Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon AvEG-Kon Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu Eşit sosyal ve siyasal haklar mücadelesinde 19 yıl. kararlılık haykırılarak sömürü ve sermaye dünyasının krizini devrimci krize çevirme mesajını dünya emekçilerine vermeliyiz. “Başka bir Avrupa’yı” ya da “başka bir dünyayı mümkün kılmak”; Avrupa ve tüm dünyanın üretim alanlarında, sokak ve meydanlarında üretimden gelen gücümüzü kullanarak, küresel kapitalist sistemin bizlere çıkarmakta olduğu faturayı kabul etmemek; sömürünün, ayrıcalıkların, politik baskıların, savaşların olmadığı, doğa tahribatlarının önlendiği bir toplumsal sistemin, sosyalizmin kurulmasını olanaklı kılmak için örgütlenmek ve mücadele etmektir. “Özgür toplum, eşit insan, mutlu doğa” hedefli mücadeleyi güçlendirmeliyiz. Evet, dünya burjuvazisinin yüreğini ağzına getiren ’68 hareketi, emperyalist kapitalizm cephesindeki bu güne benzer çalkantılar temlinde yükseldi. Malmö, böyle bir yola tekrar girmek için önemli bir fırsat. Yerlisiyle göçmeniyle işçi ve emekçiler, ve onların örgütlü demokratik güç- leri, sınıf örgütleri olarak, Malmö’da, kapitalist emperyalist sistemi kabul edilir sınırlarda tutmak için rıza üreten dünya reformcularının yangın söndürücülüklerini aşmalı, kapitalizmin krizini işçi sınıfının ve ezilen halkların çıkarları, mücadele yöntem ve araçlarıyla yönetme sorunlarına kilitlenmeliyiz. Kapitalizm sınırlarında “başka bir Avrupa’yı mümkün kılmak” olanaklı değildir. Başka bir dünya sömürü, baskı ve savaşların olamadığı sosyalizmdir. Emperyalist kapitalizm krizinin faturasını kabul etmeyelim, Emperyalizmin krizini derinleştirmek için Malmö’dan dünyaya kararlılığımızı haykıralım. Göç ve İltica hakkı insan hakkıdır, engellenemez! Eşit Sosyal ve Siyasal Haklar İçin Birleşik Mücadale! 25 Ağustos 2008 12 AvEg-Kon, kuruluşundan kısa süre sonra ırkçılığa karşı sokakta, eylemde ve mücadelede Avrupa’nın dört bir yanına bilinç taşıdı. Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu-AvEG-Kon, Almanya, Fransa, İsviçre, İngiltere, İskoçya, Hollanda ve Belçika’da yaşayan Türkiyeli ve Kuzey Kürdistanlı ezilen göçmen işçi ve emekçileri bünyesinde taşıyan aşağıdaki kurumlardan oluşmaktadır: AGİF (Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu), ACTIT (Fransa Türkiyeli Göçmen İşçiler Kültür Derneği), İGİF (İsviçre Göçmen İşçiler Federas- yonu), İngiltere GİK-DER (İngiltere Göçmen İşçiler Kültür Derneği), Hollanda VEK-SAV (Hollanda Vardiya Enternasyonal Kültür ve Sanat Vakfı), Belçika EGK (Belçika Ezilen Göçmenler Kolektifi) EGA-BİR (İskoçya-Edinburg Göçmen Aileler Birliği) Konfederasyonumuz; kurucu üyeliğini AGİF, ACTIT, İGİF, İngiltere GİK-DER, Hollanda VEK-SAV ve Belçika EGK’nin Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon İskoçya Göçmen Aileler Birliği tarafından düzenlenen “Göçmenler Buluşuyor” festivali burjuvazinin yoz kültürüne karşı güçlü bir devrimci yanıt oldu. İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu İGİF’in Türkiye’deki politik tutsaklar için yaptığı sayısız eylemlerden birisi. tirmeyi ve yerli işçi ve emekçilerle birlikte burjuvaziye karşı mücadelesini örgütlemeyi hedefler. Konfederasyonumuz, bugün için Türkiye ve Kuzey Kürdistanlı ezilen göçmen emekçileri bünyesinde taşımaktadır. Ancak, ortak çalışma ve birleşik mücadeleyi önemseyen Konfederasyonumuz, Avrupa’da kurulu bulunan ve kurulacak olan bütün ilerici, anti-emperyalist örgütlerle, platformlarla göçmen emekçilerle sömürüye ve sermayeye karşı sınıf kardeşliği temelinde ortak örgütlenme ve mücadele etme görüş açısına sahiptir. Avrupa Birliği üyesi kapitalist, emperyalist ülkelerde göçmen emekçilere yönelik ekonomik, siyasal ve toplumsal saldırılar, ırkçı, ayrımcı uygulama ve seçilmiş temsilci ve delegelerinin katılımıyla 16-17 Nisan 2005 tarihlerinde Almanya’nın Duisburg şehrinde yapılan Kuruluş Kongresiyle kuruluşunu ilan etmiştir. Kısa yazılım olarak AvEG-Kon imzasını kullanmaktadır. Konfederasyonumuz, Asya, Afrika, Latin Amerika ve dünyanın daha başka kara parçalarından Avrupa’ya akan iş gücü göçünün oluşturduğu insan topluluklarının örgütlenmesi, sermaye ve sömürüye karşı mücadele etmek gibi nesnel ve gerçek nedenlerin ortaya çıkardığı bir olgudur. Konfederasyonumuz; ağır yaşam koşulları nedeniyle manevi dünyaları parçalanmış, hiç bir açıdan gelecek güvenceleri bulunmayan göçmenleri kendi sorunları ve talepleri etrafında bir araya ge- 2 cağı, tam da ASF’nin buluştuğu günler olan 19-20 Eylül’de Köln’de toplanan “Anti İslam Konferansı” tamda bunun önemli bir örneğidir. Antifaşist kitle hareketinin dikkatlerinin ASF’de olduğu bir zamanda yapmaları bir rastlantı değildir. Emperyalist kapitalizm kendi krizinin faturasını her zaman olduğu gibi bu kezde ezilenlerle, işçi ve emekçilere ödetmek için her yola başvuruyor. Buna koşut olarak dünyanın pek çok ülkesinde yaygın protestolar gerçekleşti. Ve hala devam etmektedir. Dünya ölçeğinde sağlık ve eğitim sistemi çökerken; ABD Merkez Bankası, Britanya Merkez Bankası, Avrupa Birliği Merkez Bankası piyasaya yüz milyarlarca dolar pompalayarak “Likidite Darboğazı”nı aşma demagojisiyle emperyalist tekellerin nefes almalarını sağlıyorlar. Bununla da krizlerinin faturasını dünyanın emekçi milyarlarına çıkarıyorlar. Liberaller ve re- 11 formcular uluslararası tekellerin açıkladıkları yüksek zararlara üzülüyorlar. Analizlerinin ana temasını bu oluşturuyor. Kırıntılar peşindedirler yalnızca. Dünyanın işçileri ve ezilen halkları ise zenginliklerin yaratıcı ve üretici gücü olarak kırıntıları değil, dünyayı istemektedirler. Şimdi sorun, Malmö’de ve her yerde güncel krizin faturasını kabul edip etmemekte. ASF’nin gündem ve programı, güncel krizin faturasını emperyalist kapitalizme, burjuvaziye çıkarma çareleri noktasında son derece zayıf ve soyuttur. Avrupa ve dünyanın dört bir yanından Malmö’ya akacak olan on binler; devrimci enerjilerini sadece “atölye ve seminerler”de tüketemezler. Buralardaki tartışmalar, krizin faturasını burjuvaziye çıkarma sorununa odaklanmalı. Kriz, kapitalist emperyalizmin kendi krizidir. Faturasını da onlar ödemelidir. Sokaklarda bu noktadaki Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon ülke ekonomilerini etkisine alan finansal krizden, Amerika ve Avrupa finans kuruluşları 400 milyar dolar zarar açıkladılar. Dünya hisse senedi borsalarındaki düşüşler, yüzde 20 gibi yüksek bir orana tırmandı. Hızla Avrupa ve tüm dünyaya yayılan krizden dolayı birçok Avrupa ülkesinin en büyük bankaları milyarlarca zarar açıkladılar. Kriz, Büyük Britanya, İrlanda, İspanya gibi Avrupa ülkelerinde, ABD’dekine benzer bir gelişme gösteriyor. Britanya’da konut piyasalarında uzmanlaşmış Northern Rock bankası, paralarını çekmek isteyen mevduat sahiplerinin hücumuna uğradı. Merkez Bankası Bank Of England, bu bankaya 51 milyar dolar kredi ve mevduat sahiplerine de 30 milyar dolarlık garanti vermek zorunda kaldı. Ardından Britanya devleti, önlem olarak merkez bankasını kamu denetimine aldığını açıkladı. 2007 yılı ortalarında 90 dolar olan varil başı ham petrol fiyatları, uzmanlarca 2008 yılı sonuna 200 dolara çıkacağı öngörülürken, ham petrolün varili daha bir yıl dolmadan, Temmuz 2008’de 200 dolara dayandı. Altın fiyatları, son 28 yılın en üst düzeyine çıktı. Ekonomi uzmanları, mevcut krizin kapsam ve derinliğinden hareketle, bunun finansal bir kriz olarak kalmayacağı, reel sektöre de yansıyarak tek tek ülkelerde ve tüm dünyada dengeleri sarsacağı değerlendirmesinde görüş birliği içerisindedirler. Dünyanın merkezinde ve en büyük ekonomisinde başlayan ve dalga dalga bütün dünyayı vuran kriz, 1997’de yine tüm dünyayı etkisine alan “Doğu Asya krizi”nden çok daha büyük ölçeklidir. Emperyalist kapitalizm krizinin daha ilk be- lirtileri görülür görülmez, temel gıda maddelerine zam dalgası dünyaya yayılmaya başladı. İşçi ve emekçilerin, ezilenlerin yaşamı bakımından yoksullaşan/yoksullaştırılan Avrupa gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Başta ABD olmak üzere Avrupa ve geri kalmış ülkelerde işsizlik çığ gibi büyüdü. Hak gaspları ve politik gericilik zincirlerinden boşaldı. Balkanlar, Ortadoğu, şimdi de Kafkaslarda emperyalist savaş ve işgaller yaygınlaştırılıyor. Avrupa nüfusunun yaklaşık % 10'unu oluşturan göçmenler, eşit sosyal ve siyasal haklardan yoksun olarak yaşamak zorunda bırakılıyor. “anti terör” yasalarıyla “güvenlik” adına temel insan hak ve özgürlükler yok ediliyor. Irkçılık, ayrımcılık ve faşizm geliştirilip, güçlendiriliyor. Göçmen işçi ve emekçileri merkezinde tutan ırkçı, ayrımcı, faşist saldırılar, göçü sınırlandırma, sınırdışıları kitleselleştirme saldırıları, Kağıtsızlar sorunu Avrupa’nın hemen her yerinde artıyor. Yeni göç yasaları çıkartılıyor. Göçmenler “potansiyel suçlu” gösteriliyor. Buna ilişkin yasa ve uygulamalar geliştiriliyor. Söz, eylem, örgütlenme hakları sınırlandırılırken, demokratik, meşru kurumlar basılıyor, yönetim ve çalışanları tutuklanıyor, kapılarına kilit vuruluyor. Buna karşın faşist parti ve örgütler meşrulaştırılmayı çalışılıyor. Örgütlenme ve propaganda çalışmalarına alanlar açılıyor, sokakta kendini ifade etmelerine, gösteri yapmalarına, konferans ve değişik toplantılar düzenlemelerine, uluslararası buluşmalarına izin veriliyor. Almanya’nın ev sahipliğini yaptığı, özellikle Avrupa’nın tanınan ırkçı, faşist parti ve örgütleri ve temsilcilerinin katıla- 10 Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon lerce araç ve olanakla ideolojik, politik, kültürel, felsefi, artistik ve daha başka pek çok araçla kışkırttığı ırkçılık ve ayrımcılık, örgütsüz ve savunmasız göçmenleri ve çocuklarını, gençlerini her geçen gün daha yakından tehdit etmektedir. Ayrımcılık, faşist gelişme ve ırkçılığa karşı mücadele Konfederasyonumuzun diğer bir temel görevidir. Uluslararası sermayenin danışmanları göç olgusunu ve göçmen işçiler sorununu artık ’yeni bir bakış açısıyla çözmek’ten söz ediyorlar ve ezilen göçmenlerin örgütlenme ve hak arama/alma mücadelelerini her geçen gün daha fazla elimine etmeye, göçmenleri daha katmerli bir sömürüye ve ağır baskıcı yaşam koşullarına sürüklemektedirler. Avrupa burjuvazisinin bu kapsamlı saldırılarına karşı mücadele etmek, onları geri püskürtmek Konfederasyonumuzun temel görevlerindendir. Yürüttüğümüz ve yürütmekte ol- saldırılar her geçen gün daha da benzeşmektedir. Bu temel gelişme nedeniyle, bütün AB ülkelerindeki göçmen işçi ve emekçilerin ortak saldırılara karşı eş zamanlı ve birleşik mücadeleler yürütmeleri bir zorunluluk olmuştur. Konfederasyonumuz, böylesi bir ihtiyacın da ürünüdür. Emperyalist kapitalizmin‚ ‘küreselleşme’ demagojisi altında, uluslararası sermayenin sömürü ve saldırılarını küresel hale getirdiği bugün, anti-küresel hareket olarak biçimlenen emperyalizm karşıtı harekete, göçmen işçi ve emekçileri katma mücadelesi ve görevi Konfederasyonumuzun diğer bir temel varlık nedenidir. Bu bağlamda bir dizi iç zaafına rağmen her geçen gün gelişen enternasyonal kitle hareketine Türkiye ve Kuzey Kürdistanlı ezilen göçmenleri katma çalışmasını aralıksız sürdürmek somut güncel görevlerimizdendir. Finans sermaye egemenliğinin on bin- Belçika Ezilen Göçmenler Kolektifi Kadın Komisyonu “Kadınlara Özgürlük ve Halklara Eşitlik” talep ediyor. 3 Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon • AvEG-Kon, ezilen göçmenleri aydınlatma, demokratik haklarına sahip çıkma, halkların kardeşlik bağlarını kuvvetlendirme, enternasyonal dayanışma ağlarını örme, emperyalist, kapitalistlerin dünya halklarına yönelik saldırı ve saldırı hazırlıklarına karşı emek cephesinin birliğini örme amaçlı paneller ve tartışma toplantıları örgütlemiş, ortak etkinlikler düzenlemiştir. AvEG-Kon, insanlığın tüm üretimlerine, kültürel yaratım ve değerlerine sahip çıkmaktadır. AvEG-Kon, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm işçi ve emekçilerin birliğini ve birlikte mücadelesini savunmaktadır. hizmetindeki devletler son yıllarda iltica yasalarındaki değişikliklerle, ltica hakkının içini boşaltmaktadırlar. Bu nedenle politik insanların oturumlarını iptal etmekte, geldikleri ülkelere iade amaçlı gözaltına alıp tutuklamaktadırlar. Bu saldırı ve uygulamalara karşı mücadeleyi temel görev alanlarından biri sayan Konfederasyonumuz, politik sığınmacılardan Ömer Berber'in iadesini durdurma amaçlı kampanya örgütlemiş, Uluslararası bir çok kurumun ve duyarlı aydın, yazar, gazetecilerin, insan hakları kuruluşlarının, insanların uluslararası dayanışma desteğini örgütleyerek yürüttüğü kampanya sonucunda Ömer Berber'in serbest bırakılmasını sağladı. İngiltere GİK-DER (İngiltere Göçmen İşçiler Kültür Derneği) Gençlik Komisyonu ırkçılığa ve kültürel yozlaşmaya karşı öfkesini sokaklara taşıdı. landırdı. • AvEG-Kon kurulduğu tarihten bugüne Merkezi Kadın Komisyonu’na sahip ender örgütlenmelerden biridir. Göçmen örgütleri içerisinde kadına yönelik çalışmalarda önemli çalışmalara imza atmış olan Konfederasyonumuz; Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü olan 25 Kasım’ı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, salonlara kapatılan kutlamalarla değil, sokakları aydınlatan eylem ve etkinliklerle karşılamaktadır. Kadına yönelik şiddete karşı paneller, konferanslar ve kampanyalar örgütlemiş, göçmen kadınların sorun ve taleplerini açığa çıkartacak, örgütlenme alanlarını geliştirecek yerel ve merkezi çok duğumuz bazı çalışmalarımızdan örnekler; • AvEG-Kon, Kuruluş Kongresinden hemen sonra, Avrupa’da gelişen ırkçı, faşist harekete ve saldırılara karşı mücadelenin örgütlenmesini önemsedi ve bu amaçla, örgütlü bulunduğu tüm ülkelerde 3 ay süren “Irkçılığa ve Faşizme Karşı Mücadele Kampanyası” örgütledi. Kampanya startı için “Faşizmden Kurutuluşun 60. Yılında Teşekkürler Kızıl Ordu” afişini çıkarttı. Berlin büyük yürüyüşüne katıldı. Kampanyayı, Avrupa’nın Hitler faşizminden kurutuluşunun 60. yıldönümü olan 8 Mayıs’ta başlattı ve 31 Temmuz 2005 tarihinde Brüksel’de yapılan kitlesel bir yürüyüş, toplanan 40 bin imzanın Avrupa Parlamentosu’na teslim edilmesiyle son- 4 Malmö sokaklarında “başka bir dünya” sosyalizm diye haykırmaya! 17–21 Eylül 2008 Avrupa Sosyal Forumu (ASF) İsveç-Malmö buluşması yeni bir enternasyonal kitle hareketine tanıklık ediyor. Bu yılın buluşması; bir avuç asalak para babası ve sermaye dünyasının açlık ve sefalete mahküm ettiği emekçi milyarlar açısından büyük olanakların biriktiği bir tarih diliminde gerçekleşiyor. Sermayenin küresel talanıyla, doymak bilmez kar iştahıyla, saptırılmış ve bozulmuş tüketim alışkanlığı ve mutluluk kültürüyle; doğanın, toprağın ve insanın sağlığını bozarak onları tüketen kapitalizmin yapısal bunalımı’na, bir yıldır devrevi krizlerinden biri daha eklenmiş bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yüksek riskli uzun vadeli ipotek karşılığı konut kredilerine yapılan açgözlü spekülatif yatırımlarla körüklenen konut piyasasında patlayan kriz, uluslararası bankaların ve diğer mali kuruluşların milyarlarca dolar zarar etmelerine yol açtı. ABD’de 2007 Temmuz ayında konut piyasasında başlayan krizi, Britanyalı uzmanlar, “20 yılın en kötüsü”, ABD’li uzmanlar ise “1929 buhranı sonrasını hatırlatıyor” ve ayrıca ABD’nin en büyük 5 bankasının yöneticileri “son 20 yılın en kötü piyasa şartları” nitelendirmesi yapıyorlar. Altı aylık gibi kısa bir sürede bütün 9 Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon panyasını destekledi, tutsakların mahkemelerine delegasyon heyetiyle katıldı. Saldırıya uğrayan devrimci sosyalist kurumlara yönelik saldırıya karşı dayanışma amaçlı, Kardeş Türküler Müzik Grubu ile Almanya-Stuttgart, İsviçre-Zürich, FransaParis ve Britanya-Londra'da yoklaşık 5 bin kişinin katıldığı “Halkların Kardeşliği Konserlerini” örgütledi. • Avrupa’daki siyasal gelişmeler karşısında işçi ve emekçilerin, ezilenlerin yanında yer alan Konfederasyonumuz, örgütlü bulunduğu her alanda, ülke ve şehirlerde eylemlerin bileşeni ve parçasıdır. Ezilenden yana taraf olma bilinci ve eylemiyle işçi ve emekçilerin, gençliğin grev, direniş ve boykotları ile dayanışma içinde olmuş, destek ziyaretleri örgütlemiştir. Üye federasyon ve derneklerimizle Almanya'da Opel işçilerinin grevini, Goumert işçilerinin direnişini, İsviçre inşaat işçilerinin direnişini, İngiltere'de itfaye ve posta işçilerinin grev ve direnişini destekleme, Fransa'da Ulaşım ve Metro işçilerinin grev ve yürüyüşlerine katılma, Öğrenci sendikasının grev ve yürüyüşlerini destekleme eylem ve etkinlikleri bunlardan bazılarıdır. • Enternasyonal kitle hareketini ve bu hareketin geliştirilmesini önemseyen Konfederasyonumuz, enternasyonal kitle hareketi ile birçok alanda buluşmayı önemsemektedir. Bu nedenle 2006 yılında Avrupa Sosyal Forumu (ASF) ile ilişkilenmiş ve Atina ASF buluşmasında kitlesel olarak yerini almıştır. • Egemenlerin, seçim politikalarını, her günahın sorumlusu haline getirdikleri ezilen göçmenler üzerinde yürütmüş olmaları, ırkçılığın ve ayrımcılığın meşru- laştırılmasında önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle Konfederasyonumuz, 2007 Aralık ayında merkezi „Seçim Konferansı“ gerçekleştirmiştir. Göçmen işçi ve emekçilere eşit sosyal ve siyasal haklar, seçme ve seçilme hakkının tanınması mücadelesinin büyütüleceği, aktif çalışmaların yürütülmesi kararları alınmış, „Sonuç Bildirgesi“ ile kamuoyuna deklere etmiştir. • Birleşik mücadeleye önem veren Konfederasyonumuz, 2007 yılı başlarında kurucu üyesi olduğu Avrupa Demokratik Kitle Örgütleri Platformu (DEKÖP-A) bileşenlerindendir. Halkların kardeşliği ve mücadele yoldaşlığını geliştirme görev ve sorumluluğuyla DEKÖP-A olarak, „Halkların Kardeşliği Panelleri“ni Almanya'da Stuttgart, Berlin, Nürnberg, Ulm, Köln, İsviçre'de Zürich, Basel kentlerinde birlikte örgütledi. Aynı zamada bir çok eylem ve etkinliği birlikte örgütleyerek birleşik mücadele zeminini güçlendirdi. Ortak sorunların birleşik gücü ve sesi olan Platform, pek çok konuda ortak çalışma, birleşik eylem ve etkinlikler düzenlemeye devam etmektedir. • Konfederasyonumuz, uluslararası politik tutsaklara ve sorunlarına da ilgilidir. Duvarların ve demir parmaklıkların ardındaki, tecritteki politik tutsakların dışarıdaki sesi olma amaçlı her girişimi destekler, içinde yer alır. Bu amaçla 24-25 Mayıs 2008 tarihinde Almanya'da, Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi'nin çağrısıyla düzenlenen „Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı“nın örgütleyicileri arasında yer almıştır. • Emperyalist kapitalist sistem ve onun 8 Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon sayıda Konferanslar örgütlemiştir. Bu nedenle 2005 yılında Paris ve Londra’da “Göçmen Kadınlar Konferansı” örgütledi. 2007 yılında 25 Kasım, Uluslararası Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla, göçmen kadınların sorunları, kadına şiddet gündemli, “Duvarları Yık, Yaşamı Örgütle!” adında Almanya'da Köln, Hamburg ve Stuttgart, İsviçre, Fransa, İngiltere ve Belçika'da birer tane olmak üzere toplam 7 konferans örgütledi. Yüzlerce kadını buluşturduğu konferanslarda kadın dayanışması ve mücadelesi konularında bilinç geliştirici oldu. 2008 yılında AvEG-Kon Kadın Komisyonu'muz öncülüğünde yine yüzlerce kadını buluşturduğu Almanya Hamburg, Ulm, Stuttgart, İsviçre-Basel, Fransa-Paris, İngiltere-Londra, Belçika-Brüksel ve Hollanda-Rotterdam olmak üzere 6 ülkede 8 yerel „Örgütlenme Konferansı“ düzenledi. 16-17 Şubat 2008'de iki günlük „Merkezi Avrupa Kadın Örgütlenme Konferansı“nı Frankfurt'ta örgütledi. Kadın Kampları, kadın dayanışma etkinlikleri, vb. güncel gelişmelerin ihtiyaçlarını gözeten pek çok kadın çalışmasına, kampanya ve etkinliklerine imza atmıştır. Kadın çalışmasını önemseyen AvEG-Kon, emeğin ve emekçi kadınların kurutuluş mücadelesinin genel özgürlük mücadelesinin temel ve ayrılmaz bir parçası olarak sahiplenmiş/sahiplenmeye devam etmektedir. • “Gençlik gelecektir” perspektifinden hareketle gençliğe yönelik çalışmalara önem veren ve Merkezi Gençlik Komisyonu’na sahip bulunan Konfederasyonumuz, gençliğin ve göçmen gençliğin, geleceğini isteyen, sorgulayıcı, aydın ve özgür bir gençlik kimliğini yaratma mücadelesi vermektedir. Bu nedenle gençliğin; anti-faşist mücadelesinin, öğrenci harçlarına karşı mücadelesinin yanında olmuş, dayanışmada bulunmuştur. Gençliğin kültürel olarak yozlaştırılmasına, ehlileştirilmesine, geleceksizleştirilmesine ilişkin tüm kültürel, sosyal politikaların karşısında olmuş, her yıl düzenlenen Gençlik Kampları aracılığıyla üretken, sorgulayan, yeteneklerinin açığa çıkmasını sağlayan, kültürel yozlaşma politikasına karşı alternatif kültür ve araçlarıyla tanışmasına, dostluk-paylaşım ilişkilerini geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Ülkeler düzeyinde gençliğin sorunlarını tartışıp paylaştıkları, yaşadıkları coğrafyaların sorunlarını tartıştıkları gençlik dergileri çıkarmaları sağlanmaktadır. Yine gençliğimiz, ülkeler düzeyinde faşizme, intiharlara ve uyuşturucuya karşı değişik kampanyalar örgütlemiş, gençliğin sorgulama ve dayanışma bilincini geliştirmeye çalışmıştır. • AvEG-Kon göçmenleri ayrı bir sınıf olarak görmemekte, yaşadıkları ülkelerdeki işçi sınıfının organik bir bileşeni olarak değerlendirmektedir. Göçmen işçileri sınıf kardeşleriyle birlikte örgütlenmeye ve mücadeleye katılmaları için eğitmek, onlara “kendileri için sınıf olma” bilinci taşımak amaçlı Merkezi İşçi Komisyonu oluşturmuştur. Tüm üye federasyon ve derneklerinin de İşçi Komisyonu oluşturarak bu görevi omuzlamalarını öngörmektedir. • Avrupa’da emperyalist kültür yozlaşmasına karşı mücadele içinde olan AvEG-Kon, alternatif kültür olarak gördüğü “İnsanlık için bilim, toplum için 5 Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon sanat, özgürlük için politika” anlayışı ile örgütlü olduğu tüm ülkelerde kültürel etkinlikler, paneller, film gösterimleri, tiyatro etkinlikleri düzenlemiş, alternatif kültür üretimini yapan kurum ve organizasyonlarla dayanışma içinde olmuştur. AvEGKon, yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı, Almanya, İsviçre, İngiltere ve Fransa'da bu doğrultuda mücadelenin sesi olan Sanat ve Hayat Dergisi ile Dayanışma Geceleri'ni düzenlendi. • Emperyalist işgale ve saldırılara karşı olan ve işgal karşıtı mücadeleyi meşru bulan Konfederasyonumuz, işgale karşı sürdürülen gösteri ve çalışmalarda yerini almış, direnişle uluslararası dayanışmanın örgütlenmesi amacıyla, “Ortadoğu, işgal ve direniş” konulu uluslararası konferans örgütleme çalışmaları yürütmüştür. 2005 Mart’ında Berlin’de örgütlenen “Irak’ta Direniş ile Dayanışma Konferansı” ile atılan adımlar, İtalya’da, AvEG-Kon ile birlikte birçok ülkeden anti-emperyalist, anti-işgalci güçlerin içinde yer aldığı “Uluslararası Irak Konferansı” örgütlemesiyle büyütülmüştür. Berlin’de düzenlenen Konferans, Alman devletini rahatsız etmiş, İtalya’da örgütleme çalışmalarını yürüttüğümüz konferans ise Amerika’yı ciddi oranda rahatsız etmiştir. 44 ABD Senato üyesi, İtalya Hükümetinden “bu konferansın mutlaka engellenmesini” istemişlerdir. Bu nedenle İtalya hükümeti, konferans çalışanlarının evlerine baskınlar düzenlemiş, konferansa çağrılı kimi konuşmacılara vize vermeyerek katılımlarını engellemiştir. İtalyan hükümetinin bu tutumunu kınayan içinde AvEG-Kon'unda olduğu konferans örgütleyicileri, tüm en- Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu AvEG-Kon Orman ve Gazeteci-yazar Varlık Özmenek ile “Emperyalist kapitalizmin suçları, Ekim devriminin kazanımları” panellerini Avusturya’dan, İngiltere’ye, İsviçre’den Fransa’ya, Hollanda’dan Belçika ve Almanya’ya bir çok şehirde örgütledi. • Ezilen göçmenlere yönelik her saldırı, çıkartılan yasa ve uygulamalar Konfederasyonumuzun temel gündemlerinden biridir. Bu konuda çeşitli ülkelerde Konfederasyonumuza bağlı Federasyon ve Dernekler, yaşadıkları ülkelerin gündemleri ile bağı içerisinde bu saldırılara karşı kampanya çalışmaları yürütmüş, karşılıklı dayanışma eylemleri örgütlemişlerdir. • AvEG-Kon, Fransa ve Belçika başta olmak üzere her alanda göçmenlerin isyanını desteklemiş, yanında yer almıştır. Yine bu ülkelerdeki Kağıtsızlar ve Kartsızlar Hareketi'ni destekleyerek, eylem ve etkinliklerine katılmaktadır. Almanya'da Karawane hareketini ve çalışmalarını da yine bu anlayışla önemseyip desteklemektedir. • Konfederasyonumuz, Türkiye ve Kürdistan'daki özgürlük ve demokrasi mücadelesinin yanında yer alır, destekler, dayanışma içinde olur. Sömürgeci faşist rejimin, Türkiye ve Kürdistan'da işçi ve emekçilere, Kürt ulusuna, toplumsal muhalefet güçlerine, politik tutsaklara, demokratik kitle örgütlerine, aydın ve sosyalistlere, komünistlere yönelik her türlü baskı ve şiddetinin karşısında olmuş, saldırılara karşı dayanışma etkinlikleri, çalışmaları, eylemleri, kampanyaları örgütlemiş, örgütlenen kampanyaları desteklemiştir. Bu amaçla “Özgürlük İstiyoruz, 10 Eylül Tutsaklarına Özgürlük!” kam- Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve faşizm nerede gelişiyorsa orada AGİF’in kararlı mücadelesi vardır. Antifaşist irade ve inanç vardır. gellemelere karşın 2005 Ekim’inde İtalya’da “Protesto Konferansı” örgütleyerek bu saldırıyı boşa çıkartmıştır. • Yine, Almanya’da Irak direnişiyle dayanışmayı büyütmek amacıyla, işgalin 3. yıldönümünde Konfederasyonumuz üyesi AGİF’in de yer aldığı komite tarafından, Almanya’nın pek çok kentinde tüm yasak ve engellemelere rağmen Irak direnişçilerinin içinde yer aldığı “İşgal ve Direniş Panelleri” örgütlemiştir. • Emperyalizm ve işbirlikçilerinin, dünya haklarının özgürlük düşlerini boğmak amacıyla kullandığı yöntemlerden biri “Kaybetme” politikasıdır. Konfederasyonumuz, Uluslararası Gözaltında Kayıp- 6 lara Karşı Mücadele Komitesi (ICAD) tarafından iki yılda bir kayıp politikasının yaşandığı ülkelerde yaptığı uluslararası kurultay çalışmalarını desteklemiş, kurultaylara delegeleri ile katılmıştır. Her yıl “17-31 Mayıs Uluslararası Kayıplara Karşı Mücadele Haftası” nedeniyle eylem ve etkinlikler düzenlemektedir. • Ayrıca, eşitlik, kardeşlik ve özgürlük mücadelesini sosyalist perspektifle sürdüren Konfederasyonumuz, emperyalist kapitalizmin insanlık düşmanı suçlarının kavranması, barbarlığının görülmesi amacıyla Avrupa çapında paneller örgütlemiştir. Sanat ve Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmenii, BEKSAV YK Başkanı Hacı 7