Sağlıklı Yaşam

advertisement
Bu makalemizi, bilginin paylaştıkça çoğalacağına inanan
aşağıdaki sponsorlarımızın desteğiyle ücretsiz olarak okuyorsunuz.
Sağlıklı Yaşam
Bedenimiz için Sağlıklı Beslenme:
Vücudun ihtiyacı olan 40'ı aşkın besin öğesinin her birinden vücudun büyümesi, yenilenmesi ve
çalışması için gereken miktarlarda tüketilmesi ve vücutta uygun biçimde kullanılması durumu da
yeterli ve dengeli beslenme olarak tanımlanır. Toplumların sosyoekonomik gelişmelerine paralel olarak
değişen beslenme alışkanlıkları başta obezite olmak üzere koroner kalp hastalığı, hipertansiyon,
serebrovasküler hastalıklar, kanser, diabet, osteoporoz gibi birçok hastalığın oluşumu ile ilişkilidir.
Yeterli ve dengeli beslenerek sağlıklı bir yaşam sürdürmek için;
•
•
•
•
•
•
•
Nişastalı ve posalı yiyecekler tüketilmelidir.
· Total yağ tüketimi günlük enerji gereksiniminin %30'u civarında olmalıdır. Doymuş yağ ve
kolesterol tüketimi azaltılmalı, doymamış yağlar kullanılmalıdır.
Şeker ve şeker içeren yiyecek tüketimi azaltılmalıdır.
Tuz ve tuzlu yiyecek tüketimi azaltılmalıdır.
Alkollü içki tüketilmemeli veya tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Kalori alınımı obeziteyi önleyecek düzeyde azaltılmalı, arzu edilen vücut ağırlığı sağlanmalıdır.
Fiziksel aktivite düzeyi artırılmalıdır.
Uzun süren açlıklardan kaçınılmalı, azar azar sık sık beslenme alışkanlığı sağlanmalıdır.
Yediğiniz gıdalar, sağlığınız için gerekli besinleri içermelidir ancak, bunun şekline siz de
karar verebilirsiniz. Çeşitlilik ve değişikliğe özen göstererek zevkinize göre iyi bir
beslenme planı uygulayabilirsiniz. Başlangıçta yalnızca hareketsizlikten kurtulmayı
hedefleyin. Daha sonra yaşam şeklinizi, daha fazla fiziksel aktivite içerecek biçimde
planlayabilirsiniz. Başarının anahtarı, her fırsatta aktivitede bulunmaktır. Küçük
değişikliklerin önemsenmesi, üstüste koyulduğunda gerçekten büyük bir etki sağlar.
Bedenimize gösterdiğimiz ilgiyi beynimiz ve ruh sağlığımızla bütünleştirip sağlıklı bir denge kurmalıyız.
Beyni Formda Tutmanın Yolları
Bugün dünyanın dört bir yanında yeni bir moda söz konusu. Şirketler, beyin jimnastiği konusundaki
uzman kuruluşlar yardımıyla çalışanlarının zihinsel yeteneklerini geliştirmeye çalışıyor. Merkezi
Londra'da bulunan ''Mind Gym'' isimli şirket beyin jimnastiği konusunda oldukça iddialı; büro
personelinin zihinsel faaliyetlerini formda tutmak için seminerler ve kurslar düzenliyor. Massachusetts,
Cambridge merkezli ''Brainergy'' isimli kuruluş, ''Gri maddenizi geliştirmek bizim işimiz'' gibi
sloganlarla yola çıkarak, beyni çalıştırmaya yönelik çeşitli yöntemler sunuyor. ''Zihinsel egzersizlerin
beyin anatomisinde ve kimyasında değişikliklere yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu
değişiklikler zaman içinde zihnin daha yüksek bir performans sergilemesine yol açıyor'' diye konuşan
şirket yetkilisi, ''Bu alanda bize yol gösteren en önemli bilim dalı sinirbilim'' diyor. İngiltere'nin önde
gelen sinirbilimcilerinden Susan Greengield 'in bu konudaki görüşleri şöyle: ''Bu sanki jimnastik
salonuna devam etmek gibi bir şey. Beyninizi çalıştırın ki gelişsin''
Mind Gym, ilk günlerde yerel jimnastik salonlarına yönelik olarak hizmet sunuyordu. Ancak bir süre
sonra esas karlı alanı keşfettiler. Modern şirketlerin esnek ve sıradışı fikirlere sahip personele
gereksinim duyduğunu fark eden Mind Gym, spesifik beyin devrelerini, hücrelerini ve
nörotransmiterlerini çalıştırmak yerine, uygulanması kolay, varolan koşullara göre şekillendirilebilen
zihinsel egzersizlere ağırlık verdiler. Oysa başka bir görüşe göre de beynin donanımı yazılımından ayırt
etmek mümkün değil. Dolayısıyla ''Nörobiks'' adı verilen beyin sporu beyin hücreleri arasındaki
bağlantıları esnek ve güçlü tutmaya çalışırken, yeni beyin hücreleri arasında yeni bağlantılar
oluşturmayı hedef almalı. Bu, elde edilmesi çok zor bir hedef. Ancak her iki yaklaşımda da önemli olan
beynin performansını körükleyecek uygun egzersizi bulmak. İşte bu noktada devreye nörobiks giriyor.
www.insankaynaklari.com
Beyni beslemek
Brainergy şirketinin yetkililerinden Gessner Geyer, şirket çalışanlarına ''serebral uyum eğitimi'' adını
verdiği bir program dahilinde bol uyku ve düzenli egzersiz öneriyor. Bu şekilde kişiler mutluluğu
yakalarken, kan dolaşımı düzene girdiği için beyinlerine daha fazla kan gidiyor. Meditasyon, dengeli
beslenme ve stresten kaçınma yolları -stres hormonları bellekle ilgili beyin devrelerine zarar verdiği
için- bu bağlamda çok yararlı. Ancak bunlar sağduyu sahibi herhangi bir uzmanın kolaylıkla öne
sürebileceği türden, bilimsel içeriği zayıf, sıradan tavsiyeler.
Aynı şekilde Lawrence Katz 'ın önerileri de yüksek teknoloji ürünü değil. ''Keep Your Brain AliveBeyninizi Canlı Tutun'' isimli kitabın iki yazarından biri olan Katz, yeterli miktarda spor yapmadığımız
gibi beynimizi de formda tutacak zihinsel uyarılardan da uzak bir yaşam sürdürdüğümüze dikkat
çekiyor. North Carolina'da Duke Üniversitesi'nde nörobiyolog olarak görev yapan Katz, insanların
aileleri, işleri ve evdeki uğraşları nedeniyle spora yeterince zaman ayırmadıklarını kabul ediyor, ancak
bütün bu uğraşların kendini tekrarlayan, rutin faaliyetler olduğunu işaret ederek, beyinsel gelişime
hiçbir katkısı olmadığını söylüyor.
Katz, bu durumda bu kısır döngüyü kırmak için basit, ancak sıradışı egzersizler öneriyor. Kitapları
başaşağı tutarak okumak, sol elle yazı yazmak ve diş fırçalamak, evin içinde gözleri kapalı dolaşmak,
müzik dinlerken vanilya koklamak gibi eylemlerle normal zihinsel rutinin dışına çıkmanızı öneriyor.
Çünkü bu eylemler beyninizi canlandıracak, beyin hücrelerinin yeni bağlantılar kurmasını ve nörotrofin
(beyin devrelerini besleyen ve devamlılığını sağlayan maddeler) üretmesini tetikleyecek. Katz'a göre
''Bütün bu öneriler IQ'yu geliştirmeyi değil beyni korumayı hedefliyor.''
Basit zihinsel egzersizlerin beyinsel gücü artırması bilimsel temellere değil, daha çok sağduyuya
dayanır. San Francisco, Kaliforniya Üniversitesi'nden Michael Merzenich bu konuda şöyle konuşuyor:
''Beyin Jimnastiği ile beyinsel faaliyetlerin artması arasındaki ilişki konusu daha emekleme
aşamasında. Ancak egzersizle zihinsel faaliyetlerin gelişeceğini tahmin etmek zor değil.''
Katz'ın aksine Merzenich, beyin jimnastiğinin temel hedefinin, zekayı muhafaza değil yükseltmek
olduğuna inanıyor. Bu şekilde insanların daha hızlı, daha akıllı ve daha mutlu olabileceğine inanıyor.
Ancak bunun yolu ters elle diş fırçalamak değil. Yeterli miktarda uyarıcı sağlamak için egzersizin
bilgisayar tabanlı olması gerekiyor. Çünkü gerçek yaşam yeterince uyarıcı veya yeterince hızlı
olmayabiliyor.
Örneğin, yapbozlar görsel-uzamsal zekâyı geliştirebilir. Ancak sıradan bir yapboz daha çok kişiyi
eğlendirmeye yöneliktir. Oysa bilgisayarın ürettiği yapbozlar beyin hücrelerini genişletecek,
geliştirecek yoğunlukta hızlı bir tempo, çeşitlilik ve zorluk içerir. Merzenich, bu görüşlerine koşut
olarak, merkezi San Francisco'da olan ''Scientific Learning Corporation'' isimli şirkete eğitim
programları hazırlıyor. Bu programlar çocukların okuma yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Ancak
kısa bir süre sonra programın herkes için beyinsel yetenekleri geliştirecek şekilde yeniden elden
geçirilmesi düşünülüyor.
Her şeyden önce insanların zekalarını farklı kılacak sihirli bir formülden söz etmek mümkün değil. (Bu
bir hap, müzik parçası veya beyin egzersizi olabilir). Hücre sayısı, hücrelerin arasındaki bağlantılar,
bağlantılar üzerindeki iletinin hızı gibi faktörler tek tek veya birarada etkili olabilir.
Her şey beyinde başlar
Bristol Üniversitesi'nden eğitim psikoloğu Guy Claxton, bu konudaki nörolojik yaklaşımları elinin
tersiyle itiyor. Ne var ki Claxton'a göre öğrenebileceğimiz spesifik zihinsel yetenekler de var.
Yaratıcılık, zihinsel esneklik, hatta motivasyon gibi olumlu özellikler birçoğumuzun düşündüğü gibi
sabit yetenekler değildir. Bunlar öğrenilebilen özelliklerdir.
Claxton bu yetenekler konusunda uygun eğitim alınmadığından yakınıyor. Sorunlar karşısında izlenen
akılcı yolu genellikle insanlar kendi kendilerine öğrenir; bu konuda özel bir eğitim almaz. Daha da
kötüsü, araba kullanmak, diş fırçalamak gibi öğrenilen yetenekler de bir süre sonra düşünülmeden ve
bilinç devreye girmeden yapılır.
Claxton şu anda Mind Gym isimli şirketin danışmanları arasında yer alıyor. Dolayısıyla şirket Claxton'ın
görüşlerini uygulamaya koyuyor. Kısaca insanların düşünmeden yaptığı işlemleri bilinç düzeyine
çıkartmayı hedefliyor. Dolayısıyla ne düşündüğümüz, nasıl düşündüğümüz ile ilgili ayrıntılar bilinçli bir
şekilde yeniden elden geçiriliyor.
Bu teori yeni değil. Lev Vygotsky ve Aleksandr Luria gibi Rus psikologlar 1930'lu yıllarda buna benzer
görüşleri tartışmaya açmıştı. Bu düşünceleri uygulamaya sokmak için pek çok girişimde bulunuldu. İş
www.insankaynaklari.com
yaşamı bu görüşün paralelinde ''Daha iyi düşünme'' uzmanlarının - Tony Buzan ve Edward de Bono
başta olmak üzere- peşine takıldı. Bu uzmanlar alışkanlıkları kıran teknikler geliştirdiler. Bu teknikler
pozitif düşünce ile ikna kabiliyetini birleştiriyordu.
Uygulamada, bu eğitim günlük yaşamın dışına taşmıyor. Örneğin Mind Gym'in önerdiği 8 farklı
yaratıcılık programında öğretilen zihinsel stratejilerden birinde, eğitime katılanlar sağduyulu bir öneri
öne sürüyor, daha sonra buna ters düşen başka bir öneriyi tartışmaya açıyor. Bir süre sonra
yaratıcılıktan yoksun olduklarını ileri süren kişiler, soyut düşünme yeteneklerini keşfedip yeni
alışkanlıklar ediniyorlar. Mind Gym, doğru eğitim ile yaratıcılığın büyük ölçüde gelişebileceğini iddia
ediyor.
Yaratıcılığın somut ölçütler kapsamında nasıl ölçüleceği henüz bilinmemekle birlikte, bu sınıfa katılanlar
''gözlerinin açıldığını'' ileri sürüyorlar. Örneğin çözümü çok zor bir problemin anında çözümlenmesinin
gerekmediğini, bir süre ''kuluçkada bekletilebileceğini'' öğreniyorlar. Çok basit bir taktik olmakla
birlikte normal yaşamda sorunları kuluçkaya yatırmak kimsenin aklına gelmeyebilir.
Claxton, okulların ve üniversitelerin temel düşünme yöntemleri konusuna niçin gerekli önemin
verilmediğini merak ediyor. Oysa okullarda bunun yerine beyinler somut bilgilerle dolduruluyor ve
etkili düşünme alışkanlıklarının günün birinde kendiliğinden ortaya çıkacağı düşünülüyor.
www.insankaynaklari.com
Download