İL TARİH :DENİZLİ :17.01.2014 ﻦ اﻟ ﱠﺮﺣ۪ﻴ ِﻢ ِ ِٰﺑﺴْ ِﻢ اﻟّٰﻠ ِﻪ اﻟ ﱠﺮﺣْﻤ َو َ أ ُ ِ ُ وا ِإ َّ ِ َ ْ ُ ُ وا ا َّ َ ُ ْ ِ ِ َ َ ُ ا ِ ّ َ ُ َ َ ء َ ِ َو ُ ِ ُ اا َّ َ َة َو ُ ْ ُ ا ا َّ َ َة َو َذ 1 ِ َ ِّ َ ْ ı ُ ِد : َ َّ َ َ َل ا َّ ِ ّ ُ َ َّ ا ُ َ َ ْ ِ َو ُ ُ ْ َ ْ ِ َ ُ َ ِر ُ ْ وَأ َ ْ َا ِ ُ ْ َو َ ِإ َّن ا َّ َ َ َ ْ ُ ُ ِإ ُ ِ َ ْ َ ِإ َ ُ ُ ِ ُ ْ وَأ İHLÂS VE SAMİMİYET Değerli Müminler İslam fıtratı üzere yaratılan insanoğlu, Allah’ı tanımak ve O’na olan kulluk vazifesini hakkıyla yerine getirmekle mesuldür. İslam’la şereflenen bir kul, salih amelleri ile hem kendisine sunulan İslam nimetini taçlandırma hem de Allah katındaki yakınlığını arttırma imkânı bulur. İbadetler, Allaha takdim edilen en kıymetli hediyedir. Ancak Allah-u Teâlâ, kendisine sunulan hediyenin zarfından çok içeriğine önem verir. Nitekim kurban ibadeti bağlamında Yüce Allah “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır.”2 Beyanı ile meseleye dikkat çekmiştir. Yine Peygamber Efendimiz “Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.”3 Hadisi ile Allah katındaki makbuliyetin ancak hüsnü niyet ve ihlâsa bağlı olduğunu ifade etmiştir. Değerli müminler İhlâs, kulun kalbini şirk ve benzeri hastalıklardan arındırması, her söz ve davranışında muradı ilahiyi gözetmesidir. Nitekim bir kutsi hadiste “…Kim benim için bir amel işler ve ona başkasını da ortak ederse, onu şirk koştuğu şeyle baş başa bırakırız.”4 Uyarısı, her amelde dinin Allah’a has kılınması adına önem taşımaktadır. Başka bir ifade ile ihlâs, kişinin yapmış olduğu işi, maddi bir çıkar, dünyevî bir menfaat veya riya için değil, sırf Allah rızasıyla yapmasıdır. Yüce Allah “Ey İman Edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını sarf eden kimse gibi, sadakalarınızı başa kakma ve eza etmekle boşa çıkarmayın.”5 Buyurarak, içinde ihlâs taşımayan bir sadakanın, boşa gittiğini belirtmiştir. Başka bir ayette ise “Vay o namaz kılanların haline ki: Onlar kıldıkları namazdan gafildirler. Onlar gösteriş yaparlar”6 beyanıyla da görünüş itibariyle tam zannedilen nice ibadetin, aslında Allah nazarında pek bir ehemmiyet taşımayacağını vurgulamıştır. Aziz müminler İhlâs ve niyet, ibadetlerin değerini belirleyen bir ölçüt olması yanında, âdeti ibadete dönüştüren bir vasıtadır. Mesela, helal kazanç için dükkânını açan tüccar, insanlığa hayırlı hizmet telaşı ile koşturan bir çalışan, faydalı bir birey olma azmi ile okuluna giden öğrenci, kulluk mesuliyet ve bilincini taşımak kaydıyla ibadet sevabı alır. Yine aynı hissiyat dâhilinde; güzel bir niyetle müminin, yemesi, içmesi, hatta uykusu bile ibadet hükmüne geçebilir. Nitekim Allah Resulü’nün, “Ameller ancak niyetlere göre (değer kazanır)”7 hadisi de bu duruma yeterince ışık tutmaktadır. Değerli müminler Gizli ve aşikâr her amelimizi gören Yüce Allah, bizim o ameli yaparken içimizden geçen niyeti iyi bilmektedir. Dolayısıyla bize düşen, söylediğimiz her sözde, yaptığımız bütün işlerde başkalarının ne diyeceğini veya ne bahsedeceğini hesap etmeden sadece ve sadece ALLAH’ın rızasını murat etmektir. 1 2 3 4 5 6 7 Beyine, 98/5. Hac, 37 Müslim, Birr, 33 Müslim, zühd, 46. Bakara, 2/264. Mâun, 107/ 4- 5- 6. Buharî, İman, 41. Hazırlayan: Semih ACET/Acıpayam Vaizi Redaksiyon: İl İrşat Kurulu