Bayan! Bakar Mısınız? Sosyal medyana - Bilkent University

advertisement
Bayan! Bakar Mısınız?
Sosyal medyana dolaşırken illaki rastlamışsınızdır bu fotoğrafa ya da kadın-bayan
tartışmasına mutlaka bir yerlerde denk gelmişsinizdir. Ben de uzun süredir bu ikilemin
içerisinde gidip geldim ama en çok merak ettiğim konu bu durumun neden bu kadar sorun
olduğuydu. Aslında bana göre bu kelimenin kullanılmasındaki rahatsızlık insanların iki yüzlü
olmasından kaynaklanıyor. Türkiye şartlarını bilen, bu ülkede senelerini geçiren her birey
kadının toplumumuzda nasıl hor görüldüğünü çok iyi bilir. Resmen ikinci sınıf muamelesine
maruz kalmaktadır kadınlar, bu coğrafyada. Bu yazıda neden böyle bir muameleye maruz
kalıyorlar meselesini tartışmayacağım. Bunun sebebini merak edenler diğer Orta Doğu
ülkelerindeki kadınlara bakabilirler. Benim derdim özellikle erkeklerin ''kadın'' profiline karşı
takındığı tutumun tutarsızlığı. İşine gelince hanımefendi, işine gelince kadın, işine gelince kız,
işine gelince de bayan oluyor ''kadın''. Erkeklerin kadınlar üzerinde baskı kurmak için
kullandığı bir araç hâline geldi bu kelime. Hor görmek isteyen, aşağılamak isteyen bayan
diyor; yüceltmek isteyen, kadını kullanıyor. İşte, bu iki yüzlülüğün en âlâsı oluyor bana göre.
Her iki şekilde de kadını kendi gücünün altında tutmak istiyor insanoğlu. Bayan
kelimesinin iticiliği de buradan geliyor. Bayan kelimesi bay'dan türeyen bir kelime. Bu da
demek oluyor ki kadın erkekten türedi ya da yaratıldı. Bu yüzden erkek kadından üstündür
algısı benimseniyor. Tüm bunları düşününce nasıl sevilsin bayan kelimesi? Ayrıca yine bir
tutarsızlık var, gözüme çarpan. Çoğu mekanda, iş yerinde ya da ortamda insanlar erkek
kelimesinin karşısına bayanı koyuyor. Mesele erkekler olunca hiç utanmadan sıkılmadan bu
kelimeyi kullanıyoruz ama konu kadınlara gelince bir anda ahlâk bekçisi oluyoruz. Kadın
demek iffetsizlik, namussuzluk olarak algılanıyor toplumumuzda. Nasıl da cahilce bir
yaklaşım... Oysa erkeğin sahip olduğu tüm ayrıcalıklar kadın için de geçerli olmalı. Ama biz
bir türlü bu dengeyi tutturamıyor, terazinin ayarını sürekli kaçırıyoruz.
Bir kelimeyle mi tüm sorunlar çözülecek, dediğinizi duyar gibiyim. İnanın bana, bir
kelime çok şeyi değiştiriyor. Bir kere bu kelime ile kadına verilen değerin seviyesi görünüyor
ülkemizde. Küçükken annemler Türkçe'yi doğru kullanmama çok dikkat ederdi. Her
kelimemin üzerinde durur, yanlışlarımı uyarırdı. Bu sayede dil bilgisi anlamında kendimi çok
geliştirdim. Özellikle annem asla bayan kelimesini kullanmamı istemezdi. Bir erkek çocuğu
olarak kadınları asla kendimden aşağıda görmedim. Bunu ailemden aldığım eğitime de
borçluyum. Ama zaten bana göre insan olmanın en önemli koşulu diğer insanları da
kendinden görmektir. Ne var ki bayan kelimesi bu koşulu tamamen bozuyor. Küçüklüğünden
beri kadını erkeğin altında gören bir zihniyet bugün gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine
manşet oluyor. İnanın bana abartıyorum, bayan kelimesi kullananlarla kadına tacizi, tecavüzü,
ölümü reva görenler arasında organik bir bağ olduğunu düşünüyorum.
Hepimize büyük bir sorumluluk düşüyor bu noktada. Bu algının tamamen
değiştirilmesi lazım. En baştan inşa etmemiz lazım eşitlik vurgusunu. Kadının bu kadar hiçe
sayılması biz erkeklerin de hatası. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, diyerek bu soruna
kayıtsız kalmak çok büyük bir yanılgı. Kadından ya da erkekten önce ben bir bireyim ve
başka bir bireyim benden eksik ya da fazla olmasına müsaade etmeyeceğim. Hiçbirimiz de
etmemeliyiz. Bu belki bir kelimeyle başlayacak ama inanıyorum ki devamı çok daha farklı
olacak. Bu yüzden ''bayan'' kelimesini sözlüğümüzden çıkararak başlayabiliriz işe. Bu bile
bugünün Türkiye'si için oldukça büyük bir adım sayılacaktır.
Atakan Karasan
21401193
Download