türk seram k sektörünün ab katılım müzakereler

advertisement
TÜRK SERAMİK SEKTÖRÜNÜN AB
KATILIM MÜZAKERELERİNDEKİ
KONUMU
Berke Uğural
21 Mayıs 2007
İçerik
•
Standartlar ve CE İşaretlemesi
•
İş Sağlığı ve Güvenliği
•
İş Hukuku
•
Çevre
Entegre kirlilik önlenmesi ve yönetimi
Kimyasallar – REACH sistemi
İklim değişikliği
•
Tüketicinin ve Sağlığının Korunması
Standartlar ve CE İşaretlemesi
CE işareti iliştirilmesindeki temel amaç, ürünün temel gereklere
uygunluğunu sağlayarak, insan can ve mal güvenliği, bitki ve hayvan
varlığı ve çevreye zarar vermeyeceğine dair sorumluluğun gösterilmesidir.
Ürünlerin AB üyesi ülkelere ihracatı ve piyasaya arzı için CE işareti
taşımaları yasal bir gerekliliktir.
89/106/AET sayılı “Yapı Malzemeleri Yönergesi”
Standartlar ve CE İşaretlemesi
AB - Yapı Malzemelerine İlişkin Uyumlandırılmış Standartlar:
Uyumlaştırılmış standart:
Uygulama başlangıç tarihi
Zorunlu uygulama tarihi
EN 12764: 2004
Sağlık gereçleri
1.10.2005
1.10.2007
CEN EN 14296: 2005
Sağlık gereçleri
1.3.2006
1.3.2008
CEN EN 13310: 2003
Mutfak eviyeleri
1.2.2004
1.2.2006
CEN EN 14411: 2003
Seramik kaplamalar
1.12.2004
1.12.2005
Standartlar ve CE İşaretlemesi
Türkiye’nin Mevcut Uyumu ve Uyum Öngörüleri:
AB Yapı Malzemeleri yönergesi, Türkiye’de 24870 sayılı ve 8 Eylül 2002 tarihli
Resmi Gazete’de yayımlanan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ile uyumlaştırılmıştır.
Türkiye içerisinde piyasaya sunulan ürünlerde de CE işareti şartı getirilmiştir.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE), 2007 Şubat ayından itibaren, diğer bazı
yönetmeliklerde dahil olmak üzere Yapı Malzemeleri Yönetmeliğinde (sadece
çimento, alçı, hidrolik bağlayıcılar, beton, harç, v.b. konularda, seramikler ve
bunların dışındakiler hariç) Avrupa Komisyonu tarafından onaylanmış kuruluş
olarak tayin edilmiştir.
İş Sağlığı ve Güvenliği
Seramik Sektörü:
Yapı Seramikleri
Dekoratif Seramikler
Teknik Seramikler
Ortak Riskler
Makinelerin kullanımı
esnasında yaşanan
sakatlanmalar
Vardiyalar, işin hızı vb. gibi
düzenlemelerden kaynaklanan
sağlık problemleri
Zararlı tozlar ve zehirli
kimyasalların solunumuyla
alakalı riskler
İş Sağlığı ve Güvenliği
AB Konsey Yönergeleri:
• İş yerlerindeki sağlık ve güvenliğe yönelik iyileştirilmiş tedbirlerin alınmasının teşvikine
ilişkin 12 Haziran 1989 tarih ve 89/391/EEC sayılı çerçeve Konsey Yönergesi.
• Kimyasal maddelerle ilgili risklerden korunmaya ilişkin 7 Nisan 1998 tarihli ve 98/24/EC
sayılı Konsey Yönergesi.
• İşçilerin işyerinde kanserojen ve mutajen maddelere maruz kalma riskinden korunmasına
ilişkin 29 Nisan 2004 tarihli, 2004/37/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey
Yönergesi.
• Gürültüye bağlı olarak çalışanların maruz kaldığı risklere ilişkin asgari sağlık ve güvenlik
gereklilikleri, 6 Şubat 2003 tarihli ve 2003/10/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey
Yönergesi.
• İş esnasında kullanılan ekipmanlar çerçevesinde, iş araç gereçlerinin işyerinde çalışanlar
tarafından kullanılması için asgari güvenlik ve sağlık gerekleri, 30 Kasım 1989 tarihli ve
89/655/EEC sayılı Konsey Yönergesi.
• Kişisel koruyucu ekipmanların çalışanlar tarafından işyerinde kullanılması için asgari
güvenlik ve sağlık gerekleri, 30 Kasım 1989 tarihli ve 89/656/EEC sayılı Konsey Yönergesi.
• Seramik sektörü özelinde bir değerlendirme yapıldığı takdirde, AB düzeyinde hali hazırda,
solunabilir kristalin silikat maddesine ilişkin bir üst düzey seviyesi bulunmamaktadır ve ulusal
değerler değişiklik göstermektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliği
Türkiye’nin Mevcut Uyumu ve Uyum Öngörüleri:
İş Sağlığı ve Güvenliği alanında Türkiye’de geçerli olan Kanun, 22.5.2003 tarihli ve
4857 sayılı İş Kanunu’dur.
AB düzenlemelerine uyum önemli ölçüde sağlanmıştır. Ancak, AB mevzuatının
dinamik yapısı göz önünde bulundurularak, Türk mevzuatının düzenli olarak
güncellenmesi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
Temel AB mevzuatına uyum durumu ve bu mevzuatın muadili Türk Ulusal Mevzuatı,
AB’ye uyum çerçevesinde 2013 yılına kadar müktesebat uyum paketi hedefleri
temelinde planlanmıştır.
İş Hukuku
AB’de Çalışma Süreleri 1 Ağustos 2004 tarihinden itibaren yürürlülüğe girmiş olan
2003/88/EC sayılı Konsey Yönergesi ile düzenlenmektedir.
Buna göre yönergede çalışma ve dinlenme süreleri ve geçe işinin koşulları
belirlenmiştir.
Türkiye’nin Mevcut Uyumu ve Uyum Öngörüleri:
Tam uyum 2009-2013 yılları arasında planlanmaktadır.
Çevre
Entegre Kirlilik Önlenmesi ve Yönetimi
Yönerge: 1996/61/AET sayılı Entegre Kirlilik önlenmesi ve korunması.
Yönerge çerçevesinde izin sisteminin etkinliğinin sağlanması üzere, aşağıdaki
hususlar, temel gereklilik olarak belirlenmektedir;
• Kurulacak ulusal izin sisteminin, Yönerge’nin ekinde yer alan bütün tesisleri
kapsaması,
• İzin başvurusu sırasında sağlanan bilginin yeterliliği,
• İzin sürecine katılan kurumlar arasında eşgüdümün sağlanması,
• İzin koşullarının bütün önemli çevresel etkileri kapsaması,
• Temel izin koşulu olarak mevcut en iyi tekniklerin (BAT) kullanılması,
• Çevresel kalite standartlarına uyumluluk,
• İznin verilmesi sonrasında yeterli düzeyde uygunluk izlemesi,
• İzinlerin düzenli olarak gözden geçirilmesi,
• İzin prosedürüne halkın katılımı ve yargıya başvuru imkânı.
AB’de mevcut tesislerin, bahsi geçen Yönerge’nin gerekliliklerine uygun şekilde işler
hale getirilebilmesi için bir geçiş dönemi (30 Ekim 1999 – 30 Ekim 2007) verilmiştir.
Çevre
Yönerge’de atıfta bulunulan ve her sektör için çevrenin bir bütün olarak
korunmasına yönelik uygulanması gereken en uygun mevcut teknikler (BEST
AVAILABLE TECHNIQUES/BAT) endüstriyel tesislere izin verilmesinde temel
alınmaktadır.
İlgili Yönerge’de yer alan tüm endüstrilerin çevrenin korunmasına yönelik
uygulamaları gereken en uygun mevcut teknikleri belirlemek ve Üye Devletlere
yol göstermek amacıyla kurulan Avrupa Entegre Kirlilik Önlenmesi ve Kontrolü
Bürosu tarafından en etkin mevcut tekniklere referans oluşturacak olan BREF
belgeleri hazırlanmaktadır.
Çevre
Seramik sektörüne ilişkin en uygun mevcut teknikler referans belgesi Aralık 2006 tarihinde
sonuçlandırılmıştır.
258 sayfadan oluşan referans belgesinde Seramik sektörüne yönelik mevcut en uygun
tekniklerin belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken hususlar olarak :
- enerji kullanımının azaltılması,
- toz ve gazlı bileşenlerin (VOC, N0x, S0x, vs..) emisyonu,
- atık konuları ele alınmakta,
ayrıca seramik sektörü için
-
çevre yönetim sistemleri,
enerji tüketimi,
toz ve gazlı bileşenlerin havaya emisyonu,
atık su ve katı atık
çamur atıklarını
içeren en uygun mevcut teknikler detaylandırılmaktadır.
Çevre
Türkiye’nin Mevcut Uyumu ve Uyum Öngörüleri:
Türkiye’de henüz bahse konu AB mevzuatına karşılık gelen bir düzenleme
bulunmamaktadır.
Türkiye’nin AB müktesebatına uyumu çerçevesinde 2013 yılına kadar planlanan
uyum programı içerisinde ilgili mevzuatın üstlenilmesi 2008 yılında öngörülmektedir.
Üretim tesislerinde maliyetli bir dönüşüm ihtiyacının ortaya çıkması beklenmektedir.
Çevre
Kimyasallar – REACH sistemi
AB düzeyinde 1 Haziran 2007 tarihi itibariyle yürürlüğe girmek üzere 2006/1907/EC
sayılı Yönetmelik ile REACH (Registration, Evaluation and Authorisation of
Chemicals) sistemi benimsenmiştir.
Yılda 1 tondan fazla üretilen ya da ithal edilen maddeler söz konusu olduğunda,
üreticilerin ve ithalatçıların Avrupa Kimyasallar Ajansı’na (AKA) her bir madde için
kayıt yaptırma yükümlülüğü getirilmektedir.
Seramik sektörü özelinde değerlendirmeler çerçevesinde ise, doğrudan etkilenme
ihracatlar çerçevesinde ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’nin Mevcut Uyumu ve Uyum Öngörüleri:
Türkiye, üyelik tarihi itibariyle bahse konu sisteme dahil olacaktır, ancak ihracatlar
çerçevesinde sistemin AB’de başlaması ile Türk kimya sanayi ve üretim aşamasında
kimyasal kullanıcılarına yansımaları kaçınılmazdır. Bu çerçevede, İstanbul Sanayi
Odası bünyesinde ve Türk Kimya sanayicileri derneği nezdinde bilgilendirme
çalışmaları mevcuttur.
Çevre
İklim Değişikliği
İklim Değişikliği başlığı altında Türkiye’nin aşağıda sıralanan mevzuata uyumu
gerekmektedir:
• Topluluk sera gazı salımı ve Kyoto Protokolü’nün uygulanması için bir kontrol
mekanizması oluşturulmasına ilişkin 280/2004/AT sayılı Karar;
• 96/61/AT sayılı Konsey Direktifi’ni Değiştiren ve Topluluk’ta sera gazı
emisyonlarının ticaretine yönelik bir plan oluşturan 2003/87/AT sayılı Yönerge ve
• Sera gazı emisyonlarının Topluluk içinde ticaretine yönelik bir plan oluşturan
2003/87/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi’ni tadil eden, Kyoto
Protokolü proje mekanizmalarına uyumlu 2004/101/AT sayılı Yönerge.
Türkiye’nin Mevcut Uyumu ve Uyum Öngörüleri:
Topluluk mevzuatına uyumun Türk sanayisinin büyümesine olumsuz etkiler
yaratması beklenmektedir. Bu nedenle, bu başlık altında yer alan mevzuat
Türkiye’nin Çevre müktesebatına uyumunda en çok zorlanacağı başlıktır.
Türkiye’de bu sistem mevcut olmayıp, bir ölçüm mekanizmasının oluşturularak
standart bir işleyiş elde edilmesi sektöre ek yatırım gerektirecektir. Türkiye’nin
uyum planı 2010-2013 olarak belirlenmiştir.
Tüketicinin ve Sağlığının Korunması
15 Ekim 1984 tarih ve 84/500/EEC sayılı Konsey Yönergesi
Gıda Maddeleri ile temas edecek seramik ürünleri için uyum ve analitik metod
performans kriterlerinin duyurulmasına ilişkin 29 Nisan 2005 tarih ve 2005/31/AT
sayılı Komisyon Yönergesi ile 84/500/EEC sayılı gıda maddeleri ile temas
edecek seramik ürünleri Yönergesine bazı yeni hükümler eklenmiştir.
Buna göre; gıda maddeleri ile temas edecek seramik ürünlerinin satışında, ürün
(kurşun ve kadmiyum üst değerleri ile) uyum durumunu bildiren bir uyarı taşımalıdır.
Özellikle gıda muhafaza kabı olarak piyasaya sürülen ürünler, ürün içerisinde
bulunan kurşun ve kadmiyum bileşenlerinin en üst seviye değerlerini aşmadığını
garanti eden, üretici ve ihracatçının kimliği ve adresini ve seramik ürün kimliğini
belirten ve bildiri tarihi gibi bilgilerin ilan edildiği bir bildiri taşımalıdır.
Türkiye’nin Mevcut Uyumu ve Uyum Öngörüleri:
Türkiye bahse konu Yönerge’ye 2001/38 sayılı Gıda Maddeleri İle Temasta
Bulunan Seramik Malzemeler Tebliği ile uyum sağlamıştır. Ancak, AB düzeyinde
yapılan revizyonların da Türk mevzuatı kapsamında alınması ihtiyacı ortaya
çıkmaktadır.
Teşekkürler
Download