M. Meclisi B : 90 elde edebiliriz. Halbuki bizim döviz ihracat geli­ rimiz 500 milyon civarındadır, yani üstüne çı­ kar ve altına iner. Şimdi öyleyse 500 milyonda 60 milyon Türkiye'nin dış ticaret dengesi bakı­ mından, yani vatandaşlarımıza protein yedirme ve iş alanı açmayı bırakalım, Türkiye'nin dış ti­ caret dengesi bakımından önemlidir. Bundan do­ layıdır ki, Birinci Beş Yıllık Plân tarım alanın­ da (ki, balıkçılık tarım alanına girmektedir) en yüksek yatırımı ve en yüksek gelişme hızını bu­ rada görmüştür; yüzde 180. Yüzde 180 gelişme hızı öngörmüştür, fakat yüzde 40 ancak gerçek­ leştirilebilmiştir. Şimdi bugün bu şartlar altında Türk vatan­ daşını doyurmak, işsiz Türk vatandaşına iş bul­ mak ve dış ticaret dengemizi düzeltmek bakı­ mından namütenahi imkânlara sahibolan yegâ­ ne sahadayız. Birinci Beş Yıllık Plân esnasında plânın öngördüğü karasuları meselesi vardı, balık avcılığı bakımından çok önemli idi. Ka­ rasularımız 6 mile çıkarılmıştır ve 12 mil de balıkçılık alanı olarak kabul edilmiştr. Yani kıyılarımızdan 12 mil aşağı - yukarı 20 küsur Km. kadar bizim balıkçılık alanımız olmakta­ dır. Modern bir görüştür bu, bu kanun modern bir görüş getirmiştir. Balıkçılığımızı etkileye­ cektir. Maalesef bizim bu alanlarımıza yaban­ cı balıkçılar girdiğini ve avlandığını zaman za­ man gazetelerde okuyoruz. Yani kendimiz bu­ nu kullanamıyoruz, gereği gibi, yabancı ülkele­ rin balıkçıları bu sulara sokulup balıklarımızı avlayıp gitmektedir. Şimdi bendeniz sözlerimi bitirirken şu nok­ tayı da ifade etmek istiyorum: Balıkçılık Dev­ letin el koyacağı bir mevzudur. Devletçe yapı­ lacak, Devletin yardım edeceği, bu alandaki kooperatifleri geliştireceği, Devlet imkânlarının kullanılacağı bir konudur. Sebebine gelince: Demin arz ettiğim gibi şahıslara bıraktığımız zaman adamın elinde trol vardır, bu trol aslında balıkçılıkta kullanılabilen bir alettir. Bu trolü kullanmadığınız zaman modern anlamda balık­ çılık yapamazsınız. Fakat trolün kullanılacağı yer vardır, trolün kullanılacağı zaman vardır; zamanına ve yerine uygun olmıyarak trolü kul­ landınız mı, meselâ dipte bir sürütme yaptığı­ nız zaman yersiz, balık yataklarını tahribetmektesiniz. Maalesef buradan bir başka noktaya işaret etmek istiyorum: Bugün kanun bunlara ait tü­ 8 . 5 . 1969 O : 1 zük çıkacağını ifade etmektedir, trol yasağını getirmektedir, ama kendi menfaatine düşmüş birtakım insanlar Devletin tam kontrol yapma­ masından istifade ederek trol kullanmaktadır­ lar. Trol kullanmaktadırlar değil, yasak trol kullanmaktadırlar. Şimdi biz bu kanunu çıkardığımız zaman ne olacaktır? Biz bu kanunu çıkardığımız zaman çok şeyin değişeceğine kaanii değilim. Sebebi­ ne gelince; ben başka bir şeyi arz etmek istiyo­ rum. Yani bu kanunun çıkarılması lâzımdır, evet. Ama bunu halletmez; çünkü eğer biz bu bölgelerde trolla avlamayı, dinamitle avlamayı önliyecek özel bir zabıta kurmazsak, ki bu ka­ nunda yoktur, özel zabıta yoktur muhterem ar­ kadaşlarım, özel zabıta vazifesi verilmiştir, gö­ renler yakalıyacaktır, şu olacaktır, bu olacak­ tır... Biz bu bölgelerin insanıyız. Yani nasıl trol kullanıldığını biliyoruz. Eğer deniz zabıtası, yani balık zabıtası kurmadığınız takdirde ve altlarına bu millî servetin korunması bakımın­ dan balıkçılığın kesif olduğu bölgelerde (ki on­ lar bellidir hızlı hareket eden vasıtalar verme­ diğiniz takdirde bu kanunu çıkarmış olsak bile bu işin yapılmasına imkân olmıyacaktır. Kendi kendimizi aldatmıyalım. Ayrıca, bu kanun teşkilât da getirmemekte­ dir. Bugün Ticaret Bakanlığına bağlı bu işle uğraşan birkaç mütehassıs arkadaşımızın oldu­ ğu hep ifade edilmektedir, birkaç mütehassıs arkadaşın sırtına bırakıldığı ifade edilmekte­ dir. Eğer bu iş ciddî olarak, geniş bir teşkilât kurarak tam şekilde korunmıyacak ise, yine bu güzel kanunun, prensipleri esas itibariyle doğ­ ru, çıkarılması zaruri kanunun işlemesi müm­ kün olmıyacaktır. Yani bu teşkilâtı da Sayın Bakandan istirham ediyoruz, gerekli teşkilât kanununu da süratle getirmelidir. Yani Türki­ ye'nin önemli meselelerinden birisidir. Değerli arkadaşlarım, şüphesiz bunun ya­ nında, demin Devlet gücünden bahsettim, soğut­ ma tertibatı çok önemli bir şeydir. Soğutma tertibatı olmadığı için ben kendi seçmenlerim­ den dinlemişimdir: Daha bir sene evvel Poy­ raz köyünde ve Rumeli Fenerinde vatandaşla­ rımız, balıkçı arkadaşlarımız 80 000 çift tori­ ğin yakalandıktan sonra denize atıldığını ifa­ de ettiler. «Yakaladık, emek verdik, uğraştık, fakat satamadığımız için, buz dolapları da ol-