Toplu İşçi Çıkarılmasında İşe Alınma Zorunluluğu İşverenler, çalışma mevzuatına göre akit yapma özgürlüğüne sahiptirler. Toplu işçi kapsamında çıkartılan işçi, altı ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi alınmak istendiği takdirde niteliği uygun ise tercihen işe çağırılmak zorundadır. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işyerinde çalışan işçi sayısı: a) 20 ile 100 işçi arasında ise, en az 10 işçinin, b) 101 ile 300 işçi arasında ise, en az yüzde on oranında işçinin, c) 301 ve daha fazla ise, en az 30 işçinin, İşine 17. madde uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılacaktır. Bir işyerinde işlerine son verilen işçilerin sayısı yukarıda belirtilen sayıdan daha fazla olduğu takdirde işveren, yeni bir işe yerleştirilebilmeleri için, bunların isimlerini ve niteliklerini çıkarma tarihinden en az bir ay önce Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirmek zorundadır. Yapılacak bildirimde işçi çıkarmanın sebepleri, bundan etkilenecek işçi sayısı ve grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleşeceğine ilişkin bilgilerin bulunması zorunludur. Bildirimden sonra işyeri sendika temsilcileri ile işveren arasında yapılacak görüşmelerde, toplu işçi çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak işçi sayısının azaltılması yahut çıkarmanın işçiler açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi konuları ele alınır. Görüşmelerin sonunda, toplantının yapıldığını gösteren bir belge düzenlenir. Fesih bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğurur. İşveren toplu işçi çıkarılmasına ilişkin hükümleri iş güvencesine ilişkin 4857/18, 19, 20 ve 21’inci madde hükümlerinin uygulanmasını engellemek amacıyla kullanamaz; aksi halde işçi bu maddelere göre dava açabilir. İşyerinin bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı suretle faaliyete son verilmesi halinde, işveren sadece durumu en az otuz gün önceden Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirmek ve işyerinde ilan etmekle yükümlüdür. 4857 sayılı Yeni İş Yasası’nın 29’uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak toplu işçi çıkaran işveren veya işveren vekiline 2013 yılında işten çıkardığı her işçi için 485 TL para cezası uygulanacaktır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29’uncu maddesinde; işverenlerin, toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak istediği takdirde nitelikleri uygun olanları tercihen işe çağıracağı hükme bağlanmıştır. Bir işyerinin aynı şartlarla, işletilmesi veya işletmeye başlanması yahut mevsim ya da kampanya nedeniyle yeniden çalışmaya geçmesi hallerinde de işçi almak isteyen işverenlerin durumu uygun araçlarla yayınlamaları ve işçinin kaydettirdiği adresine duyurmaları gerekmektedir. Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmayacaktır. Mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçiler için noter tebligatı gönderilmesine gerek yoktur. Söz konusu duyurunun işçiye tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde işyerine başvurmayan işçilerin bu hakkı düşecektir. Ancak, bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumu mevzuatına göre emeklilik yaşını doldurmuş ve aynı zamanda yaşlılık veya emeklilik aylığına hak kazanmış olan işçiler hakkında tekrar işe alınma zorunluluğuna ilişkin hükümler uygulanmayacaktır. *** İş Kanunu ve idari para cezalarına itiraz 4857 sayılı Kanun’da idari para cezalarına karşı nereye itiraz edileceği belirtilmediğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27’nci maddesi uyarınca, tebliğ tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurulması gerekir. Toplu işçi çıkartılması nedeniyle idari para cezası uygulanması durumunda da itiraz edilmeden ödenebileceği gibi, doğrudan sulh ceza mahkemesine dava yoluna da gidilebilir. 18.09.2013 İbrahim IŞIKLI Dünya Gazetesi