Parkur sporu bir yaşam tarzı!..

advertisement
On5yirmi5.com
Parkur sporu bir yaşam tarzı!..
Acrorun Spor Merkezi Genel Koordinatörü Ömer Günyaz'la Parkur sporu hakkında
konuştuk.
Yayın Tarihi : 10 Aralık 2012 Pazartesi (oluşturma : 10/20/2017)
Abdullah Güner'in röportajı
Free Running ya da Parkur Sporu, bir noktadan başka bir noktaya insan vücudunun yeteneklerini en
verimli şekilde kullanıp, sınırlarını zorlayarak, hızlı ve etkili biçimde hareket etmesini hedefleyen bir
beden sporu ya da yaşam tarzı. Genellikle Fransa'da yaygın bir şekilde yapılan Parkur, dünyada ve
Türkiye’de hızla yayılan ekstrem sporlardan biri.
1980'lerde Fransa'da David Belle ve arkadaşlarının öncülüğünde tüm dünyaya yayılan bu
sporun Türkiye’deki temsilcisi Acrorun Spor Merkezi Genel Koordinatörü Ömer Günyaz’la 'Parkur
Sporu'nu konuştuk.
"PARKURLA YETENEKLERİNİZİ VE SINIRLARINIZI KEŞFEDERSİNİZ"
Parkur sporunun ne olduğunu anlatır mısınız bize?
“Le Parkour” Fransızca kelimedir. Türkçede bildiğimiz ‘parkur’ manasına gelen bir kelimedir.
Kısaltılmış haliyle “PK” olarak da görülebilir. “Parkur” bir noktadan başka bir noktaya insan
vücudunun yeteneklerini en verimli şekilde kullanıp, sınırlarını da zorlayarak, hızlı ve etkili biçimde
hareket etmesini hedefleyen bir beden eğitim türü ve yaşam tarzıdır.
Parkourun özelliği özgürlüğüdür, bir ‘hayat tarzıdır’. Parkour’un belirli temel hareketleri vardır. Ve bu
bir kaç tekniği her yerde uygulamak veya çalışmak mümkündür. Amaç engelleri aşmaktır, üzerinden,
altından, arasından v.b. ama en önemli nokta akıcılıktır. Parkour yapan bir insan deneyim kazandıkça
bu akıcılığa sahip olmaya başlar. Estetik bir akışa sahip olmak kişiye bağlı olarak 1 ile 2 sene
içerisinde elde edilebilir.
Korkutucu gelebilir ya da sakatlanma riski yüksek denebilir. Fakat bu sporun içinde olanların
belirttiği üzere “sakatlanma ihtimaliniz yolda yürürken ki sakatlanma ihtimalinizden daha azdır”.
Çünkü yeteneklerinizi, sınırlarınızı keşfetmişsinizdir. Neler yapabileceğinizin bilincindesinizdir,
bilmek insana güven verir. Artık dikkatlice bakıp neyin mümkün neyin mümkün olmadığını
görürsünüz. Ne kadar dikkatli bakarsanız, o kadar az riske girmiş olursunuz.
"DAVİD BELLE TARAFINDAN DÜNYAYA YAYILMIŞTIR"
Parkur sporu nasıl doğmuştur?
Parkour sporunun doğuşu ise kurucusu, Le-Parkour denildiğinde ilk akla gelen isim David Belle ve
bir grup arkadaşı tarafından Fransa’da dünyaya yayılmıştır. Belle, kendisiyle aynı fiziksel tutkuyu
paylaşan bir arkadaş grubu edindi ki, bunlar daha sonra Yamakasi (Yann Hnautra, Frédéric Hnautra,
David Malgogne, Sébastien Foucan ve Kazuma) adıyla bilinen meşhur Le Parkour grubunu kurdular.
Bir süre sonra şahsi sebeplerle kendi işini bıraktı ve yoluna devam etti. 1997’de Belle ve Parkour
hakkında “Les Traceurs” adında bir dizi video çekildi ve televizyonlarda gösterime girdi. Bundan
sonra da Traceur kelimesi bütün dünyada Parkour sporcusunu tanımlamak için kullanılmaya
başlandı.
David Belle şu anda 35 yaşında ve sporcu ve aktör olarak hayatına devam ediyor. İlerleyen yaşıyla
sporda şahsi etkinliği azalacak olsa da eğittiği Traceur’larla ve özellikle modern insana modern
hayatın unutturduğu hareket etme kabiliyetini tekrar hatırlattığı için etkisi asla bitmeyecek.
Kendisiyle yapılan çok bilgilendirici ve faydalı bir röportajı da Türkçeye çevirdim. Aşağıda o röportajı
bulabilirsiniz.
Freerunningin (sokak koşusu) parkur sporundan farkı nedir?
Freerunning, Parkour’un ingilizcesidir. Kısaltılmış olarak ¨FR¨ olarak görülebilir. Öncelerde bu iki isimi
birçok kaynak birbirinden ayırıyorlardı. Geçen zaman sonuçunda globalleşen parkour bilinci ile
birlikte ikisinin birbirinden ayırmanın manasız olduğuna kanaat edilmiştir. Parkour duayenlerinin
röportajları/makaleleri ile yazılı ve görsel basın sayesinde bu bilinç kısa sürede bütün dünyayı
kaplamıştır.
Peki bunun farklı iki şey gibi düşünülmesine ne sebep olmuştur? Freerunning’in isim babası
Sébastien Foucan Fransa dışına bu kültürü yaymak için İngilizce dökümanlar oluşturup bir kitap
yazmıştır. Parkourdan farklı bir şeyden bahsetmemiştir. Buna sebep olan yeni başlayan kesimlerin
Parkour’un performans artırıcı ve akıcı hareket etme niteliğinden ziyade akrobatik kısmına
odaklanmasıdır. Bununla birlikde Parkour severler arasında "flip are not parkour" diye bir bilinç
oluşmuş ve bu iki ismi bir birinden ayırmışlardır. Günümüzde takla atmanın bir tercih olduğu kabul
edilmiştir. Ve bu iki isim bir birinden ayrılmadan kullanılmaktadır.
"PARKOUR YAPABİLMEK İÇİN BİR SPOR AYAKKABISI YETERLİ!"
Parkur sporunu yapmamız için neye ihtiyacımız var? Cesur olmamız mı gerekiyor, yoksa kol ve bacak
kaslarımızın güçlü olması yeterli oluyor mu?
Parkour yapabilmek için bir spor ayakkabınızın olması yeterli! Cesur olmak ve basamaklama yöntemi
ile çözülebilecek bir engel (olayımızın engel geçmek olduğunu düşünürsek) olması da ikinci gerekli
ihtiyacınız.
Bir ninjayı ve onun her türlü duruma adapte olma özelliğini düşünün; bu niteliklere sahip bir kişinin
sadece belli bölgelere odaklanıp ona göre çalışma programları oluşturması manasız olur. Bir parkour
uygulayıcısı her an her türlü duruma açık ve hazır olmalı. Onu için bölgesel gelişimler genelin sadece
parçaları olabilir.
Tehlikeli hareketler içerdiğinden sakatlanma riski nedir? Parkur sporunda yapılan teknik hareketler
herkes tarafından öğrenilebilir mi?
Tehlikeli gözükebilir ama yapılan istatistiklere göre, Amerika’da bir üniversitenin yaptığı
araştırmada basketbolda daha çok sakatlık olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü parkour uyguluyacısı
basamaklama yönteme ile basitten zora doğru giden teknikleri çalışırsa zamanla neler yapıp neler
yapamayacağını da idrak eder ve sakatlık riskini azaltır. Diğer takım sporlarındaki gibi sakatlık için
çevresel faktörlerde çok geniş değildir.
Parkur yapan insanların ruh hali nasıl oluyor? Heyecanlı, adrenalin dolu bu sporu yaparken kendinizi
nasıl hissediyorsunuz?
Bir bireyin neler yapıp neler yapamayacağını bilmesi hayata farklı bir pencereden bakmasına imkan
tanır. Kendine güveni tam; çevre, alan ve vücut farkındalığı gelişmiş birey hayatındaki fiziksel ve
mental her türlü engeli aşmaya hazırdır. Bu haz ile aldığınız yol size hem kolay hem de eğlenceli
gelir.
"JACKİE CHAN BU KÜLTÜR GELİŞMEDEN BİRÇOK İNSANA BUNU HİSSETTİRMİŞ BİR USTADIR"
Birçok aksiyon ve dövüş filminde aslında bu sporun kullanıldığını görüyoruz. Özellikle Jackie Chan
filmlerinde bunu çok izledik. Jackie Chan için parkur sporcusu diyebilir miyiz? Ya da sinemada veya
benzer başka alanlarda örnekleri var mıdır?
Jackie Chan bu kültür gelişmeden önce birçok insana bunu hissettirmiş bir ustadır. Zaten idollerin
söylemleri de bu yöndedir “biz buna bir isim vermeden öncede bu icra ediliyordu”. İlk insanlar
avlanmak ve ulaşım amaçlı parkour yapıyorlardı. ‘Bu hayatın her evresinde zaten vardı ve biz buna
sadece isim verdik’ denir.
Sayısız parkour konseptli film vardır. İki nokta arasında yapılan tüm hareket kümelerine parkour
diyebilirsiz. Bu iki nokta sandalye ile pencere arası da olabilir iki blok arası da...
"BEDENİNİZİN HAKKINI VEREBİLECEĞİNİZ YEGANE SPOR"
Dünyada ve Türkiye’de parkur sporuyla ilgili neler yapılıyor?
Biz Acrorun olarak 2005’te başlattığımız ‘Parkour Türkiye’ oluşumuna 2007’den beri Acrorun adı
altında devam ettirmekteyiz. Şu anda bu alanda birçok atlet mevcut imkansızlıklara rağmen kendi
çabaları ile bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bizde bu kitle için elimizden geleni yapıyoruz.
Türkiye için sosyal sorumluluk projelerimiz devam etmekte. Öncü ekip olmanın verdiği
sorumlulukları eğitim videoları, makaleler, organizasyonlar, ücretli ve ücretsiz dersler ile yerine
getirmeye çalışıyoruz. Kitlenin gelişmesi için parkour parkları tasarladık ve belediyelerle
görüşmelerimiz devam etmekte…
Parkur sporu size neler hissettiriyor?
15 sene içinde birçok extreme sporla ilgilenip kendimi bulduğum alan diyebilirim. Hiçbir araca
ihtiyaç duymadan tıpkı dans gibi bedeninizin hakkını verebileceğiniz yegâne aktivite. Parkour benim
için bir yaşam tarzı. Bu farkındalığımı (hayattan zevk alma) artırarak işimde ve ilişkilerimde hep
başarılı olmamı sağlamıştır.
On5yirmi5.com
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Parkur sporu bir yaşam tarzı!..
Download