Uzman Yardımcıları Eğitim Programı EAD Genel

advertisement
Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi
Nazlı Çalıkoğlu 11103567
Aslı Kazdağlı 10103545
Finansal Krizler
• İkinci
Dünya
Savaşı’ndan
sonra
başlayıp
1990
sonrasında ivme kazanan ulusal ve uluslararası finansal
piyasaların entegrasyonu süreci,
• Sermaye hareketlerinin serbestleşmesi
ve makro
ekonomik temellerdeki bozulma sonucu ani sermaye
çıkışlarının tetiklediği krizler.
Finansal Krizler: Tanım ve Nedenler
• Finansal kriz, finansal piyasalarda ters seçim ve
ahlaki risk (moral hazard) problemlerinin çok
daha kötüleştiği bozulmalar (Mishkin, 1996)
• Kriz neticesinde finansal piyasalar, fonların en
üretken yatırım alanlarına geçişine izin vermez.
Finansal Krizler: Tanım ve Nedenler
• Mishkin (2001:3) finansal krizlere kapı aralayan dört önemli
faktör üzerinde durmaktadır. Bunlar:
1- Finansal sektör bilançolarındaki bozulma,
2- Faiz oranlarındaki artışlar,
3- Belirsizlikteki artışlar,
4- Varlık fiyatlarındaki değişmeler nedeniyle finansal olmayan
şirket bilançolarının
(nonfinancial balance sheets) bozulması.
Finansal Krizler: Tanım ve Nedenler
Feldstein (1999) finansal krizleri dört başlık
altında toplar:
1.Cari hesap krizleri
2.Bilanço krizleri
3.Banka paniklerinin yol açtığı para krizleri
4.irrasyonel spekülasyon
Finansal Krizler:90’lı yıllar
• 90’lı yıllarda Meksika, Brezilya, Türkiye ve Arjantin gibi ülkelerin
aralarında bulunduğu çok sayıda gelişmekte olan ekonomi sabit kura
dayalı istikrar programlarını sürdürememiş ve kur rejimlerini
değiştirmek durumunda kalmışlardır.
•
Serbest kur rejimlerindeyse, çeşitli yapısal nedenlerden dolayı reel
döviz kurunun aniden aşırı değerlenmesi tasarruflar aleyhine tüketimi
ve ithalatı arttırmakta, bu da cari açık sorununa neden olur.
• Cari açığın belli bir düzeyin üzerine çıkması kriz göstergesidir.(Fisher
1988:115);
Finansal Krizler:90’lı yıllar
• 90’lı yıllarda Meksika, Brezilya, Türkiye ve Arjantin gibi ülkelerin aralarında
bulunduğu çok sayıda gelişmekte olan ekonomi sabit kura dayalı istikrar
programlarını sürdürememiş ve kur rejimlerini değiştirmek durumunda
kalmışlardır.
•
Serbest kur rejimlerindeyse, çeşitli yapısal nedenlerden dolayı reel döviz
kurunun aniden aşırı değerlenmesi tasarruflar aleyhine tüketimi ve ithalatı
arttırmakta, bu da cari açık sorununa neden olur.
• Cari açığın belli bir düzeyin üzerine çıkması kriz riskinin arttığını gösterir.
(Fisher 1988:115);
Finansal Krizler: Türkiye Deneyimi
1990 SonrasıDönemin Yapısal Bozuklukları
•Bütçe Dengelerinin Bozulması
•Yüksek Enflasyon, Faiz ve Borç Sarmalı
•Sermaye Hareketlerine Bağlı Büyüme ve Küçülme
•1990 Sonrası Kararsız Ekonomik Büyüme (Boom Bust Cycles)
•Zayıf Bankacılık Sistemi
•Devletin Düzenleyici ve Denetleyici Rolünü Oynayamaması
•Mali Kesimde Aşırı Risk Birikmesi
•Döviz Açık Pozisyonları
•Devlet Bankalarının Görev Zararları
•KİT’lerin Zararları
•Siyasal İstikrarsızlık
Finansal Krizler: Türkiye Deneyimi
2000-2002 ENFLASYONU DÜŞÜRME PROGRAMI
•Sabit Kurlara dayalı bir istikrar programı
•2002 yılı sonunda enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi
,
•Yüksek reel faizlerin etkisiyle hızla bozulan kamu maliyesini
düzeltmeyi,
•Yapısal reformlar ile bütçe dengesinin sürdürülebilirliği,
•İstikrarlı bir büyüme ortamının yaratılmasını
hedeflemektedir.
Finansal Krizler: Türkiye Deneyimi
2000-2002 ENFLASYONU DÜŞÜRME
PROGRAMI
•Programın uygulanmaya başlamasıyla birlikte ilk aşamada
olumlu sonuçlar alındı, kamu borçlanma faizleri düştü, güven
ortamı bir ölçüde sağlandı.
•
Finansal Krizler: Türkiye Deneyimi
2000-2002 ENFLASYONU DÜŞÜRME PROGRAMI
•Sabit Kurlara dayalı bir istikrar programı
•Faiz oranlarında ortaya çıkan keskin düşüş önceki yıllarda
ertelenen tüketim harcamalarını kamçıladı özellikle dayanıklı
tüketim mallarına yönelik
•düşük faiz oranları ve tüketici kredilerindeki hızlı genişleme
•Artan ithalat ve petrol fiyatlarındaki artış
•Sonuç olarak cari dengede görülen ani bozulma
Temel Makro Ekonomik Göstergeler
Finansal Krizler:2001 Krizi
Konvansiyonel Açıklama
• Artan cari açığa rağmen programın kararlı bir şekilde sürdürülmesi uzun
dönemli borçlanmalar ağırlıkta olmak üzere sermaye girişlerinin devam
etmesini sağlamıştır.
• Ancak daha sonra programda öngörülen yapısal tedbirlerin gecikmesi, diğer
yükselen piyasalarda gerçekleşen olumsuz gelişmeler ve IMF kredisinin
3.diliminin ertelenmesi programın sürdürülebilirliğine ilişkin tereddütleri
artırmış ve sermaye çıkışları başlamıştır.
• Uygulanmakta olan kur çıpasına dayalı para politikası gereği likidite
yaratım mekanizmasının döviz girişine dayandırılmış olması sermaye
çıkışlarının likidite daralması ile sonuçlanmasına neden olmuştur.
• Artan likidite sıkışıklığı kısa vadelifaiz oranlarını yükseltirken, faiz ve kur
riski taşıyan bankacılık sisteminin duyarlılığı artmıştır.
Finansal Krizler:2001 Krizi
Ekonomiyi Kırılgan Hale Getiren Yapısal Nedenler
•Kamu
sektörünün
kümülatif
olarak
aşırı
borçluluğundan
kaynaklanan geri ödemelerin büyüklüğü (Türkiye’de kamu borç
yükü Asya’da krize yakalanan ülkelere kıyasla daha yüksek)
•Kamu kesiminin yüksek borç yükü hali hazırda kırılgan olan
bankacılık kesimini de olumsuz etkiler (crowding-out/dışlama
etkisi)
•Likidite kısıtında bankalar yurtdışından yüklü krediler aldı ve
yükümlülüklerde vade farkının (maturity mismatch) yarattığı
sıkıntılar.
Finansal Krizler: Sonuç
• Önemli olan: Sağlam bir Finansal Sistemin Tesisi
• Finansal kırılganlıkları önceden tespit edip önlem alabilmek
gerekli (Makro ihtiyati tedbirler)
• Mali kesimin denetim ve gözetimi elzem
• Finansal sistem sağlıklı olmadığı müddetçe kur rejimlerinin
önemi ikincil hale gelebilmektedir.
• Mali yapı bozuk ve sermaye hareketleri serbestken sabit kur
rejimlerinin riski kuşkusuz çok daha yüksektir.
Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi
Teşekkür Ederim
Download