody’s.com, www.moodyskorea.com
www.pages.stern.nyu.edu
www.saharating.com
www.standardandpoors.com
www.spk.gov.tr
www.tbb.org.tr
www.tcmb.gov.tr
www.tdk.gov.tr
www.turkkredirating.com
www.turkrating.com,
X2
19,7
12,3
39,5
18,9
14,3
Aralık 06 VAKIFBANK
Aralık 06 YAPI KREDİ
Aralık 06 ZİRAAT BANKASI
Aralık 07 AKBANK
Aralık 07 ANADOLUBANK
12,8
20,5
15,4
13,7
25,4
Aralık 07 İNG BANK
Aralık 07 İŞBANKASI
Aralık 07 VAKIFBANK
Aralık 07 YAPI KREDİ
Aralık 07 ZİRAAT BANKASI
15,4
23,9
Aralık 06 İŞBANKASI
Aralık 07 GARANTİ
9,8
12,7
Aralık 06 İNG BANK
13,2
14,1
13,0
16,8
Aralık 06 FİNANSBANK
Aralık 06 GARANTİ
Aralık 07 DENİZBANK
15,5
Aralık 07 FİNANSBANK
12,1
15,2
Aralık 06 DENİZBANK
8,9
9,7
12,3
13,2
10,2
10,2
12,6
15,5
9,2
6,8
12,1
12,5
8,3
9,3
12,0
10,8
10,6
12,3
8,9
7,0
13,2
Aralık 06 ANADOLUBANK
25,4
Aralık 05 VAKIFBANK
15,2
7,2
25,0
Aralık 05 İŞBANKASI
12,1
47,7
17,2
Aralık 05 İNG BANK
11,3
10,7
20,7
15,1
Aralık 05 ZİRAAT BANKASI
13,5
Aralık 05 FİNANSBANK
Aralık 05 GARANTİ
11,2
9,7
12,1
8,9
18,8
8,3
19,8
11,6
12,1
Aralık 06 AKBANK
14,1
12,7
12,1
Aralık 05 YAPI KREDİ
14,1
Aralık 04 YAPI KREDİ
Aralık 05 DENİZBANK
18,3
Aralık 04 VAKIFBANK
Aralık 05 ANADOLUBANK
17,3
Aralık 04 İŞBANKASI
50,6
29,0
Aralık 04 İNG BANK
21,4
16,7
Aralık 04 GARANTİ
Aralık 04 ZİRAAT BANKASI
16,8
Aralık 04 FİNANSBANK
Aralık 05 AKBANK
18,9
14,1
Aralık 04 DENİZBANK
8,2
17,8
X1
36,2
15,0
Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa + Operasyonel
Riske Esas Tutar)
Aralık 04 ANADOLUBANK
Banka
Özkaynaklar / Toplam Aktifler
Aralık 04 AKBANK
Dönem
X3
(Özkaynaklar - Duran Aktifler) / Toplam Aktifler
7,5
1,4
8,9
4,8
7,8
7,2
9,0
5,8
10,2
13,3
7,6
-0,4
8,6
3,9
6,0
5,6
8,7
7,7
9,6
9,4
7,2
-2,5
8,1
5,0
9,2
4,4
6,6
6,8
8,3
9,9
6,9
-2,7
1,7
2,3
7,6
0,5
5,5
7,4
6,6
14,7
X4
Net Bilanço Pozisyonu / Özkaynaklar
0,6
-11,5
6,0
14,3
-79,6
-16,0
-139,4
-40,1
-59,3
-0,8
0,4
-0,8
3,3
-2,3
-61,2
-60,5
-99,5
-15,5
-98,9
1,5
0,4
-1,1
-0,7
-5,2
-7,2
-11,4
-96,3
7,8
-0,5
-1,4
5,5
-12,3
7,7
-8,2
-9,7
-18,6
-34,9
-15,7
5,5
0,4
X5
(Net Bilanço Pozisyonu + Net Nazım Hesap
Pozisyonu) / Özkaynaklar
0,6
0,6
5,5
-2,2
-0,2
-1,7
-4,2
-3,0
-0,9
-0,8
0,4
4,3
1,5
-5,3
2,8
0,1
-4,2
15,3
1,2
1,2
0,3
-1,8
-0,7
-1,2
-0,8
-3,7
0,1
7,3
1,4
-0,9
5,5
-7,3
7,7
-8,4
1,6
-2,1
-4,7
-2,5
1,6
3,2
X6
TP Aktifler / Toplam Aktifler
84,5
63,5
70,3
64,3
81,6
62,1
77,8
67,4
69,2
65,3
82,0
55,8
63,4
62,2
70,9
57,1
68,4
55,1
65,2
58,2
83,2
58,3
70,1
64,9
68,0
52,5
61,3
54,6
67,9
61,1
78,9
63,3
64,1
59,3
66,6
47,6
57,4
50,7
60,2
50,2
X7
TP Pasifler / Toplam Pasifler
X8
YP Aktifler / YP Pasifler
92,2
93,3
89,3
90,1
95,7
79,1
89,8
82,4
94,6
43,7
65,4
47,5
59,2
44,2
42,3
37,4
37,6
33,9
X9
TP Mevduat / Toplam Mevduat
96,3
92,8
92,2
86,4
97,2
70,3
87,9
72,1
93,3
54,9
71,3
59,0
64,8
53,2
54,1
49,8
51,1
55,1
95,9
97,9
96,0
76,5
88,2
67,4
84,5
66,7
98,3
51,9
70,7
61,0
63,4
47,3
52,7
44,6
47,7
56,1
96,3
56,2
90,6
51,8
76,4
66,8
66,0
51,2
52,6
59,0
53,3
61,8
90,4
99,2
58,6
77,6
84,5 100,3 82,0
59,6
70,1
64,9 101,8 64,4
67,2
58,2
57,2
57,3
54,0
63,9
82,0 100,2 78,7
53,9
62,6
60,6
62,0
51,4
53,1
46,8
47,8
57,5
83,3 100,2 79,6
56,7
67,8
61,9
63,0
51,1
45,0
48,4
55,5
58,3
79,3 102,1 75,7
60,2
61,5
54,4
62,9
45,3
46,1
45,1
51,7
47,4
X10
TP Krediler / Toplam Krediler
97,6
68,7
72,8
73,8
83,3
60,4
85,4
69,1
89,4
69,7
97,1
68,2
68,5
75,0
76,3
56,0
76,1
72,7
84,9
69,5
95,1
66,6
72,7
75,8
70,5
55,4
62,1
66,8
76,8
66,4
91,1
53,1
71,1
66,1
68,3
49,2
55,3
58,9
72,6
60,1
X11
Toplam Mevduat / Toplam Aktifler
84,3
63,9
68,1
60,5
71,0
57,9
62,1
61,8
61,3
60,2
83,0
63,7
67,1
61,7
66,9
59,9
64,1
62,8
60,8
59,7
79,6
70,7
70,9
58,7
67,2
64,7
49,7
55,9
64,7
60,0
79,6
58,0
72,7
63,1
75,4
67,0
59,0
62,0
63,7
57,1
X12
Alınan Krediler / Toplam Aktifler
0,0
8,4
11,1
12,4
7,6
12,7
13,7
15,0
15,4
13,0
0,0
9,4
13,5
14,0
13,6
15,7
16,4
18,7
21,7
16,1
0,0
7,9
10,8
12,8
13,3
15,1
29,5
24,4
9,1
13,9
0,0
3,5
10,5
10,0
5,9
13,5
16,4
15,3
6,7
13,9
X13
Finansal Varlıklar (net) / Toplam Aktifler
57,5
24,9
25,9
30,8
20,6
25,5
15,0
16,2
13,5
36,8
61,0
33,7
28,2
35,0
19,0
28,6
12,3
9,9
24,2
35,6
57,2
24,4
32,5
33,9
21,6
30,0
16,3
14,4
23,1
38,4
63,2
23,1
35,5
36,0
26,3
35,3
14,9
20,9
29,7
43,6
X14
Toplam Krediler / Toplam Aktifler
63,2
58,4
65,0
X15
Toplam Krediler / Toplam Mevduat
87,1
70,7
70,3
20,1
70,4
45,8
51,2
75,1
59,6
95,0
90,2
29,1
72,3
72,6
64,3
92,6
90,7
97,5
94,5
82,0
82,9
25,9
67,0
51,9
55,5
90,5
71,8
26,7
56,6
55,3
42,4
67,9
55,1
31,7
88,6
81,3
70,0
95,6
95,2
67,9 109,4
69,8 112,9
58,2
54,3
24,2
46,0
48,7
39,6
61,9
54,4
62,4
59,4
49,8
49,5
20,6
47,4
36,8
32,6
60,8
46,4
61,8 124,5
48,7
45,8
42,2
16,0
40,8
33,3
32,3
56,6
40,0
60,1 101,9
39,2
37,2
37,1
Takipteki Krediler (brüt) / Toplam Krediler
1,8
6,1
4,9
4,4
1,3
2,3
2,8
2,4
1,6
2,7
1,8
7,6
5,6
3,9
0,8
2,3
2,3
2,4
1,3
2,1
2,3
9,1
8,4
5,1
0,7
4,2
2,8
2,9
1,7
1,6
4,2
7,0
9,9
9,1
1,0
4,1
2,1
4,4
1,9
1,6
X16
Takipteki Krediler (net) / Toplam Krediler
0,4
1,2
0,0
0,0
0,8
0,8
0,0
0,4
0,0
0,0
0,4
1,4
0,0
0,0
0,5
0,7
0,0
0,1
0,0
0,0
0,4
1,8
0,0
0,0
0,4
1,4
0,0
0,3
0,0
0,0
0,7
1,8
0,0
0,0
0,8
1,8
0,0
0,5
0,0
0,0
X17
X18
Özel Karşılıklar / Takipteki Krediler
X19
Tüketici Kredidi/Toplam Kredi
19,6
8,1
35,2
33,0
37,6
27,5
9,8
25,4
37,4
40,2
44,8
35,9
30,4
36,3
37,7
43,6
37,1
29,4
40,1
36,4
79,6
80,0
46,2
37,0
100,0 27,9
100,0 33,5
41,8
63,7
100,0 48,8
81,2
100,0 17,2
100,0 34,02
80,9
81,8
100,0 27,1
100,0 29,3
36,3
70,9
100,0 39,8
96,3
100,0 12,9
100,0 32,19
82,6
80,2
100,0 25,8
100,0 30,7
46,1
66,8
100,0 33,7
90,6
100,0
100,0 30,55
83,8
74,6
100,0 47,3
100,0 25,4
23,0
56,4
100,0 27,0
88,5
100,0
100,0 29,97
Duran Aktifler / Toplam Aktifler
1,4
8,3
3,4
8,5
2,3
3,0
3,6
3,9
1,9
2,2
1,6
7,3
3,5
8,6
2,2
3,7
3,4
3,0
1,0
2,9
1,7
9,5
5,1
10,2
2,9
6,3
4,7
4,4
1,3
2,2
2,0
21,6
6,7
17,5
4,0
11,5
6,6
5,3
1,6
3,1
X20
X21
Likit Aktifler / Toplam Aktifler
X22
Likit Aktifler / Kısa Vadeli Yükümlülükler
81,6
40,6
47,4
45,3
72,8
45,4
92,3
61,4
37,5
40,3
39,8
67,0
50,8
76,1
X23
Likit Aktifler / (Mevduat + Mevduat Dışı Kaynaklar)
60,7
95,4
49,6
52,8
55,2
71,1
40,9
71,2
50,2
73,1
38,7
46,9
36,8
54,3
42,0
68,5
54,2
9,8
36,5
45,9
28,1
34,9
24,0
24,5
23,9
42,8
50,0
13,6
46,2
51,1
34,6
31,7
33,4
36,0
25,3
47,3
38,3
19,6
78,1
14,0
79,3
84,6
40,2
53,7
46,1
36,7
44,1
75,0
75,7
19,3
93,6
93,1
53,6
49,6
57,0
55,9
44,4
81,8
63,3
26,5
61,6
12,9
43,2
57,3
34,0
42,3
31,7
29,9
29,4
53,7
57,5
18,6
57,0
67,5
43,0
41,9
41,6
44,2
30,7
62,4
46,5
29,5
51,2 214,8 64,8
50,3
28,4
31,7
23,0
40,2
25,8
43,2
30,6 102,1 39,3
26,8
50,5 151,8 64,8
40,9
26,1
27,4
23,4
47,4
31,4
48,4
X24
TP Likit Aktifler / Toplam Aktifler
40,4
3,8
22,8
21,6
21,5
20,5
15,6
15,3
6,7
25,3
34,2
4,2
25,7
23,4
21,1
15,2
17,6
8,4
8,8
22,0
28,2
6,5
34,4
25,9
19,2
16,2
15,6
15,6
19,4
21,8
17,6
14,8
27,4
15,2
17,9
11,4
15,9
19,8
16,9
19,0
Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam Aktifler
X26
Net Dönem Karı (Zararı) / Özkaynaklar
12,6
9,9
30,5
18,2
25,1
19,2
19,8
22,6
30,3
-1,3
31,0
8,3
16,1
14,2
18,3
14,4
27,0
16,4
2,3
2,6
2,8
2,6
4,1
2,8
2,6
4,0
3,9
-0,1
3,2
2,9
1,9
2,6
3,0
2,2
2,6
4,3
X27
Sürdürülen Faaliyetler Vergi Öncesi Kar (Zarar) /
Toplam Aktifler
2,9
1,4
2,4
2,1
1,1
3,4
2,6
1,4
2,4
2,9
2,9
1,0
2,1
1,5
0,9
2,1
4,1
2,4
1,7
2,8
2,8
32,6
14,5
19,7
16,0
10,6
33,6
21,0
14,5
19,8
18,8
31,9
15,3
17,2
11,8
10,7
22,8
34,4
22,3
16,4
22,6
31,1
3,7
1,7
3,0
2,6
1,4
4,1
3,1
1,8
3,0
3,6
3,8
1,5
2,8
2,2
1,4
2,6
5,0
2,7
2,4
3,4
4,1
-12,6 -178,6 -13,3
1,7
1,5
3,7
1,9
2,8
2,1
1,9
2,7
2,7
-0,2
2,6
1,6
1,9
1,7
2,2
1,8
2,2
2,9
X25
Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam
Aktifler
4,4
3,7
3,4
3,0
4,6
3,9
5,6
4,5
5,8
3,8
4,6
3,2
3,8
2,8
3,7
3,5
4,6
4,4
3,6
3,8
4,3
3,1
3,3
3,6
5,4
3,7
5,7
4,3
3,8
4,4
6,4
2,7
3,9
4,5
6,1
4,4
5,8
4,3
4,3
6,8
X28
X29
Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz Geliri / Toplam
Faaliyet Gelirleri (Giderleri)
74,8
47,0
55,5
40,5
81,5
53,0
64,6
69,9
78,5
53,7
76,0
50,7
62,4
48,5
72,1
55,6
41,9
57,4
56,4
54,9
68,1
40,0
55,0
52,9
69,7
49,6
60,6
60,0
55,6
61,8
79,4
46,2
52,8
46,7
73,8
54,4
65,5
60,2
62,7
68,7
Faiz Dışı Gelirler (net) / Toplam Aktifler
1,3
3,7
2,2
3,6
0,8
3,2
2,0
1,4
1,2
2,4
1,4
2,6
1,9
2,5
1,4
2,4
5,5
2,7
2,7
2,5
1,9
3,3
1,9
2,7
2,2
2,9
2,6
2,3
2,8
2,1
1,6
2,8
2,5
4,2
2,1
3,3
2,7
2,1
2,3
2,6
X30
Diğer Faaliyet Giderleri / Toplam Aktifler
1,8
5,4
2,3
2,7
3,9
2,7
4,3
3,8
3,8
2,5
2,0
4,1
2,5
2,5
3,5
2,9
4,2
4,1
3,7
2,8
2,0
14,4
2,3
2,6
4,6
3,7
4,2
4,0
4,2
2,5
2,4
4,4
3,0
3,9
4,9
4,1
4,4
4,4
3,4
3,3
X31
X32
Personel Giderleri / Diğer Faaliyet Giderleri
43,2
79,4
61,1
47,6
67,8
79,5
X33
Faiz Dışı Gelirler (net) / Diğer Faaliyet Giderleri
0,03
0,00
0,13
0,08
0,04
0,06
X34
Aktif Büyüme Hızı
47,5
78,1
61,9
57,5
67,4
84,0
67,0
62,7
85,4
0,09
0,13
0,14
0,09
-0,02
0,08
0,04
0,00
0,20
65,8
72,2
89,1
99,2
22,7
82,2
0,11
0,02
0,02
0,09
0,03
0,13
39,1
83,1
0,09
0,06
47,7
37,3
31,6
96,4
69,6
64,5
74,4
0,11
0,16
0,01
0,06
0,04
0,74
0,06
52,4
28,9
46,0
20,6
71,7
69,1
95,0
0,04
0,05
0,05
0,06
50,4 135,3 0,05
55,0
38,4 116,8 0,14
43,9
53,5
62,5
36,3
54,5
31,9
38,9
50,4 101,0 0,07
47,7
36,3
35,6 131,3 0,07
46,8
52,3
34,9
54,3
12,8
44,3
49,2 104,6 0,15
41,0
33,5
40,4
43,4
47,3
31,8
51,2
36,5
41,0
48,4 106,7 0,03
44,1
34,0
41,2
38,9
53,2
30,3
0,09
X35
Kredi Büyüme Hızı
0,09
0,13
0,13
0,06
0,06
0,07
0,08
0,22
0,07
0,11
0,14
0,56
0,10
0,07
0,04
0,05
0,10
0,11
0,14
0,04
0,08
0,14
0,19
0,11
0,06
0,15
0,11
0,10
0,01
0,14
0,24
0,03
0,11
0,05
0,03
0,01
0,18
0,20
-0,04
X36
Mevduat Büyüme Hızı
0,04
0,02
0,07
0,12
0,06
0,13
0,12
0,16
0,11
0,05
0,03
0,72
0,07
0,06
0,04
0,04
0,43
0,28
0,02
-0,04
0,10
0,09
0,12
0,14
0,05
0,17
0,07
0,14
0,20
0,02
0,04
-0,02
0,24
0,05
0,03
0,05
0,00
0,10
0,06
-0,01
0,10
0,21
0,05
-0,04
0,11
0,06
0,03
0,05
0,05
0,05
0,18
0,90
0,08
-0,01
0,04
0,07
0,09
0,08
0,27
0,06
0,12
-0,19
0,69
0,11
0,01
0,06
0,07
0,05
0,05
0,06
0,11
0,12
0,28
0,06
0,13
0,09
0,11
0,06
0,24
0,07
X37
Öz kaynak Büyüme Hızı
X38
Ödenmiş Sermaye Büyüme Hızı
0,00
0,09
0,00
0,00
0,08
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,66
0,95
0,00
2,58
0,00
0,00
0,00
2,41
0,00
0,00
0,00
0,28
0,00
0,00
0,00
0,61
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,09
0,00
0,00
Kar Artış Hızı
Şube Başına Toplam Aktif
v
X41
X42
X43
X44
Şube Başına Net Kar
21
15,84 11,89 14,33 0,393
45,2 28,55 14,61 18,84 0,746
60,5 35,12 24,71 25,89 -0,14
31,8 20,59 14,56 18,45 0,608
59,2
29,4 36,61 31,25 1,685
1,0
-7,4
84,4 52,08 33,47 21,02 1,245
0,3
46,6
28,8 32,52 20,73 0,66
0,28
64,7 54,56 17,27 16,68 1,879
0,12 74,49 47,58 42,17 21,08 1,049
0,27 117,2 79,73 64,83 24,03 2,847
0,25 85,39 51,69 36,19 20,68 1,812
0,34 34,36 24,39 23,32 16,22 0,371
0,17 114,9 66,49 63,3 24,69 3,938
0,21 50,81 31,53 34,49 22,05 1,345
0,47
0,33 39,86 24,43 23,21 22,68 0,955
0,27 95,26 57,32 51,7 18,87 2,785
0,50 57,66 47,84 13,93 16,59 1,684
5,63 81,75 52,05 37,63 22,54 0,857
0,26 117,9 79,11 57,46 24,46 2,451
0,12
0,27 33,85 22,63 20,97 15,48
0,35 104,1 62,4 56,63 24,65 2,202
0,06 57,91 37,1 36,16 25,08 2,398
0,35 43,87 27,56 26,05 21,1 1,055
0,18 43,91 26,69 21,87 21,13 0,762
0,29 83,85 50,08 41,49 18,06 2,343
0,42 56,76 45,18 11,71 17,78 1,573
0,20 58,93 41,67 27,92 25,21
0,45 106,2 75,23 39,03 23,49 1,755
0,35 72,81 42,74 23,71 19,56 1,092
0,16 27,29 18,34 16,59 14,93
0,35 84,42 54,58 39,21 24,36 1,64
0,29
0,30 39,65 22,18 19,32 21,44 0,85
0,47
0,27 79,37 47,65 33,49 16,95 2,179
0,22 49,73 39,6 7,971 18,47 1,336
-7,90
1,12 81,75 59,41 27,24 24,16 2,108
0,18
0,49
0,28 75,27 50,46 30,09 26,15 1,291
0,51 50,77 29,95 30,53 32,14 1,127
0,34 33,69 20,91 13,21 21,83 0,617
1,52 38,88 24,78 14,46 20,72 0,863
0,15 54,47 31,07 20,19 16,24 1,592
X39
Verimlilik (milyon TL)
Şube Başına Kredi
Yönetim
Şube Başına Toplam Mevduat
Gelir gider
Şube Başına Personel (kişi)
Kar zarar
Diğer Veriler
Kurumsal Yönetim Notu
Yerli-Yabancı
Halka Açıklık
Devlet-Özel
Ek: 1-A
0
1
1
1
0
1
1
1
0
1
0
1
1
1
0
1
1
1
0
1
0
1
1
1
0
1
1
1
0
1
0
1
0
1
0
1
1
1
0
1
0
1
0
1
1
1
1
1
1
1
0
1
0
1
1
1
1
1
1
1
0
1
0
1
1
1
1
1
1
1
0
0
0
1
1
1
1
1
1
1
0
1
0
0
1
0
1
1
0
0
0
1
0
0
0
0
1
1
0
0
0
1
0
0
0
0
0
1
0
0
0
1
0
0
0
0
0
1
0
0
1
1
2
1
3
1
3
3
4
1
1
1
2
1
3
1
3
3
4
1
1
1
2
1
3
1
3
3
4
1
1
2
2
1
3
1
3
3
4
1
0
0
1
0
0
0
0
1
1
0
0
0
1
0
0
0
0
1
1
0
0
0
1
0
0
0
0
1
1
0
0
0
1
0
0
0
0
1
1
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
2
1
3
1
2
1
3
2
3
1
3
1
3
1
2
1
3
2
3
1
3
1
3
1
3
1
3
2
3
1
3
1
3
1
3
1
3
2
3
1
1
1
1
1
1
1
1
0
0
1
1
1
1
1
1
1
1
0
0
1
1
1
1
1
1
1
1
0
0
1
1
1
1
1
1
1
1
0
0
1
X45 X46 X47 X48 X49 X50 X51 X52
Ölçek
Likidite
Off-Shore Bankası
Bilanço
Piyasa Yapıcılığı
Aktif
Kredi Kartında Kendi Markası
Sermaye
298
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
Dönem Banka
03.2004
06.2004
09.2004
12.2004
Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa +
Operasyonel Riske Esas Tutar)
42,9
13,4
19,3
13,1
16,0
19,5
30,4
88,3
16,4
21,0
38,2
12,8
14,8
9,2
13,6
15,6
28,1
48,3
13,3
17,3
37,4
12,1
20,1
10,2
15,3
16,2
30,4
54,7
15,2
17,8
36,2
18,9
14,1
16,7
16,8
29,0
50,6
17,3
18,3
Özkaynaklar / Toplam Aktifler
18,5
8,2
12,7
13,8
12,3
12,3
19,9
12,0
8,0
18,8
17,4
7,7
10,0
11,6
10,8
10,6
17,9
7,3
7,2
16,5
17,6
6,9
13,0
12,3
10,6
11,0
19,2
8,3
7,8
16,9
17,8
12,7
12,1
11,6
12,1
19,8
8,9
8,3
18,8
(Özkaynaklar - Duran Aktifler) /
Toplam Aktifler
14,9
6,2
5,6
5,4
5,8
-1,7
-0,1
9,8
-1,2
-3,9
14,0
6,2
4,2
4,1
5,4
-1,8
-0,5
5,1
-1,0
-4,3
14,5
5,6
7,1
5,0
6,7
-0,5
1,6
6,1
0,1
-3,3
14,7
7,4
5,5
7,6
0,5
2,3
6,9
1,7
-2,7
Net Bilanço Pozisyonu /
Özkaynaklar
-1,6
7,1
11,6
0,3
-8,6
-8,4
-7,6
1,6
-2,5
-8,1
-2,2
-1,0
-8,7
36,8
-12,6
-16,0
-5,0
4,2
2,8
-5,2
2,9
-3,6
3,3
-7,5
-0,4
-5,7
-3,0
3,8
2,7
-8,3
0,4
-15,7
-34,9
-9,7
-18,6
-8,2
5,5
7,7
-12,3
(Net Bilanço Pozisyonu + Net
Nazım Hesap Pozisyonu) /
Özkaynaklar
0,4
5,1
7,0
-7,7
-3,4
-4,8
-7,5
1,6
-2,5
-4,9
-1,0
5,5
7,2
11,1
-0,9
-8,1
-5,0
4,2
2,8
-7,1
2,6
-3,7
5,5
2,1
-0,9
-2,7
-2,9
3,8
2,7
-4,4
3,2
-2,5
-4,7
1,6
-2,1
-8,4
5,5
7,7
-7,3
Toplam Mevduat / Toplam
Aktifler
63,3
70,4
62,8
62,9
73,7
63,4
60,4
76,1
73,4
58,8
63,5
68,4
60,7
64,5
73,8
65,0
61,5
79,5
70,4
60,2
61,3
62,7
61,1
66,4
75,1
63,4
61,6
79,1
70,5
59,5
57,1
62,0
59,0
75,4
67,0
63,1
79,6
72,7
58,0
Finansal Varlıklar (net) / Toplam
Aktifler
48,1
33,6
31,2
22,7
28,8
39,9
35,6
68,1
39,2
26,1
47,2
30,6
24,2
21,1
27,3
35,1
33,1
66,4
36,0
25,8
45,3
33,5
25,7
16,3
27,5
34,2
35,8
65,3
36,8
25,2
43,6
20,9
14,9
26,3
35,3
36,0
63,2
35,5
23,1
Toplam Krediler / Toplam
Mevduat
Toplam Krediler / Toplam
Aktifler
32,5 51,4
40,6 57,7
36,1 57,4
51,7 82,2
53,0 72,0
33,0 52,0
27,5 45,5
12,3 16,1
31,0 42,3
38,3 65,1
34,4 54,1
39,3 57,6
36,5 60,1
54,2 84,0
58,0 78,6
38,0 58,4
32,3 52,5
14,5 18,3
37,3 53,0
41,7 69,3
36,0 58,8
40,1 63,9
35,3 57,7
57,7 86,9
56,4 75,1
39,6 62,4
31,7 51,5
13,4 17,0
36,2 51,3
39,7 66,7
37,1 65,0
39,2 63,2
60,1 101,9
56,6 75,1
40,0 59,6
32,3 51,2
16,0 20,1
33,3 45,8
40,8 70,4
Takipteki Krediler (brüt) /
Toplam Krediler
1,3
1,8
6,1
3,0
0,9
4,4
12,7
36,5
16,9
8,9
1,2
1,6
3,9
2,3
0,9
3,4
8,3
5,7
12,8
6,9
1,3
1,4
3,9
2,3
0,9
3,8
8,4
5,8
12,0
6,4
1,6
4,4
2,1
1,0
4,1
9,1
4,2
9,9
7,0
Duran Aktifler / Toplam Aktifler
3,6
2,0
7,0
8,4
6,5
14,0
20,0
2,2
9,2
22,6
3,3
1,5
5,8
7,6
5,4
12,4
18,3
2,3
8,2
20,9
3,2
1,3
5,9
7,3
3,9
11,5
17,6
2,2
7,7
20,3
3,1
5,3
6,6
4,0
11,5
17,5
2,0
6,7
21,6
Likit Aktifler / Toplam Aktifler
50,3
19,4
47,9
15,7
19,6
28,1
41,2
28,0
45,6
27,9
51,5
23,9
51,0
11,7
21,7
24,3
40,9
27,7
43,6
27,2
49,7
24,2
51,1
24,6
25,7
26,8
41,6
30,5
45,5
29,9
48,4
47,4
23,4
26,1
27,4
40,9
30,6
50,5
26,8
Likit Aktifler / Kısa Vadeli
Yükümlülükler
102,9
26,8
74,6
28,9
30,0
49,8
70,6
121,9
128,1
61,1
97,1
33,1
71,9
20,9
32,9
37,8
68,4
94,2
128,8
56,5
101,6
32,0
74,7
40,1
38,9
46,5
73,1
99,5
142,9
66,6
92,3
72,8
45,3
40,6
47,4
81,6
102,1
151,8
60,7
TP Likit Aktifler / Toplam
Aktifler
25,1
12,0
25,5
5,2
15,5
12,7
19,3
17,9
24,2
16,8
22,4
9,9
23,9
2,3
17,1
8,4
16,8
16,2
19,7
16,3
18,6
14,5
22,1
12,5
17,8
10,1
16,8
17,1
22,1
16,3
19,0
19,8
15,9
17,9
11,4
15,2
17,6
27,4
14,8
Net Dönem Karı (Zararı) /
Toplam Aktifler
0,9
0,2
0,8
0,5
0,3
0,6
0,5
0,2
0,4
0,4
1,7
0,6
0,7
0,8
0,7
0,8
1,0
1,2
0,5
0,1
2,7
0,9
1,5
1,7
1,3
1,3
1,4
2,3
1,5
0,0
2,9
1,8
2,2
1,9
1,7
1,6
2,7
2,6
-0,2
4,8
2,0
6,3
3,3
2,6
5,2
2,4
2,0
4,9
2,2
9,9
8,0
6,6
6,7
6,8
7,9
5,8
16,1
7,4
0,9
15,2
13,3
11,4
13,5
12,2
12,1
7,5
27,4
18,8
0,2
16,4
14,4
18,3
16,1
14,2
8,3
30,3
31,0
-1,3
Net Dönem Karı (Zararı) /
Özkaynaklar
KARLILIK
1,5
0,7
1,9
1,9
0,9
1,1
1,4
0,3
1,0
0,8
1,2
0,6
1,3
0,8
1,3
0,9
1,9
0,6
0,9
1,2
1,7
0,8
1,6
1,7
1,9
1,6
2,7
0,9
1,5
2,0
2,6
2,1
2,7
2,1
3,3
4,2
1,6
2,5
2,8
Faiz Dışı Gelirler (net) / Toplam
Aktifler
LİKİDİTE
Aktif Büyüme Hızı
-0,1
-0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,1
0,0
0,0
0,1
0,2
0,3
0,2
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,2
0,0
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,2
0,0
YÖNETİM
0,0
0,1
0,1
0,2
0,1
0,1
0,0
0,2
0,1
0,0
0,2
0,1
0,3
0,3
0,2
0,3
0,2
0,2
0,3
0,2
0,1
0,2
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,2
0,2
0,0
0,0
0,0
0,2
0,1
0,0
Kredi Büyüme Hızı
AKTİF KALİTESİ
-0,1
-0,2
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,2
0,0
-0,1
0,1
0,1
0,2
0,3
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,0
0,0
0,1
0,0
0,0
0,1
0,1
0,0
0,2
0,0
Mevduat Büyüme Hızı
SERMAYE YETERLİLİĞİ
Öz kaynak Büyüme Hızı
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
-0,4
0,0
-0,1
0,1
0,1
0,4
0,1
0,1
0,1
0,2
0,2
0,2
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,3
0,1
Kar
-0,8 Ek: 1-B
-0,9
-0,6
-0,8
-0,8
-0,5
-0,6
-0,9
-0,7
-0,5
1,1
3,2
0,0
1,2
1,6
0,4
1,3
3,9
0,5
-0,6
0,7
0,8
1,3
1,2
1,0
0,7
0,5
1,0
2,0
-0,7
0,2
0,3
0,5
0,5
0,3
0,2
0,2
1,1
-7,9
299
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
33,6
14,8
17,7
13,1
18,3
17,1
26,9
57,2
19,3
17,8
23,5
13,4
15,4
14,3
18,9
16,4
26,4
47,7
18,4
16,4
22,7
12,8
14,5
14,1
17,9
15,6
25,0
43,9
18,5
3,6
21,4
14,1
14,1
13,5
17,2
15,1
25,0
47,7
25,4
7,2
16,3
10,7
14,3
11,4
12,9
12,2
18,0
9,6
9,3
19,5
12,6
8,7
12,1
11,5
13,4
11,7
17,3
8,3
8,3
17,9
12,3
9,0
11,6
12,0
13,0
11,3
15,6
8,6
8,8
9,0
12,1
9,7
11,2
11,3
12,1
10,7
15,2
8,9
13,2
7,0
13,2
9,3
8,8
5,1
8,9
1,2
2,6
7,7
2,8
-2,2
9,9
7,5
7,7
6,0
10,0
1,5
2,9
6,4
2,7
-2,2
10,0
7,9
7,1
6,6
9,9
2,1
3,9
6,8
3,3
-1,6
9,9
8,3
6,8
6,6
9,2
4,4
5,0
7,2
8,1
-2,5
-0,3
1,4
-11,2
-41,0
-5,0
-8,3
-9,9
2,1
2,1
-11,1
1,4
-2,5
-13,6
-40,9
0,3
-9,5
-7,6
3,7
3,1
-5,7
0,2
-12,7
-17,7
-73,8
-16,3
-10,0
-3,1
0,5
4,1
-31,5
-1,4
-0,5
7,8
-96,3
-7,2
-11,4
-5,2
0,4
-0,7
-1,1
0,2
0,5
8,7
-11,0
-0,8
-2,0
-8,5
0,2
2,2
-9,8
0,6
-2,5
-3,8
-3,3
3,0
-2,4
-6,3
0,6
3,0
-4,2
-0,5
-13,4
4,6
-2,3
1,9
0,1
-1,1
0,5
4,1
-28,0
-0,9
1,4
7,3
0,1
-0,8
-3,7
-1,2
0,3
-0,7
-1,8
58,1
67,0
57,2
56,5
74,5
66,0
59,6
78,7
72,5
58,4
60,4
59,5
55,0
53,7
72,8
64,1
57,2
79,3
73,8
62,0
63,2
53,3
53,4
52,7
69,6
62,1
58,9
78,4
71,5
67,4
60,0
64,7
55,9
49,7
67,2
64,7
58,7
79,6
70,9
70,7
41,5
31,9
23,9
14,7
26,4
35,2
37,8
64,3
39,5
24,4
41,0
39,2
20,3
15,4
23,3
32,2
35,2
62,8
35,6
22,8
43,9
39,0
20,9
14,3
22,7
31,3
34,5
60,9
35,7
29,1
38,4
23,1
14,4
16,3
21,6
30,0
33,9
57,2
32,5
24,4
36,7
52,3
48,8
62,5
58,5
42,7
32,9
18,6
34,1
41,9
38,3
44,2
48,2
61,4
60,4
45,7
34,9
20,0
32,5
43,5
40,0
44,7
48,0
63,4
62,2
45,6
33,6
20,8
35,0
43,1
42,2
45,8
48,7
61,8
60,8
46,4
32,6
20,6
36,8
47,4
63,1
78,0
85,3
110,6
78,5
64,7
55,2
23,7
47,0
71,7
63,4
74,3
87,6
114,2
82,9
71,3
61,1
25,2
44,0
70,2
63,3
84,0
89,8
120,4
89,3
73,4
57,0
26,5
49,0
63,9
70,3
70,7
87,1
124,5
90,5
71,8
55,5
25,9
51,9
67,0
1,8
1,7
3,9
2,2
1,1
4,4
8,4
3,6
9,9
7,7
1,7
1,8
3,7
2,5
1,0
4,8
6,3
3,2
10,0
8,1
1,7
1,7
3,4
2,7
1,0
4,6
5,6
3,0
9,1
10,0
1,6
1,7
2,9
2,8
0,7
4,2
5,1
2,3
8,4
9,1
3,0
1,4
5,5
6,3
4,0
11,0
15,4
2,0
6,5
21,7
2,7
1,1
4,5
5,5
3,5
10,2
14,4
1,9
5,5
20,1
2,3
1,2
4,5
5,4
3,1
9,2
11,7
1,8
5,5
10,6
2,2
1,3
4,4
4,7
2,9
6,3
10,2
1,7
5,1
9,5
45,5
12,7
37,1
20,6
24,3
26,3
42,6
29,8
48,9
26,7
46,4
28,6
39,9
23,6
24,5
28,3
42,9
29,3
52,8
26,4
48,3
28,0
39,7
20,7
25,0
30,2
46,9
31,4
49,6
31,2
43,2
25,8
40,2
23,0
28,4
31,7
50,3
38,3
51,2
19,6
83,5
20,5
63,5
44,5
37,8
45,0
78,9
105,9
165,3
42,8
83,8
42,5
68,1
54,8
40,2
47,7
84,3
97,7
178,0
41,9
93,3
44,6
60,2
45,1
41,8
52,6
86,2
104,9
184,9
45,1
71,2
40,9
71,1
55,2
49,6
52,8
95,4
63,3
214,8
26,5
20,1
0,9
5,7
8,4
0,7
6,7
19,7
1,0
6,7
12,6
0,8
7,1
18,9
1,0
7,9
11,7
0,6
4,6
19,9
0,5
2,7
19,2
0,7
7,6
29,6
0,8
8,3
15,5
0,3
1,6
20,2
1,7 13,9
23,9
0,8
9,3
18,2
1,4 11,9
13,2
1,7 14,7
18,5
2,9 21,3
14,0
1,1
9,3
20,1
1,0
5,8
18,9
1,6 18,9
33,4
0,8
9,2
14,8 -0,5
-2,8
24,6
2,3 18,9
21,3
1,3 14,2
21,5
1,8 15,4
13,7
2,5 20,9
19,1
3,4 26,5
15,0
1,6 14,3
21,7
1,3
8,2
20,7
2,1 24,5
29,3
1,3 14,6
17,2 -10,8 -121,0
21,8
2,7 22,6
19,4
1,9 19,8
15,6
2,1 19,2
15,6
2,8 25,1
19,2
3,7 30,5
16,2
1,9 18,2
25,9
1,5
9,9
28,2
2,8 31,1
34,4
1,7 12,6
6,5 -12,6 -178,6
0,5
1,1
0,8
0,7
0,5
1,0
1,1
0,5
0,7
0,7
1,1
1,7
1,7
1,6
1,0
1,7
2,3
0,9
1,1
1,5
1,6
2,3
1,8
2,2
1,8
2,4
2,5
1,2
1,5
2,5
2,1
2,8
2,3
2,6
2,2
2,9
2,7
1,9
1,9
3,3
0,1
-0,2
-0,1
0,1
0,0
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,2
0,3
0,2
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,1
0,2
0,0
0,0
-0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,2
0,2
0,2
0,0
0,1
0,1
0,2
0,0
0,0
0,2
0,1
0,2
0,1
0,2
0,2
0,2
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
-0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,2
0,1
0,1
-0,1
-0,1
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,2
0,1
0,2
0,0
0,1
0,1
0,1
0,0
0,2
0,1
0,1
-0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,2
0,0
0,0
0,0
0,0
0,2
0,1
0,1
0,0
0,2
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,1
0,0
0,0
0,1
0,1
0,0
-0,1
0,0
0,0
0,1
0,2
0,0
0,1
-0,1
0,0
-0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
-0,5
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,7
-0,2
-0,7 Ek: 1-C
-0,7
-0,5
-0,6
-0,5
-0,7
-0,7
-0,7
-0,7
-2,4
1,2
0,4
0,8
1,2
2,2
1,1
1,3
1,2
0,1
-2,6
0,5
0,6
0,4
0,5
0,3
0,7
0,5
0,4
0,8
19,2
0,3
0,5
0,3
0,3
0,2
0,3
0,3
0,4
0,4
0,2
300
03.2005
06.2005
09.2005
12.2005
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
19,9
11,4
13,1
13,2
16,0
13,6
25,4
46,9
22,1
11,7
17,3
12,6
10,8
11,3
11,7
10,7
18,5
29,6
18,6
9,3
17,3
12,7
12,4
17,2
12,5
12,1
21,1
34,0
20,1
10,5
20,7
15,2
15,5
16,8
12,7
14,1
23,9
39,5
19,7
12,3
12,2
9,8
11,3
10,8
11,1
10,7
16,2
9,3
11,8
7,4
11,1
8,1
10,0
8,8
8,2
8,4
11,8
6,7
11,4
5,9
11,8
8,5
11,0
11,8
8,7
9,2
13,5
8,1
12,0
6,3
12,3
10,6
10,8
12,0
8,3
9,3
12,5
9,2
12,1
6,8
10,0
-2,1
8,4
6,9
7,2 -32,8
6,4 -126,7
8,6 -24,5
4,7 -10,1
5,7
-8,8
7,6
0,2
7,0
0,3
-2,1 -13,7
8,9
-1,4
6,8
-4,4
6,0 -50,2
4,8 -177,6
6,0 -63,2
4,1 -14,5
3,7 -14,6
5,0
0,3
7,0
6,6
-2,1
0,6
8,9
0,0
7,2 -20,8
7,8 -43,3
9,1 -106,9
6,5 -84,1
5,2 -33,6
4,4 -19,2
6,4
0,4
7,7
4,5
-1,6
15,3
9,4
1,5
9,6 -98,9
7,7 -15,5
8,7 -99,5
6,0 -61,2
5,6 -60,5
3,9
-2,3
7,6
0,4
8,6
3,3
-0,4
-0,8
-1,2
-10,4
-8,5
-2,1
-2,1
-1,9
-5,3
0,2
-1,8
-0,4
-1,5
0,1
3,4
-1,9
-3,9
0,1
-6,7
0,3
4,3
3,1
0,1
6,0
2,5
-2,4
-0,8
0,9
-3,3
0,4
2,5
10,6
1,2
1,2
15,3
-4,2
2,8
0,1
-5,3
0,4
1,5
4,3
61,6
58,7
57,7
51,3
70,8
63,8
61,0
80,8
70,0
67,2
63,4
66,5
52,3
50,9
69,8
57,9
59,9
84,9
66,9
62,9
63,4
60,4
54,3
47,9
70,6
60,9
62,3
83,5
66,9
64,2
59,7
60,8
62,8
64,1
66,9
59,9
61,7
83,0
67,1
63,7
34,1
34,0
11,1
16,6
22,5
29,7
34,7
62,1
30,5
24,2
35,9
31,7
9,5
12,8
20,5
27,7
35,9
63,6
30,2
26,6
35,1
28,6
16,3
13,4
20,7
27,9
34,0
59,9
27,9
25,4
35,6
24,2
9,9
12,3
19,0
28,6
35,0
61,0
28,2
33,7
46,9
54,3
55,7
60,2
61,5
53,3
36,0
18,2
39,6
51,1
49,4
45,1
58,3
55,8
63,9
54,0
39,9
20,8
47,6
52,5
48,6
44,6
59,6
60,4
64,8
54,8
39,8
22,1
47,1
51,4
49,5
49,8
59,4
62,4
61,9
54,4
39,6
24,2
48,7
46,0
76,2
92,6
96,6
117,3
86,9
83,5
59,0
22,6
56,6
76,1
77,9
67,8
111,5
109,7
91,6
93,2
66,6
24,6
71,2
83,4
76,6
73,8
109,7
126,1
91,9
90,0
64,0
26,4
70,3
79,9
82,9
82,0
94,5
97,5
92,6
90,7
64,3
29,1
72,6
72,3
1,7
1,6
2,8
2,8
0,7
3,8
4,6
2,6
7,6
8,8
1,6
1,5
2,5
2,4
0,6
2,6
3,7
2,2
6,5
7,3
1,8
1,5
2,6
2,5
0,8
2,4
3,9
2,0
6,5
7,5
2,1
1,3
2,4
2,3
0,8
2,3
3,9
1,8
5,6
7,6
2,1
1,3
4,1
4,3
2,6
6,0
10,5
1,7
4,8
9,5
2,2
1,3
4,0
4,0
2,2
4,3
8,1
1,7
4,4
8,0
2,9
1,3
3,2
2,7
2,2
4,0
9,1
1,7
4,3
7,9
2,9
1,0
3,0
3,4
2,2
3,7
8,6
1,6
3,5
7,3
40,3 72,0
17,9 32,6
32,7 61,2
24,8 55,0
29,2 50,2
26,7 49,0
46,1 98,0
42,8 67,9
48,8 100,5
10,7 14,9
42,1 80,3
14,3 25,6
28,9 57,4
26,9 53,5
26,1 42,1
23,1 37,4
46,4 88,2
42,1 62,2
42,6 79,3
8,5 11,5
39,7 67,5
17,4 24,3
28,7 54,0
27,1 55,3
26,3 43,3
24,3 39,1
45,2 93,1
43,7 68,8
43,5 87,9
9,2 12,1
47,3 81,8
25,3 44,4
36,0 55,9
33,4 57,0
34,6 53,6
31,7 49,6
51,1 93,1
50,0 75,7
46,2 93,6
13,6 19,3
18,2
11,1
17,0
20,1
22,3
16,2
26,2
30,8
33,6
2,5
18,5
1,3
12,3
17,8
19,7
8,8
22,3
30,5
24,2
1,7
18,7
2,2
9,1
13,3
20,2
9,8
20,8
30,5
25,8
0,9
22,0
8,8
8,4
17,6
21,1
15,2
23,4
34,2
25,7
4,2
1,0
0,3
0,3
1,0
0,4
0,6
0,6
0,5
0,6
0,2
1,6
0,7
0,6
1,6
0,4
1,1
1,1
1,0
1,3
-0,1
2,2
1,5
2,0
4,2
0,8
1,7
1,4
2,0
1,7
0,3
2,8
1,7
2,4
4,1
0,9
2,1
1,5
2,9
2,1
1,0
7,9
3,1
2,6
8,9
3,4
6,0
3,9
5,5
5,2
3,2
14,9
9,0
6,0
18,3
5,2
13,0
9,0
15,4
11,0
-2,0
18,7
17,6
17,9
35,3
8,7
18,0
10,5
25,1
14,6
4,4
22,6
16,4
22,3
34,4
10,7
22,8
11,8
31,9
17,2
15,3
0,7
0,7
0,7
1,1
0,5
0,9
0,9
0,4
0,5
1,1
1,1
1,2
0,8
1,5
0,7
1,3
1,6
0,9
1,0
1,5
1,6
2,2
1,8
5,5
1,1
1,9
2,1
1,2
1,2
2,3
2,5
2,7
2,7
5,5
1,4
2,4
2,5
1,4
1,9
2,6
0,0
0,0
0,0
0,1
0,1
0,1
0,0
0,0
0,1
0,0
0,1
0,2
0,1
0,3
0,1
0,2
0,1
0,0
0,0
0,2
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,7
0,1
0,2
0,1
0,1
0,1
0,2
0,1
-0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,2
0,2
0,2
0,2
0,2
0,2
0,2
0,2
0,0
0,0
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,6
0,0
-0,1
0,0
0,1
0,2
0,1
0,1
0,0
0,0
-0,1
0,1
0,4
0,0
0,2
0,1
0,1
0,1
0,1
-0,1
0,1
0,0
0,0
0,0
-0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,3
0,4
0,0
0,0
0,1
0,0
0,1
0,7
0,0
0,0
0,0
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
-0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
-0,2
-0,1
-0,2
-0,3
0,0
0,0
0,1
0,1
0,1
0,3
0,1
0,1
0,1
0,2
0,1
0,1
0,1
0,3
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,2
0,1
0,9
-0,7
-0,8
-0,9
-0,6
-0,9
-0,6
-0,6
-0,8
-0,6
-1,0
0,8
2,0
1,3
1,1
0,3
1,0
0,8
1,1
1,0
-1,6
0,3
1,2
2,2
1,5
0,8
0,6
0,3
1,0
0,4
-3,3
0,3
0,2
0,4
0,1
0,3
0,3
0,1
0,5
0,3
5,6
Ek: 1-D
301
03.2006
06.2006
09.2006
12.2006
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
AKBANK
ANADOLUBANK
DENİZBANK
FİNANSBANK
İNG BANK
GARANTİ
İŞBANKASI
ZİRAAT BANKASI
VAKIFBANK
YAPI KREDİ
23,9
15,1
15,3
17,6
13,6
15,3
21,5
41,4
19,5
13,0
19,3
12,6
14,0
15,0
12,6
15,0
18,9
23,7
16,9
12,3
20,4
14,5
14,6
14,7
12,8
15,1
20,8
25,4
16,5
12,9
18,9
14,3
13,2
13,0
12,8
15,4
20,5
25,4
15,4
13,7
14,3
11,3
11,0
14,2
9,2
9,3
12,3
9,6
11,2
7,5
14,5
11,1
11,2
13,7
9,5
10,4
13,1
8,0
11,7
8,0
15,7
11,7
10,8
13,5
9,5
10,9
14,4
8,5
12,5
8,5
15,5
12,1
9,8
12,6
10,2
10,2
13,2
8,9
12,3
9,7
11,7
10,2
8,0
10,1
6,9
5,8
3,6
8,1
7,7
0,0
12,0
10,1
8,2
9,8
7,3
7,0
4,3
6,5
8,3
0,5
13,4
9,8
8,0
9,6
7,3
7,6
5,1
7,1
8,9
1,2
13,3
10,2
5,8
9,0
7,8
7,2
4,8
7,5
8,9
1,4
0,6
-62,6
-24,0
-102,6
-69,2
-55,2
2,0
0,0
14,0
-3,5
-2,3
-72,7
-5,9
-121,1
-70,6
-36,9
-0,5
0,5
25,5
-19,4
-0,2
-52,0
-3,8
-113,0
-65,1
-28,2
14,8
0,1
6,8
-23,9
-0,8
-59,3
-40,1
-139,4
-79,6
-16,0
14,3
0,6
6,0
-11,5
0,8
-4,9
2,8
-4,7
3,3
-8,3
-7,1
0,1
5,0
1,4
-1,4
-6,1
0,2
-4,6
2,5
-0,4
-10,1
0,5
2,0
3,7
-1,7
-105,5
2,6
-10,8
2,4
-0,9
-1,6
0,1
4,4
0,8
-0,8
-0,9
-3,0
-4,2
-0,2
-1,7
-2,2
0,6
5,5
0,6
59,4
56,0
64,9
56,4
69,2
61,3
63,1
83,7
67,4
61,8
60,2
58,6
65,0
58,6
68,7
58,2
61,0
84,7
65,9
66,4
60,7
55,9
61,8
61,2
69,4
58,1
56,9
85,1
67,2
65,8
60,2
61,3
61,8
62,1
71,0
57,9
60,5
84,3
68,1
63,9
39,0
23,8
14,4
14,1
19,2
27,5
35,1
60,1
30,2
31,4
39,4
22,1
11,2
13,9
21,6
26,1
33,8
59,4
28,2
28,8
38,2
20,6
14,0
13,1
19,6
25,7
32,4
60,0
28,6
26,5
36,8
13,5
16,2
15,0
20,6
25,5
30,8
57,5
25,9
24,9
50,0
52,1
59,8
70,7
63,2
55,7
38,9
24,0
48,3
47,8
50,2
58,9
63,2
69,7
62,6
57,4
40,5
24,9
48,1
50,3
51,7
55,3
66,1
69,5
66,3
58,3
42,0
25,8
52,0
52,6
54,3
58,2
69,8
67,9
67,9
55,1
42,4
26,7
55,3
56,6
84,1
93,0
92,1
125,4
91,4
90,8
61,6
28,7
71,7
77,4
83,4
100,5
97,2
119,0
91,0
98,6
66,4
29,4
73,0
75,7
85,2
99,0
107,0
113,6
95,6
100,3
73,9
30,3
77,3
80,0
90,2
95,0
112,9
109,4
95,6
95,2
70,0
31,7
81,3
88,6
2,2
1,4
2,6
2,3
1,0
2,4
4,1
1,9
5,6
8,0
2,2
1,3
2,5
2,4
1,1
2,3
4,6
1,8
5,8
7,2
2,7
1,5
2,5
2,7
1,2
2,3
4,2
1,8
5,4
7,0
2,7
1,6
2,4
2,8
1,3
2,3
4,4
1,8
4,9
6,1
2,6
1,0
3,0
4,1
2,3
3,6
8,7
1,5
3,5
7,5
2,5
1,0
3,0
3,9
2,3
3,4
8,8
1,5
3,4
7,5
2,3
1,9
2,9
3,9
2,2
3,3
9,3
1,4
3,5
7,2
2,2
1,9
3,9
3,6
2,3
3,0
8,5
1,4
3,4
8,3
46,9
23,2
35,6
24,0
33,4
31,4
51,6
52,4
46,6
14,2
47,0
18,2
32,1
24,3
34,2
30,3
49,9
52,0
44,7
13,6
45,7
22,0
29,6
23,1
30,5
30,9
45,8
51,7
40,1
13,5
42,8
23,9
24,5
24,0
28,1
34,9
45,9
54,2
36,5
9,8
76,6
32,9
51,1
41,7
55,1
52,8
87,7
76,9
87,1
20,0
74,5
34,3
48,7
42,3
51,7
49,7
91,2
73,2
90,7
20,0
75,1
34,0
42,7
43,7
45,5
49,2
81,5
74,0
88,2
19,1
75,0
44,1
36,7
46,1
40,2
53,7
84,6
78,1
79,3
14,0
22,9
3,6
14,8
15,3
21,2
15,4
24,8
36,5
27,6
4,4
25,6
2,6
11,7
15,8
23,9
14,9
24,4
35,7
23,4
4,2
24,5
2,6
14,0
13,6
21,0
15,6
20,6
36,4
24,8
5,1
25,3
6,7
15,3
15,6
21,5
20,5
21,6
40,4
22,8
3,8
0,7
0,6
0,5
1,4
0,2
0,7
0,5
0,8
0,6
0,4
1,8
1,1
0,9
2,0
0,5
2,6
1,0
1,7
1,2
0,8
2,4
1,8
1,1
2,4
0,8
3,3
1,8
2,4
2,0
1,3
2,9
2,4
1,4
2,6
1,1
3,4
2,1
2,9
2,4
1,4
4,9
5,2
4,2
9,5
2,5
7,5
3,8
8,6
5,1
5,3
12,3
9,8
8,2
14,7
5,5
25,2
7,6
21,5
10,4
10,5
15,5
15,7
10,3
18,0
8,8
30,6
12,4
28,0
16,2
15,6
18,8
19,8
14,5
21,0
10,6
33,6
16,0
32,6
19,7
14,5
0,6
0,4
0,7
1,2
0,4
0,6
0,6
0,4
0,6
0,7
1,5
0,8
1,3
1,6
0,6
2,5
1,5
0,8
1,2
1,6
2,1
1,3
1,6
2,0
0,8
3,2
2,4
1,1
1,9
2,6
2,4
1,2
1,4
2,0
0,8
3,2
3,6
1,3
2,2
3,7
0,1
0,0
0,0
-0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,1
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,0
0,1
0,0
0,2
0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,1
0,1
0,1
0,0
0,0
0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,0
0,1
0,2
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,1
0,0
0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,0
0,1
0,1
0,2
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
-0,1
0,1
-0,2
0,0
0,1
0,1
0,0
0,0
-0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
-0,1
0,0
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,1
0,0
0,0
-0,1
0,0
0,0
0,0
0,1
0,1
0,2
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,2
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,0
0,2
0,0
-0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,0
0,1
0,1
0,1
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,0
0,1
0,1
0,0
0,1
0,0
0,2
-0,7 Ek: 1-E
-0,7
-0,8
-0,7
-0,7
-0,6
-0,7
-0,7
-0,7
-0,6
1,7
1,0
1,1
0,6
1,2
3,0
1,1
1,1
1,2
1,1
0,3
0,7
0,3
0,3
0,7
0,3
0,8
0,4
0,7
0,6
0,3
0,3
0,5
0,2
0,3
0,2
0,3
0,3
0,3
0,1
302
03.2007
06.2007
09.2007
12.2007
303
Ek: 2
DERECELENDİRME FİRMALARININ NOTLARI
12.2007
12.2006
12.2005
12.2004
Fin.Güç.Bireysel
BB-
B
AA-
C
B
B-
B
BBB
D
4
NP D+
B+
B
B+
B
A-
D
4
Denizbank
Baa3 P3
B2
Ulusal
Destek
B
B-
KV YP
BB
NP D-
UV YP
NP D+
Ba1
KV YTL
B2
NP B2
Anadolubank
UV YTL
Fin.Güç.Bireysel
Baa2 P2
Akbank
KV YP
UV YP
Dönem
Fitch
KV YTL
UV YTL
Moody's
4
Finansbank
Baa3 P3
B2
NP D+
B+
B
B+
B
A-
D
5
ING
Baa3 P3
B2
NP D+
BB-
B
BB-
B
A-
C/D
3
T.Garanti
Baa2 P2
B2
NP D+
BB-
B
BB-
B
A
C/D
4
T.İş Bankası
Baa2 P2
B2
NP D
BB-
B
BB-
B
A
C/D
4
TCZiraat Bankası Baa1 P2
B2
NP E+
B+
B
B+
B
BBB+ D
Vakıfbank
Baa2 P2
B2
NP E+
B+
B
B+
B
A-
D
4
Yapı Kredi
Baa3 P2
B2
NP E
B+
B
B+
B
BBB+ E
4
Akbank
A3
P2
B1
NP D+
BB
B
BB-
B
AA-
4
Anadolubank
Ba1
NP B1
NP D-
B+
B
B+
B
BBB+ D
4
Denizbank
Baa3 P3
NP D+
BB-
B
BB-
B
A
C/D
4
B1
C
3
Finansbank
Baa3 P3
B1
NP D+
BB-
B
BB-
B
A-
C/D
4
ING
Baa3 P3
B1
NP D+
BB-
B
BB-
B
A-
C/D
3
T.Garanti
A3
P2
B1
NP C-
BB-
B
BB-
B
A+
C/D
4
T.İş Bankası
A3
P2
B1
NP D
BB
B
BB-
B
AA-
C
4
TCZiraat Bankası Baa1 P2
B1
NP E+
BB-
B
BB-
B
A-
C/D
3
Vakıfbank
Baa1 P2
B1
NP D-
BB-
B
BB-
B
A+
C/D
4
Yapı Kredi
Baa1 P2
B1
NP E+
BB+
B
BB-
B
AA
D/E
3
Akbank
A3
P2
B1
NP D+
BB+
B
BB
B
AA
C
4
Anadolubank
Ba1
NP B1
NP D-
B+
B
B+
B
BBB+ D
4
Denizbank
A3
P2
NP D+
BB+
B
BB
B
AA
C/D
3
B1
Finansbank
A3
P2
B1
NP D+
BB+
B
BB
B
AA
C/D
3
ING
A3
P2
B1
NP D+
BB-
B
BB-
B
A
C/D
3
T.Garanti
A3
P2
B1
NP D+
BB+
B
BB
B
AA
C
3
T.İş Bankası
A3
P2
B1
NP D+
BB+
B
BB
B
AA
C
4
TCZiraat Bankası Baa1 P2
B1
NP E+
BB-
B
BB-
B
A
C/D
3
Vakıfbank
Baa1 P2
B1
NP D+
BB-
B
BB-
B
A+
C/D
4
Yapı Kredi
A3
P2
B1
NP D+
BB+
B
BB
B
AA
D
3
B1
Akbank
A3
P2
Anadolubank
Ba1
NP B1
NP C-
BBB-
B
BB
F3
AAA
C
4
NP D
BB-
B
BB-
B
A+
C/D
4
Denizbank
A3
P2
B1
NP C-
BBB-
B
BB
F3
AAA
C
3
Finansbank
A3
P2
B1
NP C-
BBB-
B
BB
F3
AAA
C
3
ING
Baa1 P2
B1
NP D+
BBB-
B
BB
F3
AAA
C/D
3
T.Garanti
A3
P2
B1
NP C-
BBB - B
BB
F3
AAA
C
4
T.İş Bankası
A3
P2
B1
NP D+
BBB-
B
BB
F3
AAA
C
4
TCZiraat Bankası Baa1 P2
B1
NP D
BB
B
BB-
B
AA+
C/D
3
Vakıfbank
Baa1 P2
B1
NP D+
BB
B
BB-
B
AA
C/D
4
Yapı Kredi
A3
B1
NP D+
BBB-
B
BB
F3
AAA
D
3
P2
304
Ek: 3
DERECELENDİRME FİRMALARININ NOTLARI
12.2007
12.2006
12.2005
12.2004
Destek
Fin.Güç.Bireysel
Ulusal
KV YP
UV YP
KV YTL
UV YTL
Fin.Güç.Bireysel
Fitch
KV YP
UV YP
Dönem
KV YTL
UV YTL
Moody's
Akbank
67,35 84,50 57,40 32,28 57,50 62,50 57,40 60,82 54,50 81,60 54,00 64,50
Anadolubank
64,13 32,28 57,40 32,28 47,50 55,77 57,40 55,77 54,50 67,35 20,00 64,50
Denizbank
65,73 69,50 57,40 32,28 57,50 59,08 57,40 59,08 54,50 71,60 20,00 64,50
Finansbank
65,73 69,50 57,40 32,28 57,50 59,08 57,40 59,08 54,50 71,60 20,00 30,00
ING
65,73 69,50 57,40 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 71,60 44,55 74,50
T.Garanti
67,35 84,50 57,40 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 64,50
T.İş Bankası
67,35 84,50 57,40 32,28 52,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 64,50
TCZiraat Bankası
69,07 84,50 57,40 32,28 42,50 59,08 57,40 59,08 54,50 69,07 20,00 74,50
Vakıfbank
67,35 84,50 57,40 32,28 42,50 59,08 57,40 59,08 54,50 71,60 20,00 64,50
Yapı Kredi
65,73 84,50 57,40 32,28 20,00 59,08 57,40 59,08 54,50 69,07
Akbank
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 62,50 57,40 60,82 54,50 81,60 54,00 64,50
5,00 64,50
Anadolubank
64,13 32,28 59,08 32,28 47,50 59,08 57,40 59,08 54,50 69,07 20,00 64,50
Denizbank
65,73 69,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 64,50
Finansbank
65,73 69,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 71,60 44,55 64,50
ING
65,73 69,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 71,60 44,55 74,50
T.Garanti
71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 60,82 57,40 60,82 54,50 78,25 44,55 64,50
T.İş Bankası
71,60 84,50 59,08 32,28 52,50 62,50 57,40 60,82 54,50 81,60 54,00 64,50
TCZiraat Bankası
69,07 84,50 59,08 32,28 42,50 60,82 57,40 60,82 54,50 71,60 44,55 74,50
Vakıfbank
69,07 84,50 59,08 32,28 47,50 60,82 57,40 60,82 54,50 78,25 44,55 64,50
Yapı Kredi
69,07 84,50 59,08 32,28 42,50 64,13 57,40 60,82 54,50 84,90 10,00 74,50
Akbank
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 54,00 64,50
Anadolubank
64,13 32,28 59,08 32,28 47,50 59,08 57,40 59,08 54,50 69,07 20,00 64,50
Denizbank
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 44,55 74,50
Finansbank
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 44,55 74,50
ING
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 74,50
T.Garanti
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 54,00 74,50
T.İş Bankası
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 54,00 64,50
TCZiraat Bankası
69,07 84,50 59,08 32,28 42,50 60,82 57,40 60,82 54,50 74,90 44,55 74,50
Vakıfbank
69,07 84,50 59,08 32,28 57,50 60,82 57,40 60,82 54,50 78,25 44,55 64,50
Yapı Kredi
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 64,13 57,40 62,50 54,50 84,90 20,00 74,50
Akbank
71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 64,50
Anadolubank
64,13 32,28 59,08 32,28 52,50 60,82 57,40 60,82 54,50 78,25 44,55 64,50
Denizbank
71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 74,50
Finansbank
71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 74,50
ING
69,07 84,50 59,08 32,28 57,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 44,55 74,50
T.Garanti
71,60 84,50 59,08 32,28 67,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 64,50
T.İş Bankası
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 54,00 64,50
TCZiraat Bankası
69,07 84,50 59,08 32,28 52,50 62,50 57,40 60,82 54,50 88,25 44,55 74,50
Vakıfbank
69,07 84,50 59,08 32,28 57,50 62,50 57,40 60,82 54,50 84,90 44,55 64,50
Yapı Kredi
71,60 84,50 59,08 32,28 57,50 65,73 57,40 62,50 64,50 95,00 20,00 74,50
Ara.04
Ara.05
Ara.06
Ara.07
Ara.04
Ara.05
Ara.06
Ara.07
Ara.04
Ara.05
Ara.06
Ara.07
Ara.04
Ara.05
Ara.06
Ara.07
Ara.04
Ara.05
Ara.06
Ara.07
Ara.04
Ara.05
Ara.06
Ara.07
Halk Bankası
Halk Bankası
Halk Bankası
Halk Bankası
Alternatif
Alternatif
Alternatif
Alternatif
Şekerbank
Şekerbank
Şekerbank
Şekerbank
Tekstilbank
Tekstilbank
Tekstilbank
Tekstilbank
TEB
TEB
TEB
TEB
Turklandbank
Turklandbank
Turklandbank
Turklandbank
Dönem Banka
75,4
81,7
77,1
75,5
49,3
46,0
44,8
49,2
61,6
69,9
69,0
66,3
44,7
47,0
46,3
49,7
39,1
50,0
50,8
57,6
49,4
64,3
57,4
58,8
32,0
20,0
15,9
14,4
12,7
14,6
15,8
20,2
16,7
16,8
12,7
12,0
14,2
13,2
14,3
12,3
14,3
14,9
22,5
17,7
16,7
18,9
Özkaynaklar / (Kredi + Piyasa +
Operasyonel Riske Esas Tutar)
x1
49,6
TP Pasifler / Toplam Pasifler
x7
58,9
x12 Alınan Krediler / Toplam Aktifler
22,9
16,7
9,5
15,2
13,6
11,1
12,0
16,2
24,6
31,8
23,5
18,9
7,5
1,4
1,0
2,7
13,3
28,2
23,9
18,4
2,3
2,5
1,7
1,0
20,0
19,1
26,8
19,8
15,5
19,7
21,0
11,4
10,2
12,0
10,0
9,5
21,8
29,3
38,3
33,9
4,8
5,8
23,6
19,3
39,6
52,7
93,2
88,5
75,2
80,7
60,2
67,5
50,0
53,8
59,7
64,2
31,5
31,1
100,0
100,0
100,0
100,0
78,5
78,3
55,4
46,8
98,7
98,6
98,4
1,1
1,7
1,4
2,3
17,9
14,9
13,3
6,4
8,5
4,7
3,3
3,0
15,5
15,5
17,6
14,5
0,1
0,4
0,5
0,8
22,7
18,4
13,5
25,7
33,7
36,7
40,3
36,4
36,7
39,8
46,4
23,1
35,0
31,0
34,2
30,9
41,1
46,5
32,7
22,0
27,4
19,7
23,0
33,8
30,5
20,4
0,1
-0,5
1,6
1,3
1,1
1,3
1,5
0,9
1,5
0,5
0,5
0,3
2,0
1,3
1,2
2,6
2,4
1,5
1,4
0,4
2,8
2,5
2,0
2,1
Finansal Varlıklar (net) / Toplam
Aktifler
x13
9,6
Özel Karşılıklar / Takipteki
Krediler
x18
15,9
Tüketici Kredidi/Toplam Kredi
x19
96,5
Likit Aktifler / Toplam Aktifler
x21
66,9
Net Dönem Karı (Zararı) / Toplam
Aktifler
x25
62,8
0,6
-3,7
10,4
7,5
14,3
19,1
16,8
8,6
11,2
4,5
6,1
3,1
14,2
11,9
10,6
27,8
25,9
16,3
13,6
3,9
25,8
22,8
16,6
3,1
3,3
2,5
2,2
2,7
5,4
1,6
1,9
2,4
2,8
3,9
2,2
1,5
1,4
4,5
2,4
-0,7
0,1
3,5
2,1
2,9
1,6
4,4
3,5
4,9
1,5
4,8
2,7
3,6
0,5
0,8
0,8
1,8
5,2
3,8
7,5
3,1
4,9
4,7
4,0
1,5
4,0
3,6
4,8
2,8
x28
3,0
3,2
3,5
Net Dönem Karı (Zararı) /
x26
Özkaynaklar
Sürdürülen Faaliyetler Vergi
x27
Öncesi Kar (Zarar) / Toplam
Aktifler
Özel Karşılıklar Sonrası Net Faiz
Geliri / Toplam Aktifler
17,5
36,9
19,2
57,0
43,5
38,6
66,8
85,4
35,7
23,0
38,9
63,2
44,7
81,2
72,2
-12,8
75,6
38,7
51,5
50,4
48,5
55,6
84,0
43,3
39,8
52,6
46,1
46,0
43,2
48,7
48,0
40,5
49,2
58,0
47,8
35,8
25,9
19,2
15,5
15,8
64,9
68,0
56,5
51,1
68,2
58,5
46,3
26,2
30,6
25,4
20,3
25,1
29,1
26,0
18,0
35,3
35,3
29,4
19,5
15,4
9,5
5,6
6,6
46,6
46,3
33,8
25,4
30,7
19,8
10,6
24,4
26,6
27,2
28,3
18,8
21,0
23,2
24,2
26,2
27,4
27,1
24,7
16,3
16,1
16,8
16,9
21,7
23,4
23,2
23,8
19,5
18,5
18,0
15,8
Kredi Büyüme Hızı
x35
6,1
Şube Başına Toplam Aktif
x40
36,4
Şube Başına Kredi
x42
72,3
Şube Başına Personel (kişi)
x43
Ek: 4-A
Piyasa Yapıcısı
x52
MODEL SONUÇLARININ TEST EDİLECEĞİ BANKALARIN VERİLERİ
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
1
1
1
305
BB+
BBB-
BB
Ara.06 Alternatif
Ara.07 Alternatif
B
BBBBBBBB
Ara.04 Halk Bankası
Ara.05 Halk Bankası
Ara.06 Halk Bankası
BBBBB-
Ara.05 Turklandbank
Ara.06 Turklandbank
Ara.07 Turklandbank
Ara.04 Turklandbank
Ara.07 Halk Bankası
B
B
Ara.07 Tekstilbank
F3
B
B
B
B
B
B
B
B
Ara.06 Tekstilbank
B
B
B
B
B
F3
B
B
B
B
B
B
KV TL
Ara.05 Tekstilbank
Ara.04 Tekstilbank
B+
BB
Ara.05 Alternatif
B+
D+
D+
Ara.04 Alternatif
B1
B1
P2
Baa1
Ara.07 TEB
P2
Baa1
Ara.06 TEB
BB+
B1
Ara.05 TEB
D+
B
BB-
Ara.04 TEB
D+
B2
Ara.07 Şekerbank
B-
UV TL
Ara.06 Şekerbank
UV YP
B-
KV TL
Finansal
Güç
Ara.05 Şekerbank
UV TL
Moody's
B-
Banka
Ara.04 Şekerbank
Dönem
BB
B-
B-
BB-
BB-
BB-
BB-
B
B-
B
BB-
BB-
B+
B+
BB
BB
BB-
B
B-
B-
B-
UV YP
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
B
KV YP
Fitch
MODEL SONUÇLARININ TEST EDİLECEĞİ BANKALARIN VERİLERİ
AAA
BBB
BBB
AA+
A
A
A
BBB+
BBB
BBB
AA
A+
BBB+
BBB+
AAA
AA +
AA-
A
BBB+
BBB
BBB
BBB
Ulusla
D
D/E
D/E
C/D
C/D
C/D
D
D
D
D
D
D
D
D
C/D
C/D
C/D
D
D/E
D/E
D/E
Finansal
Güç
3
5
5
3
3
3
3
5
5
5
3
3
4
4
3
3
3
5
5
5
5
5
Destek
Ek: 4-B
306
57,5
57,45
60,82
62,5
62,5
Ara.07 Alternatif
57,4
57,4
60,82
60,82
60,82
62,5
Ara.06 Tekstilbank
Ara.07 Tekstilbank
Ara.04 Halk Bankası
Ara.05 Halk Bankası
Ara.06 Halk Bankası
Ara.07 Halk Bankası
55,77
55,77
65,73
Ara.05 Turklandbank
Ara.06 Turklandbank
Ara.07 Turklandbank
Ara.04 Turklandbank
57,4
Ara.05 Tekstilbank
Ara.04 Tekstilbank
59,08
Ara.06 Alternatif
65,73
64,13
64,13
Ara.05 Alternatif
67,54
67,54
58,29
59,08
57,5
57,5
57,5
Ara.04 Alternatif
59,08
69,07
Ara.07 TEB
84,5
59,08
69,07
Ara.06 TEB
84,5
57,4
59,08
Ara.05 TEB
57,4
Ara.07 Şekerbank
Ara.04 TEB
55,77
UV TL
Ara.06 Şekerbank
UV YP
55,77
KV TL
Finansal
Güç
Ortalama
Ara.05 Şekerbank
UV TL
Moody's
55,77
Banka
Ara.04 Şekerbank
Dönem
64,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
64,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
KV TL
62,5
55,77
55,77
60,82
60,82
60,82
60,82
57,4
55,77
57,4
60,82
60,82
59,08
59,08
62,5
62,5
60,82
57,4
55,77
55,77
55,77
UV YP
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
54,5
KV YP
95
67,35
67,35
88,25
74,9
74,9
74,9
69,07
67,35
67,35
84,9
78,25
69,07
69,07
95
88,25
81,6
74,9
69,07
67,35
67,35
67,35
Ulusal
Fitch
MODEL SONUÇLARININ TEST EDİLECEĞİ BANKALARIN VERİLERİ
51,3
43,75
43,75
59,25
59,25
59,25
51,3
51,3
51,3
51,3
51,3
51,3
51,3
51,3
59,25
59,25
59,25
51,3
43,75
43,75
43,75
Finansal
Güç
74,5
30
30
74,5
74,5
74,5
74,5
30
30
30
3
3
64,5
64,5
74,5
74,5
74,5
30
30
30
30
30
Destek
66,86
51,66
51,66
64,90
62,76
62,76
61,62
53,45
52,97
53,21
53,07
52,12
58,86
58,86
68,00
65,38
64,19
55,24
53,45
51,66
51,66
51,66
Ortalama
Ek: 4-C
307
308
Faktör Analizi-2004
Ortak Varyanslar
Tanımlayıcı İsdtatistikler
Ortalama
x1
x2
x4
x6
x7
x8
x9
x10
x11
x12
x13
x14
x15
x18
x19
x21
x22
x24
x25
x26
x27
x28
x30
x31
x32
x33
x34
x35
x36
x39
x40
x41
x42
x43
x44
x45
x46
x47
x50
x51
x52
23,2900
13,0300
-8,0300
59,8300
55,3900
90,8600
48,6900
64,5800
65,7600
9,5700
32,8500
39,2600
61,0700
82,6300
29,0665
35,2900
74,0000
17,5900
1,9400
17,4700
2,6500
4,9200
2,6200
3,8200
41,8800
70,0400
0,0610
0,0900
0,0540
-0,3090
51,1273
33,5683
19,4901
21,8784
0,9928
0,60
0,70
0,20
0,10
2,10
0,80
Ek: 5-A
Standart
Sapma
11,85041
4,32719
13,32592
9,26020
10,85761
6,54475
13,64522
12,17044
7,74987
5,42485
13,63217
12,34596
21,05385
25,50085
10,58593
10,42768
34,76620
4,19456
0,87203
9,99289
1,20669
1,29426
0,72234
0,77431
7,43637
18,64577
0,06208
0,09141
0,07457
2,70427
18,31235
13,28519
8,17159
5,33042
0,64115
0,516
0,483
0,422
0,316
0,994
0,422
İlk
x1
x2
x4
x6
x7
x8
x9
x10
x11
x12
x13
x14
x15
x18
x19
x21
x22
x24
x25
x26
x27
x28
x30
x31
x32
x33
x34
x35
x36
x39
x40
x41
x42
x43
x44
x45
x46
x47
x50
x51
x52
Analysis.
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
p 1,000 p
Sonraki
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
309
Ek: 5-B
Faktör Analizi-2004
Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi
Bileşen
1
2
3
x6
0,914
x7
0,813
x9
0,802
x32
0,795
x45
-0,791
x10
0,741
x11
0,740
x12
-0,733
x51
0,710
x2
-0,527
x46
-0,506
x14
-0,927
x13
0,879
x15
-0,869
x8
0,843
x1
0,822
x31
-0,731
x4
0,658
x25
x27
x39
x47
x28
x44
x26
x24
x36
x21
x22
x34
x40
x41
x42
x43
x52
x19
x30
x33
x18
x50
x35
p
p
y
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization.
a. Rotation converged in 14 iterations.
4
5
6
7
8
9
0,923
0,900
0,861
-0,851
0,769
0,746
0,688
0,913
0,856
0,815
0,747
0,747
0,880
0,841
0,780
0,776
0,895
0,835
0,890
0,818
0,693
-0,693
0,888
310
Faktör Analizi-2005
Tanımlayıcı İsdtatistikler
Standart
Ortalama
Sapma
x1
x3
x4
x6
x7
x8
x9
x10
x11
x12
x13
x18
x19
x20
x21
x22
x25
x26
x27
x28
x29
x30
x31
x32
x35
x37
x38
x39
x40
x41
x42
x43
x44
x46
x48
x49
x50
x51
x52
20,0700
6,3000
-11,5600
64,1900
59,1000
88,8700
59,2900
70,8200
64,2100
13,6800
29,1800
86,6300
31,4251
4,8300
35,1700
74,0800
0,8500
1,0400
1,4600
4,1600
57,3300
2,4700
4,4500
39,8000
0,1090
0,1030
0,0890
0,3260
61,6407
39,7562
26,2163
21,3404
0,4986
0,80
2,00
0,30
0,10
2,10
0,80
11,20972
3,53553
30,20505
8,85882
10,95972
10,17754
9,69060
10,65122
8,56886
8,28651
12,49763
18,26667
9,73918
3,09086
11,16374
52,87656
4,77220
63,48584
5,23284
0,85140
8,78724
0,46440
3,61732
11,65504
0,05087
0,22356
0,20311
0,10255
24,79346
17,71696
10,48623
4,84663
2,81596
0,422
1,155
0,483
0,316
0,994
0,422
Ek: 6-A
Ortak Varyanslar
İlk
x1
x3
x4
x6
x7
x8
x9
x10
x11
x12
x13
x18
x19
x20
x21
x22
x25
x26
x27
x28
x29
x30
x31
x32
x35
x37
x38
x39
x40
x41
x42
x43
x44
x46
x48
x49
x50
x51
x52
Sonraki
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
0,969
0,932
0,999
0,981
0,996
0,941
0,983
0,993
0,997
0,938
0,954
0,919
0,956
0,716
0,971
0,963
0,994
0,995
0,999
0,994
0,987
0,954
0,997
0,881
0,979
0,977
1,000
0,999
0,980
0,985
0,951
0,929
0,999
0,963
0,988
0,975
0,987
0,995
0,915
Extraction Method: Principal Component
Analysis.
311
Faktör Analizi-2005
Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi
Bileşen
3
4
1
2
x25
0,990
x27
0,986
x26
0,985
x44
0,976
x31
-0,945
x3
0,909
x29
0,801
x32
0,748
x30
-0,700
x20
-0,598
x28
0,553
x7
0,930
x6
0,925
x9
0,889
x10
0,883
x11
0,833
x46
-0,824
x1
0,818
x12
-0,803
x13
0,777
x40
x35
x41
x22
x37
x42
x21
x49
x19
x52
x48
x39
x51
x38
x4
x43
x8
x18
x50
p
p
y
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization.
a. Rotation converged in 8 iterations.
Ek: 6-B
5
6
7
0,915
0,901
0,897
0,854
0,772
0,739
0,622
-0,951
0,814
0,780
-0,724
-0,535
-0,501
0,501
0,937
-0,925
0,745
-0,598
0,810
0,883
312
Ek: 7-A
Faktör Analizi-2006
Tanımlayıcı İsdtatistikler
Standart
Ortalama
Sapma
x1
x2
x3
x5
x7
x9
x11
x12
x13
x14
x15
x17
x18
x19
x20
x21
x22
x23
x25
x26
x27
x28
x32
x34
x35
x36
x37
x39
x40
x41
x42
x43
x47
x49
x50
x51
x52
19,0400
10,3900
6,6700
1,7300
57,7700
57,4100
64,9700
13,9100
28,7500
49,5900
77,8500
0,3100
86,6200
32,6394
3,7200
36,9200
62,4000
46,4400
2,1500
20,5400
2,7800
3,8000
42,9300
0,1280
0,1350
0,1650
0,1760
0,8010
70,9275
45,7529
34,5662
21,0102
0,30
0,30
0,10
2,00
0,80
8,08114
1,93474
3,07428
5,59286
10,18442
11,02275
6,84739
5,88717
14,50121
11,51419
20,29583
0,46056
20,61282
8,60884
2,40777
11,97560
23,48399
14,96583
0,96408
7,90614
1,07579
0,59067
8,26815
0,21689
0,15393
0,24130
0,26597
1,70134
27,80798
17,62833
14,59200
3,38200
0,483
0,483
0,316
0,943
0,422
Ortak Varyanslar
İlk
x1
x2
x3
x5
x7
x9
x11
x12
x13
x14
x15
x17
x18
x19
x20
x21
x22
x23
x25
x26
x27
x28
x32
x34
x35
x36
x37
x39
x40
x41
x42
x43
x47
x49
x50
x51
x52
Analysis.
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
p 1,000 p
Sonraki
0,998
0,999
0,940
0,995
1,000
1,000
0,976
0,996
0,968
1,000
0,997
1,000
0,992
0,989
0,920
1,000
1,000
1,000
0,996
1,000
0,998
0,999
0,875
0,996
0,994
0,983
0,968
0,976
0,999
1,000
0,998
0,870
0,976
0,990
0,942
0,967
0,994
313
Faktör Analizi-2006
Ek: 7-B
Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi
Bileşen
1
2
3
x37
0,962
x35
0,958
x39
0,926
x34
0,923
x36
0,858
x23
-0,837
x21
-0,826
x17
0,815
x22
-0,815
x2
-0,728
x3
-0,681
x47
0,615
x15
-0,991
x14
-0,963
x13
0,941
x1
0,894
x7
0,875
x12
-0,858
x11
0,806
x9
0,785
x26
x25
x27
x28
x40
x42
x41
x43
x32
x19
x18
x52
x49
x51
x20
x50
x5
p
p
y
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization.
a. Rotation converged in 12 iterations.
4
5
6
7
8
0,963
0,948
0,925
0,775
0,959
0,939
0,933
0,668
-0,643
0,805
-0,772
0,696
-0,678
0,813
-0,721
-0,846
0,922
314
Faktör Analizi-2007
Tanımlayıcı İsdtatistikler
Standart
Ortalama
Sapma
x1
x2
x3
x5
x6
x7
x10
x12
x13
x14
x15
x16
x18
x19
x20
x21
x23
x24
x25
x26
x27
x28
x29
x30
x31
x33
x35
x36
x40
x42
x43
x45
x49
x52
16,2600
11,4500
7,5900
-0,6300
70,6000
63,6900
77,0200
10,9300
26,6700
55,4200
86,9900
3,0300
84,6300
35,0523
3,8500
32,4600
39,6000
19,3500
2,2600
20,1100
2,8000
4,2700
61,9000
2,1800
3,3200
72,1500
0,1020
0,0880
72,3550
38,8992
20,7719
0,70
0,30
0,80
4,11399
2,03702
3,20813
2,64283
7,94970
8,89250
11,43288
4,60412
13,04420
13,00913
23,02209
1,57906
19,75450
9,12650
2,52422
13,00916
14,98570
10,18553
0,75454
7,53532
0,91409
0,90314
14,00317
1,03795
1,09929
38,31922
0,04917
0,04590
30,19118
16,55491
2,83541
0,483
0,483
0,422
Ek: 8-A
Ortak Varyanslar
İlk
x1
x2
x3
x5
x6
x7
x10
x12
x13
x14
x15
x16
x18
x19
x20
x21
x23
x24
x25
x26
x27
x28
x29
x30
x31
x33
x35
x36
x40
x42
x43
x45
x49
x52
Analysis.
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
1,000
p 1,000 p
Sonraki
0,984
0,998
0,981
0,984
0,906
0,986
0,963
0,998
0,940
0,995
1,000
0,987
0,997
0,984
0,980
0,990
0,989
0,990
0,992
0,997
0,990
1,000
1,000
0,996
0,986
0,995
0,940
0,881
1,000
0,999
0,934
0,999
0,974
0,968
315
Faktör Analizi-2007
Ek:8-B
Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi
Bileşen
1
2
3
x1
0,945
x21
0,931
x23
0,904
x13
0,876
x24
0,865
x14
-0,856
x15
-0,855
x31
-0,835
x7
0,818
x12
-0,569
x29
-0,962
x30
0,921
x10
-0,832
x45
0,820
x33
0,820
x28
-0,816
x6
-0,805
x40
0,783
x42
0,767
x16
0,745
x20
0,696
x26
x25
x27
x43
x19
x49
x52
x2
x3
x5
x36
x18
x35
p
p
y
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization.
a. Rotation converged in 10 iterations.
4
5
6
7
8
0,877
0,869
0,855
0,559
0,952
-0,840
0,730
0,882
0,839
0,910
-0,800
0,826
0,885
316
Faktör Analizi-2004
Ek: 9
Tanımlayıcı İsdtatistikler
Ortalama
Standart Sapma
x1
x6
x7
x8
x9
x10
x11
x13
x19
x21
x22
x24
x25
x26
x27
x34
x35
x36
x39
x40
x41
x42
x44
23,2900
59,8300
55,3900
90,8600
48,6900
64,5800
65,7600
32,8500
29,0665
35,2900
74,0000
17,5900
1,9400
17,4700
2,6500
0,0610
0,0900
0,0540
-0,3090
51,1273
33,5683
19,4901
0,9928
Ortak Varyanslar
İlk
Sonraki
x1
x6
x7
x8
x9
x10
x11
x13
x19
x21
x22
x24
x25
x26
x27
x34
x35
x36
x39
x40
x41
x42
x44
11,85041
9,26020
10,85761
6,54475
13,64522
12,17044
7,74987
13,63217
10,58593
10,42768
34,76620
4,19456
0,87203
9,99289
1,20669
0,06208
0,09141
0,07457
2,70427
18,31235
13,28519
8,17159
0,64115
1,000
0,990
1,000
0,940
1,000
0,982
1,000
0,891
1,000
0,964
1,000
0,943
1,000
0,901
1,000
0,991
1,000
0,767
1,000
0,997
1,000
0,974
1,000
0,946
1,000
0,959
1,000
0,926
1,000
0,971
1,000
0,993
1,000
0,839
1,000
0,924
1,000
0,933
1,000
0,948
1,000
0,956
1,000
0,994
1,000
0,994
Extraction Method: Principal Component Analysis.
Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi
Component
1
2
x6
0,934
x9
0,918
x7
0,918
x11
0,877
x10
0,762
x25
0,922
x39
0,922
x27
0,874
x26
0,807
x44
0,774
x40
x41
x42
x19
x24
x21
x36
x22
x34
x1
x13
x8
x35
p
p
y
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization.
a. Rotation converged in 6 iterations.
3
4
5
6
0,943
0,913
0,810
0,722
0,882
0,870
0,778
0,750
0,629
0,855
0,826
0,814
0,843
317
Faktör Analizi-2005
Ek: 10
Tanımlayıcı İsdtatistikler
Ortalama
Standart Sapma
x1
x3
x6
x7
x9
x10
x11
x13
x19
x21
x22
x25
x26
x27
x29
x32
x35
x37
x38
x40
x41
x42
x43
x44
x50
x52
20,0700
6,3000
64,1900
59,1000
59,2900
70,8200
64,2100
29,1800
31,4251
35,1700
74,0800
0,8500
1,0400
1,4600
57,3300
39,8000
0,1090
0,1030
0,0890
61,6407
39,7562
26,2163
21,3404
0,4986
0,10
0,80
Ortak Varyanslar
İlk
x1
x3
x6
x7
x9
x10
x11
x13
x19
x21
x22
x25
x26
x27
x29
x32
x35
x37
x38
x40
x41
x42
x43
x44
x50
x52
11,20972
3,53553
8,85882
10,95972
9,69060
10,65122
8,56886
12,49763
9,73918
11,16374
52,87656
4,77220
63,48584
5,23284
8,78724
11,65504
0,05087
0,22356
0,20311
24,79346
17,71696
10,48623
4,84663
2,81596
0,316
0,422
Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi
Component
2
3
1
x25
0,996
x26
0,994
x27
0,992
x44
0,977
x3
0,894
x29
0,778
x32
0,760
x7
0,967
x6
0,931
x9
0,918
x10
0,903
x1
0,845
x13
0,783
x11
0,780
x40
x41
x22
x35
x37
x21
x42
x19
x52
x50
x38
x43
p
p
y
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization.
a. Rotation converged in 7 iterations.
Sonraki
1,000
0,919
1,000
0,868
1,000
0,965
1,000
0,997
1,000
0,954
1,000
0,953
1,000
0,819
1,000
0,869
1,000
0,880
1,000
0,814
1,000
0,942
1,000
0,997
1,000
0,995
1,000
0,993
1,000
0,874
1,000
0,856
1,000
0,924
1,000
0,929
1,000
0,981
1,000
0,965
1,000
0,978
1,000
0,965
1,000
0,819
1,000
0,997
1,000
0,726
1,000
0,855
Extraction Method: Principal Component Analysis.
4
5
0,930
0,912
0,868
0,820
0,797
0,698
0,675
0,837
0,757
0,617
0,939
0,673
318
Faktör Analizi-2006
Ek: 11
Tanımlayıcı İsdtatistikler
Ortalama
Standart Sapma
x34
x35
x36
x37
x39
x17
x47
x1
x13
x7
x9
x11
x25
x26
x27
x28
x40
x41
x42
x19
x52
0,1280
0,1350
0,1650
0,1760
0,8010
0,3100
0,30
19,0400
28,7500
57,7700
57,4100
64,9700
2,1500
20,5400
2,7800
3,8000
70,9275
45,7529
34,5662
32,6394
0,80
Ortak Varyanslar
İlk
x34
x35
x36
x37
x39
x17
x47
x1
x13
x7
x9
x11
x25
x26
x27
x28
x40
x41
x42
x19
x52
0,21689
0,15393
0,24130
0,26597
1,70134
0,46056
0,483
8,08114
14,50121
10,18442
11,02275
6,84739
0,96408
7,90614
1,07579
0,59067
27,80798
17,62833
14,59200
8,60884
0,422
Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi
Component
2
3
1
x35
0,985
x39
0,962
x37
0,961
x34
0,955
x36
0,876
x17
0,787
x47
0,643
x7
0,941
x13
0,912
x1
0,889
x9
0,874
x11
0,858
x25
x26
x27
x28
x40
x41
x42
x19
x52
p
p
y
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization.
a. Rotation converged in 6 iterations.
Sonraki
1,000
0,991
1,000
0,994
1,000
0,934
1,000
0,964
1,000
0,989
1,000
0,865
1,000
0,908
1,000
0,935
1,000
0,895
1,000
0,987
1,000
0,861
1,000
0,913
1,000
0,980
1,000
0,942
1,000
0,954
1,000
0,856
1,000
0,988
1,000
0,964
1,000
0,969
1,000
0,951
1,000
0,903
Extraction Method: Principal Component Analysis.
4
5
0,957
0,950
0,936
0,824
0,988
0,940
0,911
0,833
0,729
319
Faktör Analizi-2007
Ek: 12
Tanımlayıcı İsdtatistikler
Ortalama
Standart Sapma
x1
x2
x5
x7
x13
x16
x20
x21
x23
x24
x25
x26
x27
x30
x33
16,2600
11,4500
-0,6300
63,6900
26,6700
3,0300
3,8500
32,4600
39,6000
19,3500
2,2600
20,1100
2,8000
2,1800
72,1500
1
Ortak Varyanslar
İlk
x1
x2
x5
x7
x13
x16
x20
x21
x23
x24
x25
x26
x27
x30
x33
4,11399
2,03702
2,64283
8,89250
13,04420
1,57906
2,52422
13,00916
14,98570
10,18553
0,75454
7,53532
0,91409
1,03795
38,31922
1,000
0,915
1,000
0,966
1,000
0,978
1,000
0,975
1,000
0,910
1,000
0,952
1,000
0,983
1,000
0,972
1,000
0,976
1,000
0,936
1,000
0,993
1,000
0,996
1,000
0,993
1,000
0,976
1,000
0,934
Extraction Method: Principal Component Analysis.
Dönüştürülmüş Bileşen Matrisi
Component
2
3
x1
0,913
x24
0,906
x21
0,902
x13
0,891
x23
0,880
x7
0,877
x25
0,941
x27
0,927
x26
0,895
x30
x20
x16
x33
x2
x5
p
p
y
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normalization.
a. Rotation converged in 5 iterations.
Sonraki
4
5
0,961
0,892
0,862
0,720
0,971
0,970
Yıllar
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
2004
2005
2006
2007
x1
36,20
21,40
20,70
18,90
15,00
14,10
15,20
14,30
18,90
14,10
15,50
13,20
14,10
13,50
16,80
13,00
16,80
15,10
14,10
15,40
16,70
17,20
12,70
12,80
29,00
25,00
23,90
20,50
17,30
25,40
19,70
15,40
18,30
7,20
12,30
13,70
50,60
47,70
39,50
25,40
x7
47,40
58,30
57,50
63,90
51,70
55,50
47,80
54,00
45,10
48,40
46,80
57,30
46,10
45,00
53,10
57,20
45,30
51,10
51,40
58,20
62,90
63,00
62,00
67,20
54,40
61,90
60,60
64,90
61,50
67,80
62,60
70,10
60,20
56,70
53,90
59,60
79,30
83,30
82,00
84,50
x12
13,90
13,90
16,10
13,00
6,70
9,10
21,70
15,40
15,30
24,40
18,70
15,00
16,40
29,50
16,40
13,70
13,50
15,10
15,70
12,70
5,90
13,30
13,60
7,60
10,00
12,80
14,00
12,40
10,50
10,80
13,50
11,10
3,50
7,90
9,40
8,40
0,00
0,00
0,00
0,00
x13
43,60
38,40
35,60
36,80
29,70
23,10
24,20
13,50
20,90
14,40
9,90
16,20
14,90
16,30
12,30
15,00
35,30
30,00
28,60
25,50
26,30
21,60
19,00
20,60
36,00
33,90
35,00
30,80
35,50
32,50
28,20
25,90
23,10
24,40
33,70
24,90
63,20
57,20
61,00
57,50
x18
100,00
100,00
100,00
100,00
100,00
100,00
100,00
100,00
88,50
90,60
96,30
81,20
100,00
100,00
100,00
100,00
56,40
66,80
70,90
63,70
23,00
46,10
36,30
41,80
100,00
100,00
100,00
100,00
100,00
100,00
100,00
100,00
74,60
80,20
81,80
80,00
83,80
82,60
80,90
79,60
x19
29,97
30,55
32,19
34,02
8,10
9,80
12,90
17,20
19,60
25,40
30,40
29,40
27,00
33,70
39,80
48,80
33,00
40,20
37,70
36,40
35,20
37,40
36,30
40,10
25,40
30,70
29,30
33,50
47,30
25,80
27,10
27,90
37,60
44,80
37,10
37,00
27,50
35,90
43,60
46,20
x21
48,40
43,20
47,30
42,80
31,40
25,80
25,30
23,90
47,40
40,20
36,00
24,50
23,40
23,00
33,40
24,00
27,40
31,70
31,70
34,90
26,10
28,40
34,60
28,10
40,90
50,30
51,10
45,90
50,50
51,20
46,20
36,50
26,80
19,60
13,60
9,80
30,60
38,30
50,00
54,20
x25
x26
x27
2,90
16,40
4,30
2,70
22,60
4,00
2,80
22,60
3,40
2,90
18,80
3,60
2,20
27,00
2,60
1,90
19,80
2,60
1,70
16,40
2,40
2,40
19,80
3,00
1,80
14,40
2,20
2,10
19,20
2,80
2,40
22,30
2,70
1,40
14,50
1,80
2,20
18,30
3,00
2,80
25,10
4,10
4,10
34,40
5,00
2,60
21,00
3,10
1,70
14,20
2,60
1,90
18,20
2,60
2,10
22,80
2,60
3,40
33,60
4,10
1,90
16,10
1,90
3,70
30,50
2,80
0,90
10,70
1,40
1,10
10,60
1,40
1,60
8,30
2,90
1,50
9,90
2,60
1,50
11,80
2,20
2,10
16,00
2,60
2,60
31,00
3,20
1,70
12,60
2,30
2,10
17,20
2,80
2,40
19,70
3,00
-0,20
-1,30
-0,10
-12,60 -178,60 -13,30
1,00
15,30
1,50
1,40
14,50
1,70
2,70
30,30
3,90
2,80
31,10
4,10
2,90
31,90
3,80
2,90
32,60
3,70
x28
6,80
4,40
3,80
3,80
4,30
3,80
3,60
5,80
4,30
4,30
4,40
4,50
5,80
5,70
4,60
5,60
4,40
3,70
3,50
3,90
6,10
5,40
3,70
4,60
4,50
3,60
2,80
3,00
3,90
3,30
3,80
3,40
2,70
3,10
3,20
3,70
6,40
4,30
4,60
4,40
x35
0,09
0,14
0,04
0,11
-0,04
0,01
0,14
0,07
0,20
0,10
0,11
0,22
0,18
0,11
0,10
0,08
0,01
0,15
0,05
0,07
0,03
0,06
0,04
0,06
0,05
0,11
0,07
0,06
0,11
0,19
0,10
0,13
0,03
0,14
0,56
0,13
0,24
0,08
0,14
0,09
x40
54,47
79,37
83,85
95,26
38,88
31,80
43,91
39,86
33,69
39,65
43,87
46,60
50,77
59,20
57,91
50,81
75,27
84,42
104,11
114,93
21,00
27,29
33,85
34,36
45,20
72,81
84,40
85,39
81,75
106,17
117,94
117,15
60,50
58,93
81,75
74,49
49,73
56,76
57,66
64,70
x42
20,19
33,49
41,49
51,70
14,46
14,56
21,87
23,21
13,21
19,32
26,05
32,52
30,53
36,61
36,16
34,49
30,09
39,21
56,63
63,30
11,89
16,59
20,97
23,32
14,61
23,71
33,47
36,19
27,24
39,03
57,46
64,83
24,71
27,92
37,63
42,17
7,97
11,71
13,93
17,27
x43
16,24
16,95
18,06
18,87
20,72
18,45
21,13
22,68
21,83
21,44
21,10
20,73
32,14
31,25
25,08
22,05
26,15
24,36
24,65
24,69
14,33
14,93
15,48
16,22
18,84
19,56
21,02
20,68
24,16
23,49
24,46
24,03
25,89
25,21
22,54
21,08
18,47
17,78
16,59
16,68
x52
1,00
1,00
1,00
1,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
1,00
* İlgili Rating Firmaları tarafından verilen farklı kategorilere ait notların ortalaması artimetik alınarak üretilmişitir. Son ortalam not ise 2 Derecelendirme Firmasının bulunan ortalam notlarının aritmetik ortalamasıdır.
Bankalar
Akbank
Akbank
Akbank
Akbank
Anadolubank
Anadolubank
Anadolubank
Anadolubank
Denizbank
Denizbank
Denizbank
Denizbank
Finansbank
Finansbank
Finansbank
Finansbank
Garanti
Garanti
Garanti
Garanti
ING Bank
ING Bank
ING Bank
ING Bank
İş Bankası
İş Bankası
İş Bankası
İş Bankası
Vakıfbank
Vakıfbank
Vakıfbank
Vakıfbank
Yapı Kredi
Yapı Kredi
Yapı Kredi
Yapı Kredi
Ziraat Bankası
Ziraat Bankası
Ziraat Bankası
Ziraat Bankası
MODEL KAPSAMINDAKİ BANKALARIN PANEL VERİLERİ
Moody's*
66,69
64,42
71,62
70,67
50,34
50,34
49,92
52,00
62,53
62,95
68,17
70,67
62,94
62,95
71,62
70,67
66,69
68,17
68,17
70,67
62,53
62,95
62,95
67,54
65,44
66,92
66,92
68,17
62,94
65,04
65,04
67,54
53,16
63,79
65,67
68,17
58,38
59,19
63,79
66,29
Fitch* Ortalama*
64,44
65,56
64,91
64,66
65,63
68,62
68,25
69,46
58,78
54,56
59,50
54,92
59,50
54,71
61,50
56,75
59,87
61,20
61,97
62,46
65,54
66,86
69,68
70,17
61,25
62,09
61,97
62,46
65,54
68,58
68,64
69,66
61,97
64,33
62,45
65,31
66,58
67,37
68,25
69,46
62,93
62,73
62,93
62,94
64,83
63,89
68,64
68,09
61,97
63,70
64,20
65,56
65,15
66,03
68,25
68,21
59,87
61,40
61,97
63,50
62,45
63,74
63,64
65,59
54,96
54,06
63,09
63,44
64,40
65,04
67,50
67,84
59,87
59,12
60,59
59,89
63,64
63,71
65,55
65,92
Ek: 13
320
60,25
80,69
75,16
88,50
93,24
20,23 69,87
16,74 69,01
16,84 66,35
12,68 44,69 18,92
12,01 47,01 23,46 10,01
14,21 46,32 31,80 12,04
13,19 49,65 24,56 10,24
14,29 39,10 16,17 11,43
12,33 50,02 12,04 20,96
14,27 50,85 11,10 19,73
14,88 57,59 13,58 15,46
2005 Şekerbank
2006 Şekerbank
2007 Şekerbank
2004 Tekstilbank
2005 Tekstilbank
2006 Tekstilbank
2007 Tekstilbank
2004 TEB
2005 TEB
2006 TEB
2007 TEB
2004 Turklandbank 22,54 49,45 15,22 19,77
26,83
15,76 61,61
2004 Şekerbank
2005 Turklandbank 17,68 64,31
2006 Turklandbank 16,72 57,37 16,66 19,07
2007 Turklandbank 18,90 58,76 22,94 19,99
9,46
7,50
1,42
1,02
2,69
14,56 49,22 13,35
2007 Alternatif
78,46
x19
x21
9,61
0,12
0,35
0,46
0,77
21,99
27,42
19,66
22,99
22,69 33,78
18,35 30,48
13,52 20,43
15,94
9,47
67,53
50,03
53,85
59,71
64,17
31,53
31,07
46,38
23,08
35,02
30,99
34,15
1,07
1,73
1,42
2,33
x25
1,64
1,34
1,10
1,28
1,45
0,95
1,46
0,54
0,52
0,31
2,02
1,30
1,18
2,65
2,44
1,50
1,41
0,44
2,81
2,51
1,97
2,05
25,75
0,09
33,71 -0,49
36,70
40,29
17,91 36,36
14,88 36,68
13,26 39,85
6,39
8,51
4,74
3,29
3,01
21,81 100,00 15,51 30,86
29,26 100,00 15,47 41,06
38,28 100,00 17,62 46,52
33,92 100,00 14,47 32,67
4,80
78,26
55,43
12,74 44,81 28,16
5,81
14,42 46,00 23,91 23,56
46,76
98,66
98,60
2006 Alternatif
39,63
52,69
98,36
2005 Alternatif
2,33
2007 Halk Bankası 20,03 75,53
62,75
x18
96,52
15,90 49,30 18,41 19,28
2,54
2006 Halk Bankası 31,95 77,08
x13
66,92
2004 Alternatif
1,71
x12
2005 Halk Bankası 49,64 81,73
x7
1,00
x1
2004 Halk Bankası 58,90 75,43
Yıllar Bankalar
0,57
-3,66
10,39
7,52
14,31
19,15
16,79
8,57
11,16
4,54
6,11
3,13
14,21
11,90
10,58
27,83
25,91
16,26
13,59
3,91
25,80
22,84
16,64
17,54
x26
0,10
-0,68
2,36
1,62
1,41
1,53
2,24
1,51
1,82
0,84
0,79
0,50
2,45
1,90
1,56
3,05
2,67
2,18
2,51
1,47
3,50
3,25
2,98
2,76
x27
3,49
2,08
4,53
2,85
4,37
3,48
3,90
4,94
4,79
2,67
2,85
3,58
5,20
3,78
5,42
7,50
4,86
4,74
3,27
4,04
4,03
3,60
3,07
4,85
x28
x40
x42
6,14
x43
15,76
68,19 30,71 19,46
58,55 19,81 18,47
46,32 10,65 17,99
36,36
56,55 33,78 23,15
15,81
9,55
5,59
16,11
16,77
46,14 25,44 27,20
45,98 20,25 28,25
43,23 25,14 18,83
48,72 29,13 20,97
47,98 26,01 23,18
40,52 18,01 24,22
49,19 35,30 26,22
58,02 35,27 27,35
47,78 29,45 27,12
35,84 19,47 24,68
25,91 15,38 16,27
19,17
16,92
0,21
39,78 26,18 24,38
-0,10 52,62 30,60 26,60
0,17
0,03
0,05
0,19
0,14
0,00
0,04
0,10
0,12
0,22
0,09
0,34
6,60
64,92 46,59 21,70
-0,12 15,46
0,12
0,04
-0,05 68,00 46,34 23,45
0,12
-0,15 51,06 25,38 23,78
0,13
0,15
0,28
0,12
x35
MODEL KAPSAMINDAKİ TEST BANKALARIN PANEL VERİLERİ
x52
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
1,00
1,00
1,00
1,00
67,54
67,54
58,29
57,45
Moody's
Fitch
66,861
51,663
51,663
68,00
65,38
64,19
55,24
53,453
52,974
53,207
53,453
51,663
51,663
51,663
53,074
52,124
58,861
58,861
64,90
62,76
62,76
61,62
67,77
66,46
61,24
56,35
Ortalama
Ek: 14
321
322
AÇIKLAMA GÜCÜ OLUMLU OLAN DEĞİŞKENLERLE FITCH DERECELENDİRME
FİRMASININ VERİLERİNİN REGRESYON SONUCU HESAPLANAN BETA KATSAYILARI İLE
TEST BANKALARININ VERİLERİNİN HESAPLANMASI
Ek: 15-A
Şekerbank
Değişken
C
X1?
X7?
X13?
X25?
X26?
X27?
Beta
64,81
-0,03
-0,06
0,07
2,14
-0,15
-0,22
2004
Rasyolar
2005
2006
20,23
16,74
69,87
69,01
38,28
29,26
2,65
1,18
27,83
10,58
3,05
1,56
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
2007
16,84
66,35
21,81
1,30
11,90
1,90
14,88
57,59
15,46
2,02
14,21
2,45
Rasyolar
2005
2006
2007
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
2004
2005
2006
2007
64,812
64,812
64,812
64,812
-0,57
-0,47
-0,48
-0,42
-4,51
-4,45
-4,28
-3,71
2,55
1,95
1,45
1,03
5,66
2,52
2,78
4,32
-4,08
-1,55
-1,74
-2,08
-0,66
-0,34
-0,41
-0,53
63,20
62,47
62,13
63,41
51,66
51,66
51,66
53,45
-11,54
-10,81
-10,47
-9,96
TEB
Değişken
C
X1?
X7?
X13?
X25?
X26?
X27?
Beta
64,812
-0,028
-0,064
0,067
2,139
-0,146
-0,216
2004
14,29
12,33
39,10
50,02
11,43
20,96
0,95
1,45
8,57
16,79
1,51
2,24
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
14,27
50,85
19,73
1,28
19,15
1,53
14,88
57,59
15,46
1,10
14,31
1,41
Rasyolar
2005
2006
2007
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
2004
2005
2006
2007
64,812
64,812
64,812
64,812
-0,40
-0,35
-0,40
-0,42
-2,52
-3,23
-3,28
-3,71
0,76
1,39
1,31
1,03
2,03
3,11
2,73
2,36
-1,26
-2,46
-2,80
-2,10
-0,32
-0,48
-0,33
-0,30
63,09
62,80
62,04
61,67
55,24
64,19
65,38
68,00
-7,85
1,39
3,34
6,33
Alternatif
Değişken
C
X1?
X7?
X13?
X25?
X26?
X27?
Beta
64,812
-0,028
-0,064
0,067
2,139
-0,146
-0,216
2004
15,90
14,42
49,30
46,00
19,28
23,56
0,44
1,41
3,91
13,59
1,47
2,51
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
12,74
44,81
5,81
1,50
16,26
2,18
14,56
49,22
4,80
2,44
25,91
2,67
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
2004
2005
2006
2007
64,812
64,812
64,812
64,812
-0,45
-0,41
-0,36
-0,41
-3,18
-2,97
-2,89
-3,17
1,28
1,57
0,39
0,32
0,94
3,02
3,22
5,21
-0,57
-1,99
-2,38
-3,79
-0,32
-0,54
-0,47
-0,58
62,51
63,49
62,31
62,39
58,86
-3,65
58,86
-4,63
52,12
-10,19
53,07
-9,32
323
AÇIKLAMA GÜCÜ OLUMLU OLAN DEĞİŞKENLERLE FITCH DERECELENDİRME
FİRMASININ VERİLERİNİN REGRESYON SONUCU HESAPLANAN BETA KATSAYILARI İLE
TEST BANKALARININ VERİLERİNİN HESAPLANMASI
Ek: 15-B
Tekstilbank
Değişken
C
X1?
X7?
X13?
X25?
X26?
X27?
Beta
64,812
-0,028
-0,064
0,067
2,139
-0,146
-0,216
2004
Rasyolar
2005
2006
12,68
12,01
44,69
47,01
9,47
10,01
0,31
0,52
3,13
6,11
0,50
0,79
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
2007
14,21
46,32
12,04
0,54
4,54
0,84
13,19
49,65
10,24
1,46
11,16
1,82
Rasyolar
2005
2006
2007
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
2004
2005
2006
2007
64,812
64,812
64,812
64,812
-0,36
-0,34
-0,40
-0,37
-2,88
-3,03
-2,99
-3,20
0,63
0,67
0,80
0,68
0,67
1,11
1,16
3,13
-0,46
-0,89
-0,66
-1,63
-0,11
-0,17
-0,18
-0,39
62,31
62,15
62,54
63,02
53,21
52,97
53,45
-8,94
-9,56
-9,57
Halk Bankası
Değişken
C
X1?
X7?
X13?
X25?
X26?
X27?
Beta
64,812
-0,028
-0,064
0,067
2,139
-0,146
-0,216
2004
58,90
49,64
75,43
81,73
66,92
62,75
2,05
1,97
17,54
16,64
2,76
2,98
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
31,95
77,08
52,69
2,51
22,84
3,25
20,03
75,53
39,63
2,81
25,80
3,50
Rasyolar
2005
2006
2007
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
2004
2005
2006
2007
64,812
64,812
64,812
64,812
-1,67
-1,40
-0,90
-0,57
-4,86
-5,27
-4,97
-4,87
4,45
4,17
3,50
2,64
4,39
4,20
5,36
6,01
-2,57
-2,44
-3,34
-3,78
-0,59
-0,64
-0,70
-0,75
63,96
63,44
63,76
63,49
61,62
62,76
62,76
64,90
-2,34
-0,68
-1,01
1,41
Turklandbank
Değişken
C
X1?
X7?
X13?
X25?
X26?
X27?
Beta
64,812
-0,028
-0,064
0,067
2,139
-0,146
-0,216
2004
22,54
17,68
49,45
64,31
19,77
26,83
1,34
1,64
7,52
10,39
1,62
2,36
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
16,72
57,37
19,07
-0,49
-3,66
-0,68
18,90
58,76
19,99
0,09
0,57
0,10
Beta Katsayısı x Rasyo Sonuçları
2004
2005
2006
2007
64,812
64,812
64,812
64,812
-0,64
-0,50
-0,47
-0,53
-3,19
-4,15
-3,70
-3,79
1,31
1,78
1,27
1,33
2,86
3,51
-1,04
0,20
-1,10
-1,52
0,54
-0,08
-0,35
-0,51
0,15
-0,02
63,71
63,43
61,54
61,91
51,66
51,66
66,86
-11,77
-9,88
4,95
324
ORTAK DEĞİŞKENLERLE REGRESYON SONUCU HESAPLANAN BETA KATSAYILARI İLE YABANCI BANKALARIN VERİLERİNİN
DERECELENDİRME FİRMALARININ VERİLERİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI
ING BANK
Fitch
Değişken
C
X1?
X7?
X12?
X13?
X18?
X19?
X21?
X25?
X26?
X27?
X28?
X35?
X40?
X42?
X43?
X52?
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
Moodys
Değişken
C
X1?
X7?
X12?
X13?
X18?
X19?
X21?
X25?
X26?
X27?
X28?
X35?
X40?
X42?
X43?
X52?
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
Konsolide
Değişken
C
X1?
X7?
X12?
X13?
X18?
X19?
X21?
X25?
Beta
Rasyolar
2008
62,86
-0,03
0,02
0,00
0,00
0,01
0,17
0,02
-1,46
-0,05
2,03
0,12
3,65
-0,08
0,27
-0,47
-1,76
Beta
12,7800
0,0000
0,7720
31,4396
2,5260
4,4446
44,5945
-0,0575
-2,6480
-0,1117
0,6395
3,0213
443,8877
206,5970
43,3333
0,0000
Rasyolar
2008
60,21
0,13
-0,18
-0,14
-0,06
-0,04
0,37
0,20
0,63
-0,23
2,29
-0,56
1,52
-0,13
0,41
-0,27
-0,57
Beta
12,7800
0,0000
0,7720
31,4396
2,5260
4,4446
44,5945
-0,0575
-2,6480
-0,1117
0,6395
3,0213
443,8877
206,5970
43,3333
0,0000
Rasyolar
2008
61,55
0,05
-0,08
-0,07
-0,03
-0,02
0,27
0,11
-0,41
12,78
0,00
0,77
31,44
2,53
4,44
44,59
-0,06
COMMERZBANK
Beta Katsayısı x
Rasyo Sonuçları
2008
62,8634
-0,4426
0,0000
0,0021
-0,0650
0,0141
0,7720
0,7298
0,0842
0,1442
-0,2269
0,0767
11,0177
-36,6021
56,7534
-20,4452
0,0000
74,68
82,94
-8,26
Beta Katsayısı x
Rasyo Sonuçları
2008
60,2105
1,6845
0,0000
-0,1110
-1,8680
-0,1049
1,6340
8,7937
-0,0362
0,5978
-0,2552
-0,3557
4,6019
-57,5811
84,2308
-11,8849
0,0000
89,56
80,54
9,02
Fitch
Beta
Değişken
C
62,86
X1?
-0,03
X7?
0,02
X12?
0,00
X13?
0,00
X18?
0,01
X19?
0,17
X21?
0,02
X25?
-1,46
X26?
-0,05
X27?
2,03
X28?
0,12
X35?
3,65
X40?
-0,08
X42?
0,27
X43?
-0,47
X52?
-1,76
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
Moodys
Beta
Değişken
C
60,21
X1?
0,13
X7?
-0,18
X12?
-0,14
X13?
-0,06
X18?
-0,04
X19?
0,37
X21?
0,20
X25?
0,63
X26?
-0,23
X27?
2,29
X28?
-0,56
X35?
1,52
X40?
-0,13
X42?
0,41
X43?
-0,27
X52?
-0,57
Hesaplanan Notlar
Gerçek Notlar
Fark
Beta Katsayısı x
Rasyo Sonuçları
Konsolide
2008
61,5518
0,6196
0,0000
-0,0546
-0,9700
-0,0455
1,2038
4,7509
0,0239
Değişken
C
X1?
X7?
X12?
X13?
X18?
X19?
X21?
X25?
Beta
Rasyolar
2008
13,9000
0,8135
0,0000
41,0347
78,4355
21,1660
31,7712
0,0099
0,3115
-0,0645
0,4597
0,4748
379,8275
173,0346
26,2266
0,0000
Rasyolar
2008
13,9000
0,8135
0,0000
41,0347
78,4355
21,1660
31,7712
0,0099
0,3115
-0,0645
0,4597
0,4748
379,8275
173,0346
26,2266
0,0000
Rasyolar
2008
61,55
0,05
-0,08
-0,07
-0,03
-0,02
0,27
0,11
-0,41
13,90
0,81
0,00
41,03
78,44
21,17
31,77
0,01
Ek: 16
Beta Katsayısı x
Rasyo Sonuçları
2008
62,8634
-0,4814
0,0129
0,0000
-0,0849
0,4367
3,6766
0,5199
-0,0145
-0,0170
-0,1310
0,0551
1,7315
-31,3198
47,5337
-12,3741
0,0000
72,41
81,60
-9,19
Beta Katsayısı x
Rasyo Sonuçları
2008
60,2105
1,8321
-0,1451
0,0000
-2,4381
-3,2583
7,7814
6,2650
0,0062
-0,0703
-0,1473
-0,2557
0,7232
-49,2712
70,5473
-7,1931
0,0000
84,59
80,79
3,80
Beta Katsayısı x
Rasyo Sonuçları
2008
61,5518
0,6739
-0,0661
0,0000
-1,2660
-1,4115
5,7327
3,3847
-0,0041
325
ÖZET
HAZAR, Adalet. Bankaların Risk Derecelendirmesi-Model Önerisi ve
Uygulama, Doktora, Ankara, 2009.
Çalışmanın amacı bankaların borç ödeme güçlerini, oluşturulacak bir
ekonometrik model yardımıyla tahmin etmeye çalışmaktır. Çalışmanın birinci
bölümünde, derecelendirme kavramı ve finansal piyasalar açısından önemi
üzerinde durulmuştur.
Çalışmanın ikinci bölümünde, derecelendirmenin
uygulama alanlarından bahsedilerek, derecelendirme kullanılan ölçütler
hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde sektörlere ilişkin
genel değerlendirmede bulunularak, çalışma için ihtiyaç duyulan minimum
veri özellikleri belirtilmiş, neden bankacılık sektörünün seçildiği açıklanarak,
çalışmanın kısıtları ve varsayımlarına yer verilmiştir. Bu bölümde aynı
zamanda uluslar arası düzenleme olan BASEL Düzenlemelerine yer verilmiş,
Türk Bankacılık Sektörü açısından derecelendirmenin önemi üzerinde
durulmuş, bu konuyla ilgili son dönemde yapılan yasal düzenlemelerden
bahsedilmiştir. Çalışmanın uygulama bölümü olan dördüncü bölümde Türk
Bankacılık sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarından 2004-2007
döneminde ayrıntılı rating notu bulunan 10 bankanın mali tablo verileri
kullanılarak ekonometrik bir model çalışması yapılmıştır.
Model sonucu
bulunan değerler kullanılarak yine aynı dönemde benzer verileri elde
edilebilen 6 adet banka üzerinde model test edilerek fiili durumla
karşılaştırma yapılmıştır. Yapılan testler sonucunda elde edilen model ile
Türk Bankacılık Sektöründe faaliyette bulunan mevduat bankalarının kredi
derecelendirme notlarının düşük bir sapma ile tahmin edilebileceği kanaatine
varılmıştır.
Anahtar Sözcükler
1. Derecelendirme
2. Rating
3. Bankacılık
4. Banka Risk Derecelendirmesi
5. BASEL
326
ABSTRACT
HAZAR,
Adalet.
Banks
Risk
Rating
-Model
Proposal
and
Implementation, PhD, Ankara, 2009.
The purpose of the Study is to try to predict the solvency of banks,
which will be created with the help of an econometric model. In the first
chapter of the study , the concept of rating and its importance for financial
markets is focused on.
In the second chapter of the study, the application areas of rating is
mentioned and information about criteria used in rating is given. In the third
chapter of the study, the general assessment of the overall sector is made
and the minimum data features needed for operation is mentioned. Also the
reasons for the selection of banking sector is explained and limitations and
assumptions of the study are included.In this section,also BASEL Regulation
is included, the importance of rating for the Turkish banking sector is
described and legal regulations on this issue in recent times is emphasized.
In the fourth chapter which is implementation section of the study,an
econometric model study by using the data of 10 bank's financial statements
existing detailed rating note and collecting deposits in the Turkish banking
sector in the period 2004-2007 is made. The model is tested on 6 bank
existing a similar data for the same period using by model results and a
comparison is made with actual situation. As a result of tests it is concluded
that the credit rating notes of deposit banks active in the Turkish Banking
Sector can be estimated with a low deviation with the model.
Key Words
1. Rating
2. Credit Rating
3. Banking
4. Bank Risk Rating
5. BASEL
Download