TBMM B: 64 23 . 2.2010 O: 3 Şimdi, bir yerde toplum üzerinde

advertisement
TBMM
B: 64
23 . 2 . 2 0 1 0
O: 3
Şimdi, bir yerde toplum üzerinde vesayet kurup hukuk alanında, toplumsal yaşam alanında "Bu
toplum nasılsa bilmez, insanlar iyinin, doğrunun ne olduğunu bilmez; biz merkezî olarak karar
alacağız." demekle, bir yerde, bir kentte kent yaşamını, konut yapımını, oradaki insanların nasıl
yaşayacağını, nerede yaşayacağını, nasıl konut yapacağını sormadığınız zaman bunun, bu bakışın
hiçbir farkı yoktur. Türkiye'de askerî vesayet rejiminin topluma bakışıyla TOKİ'nin insanlarımıza ve
kentimize bakışı arasında bir fark yoktur.
MUSTAFA CUMUR (Trabzon) - Nereden çıkarıyorsun onu yahu!
MEHMET NEZİR KARABAŞ (Devamla) - Evet, eğer bir kentte, eğer siz halkın iradesiyle,
halkın talepleri doğrultusunda ve onun oylarıyla gelmiş bir siyasi iradenin üzerinde bir vesayeti kabul
etmiyorsanız -ki bu doğrudur- bir kentin yaşamını, orada yaşayanlar, yerel yönetimler, meslek
örgütlerinin dışında karar aldığınız zaman, bu aynı anlama geliyor, arada hiçbir fark yoktur değerli
milletvekilleri.
Ve yine birçok zaman Hükümetin, iktidarın övündüğü, bizim de katıldığımız bir şey var,
Türkiye'de inşaat sektörünün, Türkiye'de müteahhitlik sektörünün geldiği nokta ve gelişkinliğiyle
ilgili. Evet, doğrudur. Türkiyeli müteahhitler, inşaat sektörü, dünyanın her tarafında çok ciddi şekilde
iş yapmakta, çok ciddi şekilde sosyal konutlara, kent yaşamına damgasını vuran projeler
geliştirmektedir. Peki, o zaman şunu sormak istiyoruz: TOKİ, alt gelir gruplarına, ev sahibi olma
konusunda sıkıntı yaşayan kesimlere konut üretme anlamında kurulmuş bir kuruluşken, şimdi inşaat
sektörü de, müteahhitlik sektörü de Türkiye'de bu kadar gelişmişken TOKİ neden inşaat yapımını,
konut yapımını tümüyle üstleniyor, şu anda hem ticaret merkezleri hem de lüks konut üretiminde
söz sahibi olmak istiyor? Peki, "Devletin görevi, toplumsal yaşamı, ekonomik yaşamı, üretim
yaşamını denetlemektir." diyen, "Devletin görevi, iş yapmak ve işçi çalıştırmak, personel çalıştırmak
değil." diyen bir iktidar, bir Hükümet... Nasıl oluyor da bu ülkede orta sınıflara, üst gelir gruplarına
yönelik konut üretmekte bir sıkıntı yokken TOKİ bu işi de üstlenmiş durumdadır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Karabaş, lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
MEHMET NEZİR KARABAŞ (Devamla) - Teşekkür ederim Başkan.
Değerli milletvekilleri, TOKİ'nin geldiği nokta, TOKİ'nin üstlendiği misyon, TOKİ'nin son
dönemde yaptığı projeler Türkiye'de kabul edilebilir değil çünkü bu yapılan işleri çok daha kaliteli,
çok daha ucuz ve ekonomik koşullarda yapabilecek bir sektör vardır. TOKİ'nin bu şekil bu üretim
biçimi hem demokratik değil hem de inşaat sektörünü, konut sektörünü ciddi bir şekilde, haksız
şekilde rekabetle ciddi sıkıntıya sokan bir durumdadır. Onun için TOKİ'ye her gün yeniden farklı bir
imtiyaz uygulanması yerine, TOKİ'nin alt gelir gruplarına yönelik konut yapmanın dışında diğer
görevlerinden çekilmesi ve bunu inşaat sektörüne bırakması gerekir diyoruz.
Saygılarımı sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde şahsı adına söz isteyen Artvin Milletvekili Ertekin Çolak. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ERTEKİN ÇOLAK (Artvin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlarken
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
"Dünyada mekân, ahirette iman" diye dilimize yerleşmiş bir söz vardır. Bizim milletimiz ister
zengin ister fakir ister memur ister işçi olsun, muhakkak surette herkes güzel bir konut sahibi olmak
ister. Bu nedenle, TOKİ, 1984 yılında bu açığı kapatmak üzere kurulmuş ve AK PARTİ
iktidarlarından önce on dokuz yıl boyunca toplam 43 bin civarında konut üretebilmiştir. Oysa 58, 59
-369-
Download