Untitled

advertisement
SİFR (ROLE)LER VE KtTAPLAR
Deliiletii'l-lliiiriıı,
Musa
L.Meymun
Fakültesi
İneeleyen
ve Yayıma
Tanıtan
el.Kurtulıl
d-Endelüsi.
(İlahiyat
1975, 850 s.
Hazırlayan:
Ord.
ARASINDA
Prof.
Prof.
Dr.
Dr.
Hüseyin
Salahüddin
ATAY.
en-Nahi
(Bağdad
Vnivp.rsitesi)
Çeviren
Ramazan
Musa h.Meymun,
ŞİMŞEK,
Yahudi
asıllı, Endclüslü
Hairin
adlı kitap,
letinin
nesiini doğru yola ve hidayete
anla~ılrnaktadır.
deleştiren
eserlerinin
Gayesi:
gerçı~kleri
ettikleri
maddi
Yahudi
olduğu
ağırlığı
Yahud i diyanetini
sahip
verilecek
şeye Iıağlanmasına
taraf
tutmaktır.
ve irfan
hikmetc
konuş."
sıfatlarına
sunmak
ne dercce
bizee şudur:
dayanır:
daima
bu nite-
doğrudur?
Bu ki-
midir?
nezaket
"Ya
İslam
orta
kurallarına
ki, müslümanlara
Bütün
gerçeklerin
bir şekil-
temeli şu ayet-i
onlarla
daima
ve
yolu göste-
uygun
dini akıl ve hakkaniyet
içindir
bir
ilirnde
km ar ve müba-
prensiplerinin
Muhammed,
ve doğ-
körü körüne
düşmanı
ve tatbikatta
Bu konudaki
için uğraş-
Yerindedir
Onun en büyük
Düşünce
ilih-e
gerçek
bilginin
yerinde
Evet!
ma d-
perdesini
arındırarak
Çünkii İslam Dini insanın
eder.
öğütler.
Şüphesiz
dini olduğu
öğütlemiştir.
ederek
hahsetmesi
karşıdır.
olanlarla
de tcmas kurulmasını
şünceyi
Allah'uı
katkıdan
mil.
yazdığı
Allah'ı
taassup
İslam dini dinde aşırı gidenleri
tavsiye
rir. Başka dinlerden
güzeliyle
cevap
olmasııı?
şiddetle
laga etmemelerini
kerimedeki
gözlerindeki,
izaha sürükleyen,
incelemesi
kendi
için bu kitabı
Atay gibi bir müslüman
emek harcayarak
Niçin yerinde
irfanda
etmek
her türlü
bir eseri araştırıp,
bu kadar
Bu sorulara
rudur.
davet
old uğu gibi tefsir ve te'vil
liklere
Delaletü'l-
bir filozoftur.
gibi göstermektir.
Saym Prof.Dr.Hüseyin
Okutmam.
Muasırı bulunan
oğullarına
kaldırıp,
mıştır.
taptan,
en değerlisidir.
ve O'nu şekil ve biçimlerle
yırtarak
Arapça
üslupların
dinidir.
öğrenmeyi
kendi temelinde
olduğunu
en
İlim
ve düiddia
1.62
RAMAZA),"
etmemiştir.
Seyiyeli
miiııakaşayı
ve ilmi araştırmaları
d üşünd üklerini
ve neler
deki miııetIerin
ayrı ayrı isimlere
olan ilahi iradeye
olduğunu
kabul
etmiştir.
teşkil
Milletleri
mdindeki
melini,
"Biz,
kardı~şçe
tek Tanrı inancına
topyekfın
neliktir.
Kur'an'da:
etrafında
hlamiyet
davet
asıl
tabii
Ye miIIetkr
diye."
çağırmıştır.
yaşamaya
dant
edişi hu ılinin
bilgi a1ış-verişinin
işe haşlamas1U(laki
yaşama
huzuruııu
temin
dinIere inananları
Kur'an'da
buna
benzer
ayetler
ve yapıcı tenkidlere
bütün
kapıları
açık olduğuna
iç alemimizi
tumamıza
ve bizi saran
bizi ısrarla
Necran'daıı
Hıristiyan
yaptığı
inyö-
bir nokta
bütün
kelimesi
adalet
olmasa
kainatı
doğru
anlamında
hilc, İslam'ın
şüphemiz
yok-
iJlcelememiz(~, araş-
çağırmaktadır.
Peygamberimiz,
defa tartışma
seva'in
t(~te-
hikmet,
müşterek
kullanılmaktadır.
Kendi
Buradaki
hir
amacına
De ki: "Ey kitap ehli, aramızdaki
birleşelim."
tur.
yarat-
ve yarılı mlaş malarına
bir söz etrafında
düşünee
halinde
Tabiatlarındaki
öğret miştir.
ederek
Diğer Semavi
birleşmeye
yaratılışlarındaki
gelir. Milletlerarası
birlik içerisinde
neler
Yeryüzün-
ırk ve isim farklılığının
taııış malarına
prensibinden
sanların
oluşIı.nlıı,
sizi kabileler
yine
sulh içinde,
adiilet
sahip
başkalarılUn
emretmiştir.
ve yardımlaşasınız
aralarında
etmeyeeeğini
bilmemizi
Aralarındaki
tanışasıııız
isim farklılıklarının
engel
hildiklerini
bağlamıştır.
tık ki, birbirinizle
ŞiMŞEK
ve Yahfıdiler'le
dini konularda
halde, hiçbir zaman kırıcı ve usandırıcı
gelen Nasrani
heyetle
yaptığı
gırışıınızııı
bu kadar
tartışma
herkes
birliok
olmamıştır!.
tarafından
bi-
lin mektedir.
Konuya
Meymfın
gibi
Yahfıdi
tenkit
edilecek
takım
müslümanlarca
bir davranış
lar şunu bilmelidir
tartışmaktan
olarak
kabul
akliyle
ölçen, iradeyle
mayı
saymış
ibadet
olmallığlll1n
hilinmesi
olmasmllaki
gitmekten
sayar.
maksat,
konuşmanın
ve o meseleleri
asla ı;ekinınez.
Çünkü
değeri
Bütün
konularda
Bunun
halife olmak en mükemmel
içindir
veren
ki insanoğlunu
değeri en güzel şekilde
sıfatları
ve
şahsıııda
müsliimanen nazik
ınc-
açık açık, enine-boyuna
İslam
her şeyde
yegane
üstün kılan din, İslam dinidir.
hakettiği
Musa h.-
kınanacak
hilgisiz ve gaflct içindc olan bir-
gayesinı~ ma'tfıftur.
eılen ve ona hakettiği
ve insana
uzun
hakkında
ki İslam dini felsefi ve itikaıli
seleleI'in dahi üzerine
inceleyip
bir filozof
Düşünce
1 Bak: İslam ve Medeni Kannn Metinleri (I.ve 2.basım).
olmayı
t nsanı
ve araştır-
yeryüzünün
vermiştir.
toplamış
aklı esas
dindir.
halifesi
Y(~ryüzüne
gerektirir.
SİFH
Bu sıfatlardan
ne esaslara
bütün
(ROLF.)r,ER
titizlikle
"Deliiletü'l-Hiiirın"
kitabını
metodu
Wilfinson"
Sayın
takip
isimli
H.Atay
kitaba
kitabının
Mfısa b.Meymun'uIl
Bu vasfa
dir?
Musa h.Meymilu
Bu husus
luııda
Keliimı'ını
incelemiştir.
ve
İslam
ğunlukla
konuları
büyük
inaneı
hudi
Yahildi inancına
kfmdi inancına
diyanetini
hi:l., değerli
at.amayı:l..
mektedir.
miştir.
anlam
satır
alarak
satırlar
ileri gelen Ya-
kabul
mıdır,
filozof
ve
Söz konusu
olarak
müstehak
okumuş
bu filozofa
hocalık
edilmelidir.
yoksa
İslami
felsefesini
Sayın
değil
mi-
Felsefe
Oku-
ve İsliim
İlm-i
yapanlar,
katkıda
Çünkü
Muhitinin
İslam
birlikte,
getirmeye
şeriatına
önüne
Yahudi
yatar.
diye düşünmüştür.
çalışmıştır:
"Allah'ın
kitabını
incelerken;
olduğu
olmalıdır.
Bu arada
Tevhid
sıfatları
Allah'ın
Ya-
Öyleyse
sözünü
hakim
2 Bak: Deliileıü'I-HiJirin, Prof.Dr.Hüseyin Atay, 5.25.
3 Bak: Telıiifüıü'I-Fel<isefe, Mahmud Ehu'I-}'eyd, 5.138.
tabia-
Atay'ın
filo:l.ofu olarak
çalışmıştır.
yahana
adı
kabul
bir muhittc
Muhitiudeu
kavramına
sıfatları,
ne ka.
parlak
ayrı
et-
yetiş-
kendi inancını
zatındau
koÇo-
ileri sürmüşİnsanın
ilimler
onu da etkilemiş
ve ondan da müstakil değildir" demiştir.
olduğu
Belki de böylelikle
Musa b.Meymun'un
diyanet.indeki
Dolayısiyle
çalışmıştır.
dair konuları
alırım
İslami
ve müslüman
İncelemiş
basmaya
Sayın Prof.Dr.Hüseyin
da vermeye
Arp
garipsenmemelidir.
bağlılık
Kendi.
ve filozofların
yapmıştır.
bulunmuştur.
O, İsliim kültürünün
havası
etmemiştir3•
damgasını
ve Yahudi
şeklen ve rilhen
incelemiştir.
müslimlerin
büyiik incelemeler
dininin
H.Atay,
konuları
gayr.i
da ihmal
ve milletine
İslam
dar aldı ise, o kadar
rumakla
"İsrail
birkaç
Musa b.Meymun,
filozofu
bu tutumu
arkadaşımız
geçen filozofu
Önsöz'den
incelediği
olan Yahudilik
Musa b.Meymun'un
tında
Abdurrezzak'ııı
zikretmektedir.
inceleyen
eserleri üzerinde
medeniyetine
kendi
Atay
Sayın
Bu Yahudi
Endülüs'te
konuları
durduğu
d üşünürlerinin
nulara
Prof.Dr.Hüseyin
ve İslam
in-
kalmıştır.
Mustafa
ilimler
muasırlarının
önce İslami
üzerinde
Atay
ilgilidir.
kitabı
kelamcılarıydı.
Filozofumuz,
sinden
Prof.Dr.Hüseyin
gerf,ekten
Yunan
filozofları
Söz konusu
Sayın
inceleyen
araştırılmalıdırı.
yetişmiştir.
gerekir.
yazdığı
İslami
. .Adilii.
ve akla uymayan
itmek
Önsöz'ünde
hayatıyla
duygusudur
mantığa
sunan
hağlı
etmiştir.
hudi filozofIarıııdandır.
tür.
bir tarafa
esaslara
da aynı
Adalete,
hizmetine
463
ARA!>INDA
ve hakkaniyet
vermektir.
ve okuyucuların
da saydığımız
KİTAPı,AR
biri de tarafsızlık
göre hüküm
şüphe ve hurafeleri
celeyen
YE
kobir
değildir;
"Allah'ın
za.
464
RA)IAZAN
tından
müstakil
edemez"
lerken
rum.
olarak
demektedir.
karşılaşmış
olduğu
Sayın
Hairin"
kitabını
özetleyerek
yueuyu,
manda
kitabı
yoluyla
maksadımız,
kitaptaki
sunmak
değildir.
zevkinden
düşünce
sadece dikkat
takdir
olmayan
ve araştırma
sahasını
daraltmış
edeceğiz;
yanlışlarını
maktan
gayesinin,
inançlarııı
duğunu
"teşbih
ortaya
ve teesim"
müteşabih
et.rafındaki
evhamı
söylemektedir.
zahiri
kaldırıp;
gcrçekleri
ayetler
vardır.
alarak,
ona inanıp
daşmayan
"tcesim"
maniHarının
ortaya
ve "teşbih"
kavramlarını
ede-
ilk dik-
olmasıdır:
Kitabı
yaz-
ifade
ettiği
çıkarmak
has müşterek
Bilgisiz insanlar
Cenab-ı
Tak-
Musa b.Meymun,
le ilgili insanoğluna
de ettiği
oluruz.
işaret
Kitapta
mes'clesidir.
ayetlerin
"Teşbih"
manayı
koyacağız.
za-
görüşümüzlc
açıkça ilan ct.mekt.edir.
lerle ifade edilen birçok
zahiri
ve adilane
mes'ele ile söze başlamış
karşı olduğunu
Aynı
duracağız.
olan noktalara
ise tarafsızca
iki önemli
mes'ele
sakıncalı
üzerinde
bilgileri
olsak, oku-
oluruz.
noktalarda
"tecsim"e
Şayet böyle yapmış
çeken noktalar
V(~-
"Delalct.ü'lbütün
bırakmış
kadariyle
Birinci
olsun
mahrum
kati çeken konu, kitabın
başlangıçta
Türkiye'mezunları-
hir çaba içeri-
takdim
etmekten
Türkiye'-
kendi dilleriyle
olsun samimi
Sa-
hu uğurda
için yeni ılahiyat
yazımızda;
gerekeni
yapabiirliğimiz
yapmıştır.
ve hoealarııun
de en bariz delilidir.
bulunabilmek
kar-
Aslında
Bu sayıdaki
inceleme,
ceğiz. Doğru
bir çalışma
müessese
neşretmek
okumak
iııee-
görmüyo-
anlatmaktadır.
anlaşılmaktadır.
Biz bu yazımızda
dir edilmesi
gereken
göğüs gerdiklerinin
okuyucuya
onun
hizzat
yapan
katkıda
yazmalan
oldukları
kitabını
zorunluluğunu
ilgili büt.ün eserleri inceleyerek;
ya eski arapça
sinde
değiıımek
kitabında
öğretim
kültürüne
nın bu konuyla
"Delıiletü'l-Hiiirin"
Atay'ın,
karşılanması
ne gibi fedakarlıklara
de İslam
bir mana ifadı~
arC!ştırmaktaki metodunu ve hu uğurdaki
kitabı
konularda
gibi kendi başına
zorluklara
zorlukları,
yın Atay, takdirle
de İslami
düşünülemediği
olduğu
Çünkü kendisi,
şılaşmış
ŞİMŞEK
bu ayetlerin
Hakk'ın
olisim-
zatıyla
ifabağ-
olduğu
gibi kabul
etmiş-
bulma
ı;abalandır.
Daha
lerd ir.
ıkinci
mes'ele
ince bir deyimle,
sözünü
ettiği
rafından
bir tarafı
ise; akılla
şeriatla
her iki konu
asırlarca
ça görebilir.
Bu husust.a
inceleme
ilm-i
bulmaktır.
Musa b.Meymun
önce gelen İslam
enine-boyuna
"Müşebbihe"
ve münazaraları
arasını
arasını
kendisinden
önce incelenmiş,
kalmamıştır.
münakaşa
şeriatın
felsdenin
düşünürleri
tartışılmış,
ta-
değinmedik
ve "Mücesside"nin
arasında
zahmetine
her şahıs açık-
keliim
kat.lanan
hilginlerinin
geçen
küçümscnmeyecek
SİFR
sayıd a
kitabıarı
bu konudaki
t.aplarını
(ROLE)LER
YE
ortadadır.
eserleri,
"Kitah
İbn Hüşd'e
saydığımız
bilginler
Musa b.Meymi'ın
mıştır.
Diğer semavi
dinlere
ve ayetlerin
manalarını
arasındaki
luğu psikolojik
inanmayı,
larını
zahiri
"Tecrid"
sız şartsız
meydana
mutlak
Bu uyuşmazlığı
i\fusa
doğruluğuna
müşterek
noktaya
mana
ifade
hayret.e düşecektir.
leri bir tarafa
ile,
zor-
ruhi bakımdan
tam
görmektedir.
ayetleri
etmeğc
tarafIar
Bu konudaki
Huhi bakım-
ve Allah'ın
razı
sıfat-
oImamaktadır.
Böylece semh.-i kitaplara
felsefe
ve akılcılar
arasında
b.Meynııııı
şu sözleri
ilc izah
inanan
kayıt-
uyuşmazlık
sırtını
na olduğunu
mecazi manalarda
kullanıldığı
bıraktığını
dinınez
(s. 10).
Ancak
batıni
sık sık karşımıza
dolayı özür dilemektedir.
bu
bir ma-
bu metinlerin
(s. 10). Anladığımız
Yunan Fdsefesindcu
bağlı
bir acı,
ycni değiIdir.Çünkü
ötesinde,
ve
isim-
metinIerine
attığı ideal alem görüşünün
şeriatmda
AIJdu'r-Uahnıau,
dehşet
müşterek
edecektir
ulaş-
mahhıkatla
vakit,
kalbinde
dcvam
tt~'vil metodu
yeni değildir
ortaya
Çünkü Yahudilik
,~ Dr.Muhammed
taşımaya
kendisini
kaidelerini
haşka bir şey değildir.
Eflatun'ulI
kavramlarından
şeriatın
mana ifade eden şeriatın
ifade eden metinIerin
kabul etmektcn
Mfıs:ı b.Meymun,
çıktığı
peşine takılıp
Bu durumda
etmektedir:
bağlı kalmak
iht.iva ettiği,
karşısına
ki böylelikle
kullandığı
ve "tcesim"
ister ve aklının
şeriatın
ya aklının
sonu gelmez bir hayret
"teşbih"
ye "tcşbih"
metinIer
dönecektir.
Musa b.Meymıııı'un
kapılmıştır.
isterse,
Bu durumda
. Veya. müşterek
aklına
kafasında
eden
insan, onun metinlerine
yürütmek
gitmek
bırakacaktır,
zannedecektir
nıetod
gibi kabul
felsefi ilimIeri bir arada
t.ırmak istediği
kalacak,
taşımaktadır-
eden tesli miyetçi
İnsanoğlu
tercih etmektedir.
güz un-
iyi kavra-
ifade eden ilahi sıfatların
Akıl ise bu konudaki
inananlarla,
hakikati
durumlarını
çözmeğp- çalışmıştır.
ile olduğu
yakıııçalışma-
gelmektedir.
"İl m-i kelamın
şartıyla
iııcderken,
ııp-sneye tam teslimiyettc
manası
arasını
büyük
da aynı duyguları
bir sebebc bağlamaktadır.
ve "tenzib"i
İbn Rüşd ve ki-
hususunda
YP-"teesim"
old uğu gihi kabul
dan da buna pek meyyaldir.
Farabi'nin
felsefenin
psikolojik
inananlar
uyuşmaZıığı
inandığı
ortadadır.
bu konuyu
"teşbih"
Ye'n.ı\ihal",
kitaplarla
inananIarın
lar. Semavi kitaplardaki
akılcılar
ait kitaplar
birleştirmek
kitabında
Tevrat'a
465
ARASINDA
eL'Milcl
semavi
laştırmak
ve ikisini bir noktada
lar yapmışIardır4•
den vurmuştur.
KİTAPLAR
kadariyle
etkisine
çıkan "teesim"
Tevrat.'ta:
"Allah'ın
İslum Felsefcsinc adlı eseri. 5.379.
466
RAMAZAN
ŞİMŞEK
insanı kendi suretinde yarattığı" vardır. :\iusa b.Meymfuı ise ehediyet
idealine yorumlayarak: "Bundan maksat, (yani" İnsanoğlunu kendi suretimiz üzere yarattık" sözünden maksat) kalite ve akıl yoluyla idrak
edişidir, şekil ve maketi değildir" demektedir (s.27).
Kitabııun diğer bir yerinde "teesim" ifade eden metinleri ve sıfatları, ifade ettiği manalardan soyutlayarak "sudur" ve "feyz" nazariyeleri
ile izaha çalışmaktadır. Bunlardan maksa{hn zahiri mana ıleğil, insanoğlunun sahib olduğu aklın iIahi akla bağlı olmasıdır, (s.28) diye izaha
çalış maktadır.
Kitabın diğer hir yerinde ise: "Allah insanoğl una aklı vermekle III ükemmeIliği vermiş olmaktadır." Bu ise Adem'in isyanından önee meydana gelmiştir. Buna dayanılarak: "Allah Adem'i kendi şeklinde yarattı"
denilmektedir (s.29). Şurası bir gerçektir ki, Tevrat'taki "teesirn" ve "teşbih" ifade eden, Allah'ın insanoğlunun kendi suretinde, yarattığını ortaya koyan ayetlerden hiç birisi Kur'an-ı Kerim'de mevcut değildir.
Kur'an-ı Kerim'de: "Biz insanı en güzel bir surette yarattık" denilmektedir. Yahudi şeriatındaki metinlerin tam zıddına Kur'an'da: "Allalı
seni dilediği surette yarattı" ayeti mevcuttur. Yahudi inançlarının aksine olarak İslam inancında Allah hiç bir surette tasavvur edilemez. Onların inancının aksine Allah eisim değildir, mahlukattan hiç birisine benzemez. Yahudiliktc olduğu gibi, İslam fırkalarından Müeessime de, "teesim" ve "teşbih" de çok ileri giderek Allah'ı, mahlukata benzetmişlerdir.
Bunlardan başta gelenler "Kerramiyye" fırkasıdır. Musa b.Meymun'u
şu yönden takdir etmek gerekir: "Tesbih" ve "teesim" i ifade eden ilahi
sıfatları, zahiri manil.Iarından arındırmak için harcamış olduğu çabaların
umulan sonucu vermediğini açıkça itiraf etmektedir. Bir dereceye kadar
bunda muvaffak olduğunu mütevazi bir ifade ile anlatmaktadır.
Mfısa b.Meymun'u, kendisinden öneeki Yahudi filozoflarıımı "tecsim"i hafifletmek için ne kadar çaba harcadıklarına işaret ettiği için de
ayrıca takdir etmekteyiz (s.63).
Burada şöyle bir soru akla gelebilir: Filozofumuz, yazımızın başında
ifade ettiğimiz vahy ve gayb'e boyun eğenler grubunda mı yer alm.ıştır;
yoksa felsefe ve tabii iIimlere inananlar safında mı yer almıştır? Anlaşıldığına göre Musa b.Meymun her iki ilmi bir arada yürüttüğüne bizi inandırmaya çalışmaktadır. Taraf tutmadığını ve iki görüşten birisini tercih
etmediğini ifade etmektedir. İlahi kitapların her iki ilmi bir arada taşı-
SİFR
(ROLE)LEH
YE
KİTAPLAR
(lığını; hunlarııı
hirbirine
mavı kitapların
felsefi ilimIeri ihtiva
"tckvın"
sunun
konusuna
tabiı
mektedir.
kapalı
iIminden
yer verdiklerini
ilimler
(s.14).
değildir.
dairesi
hir parçasıdır.
maddeden
Mi'ısa b.Meymun'u
zu, ilahı sıfatlar
filozoflar
men Musa b.Meymun
Böylece
sefeyi tercih
zeri olmayan
dar
ilahi sıfatları
yalnız
durmaya
Tevrat'a
lüzum
özür dilesin,
hu konuda
etmektedir.
Biz ancak
itiraf
rat'ta:
"Allah
"Rahman,
rını tesbit
gök benim
"Arş"
ettiği,
veya ancak
bir sonuç
mes'elesi
variddir.
semaya
teşhih
Mcymun,
ifade eden manalardan
"arş ve kiirs"ü
Kitapta
la zamanında
eğitilmesini
konudaki
görüşünde
mektcdir.
Tcesim'i
lam Mezheplerinin
h.Meymun
reddeden
anlamı
ve İslam
olamaz diyor.
ifadelerinıı
karşılık
Kur'-
müteşabih
ayet-
Musa h.
reddetmeden
"Teesım"i
Zira "teesim"
tedir.
İkilik
ifade etmektedir.
daha
hir'iok
parçalara
Buna
da ayrılması
karşı
birbirinden
"tevhid"in
ortadan
gençlerin
"tee-
Filozofumuzun
ayıu
noktada
çıkan
Yahudi
olamayacağını
madde ve şekilden
ve İs.
meydana
(s.37).
kabul
Musa
açık
"tevhid"in
göre ikiye taksimi
bu
birleş-
farklı değildir.
kaldırmadan
mümkündür
(s, 39.40)
dayalı dinı bir inanç-
metodudur.
mezhepleri
Tcv.
Kur'an'da:
arşın hududla-
Kur'an'daki
temellerine
ka-
kendisi
duracağız.
karşılık,
Tevratlarda
ve her çeşidine
görüşü dı~ bu konuda
ifade ile anlatmaktadır.
istediği
vermediğini
biri d(~yeni yetişen
"tevhid"
öneren öğretim
Yahu(li
"teesim"i
ile ilgili konular
çok uzak olduğu ortadadır.
noktalardan
arındırılmış
ve felbir ben-
haşrnet ve büyüklükle tefsir etmektedir.
cn enteresan
sim" katkılarından
çekinmemek-
Kerim'de
üzerinde
hasrettiği
,hı'da benzeri bir ayete rastlanmamaktadır.
lerin,
rağ-
ve "teşbıh"
dedi, ibaresine
arşa hakim oldu" ibaresi
me\'-
Musa h.Meymun
çahalarının
arşımdır"
ihtilaf
kelameılara
geçmektedir,
Kur'an-ı
has "teesim"
hangi
(m ince konularda,
etmekten
grubuna
görmemekteyiz.
de-
felsefesinin
evrenin
Söz konusu
açıkça inkar
felsefeeiler
tarih
öte bir şey değildir.
mes'elede
gözden kaçmamaktadır.
tabii
alanların
yaratılış
takıştıkları
görüyoruz.
de-
insanlarına
olması,
felsefesinde
İşte bu kritik
konu-
edemez"
kaleme
felsefl çabalardan
safında
Musa b.Meymun
ettiği
Varoluş
felsefe ile Kelam'ın
ınes'elesidir.
"Tekyın"
inkar
geçmiş
Tevrat'ı
Se-
bu kitapların
bu sözü biz XX.asır
Bu rivayetler
girer.
araştıran
kimse
sözünün
ileri geçemez.
ilimIere
doğduğunu
Her şeyı~ rağmen
üzerinde
"Tekvin"
böyle demektedir.
Tabiı
çalışmaktadır.
delilolarak,
girdiğini
Musa b.Meymun'un
bir parça olmaktan
isbatlamaya
ettiğine
ileri sürmektedir.
içerisine
Tevrat'ta
diği gibi Tevrat'ta
tedir.
zıt olmadığını
467
ARASINDA
hir
hir
gelmekettiği
gibi
468
RAl\IAZAi'i
Şİ:lIŞEK
Yine kitapta dikkati çeken konulardan biri de ruhtan bahsetmesidir. Ruh kilinesinin birçok anlamlara geldiğini ve birkaç mana ifade ettiğini ileri sürmektedir. Bu konudaki sözlerinden anlaşıldığına göre, cesetlerin ölümnen sonra dirilişine inanmadığı anlaşılıyor. Bu noktada ayuen şöyle der: Ruh kelimesinin manalarından biri hayvani ruhtur. Bu
hayvani ruh insan ölünce insanı bırakır gider ve bir daha ona dönmez.
Böylelikle cesetten ayrılan hayat bir daha eesede dönmez. Ruh kelimesinin bir anlamı da insanın ölümünden sonra geriye kalan ve hiç yok olmayan bir şeyin adıdır. Bu ruh, kendini vareden AIIah'a döner (cesetten
ayrıldıktan sonra). Yine rfıhun anlamlarından biri de "el-Feyz el-İlahi"
denilen ilahi aklın taşışının adıdır, ki, bu iUihi akıl "feyz" peygamberlerin
üzerine taştığında ve doğduğunda, onlar peygamber olurlar." (s.96).
Yukardanberi anlattığımız konu, bize aşağıda anlatacağımız tarihi
hadiseyi hatırlatmaktadır: Kureyş Kabilesinin ileri gelenleriyle anlaşmalar
yaparak Hz.Peygamber'e ruh hakkında bir takım sorular yönelten Yahudi hahamlarını hatırlatmaktadır.
Her yönden engellemeye çalıştıkları yeni dine "akli feyz" teorisine dayanan bit takım felscfi manalar
karıştırarak bu yeni dinin sadeliğini ve inancındaki berraklığı bozmak istemişlerdir. Feyz felsefesinin karışık kavramlarıyla bu dini, esaslarından saptırarak sonuç alınmaz felsefi konulara sürükleyerek onun
inanç berraklığını bulandırmaya çalışmışlardır. J:<~akatKur'an'da bunlara verilen cevap kesin ve susturucu olmuştur. Ruh konusunda İslam
inancının açıklayabileceği bir ruh tarzı yoktur. Rfıh Allah'ın sırlarından
bir sır olarak kalacaktır. Kur'an-ı Kerim'de habamlara cevap mahiyetinde inen ayet bu manayı ifade etmektedir. "Rfıhun hakikat ve mahiyetini
Allah'tan başka kimse bilemez" denilmektedir. Başlangıçta da dediğimiz gibi Musa b.Meymun kelameı olmaktan çok felsefecilere daha yakındır. Bütün bu konulara felsefi açıdan bakmaktadır. Sıfatlar konusuyla meşgulolmaktan kendilerini alamayan kelameılar grubuna daha
uzak bir noktada bulunduğuna en kuvvetli delil ise, Allah'ın ahval ve
zati sıfatlarmı taptan inkar etmesidirs. "Hiçbir durumda, hiç bir bakımdan Allah'ın zati sıfatları yoktur. Allah'ın eisim olması mümkün olmadığı gibi, zatl sıfat sahibi olması da mümkün değildir. Onun zatmm birliğine, sıfatlarmm çokluğuna inanan biri tarafından ileri siirülen böyle
bir fikir, bundan sonraki gelenler tarafından kabul edilmiştir. Bu söz lafızda bir, manada çok olmak gibi çelişkili bir sözdür" (8.119). Musa b.
5 Bak.: Amidi, 5.27-30. Bu konu İslam ilııı-i Kelaııu'nda
felsefi ve karmaşık hir konudur.
sİFR
:\feyıııun
(ROLE)I,ER
bu sözleri ile Yahudi
na karşı çıkmakla
kalmayıp,
çıkıp Mutezilenin
sıfatlar
N asranilerin
Aynı
konuda
deyam
ederek
"Allah'uı
lerine benzer
Onlar da: "Aııah
hem birliğine
inanıp
fatları
eisim değildir.
birdir,
diyenin
sıfatları
kendisi
diyerek
toptan
değildir.
dediği
kuvvetlendirıııeye
Siz de benim
inkar
gibi.
yermiş
İnsaııı zati bir sıfada
tarif eden
insandır
önermesi,
önermc
içine alaıı zatın
Bu nitelikler,
varlığının
hir bağlantısı
insan
yan
yoktur.
Ona insan
da birden
zatında
bir artma
olması
zor"unludur.
şünmek
miimki.in
birden
Konuşma
olmaz.
değildir.
fazla
İmanın
niteliğe
edeinsan
konuşan
ve konuşma
mantıki
bir öner-
fazla
Çünkü
olması
ilc
vasıflarıııı
kaybeden
insan,
Bu vasıfları
kendinde
topla-
diye
insan olabilmesi
Adı gec;en nitelikler
d.:ğildir.
sahip
itiraz
için,
gerektirmez.
birden
ta
bu tutarsız
olmadığı
olmasını
ko-
insanın
olduğu
eden
benz(~r
"İnsan
hayvan,
Zira hayat
bir veya
da denemez.
başilc görü-
Ancak "o insan
ihtiva
ve canlılık
fazla
mana
bir önermedir.
niteliklerin
kendisi
derneğe
benzer.
ve tutarsızlığa
bir
ayııı olduğunu
insanın
saydığımız
adını alamaz.
bir insan
bir
henzersizlik
ise doğru
bir haldir
zatın
(kaziye)
insandır
gibi Mfısa h.l\feymuıı'un
doğru
sıfat
bir önerıne
İnsan
sı-
gelen mezhebi-
haııerinden
varlıkla
önermesi
"H
basİt-
deliller ileri sürmek-
Şayet
Konuşan
misaııerdeki
Allah
karşılığı
sözde(telaffuzda)tekrardan
ceksiniz.
medir.
mantıki
veya bir ismi açıklamaya
sözü
sözO'nun
(s.119).
zatının
mantık!
önermeIert:
bir varlıktır"
inanan,
etme manasına
Allah'ın
hu söz, yani
mürekkebin
etmektedir:
mantıki
insan
söyler-
üçü de birdir"
sözü gibidir
e;"alışınaktadır.
nuşan bir hayvandır"
kendisidir
(s.120).
"İşte
çokluğuna
manada
gibi) sıfat
Sanki
misal vermektedir,
sıfatlarını
açıkça
de ima yolu ile
sözü, X asraniler'in
üçtür,
göre bir takım
şöyle devam
(Mu'tezilenin
diyerek
a ynıdır"
aneak
Nasranilerin
ka hiç bir şey olmayacaktı.
şünü
birdir,
"Felsefi
için kendisine
Sıfat zatm
olsaydı
görüşüne
şiiyle demektedir:
zatının
hem de sıfatlarılUn
İşte hu konuda
tedir.
sıfatları
sözii aynen
ni desteklemek
ve geçicidir,
üç esasına da karşı
de karşı çıkmaktadır.
karşı old uğunu
konusundaki
anlayışı-
söylemektedir.
Mu tezilenin:
tir"
sıfatlar
diyanetinin
görüşlerine
görüşlerine
sıfatlar
469
ARASI:'lDA
müeessem
Hıristiyanlık
konusundaki
mutezilesinin
olduğunu
KİTAPI,AR
diyanetindeki
üç esasa dayanan
ken İslam
karşı
YE
olmaksl7.ın
o nitelikler
sayısınca
için bu niteliklere
insanın
varlığını
haiz
dü-
470
HAMAZA""
Musa L.Meymltn'la
Allah'ın
sıfatlarmı
ınana(la
m~fhum
bir olmayan
demektedir
gisi olmayan
yer alaııları,
zatının
aynı diyenler
dilerini
aldatmaktadır"
demektedir.
herhangi
Musa b.Meymun
basit
varlık
keyfiyetc
delalct
"Aııah'ın
bütün
(lan fazla
bir mana
Böylelikle
eden sıfat1ar
sıfatları
ifade
Allah'm
larmdaki
ifadc
fiillerinin
deHtlet ed(~r (s.126).
nadığı
gerekirken
bu fiilleri
şunu
yaratmaya
kunreti
reli zatıdır"
sözü ile eş anlamd adır.
şu açıklamasıyla
lanndan
soyutlama
çek anlamıla
tına
daha da açıklık
sıfatlandırma
hir eksiklik;
Illcktellir.
yoluyla
veya
Ama onu bir takım
ifade ed"r.
Halbuki
Biz bu mantığı,
karsak,
hiiıiin
islam
kclfllJlcıların
İlm-i
veya sıfat-
ki,
kemaliyete
başkalarını
zatıııa
aittir"
ifade eden bir itiraf
kmlinkarı
(Allah'ı
vasıftır.
vasıflandırma
bir mana
sıfat-
Onu gerO'nun
düşüncesi
za-
getirme-
ise şirk ve eksiklikler
açıkladık)
Kdaınının
nazarınıla
(s.140).
vasfetmek
yeterince
ken-
sözü Al-
İşte bu sözü "Allah'm
en doğru
ziyade
kı-
samimiyetle
çok gördüğünü
Mfısa b. Me)' mfın' u n sıfatları
sıfatlarla
biz konuyu
"Kutmuhtelif
anlamını
aynıdır.
Ru şekilde
zatına
marıa-
ifade eden,
problcıııe
kazanmaktadır:
budur.
Allah'a,
Sonuç olarak:
zatındaki
Allah'ın
vasıflanıhrmak
O'nun
eismi olma-
dönüp
ifade ettiği
gerekir
Esas
vardır
sıfatı ise zatıllln
(s.121).
getirmektedir:
başkalarma
fiilleri,
Kudret
değildir
eder. (Zatındaki
belirtmek
ıleğil midir?
ken-
bir şeyi va-
edip,
zatının
ise Allah'm
düşmektedir.
bütün
sıfatları
Öyleyse bu iki
tekrar
manalar
delalet
ipten ipc atlarcasma
"Aııah'ın
il-
kar-
dcr (s.126).
değişik
çokluğuna
is-
bir şey bulamamak-
çalışmaktadır
di yerek,
Bazı sıfatlar
kendi
olmayan
sözü şu noktaya
ettiği
Burada
söz oyunlarına
disi iera etmiştir.
lah'm
aittir
görüşünde
Allah'm
inkar
sonra,
ve
oyunlarıyla
mümkün
sıfatlarını
etlll~mektenir"
ve işaret
onlar
başka
izafc etmeye
zatına
\~okluğa değil).
eğilmesi
bütün
nitelendirdikten
Sözde
görüşünün
mantık
kurmak
bu
kazanamaz"
uğraşmaktadırlar.
bir bağlantı
Musa b.Meymfin
sal kitapların
sıfatlar,
Çünkü
ve hayretten
Allah'ın
olarak
"Kendi
ve küçük
O
ancak
sözler ve gerçekle
suçlamaktadır.
misaller
Hayal
manasız
etmektedir.
zıt şeyin arasını birlcştirmeye
zıt şeyin arasında
yan
kabul
hayali
mefhum
zatıllln aynı olmadığı
bir görüşü,
ohun,
etmektedir.
açık bir
delilsiz iddiacılıkla
uğraşmaktadır.
tadırlar.İki
sıfatları
dışında
ııe olursa
Vahdaniyelin
iddia
gerçekten
bir görüş olarak
şısında
et.mektedir.
kazanabileceğini
"tevhid
Bunun
görii~ ayrılıkları
inkar
(s.121). "Allah'ın
rar etmektedir.
retmeye
aramızdaki
topyekün
şekild(~ a,:ık bir
ŞİMŞEK
(s.140-141).
görüşüyle
reddcılilll1cyc
incelemeye
mahkümdur.
kalZira
SİFR
Allah'ın
(ROLE)LER
VE
maksat,
O'nun
sıfatlarılHlan
leri demektir.
Bu zatıııa
gerektirmez.
müsbet
Allah'ı
diğer
de olabilir,
'oirden fazlalığa
mahsus
ram adlı kitabında,
olmayan
Je olmayıp
da başkasında
mümkündür
sıfatlarla
celerine
devamlı
etmeyi
Evrendeki
evrimler
delalet
eden
edildiği
bütün
ayakta
fazla
görüşlerini
sında
yaratılmış
Yehova
açıkça
ilgisi yuktur
kullaııdığı
göre, hayattaki
bir
gizli
idi. Sahiiyy.:'-
kelime
ilc ifade
üçüncü
şahsa delalet. eden
edilemez.
şekline dönüştüğü
delilidir.
Allah'ın
gürmemektedir.
Allah'ın
güre, sanki
güriişleriIlden
varlığı
kanaatı
felsefi
varlığı ile dünyanın
Allah'lJI
çalışmak
sıfa tlanııı
hir tanesi ve ileri siır-
ile d ünyanın
Bu giirüş ise kendisini
olması ile isbata
Bu konuda
ınantığlJIa
zamanla
ki,
keramel-
zatıııa
hiçbir
kullanılmakt.a
hiçbir
Arapça'da
biri, Allah'nı
savunmasıdır.
bir çelişki
güç manasına
olan Allah
en tehlikeli
konulardan
fazla kaptırdığının
olmayan
dır. Allah'ın
Diğer isimlerle
hakkm.
hir ismi vardır
mümkün
(Yahve)
sıfatmı
isimleri
ağır basıyor.
Mi'ısa b.Meymun'un
d üğü kritik
bii-
arasııı-
bir kudret
Allah'ın
Ona göre Allah'ın
tasavvuru
mümkündür.
erkek veya dişi zamirleriIlin
daha
ma'nada
bu isim eski Sami kavimlerinin
tutan
Allah'ı
enerji ile madde
Bu isim eski Sami kaviml.:re
Belki zamirIe ifadesi
bende
vardır.
zaman,
ye göre de V acihü'l- Viieud
isnad et-
isnad etmek felsefi yönden
en kamil
özel isimdir.
Bana
geliyor.
canlılan
v(: tarif et-
siz de benim gibi onun düş ün-
Musa b.l\'Ieymun'un
Bu isim ise Yclıova
en büyük
(s.153 ve sonrası).
isim olarak
var olup,
gibi, k('ndiıı-
ınüsb(~t sıfatlar
değişiklikler
Yaratan'a
has görüşleri
o isimle tevessül
ler gerçekleşir.
olduğu
Bu gürüş ise hiçbir semav! din ölc;ülerine
sonsuz
gerektiriyor.
ila da kendine
Gaye/ii'l. Me-
Zira ona göre bu düşünce
sdbi sıfatlar
tf:crİd etmektir.
sığmamaktadır.
daki
Hf'atlar
hiç hiri zatıııda
da açıklamak
g~bi Allah'a
olması bakımıııdan
Çünkü Allah'a
isnad
yani
Bu konuda
mümkün
olan selb! sıfatlarla
zannettiği
kaydırıcı
tün sıfatlardan
özellikler
dcr ki; "Bir varlığı kendinde
tarif etmek
özellik-
fazla olma",lllı
Bunlardan
gelmez.
belki de katılmamaktasınız.
maddeleştirir.
ayıran
ayrılan
birden
(s.28).
Musa b.Meymt1n'un
menin ayakları
zatıııın
da olabilir.
eder anlamına
başkasında
mek
yaratıklardan
İmam d-Amidi
471
ARASI:'iDA
diğer yaratıklanıan
özellikler
sel bİ sıfatlar
delalet
KİTAPLAR
varlığını,
inkar
ctmekte
ikizdir.
daha
ezeli olması ara-
ıl ünyaııın
isı:, pek t.utarlı
Allah '.C dünya
ClicIi olduğu
konulara
sonradan
bir görüş değildir.
hir sakınca
İkişj hir anda
giirıııı:yen
hlılunJUu~-
472
tur.
RAMAZAN şhışEK
Konu ile ilgili olarak
varlığını
ve birliğini
felsefecilerin
aynen
şüphe
görüşü,ı ür.
Bu görüş
dayanmaktadır.
Allah
fiile dönüştürdü
mahiyetinde,lir.
rum.
Felscfeeilı,rin
mümkündür:
olmayışı"
tç
şuras)
maddeyi
ise d ünyanın
yaratmadı,
Allah'ın
ki, burada
katılma
konusunda
ezeli old uğu
Farabi
varlığı,
birliği
Farabi'nin
Farabi
Her asırda
da varlığım
için ondan
başka
etmek
bir uyum
h.Meymfm
ve ne de yoktan
sürdürmektedir.
varlıkları
yoktur.
zamanımızdaki
denin
dönüştüğü
olarak
Sayın
tedir.
Musa b. Meymun'a
ğildir.
Farabi'ye
dünyalUn
tedir.
varlığı
lığlJl arasındaki
Hangisi
en iyi delil, yine kendisinin
vet değildir.
dünyayı
güçtür.
Aneak
idare
etmesi
ve hasiı: olursa
daki inayet
ve te,ll,irinilı
olsun,
maddenin
da işaret
mad-
ettikleri
zatidir,
olması
öncedir.
ina)'et
en küçük
izaH de-
Bu varoluş
ezelidir
kararsızlığına
kainatm
açıkla ya-
delalet
isminde
ve tedbirinin
Allah'ın
hizim
eseridir.
hir zerre dahi,
ddalet
eden
bir kuv-
bir kuvvettir.
ise anlamak
mevcudiyetine
Yu-
demek-
ezeli olan bu iki var-
eseri olduğunu
müstakil
gi-
etmemek-
Musa b.Meymun
AlIahda
Ancak,
keyfiyetini
eserlerinin
araMusa
olan
ezeli
"Allah
dışında
BUJlun delili ise, (lünya(laki
olsaydı,
içerisinde
kabul
Bu konuda
kesintisizdir,
etmek
görüşler
açıklamasmı
diğerinin
sözleridir:
maıldenin
dar küçük
ile dini
bir anda varetmiştir.
beraberdir.
tabidir?
isbat
yaratıldıklarını
gözükmektedir.
bilmiş
de ezelidir,
ve hangisinin
diğerine
dediği gihi
varlığını
felsefe
At.ay'ın
zamandan
madde
devamlı
ilişkiyi
kavü-
nasıl ezeli olabilir.
göre dünyanın
doğan
sonıma
inanınaktadıl".
sonradan
değişim
bu konudaki
ilc birleşerek
mamışl:ır.
Durmadan
göre ise Allah dünyayı
hareketinden
vc
zamansız
filozoflarmın
aczi içerisinde
Prof. Dr. Hüseyin
nan filozofları
İkisinin
veya
Burada
görülünee,
Farabi'nin
Yalnız
var olaeağma
ilmi gelişmeleri
savunamazdı.
yetişme
bir şey varsa
Bilhassa
Allah'ın
ipt.al etme
ezeli olduğunu
Sonuç
etmek
madde
görüşt.e değildir.
sağlayarnamanın
bi, ihn Meymun,
inanıyo-
ve O'nun
görüşlerine
ilc aynı görüşt.edir.
ile aynı
zorunluluğu
enerjiye
teorisine
Kuvveden
ishat
Bil(liğimiz
takibedememektedir.
ne yok olacağına
sında
geçirdi,
bir şekilde
Her ne olursa olsun Mus:ı b.Meymi'Ln, Yunan
kabul
tek yolu,
ezeli olduğuna
eseri görem"mekteyiz.
görüşlerinde
eud düşüncesinde
maddenin
göre Allah'ın
etmenin
harekete
il" üç şeyi doğru
kasıt:
bir gerçektir
Feyz ve Sudur
"Bana
isbat
ve devamı).
oıııın çabalarına
(lar Farahi'yi
delillerIc
Ben diinyaııın
hu metodu
şeyden
(s.187
şöyle demektedir:
götürmez
O'nun
eder.
için
Ne kadünyaKemal
Sh'R
(IWLE)Um
VE
KİTAPı,AR
ARASINDA
41:\
sıfa tiyle gözleri nıizi kamaştıran Allah Ile yiie(~dir" (s.198-199). Bu sözlerde Prof.d-Mcnııfi'nin
Tehlifüt el. Felsefe adlı kitabında :MııSab.Me)'mfın'a bağladığı görüşe rastlayaınamaktayız.
Ki orada !\fııSah.Meyınfın'.
un "Allah heytılayı yarattı V(~ diinvavı yoktan tas\'ir etti" d(~fliğiyazılmaktadır.
İSLAM FtLOZOFLAHJ
AHASINDA
MUKA YESE
Son olarak Deliiletü'l-lliiirin kitabında takdirc şayan bit noktaya
işaret etmek isteriz: Mıısa h.Meymtın, İslam filozoflarının Allah'ın fiil.
leri emir ve nehiyIeri hususundaki göriişlerini sebebli ve sebebsiz olmak
hakımından karşılaştırmış olmasıdır. Yapmış olduğu karşılaştırmanın
kısa olmasına rağmen çeşitli semavi dinlerdeki hüküm ve emidere filozofların toplu bakışlarını detaylı olarak incelemiş olması gerçekten
takdire şayandır. lslfım Dininde müetehidin ietihad felsefesi denilen bu
konuda kendisinden önce epeyce çaha sarfetmiş olanlar arasına ismini
yazdırma yı başarmıştır. Kendisinden önce bu sahada biiyük çalışmalar
yapmış olanlar şunlardır: Şatibi, GazzaIi, d-İz b.Abdü's.ScIam ve Farabi gibi düşünürlerdir. Mıısa b.Meymıın'un yapmış olduğu hu çalışmalar, bu saydığımız kişilerin eserlerine ne kadar hakim olduğunu açıkça
ortaya kor. Filozofumuz kitabında şöyle der: "İslam müetehidlerinin ve
filozoflarının tartıştıkları gibi tartışmaya değer bir konu vardır. Allah'ın
yapmış olduğu işler kulların kavrayabileceği bir hikmete mi bağlıdır,
akıl ve ınantık bunları kavrayabilir mi? Yoksa hiç bir akli nedene dayanmaksızın s'adeee Allah'ın mutlak iradesinin gereği olarak öyle istemiş olmasına mı dayanır? Bütün semavi dinlerin hükümlı~rini bu açıdan inceleyen müetehidler iki kısma ayrılırlar: Lgrup Lgörüşü savunurken,
II.grup da II.görüşü savunmaytadır. Mıısil b.Meymtın'a göre bütün ila.
hi emirler kulların kavrayabileceği akli hir nedene hağlıdır Ancak biz
kuIIar bu sebep ve hikmetlerden bazılarını idrak eder, bazılarını idrak
edemeyiz (s.574).lslam Mezhepleri Düşünürlerinin umumi görüşü bu merkezdedir Bizim yolumuz da budur. Son olarak yıldıza ve güneşe tapanların ibadetlerine de işaret etmektedir. Onlara göre güneş en büyük tanndır, diğer 7 tane gezegen ise küçük tanrılardır Ancak güneş ve Ay en
büyükleridir (s.584).
Objektif olarak si.izümüzü şu şekilde bitirmek istiyoruz Ansiklopedik bir musannif karşısında olduğumuzu bihnemiz gerekir. Felsefe ve
kelam konularını bir araya toplamış, "Ulubiyet" kavramını "teesim"
4.74.
RA i\lAZA:'i'
~b''iEK
den soyutlanıış, mütpş[ıhih olan üYl'tlprİ nkli n~nll'c£i7.1yorumlamnlarln
teesim if,ıde' etmekten
kurtarmıştır.
Felsefe ile dini inançların arasında bir uyum sağlamaya çalışmıştır.
Bu çabaların başarı derecesi ne olursa olsun Yahudi diyanetini, onu ağır
bir şekilde perdeleyen te esim kavramından arındırmıştır. Ye şunu da
açıklamıştır ki Yahudı diyanetinin hükümleri aynen diğer semavi dinlerin hükümleri gibidir. Bu sözleriyle hükümleri ve metinleri tahlil
etmekte ve incelemekte, aklı ve mantığı yeterince büyük çabalar sarfetmiştir. Metinleri açıklığa kavuşturmuştur.
il[ıve ve katkılardan temizleyerek kaynaklarını göstermiştir. Bu çabaların Musa h.Meymun'a göre
yeni olmamasıyla birlikte taklidçilik yolu ilc yapmıştır da diyemeyi7..
Onun kendisine göre akli metodu ve bazan çabalarında başarısızlığa
uğraması konuların tabiatından ileri gelmiştir. Metod ve mnhteva hakımından ittifak sağlanması mümkün olmayan kouularda birbirine zıt olan
fikirleri hir araya getirmekteki çabaları başarısl7.lıkln sonuçlanmıştır.
Download