TATİLİMİZİ NASIL DEĞERLENDİRELİM ? ÇOCUKLARDA D

advertisement
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği • Çocuk Sağlığı ve Gelişimi Dergisi • 2017 • Sayı: 13
TATİLİMİZİ NASIL DEĞERLENDİRELİM ?
ÇOCUKLARDA D VİTAMİNİ ve YAZ
EKRAN KARŞISINDA TATİL
Yaza girerken
editör
Her zaman özlem duyulan tatil günleri için hazırlıklar başladı.
Çocuklar yoğun okul programlarından sonra “Tatili nasıl değerlendirelim?”
konusunu kendi aramızda tartışmaya açtık.
Deneyimleri olan arkadaşlarla tatil için neler yapabileceğimizi gözden
geçirdiğimizde her birinin olaya değişik açılardan yaklaştığını gördük.
Tatili boş geçen zaman değil de yaşantımızı zenginleştiren uğraşılarla
dolu geçmesini sağlayan bilgilerle karşılaştık.
Ayrıca tatilde karşılaşabileceğimiz sağlık sorunlarına yer verdik.
Özellikle toplumda D vitamini eksikliğinin öne çıktığı, bu nedenle neler
yapılması gerektiğini ayrıntılı bir şekilde gözden geçiren bir yayınla sizlere
ulaşmaya çalıştık.
Her zaman olduğu gibi YAŞASIN TATİL diyoruz
Prof. Dr. Kalbiye Yalaz
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği
Başkanı
Yayın Sahibi
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği adına Dernek Başkanı Prof. Dr. Kalbiye YALAZ,
Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Banu ANLAR
Yayına Hazırlayanlar
Banu ANLAR, Damla ATEŞER ÇAKÇAK, Betül BÖKE
Konuk Yazarlar
F. Yaşar ANLAR, Cengizhan ELMAS, Ayten YAKUT
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği’nin amacı
çocukların zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı yetişmelerine
ve kapasitelerini tam kullanabilmelerine katkıda
bulunmaktır.
Bu hedefe yönelik uygulamaları:
çocukların sağlık ve gelişimini konu
edinen meslek gruplarını bir araya
getirmek, bu alanlardaki bilimsel bilgileri
güncellemek ve aktarmak, anne-babalara
bilgi vermek, çocuklarının gelişimi
için nelere dikkat etmeleri gerektiğini
anlatmaktır.
Dernek, bunları düzenlediği kurslar, toplantılar, seminerler, ücretsiz sunulan yayınlar (GÇN dergisi), ağ
sayfası (www.gcn.org.tr) ve basın-yayın organları yolu ile sağlar.
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği • Çocuk Sağlığı ve Gelişimi Dergisi • 2013 • Sayı: 6
Gelişimsel Çocuk
Gelişimsel
Çocuk
Nörolojisi
k
ği • Çocu
si • 2015
mi Dergi
ı ve Gelişi
Sağlığ
• Sayı:
10
Nörolojisi Derneği
• Çocuk Sağlığı
ve Gelişimi
Dergisi • 2014
• Sayı: 8
KLİ ZAMAN,
ÇOCUKLA NİTELİ PEKİ NASIL?
ÜRTİKER
Derne
ARI
OKULL
E YAZ
MLERD
DÖNE
NCESİ
OKULÖ
Mİ İÇİN
İN GELİŞİ
SÜTÜ BEY RLIDIR ?
ANNE
RA
YA
R
DA
NE KA
EKLERE MİDİR?
ĞAN BEB
REKLİ
YENİDO DESTEĞİ GE
M
LIK
GELİŞİ
ŞİŞMAN
ĞINDA
KLUK ÇA
ÇOCU
RI…..
YARARLA
ISININ
INT
CAN SIK
E
ERIND
GIL
I BIL
K BAKIM LER
ÇOCU
IŞIKLIK
BAZI DEĞ
I
ZAMAN
BIRAKMA
EMMEYİ
IM...
OLACAĞ
! SÜNNET
EYVAH
I
EŞ KISKANÇLIĞ
KARD
YAĞI
MIZA BALIK
VERELİM Mİ?
ÇOCUKLARI
O
BEBEĞİM BANY !
KORKUYOR
YAPMAKTAN
BAĞIŞIKLIK,
BESLENME ve
ÇEVRE
ÇOCUĞUN
KARDEŞLERİN,
?
ETKİSİ VAR MIDIR
GELİŞİMİNE
Banka Adı
Hesap Adı
IBAN NO
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi
Derneği • Çocuk Sağlığı
ve Gelişimi Dergisi •
2013 • Sayı: 5
Gelişim
sel Çocuk
EĞİTİM NEDİR? ÖĞRETİM NEDİR?
AŞIDAN ÖNCE ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ VERMEK GEREKLİ MİDİR ?
SEREbRAL PALSİ NEDİR?
ÇOCUK
ÇOCUK
ERGENLİK DÖNEMİNDE bESLENMENİN ÖNEMİ
DİSLEKS
YENİDOĞAN bEbEKTE bESLENME SORUNLARI
ÇOCUK
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE ObEZİTE İLE MÜCADELE
İLK AYA
LARDA
Nörolojisi
Derneğ
i • Çocuk
RISI
S
İ - ÖĞREN
ALGIMIZ
KKABILA
Sağlığı
KARIN AĞ
VE DAN
TUVALE
T ALIŞKAN
EĞİTİMİ
LIĞI
i Dergisi
• 2014
• Sayı:
7
Gelişim
sel Çoc
uk Nör
ME GÜÇ
RIM
ve Gelişim
LÜĞÜ
olojisi
eği •
İSHAL
Çoc
uk Sağ
lığı ve
NE ZA VE KUSM
Gelişim
AL
MAN
i Derg
isi •
DOKT ARDA
2016
• Say
ORA
ı: 11
ANNE
BAŞV
-BAB
URM
A İÇ
ALISI
İN
NIZ ?
YAPIL
İLAÇL
ANDI
ARI AK
RM
ILLIC
A BE
A KU
CERİ
HER YÖ
LLAN
Sİ
NÜYL
ALIM
E DİSL
EKSİ
AKRA
N ZO
RBAL
IĞI
REFL
Ü NE
DİR ?
Rİ VE PİŞİK
BEBEK BEZLE
: Türkiye İş Bankası, Kavaklıdere Şubesi
: Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği
: TR05 0006 4000 0014 2090 8383 61
Dern
Ge
lişims
el Ço
cu
k Nö
BEB
roloji
si De
AN EĞİN
rne
ği •
İ BEB YA
Ço
cu
k Sa
EK TIŞ ŞE
ğlığı
ÖLÜ
K
ve
GEL
Ge
MÜ Lİ VE
lişimi
De
OLA İŞİMSE
SEN
rgisi
• 20
DR
RA
L
15
OM
K ER GER
• Sa
yı:
U
9
KEN İLİĞİN
ÇO
EV
c
N
ED
LİLİ
İNTE UK V
KLE ENİ
RNET E ER
R
G
VE
ENLE
OY
BİB
UN RDE
ERO
BAĞ
NÇ
IMLI
ÜRÜ
ÇO
LI
ĞI
KLE
Rİ
EN cUKLA
FEK
SİY RDA
ON
İD
U V RAR
BA
BA
EÖ
Y
–Ç
NEM OLU
Oc
İ
UK
İLİŞ
KİS
İ
TATİLİMİZİ
NASIL DEĞERLENDİRELİM ?
Dr. Cengizhan Elmas
Okulların kapanmasına az kaldı. Yapılacak tatil planlaması okul öncesi dönemindeki ve okul yaşındaki
çocuklarda farklılıklar gösterebilir. Ancak yaşı ne olursa olsun çocuklara sorumluluk vermeyi unutmamalıyız.
Onlara birey olarak saygı duyduğunuzu, kendi hayatıyla ilgili kararlar alabilmesine izin vererek gösterin, neler
yapmak istediğini, nasıl programlamak istediğini sorun.
Kreş çocukları sene boyunca oyunlar oynadığı, birşeyler paylaştığı ve zaman geçirdiği arkadaşlarından ayrılmış
olacaklar. Bu yaş çocukları genellikle çok aktif, öğrenmeye ve sormaya meraklı, oyun oynamayı çok seven, aslında
oyun oynayarak öğrendikleri bir dönemden geçmektedirler. Aileleriyle geçirecekleri zaman çok önemlidir. Bu
nedenle olanak varsa bu yaştaki çocukları anne babadan ayrı olarak yakın akrabalarına tatillere çok uzun süreyle
gönderilmemelidir.
Okul çocukları yoğun bir eğitimden sonra;
dersleri ve okullarıyla ilgili birşeyler duymak
istemeyebilirler. Bol bol dinlenmek ve eğlenmek
isteyeceklerdir. Bu nedenle ilk birkaç gün
onları serbest bırakmak yararlı olacaktır. Bu
dönemde okul dönemi boyunca yapmak
istediği ancak erteledikleri aktiviteler ve planlar
üzerinde durulabilir. Ancak tatil döneminde
kitap okumazlarsa okula döndüklerinde tekrar
uyum sağlamakta zorluk çekebilirler. Tatilde
ders kitaplarının yerine okumakta heyecan
duyabileceği kitapları okuması, okuma alışkanlığı
kazandırabilmek için yararlı olacaktır. Birlikte
kitapçıya giderek kitapları kendisinin seçmesine
izin verin. Daha sonra günlük aktivite planlarına,
yaşına uygun olarak okuluyla ilgili planlarıda dahil
edebilirsiniz. Ders programları çocuğun severek
yapacağı aktiviteler öncesine gelecek şekilde
planlanmalı, süresi kısa tutulmalıdır. Mümkün
olduğu kadar rahat bir ortamda, istedikleri
kolaylıkta çalışabilmelerine izin verilmeli, arada
ufak tefek esnemeler yapılmalı ancak belirli bir
düzenden de vazgeçilmemelidir.
Çocukların çoğu için tatil sınırsız televizyon ve
bilgisayar ile eş anlamlı olabiliyor. Bunları kısıtlı
tutmak çocuğun genel gelişimi ve dikkat becerisi
için önemlidir. Açık havada yapabilecekleri
yaşına uygun sporsal veya fiziksel aktivitelere
yönlendirmek, enerjilerini harcamaları yanında
becerilerini keşfetmelerine de yararlı olur. Sokak
oyunları ise sosyal ilişki, paylaşma, bekleme ve problem çözme becerilerinin yanı sıra yaratıcılıklarını da geliştirir.
Ergenlik yaşı çocukları aile tatillerinden hoşlanmayabilirler. Odasından çıkmamak veya gün boyunca televizyon
ve bilgisayarla zaman geçirmek onlara uygun gelebilir. Eğer çevrelerinde yaşıtları yoksa bu süreç daha
zorlu geçebilir. Sporsal aktivitelere yönlendirmek bu dönemde onlar için çok rahatlatıcı olabilir. Olanak
varsa yaz kampları veya dil okulları bu yaş grubu çocuklarda iyi seçeneklerdir. Tatili evde geçirmek
zorunda olanlar için ise isteğe ve ilgiye göre farklı hobiler yaratılabilir.
TATİLİMİZİ
NASIL DEĞERLENDİRELİM ?
Dr. Ayten Yakut
Tatil yapmak hepimiz için bir gereksinimdir. Her yaş dönemindeki çocukların bedensel ve zihinsel olarak
rahatlamasına ve dolayısıyla gelişimine katkıda bulunur. Çocuklar değişik ortamlarda bulunduklarında kendilerini
daha iyi tanıma fırsatı buldukları gibi iletişim becerilerini geliştirebilirler.
Tatil deyince bir çoğumuzun aklına deniz,kum ve güneş gelir. Oysa ki günlerini ders çalışmakla geçiren
çocuklara uzun bir ders yılının ardından çeşitli tatil olanakları sunulabilir. Önemli olan çocukların keyif aldıkları
uğraşılarla ve anne babalarıyla daha fazla vakit geçirmelerine fırsat yaratmaktır. Bu nedenle tatil programı aile ile
birlikte gerçekleştirilmelidir.
Denize girip güneşlendikten sonra günün geri kalan zamanında doğa yürüyüşleri yapmak, çevredeki coğrafi
yapıyı bitki örtüsünü tanımak çocuğun okulda edindiği bilgilere katkıda bulunabilir.
Uygarlıkların beşiği olan ülkemizin neredeyse
her beldesinde zengin tarihi ve arkeolojik
kalıntıları yerinde görmek çocuklar için heyecan
verici bir deneyim olduğu gibi arkeolojiye ilgilerini
arttırarak ileriye yönelik planlar yapmasına da
yardımcı olabilir. Müzeleri gezmek eğlenceli
olabilir.
Diğer yandan kırsal bölgelerde doğanın içinde
tatil yapmak, taze süt ve yoğurtla beslenmek,
hayvanları tanımak, tarlalarda gezmek çocukların
bedensel ve zihinsel olarak rahatlamalarına
neden olabilir. Doğanın uyanışına tanık olmak,
ata binmek, kamp yapmak, tırmanış, kuşları
gözetlemek, uçurtma uçurmak gibi ailece
birlikte yapılacak farklı aktivitelerle bir yandan
eğlenip bir yandan da çocuklarla olan iletişim
güçlendirilebilir.
Tatil kış mevsiminde de yapılabilir. Özellikle
yarıyıl tatilinde kar tatili yapmak, kaymayı
öğrenmek, kar havası almak, karla örtülü dağlarda
yürümek çocukları masal dünyasına götürebilir.
Tatil mutlaka ev dışında değil evde de yapılabilir.
Önemli olan ailelerin bir aktiviteye katılması ve
bu duygunun çocuğa hissettirilmesidir. Birlikte
sinema, tiyatro, konser, bale, opera, resim sergisi
gibi sanat olaylarının aile ile birlikte yapılması
çocuğun bakış açısını değiştirir.
Tatilde en önemli aktivitelerden birisi kitap
okumaktır. Kitap okumak bireyin hayal gücü ve bilgisini arttırdığı gibi kendisini geliştirmesini de sağlar. Tatilde
kitap okumaya başlamak çocukların okuma alışkanlığı kazanmaları açısından bulunmaz bir fırsattır. Kitap okumaya
karşı ilgisi olmayan öğrencilerin kalıcı başarı yakalamaları çok zordur. Bu nedenle iyi bir tatil programının olmazsa
olmazlarından birisi kitap okumaktır.
Çocuklar için oyun en etkin öğrenme sürecidir. Tatilde bol bol oyun oynamak bedensel ve zihinsel olarak
rahatlama ve yeni ders yılına daha enerjik başlama olanağı sağlar .
Sonuç olarak tatilde gezin, eğlenin, denize girin, ailenizle vakit geçirin ama mutlaka kitap okuyun.
EKRAN KARŞISINDA TATİL
Dr. Banu Anlar
Dijital teknolojideki gelişmeler haberleşme, çalışma ve iletişim biçimimizi değiştirdiği gibi boş zamanlarımızı
nasıl geçirdiğimizi de etkiledi. Tatilin yaklaştığı bu dönemde çocuklarımızın ekran karşısında geçirdikleri zaman, ya
da “ekran süresi” (ES) okul zamanındakine göre daha önemli bir sorun oluşturabilir. “Tatildeyim ya!” düşüncesi ile
çocuğunuz uzun süreleri, bazen bütün
günü bilgisayar oyunları, tablet, cep
telefonu ya da televizyon ile geçirmek
isteyebilir. Hatta çoklu kullanım; aynı
anda birden fazla elektronik aygıta:
hem televizyona, hem cep telefonuna
bakmak, ya da tek bir aygıtta
(bilgisayar) film, müzik, mesajlaşma
… gibi birçok işi aynı anda devam
ettirmesi de mümkün. Okul öncesi
yaştaki çocuklar bile “dokunmatik”
ekranlar sayesinde tabletlerde oyun
oynayabilmekte.
Kanada’da sağlık için gerekli olan
süreleri konusunda “The Canadian
Society for Exercise Physiology” 2 yaş altında ekranlı hiçbir aygıt ÖNERMEMEKTE; 2–4 yaşlarında günde bir saatten
az, 5–17 yaşlarında günde iki saatten az süre belirlemektedir. Fiziksel etkinlik olarak 1 yaşın altındaki bebeklere
günde birkaç kez hareket yaptırmak, 1–4 yaş grubunda günde en az 3 saat hafif de olsa hareketli oyun oynamak,
dolaşmak, 5–17 yaş için en az bir saat orta ya da yoğun düzeyde hareketli etkinlik önerilmiştir. Topluma bilgi
vermek ve eğitmek için medya aracılığı ile kampanya ve devlet, eğitim, sağlık ve spor kurumları ile işbirliği
yapıldığı halde yine de önerilenin, okul öncesi çocukların % 70inde, ama okul çocuklarının sadece onda birinde
uygulandığı, çocukların ancak %15-20sinin ES konusuna getirilen sınırlara uyduğu görülmüştür. On-12 yaşta, 24
ilkokuldan 2000’e yakın çocukta uygulanan ankette ilkokul çocuklarının %40ı televizyon ve bilgisayar oyunları ile
günde 2 saatten fazla, dışarıda ise yarım saatten az vakit geçirmekte olup, okula yürüyerek gidip-gelenlerin zaman
dağılımının daha iyi olduğu görülerek çocuklara bağımsız hareket olanağı verilmesi önerilmiştir.
Ekranlı aygıtların zararları nelerdir?
1) Televizyon ve sosyal medyada kullanılan dil,
içerebileceği şiddet, hakaret içeren söylemler annebabaların çocuklarının karşılaşmasını istemeyecekleri
türde olabilmektedir.
2) Ekran karşısında fazla vakit geçirmenin şişmanlığa
yol açtığı bilinir.
3) Televizyonun pek bilinmeyen bir yan etkisi ise
görüntülerin hızlı değişmesi nedeni ile çocuklarda dikkati
ve odaklanmayı bozması, dikkat
eksikliği varsa bunu arttırmasıdır.
4)Televizyon yine fazla bilinmeyen
bir etki, gözdeki kırma kusurlarını
arttır; özellikle yaz aylarında göz kuruluğuna neden olur.
EKRAN KARŞISINDA TATİL
Dr. Banu Anlar
Ne yapılmalıdır?
ES ‘ne sınır koyarak şişmanlığı ve kalp hastalıklarını
önlemede büyük bir adım atmış olacaklardır. Televizyon
özellikle araba yolculuğu, misafirlik gibi çocukların
sakin durmaları gereken yerlerde, yemek yedirirken,
ya da ödül olarak kullanabilmektedirler. Anne-baba da
genellikle zararlarını bilir, fakat sınır koymakta başarısız
olurlar.
Okulların yönlendirmesi yararlı olabilir mi?
Okul ve çevre olanaklarının iyi olduğu ülkelerde bile
çocukların fiziksel hareket ve ES bakımından bekleneni
yerine getirmedikleri görüldüğünde bir kısmında
aktif bir plan işleme konmuştur. Eğitim saatlerinin
dağılımı, okul kantinlerinde beslenmede sunulan ve
ortamda bulundurulan besinler kontrol edilmiş; okul
görevlilerine eğitim verilmiş, bunun içinde çocuğun
başarısını besinle ödüllendirmemeleri de öğretilmiştir.
Birkaç ay içinde, bu plana dahil olan öğrencilerin
okulda dış ya da iç mekanlarda daha fazla serbest
oyun oynadıkları, daha az televizyon ve bilgisayar
kullandıkları ve daha sağlıklı beslendikleri görülmüş,
sağlık planı yararlı bulunmuştur.
Anne-babalar: Ne kadar, nasıl kontrol?
Ebeveynler kontrol konusunda kendi düşünce,
alışkanlık ve yaşam tarzlarına göre davranırlar.
Genellikle uygulanan 3 tip kontrol yöntemi vardır:
1) Aktif kontrol: ES ve içeriğini çocuklarına
açıklayarak tartışmak.
2) Kısıtlayıcı tipte kontrol: ES ve içeriğine kısıtlama
koymak.
3) Televizyonu beraber izlemek. Bunların hepsi
de yararlı olabilir ama kontrol yöntemlerinden en
etkilisi, örnek oluşturmaktır. Çocuklar yaşamlarında
her bakımdan anne-babalarını taklit ederler. Küçükler,
evde televizyon seyrederken bir taraftan da cep
telefonu ile mesajlaşan ya da tablete göz gezdiren
babalarını, ağabey ya da ablalarını görmekteyken,
onlara kısıtlama ya da açıklama yapılmasının büyük
etkisi olmayacaktır.
Tatil süresince:
Çocuklarınızın yaşına ve ilgi alanlarına göre değişik
taşlar toplamak, renklerine, sertlik ve yapılarına göre
gruplamak, onlarla şekiller yapmak, tepsinin içinde
“Japon usulü taş bahçesi” oluşturmak gibi.
Yaprak toplamak, benzer yaprakları gruplamak,
hangi ağaca ait olduğunu tahmin oyunu oynamak,
kurutarak şekil ve tablo yapmak.
Bisiklete binmek.
Bahçenin, saksıların otlarını ayıklamak, toprağını
havalandırmak.
Temizlik yapmak.
Araba silmek, iç ve dış temizliğini yapmak.
Yere tebeşirle birbirinin, ya da oyuncakların
gölgesini çizmek.
Seksek, lastik gibi küçük mekanda oynanabilecek
oyunlar oynatmak.
Yemek, kurabiye yapmak.
Uçurtma yapmak ve uçurmak.
Okul çocuklarının öğretmenlerinin önerdiği
kitapları okumaları gereklidir: bundan sonra da
kitabın içindeki bazı konuşmaları, diyalogları kısa
oyunlar (skeç) haline getirip bunları oynamak. Benzer
şekilde televizyon reklamlarındaki parodilerin rollerini
bölüştürerek oynamak.
Yaza girerken
Dr. F. Yaşar Anlar
Kışı geride bırakıyoruz. Artık çocuklarda solunum yolu hastalıklarını daha az göreceğiz. Baharın gelişi, doğanın
uyanışı açık havada geçirilen zamanın uzamasını sağlayacak. Bu sayımızda çocukların önümüzdeki dönemde
karşılaşabileceği bazı sorunlara değinmek istiyorum.
Solunum Yolu Allerjileri:
Allerjik çocuklarda havadaki polen artışı burun tıkanıklığı, gözlerde kaşıntı ve kızarıklık hapşırma ile kendini
gösteren allerjik nezle, bazı çocuklarda öksürük, hırıltılı solunum gibi astım belirtilerine yol açabilir. Bazan bu belirtiler
yanlış değerlendirilip enfeksiyonla karıştırılabilir.
Yanlış tedavileri önlemek için bu konuda dikkatli
olmak gerekir.
Güneş:
Doğanın en önemli enerji kaynağı olan
güneş çocuklar için sorun da yaratabilir. Sıcak
çarpması özellikle küçük bebeklerde gözden
kaçırılabilir. Bebeğin bakımını yapanların,
terlemenin vücuttan su kaybına yol açabileceğini
hiç unutmaması gerekir. Güneşli havalarda
ultraviyole ışınları çocuklarda derinin yapısını
etkileyecektir. Deri kanserinin de her yaşta en
önemli nedenidir. Güneş ışınları yazın birçok
kişide deride herpes enfeksiyonlarına yol açabilir:
ciltte uçuklar oluşabilir. Bunun nedeni uzun süre güneş ve sıcak etkisi ile vücut direncinin düşmesi, vücuttaki herpes
virüsünün aktif duruma geçmesidir. Yanma hissiyle birlikte başlar ve deride uçuk olarak bilinen sıvı dolu kabarcıklar
oluşur. Uçuğun en sık görüldüğü bölge ağız ve burun etrafı olmasına rağmen vücudun farklı bölgelerinde de ortaya
çıkabilir. Erken tanı ve tedavi gerektiren bu durum için bir uzman görüşü almak gerekir.
Bazı besinler ve ilaçlar alındıktan sonra güneşe çıkılması da allerjik belirtilere yol açabilir. Bu maddeler, domates,
yumurta ve katkı maddeli gıdalar ile tetrasiklin grubu ilaçlardır. Ozon tabakasının incelmesiyle değişik dalga boyundaki
ultraviyole ışınlarının güneş gören cilt bölgelerinde kızarıklık, kaşıntı, içi su dolu allerjik tepkiler yapabildiğini belirtelim.
Küçük çocukların uzun kollu giysiler, geniş kenarlı şapkalar ve
koruyucu faktörlü güneş kremleri sürerek korunmaları gerekir.
Güneş allerjisi her yaşta ve her ten renginde olabilir.
Yazın sıcak havalarda aşırı terleme birçok çocukta “isilik”
nedenidir. Bunun için ince pamuklu giysiler, sık banyo, havadaki
nemi ve ısıyı ayarlayabilecek klima uygulaması yeterli olur. Ayrıca
cilde krem, pudra sürmek gereksizdir; hatta sorunu arttırabilir.
Yüzme Havuzları:
Yaz aylarında yüzme havuzları ve denizle ilgili barsak
enfeksiyon riskini unutmamak gerekir. Bazan havuzlardan alınan
mikroplar cilt ve göz enfeksiyonlarına da yol
açabilir; gözde kızarıklık, sulanma, yanma hissi
olduğunda tedavi gerekir.
Yaza girerken
Dr. F. Yaşar Anlar
Böcek Sokmaları:
Piknik, açık havada yürüyüşler, açık hava sporları, bahçe ve tarla işleri, kamp kurma gibi uğraşılar yaz aylarında
sık yapılır. Bu da böcek sokma olasılığını arttırır. Sivrisinek, arı, karınca ve benzeri böceklerin sokmaları veya kene
ısırıkları deride değişik tepkilere yok açar. Hafif kızarıklık ve kaşıntı ile belirtilerin görülebileceği gibi bazı allerjik
kişilerde böcek sokmalarından hemen sonra şiddetli allerjik tepkiler de görülebilir.
Kene ısırıkları bazan deride allerjik bir tepkiye benzer sonuçlar yaratabilir, ancak bu kene ısırıklarının başka
ciddi sonuçları da olabileceğinden erken tanı için uzman görüşü almak gerekir.
Arı allerjisi en sık karşılaşılan sorunlardandır. Arının soktuğu bölgede kızarıklık, kaşıntı ve şişliğin yanı sıra, en
korkulan tepkiler tüm vücutta aniden kızarma, kaşıntı, yüzde, göz kapakları ve dudaklarda şişme, tansiyon düşmesi,
karın ağrısı, bulantı ve bayılma (şok) olup anaflaktik reaksiyon adı verilen bu tepkiler süratle tedavi edilmelidir.
Hava Kirliliği:
Yazın binaların ısıtılmasının yarattığı hava kirliliği azaldığından havayı temiz sanıp, araba trafiğinin yol açtığı
hava kirliliğini unutabiliriz: oysa trafiğin yoğun olduğu yerlerde güneş ışınları ve sıcak etkisi ile hava
kirliliği çoğu zaman gözle görülmez, ancak solunum yolu rahatsızlığına yol açabilir. Bu nedenle açık
hava etkinliklerini araba trafiğinin olmadığı yerlerde yapılmalıdır.
ÇOCUKLARDA D VİTAMİNİ VE YAZ
Dr. F. Müjgan Sönmez
D vitamini çocukların kemik gelişimini sağlayan, yağda eriyen bir
vitamindir. Eksikliği ve yetersizliği ile; çocuklarda gelişim geriliği, baş
ağrısı görülebilir. D vitamini eksikliği nöbete neden olabileceğinden
her nöbet geçiren çocuğun kanında D vitamini düzeyine bakılmalıdır.
D vitamini için en önemli kaynak güneş ışığıdır. Kış aylarında
ise D vitamini balık yağı, yumurta, peynir ve süt başta olmak üzere
belirli gıdalardan alınır. Beslenme yoluyla çocuğun ihtiyacı olan D
vitamininin ancak %10’u karşılanabilir.
Bebekler D vitaminini; annelerindeki D vitamini yeterli ise
doğumdan önce annelerinden, doğum sonrası anne sütü veya güneş
ışığından alırlar. Bebekler ve annelerin yeterli D vitaminine sahip
olmaları için yaz aylarında güneş ışınlarından yararlanmaları gereklidir.
Çocuklarda ve erişkinlerde kanda D vitamini düzeyinin yaz-kış farkı olmaksızın 30 ng/mL olması normal, 20
altında olması ise eksiklik olarak değerlendirilir. Ülkemizde 1-16 yaş arasında D vitamini eksikliği %8 gibi yüksek
düzeylerdedir.
Dikkat edilecek noktalar;
•
D vitamini yapımı için en önemli etken güneş ışığının vücuda geliş açısıdır. Bahar ve yaz aylarında
özellikle 12:00-13:00 arasında olmak üzere 10:00 ila 15:00 saatleri arasında vücuda dik açıdan gelen ışınlardan
yararlanılmalıdır. Günlük D vitamini ihtiyacının sağlanması için bu saatlerde; kol, bacak veya el, yüz ve kolların
günde 5-15 dk. güneş ışığına tutulması zorunludur.
•
Güneş ışığı almayan kapalı kıyafet giyen annelerin çocuklarında D vitamini eksikliği daha fazla görülür.
•
Camdan geçen güneş ışığı D vitamini yapımını engeller ve eksikliğine neden olur.
•
Güneş geçmesini engelleyen kremlerin derecesi 15 ve üzerinde ise güneş ışınlarının deriye ulaşmasını
engeller ve D vitamini eksikliğine neden olur.
•
Güneş ışığı görmeyen evde yaşayan ve D vitamini içeren besinleri almayan annelerde D vitamini eksikliği
oluşur.
•
Bir yaşına kadar çocuklara günde 400 IU vitamin D verilmesi şarttır.
derneğimizden
BAYLEY III
Bebek ve Küçük Çocuklar için Gelişim Ölçeği Eğitimi
DENVER II
Gelişimsel Tarama Testi Sertifika Programı
GELiŞiMSEL ÇOCUK
NÖROLOJiSi DERNEĞi
“Anne-Çocuk Karnesi” gebelikten itibaren bebeğin anne ile birlikte
takibini, sağlık ve hastalık durumlarını ve annelere önerileri içeren
Derneğimizin yayınlarındandır
“Sağlam Çocuk Yetiştirmek” anne-baba ve sağlık personelleri için
uzmanlar tarafından verilen bilgileri içeren Derneğimizin yayınıdır.
Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği,
6 yaşına kadar olan çocukların gelişimini
ölçmede kullanılan Denver Testini sağlık ve
eğitim çalışanlarına öğretmektedir.
GELİŞİMSEL ÇOCUK NÖROLOJİSİ DERNEĞİ
Tunalı Hilmi Caddesi Buğday Sokak Kozlar İş Hanı 2. kat 6/34 KAVAKLIDERE/ANKARA
Tel: 0312 427 50 57 - E-posta: [email protected]
www.gcn.org.tr
Download