Orucu uykuya tutturmayın!

advertisement
On5yirmi5.com
Orucu uykuya tutturmayın!
Diyet uzmanları, oruçluyken çok fazla uyumanın metabolizma hızının daha da
yavaşlamasına neden olacağı uyarısında bulundu.
Yayın Tarihi : 4 Ağustos 2012 Cumartesi (oluşturma : 10/20/2017)
Diyet uzmanları, oruçluyken çok fazla uyumanın metabolizma hızının daha da yavaşlamasına neden
olacağı uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, "Zamanın çabuk geçmesi için geç saatlere kadar uyumak,
hareket durumunun azalması, oruç tutarken çok fazla acıkmadan rahat bir gün geçirme isteği
metabolizma hızının daha da yavaşlamasına sebep olur. Ramazanda kilo alma riskini en aza
indirebilmek için günlük aktiviteye dikkat edilmeli." dedi.
Diyetisyen Kübra Işgın, ramazan ayında uyumanın metabolizma hızının daha da yavaşlamasına
neden olacağına dikkat çekerek,ramazanda kilo almak istemeyenlerin günlük aktivitelerine devam
etmeleri gerektiğini söyledi.
Kübra Işgın, ramazan ayına özel şu uyarılarda bulundu:
"Beslenme düzeninin tamamen değiştiği bu dönemde besin tüketimi, iftar ve sahura
sıkıştırılmamalı, bu 2 öğüne fazla yüklenilmeden iftar sonrası meyve, süt, yoğurt gibi besinler,
bitkisel çaylardan oluşan küçük öğünler tercih edilmeli.
Ramazan ayını zayıflamak için fırsat olarak görerek yalnızca iftarda bir şeyler tüketmek, sahura
kalkmadan oruç tutmak, bilinenin aksine kilo vermek yerine kilo bile aldırabilir. Vücut, yeterince
besin alınamadığı durumlarda az ile yetinmeye başlamakta; bir bakıma kendini kıtlıkta gibi algılayıp,
iftarda biraz fazla kaçırıldığında ise depolama yoluna başvurmaktadır. Ayrıca metabolizma hızının
ramazan ayında yavaşlaması, iftar ve sahur vakitlerinin günün daha az hareket edilen zamanlarına
denk gelmesi ve kan şekeri düşüşüne bağlı olarak tatlı isteğinin artması ve yetersiz su tüketimi
genellikle bu dönemde ağırlık artışına neden olmaktadır.
İftarda aşırı ve hızlı yemek, hormonların da hızlı salgılanmasına, ani tansiyon yükselmesine neden
olabilir. Başta hipertansiyon hastaları olmak üzere tansiyondaki ani dalgalanmalara yol açmamak
için iftardaki besinlerin yavaş tüketiminde fayda vardır.
Günlük enerji harcamasının azalması ve zamanın çabuk geçmesi için geç saatlere kadar uyumak,
hareket durumunun azalması, oruç tutarken çok fazla acıkmadan rahat bir gün geçirme isteği
metabolizma hızının daha da yavaşlamasına sebep olur. Ramazanda kilo alma riskini en aza
indirebilmek için günlük aktiviteye dikkat edilmelidir.
Ramazan ayında metabolizma hızının yavaşlamasına bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için,
posa oranı yüksek besinler tercih edilmeli; soyulmadan yenilebilen sebze ve meyveler mümkünse
kabuklarıyla tüketilmeli, iftar ile sahur arasında sıvı tüketimi konusunda dikkatli olunmalıdır. Sahur
ve iftarda hoşaf veya komposto tüketiminin sindirim sistemini hareketlendirmeye olumlu etkileri
vardır. Ayrıca çorbalara kepek eklemek ya da yoğurda karıştırılacak keten tohumu olası kabızlığın
önlenmesinde faydalı olacaktır.
Ramazanda gün boyu aç kalınacağı için yatmadan aşırı yemek yerine, sahura kalmak çok daha
sağlıklı olacaktır. Sahura kalkılmadığı takdirde açlık süresi ortalama 19-20 saate çıkmaktadır. Bu
durumda kan şekeri günün daha erken saatlerinde düşmekte ve kişinin veriminin ve tahammülünün
azalmasına yol açmaktadır. Bu yüzden mutlaka sahura kalkılmalı ve ağır yemekler yerine; süt,
yumurta, peynir, zeytin, tam tahıllı ekmekler gibi alternatiflerden oluşan kahvaltı tercih edilmelidir.
Uzun bir açlık sonrası, iftara mümkünse, bir kâse çorba ile başlayarak 15 dakika yemeğe ara
verilmeli, ardından ana yemeklere devam edilmelidir. Etli veya etsiz sebze yemekleri, tam tahıllı
ekmek, kuru baklagil yemekleri, yoğurt, ayran, cacık, salata, meyve gibi lif oranı yüksek
alternatiflerden oluşan bir iftar yemeğinin sindirimi de daha kolay olacaktır. Besinler çok iyi
çiğnenmeli, yavaş yenilmelidir. Daha hafif ve sağlıklı olması için yiyecekler kızartma ve kavurma
yerine; haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır.
Şerbetli tatlılar yerine; güllaç, sütlaç, puding, komposto, limonata, hoşaf, kabak tatlısı gibi sütlü,
meyveli tatlılar veya meyve salataları tercih edilmelidir.
Rafine şeker içeren besinlerin tüketimi kan şekerinde ani bir dalgalanmaya neden olur. Kan şekerini
çok hızlı bir şekilde yükselttikleri için hızlı bir şekilde de düşmesine ve ani bir şekilde açlık hissinin
oluşmasına sebebiyet verirler. Bunun yanında tarçın kullanımı kan şekerinin dengelenmesine ve
dolayısıyla tatlı isteğinin de azalmasına yardımcı olacaktır.
Zayıflama diyetine devam eden bireylerin kilo verme durumunda ramazan ayında bir yavaşlama
görülebilir. Bu durum, kişiyi endişeye düşürmemelidir. Metabolizmanın yavaşlamasına bağlı kilo
vermedeki yavaşlama normal kabul edilmeli; kilo almadan bu süreci atlatmanın bile kâr
sayılabileceği unutulmamalı."
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Orucu uykuya tutturmayın!
Download