T. B. M. M< B : 36 rülmemektedir. Bu durum dünya ekonomisinde ikti­ sadî faaliyetin birçok ülke açısından zayıf kalması­ na yol açmaktadır. Bilindiği üzere, uluslararası ticarî ve malî sistemlerin işleyişleri yakın bir ilişki içinde olup, ticarî alandaki korumacı önlemlerin artırılması, kalkınan ülkelere sermaye transferlerini de 'büyük öl­ çüde azaltmaktadır, önümüzdeki yıllarda, iktisadî ge­ lişmenin canlandırılabilmesi için alınacak kısa vadeli önlemler yeterli olmayacaktır. Uluslararası ticaretin ve malî sistemin de yeniden güçlendirilmesi ve geliş­ tirilmesi gerekmektedir. Ticaretin büyük bir önem arz ettiği açıklanan dünya ekonomik konjonktürü muvacehesinde, şimdi de ülkemiz ekonomisindeki ge­ lişmelere değinmek istiyorum. Ülkemizde 1980 yılın­ dan bu yana uygulanan istikrar programını, 1984 Yılı Bütçe uygulamasını ve 1985 Programı ile Bütçe he­ def ve büyüklüklerini gözden geçirirken, dünya eko­ nomisinin şartlarını hatırlanması mutlaka yararlı ola­ caktır. Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ekonomimizin genel durumunu kısaca bilgilerinize sunarken, önce millî gelirdeki gelişmelere değinmek istiyorum. Bilindiği gibi, uygulamaya konulmuş bulunan is­ tikrar politikalarının, akılcı kaynak kullanımının ve dışa açılmaya öncelik tanıyan tedbirlerin ekonomi üze­ rindeki olumlu etkileri 1981 yılından itibaren görül­ meye başlanmıştır, önceki yıllarda gerileyen Gayri Safi Millî Hâsıla, 1981 yılında; 1975-1980 yılları Gay­ ri Safi Millî Hâsıla yıllık ortalama artış hızı olan yüz­ de 2,6'nın üzerine çıkarak, yüzde 4,1 oranında reel büyüme göstermiştir. Bu gelişme hızı 1982 yılında yüz­ de 4,6'ya ulaşmıştır. 1983 yılında ise olumsuz (hava koşullarına bağlı olarak gerileyen tarımsal üretim ne­ deniyle yüzde 3,2'ye düşmüştür. Kasım ayı tahminine göre, 1984 yılında Gayri Sa­ fi Millî Hâsılanın yüzde 5,7; Gayri Safi Yurt içi Hâ­ sılanın da yüzde 5,9 oranlarında reel büyümeler gös­ tereceği beklenmektedir. Tarım sektöründeki gelişme hızının yüzde 3,6; sanayi sektöründeki gelişmenin yüz­ de 9,6 ve hizmetler sektöründekinin de yüzde 5,3 oran­ larında olması beklenmektedir. Son tahminlerin orta­ ya koyduğu bu olumlu gelişmeler, 1984 yılı geçiş programında Gayri -Safi Millî Hâsıla, Gayri Safi Yurt tçi Hâsıla ve başlıca sektörler için Hükümetimizce öngörülmüş bulunan hedeflerin aşılarak gerçekleşece­ ğini göstermektedir. Keza imalat sanayi katma de­ ğerinin de, 1984 yılında, yüzde 10|,1. oranında bir reel artış göstermesi beklenmektedir. Görüldüğü gibi, 1984 yılı Gayri Safi Millî Hâ­ sıla ve Gayri Safi Yurt İçi Hâsılasındaki ve başlı-; 8 s 12 s 1984 0: 1 ca sektörlerdeki bu gelişmeler 1980 yılından bu ya­ na gözlenen en yüksek reel artış hızları olmakta­ dır. 1984 yılında cari fiyatlarla 17 trilyon 763,4 mil­ yar Türk lirası olarak hesaplanan Gayrı Safi 'Millî Hâsıla, 1968 yılı sabit fiyatlarıyla 245,1 milyar Türk lirasına tekabül etmektedir. Bu çerçeve içinde tarım sektörü 1984 yılında Gayri Safi Yurt İçi Hâsılanın yüzde 22,1'ini, sanayi sektörü de yüzde 24,1'ini al­ maktadır. Sanayi sektöründeki bu büyüme, ihracatın sınaî ürün ağırlıklı bir yapıda artırılabilmesine im­ kân sağlarken, 'hizmetler sektörünün payı da 1981 yılındaki yüzde 54,5'ten, 1984*te yüzde 53,8'e geri­ lemiş durumdadır. Bu paylar 1984 yılı geçiş prog­ ramında alman hedeflere oldukça yakın olup, 1963 yılından bu yana Gayri Safi Yurt tçi Hâsılası için­ de tarım sektörü payının en düşük, sanayi sektörü payının ise en yüksek olduğu yılı temsil etmektedir. 1984 yılında fert başına isabet eden Gayri Safi Millî Hâsılanın 1968 yılı fiyatlarıyla 5 079 TL. Gayri Safi Yurt içi Hâsılanın da 4 662 TL. olarak gerçek­ leşeceği tahmin olunmaktadır. Bu değerler bir önceki yılın rakamlarına göre Gayri Safi Millî Hâsıla için yüzde 3,6; Gayri Safi Yurt içi Hâsıla için yüzde 3,7'lik artış hızlarına tekabül etmektedir. Fert başına Gayri Safi Millî Hâsıla ve Gayri Safi Yurt 'İçi Hâsıladaki bu artış hızları son dört yı­ lın en yüksek oranlarıdır. Ancak, doların dünyada ve ülkemizde hızla değer kazanmaya devam etmesi, fert başına isabet eden millî gelir miktarını, cari dolar fiyatı ile hesaplandığında azaltmaktadır. (Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1984 yılında ülkemizin genel üretim durumunu, önceki yıllarla kar­ şılaştırarak özetle arz ettikten sonra, dış ekonomik ilişkilerimizdeki gelişmelerden de bahsetmek istiyorum. Ekonomik kalkınmanın önceki yıllarda olduğu gi­ bi dış ödemelerde ortaya çıkan darboğazlar nede­ niyle kesintiye uğramaması için döviz kazanma po­ tansiyelimizin harekete geçirilmesi önem arz etmek­ tedir. Bu nedenle, Hükümet Programımızda izlene­ cek olan iktisadî politikalar açıklanırken, ihracatın bu politikalar içindeki önemi özellikle belirtilmişti. Nitekim ihracatımızı geliştirmek ve artırmak için alınan tedbirlerin sonucunda 1984 yılının Ocak-Eylül döneminde ihracatımız, değer olarak, 1983 yılının aynı dönemine oranla yüzde 29,8'e yakın bir artış göstermiş ve 5 milyar 72 milyon dolara ulaşmıştır. ihracatın, 1984 Yılı Programında öngörülmüş bu­ lunan 6 milyar 850 milyon dolarlık hedefi aşarak yıl sonunda 7 milyar 300 milyon dolar düzeyinde ger­ çekleşeceği tahmin edilmektedir. — $0 —