OLGU SUNUMU Ankilozan Spondilit Tanısı ile Takip Edilen Ailesel Akdeniz Ateşi Yasemin TURAN,a Kevser BAYRAKTAR,a Engin TAŞTABAN,a Ömer Faruk ŞENDURa a Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD, Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Aydın Geliş Tarihi/Received: 02.09.2013 Kabul Tarihi/Accepted: 03.12.2013 Bu olgu sunumu 10.Türk Romatoloji Sempozyumu (11-14 Nisan 2013, Muğla)’nda poster bildirisi olarak sunulmuştur. Yazışma Adresi/Correspondence: Yasemin TURAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD, Aydın, TÜRKİYE/TURKEY [email protected] ÖZET Ailesel Akdeniz Ateşi (AAA) bilinen herediter periyodik ateş sendromları arasında en yaygın olanıdır. Ankilozan Spondilit ise seronegatif spondilartritlerin prototipidir. Bu iki hastalığın ortak özelliklerinden biri de sakroileitin varlığıdır. Bu yazıda da uzun süre ankilozan spondilit olarak takip edilen bir AAA olgusu sunulacaktır. Altı yıldır enflamatuar karakterde bel ve kalça ağrısı tarifleyen 42 yaşındaki bayan hasta ağrılarının artması üzerine polikliniğimize başvurdu. Hasta dış merkezde Ankilozan Spondilit olarak takip edilmekteydi. Hastanın sakroiliak testleri negatifti. Ölçümlerinde kısıtlılık yoktu. Takibinde ateş yüksekliği ve karın ağrısı olması üzerine bakılan fibrinojen ve akut faz reaktanları yüksekti. Sakroiliak eklem MRG’de bilateral sakroileiti mevcuttu. Tel-Hashomer ve Dilşen ve ark. tanı kriterlerine göre hastaya AAA tanısı konuldu. Gen analizinde mutasyonu saptandı. İnflamatuar bel ağrısı ile başvuran ve radyolojik olarak sakroileiti bulunan hastalarda Ankilozan Spondilitin yanı sıra AAA’da göz önünde bulundurulmalıdır. Yanlış tanıya bağlı yanlış tedavi sonucunda hem yan etki maruziyeti hem de kullanılan ilaç maliyetleri artmaktadır. Anahtar Kelimeler: Ailesel akdeniz ateşi; ankilozan spondilit; tanı ABSTR ACT Familial Mediterranean Fever (FMF) is the most common of known hereditary periodic fever syndromes. Ankylosing Spondylitis is a prototype of seronegative spondyloarthropathy. One of the common features of these two disorders is the presence of sacroiliitis. In this article, Ankylosing Spondylitis followed for a long time will be a case of FMF. Describe the character of inflammatory pain in the waist and hips for six years, 42-year-old female patient was admitted to our clinic because of increased pain. The patient has been followed up outside the center in Ankylosing Spondylitis. The patient's sacroiliac tests were negative. Measurements did not limitation. On the follow-up of high fever and abdominal pain tended to be higher fibrinogen and acute phase reactants. There were also bilateral sacroiliitis on sacroiliac joint MRI. Tel-Hashomer and Dilşen et al. FMF patients were diagnosed according to the criteria. Gene mutation was analyzed. Presenting with inflammatory back pain in patients with radiographic sacroiliitis Ankylosing Spondylitis should also be considered, as well as FMF. As a result of an incorrect diagnosis and wrong treatment due to side effects of drugs used as well as the costs are increasing. Key Words: Familial Mediterranean fever; ankylosing spondylitis; diagnosis Romatol Tıp Rehab 2014;25(1):20-4 Copyright © 2014 by Türk Tıbbi Rehabilitasyon Kurumu Derneği 20 ilesel Akdeniz ateşi (AAA), etiyolojisi tam olarak bilinmeyen, tekrarlayan ve kendini sınırlayan ateş, peritonit, sinovit, plörit ve erizipel benzeri cilt lezyonu atakları ile karakterize bir hastaTurkiye Klinikleri Romatol Tıp J IntRehab Med Sci 2014;25(1) 2008, 4 ANKİLOZAN SPONDİLİT TANISI İLE TAKİP EDİLEN AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ lıktır. Günümüzde bilinen herediter periyodik ateş sendromları arasında en yaygın olanı ve en iyi tanımlanmış olanıdır.1 AAA en sık Ashkenazi olmayan Yahudiler, Ermeniler, Araplar ve Türkler’de görülen, genellikle otozomal resesif kalıtılan genetik geçişli bir hastalıktır. Ülkemizde pediyatrik yaş grubunda yapılan bir epidemiyolojik çalışmada muhtemel AAA prevalansının 9,3/10.000 olduğu ve bu oranında jüvenil kronik artrit prevalansından daha yüksek bulunduğu bildirilmiştir. Klinik genetik inceleme ise yetişkinlerdeki orta dereceli hastalığın tanınmasına olanak sağlamıştır. Bu hastalığa 16. kromozomun kısa kolunda bulunan MEFV genindeki mutasyonun neden olduğu bilinmektedir. Ek olarak kesin tanı bu mutasyonun gösterilmesi ile konulmaktadır.1,2 AAA genelde üç günden kısa süreli ateş, peritonit, plörezi, artrit ve erizipel benzeri cilt lezyonları ile karakterize olup, genellikle 12-72 saatte sonlanmaktadır. Ancak artralji ve/veya artrit daha uzun süreli olabileceği bildirilmiştir. Ataklar arası sürenin düzensiz oluşu ve atakların önceden belirlenemeyen bir zamanda ortaya çıkması önemli bir özellik olarak bilinmektedir. Epizodları başlatan özgül tetikleyici etken olmamasına karşın menstruasyon, emosyonel stres, ağır fiziksel aktivite, yağdan zengin diyet, minör travma veya tüberkülin enjeksiyonu atakları kolaylaştıracak faktörler olarak bildirilmiştir.3,4 Hastalarda %19 oranında sakroileit görüldüğü rapor edilmiştir. Ancak seronegatif spondiloartropati (SNSA) grubundan hastalıklar ile AAA ilişkisi halen tartışmalı bir konu olarak kalmıştır. Hastalarda artritin diz ve ayak bileğini daha sık olarak etkileyen monoartiküler ya da oligortiküler asimetrik formda olması, her iki hastalıkta da sakroileit varlığı benzer özellikleridir. Bu sebepten dolayı ankilozan spondilit ve AAA sık karışan hastalıklar olarak bilinmektedir.5 Bu yazıda dört yıldır ankilozan spondilit tanısı ile takip ve tedavi edilen ve bu nedenle tanısı oldukça geç konan bir AAA olgusu sunulmuştur. Turkiye Klinikleri Romatol Tıp RehabJ 2014;25(1) Int Med Sci 2008, 4 Yasemin TURAN ve ark. OLGU SUNUMU Yaklaşık 6 yıldır bel ve kalça ağrısı tarifleyen 42 yaşında bayan olgu kliniğimize ağrılarının artması üzerine başvurdu. Olgu istirahat ile artan hareketle azalan karakterde bel ve kalça ağrısının yanı sıra yaklaşık olarak 45 dakika süren sabah tutukluğu tarifliyordu. Özgeçmişinde ankilozan spondilit tanısıyla 4 yıl boyunca salazoprin 2 gr/gün ve indometazin 25 mg/gün kullanmıştı. Ancak hasta bu tedaviden klinik olarak hiç fayda görmediğini bildirmişti. Ayrıca bu tedaviyi bir süre kullandıktan sonra başlayan mide ağrısı yakınması olduğunu da belirtmişti. Soy geçmişinde herhangi bir özellik tariflemiyordu. Yapılan fizik muayenesinde sistolik ve diastolik kan basıncı 110/70 mm/Hg, nabız 72/dakika, ateş 36° olarak ölçüldü. Olgunun sistemik muayenesi olağan olarak değerlendirildi. Kas iskelet sistemi muayenesinde boyun hareketlerinde kısıtlılık saptanmadı. Bel hareketlerinde ağrı ve kısıtlılık saptanmadı. El yer mesafesi 0 cm, modifiye lomber schoeber testi 3 cm, bel lateral fleksiyon sağda 11 cm, solda 13 cm olarak ölçüldü. Göğüs ekspansiyonu 7 cm olan hastanın kalça muayenesinde her iki kalça iç ve dış rotasyonu ağrılı olup hareket kısıtlılığı yoktu. Sakroiliak kompresyon, distraksiyon, mennel ve gaenslen testleri negatifti. Artrit bulgusu gözlenmeyen olgunun nörolojik muayenesi de olağandı. Laboratuvar incelemesinde, eritrosit sedimentasyon hızı 43 mm/saat, C-reaktif protein (CRP) düzeyi 5.92 mg/L olarak saptandı. Rutin biyokimyasal testleri normal sınırlar içindeydi. Olgunun serolojik incelemesinde romatoid faktör ve HLA-B27, salmonella, brucella ve hepatit antikor testleri negatif olduğu gözlendi. PPD testi 1 mm idi. Elektrokardiyogram normal olarak yorumlandı. Radyolojik incelemelerde antero-posterior akciğer grafisi normaldi. Lomber direkt grafide spondiloz ile uyumlu bulgular, anteroposterior pelvis grafisinde ise bilateral sakroiliak eklemlerde skleroz artışı ve kontür düzensizliği mevcuttu. Sakroiliak eklem magnetik rezonans görüntülemesi (MRG) incelemesinde bilateral aktif sakroileit gözlendi (Resim 1). Hastanın servise yatışının 7. gününde gece baş21 Yasemin TURAN ve ark. ANKİLOZAN SPONDİLİT TANISI İLE TAKİP EDİLEN AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ yakınmaları kontrol altına alınan olgu, klinik olarak takibimize alındı. TARTIŞMA RESİM 1: Sunulan olgunun sakroiliak eklemin magnetik rezonans görüntülemesi. layan 37,8°’ye yükselen ateş ve eş zamanlı şiddetli karın ağrısı yakınması başladı. Yakınmaları başladığı zaman diliminde istenen laboratuar incelemesinde eritrosit sedimentasyon hızı 61 mm, CRP 117 mg/l ve fibrinojen düzeyi 530 mg/dl olarak ölçüldü. Klinik ve laboratuar bulguları değerlendirilerek olguya 3,5 gr yükleme kolşisin tedavisi yapıldı ve sonuçta klinik bulgularında oldukça anlamlı düzelme elde edildi. Olgunun öyküsü derinleştirildiğinde sık olan karın ağrısı ve eş zamanlı ateş atakları geçirdiği öğrenildi. Olgudan istenen genetik analizde MEFV geninin 2. ekzonunda bulunan E148Q ve 10. ekzonunda bulunan M694V mutasyonlarını heterozigot taşıdığı gözlendi. Hastanın kolşisin tedavisine anlamlı klinik yanıt vermesi ile Tel-Hashomer1 ve Dilşen ve ark.nın1 AAA için önerdikleri tanı kriterlerini karşılaması üzerine hasta AAA olarak kabul edildi. Medikal tedavi olarak günlük 1,5 mg kolşisin başlandı. Yattığı süre içersinde kalça bölgesine 30 dakika boyunca Transcutaneous electrical nevre stimulation (TENS), kalça ve karın bölgesindeki kaslara güçlendirme egzersizlerinden oluşan 10 seanslık fizik tedavi ve rehabilitasyon programı uygulandı. Ayrıca olgunun ankilozan spondilit açısından modifiye New York Kriterlerini karşılamaması nedeniyle salazoprin ve indometazin ilaçları kesildi. Gastrik yakınmaları için gastroenteroloji polikliniğine yönlendirildi. Kas iskelet sistemi 22 AAA ilk kez 1908’de Janeway ve Rosenthal1 tarafından bildirilmiştir. Ancak dikkatlerin AAA üzerinde odaklanması 1944-1945’te Siegel1 tarafından beş olgunun sunulması ile gerçekleşmiş ve ‘Benign Paroksismal Peritonit’ adı altında yayınlanmıştır. Daha sonraları Sohar ve Heller’in ayrıntılı tanımlamaları hastalığın birçok klinik yönünü açığa kavuşturmuştur.1 AAA ile ilgili yayınlanan olgu serileri ve çalışmalarda hastalığın erkek ve kadınlarda görülme sıklığı 1,5-2/1 civarındadır. AAA en yaygın Sefarad Yahudilerinde, Ermenilerde, Levent Araplarında, Anadolu Türklerinde bildirilmiştir. AAA’da ilk semptomlar çoğunlukla 5-15 yaşları arasında ortaya çıkar. Hastaların %75’inde yaşamın ilk 10 yılında ilk atak gerçekleşmektedir. Hastaların %90’ında ise ikinci on yılın sonuna kadar en az bir atak geçirilmiş olmaktadır. Hastalık başlangıcının 40 yaşından sonra olması çok nadir görülmektedir.4,5 Olgumuz da değişik zaman dilimlerinde farkında olmadan birçok kez atak geçirmişti. AAA tanısını çoğunlukla klinik olarak konmaktadır. Tanıyı koymak için 3 çeşit sınıflandırma kriteri rapor edilmiştir.1960 yılında tanımlanan Sohar kriterleri,1990 yılında Dilşen ve ark.nın tanımladıkları kriterler ve 1997 yılında tanımlanan Tel-Hashomer kriterleri mevcuttur.1 Olgumuz karın ağrısının eşlik ettiği ateşli epizoda sahip olması ve devamlı kolşisin tedavisine anlamlı yanıt vermesi nedeniyle Tel-Hashomer kriterlerine göre AAA tanısı almıştır. AAA tanısına yönelik geliştirilmiş olan Tel-Hashomer kriterleri >%95 sensitif ve >%97 spesifiktir. Ancak kesin tanı genetik inceleme sonucu konmaktadır.1 Olgumuzda da genetik inceleme sonucu kesin tanı konulmuştur. AAA ayırıcı tanısında akut romatizmal ateş, Behçet hastalığı, Henoch Schönlein purpurası, poTurkiye Klinikleri Romatol Tıp J IntRehab Med Sci 2014;25(1) 2008, 4 ANKİLOZAN SPONDİLİT TANISI İLE TAKİP EDİLEN AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ liarteritis nodosa, juvenil idiopatik artrit ve özellikle seronegatif spondilartropatiler göz önünde bulundurulmalıdır.6 AAA, seronegatif spondilartritlerin prototipi olan ankilozan spondilitten klinik bulgu olarak tekrarlayan karın ağrısı, göğüs ağrısı, ateş gibi semptomların olması; muayene bulgusu olarak göğüs ekspansiyonu, lomber schoeber, modifiye lomber schoeber, lomber lateral fleksiyon, el yer mesafesi gibi ölçümlerin normal olması, laboratuar bulgusu olarak akut faz reaktanlarının yanı sıra fibrinojen yüksekliği bulunması ile ayırt edilmektedir. AAA’lı hastalarda nadiren sakroileit bildirilmesine rağmen SNSA ve AAA ilişkisi halen tartışmalıdır. Her iki hastalıkta da sakroileit varlığı bizim olgumuzda da olduğu gibi tanıda yanılmalara yol açmaktadır.7 Brodey ve ark., çalışmalarında 43 AAA’lı hastayı incelemişler ve bunlardan klinik semptomu bulunmayan 6’sının radyografilerinde sakroiliak eklemde kortikal kayıp, erozyonlu veya erozyonsuz eklemin her iki kenarında skleroz ve füzyon tespit etmişlerdir.8 Sakroiliak eklem değişikliklerinin erken çocukluk döneminde bile gelişebileceği Majeed ve Rawashdeh’in çalışmasında belirtilmiştir. 133 AAA’lı çocuk olguların oluşturduğu bu seriden bir çocukta AS’ye benzer sakroiliit tablosu görülmüştür.9 İsrail’de yapılan bir çalışmada Langevitz ve ark. 3000 AAA’lı hastada SNSA ile ilişkiyi araştırmışlardır. Kronik artriti, inflamatuvar boyun veya bel ağrısı ve sakroiliiti bulunan 11 hasta SNSA olarak değerlendirilmiştir ve sıklık oranı %0,4 olarak rapor edilmiştir.10 Ülkemizde AAA’lı olgularda oldukça yüksek sıklıkta 1. 2. 3. Doğanavşargil E. Ailesel Akdeniz Ateşi. In: Doğanavşargil E, Gümüşdiş G, editörler. Klinik Romatoloji El Kitabı. İzmir: Güven Kitabevi; 2003. p.541-57. Stolwijk C, Boonen A, van Tubergen A, Reveille JD. Epidemiology of spondyloarthritis. Rheum Dis Clin North Am 2012;38(3):44176. Burgos-Vargas R, Braun J. Inflammatory back Turkiye Klinikleri Romatol Tıp RehabJ 2014;25(1) Int Med Sci 2008, 4 Yasemin TURAN ve ark. sakroiliit (%19) birlikteliği Dilşen ve ark. tarafından bildirilmiştir.11 Olgumuzda da çift taraflı sakroiliit varlığı mevcuttu. Sakroileit ve HLA-B27 arasındaki ilişki de tartışmalı olmakla birlikte ülkemizde Kaşifoğlu ve ark.nın 256 AAA’lı hasta üzerinde yaptığı bir çalışmaya göre sakroileit ile HLA-B27 birlikteliği %47 gibi yüksek oranlarda olduğu bildirilmiştir.12 Bu bilgiye zıt olarak olgumuzda HLA-B27 negatif saptanmıştır. Uzun yıllardır AAA tedavisinde standart ilaç olarak kolşisin kullanılmaktadır. Endometazin ise seronegatif spondiloartropatilerin prototipi olan ankilozan spondilitte başlangıçta verilen tedavi olarak bilinmektedir. Endometazin tedavisinin gastrointestinal sistem yan etkileri oldukça fazladır.13,14 Olgumuzda 4 yıl gibi çok uzun süre boyunca başka bir merkezde ankilozan spondilit tanısıyla endometazin ve salozoprin tedavisi almış ve klinik olarak bir rahatlama elde edilememişti. Üstelik hastamızda endometazin tedavisi sonrası başlayan gastrointestinal sistem yakınmaları mevcuttu. Bu iki hastalığın ayırıcı tanısı yapılamaması veya geç yapılması hem komorbidite hem de maliyet olarak etkin olmamaktadır. Sonuç olarak; AAA hastalığı sakroileit varlığı nedeniyle ankilozan spondilit ile oldukça sık karışmaktadır. Bu durum olgumuzda olduğu gibi yanlış tedaviler ve bu tedavilerin yan etkilerine maruziyeti arttırmaktadır. Bu gibi durumlarda atipik ankilozan spondilit hastalarında AAA tanısı da göz önünde bulundurulmalıdır. KAYNAKLAR 4. 5. pain. Rheum Dis Clin North Am 2012;38(3): 487-99. Migita K, Agematsu K. [Clinical aspects of Familial Mediterranean fever]. Nihon Rinsho Meneki Gakkai Kaishi 2011;34(5):35560. Berkun Y, Eisenstein E, Ben-Chetrit E. FMF - clinical features, new treatments and the role of genetic modifiers: a critical 6. 7. digest of the 2010-2012 literature. Clin Exp Rheumatol 2012;30(3 Suppl 72): 90-5. Shohat M, Halpern GJ. Familial Mediterranean fever--a review. Genet Med 2011;13(6):48798. Akkoc N, Gul A. Familial Mediterranean fever and seronegative arthritis. Curr Rheumatol Rep 2011;13(5):388-94. 23 Yasemin TURAN ve ark. 8. 9. Brodey PA, Wolff SM. Radiographic changes in the sacroiliac joints in familial Mediterranean fever. Radiology 1975;114(2):331-3. Majeed HA, Rawashdeh M. The clinical patterns of arthritis in children with familial Mediterranean fever. QJM 1997;90(1):37-43. 10. Langevitz P, Livneh A, Zemer D, Shemer J, Pras M. Seronegativespondyloarthropathy in familial Mediterranean fever. Semin Arthritis Rheum 1997;27(2):67-72. 24 ANKİLOZAN SPONDİLİT TANISI İLE TAKİP EDİLEN AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ 11. Dilşen N. [Familial Mediterranean fever (periodic disease) associated with ankylopoietic spondylitis. (Apropos of a case)]. Turk Tip Cemiy Mecm 1963;29:160-7. 12. Kaşifoğlu T, Calişir C, Cansu DU, Korkmaz C. The frequency of sacroiliitis in familial Mediterranean fever and the role of HLA-B27 and MEFV mutations in the development of sacroiliitis. Clin Rheumatol 2009;28(1):41-6. 13. Poddubnyy D, van der Heijde D. Therapeutic controversies in spondyloarthritis: nonsteroidal anti-inflammatory drugs. Rheum Dis Clin North Am 2012;38(3):601-11. 14. Ozturk MA, Kanbay M, Kasapoglu B, Onat AM, Guz G, Furst DE, et al. Therapeutic approach to familial Mediterranean fever: a review update. Clin Exp Rheumatol 2011;29(4 Suppl 67):S77-86. Turkiye Klinikleri Romatol Tıp J IntRehab Med Sci 2014;25(1) 2008, 4