Kumar, M

advertisement
ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ  FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
STRATEJĠK KARARLARIN GERÇEK OPSĠYONLAR
ĠLE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Anabilim Dalı: Endüstri Mühendisliği
Programı: Endüstri Mühendisliği
DOKTORA TEZĠ
Sezi ÇEVĠK ONAR
ġUBAT 2009
ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ  FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
STRATEJĠK KARARLARIN GERÇEK OPSĠYONLAR ĠLE
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
DOKTORA TEZĠ
Sezi ÇEVĠK ONAR
(507042111)
Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 16 Aralık 2008
Tezin Savunulduğu Tarih : 27 ġubat 2008
Tez DanıĢmanı : Prof. Dr. Seçkin POLAT (ĠTÜ)
Diğer Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Haluk ERKUT (ĠTÜ)
Doç. Dr. Tufan V.KOÇ (ĠTÜ)
Prof.Dr. Yasemin C. ERENSAL (DoğuĢ Ü)
Prof. Dr. Alpaslan FIĞLALI (KOÜ)
ġUBAT 2009
ÖNSÖZ
Çevrenin değiĢtiği gelecekle ilgili bilinemezlikler söz konusu olduğunda durumlarda
çevredeki değiĢimlere uyum sağlayabilmek, esnek olmak önem kazanmaktadır.
Opsiyon tercih, seçim anlamına gelmektedir. KiĢisel hayatta olduğu gibi
organizasyonlarda varlıklarını sürdürdükleri sürece çeĢitli tercihlere sahip
olmaktadırlar.
DeğiĢen çevre koĢullarındaki
değiĢimler doğrultusunda
kullanabilecekleri tercih haklarına sahip olmak kiĢilere ve organizasyonlara esneklik
sağlayacak ve baĢarısız olmalarını engelleyecektir. Ancak esnekliğin bir maliyeti
vardır, kaynakların kısıtlı olması hem kiĢilerin hem de organizasyonların doğru tercih
kümesine sahip olmasını önemli kılmaktadır. Organizasyonlar da kiĢiler gibi sahip
oldukları opsiyonları değerli kılan unsurları belirlemeli ve bu doğrultuda hareket
etmelidir.
ÇalıĢmamın her aĢamasında beni yönlendiren ve destek olan, bana davranıĢlarıyla
her zaman örnek olmuĢ, bana kendisiyle birlikte çalıĢma fırsatı veren tez danıĢmanım
Sayın Prof. Dr. Seçkin POLAT’a, görüĢ ve önerileriyle beni destekleyen ve bana
kendi üniversitesinde çalıĢma fırsatı veren Prof. Ronald SANCHEZ'e; çalıĢmalarım
sırasında bana manevi olarak destek olan sevgili eĢim Kerem ONAR'a, bu tezi
yazarken tüm sıkıntılarımı aĢmamda yanımda olan, bana desteklerini hiç
esirgemeyen, sevgili annem Semiha ÇEVĠK’e, babam Ġ.Ethem ÇEVĠK’e ve ablam
Sevi ÇEVĠK’e teĢekkürlerimi sunarım.
Aralık 2008
Sezi ÇEVĠK ONAR
Endüstri Mühendisi
iii
iv
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa
ÖZET........................................................................................................................ xiii
SUMMARY .............................................................................................................. xv
1.
GĠRĠġ ........................................................................................................... 1
2.
GERÇEK OPSĠYON NEDĠR? .................................................................. 5
2.1
Opsiyon Kavramı .......................................................................................... 5
2.2
Gerçek Opsiyon Tanımı .............................................................................. 11
2.3
Değer Belirlenmesindeki Temel Mantık ..................................................... 15
2.4
Diğer Yatırım Planlama Teknikleri ve Bu Tekniklerin Gerçek Opsiyonlar
ile KarĢılaĢtırılması ..................................................................................... 18
2.4.1 Geleneksel Yatırım Planlama Teknikleri ve Gerçek Opsiyon
Tekniklerinin KarĢılaĢtırılması .......................................................................... 18
2.5
Binom Modeller .......................................................................................... 20
2.6
Black -Scholes Modeli ................................................................................ 22
2.7
Stratejik Karar Vermede Opsiyon Fiyatlama Metodları ............................. 24
3.
GERÇEK OPSĠYONLAR VE STRATEJĠ ĠLĠġKĠSĠ ........................... 27
4.
STRATEJĠK OPSĠYON TANIMLARI .................................................. 35
4.1
Toplam firma değerinin bir öğesi ................................................................ 36
4.2
Opsiyon benzeri özellikleri olan özel yatırımlar ......................................... 36
4.3
Bir veya birden çok öneriye yol açabilecek kararlar ................................... 37
4.4
Opsiyon (reasoning) düĢüncesinin strateji için bir sezgisel olarak
kullanılması ................................................................................................. 37
4.5
ÇalıĢmada Kullanılacak Olan Stratejik Opsiyon bakıĢı .............................. 38
4.6
Stratejik Opsiyon Teorisine Getirilen EleĢtiriler......................................... 40
4.7
Stratejik Opsiyonlara ÇeĢitli BakıĢlar ......................................................... 43
4.7.1 Ġnsan Kaynakları Yönetimi ve Gerçek Opsiyonlar Teorisi .................... 44
4.7.2 Gerçek Opsiyonlar ve Oyun Teorisi ...................................................... 47
4.7.3 Gerçek Opsiyonlar ve Entelektüel Sermaye .......................................... 48
5.
STRATEJĠK KARARLAR VE GERÇEK OPSĠYONLAR ................. 51
5.1
Stratejik ĠĢbirlikleri ..................................................................................... 54
5.2
Ortak GiriĢim Kararları ............................................................................... 55
5.3
Yeni pazara giriĢ ......................................................................................... 59
5.4
Satınalma ve BirleĢmeler ............................................................................ 61
5.5
Yeni kaynağa sahip olma kararları .............................................................. 64
6.
STRATEJĠK OPSĠYONLARIN MODELLENMESĠ ........................... 65
6.1
Çevre Özellikleri ......................................................................................... 69
6.1.1 Belirsizlik ............................................................................................... 70
6.1.2 Cömertlik ............................................................................................... 77
6.1.3 Yatırımın Geri Dönülmezliği ................................................................. 78
6.2
Firma özellikleri .......................................................................................... 80
6.2.1 ÇeĢitlendirme ......................................................................................... 80
6.2.2 Üst Düzey Yönetim Özellikleri .............................................................. 84
6.2.3 ĠliĢkililik ................................................................................................. 87
6.2.4 Firma boyutu .......................................................................................... 88
v
6.2.5 Formalizasyon ........................................................................................ 89
6.2.6 Önceki Deneyim ..................................................................................... 89
6.2.7 GeçmiĢ Finansal Performans .................................................................. 90
6.2.8 Uluslararasılık ........................................................................................ 91
7.
STRATEJĠK OPSĠYONLAR ĠLE YARATTIKLARI DEĞER
ARASINDAKĠ ĠLĠġĠ VE STRATEJĠK OPSĠYONUN DEĞERĠNĠN
BELĠRLENMESĠNDE KULLANILAN YÖNTEMLER ..................................... 93
7.1
Firma Toplam Değeri .................................................................................. 95
7.1.1 Büyüme Opsiyonu Değeri ...................................................................... 95
7.1.2 Tobin’in Q Oranı .................................................................................... 96
7.2
Stratejik Opsiyon Sonunda Elde Edilen Firma Değeri................................ 97
7.3
Yetkinlik GeliĢtirme Derecesi ................................................................... 100
7.4
Stratejik Opsiyondan Kaynaklanan Değerin Ölçülmesi............................ 100
7.4.1 Stratejik Opsiyonların Değerlerinin Teorik Stokastik Modeller ile
Belirlenmesi ..................................................................................................... 100
7.4.2 Stratejik Opsiyonların Değerlerinin Ardıl Stratejik Opsiyon Kullanımına
Bakılarak Belirlenmesi ..................................................................................... 103
7.4.3 Stratejik Opsiyonların Değerlerinin Pazar Değerine Dayanan Ġstatistiksel
Yöntemler ile Belirlenmesi .............................................................................. 104
7.4.3.1 Olay Analizi (Event Study) Tekniği............................................. 105
8.
STRATEJĠK OPSĠYONLAR, KAYNAKLAR, YETENEKLER VE
YETKĠNLĠKLER................................................................................................... 111
8.1
Beceri, Yetenek, Yetkinlik ve Temel Yetkinlik Kavramları ..................... 113
8.2
Kaynak Esaslı YaklaĢım ve Stratejik Opsiyonlar ..................................... 117
8.3
Gerçek Opsiyonlar ve Dinamik Yetenekler arasındaki ĠliĢki.................... 119
8.4
Gerçek Opsiyonlar ve Yetkinlik Temelli YaklaĢım Arasındaki ĠliĢki ...... 122
8.5
Gerçek Opsiyonlar ve Yetenekler, Yetkinlikler Arasındaki ĠliĢki ............ 127
9.
STRATEJĠK OPSĠYONLAR VE FĠRMA ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠ
MODELĠ ................................................................................................................. 131
10.
STRATEJĠK OPSĠYONLAR MODELĠNĠN TEST EDĠLMESĠ ....... 139
10.1 Firmanın Sahip Olduğu Stratejik Opsiyonlar Kümesinin Değerinin
Ölçülmesi .................................................................................................. 140
10.2 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değerin ölçülmesi . 145
10.3 ĠliĢkili stratejik opsiyon yaratılmasının ve stratejik opsiyon tiplerinin firma
değerine etkisi ........................................................................................... 150
10.4 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik yaratma süreçleri
arasındaki iliĢki ......................................................................................... 153
10.4.1 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik yaratma süreçleri
arasındaki iliĢki ölçüm modelinin test edilmesi ............................................... 156
Çizelge 10.15 (devam) : Ölçüm Modeli Uyum Ġndeksleri ............................... 159
10.4.2 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik yaratma süreçleri
arasındaki yapısal modelin test edilmesi .......................................................... 159
10.5 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değer ile stratejik
opsiyondan elde ettikleri değer arasındaki iliĢki ....................................... 161
11.
SONUÇLAR VE ÖNERĠLER................................................................ 169
11.1 Uygulama Sonuçları .................................................................................. 170
11.2 Gelecek ÇalıĢmalar Ġçin Öneriler .............................................................. 171
KAYNAKLAR ........................................................................................................ 173
EKLER .................................................................................................................... 191
vi
KISALTMALAR
NġD
SIC
VGO
VAIP
VNSD
YGY
YU
YSP
YIK
YF
B
C
Cev
FMC
FSP
FOE
FKT
SOP
Fir
Yet
:Net ġimdiki Değer
:Standart Industry Code
:Büyüme opsiyonundan kaynaklanan değer
:Varlıkların değeri
:ġirketin bugünkü kaynaklarının yarattığı değer.
:Genel yönetim yeteneği değiĢkeni
:Üretim yeteneği değiĢkeni
:SatıĢ ve pazarlama yeteneği değiĢkeni
:Ġnsan kaynakları yeteneği değiĢkeni
:Finansman yeteneği değiĢkeni
:Belirsizlik değiĢkeni
:Cömertlik değiĢkeni
:Çevre değiĢkeni
:Yönetici kapasitesi değiĢkeni
:Firmada sistem düĢüncesinin varlığı değiĢkeni
:Firma açıklığı değiĢkeni
:Firma bilgi değiĢ tokuĢ yöntemleri değiĢkeni
:Firmanın opsiyon düĢüncesine uyumlu hareket edip etmediği değiĢkeni
:Firma kukla değiĢkeni
:Yetkinlik kutla değiĢkeni
vii
viii
ÇĠZELGE LĠSTESĠ
Sayfa
Çizelge 2.1 Opsiyon Yükümlülükleri .......................................................................... 9
Çizelge 2.2 Amerikan tipi bir opsiyonda alıcının ve satıcının olası iĢlemleri ........... 10
Çizelge 2.3 Opsiyon Değerine Etkisi Olan Faktörler ................................................ 11
Çizelge 2.4 Gerçek opsiyon çeĢitleri (Trigeorgis, 1996) ........................................... 13
Çizelge 2.5 Finansal Opsiyon Kavramlarıyla Gerçek Opsiyon Kavramlarının
KarĢılaĢtırılması ................................................................................. 14
Çizelge 2.6 ÇeĢitli opsiyon portföyleri için risksiz opsiyon portföyleri .................... 24
Çizelge 4.1 Teknik Ajanda ve Hedef Pazarın Esnek Olduğu Durumlarda Gerçek
Opsiyonların Kullanımının Yaratabileceği Sorunlar (Adler ve
Levinthal, 2004) ................................................................................. 43
Çizelge 5.1 Literatürde Stratejik Opsiyon Olarak Değerlendirilen Kararlar ............. 53
Çizelge 5.2 Satınalma ve BirleĢmelerin Firma Değerine Etkisi ................................ 63
Çizelge 6.1 Firma özelliklerinin yaratılan stratejik opsiyon değerine etkisi .............. 67
Çizelge 6.2 Çevre özelliklerinin yaratılan stratejik opsiyon değerine etkisi .............. 68
Çizelge 6.3 Firma özelliklerinin stratejik opsiyon kullanımından elde edilen değere
etkisi ................................................................................................... 68
Çizelge 6.4 Çevresel özelliklerin stratejik opsiyon kullanımından elde edilen değere
etkisi ................................................................................................... 69
Çizelge 6.5 Belirsizlikle ilgili hipotezler ................................................................... 72
Çizelge 6.6 Belirsizlik Ölçümünde Kullanılan DeğiĢkenler ...................................... 75
Çizelge 8.1 Kaynak Temelli YaklaĢım, Dinamik Yetenekler ve Yetkinlik
YaklaĢımlarının temel kavramları (Sanchez, 2001) ......................... 111
Çizelge 8.2 Farklı rekabet çevrelerinde kritik olan yetkinlik seviyeleri (Sanchez,
2004) ................................................................................................ 126
Çizelge 10.1 Firmanın Sahip Olduğu Stratejik Opsiyonlar Kümesine Etki Eden
Unsurlar ............................................................................................ 141
Çizelge 10.2 Firmanın sahip olduğu stratejik opsiyonlar kümesinin değeri
değiĢkenlerinin ölçümü .................................................................... 142
Çizelge 10.3 Stratejik opsiyon kümesinin değeri modeli anlamlılık testi-ANOVA(b)
.......................................................................................................... 143
Çizelge 10.4 Stratejik opsiyon kümesinin değeri modeli açılayıcılık düzeyi-Model
Summary(b) ..................................................................................... 143
Çizelge 10.5 Stratejik opsiyon kümesinin modeli, katsayılar (Coefficients(a)) ...... 144
Çizelge 10.6 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değere etki eden
unsurlar............................................................................................. 145
Çizelge 10.7 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değerin ölçümü
.......................................................................................................... 147
Çizelge 10.8 Açıklık ve deneysellik anket soruları (Gomez ve diğ., 2004 temel
alınarak hazırlanmıĢtır) .................................................................... 148
Çizelge 10.9 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değer modeli
anlamlılık testi-ANOVA .................................................................. 148
ix
Çizelge 10.10 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değer modeli
açılayıcılık düzeyi-Model Summary ................................................ 149
Çizelge 10.11 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değer modeli
değiĢken katsayıları .......................................................................... 149
Çizelge 10.12 ĠliĢkili stratejik opsiyon yaratılmasının ve stratejik opsiyon tiplerinin
firma değerine etkisi hipotezleri ....................................................... 151
Çizelge 10.13 ĠliĢkili stratejik opsiyon yaratılmasının ve stratejik opsiyon tiplerinin
firma değerine etkisinin test edilmesi............................................... 152
Çizelge 10.14 Tam ölçüm modeli parametre tahminleri .......................................... 158
Çizelge 10.15 Ölçüm Modeli Uyum Ġndeksleri ....................................................... 158
Çizelge 10.16 Yapısal Model Uyum Ġndeksleri ....................................................... 160
Çizelge 10.17 Stratejik opsiyon, çevre ve firma özellikler modelinin regresyon
katsayıları ve t değerleri ................................................................... 160
Çizelge 10.18 Stratejik opsiyon, çevre ve firma özellikler yapısal modeli açıklayıcılık
düzeyi ............................................................................................... 161
Çizelge 10.19 Yaratılan opsiyon değeri ile opsiyonun kullanımından elde edilen
değer arasında iliĢki-Correlations..................................................... 162
Çizelge 10.20 Firmaların stratejik opsiyon kullanımın sonucu elde edilen değere etki
eden unsurlar .................................................................................... 163
Çizelge 10.21 Firmaların stratejik opsiyon kullanımın sonucu elde edilen değere etki
eden unsurların ölçümü .................................................................... 164
Çizelge 10.22 Firma yönetimi uyum kapasitesi ölçümü anket soruları ................... 165
Çizelge 10.23 Firmaların stratejik opsiyon kullanımından elde ettikleri değer modeli
anlamlılık testi-ANOVA(b).............................................................. 165
Çizelge 10.24 Firmaların stratejik opsiyon kullanımından elde ettikleri değer modeli
açılayıcılık düzeyi-Model Summary ................................................ 166
Çizelge 10.25 Firmaların stratejik opsiyon kullanımından elde ettikleri değer modeli
değiĢken katsayıları -Coefficients .................................................... 166
Çizelge A.1 AraĢtırma Kapsamında Ġncelenen Firmalar ......................................... 192
x
ġEKĠL LĠSTESĠ
Sayfa
ġekil 1.1 Stratejik Yönetimdeki Temel Teorik Perspektiflerin GeliĢimi (Sanchez ve
Heene, 2004) ................................................................................................. 2
ġekil 2.1 Satın alma opsiyonunun kullanım hakkı değeri ............................................ 7
ġekil 2.3 Satma opsiyonunun kullanım hakkı değeri ................................................... 8
ġekil 2.4 Opsiyon Değerleme Örneği ........................................................................ 17
ġekil 2.5 Binom fiyat modeli ..................................................................................... 21
ġekil 2.6 Binom model örneği ................................................................................... 21
ġekil 3.1 Çevre, Esneklik ve Gerçek Opsiyonlar ....................................................... 28
ġekil 3.2 Stratejik Opsiyonlar ve Yetkinlik Yaratma ve Yetkinlik Kullanma Süreçleri
(Sanchez, 1997; Sanchez ve Heene, 1997) ................................................. 30
ġekil 3.3 BilgiiĢlem teknolojilerinde yapılan yatırımın ortaya çıkardığı opsiyonlar . 31
ġekil 3.4 Stratejik opsiyonların değerlendirilmesinde kullanılan temel düĢünce ...... 32
ġekil 3.5 Optimum opsiyon bekleme zamanı (Sanchez, 1996) ................................. 33
ġekil 3.6 Kaynak temin yolu (Sanchez, 1993) ........................................................... 34
ġekil 4.1 Gerçek Opsiyonların kullanılabileceği alanlar (Adler ve Levinthal , 2004)
..................................................................................................................... 42
ġekil 4.2 Ġnsan Kaynakları Belirsizlikler ve Ġnsan Kaynakları Opsiyonları
(Bhattacharya ve Wright, 2005) .................................................................. 47
ġekil 4.3 Opsiyonları Varlığından Az Değerleme veya Çok Değerleme Riskleri (Coff
ve Laverty, 2007) ........................................................................................ 49
ġekil 6.1 Firma ve Çevre Özelliklerini Ġçeren Stratejik Opsiyonlar Modeli.............. 66
ġekil 6.2 Çevre- strateji matrisi (Chandler, 1962) ..................................................... 81
ġekil 6.3 Strateji-yapı matrisi (Chandler, 1962) ........................................................ 81
ġekil 6.4 Firma çeĢitlendirmesinin 2 boyutlu kategorize edilmesi (Wilcox ve diğ.
2001) ........................................................................................................... 83
ġekil 7.1Stratejik Opsiyonlar ve Yarattıkları Değer .................................................. 94
ġekil 7.2 Bernardo ve Chowdhry (2002) Ģirket stratejileri modeli-1 ....................... 101
ġekil 7.3 Bernardo ve Chowdhry (2002) Ģirket stratejileri modeli-2 ....................... 102
ġekil 7.4 Tahmin Penceresi – Olay Penceresi .......................................................... 108
ġekil 8.1 Yetkinlik HiyerarĢisi (Javidan, 1998) ....................................................... 115
ġekil 8.2 Widener'in (2006) Kaynaklar ve Performans Arasındaki ĠliĢki Modeli ... 118
ġekil 8.3 Yetkinlik Temelli Yönetim DüĢüncesi ve Stratejik Opsiyonlar (Sanchez,
1995) ......................................................................................................... 122
ġekil 8.4 Yetkinliğin BeĢ Durumu ve Stratejik Opsiyonlar (Sanchez, 2004) .......... 123
ġekil 8.5 Yetkinlikler ve Stratejik Opsiyonlar Arasındaki ĠliĢki ............................. 129
ġekil 8.6 Yeteneklere Yapılan Yatırımların Getirisi ................................................ 130
ġekil 9.1 Stratejik Opsiyon Modeli .......................................................................... 132
ġekil 9.2 Stratejik Opsiyon Ölçüm Modeli .............................................................. 133
ġekil 9.3 ĠliĢkili Yetkinlik Yaratma Modeli............................................................. 134
ġekil 9.4 Finansal Opsiyonlar ve Stratejik Opsiyonlarda Firma Değeri .................. 135
ġekil 9.5 Anormal getiri ........................................................................................... 136
xi
ġekil 9.6 Nakit akıĢındaki değiĢim ve anormal getiriler (t3-t5) ............................... 137
ġekil 10.1 Stratejik Opsiyonlar Modeli Testi Ġçin Veri Toplama Kaynakları ......... 140
ġekil 10.2 Yetkinlikler ve Opsiyon Kullanımı Arasındaki ĠliĢki ............................. 154
ġekil 10.3 Yetkinlikler , stratejik opsiyon, çevre ve firma özellikler modeli yol
diyagramı ................................................................................................... 156
ġekil 10.4 Tam ölçüm modeli yol diyagramı (standardize edilmiĢ faktör yükleri ve
hata varyansları) ........................................................................................ 157
ġekil 10.5 Stratejik opsiyon, çevre ve firma özellikler modelinin standardize edilmiĢ
faktör yükleri ve hata varyansları .............................................................. 159
ġekil A.1 Makine Sektörü – 1996-2005 yılları Toplam SatıĢ değiĢimi ................... 193
ġekil A.2 Makine Sektörü – 1996-2005 yılları Toplam ÇalıĢan Sayısı değiĢimi .... 193
ġekil A.3 Makine Sektörü – 1996-2005 yılları SIC kodlu iĢ alanları sayısı değiĢimi
................................................................................................................... 194
ġekil A.4 TaĢ Toprak Sektörü – 1996-2005 yılları Toplam SatıĢ değiĢimi ............. 194
ġekil A.5 TaĢ Toprak Sektörü – 1996-2005 yılları Toplam ÇalıĢan Sayısı değiĢimi
................................................................................................................... 194
ġekil A.6 TaĢ Toprak Sektörü – 1996-2005 yılları SIC kodlu iĢ alanları sayısı
değiĢimi ..................................................................................................... 195
xii
STRATEJĠK KARARLARIN GERÇEK OPSĠYONLAR ĠLE
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
ÖZET
Son yıllarda dünyada yaĢanan geliĢmeler, Avrupa’da sınırların ortadan kalkması,
internet ve bilgisayar teknolojisinin hızla geliĢmesi vb. unsurlar küresel rekabeti
arttırmıĢtır. Bu artan rekabet ise firmaların çevrelerindeki değiĢim miktarının
artmasına dolayısıyla da firmalar için belirsiz bir ortam oluĢmasına yol açmıĢtır.
Firmalar bu yüksek rekabet koĢulları ve belirsizlik altında varlıklarını sürdürebilmek
için doğru zamanlarda doğru kararlar vermek zorundadır. Geleneksel yönetim
teknikleri bu hızlı değiĢen çevre için uygun çözümler sunamamaktadır. Bu dinamik
ve belirsiz çevreye tepki verebilmek amacıyla yöneticiler ve akademisyenler stratejik
esneklik kavramına odaklanmıĢlardır (Eisenhart ve Simmons, 1998). Stratejik
opsiyon teorisine göre stratejik esnekliğin en önemli özelliği kaynak ve yeteneklere
ihtiyaç duyulduğu zaman ulaĢılabilmesidir. (Sanchez, 1997) Stratejik esneklik
―organizasyonun esnek kaynakları elde etme ve kullanmadaki koordinasyon
esnekliği ile yaratılan stratejik opsiyonlara sahip olmasıdır‖ (Sanchez, 1993). Bu
çerçevede firma stratejisi kaynak ve yetkinliklerin firmanın sahip olduğu optimal
stratejik opsiyon setini oluĢturacak Ģekilde kazanılması ve koordine edilmesi olarak
tanımlanmıĢtır. Yaratılan opsiyonların kullanımı (firmanın sahip olduğu kaynak ve
yetenekleri kullanması) yeni kaynak ve yetkinlikler yaratacak bunlar ise firmalar için
yeni stratejik opsiyonlar oluĢmasını sağlayacaktır. Ancak böyle bir stratejik esnekliğe
sahip olmanın faydaları yanında çeĢitli maliyetleri de vardır. Bu sebeple "hangi tip
stratejik opsiyonların kullanılması stratejik opsiyon ile yaratılan ve opsiyonların
kullanılmasından elde edilen değeri en büyükleyecektir, bu süreci etkileyen faktörler
nelerdir?" sorusu ön plana çıkmaktadır.
Literatürde stratejik opsiyonların değerini inceleyen çeĢitli çalıĢmalar bulunmaktadır
(Reuer ve Leiblein 2000; Tong ve Reuer, 2006; Vassolo ve diğ. 2004; Sanchez,
2003). McGrath ve diğ. (2004) göre gerçek opsiyonlar, gerçek opsiyonları etkileyen
faktörler ve gerçek opsiyon performansları arasındaki iliĢki büyük oranda
incelenmemiĢtir. Stratejik opsiyonlar ile yaratılan ve stratejik opsiyon kullanımından
elde edilen değerin anlaĢılması gerekmektedir. Bu çalıĢmanın amacı bu iliĢkilerin ve
iliĢkilerin etkinliğinin araĢtırılmasıdır. Stratejik opsiyonlar ile yaratılan ve stratejik
opsiyon kullanımından elde edilen değeri etkileyen faktörler firmaya özgü (firma
boyutu, üst düzey yönetim yapısı vb.) ve çevresel faktörler (belirsizlik, cömertlik)
olmak üzere ikiye ayrılmıĢtır. Bir diğer ayrım ise finansal opsiyonlar ile stratejik
opsiyonların yapısal farklılıkları sebebiyle yapılmıĢtır. Coff ve Laverty (2007)
stratejik opsiyonların finansal opsiyonlardan farklı olduğunu stratejik opsiyonlarda
finansal opsiyonların aksine opsiyon kullanım zamanında belirsizliğin tamamen
ortadan kalkmadığını ve stratejik opsiyonu kullanmaktan elde edilen değerin firma
ile entegrasyon ve bilgi akıĢına bağlı olduğunu vurgulamıĢtır. Bu da yöneticilerin
değerli stratejik opsiyonlar yaratabilseler bile bu stratejik opsiyonları kullanımından
xiii
elde ettikleri değerin hala düĢük olabileceğini göstermektedir. Stratejik opsiyonların
yönetilmesi değerli stratejik opsiyonların yaratılmasını ve bunlardan değer elde
edilmesini içermektedir. "Stratejik opsiyonlar ile yaratılan ve stratejik opsiyon
kullanımından elde edilen değeri etkileyen faktörler nelerdir" temel sorusu
çerçevesinde beĢ adet araĢtırma sorusu ortaya konulmuĢtur: i) Firmanın en değerli
stratejik opsiyon portföyü geliĢtirme yeteneğini etkileyen unsurlar nelerdir? ii)
Firmaların stratejik opsiyon kullanmaları ile yarattıkları değeri etkileyen unsurlar
nelerdir? iii)Firmanın stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik geliĢtirme süreci
arasındaki iliĢki nasıldır, bu iliĢkiyi etkileyen unsurlar nelerdir? iv) Hangi stratejik
opsiyonlar yeni iliĢkili stratejik opsiyonlar yaratmaktadır? Gelecekte yaratılan
stratejik opsiyonlar ile yaratılan değer arasında bir iliĢki var mıdır? v) Firmanın
stratejik opsiyonlarından değer elde etmesini etkileyen unsurlar nelerdir?
ÇalıĢmada ilk olarak çalıĢmanın amacı açıklanmıĢtır. Ġkinci bölümde opsiyon
kavramı, finansal ve gerçek opsiyonların neler olduğu, özelliklerinin neler olduğu
açıklanmıĢtır. Daha sonra gerçek opsiyonlar ve strateji iliĢkisi irdelenmiĢtir. Üçüncü
olarak stratejik opsiyon kavramı, literatürdeki farklı stratejik opsiyon tanımları ve
stratejik opsiyonlar ile gerçek opsiyonlar arasındaki iliĢki açıklanmıĢtır. Bir sonraki
aĢamada stratejik opsiyon olarak değerlendirilen stratejik kararlar incelenmiĢtir.
Altıncı ve yedinci bölümlerde stratejik opsiyonların değeri, bu değeri etkileyen
faktörlerin neler olduğu incelenmiĢtir. Sekizinci bölüm kaynaklar, yetenekler ve
yetkinlikler ile stratejik opsiyonlar arasındaki iliĢki açıklanmaktadır. En son olarak
da incelenen çalıĢmalar doğrultusunda stratejik opsiyonların firma değeri üzerine
etkileri modellenmiĢ ve bu model çeĢitli istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz
edilmiĢ ve genel sonuçlar çıkarılmıĢtır.
xiv
THE EVALUATION OF STRATEGIC DECISIONS WITH REAL OPTIONS
SUMMARY
The developments in the recent years such as removal of cross border barriers in
Europe; the globalization of product markets, the technology developments, and the
change in the organization forms increased the competition among firms. This
increased competition caused high level of changes in the firms’ environment and
uncertainty for organizations of all types. The high level of competition and
uncertainty forced firms to make right and on time strategic decisions in order to
survive. The management practices for the stable environments are not suitable for
the new dynamic environment. In order to respond to this dynamic and uncertain
environment, managers and academicians focused on the organization’s strategic
flexibility. According to the strategic options view the main property of strategic
flexibility is the ability to access to the resources and capabilities when they are
needed (Sanchez, 1997). Strategic flexibility is defined as ―condition of having
strategic options that are created through combined effects of an organization’s
coordination flexibility in acquiring and using flexible resources‖ (Sanchez, 1993).
According to this definition in order to have strategic flexibility, firms need to have
strategic options and the main task of the managers is to define, develop, acquire and
coordinate the resources and competencies that will optimize the value of strategic
options cluster. Therefore managers should answer the question ―exercising what
kind of options result will optimize the value created and captured through the
strategic options and what are the factors affecting this process"?
In literature several researchers emphasized the value of strategic options (Reuer and
Leiblein, 2000; Tong and Reuer, 2008; Vassolo et al., 2004; Sanchez, 2003).
According to McGrath et al. (2004) the link between real options, the factors that are
effecting these options and the performance is largely unexamined. There is a need to
understand the factors that affect the value created and captured through the strategic
options. The objective of this study is to reveal this relation and the effectiveness of
it. In the study the factors affecting the value crated and captured through strategic
options are classified as firms' internal factors (firm size, management practices etc.)
and environmental factors (uncertainty, munificence). On the other hand Coff and
Laverty (2007) claimed that strategic options differ from financial options: in
strategic options, significant uncertainty remains at the exercise decision, and the
value of knowledge depends on its transfer and integration within the firm. Even if
managers are able to create valuable options, the value captured from a firm's options
may still be low. The management of strategic options therefore includes both
creating valuable strategic options and capturing the value of a firm's strategic
options. The main research questions are:
Based on the main question "what are the factors affecting the value created and
captured through the strategic options" five research questions are evaluated: i) What
are the factors effecting the value of strategic options portfolio? ii) What are the
xv
factors that affect a firm's ability to choose an optimal portfolio of strategic options
to develop (e.g., strategic planning processes, strategic decision processes) iii) what
is the ration between competence building process and exercising strategic options
iv) what is the value of the strategic options that trigger the sequential strategic
options? v) What are the factors that affect management's ability to capture value
from its strategic options (e.g., operational capabilities important in implementing
options)?
This study is organized as follows: at the first chapter the purpose of the study is
explained. At the second chapter option concept, financial and real options are
discussed. At the third and fourth chapter the strategic option concept and its relation
with real options are tried to be explained. Then decisions considered as strategic
options are revealed. At the sixth and seventh chapter the value of strategic options
and the factors affecting the value created and captured through the strategic options
are investigated. The eighth chapter investigates the relation between competencies
and strategic options. In the next two chapters, based on these previous sections a
strategic option model is developed and applied. The last chapter includes the
conclusion.
xvi
1. GĠRĠġ
Firmaların çeĢitli koĢullar altında stratejik karar vermelerini inceleyen stratejik
yönetim bakıĢ açıları zaman içerisinde geliĢme göstermiĢtir. Stratejik yönetimin
düĢüncesi daha eski dönemlerde var olmasına rağmen bugünkü anlamıyla stratejik
yönetim temelleri 1940’lı yıllarda ortaya konulmuĢtur. Stratejik yönetimde temel
olarak iki perspektiften söz etmek mümkündür. Bunlar ekonomik perspektif ve
davranıĢsal ve organizasyonel perspektiftir. Ekonomik perspektif organizasyona
dıĢarıdan bakmakta ve organizasyonun içerisinde gerçekleĢenleri ise bir kara kutu
olarak
görmektedir.
DavranıĢsal
perspektif
ise
organizasyonları
içeriden
değerlendirmekte, ekonomik perspektifte tanımlanan kara kutunun içerisindeki
anlamaya odaklanmaktadır. Bu bakıĢ açısını yansıtan iĢ politikaları düĢüncesi
―mutlu‖
organizasyonların
baĢarılı
organizasyonlar
olacağı
varsayımı
ile
davranmaktadır ancak rekabetçiliği açıklamaya çalıĢmamaktadır. Strateji teriminin
ortaya atıldığı 1960-1970 döneminde talep hızla artmakta, hemen hemen üretilebilen
her Ģey satılmaktadır, bu dönemlerde rekabet önemli bir unsur değildir. 1970’li
yıllarla birlikte rekabet artmasıyla her iki bakıĢ açısında da yeni akımların
oluĢmasına yol açmıĢtır. Bu yıllarda davranıĢsal perspektifi yansıtan liderlik, stratejik
insan kaynakları düĢünceleri ortaya atılmıĢ, daha sonraki yıllarda yöneticilerin
endüstriyi kendi akıllarında nasıl konumlandırdıkları ile ilgilenen ―biliĢsel modeller‖
düĢüncesi ortaya atılmıĢtır. Porter (1987) tarafından ortaya konulan endüstri yapıları
düĢüncesi endüstriyel organizasyon ekonomisi perspektifini yansıtmakta ve
firmaların baĢarısını endüstri içerisindeki konumu ile iliĢkilendirmektedir. Bu
düĢünce endüstri içerisindeki gruplarla ilgilenmekte, endüstri değer zinciri analizine
odaklanmaktadır, endüstri değer zincirini daha etkin kılmak amacıyla iĢ süreçleri
yeniden yapılanmasını öne çıkartmaktadır. Ancak bu bakıĢ açısı endüstrinin statik
olduğu varsayımıyla yola çıkmakta 1980’li yıllardan sonra ortaya çıkan endüstri
konumlarının hızla değiĢtiği dönemler için uygulama sorunları yaratmaktadır. Bu
dönemde ortaya çıkan kaynak temelli yaklaĢım firmaların performans farklılıklarını
ortaya koyan endüstri içerisindeki konumları dıĢındaki etmenleri araĢtırmıĢlar ve
1
firmanın sahip olduğu kaynakların firmaların baĢarısını sağlayan unsur olduğu
görüĢünü
ortaya
koymuĢlardır.
Kaynaklar
firmaların
endüstri
içerisindeki
konumlarına yol açmakta, bu da organizasyonun içerisindekileri inceleyen kara
kutunun açılmasına yol açmaktadır. Ancak bu düĢünce kaynakların fonksiyonel ve
davranıĢsal özelliklerini ortaya koyamamakta firmanın kaynaklarını ve bunların
kullanım baĢarılarını ortaya koyamamaktadır. Hamel ve Prahalad (1994) firmaların
baĢarısını, endüstri konumunu ortaya koyan temel yetkinlikler bakıĢ açısını ortaya
atmıĢlardır. Ancak temel yetkinlikleri tanımlamak ve bunların değiĢimini ortaya
koymak oldukça zordur. 1990’lı yıllarla birlikte hızla değiĢen çevre koĢulları
endüstrilerin dinamikliğini arttırmıĢ bu da kaynak temelli ve temel yetkinlikler
yaklaĢımlarında değiĢen çevreye uyum sağlayacak kaynaklar ve yetkinliklerin neler
olacağı sorusunu akla getirmektedir. Evrimsel teori bu kaynakların değiĢime
uğradığını ortaya koymakta; dinamik yetenekler teorisi ise firmanın kaynaklarında ve
yeteneklerinde değiĢimi
sağlayan
yeteneklerin neler olduğunu belirlemeye
çalıĢmaktadır. DeğiĢen çevre koĢullarına uyum sağlayacak öğrenen organizasyon
bakıĢı da bu dönemlerde ortaya çıkmıĢtır. ġekil 1.1 Sanchez ve Heene (2004)
çalıĢmasında ortaya konulmuĢ stratejik yönetimdeki bakıĢ açıları ve bunların
kronolojik dönemlerini göstermektedir.
Ekonomik perspektif
Endüstriyel ekonomi
Oyun Teorisi
Endüstri Yapıları
Stratejik Gruplar
Değer Zinciri Analizi
Yeniden Yapılanma
Kaynak Temelli
Yaklaşım
Edith Penrose’un
Firmaların Büyüme Teorisi
Temel Yetenekler
Evrimsel teori
Dinamik Yetenekler
Öğrenen Organizasyon
Bilişsel Modeller
Liderlik
Stratejik İnsan Kaynakları
Yönetimi
Genel Yönetim
(Harvard)
1940-1950
İş Politikaları
1960'lar
1970'ler
1980'ler
1990'lar ve sonrası
Davranışsal Perspektif
ġekil 1.1: Stratejik Yönetimdeki Temel Teorik Perspektiflerin GeliĢimi (Sanchez ve
Heene, 2004)
2
Stratejik yönetimin 1980-1990 yılları arasındaki dönemi taahhüt dönemi olarak
düĢünülebilir bu dönemlerde iĢlem maliyeti teorisinin de vurguladığı firmanın en
doğru kaynağı bularak buna yatırım yapması firma baĢarısının sırrı olarak
görülmektedir. Ancak 1990’lı yıllarda çevrede yaĢanan teknolojik geliĢmeler
(örneğin, internet, cep telefonları, kiĢisel bilgisayarlar ve benzeri geliĢmeler) bunun
yanı sıra küreleĢmenin hızla artması (Avrupa Birliği, kotaların kalkması vb.)
firmaların bir alana bağlı kalmalarının getirisini azaltmıĢ, çevredeki hızlı değiĢimlere
ayak uydurabilen firmaların baĢarılı olmalarına yol açmıĢtır. Bugünün dünyası çok
rekabetçi ve hızla değiĢen bir çevre olarak tanımlanmakta (Englehardt ve Simmons,
2002), hız iĢ performansının bir parçası olarak görülmektedir (Brown ve Eisenhart
1998; Nadler ve Tushman, 1999).
Bu da stratejik esneklik kavramının ön plana çıkmasını sağlamıĢtır (Ford ve diğ. ,
2002). Kulatilaka ve Perotti (1998) stratejik esnekliğin bir değeri olduğunu finansal
formüllerden yararlanarak ispatlamıĢlardır. Bu sayede belirsiz ortamlarda stratejik
esnekliğin firmalara değer katacağını göstermiĢlerdir. Stratejik esneklik, değiĢen
çevre koĢullarında uygulanabilecek stratejik opsiyonlara sahip olunması durumudur
ve bu amaçla kaynakların ve yeteneklerin elde edilmesi ve koordine edilmesi olarak
tanımlanmıĢtır.(Sanchez, 1993). Bu durumda değiĢen çevre koĢullarına uyum
sağlamak için firmaların çeĢitli stratejik opsiyonlara sahip olmaları gerekmektedir.
Böyle bir tanımda yöneticilerin görevi değerli stratejik opsiyonlar yaratmak ve bu
stratejik opsiyonlardan yaratılan değeri kullanmaktır. AraĢtırmacılar hızla değiĢen
çevre koĢullarının firma stratejisi üzerine etkisini ve firmaların artan belirsizlikle
nasıl baĢa çıktığı ile ilgili çalıĢmalar yapmaktadır (Brown ve Eisenhart 1998;
Luehrman, 1998; Miller ve Arikan, 2004). Stratejik yönetim araĢtırmacıları ve
uygulamacıları seçenekleri korurken kaynak taahhüdünü azalması sebebiyle stratejik
kararları gerçek opsiyon yaklaĢımı ile değerlendirmektedir. (Amram ve Kulatilaka,
1998; Dixit ve Pindyck, 1994, 1995; Kogut ve Kulatilaka, 2001; McGrath, 1997;
Trigeorgis, 1996).
Bu çalıĢmada firmaların yarattıkları stratejik opsiyonların değerinin ne olduğu, bu
değeri etkileyen unsurların neler olduğu araĢtırılmıĢtır. Bu araĢtırmada hem
ekonomik hem de davranıĢsal perspektiften yararlanılmıĢ, firmaları farklılaĢtıran
organizasyonel çevre (Hansen ve Wernerfelt, 1989) gibi ekonomik perspektifi
yansıtan dıĢsal faktörlerin yanı sıra davranıĢsal perspektifi yansıtan firmanın
3
organizasyonel yapısı (Chandler, 1962) ve yönetim yapıları (Goold ve Campbell,
1987) gibi içsel faktörlerin de stratejik opsiyonların değerine olan etkisi
incelenmiĢtir.
4
2. GERÇEK OPSĠYON NEDĠR?
Gerçek opsiyonlar Ģirketlerin verecekleri kararları esnek bir yapıda değerlendirerek,
sağlıklı bir karar vermelerinde kullanılan araçlardır. Gerçek opsiyon kavramı finansta
kullanılan opsiyon teorisini temel alarak bu teoriyi gerçek kararlara uygulamıĢtır. Bu
sebeple öncelikle finansal opsiyon kavramı ve terimleri açıklanmıĢ, daha sonra
gerçek opsiyon kavramı irdelenmiĢtir.
2.1 Opsiyon Kavramı
Opsiyon tercih, seçim anlamına gelmektedir. Finansal olarak opsiyon herhangi bir
varlığı anlaĢılan tarihte sabit bir fiyattan satma yada satın alma hakkı veren araçlar
olarak tanımlanabilir. Opsiyonların en önemli özelliği opsiyonu satın alana satma ya
da satın hakkı tanıması ancak bir zorunluluk getirmemesidir (Damodaran, 1997).
Temelde iki çeĢit opsiyon tanımlanmaktadır.
1-Satın alma hakkı opsiyonu (Call option)
2 - Satma hakkı opsiyonu (Put option)
Her iki opsiyon tipinde de opsiyonu satın alan ve opsiyonu satan taraflar opsiyonun
miktarı, iĢlem vadesi, opsiyon kullanım fiyatı(exercise price, strike price), opsiyon
için ödenecek prim konusunda anlaĢırlar. Opsiyonu satın alan taraf opsiyon için prim
öder ancak opsiyonlarla ilgili baĢka bir ödeme yapmak zorunda değildir. Kullanım
fiyatı (exercise price) opsiyon sözleĢmelerinde, opsiyona konu olan kıymetin,
opsiyonun kullanılacağı anda alınacağı veya satılacağı fiyattır (Lee ve Finnery,
1990). Opsiyon primi ise o opsiyonu elde etmek için ödenmesi gereken fiyattır.
Satın alma hakkı opsiyonu (Call option): Satın alma hakkı opsiyonlarında (call
option) opsiyonu satın alan taraf bir malı belirli bir fiyattan satın alma hakkını elinde
tutar. Satınalma hakkın opsiyonunu satın alan taraf söz konusu kıymetin değerinin
yükseleceğini düĢünmekte ve bu kıymetin fiyatını sabitlemek için satın alma hakkı
opsiyonu satın alır. Vade geldiğinde kıymetin piyasa fiyatı ile opsiyon
sözleĢmesindeki fiyatı karĢılaĢtırılarak opsiyonu kullanıp kullanmayacağına karar
5
verir. Eğer sözleĢmede anlaĢmaya varılan fiyat piyasadaki fiyattan düĢükse opsiyonu
kullanmak karlı olacağından opsiyonu satın alan taraf bu hakkını kullanır. Aksi
durumda yani piyasa fiyatı sözleĢmedeki fiyattan daha düĢükse opsiyonu elinde tutan
taraf opsiyonu kullanmak yerine daha ucuz olan piyasa fiyatına almayı tercih
edecektir. Satın alma opsiyonunu satan tarafın beklentisi opsiyonun vade sonundaki
fiyatının sözleĢmedeki fiyattan daha küçük olacağıdır. Bu durumda opsiyonu satan
taraf opsiyonun kullanılmaması durumunda elinde opsiyon satıĢ primine sahip
olacaktır. ġekil 2.1 satınalma opsiyonunun alıcısına ve satıcısına yarattığı değeri
göstermektedir.
Bu durumu bir örnekle açıklayabiliriz. Örneğin, haziran ayında fiyatı 45 YTL olan X
hisse senetlerini, eylül ayı sonuna kadar 50YTL’den satın alma hakkı veren bir
opsiyon
sözleĢmesinin
imzalandığını
düĢünelim.
SözleĢmenin
primi,
yani
sözleĢmeye sahip olmak için satın alma hakkını satın alan tarafın ödediği fiyat 1 YTL
olsun. Opsiyon alıcısı X hisse senetlerinin eylül ayı sonunda 50 YTL’nin üzerine
çıkacağını düĢünmektedir. Öte yandan, opsiyon satıcısı ise, hisse senedi fiyatının
düĢeceğini tahmin etmektedir.
Alım opsiyonunda opsiyonun iĢleme konulması için iĢlem fiyatının piyasa fiyatının
altında olması gerekmektedir. X Ģirketi örneğinde olduğu gibi hisse senedinin piyasa
fiyatı 50YTL’nin üstünde olursa opsiyon alıcısı sözleĢmeyi iĢleme koyacaktır. Eğer,
X hisse senedinin piyasa fiyatı iĢlem fiyatının altında olursa opsiyon sözleĢmesi
iĢleme konulmayacaktır. X Ģirketi hisse senedinin fiyatı arttıkça satın alma opsiyonu
sahibinin karı artar, zararı ise en fazla ödediği prim kadardır. Piyasa fiyatı
sözleĢmede belirtilen fiyatı aĢmaya baĢladığı andan itibaren opsiyon kullanılır.
Ancak hemen kara geçilmez. Çünkü, sözleĢme yapıldığında prim ödendiğinden,
opsiyon alıcısı ödediği prim kadar zararla iĢe baĢlamaktadır. Piyasa fiyatı primi telafi
edici düzeye ulaĢtıktan sonra ( 50+1= 51 ) opsiyon sahibi kara geçmeye baĢlar. Hisse
senedinin piyasa fiyatı arttıkça satın alma opsiyonu sahibi kazançlı çıkarken, satıcı
zarara uğramaktadır. Opsiyon satıcısının karı en fazla prim kadardır. Opsiyon
sahibinin karı (zararı) opsiyon satıcısının zararını (karını) oluĢturur. Alıcının zararı
opsiyon primi ile sınırlı iken, satıcının zararı teorik olarak sınırsız olması satan
tarafın daha çok risk üstlenmesi sonucunu doğurur.
6
Satın alma opsiyonunun Sahibine Yarattığı Değer
Hisse değeri
Satın alma opsiyonunun Satıcısına Yarattığı Değer
Hisse değeri
ġekil 2.1 :Satın alma opsiyonunun kullanım hakkı değeri
Satma hakkı (Put) opsiyonu : Alan tarafa satım hakkı tanıyan opsiyon sözleĢmelerine
Satma hakkı (Put) opsiyonu denilmektedir. Bu tür opsiyonlarda opsiyonu alan tarafın
sözleĢmede belirtilen menkul kıymetleri opsiyonu satan tarafa satma hakkı
bulunmaktadır. Opsiyonu alan tarafın ileride fiyatların düĢeceği yönünde bir
beklentisi veya çekincesi vardır. Beklentisi doğru çıktığı takdirde elindeki menkul
kıymetleri piyasaya göre daha yüksek fiyattan opsiyon satıcısına satma hakkı
doğacaktır. Elinde menkul kıymet yoksa piyasadan daha ucuz fiyattan menkul
kıymeti satın alıp opsiyon satıcısına satarak kar etmesi de mümkündür. Ancak,
fiyatlar alıcının beklediği yönde geliĢmezse yani fiyatlar yükselirse opsiyonu
kullanmak alıcı için karlı olmayacaktır. Piyasada daha yüksek fiyata menkul
kıymetlerini satabilecekken daha düĢük fiyata opsiyon satıcısına satmak istemeyecek
dolayısıyla opsiyondan doğan hakkını kullanmayacaktır. Bu durumda ödediği prim
kadar bir zararı söz konusu olacaktır. Diğer taraftan opsiyon satıcısının beklentisi
alıcının tam ters yönündedir. Gelecekte fiyatların yükseleceğini beklediğinden
opsiyonunun kullanılmayacağını veya fiyatın aldığı prim kadar yükselmeyeceğini
tahmin etmekte ve aldığı prim kadar kar etmeyi hedeflemektedir.
7
Fiyatlar opsiyonu satan tarafın beklentilerinin aksine bir geliĢim gösterirse opsiyonu
alan taraf opsiyonu kullanmak isteyecek ve opsiyonu yazan için zarar oluĢacaktır.
ġekil 2.2 satma opsiyonunun alıcısına ve satıcısına yarattığı değeri göstermektedir.
Satma opsiyonunun
Sahibine Yarattığı
Değer
Hisse değeri
Satma opsiyonunun
Satıcısına Yarattığı
Değer
Hisse değeri
ġekil 2.2 : Satma opsiyonunun kullanım hakkı değeri
Satma hakkı opsiyonlarında satın alma opsiyonlarının aksine iĢlem fiyatı genellikle
söz konusu varlığın piyasa fiyatının altında belirlenir. Örneğin, piyasa fiyatı 55 YTL
olan X hisse senetleri için, 50 YTL iĢlem fiyatı belirlendiğini ve primin 1 YTL
olduğunu varsayalım. Bu örnekte; alıcı, hisse senetlerinin fiyatının 50 YTL’nin altına
düĢeceğini, satıcı ise, düĢmeyeceğini tahmin etmektedir. Eğer, fiyat opsiyon vadesi
içerisinde veya sonunda 50 YTL'nin altına düĢerse opsiyon iĢleme konur. Bu durum
karda (in the money) olarak ifade edilir. Fiyatın 50 YTL’nin üzerinde olması
durumunda, satma opsiyonu iĢleme konmaz, çünkü bu durum zararda (out of money)
olarak ifade edilir. Bu durumda vade bitiminde opsiyon sözleĢmesi değersiz hale
gelir. Satma opsiyonu alıcısının kazancı teorik olarak hisse senedinin piyasa fiyatının
sıfıra düĢmesi durumunda 49 YTL’dir. Bu nedenle alıcının söz konusu kazancı
sınırsız olarak ifade edilir. Alıcının riski ise ödediği 1 YTL’lik prim kadardır. Satma
opsiyonunun satıcısı sözleĢmenin alıcı tarafından iĢleme konulmasıyla söz konusu
hisse senetlerini belirlenmiĢ miktarda ve fiyattan satın alma zorunluluğundadır.
Opsiyon satıcısının maksimum kazancı aldığı prim kadardır. Satın alma opsiyonunda
incelenen örneği ele alarak satma opsiyonunu Ģekille açıklamaya çalıĢalım. Satma
opsiyonunda hazırlanan sözleĢmenin satın alma opsiyonundan farkı hazırlanan
8
sözleĢmenin X hisse senetlerinin satma hakkını içermesidir. Hisse senetlerinin
fiyatının düĢmesi durumunda ġekil 2.2’den anlaĢılacağı gibi satma opsiyonunu
elinde bulunduran tarafın karı artacaktır. Hisse senedinin piyasa fiyatı sözleĢmesinde
de belirtilen fiyatın altına düĢmeye baĢladığı andan itibaren opsiyon kullanılır.
Ancak, baĢlangıçta prim ödediği için hemen kara geçilmez. Fiyat primi telafi edecek
düzeye düĢtükten sonra
(50 – 1 = 49) kara geçilmeye baĢlanır. Hisse
senetlerinin piyasa fiyatı düĢtükçe satma opsiyonu sahibi kazançlı çıkarken, satıcısı
zarara uğramaktadır. Çizelge 2.1 opsiyonu satın alan ve opsiyonu satan tarafların
yükümlülüklerini göstermektedir.
Çizelge 2.1: Opsiyon Yükümlülükleri
Satın Alan
Satın alma opsiyonu
Satan
Varlığı satın alma hakkı Varlığı satma zorunluluğu
Satma hakkı opsiyonu Varlığı satma hakkı
Varlığı satın alma zorunluluğu
Temel olarak finansta iki tür opsiyon sözleĢmesi vardır.
1.
Avrupa Tipi Opsiyon: SözleĢmede tanımlanan hakkın sadece vade sonunda
kullanılmasına imkan veren opsiyon sözleĢmesidir.
2.
Amerikan Tipi Opsiyon: SözleĢmede tanımlanan hakkın vade sonunda yada
vade sonundan önceki herhangi bir tarihte kullanılmasına imkan veren opsiyon
sözleĢmesidir.
Bu iki tip opsiyon sözleĢmesi dıĢında yeni opsiyon tipleri örneğin Asya tipi opsiyon
vb. ortaya çıkmakla birlikte yaygın olarak bu iki tip opsiyon kullanılmaktadır.
Çizelge 2.2’de Amerikan tipi bir opsiyonda alıcının ve satıcının olası iĢlemleri
gösterilmiĢtir (Damodaran, 1997). Opsiyonların değeri pazar fiyatı, kullanım fiyatı,
risksiz faiz oranı, bitiĢ tarihine olan zaman ve değiĢkenliğe bağlı olarak
değiĢmektedir.
9
Çizelge 2.2 : Amerikan tipi bir opsiyonda alıcının ve satıcının olası iĢlemleri
ġimdi
Vade Sonunda
Satınalma
Opsiyon fiyatını öder (call price) ve
Eğer varlık değeri(S)> Kullanım fiyatı
Opsiyonu
opsiyon kullanma hakkına sahip olur
(K) opsiyon alıcısı opsiyonu kullanır
satın
alan
Brüt Kar = S-K
taraf
Net Kar =S-K-Opsiyon fiyatı
Satınalma
Opsiyon fiyatını (call price) alır ve
Eğer varlık değeri(S) < Kullanım fiyatı
opsiyonu
vadeden önce opsiyon alıcısının talep
(K) opsiyon alıcısı opsiyonu kullanmaz
satan taraf
ettiği zamanda varlığı kullanım fiyatına
Opsiyon alıcısı kaybı = Opsiyon fiyatı
opsiyon alıcısına vermeyi kabul eder.
Opsiyon satıcısı kazancı = Opsiyon
fiyatı
Satma
hakkı
opsiyonu
satın
Opsiyon fiyatını öder (put price) ve
Eğer varlık değeri(S)< Kullanım fiyatı
opsiyon kullanma hakkına sahip olur
(K) opsiyon alıcısı opsiyonu kullanır
alan
Brüt Kar = K-S
taraf
Net Kar =K-S-Opsiyon fiyatı
Satma
hakkı
Opsiyon fiyatını (put price) alır ve varlığı
Eğer varlık değeri(S) > Kullanım fiyatı
opsiyonu
opsiyon alıcısı talep ederse kullanım
(K) opsiyon alıcısı opsiyonu kullanmaz
satan taraf
fiyatına almayı taahhüt eder
Opsiyon alıcısı kaybı = Opsiyon fiyatı
Opsiyon satıcısı kazancı = Opsiyon
fiyatı
Opsiyon fiyatı etkileyen unsurlar Ģu Ģekilde sıralanabilir:

Her opsiyonun bir içsel değeri bir de zaman değeri vardır.

Hisse senedinin değeri kullanım değerine ne kadar yakında ise opsiyonun zaman
değeri o kadar artar. Hisse senedinin aĢağı mı yukarı mı gideceğinin belirsizliği
artmaktadır.

Satın alma opsiyonlarında kullanım fiyatı azaldıkça opsiyon primi düĢer.

Bunun sebebi opsiyon fiyatı azaldıkça opsiyonlar ile kazanılan kaldıraç etkisinin
azalması ve daha yüksek opsiyonların daha yüksek kayıp potansiyelleri
olmasıdır.
10
Çizelge 2.3 opsiyon değerinin belirlenmesinde önemli olan etmenleri sıralamaktadır
(Damodoran, 1997).
Çizelge 2.3 : Opsiyon Değerine Etkisi Olan Faktörler
Faktör
Satın alma opsiyon değeri
Satma hakkı opsiyon değeri
(call price)
(put price)
Varlığın değerinde artıĢ
Arttırır
Azaltır
Kullanım fiyatında artıĢ
Azaltır
Arttırır
Varlığın değiĢkenliğinde artıĢ
Arttırır
Arttırır
Vadede artıĢ
Arttırır
Arttırır
Faiz oranlarında artıĢ
Arttırır
Azaltır
2.2 Gerçek Opsiyon Tanımı
Gerçek opsiyon kavramı Myers (1977) tarafından ortaya atılmıĢtır. Bir kararın
verildiği ve o karardan vazgeçme hakkımız yada zaman içinde kararlarımızda
değiĢiklikler olabileceği göz önünde bulundurulmaz. Ama gerçek hayatta bu böyle
değildir. Zaman içinde iĢletmenin önüne yeni fırsatlar çıkabilmekte, piyasada olumlu
yada olumsuz değiĢiklikler yaĢanmaktadır. Bu yeni durumlarda iĢletmeler, zorunlu
olmasa da, uygun görmeleri halinde mevcut projelerini geniĢletebilmekte,
erteleyebilmekte yada projelerini daha uygun zamanda hayata geçirmek için
bekleyebilmektedirler.
Uygulamada
karĢılaĢılan
pek
çok
yatırım
kararının
değerlendirilmesinde, bu seçenekler göz ardı edilip, riskler ve fırsatlar tam olarak
değerlendirmeye alınmadığı için sağlıklı sonuçlara ulaĢılamamaktadır. Yatırım
kararlarında firmanın önündeki seçenekleri veya alternatif stratejileri de dikkate alan
bir yaklaĢım yatırımların daha doğru, daha gerçekçi bir Ģekilde değerlendirilmelerine
olanak verebilecektir. Zorunluluğun olmaması ve yöneticilerin istemeleri halinde bu
projeleri hayata geçirme imkanlarının olması, opsiyon yaklaĢımının proje değerleme
için kullanılabilecek bir araç olduğunu göstermektedir. Bu noktada gerçek opsiyon
yaklaĢımı karar vericilere yardımcı olmaktadır.
Hazırlanan projeleri, yöneticiler, hayata geçirme hakkına sahip olmalarına rağmen,
zorunlu olmamaları açısından bir opsiyon olarak değerlendirilebileceği düĢüncesi
gerçek opsiyon yaklaĢımına kaynaklık etmektedir. Bir gerçek opsiyonun temel
11
avantajı yönetimsel esneklik ile değerlendirme sürecini bir araya getirip en iyi
kararların verilmesini sağlamasıdır.
Gerçek opsiyonları, yatırımları esneklik ve belirsizlik göz önüne alarak analiz
edilmesi yada finansal opsiyonlarda olduğu gibi gerçek opsiyonlarda isteğe bağlı
kararlar yada haklar içeren ama sorumluluk vermeyen, belirlenmiĢ alternatif bir fiyat
üzerinden bir varlığın alımı yada değiĢtirilmesi ile ilgili yada en kısa Ģekilde gerçek
varlıklar üzerindeki opsiyonlar olarak tanımlayabiliriz ( Mun, 2002) .
Kısaca gerçek opsiyonların özellikleri Ģu Ģekilde sıralanabilir: Yönetimsel kararlar
gerçek varlıklar üzerinde satım ve alım opsiyonu yaratır. Bu opsiyonlar yöneticilere
stratejik amaçlarına ulaĢmalarında ve firmaların değerlerinin maksimize edilmesinde
zorunluluklar değil haklar tanırlar. Gerçek opsiyonlar sadece bir yatırımın finansal
sonuçlarını belirlemek için değil aynı zamanda opsiyon yapısının ortaya
koyulmasında ortaya çıkan yeni gerçek opsiyonların keĢfedilmesinde de kullanılır.
Gerçek opsiyonlar nakit akıĢı veya net Ģimdiki değer analizinin yerine geçmezler. Bu
analizleri ve bu analizlerin kavramlarını yeni bir değerleme paradigması yaratarak
finansal ve stratejik analizlerde kullanırlar. Gerçek opsiyonları kullanmak yönetsel
esneklik kaynaklı tüm değerleri görünür kılmaktadır. Genelde opsiyon değeri net
Ģimdiki değerden büyük olur. ġirketlerin özellikleri opsiyonun değerini etkiler.
(Özellikle Ģirketin yaratılan opsiyonları kullanabilme yeteneği olup olmaması)
Finansal opsiyonların aksine gerçek opsiyonlar alınıp satılmazlar. Örneğin bir firma
sahibi fabrikasını geniĢletme kararını baĢka bir firmaya satamaz. Firmalar bu ve
benzeri yatırım kararlarını yüzyıllardan beri vermektedirler ancak bunların gerçek
opsiyon olarak tanımlanmaları görece yenidir. Bu tanım söz konusu kararların yeni
daha analitik yöntemlerle değerlendirilmesiyle ortaya çıkmıĢtır.
ÇeĢitli kararlar farklı opsiyon tiplerinin oluĢmasına yol açmıĢtır. Gerçek opsiyon
tiplerinden bazıları Ģunlardır. yatırım zamanlama opsiyonları, büyüme opsiyonları,
varolan ürün hattını geniĢletmek, yeni ürün, yeni coğrafi pazar, vazgeçme opsiyonu,
küçülme, geçici olarak erteleme, esneklik opsiyonları. Trigeorgis(1996) altı opsiyon
çeĢidi tanımlamıĢtır, bu opsiyon çeĢitleri Çizelge 2.4’te gösterilmektedir.
12
Çizelge 2.4 :Gerçek opsiyon çeĢitleri (Trigeorgis, 1996)
Opsiyon
Tanım
Erteleme Opsiyonu
Yönetim belirli bir kaynağı, alanı kullanmayı erteleyebilir.
Yönetim Pazar koĢullarının ciddi biçimde kötüleĢmesi durumunda yatırımı
Durdurma Opsiyonu durdurup, varlıkların ikinci el pazarında değerlendirilmesine karar verebilir.
Pazar koĢullarının beklenenden iyi geliĢmesi durumunda yönetim kaynak
GeniĢleme Opsiyonu kullanımını artırma, yatırımı hızlandırma yönünde karar verebilir.
Fiyat ya da talepteki değiĢime göre yönetim üretilen ürün karmasını ya da aynı
DeğiĢtirme Opsiyonu çıktıyı üretmek için girdi karmasını değiĢtirme yönünde karar verebilir
Yatırımı belirli aĢamalarda yapıp herhangi bir anda eldeki bilgi artıp yatırımın
AĢamalandırma
çekici olmadığı karar verilirse belirli bir aĢamada durdurma kararı verilebilir. Bu
Opsiyonu
aĢamalar ardıĢık birer opsiyon olarak düĢünülebilir.
Büyüme Opsiyonu
Bir ilk yatırım kendinden sonraki birçok yeni fırsatın anahtarı olabilir.
Gerçek hayatta opsiyonlar genelde birkaç opsiyonun bileĢimi olarak karĢımıza
çıkmaktadır. BileĢik opsiyonların değeri genelde bileĢenlerin toplamına eĢit
BileĢik Opsiyonlar
olmamaktadır. Çünkü bileĢenler de birbirleri ile etkileĢim halindedir.
Gerçek opsiyonun değerini hesaplarken geleneksel net Ģimdiki değeri ve opsiyon
değeri kullanılır ―Gerçek NġD = Geleneksel NġD + Opsiyonun Değeri‖ Ģeklinde
formülüze edilebilir. (Smit ve Trigeorgis, 2004)
Gerçek opsiyonları finansal opsiyonlardan ayıran özellikler ise Ģu Ģekilde
sıralanabilir (Mun, 2002):
1. Finansal opsiyonlarda karar verme anında tüm belirsizlikler çözülmüĢtür
ancak gerçek opsiyonlarda belirsizliklerin bir bölümü devam edebilir.
2. Finansal opsiyonlarda opsiyon sahibi belirsizliği etkileyemez. Ancak gerçek
opsiyonlarda yöneticiler varlığın durumunu etkiler, zaten yöneticilerden
böyle bir etki yaratmaları da beklenir.
3. Finansal opsiyonlarda vade belirli iken gerçek opsiyonlarda vade belirsizdir.
4. Finansal opsiyonlar satın alan firmanın özelliklerinden etkilenmez. Gerçek
opsiyonlarda opsiyon değerinin bir kısmı firmanın özelliklerinden (temel
13
yetkinliklerinden, içinde faaliyet gösterdiği alandan, sahip olduğu bilgi
düzeyinden vs.) etkilenir.
5. Zaman her zaman gerçek opsiyonun değerini arttırmaz. Rekabetçi bir
ortamda rakiplerin davranıĢları da opsiyon değerini etkiler. (finansal
opsiyonlardan bölünen hisse senedi davranıĢı gösterir)
6. Finansal opsiyonlar ticari olarak alınıp satılabilirler.
7. Finansal opsiyonların kullanım kuralları iyi tanımlanmıĢtır. Gerçek
opsiyonlarda ise varlık değeri, vade ve kullanım fiyatı belirsizlikler içerdiği
için opsiyonların değerlenmesinde bulanıklıklar vardır.
8. Black ve Scholes opsiyon fiyatlandırma yöntemi gerçek opsiyonların
değerlendirilmesinde doğru bir analiz yöntemi değildir. Temel varsayımları
gerekler ile uyum sağlamaz.
9. Ancak bu gerçek opsiyonların kullanılamaz olduğunu göstermek bu
opsiyonların değerlemesinde baĢka teknikler kullanılır. (Binom modeller)
Çizelge 2.5’de greçek opsiyon kavramları ile finansal opsiyon kavramları arasında
bir karĢılaĢtırma yapılmıĢtır.
Çizelge 2.5 :Finansal Opsiyon Kavramlarıyla Gerçek Opsiyon Kavramlarının
KarĢılaĢtırılması
Finansal Opsiyon
DeğiĢken
Gerçek Opsiyon
Kullanım fiyatı
K
Varlığa sahip olmanın maliyeti
Hisse senedi fiyatı
S
Varlıktan elde edilecek gelecek nakit
akıĢlarının bugünkü değeri
Vade
T
Zaman
opsiyonunun
sürdürülebileceği
zaman uzunluğu
getirilerinin ζ2
Stok
varyansı
Risksiz
Varlığın riskliliği, en iyi ve en kötü
senaryolar arasındaki varyans
yatırım
geri r
Risksiz yatırım geri dönüĢ oranı
dönüĢ oranı
14
2.3 Değer Belirlenmesindeki Temel Mantık
Daha öncede belirttiğimiz gibi opsiyonların değeri pazar fiyatı, kullanım fiyatı,
risksiz faiz oranı, bitiĢ tarihine olan zaman ve değiĢkenliğe bağlı olarak
değiĢmektedir. Diğer koĢullar aynıyken piyasa fiyatı arttıkça satın alma opsiyonun
fiyatı da artmaktadır. Örneğin piyasa fiyatı 60 YTL olan bir hisse 50 YTL olan bir
hisseden daha yüksek satın alma opsiyonu yaratmaktadır. Benzer Ģekilde kullanım
fiyatı arttıkça opsiyon fiyatı azalmaktadır. Risksiz faiz oranındaki artıĢ opsiyon
değerini arttırmaktadır. BitiĢ tarihine olan zaman arttıkça opsiyonun değeri
artmaktadır. Tersi biçimde de bitiĢ tarihine yaklaĢtıkça opsiyonun zaman değeri
azalmakta bu yüzden toplam değeri de azalmaktadır. DeğiĢkenlik arttıkça opsiyonun
değeri artmaktadır. DeğiĢken ortamlarda Ģirketler kendilerini garantiye almak
isteyecekleri için bu değer artmaktadır.
Tüm bu değerlerin birbiriyle olan iliĢkilerine bağlı olarak opsiyon değeri
belirlenmesinden önce bu bölümde opsiyonların temelinde yatan düĢünce tarzı
incelenecektir. Opsiyon değerinin belirlenmesinde risksiz bir portföy oluĢturma
düĢüncesi yatmaktadır. Piyasanın tüm koĢullarında eldeki toplam değeri sabit tutmak
amaçlanmaktadır. Belirli bir sayıda gerçek değer konusu olan varlık hissesi ve buna
karĢılık risksiz faiz oranı ile hisse senedi alındığında piyasanın iyiye gitmesi veya
kötüye gitmesi eldeki portföy değerini değiĢtirmeyecektir. Bu durum sıfır riskli
hedging tekniği olarak isimlendirilir.
Opsiyonun vadesinin dolmasına bir dönem kaldığı varsayılmaktadır. Vade geldiğinde
hisse senedinin fiyatı ya u oranında yukarı ya da d oranında aĢağı doğru hareket
edecektir. Bu durumda hisse senedinin fiyatı (Trigeorgis, 1996):
Fiyat yükseldiğinde:
S u  S (1  u)
(2.1)
Fiyat düĢtüğünde: S d  S (1  d )
(2.2)
Vade sonunda oluĢan hisse senedi fiyatına göre bir satınalma opsiyonunun fiyatı
aĢağıdaki gibi olacaktır:
Cu  maks(S (1  u)  E ),0
(2.3)
Cd  maks(S (1  d )  E ),0
(2.4)
15
Fiyat düĢtüğünde opsiyonun zararda (S(1+d)<E), fiyat yükseldiğinde ise karda
(S(1+u)>E) bir opsiyon haline geldiğini varsayalım. Bir diğer varsayım ise risksiz
getiri oranının (r), d ve u parametreleri arasında bir değer aldığıdır.
Opsiyonun fiyatını bulmak için hisse senedi ve opsiyonlardan oluĢan risksiz bir
portföy oluĢturulmaktadır (Smit ve Trigeorgis, 2004). Bu portföye denge (hedge)
veya arbitraj portföyü denilmektedir. Risksiz portföyün getirisi risksiz getiri oranına
eĢittir. Söz konusu portföyde h adet hisse senedi satın alınmıĢ ve bir adet satın alma
opsiyonu satılmıĢtır. Portföyün değeri  adet hisse senedinin değerinden satınalma
opsiyonunun değerinin düĢülmesiyle bulunmaktadır.
V  S  C
(2.5)
Opsiyonun vadesi geldiğinde portföyün değeri için iki olasılık söz konusudur:
Vu  S (1  u)  Cu
(2.6)
Vd  S (1  d )  Cd
(2.7)
Fiyat ne olursa olsun aynı getiri sağlanabiliyorsa pozisyon risksiz demektir:
Vu  Vd
(2.8)
S (1  u)  Cu  S (1  d )  Cd
(2.9)

Cu  C d
Su  S d
(2.10)
Risksiz bir yatırımın risksiz getiri oranına eĢit bir getiri sağlaması gerektiğinden
portföyün bir dönem sonraki değeri, bugünkü değerinin risksiz getiri oranına göre
değerlenmiĢ haline eĢit olmalıdır. Aksi takdirde arbitraj imkanı doğmaktadır.
B(1  r )  S  C 1  r 
(2.11)
B(1  r )  Vu  Vd
(2.12)
S  C 1  r   S (1  u)  Cu
(2.13)
 değeri yerine konulup C için çözüldüğünde (Trigeorgis, 1996);
pCu  1  p C d
rd
;p
1 r
ud
(2.14)
C= pCu + (1-p)Cd / 1+r ; p= r-d / u-d
(2.15)
C
16
Bir satınalma opsiyonunun değeri(C) = Söz konusu varlığın Ģimdiki değeri(S)*
Opsiyon Deltası()-Opsiyonu Dengelemekte Kullanılan Portföyün Değeri(B)
Yukarıdaki formülden görülebileceği gibi bir satınalma opsiyonunun fiyatını
etkileyen değiĢkenler hisse senedinin fiyatı, kullanım fiyatı, risksiz getiri oranı ve
hisse senedinin fiyatının vade sonunda hangi oranda (u ve d) değiĢeceğidir. Yukarı
ve aĢağı olasılıkların önemi yoktur. Model hisse senedinin fiyatını veri almaktadır.
Hisse senedinin fiyatlamasında riskin nasıl ele alındığı ile ilgilenilmemektedir.
Yatırımcıların risk nötr, riskten kaçınan veya risk sever olmaları opsiyonun fiyatını
etkilememektedir.
Opsiyonların değerlenmesini bir örnek üzerinde göstermek mümkündür. Örneğin
hisse senedi değeri 100 YTL olan bir hisseyi düĢünelim. Bu hissenin zaman içinde
artması veya azalması söz konusudur, artarsa 125 YTL olacağı azalırsa 80 YTL
olacağı düĢünülmektedir. Bu durum ġekil 2.3’de gösterilmiĢtir.
Opsiyon değeri
125 YTL
15
100
YTL
80 YTL
0
ġekil 2.3 : Opsiyon Değerleme Örneği
Bu örnekte  miktar hisse senedi alınması ve bir satın alma opsiyonu satılması ile
risksiz bir portföy oluĢturulması amaçlanmaktadır. Bu hisse senedinin getirisi hisse
senedi fiyatı artarsa 125 –15 (uzun  senetler ve 1 kısa satınalma) ve hisse
senedinin fiyatı azalırsa 80 – 0 olacaktır. Risksiz bir portföy yaratmak için bu iki
değerinde birbirine eĢit olmasını istiyoruz.
125 – 15 = 80 =>  = 1/3
Bir yıl sonra (1/3)(125) –15 = (1/3)80 = 26,67 YTL garanti olarak sahip oluyoruz.
Bir yıldaki risksiz getiri =>Risksiz faiz oranı kullanılarak elde edilen net Ģimdiki
değer = 26.67e-(.1)(1) = 24,13YTL.Uzun =1/3 hisse senedi ve 1 kısa satın alma
hakkı f=opsiyon değeri
S0 – f = Portföyün Ģimdiki değeri
24,13YTL => f = 9,202YTL
17
(1/3)100 – f =
2.4 Diğer Yatırım Planlama Teknikleri ve Bu Tekniklerin Gerçek Opsiyonlar
ile KarĢılaĢtırılması
Yatırım kararları gerçek opsiyonlar dıĢında çeĢitli yatırım planlama teknikleri ile
değerlendirilebilirler. Bu bölümde bu yatırım planlama tekniklerinden kısaca söz
edilecektir. Daha sonra gerçek opsiyonların bu teknikler üzerindeki avantajları
açıklanacaktır. ġimdiki değer analizi geleneksel yatırım planlama tekniklerinden en
yoğun olarak kullanılan tekniktir. ġimdiki değer analizi belirlilik ve belirsizlik
altında yapılabilir. Ancak gerçek hayatta çoğunlukla yatırımlar belirsizlik altında
ortaya çıkmaktadır. Belirsizlik altında Ģimdiki değer analizi çeĢitli yöntemlerle
yapılabilir. Bunlar temel olarak riski ayarlanmıĢ ıskonto oranı, sermaye varlığı
fiyatlandırma modeli ve belirsizlik eĢdeğerliği yaklaĢımlarıdır. Bunların yanında
geleneksel simülasyon teknikleri ve karar ağaçları da yatırımların değerlenmesinde
kullanılan yöntemlerdir.
2.4.1 Geleneksel
Yatırım
Planlama
Teknikleri
ve
Gerçek
Opsiyon
Tekniklerinin KarĢılaĢtırılması
Nakit akıĢ analizleri bir yatırımın değerinin belirlenmesinde kullanılan geleneksel
yöntemlerden bir tanesidir. Ancak nakit akıĢı analizleri çoğu zaman doğru sonuçlar
vermez, projelerin değerinden daha azına değerlendirilmesine yol açarlar. Bunu bir
örnek üzerinde açıklayabiliriz. Bir firma sahip olduğu bir projenin değerini
belirlemek istiyor, proje yüzde elli olasılıkla iyi sonuç verecek yüzde elli olasılıkla
ise kötü sonuçlanacak. Projenin iyi yönde sonuçlanması 180 bin YTL getiri
sağlayacak projenin baĢarısız sonuçlanması ise 60 bin YTL getiri getirecek. Hükümet
garantisi olmadan beklenen getiri (riske ayarlı ıskonto oranı) k=%20, risksiz faiz
oran ise %8.
Ancak devlet projeyi desteklemek istiyor bu amaçla projeye her
durumda 180 bin YTL'lik bir garanti sağlıyor. Amaç projenin değerini belirlemektir.
Devlet garantisi firmayı proje değerinde satma hakkı tanıyan ve garantilenmiĢ bir
miktar olan 180 bin YTL getiren bir satma hakkı opsiyon olarak değerlendirilebilir.
Opsiyonun iyi durumdaki değeri 0 kötü durumdaki değeri ise 120 bin YTL olacaktır.
Klasik nakit akıĢına göre projenin değeri Ģu Ģekilde belirlenebilir:
V
0.5  180  0.5  60
 100
1  0.2
(2.16)
18
Burada projenin riski göz önüne alınarak k yani riske ayarlı ıskonto oranı
kullanılmıĢtır.
Garantili projenin değeri ise Ģu Ģekilde belirlenebilir:
V* 
0.5  180  0.5  (60  120)
 150
1  0.2
(2.17)
Garanti bedeli yani vazgeçme opsiyonunun değeri ise Ģu Ģekilde belirlenebilir:
Garanti bedeli (vazgeçme opsiyonu)=projenin garantili değeri-projenin garantisiz
değeri
Garanti bedeli=150-100=50
(2.18)
Geleneksel nakit akıĢı yöntemine göre garantinin değeri 50 bin YTL olarak
belirlenmiĢ ve projenin değeri de 150 bin YTL olarak ortaya konulmuĢtur. Ancak bu
hesaplamalar yanlıĢtır, projeden vazgeçme esnekliği projenin riskini ve ıskonto
oranını değiĢtirmektedir. Bu örnekte devlet garantisi projenin riskini tamamen
ortadan kaldırmaktadır, proje her durumda 180 bin YTL kazandıracaktır. Bu projeyi
risksiz hale getirmektedir, bu da 180 bin YTL'lik kesin nakit akıĢının riske
ayarlanmıĢ faiz oranı (k=%20) yerine risksiz faiz oranı (%8) ile ıskontolama
zorunluluğu getirmektedir. Bu durumda projenin değeri Ģu Ģekilde hesaplanabilir:
V* 
0.5  180  0.5  (60  120)
 166.7
1  0.08
(2.19)
Garantinin doğru değeri is Ģu Ģekilde olmaktadır: 166.7-100=66.7
Bu değeri opsiyon iĢlemiyle elde etmek için negatif ıskonto oranı uygulamak
gereklidir. Bu değer -0.1 ıskonto oranı ile elde edilebilmektedir:
Garantideğeri 
0.5  0  0.5  120
 66.7
1  (0.1)
(2.20)
Geleneksel ıskontolanmıĢ nakit akıĢı teknikleri garanti değerini 50 olarak tespit
etmektedir, bu da gerçek değer olan 66.7'nin altında bir değerlendirme olmasına yol
açmaktadır. Bu özel örnekte garantili proje için ıskonto oranı risk tamamen ortadan
kalktığı için risksiz faiz oranına eĢit olmakta ve kolayca hesaplamalar
19
yapılabilmektedir. Ancak çoğu gerçek opsiyonda risk tamamen ortadan kalkmadığı
için ıskonto oranını geleneksel nakit kıĢı yöntemiyle bulmak zorlaĢmakta, hatta
imkansızlaĢmaktadır. Örneğin aynı basit örnekte garanti oranı 180 olmayıp baĢka bir
rakam olduğunda (örneğin 100) doğru ıskonto oranını bulmak zorlaĢmaktadır.
Risksiz ıskontolama oranı ile gerçek olasılıkların (q=0.5) bir arada kullanılması
riskin tamamen elimine edilmediği durumlarda tutarsızlık yaratacaktır. Riskin
tamamen elimine edilmediği durumlarda bile risksiz faiz oranı kullanılabilir. Bunu
yapmak için risksiz olasılıklar kullanılabilir(p). Bu örnekte p=0.4 (ve (1-p=0.6)
kullanıldığında hem projenin değeri hem de garantili projenin değeri doğru olarak
hesaplanabilmektedir.
V
0.4  180  0.6  60
 100
1  0.08
Garantideğeri 
(2.21)
0.4  0  0.6  120
 66.7
1  (0.08)
(2.22)
(V*=166.7-100=66.7)
(2.23)
Hatta riskin tam olarak elimine edilmediği durumlarda bile (kullanım fiyatının 100
bin YTL ) aynı formülasyon proje değerini hesaplamak için kullanılabilir.
Satın alım opsiyonu değeri 
0.4  0  0.6  40
 22.2
1  (0.08)
(2.24)
2.5 Binom Modeller
Daha önceki örneklerde anlatılan modeller Binom fiyatlama modeli olarak
tanımlanmaktadır, bu modellerde vade çeĢitli zaman dilimlerine bölünmektedir.
Binom fiyatlama modellerinin temelinde bir varlığın değerinin herhangi bir anda iki
hareket gösterebileceği varsayımı yatmaktadır. Binom modellerin gösterebileceği
hareketler ġekil 2.4’de gösterilmiĢtir. Bu Ģekilde S Ģimdiki varlık değerini
göstermektedir, hisse p olasılığı ile artarak Su değerinde olacak 1-p olasılığı ile ise
Sd değerine düĢecektir. Arbitraj fiyatlama modelleri buraya da uygulandığında ve
risksiz bir portföy oluĢturmak istendiğinde opsiyonun değerine eĢit olacak Ģekilde
risksiz para borç alınacak ve bu para ile bir satınalma opsiyonu satılarak  miktarda
hisse senedi alınacaktır.
 miktarda hisse senedinin miktarı = (Cu-Cd)/(Su-Sd) ile belirlenmektedir.
20
(2.25)
Su2
Su
S ud
S
Sd
S d2
ġekil 2.4 : Binom fiyat modeli
Binom
modeli
Trigeorgis’in
(1996) ortaya
koyduğu bir
örnek
üzerinde
açıklanacaktır. Bir firma yeni bir projeye baĢlamak istemektedir, bu projeyi
uygulamaya koymadan önce bir pilot çalıĢma yapabilecektir. Bu pilot çalıĢma
sonucunda yatırım baĢarılı olursa firma yaptığı yatırımı geniĢletecek ve daha fazla
yatırım yapacaktır. Firmanın pilot yatırım için 30 bin YTL’lik yatırım yapması
gerekmektedir, pilot yatırım 0,7 olasılıkla 40 bin YTL kazandıracaktır, 0,3 olasılıkla
ise 15 bin YTL kazandıracaktır. Eğer bu yatırım baĢarılı olursa firma 220 bin
YTL’lik ikinci yatırım yapacaktır. Bu yatırım 0,7 olasılıkla 400 bin YTL
kazandıracak 0,3 olasılıkla 80 bin YTL kazandıracaktır. Firma ileride ikinci yatırım
yapma hakkını tanıyan bir satın alma opsiyonu olarak değerlendirilebilecek pilot
yatırımın değerini belirlemek istemektedir. Söz konusu model ġekil 2.5’de
açıklanmaktadır. Risksiz faiz oranı 0,07 ve firmanın riske ayarlanmıĢ ıskonto oranı
ise 0,15’dir.
5
40bin
0,7
15bin
0,3
En büyük[400-220,0]
2
6
1
400 bin
ud
80 bin
En büyük[80-220,0]
3
ġekil 2.5 : Binom model örneği
Bu örneğin değeri net Ģimdiki değer analizi kullanılarak aĢağıdaki Ģekilde
belirlenebilir:
Pilot yatırımın bugünkü değeri =(0,7*40+0,3*15)/1,152-30=-5,34
(2.26)
Devam projesinin bugünkü değeri=(0,7*400+0,3*80)/1,153-220=-20,12
(2.27)
Elde edilen toplam Ģimdiki değeri=-24,15
21
Ancak bu pilot modelin değeri gerçek opsiyon teorisi kullanılarak hesaplandığında
farklı bir sonuç elde edilmektedir.
Öncelikle risksiz olasılık değeri belirlenecektir, bu değer aĢağıdaki formül ile elde
edilebilir.
p
(r  S beklenen )  S d
Su  S d
(2.28)
Alım opsiyonunun bugünkü değeri C ise aĢağıdaki formül kullanılarak elde
edilebilir:
C
p  S u  (1  p) S d
(1  r t )  K
(2.29)
Bu iki formül kullanılarak pilot uygulama opsiyonunun değeri belirlenecektir bunun
içinde öncelikler 4. adımda beklenen değer hesaplanacaktır
3.adımda beklenen değer = 0,7*400+0,3*80=304
(2.30)
risksiz olasılık değeri=p=((1+0,07)*304-80)/400-80=0,7665
(2.31)
4. adımda yaratılan opsiyon değeri ise C4 =(0,7665*400+(1-0,7665)*80)/1,073220=45,53 bin YTL
(2.32)
Daha sonra 1. adımda yaratılan değer hesaplanacaktır. Firma 0,70 olasılıkla 2. adıma
ulaĢacaktır. Bu noktada 4. adımdan baĢlayan bir satınalma opsiyonu elde edecektir.
4. adımdaki bu opsiyonun değeri ise 45,53 bin YTL’dir. 0.3 olasılıkla maliyetler 15
bin YTL’den daha fazla azalmayacaktır. Pilot projeye yatırım yaparak -5,43 milyon
YTL net Ģimdiki değere katlanarak, 45,53 bin YTL değerinde bir geniĢleme opsiyonu
yaratmaktadır. Bu durumda pilot yatırımın net Ģimdiki değeri 40,10 bin YTL olarak
ortaya çıkmaktadır.
2.6 Black -Scholes Modeli
Binom modeller varlık fiyatındaki değiĢimin fiyat değiĢimleri arasında t zaman
dilimi bulunan kesikli modellerdir. Zaman dilimi azaldıkça fiyat değiĢimleri küçülür
dağılımın limiti normal dağılıma yaklaĢır. Bu da Binom modellerin dönem sayısı
arttıkça Black – Scholes modeline dönüĢtürür. Ancak bu dönüĢümde çeĢitli
varsayımlar ortaya konulmaktadır, bu tip varsayımlar Ģu Ģekilde sıralanabilir:
22

Hisse senedinin getirisi lognormal olarak dağılmaktadır. (Hisse senetleri negatif
değerler alamaz bu yüzden Black ve Scholes formülünde lognormal olarak
dağıldıkları varsayılır)

Opsiyonun vadesi boyunca, risksiz getiri oranı ve hisse senedi getirisinin
varyansı sabittir. Risksiz getiri oranının değeri ve değiĢkenlik bilinmektedir.

Vergi ve iĢlem maliyetleri yoktur.

Temettü dağıtılmamaktadır.

Piyasada süreklilik vardır.

Opsiyonlar Avrupa tipidir. Opsiyonun ortadan kalkmasına neden olacak firma
devirleri söz konusu değildir.
Bir satın alma opsiyonunun Black Scholes modelindeki fiyatlaması aĢağıdaki
formüle göre yapılmaktadır:
S= Piyasa fiyatı, E= Kullanım Fiyatı, r= risksiz faiz oranı, T= Kullanım süresi ζ 2=
Piyasa fiyatının yıllık getirisinin varyansı
C  SN (d1 )  e rT EN (d 2 )
d1 
ln S / E   rt  
2
t/2
(2.33)

(2.34)
 t
d 2  d1   t
(2.35)
N (d1 ) ve N (d 2 ) kümülatif normal dağılım fonksiyonlarıdır. Black-Scholes
formülüne bakıldığında genel olarak satın alma opsiyonun fiyatının hisse senedinin
fiyatı ile kullanım fiyatının arasındaki farkta eĢit olduğu görülmektedir. Ancak
N (d1 ) ve N (d 2 ) gibi iki risk faktörü denkleme dahil edilmiĢtir.
C  S  (Risk Faktörü1) - Ee  rT (Risk Faktörü 2)
(2.36)
OluĢturulan Black-Scholes formülünden yararlanarak satma hakkı opsiyonları için de
fiyatlama modeli oluĢturulabilir:
P  Ee  rt N (d 2 )  SN (d1 )
(2.37)
Black ve Scholes modelinin temelinde Binom modelde olduğu gibi risksiz portföy
yaratma düĢüncesi yatmaktadır.
Çizelge
2.6
her
iki
modeldeki
göstermektedir(Damodaran,1997).
23
risksiz
portföyün
içeriğini
Çizelge 2.6 : ÇeĢitli opsiyon portföyleri için risksiz opsiyon portföyleri
Risksiz Portföy
Opsiyon Pozisyonu
Satın Alma Opsiyonu Almak
Satın Alma Opsiyonu Satmak
Satma Hakkı Opsiyonu Almak
Satma Hakkı Opsiyonu Almak
Binom Modelde
Black ve Scholes Modelinde
B miktar para borç almak ve  miktarda
Ke-rtN(d2) miktar borç almak ve N(d1) hisse
hisse satın almak
satın almak
B miktar para borç vermek ve 
Ke-rtN(d2) miktar borç vermek ve N(d1)
miktarda hisse satmak
hisse satmak
B miktar para borç vermek ve 
Ke-rt((1-N(d2)) miktar borç vermek ve (1-
miktarda hisse satmak
N(d1)) hisse satmak
B miktar para borç almak ve  miktarda
Ke-rt((1-N(d2)) miktar borç almak ve (1-
hisse satın almak
N(d1)) hisse satın almak
Black ve Scholes modelinin daha iyi anlaĢılması amacıyla bir örnek kullanılacaktır.
Bir varlığın bugünkü fiyatı 27 YTL olsun bu varlığı 0,5 yıl sonra 25 YTL kullanım
fiyatına satın alınması için ödenmesi gereken satınalma opsiyon fiyatı belirlenmek
istemektedir. Bu varlığın fiyat varyansı 0,11’dir ve risksiz faiz oranı %6’dır.
d1=[ln(27/25)+(0,06+0,11/2)*0,5]/[0,3317*0,7071]
(2.38)
d2=d1-(0,3317*0,7071) =0,5736-0,2345=0,3391
(2.39)
N(d1) = N(0.5736) = 0.5000 + 0.2168 = 0,7168
(2.40)
N(d2) = N(0.3391) = 0.5000 + 0.1327 = 0,6327
(2.41)
Satın alma opsiyonu değeri ise aĢağıdaki gibi hesaplanmıĢtır.
C = 27(0,7168) - 25e-0.03(0,6327) = 19,3536 - 25(0,97045)(0,6327) = 4,003 YTL
(2.42)
Söz konusu satın alma opsiyonu için 4,003 YTL verilmelidir.
2.7 Stratejik Karar Vermede Opsiyon Fiyatlama Metodları
Opsiyon fiyatlama modelleri yatırım kararlarının fiyatının belirlenmesinde sıkça
kullanılsa da stratejik kararların fiyatlanmasında kullanımı kısıtlıdır. Stratejik
yönetimdeki karmaĢıklık ve değiĢkenlerin çokluğu bu alandaki kullanımı
kısıtlamaktadır. Bu bölümde stratejik kararların fiyatlarının belirlenmesinde opsiyon
fiyatlama modellerini kullanan birkaç örnek açıklanacaktır. Grenadier (1996)
stratejik opsiyon kullanımı için oyun teorisinden yararlanmıĢ ve gayri menkul
zamanlamasını
oyun
teorisindeki
denge
yapısını
24
kullanarak
hesaplamayı
amaçlamıĢtır. Anderson (2000) vazgeçme ve bekleme opsiyonu senaryolarına göre
stratejik opsiyonları değerlendirmeyi hedeflemiĢtir. Trigeorgis (1996) ise stratejik
kararların bütünleĢik satınalma opsiyonları olarak değerlendirilebileceğini iddia
etmiĢtir.
Basit bir bütünleĢik opsiyon aynı varlık üzerinde bir sonraki opsiyon hakkı sağlayan
opsiyonlardır. BütünleĢik opsiyonun değerinin (C), ardıl opsiyon değerinin (S) ve söz
konusu proje değerlerinin (V) tümünün Brownian hareketi gösterdiği varsayılır.
Brownian hareketine göre bir varlığın bir sonraki durumu Ģu andaki durumunun
stokastik bir fonksiyonudur ancak geçmiĢte izlediği yoldan etkilenmez. BütünleĢik
opsiyonun değerini belirlemek için önceki bölümlerde kullanılan risksiz portföy
yaklaĢımından yararlanılabilir, t1 vade sonunda bütünleĢik opsiyonun değeri en
büyük( S-E,0) olacaktır, E kullanım fiyatıdır. Bu diferansiyel denklem Ito’nun
lemması kullanılarak çözüldüğünde Black ve Scholes denklemine benzer bir
denklem elde edilir.
C  VB(h   t1 , k   t 2 ,  )  E2 e  rt2 B(h, k ,  )  E1e  rt1 N (h)
(2.43)
Bu denklemde






h  ln V / V *   r  0,5 2  t1 /  t1
k  ln V / E2   r  0,5 2  t 2 /  t 2
(2.44)
(2.45)
C bütünleĢik satınalma opsiyonunun primidir; B(a, b, c) integral limitleri a ve b olan
ve korelasyon katsayısı c olan ikili değiĢkenli (Binom) kümülatif normal dağılımdır.
Binom normal dağılım ise aĢağıdaki formülle tanımlanan bir dağılımdır:
P( x1 , x 2 ) 
1
2 1 2


z
exp 

2
1  2
 2(1   ) 
(2.46)
Bu formülde
z
( x1  1 ) 2
 12

2  ( x1  1 )( x2   2 )
1 2

( x2   2 ) 2
 22
(2.47)
ve
  cor ( x1 , x2 ) 
 12
 1 2
(2.48)
25
Binom dağılımın marjinal olasılıkları ise Ģu Ģekilde tanımlanabilir:

P( x1 ) 
 P( x ,x
1
2
(2.49)
)dx2


1
 1 2
e ( x1  1 )
2
/( 2 12 )
(2.50)
ve

 P( x ,x
P( x 2 ) 
1
2
(2.51)
)dx1


1
 2 2
e  ( x2   2 )
2
/( 2 22 )
(2.52)
N( ) tek değiĢkenli normal dağılımı temsil etmektedir, V’nin varyansıdır, r risksiz
faiz oranıdır, t1 birinci opsiyonun vadesi t2 ikinci opsiyonun vadesidir, E1 birinci
opsiyonun kullanım fiyatıdır , E2 ikinci opsiyonun kullanım fiyatıdır. V* projenin
değerinin hangi değerden yüksek olursa uygulanacağıdır, ve
  t1 / t 2
Trigeorgis (1996) ileride yeni yatırım olanağı doğuran araĢtırma ve geliĢtirme
yatırımları vb. yatırımların değerinin bu model kullanılarak hesaplanabileceğini iddia
etmiĢlerdir. Damodaran (2002) yeni bir ürün çıkartmanın bir opsiyon olarak
değerlendirilebileceği ve Black ve Scholes denklemi kullanılarak yeni ürün çıkartma
opsiyonunun değerinin belirlenebileceğini iddia etmiĢlerdir.
C  SN (d1 )  e  rT EN (d 2 )
d1 
ln( S / E )  rt  
2
t/2
(2.53)

(2.54)
 t
d 2  d1   t
(2.55)
S ürünü çıkartmaktan beklenen değerdir, E ürünü geliĢtirme ve piyasaya sürme
maliyetidir, t=1/patent ömrü(yada ürün ömrü) ve r ise risksiz faiz oranını temsil
etmektedir.
26
3. GERÇEK OPSĠYONLAR VE STRATEJĠ ĠLĠġKĠSĠ
Gerçek opsiyonlar ile strateji arasında iliĢkiyi açıklamadan önce bu çalıĢmada
kullanılan kavramlar ile kast edilen düĢüncelerin neler olduğu açıklanacaktır.
Şirket stratejisi: Kaynak ve yetkinliklerin firmanın sahip olduğu optimal stratejik
opsiyon setini oluĢturacak Ģekilde kazanılması ve koordine edilmesi.
Bir baĢka değiĢle; strateji= stratejik opsiyon kümesinin optimize edilmesi
Esneklik: değiĢen çevreye avantajlı bir biçimde uyum sağlamak
Şirket yöneticilerinin görevi: en değerli stratejik opsiyonlar kümesini oluĢturacak
kaynak
ve
yetkinlikleri
sürekli
olarak
belirlemek,
geliĢtirmek,
Ģirkete
kazandırılmalarını sağlamak ve koordine etmektir.
Stratejik opsiyon tipleri: 1. Ürün opsiyonu 2. Zamanlama Opsiyonu 3. Uygulama
opsiyonu
Firma değeri: Stratejik opsiyon teorisindeki, finans teorisindeki firma değerleri ve
birbirleriyle olan iliĢkisi aĢağıdaki gibi tanımlanmıĢtır. (Sanchez ve Heene, 1997)
Finans Teorisi
Firmanın Ģimdiki değeri = Mevcut operasyonlardan + Yeni nakit akıĢı sağlayacak
gelen nakit akıĢı
gerçek opsiyonlar
Stratejik Opsiyon Teorisi
Firmanın değeri =
Mevcut yetkinliklerin kullanımıyla sağlanan nakit akıĢı
+
Yetkinlik oluĢturulması ile
sağlanan stratejik opsiyonlar
Günümüzde ürünler, müĢteri talepleri, rakipler hızla değiĢmekte Ģirketler de bu
değiĢimlere hızlı ve doğru tepkiler vermek istemektedirler. Stratejik esneklik değiĢen
bu çevreye firmaların ayak uydurabilmesini sağlar (Sanchez, 1995). Firmaların amacı
optimum stratejik esnekliğe ulaĢabilmektir. Esneklik yeni ortaya çıkan bilgi
karĢısında karar vericilerin yeni stratejiler uygulayabilme yeteneğinin derecesidir
27
(Vollert 2003). Operasyonel esneklik belirli bir yatırım projesinde sahip olunan
fırsatlardır (Örneğin üretim teknolojisini seçmek, üretimi geçici olarak kapatmak
vb.). Stratejik esneklik ise firmaların sahip olduğu kaynak Ģeklini değiĢtirebilme
yeteneğidir (Vollert 2003).
Finansal esneklik firmanın sermaye yapısını onun
değerini en büyükleyecek Ģekilde yönetmektir. (Vollert 2003). Stratejik esneklik
sağlamak için firmanın vereceği kararlarda opsiyonlara sahip olması gereklidir.
Firmalar optimum esnekliğe sahip olmak için sahip oldukları opsiyonlar kümesinin
değerini maksimize etmelidirler. Bu durumda Ģirket stratejisi kaynak ve
yetkinliklerin firmanın sahip olduğu optimal stratejik opsiyon setini oluĢturacak
Ģekilde kazanılması ve koordine edilmesi olarak tanımlanır. Opsiyon teorisinin temel
kavramları stratejik opsiyonların optimize edilmesinde kullanılabilir. ġekil 3.1 çevre
esneklik ve gerçek opsiyonlar arasındaki iliĢkiyi göstermektedir.
çevrede sık ve
belirsiz değiĢim
gerçek opsiyonlar ile esnek-
esneklik ihtiyacı
lik sağlanması
ġekil 3.1: Çevre, Esneklik ve Gerçek Opsiyonlar
Stratejinin böyle tanımlandığı bir ortamda Ģirket yöneticilerinin görevi en değerli
stratejik opsiyonlar kümesini oluĢturacak kaynak ve yetkinlikleri sürekli olarak
belirlemek, geliĢtirmek, Ģirkete kazandırılmalarını sağlamak ve koordine etmektir
(Sanchez ve diğ., 1996).
Stratejik esneklik sağlanırken firmanın ne tip esnekliklere sahip olması gerektiği, bir
esnekliğin sağlayacağı fayda ile maliyeti arasındaki iliĢki iyi incelenmeli ve bu
doğrultuda kararlar verilmelidir. Firmalar belirsiz çevrede en çok getiri sağlayacak
stratejik esnekliklere odaklanmalıdırlar. Bu stratejik esneklikler firmanın çevredeki
belirsiz değiĢikliklere karĢı vereceği uygun kararları içermektedir. Literatürde
firmaların stratejik esneklik sağlamaları için verebilecekleri kararlar üç baĢlık altında
toplanmıĢtır (Sanchez,1993):

Hangi ürünlerin geliĢtirileceği, üretileceği ve pazarlanacağı;

Bu ürünlerin ne zaman geliĢtirileceği, üreteceği ve pazarlanacağı;

Bu ürünlerin geliĢtirilmesi, üretilmesi, dağıtılması ve pazarlanmasının nasıl
organize edileceği veya uygulanacağı.
28
Bir opsiyon bir davranıĢın Ģimdi ya da gelecekte gerçekleĢtirme kararını vermek için
hak sahibi olmaktır. Bunu firmaların verecekleri kararlar olarak düĢünürsek üç çeĢit
stratejik opsiyon oluĢmaktadır.

Ürün opsiyonu: Eğer firma yöneticileri, yeni bir ürün veya ileri bir ürün
yaratılmasının pazarda bir ihtiyacı karĢılayacağı ve bu yüzden de fırsat yaratacağı
beklentisine sahipse ve firma bu ürünün geliĢtirilmesi, üretilmesi, dağıtılması ve
pazarlanması için gerekli kaynak ve yetkinlikleri toplayabiliyorsa, firma bu yeni
ürünü üretme opsiyonu yaratabilir.

Zamanlama opsiyonu: Eğer firma yeni veya ileri bir ürün üretme opsiyonuna
sahipse firma bu ürünün ne zaman üretileceği (bekleme opsiyonu), üretimi iptal
etmek (vazgeçme opsiyonu-abandon) ve kısa süreli olarak üretimi durdurma ve
yeniden baĢlatma (geçici olarak kapatma opsiyonu)
opsiyonlarına sahip
olacaktır.

Uygulama opsiyonu: Firmalar zamanlama opsiyonuyla birlikte alternatif kaynak
ve yetkinlikleri arasından değer zincirlerini yaratmada kullanacaklarını seçme
olanağına sahip olurlar. Firmanın yapacağı bu seçimler değer zincirinin organize
edilmesinde hem zincirin oluĢturulma hızını, hem de zincirdeki görevlerin
değiĢim esnekliğini etkileyecektir.
Firma bu kararları verirken yapacağı
teknolojik seçimler firmanın esnekliğini etkileyecektir, daha farklı ürünlerin
üretilmesine izin veren sistemler firmaya esneklik kazandıracaktır.
Karar listesinin belirlenmesi genel esneklik kavramını ürün, zamanlama ve uygulama
opsiyonlarına dönüĢtürerek firma için neyin esneklik yarattığını ve nasıl yarattığının
somut sınırlarını çizmektedir. Esnekliğin muğlak olarak tanımlanması esnekliğin
faydalarının ve maliyetlerinin belirlenmesini güçleĢtirmekte bu da esnekliğin gerçek
değerinin
anlaĢılmasını
engellemektedir.
Yapılan
çalıĢmalarda
Amerika'da
1980'lerde uygulanan esnek üretim sistemlerinin uygulama yanlıĢlıklarından ötürü
baĢarısızlıkla sonuçlandığı görülmüĢtür. Esnekliğin iyi tanımlanması esnekliğin
gerçek değerini belirleyecektir (Sanchez, 1996).
ġirketlerin değer zincirlerinin çeĢitli aĢamalarında verdikleri değiĢik kararlar stratejik
opsiyonlar
yaratmakta
bu
da
Ģirkete
esneklik
sağlamaktadır.
Ürünün
geliĢtirilmesinde, pazarlanmasında, üretilmesinde, dağıtımında, firma yapısının
belirlenmesinde verilen çeĢitli kararlar stratejik opsiyonlar yaratmaktadır. Bu
29
stratejik opsiyonlar da değer zincirinin farklı aĢamalarında karar esnekliği
yaratmaktadır. Örneğin Ar-Ge aĢamasında yeni teknolojilerin geliĢtirilmesi firmaya
ürün opsiyonu sağlayacaktır. Eğer ürünü üretmenin karlı olmadığı görülür ise
opsiyon değeri teknoloji oluĢturma maliyeti olacak ancak ürün üretilmeyecektir.
Firmanın
değiĢik
ürün
opsiyonları
olması
pazarlanmak
istenen
ürünlerin
belirlenmesini sağlayacak bu da pazarlama opsiyonları yaratacaktır. Benzer bir
biçimde
esnek
üretim
sistemleri
firmanın
piyasaya
sürebileceği
ürünleri
çeĢitlendirmektedir, yaratılan ürü opsiyonlarının pazara sürülme zamanları ve
üretimlerinde seçilecek yöntemler zamanlama ve kaynak seçiminde uygulama
opsiyonu yaratmaktadır. Ġnsan kaynaklarına yapılan bir yatırım yetkin çalıĢan
sayısını arttıracak bu da ürünleri değiĢtirme opsiyonu yaratacaktır. Bunlar ve bunlar
benzeri örnekler firmalarda opsiyon yaratılması ve bu opsiyonların kullanılarak yeni
kaynak oluĢturulması sürecinin bir parçasıdır. Bu süreç ġekil 3.2’de açıklanmıĢtır.
Yeni kaynaklar için pazarlar
Yeni
çalıĢanlar, teçhizat, teknolojiler,
bilgi
Yetkinlik geliĢtirilmesi
(competence building)
Ġç nakit akıĢı
Stratejik opsiyonların yaratılması
Stratejik opsiyonların kullanılması (exercise)
Yetkinliklerin değerlendirilmesi
(competence leverage)
ÇalıĢanlar, Özsermaye,
TüketilmiĢ girdiler,
Yatırımlar
Benzer kaynaklar
için pazarlar
ġekil 3.2 : Stratejik Opsiyonlar ve Yetkinlik Yaratma ve Yetkinlik Kullanma
Süreçleri (Sanchez, 1997; Sanchez ve Heene, 1997)
Bu sürecin daha iyi anlaĢılması için bilgiiĢlem teknolojilerinde yapılan yatırımın
ortaya çıkardığı opsiyonlar ve bu opsiyonların kullanılması ile yaratılan değerler
ġekil 3.3 üzerinde gösterilmiĢtir.
30
BilgiiĢlem sistemlerine yapılan yatırım
Yeni
teçhizat, teknolojiler,
bilgi
Firmanın iç süreçlerini ve müĢteri
ihtiyaçlarını daha iyi tanıması
Ġç nakit akıĢı
Pazarın ihtiyaçları doğrultusunda
yeni ürün opsiyonu yaratılması
Yeni ürünün üretime geçirilmesi
Varolan yetkinlikler ile yeni ürünün geliĢtirilmesi
ÇalıĢanlar,
Özsermaye,
Girdiler, Yatırımlar
Önceden sahip olunan
kaynaklar
ġekil 3.3 : BilgiiĢlem teknolojilerinde yapılan yatırımın ortaya çıkardığı opsiyonlar
Ancak söz konusu esnekliklere sahip olmak maliyetlidir. Firmaların yaratılacak olan
esnekliğin getirisini bilmemeleri bu esnekliğin yaratılması için etkin olmadığı halde
yatırım yapmalarına veya karlı olabilecek opsiyonları yaratacak kararların baĢtan
reddedilmesine yol açabilir. Bu yüzden firmanın sahip olmak istediği esneklikler
değerlendirilmeli ve maliyeti belirlenmelidir. Esnekliklerin değerlendirilmesi için
yaratılacak stratejik opsiyonlardan değerlendirilmesi gerekir. Optimal stratejik
esneklik stratejik opsiyon setinin optimize edilmesi ile sağlanır. Strateji ekonomik
faydası en yüksek opsiyonları sağlayacak davranıĢların planlanmasıdır. Stratejik
opsiyonların değerlendirilmesinde gerçek opsiyonlar teorisinden yararlanılmaktadır.
Bir opsiyonun değeri gelecekte bir aksiyonu uygulama veya uygulamama hakkına
sahip olmanın beklenen değeridir. Stratejik opsiyonların değerlendirilmesinde
kullanılan temel düĢünce ġekil 3.4 gösterilmektedir.
31
Opsiyonun kullanım fiyatı
(Yeni ürün üretmenin gelecekte beklenen
toplam maliyeti)
Yeni ürün üretmenin getirilerinin yöneticiler
tarafından yapılmıĢ en iyi tahmini
0
P
Gelecek getirilerin değeri
Gelecek getirilerin negatif değeri
Gelecek getirilerin pozitif değeri
(yeni ürün üretme opsiyonun kullanılmaması ile
(ürün opsiyonunun kullanımı ile elde edilir)
kaçınılabilir)
ġekil 3.4 : Stratejik opsiyonların değerlendirilmesinde kullanılan temel düĢünce
ġekil 3.4 açıklamak için firmanın yeni bir ürün geliĢtirme kararı vermeye çalıĢtığını
düĢünelim. Firma yöneticileri gelecekte bu üründen elde edilecek getirilerin
yukarıdaki Ģekilde dağılım göstereceğini düĢünmektedir. Aynı zamanda yöneticiler
ürünü üretmenin toplam maliyetini (ürünü geliĢtirme süreci bittiğinde) P olarak
tahmin etmektedir. Firma yeni bir ürün üretme opsiyonunu kullanmak için P kadar
kullanım fiyatı ödemeye razı olacaktır. Bu durumda opsiyonun değeri sadece
getirinin beklenen değerinin kulanım fiyatı P'den daha büyük olan porsiyonuna
bağlıdır. Bu düĢünceye bağlı olarak opsiyonların değerini belirleyen unsurlar aĢağıda
belirtilmiĢtir:

Belirsizliğin etkisi: Diğer tüm unsurlar eĢit olduğunda belirsizlik arttıkça
opsiyonların değeri artmaktadır. Belirsizlik arttıkça stratejileri opsiyon yaratmak
üzerine kurmak gelecekte oluĢabilecek koĢullara daha kolay ayak uydurulmasını
sağlar. Gelecek belirsizse Ģimdiden bir karar vermek ve buna göre davranmak
firmanın baĢarısız olma olasılığını arttıracaktır. Bu yüzden belirsizliği yüksek
olan ürünlerde belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla opsiyon yaratmak daha
anlamlıdır. Bu durum gerçek opsiyon teorisindeki volalitenin artıĢının hem alım
hem de satım opsiyonun değerini arttırması ile paralellik göstermektedir.

Üretim maliyetini değiĢtiren etmenlerin etkisi: Üretim maliyetinin bir baĢka
değiĢle kullanım fiyatının değiĢmesi opsiyonun değerini etkiler. Örneğin talebin
artıĢı ekonomik üretim skalasına ulaĢtığında üretim maliyeti düĢecektir bu da
32
opsiyonun değerini arttıracaktır. Üretim yapmak için talebin yükselmesini
beklemek (bekleme opsiyonunu kullanmak) yeni ürün opsiyonuna değer
katacaktır. Ayrıca beklemek talebin değiĢim yönünde ortaya koymakta
belirsizlikleri ortadan kaldırmaktadır bu da kaynakların daha etkin bir Ģekilde
kullanılmasını sağlamaktadır. Bu yüzden opsiyonun gerçekleĢmesine olan
zamanın artıĢı opsiyon değerini de etkileyecektir.

Opsiyonları erken kullanmanın etkisi: Eğer bir opsiyonu kullanmaktan elde
edilecek getirinin değeri zaman içinde azalmıyorsa opsiyonun kullanım süresinin
artması belirsizlikleri azaltacağı için opsiyon değerini arttıracaktır.
Ancak
opsiyondan beklenen getiri zaman içinde azalabilir, örneğin rakipler aynı amaca
hizmet edecek benzer bir ürünü piyasaya sürerek öncü ürün oluĢturma avantajı
sağlayabilir bu da firmanın üründen elde edeceği getirinin beklenen değerini
dolayısıyla opsiyonun düĢürür. Eğer beklemek opsiyonun değerini zaman içinde
azaltıyor ise opsiyonun mümkün olduğu en kısa zamanda kullanılması gereklidir.
Rakip ürünlerin pazara girmesi, ikame yada daha üstün ürünlerin ortaya çıkması
ve Pazar isteklerinin değiĢimi o üründen beklenen değeri erozyona uğratır.
Optimum opsiyon bekleme zamanı belirsizliğin ve değer erozyonunun bir
fonksiyonudur. Bu fonksiyon aĢağıdaki ġekil 3.5’de gösterilmektedir.
Varlık değer erozyonu
oranı
Opsiyonun hemen kullanımı
Optimal kullanım sınırı
optimaldir
Opsiyonun beklenmesi optimaldir
Belirsizlik
ġekil 3.5 : Optimum opsiyon bekleme zamanı (Sanchez, 1996)

Dinamik pazarlarda firma stratejisine uygulamaları:
Yöneticilerin görevi
yaratılacak opsiyonları seçmek, belirlemek ve firmaya kazandırmaktır. Eğer iyi
seçilmiĢ opsiyonlar rakiplere oranla daha hızlı kullanılabiliyorsa
firmanın
kaynakları daha etkin olarak kullanılabilir. Bu yüzden belirsizliklerin yüksek
33
olduğu ortamlarda içerisinde stratejik opsiyonların bulunduğu değer zincirlerini
daha iyi yönetmeleri gerekir.
Varlık değer erozyonu oranı
Kaynağı içselleĢtirmek optimal
Ağ (network) bağlantıları ile kaynağa sahip
olmak optimal (stratejik iĢbirlikleri vb.)
Doğrudan pazardan almak optimal
Kaynağı elde etmenin beklenen zamanı
ġekil 3.6 : Kaynak temin yolu (Sanchez, 1993)
Firmalar yeni ürün opsiyonları yaratabilir ve bu opsiyonları yaratmak için gerekli
olan kaynakları edinme yolları bulabilirse baĢarılı olur. ġirketin gelecekte ihtiyaç
duyacağı kaynakları nasıl elde edeceği önemli bir unsurdur. Kaynak ediniminde üç
yol mevcuttur: Kaynakların içselleĢtirilmesi, diğer firmalar ile iliĢki kurulması ve
kaynakların doğrudan dıĢarıdan alınması. Bu üç kaynak temin yolundan hangisinin
kullanılacağı kaynağı elde etmek için gerekli süre ile opsiyonun değer erozyonuna
uğrama oranı ile iliĢkilidir. ġekil 3.6’de bu iliĢki gösterilmektedir. Firmalar opsiyon
yaratmakta ayırt edici olan kaynakları içselleĢtirmelidirler.
34
4. STRATEJĠK OPSĠYON TANIMLARI
Strateji literatüründe gerçek opsiyon kavramının ne ifade ettiği hala tartıĢılmaktadır
(Adler ve Levinthal 2004 , McGrath ve diğ. 2004, Kogut ve Kulatilaka 2004). Bazı
araĢtırmacılar gerçek opsiyonları diğer opsiyonlardan ayıracak daha katı kurallar
olması gerektiğini düĢünmektedir (Adler ve Levinthal, 2004). Bazıları ise bu
düĢünceye katılmamaktadırlar. (McGrath ve diğ., 2004). Bu bölümde literatürdeki
gerçek opsiyonlar ile stratejik kavramları birleĢtiren stratejik opsiyonların nasıl
tanımlandığı açıklanacaktır.
Adler ve Levinthal’a göre (2004) önceden tanımlanmıĢ belirli bir vazgeçme kriter
tanımı olan stratejik kararlar gerçek opsiyon olarak değerlendirilebilir. Finansal
opsiyonların karda veya zararda olduğunu anlamak (in the money) çok kolaydır,
ancak gerçek opsiyonlarda stratejik bir değer yaratılıyorsa karlılığı ve zararı ölçmek
oldukça zorlaĢır. Yaratılan değer o firmanın kendi özellikleri ile spesifiktir bu
sebeple asla kanıtlanamaz. Bu tarz yatırımlara hipotez testi uygulamak ve bunları
kanıtlamak
olanaksızdır.
Bir
opsiyonun
çekiciliği
yöneticiden
yöneticiye
değiĢmektedir. Bu farklılıklar yöneticilerin dürtülerinin ve fırsatlara olan
yaklaĢımlarının bir fonksiyonudur ve yöneticiler batık maliyet, bağlılık vb.
nedenlerle stratejik yönleri değiĢtirebilirler.
McGrath ve diğ. (2004) göre ise ―gelecek seçenekler üretmeyen ve gelecek fırsatlara
ulaĢmak için seçenekler üretmeyen yatırımlar gerçek opsiyon değildir‖. Gerçek
opsiyon kullanmanın amacı olan belirsizlik firma davranıĢlarından bağımsız
olmalıdır, belirsizliğin çözümü bu firmanın iç özelliklerinden biri olmamalıdır.
Opsiyonlar esnektir çünkü negatif çıktı koĢullarında bunlardan vazgeçilebilir. Eğer
vazgeçme kararı iyi tanımlanmazsa esneklik algısı oluĢmaz ve nominal gerçek
opsiyon mantığını kullanmak yanlıĢ olur. Firmalar önceden belirli vazgeçme
kararları belirlemezlerse ileride vazgeçme esnekliğini kullanamazlar.
Değeri
belirlenen opsiyonlar için yalnızca içinde bulunulan pazarda baĢarılı oldukları
söylenebilir (Trigeorgis, 1996; Amram ve Kulatilaka, 1999).
35
Literatürdeki gerçek opsiyon tanımlamaları dört baĢlık altında toplanabilir, bu
bölümde söz konusu baĢlıklar açıklanmaktadır.
4.1 Toplam firma değerinin bir öğesi
Bu bakıĢ açısına göre opsiyonlar firma toplam değerinin bir öğesidir. Myers (1977)
firma değerini: Net ġimdiki Değer + Büyüme Olanaklarının Gerçek Değeri olarak
tanımlanmıĢtır. Tong ve Reuer (2006); Alonso ve diğ. (2005); Kester (1984) bu
değerin yaratılmasındaki unsurları incelemiĢlerdir.
4.2 Opsiyon benzeri özellikleri olan özel yatırımlar
Yatırım modellerinde opsiyon analizi kullanımı tek bir yatırım kararının
verilmesinde kullanımıyla sınırlı kalmıĢtır. Bu çalıĢmaların genel hedefi Black ve
Scholes'ün finansal opsiyonlarda yaptığı gibi tutarlı bir değerleme metodu bulmaktır.
AraĢtırmacılar Arge kararı, petrol çıkartmak gibi tek bir kararın verilmesinde bu
yöntemi kullanmaktadır. Bu literatür hızla büyümüĢ ve bu alanda çok sayıda makale
yayınlanmıĢtır.
Gerçek opsiyon tanımının belirli bir stratejik yatırım olarak kullanılması literatürde
yaygındır ve genellikle ampirik çalıĢmalarda kullanılır. Örneğin Folta(1998) joint
venture kararlarını bu yöntemle incelemiĢtir. Bu çalıĢmalarda opsiyon değeri
seçeneklerin korunması ile iliĢkilendirilmiĢtir. Bunun anlamı firma pek çok karar
verebilir (büyüme, küçülme, vazgeçme, yön değiĢtirme veya geciktirme) bir yola
tamamen bağlanmak yerine daha fazla bilgiye ulaĢabildiğinde o alanda ve yönde
ilerleyeceği kararını verir.
Merton (1998)'e göre opsiyon fiyatlamanın ana unsuru çevrenin belirsiz olduğudur
(eğer çevre belirsiz olmasaydı opsiyon tutmaya da ihtiyaç olmayacaktı) ve belirsiz
bir ortamda belirsizliğin bir kısmı giderildikten sonra karar verme esnekliğine sahip
olmanın bir değeri vardır.
Bu akıma göre opsiyonlar bir karar sırası oluĢumuyla tanımlanır. Bunlarda opsiyon
fiyatlama, net Ģimdiki değer gibi diğer finansman alternatifleri yerine kullanılır.
36
4.3 Bir veya birden çok öneriye yol açabilecek kararlar
Bir baĢka görüĢe göre araĢtırmacılar kararın verildiği kaynak veya varlık yerine,
yöneticilerin alması gereken karara odaklanır. Trigeorgis (1996) gerçek opsiyonları
"farklılaĢtırma opsiyonu, basamaklama opsiyonu, operasyon boyutunu değiĢtirme
opsiyonu, vazgeçme opsiyonu, girdiyi ya da çıktıyı değiĢtirme opsiyonu, büyüme
opsiyonu, bütünsel opsiyonlar". Trigeorgis (1996) her birinin farklı zorlukların
aĢılmasında kullanılan farklı seviyede öneme sahip olduğunu söylemiĢtir.
Genellikle gerçek hayatta karĢılaĢılan gerçek opsiyon problemlerinin bir çok
opsiyonu içerisinde barındıran bütünsel opsiyonlar olduğu düĢünülmüĢtür. Örneğin
projeler genellikle hem büyüme hem de vazgeçme opsiyonunu içerisinde
barındırmaktadır. Bir kararda birden fazla opsiyon bulunması iki opsiyonun ayrı ayrı
toplamından daha farklı bir değer vermektedir. Bu tanımı kullanan araĢtırmacılar
farklı kararlar almanın değer belirlenmesi üzerindeki analitik sonuçlarını belirlemeye
çalıĢmıĢlardır. Örneğin yeni bir güç ünitesi yapımı için yalnızca benzin kullanmak
veya esnekliğe yatırım yaparak birden fazla benzin türü ile çalıĢmanın değeri
belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Opsiyon analizi yetenekleri değiĢtirebilmeye yapılacak
artı yatırımın gerekli olup olmadığını belirlemede kullanılır. Baldwin ve Clark (2006)
üretimde modülerite yaratmanın fazladan karmaĢıklığa değip değmeyeceğini
incelemiĢtir.
4.4 Opsiyon (reasoning) düĢüncesinin strateji için bir sezgisel olarak
kullanılması
Amram ve Howe (2002) gerçek opsiyon teorisi düĢüncesinin firma yöneticilerine
karar vermede yol gösterecek bir düĢünce tarzı olduğunu vurgulamıĢtır. Kaynaklar
karar vericilerin belirli bir yatırımı yapması sırasında ön görülemeyen hareketlerde
bulunma potansiyelini yaratır, bu da opsiyonlara olan bakıĢı oluĢturur (Sanchez,
1997; Bowman ve Hurry, 1993).
Opsiyonları diğer kaynaklardan ayıran özellik opsiyon değeri taĢıyan kaynakların
"seçenekler oluĢturması" ve "gelecek fırsatlara ulaĢma imkanı sağlamasıdır". Bu
bakıĢ açısı opsiyonların en iyi sıralı "opsiyon zinciri"
olarak algılandığında
vurgulamaktadır. "Opsiyon zinciri" yöneticilerin varolan opsiyonu ve sıralı
37
yatırımları, potansiyel fırsatları göz önüne almalarıdır. Opsiyonlar sıralı kaynak
yatırım sürecini anlamanın bir yoludur.
Bowman ve Hurry (1993) stratejik değiĢim yaratan esneklik opsiyonları ile basit
satınalma ve satma opsiyonlarını birbirinden ayırmıĢtır. Odakları organizasyon
kaynaklarında gözlenen bütünsel ve yol-bağımlı değiĢimler için altta yatan "karar
verme mekanizmasıdır". Bazı çalıĢmacılar firmanın kaynaklar kümesini oluĢturan
yol bağımlı (path-dependent) yatırım süreciyle opsiyon düĢüncesinin çakıĢıp
çakıĢmadığını araĢtırmıĢtır. McGrath ve Nerkar (2004) Arge yatırımlarında portföy
düzeyinin opsiyon yaratma ve kullanmaya etkisini incelemiĢlerdir. Kogut ve
Kulatilaka (2001) opsiyonları yetenekleri değerlendirmede tamamlayıcı bir yapı taĢı
olarak göstermiĢlerdir.
Vollert (2003) esneklik ihtiyacını vurgulamıĢ ve stratejik opsiyonları gelecekte yeni
stratejik varlıklar yaratmak için ek yatırımlar yapma veya yatırımları azaltmayı
seçebilme yönetimsel esnekliğinin değeri olarak tanımlamıĢtır. Esneklik savunmacı
(örneğin girdi fiyatları arttığında yeni girdiler kullanabilmek, değiĢtirme opsiyonu)
veya savunmacı (geniĢleme opsiyonu) olabilir. Stratejik varlıklar bina vb. maddi
varlıklar olabileceği gibi, yetenekler, firmanın bilgi tabanı, pazar konumu vb. maddi
olmayan varlıklar da olabilir. Bu yüzden stratejik opsiyonlar gelecekteki iĢ
fırsatlarını yaratma için firmanın sahip olduğu esneklik olarak da adlandırılır.
Opsiyonun fiyatını ise yeni kaynak geliĢtirme maliyetinin fiyatı olarak tanımlamıĢtır.
Yeni kaynak ve yetenekler edinmenin opsiyon fiyatı = yeni kaynak geliĢtirme
maliyeti (Vollert, 2003).
4.5 ÇalıĢmada Kullanılacak Olan Stratejik Opsiyon bakıĢı
Gerçek opsiyon teorisindeki bu farklı yaklaĢımlara rağmen tüm bu yaklaĢımlarda
ortak olan özellikler de vardır. Bunlar opsiyonların yukarıya doğru imkan sağlarken,
aĢağıya doğru gidiĢi sınırlandırmasıdır, yani risk asimetrisidir. Yukarı potansiyelini
güçlendiren mekanizmalar, hizmet verilen pazarda daha iyi performans sunmak veya
hizmet verilen potansiyel pazarı geliĢtirmek olarak tanımlanmıĢtır. AĢağıya düĢüĢü
sınırlandıran mekanizmalar ise yatırımı sınırlandırmanın çeĢitli stratejileri (varolan
kaynakları kullanma, ortaklar) ve projeden vazgeçme opsiyonu olarak tanımlanmıĢtır
38
(McGrath, 1999). Gerçek opsiyon yaklaĢımı sistem esnekliği sağlama ihtiyacını açık
bir hale getirmektedir, böylece yeni rutinler ve yetenekler sisteme katılabilmektedir.
Bu çalıĢmada opsiyonlar firmanın yetkinlik ve kaynakları sayesinde oluĢan
seçenekler kümesini temsil etmektedir, bu seçenekler kümesinin kullanılması
firmalara yetkinlik geliĢtirme ve veya nakit akıĢı sağlayacaktır. (Sanchez,1997;
Pandza ve diğ., 2003) Kaynak toplamak ve yetenek geliĢtirmek için halihazırda
firmanın elinde bir opsiyon kümesi bulunmaktadır. Sahip olunan kaynaklar ve
yetenekler bu kümeyi yaratmaktadır. Bunları kullanıp kullanmamak firmaların
seçimidir. Bu kaynakları kullanarak yeni kaynaklar toplama yolunu seçmek bu
opsiyonu kullanmak anlamına gelmektedir. Sahip olduğun kaynaklara nasıl sahip
olduğundan çok bu kaynaklarla nereye gidebileceğin önem kazanmaktadır. Bu
durum insanlar için de geçerlidir. Örneğin bir kiĢinin daha önceden sahip olduğu
yabancı dil bilme özelliği (varlığı) kiĢiye, yurt dıĢında yaĢama, yabancı dil ile yüksek
öğrenin görme vb. opsiyonlar yaratmaktadır. KiĢinin yurtdıĢında yaĢamayı seçmesi
kiĢinin opsiyonu kullanması (exercise) anlamına gelmektedir, bu da yeni kaynaklar
ve yetenekler kümesinin oluĢumuna yol açmıĢtır. Bu durumda nasıl yabancı dil
öğrendiğin değil yabancı dil bilme özelliği önem kazanmaktadır. Bu düĢünce tarzı
finansal opsiyonların değerlenmesi ile de uyumludur.
Kaynakları ve yetenekleri gerekli olduğu anda elde edebilmek firma esnekliğini
göstermektedir. Firma yöneticileri kaynakları ve yetenekleri gerekli olduğu anda elde
edebilmek için yeterli bilgi düzeyine sahip olmalıdır. Bu kaynak toplama süreci için
çeĢitli yollar bulunmaktadır. Bunlar ihtiyaç duyulduğunda dıĢarıdan kaynak almak,
ortaklıklar kurarak bu kaynak ve yeteneklere istenilen anda ulaĢmak ve kaynak ve
yetkinlikleri Ģirket bünyesine katmak olarak sıralandırılabilir (Sanchez, 1996). Tüm
kaynak ve yetkinlik oluĢturma süreçlerini göz önüne almak çok karmaĢık bir yapı
oluĢturmaktadır. Bu amaçla bu çalıĢmada Ģirket bünyesine katılan yetenekler ve
kaynaklar göz önene alınmıĢtır. Bu süreçte dıĢ kaynak kullanımı yani satınalma
kararları, ortak giriĢim kararları, birleĢme kararları, stratejik yatırım kararları
incelenecektir. Bu yatırımların opsiyon değeri olup olmadığı ise aĢağıdaki test ile
sorgulanacaktır.
Bir yatırımın hiç bir opsiyon değeri olmadığını (ve bir gerçek opsiyon olmadığı)
kanıtlamak için iki testi doğrulaması gerekir:
39

söz konusu kaynak hiç bir gelecek seçenek bırakmayacak.

gelecek olanaklara istenirse ulaĢma imkanı tanımayacak
Ancak araĢtırmaların opsiyon teorisinden kaynaklanan tahminleri destekleme oranı
düĢüktür (Ör: Reuer ve Leiblein (2000) uluslararası pazarda üretim yapma ile
batmama arasında, opsiyon teorisi aksini söylese de bir iliĢki olmadığını
göstermiĢlerdir. Buradan da uluslararası pazara girmenin sanıldığı kadar esneklik
sağlamadığı sonucuna varılmıĢtır). Bu alanda deneysel çalıĢmalar yapılmalıdır.
4.6 Stratejik Opsiyon Teorisine Getirilen EleĢtiriler
Literatürde stratejik opsiyon teorisine çeĢitli eleĢtiriler de getirilmiĢtir. Getirilen
eleĢtiriler bu bölümde irdelenmektedir.
Bartlett (1993) stratejik esnekliklerin stratejik bağımsızlığı azalttığı ve stratejik
öğrenme kapasitesini düĢürdüğünü öne sürmüĢtür. Ayrıca Ģirkete olan güvenin de
opsiyonlar ile azalacağı düĢünülmektedir.
Barnett (2003) esneklik yaratmak için kurulan stratejik opsiyonların gelecekteki
değeri düĢürecek sinyaller verebileceği ve istenmeyen sonuçlar yaratabileceğini
öngörmüĢtür. Bu istenmeyen etkiler içsel ve dıĢsal etkilerden oluĢabilir. Eğer
üzerinde çalıĢılan bir projenin opsiyon olduğu anlaĢılırsa Ģirket çalıĢanları o projeye
olan güvenin az olduğunu hissederek söz konusu ürünü geliĢtirmek için ellerinde
olan çabayı harcamayacak, motive olmaları engellenecektir. Diğer bir etmen de
opsiyonlarla yönetimde Ģirketin odağını ve kontrolünü kaybetme olasılığı
doğmasıdır. Xerox örneğinde olduğu gibi Ģirket odağını kaybetmiĢ ve daha sonradan
yaygın olarak kullanılan çok sayıda ürün geliĢtirmesine rağmen bunlardan pek
çoğunu hayata geçirmemiĢtir. Opsiyonların artması maliyetleri arttırmakta,
odaklanmayı zorlaĢtırmakta ve çalıĢan stresini arttırmaktadır. DıĢarıda ise hissedarlar
artan proje sayısı ile artan baĢarısız giriĢimler doğrultusunda firmanın zayıfladığını
düĢünmekte, bu da firma imajını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu da yatırımcıların
firmaya olan desteğini azaltmaktadır. Diğer yandan müĢteriler belirli ürünleri
piyasaya süreceği vaat edilen bir firmanın bu ürünleri piyasaya sürmemesi ile
firmaya karĢı olan güvenlerini kaybedebilirler. Kısaca opsiyon teorisi sosyal
faktörleri göz önüne almamaktadır.
40
Bir diğer unsur da opsiyonların değerlendirilmesinde kullanılan sayısal değerler
muğlak olmakta bu da esnekliğin getirdiği gerçek kazanç ve maliyetlerin doğru
olarak ortaya konmasını engellemektedir. Bu yüzden gerçek opsiyonlar ancak düĢük
kapasiteli operasyonel kararların verilmesinde kullanılmalıdır. ġirketin tümüne
yönelik kararlar gerçek opsiyonlar ile değerlendirilmemelidir.
Reuer ve Leibnein (2000), uluslararası stratejik ortaklıkların firmaya faaliyet
gösterdiği bir ülkenin ekonomik sorunlar yaĢaması durumunda firmanın diğer ülke
pazarlarına kaymasını sağlayacağı için esneklik kazandırdığı bu yüzden de riski
azalttığı düĢünülmektedir. Ancak uluslararası stratejik ortaklık yapan Amerikan
firmalarının baĢarısız olma olasılıklarının daha az olmadığı gözlemlenmiĢtir.
ÇalıĢmada iki hipotez test edilmiĢtir.
Sanchez (2003) bu teorilere stratejik opsiyonların kullanımının ancak etkin bir
yönetimle sağlanabileceğini vurgulayarak karĢı çıkmıĢtır. Yöneticilerin temel görevi
bütün firma çalıĢanlarının yaratılan ürün opsiyonlarından çok stratejik esnekliğin
kaynağı olan süreçlere odaklanmasını sağlamak böylece ürün çeĢitliliğinin
arkasındaki sebeplerin görülmesini sağlamak olarak ortaya koymuĢtur. Ayrıca
yöneticiler en olası
stratejik
opsiyonların
yaratılmasını
sağlayarak güven
kazanmalıdırlar.
Adler ve Levinthal (2004) firmaların gelecekleri belirsiz olduğu bu belirsiz gelecekte
karĢılaĢtıkları yatırım olanakları önemli ölçüde daha önceki yatırım taahhütlerinin bir
fonksiyonudur varsayımıyla hareket etmiĢ. Seçim sürecinin sıralı bir yapı
gösterdiğini vurgulamıĢtır. Gerçek opsiyonlar Ģimdiki davranıĢlar ile belirsiz gelecek
arasındaki bağlantıyı sağlar. Bu gerçek opsiyon teorisi yardımıyla belirsizlik altında
karar verme sürecine gerçek opsiyonların doğasından kaynaklanan sınırlamalar etkili
olur. Yazarlar Ģimdiki değer analizi, yol bağılılık (path dependence) ve gerçek
opsiyon yöntemlerinin hangi durumlarda kullanılabileceğini belirlemiĢtir. Bu
çalıĢmaya göre gelecek belirli ve yatırım geri döndürülebilir ise Ģimdiki değer analizi
gelecek yatırımların değerlendirilmesinde en iyi çözümü veren yöntemdir. Bir
yatırım yapılacakken yatırımın geriye döndürülebilirliği ve belirsizlik düĢük seviyede
ise Ģimdiki değer analizi kullanılmalıdır. Eğer bir yatırımın geri dönülmezliği ve
belirsizliği artıyor ise taahhütleri beklemenin değeri artmaktadır. Bu durumlarda
opsiyon teorisi daha kolay kullanılır. Gerçek opsiyonlar belirsizlik altında yapılan
sıralı, geri döndürülemeyen yatırımlardır. Bir gerçek opsiyonu satın almak taahhüt
41
belirsizliğinin büyük bölümünü ortadan kalkana kadar erteleme imkanı sunar. Ancak
gerçek opsiyonların etkin olabilmeleri için teĢebbüslerin ve baĢarı kriterlerinin
saptanmasında yüksek belirlilik olmalıdır. Gerçek opsiyonların iki kritik özelliği
vardır (Adler ve Levinthal, 2004):

Opsiyonun değeri yatırımcının davranıĢından etkilenmez (egzojen), yatırımcı
varlığı çekici hale getirecek adımlar atamaz

Opsiyonun konusu olan varlığın piyasada yarattığı algı görece ölçülebilirdir. Bu
değer yatırımcı davranıĢlarından etkilenmez.
Bu iki özellikten uzaklaĢıldıkça opsiyonları değerlemek zorlaĢmaktadır. Eğer
firmanın yapacağı yatırımlarda pazar esnekliği yüksek ve teknik iĢler de çok çeĢide
sahip ise firma bekle ve gör durumundan, hareket et ve gör durumuna gelmektedir.
Bu durumda firma opsiyon değerinde endojen (sistemi etkileyen) değiĢken halini
almaktadır. Yol bağımlılık yaklaĢımı seçimlerin sıralı yapısını kullanır. Bir sonraki
bir öncekini etkiler. Stratejik opsiyonların çıktıları firmanın davranıĢları ile yakından
iliĢkili olan gerçek opsiyonlarda yatırım aĢamaları arasındaki sınırlar belirsizleĢmeye
baĢlamaktadır. Bu da gerçek opsiyon kullanımını analitik ve organizasyonel
açılardan zorlaĢtırmaktadır. Eğer teĢebbüslerin ve baĢarı kriterlerinin belirlenmesinde
yüksek belirlilik yoksa gerçek opsiyonlar yerine yol bağımlılık metotlar
kullanılmalıdır. Adler ve Levinthal (2004) hangi koĢullar altında gerçek opsiyon
teorisinin kullanılabileceğini ġekil 4.1’de belirtmiĢtir.
Belirsizlik
DüĢük
Geri
DönüĢtürülemezlik
Yüksek
DüĢük
ġimdiki Değer Analizi
Yüksek
Gerçek opsiyonlar
Hedef Pazar
Sabit
Teknik ĠĢler
Sabit
Gerçek opsiyonlar
Esnek
Yol bağımlı yatırım
Esnek
ġekil 4.1 :Gerçek Opsiyonların kullanılabileceği alanlar (Adler ve Levinthal , 2004)
42
Adler ve Levinthal’a (2004) göre gerçek opsiyonlar ancak teknik ajanda ve hedef
pazar sabit olduğunda kullanılabilir. Diğer durumlarda belirsizlik çok yüksektir ve
gerçek opsiyon mantığı kullanılamaz. Çizelge 4.1’de gerçek opsiyon teorisinin hedef
Pazar ve teknik ajandanın esnek olduğu durumlarda karĢılaĢabileceği sorunlar
belirtilmiĢtir.
Çizelge 4.1 : Teknik Ajanda ve Hedef Pazarın Esnek Olduğu Durumlarda Gerçek
Opsiyonların Kullanımının Yaratabileceği Sorunlar (Adler ve Levinthal, 2004)
Teknik ajanda sabit
Hedef pazar sabit
Hedef pazar esnek
petrol üretim kapasitesi
patentli ürünler:viagra
tuzak: ne zaman duracağını bilemezsin
tuzak:
"iĢler daha iyi gidecek"
gidilebilir
yeni
pazarlar
aramaya
"bunu baĢka yerde deneyebiliriz"
Teknik ajanda esnek
yapay kalp
tuzak:
daha
kablosuz internet
iyi
üretim
oluĢabilir
koĢulları
tuzak:çok fazla belirsiz
"daha iyi çalıĢabiliriz"
"biraz daha deneyebiliriz"
Literatürde opsiyonlara olan bakıĢ dört baĢlık altında toplanabilir.

Toplam firma değerinin bir parçası

Özel projeler

Seçenekler

Stratejik yatırımlar için bir sezgisel.
Son yıllarda gerçek opsiyon düĢüncesi belirsizlik altında stratejik yönetimde yol
gösteren temel bir kavram olmuĢtur. Ancak dar sınırlar belirlemek bu teori ile
uyumsuzdur ve uygulamaların eksik olmasına yol açar. Ayrıca stratejik kararlarda
gerçek opsiyon teorisinin kullanılması matematiksel olarak da mümkündür, bu
kararları değerlendiren diğer yaklaĢımlar da çeĢitli varsayımlarda bulunmaktadır,
stratejik opsiyonlar yöneticileri gelecekte ortaya çıkacak esneklikleri düĢünmeye
zorlamaktadır.
4.7 Stratejik Opsiyonlara ÇeĢitli BakıĢlar
Yapılan çeĢitli tanımlamalar yanında; stratejik opsiyonlar çeĢitli yaklaĢımlar
açısından da kullanılmıĢ, insan kaynağı, entelektüel sermaye (Bose ve Oh, 2003) vb.
konuları stratejik opsiyonlar bakıĢıyla değerlendirilmeye çalıĢılmıĢtır.
43
Ayrıca bazı çalıĢmalar stratejik opsiyonlar ile senaryo planlama (Miller ve Waller,
2003), oyun teorisi vb.(Smit ve Trigeorgis, 2004) yöntemler arasında bağlantı
kurmaya çalıĢmıĢtır. Bu bölümde stratejik opsiyonlara bu farklı bakıĢ açılarının
etkileri incelenecektir.
4.7.1 Ġnsan Kaynakları Yönetimi ve Gerçek Opsiyonlar Teorisi
Yöneticiler karar verirken gerçek opsiyon modellerini açıkça kullanmasalar bile
(Copeland
ve
Keenan,1998),
yöneticiler
stratejik
esnekliği
kararlarında
bulundurmayı tercih etmektedir (Hayes ve Garvin, 1982). Bu doğrultuda çeĢitli
çalıĢmalar yöneticilerin davranıĢları ile opsiyon değerlemesi arasındaki iliĢkiyi
incelemiĢtir.
Miller ve Shapira (2004) insanların (yöneticilerin) iç güdülerinin opsiyonların
değerlendirilmesindeki etkisini incelemiĢtir. Yazarlar yöneticiler çeĢitli zamanlarda
gerçek opsiyonlar ile karĢılaĢtıklarını ve bunları değerlendirmeleri gerektiğini
vurgulamıĢ. Ġnsan davranıĢları bu değerin belirlenmesinde önemli bir unsur
olduğundan söz etmiĢtir. Bu çalıĢma gerçek opsiyon değerlenmesinde ki insan
unsurunu ortaya koymaktadır. ÇalıĢmada insan davranıĢları ile gerçek opsiyonlar
arasındaki iliĢkinin belirlenmesi için 36 opsiyon problemi belirlenmiĢtir. Bu
opsiyonlar hem Black ve Scholes modeli ile değerlenmiĢ, hem de bir anket yapılarak
anket katılımcılarının bu opsiyonları değerlemesi istenmiĢtir. Aradaki farklılıklar
incelenerek insanların
genel davranıĢları ortaya konulmuĢtur. Yöneticilerin
davranıĢları ile opsiyonların değerlenmesi arasındaki iliĢkiyi ortaya koyan çeĢitli
hipotezler belirlenmiĢ ve bu hipotezlerin test edilmesi için bir anket çalıĢması
yapılmıĢtır. 36 opsiyon değerleme problemini içeren bir anket hazırlanmıĢ ve 64
kiĢiden bu opsiyonları değerlemeleri istenmiĢtir. Bu hipotezler Ģu Ģekilde
sıralanabilir: Satın alanlar satın alma opsiyonuna beklenen değerinden daha az fiyat
biçer. Satıcılar satın alma opsiyonuna beklenen kayıplarından daha az fiyat biçer.
Satın alanlar satma hakkı opsiyonuna beklenen değerinden daha az fiyat biçer.
Satıcılar satma hakkı opsiyonuna beklenen kayıplarından daha az fiyat biçer. Bu
azlık oranları opsiyonun zamanı ile azalır. ÇalıĢmanın sonuçları bu hipotezleri
desteklemektedir.
Howell ve Jagle (1997) benzer bir amaç olan yöneticilerin davranıĢlarının gerçek
opsiyon teorise uygun olup olmadığının belirlenmesi için bir çalıĢma düzenlemiĢtir.
44
ġirketler gerçek opsiyon olarak nitelendirilebilecek karar verme problemleriyle
karĢılaĢır. Bu kararlarda gerçek opsiyonların matematiksel değerine uygun olarak
karar vermeleri daha karlı sonuçlar doğurur. Ġnsanların gerçek hayatta tam olarak
gerçek opsiyonlara teorisine uygun davranmadıklarını ortaya koymaktadır. Bu
farklılığı yöneticilerin kiĢisel özellikleri açısından irdelemektedir. ÇalıĢmada
yöneticiler çalıĢtıkları sektör, eğitim düzeyi, deneyim süresi vb. unsurlara göre
sınıflandırılmıĢtır. Yönetici sınıflarının davranıĢlarının geçek opsiyonlar ile uyumu
araĢtırılmıĢtır. Bu araĢtırmayı yapmak için 14 vaka tanımlanmıĢtır bu vakaların yarısı
para kaybettiren yarısı da para kazandıran gerçek opsiyonlardır. (in the money, out
the money) 14 vaka arasında opsiyonu oluĢturan varlığın spot değeri, sapmaları, ve
süre değiĢtirilerek farklılıklar yaratılmıĢtır. Her bir vaka Black ve Scholes ile
değerlendirilmiĢtir.
Yöneticiler
sezgilerini
kullanarak
her
bir
vakayı
değerlendirmiĢlerdir. Yöneticilerin sezgileri ile belirledikleri gerçek opsiyon değeri
ile Black ve Scholes modeli kullanılarak elde edilen değerler istatistiki olarak
karĢılaĢtırılmıĢtır. Olayların yarısında bu iki değer istatistiki olarak farklılık
göstermektedir.
Yöneticilerin
tiplerinin
de
bu
farklılığa
etkisi
olduğu
gözlemlenmiĢtir. Bu sonuçlar altında yöneticilerin gerçek opsiyon değerlendirmesine
uygun davranmaları için gerekli eğitimi almaları gereklidir.
Bhattacharya ve Wright (2005)
insan kaynağında belirsizlikler içerdiğini ve bu
belirsizliklerin yönetilmesi gerektiğini vurgulamıĢ, gerçek opsiyon teorisinin insan
kaynaklarındaki belirsizliklerin giderilmesinde kullanılabileceğini iddia etmiĢtir.
Firmaların genellikle karĢılaĢtıkları farklı durumlarda küçülme politikası izlemeye
eğilimli olmaları değerli insan sermayesini kaybetmelerine ve istedikleri sonucun
tersine durumlarla karĢılaĢmalarına neden olmaktadır. Gerçek opsiyon teorisi,
firmalara belirsizliklerle baĢa çıkabilmek ve değiĢimlere hızlı tepki verebilmek için
farklı kabiliyetler (prosesler ile kaynakların uyumlu olması gibi) geliĢtirmesini
sağlamaktadır. Bu yetenekler, özünde değiĢimler meydana geldiğinde adaptasyonun
maliyetini azaltan, değer yaratan, kararlarda ve proseslerde esneklik sağlayan
opsiyonlar içermektedir. Çoğunlukla her gerçek opsiyon bir yetenek olduğu halde,
her yetenek opsiyon olmayabilmektedir. DeğiĢiklikler karĢısında firmanın bulgusal
olarak
harekete
geçmesini
sağlayan
değerlendirilebilmektedir.
45
yetenekler
opsiyon
olarak
Ġnsan kaynakları uygulamaları, firmanın insan sermayesinin elde edildiği,
sürdürüldüğü ve motive edildiği mekanizmalardır. Firma, insan kaynakları
uygulamalarını kullanarak insan sermayesine yatırım yapmakta ve yönetmektedir.
Ġnsan kaynakları yönetimi üzerine yapılan araĢtırmalar birçok insan kaynakları
uygulamalarının firma performansı üzerinde olumlu etkisi olduğunu göstermiĢtir. Bu
uygulamaların firma için nasıl bir değere dönüĢtüğünün açıklaması kaynaklara dayalı
görüĢ ile yapılabilmektedir. Fakat bu görüĢ dinamik olarak değiĢen bir iĢ ortamının
insan kaynakları üzerinde yarattığı belirsizliklerde bu değerin nasıl muhafaza
edileceğini açıklamamaktadır. Kaynaklara dayalı görüĢ, karmaĢık, anlaĢılması güç ve
birbirine benzemeyen prosesler ile yöneticilerin insan sermayesinin değerini
bulmasını ve geliĢtirmesini beklemektedir.
Ġnsan kaynakları opsiyonları, organizasyonun insan sermayesi havuzundaki gelecekte
oluĢabilecek belirsiz olaylara cevap verebilme yeteneği sağlayan yatırımları
olmaktadır. Bhattacharya ve Wright (2005) insan kaynakları opsiyonlarını hangi tip
belirsizlikler karĢısında kullanılabileceklerine göre sınıflandırmıĢlardır. ġekil 4.2
insan kaynaklarındaki belirsizlikleri ve bu belirsizlikler altında firmaların sahip
olabilecekleri ,insan kaynakları opsiyonlarını göstermektedir. Ġnsan kaynağı
opsiyonları, firmanın riskleri azaltacak ve geri dönüĢ fırsatlarını arttıracak biçimde
insan sermayesini iĢe alması ve geliĢtirmesine olanak sağlamaktadır. Firmalar,
değiĢen
iĢ
ortamını
gerektirdiği
insan
sermayesi
yetkinliklerini
kolayca
edinemeyebilmekte, sadece uygun insan kaynakları yeteneklerine yatırım yapmıĢ
olan firmalar bu konuda baĢarılı olmaktadır. Bu sebeple, insan kaynakları
opsiyonlarının değeri firmanın insan varlıklarında oluĢan belirsizliklere proaktif bir
Ģekilde yanıt verebilmesi ile belirlenmektedir. Ġnsan kaynakları opsiyonları belirlenen
insan kaynakları uygulamaları doğrultusunda oluĢturulmaktadır. Ġnsan kaynağı
uygulamaları, firmanın, insan sermayesini elde edilmesi, geliĢtirilmesi ve
motivasyonu için kullanılan yöntemleri ve prosesleri içermektedir. Diğer bir deyiĢle
firma, insan sermayesini insan kaynakları uygulamaları ile yönetmektedir. Bu
uygulamaların birçoğu belli durumlarda belli zaman periyotlarında geri dönüĢleri
elde etmek için bir insan sermayesi havuzu oluĢturulmasına yönelik olmaktadır. Aynı
zamanda bazı uygulamalar da gelecekteki belirsizliklere cevap verebilecek insan
kaynakları yetkinlikleri oluĢturmaya odaklanmaktadır.
46
Büyüme ve Öğrenme Opsiyonları

Yeni beceriler için eğitim, öğrenme kabiliyetlerinin geliĢtirilmesi
 GeniĢ tabanlı yetenek alımında
seçicilik
 Yetenek bazlı ücret
Devir Hızı ve Üretkenlik Yönetimi
Geri DönüĢ Belirsizliği




Becerilerin geçerliliğini yitirmesi
Gelecekteki beceriler için talepler
Ġnsan sermayesinin kaybı
Verimlilik Kaybı
Opsiyonları




Rekabetçi ödeme
ĠĢçilere dağıtılan hisse senetleri
opsiyonu
Katılım Programları
Ġfade mekanizması
Ölçek DeğiĢimi Opsiyonları
Zaman Bazında Opsiyonlar
Miktar ve Kombinasyon Belirsizliği


 ġarta bağlı çalıĢanlar
 SözleĢmeli çalıĢanlar
 Yarı zamanlı çalıĢanlar
DeğiĢim Opsiyonları
Ġhtiyaç duyulan çalıĢan sayısındaki değiĢim
Ġnsan varlıklarının dağılımındaki değiĢim


Maliyet Belirsizliği

ĠĢ rotasyonu
Takım bazlı çalıĢma
Maliyet DeğiĢimi Opsiyonları


ÇalıĢan maliyetleri ile nakit
akıĢı dengesinin değiĢimi

DeğiĢken ödeme
Firma/birim düzeyinde performans bazlı teĢvik edici planlar
TanımlanmıĢ emeklilik planları
ġekil 4.2 : Ġnsan Kaynakları Belirsizlikler ve Ġnsan Kaynakları Opsiyonları
(Bhattacharya ve Wright, 2005)
4.7.2 Gerçek Opsiyonlar ve Oyun Teorisi
Smit ve Trigeorgis (2004) opsiyon değerlemesi ve oyun teorisi prensiplerinin
belirsizlik altında önemli rekabetçi/stratejik kararların analizinde kullanımını
irdelemektedir. Yenilikçilik, birleĢmeler ve satın alma stratejik kararı gibi kararları
örnek olarak incelemektedir. Özellikle stratejik ortaklıklarda bağımsız olarak rekabet
etmenin mi, koordinasyon içinde/iĢbirlikçi davranmanın mı daha optimal sonuçlar
vereceğini incelemiĢtir. Bir stratejik yatırım yalnızca yaratacağı net Ģimdiki değer ile
ölçümlenemez. Bu yatırımın değerlendirilmesi için gelecekte yaratacağı yeni fırsatlar
da göz önüne alınmalıdır. Bu yüzden bir stratejik yatırım değerlendirilirken hem
yaratacağı stratejik değer hem de yaratacağı esneklik göz önüne alınarak
47
değerlendirilmelidir. GeniĢletilmiĢ (stratejik) Ģimdiki değer = direk net Ģimdiki değer
+ stratejik (taahhüt) değer + esneklik değeri
Rakiplerin davranıĢları gerçek opsiyonun stratejik değerini etkilemektedir. Bu
yüzden firmaların verdikleri stratejik kararların değeri rakiplerinin davranıĢlarından
etkilenir. Rakipler ve firma arasındaki iliĢki oyun teorisi prensiplerine göre
incelenebilir. Smit ve Trigeorgis (2004) gerçek opsiyonlar ile oyun teorisini
birleĢtirmiĢ ve bütünleĢik bir model ortaya koymuĢtur. Ġki firmanın aynı stratejik
alana yatırım yapmada, bekleme ve o an yatırım yapma olanağı vardır. Ġki firmanın
bekleme veya yatırım yapma kararı yatırımın getirisini etkilemektedir. Benzer Arge
yatırımı için harcanması gereken emeğin büyüklüğü iki firma için değiĢebilir. Bu
iliĢkiler örnek matematiksel modeller konularak irdelenmiĢtir. BütünleĢmiĢ opsiyonve-oyun perspektifi özellikle elektronik, telekomünikasyon veya ilaç endüstrisi gibi
oligopol
ve yenilikçi endüstrilerde uygulanabilir. Bu endüstriler yükse Arge
maliyetleriyle, teknolojik belirsizliklerle ve rekabet ile karĢı karĢıyadır. Bu firmalar
kararlarını bütünleĢmiĢ opsiyon-ve-oyun perspektifini kullanarak verebilirler. Chi ve
Mcguire (1996)’da oyun teorisi ile stratejik opsiyonları bir arada kullanmıĢtır ve
hangi Ģartlar altında hem çok uluslu iĢletme hem de yerel firmanın diğerini almayı
ekonomik bir fayda olarak gördükleri incelenmiĢtir.
4.7.3 Gerçek Opsiyonlar ve Entelektüel Sermaye
Bose ve Oh (2003) entelektüel sermaye yatırımlarının değerlendirilmesinde gerçek
opsiyon tekniklerinin iyi bir araç olacağını iddia etmiĢlerdir. Benzer bir Ģekilde Coff
ve Laverty (2007) bilgi varlıklarına yapılan yatırımların opsiyonlar yarattığı bu
sebeple gerçek opsiyonlar olarak değerlendirilebileceğini iddia etmiĢtir. Net Ģimdiki
değer analizi gibi geleneksel yatırım teknikleri bilgi gibi maddi olmayan ve getirisi
belirsiz olan varlıklara yatırımların değerini belirlemekte yetersiz kalmaktadır. Ancak
araĢtırmacılar bilgi varlıklarında yaratılan opsiyonların finansal opsiyonlardan farklı
olduğunu, bu tip opsiyonlarda opsiyon kullanım kararının verildiği anda belirsizliğin
tamamen ortadan kalkmadığını ve bilgi varlığının değerinin bilginin transferi ve
firma ile bütünleĢmesi ile ilgili olduğunu vurgulamıĢtır.
48
Coff ve Laverty (2007) opsiyon kullanımının opsiyonun firmayla olan önceki
bağlarından etkilendiğini vurgulamıĢ bu iliĢki ġekil 4.3’de tanımlamıĢlardır.
Opsiyonun firmayla bütünleĢik bir alanda satın alınmıĢ olması ile iliĢkisiz bir alanda
satın alınmıĢ olmasının ikisi de opsiyonun varlık değerinin yanlıĢ belirlenmesine yol
açabilmektedir.
Olduğundan Daha Değerli
Etkin
Olarak Görme Riski
Olmayan
Opsiyon
Kullanım
Olasılığı
Ġyi Bir Projeyi Öldürme Riski
Opsiyon Firma ile ĠliĢkisiz
Opsiyon Firma ile Entegre OlmuĢ
ġekil 4.3 : Opsiyonları Varlığından Az Değerleme veya Çok Değerleme Riskleri
(Coff ve Laverty, 2007)
Eğer bilgi varlığına yapılan yatırım firmanın daha önceden hiç ilgisi olmayan bir
alana
yapıldığında
firma
bilgi
opsiyonunun
olduğundan
düĢük
olarak
değerlendirmekte ve iyi bir projeyi öldürmeyi seçebilmektedir, firmanın ilgili bir
alanda satınalınan bilgi opsiyonu ise firmanın tüm iç süreçleriyle daha kolay entegre
olmakta bu projeleri bitirmek yerine baĢarısız bile olsa bu projelere devam etme
kararı verilebilmektedir.
49
50
5. STRATEJĠK KARARLAR VE GERÇEK OPSĠYONLAR
Opsiyon kavramı ilk olarak finansta kullanılmıĢ, hisse senetlerinin değeri finansal
opsiyon kavramları kullanılarak değerlenmiĢtir. Daha sonra Ģirketlerin çeĢitli
kararlarında aynı temel mantığın kullanılabileceği düĢünülmüĢ, ve finansal opsiyon
kavramları
firmaların
yatırım
vb.
kararlarının
değerinin
belirlenmesinde
kullanılmıĢtır. Bu çalıĢma kapsamında ise gerçek opsiyon teorisinin stratejik
karardaki kullanımı incelenmiĢtir. Stratejik opsiyonlar olarak nitelendirdiğimiz bu
yaklaĢım firmaların stratejik kararlarının yarattığı fırsatları göz önüne almakta ve bu
fırsatları gerçek opsiyonlarda kullanılan kavramlar yardımıyla değerlemeyi
amaçlamaktadır.
ġirketler her an çeĢitli stratejik kararlar vermek durumundadır. Bu kararlar Ģirket
geleceğini belirlemektedir. Doğru stratejik kararlar verilebilmesi için ortaya çıkan
opsiyonların
doğru
değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Gerçek
opsiyonların
yöneticileri açık ve doğru tanımlanmıĢ süreçleriyle daha planlı düĢünmeye
yönlendirmektedir. Gerçek opsiyonlar gelecekteki esneklikleri ve zamanlamayı da
göz önüne almaktadır. Gerçek opsiyon düĢünce tarzı yöneticileri seçenek yaratmaya
zorlamaktadır.
Ayrıca bu opsiyonları fiyatlandırmak her kararın sayısal olarak
değerlendirilmesini sağlamaktadır. Bu iki unsur ile gerçek opsiyonlar pek çok
yönetsel soruya cevap oluĢturmaktadırlar (Botteron ,2001) Bu çalıĢmada firmaların
verdikleri topluluk stratejileri göz önüne alınmıĢtır. Topluluk stratejileri firmaların
hangi alanlarda faaliyet gösterecekleri ile ilgilenmektedir. Son yıllarda gerçek
opsiyon teorisyenleri dinamik çevrelerde stratejik kararlara yol gösterecek
perspektifler yaratmaya çalıĢmaktadırlar (örneğin Edwards ve diğ., 2004), bu
yaklaĢım geleneksel net Ģimdiki değer analizine göre firmaya firma fırsatlarını daha
proaktif bir biçimde yönetme fırsatı tanımaktadır.
51
Vollert (2003) stratejik opsiyonları gelecekte daha yeni stratejik varlıklar yaratmak
için ek yatırım yapma veya yatırımları azaltmayı seçebilme yönetimsel esnekliği
olarak tanımlamıĢtır. Bu stratejik varlıklar bina vb. maddi varlıklar olabileceği gibi,
yetenekler, firmanın bilgi tabanı, Pazar konumu ve benzeri maddi olmayan varlıklar
da olabilirler. Bu yüzden stratejik opsiyonlar gelecekte iĢ fırsatlarını yaratmak için
firmanın sahip olduğu esneklik olarak tanımlanabilir.
Vollert (2003) stratejik esneklik örneklerini Ģu Ģekilde tanımlamıĢtır: Küçülme
opsiyonları, BirleĢme ve satın almalar, Ortak giriĢim kararları, Stratejik iĢbirlikleri,
Yatırımları azaltmak.
Stratejik opsiyonlar stratejik kararlarda yön gösterici bir araç olarak faydalı olacaktır.
Kumar (2005) çalıĢmasında çeĢitli stratejik kararların Ģirketlere gerçek opsiyonlar
yarattığı ve bu sebeple gerçek opsiyonları oluĢturan temellerin strateji oluĢturma ve
değerlendirmede kullanılabileceğini göstermiĢtir. Stratejik kararların yarattığı
opsiyonlar ve bu opsiyonların nasıl yaratıldığı önemli bir inceleme alanıdır. ġirket
topluluk stratejileri genel anlamda büyüme
küçülme vb. stratejiler olarak
seçilebileceği gibi Ģirket birleĢmeleri, satın almalar ve stratejik ortaklıklar açısından
da değerlendirilebilir. Her bir stratejinin yarattığı opsiyonlar incelenmelidir.
Gerçek opsiyonlar finansal opsiyonlar ile benzerdir çünkü her ikisi de yöneticilere
yeni bir yatırımı yapma seçeneği sunar, zorunluluk yoktur (Myers, 1977). Eğer düĢük
bir ilk yatırım gelecekte büyüme opsiyonları yaratıyorsa bu özellikle belirsizlik
altında bir değer yaratacaktır. AraĢtırmacılar ortak giriĢim kararları (Kogut,
1991;Reuer ve Tong, 2005; Kumar, 2005) ve pazar giriĢi stratejileri (Kogut ve
Kulatilaka, 1994; Bowman ve Hurry, 1993) gibi çeĢitli stratejik kavramları
açıklamak için gerçek opsiyonlar teorisinden yararlanmıĢlardır. Vollert (2003)
stratejik opsiyon çeĢitlerini Ģu Ģekilde sıralamıĢtır:

Büyüme opsiyonları

BirleĢme ve satınalmalar

Ortak giriĢim

Stratejik iĢbirlikleri

Yatırımları azaltmak
52
Çizelge 5.1 çeĢitli stratejik kararların stratejik opsiyonlar olarak tanımlandığı
çalıĢmaları göstermektedir.
Çizelge 5.1 : Literatürde Stratejik Opsiyon Olarak Değerlendirilen Kararlar
Stratejik Opsiyon Türü
Stratejik Opsiyon Türünü Ġnceleyen ÇalıĢmalar
İşbirlikleri
Hisse alımı içeren iĢbirlikleri
Folta ve Miller (2002), Vassolo ve diğ. (2004), Folta
(1998) , Vollert (2003)
Hisse alımı içermeyen iĢ birlikleri
Colombo (2003); Hibbard ve diğ. (2003), Vollert (2003)
Ortak Girişimler
Cuypers ve Martin (2007) , Henley (2007), Reuer ve Tong
(2005), Kumar (2005), Reuer ve Leiblein (2000), Chi
(2000), Chi ve McGuire (1996), Kogut (1991), Folta
(1998), Hurry ve diğ. (1992), Vollert, (2003), Lee (2004),
Vollert (2003), Pennings ve Sleuwaegen (2004), Denning
ve diğ.(2006), Chang ve Chen (2002)
Satın almalar ve birleşmeler
Folta ve O’Brien (2007), Folta ve O’Brien (2008),
Laamanen (1999) , Vollert (2003)
Yeni Pazara Giriş
Allen ve Pantzalis (1996); Pauwels ve Matthyssens
(2004); Adner ve Helfat (2003); Folta ve diğ. (2006),
Folta ve O’Brien (2004), O’Brien ve diğ. (2003), Folta ve
Miller (2002), Dixit (1989), Campa (1993); Kulatilaka ve
Perotti (1998); Pennings ve Sleuwaegen (2004); Lukas
(2007); Dixit ve Pindyck (1994); Kogut ve Kulatilaka,
(2004); Chung ve Beamish (2005)
Yeni kaynağa sahip olma kararları
Enetellektüel sermaye (teknoloji vb.)
Bose ve Oh (2003),
elde etme , patentler
Englahardt ve Simmons (2002), MacGrath ve Nerkar,
Sudarsanam ve Sorwar (2006),
(2004)
Ancak bu alanda artan ilgiye rağmen gerçek opsiyonların stratejik karar vermede
nasıl kullanılabileceği henüz tam olarak çözülememiĢtir (Adner ve Levinthal, 2002).
Stratejik opsiyon düĢüncesinin daha etkin olarak kullanılabilmesi için stratejik
opsiyonların değerini etkileyen unsurlar açığa çıkartılmalıdır.
53
5.1 Stratejik ĠĢbirlikleri
Genellikle iĢbirliği gerekçeleri olarak verimlilik(üretim kapasitesinin birleĢtirilmesi),
rekabet sebepleri (giriĢ bariyerlerini yükseltmek, rekabeti düĢürmek, pazar gücünü
arttırmak) ve stratejik sebepler (büyüyen bir iĢ alanı sahibi olmak, yeni pazara
girmek) gösterilir (Colombo, 2003). Bunun yanında iĢbirlikleri firmanın hedefleri ile
kaynakları ve yetenekleri arasındaki farkın kapanması için de yapılır. Yetkinlik
temelli yaklaĢıma göre stratejik iĢbirliklerinin hedefi firmanın yeteneklerini
seviyesini özellikle teknolojik faaliyetler ile öğrenme sağlayarak arttırmaktır (Kogut,
1988, Hamel, 1991, Teece ve diğ. 1997).
Firmalar iki tip stratejik iĢbirliği kurabilmektedir bunlar hisse alımı içeren iĢbirlikleri
ve hisse alımı içermeyen iĢbirlikleridir (araĢtırma geliĢtirme kontratları, birlikte
pazarlama, teknoloji transferi, ortak teknoloji kullanımı ve diğ.). Firmaların hisse
içeren iĢbirlikleri ile hisse içermeyen iĢbirlikleri arasında yaptıkları seçim iĢlem
maliyeti teorisi doğrultusunda fırsat maliyeti olup olmaması olarak açıklanabilir
(Colombo, 2003). Colombo (2003) bu iki çeĢit iĢbirliğinin de stratejik opsiyon
olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıĢtır.
Hisse alımı ile yapılan iĢbirlikleri içsel belirsizliğin azalmasını sağlayarak, firmaya
öğrenme fırsatı, yeni bilgi edinme, yeni teknolojileri tecrübe etme ve gelecek
büyümeler için bir fırsat sağlamaktadır (Kogut ve Kulatilaka, 1994).
Ġçsel
belirsizlikle baĢa çıkmanın yolu içsel belirsizliğin en yüksek olduğu noktada
öğrenmeyi
(teknoloji
transferi)
sağlamaktır.
Öğrenmenin
firma
içerisinde
dıĢarısından çok daha etkin olduğuna dair güçlü teorik (Kogut ve Zander, 1992) ve
deneysel (Kogut ve Zander, 1992) kanıtlar bulunmaktadır. Firmalar arasında iliĢkisiz
olan alanlar içsel belirsizliğin en yüksek olduğu alanlardır. Hisse ortaklıkları bir
firmayı tamamen satın alma riski olmadan firmanın geliĢmesine ve çeĢitlenmesine
yardımcı olmaktadır bu da firmanın yeni yetkinlikler geliĢtirmesi için daha sağlam
bir ortam oluĢturmaktadır (Kogut ve Zander, 1992; Cohen ve Levin, 1989; Folta,
1998). Ayrıca potansiyel alıcı firmanın teknolojisinin gerçek değeri hakkında kısıtlı
bilgiye sahipse doğrudan satın alma yapmayı seçmeyecektir (Balakrishnan ve Koza,
1993). Folta ve Miller (2002) aĢamalı olarak hisse alımının ileride daha çok hisse
alımı barındıran bir bütünleĢik opsiyon olduğunu iddia etmiĢtir. Benzer bir Ģekilde
Kogut (1991) Arge hisse ortaklıklarının bilgi geliĢimini sağlayacağını ve pazar,
54
teknolojik fırsatlar doğuracağını iddia etmiĢtir. Bu tarz hisse iĢbirlikleri firmaların
tahmin edilmesi zor endüstri değiĢimlerine ayak uydurmasını sağlamaktadır. Ġlk
yatırımı takiben firmanın tüm firmayı satınalma opsiyonu doğmaktadır. Folta ve
Miller (2002) bu ilk yatırımın firmanın içerisindeki bilgilerin öğrenilmesinde önemli
olduğunu bu sayede firmayı satın alma stratejik opsiyonunun kullanım değerinin
daha doğru belirlenebileceğini vurgulamıĢtır.
5.2 Ortak GiriĢim Kararları
Ortak giriĢim kararları hisse içeren iĢbirliklerinin özel bir Ģekli olmasına rağmen
literatürde önemli görülen bir konu olduğu için ayrı bir baĢlık altında incelenmiĢtir.
Ortak giriĢim kararları hem opsiyon satın alma kararı hem de opsiyon kullanımı
olarak değerlendirilmektedir. Stratejik ortaklıkların Ģirketler için esneklik yaratarak
gerçek opsiyon doğurduklarını vurgulanmıĢtır. Ortak giriĢim kararlarının stratejik
opsiyonlar olarak değerlendirilmesi ilk olarak Kogut (1991) tarafından ortaya
atılmıĢtır.
Kogut(1991)
ortak
giriĢimleri
gelecekteki
teknolojik
ve
pazar
geliĢmelerine karĢı yarattıkları büyüme opsiyonları olarak değerlendirmiĢtir. Ortak
giriĢim kararlarını opsiyon satın alınması olarak düĢünülmesinin ardında ortak
giriĢim kararlarının firmaya söz konusu giriĢimi satın almayı erteleme opsiyonu
yaratmasıdır (Kogut, 1991; Kumar, 2005). Bu opsiyonun kullanımı pazar
sinyallerinden etkilenmektedir (Kogut, 1991). Belirsiz pazarlarda kararları erteleme
esnekliği çok önemlidir. Bu yüzden olgun pazarlara oranla belirsiz pazarlarda
erteleme esnekliğine sahip olmak daha fazla değer kazandırır. Stratejik
ortaklıklardaki yetenekler firmalara artarak aktarılmaktadır. Stratejik ortaklıkların
yeni pazarlara giriĢte ana firmaya bilgi sağlamakta ve firmanın yeni pazara girmesini
kolaylaĢtırmaktadır.
Gerçek opsiyonlardan kaynaklanan esnekliğin ortaklığa son
verilmesiyle kaybolacağı düĢünülmektedir. Ayrıca uluslar arası ortak giriĢimlerin
gerçek opsiyonlar yarattığı da düĢünülmektedir (Reuer ve Leiblein, 2000). Firmalar
bir ülkedeki kötü gidiĢattan korunmak için değer zinciri faaliyetlerini diğer bir ülkeye
kaydırmak isteyebilir bu da zarar etme riskini azaltır. Gerçek opsiyon teorisine göre
firmalar sahip olduğu uluslar arası ortak teĢebbüsler sayesinde bu kaydırma iĢlemini
yapabilme opsiyonunu kazanmakta bu da onların zarar etme risklerini azaltmaktadır.
Ancak bu tür yatırımlar organizasyonel karmaĢayı, koordinasyon maliyetlerini, ortak
55
kontrol zorluklarını vb. pek çok zorluğu beraberinde getirecektir. Bu yüzden ilk
varsayım sorgulanmalıdır.
Kogut (1991) ortak giriĢim kararlarının yarattığı satın alma opsiyonunu kullanımını
ürün pazarındaki beklenmeyen büyümeden etkilendiğini göstermiĢtir, ürün
pazarındaki beklenmeyen büyüme bu opsiyonun değerini arttırmakta ve opsiyon
kullanımı sağlamaktadır, ancak ürün pazarındaki beklenmeyen küçülmenin satınalma
kararına bir etkisi olmadığı görülmüĢtür bu da ortak giriĢimlerin büyüme opsiyonu
yarattığı ancak küçülmelerde bir risk taĢımadığının bir göstergesi olarak kabul
edilmiĢtir. Bu asimetrik risk unsuru gerçek opsiyonlar ile uyumlu olduğu için ortak
giriĢim kararlarının gerçek opsiyonlar olarak değerlendirilebileceği düĢünülmektedir.
Ortak giriĢimler, teknolojide ve pazarda meydana gelebilecek geliĢmelere cevap
verebilecek büyüme opsiyonu yaratır ( Kogut , 1991).
Reuer
ve Leiblein (2000) gerçek opsiyon teorisindeki
ve uluslararası stratejik
yönetimin literatüründe yabancı ülkelerde açılan Ģubeler ve uluslar arası ortak
teĢebbüslerin (Joint venture) Ģirket esnekliğini arttırdığı bu yüzden de riski azalttığı
varsayımını sorgulamıĢlardır. .Bu çalıĢmanın amacı zarar rizikosu (downside risk)
ölçütleri kullanılarak bu varsayımın test edilmesidir. Sonuçlar Amerika üretim
firmalarının daha çok uluslar arası yapıya sahip olmalarının ya da uluslar arası ortak
teĢebbüslere yatırım yapmalarının zarar riskini düĢürmediğini ortaya koymaktadır.
Gerçek opsiyon teorisi esnekliği arttırmanın riskleri azaltacağı bunun da baĢarı
sağlayacağını öngörmektedir. Ancak esneklikle birlikte sistem karmaĢıklaĢtığı için
sistemin unsurlarını yönetmek zorlaĢacak bu da beklenen faydanın elde
edilmemesine yol açacaktır. ÇalıĢma sonucunda gerçek opsiyonların getirdiği
esneklikler her zaman riskleri azaltmadığı bulgusu elde edilmiĢtir. Gerçek
opsiyonların matematiksel temellerinden yararlanılmamıĢ ancak uluslar arası ortak
teĢebbüslere yapılan yatırımlar bir gerçek opsiyon yaratacağı kabul edilerek yaratılan
gerçek opsiyonların zarar riskini ne yönde etkilediği 320 firmada yapılan istatistiksel
regresyon analizi ile incelenmiĢtir. Yazarlar ―firmanın uluslar arasılığı ile zarar riski
arasında negatif bir iliĢki vardır‖ ve
―firmanın uluslar arası ortak teĢebbüslere
yaptığı yatırım ile zarar riski arasında negatif bir iliĢki vardır‖ hipotezlerini test
etmiĢlerdir. Bu iki hipotezin test edilmesi için bir regresyon modeli kurulmuĢtur. Bu
modelde zarar riski endüstri ortalaması ile firmanın sahip olduğu yatırım geri
dönüĢüm oranı farkına bakılarak ve endüstri indeksi ile firmanın getirilerine
56
bakılarak hesaplanmıĢtır. Uluslar arasılık firmanın Ģubelerinin olduğu ülke sayısı ile
ölçülmüĢ (log(1+ Ģubesi bulunan ülke sayısı)) , benzer biçimde uluslar arası ortak
teĢebbüslere yapılan yatırım uluslar arası ortak teĢebbüslerin sayısı ile ölçülmüĢtür.
Organizasyon artı değerleri stok/satıĢlar, genel masraflar/satıĢlar ile ölçülmüĢ, her
değer normalize edilmiĢtir. Firma büyüklüğü satıĢların logaritması alınarak
hesaplanmıĢtır. Sektör riski ise sektördeki firmaların ortalama zarar riski ile
ölçülmektedir.
f( zarar riski )= f(uluslar arasılık) + f( uluslar arası ortak teĢebbüslere yapılan
yatırım) + f( organizasyon artı değerleri) + f( firma büyüklüğü) + f( endüstri riski)
Bu araĢtırma dokuz yıllık bir süredeki 320 firmanın aldığı kararlar incelenerek
oluĢturulmuĢtur. Sonuçlar uluslararasılık ve uluslar arası ortak teĢebbüslere yapılan
yatırımların zarar riskini azaltmadığı sonucuna varılmıĢtır.
Vassolo ve diğ.(2004) benzer bir düĢünceyle ortak giriĢim kararlarını stratejik
opsiyonlar olarak değerlendirmiĢtir. Bu çalıĢma bir firmanın sahip olduğu
opsiyonları tek tek değerlendirmek yerine bir opsiyon portföyünün oluĢturduğu
değeri belirlemeye çalıĢmıĢtır. Bu iliĢkiyi göstermek amacıyla istatistiksel
modellerden yararlanmıĢtır. Firmanın sahip olduğu kaynaklar ve çevredeki belirsizlik
ile sahip olunan opsiyonlar arasında bir iliĢki vardır. Opsiyonlar bir araya gelince tek
tek yarattıkları değerlerin toplamında farklı bir değer yaratabileceğini vurgulamıĢtır.
ġirketin sahip olduğu stratejik opsiyonların değerini açıklamaya çalıĢmıĢtır.
Firmaların bir baĢka firma ile olan seçimi yeni firma satın alma veya o firma ile
ortaklık kurma olarak belirlenmiĢtir. Bu ilk opsiyonda ortaklık kurulursa o ortaklığı
farklılaĢtırma, elde tutma veya satma opsiyonlarına sahip olunur. Firmanın ilk
düzeydeki stratejik opsiyon kararı değerlendirilirken bu opsiyonlar da göz önüne
alınmalıdır. Vassola ve diğ. (2004) ortak giriĢim kararlarının satınalma opsiyonu
yarattığı düĢüncesiyle aĢağıdaki hipotezleri ortaya koymuĢ ve bu hipotezleri ilaç
sektörüne uyguladıkları bir istatistiksel analiz yöntemi ile ölçmüĢlerdir. Teknolojik
belirsizlikler arttıkça firmaların stratejik ortaklıklar kurma talepleri artmaktadır.
Firmalar ile satın almak istediği hedef firma arasındaki teknolojik farklılıklar arttıkça
firma o Ģirketle ortaklık yapmak yerine o Ģirketi satın almayı tercih etmektedir.
Yapılan istatistiksel analiz sonucunda opsiyon kümesinin tek tek opsiyon
değerlerinin
toplamından
daha
farklı
anlaĢılmaktadır.
57
bir
değere
sahip
olması
gerektiği
Kumar (2005) de ortak giriĢim kararlarını stratejik ortaklıkların firma bünyesine
katmak veya firma bünyesinden uzaklaĢtırmanın yarattığı değerin incelemiĢtir. Bu
çalıĢmanın en önemli vurgusu çeĢitli stratejik kararların Ģirketlere gerçek opsiyonlar
yarattığı ve bu sebeple gerçek opsiyonları oluĢturan temellerin strateji oluĢturma ve
değerlendirmede
kullanılabileceğini
göstermesidir.
Benzer
biçimde
stratejik
kararların yarattığı opsiyonlar ve bu opsiyonların nasıl yaratıldığı önemli bir
inceleme alanıdır. Örneğin bir stratejik ortaklığın nasıl ve ne Ģekilde esneklik
sağlayacağı belirlenmelidir. Özellikle belirsiz ortamlarda Ģirketlerin esnek olabilmesi
için bu ortaklıklara son verilmemesi gerektiği hipotezi olay analizi (event study)
tekniği ile test edilmiĢ ve olumlu sonuçlar elde edilmiĢtir. Bu çalıĢma gerçek
opsiyonların matematiksel temelinden yararlanmamıĢ aksine gerçek opsiyonların
arkasında yatan sebepler ile stratejik ortaklıklarda elde edilen değer arasında iliĢki
kurmuĢtur.
Ana firmanın ürün pazar portföyündeki odaklanma değiĢikliğinden
kaynaklanan stratejik ortaklık devirlerinin artı değer yarattığını göstermektedir. Buna
karĢılık hedef pazarda büyüme ve geniĢleme amacıyla Ģirket bünyesine katılan
stratejik ortaklıkların değer yaratmadığını göstermiĢtir. Bunların yanında belirsiz ve
konsantre sektörlerde stratejik ortaklıklara son vermenin kazanılan değeri azalttığını
göstermiĢtir.
Lee (2004) ortak giriĢimlerde daha önceden belirlenebilecek olan firmayı satın alma
opsiyon fiyatını etkileyen unsurları belirlemiĢlerdir. Kurulan ortaklıklarda gelecek
riskleri, geri döndürülemez yatırım maliyetleri, ülke kısıtları gibi nedenler bu
opsiyon fiyatını etkileyen unsurlardır.
Chi ve McGuire (1996) ortak giriĢimin diğer bütün koĢullar aynı iken, ürününün
lokal pazarda yeni olması ya da iki ortağın daha önce birbirleri ile iĢbirliği tecrübeleri
olmaması tercihlerini içeren bir satın alma opsiyonu içerdiğini vurgulamıĢtır. ĠĢbirliği
giriĢimlerindeki iĢlem maliyetleri ve stratejik opsiyon perspektifleri bir çerçeve
dahilinde entegre edilmiĢtir. Bu çerçevenin temel katkısı, iĢbirliği giriĢimleri ve
karĢılaĢabileceği iĢlem maliyeti problemlerinin dinamik bir değerlendirmesini
sağlamasıdır. Makalede, bir basit stokastik model geliĢtirilerek belirli bazı stratejik
opsiyonların yeni bir pazara girerken yalnız devam etmek ile bir ortakla iĢbirliği
yapmak arasındaki seçimi nasıl etkiledikleri incelenmiĢtir.
58
Burada kullanılan model, Cox, Ross ve Rubinstein tarafından ortaya atılan finansal
opsiyon modeline dayanan iki aĢamalı Binom modeldir. Ayrıca bu çalıĢmada oyun
teorisi yaklaĢımı bulunmakta ve hangi Ģartlar altında hem çok uluslu iĢletme hem de
yerel firmanın diğerini almayı ekonomik bir fayda olarak gördükleri incelenmektedir.
Folta ve Miller (2002) "özsermaye ortaklıkları ve gerçek opsiyonlar" isimli
çalıĢmalarında araĢtırma odaklı endüstrilerde ortak firmalardan daha çok hisse
almayı etkileyen faktörler incelenmiĢtir. Ortak olunan firmalardaki hisse oranını
arttırma kararı yapısal olarak bir gerçek opsiyon kararı olduğunu ortaya koymuĢtur.
Bu karar ileride ortaklığı tamamen ele geçirme esnekliği yaratır aynı zamanda geri
dönülemez bir taahhüt içerir.
Opsiyon teorisinde Ģirket kararlarını verirken
belirsizlik, geliĢen teknolojilerin değeri ve rakiplerdeki düĢmanlık tehditlerini
gözönüne alır.
Dening ve diğ. (2006) ortak giriĢim sonucunda giriĢimci firmaların risk profilinin
değiĢtiğini iddia etmiĢler; genel olarak, ortak giriĢimin risk değeri (faaliyet
gelirlerindeki değiĢkenlik) giriĢimci firmanın taĢıdığı risk değerinden fazla ise
giriĢimci firmanın riski artar, az ise azalır iddiasında bulunmuĢlardır.
5.3 Yeni pazara giriĢ
Pennings ve Sleuwaegen (2004) belirsizlik altında yeni bir pazara giriĢi etkileyen
unsurları araĢtırmıĢtır. Yeni pazara giriĢ gerçek opsiyon olarak tanımlanmıĢtır. Yeni
bir pazara giriĢ doğrudan yeni bir firma kurmak veya ihracatı takip eden ortak giriĢim
kararı ile yeni bir pazara girmek olarak ikiye ayrılmıĢ, her iki kararda gerçek opsiyon
düĢüncesi kullanılarak değerlendirilmiĢtir. Bu çalıĢma yapılan doğrudan yabancı
yatırımlarının ve ortak giriĢim kararlarının baĢarı düzeyini ortaya koymayı
amaçlamıĢ, farklı vergilendirme koĢulları altında ihracattan ortak giriĢime geçiĢ veya
doğrudan firmaya bağlı yeni bir firma oluĢturma oluĢturmayı etkileyen unsurları
incelemiĢtir. Ayrıca, çalıĢmada zamanlama ile giriĢ türünün beraber düĢünülmüĢtür.
Yazarlar yabancı pazarlara girme konusunda, çok uluslu firmalar açık bir avantaja
sahip olduğunu vurgulamıĢ, yurtdıĢı direk yatırım üstlenmek için yapılan masraflar
geri dönüĢü olmayan harcamalar olduğunu varsaymıĢtır. Yabancı marketlerin
getirdiği kar payları zamanla değiĢkenlik göstermektedir. Çok uluslu firmalar için
çift vergilendirme imkanı bulunmaktadır. Yeni yabancı markete girerken giriĢ
Ģekline karar vermenin opsiyon oluĢturup oluĢturmadığı değiĢik vergilendirme
59
durumlarında analiz edilmiĢtir. Vergiler ile kar durumunun kıyaslandığı bir yatırım
modelinden faydalanılmıĢtır. Sonuçlara göre; ev sahibi ülkede vergi avantajı olduğu
ve katılma payında kısıtlama olmadığı zaman, yerel firmadan ana firmaya yapılan
transfer ödemesinin tüm öz sermaye yerel firmaya verildiğinde en uygun olduğunu
göstermektedir. Yani teknolojinin lisanslanması farklı vergilendirme koĢullarında en
iyi sonucu oluĢturmaktadır. Hangi durumlarda tamamen sahip olunun alt Ģirket
kurulmalı, hangi durumlarda söz sahibi yerel firmanın olduğu ortak giriĢim
kurulmalı, hangi durumlarda söz sahibi uluslararası firmanın olduğu ortak giriĢim
kurulmalı, hangi durumlarda dengeli payların olduğu ortak giriĢim kurulmalı
sorularına cevap vermiĢtir.
Lukas
(2007)
yeni
pazarlara
giriĢlerin
stratejik
opsiyon
teorisi
ile
değerlendirilebileceğini düĢünmektedir. Yabancı yatırımcı için yeni bir pazara giriĢ
Ģeklinin modellenmesi belirsiz zaman çizelgelemesi ve firmanın evrimsel geliĢimi
altında gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu çalıĢmada yeni bir pazara giriĢin üç aĢaması olduğu
vurgulanmıĢtır. Bunlardan ilki fiziksel olarak pazara yatırım yapma (ithalat vb.),
ikinci aĢama ortak giriĢimler ile pazarda geniĢleme ve ortaklığı satın alınması
aĢamalarıdır. Bu aĢamalar stratejik opsiyon teorisi kullanılarak değerlendirilebilir.
Pazara giriĢin ilk aĢamasında yatırım yapma kararı, sadece geliĢim opsiyonu
oluĢturmaz. Ayrıca, giriĢimi feshetme opsiyonu da getirir. ÇalıĢma bu koĢulları
açıklayan stokastik bir model ortaya koymuĢtur.
O'Brien ve diğ. (2003) belirsizlik altında giriĢimci yeni alanlara giriĢlerin gerçek
opsiyonlar perspektifi ile incelenmesi üzerine bir çalıĢma yapmıĢlardır.Bu çalıĢmada
belirsizlik altında bir sektöre giriĢimci olarak girmeyi etkileyen faktörler
incelenmiĢtir.Belirsizlik
altında
hedef
endüstriye
giriĢlerden
vazgeçildiği,
opsiyonların böyle durumlarda kullanılmadığı belirsizlik geçene kadar beklenildiği
düĢünülmektedir.
Yeni ülkelere yapılacak yatırımlar opsiyon oluĢturur (Pennings ve Sleuwaegen,
2004;
Chi ve diğ., 1996). Uluslar arası yatırımlar içerisinde yatırımın geri
dönülemezliği ve belirsizlik bulundurmaktadır. Bu özelliği sebebiyle uluslar arası
yatırımlar gerçek opsiyonlar olarak değerlendirilmektedir. (Dixit and Pindyck, 1994;
Kogut and Kulatilaka,1994; Reuer ve Leiblein, 2000, Chung ve Beamish, 2005)
Allen ve Pantzalis (1996) uluslararasılığın firmaya esneklik sağladığını ve bu
esnekliğin değerinin uluslararasılığın getirisine bakılarak hesaplanabileceğini iddia
60
etmiĢtir. Chung ve Beamish (2005) kriz durumlarında uluslararası yatırımın
yapılırken seçilen yolun ve o ülkeye dıĢarıdan uzman yollamanın bu stratejik
opsiyonları kullanmanın yarattığı değer üzerine olan etkisini incelemiĢtir. Ekonomik
kriz durumlarında tamamen sahibi olunan ve firma tarafından kurulmuĢ ortaklıkların,
firmanın satın aldığı ortaklıklara göre kapanma olasılıklarının daha düĢük olduğunu
göstermiĢtir. Ayrıca firma tarafından kurulan ortaklıkların da kriz durumlarında ortak
giriĢimlere göre varlıklarını sürdürme olasılıklarının daha yüksek olduğu
görülmüĢtür. Bunun yanında ortaklıklara uzman yollamak firmanın geri kalan
kısmındaki bilginin ortaklığa aktarılmasını sağlayarak ortaklığın
baĢarısını
arttırmaktadır (Gupta and Govindarajan, 1991; Chung ve Beamish, 2005).
5.4 Satınalma ve BirleĢmeler
1990 baĢlarında yapılan çalıĢmalarda satın almaların Ģirketlerin hisse değerini
azalttığı görülmüĢtür. Bunun sebebinin yöneticilerin büyümelerden prim almaları
olarak değerlendirilmiĢtir. Bu baĢarısızlıklardan ötürü firmalar yapılan satın almalara
çeĢitli finansal sınırlar getirmiĢlerdir. Satınalmalar net Ģimdiki değer analizi, nakit
akıĢı analizi vb. yöntemler ile değerlendirilmiĢtir. Ancak bu yaklaĢımlar satın
almaların yaratacağı büyüme vb. opsiyonlarla rekabet avantajı yaratılabileceğini
hatta sektörün tamamen değiĢtirilebileceğini göz ardı etmektedir. Örneğin firmanın
büyüyen kritik bir alanda Ģirket satınalma yapmaması o alanda gelecekte yaratılacak
stratejik opsiyonların oluĢmamasına yol açacaktır. Rakiplerin sizin baskın olduğunuz
bir alanda yatırım yapmalarına izin vermek var olan pazar pozisyonunuzu da tehdit
edecektir.
Satınalmalar gerçek opsiyondur:

Geri döndürülemez yatırımlardır.

Yaratılan değer belirsizlik içerir.

Finansal opsiyonlar gibi satın almalar ile elde edilen stratejik
avantajlar yüksek kazanç potansiyeli yaratırken zarar riskini de azaltır.
Satınalmalar ile iliĢkili opsiyonlar:

Büyüme opsiyonu (niĢ bir alanda satın alma yapmak)

Esneklik opsiyonu (sinerji, yeni bir dergi)
61

Satma opsiyonu

Zamanlama opsiyonu
Satınalma ve BirleĢmeler var olan yeteneklerin geliĢtirilmesi ve yeni yetenekler elde
edilmesi için temel dıĢsal yöntem olarak kabul edilmektedir (Dunning, 1993, 1995;
Helleloid ve Siminon, 1994). Literatürdeki çeĢitli çalıĢmalar satınalma ve
birleĢmelerin firma performansını arttırdığına dair delil bulamamıĢtır (Porter, 1987,
1985 ve Odagiri ve Hase, 1989). Hoskisson ve Hitt (1994) satınalma ve birleĢmelerin
yönetimin çok fazla ilgilenmesi gereken alanlar olduğu ve borçlanmayı arttırdığı için
çok fazla kaynak kullandıklarını bu yüzden de firma performansını olumsuz yönde
etkilediklerini savunmuĢtur. Bunun yanında satınalma ve birleĢmelerin firma
performansını arttırdığını iddia eden çalıĢmalar da bulunmaktadır (Campa ve
Hernando, 2006; Leone ve diğ. 2005, Odagiri ve Hase, 1987). Bu çalıĢmalardan
anlaĢılabileceği gibi satınalma ve birleĢmelerin firma üzerine etkisi üzerinde çeĢitli
görüĢler mevcuttur. Satınalmalar hem stratejik opsiyon alma kararı hem de stratejik
opsiyonları kullanım kararı olarak değerlendirilmiĢtir (Folta ve Ferrier, 2000) Eğer
hedef olan ortak satınalan ortakla iliĢkili ama tamamen satınalma olmadan elde
etmesi zor becerilere sahipse satınalma en iyi çözüm olmaktadır (Kogut ve Zander,
1992). Hedef firmanın satın alınması bilgi transferinin yapılmasını kolaylaĢtıracak ve
araĢtırma geliĢtirme maliyetlerini düĢürerek opsiyon kullanım fiyatını azaltacaktır.
Chi ve Mcguire (1996), ortak giriĢim kararlarında firmanın karĢı firmayı
satınalmasını etkileyen unsurları incelemiĢlerdir. Diğer bütün koĢullar aynı iken,
hakim hukuki sistem çok uluslu iĢletmeyi, teknolojisini potansiyel bir kötüye
kullanmaya karĢı daha az koruyorsa, çok uluslu iĢletmenin firmayı atın alma
opsiyonu bulundurmasının daha olağan olduğu önermesinde bulunmuĢlardır. Kogut
(1991) firmaların bir baĢka firmayı satın alırken önce kısmi alıĢ yapması daha sonra
ise alımlarının miktarını arttırması iki basamaklı bütünleĢik opsiyonlar olarak
tanımlamıĢtır. Firma bir baĢka firmanın hisselerini satın alarak ileride o firmaya ait
daha fazla hisseyi satınalma opsiyonuna sahip olur. Bu hisse alımı içeriden bir
pozisyon alınmasını sağlar. Ortaklık ortak hakkında bilgi sahibi olmak, firma ile
yönetimsel, operasyonel vb. iliĢkilerde bulunmak dıĢarıdaki firmalara göre daha
avantajlı bir konumda olunmasını sağlar.
62
Bu bütünleĢik opsiyonun 1. aĢaması hissenin satın alınması opsiyonu, daha fazla
hisse alınarak firmanın yönetiminin ele geçirilmesi ise 2. aĢaması ve büyüme
opsiyonu olarak tanımlanmıĢtır. Firmanın tamamının satın alınması ise gelecekte
büyüme opsiyonları yaratmaktadır (Folta ve Miller, 2002).
Çizelge 5.2 : Satınalma ve BirleĢmelerin Firma Değerine Etkisi
Bulgular
Kaynak
Satınalma ve birleĢmeler firmaların değerini
Campa and Hernando (2006); Leone et al.
düĢürür
(2005);Baltazar and Santos (2003); Kwansa
(1994);Kyle et al. (1992); Casey et al. (1987);
Cyree and Degenarro (2001)
Satınalma ve birleĢmeler firmaların değerini
Fernandez and Baixauli (2003); Carow (2001);
arttırır
Brady and Feinberg(2000); Conn and Conell
(1990); Zhang and Aldridge (1997)
Kısa dönemde satınalma ve birleĢmeler firma
Campa and Hernando (2006); Kıymaz and Kılıç
değerini arttır ama bu etki uzun vadede
(2004); Elfakhani et al. (2003); Jakobsen and
kaybolacaktır
Voetmann (2003);
Satınalma ve birleĢmelerin firma değerine bir
Kyle et al. (1992); Casey et al. (1987)
katkısı yoktur
Satınalma ve birleĢmelerin performansı geçmiĢte
yapılmıĢ
satınalma
ve
Hayward (2002); Wilcox et al. (2001)
birleĢmelerin
performansıyla iliĢkilidir
Satınalma
ve
birleĢmenin
yapılma
amacı
Mueller and Sirower (2003)
satınalma ve birleĢmenin performansını etkiler
Yönetimsel kontrol sistemleri satınalma ve
Kroll et al. (1997)
birleĢmelerin performansını etkiler
Çizelge 5.2 satınalma ve birleĢmeler üzerindeki farklı yönlerdeki
bulguları
göstermektedir. Bu sonuçlar birleĢme ve satınalmalardan değer elde etmenin zor
olduğunu göstermektedir ancak iliĢkili olarak yapılan satınalma ve birleĢmelerde
yatırımın geri dönülmezliği daha düĢük olduğundan bu stratejik opsiyonları
kullanmak daha değerli olacaktır. Bir firmayı satınalma aynı zamanda daha fazla
öğrenme opsiyonu da yaratacaktır bu da uzun vadede stratejik opsiyon kullanımın
değerini arttıracaktır (Folta, 1998).
63
5.5 Yeni kaynağa sahip olma kararları
McGrath ve Nerkar (2004) firmanın yeni opsiyonlara yatırım yapmasının altındaki
nedenler ortaya konulmuĢ. Ġlaç sektöründe yapılan patent yatırımları ile gerçek
opsiyon mantığının uyumlu olup olmadığı araĢtırılmıĢtır. Gerçek opsiyon mantığı
stratejik yatırımlarda, belirsiz gelecekte seçimlere sahip olmanın değerini de göz
önüne
alan
bir
yaklaĢımdır.
Gerçek
opsiyonlar
gelecekteki
belirsizliğin
yönetilmesinde etkin yöntemlerdir. McGrath ve Nerkar (2004) gerçek opsiyonlar ile
yapılan yatırımlar arasındaki iliĢkiyi ortaya koymaktadır. 17 yıl içinde ilaç
sektöründe yapılan 7654 patent alma kararı incelenmiĢtir, bu kararlar incelenirken 1.
patent alma ve bu patent alınan ürünü geliĢtirerek 2. patent alma arasındaki iliĢki
incelenmiĢtir. Ġkinci patent alma opsiyonu kullanma olarak tanımlanmıĢtır. Bu
opsiyonu kullanma kararı da fırsatın boyutu, geçmiĢ tecrübeler ve rekabetten
etkilenmektedir. Ġstatistiki analizler sonucu bu unsurların opsiyon kararını etkilediği
görülmüĢtür. Karar vericiler bilerek veya bilmeyerek gerçek opsiyon mantığına
uygun olarak hareket etmektedirler.
Bose and Oh (2003) entelektüel sermaye yatırımlarının değerlendirilmesinde gerçek
opsiyon tekniklerinin iyi bir araç olacağını iddia etmiĢlerdir. Benzer bir Ģekilde Coff
ve Laverty (2007) bilgi varlıklarına yapılan yatırımların opsiyonlar yarattığı bu
sebeple gerçek opsiyonlar olarak değerlendirilebileceğini iddia etmiĢtir.
64
6. STRATEJĠK OPSĠYONLARIN MODELLENMESĠ
Literatürdeki çeĢitli çalıĢmalar çevre ve firma özelliklerinin stratejilere ve
stratejilerin uygulanmasından elde edilen değere etkisini ölçmeyi hedeflemiĢlerdir.
Slancik ve Pfeffer (1980) kaynak temelli yaklaĢım doğrultusunda organizasyonların
baĢarısının dıĢ çevreden elde etmeleri gereken kaynaklar olarak kategorize
etmiĢlerdir. Bu düĢünceye göre ana hedef kaynakları elde etmektir. Lukas ve diğ.
(2001) ise strateji ile çevre arasındaki uyumun firma performansını etkilediğini iddia
etmiĢlerdir.
Her
iki
çalıĢmada
çevre
ile
stratejinin
uyumunun
önemini
vurgulamaktadır. Stratejik opsiyonların kullanımı ve bu opsiyonların kullanımından
elde edilen değer de çevre, firma özellikleri ve bunların arasındaki uyumdan
etkilenmektedir. Firmanın yetenekleri, kaynakları ve yetkinlikleri, çevre özellikleri
ve firmanın sahip olduğu özellikler firmanın sahip olduğu opsiyonlar kümesini
belirlemektedir. Bu opsiyonlar kümesinin kullanımı yine çevresel ve firmaya ait
özelliklerden etkilenmektedir. Kullanılan opsiyon ile çevre ve firma arasında uyum
yoksa ya da bu uyumu sağlayacak mekanizmalar kurulamamıĢsa firma opsiyon
kullanımından beklenen değeri elde edememektedir. Ancak bu uyum sağlandığında
firma yeni yetkinlikler oluĢturmakta veya ileride yeni kaynaklar oluĢturmasını
sağlayacak nakit akıĢı elde etmektedir. Her iki durumda da firmanın sahip olduğu
kaynaklar, yetenekler ve yetkinlikler kümesi değiĢmekte ve firma yeni stratejik
opsiyonlar kümesine sahip olmaktadır. Bu döngüsel yapı ġekil 6.1’de gösterilmiĢtir.
65
ġirketin sahip olduğu
Firmanın sahip olduğu
Stratejik opsiyonların
kaynaklar ve yetkin-
stratejik opsiyonlar
kullanılması
likler
kümesi
Yeni yetkinler oluĢturulması
Nakit AkıĢı Elde Edilmesi
Çevre özellikleri
Firma özellikleri (Büyüklük, ÇeĢitlen-
(Belirsizlik, Çevresel cömertlik,
dirme düzeyi, Üst düzey yönetim yapısı )
Yatırımın geri dönülemezliği)
ġekil 6.1 Firma ve Çevre Özelliklerini Ġçeren Stratejik Opsiyonlar Modeli
Yukarıda belirtilen ve firmanın stratejik opsiyonları kullanması ve bunlardan değer
elde etmesini etkileyen faktörlerin neler olduğunu belirlemek için literatürdeki teorik
ve deneysel çalıĢmalar incelenmiĢtir. Literatürde doğrudan stratejik opsiyonların
değerini ve bunların kullanımından elde edilen değeri etkileyen unsurları doğrudan
inceleyen az sayıda çalıĢma vardır (Folta ve O’Brien, 2008; Hubler ve Meschi,
2000). Literatürdeki çalıĢmalar çoğunlukla stratejik opsiyonların zamanlaması (Folta
ve Miller, 2002; Folta ve Ferier, 2000; Folta ve O’Brien, 2004) , veya stratejik
opsiyonla
iliĢkili
olarak
kullanılan
diğer
stratejik
opsiyonlarla
ilgilenmektedir(McGrath ve diğ., 2004; Kogut, 1991, Kumar, 2005). Ancak hem
opsiyonların zamanlaması hem de takip eden opsiyon kullanımını ilgilendiren
çalıĢmalar içerisinde opsiyonların değerinin en yüksek olduğu anda kullanılacağı
varsayımını barındırmaktadır, bu çalıĢmalarda ortaya konulan faktörlerin bazılarının
opsiyonların değerini de etkilemektedir. Çizelge 6.1 literatürdeki stratejik
opsiyonların değerini etkileyen firma özelliklerini ve stratejik opsiyona olan
etkilerini
göstermektedir.
Tablodan
da
anlaĢılabileceği
değiĢkenlerin etkilerinin farklı olacağı iddia edilmiĢtir.
66
üzere
literatürdeki
Çizelge 6.1 : Firma özelliklerinin yaratılan stratejik opsiyon değerine etkisi
Firma özellikleri
Pozitif Etki
Negatif etki
Organizasyon boyutu
Vassolo ve diğ. 2004; Reuer ve Leiblein
Ho ve diğ. (2006)
2000; Folta ve O’Brien 2004; Alonso ve
diğ. 2005
Organizasyon yaĢı
Folta ve Miller, 2002
ÇeĢitlendirme seviyesi
Folta ve O’Brien, 2008; 2004 ; Folta ve
Alonso ve diğ. 2005
Miller (2002)
GeçmiĢ deneyim
AraĢtırma
ve
Trevino ve Grosse, 1996
geliĢtirme
Kumar ve Nti, 1998
O’Brien ve diğ. 2003;Folta 1998; Folta ve
yoğunluğu
O’Brien 2008
Uluslararasılık
Allen ve Pantzalis 1996
Firmanın finansal performansı
O’Brien ve diğ. 2003; Folta ve O’Brien
Carroll 1993
2008; Reuer ve Leiblein 2000
ĠliĢkililik
Folta ve diğ. 2006; Folta ve O’Brien
Folta, 1998
2004; Vassolo et.al 2004, Colombo,
2003; Folta, 1998
MerkezileĢtirme seviyesi
Hurry ve diğ., 1992
Blok hisse sahiplerinin oranı
Bethel ve Liebeskind 1993; Thomsen ve
Pedersen 2000;
Genel müdürün aynı zamanda
Mak ve Roush 2000;
yönetim kurulu üyesi olması
Folta
ve
O’Brien
2008
Yönetim
kurulundaki
Firma
Fama ve Jensen 1983
dıĢından yönetici sayısı
Yönetim kurulu boyutları
Martin ve Peck 1998
AraĢtırma
Folta (1998)
ve
geliĢtirme
yatırımları
Firmaya ait özelliklere benzer bir biçimde çevresel özelliklerinin de stratejik
opsiyonlarla yaratılan değere etkisi yönünde kabul edilmiĢ tek yönde bir görüĢ yoktur
(Çizelge 6.2). Ġleriki bölümlerde literatürdeki bu çalıĢmaların temelinde yatan
sebepler açıklanmaktadır.
67
Çizelge 6.2 : Çevre özelliklerinin yaratılan stratejik opsiyon değerine etkisi
Çevresel
Pozitif etki
Negatif etki
Sanchez 1993, 2004; McGrath ve McMillan 2000; Vassolo
Folta 1998,
ve diğ. 2004; Folta ve O’Brien 2004; O’Brien ve diğ. 2003;
Folta
Folta ve O’Brien 2008; McGrath 1999; Campa 1990
O’Brien 2004
O’Brien ve diğ. 2003 Vassolo ve diğ. 2004; O’Brien ve
Folta ve Miller,
diğ. 2003; Folta ve O’Brien 2007; O’Brien ve diğ. 2003;
2002;
Kogut, 1991; Reuer ve Leiblein 2000; O’Brien ve diğ.
1998
Faktörler
Belirsizlik
Endüstri cömertliği
ve
Folta,
2003; Folta ve O'Brien 2004
Yatırımın
geri
dönülemezliği
Folta,
1998;
Folta
ve
O’Brien, 2008
Stratejik opsiyonlar ile yaratılan değer belirlenirken firmanın stratejik opsiyonları
kullanmaktan elde ettiği değer de göz önüne alınması gereken önemli bir unsurdur.
Firmalar değerli stratejik opsiyon yaratma yeteneğine sahip olsalar ile bu yarattıkları
değerli stratejik opsiyonları kullanamayabilmektedirler, bu durumu da etkileyen
çeĢitli unsurlar bulunmaktadır. Çizelge 6.3 ve Çizelge 6.4 stratejik opsiyon
kullanımdan elde edilen değere etki eden sırasıyla firmaya özgü ve çevreye özgü
özellikleri göstermektedir.
Çizelge 6.3 Firma özelliklerinin stratejik opsiyon kullanımından elde edilen değere
etkisi
Firma özellikleri
Pozitif Etki
Negatif etki
ÇeĢitlendirme derecesi
Alonso ve diğ. 2005
Borç oranı
Myers 1977; Mauer ve Ott,
2000
ĠliĢkililik
Coff ve Laverty 2007
Firma boyutu
Vassolo ve diğ. 2004; Reuer ve
Coff ve Laverty 2007
Leiblein 2000; Folta ve O’Brien 2004
Organizasyonel fazla
Jensen 1986; Folta 1998
Folta 1998
68
Çizelge 6.3 (devam) : Firma özelliklerinin stratejik opsiyon kullanımından elde edilen değere etkisi
Firma özellikleri
Pozitif Etki
Uluslararasılık
Trevino ve Grosse, 1996
Yöneticinin
eğitim
Negatif etki
O’Brien ve diğ. 2003
seviyesi
Genel müdür yönetim
Mak ve Roush 2000; Folta ve
kurulu üyesi
O’Brien 2008
Yönetici deneyimi
Ocasio, 1994
Çizelge 6.4 : Çevresel özelliklerin stratejik opsiyon kullanımından elde edilen değere
etkisi
Çevresel özellikler
Pozitif Etki
Negatif etki
Belirsizlik
Endüstri yoğunluğu
Kumar, 2005
Hill, 2003; Kogut 1991; Folta ve O’Brien, 2007
6.1 Çevre Özellikleri
Adner ve Helfat (2003) firmaları birbirinden ayıran çeĢitli özellikler olduğunu
vurgulamıĢtır, bu özelliklerden bazıları organizasyon yapısı (Chandler, 1962),
organizasyon çevresi (Hansen ve Wernerfelt, 1989) ve planlama ve kontrol sistemleri
olarak sıralanabilir (Goold ve Campbell). Bir firmanın getirisini etkileyen unsurlar
Ģu Ģekilde tanımlanabilir (Adner ve Helfat, 2003).
rijt=µ+αi+βj+γt+θij+δit+εijt
rijt i endüstrisinde t zaman diliminde j firmasının sahip olduğu bir iĢ alanının
getirisidir, αi endüstri etkilerini, βj firma etkilerini, γt içinde bulunulan yılın etkisini,
θij iĢ alanı etkisini, δit endüstri yıl etkileĢim etkisini, εijt rastsal etkileri ifade
etmektedir.
Firmanın getirisini etkileyen etmenler stratejik opsiyonlar yaratılması, kullanılması
ve kullanımından değer elde edilmesini de etkileyebilmektedir. Bunlardan bazıları
çevresel etmenler olarak nitelendirilebilir. Bu bölümde bu etmenler ve bu etmenlerin
stratejik opsiyonlara olan etkileri incelenmektedir.
69
6.1.1 Belirsizlik
Vollert (2003) belirsizliği karar vericinin Ģu anda içinde bulunduğu duruma ve
verdiği kararların sonuçlarına ait mükemmel bilgiye sahip olmaması durumu olarak
tanımlamıĢtır. Belirsizlik olaylara olasılık atayamama durumudur. Çevresel
elemanların değiĢim hızı (dinamiklik) ve elemanlar arasındaki iliĢki derecesi
(karmaĢıklık) olaylara olasılık atayamamada etkili olan unsurlardır. Belirsizlik,
karmaĢıklık ve dinamiklik arasındaki iliĢkinin yoğunluğu literatürde bu kavramlar
birbirleri yerine kullanılmasına yol açmıĢtır. Özellikle dinamiklik belirsizliği
arttıracağı kabul edilmiĢ. Bu nedenle belirsizlik ölçüsü dinamiklik olarak
kullanılmaktadır. Belirsizlik ölçümündeki bir diğer unsur ise algısal belirsizlik ile
nesnel belirsizlik kavramlarıdır. Belirsizlik ölçülürken temel olarak bu iki yöntemden
biri seçilmektedir. Firmanın kararları iki tip risklerden etkilenir, sektördeki firmaları
aynı Ģekilde etkileyen riskler ve firmanın özelliklerinden kaynaklanan riskler.
Belirsizlik bu özellik doğrultusunda iki Ģekilde sınıflandırılabilir (Vollert, 2003;
O'Brien ve diğ. 2003)

DıĢsal belirsizlik: firmanın çevresindeki karmaĢıklık ve dinamiklikten
kaynaklanır. Pazardaki iĢçi, hammadde, ürün, teknoloji, yasal, politik, sosyolojik ve
ekonomik değiĢimlerdir. DıĢsal belirsizlik bir firmanın davranıĢıyla ortadan kalkmaz.
GeliĢen teknoloji pazarlarında dıĢsal belirsizlik endüstri altyapısı eksik olması,
yasaların henüz belirlenmemiĢ olmasından kaynaklanmaktadır. Bu tip durumlarda bir
firmayı satın almak riskler taĢımaktadır, firmaların dıĢsal belirsizlik ortadan kalkana
kadar bekleyebilme esnekliği firmalar için önemli olabilmektedir (McDonald ve
Siegel, 1986).

Ġçsel belirsizlik: firmanın içerisinden kaynaklanır. Organizasyonel kısıtlar,
Ģimdiki ve gelecekteki bilgi ve çalıĢanların motivasyonu gibi unsurlardan
kaynaklanır. DıĢsal belirsizliğin aksine içsel belirsizlik firma kararlarından etkilenir.
Ġçsel belirsizliğin potansiyel kaynakları bilinmeyen uluslar arası pazarlara girmek,
farklı kültürlerdeki firmalarla iĢbirliği yapmak, hedef firmanın bilgisini ölçememe
gibi unsurlardır. Bu tip belirsizlik genellikle öğrenme ile ortadan kalkar. Ġçsel
belirsizliğin artması bilginin ve bilgiye yatırım yapmanın değerini arttırır (McCardle,
1985). Roberts ve Weitzman (1981) projedeki öğrenme bir sonraki aĢamaya geçme
ile artıyorsa firmanın projeye yaptığı taahhüdün hızlanacağını göstermiĢtir.
70
Miller ve Waller (2003) belirsizliği temel olarak dıĢ çevre belirsizliği, endüstri
belirsizliği ve içsel belirsizlik olarak üçe ayırmıĢtır. DıĢ çevre belirsizliği politika,
hükümet, makro ekonomik belirsizlikler, sosyal ve doğadan kaynaklanan
belirsizlikleri içermektedir. Endüstri belirsizlikleri ise girdi pazarının belirsizliği
(girdilerin kalitesi, endüstri talebine görece tedarik vb.), ürün pazarı belirsizliği (
müĢteri ihtiyaçları, talep, ikame ve tamamlayıcı ürünlerin varlığı) ve rekabet
belirsizliğidir (fiyatlandırma ve diğer rekabet formları, yeni giriĢler, ürün ve süreç
yenilikçiliği). Firmaya özgü belirsizlikler ise operasyonlar(çalıĢan iliĢkileri, girdilerin
ulaĢılabilirliği, üretim çeĢitliliği), yükümlülükler (çevre kurallarına uyum vb),
araĢtırma ve geliĢtirme, krediler ve çalıĢan davranıĢlarından kaynaklanan
belirsizlikler olarak sınıflandırılmıĢtır. Miller (1993) çevresel belirsizliği 6 sınıfa
ayırmıĢtır:

Hükümet politikalarındaki belirsizlik

Makro ekonomik belirsizlikler

Firma tarafında kullanılan hizmetlerdeki ve kaynaklardaki belirsizlikler

Ürün pazarı ve talepteki belirsizlikler

Rekabetteki belirsizlikler

Teknolojideki belirsizlikler
Tüm opsiyon literatüründe olduğu gibi stratejik opsiyon literatüründe de belirsizlik
çok önemli bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır. Hiç belirsizliğin olmadığı
durumlarda yönetimsel esneklik kavramı gerekliliğini yitirmektedir. Esneklik yeni
ortaya çıkan bilgi karĢısında karar vericilerin yeni stratejiler uygulayabilme
yeteneğinin derecesidir. Belirsizliğin olmadığı durumlarda yöneticilerin bu esnekliğe
ihtiyaçları kalmamaktadır. Gerçek opsiyon yaklaĢımı belirsizliklerden kaçınmak
yerine belirsizliği proaktif bir biçimde yönetmeyi ön plana çıkartmaktadır. (Reuer ve
Leblein, 2000) Belirsizlik ile finansal opsiyonlar arasında da benzer bir iliĢki vardır.
DıĢsal ve içsel belirsizlik daha fazla yatırım taahhüdünde bulunmaya farklı yönde
etki etmektedir (Dixit, 1992).
Stratejik opsiyonlar hem içsel hem de dıĢsal
belirsizliği yönetmenin iyi bir yöntemi olarak görülmektedir.
Literatürdeki
çalıĢmalar ağırlıklı olarak dıĢsal belirsizliği ölçme yoluna gitmiĢlerdir. Örneğin
O'Brien ve diğ. (2003) her bir yeni alana giriĢteki içsel belirsizliği ölçmek mümkün
olmadığı için giriĢimcinin hedef pazarındaki dıĢsal belirsizliğin etkisini ölçme yoluna
71
gitmiĢlerdir. Ayrıca dıĢsal belirsizliklerin büyük ölçüde yöneticilerin kararlarından
etkilenmedikleri için finansal opsiyon literatüründeki belirsizlik kavramı ile
uyumludur.
Stratejik opsiyonların incelendiği tüm çalıĢmalarda belirsizliğin varlığının çalıĢmanın
yapılmasında önemli bir etken olduğu vurgulanmıĢtır. Bu sebeple çeĢitli alanlarda
yapılan stratejik opsiyon çalıĢmalarında belirsizliğin opsiyon üzerindeki etkisi
incelenmiĢ ve çeĢitli hipotezler ortaya konulmuĢtur. Bu hipotezler ve bu hipotezlerin
sonuçları kimi zaman birbirleriyle çeliĢmektedir. Çizelge 6.5’de çeĢitli alanlarda
yapılan stratejik opsiyon çalıĢmalarında belirsizliğin etkisi üzerine oluĢturulmuĢ
hipotezler verilmiĢtir. Ayrıca bu çalıĢmalarda ürün ve talepteki belirsizlikler
belirsizliği ölçmek amacıyla daha yoğun olarak kullanılmıĢtır.
Çizelge 6.5 : Belirsizlikle ilgili hipotezler
Hipotezler
Yeni alanlara giriĢ kararındaki belirsizlikler o alana giriĢleri
negatif yönde etkiler.
Yeni alanlara giriĢ kararındaki belirsizlikler o alana giriĢleri
pozitif yönde etkiler. (Belirsizlikler beraberinde yüksek
büyüme opsiyon potansiyeli yaratırlar)
Yeni bir alana giriĢte yatırımın geri dönülemezliği artarsa
belirsizlik yeni alana giriĢi daha fazla negatif etkileyecektir.
Belirsizlik benzer firmaların az bulunduğu coğrafik alanlarda
bir alana giriĢ üzerinde daha yüksek bir negatif etki
oluĢturacaktır.
Belirsizlik eğitim düzeyi düĢük olan bireylerin bir alana girme
olasılığını daha yüksek oranda negatif yönde etkilemektedir.
Belirsizlik bir alandan çıkıĢ kararlarının alınmasını engeller.
Firmalar belirsizlik ortadan kalkıncaya kadar bekler.
Belirsizlik satınalma kararının alınmasını geciktirir.
DüĢük belirsizlik koĢulları yüksek firma değeri ile bir arada
oluĢursa satınalma olasılığı artar.
Yüksek teknolojik belirsizlik iĢbirliklerinin sürdürülmesi
olasılığını arttırır.
Belirsizliğin düĢük olduğu durumlarda sistematik risklerin
azalaması ortak giriĢim kararlarının değerini arttırır.
Yüksek belirsizlik ortak giriĢim kararlarının değerini arttırır
Çalışmalar
O'Brien ve diğ. (2003), Pindyck
(1991), Dixit (1989), Campa
(1993)
Reynolds (1995), McGrath (1999)
Campa (1993), O'Brien ve diğ.
(2003),
O'Brien ve diğ. (2003),
O'Brien ve diğ. (2003),
Gimeno (1997), Campa (1993)
Folta ve Miller (2002), Vassola ve
diğ. (2004)
Folta ve Miller (2002)
Vassolo ve diğ. (2004)
Denning ve diğ. (2006),
Denning ve diğ.
(2000)
(2006), Chi
Çizelge 6.5’deki teorilerden anlaĢılabileceği gibi literatürde belirsizliğin firmalara
etkisini,n farklı yönde olacağını iddia eden hipotezler vardır. Örneğin belirsizlik ve
yeni bir alana giriĢe belirsizliğin etkisi üzerine çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢtır.
Literatürde varolan teoriler genellikle giriĢimcilik ile belirsizlik arasında negatif bir
iliĢki olduğunu varsaymaktadır. Pindyck (1991) yatırım en azından bir miktar geri
dönülemez ise toplam belirsizlik bir alana giriĢi etkileyecektir var sayımını ortaya
72
atmıĢtır. Yeni bir firma oluĢturma birden çok sayıda bekleme opsiyonu, vazgeçme
opsiyonu, girdiyi değiĢtirme veya ölçeği değiĢtirme opsiyonu ve opsiyonu
basamaklandırma opsiyonu gibi farklı opsiyonların oluĢmasına yol açacaktır (Kester,
1984). Bu sebeple özellikle bekleme opsiyonunun değerinin belirsizlik altında
yüksek oluĢu yeni bir alana giriĢi negatif yönde etkilemektedir.
Bekleme
opsiyonunun altında yatan temel düĢünce eğer bir alana giriĢ ertelenebilecekse ve o
alana giriĢ ile geri dönülemez bazı batık maliyetlere katlanılıyorsa, çıktıların belirsiz
olduğu durumda beklemenin belirli kazançları olduğudur. GiriĢ kararını bekletmek
yeni giriĢim opsiyonunu tutmak ile eĢdeğerdir. Opsiyonun kullanım fiyatı yeni
giriĢimi kurmaktır ve opsiyonun maliyeti giriĢi bir dönem ertelemekten dolayı elde
edilecek karın bir dönem ertelenmesi ile oluĢacak fırsat maliyetidir. Eğer giriĢ
kesinlikle yapılacaksa giriĢimci bekleme ile hiçbir Ģey elde etmez (O'Brien ve diğ.
2003). Standart opsiyon teorisine uygun olarak belirsizlik ile bekleme opsiyonunun
değeri artacaktır bu da yeni bir alana giriĢi zorlaĢtıracaktır. Campa (1993) yabancı bir
pazara giriĢte değiĢen kurların belirsizlik yarattığı varsayımını ortaya atmıĢ ve
değiĢen kurlardan kaynaklı belirsizliğin yabancı pazarlara giriĢi negatif
etkilediğini
ortaya
koymuĢlardır.
Bu
amaçla
1980’lerde
ABD
olarak
perakende
endüstrisinde 61 dört basamaklı SIC kodlu iĢ alanda yapılan yabancı giriĢlerini
incelemiĢlerdir. Bu çalıĢmaya göre kurdaki değiĢkenlik firmaların beklemesini
arttıracak ve bir alana giriĢi veya çıkıĢı negatif yönde etkileyecektir.
Ancak Reynolds (1995) yukarıda belirtilen çalıĢmaların aksine endüstriyel
belirsizliğin yeni alanlara giriĢi pozitif yönde etkileyeceğini düĢünmektedir. Bu
çalıĢma belirsizliğin endüstriler arasındaki değiĢimini kıyaslayarak bu sonucu elde
etmiĢlerdir.
Burada endüstri belirsizliği sektördeki firma değiĢimi olarak
ölçülmüĢtür. Ancak bu ölçüt ile giriĢimcilik arasında iliĢki olması söz konusu
olabileceği için sonuçlar sorgulanabilir. Geroski'de (1995) endüstri içindeki ve
endüstriler arasındaki giriĢ değiĢkenliğini incelemiĢtir. McGrath (1999) gerçek
opsiyonlar teorisi ile giriĢimcilik arasındaki iliĢkiyi incelemiĢtir. Bu çalıĢmaya göre
yüksek derecedeki çıktı değiĢkenliği giriĢimci faaliyetleri destekleyecektir çünkü
belirsizlik beraberinde yukarı çıkıĢ potansiyeli de getirmektedir. GiriĢimciler ancak
yeni oluĢturacakları firmanın gelecek getirilerindeki belirsizlikten kaynaklanan
riskleri telafi edebileceklerini düĢündüklerinde yeni bir firma kurma yoluna
gideceklerdir. GiriĢimcilerin riski kabul ettiği üzerine çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢtır.
73
Belirsizlik derecesi ve risk seviyesi ile giriĢimcilik arasındaki iliĢki vurgulansa da bu
iliĢkiyi gösteren az sayıda deneysel çalıĢma vardır (O'Brien ve diğ. 2003).
Yalnızca bir alana yeni giriĢ kararlarında değil, Ģirket satın almaları ve ortaklıkların
yarattığı stratejik opsiyonlara da belirsizliğin etkisi sorgulanmıĢtır. Kogut (1991)
firmaların bir baĢka firmayı satın alırken önce kısmi alıĢ yapması daha sonra ise
alımlarının miktarını arttırması iki basamaklı bütünleĢik opsiyonlar olarak
tanımlamıĢtır. Kogut (1991) satınalma kararlarında belirsizliğin etkisini açıklamak
amacıyla Black ve Scholes modeli kullanılmıĢtır:
C = f (S,X,ζ, T,r)
S= ortağın değeri = ortağın Ģimdiki nakit akıĢı + ortağın gelecekteki büyüme
opsiyonunun değeri
X= kullanım fiyatı = ortağın kalan hissesini almak için gerekli organizasyonel ve
mali harcama
ζ=belirsizlik=ortağın değerindeki belirsizlik
T=opsiyonun ortadan kalkma zamanı=satınalma kararının ertelendiği zaman
uzunluğu
r= risksiz faiz oranı (ancak bu oran gerçek opsiyonlarda çok büyük bir etkiye sahip
değildir)
Bu çalıĢmaya göre yüksek dıĢsal belirsizliklerin geri dönülemez yatırımları
geciktirme düĢüncesini arttırmaktadır. Belirsizlik altında firmaların satınalma
kararları vermeyecekleri düĢünülmektedir. Belirsizlik arttıkça bekleme opsiyonunun
değeri artmaktadır. Benzer Ģekilde gelecek büyüme fırsatları ile ilgili belirsizlik
düĢük ise bekleme azalacaktır. DüĢük belirsizlik durumlarında ise satınalma kararı
opsiyonun karda olup olmaması ile iliĢkilidir. DüĢük belirsizlik ortağın değerinin
yüksek olması ile bir arada bulunursa satınalmanın gerçekleĢme olasılığı artar(Folta
ve Miller, 2002). Tüm koĢullar eĢit olduğunda yatırımcılar satınalma opsiyonuna
sahip olmayı tercih eder. Ancak satınalma hakkı tek bir firmaya ait değildir bu değer
diğer ortaklar ile paylaĢılır (Kester, 1984). Diğer ortakların davranıĢları sadece
vadeyi kısaltmaz aynı zamanda rekabetçi pazarlığı ve hedef firmanın kullanım
fiyatını da arttırır.
74
Firmaların diğer firmalarla yaptıkları iĢbirlikleri de birer stratejik opsiyon olarak
tanımlanabilir (Folta ve Miller, 2002). Bu iĢbirliği firmalara daha sonra diğer firmayı
tamamen satın alma veya ortaklığı bitirme opsiyonları sağlar. Yüksek teknolojik
belirsizlik altında firmalar seçeneklerini arttırmayı tercih edecektir, bu yüzden
iĢbirliklerine son vermeyeceklerdir.
Bir diğer çalıĢma ise belirsizlik ve opsiyon kullanımını araĢtıran çalıĢmalardaki karĢıt
sonuçların nedenlerini irdelemiĢtir (Folta ve O’Brien, 2004). Bu çalıĢma bir alana
girmenin birbiri ile çeliĢen iki tip opsiyon yaratacağını varsaymaktadır, bunlar
büyüme opsiyonları ve bekleme opsiyonlarıdır. Bu sebeple belirsizlik yeni alana
giriĢlerde monoton olmayan bir etki yaratır.
Stratejik opsiyon literatüründe kullanılan belirsizlik kavramı içerisinde dinamiklik ve
karmaĢıklık unsurlarını da barındırır. Belirsizlik olaylara olasılık atayamama durumu
olarak tanımlanmıĢtır. Dinamiklik ise çevresel elemanların değiĢim hızını
göstermektedir. KarmaĢıklık
ise elemanlar arasındaki
iliĢkinin derecesidir.
Dinamiklik değiĢimin kararlılığı ve değiĢim oranlarından etkilenir. DeğiĢimin
kararlılığı bir organizasyonun karĢı karĢıya kaldığı çevre faktörlerinin kararlılığı ve
kestirebilirliği
ile ilgilidir. Bir faktörün kararlılığı,
onun karar
vermede
kullanılmasının devamlılığı ile ilgilidir. Kestirilebilirlik ise değiĢimin belirli eğilimi
takip edip etmediği ile ilgilidir. KarmaĢıklık etkileĢimde bulunulan çevre
faktörlerinin farklılığı ve sayısı, çevre faktörünün iç veya dıĢ çevreye ait olmasından
etkilenir. DıĢ çevredeki bir eleman iç çevredeki bir elemana göre daha fazla
karmaĢıklık yaratır. DıĢ çevredeki bir faktöre ait bilgiye ulaĢabilmek ve bu bilgiyi
analiz edebilme iç çevredeki bir elemana göre zordur. Literatürde belirsizlikten söz
edildiğinde genellikle dıĢsal belirsizlik göz önüne alınmıĢ ve dıĢsal belirsizlik
dinamiklik ölçümleri kullanılarak ölçülmeye çalıĢılmıĢtır. Çizelge 6.6 literatürde
belirsizliği ölçmede hangi değiĢkenler kullanıldığını göstermektedir.
Çizelge 6.6 : Belirsizlik Ölçümünde Kullanılan DeğiĢkenler
Ölçüm Yöntemi
Üretim talebinin belirsizliği
Endüstri indeksinin haftalık getirilerinin standart
sapması
Algısal belirsizliği ölçmek amacıyla kullanılan
anketler
ÇalıĢmalar
Kogut (1991), O'Brien ve diğ. (2003); Campa
(1993); Folta ve O’Brien (2004)
Folta ve Miller (2002); Vassolo ve diğ. (2004);
Folta ve Ferrier (2000)
Miller (1993), Werner ve diğ. (1996)
75
Folta (1998) belirsizliğin çözülmesinde firmanın bir etkisi olmadığı durumlarda
(dıĢsal veya teknolojik belirsizlik) bekleme dürtüsü olacağını iddia etmiĢtir. Bu
yaklaĢım belirsizlik altında stratejik opsiyonlarla yaratılan değerin düĢük olacağı
düĢüncesini içinde barındırmaktadır. Folta (1998) belirsizliğin firma yatırımı ile
çözülebildiği
durumlarda
(içsel
belirsizlik)
firmanın
yatırım
yapacağını
vurgulamıĢtır. Ġçsel belirsizlik firmanın davranıĢları ile azaltılabilir. Ġçsel belirsizlik
hedef firmanın değerinin doğru tahmin edilememesinden, hangi bilgiye yatırımın
ticari bir ürün üretimi sağlayacağının bilinmemesinden, bir projeyi tamamlamak için
ne kadar zaman, emek harcamak gerektiğini bilmemekten kaynaklanabilir. Bu tarz
belirsizlikler öğrenme ile giderilebilir, opsiyonları adım adım satın alarak kullanmak
öğrenmeyi destekleyebilir. Daha yüksek içsel belirsizliği olan projelerin potansiyel
çıktıları ve dolayısıyla yarattıkları büyüme opsiyonu değeri daha fazladır. Ġçsel
belirsizlik yatırımı daha çekici hale getirir çünkü her aĢama firmaya yeni bilgiler
katar. (Folta, 1998; Majd ve Pindyck, 1987). Ġçsel belirsizlikler firmaların stratejik
opsiyonlar ile yarattıkları değeri arttırmaktadır.(Folta, 1998). Ancak dıĢsal
belirsizliğin de firmanın sahip olduğu opsiyonların değerini arttıracağını iddia eden
çalıĢmalar da bulunmaktadır. Kogut (1991) belirsizliğin olmadığı ortamlarda opsiyon
sahibi olmanın değer getirmeyeceği bu yüzden hedef endüstrinin belirsiz olduğu
durumlarda opsiyonlar ile yaratılan değerin daha yüksek olacağını vurgulamıĢtır. Bu
bakıĢ açısına göre belirsizlik altında opsiyonların kullanımı yeni opsiyonlar yaratacak
bu da opsiyon değerini arttıracaktır.
Literatürde hedef endüstri belirsizliği ile içinde bulunulan sektörün belirsizliğinin
opsiyon değerine farklı etkileri olacağını vurgulayan çalıĢmalar bulunmaktadır.
McDonald ve Siegel (1986) yüksek
hedef endüstri belirsizliğinin yatırımların
gecikmesine yol açacağını iddia etmektedir. Bu teori doğrultusunda Folta ve Miller
(2002) satınalma opsiyonunun hedef endüstri belirsizse kullanılmayacağını, hedef
endüstrinin belirsizliğinin opsiyonların değerini ve opsiyon kullanımı ile yaratılan
değeri azaltacağını iddia etmiĢlerdir. Ayrıca belisizlik düĢükse yöneticilerin daha
doğru kararlar verebileceklerini bu yüzden opsiyonlarla yaratılan değerin artacağını
iddia etmiĢlerdir. Folta ve O’Brien (2004) ise belirsizliğin U Ģeklinde bir etkisi
olacağını çünkü opsiyonların içerisinde büyüme ve bekleme opsiyonu taĢıdığını
vurgulamıĢtır. Belirsizlik her iki opsiyonu da etkileyecektir. Bu yüzden belirsizliğin
opsiyon değeri ve opsiyon kullanımı ile yaratılan değer üzerine etkisi lineer değildir.
76
6.1.2 Cömertlik
Cömertlik pazar çekiciliği (Burke, 1984), pazar büyümesi (Davies ve Walters, 2004),
rekabetin yoğunluğu (Jaworski ve Kohli, 1993) ve giriĢ bariyerleri (Porter, 1985)
özellikleri ile tanımlanmaktadır.
Aynı zamanda cömertlik organizasyonun
büyümesini sağlayacak olan çevresel kaynakların bulunulabilirliğine karĢılık gelen
çevresel kapasite olarak tanımlanır. Cömertlik bir çevrede bulunan kullanılabilir
kaynakların seviyesi, çevresel kapasitedeki göreceli değiĢim, çevresel kapasitenin
fırsat ya da tehdit yaratması unsurlarından etkilenir. Ayrıca teknolojik çevre
cömertliği müĢteri değeri yaratan teknolojik fırsatlar olarak tanımlanmaktadır (Levin,
1987). Çevrenin cömertliği organizasyonun ek kaynak tedarik etmek için yapacağı
eylemlere etki eder. Cömertlik organizasyon içindeki kiĢiler ve gruplar arasındaki
organizasyonel süreçler üzerine etkili olur ve ortak karar almaya yönlendirir.
Kulatilaka ve Perotti (1998) talebin yüksek olduğu durumlarda büyüme opsiyonları
ile yaratılan avantajın daha yüksek olacağını iddia etmiĢtir. Teknolojik değer
yüksekse o teknolojik alanda yaratılabilecek teknolojik yetenekler daha fazla
olmaktadır. Tüm diğer koĢullar eĢit olduğunda teknolojik değeri daha yüksek olan
alanlar daha fazla yatırım çekmektedir. Bunun yanında daha düĢük değeri olan
alanlarda büyüme potansiyeli daha düĢüktür. (Folta, 1998) Bu da hedef teknolojik
endüstri büyüyorsa stratejik opsiyonu kullanmakla elde edilen değerin daha büyük
olacağını göstermektedir.
GiriĢimciler beklenen değeri daha yüksek olan fırsatları kullanırlar. Özel olarak
endüstri karlılığı yüksekse, beklenen talep yüksekse ve teknolojik yaĢam eğrisine
göre genç bir endüstriye giriĢler daha fazla olacaktır. Bunun yanı sıra makro
ekonomik koĢullarda giriĢimci olarak yeni bir alana girilmesini etkileyecektir.
Örneğin ekonomik büyüme dönemlerinde, düĢük iĢsizlikte ve sermaye maliyeti
düĢükken yeni alanlara giriĢ daha fazla olacaktır. Uygun kaynaklara sahip olmak da
yeni bir giriĢim oluĢturulması olasılığını arttıracaktır. AraĢtırmalar benzer alanlarda
daha önceden tecrübeli olmanın, geçmiĢ giriĢimcilik deneyiminin, daha yüksek
sermaye değerlerinin, ve daha güçlü sosyal bağların giriĢimci fırsatların arttıracağı
düĢünülmektedir. Ancak firma kendini bir giriĢim için iyi konumlandırmıĢ olsa da
giriĢimin fırsatları, fırsat maliyetini telafi edecek düzeyde olmadığı sürece yeni
giriĢime baĢlamayacaklardır. Fırsat maliyeti daha düĢük olduğunda firmalar yeni bir
giriĢim baĢlatmayı tercih etmektedir. Ortak giriĢimler yoluyla elde edilen büyüme
77
opsiyonunun iĢletim kararı (zamanlaması) ancak giriĢimin içinde bulunduğu pazarda
büyümeyi gösteren bir iĢaret gelmesi ile olur (Kogut,1991).
Bir diğer cömertlik göstergesi ise endüstrideki rekabet olarak tanımlanmıĢtır. Folta
ve Miller (2002) rekabet yüksekse stratejik opsiyonu kullanmaktan elde edilen
değerin düĢük olacağını iddia etmiĢlerdir. Diğer oyuncuların davranıĢları sadece
vadeyi düĢürmekle kalmaz, kullanım fiyatını da yükseltir bu sebeple rekabetin
yüksek olduğu ortamlarsa yapılan stratejik opsiyonların değeri düĢük olur. Bunun
yanında daha fazla teknolojik rekabet yüksek olduğunda firmalar daha hızlı yatırım
yapar buda içsel belirsizliğin daha çabuk çözülmesine ve kendilerine daha kolay
pozisyon bulmalarını sağlar.
Çekici pazarların kullanılan stratejik opsiyonlara daha çok değer yaratacağı
düĢünülmektedir. Hedef pazarın çekiciliği fazlaysa stratejik opsiyonu kullanma ile
yaratılan değer yüksek olacaktır(Kogut, 1991; Folta ve Ferrier, 2000; Folta ve
O’Brien, 2008). Folta ve O’Brien (2004) daha yüksek pazar defter değeri oranı olan
endüstrilerde daha yüksek büyüme opsiyonu yaratıldığını iddia etmiĢlerdir.
Çevresel cömertliğin ölçümünde genel olarak pazardaki büyümesi kullanılır ancak
hedef pazarın pazar değeri ve defter değeri oranı da cömertlik göstergesi olarak
kullanılabilmektedir. Ayrıca rakiplerin sayısı da bir cömertlik göstergesi olarak
kullanılabilmektedir.
Hedef pazar cömertliği: hedef pazarın pazar/ defter değeri (Folta ve O’Brien, 2008;
2004)
Hedef teknolojik endüstri büyümesi : hedef endüstri getirisi (Folta, 1998)
Rakiplerin sayısı: aynı ürün alanında faaliyet gösteren firma sayısı (Folta ve Miller,
2002)
6.1.3 Yatırımın Geri Dönülmezliği
Bir alana giriĢi etkileyen diğer bir unsur ise yatırımın geri dönülemezlik kavramıdır.
Eğer yatırım geri dönülebilirse yani firma yatırdığı parayı o alandan çıkarak batık
maliyeti olmadan hemen geri alabiliyorsa opsiyon tutmasının ona bir getirisi
olmayacaktır. Böyle durumlarda belirsizlik altında risk alması firmaya bir zarar
getirmeyecektir. Bu sebeple bir yatırımı bekletmek ancak yatırım sonucu batık bir
maliyet oluĢacaksa değerlidir (Pindyck, 1991). Yatırımın geri dönülemezliği fazlaysa
78
o yatırımı bekletme opsiyonunun değeri artar ve opsiyonu kullanmanın değeri azalır
(Folta ve O’Brien, 2004; Folta, 1998).
Bir firmanın kendine benzer firmaların konsantrasyonunun yüksek olduğu bir alana
girmesi o alandan çıkıĢını kolaylaĢtıracaktır. Ayrıca o alanda daha kolay insan
kaynağı ve diğer kaynakları bulmasına yol açacaktır. Bunlar o alana giriĢ yatırımının
geri dönülemezliğini etkileyen unsurlardır. Eğer firma kendisine benzer firmaların az
sayıda bulunduğu bir coğrafi alana girerse burada yatırımın geri dönülemezliği
yüksek olacaktır. Yatırımın geri dönülemezliğinin yüksek oluĢu da yeni bir alana
girmekte belirsizlik opsiyonunun değerini yükselteceği için o alana giriĢi negatif
yönde etkileyecektir. (O'Brien ve diğ., 2003) O'Brien ve diğ. (2003) bireyin eğitim
düzeyinin geniĢ bir alanda faydalı olacak yetenekler yarattığını düĢünmektedir.
Yüksek düzeydeki eğitim o alandaki insan kaynaklarını çekmekte pozitif bir etki
yaratacaktır. Bunlar da yeni bir alana giriĢin geri dönülemezliğini azaltan unsurlardır.
Bu çalıĢmada yeni giriĢimi kuran kiĢinin eğitim yılı eğitim düzeyinin göstergesi
olarak alınmıĢtır.
Literatürde ters kaldıraç oranı ve maddi olmayan varlık değerleri yatırımın geri
dönülemezliğini ölçmek için kullanılmıĢtır (Folta ve O’Brien, 2004) Maddi olmayan
varlıklar mevcut varlıkları dıĢında çok az alanda kullanılabilir, maddi olmayan
varlıkların alınıp satılması zordur (Long ve Malitz, 1985). Bu yüzden yatırımın geri
dönülemezliği ile maddiliği negatif iliĢkilidir, maddi yatırımların geri dönülemezliği
düĢüktür. (Folta ve O’Brien, 2004).
Yüksek hurda değeri olan (geri dönülemezliği düĢük olan) maddi ve maddi olmayan
varlıklar yüksek borçlanmayı destekleyebilir ancak düĢük hurda değeri olan varlıklar
sermaye ile finanse edilmelidir (Williamson, 1988).
Bu sebeple daha yüksek
kaldıraç oranına sahip endüstriler, kaldıraç oranı düĢük olan endüstrilere göre
yatırımın geri dönülebilirliği yüksek endüstrilerdir (Titman ve Wessels, 1988;
Shleifer ve Vishny, 1992; Gompers, 1995, Folta ve O’Brien, 2004).
Ters kaldıraç oranı: bir endüstride faaliyet gösteren tüm firmaların uzun dönem
borçlarının defter değerlerine oranının medyanı alınarak hesaplanmıĢtır (Folta ve
O’Brien, 2004).
79
Maddi olmayan varlık oranı ise endüstride faaliyet gösteren tüm firmaların maddi
olmayan varlıklarının toplam varlıklarına oranı olarak bulunmuĢtur (Friend ve Lang,
1988; Titman ve Wessels, 1988; Gompers, 1995; Rajan ve Zingales, 1995; Folta ve
O’Brien, 2004).
6.2
Firma özellikleri
Stratejik opsiyonların yaratılmasını, değerini ve kullanımından elde edilen değer
yalnızca çevresel etmenlerden değil firmaya ait özelliklerden de etkilenir. Örneğin
firma yöneticileri stratejik opsiyonlarla yaratılan değerde önemli bir unsur dur. Coff
ve Laverty (2007) stratejik opsiyonların finansal opsiyonlardan farklılık gösterdiğini,
stratejik opsiyonlarda opsiyon kullanım anında belirsizliğin tamamen ortadan
kalkmadığını vurgulamıĢlardır. Bu sebeple yöneticiler baĢarı sağlayacak stratejik
opsiyonları kullanmaktan vazgeçmekte veya yanlıĢ stratejik opsiyonları kullanmayı
seçebilmektedir. Her iki seçenekte firma için maliyetli olmaktadır. Stratejik opsiyon
teorisinde bu opsiyon kullanım kararları neredeyse hiç incelenmemiĢtir. Bu bölümde
firmaya özgü bu özelliklerin neler olduğu incelenmiĢtir.
6.2.1 ÇeĢitlendirme
Ġkinci dünya savaĢından sonra talebin artması, çeĢitli alanlarda üretim yapan büyük
firmaların baĢarılı olmalarına yol açtı (Acar ve diğ, 2003). Bu doğrultuda Chandler
(1962) büyük iĢletmelerde daha yüksek çeĢitlendirme ile üretkenliğin arttırılması
düĢüncesini ortaya koymuĢtur. Chandler’in ilk çalıĢması ile ikinci çalıĢması arasında
Harvard Business School’da çok sayıda çeĢitlendirme üzerine doktora tezi
hazırlanmıĢtır. Bu dönemde çeĢitlendirme üzerine yapılan çalıĢmalardan en önemlisi
Rumelt’in (1984) çeĢitlendirmeyi tek yönlü, baskın, iliĢkili ve iliĢkisiz olarak
tanımladığı çalıĢmadır. Chandler (1962) çeĢitlendirme düzeyi ile çevre ve yapının
nasıl olması gerektiğini açıklamaya çalıĢmıĢtır, bu iliĢkiler ġekil 6.2 ve ġekil 6.3’de
gösterilmektedir.
80
TOPLULUK STRATEJĠSĠ
ÇEVRE
Statik
Uyumlu
Uyumsuz
Uyumsuz
Uyumlu
Dinamik
ÇeĢitlendirme Düzeyi
DüĢük
Yüksek
(eski strateji)
(yeni strateji)
YAPI
ġekil 6.2 : Çevre- strateji matrisi (Chandler, 1962)
Basit/Eski
Uyumlu
Yapı
Fonksiyonel Strateji Tek Bir
(Fonksiyonel)
Ürün Hattı
KarmaĢık/
Yeni
Yapı
(Bölümsel)
Uyumsuz
Ekonomik Verimsizlik
Uyumlu
Uyumsuz
Bölümsel Yapı, Çoklu Ürün
Ekonomik Verimsizlik
Hatları
ÇeĢitlendirme Düzeyi
DüĢük
Yüksek
(eski strateji)
(yeni strateji)
ġekil 6.3 : Strateji-yapı matrisi (Chandler, 1962)
1980'lere kadar çeĢitlendirme finansal riski dağıtmak ve finansal kaynakların
optimize edilmesi olarak görülmektedir. 1980'lerde çok alanda faaliyet gösteren
firmaların baĢarısızlığa uğraması ile bu kavram sorgulanmaya baĢlanmıĢ,
Chandler’in çeĢitlendirme görüĢüne çok sayıda eleĢtiri getirilmiĢtir (Bartlett ve
Ghoshal, 1993; Bowman ve Singh, 1993). Bu dönemden sonra firmaların kendi
kaynakları
ile
sinerji
yaratabilecek
çeĢitlendirmeye
gitmelerinin
önemi
vurgulanmıĢtır. Bu da iliĢkililik kavramı, hangi düzey çeĢitlendirmenin daha çok
aĢarı sağlayacağı sorusunu akla getirmektedir. Kaynak temelli yaklaĢım ve yetkinlik
temelli yaklaĢım çeĢitlendirme iki Ģekilde tanımlanmaktadır:
1. DıĢsal çeĢitlendirme (ürün, pazar, servis vb.)
2. Ġçsel çeĢitlendirme (firmaya özgü kaynakların çeĢitlendirilmesi)
Firmaların geçmiĢ davranıĢları sahip oldukları bilginin sebebidir. Kaynak ve
yetkinlikler bu davranıĢlardan elde edilir. ÇalıĢanlar, teknoloji, yönetim, kültür ve
81
normlar bu yetkinlikleri oluĢturur. Chiesa ve Manzini (1997) yetkinlik temelli
yaklaĢım doğrultusunda çeĢitlendirmeyi 4 grupta toplamıĢtır. Bunu yaparken
kaynaklardaki değiĢim ile rutinlerde ve yönetim süreçlerindeki değiĢimi temel
almıĢtır.
1. Yetkinlik yükseltilmesi: var olan rutin ve kaynakların kullanıldığı farklılaĢma
alanı
2. Rutin tabanlı farklılaĢma: var olan yönetim anlayıĢı ve rutinlerin korunarak
yeni kaynak kullanımına ihtiyaç duyan bir alanda farklılaĢmak
3. Kaynak tabanlı farklılaĢma: var olan kaynakların kullanılarak yönetim
anlayıĢının ve rutinlerin değiĢmesi.
4. ĠliĢkisiz farklılaĢma: hem rutinlerin hem de kaynakların farklılaĢması
ÇeĢitlendirme iki Ģekilde yapılabilir:
1. Ġç kaynak kullanımı ile
2. DıĢ kaynak kullanımı ile
ÇeĢitlendirme temel olarak coğrafi çeĢitlendirme ve ürün çeĢitlendirmesi olarak ikiye
ayrılır. Ürün çeĢitlendirmesi ise iliĢkili çeĢitlendirme ve iliĢkisiz çeĢitlendirme olarak
ikiye ayrılmaktadır. ÇeĢitlendirme sınıfları Ģu Ģekilde tanımlanabilir (Wilcox ve diğ,
2001):
1. Coğrafi farklılaĢma (Yurt dıĢı vb.)
2. Ürün farklılaĢması
a. ĠliĢkili farklılaĢma- Dar spektrum ( 4 basamaklı SIC kodları)
i. Tek yönlü
ii. Yatay
iii. Dikey
b. ĠliĢkisiz farklılaĢma- GeniĢ spektrum ( 2 basamaklı SIC kodları)
Wilcox ve diğ. (2001) çeĢitlendirmeyi iliĢkisiz çeĢitlendirme, iliĢkili çeĢitlendirme,
düĢük düzeyde çeĢitlendirme ve yüksek düzeyde çeĢitlendirme olarak dörde
ayırmıĢtır. ġekil 6.4 çeĢitlendirme tiplerini göstermektedir.
82
GeniĢ spektrum
Yüksek
ĠliĢkisiz çeĢitlendirme
Yüksek düzeyde çeĢitlendirme
DüĢük
DüĢük çeĢitlendirme
ĠliĢkili çeĢitlendirme
Yüksek
DüĢük
Dar spektrum
ġekil 6.4 : Firma çeĢitlendirmesinin 2 boyutlu kategorize edilmesi (Wilcox ve diğ.
2001)
Kaynak temelli bakıĢ açısına göre çeĢitlendirme varolan yetkinliklerin seviyesinin
arttırılmasına yol açmaktadır. Bu da Ģirketin sahip olduğu stratejik opsiyonları
arttırmaktadır. Sahip olunan stratejik opsiyonların kullanılması yeni yetkinliklerin
yaratılmasını sağlamakta bu da akla ne tip çeĢitlendirmenin bu süreci tetiklediği
sorusunu getirmektedir. ĠliĢkili çeĢitlendirme ile firma yetenekleri arasında sinerji
sağlanacak bu da yetkinlik yaratma sürecini tetikleyecektir, yüksek yetkinliğe sahip
firmaların yarattığı stratejik opsiyon değeri daha yüksek olacaktır. Ayrıca çeĢitlenme
yöneticilerin stratejik opsiyon kullanımlarını da etkilemektedir. ÇeĢitlenmenin
yüksek olduğu firmalarda Ģirket yöneticileri her bir bölümün stratejik konularında
derin bilgiye sahip olamayabilmektedir. (Dundas ve Richardson, 1982; Hill ve
Hoskisson, 1987). Bunun sonucu olarak yöneticiler bölümleri yatırımın geri dönüĢ
oranı gibi özet finansal göstergeler ile değerlendirmeyi seçebilmektedir. Finansal
hedeflerden sapmamak amacıyla yöneticiler riskli örneğin araĢtırma geliĢtirme
projesi gibi yatırımlar yapmamayı tercih etmektedir (Hayes ve Abernathy, 1980;
Hoskisson ve Hitt, 1904; Hoskisson ve diğ. 1994). Ancak bunun tam tersine
Williamson (1975) risk alma ile çeĢitlendirme arasında pozitif bir iliĢki olduğunu
ortaya koymuĢtur. ÇeĢitlenmiĢ bir firmada riskin bölümler arasında dağıtılmıĢ olması
sebebiyle çeĢitlendirmesi yüksek firmalar baĢarısız yatırımlarla daha kolay baĢa
çıkabilmektedir. Tek bir alanda faaliyet gösteren bir firma içinse yatay büyümeler
gibi riskli yatırımlar hem yöneticiler hem de firma için dramatik sonuçlar
doğurabilmektedir.
Bazı yazarlar içsel çeĢitlendirmeye yol açan firmaya özgü kaynakların temel olarak
insan kaynağından oluĢtuğunu vurgulamaktadır. Firmanın yaptığı tüm stratejik
hareketler firmada yeni bilgilerin depolanmasına yol açar. Bu bilgiler çalıĢan insanlar
tarafından depolanır. Firmaların insan kaynaklarına bakarak bilgi tabanları tahmin
83
edilebilir. Ġnsan kaynakları profili ve iĢ adımları firmanın rutinlerini ve rutinlerine
bağlı bilgi birikiminin anlaĢılmasında yardımcı olur. Bunun da aynı sektörde faaliyet
gösteren firmalarda benzerlik göstereceğini düĢünmektedirler (Chang, 1995).
ÇeĢitlendirmenin ölçülmesinde firmaların faaliyet gösterdiği iĢ alanı sayısı
kullanılmaktadır. Bu ölçümde iĢ alanı sayısını belirlemek için genellikle ABD
Standart Endüstri Kodlarından (SIC, Standard Industry Code) yararlanılacaktır.
Bundan sonraki bölümlerde bu kodlar kısa ismi olan SIC kullanılacaktır. Dar
spektrumda çeĢitlendirme düzeyini belirlemek için 4 basamaklı SIC kodlarından
yararlanılmıĢtır, geniĢ spektrumda çeĢitlendirmeyi belirlemek için ise 2 basamaklı
SIC kodlarından yararlanılmıĢtır (Folta ve Miller, 2002).
6.2.2 Üst Düzey Yönetim Özellikleri
Firmanın üst düzey yönetimi hangi stratejik opsiyonların yaratılacağını ve hangi
stratejik opsiyonların kullanılacağına karar verir. Bu yüzden üst düzey yönetim
stratejik opsiyonlarla yaratılan değere önemli bir etkide bulunmaktadır. Aynı alanda
faaliyet gösteren firmaların yöneticileri farklı stratejik opsiyonlar setini kullanmayı
seçebilmektedir. Bu da akla yöneticilerin niye farklı stratejik opsiyon tahminleri
yaptıkları
sorusunu getirmektedir. Literatürde üst düzey yönetimin firma
performansına olan etkisini inceleyen çeĢitli çalıĢmalar bulunmaktadır (örneğin
Bowman ve Helfet, 2001; Adner ve Helfat, 2003) Eisenmann (2002) firma yönetiĢim
mekanizmalarının firma hareketlerini özellikle risk alma tutumlarını etkilediğini
vurgulamıĢtır. Stratejik opsiyonların kullanımı firma hareketlerinden biri olduğu için
yönetiĢim
mekanizmalarından etkilenir.
Howell
ve Jagle
(1998)
yönetici
özelliklerinin opsiyonlara bakıĢı etkilediğini ortaya koymuĢlardır. Yöneticiler
stratejik opsiyonları kullanırken risk alan (değiĢkenliğin yüksek olduğu endüstrilerde
beklenen değeri nispeten düĢük stratejik opsiyonları kabul etme) veya riskten kaçan
(beklenen değeri görece yüksek stratejik opsiyonları kabul etme) davranıĢlar
sergileyebilirler.
Her
iki
davranıĢ
tipi
de
stratejik
opsiyonların
yanlıĢ
değerlendirilmesine yol açar.
Profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen firmaların sahipler tarafından yönetilen
firmalara göre daha tutucu davrandığı düĢünülmektedir. Literatürdeki çeĢitli
çalıĢmalar risk alma ile yönetimin hisse sahipliği arasında pozitif bir iliĢki olduğunu
varsaymaktadır(Amihud ve Lev, 1981; Mintzberg ve Waters, 1982, Zahra,1996;
84
Esty, 1997). Chang ve Chen (2002) ortaklığın değerinin ile firma yöneticilerinin
hisse sahipliğinin artması ile artacağı önermesinde bulunmuĢlardır. Ancak Fama ve
Jensen (1983) bu düĢüncenin aksine firmada hisse sahibi yöneticilerin riskli projeleri
almaktan kaçınacakları çünkü firmanın hisselerinde bulunan kiĢisel varlıklarını
korumaya çalıĢacaklarını iddia etmiĢtir. Her iki durumda da değerli bir stratejik
opsiyon kullanım kararı verilmeyecektir. Riskli bir proje profesyonel yöneticiler için
farklı getiriler sağlayabilmektedir. Literatürde genellikle üst düzey yöneticiler için
CEO (Chief Executive Officer) kavramı kullanılmaktadır, Türkçe'de bu kavramı
karĢılamak amacıyla icra kurulu baĢkanı ismi de kullanılmaktadır. CEO’nun genel
müdürden farkı firmanın sahip olduğu Ģirketlerin genel müdürlerinin CEO’ya bağlı
olmasıdır, bir anlamda CEO genel müdürlerin genel müdürü anlamına gelmektedir.
Bu çalıĢmada genel müdür kavramı CEO kavramını da kapsayacak Ģekilde
kullanılmıĢtır. Firmanın finansal getirilerinin iyileĢmesi firma değerini arttıracak,
genel müdür hisse sahibi ise genel müdürün de varlığı artacaktır. Ancak genellikle
genel müdürlerin gelirlerinin büyük çoğunluğu maaĢlarından ve firmaya ait olmayan
sahip oldukları kiĢisel finansal hisselerden kaynaklanır. Eğer bu durum söz
konusuysa pozitif bir yatırımın getirisi genel müdürün sahip olduğu varlığı çok az
miktarda etkileyecektir. Bu da genel müdürlerin iĢlerini kaybetmelerine yol açacak
riskli kararlardan kaçınmalarına yol açacaktır. Literatürde bu problem acente
maliyeti (agency cost) problemi olarak tanımlanır. (Fama, 1980; Jensen, 1986; Mauer
ve Ott, 2000;Coff ve Laverty, 2007)
Ayrıca yalnızca acente maliyeti teorisi değil kültür okulu da yöneticilerin risk
karĢısındaki tutumu ile ilgilenmiĢtir. Örneğin riskten kaçınan kültürlerin yöneticileri
daha az riskli kararlar verirken belirsizliği kontrol etmek için kurallar sistemi
oluĢturmak,
davranıĢ
yapıları
geliĢtirmek
gibi
mekanizmalar
geliĢtirmeye
çalıĢmaktadır(Hofstede, 1980). Bu kültürel farklılık opsiyon kullanım kararını ve
opsiyondan yaratılan değeri etkileyebilmektedir.
Folta ve O’Brien (2008) yöneticilerin hata yapma olasılığının yüksek olduğunu ve
yönetici hatası olarak görülen pek çok hatanın sistematik olduğunu iddia etmiĢlerdir.
Bu çalıĢmada stratejik opsiyonların kullanımının beklenen değere göre değil
yöneticinin kafasındaki belirli bir eĢik değerine göre yapılacağını vurgulamıĢtır. Eğer
firma sürekli negatif anormal getiri elde ediyorsa bu eĢik değerinin negatif değerlerde
seyrettiğini göstermektedir. Bu eĢik değerinin düĢük olmasındaki nedenlerden en
85
açık olanı acente problemleri olarak gösterilmiĢtir. Bunun yanı sıra Folta ve O’Brien
(2008) yöneticilerin firmanın büyüme opsiyonları hakkında pazarın bilemeyeceği
özel bilgiye sahip olabileceklerini vurgulamıĢtır bu da pazar ile yöneticiler arasındaki
bilgi asimetrikliği olabileceğini göstermektedir.
Bu çalıĢmada stratejik opsiyonların değerini etkileyen üst düzey yönetim
özelliklerinin neler olabileceği incelenmiĢtir.
Literatürde yönetiĢim mekanizmalarının uygunluğu acente teorisi ile karakterize
edilmiĢtir. Genel müdürün aynı zamanda yönetim kurulunun baĢkanı olmasını
gösteren bir kukla değiĢken tanımlanmıĢtır (Brenner ve diğ., 2000; Coles ve diğ.,
2001,Folta and O’Brien, 2008). Eğer genel müdür aynı zamanda yönetim kurulu
baĢkanıysa stratejik opsiyonların yaratılması ve kullanılmasında o yöneticinin baskın
karakteri ön plana çıkacak ve opsiyonların sistematik olarak hatalı değerlendirilmesi
sonucu oluĢabilecektir. (Folta ve O’Brien, 2008) Ancak bu tekli yönetim kullanılan
opsiyonların daha iyi yönetilmesine bu sayede de opsiyon kullanımı ile elde edilen
değerin yüksek olmasına yol açabilecektir.
DıĢsal yönetici oranı firmayla iliĢkisi olmayan (aile bağı veya firma yöneticiliği)
yönetim kurulundaki üyelerin toplam yönetim kurulu üye sayısına oranını
belirtmektedir. DıĢsal yönetici oranının yüksek olması firmanın çevresi hakkında
daha fazla bilgiye sahip olmasını getirmektedir.
Ġçsel sahiplik oranı firmada çalıĢanlarının firmada sahip oldukları toplam hisse
miktarını göstermektedir. (Amihud ve Lev, 1981; Brenner ve diğ., 2000; Demsetz ve
Villalonga, 2001; Hyland ve Diltz, 2002, Folta ve O’Brien, 2008). Bu oran düĢükse
acente problemleri daha yoğun olarak yaĢanacaktır (Folta ve O’Brien, 2008).
Yüksek blok hisseye sahip firma sahiplerinin sayısının da yönetimsel davranıĢın
etkin bir göstergesi olduğu düĢünülmektedir. (Brenner ve diğ., 2000; Hyland ve
Diltz, 2002, Folta ve O’Brien, 2008). Blok hisse sahiplerinin sayısı çoksa acente
problemleri azalacak ve opsiyonlarla yaratılan değer artacaktır. Yüksek blok hisse
sahipliği firmanın %5’inden fazlasının sahibi olan kurum sayısı olarak ölçülmüĢtür
(Folta ve O’Brien, 2008).
Bir firmanın aile Ģirketi olmasının firmada o alanda uzun süre bulunmuĢ olmaktan
kaynaklı duygusal sebeplerle veya yöneticilerin aile içinden seçilmesi dolayısıyla
yönetim
yetkinliğinin
düĢük
olabileceği
gibi
86
sebeplerle
stratejik
opsiyon
kullanımında yanlıĢ tercihler yapılabileceğini düĢünülmektedir. (Eisenman, 2002).
Firmanın aile Ģirketi olmasına yönetim kurulundaki üyelerin çoğunluğunun aynı
aileden gelmesi ile bakılmıĢtır (Eisenman, 2002).
Bir diğer gösterge ise genel müdürün hisseye sahip olma durumudur, bu durumun
opsiyonların yarattığı değerde pozitif (Eisenman, 2002) ve negatif (Fama, 1980)
etkileri de olacaktır, bu etkinin yönünün ne olacağı araĢtırılmalıdır.
6.2.3 ĠliĢkililik
Chang ve Chen (2002) ve Denning ve diğ. (2006) bir ortaklığın gelecek yatırım
olanakları yani opsiyonlar yaratması ve bu fırsatların çokluğu ile firmanın ortaklık
içerisindeki payının piyasa değeri arasında pozitif bir iliĢki olacağını iddia
etmiĢlerdir. Bu doğrultuda bir stratejik opsiyonun iliĢkili stratejik opsiyonlar
yaratmasının o opsiyon ile yaratılan değeri arttıracağı düĢünülebilir. Coff ve Laverty
(2007) firmanın firma ile bütünleĢik bir stratejik opsiyonu kullanıma olasılığının
firmanın iliĢkisi zayıf olan bir alandaki opsiyonu kullanma olasılığına göre daha
yüksek olacağını iddia etmiĢtir. Firmanın iliĢkili olmadığı bir alandaki bir stratejik
opsiyonu kullanması zordur çünkü firmanın geri kalanı ile uyumlu olmayan
özelliklere sahiptir veya bu özellikleri geliĢtirmelidir. Folta ve O’Brien (2004)’ de
iliĢkililiğin sinerjinin bir göstergesi olduğunu bu yüzden iliĢkili alanlardaki stratejik
opsiyonlar ile yaratılan değerin yüksek olacağını iddia etmiĢlerdir. Ancak Park ve
Ungson (1997) aynı SIC kodlu alanlarda yapılan ortaklıkların satın alınmadığını
dolayısıyla ortaklıkla yaratılan satın alma değerinin iliĢkili alanlarda düĢük olduğunu
iddia etmiĢlerdir.
Colombo
(2003)
benzer
yeteneklerin
ortakların
birbirlerinin
bilgisini
içselleĢtirebilme kapasitesini gösterdiğini vurgulamıĢtır. Eğer ortaklar farklı
teknolojik
alanlarda
uzmanlaĢmıĢlarda
bir
teknolojik
iĢbirliği
içerisinde
birbirlerinden öğrenmeleri zor olacaktır. Bu tarz durumlarda hisse ortaklıkları kontrat
ortaklıklarından daha verimli olmaktadır. Colombo (2003) önceki iliĢkilerin güvenin
bir göstergesi olduğunu ve opsiyon kullanımının maliyetinin düĢük olacağını iddia
etmiĢtir.
Park ve Ungson (1997) ortaklar arasında önceden var olan iliĢkinin opsiyon
kullanımını artırdığını vurgulamıĢtır. Ortaklar arasındaki önceki iliĢkiler öğrenmeyi
kolaylaĢtıracak bu da opsiyon kullanımını daha kolay hale getirecektir. Benzer bir
87
Ģekilde iliĢkililiğin ölçümünde firmaların faaliyet gösterdikleri endüstrilerin
birbirlerine olan uzaklıklarından yararlanılır.
ĠliĢkililik: m endüstrisinde faaliyet gösteren m firmasının aynı zamanda n
endüstrisinde de faaliyet gösterme olasılığı (Teece 1982; Folta ve O’Brien, 2008)
Firmaların iliĢkilik düzeyi kültürel farklılıklardan da etkilenir. Kültürel farklılıklar
opsiyon ile yaratılan değeri etkilemektedir. Eğer kültürel farklılıklar fazla ise satın
alma opsiyonunu kullanmak öğrenme mekanizmalarını tetikleyeceği için daha
yüksek değer yaratacaktır (Folta ve Ferrier, 2000).
Teknolojik iliĢkililik (Folta, 1998) firmanın iliĢkisiz alanlarda yaptığı hisse
iĢbirliklerinin firmanın içsel belirsizliğini azaltarak, yetkinlik geliĢtirme sürecine
katkıda bulunacağını iddia etmiĢtir. Bu sebeple iliĢkisiz alanlarda yapılan hisse
ortaklıklarını satın alma opsiyonunun kullanım olasılığı yüksektir, bu da iliĢkisiz
alanlardaki stratejik opsiyonların değerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.
6.2.4 Firma boyutu
Literatürde firmaların performansı ile büyüklükleri arasında iliĢkiyi sorgulayan çok
sayıda çalıĢma bulunmaktadır. Schmalensee (1989) ve Robins ve Wiersema (1995)
firma boyutunun firma performansına etkisi olmadığını göstermiĢtir, Hoskisson ve
diğ. (1994) ise firma büyüklüğünün performansını pozitif yönde etkilediğini
göstermiĢtir. Firmaların boyutunun stratejik opsiyonlarla yarattıkları değere de etkili
olacağı düĢünülmektedir. Dening ve diğ.(2006) yerel ortak giriĢimlerde ortakların
bireysel büyüklüğü yerel ortak giriĢimin pazar değerini düĢüreceğini, ortak giriĢim
ile yaratılan opsiyon değerinin düĢük olacağı varsayımında bulunmuĢlardır. Chang
ve Chen (2002) ise ortak giriĢimin boyutunun ortak giriĢimden elde edilen sinerji
etkisini arttıracağını ve ortak giriĢim ile yaratılan değerin yüksek olacağını iddia
etmektedir. Firmanın boyutları arttıkça kaynakları ve yetenekleri artmakta bu da
daha yüksek değerli stratejik opsiyon yaratmalarını ve stratejik opsiyonlardan
sağladıkları değeri arttırabilmektedir ancak büyük firmaların koordinasyon
problemleri stratejik opsiyonlarını ve bu opsiyonlardan elde edilen değeri olumsuz
yönde etkilemektedir.
Firma boyutu gibi yaĢının da stratejik opsiyonlarına ve bu opsiyonlardan yaratılan
değere etkisi olacağı düĢünülmüĢtür (Folta ve Miller, 2002).
88
6.2.5 Formalizasyon
Fryxell ve diğ. (2002) formel kontrol mekanizmalarının kullanımı ile uluslar arası
ortaklıkların performansı arasındaki iliĢkiyi incelemiĢler ve formel kontrol
mekanizmalarının genç uluslar arası ortak giriĢimler için pozitif ve uzun süreli ortak
giriĢimler için ise negatif yönde etkilediklerini ortaya koymuĢlardır.
Fryxell ve diğ. (2002) ortak giriĢimlerin performansı ile formel kontrol
mekanizmaları
arasındaki
iliĢkiyi
ortaya
koymuĢlardır.
Formel
kontrol
mekanizmalarının kullanımı ile uluslar arası ortak giriĢim performansı arasındaki
iliĢki, genç ortak giriĢimler için formel kontrol mekanizmalarının performansı
arttırdığı,
yaĢlı
ortak
giriĢimlerde
ise
performansı
azalttığı
çıkarımında
bulunmuĢlardır. Bu çıkarım ortak giriĢim opsiyonunun kullanımıyla elde edilen
değer ile formalizasyon yapısı arasıdan da bir iliĢki olabileceği, formel kontrol
mekanizmalarının opsiyondan elde edilen değeri etkileyebileceğini göstermektedir.
6.2.6 Önceki Deneyim
Firmaların geçmiĢ deneyimleri gelecekte verilecek giriĢ ve çıkıĢ kararlarını
etkilemektedir. Bu Ģirket evrimi olarak adlandırılır. ġirket evriminin firma karlılığını
olumlu yönde arttırdığı düĢünülmektedir. Firmaların verdiği bu stratejik kararlarda
firmanın kapsamı etkilidir. Firmalar var olan bilgi tabanları ile uyumlu iĢler
yapmaktadır.
Firmanın geçmiĢ deneyimleri yönetimsel yetkinlikler olarak tanımlanabilir.
Yönetimsel yetkinliğin artması hem stratejik opsiyonlarla yaratılan değeri, hem de bu
opsiyonların kullanımından elde edilen değeri arttıracaktır (Folta ve O’Brien, 2008)
Miller ve Folta (2002) daha çok ticari iĢbirliğine sahip firmaların bu iĢbirlikleri
sayesinde daha fazla büyüme fırsatına sahip olacaklarını bu yüzden de stratejik
opsiyonlarını kullanmaktan daha fazla değer yaratacaklarını iddia etmiĢtir.
Miller ve Folta (2002) daha önceki deneyimleri ölçmek amacıyla firmanın daha
önceki iĢbirliği sayısını kullanmıĢlardır. Folta ve O’Brien ise (2008) firmanın son üç
yıl içerisinde verdiği firma satın almalarının sayısını kullanmıĢtır.
89
6.2.7 GeçmiĢ Finansal Performans
Firmaların geçmiĢ dönem performanslarının stratejik opsiyon değerine etkisi
konusunda farklı görüĢler bulunmaktadır. Chang (1996) Daha düĢük performans
gösteren Ģirketler daha fazla giriĢ ve çıkıĢ kararı verirler. Folta ve O’Brien (2008)
yönetimsel yetkinliğin firmanın geçmiĢ performansına bakılarak anlaĢılabileceğini
iddia etmiĢlerdir. Firmanın geçmiĢ performansı yüksek ise stratejik opsiyonlar ile
yaratacağı değer yüksek olacaktır. Finansal fazla firmanın geçmiĢ performansının bir
göstergesi olarak kullanılmaktadır. GeçmiĢte yapılan çalıĢmalar firmaların finansal
fazlaları yüksek olduğunda, yöneticilerin elinde serbest nakit bulunduğunda gereksiz
yatırım yapma olasılıklarının arttığını göstermiĢtir (Folta and O’Brien, 2008; Jensen,
1986). Bu da firmaların finansal performanslarının stratejik opsiyonlar ile
yaratacakları değeri negatif yönde etkileyebileceğini göstermektedir. Ayrıca daha
düĢük performans gösteren Ģirketler stratejik opsiyonlarını kullanarak yeni
yetkinlikler yaratmaya ve finansal durumlarını düzeltmeye çalıĢırlar.
Firmanın finansal performansı karlılık oranı, operasyonel gelirlerin toplam varlıklara
bölünmesi ile elde edilmiĢtir (Folta ve O’Brien, 2008). Finansal fazla firmanın
toplam nakitlerinin ve kısa dönem yatırımlarının uzun dönem borçlarından
çıkartılarak elde edilen değerin toplam firma varlıklarına bölünmesi ile elde
edilmektedir. Daha sonra bu değer birden çıkartılmakta ve daha yüksek değerler
yüksek finansal fazlayı göstermektedir(Folta and O’Brien, 2008) Allan ve Pantzalis
(1996) firmanın finansal performansını satıĢlardaki büyüme ve uzun dönem borçların
toplam varlıklara oranı olan kaldıraç oranına bakarak ölçmüĢtür. Colombo (2003) ise
firma satıĢlarını performans göstergesi olarak kullanmıĢtır.
Firmanın finansal durumunun bir baĢka göstergesi olarak da araĢtırma ve geliĢtirme
yatırımları ile reklam giderlerinin toplam harcamalara oranları da kullanılmaktadır.
AraĢtırma
geliĢtirme
yatırımlarının
büyüklüğü
firmanın
varlık
değerini
göstermektedir, bu değer arttıkça firmanın stratejik opsiyonlarının ve opsiyon
değerlerinin artacağı düĢünülmektedir. (Colombo, 2003; Folta and Ferrier, 2000;
Folta, 1998) Nakamura ve diğ., (1996) firmaların yetkinlik seviyeleri arasındaki farkı
araĢtırma geliĢtirme yatırımlarının miktarı arasındaki fark ile ölçmüĢ, bu değerin
stratejik opsiyon kullanımına etkisini incelemiĢtir.
90
6.2.8 Uluslararasılık
Uluslararasılık firmaya esneklik kazandırır, esnekliğin değeri uluslararasılığın getirisi
ile ölçülebilir. (Allen ve Pantzalis, 1996), Bir firmanın uluslararası yatırımı
baĢarısızlık olasılığını azaltacaktır (Denning ve diğerleri, 2006; Reuer ve Leiblein,
2000).
Allen ve Pantzalis (1996) uluslarasılığın ölçümünde 2 faktör kullanmıĢtır. Bunlardan
ilki firmanın faaliyet gösterdiği yabancı ülke sayısıdır. Diğeri ise yabancı Ģubelerin
az sayıda ülkede konsantre olmasıdır.
AraĢtırmacılar uluslarasılığın getirisini
ölçmeyi hedeflemiĢlerdir, sonuçlar her iki uluslararasılık göstergesinin de
operasyonel esnekliği açıklamada kullanılabileceğini göstermiĢtir. Uluslararasılığın
değerinin iĢbirliği ağları olan çok sayıda ülkede faaliyet gösteren ancak faaliyet
gösterdiği ülkeler farklı olan (konsantrasyon düĢük) firmalar için en büyük olduğunu
göstermiĢtir.
91
92
7. STRATEJĠK
ARASINDAKĠ
OPSĠYONLAR
ĠLĠġĠ
VE
ĠLE
YARATTIKLARI
STRATEJĠK
OPSĠYONUN
DEĞER
DEĞERĠNĠN
BELĠRLENMESĠNDE KULLANILAN YÖNTEMLER
Yönetim alanında opsiyon teorisi kullanımında literatür genellikle kavramsal
uygulamalara, örneğin karar verme sürecine odaklanmıĢtır. GeçmiĢ çalıĢmalar gerçek
opsiyonların test edilmesi ve gerçek opsiyonların firmaların performansları ve değeri
üzerine yaptığı etkiyi ölçmek için deneysel çalıĢmalar yapılması gerektiğini
vurgulamıĢtır. (McGrath, 2004; Kogut ve Kulatilaka, 2004).
Daha önceki çalıĢmalar bir gerçek opsiyon stratejisi uygulamak için gerekli koĢulları
belirsizlik, geri dönülemezlik, rekabet ve varlık değeri olarak tanımlamıĢlardır (Folta,
1998; Folta ve Miller 2002). Gerçek opsiyon çıktılarını etkileyen çeĢitli faktörler
belirlenmiĢ ancak hepsi deneysel olarak test edilmemiĢtir. Bu alanda yapılacak
çalıĢmaların dinamik bir çevrede uygun opsiyon kullanımına yardımcı olacak ve
firmalara esneklik ve geliĢmiĢ değer katacaktır (Reuer ve Leiblein, 2000).
Literatürde gerçek opsiyon yaratma ile gerçek opsiyon kullanımı arasında sınırlı
iliĢki kurulmuĢtur. Çoğu çalıĢma opsiyon değerinin belirlenmesinde büyüme
opsiyonunu göz önüne almıĢtır. Yapılan çalıĢmalarda büyüme opsiyonlarının firmaya
değer katıp katmadığı konusunda çeliĢkili sonuçlar bulunmuĢtur (Kogut, 1991; Reuer
ve Leiblein, 2000). Bu çeliĢen çalıĢmalar gerçek opsiyon sürecini etkileyen baĢka
unsurlar olabileceğini göstermiĢtir.
Literatürde
yaratılan
stratejik
opsiyonun
ölçümünde
iki
temel
yaklaĢım
kullanılmıĢtır. Bunlardan ilki opsiyonları firma değerinin bir parçası gören finansal
yaklaĢım ile uyumludur. Bu çalıĢmalarda firmalarca yaratılan büyüme opsiyonuna
etki eden unsurlar göz önüne alınmıĢtır. Büyüme opsiyonu ise Tobin's q, piyasa
değeri-defter değeri vb. finansal oranlarla tanımlanmıĢtır (Myers, 1977; Kester, 1984,
Tong ve Reuer, 2006).
Ġkinci yaklaĢım ise firmaların verdikleri stratejik opsiyon yaratan kararların firma
üzerindeki etkisini incelemektedir. Bu çalıĢmalarda çeĢitli tekniklerden örneğin olay
93
analizi tekniklerinden yararlanılmıĢ stratejik opsiyonların değeri olay analizi tekniği
ile ölçülmüĢtür (Folta ve O’Brien, 2008; Kumar, 2005; Hubler ve Meschi, 2000;
Chang ve Chen, 2002). Literatürde stratejik opsiyonların değerinin belirlenmesinde
bir diğer gösterge ise stratejik opsiyonun veya devamında getirdiği sıralı opsiyonun
kullanılıp kullanılmamasıdır. Colombo (2003) firmanın hisse ortaklığı bulunmayan
bir iĢbirliğini satınalmasını büyüme opsiyonu olarak değerlendirmiĢ, bu opsiyonun
kullanımını etkileyen unsurları belirlemeye çalıĢmıĢtır. Ortak giriĢim kararlarının
firmayı satınalma opsiyonu yarattığı bu opsiyonun kullanımının ise stratejik
opsiyonun yarattığı değeri gösterdiği de yaygın olarak kullanılan bir yaklaĢımdır.
(Folta ve Ferrier, 2000; Kogut, 1991, Vassolo, 2004) Benzer biçimde Folta ve Miller
(2002) ve Folta (1998) küçük miktardaki hisse alımlarının firmaya daha fazla hisse
alma opsiyonu yarattığını ve bu opsiyonun değerinin daha fazla hisse alımı ile
opsiyonun kullanılması ile gösterileceğini düĢünmektedir. Yeni bir alana giriĢ kararı
da yeni alana girerek büyüme opsiyonunun kullanımı olarak görülmüĢ ve opsiyonun
kullanımının opsiyon değerinin bir parçası olduğu düĢünülmüĢtür (Folta ve O’Brien,
2004). ġekil 7.1 literatürdeki stratejik opsiyonlar ve yarattıkları değerlerin hangi
sınıflar altında incelenebileceğini göstermektedir.
Stratejik Opsiyonlar
ve Yarattıkları Değer
Stratejik Opsiyonun
Değeri
Firma Değeri
Stratejik opsiyonun ve ardıl stratejik
opisyonların kullanımı (Kogut (1991),
Vassolo (2004), McGrath (2004) , Folta
1998.)
Stratejik opsiyonun pazar
performansı
(Folta ve O'Brien, 2008, Kumar
2005, Hubler ve Meschi, 2000,
Campbell ve diğ. 2006)
Stratejik Opsiyon Değerinin Teorik
Stokastik Modellerle Belirlenmesi
(Alonso ve diğ. 2005)
Firma toplam değeri
(Büyüme opsiyon değeri,
Tobin’nin Q,’su .) (Myers 1977,
Kester 1984, Tong ve Reuer, 2008,
Abel ve diğ., 1996; Berk ve diğ.,
1999 )
Stratejik opsiyon sonunda elde
edilen firma değeri (risk oranı )
( Reuer ve Leiblein 2000)
Yetkinlik GeliĢtirme Derecesi
(Sanchez ve diğ., 1996)
ġekil 7.1 : Stratejik Opsiyonlar ve Yarattıkları Değer
94
Büyüme opsiyonlarının değeri finansal yöntemlerle ilk olarak Kester (1984)
tarafından yapılmıĢtır. Bu hesaplama yöntemi ileriki çalıĢmalarda da kullanılmıĢtır.
Daha sonraları finansal oranlardan piyasa değeri/ defter değeri oranı ve Tobin Q
oranı Ģirketin büyüme opsiyonundan kaynaklanan değeri gösterdiği düĢünülerek
büyüme opsiyonunun ölçümünde kullanılmıĢtır (Tong ve Reuer , 2006).
Bu tanımın arkasında yatan düĢünce aĢağıdaki gibi özetlenebilir:
V=VGO+VNSD
VGO= V - VNSD
V= Firmanın değeri
VGO=Büyüme opsiyonundan kaynaklanan değer
VNSD=ġirketin bugünkü kaynaklarının yarattığı değer.
Firmanın değeri Ģimdiki değeri ile gelecekte sahip olduğu seçeneklerden yaratacağı
değerin toplamdır. Bu firmanın sahip olduğu seçeneklerin yaratacağı değer firmanın
büyüme opsiyonlarını temsil etmektedir (Myers, 1977).
7.1 Firma Toplam Değeri
Etkin pazar hipotezi hisse senedi değerlerinin firmayla ilgili bilgiyi yansıtacağını
kabul etmektedir (Alonso ve diğ., 2005) Gerçek opsiyon teorisine göre bir firmanın
varlıkları Ģimdiki varlıkları ve gerçek opsiyonlarının toplamıdır (Myers, 1977)
ġimdiki varlıklar firmanın kullanılan kaynaklarını temsil etmektedir. Bu unsurun
değeri zaman içerisinde elde edilen ve Ģimdiki değer analizinin firmanın bütününe
uygulandığı nakit akıĢı analizinden elde edilmektedir. Ancak firma değerlerinin
tamamı nakit akıĢlarından gelmez daha çok kaynaklara sahip olmak ve kaynakların
alternatif kullanımı ile sahip olunacak nakit akıĢlarından gelir. Bu düĢünce stratejik
opsiyonların firma değerinin bir öğesi olduğu düĢüncesini doğurmuĢtur.
7.1.1 Büyüme Opsiyonu Değeri
Kester'in (1984) tanımına göre firmanın pazar değeri ile Ģimdiki gelirlerinin
aktifleĢtirilmiĢ değeri arasındaki fark firmanın büyüme opsiyonu değerini
göstermektedir.
V=VGO+VNSD
95
VGO= V - VNSD
V= Firmanın değeri
VGO=Büyüme opsiyonundan kaynaklanan değer
VGO=Piyasa Değeri- ĠĢletme Varlıklarını Yerine Koyma Değeri
GOV= VGO/V=(V-VAIP)/V=(V-Ģimdiki gelirler/ıskonto oranı)/V
GOV= Büyüme opsiyonu değeri
VAIP=Varlıkların değeri
Bu oran daha sonraları baĢka çalıĢmalarda da kullanılmıĢtır. (Brealey ve Myers,
2000)
VNSD=ġirketin bugünkü kaynaklarının yarattığı değer.
Piyasa Değeri= Firmanın Varlıklarından kaynaklanan değer (Defter Değeri)+ VGO
VGO = Piyasa Değeri- Firmanın Varlıklarından kaynaklanan değer (Defter Değeri)
ile ölçülmektedir.
Bu oran Ģirketin varlıkları ile yaratılan değer arasındaki farkı gösterdiği için büyüme
opsiyonu değerini ölçebileceği düĢünülmektedir.
7.1.2 Tobin’in Q Oranı
Benzer Ģekilde Tobin Q oranı da büyüme opsiyonu değerinin ölçümünde
kullanılabilmektedir (Reuer ve Tong, 2007). Tobin’in Q oranı genellikle iĢletmenin
sahip olduğu entelektüel sermayenin hesaplanmasında da kullanılmaktadır. Tobin’in
Q’su iĢletmenin sahip olduğu fakat diğer iĢletmelerin sahip olmadığı maddi olmayan
varlıkların (entelektüel sermayesinin) göstergesi (Lev,2001), yönetim kalitesinin
göstergesi
(Lang
ve
diğ.,
1989)
gibi
değiĢik
unsurların
ölçümünde
kullanılabilmektedir. Ancak bu değerin büyüme opsiyonlarının değerini yansıttığını
düĢünen çalıĢmalar da vardır (Abel ve diğ., 1996; Berk ve diğ., 1999). Tobin'in Q'su
oranı iĢletmenin piyasa değerinin, mevcut varlıkların yerine koyma maliyetine
oranıdır. Bu değerin bir den yüksek olması büyüme opsiyonları değerinin yüksek
olduğunu küçük olması ise bu değerin düĢük olduğunu göstermektedir.
Q = ĠĢletmenin Piyasa Değeri / ĠĢletme Varlıkların Yerine Koyma Değeri
96
Tobin’in Q oranı yöntemi gerekse büyüme opsiyon oranı yöntemi, aynı sektörde
faaliyette bulunan, aynı piyasalara hizmet veren ve benzer türde maddi varlıklara
sahip olan iĢletmelerin maddi olmayan varlıklarının karĢılaĢtırılması ve iĢletmenin
entelektüel sermayesinin değerinde yıllar itibariyle gerçekleĢen değiĢikliklerin
karĢılaĢtırılması için kullanılmaktadır.. Bu oranlar ile Ģirketin varlıkları ile yaratılan
değer arasındaki farkı gösterdiği için büyüme opsiyonu değerini ölçebileceği
düĢünülmektedir. Ancak her iki yöntemde de firmanın o dönemde verdiği tüm
stratejik kararların etkisini belirli bir olaydan arındırmak mümkün olmamaktadır.
7.2 Stratejik Opsiyon Sonunda Elde Edilen Firma Değeri
Reuer J. ve Leiblein M.J. (2000) gerçek opsiyon teorisinde ve uluslararası stratejik
yönetimin literatüründe yabancı ülkelerde açılan Ģubeler ve uluslar arası ortak
teĢebbüslerin (Joint venture) Ģirket esnekliğini arttırdığı bu yüzden de riski azalttığı
düĢünülmektedir. ÇalıĢmada zarar rizikosu içerisinde bulunulan ortalama endüstrinin
varlıkların getirisinden firmanın varlıklarının getirisi çıkarılarak elde edilmiĢtir. Bu
değiĢken 1990-1994 yılları arasındaki bu farkın karesinin toplamının kökü olarak
tanımlanmıĢtır. Firma riski =f(uluslararasılık, organizasyonel fazlalık, yatırım, firma
büyüklüğü, endüstri). Yatırım değiĢkeni= yabancı ülkelerde kurulan ortak
yatırımların ve ortaklıkların sayısının logaritmasının bir fazlası olarak tanımlanmıĢtır.
Bu değere ise 1985-1989 yılları arasında bakılmıĢtır. Firma büyüklüğü firmanın net
satıĢlarının
logaritması
olarak
tanımlanmıĢtır.
Organizasyonel
fazla
ise
alacaklar/satıĢlar; stoklar/satıĢlar; genel satıĢ maliyetleri/ satıĢlar olmak üçere elde
edilen üç değerin normalize edilerek toplanmasından elde edilmiĢtir.
ÇalıĢmanın amacı zarar rizikosu (downside risk) ölçütleri kullanılarak bu varsayımın
test edilmesidir. Sonuçlar Amerika üretim firmalarının daha çok uluslar arası yapıya
sahip olmalarının ya da uluslar arası ortak teĢebbüslere yatırım yapmalarının zarar
riskini düĢürmediğini ortaya koymaktadır. Uluslar arası olmak ve uluslar arası ortak
teĢebbüslere yapılan yatırımlar gerçek opsiyonlar yaratır. Firmalar bir ülkedeki kötü
gidiĢattan korunmak için değer zinciri faaliyetlerini diğer bir ülkeye kaydırmak
isteyebilir bu da zarar etme riskini azaltır. Gerçek opsiyon teorisine göre firmalar
sahip olduğu uluslar arası ortak teĢebbüsler sayesinde bu kaydırma iĢlemini
yapabilme opsiyonunu kazanmakta bu da onların zarar etme risklerini azaltmaktadır.
Ancak bu tür yatırımlar organizasyonel karmaĢayı, koordinasyon maliyetlerini, ortak
97
kontrol zorluklarını vb. pek çok zorluğu beraberinde getirecektir. Bu yüzden ilk
varsayım sorgulanmalıdır. Gerçek opsiyon teorisi esnekliği arttırmanın riskleri
azaltacağı bunun da baĢarı sağlayacağını öngörmektedir. Ancak esneklikle birlikte
sistem karmaĢıklaĢtığı için sistemin unsurlarını yönetmek zorlaĢacak bu da beklenen
faydanın elde edilmemesine yol açacaktır. Gerçek opsiyonların getirdiği esneklikler
her zaman riskleri azaltmaz.Gerçek opsiyonların matematiksel temellerinden
yararlanılmamıĢ ancak uluslar arası ortak teĢebbüslere yapılan yatırımlar bir gerçek
opsiyon yaratacağı kabul edilerek yaratılan gerçek opsiyonların zarar riskini ne
yönde etkilediği 320 firmada yapılan istatistiksel regresyon analizi ile incelenmiĢtir.
Sonuç:H1:Firmanın uluslar arasılığı ile zarar riski arasında negatif bir iliĢki vardır.
H2: Firmanın uluslar arası ortak teĢebbüslere yaptığı yatırım ile zarar riski arasında
negatif bir iliĢki vardır.
Bu iki hipotezin test edilmesi için aĢağıdaki regresyon modeli kurulmuĢtur. Bu
modelde zarar riski endüstri ortalaması ile firmanın sahip olduğu yatırım ger
dönüĢüm oranı farkına bakılarak ve endüstri indeksi ile firmanın getirilerine
bakılarak hesaplanmıĢtır. Uluslar arasılık firmanın Ģubelerinin olduğu ülke sayısı ile
ölçülmüĢ (log(1+ Ģubesi bulunan ülke sayısı)) , benzer biçimde uluslar arası ortak
teĢebbüslere yapılan yatırım uluslar arası ortak teĢebbüslerin sayısı ile ölçülmüĢtür.
Organizasyon artı değerleri stok/satıĢlar, genel masraflar/satıĢlar ile ölçülmüĢ, her
değer normalize edilmiĢtir. Firma büyüklüğü satıĢların logaritması alınarak
hesaplanmıĢtır. Sektör riski ise sektördeki firmaların ortalama zarar riski ile
ölçülmektedir.
f( zarar riski )= f(uluslar arasılık) + f( uluslar arası ortak teĢebbüslere yapılan
yatırım) + f( organizasyon artı değerleri) + f( firma büyüklüğü) + f( endüstri riski)
Bu araĢtırma dokuz yıllık bir süredeki 320 firmanın aldığı kararlar incelenerek
oluĢturulmuĢtur. Sonuçlar uluslar arasılık ve uluslar arası ortak teĢebbüslere yapılan
yatırımların zarar riskini azaltmadığını göstermektedir.
Kogut (1991) Bu çalıĢmada ortak giriĢimlerin teknolojide ve pazarda meydana
gelebilecek geliĢmelere cevap verecek büyüme veya çekilme opsiyonları yaratıp
yaratmadığı ve geliĢimlerin bu opsiyonun iĢletim süresi üzerinde etkili olup olmadığı
incelenmiĢtir.
98
ÇalıĢmada uzun döneme yıllık büyüme oranı ve bunun hata teriminin pazardaki
geliĢimi gösterdiği düĢünülmüĢtür. Yatırımın tipi bir anket ile firmalara sorulmuĢ ve
Arge, Üretim ve Pazar yatırımı olarak kullanılmıĢtır. Ortak giriĢim kararından sonra
ortak giriĢim yapılmıĢ firmanın satın alınması ile pazar payı arasındaki iliĢki
tanımlanmaya çalıĢılmıĢtır. Bir diğer kontrol değiĢkeni olarak da pazarın
olgunluğunu gösterecek Ģekilde 4 rakamlı pazar konsantrasyonu kullanılmıĢtır.
Ortak giriĢimler, teknolojide ve pazarda meydana gelebilecek geliĢmelere cevap
verebilecek büyüme opsiyonu yaratır.Ortak giriĢimler yoluyla elde edilen büyüme
opsiyonunun iĢletim kararı (zamanlaması) ancak giriĢimin içinde bulunduğu pazarda
büyümeyi gösteren bir iĢaret gelmesi ile olur. Ortak giriĢimin yer aldığı pazarda
meydana gelecek gerileme iĢletim maliyetleri mevcut seviyesini koruduğu ve ilave
yatırıma gerek duyulmadığı sürece ortak giriĢimden çekilmeyi gerektirmemelidir.
Ortak giriĢimlerin pazarda ve teknolojide meydana gelebilecek geliĢmelere cevap
vermek üzere büyüme opsiyonu yarattığı düĢüncesine katkı sağlamak üzere
gerçekleĢtirilmiĢ bir çalıĢmadır. Ortak giriĢimlerin büyüme opsiyonu yaratıp
yaratmadığı ve bu opsiyonun pazarda meydana gelecek beklenmedik geliĢimlerden
faydalanmak üzere iĢletilip iĢletilmediği 92 üretim odaklı ortak giriĢim firmasından
oluĢan bir örneklem temel alınarak incelenmiĢ ve ortaya atılan hipotez test edilmiĢtir.
Pazardaki büyüme ve küçülme durumları toplam ürün arzı verisine bakılarak takip
edilmiĢ ve bu değerdeki değiĢmeler ile ortak giriĢimlere iliĢkin alınan kararlar
karĢılaĢtırılarak
ortak
giriĢimlerin
stratejik
opsiyon
yarattığı
düĢüncesini
destekleyecek bulgular elde edilmiĢtir. Örneklem çalıĢması, 475 firma içerisinden
araĢtırmanın yapısına uygun olarak seçilen, 92 üretim odaklı ortak giriĢimden oluĢan
bir örneklem üzerinde gerçekleĢtirilmiĢtir. Analiz için ihtiyaç duyulan verilerin bir
kısmı bu Ģirketler baz alınarak gerçekleĢtirilen bir anket çalıĢmasından bir kısmı da
ikincil veri kaynaklarından temin edilmiĢtir. Elde edilen veriler matematiksel
formüllerle modellenmiĢ ve istatistiki analizlere tabi tutulmuĢtur. Fj(K,π) bugünkü
varlıkların değeri, Oj(K,π) ise gelecek fırsatların değerini göstermek üzere bir ortak
giriĢimin değeri Vj = Fj(K,π) + Oj(K, π) olarak ifade edilebilir. Bir ortak giriĢimin
yarattığı satın alma opsiyonun değeri (Wj) kalan hisselerin (1-α) satın alınması için
ödenmesi gereken tutar (P) ile ortak giriĢim değeri arasındaki farktır ve satın alma
zamanlaması Wj’nin 0’dan büyük olmasına bağlıdır. Wj = Max ((1-α) Vj – P, 0).
Yapılan çalıĢmada elde edilen sonuçlara göre ortak giriĢimler yoluyla elde edilen
99
büyüme opsiyonlarının iĢletim zamanı pazarda meydana gelen beklenmedik
büyümelerden etkilenmekte ancak pazar hacminde meydana gelen düĢüĢler ortak
giriĢimlerden vazgeçilmesi ile sonuçlanmamaktadır. Bu sonucun ortak giriĢimlerin
büyüme opsiyonu yarattığı Ģeklindeki yaklaĢımı kuvvetli biçimde desteklediği ifade
edilmiĢtir.
7.3 Yetkinlik GeliĢtirme Derecesi
Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik geliĢtirme süreci arasındaki iliĢki
çeĢitli araĢtırmacılar tarafından teorik olarak ortaya konulmuĢtur (Sanchez ve diğ,
1996; Sanchez ve Heene, 1997). 8. bölümde yetkinlikler ve stratejik opsiyonlar
arasındaki iliĢki kapsamlı bir biçimde incelenmiĢtir. Literatürde stratejik opsiyon
kullanımının yetkinlik oluĢturma sürecine etkisi genel olarak kabul görse de bu
iliĢkiyi ampirik olarak inceleyen az sayıda çalıĢma vardır. Bir stratejik opsiyonun
nakit akıĢı sağlaması veya yetkinlik geliĢtirme sürecini tetiklemesi beklenmektedir,
bu da yetenek ve kaynaklardaki değiĢimin stratejik opsiyonların yarattıkları değerin
bir göstergesi olarak kullanılabileceği düĢüncesini doğurmaktadır.
7.4 Stratejik Opsiyondan Kaynaklanan Değerin Ölçülmesi
7.4.1 Stratejik Opsiyonların Değerlerinin Teorik Stokastik Modeller ile
Belirlenmesi
Stratejik opsiyonların değerinin belirlenmesinde çeĢitli stokastik modeller ortaya
konulmuĢ
ve
bu
modeller
üzerindeki
çeĢitli
parametrelerin
değiĢimleri
gözlemlenerek farklı faktörlerin stratejik opsiyon üzerinde yarattıkları etki
gözlemlenmiĢtir.
Bu çalıĢmalarda stratejik opsiyonlara gerçek opsiyon yaratan projeler olarak bakılmıĢ
değerleri de bu Ģekilde belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.
Bernardo ve Chowdhry (2002) firmaların Ģirket stratejilerinin daha önceden alınan
yatırım kararlarına bağlı olduğunu savunmaktadır. Verilen her bir karar Ģirketlerin
sahip olduğu kaynakları öğrenmesini sağlamakta ve böylece daha sonraki Ģirket
stratejisinde etkili olmaktadır. Bu çalıĢmada kaynaklar ile Ģirket stratejileri arasındaki
iliĢki matematiksel teori ile test edilmiĢtir. Firmaların yaptıkları yatırım kararları
gerçek opsiyonlar yaratır. Yazarlar firmanın gençken odaklanacağını, daha sonra
100
yeni bir iĢ alanını deneyeceği, ve daha sonra çok yönlü büyümeye, yada belirli bir
alanda odaklanmaya karar vereceğini savunmuĢtur. Firmalar kararlarını gerçek
opsiyon teorisine uygun olarak vermektedir. Odaklanma ve çok yönlü büyüme
opsiyonları ile Firmaların yatırım kararları teorik olarak modellenmiĢ, bu modeller
matematiksel kavramlar kullanılarak değerlendirilmiĢtir.
Firmaların net nakit
akıĢlarının firmanın sahip olduğu genel kaynaklardan yada özel kaynaklardan
etkilendiği düĢünülmektedir. Firmalar sahip oldukları genel ve özel kaynakların
değerini bilmemektedirler. Firmalar ancak bir projeyi uygulayarak sahip olduğu
kaynaklar konusunda bilgi elde edebilir.
Burada firmanın belirli bir projeye
uygulayabileceği değerli bir özel kaynağı olduğu kabul edilmiĢtir. Firma 0. anda ne
genel ne de genel bir proje seçmeyecektir. Daha sonra genel yada özel projelerden
birini seçecektir ve projenin uygulanması sonucu elde edilen değerler ile bir sonraki
adımına karar verecektir. Bu durumlar ve matematiksel açıklamaları ġekil 7.2 ve ’de
gösterilmiĢtir.
ġekil 7.2 : Bernardo ve Chowdhry (2002) Ģirket stratejileri modeli-1
ġekil 7.2 önce özel projeye odaklanılan, daha sonra genel projeye odaklanılan
durumları göstermektedir. K dıĢ etmenlerin oluĢturduğu katsayı değerini temsil
etmektedir. H özel projeden yada genel projeden edinilen net nakit akıĢının yüksek
olma durumundaki değerini, L ise düĢük olma durumundaki değerini göstermektedir.
P(S=H)=p ve P(G=H)=q olarak kabul edilmiĢtir. Proje uygulandıktan sonra 2H
kazanılırsa firmanın hem özel hem de genel kaynaklarının yüksek olduğunu
göstermektedir. Bu durumda Ģirket o alandaki yatırımını büyütmelidir. Tam tersi
biçimde
2L
kazanımı
olduğunda
Ģirket
kaynaklarının
düĢük
olduğu
gözlemlenmektedir. Bu durumda Ģirket yatırımını durdurmalıdır. Eğer H+L kazancı
elde edildiyse Ģirket her iki karardan birini yada genel yatırım yapma kararını
101
seçebilir. ġekil 7.3 ise genel proje öncelikle uygulanmıĢtır. Eğer net nakit akıĢı H ise
Ģirket bu alandaki yatırımına devam etmelidir. Net nakit akıĢı L ise Ģirket özel proje
ile karar vermeden önce yapması gerekenlere karar vermelidir.
ġekil 7.3 Bernardo ve Chowdhry (2002) Ģirket stratejileri modeli-2
Özetle bu makale Ģirketler verdikleri kararlar ile kaynaklarının değeri konusunda
bilgi sahibi olabileceklerini savunmaktadır. ġirket stratejilerini belirlerken gerçek
opsiyonlar kullanarak öğrenme ve bir sonraki adıma karar verebilme hiç Ģüphesiz
Ģirket yöneticileri için çok faydalı olacaktır. Ancak bu iliĢki sadece özel ve genel
Ģirket kaynakları ve verilen kararlar ile sınırlandırılamaz. Bu iliĢkideki diğer unsurlar
belirlenmeli ve buna uygun bir yapı ortaya konmalıdır. Bu sonuçlara stokastik model
incelenerek varılmıĢtır, benzer biçimde teorik modellerden yararlanarak stratejik
opsiyonların değeri hakkında fikir belirten çeĢitli çalıĢmalar bulunmaktadır.
Lukas (2007) dinamik pazarlara girmede ortak giriĢim kararlarının yarattığı
esnekliğin değerini incelemiĢtir. Ele alınan sermaye piyasasının mükemmel bir
sermaye piyasası olduğu kabul edilmiĢ ve bu varsayıma dayalı formüller
kullanılmıĢtır.
Firmalar
tüm
bilgilerini
paylaĢmazlar.
Sadece
üretimi
gerçekleĢtirebilecek kadar açık olurlar. BirleĢmelerde bir uluslararası firma bir de
yerel firma olduğu kabul edilmiĢtir. Market giriĢ evrimi 3 aĢamadır: Uluslararası
ortak giriĢimin ilk aĢaması olan fiziksel var olma yatırımı, ortaklık oluĢturulması ve
ortaklığın birleĢmeye dönüĢmesi veya ortaklığın bitmesi (tek tarafın satın alması),
belirsizliğin esneklik, kritik değerler, yaratılan değer üzerine etkisini stokastik bir
model ile açıklamaya çalıĢmıĢtır. Ġlk yatırım maliyeti (ortak giriĢim maliyeti), ikinci
102
yatırım maliyeti (firma satınalma maliyeti) ve belirsizlik katsayısı parametrelerindeki
değiĢimin yaratılan değer üzerindeki etkisini incelmemiĢtir. Yeni markete girmenin
getireceği esneklik değerleri hesaplama formülleri geliĢtirilmiĢtir. Benzer Ģekilde
diğer durumlar için de formül geliĢtirilmiĢtir: Bir uluslararası firmanın ortak giriĢim
ile pazara girme esnekliği hesabı, ihracattan ortak giriĢim yapmaya karar verme
değeri, uluslararası firma için ortaklığı devam ettirme kararı, ortak giriĢimden sınır
ötesi birleĢme kararına geçiĢ, ortak giriĢimi bitirme ve tek baĢına var olma kararı.
Pazara giriĢin ilk aĢamasında yatırım yapma kararı, sadece geliĢim opsiyonu
oluĢturmaz. Ayrıca, giriĢimi feshetme opsiyonu da getirir. Uluslararası ortak
giriĢimlerin yeni marketlere açılım getirdiği genel kabulünün yanında bitirme
kararının verilmesi üzerine az açılım getirilmiĢtir. Benzer bir bakıĢ açısıyla Gilroy ve
Lukas (2005) yepyeni bir yatırım yapma kararı ile uluslararası firma satın alma
kararlarını incelemiĢlerdir. Kulatilaka ve Perotti (1998) belirsizlik ve mükemmel
olmayan rekabet koĢullarında stratejik büyüme opsiyonlarının değerini incelemiĢtir.
Firmanın stratejik avantajları güçlüyse belirsizlik altında büyüme opsiyonlarına
yatırım yapmak faydalıdır. Eğer stratejik etki küçük ise tam tersi doğrudur. Öte
yandan sistematik riskteki artıĢ büyüme opsiyonunun alımını olumsuz yönde
etkilemektedir.
7.4.2 Stratejik Opsiyonların Değerlerinin Ardıl Stratejik Opsiyon Kullanımına
Bakılarak Belirlenmesi
McGrath ve Nerkar (2004) firmanın yeni opsiyonlara yatırım yapmasının altındaki
nedenler ortaya konulmuĢ. Ġlaç sektöründe yapılan yatırımlar ile gerçek opsiyon
mantığının uyumlu olup olmadığı araĢtırılmıĢtır. Temel Varsayımlar: Gerçek opsiyon
mantığı stratejik yatırımlarda, belirsiz gelecekte seçimlere sahip olmanın değerini de
göz önüne alan bir yaklaĢımdır. Gerçek opsiyonlar gelecekteki belirsizliğin
yönetilmesinde etkin yöntemlerdir.Gerçek opsiyon literatürüne katkı: Hangi
kararların gerçek opsiyon yaratacağını ortaya koymuĢtur. Gerçek opsiyonlar ile
yapılan yatırımlar arasındaki iliĢkiyi ortaya koymaktadır. Ġstatistiki analizler sonucu
bu unsurların opsiyon kararını etkilediği görülmüĢtür. Karar vericiler bilerek veya
bilmeyerek gerçek opsiyon mantığına uygun olarak hareket etmektedirler.
Gerçek opsiyon değerinin belirlenmesinde kullanılan yöntem: 17 yıl içinde ilaç
sektöründe yapılan 7654 patent alma kararı incelenmiĢtir, bu kararlar incelenirken
103
birinci patent alma ve bu patent alınan ürünü geliĢtirerek ikinci patent alma
arasındaki iliĢki incelenmiĢtir.Ġkinci patent alma opsiyonu kullanma olarak
tanımlanmıĢtır. Bu opsiyonu kullanma kararı da fırsatın boyutu, geçmiĢ tecrübeler ve
rekabetten etkilenmektedir. Bağımlı değiĢken 1 yıl içersinde ikinci patent alma
kararı olarak belirlenmiĢtir. Bunu etkileyen değiĢkenler ise daha önceki girilen alan
sayısı toplamı, diğer patentleri sayısı ve piyasadaki rakiplerin sayısı olarak
belirlenmiĢtir.
7.4.3 Stratejik Opsiyonların Değerlerinin Pazar Değerine Dayanan Ġstatistiksel
Yöntemler ile Belirlenmesi
Kumar (2005) stratejik ortaklıkların firma bünyesine katmak veya firma bünyesinden
uzaklaĢtırmanın yarattığı değeri incelemiĢtir. Belirsiz pazarlarda kararları erteleme
esnekliği çok önemlidir. Bu yüzden olgun pazarlara oranla belirsiz pazarlarda
erteleme esnekliğine sahip olmak daha fazla değer kazandırır. Gerçek opsiyonlar
firmalara esneklik kazandırır.Bu çalıĢmanın en önemli vurgusu çeĢitli stratejik
kararların Ģirketlere gerçek opsiyonlar yarattığı ve bu sebeple gerçek opsiyonları
oluĢturan temellerin strateji oluĢturma ve değerlendirmede kullanılabileceğini
göstermesidir. Benzer biçimde stratejik kararların yarattığı opsiyonlar ve bu
opsiyonların nasıl yaratıldığı önemli bir inceleme alanıdır. Örneğin bir stratejik
ortaklığın nasıl ve ne Ģekilde esneklik sağlayacağı belirlenmelidir.
Stratejik ortaklıkların Ģirketler için esneklik yaratarak gerçek opsiyon doğurduklarını
vurgulanmıĢtır. Stratejik ortaklıklardaki yetenekler firmalara artarak aktarılmaktadır.
Stratejik ortaklıkların yeni pazarlara giriĢte ana firmaya bilgi sağlamakta ve firmanın
yeni pazara girmesini kolaylaĢtırmaktadır.
Gerçek opsiyonlardan kaynaklanan
esnekliğin ortaklığa son verilmesiyle kaybolacağı düĢünülmektedir.
Özellikle belirsiz ortamlarda Ģirketlerin esnek olabilmesi için bu ortaklıklara son
verilmemesi gerektiği hipotezi olay analizi (event study) tekniği ile test edilmiĢ ve
olumlu sonuçlar elde edilmiĢtir.
Gerçek opsiyon değerinin belirlenmesinde kullanılan yöntem: Bu çalıĢma gerçek
opsiyonların matematiksel temelinden yararlanmamıĢ aksine gerçek opsiyonların
arkasında yatan sebepler ile stratejik ortaklıklarda elde edilen değer arasında iliĢki
kurmuĢtur. Sadece bu iliĢki olay analizi (event study) tekniği ile test edilmiĢtir.
104
Sonuç: Ana firmanın ürün pazar portföyündeki odaklanma değiĢikliğinden
kaynaklanan stratejik ortaklık devirlerinin artı değer yarattığını göstermektedir. Buna
karĢılık hedef pazarda büyüme ve geniĢleme amacıyla Ģirket bünyesine katılan
stratejik ortaklıkların değer yaratmadığını göstermiĢtir. Bunların yanında belirsiz ve
konsantre sektörlerde stratejik ortaklıklara son vermenin kazanılan değeri azalttığını
göstermiĢtir.
Chang ve Chen (2002) Tayvan firmaları üzerinde yapılan istatistiki bir çalıĢma ile
aralarında gerçek opsiyon kuramının da bulunduğu çeĢitli analiz yöntemleri
kullanılarak yerel ortak giriĢimlerin değerleri, getiri düzeyleri ve bu düzeyi etkileyen
faktörleri belirlemek amaçlanmıĢtır. ÇalıĢma, Ocak 1988 – Ekim 1999 yılları
arasında Tayvan’da 19 sektörden yerel ortak giriĢim kurmuĢ Ģirketlerden
oluĢturulmuĢ 69 Ģirketlik bir örneklem üzerinde istatistiki analizler yapmak suretiyle
gerçekleĢtirilmiĢtir. Yaratılan değer CAR ile belirlenmiĢtir. Firmaların yatırım
olanakları bakımından değerlendirilebilmesi için ortak giriĢimin pazar değeri ile
fiziksel varlıklarının değerinin oranı olarak tanımlanan Pseudo q oranı kullanılmıĢtır.
Serbest nakit akıĢı için değer kaybı öncesi faaliyet gelirinden faiz giderleri, vergiler
ve kar payları çıkarılınca elde edilen değer kullanılmıĢtır.
Campell ve diğ. (2006) yerel ve uluslararası ortak giriĢimlerin firma opsiyonları
yaratma üzerindeki etkisi incelenmiĢti. Bu çalıĢmada CAR tekniği ile elde edilen
değer ortak giriĢimlerle opsiyon yaratma değeri olarak kabul edilmiĢtir.
7.4.3.1 Olay Analizi (Event Study) Tekniği
Olay analizi belirli bir olayın finansal pazarı istatistiksel olarak anlamlı Ģekilde
etkileyip etkilemediğini inceleyen bir analiz yöntemidir. Bu yöntem Ģirket satın
alınması kararları, birleĢme kararları, ortak giriĢim kararları vb. pek çok kararın
performansının belirlenmesinde kullanılmaktadır. Olay analizi tekniği olayın
gerçekleĢtiği beklenmeyen geri dönüĢleri (abnormal return) inceler. Beklenmeyen
geri dönüĢ pazar genelindeki sistematik etkiler dıĢında gerçekleĢen tahmin
edilemeyen hisse senedi değer değiĢimidir. Diğer bir deyimle, beklenmeyen geri
dönüĢ (abnormal return) olay incelemelerinde, olaydan kaynaklanan hisse senedi
değerindeki tahmin edilemeyen değiĢimdir ve pazar hareketlerinden bağımsızdır.
Bazı araĢtırmacılar firmaların stratejik kararlarının firmaya ancak gelecekte belirli
opsiyonlar yarattığında değer sağlayacağını düĢünmektedir. Bu amaçla olay analizi
105
tekniğini
büyüme
opsiyonlarının
yarattığı
değeri
belirlemek
amacıyla
kullanmaktadırlar. Olay analizi teknikleri kısa dönemli hisse performansını inceleyen
teknikler ve uzun dönem hisse performansın inceleyen teknikler olarak ikiye ayrılır.
Satın Alma Ve Elde Tutma Tekniği (BHAR)
BHAR metodu uzun vadeli getirilerin ölçümünde kullanılır. Altyapısında bileĢik faiz
vardır. Benzer olarak, Eğer bir hisse senedinin aylık bileĢik getirisi sabit ise T ay
sonra bileĢik getiri toplamı aĢağıdaki gibi olacaktır Barber ve Lyon (1996):
a.(1 
rn n.t n 1
)  a.(1  rn )t Ri( sabit

)  a.(1  Ri )t
n
(7.1)
Bir aylık aralıklar bazında çalıĢtığımız ve veri olarak aylık getirilere bağlı kaldığımız
için dönem sayısı (n) 1’dir.
Eğer aylık bileĢik getiri Rit her t ay için farklı ise bu durumda T aylık toplam bileĢik
getiri aĢağıdaki formülün sonucu olacaktır:
T
a (1  Rit )
t 1
(7.2)
Sonuç olarak, bileĢik olağandıĢı getiri aĢağıda ki gibi olacaktır.
T
T

a  (1  Rit )  (1  IERit )  a.BHARit
t 1
 t 1

Rit hisse senedinin getirisini
IERit 
(7.3)
ise beklenen getiriyi tanımlamaktadır.
Formüllerde de açıkça görüldüğü gibi, sonuçların kalitesini beklenen getiri
belirlemektedir. Bu değeri hesaplamada literatürde 2 önemli ve farklı yaklaĢım ile
karĢılaĢırız. Referans portföyü ve kontrol firması yaklaĢımı. Her iki yaklaĢımda da
analize katılacak firmaları seçerken büyüklük ve defter değerinin pazar değerine
oranı seçici özellikler olarak kullanılmaktadır.. Barber ve Lyon (1996) yaptıkları
ölçümlerde Ģunların altını çizmiĢlerdir. Referans portföyü yaklaĢımı iyi sonuçlar
çıkarmaz, bununla beraber, Hem büyüklük hem Defter değeri/Pazar değeri oranı
yakın olanları eĢleĢtirerek yapılan ölçüm çok sağlıklı değerler verir. Bu yüzden bu
çalıĢmada referans portföyün belirlenmesinde firma büyüklüğü ve Defter
değeri/Piyasa değeri oranı bir arada kullanılmıĢtır. Firma büyüklüğü firmanın bilanço
büyüklüğüdür. Diğer bir deyiĢle aktif veya pasiflerin toplam değeridir.
106
Hisse BaĢına Defter Değeri = (Öz sermaye / ÖdenmiĢ Sermaye) x 1000
(7.4)
Piyasa Değeri = (Hisse Senedinin Fiyatı x ÖdenmiĢ Sermaye) / 1000
(7.5)
ÇalıĢmada BHAR yöntemi kullanılarak Ģirketlerin verdikleri ortak giriĢim
kararlarının anormal getiri yaratıp yaratmadığı incelenmiĢtir. Firma büyüklüğü ve
Defter değeri/Piyasa değeri oranına en yakın firma seçilerek her ir firma için referans
portföyü belirlenmiĢ bu portföyler kullanılarak firmaların yarattığı anormal getirileri
belirlenmiĢtir.
Toplam Anormal Getiri Tekniği (CAR)
Anormal getiri (Abnormal Return), pazar genelindeki sistematik etkiler dıĢında
gerçekleĢen tahmin edilemeyen hisse senedi değer değiĢimidir. Olay incelemelerinde
(event studies), olaydan kaynaklanan hisse senedi değerindeki tahmin edilemeyen
değiĢimdir. Toplam Anormal getiri tekniği firmaların verdiği kararların yarattığı kısa
dönemli etkileri ölçmekte kullanılırlar.
ARit = Rit – E(Rit)
( 7.6)
Rit : Örnek firmanın t ayındaki getirisi
E(Rit) : t ayındaki beklenen getiri
ARit : t ayındaki anormal getiri
Anormal getirinin hesaplanabilmesi için beklenen getirinin nasıl ortaya konacağına
dair bir modelin oluĢturulması gerekir. Beklenen getiri için kullanılan çeĢitli
modeller bulunmaktadır. Kullanılan yöntemler arasında eğilim hatası ve beklenen
değerin hesaplanmasındaki hassaslık farklılıklar gösterir. Sonuç olarak beklenen
getiri için kullanılan model anormal getirinin ölçümünü etkiler. Anormal getirileri
ele alan araĢtırmaların çoğundaki genel yaklaĢım, ya günlük ya da aylık anormal
getirileri toplamaktır. Kümülatif anormal getiri (Cumulative Abnormal Return) yani
CAR, hisse senedinin pazardaki gerçek değeri ile beklenen değeri arasındaki
farkların toplamıdır. Bu bölümde McWilliams ve Siegel (1997)’in çalıĢması
kullanılarak CAR analizinin aĢamaları anlatılacaktır. CAR ölçümünde olay analizi
yöntemi, dönemi, tahmin penceresi ve olay penceresi olmak üzere haberden önce ve
haber dönemi olarak ikiye böler. ġekil 7.4’de yer alan örnekte tahmin penceresi
haberden önce 280. günden olaydan önceki 11. güne kadar olan 270 günlük dönemi,
107
olay penceresi olay öncesinde ve sonrasında 10. güne kadar olan 21 günlük dönemi
kapsamaktadır.
Tahmin Penceresi
Olay Penceresi
- 10
- 280
0
10
ġekil 7.4 : Tahmin Penceresi – Olay Penceresi
Denklem olay penceresi için stratejik karar alan Ģirketin hisse senedi getirisinin
pazarın ortalama getirisi ile olan lineer iliĢkisini tahmin etmek için kullanılır.
(McWilliams ve Siegel, 1997)
E(Ri,t) = αi + βiRm,t + εi,t
(7.7)
E(Ri,t) stratejik karar veren Ģirketin bir stratejik karar olayı i sonucunda t günü için
elde ettiği getiriyi ifade eder. Rm,t ortalama pazar getirisidir (örneğin Pazar
endeksinin getirisi), βi ve αi firmaya özel katsayılardır, εi,t ise hatayı belirtir.
Regresyonla tahmin edilen βi, αi ve olay penceresindeki ortalama pazar getirisi
stratejik karar veren firmanın olay penceresi döneminde elde ettiği getirinin tahmin
edilmesinde kullanılır.
E(Ri,η) = αi + βiRm,η
(7.8)
(Ri,η) değeri bir stratejik karar duyurusu yapılmamıĢ olsaydı olay penceresinde pazar
performansı bilindiğinde firma hisse senedinin normal olarak getirmesi beklenen
getirisi olarak kabul edilebilir. Buradan yola çıkarak, verilen bir pencerede stratejik
karar haberinin yarattığı anormal getiri, gerçekleĢen getiri ile tahmin edilen getirinin
farkıdır.
ARi,η = Ri,η - Rm,η
(7.9)
CAR kısa süreli getirilerin ölçümünde kullanılır. CAR’ın formülünün mantığında
aylık basit faiz hesaplaması vardır. 21 günlük olay penceresindeki anormal getirilerin
toplamı kümülatif anormal getiriyi oluĢturur (McWilliams ve Siegel, 1997).
T
CAR i, η =
 AR 

(7.10)
i,
1
108
Olay penceresindeki anormal getiriler regresyon modelinin hatalı bir tahmini
olduğundan anormal getiriden istatistiksel sonuçlar çıkarmak mümkündür. Anormal
getiriler standart sapma ile aĢağıdaki gibi standardize edilerek Standart Anormal
Getiri (SAR) hesaplanır (McWilliams ve Siegel, 1997).
SARi,η = ARi,η / SDi,η
(7.11)
 

 
2 
( R  Rm ) 
1

SDi,η =  si2 1   T m,
  T

( Rm,  Rm )  
 

t 1

 
(7.12)
si2 tahmin modelindeki hatanın varyansıdır.
T
 (
si2 =
t 1
t
  )2
(7.13)
T 1
Rm tahmin penceresinin ortalama getirisidir, T tahmin penceresindeki gün sayısıdır.
T yine tahmin penceresindeki gün sayısını belirtirken η olay penceresindeki bir
zaman indeksidir.
Standardize edilmiĢ anormal getiriler k gün (olay penceresi) için toplanarak bir Ģirket
için kümülatif anormal getiri hesaplanabilir.
CARi = 1 / k 0,5  SARi ,
k
(7.14)
 1
CARi değerlerinin bağımsız ve düzgün dağıldığı standart bir varsayımdır. Bu
varsayımdan
yola
çıkarak
CARi
değerlerinin
standart
sapması
olan
T  2 /T  40,5 ’e bölerek düzgün dağılan değiĢkenlere dönüĢtürürüz (McWilliams
ve Siegel, 1997).
ACAR i  1 / n *
n
1
CAR 
T - 2 /T  4 
0,5
i 1
i,
(7.15)
Ortalama kümülatif anormal getirinin anlamlı düzeyde 0’dan farklı olduğunu ortaya
koyan istatistik aĢağıdaki gibi oluĢturulur. (McWilliams ve Siegel, 1997)
Z  ACARi * n 0,5
(7.16)
109
110
8. STRATEJĠK
OPSĠYONLAR,
KAYNAKLAR,
YETENEKLER
VE
YETKĠNLĠKLER
1980’lerde ise firmaların baĢarısını sahip oldukları kaynaklar ile açıklayan kaynak
temelli yaklaĢım ortaya atılmıĢtır. Bu yaklaĢım 1980’li yılların baĢında ortaya atılmıĢ
Porter tarafından temsil edilen ekonomik perspektifin aksine firma baĢarısının
firmaların içerisindeki unsurlardan etkilendiğini öne sürmektedir. Kaynak temelli
yaklaĢım 1990’larda hızla değiĢen rekabet koĢullarına çözüm getirmekte zorlandığı
için çevrendeki değiĢimlere cevap verilmesini sağlayan dinamik yetenekler ve
yetkinlik temelli yaklaĢım anlayıĢları ortaya çıkmıĢtır. Bu üç bakıĢ da kaynak,
yetenek ve yetkinlikler ile ilgilenmekte ancak bu unsurlara ait ilgili olarak farklı
görüĢlere sahiptir. Çizelge 8.1 bu üç bakıĢın temel unsurlarını yansıtmaktadır.
Stratejik opsiyon teorisi her üç bakıĢ ile de yakından iliĢkilidir.
Çizelge 8.1 : Kaynak Temelli YaklaĢım, Dinamik Yetenekler ve Yetkinlik
YaklaĢımlarının temel kavramları (Sanchez, 2001)
Kaynak Temelli Yaklaşım
Kavramlar

Kaynaklar

Kaynak Hizmetleri

Verimlilik Fırsatları









Kaynak
Penrose, 1959
Temel Konular
Firmalar niye ve nasıl
büyür?
Kaynak
pozisyon
bariyerleri
Çekici kaynaklar
Kaynaklar
için
mükemmel
olmayan
pazarlar
Wernerfelt,
1984
Kar getiren kaynaklar
ÇeĢitlendirme
için
motivasyon
Heterojen
ve
mükemmel
mobil
olmayan kaynaklar
Firma kaynak gelirleri
Barney, 1991
Sürdürülebilir rekabet
avantajı kökeni
Varlık stokları ve akıĢı
Varlık ölçek etkinliği
Varlık stoku iliĢkileri
Zaman
baskısı
ekonomiksizliği
Dierickx
Cool, 1989
ve
Kaynakların kira elde
etme kökeni
111
Temel Savlar

Firma büyümesi firma kaynaklarının
uygunluğu ile motive olur.

Firmaların büyümesi yöneticilerin firma
kaynaklarını, yeni ve eski kaynaklar
arasındaki iliĢkileri anlamaları, yeni Pazar
taleplerini karĢılamak için yeni kaynaklar
kullanma riskini üstlenme istekleri ile
ilgilidir.

Kaynak kullanımında deneyimin maliyeti
düĢürmesi öncülerin taklitçilere karĢı
kaynak pozisyon bariyeri yaratmasına yol
açar

ÇeĢitlendirme
firmanın
mevcut
kaynaklarını yeni kaynaklar ile birleĢtirerek
firma kaynak pozisyon bariyerlerinin yeni
pazarlara geniĢletilmesi teĢebbüsüdür.

BirleĢme ve satın almalar içerisinde çekici
kaynaklar olan kaynak grubunu alma
giriĢimleridir

Firmalar homojen ve mükemmel olarak
mobil kaynaklarla sürdürülebilir rekabet
avantajı elde edemezler

Sürdürülebilir rekabet avantajı heterojen,
mükemmel mobil olmayan, değerli, az
bulunur, taklit edilemez ve ikame edilemez
firma kaynak gelirlerine bağlıdır

Kaynakların kira elde etme potansiyelleri
firmanın varlık stokunu toplama ve
yaratmada ölçek etkinliği yaratma,
varlıkların iliĢkisi ve zaman baskısı
özelliklerinin bir sonucudur
Çizelge 8.1 (devam) : Kaynak Temelli YaklaĢım, Dinamik Yetenekler ve Yetkinlik
YaklaĢımlarının temel kavramları (Sanchez, 2001)
Dinamik Yetenekler Yaklaşımı
Kavramlar

Organizasyonel rutinler

Beceri
geliĢtirmenin
doğal rotası
Kaynak
Nelson, 1991
Temel Konular
Ekonomik
değiĢim
kaynakları


Dinamik yetenekler
Yol bağımlılığı
Teece ve diğ.,
1997


Stratejik varlıklar
Stratejik
endüstri
faktörleri
Amit
ve
Schoemaker,
1993
Yol
bağımlılığının
yeteneklerin
oluĢturulması
ve
yeteneklerden değer
elde edilmesi üzerine
etkisi
Organizasyonel kira
elde
etmek
için
firmanın
kaynakları
toplama ve kullanma
becerisine
pazar
belirsizliklerinin
ve
firma
süreçlerinin
etkisi
Yetkinlikler Yaklaşımı

Temel yetkinlikler

Bilgi kaynakları

Stratejik yapı
Hamel, 1991
Prahalad
ve
Hamel, 1990
Rumelt, 1984
Yetkinliklerin
kullanımı
Temel Savlar

Ekonomik faaliyetlerdeki değiĢim yeni
organizasyon rutinlerinin ve becerilerinin
öğrenilmesi ve firma ile bütünleĢtirilmesi
ile iliĢkilidir.

Rekabet
avantajı
firmanın
mevcut
kaynaklarını birleĢtirme ve koordine
etmedeki
ayırıcı
yöntemlerinden,
kaynaklarının geliĢtirilmesini sağlayan
evrimsel yoldan kaynaklanmaktadır




Zaman içerisindeki herhangi bir anda
içinde bulunulan endüstride belirli varlıklar
firma kaynak kirası gelirlerinin belirleyicisi
olmaktadır, bunlar stratejik endüstri
faktörleridir ancak bu varlıklar tahmin
edilemezler.
Yöneticilerin biliĢsel ve sosyal süreçleri
firmanın elde edeceği varlıkları belirlemede
dolayısıyla bunlardan organizasyonel kira
getirisi elde etmede önemli bir yere
sahiptir.
Firmalar ürünler ve iĢler arasında dolaĢan
çeĢitli temel yetkinliklere sahiptir, bunlar
ürünlerden daha yavaĢ olarak değiĢir ve
ortak öğrenme süreci sonucunda ortaya
çıkar, firmalar temel yetkinliklerini
yaratma ve kullanmaları ile rekabet eder ve
rekabet avantajı sağlar
Bilgi kaynakları rekabet avantajın temel
kaynaklarıdır, firmanın stratejik yapısı
kaynaklarının kullanımını etkiler
Hem kaynak temelli yaklaĢım hem de yetkinlik temelli yaklaĢım firma performansını
açıklamaya bunun neticesinde de firma farklılıklarını oluĢturan firma yeteneklerinin
etkin kullanımı ile ilgilenmiĢlerdir (Sanchez ve Heene, 1997; Wernerfelt, 1984,
1995; Teece, 1982; Rumelt, 1984; Barney, 1991). Benzer bakıĢ açıları firmalar arası
farklılıklara strateji, yapı ve temel yetenekler açısından bakan evrimsel ekonomik
teorisi, (Nelson, 1991) ve dinamik yetenekler teorilerinde de (Nelson, 1991, Teece ve
diğ., 1997) bulunabilir. Ayrıca baĢarılı firma performansını açıklamak için kullanılan
ana aktivitelere odaklanmak için küçülme de (Hoskisson ve Hitt, 1994; Hoskisson ve
diğ., 1994; Johnson, 1996) firma performansına içsel firma yeteneklerinin etkisi
olarak düĢünülebilir. Henderson ve Cockburn (1994) firmaya özgü araĢtırma
yeteneklerini temel stratejik yeteneğin kaynağı olarak görmüĢtür.
Bu bölümde stratejik opsiyon teorisi ile bu yönetim bakıĢları arasındaki iliĢki
irdelenmektedir. Bu amaçla öncelikle kaynaklar, yetenekler ve yetkinliklerin bu
çalıĢmada kullanılacak olan tanımı yapılmıĢtır.
112
Daha sonra kaynak temelli yaklaĢım ve yetkinlik temelli yönetim yaklaĢımı ile
stratejik opsiyonlar arasındaki iliĢki vurgulanmıĢtır. En son olarak da kaynaklar,
yetenekler ve yetkinlikler ile stratejik opsiyonların iliĢkisi irdelenmiĢtir.
8.1 Beceri, Yetenek, Yetkinlik ve Temel Yetkinlik Kavramları
Prahalad ve Hamel(1990) firmaların kaynaklarından bütünüyle yararlanabilmeleri
için önce kendi temel yetkinliklerine ve yeteneklerine odaklanmaları gerektiğini
vurgulamıĢ ve temel yetkinlik ve yetenek kavramlarını ortaya koymuĢlardır. 1990’lı
yıllarda yetkinlik kavramının ortaya atılması ile birlikte yetkinlikler nelerdir,
yetkinliğin tanımı nedir soruları yetkinlikleri analiz etmek ve yönetmek için
sorulmaya baĢlanmıĢtır. Yetkinliğin tanımını yapmak için öncelikle yetkinlikle
iliĢkili olan varlık, beceri, yetenek kavurmalarının literatürdeki çeĢitli tanımları
açıklanmalıdır. Literatürdeki bazı çalıĢmalar bu kavramları birbirleri yerine
kullanmaktadır. Örneğin Prahalad ve Hamel (1990)
―bir Ģirketin, farklı insan
yeteneklerini ve teknolojilerini nasıl koordine edeceğini öğrenmesi‖ olarak yetenek
ve yetkinliği tanımlamıĢ, aralarında bir ayrım yapmamıĢlardır. Yetkinlikler üzerine
çalıĢma yapmak için öncellikle bu tanımlar ortaya konulmalı ve daha sonra seçilen
tanım üzerine araĢtırma devam ettirilmelidir.
Yetkinlik: firmanın hedeflerine ulaĢmasına yardımcı olacak Ģekilde kaynaklarını
koordineli bir Ģekilde atamayı sürdürme yeteneğidir. Yetkinliğin doğasında dört
özellik vardır. Bunlar dinamiklik, sistematiklik, biliĢsellik, ve bütünselliktir.
(Sanchez, 1997)
Varlık (Assets): Firmanın ürünlerini (hizmetlerini) yaratırken, üretirken ve pazara
sürerken kullanabileceği maddi veya maddi olmayan her Ģey olarak tanımlanabilir.
(Sanchez, 2004).
Kaynak (Resource) : organizasyonların değer zincirlerinin girdileridir. (Javidan,
1998; Galbreath, 2005)
Yetenek (Capabilities) : Ürün yaratımında, üretiminde ve pazara sürülmesinde varlık
kullanımının tekrar edebilen faaliyet kalıpları. Yetenekler maddi varlıkların ve diğer
maddi olmayan varlıkların kullanımını belirleyen maddi olmayan varlıklar oldukları
için, varlıkların önemli bir özel kategorisi olarak kabul edilebilirler. Yetenekler
varlıkların kullanımındaki koordineli faaliyetlerdir (Sanchez, 2004; Amit ve
113
Schoemaker 1993). Yetenekler bir organizasyonun kaynaklarını kullanmadaki
becerisidir. Yetenekler kaynaklar arasında iletiĢimi sağlayacak iĢ süreçlerini ve
rutinlerini kapsar. Yeteneklerin ayırt edici özellikleri fonksiyonel temelli olmalarıdır,
bir yetenek bir fonksiyonun içerisinde bulunur. (Javidan, 1998) Yetenekler
özelliklerine göre çeĢitli sınıflara ayrılabilir. Javidan (1998) yetenekleri ilgili olduğu
fonksiyona göre sınıflandırmıĢtır (Örneğin insan kaynakları yeteneği, pazarlama
yeteneği, üretim yeteneği). Zhang ve Lado (2001) ise yetenekleri organizasyonel
yetenekler, yönetsel yetenekler, girdi esaslı yetenekler, dönüĢüm esaslı yetenekler
olarak sınıflandırmıĢtır.
Beceri: Yeteneklerin özel bir halidir, genellikle bireyler veya takımlara bağlı olan ve
özel varlıkların kullanımı veya özel durumlarda faydalı yeteneklerdir (Sanchez,
2004).
Dinamik yetenekler: yeteneklerin diğer yeteneklerin değiĢimini sağlayan özel bir
formudur (Teece ve diğ., 1997; Amit ve Schoemaker, 1993; Nelson 1991).
Yetkinlik: firmanın hedeflerine ulaĢmasına yardımcı olacak Ģekilde kaynaklarını
koordineli bir Ģekilde atamayı sürdürme yeteneğidir. Yetkinliğin doğasında dört
özellik vardır. Bunlar dinamiklik, sistematiklik, biliĢsellik, ve bütünselliktir
(Sanchez, 1997). Yetkinlikler yeteneklerin çapraz entegrasyonu ve koordinasyonu
olarak da tanımlanmıĢtır. Yetkinlikler stratejik iĢ birimleri içerisinde var olur
(Javidan, 1998).
Temel yetkinlik: temel yetkinlikler organizasyondaki, özellikle farklı üretim
becerilerini koordine etme ve farklı teknoloji akımlarını entegre etmedeki, kolektif
öğrenmedir. Bu anlamda temel yetkinlikler beceriler kümesidir (Prahalad ve Hamel,
1990;Nelson, 1991; Hoskisson ve Hitt, 1994). Fiziksel varlıkların aksine yetkinlikler
kullanıldıkça ve paylaĢıldıkça azalmaz aksine büyürler. (Prahalad ve Hamel, 1990) .
Markides ve Williamson (1994) temel yetkinlikleri yeni stratejik varlıklar
yaratılmasında ve toplanmasında katalizör görevi gören deneyim, bilgi ve sistem
havuzu olarak tanımlamıĢtır. Temel yetkinlikler stratejik birimler arasında var
olurlar. Firmaların sahip olduğu çeĢitli kaynaklar farklı stratejiler geliĢtirmelerine yol
açarlar. Javidan (1998) kaynaklar ve yetkinlikler arasında hiyerarĢik bir iliĢki
olduğunu söylemektedir, bu iliĢki ġekil 8.1'deki yetkinlik hiyerarĢisi teorisi ile
114
açıklanmaktadır. Kaynaklardan yetkinliklere doğru gidildikçe değer ve zorluk
derecesi artmaktadır.
Varlıklar, yetenekler ve beceriler arasında bir hiyerarĢi vardır, bu hiyerarĢik iliĢki
ġekil 8.1’de gösterilmiĢtir. En üst seviyede varlıklar firma için yararlı tüm maddi ve
maddi olmayan Ģeyleri içermektedir, bunlardan biri de yeteneklerdir. Yetenekler
maddi olmayan varlıkların özel bir kategorisidir, yetenekler diğer maddi ve maddi
olmayan varlıkların kullanımını sağlayan maddi olmayan varlıklardır. Yetenekler
diğer varlıkların kullanımında tekrar edebilen faaliyet kalıplarıdır. Faaliyetleri tekrar
edebilmek için varlıkların kullanımında ve ortak organizasyonel faaliyetleri oluĢturan
özel görevlerde, bireysel becerilerin ve takım becerilerinin kullanılmasını gerektirir.
Temel Yetkinlikler
Yetkinlikler
Yetenekler
Kaynaklar
ġekil 8.1 : Yetkinlik HiyerarĢisi (Javidan, 1998)
Bu hiyerarĢik düĢünce yetkinliklerin önemli özelliklerini ortaya koymak için
geniĢletilebilir. Sanchez ve Heene (1997) açık sistem modeli geliĢtirmiĢlerdir: i)
pazarda değer yaratmak için organizasyonun stratejik düĢüncesi ii)hedeflerine
ulaĢmak için varlıklarının koordine etmedeki organizasyon yönetim süreci.
Yetkinlik organizasyonun dıĢ çevresindeki ve içsel süreçlerinin doğasındaki
dinamikliğe cevap verebilme yeteneğini içermelidir. Yetkinliğin tanımındaki
sürdürebilirlik bu iki dinamikliği kapsamaktadır. Sürdürebilir olmak için yetkinlikler
çevre değiĢse bile değiĢen çevrelerde değer yaratabilecek Ģekilde tepki verebilmesini
sağlamalıdır. Sürdürebilirlik aynı zamanda çeĢitli Ģekillerde oluĢan organizasyon
entropisinden kaynaklanan organizasyonel dinamiklerin de üstesinden gelmeyi
içermektedir. Böyle bir entropi organizasyonun odaklanmasında ve performans,
115
baĢarı beklentisinde düĢüklüğe yol açabilmektedir. Yöneticiler bunu engellemek için
sürekli enerji girdileri sağlamalı veya organizasyon değer yaratma sürecindeki düzeni
ve yapıyı iyileĢtirmelidir (Sanchez, 1997).
Yetkinliğin doğasında yatan bir diğer özellik olan sistematiklik organizasyonun
kendi içerisindeki ve diğer organizasyonlarla olan iliĢkisini göstermektedir.
Varlıkların koordinasyon ihtiyacı bu özelliği vurgulamaktadır. Yetkinlik hem
firmaya özgü varlıkların koordinasyonunu hem de firmanın dıĢarıdan kullandığı
ulaĢabildiği varlıkların koordinasyonunu içermelidir (Sanchez, 1997).
Yetkinliğin biliĢsel yönü varlıkların değer yaratma süreçlerine yönlendirilmesini
içerir.
Yöneticiler
organizasyonun
varlıklarının
etkin
ve
verimli
Ģekilde
kullanımından sorumludur (Sanchez, 1997).
Yetkinliğin bütünsellik özelliği ise çeĢitli paydaĢların ve önemli kaynak
sağlayıcıların göz önünde bulundurulması ve bu çeĢitliliği sürdürebilmeyi içerir
(Sanchez, 1997).
Yetkinlikler organizasyonlardaki çeĢitli bilgilerden kaynaklanabilir. Bazı yetkinlikler
nasıl yapacağı (know-how) bilgisinden (ürün ve süreçlerin aĢamalı geliĢimindeki
pratik bilgiler) kaynaklanır.
Diğer yetkinlikler is neden yapılacağı (know-why)
bilgisinden (yeni ürün ve süreçler yaratabilme bilgisi) kaynaklanır. Bir diğer
yetkinlik ise ne yapılacağı (know-what) bilgisinden ( nasıl ve neden yapılacağı
bilgisini değer-yaratma sürecine uygulayabilme) kaynaklanır. (Sanchez, 1996) Bazı
firmaların yetkinlikleri karmaĢık süreçleri yönetebilmelerinden kaynaklanırken bazı
firmalar süreçlerini basitleĢtirip bazı temel değer yaratan faaliyetlere odaklanmaları
ile yetkinlikler yaratır. (Baden-Fuller ve Volberda, 1997). Bazı yetkinlikler bir
endüstride genel olarak geçerli olan yeteneklere ve varlıklara dayanırken bazıları
firma ürünlerine veya daha dar olarak sadece bazı pazar segmentlerine özgüdür. Bazı
yetkinlikler organizasyonun sahip olduğu firmaya özgü varlıklardan kaynaklanırken
bazı yetkinlikler firmanın dıĢındaki kaynaklara ulaĢabilme ve koordine edebilme
becerisinden kaynaklanmaktadır. Yetkinlikler ile içerisinde bulunduğu çevre arasında
uyum olmalıdır. Bazı yetkinlikler firmanın Ģu anda maliyet etkin çalıĢmasına yani
statik etkinliğine katkı sağlar. Bazı yetkinlikler ise dinamik etkinlik sağlar ve
organizasyonun değiĢen çevresine uyum sağlamasına yol açar (Black ve Boal, 1997).
116
8.2 Kaynak Esaslı YaklaĢım ve Stratejik Opsiyonlar
Kaynak Esaslı YaklaĢım 1980’lerde ortaya atılmıĢtır. (Wernerfelt, 1984; Rumelt,
1984; Dierickx ve Cool, 1989; Barney, 1991) Ekonomist Penrose (1959) firmayı
üretken kaynakların bir koleksiyonu olarak karakterize etmiĢ ve firmaların
büyümelerini açıklamak için fiziksel ve insan kaynağı fazlasının yöneticilere firma
faaliyetlerini geniĢletecek fırsatlar sunduğunu varsayımı üzerine bir teori
geliĢtirmiĢtir. Organizasyonların kaynak yapılarını odak alan bu düĢünce üzerine
Wenderfelt (1984) firmaların yeni bir kaynağı kullanırken kaynak daha önce bu
kaynağı kullanan veya yaratan firmalara oranla daha zorlanacaklarını ve kaynak
pozisyonu bariyerleri ile karĢılaĢacağını söylemiĢtir. Barney (1986,1991) firma
kaynaklarının süpürülebilir rekabet avantajının kaynağı olduğunu, mobil ve taklit
edilemeyen kaynakların firmanın etkinliğini ve verimliliğini geliĢtirecek stratejiler
uygulayabilmelerine yol açtığını iddia etmiĢtir. Dietrickx ve Cool(1989) kaynaklar
tartıĢmasına dinamik bir boyut katarak, firma kaynaklarının firma varlık stoklarına
bağlı olarak değiĢen kira elde etme potansiyelini oluĢturma yollarını araĢtırmıĢtır.
Dietrickx ve Cool(1989) firma varlık stokunun toplanmasını etkileyen dört özellik
tanımlamıĢtır. Diğer firmaların kaynakları taklit etmesini önleyen bu özellikler,
zaman sıkıĢıklığından kaynaklı ekonomikliğin kaybı, kitle varlık verimliliği, varlık
stokunun iliĢkililiği ve duruma bağlı belirsizliktir. 1990'ların baĢlarında Hamel(1989,
1991, 1994) ve Prahalad ve Hamel'in (1990, 1993) öncülük ettiği organizasyonel
yetkinlik ve temel yetkinlikler alanında pek çok araĢtırma yapılmıĢtır. Bu
çalıĢmalarda temel yetkinlikleri diğer yetkinliklerden ayıran özellik olarak
ürünlerden daha yavaĢ değiĢmeleri ve en iyi beceri ve yetenekleri içermeleri ile
ürünler ve iĢ alanları arasında köprü oluĢturma yatmaktadır.
Amit ve Schoemaker (1993) üç çeĢit stratejik kaynak tanımı yapmıĢtır. Ġlki fiziksel
kaynaklar, örneğin coğrafik konum veya diğer sabit varlıklar ve benzerleridir
(Barney, 1991). Ġkincisi yapısal kaynaklardır, bu kaynaklar organizasyonel rutinler,
uygulamalar, süreçler, yeni teknoloji ve patentler/lisanslar ile kazanılmakta ve
firmanın bir parçası olmaktadır (Amit ve Schoemaker,1993). Üçüncüsü insan
kaynağıdır bu kaynak çalıĢan bilgisi ve yeteneklerini içermektedir. (Barney, 1991;
Amit ve Schoemaker,1993). Ġki ve üçüncü kaynaklar entelektüel kaynaklardır ancak
yapısal kaynaklar firmaya aitken insan kaynağı firmaya ait değildir.
117
Yönetimin amacı firmanın rakiplerden daha iyi konumda olmasını sağlayacak
kaynaklara sahip olmasıdır. Porter (1985) belirttiği pazar gücü dinamik pazarlarda
elde edilmesi güç ve az bulunur bir özelliktir. KüreselleĢme ile birlikte pazar içi
rekabet artmıĢ ve bu da firmaların pazardaki güçlerini azaltmıĢtır. Sistemlerini diğer
firmalar göre daha verimli kurmak da değiĢen pazarlarda kısa vadeli bir avantaj
sağlamaktadır. Verimlilik yerine esnek üretim sağlayabilen sistemler ön plana
çıkmaktadır. Firmaların amacı rekabet üstünlüğü yaratan etkin çalıĢma sağlayacak
kaynak ve yetkinliklere sahip olmaktır.Firmaları birbirinden ayıran özellik
kaynaklarından faydalanma Ģekilleridir.(Javidan, 1998) Firmalar yeni ürün
opsiyonları yaratabilir ve bu opsiyonları yaratmak için gerekli olan kaynakları
edinme yolları bulabilirse baĢarılı olur. (Barney,1991). Bu noktaya kadar kaynak
tabanlı yönetim düĢüncesi ve gerçek opsiyon teorisi paralel düĢünmektedir. Ancak
kaynak yaklaĢımlı yönetim teorisi daha çok geçmiĢ kaynaklarla ilgilenmekte,
yöneticilerin iç güdüleri ile gereksinim duyulan kaynaklar belirlenmektedir.
(Masakowski ve McKelvey, 1997).
Stratejik kaynaklar uygun yönetilmezlerse faydalarından bütünüyle yararlanmak
mümkün olmayacaktır. (Coff, 1997). Literatürde stratejik kaynakların yönetimi için
çeĢitli yöntemler ortaya konulmuĢtur bunlardan bir tanesi performans yönetim
sistemidir. Bu sistemde yöneticiler firmanın sahip olduğu stratejik kaynakları ve
bunlara ait kritik baĢarı faktörlerini belirlemektedir. (Simons, 2000; Kaplan ve
Norton, 1996). Widener (2006) stratejik kaynaklar, performans ölçüm araçları ve
performans arasındaki iliĢkiyi gösteren bir model ortaya koymuĢtur Bu model ġekil
8.2’de görülebilmektedir.
Stratejik Kaynaklar
Performans Göstergeleri
Performans
 Ġnsan Kaynağı
 ÇalıĢan
 Varlıkların GeridönüĢ
 Yapısal Kaynak
 Operasyonel
 Fiziksel Kaynak
 Üretkenlik
Oranı
 Getiri
 Finans
ġekil 8.2 : Widener'in (2006) Kaynaklar ve Performans Arasındaki ĠliĢki Modeli
Yönetimin amacı firmanın rakiplerden daha iyi konumda olmasını sağlayacak
kaynaklara sahip olmasıdır. Porter’in belirttiği Pazar gücü dinamik pazarlarda elde
118
edilmesi güç ve az bulunur bir özelliktir. Globalizasyon ile birlikte Pazar içi rekabet
artmıĢ ve bu da firmaların pazardaki güçlerini azaltmıĢtır. Sistemlerini diğer firmalar
göre daha verimli kurmak da değiĢen pazarlarda kısa vadeli bir avantaj
sağlamaktadır. Verimlilik yerine esnek üretim sağlayabilen sistemler ön plana
çıkmaktadır. Firmaların amacı rekabet üstünlüğü yaratan etkin çalıĢma sağlayacak
kaynak ve yetkinliklere sahip olmaktır. Firmalar yeni ürün opsiyonları yaratabilir ve
bu opsiyonları yaratmak için gerekli olan kaynakları edinme yolları bulabilirse
baĢarılı olur. Bu noktaya kadar kaynak tabanlı yönetim düĢüncesi ve gerçek opsiyon
teorisi paralel düĢünmektedir. Ancak kaynak yaklaĢımlı yönetim teorisi daha çok
geçmiĢ kaynaklarla ilgilenmekte, yöneticilerin iç güdüleri ile gereksinim duyulan
kaynaklar belirlenmektedir. Bu yüzden kaynak geliĢtirilmesi için belirlenmiĢ bir
sistematik yoktur, bu kaynak esaslı yaklaĢıma getirilen en temel eleĢtirilerden bir
tanesidir. (Masakowski ve McKelvey, 1997) Yöneticiler hangi yönde kaynakların
geliĢeceğini düĢünüyorlarsa ona uygun yatırımlar yapmıĢlardır. Stratejik opsiyonlar
kaynakların belirlenmesine sistematik bir yapı geliĢtirmiĢtir. Bu doğrultuda Bernardo
ve Chowdhry (2002) kaynaklar ve stratejik opsiyonlar arasında iliĢki kuran bir
çalıĢma yapmıĢtır. Verilen her bir karar Ģirketlerin sahip olduğu kaynakları
öğrenmesini sağlamakta ve böylece daha sonraki Ģirket stratejisinde etkili
olmaktadır. ġirketler verdikleri kararlar ile kaynaklarının değeri konusunda bilgi
sahibi olabileceklerini savunmaktadır. ġirket stratejilerini belirlerken gerçek
opsiyonlar kullanarak öğrenme ve bir sonraki adıma karar verebilme hiç Ģüphesiz
Ģirket yöneticileri için çok faydalı olacaktır.
8.3 Gerçek Opsiyonlar ve Dinamik Yetenekler arasındaki ĠliĢki
1980'lerde kaynaklar üzerine yapılan pek çok çalıĢmaya paralel olarak firmaların
mevcut kaynakları kullanma, yeni kaynaklar yaratma ve mevcut veya yeni kaynakları
kullanmak için yeni yöntemler belirlemesi üzerine çalıĢmalar yapılmıĢtır. Nelson ve
Winter (1982) firmanın becerilerinin organizasyonun rutinlerine (özel kaynakları
kullanmak için firmanın gerçekleĢtirdiği tekrarlanan faaliyetler) bağlı olduğunu
söylemiĢtir. Teece ve diğ.(1990, 1997) dinamik yetenekler kavramını ortaya atmıĢtır.
Dinamik yetenekler firmanın, firma özel kaynaklarının kullanımındaki rutinlerini
bütünleĢtirme, yaratma ve yeniden Ģekillendirme yeteneği olarak tanımlanmıĢtır.
119
Yine bu çalıĢmada firmanın organizasyonel ve yönetsel süreçleri mevcut kaynak
pozisyonları ile birlikte "yol bağımlılığı" yaratmakta ve bu yol bağımlılığı firmanın
yeni kaynaklar ve rutinle oluĢturmasını kısıtlamaktadır.
Amit ve Schomaker (1993) firmanın rekabet avantajı olan kaynakların (veya stratejik
endüstri etkenlerin) önceden tam olarak belirlenemeyeceğini çünkü firmanın stratejik
varlıklar kümesini değiĢtirme sürecinin yönetimsel süreçlerde belirsizlik, karmaĢıklık
ve sosyal çeliĢkiler içerdiğini söylemiĢtir.
Pandza ve diğ. (2003) , Kyläheiko ve Sandström (2007) kaynak temelli yaklaĢım ve
dinamik yetkinlikler yaklaĢımlarındaki kaynak ve yetkinlik geliĢtirme sürecinin
gerçek opsiyonlar ile sağlanabileceğini ortaya koymaya çalıĢmıĢtır. Gelecek
belirsizdir ve sistemler arasındaki iliĢkiler karmaĢıktır. Firmalarda rekabet
üstünlüğünü sahip oldukları kaynak ve yetkinlikler yaratır. Yetkinlik geliĢtirme ve
kaynak toplama süreci için firmanın hangi kaynak ve yeteneklere sahip olması
gerektiği belirlenmelidir. Bunu yaparken de sistemdeki belirsizlikler ve bilgi
eksiklikleri göz önüne alınmalıdır. Firmaların yapabilecekleri kaynak ve yetkinlik
yatırımları sınırlıdır ve zamanlama önemlidir. Gerçek opsiyon yapısı yetkinlik
geliĢtirme sürecini yönetmek için uygun bir sezgisel yaklaĢımdır. Bu çalıĢma kaynak
toplama ve dinamik yetkinlik geliĢtirilmesi süreçlerinde gerçek opsiyonlardan
yararlanılması gerektiğini vurgular. Bu çalıĢmada bir vaka analizi ile yetkinlik
geliĢtirme süreci ile gerçek opsiyonlar arasındaki iliĢki incelenmiĢtir. ÇalıĢmada 2 yıl
içinde 20 görüĢme yapılmıĢtır. Bir firmada geçmiĢte yapılan bir yatırım kararının
adım adım geçmiĢ kararlar ve yarattığı opsiyonlar açısından incelenmiĢ. Yatırım
kararları
ile
gerçek
opsiyonların
yarattığı
opsiyonların
uyumlu
olduğu
gözlemlenmiĢtir. Stratejik yönetimin temel sorusu firmaların nasıl rekabet üstünlüğü
yarattığını ve bunu nasıl sürdürdüğünü belirlemektir. Kaynak temelli yaklaĢım ve
dinamik yetkinlikler firmaların gösterdiği rekabet üstünlüğü farklılıklarının
nedenlerini açıklamak için ortaya çıkan iki yaklaĢımdır. Her iki yaklaĢımda firmaları
birbirlerinden ayıran temel özelliğin taklit edilmesi ve kazanılması zor olan kaynak
ve yetkinlikler olduğunu vurgulamaktadır. Kaynak temelli yaklaĢıma göre firmalar
arası farklılık yaratan rekabet üstünlüğünü asimetrik kaynak yetenekleri ve farklılık
yaratan üretkenlikleri sağlamaktadır. Dinamik yetkinlikler yaklaĢımı ise bu
üstünlüğün kaynağı, dıĢ çevredeki değiĢikliklere karĢı kaynakları toplama,
yerleĢtirme, yenileme ve yeniden Ģekillendirme yetkinlikleridir.
120
Yetkinlik ile
vurgulanan firmanın yönetim süreciyle, rutinleriyle, iletim Ģekliyle ve kültürüyle
bütünleĢmiĢ bireysel yetenek, soyut bilgi ve sosyal iliĢkilerdir.
Her iki teoride
firmalar arasındaki farklılıklara cevap verebilmektedir ancak bu yetkinliklerin ilk
baĢta nasıl oluĢturulduğu ve geliĢtirildiği sorusuna cevap verememektedir. Çünkü
yetenek geliĢtirme ve kaynak toplama süreci için firmanın hangi kaynak ve
yeteneklere sahip olması gerektiği belirlenmelidir. Bunu yaparken de sistemdeki
belirsizlikler ve bilgi eksiklikleri göz önüne alınmalıdır. Firmaların yapabilecekleri
kaynak ve yetkinlik yatırımları sınırlıdır ve zamanlama önemlidir.
Gerçek opsiyon yapısı yetkinlik geliĢtirme sürecini yönetmek için uygun bir sezgisel
yaklaĢımdır. Sistemdeki belirsizlikler ve karmaĢıklığı göz önüne almaktadır. Bu
özelliği ile de kaynak temelli yaklaĢım ve dinamik yetkinlikler yaklaĢımının
uygulanabilirliğini arttırmaktadır. Sistemlerin karmaĢıklığı ve süreç karmaĢıklığı
organizasyonların kaynak ve yetkinlik geliĢtirme süreçlerini etkileyen iki unsurdur.
Yetkinlikler kümelenmiĢ alt yetkinliklerden oluĢmaktadır, her bir alt sistem de farklı
dıĢ çevrelerle uğraĢmaktadır. Bu alt unsurların bir araya gelmesi yetkinlikleri
oluĢturmaktadır. Sistem elemanlarının sayısı, farklılığı ve bu elemanlar arasındaki
iliĢkiler karmaĢıklık düzeyini belirlemektedir. Bu karmaĢık yetkinlikler ortamında
elemanların arasındaki iliĢkiler açık sistem anlayıĢına uygundur.
Kaynak ve yetkinliklerin oluĢturulması zaman alan bir süreçtir. Bu yüzden
yöneticiler gelecek belirsizken hangi yetenek ve kaynaklara ihtiyaç duyacaklarını
belirlemelidirler. Gerçek opsiyonlar a) Pazar ve teknolojik belirsizlik azalana kadar
daha büyük bir yatırımı bekletmeye izin verir b) AĢamalı yatırımlar sonucu oluĢan
artan öğrenmeyi yatırımda kullanabilir c) Non-lineer ödeme düĢme riski olmadan
getiriye izin verir.
Firmalar arasındaki farklılıklar farklı değer zinciri konfigürasyonlarında farklı
yatırım yapmalarından kaynaklanır. Opsiyon kullanımı belirli yetkinlik ve
yeteneklerin setindeki taahhüdün derinleĢtirilmesidir. Bu da yeni opsiyon seti
gelecekte kaynak toplama ve yetkinlik geliĢtirmeyi sağlar. Bu da hangi opsiyonların
seçileceğini belirler.
121
8.4 Gerçek Opsiyonlar ve Yetkinlik Temelli YaklaĢım Arasındaki ĠliĢki
Yetkinlik temelli yönetim yaklaĢımını firma yetenek ve yetkinliklerinin varlık ve
yeteneklerin nasıl koordine edileceği ve atanacağına dair olan makro seviyede
organizasyonel bilgiden kaynaklandığını vurgulamıĢlardır.
Yetkinlik temelli
yönetim düĢüncesi ile stratejik opsiyon düĢüncesi paralellikler göstermektedir. Firma
kaynakları, yetenekleri ve yetkinlikleri firmanın sahip olduğu esneklikleri
oluĢturmaktadır. Bu esneklikler de firmaya çeĢitli stratejik opsiyonlar sunmaktadır.
Stratejik esneklik firmanın sahip olduğu stratejik opsiyonlar olarak tanımlanmıĢtır.
ġekil 8.3 yetkinlik temelli yönetim düĢüncesi ile stratejik opsiyonlar arasındaki
iliĢkiyi yansıtmaktadır. Bu stratejik opsiyonların kullanımı firmaya yeni kaynak,
yetenek, beceri ve yetkinlikler sağlamaktadır.
Temel
Yetkinlik
Olası Yeni
Ürünlerin
Algılanması
Pazar ve Yetnekler
Hakkında Ek Bilgi
ĠliĢkili
Kaynaklar ve
Yetenekler
Network
Yeni Stretejik
Opsiyonların
Yaratılması
Pazardan
gelen girdielr
Stratejik
opsiyonların
kullanımı
Öğrenme ve
gelirler
Kaynaklar ve Yetenekler
ġekil 8.3 : Yetkinlik Temelli Yönetim DüĢüncesi ve Stratejik Opsiyonlar (Sanchez,
1995)
Sanchez (2004) yetkinliğin beĢ durumu (mode) olduğunu savunmuĢtur, yetkinliğin
bu beĢ durumu ve stratejik opsiyonların iliĢkisi ġekil 8.4’de gösterilmektedir.
Yetkinliğin beĢ durumu organizasyon yetkinliklerinin farklı faaliyet ve süreçlerle
açıklandığı yetkinliğin tanımlanması üzerine bir sınıflandırma yaklaĢımıdır. Her bir
yetkinlik durumu firmanın değiĢen pazar talepleri, teknolojik değiĢim ve rekabetteki
geliĢmeler gibi değiĢen çevresine adapte olmasını ve cevap vermesini sağlayacak
farklı bir organizasyonel esneklikten kaynaklanır. BeĢ yetkinlik modu organizasyona
getirdikleri ve organizasyonun açık bir sistem olarak fonksiyon göstermesini
sağlayan farklı yetenek kümeleri veya farklı esneklikler olarak ayrıĢmaktadır. Her bir
yetkinlik durumu firmanın değiĢen pazar talepleri, teknolojik değiĢim ve rekabetteki
geliĢmeler gibi değiĢen çevresine adapte olmasını ve cevap vermesini sağlayacak
farklı bir organizasyonel esneklikten kaynaklanır. Her bir organizasyonel esneklik
organizasyona getirdiği stratejik opsiyon portföyünün çeĢidi ile tanımlanır.
Organizasyonel esneklik yaratmak ve stratejik opsiyonlar geleneksel organizasyonel
bağlılığın tersi olarak algılanmamalı, daha çok kavramsal tamamlayıcı olarak
122
düĢünülmelidir. Yetenek yaratmak firmaya bir veya birden çok stratejik opsiyonu
uygulama esnekliği sağlar. Olaylar açığa çıktıkça firma yöneticileri kullandıkları her
opsiyona ait faaliyetleri gerçekleĢtirmeyi taahhüt ederek firmanın kullanabileceği
(exercise) bir veya bir kaç stratejik opsiyonu kullanmayı seçecektir.
Yetkinlik yaratmak firmaya firmanın uygulayabileceği stratejik opsiyon faaliyetleri
yaratacak, yetkinlik geliĢtirilmesi ise bazı opsiyonların faaliyete geçirilirken
diğerlerinin göz ardı edilmesi ile oluĢacaktır (Sanchez, 2004).
Yetkinlik Seviyesi
Yetkinlik Seviyeleri ile Elde EdilmiĢ
Kaynağı
Stratejik Opsiyon Portföyü
Stratejik Yöneticilerin Alternatif Stratejik
I
Stratejik DüĢünce
DüĢünceler Tanımlayabilme BiliĢsel Esnekliği
Değer Yaratma Ġçin
Firma hedeflerine kaynakların koordineli bir
Algılanan Fırsatlar
Stratejik DüĢünce A Stratejik DüĢünce B ... Stratejik DüĢünce N
Ģekilde atanması için uygulanan mantık
Portföyü
Kararlar,
Stratejik Yöneticilerin Alternatif Yönetim
Değer Yaratma Sürecini
Veriler,
Politikalar
Süreçleri Tanımlayabilme BiliĢsel Esnekliği
Yönetmek Ġçin
Gelirler Yönetim Süreci
Kaynaklara sahip olmak ve Prosedürler II
Alternatif YaklaĢımlar
atamak için gerekli koordinasyon Bütçeler Stratejik Süreç A Stratejik Süreç B ...
Portföyü
Stratejik Süreç N
mekanizmaları
Açık Sistem Olarak
Firma
Maddi Olmayan
Varlıklar Verisi
Maddi Olmayan Varlıklar
Bilgi, entellektüel varlık, ün, iliĢkiler
Maddi Varlıklar
Verisi
Maddi Varlıklar
Fiziksel Varlıklar
Operasyonlar
Verisi Operasyonlar
Ürün Arzı
Pazar Verisi,
Gelirler
Ürün Pazarları
FĠRMANIN ULAġABĠLECEĞĠ
KAYNAKLAR
Yetkinlik
Seviyesi
Yöneticilerin Kaynak Zincirlerini Tanımlama,
Yapıladırma ve Atama Koordinasyon Esnekliği
III
Kaynak Zinciri A Kaynak Zinciri B ... Kaynak Zinciri N
Alternatif Faaliyetlerde Alternatif Kaynak
Kullanabilme Kaynak Esnekliği
IV
Faaliyetler A Faaliyetler B
...
Faaliyetler N
Uygun Kaynakların Kullanımında Bececrileri ve
Yetenekleri Uygulayabilme Operasyonel Esnekliği
V
Ürün Arzı A Ürün Arzı B
...
Ürün Arzı N
Firmanın UlaĢabileceği, Elde
Edebileceği,
Yapılandıranbileceği ve
Atayabileceği Kaynak
Zincirleri Portföyü
Kaynak Zincirlerinin
Uygulanabileceği
Alternatif Süreçler
Portföyü
Firmanın pazara sunacağı
ürünlerin operasyonel
olarak uygulanabilir yollar
portföyü
Firmanın Değer Yaratme Süreçleri ile Elde EdilmiĢ
Pazar Pozisyonu
ġekil 8.4 : Yetkinliğin BeĢ Durumu ve Stratejik Opsiyonlar (Sanchez, 2004)
Yetkinlik durumlarında birincisi organizasyonun pazarda değer yaratabilecek
alternatif yolların tasarlanmasındaki biliĢsel esneklikten kaynaklanmaktadır. Bu
yetkinlik durumunun kaynağı organizasyon yöneticilerinin uygulanabilir, değer
yaratabilecek pazar fırsatları ile ilgili kolektif hayal kurabilmesidir. Yetkinlik
durumu I firma yöneticilerinin pazar ihtiyaçlarını algılayabilme, bu ihtiyaçları
karĢılayabilecek ürün ve hizmetin özelliklerini belirleyebilme, bu yeni ürünleri
gerçekleĢtirebilmek için tedarik zincirini tasarlama, uygun dağıtım kanallarını
seçmesine bağlıdır.
Yetkinlik durumu I firmanın hedeflerine ulaĢabilmek için
123
pazarda değer yaratma sürecinde kaynakları kullanmak için alternatif stratejik
düĢünceler üretmesi olarak tanımlanmıĢtır. Yeni ürün üretmek, stratejik ortaklıklar
kurmak, firma satın almak vb. kararlar bu yetkinlik seviyesi sonucunda ortaya
çıkmaktadır. Bu seviyedeki yetkinlikler daha çok ne yapılacağı bilgisi ile iliĢkilidir.
Bazen daha farklı kaynakları olsa da (örneğin Sony'de yeni ürün üretme süreci üstten
aĢağıya doğru yapılmamakta aksine ürün mühendisleri aracılığıyla aĢağıdan yukarıya
doğru yapılmaktadır), bu yetkinlik seviyesi çoğu zaman stratejik yöneticiler ile
iliĢkilidir. Stratejik yöneticilerin ne yapacağı bilgisi bu seviyeyi tanımlamaktadır.
Yetkinlik seviyesi II ise birinci yetkinlik seviyesinde belirlenen stratejik düĢüncelerin
uygulanmasında alternatif yönetim süreçlerin tasarlanmasıdır. Bu yetkinlik seviyesi
tanımlanmıĢ stratejik düĢünceleri gerçekleĢtirmek için kaynakların çeĢidinin
(varlıklar, bilgi, yetenekler) belirlenmesi, ihtiyaç duyulan kaynakların kullanımı için
etkin organizasyon tasarımları yapılması (görevlerin, karar vermenin ve bilgi akıĢının
atanması) ve uygun kontrol ve gözlem mekanizması oluĢturulmasıdır. Yeni ürün
üretimi gibi organizasyonun çeĢitli faaliyetlerini nasıl yöneteceğinin kaynağı çok
çeĢitli olabilir. Ancak bu yetkinlik seviyesi temel olarak üst düzey yöneticilerden
kaynaklanır. II, IV ve V. yetkinlik seviyeleri ise yetkinlik seviyesi I' de tanımlanmıĢ
stratejik düĢüncenin ve yetkinlik seviyesi II' de tanımlanmıĢ yönetim süreçlerinin
uygulanmasındaki üç beceri ile iliĢkilidir. Yetkinlik seviyesi III organizasyonun ürün
arzı sağlamadaki değer yaratma süreci için oluĢturulan stratejik düĢüncenin
uygulanmasında
gerekli
maddi
ve maddi olmayan varlıkların toplanması
koordinasyon esnekliğidir. Koordinasyon esnekliği yöneticilerin özellikle orta düzey
yöneticilerin ürün arzını hedef pazarda değer yaratacak Ģekilde geliĢtirmesi için
kaynak zincirlerine ulaĢma onları toplama, yeniden yapılandırma ve atama
kabiliyetlerine bağlıdır.
Yöneticiler ürün arzı için kaynaklara ulaĢmaları ve bu
kaynakları toplayabilmeleri için öncellikle yetkinlik seviyesi I’de belirlenen ürün
arzında müĢteriye net değer katan özelliklerin ürün arzına dönüĢtürmelidir. Daha
sonra ürün arzını geliĢtirebilmek için belirlenmiĢ kaynakların çeĢitli Ģekillerde
kullanımını sağlayacak faaliyetleri belirleyebilmelidirler. Bir organizasyonun
koordinasyon esnekliği içinde bulunduğu rekabetçi çevreden etkilenir. Pazar
taleplerinin hızla değiĢtiği bir çevrede kaynak zincirini varolan ürün arzından yeni
ürün arzına kaydırabilmek büyük önem kazanacaktır. Koordinasyon esnekliği ürün
arzı yaratma ve sunmada alternatif kaynak zincirleri oluĢturabilme stratejik
124
opsiyonlar portföyünden kaynaklanır. Organizasyonun koordinasyon esnekliği
tarafından yaratılan her stratejik opsiyon ürün çeĢidi, yeni ürün geliĢtirmek için
gerekli süre ve yeni ürün oluĢturma maliyeti özellikleri açısından karakterize
edilebilir.
Yetkinlik seviyesi IV organizasyonun kaynaklarını farklı Ģekillerde kullanabilme
becerisinden kaynaklanır. Yetkinlik seviyesi IV’ün derecesi doğrudan firma
kaynaklarının esnekliği ile iliĢkilidir. Yetkinlik seviyesi IV ile sağlanan esneklik
kaynak zincirlerinin uygulanabileceği alternatif süreçler portföyü oluĢturur.
Yetkinlik seviyesi V ise firmanın sahip olduğu ve ulaĢabileceği kaynakları etkin ve
verimli kullanabilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu operasyonel esneklik temel
olarak iĢ seviyesinde uygun kaynakları kullanmada uygulayacağı yetenek ve
becerilerden kaynaklanmaktadır. Süreç tasarım kararları yetkinlik seviyeleri III ve
IV’ de verilse bile bunların uygulanmasındaki etkin yollar portföyü firmaya
operasyonel yetkinlik katmaktadır.
Yetkinlik seviyesi I çoğu zaman üst düzey ve stratejik yönetimin bilgisinden
etkilenmektedir. Bu sebeple bu seviye yetkinlikleri dolayısıyla ortaya çıkmıĢ stratejik
opsiyonların kullanımı ile yetkinlik seviyesi artıĢı ve yeni yetkinlikler yaratılması
sürecinde üst düzey yönetim yapısının etkisi sorgulanmalıdır.
Daha yüksek
seviyedeki artan nedensel bulanıklık bu yetkinlik seviyelerinin ölçümünü
zorlaĢtırmaktadır. Genellikle ölçebileceğimiz konuları yönetmeyi tercih etmekteyiz.
Bunun sonucu olarak da çoğu yönetici daha alt seviyedeki organizasyon
elemanlarının ölçümü ve yönetimine odaklanmaktadır (Sanchez, 2004). Bu seviyeler
odaklanmak organizasyonlarda kör noktaların oluĢmasına yol açabilmektedir.
Yüksek
biliĢsel
esneklik
isteyen
rekabetçi
çevrelerde
yüksek
seviyedeki
yetkinliklerin belirlenmesine önem verilmelidir. Bu çalıĢmada da üst düzey yetkinlik
seviyelerinde ortaya çıkan stratejik opsiyon kullanımının etkinliğinin ölçülmesi
hedeflenmiĢtir. ÇalıĢma yetkinlikler seviyeleri ve opsiyon kullanımı arasındaki
iliĢkiyi bütünüyle açıklamasa bile yetkinlik seviyesinin etkinliğinin belirlenmesine
katkıda bulunacaktır.
Yetkinlik seviyesi ile çevre arasındaki iliĢki Çizelge 8.2'de tanımlanmıĢtır. Bir
firmanın durağan bir rekabetçi çevrede değer yaratma yeteneği genellikle büyük
ölçüde yetkinlik seviyesi V’den (var olan kaynak zincirlerinin etkinliğini ve
125
kalitesini aĢamalı olarak iyileĢtirme operasyonel esnekliği) kaynaklanmaktadır. Bir
organizasyonun yeni bir ürün çıkartma ya da otunun kurallarını değiĢtirmek olarak
tanımlanabilecek değiĢiklikler yapma olasılığı her zaman bulunsa da durgun
dönemlerde yetkinlik yönetiminin odağı operasyonel yeteneklerin yetkinlik seviyesi
V’in geliĢtirilmesi olmalıdır. Bu bağlamda istatistiksel süreç kontrolü teklikleri,
kalite çemberleri ve Kaizen gibi süreç geliĢtirme teknikleri yetkinlik seviyesi V’i
arttırmak ve baĢarılı bir değer yaratma süreci elde etmek önemli hale gelmektedir.
Bir firmanın geliĢen bir rekabetçi çevrede değer yaratma yeteneği genellikle büyük
ölçüde yetkinlik seviyesi III ve IV’den kaynaklanmaktadır. Bu çevrede yetkinlik
yönetiminin hedefi i)geliĢen Pazar taleplerini karĢılayabilecek ürünleri oluĢturmak
için kaynak zincirlerinde yeni teknolojiler ii) kaynak zincirlerde yeni teknolojileri
ulaĢılabilir oldukları zamanlarda. Yeni kaynak zincirlerinin oluĢturulmasında üst
düzey yöneticilerin de onayına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple orta düzey
yöneticilerin yetkinlik seviyeleri III ve IV’de oluĢan esneklikleri kullanma
yetenekleri stratejik yetkinlik düzeyine ve stratejik yöneticilere de bağlıdır. Dinamik
rekabet çevrelerinde ise temel zorluk stratejik yöneticilerin uygun biliĢsel esneklik
sağlamalarıdır. Talepteki ve teknolojideki değiĢimlerin hızlı olduğu bir çevrede
stratejik yöneticiler değiĢen çevreye hızlı tepki verebilmek için yeni ürün arzı
olasılıklarını anlamalarını ve bu ürün arzını gerçekleĢtirmek için
yeni stratejik
düĢünceler hayal edebilmelerini sağlayacak biliĢsel esnekliğe sahip olmalıdır. Ayrıca
yeni ürün arzı için uygun olan yeni yönetim süreçlerini hızlı bir biçimde uygulama
alabilmelidirler.
Bu yüzden yeni ürün arzı için diğer yetkinlik seviyelerindeki
esnekliklere de ihtiyaç duyulmaktadır bu yüzden dinamik çevrelerde sistematik
esneklikler de gereklidir.
Çizelge 8.2 : Farklı rekabet çevrelerinde kritik olan yetkinlik seviyeleri (Sanchez,
2004)
Rekabetçi Çevrenin ÇeĢidi
Çevrenin Özellikleri
Durağan
Pazar
Kritik Yetkinlik Seviyesi
tercihlerinde
veya
V
teknolojilerde değiĢiklik yoktur
GeliĢen
Pazar tercihlerinde ve teknolojilerde
III, IV(I,II)
geliĢen ve tanımlanabilir değiĢimler
Dinamik
Pazar tercihlerinde ve teknolojilerde
hızlı ve belirlenemez değiĢim
126
I,II (II,IV,V)
Stratejik opsiyon teorisi yetkinlik temelli yönetim düĢüncesi gibi modüler yönetim
düĢüncesi ile de iliĢkilendirilebilir. Çevredeki hızlı ve beklenmeyen değiĢikliklere
ayak uydurabilme yeteneğini arttırabilmek için bazı firmalar basit ve düzenli içsel
süreçler (temel yetkinlikler) ile diğer firmalarla hızlı Ģekilde iliĢki kurulmasını
sağlayacak standardize arayüzlerin etrafında sistemlerini düzenlemiĢtir. Bu tür
firmalara modüler firmalar denir. Çevredeki ani değiĢimler ve diğer firmalar ile olan
iliĢki zorunluluğu modüler firmaların ortaya çıkmasını sağlamıĢtır. Modüler
firmaların sahip oldukları temel yetkinliklerin stratejik opsiyon sağlayıcı yapıda
oluĢu bu firmalara çeĢitli faydalar sağlar: Ġç kaynaklar ile yetkinlikler arasında etkin
bir iliĢki kurulur, yeni yetkinliklerin oluĢturulması kolaylaĢır, organizasyonel yapı
esnek olur.
8.5 Gerçek Opsiyonlar ve Yetenekler, Yetkinlikler Arasındaki ĠliĢki
Organizasyonlar stratejik opsiyon düĢüncesi ile yaklaĢmasalar da verdikleri çeĢitli
kararlar stratejik opsiyon sezgiseliyle uyumlu olmakta, firmalar gelecekte açıklayıcı
olabilecek yatırımlar yapmaktadır. Amaçları gerçek opsiyon sezgiseline uygun olarak
davranmak olarak kabul edilmese de firmalar bu yönde davranmaktadırlar. Bu da
gerçek opsiyon teorisindeki deneysel araĢtırma eksikliğini azaltmak amacıyla yoğun
olarak kullanılmaya baĢlanmıĢtır. (Bowman ve Moskowitz, 2001) Burada yatan
temel düĢünce firmaların uyguladıkları stratejik kararların onların stratejilerini
oluĢturduğu yöndedir, Mintzberg'ün stratejiyi bir patika olarak tanımlanması ile
uyumlu bir yaklaĢım güdülmüĢtür (Mintzberg ve diğ. 1998). Bu yaklaĢım
uygulanarak Xerox ve 3M firmalarının çok sayıda opsiyon tuttukları gözlemlenmiĢtir
ancak bu opsiyonlar firmaları baĢarıya götürmemiĢtir. Bu iki örnek çoğu zaman
stratejik
opsiyonların
olduğundan
fazla
gösterilmiĢtir. (Adler ve Levinthal, 2004).
değerlendirilmesine
örnek
olarak
Ancak burada diğer unsurlar, çevre,
firmaya özgü faktör vb. gözardı edilmiĢtir.
Son yıllarda yapılan çalıĢmalar organizasyonel konular ile gerçek opsiyon teorisini
bir araya getirmeyi hedeflemiĢtir. Bunu yaparken bazıları gerçek opsiyon teorisinin
kritik stratejik opsiyon teorisi için uygun olmadığını ortaya sürmüĢlerdir. (Adler ve
Levinthal, 2004, Barlett, 2004). Firma tarafından alınan opsiyonların firmaya entegre
olması rutinler ve kültür üzerinde uzun dönemde etki göstermekte opsiyonu terk
etme maliyet artmaktadır. Bu da firmaları bu tip sahip oldukları opsiyonları
127
kullanmaya itmektedir. Bunun aksine organizasyona entegre olmamıĢ opsiyonlar
kendi baĢlarına durmakta ve bu opsiyonları entegre etmenin maliyeti artmaktadır. Bu
da bu tip opsiyonların ortadan kaldırılmasına yol açmaktadır. Özellikle bilgi tabanlı
varlıklarda bu durum daha fazla ortaya çıkacaktır (Adler ve Levinthal, 2004). Bunun
yanında firmanın itibarı ve sosyal maddi etkiler de opsiyonların kullanılmasında etki
göstermektedir, bu da fırsatların gereğinden fazla veya eksik değerlendirilmesi ile
sonuçlanmaktadır. Firmalar opsiyon kullanma kararlarını alırken öncellikle
sistematik
yargıları
ortadan
kaldırmayı
ve
organizasyonel
maliyetleri
yönetebilmelidir. Gerçek opsiyon teorisi gittikçe finansal kabullerden uzaklaĢmakta
ve strateji, organizasyonel teori ile iç içe geçmektedir (Coff ve Laverty, 2007). Bu
değiĢim bu alanda yapılacak araĢtırma ihtiyacını özellikle açıklayıcı çalıĢma
ihtiyacını arttırmaktadır.
Gerçek opsiyon teorisi çoğu zaman stratejik yatırımlarda kullanılabileceği özellikle
belirsizlik altında yeni yetkinlikler geliĢtirmek gibi kaynak temelli yaklaĢım için
temel bir problemin çözümünde uygun olacağı düĢünülmüĢtür. (Kogut ve Kulatilaka,
2001; McGrath ve diğ., 2004). Bu yaklaĢımı kullanan bir firma gelecekte olumlu
yönde kullanabileceği ancak uygun olmadığında da kullanma zorunluluğu olmayan,
firmanın geriye doğru gidiĢini önleyecek kararlar verecektir. Benzer Ģekilde Bowman
ve Hurry (1993), temel yetkinlikler ile gerçek opsiyon teorisinin stratejiye
uygulanması arasında bir paralellik olduğunu, yetenekler oluĢturacak yatırımlar
yapılmasının gelecek fırsatlara yol açtığını vurgulamıĢtır.
Firmalar gelecekte baĢarılı olmak için bilgi stoklarına sahip olmalıdır, çünkü
gelecekte hangi bilgilere ihtiyaç duyulacağı bilinmemektedir. Ancak bilgi zamana
karĢı çok hassastır. Bilgiye ihtiyaç duyulduğunda geliĢtirilmesi için gereken zaman
artık o bilgiye olan ihtiyacın ortadan kalkacağı kadar uzun olabilmektedir. Bu yüzden
bu tip alanlar yatırım onların getirisi belirsiz olduğu zamanlarda yapılmalıdır.
(Dierickx ve Cool, 1989). Bunun yanında çoğu durumda bilgi tamamlayıcı varlıklar
ile en yüksek potansiyelini gerçekleyecek Ģekilde kullanılmaya hazır olmaktadır. Bu
da bilgi edinme sürecindeki belirsizliği arttırmaktadır, çünkü bilgi edinmedeki
belirsizlik yalnızca çevredeki
belirsizlikten kaynaklanmamakta, sahip olunan
varlıklar ile arasındaki sinerjiden de kaynaklanmaktadır.
Ayrıca maddi olmayan
varlıklara yapılan yatırımın getirisinin belirsiz olması ve sonuçlarının uzun
dönemlerde alınması karar vericilerin bu yatırımlara karĢı kararsız olmasına yol
128
açmaktadır. Gerçek opsiyon teorisinin firmaların bilgi stokları kurması ve bunları
yönetmesindeki problemlerin üstesinden gelebileceği iddia edilmektedir. (Miller,
2002).
Finansal opsiyonların ve maddi varlıklar üzerine yapılan gerçek opsiyonların aksine
bilgi tabanlı varlıklar üzerine yapılan opsiyonlarda organizasyonel yapı önemlidir.
(Coff ve Laverty, 2007) Gerçek opsiyon çeĢitli ölçülerde organizasyonun varolan
birimlerine bağlı veya onlarla iliĢkilidir ancak bu iliĢkinin düzeyi değiĢebilmektedir.
Bu da opsiyonun kullanımında ortaya çıkan seçenekler ve bu seçeneklerin
değerlendirildiği süreçleri etkilemekte ve yol bağımlı bir yapı göstermektedir. (Coff
ve Laverty, 2007) Bir opsiyonun içteki süreçlerle yakın iliĢkisi olması o opsiyondan
vazgeçme maliyeti doğuracak, bu de opsiyonun kullanımı için gerekli olan eĢiği
düĢürecektir.
Stratejik opsiyonların kullanımı ile yetkinlik oluĢumu arasındaki iliĢki çeĢitli
çalıĢmalarda kavramsal olarak ortaya konmuĢtur (Sanchez, 2004, 1996). ġekil
8.5'deki iliĢkiyi teorik olarak ortaya koyan çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢtır (Kogut ve
Kulatilaka, 2004). Buna rağmen bu iliĢkiyi inceleyen deneysel veya saha araĢtırması
yapan çalıĢma yoktur.
Yetkinlikler
Stratejik Op-
Esneklik
siyonlar
ġekil 8.5 : Yetkinlikler ve Stratejik Opsiyonlar Arasındaki ĠliĢki
Maritan ve Alessandri (2007) bir yeteneğe yapılan yatırımın getirisinin ġekil 8.6'deki
unsurlardan oluĢtuğu unsurlardan oluĢtuğunu söylemektedir. Bu unsurlar bir örnekle
açıklanabilir. Örneğin bir firma esnek üretim sistemine uygun bir makina
satınalabilir. Bu yatırım ile elde edilen yetenek üretim esnekliğidir. Bu yatırım ile
elde edilen esneklik makinayı endüstri içerisinde satınalan diğer
firmaların
sağlayacağı esneklik ve firmanın mevcut kaynakları ile tamamlayıcılığı sonucu
sağlayacağı esneklikten oluĢmaktadır. Esnek üretim sistemini kullanmak özel olarak
eğitilmiĢ
çalıĢanlar,
bilgisayar
programlamada
deneyim,
interaktif
karar
mekanizmaları gibi gereksinimlere ihtiyaç duyar, daha önceden bunlara sahip olmuĢ
129
firmalar firmaya özgü getiri sağlamıĢ olur. Esnek üretim sistemi ile sağlanan
esnekliğin avantajını kullanabilmek için müĢterinin ihtiyaçlarını karĢılayacak ürün
geliĢtirme ve tasarım yetenekleri de gerekmektedir. Bu sebeple aynı yatırımı yapan
firmaların elde ettikleri avantaj farklı olacaktır. Esnek üretim sistemlerine yatırım
yapmak müĢterinin mevcut taleplerine daha özelleĢmiĢ ürün sunmanın yanı sıra
değiĢen müĢteri taleplerine cevap verimi de sağlar. Bu anlamda hem durağan durum
getirisi hem de opsiyon değeri taĢır.
Bunun yanında firmanın esnek üretim
sistemlerine yatırım yapması ürün geliĢtirme ve tasarım yeteneklerinde de bir artıĢa
yol açabilir, bu firmaya özgü oluĢan opsiyon değeridir.
Bir yeteneğe yapılan
yatırımın getirisi
Endüstri tabanlı getiri- En-
=
düstrideki tüm firmalar için
Firmaya özgü getiri
+
geçerli
Durağan durum
Opsiyon değeri-
Durağan durum getirisi-
Opsiyon değeri- gele-
getirisi – Ģu andaki
gelecekte endüstri
mevcut kaynak ve yete-
cekte yaratılacak olan
stratejik endüstri
koĢullarına bağlı
neklerle tamamlayıcılığı- fırsatlara dayanan
faktörlerine dayalı
na dayanan
ġekil 8.6 : Yeteneklere Yapılan Yatırımların Getirisi
130
9. STRATEJĠK OPSĠYONLAR VE FĠRMA ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠ
MODELĠ
Stratejik esneklik, firmanın stratejik esnekliklere sahip olması olarak tanımlanmıĢtır
(Sanchez, 1993). DeğiĢen çevre koĢullarına adapte olabilmek için firmaların stratejik
esnekliklere ihtiyacı vardır ve bu stratejik esneklikler stratejik opsiyonlar ile
kazanılabilmektedir (Sanchez, 1993). Böyle bir ortamda yöneticilerin görevi stratejik
opsiyon portföyünün değerini maksimize etmektir (Sanchez ve diğ, 1996). Bu
tanımlamaya göre stratejik yöneticilerin görevi değerli stratejik opsiyonlar yaratmak
ve yarattıkları bu stratejik opsiyonlardan değer elde etmektir. Literatürde stratejik
opsiyonların değerinin ölçümüyle ilgili yeterli çalıĢma yoktur. (McGrath ve diğ.,
2004) Bu amaçla bu çalıĢma stratejik opsiyonlar ile yaratılan değer ve stratejik
opsiyonlardan elde edilen değerin belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Coff ve Laverty (2007) stratejik opsiyonların finansal opsiyonlardan farklı olduğunu,
stratejik opsiyonlarda opsiyon kullanım kararının verildiği anda belirsizliğin hala
yüksek olduğu ve bilginin firmaya transferi ve içselleĢtirilmesi ile ilgili olduğunu
vurgulamıĢtır, bu da stratejik opsiyonların kullanımı sırasındaki değerinin çeĢitli
unsurlardan etkilenebileceğini göstermektedir. Firmalar değerli stratejik opsiyonları
kullanmayı seçseler bile bu opsiyonlardan değer elde etmeleri ile sonuçlanmaz.
Değerli olarak belirlenen bir stratejik opsiyon firmaya değer kazandırmayabilir.
Stratejik opsiyonların yönetimi bu sebeple hem değerli stratejik opsiyonlar yaratmak
hem de bu stratejik opsiyonlardan değer elde etmeyi içermektedir. Bu amaçla bu
çalıĢmanın temel araĢtırma konusu:
 Firmanın en değerli stratejik opsiyon portföyü geliĢtirme yeteneğini etkileyen
unsurlar nelerdir?
 Firmaların stratejik opsiyon kullanmaları ile yarattıkları değeri etkileyen
unsurlar nelerdir?
 Firmanın stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik geliĢtirme süreci arasındaki
iliĢki nasıldır, bu iliĢkiyi etkileyen unsurlar nelerdir?
131
 Hangi stratejik opsiyonlar yeni iliĢkili stratejik opsiyonlar yaratmaktadır?
Gelecekte yaratılan stratejik opsiyonlar ile yaratılan değer arasında bir iliĢki
var mıdır?
 Firmanın stratejik opsiyonlarından değer elde etmesini etkileyen unsurlar
nelerdir?
Temel araĢtırma soruları çerçevesinde ortaya konulan model ġekil 9.1'de
gösterilmektedir. Firmaların sahip oldukları kaynak ve yetenekler firmalara çeĢitli
stratejik opsiyonlar sunmaktadır, bu opsiyonlar portföyün değeri çevresel ve firmaya
ait özelliklerden etkilenmektedir. Firmalar çevre ve kendi yapıları doğrultusunda bu
sahip oldukları stratejik opsiyonların bir kısmını kullanma yolunu seçmektedir, bu
opsiyonların kullanımı firmaya çeĢitli performans çıktıları sağlamaktadır. Bir diğer
yandan firmaların kullandıkları opsiyonlar firmalara yetkinlik geliĢtirme süreçlerini
tetiklemekte veya net nakit akıĢları yaratmaktadır. Bu yeni kaynaklar ve iliĢkili
yetkinliklerin yaratılmasında da çevre ve firmanın önemli bir etkisi olmaktadır. Bu
çalıĢmanın amacı firmaların stratejik opsiyonlarının değerini, bunların kullanımı ile
yaratılan değeri ve stratejik opsiyonların kullanımı ile elde edilen değeri belirlemek
ve bu değeri etkileyen unsurları ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda stratejik
opsiyonlar portföyünün değeri, stratejik opsiyon kullanımı ile yaratılan değer,
stratejik opsiyondan elde edilen değerler ile stratejik opsiyonların kullanımının
yetkinlik yaratım sürecine etkisi incelenmiĢtir.
Çevre Özellikleri
(Belirsizlik, Cömertlik)
Yetenekler ve
Kaynaklar
Stratejik Opsiyonlar
Portföyü
Stratejik Opsiyon
Kullanımı
Performans
Çıktıları
Firma Özellikleri
(Yönetim Mekanizmaları, Deneyim,
ÇeĢitlendirme)
Net nakit akıĢı +
Yetkinlik geliĢtirme süreci
ġekil 9.1 : Stratejik Opsiyon Modeli
132
Temel modelin ölçümü için ortaya konulan ölçüm modeli beĢ aĢamadan
oluĢmaktadır. Bu ölçüm modeli ġekil 9.2'de gösterilmiĢtir. Ġlk olarak firmalar çeĢitli
yetkinlik ve yeteneklere sahiptiler bu sahip oldukları yetkinlik, yetenek ve kaynaklar
firmalara çeĢitli stratejik opsiyonlar tanımaktadır. t2 anı firmaların sahip oldukları
stratejik opsiyon kümesini temsil etmektedir. t3 anında firmalar bu opsiyonları
kullanma yolunu seçmektedir. t4 anında firmalar kullandıkları stratejik opsiyonlardan
net nakit akıĢı veya yeni yetkinlikler ve kaynaklar elde etmektedir. Firmalar her iki
durumda da t5 kullanmıĢ oldukları opsiyonlar sayesinde çeĢitli performans çıktılarına
sahip olacaklardır.
Firmanın Stratejik
Opsiyon Portföyü
Firma Stratejik
Opsiyonlarını Kullanır
Firma Kaynakları,
Yetenekleri,
Yetkinlikler,
Yetkinlikler
t1
t2
t3
Firma Yetkinlik
Yaratır
+
Elde Edilen Nakit
AkıĢı ile Firma
Yetkinliklerini
Kullanır
Performans
Çıktıları
t4
t5
ġekil 9.2 : Stratejik Opsiyon Ölçüm Modeli
ÇalıĢma kapsamında modelin incelenmesi dört aĢamadan oluĢmaktadır. Ġlk olarak
firmaların t2 anında sahip oldukları stratejik opsiyon portföyünün değeri ve bu değeri
etkileyen unsurlar incelenmiĢtir. Bu incelemenin yapılması amacıyla firmaların sahip
oldukları büyüme opsiyon değerleri hesaplanmıĢtır. Büyüme opsiyon değeri aĢağıda
tanımlanan yöntem ile hesaplanmıĢtır. Bu değere etki eden unsurlar ĠMKB'ye kotalı
imalat sektöründeki 52 firmaya uygulanmıĢtır.
Firma Değeri (Piyasa Değeri)= Firmanın Varlıklarından Cari Kazancının ġimdiki
Değeri + VGO (Büyüme opsiyon değeri) (Tong ve Reuer, 2006)
Ġkinci olarak firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değerin ölçülmesi
amaçlanmıĢtır. Firmalar t3 anında bu stratejik opsiyonlardan bazılarını kullanma
yolunu seçmektedir. Kullanılan stratejik opsiyonlar firmanın yetkinlik geliĢtirme
sürecini tetiklemekte veya firmaya elde edilen gelir ile var olan yetkinliklerini
değerlendirmeye devam eder. Yetkinlik geliĢtirme süreci ile kast edilen firmaya yeni
kaynaklar ve yetenekler kazandırılmasıdır. Her iki durum sonucunda da t5 anında
firma belirli bir performansa sahip olmaktadır.
133
Temel modelin t4 ile t1 aĢamaları arasındaki döngüsel iliĢkinin incelenmesi ise bir
diğer önemli konudur. Bu döngüsel iliĢki firmaların kullandıkları stratejik
opsiyonların ne kadarının iliĢkili opsiyon yaratmaya yol açtığını göstermektedir. Bu
amaçla temel ölçüm modeli ġekil 9.3’deki gibi geliĢtirilmiĢ, t4 anı ile t1 anı
arasındaki döngüsel iliĢkiyi etkileyen unsurların neler olduğunun ortaya çıkartılması
amaçlanmıĢtır. Bu iliĢkinin iki unsuru bulunmaktadır ilki yaratılan yetenekler ve
kaynaklardır. Bir diğer unsur ise stratejik opsiyonların iliĢkili yetenek ve kaynaklar
yaratması bu sayede iliĢkili yeni stratejik opsiyonla yaratmalarıdır. Firmalar iliĢkili
stratejik opsiyonlar yarattıklarında yeni stratejik opsiyonlara sahip olmaktadır bu da
belirli stratejik opsiyonların kullanımının sıralı yatırımlar yaratan gerçek opsiyonlar
olarak algılanmasına yol açmıĢtır (Kogut, 1991; Kumar, 2005; Folta ve O'Brien,
2004). Bu da iliĢkili stratejik opsiyonlara yol açan stratejik opsiyonların değerinin
diğerlerinden daha fazla olup olmadığı sorusunu akla getirmektedir.
Firmanın sahip olduğu
stratejik opsiyonlar
Firmanın Yeni Stratejik
Opsiyon Portföyü
Firma Stratejik Opsiyonlarından
Birini Kullanması
ĠliĢkili
Yetkinlik
Yaratma
Firma
kaynakları,
yetenekleri ve
yetkinlikleri
Firma ĠliĢki Stratejik
Opsiyonlarını Kullanır
ĠliĢkili
Stratejik
Opsiyonlar
Net Nakit AkıĢı ile
Yetkinlikler Yaratılması
t1
t2
t3
t4
t5
t6
ġekil 9.3 : ĠliĢkili Yetkinlik Yaratma Modeli
Firma t3 anında stratejik opsiyon kullanmaya karar verdiğinde firmanın değerinin
artmasını beklemekteyiz. t5 anında ise firma yarattığı stratejik opsiyonlardan değer
elde etmelidir.
Bu yüzden öncelikle t3 anında değer yaratan stratejik opsiyonların neler olduğu
belirlenmiĢ, bu opsiyonların değerini etkileyen unsurların neler olduğu araĢtırılmıĢtır.
Finansal opsiyon teorisi firmanın değerini mevcut operasyonlardan gelen nakit akıĢı
ve yeni nakit akıĢı sağlayacak gerçek opsiyonların toplamı olarak görmektedir.
Benzer biçimde stratejik opsiyon teorisi de firmanın değerinin mevcut yetkinlikleri
kullanımıyla sağlayan nakit akıĢı ve yetkinlik oluĢturulması ile sağlanan nakit akıĢı
olarak görmektedir. ġekil 9.4 bu iliĢkiyi göstermektedir.
134
Finans Teorisi
Firmanın Ģimdiki değeri =
Mevcut operasyonlardan
+
gelen nakit akıĢı
Yeni nakit akıĢı sağlayacak
gerçek opsiyonlar
Stratejik Opsiyon Teorisi
Firmanın değeri =
Mevcut yetkinliklerin kullanımıyla sağlanan nakit akıĢı
+
Yetkinlik oluĢturulması ile
sağlanan stratejik opsiyonlar
ġekil 9.4 : Finansal Opsiyonlar ve Stratejik Opsiyonlarda Firma Değeri
Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değerin ölçülmesi amacıyla ilk
olarak olay analizi tekniğinden yararlanılmıĢtır. Etkin Pazar hipotezi hisse senedi
fiyatlarının firmayla ilgili bilgileri yansıtacağını düĢünmektedir, bu doğrultuda hisse
senedi fiyatlarının firmanın stratejik opsiyonları tanımlama, geliĢtirme , elde etme ve
kullanma ile ilgili bilgilerine de tepki verecektir. (Alonso ve diğ, 2005) OdabaĢı ve
diğ. (2004) ĠMKB’nin son on yılda etkin piyasa olma yönünde ilerlediğini ortaya
koymuĢlardır. Yatırımcılar yöneticilerin verdikleri kararları değerlendirirken firmanın gelecek nakit akımlarının değerini, içerdikleri riski, gerçek opsiyonların değerini
etkileyen çevre değiĢkenlerini de göz önüne almaktadır. Yatırımcıların firmaları n
stratejik opsiyon kullanımlarına verdikleri tepkileri ölçmek amacıyla olay analizi
tekniğinden yararlanılmıĢtır. Olay analizi tekniği temel olarak beklenen hisse senedi
değeri ile tahmin edilen hisse senedi değeri arasındaki farka bakarak bunun anormal
olup olmadığını istatistiksel olarak test eden bir yöntemdir. Tahmin edilen hisse senedi değerini bulmak için referans bir endeks değeri kullanılır. Beklenen hisse senedi
değeri ile tahmin edilen hisse senedi değeri arasındaki farkın normal dağılım gösterdiği düĢünülmektedir. Bu normal dağılımın istatistiki olarak dıĢında kalan değerler
anormal getiri olarak tanımlanmıĢtır.
Anormal getiri değerine örnek olası açısından ġekil 9.5 düzenlenmiĢtir. Anormal
getirilerin firmanın stratejik opsiyonlarının değerini yansıttığı düĢünülmektedir
(Kumar, 2005; Chang ve Chen, 2002; Hubler ve Meschi, 2000).
135
Hisse senedi getirisi
Ġndeks getirisi
ġekil 9.5 : Anormal getiri
Firmanın bu Ģekilde elde ettiği iliĢkili yetkinlik geliĢtirme süreci sonucunda firma
iliĢkili stratejik opsiyonlara sahip olmaktadır.
Firmaların sahip oldukları stratejik opsiyonların değerinin ölçülmesinde kullanılan
bir diğer yöntem ise büyüme opsiyonu değeridir, t3 anındaki büyüme opsiyon değeri
firmanın o opsiyonu kullanımı için elinde bulunan büyüme opsiyonunun değerini
göstermektedir.
Büyüme opsiyon değeri ise aĢağıdaki Ģekilde ölçülmüĢtür:
VNSD=ġirketin bugünkü kaynaklarının yarattığı değer.
Piyasa Değeri= Firmanın Varlıklarından kaynaklanan değer (Defter Değeri)+ V GO
VGO = Piyasa Değeri- Firmanın Varlıklarından kaynaklanan değer (Defter Değeri)
ile ölçülmektedir.
Stratejik opsiyonları kullanmanın temelinde yatan unsurlardan biri de kullanılan
stratejik opsiyonların firmanın yetkinlik yaratma süreçlerini tetikleyeceğidir. Bu da
firmanın kullandığı stratejik opsiyonların firma yetkinlik geliĢtirilmesi sürecine olan
etkisinin ne olduğu sorusunu akla getirmektedir. Bu amaçla t4 anında firmanın
yetkinlik seviyesi ile t3 anında yaratılan stratejik opsiyonlar arasında iliĢki olup
olmadığı sorgulanmalı ve bu iliĢkiyi etkileyen firmaya ait unsurlar ve çevreye ait
unsurlar sorgulanmalıdır. t4 anında yetkinlik seviyesindeki değiĢimi incelemek
amacıyla bir anket çalıĢması düzenlenmiĢtir, firmaların sahip oldukları kaynaklar ve
yetkinlik seviyeleri ve yetkinlik seviyelerindeki değiĢim bu anket çalıĢması ile ortaya
konulmuĢtur.
t3 anında belirlenen stratejik opsiyonlar ile t4 anındaki yetkinlik
136
geliĢtirme
süreci
arasındaki
iliĢki
Yapısal
Analiz
Modelleri
kullanılarak
ölçümlenmiĢtir.
Firmanın t5 anında yarattığı performans göstergesi ise net nakit akıĢındaki değiĢim
olarak belirlenmiĢtir, bu değiĢimi sağlayan unsurların neler olduğu ortaya konulmaya
çalıĢılmıĢtır.
Firmanın t3 anında yarattığı stratejik opsiyonların değeri ile t5 anında ortaya çıkan net
nakit akıĢının birbiriyle uyumlu olması beklenmektedir. Bu beklenen iliĢkiyi göstermek amacıyla ġekil 9.6 düzenlenmiĢtir. Beklenen getirisi yüksek olan stratejik opsiyonlardan değer elde edemeyen firmaların özelliklerinin neler olduğu önemli bir
araĢtırma sorusudur. Bu amaçla firmaların t5 anındaki anormal nakit akıĢı getirisi ile
t3 anındaki anormal getiri arasındaki iliĢki incelenmiĢ, bu iliĢkiye uyumsuz davranan
firmaların özellikleri araĢtırılmıĢtır.
Δ nakit akıĢı
Anormal getiri=Δ nakit akıĢı
Firmalar
beklenenden fazla
getiri elde
etmiĢlerdir
abnormal return
=delta cash f low
Firmalar beklenen
getiriyi elde
edememiĢlerdir
Anormal getiri
ġekil 9.6 : Nakit akıĢındaki değiĢim ve anormal getiriler (t3-t5)
137
138
10. STRATEJĠK OPSĠYONLAR MODELĠNĠN TEST EDĠLMESĠ
ÇalıĢmada firmaları verdikleri kararların daha net olarak değerlendirilebilmesi
amacıyla üretim sektörü inceleme altına alınmıĢtır. Bir önceki bölümde önerilen
stratejik opsiyonlar modelinin test edilmesi için Ġstanbul Menkul Kıymetler
Borsasına (ĠMKB) kotalı Makina ve TaĢ Toprak Sektörlerindeki 52 adet firma
incelenmiĢtir.
Firma
isimleri
ve
sektörlere
ait
genel
özellikler
Ek.A’da
gösterilmektedir. Üretim sektörünün alt sektörleri olan taĢ toprak ve makina
sektörleri
sektörlerdir.
birbirlerinden hem üretim süreci hem de çevre açısından farklı
Bu
sayede
farklı
çevresel
özelliklerin
modele
olan
etkisi
gözlemlenebilmektedir. Modelde yetenekler yetkinlikler ve stratejik opsiyonlar
düĢüncesinin test edilmesinde ise ĠMKB'ye kotalı Makina ve TaĢ Toprak sektörüyle
birlikte 11 adeti Metal Ana, 25 adeti Tekstil, 18 adeti Gıda ve 23 adeti Kimya
sektörlerinde faaliyet gösteren toplam 127 adet firma ele alınmıĢtır.
Modellerdeki değiĢken değerlerinin hesaplanılması için çeĢitli veri toplama
kaynakları kullanılmıĢtır bu veri toplama kaynakları ġekil 10.1'de gösterilmektedir .
Ġlk olarak Ģirketlerin her yıl yayımladıkları Ģirket yıllıkları incelenmiĢtir, Ģirket
yıllıklarında firmaların ürünleri, yönetim kurulu üyeleri, sahip oldukları iĢtirakler
bulunmaktadır. Firma ürün kodları, yönetim kurulu ve genel müdür özellikleri,
firmaların geçmiĢ iĢtiraklik deneyimleri bu yıllıklar her yıl için incelenerek ortaya
konulmuĢtur. Firmaların verdikleri stratejik kararlar bu kararlar arasındaki iliĢki ise
firmaların ĠMKB'ye zorunlu olarak bildirdikleri açıklamalar Ģirket haberleri altında
incelenmiĢ, bu açıklamalar çeĢitli kodlamalar altında sınıflandırılmıĢ, daha sonra
stratejik olan kararlar ve bunlar arasındaki iliĢkiler belirlenmiĢtir. Her iki gruptaki
değiĢkenlerin ve hisse senedi değeri ĠMKB veri tabanlarından elde edilmiĢtir.
Çevreye ait değiĢkenler ise Devlet Ġstatistik Enstitüsü (DĠE) verileri kullanılarak
belirlenmiĢtir. Firmanın açıklık, deneysellik gibi içsel özelliklerine ait değiĢkenlerin
elde edilmesi için firmalara anket çalıĢması uygulanmıĢtır. Ek.B’de anket çalıĢması
görülebilir. Anketin uygulanması ĠTÜ Bilimsel AraĢtırma Projeleri Birimi tarafından
desteklenen "Stratejik Kararların Gerçek Opsiyonlarla Değerlendirilmesi" konulu bir
139
proje kapsamında "Sibermetrik Research & Strategic Planning" Ģirketi tarafından
gerçekleĢtirilmiĢtir. Anketler öncelikle 10 firmaya yollanmıĢ yapılan geri bildirimler
sayesinde tekrar düzenlenmiĢtir.
Stratejik Opsiyonlar Modeli Testi
Ġçin Veri Toplama Kaynakları
ĠMKB Veritabanı
Anket çalıĢması
Devlet Ġstatitik Enstitüsü Veri-
Firma özellikleri (Kullanılan
Firma Ġçsel Özellikleri (Açıklık,
tabanı
stratejik opsiyonlari çeĢitlendir-
deneysellik vb.)
Çevre özellikleri(belirsizlik,
me, iĢtirak deneyimi vb.)
Çevre özellikleri (Algılanan
cömertlik vb.)
belirsizlik, cömertlik vb.)
ġekil 10.1 : Stratejik Opsiyonlar Modeli Testi Ġçin Veri Toplama Kaynakları
10.1 Firmanın Sahip Olduğu Stratejik Opsiyonlar Kümesinin Değerinin
Ölçülmesi
Bir önceki bölümde belirtildiği üzere ilk olarak firmaların t2 anında sahip oldukları
stratejik opsiyon portföyünün değeri ve bu değeri etkileyen unsurlar incelenmiĢtir.
Bu incelemenin yapılması amacıyla ĠMKB'ye kotalı makina ve taĢ-toprak
sektöründeki 52 firmaların 1996-2007 yılları
arasında sahip oldukları büyüme
opsiyon değerleri hesaplanmıĢtır. Büyüme opsiyon değeri aĢağıda tanımlanan
yöntem ile hesaplanmıĢtır.
VGO (Büyüme opsiyon değeri)= Firma Değeri (Piyasa Değeri)- Firmanın
Varlıklarından Cari Kazancının ġimdiki Değeri (Tong ve Reuer, 2006)
Firmaların büyüme opsiyonlarının t2 anındaki değeri ölçümlenmesi amacıyla t3
anında stratejik opsiyon kullanımına karar veren firmaların bir önceki yıldaki
büyüme opsiyon değerleri hesaplanmıĢtır. Firmaların sahip oldukları büyüme
opsiyon değerlerine firma özellikler ve çevre özelliklerinin etkili olacağı
düĢünülmektedir.
Bu doğrultuda firmaya ait özellikler ve çevre özelliklerine ait hipotezler Çizelge
10.1'de gösterilmiĢtir.
140
Çizelge 10.1 : Firmanın Sahip Olduğu Stratejik Opsiyonlar Kümesine Etki Eden
Unsurlar
Firmaya ait Özellikler
ÇeĢitlendirme
GeçmiĢ deneyim
Firma boyutu
YönetiĢim mekanizmaları
Çevre Özellikleri
Belirsizlik
Cömertlik
Hipotezler
H00: ĠliĢkisiz çeĢitlendirme yapılması firmaların sinerji yaratan
opsiyonlara sahip olmalarını engellemekte ve sahip oldukları stratejik
opsiyon kümesinin değerini düĢürmektedir.
H01: ĠliĢkisiz çeĢitlendirme yapılması firmaların daha farklı alanlarda
yetkinlik yaratmasına yol açmakta ve sahip oldukları stratejik opsiyon
kümesinin değerini arttırmaktadır.
H10: ĠliĢkili çeĢitlendirme yapılması firmaların sinerji yaratan stratejik
opsiyonlar yaratmalarına yol açmakta ve sahip oldukları stratejik
opsiyon kümesinin değerini arttırmaktadır.
H20: Firmaların iĢtirak deneyimi sahip oldukları iĢtirak kurma
yeteneklerinin
seviyesini
arttırmaktadır,
firmaların
yetenek
seviyelerinin artıĢı sahip oldukları stratejik opsiyonlar kümesinin
değerini arttırmaktadır.
H30: Firma boyutu ile sahip olduğu kaynaklar arasında pozitif bir iliĢki
vardır firmanın sahip olduğu kaynakların artması firmanın sahip olduğu
stratejik opsiyon kümesini ve bu kümenin yarattığı değerini de
arttırmaktadır.
H21: Firma boyutu arttıkça firmaları koordine etmek zorlaĢmakta, bu
sebeple boyutun artması sahip olunan kaynakları arttırsa bile bu
kaynakların
kullanılarak
stratejik
opsiyon
yaratmalarını
engellemektedir.
H40:Genel müdürün yönetim kurulu baĢkanı olması firmanın tekbir
elden yönetildiğini ve firmanın stratejik opsiyon yaratabilme
kapasitesinin bir kiĢiye bağlı olduğunu göstermektedir, bu da eğer genel
müdür yönetim kurulu baĢkanı ise yaratılan stratejik opsiyon kümesinin
değerinin düĢük olacağı hipotezini doğurmaktadır.
H41: Genel müdürün yönetim kurulu üyesi olması ise bir önceki
hipotezin aksine genel müdürün yönetimde söz sahibi olduğunu
göstermektedir.
H50: DıĢsal yönetici oranı firmaya yeni bakıĢ açıları katar bu da
firmanın yarattığı stratejik opsiyonların değerini arttırır.
H60:Yönetim kurulundaki aile içerisinden kiĢi sayısı: Firmada aile
içerisindeki kiĢi sayısı artması firmanın bir bakıĢ açısıyla yönetileceği,
dolayısıyla yeni stratejik opsiyon seçeneklerini kısıtlayacaktır.
H70:Yönetim kurulundaki hissedar sayısı firmanın yönetiminin
etkinliğine etkili olabilecektir, yönetimdeki hissedar sayısı fazla olursa
genel müdürün baskınlığı ortadan kalkacak daha sıkı kontrol
mekanizmaları bulunacaktır bu da yaratılan stratejik opsiyon değerini
arttıracaktır.
Hipotezler
H00: Endüstrinin belirsizliği arttıkça opsiyon sahibi olmanın önemi
artacak, bu sebeple opsiyon portföyünün değeri artacaktır.
H01: Belirsizliğin artması firmaların stratejik opsiyon portföyünü
oluĢturmak için verdikeri kararları dolayısıyla stratejik opsiyon
portföyünün değerini olumsuz yönde etkileyecektir.
H20:Endüstri getirisi o endüstrideki kaynakların bir göstergesi olarak
düĢünülebilir ve cömertliğin bir göstergesidir. Daha cömert endüstriler
daha yüksek fırsatlara sahip olduğu için bu endüstrilerde yaratılan
stratejik opsiyonların değeri daha yüksek olacaktır.
Firmanın sahip olduğu stratejik opsiyonlar kümesinin değerine etki ettiği düĢünülen
faktörlerin etkilerinin test edilmesinde kullanılan değiĢkenlerin ölçümü Çizelge
10.2'deki gibi yapılmıĢtır.
141
Çizelge 10.2 : Firmanın sahip olduğu stratejik opsiyonlar kümesinin değeri
değiĢkenlerinin ölçümü
Faktör
Firmanın Boyutu (Brüt SatıĢlar)
Firma ĠĢtirak Deneyimi
ĠliĢkisiz çeĢitlendirme düzeyi
ĠliĢkili çeĢitlendirme düzeyi
Genel Müdür
Üyeliği
Yönetim
Kurulu
Yönetim Kurulundaki Hissedar
Sayısı
Yönetim kurulunda aile içinden kiĢi
sayısı
DıĢsal yönetici oranı
Kararın
Alanın
Belirsizliği
Endüstrinin
Üretim miktarı (cömertlik)
Genel Müdür
BaĢkanı (0,1)
Yönetim
Kurulu
Ölçüm ġekli
O yıla ait firma brüt satıĢlarının logaritması (Vassolo ve diğ.
2004, Reuer and Leiblein , 2000)
Firmanın önceki 3 yılda sahip olduğu iĢtiraklerin ortalaması
(Folta ve O’Brien, 2008; Reuer ve Leiblein ,2000)
Firmanın kararı aldığı yılda içerisinde bulunduğu 2 Basamaklı
SIC Kodlu iĢ alanı sayısı (Wilcox ve diğ., 2001)
Firmanın kararı aldığı yılda içerisinde bulunduğu 4 Basamaklı
SIC Kodlu iĢ alanı sayısı (Wilcox ve diğ., 2001)
Genel müdürün yönetim kuruluna üye olması 1, diğer halin 0
olarak tanımlandığı Binom değiĢken (Hermalin ve Weisbach,
1998; Lawler ve Finegold, 2005; Voordeckers ve diğ. 2007)
Yönetim kurulundaki hissedarların sayısı (Folta ve O'Brien,
2008; Goodstein ve diğ., 1994)
Yönetim kurulunda aile içerisinden kiĢi sayısı (Conyon ve diğ.
1998; Lehn ve diğ. 2004)
Yönetim kurulu içerisinde firmayla yöneticilik veya aile bağı
olmayan kiĢi sayısı(Beatty ve Zajac, 1994; Borokhovich ve
diğ., 1996; Kaplan ve Reishus, 1990; Zahra, ve Pearce, 1989 )
Devlet Ġstatistik Enstitüsü Verileri Kullanılarak Elde Edilen
Firmanın Faaliyet Gösterdiği Alandaki Üretim Miktarının Son
10 Yıldaki DeğiĢkenliği (Vassolo ve diğ. , 2004; Folta ve
O’Brien, 2004)
Devlet Ġstatistik Enstitüsü Verileri Kullanılarak Elde Edilen
Firmanın Faaliyet Gösterdiği Alandaki Üretim Miktarının Bir
Önceki Yıla Göre ArtıĢı (O’Brien ve diğ.; Kogut, 1991)
Genel müdürün yönetim kuruluna baĢkanı olması 1, diğer halin
0 olarak tanımlandığı Binom değiĢken (Folta ve O’Brien ,
2008; Rechner ve Dalton, 1991; Baliga ve Moyer, 1996;
Boyd,1995)
Modelin incelenmesi amacıyla doğrusal regresyon analizlerinden faydalanılmıĢtır.
Çoklu regresyon modeli bir bağımlı değiĢken ile birkaç bağımsız değiĢken arasındaki
iliĢkiyi açıklamayı hedefleyen bir istatistiksel yöntemdir (Hair ve diğ., 2006). Söz
konusu modelin test edilmesi için SPSS 15 programından yararlanılmıĢtır. Regresyon
analizinde bağımlı değiĢken büyüme opsiyon değeri olarak tanımlanmıĢ modeldeki
diğer değiĢkenlerse bağımsız değiĢkenler olarak tanımlanmıĢtır. Modeldeki değiĢkenlerin firma stratejik opsiyon değerine katkılarının neler olduğu belirlenmeden
önce modelin anlamlı olup olmadığına bakılmıĢtır bu amaçla varyans analizi uygulanmıĢtır. Varyans analizinde modeldeki tüm değiĢkenlerin katsayısının sıfır olup
olmadığı sorgulanmaktadır, bu F testi bağımsız değiĢkenlerin modeli açıklamada
etkisi olduğunu göstermektedir.
Çizelge 10.3 bu sonucu göstermektedir, sig. (anlamlılık) derecesinin 0 yani 0,5'den
küçük olması modelin istatistiki olarak uygun bir model olduğunu göstermektedir.
142
Çizelge 10.3 : Stratejik opsiyon kümesinin değeri modeli anlamlılık testiANOVA(b)
Model
1
Sum
Squares
of
Mean Square
F
Sig.
Regression
5318075684
4834614258554
16.129
.000(a)
Residual
1169037307
2997531556439
Total
6487112991
Ġkinci olarak ise modelin açıklayıcılık seviyesine odaklanılmıĢtır Modeldeki
değiĢkenlerin firma stratejik opsiyon değerini ne kadar açıkladığına bakmak
amacıyla R kare değerlerine bakılmıĢtır (Çizelge 10.4 ), bu değer 0,82'dir bu da
modeldeki değiĢkenlerin stratejik opsiyon kümesinin değerinin yüzde 82'sini
açıkladığını göstermektedir.
Çizelge 10.4 : Stratejik opsiyon kümesinin değeri modeli açılayıcılık düzeyi-Model
Summary(b)
Model
1
R
R Square
Adjusted
Square
.905(a)
.820
.769
R
Std. Error of
the Estimate
Durbin-Watson
173133808
1.786
Modelin anlamlı olduğu belirlendikten sonra modeldeki değiĢkenlerin anlamlı olup
olmadığına bakılmıĢtır. Çizelge 10.5 bu değerleri göstermektedir.
Model
açıklayıcılık düzeyi ve F testi açısından anlamlı gözükmektedir. Ancak modelin
anlamlı olup olmadığı basamak yöntemi (stepwise) kullanılarak da test edilmiĢtir,
basamak yöntemi kullanıldığında düzeltilmiĢ (adjusted) R kare değerlerinin tüm
değiĢken eklemelerinde arttığı görülmektedir, bu da modeldeki tüm değiĢkenlerin
modele konulması gerektiğini göstermektedir. Çizelge 10.5'de ise toplu giriĢ (enter)
yöntemi ile elde edilen sonuçlar gösterilmektedir. Regresyon analizlerinin temel
varsayımlarından
biri
değiĢkenlerin
kendi
aralarında
lineer
bağımsız
olmalarıdır(multicollinearity). Bu amaçla değiĢkenlerin tolerans değerlerine bakılmıĢ
tüm tolerans değerlerinin 0,16'dan (1-R kare) büyük olduğu dolayısıyla değiĢkenlerin
lineer bağımsız olduğu gözlemlenmiĢtir. Modelin uygunluğunu ölçmek için en son
olarak da hata terimlerinin normal dağılıp dağılmadıkları gözlemlenmiĢ, hata
terimlerinin normal olarak dağıldığı sonucuna ulaĢılmıĢtır.
143
Çizelge 10.5 Stratejik opsiyon kümesinin modeli, katsayılar (Coefficients(a))
Model
1
Unstandardized
Coefficients
Standardized
Coefficients
B
27736094
Std. Error
42953624
-8655586
t
Sig.
Beta
B
.646
Std. Error
.522
5607238
-.165
-1.544
.131
6386749
956721
.701
6.676
.000**
Firmanın Kararı Aldığı Yıla
Ait 2 Basamaklı FarklılaĢma
Düzeyi
-9298731
7146843
-.133
-1.301
.201
Firmanın Kararı Aldığı Yıla
Ait 4 Basamaklı FarklılaĢma
Düzeyi
6080416
2876890
.244
2.114
.041**
Genel
Müdür
Yönetim
Kurulu Üyeliği (1,0)
25478443
7250047
.331
3.514
.001**
Yönetim
Kurulundaki
Hissedar Sayısı
3166851
1355788
.232
2.336
.025**
Yönetim kurulunda
içinden kiĢi sayısı
-3832730
2049861
-.169
-1.870
.069*
DıĢsal yönetici oranı
1452828
2686058
.532
5.409
.000*
Kararın Alanın Endüstrinin
Belirsizliği
573388
1276333
.040
.449
.656
Üretim miktarı (cömertlik)
355831
115531
.320
3.080
.004*
Genel
Müdür
Yönetim
Kurulu BaĢkanı (0,1)
-17216325
8075512
-.241
-2.132
.039**
(Constant)
Firmanın
SatıĢlar)
Boyutu
(Brüt
Firma ĠĢtirak Deneyimi
aile
*α = 0.1 düzeyinde anlamlı ilişkileri göstermektedir.
**α = 0.05 düzeyinde anlamlı ilişkileri göstermektedir
Analiz sonucunda, ĠliĢkili çeĢitlendirme yapılması firmaların sinerji yaratan stratejik
opsiyonlar yaratmalarına yol açmakta ve sahip oldukları stratejik opsiyon kümesinin
değerini arttırmaktadır. Firmaların iĢtirak deneyimi sahip oldukları iĢtirak kurma
yeteneklerinin seviyesini arttırmaktadır, firmaların yetenek seviyelerinin artıĢı sahip
oldukları stratejik opsiyonlar kümesinin değerini arttırmaktadır.
Genel müdür
yönetim kurulu baĢkanı ise yaratılan stratejik opsiyon kümesinin değerinin düĢük
olmaktadır ancak genel müdürün yönetim kurulu üyesi olması ise bir önceki
hipotezin aksine genel müdürün yönetimde söz sahibi olduğunu göstermektedir bu da
stratejik opsiyon kümesinin değerini arttırmaktadır. DıĢsal yönetici oranı firmaya
yeni bakıĢ açıları katmakta bu da firmanın yarattığı stratejik opsiyonların değerini
arttırmaktadır, Daha cömert endüstriler daha yüksek fırsatlara sahip olduğu için bu
endüstrilerde yaratılan stratejik opsiyonların değeri daha yüksek olmaktadır.
144
10.2 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değerin ölçülmesi
Bu bölümde firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değerin ölçülmesi
amaçlanmıĢtır. Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değerin ölçülmesi amacıyla olay analizi tekniğinden yararlanılmıĢtır. Daha önceki bölümde de
belirtildiği gibi etkin pazar hipotezi hisse senedi fiyatlarının firmayla ilgili bilgileri
yansıtacağını düĢünmektedir, bu doğrultuda hisse senedi fiyatlarının firmanın stratejik opsiyonları tanımlama, geliĢtirme , elde etme ve kullanma ile ilgili bilgilerine de
tepki verecektir. (Alonso ve diğ, 2005) Bu tepkilerin firmanın stratejik opsiyonlarının
değerini yansıttığı düĢünülmektedir. (Kumar, 2005; Chang ve Chen, 2002; Hubler ve
Meschi, 2000) Firmanın değer yaratan stratejik opsiyonlarının neler olduğunun belirlenmesi için t3 anında pazarın stratejik opsiyonlara verdiği tepki olay analizi yöntemlerinden kümülatif anormal getiri (CAR) yöntemi ile incelenmiĢtir, stratejik opsiyonların hisse senedinin normal değerini bir standart sapma üzerinde değer yaratanları
değerli stratejik opsiyonlar olarak kabul edilmiĢ ve bu opsiyonların değerini etkileyen unsurların neler olduğu araĢtırılmıĢtır, bu unsurlar ve unsurların etkisi üzerine
ortaya konulan hipotezler Çizelge 10.6'da gösterilmektedir.
Çizelge 10.6 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değere etki eden
unsurlar
Firmaya ait Özellikler
Açıklık ve yenilikçilik
GeçmiĢ deneyim
ÇeĢitlendirme
ĠliĢkili stratejik
yaratma
opsiyon
Hipotezler
H00: Yeniliklere açık firmalar stratejik opsiyonlarla yarattıkları değer
yenilikçi olmayan firmalara göre daha yüksektir
H10: Firmaların stratejik opsiyon kullandığı alandaki geçmiĢ
deneyimlerinin artması o alandaki yeteneklerinin artmasına yol
açmaktadır. Bu yetenek seviyesindeki artıĢ, sahip oldukları stratejik
opsiyonlar kümesinin değerini arttırmaktadır.
H20: ĠliĢkisiz çeĢitlendirme yapılması firmaların sinerji yaratan
opsiyonlara sahip olmalarını engellemekte bu da firmaların yarattıkları
stratejik opsiyonların değerini düĢürmektedir.
H21: ĠliĢkisiz çeĢitlendirme yapılması firmaların daha farklı alanlarda
yetkinlik yaratmasına yol açmakta ve yarattıkları stratejik opsiyonların
değerini arttırmaktadır.
H30: ĠliĢkili çeĢitlendirme yapılması firmaların sinerji yaratan stratejik
opsiyonlar yaratmalarına yol açmakta ve yarattıkları stratejik
opsiyonların değerini arttırmaktadır.
H40: Firmaların sahip oldukları stratejik opsiyonlar iliĢkili stratejik
opsiyon yaratılmasını tetikliyor bu sayede de iliĢkili stratejik opsiyonlar
yaratıyorsa daha değerlidir. Stratejik opsiyonun değeri arkasından
yarattığı yeni stratejik opsiyonlar ile artmaktadır.
145
Çizelge 10.6 (devam): Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değere
etki eden unsurlar
Firmaya ait Özellikler
YönetiĢim mekanizmaları
Firma boyutu
Çevre Özellikleri
Belirsizlik
Cömertlik
Hipotezler
H50:Genel müdürün yönetim kurulu baĢkanı olması firmanın tekbir
elden yönetildiğini ve firmanın stratejik opsiyon yaratabilme
kapasitesinin bir kiĢiye bağlı olduğunu göstermektedir, bu da eğer genel
müdür yönetim kurulu baĢkanı ise yaratılan stratejik opsiyon kümesinin
değerinin düĢük olacağı hipotezini doğurmaktadır.
H51: Genel müdürün yönetim kurulu üyesi olması ise bir önceki
hipotezin aksine genel müdürün yönetimde söz sahibi olduğunu
göstermektedir.
H60: Belirli bir hisseden fazla hisseye sahip kurumların varlığı daha
konsantre yönetiĢim mekanizmalarını temsil eder bu da daha sıkı ve
daha etkin kontrol mekanizmalarının kurulmasını sağlar, bu da
firmaların daha değerli stratejik opsiyonlara sahip olma olasılığı arttırır.
H70:Firmanın aile tarafından yönetilmesi firmanın geçmiĢden gelen
geleneksel bakıĢ açısıyla yönetileceği, dolayısıyla yeni stratejik opsiyon
seçeneklerini kısıtlayacak bu yüzden de yaratılan stratejik opsiyonların
değerinin düĢük olacaktır.
H80: Yönetim kurulundaki kiĢi sayısı firmanın yönetiminin etkinliğine
etkili olabilecektir, kiĢi sayısının fazlalığı etkin yönetimi engelleyecek
azlığı ise yeni görüĢler çıkmasını engelleyecektir.
H90: Firma boyutu ile sahip olduğu kaynaklar arasında pozitif bir iliĢki
vardır firmanın sahip olduğu kaynakların artması firmanın sahip olduğu
stratejik opsiyon değerini de arttırmaktadır.
H91: Firma boyutu arttıkça firmaları koordine etmek zorlaĢmakta, bu
sebeple boyutun artması sahip olunan kaynakları arttırsa bile bu
kaynakların
kullanılarak
stratejik
opsiyon
yaratmalarını
engellemektedir.
Hipotezler
H10: Endüstrinin belirsizliği arttıkça opsiyon sahibi olmanın önemi
artacak, bu sebeple opsiyon değeri artacaktır.
H11: Belirsizliğin artması firmaların stratejik opsiyon portföyünü
oluĢturmak için verdikleri kararları dolayısıyla stratejik opsiyon
değerini olumsuz yönde etkileyecektir.
H20:Endüstri getirisi o endüstrideki kaynakların bir göstergesi olarak
düĢünülebilir ve cömertliğin bir göstergesidir. Daha cömert endüstriler
daha yüksek fırsatlara sahip olduğu için bu endüstrilerde yaratılan
stratejik opsiyonların değeri daha yüksek olacaktır.
Firmanın sahip olduğu stratejik opsiyon kullanımı ile yarattığı değere etki ettiği
düĢünülen faktörlerin etkilerinin test edilmesinde kullanılan değiĢkenlerin ölçümü
Çizelge 10.7'deki gibi yapılmıĢtır.
146
Çizelge 10.7 : Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değerin ölçümü
Faktör
Açıklık/deneysellik
GeçmiĢ deneyim
ĠliĢkisiz çeĢitlendirme düzeyi
ĠliĢkili çeĢitlendirme düzeyi
ĠliĢkili stratejik opsiyon yaratma
Genel Müdür
Üyeliği
Yönetim
Kurulu
Hissedar kurum sayısı
Aile tarafından yönetilen
Genel Müdür
BaĢkanı (0,1)
Yönetim
Kurulu
Yönetim kurulu boyutu
Kararın
Alanın
Belirsizliği
Endüstrinin
Üretim miktarı (cömertlik)
Firmanın
Varlıklar)
Boyutu
(Toplam
Ölçüm ġekli
Açıklık ve deneysellik anketinden elde edilen ortalama
değerler (Gomez ve diğ., 2004) (Çizelge 10.8)
Firmanın daha önce kullandığı benzer stratejik opsiyonların
sayısı (Trevino ve Grosse, 1996 )
Firmanın kararı aldığı yılda içerisinde bulunduğu 2 Basamaklı
SIC Kodlu iĢ alanı sayısı (Wilcox ve diğ., 2001)
Firmanın kararı aldığı yılda içerisinde bulunduğu 4 Basamaklı
SIC Kodlu iĢ alanı sayısı (Wilcox ve diğ., 2001)
Stratejik opsiyonun kullanımıyla elde edilen ardıl stratejik
opsiyonların sayısı (McGrath ve diğ., 2004; Kogut; 1991)
Genel müdürün yönetim kuruluna üye olması 1, diğer halin 0
olarak tanımlandığı Binom değiĢken (Hermalin ve Weisbach,
1998; Lawler ve Finegold, 2005; Voordeckers ve diğ. 2007)
Firmada yüzde bir hisseden fazla hisseye sahip hissedar kurum
sayısı (firmaların Ģirketler yıllığında geçecek miktarda hisseye
sahip hissedar kurum sayısı) (Bethel ve Liebeskind 1993;
Thomsen ve Pedersen 2000)
yönetim kurulundakilerin çoğunluğunu firmanın sahibi olan
ailelerin üyeleri oluĢturmaktadır (Boone ve diğ.,2007;
Bennedsen;2008)
Genel müdürün yönetim kuruluna baĢkanı olması 1, diğer halin
0 olarak tanımlandığı Binom değiĢken (Folta ve O’Brien ,
2008; Rechner ve Dalton, 1991; Baliga ve Moyer, 1996;
Boyd,1995, Etzioni, 1965)
Yönetim
kurulundaki
kiĢi
sayısı
(Bennedsen
ve
Kongsted;2008; Boone ve diğ 2007, Raheja, 2005)
Devlet Ġstatistik Enstitüsü Verileri Kullanılarak Elde Edilen
Firmanın Faaliyet Gösterdiği Alandaki Üretim Miktarının Son
10 Yıldaki DeğiĢkenliği (Vassolo ve diğ. , 2004; Folta ve
O’Brien, 2004)
Devlet Ġstatistik Enstitüsü Verileri Kullanılarak Elde Edilen
Firmanın Faaliyet Gösterdiği Alandaki Üretim Miktarının Bir
Önceki Yıla Göre ArtıĢı (O’Brien ve diğ.; Kogut, 1991)
O yıla ait firma toplam varlıkların logaritması (Folta ve
O'Brien, 2004)
Modelde firmaların açıklık ve deneyselliğini ölçmek amacıyla bir anket
uygulanmıĢtır bu anket soruları Çizelge 10.8'de gösterilmiĢtir.
Bir önceki bölümde olduğu gibi bu bölümde de hipotezlerin test edilmesi amacıyla
çoklu doğrusal regresyon analizlerinden faydalanılmıĢtır. Bu analizde bağımlı
değiĢken stratejik opsiyonların hisse senedinin normal değerini bir standart sapma
üzerinde değer yaratanları değerli stratejik opsiyonlar kümesindeki stratejik
opsiyonların kümülatif anormal getiri değerleri (CAR) olarak tanımlanmıĢtır, bu
tanıma uyan 84 stratejik opsiyon göz önüne alınmıĢtır. Modeldeki diğer
değiĢkenlerse bağımsız değiĢkenler olarak tanımlanmıĢtır.
147
Katılıyorum
Tamamen
Katılıyorum
Hiç
Katılıyorum)
Az Katılıyorum
7= Tamamen
Kararsızım
(1= Hiç Katılmıyorum,
Katılıyorum
kadar geçerlidir?
Az Katılıyorum
ġu andaki durumunuzda aĢağıdaki özellikler firmanız için ne
Katılmıyorum
Çizelge 10.8 : Açıklık ve deneysellik anket soruları (Gomez ve diğ., 2004 temel
alınarak hazırlanmıĢtır)
Firma yenilikçiliği iĢ süreçlerinin iyileĢtirilmesinde bir süreç
olarak görür ve bunu teĢvik eder
Firma diğer firmaları ve sektörü izler, faydalı ve ilginç
olabileceğini düĢündüğü teknikleri ve pratikleri kendine uyarlar
DıĢ kaynaklardan (danıĢmanlar, müĢteriler, eğitim firmaları vb.)
sağlanan deneyimler ve düĢünceler firma için faydalı olarak
değerlendirilir
ÇalıĢanların prosedürler ve yöntemler hakkında düĢüncelerini
belirtmesi ve önerilerde bulunması firma kültürünün bir
parçasıdır.
Bir önceki modelde olduğu gibi bu modelde de modelin anlamlı olup olmadığına
bakılmıĢtır bu amaçla varyans analizi uygulanmıĢtır. Çizelge 10.9 F testi sonucunu
göstermektedir, sig. (anlamlılık) derecesi 0,001 olarak elde edilmiĢtir bu değerin
0,05'den küçük olması modelin istatistiki olarak uygun bir model olduğunu
göstermektedir.
Çizelge 10.9 : Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değer modeli
anlamlılık testi-ANOVA
Sum
Model
1
of
Squares
Mean Square
F
Sig.
Regression
37.120
2.855
3.494
.001(a)
Residual
41.677
.817
Total
78.797
Ġkinci olarak ise modelin açıklayıcılık seviyesine bakıldığında R kare değerlerinin
0,471 olduğu görülmektedir (Çizelge 10.10), bu da modeldeki değiĢkenlerin modelin
yüzde kırk yedisini açıkladığını bu da modeldeki değiĢkenlerin anormal gelirlerin
yarısını açıklayabildiğini göstermektedir. Bu değer çok yüksek bir değer olmasa bu
alandaki literatür çalıĢmalarının çok daha düĢük değerlerin örneğin yüzde otuzluk
açıklayıcılık düzeyinin bile yeterli görüldüğü gözlemlenmiĢtir (Gomez ve diğ, 2004).
Ġleriki çalıĢmalarda örneklem hacmi arttırılarak açıklayıcılık düzeyi tekrar
gözlenebilir.
148
Çizelge 10.10 : Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değer modeli
açılayıcılık düzeyi-Model Summary
Adjusted
R
Std. Error of
Model
R
R Square
Square
the Estimate
1
.686(a)
.471
.336
.903988218
Modelin anlamlı olduğu belirlendikten sonra modeldeki değiĢkenlerin anlamlı olup
olmadığına bakılmıĢtır.Çizelge 10.11 bu değerleri göstermektedir. Bu modelde de
ilk olarak basamak yöntemi (stepwise) kullanılmıĢ, basamak yöntemi kullanıldığında
düzeltilmiĢ (adjusted) R kare değerlerinin tüm değiĢken eklemelerinde arttığı
gözlemlenmiĢ ve modeldeki tüm değiĢkenlerin modele konulması gerektiğini
görülmüĢtür. Ayrıca değiĢkenlerin kendi aralarında lineer bağımsız olduğu ve hata
terimlerinin normal dağıldığı da gözlemlenmiĢtir.
Çizelge 10.11 : Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değer modeli
değiĢken katsayıları
Model
1
(Constant)
Açıklık/deneysellik
GeçmiĢ deneyim
ĠliĢkili çeĢitlendirme (4
basamaklı SIC)
ĠliĢkisiz çeĢitlendirme (2
basamaklı SIC)
ĠliĢkili stratejik opsiyon
yaratma
Genel Müdür Yönetim
Kurulu Üyesi
Hissedar kurum sayısı
Aile tarafından yönetilen
Genel Müdür Yönetim
Kurulu BaĢkanı
Endüstriyel Cömertlik
Belirsizlik
Firma boyutu (toplam
varlıklar)
Yönetim kurulu boyutu
Unstandardized
Coefficients
Standardized
Coefficients
B
1.369
Std. Error
2.302
.138
t
Sig.
Beta
B
.595
Std. Error
.555
.285
.062
.483
.631
.456
.206
.248
2.214
.031**
.239
.198
.149
1.207
.233
-.081
.040
-.369
-2.050
.046**
.366
.103
.403
3.566
.001**
.548
.294
.236
1.863
.068**
.049
-.578
.045
.280
.168
-.260
1.081
-2.066
.285
.044**
-1.038
.312
-.470
-3.321
.002**
-.084
-.010
.277
.006
-.033
-.248
-.303
-1.758
.763
.085*
-.009
.230
-.006
-.040
.968
.061
.059
.139
1.032
.307
Model katsayıları incelendiğinde firmaların stratejik opsiyon kullandığı alandaki
geçmiĢ deneyimlerinin artması o alandaki yeteneklerinin artmasına yol açtığı
gözlemlenmiĢtir. ĠliĢkisiz çeĢitlendirme yapılması firmaların sinerji yaratan
opsiyonlara sahip olmalarını engellemekte bu da firmaların yarattıkları stratejik
opsiyonların değerini düĢürmektedir.
Genel müdür yönetim kurulu baĢkanı ise
149
yaratılan
stratejik
opsiyon
kümesinin
değerinin
düĢük
olacağı
hipotezini
doğurmaktadır. Firmanın aile tarafından yönetilmesi stratejik opsiyon seçeneklerinin
değerlendirilmesini kısıtladığı için yaratılan stratejik opsiyonların değeri düĢük
olmaktadır. Belirsizliğin artması firmaların stratejik opsiyon değerini olumsuz yönde
etkilemektir.
Modelden çıkan bir baĢka önemli sonuç ise yalnızca t3 anı ile t1 anı arasında t4
anındaki yetkinlik geliĢtirme süreci üzerinden kurulan döngüsel iliĢki dolayısıyla
iliĢkili stratejik opsiyon yaratılması ile ilgilidir. Modele konulan tüm stratejik
opsiyonlar arasındaki iliĢki gözlenerek stratejik opsiyonun ardıl bir stratejik opsiyon
kullanımı yaratıp yaratmadığı sorgulanmıĢtır. Stratejik opsiyonun değeri arkasından
yarattığı yeni stratejik opsiyonlar ile artmaktadır.
Bu etkinin pozitif olması
firmaların yetkinlik geliĢtirme sürecini tetikleyen stratejik opsiyon kullanımlarının
firma değerini arttıracağını göstermektedir. Bu sebeple firmalar stratejik opsiyon
kullanım kararlarını verirken yaratılan ardıl stratejik opsiyon kararlarını da
düĢünmelidirler. Bu düĢünce tarzı stratejik opsiyon tanımı ile de doğrudan
uyumludur.
10.3 ĠliĢkili stratejik opsiyon yaratılmasının ve stratejik opsiyon tiplerinin
firma değerine etkisi
Bu bölümde bir önceki bölümde iliĢkili stratejik opsiyonlar değiĢkeni ile incelenen
temel modeldeki t3 ile t1 aĢamaları arasındaki döngüsel iliĢki daha detaylı olarak
incelenmektedir. Bu döngüsel iliĢki firmaların kullandıkları stratejik opsiyonların ne
kadarının iliĢkili opsiyon yaratmaya yol açtığını göstermektedir. Firmalar iliĢkili
stratejik opsiyonlar yarattıklarında yeni stratejik opsiyonlara sahip olmaktadır
(Kogut, 1991; Kumar, 2005; Folta ve O'Brien, 2004). Bu da iliĢkili stratejik
opsiyonlara yol açan stratejik opsiyonların değerinin diğerlerinden daha fazla olup
olmadığı sorusunu akla getirmektedir. Ayrıca firmaların hangi tip stratejik opsiyon
kullanımının daha değerli sonuçlar yarattığı da incelenmektedir. Bu doğrultuda
ortaya konulan hipotezler Çizelge 10.12'de özetlenmiĢtir.
150
Çizelge 10.12 : ĠliĢkili stratejik opsiyon yaratılmasının ve stratejik opsiyon tiplerinin
firma değerine etkisi hipotezleri
Hipotezler
H0: ĠliĢkili stratejik opsiyonlara yol açan stratejik opsiyonların değerinin diğerlerinden daha fazladır
H01: Stratejik opsiyon hiç iliĢkili opsiyon yaratmıyor yada bir adet iliĢkili stratejik opsiyon
yaratıyorsa firma değeri artar.
H02: Bir stratejik opsiyon birden fazla iliĢkili stratejik opsiyonlara yol açıyorsa firma değeri
artar.
H03: Bir stratejik opsiyon ikiden fazla iliĢkili stratejik opsiyonlara yol açıyorsa firma
değerindeki artıĢ daha yüksek olur.
H1: ĠĢbirliğini satınalma opsiyonları anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır.
H2: ĠĢbirliğindeki hisseyi arttırma opsiyonu anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır.
H3: ĠĢbirliğini geniĢletme opsiyonu anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır.
H4: Yeni pazar opsiyonu anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır.
H5: Yeni ürün opsiyonu anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır.
H6: SatıĢlarda ve pazar payında artıĢ opsiyonu anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır.
H7: Üretebilme Opsiyonu anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır.
H8: Yeni pazar ürün opsiyonu opsiyonları anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır.
Çizelge 10.12'de sıralanmıĢ olan hipotezlerin incelenmesi amacıyla ĠMKB'ye kotalı
TaĢ Toprak ve Makina Sektörlerindeki 52 firmanın 411 stratejik opsiyon kullanım
kararı incelenmiĢtir. Her bir stratejik opsiyon kullanımı daha sonraki aĢamalarda
kullanılan iliĢkili bir stratejik opsiyon yaratıp yaratmadığına bakılmıĢtır. Bu durumu
iki örnek üzerinde açıklayabiliriz örneğin bir firma yeni bir pazarda ortak giriĢim
kararı vermektedir, firma bu ortak giriĢim kararı ile o pazarı tanıma ve o pazara ait
yeni kaynak ve yetenekler geliĢtirme Ģansına sahip olmuĢ bu da firmaya ortak giriĢim
firmasını satın alarak yeni pazarda üretimini arttırma opsiyonu (call opsiyon)
yaratmıĢtır. Firma bu opsiyonu değerli görürse kullanma yolunu seçecektir bu da söz
konusu yeni pazar opsiyonun değerli olduğunu göstermektedir. Bu sebeple ilk
hipotez iliĢkili stratejik opsiyon yaratan ve yaratılan iliĢkili opsiyonların kullanıldığı
stratejik opsiyonların yarattığı değerin diğer stratejik opsiyonlara göre daha yüksek
olacağıdır. Bu hipotezi test etmek amacıyla az sayıda iliĢkili stratejik opsiyon yaratan
kararlarla çok sayıda iliĢkili stratejik opsiyon yaratan kararlar birbirinden ayrılmıĢtır.
Bu amaçla üç stratejik opsiyon kümesi oluĢturulmuĢtur. Bunlardan ilki bir ve daha az
iliĢkili stratejik opsiyon yaratan kararlar, birden fazla iliĢkili opsiyon yaratan kararlar
151
ve ikiden fazla iliĢkili opsiyon yaratan kararların yarattıkları anormal getiri değerleri
incelenmiĢtir. Bu değerler Çizelge 10.13'de gösterilmektedir.
Ġkinci olarak ise kullanılan stratejik opsiyon tipinin değer yaratmaya olan etkisi
incelenmiĢtir. Bu amaçla stratejik opsiyonlar literatürdeki stratejik opsiyon tipleri
doğrultusunda alt gruplara ayrılmıĢtır bunlar iĢbirliğini satınalma opsiyonu,
iĢbirliğindeki hisseyi arttırma opsiyonu, iĢbirliğini geniĢletme opsiyonu, Yeni pazar
opsiyonu, yeni ürün opsiyonu, SatıĢlarda ve pazar payında artıĢ opsiyonu, üretebilme
opsiyonu (yeni bir fabrika kurma, yeni bir tesis yapma vs.), ve yeni pazar ürün
opsiyonudur. Bu opsiyon tiplerinin
yarattıkları değerler de Çizelge 10.13'de
gösterilmektedir.
Çizelge 10.13 : ĠliĢkili stratejik opsiyon yaratılmasının ve stratejik opsiyon tiplerinin
firma değerine etkisinin test edilmesi
Olay Analizi Sonuçları (CAR Analizi)
Olay
ACAR
z
Sayısı
Anlamlılık
Opsiyon Etki Düzeyi (1,0)
0.026
0.516
398
Opsiyon Etki Düzeyi (iki ve daha çok)
0.367
4.261
135
Ġstatistiksel Olarak Anlamlı
Opsiyon Etki Düzeyi (üç ve daha çok)
0.748
5.129
47
Ġstatistiksel Olarak Anlamlı
ĠĢbirliğini satınalma opsiyonu
0.090
0.556
38
ĠĢbirliğindeki hisseyi arttırma opsiyonu
0.062
0.446
52
ĠĢbirliğini geniĢletme opsiyonu
0.381
2.849
56
Yeni pazar opsiyonu
0.098
0.709
52
Yeni ürün opsiyonu
0.219
1.581
52
Ġstatistiksel Olarak Anlamlı
SatıĢlarda ve pazar payında artıĢ opsiyonu
0.225
2.617
135
Ġstatistiksel Olarak Anlamlı
Üretebilme Opsiyonu
0.912
4.653
26
Ġstatistiksel Olarak Anlamlı
Yeni pazar ürün opsiyonu
0.1588
1.619
104
Ġstatistiksel Olarak Anlamlı
Ġstatistiksel Olarak Anlamlı
Hipotezlerin test edilmesinde yedinci bölümde anlatılan olay analizi tekniklerinden
CAR tekniğinden yararlanılmıĢtır. Bu teknik ile elde edilen z değerleri ise normal
dağılım tablosunda (α=0,1 güven aralığında) tek taraflı kuyruk testi değerleri ile
kıyaslanmıĢtır, bu değerden büyük olan hesaplanmıĢ z değerleri hipotezlerin
istatistiksel olarak kabul edildiğini göstermektedir. Örneğin ilk hipotez olan stratejik
opsiyon hiç iliĢkili opsiyon yaratmıyor yada bir adet iliĢkili stratejik opsiyon
yaratıyorsa firma değeri artar hipotezi reddedilmiĢtir, bu da iliĢkili stratejik opsiyon
yaratmayan stratejik opsiyonların firma değerini arttırmadığını göstermektedir.
152
Ancak bir stratejik opsiyon birden fazla iliĢkili stratejik opsiyonlara yol açıyorsa
firma değeri artar.Ayrıca bir stratejik opsiyon ikiden fazla iliĢkili stratejik
opsiyonlara yol açıyorsa firma değerindeki artıĢ daha yüksek olur. ĠĢbirliğini
satınalma opsiyonları ve iĢbirliğindeki hisseyi arttırma opsiyonlarının firma
değerinde anormal bir artıĢ sağlamadığı gözlemlenmiĢtir. ĠĢbirliğini geniĢletme
opsiyonu ise anormal getiri sağlayarak firma değerini arttırır. Yeni pazar opsiyonu da
firma değerini arttırmamaktadır. Yeni ürün opsiyonu, satıĢ ve pazar payında artıĢ
opsiyonu, üretebilme opsiyonu ve yeni pazar ürün opsiyonları ise anormal getiri
sağlayarak firma değerini arttırır. Bu sonuçlar kullanılan stratejik opsiyon tipinin de
yaratılan değere etkisi olduğunu göstermektedir.
10.4 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik yaratma süreçleri
arasındaki iliĢki
Stratejik opsiyonları kullanmanın temelinde yatan unsurlardan biri de kullanılan
stratejik opsiyonların firmanın yetkinlik yaratma süreçlerini tetikleyeceğidir.
Yetkinlik yaratma süreci firmanın sahip olduğu kaynaklar ve yeteneklerin
seviyesindeki değiĢim olarak tanımlanmaktadır (Sanchez ve Heene, 1997; Meschi ve
Cremer, 1997), stratejik opsiyonların kullanımı bu süreci tetiklemektedir. Bu da
firmanın kullandığı stratejik opsiyonların firma yetkinlik geliĢtirilmesi sürecine olan
etkisinin ne olduğu sorusunu akla getirmektedir. Bu amaçla t4 anında firmanın
yetkinlik seviyesi ile t3 anında yaratılan stratejik opsiyonlar arasında iliĢki olup
olmadığı sorgulanmalı ve bu iliĢkiyi etkileyen firmaya ait unsurlar ve çevreye ait
unsurlar sorgulanmalıdır. t4 anında yetkinlik seviyesindeki değiĢimi incelemek
amacıyla ĠMKB'de üretim alanında faaliyet gösteren 127 firmaya bir anket çalıĢması
düzenlenmiĢtir, firmaların sahip oldukları yetkinlik seviyeleri bu anket çalıĢması ile
ortaya konulmuĢtur. t3 anında belirlenen stratejik opsiyonlar ile t4 anındaki yetkinlik
geliĢtirme
süreci
arasındaki
iliĢki
Yapısal
Analiz
Modelleri
ölçümlenmiĢtir. ġekil 10.2 ölçümlenmek istenen bu iliĢkiyi göstermektedir.
153
kullanılarak
Çevresel Faktörler
Yetkinlik
Stratejik opsi-
ve Yetenekler
yon yaratılması
Stratejik Opsiyonların
Kullanılması
Firmaya Özgü Faktörler
ġekil 10.2 : Yetkinlikler ve Opsiyon Kullanımı Arasındaki ĠliĢki
Stratejik opsiyon kullanımının yetkinlik yaratma sürecine etkisini ölçmek için
öncelikle firmaların yetkinlik seviyeleri belirlenmiĢtir.Yetkinlik seviyesinin ölçümü
için tek bir yaklaĢım yoktur. Bazı yazarlar fonksiyonel yeteneklerin firma yetkinlik
seviyesinin ölçümünde kullanılabileceğini düĢünmüĢlerdir (Meyer ve Utterback,
1993; Hafeez ve diğ., 2002; Carmeli ve Tisshler, 2004). Söz konusu çalıĢmalar
doğrultusunda bu çalıĢmada da yetkinliklerin ölçümünde fonksiyonel yetkinlikler
ölçülmüĢtür. Yetkinlik seviyesinin ölçümlenmesi için firmaların genel yönetim,
üretim, pazarlama ve satıĢ ve insan kaynakları fonksiyonlarındaki yetenek seviyeleri
ölçülmüĢtür. Bu ölçüm için ĠMKB'ye kotalı üretim sektöründe faaliyet gösteren 127
firma incelenmiĢtir. Bu firmaların 25 adeti TaĢ-Toprak, 25 adeti Makina, 11 adeti
Metal Ana, 25 adeti Tekstil, 18 adeti Gıda ve 23 adeti Kimya sektörlerinde faaliyet
göstermektedir. Yetkinlik seviyesine stratejik opsiyon kullanım düĢüncesinin etki
edip etmediğini anlamak amacıyla da firma yöneticilerine kararlarını verirken
gelecekte yaratacakları stratejik opsiyonları düĢünüp düĢünmedikleri sorulmuĢtur.
Stratejik opsiyonlar ile yetkinlikler arasındaki iliĢki de etkili olan çevresel ve firmaya
yönelik unsurlar da anket aracılığıyla araĢtırılmıĢtır. Çevresel cömertlik ve çevre
belirsizliği çevresel özellikler olarak tanımlanmıĢtır. Firmanın ise yönetici kapasitesi,
firmada sistem düĢüncesinin varlığı, firma açıklığı ve deneyselliği, firma bilgi değiĢ
tokuĢ yöntemleri ile stratejik opsiyonlara karĢı tutumu firmaya ait içsel özellikler
olarak tanımlanmıĢ ve bu özellikler de anket aracılığıyla ölçümlenmiĢtir. Söz konusu
154
stratejik opsiyon anketi Ek-3'de görülebilir. Anketteki sorular 1'in çok düĢük 7'nin
çok yüksek olduğu Likert tipi skala ile ölçümlendirilmiĢtir. Çevre özellikleri olan
belirsizlik ve cömertliğin ölçümünde 1996-2007 arasındaki yıllar üç döneme ayrılmıĢ
ve çevre özelliklerinin değerinin belirlenmesi için bu üç değerin ortalaması
kullanılmıĢtır.
Stratejik opsiyonlar kullanımı, çevre ve firma özellikleri ile yetkinlik geliĢtirme
süreci arasındaki iliĢki Yapısal Analiz Modelleri kullanılarak ölçümlenmiĢtir.
Yapısal Analiz Modelleri teorik iliĢkilerin ölçümlenmesinde kullanılan modellerdir.
Yapısal eĢitlik modellerinin avantajı faktör analizi ile çoklu regresyon analizlerini tek
bir doğrulayıcı model üzerinde araĢtırma imkanı sunmasıdır. Hair ve diğ. (1999)
yapısal eĢitlik modellerinin ölçümlenmesinde kullanılan bilgisayar programlarının
güvenilir sonuçlar ortaya koyduğunu iddia etmektedir. Bu çalıĢmada da yapısal
eĢitlik modeli LISREL 8.8 paket programı kullanılarak analiz edilmiĢtir (Jöreskop ve
Sörbom, 1993). ġekil 10.3 stratejik opsiyonlar kullanımı, çevre ve firma özellikleri
ile yetkinlik geliĢtirme süreci modeli yol diyagramını göstermektedir.
Modelde YGY, YU, YSP, YIK, YF sırasıyla genel yönetim, üretim, pazarlama ve
satıĢ, insan kaynakları ve finansman yetenekleri değiĢkenlerini temsil etmektedir. B
belirsizlik, C ise cömertlik değerini temsil etmektedir, çevresel değiĢkenler de Cev
çevre değiĢkenini oluĢturmaktadır. FMC, FSP, FOE ve FKT sırasıyla yönetici
kapasitesi, firmada sistem düĢüncesinin varlığı, firma açıklığı ve deneyselliği, firma
bilgi değiĢ tokuĢ yöntemleri ile SOP firmanın stratejik opsiyon düĢüncesine uyumlu
hareket edip etmediğini göstermektedir Bu değiĢkenler Fir (Firma) kukla değiĢkenini
oluĢturmaktadırlar. Yet
bağımlı değiĢkeni ise firmanın yetkinlik seviyesini
göstermekte, ve firma yetenek düzeyleri ile, stratejik opsiyon kullanımı, çevre ve
firma performansından etkilenmektedir.
155
ġekil 10.3 : Yetkinlikler , stratejik opsiyon, çevre ve firma özellikler modeli yol
diyagramı
Modelde dört temel hipotez sorgulanmaktadır.Bunlar aĢağıda sıralanmıĢtır:
H1: firma özelliklerinin çevre belirsizliği ve cömertliğinden etkilendiğidir.
H2: Stratejik opsiyon düĢüncesine uygun hareket eden, yönetimsel kapasitelerinin
daha yüksek, çevredeki değiĢimlere daha açık, bilgi transferlerini daha iyi ve firmayı
bir bütün olarak değerlendirdikleri yetkinlik seviyelerinin daha yüksektir.
H21: Stratejik opsiyon düĢüncesinden yararlanan firmaların yetkinlik seviyeleri daha
yüksektir.
H3: Çevre özelliklerinin firma özelliklerini etkileyerek dolaylı yoldan yetkinlik
seviyesini etkiler.
10.4.1 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik yaratma süreçleri
arasındaki iliĢki ölçüm modelinin test edilmesi
Modelin test edilmesi için iki aĢamalı yapısal eĢitlik modelleme tekniğinden
yararlanılmıĢtır, bu amaçla öncelikle örtük değiĢkenlerin ölçümünün doğruluğu
araĢtırılmıĢtır. Modelde anket sorularının1-7 kalasında olması sebebiyle normallik
varsayımı doğrulanamadığı için, normallik varsayımının sağlanamadığı durumlarda
156
kullanılan "Weighted Least Squares" metodu kullanılmıĢ ve parametre tahminleri
için "asimptotik kovaryans matrisi" kullanılmıĢtır. Değerlendirmeler yapılırken
değiĢkenlerin
görece
olarak
değerlendirilmesini
sağladığı
için
standardize
değerlerden yararlanılmıĢtır. ġekil 10.4 bu değerleri göstermektedir.
ġekil 10.4 : Tam ölçüm modeli yol diyagramı (standardize edilmiĢ faktör yükleri ve
hata varyansları)
Ölçüm modelinin
Çizelge 10.14'de gösterilen parametre tahminleri incelendiğinde teorik modelle
uyumlu oldukları gözlemlenmiĢtir. Tüm parametre değerlerinin faktör yüklerine ait t
değerleri 0,95 güven aralığındaki kritik eĢik değeri olan 1,96'dan büyük çıkmaktadır
bu da parametrelerin sıfıra eĢit oldukları hipotezinin reddedilmesine ve faktör
yüklerinin sıfırdan farklı olduklarını göstermektedir. Modeldeki değiĢkenlerin
açıklanma düzeylerini gösteren R2 değerleri en küçük 0,45 ve 0,48 değerlerin almıĢtır
bu da eĢik değer olan 0,5'den çok az olduğu için kabul edilebilir düzeydedir.
157
Çizelge 10.14 : Tam ölçüm modeli parametre tahminleri
DeğiĢkenler
Faktör Yükleri
t-değeri
R2 değerleri
Hata
Varyansları
(Standardize)
Yet
YSP
0,94
41,42
0,12
0,88
YGY
0,67
13,58
0,55
0,45
YU
0,94
40,00
0,12
0,88
YF
0,99
100,65
0,02
0,98
YIK
0,94
42,26
0,12
0,88
B
0,69
13,13
0,53
0,48
C
0,90
20,19
0,19
0,81
SOP
0,96
53,38
0,09
0,92
FMC
0,98
70,07
0,05
0,96
Cev
Fir
FSP
0,99
115,58
0,02
0,98
FOE
0,99
117,26
0,02
0,98
FKT
0,98
92,06
0,03
0,96
Model incelendiğinde Root Mean Square Error of Approximation (RMSEA) değeri
0.1'den küçük çıkmıĢtır bu da modelin yeterli düzeyde anlamlı olduğunu
göstermektedir (De Jonge ve diğ., 2001).
Ayrıca Ki Kare değerinin serbestlik
derecesine bölünmesi de 2'nin altındadır bu da modelin uygun bir model olduğunu
göstermektedir. (De Jonge ve diğ., 2001) Goodness of Fit Index (GFI) değeri 0,992
çıkmıĢtır bu değerin 0.9'dan yüksek çıkması modelin uygun bir model olduğunu
göstermektedir. Ayrıca diğer uyum indeksleri de incelendiğinde modelin uyumlu
olduğu gözlemlenmektedir, bu indeksler değerleri ve kritik değerleri Çizelge
10.15'de gösterilmiĢtir.
Çizelge 10.15 : Ölçüm Modeli Uyum Ġndeksleri
Uyum Ġndeksi ve Modeldeki Değeri
Degrees of Freedom = 51
Minimum Fit Function Chi-Square = 99.314
Root Mean Square Error of Approximation (RMSEA) = 0.0867
Normed Fit Index (NFI) = 0.991
Non-Normed Fit Index (NNFI) = 0.994
Comparative Fit Index (CFI) = 0.996
Incremental Fit Index (IFI) = 0.996
Goodness of Fit Index (GFI) = 0.992
Adjusted Goodness of Fit Index (AGFI) = 0.988
Expected Cross-Validation Index (ECVI) = 1.217
90 Percent Confidence Interval for ECVI = (1.023 ; 1.473)
ECVI for Saturated Model = 1.238
158
Kritik Değeri
Ki Kare/Serbestlik Derecesi < 2
<0,1
>0,9
>0,9
>0,9
>0,9
>0,9
>0,9
model < doygun model < bağımsız model
Çizelge 10.15 (devam) : Ölçüm Modeli Uyum Ġndeksleri
Uyum Ġndeksi ve Modeldeki Değeri
ECVI for Independence Model = 87.185
Independence AIC = 10985.326
Model AIC = 153.314
Saturated AIC = 156.000
Independence CAIC = 11031.456
Model CAIC = 257.107
Saturated CAIC = 455.847
Kritik Değeri
model < doygun model < bağımsız model
model < doygun model < bağımsız model
10.4.2 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yetkinlik yaratma süreçleri
arasındaki yapısal modelin test edilmesi
Bu aĢamada doğruluğu belirlenen ölçüm modeli doğrultusunda yapısal ölçüm modeli
belirlenmiĢ ve bu model test edilmiĢtir. Yetkinlikler , stratejik opsiyon, çevre ve
firma özellikler modelinin standardize edilmiĢ faktör yükleri ve hata varyansları ile
birlikte ġekil 10.5'de gösterilmiĢtir.
ġekil 10.5 : Stratejik opsiyon, çevre ve firma özellikler modelinin standardize edilmiĢ faktör yükleri ve hata varyansları
Modelin uyumlu olup olmadığına bakmak amacıyla uyumluluk endeksleri
incelenmiĢtir. Model incelendiğinde Root Mean Square Error of Approximation
(RMSEA) değeri 0.1'den küçük çıkmıĢtır bu da modelin yeterli düzeyde anlamlı
159
olduğunu göstermektedir. Ayrıca Ki Kare değerinin serbestlik derecesine bölünmesi
de 2'nin altındadır bu da modelin uygun bir model olduğunu göstermektedir.
Goodness of Fit Index (GFI) değeri 0,99 çıkmıĢtır bu değerin 0.9'dan yüksek çıkması
modelin uygun bir model olduğunu göstermektedir. Tüm uyumluluk indeksleri ve
indekslere ait kritik değerler Çizelge 10.16'de gösterilmiĢtir. Model uyumluluk
indekslerine göre uygun bir model olarak gözükmektedir.
Çizelge 10.16 : Yapısal Model Uyum Ġndeksleri
Uyum Ġndeksi ve Modeldeki Değeri
Degrees of Freedom = 52
Minimum Fit Function Chi-Square = 99.63
Root Mean Square Error of Approximation (RMSEA) = 0.085
Normed Fit Index (NFI) =0.99
Kritik Değeri
Ki Kare/Serbestlik Derecesi < 2
Non-Normed Fit Index (NNFI) = 0.99
>0,9
Comparative Fit Index (CFI) = 0.99
>0,9
Incremental Fit Index (IFI) = 0.99
>0,9
Goodness of Fit Index (GFI) = 0.99
>0,9
Adjusted Goodness of Fit Index (AGFI) = 0.988
>0,9
Expected Cross-Validation Index (ECVI) = 1.20
90 Percent Confidence Interval for ECVI = (1.01 ; 1.46)
ECVI for Saturated Model = 1.24
ECVI for Independence Model = 87.19
Independence AIC = 10985.33
Model AIC = 151.63
Saturated AIC = 156.000
Independence CAIC = 11031.46
Model CAIC = 255.107
Saturated CAIC = 455.86
model < doygun model < bağımsız model
Daha sonra
<0,1
>0,9
model < doygun model < bağımsız model
model < doygun model < bağımsız model
yapısal modele ait katsayılar ve bunların anlamlılık derecelerine
bakılmıĢtır. Çizelge 10.17 bu değerleri göstermektedir. Değerler incelendiğinde her
iki yapısal model iliĢkisinin de yüzde 95 güven aralığında t değerinin 1,98'den büyük
ve anlamlı olduğu gözlemlenmektedir.
Çizelge 10.17 : Stratejik opsiyon, çevre ve firma özellikler modelinin regresyon katsayıları ve t değerleri
DeğiĢkenler
Fir-Yet
Cev-Fir
Standardize edilmiĢ regresyon katsayısı
Beta
Gama
0,987
t değeri
13,455
0,961
160
23,789
Modelde ikinci olarak ise açıklanma düzeylerine bakılmıĢtır (Çizelge 10.18).
Açıklanma düzeyleri alt sınır olan 0,5'den yüksek oldukları için anlamlı olduklarını
söylemek mümkündür. Modelde her iki yapısal modelde diğer modeli %90 üzerinde
açıklayıcılığa sahiptir.
Çizelge 10.18 : Stratejik opsiyon, çevre ve firma özellikler yapısal modeli açıklayıcılık düzeyi
Regresyon denklemi
Hata Terimi
Açıklayıcılık düzeyi
Yet
= 0.95*Cev
Errorvar.= 0,099
R² = 0.90
Fir
= 0.96*Cev
Errorvar.= 0,076
R² = 0.92
SOP = 0.96*Fir, ,
Errorvar.= 0.083
R² = 0.92
Modelde temel olarak dört hipotez test edilmektedir. Bunlardan ilki firma
özelliklerinin çevre belirsizliği ve cömertliğinden etkilendiğidir. Modelde bu etkinin
pozitif olduğu gözlemlenmektedir, bu da cömertliği ve belirsizliği yüksek çevrelerde
firmaların stratejik opsiyon düĢüncesine daha yakın hareket ettiklerini, yönetimsel
kapasitelerinin daha yüksek olduğunu, çevredeki değiĢimlere daha açık olduklarını,
bilgi transferlerini daha iyi gerçekleĢtirdiklerini ve firmayı bir bütün olarak
değerlendirildiklerini göstermektedir. Ġkinci hipotez ise bu tip firmaların (stratejik
opsiyon düĢüncesine daha yakın, yönetimsel kapasitelerinin daha yüksek, çevredeki
değiĢimlere daha açık, bilgi transferlerini daha iyi ve firmayı bir bütün olarak
değerlendiren) yetkinlik seviyelerinin daha yüksek olduğudur. Bu hipotezde
doğrulanmıĢtır. Bu hipotezin bir alt hipotezi ise stratejik opsiyonlara karĢı tutumun
önemli bir firma özelliği olduğu kararlarında stratejik opsiyon düĢüncesinden
yararlanan firmaların yetkinlik seviyelerinin daha yüksek olduğudur ve bu hipotez de
doğrulanmaktadır. Son hipotez ise çevre özelliklerinin firma özelliklerini etkileyerek
dolaylı yoldan yetkinlik seviyesini etkilediğidir ve bu hipotezde dolaylı olarak diğer
iki hipotezin doğrulanmasından ötürü doğrulanmıĢtır.
10.5 Firmaların stratejik opsiyon kullanımı ile yarattıkları değer ile stratejik
opsiyondan elde ettikleri değer arasındaki iliĢki
Firmaların değerli stratejik opsiyonlar yaratmaları her durumda bu değerin firma
performansına katkısı olmasına yol açmaz. Değerli bir stratejik opsiyon uygulama
hataları, çevre koĢullarının değiĢimi gibi unsurlardan ötürü firmaya değer
kazandırmayabilir. Bu bölümde firmanın t3 anında yarattığı stratejik opsiyonların
161
değeri ile t5 anında ortaya çıkan net nakit akıĢının arasında uyum olup olmadığı
sorgulanmıĢ, firmanın nakit akıĢı yaratmasını etkileyen unsurlar belirlenmeye
çalıĢılmıĢtır. Ġlk olarak firmaların kullandıkları stratejik opsiyonların yarattığı değer
ile sağladıkları nakit akıĢları arasında bir iliĢki olup olmadığına bakılmıĢtır. Bu
amaçla firmaların 2004, 2005 ve 2006 yıllarında yarattıkları değerli stratejik
opsiyonların o gün yarattıkları toplam getiri ile opsiyonun kullanıldığı bir sonraki
yılda yarattıkları nakit akıĢındaki artıĢ arasında iliĢki olup olmadığı sorgulanmıĢtır,
artıĢın ölçülmesi için öncelikle her yıla ait nakit akıĢları hesaplanmıĢtır. Nakit akıĢı
hesaplanmasında aĢağıdaki yöntemden yararlanılmıĢtır.
Serbest nakit akıĢı= Net gelir+Amortisman giderleri- sermaye harcamaları (fabrika,
donanım vb. harcamalar)- iĢletme sermayesinde değiĢim (Damodoran, 1997)
iĢletme sermayesinde değiĢim = hazır varlıklar- kısa dönem borçlar (Damodoran,
1997)
Bu yöntemle hesaplanan nakit akıĢları incelenen ĠMKB'ye kotalı firmalar tarafından
açıklanmaktadır,
bu
çalıĢmada
da
bu
değerlerden
faydalanılmıĢtır.
Nakit
akıĢlarındaki değiĢimi belirlemek amacı ile ise nakit akıĢları üretici fiyat endeksi
(ÜFE) kullanılarak ıskontolanmıĢ, kararın alındığı yıldaki nakit akıĢı ile bir dönem
sonraki nakit akıĢları arasındaki artıĢ oranı belirlenmiĢtir. Daha sonra yaratılan
opsiyon değeri ile opsiyonun kullanımından elde edilen değer arasında iliĢki olup
olmadığına bakmak amacıyla iki değiĢken arasındaki korelasyon katsayılarına
bakılmıĢtır iki değiĢken arasında yüzde 39.4 oranında bir korelasyon bulunmaktadır,
bu korelasyon katsayısı çok yüksek gözükmemekle birlikte iki değiĢken arasında bir
iliĢki olduğu yadsınamaz.
Çizelge 10.19 : Yaratılan opsiyon değeri ile opsiyonun kullanımından elde edilen
değer arasında iliĢki-Correlations
Yaratılan opsiyon değeri
Pearson Correlation
Yaratılan opsiyon
Opsiyon kullanımından
değeri
elde edilen değer
1
.394
Sig. (2-tailed)
Opsiyon kullanımından elde edilen
Pearson Correlation
değer
Sig. (2-tailed)
.095*
.394
.095*
162
1
Çizelge 10.19 iliĢkinin var olup olmadığını araĢtırmak amacıyla yapılan hipotez
testini göstermektedir test, %90 güven aralığında iki değiĢkenin birbiri ile iliĢkili
olduğunu göstermektedir. Bu da dokuzuncu bölümde anlatıldığı üzere firmaların
stratejik opsiyonlarla değer yaratmaları o değerden yararlanabildikleri anlamına
gelmemektedir, firmaların yarattıkları stratejik opsiyonların kullanımından elde
ettikleri değeri etkileyen unsurların neler olduğu da incelenmelidir. Firmaların
stratejik opsiyonlarla yarattıkları değeri etkileyen faktörler ile firmaların stratejik
opsiyonların kullanımından elde ettikleri değeri etkileyen unsurlar benzerlikler
gösterse de aynı değildirler, stratejik opsiyonlarla yarattıkları değeri etkileyen
faktörler firmaların hayal ve tasarlama becerilerini gösterirken, stratejik opsiyonların
kullanımından elde ettikleri değerini etkileyen unsurlar firmaların bu opsiyonları
nasıl kullandıkları, bunun için nasıl sistemler organize ettikleri ile ilgilidir. Çevresel
özelliklerin her iki değere de etkisi olduğu düĢünülmektedir. Bu doğrultuda firmaya
ait özellikler ve çevre özelliklerine ait hipotezler Çizelge 10.20'de gösterilmiĢtir.
Çizelge 10.20 : Firmaların stratejik opsiyon kullanımın sonucu elde edilen değere
etki eden unsurlar
Firmaya ait Özellikler
ÇeĢitlendirme
YönetiĢim mekanizmaları
Firma yönetimi
kapasitesi
uyum
Hipotezler
H10: ĠliĢkili çeĢitlendirme yapılması firmaların kullandıkları stratejik
opsiyonlar ile sinerji yaratmalarını kolaylaĢtıracak ve stratejik opsiyon
kullanımından sağlanan değeri arttıracaktır.
H20: Yönetim kurulundaki dıĢsal (bağımsız) yöneticiler genel müdür
üzerinde pazarlık hakkına sahiptirler bu da genel müdürün hissedarların
hedefleri doğrultusunda hareket etme miktarını arttırır. Genel müdürün
yönetim kurulundaki gücü artarsa genel müdürü kontrol etmek
zorlaĢmaktadır. Bu sebeple yönetim kurulundaki dıĢsal yönetici
miktarının fazla olması yönetimin daha iyi kontrol mekanizmalarına
sahip olmasını bu sebeple de organizasyonu daha verimli kılmalarını
dolayısıyla dıĢsal yönetici oranının yüksek olması firmanın stratejik
opsiyonlardan kullandığı değer yüksek olur.
H30: Genel müdürün firma sahibi olan aileden gelmesi organizasyonda
kontrol mekanizmalarının zayıf olabileceğini göstermektedir, bu da
firmaların stratejik opsiyonları etkin olarak kullanmalarını olumsuz
yönde etkileyecektir.
H40: Belirli bir hisseden fazla hisseye sahip kurumların varlığı daha
konsantre yönetiĢim mekanizmalarını temsil eder bu da daha sıkı ve
daha etkin kontrol mekanizmalarının kurulmasını sağlar, bu da
firmaların daha değerli stratejik opsiyonlardan elde edilen değeri
arttırır.
H41: Belirli bir hisseden fazla hisseye sahip kurumların sayısı firma
yönetiminin birlik olarak hareket etmesini ve hızlı karar almasını
güçleĢtirir bu firmalar daha değerli stratejik opsiyonlar yaratabilseler
bile bu opsiyonları kullanmaktan elde ettikleri değer düĢük olacaktır.
H50: Firmaların çevresel değiĢimlere uyum sağlayabilme kapasiteleri
uzun dönem firma baĢarısı için çok önemlidir. Bu uyumu ön planda
tutan yöneticilerin bulunduğu Ģirketlerde kullanılan stratejik opsiyonlar
daha değerli olacaktır.
163
Çizelge 10.20 (devam) : Firmaların stratejik opsiyon kullanımın sonucu elde edilen
değere etki eden unsurlar
Firmaya ait Özellikler
Stratejik opsiyon kullanımı
ile yaratılan değer
Firma boyutu
Çevre Özellikleri
Belirsizlik
Cömertlik
Hipotezler
H60:Yaratılan opsiyon değeri ile opsiyonun kullanımından elde edilen
değer iliĢkilidir. Daha değerli stratejik opsiyonların kullanımından daha
yüksek değer yaratılır.
H70: Firma boyutu arttıkça firmaları koordine etmek zorlaĢmakta, bu
sebeple boyutun artması stratejik opsiyon kullanımından elde edilen
değerin düĢük olmasına yol açmaktadır.
Hipotezler
H00: Belirsizliğin artması firmaların stratejik opsiyon kullanımlarında
koordinasyon problemlerine yola açacak dolayısıyla
stratejik
opsiyonlardan elde edilen değeri olumsuz yönde etkileyecektir.
H10: Endüstri getirisi o endüstrideki kaynakların bir göstergesi olarak
düĢünülebilir ve cömertliğin bir göstergesidir. Daha cömert
endüstrilerde kullanılan stratejik opsiyonlarda kaynak maliyeti düĢük
olacağı için opsiyondan elde edilen değer yüksek olacaktır.
Firmanın sahip olduğu stratejik opsiyon kullanımı sonucu elde ettiği düĢünülen
faktörlerin etkilerinin test edilmesinde kullanılan değiĢkenlerin ölçümü Çizelge
10.21'deki gibi yapılmıĢtır.
Çizelge 10.21 : Firmaların stratejik opsiyon kullanımın sonucu elde edilen değere
etki eden unsurların ölçümü
Faktör
ĠliĢkili çeĢitlendirme düzeyi
Hissedar kurum sayısı
Genel
müdür
profesyonel
aileden
veya
DıĢsal yönetici oranı
Firma yönetimi uyum kapasitesi
Firmanın Boyutu (Toplam ÖdenmiĢ
Sermaye)
Stratejik opsiyon kullanımı ile
yaratılan değer
Kararın
Alanın
Belirsizliği
Endüstrinin
Üretim miktarı (cömertlik)
Ölçüm ġekli
Firmanın kararı aldığı yılda içerisinde bulunduğu 4 Basamaklı
SIC Kodlu iĢ alanı sayısı (Wilcox ve diğ., 2001)
Firmada yüzde bir hisseden fazla hisseye sahip hissedar kurum
sayısı (firmaların Ģirketler yıllığında geçecek miktarda hisseye
sahip hissedar kurum sayısı) (Bethel ve Liebeskind 1993;
Thomsen ve Pedersen 2000)
Genel müdürün profesyonel olmasının 1, firma sahibi aileden
olmasının 0 olarak tanımlandığı Binom değiĢken (Young ve
Tsai, 2008; Ensley ve diğ., 2007)
Yönetim kurulundaki aileden olmayan yönetici sayısı (Randoy
veGoel, 2003; Gul, ve Leung, 2004; Ryan ve Wiggins, 2004)
Firma yönetim anketinden elde edilen ortalama değerler
(Gomez ve diğ., 2004) (Çizelge 10.8)
O yıla ait firma toplam ödenmiĢ sermaye logaritması (Folta ve
O'Brien, 2004)
Stratejik opsiyonun kullanıldığı günün üç gün öncesi ve üç gün
sonrası olarak belirlenmiĢ olay penceresindeki yedi günlük
getirinin toplamı (Firmaların 2003-2006) yılları arasında
yarattıkları değerli stratejik opsiyonlar göz önüne alınarak
hesaplanmıĢtır)
Devlet Ġstatistik Enstitüsü Verileri Kullanılarak Elde Edilen
Firmanın Faaliyet Gösterdiği Alandaki Üretim Miktarının Son
10 Yıldaki DeğiĢkenliği (Vassolo ve diğ. , 2004; Folta ve
O’Brien, 2004)
Devlet Ġstatistik Enstitüsü Verileri Kullanılarak Elde Edilen
Firmanın Faaliyet Gösterdiği Alandaki Üretim Miktarının Bir
Önceki Yıla Göre ArtıĢı (O’Brien ve diğ.; Kogut, 1991)
164
Modelde firma yönetimi uyum kapasitesi ölçmek amacıyla bir anket uygulanmıĢtır
bu anket soruları Çizelge 10.22'de gösterilmiĢtir.
Hipotezlerin test edilmesi amacıyla çoklu doğrusal regresyon analizlerinden
faydalanılmıĢtır. Bu analizde bağımlı değiĢken 2006 yılında 2005 yılına göre elde
edilen nakit akıĢındaki artıĢ olarak tanımlanmıĢtır. Makina ve TaĢ-toprak
sektöründeki
52 firmanın 2005
yılındaki
durumu bağımsız
değiĢkenlerin
hesaplanmasında kullanılmıĢtır.
yorum
Tamamen Katılı-
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Az Katılıyorum
rum
Hiç Katılmıyo-
Çizelge 10.22 : Firma yönetimi uyum kapasitesi ölçümü anket soruları
Yöneticiler genellikle önemli kararlara çalıĢanları dahil
ederler
ÇalıĢan eğitimi bir yatırımdan çok maliyet olarak değerlendirilir.
Firma yönetimi yeni çevresel koĢullara uyum sağlayabilmek
için her alandaki değiĢime olumlu bakar.
ÇalıĢanların öğrenme yeteneği firmanın baĢarısında önemli
bir faktör olarak algılanır
Ġlk olarak modelin anlamlı olup olmadığına bakılmıĢtır bu amaçla varyans analizi
uygulanmıĢtır. Modelin sig. (anlamlılık) derecesi 0,009 olarak elde edilmiĢtir
(Çizelge 10.23) bu değerin 0,05'den küçük olması modelin istatistiki olarak uygun
bir model olduğunu göstermektedir.
Çizelge 10.23 : Firmaların stratejik opsiyon kullanımından elde ettikleri değer
modeli anlamlılık testi-ANOVA(b)
Model
1
Regression
Sum
Squares
17.314
Residual
1.401
Total
18.715
of
Mean Square
1.924
F
8.238
Sig.
.009(a)
.234
Modelin açıklayıcılık seviyesine bakıldığında R kare değerlerinin 0,925 olduğu görülmektedir (Çizelge 10.24). Modeldeki değiĢkenler modelin yüzde doksan ikisini
açıklamaktadır.
165
Çizelge 10.24 : Firmaların stratejik opsiyon kullanımından elde ettikleri değer
modeli açılayıcılık düzeyi-Model Summary
Model
1
R
R Square
Adjusted
Square
.962(a)
.925
.813
R
Std. Error of
the Estimate
.483
Çizelge 10.25'de modeldeki değiĢkenlerin anlamlı olup olmadığına bakılmıĢtır. Diğer
modellerde olduğu gibi bu modelde de değiĢkenlerin kendi aralarında lineer bağımsız
olduğuna bakmak için tolerans değerleri kullanılmıĢtır. Hata terimlerinin normal
dağılıp dağılmadığına hata terimlerine "Kolmogorov-Smirnov" testi uygulanmıĢ ve
hata terimlerinin normal dağıldığı gözlemlenmiĢtir.
Çizelge 10.25 Firmaların stratejik opsiyon kullanımından elde ettikleri değer modeli
değiĢken katsayıları -Coefficients
Model
1
Unstandardized
Coefficients
Standardized
Coefficients
t
Sig.
B
Std. Error
Beta
B
Std. Error
5.299
2.864
1.850
.114
6.828
2.415
.347
2.827
.030**
-.823
.309
-.732
-2.661
.037**
.749
.454
.424
1.650
.150
.622
.155
.849
4.022
.007**
Firma yönetimi uyum
1.185
kapasitesi
.505
.409
2.345
.057*
Hissedar Kurum Sayisi
(Constant)
Stratejik
kullanımı ile
değer
Belirsizlik
opsiyon
yaratılan
Cömertlik
ĠliĢkili Çesitlendirme
.049
-1.181
-6.618
.001**
Genel müdür aileden
veya profesyonel (0,1) .443
-.322
.194
.407
2.282
.063*
DıĢsal yönetici oranı
.717
.140
.951
5.118
.002**
Firma
boyutu
(Log
Odenmis Sermaye)
-1.598
.448
-.861
-3.569
.012**
Regresyon analizi sonucunda stratejik opsiyon kullanımı ile yaratılan değer, iliĢkili
çeĢitlendirme, Firma yönetimi uyum kapasitesi, Genel müdürün profesyonel olması,
DıĢsal yönetici oranı stratejik opsiyonun kullanımı sonucunda elde edilen değeri
pozitif yönde etkilerken belirsizlik, firma boyutu ve hissedar kurum sayısının bu
değeri olumsuz yönde etkilediği belirlenmiĢtir.
Genel müdürün yönetim kurulundaki gücü artarsa genel müdürü kontrol etmek
zorlaĢmaktadır. (Gul, ve Leung, 2004; Ryan ve Wiggins, 2004)Yönetim kurulundaki
dıĢsal yönetici miktarının fazla olması yönetimin daha iyi kontrol mekanizmalarına
sahip olmasını bu sebeple de organizasyonu daha verimli kılmalarını dolayısıyla
dıĢsal yönetici oranının yüksek olması firmanın stratejik opsiyonlardan kullandığı
166
değer yüksek olur. Genel müdürün firma sahibi olan aileden gelmesi organizasyonda
kontrol mekanizmalarının zayıf olabileceğini göstermektedir, bu da firmaların
stratejik opsiyonları etkin olarak kullanmalarını olumsuz yönde etkileyecektir. Belirli
bir hisseden fazla hisseye sahip kurumların sayısı firma yönetiminin birlik olarak
hareket etmesini ve hızlı karar almasını güçleĢtirir bu firmalar daha değerli stratejik
opsiyonlar yaratabilseler bile bu opsiyonları kullanmaktan elde ettikleri değer düĢük
olmaktadır. Firma boyutu arttıkça firmaları koordine etmek zorlaĢmakta, bu sebeple
boyutun artması stratejik opsiyon kullanımından elde edilden değerin düĢük olmasına
yol açmaktadır. Belirsizliğin artması firmaların stratejik opsiyon kullanımlarında
koordinasyon problemlerine yola açacak dolayısıyla stratejik opsiyonlardan elde
edilen değerin düĢmesine yol açmaktadır.
167
168
11. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER
Günümüzde
değiĢen çevre koĢullarında stratejik esnekliğin önemi artmıĢtır.
Stratejik esnekliğin yönetiminde ise stratejik opsiyonlar ve bunların değeri ön plana
çıkmaktadır. Bu çalıĢmada firmaların yarattıkları stratejik opsiyonların değerinin ne
olduğu, bu değeri etkileyen unsurların neler olduğu araĢtırılmıĢtır. Stratejik
opsiyonların kullanılması buna çevrenin ve firmanın etkilerini içeren model ġekil
6.1'de gösterilmektedir. ÇalıĢmada "Firmanın en değerli stratejik opsiyon portföyü
geliĢtirme yeteneğini etkileyen unsurlar nelerdir?","Firmaların stratejik opsiyon
kullanmaları ile yarattıkları değeri etkileyen unsurlar nelerdir?","Firmanın stratejik
opsiyon kullanımı ile yetkinlik geliĢtirme süreci arasındaki iliĢki nasıldır, bu iliĢkiyi
etkileyen unsurlar nelerdir?","Hangi stratejik opsiyonlar yeni iliĢkili stratejik
opsiyonlar yaratmaktadır? Gelecekte yaratılan stratejik opsiyonlar ile yaratılan değer
arasında bir iliĢki var mıdır?" ve "Firmanın stratejik opsiyonlarından değer elde
etmesini etkileyen unsurlar nelerdir" sorularına yanıt aranmıĢtır.
Literatürde stratejik opsiyonlar ile yaratılan değer üzerine az sayıda çalıĢma vardır,
bu çalıĢmalarda da stratejik opsiyonlarla yaratılan değer ve stratejik opsiyonların
kullanımından elde edilen değer birbirinden ayrılmamıĢtır. Bu ayırımın yapılmaması
literatürde belirlenen stratejik opsiyon değerini etkileyen unsurların etkilerinin
birbirleri ile çeliĢen sonuçlar doğurmasına yol açmıĢtır. ÇalıĢmada bu karmaĢayı
önlemek amacıyla beĢ aĢamalı bir model oluĢturulmuĢ her bir aĢama kendi içerisinde
incelenmiĢtir.
BeĢ aĢamalı model kullanılmasında iki temel amaç güdülmüĢtür.
Bunlardan ilki stratejik opsiyon portföyünün değeri ile bu portföydeki stratejik
opsiyonların kullanımından elde edilen değeri birbirinden ayırarak her iki değeri de
etkileyen unsurları belirlemektir. Böylece firmaların değerli stratejik opsiyon
portföylerine sahip olsalar bile bunları firma performansına yansıtmalarında etkili
olan unsurlar belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Modelin diğer amacı ise stratejik opsiyonlar
ile yetkinlik geliĢtirme süreci arasındaki iliĢkinin belirlenmesidir, daha önceki
çalıĢmalar bu iliĢkiyi irdelememektedirler.
169
Modelde t2 anı firmaların sahip oldukları stratejik opsiyon kümesini temsil
etmektedir. t3 anında firmalar bu opsiyonları kullanma yolunu seçmektedir. t4 anında
firmalar kullandıkları stratejik opsiyonlardan net nakit akıĢı veya yeni yetkinlikler ve
kaynaklar elde etmektedir. Firmalar her iki durumda da t5 kullanmıĢ oldukları
opsiyonlar sayesinde çeĢitli performans çıktılarına sahip olacaklardır.
11.1 Uygulama Sonuçları
Modelin test edilmesinde ilk olarak firmaların t2 anında sahip oldukları stratejik
opsiyon portföyüne etki eden unsurlar incelenmiĢtir. Analiz sonucunda, ĠliĢkili
çeĢitlendirme yapılması firmaların sinerji yaratan stratejik opsiyonlar yaratmalarına
yol açmakta ve sahip oldukları stratejik opsiyon kümesinin değerini arttırdığı,
firmaların iĢtirak deneyimi sahip oldukları iĢtirak kurma yeteneklerinin seviyesini
arttırdığı, firmaların yetenek seviyelerinin artıĢı sahip oldukları stratejik opsiyonlar
kümesinin değerini arttırdığı, genel müdür yönetim kurulu baĢkanı ise yaratılan
stratejik opsiyon kümesinin değerinin düĢük olduğu ancak genel müdürün yönetim
kurulu üyesi olması ise bir önceki hipotezin aksine genel müdürün yönetimde söz
sahibi olduğunu gösterdiği bu da stratejik opsiyon kümesinin değerini arttırdığı
bulgularına eriĢilmiĢtir. Ayrıca dıĢsal yönetici oranı firmaya yeni bakıĢ açıları
katmakta bu da firmanın yarattığı stratejik opsiyonların değerini arttırmaktadır. Daha
cömert endüstriler daha yüksek fırsatlara sahip olduğu için bu endüstrilerde yaratılan
stratejik opsiyonların değeri daha yüksek olmaktadır.
t3 anında stratejik opsiyonlarla yaratılan değeri ise
firmaların stratejik opsiyon
kullandığı alandaki geçmiĢ deneyimlerinin artması, iliĢkili stratejik opsiyon
yaratılması stratejik opsiyonla yaratılan değeri pozitif yönde etkilerken; iliĢkisiz
çeĢitlendirme yapılması, genel müdür yönetim kurulu baĢkanı olması, firmanın aile
tarafından yönetilmesi ve belirsizliğin bu değeri negatif yönde etkilediği
gözlemlenmiĢtir.
Üçüncü olarak firmaların iliĢkili stratejik opsiyonlara yol açan stratejik opsiyonların
değerinin diğerlerinden daha fazla olduğu hipotezi test edilmiĢ ve hipotez
doğrulanmıĢtır. Ayrıca firmaların hangi tip stratejik opsiyon kullanımının daha
değerli sonuçlar yarattığı da belirlenmiĢtir. Dördüncü aĢamada firmanın stratejik
opsiyonlara karĢı tutumu ile yetkinlik seviyesi arasındaki iliĢki sorgulanmıĢ bu
iliĢkide çevrenin etkisi incelenmiĢtir. Stratejik opsiyon düĢüncesini uygulayan
170
firmaların daha yüksek yetkinlik seviyeleri olduğu belirlenmiĢtir. En son olarak ise
firmaların stratejik opsiyonlarla yarattıkları değer ile bu opsiyonları kullanma sonucu
elde ettikleri değer arasında bir korelasyon olup olmadığı sorgulanmıĢ bu iki değer
birbiri ile uyumlu olduğu gözenmiĢtir, ancak uyumu etkileyen baĢka faktörler
olabileceği belirlenmiĢ ve bu faktörlerin neler olduğu sorgulanmıĢtır.
Tüm bu sonuçlar göz önüne alındığında firma üst düzey yönetim yapısının özellikle
yönetim kurulu ile genel müdür arasındaki iliĢkinin firmaların yarattıkları stratejik
opsiyonları
ve
bunları
kullanmalarından
elde
ettikleri
değeri
etkilediğini
görülmektedir. Bir diğer genel sonuç ise ileride iliĢkili stratejik opsiyonlara yol açan
opsiyonların firmaya daha çok değer kattığı, firmaların bir stratejik opsiyonu
kullanma karar verdiklerinde beraberinde yaratacağı ardıl stratejik opsiyonları göz
önüne alması gerektiğidir. Çevre özellikleri olan belirsizlik ve cömertlik stratejik
opsiyonların kullanımına ve kullanımından elde edilen değere farklı yönde etkiler
yapmaktadır.
11.2 Gelecek ÇalıĢmalar Ġçin Öneriler
Bu çalıĢmada temel olarak üretim sektörü ve üretim sektörünün bir alt kolu olan
Makina ve TaĢ Toprak sektörleri incelenmiĢtir, çalıĢmada geliĢtirilen modellerin
farklı sektörlere uygulanması farklı sektörlerde stratejik opsiyonlarla yaratılan değerin belirlenmesinde ve sektörler arası karĢılaĢtırma yapılabilmesinde yardımcı olabilir. Bu çalıĢmada belirsizlik ve cömertlik çevresel unsurları göz önüne alınmıĢtır, göz
önüne alınmayan sektördeki yatırımın geri dönülemezliği gibi çeĢitli unsurların incelenmesi için diğer sektörlerde araĢtırma yapılabilir. Ġncelemeye alınan sektörlerin
sayısının arttırılması farklı çevresel unsurların oluĢmasına dolayısıyla, çevresel unsurların etkinliğinin de daha net olarak ortaya konulmasına yol açacaktır.
Bu çalıĢmada ĠMKB'ye kotalı firmalar incelenmiĢtir, ĠMKB'ye kotalı olmayan firmalarda benzer bir çalıĢmanın yapılması ve modelin sonuçlarının karĢılaĢtırılması modelin güvenilirliğini arttıracaktır. Ayrıca dört analizde 52 firma incelenmiĢtir, bu sayının arttırılması modelin daha geniĢ bir örneklem hacmi ile test edilmesi modelin
çapraz doğrulamasının yapılmasında, elde edilen farklı sonuçların karĢılaĢtırılması
171
kullanılabilecektir. Ayrıca örneklem hacminin arttırılması literatürde tanımlanmıĢ
faktörlerin örneğin diğer yönetimsel faktörlerin incelenmesine bunların bir arada
incelenmesine izin verecektir.
ÇalıĢmada yetkinlik seviyesi anket çalıĢması yapılarak belirlenmiĢtir, ileriki çalıĢmalarda firmaların yetenek ve yetkinlik seviyeleri nesnel ölçüm yöntemleri ile ölçümlenebilir.
172
KAYNAKLAR
Abel, A.B., Dixit, A.K., Elberly, J.C. and Pindyck, R.S., 1996. Options, the value
of capital and investment. Quarterly Journal of Economics, 111(3),
753-777.
Acar, W. , Keating, R.J., Aupperle ,K.E., Hall, W.W., and Engdahl, R.A., 2003.
Peering at the past century's corporate strategy through the looking
glass of time-series analysis: Extrapolating from Chandler's classic
mid-century American firms? The Journal of Management Studies,
40(5), 1225-1254
Adner, R. and Helfat, C.E., 2003. Corporate effects and dynamic managerial
capabilities. Strategic Management Journal, 24(10), 1011- 1025.
Adner, R. and Levinthal D.A., 2004. What Is Not a Real Option: Considering
Boundaries for the Application of Real Options to Business Strategy.
Academy of Management Review, 29 (1), 74-85.
Allen, L. and Pantzalis, C., 1996. Valuation of the Operating Flexibility of
Multinational Corporations. Journal of International Business Studies,
27(4), 633-653.
Alonso, P.A., Palenzuela, V.A. and Fuente-Herrero, G.G., 2005. Real options as a
component of the market value of stocks: evidence from the Spanish
Stock Market. Applied Economics, 37, 1673–1691.
Amihud Y. and Lev B., 1981. Risk reduction as a managerial motive for
conglomerate mergers. Bell Journal of Economics, 12, 605–617.
Amit, R., and Schoemaker, P., 1993. Strategic Assets and Organizational Rent.
Strategic Management Journal, 14(1), 33-46.
Amram, M. and Howe, K.M., 2002. Capturing the value of flexibility. Strategic
Finance, 84 (6), 10-13.
Amram, M., and Kulatilaka, N., 1998. Real options: Managing strategic
investment in an uncertain world. Boston: Harvard Business School
Press.
Amram, M., and Kulatilaka, N., 1999. Uncertainty: The new rules for strategy. The
Journal of Business Strategy, 20 (3), 25-29.
Anderson, T.J., 2000. Real Options Analysis in Strategic Decision Making: an
applied approach in a dual options framework. Journal of Applied
Management Studies, 9 (2), 235-255.
Baden-Fuller, C. and Volberda, H.W., 1997. Strategic renewal: How large
complex organizations prepare for the future. International Studies of
Management & Organization, 27(2), 95-120.
173
Balakrishnan, S. and Koza M.P., 1993. Information asymmetry, adverse selection
and joint-ventures. Journal o Economic Behavior and Organization,
20, 99–117.
Baldwin, C.Y. and Clark, K.B., 2006. The Architecture of Participation: Does Code
Architecture Mitigate Free Riding in the Open Source Development
Model? Management Science, 52(7), 1116–1127.
Baliga, B. R. and Moyer, R. C., 1996. CEO Duality and Firm Performance: What’s
The Fuss? Strategic Management Journal, 17, 41-43.
Baltazar, R. and Santos, M., 2003. The Benefits of Banking Mega-Mergers: Event
Study Evidence from the 1998 Failed Mega-Merger Attempts in
Canada. Canadian Journal of Administrative Sciences, 20(3), 196208.
Barber, B.M. and Lyon, J.D., 1997. Detecting long-run abnormal stock returns: the
empirical power and specification of test statistics. Journal of
Financial Economics, 43, 77-91.
Barnett, M.L., 2003. Falling off the fence? A realistic appraisal of a real options
approach to corporate strategy. Journal of Management Inquiry, 12
(2), 185-196.
Barney, J.B., 1991. Firm resources and sustained comptitive advantag. Journal of
Management, 17(1), 99-120.
Bartlett, C. A. and Ghoshal, S., 1993. Beyond the M-form: Toward a managerial
theory of the firm. Strategic Management Journal, 14, 23-46.
Bartlett, C., 1993. Strategic Flexibility, Firm Organization, and Managerial Work in
Dynamic Markets: A Strategic-Options Perspective: Commentary.
Advances in Strategic Management, 9, , 293-298.
Beatty, R. P. and Zajac, E. J., 1994. ―Managerial Incentives, Monitoring, and RiskBearing: A Study of Executive Compensation, Ownership, and Board
Structure in Initial Public Offerings‖, Administrative Science
Quarterly, 39 ,313–335
Berk, J.B., Green, R.C. and Naik, V., 1999. Optimal investment, growth options
and security returns, Journal of Finance, 54, 1553-1607.
Bernardo A.E. and Chowdhry, B., 2002. ―Resources, real options, and corporate
strategy‖, Journal of Financial Economics, 63, 211-234
Bethel, J. E. and Liebeskind, J., 1993. The effects of ownership structure on
corporate restructuring. Strategic Management Journal, 14, 15-31.
Bhattacharya, M. and Wright, P.M., 2005. Managing human assets in an uncertain
world : Applying real option. theory to HRM. International Journal of
Human Resource Management, 16(6), 933-952.
Black, J. A. and Boal, K. B., 1994. Strategic resources: Traits, configurations and
paths to sustainable competitive advantage. Strategic Management
Journal, 15, 131-148.
Boone, A., Field, L., Karpoff, J. and Raheja, C., 2007. The determinants of
corporate board size and composition: an empirical analysis working
paper. Journal of Financial Economics, 85, 66–101.
174
Borokhovich,K.A., Parrino, R., and Trapani, T., 1996. Outside Directors and
CEO Selection. The Journal of Financial and Quantitative Analysis,
31( 3), 337 -355
Bose, S. and Oh, K-B, 2003. An empirical evaluation of option pricing in
intellectual capital. Journal of Intellectual Capital, 4(3), 382-395.
Botteron, P., 2001. On the Practical Application of The Real Options Theory.
Thunderbird International Business Review, 43(3), 469-479
Bowman E.H. and Hurry, D., 1993. Strategy through the options lens: an integrated
view of resource invest- ments and the incremental choice
process.Academic Management Review, 18(4), 760-782
Bowman, E.H. and Moskowitz, G.T., 2001. Real options analysis and strategic
decision making, Organization Science, 12(6), 772–777.
Bowman, E.H., and Helfat, C.E., 2001. Does Corporate Strategy Matter? Strategic
Management Journal , 22, 1-23.
Bowman, E.H., and Singh, H., 1993. Corporate Restructuring: Reconfiguring The
Firm. Strategic Management Journal, 14, 5-14.
Boyd, B.K., 1995. CEO Duality and Firm Performance: A Contingency Model.
Strategic Management Journal, 16, 301–312.
Brady, U., and Feinberg, R.M., 2000. An Examination of Stock-price Effects of
EU Merger Control Policy. International Journal of Industrial
Organization, 18, 885-900.
Brenner M., Sundaram R.K. and Yermack, D. 2000. Altering the terms of
executive stock options. Journal of Financial Economics, 57, 103–
128.
Brown, S. and Eisenhardt, K., 1998. Competing on the edge: Strategy as structured
chaos. Boston: Harvard Business School Press.
Burke, M.C., 1984. Strategic choice and marketing managers: an examination of
business-level marketing objectives. Journal of Marketing Research,
21, 345-359.
Campa, J.M. and Hernando, I., 2006. M&A performance in the European financial
industry. Journal of Banking and Finance, 30(12), 3367-3392.
Campa, J.M., 1990. Exchange Rates and Economic Recovery in the 1930s: An
Extension to Latin America. The Journal of Economic History, 50(3),
677-682
Campa, J.M., 1993. Entry by foreign firms in the United- States under exchangerate uncertainty. Review of Economics and Statistics, 75, 614–622.
Campbell, J.Y., 2006. Household finance. The Journal of Finance, 61(4):1553–
1604.
Campbell, R.D., White-Huckins, N., and Sirmans, C. F., 2006. Domestic and
International Equity REIT Joint Ventures: Structuring Corporate
Options. Journal of Real Estate Finance and Economics, 32 (3), 275288
175
Carmeli, A. and Tishler, A., 2004. Resources, capabilities, and the performance of
industrial firms: A multivariate analysis. Managerial and Decision
Economics, 25( 6-7), 299-216
Carow, K.A., 2001. An Citicorp-Travelers Group Merger: Challenging Barriers
Between Banking and Insurance. Journal of Banking & Finance, 25,
1553-1571.
Carroll, G., 1993. A Sociological View On Why Firms Differ. Strategic
Management Journal, 14(4), 237-249.
Casey, R., Dodd, P. and Dolan, P., 1987. Takeovers and Corporate Raiders:
Emprical Evidence from Extended Event Studies. Australian Journal
of Management, 12, 201-220.
Chandler, A., 1962. Strategy and Structure: Chapters in the History of the Industrial
Enterprise. MIT Press: Cambridge, MA.
Chang, S.J., 1995. International expansion strategy of Japanese firms: capability
building through sequential entry. Academy of Management Journal,
38(2), 383–407
Chang, S-C. and Chen, S-S., 2002. The Wealth Effect of Domestic Joint Ventures:
Evidence From Taiwan. Journal of Business Finance and Accounting,
29, 201-222.
Chi, T. and McGuire, D. J., 1996. Collaborative ventures and value of learning:
Integrating the transaction cost and strategic option perspectives on
the choice of market entry modes. Journal of International Business
Studies, 27, (2). 285-307.
Chi, T., 2000. Option to Acquire or Divest a Joint Venture. Strategic Management
Journal, 21(6), 665–687
Chiesa, V. and Manzini,R. 1997. Competence based diversification. Long Range
Planning, 30 (2) 209 -217.
Chung, C.C. and Beamish P.W., 2005. Investment mode strategy and expatriate
strategy during times of economic crisis. Journal of International
Management , 11, 331– 355
Coff, R.W. and Laverty, K.J., 2007. Real options meet organization theory: Coping
with path dependencies, agency costs, and organizational form in
Advances in Strategic Managemen 24, pp. 333-361. Eds. Reuer, J.,
Tong, T. Elsevier, New York.
Coff, R.W., 1997. Human assets and management dilemmas: coping with hazards on
the road to resource-based theory. Academy of Management Review,
22, 374–402.
Cohen, W.M. and Levin, R.C., 1989. Empirical studies of innovation and market
structure in Handbook of industrial organization 2, pp. 1059-1107.
Eds. Schmalensee, R. & Willig R.D., Elsevier Science Publishers,
New York.
Coles J.W., McWilliams, V.B. and Sen, N., 2001. An examination of the
relationship of governance mechanisms to performance. Journal of
Management, 27, 23–50.
176
Colombo, M.G., 2003. Alliance Form: A Test of the Contractual and Competence
Perspectives. Strategic Management Journal, 24, 1209–1229.
Conn, R.L. and Connell, F., 1990. International Mergers: Returns to U.S. and Itish
Firms. Journal of Business Finance & Accounting, 17(5), 689-711.
Conyon, M.J. and Peck, S.I., 1998. Board control, remuneration committee, and top
management compensation. Academy of Management Journal, 41(2),
146-57.
Copeland, T.E. and Keenan, P.T., 1998. How much is flexibility worth? McKinsey
Quarterly, 2, 38–49.
Cuypers, I.R. and Martin, X., 2007. Joint ventures and real options: An integrated
perspective in Advances in Strategic Management 24, pp. 103-144.
Eds. Reuer, J., Tong, T. Elsevier, New York.
Damodaran, A., 1997. Corporate finance: theory and practice, 2nd edition, Wiley,
New York, NY.
Damodaran, A., 2002. Investment Valuation: Tools and Techniques for
Determining the Value of Any Asset, 2nd ed., Wiley, New York.
Davies, H. and Walters, P., 2004. Emergent Patterns Of Strategy, Envıronment And
Performance In A Transition Economy. Strategic Management
Journal, 25(4), 347-364.
Demsetz, H. and Villalonga, B., 2001. Ownership structure and corporate
performance. Journal of Corporate Finance, 7(3), 209–233.
Denning, K.C., Hulburt,H. and Ferris, S.P., 2006. Risk and Wealth Effects of U.S.
Firm Joint Venture Activity. Review of Financial Economics, 15,
271-285.
Dierickx, I. and Cool, K., 1989. Asset Stock Accumulation and Sustainability of
Competitive Advantage. Management Science, 35(12), 1504-1511.
Dixit, A.K. and Pindyck, R.S., 1994. Investment under Uncertainty. Princeton
University Press: Princeton, NJ.
Dixit, A.K., 1989. Entry and exit decisions under uncertainty. Journal of Political
Economy, 97, 620–638.
Dixit, A.K., 1992. Investment and hysteresis. Journal of Economic Perspectives, 6,
107–132.
Dundas, K.N.M and Richardson, P.R., 1982. Implementing the unrelated product
strategy. Strategic Management Journal, 3(4), 287–301.
Dunning, J.H., 1993. Multinational enterprises and the global economy, AddisonWesley, Wokingham.
Dunning, J.H., 1995. Reappraising the eclectic paradigm in an age of alliance
capitalism. Journal of International Business Studies, 26, 461– 491.
Duysters, G. and Hagedoorn, J., 2000. Core Competences and Company
Performance in the world-wide Computer industry. The Journal of
High Technology Management Research, 11(1), 75–91.
177
Edwards, T., Battisti G. and Neely, A., 2004. Value creation and the UK economy:
a review of strategic options. International Journal of Management
Reviews, 6 (4), 191–213.
Eisenhart, C.S. and Simmons, P.R., 1998. Organizational flexibility for a changing
world. Leadership and Organization Development Journal, 23(3),
113-121.
Eisenmann, T. R., 2002. The Effects Of Ceo Equity Ownership And Firm
Diversification On Risk Taking. Strategic Management Journal, 23,
513–534.
Elfakhani, S., Ghantous, R.F. and Baalbaki, I., 2003. Mega-mergers in the US
Banking Industry. Applied Financial Economics, 13, 609-622.
Englahardt, C.S. and Simmons, P.R., 2002. Organizational flexibility for a
changing word. Leadership and Organizational Development Journal,
23(3), 113-121.
Ensley, M.D., Pearson, A.W. and Sardeshmukh, S.R., 2007. The negative
consequences of pay dispersion in family and non-family top
management teams: an exploratory analysis of new venture, highgrowth firms. Journal of Business Research, 60(10), 1039-1047.
Esty, B., 1997. Organizational form and risk taking in the savings and loan industry.
Journal of Financial Economics, 44, 25–55.
Fama, E. and Jensen, M., 1983. Separation of ownership and control. Journal of
Law and Economics, 26, 301–325.
Fama, E., 1980. Agency problems and the theory of the firm. Journal of Political
Economy, 88, 288–307.
Fernandez, M.O. and Baixauli, J. S., 2003. Motives for Partial Acquisitions
Between Firms in The Spanish Stock Market. The European Journal
of Finance, 9, 581-601.
Folta, T. and Ferrier, W., 2000. The effect of national culture on partner buyouts
in cross-border biotechnology alliances. Journal of High Technology
Management Research, 11(2), 175-198.
Folta, T. B. , Johnson, D.R., and O'Brien, J., 2006. Uncertainty, irreversibility, and
the likelihood of entry: An empirical assessment of the option to defer.
Journal of Economic Behavior & Organization, 61(3), 432-452
Folta, T. B. and Miller, K. D., 2002. Real options in equity partnerships. Strategic
Management Journal, 23(1), 77-88.
Folta, T. B. and O’Brien, J. P., 2004. Entry in the presence of dueling options.
Strategic Management Journal, 25(2), 121-138.
Folta, T. B. and O’Brien, J. P., 2007. Market Versus Managerial Valuations of Real
Options in Advances in Strategic Managemen 24, pp. 199-224. Eds.
Reuer, J., Tong, T. Elsevier, New York.
Folta, T. B. and O’Brien, J. P., 2008. Determinants of firm-specific thresholds in
acquisition decisions. Managerial and Decision Economics, 29 (3),
209-225.
178
Folta, T.B., 1998. Governance And Uncertainty: The Tradeoff Between
Administrative Control And Commitment. Strategic Management
Journal, 19, 1007–1028.
Ford, D.N., Lander, D.M. and Voyer, J.J., 2002. A real options approach to
valuing strategic exibility in uncertain construction projects.
Construction Management and Economics , 20, 343–351
Friend, I. and Lang, L.H.P., 1988. An empirical-test of the impact of managerial
self-interest on corporate capital structure. Journal of Finance, 43(2),
271–281.
Fryxell, G.E., Dooley, R.S. and Vryza, M., 2002. After The Ink Dries: The
Interaction of Trust and Control in US-Based International Joint
Ventures. Journal of Management Studies, 39(6), 865–886.
Galbreath, J., 2005. Which resources matter to firm success? An exploratory study
of resource-based theory. Technovation, 25, 979–987.
Geroski, P.A., 1995. What do we know about entry? International Journal of
Industrial Organization, 13, 421–440.
Gilroy, B.M. and Lukas, E., 2006. The choice between greenfield investment and A
real option approach. Quarterly Review of Economics and Finance,
46(3), 447-465.
Gimeno, J., Folta, T.B., Cooper, A.C. and Woo, C., 1997. Survival of the fittest?
Entrepreneurial human capital and the persistence of underperforming
firms. Administrative Science Quarterly, 42, 750–783.
Gomez, P.J., Lorentea, J.C. and Cabrerab, R.V., 2005. Organizational learning
capability: a proposal of measurement. Journal of Business Research,
58, 715-725.
Gompers, P.A., 1995. Optimal investment, monitoring, and the staging of venture
capital. Journal of Finance, 50(5), 1461–1489.
Goodstein, J., Gautam, K. and Boeker, W., 1994. The Effects Of Board Size And
Diversity On Strategic Change. Strategic Management Journal, 15
(3), 241-250.
Goold, M. and Campbell, A., 1987. Managing Diversity: Strategy and Control in
Diversified British Companies. Long Range Planning, 20 (5), 42-52.
Grenadier, S.R., 1996. The Strategic Exercise of Options: Development Cascades
and Overbuilding in Real Estate Markets. The Journal Of Finance,
51(5), 1653-1679
Grosse, R. and Trevino, L. J., 1996. Foreign direct investment in the United States:
An analysis by country of origin. Journal of International Business
Studies, 27(1), 139 -155
Gul, F.A. and Leung, S., 2004. Board leadership, outside directors’ expertise and
voluntary corporate disclosures. Journal of Accounting and Public
Policy, 23(5), 351-379
Gupta, A. K. and Govindarajan, V., 1991. Knowledge Flows and the Structure of
Control Within Multinational Corporations. The Academy of
Management Review, 16 (4), 768-792
179
Hafeez, K., Zhang,Y. and Malak, N., 2002. Determining key capabilities of a firm
using analytic hierarchy process. International Journal of Production
Economics, 76(1), 39-51
Hair, J.F., Anderson, R.E., Tatham, R.L. and Black, W.C., 1999. Multivariate
data analysis. New York, Prentice-Hall.
Hamel, G. and Prahalad, C.K., 1994. Competing for the future. Boston, MA:
Harvard Business School Press.
Hamel, G., 1991. Competition for competence and interpartner learning with
international strategic alliances. Strategic Management Journal, 12,
83-103.
Hansen, G. and Wernerfelt, B., 1989. Determinants of firm performance: The
relative importance of economic and organizational factors. Strategic
Management Journal, 10, 399-411.
Hayes, R. and Abernathy, W., 1980. Managing our way to economic decline.
Harvard Business Review, 58(4), 67–77.
Hayes, R.H. and Garvin, D.A., 1982. Managing as if tomorrow mattered. Harvard
Business Review, 60(3), 70–79.
Hayward, M.L.A., 2002. When Do Firms Learn From Their Acquisition
Experience? Evidence From 1990-1995. Strategic Management
Journal, 23, 21-39.
Helleloid, D. and Siminon, B., 1994. Organizational learning and a firm’s core
competence in Competing for the future, pp. 213–239, Eds. Hamel, G.
& Prahalad, C.K., Harvard Business School Press, Boston.
Henderson, R. and Cockburn, I., 1994. Measuring competence: Exploring firmeffects in pharmaceutical research. Strategic Management Journal, 15,
63–84.
Henley, L.G., 2007. Extending innovation boundaries: corporate venture capital
gives large firms a strategic option. Journal Of Business Strategy, 28
(5), 36-43.
Hermalin, B.E. and Weisbach, M.S., 1998. Endogenously chosen boards of
directors and their monitoring of the CEO. The American Economic
Review, 88(1), 96-118.
Hibbard, J.D., Hogan, J.E. and Smith, G.R., 2003. Assesing the strategic value of
business relationships: the value of uncertainty and flexibility. Journal
of Business and Industrial Marketing , 18 (5), 376-387.
Hill, C. and Hoskisson, R., 1987. Strategy and structure in the multiproduct firm.
Academy of Management Review, 12, 331–341.
Hill, C., 2003. International business: Competing in the global market place (4th
ed.). McGraw-Hill Irwin, New York.
Ho, Y.K., Tjahjapranata, M. and Yap, C.M., 2006. Size, leverage, concentration
and R&D investment in generating growth opportunities. Journal of
Business, 79, 851-876.
180
Hofstede, G., 1980. Culture’s consequences: International differences in workrelated values. Beverly Hills, CA: Sage.
Hoskisson, R. and Hitt, M.A., 1994. Downscoping—how to tame the diversified
firm. Oxford Universty Press, Oxford.
Hoskisson, R., Johnson, R.A. and Moesel, D.D., 1994. Corporate divesture
intensity in restructuring firms: effects of governance, strategy, and
performance. Academy of Management Journal, 37, 1207–1251.
Howell, S.D. and Jagle, A.D., 1997. Laboratory evidence on how managers
intuitively value real growth options. Journal of Business Finance and
Accounting, 24 (7), 915-935
Hubler, J. and Meschi, P.X., 2000. Takeovers and Alliances As Competence
Building Decisions a Stock Market-Based View. Advances in Applied
Business Strategy, 6(C), 125-146.
Hurry D., Miller, A.T. and Bowman, E.H., 1992. Calls on highğtechnology :
Japanese exploration of venture capital investments in the United
States. Strategic Management Journal, 13(2), 85-101.
Hyland, D.C. and Diltz, J.D., 2002. Why firms diversify: an empirical examination.
Financial Management, 31(1), 51–81.
Jakobsen, J.B. and Voetmann, T., 2003. Post-acquisation Performance in The
Short and Long Run: Evidence From Copenhagen Stock Exchange
1993-1997, The European Journal of Finance, 9, 323-342.
Javidan, G., 1998. Core Competence: What Does it Mean in Practice? Long Range
Planning, 31(1), 60 -71.
Jaworski, B.J. and Kohli, A.K., 1993 Market orientation: antecedents and
consequences. Journal of Marketing, 77, 53-70.
Jensen, M.C., 1986. Agency costs of free cash flow, corporate-finance, and
takeovers. American Economic Review, 76(2), 323–329.
Johnson, R.A., 1996. Antecedents and outcomes of corporate refocusing. Journal of
Management, 22, 439–483.
Jonge, J., Dorman, C., Janssen P.P.M., Dollard, M.F., Landeweerd, J.A. and
Nijhuis, F.J.N., 2001. Testing reciprocal relationships between job
characteristics and psychological well-being: A cross-lagged structural
equation model. Journal of Occupational and Organizational
Psychology, 74, 29–46
Jöreskog, K.G. and Sörbom, D., 1993. LISREL 8 User's referance guide. SSI,
Chicago.
Kaplan, R.S. and Norton, D.P., 1996. The Balanced Scorecard. Harvard Business
School Press, Boston, MA.
Kaplan, S.N., and Reishus D., 1990. Outside Directorships and Corporate
Performance. Journal of Financial Economics, 27, 389-410.
Kester, W.C., 1984. Today’s options for tomorrow’s growth. Harvard Business
Review, 62, 153–160.
181
Kıymaz, H. and Kılıç, O., 2004. International Mergers and Acquisitions: A Jump
Diffusion Model Application. Journal of Economics and Finance,
28(2), 239-251.
Kogut, B. and Kulatilaka, N., 1994. Operating flexibility, global manufacturing,
and the option value of a multinational network. Management Science,
40, 123-139.
Kogut, B. and Kulatilaka, N., 2001. Capabilities as real options. Organization
Science, 12 (6), 774–758.
Kogut, B. and Kulatilaka, N., 2004. Real options pricing and organizations: The
contingent risks of extended theoretical domains. Academy of
Management Review, 29, 102-110.
Kogut, B. and Zander, U., 1992. Knowledge of the firm, combinative capabilities,
and the replication of technology. Organizational Science, 3, 383-397.
Kogut, B., 1988. Joint ventures: theoretical and emprical perspectives. Strategic
Management Journal, 9(4), 319-332.
Kogut, B., 1991. Joint Ventures and the Option to Expand and Acquire.
Management Science, 37 (1), 19-33.
Kroll, M., Wright, P., Toombs, L. and Leavell, H., 1997. Form of Control: A
Critical Determinant of Acquisition Performance and CEO Rewards.
Strategic Management Journal, 18(2), 85-96.
Kulatilaka, N. and Perotti, E.C., 1998. Strategic growth options. Management
Science, 44(8), 1021–1031.
Kumar, M.V. S., 2005. The value from acquiring and divesting a joint venture: A
real options approach. Strategic Management Journal, 26, 321-331.
Kumar, R. and Nti, K.O., 1998. Differential learning and interaction in alliance
dynamics: A process and outcome discprepancy model.
Organizational Science, 9, 356-367.
Kwansa, F.A., 1994. Acquisitions, Shareholder Wealth and The Lodging Sector:
1980-1990. International Journal of Contemporary Hospitality
Management, 6(6), 16-20.
Kyläheiko, K. and Sandström, J., 2007. Strategic options based framework for.
management of dynamic capabilities in manufacturing firms. Journal
of Manufacturing Technology Management, 18(8), 966-984.
Laamanen, T., 1999. Option nature of company acquisitions motivated by
competence acquisition. Small Business Economics, 12(2), 149-169.
Lang, L.H.P., Stulz, R.M. and Walking, R.A., 1989. Tobin's Q and the gains from
successful tender offers. Journal of Financial Economics, 24, 137154.
Lawler,E.E. and Finegold, D., 2005. The Changing Face of Corporate Boards. MIT
Sloan Management Review, 46(2), 67–70.
Lee, C.F. and Finnery, J.E., 1990. Corporate Finance, Theory, Method and
applications, Harcourt Brace Jovanovich Publishers, Florida.
182
Lee, T., 2004. Determinants of The Foreign Equity Share of International Joint
Ventures. Journal of Economic Dynamics & Control, 28, 2261-2275.
Leone, A.J., Van Horn, R.W. and Wedig, G.J., 2005. Abnormal Returns And
Regultion Of Non Profit Hospital Sales And Conversions, Journal of
Health Economics, 24, 113-135.
Lev, B., 2001. Intangibles: Management, measurement and reporting. Brooking
Institutions Press, Washington, D.C.
Levin, R.C., Klevorick A.K., Nelson, R. and Winter, S., 1987. Appropriating the
returns from industrial R&D. Bookings Papers on Economics Activity,
3, 738-820.
Long, M. and Malitz, I., 1985. The investment-financing nexus: some empirical
evidence. Midland Corporate Finance Journal, 3(3), 53–59.
Luehrman, T., 1998. Strategy as a portfolio of real options. Harvard Business
Review, 76(5), 89-99.
Lukas, E., 2007. Dynamic Market Entry and The Value of Flexibility In Transitional
International Joint Ventures. Review of Financial Economics, 16 (1),
91-110
Lukas,B., Tan, J.J. and Hult, G.T., 2001. Strategic fit in transitional economies:
The case of China's electronics industry. Journal of Management,
27(4), 409-429
Majd, S. and Pindyck, R., 1987. Time to build, option value, and investment
decisions. Journal of Financial Economics, 18, 7–27.
Mak, T. and Roush, M. L., 2000. Factors Affecting the Characteristics of Boards
of Directors: An Empirical Study of New Zealand Initial Public
Offering Firms. Journal of Business Research, 47, 147-159.
Maritan, C. and Alessandri, T., 2007. Capabilities, Real Options, and the
Resource Allocation Process. Advances in Strategic Management, 24,
307-332.
Markides, C.C., and Williamson, P.J., 1994. Related diversification, core
competences and corporate performance. Strategic Management
Journal, 15, 149– 165.
Martin J. and Peck, S. I., 1998. Board size and corporate performance: evidence
from European countries. The European Journal of Finance, 4(3), 291
- 304
Masakowski, E. and McKelvey, B. 1997. Predicting rent generation in competencebased competition in Competence-Based Strategic Management, pp.
65-85. Eds. Heene, A. and Sanchez, R., John Wiley & Sons, New
York.
Mauer, D. C. and Ott, S. H., 2000. Agency costs, underinvestment, and optimal
capital structure, in Project Flexibility, Agency, and Competition, pp.
151–179. Eds. Brennan, M. J. and Trigeorgis, L., Oxford University
Press, New York.
McCardle, K.F., 1985. Information acquisition and the adoption of new technology.
Management Science, 31(11), 1372–1389.
183
McDonald, R. and Siegel, D., 1986 The Value of Waiting to Invest. The Quarterly
Journal of Economics, 101(4), 707-728.
McGrath, R.G. and Nerkar, A., 2004. Real Option Reasoning and A New Look at
the R&D Investment Strategies of Pharmaceutical Firms. Strategic
Management Journal, 25, 1-21.
McGrath, R.G. and McMillan, I., 2000. The Entrepenuerial Mindset: Strategies for
Continuously Creating Opportunity in an Age of Uncertainty. Harvard
Business School Press, Boston.
McGrath, R.G., 1997. A real options logic for initiating technology positioning
investments. Academy of Management Review, 22(4), 974–996.
McGrath, R.G., 1999. Falling forward: real options reasoning and entrepreneurial
failure. Academy of Management Review, 24, 13–30.
McGrath, R.G., Ferrier, W.J. and Mendelow, A.L., 2004. Real Options as
Engines of Choice and Heterogeneity. Academy of Management
Review, 29 (1), 86-101.
McWilliams, A. and Siegel, D., 1997. Event studies in management research:
Theoratical and emprical issues. Academy of Management Journal,
40(3), 626-657.
Merton, R. C., 1998. Application of Option Pricing Theory: Twenty-Five Years
Later. American Economic Review, 88 (3), 323-349
Meschi, P.X and Cremer, E., 1997. Integrating corporate strategy and competence
building process: A case study. in Competence-Based Strategic
Management, pp. 215-244. Eds. Heene, A. and Sanchez, R., John
Wiley & Sons, New York.
Meyer, M.H. and Utterback, J.M., 1993.The Product Family and the Dynamics of
Core Capability. Sloan Management Review, 34(3), 29-38.
Mintzberg, H., Ahlstrand, B. and Lampel, J., 1998. Strategy Safari, The Free
Press, New York.
Miller, K. and Arikan, A., 2004. Technology search investments: Evolutionary,
option reasoning, and option pricing approaches. Strategic
Management Journal, 25(5), 473-485.
Miller, K.D. and Waller, H. G., 2003. Scenarios, Real Options and Integrated Risk
Management. Long Range Planning, 36, 93–107
Miller, K.D. and Waller, H.G., 2003. Scenarios, real options and integrated risk
management. Long Range Planning, 36(1), 93-107
Miller, K.D. and Folta, T.B., 2002. Option value and entry timing. Strategic
Management Journal, 23, 655-665.
Miller, K.D. and Shapira, Z., 2004. An empirical test of heuristics and biases
affecting real option valuation. Strategic Management Journal , 25,
269-284
Miller, K.D., 1993. Industry and country effects on managers' perceptions of
environmental uncertainty. Journal of International Business Studies,
24(4), 693-714.
184
Miller, K.D., 2002. Knowledge inventories and managerial myopia. Strategic
Management Journal, 23 (8), 689-706.
Mintzberg, H. and Waters, J., 1982. Tracking strategy in an entrepreneurial firm.
Academy of Management Journal, 25, 465–499.
Mueller, D. C. and Sirower, M. L., 2003. The Causes of Mergers: Test Based on
the Gains to Acquiring Firms’ Shareholders and the Size of Premia.
Managerial and Decision Economics, 24, 373-391.
Mun, J., 2002. Real Options Analysis: Tools and Techniques for Valuing Strategic
Investments and Decisions. Wiley, Hoboken, NJ.
Myers, S.C., 1977. Determinants of corporate borowing. Journal of Financial
Economics, 5, 147-175.
Nadler, D.A. and Tushman,M.L., 1999. The organization of the future: strategic
imperatives and core competences for 21st century. Organizational
Dynamics, 28(1), 45-60
Nakamura, M., Shaver, J.M. and Yeung, B., 1996. An empirical investigation of
joint venture Dynamics. International Journal of Industrial
Organization, 14, 521-541.
Nelson, R., 1991. Why do firms differ, and how does it matter? Strategic
Management Journal, 12, 61–74.
Nelson, R., and Winter, S., 1982. An evolutionary theory of economic change.
Harvard University Press, Cambridge, MA.
O’Brien, J.P., Folta, T., B., and Johnson, D.R., 2003. A Real Options Perspective
on Entrepreneural Entry in the Face of Uncertainty. Managerial and
Decision Economics, 24, 515-533.
Ocasio, W., 1994. Political dynamics and the circulation of power: CEO succession
in U.S. industrial corporations, 1960-1990. Administrative Science
Quarterly, 39(2), 285-312.
Odabasi, A., Aksu, C. and Akgiray, V., 2004. The statistical evolution of prices on
the Istanbul Stock Exchange. The European Journal of Finance, 10,
510–525
Odagiri, H., and Hase, T., 1989. Are mergers and acquisitions going to be popular
in Japan? An empirical study. International Journal of Industrial
Organization, 7, 49–73.
Pandza, K., Horsburgh, S., Gorton, K. and Polajnar, A., 2003. A real options
approach to managing resources. and capabilities. International
Journal of Operations & Production Management, 23(9), 1010-1032.
Park,S.H. and Ungson, G.R., 1997. The effect of national culture, organizational
complementarity, and economic motivation on joint venture
dissolution. Academy of Management Journal, 40(2), 279-307
Pauwels, P. and Matthyssens, P., 2004. Strategic flexibility in export expansion:
growing throughwithdrawal. International Marketing Review, 21 (5),
496-510.
185
Pennings, E. and Sleuwaegen, L., 2004. The Choice and Timing of Foreign Direct
Investment Under Uncertainty. Economic Modelling, 21(6), 11011115.
Pindyck, R.S., 1993. A note on competitive investment under uncertainty. American
Economic Review, 83, 237-277.
Porter, M.E., 1985. Competitive Advantage: Creating and Sustaining Superior
Performance. Free Press, New York.
Porter, M.E., 1987. From competitive advantage to corporate strategy. Harvard
Business, Harvard.
Prahalad, C. K. and Hamel, G., 1990. The core competence of the corporation.
Harvard Business Review, 33, 79-91.
Raheja, C., 2005. Determinants of board size and composition: a theory of corporate
boards. Journal of Financial and Quantitative Analysis, 40, 283–306.
Rajan, R.G. and Zingales, L., 1995. What do we know about capital structure:
some evidence from international data. Journal of Finance, 50(5),
1421–1460.
Randoy, T. and Goel, S., 2003. Ownership structure, founder leadership, and
performance in Norwegian SMEs: implications for financing
entrepreneurial opportunities. Journal of Business Venturing, 18(5),
619-637.
Rechner, P. L., and Dalton, D. R., 1991. CEO Duality and Organizational
Performance: A Longitudinal Study. Strategic Management Journal,
12 ,155–160.
Reuer, J.J. and Leiblein, M.J., 2000. Downside Risk Implications of
Multinationality and International Joint Ventures. Academy of
Management Journal, 43, 203-214.
Reuer, J.J. and Tong, W.T., 2005. Real options in international joint ventures.
Journal of Management, 31 (3), 403-423.
Reuer, J.J. and Tong, W.T., 2007. How do real options matter? Emprical reseach
on strategic investments and firm performance. Advances in Strategic
Management, 24,145-173.
Reynolds, P.D., Miller, B. and Maki, W.R., 1995. Explaining regional variation in
business births and deaths: US 1976–88. Small Business Economics,
7, 389–407.
Roberts, K. and
Weitzman, M.L, 1981. Funding Criteria for Research,
Development, and Exploration Projects. Econometrica, Econometric
Society, 49(5), 1261-88.
Robins, J. and Wiersema, M. F., 1995. A resource-based approach to the
multibusiness firm: Empirical analysis of portfolio interrelationships
and corporate financial performance. Strategic Management Journal ,
16(4), 277-299.
Rumelt, R.P., 1984. Toward a strategic theory of the firm in Competitive strategic
management, pp. 556–570. Eds. Lamb, R. Prentice Hall, Englewood
Cliffs, NJ.
186
Ryan, H.E. and Wiggins, R.A., 2004. Who is in whose pocket? Director
compensation, board independence, and barriers to effective
monitoring. Journal of Financial Economics, 73(3), 497-524.
Salancik, G. and Pfeffer, J., 1980. Effects of ownership and performance on
executive tenure in U.S. corporations. Academy of Management
Journal, 23, 653–664.
Sanchez, R., 1993. Strategic flexibility, firm organization, and managerial work in
dynamic markets: a strategic options perspective. Advances in
Strategic Management, 9, 251–291.
Sanchez, R., 1995. Strategic flexibility in product competition. Strategic
Management Journal, 16, 135–159.
Sanchez, R., 1996. Strategic product creation: Managing new interactions of
technology, markets, and organizations. European Management
Journal, 14(2), 121-138.
Sanchez, R., 1997. Preparing for Uncertain Future. International Studies of
Management and Organization, 27(2), 71-94.
Sanchez, R., 2003. Integrating Transaction Costs Theory and Real Options Theory.
Managerial and Decision Economics, 24, 267–282.
Sanchez, R., 2004. Understanding Competence-Based Management Identifying and
Managing Five Modes of Competence. Journal of Business Research,
57, 518– 532.
Sanchez, R. and Heene, A., 1997. Reinventing Strategic Management: New Theory
and Practice for Competence-based Competition. European
Management Journal, 15 (3), 303-317.
Sanchez, R. and Heene, A., 2004. The New Strategic Management: Organization,
Competition and Competence. John Wiley & Sons, New York, NY.
Sanchez, R., Heene, A. and Thomas, H. (1996) Dynamics of competence based
competition: Theory and practice in the new strategic management.
Elsevire Pergamon Press, Oxford.
Schmalensee, R., 1989. Inter-industry studies of structure and performance in
Handbook of Industrial Organization, pp. 951-1009. Eds.
Schmalensee, R. & Willig, R. NorthHolland, Amsterdam.
Shleifer, A. and Vishny, R.W., 1992. Liquidation values and debt capacity: a
market equilibrium approach. Journal of Finance, 47(4), 1343–1366.
Simons, R., 2000. Performance Measurement and Control Systems for Implementing
Strategy. Prentice Hall, Upper Saddle River, NJ.
Smit, H. and Trigeorgis, L. 2004. Strategic Investment: Real Options and Games.
Princeton University Press, Princeton.
Sudarsanam, S., Sorwar, G. and Marr, B., 2006. Real options and the impact of
intellectual capital on corporate value. Journal of Intellectual Capital,
7 (3), 291-308
Teece, D.J., 1982. Towards an economic theory of the multiproduct firm. Journal of
Economic Behavior and Organization, 3, 39–63.
187
Teece, D.J., Pisano, G. and Shuen, A., 1997. Dynamic capabilities and strategic
management. Strategic Management Journal, 18(7), 509-533.
Thomsen, S. and Pedersen, T., 2000. Ownership structure and economic
performance in the largest European companies. Strategic
Management Journal, 21, 689-705.
Titman, S. and Wessels, R., 1988. The determinants of capital structure choice.
Journal of Finance, 43(1), 1–19.
Tong, W.T. and Reuer, J.J., 2006. Firm and Industry Influences on the Value of
Growth Options. Strategic Organization, 4, 71-95.
Trigeorgis, L., 1996. Managerial Flexibility and Strategy in Resource Allocation,
The MIT Press, London.
Vassolo, R. S., Anand, J. and Folta, T. B., 2004. Non-Additivity in Portfolios of
Exploration Activities: A Real Options-Based Analysis of Equity
Alliances in Biotechnology. Strategic Management Journal, 25, 104561.
Vollert, A., 2003. A stochastic control framework for real options in strategic
valuation. Birkhäuser, Boston.
Voordeckers, W., Van Gils, A. and Van den Heuvel, J., 2007. Board Composition
in Small and Medium-Sized Family Firms. Journal of Small Business
Management, 45(1), 137-156.
Werner, S., Brouthers, L.E. and Brouthers, K.D., 1996. International risk and
perceived environmental uncertainty: the dimensionality and internal
consistency of Miller's measure. Journal of International Business
Studies, 27(3), 571-87.
Wernerfelt, B., 1984. A resource-based view of the firm. Strategic Management
Journal, 5, 171–180.
Wernerfelt, B., 1995. The resource-based view of the firm: Ten years after.
Strategic Management Journal, 16, 171–174.
Widener, S.K., 2006. Associations between strategic resource importance and
performance measure use: The impact on firm performance.
Management Accounting Research, 17, 433–457.
Wilcox, H.D., Chang, K.C. and Grover, V., 2001. Valuation of Mergers and
Acquisitions In The Telecommunications Industry: A Study on
Diversification and Firm Size. Information and Management, 38, 459471.
Williamson, O., 1975. Markets and Hierarchies. Free Press, New York.
Williamson, O.E., 1988. Corporate finance and corporate governance. Journal of
Finance, 43, 567–591.
Young, C-S. and Tsai, L-C., 2008. The sensitivity of compensation to social capital:
Family CEOs vs. nonfamily CEOs in the family business groups.
Journal of Business Research, 61(4), 363-374.
188
Zahra, A., and Pearce J.A., 1989. Board of Directors and Corporate Financial
Performance: A Review and Integrative Model. Journal of
Management, 15, 291–334.
Zahra, S., 1996. Governance, ownership, and corporate entrepreneurship: the
moderating impact of industry technological opportunities. Academy
of Management Journal, 39, 1713–1735.
Zhang, A. and Aldridge, D., 1997. Mega Effects of Merger and Foreign Alliance:
An Event Study At The Canadian Airline Industry. Transportation
Res.-E, 33(1), 29-42.
Zhang, M.J. and Lado, A.A., 2001. Information systems and competitive
advantage: A company view, Technovation, 23(3), 147-151.
189
190
EKLER
EK.A Makina ve TaĢ Toprak Sektörleri
191
Ek. A
Çizelge A.1 : AraĢtırma Kapsamında Ġncelenen Firmalar
TaĢ ve toprağa dayali sanayi
Adana çimento (a)
Afyon çimento
Akçansa
Anadolu cam
Bati çimento
Batisöke çimento
Bolu çimento
Bursa çimento
Çimbeton
ÇimentaĢ
Çimsa
Denizli cam
Doğusan
EczacibaĢi yapi
Ege seramik
Haznedar refrakter
Izocam
Konya çimento
Kütahya porselen
Lafarge aslan çimento
Mardin çimento
Nuh çimento
Oysa çimento
Trakya cam
UĢak seramik
Ünye çimento
Metal eĢya, makine ve gereç yapim sanayi
Alarko carrier
Anadolu isuzu
Arçelik
Beko elektronik
Bosch fren sistemleri
BSH ev aletleri
DitaĢ doğan
Ege endüstri
Emek elektrik
EminiĢ ambalaj
F-M izmit piston
Ford otosan
Gersan elektrik
Ihlas ev aletleri
Karsan otomotiv
Klimasan klima
Makina takim
Mutlu akü
Otokar
Parsan
T. Demir döküm
TofaĢ oto. Fab.
Türk prysmian kablo
Türk traktör
Uzel makina
Vestel
192
Ek. A.1 Makina Sektörü Genel Verileri
Sektör MAK
Toplam
satıĢlar
2,5E+10
2E+10
YTL
1,5E+10
Toplam
Ġhracat
miktarı
1E+10
5E+09
0
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
Yıllar
Toplam
Ġthalat
miktarı
YTL
ġekil A.1: Makine Sektörü – 1996-2005 yılları Toplam SatıĢ değiĢimi
(ölçeklendirilmiĢ)
Sektör MAK- Toplam ÇalıĢan Sayısı
2500
2000
1500
1000
500
0
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yıllar
ġekil A.2 : Makine Sektörü – 1996-2005 yılları Toplam ÇalıĢan Sayısı değiĢimi
193
Sektör MAK
5
Firma baĢına düĢen 2 haneli
SIC kodu sayısı
4
Firma baĢına düĢen 4 haneli
SIC kodu sayısı
Firma baĢına düĢen ĠĢtiraklerin
2 haneli SIC kodu sayısı
3
2
1
Firma baĢına düĢen ĠĢtiraklerin
4haneli SIC kodu sayısı
0
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
Y?llar
ġekil A.3 : Makine Sektörü – 1996-2005 yılları SIC kodlu iĢ alanları sayısı değiĢimi
Ek.A.2 TaĢ Toprak Sektörü Genel Verileri
Sektör TAST
Toplam
5.000.000.000
SatıĢlar
YTL
4.000.000.000
Toplam
3.000.000.000
Ihracat
2.000.000.000
miktarı
1.000.000.000
Toplam
0
1995
Ġthalat
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
Miktarı
Yıllar
ġekil A.4 : TaĢ Toprak Sektörü – 1996-2005 yılları Toplam SatıĢ değiĢimi
(ölçeklendirilmiĢ)
Sektör TAST
16000
15500
15000
14500
14000
13500
13000
12500
12000
11500
Toplam
ÇalıĢan
Sayısı
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
Yıllar
ġekil A.5: TaĢ Toprak Sektörü – 1996-2005 yılları SIC kodlu iĢ alanları sayısı
değiĢimi
194
Sektör TAST
0,25
Firma baĢına düĢen 2 haneli
SIC kodu sayısı
Firma baĢına düĢen 4 haneli
SIC kodu sayısı
Firma baĢına düĢen ĠĢtiraklerin
2 haneli SIC kodu sayısı
Firma baĢına düĢen ĠĢtiraklerin
4haneli SIC kodu sayısı
0,20
0,15
0,10
0,05
0,00
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
Yıllar
ġekil A.6 : TaĢ Toprak Sektörü – 1996-2005 yılları SIC kodlu iĢ alanları sayısı
değiĢimi
195
EK.B ANKET ÇALIġMASI
STRATEJĠK OPSĠYON ANKETĠ
FĠRMA ADI:
FĠRMA ADRESĠ:
TARĠH
ANKETĠ DOLDURAN KĠġĠNĠN
ADI SOYADI:
BÖLÜMÜ:
UNVANI:
TELEFON:
FAKS:
E-POSTA:
196
1.
ġu andaki durumuzu göz önüne alarak aĢağıdaki yetenek ve kaynaklarınızı rakiplerinize
Genel yönetim yeteneği (fırsatları görebilmek,
etkili karar alma, hedef koyma vb.)
Üretim yeteneği (zamanında, kaliteli, ölçek ekonominse uygun üretim yapabilme vb.)
Lojistik yeteneği (hatasız, zamanında teslimat, iyi
envanter yönetimi vb.)
Bilgi teknolojileri yeteneği (uygun bilgi teknolojisi
sistemleri kurabilme, iĢletebilme vb.)
Finansman ve muhasebe yönetim yeteneği (etkin
kontrol mekanizmaları kurabilme, finansman planını etkin yaratabilme vb.)
Ġnsan kaynakları yönetim yeteneği (etkin iĢe alım,
ödül, performans vb. sistemler ile çalıĢma vb.)
SatıĢ ve pazarlama yeteneği (pazar ihtiyaçlarını
belirleyebilme, hedef müĢterilere uygun pazarlama
yapabilme vb.)
SatıĢ sonrası hizmetler yeteneği
Satın alma yeteneği
Arge yeteneği
Teknoloji yönetimi yeteneği (yeni teknolojilere
uyum sağlama, mevcut olanları doğru kullanma)
Yenilikçilik yeteneği (yeni ürünler ortaya koyma,
yaratıcılık)
MüĢteri ihtiyaçlarını anlama yeteneği
Çevreyle iliĢkilerin yönetimi yeteneği (toplum,
devlet vb. organizasyonun dıĢındaki elemanlarla
iyi iliĢkiler kurabilme vb.)
Mevcut fiziksel kaynaklar ( fabrika,coğrafi alan,
binalar, araziler, nakitler vb.)
Mevcut finansal yapı
Mevcut pazar payı
Mevcuttaki sektörde öncü olma
197
Tamamen Ġyi
Çok Ġyi
Az Ġyi
EĢit
Az Kötü
Kötü
Tamamen Kötü
göre değerlendiriniz. (1= Tamamen Kötü, 7= Tamamen Ġyi)
Mevcut ticari iliĢkiler
Mevcut ürün çeĢitliliği
Mevcut ürün teknolojisi
Mevcut tasarımlar
Mevcut ürün/hizmet kalitesi
Mevcut patentler ve isim hakları
Mevcut operasyonel yapı (operasyonel sistemler,
organizasyon Ģeması vb.)
Mevcut Ġmaj
Mevcut müĢteri sadakati
Mevcut Ģirket tanınırlığı/ bilinirlik
Mevcut müĢteri hizmetleri tanınırlığı
Mevcut iĢbirlikleri
Mevcut organizasyonel kültür
Mevcut insan kaynakları politikaları
Ġnsan kaynağı yapısı özellikleri (eğitin seviyesi
yüksek, uzman vb.)
Mevcut insan kaynakları sistemleri
198
Tamamen Ġyi
Çok Ġyi
Az Ġyi
EĢit
Az Kötü
Kötü
Tamamen Kötü
Mevcut teknolojiler
2.
ġu andaki durumunuzda aĢağıdaki özellikler firmanız için ne kadar geçerlidir? (1= Hiç
Yöneticiler genellikle önemli kararlara
çalıĢanları dahil ederler
ÇalıĢan eğitimi bir yatırımdan çok
maliyet olarak değerlendirilir.
Firma yönetimi yeni çevresel koĢullara
uyum sağlayabilmek için her alandaki
değiĢime olumlu bakar.
ÇalıĢanların
öğrenme
yeteneği
firmanın baĢarısında önemli bir faktör
olarak algılanır
Firmada
yenilikçi
düĢünceler
ödüllendirilir
Tüm çalıĢanların firmanın hedefleri
konusunda bilgisi vardır.
Firmanın tüm parçaları (çalıĢanlar,
bölümler, takımlar) firmanın temel
hedefine nasıl katkı sağladıklarını bilir.
Firmayı oluĢturan tüm parçalar birlikte
koordineli bir Ģekilde çalıĢır.
Firma
yenilikçiliği
iyileĢtirilmesinde
iĢ
süreçlerinin
bir süreç olarak
görür ve bunu teĢvik eder
Firma diğer firmaları ve sektörü izler,
faydalı
ve
ilginç
olabileceğini
düĢündüğü teknikleri ve pratikleri
kendine uyarlar
199
Katılıyorum
Tamamen
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Hiç Katılmıyorum
Katılmıyorum, 7= Tamamen Katılıyorum)
kaynaklardan
müĢteriler,
eğitim
(danıĢmanlar,
firmaları
vb.)
sağlanan deneyimler ve düĢünceler
firma için faydalı olarak değerlendirilir
ÇalıĢanların prosedürler ve yöntemler
hakkında düĢüncelerini belirtmesi ve
önerilerde bulunması firma kültürünün
bir parçasıdır.
Hatalar ve baĢarısızlar firma içerisinde
tüm düzeylerde daima tartıĢılır ve
analiz edilir.
ÇalıĢanlar kendi aralarında firma için
faydalı
olabilecek
yeni
fikirler,
programlar ve yöntemler hakkında
konuĢma fırsatına sahiptir.
Takım çalıĢması genel çalıĢma stilidir.
ÇalıĢanlar eski çalıĢanlar olmasa bile
geçmiĢteki
bilgileri
durumlarda
öğrenilen
öğrenmeleri
enstrümanları
(manueller,
sağlayan
veri
tabanları, dosyalar vb) vardır.
200
Katılıyorum
Tamamen
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Hiç Katılmıyorum
DıĢ
1990'ların sonu 2000’lerin baĢındaki (1999 sonrasında kotalı olan firmalarda ise ilk
3.
kotalı oldukları tarihteki) durumunuzu göz önüne alarak o yıllardaki yetenek ve varlıklarınızı
Genel
yönetim
yeteneği
(fırsatları görebilmek, etkili
karar alma, hedef koyma vb.)
Üretim yeteneği (zamanında,
kaliteli,
ölçek
ekonominse
uygun üretim yapabilme vb.)
Lojistik
yeteneği
zamanında
(hatasız,
teslimat,
iyi
envanter yönetimi vb.)
Bilgi
teknolojileri
(uygun
bilgi
yeteneği
teknolojisi
sistemleri
kurabilme,
iĢletebilme vb.)
Finansman
yönetim
ve
muhasebe
yeteneği
kontrol
(etkin
mekanizmaları
kurabilme, finansman planını
etkin yaratabilme vb.)
Ġnsan
kaynakları
yönetim
yeteneği (etkin iĢe alım, ödül,
performans vb. sistemler ile
çalıĢma vb.)
SatıĢ ve pazarlama
(pazar
belirleyebilme,
yeteneği
ihtiyaçlarını
hedef
müĢterilere uygun pazarlama
yapabilme vb.)
201
Tamamen Ġyi
Çok Ġyi
Az Ġyi
EĢit
Az Kötü
Kötü
Tamamen Kötü
rakiplerinize göre değerlendiriniz. (1= Tamamen Kötü, 7= Tamamen Ġyi)
sonrası
hizmetler
yeteneği
Satın alma yeteneği
Arge yeteneği
Teknoloji yönetimi yeteneği
(yeni
teknolojilere
sağlama,
uyum
mevcut
olanları
doğru kullanma)
Yenilikçilik
yeteneği
(yeni
ürünler ortaya koyma)
MüĢteri ihtiyaçlarını anlama
yeteneği
Çevreyle iliĢkilerin yönetimi
yeteneği (toplum, devlet vb.
organizasyonun
elemanlarla
dıĢındaki
iyi
iliĢkiler
kurabilme vb.)
Mevcut fiziksel kaynaklar (
fabrika,coğrafi alan, binalar,
araziler, nakitler vb.)
Mevcut finansal yapı
Mevcut pazar payı
Mevcuttaki
sektörde
öncü
olma
Mevcut teknolojiler
Mevcut ticari iliĢkiler
Mevcut ürün çeĢitliliği
202
Tamamen Ġyi
Çok Ġyi
Az Ġyi
EĢit
Az Kötü
Kötü
Tamamen Kötü
SatıĢ
Mevcut tasarımlar
Mevcut ürün/hizmet kalitesi
Mevcut
patentler
ve
isim
hakları
Mevcut
yapı
operasyonel
(operasyonel
sistemler,
organizasyon Ģeması vb.)
Mevcut Ġmaj
Mevcut müĢteri sadakati
Mevcut
Ģirket
tanınırlığı/
müĢteri
hizmetleri
bilinirlik
Mevcut
tanınırlığı
Mevcut iĢbirlikleri
Mevcut organizasyonel kültür
Mevcut
insan
kaynakları
politikaları
Ġnsan
özellikleri
kaynağı
yapısı
(eğitin
seviyesi
yüksek, uzman vb.)
203
Tamamen Ġyi
Çok Ġyi
Az Ġyi
EĢit
Az Kötü
Kötü
Tamamen Kötü
Mevcut ürün teknolojisi
1990'ların sonu 2000’lerin baĢındaki (1999 sonrasında kotalı olan firmalarda ise ilk
4.
kotalı oldukları tarihte) aĢağıdaki özellikler firmanız için ne kadar geçerlidir? (1= Hiç Katılmıyorum,
Yöneticiler genellikle önemli
kararlara
çalıĢanları
dahil
ederler
ÇalıĢan eğitimi bir yatırımdan
çok
maliyet
olarak
değerlendirilir.
Firma yönetimi yeni çevresel
koĢullara uyum sağlayabilmek
için her alandaki değiĢime
olumlu bakar.
ÇalıĢanların öğrenme yeteneği
firmanın baĢarısında önemli
bir faktör olarak algılanır
Firmada yenilikçi düĢünceler
ödüllendirilir
Tüm
çalıĢanların
hedefleri
firmanın
konusunda
bilgisi
vardır.
Firmanın
tüm
parçaları
(çalıĢanlar, bölümler, takımlar)
firmanın temel hedefine nasıl
katkı sağladıklarını bilir.
Firmayı oluĢturan tüm parçalar
birlikte koordineli bir Ģekilde
çalıĢır.
Firma
yenilikçiliği
iĢ
süreçlerinin iyileĢtirilmesinde
bir süreç olarak görür ve bunu
teĢvik eder
204
Katılıyorum
Tamamen
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Katılmıyorum
Hiç
7= Tamamen Katılıyorum)
diğer
firmaları
ve
sektörü izler, faydalı ve ilginç
olabileceğini
düĢündüğü
teknikleri ve pratikleri kendine
uyarlar
DıĢ
kaynaklardan
(danıĢmanlar,
müĢteriler,
eğitim firmaları vb.) sağlanan
deneyimler
ve
firma
faydalı
için
düĢünceler
olarak
değerlendirilir
ÇalıĢanların
prosedürler
yöntemler
ve
hakkında
düĢüncelerini
önerilerde
belirtmesi
bulunması
ve
firma
kültürünün bir parçasıdır.
Hatalar ve baĢarısızlar firma
içerisinde
tüm
düzeylerde
daima tartıĢılır ve analiz edilir.
ÇalıĢanlar
kendi
aralarında
firma için faydalı olabilecek
yeni fikirler, programlar ve
yöntemler hakkında konuĢma
fırsatına sahiptir.
Takım çalıĢması genel çalıĢma
stilidir.
ÇalıĢanlar
olmasa
eski
bile
çalıĢanlar
geçmiĢteki
durumlarda öğrenilen bilgileri
öğrenmeleri
sağlayan
enstrümanları (manueller, veri
tabanları, dosyalar vb) vardır.
205
Katılıyorum
Tamamen
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Az Katılıyorum
Katılmıyorum
Hiç
Firma
AĢağıdaki alanlardaki yetenekleriniz organizasyonunuzun dıĢ çevresindeki ve içsel
5.
süreçlerinin doğasındaki değiĢimlere cevap verebilmenize ne düzeyde katkı sağlıyor? (1= Alakasız,
Genel
yönetim
yeteneği
(fırsatları görebilmek, etkili
karar alma, hedef koyma vb.)
Üretim yeteneği (zamanında,
kaliteli,
ölçek
ekonominse
uygun üretim yapabilme vb.)
Lojistik
yeteneği
zamanında
(hatasız,
teslimat,
iyi
envanter yönetimi vb.)
Bilgi
teknolojileri
(uygun
bilgi
yeteneği
teknolojisi
sistemleri
kurabilme,
iĢletebilme vb.)
Finansman
yönetim
ve
yeteneği
kontrol
muhasebe
(etkin
mekanizmaları
kurabilme,
finansman yönetim
planını
Ġnsan
kaynakları
etkin
yaratabilme
yeteneği
(etkin iĢevb.)
alım, ödül,
performans
vb. sistemler
ile
SatıĢ
ve pazarlama
yeteneği
çalıĢma
(pazar vb.)
ihtiyaçlarını
belirleyebilme,
hedef
müĢterilere uygun pazarlama
yapabilme vb.)
SatıĢ
sonrası
hizmetler
Satın alma yeteneği
yeteneği
Arge yeteneği
206
Tamamen
Çok Fazla
Fazla
Orta
Az
Çok Az
Hiç
7 Tamamen)
Tamamen
Çok Fazla
Fazla
Orta
Az
Çok Az
Hiç
Teknoloji yönetimi yeteneği
(yeni
teknolojilere
sağlama,
uyum
mevcut
olanları
doğru kullanma)
yeteneği
Yenilikçilik
ürünler
ortaya
(yeni
koyma,
yaratıcılık)
MüĢteri ihtiyaçlarını anlama
yeteneği
Çevreyle iliĢkilerin yönetimi
yeteneği (toplum, devlet vb.
organizasyonun
elemanlarla
dıĢındaki
iyi
iliĢkiler
kurabilme vb.)
Genel
yönetim
yeteneği
(fırsatları görebilmek, etkili
karar alma, hedef koyma vb.)
Üretim yeteneği (zamanında,
kaliteli,
ölçek
ekonominse
uygun üretim yapabilme vb.)
Lojistik
zamanında
yeteneği
(hatasız,
teslimat,
iyi
envanter
yönetimi vb.) yeteneği
Bilgi teknolojileri
(uygun
bilgi
sistemleri
teknolojisi
kurabilme,
iĢletebilme vb.)
207
Tamamen
Çok Fazla
Fazla
Orta
Az
Çok Az
Hiç
6.
AĢağıdaki alanlardaki yetenekleriniz kendi içinizde ve diğer organizasyonlarla olan
koordinasyona ne kadar katkı sağlıyor. (1= Alakasız, 7 Tamamen)
yönetim
ve
(etkin
mekanizmaları
kurabilme, finansman planını
etkin yaratabilme vb.)
Ġnsan
kaynakları
yönetim
yeteneği (etkin iĢe alım, ödül,
performans vb. sistemler ile
çalıĢma vb.)
SatıĢ ve pazarlama
(pazar
yeteneği
ihtiyaçlarını
belirleyebilme,
hedef
müĢterilere uygun pazarlama
yapabilme vb.)
SatıĢ
sonrası
hizmetler
Satın alma yeteneği
yeteneği
Arge yeteneği
Teknoloji yönetimi yeteneği
(yeni
teknolojilere
uyum
sağlama,
mevcut
Yenilikçilik
yeteneği olanları
(yeni
doğru
ürünlerkullanma)
ortaya
koyma,
yaratıcılık)
MüĢteri ihtiyaçlarını anlama
yeteneği
Çevreyle iliĢkilerin yönetimi
yeteneği (toplum, devlet vb.
dıĢındaki
organizasyonun
elemanlarla
iyi
iliĢkiler
kurabilme vb.)
208
Tamamen
Çok Fazla
Fazla
Orta
Az
muhasebe
yeteneği
kontrol
Çok Az
Hiç
Finansman
yönetim
Genel
yeteneği
(fırsatları görebilmek, etkili
karar alma, hedef koyma vb.)
Üretim yeteneği (zamanında,
kaliteli,
ölçek
ekonominse
uygun üretim yapabilme vb.)
Lojistik
yeteneği
zamanında
(hatasız,
teslimat,
iyi
envanter yönetimi vb.)
Bilgi
teknolojileri
(uygun
bilgi
yeteneği
teknolojisi
sistemleri
kurabilme,
iĢletebilme vb.)
Finansman
yönetim
ve
muhasebe
yeteneği
kontrol
(etkin
mekanizmaları
kurabilme, finansman planını
etkin yaratabilme vb.)
Ġnsan
kaynakları
yönetim
yeteneği (etkin iĢe alım, ödül,
performans vb. sistemler ile
çalıĢma vb.)
SatıĢ ve pazarlama
(pazar
yeteneği
ihtiyaçlarını
belirleyebilme,
hedef
müĢterilere uygun pazarlama
yapabilme vb.)
SatıĢ
sonrası
hizmetler
Satın alma yeteneği
yeteneği
Arge yeteneği
209
Tamamen
Çok Fazla
Fazla
Orta
Az
Çok Az
Hiç
7.
AĢağıdaki yetenekleriniz firma varlıklarını etkin ve verimli bir biçimde kullanmaya ne
düzeyde katkı sağlıyor? (1= Alakasız, 7 Tamamen)
Tamamen
Çok Fazla
Fazla
Orta
Az
Çok Az
Hiç
Teknoloji yönetimi yeteneği
(yeni
teknolojilere
sağlama,
uyum
mevcut
olanları
doğru kullanma)
Yenilikçilik
ürünler
yeteneği
ortaya
(yeni
koyma,
yaratıcılık)
MüĢteri ihtiyaçlarını anlama
yeteneği
Çevreyle iliĢkilerin yönetimi
yeteneği (toplum, devlet vb.
organizasyonun
elemanlarla
dıĢındaki
iyi
iliĢkiler
kurabilme vb.)
Genel
yönetim
yeteneği
(fırsatları görebilmek, etkili
karar alma, hedef koyma vb.)
Üretim yeteneği (zamanında,
kaliteli,
ölçek
ekonominse
uygun üretim yapabilme vb.)
Lojistik
zamanında
yeteneği
(hatasız,
teslimat,
iyi
envanter yönetimi vb.)
210
Tamamen
Çok Fazla
Fazla
Orta
Az
Çok Az
Hiç
8.
AĢağıdaki yetenekleriniz organizasyonun paydaĢlarının (müĢteriler, hissedarlar, önemli
kaynak sağlayıcıları vb.) beklentilerini karĢılamada ne düzeyde katkı sağlıyor. (1= Alakasız, 7
Tamamen)
Bilgi
teknolojileri
(uygun
bilgi
yeteneği
teknolojisi
sistemleri
kurabilme,
iĢletebilme vb.)
Finansman
yönetim
ve
muhasebe
yeteneği
kontrol
(etkin
mekanizmaları
kurabilme,
finansman yönetim
planını
Ġnsan kaynakları
etkin yaratabilme
yeteneği
(etkin iĢevb.)
alım, ödül,
performans
vb. sistemler
ile
SatıĢ
ve pazarlama
yeteneği
çalıĢma vb.)
(pazar
ihtiyaçlarını
belirleyebilme,
hedef
müĢterilere uygun pazarlama
yapabilme vb.)
SatıĢ
sonrası
hizmetler
Satın alma yeteneği
yeteneği
Arge yeteneği
Teknoloji yönetimi yeteneği
(yeni
teknolojilere
sağlama,
uyum
mevcut
olanları
doğru kullanma)
Yenilikçilik
ürünler
yeteneği
ortaya
(yeni
koyma,
yaratıcılık)
MüĢteri ihtiyaçlarını anlama
yeteneği
Çevreyle iliĢkilerin yönetimi
yeteneği (toplum, devlet vb.
organizasyonun
elemanlarla
dıĢındaki
iyi
iliĢkiler
kurabilme vb.)
211
9.
Mevcut durumunuzu göz önüne alarak aĢağıdaki önermelerden size en uygun olanı seçiniz.
Tam
Merkezi
Tam Merkez Kaç
(Her
(Ġlgili Her konu
Ģeyi
üst yönetim Çok
Az
Çok
Az
Ġlgili
Yerde
belirler)
Merkezi Merkezi Orta Merkezkaç Merkezkaç Karara Bağlanır)
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
Kararlarınız ne
kadar
merkezidir
Orta
Hiç
Belirli
Çok
Az
Belirlidir
Az
Düzeyde
Çok
Çok
Tamamen
Belirlidir
Belirlidir
Belirlidir
Fazla
Belirlidir
Değildir
(1)
ÇalıĢanların
belirlidir
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
ne
yapacakları,
nasıl
yapacakları,
neleri
baĢaracakları ne
kadar belirlidir
Firma yöneticilerinizin davranıĢlarını aĢağıdaki eksende tanımlayan düzey hangisidir.
Yönetici
Delege eder, ana yön
Her
DavranıĢları
belirler,
kontrol
motive
eder,
uzun döneme bakar
(1)
detayla
uğraĢırlar,
esaslıdır,
döneme odaklanır
(2)
(3)
212
(4)
(5)
(6)
(7)
kısa
Firma yöneticilerinizin stratejik karar vermedeki tutumlarını aĢağıdaki eksende tanımlayan düzey
hangisidir.
Strateji Karar
Mevcut
durumdaki
çevre
Verme
koĢullarını ve fırsatları göz
çıkabilecek fırsatlar ve
Tutumu
önünde bulundurur.
seçeneklere odaklanır.
(1)
Gelecekte
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
ortaya
(7)
ġu anda aĢağıdaki konularda rakiplerinize göre baĢarınız nedir?
SatıĢlardaki
artıĢ
Pazar payı
Karlılık
Biraz
Hemen hemen aynı
Az
Çok
Çok Az
Az
Az
düzeyde
Fazla
Fazla
Fazla
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
Az
Hemen hemen aynı
Az
Çok
Çok
DüĢük
DüĢük
DüĢük
düzeyde
Fazla
Fazla
Fazla
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
Az
Hemen hemen aynı
Az
Çok
Daha
DüĢük
DüĢük
DüĢük
düzeyde
Fazla
Fazla
Fazla
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
213
Faaliyet gösterdiği alanda çok
değiĢmeyen hizmet ve ürünler
sunarak bir özel alan oluĢturur.
Genellikle
yeni hizmet ve
pazar değiĢimlerinin öncüsü
değildir.
Pazarda
doğrudan
kendisini
ilgilendirmeyen
değiĢimlerle
ilgilenmeme
eğilimindedir,
varolan
alandaki iĢlerini en iyi Ģekilde
yapmaya odaklanır.
Çok
değiĢmeyen
temel
hizmetler sunarken seçilmiĢ ve
gelecek vadeden yeni hizmet
ve
pazar
geliĢmelerini
karĢılamaya
çalıĢır.
Yeni
hizmet ve servislerde nadiren
öncüdür.
Ancak
öncü
firmaların yeniliklerini sürekli
izleyerek,
bu
hizmetleri
maliyet açısından daha etkin
veya
daha
hizmetler
iyi
tasarlanmıĢ
olarak
sunmaya
çalıĢır.
Sunduğu
ürünlerde
hizmetler
sıkça
ve
değiĢiklik
yapar. Yeni servis alanı ve
pazar değiĢimlerinde, bütün
hepsi
sürekli
baĢarılı
olmasa
öncü
da,
davranır.
Pazardaki yeni oluĢan talepleri
ve fırsatları önceden görerek,
bunlara cevap verir.
214
n
Tamame
Fazla
Çok
Fazla
Orta
Az
Hiç
kadar karakterize eder
Çok Az
Firmanızı aĢağıdaki ifadeler ne
10.
Ġlk sütunda belirlenen periyotlarda
sizin firmanız ve sektörünüz için en uygun olan
seçeneği iĢaretleyiniz
Tamamen
Çok
Az
Orta
Fazla
Çok
Tamamen
Belirsiz
Az
Belirli
Belirli
Belirli
Fazla
Belirli
(3)
(4)
(5)
Belirli
(1)
Belirli
(2)
Ġçinde
1996-
bulunduğunuz
2001
(7)
(6)
endüstri ne kadar
2001-
belirlidir
2004
20042008
Tamamen
kadar kıttır.
ne
Kıt
Normal
Bol
Bol
Bol
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
1996-2001
kaynaklar
Tamamen
Kıt
2001-2004
endüstri
bulunduğunuz
Çok
Kıt
2004-2008
Ġçinde
Az
215
endüstride büyüme
bulunduğunuz
endüstride talep ne
endüstride
fırsatlar
ne kadar fazladır
2001-2004
bulunduğunuz
2004-2008
Ġçinde
1996-2001
2004-2008
kadar yüksektir
2001-2004
Ġçinde
1996-2001
2004-2008
ne kadar yüksektir
1996-2001
bulunduğunuz
2001-2004
Ġçinde
216
Tamamen
Çok Fazla
Fazla
Hiç
ne kadar karakterize eder
Az
aĢağıdaki ifadeler sektörünüzü
Orta
periyotlarda
Çok Az
TanımlanmıĢ
2001-2004
1996-2001
2004-2008
Rekabet
Teknoloji
1996-2001
2004-2008
2001-2004
2004-2008
2001-2004
Ürün
ne
kaynaklar
pazarı
talep
kadar
Kullandığınız
ve
servisler
ve
1996-2001
alanlar
1996-2001
endüstride aĢağıda tanımlanan
tahmin
edilebilir?
217
Tamamen Belirli
Çok Fazla Belirli
Fazla Belirli
Orta Belirli
Az Belirli
Çok Az Belirli
Tamamen Belirsiz
Ġçinde
bulunduğunuz
Politik ve makro
2004-2008
2001-2004
ekonomik koĢullar
1996-2001
2004-2008
2001-2004
edilebilir?
Tamamen Belirli
tahmin
Çok Fazla Belirli
kadar
Orta Belirli
ne
Az Belirli
alanlar
Çok Az Belirli
endüstride aĢağıda tanımlanan
Fazla Belirli
bulunduğunuz
Tamamen Belirsiz
Ġçinde
11.
1990'ların sonu 2000’lerin baĢındaki (1999 sonrasında kotalı olan firmalarda ise ilk
kotalı oldukları tarihteki) durumunuzu göz önüne alarak aĢağıdaki önermelerden size en uygun olanı
seçiniz.
Tam
Merkezi
Tam Merkez Kaç
(Her
(Ġlgili Her konu
Ģeyi
üst yönetim Çok
Az
Az
Çok
Ġlgili
Yerde
belirler)
Merkezi Merkezi Orta Merkezkaç Merkezkaç Karara Bağlanır)
(1)
(2)
(3)
(4)
Kararlarınız ne
kadar
merkezidir
218
(5)
(6)
(7)
Orta
Çok
Hiç
Az
Belirlidir
Belirli
Az
Düzeyde
Çok
Çok
Tamamen
Belirlidir
Belirlidir
Belirlidir
Fazla
Belirlidir
Değildir
(1)
ÇalıĢanların
belirlidir
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
ne
yapacakları,
nasıl
yapacakları,
neleri
baĢaracakları ne
kadar belirlidir
Firma yöneticilerinizin davranıĢlarını aĢağıdaki eksende tanımlayan düzey hangisidir.
Yönetici
Delege eder, ana yön
Her
DavranıĢları
belirler,
kontrol
motive
eder,
uzun döneme bakar
detayla
uğraĢırlar,
esaslıdır,
kısa
döneme odaklanır
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
Firma yöneticilerinizin stratejik karar vermedeki tutumlarını aĢağıdaki eksende tanımlayan düzey
hangisidir.
Strateji Karar
Mevcut
Verme
koĢullarını ve fırsatları göz
çıkabilecek fırsatlar ve
Tutumu
önünde bulundurur.
seçeneklere odaklanır.
(1)
durumdaki
çevre
Gelecekte
(2)
219
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
ortaya
ġu anda aĢağıdaki konularda rakiplerinize göre baĢarınız nedir?
SatıĢlardaki
artıĢ
Pazar payı
Karlılık
Biraz
Hemen hemen aynı
Az
Çok
Çok Az
Az
Az
düzeyde
Fazla
Fazla
Fazla
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
Az
Hemen hemen aynı
Az
Çok
Çok
DüĢük
DüĢük
DüĢük
düzeyde
Fazla
Fazla
Fazla
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
Az
Hemen hemen aynı
Az
Çok
Daha
DüĢük
DüĢük
DüĢük
düzeyde
Fazla
Fazla
Fazla
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
(7)
220
Faaliyet gösterdiği alanda çok
değiĢmeyen hizmet ve ürünler
sunarak bir özel alan oluĢturur.
Genellikle
yeni hizmet ve
pazar değiĢimlerinin öncüsü
değildir.
Pazarda
doğrudan
kendisini
ilgilendirmeyen
değiĢimlerle
ilgilenmeme
eğilimindedir,
varolan
alandaki iĢlerini en iyi Ģekilde
yapmaya odaklanır.
Çok
değiĢmeyen
temel
hizmetler sunarken seçilmiĢ ve
gelecek vadeden yeni hizmet
ve
pazar
geliĢmelerini
karĢılamaya
çalıĢır.
Yeni
hizmet ve servislerde nadiren
öncüdür.
Ancak
öncü
firmaların yeniliklerini sürekli
izleyerek,
bu
hizmetleri
maliyet açısından daha etkin
veya
daha
hizmetler
iyi
tasarlanmıĢ
olarak
sunmaya
çalıĢır.
Sunduğu
ürünlerde
hizmetler
sıkça
ve
değiĢiklik
yapar. Yeni servis alanı ve
pazar değiĢimlerinde, bütün
hepsi
sürekli
baĢarılı
olmasa
öncü
da,
davranır.
Pazardaki yeni oluĢan talepleri
ve fırsatları önceden görerek,
bunlara cevap verir.
221
n
Tamame
Fazla
Çok
Fazla
Orta
Az
Çok Az
kadar karakterize eder
Alakasız
Firmanızı aĢağıdaki ifadeler ne
222
ÖZGEÇMĠġ
Ad Soyad: Sezi Çevik ONAR
Doğum Yeri ve Tarihi: Ġzmir, 1979
Adres: ĠTÜ ĠĢletme Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü, Maçka, Ġstanbul
Üniversite:
ĠTÜ
Yayın Listesi:
 Çevik Onar, S., Polat, S. (2008) The Factors Effecting the Relation between the
Strategic Options and the Competence Building Process: An Empirical Examination.
8th International Conference on Competence-Based Management (8th ICCBM):
Perspectives on Management Theory, Research, Practice, and Education, 01-03
Ekim, 2008, Danimarka.
 Çevik Onar, S., Polat, S., Kutlu, A.C. (2008) Firma ÇeĢitlendirme Stratejileri ve
Firma Performansı Üzerine Etkisi : Bir Türkiye Uygulaması - Yöneylem AraĢtırması/Endüstri Mühendisliği - XXVIII Ulusal Kongresi, 30 Haziran-02 Temmuz 2008,
Ġstanbul.
 Çevik S., AktaĢ E., Topcu Y.Ġ. (2008), ―A Multi Criteria Decision Aid Based
Evaluation of Consumer Adoption: The Case of Internet Banking in Turkey‖. The
19th International Conference on Multiple Criteria Decision Making, Ocak 7-12,
2008, Auckland, Yeni Zelanda (Bildiri özetleri kitabı).
 Çevik Onar, S., Polat, S. (2007) The Effect of Mergers And Acquisition Strategies
On Firms' Performance: An Evidence From Turkey IFAC-CEFIS Symposium 07, 911 October 2007. (Proceedings Book)
 Çevik Onar, S., Polat, S. (2007) The Effect Of Joint Ventures On Firms'
Performance YA/EM'2004 – Operations Research/Industrial Engineering - XXVII
National Congress, 02-04 July 2007.
 Cevik S., AteĢ, Y.N. (2007) A Model for Supply Chain Optimization Problems,
Journal Of Multiple-Valued Logic And Soft Computing (in publishing process)
 Dinç, E., Çevik,S., Polat, S. (2004) The Relation between Corporate Strategies and
Market Performance. YAEM XXV. National Congress, Istanbul (4-6July 2004)
Proceedings Book, p. 41-42.
223
 Çevik,S., Polat, S., (2004) The Effect of Strategies on Firms’ Financial
Performance, YAEM XXIV. National Congress, Gaziantep-Adana (15-18 June
2004) Proceedings Book, p. 552.
 Topcu, Y.Ġ., AktaĢ, E., Çevik, S. (2004) ―Cognitive Map – Knowledge Based DSS
Integration for the Adoption of Internet Banking‖. 4th Annual Conference:
International Academy of E-Business, March 28-31, 2004, Atlantic City, NJ, USA
(Proceedings Book, p. 153-156)
224
Download