ASOFORUM Nurettin ÖZDEBİR ASO YÖNETİM KURULU BAŞKANI Çap ve Çapsızlık başyazı Ağustos 2007’de başlayan, Eylül 2008’de derinleşen küresel kriz, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez dünya ekonomisinde daralmaya yol açarken küresel düzeyde işsizlikte ve yoksullukta önemli bir artışa neden oldu. 1929’da başlayan ve neredeyse 10 yıl süren Büyük Buhran’dan sonra yaşanan bu en büyük küresel krizin bir depresyona dönüşme ihtimali henüz ortadan kalkmış değil. ABD’de uygulanan parasal ve mali genişleme politikalarının ekonomik büyüme ve işsizlik üzerindeki etkileri sınırlı olmuştur. Bu nedenle ABD yasal sınırına ulaşmış olan borçlanma tavanını yukarı çekmek zorundadır. Ancak ABD’de borçlanma tavanını yükseltmek için Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki müzakerelerin sürdürülüş biçimi ve tarafların politik fırsatçılığı ibret vericidir. Başkan Obama’nın sergilediği tecrübesizlik ve kararsızlık artık beceriksizlik düzeyine ulaşmıştır. Cumhuriyetçi muhalifleri, onu yıpratmak ve gelecek seçimlerde ikinci kez seçilme şansını azaltmak için kendilerine sunulan fırsatları değerlendirirken, Demokratlar içinde onu savunacak ya da ona yol gösterecek güçlü bir liderlik bulunmamaktadır. Benzer bir sorun AB’de de yaşanmaktadır. AB’deki borç krizinin derinleşme ihtimali giderek artmaktadır. Yunanistan fiilen iflas etmiş durumdadır. Aynı durum, Portekiz ve İrlanda’nın da başına gelebilir. Ancak, asıl önemlisi İspanya ve İtalya’nın durumu. Her iki ülkenin de borçlanma faizleri yükselmeye devam etmektedir. AB; Yunanistan, Portekiz ve İrlanda gibi nispeten küçük ülkelerin doğurduğu sorunlarla bile zamanında ve yeterli bir kararlılıkla müdahele etmekte zorlanırken İtalya ve İspanya gibi büyük ülkelerin neden olabileceği sorunlarla nasıl başa çıkabilecekler? Bu soruyu ne yazık ki gönül rahatlığıyla cevaplayamıyoruz. Sarkozy ve Merkel, AB’de birbirlerinden rol çalmaya çalışırlarken, Berlusconi’nin başı seks skandallarından bir türlü kurtulamamaktadır. AB, zamanında karar alamamakta ve her gecikme sorunun daha da derinleşmesine yol açmaktadır. Dünya ekonomisindeki ikinci dip ihtimali giderek artmaktadır. Bu nedenle bizim ekonomi yönetimimiz de küresel ekonomide artan bu riskler karşısında uyarıda bulunmak ve herkesi ihtiyatlı olmaya davet etmek zorunda kalmıştır. Dünyamız, ekonomik sorunlarla uğraşırken şimdi siyasal bir kriz yaşama riskiyle karşı karşıyadır. Dünyanın en büyük ekonomilerinin yönetiminde bulunan liderlerin çapı bu ekonomik sorunlar karşısında çok küçük kalmakta, tam tersine ekonomik krizin çapının daha da büyümesine yol açmaktadır. Bu çap ve çapsızlık ikilemi ne yazık ki dünyamızın kaderi üzerinde önümüzdeki yıllarda belirleyici olacaktır. ANKARA SANAYİ ODASI YAYIN ORGANI | TEMMUZ / AĞUSTOS 2011 5