S :M İ A im bu işçilere nihayet verilmesi lâzım gelen aylık 400 lirayı geçemez. Bunu aşmıyacaktır. Fakat sözcü arkadaşımızın bu hüküm müna­ sebetiyle daha evvel konuştukları zaman şöyle bir ifadede de bulundular. Bunu işittik ve zabıtlar­ da da vardır. Ayniyle diğer işçiler gibi bunlaı da istifade edeceklerdir buyurdular. Bu, ayniyele demek, bu adamlar 25 sene çalışmış iseler ar­ tık prim vermiyecekler. Fakat bunlar da patron tarafında, veya kendisi tarafından, prim verilmiş gibi 25 senelik bir işçiye ne veriliyolsa bunla­ ra da o aylık verilecektir demektir. Bunun böyle anlaşılması daha doğrudur. Bu kanunu on sene evvel çıkarıp bu sigortayı kurmuş olsaydık bunlar o primi vermekte devam edeceklerdi. Burada en son müddet 25 sene oldu­ ğu için 25 senelik ücretli bir işçi ne kadar aylık alacak ise, o da onu alacaktır. Bu o yaşlı işçiye bir atifettir. Bu atifeti kurum sağlıyabileeek durumdadır. Komisyonda konuşulduğu sırala ba­ na böyle söylemişlerdi. Bu maddede sarahat ol­ madığı için yedinci madde hükmüne göre günde­ lik 133 kuruş aylık alabilecekleri söyleniyor. Bu işçileri tatmin edecek derecede değildir. Binaen­ aleyh arkadaşlar lütfederler takririmi kabul eder­ lerse işçilerimiz için çok hayırlı bir iş yapmış olu­ ruz. BAŞKAN — Komisyon. ÇALIŞMA KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HU­ LUSİ ORAL (Denizli) — Sayın arkadaşlar, işçi­ ler istifade edecektir demek, aynı mahiyette para veren, vermiyen müsavi olacaktır kaydını bende niz anlıyamadım. 36 yaşındaki işçi yirmi sene yıpranma payı ile çalıştığı zaman 25 seneye çı kardık. Aldığı ücret iki bin küsur lira eder. Bv. verdiği primin % 20 sini vermek gayet tabiîdir. Fakat, 59 yaşma gelmiş bu şartı haiz, bir sene prim vermiş, buna da vermemiz lâzımgelir. 80 lira olmak icap eder. 80 liranın % 25 i 15 li»a eder. Halbuki biz, 400 lira veriyoruz. Bu madde ye göre 35 yaşında olanlar ve 15 sene çalışanlara, prim üzerine hesap edileceğine göre, fazla prim ödemiştir ona priminin % 20 sini vereceğiz tabii. Ama 80 lira vermiş bir arkadaşı 25 sene hizmei etmiş gibi, prim vermeden geçmiş günleri de kabul edince, 5 sene prim verdiğini ispat ediyor onun da primini vermesi şart değil mi? Bu mad­ de mucibince böyle bir arkadaşa atıfet diye 25 sene prim ödemiş, çalışmadan vermek demek, af buyurun ama bir az hayale kaçmak demek olur. 6:1 Ne geliri belli ne gideri belli, ne subut delili var, gelmiş ben 5 senelik subut delilini getirdim son aldığım ücret üzerinden bir sene primini ver­ dim, verin benim ihtiyarlık sigortamı derse bu­ na 25 sene çalışmış gibi bir hak tanımak ve ona son aldığı 8 -10 lira üzerinden tahsis yapmak bu, içinden çıkılmaz bir dâva olur. Bugün 60 yaş ve 35 yılı kabul ettiğimize göre yarın birisi gelecek 59 ve bunu aşağıya doğru indirin 58, 57, 56 üzerinden tahsise başlıyacağız, bu 38, 37 ye doğru gelince, o zaman göreceğiz ki onun 400 liradan fazla primi vardır onu derhal 400 liranın fevkinden tahsis yapacağız, fazlasiyle vereceğiz. Ama 400 lirayı geçmemiş, ona mutlaka 400 lirayı vereceğiz. Onun için umumi hükümler kaydından maddede kastedilen budur. Bunun aksine madde­ de bir hüküm koymaya imkân yoktur. Bunu ge­ niş bıraktığımız takdirde işçilerin vaziyetini tesbit imkânsızdır. Herkes bir vesika getirir, hak iddia eder. Onun için Hazinenin yardım ede­ mediği bir zamanda iş verenle işçi arasında böyle bir çıkmaza gitmek en yüksek atıfeti göstermek temayülünde olan B. M. M. nin dahi kabul edemiyeceği bir şeydir. Sayın arkadaşımın önerge sini geri almasını rica ederim. ZİYA ERSİN CEZAROÖLU (Tekirdağ) — Bir sual soracağım : Acaba bunu emektar işçiye borçlandırma suretiyle, tıpkı diğer iktisadi dev­ let teşekküllerinde olduğu gibi, kabul edemez miyiz ? KOMİSYON SÖZCÜSÜ HULUSİ ORAL (Denizli) — Bana bu fırsatı verdiğinden dolayı Cezaroğlu'na teşekkür ederim. İhtiyari sigorta maddesi geçti. Orada kayduğumuz şartlara göre, her hangi bir sebeple iş ha­ yatından ayrılan arkadaş 'ben sigortaya devam edeceğim, derse primlerini ve faizlerini dört taksitte ödemek suretiyle ihtiyarlık sigortacına hak kazanır. Binaenaleyh her işçi için ihtiyar­ lık sigortası garanti edilmiş olıir. Daha ileriye gidiyorum; 28 nci madde; yalnız iş yerlerinde­ ki, İş Kanunundaki işçiyi değil, bütün işçi der­ neklerini, esnaf derneklerini ve hattâ buna mu­ adil iş verenler derneklerini Çalışma Bakanlığı­ nın tanzim edeceği şekil dairesinde toptan öde­ me kaydını kabul ettiği takdirde umumi hayat sigortası mahiyetinde onları faile sinesine çeke­ cektir. Bu hüküm, Türkiye'de istiyenler bu si­ gortaya girebilecek kadar şümullü ve geniş ve - w -