ِالرحِيم َّ ِبِسْ ِم اللَّهِ الرَّحْمَن ت لَنُكَفِّرَنَّ عَْنهُمْ سَيِّئَاِتهِ ْم ِ وَالَّذِي َن آَمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَا َجزِيََّنهُ ْم َأحْسَ َن الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُون ْ َوَلَن Muhterem Müminler. Alemlerin Rabbi olan HZ. ALLAH (c.c.) Ankebut Suresinde (7) : “İman edip iyi işler yapanların (geçmiş) kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.” Buyuruyor. Hz.Pir Efendimiz diyor ki!... Bugüne, bu zamana göre nasıl yaşantı lüzumlu ise onu düstur edin. Halkedilen güzelliklerle günü yaşa. Mazi geçti, geri getiremezsin. İstikbal, yani gelecek ALLAH’a malumdur, bilemezsin. Hal bugün. Bugün ise zamanında zuhur eden güzellikleri bul ve yaşa. Her devirde bu tabloyu çizmek ve halka sunmak din alimlerinin vazifesi idi. Amma halâ 1200 senelik içtihatla şeriat-i garrayı götürmeye çalışıyorlar. Dinine samimiyetle hizmet etme çabasında olan kardeşim! Gel, hizmeti bilerek yapalım. Günün yaratılan güzellikleri dışında güzeli göstermen mümkün değil. Maddeye bak, manayı anla. Bugünkü ilm-i tıp, mühendislik, mimarlık, ilm-i ticaret, ilm-i ziraat, erbab-ı sanat hiç değişmediler mi? Öyle mi görüyorsun? Anlatmak istediğim, “dinde reform” değil, haşa! Son gelen şeriat bir evvelki şeriatın zamana göre yaşama kolaylığını ihtiva eder. Tanzim-i ilahidir, rahmettir. ALLAH tarafından yasaklanmışın dışında güzelliklerden kaçmayalım. Misal mi: Cumhuriyet güzeldir. Bugün demokrasi güzeldir. İnsan hakları, laiklik güzeldir. Yaşanıyorsa bu güzellikler güzeldir. Güzelse İslam’dır. Hazret-i Kur’ân’ı yanlış tefsir ettik ve fikrimize uymayan, işimize gelmeyen yerleri sanki “Hazret-i ALLAH’tan daha iyi biliyormuş” edası ile güya düzelttik! Gülünç olduk. Perişan olduk. Ehline rica ediyorum: Bu günahımız için tövbe ve istiğfar yeterli değil. ALLAH emrinin aslına rücu edelim. Bu günahın başka tövbesi yok. İyi anlayıp, telafisini bilelim ve düzeltelim! ALLAH aşkına! 17.07.2015 M1